Mahmut Nüvit Duyulmuştur Sesleri Burada

Page 1

TASARIM

Duyulmufltur Sesleri (Orada), Duyulsun Burada da! Mahmut Nüvit

9

. ‹stanbul Bienali 18 y›ll›k birikim sonras› büyük bir ilgi patlamas› yaratt›. Müze yöneticileri, sanat elefltirmenleri, baflka bienaller için ifl seçmeye gelenler ve sanatseverler, Beyo¤lu, Galata, Karaköy civar›nda konvoylar halinde sokaklar› doldurdu. Her zaman kullan›lan de¤erli tarihî mekânlar yerine bu kez ‹stanbul Kültür ve Sanat Vakf›’n›n merkez olarak kullanmak üzere yeni sat›n ald›¤› ve henüz restorasyon çal›flmalar› yap›lmam›fl fiiflhane’deki Deniz Palas Binas›, Bankalar Caddesi’nde Garanti Bankas›’n›n terk etti¤i bir bina, Beyo¤lu’ndaki ‹talyan yard›ma muhtaçlar› için vakti zaman›nda infla edilmifl Garibaldi Binas›, Tünel’deki restorasyonu yeni bitmifl ama giriflin alt›ndaki bölümleri halen onay ve tamamlanmay› bekleyen Bilsar Binas›, Kumbarac› Yokuflu’nun bitiminde Tophane Mahallesi’ndeki eski bir tütün deposu, daha afla¤›da liman antrepolar›ndan 5 numaral›s›, Beyo¤lu Garanti Platform Galerisi ve tüm bu mekânlar çevresindeki sokaklar, bienal mekân› olarak belirlenmiflti. Seçilen sanatç›lar ‹stanbul’a davet edilmifl ve bir müddet burada yaflamalar› sa¤lanarak ‹stanbul için ve ‹stanbul hakk›nda istenen ifllerin diyalog yoluyla iyilefltirilmesi suretiyle sergiler haz›rlanm›flt›. Kaç sanatç›n›n bu flekilde ifl üretti¤ini bilmiyorum, ama gruplar dahil 54 isim sayabiliriz. Bunlar bienal sanatç›lar›. En az yar›s› bizzat ‹stanbul’da ifllerini gerçeklefltirmifl olsa bu ‹stanbul için de, bienal için de, sanatç›lar için de müthifl bir deneyim ve olanak demektir.

ri a¤›rlad›. 12 Eylül’de ise rasyonel/steril/normalleflmifl güncel sanat projelerine karfl› tavr›yla dikkati çeken “‹ttihat Sigorta Sergisi” aç›ld›. Adnan Y›ld›z’›n fikriyle bir araya gelen Aylin Sunam, Can Özal, Deniz Gül, Gülay Semercio¤lu, Hande Varsat, Hayal Pozant›, Senta Urgan, Zeynel Günel ve Local Utopia grubu, ‹ttihat Sigorta Binas› gibi 1950’li y›llar›n modernizmi içinde yap›lm›fl ve giderek de¤erinden kaybetmifl bir binan›n tan›mlamas›ndan yola ç›karak, kamusal alanda yer alan sergi ve heykellerin flehrin aktörleriyle iliflkilerini irdeleyerek, iki kap›l› S›raselviler Han›’n› bu güncel sanat projesinin kamuoyunda s›nand›¤› bir laboratuar haline getirmiflti. Az ötede, Galatasaray Lisesi’nin arkas›ndaki meydana bakan Apel Sanat Galerisi, daha az steril bir galeri. Komfluluk kavram›n› irdeleyen karma sergiyle 15 Eylül’de yollara taflt›. Galeri yöneticisi Nuran Terzio¤lu “komflu” kavram› çerçevesinde Engin Ak›n’dan da bir ifl gerçeklefltirmesini istemifl. Engin Ak›n da “yak›n” de¤il “uzak” komflular› hat›rlayarak “Pirinç Yolu” projesiyle Galeri Apel’i, komflusu Cezayir Lokantas›’na ba¤lamay› düflünmüfl. Bu proje çerçevesinde ‹stanbul’un ileri gelen aflç›lar›na ve dostlar›na yapt›raca¤› muhtelif çeflitte pilavlar›, sergi aç›l›fl saatinde bir sofrada toplay›p bir flölen atmosferinde, pirincin Uzakdo¤u’dan kal-

9. ‹stanbul Bienali afifli.

“Gel keyfim gel” ve “Bu da geçer yahu”, Halim Özyaz›c›-‹smail Hakk› Altunbezer. (Foto¤raf: Murat Germen)

Bienal Paraleli Bienali destekleyen eflzamanl› birçok yan olay ve sergi için de hummal› bir haz›rl›k süreci yafland›. Faik Pafla Yokuflu’nda “Article” galerisi sanat hayat›na h›zl› bir flekilde kat›l›verdi. Vitrininde Frans›z sanatç› Antoine Gamard’›n yükselme temal› ifllerinden buras› için yapt›¤› ay y›ld›zl› bir enstalasyon yer al›yordu. ‹stiklal Caddesi üstünde yer alan M›s›r Apartman›’ndaki Galerist 14 Eylül’de açt›¤› Leyla Gediz sergisiyle çok say›da yabanc› misafimimar•ist 2005/4

33


TASARIM

karak ülke ülke, k›ta k›ta, 25’ten fazla lezzet çeflidi ile kültür dolafl›m›na dikkat çekiyordu. Performans›n› kal›c› k›lacak bir de video gerçeklefltirmiflti. ‹stanbul Bienali paralelinde kurgulanm›fl bir di¤er etkinlik yine 16 Eylül’de aç›lan “Yaya Sergileri 2” idi. Hiçbir sanatsal aç›l›m getirmemesi, izleyenleri zaman zaman çileden ç›karsa da, Hattat Halim Özyaz›c› ve ‹smail Hakk› Altunbezer’in kaligrafisiyle tüm Karaköy’e hâkim olan bina boyutunda kurgulanm›fl bez afiflte gerçeklefltirilen ifl, uzun süre haf›zalardan silinmeyecektir eminim. Bu dev boyutlardaki k›flk›rt›c› iflin tepkiler sonucu indirilerek ironik anlam›n› (“Gel keyfim gel” ve “Bu da geçer yahu”) aç›klamakla ifli her bak›mdan zay›flatan bir içerik ve biçimle tekrar as›lmas›na ne demeli? Sanki ülkeye fleriat gelmifl gibi yüzlerce protestonun ard›ndan bez afiflin as›ld›¤› binan›n sahibi PTT bask›lara dayanamam›fl ve afifl indirilmiflti. Heykel Dikememe Bir de skandal boyutunda “heykel dikememe” sorunu var Türk toplumunun. Türk ulular›n›n heykelleri, 21. yüzy›l›n her türlü flehircilik sorunlar›n› çözmüfl, tertemiz korunmufl binalar›n çevreledi¤i meydanlarda m› yer al›yor? Hay›r! Belki de öncelikle konuflulmas› gereken flehircilik ve mimari estetik. Befliktafl Meydan›’nda, seçti¤i ça¤dafl malzemeyle gökdelen maketine benzetilerek tart›flmaya aç›lan heykelden önce

Davut (Michelangelo’dan esinle), Serkan Özkaya, 2005, üç boyutlu faks.

34 mimar•ist 2005/4

çevresindeki binalar tart›fl›ls›n isterim. Ayn› sorun, Abbasa¤a Park›’n›n tepesindeki çevre düzeniyle bu düzen içinde yer alan Meriç H›zal heykelinin kontrast›nda misliyle dikkat çekici. ‹yi olanlar bile arzu edilen bir çerçevede de¤il k›sacas›. Ayr›ca niye kimse Befliktafl’ta bir tane bile kartal heykeli istemedi¤imizi söylemiyor? Emin olun, kufl gribinden bile daha büyük bir h›zla ço¤al›yorlar; bugün bir tane de ‹skele Meydan›’nda gördüm. Her yere sirayet etmesinden korkuyorum. Befliktafl Belediyesi kendine oy veren seçmenlerine teflekkürlerini baflka bir biçimde ifade etse daha iyi olmaz m›? ‹stanbul Modern koleksiyonunu tart›flmay› baflka bir zamana b›rakarak heykelsiz bir koleksiyon oldu¤unu söyleyerek geçelim. ‹slam mimarisinin cami eksenli geliflen flehircilik prensipleri meydan kavram›n› içermiyor. Dolay›s›yla her bulunan bofllu¤a heykel koyma çabalar›m›z her zaman baflar›s›zl›kla sonuçlan›yor. ‹stanbul Modern de bunu özetleyiveriyor. Heykel yok. Bekliyoruz k›sacas›. Hal böyleyken, Tünel’de mümkünse kendini hiç belli etmemeye çal›flan Ayfle Erkmen’in heykelini gereksiz bir biçimde görünür k›lmaya çal›flan Kemal Önsoy’un yap›t› bir sabaha karfl› yak›l›nca, içinde sakl› metalden Ayfle Erkmen heykeli de eriyiverdi. Tam da yerini bulmufl iyi bir yap›t yok oldu. Kemal Önsoy’un yap›t›nda kulland›¤› malzeme, y›llar önce ‹sviçre’de bir diskotek yang›n›nda insanlar›n ölümüne sebebiyet verdi¤i gerekçesiyle ülkeden kovuldu¤u için geri kalm›fl ülkelere göç eden bir malzeme. “Yaya Sergisi 2”nin iyilefltiricileri mimar dan›flmanlar kullanmad›lar m›? Di¤er bir heykel dikememe skandal› da Serkan Özkaya’n›n. Bu kez paralel sergiler de¤il, bir bienal örneklemesi. Serkan Özkaya 1973 do¤umlu ve gelece¤in teknolojileri ile ilgili. Kan›mca yar›n›n sanat›n›n nelerle ilgilenebilece¤i konusunda bir öngörüsü var. Kataloglarda da uzun uzun anlat›lan fakat halen daha fazla ba¤›ms›z bir ilgi isteyen ve bunu hak eden bir kifli. Sanat için seçti¤i karmafl›k ve hepimizin de hemen vâk›f olamayaca¤›m›z en geç teknolojik yollarla, sanat kopyalaman›n sorunsal›na de¤inen bir kavram› ön plana ç›karan bir ifl yapmak istemifl. Helen sanat›n›n en büyük ustalar›n› bile Roma dönemi kopyalar›yla tan›d›¤›m›z hat›rlanacak olursa, sanat tarihi aç›s›ndan da büyük bir bafll›k atm›fl ifline. Ayr›ca kopyalamak istedi¤i Davut heykeli gibi büyük bir mitin en büyük sembolünü boyutlar›yla da birkaç kez büyütmüfl ve bununla da kalmam›fl, alt›n sar›s›na boyam›fl (öyle diyorlar). Yaln›z küçük bir detay› at-


TASARIM

lam›fl. Davut heykeli, hat›rlatay›m, anadan üryan bir âdemdir. fiiflhane’de, yüzünü Haliç’e, arkas›n› Beyo¤lu Belediyesi’ne dönmüfl, halk› selamlar vaziyette nas›l dikilecekti ki, hiç anlayamad›m. Sanki bu ülkede her mahalle meydan›nda anadan üryan heykel bollu¤u var ve gözler al›fl›k nas›l olsa. Her neyse heykel kaidesine dikilirken, halk› selamlama f›rsat› bile bulamadan y›k›lm›fl (öyle diyorlar). Kaza de¤ilse buyurun yine dikmeyi deneyin: ‹flte en son kopyalama teknolojileri, iflte sanatç›, iflte para, iflte meydan... Özkaya imkâns›z› gerçeklefltirmifl mi say›l›yor, anlayamad›m? Baflka bir heykel konulu ifl ise yine bienalden. Hüseyin Alptekin, 800 y›l önce ‹stanbul’dan Venedik’e götürülerek San Marco Meydan›’na hâkim kilisenin tepesine yerlefltirilen Bizans atlar›n›n birebir kal›plar›n› al›p ‹stanbul’a getirmifl ve Platform Galerisi’ne koymufl. Dört at heykeli bu galeride çok da güzel duruyor, ama ayakta duram›yor. Çelik tellerle sa¤a sola ba¤lanm›fl, dengede durabilsin diye. ‹yilefltiriciler de bir fley yapmam›fl. “Niçin galeride bu atlar?” sorusuna da cevap bulam›yorum. Atlar çok güzel ve galeride de çok güzel duruyor, ama atlar galeriye daha önce canl› canl› girmiflti. Yani bir galeriye at sokmakta öncülük yapm›yoruz. Di¤er yandan, “Söküldü¤ü yere konsa daha anlaml› olmaz m›yd›?” diye baflka bir soru da akla gelmiyor de¤il. Önyarg›s›z ‹zleyici Bak›lmak için sanat üretmeyen ve her bir üyesi birbirini tamamlayan büyük Türk kültürel miras›n›n dokunulmadan duruyor olmas› ve izleyicinin bu büyük kültürden gelerek izlenebilir sanat yap›tlar› karfl›s›nda büyük bir iyi niyetle, sevgi dolu ve önyarg›s›z olmas›, modern sanatlar›n çok da lehine asl›nda. Bienal sanatç›lar› böyle bir izleyiciyi nerede bulacak? Y›llard›r, Bedri Baykam’›n deyifliyle, bir oldubittiyle u¤rafl›yor sanatç›. 13. yüzy›ldan bu yana, mükemmellerden oluflan bir liste var, s›rt›nda bir kambur gibi. Ayn› yükü izleyici de paylafl›yor. Oysa Türkiye’de izleyici baflka büyük bir kültürden geliyor ve önyarg›s›z. Bienal sergileri de bu iyi niyetli, önyarg›s›z izleyiciler için büyük bir ilgi oda¤› oluflturdu. Ço¤unlu¤u video, foto¤raf gibi malzemelerin oluflturdu¤u salonlar doldu taflt›. Bienal, kuflkusuz kimi Alman otoritelerin ve magazinlerin küçümsemesine olanak veren basitlikte de¤ildi. Apaç›k bir haks›zl›k söz konusu. Do¤ru cümle flu: Dünyadaki di¤er bienallerde ne varsa burada da var. Fazlas› da yukar›da bahsetti¤im izleyici profili. K›ymeti iyi bilinsin.

(Hakikaten duyulsun sesleri ve k›skans›nlar hepimizi.) Bienal çok büyük sanatsal aç›l›mlar getiremiyorsa bunun bienalin kendisinden çok içinde yaflad›¤›m›z dönemle ilgisi var. Güçlü Bir Kurum: Maçka Sanat Galerisi Foto¤raf, video kullan›larak yap›lan enstalasyonlardan bir baflyap›t Maçka Sanat Galerisi’nde bienalden üç gün önce, bütün sanat yönelimlerimizi belirleyecek güçlü bir bütünlükte, bienale paralel büyük bir ciddiyetle, ama o derece de süratli sunuluverdi.

Speculum, fiükran Moral, 1997.

Bir senedir kapal› olan 30 y›ll›k Maçka Sanat Galerisi, Rabia Çapa’n›n çok büyük profesyonel deneyimleri ve birikimleri neticesinde bir ç›rp›da bienal heyecan›na fiükran Moral’in “Çaresizler” ifliyle kat›ld›. fiükran Moral, ‹talya’da bir oldubittiye karfl› “Sanat Tarihine Güvenmeyiniz” performanslar›yla “Irkç› Avrupa Kültürü”ne karfl› sanat tarihinin yeniden yaz›lmas› taraf›nda yer alan, hepimizin iyili¤i için büyük bir yürek tafl›yan bir kad›n ve deneyimleri hepimizin ortak iyili¤i için bir sanatsal modele dönüfltü¤ünde, “Bülbül”de somutlanan Do¤ulu umut imgesi ile karfl›m›za ç›kt›. Çok baflar›l› filminden al›nm›fl siyah beyaz bir tek kare foto¤rafa, oradan saçlar›n›n aras›na yuva kuruyor bu bülbüller. Asl›nda çal›flmalar›n›n belirli aflamalar›nda bulundum ve ilk elden tecrübelerim var, ama fiükran Moral’in ifli her zaman dönüflerek amac›na hiz-

Despair, fiükran Moral, 2003 (detay).

mimar•ist 2005/4

35


TASARIM

zaman o kifliye tamamen dönüflmüfl olan fiükran Moral’dir. Bir bak›ma her ac›y› kendi etinde denedikten sonra bize sunuyor. Dilerim, kendisini Türkiye’de daha s›k görebilme imkân›m›z olur. Daha fazla teklif almay› fazlas›yla hak ediyor. “Duyulmufltur sesleri, duyulsun burada da!” Bülbül, fiükran Moral, 2004, performans.

met etmifl ve sonuçlar› benim için de flafl›rt›c›, bir o kadar da hayranl›k uyand›r›c› olmufltur. Roma’daki atölyesinde yapt›¤›m›z söyleflide, “Sanat tarihine kafa tutan sanatç›lar› seviyorum,” demiflti fiükran Moral, mesela Caravagio’yu. “Çaresizler”in Çengelköy’deki çekim günü iskeledeki halk›n aras›nda dolaflarak oyuncular›n› seçmifl ve oyuna kat›lmalar› için onlar› ikna ederek kiralad›¤› tekneye doldurmufl, yine bin bir zahmet, profesyonel çekim ekibiyle, çok dokunakl› bir kaç›fl hikâyesini yönetmiflti. Kahramanlar›n› halktan seçen Caravagio yol gösteri-

Village/Köy, Yaron Leshem, 2004, dijital c-tipi bask›.

The Castle (Plain English) / fiato (Sade ‹ngilizce), Pavel Büchler, 2005, ses enstalasyonu. (Foto¤raf: Serkan Taycan)

36 mimar•ist 2005/4

yordu ona ve bir ifl yapmak için öylesine güçlü duygular besliyordu ki, etraf›ndaki herkes bu güçlü duygular›n esiri oluveriyor ve kendilerini bu hiç tan›mad›klar› kad›n›n idaresine b›rakarak her istedi¤ini seve seve yap›yorlard›. Müzeyyen Senar’›n 15 yafl›na ait yan›k sesinin efllik etti¤i bu videonun iyi kalpli bülbüllerle renklenmifl siyah beyaz bir foto¤rafa dönüflece¤ini kim bilebilirdi ki? Sars›c› videolar›n›n bafloyuncusu her

Foto¤raf, Video, Enstalasyon Bienal, foto¤raf, video eflli¤inde kar›fl›k tekniklerle enstalasyon yapan birçok sanatç›y› bar›nd›r›yordu. Hangisi derseniz, Servet Koçyi¤it derim mesela. Ev kad›nlar›n›n flizofren dünyas›n› çok iyi anlatan iflini, siyah beyaz diyaloglar içeren videosu destekliyordu. Diyaloglar “Yalan Dünya”ya ait son derece ironik ve baflar›l› tekstlerden olufluyor. Zaten Deniz Palas baflar›l› ifllere bir yuva olmufl. “Yalan Dünya” bafll›¤› alt›nda bakmak istiyorum ben ifllere. Phil Collins’in meflhur olarak bir yalan dünyaya ad›m atan ve sonra da f›rlat›l›p at›lan insanlar› bir yanda, öte yanda da yalan dünyaya kapa¤› atmak isteyip de atamam›fl insanlara bir olanak tan›d›¤› projesi çok ilgi gördü.

Di¤er yalana dayal› ifl ise, Michael Blum’un “Safiye Bahar’›n An›s›na” bafll›kl› eseriydi. Bir sanat yönetmeni olarak büyük bir set haz›rlam›fl ve çok baflar›l› videosunda büyük araflt›rmalarla sokaktan buldu¤u evsiz ve aç bir aktöre bir limuzinin içinde yapt›rd›¤› söyleflide, Safiye Bahar’›n torunu olarak, flahane yalanlarla örülü bir kiflisel tarihi, bir ülkenin ve ça¤›n tarihî olaylar› içinde eritmeyi baflarm›flt›. Tabii en baflar›l› yalan›n Amerikan halk›na söylenmifl oldu¤unu belirtelim. Irak’›n uzaydan çekilmifl foto¤raflarda kara leke olarak gösterilen bir alanda nükleer silahlar imal etti¤ini söyleyerek 200.000 kiflinin katledilmesine ait televizyon belgesellerinin sergide yer almamas› büyük eksiklik! ‹flte bu eksikli¤i Garanti Binas›’nda Yaron Lehsem’in “Köy” isimli dijital bask›s› ve bu köyü kullanarak, Irak savafl›nda savafl muhabirini oynad›¤› video “CNN Projesi” kapatmaya çal›fl›yor. Yine bir yalan›n nerelere kadar varabilece¤ini gösteren di¤er bir ifl Sean Snyder’in. Bu iki iflin hemen ayn› katta sergilenmesi birbirlerini destekleyen bir bütünlük oluflturmufl. Sean Snyder’in Afganistan ve Irak’ta, özellikle de


TASARIM

Saddam Hüseyin’in ele geçirildi¤i yerde, medyan›n, Bat›l› tüketici ürünlerine odaklanmas›n›, savafl finansman›na aç›kl›k sa¤lamas› aç›s›ndan gündeme getirdi¤ini düflünüyorum. Daha kiflisel bir üsluba sahip Ola Pehrson, Bilsar Binas›’ndaki videosunda çamur, hurda, iplik polistren ile biçimlenmifl objelerle, bir bombac› hakk›nda belgesel film yapmay› denemifl. Polisiye gerilimi içinde izlenen filmi, yalan dünyaya ya da yalanlar dünyas›na ya da yalanc› dünyaya katk›da bulunuyor. Bienalde öne ç›kan birçok ifli saymak, s›ralamak, özetlemek, aç›mlamak mümkün. Ama ‹stanbul’un baz al›nd›¤› foto¤rafa ya da filme dayal› pek çok ifl ne yaz›k ki bunlar aras›nda de¤il. Herkes kendi seçimlerini yaparak listeler oluflturabilir ama ortak listede mutlaka yer alan isimler 15’i geçmeyecektir. Yukar›da da and›¤›m Phil Collins’in “gerçe¤in geri dönüflü” projesi, Servet Koçyi¤it’in yine yukar›da and›¤›m “Mavi Taraf Yukar›”, Michael Blum’un “Safiye Bahar’›n An›s›na” eserleri

Deniz Palas’tan. Garanti Binas›’nda bilhassa üzerinde durmaya de¤er Kahireli sanatç› Wael Shawky’nin “Ma¤ara” isimli videosu, Zagrepli sanatç› David Malikovic’in “Yeni Bir Miras ‹çin Sahne” isimli video enstelasyonu, kolajlar, dokümantasyon ve modelleri, Kudüslü sanatç› Yaron Lehsem’in “Köy” isimli dijital bask›s› ve “CNN Projesi” bafll›kl› videosu, Amerikal› sanatç› (Berlin’de yafl›yor) Sean Snyder’in isimsiz (Irak), renkli prova k⤛d› üzerine dijital bask› ve video filmi say›labilir. 5 Numaral› Antrepo’da ise Tel Avivli sanatç› (Londra’da yafl›yor) Smadar Dreyfus’un “Cankurtaranlar” videosu, M›s›rl› sanatç› Hala Elkoussy (Amsterdam ve Kahire’de yafl›yor) “Periferi Hikâyeleri” dijital video ve foto¤raflar› ile listemde. Tütün Deposu’ndaki Johanna Billing’in (Stockholm’de yafl›yor) “Sihirli Dünya” videosu görüntü ve sesleriyle haf›zalardan silinmeyecektir. Yine Tütün

Magical World / Sihirli Dünya, Johanna Billing, 2005, video.

Mavi Taraf Yukar›, Servet Koçyi¤it, 2005, Yerlefltirme: Kar›fl›k teknik. (Foto¤raf: Muammer Yanmaz) Solda, Irak’ta çekilmifl amatör foto¤raflar, Sean Snyder, 2005.

Altta, Lifeguards / Cankurtaranlar, Smadar Dreyfus, 2005, video enstalasyonu.

mimar•ist 2005/4

37


TASARIM

Konya, Y. Z. Kami, 2005, iris bask›l› foto¤raflar üzerine ya¤l›boya ve gesso. (Foto¤raf: Serkan Taycan)

Deposu’nda Tintin Wulia, Cakarta’n›n kentsel sorunlar›n› ele al›fl flekliyle, Bilsar Binas›’ndaki Ola Pehrson’la ayn› kategoride. ‹kisi de videolar›n› modellerle gerçeklefltirirken, Tintin Wulia maketlerindeki sanatsal üslupla sivriliyor. Ola Pehrson’un daha “marifetli” maketleri, hani dikkat etmesek nerdeyse bizi kand›racak gibi duruyor. Tütün Deposu’nun en üst kat›n› iflgal etmifl Pavel Büchler (Prag do¤umlu, Manchester’da yafl›yor), “fiato” isimli ses enstalasyonuyla bienalin en özgün ifllerinden birini gerçeklefltirmifl. Üstelik bulundu¤u mekânla çok iyi örtüflen bir enstalasyon. Mekân› terk ederken “Nazi marfllar› çalacak birazdan; o k›sm› da beklese miydim acaba?” duygunu yaflad›m. Garibaldi Binas›’nda bulundu¤u mekân› en iyi de¤erlendiren New York’ta yaflayan ‹ranl› bir sanatç› Y.Z. Kami idi. “Konya” isimli iris bask›l› 48

They Had Been Heard (There), Let Them Be Heard Here, Too

The 9th ‹stanbul Biennial The 9th ‹stanbul Biennial has attracted a great interest by its 18-year accumulation. Museum directors, art critics, the ones who come to choose works for other biennials and art lovers had filled the streets around Beyo¤lu, Galata, Karaköy as convoys. For years, artists have been struggling with fait accompli as Bedri Baykam says. Since 13th century, they have been carrying a list of perfects like a humpback. Audiences also share the same load. However, audiences in Turkey are coming from another major culture and are without prejudgment. Doubtless, the Biennial was not so simple to let some German authorities and magazines to underestimate. There is an obvious injustice. The right sentence is that this biennial has everything what the others have. Its addition is the audience profile. If the Biennial could not create an important artistic expansion, this is related with the present period of time, not with the biennial itself. It is possible to list, sort, shortlist and elucidate many highlighting works. But unfortunately many works based on the films or photos of Istanbul could not be included. Our desire is that all individuals and organizations in charge would start the preparations of the next biennial and mobilize the participants right now without ignoring the importance of biennials about the advertisement of the country. 38 mimar•ist 2005/4

adet siyah beyaz foto¤raf üzerine ya¤l› boya ve gesso müdahalelerden oluflan ifli salonun aynalar›nda ço¤al›rken, yerde dönen su mermerinden tafllar üzerine fiems-i Tebrizi’den beyitler ifllenmiflti ve içinde dolafl›lan bu ifl mezzaniden çok daha baflka görünüyordu. ‹fller Sat›n Al›ns›n Haz›rl›¤› iki seneyi alan ve baz› sanatç›lar›n alt› ay burada kalarak çal›flmalar› sonucu ortaya ç›kan bütün bu anlaml› ifllerin, çabalar›n sadece bir buçuk ay süresince sergilenmeleri ne üzücü. fiu bienal sürelerini hakikaten gözden geçirmekte fayda var. Ayr›ca bu ifllerden bir k›sm›n›n sat›n al›narak al›konulmas›n›n sanat hayat›m›za faydas› olaca¤› kesin. Buna inanan Proje 4L koleksiyonu her geçen gün yeni al›mlarla ulusal boyutlardan uluslararas› boyutlara s›çr›yor. Bienal programlar›na katk› olarak Proje 4L Elgiz Koleksiyonu 15 Eylül’de yeni yap›tlar› sergilemeye bafllad›. Di¤er koleksiyonlar, yani Pera Müzesi ve Sabanc› Müzesi bu konuda s›n›fta kald›lar. Bienal süresinde yapt›¤›m›z ziyaretler esnas›nda ça¤dafl› içeren salonlar› kapal›yd›. Halbuki Pera’da Jean Dubuffet, Sabanc›’da Picasso sergileri bu tarihlere rastlat›lamaz m›yd›? Yap› Kredi, s›n›f› bu aç›dan baflar›yla geçti. Bienal boyunca savafl karfl›t› iflleriyle dev Alman sanatç› Otto Dix’i ve “Tunç Ça¤›n›n Gizemli Kad›nlar›”n› sergiledi. Dahas› Abidin Dino’nun tiyatro dekoru temal› desen sergisi... Hepsi çok zevkli ve e¤itici sergilerdi. Heykel konusuna son noktay› Tunç Ça¤›n›n Gizemli Kad›nlar› koydu san›r›m. Boyutlar›na bakmadan en iddial› formlar›yla, ölçütleriyle kaç bin sene evvelinden Anadolu’yu ana-dolu yapan heykeller bunlar. Yine bienal paralelinde Yap› Kredi baflar›l› bir baflka sergiye daha imza att›; Milli Saraylar’la iflbirli¤i halinde Dolmabahçe Saray›’nda Hoca Ali R›za’n›n ölümünün 75. y›l›na denk düflen bir anma sergisini, 600’ü aflk›n eser içeren bir kitapla da taçland›rd›. Her fleyi göremedim, gördüklerimin de hepsinden bahsedemedim. Bienali düzenleyen ve eme¤i geçen herkese ve destekçilere çok teflekkürler. Görüldü¤ü üzere tek kiflilik bir oyun de¤il bu. Herkesin kuvvetle kat›lmas› gereken bir kültür hareketi. Dolay›s›yla, kat›lmayanlara “Hadi,” diyoruz, “Hadi elinizi çabuk tutun. ‹ki y›lda bir yap›l›yor, çok az zaman›m›z kald›.”

Mahmut Nüvit, ‹ç Mimar


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.