Paradigma

Page 1

EZBER BOZULDU! Başarının Yol Haritası ve Paradigma Değişimi


PARADİGMA NEDİR ?


•“Paradigma, bireyin iç ve dış dünyasını (kendisini ve etrafını) yorumlama, algılama ve bilme süreçleriyle ilgili tüm etkenlerin yarattığı örgütlü ve dinamik düşünsel sistem, düzenektir.”


“belli

bir zaman dilimi içinde bir grubun ya da topluluğun düşünme biçimi ve davranışlarını belirleyen bir dünya görüşü, bir algı dayanağı, bir izlenceler bütünü, bir perspektif, bir model" olarak da tanımlanabilir


YARATICILIĞI ENGELLEYEN KÜLTÜREL YARGILAR


• • • • • • • • •

Bu iş tutmaz... Bunu yapacak para yok... Daha önce böyle hiçbir şey olmadı... Biz henüz böyle bir şeye hazır değiliz... Sonra annen baban ne düşünür... Böyle bir şeyi denemek bizi aşar... Eğer iyi bir şey olsaydı daha önce birileri yapardı... Müfredatta böyle bir şey yok... Mevzuat bunu yapmamızı engeller...


2012 yılında Türkiye Eğitim sistemi, anlamlı yetmezlik düzeyini derinden algılamaktadır.Taşlar yerinden oynamıştır Paradigmalar İyiden İyiye Aşınmıştır Geleneksel okul ve eğitim yöneticileriyle deneticilerinin bilinen süreçlerle, ortaya çıkan yeni duruma cevap vermelerini beklemek daha çok zaman ve emek kaybına neden olacaktır.


• Y Kuşağı olarak adlandırılan bu HIZLI VE TEKNOLOJİK nesli kaybetmemek için Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere tüm eğitimciler daha hızlı hareket etmelidir. • Okullar ve Aileler Y Kuşağı ile etkili iletişim kurmazsa arkadan gelen ve daha çok çatışma yaşayacağımızın beklendiği Z Kuşağı ile hiç baş edemeyiz.


Türkiye Eğitim Sisteminin Öncelikleri • • • • • • • • • •

1-Bilgiyi, İrfan ve hikmete dönüştürmek 2-Değişmek/Sivilleşmek /Güncelleşmek 3-İvedi projeler Şiddet /Çeteleşmek Uyuşturucu Cinsel taciz ve istismar Çevre bozulması/kirliliği Tüketim çılgınlığı(kantin)


DÜNYADA VE BİZDE NELER DEĞİŞTİ?


DEĞİŞENLER           

Bilginin doğası değişti İnsana bakış değişti Teknoloji değişti Toplum yapımız değişti Veli profili değişti Öğrenci profili değişti İnsanların öncelikleri değişti Yönetim anlayışları değişti Eğitimin kimyası değişti Okulun işlevi değişti Okuldaki ilişkiler değişti


Değişimi Yaşıyoruz Dün dünle gitti cancağızım, Ne kadar söz varsa düne ait, Şimdi yeni şeyler söylenmek lazım. (Mevlana)

İki kere yıkanamazsın aynı ırmakta; üzerinde akan sular şimdi aynı sular değildir. (Heraclitus )


Eğitimde Paradigma Değişikliği

Bugün için, okullarda verilen eğitimin, içerik olarak, 1930’lu ve ‘40’lı yıllardan, veya 1960’lı ve ‘70’li yıllardan, ya da ‘80’li yıllardan daha kötü olduğunu söyleyebilir miyiz?

Hayır söyleyemeyiz. Hatta eğitim programlarımızın gelişmiş ülkelerdekilerden daha zayıf olduğunu da söylemek mümkün değildir.


Eğitimde Değişen Paradigmalar Peki neden herkes eğitim sisteminden şikayet ediyor? Neden “Eğitim Şart” lafı dillere pelesenk oluyor? Neden, iş dünyası, okullardan yakınıyor? Neden, veliler okullardan çok memnun değiller? Neden, mezunlar yeterince girişimci, yaratıcı ve üretken yetiştirilmediklerinden dert yanıyorlar ? Biz eğitimciler de zaman zaman eğitim sisteminden dert yanmıyor muyuz. ?



Sorun; yaptığını doğru şekilde yapmakta değil, doğru olanı yapmamaktadır .



Eğitimde “bugünün doğrularını”, dolayısıyla bugünün yapılması gerekenleri yapmak gerekmektedir.

Eğitim sistemindeki temel sorun, sistemin başlangıçta amaçlanan görevleri yerine getirmemesi değil, yeni gereksinimleri karşılayacak yapı ve işleyişin oluşturulamamasıdır.


•Biz eğitimciler kendimize düşen görevi hakkıyla ve doğru şekilde yaptığımızdan emin gözüküyoruz. Bu doğrudur. •Ancak sorun yapılanın doğru şekilde yapılması değil, doğru olanın yapılmasıdır.

•Artık bugün daha önceden yapılanları yapmak en iyi şekilde de yapılsa sorunları çözmekte yetersiz kalmaktadır. • Şimdiye kadar yapılanın bugün doğru olup olmadığının sorgulanması ve bugün için doğru olanın ne olduğunun belirlenmesi en eğitimsel sorunumuzdur.


21. Yüzyılda okulların iki temel işlevi 1.Çocukları bir üst eğitime hazırlamak, 2.Çocukları hayata hazırlamak.


Bu değişme alanları, örgütlerin hızla diğer kültürlere, çevreye uyum gösterebilecek öğrenen örgütler ve açık sistemler örgütlenmesini zorunlu hale getirmiştir.

Okullar bu değişime sadece ayak mı uyduracak, yoksa bu değişimin öncüsü mü olacak.


OKULLARIMIZ ve EĞİTİM SİSİTEMİMİZ BU DEĞİŞİME HAZIR MI


HİÇ BİR SİSTEM, O SİSTEMİ İŞLETECEK İNSAN UNSURUNUN KALİTESİNDEN DAHA ÜST DÜZEYDE BİR KALİTE ORTAYA KOYAMAZ.


Haşlanmış Kurbağa… Kurbağayı çok kaynamış bir kaba atarsanız ani refleks gösterir ve kendini kabın dışına atar. Ancak normal ısıdaki bir suya koyar altını hafif ateşte ısıtmaya başladığınızda yavaş yavaş kaynar (hatta bundan zevk almaya başlar) ve haşlanır gider.


Eğitim yöneticileri olarak bizler; 

Değişimin var olduğuna,  Dönüşümün gerekli olduğuna,  Bir şeylerin değişeceğine,  Okulun çocuklarımız için olduğuna,  Bu inancımızı tutarlı şekilde ifade etmeye,  Öğretmenleri cesaretlendirerek vizyon geliştirmeye,  Herşeye rağmen başarılı olabileceğimize,

hazırsak taşlar yerinden oynuyor demektir. Taşlar yerinden oynadığında değişim başlamıştır.


YA DEĞİŞECEĞİZ

YA DA YOK OLACAĞIZ! Charles Darwin

27


NEREDEN BAŞLAMALI ? 28


Genç ve düşlerim sonsuzken, dünyayı değiştirmek isterdim. Yaşlanıp akıllanınca, dünyanın değişmeyeceğini anladım. Ben de düşlerimi biraz kısıtlayarak sadece içinde bulunduğum toplumu değiştirmeye karar verdim. Ama, o da değişeceğe benzemiyordu. İyice yaşlandığımda, artık son bir gayretle, sadece ailemi, kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim. Ne yazık ki bu da mümkün olmadı.


Şimdi ömrümün sonunda fark ettim ki, önce yalnız kendimi değiştirseydim, onlara örnek olarak ailemi de değiştirebilirdim.

Alacağım cesaret ve ilhamla, yakın ve uzak çevremi daha ileri götürebilirdim. Kim bilir, belki dünyayı bile değiştirebilirdim!!! 30


“Değişmeyen kurumlar, ilerlemeye başlayan toplumlara dar gelen elbiseler gibidir.” Henry Ford


SİZE ÜÇ SEÇENEK; • Sadece Size Gösterilenlere Bakabilirsiniz • Belki Geleceği De Görmeye Çalışabilirsiniz • Ya Da Geleceği Şekillendirmeye Çalışırsınız


BİZ NE YAPALIM?

• Değişimi Yönetmek • Değişimi Yaşamak • Ölümü Beklemek


ÖZGÜVEN


Eğitimde de değişik paradigmalar olabilir; • Eğer idealist görüşe sahipseniz ,her insanın zihninde doğuştan bilginin var olduğunu kabul edersiniz. Bu paradigmaya göre yapacağımız eğitim düzenlemeleri farklıdır. • Realist görüşü benimserseniz, insan zihninin doğuştan boş olduğunu kabul edersiniz ve yapacağınız eğitim-öğretim düzenlemeleri de ona göre olur.


• Değişik paradigmalar eğitim sistemimizi etkiler. Dini konularda ağırlıklı öğretim yöntemi ezber olur. • Teknik, fen konularında uygulama ağırlıktadır. Bakış açımız ona göre değişir.


Bu durumda bilimin özelliklerini yeniden gözden geçirmeliyiz: • Gerçeklik “orada bir yerde”, araştırmacıdan bağımsız olarak var olamaz, • Bilinen yöntemler, bilinmeyenlere göre mutlak manada üstün olamazlar; nesnellik iddia edemezler • Bilim her zaman birikimsel olarak değil zaman zaman devrimsel olarak sürer • Tek meşru bilme yolu bilim değildir


• Bilimin “mutlak doğru” imajı sorgulanmalıdırsavaşlar, zararlı teknolojiler? • Bilimsel çabanın hiçbir aşaması araştırmacının değer yargılarından bağımsız değildir; • Bilimsel çabanın temelinde metafizik olabilir: sezgi; inanç.. • Kanaat; inanç; ikna,hitabet teknik olarak matematik ve istatistikten aşağı değildir. Kötümserler tüneli görür.

İyimserler tünelin sonundaki ışığı görür. İdealistler hem tüneli hem ışığı hem treni görür.


Gururunu kırdı diye mi çölün, Böyle gururlu develer?


Neden ölüm kokuyor “nasılsınlar” , “İyi misin” lerde niçin sinsi bir diken var, Niye sonsuz bir hüzün gizli “iyi günler”de


HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ DÜŞÜNMEDİĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜNDE ?



ŞU ANA KADAR ANLATTIKLARIMIZIN YARISI YANLIŞ, Daha kötüsü var HANGİ YARISI OLDUĞUNU BENDE BİLMİYORUM

Prof.Dr. Aytaç AÇIKALIN’a TEŞEKKÜR EDERİZ…


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.