bizdevarız19.sayı

1 - 15 OCAK 2010 YIL 2 SAYI 19

ENGELL‹LER‹N ‹LK VE TEK GAZETES‹

GTO’DAN ENGELL‹ AÇILIMI

G

aziantep Ticaret Odası (GTO), 2010

yılında önemli bir sosyal projeyi hayata

geçiriyor. “Engelsiz Gaziantep için El ele Projesi” ile

şehirde yaşayan engellilerin hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan GTO, kentin sorunlarına destek olmayı amaçlıyor.

GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan,

tüm kurumları ve Gaziantep halkını projeye destek ol-

maya çağırdı. Aslan, bu proje ile şehrin bu alandaki sorunlarını masaya yatırıp, çözümler üretme gayreti

içerisinde olacaklarını belirtti. Bu nedenle herkesimin desteğine ihtiyaç duyduklarını anlatan Aslan, .... devamı 3’te

AMPUTE ‘DEN GOL OV

Ş

ahinbey Ampute takımı Samsun’a ayak bastı...

8 - 0. Gaziantep Şahinbey Ampute futbol takımı ilk yarının son maçını deplasmanda Samsun engelliler gücü ile yaptı. Deplasmanda oldukça iyi bir futbol sergileyen Şahinbey Ampute futbol takımı Osman(3), Ali Fıstıkçı (2), Dede, Ali Haydar, Bünyamin’in attığı gollerle rakibini farklı yenerken puan sıralamasında 3.lüğe yükseldi. Teknik heyet yeve futbolcular böyle bir fırsatı kendilerine sundugu için Şahinbey Belediye Baskanına tesekkür ettiler.

TÜRK‹YE’DE B‹R ‹LK ENGELL‹LER DANIMA HATTI

0 342 232 32 52

www.bizdevarizgazetesi.com

SUYU ARITIN; ÖZELL‹KLE YANLI B‹LG‹LERLE K‹RLEND‹∕‹ ZAMAN !!!

Gürsel KAPANO∕LU Bölge Koordinatörü Suyun vücudumuzdaki ana fonksiyonları nelerdir?

Su vücudumuzda bir çözücü ve taşıyıcı olarak iş görür. Besinlerin hücre içine, atıkların ise hücre içinden vücut dışına atılmasında en önemli rolü oynar.

Bu işlevlerine ek olarak vücut sıcaklığını dengelemek, eklemlerde ve bazı dokularda kayganlaştırıcı görevi görmek gibi çok önemli işlevleri vardır.

Arıtılmış sularda, özellikle “Reverse Osmosis “sistemlerinde elde edilen suda minarel yoktur, bu yüzden bu suyu içenler yeterince minarel alamaz ve özellikle yaşlılar-çocuklar olumsuz etkilenir!

Bu tip iddialar tanıtım yapılırken, özellikle basında yer alıp bazı haberler de örnek verilerek, karşınıza gelebiliyor. Bu tip sorulara yada ön yargılara karşı ne yapa bilirsiniz?

Tabi ki bilimsellik zırhımızı kuşanabiliriz. Öncelikle mineral nedir, sudaki minareler hangileridir gibi soruları cevaplamamız gerekir.

Mineraller doğada oluşmuş belirli bir kimyasal formülü bulunan kristelleşmiş çoğunlukla katı cisimlerdir. Çok nadirde olsa sıvı halde buluna bilir. Bu tanımda altı çizilmesi gereken bölüm mineralin doğada oluştuğu ve inorganik olduğudur.

Doğada bulunan mineraller,kaya katmaları arasındaki hareketleri sırasında sürtünmesi yada toprağa yağmur şeklinde temas etmesi sebebiyle suya karışır, daha doğru bir tabirle suda çözünürler. Bu mineraller kayalarda ve doğada daha çok bulunmaları sebebiyle ağırlıklı olarak kalsiyum,magnezyum,florür,potasyum,sodyum,sülfa t,bikarbonatlar,kloritlerdir.Sert sularda bu mineraller özellikle kalsiyum ve magnezyum bulunmaktadır, ama İNORGANİK olarak!!

Bir mineralin inorganik olması yada olmaması neyi değiştirir? İnorganik mineraller, yani üzerilerine karbon atomu bağlanmamış mineraller yalnızca bitkiler tarafından tekin olarak kullanılabilir.ilk okulda öğrendiğimiz fotosentez, yani bitkilerin havadaki karbondioksiti alıp yerine oksijen vermesi sayesinde bitkiler bu mineralleri kendileri için faydalı hale bir başka deyişle organik hale getirilebilir.Böylece sebze ve meyveler bizim için organik mineral kaynaklarına dönüşür. Diğer taraftan insan vücudunun inorganik mineralleri becerisine sahip olduğunu düşünsek bile günlük mineral ihtiyacımızı karşılamak için yüzlerce litre su içmemiz gerekirdi. Çünkü en sert sularda bulunan mineraller bile günlük ihtiyacımızı karşılamaktan çok uzaktadır.örneğin tavsiye edilen günlük kalsiyum ihtiyacımız karşılamak için yaklaşık 845 bardak sert su içmemiz gerekir,yada bir-iki ince dilim peynir!!bir tabak ıspanak da günlük kalsiyum ve potasyum ihtiyacımızı karşılar, yani insanlar mineral ihtiyaçlarını katı gıdalardan, sebze ve meyvelerden giderirler,sudan değil!!!

Tabloda verilen bilgilerden de anlaşılacağı gibi,su kesinlikle mineral kaynağı değildir. Suyun vücutta en önemli görevi taşıyıcılıktır. Başta Harward

Üniversitesi Tıp Doktorlarından ve Arizona Üniversitesi tamamlayıcı ilaç programının başkanı olan Prof. Andrew Weil ve birçok tıp doktoruna göre TDS değeri düşük sular insan hücreleri tarafından alınamamış mineral fazlalarını ne zararlı maddelerin vücutta atılmasında da önemli rol oynamaktadır. B sayede eklemlerde biriken ve belli bir yaşta sonra önemli sorun yaratan fazla kalsiyum vücuttan atılabilmektedir. Diğer taraftan yumuşak sular düşük tuz oranları ile tansiyon hastaları için idealdir. Vücut fonksiyonlarının sağlıklı çalışması ve rahatça bol miktarda su içebilmesi için en uygun su yumuşak sudur.

Tüm bu anlattıklarınıza rağmen ikna olmayan müşterileriniz için ne gibi örnekler verebilirsiniz?

1. Sert sular yaşlılar ve çocuklar için faydalı olsaydı tüm bebek ve çocuklara maden suyu içirmez miydik! İçerisinde sulardan onlarca kat fazla mineral bulunan maden sularını bebeğinize tavsiye eden doktor hiç duydunuz mu! Yada demir eksikliği çeken bir çocuğun su yerine maden suyu içtiğine hiç rastladınız mı!

2. İnorganik mineraller açısından zengin suların insana yararı dokunsaydı Afrika da açlıktan ölen insan olur muydu! Somali’de yada Etiyopya’da açlıkla boğuşan insanlara sadece su gönderilerek yaşamaları sağlanamaz mıydı!

3. yumuşak ve TDS değeri düşük sular faydalı olmasaydı,her bir bireyine bir yıl içinde on binlerce dolar harcanan Amerikan ordusu askerlerine yaklaşık 25 yıldır TDS değeri 3’ten daha düşük su içirir miydi! Üstelik deniz altı ve uçak gemilerinde 4-5 ay aralıksız sadece bu suyu içtiklerini bilerek!

Sektörünüzün problemleri hakkında bilgi verebilirmisiniz? İçme suyu sistemleri üzerine çalışarak hayatını kazanan insanlar için kendi konuları ile ilgili yapılan yanlış yorumlar ve karşılaştırmalar oldukça can sıkıcı ve rahatsız edici olabilmektedir. Bu yorumlar ve karşılaştırmalar yazılı-görsel basın veya medyatik doktorlardan geldiğinde dahada zorlayıcı , hatta yıpratıcı olmaktadır. Bu yanlış bilgilendirmelerin çoğunun, hatta tamamına yakının, bilimsel dayanakları yoktur ve ticari kaygılarla yapılmaktadır.

Peki müşterilerinizde ön yargı uyandıran ve “su arıtma” lafını duyduğu anda size sert çıkmasına sebep olan bu haberlere karşı ne yapabilirsiniz?

Yapabilecekleri sınırsız ama bir ön şartı var : İnanmak. Ürettiğimiz sistemlere kendimizin inanması ve aklımızda en küçük bir soru işaretinin kalmaması.

bizde var›z

Güncel Haberler

3

‘ANTEPLİ’ OLMANIN GURURUNU GAZİANTEP VAR OLDUKÇA ONURLA SÜRDÜRECEĞİZ

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Gaziantep’in Düşman İşgalinden Kurtuluşunun 88.Yıl Dönümü dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı.

B

aşkan Güzelbey mesajında, ‘Bugün, özel bir gün... Bugün, asla unutulmayan, unutulmayacak ve unutturulmayacak bir gün... Bugün, Gaziantep’imizin şanlı bir direniş sonrasında, düşman işgalinden kurtuluşunun 88.

Yıldönümü... Hepimize kutlu olsun...

Kurtuluş Savaşı’nda aylarca süren kuşatmaya, 6 binin üzerinde şehidimize, aylarca açlığa, susuzluğa, sağanak gibi yağan mermi ve şarapnel parçalarına rağmen; yılmadan, korkmadan düşmana karşı inatla savaşan atalarımızın bu çabası, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de takdirini kazanmış ve Yüce Atatürk, “Ben Gaziantepliler’in gözlerinden nasıl öpmem, onlar yalnızca Gaziantep’i değil, vatanı da kurtardılar” sözleriyle bizleri övmekle yetinmemiş, Gaziantep nüfusuna kaydolarak, şehrimizi bir kez daha onurlandırmıştır. Gazi Şehir ‘Gaziantep’ kendi kaderini tayin etmek için varını yoğunu ortaya koymuş, bu mücadelesi ile Türk Ulusunun kaderini de değiştirmiştir’ dedi.

Güzelbey, ‘Milli Mücadelede mutlak zafere ulaşılacağı inancını, bütün Türklere Antep müdafaasının takip ettiği seyir ilham etmiştir. Antep savunması, yürekleri yurt sevgisi ile dopdolu bir avuç Anteplinin inanılmazı efsaneleştirmeleridir. Alın teriyle ıslanmış, umutla yeşertilmiş toprağını, düşmana vermemek için canını feda eden, bombardıman altında inim inim inlerken dahi ‘Vatanım’ diyebilen bir avuç insanın hikâyesidir. Hürriyete inanan, kendi kaderine terk edildiğini, çaresizliğini bildiği halde, kenetlenmenin en güzel örneğini sergileyerek, akıllara durgunluk veren bir özveri ile kendisini düşmanına bile hayran bıraktıran, onurlu bir milletin zaferidir.

Kahramanlıklarla dolu Türk tarihinin altın sayfalarından birini oluşturan Antep Harbi sırasında gösterilen direniş, düşman komutanlarını da hayretler içinde bırakmış, düşman kuvvetleri gördükleri kararlılık karşısında ümitsizliğe

1. saydan devam Gaziantep’teki birçok kurum ve kuruluşun desteği ile bu projenin hayata geçirildiğini belirtti.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Haci Sani Konukoğlu Endüstri Meslek Lisesi ve Gaziantep MEKSA Vakfı işbirliğinde Sosyal Destek Programı (SODES) çerçevesinde hazırlanan proje kapsamında yürütülecek çalışmalarla kentte yaşayan engellilerin yaşam standartlarının arttırılmasının amaçlandığını belirten Başkan Aslan, söz konusu projenin, eğitimlerden bilinçlendirme toplantılarına, sportif faaliyetlerden engelli ailelerine yönelik seminerlere kadar birçok faaliyeti içerdiğini aktardı. Türkiye nüfusunun yüzde 12’sinin engelli vatandaşlardan oluştuğuna dikkati çeken

Aslan, şöyle konuştu; “Türkiye’nin en büyük ve sanayileşmiş illerinden biri olan Gaziantep’te maalesef engellilerin ekonomik ve sosyal hayata katılımları konusunda halen ciddi sıkıntılar söz konusu. Bu sebeple Odamız sivil toplum duyarlılığı ile bu alanda yürüttüğü çalışmalara bir yenisini daha ekliyor. Devlet Planlama Teşkilatı tarafından Gaziantep Valiliği koordinasyonunda açılan SODES Programı çerçevesinde engellilere yönelik bir proje hazırladık ve geçtiğimiz günlerde proje faaliyetlerine başladı.”

Proje çerçevesinde oluşturulacak Engelsiz Gaziantep Platformu’nun yanı sıra halkın bu konudaki duyarlılığını arttırmak için çeşitli seminerler düzenleyeceklerini bildiren Aslan, ortopedik engellilerin ekonomik hayata kazandırılması amacıyla ise bilgisayarlı stilistlik ve modelistlik

sürüklenmiştir. Şüphesiz ki bu zaferde “Düşman cesedimi çiğnemeden Antep’e giremez” diyen Şahinbey kadar, düşmanın telefon tellerini kesip iletişimini koparan 11 yaşındaki Şerif’in de payı vardır. Gaziantep Savunması, çoluk çocuk, kadın erkek demeden bir kentin topyekun kendini savunduğu, işgale direndiği ve tarihe geçen onurlu bir destandır’ diye konuştu.

Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, ‘Hepinizin bildiği gibi Gaziantep’i, Gaziantep yapan tarihinin ve tarihe mal olmuş kişiliklerin yanında, kente kültürel yönden kimlik kazandıran önemli değerler ve semboller vardır.

Kenti kurtarmak ve korumak kadar bu değer ve sembolleri de korumak önemlidir. Çünkü Gaziantep bu değerler ve simgelerle güçlü bir kent kimliği oluşturmuş, bu değerler ve sembollerle vizyon sahibi bir şehir olabilmiştir.

Büyükşehir Belediyesi olarak Gaziantep’in vizyonunu genişletmek, atalarımızın bağımsızlık yolunda yürüttüğü mücadeleyi güçlü ve başarılı bir kent oluşturarak sürdürmek sorumluluğu ve amacıyla kentin değer ve sembollerine sahip çıktık. Atalarımızın el birliği ile kurtarıp koruduğu ve bizlere miras bıraktığı güzel kentimizin kültürel ve tarihi değerleri bir bir elden geçirilerek gün yüzüne çıkarıldı ve çıkarılmaya devam ediyor. Gaziantep yeni yüzüyle, geçmişine sahip çıkarak geleceğe hazırlanıyor’ dedi.

‘Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 88. Yılında, atalarımızın bizlere canlarını ortaya koyarak armağan ettiği, sevgili şehrimiz Gaziantep’in, kültürel ve tarihi değerlerini, sizlerden aldığımız destek ve sevgiyle hep beraber koruyoruz... Birlikte başarmanın gururunu yaşıyoruz...

Ve biliyoruz ki, atalarımıza saygı, sadece onları anmakla değil, onlar gibi yiğit, çalışkan, onurlu, şerefli ve namuslu yaşamakla mümkün... Torunlarını bu güzel beldede özgürce, yaşatabilmek için kendi hayatlarını çekinmeden feda eden büyüklerimizle gurur duyuyoruz’ diyen Güzelbey açıklamasında, ‘Bize bıraktıkları miras olan vatan sevgisini, ‘Antepli’ olmanın gururunu Gaziantep var oldukça onurla sürdüreceğiz. Ne mutlu böyle bir ecdadın torunları olan bizlere...

Atalarımızın ruhu şad olsun... Hepimizin Kurtuluş Bayramı Kutlu olsun!..’ifadesine yer verdi. mesleki eğitimleri ve web tasarımı eğitimleri gerçekleştirileceklerini dile getirdi. Ortopedik engelli gençlerin sportif faaliyetler içerisinde yer alarak sosyalleştirilmesi amacıyla 10- 14

yaş arası engelli çocuklara, Şahinbey Belediyespor Ampute Futbol Takımı işbirliğinde futbol kursu açılacağını kaydeden Aslan, “Yapılan tüm

çalışmalarda uzman psikolog ve pedagoglar yer alacak. 1 Şubat 2010’dan itibaren, ortopedik en-

gellilere yönelik bilgisayarlı stilistlik - modelistlik ve web tasarımı eğitimi olmak üzere iki bölümden oluşacak eğitimler düzenlenecek. Başvuru

formları Odamızdan bizzat veya web sitem-

izden ayrıca Türkiye Sakatlar Derneği Gaziantep Şubesi’nden 29.12.2009 tarihinden itibaren temin edilebilecektir.” diye konuştu.

Güncel Haberler

4

NEJAT KOÇER, GAZİANTEP’İN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 88. YILDÖNÜMÜNÜ KUTLADI Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer, Gaziantep’in bugün birçok alanda yakaladığı başarının altında geçmişten gelen mücadele gücünün yattığını söyledi. Koçer, Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 88. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Koçer mesajında, Antep halkının, istiklal mücadelesinde gösterdiği azmin Türkiye’ye moral ve örnek olduğunu söyledi.

Koçer şunları kaydetti: “Gaziantep, geçmişten gelen ve Gazilik ünvanı ile taçlandırdığı mücadele gücünü, bugünlere kadar taşıyarak yaşamın her alanında uygulamayı başarmıştır.

Kahramanlık destanında ortaya koyduğu mücadele gücünü bugün ekonomik hayata da yansıtan Gaziantep, aynı başarıyı bu alanda da göstermiştir. Gaziantep bugün her türlü şartlarda üretim mücadelesine devam eden, ülkeye katma değer yaratan bir şehirdir. Bu ülke için üreten ve bu ülke insanına istihdam olanakları yaratan Gaziantepli sanayiciler olarak, bu başarımızı kuşkusuz şanlı geçmişimizden aldığımız güce borçluyuz. Gaziantep her zaman olduğu gibi, bundan sonrada geçmişten aldığı bu güçle, yarınlara umutla bakmaya devam edecek.

GÖZLER GAZİANTEP’E ÇEVRİLDİ

G

aziantep Büyükşehir Belediyesi’nin tarihi mirası koruma çalışmaları Almanların dikkatini çekti.

Suriye’nin Halep ve Şam kentlerinde çalışmalarını sürdüren Alman GTS (Alman Teknik Yardım ve İşbirliği Heyeti) Eski Şehir Koruma Yetkilileri Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen restorasyon ve koruma projelerini yerinde incelemek üzere 15 kişilik bir heyetle Gaziantep’e geldiler.

Büyükşehir Belediyesi toplantı salonunda teknik heyetle bir araya gelen Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Evrim yaptığı açıklamada, ‘Gaziantep Büyükşehir Belediyemizin Kültürel Mirasımızı koruma çalışmaları sadece ülkemizde değil komşu ülke Suriye’nin Halep ve Şam şehirlerinde de yankı uyandırdı. 15 yıldır bu şehirlerde tarihi yapıların korunması faaliyetlerini sürdüren Alman GTS (Alman Teknik Yardım

ve İşbirliği Heyeti) Belediyemiz tarafından az zamanda yapılan bu başarılı çalışmaları yerinde görmek istediklerini söylediler’ dedi.

Evrim, ‘Halep’le kurduğumuz kardeş şehir ilişkileri kapsamında uygulanan ortak projeleri de takip ettiklerini belirten heyet bizden Şam şehri için de böyle bir işbirliği beklediklerini ifade ettiler. Heyette bulunan GTS Proje Yöneticisi Dr. Thomas J.Pritzkat ve Şam Şehri Proje Yöneticisi Regina Kallmayer Gaziantep’ten ve yapılan çalışmalardan çok etkilendikleri belirterek, hayranlıklarını gizleyemediler’ diye konuştu.

GTS Halep Şehri Proje Yöneticisi Dr. Thomas J.Pritzkat ile Şam Şehri Proje Yöneticisi Regina Kallmayer’in beraberinde ziyarette bulunan heyete Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Evrim tarafından Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan koruma ve restorasyon projelerini içeren bir sunum yapıldı.

bizde var›z

IMI KALDIRIM AÇIL

‘Kaldırımıma dokunma yolumu engelleme’

Görme Özürlüler Derneği (Gözder) üyesi

bir grup engelli, kaldırımlardaki tehlikelere dik-

kat çekmek için bu kez Şişli’de yürüyüş yaptı.

‘Kaldırım açılımı’ isteyen görme engelliler, yol boyunca kaldırımlarda yürümelerine engel

olan demir bariyerler, park etmiş araçlar, direkler ve benzeri cisimlerin üzerine, “Bu obje

bir engellinin geçişine mani olmaktadır” yazılı

çıkartmalardan yapıştırdı. Gözder üyesi yaklaşık 40 engelli, kaldırımlardaki tehlikelere dikkat

çekmek için yürüyüş düzenledi.

Şişli Camii önünde toplanan engel-

liler, ‘Kaldırım açılımı istiyoruz’, ‘Kaldırımdaki mantar medeniyeti taşlar’, ‘Kaldırımıma dokunma yolumu engelleme’ yazılı dövizler taşıdı.

‘Kaldırım hakkımızı istiyoruz’, ‘Gözder burada

yetkililer nerede’, ‘Yetkili uyuma kaldırımıma dokunma’, ‘Kaldırım açılımı istiyoruz’ şeklinde sloganlar atan görme engelliler, Şişli Meydanı’na

kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca çok sayıda tehlike atlatan görme engelliler, kaldırımlarda

yürümelerine engel olan demir bariyerler, park etmiş araçlar, direkler ve benzeri cisimlerin üzerine “Bu obje bir engellinin geçişine mani

olmaktadır” yazılı çıkartmalardan yapıştırdı.

Darbuka ve ritim eşliğinde yürüyen görme engelliler sık sık, ‘Sokaktan başlar medeniyet,

Nedir şu çektiğimiz eziyet, Değişmedikçe zihniyet, İflah olmaz bu memleket” ile başlayan rap

tarzında şarkı söyledi.

Eylemde bir açıklama yapan Gözder

Genel Başkanı Bülent Kelleci, kaldırımlardaki tehlikelere dikkat çekmek için bu yürüyüşü

gerçekleştirdiklerini söyledi. En kısa zamanda

kaldırımda gerekli düzenlemelerin yapılamasını isteyen Kelleci, düzenlemeler yapılana kadar

her ay bir ilçede eylemlerini sürdüreceklerini

ifade etti. Görme engelliler basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı. >CHA

Güncel Haberler

bizde var›z

5

ŞEHİTKAMİL BELEDİYESİ ZABITA EKİPLERİ TARİHİ GEÇMİŞ GIDA SATANLARA GÖZ AÇTIRMIYOR Şehitkamil Belediyesi Zabıta ekiplerinin bir işyerine yaptıkları denetimde, 152 adet tarihi geçmiş gıda ürünün bulunduğu tespit edildi. Gıda ürünlerine el koyan ekipler, iş yeri hakkında ise cezai işlem uyguladı. Şehitkamil Belediye Başkan Rıdvan Fadıloğlu, gıda üretim ve satışlarındaki ihmalin telafisi olmadığını belirterek, bu konuda kesinlikle mazeret kabul etmediklerini söyledi.

Mobilize olarak hizmet vermeye başladığı güden itibaren denetimlerdeki verimliliği artıran Şehitkamil Belediyesi Zabıta ekipleri, özellikle gıda denetimlerinde etkin bir çalışma gerçekleştiriyor. İlçeyi karış karış gezen ekipler, önceki günde bir işyerinde denetim yaparak tarihi geçmiş gıdaları topladılar.

29 Ekim Mahallesi’ndeki işyerinde yapılan denetimde, tarihi geçmiş olan; 5 adet kek, 16 adet bisküvi, 62 adet pizza, 21 adet süt, 36 adet meyveli yoğurt, 2 adet tereyağı ve 9 adet çikolatayı to-

playarak imha ettiler. İş yeri hakkında yasal işlem yapan ekipler, diğer işyerlerine ise dikkat etmeleri gereken kurallar konusunda uyarıda bulundular.

Denetimlerle ilgili olarak bir değerlendirme yapan Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, amaçlarının esnafa ceza kesmek olmadığını ancak, halkın sağlığı ile oynamaya teşebbüs edenleri de cezasız bırakmayacaklarını söyledi.

Fadıloğlu, “Halk sağlığı hepimizin ortak şekilde dikkat etmesi gereken bir husustur. Bakkal, kasaptan et alıyor, Kasap fırından ekmek alıyor. Hepsi birbirine bağlı. Esnafımız kendisi tüketecek şekilde ürününü imal eder veya satarsa bu konuda hiçbir sorun kalmaz” dedi.

Başkan Fadıloğlu, vatandaşlara da uyarıda bulunarak, ürünleri satın almadan önce mutlaka tarihine bakmaları gerektiğini belirtti.

ŞEHİTKAMİL BELEDİYESİ’NDEN RUHSAT HAKKINDA UYARILAR.

Şehitkamil Belediyesi, işyeri kiralarken ve satın alırken vatandaşların dikkat etmeleri hususlar hakkında uyarıda bulundu. Yapılan yazılı açıklamada, kiralanan veya satın alınan taşınmazın, tapuda iyice araştırılması ve ilgili kurumlardan teknik bilgi alınması gerektiği belirtildi. İş yeri satın alan veya kiralayan vatandaşlarla, belediye ve diğer ilgili kurumlar arasında yaşanan sorunların ortadan kalkması amacıyla yazılı bir açıklama yayımlayan Şehitkamil Belediyesi, işyeri açmak isteyen vatandaşların nelere dikkat etmeleri konusuna açıklık getirdi.

Açıklamada, işyerinin yapılacak işe uygunluğu ve bina yönetiminin onayı gibi konuların ruhsat aşamasında sorun oluşturduğu, sorunsuz ve kolay bir şekilde ruhsat almak isteyen işyeri sahiplerinin gerekli kurallarla özelikle dikkat etmesi istendi.

b)Doktor muayenehanesi, avukatlık ve mühendislik bürosu dışındaki yerlerde mutlaka kat sahiplerinin ya da bina yönetiminin onayını alın. c) Garaj tapulu yerlere kesinlikle ruhsat verilmemektedir. e) Bu hususlar yerine getirilmediği veya eksik uygulandığı durumlarda ruhsat işlemlerinin geciktiği tespit edilmiş olup, bu belediyemizden kaynaklanan bir durum değildir.

Yasal prosedürü yerine getiren işyeri sahibi 1 günde ruhsatını alabilmektedir. d) Ruhsatsız olarak çalışan işyerlerine, 9207 sayılı işyeri açma ve çalışma ruhsatlarına ilişkin yönetmeliğin 6. maddesi gereğince ticaretten men cezası verilmektedir.

KURULLARA UYUN, ZARARA UĞRAMAYIN!..

Açıklamada, işyerini kiraladıktan veya satın aldıktan sonra ruhsat için başvuranların İŞYERİ AÇMADAN ÖNCE NELER oranının oldukça fazla olduğu ifade edilirken, YAPILMALI? bazı vatandaşların işyerini kiralayıp iç ve dış Vatandaşların işyeri açmadan önce nel- dekorasyon için ciddi harcamalar yaptığı ve ruher yapacağının maddeler halinde sıralandığı sat aşamasında sorun olduğu zaman, ciddi şekilde açıklamada şu görüşlere yer verildi; maddi zarara uğradığına dikkat çekildi. a) İlk önce kiralayacağınız işyerinin Ayrıca vatandaşların, http://www.sehitkamil.bel. yapacağınız işe uygun olup olmadığını, beledi- tr/ sitesinden ruhsat işlemleriyle ilgili bilgilere ve yeden ruhsat alıp almayacağınızı araştırın. matbu formlara ulaşabileceği ifade edildi.

DESTEK SANKO GRUBU AİRFEL’DEN GALİBİYETLER ŞAHİNBEY AMPUTE’DEN Türkiye’nin ve Gaziantep’in en büyük şirketlerinden Sanko Grubu gazilerimiz ve engellilerimizin oluşturduğu Şahinbey Ampute takımına sponsor oldu. Bu sezon kurulan deplasmanlı ampute liginde ilimiz Gaziantep’i ve ilçemiz Şahinbey’i başarıyla temsil eden Şahinbey Ampute takımına belediyelerden sonra bir destekde Sanko Grubundan geldi. Önceki gün Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Başkan Yardımcısı Mehmet Bilgin ile Kulüp Başkanı Mehmet Demirbaş ile bir araya gelen Sanko Grubu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu “ Vatanımız için gözlerini kırpmadan bu uğurda can veren şehitlerimizin yanında, bu vatan için kollarını, bacaklarını kaybeden bu evlatlarımıza tabiki sahip çıkacağız. Onların bu ve benzer aktivitelerinde seve seve destek olacağız diyerek Tahmazoğlu, Bilgin ve Demirbaş’a verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.

6

Güncel Haberler

bizde var›z

Engelli Öğrenciye Engelsiz Düzenleme Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, bütün eğitim yapılarında fiziksel engelli öğrenciler için yapılmasına ihtiyaç duyulan düzenlemeleri bir genelgeyle açıkladı.

Buna göre, okul bina girişlerinde rampalar inşa edilecek, fiziksel engelli asansörü yapılacak, okul bahçelerinde otopark zincirleri olmayacak. Genelge özetle şöyle: * Bina girişlerinde yüzeyi kaymayan ve tekerlekli sandalye hareketlerini güçleştirmeyen malzemeyle kaplanmış rampalar inşa edilecek. * Her 6 metrede bir dinlenme amaçlı sahanlık yapılacak. * Giriş kapıları, menteşeli ve normal açılır kanat olacak. * Merdiven ve rampalarda tutunma küpeşteleri düzenlenecek. * Merdivenlerin basamak yükseklikleri en çok 16 santimetre olacak.

Az görenler için her basamağın ön kenarında farklı renkler kullanılacak. * Çok katlı eğitim binalarında fiziksel engelli asansörü yapılacak. * Elektrik kesilmelerinde akülü acil aydınlatma, otomatik kata getirme sistemi, havalandırma tertibatı ve müdür yardımcısı odası ile telefon bağlantısı olacak. * Derslikler tekerlekli sandalyelerin hareketlerine uygun inşa edilecek, zemininde kot farkı olmayacak. Derslik kapıları eşiksiz yapılacak ve dışarıya açılacak. * Yazı tahtaları yerden 70 santimetre yüksek olacak. * Fiziksel engelli tuvaletleri tekerlekli bir kişinin içeriye girip kapıyı kapatmasına uygun olacak. * Tuvaletin iki yanında tutunma bantları ile özel lavabolar bulunacak. * Bahçe kapısı engelsiz olacak, yer ızgaraları bulunmayacak. * Kapılardaki yazılar standart sembol veya kabartma karakterli, büyük harf karakterinde, bulundukları zeminle zıt renkli, kapı kolunun bulunduğu kenarda olacak.

Empati Derneği’ne müzayede desteği

“Gaziantep tarihinde yeni bir ilk gerçeklestiriliyor”

2010 yılını eğitim yılı ilan ederek Gazianteplilere bir okul müjdesi veren Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği’ne İstanbul ‘De Müzayede’den destek geldi. İnşa ettirilecek olan okula katkı sağlamak amacıyla ana sponsorluğunu Akbank’ın üstlendiği, Sanko Holding, Gülsan Holding ve Torkut Ambalajın sponsorluğunda ve birçok firmanın katkılarıyla 1. Kış Müzayedesi De Müzayede tarafından 27 Aralık Pazar günü Anatolian Hotel’de gerçekleştirilecek.

Eğitimin ulusal kalkınma hamlesinin en önemli ayağı olduğunu ifade eden ve toplumun bütün kesimlerinin eğitime yönelik destek vermesi gerektiğini savunan Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği Başkanı Pınar Topçuoğlu “Dernek olarak 2010 yılını eğitim yılı ilan ederek bu yıl içerisindeki bütün faaliyetlerimizi eğitim odaklı yapacağımızı duyurmuştuk.

“Her Yerde Her Alanda Eğitim” sloganıyla bundan sonraki bütün faaliyetlerimiz ülkemizin geleceğine yönelik bu alandaki yatırımlarla sürdürülecektir. Eğitim yönelik yapacağımız çalışmalara destek olmak üzere merkezi İstanbul’da bulunan De Müzayede’den bize önemli bir destek geldi. 27 Aralık Pazar günü Gaziantep’te ilk kez bir müzayede düzenleyecek Bu organizasyon aslında Gaziantep’te yeni bir ilkin gerçekleştirilmesini de sağlamış olacak.

Yaptığımız araştırmalarda Gaziantep’te bu güne kadar hiç müzayede düzenlenmediğini öğrendik. Eğitim’e destek amacıyla düzenlenecek olan bu müzayedede bir çok ünlü sanatçının eserleri yanında ünlü ressamlara ait yağlı boya resimler ile Osmanlı Hat Sanatına ait eserlerle önemli devlet büyüklerimizin, sanatçılarımızın hatıra eşyaları da satışa çıkarılacak.

Katılımın yüksek olacağını düşünüyoruz.” dedi.

Engelli Çocukların Eğitim Durumlarının Düzeltilmesi İstendi Mersin

Engelliler Platformu dönem sözcüsü Mustafa Özsaygı zihinsel, otistik, şizofreni gibi

Ö

engeli olan

zsaygı yazılı açıklamasında, çocukların eğitim Anayasa ve yasalarda engellilere gerekli kolaylığın sağlanmasına durumlarının facia ilişkin açık ve emredici hükümler olduğunu iddia etti. bulunmasına rağmen engellilere gerekli kolaylığın sağlanmamasından yakındı.

Mersin’de engellilerin için açılan eğitim kurumlarının yetersizliğine dikkat çeken Özsaygı, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitim alanlar dışında engellilerin ancak yüzde 3’ünün eğitim alabildiğini kaydetti.

Bunun en önemli nedeninin devletin bu alandaki görevini yapmamasından kaynaklandığını anlatan Özsaygı şöyle devam etti: “Bu kadar sınırlı eğitim imkanlarına ulaşmakta bile bir yığın güçlüklerle karşılaşmaktayız. Sürekli eğitim alması gereken çocuklarımız için keyfi rapor yenilemeler, rehberlik merkezlerinde teste tabi tutulmalar adeta birer işkence işlemlerine dönüşmektedir.”

Sağlık kurullarında yapılması gereken işlemler konusunda yetkili hastaneler tarafından gösterilen engellerin sıradan hale geldiğini aktaran Özsaygı şunları kaydetti: “Çoğu zaman ağır engellilere eğitimin faydası olmaz, hafif engellilere ise eğitim almasına gerek yok, boşuna devlet masraf etmesin mantığı yürütülmekte. Öncelikle eğitimin, hele de engellilerin eğitiminin şakaya gelir yanı yoktur.

Valilik ve Milli Eğitim Mersin’de engellilerin eğitim sorunlarını hafifletecek yeni okullar için zaman geçirmeden girişimde bulunmalı.

Mersin’de sayıları 42’yi bulan özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri engelli örgütlerinin de katılımıyla denetlenmeli. Devlet hastanelerinin ilgili sağlık kurullarında raporlarla ilgili aymazlıklara son verilerek engelli çocukların eğitim raporlarını bir angarya iş olarak görmekten vazgeçmeli. Milli Eğitimdeki eğitim değerlendirme kurullarına yasa gereği engelli derneklerinin katılımları sağlanmalı.” (CİHAN)

Gaziantep’te bir ilk gerçekleşiyor Birçoğumuzun TV’lerde izlediği müzayedeler insanların ilgisini çekiyor, ancak bu güne kadar Gaziantep’te böyle bir müzayede yapılmadığı için 1. Kış Müzayedesi ilimizde yapılacak olan ilk müzayede olma özelliğini taşıyor. Ünlü müzayedeci Yalçın Denizyılmaz’ın yönetiminde De Müzayede tarafından Empati Sosyal Sorumluluk ve Eğitim Derneği’ne katkı sağlamak için yapılacak olan müzayede merakla bekleniyor.

bizde var›z

Güncel Haberler

GTO GENEL SEKRETERİ ÖLÇAL, GÖZYAŞLARIYLA UĞURLANDI Uzun süredir devam eden sağlık problemleri nedeniyle aniden rahatsızlanan ve

7

HAYAT DEĞİŞTİRECEK BULUŞLAR

kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Genel Sekreteri Mesut Ölçal, gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.

M

İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Bir müddet serbest çalıştıktan sonra Gaziantep Ticaret ve Sanayi Odası’nda göreve başladı. 1984 yılından beri Gaziantep Ticaret Odası Genel Sekreterliği görevini yürütmekteydi. Yurtiçinde ve yurtdışında sık sık mesleki tetkik ve incelemelerde bulunan Ölçal, gerek Gaziantep’te gerekse il dışında çeşitli komisyon ve kurullarda görev yaptı. Turizm Derneği, Tüketici Derneği, Kalite Derneği, İktisat Fakültesi Mezunlar Cemiyeti, Türkiye Turizm Yazarları ve Gazeteciler Derneği ve Gaziantep Kulübü üyesi olup, en son olarak Gaziantep Fahri Trafik Müfettişleri Derneği’ni kurarak Törende konuşan GTO Yönetim Kurulu Kurucu Başkanlık ve Gaziantep Tüketiciyi KoruBaşkanı Mehmet Aslan, “Mesut Ölçal, ender ma Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini insanlardan birisiydi, Gaziantep için önemli yürütmüştür. bir değerdi. Uzun yıllar birlikte çalıştık. Eksiği gediği doldurma gibi bir özelliği vardı. Verdiğim Katıldığı eğitimler ve yer aldığı işte gözüm arkada kalmazdı. Gaziantep’in orkomisyonlar: ganize sanayi bölgelerinde, serbest bölgesinde KOSGEB tarafından verilen Yönetim ve tüm yatırım bölgelerinde Mesut Ölçal’ın Danışmanlığı eğitimi programı, AB Komisyonu emeği, alınteri vardır. Allah rahmet eylesin” diye Türkiye Temsilciliği tarafından 1996 yılından konuştu. GTO Genel Sekreter itibaren düzenleVekili Halil Göçer nen AB ile ilgili ise konuşmasında, eğitimlere katılım, “Mesut Ölçal, hep Dışişleri Bakanlığı benim önderim, yol Protokol Eğitim gösterenim, duaySemineri, Dışişleri Bakanlığı Türk Dış enim, ağabeyim ve Politikası Semigenel sekreterim oldu. Unutmayacak, neri, KOBİ’lerin unutamayacağız. Sana sorunları ve çözüm güle güle demiyoruz, yolları eğitim diyemiyoruz Mesut semineri, DEİK Bey. Prensiplerinle, ideTürk - Yunan İş Konseyi alt komiallerinle yürüyeceğiz, hep aramızda olacaksın. syon başkanlığı, İsrail’de düzenRahat uyu” dedi. lenen “Tarım Te k n o l o j i l e r i , Konuşmaların Kalkınma ve ardından GTO Başkanı Girişimcilik” Mehmet Aslan, Mesemineri, Ege sut Ölçal’ın anısına Üniversitesi bir dakikalık saygı tarafından düzenlenen duruşunda bulunulmasını istedi. Saygı duruşunun ardından Mesut Ölçal’ın “Modern Yönetim Teknikleri” semineri, DPT cenazesi, gözyaşları ve çiçeklerle GTO önünden Sosyal Gelişim Özel İhtisas Komisyonu Üyeliği, uğurlandı. Asri Mezarlığa götürülen Ölçal’ın GAP Bölge Kalkınma İdaresi’nin bünyesinde naaşı, Bahattin Nakıpoğlu Camii’nde ikindi bulunan GAP Bölgesi sanayi sektörü önceliknamazına müteakip kılınan cenaze namazının li sorunlar belirtme komisyon üyeliği, TOBB tarafından düzenlenen muhtelif eğitim seminerardından gözyaşları arasında toprağa verildi. lerine katılım, British Council tarafından düzenlenen STK Gençlik Eğitim Projesi Eğitim SemiMESUT ÖLÇAL’IN ÖZGEÇMİŞİ 1956 yılında Gaziantep’te doğan Mesut nerlerine katılım, İl Çıraklık Kurulu üyeliği ve Ölçal, ilk, orta ve lise öğrenimini Gaziantep’te Mesleki Eğitim çalışmalarına katılım. tamamladı. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Mesut Ölçal evli ve iki çocuk babasıydı. esut Ölçal’ın naaşı için ilk olarak 30 yıla yakın bir süre Genel Sekreterlik Görevini yürüttüğü Gaziantep Ticaret Odası hizmet binası önüne getirildi. Burada düzenlenen törene Ailesi, GTO Meclis Başkanı Zeki Yağcı, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan ile Meclis ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Vali Yardımcısı Mehmet Okur, Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Başkanı Nejat Koçer, ilçe kaymakamları ve belediye başkanları ile oda ve dernek temsilcileri, sanayiciler ve işadamları ile GTO personeli ve gazeteciler katıldı.

İstatistiklere göre, parmaklar en kolay kaybedebileceğimiz vücut uzuvları. Teknolojinin en ileri hali sadece tek tuşla işleri halletmek olabilir ancak bu, uzuvlarınızı kaybedince hem iş gücü kaybı hem de sosyal hayatta bazı sorunlarla karşılaşmak anlamına geliyor. Şu anki basit protez örnekleri ise, demirden bir eldivenle klavye kullanmaktan farksız.

Star Wars filmlerinde gördüğümüz biyonik el için ameliyat gerekiyordu. Touch Bionics adlı firma, sayısız engelli insanın hayatını değiştirecek bir buluş yaptı. Şirket dünyanın ilk biyonik parmağını geliştirdi. Bu teknolojinin bir hastanın eline nakledilmesi ise sadece 5 dakika sürüyor, üstelik bunun için hiçbir ameliyat ya da operasyona gerek yok. Yapımı 70 bin Dolar tutan, bu biyonik parmaklar iki yöntemle çalışıyor.

Birincisi, uzuvlarını tam olarak kaybetmeyen hastalara hitap ediyor cihazın içinde bulunan hassas bir tuş, aynı oyun kontrol cihazları gibi, hangi tarafa dokunursanız parmağı oraya yönlendiriyor.

Geliştirilen biyonik elin hastalara nakledilmesi sadece 5 dakika sürüyor ve ameliyat gerektirmiyor. Diğeri ise, vücut parçalarını tamamen kaybeden hastalar için tam bir mucize.

Kasların hareketini gözleyen bir sensör aradaki bağlantıyı sağlıyor. Bu yöntemin test edilmesine yardımcı olan hastalar, biyonik uzuvlarını kullandıkları zaman hemen adapte olabildiler.

Michael Bailey adlı engelli hasta, ‘sanki yıllardan beri bu parmağı kullanıyormuşum gibi rahat hissetim’ diyerek olayı özetledi. Oldukça hasas olan bu parmaklarla, klavye kullanmak bile mümkün.

Bu biyonik parmakları sahip olanlar, klavye, cep telefonu ve hatta diş fırçası bile kullanabiliyor. Şimdilik pahalı olan bu sistem için, firma devletlerle ortak çalışmaya hazırlanıyor. Yakın gelecekte Touch Bionics’le ve Avrupa Birliği Sağlık Hizmetleri arasında imzalanan anlaşma sayesinde, hastalar bu sisteme sağlık sigortaları sayesinde kavuşabilecek.

Geçen günlerde tanıttığımız biyonik elden sonra, bu sistemi tamamlayacak olan parmaklarla birlikte engelliler yaşamlarına eskisinden bile iyi devam edebilecek. Merak edenler için biyonik (bionic), doğadaki tasarımları inceleyip bunu teknolojiye uyarlamaya çalışan bir mühendislik dalı.>Shiftdelete

Güncel Haberler

8

bizde var›z

HEDEF‹N‹Z BÜYÜKSE MARKA OLUN Cihan Patent Marka Danışmanlık Hizmetleri Kurucu Müdürü Cihan Kılıç, firmaların marka yaratma ve konumlandırma konusunda başarıyı elde etmeleri için profesyonel danışmanlık hizmeti sunan şirketlerle çalışması gerektiğini söyledi.

Kılıç, yeni ve özgün markalar yaratmanın artık firmaların yaşadığı en büyük sıkıntılardan biri olduğunu belirterek, ‘’Herhangi bir başvuru reddine sebebiyet vermemek için firmaların almak istediği fakat daha önce başka firmaların zaten tescil ettirdiği markaların araştırılarak tespiti danışmanlık firmalarının uzman araştırma kadrosuyla yapılmalıdır. Aynı şekilde, taklitten uzaklaşılarak markanın farklılaştırılması hatta daha önce başvuru yapılmamış özgün markaların önerilmesi konusunda da danışmanlık firmalarına başvurulması sorunun çözümü olabilir’’ dedi.

Cihan Patent olarak marka tescili, tasarım ve desen tescili, faydalı model ve patent tescili, barkod, TSE ve ISO belgesi, Tarım Bakanlığı Gıda Üretim izni gibi birçok konuda firmalara hizmet verdiklerini ifade eden Kılıç, kaliteli hizmet anlayışı ile sektörde hedeflerine emin adımlarla ilerlediklerini dile getirdi.

Kılıç; gelişen ve değişen dünyada pazar paylarını arttırmak isteyen şirketlerin, ya yeni bir marka yaratma yolunu tercih ettiklerini ya da var olan markalarını güçlendirme yoluna gittiklerine ifade ederek, marka ve patent tescilinin önemine dikkat çekti. ‘’1999 yılında Türk Patent Enstitüsü’nde 90 bin olan tescilli marka sayısı günümüzde 500 bini aşmıştır.

Hedefi büyük olan ve ileriyi görmek isteyen firmalar uzun soluklu gelişmek için marka tesciline büyük önem veriyorlar’’ diyen Kılıç, Cihan Patent olarak Gaziantep’te birçok büyük firmanın ve markanın tescilini yaptıklarının altını çizdi.

Buluş Nedir?

Buluş, “tarım dahil, sanayideki herhangi bir spesifik sorunun çözümü” olarak tanımlanır.

Patent Nedir?

Patent ise, buluş sahibinin buluş konusu ürünü belirli bir süre üretme, kullanma, satma veya ithal etme hakkıdır. Bu hakkı gösteren belgeye de patent denir.

Geleneksel terminoloji ile sınai mülkiyet haklarının içinde önemli bir yer tutan “patent hakkı”, özellikle teknoloji transferinin aracı olması bakımından gelişmekte olan ülkeleri daha çok ilgilendiren maddi olmayan bir mala ilişkin haktır.

Makineler, araçlar, aygıtlar, kimyasal bileşikler ve işlemleri ile her türlü üretim yöntemleri, patent korumasının kapsamındadır.

Patent Yasalarının amacı; buluş yapmayı, yenilikleri ve yaratıcı fikri faaliyetleri teşvik etmek için gerekli olan korumayı ve buluşlarla elde edilen teknik çözümlerin sanayide uygulanmasını sağlamaktır. Verilen patentler ve bunların sanayide uygulanması ile teknik, ekonomik ve sosyal ilerlemenin gerçekleşmesi sağlanır. Sanayi alanında gelişmiş ülkelerde verilen patent sayılarının yüksekliği bu düşüncenin doğruluğunu kanıtlamaktadır.

Buluşların Patent İle Korunmasının Amaçlarını Şu Şekilde Sıralayabiliriz • Zihni yaratmanın tanınması, • Buluş faaliyetinin özendirilmesi,

• Buluş sahibinin ödüllendirilmesi, •Araştırma geliştirme sonuçlarının açıklanarak, teknik bilginin yaygınlaştırılması.

Keşifler, bilimsel teoriler, matematik yöntemleri, zihni faaliyet ile ilgili ticari, mali ve ekonomik konular, şans oyunları, edebiyat ve sanat eserleri, kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı buluşlar gibi konular patent koruması dışında kalmaktadır.

Patentle Korunacak Buluşlarda Aranan Kriterler Nelerdir?

Yenilik: başvuru yapılmadan önce başkaları tarafından yazılı, sözlü ya da uygulanarak açıklanmamış olmak anlamında mutlak yeniliktir Tekniğin bilinen durumunun aşılması: “Konuda uzman bir kişinin kolayca düşünüp uygulamaya koyamayacağı” nitelik anlamındadır.

Sanayiye uygulanabilirlik: Tümüyle kuramsal olmak yerine pratiğe uygulanabilir özellik taşıması kriterleri aranır.

UNUTMAYINIZ Buluşunuz, başvuruda bulunmadan önce gizli tutulmalıdır. Başvuruda bulunmadan önce buluşunuz herhangi bir şekilde yazılı, sözlü ya da uygulanarak açıklanırsa yeni olmadığı için patentlenemez. Patentler ulusaldır, dünya patenti yoktur. Patent İşbirliği Anlaşması Patent Co-operation Treaty (PCT) çerçevesinde tek bir başvuru ile birden fazla ülkede başvuruda bulunabilirsiniz veya Avrupa Patent Sözleşmesi The European Patent Convention (EPC) kapsamında Avrupa ülkelerinde başvuruda bulunabilirsiniz.

Patent Verilemeyecek Konular Nelerdir?

Keşifler, bilimsel teoriler, matematik yöntemleri, zihni faaliyet ile ilgili ticari, mali ve ekonomik konular, şans oyunları, edebiyat ve sanat eserleri, kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı buluşlar gibi konular patent koruması dışında kalmaktadır.

• Keşifler, bilimsel teoriler, matematik metotları; • Zihni, ticari ve oyun faaliyetlerine ilişkin plan, usul ve kurallar; • Edebiyat ve sanat eserleri, bilim eserleri, estetik niteliği olan yaratmalar, bilgisayar yazılımları; • Bilginin derlenmesi, düzenlenmesi, sunulması ve iletilmesi ile ilgili teknik yönü bulunmayan usuller.

• İnsan veya hayvan vücuduna uygulanacak cerrahi ve tedavi usulleri ile insan, hayvan vücudu ile ilgili teşhis usulleri.

Buluş Niteliğinde Olmasına Rağmen, Patent Verilemeyecek Buluşlar • Konusu kamu veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar.

• Bitki veya hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usulleri.

Türkiye’de İncelemesiz ve İncelemeli Olmak Üzere İki Çeşit Patent Sistemi Vardır İncelemesiz sistemde: ülkemizde mali kaynakları kısıtlı olan buluş sahiplerine ucuz, süratli, ancak süresi nispeten kısıtlı, 7 yıllık bir koruma sağlanmaktadır. İncelemeli sistemde: işlemler daha uzun sürmekte, ancak incelemeli patent, başvurunun patentlenebilirlik kriterlerine sahip olup olmadığını gösteren bir inceleme raporuna dayanarak verildiği için daha sağlam ve daha uzun bir koruma elde edilmektedir ve 20 yıllık bir koruma sağlanmaktadır. İncelemesiz patent, gerekli şartlar yerine getirilmek ve incelenmek şartıyla incelemeli patente dönüştürülebilmektedir.

Araştırma Raporu: bir patent başvurusu konusu buluşun yeniliği, sanayide uygulanabilirliği ve tekniğin bilinen durumunun aşılıp aşılmadığı konusunda inceleme yapılmasını sağlayacak referans patentler ve diğer açıklanmış bilgilerin saptandığı ve uzman görüşünün yer aldığı yetkili araştırma kuruluşları tarafından düzenlenen bir rapordur İncelemesiz Patent: Üçüncü kişilerin yayınlanan başvuru ve araştırma raporu ile ilgili olarak bildirecekleri görüşler başvuru sahibine bildirilir.

Belirlenen süre dolduktan sonra, üçüncü kişilerin görüşleri dikkate alınmadan, İncelemesiz Patent yedi yıl için verilir. Bu sistemde, patent verilebilirlik şartları açısından esas inceleme yapılmaz. İnceleme Raporu: Bir patent başvurusu konusu buluşun yeniliği, sanayide uygulanabilirliği ve tekniğin bilinen durumunun aşılıp aşılmadığı konusunda uzman kararının yer aldığı yetkili inceleme kuruluşu tarafından düzenlenen bir rapordur. İncelemeli Patent: Araştırma Raporunun yayınlanmasından sonra, üçüncü kişiler, patent verilebilirlik şartları açısından itiraz edebilir. Başvuru sahibinin incelenerek patent verilmesini tercih etmesinden veya bir üçüncü kişinin inceleme yapılmasını talep etmesinden sonra, esas inceleme yapılır. İnceleme Raporunun olumlu olması veya olumsuzlukların giderilmesi halinde İncelemeli Patent yirmi yıl için verilir.

bizde var›z

Güncel Haberler

Patent ve Faydalı Model belgesi koruma süreleri kaç yıldır?

1- İncelemeli patent 20 yıl, 2- İncelemesiz patent 7 yıl, 3- Faydalı model belgesi 10 yıl, Koruma süresi sona eren Patent ve Faydalı Modeller halka mal olur.

Faydalı Model Belgesi Verilemeyecek Konular Nelerdir?

Patent verilemeyecek konulara ek olarak usuller ve bu usuller sonucunda elde edilen ürünler ile kimyasal maddeler hakkında faydalı model belgesi verilmez.

Faydalı Model , Türkiye’de ve dünyada yeni olan ve sanayiye uygulanabilen buluşların sahiplerine belirli bir süre (10 yıl), bu buluş konusu ürünü üretme ve pazarlama hakkının tanınmasıdır. Faydalı model belgesi verilmesi işlemleri, patent verilmesine oranla, hem zaman hem de masraf açısından daha elverişlidir.

Faydalı model koruması elde etme işlemlerinin basit ve ucuz olmasının, özellikle küçük ve orta ölçekli sanayicilerimizin ve araştırma kuruluşlarımızın buluş yapmalarını ve bunları sanayiye uygulamalarını özendireceği düşünülmüştür. Diğer taraftan, özellikle günümüzde, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin gerçekleştirdiği yeniliklerin, rakiplerce hemen hemen aynısının yapılarak taklit edilmesi tehlikesi mevcuttur.

Küçük ve orta büyüklükteki bu işletmelerin, mütevazı de olsa, bu buluşlarını faydalı model belgesi vererek korumak, onların ekonomik varlıklarının idamesine hizmet edecektir. Başka bir deyişle, faydalı model koruması, tecavüz fiillerine karşı, patent korumasına oranla daha çabuk ve seri bir işlev görecek şekilde düzenlenmiştir.

Patent ve faydalı model ön araştırma ve başvuru • Teknik dosyanın hazırlanması • Vekaletname.

• Patent veya faydalı model başvuru ücretinin ödendiğine dair belge

FAYDALI MODEL Yeni buluşları korumak için verilen bir başka belge türü de Faydalı Model Belgesi’dir. Faydalı Model Belgesi ile Patent arasında, belgelendirme, inceleme ve değerlendirme şekli bakımından fark vardır.

Faydalı Model Belgesi verilerek sağlanan koruma, patente kıyasla daha kısa sürelidir. Buluşa Patent ya da Faydalı Model Belgesi verilmesi ile ilgili tercihi buluş sahibi yapmaktadır.

Bir buluşun Faydalı Model verilerek korunabilmesi için gerekli kriterler 1- Yenilik; Başvuru yapılmadan önce başkaları tarafından yazılı, sözlü ya da uygulanarak açıklanmamış olmak anlamında mutlak yeniliktir.

2- Sanayiye uygulanabilirlik; Buluşun tümüyle kuramsal olmak yerine pratiğe uygulanabilir özellik taşıması demektir.

PATENT ve FAYDALI MODEL ARASINDAKİ FARKLAR 1- Faydalı Modelde, tekniğin bilinen durumunun aşılması kriteri aranmaz, 2- Koruma süreleri farklıdır, 3-Araştırma ve inceleme işlemlerinin olmaması nedeniyle patent verilmesine oranla faydalı model belgesinin verilmesi, hem zaman hem de masraf açısından daha elverişlidir.

Faydalı Model Başvurusu İçin Gerekli Evraklar Başvuru dilekçesi, (bir nüsha ekteki örneğe uygun olarak, Faydalı Model başvuruları FM1/551 A3 normunda düz antetsiz beyaz kağıda daktilo veya bilgisayar yazıcısıyla doldurulmuş olacaktır.

Buluşu açıklayan tarifname, (üç nüsha) Faydalı Modelle korunması istenilen buluşun unsur veya unsurlarını kapsayan istem veya istemler (üç nüsha) Tarifnamede, istem veya istemlerde atıf yapılan resimler, (üç nüsha) Özet, üç nüsha, buluşu 50 ile 100 kelime arasında anlatan özet (üç nüsha) Başvuru ücretinin ödendiğini gösterir belge aslı

PATENT BAŞVURUSU Teknik Dosyanın Kapsamı?

Buluşlara patent verilebilmesi için, Yönetmelikte şekil ve kapsamı belirlenen ve aşağıda belirtilen unsurlar ile başvuruda bulunmak şarttır a- Başvuru dilekçesi, b- Buluş konusunu açıklayan tarifname, c- Patentle korunması istenilen buluşun unsur veya unsurlarını kapsayan istem veya istemler, d- Tarifnamede, istem veya istemlerde atıf yapılan resimler, e- Özet, f- Başvuru ücretinin ödendiğini gösterir belge.

Patent başvurusu, sadece bir tek buluşu ve genel nitelikte bir ana buluş fikri etrafında gerçekleştirilmiş olan ve birbirine bu ana buluş fikri ile bağlı birden çok buluşu içerir (KHK m. 45). Buluşun bütünlüğü istemler incelenerek sağlanır.

Türk Patent Enstitüsü patent başvurusunu aldığında, tarihi, saati ve dakikayı kendisi yazarak, başvuru anını kesinleştirir.

Tescil Sonrası Hizmetler Adres, Ünvan ve Nevi Değişikliği İşlemi • Patent veya Faydalı model Tescil Belge Aslı • Vekaletname.

• Harç ve ücret ödendi belgesi aslı Devir Sözleşmesinin Hazırlanması ve Sicile Kayıt İşlemi • Devir sözleşmesi (noter tasdikli) • Marka tescil belgesi aslı • Vekaletname.

• Harç ve ücret ödendi belgesi aslı Lisans Sözleşmelerinin Hazırlanması ve Sicile Kayıt İşlemi • Lisans sözleşmesi (noter tasdikli) • Patent ve ya F.Model tescil belgesi aslı • Vekaletname.

Veraset ve intikal • Mahkeme kararı • Patent veya F.Model tescil belgesi • Vekil var ise mirasçılara ait Vekaletname (noter tasdikli) • Harç ve ücret ödendi belgesi • İtiraz İşlemi (Patent bültenlerinde yayınlanan patent ve faydalı modellere karşı ) • Vekaletname.

Yurtdışında Patent tescil işlemleri.

• Vekaletname.

Yıllık Harçların Ödenmesinin takibi işlemi • Vekaletname.

9

ÇOCUKLAR BAŞKAN GÜZELBEY’İ YERLİ MALI PAZARINA DAVET ETTİLER Gaziantep Büyükşehir Belediyesine bağlı 6 yaş grubu Ana Kreşinde eğitim gören Burcu Görkem İyinacar, Ali Emre Erzin ve Senanur Aslanpay yerli malı haftası nedeniyle Başkan Güzelbey’i ziyaret ettiler.

Başkan Güzelbey’i makamında ziyaret eden çocuklar içinde fıstık, kuru incir, kuru üzüm gibi meyvelerden oluşan ve dizaynını kendilerinin yaptıkları yerli malı ürünlerden oluşan sepeti şiir şarkılar söyleyerek hediye ettiler.

6 Yaş Grubu Okul Müdürü Sibel Taş yaptığı konuşmada, ‘Yerli malı haftası dolayısıyla çocuklarımıza günün önemini anlatmak ve kültürümüzün bir parçası olan ‘Pazar’ı anlatmak için bir drama düzenleyeceğiz. Çocukların sosyalleşmelerini ve kültürümüzü tanımalarını amaçladığımız bu etkinliğimizde Başkanımızı da aramızda görmek istedik. Çocuklarımız da bizzat gelerek kendileri kreşimizde pazar günü düzenleyeceğimiz etkinliğimize davet etmek istediler’ dedi.

Başkan Güzelbey, ‘Okul öncesi eğitimi önemsiyoruz, çocukların eğitimine verilen değeri geleceğe verilen değer olarak görüyoruz. Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak unuttuğumuz değerlerimizi korumak ve sahip çıkmak belediyecilik ve eğitim anlayışımızla örtüşüyor. Çocuklarımızın yerli malı haftası dolayısıyla hazırladıkları etkinliğin Türkiye’nin Tek Çocuk Dostu Kenti olan Gaziantep’te yapılması ayrı bir mana taşıyor. Çocuklarımıza teşekkür ediyorum’ dedi.

Başkan Güzelbey çocuklarla sohbet etti ve onlarla günün anısına fotoğraf çektirdi.

10

Güncel Haberler

bizde var›z

ULUSAL İSTİHDAM ÇALIŞTAYI Ulusal İstihdam Stratejisi Çalıştayları için çeşitli kurum ve kuruluşlara

çağrıda bulundu. Gönderilen davet yazısında, küresel ekonomik krizle birlikte Türkiye’nin yanı sıra tüm dünyanın en önemli problemi haline gelen işsizlikle mücadele etmek amacıyla kapsamlı bir stratejinin saptanması ve hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, değişik kesimlerden 29 kurum ve kuruluşun katılımıyla ‘’Ulusal İstihdam Stratejisi’’ hazırlık çalışmalarına başlıyor. Alınan bilgiye göre, bakanlık, Ulusal İstihdam Stratejisi Çalıştayları için çeşitli kurum ve kuruluşlara çağrıda bulundu.

Gönderilen davet yazısında, küresel ekonomik krizle birlikte Türkiye’nin yanı sıra tüm dünyanın en önemli problemi haline gelen işsizlikle mücadele etmek amacıyla kapsamlı bir stratejinin saptanması ve hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi. Yazıda ekonomik krize rağmen işsizliğin azaltılması ve istihdamın artırılmasında başarılı olan ülkelerin, teşvik ve istihdam yaratma politikalarını genel bir stratejiye uygun olarak uygulayan ülkeler olduğu vurgulandı. Bu anlayışla Türkiye’nin ulusal istihdam stratejisinin belirlenmesi ve bu stratejiyi hayata geçirmeye ilişkin eylem planının oluşturulmasına yönelik olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in talimatı ile İstihdam Danışma Kurulu oluşturulduğu belirtilen yazıda, Kurul’un ekim ayındaki iki toplantısında altı alt komite oluşturulduğu ve bunların 18-20 Aralık 2009 ve 19-21 Şubat 2010 tarihlerinde iki çalıştayla toplanmasının planlandığı bildirildi.

Yazıda, çalıştaylar sonunda ‘’Ulusal İstihdam Stratejisi’’ hazırlıklarında değerlendirilmek üzere alt komite raporları hazırlanacağı kaydedildi. ‘’Ulusal İstihdam Stratejisi’’ hazırlık çalıştaylarına davet edilen kurum ve kuruluşlar şöyle: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Mesleki Yeterlilik Kurumu Başkanlığı, Devlet PlanlamaTeşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü, Merkez Bankası, Maliye Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, KOSGEB, YÖK, TİSK, Türk-İş, Hak-İş, DİSK, TESK, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, TOBB, TZOB, TÜSİAD, MÜSİAD. Çalıştaylarda, asgari ücret, kıdem tazminatı, esnek çalışma, kayıt dışı istihdam, iş gücü maliyetleri, büyüme-istihdam ilişkisi, mesleki eğitim, işsizlik sigortası, yeşil kart gibi tartışmalı konular ele alınacak.

Alt komiteler, çalıştaylarda konuları şu başlıklar altında değerlendirecek:

SAĞLIK BAKANLIĞI BU YIL KONTENJANINI DOLDURACAK

Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, 2010 yılı içerisine bakanlık olarak 4 binden fazla engelli vatandaşı istihdam edeceklerini açıkladı. Bakan Akdağ, Erzurum’da Yıldızkent semtinde bulunan İlk Paylaşım Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nin açılışını yaptı. 600 engellinin hizmet göreceği merkezin açılışını Bakan Akdağ, milletvekilleri Fazilet Dağcı Çığlık, Muhyettin Aksak birlikte yaptı. Bakan Akdağ, burada Türkiye’de rehabilitasyon merkezleri ve eğitim gören çocuklar ile ilgili değerlendirmede bulundu. Devletin insana hizmet etmek için kurulan bir yapılanma olduğunu ifade eden Sağlık Bakanı Akdağ, “Geçmişte bu alanda yolsuzluklar oldu. Birçok alanda yolsuzluklar olabiliyor ama engelli ve özürlü çocuklarımızın istismar edilmesi hesabı verilemeyecek bir şeydir. Onun için bu işle ilgilenen herkesin çok hassas olması gerekir.” dedi. Türkiye’de 200 bini evde 200 bini de rehabilitasyon merkezlerinde olmak üzere toplam 400 bin vatandaşın bu hizmetten yararlandığını dile getiren Bakan Akdağ, çocuk başına 400 lira bedel ödendiğini ve ücretsiz taşıma yapıldığını hatırlattı.

Erzurum’un Türkiye ortalamasına yakın olduğunu kaydeden Bakan Akdağ, Erzurum’da 3 bin özürlü kişinin her biri için ayda 496 lira ödenerek, evinde bakımının sağlandığını söyledi. Türkiye genelinde 2004-2009 yılları arasında hdam edildiğini vurgulayan Akdağ, 128 bin engelli vatandaşın istibakanlık olarak kendilerine tanınan kontenjanın tamamını bu yıl kullanacaklarını açıkladı.

Bakan Akdağ, “Başbakanımızın talimatlarıyla 1 Ocak 2010 tarihinden itibaren devlet dairelerinde kamu görevlisi olarak özürlü istihdamını kadro sınırlamasını Maliye Bakanlığımız dışında bırakıyor. Her yıl bakanlıklara istihdam edilecek memur sayısı verilir. Her yıl ayrı ayrı verilir. O sayıyı geçemezsiniz ama 2010 yılı içerisinde kamu kurumları özürlü istihdam kontenjanın tamamını kullanabilecekler. Ben kendi Personel Genel Müdürüme talimat verdim. Elimizden geldiği kadar 2010’da bu kontenjanın hepsini kullanacağız. 8 binin üzerinde kontenjanımızın 3 binden fazlasını kullanmıştık geri kalan 4 binden fazlasını da 2010’da hemen hemen tamamını kullanacağız.” diye konuştu. Paylaşım Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nin kurucusu Tuncay Akpınar ise 2002 yılında başlanılan özel eğitim alanındaki hizmetlerine yeni modern binalarında devam edecek olmanın mutluluğu içerisinde olduklarını söyledi. Akpınar, “Daha önce hiçbir hükümet yasal bir adım atma gereği duymamıştır.

Tarihimizde ilk defa bu hükümet döneminde özürlülük alanında yaşanan sorunlara kapsamlı ve çağdaş çözümler getiren 5378 sayılı özürlüler kanunun 2005 yılında çıkmasıyla özel eğitim alanında büyük gelişmeler olmuştur. Özel destek eğitim alan birey sayısı 10 kattan fazla artmıştır. Kurumlarımızda sektöründe en kaliteli ve en büyüklerden biri olmuştur. Merkezimiz Türkiye’nin sayılı yatırımlarından biridir.” şeklinde konuştu. >CHA

-Makro ekonomik politikaların istihdam üzerindeki etkisi -İş gücü piyasasının esnekliğini artırmaya yönelik politikalar -İstihdamda dezavantajlı grupların iş gücüne katılımının artırılması -Sektör spesifik politikalar -İş gücü piyasası ile eğitim arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi -İstihdam ve sosyal koruma politikaları >AA

SERBEST DİŞ HEKİMLERİNE

A

HASTA SEVKİ

dana Dişhekimleri Odası Başkanı Asım Savaş, yüzde 40 ve üzeri özürlü kişilerin doğrudan serbest dişhekimlerine başvurabileceklerini söyledi. Odalarının açtığı dava sonucu; Danıştay Onuncu Dairesi’nin kararı doğrultusunda serbest dişhekimlerine hasta sevki yapılmasının önünün kısmen açıldığını söyleyen Savaş, “Düzenlemeye göre yüzde 40 ve üzeri özürlü kişiler doğrudan serbest dişhekimlerine başvurabileceklerdir. Tedavi giderleri; Türk Dişhekimleri Birliği asgari muayene ve tedavi ücret tarifesi üzerinden ödenecektir.” dedi.

Yeşil kartlı olan yüzde 40’ın altındaki özürlülere ise diş tedavi hizmeti verilmediğini aktaran Savaş, Adana Dişhekimleri Odası yöneticileri olarak; Çukurova Özürlüler Derneği ve Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şubesi’ni ziyaret ederek dernek başkanları ile görüştüklerini gerekli bilgileri verdiklerini kaydetti.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) genelgesine göre yüzde 40 özürlü kişiler doğrudan serbest dişhekimine gidebileceğini, ancak yüzde 39 özürlülerin ise devlet kapısında bekleyeceğini ifade eden Asım Savaş, “Yüzde 40’ın altında özürü olan vatandaşlarımız altı ay ağrı çekecek. Altı ay sonra bakılamaz ise heyet raporu alacak. Özürlü raporu değil. Dişlerinden muzdarip raporu alacak. Ek olarak yüzde 39 özürlü ve dişlerin yapılmasına ihtiyacı var raporu alacak. Ancak bu şekilde istediği dişhekimine gidebilecek. Kabahati yüzde 1 eksik özürlü olduğu için serbest dişhekimine gidemeyecek.” dedi. Yeşil kartlı olup da yüzde 40 özürlülerin serbest dişhekimine gidemeyeceğine dikkat çeken Savaş, “Neden gidemiyor, çünkü yeşil kartlı, özürlü değil.” diyerek sözlerini bitirdi. >CHA

Güncel Haberler

bizde var›z

11

Engellilere Şok Haber

Uluslararası Olimpiyat Komitesi IOC’nin yeni projesi hayata geçerse Türkiye’de de dört federasyonun başı yanacak Dünya’da engelli sporcuların branşlarında

mevcut uluslararası federasyonlar bünyesinde faaliyet göstermesi için çalışma başlatan IOC, pilot uygulamayı masa tenisinde yapacak.

Bu spor dalında 2010 yılından itibar-

en normal veya engelli bütün organizasyonlar Uluslararası Masa Tenisi Federasyonu ve ülke

federasyonların şemsiyesi altında gerçekleşecek.

Alınacak sonuçlara göre diğer spor dallarında da birleşme gerçekleşecek. Böylece normal sporcu-

lar ile engelli sporcular tek çatı altında buluşacak.

Bu durumda Türkiye’de engelli sporculara hizmet için kurulan ve özerk olan Bedensel Engelliler, İşitme Engelliler, Görme Engelliler ve Özel Sporcular federasyonları tarihe karışacak.

Konunun IOC’nin projesi olduğunu be-

lirten Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, “IOC engelli sporcuların da hangi dalda

yarışıyorlarsa o federasyonun bünyesine girmesin-

den yana. 2010’da masa tenisiyle uygulamanın

başlayacak.

Karara uymak zorunda

Konuyla ilgili yazı bize ulaşır ulaşmaz

engelli masa tenisi sporcularımızla ilgili büt-

ün

işlemleri

Masa

Tenisi

Federasyonuna

devredeceğiz. Daha sonraki yıllarda IOC’nin kararı doğrultusunda diğer spor dallarında da aynı

durum söz konusu olacak. Bu Türkiye’de engelli sporcular için kurulan federasyonların kapanması anlamına geliyor. Ancak yapacak bir şey yok.

Uluslararası kurallar gereği IOC’nin alacağı kararlara uymak zorundayız” dedi.

Orta Avrupa ülkelerinden Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Polonya ve İsveç’in katkısıyla yapılması planlanan ‘Engelli köyü’, Antalya’nın Alanya ilçesine inşa edilecek. Yaklaşık 140 dekarlık arazi üzerine projelendirilen ve 2010’da çalışmalara başlanılacak köy, engelli vatandaşların hizmetine sunulacak.

Alanya’nın Mahmutlar beldesine yapılması planlanan ve kamuoyunda ‘Engelliler köyü’ olarak bilinen projenin hayata geçirilmesi için anlaşma sağlandı.

Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu, resmi adının Orta Avrupa Engelliler Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi olan projenin altyapısını Polonya’da oluşturduklarını söyledi. Yaklaşık 140 bin metrekarelik alan üzerine yapılması planlanan köy, altyapısından kaldırımlarına kadar bütün düzeniyle engellilerin kullanım şekline göre inşa edilecek. Mahmutlar beldesindeki bu arazinin tahsis işlemlerine başlayacaklarını ifade eden Başkan Sipahioğlu, “Arazi bizden, inşaat onlardan.” dedi.

Polonya Engelliler Federasyonu başta olmak üzere birçok ilgili makam ve kurumla anlaşma sağlandığını aktaran Sipahioğlu, “Avrupa’da 2010’un ‘engelliler yılı’ ilan edildiğini söylediler. Bu kapsamda proje Avrupa ülkeleri için büyük önem taşıyor. Yapılacak engelli köyü, gerek turizme gerekse Alanya ekonomisine önemli katkı sağlayacak. Proje, aynı zamanda Avrupa ülkeleriyle sosyal ilişkilerimizi güçlendirecek.” diye konuştu. Polonya Engelliler Federasyonu Başkanı Ewa Urszula Gagat ve bazı Avrupa ülkesi temsilcilerinin Alanya’ya gelerek inceleme yaptıklarını anlatan Sipahioğlu, proje detaylarının daha sonra görüşülerek sonuca bağlanacağını aktardı. Sipahioğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanlığı’na hazırlanan AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nun da ‘Engelliler köyü’ projesine destek verdiğini kaydetti.>CHA

GÖRME ENGELLİLER KÜTÜPHANESİ BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Konya’nın merkez Selçuklu Belediyesi bünyesinde bulunan 6 çocuk ve halk kütüphanesine 11 bin kişi üye oldu. Günlük bin 500 kişinin yararlandığı kütüphanelerde 65 bin kitap bulunuyor. Selçuklu Belediyesi Kütüphane Müdürlüğü’nün kitap okuma kampanyaları meyvelerini vermeye başladı. İlçenin 6 ayrı bölgesinde faaliyet gösteren kütüphanelerden günlük istifade eden sayısı her geçen yıl artıyor. Önceki yıllarda günlük çok az sayıda kişinin yararlandığı mekanlar artık doluyor. Her yaştan kitap severe hitap eden kütüphanelerin üye sayısı da 11 bini buldu. Kütüphaneler, daha çok okur çekebilmek için ücretsiz internet hizmeti de veriyor. Konya’da ilk defa Selçuklu Belediyesi tarafından açılan Görme Engelliler Kütüphanesi, kendi alanında büyük bir eksikliği gideriyor.

Rauf Orbay Mahallesi’nde hizmet veren Görme Engelliler Kütüphanesi, 25 engellinin aynı anda dinleme cihazlarıyla güncel kitapları ve mevcut müfredatı takip etmelerine imkan sağlıyor. Aynı zamanda bin adet ses kasetine sahip olan kütüphaneden çok sayıda vatandaş da faydalanıyor.

Selçuklu Belediyesi Çocuk ve Halk kütüphanel-

erinin tamamında internet bağlantılı bilgisayarlar hizmet veriyor. Öğrencilerin inceleme ve araştırmalarına imkan sağlayan internet bağlantılı bilgisayarlar ücretsiz hizmet veriyor.

Yine tüm kütüphanelerde yerel ve ulusal gazeteler ile süreli aylık dergiler de okuyucularla buluşturuluyor. Kütüphane Müdürlüğü yetkilileri, okuyan nesiller yetiştirmek için çalışmaların daha da artırılacağını kaydediyor. Özellikle çocukların ödev dışında roman, hikaye ve diğer kitap türlerinden istifade ettiğini bildiren yetkililer, aileleri de çocuklarına örnek olmaları için bu mekanlardan istifade etmeye davet etti.>CHA

Maliye Bakanı Şimşek, nişanlısını kamuoyuna tanıttı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, nişanlısı mimar Esra Kara ile ilk kez kamuoyunun önüne çıktı.

Gaziantep’te Anatolia Otel’e nişanlısı ile birlikte gelen Mehmet Şimşek, nişanlısı Esra Kara’yı gazetecilere tanıttı. Şimşek, düğünlerinin 8 Ocak 2010 günü yapılacağını duyurdu. Şimşek ile Kara’yı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey tanıştırmıştı.

12

Güncel Haberler

bizde var›z

GTO-GAÜN 25 ARALIK GALA GECESİNDE GURUR, HÜZÜN VE COŞKU BİRARADA YAŞANDI Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 88. yıldönümü kutlamaları kapsamında GTO ve GAÜN işbirliğinde tertiplenen kutlama gecesinde gurur, hüzün ve coşku bir arada yaşandı. Antep Savunmasında önderlik eden kişilerin yakınlarına ve Savunmanın yeni nesillere aktarılmasına katkıda bulunanlara onur ödülü verilen geceye ilgi büyüktü.

GAÜN Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene, Vali Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Cumhuriyet Başsavcısı Esat Semerci, YÖK Yürütme Kurulu üyeleri, Emniyet Müdürü Halil Yılmaz, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, GTO Meclis Başkanı Zeki Yağcı, GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu başkanı Nejat Koçer, ilçe kaymakamları ve belediye başkanları ile kamu kurum ve kuruluş yöneticileri ile oda ve dernek temsilcileri, şehit ve gazi yakınları ile öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törenin açılış konuşmasını yapan GTO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aslan, gazi ve şehitleri unutturmamak için çalıştıklarını ve bunun için her yıl çeşitli etkinlikler düzenlediklerini söyledi.

“Gaziantepliler bütün olumsuz şartlara rağmen sahip olduğu manevi güç ve bağımsızlık inancıyla eşine az rastlanır kahramanlıklar sergileyerek vatanını savunmasını bilmiştir. Geçmişini tanımayanların geleceği sağlıklı koruması beklenemez. Yaşadığımız topraklara, bu vatanı canları

kahramanlık ve bağımsızlık timsali olduğunu ve liyakati sonsuza kadar taşıyacağını kaydeden Kamçı, şunları söyledi: “Büyük Önder Atatürk’ün yaktığı kurtuluş meşalenin ardından giden Gaziantepliler, Kuvayi Milliye ruhunun oluşmasına kıvılcım olmuşlardır. Tarihin altın sayfaları arasında yerini alan Gaziantep Savunması, bu şehir insanlarının bağımsızlığı ve onuru için her türlü zorluğa nasıl göğüs gerebileceğinin göstergesidir. Bu nedenledir ki Atatürk’ün, ‘Ben Gazianteplilerin gözlerinden nasıl öpmem ki, onlar Antep’i kurtardıkları gibi Türkiye’yi de kurtardılar’ övgüsüne mazhar olmuşlardır. İşgal güçleri karşısında, hiç bir yerden yardım ve destek almadan büyük bir kararlılık, irade ve dayanma gücüyle direnerek, nice adsız kahramanların öncülüğünde 6 bin 317 şehit verme pahasına, bu destanı yaratanların en büyük gücü vatan, millet ve bağımsızlık aşkı olmuştur. Şehrimizin bu destansı direnişi, yüce Meclisimiz tarafından dünyada emsali bulunmayan bir şekilde şehrin adına Gazi’lik unvanı eklenmesiyle taçlandırılmıştır. Gazi’lik unvanı yanında şehrimiz 07 Şubat 2008 tarihli kanunla İstiklal Madalyası’na da kavuşmuştur.”

pahasına koruyanlara layık olmak için çalışıyoruz” diyen Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bütün dünyanın her yerinde çatışmalar devam ediyor. Ama asıl çatışma eğitim, teknoloji, yenilik, sağlık, çağdaşlaşma alanlarında devam ediyor.

Gaziantep’te yaşayanlar da bu doğrultuda mücadele ederek atalarına layık olmaya çalışıyorlar.

Geçmişle geleceğin bağlantısını kuramazsak, yeni nesillere bunu en doğru şekilde anlatamazsak bu nesiller sonbahar yaprakları gibi savrulur giderler. Onlara geçmişlerini, atalarının verdiği mücadeleyi öğretmeliyiz. Tarihini bilmeyen geleceğini de doğru kurgulayamaz. Gaziantep Savunması tarihte eşi görülmemiş bir savunmadır.

Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden topyekun bir mücadeledir. 18 bin nüfusun 6 bin 317’sini şehit vermek, bir o kadar da gazi vermek dünyada eşi benzeri olmayan savunmayı gözler önüne sermektedir. 2005 yılından itibaren GTO olarak Gaziantep Savunması ile ilgili bir dizi etkinlik baºlattık. Geçen yıllar içerisinde büyük bir memnuniyetle izliyoruz ki, kurum ve kuruluşlar da bu çok önemli güne gereken önemi ve desteği veriyorlar. Bizim amacımız, Gaziantep’te tüm kurum ve kuruluşların 25 Aralık Gaziantep’in kurtuluşu ile ilgili hislerini, bilinçlerini yukarı seviyeye çıkarmak, gelecek nesillere kurtuluş günümüzün önemini, toprakların ne pahasına kurtulduğunun önemini anlatmaktır. Bu konuda çok ciddi bir mesafe aldığımızı düşünüyorum.”

Gaziantep Valisi Vali Süleyman Kamçı ise, törende yaptığı konuşmasında “Bugün, milli mücadelemiz içinde çok müstesna bir yeri olan, hürriyet, vatan ve bayrak uğruna 11 ay boyunca verilen çetin mücadele sonunda kazanılan, Gaziantep’in kurtuluşunun 88. yıldönümünü, büyük bir onur ve gururla kutlamanın coşkusunu hep birlikte yaşıyoruz” dedi. Türk Milleti’nin tarih boyunca

Vali Kamçı, sözlerini şöyle sürdürdü:”Bugün bizlere düşen, canları pahasına bu toprakları vatan yapan, şehit ve gazilerimizin emaneti olan Cumhuriyetimizi, ülkemizi ve şehrimizi, birlik ve beraberlik içinde daha kalkınmış, daha çağdaş ve daha mutlu yarınlara ulaştırmaktır. Geçmişten günümüze her konuda Anadolu’ya örnek olan ve adını tarihe altın harflerle yazdıran Gaziantepliler, hiç şüphe yok ki bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kurtuluş savaşında gösterdikleri kahramanlıklara yakışır başarılar elde etmeye devam edeceklerdir.

Gazianteplilerin birlik ve beraberlik içinde ülkemizin kalkınma ve gelişme yolculuğunda her zaman en önde yürüyeceğine inancım tamdır. Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 88. yıldönümünü kutluyor, Büyük Önder Atatürk başta olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum.”

GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun ve YÖK Yönetim Kurulu Üyesi Muhittin Şimşek de, Gaziantep’te heyecanlı bir gün yaşandığına dikkat çekerek, “88 yıl önce bu memleketin her yeri kara bulutlarla kaplanmıştı. Ancak işgalci devletler açısından beklenen gelişme farklı oldu. Gaziantep halkı, hiç bir yerden yardım almadan kendi kurtuluşu için mücadele etti. Bu mücadelede 6 bin 317 şehit verildi, bir o kadar da gazi oldu” diye konuştular. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr Orhan Doğan’ın “Milli Mücadele’de Gaziantep” konulu bir konferansının ardından Antep Savunması’na önderlik eden 21 kişinin yakınlarına ve Antep Savunması’nın yeni nesillere aktarılmasındaki katkılarından dolayı Halit Ziya Biçer’e onur ödülü verildi. Ödüllerin verilmesinin ardından GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Türk Halk Müziği Korosu’nun konserinin verdiği muhteşem konser ve son alarak Gaziantep Marşı’nın hep bir ağızdan coşkuyla okunmasıyla birlikte sona erdi.

Güncel Haberler

bizde var›z

2014 SOÇi KI OL‹MP‹YATLARINA HAZIRLIKLAR BALADI

Kremlin’in hemen karşısında bulunan GUM alış veriş merkezinde bir araya gelen engelliler Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev’den destek istedi.

Merkezde engelli vatandaşlarla birlikte alış -veriş yapan, konser dinleyen Medvedev engellilerin önündeki engelleri kaldırma sözü verdi. Uluslararası Engelli Olimpiyatları Komite Başkanı Filip Kreyven dünyada ilk kez Moskova’da bir araya gelerek bir kutlama gerçekleştirdiklerini belirterek, uluslararası spor karşılaşmalarında engellilerin daha sık yer alması için çağrıda bulundu. Uluslararası Engelli Olimpiyatları Günü kutlamaları kapsamında konuşan Başkan Medvedev, 2014 Soçi Kış Olimpiyatlarında engellilerin hem müsabakalarda hem de diğer alanlarda katılımının sağlanması için hazırlık yaptıklarını belirtti. Başkan Medvedev, Rusya’nın beden eğitimi ve spor stratejisi gereği 2020 yılına kadar engellilere büyük önem vereceklerini ifade ederek, “Bu düşüncenin hayata geçirilmesi ile birlikte spor ile ilgilenmek isteyen engellilerin ülkemizde büyük oranda artacağını ümit ediyorum.” temennisinde bulundu. Uluslararası Engelli Olimpiyatları Komite Başkanı Filip Kreyven de engelli olimpiyatları gelişimi faaliyetleri hakkında Başbakan yardımcıları Viktor Zubkov ve Aleksandr Jukov ile görüştüklerini bildirdi. Kreyven Rusya hükümetinin sağladığı destekten dolayı da teşekkür etti.

Kutlamalara ayrıca Spor Turizm ve Gençlik Politikası Bakanı Vitali Mutko, Cumhurbaşkanlığı Müdürü Sergey Narışkin, Rusya Parlamentosu üst kanadı Federasyon Konseyi Başkanı Sergey Mironov ve uluslar arası engelli sporcular derneklerinden yüzlerce temsilci katıldı. >CHA

Yay›n Sahibi ‹smail TUNÇ Reklam ve Halkla ilikiler Departman› Emine Ö∕ÜÇ ‹dare Merkezi Kozanl› Mah. Kastel Ba› Sk. No12/B bey / GAZ‹ANTEP ‹letiim 0 342 232 32 52 www.bizdevarizgazetesi.com info@bizdevarizgazetesi.com Grafik Tasar›m Kadir AKARSU Bask› EFE TANITIM MATBAACILIK Kocao¤lan Mah. Kenan Evren Blv.No: 35 Kat:2 GAZ‹ANTEP F‹YATI: 2.5 TL

13

SERBEST DİŞ HEKİMLERİNE HASTA SEVKİ

A

dana Dişhekimleri Odası Başkanı Asım Savaş, yüzde 40 ve üzeri özürlü kişilerin doğrudan serbest dişhekimlerine başvurabileceklerini söyledi. Odalarının açtığı dava sonucu; Danıştay Onuncu Dairesi’nin kararı doğrultusunda serbest dişhekimlerine hasta sevki yapılmasının önünün kısmen açıldığını söyleyen Savaş, “Düzenlemeye göre yüzde 40 ve üzeri özürlü kişiler doğrudan serbest dişhekimlerine başvurabileceklerdir. Tedavi giderleri; Türk Dişhekimleri Birliği asgari muayene ve tedavi ücret tarifesi üzerinden ödenecektir.” dedi. Yeşil kartlı olan yüzde 40’ın altındaki özürlülere ise diş tedavi hizmeti verilmediğini aktaran Savaş, Adana Dişhekimleri Odası yöneticileri olarak; Çukurova Özürlüler Derneği ve Türkiye Sakatlar Derneği Adana Şubesi’ni ziyaret ederek dernek başkanları ile görüştüklerini gerekli bilgileri verdiklerini kaydetti. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) genelgesine göre yüzde 40 özürlü kişiler doğrudan serbest dişhekimine gidebileceğini, ancak yüzde 39 özürlülerin ise devlet kapısında bekleyeceğini ifade eden Asım Savaş, “Yüzde 40’ın altında özürü olan vatandaşlarımız altı ay ağrı çekecek. Altı ay sonra bakılamaz ise heyet raporu alacak. Özürlü raporu değil. Dişlerinden muzdarip raporu alacak. Ek olarak yüzde 39 özürlü ve dişlerin yapılmasına ihtiyacı var raporu alacak. Ancak bu şekilde istediği dişhekimine gidebilecek. Kabahati yüzde 1 eksik özürlü olduğu için serbest dişhekimine gidemeyecek.” dedi. Yeşil kartlı olup da yüzde 40 özürlülerin serbest dişhekimine gidemeyeceğine dikkat çeken Savaş, “Neden gidemiyor, çünkü yeşil kartlı, özürlü değil.” diyerek sözlerini bitirdi. >CHA

Engellileri Üretime Kazand›ran Merkez ilgi Bekliyor

Kocaeli Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Sanayi Odası iş birliğiyle açılan ve AB fonları tarafından desteklenen Bizimköy Engelliler Üretim Merkezi, Kocaeli’nde yaşayan engelli vatandaşların umut kapısı oldu ancak ilgisizlik nedeniyle üretim birimlerinin birer birer kapanması hayal kırıklığına yol açtı.

Kocaeli merkeze bağlı Karaabdül-baki’de yaşayan ve bir süre önce burada hayatını kaybeden Beatrice Brunninger tarafından bağışlanan 72 dönüm arazi üzerine kurulan merkez, 5 yılda tamamlandı. Toplam maliyeti 3 milyon euro olan projenin 1 milyon 305 bin eurosu AB fonlarından, geri kalan kısmı ise proje ortakları tarafından karşılandı. İlk etapta tamamı engellilerden oluşan 230 kişinin istihdam edildiği üretim merkezinde tekstil, mantar, sera, tavşan üretim merkezi, mozaik, fason ünitesi, gıda işleme ünitesi ve meyvelik yer alıyordu. Ancak ilgisizlik sebebiyle merkezdeki çalışan sayısı 70 kişiye kadar düştü. Tavşan üretim merkezi, mozaik ve bazı seracalık bölümleri ekonomik olarak girdi sağlamayınca kapandı.

Merkezde bilhassa tekstil merkezinde fason üretim bölümü tam kapasite olarak çalışıyor. Çalışanların yüzde 85’ini engelliler teşkil ederken, merkez Kocaeli Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Sanayi Odası’nın katkıları ile ayakta durmaya çalışıyor.

Tesis Müdürü Hüsnü Bayraktar, “Herhangi bir mesleği olmayan engellilere meslek edindirmek için danışmanlık hizmeti vermeyi hedefliyoruz. Mesleği olan engellilerin üretim sürecine katılmaları için gerekli mekanları oluşturmak ve buralarda çalışmalarını temin etmek hedeflerimiz arasında. Kocaeli’ndeki engelli çocuklarla ilgili kurumlarla bağlantıların sürekli hale getirilerek bu kurumlardan hizmet görmüş çocukların yetişkinlik dönemlerinde Engelliler Üretim Merkezi’ne katılmalarını sağlıyoruz. Engellilere ürettikleri

mallara pazar bulmaları için yardımcı oluyor, onlara pazarlama eğitimi veriyoruz” dedi.

“PROJE BAŞARILI OLURSA BİRÇOK BÖLGEDE UYGULANACAK”

Bayraktar, Bizimköy Engelliler Üretim Merkezi’nin engellilere uygun çalışma şartları sağladığını belirterek, “Büyükşehir Belediyesi’nin bize tahsis ettiği üç otobüsle çalışanları evlerinden alıyoruz. Çalışacakları mekanlar onların engellerine göre tasarlandı. Gönül isterdi ki çok daha fazla katkı sunalım ancak elimizdeki imkanlar bu kadar. Engelli işçilere asgari ücret üzerinden ödeme yapıyoruz. Burada toplumdan dışlanmak yerine, topluma katkı sunan fertler haline geliyorlar. Bu da onları oldukça mutlu ediyor. İlk günlerde 230 engelli ile işe başlandı. Bu arkadaşlarımızdan bazıları işlerinde usta olunca daha iyi şartlarda başka yerlere geçti. Ancak bazıları da kapanan bölümlerle birlikte işten ayrılmak zorunda kaldı.

Merkezde çalışan engellilerin psikolojik olarak desteğe ihtiyacı var ancak psikolog istihdam edecek imkanımız yok. Çalışma Bakanlığı, iş yerlerine yüzde 3 engelli çalıştırma mecburiyeti getirdi. Fakat birçok kuruluş kesilen cezayı ödemekle bunu geçiştiriyor. Bu cezalar İş-Kur tarafından tahsil ediliyor. İş-Kur toplanan bu paraları engellilerin meslek sahibi olması için açılan kurslarda kullanılıyor. Halbuki sanayi kuruluşları zorunlu engelli kadrosu için ceza ödemek yerine, bu kadroları bize yönlendirse hem biz daha fazla engelli istihdam ederiz hem onlar bu cezaları ödemez. Bu proje eğer burada başarılı olursa Türkiye’nin pek çok bölgesinde uygulanacak. Ancak proje ortaklarımız dışında pek bir destek göremiyoruz” dedi.

Tesiste çalışan engelliler ise tekrar hayata tutunduklarını, aile bütçelerine katkı sağladıkları için mutlu olduklarını ifade etti. Haber Fx

14

Güncel Haberler

bizde var›z

Yıllar Önce

Otomobil kazasında ölen yaşlı çift, doğru cennete gönderilirken görevli anlatmaya başlar: - Şu denize bakan villa sizin. Yanında tenis kortu, yüzme havuzu ve golf parkuru var. İstediğiniz herhangi birşey için şu düğmeye basmanız yeterli. Cennet görevlileri derhal takdim edecekler...” Görevli ayrılınca, adam karısını azarlamaya başlar: - Kahretsin Vildan, hep senin hatan! - Nasıl yani bey ?! - O kahrolası yürüyüş programların, vitamin hapların, yulaf çorbaların, içki, sigara yasaklamaların olmasa buraya yıllar önce gelecektik..

Atalar

Geçen sene 100 metre derinliğe kadar kazdıktan sonra, Rus bilim adamlari 1000 yıllık bakır tel artıkları buldular ve bundan, atalarının bin yıl önce bir telefon ağına sahip oldukları sonucuna vardılar. Onlardan aşağı kalmamak için, takip eden haftalarda Amerikalı bilim adamları 200 metre derinliğe kadar kazdılar ve gazeteler şu manşetle çıktı: “Amerikan bilim adamları 2000 yıllık optik kablo artıkları buldular ve atalarının, Ruslarinkinden bin yıl önce yüksek teknoloji ürünü dijital telefonları olduğu sonucuna vardılar”. Bir hafta sonra Türk ajansları şu sürmanşeti verdi: “500 metreye kadar yapılan çalışmalarda Türk bilim adamları kesinlikle hiç bir şey bulamadılar. Bunun üzerine atalarının 5000 yıl önce cep telefonu kullandikları sonucuna vardılar”.

Einstein’ın Şoförü

Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile giderdi. Yine bir konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün şoförü Einstein’a; “Efendim, uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve artık neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum” demiş. Einstein gülümseyerek ona bir öneride bulunmuş: “Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar.”, “o halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen yap konuşmayı, ben de arka sırada seni dinlerim.” Şoför, gerçekten çok başarılı bir konuşma yaptı ve sorulan tüm soruları doğru yanıtladı. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta sorulmamış bir soru sordu. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye döndü ve: “Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip” dedi. Sonra da Einstein’ı işaret ederek şöyle devam etti: “Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile yanıtlayacak.”