Uyku Performansı Tasarım Dergisi

Page 1

KONUTLAR /APARTMANLAR RESIDENCES /APARTMENTS VENEDİK BİENALİ DERİN SARIYER TEMA İSTANBUL NOXX APARTMANI BORAN EKİNCİ MİMARLIK MAÇKA ARMANI RESIDENCE

N o :

212262-2014/02

03

2 3 9

TR_15 TL KKTC_20TL CN RBM_135 EU_€15 US_$19


050 TASARIM 239

KONUTLAR RESIDENCES

rÖpOrtaj ıntervıew

“Uyku ve uykunun gizemi beni kendine çekiyor” Siyah bir oda. Ortada bir yatak ve yatağın karşısında bir televizyon ünitesi. İsviçreli ünlü mimar Mario Botta’nın biçimsel dünyasını referans alan 1990 tarihli tasarımlar eşliğinde uykunun gizemli dünyasına yolculuk... 21-22 Şubat’ta gerçekleşen alldesign 2014 Tasarım Konferansları ve Yaratıcı Endüstriler Fuarı’nda ‘Uyku’ konseptli yaratıcı bir performans sunan içmimar-tasarımcı Mahmut Nüvit hem bu performansı hem de yeni çalışmaları hakkında bilgiler verdi. Neden uyku performansı? Neden bunu yapmak istediniz? Neden uyku tam bilmiyorum? Belki de açıklamak istemiyorum ama hep yapmak istiyordum. Forbes dergisinde bu fuar haberini okuduğum da performansı orada yapmak istediğimi biliyordum sadece. Bir refleks gibi oldu. Aniden. Uyku gizemli, kara bir delik gibi ilgimi çekiyordu. Düşünün, dünya bir boşlukta, bütün bağlarından kopmuş bir şekilde dönüp duruyor. Biz ise bir zerre gibi var olmaya çalışıyoruz. Uykuda da buna benzer büyük bir kopuş yaşıyoruz, bir hiçlik dünyasına gönüllü dahil oluyoruz. Gerçekler dünyasından koparak bilincin dışına düşüyoruz. Uyuduktan sonra da ne olup bittiğini bilemiyoruz. Çeşitli rüyalar görüyoruz, bir kısmını hatırlıyoruz, bir kısmını hatırlamıyoruz. Orada gerçekdışı bir dünya var. Aslında bu gerçekdışı dünya aynı zamanda gerçek dünyanın içinde bir dünya. Gerçeğin bir parçası. Ama anlamlandırmak tam bir uzman işi. Bu kopuşu, bu karanlığı özellikle

siyah, siyahın derinliği temsil ediyor. Fuar alanını düşünün, herkes orada başka bir şey yaşarken, gülerken, konuşurken, alışveriş yaparken yani başka bir hayat devam ederken birinin bir karanlık odaya kapanıp başka bir zaman dilimini yaşaması, bu olağandan kopuş, aslında çok şahsi olarak söyleyecek olursam, benim realiteden kopuşumu temsil ediyor. Bu dünyadan ayrılma, bir odaya girip sıfırlanmak, derin bir duygu... Çok korkutucu. İlk gün tüm televizyon ekiplerinin benim performans standımın önünde kuyruk oluşturan ilgisinden sonra ertesi günü fuar alanına dönüp dönmemekte tereddüt ettim. İtiraf edecek olursam, dışardaki dünyada bir şey hissetmiyeceğimi düşündüm. Bir performans ile uykuyu anlatma fikri nereden doğdu? Tasarım dünyasında performansla bir şeyi sunmak çok kullanılmıyor, ya da ben şahit olmadım. Performans sanatına çok şahit oldum tabi. Birçok perfor-

mansta yer aldım. Performans sanatı davranışlar, beden üzerinden birşeyler anlatmak biliyorsunuz. alldesign’da yaptığım çalışmada kendi bedenimi de kullanmadım. Eskişehir Güzel Sanatlar’da okuyan bir “uykucu” buldum. Ve uykucu en az diğer izleyiciler kadar benim için de gizemliydi bu anlamda. Dünyanın bu yarısında birşeyler olurken diğer yarısında da uyunuyor. Bu performans ile aynı zamanda öbür yarıyı buraya taşımış olduk. Dolayısıyla uykucu burada başka bir zaman dilimini yaşamış oldu. Bu da zamanın tartışılabilir olduğunu, izafiyeti gösteriyor. Burada gündüz ama orada gece. Aynı anda varlar. Bunların felsefi olarak düşünülüp irdelenmesi lazım. Başka okumalara da açık. Ben biliyorsunuz sanat ve tasarım ilişkilerini uzun zamandan beri inceleyen bir insanım. Toplumda bir hareket yaptığınızda o başka olaylara da vesile olabiliyor. Bu yaptığımız performansın da sarsıcı bir hareket olduğunu, etkilerini de önümüzdeki günlerde göreceğimizi düşünüyorum. Performansı sergilemek için neden alldesign’ı seçtiniz? alldesign konferanslarının ilkine katılmıştım. Bu üçüncüsü. Dolayısıyla yüksek derecede entelektüel yapılanmasını biliyordum. alldesign’a katılan firmalar tasarıma ve sanata değer veren firmalar. Orada sanat ve tasarımla ilgili her türlü şey konuşulacaktı. Tasarımcıların en üst düzeyde temsil edildiği bir platformdu. Yaptığım çalışmanın orada karşılık bulacağına inandığım için alldesign’da olmayı tercih ettim. Ve gerçekten de karşımdaki stantta Arik Levy yer aldı. Sanat ve tasarım ilişkilerini parçalayan tasarımcılar olarak aynı dünyanın insanlarıydık, çok iyi anlaştık ve kucaklaştık. Sonra da Mario Botta gelip kendisine ithaf edilmiş performans için güzel sözler söyleyerek beni tebrik etti. Daha ne olsun? Bu performansın Best Fuarı’nda yaptığınız performanstan ne gibi farklılıkları vardı? Best Fuarı’ndaki çalışmamda da alldesign’daki çalışmamda da gizlilik vardı. Best’teki standım kırmızı levhalarla tamamen kapalıydı ve yine 1990


Mahmut Nüvİt

yılına ait Tip-i Top isimli mobilyam içine gizlenmişti. Sadece göz seviyesinde açılmış bir delikten gözetlenebiliyordu. Uyku performansımda ise, içeriyi gösterdik ama kurdele cam dediğimiz bir camla gösterdik ve camı da göz seviyesinin altına yerleştirdik. İçeriyi görmek isteyenler eğilip bakmak zorundaydılar. Ya gerçekten saygıdan eğilip bakacak ya da mecburiyetten eğileceklerdi. Eğildiklerinde de karanlıklar içinde yatağın arka kısmını ve karşıdaki ekranı gördüler. Artık karanlıklar içinde ne gördülerse… Bilmiyorum gördüler mi göremediler mi? En azından dokunamadılar, detayları inceleyemediler, tam olarak kavrayamadılar. Fuarların satışa yönelik bir pazar yeri olmasına rağmen görüldüğü üzere ben çalışmalarımı gizlemeyi tercih ediyorum. Yani olmalı mı olmamalı mı fikri var. Çalışma kendini ortaya atmıyor, pazarın bir ürünü olmayı reddeden bir tavır var. Ama aynı zamanda oyuna katılma da var. İkircikli bir durum bu. Yani oyuna katılıyor belki ama en azından diğerleri gibi katılmadığı aşikar. Mevcut durumu eleştirel bir gözle ele alıp başka öneriler getirdiği de kesin. Her iki işimde de gerek Tip-i Top gerekse Melotonin de -Melotonin de performansın yapıldığı tasarım yatağın ismi- başyapıt niteliğinde sinemayı bir sanat dalı yapan yönetmenlerin filmi var. Best Fuarı gelecek teknolojileriyle ilgili olduğu için orada Stanley Kubrick’in 2001 A Space Odyssey fil-

TASARIM 239 051

mi kullanıldı. Uyku performansında da Fellini’nin 8,5 filmi var. Yaratmanın zorlukları üzerine siyah beyaz bir film. Her ikisi de üzerinde uzun uzun düşünmeyi hak eden kült filmler ve benle, benim yaptığım işlerle derin bağları var. Örneğin ben en son fuara katıldım ama bir yer elde etmem çok zor olmadı. Bu anlamda alldesign çok yapıcı ve anlayışlıydı. Manus Design da öyle en küçük detayına kadar işlerini aksatmadan işe büyük bir sadakatle tam olması gerektiği gibi yaklaştılar. Yataş basınla ilişkilerde büyük bir profesyonel başarı gösterdi, ama bilirsiniz işte bir iş yapılırken bin tane yaratma sorunu vardır tıpkı 8,5 filminin baş karakteri Guido nun olduğu gibi. Bu anlamda bu filmden herkes payına düşen dersleri çıkarmalı diye düşünüyorum. Bu çalışma ilhamını nereden aldı? Bu işte Mario Botta’nın şekillerinin eğemenliğini, simetrisini kabul ediyorum. Performansta kullanılan yatak 1990 yılı Nisan ayında, Fransız dominyonlarında ve Türkiye’deki Fransız şirketlerinde yöneticilik yapan frankofon bir müşteri için tasarlandı. Görsel imgelerin ruhunu motosikletle gezen bu genç adamdan aldı. Mario Botta’nın şekiller dünyasına adanmış bir dizi mobilya tasarımından ilkidir. alldesign’daki performans bu anlamda hafızasında hatıraları barındıran bir performans da oldu. 90’lı yıllara, hem Mario Botta’ya hem de kendi kişisel tasarım maceramıza bir yolculuk gibiydi. Bu performans ilk yapıldığından bu yana 24 yıl geçmiş ama bugün bile yepyeni, pırıl pırıl duruyorsa demek ki bugün için yapılmış, ben bugün için üretimde bulunmuşum. Bu tarz uyku performansı daha önce başkaları tarafından yapıldı mı? Varmış evet. Buna benzer bir performans 1995 yılında Museum of Modern Art’ta yapılmış. Oscarlı bir oyuncu Tilda Swinton The Maybe isimli performansta Cornelia Parter tarafından, kristal bir küp içinde bir uyutulmuş. Orada bütün çıplaklığı ile uyku gösterilmiş. Bu sanatçı bunu yaparken ne düşünüyordu bilemiyorum. Müze spot ışıkları altında

uyku tanımlanırken benimkisi tamamen karanlıkta bir performans oldu. Her performansı yapan kendine göre bir yorum getiriyor tabi. Yaptığınız performansın sergilenebileceği çok fazla platform, etkinlik yapılamıyor. Bu anlamda insanlara ulaşabildiğinizi düşünüyor musunuz? Arik Levy alldesign’de tam karşımdaki standdaydı, performansımla ilgili çok güzel yorumlar yaptı. Onun beni anlaması benim için çok değerli. Mario Botta ziyaret etti, çok güzel bir konuşma eşliğinde tebrik etti. Yalçın Ayaslı Türk tasarımına oldukça yatırımlar yapan benim için çok önemli bir isim. Bilhassa görmek istediği için geldi. Adnan Serbest, Aziz-Derin Sarıyer standı ziyaret etti. Aykut Erol bu performansı Zona Tortona’da yapın diye öneride bulundu. Ayşe Birsel güzel yorumlar yaptı. Görmesi gereken insanlar gördüler, herkes çok saygı duydu. Bu anlamda ben yaptığım işten memnunum. Herhalde bundan sonra fuarlar eskisi gibi olmayacaktır. Ümit ederim sanayi de eskisi gibi olmayacaktır. Çünkü ne dünyada ne de bizde lokal olarak iyi ve güzel tasarım yapmada sorun yok kendimi de işin içine katarak söylüyorum. Ama artık daha düşünceli olmalıyız daha sorgulayıcı. Bu yolda yeni bir kanal açtığıma inanıyorum. Buna benzer başka performanslar da olacak mı? Bu performansın çıktılarıyla bir iş daha yapmak istiyorum. Partnerim Yataş’a da bağlı bu biraz. Uykuya ilgim devam edecek. Bir dahaki alldesign’da bana sağlanan büyük alanda bir sergi projesi yapacağım. Bu çok tartışma yaratacak bir konu olacak. Taraflar belli olduktan, kesinleştikten sonra açıklama yapacağım. Kültür tarihimizin derin bir yarasına bir neşter vuracak ve çok sarsılacağız...


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.