Megareform Dergi - Nisan 2023 - Sayı 2

Page 1

ASTROLOJİ Anet Mankeoğlu İlkay ALÇI Bütünsel Sağlık ve Farkındalıklı Yaşam AYURVEDA Canan Tütüncükara Gerçek mi? Hakikat mi? Aile Konstelasyonu Kolaylaştırıcısı D E Ğ İ Ş İ M D E V A M E D İ Y O R MEGAREFORM T Ü R K İ Y E ' N İ N M E G A D E Ğ İ Ş İ M S İ T E S İ Sayı 2 / Nisan 2023 / 30 TL www.megareform.com.tr megareform.com.tr NEFES VARSA UMUT VAR Nefes Koçu NİHAL DEMİR KOZMOENERJİ ÖZLEM GÖKTAŞ ESRA DÜNDAR RAKAMLAR VE RENKLER

İÇİNDEKİLER

İLKAY ALÇI

EDAERDOĞAN MELTEMKARLIKAYA 06

''Söz hem zehirdir, hem de şifadır. İnsan kendi kulağından hem zehirlenir hem de şifalanır. Bilmeden de olsa kendi sözümüzle yine kulağımızdan kendimizi zehirliyoruz.''

''Gözlemci olmaya başladığınızda, kendinizi farkettiğinizde ruha yolculuk başlar. O sahnede oyuncu değil de yönetmen olduğunuzu farkettiğinizde de ise öze yolculuk başlar.''

CANANTÜTÜNCÜKARA

NİHALAÇIKPORTALI ESRADÜNDAR

"Gerçeklik mi?

Hakikat mi?

Manevi alem mi?

Maddi alem mi? Hayatında neyin tezahür etmesini istiyorsan algın, bilincin, bakış açın ve bilinçaltın ne kadar hazırsa o kadarını yaşarsın "

''Herkes yaşadıkları, topladığı bilgi ve deneyimleri kadar değil midir? Ben de ne kadar deneyim yaşayıp, başetmeyi nasıl öğrendiysem, kendimi iyileştirebilmenin yollarını nerelerde bulabildiysem o kadarım. ''

"İnsan içindeyken gelişimiyle ilgili çok doğru tespitler yapamıyor. Oysaki her yaptığımız şey tuğla gibi, üst üste örülerek nihayetinde bir yapı ortaya çıkartıyor.''

10 NİHAL DEMİR

"Düşünsenize öfkeleniyorsunuz, bu öfkeyi fark ediyorsunuz ve hiçbir şekilde görmezden gelmeyip yönetebiliyor-sunuz. Bu çok büyük bir güç. ''

12 ANET MANKEOĞLU

''Çok fazla okuyorum, eğitimlere katılıyorum, kendim araştırıyorum, tekrar tekrar okuyorum, öğrenmeye devam ediyorum ki aktarabileyim.''

14 NURDAN YILMAZ

''Kendinize verdiğiniz değer arttıkça daha fazla anda kalmaya ve daha fazla keyif almaya başlıyorsunuz. Işte tüm mucize burada başlıyor.''

18

YEŞİM KÜÇÜK

''Zihinsel olarak da dönüşebildiğimi gördüm. Başlangıç, insanların karanlık yönlerini, gölge yönlerini kabul etmesiyle başlıyor.''

20 GÖKBEN GÖNÜLTAŞ

''Her insan aslında içerisinde bir meşe palamudu taşır. Her bir meşe palamudu da aslında, koskocaman bir meşe ağacıdır.''

22 BİLGE KARADENİZ

''Hayallerim herkesin farkındalıkla sevgi dolu olmasına güzellikle katkıda olmak..''

24 CEREN GÖKŞİMAL SAKİN

"Ayurveda , “Ayu” yaşam ve “ veda “ bilgi sözcüklerinden oluşmuştur. Binlerce yıldan beri Hindistan'da uygulanan yaşam bilimidir. " 26

''Çin astrolojisi ile Batı astrolojisini biz, kardeş olarak tanımlıyoruz. Sadece doğduğu topraklar farklı olmuş. Anlatım dilleri farklı, konuştukları dil farklı.''

30 ÖZLEM GÖKTAŞ

''Tek bir yol ve onu, en ince ayrıntısına kadar sindire sindire giden bir ruhum var. O yüzden benim yolum kozmo enerjiyle başladı.''

32 GÜLCAN SAĞLAM 36 SERPİL KERSE TEKKEŞİN

''Kendini tanıyan, kendiyle dost olan, potansiyelindeki en güçlü yanları ortaya çıkartan parlıyor zaten. Kendini tanı, kendi içine yürü, kendini fark et.''

''Değişeceklerini dönüşeceklerini sandıkları şeyin asıl kendileri olduklarını bilseler bir dakika orada duramazlardı zaten. ''

40 İLYADA OMAYRA NUR ÇELİK

''Evrenle, ilahi olanla, yaratım ve yaratıcı ile iletişim kurmanın tadını alan bir birey asla ondan vazgeçmek istemez. Çünkü o güven, o bütünlük hissi şahanedir.''

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 02 MEGAREFORM.COM.TR 08 GÜL BOLPAÇA
04
TÜRKİYE'NİN MEGA DEĞİŞİM SİTESİ
34
16

EDİTÖR

”Megareform olarak misyonumuz “Kendi yaşamını, hayata bakışını, bedenini veya zihnini değiştirmek isteyen herkesin aradığı uzmanı ve etkinliği kolaylıkla bulmasıdır ”

Merhabalar,

Megareform ailesi olarak bundan birkaç ay önce Türkiye'nin En Büyük Değişim Sitesi olma hedefiyle başladığımız yolculuğumuz siz değerli okuyucularımızın desteğiyle tüm hızıyla devam ediyor

www.megareform.com.tr adresindeki internet sitemizin hayata geçmesinin, ardından, bugün de Megareform dergisinin ikinci sayısının çıkmasının mutluluğunu yaşadık...

Sizlerin desteği ve ilgisi ile kısa sürede internet sitemizde yer alan uzmanların sayısı 250'yi, toplam ilan sayımız da 750 ilanı geçti.

İnternet sitemizde, dergimizde ve sosyal medya hesaplarımızda yaptığımız tanıtımlara ve duyurulara ek olarak, Mart ayı içerisinde İnstagram hesabımızdan uzmanlar ile canlı yayınlar yapmaya başladık.

Hafta içi 3 gün olarak programladığımız bu canlı yayınlarda farklı sektörlerden uzmanları konuk olarak programa alıp kendilerini ve hizmetlerini tanıtmalarını sağlıyoruz

İmtiyaz Sahibi

Megareform

Yazı İşleri Müdürü Melis Evirgen

Grafik Tasarım Yunus Şenyuva

Daha sonra bu canlı yayınları hem Megareform Youtube kanalımızda, hem de internet sitemizin haberler bölümünde yayınlıyoruz. Böylece yayını kaçıran kişilerin, paylaşılan bu değerli bilgilere her zaman ulaşabilmelerini hedefliyoruz

Öte yandan geçen ay dergimizin ilk sayısı oldukça beğeni topladı ve büyük ilgi gördü İlk sayıda 24 sayfa olarak çıkan dergimiz ikinci sayısında dergide yer almak isteyen uzmanların talepleri doğrultusunda 40 sayfaya ulaştı

Bizler herkesin arzu ettikten ve karar verdikten sonra içindeki potansiyeli çıkarabileceğine ve değişebileceğine inanıyoruz

İşte tam bu noktada Megareform olarak, bedensel, ruhsal ve zihinsel açıdan kendini değiştirmek isteyen kişilere, bu alanlarda faaliyet gösteren uzmanları ve bu uzmanların etkinliklerini tanıtıyoruz.

Henüz katılmadıysanız sizleri de uzman veya danışan olarak en kısa zamanda Megareform ailesine katılmaya bekliyoruz

Sevgilerimizle

Haber Müdürü

Selin Dernek

Reklam Müdürü Şule Kayaoğlu

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 03 MEGAREFORM.COM.TR
W W W . F R A M E M A G . C O M | 2 0
T Ü R K İ Y E " N İ N M E G A D E Ğ İ Ş İ M S İ T E S İ N İ S A N 2 0 2 3 02 İletişim
com tr Arastapark AVM Yahya Kaptan No: 24 İzmit Kocaeli Türkiye
02624450200 info@megareform
Reklam Tanıtım Ömer Ertekin Genel Yayın Koordinatörü Melis Evirgen
KÜNYE

bilimi anlamına gelmektedir. Binlerce yıldan beri

Hindistan'da uygulanan yaşam bilimidir. "

lkayAlçı

YOGA PİLATES EĞİTMENİ

VE WELLBEİNG UZMANI

Derslerinizde ve içeriklerinizde farkındalık üzerine duruyorsunuz. Yoga ve pilateste farkındalık nasıl oluşturulur ?

Farkındalık gerçekten çok önemli. Yogayı ve pilatesi farkında olarak yaptığımızda daha çok keyif alırız. Zihin-beden koordinasyonunu sağlamış oluyoruz. Hani hep diyoruz ya ‘anda kal ‘ işte tam olarak bunu yaşıyoruz.

Pozdan poza geçerken, ya da hareketleri yaparken nefesimizi, kaslarımızı, bedenimizi fark etmemizi sağlar. Ben derslerimde bütünsel sağlığımızı dengeleyici akışlar hazırlayıp, denge gelişimini sağlayan, konforlu ve iyi hissetmeye önem veriyorum.

Kişi geldiğinde o ders zamanında gün içindeki yaşadığı stresini azaltsın, bedenini esnetsin açsın, kaslarını hissetsin, zihnini rahatlatsın. Yani

otomatik pilottan çıkıp farkındalıkla yapsın istiyorum.

Denge dediniz, denge nasıl sağlanır? Biraz da bu konuda konuşalım ne dersiniz?

Tabi denge benim tüm derslerimde ve içeriklerimde hassas olduğum konudur. Tüm öğrencilerim de bilirler. Denge yaş ile azalır ve de hayatımızda yaşadığımız stresle azalır. Denge gelişen bir durumdur. Biz bedende çalıştığımızda , hem beden, hem zihnimiz hem de ruhumuz dengelenir. Biz denge pozları yaptıkça doğru nefes aldıkça dengemiz gelişir. Ve siz her gün bu gelişmeyi izlersiniz.

Genelde egzersize başlanınca ya bir hafta gidilir veya yaza hazırlanmak için baharda başlanır. Sonra devam edilmez. Devam etmek için önerileriniz var mı?

Bence devam etmek için gerçekten sevdiğimiz egzersizden başlamayı öneririm. Pilatesi seven var, kimi yoga terapi severken bir diğer kişiye yavaş gelebilir, cross fitte ilgisi olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, modası olan değil gerçekten hangisini yapınca kendimi iyi hissediyorum ve faydasını görüyorum onun cevabını araştırmanızı tavsiye edebilirim.

Geçtiğimiz günlerde bir gruba ders verdim. Gruptakilerden bir kişi "Hocam ben yogayı hiç sevmezdim. Sizin dersiniz de alıştım ve sevdim." dedi. Yani aslında şans vermek gerekiyor. Bazen o günkü enerjimiz, ortam da devam etmemizi sağlıyor.

Ana motivasyonumuz kendimiz olmalı ve o egzersizi yaptıktan sonraki salgıladığımız mutluluk hormonları bizim referanslarımız olursa tekrar yapacak motivasyonumuz ve disiplinimiz olur.

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 04
"Ayurveda , “Ayu” yaşam ve “ veda “ bilgi sözcüklerinden oluşmuştur. Yaşam
İ

Doğru nefesten bahsettiniz, doğru nefes nasıl olmalıdır?

Gün içinde nefes burundan alınıp burundan verilmelidir. Ve diyafram kasımızı aktif kullandığımız nefes olmalıdır. Biz diyafram payı aralığını ne kadar genişletirsek o kadar sağlıklı oluruz. Doğru nefes alışkanlığını kazandığımızda bağırsak sağlığımızdan tutun, omurga sağlığımıza, vagus sinir sistemimize kadar bir çok faydasını görürüz.

Siz aynı zamanda bütünsel sağlık koçusunuz, bütünsel sağlık koçlarının çağımızda yeri çok önemli. Kendimizi iyi hissetmek için neler önerirsiniz?

Bizler Wellbeing uzmanları olarak bütünsel iyilik halimizi dengede tutmak için bize başvuran danışanlarımızın ellerinden tutarak rehberlik ediyoruz. Günlük rutinler, Nefes teknikleri, meditasyon ve Ayurvedik Beslenme ile tüm bedenlerimizde iyilik halimizi artıracak görüşmeler yapıyorum.

Bu görüşmelerde koruyucu tıp protokollerini hayatımıza entegre ediyorum. Bu görüşmelerinin sonunda kişi kendini daha iyi hissedip, eski yorgunları azalmış, uyku düzeni iyileşmiş, daha dingin bir zihne sahip olup ve daha dengeli bir yaşama geçmiş olduğunu görmüş oluyor.

Kendimizi iyi hissetmek, stresle başa çıkmak için kendimize öncelikle yenilenme süreci belirlemek gerekiyor. 3-4 haftada yapacağınız küçük rutinler ile endişeli halinizin azaldığını, kendinizi daha zinde, özgüveni yükselmiş hissedebilirsiniz, bütünsel anlamda yepyeni bir taze kişi oluşturmuş oluruz. Kendimize karşı sevecen, yumuşak , nazik bir tavır içerisinde olmamız bu dili geliştirmemiz bu yolculukta çok kıymetlidir.

Kendi elimizden tutarsak, yolda tökezlesek de kalkacak güç buluruz. Ve bizden taşanla etrafımıza ışık saçarız. Bu yaklaşım büyük bir paket gibi gelip kimseyi korkutsun istemem, bizler bu süreçte çok destekleyiciyiz, kendi yaşamınızın konfor alanını bozmadan bu yaşam tarzının oluşmasını sağlıyoruz.

Biraz da Ayurveda da bahsedebilir misiniz, Ayurveda nedir?

Ayurveda , “Ayu” yaşam ve “ veda“ bilgi sözcüklerinden oluşmuştur. Yaşam bilimi anlamına gelmektedir. Binlerce yıldan beri Hindistan'da uygulanan yaşam bilimidir. Ayurveda’ya göre bireyler farklı beden tiplerine sahiptir. Biz bu beden tiplerine doşa diyoruz. Bu beden tiplerinin farklı beslenme modelleri bulunur. Aynı zamanda ayuryoga diye isimlendirdiğimiz yoga disiplini de bulunmaktadır.

Ayurveda ve yoga kardeş ilimlerdir. Beraber yürütüldüğünde bütün bedenlerimizi dengeyi kurmuş oluyoruz. Genel yapımıza uygun olmayan diyetler, yaşadığımız stres, duygusal travmalar doşa dengesizliğine, bedende toksik kalıntıların birikmesine yol açar.

Özetle Ayurveda’ya göre hastalıkların çoğu zaman bedende toksin birikimiyle oluşur. Seçtiğimiz yaşam biçimi değişikleriyle hastalıkların oluşumu engellemiş oluruz. Ayurveda’ya göre en güzel konu yasaklar bulunmuyor; bedenimize uygun seçtiğimiz menü kombinleriyle sindirim sistemimizin daha iyi çalışmasını sağlamış oluruz.

Uzman olduğunuz alanda danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar?

Wellbeing uzmanı olarak; bu sıra stres yönetimi, uykusuzluk, kaygı yönetimi, kabızlık, doğru nefes alma, kalıcı kilo verme diyebilirim. Diğer uzman olduğumuz konular da; mat pilates, reformer, hatha yoga, meditasyon, nefes, hamile yogası&pilatesi, yoga terapi.

Son olarak içeriklerinizde sizden ilham alanlar için ne paylaşmak istersiniz?

Öncelikle güvenleri için çok teşekkür ederim. Yaptığınız hiçbir şeyi lütfen hafife almayın. Bir şeylere geç kalmış hissinden uzaklaşmalarını tavsiye ederim. Yeni bir şey öğrenmenin inanın yaşı yok. Yeni deneyimlere yer açmaya gönüllü olmalarını; hayatın içinde kendilerine alan açmak için heyecanlarını hiç kaybetmemelerini bütün kalbimle dilerim.

MEGAREFORM.COM.TR 05
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2

Spritüel Koç

Eda Erdoğan

Hoşgeldiniz Eda Hanım. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Megareform okuyucularına merhaba. Spiritual Coach Eda Erdoğan ben. Bugüne kadar, radyo ve televizyon programları yaptım. Kendime ait bir iş yeri işlettim. Hepimiz hayatımız ile belli döngülerden geçeriz. Kişisel yolculuğum kendimle başladı. Bu süreçte birçok eğitim ve etkinliklere katıldım, birçok da aydınlanma yaşadım.

Hayatımda heyecanlandığım ilk şey enerjiyi ve şifasını hissetmek oldu. Bu şifa enerjisi beni içine aldı. Spiritual coach olarak adımlarımı attım. 2011 yılından beri aktif olarak bu alanın içerisindeyim. 2022’de kitabım ‘Evrenin Enerji Atölyesi’ni çıkardım.

Alanınızda uzmanlaştıktan sonra kendi hayatınızda ruhsal, zihinsel ve bedensel olarak değişiklikler oldu mu? Neleri fark ettiniz?

Farkındalığınız artmaya başlıyor, bilinç ve bilinçaltınızı çok daha iyi anlıyorsunuz. Hayatınızda birçok şeyin aslında nedenini çözmüş oluyorsunuz ve sorunun kaynağına inmeye başlıyorsunuz. Okuduğum bir yazı vardı onu paylaşmak istiyorum.

''Söz hem zehirdir hem de şifadır. İnsan kendi kulağından hem zehirlenir hem de şifalanır. Bilmeden de olsa kendi sözümüzle yine kulağımızdan kendimizi zehirliyoruz. Bunu şifaya çevirmek de bize bağlı ve bir değişme bağlı. Gün içinde kullandığımız sözlerin enerjileri mühür gibidir.

Hayatımızda hiçbir zaman pozitif bir enerjide sürekli olmak mümkün değil. Gün içinde hepimiz negatif enerjileri yaşarız. Önemli olan bilincimizde bu enerjileri ne kadar barındırdığımız. Asıl olan dengeyi sağlayabilmektir. ''

Bu alanda uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti? Biraz kendi yolculuğunuzdan ve hikayenizden bahseder misiniz bize?

Enerjinin şifasını hissettiğimde ilk başta çevrem ile başladım ve onlardaki mucizeyi gördüm. Sonrasında kendimi içinde buldum. Enerji sihir gibi, dokunduğu yere şifa veriyor.

MEGAREFORM.COM.TR
"Söz hem zehirdir, hem de şifadır. İnsan kendi kulağından hem zehirlenir hem de şifalanır.
Bilmeden de olsa kendi sözümüzle yine kulağımızdan kendimizi zehirliyoruz."
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 06

Şifayı arayan ile bir şekilde yollarınız kesişmeye başlıyor. Niyet çok önemli, enerji alanınıza girmiş oluyor. Danışanlarınızı şifa enerjisiyle tanıştırmış oluyorsunuz.

Eğitimler vermeye başladım. Uzun bir süre meditasyon grupları kurdum. Şu anda da bireysel seanslarla şifa enerjisi ile devam ediyorum çalışmalarıma.

Danışanlarınız size en çok ne gibi sorunlar nedeniyle başvuruyor?

İkili ilişkilerde yaşanan sorunlar, bereket, bolluk gibi alanlarda yaşadıkları blokajlar, geçmişteki sorunlarla yaşama hali, enerji düşüklüğü, değersizlik duygusu, başarılı olamama korkusu, kendini sürekli negatif enerjide hissetmesi ve sevgi enerjisinin düşük olması. En fazla bu sorunlarla karşılaşıyorum.

Son yıllarda bu alana ilgi oldukça arttı. Özellikle sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği de yaşanıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Maalesef ki sosyal medyada çok fazla bilgi kirliliği oluyor. Her bilgiye onay vermemek gerekiyor. Kimine iyi gelecek şey başka birine kötü gelebilir. Örnek vermek gerekirse, enerji ve olumlama gibi çalışmalar bu kapsama giriyor.

Neyin enerji alanınıza onay veriyorsunuz bu çok önemli, çünkü bilinçaltınıza kodlama yapıyorsunuz. Sizin enerji alanınıza uyumlu değilse negatif sonuçlar alma ihtimali var.

Sorunun kaynağına inmek gerekiyor, bunun için de profesyonel destek alınırsa kişilerin daha pozitif bir enerjide olmaları mümkün. Bilgi kirliliği ile maalesef ki birkaç günlük eğitimle sunulan bilgileri doğru bulmuyorum. Her konu baştan aşağıya gerçekten zaman ve deneyim gerektiriyor. Yanlış yapılan bir adımı sonrasında dönüştürmesi zor olabiliyor.

Ben Zamanında Reiki eğitimi almış bir danışmanımla böyle bir sorun yaşadım. . Eğitimi veren kişi yanlış uyumlama yaptığı için, danışanın hayat enerjisi kötüye gitmiş ve uzun süre bu psikoloji ile yaşamış. O yüzden daha seçici olmak ve iyi araştırmak gerekiyor.

İnsanların farkındalıkları arttıkça hayatlarında yolunda gitmeyen veya kötü giden şeyleri değiştirmek istiyorlar. Bedensel, ruhsal ve zihinsel açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl bir etki bırakıyorsunuz?

Bireysel seanslarımda ilk seansla birlikte kişinin farkındalığı artıyor, sınırlarını zorlayan olaylar şifalanmaya başlıyor. İlk seansla enerjiyi hissetmeye başlıyorlar. Yola devam ettiğimizde önce emekleyerek yürümeyi öğreniyor, sonrasında koşmaya başlıyoruz. Her danışanın deneyimi farklı oluyor.

Son olarak okuyucularımıza tavsiye etmek istediğiniz birşey var mı?

Megareform’a teşekkür ederim. Mesleğin her dalından kişileri biraraya getirdiğiniz için ve insanları bilgilendirmemize aracı olduğunuz için. Başarılarınızın devamını diliyorum.

Okuyuculara notum ise; öncelikle lütfen kendi değerinizi bilin. Hayatınızda her zaman inişler ve çıkışlar olacak. Önemli olan buradan ne öğrendiğimiz, ne yapmamız gerekiyor? Bu soruları lütfen kendinize sorun. Cevapları sizde..

Hayatlarında başarıya ulaşan insanlar tesadüfi bir şekilde bir yere gelmezler. Kişisel yolculuklarına başladıklarında hedeflerini bilirler. Niyetlerine odaklanarak her zaman canlı tutarlar. Sözcükler çok güçlüdür, tüm varlığınızı olumsuz ya da olumlu bir şekilde etkileme yeteneğine sahiptir.

‘Bunu yapıp yapamayacağımı bilmiyorum’ gibi zayıf yorumlar yerine, ‘hayatımın en iyi zamanını şimdi geçirmeye kararlıyım’ gibi güçlendirici ifadeler kullanmayı tercih edin. Bilinçaltını yeniden yapılandırmak için görselleştirme tekniğini kullanın.

Hayatınıza neyi çekmek istiyorsanız, meditasyon ile görselleştirme yoluyla gidin. Bu sistemi alışkanlık edinerek, bilinçaltınızı yeniden düzenleyecektir.

Bu sayede kendinize olan inancınızı artıracak ve başarının mümkün olduğunu göreceksiniz. Niyetinize inanarak ve bu hedeflere ulaşmak için uygun adımları atarak fırsatların açılmasını sağlayacaksınız.

Kendinizi doğru zamanda doğru yerde bulacaksınız. Formül çok basit. Niyet, görselleştirme, meditasyon, inanç, nefes ve planlama. Hayalleriniz gerçek olsun.

"Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir." Mevlana

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 07

Değşme İzn Vern!

Gül Bolpaça kimdir?

Kendimi anlatmak her zaman zor gelmiştir. Çünkü, herkes herkese farklı insandır diye düşünüyorum. Deneyelim.

20 Kasım 1986 İstanbul doğumluyum. Üniversitede işletme bölümünü bitirdim ancak okul bitince çalıştığım masa başı kurumsal işlerde kalbimi dolduran bir his bulamayınca, 2016’ın Ağustos ayında yoga ile tanışarak hayat ile bambaşka bir ritim yakalanabileceğini fark ettim. Sonrasında 4 farklı yoga okulundan eğitimler aldım.

Hepsi de yogaya farklı açılardan bakıyordu. Bunların yanı sıra yoga felsefesi ve meridyenler hakkında da kurslara katıldım. Bu yol öyle ki asla ‘Tamam, ben oldum’ diyemiyorsunuz ve bu durum sanırım en heyecan verici kısmı oluşturuyor. Sürekli bir devamlılık hali.

Yoga dışında, ses meditasyon eğitimi, spiral stabilizasyon eğitimi ve Thai masaj eğitimleri de alarak deneyim alanıma katıyorum.

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti, hangi alanlarda açılım oldu?

Kendime acımaktan vazgeçtim. Bu şimdi buradan bakınca çok çarpıcı geliyor olabilir ancak tam olarak bu. Kendime acımaktan, kurban rolü oynamaktan vazgeçtim ve hayatıma devam ettim.

Olaylara daha objektif bir yerden bakmaya, içinde bulunduğum duyguların esaretinden kurtularak kararlar vermeye başladım.

Öfkem ile arama mesafe girdi. Hepsi bir anda olmadı tabi ki, ancak temel olarak hayatın hepimizin başından geçen bir şey olduğunu ve bir noktada son bulacağını kabullendim. Nasıl desem, özgürleştirici bir yanı var bu bakış açısının.

İnsanların farkındalıkları arttıkça, hayatlarında yolunda gitmeyen veya kötü giden şeyleri değiştirmek istiyorlar. Bedensel, ruhsal ve zihinsel açıdan sizden hizmet alanlar kişilerde nasıl bir etki bırakıyorsunuz?

Hayatlarımızın sadece bize ait olması gerektiğine inanıyorum. Gerektiği yerde destek almanın, destek vermenin, paylaşmanın ya da tek başımıza kalmanın gerekliliğine de inanıyorum Yolunda gitmeyen bir şeyin olduğunu düşünüyorsanız onu elbette ki değiştirebilirsiniz.

Bu bir süreç işi. Belki 5 günde olmayacak, ancak yeterince odağınızı verebilirseniz değişim kaçınılmazdır. Bu nedenle devamlılığın önemini her fırsatta anlatmaya çalışıyorum. Dikkatini neye verirsen onu büyütürsün. Bu böyledir. İlk adım belki dikkatini neye verdiğinizi iyi analiz etmektir.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için adım atamıyorlar, bir türlü harekete geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir sizce?

Henüz zamanı gelmemiş olabilir, ancak en büyük nedeninin konfor alanının cazibesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Büyümek için bu alandan fazlasına ihtiyacımız var.

MEGAREFORM.COM.TR
GÜL BOLPAÇA Yoga Eğitmeni
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 08

İnsan konfor alanının içindeyken kendi gelişimiyle ilgili çok doğru tespitler yapamıyor. Oysaki her yaptığımız şey tuğla gibi, üst üste örülerek nihayetinde bir yapı ortaya çıkartıyor.

Bu alanda faaliyet gösteren diğer uzmanlardan farklı olarak neler yapıyorsunuz?

Derslerde özellikle asana uygulamasının yanında nefes ve meditasyon pratiklerine de yer vermeye çalışıyorum. Asana uygulamalarının ihtişamına kapılmamak lazım.

Derslerin sonunda yapılan shavasana pozunda ise tibet çanakları ile daha rahatlatıcı bir alan sunuyorum. Öğrencilerime dokunmak ve ufak manipülasyonlar yapmak ise gerçekten favorim.

Bu acıdan kaçabileceğim hiçbir yer yoktu dünya üzerinde. Durup çekmekten başka ne yapabilirdim. Çektim. Biliyoruz ki dünya hayatı sonludur. Bitmeye mahkumdur. Orada öylece durup, alıp

Yeni başlayanlara tavsiyem mümkün olduğu kadar çok öğretmen ile çalışsınlar. İmkan varsa yüz yüze, yoksa youtube videolarıyla. Her öğretmenin tarzı farklıdır. Kendiniz için uygun olanı bulana kadar deneyin.

Bir söz var çok severim; “Dünyada bulunan yoga öğretmeni kadar yoga tarzı vardır.” Bir tane tarza takılıp kalmayın. Hayatın farklı dönemlerinde farklı tarzları ve eğitmenleri sevebilirsiniz. Değişime izin verin.

"Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir." demiş Şems. "Sadece eylemin üzerinde seçim hakkına sahipsin, sonuçları üzerinde hiçbir tercih hakkın yok." demiş Krishna...

Hayatta da yoga asana uygulamalarında da, sen dileğin herhangi bir şey için çabanı ortaya koymak ile yükümlüsün ancak sonucu gelir mi gelmez mi, ne zaman gelir, geldiğinde sen eski onu arzulayan sen mi olursun gibi soruların cevapları, başladığın noktada görülmez.

Yol bu yüzden öğreticidir. Yol devam ederken farkındalıkla yürüme halini sürdürebilmek için olduğun noktayı yeteri kadar onurlandırıyor olmalısın. Varacağın yerden emin olamazsın ancak kendinin gözlemcisi olarak her an ilerlemede olduğunu hatırlayabilirsin.

Kendine doğru attığın her adım, büyüklüğü küçüklüğü fark etmeksizin mükemmeldir. Yolun sonunu değil, yolda olmanı kutla.

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 09
MEGAREFORM.COM.TR

NEFES VARSA UMUT VARDIR

NİHAL AÇIKPORTALI

NEFES TEKNİKLERİ KOÇU

Her duygu için geçerli bu tabi ki. Sadece hissettiğin duygu değil daha ötesinde olabilmeyi, otomatikten gelen davranışları dönüştürebilmeyi öğreniyorsun. Ailem ile ilgili sağlıklı sınır çizmeye başladım. Bu kolay oldu mu?

Hayır. Emek, kararlılık ve zaman ön şart diyebilirim. Eş zamanlılıklar çok arttı, şu anki normalim oldu diyebilirim.

Kendinle her hücren ile bağlantıda olduğunda evren ya da adına ne derseniz onunla ortak bir dil gelişiyor. Otomatik zihin kalıpları önemli bir konu. En büyük şoku bunları fark ederken yaşadığımı hatırlıyorum. Şunlar annemden, bunlar babamdan, şunlar hocamdan derken bir baktım ben dediğim şey hiç de ben değilmiş. Kendinle temas oradan sonra başlıyor zaten.

Nihal Hanım, sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben Nihal Açıkportalı. 1977 Ankara doğumluyum. İzmir’de büyüdüm, şu an İstanbul’da yaşıyorum. 22 yıllık profesyonel iş yaşantımın çok büyük bir kısmı enerji sektöründe geçti. 4 yıl önce emekli oldum. Kendime yolculuğum 10 yıl önce başladı. Nefes Teknikleri, ses meditasyonu ve Alman Peter Hess Academy Ses Masajı uygulayıcısı olarak bireysel danışmanlıkların yanı sıra atölye çalışmaları yapmaktayım.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

Sanıyorum 10 yıl önceydi, katıldığım Psikoterapi ve Kuantum alan çalışmalarında nefes tuttuğumu fark ettim, iki farklı alandaki tek ortak nokta nefes tutmam olmuştu.

Bilinçsiz nefes tutmanın travma ile bağlantısını anlayabilmek için nefes konusunda derinleşmeye karar verdim. Sonraki senelerde de eğitimlerimi almaya başladım. Ses meditasyonunu beş yıl önce ilk deneyimlediğimde, zaman mekân algımın kaybolduğu bir an yaşadım. Tabi ki sonrasında bu büyülü dünyaya adım atıp derinleşmeye başladım.

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti?

Günlük ya da iş hayatımdaki stresli olayları öfkelenmeden yönetmeyi öğrendim ve bu her alanda çok büyük farkındalık ve farklılıklar oluşturdu. Düşünsenize öfkeleniyorsunuz, bu öfkeyi fark ediyorsunuz ve hiçbir şekilde görmezden gelmeyip yönetebiliyorsunuz. Bu çok büyük bir güç. Duyguyu fark edip yönetebilmek farklı bir boyut katıyor kişiye.

Beden ihtiyaçlarımı da fark etmeye başladım. Normal tüketimimin dışında ara ara bazı yiyecekleri çok yemek istiyorum. Bir bakıyorum o yiyecek nelere iyi geliyor, bedenimin ihtiyacını bu yöntemle saptamaya başladım. Özel ilişkilerimde de durum farklılaştı. Şu an sevdiğim işi yapıyorum ve sevdiğim kişi ile yol alıyorum. Nefesinle olan ilişki yaşamın her alanı ile bağlantılı anlayacağınız.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu?

Bende ki değişimi, hevesi ve merakı gören kişilerin desteği çok oldu. Bu kişilerden birisi de uzun yılların arkadaşı Nefes Koçu Sarp Ertekin. Diğer bir kişi sevgili yol ve hayat arkadaşım. Tabi ki her zaman desteklerini hissettiğim muhteşem arkadaşlarımı unutmayalım. Selen Hacım, Ayşe Meten, Aslı Gürel Öktem. Bu konuda kendimi hep şanslı hissetmişimdir.

19 MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 10

Deneyimlediğim yerden soru ve öğrenmeye niyet var ise sabahlara kadar anlatma potansiyelim var . ‘Ne yaptıysan bize de söyle, nasıl yaptın hadi bize de anlatsana’ diye başlayan söylemlere dayanamayıp kendimi alanda buluverdim. Açılan bu alanın beni çok beslediğini fark ettim. Birilerinin gözündeki parlamaya şahitlik etmek, üzüntüsüne, neşesine, kafa karışıklığına ortak olmak çok muazzam duygular.

Her bir alan çok özel, aradan kendini çıkartınca sadece şahitlik etmek kalıyor ve sanırım iyileşme hali tam da o anda geliyor. Profesyonel olarak yaptığım işimden emekli oldum. Kendimden deneyimle yola çıktığım, araştırmaktan, derinleşmekten hiç yorulmadığım alan olan Nefes ve Ses ile birlikte atölye ve danışmanlıklarıma sevgiyle devam ediyorum.

Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve spritüel bir tarafı olduğu için bazı kişiler bu gibi alanlara ön yargıyla yaklaşıyor. Hatta hiç inanmayanlar var. Bu tarz insanları nasıl ikna etmek gerekiyor sizce?

Baktığımızda nefes ve ses konusu bilimsel bir düzlemde. Fizyolojik yapımızı, sinir sistemimizi ve beynimizi çok iyi anlamamız ve bunu aktarmamız gerekiyor.

Mesela çakra olarak adlandırdığımız kelime bilimsel olarak salgı bezlerimizi temsil ediyor ve yapılan bazı çalışmalar bu salgı bezlerini dengelemek üzerinedir. Bunun gibi birçok örnek var. Nefes, ses ve titreşimlerle ilgili çok fazla bilimsel araştırmalar ve kaynaklar mevcut.

Çalışmaya devam ettikçe kişiler ruhsal olan kısmıyla teması fark edebiliyor, sonrasında da kimi zaman vizyonlar, şekiller, renkler, ruhsal boyutta vedalar, sarılmalar ya da eş zamanlılıklar yaşadığında fark etmeye başlıyorlar hepsinin (ruh-zihin-beden) bütün olduğunu.

Eğitmen, danışman ya da alan tutan kişilerin yaptığı iş ne olursa olsun bilimsel olarak temellerini bilmesi ve bunları aktarması önemli o kişilere ulaşmak açısından. Zihin ikna olmak, anlamak istiyor ve bu da gayet doğal bir talep.

Bir yandan da şunu belirtmeliyim ki ikna olmak açısından, ön yargı ile yaklaşmanın konu ile ilgili soru sormanın çok daha faydalı olduğunu da gözlemledim. Sorgulamadan ruhsal ve spritüel deneyime odaklı olan bazı kişiler bir süre sonra gerçeklik algısında yanılsamalar yaşayabiliyorlar. Doğru soru sormak, merak ve araştırma sonsuz kapılar açıyor kişi için. Her şey dengede kalmakla ilgili aslında. Yaptığımız çalışmalar dengeleme üzerine olduğu için bir süre sonra tüm düzlemlerde dengelenmeyi gözlemleyebiliyoruz.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu çalışmaları siz kendinizde nasıl deneyimliyorsunuz?

Hayatın kendisi dalgalı, aynı gün içinde bile binbir çeşit duygudan, durumdan, halden geçiyoruz. Kalp ritmi nasıl inişli çıkışlı ise yaşam da öyle. Kalp ritmi düz çizgi olunca biliyoruz ki yaşam sona eriyor. Demek istediğim bu hali kabul etmek gerekiyor öncelikle.

Dengelenme hali günlük pratiklerimizde oturmuş olsa da, zorlayıcı deneyim geldiğinde, bazen olayın içinden geçiyor, büyüyoruz. Bazen de yalpalıyoruz. Buna izin vermek önemli, her yalpalama gelişmek için bir alan açıyor.

Ben olabildiğince nötr alandan ‘gerçekte şu anda ne oluyor’ sorusunu sorup gözlemlemeye izin vermeye çalışıyorum. Üç derin nefes alıp ses kasesiyle

gözlerimi kapatıp çalışmak beni çok hızlı dengeye getirebiliyor.

Bazen yürüyorum, bazen ağlıyorum, bazen gülüyorum, bazen kitaba sarıyorum, bazen psikolog arkadaşımı arıyorum. Duruma göre değişiyor. Deniyorum, olmadı başka bir şey deniyorum.

Burada tek dikkat ettiğim şey, olayın duygusunu hissetmeye gerçekten izin vermek oluyor. İşte bu izni verip o duyguyu yaşayabilmek için bazı durumlarda yukarıda söylediğim şeyleri yapıp olaya tekrar bakıyorum. Sürekli bir değişim ve dönüşüm halindeyiz. Sürekli olayların iyi olma beklentisini çok da gerekçi bulmuyorum ya da acıyı hissetmemek için yapılan yüzeysel uygulamaları da.

Her an mutlu ve iyi hissetmeye çabalama geride reddettiğimiz tüm duygulara direnç oluşturuyor ve bir noktada da patlıyorlar. Elimden geldiğince yargısız bir yerden hissim ya da durum ne ise onu olduğu gibi görmeye çalışıyorum. Acı ise acıyı gerçekten yaşamak, yas ise yası tutmak, depresyona girmekse depresyonda olmak.. Bunları deneyimlemeye izin vermek.

O an öyleyse öyle, okey sorun yok. Sadece abartıp içinde kaybolmamak önemli diye düşünüyorum. İzin verdikçe deneyimlemeye, içinden geçtikçe duyguların, bir süre sonra aynı durumun seni nasıl dalgalandırmış olduğunu anlayamayıp tebessüm ediyorsun. Hayatın her anı mucizevi bir yol alma hali.

Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir mesajınız var mı?

Çok değerli hocam Dr. Ömer Önder’in kitabındaki mottosunu ve benim de çapa attığım bir söz iletmek isterim.

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 11
‘Nefes varsa umut da vardır.' Dum spiro spero
MEGAREFORM.COM.TR

Sizi biraz tanıyabilir miyiz ?

Merhaba.. Adım Anet Mankeoğlu. 2004 yılından bu yana aktif bir şekilde psikolojik astroloji dalında danışmanlık yapmaktayım. Ayrıca bu alanda eğitim de vermekteyim. Kendi geliştirdiğim yöntemlerle farklı seans türlerim var.

Astrolojiye olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

Astrolojiye ilgim çocukluk yıllarında başladı. Arkadaşlarımın ve öğretmenlerimin doğum tarihlerini ve burçlarını ezbere bilirdim. Bu onları tanıma yöntemimdi bir nevi. Yetişkin yaşlarda yakın bir arkadaşımın tavsiyesi ile haritamı yorumlatıp ders almaya başladım. 4 yıl ders aldıktan sonra danışmanlık yapmaya karar verdim.

Astroloji alanında uzmanlaşmaya başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti, nasıl açılımlar oldu?

Öncelikle bu öğreti kendi hayatımda türlü açılımlar yarattı. Kendimi ve

Astroloji Dünyasına Yolculuk

Anet Mankeoğlu

diğerlerini yargılamadan, daha objektif bir şekilde tanımak, kabul etmek, farklılıklara hoşgörü geliştirmek konularında büyük adımlar attım bu sayede. Ama en önemlisi astroloji, kişinin kendisini tanımasında büyük bir rehber diyebilirim.

Astroloji son zamanlarda oldukça popüler bir dal oldu, siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Aslında insanların geneli birilerinin onlara neler olup biteceğinin söylenmesini bekliyor. Kimse kusuruma bakmasın bunu söylediğim için ama bu bana, sorumluluk almadan hazıra konmak gibi geliyor. Böyle düşündüğüm için zaten astrolojinin psikolojik olan dalını seçtim. Çünkü ben kişinin irade özgürlüğüne sahip olduğuna inanıyorum ve herkesin kendi gelişimi için birinin ağzından çıkacak şeye bağımlı olmak yerine kendisi için çok şey yapabileceği kanısındayım.

Danışanlarınız en çok hangi sorunlarla ilgili size başvuruyor?

Genellikle kendini daha iyi tanımak isteyenler danışıyor, bazen ilişki veya iş konusunda sorun yaşayan, spesifik olarak bu konulara değinmek isteyenler de oluyor.

Sizi takip ettiğimiz kadarıyla, bir yandan da sürekli kendinizi geliştirmek adına çalışmalarınız var. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz, hangi çalışmalara odaklanıyorsunuz?

Çok fazla okuyorum, farklı eğitimlere katılıyorum, sadece astroloji dalında değil, psikolojiyle ilgili birçok dalda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Araştırıyorum, notlar alıyorum, dosyalıyorum, tekrar tekrar okuyorum, öğrenmeye devam ediyorum ki aktarabileyim.

Kendi özel yaşamınızda ve arkadaşlıklarınızda uzmanlığınızdan faydalandığınız ve kişiler hakkında analiz yaptığınız durumlar oluyor mu?

Neler gözlemliyorsunuz ve neler fark ediyorsunuz?

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 12

Elbette.. Her daim, yakın arkadaşlar arasında astroloji konusu konuşuyoruz. Bazıları pandemi süresince elli hafta boyunca düzenlemiş olduğum tüm seminerlerime katıldıkları için neredeyse uzman olmuş durumdalar. Aramızda konuşurken bazı astrolojik terimler kullanıp birbirimizi anlar duruma geldik.

Her toplantıda veya çoğu telefon görüşmesinde mutlaka konu haritalardaki bazı unsurlara gelir, yorumlar yapılır. Fark ettiğim en belirgin şey ise yakın çevremdeki insanlarla hemen hemen aynı zorluklar ve aynı öğretilere sahip olduğumuz. Belki de benzer enerjileri kendimize çektiğimizden.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Astrolojiyi kendi hayatınızda nasıl deneyimliyorsunuz?

Bir konunun uzmanı olmak o konuyla ilgili sorun yaşamayacağınız anlamına gelmiyor maalesef. Bizim farkımız kendi artı ve eksi yanlarımızı bilip, başa çıkamadığımız konuları henüz ilk aşamasındayken fark ederek stresli

süreçlerin uzamasına engel olabilme yetisine sahip olmamız diyebilirim.

Konuyu biliyoruz, eksiğimizi de. Bence tek fark bu. "İşte yine sınav geldi"

diyerek dersine çalışmış bir öğrenci misali bir nebze daha bilinçli geçmek sınavı diyebiliriz. Bir de karşımıza çıkan kişileri haritasına bakabiliyorsak oradaki bilgiler doğrultusunda bilmiyorsak da sadece Güneş burcuyla değerlendirme, böylece bizden farklı yanlarını yargılamadan anlama şansına sahibiz. Sonuç her daim olumlu olmak zorunda değil elbette. Çünkü her tür ilişki karşılıklı dinamiklere bağlıdır. Karşınızdaki sizin kadar emek vermez, anlamaya ve tanımaya gönüllü de olmazsa bir adım ileri gidemezsiniz.

Hepimizin duyguları sık değişiyor, bazen sinirleniyoruz, bazen ümitsizlik ve kaygıya kapılıyoruz. Bu gibi dönemlerde ne yapmak gerekiyor?

Eğer halının altına çok fazla şey süpürüyorsak halıyı kaldırdığımızda her taraf toz duman olur. Sorunu görmezden gelmek onu yok saymak onun orada olmadığı anlamını içermiyor haliyle. Hayat düz çizgi değil, inişler ve çıkışlar var. Huzur ve mutluluk kavramları da aynı şekilde değişken.

Ümidi de kaybedebiliriz bazen, öfkeli de olabiliriz. Önemli olan kökteki asıl nedeni biliyor olmak. Örneğin bir film izlerken iki kişinin sarıldığı sahne bizi ağlatıyor veya öfkelendiriyorsa orada aslında bir özlem vardır. Size kimsenin sarılmadığı hissinden kaynaklı olabilir bu duygu. Duygularımızla temas etmeyi atlamadığımızda, nedenleri bildiğimizde, kabule daha kolay geçebiliriz böylelikle halının altına süpürmeye gerek kalmaz diyebiliriz. Ben şahsen bazı şeyler ters gittiğinde “eyvah ne yapacağım” diye bakmıyorum, “bunu neden yaşıyorum şimdi” diye bakıyorum. "Nereden kaynaklı bu duygum?" diye soruyorum.

Bulduğumda zaten duygu doğal bir yoğunluğa indirgenmiş oluyor. Ve dışına çıkıp bakınca, artık bir öğretiye dönüşüyor. Duygular insan olduğumuz için var, her birini, iyi veya kötü demeden yaşamak gerekiyor, yas tutmak, ağlamak, üzülmek, gülmek, öfkelenmek, hepsi doğal. Sadece o duygu neyse yaşamak gerekiyor, yaşayıp bir sonraki sayfaya geçmek. Stres, kaygı, hüzün doğal ama fazla sürdürünce hasta eder bizi. Fark et, yaşa, bitir mantığındayım kısaca.

Yoksunluk duygusunun üstesinden nasıl geleceğiz?

Ertelediğimiz, görmezden geldiğimiz hiç bir şey bizi ileri götürmüyor. Yoksun hissediyorsak o duyguda kalıp çalışmamız gerekiyor. Bir şeyi öğrenmek demek onun üzerinde çalışmak demek. Önüme yoksunluk duygusu geliyorsa neden olduğunu araştırırım bakarım, çocukluğuma dönerim, bu bana nasıl verilmiş, burada kendimi yetersiz hissediyorsam neden? diye düşünürüm. Hangi öğrenilmiş duygudan kaynaklı yada ebeveynlerimden satın aldığım hangi öğretinden geliyor ona bakarım.

Bunlara baktıktan sonra bir çok şey ortaya çıkar. Ortaya çıktıktan sonra da onunla başa çıkamayabilirim, insanım sonuçta. İlla hemen bunu buldum başaracağım demeden kişinin kendine karşı toleranslı da olması gerekiyor. Öğretiyi adım adım alarak, bir sonrakine daha iyi şekilde yapmayı hedefleyerek ilerliyoruz. Başarı denilen şey birinci denemede sonuç almak değildir. Daha iyisini yapmayı isteme ve bunun için adım atma cesaretidir.

Önümüzde bir tutulma var, o konuda söyleyeceğiniz bir şey var mı?

Öncelikle astronomik olarak açıklayayım sonra da küçük bir astrolojik yorum katarım. Tutulma senede dört kez gerçekleşir. (İki kez Ay, İki kez Güneş Tutulması) Güneş Tutulması sadece Yeniay’da, Ay Tutulması ise sadece Dolunay’da meydana gelir.

Güneş tutulması, Ay’ın Dünya ile Güneş arasına girerek Güneş ışınlarının Dünya’ya ulaşmasını engelleyip Dünya’ya gölge düşürmesi olayıdır. Ay Güneş'ten daha küçük bir gök cismi olduğundan gölgesi tüm Dünya‘ya gölge düşürecek kadar büyük değildir. Dolayısıyla Ay’ın gölgesi, Dünya’nın belirli bir kısmına düşebilir.

Aynı zamanda gölge düşen alan tutulmalar sırasında sürekli yer değiştirir. Bunun sebebi hem Dünya’nın hem de Ay’ın sürekli hareket halinde olmasıdır. Bu nedenle, tam tutulma, parçalı tutulma ve halkalı tutulma olmak üzere, üç farklı Güneş tutulması vardır. Hibrit tutulma ise halkalı tutulma ve tam tutulmanın birleşimidir. Çok nadir gerçekleşen bu olay 20 Nisan Perşembe günü yaşanacak. Astrolojik olarak Güneş bilinçli aklı, Ay duygu dünyamızı, bilinçaltını temsil eder.

Bu sembolizmadan yola çıkarak tutulma sürecinde bilinçaltı dinamikleri yoğun olacak, bilinçli akıl gölgede kalacak diyebiliriz. Koç burcunun son derecesinde gerçekleşeceği için de bu burcun özelliklerinin gölge kullanımı devreye girebilir.

Öfke, sabırsızlık, rekabet, dürtüsel davranışlar ve gereksiz savaş eğilimleri görülebilir. Herkesin yükselen yoğun duygularının farkında olup mümkün olduğunca sakin kalabilmelerini, bunun için onları sakin ve huzurlu kılacak kişi ve aktivitelere yönelebilmelerini dilerim.

MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 13

Sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba Ben Nurdan Yılmaz, Kişisel Gelişim ve Sağlıklı Yaşam Koçuyum. Yaşamınızı 2 ayda dizayn etme üzerine bir yaşam koçluğu serüvenine sizleri götürüyorum.

Hayatınızda yaşadığınız pek çok alanda negatif düşünce kalıplarının dizayn edilmesi üzerine çalışıyorum. Zaman & stres yönetimi, ilişkilerin iyileştirilmesi, kişisel bakım ve zindelik, kariyer gelişimi ve finansal yönetim'e kadar uzanan size özel bir kişisel gelişim yolcuğu bu.

2 ayda herkesin değişebileceğini söylüyorsunuz, bu iddia kesinlik vadediyor mu?

Kesinlikle vadediyor! Danışanın gelişim portföyünü gözlemlediğimizde hangi alana bakarsak bakalım % 10 ile %90 arasında muhakkak bir gelişme olur.

NURDAN YILMAZ YAŞAMKOÇU

"Kendinize" verdiğiniz değer arttıkça daha fazla anda kalmaya ve daha fazla keyif almaya başlıyorsunuz. İşte tüm mucize burada başlıyor.

Bu oranın ne kadar yüksek olacağı danışanın kendi özverisine ve isteğine bağlıdır. Bu gelişim serüveni 2 ayda edinilen alışkanlıkların devam ettirilmesi ile 1 yıl sonra %100'lük artış gösterebilir. Amacımız da tam olarak bu. Danışanın mizacına uygun bir şekilde, geldiği konu ile ilgili performansını yükseltecek beceriler edinmesini sağlamak.

Tatmin edici bir iş-yaşam dengesi elde etmek için hangi somut adımlar atılabilir?

Tatmin edici bir iş ve yaşam dengesi elde etmek için ikisini de iyi şekilde, ustalıkla yönetmeniz gerekiyor. Tamamen saydam ama asla geçirgen olmamalı, yani sınır ihlali yapmamalı. Bunun yanı sıra dikkat edilmesi gereken doğru soru sormak. Sevdiğiniz işi mi yapıyorsunuz Mizacınıza ne kadar uygun ? Hayattan beklentilerinizi karşılıyor mu? gibi sorular ile yaklaşmak gerekir.

Yaptığınız iş hayattan beklentilerinizi karşılıyorsa ve özel hayatınızda keyif alabiliyorsanız, gezebiliyor ya da sevdikleriniz ile vakit geçirebiliyorsanız bunda bir sorun yoktur. Örneğin, bir ev sahibi olmak istiyorsunuz ve bunun için yıllarca çabalayıp bir de kredi ödüyorsunuz. Bir deprem oluyor ve her şey yerle bir. Hayatın ne getireceğini bilemeyiz.

İşe gitme nedeniniz ev kredisi ödemekse iş size hizmet etmiyor demektir. Burada kendinizi bir koşula bağladınız, diğer bütün olasılıklar için bir set çektiniz demektir. Ve artık siz işe hizmet etmeye başladınız, özel hayatınızda bir gelişme katedemediğiniz için işe olan bağlılığınız arttı ve bütün enerjinizi oraya yönlendirmeye başladınız. Artık siz işe hizmet etmeye başladınız. Bu nedenle koçluk serüvenimizde danışanlarımız ile ilk olarak onların düşünce yapılarını tasarlıyoruz.

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 14 MEGAREFORM.COM.TR

Daha az endişeli bir hayat için neler yapmamız gerekir ?

Atılması gereken ilk adım farkındalık, endişenin kaynağını tespit etmek. Endişeliyseniz demek ki stratejiniz size uygun değil, çözüm ise bunu size uygun olacak şekilde tasarlamaktan geçiyor. Daha neşeli ve hayattan keyif almak için yine farkındalık üzerine duruyoruz fakat daha farklı bir perspektiften bakıyoruz. "Anda kalarak" yapılan her şey o ana ve onu yapan kişiye, yani "kendinize" verdiğiniz değer arttıkça daha fazla anda kalmaya ve daha fazla keyif almaya başlıyorsunuz.

Dileklerimizi ulaşılabilir bir hedef haline nasıl dönüştürebiliriz?

Eğer bunu kişi kendi başına yapacak olursa tavsiyem şu olurdu, dileğini ne ölçüde istiyorsun? Sen ya da dileğin her neyse birbirine uyumlu mu? Bunu gerçekleştirecek cesaretin ve doğru stratejilerin var mı? Bunları doğru analiz et. Rahatla ve hedefine odaklan. Gerektiğinde bir profesyonelden destek al.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için adım atamıyorlar. Bunun sebebi nedir?

Bunun iki temel unsuru var. Kaygı ve endişe. Çoğu kişi bunu bazen fark etmez ama beden yanılmaz, kendinizi izlemeniz gerekir. Genelde bir işi ertelediğinizde hangi konu ile haşır neşirsiniz? Yemek yemek mi? Televizyon seyretmek mi? Bunları gözlemlemek gerekir. Ve tabi bunun üzerine çalışmak gerekir. Önce var olan durumu tasarlayacağız sonra da bunları değiştirmek için yola koyulacağız.

Neden bir yaşam koçu ile çalışmalıyız?

Bir yaşam koçu ile çalışmak için çok fazla neden var. Genel bir isteksizlik hali, hedef koyamama, yapılan planlara uymama, kariyer & özel hayat dengesindeki bozukluk, ilişkiler & iletişimdeki dengesizlik, kendine yeterli değeri vermeme, zaman&stres yönetimindeki yanlış uygulanan stratejiler veya doğru stratejiye uyum sağlayamama gibi birçok durumda yaşam koçuyla mutlaka çalışılmalı.

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 15

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Meltem Karlıkaya. 1981 yılı Eylül ayında Ankara'da doğdum.

Küçük yaşta, gazete kuponları ile eve gelen astroloji ve evren kitapları sayesinde nasıl bir yaratımın içinde olduğumuzu sorgulamaya başladım. Sonrasında hayat şartları beni bu alanlardan ne kadar uzaklaştırsa da, bu ilgim içimde bir gün uyanacağı günü bekliyormuş sanırım. 2002 yılında

fakülte 2.si ve bölüm 1.si olarak Peyzaj

Mimarlığı Bölümü’nü bitirdim. 2013

senesine kadar aktif iş hayatımı devam ettirirken, diğer yandan Ankara

Üniversitesi'nde yüksek lisansımı tamamladım. Ta ki İzem Uzunoğlu adında bana emanet edilen bir ruhu dünyaya getirene kadar. Ve bu güzel ruha annelik etmekten gurur duyuyorum.

2018 yılında eşimi sonsuz yolculuğuna uğurlamamızın ardından, bana bıraktığı mirası keşfettim. Dünyevi işleri hayatın merkezine koyduğumu farkettim.

NUMEROLOJİ VEBİLİNÇALTI KODLAMA

Meltem Karlıkaya

Numeroloji Analisti ve Eğitmeni

Meltem Karlıkaya Numeroloji ve bilinçaltı kodlama çalışmalarının kişiye hangi açılardan katkı

sağladığını, bireysel yolculuğuna nasıl etki ettiğini açıklıyor.

Beni içine çeken asıl alanları eşimin hastalık sürecinde okuduğu kitaplarda tekrar bulmaya başladım. Neden? sorusu ile başladığım araştırmalar beni 'birlik bilinci' ve 'büyük plan' kavramlarına götürdü. İyi ki böyle bir yüce ruhla hayatımı birleştirmeme vesile olmuş.

Kundalini Reiki Eğitimi'nin ardından benim için özel bir yeri olan, yolumu aydınlatan ve Neden? sorularıma cevap olan Numeroloji ilmi ile tanıştım. Okuduğum kitaplar, aldığım eğitimler ve numeroloji üstadlarından öğrendiklerim ile harmanladıklarım ve hala keşfetmeye çalıştıklarımla aktif bir şekilde danışmanlık vermeye devam ediyorum.

Keşif yolculuğumu; Bilinçaltı Kodlama Uzmanlığı, Ruhsal Aile Dizimi Uzmanlığı, Jean Adrienne Arınma Sistemi, Spiritüel Dowsing Uygulayıcılığı, Hz.Süleyman'ın Mühürler ve Eft ile daha ismini sayamadığım farklı öğretilerde aldığım uzmanlıklar ile renklendiriyorum. Her defasında ve aldığım her yeni eğitim, bu varoluşun mucizeleri beni büyülemeye devam ediyor.

Ruhumun ne istediğini artık biliyorum. Temas ettiğim her ruha, "ruhlarının istek ve arzularına uyumlanmaları için benim rolüm ne ise en iyi şekilde yapmamı sağla." niyetiyle rehberlik etmeyi seçtim.

Numeroloji ve bilinçaltı kodlama çalışmaları hangi açılardan kişiye katkı sağlar?

Hepimiz biliyoruz evren ses ile meydana gelir ve bütün ruh varlıkları doğmadan önceki ahiret boyutunda harflerini notalarına alıp gelirler, kendi melodileri ile evrensel senfoni akışına dahil olurlar. Her bir harf liyakat sonucunda kazanılır ve Takdiri İlahinin muradı bizim bütün notalarda (çakralarda) ustalık geliştirmek için farkındalık kazanmamızdır.

Sistem sayı ve harflere dayanır. Harflerin kaliteleri, sayıların enerjileri, sayılarla kombinasyonu bu ilmin analiz temelini oluşturur. Numeroloji; kişiye farkındalık kazandırarak ruhsal yolculukta şifalanmasını sağlar. Ruhunun özünü gizemini ortaya çıkarır ve kesinlikle fal değildir. Asla kehanette bulunmaz, olasılıklardan bahseder.

MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 16

Sizi size anlatır. Kendinizi daha iyi tanır, potansiyellerinizi keşfedersiniz. İş, meslek, aile, çocuklar, finansal durum, evlilik gibi yaşamın her alanını ilgilendiren potansiyelleri öğrenmeniz

mümkün olur. Bilinçaltı Kodlama Tekniği ise; kendine özgü bir yöntemle ve semboller yardımıyla; hem kişisel, hem de kolektif bilinçaltı kayıtlarını okuma ve yeniden programlama esasına dayanır.

Bilinçaltı anne karnında başlar. Bir bebek anne karnında iken bile annenin yaşadıklarından etkilenir. Dünyaya geldikten sonra nasıl bir ailede dünyaya geldi? Ona nasıl davrandılar? Cesaret verici, onurlandırıcı, başarıya yöneltici mi, yoksa cesaretini kırıcı ve olumsuz ifadelerle mi ona hitap ettiler? Bunların hepsi bilinçaltına kaydedilir. Yani anne karnından başlayıp kişi şu anda kaç yaşında ise bu yaşına kadar yaşamış olduğu her şey bilinçaltına kaydedilir.

Bilinçaltı Kodlama neden önemli?

Hafızamız sadece beyinde gerçekleşmez. Beden hafızası vardır. Bisiklete binmeyi bir kez öğrenince unutmamamız gibi. Sinir hafızamız vardır. Reflekslerimiz gibi. Bilinçaltı aslında yaşanılanı hatırlar, beynin bilinçli kısmı bundan kaçar ve sen sebepsiz şekilde hayatında sorunlar yasarsın. Sağlık da buna dahil. Çünkü beden ve sinir sistemi o hatırladıkları ile yaşamına devam eder. İşte tam da bütün bu hafızaları düzenlemek, şifalandirmak, beden/sinir/bilinçaltı üçlüsüne yeniden kodlayıp sifalandirmak bu nedenle önemlidir.

Danışanlarınız en çok hangi konularda sizden destek alıyorlar?

Bu evrende gerçek yerini bulmaya ,yeteneklerini ve donanımlarını farketmeye, yaşamında sürekli tekrar eden, onu engelleyen döngüleri ve travmaları şifalandırmak için gelirler.

Bu yetenekleri ve donanımları ortaya çıkarmak içinde Numeroloji ile keşfe çıkarız. Ortaya çıkan verilerle de bilinçaltı kodlama tekniği ile oluşan döngüleri ve onu engelleyen blokajları bilinçaltındaki hatalı kodları görüp, istenilen kodlarla değiştiririz. Tabi ki seanslar bir parmak izi gibi kişiye özeldir. Kişinin yaşam yolunu daha sağlıklı geçirebilmesi için hangi kolaylaştırıcı yöntem gerekli ise birlikte karar verip bir yol haritası çizeriz.

Şu ana kadar en çok karşıma gelen konular ailevi problemler ve ilişkiler, nörolojik hastalıklar, cilt hastalıkları, çocuklarda öğrenme güçlüğü, disleksi ve hiperaktivite, parasal sorunlar. Düzenli seans ve terapilerle mucizevi sonuçlar alabilmekteyiz.

Sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği yaşanıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Çağımızda yoğun sosyal medya kullanımına bağlı olarak çok fazla veriye ulaşma imkanı var. Fakat bir o kadar da çarpıtılmış veri ve doğru olmayan bilginin hızla yayılması var.

Spiritüel bilgilerde bu bilgi kirliliği daha fazla. Kişilerin kendini tanıtması ve ihtiyacı olan kişilere ulaşmasını kolaylaştırdığı gibi bir o kadar da zorlaştırdığını düşünüyorum.

Eğitimlere ulaşmak kolaylaştıkça Spiritüel danışmanlık alanı da genişlemeye başladı. Kimseyi kırmak, gücendirmek istemem ama şimdiye kadar ben oldum demedim. Bir eğitim alarak ben oldum diyen o kadar çok kişiye rastlıyorum ki. Çoğu para için umut tacirliği yapıyor.

Kadim sembollerin enerjisel gücünü idrak etmeden, kullanmak isteyen kişiye nasıl bir dönüşüm sağlayacağını bilmeden popülarite sağlamak adına paylaşan kişisel blog sayfalarını görüyorum. Tabi ki bu bir örnek, böyle binlercesi var. Çalıştığımız alan Kuantum alanında dönüşüm sağlayan tekniklerle dolu.

Biz insanlara donanımlarımızla yardımcı olmak için aracıyız. Vadetmek yerine o kişinin yürüdüğü yolda destekçisi olmalıyız. Bu nedenledir ki referansla çalışmayı tercih ediyorum. Kişi bana mutlaka bir yakın tavsiyesi ile gelir sonra sosyal medyadan takip etmeye başlar.

Danışmanlık alacağınız kişiyi ilahlaştırmadan, kalbinizin rehberliğine güvenerek alanlarınızı açınız. Her gönderinin altına evet yazmayınız. Her sembolü çizip üstünüzde taşımayınız. Auramız bizim en özel enerjisel giysimiz. Bunu herkesle paylaşmak ister misiniz?

Bu yolculuğunuzda ruhsal ve zihinsel olarak nasıl bir dönüşüm yaşadınız?

Kendimi tanıtırken de bahsettiğim gibi; benim kendimi keşfetmem büyük bir dönüşümle başladı. Hayat koşuşturmasında ne kadar çok yetenek ve becerilerimizi geride bırakıyoruz onu farkettim. Ama emin olun ki ne kadar dolambaçlı yollara girseniz de, eğer özünüzden kopmadıysanız, pozitif seçimlerle devam etmeyi seçtiyseniz en mükemmel versiyonunuza ulaşmak için rehberleriniz hep sizi destekliyor. ‘’Yol giderek bitmez…Yol bitsin diye yürünmez.'’

Bu sözü en sıkıştığım zamanlarda kendime hatırlatırım. Bu yolda o kadar çok dönüşüm yaşadım ki hepsi de benim şükretmemi ve teslimiyette olmamı sağladı.Sonra şunu farkettim; ruhsal ve zihinsel olarak en büyük dönüşümüm şükretmek ve teslimiyette olmakmış.

Son olarak, okuyucularımıza vermek istediğiniz bir tavsiye var mı?

Kendinizi keşfetmek ile başlayın. Önce, hayat telaşında kaybettiğiniz yeteneklerinize odaklanın. Nasıl yemek yiyorsunuz? Nelere sinirleniyorsunuz? Neleri yapmak sizi zorluyor? Çok sevdiğiniz halde zaman ayıramadığınız neler var? Annenizle ilişkiniz nasıl? Babanızla ilişkiniz nasıl? Bakın…Kendinizi sahneden izleyin.. Gözlemci olmaya başladığınızda, kendinizi eleştirdiğinizde, kısacası fark ettiğinizde ruha yolculuk başlar. O sahnede oyuncu değil de yönetmen olduğunuzu fark ettiğinizde de ise öze yolculuk başlar.

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 17

sorusunu yanıtlıyor.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

İsmim Yeşim Küçük. İzmir’de yaşıyorum. İzmir’e yerleşeli yaklaşık 21 yıl oldu. Çocukluk hayalimdi, İzmir’de yaşamak. O yüzden çok mutluyum, bu şehirde.

44 yaşındayım, bu arada. 8 yaşında bir oğlum var. İşletme lisansını bitirdim. Onu bitirdikten sonra ikinci üniversite olarak Sağlık Kurumları İşletmeciliği okudum. Onu da bitirdim. Şimdi psikoloji okuyorum. Lisans okuyorum. Böyle biraz öğrenmeye açım. Hiç duramıyorum o konuda.

Onun dışında yaklaşık 7 yıldır, kendi üzerime yaptığım çalışmalar sonucunda ‘artık hani ben bu alanda dışarı açılmalıyım’ diyerekten; işte Nefes Koçluğu, Yaşam Koçluğu, Spritüel Koçluk gibi alanlarda hizmet vermeye karar verdim ve insanlara faydalı olmaya çalışıyorum. Deneyimlerimi aktarmaya çalışıyorum. Umarım da yapıyorumdur.

YEŞİM KÜÇÜK NEFES KOÇU

Kendinizi keşfederek, iç dünyanıza dönerek bu yolculuğa başladığınızı düşünüyorum. Öyle mi oldu?

Kesinlikle. Ben zaten şuna inanıyorum; kendini dönüştürmeyen bir insanın, bir başkasına faydalı olabileceğini düşünmüyorum. Bu, aslında her alan için geçerli. Bir alanda uzmanlaşmaya çalışmak bizi yolda tutuyor. Ki ben, uzmanım demiyorum, bu arada. Çünkü ben de yolun başındayım. Daha çok yolum var.

İlerlemeye çalışıyorum. Ama bu içsel yolculuk biraz böyle başlıyor. Dışarıya bunu aktarmak da önce kendi içinde dönüşmekle başlıyor. Kendi içine dönüşle sonrasında o farklılıkları, o değişimleri görüp aslında ‘Evet, bir insan bunu başarabilir’ diyor insan. Bende öyle oldu açıkçası. Ben, kendimde çok şey değiştirdim. Hem sağlık olarak hem ruhsal olarak hem de beden olarak. Zihin ve ruh anlamında her üç alanda da değiştim. Hala da değişmeye devam ediyorum.

MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 18
Nefes Koçu Yeşim Küçük
''Düşüncelerimizi yönetebilme sanatı olan çekim yasası nedir?''

Serüveniniz nasıl başladı?

15 yaşlarında falan bir metafizik deneyimi yaşadım. Ondan sonra böyle birazcık da merak etmeye başladım. Ama o yaşlarda, tabi bir de benim dönemimden bahsediyoruz. O zamanlar internet yok, cep telefonu yok, hiçbir şey yok. Sadece kitaplar var. İşte kendimce bazı kitapları okumaya başladım.

Ufak ufak böyle, kişisel gelişim kitaplarına falan yönelmeye başladım ama tam olarak yaklaşık 35’li yaşlarımdan sonra bu pik yaptı, diyebilirim. Aslında oğlumun doğumuyla birlikte daha da yükseldi, bu evre. Genelde dinliyorum ve anneleri özellikle çocuk sahibi olduktan sonra biraz daha farklı bir ivme kazanıyorlar. Herhalde daha farklı bir algılamaya geçiş yapıyoruz.

Biraz daha arayış başladı. Daha kendimi sorgulama, kendimi değiştirme isteği uyandı. O zamanlar ben, Haşimato trioidi hastasıydım. Ve bu alana girdikten sonra bu hastalıkla artık yaşamamayı seçtim.

Ve tıbbın iyileşmez dediği bir hastalığı, yaptığım şifa çalışmalarıyla atlattım. Şu anda ilaç kullanmıyorum. Kan tahlilleriyle bu belgeli. İyileştim. Bunu görünce ve tabi ki kendimdeki bedensel değişimler, fizyolojik değişimleri fark edince bu alana inancım daha da arttı.

Ne tip bir şifa çalışmasıydı?

Bu çalışmaları teki bir kalıba sokmayı sevmiyorum. Ben hocalarımdan da bunu gördüm. Yani, Reiki olsun, Biyoenerji olsun, kozmik enerji olsun. Bunları, kategorize etmeyi sevmiyorum. Çünkü aslında, tek bir yaşam kaynağı var ve o yaşam kaynağından akan, tek bir enerji var.

Ona kanallık ediyoruz. Ama bunların sistemsel olarak farklılıkları olduğu için hepsine, farklı farklı isimler verilmiş. Dolayısıyla ben aslında ilahi güçten aldığım enerjiyle diye tarif ediyorum.

O kaynaktan çektiğim enerjiyle kendimi şifalandırdım diyorum. Tabi ki bunun teknikleri var. Yani sağlıklı yaşamayı seçtim ve sağlıklı yaşama geçiş yaptım. Buna, paralel evren atlamak da denebilir. Çekim yasasıyla yaratım yapmak da denebilir. Pek çok farklı unsuru var. Yani alan, çok geniş bir alan çünkü.

Sizdeki bu değişim hayatınıza nasıl yansıdı?

Sağlığım iyileştikten sonra, aslında zihinsel olarak da geliştiğimi gördüm. Ruhsal anlamda da; metafizik deneyimler, beden dışı deneyimler gelmeye başladı. Sonrasında zihnimde bazı dönüşümler ve bunun kişiliğime yansıması, bunun dışa yansıması birbirini izledi.

Hepsi bir bütün oldu ve birbirini tamamladı. Benim çok uzun yıllardır tanıdığım dostlarım şunu söylemeye başladılar bana; "Sendeki bu değişime inanamıyoruz". Çünkü ben, inanılmaz gelişime kapalı bir insandım. İş hayatında çok başarılı, tamamen eril enerji baskın, analitik düşünen, sonuç odaklı, sürekli ödüller alan bir insandım. Sizdeki değişimi en iyi yakın çevrenizdekiler gözlemliyorlar.

O zaman sizin bir de yöneticilik geçmişiniz var ?

Evet. Hatta hala daha yöneticilik kısmı devam ediyor, bir taraftan da. Dolayısıyla bunu, yani kendimdeki değişimi, zihinsel olarak da dönüşebildiğimi, kendimi aslında kabul edebildiğimi gördüm. Zaten aslında başlangıç, insanların karanlık yönlerini, gölge yönlerini kabul etmesiyle başlıyor. Ondan sonra değişim başlıyor zaten. Ben de tam olarak böyle ilerledi süreç.

Çekim yasası nedir?

Aslında bu çok polemiğe açık bir konu. Çok fazla da işte karşı çıkanlar, ondan sonra işi farklı yöne çekenler var. ‘Yaratmak sadece Allah’a mahsustur’ diye uç noktada bile itiraz edenler olabiliyor.

Aslında farklı bir şey de savunmuyoruz. Burada, hiçbir şeyi ezip geçmiyoruz. Tüm semavi dinlere baktığınızda zaten ilahi kaynaktan gelen enerjinin tüm yaşamın içerisinde olduğu, hepimizin özünde olduğu söyleniyor. Kitaplarda da bunlar yazıyor. Aslında içimizdeki güçle, özle bağlantı kurmaktan, ilahi güçten kopmuyoruz. Bu dua yoluyla olabilir, meditasyon yoluyla olabilir, niyet etme yoluyla olabilir.

Hayatımıza, olması gereken, istediğimiz şeyleri çekebilmek. Bu, nasıl oluyor?

Düşüncülerimizin duyguya, duygularımızın da çarpık düşünce yapısıyla vücudumuzda blokajlara neden olması vücudumuzun bazı noktalarında enerjinin birikmesine sebep oluyor. Seans sırasında bu noktalar tespit ediliyor ve bu noktalardaki blokajların açılmasına yönelik teknikler uygulanıyor. Bir şeyin olmasını kalben istemek gerekiyor.

Püf noktası, burası. Yani zaten düşünsenize, herkesin her istediği olsaydı, başımıza neler gelirdi? Çünkü negatif şeyler de sürekli üretiyoruz. Dolayısıyla bunu, bu niyeti aslında yürekten istemek ve o duyguya girmek, o frekansa girmek gerekiyor.

MEGAREFORM COM TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 19 MEGAREFORM.COM.TR

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Yıllarca kurumsal hayatta çalıştım. Ekonomi mezunuydum. Yeditepe Üniversitesi’ nde MBA

yaptım. Hayatı “kurgusu bana ait bir seçimler oyunu” olarak algıladığım için kendimi öğrendiklerimi aktarmaya adadım. İlişki koçu, yaşam koçu, eğitim koçu, nefes koçu, NLP master trainer, mindfullness, kuantum, EFT, Regresyon ve Bireysel Gelişim Eğitmeni, yoga ve yüz yogası eğitmeniyim. Yaşamımın bir döneminde bir rahatsızlık geçirdim.

Bu rahatsızlığa kadar kurumsal hayatın içerisindeydim. Bankacılık sektörü, sigorta sektörü, enerji sektörü gibi...

2010 senesinde bu rahatsızlığı geçirdikten sonra hayatımı bir gözden geçirme gereği hissettim galiba. Kızım Eylül’ e destek olmak üzere, Öğrenci Koçluğu eğitimleri almak istedim ve bir koçluk merkezine başvurdum. Nihayetinde o kadar çok sevdim ki bu işi, bunun devamını almak

Gökben Gönültaş

ICF YAŞAM VE NEFES KOÇU

istedim ve oradan ‘Koçluk Eğitmeni’ olarak mezun oldum. Bilginin -baktım kisonu yok. Koçluk eğitimlerini aldıktan sonra ‘access bars’ a yöneldim. Ondan sonra nefes koçluğu…

ICF nefes koçuyum. Aynı zamanda yogaya merak saldım. Yoga eğitmeni, yüz yogası eğitmeni, Mindfulness eğitmeni gibi pek çok farklı eğitimle, eğitim hayatıma devam ettim. Sonra da dedim ki; evet, ben bunları öğreniyorum, bununla birlikte bilim dalını da öğrenmeliyim. Psikoloji alanına da girmem gerekiyor, deyip o alandan da kendimi geliştirmeye karar verdim. Psikoloji öğrenciliğim şu anda devam ediyor.

Son dönemlerde ‘farkındalık, mindfulness ve anda kalmak kavramları çok popüler olda. Nasıl anda kalabiliriz? Anda kalmak tavsiye edilen bir şey midir?

Bunu önce "Küçük Meşe Palamudu" hikayesi ile anlatmak istiyorum.

Benim yola çıkış noktalarımdan bir tanesi de, birazdan bahsedeceğimi bu meşe palamudu hikayesiydi. Birçok farklı alanda eğitimler aldım, o eğitimler sonrasında baktım ki; ilmin, öğrenmenin sonu yok.

Her gün… Her şey… her bilgi, yenileniyor. Olduğun yerde kalmamak gerekiyor. Meşe palamudunun hikayesi, beni çok etkilemişti.

Çünkü her insan aslında içerisinde bir meşe palamudu taşır. Her bir meşe palamudu da aslında, koskocaman bir meşe ağacıdır.

Hikaye ise şöyle: Bir köy varmış. Bu köyde on tane aile, beş keçi, bir de çoban yaşarmış. Bu köyde bir tanecik de meşe ağacı varmış. Bizim çobanımız, her gün bu beş keçiyi otlatırmış. Öğle saatlerinde de kendisi dinlenirmiş. Bir gün yine o ağacın altında dinlenirken birisinin kendisine seslendiğini duymuş: “Şşşt, şşşt! Baksana!”. İrkilmiş bizim çoban hemen. Bakmış, çevrede hiç kimse yok.

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 20
MEGAREFORM.COM.TR
''Her nsan aslında çersnde br meşe palamudu taşır. Her br meşe palamudu da aslında, koskocaman br meşe ağacıdır.''

Tekrar uykuya dalmış. Tekrar aynı ses: “Şşşt,şşşt! Baksana!” Birden bir bakmış, ağaç kendisiyle konuşuyor. “Ama ağaçlar konuşamaz ki!” diye cevap vermiş. “Ama ben konuşuyorum!” demiş ağaç. Sonra devam etmiş anlatmaya: "Ben buraya yüz yıl önce gelmiştim ve yüz yıl önce geldiğimde pek çok arkadaşım vardı. Bununla birlikte senin dedelerinin dedeleri, bu kaynakları yok etti. Arkadaşlarım, benden bir bir alındı. Ondan sonra da kuraklık geldi ve herkes köyü terk etti. Artık buna dayanamıyorum. Bir çözüm olsun istiyorum. Onun için bugün, seninle konuşmak istedim."

Ağaç sözlerini şöyle sürdürmüş: "Yerde bir sürü meşe palamudu var ve keçilerin bunları yiyor. Sen bunları al ve lütfen bunları ekerek eski kaynakları buraya geri getir." O esnada çobanımız uyanmış. Bunu giderek bütün köye anlatmış. Hatta sonra köy köy, kasaba kasaba bunu anlatmaya devam etmiş. Ve diğer insanların da katkısıyla yeniden tabi kaynaklar geri dönmüş ve işte o ekilen meşe palamutların hepsi ağaç olmuşlar.

Hepimizin içerisinde aslında bir potansiyel var ve bunu açığa çıkarmak gerekiyor. Bende bu düşünce ile yola çıktım. Ben kendi potansiyelimi çıkartabildiysem ortaya ve bunu en üst düzeyde, maksimum düzeyde kullanmaya çalışıyorsam, herkes bunu yapabilir.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi bölümü mezuniyetimden sonra atıldığım profesyonel iş yaşamının yanı sıra Yeditepe Üniversitesi’nde MBA programına devam ettim. 1997 2012 yıllarında bazı sektörlerde çalışmamın yanında 2013 yılında koçluk eğitmenlik eğitimleri alırken buldum.

Şimdiyse bambaşka biriyim kendi hayatımı iyileştirmenin yanı sıra seanslar, verdiğim seminerler ve eğitimlerle başkalarının hayatlarına da dokunuyorum ve bu yıl RC Menajerlik Başarı Ödüllerinden olan Yılın En Başarılı Profesyonel Yaşam Koçu ödülünü almış olmam da yürüdüğüm yolda ne kadar da doğru adımlar attığımı bana gösterdi. Sorularla başlayan yolculuğum yeni eğitimler, yepyeni sorular, okuduğum ve takip ettiğim materyaller, yazmakta olduğum kitabım ve klinik psikoloji öğrenciliğimle hala devam ediyor.

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 21
''Henüz adım atmadığın, başlamadığın her yol zorlu ve uzun gelir...
Lakin yola çıktığında bir de ne göreceksin; ne yol varmış ne de yolcu...
Ve anlayacaksın ki yol da sen, yolcu da sen..''
Gökben Gönültaş Kimdir ?

Blge Karadenz

Numerolojist

Hoşgeldiniz, Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Merhabalar. Ben Bilge Karadeniz. İki yıldır web sitesi üzerinden aroma terapi ürünleri satışı yapmaktayım. Psikoloji ve Kişisel gelişim alanında 3 kitap yazdım. 4 yıldır hayatı iyileştime teknikleri üzerine kişilerin numeroloji haritalarına da bakarak eğitim ve danışmanlıklar veriyorum.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

12 yıldır bu alanda araştırmalar yapmakta olup araştırmalarım sonucu 3 kitap yazdım. Kitaplarımda hayatı iyileştirme teknikleri, bilinçaltı dönüşüm teknikleri, numeroloji bilimi alanında bilgiler vermekteyim.

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti, hangi alanlarda açılım oldu?

Hayatı okuma, kişileri okuma, olayları okuma konusunda çok farklı açılımlar oldu.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti? Biraz kendi yolculuğunuzdan ve hikayenizden bahseder misiniz?

İlk kitabımı panik atak üzerine yazmıştım. 5 sene panik atak hastalığı yaşadım. Bu serüven beni, ‘Beyin nedir, hayat nedir, neden geldik, nereye gidiyoruz, kuantum nedir?’ gibi sorulara yönlendirdi.

Ve kendimi araştırmalarda buldum. Sonrasında ise ilk kitabımı yazdım, kitapla birlikte birçok okuyucu bana ulaşarak danışmanlık hizmeti almak istediğini belirtti. Almış olduğum eğitimlerle birlikte danışmanlık hizmetleri vermeye başladım.

Uzmanlaştığınız bu alan son zamanlarda oldukça popüler oldu, siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

İnsanlık uyanıyor, eski sistemler yıkılıyor. Korkutucu cezalandırıcı Allah kavramı yerine sevgi boyutu, beşinci boyut kavramları insanların kabulüne başlıyor. Yani uyan ana uy!

Uzman olduğunuz alanda danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar?

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 22
"Bilinçaltı okuma uzmanı ve numerolojist Bilge Karadeniz: "Kullandığımız kelimeler hayatımızı belirliyor. Çünkü kainat bizi sesimizle duyuyor."

Bolluk bereket konuları, ilişki konuları, zihnini yönetme konuları, numeroloji ve harita bilimi en çok revaçta olan konular. Özellikle para enerjisi bolluk bereket ve ilişki konuları gündelik hayatımızı daha yakından etkiliyor.

Özellikle odaklandığınız ve danışanlarınızda çözüm bulduğunuz alanlar nelerdir? Varsa düzenlediğiniz eğitimlerin ve çalışmaların içeriğinden bahseder misiniz?

Eril-dişil enerji eğitimi, ilişkiler, frekansını yükseltme eğitimleri, farkındalık eğitimleri, rahim şifası eğitimleri gibi birçok alanda danışmanlık vermekteyim.

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu alanda en son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz, hangi alana odaklanıyorsunuz?

Zaten danışanlarla birlikte sürekli gelişiyoruz. Ayrıca birçok eğitim almaya devam ediyoruz. Yolcuyuz..

Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek istediğiniz en büyük hayaliniz ve projeleriniz neler?

Hayallerim herkesin farkındalıkla sevgi dolu olmasına güzellikle katkıda olmak, tabi ki talep edenlerle.. Faydada buluşmak, fayda verirken fayda almak.

Son yıllarda bu alana ilgi oldukça arttı. Özellikle sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği de yaşanıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet. Bazı durumlarda ben de bunu görebiliyorum. Herkes hizmet ediyor, kimi aydınlığa kimi karanlığa. Herkesin bakış açısı kendine.

Dil orucu eğitiminizden de biraz bahsebilir misiniz?

Kullandığımız kelimeler hayatımızı belirliyor. Mesala "Ama" diyorsan bağırsak floran bozuktur, bırakamıyorsundur. "Hadi, çabuk" diyorsan kalbin kırgındır, kalp hastalığı yaşarsın.

Kesinlikle diyorsan safra kesende taşlar vardır, hayata karşı katısındır. Peki ya kısır döngülerimiz ? Sürekli yaşadığın tekrarlarımız? Kâinata ne ile "Ol" emri veriyoruz?

Örneğin kredi kartı borcunu kendi kendine her ay yenileyen bir kişiyi düşünelim. Bakın BORCU diye söyledim, burada borç değil de ödeme dememiz gerekiyor. Çünkü kainat bizi sesimizle duyuyor. ‘Uğraşıyorum’ dersen hayat seni uğraştırır, uğraşmak istiyor der.

Aslında bizi cezalandıran değil, sen iste kulum vereyim diyen bir kainat var. Bütün hastalıklarımız, döngülerimiz, ilişkilerimiz kullandığınız kelimelerle şekilleniyor biliyor musunuz? O yüzden gün içinde farkında olmadan kullandığımız kelimelerin önce farkında olmamız gerekiyor.

İşte hangi kelimeler bunları eğitimde konuşuyoruz, nasıl düzeltiriz? Neleri seçmeliyiz? Hepsini örneklerle eğitimde açıklıyoruz.

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 23

Ceren Gökşimal Sakin

Çin Astroloğu

İlk, orta ve liseyi Şişli Terakki Lisesi’nde tamamladım. Eğitimimi, Yeditepe Üniversitesi İşletme bölümünde sürdürürken iç mimar olmaya karar verdim. Mezun olmamın akabinde ABD’ye giderek Los Angeles’ta Santa Monica College’da iç mimarlık bölümüne girdim ve lisansımı Yüksek Onur Öğrencisi olarak bitirdim.

Türkiye’ye geri döndükten sonra iç mimarlık alanındaki çalışmalara devam ettim. 2013 yılında kızım Ela’nın doğumu ile birlikte sektöre ara verdim ve geçmişten bu yana ilgi duyduğum Feng Shui alanında eğitim almaya başladım. Feng Shui konusunun duayeni Çinli Grand Master Raymond Lo'dan eğitim almamın akabinde konu ile ilgili sınavı da yüksek başarı ile tamamladım.

Eğitimin ardından bireysel olarak iç mimari, Feng Shui, ve Çin astrolojisi danışmanlığı vermeye başladım. O günden bugüne ara vermeksizin sürdürdüğüm Feng Shui alanında sadece bir uzman değil aynı zamanda iyi bir eğitmen olarak da kariyerime Çin Kültür Merkezinde de devam etmekteyim.

Çin astrolojisi ile batı astrolojisini biz, kardeş olarak tanımlıyoruz. Onların ikisinin, sadece doğduğu topraklar farklı olmuş. Dolayısıyla anlatım dilleri farklı, konuştukları dil farklı. Batı astrolojisi, işte Jüpiter, Venüs, Mars falan gibi açıklamaları… Yani gökyüzüne bakarak yapıyorlar, açıklamayı.

Çin astrolojisi daha çok toprağa bakarak, beş elementin üzerinden anlatıyor. Ateş, toprak, metal falan diye anlatıyoruz. Vardığımız noktalar bir oluyor. Yani bir Vedik astroloji gibi, tamamen bambaşka konulara değinmiyor. Dolayısıyla hani bir batı astrolojisinde, işte Akrep için anlatılanı belki biz burada bir Ateş için anlatıyoruz. Bir şekilde yine aynı noktalara varıyoruz. İkisi de 6000 yıl önce doğmuş ve de hani… Dünyayı, gezegenleri, işleyişi, her şeyi birlikte takip etmişler, hep.

Çin astrolojisine göre burç olarak ne oluyoruz? Nasıl hesaplanıyor?

Direkt doğum tarihine bakmadığımız sürece, kişinin ne burcu olduğunu görme ihtimalim yok. Ay burcunu, yıl

burcunu, yani direkt Akrep’ im dediğiniz gibi, karşı tarafın ne olduğunu söylemek kolay değil. Bunların karşılığını görmek için biz, birebir her günün, haritasına bakmamız lazım.

Dolayısıyla kişi bana tam doğum tarihini verdiği anda ben diyorum ki; Ateş elementisiniz, işte Yin ateştir, Yang ateştir. Gününüzde keçi burcu vardır, at vardır falan gibi açıklamalarda bulunuyorum. Ama hani doğum tarihine bakmadan bu açıklamayı yapmak mümkün değil.

Çin astrolojisi, her yılı bir hayvanın temsil ettiği ve toplamda 12 hayvandan oluşan, 12 yıllık bir döngüsü olan astroloji takvimidir. Sırasıyla 12 Çin burç hayvanı şöyledir; Sıçan, Öküz, Kaplan, Tavşan, Ejderha, Yılan, At, Keçi, Maymun, Horoz, Köpek, Domuz.

Mesela burç olarak gördüğünüz gibi bayağı farklı hayvanlarımız var. Hepsinin değişik erdemleri var. Dolayısıyla sizin için önemli, yani sizi ifade eden hayvan, gününüzde oturan burçtur. Burada, kişilikleri belirlerken daha çok elementler üzerinden konuşuyoruz.

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 24
Ç A Ç

Yine elementleri örneğin Ateş’ i biz tasvir ediyoruz, kişilik olarak. Diyoruz ki; işte çok sıcakkanlıdır, arkadaş canlısıdır, ılımlıdır, konuşkandır. Işık saçar. Bir nevi ateş sonuçta. Ama mum ışığına benzettiğimiz için, en ufak bir rüzgarda tedirginlik yaşayabilir. Ama onun üzerinden sonra baktığımızda farklı değerlendirmeler yapıyoruz.

Yani bir ‘Ateş’ e göre Fare ne demek?’ olarak bakıyoruz. mesela devreye su elementi geliyor. Bu da, güçtür. Yani sizin üstünüzdeki yaratım gücünüz, disiplininiz, marifetleriniz ortaya çıkmaya başlıyor. O, sizin ilk intibaınız oluyor.

Ateş elementiyle başlamış olalım. Diğer elementler ve nasıl bu sonuca ulaşıyoruz? Doğum harita hesaplama sistemi mi var yine?

Evet. Çin astrolojisinin, Çin takvimi denilen bir sistemi var. Oradaki, işte BaZi dediğimiz rakamlar üzerinden herkesin, doğum tarihine göre burçlar çıkmaya başlıyor. Burada önemli olan bizde beş tane element var ama Yin- Yang olduğu için bizde, on adet kişilik var, olarak açıklıyoruz.

Ateş, bunlardan ilki, dediğiniz gibi. Yin’ i ve Yang’ ı var. Yang olduğu zaman, güneş. Yin olduğu zaman, mum ışığı oluyor. Bunların ikisinin de özelliği ama çok konuşkan, çok rahatlıkla arkadaş edinebilen, sıcakkanlı olmalarını tasvir eder.

Biri sadece ateş topu yani Güneş olduğu için çok fevri ve patlamaları var. Ama bu dengesizliğin de… Yani denge dediğimiz o, Yin- Yang çizgisini bilirsiniz. Tam ortasında durmadığımız zaman, Yang’ a ya da Yin’ e düştüğümüzde, o zaman işte kişiliğimize bazı şeyler çıkıyor.

Yin ateşte hemen endişeye kapılabilir, dengesizliğini yine dediğim gibi. Ateş’ den sonra doğan ilk burcumuz, yani ilk elementimiz daha doğrusu; Toprak’ tır. Toprak insanları, ismi üstünde daha böyle insanları yedirmeyi, içirmeyi, beslemeyi sever. Yani anne tarzı, Toprak Ana tarzı yetiştirirler. Zaten Yang toprak dediğimiz; dağdır. Evlerimizi buraya yaparız, olarak atfedilir. Yin toprak dediğimiz; bahçedir. İnsanlığa hizmet etmek örneğin yine bu kapsamda değerlendirilebilir.

Yani sebzesini, çiçeğini, yani bir anlamda evinin bahçesini falan yapabilmek üzere var olandır, Toprak. Toprak’ tan sonra Metal doğuyor. Metal insanları genellikle televizyonda gördüğümüz insanlardır. Çünkü dış görünüşleri, çok güzel oluyor, parlak oluyorlar. Yani bir mücevhere benzetiyoruz, özellikle Yin metali.

Bütün Su grupları Ateş’ e mi tekabül ediyor? Yoksa nasıl bir değişiklik var?

Gün gün, bizde değişiyor, burçlar. Yin ateşte doğmuşum, Yang metalde doğmuşum gibi… Bana bir bildirimde bulundukları zaman ben, onlara açıklama yapabiliyorum. Ya da işte aplikasyondan ya da kitaptan çıkartmamız lazım.

Ama örnek vermek gerekirse mesela, batıda su olarak adlandırdığımız, bizde de çok alakalı. Örneğin kişinin haritası bir çok elementi suyla bezeli, diyelim. Dolayısıyla o su… Mum ışığının etrafı, suyla dolu.

Bu kişinin gücünüzü gösteriyor, bizim haritamızda. O yüzden hani; ‘batı astrolojisinde Su’ ydum, burada Ateş… Neden bu kadar zıt?’ değil. Aslında burada da Su elementi kişide, çok güçlü bir şekilde var demek.

Feng Shui Nedir?

Gerçek anlamıyla Rüzgar ve Su demektir. Antik Çin bilgisine göre çevreyi anlama öğretisidir. Bireyin çevresinde bulunan canlı ve cansız varlıkların uyumu da denilebilir. Bireyin yaşam alanlarını düzenler. Çevrenin insanlar üzerinde bereket ve şans etkisini araştıran bir çalışmadır. “Chi” enerjisinin serbestçe dolaşabilmesi için fiziksel alandaki nesnelerin düzenlenmesini amaçlar. Bu pratiğe göre Chi enerjisi kişinin yaşam alanında belli bir düzen içerisinde dolaşırsa beslenip yükselir ve iyilik, refah ve huzur getirir.

BaZi Hesaplama nasıl oluyor?

Kaderin 4 Sütunu (BaZi), doğum tarihimiz üzerinden hayatımıza dair bilgiler verir. Doğum anındaki dakika, saat, ay ve yıl bilgilerinden her biri "Kaderin 4 Sütunu" tablosundaki birer sütunu ve onunla gelen elementi oluştururlar.

Siz aynı zamanda Feng Shui danışmanlığı da yapıyorsunuz.

Evet yapıyorum. Feng Shui danışmanlığı, yaşam alanınız ile ilgili detaylı bilgileri alan Feng Shui danışmanlarının kötü enerjileri adeta bertaraf ettiği bir danışmanlık türüdür. Bu konularda detaylı hizmet almak isteyenler bana her zaman sosyal medya ve megareform üzerinden ulaşabilirler.

MEGAREFORM.COM.TR 25
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2

Bu yolculuğa nasıl başladınız?

Kendinizden ve uzmanlık alanlarınızdan bahseder misiniz?

Her gün, her gece uyku öncesi, 6-7 yaşlarındaki bir çocuk kendisine şunu sorar mı? “Ben bu dünyaya neden geldim? Ben kimim? Sevgi nedir?” diye sorar ve göz yaşlarım her gün yüzümden süzülürdü. Sonra da “Ben buraya sevmeye ve sevilmeye geldim.” diye söylerdim.

Bir doğaya bir de Atatürk’e şiirler bestelerdim. İlahilerde, eski Türk filmleri müziklerinde kendi etrafımda döner, semazenlerin nasıl döndüğünü

ayaklarını anlamaya gayret ederdim her izlediğimde. Uyku öncesi ve gündüz vakti, kendimi şunları söylerken bulurdum. “Benim bu dünyada misyonlarım var, onları gerçekleştirmeye geldim” diye yıllarca devam eden her günümün ritüeli, kendimle kaldığım bu zamanların güzel anlarıydı.

MEGAREFORM.COM.TR

"Gerçeklik mi?

Hakikat mi?

Manevi alem mi?

Maddi alem mi?

Hayatında neyin tezahür

etmesini istiyorsan algın, bilincin, bakış açın ve bilinçaltın ne kadar

hazırsa o kadarını yaşarsın."

Canan

Tütüncükara

EĞİTMEN - MOTİVASYON KONUŞMACISI AİLE KONSTELASYONU KOLAYLAŞTIRICISI

Küçük yaşlarda dans, müzik ve resim alanında çeşitli okul organizasyonlarında yer almış ve yarışmalarda derecelerle, içimdeki sanat aşkını körüklemeye devam etmiştim. Güzel sanatlar üniversitesine hazırlık Mimar Sinan Üniversitesi eğitmenlerinden eğitimler alarak kendimi geliştirmeye devam ettim.

BİLGİ Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları05’ lisans programının ilk senesinde okurken, bir yoga dersi denemesi üzerine yaşadığım yüksek voltajlı ruhsal, duygusal, zihinsel ve fiziksel deneyimler üzerine, bir çok açılımın başlangıcı olmuş sorularımın cevapları gelmeye devam etmişti.

Aldığım çeşitli müzik, sinema & tv, reklam derslerindeki yaratıcılık konularındaki merakım gittikçe artmıştı. Hem sanat hem şifa bir yerlerde birleşiyordu ancak tam nereye varacak nasıl birleşecek bilemiyordum.

Yıllar geçtikçe ‘kızılderililerin yaşamı’ bitkilerle karışım yaparak, insanlar üzerinde ellerle şifalandırdıkları konuları ilgimi çekti, 2006 yılında kendimi kadim ezoterik öğreti olan “Usui Reiki Eğitimi 1.Aşama”da bulmuştum. “Ben kimim?” sorusunun ilk cevaplarını almaya başladığım yıllardı. “Kendi buldum!” dediğim ilk anlarımı hatırlarım. İnsan kendisiyle, yetileriyle ve becerileriyle yeniden tanış olduğunda yani “hatırladığında” yolculuk asıl o zaman başlıyor.

Kendi tabirimle “Dönüşümsel Sektör”de resmi olarak hikayem 2006 yılında başladı. Usui Reiki 2. & 3. Aşama Master ve Eğitmenlik, Işık Köprüsü (bilinçaltıbilinç ve bilinçüstü), Çakra ve Aura-Psişik Ameliyat, Gassho-Reiji Ho-Chiryo, Işık Beden Organ Çalışması, Feng Shui, Meditasyon, NLP, Access The Bars eğitimlerim boyunca Usui Reiki Master ve Eğitmen oluş sürecimde, Aile Dizimi, Sistemik Dizimin Türkiye’deki en iyi eğitmenlerinin uygulamalarında yer aldım.

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 26

Bu sürede Eril Dişil Enerji ve Tantra

Eğitimlerini alıyordum. BİLGİ Üniversitesi

İnsan Kaynakları Yönetimi Yüksek Lisans programında okurken, Gestalt Koçluk

Eğitimi alıyor, yaklaşık olarak 10 senedir devam eden kurumsal hayatım içerisinde hem seanslara hem atölyelere devam ediyordum. Ancak içimdeki bir ses “bu yeterli değil daha fazlasına aktarmak lazım, henüz yetmiyor kabına sığamıyor, yürümen gereken yola çıkmadın” diyordu.

Aile sisteminin insan hayatındaki etkisinin farkında olarak artık daha da idrak etmemin üzerine ulusal ve uluslararası sertifikasyon eğitimlerinden Aile Konstelasyonu, Kimlik Temelli

Psikotravma-Niyet Konstelasyon Eğitimi, İş-Organizasyon ve Sistemik Yönetim Konstelasyon Eğitimlerini tamamladım.

Bu sürede ise her yönden gelen aşkınnefesin davetine hayır diyemeyerek, kendimi birkaç gün içinde nefes seminerlerinde bulmamın ardından, çağrıya icabet ederek, Nefes Koçluğu ve Nefes Koçluğu Liderlik Eğitimlerini tamamladım. Hayatımın 3.en büyük dönüşümü ve yükselişi olmuştur. Yapmam-dayanamam-olmazbırakamam dediğim korkularımla yüzleşerek, içimdeki güce açılarak uyandığım ve kanatlarımın göğe açıldığı ilk zamanlardandı.

Zamanla tasavvuf, manevi ve maddi yaşam dengesinin üzerine giderek ilgimi Sufizm üzerinde odakladım. Birden kendimi bir tasavvuf yolculuğunda buldum. 7 yaşlarımdayken “Bana bir dönen etek verin döneceğim”in manası 2021 senesinde bu sufi yolculuğu süresinde, bir dizim çalışmasına birden bir anda semaya açılışım ile unuttuğum kanatlarım kendisini gösterdi.

İlk semazen deneyimim başlamasıyla yolculuğum beni daha ileriye taşıdı. Bunun üzerine Sema Eğitimleri almaya karar verdıim. Diğer çalışmalarım aynı zamanda devam etti. Son dönemlerde ise hem bireysel hem grup Aile Konstelasyonu, Nefes Koçluğu, Şamanik Ritüeller, Meditasyon, Resim, Dans, Müzik, Sanatsal Uygulamalar, Beden Hareket Çalışmaları ile insanın kendi gücüne uyanmasına vesile olabilecek uygulamalardan oluşan çeşitli eğitim, atölye, bireysel ve grup çemberlerinden olan kamplar düzenlemekteyim.

Dönüşümsel Sektör' olarak ifade ettiğiniz bu alanda başka insanların hayatına dokunmaya nasıl karar verdiniz?

Üzerinde durduğum gibi insanın kendisini tanıma değil, kim olduğunu hatırlama yolculuğudur bu yol. Aynaya her baktığında, her nefeste, herkeste hatırladığı, kendinden parçalar gördüğü, her şeyde her yerde var oluşun mucizevi nizamın hikmetlerine açılışına elçi olmak, insanın kendisini hatırlama yolculuğunda rehberlik etmeye ilk karar verişim ilk sorularım ve okul hayatım boyunca sevdiğim işi yapmakla örtüşmesindeki gayretimdendir. İşini aşkla yaparsan o senin işin olmaz her anın yaşam dolu olur.

Hangi alanlarda uzmanlığınız vardır? Neden bu yöntemleri seçtiniz?

Aile Dizimi diye en yaygın bilinen Bert Hellinger’in bir baş yapıtı olan bütünsel sistemlerden Aile Konstelasyonu, İşOrganizasyon ve Sistemik Yönetim (Kurum-Firma-Vakıf) Konstelasyonu, Kimlik Temelli Psikotravma-Niyet Konstelasyonu, Nefes Koçluğu, Usui Reiki, Meditasyon, Gestalt Yaşam Koçluğu, NLP, AccessTheBars uzmanlık alanlarımdandır. Bu yöntemleri seçiyor oluşumun sebebi; yaşamın tek bir parça ile değil, bütünsel bakış açısı ile dengeli bir hayat olabileceğini göstermesi üzerine hizmet verebilmemi sağlamasındandır.

Danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar ve hangi alanlarda çözümlenmeler yaşıyorlar?

Özel hayat ve kariyer yaşam dengesi, ilişkiler, para akışı, bolluk bereket, yaşam amacını bulmak, tutulmayan yaslar, bağlanma yöntemlerini bulmak, tekrar eden ve sebebini bilemedikleri duygusalzihinsel ve fiziksel döngüler içerisinde kalışları üzerine destek talep etmekteler. Kendilerinde bu süreci su içmek kadar doğal bir ihtiyaç olduğuna ve kas yaparak sporda güçlendiğimiz gibi bu sürecin değerlendirmesini sağlıklı parçamıza yaptığımız yatırımın hayatımıza getirdiği maddi ve manevi yaşam dengesi olduğuna açılmaktadırlar.

Düzenlediğiniz eğitimler, atölyeler ve çalışmalardan bahseder misiniz?

Kişi-kurum ihtiyaçları ön görüşmeler yapılarak; Bireysel seanslar, grup çemberleri, kurumsal eğitimler, atölyeler hem online hem de yüz yüze yapmaktayız. Dönemsel olarak kamplar da düzenlemekteyiz.

Sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu alanda en son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz?

Tek değişmeyen şey değişimdir. Bizler de kendimizi güncel eğitim ve seminerlerle destekliyoruz. Ancak en önemli dikkat edilesi konu herkesten eğitim alınmaz ve seminerlerine gidilmez. Her şey bilinç boyutu ve niyetin eminlikle temiz enerjiyle hizmet ediyor oluşu hem kendi hem çevrem için en hassas olunan konudur.

Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek istediğiniz en büyük hayaliniz ve projeleriniz neler?

İnsanın kendine uyanmasını sağlayacak bestelerimi şuan ki yaptıklarımla birleştirdiğim büyük çaplı bir projede sahnelemek.

Son yıllarda bu alanda sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği yaşanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu sebeple, her eğitmenden her zaman eğitim-seminer-seans alınmasından çok, hassas olunmasına gayret etmek yolculuğun sağlıklı işlemesini sağlar.

MEGAREFORM COM TR MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 27

İnsanların farkındalıkları arttıkça hayatlarında yolunda gitmeyen ve kötü giden şeyleri değiştirmek istiyorlar.

Bedensel ruhsal ve zihinsel açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl bir etki bırakıyorsunuz?

Yeri geliyor bazen referansla özel hastanelerin yoğun bakımında reiki çalışmaları yapıyorum, yeri geliyor bir kanser hastasıyla inanılmaz değişimler oluyor, bazısı şehir bazısı ülke değiştiriyor, bırakamadığı bağımlılıklarını bırakıyor, vazgeçemediği ilişkiyi sağlıklı bir şekilde tamamlayarak kendindeki cevhere uyanıyor, bazısı da olan hayatındaki düzensizlere bakarak dengeyi olan hayatına getiriyor. Hepsinin oluşu sadece kişinin elindedir. Bizler insanız sadece aracıyız.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için adım atamıyorlar, bir türlü harekete geçemiyorlar. Bunun sebebi nedir?

Kendini sabote eden parçalarından, yaşadığı veya özdeşleştiği kişilerin travmalarından, yaşanan-yaşanamayan hikayelerden, korkulardan, başarısızlıkyetersizlik-kendine güvenememe-en çok da kaybetme ve ölüm korkusundan, kadın ve erkek olarak kendini kabul etmemenin ötesinde insan olarak kendi gücünü yadsımaktan da kaynaklanmaktadır.

Yaptığınız işin ruhsal, psikolojik ve spritüel bir tarafı olduğu için bazı kişiler bu alana ön yargıyla yaklaşıyor. Bu tarz kişileri nasıl ikna etmek gerekiyor?

Bu konuda bizden hizmet almak isteyenler çok şanslı çünkü sunduğumuz hizmetlerin hepsi bilimsel, bütünsel ve çeşitli seçeneklerle bezenmiş, kendi hayatlarına entegre edebilecekleri yöntemlerdir. Kişinin asıl ihtiyacı belirlenerek onun nasıl kolay alabileceği konusunda bir yol haritası çıkardığımız için sağlıklı, zemini güven temelli olan bir yolculuğa çıkıyoruz.

Kendi özel yaşamınızda arka planda uzmanlığınızı kullandığınız ve kişiler hakkında analiz yaptığınız oluyor mu?

Her anım okumak ile geçiyor. İnsan yürüyen bir KUR-ANdır. Yaşam dönen bir spiraldir. Her şey birbirini selamlamakta ve hizmettedir.

Diğer uzmanlardan farklı olarak neler yapıyorsunuz?

Gerçek yaşamın içinde kalmaya gayretle tüm hizmetlerde özenli olmaya önem veriyorum. Her anın bir konstelasyon olduğunun bilincindeyim. Sporu ve sanata zaman ayırıyorum: deniz küreği, yürüyüş, yoga, doğaçlama dans, karakalem-suluboya resim, ilham aktıkça müzik-beste, semaya açılış, kendimle kalmaya özen gösterdiğim zamanlar yaratıyorum.

Kendime dürüstüm ve her an kendime nazik ve şefkatli yaklaşmaya gayret ediyorum. Danışanlarımın da ayaklarının yere sağlam basmasına özenle, göğe yükselirken dengenin önemini temel esas alıyorum.

Hiç unutamadığınız bir danışan hikayeniz var mı?

Kanserli bir hastanın röntgenlerinde kitle görünürken ameliyat öncesi başladığımız seanslar sonrasında, ailesi ameliyatta doktorun şaşırarak kitlenin

kaybolduğunu MR’ın kendilerini yanılttığını telefonda ağlayarak haber vermeleriydi. Belki de dünyada yankı uyandıracak ve Guinness rekorlar kitabına girecek gerçek bir yaşam hikayesiydi. Bu olayı da ilk defa burada açıklıyorum.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz?

Herkes gibi bizler de insanız ve bir çok şey yaşıyoruz ancak kolaylıkla içinden geçiyor, olayın içindeki hikmete, manaya açılmaya daha cesaretle gayrette oluyoruz. Almamız gereken anlamı alıp yola devam ediyoruz.

Bu alanda hizmet almak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

Hizmet alacakları uzmanlarda hangi özelliklerin olduğuna dikkat etsinler. Tek bir hizmet değil çeşitli ancak sağlıklı ve bütünsel hizmetler sunabilen fakat bunlara gerçekten yıllarını vermiş, hizmet verdikleri alana vakıf olabilen uzmanlardan destek almaları önemlidir. 20 yıla yakındır bu alan içindeyken, yaptığım işin hakkını tam olarak verebilmek için kurumsal yaşamımı bıraktım. Bu özeni herkesin yapabilmesi umuduyla.

MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 28

Sizin gibi profesyonel olarak bu mesleği yapmak isteyenlere ne tavsiye ediyorsunuz?

Kendileriyle çalışmak için alanında en iyi profesyonel eğitmenlerden destek ve eğitimler aldıktan sonra uygulamalarını kendi üzerlerinde çalıştıktan ve kendilerini sağlam hissettikten sonra insanlığa hizmet etmeye başlamaları başkalarının travmalarına dolanmalarından kendilerini koruduğu gibi destek olacakları kişilere de sağlıklı hizmet verirler.

Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir mesajınız var mı?

Kendinizle baş başa kalabileceğiniz sevdiğiniz hobilerinizi yapabileceğiniz zamanlar yaratın ve bunu düzenli yapın. Kalbin ve aklınızın dengesinde kalmak için gayrette olun, insanız mutsuz ve zor zamanlarımız olabilir, destek isterseniz buradayız.

AŞK’LA, Instagram & Linkedin & Youtube: @canantutuncukara

"Bakış açını değiştirdiğinde aynı konu ile ilgili bir anda yaşam deneyimlerinde farkındalıkla değişimler oluşur. Niyetin güzelliklerle bezenmişse kalp rahat şeffaf ve huzurlu olur."

ÖZLEM GÖKTAŞ

KOZMOENERJİEĞİTMENİVE UYGULAYICISI

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben, Özlem Göktaş. Kozmo enerji eğitmeni ve uygulayıcısıyım. Ayrıca ICF Profesyonel Koç’ um.

Kozmo enerjiyle ilk, 9 yıl önce tanıştım. Tesadüf eseri bir şekilde tanışıklığım oldu. Daha sonra yaşadığım farkındalık ve açılımlar sebebiyle, baktık ki; böyle atalardan gelen şifacılık olaylarımız varmış. Bunu keşfettikten sonra, daha da bir içine girdik. Kendimizi, kozmo enerjinin böyle ortasında bulduk ve ilerleyip eğitmenliğe doğru giden bir süreç oldu. 3,5 yıl boyunca eğitimlerim sürdü. Hiçbir zaman, hani ‘Aa! Ben bir eğitim alayım, bunu böyle bir şey yapayım, işte arkadaşlarımla paylaşayım’ vesaire gibi bir şeyim olmadı. Çünkü kendim için girdim.

Ve farkındalıklar yaşadıkça da sindire sindire, bu yolum tadını çıkara çıkara bitirdim, eğitimlerimi. Tüm eğitimlerimiz bitti. Kozmo enerji harici ne yapıyorum? Mindfulness’ la ilgileniyorum. Öncelikle kendimde sindirerek devam ediyorum, onda da. EFT eğitmenliği yapıyorum bazen, kurumlara ya da derneklere gibi ama hayatımın yüzde 95’ i, kozmoenerji. Ben, tek bir yolda uzmanlaşmayı seçtim.

Her eğitimi alıp, onun uzmanı olmaktansa tek bir alanda uzmanlaşmayı seçtim. Bu bana, hocamın tavsiyesiydi, zaten. Ve çok memnunum. Bu yolda olduğum için çok memnunum. Benim yolum, burada gidiyormuş. Kendisine saygım, sonsuz.

Ben, tek yolda gidebiliyorum. Başak burcuyum. Tek bir yol ve onu, en ince ayrıntısına kadar sindire sindire giden bir ruhum var. O yüzden benim yolum kozmo enerjiyle başladı. Bu şekilde de devam edecek. Böyle özetleyebilirim.

Kozmoenerji nedir?

Kozmoenerji kökenini 800 yıl önceki kadim bilgiler ve gizli öğretilerden almış günümüzde Rusya'da bir tıp Dr ve akemisyen olan Dr. A. Vladimir Petrov tarafından temizlenme, şifalanma, korunma ve bilgi edinme üzerine oluşturulmuş ve insanlığa sunulmuş bir enerji sistemidir..2009 yılında, Rusya daki Kozmoenerji Federasyonu, en yüksek tıbbi otorite olan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından resmen tanınmış ve üyeliğine kabul edilmiştir.

Kozmoenerji ; evrende var olan kozmik frekansları kullanarak temizlenme, şifalanma, korunma ve bilgi edinme üzerine oluşturulmuş, holistik bir bakış açısına yani ruh, beden, zihin olarak

korunma dediğimiz şey; düşük titreşimli enerjilerden, auralarımızın temizlenmesi ya da korunması şeklinde ifade edebiliriz. Bunu, arkadaşlar çok merak ediyor. Ne demek bilgi edinme? Bilgi edinme dediğimiz şey; gaipten birinin gelip bizim kulağımıza fısır fısır bir şey söylemesi demek değil.

Düşündüğümüz bir şeyin, bir arkadaşımız vasıtasıyla cevabını almak da bilgi edinmedir. Düşündüğümüz bir şeyin, bir anda internette önümüze düşmesi de bilgi edinmedir. Bunların hepsi, bilgi edinmeye giriyor. Yani öyle medyumik bir tarafı yok, açıkçası bunu söyleyebilirim,. Böyle kapsamlı bir sistem. Sadece hastalıklara çalışan bir sistem değil.

Hastalıklar harici mekanlara çalışıyoruz. Mekan dengeleme, dediğimiz şey var. Kullandığımız çubuklarımız var. Antenlerimiz var. Mekan dengeleme yapıyoruz. Ondan sonra tarlalara çalışabilirsiniz. Büyük alanlara çalışabilirsiniz. Hatta ülkelere bile çalışılabilecek çalışmalar var. Kozmoenerjiyi yani, tek bir kişi üzerine çalışma bazlı olarak değerlendirmiyoruz. Alanı çok geniş. İş teknolojisi, jeoloji alanı, tarım ve çeşitli araştırma yöntemlerinde sık kullanılan bir enerji tekniğidir.

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 30 MEGAREFORM.COM.TR
"Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız, enerji, frekans ve titreşim açısından düşünün."

Hangi alanlarda çalışma yapılıyor?

Aklınıza gelebilecek her türlü alana çalışma yapabilecek frekans, mevcut bu sistemde. Hakiki frekanslı bir sistem. Her durum veya hastalık için bir ya da birden fazla frekans var. Şöyle örnekleyebiliriz; diyelim ki mideniz ağrıyor. Bununla alakalı, evrende bizim kullandığımız frekansımız var. Bunu uyguluyoruz kişiye. Çok basit olarak bu şekilde belirtebilirim.

Hepsinin kategori olarak yöntemi mi var?

Evet, hepsi tekniğe bağlı. Belli bir tekniğimiz var. Şunu, ben çok önemsiyorum. Kozmikenerji, cosmo energitica ve kozmo enerji. Üçü de aynı anlama geliyor. Şimdi tanımdan sonra, bunu da belirtmek istiyorum. Ama Türkiye’ de ve hatta Rusya’ da, dünyada da kozmikenerji adı altında çok farklı eğitimler veriliyor. Mesala Türkiye!de X kozmik enerji ya da direkt kozmik enerji var. Ama bizim kozmikenerjimiz değil. Bizim kozmoenerjimiz değil.

111 Frekansı nedir?

Kozmonun içerisinde, böyle bir 111 frekansı vesaire var mı, dersen, böyle bir şey yok. Böyle ikili frekanslar var. Numeroloji tarzı frekanslar var. Bizim kozmo enerjinin içinde olan bir şey değil. Zaten frekansların, burada hani isimlerini bile söylemenin sakıncaları var, esasında. O frekanslar inisiye olmadan. Bizde inisiye, el verme usulü var. O olmadan, asla aktif edilmemeli. Böyle bir kuralımız var. Bu nedenle bahsettiğiniz frekansları asla kullanmıyoruz.

Bu alanda kendini geliştirmek ve uygulayıcı olmak için eğitimler de düzenliyorsunuz değil mi?

Evet doğru. ‘Kozmoenerjist’, ‘Kozmik Enerji Uygulayıcısı’ ve ya Kozmoenerji operatörü olmak isteyenler, temel eğitime katılarak tüm teknik ve çalışmaları öğrenirler. Eğitim sürecinde 3 temel frekans +1 hediye frekansa uyumlanarak hem kendilerine hem de başkalarına çalışma yapabilmeye hak kazanırlar. Ayrıca eğitim öncesi alınacak seans/seanslar eğitim paketine dahildir.

Eğitimin içeriğinde hangi konular var?

Eğitim konuları aşağıdaki gibidir;

Kozmoenerji nedir? , Kozmoenerji Tarihçesi ve V.A.Petrov hk.bilgiler

Kozmoenerji kanalları nelerdir?

Kozmoenerji korunma teknikleri ve uyumlanma

Kozmoenerji uygulama türleri nelerdir?

Aura, çakra,nadiler ve enerji bedenleri hakkında bilgiler Anten nedir? Anten programlama nasıl yapılır?

Enerji teşhisi nedir? Nasıl yapilir? Mekan temizliği ve mekanlardaki enerjiyi dengeleme nasıl yapılır?

Kozmoenerji çalışması uygulama aşamaları nelerdir?

Kozmoenerji çalışmaları sırasında uygulanabilecek spesifik yöntemler

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 31

Gülcan Sağlam

PSİKOLOJİK DANIŞMAN BOLLUK BEREKET & PARA KOÇU

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

Merhabalar, ben Gülcan Sağlam. Psikolojik Danışmanım. Aynı zamanda, Kişisel Gelişim Uzmanı, Kuantum Bilinçaltı Düşünce Eğitmeni, Bolluk Bereket Ve Para Koçuyum. Kişisel Gelişim alanında 20 yıldır danışmanlık hizmeti veriyorum ve bu alanın 15 dalında uluslararası geçerliliği olan uzmanlık sertifikalarına sahip bir uzman eğitmenim.

Ve 32 yıllık Meslek Lisesi öğretmenliği görevimden 2021 yazında emekli oldum ve iki yıldır profesyonel olarak, tüm uzmanlık alanlarımı harmanlayarak geliştirdiğim Ruh Kodu 33 Tekniği’nin kurucusuyum. Halen bilinçaltı ve zihni yeniden programlamak için bireysel seanslar ve atölye çalışmaları

sürdürüyorum. Şu anda emekliliğimde hayallerimi gerçekleştiriyorum ve Psikoloji 2.Sınıf öğrenci olarak3. üniversitemi okuyorum. Sizlere biraz da kurucusu olduğum Ruh Kodu 33 Tekniği’nden bahsetmek isterim. Bireysel Danışmanlık Hizmeti alarak bana geldiğinizde, öncelikle numerolojik analizleriniz yapılarak işe başlanır.

Doğum tarihinizle, adınız ve soyadınızla getirdiğiniz dünya derslerinize bakılır. Numerolojik ruh kodu ve çakra analizleriniz yapılır ve karma borçlarınız tespit Edilir. Sonra, tespit edilen karma borçlarınızın değişim dönüşümü ve şifası için size uygun tekniklerle çalışmalara geçilir. Bireysel seanslarda uyguladığım yöntemler : Regresyon, NLP, EFT, Bioenerji, Nefes, Meditasyon Koçluğu gibi pek çok Bütünsel Şifa tekniklerini kapsamaktadır.

Uzmanlaşmaya başladıkça sizin hayatınızda neler Değişti, hangi alanlarda açılımlar oldu?

Hayatımı zorlu dönemeçlerle dolu bir araba yarışına benzetebilirim. 2003 yılında zihnimi sakinleştirmek biraz daha az düşünebilmek için Usui Reiki ile başlamıştım ve hemen arkasından, meditasyon egzersizleri ve bilinçaltı eğitimlerim başladı. Bunlar bana zihnimde akan düşünceleri yönlendirebilmeyi yani zihnimi kontrol edebilmeyi öğretti.

Bilinçaltındaki kök inançlarımı Tıpkı 5N 1K yönteminde olduğu gibi nefesle yarı hipnoz haline gelerek bulmak, yaşadığım acıların, yasların, travmaların ve tüm hastalıkların ana nedeninin yaşadıklarım sonucunda hissettiklerim olduğunu anlamamı sağladı.

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 32
''Kendini tanı, kendi içine yürü, kendini fark et.”

Yaşadığımız her şey beş duyu organımızla ve duygularımızla bilinçaltımıza ve bedenimize kaydedilir. Ve o kayıtları bulup şifalandırdığımızda sağlık gelir, bolluk bereket gelir, AŞK gelir, iş gelir, eş gelir. Kısaca hayatınızda neyin eksikliğini hissediyor ve neyi arzuluyorsanız bilinçaltı Kök inançlarınızı temizlediğinizde, duygu ve düşüncelerinizi yönetmeye başladığınızda, dileğiniz kolaylıkla size gelir. Bende de öyle oldu. Doktora artık sadece hastalığımın tanımını öğrenmek için gidiyorum.

Kendi içime dönüp sorduğumda mutlaka yaşadığım bir acı hüzün ya da hayal kırıklığı sonucunda hasta olduğumu fark edip, üzülmek yerine oradan çıkarmam gereken derse odaklanarak Değişim dönüşüm yaratıyorum. Hayatımda yaşadığım her konuyu bir ders gibi ele aldığım için migren, karpal tünel sendromu, mide ve bağırsak problemleri, çocuk sahibi olamama gibi hatırlayabildiğim pek çok rahatsızlığı şifalandırdım. Bolluk bereket ve para akışımda gözle görülür iyileşmeler yaşadım ve yaşamaya devam ediyorum.

Ülke değiştirdim, şehir değiştirdim, meslek değiştirdim, arkadaş çevrem değişti. Yazmaya ve resim yapmaya olan yeteneğim ortaya çıktı. Aldığım bütün eğitimlerle psikolojik danışmanlık sürecine kadar yükseldim ve artık bana gelen herkes hangi problemle gelirse gelsin enerjisini çok rahatlıkla, kolaylıkla okuyabiliyor ve şifasına rehberlik yapabiliyorum.

Uzman olduğunuz alanda danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar?

İlişkiler konusunda ülkece büyük sorunlar yaşıyoruz. İlişkiler ve iletişimsizlik konusu 1. sırada yer alıyor. Büyük bir oranla duyguları incinen, hayal kırıklığına uğrayan insanlarla

çalışıyorum. 20 yıldır kendini çok derinden Değersiz, Sevgisiz hissetmeyen hiçbir danışanım olmadı diyebilirim.

İkinci grup EGOsunun farkında

olamayan, zihninin kontrolünün

kendinde olduğunu zannederek aslında

zihin tarafından yönetilenler yer alıyor ve işin en ilginç ve güzel yanı bunu fark

ettikten sonra asla pes etmiyorlar. Hayatlarını değiştirip dönüştürmek için en çalışkan azimli grup, İnfertilite (kısırlık) çocuk sahibi olmak isteyen danışanlarım, kanser türleri, yine yoğunlukla bolluk bereket ve para akışını çoğaltmak isteyen danışanlarım ilk sıralarda yer alıyorlar.

Özellikle odaklandığınız ve danışanlarınızda çözüm bulduğunuz alanlar nelerdir?

Derin, çok derin ve köklü çalışmayı seven bir uzman eğitmenim. Bir danışan bana geldiğinde çalışmaya öncelikle bioenerji ile enerji alanının temizliği ile başlıyorum. (Numerolojik olarak ruh koduna baktıktan sonra tabi). Sonra çalışma genetik, travmatik ata soy mirasının etkilerinin bugüne yansımasına kadar gidiyor. Regresyonla ata karması çalışıyoruz. Hangi konuyu çalışıyorsak o konu ile ilgili mutlaka bedensel hafızanın kaydettiği duyguların sökümü, hücresel hafıza temizliği, DNA' dan enerji ve duygu boşaltımı, topraklanma, aura ve çakra temizlikleri sırasıyla yapılıyor.

Derin ve köklü çalışıldığında hayatlarda kolaylıkla ve rahatlıkla değişim dönüşüm oluyor. Danışanlarımın %98 gibi büyük bir oranından memnuniyet ve teşekkür alıyorum. Hatta 10 sene önce eş bulmak için gelen danışalım bugün çocuk sahibi olmak için geldi. Bu benim için çok sevindirici bir durum, danışanlarımla aile gibi olmayı seviyorum ve bir öğretmen olarak kişinin kendisine rehber ve öğretmen olması konusunda bireysel danışmanlıklarda ve atölye çalışmalarında bu yönde eğitimler vermeyi seviyorum.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu çalışmaları siz kendinizde nasıl deneyimliyorsunuz?

Hayatımda ki dalgalı dönemleri; O duygu yoğunluğu, duygu, nasıl geliyorsa öfke ise öfke, gözyaşı ise gözyaşı, önce duyguyu bir güzel hakkını vererek yaşıyorum. Sonrasında o deneyimin bana vermek istediği mesajı, neler hissettiğimi, bana neler hissettirdiğini, o deneyimin içindeki dersi buluyorum. Sonra bilinçaltında mutlaka o konu ile ilgili bir yaşanmışlık, bir anı, bir his, bir ses, bir duygu var.

Nefesle yere hipnoz haline gelerek onu buluyorum. O anının içine giriyorum. Önce konuyla ve kişilerle yüzleşiyorum. Affetmem gerekiyorsa affediyorum, bağ kesmem gerekiyorsa bağ kesiyorum. O olayın enerjisini ata soy mirasından almışsam atalarımla buluşuyorum. Olayın tüm enerjisini hücrelerimden, bedenimden ve DNA'dan boşaltıp topraklanıyorum. Bilinçaltımdan yeni olumlama cümlelerimi alıp çalışmayı bitiriyorum.

Son olarak bu yazıyı okuyan sevgili okurlarımıza bir mesajınız var mı?

Hedeflerine ulaşmanın, en kolay yolu bilinçaltını ve zihnini yeniden programlamayı öğrenmektir. Arzularını kodlamayı öğrenmek, istediklerinin enerjisiyle uyumlanabilmek ve hayallerini kendine çekebilmek güçlü bir irade gerektirir. Yükselişin için bu yolculuğa başladıysan eğer lütfen konfor alanından çık ve tekamülün için burada olduğunu hatırla. Yolun da, yolculuğun da keyifle geçsin.

Esra Dündar

Numeroloji Uzmanı

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben, Esra Dündar. 1971 İzmir doğumlu olup Mimar Sinan Güzel Sanatlar Grafik Tasarımı okumuş ve oralardan çok farklı alanlara merak duymuş birisi olduğumu söyleyebilirim. Ellerimi kullanabileceğim her şeye merakım ve ilgim olduğunu keşfettikten sonra sadece grafik tasarımcısı olarak kalamadım.

40 yaş durağındaki baba kaybı ve boşanma ile 48’ lerime kadar Numeroloji eğitimi, reiki eğitimi, yeni olarak şaman öğretisi eğitimi alıp, aile dizimi, nefes terapileri, somatik çalışmalara katılmalar derken kendi özüme doğru bir yolculuğun içinde buluverdim kendimi. Ve bütün bunların sonunda sayılar, renkler ve taşlar ile çok güçlü bir bağım olduğunu keşfedip 2021’de instagram üzerinde “MOPOKE.e” sayfamı yarattım.

Ve bu sayfada kendime, ellerimle üretebildiğim, numeroloji üzerinden dile geldiğim, renklerin tonlarının içinde kaybolduğum, hepsini aşkla bir çatı altında topladığım bir dünya yarattım. Ve yaptığım şeyin sadece kolye ve bileklikten ibaret olmadığını söyleyebilirim. M.Ö 500’lerde Pisagor’dan günümüze kadar son derce kadim bir ilim ve bilgi olarak gelen, isimlerimizin sırlarını sayılarla ortaya koyan, Numeroloji Analizi yapıyorum.

Tercih edene ya da isteyene de kendi analizine uygun olan renkleri belirleyerek yarı değerli taşlar ile aksesuar yapıp, taşlarını da reiki ile bizzat kendim temizleyip sonra da kişinin ismindeki karmik borç sınavlarında ihtiyaç duyacağı pozitif enerji, duygu ve düşüncelerin taşlara kodlamasını yapıyorum.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

Aksesuar yapma yaratma kısmı daha önce zaten içinden geçtiğim fakat sonra ara verdiğim bir şeydi. Numerolojiye olan ilgim ise ilk olarak kendim için baktırmamla başladı, ki öncesinde Numeroloji ile ilgili hiçbir bilgim yoktu. O gün bana söylenenler, sayılarla olan bağlantılar, bende bambaşka bir sayfa açtı. O günün sonunda “bunun eğitimini almam şart düşüncesi” çok netti ve kararımı vermiştim bile. Aksesuar ile birleştirmem çok daha sonra oldu.

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti?

Numeroloji analizimde bana söylenenlerden sonra o gün şu ışık yandı zihnimde. Evet iç sesim yaptığımın doğru olduğunu söylüyordu hep ama karşımdaki insanlar başka şeyler söyleyince ben ikileme düşüyordum. Ve o gün duyduklarımın, aslında gayet iyi bildiğim ama arkaya ittiklerim olduğunu anlamam ile beraber dedim ki ;“Ya ben doğru hissediyormuşum. Ne kadar çok oyalanmışım başkalarının yollarında, başkalarının doğru ve yanlışlarında”.

Ve sonrasında aldığım eğitimler ile açılımlar gerçekten inanılmaz oldu. Başkalarının isim analizlerinde kendimi de gördüm ve iyileştirdim. Karşımdakine ışık tuttukça bende aydınlanıyordum. Ve bu çok karşılıklı işleyen, o şifalanırken benim de çaktırmadan şifalandığım bir süreç. Analizlerde karşımdakine söylediğim her kelime, her cümle ile kendi hakikatimi de kendime sürekli hatırlatmış oluyorum.

Numeroloji sizin hayatınızı nasıl etkiledi?

Çok ciddi değişimler yaşadım. Bu değişimler öncesinde aldığım aile dizimi ve nefes terapisi seansları ile bir hareketlenmişti zaten. Numeroloji ise her dakika iyileşme sürecini destekleyici kuvvet oldu. Kendi travmalarım ile üzerime yapışmış ve yük gibi farkında olmadan taşıdıklarımı bir bir üzerimden atabilmemi sağladı. Mesneviye duymaya başladığım ilgi ve oraya biraz yönelmem ile numeroloji seanslarımda söylediklerimin şekli değişmeye başladı.

MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 34

Bir çok negatif, bana hizmet etmeyen duygu ve düşüncelerimi temizleyebilmeye başladım. Neden tutunmaya ihtiyaç duyduğumu, neden mükemmel olmaya çalıştığımı, neden görünür olmaya bu kadar ihtiyaç duyduğum gibi bir çok ayrıntıyı gözlemleyebilir oldum. Özgürleştikçe hafiflemeler başladı. Kendi kendimi nasıl iyileştirebildiğimi keşfettim.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermeniz nasıl oldu?

Bu yola adımı atmama bir dostum vesile oldu. O yolu açtı, ben içine daldım. Daldıkça derine indim. Bana iyi gelen şeyleri paylaşmayı oldum olası çok sevdim. Ama burada öğrendiğim şey, karşı taraf istemiyorsa paylaşmamak gerektiği oldu. Ve kendim içinden geçip deneyimlemeden, doğruluğunu görüp içselleştirmediğim bilgiyi, karşı tarafla paylaşmamaya daha çok dikkat eder oldum zamanla. İşin içine iyice girdikten sonra kendimde gözlemlediğim bir diğer şey de, tam da bunun için bu yaşama gelmiş olduğum oldu.

Çocukluğumdan itibaren geçtiğim bol acılı, sıkıntılı deneyimlerin hepsinden geriye, yüzümden hiç eksik etmediğim gülümsemem ve çok güçlü bilgiler kaldı. Zorun içinden geçerken Yaradan ile duygusal bağlantımın çok güçlü olduğunu farkettim. Beni hafifleten o ışığı içimde hep hissettim yaşamım boyunca. Ama öyle de süreçler oldu ki yeni bir Esra’yı defalarca kendim doğurmak gibiydi. Sancıları uzun ve çok kuvvetli. Ama her sancının sonunda yeni doğanı kucağa almak nasıl bir yaşama hazzı veriyorsa, ben de her seferinde bu hazzı alabildim çok şükür.

Uzmanlaştığınız bu alan son zamanlarda oldukça popüler oldu, siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Başımıza devamlı gelen aksiliklerin neden geliyor olduğuna bir bakmak yerine şikayet etmeyi tercih ediyoruz. “Hastalıkların duygusal bedenimizle nasıl bir bağlantısı var acaba?”, “bakmam ve düzeltmem gereken ne olabilir?” demek yerine ilaçlarla bedenimizi uyuşturmayı tercih ediyoruz. Ruhumuzla olan bağlantımız, hazlarımızı abartılı yaşamak isteğimize kurban gidiyor.

Hepimiz güdüsel olarak kendimizi iyileştirmek için uzmanlaşıyoruz aslında. Bu da ne yoldan olursa olsun, olması hayırlı bir şey sanki. Ama burada önemli olan sadece öğrenmek değil bu bilgileri içselleştirmek olmalı. Kendin uygulamadığın her bilgi çöp olmaya aday oluyor. Sürekliliği olamıyor.

Yani başlarken önce kendimizi iyileştirmek için başlamak önemli. Karşımızdakini iyileştirmek, onu düzeltmek için değil. Rol yapıp kendimizi kandırmaya çalışarak değil. Çünkü biz iyileştikçe, etrafımızdakiler de iyileşmeye başlıyor. Deneyimle sabit diyebilirim bunun için.

Özellikle odaklandığınız ve danışanlarınızda çözüm bulduğunuz alanlar nelerdir?

Öncelikle şunu söyleyeyim, çözüm her zaman kişinin kendisinde her zaman. Ben bir ton şey söylerim karşı tarafın aklında kalan tek cümle olur mesela. Ve o cümle ona yardımcı olacak cümledir kendisi de bilir ama eğer işine gelmezse, korkarsa yine kaçmaya ve uyumaya devam edecektir.

Odaklandığım şeyler ise kişinin analizine bakarken tabi ki onun kendi karma sınavlarına öncelik vermek oluyor. Bunun bilgilerini ona iyi anlatabilmek. Hatırlatabilmek. Önce hem pozitif etkilerini hem negatif etkilerini söyleyip sonra da dengeye nasıl gelebileceğini, nasıl davranırsa dengenin bozulacağının bilgilerinin aktarımı gibi…

Kendi deneyimlerimle içinden geçip ödülünü gördüklerimi onların kendi haritalarında nasıl uygulayabileceklerini biraz anlatmaya çalışıyorum bazen daha akılda kalıcı olması adına. Eğitim vermiyorum henüz. Çünkü alanda karşılıklı 2 kişi olarak buluşmak ve detayları daha net takip etmek beni daha çok büyülüyor şu an. Ama zamanla değişebilir tabii.

Uzman olduğunuz alanda danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar?

En çok sıkıntıyı kendimize, özümüze şefkat duyamama, kendimizi gerçekten sevememe ve bu sevgiyi hep karşıdan bekleme, karşımızdakinden şikayet etme, durum ve kişilerde takılıp kalma, kabullenmekte zorlanmalar ile karşılaşıyorum. Kurban rolleri, gereksiz yükleri yüklenme, hissizleşme, boşverme ve özgürlük anlayışımızın çok yanlış yerlerde hapsolmuş olduğunu söyleyebilirim.

Duygularımızla yüzleşmekte ve kendimizi yeniden yaratmak için çabalamakta isteksiz olduğumuzu düşünüyorum. Ülkece kalp sakral çakra ve kalp çakrada denge problemlerimiz var. Gerçekten sevemiyoruz. Seviyormuş- gibi yapabiliyoruz. Bu yüzden de hep bir beklentiye düşüveriyoruz sevgimizi verirken.

En son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz?

Evet yeniliklerle birleştirmeye kayıyor buluyorum kendimi devamlı. Olay ilk öğrendiğim şeklinden bayağı çıktı zaten. Öncesinde reiki ile alan temizliği yapıp niyetleri belirliyorum mesela. Ve kişinin benliğinin, isterse o alandan ihtiyacı olanı alabileceği şekilde niyetler koyuyorum. Alana semboller yerleştiriyorum. Şaman öğretisi ile aldığım ilk eğitim, içimde başka potansiyeller de olduğunu farkettirdi.

Şimdi taşlara olan ilgim daha arttı ve boyut değiştirdi. Renklerin, sayıların ve harflerin titreşimleri, duaların gücü , taşlar ne anlatıyor derken kendi titreşimim ve farkındalığım da yükseldi. Şu an olduğum noktada ne yapıyorsam sevgiyle yapıyorum elimden dilimden karşıya da bulaşsın diye.

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 35

Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek istediğiniz en büyük hayaliniz ve projeleriniz neler?

Çok hayal kurmayı bilen biri olmadım ben. Daha doğrusu çocukken hayalperesttim ama bir ara yaşadıklarımın ağırlığı ile kaybetmişim onu. Son zamanlarda onu tekrar canlandırma çalışmaları içerisindeyim diyebilirim.

Içimdeki sanatçı çocuğa tekrar kavuşmaya çalışıyorum. Ama daha çok insana ulaşabilmek, el uzatabilmek en büyük hayalim diyebilirim. Bu beni çok besleyen bir şey. Ama bunun reklam yaparak değil de dilden dile tavsiye şeklinde doğal bir şekilde evrilmesi benim doğama doğalıma daha uygun. Doğal sürecinde gelişen şeyleri seviyorum. Nerde ne kapı açılır diye ısrarcı olup tırmalamak yerine kendimi dengeleyerek o kapının belirmesine seyirci olmak daha çok keyif veriyor. O kapıdan hiç beklemediğim anda gelenler daha değerli oluyor.

Son yıllarda bu alana ilgi oldukça arttı. Özellikle sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği de yaşanıyor. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben her zaman bir şeyin eğitimini aldığın an tamamsın artık demedim diyemedim kendime. Belki benim ki de fazla titiz bir düşünmedir, bu düşünceye de saygı duyarım. Ama benim kendi fikrimce savunulan, öğrenilen ya da söylenilen bilgi, yaşamadan, içinden geçmeden, kendin hazmedemeden, derinini anlayamadan ezber şeklinde veya yanlış aktarılır olduğunda karşıda bir kaos yaratıyorsa bunun da bize bir bedeli olacağına inanıyorum. Dikkat etmek, hemen her şeye atlamadan önce biraz araştırmak, acele etmemek, tavsiye almak, dışarıdan gelenin sendeki uyumunu gözlemlemek önemli. Her şeye körü körüne inanmamak, kendi değerimizi de önümüze alarak dinlemeye duymaya izin vermek daha doğru geliyor. Tabii bunun da dengesi önemli eğitimini alıp senelerce olmayı beklemekten bahsetmiyorum.

Bedensel ruhsal ve zihinsel açıdan sizden hizmet alanlarda nasıl bir etki bırakıyorsunuz?

Bu işi gerçekten severek ve yeni bir kişi tanıyacak olmanın heyecanı ile yapıyorum. Bu nedenle ortamın enerjisi oldukça yüksek oluyor. Özellikle karşı tarafta aynı enerji ile karşılık verirse çok keyifli geçiyor seans. Geri dönüşler olduğunda da, faydaya aracı olabildiğim için şükretme şansına sahip oluyorum.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için bir türlü adım atamıyorlar. Bunun sebebi nedir?

Potansiyel hepimizde varolan bir şey aslında. Çocukluğumuzdan getirdiğimiz sonradan hiç yüzleşilmeyen, nasıl yüzleşileceğinin yolları bilinmeyen bir çok endişe ve korkuya sahip olarak büyüyoruz. Olgunlaşmakta zorlanıyoruz. Ve Numeroloji der ki biz ismimizi, sınavlarımızı ve yaşayacağımız zorlukları da seçerek geliyoruz bu hayata. Birincil ruh varlıklarımızla anlaşmalar yaparak gelip en güçlü acıları da onlarla deneyimliyoruz. Ama bu bilgiler ile olan bağlantıları, olgunlaşma dönemine kadar kopabildiği için sonrasında da hatırlamakta zorlanıyoruz. Bunların herbirinin üstesinden gelmek istersek o güce sahip olduğumuzu görmek istemediğimiz içindir ki o çocuklukta oluşan korkular, endişeler sonra bizim elimizi ayağımızı bağlayıveriyor.

Beşer şaşarız işte. Korkuyorum ben deyip o noktaya hapsediveriyoruz kendimizi. Aşmak için ne yapmalıyım diyemiyoruz. Çok korkuyorum ben yapamam deyip konuyu kapatıveriyoruz.

Yaptığınız işe ön yargıyla yaklaşan, hatta hiç inanmayanlar da var. Bu tarzda bir düşünceye sahip olan kişileri nasıl ikna etmek gerekiyor?

Çok ikna etmeye çalışmak taraftarı değilim. Kendimi uzman olarak değerlendirmeyi de doğru bulmuyorum. Gerçekten eğitimini alarak yapanlar var onlara saygı duymak lazım. Ama şöyle bir gerçek de var yaşanmışlık da bir öğreti. Ve kitaptan okuyarak alınmıyor.

Keşişlere, sufilere, evliyalara, bir Yunus Emre’ye baktığımızda o kelimelerle akan bilginin üniversite okumak ile kazanılmadığı herhalde herkes tarafından kabul görür. Ben hep ilim ve bilimin eşit ilerlemesi gerektiğini düşünüyorum. Bilim adamları ilimi reddettiğinde şifa gelmiyor. Sadece ilim ile de şifa gelmiyor.

Migren ağrılarımı bilimin sadece ilaçla iyileştirmeye çalışmasını da deneyimledim. Ama sürekliliği ve çözümü olmadı. Geçti ve tekrarladı. Ne zamanki ben duygularımı tamir etmeye yöneldim kökten geçti. Yani bilim araç olmalı evet ama amaç olmamalı kesinlikle. İlim, amaç olmalı.

N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 36 MEGAREFORM.COM.TR

Özel yaşamınızda arkadaşlıklarınızda kişiler hakkında analiz yaptığınız durumlar oluyor mu?

Buraya girdikten bir müddet sonra meslek hastalığına tabii ki de tutuldum. Herkesin isminin yanında soyadını da öğrenme isteği, o da yetmeyip doğum tarihini de alabilmenin yollarını denemek gibi şeyler çok oldu, olmaya da devam ediyor. Çenemi tutamayıp karşı taraf talep etmeden, iki çift laf yumurtlamalar. Doktoru seçerken ismine göre seçmeler. Gözlem yapmayı hep severdim.

Karşı tarafın söylediği şeyin altında yatan duyguyu, neden savunmaya geçtiğini vs. gözlemlemek hem his olarak kuvvetlendi hem gözlem yeteneği olarak. Bu aynı şekilde kendimi de olayların içinde gözlemlemeye başladım demek de oldu. Aşırı tepki verdiğimde mesela gözlerimi bedenimden ayırıp tepeden kendimi gözlemlemeye geçiriveriyorum. Altta yatan duygumu düşüncemi yakalamaya çalışıyorum. Sürekli tefekkürdeyim ama bazen bunu da abartma haline geçebiliyorum. Şimdilerde farkettiğim üzere fazla detayları gözlemde kalmışız bütünü gözlemeyi unutmuşuz.

Bu alanda faaliyet gösteren diğer uzmanlardan farklı olarak neler yapıyorsunuz?

Herkes yaşadıkları, topladığı bilgi ve deneyimleri kadar değil midir? Ben de ne kadar deneyim yaşayıp, başetmeyi nasıl öğrendiysem, kendimi iyileştirebilmenin yollarını nerelerde bulabildiysem o kadarım. Farkım sadece yaşadıklarımın ve içinden geçmeyi nasıl başardığımın farkı. Burada ki başarmak ta yaşam enerjimi korumayı başarmış olmak sadece. Fiziksel ‘ben’ farkı değil yani. Ben de öğrendiklerimle beraber herkes gibi yere gümleyebiliyorum.

Aynı çukura defalarca düşebiliyorum. Başkasına bu davranışın değişmesi iyi olur derken kendim aynı davranışa düşebiliyorum. Buradaki tek farkım sadece düştüğümde söylenmek yerine bir daha lütfen bunu hatırla Esra diyorum. Ya da bir an söylenip 3 dakika sonra söylendiğimi farkedip bakış açımı değiştirmeye çalışıyorum.

Ve buradan öğrenmem gerekene döndürüyorum yüzümü. Ya da iyileşmek için kendi kütüphanemdeki şifa bilgilerime bakıyorum. Bir yardım çağrısında bulunduğumda da, dışarıdan gelecek bilgiye kulağımı, gözümü, kalbimi açıyorum. Duaların gücüne de çok inanıyorum kalpten. Eş zamanlılık ile öğreniyorum bir çok şeyi.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz?

Öncelikle dalgalanmama izin veriyorum artık. Bazen enerjim aşağılara düşüveriyor. Duygularımla başetmekte zorlanıyorum. Duygu ve düşünceleri bir sıraya koymam gerekiyor. Kendime zaman vermem gerekiyor. Hastaysam yatmam gerektiğine kendimi ikna etmem gerekiyor mesela.

Endişe varsa onun nerden geldiğini, geçmişte nereye uzadığını görmeye çalışıyorum. Bazen önce endişeyi iyileştirme yöntemlerine başvuruyorum. Bazen, o anda yeni bir taktik geliştiriyorum. Mesela “evet şu an endişeliyim”i sesli söylemek ve tekrarlamak çok işe yarıyor sakinleştiriyor. O an zıplamak hoplamak çok işe yarıyor, topraklanma sağlıyor. Hemen suyun altına girmek ve nefese odaklanmak da gerçekten beni endişeden kopartıp sakinleştiren şeyler.

Bu alanda hizmet almak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

Tavsiye demeyelim ama biraz takip edip, araştırsınlar. Kişi kendisine hitap ediyor mu etmiyor mu bunu anlamaya çalışsınlar? Birisi öneriyorsa da biraz araştırıp kendi kararlarını kendileri versinler. Bu arada deneyip kendisinin görmesi de, bir seçim tabii ki. Bazen de yol senin karşına o kişiyi çıkarır ve sen işte bu kişi dersin. Ama istediğin sonucu alamazsın. Yaşanan deneyim çok iyi olmadığında da, onun içinde de öğrenilecek bir şey vardır.

Bir inzivada Hintli bir öğretmene denk gelmiştim. Ve sanki hani oralardan olunca iyidir gibi bir algıya düşebiliyor insan ya. Ben de düşünce olarak bu gaflete düşmüştüm. Ve bir şüpheye düştüğüm halde, yok ya bana öyle geliyordur deyip yine de önce kendimden şüpheye düşmeyi tercih etmiştim. Ve nitekim sonunda hislerimde haklı olduğum ortaya çıktı.

Profesyonel olarak bu mesleği yapmak isteyenlere ne önerirsiniz?

Bu üzerinde çok tekrar ve pratik gerektiren bir ilim. Ve kendinden kattıkça çoğalan bir bilgi. Ve gerçekten şekil değiştiren, kalıplar içinde kalmayan bir öğreti. Tek bir kelimenin bile sen değiştikçe anlamındaki derinlik değişiyor. O yüzden sebat etmek ve sevmek çok önemli. Kendi gelişimin ve değişiminle evrilen bir şey numeroloji. Hani iki eğitim alayım eğitim vermeye başlayayım diye düşünülmemesini naçizane tavsiye ederim. Numeroloji önce seni değiştiriyor, sen değiştikçe söylediklerin değişiyor.

Son olarak sizi dinleyenlere/bu yazıyı okuyanlara bir mesajınız var mı?

Valla değişmek isteyene, hazır olana, kendi ile ilgili insanlığa ait bilgiye aç olanlara, geçmiş karmasının buradaki yaşamda neye dönüştüğünü, buraya niye geldiğini merak edenlere isimlerinin ne anlattığını bilmelerini tavsiye ederim. Bu bir yol haritası gibi. Sevgide kalmayı becerebilmemiz için önce kendimizi tanımamız, kendi sınırlarımızı bilmemiz şart diyebilirim. Bütünün hayrına olsun inşallah söylediklerim.

MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 37

Serpl Kerse Tekkeşn Profesyonel

Koç

Sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba Ben Serpil Kerse Tekkeşin.1982 İstanbul doğumluyum.Elektronik

Lisans & Yönetim Bilişim sistemleri

Yüksek Lisans Mezunuyum. Sosyoloji

Lisans ve Klinik Psikoloji Yüksek Lisans alanında eğitimlerime devam ediyorum. Sağlık, Otomotiv, Lojistik ve Haberleşme sektörlerinde Süreç

Yönetimi, Destek Yönetimi, İş Geliştirme

Müşteri Deneyimi ve Eğitim Gelişim

Yöneticisi olarak 20 yıllık deneyimim var.

ICF Yaşam Koçu, Points Of You Explorer, Bilinçaltı Dönüşüm Uzmanı & Eğitmeni, NLP, EMDR ,EFT Uygulayıcı, Kuantum alan ve Kozmik ve Manyetik

Enerji Terapistiyim. Cem Şen Kalp

Yolu Eğitim Sistemindeyim. Uygulayıcısı ve eğitmeni olduğum pek çok aktif uzmanlıklarım var.

Bu uzmanlık alanlarımı hem eğitimlerini vererek hem de koçluk ve danışmanlıklarımda kullanarak danışanlarıma bütünsel bir destek sağlıyorum.

Bu alana olan ilginizi ilk ne zaman fark ettiniz?

Yaklaşık 2013 yılından bu yana ilgim çok yüksek. Hem koçluk alanında hem de spiritüel alanda aslında çocukluktan gelen zaman zaman fark ettiğim yeteneklerim var.

Tabi biraz daha kendini bilmeye başladığım dönemde şekillendi bu alana ilgim ama hep içinde farklı bir enerji vardı. Tabi kurumsal hayata dahil olunca da yeteneklerimi kullanabildiğim alanlar ve kendimi geliştirmem çok daha hızlı oldu.

Bu alanla ilgilenmeye başladıktan sonra sizin hayatınızda neler değişti, hangi alanlarda açılım oldu?

Öncelikle alanda kendimi geliştirmem ve ilerlemem çok hızlı oldu. Çevremden de benimle birlikte yol alan pek çok arkadaşımda bu konuda çok geri bildirimde buluyor. Sanırım insan yeteneğini kullanmaya başlayınca ve bu konuda da kendi önünden çekilince hızla ilerliyor. Pek çok eğitim ve uzmanlık alanında kendimi geliştirdim. Hem eğitmen hem de uygulayıcılık yönünden pek çok bilinen tekniği uyguluyorum ve kendimi geliştirmeye de devam ediyorum.

Uzmanlaştıktan sonra kendi hayatınızda ruhsal zihinsel ve bedensel olarak değişiklikler oldu mu? Neleri fark ettiniz?

Bakış açım, kendime ve yapabileceklerime inancım çok değişti. En önemlisi daha önce boşa harcadığım yetkinliklerimi şimdi kendime kullanarak ciddi ilerleme kaydediyorum. Kendi potansiyelimi doğru kullanabiliyorum. Ruhsal olarak daha dingin bir insan haline geldim. Hem bedensel hem de ruhsal enerjimi doğru yerlere kanalize edebiliyorum. Daha sağlıklıyım. Benim için önemli bir sağlık problemimin üstesinden geldim. Kendi zihnimdeki engelleri ortadan kaldırıp yolumda istikrarlı bir şekilde yürümeye başladım. Farkındalığım oldukça arttı.

Eskiden olaylar karşısında idrakli bir şekilde davranamazdım neler oluyor kavrayamazdım. Şimdi olanın o anda ne kadar kıymetli olduğunu ve bana verdiği işaretleri çok daha net anlayabiliyor anda doğru eylemlerle hareket edebiliyorum. Kendimi suçlamadan, çevremi suçlamadan kabul ederek ve sadece olanı gözlemleyerek yaşayabilmenin ve bu doğrultuda aksiyon alabilmenin hafifliği var artık.

Bu alana uzmanlaşmaya ve başka insanların hayatına dokunmaya karar vermemiz nasıl oldu? Siz mi seçtiniz yoksa başka birileri mi sizi teşvik etti? Biraz kendi yolculuğunuzdan ve hikayenizden bahseder misiniz?

MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 38

Hikayem aslında kendini keşfetmeye çalışmakla başladı. Ben kimim? Ne için bu hayattayım? Kendimi anlamanın yolu nedir? Kendi tasarımım neleri barındırıyor? Bu tasarımın kullanım kılavuzu var mıdır? derken uzun ve bilgi dolu bir yolculuk başladı. Bu yolda ilerlerken yolda gördüklerimle öğrendiklerim bir süre sonra paylaşmak ihtiyacının doğması ile rehberlik etmeye ve bildiklerimi daha da arttırarak hedeflerimi ve hayallerimdeki hayatımı gerçekleştirmeye başladım. Bir danışman olarak yolculuğuma devam etmeye karar verdim.

Bu yolculuk beni kendime bir adım daha yaklaştırdı. Temas ettiğim insanlar, onlara destek olmak, paylaşmak, güzel ruhlara ışık olmak muazzam keyifli gerçekten benim için. Yani tamimiyle benim seçimim ve gerçekten ben her ne kadar yolu değiştirsem de yol buraya geldi yine iyi ki de geldi.

Uzmanlaştığınız bu alan son zamanlarda oldukça popüler oldu, siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?

Açıkçası ben popülerlikten hem memnunum, hem değilim. Ben popülerlikten ziyade kaliteden yanayım. Biraz daha geri planda işini hakkıyla yapan bilinen ama görünme, keşfedilme, göz önünde olma kaygısı olmayan veya göz önünde olmazsa kaybolacağını sanan tarafta değilim. Popülerlik biraz bana balon bir kelime geliyor. Yaptığımız iş çok kıymetli, en önemlisi danışanımıza en kıymetli şeyimizi yani zamanımızı veriyoruz. O yüzden daha geleneksel bakıyorum. Ama meslek olarak ele alacak olursak bilinirliğinin artması güzel.

Danışanlarınız en çok size hangi sorunlarla geliyorlar?

Danışanlarım kişisel potansiyel ve kişisel gelişim, iş, ilişki, kariyer, para, aile, sağlık tüm yaşam alanlarında her türlü konuda gelebiliyorlar. Açıkçası bu alanların tamamıyla çalışıyorum. Tüm konularda da başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Kişisel deneyimler olduğundan pek bahsetmeyi sevmiyorum, çünkü herkesin aynı deneyimi yaşadığını düşündüğü ama benzer deneyimden o kadar farklı sonuçlar elde ettiği örnekler var ki herkesin sorununa göre veya istediklerine göre şekillendiriyoruz seanslarımızı.

Bazen de geldikleri konudan bambaşka bir sorun çıkıyor bunu çözümlüyoruz. Bazen kendisine ne olduğunun farkında bile olmadan geliyor birlikte keşfediyoruz, çözüyoruz. Açıkçası batı tıbbı ile tedavisi devam edip destek verdiğimiz şifa bulan danışanımız da var. İş ve ilişki alanında çok büyük sorunları olup çözen, kariyer planı değişen, ailesi ile arasını düzelten aile kuran, takıntılarından, bağımlılıklarından kurtulan, korkularından kurtulan çok danışanım var.

Özellikle odaklandığınız ve danışanlarınızda çözüm bulduğunuz alanlar nelerdir? Varsa düzenlediğiniz eğitimlerin ve çalışmaların içeriğinden bahseder misiniz?

Aslında bir önceki soruda biraz bahsettim, kişi hangi alanda gelirse gelsin benim için çözümü daima vardır. Ya gözünün önündedir görmüyordur ya çok derindedir haberi dahi yoktur. Bazen de baktığı yer yanlıştır. Ben bunları düzelterek gerçekten olanı göstermeye çalışıyorum ve olanın içerisinde gerçekten çözümü bulmasını ve olaylara farklı bakış açılarıyla bakmasını sağlıyorum. Yani hep yukarıdan bakarak değil aşağıya inip belki soruna yanından bakarak gerçeği görmesini sağlıyorum. Kendi şifalanıyor böylece. Pek çok farklı alanda uzmanlığım ve tamamlamış olduğum eğitimler var. Birkaçından bahsedeyim.

Titreşimlerde Dönüşüm Metodu, Bilinçaltı Dönüşüm uzmanı ve TDM1-2 Eğitmeniyim. TDM Metodu 5000 yıllık Çin öğretileri, Quantum fiziği, Çin metafiziği, anatomi ve biyoloji gibi bilim dallarıyla bir araya gelmiş Çin

öğretilerinin beş element teorisini baz alarak anda dönüşüm sağlayan pratik bir metod. İçerisinde inanç dönüşümleri, çeşitli gözlemci algoritmaları meditasyonları ve koçluk da yer alıyor.

Numeroloji Eğitimi: İsim- Soy isim ve Doğum tarihimizin bizim asıl titreşimimizi etkilediğini anlatan ve sayıların anlamlarını ve özellikle ismimiz ve doğum tarihimizin bize işaret ettiklerini bilerek bu yaşamda ustaca yol almamızı sağlayan formüller dizisinden oluşuyor. Öğrendikçe bu yaşamın ve geçmiş ve gelecek yaşamların kapıları aralanıyor. Kendimizi buluyoruz.

Kristal Terapi ve Sarkaç eğitimi : Kristalle çok eski uygarlıklardan bu yana kullanılan evrenin şifacı çocukları ve bizlere çok büyük rehberlikler ve çok yüksek enerjiler sunuyorlar. Beden üzerinde ve enerji beden üzerinde yapılan uygulamaları ile veya kodlanarak mekanlarda, bedende takı formunda kullanımları ile çok ciddi şifaya vesile oluyorlar. Hem hafızaları var hem aktarım yapıyorlar. Bu eğitimde kristallerin özelliklerini, kullanım alanları ve kullanım formüllerini, sarkaç ile alan mekan beden temizliklerini ve pek çok çalışmayı öğreniyoruz. Ve bir kere taşlarla temas edince onlardan kopamıyorsunuz.

NLP- KUANTUM - BİLİNÇALTI SEMBOL

DİLİ - EFT - BİYOENERJİ - HİPNOZMEDİTASYON - NEFES gibi alanlarda da eğitimlerim var. Dilerseniz web sitemden bilgi alabilirsiniz.

Siz bir yandan da bildiğimiz kadarıyla sürekli kendinizi geliştirmeye ve bu alanda en son gelişmeleri yakından takip etmeye devam ediyorsunuz. Bu konuda son zamanlarda neler yapıyorsunuz, hangi alana odaklanıyorsunuz?

Evet çünkü yolculuk hep devam ediyor. Ben öncelikle iyi ve erdemli insan olmak odağı ile hareket ediyorum. Bu sebeple öncelikle Cem Şen Kalp Yolu eğitimlerim ile Dharma yolculuğu ile bunu deneyimlemeye devam ediyorum. Psikoloji ve Sosyoloji eğitimlerim devam ediyor. Bu da şu anda yaptığım işe çok büyük katkı sağlıyor.

MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 39

Aynı zamanda Kozmik Enerji eğitmenlik eğitimlerim devam ediyor. Bana iyi gelen her şeyi yolda karşıma çıktıkça içime siniyorsa önce kendim için öğreniyorum, sonra da çevreme fayda sağlamaya gayret ediyorum. Benim için gelişim durursa yol biter, ömür biter gerçekten.

Uzmanlık alanınızda gerçekleştirmek istediğiniz en büyük hayaliniz ve projeleriniz nelerdir?

En büyük hayalim büyük bir kişisel gelişim ve hobi merkezine sahip olmak. Özellikle de içerisinde pek çok ihtiyaç sahibinin istihdam edildiği, yeteneklerini sergilediği ve kullandığı, insanları rehabilite etmek, güzel vakit geçirmek, kişisel olarak gelişmek, bedensel, zihinsel ve ruhsal sağlıklarına bakım vermek üzere hizmet verecek bir merkez bu.

Hep hayallerimde ve gözümün önünde. Zamanı geldiğinde olacak. Kim bilir belki bahçesinde bir röportaj yapmak da nasip olur sizlerle bir gün.

Son yıllarda bu alana ilgi oldukça arttı. Özellikle sosyal medyada çok fazla bir bilgi kirliliği de yaşanıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu konuyu aman bana hiç sormayın çok sitem ederim, satırlar yazmaya kelimeler anlatmaya yetmez. Şunu söyleyebilirim kesinlikle bu alan sosyal medyada her önüne gelenin yapabileceği kadar kıymetsiz değil. Ben dediğim gibi biraz daha gelenekselim. Öyle hopa zıpla story çek vs. daha çok insan seni görsün diye yapılan şeyler, bunlar bana biraz yalan geliyor.

Böyle gelen kitle de asla doğru olmuyor açıkçası ben bu şekilde sadece görsele kıymet verilmesine dayanamıyorum. Dolu gibi gösterilen ama aslında içi boş olan işler. Kendini henüz iyileştirememiş kibirden, egodan, rekabetin kirli sularından içmiş arkadaşlar bana göre değil. Bir de rekabeti şifa ve danışmanlık alanında matah bir şeymiş gibi göstermek tamamen bana para tuzağı geliyor. Daha ulvi bir iş yapıyoruz biz. Evet tanıtım olmalı, ama her şey dozunda ve gerçekten uzmanlıkla olmalı. Önce kişi kendine çalışmalı. Kendini düzeltmeli. Yoksa sosyal medya makyajla olmuyor.Bir yere kadar gidiyor.

İnsanların farkındalıkları arttıkça hayatlarında yolunda gitmeyen ve kötü giden şeyleri değiştirmek istiyorlar. Sizden hizmet alanlarda nasıl bir etki bırakıyorsunuz?

Bu değişim isteği kaçınılmaz. Bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ettiğinizde zaten, artık o yoldan gitmemeniz gerektiğini de anlıyorsunuz. Anlamazsanız geçmiş olsun bir ömür bitiyor. Yazık değil mi? Dünya o kadar kıymetli ki, bize verilmiş bir fırsat daha belki de daha önce yapamadıklarımızı yapmak, yanlış yaptıklarımızı düzeltmek için. Bu yüzden değişim şart, esnek olmak şart, farkındalık şart. Ben özellikle bu farkındalığı edinmelerini sağlıyorum, neden buradalar önce bunu fark ettiriyorum.

sorunu kendilerine neden yaşatıyorlar bunu kendilerine fark ettiriyorum ve takipte kalıyorum. Danışanlarımı asla bırakmıyorum. Bir destek lazımsa burada olduğumu sezdiririm, ses beklediğimi bilirler.

Ve özenle, dikkatli ve değer vererek dinlemeye ve çözüm bulmaya gayret gösteriyorum ve sorun her ne olursa olsun onlara ön yargısız bir ortam sağlıyorum. Gizlilik, koşullar, rahat etmeleri ve paylaşımcı olmaları önemli ki onlara çok daha faydalı olabileyim.

Bazı insanlar potansiyelleri olmasına rağmen değişim için adım atamıyorlar. Bir türlü harekete geçemiyorlar. Sizce bunun sebebi nedir?

Bunun sebebinin konfor alanının yarattığı korkular olduğu çok açık. O alanı gerçek dünya sanmaları oradan çıkarlar ise bilmedikleri bir yerde olacaklar diye korkuyorlar. Ama bir yandan da o konfor alanının sağladığı bazı çıkarlar vardır. Oradan bir çıkar elde ediyordur ki orada kalmaya devam ediyordur.

Değişeceklerini dönüşeceklerini sandıkları şeyin asıl kendileri olduklarını bilseler bir dakika orada duramazlardı zaten. Bilmiyorlar çünkü gerçek kendilerini unutmuşlar dünya telaşından. Halbuki bir sözle geldiler bu dünyaya kendi yollarını seçtiler. Ama o yoldan saptılar, çünkü unuttular.

Bu alana ön yargıyla yaklaşan, hatta hiç inanmayanları nasıl ikna etmek gerekiyor?

Kimseyi ikna etmeye gerek yok. İnsan kendi ikna ise, şifayı bir şekilde buluyor zaten. Ben inanmayana yardım etmekle yükümlü değilim. Zaten hayatta pek çok şeyimizi inanmadığımızdan kaybediyoruz. Ama şunu söyleyebilirim.

Metafizik ile bilimi birbirinden ayırmak en büyük hata. Bir bedenimiz ve bir ruhumuz var. Bunlardan birini çıkarıp bana verin desem siz diye bir şey kalır mı ortada? Kalmaz değil mi ?

O zaman psikoloji de, spiritüelite de, fizik de, kuantum da, ruh da, beden de hepsi bir arada kabul edilip inanıldığında bir işe yarıyorlar. Yoksa hepsi havada uçuşan bilgiler gibi avare kalırlar.

Ruhumuzu inkar etmek nefesimizi inkar etmek, nefesi inkar etmek ve gerçeğin ta kendisini inkar etmek. Size nefes almadan durun desem bu belli bir süreden sonra mümkün olmaz.

Ruh da bir nefesle girer bu beden bir tek nefesle çıkar varsın inanmayan inanmasın. İçindeki inanç ışığı bir gün yanar dilerim.

Kendi özel yaşamınızda veya arkadaşlıklarınızda bu uzmanlığınızı arka planda kullandığınız ve kişiler hakkında analiz yapıyor musunuz ?

Tabi gözlemde olduğum çok zaman oluyor. Hoşgörüyle karşılamaya gayret ediyorum. Onların kendi deneyim ve yolculuklarına saygı duymalıyım.

Ama özellikle izinsiz bir alanda analiz yapamam. Bu onların kişisel sınırlarını ihlal olur. Ama gözün gördüğünü fark etmek başka bir şey.

Kişilerin öfkelerini, kibirlerini, egolarını gözlemlemek aslında ne kadar acı içinde olduklarını görmek onlara şefkat dilemekten başka bir çare bırakmıyor açıkçası. Umarım bu ızdıraptan kurtulurlar diye diliyorum zaman zaman. Hepimiz ızdıraba düşebiliyoruz. Çünkü bu dünya düzlemi o çukura düşmeye çok müsait.

MEGAREFORM.COM.TR
N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 40

Bu alanda faaliyet gösteren diğer uzmanlardan farklı olarak neler yapıyorsunuz?

Bilmem farklı bir şey yapıyor muyum pek kıyaslamadım açıkçası. Kıyaslarsam kendim olmam bence. Ben elimden gelenin en iyisini ehil bir şekilde yapmaya çalışıyorum sadece bu kadar. Benim için incinmemesi gereken avucumda tuttuğum bir kuş gibi bu iş . Tutmazsam kaçar, çok sıkarsam mutsuz olur ölür. O yüzden keyif alarak , mutlu olmak ve mutlu ederek danışmanlık vermek derdim. Usulünce üslubunca. Belki farkım budur ama çok fark yaratır mı bakmadım açıkçası. Sadece mutluyum yaptığım işten .

Hiç unutamadığınız bir danışan hikayeniz var mı? Size hangi sorunla geldi ve sürecin sonunda ne oldu?

Hiçbirini unutmuyorum açıkçası hepsi benim için bir başarı hikayesi ve o başarı çift taraflı. Kendimle ilgili olanları da çok unutmuyorum. Açıkçası pandemi döneminde mesela umutsuzluğa hiç kapılmamak kendini 2 günde covidden iyileştirebilmek, o dönemde herkes otururken çok fazla kendini geliştirip bir sürü uzmanlık elde edebilmek. Anlık mucizevi dönüşümler yaşamak.

Siz hayatınızdaki dalgalı dönemleri nasıl atlatıyorsunuz? Yaptığınız bu çalışmaları siz kendinizde nasıl deneyimliyorsunuz?

Sadece olanı olduğu gibi değerlendirme ona öyle bakma gayretindeyim. He becerebildiğim zaman oluyor beceremediğim zaman oluyor ama neden öfkelendim neden şimdi böyle yaptım tüh yapmasaydım diye orada debelenmiyorum. Öfkem varsa o halimi görüp bilip anlayıp o an kendimi gözlemleyebiliyorum. Neden geldi o alanıma ona bakabiliyorum. Aslında ne var orada net görebiliyorum.

Bu da daha farkındalıklı bir hayat sağlıyor sanırım. Bir de olup bitene de çok takmam. Şimdi üzüldüysem biraz sonra gülmem gerekiyorsa hemen gülerim. Esnek olmak önemli. Koşul neyse ona göre şekillenebiliyorum. Öyle saatlerce günlerce üzülmek çok yorucu bir şey. Meditasyon ve bedensel egzersizlerin de bunda katkısı oluyor.

Bu alanda hizmet almak isteyenler uzmanlarda hangi özelliklerin olup olmadığına dikkat etsinler?

Bence öncelikle cesaretli olsunlar ve danışmanlık aldıkları kişiye açık ve net olsunlar. Danışmanlarına güvenmeleri önemli, o güven ortamı sağlanıyor mu ? Uzmanlığı nedir ? Profesyonel mi yoksa tamamen amatör bir bakış açısı mı var. Bu ilk seansta anlaşılır. Ben ön görüşme talep ederdim açıkçası.

Bir özgeçmiş bakardım. Enerjisine bakardım. İçerden birşey hayır diyorsa zaten asla doğru kişi değildir. Sezgilerine de çok güvenmeyi öğrenmeliler. Bir de pes etmemeliler. Yani bir kere yanlış birine denk gelmek hep öyle olacağı anlamına gelmez ön yargıyı bırakıp kendi dönüşümlerine odaklansınlar. He bir de istikrarlı olsunlar çünkü bu yol öyle tek seans geldim karşımdaki bana sihir yaptıyla olacak bir iş değil burası bir yolculuk. Yola çıkınca ola devam etmek gerek ki yeni şeyler keşfedelim.

O sorunu kendilerine neden yaşatıyorlar bunu fark ettiriyorum ve takipte kalıyorum. Asla bırakmıyorum danışanlarımı. Özellikle sorarım genelde nasıllar, tabi kendi müsaade ettikleri çerçevede. Bir destek lazımsa burada olduğumu sezdiririm , ses beklediğimi bilirler. Ve özenle, dikkatli ve değer vererek dinlemeye ve çözüm bulmaya gayret gösteriyorum ve sorun her ne olursa olsun ön yargısız bir ortam sağlıyorum. Gizlilik, koşullar, rahat etmesi ve paylaşımcı olmaları önemli ki onlara fayda olabileyim. Aksi benim içime sindirmez.

Sizin gibi profesyonel olarak bu mesleği yapmak isteyenlere ne tavsiye ediyorsunuz?

Sadece önce kendileri ile çalışmalarını kendi gelişim alanlarına odaklanmalarını, nerelerde zorlanıyorlarsa önce kendilerinde bu dönüşümü başlatmalarını öneriyorum. Kendin öğrendiğinde rehberliğin daha muazzam oluyor. Bir de oldum dememeliler. Çünkü olmak demek ölmek demek. Yani yaşadığımız müddetçe hep olma halindeyiz. Bunu unutmasınlar.

Son olarak bu yazıyı okuyanlara bir mesajınız var mı?

Eğer kendilerinin çözemediği bir çıkmazları var ise lütfen danışmanlık almaktan çekinmesinler. Ve özellikle burada kendilerine yaptıkları yatırımı az çok diye değerlendirerek almasınlar. Gerçekten fayda alacakları yere yönelsinler. Emek versinler , dediğim gibi uzun bir yol o yola çıkıp ilerlemeye razı olsunlar. En önemlisi bu . Her göz önünde olan iyi değildir. Gözün görmediği de kötü değildir. Burayı iyi değerlendirin lütfen.

Bir de bu dünyadaki zamanınız çok kıymetli bun bilerek ve doğr değerlendirerek ilerleyin. Değerlendiremiyorsanız da rehberlik etmemize izin verin. Çünkü biz bu göreve adadık. Yolumuzu bilip yolda eşlik etmek için buradayız. Sevgiler.

İlyadaOmayraNur Çelk

SPİRİTÜEL YAŞAM KOÇU

Değşm ve Dönüşüm Süreçler

Değişim ile dönüşüm kelimelerini çok sık kullanıyoruz. Hatta bazen anlamlarını karıştırıyoruz. Değişim ve dönüşüm birbirinden farklıdır. Bir tırtılı düşünün mesela: Değişmez, kelebeğe “dönüşür.” Ama uzun zamandır gitmediğiniz memleketinize gittiğinizde “değişim” görebilirsiniz. İkisi bu anlamda farklı şeylerdir.

Değişim : Mevcudu iyileştirmek, geliştirmek

Dönüşüm : Yeni hali oluşturmak, yaratmak

Sizin hangisine ihtiyacınız var? Aslında püf noktası soru bu! Sizin hangisine ihtiyacınız var?

Bir şeyler yeterince iyi gitmiyorsa, rahatsız olduğumuz şeyler açığa çıkıyorsa, huzursuz hissediyorsak, memnun değilsek harekete geçmeyi seçeriz ya da sezgisel bir şekilde o tarafa yönlendiriliriz. İçinde kalmaya devam ediyorsan ya kurban bilinci vardır ya da öğrenilmiş çaresizlik.

Dönüşüm bir rahatsızlık ile başlar. Çünkü kimse yeterince mutlu, iyi, memnun ve benzeri pozitif bir yaşam sürerken mevcut durumunu ve konumunu değiştirme yolunu seçmez. İnsanlar konfor alanını yeterince rahatsızlık duyduğu zaman bazen isteyerek bazense zorunda kalarak değiştirirler.

Bazı danışanlarım; "Ben çok zor bir vakayım. Benim ahım gitmiş vahım kalmış. Son umut size geldim, işiniz benimle zor." derler. Ses tonu umutsuz, bazen alaycı, bazen kendinden beklentisi kalmamışken ona derim ki; "Tam aradığım danışansın." Şaşırırlar ve seslerinde bir neşe bir umut ortaya çıkar. "Nasıl yani?" diye sorarlar.

Ben de "Halinden yeterince rahatsız mısın?" diye sorarım. Çünkü kaybedecek bir şeyi kalmayan bir insanın tüm dirençleri de ortadan kalkmıştır. Bu kişiler dönüşmeye gönüllüdür ve artık tüm inatlarını bırakmıştır. Ve gerçekten dönüşmek için arayışa geçmiştir.

şte böyle bir danışan danışmana teslim olur ve çok daha kolay iyileşir. Şifa bulur. Bunu yaptığımız sayısız seansta izledik ve gözlemledik. Her dönüşüm böyle olmak zorunda değil tabi. Bazısı bu dönüşümü içinde hisseder. Bazısı sezgisel bunu yapması gerektiğini bilir. Bazısı seçilmiştir. Pek çok şifacı, erken uyanan ruhlardan oluşur.

Her evin bir şifacı ruhu vardır. O ailesinin seçilenidir. Erken uyansın, bilinç kazansın, diye başına sayısız iş gelir. Evinin şamar oğlanı, günah keçisi gibidir. Fiziksel olarak da çok kaza ve acılı olay yaşar.

Hepsi; bir an önce sorgulayıp, kendini keşfetmesi ve yaptığı keşif sonrası ailesi ve çevresi için şifa veren biri olabilsin, diyedir. Başta tüm bu olan biteni fark etmez. Kendi içinde çok gelgitler yaşar.

Ama eninde sonunda kendini keşfeder. Hayatı sorgular, yaşamı ve tüm olanları… Sayısız soru sorar ve cevaplar almaya başlar. Önce elki kitaplar, sonra kişiler çıkar karşısına, teknikler ve yöntemler. Öğrenir de öğrenir. Uygulamaya başlar. Bir bakar evren onunla konuşuyor. Duyuları gelişir. Telepati ve sezgisel yetileri güçlenir. Kendine, yaşama, varoluşa karşı kendine özgü bir güven duymaya başlar,

Yaşadığı onca olay ve sorun ona kendini keşfettirir. Kendini iyileştirmek ve keşfetmek için çıktığı yol onu hiç beklemediği bir yere götürür. Çoğu zaman yalnız kalma isteği artar ve yalnızken dolu dolu vakit geçirebilen bir birey olur. Bireyselleşir ama bütünün hayrına işler yapmayı seçer. Koşulsuz sevgi ile hareket eder. Bireysel değil bütünsel düşünür ve sayısız mesajı okuyabilen bir birey olur.

Biz meslektaş bazı arkadaşlar ile konuşurken şu fikre vardık; evrenle, ilahi olanla, yaratım ve yaratıcı ile iletişim kurmanın tadını alan bir birey asla ondan vazgeçmek istemez. Çünkü o güven, o bütünlük hissi şahanedir. Elbette ki zaman zaman sorgulamalar devam eder ama başladığı noktaya geri dönmeyi aklından bile geçirmez. Farkında olmadan katettiği yol hiç de azımsanacak değildir.

Eğer dönüşmek istiyorsan, tüm korkularına rağmen soru sormaya, olanın ve görünenin ardına bakmaya, karşına çıkacak ve henüz bir fikrin olmayan tüm seçenek ve seçimlerle yüzleşmeye gönüllü olmalısın. Keşfettiğin yeni bakış açıları ve yeteneklerini kabul etmelisin. Çünkü insan ve yaşam, çocukluğundan beri ailen, okul ve çevresinin sana öğrettiklerinden çok daha fazlası.

Belki bir kelebek değilsin kozandan çıkacak, ama böyle olmadığını nereden biliyorsun?

MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I 2 MEGAREFORM.COM.TR N İ S A N 2 0 2 3S A Y I
42

Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.