Golf XL Sayi 02

Page 1

Golfe yeni başl

ayanla

Golf Sözlüğrüiçin!

7 TL-

Mayıs/Haziran 2011 • Sayı 02 • 2 ayda bir yayınlanır.

Devlet Sanatçısı Ayten Gökçer

“Farklı Roller Her Sanatçının Rüyasıdır”

!

Onlar Tehlike Değil Tehlikedeler

İstanbul’un Tek Golf Oteli

Diyetisyen Ender Saraç

“Önce Ruhsal Obeziteden Kurtulmalıyız”

Klassis Golf&Country Club

İstanbul

2012’de Sporun Başkenti

Yeşil Ceketin Sahibi

İlklere Şahitlik Eden Şehir;

Kars

Efsane Golfçüler;

Hamza Hakan Sayın

Sam Snead &Tiger Woods

Sultanların İkametgahı

Topkapı Sarayı




İmtiyaz Sahibi 9.Sanad Ltd. Şti. adına Adnan Kolay Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Adnan Kolay adnan.kolay@golfxl.com.tr Yayın Koordinatörü Handan Hodoğlugil handan.hodoglugil@golfxl.com.tr Görsel Yönetmen Murat Yılmaz murat.yilmaz@golfxl.com.tr Golf Yayın Danışmanı Ogün Çay ogun.cay@golfxl.com.tr Editörler Dicle Aslı Mursaloğlu asli.mursaloglu@golfxl.com.tr Esra Aynur esra.aynur@golfxl.com.tr Yazı İşleri Nehir Değirmenci nehir.degirmenci@golfxl.com.tr Seda Seymen seda.seymen@golfxl.com.tr Yazarlarımız info@golfxl.com.tr Erdal Demirkıran Fahir Telli Murat Uzan Nilgün Sarar Şenol Bay Katkıda Bulunanlar • İstanbul Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı • Kars İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü • Panorama 1453 Tarih Müzesi • Yusuf Benli / Topkapı Sarayı Müze Müdürü • Tahsin Ateş Redaksiyon Ömer Harmankaya omer.harmankaya@golfxl.com.tr Grafik Tasarım Büşra Erinkurt busra.erinkurt@golfxl.com.tr Coşkun Karaca coskun.karaca@golfxl.com.tr Hukuk Danışmanı Av.Mustafa Ağca Av.Okan Bingül Reklam Direktörü Berna Aktaş berna.aktas@golfxl.com.tr Müşteri Temsilcisi Çağla Gül Saraç cagla.gul@golfxl.com.tr Reklam Rezervasyon T. 0216 680 36 42 Yönetim Yeri 9.Sanad Kavacık Kavşağı Gürbaşlar Plaza No:6/6 Kavacık - İstanbul/Türkiye T. 0216 680 36 42 - 43 - 44 F. 0 216 680 36 48 Baskı Portakal Basım Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Huzur Mah. Tomurcuk Sok. No:5/1 4.Levent-İstanbul T. 0212 332 28 01 Dağıtım Nar Post www.narpost.com Yayın Türü Yaygın Süreli Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf, illüstrasyon ve konuların hakkı Golf XL dergisine aittir. İzin alınıp, kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. İmaj bank: Shutterstock.com

Handikapsız baharlar!.. Son zamanlarda olduğu gibi, yazıyı kaleme aldığım bugün de (27.04.2011) bahar yüzünü bir gösterip, bir saklıyor. Ancak dergi sizlere ulaştığında, zannedersem bahar saklambaç oynamaktan vazgeçip, özlediğimiz güzel yüzünü bize gösteriyor olacak. Baharı beklediğimiz şu günlerde yine yoğun bir dergi çalışması içerisindeyiz. Dergimizin ilk sayısı çıkıp, olumlu geri dönüşler alındığında üzerimizdeki tüm yorgunluklar yerini 2. sayının tatlı heyecanına bıraktı. İşte bu heyecanla sizlere yine dopdolu bir sayı hazırladık. Bu sayımızda yine golf sporuyla ilgili birçok başlığı incelerken, ağırlığı İstanbul’da olan, Nisan 2011 turnuvalarını da takip ettik. Golf sporunun detaylarına girdikçe, golfün Türkiye’de geliştirilmesi gereken bir spor dalı olduğuna inancımız bir kez daha arttı. Ülkemizin şartları ve toprakları bu spora çok müsait. Gerekli destek verilirse, golfün ülkemize, hem kültürel, hem sosyal, hem de ekonomik alanda büyük katkıları olacaktır. Buradan tüm yetkililere yine sesleniyoruz; Türkiye’de golf sporunu geliştirmek için elimizden ne geliyorsa yapalım.

Dergimizin “yaşam” kısmında ise Sn. Dr. Ender Saraç ile ele aldığımız “obezite” konusu ön plana çıkıyor. Biliyorsunuz, “obezite” çağımızın en önemli problemlerinden biri ve diğer hastalıklara da davet çıkarıyor. Özellikle bu dönemlerde Sağlık Bakanlığı’nın da bu konu ile ilgili de titiz çalışmaları bulunmakta. Bunların yanında Devlet Sanatçısı Sn. Ayten Gökçer ile kahve tadında keyifli bir sohbet yaptık. Ayrıca gezgin bize Kars’ı anlattı. Meğer biz ne güzel değerlere sahipmişiz!... Değerli yazarımız Erdal Demirkıran’ın 11 aylık çalışması sonucu ortaya çıkardığı “AZRAİL’İN SECDE ETTİĞİ ADAM” eserini de sizlere kısaca tanıttık. Burada bahsedemediğim diğer konular da önümüzdeki sayfalarda sizleri bekliyor. Keyif almanız dileğiyle.. Handikapsız günler!.. Sevgi ve Saygılarımla Adnan Kolay



İçindekiler

Golf XL Sayı 2

Golfün ABC’si............................................................... 08

İçsel Yolculuk.............................................................. 70

Turnuva Takip............................................................. 12 Efsane Golfçüler......................................................... 18

An’da Kalın.................................................................. 72

Golfün Gelişimi ve İlkleri

Sam Snead & Tiger Woods

Diyalog......................................................................... 22 Hamza Hakan Sayın

Golf Ekipmanları......................................................... 28 Bay Golf........................................................................ 30 Şenol Bay

Golf Haber................................................................... 32 Astro Golf..................................................................... 34 Golfçü Boğa ve İkizler

Golf Gurme.................................................................. 36 Fahir Telli

Golf Kulubü.................................................................. 38 Klassis Golf & Country Club

Golf Sözlüğü................................................................ 42 Golf Dükkanı................................................................ 44 Golfe Dair..................................................................... 48 Turnuva Takvimi

Kahve Bahane.............................................................. 50 Ayten Gökçer

Dünyanın En Akıllı İnsanı............................................ 54 Erdal Demirkıran

Global Türkiye............................................................. 56 2012 İstanbul Spor Başkenti

Handan Hodoğlugil Nilgün Sarar

Duy Beni....................................................................... 74 Sokak Çocukları

Zamanda Yolculuk....................................................... 80 Topkapı Sarayı

Takvimden Bir Gün...................................................... 86 Anneler Günü & Babalar Günü

Gezgin.......................................................................... 88 Kars

Takip............................................................................ 94 İstanbul Jewelry Show Mart 2011

Takvimden Bir Gün...................................................... 96 İstanbul’un Fethi

Denizdeki Nefes.......................................................... 98 Lahoz

Sağlık Deposu............................................................ 100 A’dan Z’ye Ceviz / Tahsin Ateş

Lezzet Durağı............................................................ 102 Hacı Abdullah Lokantası

Gardrop...................................................................... 104 2011 Gözlük ve Çanta Modelleri

Ecotech...................................................................... 106 Renault Z.E. Roadshow

Çizgilere Hükmeden Adam......................................... 62

Tekno Trend.............................................................. 108

Sağlık Olsun................................................................ 64

Ajanda........................................................................ 110 Hepsi Gerçek............................................................. 112

Murat Uzan Obezite

18

Efsane Golfçüler

Tablet Bilgisayarlar & Hologram

50

Kahve Bahane

64 Sağlık Olsun

Sam Snead & Tiger Woods

Ayten Gökçer

Dr.Ender Sarac

Dünden bugüne efsane golfçüler

Farklı roller her oyuncunun rüyasıdır!

Şehir yaşamıyla gelen gizli tehlike; Obezite

4

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


22 Diyalog

Hamza Hakan Sayın “Golf, Benim İçin Vazgeçilmez Bir Tutku”

74 Duy Beni

80

Zamanda Yolculuk

88 Gezgin

Sokak Çocukları

Topkapı Sarayı

Kars

Onlar tehlike değil, tehlikedeler!

Sultanların boğaza nazır ikametgahı

Güneşin ve kültürün ilk doğduğu şehir

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

5




GOLFÜN ABC’Sİ

Golfün Gelişimi

ve İlkleri Hafifleşen Toplar Golf; İskoç Kralı VI. James sayesinde, 1618’de yeniden özgürlüğüne kavuşur. Aynı yıl içerisinde, daha önceden kullanılan ağır toplara alternatif olarak, dışı sert fakat hafif toplarla da oynanmaya başlanır.

Yeni Dünya ile Tanışma 1600’lü yılların ortalarına kadar sadece Avrupa’da oynanan ve burada gelişimini sürdüren golf, 1659 yılında Amerika’ya da sıçrar ve New York’a bağlı Albeny kentinde oynanmaya başlanır.

Medya Golfü Keşfediyor

İlk Golf Kulübü

1947 yılında “Bebek” lakaplı Mildres Zahari-

1744 yılında Edinburgh’lu golfçüler, tarihteki ilk golf kulübünü, “The Honourable Company” ismiyle kurarlar. Golfün beşiği olan St.Andrews’da ise, 1754 yılında “Royal & Ancient Golf Kulübü” kurulmuştur.

as, İngiltere Açık Golf Turnuvası’nı kazanan ilk Amerikalı bayan olma başarısını gösterir. Aynı yıl içerisinde Amerika Açık Golf Turnuvası, yerel Saint Louis Televizyonu tarafından yayınlanır. Golf World Dergisi’nin de yayım hayatına geçmesiyle birlikte golf, medyadaki yerini sağlamlaştırarak, daha büyük kitlelere ulaşma yolunda büyük bir aşama kaydeder.

8

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Yazılı Kurallar

İlk Daimi Golf Kulübü

Golfün kağıt üzerinde yazılı ilk kuralları, St. Andrews Golfers (daha sonra Royal & Ancient Golf Kulübü ismini alacaktır) tarafından 1754 yılında yayımlanır.

İlk daimi golf kulübü, 1873 yılında, Kuzey Amerika’da kurulan Montreal Kanada Kraliyet Kulübü’dür.

18 delik Uzun yıllar 22 delikle oynanan golf, St Andrews’ta bulunan sahanın 4 deliğinin eksiltilmesiyle bugünkü haliyle, yani 18 delikle oynanmaya başlanır.

Guttie Toplar Bayanlar Golf Kulübü

B

ayanlar için ilk golf kulübü olma özelliğini taşıyan “The Ladies Golf Club” 1867 yılında St. Andrews’ta kurulurken, 1875 yılında Oxford ve Cambridge Üniversitesi golf kulüpleri de faaliyete geçer.

Takvimler 1848’i gösterirken, tüyden yapılanlara göre daha az maliyetli “guttie” toplar ortaya çıkar. “Guttie”ler, diğerlerine göre daha uzun vuruşlara da imkan tanımaktadır. Böylece; 1800’lerde, James Patterson’un Malezya’ya bir ziyareti sırasında keşfettiği Doğu Asya’daki Sapodila ağacının kurutulmuş özsuyundan elde edilen, plastiğe benzer bir maddeden yapılan gutta-pecha-gutty adlı top, yüzyıllardır kullanılan tüy dolu topların yerini almış olur.

Britanya Açık Golf Turnuvası 1860’da İskoçya Prestwick’te ilk Britanya Açık Golf Turnuvası oynandı. Takip eden sene müsabakalar, hem profesyonel hem de amatörlere açılmıştır.

Elma Ağacı Çetesi ABD’nin en eski golf kulüplerinden biri olan St. Andrews Yonkers Golf Kulübü, 1888’de, New York Yonkers’da, 3 çukurlu bir model üzerine kurulmuştu. Kurucuları, üzerinde birçok elma ağacının bulunduğu bir otlak üzerinde 6 çukura kadar genişletilen golf sahası sebebiyle, “Elma Ağacı Çetesi” diye bilinirlerdi. Sonraki birkaç yıl içerisinde, doğuda çok sayıda, 6, 8, 9 ve 12 çukurlu golf sahaları açılmıştır. ABD’de ilk 18 çukurlu golf sahası; 1803’te, Wheaton yakınında kurulan Chicago Golf Kulübü’ne aitti.

Savaşın Getirdiği Zorluklar

1 PGA’nın Kuruluşu Bugün, Royal&Ancient Golf Kulübü ile birlikte, dünya golfünün çizgisini belirleyen Profesyonel Golf Birliği (PGA), 82 asil üyenin katılımıyla 1916 yılında kurulur.

940’lara gelinirken, golf sektörü I. Dünya Savaşı’nın etkilerini unutmuştur bile. Ne var ki, II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi her şeyi altüst eder. Kauçuğun pahalanması ve askeri kaynaklara yapılan harcamalar, golf toplarının fiyatlarını inanılmaz rakamlara ulaştırır ve Amerikan Hükümeti, 1942 yılında golf malzemelerinin üretimini, lüks ve gereksiz olduğu gerekçesiyle savaş bitene kadar yasaklar. Savaşın olumsuz etkileri bir sonraki sene de devam eder, PGA Şampiyonası ve Masters serisi yapılamaz.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

9




Not f l o G

TURNUVA TAKİP

Oyuncu ve caddie’si, ku ral lüdürler. Öngörülen tur ları bilmekle yükümboyunca, oyuncunun caddie’si tarafından ya pıl ihlalinde öngörülen ce acak herhangi bir kural za oyuncuya uygulanır.

8.Geleneksel LG / Beko Golf Turnuvası, İGK’da 09-10 Nisan tarihleri arasında yapıldı. Derece alan golfçüler şöyle sıralandı: Nearest to Pin Kaya Çilingiroğlu Longest Drive Lady Adalet Çimen Küçük

Junior Kategorisi Esin Başkaya Can Berk Şerbetçioğlu Deniz Bayram

Senior Kategorisi Sıtkı Anadol

Longest Drive Man Erdem Kırçuval

12

Furkan Öztürk

Bayanlar “A” Kategorisi

Bayanlar “B” Kategorisi

Bayanlar Gross Birincisi

Adalet Çimen Küçük İlkin Durukan Aynur Kutal

Şefika Kırçuval Nesrin Sarıoğlu Yoo Soo Chung

Rana Esen

Baylar “A” Kategorisi

Baylar “B” Kategorisi

Baylar “C” Kategorisi

Baylar Gross Birincisi

Selahattin Özdoğan Cankut Bilir Mustafa Özdemir

Gündüz Özdemir Tanıl Esemenli Mehmet Zeki Akıllıoğlu

Fahri Esin Ahmet Nogaylaroğlu Alper Göğüş

Cankut Bilir

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Efes Alemdar

Hayri Ekici

Doğan Özdem

Elif Kırçuval www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

13


TURNUVA TAKİP

Türkiye Golf Ligi tüm hızıyla devam ediyor.

Türkiye Golf Federasyonu’nun 2010 yılı itibariyle düzenlemeye başladığı golf liginin beşinci ayağı, 9-10 Nisan‘da 24 sporcunun katılımıyla gerçekleşti. 15 erkek ve 9 bayan golfçünün iki günlük mücadelesi sonunda erkeklerde Koray Varlı, bayanlarda ise Sena Ersoy en iyi skoru yapan oyuncular oldu. Lig sonundaki sıralamada ilk üç sırayı alacak olan erkek oyuncular Avrupa Erkekler Takım Şampiyonası’nda, ilk iki sırayı alacak olan bayan oyuncular ise Avrupa Genç Bayanlar Takım Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil etmeye hak kazanacaklar.

Günay Yazıcı

14

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Kemer Golf & Country Club’da yurt dışından gelen oyuncuların katılımıyla renkli günler yaşanıyor. Klübün en küçük golfçülerinden biri olan E.Jhon İpeker ise, ailesiyle birlikte geldiği oyun alanında, Golf XL objektifine özel poz vermeyi ihmal etmedi.

E. Jhon İpeker

Melih Okyar

Selen Timur

Lal Saran

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

15


TURNUVA TAKİP

Golfün Usta İsimleri, TGF Türk Ustalar (Masters) Turnuvası’nda Buluştu…

‘Yeşil Ceket’i Hamza Hakan Sayın Giydi 2011 golf sezonu, önceki yıllarda olduğu gibi yine TGF Türk Ustalar (Masters) Turnuvası ile açıldı. Ülkemizin en iyi golfçülerini buluşturan organizasyonun sonunda, Hamza Hakan Sayın turnuvanın gross şampiyonu oldu ve “Yeşil Ceket”i giymeye hak kazandı. Silivri’deki Klassis Golf Kulübü’nde gerçekleştirilen TGF Türk Ustalar (Masters) Turnuvası’nda; Serkan Akarsu, Jurgen Neidl, Şükriye Yıldız ve Özlenen Başoğlu kendi gruplarında birinciliği elde eden diğer isimler oldu.

16

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

16 Nisan 2011 tarihinde Silivri’deki Klassis Golf Kulübü’nde gerçekleştirilen TGF Türk Ustalar (Masters) Turnuvası’nda; Erkekler Kategori B’de 74 net skorla Jurgen Neidl, Kategori A’da 74 net skorla Serkan Akarsu, Bayanlarda ise; 86 net skorla Özlenen Başoğlu Kategori B’de, 73 net skorla Şükriye Yıldız da Kategori A’da şampiyonluğu elde eden isimler oldu. Ustalar Turnuvası’nda Hamza Sayın zirvede yer aldı. Türkiye’nin usta golfçülerinin katıldığı turnuvayı 76 vuruşla tamamlayan Sayın, Türkiye Ustalar Tur-

nuvası Şampiyonu’na verilen yeşil ceketi kariyerinde 2. kez giyme başarısını gösterdi. 2010 yılında, yine Klassis Golf Kulübü’nün ev sahipliğinde düzenlenen TGF Türk Ustalar (Masters) Turnuvası’nda, milli golfçü Koray Varlı ‘nın elde ettiği 67 (-6) gross skorla şampiyon olmuş ve Yeşil Ceket’i giymeye hak kazanmıştı. Turnuvada dereceye girenlere ödülleri Türkiye Golf Federasyonu yetkilileri tarafından verildi.



EFSANE GOLFÇÜLER

DüNdeNBUGüNe DüNdeNBUGüNe

Sam Snead Hayal Ettiği Her Şeye Sahip Oldu

1978’de Sam Snead, partneri Gardner Dickinson’la birlikte Legends of Golf’ü kazandı. 1980 Snead’in Golf Digest Commemorative Pro-Am’i kazandığı seneydi. 1982’de ise, partneri Don January ile Legends of Golf’ü kazandı. 2002 senesindeyse resmi olarak 66. kez Masters’ta tee-shot gerçekleştirdi.

“Hayatta, hayal ettiğim her şeye sahip oldum. En çok sevdiğim işi yaptım. Sevildim... Bir insan hayattan daha fazla ne bekleyebilir?” Golfün bu dev ismi, Virginia dağlarında kendi halinde sıradan bir çiftçi ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşlardan itibaren ailesine destek sağlamak için yerel bir hotelde caddie’lik yaptı. Bu zor günlerde çıplak ayaklarıyla, ağaçtan yaptığı sopalarla golf oynamaya başlayan Sam, büyük abisi Homer’ın da yardımlarıyla bu sporla günden güne daha da haşır neşir oldu ve kısa sürede ustalaştı. Öyle ki 22 yaşına geldiğinde, artık profesyonel bir oyuncuydu. Takvimler 1937’yi gösterdiğindeyse Snead, dünya çapında tanınıyordu.

18

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


S am Snead ölümle ilgil i ol ar ak şu söylü yordu nları : “Birçok ya şl ı insan öl rini kabullen üm fikmiş. Bunu anlayamıyor Ölüm fikri b um . eni çok kork u tu yor çünkü b sonsuza kad en ar yaşamak isti yorum.”

50 yıldan fazla sürdürdüğü golf kariyerinde kazandığı sayısız başarıyla, ismini spor tarihine altın harflerle yazdırmayı başardı. Profesyonellik hayatı boyunca dünya çapında 135, PGA Tour’da ise kazandığı 81 birincilikle, kırılması çok zor olan birçok rekoru arkasında bırakarak bizlere veda eden Snead’in; 3 Masters, 3 US PGA ve bir de Open şampiyonluğu bulunuyordu.

Masters’da Yeşil Ceketi Giyen İlk Oyuncu Zarif ve bir o kadar da usta swingleri, kamıştan şapkası ve insancıl kişiliğiyle yarım asırdan fazla golf dünyasının gözbebeği olan Sam Snead, Masters’da zirveyle, turnuvayı kazananlara ilk kez yeşil ceket giydirilmeye başlanılan 1949 yılında tanıştı. Dolayısıyla da günümüzde her golfçünün hayali olan yeşil ceketi giyen ilk oyuncu oldu. Golfün efsane ismi, turnuvaların match-play şeklinde oynandığı yıllarda da, üç kez US PGA Şampiyonası’nı kazandı. Gençlik çağlarında kendine ait stilini geliştiren golfçüyü izleyen, zamanın ustalarından Salazar’ın onun hakkındaki yorumu ise, hiç unutulmayacaktı: “Ne

golfü? Golf hakkında hiçbirşey bilmiyor ve nasıl oynandığını öğrenmeye çalışırken, çevresinde olmak istemem.” Samuel Jackson Snead, 27 Mayıs 1912’de Virginia Ashwood’ta dünyaya geldi. 19 yaşındaki Sam, Hot Springs’teki Homestead Hotel Golf Sahası’nda ilk işine başladı. 1936’da, PGA Tour’a katıldı ve ilk birinciliğine West Virginia Closed Pro’da ulaştı. 1937’de, PGA’da tam beş turnuvadan zaferle ayrıldı. Başarı grafiğini her yıl yükseltti ve 1938’de tam sekiz turnuvadan birincilikle ayrıldı. 1939 yılında ise, bir diğer usta Byron Nelson’la çekiştiği U.S. Open’ı, son anda kaybetti. Bu, kariyeri boyunca hiç US Open kazanamayıp, dört kez ikinci olan Slammin Sammy lakaplı oyuncunun kaçırdığı ilk fırsattı. 1942’de PGA Şampiyonu olan Snead, 1943’deki PGA Tour’da, rakiplerine hiç geçit vermeden şampiyon oldu. 1946’da ise, ilk ve son kez British Open’ı kazandı. 1947 senesinde U.S. Open’da ikinci hayal kırıklığını Lew Worsham karşısında yaşarken, aynı yıl içerisinde 7 PGA turnuvasından birincilikle ayrıldı. 1949’da Masters ve PGA Şampiyonası’nı kazandı. 1950 yılında ise Snead, PGA’daki en parlak yılı-

nı yaşadı ve bu sene içerisinde tam 11 turnuva kazandı. 1951’de PGA Şampiyonası’nı 3. kez kazanmayı başardı. Ve bu sene içerisinde Amerika Ryder Kupası takımının ilk kez kaptanlığını yaptı.

1952 yılı onun için önemli yıllardan biriydi. Snead, Masters’da ikinci kez yeşil ceketini giydi. 1954’de Ben Hogan’ı Play-Off’ta ekarte eden 42 yaşındaki Snead 3. kez Masters Şampiyonu oldu. 1963 PGA Seniors’da ilk şampiyonluğunu yaşayan Sam Snead, aynı sevinci 1965, 1967, 1970, 1972 ve 1973 yıllarında da yaşayacaktı. 1964’de kariyeri boyunca 4 kez daha (1965, 1970, 1972 ve 1973) Dünya Seniors Şampiyonası’nı kazanan Snead, artık önemli bir isim olmuştu. 1965 yılında, 52 yaşında kazandığı Greater Greensboro Open’la beraber, PGA Tour’da bir turnuvayı kazanan en yaşlı oyuncu olmayı başardı. Kazandığı bu zafer, onun bu turnuvadaki 8. birinciliğiydi. Kazandığı 81 şampiyonlukla PGA Tour’da “bütün zamanların en çok turnuva kazanan oyuncusu” olan Sam Snead, 90. yaş gününe 4 gün kala 23 Mayıs 2002’de, 89 yaşında hayata gözlerini yumdu.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

19


DüNdeNBUGüNe DüNdeNBUGüNe EFSANE GOLFÇÜLER

Golfün Muhteşem Sihirbazı

TIGER WOODS E

ABD ordusundan emekli teğmen Earl Woods’un oğlu olan Tiger’ın annesi ise, Tayland kökenli Kultida. Tiger Woods’un Tiger takma adını almasının sebebi ise, babasının Vietnamlı bir asker olan arkadaşı Vuong Dang Phong.

ldrick (Tiger) Woods, gelmiş geçmiş en büyük golf şampiyonu olarak kabul ediliyor. Yüzlerce ödülü olan ve kazandığı kupalarla kendi müzesini kuran Woods, dünyanın en çok kazanan sporcularının başında geliyor. 1996 yazında, profesyonel golfe geçtiğinden beri yapmış olduğu kariyerle zirveye oturan usta sporcu, 45’i aşan PGA Tur olmak üzere 65’den fazla turnuva kazandı. 1997, 2001, 2002 ve 2005 Masters, 1999 ve 2000 PGA Şampiyonası, 2000 ve 2002 ABD Açık, 2000 ve 2005 Britanya Açık’ta kupa kaldırdı. 2001’de kazandığı 2. Masters ile birlikte 4 büyük profesyonel kupayı aynı anda elinde tutan ilk isim oldu. PGA Tur’da rekoru elinde bulunduran Tiger Woods, para listesinde de tüm zamanların en çok kazanan oyuncusu. 30 Aralık 1975’de doğan Tiger Woods, Los Angeles’ın güney doğusunda olan Cypress California’da büyüdü. Henüz altı aylıkken, babasının golf sopası ile yaptığı vuruşları saatlerce izlerdi. İki yaşındayken Mike Douglas Show’a katıldı ve Bob Hope ile birlikte vuruş yaptı. üç yaşında şaşırtıcı vuruşlar yapmaya başlayan Tiger, beş yaşında Golf Digest dergisine haber oldu. Optimist Uluslararası Gençler Turnuvası’nı, tam altı kez 8, 9, 12, 13, 14 ve 15 yaşlarında kazandı. 1992’de 16 yaşındayken ilk kez bir

20

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

profesyonel turnuva olan Nissan Los Angeles Açık’da oynadı. 1993’te ise, üç PGA Tur turnuvasında daha boy gösterdi. 1994’de, Amerika’nın ünlü ve çok başarılı üniversitelerinden Stanford’a girdi ve üniversite hayatı boyunca tam 10 turnuva kazandı. 1994’de Batı Amatör’ü kazanarak, Amerika Takımı’nı Dünya Amatörler Şampiyonası’nda temsil etti. 1995’de ise Galler’de Walker Kupası’nda oynadı. 1995’de ilk büyük kupalarını oynayan Woods, Masters ve Britanya Açık’da oynadı, ancak geçirdiği sakatlık sebebiyle ABD Açık’a katılamadı. 1996’da da iki büyük turnuvada oynayarak, ne kadar önemli bir golfçü olmaya başladığını, her iki turnuvada da sergilediği performansla gösterdi. ABD Amatör ödülünü, üç kez peş peşe aldı ve kısa süre sonra ilk profesyonel turnuvasını, Greater Milwaukee Açık’da oynadı. İki turnuva kazanan ve ilk 30’a giren Tiger, Şampiyonlar Turu’na katılmaya hak kazandı. 1997’de, sezon açılışının yapıldığı Mercedes Şampiyonası’nı kazandı. Masters ile birlikte 4 PGA kupası kaldırdı ve o zaman bir rekor olan 2.066.833 $ ile Arnold Palmer Ödülü’ne sahip oldu. CNN’in dünyaca ünlü spor dergisi Sports Illustrated, Woods’u 1996 ve 2000’de “Yılın Spor Adamı” seçerken Fransız L’Equipe 2000’de onu, “Şam-


piyonların Şampiyonu” onuruna layık gördü. Dünyanın en saygın haber ajanslarından Associated Press ise Woods’u; 1997, 1999 ve 2000’de “Yılın Erkek Sporcusu” olarak onurlandırdı. Tiger Woods ve basketbolun efsanesi Michael Jordan bu ödülü üçer kez kazanan ilk isimler oldu. 2000’de, dünyanın en saygın haber ajansların-

Hogan, Gene Sarazen, Gary Player ve Jack Nicklaus’un ardından bu başarıya imza atan 5. isim oldu.

Tiger aynı zamanda Masters’ın gelmiş geçmiş en genç şampiyonu. 21 yaşında Masters kupasını alan genç sporcu için, ABD Açık ve Masters zaferleri aynı zamanda rekor farklarla birlikte geldi. 15 ve 12 atışlık farkla kupalara uzaForbes Dergisi’nin 2010 listesine göre, nan Woods, 138 yıllık 105 milyon dolarla dünyanın en çok rekorları da tarihe kazanan sporcusu oldu. gömdü. 1862’de Old Tim Morris, Britanya Açık’da zafere uzanırdan bir diğeri olan Reuters tarafından ken, 13 atışlık bir fark yapmıştı. “Yılın Spor Adamı” seçilen Woods, Woods 1999’da 8’i PGA toplam 11 1997’de ise, Amerika’nın önde gelen zafer elde ederek 23 yaşındayken spor kanalı ESPN tarafından “Yılın Erkek Sporcusu” ödülünü aldı. Laurebir efsane olma yolunda ilerledius Spor Ödülleri’nden de bir seri yağini gösterdi. 6 profesyonel büyük pan sporcu, bu saygın ödülü 1999 ve kupa zaferi ve 3 ABD Amatör Kupa2000’de kazanarak “Yılın Spor Adamı” sı, onu 25 yaşında toplam 9 büyük seçildi. PGA Tur’dan da 1997, 1999, kupa sahibi yaptı. Bu da aynı yaşlar2000, 2001, 2002 ve 2003’de “Yılın dayken Nicklaus’dan 3 büyük kupa Sporcusu” ödüllerini alan Woods, 30 daha fazla kazanmış olması anlamıyaşına gelmeden önce “golfün yaşanı taşıdı. Nicklaus’un 4 profesyonel yan efsanesi” olmayı başardı. büyük kupası ve 2 ABD Amatör Kupası bulunuyordu. 2000’de, dokuzu PGA Tur olmak üzere 11 turnuva kazanan Tiger, aynı zamanWoods golf tarihinin en çarpıcı amatör da Amerika Takımı ile birlikte Dünya istatistiklerini de elinde bulunduruKupası’nı da kazandı. 2000’de kazandığı 9 PGA Tur zaferi, 1950’de Sam Snead’in kazandığı 11 zaferden beri elde edilen en büyük başarı olurken, 1999’da da 8 PGA Tur zaferi elde etti. Tiger’ın en önemli başarılarından biri ise 2000’de geldi. Aynı sene üç büyük turnuvayı kazanarak efsane golfçülerden Ben Hogan’ın, 1953’de elde ettiği rekoru egale etti. Tiger aynı zamanda PGA Şampiyonası’nı peşpeşe kazanarak, Denny Shute’ün 1936-37’deki rekorunu da kırdı. Britanya Açık’ı kazanarak Grand Slam’leri toplayan en genç isim olurken, toplamda da

yor. 6 USGA ulusal kupası kazanarak, NCAA ünvanı sahibi de oldu. Ve bunları yaparken henüz profesyonel olmamıştı. 27 Ağustos 1996’da profesyonel olan Tiger, bu zamana kadar üç kez peşpeşe ABD Amatör Kupası kazandı ve 18 maçı peşpeşe lider tamamlayarak rekor kırdı. ABD Gençler Şampiyonası’nı henüz 15 yaşındayken 1991’de kazanarak bu başarıya en genç yaşta ulaşan isim olan Woods, 1994’de de ABD Amatör’ü 18 yaşında kazanarak, bu başarıya ulaşan tarihteki en genç golfçü oldu. Yaşadığı evlilik dışı ilişkileri nedeniyle, son zamanların en büyük skandallarından birine imza atan Woods’un, mesleki hayatı bundan büyük zarar gördü. Bunun yanısıra yapmış olduğu sponsorluk ve reklam anlaşmalarının iptali nedeniyle de zor günler yaşayan Tiger, uzun süredir turnuva kazanamamasına rağmen, dünyanın en çok kazanan sporcusu unvanını hala elinde bulunduruyor.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

21


DİYALOG

Esra AYNUR

B

Röportaj

u sayının Diyalog konuğu, gerek yurt içi gerekse yurt dışındaki turnuvalarda pek çok önemli başarıya imza atmış, golfün usta bir ismi; Hamza Hakan Sayın. Son olarak, ülkemizin en iyi golfçülerini buluşturan TGF Türk Ustalar (Masters) Turnuvası’nda gross şampiyonu olan ve ‘Yeşil Ceket’i ikinci kez giyme başarısı gösteren, + 1 handikap puanına sahip milli takım oyuncumuz Sayın’la, golf sporunun Türkiye’deki gelişimi, yeni nesillere tanıtılması ve hedeflerine dair konuştuk.

Hamza Hakan Sayın Milli Golfçü

“Golf, Benim İçin Vazgeçilmez Bir Tutku” Hamza Bey, 1998 yılında golfe başladığınızda 12 yaşındaymışsınız. Golfle tanışmanız nasıl oldu? Neden daha popüler olan spor dallarından birini değil de golfü seçtiniz? Golf sporuna, sizin de söylediğiniz gibi 1998 senesinde, bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine başladım. Nedenini size şu şekilde açıklayabilirim. Diğer sporlarda olmayan disiplin, ahlak ve etik kurallarına sahip tek bir spor var, o da golf. Ayrıca bu sporda; rakibe saygının, sahaya saygının en üst düzeyde olması ve bunlara ek olarak açık alanda oynanması da bana son derece cazip geldi. İşte tüm bunları bir arada bulduğum için, ben de golfü seçtim.

22

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Golfü seçmenizde ve devam etmenizde sizi destekleyenler mutlaka olmuştur. Kesinlikle oldu. Öncelikle söylemeliyim ki, TGF başkanımız Ahmet Ağaoğlu’nun benim ve diğer arkadaşlarımın üzerinde büyük bir emeği var. Daha sonra, yine kendi kulubüm olan Klassis Golf Kulubü Yönetim Kurulu Başkanı ve sahibi Ahmet Hamoğlu’nun, benim ve benim gibi kulüpte yer alan sporcular üzerindeki emeği çok fazladır. İlk hocam olan Adnan Salmanlı’nın yeri ise bende çok başkadır. Son olarak tabii ki, ailemin desteği olmasaydı asla buralarda olamazdım.

Golfte 3. Kademe Antrenörlük Belgesi Sahibiyim

Golfle ilgili nasıl bir eğitim aldınız? Golfle ilgili eğitimimi, 2004-2008 yılları arasında Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda aldım. Burada, antrenörlük golf ihtisas alanında eğitim gördüm. Golfte 3. Kademe antrenörlük belgesi sahibiyim.

İleride eğitmen olmayı düşünebilirsiniz o halde. Aslına bakarsanız, şimdilik düşüncemde bu yok, daha çok oyuncu olarak devam etmek istiyorum. Ama zamanı geldiğinde, eğitim vermeyi tabii ki düşünüyorum.

Golfün dünyadaki ve Türkiye’deki konumu birbirinden çok farklı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Golf, bilindiği gibi dünyada en çok kazandıran sporların başında geliyor.


www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

23


DİYALOG Biz de öyle değil. Gerek Avrupa’da gerekse Amerika’da çok yaygın bir spor. Ülkemizde de böyle olabilmesi için, medyaya daha fazla iş düştüğü kanaatindeyim. Bizde futbol, basketbol ve voleybolun dışında çok fazla spor dalına, görsel ya da yazılı basında yer verilmiyor. Golf de hiç yer bulamayanlardan biriydi. Ancak son zamanlarda yavaş da olsa bu durum değişmeye başladı. Görsellik arttığında halkın da ilgisi artacaktır. Ülkemizdeki golf sahalarının artması, özellikle de halka açık golf sahalarının fazlalaşmasıyla birlikte, golfçü potansiyeli de doğru orantılı olarak çoğalacaktır.

Golf dünyada en çok kazandıran sporların başında geliyor dediniz. Forbes dergisinin 2010 listesine göre, Tiger Woods 105 milyon dolarla en fazla kazanan sporcu oldu. Türkiye’de durum tabii ki çok farklı. Maalesef Türkiye’de Profesyonel Lig olmadığı için, bizler maddi anlamda kazanç sağlayamıyoruz. Amatör statüsündeyiz. Dünyaya baktığımızda bu böyle değil, zira sponsorların desteğiyle oyuncular müthiş paralar kazanıyorlar. Tabii, Woods bu alandaki en iyi örnek. Mesela müsabakalar sonunda finale kalanlar çok iyi rakamlar alıyor, hatta müsabakaya katılmak bile kazanç sağlamanıza yeterli olabiliyor. Amatörlere bireysel sponsor desteği

24

olmadığından, bizim için bu tür kazançlar söz konusu değil. Türkiye’de golfün ve oyuncuların gelişimi adına artık mutlaka bir profesyonel lig kurulmalı ama bu çok da kolay değil.

Golf Sporu Medyadan Faydalanmalı Peki, Türkiye’de başlangıç olarak ne yapılmalı? Biz de profesyonel oyuncu sayısı az. Profesyonel olanlar da hocalar. Onlar da kendi aralarında küçük çaplı oynuyorlar. Örneğin Almanya’da EPT turu var. Bu turda Avrupa’nın değişik ülkelerinden oyuncular katılıyor. Kazandıkları müsabakalarda kazandıkları para sıralamasına göre ilk 5’e girenler, gelecek sezon 2. ligden başlıyorlar ve avantaj kazanıyorlar. Daha yüksek paralar sözkonusu oluyor. 2. lige yükselip ilk 20’ye girdiğinizde ise 1. lige yükseliyorsunuz. Tabii, işler hep sponsor desteğiyle yürüyor. Avrupa’da buna mini tur diyorlar, Türkiye’de de en azından buna benzer bir şey yapılmalı. Ancak şu an için, profesyonel olarak katılacak olanlar hep hoca statüsündeki kişiler olur. Ama zamanla çok daha geniş kitlelere ulaşır.

Golf ülkemizde yeni tanınan bir spor dalı. Gençlerin golfe ilgi duyması, bu spora

teşvik edilmeleri sizce nasıl sağlanabilir? Evet, golf ülkemizde çok yeni bir spor. Dolayısıyla devlet okullarında yapılamıyorsa bile hiç değilse özel okullarda, seçmeli ders olarak konulabilir. Tabii devlet okullarında yapılabilse çok güzel olur. Ama bunun çok kolay olmayacağının bilincindeyim, yine de gönlüm bunu istiyor. Golfün ülkemizde yeterince anlaşılmadığını ve tanıtılmadığını düşünüyorum. Bunun için medyadan mutlak surette faydalanmak gerekir. Ayrıca okullarda golfü tanıtıcı ve teşvik edici belgeseller, filmler gösterilebilir diye düşünüyorum.

Disiplinli, Sabırlı ve Dürüst Olmayı Öğrendim Golf sizin için ne ifade ediyor? Golf benim için bir vazgeçilmez bir tutku. Ancak sadece tutku olmakla kalmadı, aynı zamanda tamamıyla bir yaşam biçimi de oldu.

Golfün hayatınız diğer alanlarındaki etkisi nasıl oldu? Golf bana, disiplinli olmayı, sabırlı olmayı ve dürüst olmayı öğretti diyebilirim. Bunun hayatımın her alanında izlerini ve yansımalarını görüyorum. Bu açıdan da oldukça faydalı bir spor.

YURT İÇİNDE KAZANDIĞI TURNUVALARDAN BAZILARI

YURT DIŞINDA KAZANDIĞI TURNUVALARDAN BAZILARI

• 2004 Türkiye Amatör Şampiyonası 1.si • 2005 TGF Federasyon Kupası 1.si • 2005 Türkiye Açık Amatör Şampiyonası 1.si (73,67,68,67 -17) • 2005 Avrupa Kulüpler Şampiyonası Takım 1.Ligi Bireysel 1.lik (68,68,67 -16) • 2007 Türkiye Ustalar (Masters) Şampiyonası 1.si • 2007 TGF Federasyon Kupası 1.si • 2009 Türkiye Amatör Şampiyonası 1.si • 2010 TGF Federasyon Kupası 1.si • 2010 Türkiye Golf Ligi Şampiyonu • 2011 Türkiye Ustalar Şampiyonu

• 2004 Slovenya Challenge Team Altın-Bireysel Bronz Madalya • 2005 Belçika Avrupa Amatör Şampiyonası T44. İlk Cut Yapan Türk Oyuncu • 2005 İspanya Akdeniz Oyunları Takım Gümüş-Bireysel Bronz Madalya • 2006 İngiltere Lyhtham Trophy İlk Cut (İlk 40) Yapan Türk Oyuncu • 2006 İngiltere Brabazon Trophy İlk Cut (İlk 40) Yapan Türk Oyuncu • 2006 İtalya Avrupa Amatör Şampiyonası T31 • 2006 Slovenya Challenge Team Gümüş-Bireysel Bronz Madalya • 2008 Yunanistan Açık Amatör Şampiyonası Takım 1.Ligi Bireysel 1.lik (71,70,68,71 -8) • 2010 Bulgaristan Challenge Team Gümüş Madalya • 2010 Bulgaristan Açık Amatör Şampiyonası 2.si

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


En Büyük Hayalim Profesyonel Avrupa Turu’nda Oynamak Yeşil ceketi giymenin gerçekten de anlamı çok büyük. Masters çok özel bir turnuva. Yıl içinde sadece birincilikleri olan sporcuların katılabiliyor. Ustalar Şampiyonası adı altında da geçiyor. Bu ceketi giydiğin takdirde 5 yıl turnuva kazanmasan da, Masters’da oynama hakkı elde ediyorsun. Tabii ki, Ustalar Şampiyonu olmak insana keyif ve mutluluk veriyor ve ben iki kez yeşil ceket giydiğim için çok mutluyum.

Bu kadar şampiyonlukları olmuş, golfe gönül vermiş bir sporcunun elbetteki hedeflediği bir yer vardır. Golfte hedeflediğiniz yer neresi?

Golfte kendinize örnek aldığınız bir isim mutlaka vardır.

Peki, golfde unutulmazınız desem, aklınıza ilk gelen hangi an olurdu?

Evet, İspanyol bir oyuncu var; Sergio Garcia. Neden olduğunu ben de tam bilmiyorum. Hatırladığım kadarıyla golfe ilk başladığım yıllarda, elime geçen bir golf dergisinde onun yaptıklarını okumuştum ve bir gün ben de onun gibi olabilirim demiştim, hatta bunun hayalini kurmuştum. Böylece kendimi ona yakın hissettim ve benim idolüm oldu.

2005 yılında Türkiye Açık Amatörler Şampiyonası’nı kazandığım anı asla unutamam. Çok keyifliydi. O günün bende yeri çok başkadır, hala hatırlar ve mutlu olurum. Zaten o günden sonra yolum daha da çok açıldı.

Tabii, olmaz mı? Golfte hedeflediğim yer, Profesyonel Avrupa Turu’nda oynamak. Ülkemizde demin de belirttiğim gibi profesyonel tur şu anda yok. Ben 1. Amatör sıradayım ve Amatör Milli Takımı’nda oynuyorum. Profesyonel olarak oynamak benim en büyük hedefim ve hayalim, umarım gerçekleşir.

İkinci kez yeşil ceketi giydiniz ve Masters’da şampiyon oldunuz. Bunun da sizin için anlamı büyük olmalı.

Biz de Golf XL dergisi olarak, hedeflediğiniz bu hayalinize en kısa zamanda ulaşmanızı istiyoruz. www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

25




Not f l o G

GOLF EKİPMANLARI

Bir oyuncu caddie’den ya alabilir, ancak aynı anda rdım birden fazla caddie kullanamaz.

B

42 mm

54 mm

70 mm

83 mm

Golf ÇubuklarıTEE aşlangıç yerinden vuruş yapmadan önce, topu yerden yüksekte tutmaya yarayan, 3-5 cm’lik plastik ya da tahta, uzun veya kısa farklı renklerde çubuk şeklinde golf aksesuarlarıdır. Golf sporunda; başlangıç vuruşu yapılacak alanın, kullanılacak golf ekipmanının ve golf aksesuarlarının seçimi, golfçünün başarısını etkiler. Düşük handikaplı profesyonel golf oyuncuları için, golf sahası başlangıç alanının arkası, orta ila yüksek handikapa sahip veya uzun vuruşlu yetişkin erkek golfçüler ile düşük handikaplı veya uzun vuruşlu bayan golfçüler için, golf sahası başlangıç alanının ortası, orta veya yüksek handikaplı bayan golf oyuncuları ve yeni başlayan golfçüler için ise, başlangıç alanının önü ayrılmıştır.

28

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


GPS ile Atış Uzaklığı Ölçme Cihazları Bu cihazlar, GPS teknolojsi ile golfçülerin, golf sahası içerisindeki tüm mesafeleri ölçmelerine yardımcı olur. Golf sahası için tasarlanan dokunmatik ekrana sahip modellerde artık, genişleyen açık hava rekreasyonu ve fitness hattındaki en son atılım olan su geçirmezlik özelliği bulunuyor.

Başlangıç Yeri İşaretleyicileri

Tee Markers

Golf sahalarında, başlangıç alanlarının sınırları genellikle bir çift başlangıç alanı işaretleyicisi (tee marker) ile belirlenir. Başlangıç alanının ön, sağ ve sol tarafların dış kenarları, bir golf oyuncusunun başlangıç alanında durup yüzünü çukura doğru çevirmiş olduğu göz önüne alınarak Tee Marker’lar ile tespit edilir. Alanlar farklı renklerde tee markerlar ile de işaretlenebilir. Genellikle, kırmızı, bayan golfçüler; beyaz ve/veya mavi erkek golfçüler; sarı ise golf şampiyonlukları için kullanılır.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

29


BAY GOLF

Şenol Bay Golf Eğitmeni

“ Bu sayıda sizlere golfte çok önemli bir konu olan, golf oyuncusunun golf vuruşunu yapmadan önce ve vuruşunu yaptıktan sonra, kendisini nasıl bedensel olarak hazır duruma getirmesi gerektiğinden bahsedeceğim. Aynı zamanda, pozitif düşünce ile konsantrasyon ve adaptasyonun nasıl en yüksek noktaya çıkartılacağına dair bilgiler de vereceğim. Yukarıdaki konulara geçmeden, bir golf oyuncusunun vuruşlarını yapmadan önce nelerden ve nasıl etkilendiğini; bir oyuncunun performansını pozitif durumdan, negatif duruma nasıl düşürdüğünü; negatif durumdan pozitif bir duruma nasıl geçmeyi başardığını anlatmak istiyorum. Bilindiği gibi golf sporu, yaklaşık 5-6 saat süren uzun bir maraton koşusu gibidir. Bu zaman diliminde bir golf oyuncusunun kendisini hem bedensel hem de zihinsel olarak çok iyi hazırlaması gerekmektedir. Eğer bunlardan herhangi birine hazır olmaz ise, oyuncu istediği skoru golf sahasına yansıtamaz.

30

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Oyuncu bedensel ve zihinsel olarak istediği seviyede değil ise, çabuk yorulacak ve konsantre olamayacaktır. Eğer zihinsel olarak hayatında negatif giden birtakım olaylar varsa, onlar da konsantre oluşunu etkiler. Ve akabinde oyuncu iyi bir skor yapamaz. Aslında bu ikili denge, bütün yapılan sporlar için geçerlidir. Bir sporcunun başarılı olabilmesi için hem fiziksel olarak hem de zihinsel olarak çok iyi bir durumda olması gerekmektedir. Bu noktada M.Kemal Atatürk ’ün sözünü unutmamak gerekir.

Merhaba

SAĞLAM KAFA SAĞLAM

VÜCUTTA BULUNUR

Golf sporu, çok yoğun konsantrasyon gerektiren sporlardan birisidir. Bu yoğunlaşma sahaya adımımızı atmadan başlar. Oynayacağı golf sahasının zorluk ve kolaylık derecesi de golf oyuncusu için çok önemlidir. Oyuncu golf sahasının zorluk derecesine göre bir


antreman ve diyet programı uygular. Bir hafta öncesinden de kendisini bu programa hazırlar. Oyuncu golf sahasına çıkacağı gün ise, gerekli hava şartlarını da göz önüne alarak, son hazırlıklarını yapar. Bunlara örnek verecek olursak: Yağmurlu gün Gerekli yağmurluklar ve şemsiye vs. gibi malzemeler alınır. Sıcak hava Kısa kollular ve genelde beyaz tonlu kıyafetler seçilir. Yiyecek içecek Hava koşulları göz önüne alınarak, sıcak havalarda sportif içecekler, muz ve bol miktarda su alınması gerekir. Malzemelerin kontrolü Golf sopalarının ve toplarının eksiksiz bir şekilde olması gerekir. Isınma ve soğuma Kendisi için yeterli bulduğu zamanda, golf sahasına gidip ısınma hareketlerini yapması ve zihinsel olarak hazırlanması gerekir. Oynayacağı kişiler ve çıkış saatinin kontrolü. Bunlar yapıldıktan sonra, sporcunun kendisinde pozitif düşünce oluşturarak oyuna başlaması gerekir. Kendisini hep pozitif tutacak şeylere konsantre olmalıdır. Mesela; Rüzgarın şiddeti, Uzaklık, Vuracağı bölgenin eğimi, Golf sopasının seçimi, Mental olarak hedefe focus,

Tutarlı golf vuruşu için etkin ve tutarlı bir vuruş öncesi rutini gerekir. Vuruş öncesi rutini golf oyununun en önemli bölümlerinden biridir. Oyuncunun tutarlı düşünebilmesini ve o ana odaklanabilmesini sağlar. Çok iyi tanımlanmış bir vuruş öncesi

rutinini, tutarlı ve etkin bir şekilde gerçekleştirmeye kendini daha fazla odaklaması, oyuncunun anksiyetisinin bilişsel ve somatik unsurları ile başa çıkabilmesine yardımcı olabilir. Oyuncu düşüncelerini neyin yanlış gidebileceğine odaklamaktan uzaklaştırıp, çok kısa dönemlik bir hedefe (yani iyi bir vuruşa) yönelik basit fiziksel unsurlara yönelterek, anksiyetesinin bilişsel unsurlarını sınırlandırabilir. Oyuncunun kendisini fiziksel haraketlere hazırlaması, vuruş öncesi rutinine odaklaması ve kafasında topun hedefe doğru hareketini canlandırıp topu, hızlı ve yumuşak bir ritimle hedefe yöneltmesi ile de somatik etkiler yok olur. “Vuruş öncesi rutini; kendinizi, zihinsel ve fiziksel olarak, olabilecek en iyi vuruşa hazırlamaya odakladığınız zihinsel bir süreçten başka birşey değildir. Sizi olumsuz düşüncelerden uzaklaştırarak, fiziksel hareketi tutarlı kılmak suretiyle bedeninizin gevşemesine olanak sağlar. Vuruş öncesi rutini bir kimseden diğerine çok fark eder. Örneğin, bir oyuncu için etkin bir rutin 40 saniye sürerken, bir başka oyuncu için çok daha az olabilir. Ancak burada çok daha önemli bir unsur, oyuncunun bu rutini her bir vuruşu için istikrarlı bir şekilde tekrar etmesi gerektiğidir. Bir turnuva sırasında rutinde olabilecek bir değişiklik, düzensiz vuruşlara ve skorun kötüleşmesine neden olabilir. “Jack Nicklaus ve onun vuruş öncesi rutinine ilişkin bir çalışma yapıldı. Ancak bu çalışma Greg Norman’ın Master oyunundaki talihsiz düşüşüne kadar unutuldu. Bir psikolog önemli oyunlardan biri sırasında Nicklaus’un golf çantasından golf sopasını çıkardığı an ile her bir vuruşu için topa

Bir turnuva sırasında rutinde olabilecek bir değişiklik düzensiz vuruşlara ve skorun kötüleşmesine neden olabilir.

vurduğu ana kadar kronometre tuttu, Jack’in 1-18 saniye olan süresi asla bir saniyeden fazla değişmedi. Bu çok şaşırtıcı! Aynı psikolog Norman için Master oyununda süre tuttu, onun süresi daha azdı ve round ilerledikçe Norman’ın vuruş öncesi rutini süresinin gittikçe kısaldığını gördü.” Vuruş öncesi rutinine yoğunlaşmakdan fayda sağlamak için, vuruşun başarılı olup olmayacağından çok sürecin kendisine yoğunlaşmaya daha fazla çaba sarfetmek gerekir. www.tomstickneygolf.com/preshot.htm

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

31


GOLF HABER

Türk Hava Yolları,

Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’na Sponsor Oldu! Ladies European Tour National Golf Club’da üçüncüsü düzenlenen Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’nın (LET) Türkiye ayağının ana sponsoru ikinci kez Türk Hava Yolları oldu. Türkiye ayağını National Golf Club’un düzenlediği, Yeni Zelanda’dan Avusturya’ya, Fas’tan İspanya’ya, Fransa’dan İngiltere’ye, Portekiz’den Çin’e kadar dünyanın dört bir yanında gerçekleştirilen ve en prestijli golf turnuvalarından biri olarak kabul edilen Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası’nın Türkiye ayağı Turkish Airlines Ladies Open, geçtiğimiz sene olduğu gibi bu sene de THY’nin ana sponsorluğunda yapılacak. Şubat ayında Avustralya ve Yeni Zelanda ayaklarının tamamlandığı turnuvanın Türkiye ayağı bu sene 05-08 Mayıs tarihleri arasında başlangıcından bu yana olduğu gibi yine National Golf Club’da gerçekleştirilecek. 2010 Turkish Airlines Ladies Open’da dünyaca ünlü birçok ismi geride bırakarak sürpriz bir şekilde turnuvayı birincilikle tamamlayan ve bu sene Avustralya Open’da ikinci, Yeni Zelanda’da ise dördüncü olan İngiliz oyuncu Melissa Reid’in 2011

32

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Turkish Airlines Ladies Open’a katılması kesinleşti. Öte yandan 2008 yılı Türkiye ayağı birincisi İsveçli Lotta Wahlin de bu sene Turkish Airlines Ladies Open’a katılacağını bildirdi. Fas’ta Lalla Meryem kupasını kazanan Alman oyuncu Anja Monke’dan, European Nations kupasını kazanan İsveçli oyuncu Anna Norqvist’e, Portekiz Ladies Open birincisi Avustralyalı Karen Lunn’dan The Ladies Slovak Open birincisi İspanyol Maria Hernandez’e kadar birbirinden değerli birçok golf oyuncusu Turkish Airlines Ladies Open’da yarışacak. Bu isimlerin yanı sıra, National Golf Club sahasını çok iyi bilen ve geçen senelerin Turkish Ladies Open şampiyonları Reid ve Wahlin’in karşılaşacağı bu turnuvanın hayli heyecanlı geçmesi bekleniyor. THY’nin sponsorluğunda gerçekleşecek olan ve artık geri sayımın başladığı 2011 Turkish Airlines Ladies Open’ın, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, bu yıl da kusursuz geçmesi için National Golf Club’da

bütün sahanın bakımı yeniden gözden geçirilip tamamlandı. Konuyla ilgili olarak konuşan National Golf Club Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bülent Göktuna; “Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası gibi dünyanın en önemli golf turnuvalarından birisinin Türkiye ayağındaki organizasyonunu üstlenmekten dolayı son derece gururluyuz. Türkiye bu turnuvalar sayesinde sesini daha fazla golf severe duyurabilecek. Bu yöndeki gayretimize, 2010 yılında olduğu gibi 2011’de de Türk Hava Yolları ana sponsor olarak destek verdi. THY’nin de desteğiyle düzenleyeceğimiz 2011 Turkish Airlines Ladies Open’da, National Golf Club sahası dünya çapında birçok şampiyona kazanmış oyuncuları ağırlayacak. Golf tutkunlarının bu etkinliği kaçırmamalarını tavsiye ediyorum” dedi. Bütün bir sene boyunca sürecek Avrupa Bayanlar Golf Turnuvası 2011, Türkiye’den sonra, Slovakya, İsveç, Portekiz, İngiltere, Dubai, İrlanda, İskoçya ve Fransa gibi dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde devam edecek. Kaynak: İstanbul-DHA


Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan’da, ordu kendini golfe verdi. Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan’da, ordunun savaş hazırlıklarıyla uğraşmak yerine kendisini tamamen golf sporuna verdiği ortaya çıktı. BBC’nin haberine göre, Hindistan Ulusal Denetleme Kurumu tarafından yapılan araştırma, ülke çapında Hindistan ordusuna ait tam 100 adet golf sahası bulunduğunu ortaya çıkardı. Kurum, Hint ordusunu “asli görevini geriye itip lüks golf sahaları işletmekle” suçladı. Hint ordusunun ülkedeki en büyük toprak sahibi olduğunu vurgulayan kurum, hazineden ücretsiz alınan bu alanların golf gibi lüks keyiflerde değerlendirilmesini eleştirdi. Ulusal Denetleme Kurumu tarafından hazırlanan raporda, askeri golf sahalarına üyelik için yüksek aidatlar ödendiği ve özellikle bu ülkedeki yabancı işadamı ve diplomatların büyük paralarla üye yapıldığı belirtildi. Ancak denetleme kurumunun suçlamasına ordudan aynı pişkinlikte yanıt geldi. Hindistan Ordu Sözcüsü Om Singh, golf sahalarının “askeri eğitimin bir parçası” olduğunu savunarak, “Buralar askeri eğitim alanları. Herkes gibi komutanlar da golften hoşlanabilir. Hem ordu sayesinde buralar yemyeşil ve güzel kalabiliyor” dedi. Kaynak: DHA

Ardahanlılardan Golfe Büyük İlgi

Y

ılın yaklaşık altı ayı kar altında kalan ve golf tesisi bulunmayan Ardahan’da, ilgi gören spor dalları arasında golfün ön sıralarda geldiği bildirildi. Gençlik Spor İl Müdürlüğü Spor Kulübü Başkanı Adnan Korkut, yaptığı açıklamada golfün Ardahan’da en çok ilgi çeken branşlardan biri olduğunu belirterek, “Bölgemizde özellikle pek bilinmeyen spor dallarına ilgi giderek artıyor. Golf de bu sporların başında geliyor ve 40’a yakın sporcumuz bulunuyor. Doğrusu, bölge halkının golfe bu kadar ilgi göstereceğini sanmıyordum. Bunda Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ile Golf Federasyonu’nun payı büyük. Çünkü, sözleşmeli antrenör alma imkanını bizim gibi spora aç illere verdikleri için, bu işte pay sahibiler” dedi.

Spor Salonunda Golf Antrenmanı Ardahan’ın yılın altı ayı karlarla kaplı bir bölge olduğuna dikkati çeken Korkut, şunları kaydetti. “Golf, açık alanda

yapılan bir spor olduğu için yaklaşık altı ay sporcularımız salonda çalışmak zorunda kalıyor. Salonun yaklaşık 1520 metre uzunluğunda olduğunu düşünürsek, topu atabilecekleri en uzak mesafe de bu kadar olmak durumunda. Üstelik düz bir alanda bunu yapmak zorundalar. Oysa golf için engebeli arazide ve uzun menzilde çalışmak gerekiyor. Her şeye rağmen golf sporcularımız, Türkiye şampiyonalarında ikinci ve üçüncü olmayı başarıyorlar. Gençler B kategorisinde, Murat Altun Türkiye şampiyonluğunu elde etti. Yıldızlar Ligi’nde Volkan Bulut, Özlem Aktürk, Zeynep Şit, Nuray Aktaş şampiyon olurken, Doğan Can Atıcı ise aynı ligde ikinciliği elde etti.”

2010 Yıldızlar Finali’nde, Ardahan’dan bayanlar katagorisinde yarışan Nuray Aktaş 141 toplam puan ile birinci olmuştu.

Kaynak: AA Haber Ajansı

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

33


GOLF HABER

e n i’ r le is s e T t r o s e R k r Vita Golf Pa turist yağ maya başladı

İlçesi’nde iki MUĞL A’nın Bodrum dünyanın en yıl önce hizmete giren en biri olan büyük golf tesislerind Tesisleri’ne Vita Golf Park Resort den turist İskandinav ülkelerin yağmaya başladı.

B

ç’ten geu hafta İsveç ve Norve ve güzel len 20 0 tur ist, güneşli ilin tadını havada golf oynadı, tat ecisi Erol Bü yük çıkardı. Tesis işletm ık 5 bin yabancı “bir yıl içinde yaklaş

aki 2 bin dönüm cinlik Köyü yakınl arınd lyon euro harcaüzerine yaklaşık 50 mi li ve büyük golf yar ak dünyanın en kalite e getirdiği Vita tesislerinden bir i halin isleri’ne son dört Golf Park Resor t Tes istin birer haftalıayda 2 bin yabancı tur geldiği belirtildi. ğına golf oynamak için eç ve Norveç’ten Son bir hafta içinde İsv lf tutkunu güneşgelen yaklaşık 20 0 go arl anarak hem li ve güzel havadan yar de tatil yapmanın golf oynamanın hem a golf arc yıll ’da ka eri Am Erol Büyük ’ün keyfini yaş adı. drum’un Güveroynadıktan sonra Bo

tatili için geldi. tur ist tesisimize golf a İsveç ve Norveç Özellikle kış ayl arınd zengin golf tutgibi ülkelerden gelen ro’ya yakın para kunları günde 15 0 eu ekonomisine de harcayar ak bölgenin uyor. Amacımız ciddi katkıda bulun e 50 0-6 00 euro kısa zamanda günd yabancı tur isti harcayan, yılda 12 bin ağırl amak ” dedi.

bancı Hedef Yılda 12 Bin Ya Golf Tutkunu arı tur izm fuarKış ayl arında katıldıkl ıtımlar ın ardınlar ında yaptıklar ı tan rendon Seyahat dan Golf Plasir ve Co yaptıklar ını ve Acentel arı ile anlaşma

34

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

yabancı tur isson bir yıl içinde 5 bin drum’a geldiğini tin golf sporu için Bo ecisi Erol Bü yük belir ten tesis işletm şunları söyledi: normal bir tu“Golf tutkunu tur istler ha fazla para da riste göre 15 -20 misli drum’da bir tubır akıyor. Ör neğin Bo temini uygulayan rist her şey dahil sis naklarken, golf otelde 20 -30 euroya ko , bir günde 14 0oynamaya gelen tur ist ıyor. Tesisimiz; 15 0 euro para bır ak ç ve İrl anda gibi özellikle İsveç, Norve nları için tercih ülkelerin golf tutku defimiz yılda 12 edilir hale geldi. He nunu ağırl amak. bin yabancı golf tutku

nyanın en usta Mike Adams gibi dü lf tutkunlarıy la golfçülerini burada go buluş tur uyoruz. amak için bir Bu yıl ilk kez golf oyn lsingborg kenhaftalığına İsveç’in He tar ih öğretmeni tinden gelen emekli annberg “Dün57 yaşındaki Linnea He e golf oynadım. yanın birçok ülkesind vası kadar golfe Ancak bu yörenin ha im. Doğa ve hava uygun bir yer görmed Ay rıca Bodrum, şartl arı mükemmel. ve kültürel me Milas ve Efes’in tar ihi di. kanlarını da gezdik” de Kay nak: DH A


GOLF GURME

1966 Niğde-Aksaray doğumlu Profesyonel Mutfak Yöneticileri Derneği (PMYOD) Başkanı Antalya Mutfak Şefleri Birliği Derneği Kurucu Üyesi ve Başkanı 2.4 handikaplı golfçü. 8 mutfak sanatı kitabı var. Antalya Gloria Serenity Executive Chef

arı alacakl akibeti r.” mların dı “Toplu a bağlı gıdalar Usta Necip

Fahir Telli

Kılıç Balığı ile Sarılmış Karides Carpacio (başlangıç) Malzemeler • Taze kılıç balığı

• Zeytinyağı

• Taze karides

• Taze limon

• Közlenmiş kapya biberi • Tuz • Hardal • Tane karabiber • Fesleğen

• Taze defne yaprağı

Hazırlanışı Taze kılıç filetolarını ince yaprak şeklinde açın. Karideslerin kabuklarını ayıklayın ve sırt bölümünden pisliği kürdan yardımı ile çıkartın. Daha sonra uygun bir kabın içerisine zeytinyağı, limon suyu, defne yaprağı, tuz ve az hardal koyup iyice karıştırın. Sosu ikiye bölüp, ayrı ayrı kaplara koyun. Karides ve kılıç filetolarını sosa yatırın. Bunları bir gün boyunca bu sosun içerisinde bekletin. Közlenmiş biberi de uzun olacak şekilde doğrayın. Sarma işlemi için kılıç filetosunun içine karidesleri, kapya biberini, tane karabiberleri ve ince doğranmış fesleğeni düzgünce yerleştirin. Kılıç balığını rulo haline getirin. Alüminyum folyo yardımı ile iyice şıkıştırın ve 18 derecelik şok dondurucuda, bir hafta bekletip ince dilimler halinde soğuk olarak servise sunun.

Garnitür Kızartılmış sarımsaklı ekmek, roka, parmesan peyniri, balzamik sirke ile zeytinyağı yanında verilebilecek uygun garnitürlerdir.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

35


ASTRO-GOLF

Boğa Burcu (21 Nisan - 21 Mayıs) Boğa burcu, toprak elementi olduğu için pratik ve tutucudur. Sabit nitelik taşıdığı için de dikkatli davranır. Boğa kadını ve erkeği sağlıklı, güçlü, dayanıklı, işini bilen ve kararlı bir karaktere sahiptir. Kararlılığı, zaman zaman inat ve yeniliklere karşı direnmeye dönüşebilir. Zodyak’ın en inatçı ve en sabırlı burcudur. Bir şeye karar verdiği zaman onu kararından döndürmek imkansızdır. Evlilik, yuva ve meslek konularında güven içinde olmak ister. Bunu elde edebilmek için maddeye düşkünlük gösterir. Para konusunda uyanık, mantıklı ve yaratıcıdır. Servetini yavaş ve emin adımlarla elde eder. Karşısına çıkan engellerin üstesinden gelerek, rekabetten her zaman sağ çıkar. Toprak elementi olduğu için genellikle parasını emlak ve toprağa yatırmayı uygun bulur. Bazı burçlar tanınmak, saygınlığını artırmak için işlerinde başarılı olmak isterler. Fakat boğa burcu insanı bu gibi şeyleri fazla umursamaz. O, sadece para kazanmak ister. Fiziksel zevkler onun için çok önemlidir. Rahatlığa karşı büyük bir tutkusu vardır. Evi kalesi gibidir ve evine çok düşkündür. Evini elinden geldiği kadar lüks bir hale sokmaya çalışır. Venüs’ün etkisi ile güzelliklere meraklıdır. Genellikle bu

güzel şeylerin değerini bilir. Eğlenceden, kitaplardan, müzik ve sanattan çok hoşlanır. Duygusal hayatında mutlu ve sağlam bir ilişkiye ihtiyacı vardır. Sıcakkanlı, sevgi dolu ve güvenilirdir. Aşık olduğu zaman çok tutkuludur. Kısa süreli aşklardan hoşlanmaz ve sadıktır. Boğa insanının en büyük kusuru olan sahip olma arzusu, sonuçta kıskançlık duygusuna dönüşür. Biraz tutucu olduğu için kendine uygun bir yaşam biçimi seçtikten sonra onu değiştirmesi zordur. Her şey yolunda gidiyorsa, daha iyisi için bile olsa değişiklik gereği duymaz. Boğa insanı hazır cevap değildir. Öğrenmesi yavaştır ama bildiği konuları tüm detayları ile bilir. Programlıdır ve ne zaman ne yapacağı bellidir, bu yüzden bazen sıkıcı olabilir. Boğa insanı genellikle doğayı sever. Doğaya karşı beslediği sevgi onu zinde tutar. Bahçe ile ilgilenmek ona canlılık ve zevk verir. Doğa ile ilgili işlerde başarılı olur. Çiftçilik, çiçekçilik, hayvan yetiştirme ona göredir. Güzel sanatlar ve müzik alanında da başarılı olabilir. Finans sektöründe ise, borsacı, bankacı, muhasebeci, ekonomist olabilir. Ayrıca mimarlık ve inşaat işleri de tam boğa burcu insanına göredir.

Golfçü Boğa Boğa burcu golfçüleri için söylenebilecek tek şey aslında golf oynamada birer usta olduklarıdır. Oyun içerisinde kendilerine özel bir takım teknikler geliştirirler. Uzun mesafelerde istedikleri atışları yapamasalar bile, kısa vuruşlarda oldukça başarılıdırlar. Golf oyununda, karakteristlik özelliklerinin inatçı ve yeniliklere açık olmaması sebebi ile oyun taktiklerini değiştirmezler. Bu kendilerine deza-

36

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

vantaj getirir. İşlerini kolaylaştıracak basit önerileri bile zaman zaman dinlemek istemezler. Fakat yaptıkları planlama nedeni ile rakiplerini her zaman bir adım önden izlerler. Geliştirdikleri kendilerine özel vuruş teknikleri ile hedeflerine ulaşırlar.

Burcun ünlü golfçüleri: Mike Weir, Betsy Rawls, John Mahaffey, Jim Furyk


İkizler Burcu (22 Mayıs – 21 Haziran) İkizler’de hava elementi ile değişken nitelik bir araya gelerek konuşkan, bilgili ve uyumlu özellikler ortaya çıkıyor. İkizler’i, haberleşme ve aklı temsil eden Merkür yönetir. İkizler çabuk düşünür ve çabuk hareket eder. Farklı karakterlere bürünen İkizler, bir gün keskin zekalı, şakacı ve sevimli, ertesi gün ise hırçın, huysuz ve tahammülsüz olabilir. Bugün buradadır ama yarın gitmiş olabilir. Değişiklikten büyük zevk alır. İkizler’in ikili karakteri pek çok alanda kendini gösterir. Aynı anda birkaç işi birden yapabilen İkizler için düşünceler ve sözler önemlidir. Tartışmalarda zekasını ve yeteneğini gösterir ama sık sık fikir değiştirdiği için bazen olmayacak şeyleri savunur. Müthiş bir konuşma yeteneğine sahiptir ve çok hazırcevaptır. Sözleriyle sizi serseme çevirebilir. Çabuk heyecanlanan, hareketli bir zihne sahip ve yenmesi zor bir tiptir. Pek çok konuya ilgi duyan İkizler, neredeyse her şeyle ilgilenir. (Edebiyat, sinema, tiyatro, müzik) Bütün bunlar hakkında size bir çok şey anlatabilir. Yönetici gezegeni Merkür haberleşmeyi yönettiğinden dolayı konuşma, yazı ve fikir alışverişinin önemli olduğu alanlarda başarılıdır. Gazete, radyo ve televizyonda en sevilen konuşmacılar İkizler burcundandır. Yazarlık, muhabirlik, editörlük, halkla ilişkiler, reklamcılık veya pazarlama tam ona göredir. Her şeyi çok çabuk kavrarlar ve öğrendiklerini hemen uygulamaya başlarlar. Girdiği ortama hemen uyum sağlar ve çabuk adapte olma yeteneği onun en büyük savunma mekanizmalarından biridir.

Golfçü İkizler Parlak zekaları, yaratıcı ve analitik düşünce tarzları ile golfçü ikizler gerçekten mükemmele yakın bir oyun sergiler diyebiliriz. Oyuna farklı bir heyecan katarlar. İkizlerin de yapısında sabırsız olma özelliği olduğundan dolayı elde ettikleri başarılar onları tatmin etmez. Bu yüzden golfde istikrarlı bir çizgi takip edemezler ve kimi zaman hayal kırıklığına uğrarlar. Fakat sabretmeyi öğrenen golfçü ikizler için şampiyonluk kesinlikle kaçınılmazdır.

Burcun ünlü golfçüleri: Hale Irwin, Glenna Collectt, Vare Gary, McCord, Craig Stadler

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

37


GOLF KULÜBÜ

İstanbul’un Tek Golf Oteli

K lassis G olf & C ountry C lub

38

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Bünyesinde Neler Var? • Profesyonel Saha (18 delikli) • Akademik Saha (9 Delikli) • Pratik Alanı (Putting Green) • Atış Alanı (Driving Range) • Tenis Kortları • Futbol Sahaları • Piknik Alanı • Aktivite Alanı

• Binicilik Merkezi •Binicilik Apartlar • Göletler • Açık Havuzlar • Kule Girişi ve Karşılama • Kulüp Binası • Otel Binası • Kulüp Apartlar • Half Way House • Villalar

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

39


GOLF KULÜBÜ

Tenis Kortları ve Squash Sahaları

Piknik Alanı

Tesis bünyesinde, 740 m2’lik dört adet tenis kortu bulunmaktadır. İki adet halı zeminli tenis kortu gündüz ve gece aydınlatmaları ile villalar bölgesinde hizmet verirken, iki adet özel beton zeminli kort akademik saha bölgesinde bulunmaktadır.

7532 m2 ve 850 kişi kapasiteli piknik alanında iki adet yiyecek, bir adet içecek açık büfesi yer almaktadır. Piknik alanı ve aktivite alanına ait 120 araçlık açık bir otopark da bulunmaktadır.

Futbol Sahaları Tesis içinde 65 m – 165 m standart ölçülerde ve gece aydınlatmasının mevcut olduğu toplam iki adet futbol sahası bulunuyor. Sahaların hemen yanında iki adet soyunma odası, iki adet masaj odası, iki adet sağlık odası ve iki adet teknik direktör odasından oluşan bir spor kompleksi de bulunmaktadır.

40

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Aktivite Alanı 4500 m2’ lik aktivite alanında çocuk oyun parkı, mini futbol ve voleybol sahası bulunmaktadır.


Binicilik Merkezi Tesis içinde açık ve kapalı maneji olan, 5 bin 472 m2 alan üzerine kurulu bir binicilik merkezi mevcuttur. Açık manej 50m x 90m ölçülerinde ve 450 kişilik tribüne sahiptir. Kapalı manej ise 60m x 25m büyüklüğünde ve 350 kişilik oturma düzenine sahip. Kulübün kendi atları ve midillileri için 21 adet box ve şahıs atları için ise 54 adet box mevcut. Herbiri 12 m2 , toplam 75 adet box’ın yanısıra, eyer ve nalbant odaları, iç sulak avlusu ve samanlık üniteleri de merkezin donanımları arasında yer alıyor.

Olimpik Havuz 970 m2 (48m - 20m) ve 172 kişi kapasiteli olimpik havuz 2,20m derinliğindedir. Olimpik havuzda aynı zamanda snack menü servisi veren bir bar da bulunmaktadır. (2 bin ton su hacminde, 970 m2 yüzey alanına sahip olimpik ölçülerde yüzme havuzu, dört adet sirkülasyon pompası ve üç adet 2m 3’lük kum filtreler ile temizlenip, otomatik dozaj pompaları ile klor ve PH’sı düzenlenmektedir.)

Eğlence Havuzu Eğlence havuzu ise 590 m2 olup, sıfır m derinlikten 2,20 m derinliğe kadar değişen ölçülerdedir. 173 kişi kapasitesi olan havuzda polyester bir su kaydırağı, bir adet su mantarı, iki adet su duşu, çocuk havuzu ile hafif yiyecek ve içecek servisi veren havuz bar bulunmaktadır. (Üç adet sirkülasyon pompası ve iki adet 2m3’lük kum filtreler ile temizlenip, otomatik dozaj pompaları ile klor ve PH’sı düzenlenmektedir.)

Otel İstanbul’da konaklama imkanı sunan tek golf kulübü olan Klassis Golf & Country Club; meşe ağaçlarının nefis kokusu ve golf sahalarının eşsiz manzarasını buluşturan otel odaları ile misafirlerine, doğanın kalbinde tatil imkanı sağlıyor. 103 standart, iki executive, dokuz suit, iki king suit olmak üzere toplam 116 otel odası bulunan Klassis Golf & Country Club, konuklarına yüksek standartlarda hizmet sunuyor. altı kattan oluşan otel binasının ilk üç katı havuz manzaralı, dört, beş ve 6. katlar golf sahası manzaralıdır. Dört adet müşteri asansörü bulunan binada, her katın kendine ait kat ofisi bulunmaktadır.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

41


GOLFE DAİR

Not f l o G Oyuncunun rakibi, markö topun oynanamaz olm rü veya eş yarışmacısı, ası isterse, bunu oyuncu ye durumuna itiraz etmek ni önce yapmak zorundad bir topu oynamadan ır.

ACE:

Topun deliğe bir vuruşta sokulmasıdır. Buna aynı zamanda hole in one da denir.

ADDERSS: Golfçünün vuruş durumuna geçmesidir. Oyuncu, clubını topun gerisinde bir yere değdirmek suretiyle, vuruş durumuna geçtiğini belirtir. Hazard vuruşlarında böyle bir şart aranmaz. Buna aynı zamanda setup da denir. ADVICE: Danışma. Oyuncunun oyun tarzını, club seçimini, vuruş şeklini etkileyebilecek her tür fikir alışverişi, advice sayılır. Kurallar, engellerin yeri ya da green üzerindeki bayrak direğinin yönü gibi herkesce bilinen konular ya da yer hakkındaki sorular danışma kapsamına girmez. AIR SHOT: Vuruş yaparken clubın golf topuna çarpmaması, yani topu ıskalamasıdır. Bu oyuncuya bir ceza puanı verilir.

42

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

ALBATROS: Bu terim Britanya’da, bir delik için par sayısından, üç eksik olan skordur. ABD’de bu terim double eagle olarak bilinir. Par sayısı, sayısı dört ve beş olan delikler için geçerlidir. ALIGNMENT:

Vuruşa başlamadan önce; ayaklar, kalçalar ve omuzların aynı doğrultuya getirilmesidir.

ALL SQUARE:

Matchplay oyununda, sayı durumlarının eşit olmasına denir.

ANTISHANK: Vuruş sırasında, topa yanlışlıkla hosel ile vurulması ihtimalini ortadan kaldırmak için hazırlanmış club tasarımıdır. Kurallara göre oyunda kullanılmaz. APPROACH PUTT: Topun, deliğe girmesi için değil, deliğe çok yakın olması için yapılan putting vuruşudur. APPROACH SHOT: Teeing

ground hariç rough ya da fairwayden greene yapılan vuruşlardır.

APRON: Greeni çevreleyen çim

şerididir. Bunun çim boyu, fairway çiminden biraz daha kısa, green çiminden biraz daha uzundur. Buna aynı zamanda semigreen ya da fringe de denir.

AWAY: Oynanan çukurda, topu

bayrak direğine en uzak olan oyuncuya verilen isimdir. Oyunun devamında ilk vuruşu bu oyuncu yapar. Diğerleri de uzaklık derecelerine göre vuruş sıralarını alırlar.

AWFUL SHOTS: Golf oyununda puanlama derecesinde, +2 den (Double Bogey) daha fazla vuruşlara verilen isimdir. BACK NINE (In-Holes): 18 delikli bir golf sahasında, ikinci 9 delikli kısıma verilen isimdir. BACKSPIN: Çok iyi bir vuruş tek-

niği ile top hedefe doğru havalandığında topun, kendi ekseni etrafında önden arkaya doğru fırıldak gibi dönmesini sağlamaktır. Bu vuruş, topun sahaya düştüğünde çok fazla yuvarlanmamasını ve çabuk durmasını sağlar.


Her spor dalının kendine özgü bir dili vardır. Bu dil, o sporla ilgile nmeyen kişiler için oldukça farklı, hatta zordur. Golf de bir istisn a değildir. Golf sahalarında kull anılan ortak ifad eler, ilk başladığınızda size ol dukça yabancı ge lecektir. İşte bu sebeple, bu sa yımızdan itibaren golf sporunun terminolojisine gi ren tüm sözcükler i, A’dan Z’ye, bölümler halinde sizlere sunmayı is tedik.

BACKSWING: Swing vuruşunun

üç bölümünden ilkidir. Clubın, topun arkasından geriye ve omuz üzerine doğru bir kavis yaptırılarak kaldırılmasıdır. Hareketin bitim noktasında golf sopasının baş kısmı hedef doğrultusunu gösterir.

BAFFY-BAFFIE: Dayanıklı

ağaçtan yapılmış ve günümüzde halen kullanılmakta olan 3 veya 4 numaralı wooda benzeyen clubdır. Bu clubın en önemli özelliği, fairwayden yapılan yüksek atışlar için uzun bir yüze sahip olmasıdır.

BALATA: Golf topunu kaplayan, doğal ve sentetik maddedir.

BALL DEEMED TO MOVE / MOVED: Oynanmış sayılan top.

Top, bulunduğu yeri terk eder, başka bir yerde durursa oynanmış sayılır. Top dururken, oyun dışı etkenlerce yerinden oynatılmışsa, oyuncu cezasız olarak topu eski yerine getirebilir.

BALL HOLED / HOLED: Top çukurda. Topun tümünün çukurun ağzından geçerek, çukurun dibine düşmesine denir.

BALL IN PLAY: Oynanan top. Oyuncunun başlama yerinden vuruşunu yapması ile top oyundadır. Bu top, topun oyun sırasında kaybolması, sınır dışına çıkması veya ilgili bir kurala göre değiştirilmesi durumunda, çukura girinceye kadar oynanan toptur. Kurallara göre değiştirilmesi halinde, yeni top oynanan top sayılır. BALL LOST / LOST BALL:

Kaybolan top. Top, aşağıdaki durumlarda kaybolmuş sayılır. • Topun; oyuncu, ortağı ya da caddieleri tarafından, düştüğü yerde aranmaya başlanmasından itibaren 5 dakika içinde bulunmaması ya da oyuncu tarafından kendi topu olarak teşhis edilememesi, • Oyuncunun ilk vurduğu topu henüz aramadan, kuralların tanıdığı hakka dayanarak diğer bir topu oyuna sokması, • Oyuncunun, ilk attığı topun bulunması muhtemel olan yerden ya da bu yerden çukura daha yakın bir noktadan geçici bir topla oynanması ve böylece bu topun oynanan top durumuna girmesi.

BANANA BALL: Bu bir argo

deyimdir. Vuruş esnasında, çok kısa mesafede topun sağdan sola kıvrım yaparak savrulmasıdır. Yani bir nevi slicedir. (Yön tarifi sağ elle oynayan oyuncular içindir.)

BARROW - BREAK: Bir İngiliz

terimi olan barrow, greenin eğilimlerinden dolayı doğru yönünden sapan putting vuruşuna verilen addır.

BENT GRASS: Yeşil alanlarda bulunan, çok ince yapılı bir çeşit ot örtüsüdür.

BEST - BALL: Golfde oyun çeşit-

lerinden biridir. Best-Ball oyunu, bir kişinin, iki oyuncunun daha iyi topuna veya üç kişinin en iyi topuna karşı yarışmasıdır.

BETTER - BALL:

Four-Ball match oyununda, iki eş oyuncunun en iyi topları ile diğer iki eş oyuncunun en iyi toplarına karşı yarışmasıdır.

BIRDIE: Bir deliğe, par sayısından bir eksik olarak yapılan skordur. www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

43


GOLF DÜKKANI

Sizin İçin Seçtik

Callaway Warbird TwoPack Glove

Titleist Cap Blue

Men’s Callaway Diablo Warbird Sunglasses

Titleist Cap Green

Men’s callaway Diablo XTT Xtreme Sunglasses

Titleist Cap Black

Nike Elite Feel Golf Glove

44

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Men’s Callaway Tour Authentic FT-İX Sunglasses

Titleist Cap Black

Women’s Callaway Solaire XTT Xtreme Sunglasses

Men’s Callaway RAZR Teron Sunglasses

Callaway FT Tunes Eyewear Case

Men’s Callaway RAZR Hyperlite Sunglasses

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

45


GOLF DÜKKANI

Sizin İçin Seçtik

Callaway Glove

Callaway Ion Gloves

Callaway Ion X Gloves Womens Callaway Solaire Couture

Titleist Gloves White Nike Golf SS11 Tour Perforated Cap Black

46

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Callaway Glove

Callaway Gloves



GOLFE DAİR

Yurtiçi Turnuva Takvimi 2011 Başlangış

Bitiş

Turnuva Adı

Saha

İl

Bitiş

Turnuva Adı

Saha

İl

5/1/2011

Mid Amateur 2

Kemer Country

İstanbul

5/1/2011

5/1/2011

TGF Yıldızlar Ligi İstanbul Böl. 4. Ayak

8/5/2011

8/5/2011

Aylık Medal Turnuvası

National

Antalya

8/10/2011

8/10/2011

Golf Mania 3

Kemer Country

Klassis Golf Club

İstanbul

İstanbul

8/20/2011

8/20/2011

Parent / Child

Kemer Country

5/4/2011

5/8/2011

Ladies European Tour

National

Antalya

İstanbul

8/20/2011

8/21/2011

Ankara Golf Kulubü

Vita Park Bodrum

5/7/2011

5/8/2011

Klassis Kaptan Kupası Turnuvası

Klassis Golf Club

İstanbul

Muğla

5/8/2011

5/8/2011

Bloom Seniors

Kemer Country

5/14/2011

5/15/2011

İstanbul Safir Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

8/21/2011

8/21/2011

August Medal

Kemer Country

İstanbul

İstanbul

EYLÜL

5/15/2011

5/15/2011

AGC Personel Bahar Kupası

5/15/2011

5/15/2011

May Medal

Sultan

Antalya

9/1/2011

9/1/2011

Aylık Medal Turnuvası

National

Antalya

Kemer Country

İstanbul

9/4/2011

9/4/2011

Mid Amateur 3

Kemer Country

5/19/2011

5/22/2011

İstanbul

TGF Gençler Festivali

Klassis Golf Club

İstanbul

9/4/2011

9/4/2011

TGF Yıldızlar Şampiyonası I

National

5/21/2011

Antalya

5/22/2011

8. Geleneksel Ford Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

9/8/2011

9/8/2011

Golf Mania 4

Kemer Country

İstanbul

5/21/2011

5/22/2011

AGK Mayıs Golf Turnuvası

Sultan

Antalya

9/10/2011

9/10/2011

Çirağan Masters

Kemer Country

İstanbul

5/21/2011

5/22/2011

Ankara Golf Kulubü

Antalya Golf Club

Antalya

9/11/2011

9/11/2011

Sept. Medal

Kemer Country

İstanbul

5/22/2011

5/22/2011

Monthly Medal

National

Antalya

9/15/2011

9/15/2011

AGC Personel Yaz Kupası

Sultan

Antalya

5/27/2011

5/28/2011

Members vs Staff Tournament

National

Antalya

9/17/2011

9/18/2011

Emaar Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

5/28/2011

5/29/2011

2. GelenekselYapı Kredi Bankası Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

9/17/2011

9/18/2011

Pegasus

Kemer Country

İstanbul

9/18/2011

9/18/2011

TGF Yıldızlar Şampiyonası II

Klassis Golf Club

İstanbul

9/22/2011

9/25/2011

Türkiye Amatör Açık Golf Turnuvası

Sultan

Antalya

9/24/2011

9/25/2011

Club Championship

Kemer Country

İstanbul

9/24/2011

9/25/2011

3. Geleneksel Ata Yatırım Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

9/1/2011

9/2/2011

9.Geleneksel Mövenpick Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

10/8/2011

10/9/2011

Klassis - İGK Challange Cup

İGK

İstanbul

10/9/2011

10/9/2011

Mid Amateur 4

Kemer Country

İstanbul İstanbul

MAYIS 5/1/2011

AĞUSTOS

5/28/2011

5/29/2011

Ulusal Golf Vakfi - Nuh Challenge

Kemer Country

İstanbul

5/29/2011

5/29/2011

Local Juniors Leauge

National

Antalya

HAZİRAN 6/4/2011

6/4/2011

Preisent’s Cup

Kemer Country

İstanbul

6/4/2011

6/5/2011

National Amateur Open

National

Antalya

6/5/2011

BODRUM BRANDED LUXURY RESORT HOTEL&VILLAS by ASTAŞ HOLDİNG GOLF TURNUVASI

İGK

İstanbul

6/4/2011 6/4/2011

6/5/2011

GOLF TURNUVA

İGK

İstanbul

6/5/2011

6/5/2011

Turkish/Japan

Kemer Country

İstanbul

6/11/2011

6/11/2011

2. Geleneksel Senior Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

6/12/2011

TGF Yıldızlar Ligi Antalya Bölgesi (Minikler)

National

6/12/2011

TGF Yıldızlar Ligi Antalya Bölgesi (Yıldızlar/Küçükler)

Nobilis / Gloria

6/12/2011

6/12/2011

JUNIORLAR VE YETİŞKİNLER GOLF TURNUVASI 2011

İGK

İstanbul

6/16/2011

6/19/2011

Türkiye Amatör Şampiyonası

Klassis Golf Club

6/18/2011

6/18/2011

Staff Fun Tournament

6/18/2011

6/19/2011 6/19/2011

6/11/2011 6/11/2011

6/18/2011

Başlangış

EKİM

10/15/2011

10/16/2011

Kemer - IGK

Kemer Country - İGK

10/16/2011

10/16/2011

Oct. Medal

Kemer Country

İstanbul

10/18/2011

10/22/2011

Avrupa Erkekler Kulüp Şampiyonası

National

Antalya

10/21/2011

10/23/2011

5. Geleneksel BMW Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

10/22/2011

10/22/2011

Klassis - Kemer

Kemer Country

İstanbul

10/23/2011

10/23/2011

Kemer - Klassis

Kemer Country

İstanbul

İstanbul

10/29/2011

10/29/2011

Kaptanlık Golf Turnuvası

National

Antalya

National

Antalya

KASIM

Türk - Helenic Cup 2011

İGK

İstanbul

11/5/2011

11/5/2011

Captain’s Plate

Kemer Country

İstanbul

TGF Yıldızlar Ligi Antalya Bölgesi (Yıldızlar/Küçükler)

Sueno Dunes / Lykia - Belek

Antalya

11/6/2011

11/6/2011

Nov Medal

Kemer Country

İstanbul

11/8/2011

11/8/2011

Başkanlık Turnuvası

National

Antalya

11/12/2011

11/13/2011

Kulüp Şampiyonası 2011

İGK

İstanbul

11/14/2011

11/17/2011

LAGTO

Carya Golf

Antalya

11/18/2011

11/18/2011

NGC Classics Turnuvası

National

Antalya

11/22/2011

11/28/2011

PGA

Gloria Golf

Antalya

11/26/2011

11/26/2011

World Cup An.Dinner

Kemer Country

İstanbul

11/27/2011

4.Geleneksel Alzheimer Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

12/7/2011

12/7/2011

Geleneksel Pro -aum2011

Carya Golf

Antalya

12/10/2011

12/11/2011

Kaptanlık Golf Turnuvası

İGK

İstanbul

12/12/2011

12/12/2011

President’s Cup Trophy

Sultan

Antalya

12/15/2011

12/15/2011

AGC Personel Güz Kupası

Sultan

Antalya

12/17/2011

12/17/2011

Aylık Medal Turnuvası

National

Antalya

12/17/2011

12/17/2011

Christmas Scramble

Kemer Country

İstanbul

Antalya Antalya

6/22/2011

6/22/2011

Golf Mania 1

Kemer Country

İstanbul

6/25/2011

6/26/2011

Milangaz

Kemer Country

İstanbul

6/25/2011

6/26/2011

TGF Federasyon Kupası

İGK

İstanbul

6/25/2011

6/26/2011

Ankara Golf Kulubü

Klassis Golf Club

İstanbul

6/26/2011

6/26/2011

Aylık Medal Turnuvası

National

Antalya

6/28/2011

6/28/2011

TGF Yıldızlar Ligi İstanbul Bölgesi 5. Ayak

İGK

İstanbul

TEMMUZ

11/27/2011

ARALIK

7/1/2011

7/1/2011

Yıldız Lıgı

Kemer Country

İstanbul

7/2/2011

7/3/2011

Junior Summer Challange

National

Antalya

7/2/2011

7/3/2011

Mercedes

Kemer Country

İstanbul

7/6/2011

7/6/2011

Golf Mania 2

Kemer Country

İstanbul

7/9/2011

7/9/2011

Belek Trophy (3.)

National

Antalya

7/12/2011

7/12/2011

Aylık Medal Turnuvası

National

Antalya

7/16/2011

7/17/2011

Ankara Golf Kulubü

Vita Park Bodrum

Muğla

12/17/2011

12/18/2011

Ankara Golf Kulubü

Carya Golf

Antalya

İstanbul

12/30/2011

12/30/2011

Milennium Open Turnuvası

National

Antalya

7/24/2011

48

7/24/2011

July Medal

Kemer Country

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Yurtdışı Turnuva Takvimi 2011 Başlangış

Bitiş

Turnuva Adı

Ülke

5/6/2011

5/8/2011

Scottish Youths Open Amateur Stroke Play Championship

TBA

5/20/2011

5/22/2011

Welsh Open Stroke Play Championship

İngiltere

5/25/2011

5/28/2011

Slovenian Ladies Amateur Championship

Slovenya

5/25/2011

5/28/2011

Slovenian Amateur Championship

Slovenya

5/27/2011

5/29/2011

Scottish Open Amateur Stroke Play Championship

İskoçya

6/3/2011

6/5/2011

St. Andrew Links Tropy

İskoçya

6/3/2011

6/5/2011

German Girls

Almanya

6/3/2011

6/5/2011

German Boys

Almanya

6/9/2011

6/11/2011

Estonian Open Ladies Amateur Championship

Estonya

6/9/2011

6/11/2011

Estonian Open Amateur Championship

Estonya

6/13/2011

6/18/2011

The Amateur Championship

İngiltere

6/17/2011

6/18/2011

Tennant Cup

İskoçya

6/29/2011

7/1/2011

Slovak Amateur Ladies Championship

Slovakya

6/29/2011

7/1/2011

Slovak Amateur Championship

Slovakya

6/30/2011

7/2/2011

Balkan Challenge Trophy

Bulgaristan

7/5/2011

09.07.2011

European Mens’ Amateur Team Championship

Portekiz

7/5/2011

09.07.2011

European Girls’ Team Championship

İtalya

7/5/2011

09.07.2011

European Boys’ Team Championship

Çek Cumhuriyeti

7/13/2011

7/16/2011

Dutch Lady Junior International

Hollanda

7/13/2011

7/16/2011

Dutch Juniors International

Hollanda

7/16/2011

17.07.2011

Evian Masters Junior Cup - Under 14

Fransa

7/21/2011

7/23/2011

European Young Masters

Macaristan

8/3/2011

8/6/2011

European Amateur Championship

İsveç

8/8/2011

8/12/2011

Girls’ British Open Amateur Championship

İngiltere

8/9/2011

8/14/2011

British Boys Championship

İngiltere

8/12/2011

8/14/2011

Hungarian Junior Amateur Open Championship

TBA

8/17/2011

8/19/2011

Ladies British Open Amateur Stroke Play Championship

İngiltere

8/24/2011

8/27/2011

Belgian International Lady Junior Championship

Belçika

8/24/2011

8/27/2011

Belgian International Junior Championship

Belçika

8/30/2011

9/1/2011

Italian International Individual (Under 16)Championship

İtalya

9/8/2011

9/10/2011

Bulgarian Open Amateur Championship

Bulgaristan

9/8/2011

9/10/2011

Bulgarian Open Ladies’ Amateur Championship

İngiltere

10/13/2011

10/15/2011

Duke of York

İngiltere

10/15/2011

10/17/2011

EGA Boys’ Challenge Trophy

Slovakya

10/22/2011

10/25/2011

Turkish Open Amateur Championships (Ladies)

Türkiye

10/22/2011

10/25/2011

Turkish Open Amateur Championships (Men)

Türkiye

MAYIS

HAZİRAN

TEMMUZ

AĞUSTOS

EYLÜL

EKİM

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

49


KAHVE BAHANE

1

Röportaj

Ayten Gökçer Devlet Sanatçısı

958 yılında Devlet Tiyatroları sanatçı kadrosuna giren ve daha sonra sinemaya 1965 yılında “Taçsız Kral” adlı filmle başlayan Ayten Gökçer, sinemadan çok tiyatroya önem vermiş, “Yılan Hikayesi” adlı televizyon dizisi ile de kendisine geniş bir hayran kitlesi edinmiştir. 2010 yılında hayata veda eden Türk Tiyatrosu’nun efsanevi ismi Cüneyt Gökçer ile 45 yıl süren muhteşem bir evliliğe imza atan Gökçer’in; Aslı adında bir kızı, Efe ve Yonca adında iki torunu olmuştur. Usta sanatçı Ayten Gökçer ile Tiyatro üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Farklı Roller Her Oyuncunun Rüyasıdır! Baleden ayrılıp tiyatroya geçiş sürecinde neler yaşadınız? Sizi tiyatroya teşvik eden güç neydi?

Dicle Aslı MURSALOĞLU

Konservatuarın bale bölümünde iken, bizleri Küçük Tiyatro’da oynanan çocuk oyunlarında dans etmemiz için yolluyorlardı. Çocuk oyunlarını büyük bir sevgi ve hayranlık ile izlerdim. Bu çalışmalarımız senelerce sürüp gitti. 1958-1959 yıllarında “Nur içinde yatsın” Sayın Muhsin Ertuğrul, bizi sınav ile kadroya aldı. Çok çalışkan bir

50

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

elemandım. Sezon başında iki oyuna birden adım yazılmıştı ama neler çektiğimi bir ben bilirim. Neyse… Bu mesleği seçerken, çok güzel olabilirsiniz, hatta çok yetenekli de olabilirsiniz. Fakat çalışkan, disiplinli ve sabırlı değilseniz hiçbir yönetmen sizi kadrosunda istemez. Yönetmen oyunun söylenen tarihte sahneye çıkmasından sorumludur. Onun için yeteneği daha sınırlı da olsa disiplinli olan sanatçıyı tercih edecektir. Ben çok çalışkandım. Hala da öyleyim çok şükür.

Gerçekten tiyatroya yeteneği ve yatkınlığı bulunan kişileri nasıl teşvik edebiliriz? Küçük yaşta ailenin bu konuda destekçi olması gerekiyor mu? Ailenizin desteği olmadan tabii ki çok zorlanırsınız. Ben bugün geldiğim yere önce ailemin desteği daha sonra çalışkanlığım, sabrım ve kinsiz oluşum ile ulaştım. Nur içinde yatsın anneme çok ama çok şey borçluyum. Çocuğunuzun sanatçı olmasını gönülden istiyorsanız


onu çok iyi gözlemlemelisiniz. Yoksa istemeden mutsuz olmasına sebep olabilirsiniz. Her çocukta taklit yeteneği vardır. Fakat hemen sanatçı olacak diye düşünüp, yanlış yönlendirmeyin çünkü ileriki yaşlarda fikir değiştirebilir. Demek istediğim, istediği mesleği yapmasına yardımcı olun lütfen.

Sanata ayr bütçe y ılan değildir eterli ! Özellik le Ankara , İstanb ul ve İzmir dış tiyatrola ındaki rımızda çalışan sanatçıl ar zor durumd alar. Ek gelir leri yok !

Nasıl iyi bir tiyatro sanatçısı olunur?

Farklı rollere bürünmek tiyatro sanatçısının ruh halini nasıl etkiler?

Çok okumak, yeni fikirleri takip etmek, diğer tiyatrolardaki oyunları izlemek, imkanlar el veriyor ise yurt dışında oyunları görmek ve mümkünse Londra’da uzun bir süre hem lisans eğitimi almak, hem de provalara girmek imkanını yaratmak diyebilirim.

Farklı rollerde oynamak her sanatçının rüyasıdır. Eğer size kendi karakterindeymiş gibi görünüyor ise sahtekarlık yapıyordur. Oyun bitince o karakteri orada bırakırsınız. Ötesi numaradır! Tabii ki yorgunluk ve gerginlik yaşarsınız ama perde kapandı-

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

51


KAHVE BAHANE

ğında hepsini orada bırakırsınız. Gerisi yalandır inanmayın!

Devlet Tiyatrolarına yönelik yeni bir yapılandırma sürecinden bahsediliyor. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Rutin memurluk anlayışından tiyatroyu da sanatın öteki alanlarını da kurtarmak lazım” dedi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Devlet tiyatroları kanunu çok eski bir kanun. O zamandan bu güne çok geliştik ve çoğaldık. Kanunumuzun değişmesini ve daha çok gelişmesini, elbette biz sanatçılar da istiyoruz. Ama kanundan önce çok değerli sanatçıları, yönetmenleri, dekoratörleri, kostüm dizayn ve ışık uzmanlarını bir araya toplayıp, danışmaları gerekir. Çünkü karar verecek olan, eserleri oynayan, binaları kullanan bizleriz. Eksiklikleri ve sıkıntılarımızı bizler dile getiririz, bir başkası değil. Kanunun çıkmadan önce sayın bakanımızın, tiyatro, opera ve bale sanatçılarının içinde bulun-

52

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

duğu bir kurul oluşturması gerekiyor. Eğer Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız bunu gerçekleştirir ise, hem mesuliyeti paylaşmış olur hem de adı tiyatro tarihinde saygıyla anılır. Memur sanatçı olmasaydı, yani devletin kendi tiyatrosu, operası ve balesi devlete bağlı olmasaydı, hem seyircilerimize hem de dışarıdan gelen yabancılara neyi, nasıl gösterecektik? Bir milletin ilerlediğini, o milletin sanatında geldiği seviyeye bakarak karar verebilirsiniz. Bu bütün dünyada da böyledir. Ben tiyatromla iftihar ediyorum ve hep gençlerin yanında olacağım.

Bakanlığın 100’den fazla tiyatroya ayırdığı kamu desteği 3-5 milyon TL. Bu rakamı nasıl değerlendiriyorsunuz? Sayın bakanımız sanata çok iyi niyetle bakıyor. Yeni sahneler açılmasında çok büyük bir payı var. Kendisine buradan da çok teşekkür ederim. Ama sanata ayrılan bütçe yeterli değildir. Sanatçılar halen çok az ücret almaktadırlar. Çalışan sanatçılara Haziran-Aralık aylarında teşvik, Ocak-Nisan-Temmuz

ve Ekim ayların ikramiye veriliyor (Bir maaş karşılığı)... Eğer emekli olursanız ikisi de kesiliyor. Ne güzel değil mi? Bozdur bozdur harca! Ben 60 yaşında başladım dizi tekliflerini kabul etmeye ama her zaman benim kadar sabreden bulamazsınız. Arkadaşlarımı çok haklı buluyorum. Sanatçıya rahat geçireceği bir hayat için ücret belirleyemezseniz, o da ayda aldığının 10 mislini alıyor ise gidecektir. Tabii unutmamak gerek bu teklifler her sanatçıya yapılmıyor. Yalnız önemli bir nokta, sanatçı memur değildir. Sabahtan gece 12’ye kadar çalışır. Devlet, sanatı desteklemek için sanatçıyı kadrolu yapmıştır. Bizden önce bu mesleğin gerçekten cefasını çekmiş olan abla ve abilerimiz maddi açıdan çok sıkıntı çekmiş. Sonraki yıllarda 2 bin 500 TL olmuş maaşları. Yani o yıllarda milletvekili maaşı ile aynı. Sonra ne olmuş? Onlar hep o seviyelerde kalmış ama milletvekillerimiz almış yürümüş. Maşallah Allah daha iyi etsin! Ama sanata ayrılan bütçe yeterli değildir. Hele Ankara, İstanbul ve İzmir dışındaki tiyatrolarımızda çalışan sanatçılar daha zor durumdalar. Ek gelirleri yok!


Sayın Yıldız Kenter uzun yıllardır özel tiyatronun devamı için çok çaba gösterdi. Hala da gösteriyor. Allah ona sağlık versin ve devam etsin. Kendisinin hem hocalığına hem de oyunculuğuna uzun ömürler dilerim.

“Tiyatro mu, dizi mi, sinema mı?” desek hangisine öncelik tanırsınız? Türkiye’de dizi film ve sinema sektörünü gelişim ve değişim açısından nasıl buluyorsunuz? Tabii ki tiyatro derim. Diziler daha sonra gelir. Sinema ise çok iyi senaryo, yönetmen ve sanatçı kadrosu olmadan olmaz. Sinema ve televizyon dizileri çok beğenilmeye ve izlenmeye başlandı. Çok mutlu oluyorum bu tür gelişmelere. Halk, tiyatro-opera-bale ve sinemaya ilgi duyup destekledikçe sanat yaşayacaktır.

Sizin bizimle paylaşabileceğiniz anı ya da anılarınız var mı? Karadeniz turnesinde galiba Trabzondaydık, sinemada ya da köhne bir sahnede oynamak zorunda kalıyorduk ama

öyle güzel bir ilgi ve sevgi vardı ki… Çok mutluyduk… Biletler her gittimiz şehirde hemen tükendiği için gişeye koltuk bitmiştir yazısı yazmış yetkililer. Sanatçı girişi olmadığından dolayı biz de seyircinin girdiği kapıdan girip, sahne arkasına geçiyorduk. Baktım gişe önünde, gişe memurları ile karadenizli biri münakaşa ediyor. Hemen müdahale ettim ve ne olduğunu sordum. karadenizli bey, bir kamyonete iki koltuk koymuş gişe memuruna bağırıyor. “Koltuk yokmuş, gidip evimdeki koltukları getirdim, beni içeriye alacaksınız.” diye bağırıyor. Öyle hoşuma gitti ki davranışı, hem komik hem de çok samimi. Rica ettim girsin diye, ama yer olmadığı için en öne karadenizli beyin koltuğunu koymuşlar. Vali ve Emniyet Müdürü’nün önüne… Perde daha açılmamış, salonda bir cümbüştür gidiyor. Alkışlar, kahkahalar “Ne oluyor?” diye sorduk. “Efendim girsin dediğiniz o adam var ya en öne mecburen koyduğumuz koltuklarından kalkıp, seyirciye ‘Bakınız Vali Bey’in bile önündeyim. Ey yüce Allahım bana bu günü de gösterdin’ diye bağırıyor dediler” Sonra Vali Bey’in ve Emniyet Müdürü’nün ellerini öpüyormuş. Oyun başladı… Ben öyle bir bakmışım ki kendisine, annesinden korkan çocuk gibi sustu ve biz de oyunu oynadık. Oyun sonrası Vali Bey’in daveti vardı. Hep birlikte saatlerce güldük. Yaşıyorsa Allah uzun ömürler versin, yaşamıyor ise nur içinde yatsın.

Bir milletin ilerlediğini, o milletin sanatında geldiği seviyeye bakarak karar verebilirsiniz. Bu tüm dünyada böyledir.

26 Ocak 1940 yılında Ankara’da dünyaya geldi. Asıl adı Ayten Kaçmaz olan sanatçı, 1953 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’nın bale bölümüne girdi. 1958 yılında “Devlet Tiyatroları Sanatçı” kadrosuna girdi. Sinemaya 1965’de Taçsız Kral adlı filmle başladı. Ancak daha sonra sinemadan daha çok tiyatroya önem verdi. Yedi Kocalı Hürmüz adlı müzikalde Hürmüz rolü ile başrolde oynadı. 1988’de Devlet Sanatçısı olan Ayten Gökçer, pek çok ödül kazandı. 1999 yılında Yılan Hikayesi adlı dizi ile televizyon dizilerinde oynamaya başladı. Görev Aldığı Oyunlar

Hafta Başı, Aşk Acısı, Evlat Evlattır, Hortlaklar, Bernarda Alba’nın Evi, Woyzeck, Don Juan, Leonce İle Lena, Klinik Bir Vak’a, Öp Beni Kate, Andorra, Onikinci Gece, Vanya Dayı, Kaktüs Çiçeği, My Fair Lady, Cadı Kazanı, Lysistrata, Mançalı Don Kişot, Hastalık Hastası, Bağdat Hatun, Tarla Kuşuydu Juliette, Yedi Kocalı Hürmüz, Kim Korkar Hain Kurttan, Zülfiye Zülfü, Yılın Kadını, Ustalar Sınıfı. Sanatçı ayrıca 1999 sezonunda Balerin adlı oyunu sahneye koydu. Filmleri 1965 Taçsız Kral, 1967 501 Numaralı Hücre, 1967 İçli Kız Funda, 1972 Damdaki Kemancı, 1973 Anneler Günü, 1980 Yedi Kocalı Hürmüz, 1980 IV. Murat, 1981 Bağdat Hatun, 1988 Önce Canan, 1991 Elif Ana, 1999 Yılan Hikayesi (TV Dizisi), 2003 Patron Kim (TV Dizisi), 2005 Çat Kapı (TV Dizisi)

Türkiye’de şu anda tiyatro duayenleri arasında yaşayan efsane olarak gördüğünüz kim var? Neden?


DÜNYANIN EN AKILLI İNSANI

Erdal Demirkıran

ÖZGEÇMİŞİNE YAPIŞ

Diyelim ki mühendis oldun. İnşaat mühendisi… Mesleğinle ilgili bir iş bulmadığın sürece çalışma. Prensiplerin olsun. “Ben mühendisim arkadaş. Boşa mı okudum? Başka iş yapmam ben!” diye konuş her yerde. Kendi önünü ancak böyle kapatabilirsin. Gazetelerdeki hiçbir ilan senin ilgini çekmesin. Böyle davranırsan işsiz kalma ihtimalin tavan yapar. Hem zaten memlekette işsizlik var. Herkes haklı bulur seni. Soranlara “İş arıyorum!” diye cevap verdiğinde annen, baban, amcan, dayın… sana itiraz mı edecek? Milli bir sorun var ortada: İş yok, yalan mı? Her gün gazetelerde binlerce iş ilanı

Diplomalı Amelelik Dönemi Yıl 1995’ti. Epeyce bir süre DJ’lik yaptığım radyodan ayrılmıştım. Evliydim ve kaynaması gereken bir tencere tutuşturmuşlardı sağ elime. İşsizdim. Yeni bir radyo buluncaya kadar geçici bir süre çalışabileceğim bir iş edinmek zorundaydım. Aslında gazetelerde onlarca iş ilanı vardı. Ama bana kısa süreli çalışabileceğim bir iş lazımdı. Kimseye uzun süreli sözler veremezdim. Beş parasızdım. Seramik ustası olan amcamın oğluyla inşaatta çalışmaya karar verdim. Kimileri bana “ Sen üniversite okudun, şimdi inşaatta mı çalışacaksın!” diyordu. Ben de “Onursuz olarak ortalarda dolaşan bir parazit gibi yaşamak zoruma gidiyor. Onurlu bir insan olarak çalışmayı daha anlamlı buluyorum” diye cevap veriyordum. Amele yevmiyesiyle bir amele olarak inşaatta işe başladım. Saat 08:00’den 18.00’e kadar çalışıyorduk. Alın teri ne demek, para ne anlama geliyor, güç ne demek? Bütün bunları kürek öğretti bana. Seramik için harç yapıyordum. El arabasıyla harç taşıyordum. Akşam saat 18.00’de eve gidiyordum. Kazandığım

54

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

olmasına rağmen, binlerce işsiz gencimiz var, neden? Çünkü bizler prensip sahibiyiz! Zaten kişisel gelişim kitaplarının tamamında (benim yazdıklarım dahil) ne yazıyor? “Asla vazgeçme!” Demek ki, vazgeçersen yanlış yapmış olursun. Sen bunu aynen bu şekilde anla! Sakın vazgeçme, acından öl! Ama mühendis olarak çalışabileceğin iyi bir iş buluncaya kadar pes etme. İnsanların seninle alay etmesine asla izin verme. “Onca yıl okudu da ne oldu? Bak iş bulamadı, amelelik yapıyor. Yazık yazık!” demesinler.

para yetmiyordu. Ek bir işe daha ihtiyacım vardı. Koltuk döşeme işiyle uğraşan kuzenimin yanında geceleri çırak olarak çalışmaya başladım. Eski koltukların yüzünü söküyordum. Üniversite bitirmiştim. Yaşım da 25’i geçiyordu. Parça başı çalışıyordum. İlk başlarda gecede ancak bir takım koltuk yüzü söküyordum. İki ay sonra hızımı iyice arttırdım. Gecede üç takıma kadar çıktım. Çalışma hızımı duyan başka bir mobilyacı “Bana da gönder bu adamı.” demiş kuzene. Pazar günleri için anlaştık adamla. Büyük bir firmaydı. Sadece pazar günü yedi takım koltuk birden söküyordum. Bu şekilde tam altı ay çalıştım. Geriye dönüp bu altı aya baktığımda ders niteliğinde nefis anılarımla karşılaşıyorum.

Kürek ve Üniversite Bir gün inşaatta harç yaparken müteahhit yanıma geldi. Bizim amca oğluyla konuşmuş, benim üniversite mezunu olduğumu öğrenmiş. “Erdal, sana birşey soracağım: Duyduğum kadarıyla sen üniversite mezunuymuşsun, ben değilim; ama ben de harç yapabiliyorum! Yani üniversite okumasaydın da yapabilirdin. Niye boşu boşuna o kadar

dirsek çürüttün?” demişti. Ben hızımı hiç yavaşlatmadan sadece tebessüm etmiştim. Nereden bilecekti o müteahhit bir gün kitaplarına konu olacağı adamla konuştuğunu! Ama ben biliyordum. Ne yaptığımı hep biliyordum ve hep bileceğim. Bende tesadüf yok! Şimdi de her şeyimi kaybetsem tek saniye bile düşünmeden kariyer, kitap

Bugün işe girememişsen, yarın daha zor! Bir sonraki gün ise, işe girmen imkansız. mitap, okul mokul dinlemeden gider yine harç taşır, yine amelelik yaparım. Çünkü benim hizmet ettiğim kişi daima Erdal Demirkıran’dır, müteahhit değil… Sen bana aldırış etme. Bu düşünce yapısıyla batmak, madara olmak, mümkün değildir. O sebeple sen daima okuduğun okulu düşüneceksin, geçici süreli işlerde çalışmayı hep reddedeceksin, çıtkırıldım olacaksın, alın terinden utanacaksın. Biri görür de diplomanı elinden alır, Allah korusun!


Adem

Azrail’in Secde Ettiği Adam

i n e Y

Bu Kitapta Ne Var? Kur’ân-ı Kerim’i ‘roman’ diliyle anlatması bakımından “Azrail’in Secde Ettiği Adam” yepyeni bir tarz olarak tarihe geçecek bir eser olma özelliği taşımaktadır. • Allah insanı egosunu tatmin etmek için mi yarattı? • Allah her şeyi yoktan mı var etti? • Ateizm henüz ilacı bulunmamış bir hastalık mıdır? • Big-Bang teorisi bir balon mudur? • Ruh diye bir şey var mı? • Kutuplarda namaz ve oruç nasıl olmalıdır? • İbadetler emir mi?

• Kabir Azabı diye bir şey var mı? …gibi sorular sormaktan, sorgulamaktan çekindiğimiz birçok soruya cesurca cevaplar veren, 11 aylık titiz bir çalışmanın neticesinde işinin ehli olan ciddi bir ekibin gözetiminde yayına hazırlanmış özgün bir eser niteliğini taşımaktadır.

Bekle orada öylece otur. Acından ölsen bir köşeye oturdum. Yanımdakiyle ta“Ben megalomanım!” de ki sekreterim de kimseye çaktırma. Sen boşuna mı seni bana bağlasın.” dedi. Gün cumaynıştım. ODTÜ İşletme mezunuymuş, okudun onca okulu? Her okul, her yıl dı. “Neden Salı? Halen başka birini işe öbür yanımdaki Boğaziçi’ni bitirmiş, yüzlerce mezun veriyor. Bu ne demek? alacağınızı mı düşünüyorsunuz? Böyle yurt dışında da master yapmış. Yani Her gün senin rakiplerin bibiri yok! Neyse zaman kaybetmenize referanslar dikkate alındığında pek raz daha artıyor, her engel olmayayım. “Hoşçakalın” dedim şansım yok gibiydi. Her görüşme beş gün işe girme şansın ve çıktım. Salı günü aradım “Kim arıdakika kadar sürüyordu. Neyse, daha da azalıyor yor?”, “Dünyanın en büyük pazarlama a d sıra bana geldi. Şirket sahibinin afha in had s ğ li demek. Şu halde yöneticisi” dedim. Bağladılar. “Neden iz s odasına çıktım. İçeri girdim, İş de bir ülke bugün işe giremegaloman demedin?” diye sordu. “Ha u ğ u elimi uzattım. “Merhabalar, ld o ha ktan da memişsen, yarın dünyanın en büyük pazarlama yönetia Erdal Demirkıran! Gazetede m a m çalış Hiç ? ir cisi, ha megaloman. Ne farkı var ki?” daha zor, ondan il b gördüm, beni arıyormuşsune ola n normal u ğ dedim. “İşe alındın ukala adam” dedi. sonraki gün çok u ld nuz, hemen geldim!” dedim o kendini daha zor ve bir kasma en şirin gülümsememle. Tuhaf Eğer çalışmak, kazanmak, değer üretay! yerde s sonraki gün işe ve şaşkın bir bakışla “Buyrun” mek istiyorsan ciddi bir fark oluşturgirmen nihayet artık dedi. Önündeki kağıda ismimi yazman lazım. Eğer sen de herkes gibi imkansız. iflas etmek istiyorsan mevcut olan tüm dı. “Evet sizi dinliyorum.”, “Efendim özelliklerini kamufle et. Hiçbirşey yaben dünyanın en büyük pazarlama Hem senin ne özelliğin var ki, adam pamıyorsan enerjini sakla. Asla fark yöneticisiyim” dedim gülümsedi. “Ne seni işe alsın? Böyle düşünerek geçir oluşturmak gibi bir çaban olmasın. Semezunusunuz?”, “Marmara’da okutüm zamanını. “Nasıl fark oluşturabinin yerinde olsam özgeçmişimi çerçeyorum 4.sınıf.” dedim. “Mezun değil.” lirim?” diye düşünüp de sakın arayışa veletir, evin her köşesine asardım. Bir diye not aldı. “Askerlik?”, “Henüz gireyim deme! Eğer kendi kendine bir yapmadım.”, “Dil?”, “Biraz Alfark oluşturmanın yollarını ararsan manca biliyorum.”, “Deneyim?”, bunu mutlaka başarırsın ve hayatın Eğer sen de herkes gibi boyunca hiçbir zaman işsiz kalamaz“Yok” dedim. “Kusura bakma, iflas etmek istiyorsan sın. Bu da mutlak kazanman demektir, ama sen sadece koca bir megasana asla uymaz. Maddi manevi batlomansın!” dedi ve kağıda büyük mevcut olan tüm mak isteyen biri için bu tarz bir çaba, harflerle MEGALOMAN yazdı. özelliklerini kamufle et. ulaşılmak istenen hedefe ters bir kere. Ben tekrar söz aldım. “Valla tercih yapacak olan sizsiniz. Mezun, iki tane de küçük boy özgeçmişi cebimAkıl Başka Şey Canım 40 yıl deneyimli, 5 dil bilen, askerliğini de taşırdım. Biri bana sahamın dışında tamamlamış bir ahmağı da seçebilirsiBir ilan gördüm gazetenin birinde. Duş bir işten bahsettiğinde hemen önüne niz. Ne de olsa herkesin intihar etme kabini imal eden bir fabrika pazarlama fırlatırdım.”Ben mühendisim arkadaş. özgürlüğü vardır!” dedim ve adamın yöneticisi arıyordu. İlan yine aynıydı: Boşuna mı okuduk bunca okulu?” der, şaşkın bakışları arasında cümlelerime 5 yıl deneyimli, işletme ya da iktisat ağızlarının payını verirdim. Unutma, şöyle devam ettim: “Siz galiba benim fakültesi mezunu, askerliğini tamamsen sadece bir mühendissin. Sıradan ne dediğimi duymadınız. Ben dünyanın lamış, dil bilen, eli yüzü düzgün birini ve zavallı da oldun mu, battın gitti deen büyük pazarlama yöneticisiyim ve arıyorlardı. Benim deneyimim yoktu, mektir. kurumunuzu uçurmaya geldim!” Tekokul henüz bitmemişti, askerliğimi de Sen ne diyorsun be! Sen hele bir yapış rar etti gülerek. “Sen megalomansın.”. yapmamıştım, dil ise yoka yakın. Teşu özgeçmişine, bak daha başına ne fe“Haklı olabilirsiniz; ama ya değilsem?” lefonla randevu alıp gittim. Bekleme laketler gelecek?... salonunda o ilana uyan 20’nin üzededim. Üç saniye düşündü...” Neyse, rinde insan vardı. Zor bela bulduğum beni Salı günü ara; ama aradığında Sevgiler ve Saygılar

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

55


2012 GLOBAL TÜRKİYE

İstanbul Bir Kez Daha

Seda SEYMEN

Başkent

56

enti ve ltür Başk ü K a p ru ün v an 2010 Av Başkenti r o p S a p ek 2012 Avru ha eklem enisini da y ir b ti. ç a e g ın lar rekete eclisi ha M B ım r İB a için ünya Tas n 2014 D İstanbul’u , Uluslailmesi için b la o ti n TopluBaşke el Tasar ım iy tr s ü d n pılıyor. r ar a s ı E aş vuru ya b e n i’ y e in’in mu K o n s r ak ise, Ç r akip ola k ü ny ü b İs En riliyor. ta kin göste e P ti n n e u k baş y boy c a ir se; 24 a il ç e s r e ğ ve etkinb ul e ns, kongre a r fe n o k birçok ac ak . hipliği yap liğe ev sa

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


2

Geçtiğimiz sene Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul, bu kez de sporun başkenti oluyor. Bu sene, Türkiye için önemli bir gelişme daha kaydedildi ve İstanbul, 2012 Avrupa Spor Başkenti seçildi. Açıklamayı Avrupa Spor Başkentleri Birliği Başkanı Gian Francesco Lupatelli yaptı. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bu süreçte adı en çok geçen isimlerin başında geliyor. Demeçleri sıklıkla basında yer bulan Bağış, İstanbul’un 2012 Avrupa Spor Başkenti seçilmesinin çok anlamlı olduğunu ifade ederek; ‘’Türkiye artık Avrupa’nın çok önemli bir aktörü. Bir zamanlar Avrupa’nın hasta adamı denilen Türkiye, artık Avrupa’nın en dinamik ve en sağlıklı ülkelerinden biri olduğunu ortaya koydu’’ dedi.

İlk Defa Bir Türk Şehri Seçildi Bir İstanbul milletvekili olarak kazanılan yeni başarıdan dolayı mutluluğunu ifade eden Bağış, 2001 yılından itibaren Avrupa Spor Başkentleri ilan edildiğini ve ilk defa bir Türk şehrinin Avrupa’nın spor başkenti olarak seçildiğini söyledi. Bağış, ‘’2010 Avrupa Kültür Başkenti olduktan sonra 2012’de İstanbul’un Avrupa Spor Başkenti seçilmesi bence çok anlamlı. Avrupa Spor Başkenti, 7’den 70’e herkese sporu sevdirmeyi ve Avrupa şehirleri arasındaki, diyaloğu artırmayı hedefliyor’’ dedi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye’nin 2012 Avrupa Spor Başkenti projesindeki başarısının İstanbul’un olimpiyatları almasının önünü de açacağını belirterek şunları söyledi: ‘’Yıllardır İstanbul, hakkını almak için uğraşıyor ve maalesef birçok konuda olduğu gibi, ön yargılarla mücadele etmek durumunda kalıyoruz ama Spor Başkenti projesinin başarıyla gerçekleştirirsek -ki gerçekleştireceğimize dair hiçbir endişem yok- Türkiye, olimpiyatlar için de çok önemli bir ön yargıyı kırmış olacaktır’’. Gerçekten de ilk defa Türkiye gibi, AB üyesi olmayan bir ülkenin şehri,

Avrupa’nın Spor Başkentliği titrini aldı. Bu oldukça önemli bir imaj. Verilen bilgilere göre; seçilme kararını alacak olan jüri, İstanbul’a gelmeyi önceleri istememiş. Ancak kendilerine tesisler gezdirilip, boğazın kenarında bir kıtanın bir ucundan başka bir kıtanın diğer ucuna insanların spor yaptığı, İstanbul’un sporla barışık bir şehir olduğu anlatılıp, aynı zamanda kendi başına AB üyesi ülkelerin yarısından nüfus olarak daha büyük, yüz ölçümü olarak da üçte birinden daha fazla bir şehrin, Avrupa Spor Başkenti titrine adaylığı ifade edilince, gereken desteği vermişler. Bu sene İstanbul’un karşısında iki rakip şehir vardı. Bunlardan biri AB’nin dönem başkanlığını yürüten Belçika’nın Anvers, diğeri ise İngiltere’nin Kardif şehri. Egemen Bağış’la birlikte komisyon üyelerinin Brüksel’e yaptıkları ziyaretlerin Avrupa Parlamentosu’ndaki Avrupa Spor Başkenti Dostları Grubu’nun konuğu olmalarının ve onlara İstanbul’u anlatmalarının bu kararın alınmasında oldukça etkili olduğu söyleniyor. İstanbul; Avrupa Spor Başkentliği ünvanını, 2013 yılında Belçika’nın Anvers şehrine devredecek.

Avrupa Spor Başkenti; spor, sağlık, eğitim, demografi ve kentsel kalkınma alanında ulusal ve uluslararası örgütlerin, dernekler ve bilimsel enstitülerle çalışmasını hedefler.

Avrupa Spor Başkentliği ünvanını 2001 yılından itibaren; Madrid, Stockholm, Alicante, Glasgow, Rotterdam, Copenhagen, Stutgart, Varşova, Milano, Dublin ve 2011’de Valencia aldı.

Bu ünvan, evrensel olimpiyat değerlerini tanıtmak ve olimpiyat geleneğini sürdürmek amacıyla dünyanın önde gelen şehirlerine veriliyor.

” www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

57


GLOBAL TÜRKİYE

İstanbul Büyükşehir Belediyesi

SPOR YATIRIMLARI; • İstanbul’da yüzme salonları dahil 41 spor kompleksi yapıldı. Devam eden 3 spor kompleksi daha var. • Spor A.Ş. tarafından işletilen spor tesisi 14’ten 34’e çıktı. Bu tesislerde; 22 branşta spor yapılıyor. Bunlar; yüzme, fitness, step, plates, basketbol, voleybol, futbol, karate, tekvando, kickbocks, capoera, kungfu, kort tenisi, masa tenisi, boks, aikido, badminton, jimnastik, buz hokeyi, buz pateni, wushu, wingstun. • 12’si spor kompleksi özelliğindeki (kapalı spor salonu ve yüzme havuzlu) tesislerde 3 stat ve 13 yüzme havuzu bulunuyor. • Şehrin her bölgesinde bisiklet ve koşu alanları oluşturulmaya devam ediliyor.

Son 6 yılda, 47 Avrupa ve Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yaptık.

• Avrupa yakasında 15.3, Anadolu yakasında 46.7 km’lik toplam 62 km. bisiklet yolu mevcut. 2023 hedefi 1.004 km. • Avrasya maratonu 32. kez düzenlendi. Rekor bir rakamla 170 bin kişi katıldı. Bu maraton iki kıta arasında koşulan tek maraton. • 12 branşta 4 bin 500 sporcu var. Her yıl milli takımlara 100’den fazla sporcu veriliyor. • Son üç olimpiyatta Türkiye adına olimpiyat sporcusu olma başarısı gösteren 193 sporcudan 29’u İBB Spor Kulübü’nün yetiştirdiği lisanslı sporcular.

İBB Spor Kulübü’nün 36 Dünya birinciliği, 13 Dünya ikinciliği, 35 Dünya üçüncülüğü, Avrupa’da ise 56 Avrupa birinciliği, 31 Avrupa ikinciliği, 75 Avrupa üçüncülüğü bulunuyor. . Profesyonel spor dallarında iyi dereceler getirecek kentsel altyapılar kuruluyor.

6 yılda spora yaklaşık tanbul’da • 2011’de İs sa Tenisi Avr upa Ma , sı elemeleri a n o Ş ampiy luk Kupası, Dünya Okçu ası, ş Ş ampiyon Dünya Güre tanbul’da; • 2012’de İs n Atletizm Dünya S alo sı, a Ş ampiyon e Kulvar Yüzm Dünya K ısa . k ca a ıl sı yap Ş ampiyona

963 milyon TL. harcandı. YAPILAN HARCAMALAR Spor Tesisleri İşletme Maliyeti (2004-2010): 117.623.334 TL 130 Okul Spor Salonu (2005-2010): 115.000.000 TL 5 Kapalı Yüzme Havuzu (2005-2008): 29.534.900 TL 14 Açık - Kapalı Spor Tesisleri (2005-2010): 383.729.100 TL 25 Açık Spor Tesisleri (2005-2008): 36.216.750 TL 3 Devam Eden Spor Tes. İhale Bedeli (2005-2010): 75.000.000 TL (Bugüne kadar ödenen toplam 24.909.000 TL) Park ve Bahçelerdeki Spor aletlerine ödenen 6.000.000 TL Diğer spor harcamaları 199.933.193 TL GENEL TOPLAM

58

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

963.037.277 TL


Röportaj

Bekir Korkmaz 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları Genel Koordinatörü

Spor başkentliği sürecinin, Türkiye’yi yeni sporlarla tanıştırmak için de önemli bir vesile olacağına her fırsatta dikkat çekiliyor. Egemen Bağış da Erzurum’da bunun örneğinin görüldüğünü, Erzurumluların bugüne kadar adını bile duymadıkları sporlarla kısa bir sürede kaynaştığına şahit olunduğunu belirten açıklamalarda bulundu. İstanbul’da 2012’de yaşanacaklar için bir anlamda Erzurum emsal gösterildi. Yurt dışında da yankı bulan ve hala konuşulan 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nda, organizasyonun genel koordinatörü olarak, Erzurum’un başarılı bir ev sahipliği yapmasına katkıda bulunan Bekir Korkmaz’a, organizasyon zorluklarını, Erzurum’un kış olimpiyatlarına ev sahipliği yapması durumunu ve İstanbul’u spor başkenti olma sürecinde nelerin beklediğini sorduk.

“Kış Olimpiyatları Milli Bir Meseledir” Bekir Bey, organizasyon hazırlığında ve esnasında karşınıza çıkan olumsuzluklar, sizi zorlayan etkenler neler oldu? 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları hazırlıkları aşamasında, Erzurum coğrafyasına özgü etkenlerle karşılaştık. Bunlardan birincisi ve en büyüğü, bu bölgede ve hatta Türkiye’de, bu ölçekte bir spor organizasyonunun daha önce hiç yapılmamış olması idi. Tabii bu noktada, bu alanda bilgili ve tecrübeli insan kaynağı bulmak oldukça zorlandığımız konulardan birisiydi. Karşımıza çıkan bu açmazın üstesinden, gerek özel sektörden gerekse kamu sektöründen başarılı, kendi konularında uzman kişilerin kilit noktalara getirilmesi ile geldik. İkincisi ise, bölgenin coğrafi yapısı ve koşullarından kaynaklanan sorunlar olmuştur. Bu sorunlarımızı da daha önceden dik-

kate alarak iyi bir yönetim, planlama ve koordinasyonla aştık.

Bu başarılı organizasyonun ardından, Erzurum’un kış olimpiyatlarına da ev sahipliği yapabilecek konumda olduğu gündeme geldi. Bunun için önünde herhangi bir engel ya da engeller var mı? Varsa bunlar nelerdir? Bu öncellikle milli bir meseledir. Sayın başbakanımız ve değerli devlet büyüklerimizin, önümüzdeki beş ve on yıllık stratejik planlarıyla ilişkilidir. Zira bu planlar kapsamında, olimpiyatların başvuru koşullarının sağlanması gereklidir. Bu bağlamda, tesis kapasitelerinin ve altyapı ihtiyacının arttırılmasının yanında, olimpiyat spor branşlarının tamamının Erzurum’da yapılması gerekmektedir. Sporcu ve delegasyonla-

rın konaklamasının yapılacağı, iyi organize edilmiş bir olimpiyat köyü sağlandığı takdirde, olimpiyatların Erzurum’a alınmasına hiçbir engel yoktur. Ayrıca Erzurum 2011 Kış Oyunları öncesinde gelen yabancı delegasyonlarımızın yani misafirlerimizin, oyunlar öncesindeki incelemelerinde; Erzurum’un tam bir olimpiyat şehri olduğu, mevcut spor tesislerinin şehre yakın olmasının avantajı ve özellikle “kar sporu” disiplinlerinin, pistlerinin olimpiyatlar için mükemmel olduğu tarafımıza bizzat iletilmiştir. Bu organizasyon yabancı misafirlere Türk misafirperverliğini en güzel şekilde yaşatırken, Türk milletinin çalışkanlığı, içtenliği, kararlı, zeki ve kıvrak yaklaşımıyla problemleri çok hızlı çözmesi, misafirlerimizi hayretler içinde bırakmış, Türk milletinin farklılığını ve üstünlüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. Bu

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

59


GLOBAL TÜRKİYE alanda verdiğimiz emekler, bu tür büyük organizasyonların Türkiye’ye alınmasına büyük destek ve kolaylık sağlayacaktır.

Türkiye’nin aldığı dereceleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Spor Başkenti ünvanının İstanbul’luların daha çok spor yapmasına hizmet edeceği aşikardır.

Türkiye, Artistik Patinaj branşında çiftler yarışmasında bir gümüş madalya almıştır. Bu bir başlangıçtır, ilk adımdır. 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları Erzurum 2011, hem Erzurum hem de Türkiye için bir milattır. Bunu tam anlamıyla değerlendirilmelidir. Yapılan yatırımlar, gerek Erzurum gerekse Türkiye’nin diğer şehirlerinden sporcuların yetiştirilmesine katkı sağlayacak, yardımcı olacaktır. Erzurum 2011 sonrasında düzenlenecek kış sporları organizasyonlarında, sporcularımızın daha büyük başarılar sağlayacağına canı gönülden inanıyorum.

Bir cümleyle bu organizasyonu özetlemenizi istesek ne derdiniz? Ülkemiz için bu organizasyon muhteşem bir tanıtım fırsatı olmuştur. Dünyanın dört bir yanından gelen misafirlerimiz kabuk değiştiren ve gelişen Türkiye’nin yüzünü yaşayarak görmüşlerdir. Yabancı misafirlerimizi Erzurum’da ülkemize yakışan en güzel şekilde ağırladık. Bu organizasyon ülkemizin imajını olumlu yönde etkilemiştir. Bu alanda yapılan tüm çalışmalarımız, bu tür büyük uluslararası organizasyonların Türkiye’ye alınmasına büyük destek ve kolaylık sağlayacaktır. Bu organizasyon bizler için gurur, yabancı misafirlerimiz için ise memnuniyet verici bir organizasyon olmuştur. Böyle bir organizasyonu başarıyla gerçekleştirilmesinde şahsım, ekibim ve ülkem adına gurur duymakla beraber, bu organizasyon gibi daha büyük spor organizasyonlarının gelecekte de yapılacağına gönülden inanıyorum.

düşünüyorsunuz? Öncelikle, Türkiye’nin her alanda Avrupa’nın çok doğal bir üyesi olduğunu ve bunu her şekilde ortaya koymaya başladığını söylemeliyim. 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesinin başarıyla ortaya konulmasının ardından, İstanbul’un 2012 Avrupa Spor Başkenti seçilmesi, ülkemiz bakımından çok anlamlı. 2012 Avrupa Spor Başkenti ünvanının İstanbul’a alınmasına büyük desteği olan, başta Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş, değerli Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Egemen Bağış’ın katkılarını şükranla yad ediyoruz. Türkiye’nin 2003 yılından itibaren yaşadığı politika değişikliklerinin doğal sonuçlarından biridir bu. Değişim her alanda devam etmektedir. İstanbul’un spor tesislerinin ve altyapısının son yıllarda yapılan yatırımlarla çok ileri seviyelere taşınması konusunda büyükşehrimizin büyük desteği olmuştur. Spor Başkenti ünvanının İstanbulluların daha çok spor yapmasına hizmet edeceği aşikardır. Kadın-erkek, yaşlı-genç demeden herkesin spor yapmasını sağlayacağı, sporun önemli aktivite alanlarını kurgulayıp aktifleştirerek Türk sporunu daha üst seviyelere taşıyacağı açıktır. Avrupa Spor Başkenti İstanbul 2012 projesi; İstanbul gençlerinin spora olan sevgisini bütünleştirecektir. İstanbul, Büyükşehir Belediyesi liderliğinde yerel yönetimleriyle sivil toplum kuruluşlarıyla, vilayetiyle birlikte 2012’ye çok güzel hazırlanacağına yürekten inanıyorum.

Kadir Bey’in Aşkıdır İstanbul. O Yükümlenmişse Hiçbir Sorun Olmaz.”

Söz buraya gelmişken biz de soralım. Erzurum’un Kış Oyunlarına ev sahipliği yapmasının ardından, İstanbul’un 2012 Avrupa Spor Başkenti olması ile ilgili ne

60

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Büyük bir organizasyonu başarıyla geçiren ekibin başındaki kişi olarak, İstanbul’un karşılaşacağı zorluklar, yapılması

gerekenler ve yaşanması olası durumlar ile ilgili öngörüleriniz nelerdir? İstanbul’un 2012 Avrupa Spor Başkenti olarak karşılaşacağı zorlukların, Avrupa’nın herhangi büyük bir başkentinde karşılaşılabilecek olası konulardan farklı olmayacağı kanaatindeyim. Bunlar yoğun trafik ve etkinliklerdeki katılımın oranının yüksek olması gibi konulardır. Ortaya çıkabilecek tüm sorunlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi başarılı bir kurumca kolaylıkla çözümlenecektir. Kadir Bey’in aşkıdır İstanbul. O yükümlenmişse hiçbir sorun olmaz. Olası durumlar için, daha önce Avrupa Spor Başkentliği yapan şehir yönetimleri ve Avrupa Spor Başkentleri Birliği (ACES) ile yapılacak müzakerelerle, bu tür sorunlar daha oluşmadan çözümlenecektir. Büyükşehir’in bu işi çözecek, götürecek kadrosu var, bence sorun yok.

Tekrar Erzurum’a dönersek, dadaşlar diyarını bu organizasyonun ardından neler bekliyor? Ülkemiz için bu organizasyon, muhteşem bir tanıtım fırsatı olmuştur. En önemlisi ise, bu noktada Erzurum’un, stratejik planlamalarının çok daha büyük hedeflerden oluşacak olmasıdır. Yerel yönetimlerin kısa, orta ve uzun vadeli planlarının tamamının yeniden gözden geçirilmesi ile hem Erzurum hem de çevre illerin stratejik planlamaları, bu çerçevede birleştirilecek ve böylece kalkınmış, yüksek hedefleri olan ve bu hedefleri için çalışacak ve başaracak bir Erzurum-Doğu Anadolu-Türkiye üçlemesiyle karşılaşacağız. Bu organizasyon; Türkiye’yi, Türk halkını, Erzurum şehrini tüm dünyaya tanıtan, Uluslararası Spor Federasyonu (FISU) tarihinde yapılan, en muhteşem kış oyunudur. Gerek FISU yetkilileri, gerekse yabancı misafirler, bize memnuniyetlerini yansıtan teşekkür mektupları iletmişlerdir. Kendi ülkelerinde de, Türkiye’nin gönüllü tanıtım elçiliğini yapacaklardır. Erzurum, 2012 yılında Uluslararası Gençler Kuzey Disiplini Dünya Kupası ve Kayak Yapan Gazeteciler Dünya Kupası yarışlarına ev sahipliği yapacaktır. Erzurum’u ve Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki gelişmeleri ve nicelerini hep birlikte görmek dileğiyle...



Doğru proo zamanlarda. mir rayzor aşılırmış , de ışlar kalpleri i dönüştürejeyle bağlam ğa! Kentimiz rının içinden Koca Sinan A gulamal ar ı, kızgın kumla an Allahım kötü pl an uy larla çölün A N AĞA!. A m miyor uz. Hep r ve hatada Ya KOCA SİN vr ay ış, nasıl Mekke’ye. yanlış binala yanlış yere ş, nasıl bir ka çöplükleri, rdığı yüksek nasıl bir bakı biz bunu da onuç; bina raylar ın çıka ar Sinan! Tabi diretmek. S Tabii, trenle r. Güvensiz, değerlisini bir öğreti. Mim mayan yapıla anlattım. Miedebilirmiş en mit Han, karakter i ol ! Evet doğr u z, saygısız ses rahatsız ülha anlayamadık adık. Dikak, kull anış sı padişahı A bd layıp, anlatam estetikten uz diye feryatve zamanın rle rahatsız mar Sinan’ı an anlar kim?” ce mimarlar ylar ı keçele binalar. “Yap da rüzgaar Sinan sade u da zadöşetmiş ra kat edin, Mim değerlisi… B , dar sokakl ar al ardan yor, mesleklar yükseliyor rb nek gösterili masın diye en ol to ay seslerini tarafından ör Sinan Ağa uğu naylon gulaması. R ! A ncak Koca rın uçuş turd ky üzüne… manın ilk uy gürültüsünü engelletaşımız olar ak al ar ından gö m akustik, nt gazete parç mühendisi, he n torunl ar ı. azaltmak, ke örnek, “Hihem inşaat yager, hem ı; Mimar Sina uhteşem bir k. Cevap çok ac tası, hem kim Osmanlı me adına m k üzgünüm ço ses ve ışık us ” yıllar önce ştan, taşı kegerçekten ço en B z Demir Yolu büyük projelerinden Kullandığı ta ca de jeologdu. nan. Yapı yı laydı diyeu’nun dar ustaydı Si nan zamanı ko imparatorluğ ıyoak B secek alete ka Hadi Mimar Si planı yapar kesseler de! seçer, en iyi sadece biri. . Taşlar ı, elle ıya inen le yaptığı yapacağı yeri lim bi ağ aş irimize rb çerdi… Bugün , Taksim’den zeltmek, bi ve imalata ge ruz ilk metro yıp duruyor i bir yer” diKentimizi dü sanlar ur ası daha iy l yıllardır taşı çmez mi? İn yapılar için “Ş Tünel’de. Tüne tir ve kentne? Demir saygıdan ge şünkadar stratejik Sinan’ın niyle. Değişen asın diye dü yemezsiniz. O bizleri iki kabi tir. rahatsız olm altntelleştirmiş l uğultuyu az sel mantığı da hamamlar, sokaklar, paralarımız. mek, kentse en ar, n okuyor. göstermek yaptığı hanl si yerli yeyıllar a meyda mak, çaba ! camiler. Hep Doğru proje etroyla kalaya az basmak medreseler ve merler inaOsmanlı ilk m azından korn ke şe dö Kenti taşı yor. ler, geçitler, değilse aynı nsız Tren raylar ı ka . ış im rinde. Köprü fak ama hiç am U bunu yapmak mış mı? Kalm k bir pl an. ar develerle nılmaz. Bugün olan? Yokstan’a. İnsanl zamanda büyü midir doğr u miş taa A rabi . Zorluklar deyip geçmek değerlilerine imari gizleri, giderlermiş en bulmak mı m sa ar aştır ıp ? Büyüksün larının içinde Sinan’ın yapı

İstanbul’u yeniden yapılandırmaya bu sayfayı tersine çevirip okuyarak başlayabilirsiniz. www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

62


ÇİZGİLERE HÜKMEDEN ADAM

Murat Uzan

lım ya da... İstanbul’u yıka

çalışmal atü pl an ile r Almanlar kö tutmayan bi r ve hemen ardı... Freni al as şl ba amay ı bırakı yo ra ayan Audi, rekiyor. Planl r be adam? iması soğutm deği“Ne acelen va ere geMercedes, kl i düşünmüyor an da en işe koyuluyor. W ile bu günl ps M B r azen ciddi cidd kmay ı. may ı doğr u ya konfor suz bi r pl anları kmay ı veya ya Oturup pl anla inim adamla bu cümleyi Em lim ben de yı pl ansız i ne olur?” İşte lebilir miydi? şamlarında işlerdir. A ks iyi pl an ol sa İnsanl ar ın ya ğımız kenti bu sonr a üretm rk hep dı , fa şa üş ki ya isnm iz şü em dü ol an ar asında davr anmak, söyleyemem ol anla, pl anlı hur “peşin mez! Doğru le nü . pmak şü tir dü miştir. Şu meş in altınk iyi pl an ya hale getir miş kendini göster smin ll aı olmak ve ço ku rl ra an al ardır. pl tik siye satan” re geçtiği nokt ır ır ken kötü satan ve vere satan beynin rı yolunun z evinizi yapt nızı bile Si şa da ba O Mercedes , aslında peşin Tabii ki hayır. pl anla BM W daki gerçek, nl ama, ailenır mısınız? r, mar ka ncak doğr u çe A duğudur. Pla se al akası var çok pl anlı ol ine kadar anlar, renk şehir ile ne boyarken pl devlet yönetim olunur. Bunun ı görür sondoğr u pl an den tutunda uygulanmışın önemlisidir. Alakası şu; seçer hatta rekenler in en diyebilir siniz. r odada bile Bu şehirler i yapılması ge sayfal arca, rsiniz. Tek bi Zürih yapar… ra karar veri kimi zaman ca bir şehir bir çöplüğü, ar, en iyi şe Planl amal ar ncede olur a. Bur ada ko şayan insanl sadece düşü bu kadar aş am Ne aceleniz var, neyi geçmişte ya anlı gerekse kimi zaman da bir uğraştır. an! . Gerek Osm kestir ilebilen söz konusu ol mümkün kilde yapmış taştan daha ama sonucu lediği ve forniz? A nl amak önce taşl ar a ilerin destek yetiştireceksi nl ar ı sıraRoma, yıll ar Yaptıkları Tüm yönetic dır. Planl aımızdaki imka yüklemişler. tirdiği bir al an emen şu değil. Zaman ağır manal ar nyum dediumuş, hala müller geliş ? H lim ama mile ya meydan ok ik ur sa ne olur oj ol nlayacak deği yapılar doğa ma yanlış ol : “En kötü hızlı ve tekn ar. Sanki insa ri ve direniyorl bu zamanda lımıza geliyor r ile iz la ne n, m ta ği ke ak ay cümleler ak bu nasıl bir ne zerafet, bu z devam eder ıktan iyidir”, amış gibi. Bu teklaşma son hı pm ki pı ya ya bi r iz tasala pl an pl ansızl damın işleri sa ne olur? Ta r tasarım? B ış değilim. A anlama olmaz ra, tekı, bu nasıl bi pl la yg pı sa cümle anlam geçiyoruz ya raz düşünüp ik ki otur up, bi cası utanar ak plük. Teknoloj çö jik lo r. no yo o kadar acil rımcılar, açık ğu için hece… ojeler gereki pr . İşi acil oldu ünden sessiz nolojik pl an ve pl an yapmıyor am hatalı. bu abideler ön geçiyor. Tam ünelim… men pr atiğe yor ama iş sıl olur? Düş uyor pl an yapı Kötü pl an na Diğer kişi otur şl aması gein hemen ba acil olduğu iç

B

63

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


SAĞLIK OLSUN

Dicle Aslı MURSALOĞLU

Şehir Yaşamıyla Gelen Gizli Tehlike

OBEZITE Röportaj

Ender Saraç “

Diyetisyen

Obezite ya da halk arasında bilinen adıyla “şişmanlık”, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Türkiye’de gittikçe yaygınlaşan obeziteyi, Dr. Ender Saraç’a sorduk. Obezite tehlikesi hangi şartlarda ortaya çıkar? Obezite tespiti için vücut bileşenleri analiz cihazları var. Siz vücut bileşenleri analiz cihazına girdiğinizde sadece boy ve kilonuza değil, kas oranınıza, protein miktarınıza, hücre içi ve dışı sıvınıza, yağ oranınıza, yağ ve kas dağılım oranınıza ve gerçek fizyolojik yaşınıza kadar birçok veriye ulaşabiliyorsunuz. Bu cihazlarda, otomatik olarak bilgisayar programı ile kaçıncı derece obez olduğunuza dair direkt sonuç alabilirsiniz. Eğer bunu yaptıramıyorsanız, basit yöntemler ile de obezite tespiti yapabilirsiniz. Bunu da; kilonuzu, boyunuzun metre cinsinden karesine bölerek yapabilirsiniz. Bu çıkan değer 25’e kadar ise genelde bir tehlike yok. 25 ile 29 arası ise fazla kilolusunuz, 29’dan sonra ise ciddi

64

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

obezite ortaya çıkıyor, 35’den sonra ise “morbit obez” dediğimiz çok tehlikeli ve ciddi hastalıkların başladığı obezite çeşidiyle karşılaşıyoruz. Biz, mesela boy ve kilosu normal gibi gözüken birçok kişiyi, vücut bileşenleri analizi cihazında yağ oranı fazla, kasları erimiş ve yağları da merkezi bölgede kötü bir şekilde dağılmış halde bulabiliyoruz. Örneğin hasta normal kiloda oluyor ama aslında sağlıksız. Buna mukabil 4 kilo fazla gibi gözüküp kastan kemikten almış kişilere de “sen kilo verme” diyoruz. Örneğin; iki tane yetmiş kilo olan kişinin bir tanesine “kilo al” diyebilirken, diğer kişiye “çok iyisin kilo alıp vermene gerek yok” diyebiliyoruz. Dolayısıyla tüm bunlar çok önemli ama en önemlisi vücut bileşenleri analiz cihazı ile ya da basit yöntemlerle, beden kitle endeksimizi mutlaka öğrenmemiz gerekiyor.


llikle ’de öze Türkiye bezite lerde o ç n e g e re rda v tistikle çocukla or. İsta y ü y ü b e çığ gibi bezited ci, göre; o ekiz ikin ci, Port in ir b e r ncü. İngilte tan üçü Yunanis en üncüyk ise dörd e iy . k r o ü T erliy r doğru il e ğ li r e lid

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

65


SAĞLIK OLSUN

Küçük Amerika Oluyoruz! Türkiye’de obeziteyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye maalesef küçük Amerika oluyor diyebilirim. Dünyada obezitenin en yaygın olduğu yer, tıbbın en iyi olduğu ülke olan Amerika’dır. Oradaki Mississipi eyaleti bütün dünyada obezitenin en yaygın olduğu eyalet. Her üç kişiden biri obez. Bakın fazla kilolu değil, obez. Yani tıbbi açıdan risk taşıyan kişiler. Avrupa’da ise İngiltere birinci, Portekiz ikinci, Yunanistan üçüncü. Türkiye ise şu sıralar dördüncülükten liderliğe doğru ilerliyor. Türkiye’de özellikle çocuklarda ve gençlerde obezite çığ gibi büyüyor.

Obezitenin Türkiye’de gittikçe artmasının nedenleri nelerdir? Bunun sebebi az hareket, genetiği değiştirilmiş, hormonlu, mevsim dışı, turfanda, konserve, koruyucu katkı maddeli yani insanın çok fazla burnunu soktuğu gıdalar. Özellikle de rafine gıdalar. Daha fazla kızartma yeme, refah seviyesinin artması ile lezzetli yiyeceklere daha kolay ulaşabilme, kırmızı et yeme, asitli şekerli ve yağlı içecekler

66

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

içme, tuz oranının artması, çok fazla kimyasal ilaç kullanılması, uyku düzeninin bozulması ve stres obezitenin nedenlerinden diyebilirim.

Biz Dünyayı Bozduk Bizler denizi kirlettik; deniz ürünlerini bozduk. Tavukları kümese tıktık, suni yemlerle besledik; kümes tavukları ve yumurtaları doğallığını yitirdi. Büyükbaş hayvanları ahırlara tıktık; doğal beslenmelerini ve temiz havada olmalarını engelleyerek, kırmızı eti de bozduk. Mevsim dışı turfandalar, daha fazla verim için nadasa bırakmama, hormon ekleme, suni gübreler derken sebzeleri ve meyveleri de bozduk. Havayı, suyu kirlettik. Bunun yanında müthiş bir elektro manyetik kirlilik oluşturduk. Doğaya hiçbir şey olmaz. Dünyadaki en ileri, en güçlü ülkelerden biri bile olsanız, aniden olan dokuz şiddetindeki deprem doğa için tüm düzenlemeleri yapar. Sapanca Gölü’ne bakın, 17 Ağustos depreminde bütün o doldurulan yerler çöktü. Demek istediğim şu; doğa kaybetmez. Biz ne kadar burnumuzu sokup, doğal dengeleri bozmazsak; doğaya rağmen değil, doğa ile uyumlu olarak evrimleşirsek o zaman kalkınırız. Çok üzülerek ve tedirginlikle bekliyorum, Türkiye olarak daha yiyeceğimiz çok sert tokatlar sırada bekliyor. Çünkü İzmir ve İzmit Körfezi, Karadeniz kıyıları çok kötü durumda. Artık denize girilmiyor. Balıklar ölüyor. Bir kuduz şüphesi oluyor, binlerce köpek öldürülüyor. Bu yanlışlarla doğaya çok zarar veriyoruz. Dediğim gibi; “DOĞA KAYBETMEZ”. Doğa için küçük bir ayrıntı yeter. Kaybeden yine bizler oluruz. Bunu biz idrak edene kadar daha çok tokat yiyeceğiz. Ne zaman ki doğal dengelere dönmeye çalışırız, o zaman kayıplarımız olmaz. Bakın doğa ile birlikte yaşamak medeniyeti bırakmak demek değil, medeniyet ile beraber, birlikte devam edebilmek demektir. Mesela güneş, su ve rüzgar gibi enerjileri kullanmak çok iyi birer seçenektir. Zaten Allah bize tüm ham maddeyi


vermiş. Biz aklımızı ve bilimi, doğa ile uyumlu olarak, Allah’ın yaratmış olduğu formata paralel olarak, ona rağmen değil, onunla beraber olarak kullandığımız zaman ödüllendiriliriz.

döneme geçeceğiz. İnsanoğlu idrak edene kadar, doğa bize gittikçe artan sertlikte mesajlar verecek. Yani o kadar şiştik ki! Sadece fiziksel olarak değil ruhsal olarak da inanılmaz şiştik.

Önce Ruhsal Obeziteden Kurtulmalıyız

Bir kişinin obez olmasının DNA’ları ile ilgisi var mı?

Obez olan bir kişinin sağlıklı yaşama dönme isteği ile ilgili karar sürecinin çok zorlayıcı olduğunu duydum. Kişi kendini fiziksel olarak hazır hissedebilir fakat ruhsal olarak da hazırlanmalı diye düşünüyorum. Haklısınız. İlk önce bilinçteki obeziteyi (Ruhsal obezite) çözmemiz gerekiyor. Beden yağ ile dolmuş olabilir ama ruhunuz yalan, kin, nefret, kıskançlık, öfke, hiddet ve özellikle diğer kulların hakkını yemeyle dolup, obez olmuşsa kesinlikle sağlıklı olamazsınız. Önce ruhsal obeziteden kurtulmak gerekiyor. Çünkü ruh ve beden paralel olarak hareket eder. 2012’de kıyamet olacak diyorlar. Öyle bir şey kesinlikle olmayacak. En büyük kıyamet bilinçlerde olacak. Bilinçler kırılacak ve yeni bir

Biz nesiller nesili yanlış beslenerek, hatalı alışkanlıklara sahip olarak, birkaç nesilde DNA’larımızı da bozuyoruz. Sizin anne babanız ve onların anne babalarının, hatalı beslenmeleri, hareketsizlikleri, hastalıklarları yani her şey ama her şeyleri sizin DNA’larınıza konumlanıyor. Müthiş bir mikrochip söz konusu. Anneninizin ve babanınız ayrı ayrı nesiller boyu yaşadığı hafıza arşiv bilgileri bir karışım halinde sarmanlanıp, yeni bir format atılıyor ve “siz” oluyorsunuz. İşte o anda sizin tüm özellikleriniz belirleniliyor. Burada ilk nesilin ve ondan önceki yedi nesilin DNA’ları çok önemli. Eğer o yedi nesil sağlam yaşadıysa, organik beslendiyse, iyi spor yaptıysa, temiz hava soluduysa size iyi bir gelecek miras bırakıyorlar. Onlar ölüyorlar ama aslında ölmüyorlar. Format değiştirip, siz olarak üreyip devam ediyorlar. Sizler aslında biraz babaannenizsiniz, biraz dedenizsiniz, biraz anneniz ve babanızsınız. Siz aslında onların süzülmüş bir harmanısınız. Burada ise, eğer siz de sağlıklı bir şekilde dünya üzerinde

neslinizin devam etmesini istiyorsanız torunlarınız için sağlıklı yaşayacaksınız.

Kimi kişiler istediğinde kilo verebiliyorlar. Fakat bazı kişiler kilo vermeyi çok isterken veremiyor. Genelde bu kişilerin ailesinde de kilo problemi var. İşte “Benim annem de kilolu, babam da kilolu” diyorlar. Böyle bir etken var mı? Şimdi her şey bir enerji alışverişi. Sizin kendi içinizden ürettiğiniz bir enerjiniz var. Bu virüs bulaşmış hatalı bir metabolizma olabilir. Egzersiz yapın. Yeşil çay için. Akşam geç yemek yemeyin. Kızartmadan uzak durun. Yemekleri yavaş yavaş, uzun uzun çiğneyerek yiyin. Gerektiğinde doğal bitkisel destekler alın. Bolca zencefil, zerdeçal, biberiye, kekik ve tarçın tüketin. Uzun süre aç kalıp da hiçbir öğünde kan şekerinizi düşürmeyin. Beyaz un ve beyaz şekerden uzak durun. Tam tahıl ve çavdar ekmeği tüketin. Bolca sivribiber ve maydanoz yiyin. Aynı zamanda yasemin, mate, ıhlamur ve kekik çayı için. Ödem sökmek için kiraz sapı, mısır püskülü ve maydanozu kaynatıp için. İşte bunları yapan bir kişi obeziteye karşı gayet de güzel başarılı olur.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

67


SAĞLIK OLSUN

Evren Düşünceyi Değil, Eylemi Değerlendirir ve Mazeretler Sonucu Değiştirmez! İki rol model seçilebilir. Birincisi zavallı ve kurban rolüdür. “Benim genetiğim böyle. Çalışıyorum zamanım yok. İstanbul’da olmuyor çok stresliyim” gibi mazeretler sonucu hiç değiştirmez. Örneğin; ben kişiyi vücut analiz cihazına soktum ve diyelim ki kişinin yağ oranı olması gerekenden fazla çıktı. Ben makinaya “Sevgili makinam, lütfen bir beş kilo atıver, yapacaktı ama mazeretleri var” şeklinde sabaha kadar konuşayım, makina yine de sonuca bakar. Kişiler ya zavallı rolünü seçerler ya da kader yazılım programındaki cüzzi irade kısmını maksimum performansta kullanıp, üzerine düşeni en verimli şekilde yaparlar. Evren mazeretlere değil, eyleme reaksiyon verir. Bu kadar basit. Eğer sürekli olarak içinizde vesvese var ve bunun sonucunda kendinize iyi bakmıyorsanız, o zaman dikkat! Kader yazılım programınızda kesin ve net olarak programlanmış, sert bir sağlık deneyimini yaşamaya doğru gidiyorsunuz. Kalp krizi, beyin kanaması, kanser, felç, şeker hastalığı vs. O zaman tekrar tekrar dikkat. Derhal meditasyon, reiki, dua, namaz, ibadet, NLP gibi çalışmalarla bu enerjiyi pozitife çevirmemiz gerekiyor. Sonra Allah’a şu duayı edin; “Allahım, ben

68

kendime iyi bakamıyorum. Kendimi yeterince sevip, kendimle ilginemiyorum. Bedenimi temizleyemiyorum. Buna benim kul olarak iradem yetmiyor. Bana heves ver. Benim iyi organize olmama yardımcı ol. İyi doktorlara, iyi şifa kaynaklarına ulaşmamı bana nasip et. Ben iyi olmak istiyorum. Bu bedeni senden emanet aldım. Bu bedene eziyet etmek istemiyorum. Bunun için bana yürüyebilme, spor yapabilme hevesini ver. Bana sağlıklı yiyecekleri almak için maddi imkanı ver.” En büyük güç dua etmek. Bol bol dua edin. Asla zavallı rolünü oynamayın.

Son olarak, sağlıklı bir yaşam sürmeye karar verip diyet yapmaya başlayan bir kişinin başlangıçta çok sıkıntı çektiğini biliyoruz. Bu sıkıntılı süreçte neler yapılması gerekiyor? İlk önce bir hekime başvurarak kan tahlili yaptırmak gerekiyor. Bu arada bazen biz klinikte, gıda tolerans testlerini veya yanak mukozasından yapılan metabolizma tahlil testlerini de yapabiliyoruz. Yani yanak mukozasından bir sürüntü alınıyor ve 20 gün içerisinde sizin metabolizma tipiniz ortaya çıkıyor. Mesela bazısının ağır egzersiz yapması gerekiyor, bazısının karbonhidratı kesmemesi gerekiyor, bazısının ise yağı kesmesi gerekiyor. İşte bunu saptıyoruz. Burada gerçekten iyi sonuçlar alıyoruz. Ama yine tekrarlıyorum; ilk önce ruhsal obeziteden kurtulacağız.

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr



İÇSEL YOLCULUK

Handan Hodoğlugil

“ “

NEDEN BEN

?

“Neden sen olmayasın

NEDEN BU BENİM BAŞIMA GELDİ

!

“Korkma, yalnız değilsin ..” “Hayat Yaşamaya Değer”… Günlük akışı içerisinde iniş çıkışları ile geçip giderken, anlamlı anları ve mutlulukları bize sunarken, sürprizleri ile başımızı döndürürken, yaşamak çok güzel. İşte bu güzel anlarda hiç aklımıza gelmeyen , ancak başımıza gelmesini hiç beklemediğimiz bir olumsuzlukla karşılaştığımızda, dokunulmazlığımızın ihlaline isyan edercesine kaderimize hesap sorduğumuz:

“Neden ben? Neden bu benim başıma geldi?” sorusu, sorgusu... 70

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Yunan Filozofu Epiktetos 20 asır önce demiştir ki: “Tanrı beni fakirliğe, sefalet ve esarete terk ediyorsa bunu bana düşman olduğu için yapmıyor. Zira bir efendi, sadık bir hizmetçisinden niçin nefret etsin. Dolayısıyla bu düşmanlıktan kaynaklanmıyor, ihmalkarlıktan da kaynaklanmaz. Çünkü Tanrı en ufak bir şeyi bile ihmal etmez. Öyleyse şöyle seslen kendine: “Tanrı beni imtihan ediyor, benim iyi bir asker, iyi bir vatandaş olup olmayacağımı anlamak istiyor, hal ve hareketlerimle insanlar arasında kendisinin varlığına tanıklık etmemi diliyor.”

Tanrı, bütün insanları mesut olmaları için yaratmıştır; bedbaht oluyorlarsa kendi hataları yüzünden oluyorlar: “Kader önünde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder. Ektiğini biçer. Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz. Bunu bilen adam karşılaştığı aksiliklere şaşmaz. Önüne çıkan maddi-manevi engellerin kendi günahlarından başka bir şey olmadığını bilir.” Wimbledon’un ilk zenci Şampiyonu Arthur Ashe’in; kan naklinden kaptığı AIDS’den ölüm döşeğindeyken , “Tanrı böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?” diye soran hayranına verdiği cevap şöyledir: “Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar, 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir, 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50’si Wimbledon’a kadar


gelir, 4’ü yarı finale, 2’si finale kalır. Elimde şampiyonluk kupasını tuttuğum zaman, Tanrı’ya ‘Neden ben?’ diye hiç sormadım. Şimdi sancı çekerken, Tanrı’ya nasıl ‘Neden ben?’ derim?” Genelde galibiyet ve başarılarımızı kadere “mahküm” etmez ama kaybettiklerimiz ve başarısızlıklarımızı ona ihale ederiz. Ya da bir başkasının başına gelen bizim başımıza gelemez! Nedir bizim bir diğerinden, ötekinden üstünlüğümüz? Nedir başımıza gelenin sadece seçilmiş olarak bizi bulma sebebi? Kime ne kötülük ettik? Nedir bu şanssızlık, nedendir bu kader kurbanı oluşumuz? Başkasına olunca normal de bize olunca mı haksızlıktır peki? Cevabını bilmediğimiz sorularla, sorgularla hak terazisini tartar, genelde haksızlığa uğradığımız düşüncesiyle ya suçlarız hayatı, ya da kadere mal ederek mutsuzluğumuzu umutsuzlukla sularız. Mevlamız (cc) sevdiği kuluna, onu günahlarından temizlemek için, çok azgın

kuluna da, onu uslandırmak için dert verirmiş. Bakara Suresi’nin 155. ayeti, buna en güzel cevabı vermiş ‘’Yemin olsun ki sizi korku, açlık, mallardancanlardan-meyvalardan eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele.’’

Korkma, yalnız degilsin! Çünkü başına gelen olumsuz durumlarda bu türlü düşünen çok insan var. İster “Neden Ben?” diyen kendiniz, isterse bir başkası olsun “Neden ben olmayayım?” ya da “Neden sen olmayasın?” demeyi deneyin. İşte o an, her şey yeniden başlayabilir... Peki hangisini söylediğinizde avunur insan! “Senden başkasının senin kadar acı çekmediğini duymak mı?”, yoksa “hepimizin acı çektiğini bilmek mi?”. İnsanı güçlü kılan umutlarının canlanmasıdır oysa. O nedenle, karşınızdakine söylediğinizde bilgeliğiniz, kendinize söylediğinizde aydınlanmanız başlamış demektir. Hatırlayın, sınavın

Başkalarını anlamak bilgeliktir. Kendini anlamak aydınlanmadır. Lao Tse (Eski Çin Bilgini)

er meydanı hayatın ta kendisidir. Sınavlarımızdan ders çıkarmayı başarabildiğimizde yolumuz aydınlanacaktır. Olan her olumsuzluk, bunun olacaklara ışık tutacağını bilenler için temizlenme, arınma fırsatıdır. Ve o zaman her yeni gün yine, yeniden tüm heyecanı ile başlar. Çünkü hayat şaşırtmaya bayılır. Hayatınızın altı üstüne geldi diye üzülmekten vazgeçin. Nereden biliyorsunuz ki altının üstünden daha iyi olmayacağını! Yaşadığımız her zorluğun, çektiğimiz her acının büyük planda bir yeri ve anlamı var. Yolun sonu hepimiz için aynı ve belli. Güzergah belli, varacağımız yer hep aynı olduğuna göre varmaktan daha önce kalmak ve yürümek için yaşıyoruz. Hayatın hakimi de değiliz, hayat karşısında çaresiz de değiliz. Yani yolun kendisi aslolan. O zaman bırakın endişe, korku ve umutsuzlukları… Umutla, sabırla yola devam...

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

71


AN’DA KALIN

Nilgün Sarar

Bundan böyle, sizlerle bu köşede buluşacağız, ama önce çok kısa kendimi tanıtayım. 1987 senesinden beri şifa çalışmaları yapıyorum. Yurt içinde, yurt dışında enerji seansları ve seminerleri

www.facebook.com/pages/Nilgün-Sarar/120509288007275

info@nilgunsarar.com

Sevgili okurlar,

veriyorum. Eski Milli Voleybolcu olmam da bir spor dergisinde yazılarımla yer almamı destekliyor diyebilirim. Sizlerle bilgimi paylaşmak, şifa çalışmalarımı anlatmak ve tabii ki sorularınıza cevap verebilmeyi denemek üzere burada olacağım. Çoğumuz dünyamızda bir değişim dönüşüm rüzgarının estiğinin farkındayız değil mi? “İnsan hayatının ömrünü nasıl uzatırız?”ın yanı sıra, artık “Yerküremizin ömrünü nasıl uzatırız?” diye de düşünmeye başladık gibime geliyor. Çünkü

doğal felaketler, savaş, terör, trafik ve gittikçe yaygınlaşan çevre kirliliği yaşantımızı o kadar çok etkiliyor ki. Çevreci bilim adamları, yaşam bu şekilde devam ederse ve bir bilinç değişimi gerçekleşmezse, ne insanlığın, ne de gezegenimizin pek uzun ömürlü olamayacağının haberlerini veriyorlar. Evrimsel bir değişimin baskısını yaşıyoruz ve bu değişime çok derin ihtiyaç duyuyoruz. Bu durumda, görmezlikten gelemeyeceğimiz bir mesaj çıkıyor karşımıza.

Değişmemiz ve Değiştirmemiz Gerekiyor! Seanslarıma gelen kişilerde fiziksel şikayetlerin yanı sıra, yaşamdan zevk alamama, yorgunluk, faal olmama isteği, gelecek korkusu gibi insanı depresyona sokan açıklamalar ağır basıyor. Çünkü eski düşünce kalıpları fonksiyonlarını kaybediyor ve yerini yeni bir farkındalığın doğması için, nedenlerini bazen algıladığımız, bazen hiç bilemediğimiz büyük boşluklara bırakıyor. Sonsuz evren dünyamızın artık kollektif bir farkındalık değişimine ihtiyaç duyulduğu mesajlarını gönderiyor bize. Aslında bunu yaşamak ve bu zamanda burada bulunabilmek güzel bir duygu ama bunun yanısıra unutmamak gerekir ki zor bir dönemde bulunuyoruz. Televizyonumuzu açıp haberleri dinlediğimizde, sabah kalkıp gazetemizi okuduğumuzda, sanki her şeyin daha da kötüye gittiği hissine kapılıyoruz. Sevindirici haberlere hasret kalıyoruz. Doğrudur. Ama bununla birlikte bu yeni farkındalık da etrafımızda dolaşıyor. Gerçi

72

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

bu oluşumu fark edebilmek, hissedebilmek bir hayli güç ve zaman isteyen bir süreç. Çünkü medya ve haber aldığımız kaynaklar bizlere bunu eski bilinç kalıpları içerisinde yansıtıyor. Halbuki bu “artık farkında ol“ isimli rüzgar bize iyileşmenin sevgiden ve birlikten doğduğunu, ışıkla birlikte gelip, bolluk ve başarıyla beslendiğini fısıldamak ister. Niyeti, ışığın aynı zamanda bilgiyi ve enerjiyi birlikte getirdiğini anlamamıza ve hissetmemize yardımcı olmaktır. Bu esinti, bazen de bu fırtına yaşamımızda ve dünyamızda yeni kapıların açılma zamanının geldiği mesajını verir bizlere. Aslında tüm bu olumsuzluklara rağmen “artık farkında ol” isimli rüzgara kapılanların sayısının çoğaldığını düşünüyorum. 1980’li yıllarda bu konular konuşulmuyordu bile, ya da gizlilik içinde tartışılıyordu ve şifa bulma sadece fiziksel iyileşme olarak anlatılırdı. Bugün şifanın ışık, bilgi ve enerji olarak aktığını; ruhsal, zihinsel, duygusal ve fizik-

sel alanlarda gerçekleştiğini rahatlıkla söyleyebilirim. İleriki yazılarımda, bizim mucize olarak adlandırdığımız şifalanmaları, seans deneyimlerini sizlerle paylaşmak isterim. Bu çalışmalar ve bu yöne doğru çoğalan düşünce şekilleri sayesinde, gezegenimizde büyük bilinç sıçramaları yaşanıyor. Bu değişme isteği, hepimizin, bütün insanlığın içinde olan, kalbe dokunan bir titreşim. Ve bu titreşim, her birimizde yansıyor ve yönümüzü kollektif farkındalık değişimine doğru çeviriyor. Bazı insanlar 2012’nin dünyanın sonu olacağını düşünüyorlar. Benim fikrimi sorarsanız bu son; algıladığımız, tarif ettiğimiz şekilde olmayacak. Yani; 1 Ocak 2012 tarihinde sabah uyanıp etrafa baktığımızda “Aman Tanrım her şey altüst olmuş!” demeyeceğiz. Bahsettiğim bu değişim dönüşüm, rüzgarının estiği alana evrimleşerek geliyor olacağız ve bunu da Tanrı’nın, evrensel planın bir parçası olarak görüyorum.


Hisset ve Dinle!

Son günlerde dünyamızda meydana gelmiş ya da gelecek olayların etkisiyle, kendinizi ara sıra kaybolmuş hissederseniz yapmanız gereken tek şey, hissetmek ve dünyayı farklı bir sezgi ile dinlemektir. Beyaz bir kağıda şunları yazıp asıverin duvarınıza: Hisset, hisset-dinle, dinle-hisset!

Bunu yaptıkça, eski hal ile yeni hal arasındaki farkı ayırt etmeye başlayacaksınız. Bu süreç, hissetmenin ve dinlemenin yanı sıra bakıp görmekle de alakalıdır. Gözlemleyen ve gözlemlenen olmakla alakalıdır. Kendimize artık “olma” iznini verip “yapmayı” bırakmamız anlamına da gelir.

Çünkü gözlemlerken öyle bir noktaya ulaşırız ki; sadece karşımızdakini değil, kendimizi de gözlemliyor halde buluruz. Olma haline geçeriz. Kendimizi hissederek başkalarını iyileştiririz ve başkalarını iyileştirerek kendinizi iyileştirirsiniz.

Bazı şeylerin açıklaması oldukça zordur. Sadece mucizeler kendilerini açıklayabilir!

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

73


DUY BENİ

Dicle Aslı MURSALOĞLU

ONLAR TEHLİKE DEĞİL,

74

TEHLİKEDELER! Her gün yoğun iş koşuşturmasıyla, ya da hayat telaşıyla geçerken önlerinden, göz ucuyla süzdüğümüz; hiç kimsenin üzerine alınmadığı sosyal bir yara olarak kanamaya devam eden ve her geçen gün sayıları daha da artan sokak çocukları, aslında kimsesiz değil bizim çocuklarımızdır.

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


... Çocuk olurdum eskisi gibi Şımarırdım öylesine Boşver abi, kimin neyine bayram Kimin neyine hediye, baba kimin neyine abi Sahi senin düşlerin vardır Söylesene, göremediğin rüyanın düşünü kurar mısın? Ahmet, bir düş görmüş geçenlerde Yorgun ve geç gelen bir gecede Utanırken anlattı, anlatırken utandı Bir ip bağlamış gök kuşağına “bak ana uçurtmamı gördün mü, ya uçurtmamın gölgesinde bilye oynayan çocukları?” Ahmetin düşü işte… Bana düşlerini kiralar mısın abi Bedava boyarım ayakkabılarını Bana düşlerini, düşlerini abi Boşver… ...

Bedirhan Gökçe - Sokak Çocuğu

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

75


DUY BENİ

Nedir bu tabir?

Bütün dünyada sanki toplanıp karar verilmiş gibi aileleri tarafından evlerinden atılan ya da mecburen dışarıya kaçan çocukları, “sokak çocukları” tanımına sığdırmak ne denli doğru? Ailesiyle ya da aile yerine geçen kurumlarla ilişkisini kısmen veya tamamen koparmış, günün büyük bir kısmını sokaklarda geçiren, madde bağlımlılığı ve suçla ilişkisi yoğun olan 18 yaşından küçük bireylerdir onlar. Dünyanın bir kısmında “Kirli Çocuklar”, bir kısmında da “Tahtakurusu” gibi benzeri tabirlerle anılan, kaldırım taşlarında, köprü altlarında, alt geçitlerde ve bankamatik kulübelerinde

76

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

sabahlayan, zayıf bedenleriyle hayatın güçlükleri karşısında tek başına bırakılan bu çocukların gözünde, yaşadığımız dünya denilen yer her geçen gün daha güvensiz bir yer olmaya devam ediyor.

Sokakta Yaşama ve Çalışma Sokakta yaşayan çocuklar, 24 saat tüm zamanını sokaklarda geçiren çocuklardır. Bunlara, ailesi ve toplum ile bağları olmayan, geçimini sokaklardan sağlayan, zaman zaman suç işleyip bali, tiner gibi uçucu maddeler kullanan ya da bunlara ihtiyaç duyan, sokağı kendilerine mekan eden çocuklar da


diyebiliriz. Sokaklarda yaşayan çocukların aile, eğitim, çocuk kurumları gibi kendisine karşı sorumluluğu olan kişilerle veya kurumlarla hiç bir temasları bulunmamaktadır. Sokakta çalışan/çalıştırılan çocuklar ise; aile bağlarını koparmayarak, bir şekilde yaşamları sürdürmekte ve geç saatte bile olsa mutlaka evlerine dönmektedirler. Sokakta çalışan çocuklara mendil, sakız, kart, su satanlar veya dilencilik yapanlar örnek olarak verilebilir. Aile geçimine katkıda bulunmak için çalışan ve okulla ilişkilerini güçlü olmasa da sürdüren çocukların uyuşturucu ve uçucu maddeye karşı bağımlılıkları genelde yoktur. Aslında bu iki grubu keskin, belirgin hatlarla birbirinden ayırmak her zaman çok mümkün değildir. Çünkü, genel anlamda ‘sokaktaki çocuklar’ günden güne normal yaşamlarını zorlaştıran tehlikeli ortamlara sürükleniyorlar. Mendil satan, cam siliciliği yapan ve benzeri işlerde sokakta görev alan çocukların, aile bağlarında zayıflama olduğu görülmektedir. Ailenin denetiminden uzaklaşan çocuk, eğitimini bırakmaktadır. Nedeni ise; yaşıtlarının kendisini dışlamaya başlaması, bundan dolayı yetişkin kişilerin yanında yer almak istemesidir. Fakat burada da kendilerine yer bulamayınca sokaktaki özgürlüğü seçerek, içinde bulunduğu sosyal hayattan da koparak belirli bir zaman sonra sokakta yaşamayı tercih eder hale gelmektedirler.

Sokaklarda Yaşayan Çocukların Genel Özellikleri • Sokaklarda yaşayan çocuklar; yaşama, gelişme, sağlık ve eğitim hakkı olmak üzere hiçbir haktan yararlanamamaktadırlar. • Kendi aileleri ya da ailelerinin yerine geçebilecek sosyal kurumlarla tüm bağlantıları kopmuştur. • Ailenin vermesi gereken psikojik doyum, güvenlik hissi, yardımlaşma gibi birçok gereksinimi bulundukları çevreden almaktadırlar. • Sokaklarda örnek aldıkları kişiler suçla ilişkilidir. Bu sebepten

dolayı, bu çocukların da suç işleme olasılıkları yüksektir. • Uyarıcı madde kullanım olasıklıkları fazladır. Madde kullanımı sokaklarda yaşayan çocuklar için sosyal ve grupsal kabul için gerekli görülmektedir. • Eğitim sürecine girmemiş veya eğitim sürecinden erken ayrılmış çocuklardır.

Gelişimleri Risk Altında Sokakta bulunmaları nedeniyle fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimleri tehlike altındadır. Fiziksel gelişimlerinin riski; barınma, güvenlik ve beslenmeye ilişkin riskler sonucu hastalıklar meydana gelmektedir. Bunun yanında uyarıcı madde kullanma gibi riskler de taşımaktadırlar. Duygusal gelişimlerinin riski; bireyler ile sağlıklı ilişki içerisinde bulunamamaktadırlar. Zaten sokaklarda yaşamaya başlamadan önceki hayatlarında da sağlıklı bir ilişki söz konusu olmadığından çocuklar kendilerini sokakta bulmuştur. Buradaki duygusal boşluklarını ise dışarıda yaşayan akran grupları ile gidermektedirler. Duygusal alanda diğer önemli bir risk ise şudur; sokaklarda yaşayan çocuklarda depresyon ve kaygı gibi psikolojik rahatsızlıklar oldukça sık görülmektedir. Sosyal gelişimlerinin riski: sokaklarda yaşayan çocuklar dolandırıcılık, hırsızlık, fırsatçılık gibi bir çok olumsuz olaya bulaşmaktadırlar. Bu sebeplerden dola-

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

77


DUY BENİ yı toplumun belirli bir kesimi tarafından reddedilmekle kalmayıp; suça eğilimli, ahlaksız olarak da görülmektedirler. Bunu kendisi için bir risk kabul eden çocuklar ise, sokaklarda yaşayan arkadaş grupları ile yardımlaşmaktadırlar.

Tehlike Tam Karşılarında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı komisyon, çocukları sokağa iten nedenleri ilgisizlik, ailelerin eğitimsizliği, okula gidememe, ekonomik sorunlar, göç ve aile içi taciz olarak sıralıyor. Bu rapora göre sokaklarda yaşayan çocuklar; cinsel istismar, kaçırılma, öldürülme, suç işlemeye zorlanma, madde bağımlılığı, bulaşıcı ve tehlikeli hastalıklar, kimlik çatışması, fiziksel ve ruhsal gelişimlerinde bozukluk, eğitimsiz kalma, suç örgütleri (çete) tarafından kullanılma ve şiddet gibi bir çok tehlike ile her an karşı karşı karşıya kalmaktadırlar.

Maddeye Bağımlılık Sokaklarda yaşayan çocukların birçoğu, sokak şartlarında yaşadıkları sıkıntılarla baş edebilmek ve karşılaştıkları tehlikelere karşı duydukları korkunun üstesinden gelebilmek için uyuşturucuya sığınmaktadırlar. Sokakta kavga ettiklerinde şiddete karşı durabilmek, dayak yedikleri zaman kendilerinde acı hissetmemek, yaşadıkları zorluklara duygusal ve bedensel olarak bir güç oluşturabilmek, havanın soğuk olduğu zamanlarda soğuk havaya karşı dirençli olabilmek, kendilerini güçlü ve cesaretli hissedebilmek, hayal dünyalarını genişletebilmek ve utangaçlık duygularını yok ederek rahat bir şekilde etraftaki ki-

78

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

şilerden para ve yemek isteyebilmek için uyuşturucu kullanmaktadırlar. Sokakta ucuz ve kolay bulunabilen bali, tiner gibi maddeleri kullanmalarının bir diğer sebebi de sokaklarda yaşayan grupların yaşam şekillerine ayak uydurmak ve kendilerini benimsetmektir.

Türkiye’de Sokak Çocuklarının Durumu Türkiye’de en az 42 bin çocuğun sokaklarda yaşadığı ya da çalıştığı tahmin edilmektedir. Ancak gayri resmi rakamlar 80 bin’e kadar çıkmaktadır. Bu çocukların büyük çoğunluğu, belediyelerin sağlayabildiği daha iyi yaşam standartları arayışı içinde şehirlere akın eden ve sosyal olarak sınırlılıkları olan göç etmiş ailelerden gelmektedir. Bu çocukların sayılarının artması, ailelerin artan yoksulluğunun etkilerine en görülür tepkidir. Çocukların birçoğu okula düzensiz gitmekte ve öncelik olarak sokaklarda çalıştıkları için; eğitimlerini de kaçınılmaz olarak ikinci sıraya almaktadırlar. Sokaklar, hayatlarının büyük bir parçası olsa da, bu çocukların çoğu hala aileleriyle yaşamaktadır ve yoksullukları ailelerinin durumundan kaynaklanmaktadır. Sokakta yaşamaya itilen çocukların küçük bir bölümü, ev ve aileleriyle daha zayıf bağlara sahiptir. Yoksulluk ve sosyal dışlanma yaşayan ailelerin genelinde, aile içi güvensizlik ve çatışma görülür. Bu ortam yüzünden yıpranan çocuklar; evleri, aileleri ve eğitim sistemi ile bağlarını kısa zamanda koparmaktadırlar. Birçok şehirde sokakta yaşayan veya çalışan çocuklara sunulan hizmetler, çocukların madde bağımlılığından kurtarılması, çocukların ailelerine geri döndürülmesi, ailelerin çocuklarını sokakta çalıştırmaktan vazgeçmesinin sağlanması ve geçici barınma imkanlarının sağlanmasına odaklanmıştır. Bazı durumlarda, bu rolü sivil toplum kuruluşları ve belediyeler üstlenmektedir.

Unicef’den Tam Destek Unicef, öksüz çocuklara, zor koşullarda yetişen çocuklara, sağlıksız şartlarda yaşayan çocuklara, afetler geçirmiş çocuklara, eğitim göremeyen çocuklara parasal ve psikolojik yönden destek sağlar. Unicef’in yardımları ülkemizde 1951 yılından beri oldukça sık görülmektedir. Birçok aileyi çocuk eğitimi konusunda eğitmiş ve birçok el kitabı bastırmıştır. Çocuk haklarını ve çocuk kaygılarını dile getirmek için illerde delegeler, çocuk hakları kitapları çıkarmıştır. Ülkemizde birçok çocuğun öğrenimini tamamlaması için öğrenim merkezleri kurmuş, bunun dışında bulaşıcı hastalıkları engellemek için büyük adımlar atmış ve acil durumlar için psikososyal yönden eğitim vermiştir. Böylece Türkiye’yi afetleri önlemek konusunda dünyada ön sıralara taşımıştır. Ülkemizde büyük sorun olan sokak çocuklarının çoğunu yetiştirmiş ve o çocukların güzel yaşamalarını sağlamıştır.


Unicef’den Çözüm Önerileri Unicef çocukları sokakta yaşamaya veya çalışmaya iten nedenlere karşı, çocuklar ve aileleri için pratik ve kalıcı çözümler üretiyor. • Ebeveynlerin ve çocukların aile içi iletişimi geliştirmek için eğitim, beceri ve bilgiye ihtiyacı vardır. • Çocukların sağlık, eğitim ve gelişim ihtiyaçlarının karşılanmasına dair hakları ailelerce ve hizmet sunanlarca korunmalıdır. • Ergenlerin spor, dinlenme, eğlence ve eğitim etkinlikleri gibi, sokak yaşantısına gerçek alternatifler oluşturacak aktivitelere ihtiyacı vardır. • Çocukların, mevcut hizmet sunumundaki boşluklar nedeniyle gözden kaçırılmasını önlemek için, daha fazla koordinasyona ihtiyaç vardır. Bir çocuk sokakta yaşamaya itilmiş ise: • Ailelere yönelik sağlık, beslenme, sosyal yardımlar ve geçici konaklama imkanları birbirini tamamlayacak şekilde koordine edilmelidir. • Çocuğu ailesiyle yeniden bir araya getirme süreci mümkün olan ilk fırsatta başlatılmalıdır. • Yapılan müdahalelerin geçici çözümler olarak kalmaması için etkileri izlenmelidir.

Unicef’in Hedefi Sokakta yaşamaya itilen çocuklar sorununun en çok görüldüğü öncelikli iller olan İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Diyarbakır, Adana, Mersin, Bursa, Erzurum ve Gaziantep illeri beraber stratejik eylem planları geliştirilmelidir: • Toplumun, sokakta çalışan ya da yaşayan çocukların bir tehdit oluşturmadığına, aksine bu çocukların kendilerinin tehdit altında olduğuna ikna edilmesi gerekmektedir. • Konunun toplumsal sonuçlarını açıklığa kavuşturmak için medya desteği alınmalıdır. • Çocukları risk altında olan ailelere sunulan hizmetler ev ziyaretleri ile desteklenmelidir. • Ebeveynlere erken çocukluk gelişimi ve ergenlerle iletişim becerileri ile ilgili eğitim ‘aile eğitimleri’ ile sağlanmalıdır. • Düşük gelirli aileler çocuklarının sokakta çalışarak elde ettiği kazancın yerine “Şartlı Nakit Transferi” uygulamasından faydalanmaya teşvik edilmelidir. • Kız çocuklarının eğitimine yönelik “Haydi Kızlar Okula” kampanyası çalışanları, ilköğretime kayıt ve devamı sağlamak için ilgili ailelerle birlikte çalışmalıdır. • Kentlerin dezavantajlı bölgelerinde yaşayan aileler için daha fazla spor ve eğlence/dinlence etkinliği düzenlenmesi desteklenmelidir.

için, çözümü Sorunun hem de yerel rkezi hem me kli ilgi ve ler gere ktadır. yönetim sağlama an i ğ te s e politik d met sun osyal hiz ısıtlılığı Ancak s kaynak k ın r la m u kur için özel n çözüm de yüzünde desteği n maddi sektörü . ir gereklid

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

79


ZAMANDA YOLCULUK

Sultanların Boğaza Nazır İkametgahı;

Dicle Aslı MURSALOĞLU

Topkapı Sarayı Kendine özgü binaları, nefis çinileri, tabiatla iç içe geçmiş yapısının verdiği doğal güzelliği ve ihtişamı ile karşımızdaki tarih;

TOPKAPI SARAYI

Topkapı Sarayı, Osmanlı sultanlarının ikametgahı, devletin yönetim ve eğitim merkezidir. İstanbul fatihi Sultan II.Mehmed tarafından 1460-1478 tarihleri arasında yaptırılmış olan ve zaman içerisinde bazı ilavelerin yapıldığı sarayda, Osmanlı padişahları ve saray halkı 19.yüzyıl ortalarına kadar ikamet etmiştir. 1850’lerin başında ise; sultanlar, mevcut saray 19. yüzyılın devlet protokolü ve merasimlerine ilişkin gereksinimleri karşılamakta yetersiz kaldığı için, boğazdaki Dolmabahçe Sarayı’na taşınmışlardır. Ancak saltanat hazinesi, Mukaddes Emanetler ve imparatorluk arşivleri Topkapı Sarayı’nda muhafaza edilmiştir. Bir baba ocağı olması ve Mukaddes Emanetler’i barındırmasından dolayı burada devlet törenleri yapılmıştır. Topkapı Sarayı, Osmanlı monarşisi 1922’de kaldırıldıktan sonra, 3 Nisan 1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle müzeye dönüştürülmüştür.

Saray-ı Cedid Fatih Sultan Mehmed Han, fetihten sonra Beyazıt’ta bugünkü İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu yerde, daha sonra “Eski Saray” olarak anılacak olan bir saray yaptırmıştır. Fatih, bu ilk saraydan sonra, önce Çinili Köşk’ü, ardından da yapımı tamamlandığında yerleşecek olduğu Topkapı Sarayı’nı inşa ettirmiştir. Fatih, bu saraya Osmanlıca’da “Yeni Saray” anlamına gelen “Saray-ı Cedid” ismini vermiştir. Yeni

80

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


İstanbul F atihi Sultan II.M ehmed ta rafından 1460-147 8 tarihleri a rasında yaptırılan Topkapı S a ra yı, 1922 yılında Os manlı mo n a rşisi kaldırılda ktan sonra 3 N isan 1924’de M ustafa Ke mal Atatürk’ü n isteği ile müzeye dönüştürü ldü.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

81


ZAMANDA YOLCULUK Saray’a Topkapı Sarayı denmesi ise şöyle gerçekleşmiştir: Sultan I. Mahmud tarafından Bizans surlarının yakınına yaptırılan ve önündeki selam topları nedeniyle Topkapusu Sahil Sarayı denilen büyük ahşap sahil saray, bir yangında tamamen kül olunca, bu sarayın ismi yeni saraya verilmiştir. Yüzyıllarca gelişen ve büyüyen Topkapı Sarayı’nın planının belirlenmesinde, Osmanlı devlet felsefesi ile saray-tebaa ilişkilerinin büyük rolü olmuştur. Ayrıca, Topkapı’nın ilk inşa edildiği dönemde, Fatih’in babası Sultan II. Murad’ın Tunca Nehri kenarında yaptırmış olduğu ve günümüze sadece kalıntıları ulaşan Edirne Sarayı’nın planından olduğu kadar ihtişamından da esinlenildiği bilinmektedir. Topkapı Sarayı’nın planı; çeşitli avlular ve bahçeler arasında devlet işlerine ayrılmış daireler, hükümdarın ikametgahı olan bina ve köşkler ile sarayda yaşayan görevlilere mahsus binalardan oluşur.

Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasında, İstanbul yarımadasının ucunda bulunan Sarayburnu’ndaki Bizans akropolü üzerine inşa edilen saray, 1400 metre uzunluğundaki “Sur-ı Sultani” denilen yüksek ihata duvarları ile karadan, Bizans surları ile de deniz tarafından çevrilmiştir. Sarayın kapladığı alan yaklaşık 700 bin m2’dir. Bu alanın önemli bir bölümü Hasbahçe’ye ayrılmıştır. Topkapı Sarayı temelde Biruni ve Enderun olmak üzere iki teşkilattan oluşur. Harem, Enderun’un bir bölümüdür. Sarayın oturma planı, merasimleri, mekanları bu teşkilata göre düzenlenmiştir.

82

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Saraydan Bölümler

Bâb-ı Hümâyun Fatih Sultan Mehmed devrinde sarayın Ayasofya tarafındaki ana girişi olarak yapılan bu kapının üzerinde bulunan ve Ali Yahya es Sûfi tarafından yazılan kitabede, “Bu mübarek kale, Allah’ın desteği ve rızası üzerine, güvenliği sağlamak maksadıyla, Sultan Mehmed Han’ın oğlu Sultan Murad’ın oğlu, karaların padişahı ve denizlerin hakanı, insanların ve cinlerin üzerinde Allah’ın gölgesi, Doğu’da ve Batı’da Allah’ın yardımcısı, su ve toprağın kahramanı, Konstantiniyye’nin fatihi ve fethin babası olan Sultan Mehmed Han’ın - Allah Teâla onun hükümdarlığını ebedi kılsın ve mekanını kutup yıldızlarından yüksek eylesin - emriyle, (Hicri) 883 yılının mübarek Ramazan ayında (Kasım 1478) imar ve inşa edildi” ifadesi yer alır. Bâb-ı Hümâyun’un üzerinde, müsenna (karşılıklı) yazı ile Hicr Suresi’nin 45-48. ayetleri yazılıdır. Bu yazı, hat sanatı ve saltanat kavramı bakımından son derece anlamlıdır. Kapının diğer yüzünde Sultan Abdülaziz’in tuğrasının üzerinde Saff Suresi’nin 13. ayetinden “Nasrun minallahi ve fethün kârîb ve beşşiril mü’minin” “([Ya Muhammed] Allah’tan bir yardım ve yakında gerçekleşecek bir zafer! Müminlere bunları müjdele [Ya Muhammed])” ifadesi yazılıdır. Bâb-ı Hümâyun’un üzerinde yazılı olan bu ayet, aynı zamanda mehter takımının hücumdan evvel okuduğu ayettir. Eski gravürlerde, çeşitli dönemlerde tadilat gören bu kapının üzerinde bir köşk bulunduğu görülmektedir. 19. yüzyıl sonlarına kadar ayakta kalan, eskiden


alayların izlendiği ve muhallefat (ölen bir kişinin bıraktığı şeyler) hazinelerinin saklandığı bu köşk, 1865 yılındaki yangında kül olmuş ve günümüze ulaşamamıştır.

İkinci Avlu / Divan Meydanı Asıl Saray bölümüne girişi sağlayan ve Orta Kapı da denilen, Bâbüsselâm adın-

görülür. Avluda, Bâbüsselâm’ın solunda Sultan III. Ahmed döneminde yapılmış olan iki çeşme, sağında ise Sultan III. Selim dönemine ait bir namazgah ile

Birinci Avlu / Alay Meydanı

Birinci Avlu’ya Bâb-ı Hümâyun’dan girilir. Çeşitli tören ve alaylara sahne olmuş olan bu avlu, sarayın halka açık olan tek bölümüydü. Avluda Orta Kapı yakınında yer alan ve günümüze sadece temel kalıntıları ulaşan Deavi Kasrı, halkın arzuhallerini saraya ilettiği yerdi. Avlunun sol tarafında Odun Ambarı Ocağı ile Hasırcılar Ocağı (bu alana 19. yüzyıl sonunda inşa edilen idare, karakol binası ile arkasındaki Patrikhane Sarayı’nın kalıntıları günümüze ulaşmıştır), Aya İrini (Saint Irene) Kilisesi ve Darphâne-i Âmire; sağ tarafında ise Maliye Nezareti, Enderun Hastanesi, saray için ekmek ve simit imal eden fırınlar, Has Fırın Camii ve görevlilerin kaldığı mekanlar, II.Mahmud devri çeşmesini içeren erken devir bir su terazisi ile Orta Kapı’ya yakın bir yerde Cellat Çeşmesi olarak bilinen ikinci bir çeşme yer alırdı. Patrikhane Sarayı Kilisesi olarak inşa edilen Aya İrini, bu avludaki en eski yapıdır. Haliç yönünde Kozbekçileri Kapısı ve Marmara yönünde Çizme Kapısı ile Hasbahçe’ye açılan meydandaki en önemli yapı, 6. yüzyılda inşa edilen, Bizans dönemine ait bu kilisedir. Aya İrini Kilisesi, önce sarayın silah deposuyken, Fethi Ahmed Paşa zamanında bir arkeoloji müzesine, o müzenin 1894’te bugünkü binasına taşınmasının ardından da, askeri bir müzeye çevrilmiştir. Birinci avlunun en ilginç köşelerinden biri de Cellat Çeşmesi’dir. Bâbüsselâm’dan girmeden evvel sağ tarafta bu yapıyı görürüz. Saray’ın odunlukları da yine bu bölgede yer alırdı.

“ daki iki kuleli kapı, Topkapı Sarayı’nın ve imparatorluğun ihtişamının bir simgesi olmuştur. Fatih Sultan Mehmed zamanında inşa edilmiş olan Bâbüsselâm, 16. ve 17. yüzyıllarda çeşitli tamiratlar görmüştür. Bu kapıdan sadece padişah atıyla girebilir, sadrazamlar ve diğer devlet erkanı atlarından inerlerdi. Saray kadınları ise saltanat arabaları ile geçerlerdi. Kapının üzerindeki iki kule, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılmıştır. Bu kulelerin içinde, Kapıcıbaşı Ağası’nın, yabancı elçilerin saraya girmelerine müsaade edilinceye kadar misafir edildikleri odası da bulunmaktadır. Günümüzde müze ziyareti bu kapıdan başlamaktadır. Sarayın ikinci avlusu olarak 1460’larda inşa edilen Divan Meydanı, devlet yönetiminin gerçekleştirildiği, devletin temsil edildiği bir tören alanıdır. Tahta geçiş (cülüs), bayramlaşma, elçi kabulü ve yeniçerilere maaş verme (ulûfe) törenlerinin yapıldığı bu meydanın sağ tarafındaki revakların arkasında Saray Mutfakları yer alır. Sol tarafında ise Adalet Kulesi ile Dîvân-ı Hümâyun toplantılarının yapıldığı Kubbealtı ve hemen yanında silah koleksiyonunun sergilendiği Dış Hazine binası bulunur. Avlunun bu köşesinde Harem dairesinin Arabalar Kapısı, revakların arkasındaki alt kotta ise Baltacılar Koğuşu ile Has Ahır Avlusu

erken Bizans dönemine ait devasa sütun parçaları yer alır.

Üçüncü Avlu / Enderun Avlusu Enderun Avlusu, kale içindeki bir iç kale gibidir. Kargir yapılarla çevrelenmiş olan avlunun kapıları kapatıldığında, buraya girilmesi mümkün değildir. Avlu, daha çok koğuşların bulunduğu bir mekandır ve alanı yaklaşık dokuz dönüm kadardır. Babüssaâde’den girilen avluda ilk karşılaşılan yapı Arz Odası’dır. Arz Odası’nın hemen arkasına düşen yerde III. Ahmed Kütüphanesi, avlunun sağ yanında Enderun Mektebi, Meşkhane, Seferli Koğuşu, Fatih Köş-

Topkapı Sarayı; Bab-ı Hümayun, Babüsselam ve Babüssade adlı üç ana kapı, dört avlu, Harem, Hasbahçe (Gülhane) ve bahçelerden oluşur.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

83


ZAMANDA YOLCULUK kü ve Sultan II. Selim dönemine ait bir hamam kalıntısı; avlunun sol yanında ise Mukaddes Emanetler’in saklandığı dört kubbeli Has Oda (Hırka-i Saadet Dairesi), Has Oda Koğuşu, Ağalar Camii, Babüssaâde’nin iki yanında Büyük ve Küçük Oda Koğuşları, Akağalar Koğuşu ve Kuşhane, karşıda ise Hazine Koğuşu, Silahdar Hazinesi, Kilerli Koğuşu bulunmaktadır.

Dördüncü Avlu / Sofa-i Hümayun

Harem, Osmanlı sarayında hanedanın yaşadığı özel ve yasaklanmış yerdir. Sultanların ailesi ile birlikte yaşadığı ve saray mimarisinin 16.yy’dan 19.yy başlarına kadar çeşitli dönemlerin üslubunda örnekler içeren, son derece önemli bir kompleksdir.

Has Oda’nın çift sıra sütunlu geniş revağının açıldığı yer, Sofa-i Hümâyun ya da Mermer Sofa olarak bilinen terastır. Çiçek bahçesi ve havuzlu mermer terastan oluşan bu mekan, Topkapı Sarayı’nın gözde mekanlarından biridir. Revakların önünde yer alan fıskıyeli havuzun geçmişte daha büyük olduğu, 17. yüzyılda IV. Murad ve Sultan İbrahim dönemindeki yapılaşmalar sebebiyle havuzun daraldığı ve terasın Haliç yönünde genişlediği bilinir. Mermer Sofa’da Sünnet Odası, İftariye Kameriyesi, Revan Köşkü ve Bağdat Köşkü yer alır. Mermer Sofa’dan üç metre uzunluğundaki bir merdivenle Sofa-i Hümâyun’a (Lala / Lale Bahçesi) inilir. Sofa Köşkü ile Hekimbaşı Kulesi’nin bulunduğu bu yer, aynı zamanda çiçek bahçesidir. Buradan Marmara Denizi yönünde inilen son terasta ise Mecidiye Köşkü ve Esvap Odası ile Sofa Camii yer alır.

lam saraylarındaki benzerleri arasında bu açıdan öne çıkan Topkapı Sarayı Harem Dairesi, ikinci avlunun içinde ve arka bahçelerinin üzerine kurulmuş, yüzyıllar içinde genişlemiştir. Daire, saraydaki selamlıktan ve yönetim işlevlerinin gerçekleştiği diğer avlulardan yüksek duvarlarla ayrılarak özenle gizlenmiştir. Topkapı Sarayı’nın inşa edilmesinin ardından Beyazıt’taki Eski Saray’ın Harem olarak kullanılmaya başladığı, Topkapı Sarayı’nda ise yönetim ve selamlık işlerinin yürütüldüğü bilinmektedir. Ancak bu dönemde Altın Yol’un kenarında küçük bir harem yapılaşmasının (Kadınlar Sarayı – Saray-ı Duhteran) olduğu hakkında bilgiler vardır. Dört yapı evresinde incelenen Harem’deki yoğun yapılaşma ve örgütlenme, Kanuni Sultan Süleyman’ın Haseki Hürrem Sultan ve ailesiyle birlikte Topkapı Sarayı Haremi’ne taşınmasıyla başlamış ve 18. yüzyıla kadar da devam etmiştir. Harem’de üç yüzden fazla oda, dokuz hamam, iki cami, bir hastane, koğuşlar ve çamaşırlık vardır. Harem, günümüze ulaşan son biçimini, uzun bir zamana yayılan tadilatlar ve ilaveler sonucu almıştır. Harem’in genel yapısı, birbiri ardına sıralanan avlulardan oluşur. Bu avlular ile ayrılan kapı girişleri sonrasında koğuşlar, odalar, köşk ve hizmet binaları yer almaktadır.

Harem

Saray Tatlıları

Arapçada Harem sözcüğü, gizlilik, kapanmak anlamlarına gelen harim kelimesinden türetilmiştir. Topkapı Sarayı’nda bulunan ve sultanların aileleri ile birlikte yaşadığı Harem Dairesi, 16. yüzyıldan 19. yüzyıl başlarına kadar çeşitli dönemlerin mimari üslup özelliklerini yansıtması sebebiyle mimarlık tarihi açısından son derece önemli bir komplekstir. Günümüze ulaşabilen is-

Matbah-ı Amire’nin son kısmı Helvahane’dir. Burada Matbah Emini’ne bağlı bulunan ve bölük halinde görev yapan helvacıların vazifesi, helva, hamur tatlıları ve şuruplar hazırlamaktı. Helvahanede altı usta ile yüz kadar çırak çalışırdı. Kışları gül, misk, gelincik çiçeği, havlıcan ve dar-ı fülfül gibi baharattan şeker kestirerek yaptıkları macunu, Hünkar, Divan-ı Hümayun üyeleri ve Enderun’un

ileri gelenlerine sunarlardı. İrmikten tahine, undan pekmeze kadar onlarca çeşit malzeme kullanan helvacıların hazırladıkları tatlılar arasında özellikle saray lokması ve aşura çok meşhurdu. Helvahane’de, Muharrem ayında ballı aşure, şekerli aşure ve süzme miskli aşure pişirilirdi. Bunların arasında süzme miskli aşure, Hünkar ve Harem halkı için hususi olarak yapılırdı.

Cariyeler Eski Saray başta olmak üzere birçok haneden sarayından beslenen Topkapı Sarayı Haremi, Osmanlı yönetim anlayışına uygun olarak devşirme Kapıkulu kadrosunun bir kanadını oluşturmaktaydı. Harem’de çoğu Çerkez olan (Harem’de Arap ve zenci cariyelerin de olduğu bilinmektedir) ve genellikle 5-16 yaş arasında saraya alınan cariyelerin aldıkları eğitim iç oğlanlarınkine benzerdi. Saraya alınan kızlara, öncelikle Türkçe ve sarayın görgü kuralları öğretilirdi. Cariyelerin çoğu hizmet görmek amacı ile saraya alındığından, kısa bir eğitimden sonra çamaşır, hamam külhanları, kiler, sofa gibi genel hizmetlere verilirlerdi. Güzel ve zeki olanları ise koğuşlarda, kabiliyetlerine göre kalfa kadınlardan okuma-yazma, dikiş, nakış, müzik ve dans eğitimi alırlardı. Saray kadınları arasında en yüksek mertebeye sahip olanına “Kadın” denilirdi. Cariyelerden “Has Odalık”, “Gözde” veya “İkbal” olanlar çocuk doğurduklarında “Haseki Sultanlık”’a yükselirlerdi.

Kaynak: Topkapı Sarayı Müzesi Rehberi (Bilkent Kültür Girişimi Yayınları) Topkapı Sarayı Müze Müdürü Yusuf Benli’den edindiğimiz bilgilere göre; İstanbul’un fethi ile birlikte, bu bölgeye yeni bir saray yaptırılıyor. Saray’ın ismi de Saray-ı Cedid yani “Yeni Saray”. Fakat daha sonra Sarayburnu’ndaki kapıların yanından top atılması sebebi ile Saray-ı Cedid ismi, “Topkapı Sarayı” olarak değiştiriliyor. Saray’ın 540 yıldır bütün dünyanın bildiği ismi “Topkapı Sarayı”dır. Kubbesindeki hilalinden en zemindeki cariyeler hastanesinesine kadar Topkapı Sarayı, bir saray müzedir. Turizm sezonu buyunca yabancı ziyaretçilerimizin ilk görmek istediği yerlerden biri olan Topkapı Sarayı, 09.00 ile 19.00 saatleri arasında ziyaretçileri ile buluşuyor.

84

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr



TAKVİMDEN BİR GÜN

Onlar Olmadan ASLA MAYIS

Esra AYNUR

8

Anneler Günü Kavramı Nasıl Oluştu? HAZİRAN

Anneler Günü kavramının ortaya çıkışı ve kutlanmaya başlanması, şu şekilde olmuştur. Amerika’nın Philadelphia eyaletinde, 9 Mayıs 1906 günü Anna Jarvis adındaki bir genç kızın annesi ölür. Annesini çok seven ve ona çok bağlı olan genç kızın üzüntüsü aylarca sürer. Hayatta kimsesi kalmayan Jarvis, bu duruma bir türlü alışamaz ve yaşama küser. Canlılığını, yaşama sevincini yitirir; yemez, içmez olur, hatta ölümü bile düşünür. Aradan bir yıl ge-

19

çer. Bu süre içinde genç kız, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürür. Annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve gelir. O gün Jarvis arkadaşlarına, Anneler Günü’nün kutlanmasıyla ilgili önerisini anlatır. Arkadaşları bu düşünceyi çok beğenirler ve birlikte hemen kentin belediye başkanına giderler. Başkan onları dinler, o da duyduklarını içtenlikle benimser. Daha sonra bu öneri gazeteci ve yazarlara anlatılır. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verir; Amerika Birleşik Devletleri Kongresi, Mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırır.

Türkiye’de 1955’ten Bu Yana Kutlanıyor Anneler günü ilk kez 1908 yılında kutlandı. Böylece Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarının binlerce yıl önce başlattığı gelenek 20. yüzyılın başından itibaren dünya çapında kabul görmüş oldu. Daha sonra yaygınlaştı ve bütün uygar ülkelerde kutlanmaya başlandı. Her yıl Mayıs ayının ikinci pazar günü gazetelerde annelerle ilgili yazılar, anılar, şiirler yayınlanır. Radyo ve televizyonda ana sevgisini konu eden konuşmalar yapılır. Anneler Günü, ülkemizde 1955 yılından bu yana kutlanıyor. Türk Kadınlar Birliği’nin şubesi olan illerde yılın anneleri seçiliyor. Filmler gösterilip, sergiler açılıyor ve daha birçok etkinlik düzenleniyor.

Tek bir kelimeye sığdırılmış sonsuz bir anlam. Anne. Hz. Muhammed’in dediği gibi ayaklarının altında cennet olan o, Emile Zola’nın söylediği gibi hayatın sonsuzluğu o, Honore de Balzac’ın dile getirdiği gibi yüreğinin dibinde af bulunan bir uçurum o... Anne kavramı, birçok dinde ve kültürde kutsal sayılır. İlk insan kabul edilen Adem’in eşi Havva, “Havva Ana” olarak bilinir ve tüm insanlığın annesi kabul edilir. Annenin doğurganlığı, beklentisiz oluşu, fedakar tutumu doğanın üretkenliğinde sembolize edilir ve doğaya sıklıkla “tabiat ana” yakıştırması yapılır. 86

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Babalar Günü Üzerine Rivayetler MAYIS Anneler Günü’nün oluşum hikayesini, hepimiz az ya da çok biliriz. Ancak Babalar Günü için aynı şeyi söyleyemeyiz. Belki de bu yüzden çeşitli hikayeler anlatılır bu güne dair. 1907 yılında Amerika’da meydana gelen bir maden kazasında, çoğunun baba olduğu 360 erkeğin ölümünün ardından her yıl, önceleri anma günü olarak kutlanmaya başlandı. Batı Virginia’da meydana gelen bu talihsiz olay, bugünlere uzanan Babalar Günü kutlamasının ilk adımını oluşturuyor. Babalar Günü’nün bugüne taşınan geleneksel kutlama sürecinin başlangıcı ile ilgili söylentiler, sadece Batı Virginia’daki maden kazası ile sınırlı değil. Kazayı takip eden birkaç yıl sonra, 1910’a

gelindiğinde bu günün, Washington’lu Sonara Smart Dodd’un, Sivil Savaş Veterineri olarak çalışan ve altı kardeşi ile birlikte kendisini tek başına büyüten babasına, tıpkı anneler günü gibi özel bir gün hediye etmek istemesiyle geliştiği de biliniyor. Dodd; annesinin doğum yaparken ölmesinin ardından babasının, nasıl da cesur ve sevgi dolu bir biçimde kendisini ve kardeşlerini büyüttüğünü, tüm dünyaya duyurmak için böyle bir gün düzenliyor. Böylece, resmi olarak ilk babalar günü 19 Haziran 1910’da kutlanmış oluyor.

Tüm Dünyada Kabulü Uzun Bir Süreç Alıyor Babalar Günü’nün resmi olarak tüm dünya ülkelerince kabulü, elbette bu

8

iki olayın ardından hemen gelişmiyor. Süreçler, 1924 yılında Amerika Devleti Başkanı Calvin Coolidge’nin desteğine kadar uzuyor. Bu dönemsel süreçler de, babalar gününün tüm dünyada kabulüne yetmiyor. 1972 yılında o dönemin başkanı Nixon’un, Babalar Günü’nü her yıl haziran ayının üçüncü haftası kutlanması yönündeki bildirisinin ardından belirlenen gün, önce Amerika’da, ardından da hızla yayılarak, tüm dünya ülkelerinde kutlanmaya başlanıyor.

HAZİRAN

19

Günümüzde, Türkiye’de de her yıl haziran ayının üçüncü haftasının pazar günü kutlanan Babalar Günü, babanıza verdiğiniz değeri, onun hayatınızdaki yeri ve anlamını gösterebileceğiniz en önemli günlerden biri olma özelliğini, her daim korumaya devam ediyor.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

87


GEZGİN

Güneşin ve Kültürün İlk Doğduğu Şehir Esra AYNUR

KARS

G “

93 Harbi (1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı) Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Alexander döneminde yapılmıştır.

88

ezginin yolu bu kez; İnsanlık Anıtı’yla ilgili haberler nedeniyle gündemden düşmeyen, milattan önceki yıllara kadar uzanan köklü tarihi ile en eski kültürlere beşiklik etmiş olan, geçmişten geleceğe uzanan derin bir tarih vadisine, Kars’a düştü. Kars İl Kültür ve Turizm Müdürü Hakan Doğanay’ın rehberliğinde, doğunun bu tarih kokan kentini daha yakından tanımaya başlıyoruz. Tarih boyunca defalarca kuşatma ve işgallere karşı mücadele vermek zorunda kalmış bu güzel şehrimiz, 1855 yılında Rus saldırılarına karşı gösterdiği büyük başarı karşılığında, “gazilik” ünvanını almış. 93 Harbi adı verilen 1878 Osmanlı-Rus Savaşı ile şehir, Rusların himayesi altına girmiş, ancak yapılan savaşlar sonrası 1920 yılında kesin olarak Türk topraklarına bağlanmış. Kaşgarlı Mahmut, eserlerinde, Kars kelimesi için; deve veya koyun yününden yapılan elbise olarak söz eder. Başka bir söylentiye göre ise, Kars ismi; M.Ö.130 yıllarında, Kafkas Dağları’nın kuzeyinden gelen, Türklerin Velentur boyunun Karsak oymağından gelmektedir. Yani, tamamen Türkçe bir isim. Ancak,

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Ülkemizin en doğusunda , güneşin ve kültürün ilk doğduğu şehirdir Kars… Şehitler, gaziler, tabyalar ve menkıbeler diyarıdır… Adına türküler yakılan, diz eler dizilen serhat şehridi r...

bölgenin 9.yüzyıldaki ismi, Vanand’dır. Kars ilinin, Gürcü dilindeki ismi ise, Kariskalaki olarak bilinir. Bunun anlamı ise; kapı kenti.

Kars İki Defa Başkent Olmuştur Kars’ın öne çıkan özelliklerinden birisi de; geçmişte Bagratlı Krallığı’na ve Garbi Kafkas Hükümeti’ne başkentlik yapmış olmasıdır. Bu özelliği ile, ülkemiz sınırları içinde bulunup da, geçmişte herhangi bir ülkeye başkentlik yapmış, ender şehirlerden birisidir. Kronolojik tarihi Paleolitik döneme kadar uzanan Kars; tarih boyunca birçok medeniyeti ve devleti topraklarında barındırmış, bu nedenle

G azilik

G arbi C enub -i a s K afk

9 0 0.Feti

Ker vansar ay

h Yılı

K azım k ir K arab e


“Akşamla r aşk olsu n bayram gecesi, bu ayın nuru dur Sultan-ı N evruz” de r Kars halkı. Nev ruz (Noru z) yeni gün anlam ındadır. D ört mevsimin birincisi o la n ilkbaharın başlangıc ı, doğanın u yandığı gü ndür. Her şey ye ni doğar, h e r şey yeni başla r ve her ş ey taptazedir.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

89


GEZGİN Bin dokuz yüz otuz sekiz,

Gülyüzü’dür köyüm benim.

Nisan doğum ayım benim.

Anam Nergiz, babam Hacı,

Taşlıova soy adımız,

Üç kardeşiz, iki bacı,

Salihgiller soyum benim.

ŞEREF der konuşmam acı,

Doğuda Serhat Kars ili,

Yumuşaktır huyum benim.

Meşhurdur Çıldır’ın gölü,

(Bir doksanbir boyum benim)

Tabiat nakışlı halı,

Aşık Şeref Taşlıova

burada, zengin ve renkli bir folklorik kültür oluşmuştur. Bölgede yaşanan savaşlar, doğal olaylar ve kültür çeşitliliği aşık edebiyatının da kaynağını oluşturmuştur. Günümüzde de devam eden aşıklık geleneği çerçevesinde, çok sayıda kıymetli halk ozanları yetişmiştir. Birleşmiş Milletler, Aşık Şeref Taşlıova’yı UNESCO aracılığıyla, “yaşayan insan hazineleri” ismini alan zanaatkarlar arasında saymaktadır. Her yıl düzenlenen Uluslararası Kars Aşıklar Bayramı ile yüzlerce aşık, sazın ve sözün ustalığı için Kars’ta buluşmaktadır. Kars ekonomisi, hayvancılığa dayanmaktadır. Bu durum el sanatlarının da gelişmesini sağlamıştır. Özellikle yöreye özgü halı ve kilimler, misafirlerin oldukça dikkatini çekmektedir. Kafkas tarzı olarak bilinen, geleneksel geometrik motiflerden oluşan ve genellikle kırmızı, beyaz renklerin hakim olduğu Kars halı ve kilimleri, dünyaca meşhurdur. Bu ürünlerde kullanılan iplik ve boyanın, kimyasal maddelerden, uzak tamamen organik kök K ar s

1910

Ev liy a Cam

ii

boya olması, bu halı ve kilimlerin değerini bir kat daha arttırmaktadır. Kars, halk oyunları bakımından da zengin bir yere sahiptir. Kafkas halk oyunları ve bölgenin mahalli sayılan halk oyunları çeşitlilik arz eder. Yaşanan sosyal ilişkiler bu oyunlarda birebir kendini gösterir. Kimi zaman bir akordeon sesi, kimi zaman bir davul vuruşu, bölgedeki kültür mozaiğini gözler önüne serer.

Türkiye’nin İlk Planlı Şehirlerinden Biri Kars’ta mimarinin eşsiz örneklerine de rastlayabilirsiniz. Türkiye’nin ilk planlı şehirlerinden olan Kars’ta, özellikle taş binalar yaşam biçiminin mimariye nasıl yansıdığını gösterir. Baltık mimari tarzındaki bu yapıların yanı sıra, kerpiç ve tuğladan inşa edilmiş Osmanlı Dönemi’ne ait mimari yapılar da dikkat çekicidir.

90

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Gagik K

ilise si

Kars’ta bulunan çok sayıda tarihi, turistik mekan ve doğal ortam, yerli ve yabancı konuklara farklı turizm alternatifleri sunmaktadır. İl merkezindeki Kars Kalesi, 1153 yılında Saltuklu Sultanı Melik İzzeddin’in emri ile yaptırılmıştır. Kalenin çevresinde çok sayıda konak, köprü ve hamam vardır. Ahmet Tevfik Paşa Konağı, Beylerbeyi Sarayı, Taşköprü, Topçuoğlu, İlbeyoğlu ve Mazlumağa Hamamları şehirdeki kültür turizminin önemli mimari öğeleridir.

Mevlana’nın Felsefesine Etki Eden Eb’ul Hasan Harakani Hazretleri Kars’ta Yaşamıştır

Konevi’nin mezarının bulunduğu Arap Baba Türbesi, Seyyit Yusuf Paşa adındaki Kars Beylerbeyi tarafından yaptırılan Yusuf Paşa Camii, Bagratlı dönemine ait bir kilise iken daha sonra camiye çevrilen Kümbet Camii, Anadolu evliyalarından birisi olan Ebul Hasan-ı Harakani adına yapılan Evliya Camii, Kars’taki inanç turizmi açısından önemli kabul edilen yerlerdir.

Ani K atedra

li Susuz Şela

Kars şehir merkezine 8 km. uzaklıktaki Borluk vadisinde bulunan, Kalkolitik Dönem’e ait kaya resimlerinin bulunduğu alanın tamamı, arkeolojik sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

“Her kim bu kapıya gelirse ekmeğini veriniz ve inancını sormayınız. Zira Allah katında ruh taşıyan herkes, Ebu’lHasan’ın sofrasında ekmeğe layıktır.” İslam ve tasavvuf dünyasının ünlü düşünürü Mevlana’nın felsefesinin oluşmasında etkisi olan, Eb’ul Hasan Harakani Hazretleri 11. yüzyılın başlarında burada yaşamıştır.

Şehir merkezinde bulunan Kars Arkeoloji Müzesi, ziyaretçilerine doyumsuz bir tarih yolculuğu yaşatmaktadır. Müzede Paleolitik Dönem, Eski Tunç Çağı, Urartu Dönemi, Roma, Bizans, Selçuklu Dönemlerine ait eserler ile Etnografya salonunda; 18. ve 19. yüzyıllara ait otantik ürünler, yöresel kıyafetler, Kafkas kemerleri, halı-kilim dokumaları sergilenmektedir.

Eb’ul Hasan Harakani Türbesi, peygamber soyundan gelen M.Hasimi

Rus generaller tarafından 13 Ekim 1921 tarihli Kars anlaşması sırasında,

Kazım Karabekir Paşa’ya hediye edilen beyaz vagon da müze bahçesinde sergilenmektedir.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

91

le si


GEZGİN

Yenilmeli! Umaç Helvası, Elma Dolması, Hörre Çorbası, Evelik Aşı, Ekmek Aşı, Pişi, Kuymak, Hengel (mantı), Haşıl, Bozbaş, Piti, Kars Böreği, Tandırda Kars Kazı, Isırgan Çorbası, Ayran Aşı, Kesme Aşı, Kete, Erişte Pilavı

Ani Antik Kenti’nin Kuruluş Tarihi M.Ö.5000’dir Kurulduğu dönemin kent yaşamını ziyaretçilerine yüzyıllar ötesinden sunan Ani Antik Kenti, Kars’a 42 km. mesafede bulunmaktadır. Yeni yapılan duble yol ile kolayca ulaşabileceğiniz Ani Şehri’nin kuruluşu M.Ö. 5000 yıllarına kadar dayanır. Kırmızı ve sarı renkli tüf taşından yapılan şehir surlarında, 7 tane giriş kapısı vardır. Bu kapıların en önemlileri Aslanlı Kapı, Kars Kapısı ve Hıdırellez Kapısı’dır. M.S.1010 tarihinde yapılan Büyük Katedral şehir içindeki muhteşem mimarinin önemli örneklerindendir ve 1064 yılında Sultan Alpaslan’ın şehri ele geçirmesiyle camiye çevrilmiştir. Bunun yanı sıra 1034–1036 yıllarında yaptırılan Keçel Kilise, Anili bir tüccar olan Tigran Honents tarafından yaptırılan Resimli Kilise, 13. yüzyılın karakteristik özelliklerini taşıyan Genç Kızlar Kilisesi, Abukhamret Kilisesi, İpekyolu Köprüsü, 11. yüzyıla ait olan Selçuklu Kervansarayı, Anadolu’daki ilk Zerdüşt Ateşgede’si olan Ateşgede Tapınağı, Saklıkent ve Bostanlar Deresi Mağa-

raları, Anadolu’daki ilk Türk cami olan Eb’ul Manuçehr Camisi ve Bakireler Manastırı ören yerinde görülmeye değer kültür hazineleridir. Kars şehir merkezinde, ziyaretçilerine evlerindeki huzuru yaşatacak konforda çok sayıda otel ve konaklama merkezi bulunmaktadır. Ortalama bin kişilik konaklama kapasitesine sahip otellerde, tatilin ve dinlenmenin eşsiz rahatlığına kavuşabilirsiniz.

Dünyanın En Kaliteli Kristal Karı Sarıkamış’da Sarıkamış, kayak turizmi için en ideal mekandır. Sarıkamış’a yağan kar dünyanın en kaliteli kristal karıdır. Karlarla dansın diyarı olan Sarıkamış, doğa güzellikleri ve alt yapısıyla ülkemizin önemli turistik merkezlerindendir. Kayak merkezi, sarıçam ormanlarının arasında çığ tehlikesinden uzaktır. Bu tesislerde kayak safari, kızaklı geziler, slalom, büyük slalom ve snowboard kayak türleri yapılmaktadır. Sarıkamış’ta bulunan üç otel, gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlamaktadır.

Tandırda Kaz Çekmesi̇ Nasıl Yapılır?

Yöresel Tarif

Tandır yörede hemen hemen her evde bulunur. Bir buçuk metre derinliğinde, kesik huni şeklinde kırmızı topraktan yapılmış bir ocaktır. İçinde odun veya tezek yakılarak kızdırılır. Ekmek ve yemek yapımında kullanılır. Kaz kesildikten sonra 4-5 saat güneşe doğru asılarak kurutulur. Bu sırada bulgur, tuzlu suda haşlanır. Kaynamaya başlayınca hafif ateşe alınır. Suyunu çekip göz göz olmaya başlayınca tavada kızdırılmış tereyağı üzerine dökülür, tandırın dibine oturtturulur. Tam üstüne gelecek şekilde kaz, ayaklarından aşağıya doğru asılır. Tandırın sıcaklığı ile kızaran kazın yağı pilavın üzerine damlar. Pilav da tandırın sıcaklığında demlenir. Kaz piştikten sonra çıkarılır. Etleri pilavın üstüne konularak sıcak sıcak yenilir. Tandır olmayan evlerde bulgur pilavı ayrı yapılır. Kaz fırında ayrı kızartılır. Her ikisi de sıcakken kazın fırın tepsisinde biriken yağı pilavın üzerine dökülerek birlikte yenilir.

92

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Alınmalı!

Doğal boyalı pamuk, kıl, ipek ve yün iplikler kullanılarak yapılan, ilginç yöresel motiflerle bezeli Kars kilim ve halıları. Yöresel gümüş kemerler, başlıklar ve çeşitli gümüş takılar. Kaz tüyünden yapılan kuş tüyü yastıkları. Kars kaşar peyniri, gravyer peyniri, tereyağı ve kara kovan balı.

Kağızman ilçesi özellikle meyvecilikle dikkat çeker. Kendine has, uzun elmasıyla meşhur olan ilçede, Keçivan Kalesi ile Köroğlu Kalesi görülmeye değer yapılardandır. Ayrıca, ilçedeki Camuşlu kaya resimleri de önemli tarihi miraslardandır. Kars ilinin bir diğer önemli ilçesi de Digor’dur. Kars-Iğdır karayolu üzerinde bulunan ilçede, Beş Kilise ve Tekor Kilisesi ziyaretçileri büyülemektedir. Ermenistan’a 10 km. uzaklıkta bulunan Akyaka ilçesi, taş duvarlı, toprak yapılı evleriyle yörenin kültürünü ziyaretçilerine yansıtmaktadır. Kars’ın küçük, şirin bir ilçesi olan Arpaçay, adını Arpaçay Çayı’ndan almaktadır. İlçede bulunan Kuyucuk Kuş Gölü, görülmeye değer bir doğa harikasıdır. Türkiye’nin 13. Ramsar alanı olan ve 218 hektarlık alana sahip gölde bulunan 213 kuş türü, doğanın kendi ekolojik dengesiyle burada yaşamaktadırlar. Susuz ilçesinde yer alan Susuz Şelalesi tüm görkemiyle tam bir doğa harikasıdır. “Sen hiç Allahüekber Dağları’nda olup bitenleri gördün mü?... Allahüekber Dağları’nın doruklarında fırtınaya, boraya tutulup donan, taş kesilen, donmuş kirpikleri, kaşları, donmuş gözleri ile bakan on binlerce askeri gördün mü hiç?”. 1915 yılında yapılan Sarıkamış Harekatı’nı böyle anlatır Yaşar Kemal. “90 bin Mehmed’in karlar altında kalışı tarihimizin en dramatik olaylarından birisidir” der. Her yıl 20-30 Aralık günlerinde Sarıkamış Şehitleri törenle anılmaktadır. 1996 yılında Sarıkamış ilçe merkezinin girişine yaptırılan anıt Mehmetçiğin aziz hatırası için dikilmiştir.

Selim ilçesi, Kars-Sarıkamış karayolu üzerinde olup 52 tane köyü ile Kars kültürünün tipik örneğini oluşturur. Dölbent köyünde bulunan Dölbent Kaplıcası, yaz kış misafirlerinin hizmetindedir.

Kars Yemeklerinin Çeşitliliği Derin Bir Kültürün Sonucudur Kars, zengin yemek kültürü ve mutfağı ile de dikkat çekmektedir. Yemek çeşitliliği derin bir kültürün sonucunda ortaya çıkmıştır. Kars, kebaplardan sebze yemeklerine, farklı çorba çeşitlerinden, tatlılara kadar özgün bir mutfağa sahiptir. Kars yemeklerinde doğanın sunduğu tüm güzellikleri damak tadıyla

birleşmiş bir şekilde bulursunuz. Bal, kaşar peyniri, gravyer peyniri, tulum ve çeçil peyniri Kars’ın vazgeçilmez lezzet duraklarıdır. Tamamen doğal olarak elde edilen bu ürünler, Kars’ın dünyaca meşhur damak tadıdır. Kahramanlık destanlarının yazıldığı, kültürlerin harmanlandığı kenttir Kars. Bir köy odasında semaver çayının lezzetinde aşıkların sözleriyle büyülenin. Gün batımında Kars Kalesi’nden seyredin mazinin heybetini. Bir zemheri gününde Sarıkamış’ta kayak yaparken sarıçam ormanlarında temiz havanın sizi nasıl dinlendirdiğini keşfedin. Eb’ul Hasan Harakani hazretlerinin türbesini gezerken manevi dünyanın zenginlikleriyle buluşun. Ve öyle uzakta değil artık Kars. Size sadece sizin isteğiniz kadar yakın.

YAPMADAN DÖNM E

• Kaleye çıkıp, şehr i kaleden izlemeden , • Sarıkamış’ın tar ihi, doğal güzellik ler ini görmeden, kayak yapm adan, kızakla kaym adan, yaz mevsiminde ise ; Sarıkamış’ta sarıç am ormanları ar asında pik nik yapmadan, • Kars merkez An i Ören Yeri’ndeki; Büyük Katedrali, Tigran Ho nents (Resimli) Ki liseyi, Abukhamrents (P olatoğlu) Kilisesini , Aziz Pr kich Kilisesini, Selçuklu Kervan Sa rayı’nı, Küçük Hamamı, An adolu’daki ilk Türk cami olan Ebul Menuçe hr Camii’ni, Genç Kızlar Kilisesi’ni, Bakirele r Manastırı’nı görm eden, • Tandırda kaz asma sı ve tandırda kazın yağıyla demlenen er işte pil av ını yemeden, • Kars’ın yöresel oyunlar ı; “Hoş ge lişler ola Mustafa Kemal Pa şa”, ”Şeyh Şamil”i izlemeden ve coşkuyu yöre halkı yla beraber oy nayarak paylaşmadan, • Karslı halk aşıkl ar ının atışmalarını izl emeden, saatlerce süren hik ayelerini dinlemed en.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

93


TAKİP

Nehir DEĞİRMENCİ

Paha biçilemez bir görsel şölen ‘FAVORİ’ de İstanbul Mücevher Fuarı’ndaydı...

ATASAY, 2011 İlkbahar & Yaz koleksiyonu ile İstanbul Jewelry Show’un yıldızı oldu! Her sezona yeni koleksiyonları ile yenilikler katan Türk kuyumculuk sektörünün öncü markası Atasay ve Asgold, bu yıl üç ayrı stantta sergilediği yeni koleksiyonları ile İstanbul Jewelry Show’da yerini aldı. Geniş ürün yelpazesi, genç ve dinamik tasarımlarıyla dikkat çeken Atasay ION standı, modanın son trendlerine ve ekonomik koşullara uygun ürünleri ile göz doldurdu. Asgold ve Atasay markalarının ve Atasay ION koleksiyonunun sergilendiği üç ayrı stant sayesinde, ziyaretçiler aradıkları her şeye kolayca ulaşabildiler.

94

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Birbirinden şık, hafif ve albenili altın ürün grupları ile Jou; micropave ve klasik ürün grubuyla Asgold Classic; birbirinden farklı yeni koleksiyonuyla Alyanz; zerafeti ve kadınsı çizgisiyle şıklığı yansıtan ve moda trendlerini yakından takip ederek şıklığı farklı yorumlayan Belle’in 2011 İlkbahar & Yaz koleksiyonu, yüzlerce uygarlığa can veren kültürlerin buluşma noktası olan Myras ve her kadının rüyası tektaş yüzüğün markası One&Only Tektaş fuarda ziyaretçilerle buluştu.

ar ı’na FavoMücevher Fu 32. İstanbul nünden son Fuar ın ilk gü ri de katıldı. ı ol an Faağ dar ilgi od ka na sı ka ki da el koleksiodelleri ve öz m ni ye , ri vo 92 yılında pl ana çıktı. 19 yonl ar ıyla ön rkiye’deki ri, şu anda Tü kurulan Favo ünün en büevher sektör altın ve müc Türkiye’de rından biri. yük oyuncula e yön vein her trendler altın ve mücev moder n ve k ın en büyü ’n pa ru Av ve ren tesiskuyumculuk ol an p lerine sahi ayar 14 ş. bir kurulu engm se altın takı de iz m ke ül tinde de de n ü r tö k se li de r, m ın aüçüncü yayg sahip ğaza ağına öne ak kuruluş ol ar çıkı yor.


32. İstanbul Mücevher Fuarı İstanbul Jewelry Show, 17-21 Mart 2011 tarihleri arasında, CNR Expo’daydı. Rotaforte Uluslararası Fuarcılık tarafından organize edilen ve TEB’in ana sponsorluğunda gerçekleştirilen fuarda, 33 ülkeden 1.150’nin üzerinde katılımcı firma yer aldı.

GÜLAYLAR, İlkbahar & Yaz Koleksiyonu’nu İstanbul Jewelry Show’da Tanıttı... Gülaylar; baharın coşkusunu, altının sıcaklığı ve pırlantanın sonsuz büyüsü ile birleştirdiği, 2011 İlkbahar & Yaz için birbirinden özel koleksiyonlarıyla parladı. 2011 İlkbahar & Yaz için hazırlanan koleksiyonları ve içerikleri; Coloris Collection, Energy Collection, Glory Collection, Lucky Kids, Romance Collection, Rosella Collection, Surprise Collection “Altın” ve “Pırlanta”, The Love Diamond Collection ve Viva Collection. Gülaylar Group’un 80 yıllık tecrübesinin ürünü olan Gülaylar; şık, farklı, kaliteli altın ve mücevher ürünleri ile bugün yalnız Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesinde bilinen bir marka olmanın gururunu yaşıyor. Ürünlerinde en son teknolojiyi, ince el sanatı ve ustalık ile birleştiren Gülaylar, yüksek kalitede seri üretim yaparak, yurtiçi ve yurtdışında ilgiyle takip ediliyor. Gülaylar, yılların tecrübesini ve birikimini ürettiği koleksiyonlara yansıtan bir Türk markası olmanın gururunu yaşatıyor.

KOÇAK GOLD İstanbul Jewelry Show Mart 2011 CNR’da yerini aldı... Altın sektörünün en önemli isimlerinden biri olan Koçak Gold da CNR İstanbul Jewelry Show Mart 2011’de yerini aldı. Koçak Gold bu seneki fuarda 14 ve 22 ayar koleksiyonlarının yanı sıra, 22 Allu’re Koçak ve Koçak Pırlanta koleksiyonlarını da CNR’da sergiledi. Tasarımlar her zaman olduğu gibi yine Koçak Gold esintisini ve şıklığını koleksiyonlara yansıtırken pırlantanın, altının göz alıcı ışıltısı da fuara katılanların ilgi odağı oldu. Her yıl fuara ayrı bir heyecan ile katılan Koçak Gold; bu yıl da kampanyaları ve yeni ürünleriyle yenilikçi ve dinamik bir şirket olma yapısını birkez daha gösterdi.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

95


TAKVİMDEN BİR GÜN

Fatih’in Çağ

Değiştiren Fethi Esra AYNUR

29 Mayis 1453

İstanbul’un Fethi

g matbaanın ta1453’te dünyada, Johann Gutenber ltere - Fransa araşınabilir bir türünü icat etti. İngi . Aynı dönemde sındaki yüzyıl savaşları sona erdi yapılıyordu. Osmanlı’da ise, fetih hazırlıkları atması’nı başlat2 Nisan’da II.Mehmet İstanbul Kuş daki şehri yani adın s tı. 29 Mayıs’ta, Konstantinopoli orluğu’na son arat İmp İstanbul’u fethederek Bizans an ortaçağın fınd tara verdi. Ve bu bazı tarihçiler ldı. sonu yeniçağın başlangıcı sayı

İstanbul, Asya ile Avrupa kıtaları arasında yer alan doğal güzellikleriyle ünlü bir şehir. Tarihi M.Ö. 7. yüzyıla kadar uza-

nan bu nadide kent, M.Ö. 657 yılında Megaralılar tarafından kuruldu. Devletin Byzas adlı komutanının adından dolayı şehre, Byzantion adı verildi. M.Ö. 6. yüzyılda Perelerin eline geçen Byzantion için, Atinalılar ve Ispartalılar da savaştı. M.Ö. 4. yüzyılda İskender tarafından fethedilen şehir, M.Ö. 3. yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından alındı. M.Ö. 330 yılında imparatorluğun başkenti olan Byzantion’a, bu kez de Konstantinapolis adı verildi. M.Ö. 395 yılında Roma İmpa-

ratorluğu ikiye ayrılınca Konstantinapolis, Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti oldu.

İstanbul Defalarca Kuşatıldı Stratejik önemi ve doğal güzellikleriyle herkesin dikkatini çeken İstanbul; Gotlar, Ostrogotlar ve Bulgarlar tarafından defalarca kuşatıldı, fakat alınamadı. Bu yoğun saldırılar üzerine, İmparator Anastasiyanus, Silivri’den başlayarak Karadeniz’e kadar uzayan surları yaptırdı. Buna karşın saldırılar devam etti. M.S. 7. ve 8. yüzyıllarda Araplar tarafından da kuşatıldı. Fakat bu kuşatmalar da sonuçsuz kaldı. 1203 yılında Haçlı orduları tarafından zapt edilerek, 1261 yılına kadar Haçlıların elinde kaldı. Bu tarihten sonra tekrar Bizanslıların eline geçti. 1299 yılında kurulan Osmanlı Devleti, yavaş yavaş büyüyerek gelişti. Anadolu ve Rumeli’de genişlemeye devam etti. Anadolu ve Rumeli’deki toprakların arasında kalan Bizans, mutlaka alınmalıydı. Bu amaçla şehir, Osmanlılar tarafından birkaç defa kuşatıldı ama alınamadı. 1453 yılında, Padişah II. Mehmet, hocası Akşemsettin’in de teşvikiyle İstanbul’a yeni bir saldırı düzenlemeye karar verdi. Önce, Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılan Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’nı yaptırdı.

96

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

İllüstrasyonlar: Panorama 1453 Sergisi www.panoramikmuze.com


Bizanslılar, sabahleyin Osmanlı Donanması’nı Haliç’te görünce büyük bir korkuya ve paniğe kapıldılar. Haliç’ten ve karadan yapılan top atışlarıyla surlarda gedikler açıldı. Bunun üzerine, 29 Mayıs günü genel bir saldırı düzenlenmesine karar verildi. Hocası Akşemsettin II. Mehmet’e cesaret veriyor; Hz. Peygamber’in, “Konstantin elbet fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne iyi komutan ve onun askerleri ne güzel askerlerdir” sözüyle müjdelenen komutanın kendisi olduğunu söylüyordu. Bu inançla 29 Mayıs günü son taarruz başladı. Çok kanlı ve zorlu bir savaştan sonra birçok şehit verildi. Bu şehitler arasında, Bizans surlarına Türk bayrağını diken Ulubatlı Hasan da vardı. Nihayet; 29 Mayıs 1453 Salı günü, İstanbul fethedildi.

İstanbul’un Fethinin Türk Tarihi Bakımından Önemi

• Venedik ve Ceneviz ticareti olumsuz yönde etkilenmiştir.

• Osmanlı Devleti yükselme dönemine girmiştir.

• Bin yıllık Bizans imparatorluğu tarihe karışmıştır. • Ortaçağ kapanmış, yeniçağ başlamıştır. • İstanbul’dan kaçan Bizanslı bilim adamları Avrupa’da Rönesans ve Reform hareketlerinin başlamasında etkili olmuşlardır. • Feodalite (derebeylik) sistemi çözülmeye başlamıştır.

• Osmanlı Devleti’nin başkenti Edirne’den İstanbul’a taşınmıştır. • Osmanlı toprak bütünlüğü sağlanmıştır. Osmanlı’nın Anadolu-Rumeli geçişi kolaylaşmıştır. • Osmanlı toprakları arasında sürekli sorun çıkaran bir fitne yuvası ortadan kalkmıştır. • Karadeniz-Akdeniz deniz ticaret yolunun denetimi Osmanlılara geçmiştir. • Osmanlı Devleti İslam dünyasında haklı bir şöhret ve itibara kavuşmuştur.

“ “ “

İki büyük cihanın kesinti noktasında Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul bütün vatandaşların kalbinde yeri olan şehirdir.

Mustafa Kemal Atatürk

“ “ “

Edirne’de döktürdüğü balyemez adı verilen büyük toplarla savaşa hazırlandı. 6 Nisan 1453 günü, Osmanlı ordusu Bizans surları önüne geldi. Bizans İmparatoru Konstantin, Haliç’i zincirle kapatarak Osmanlı Ordusu’nun şehre denizden girmesini önledi. 11 Nisan günü kuşatma tamamlandı ve top ateşi başladı. 20 süren top ateşinden kesin bir sonuç alınamadı. Şehrin denizden de kuşatılması gerektiğini düşünen 2. Mehmet, bir gece 70 parça gemiyi karadan yürüterek Haliç’e indirdi.

İstanbul’un Fethinin Dünya Tarihi Bakımından Önemi

Dünyaya son kere bakacaksın deseler İstanbul’un Çamlıca’sından bakmak isterdim.

Alphonse de Lamartin Eğer dünya tek bir devletten ibaret olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.

Napoleon Bonaparte

İstanbul’un fethi, hem Türk tarihi için hem de dünya tarihi için önemli bir olaydır.

Patriğe hitaben: “Ayağa kalk. Ben Sultan Mehmed, sana, arkadaşlarına ve bütün halka söylüyorum ki, bu günden itibaren artık ne hayatınız ve ne de hürriyetiniz hususunda benim gazabımdan korkmayınız” dedi. Sonra, ordusunun kumandanlarına dönerek: askerin halka hiç bir fenalık yapmamalarını emretmelerini ve herhangi birisi bu emre itaat etmezse ölümle cezalandırılacağını bildirdi.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

97


DENİZDEKİ NEFES

Akdeniz ve Ege’den

LAHOZ H

alk dilinde kaya hanisi ve grida diye de adlandıran Lahoz balığı, serranidae (Hani balıkları) familyasına ait, Atlas Okyanusunun doğusunda, Akdeniz’de ve Ege denizinde bulunan bir balık türüdür. En büyükleri, 120 cm uzunluğa ve 25 kilo ağırlığa ulaşabilir. Lahoz balığının sırtı ve yanları koyu gri veya koyu kahverengi olup karnı daha açık gri ve kahverengidir. Baş ve operculum bölgesi üzerinde zehirsiz dikenleri bulunmaktadır. Galsamaları jilet gibi keskin olduğu için göz çukurlarından tutulur, çünkü el galsamaya sokulduğu takdirde kesilir.

konusunda en şöhretli balıklarındandır. Bölgesel bir balık olan Lahoz ekonomik anlamda da büyük bir değer taşır. Nesli tükenmekte olmasına karşın Türkiye’de 1996 yılında ticari amaçla avlanabilir hale getirilmiştir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın amatör amaçlı su ürünleri avcılığını düzenleyen tebliği gereğince zıpkınla avcılığı yasaktır.

Fazla derinlere gitmeden, 20-200 m. derinlikteki kayalık, dibi taşlık, mağaralık, ılık sularda yaşarlar. Oldukça yırtıcı ve etçil bir balıktır. İrili ufaklı her türlü kabuklu, omurgasız deniz canlıları ve küçük balıklarla beslenir. Mayıs-Haziran arasında üreme yapar. Akdeniz’in lezzet

Ülkemiz sularında beş ayrı lahoz türü bulunmaktadır.

98

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Lahoz ay ında , or fozda oldu ğu gibi zo kalı takım, çi ft göz iskand illi takım, dip sürütmes i ve köstekli ta kım kullanılır. Der in su larda av lanıld ığı zaman iskandil ağır lık ları bir, iki ki loyu bulur. Köstekli takımlarda ol ta 10 0 no., köstekler yine 0,90 no. dur. Köstek uzunlukl ar ı üç karış olup uc un a 0/6 no. iğne bağl anır. Yemler ba şt a karides olmak üzer e sübye, ahtapo t ve akyemdir. Daha sığ sularda, gü ndüz dip sürütmesinde canlı yem, ya pay balık veya kaşık ku llanılır.

Epinephelus costae Altın benekli lahoz

Mycteroperca rubra Taş hanisi

Epinephelus caninus Köpek dişli lahoz

Epinephelus haifensis Haifa orfozu-lahozu

Epinephelus aeneus Kum lahozu

Nasıl olta kull anılır?


Hırçın Bir Lezzet İsmail Karataş’tan Özel Tarif

Safran Sos Eşliğinde Grida Malzemeler

Hazırlanışı (3 kişilik)

• 450 Gr Girida • 150 Gr Taze Fasulye • 150 Gr Havuç • 20 Gr Kapari • 25 Gr Sızma Yağ • 30 Gr Tereyağı • 1 Adet Limon • 2 Gr Tane Karabiber • 80 Gr Kuru Soğan • 1 Gr Safran • 1 Gr Köri • 3 Adet Karanfil • 80 Gr Domates • 1 Çay Kaşığı Balık Bulyon • Tuz ve Beyaz Biber

Grida balığını fileto çıkarın. Diğer sebzeleri jülyen doğrayıp sıcak suda haşlayın, sonra soğutup tekrar ılık suda bekletin. Soğan ve domatesin kabuğunu soyup, ince ince doğrayın. Dibi düz bir tava içerisine sızma yağı ve tereyağı ilave edip eritin. Eriyen yağın içerisinde soğanları hafifçe karıştırıp, safran, köri, tane biberi, karanfili ilave ederek ve birkaç kere daha karıştırarak balık suyunu ilave edin. Kaynamaya başlayınca, rulo yapılan grida balık filetolarını tavanın içerisine koyup, kapağını kapatın. 10 dakika sonra tatlandırıcıları ilave edin. Sebzeleri de katarak servis tabağına kevgir yardımı ile sebzeleri alta balıkları da onların üzerine gelecek şekilde dizerek, tabağı süsleyip sıcak servis yapınız.

Afiyet Olsun!

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

99


SAĞLIK DEPOSU

Tahsin Ateş

Ateşler Gıda Yön. Kur. Başkanı

Cevizi İthal Eden Ülke Olmaktan Kurtulabiliriz! Merhaba Sevgili Okurlar, Bir önceki sayımızda “Badem”i ele almıştım. Bu sayımızda ise badem kadar değerli olan “Ceviz”den bahsetmek istiyorum. Ceviz için farkındalık, ülkemiz için çok önemli. Bilindiği üzere, ceviz ağacı için yüksek ve yaylalık yerlere ihtiyaç vardır. Bu da “rakım” meselesinin buradaki önemini gösteriyor. Ülkemizin büyük bir kısmını oluşturan Anadolu platosunun deniz seviyesinden yüksek oluşu, bizim için çok büyük bir şans diyebilirim. Pek çok yaylamız ceviz yetiştirmeye elverişli durumda. Örneğin; Van Gölü, 1650 m. yükseklikte bir göl. Demek ki, istesek Van Gölü’nün etrafını tamamen ceviz ile bezeyebiliriz. Hatta cevizi doğunun pek çok bölgesinde, öncelikli bir ziraat olarak da ele alabiliriz. Bu alanda önümüzde ciddi anlamda fırsatlar var.

100

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Bugün Türkiye’nin ceviz için son derece elverişli hale getirilebilecek 20–30 ili seçilebilir. Tokat, Sivas, Bitlis, Malatya, Elazığ, Van, Erzincan, Kayseri, Kahramanmaraş ve Toros yaylaları akla gelen ilk yerlerden. Zaten bizim, “Türkiye’nin her tarafı ceviz ağacı olsun” diye bir talebimiz yok. Şu anda Türkiye’ye resmi yollarla 30-40 bin ton ceviz geliyor. Türkiye’nin önce ithalatı durdurup, daha sonra da ciddi anlamda ihracatçı konuma geçmesi için, önüne

en azından 500 bin ton ceviz yetiştirme hedefi koyması gerekiyor. Bu değer gayet normal. Bunun için ülkemizin iklimi ve coğrafi konumu da gayet elverişli.

İşin Bir de Ticari Boyutu Var! Ürün para etmediği zaman ağaçlar kesilir. Cevizde ürünü elde etme zamanı uzun olduğu için, şimdiden 20 yıl sonrasını görmek gerekiyor. Yani ceviz, bir “ektim, söktüm” işi değildir. Mesela; Şeftali ağacından ürün iki yılda alınırken, ceviz ilk beş yıldan sonra ürün vermeye başlar. 15 ile 20 yıl sonra ise ürün alımı maksimum seviyelere çıkar. Yani şimdiden iyi düşünüp, projeksiyonların ona göre ayarlanması ve bu hesapların düzgün yapılması gerekiyor. Türkiye’nin, ceviz meselesini ciddiye aldığında, çok güzel yollar katedeceğinden hiç şüphemiz yok.


Ceviz için bir politika uygulanmalı Ülkemizin pek çok yerinde ceviz konusunda ciddi çalışmalar var. Fakat bizler bunu bir projeler demeti olarak ele alıp, gelecek ile ilgili çıkabilecek sıkıntıları da bugünden öngörüp, bunun bir politikasını oluşturursak, bu konuda başarılı olabiliriz. Nasıl TEMA Vakfı 20 yılı aşkın bir süredir, ülkemizin erozyonla olan sıkıntılarını çözmek için gayretle mücadele ediyorsa, cevizin de bu ölçekte bir oluşumla ele alınıp, desteklenmesi gerekiyor. Meselenin parça parça ele alınması bize sadece zaman kaybettirir. Konunun, uzmanlar tarafından ele alınıp, milli tarım politikası içinde yürütülmesi gerekiyor. Üniversitelerin bu konuyu düzgünce projelendirmesi ve uzmanların ortaya çıkardığı bu projelerin kamu tarafından desteklenip, vakıflarla iş birliği yapılarak götürülmesi zorunluluk arz ediyor. Bizim TÜKSİAD adında Tüm Kuruyemiş Sanayici İş Adamları Derneği’miz var. Bu gibi sivil toplum kuruluşlarından da ticari piyasa konusunda destek alınmalı. Doğru çeşitlerin mutlak tespiti ile, projenin bir kampanyaya dönüştürülmesi sürecinin altından rahatlıkla kalkabileceğimize inanıyorum. Söylediğim gibi ülkemizin genel coğrafyası cevize çok uygun. Sınırlı alanlara olduğundan fazla ekip, ticari anlamda sıkıntı yaşamaktansa, öncelikli ekilmesi gereken yerleri doğru bir şekilde tespit etmek gerekiyor. Sonra da “Dünyada cevizi kimler, nasıl üretiyor? Biz nerelere ceviz ekersek rekabet gücümüz ne olur? Ne kadar ağaç dikersek doğruya ulaşırız?” gibi soruların yanıtlarından giderek, başlangıçta doğru politikaların oluşturulmasını sağlamalıyız. Size ceviz için yapılan büyük projelerin bir tanesinden bahsetmek istiyorum. Türkiye Bilimsel ve Tek-

nolojik Araştırma Kurumu (TUBİTAK) tarafından desteklenen, yedi üniversite ve dört araştırma enstitüsünün de içinde yer aldığı “Türkiye Ceviz Yetiştiriciliğini Geliştirme Entegre Projesi”dir. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, bu proje ile ceviz üretimini 100 bin ton arttırmayı hedeflediğini belirtti. Peki, neden 300 bin ton değil? Eğer mesele ihracatçı olmaksa, en az 300 bin ton hedeflenmeli. Gelelim bu işin maddi yönüne. Bu projenin bütçesi 1 milyon 414 bin TL. Ceviz sorununu çözmek için, bakanlığın ayırdığı bu bütçe sizce yeterli mi? Burada devletin vereceği destek en azından 50 ile 100 milyon TL arasında olmalı diye düşünüyorum. Sonuçta bu boşa atılan bir para değildir. Çünkü dönüşü daha yüksek bir katma değer getirir. Bu proje güzel uygulandığı takdirde, Amerika ve Şili gibi biz de kendi cevizimizi satabiliriz.. Zaten ceviz ekim alanları, endüstriyel tarımın uzağında olan yaylalık alanlardır. Dolayısı ile çok doğru bir oranda katma değer yaratmış olacağız. Saygılarımla

Cevizin Faydaları Ceviz, Omega-3 yağ asitlerinin kaynağı olan bir besindir. Günde üç-beş tane tüketilmesi önerilen cevizin faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz: • Kalp hastalıklarını, diyabeti, yüksek kan basıncını azaltır. • Ceviz tüketimi kandaki kolesterol seviyesini düşürür ve kalp atışlarında düzensizliği önler. • İçerdiği fosfor ve kalsiyum nedeni ile kemik ve dişleri güçlendirir. • Verem ve şeker hastalığında hem besleyici, hem de tedavi edicidir. • Cevizdeki gümüş ve selenyum çocukların zeka gelişimleri için yarar sağlar. • Kanın pıhtılaşmasını önler, kan dolaşımını düzenler. • Şeker hastaları için hayati önemi olan insülini artırır. • Göğüs ağrılarında ve öksürükte faydası görülür. Ceviz yağı bağırsak kurtlarını da döker. • Omega-3 yağ oranı düşük çocuklarda daha yüksek hiperaktif olma özelliği, daha fazla öğrenim ve davranış bozuklukları, daha fazla huysuzluk ve uyku düzensizlikleri gözlemleniyor. Ceviz, bu sorunları önleyen omega-3 bakımından zengindir. • Antioksidan özelliği dolayısıyla kardiyovasküler ve sinir sistemine zarar veren parkinson ve alzheimer gibi çok kuvvetli hastalıkların gelişimini erteleyebileceği veya azaltabileceği ileri sürülüyor. • Potasyum açısından da oldukça zengin. Potasyum, sinirlerin uyarımı ve kas dokusunun çalışması için gerekli olan bir mineraldir.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

101


Hac ı

LEZZET DURAĞI

A b du

l

l ah L C am o (E sk ii, Atıf Yıl kantas i S ak maz ı iz a ga C ci C a ad. N o: 9 d .) Beyo /A 8 0 07 0 ğlu / İs t an bul T: 02 Rezer va 12 2 9 s yon : 3 85 61 F: 02 12 24 - 2 9 3 0 8 51 4 32 97 A ğa

1888’den Günümüze Değişmeyen Lezzet;

Hacı Abdullah

Lokantası

Nehir DEĞİRMENCİ

Beyoğlu tarihinin yakın şahidi “Hacı Abdullah Lokantası” Osmanlı’nın misafirperverliğini yaşatıp, tarihe ve anılara ışık tutuyor. Sadece saray yemekleri değil, Osmanlı mutfağının çeşit çeşit özel lezzetlerini de sunan Hacı Abdullah’da adlarını bile yeni duyacağınız yemekler tadabilirsiniz. Dekorasyonun bir parçası gibi duran büyüklü küçüklü kavanozlardaki reçel, komposto, turşu ve konserveler hem satış amaçlı, hem de yemeklerde kullanılmak üzere hazırlanıyor. Ayrıca birçok mönüde yer almayan şerbetlerin hemen hemen her türlüsünü burada bulmak mümkün. 180 kişilik mekanda, saat 11:30 ile 23:00 saatleri arasında hizmet veriliyor.

Et yemekleri Lokantada 150 çeşit yemek mevcut. Et yemeklerinden Kuzu Elbasan Tava, Kuzu Güveç, Manisa Kebabı ve Beğendi kesinlikle ilk tercihleriniz arasında olmalı.

102

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


şit müşteril Mönüde birçok çe üsü; Lokantası’nın Mön

alar • Çorba ve haşlam • Et yemekleri eler • Zeytinyağlı sebz

erin hizmetine su

• Hamur işleri • Sebzeler • Salatalar

Hacı Abdullah Lokantası Şeref Defteri

Mönüde neler var?yor. İşte Hacı Abdullah nulu

• Tatlılar • Kompostolar ler • Mey ve ve içecek

Lezzetli Bir Tarif Patlıcanlı Kuzu İncik (4 kişilik)

Malzemeler; • 4 tane kuzu incik • 4 tane patlıcan • 2 yemek kaşığı salça • 2 orta boy soğan • 1 tane domates • 100 gr margarin • 1 su bardağı ayçiçek yağı • 4 su bardağı su • 4 tane sivribiber • 4 tane kürdan • Kırmızıbiber ve tuz

Recep Tayyip Erdoğan Başbakan Hacı Abdullah Lokantası’nın restore edilerek yeniden hizmete girdiği bir günde damağımız gerçek Türk mutfağı ile tatlanıyor. Yemek kültürümüzün takdim edildiği böyle güzel bir mekanda kısa bir aradan sonra tekrar buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bol, helâl, bereketli kazançlar temennisiyle Rabbim’den istikrarlı bir gelecek diliyorum.

Şehzade Osman Selahaddin

Yapılışı;

Osmanlı Şehzadesi

Margarini yayvan bir tencerede eritin ve ince kıyılmış soğanları pembeleşinceye kadar kavurun. Üzerine et ve salça ilave ederek 15 dakika daha orta ateşte kavurmaya devam edin. Üzerine su, kırmızıbiber ve tuz ilave ettikten sonra, bir saat kadar kısık ateşte pişirin. Başka bir tavada ayçiçeği yağını kızdırın, patlıcanların her birini dört eşit şerit halinde kestikten sonra yağda kızartın. Etleri patlıcanla bohça şeklinde sarın, üzerlerine birer dilim domates ve birer sivribiberi kürdanla tutturup tepsiye dizin. Etin kalan suyunu da üzerine dökerek 20 dakika 180 derece fırında pişirdikten sonra sıcak servis yapın.

Hususiyetle iftar programınızdan mütehassis oldum. Yemeklerinizin zerafeti ve lezzeti unutulmuş günleri tekrar canlandırdı. Nice ramazanlarda bu iftarın tekerrürü temennisiyle..

Afiyet Olsun.

Nefis Kompostolar Kompostoları ile ünlü Hacı Abdullah Lokantası’nda her çeşit meyveli komposto bulunmakta fakat lokantanın favorisi “Karışık Komposto Şerbeti”. Kızılcık, ahududu, karadut, böğürtlen veya vişne şerbetini mutlaka tatmalısınız.

Orhan Pamuk Edebiyatçı-Yazar Babaannemin evinde yediğim geleneksel Türk yemekleri. Benim bir ikinci babaannemin evi.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

103


GARDROP

Nehir DEĞİRMENCİ

Bu Yaz Farklı Bakacaksınız!

Bir elbisenin şıklığını en iyi aksesuarlarınız tamamlar… Güneş gözlükleri de bu konudaki en önemli aksesuarlardan birisidir. Bu yaz güneş gözlükleri, tasarım ve renk konusunda sınır tanımıyor. 2011 yazında yeni bir stil yaratmak için, en etkileyici ve göz alıcı modelleri bizimle beraber incelemeye ne dersiniz?

Gözlük alırken dikkat etmeniz gerekenler: • Gözlük ultraviyole korumalı olmalıdır. • Geniş camlı, yüze iyi oturan ve göze yakın yerleşen gözlükler en iyi korumayı sağlar. • Gözlüğün cam rengi her yerinde aynı olmalıdır. Bazı yerleri koyu, bazı yerleri açıksa, o gözlüğü satın almayın. Bir rengin koyusundan açığına doğru giden renk spektrumu söz konusu ise durum değişir. Bu türü tercih ettiyseniz, cam renginin üstte koyu, altta açık olmasına dikkat edin.

104

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


Kadınların Vazgeçilmezi

“Çanta”

Kadınlar ne kadar çok çantaları olursa olsun bir yenisini daha almak isterler. Çünkü çantalar kadınlar için bir gereç değil, aksesuardır. 2011 yılında birçok markanın tasarlamış olduğu çanta modelleri her bayanın zevkine hitap ediyor.

Sizin İçin Seçtiklerimiz;

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

105


ECOTECH

RENAULT ROADSHOW Z.E. Toplam 16 ülkeyi ziyaret eden ve Türkiye’de Capital Events firmasının organizasyonunu üstlendiği Renault Roadshow Z.E. (Elektrikli Araçlar Konvoyu), 4 - 8 Nisan 2011 tarihleri arasında Santral İstanbul’da gerçekleşti. Organizasyona kiralama firmaları, müşteriler, basın mensupları, ünlüler ve kanaat önderleri katıldı.

RENAULT’UN SIFIR SALIM STRATEJİSİ Renault-Nissan İttifakı sıfır salımlı araçlarını kitlesel olarak pazarlama hedefi olduğunu 2008 yılında açıklamıştı. Teknolojik bir dönüm noktası oluşturan elektrikli araç teknolojisi karbondioksit, parçacık yaymayan ve herkes için ulaşılabilir fiyatlı araçların sunulmasını sağlayan tek çözüm olarak gösteriliyor. Renault elektrikli araç ürün planı Gelecek yıldan itibaren, Renault dört elektrikli araç pazarlayacak. İlk aşamada, termik araçlardan türetilen Kangoo Express Z.E. ve Fluence Z.E. ardından, Twizy ve Zoe kavram modellerinin müjdelediği yenilikçi, özel tasarımlı ve %100 elektrikli iki yeni model ile ürün arzı genişleyecek. Bu ürün planı her müşterinin Renault elektrikli araç gamında aradığı araç tipini bulmasını sağlayacak. Gerçekten de, öngörülen dört model, müşteri ihtiyaçlarının büyük çoğunluğunu karşılıyor. Bir küçük şehir modeli, bir kompakt hatchback, bir orta-üst sınıf sedan ve bir ticari araç.

106

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr


SIFIR SALIMLI ELEKTRİKLİ HAFİF TİCARİ ARAÇ Renault Kangoo Express Z.E., profesyonel müşteri kitlesine hitap eden hafif ticari araç olacak. 2011’den itibaren öncelikle şehir içi ve şehir çevresindeki kullanımlara dönük bir araç olarak pazarlanacak. Kullanım maliyetleri açısından son derece duyarlı olan profesyonel müşteri kesimine dönük Renault Kangoo Express Z.E. modeli yüksek bir güvenilirlik ve dayanıklılık sunacak şekilde geliştirildi. Mükemmel bir T.C.O. (Total Cost of Ownership-Toplam Kullanım Maliyeti) sunan araç, gerek bireysel gerekse kurumsal filo müşterileri için çekici bir alternatif oluşturacak. Ayrıca Renault’un ticari araçlar konusundaki bütün uzmanlığından yararlanacak. Bilindiği gibi Renault, Avrupa’da 12 yıldan beri ticari araç pazarının liderliğini elinde bulunduruyor.

PRESTİJLİ İLK ELEKTRİKLİ SEDAN Renault Fluence Z.E. 2011 yılında Avrupa’da, İsrail’de ve Danimarka’da satışa sunulacak. Fluence Z.E., C segmentinin ilk elektrikli sedanı olacak. Bu araç, daha ekonomik ve çevreci, geniş ve prestijli bir araç arayışında olan bireysel ve filo müşterilerine dönük olarak üretilecek. Renault Fluence Z.E. Türkiye’de Bursa Oyak-Renault fabrikasında Fluence’ın termik versiyonlarıyla aynı üretim bandında üretilecek. Bu model 2011 yılının ilk yarısında üretime girecek.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

107


TEKNOTREND

Çığ Gibi Büyüyen

TABLETLER Tablet bilgisayarlar tüketiciye hızla ulaşıyor. Apple iPad ile başlayan tablet bilgisayar teknolojisindeki başarıyı gören diğer firmalar da ürünlerini piyasaya sürdü. Bu yıl dünya genelinde tablet bilgisayar satışlarının 50 milyon adedi bulması bekleniyor.

Tanıtımı yapılan yeni iPad 2 ile zaten tablet pazar payında lider olan Apple çok daha güçlü bir konuma gelecek gibi gözüküyor. Heyecan verici incelikte (iPhone 4‘ten daha ince) ve hafiflikte gelecek olan iPad 2’nin özelliklerine geçmeden önce iPad 2 üzerinde yeni iOS 4.3 versiyonunun olacağını belirtelim. iOS 4.3 özellikle performans gelişimi açısından dikkat çekiyor. Safari internet tarayıcısına Nitro JavaScript motorunu ekleyen Apple, daha hızlı bir Safari ile iOS 4.3 işletim sistemini hazırlamış. Bunun yanı sıra iPad 2 yeni çift çekirdek A5 işlemci ve HDMI desteği ile karşımızda.

BlackBerry’nin tableti uzun zamandır merakla beklenen BlackBerry PlayBook en sonunda tanıtıldı. PlayBook, Research In Motion (RIM) tarafından BlackBerry® Tablet OS işletim sistemini tanıttı. 7” LCD ekranı ile BlackBerry Tablet 1 Gb RAM ve HD kamera özelliği ile ilgileri üzerinde topluyor.

VİNCİ BEBEK TABLETİ Her geçen gün teknolojinin nimetlerinden yaralanan bilgisayarlar, farklı bir tablet bilgisayar ile yeniden karşımıza çıktı. CES 2011’de tanıtılan bu yeni tablet diğerlerinden çok farklı, çünkü bebeklere özel.. 7”lik bir dokunmatik ekranı bulunan Vinci isimli bu tablette USB ve micro SD kart girişi bulunmakta. WiFi özelliği bulunmayan Vinci tabletin diğer özellikleri ise; tümleşik hoparlör, mikrofon ve 3 megapiksellik kamera olarak karşımıza çıkıyor. Küçük çocukların sosyal, duygusal ve mantıksal becerilerini geliştirmeye yönelik olan bu tablette animasyonlu hikayeler ve müzikli görüntüler de bulunuyor.

108

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Yükselen tablet trendinin en önemli temsilcilerinden birisi olan ve Google’ın mobil işletim sistemi Android 2.2’ye sahip olan Samsung Galaxy Tab, sonunda ülkemizde de satılmaya başlandı. 2G ve 3G şebekelerine erişim özelliği sayesinde sesli arama özelliğine sahip olan ürün, hem telefon görüşmesi, hem de görüntülü arama yapılabilmesi ile ilgi çekiyor.


www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

109


SİNEMA

Seda SEYMEN

DİSİPLİN BAŞLIĞI AJANDA

Çok Özel Bir COPACABANA:

DÜĞÜN HEDİYESİ

Orijinal Adı: Copacabana Gösterim Tarihi: 06 Mayıs 2011 Senarist ve Yönetmen: Marc Fitoussi Oyuncular: Isabelle Huppert,Aure Atika, Lolita Chammah, Jurgen Delnaet Süre: 107 dk.

Duru Tiyatro’dan Müthiş Bir Gerilim-Komedi

SUÇ ORTAĞI

Babou hiçbir şeyi önemsememeyi başarabilenlerdendir. Adam gibi işler, kocalar, sorumluluklar… Bunlara kimin ihtiyacı var ki? Ancak kızının kendisini düğününe çağırmaya utandığını öğrenince, hayatında bazı değişiklikler yapmaya karar verir. Ölü sezonda, Belçika kıyılarında devre mülk satışı işine girer ve kendisini de şaşırtacak şekilde örnek çalışan seçilir. Ancak, Babou bir kez daha kendi başarısına gölge düşürmeyi becerir ve şimdi kızına layık bir düğün hediyesi bulması gerekmektedir, tabii kendi nevi şahsına münhasır kişiliğini yansıtan bir hediye…

AMY WINEHOUSE

TİYATRO

...Janet : “Biz bir cinayet işlemeyi planlıyoruz, bir suikastı tanımlamayı değil!..”

NEFESLERİNİZİ KESECEK!

Broadway’in son hit oyunu olan ve Rupert Holmes tarafından kaleme alınan “SUÇ ORTAĞI”; Cem Yanılmaz’ın usta rejisi, Kahraman Türel’in akıcı çevirisiyle Duru Tiyatro’da… İdil Fırat, Savaş Özdemir, Cem Yanılmaz, Işık Yönt ve Bay X tarafından sahnelenen oyunun konusu kısaca şöyle: Janet Taylor, kocası Derek’i sevgilisi Jon’la birlikte öldürmeyi planlamaktadır. Jon, aynı zamanda Derek’in iş ortağıdır ve Melinda’yla evlidir. Planladıkları cinayetin provasını yaparlarken ummadıkları bir sürprizle karşılaşırlar. Peki, gerçekten bir cinayet işlemeyi mi planlamaktadırlar? Ve gerçekten suç ortaklığı mı yapmaktadırlar? Birbirlerine güvenmekte haklılar mı? Ya da bu kişiler gerçek mi? Duru Tiyatro T: 0216 3385636/46

110

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

Şimdiye kadar gelmiş geçmiş en muhteşem seslerden biri olarak kabul edilen, 5 Grammy sahibi İngiliz müzisyen Amy Winehouse, 20 Haziran’da sevenleriyle buluşuyor.

Yer: Küçükçiftlik Park, İstanbul Tarih: 20 Haziran/Saat: 19.00 T: 0212 231 30 45 / 0212 247 39 19

Küçükçiftlik Park, Maçka’da gerçekleşecek yılın en ses getirecek konserinde; Amy Winehouse, kitleleri peşinden sürükleyen duygu dolu, eski ve yeni parçalarıyla nefes kesecek bir performans için İstanbullu hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Yeni albüm çalışmalarına hız kesmeden devam eden ve müzik dünyasına tekrardan o eşsiz sesini ve güçlü yorumunu armağan etmeye hazırlanan Amy Winehouse’ı kaçırmayın!


GÜZELLİK ile Buluşun...

KİTAP

SERGİ

Kıtaların Buluştuğu Yerde

“Geç Kalmış Şiir”i

Yakalayın!

F UA R

Gönül kimi severse güzel odur dense de, kadınların güzelleşme isteği asırlar boyu süregelen, sonu gelmeyen bir süreçtir. İlgileneceğinizi umduğumuz bir fuara dikkatinizi çekmek istiyoruz bu sayımızda. Beaty Eurasia: 7. Uluslararası Güzellik Fuarı. 16-18 Haziran tarihleri arasında TÜYAP İstanbul’da açılacak olan fuarın içeriğini; kozmetik ve kişisel bakım ürünleri, parfümeri, kuaför ürün ve ekipmanları, güzellik salonu, SPA&Wellness ürün ve ekipmanları ile doğal kozmetik ürünleri oluşturuyor.

Hayatta her şey istediğimiz gibi gitmeyebilir. Böyle durumlarda çok istediğimiz, geleceğe yönelik planlarımızda liste başına koyduğumuz bir durumu da rafa kaldırmak zorunda kalabiliriz. Kimileri bu eski tutkusuna bir daha geri dönemezken, kimileri ise yıllar süren ayrılığın kayıplarını telafi etmek için yeniden koyulurlar yola. Hüseyin Gazi Ekşioğlu rafa kaldırsa da, içindeki şiir canavarını asla dizginleyemeyenlerden.

Sanat, Doğa ve Teknoloji

KAYIP CENNET’te Sanat, doğa ve teknoloji ilişkisini ele alan, dijital medya ve videolardan oluşan Kayıp Cennet sergisi, 24 Temmuz tarihine kadar İstanbul Modern’de sergileniyor. Sergide doğayla ilgili konular üzerinde duran, endüstrinin ve teknolojinin çevreye olan etkilerini inceleyen 21 sanatçı ve bir ortak proje yer alıyor. Kayıp Cennet sergisi, Japonya’da yaşanan deprem ve nükleer felaketin sonuçları ile yüzleştiğimiz bu günlerde, görsel sanatlar aracılığıyla geleceğimizi düşünmeye davet ediyor. Sergi; çağdaş sanatçıların, teknolojiyi kullanma biçimlerini ve doğaya, hayvanlar dünyasına, son yıllarda dünyayı etkileyen önemli ekolojik değişimlere dair bir dizi güncel konuya yaklaşımlarını mercek altına alıyor. Sergide, Doug Aitken, Francis Alys, Katerina Athanasopoulou, Jim Campell, Ergin Çavuşoğlu, Desertmed, Shaun Gladwell, Emre Hüner, Nina Katchadourian, Ali Kazma, Laleh Khorramian, Guy Maddin gibi birbirinden değerli isimler yer alıyor. Yer: İstanbul Modern T: 0212 3347300

İlkokuldayken karnelerin alınmasına bir gün kala yazdığı “Mahpuslar uğruyor affa / Babam sinirli bir kalfa / Sen bilirsin öğretmenim / Bırakma beni sınıfta” şiiriyle sınıfta kalmaktan ve muhtemel bir dayaktan kurtulan Ekşioğlu, çok şey borçlu olduğu şiire geri dönüyor Geç Kalmış Şiir isimli kitabında. Üstelik “Zavallı pencere, / evimin arka tarafında kaldı. / Çok istedi ama, / Güneş çalmadı yüzüne, / Mehtaba çıkamadı. / Göremedi manzarayı. / Oysa ki o pencerenin, / Çok şey görmeye hakkı vardı.” gibi hiç ara vermemişçesine olgunlaşmış dizelerle. Yazarın, kitabın tüm gelirini TEMA Vakfı’na bağışladığını da özellikle belirtmek istiyoruz.

www.golfxl.com.tr GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011

111


GARiP Seda SEYMEN

HEPSİ GERÇEK

Ülkeler ve İLGİNÇ Yasakları

Hepsi Gerçek’de bu kez, ülkelerin anlam veremediğimiz yasaklarını sayfamıza taşımak istedik. Komik, tuhaf hatta mantık dışılar ama ülkeler, bu yasakları gerçekten de yürürlüğe sokup uyguladılar. İşte bunlardan birkaçı...

İngiltere Ölmezsen Ölürsün! Eski Türk filmlerinde, ciddi ciddi söylenen ama bizi güldüren şöyle bir repliğe rastlarız, “Eğer ölürsen, seni öldürürüm!”. Aslında bu çok da yanlış bir tabir değil. Neden mi? Örneğin; 1844 senesine kadar İngiltere yasalarına göre intihar eden bir kişi eğer kurtulursa, asılarak cezalandırılıyordu!

Alaska Geyiklerde n

Uzak Dur!

Alaska’da in sanl ardan çok Ren ge Alaska’nın se yikler i vard mbolüdürler ır ve . K imbilir be le, onlara öz lki de bu ne el yasakl ar dençı kmış. Mesel geyikler in fo a uçaktasını toğr afını çekm z ve ek niz. Çünkü uç istiyorsunuz . Çekemez si aklardan ge yi k fo diğer yasak toğr afı çekm daha da ilgin ek yasak! Bir ç. Bir geyiği uçaktan aş ağ hareket halin ı atmay ı sakı deki n denemeyin sak! Bir yasa , zira bu da k da ay ıl ar yaiçin. Fotoğra ay ıy ı uyandır f çekmek iç maya kalkm in bir ay ın yoksa ce tulamaz sını za yemekten z! kur-

112

GOLF XL MAYIS-HAZİRAN 2011 www.golfxl.com.tr

r a! m n Filipinle a l a Yak a m a Yap hır sız r’de, e z l in ip gün dü Fil sadece ir mesi ın r a l g , e v l er e v ak ti için ise m a ş k A ! v k e a k m y as ir yasa b k e a l v y bö ş am ğil. A k cut de n hır sızlığın ıl a ol du ğ u ti y ap e suç v ik a s ya lir tilm ada be sızl ar, s a y a n a hır nc ak iry or a r e te g a z e n e ıd m e a yin ku r t u l n e t k e m ! y or l ar

Türkiye Kartopu Yapılamaz! İlginç bir yasak da ülkemizden. Kar yağınca aklımıza ilk gelen kartopu yapıp oynamaktır. Ancak 17 Şubat 1935 sabahı, her yeri karla kaplı olan İstanbul’da halk, bu aktiviteyi gerçekleştiremedi. Trajik bir yasakla karşı karşıya kalan İstanbullular, bunu şaşkınlıkla karşılasa ve duruma gülse de, o gün içerisinde kimse kartopu oynayamadı! Yasağın nedeni ise kesinlik kazanmadı.




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.