Eriha 2

Page 61

de, eski ustaları anmadan geçemedik. Eski ustaları Dengbej Xale Seyitkan şöyle anlatıyor: “Yüzyılların hikâyesini anlatır bize Dengbejler Meryem Xan, Arif Cizreci, Karapete Xaço, Abdale Zeyniki gibileri. Çoğu yoksulluk içerisinde yaşamıştır bu insanların. Uzun ve zorlu uğraşlarla Dengbejliği sürdüren bu ustaların yaşamlarını başkalarından dinlediğimiz zaman onlara daha çok saygı duymamız gerektiğini anlıyoruz. Kökeni nereye kadar gider bilemeyiz, ancak her kültürel değerin salt bir halka ait olmadığını, öznesi insan, doğa ve duygu olan her sanat eserinin, her kültürel birikimin insanlığa ait olduğunu yavaş yavaş görüyoruz. 1920 yıllarında Meryem Xan şarkı söylemesini istemeyen kocasını bırakıp Bağdat’a kaçar, orada Denbejliğe devam eder. Ayşe Şan’ın baştan sona kadar yalnızlık ve sefalet içerisinde, yanı başımızda öldüğünü hatırladıkça bu geleneğe sahip çıkmamanın, onların verdikleri emeğe ihanet olacağını düşünüyorum. Belki de dönemlerin ruhunu anlamak için o dönemin müzik anlayışına bakmak lazım. Bugün her ne kadar kimileri inkâr etse de o dönemde Dengbejler unutulmuştu. O dönemde Dengbejler, dönemin ağır politik havasında sahipsiz kalmıştı. Bunların en acıklı örneklerinden biri, tüm hayatını bir şeyleri terk ederek geçiren Ayşe Şan’ın İzmir’de yokluk içerisinde ölmesi ve ölümünden günler sonra öldüğünün anlaşılmasıdır. 1930’lu yılların ruhunu İngiliz plak şirketinin, Meryem Xan’ın sesini kaydettiği plaklarda yakalamaya çalışıyoruz.” Kadın Dengbejler Kadın Dengbejlerden Ayşe Şan ve Meryem Ğan erkek Dengbejlerin hâkim olduğu bu alanda varlık gösterebilmiş önemli isimlerdir. Onlar Anadolu’da kadının söz hakkı olduğunu söz ile ifade etmiş, kişilikleri ile de bunu gözler önüne sermeyi başarmışlardır. Onların öncü kişilikler olduğuna dikkat çeken Naif Bülbül, Ayşe Şan ve Meryem Ğan’ın önemini şöyle ifade ediyor: “Onlar şimdiki müzisyen kadınlara bıraktıkları miras dolayısıyla öncü kişilikler olarak yer etmişlerdir tarihimizde. Bu kadınlar toplumun cinsiyet anlayışını değiştirmeye çalışmalarının yanında, kadın hak ve özgürlüklerine verdikleri destekle de ön plana çıkmış kişilerdir. Mücadelelerinin yansımaları, ürettikleri müzik ile kendini çok açık bir şekilde göstermiştir. Meryem Ğan yaşadığı dönem itibariyle Birinci Dünya Savaşı’nı, o dönemdeki isyanları ve göçleri görmüş bir kadındır. O kendi isyanını da gerçekleştirmiştir. Göç ile birlikte Bağdat’a gitmiş, o dönem Suriye’sinde bulunan Dengbej entelektüelleriyle tanışma fırsatını elde etmiştir. Bedir Ğan ailesinden biri ile evlenmesi şarkı söylemesini zorlaştıran bir dönemin başlangıcı olur. Kocası ona Dengbejlik yapmasını yasaklar an-

cak Meryem Xan buna boyun eğmeyerek kocasından boşanıp kılam söylemeye verir kendini. Bedir Xan ailesi dönemin entelektüel aileleri arasındadır ama bu klasik ataerkil aile düzenini yıkacak bir entelektüellik değildir. Meryem Ğan kendi mücadelesini vermek durumunda kalır. Ğan Dönemin sanatçılarının müziklerini icra ettiği Bağdat Radyosu’na giderek önemli bir adım atmış olur. İlk plağını burada çıkararak Kürtçe şarkıları kaydeden ilk kadın şarkıcı olarak tarihe geçer. Biz bugün onu bu icraatları sayesinde tanıyoruz. Suriye’de yaşadığı dönemde “Havar” dergisinde denemeleri yayımlanmıştır. Bu denemeler feodal sisteme ve feodal aydına karşı çıkışın simgeleridir. Meryem Ğan ile dönemdaş diyebileceğimiz bir de Ayşe Şan var. Ayşe Şan’ın müzikle tanışması evinde, kendisi de bir müzisyen olan babası sayesinde olmuştur. Kadınların kamusal alanlarda şarkı söylemesini yasaklayan feodal zihniyet onu da bulmuştur. Şarkı söylenmesi istenmediği için Ayşe Şan, evini terk etmek zorunda kalmış ve Antep’e göç etmiştir. Yine de “Ez Kezalım” adlı şarkısıyla herkesçe tanınan bir sanatçı olmayı başarmıştır. Şarkılarını Kürtçe dışında Farsça, Arapça ve Türkçe söylemiştir. Nuri Sesigüzel, Ali Ekber Çiçek ile sahne almış, Orhan Gencebay’a bağlama çalmıştır. Türk müziğinde Sezen Aksu ne ise, Kürt müziğinde de Ayşe Şan’ın o olduğu söylenir. Ama ne yazık ki 1996’da İzmir’de yalnız başına ölür. Sözün büyüsü ile zamana yolculuk Büyük kentler insanı, insanın kelamını yutmadan, söz üvey evlat olmadan önce Dengbejler Karacaoğlan, Dadaloğlu geleneğinden bestelenmiş. Halk Edebiyatı’nın taşıyıcılığını üstlenmişlerdi. Dengbejler söz ustalıklarını ağalar ve beylerin sahiplenmesi ile sürdürmüş, büyük halk ozanları gibi halkın sorunla-

rını, yaşanan sosyal değişimleri destanlarına, türkülerine konu etmişlerdi. Âşık geleneğinin bir taşıyıcısı olan Dengbejlik geleneğini Dengbej Naif Bülbül şöyle anlatıyor: “Dengbejler köy köy gezerek hikâyeler, destanlar, türküler söyler. Dengbej bir köye gitti mi onu orda halk en iyi şekilde ağırlar, sazına sözüne hürmet gösterir. Ağaların-beylerin ve şeyhlerin yanına uğrar, orada destanlaşan kılamlar söyleyip, onları ve cemiyetlerini kılamı ile kimi zaman eğlendirir, kimi zaman da hüzünlendirir âşıklık geleneğinde olduğu gibi. Kılamlar çoğu zaman ders çıkarılması gereken olaylar üzerinedir. Bir destanı her Dengbej ayrı bir güzellikte söyler. Onu işler, güzelleştirir. Karşısındaki dinleyiciler Dengbej’in söylediği destana ortak oldu mu daha iyi anlatır, halkı coşturdukça kendi de coşar. Uğradığı köyde söz bittiği zaman halkın verdiği yolluğu kabul ederek başka bir köye, yeni destanlar kılamlar okumak üzere yola koyulur. Bugün Dengbejler gezicilik faaliyetini büyük oranda terk etmek zorunda kaldı. Şimdilerde Dengbejlerin çoğu bizim gibi ya başka işlerle uğraşıyorlar, ya da burada olduğu gibi Dengbejlere ait olan yerlerde söylüyorlar kılamlarını.” Âşık geleneğinde olduğu gibi, Dengbejlikte de benzetmelerin önemli bir yeri var. Dengbej Naif Bülbül âşıklıkla olan bu etkileşimi şöyle anlatıyor: “Âşık edebiyatında olduğu gibi Dengbejler de kendilerini bülbüle, sevgiliyi de güle benzetirler. Kahraman yiğit aslana, zalim ise çakala benzetilir. Aynı zamanda genel bir doğa tasviri yoktur. Bunun yanında olayın yaşandığı anda gelişen doğa olayları ve coğrafi özellikler kısmen yansıtılır söyleyişe.” Bu geleneğin yok olmasını istemeyen Diyarbakırlı Dengbejler, Dengbejlerin toplandığı Divanhanelerden dinleyicilerine sesleniyorlar. Divanhanelere gidip Dengbejlere kulak verenler, sözün büyüsü ile zamanda yolculuğa çıkma muradına erişebiliyor.

Naif Bülbül dengbejlik geleneğini yarınlara taşıyor

ERİHA

59

HAZİRAN 2010


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.