magrib 5-6

Page 114

magrib

düşünce

bakanı Amerikan ulusal meclisindeki teşekkür konuşmasında ‘demokrasi’ kavramını ülkelerine getiren Amerikan yetkililerine canı gönülden teşekkür ederken bu oyunun can alıcı bir sahnesini oynadığının farkındamıydı acaba. Nasıl bir ‘demokrasi’ kavramıyla yüzyüzeydi ki bu yüzsüzlüğü yedirebilmişti kendine. Damarlarında nasıl bir kan dolaşıyor ki bu kavramı tam olarak kavrayabilmişti. Bu nasıl bir aşağılık kompleksi ki tüm dünyanın gözleri önünde rezil olma cesaretinde bulunabilmişti. Arap birliğinin Lübnan savaşını durdurması talebiyle Birleşmiş milletlere, ‘insan hakları’ kavramını ellerine sıkıştırarak gönderdiği heyet hangi akla hizmet etmektedir. Hizbullahın İsrail mevzilerini vurmaya başladığı anda sanki günlerdir çalışmayan beyinleri çalışmaya başlamış ve ateşkes diye bir şey akıllarına gelmişti. BM’in kırk gün unuttuğu ‘insan hakları’ kavramını aniden hatırlayıvermesi nasıl izah edilebilir. Hangi kavramı nerede ne zaman kullanacağınımı karıştırdılar acaba. Binlerce sivilin ölmesine açık açık göz yuman batı ‘insan hakları’ diye bir kavramdan nasıl bahsedebilir. Ve son yüzyılda İslam ülkelerindeki batının tosuncukları hala modern bir yaşam adına bizlere pazarlanan bu kavramları arsızca nasıl müdafa edebilirler. Siyasi anlamdaki güleç yüzlü manevraların bir izahı olabilir ama kültürel anlamdaki özentinin (kendini yenik addederek) yakınlaşmanın hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. Hiç bir şekilde batının İslam medeniyetine üstünlüğü ya da yardım edebilirliği mümkün değildir. Batının müslümanların yararına ürettiği ve uyguladığı en ufak bir kavramı yoktur. Batı son yüzyıldır sürekli tekrar edegeldiği kavramlarla ilgili ciddi bir sınav verdi ve kaybetti. Ne ‘insan hakları’ diyebilecek yüzleri ne üstün medeniyet nutuklarının değeri kaldı. Tüm kelli felli kavramlarını boynuna ip takıp sallandırdılar. İnanılacak hiç bir değeri, savunulacak hiç bir düşüncesi kalmadı. Silah zoruyla kurdukları bu düzenin insalık adına ne rahat edilecek bir tarafı ne sürekliliğini sağlayabilecek bir içeriği vardır. Ekonomik üstünlükleriyle sürdüre geldikleri modern toplum iddiaları ahlaki yoksunlukları yüzünden gülünç duruma düşmüştür. Ahlaksızlığın dibini buldular. Yeryüzünde bugüne değin, bu kadar iki yüzlü insanlar yaşamadı. ... Son yüzyılda gözünü açan insanlar aslında hiç bir şey ifade etmeyen bu kavramların batı tarafından süslenerek zihinlere yerleştirilmesiyle karşı karşıya bırakıldılar. Yeryüzünde birliğini kaybetmiş ve paramparça kalmış ümmetin garip halkaları isteyerek ya da istemeyerek bir yola koyuldular. Batılalaşma serüvenimizin bitmek bilmeyen virajları her geçen gün bize kendimizi ve bize ait tüm değerleri unutturdu. Başkalaşabilme yarışında kıyasıya yarıştı müslümanlar birbiriyle. Batıyı sevme meselesinde de. Sonunda ucube birer milletler sürüsü olarak katliamların tam ortasında bulduk kendimizi. Çocuklarımız hesapsızca öldürülüyor, kadınlarımıza tecavüz edili-

112


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.