100.sayı

Page 7

Project16_Layout 1 21.08.2011 19:02 Page 7

SAGLIK

7

KAN ŞEKERİ DÜŞÜKLÜĞÜ DİYABETE DÖNÜŞEBİLİR! Yemeklerden sonra, özellikle tatlı veya hamur işi yedikten sonra kendinizi yorgun veya bitkin hissediyorsanız, terleme ya da el – ayak boşalması gibi belirtiler görüyorsanız hipoglisemi (kan şekeri düşüklüğü) olabilirsiniz. Hipoglisemi, tedavi edilmediği takdirde diyabete dönüşebileceğinden, bu belirtilere sahipseniz mutlaka bir uzmana başvurmanız gerekir. Dahiliye Uzmanı Dr. Arzu Yalçın, hipoglisemi hakkında en çok merak edilenleri açıkladı! Hipoglisemi, kan şekeri düşüklüğü demektir. Ancak kan şekeri zaten, sürekli aynı değerde değildir; değişkendir. Yiyecek ve içecekler, hareket durumu, stres, alkol, kullanılan bazı ilaçlar kan şekerinin değişimine neden olur. Hipoglisemi bu ilaç ve durumlara bağımlı ya da bağımsız olarak kan şekerinin ani düşmesi ve hastanın bunun belirtilerini algılamasıdır. Hipoglisemi kadınlarda daha sıktır. Ancak toplumdaki sıklığına dair net bir bilgi yoktur, belirtilerini yaşayıp hekime gitmeyen veya gitse de net tanı konamayan vaka çoktur.

Hipoglisemi nedenleri Hipoglisemi nedenleri içerisinde en önemlisi, altında insülin fazlalığı, dolayısıyla insülin direnciyle birlikte bulunan tiptir.

Genellikle karbonhidratı yoğun (tatlı, hamur işi, pilav, makarna gibi) gıdalardan 1 - 2 saat sonra hastanın kendini kötü hissetmesi, uyku hali, sinirlilik gelişir. Hatta terleme, titreme, el - ayak boşalması, bayılmaya kadar giden hastalar da olur. Panik atak hastalığı ile karışan olgular bulunmaktadır. Bu yüzden panik atak hastalığı tanısı konmadan önce kişinin bulguları yemeklerle ilişkili ve ailesinde diyabet(şeker hastalığı) öyküsü varsa mutlaka hipoglisemi açısından tetkik edilmelidir. Hipoglisemisi olan kişilerin açlığa dayanıklılıkları düşmüştür. Hipoglisemi tanısı için kan şekerinin 60 mg'ın altına düşmesi gerekir. Ancak bazı diyabet hastaları daha yüksek (70 - 80 mg gibi) rakamlarda da bu belirtileri hissedebilirler.

Hipoglisemide tanı Hipogliseminin en önemli özelliği, hepsinde olmasa da ileride diyabet adayı olmaya yatkınlık göstergesi olabileceğidir. Bu nedenle bu belirtileri yaşayan, ailesinde diyabet öyküsü bulunan hastalar, mutlaka hekime başvurup, halk arasında bilinen adıyla yükleme yani oral glukoz tolerans testi (OGTT) yaptırmalıdırlar. Bunun sonucuna göre de mutlaka diyet ve egzersiz, gerekirse de ilaç tedavisi almalıdırlar.

ASTIMIN İLK İŞARETİ Fiziksel Aktivite sonrası terlemeyle gelen öksürüğe dikkat! Spor sırasında veya fiziksel aktivite sonrasında öksürük krizine tutulan kişileri Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu uyarıyor! “Öksürük krizleri astımın ilk işareti olabilir.” Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, astımlı akciğerlerdeki havayollarının yani bronşların yüzeyini saran zarın yanık dokularda olduğu gibi kırmızı, şiş ve iltihaplı olduğunu ve bu yüzden de dış uyaranlara hassasiyetinin arttığını belirtiyor. Bronşlardaki bu hassasiyet sonucu egzersizle öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gelişebildiğini vurguluyor. Egzersiz sırasında sık ve derin soluk alıp vermenin astımlı havayollarında tıkanmayı tetiklediğini vurguluyor. Özellikle kuru havalarda yapılan egzersizler sonucunda vücuttan atılan ter ile akciğerlerde su kaybı oluştuğunu belirten Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, susuz kalan akciğerlerde bulunan balgamın kuruduğuna ve yoğunlaştığına dikkat çekiyor. Egzersiz başladıktan 5 -6 dakika sonra şikâyetlerin başladığını ve aktivite bittikten sonra belirginleştiğini vurguluyor. Kuru havada yaşanan şikâyetlerin havayı nemlendirerek azalacağını belirtiyor.

Spor En İyi Astım İlacıdır

Çocuk Sağlığı Hastalıkları ve Çocuk Alerjisi Uzmanı Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, astımın en iyi ilacının spor olduğuna dikkat çekerek, yapılan sporun astımlı çocukların bronşlarını genişleteceğine ve ileride bu hastalığı atlatmalarına yardımcı olacağını belirtiyor.

TEMİZLİK MALZEMELERİNİ ÇOCUĞUNUZDAN UZAK TUTUN E Ç

vdeki temizlik malzemeleri farklı renkleri ve şişeleriyle, çevresini yeni tanımaya başlayan çocukların merakını uyandırabiliyor. Ancak temizlik malzemesi gibi kimyasal maddelerin içilmesi, her yıl milyonlarca çocuğun mide borusunun yaralanmasına ve daha tehlikeli sonuçlara yol açabiliyor. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. A. Nadir Tosyalı, “Yakıcı madde içen veya içtiğinden şüphelenilen çocuk kesinlikle kusturulmamalı, süt, yoğurt, ayran, su vb. içirilmeye çalışılmamalı” diyerek anneleri uyarıyor.

ocuğun, unutkanlıkla ortada bırakılmış bir temizlik maddesini içmesi, şişelere konulmuş bir takım temizlik ürünlerini yanlışlıkla yutması gibi riskler sıklıkla görülen ev kazaları arasında yer alıyor.Çocuk Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. A. Nadir Tosyalı, temizlik ürünleri gibi yakıcı madde içimlerinin çocuğa herhangi bir zarar vermeyeceği gibi, üçüncü derece yemek borusu yanığı ile sonuçlanabileceğini belirtiyor. Kimyasal madde içimi sonucu mide borusu yaralanmaları da çok sayıda çocuğun sakat kalmasına ya da hayatını kaybetmesine sebep olabiliyor.

Çocukların ilaç tedavilerinin, normal spor yapabilmelerini ve diğer yaşıtları gibi rahat hareket edebilmelerini sağlayacak şekilde doktor kontrolünde düzenlenmesi gerektiğinin altını çiziyor. Prof. Dr. Yonca Nuhoğlu, okulda beden eğitimi dersinden sonra sıkışan çocukları bu dersten muaf tutmak yerine, uygun ilaç tedavisi ile spor yapabilir hale getirmenin bu hastalığı yenmede büyük katkı sağlayacağını vurguluyor. Henüz teşhis konulmamış çocuklarda görülen kronik öksürüğün ve egzersiz sonrası terleme ile gelen hırıltı, nefes darlığı şikâyetlerinin, hastalığın teşhis edilebilmesi açısından uzmanı tarafından değerlendirilmesinin önemine değiniyor.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.