İşçilerin Sesi Ocak 2012

Page 15

İşçilerin Sesi

FABRÝKALARDAN... ÝÞYERLERÝNDEN... FABRÝKALARDAN... ÝÞYERLERÝNDEN... FABRÝKALARDAN... ÝÞYERLERÝNDEN... İki gün sonra sesleri çıkmadı, iş kanununa baktılar herhalde. Yıllar sonra bakmak akıllarına geldı galiba. Ücretlerden önce iki günlük izin paralarını da verdiler. Bir gün sonra ücretleri dağıttılar. İşçiler patronun sürpriziyle karşılaştılar. Şeker bayramında bir buçuk gün çalıştırmamış paralarını da kesmemişti. 3 ay sonra aklına gelmiş bu parayı kesmişler. Bazı işçiler bu kesintinin ne olduğunu anlayamadı, biraz öfkelendiler, bazıları da neden kestiler diye muhasebeye gittiler. Patrondan iki günlük izin hakkını istersen, idare de boş durmaz alacağını hemen keser. Bazı işçi arkadaşlar, kessinler artık senelik izinlerimiz 16 gün oldu diye parası kesilen arkadaşlara bu kazanımı anlattılar. Bu imza ile işveren 380 işçinin iki günlük daha izin parası ödemek zorunda kaldı. Bir kaç gün sonra patron model bölümüne çıktı, biraz etrafta dolandı bir işçinin yanına gitti sohbet edermiş gibi şunları söyledi; Ne karı gibi gidip, sağda solda izin hakkımızı söke söke aldık, patron bizim hakkımızı yiyor, haram olsun diyormuşsunuz”. “Delikanlı adama yakışır mı, varsa bir diyeceğin gel masaya vur yumruğunu, yiyorsa hakkımı ver ulan de!”. Büyük patron bu işler hep model bölümünden çıkıyor, diyor. Kısaca ondan isteseymişiz, cebinden çıkarır verirmiş, delikanlı olmalı, sağda solda konuşmamalıymışız… Patron vurdu kapıyı, çıktı. Bir aydır, sorumlusu olduğu halde model bölümüne uğramıyor. Üzülmedik! Senelik izinler 16 gün oldu, bu da patron için ekonomik bir kayıp demek. Bilinçli davranıp, birlik olunca haklarımızı alabiliriz. (M. Araslı)

21 ARALIK’TA TAŞERON İŞÇİLERİ DE GREVDEYDİ! O. Atacan 21 Aralık 2011, biz sağlıkçıların grev tarihiydi. Bu tarihte yılın en uzun gecesinden sonra aydınlığa bir adım attık. Dilerim hükümetin boğazımıza doladığı son iptir bu. Sözünü ettiğim tabi ki sağlıkta dönüşüm yasasıdır. Bu yasanın hepimizi nasıl etkilediği aşikar. Ve bu karanlığı aydınlığa çıkarmak da hepimizin görevidir. İşte bu görev sorumluluğuyla biz Cerrahpaşa Hastanesi’ndeki taşeron sağlık işçileri de bu greve destek verdik. Greve, üyesi olduğumuz taşeron işçilerin derneği olan Taşeron İşçileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği pankartı ile katıldık. TBB ve birçok sendikanın örgütlediği bu yürüyüşte sesimizi duyurmak için sadece İstanbul’da hemen hemen 10.000 kişiyle saatlerce yürüdük. Grev ve eylemin hazırlığı için iki gün boyunca Cerrahpaşa’da servisleri gezerek bildiri dağıttık. Grevin neden yapıldığını arkadaşlarımıza tek tek anlatmaya çalıştık. 21 Aralık sabahı saat 8:30-9:00 arasında Cerrahpaşa’da başka hastaneler ve sendikalardan gelenlerle toplandık. Cerrahpaşa’da greve katılım oldukça yüksekti. Hastane içinde tur attıktan sonra Çapa Hastanesi ve diğer hastanelerle birleşerek Beyazıt Meydanı’na yürüdük. Yürürken attığımız sloganlar şunlardı; ‘sağlıkta taşeron ölüm demektir’, ‘hastaneler halkındır satılamaz’, ‘tüccar değil sağlıkçıyız biz’, ‘gün gele-

DERİ, KUNDURA VE TEKSTİL İŞÇİLERİ DERNEĞİ ESENYURT YEMEĞİ COŞKULU GEÇTİ Deri Kundura ve Tekstil İşçileri Derneği Esenyurt'ta faaliyetlerine başladı. Derneğin ilk etkinliklerinden biri de yeni yıl yemeği oldu. Çeşitli işkollarından ve 20'ye yakın işyerinden gelen yaklaşık 100 kadar kadın ve işçi emekçiler, çocukları, yakınları ve iş arkadaşlarıyla, kardeşlik ve dayanışma içinde sohbet edip, eğlendiler. İşçilerden oluşan canlı müzik grubu eşliğinde, halay çektiler. Dernek adına açılış konuşması yapan bir kadın işçi, “Emekçilerin haklarını alabilmesinin tek yolunun "birlik, örgütlenme ve mücadele” olduğuna vurgu yaptı. Dernek başkanı ise, derneğin tanıtımını yaparak, şiarlarının, "hak verilmez alınır" olduğunu söyledi. Dernek Esenyurt'ta yeni olsa da, derneğin üyelerinin geçmişi, 2000 yılına, Cengiz Tekstil fabrikasında yürütülen mücadeleye dayanıyor. O yıllarda fabrikada sendikal örgütlenme çalışması yürüten işçiler, DİSK Tekstil Sendikasına üye olmuştu. Toplusözleşme imzalamalarından bu yana birlik ve da-

yanışmalarını devam ettiriyorlar. Aynı zamanda Umut Yeşerendedir Emek Kolektifi bileşeni de olan dernek üyeleri, emekçilerin birleşik mücadelesine de inanıyor; birleşik mücadeleyi örgütlemek için çaba harcıyor. Etkinliğin ilgi çeken bölümlerinden biri ise yeni yıl piyangosuydu. Çeşitli hediyelerden oluşan çekilişin ardından etkinlik sona erdi. / İşçilerin Sesi-Haber

cek devran dönecek AKP halka hesap verecek’. Bu sloganlar tam anlamıyla bizi anlatıyordu. Cerrahpaşa ve Beyazıt arasındaki mesafede öyle bir kalabalık vardı ki bu kalabalık ‘birleşe birleşe kazanacağız’ sloganını gerçekçi ve umut verici kıldı. Birleşmenin tadı, tek yürek olmanın tadı, haksızlıklara boyun eğmemenin tadı, başkaldırının tadı!... Bu birlik ve coşkuyla içimizde filizlenen umut ve inanç, bir sonraki adımlarımızda bize güç verecektir. Beyazıt Meydanı’ndaki açıklamalarla bu grevle sınırlı kalmayacağımızı söyledik. Eğer hükümet sesimizi duymamakta kararlı davranırsa, biz de sesimizi duyurana kadar süresiz eylem kararı aldığımızı duyurduk. Yani bu eylemi Beyazıt Meydanı’nda bırakmayacağız. Tayyip Erdoğan bir zamanlar ‘kaç kişisiniz’ demişti. Bu yürüyüşte gördük ki; biz çok kişiyiz.

Plastik Kim daha hırsız? Geçen kurban bayramında patron işçilere iki metre branda dağıtmıştı. İşçilerin güya çöp poşetine ihtiyacı olmuş ki, 500 rulo kayıp olduğu anlaşılınca, patron bunun üzerine iş yerine girişte ve çıkışta didik didik arama başlattı. Geçen gün bir işçi birkaç tane Camsil çalarken yakalandı ve işten çıkarıldı. Bir işçi de cebinde kalem ve bant unuttuğu için işten çıkarıldı. Patron bu yapılanlara hırsızlık diyor, bu resmin bir yüzü ya kendi yaptığı hırsızlık! İşçilerin emeğini çalarak servetine servet katıyor, fabrikalarını büyütüyor. Her geçen gün biraz daha büyüyor, patron memurlara çöp poşeti ve hediyelik paket dağıtıyor, doğum günlerini kutluyor, pasta ve çiçek yolluyor, işçiye gelince, “kriz var para yok, siz hırsızsınız” deniyor. Hırsızlığı onaylamıyoruz, patronun seviyesine düşmemeliyiz, bizler alın teriyle emeğiyle geçinen işçileriz. Birlik olup emeğimizin karşılığını aldığımız zaman, daha iyi koşullarda yaşayıp bütün ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz. Örgütlenip bilinçlenerek, patronun emeğimizi çalmasına dur demeliyiz. Açık cezaevi koşullarının yaşandığı işyerindeki baskılara dur demeli, insanca yaşama ve çalışma koşulları için birlik olmalıyız. (O. Şeref) 15


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.