HaberPodium-Sayı 83- Ocak 2021

2021 yılının gündemi, ağırlıkla Koronavirüs aşıları ile ilgili gelişmeler olacak.

4 Ocak itibarı ile, İsviçre tarihinin en büyük aşılama kampanyası başladı. Bu kapsamda amaç, İsviçre nüfusunun üçte ikisinin yaz aylarına kadar aşılamak.

Federal Hükümet’in hedefinde, Nisan ayın dan itibaren her gün 70 bin kişiyi aşılamak var.

Ancak bunun nasıl olacağı şimdilik soru işa retleri ile dolu. Çünkü ülkede şimdilik yeterli aşı dozu mevcut değil. Ancak, önümüzdeki haftalarda bu durum değişebilir.

İsviçre'de şu ana kadar, sadece Pfizer/Bion tech aşıları onaylanırken, Federal Hükümet bu firmalardan yaklaşık üç milyon doz sipariş etti.

İlk etapta 107 bin aşı dozu edinen İsviçre’ye, Ocak ayı itibarı ile her ay aşamalar halinde 250 bin Pfizer/Biontech aşı dozu gelecek.

Federal Hükümet toplamda, yaklaşık 15 milyon aşı dozu için sözleşmeler imzaladı. Pfizer/Biontech'ten sipariş edilen aşı dozu üç milyon. Buna ek olarak, Moderna'dan 7,5 milyon, AstraZeneca'dan ise 5,3 milyon aşı dozu sipariş edildi. Görüldüğü gibi, aşı dozlarında aslan payı Moderna ve AstraZe neca kaparken, her iki aşı hala Federal İlaç Kurumu Swissmedic’in onayını bekliyor. Peki aşılamalar nasıl olacak?

Federal Hükümet’in aşılama stratesjisine göre öncelik 65 yaşın üstündekiler ile risk grubunda bulunanlarda olacak. Bu kesimler ülke nüfusunun %26’sını (2,2 milyon kişi) oluşturuyor.

İkinci öncelik ise, hastalarla kontakt halinde olan sağlık personelinde. Bu kesim ülke nüfusunun %7’sini (560 bin kişi) oluşturu

yor. Üçüncü öncelik ise, nüfusun %14’ünü (1,2 milyon kişi) oluşturan, hasta kişilerle sıkı ilişkileri olanları kapsıyor. Geriye kalan %52’lik kesim (4,5 milyon kişi) aşılarını, ilerideki süreçte yeterli aşı dozu olduğunda yapabilecek.

İçeriğimizde, Korona aşıları ile ilgili olarak, İsviçre Astım ve Allerji Enstitüsü (SİAF) Direktörü Prof. Dr. med. Cezmi A. Akdiş ile yaptığımız bir söyleşiye de yer verdik. Bağışıklık sistemleri (immunoloji) alanın da tıbbi araştırmalara imza atmış önemli isimlerden biri olan Prof. Dr. Cezmi Akdiş ile mutasyona uğrayan yeni Koronavirüs’ü ve Koronavirüs aşılarının etkilerini konuştuk. Aşılamalardan sonraki gidişata dair merak ettiklerinizi bu söyleşide okuyabilirsiniz.

1 Ocak 2021 itibarı ile İsviçre’de bir dizi yasal değişiklik ya da yeni yasa yürürlüğe girdi. Emekli ve malulen emeklilikten tutun da trafik kurallarına kadar değişen bu yeni yasal düzenlemeleri yazarlarımızdan Haşim Sancar kaleme ele aldı. Yeni düzenlemelere dair detayları içerikte okuyabilirsiniz.

İsviçre’de 7 Mart 2021 tarihinde üç referan dum da yapılacak. Bu tarihte halkın oyuna sunulacak olan konu başlıkları şöyle;

• Burka girişimi

• Dijital pasaport E-ID referandumu

• Efta ülkeleri (İsviçre, İzlanda, Lihtens tayn, Norveç) ile Endonezya arasındaki Ekonomik Ortaklık Anlaşması

Bu halk oylamaları ile ilgili detayları ve tartışmaları önümüzdeki günlerde sizlere aktaracağız.

Künye / Impressium

HaberPodium ist eine Monatliche Zeitschrift, das Schweizerische Nachrichten auf Türkisch anbietet und für die türkischsprachige Bevölkerung der Schweiz zur Verfügung stellt.

Zielsetzung ist die Förderung und die soziale Integration der türkischsprachigen Bevölkerung in ihre Umgebung und ein besseres gegenseitiges Verständnis.

ArgeMedia

HaberPodium

Tösstalstrasse 23 8400 Winterthur

Tel +41 (0) 76 343 80 74

E-Mail info@haberpodium.com Web www.haberpodium.ch

Inserate marketing@haberpodium.com

Bankverbindung

KONTO 60-648799-5

IBAN CH59 0900 0000 6064 8799 5

Sahibi / Herausgeber ArgeMedia

Genel Yayın Yönetmeni / Chefredaktor

Aydın Yıldırım

Haber Müdürü / Nachrichtenchef Derya Özgül

Redaksiyon / Redaktion

Reyhan Alhas

Yazarlar / Autoren

Ayhan Demirden Bahar Yıldırım

Berna Çoban

Bülent Kaya Edibe Gölgeli

Fikret Zengin

Fuat Köçer Gamze Hacipasaoglu Gülter Locher

Haşim Sancar

Mehmet Meral Meral Acar Mustafa AktaşÖzgür Tamcan

Sibel Arslan Savaş Şengül

Yasemin Schreiber Pekin

Fransız kantonları sorumlusu / Leiter französischen Kantone Savas Kulug

Hukuk Danışmanı / Rechtsberaterin Derya Özgül LL.M

Grafik Tasarım/Baskı / Grafische Design/ Druck ArgeMedia

Türkiye Sorumlusu Kurtuluş Karaşın Online / Internet Sadık Bagadur

Yayın Periyodu / Periode

Yılda 11 Adet, her ayın 15'i 11 Mal Jährlich, jeder 15. des Monats

Die Verwendung von Texten, Fotos und Inhalten von haberpodium.com ist nur mit Quellenangabe (www.haberpodium. com) gestattet. Jede Verwendung oder Reproduktion ohne Genehmigung von haberpodium.com ist untersagt und verletzt die Autorenrechte. Die Redaktion behält sich das Recht vor, erhaltene Artikel, Fotos oder andere Arten von Dokumenten nicht zu publizieren.

Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir ve reklamların içeriğinden reklam verenler sorumludur. Doğacak hukuki sorumluluk hiçbir şekilde dergimizi ve sitemizi bağlamaz. Dergi ve sitemizde yer alan yazı, resim, ilan ve reklamlar ismimiz belirtilmek suretiyle ya da izin alınarak kullanılabilir. HaberPodium basın yayın ilkelerine uymayı taahhüt eder.

Redaksiyon kapanış:

Her ayın 3'ü. Dergimizde yayınlanmasını istediğiniz haber, duyuru ve reklamlarınızı her ayın 3'üne kadar göndermeniz gerekmektedir. Verdikleri ilanlarla sponsor desteği sunan firmalarımıza teşekkür ediyoruz.

www.haberpodium.ch facebook/haber.podium twitter/haberpodium instagram/haberpodium

Aydın YILDIRIM a.yildirim@haberpodium.com

Tamamlayıcı ödemeler yasası (Ergänzungsleistungsgesetz: ELG), emekliler (AHV) ve malulen emekliler (IV) için öngörülen maddi bir ek destektir. Bu yasada (ELG) yapılan bir yenilenme ile 1.1.2021 tarihinden geçerli olmak üzere birçok değişikliklere gidildi. Bunlara alt başlıklar altında kısaca değinelim;

2021’den itibaren bir dizi yasal değişiklik ya da yeni yasalar yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemelere dair detaylar konularına göre şöyle;

Haşim Sancar Yeşiller Partisi Bern Kanton Milletvekili sancars@bluewin.ch

Ev Kiraları

Şimdiye kadar var olan en fazla ev kirası miktarı, tek kişi için, yan ödeme ler dahil gerçek kira ve en fazla 1.100, evli çiftlere ve kaç çocukları olduğuna bakılmaksızın, yine yan ödemeler dahil en fazla 1.250 Frank‘tı.

Yeni değişiklikle, ev kiraları artırılıp, oturulan bölgeler üçe ayrılarak ve

birlikte oturan kişilerin sayısına göre değişik aylık kiralar öngörülmekte.

Eğer tamamlayıcı ödemeler alan birisi reşit yaşta ise ve başkaları ile birlikte bir evde oturuyorsa (Örneğin Wohn gemeinschaft) , kaç kişi ile oturduğuna bakılmaksızın, bu kişinin bütçesine iki kişi birlikte oturuyormuş gibi bir bütçe yapılır ve bir kişinin payı ödenir.

11 yaş altı çocuklara yapılan yardımda kısıtlama

Tek kişilik hane 1’370 1.325 1’210 Frank

İki kişilik hane her yer için ayda 250 Frank ek

Üç kişilik hane 180 Frank ek 150 Frank ek 150 Frank ek

Dört kişilik hane 160 Frank ek 150 Frank ek 130 Frank ek

500 Frank

Tekerlekli sandalye kul lanmak zorunda olan engellilere, ek aylık kira için şimdiye kadar olan 300 Frank, 500 Frank’a çıkarıldı.

Bütçe için serbest nakit birikim miktarının düşürülmesi

Şimdiye kadar, bir kişinin 37.500 Frank’a ve evli çiftler için 60.000 Frank’a kadar olan nakit birikimleri bütçede göz önünde tutulmuyor du. Bu rakamlar şimdi 30.000 ve 50.000 Frank‘a düşürüldü. Ayrıca tamamlayıcı ödemeler den yararlanabilmek için, kişinin birikiminin sınırına bakılmaksızın bir hesap ve bütçe yapılırdı. Yeni

düzenlemede burada yine önemli bir değişiklik söz konusu. Nakit birikim, tek kişide 100.000 Frank, eşlerde 200.000 Frank’ın üzerinde ise, kişinin veya eşlerin nakit birikimi bu meblağa düşüne kadar hiçbir tamamlayıcı ödeme yardı mından yararlanamazlar. Varsa, evlerin değerlerinin hesaplanma sında bir değişiklik yok.

98 Frank (aylık)

Temel ihtiyaçlar (Lebensbedarf) için ödenen meblağlarda 11 yaş altı çocuklar için bir kısıtlama getiriliyor.

Şimdiye kadar yaşına bakılmaksızın, ilk iki çocuk için, her bir çocuğa ayda 848 Frank (yılda 10’170), daha sonraki iki çocuk için bu miktarın üçte ikisi (2/3 oranı) ve daha sonraki iki çocuk için üçte biri (1/3 oranı) oranında ödemelerde bulunuyordu.

Yeni yasa değişikliğinde, 11 yaş altı ilk çocuk için aylık 590 Frank (yıllık 7.080) ve daha sonraki 11 yaş altı çocuklar içi bu meblağın altıda biri (1/6 oranı) oranında, yani aylık 98 Frank ödemede bulunulacak.

Yeni yasa, daha önce olmayan bir ödemeyi üstlenmeyi de öngörmekte. Eğer çocuklar için yuva parası vs. ödeniyorsa, o masrafı da belirli bir sınıra kadar üstlenmekte.

Tamamlayıcı ödemelerden yararlanan kişilerin ölümün den sonra, geride bıraktığı miras 40’000 Frank’ın üze rinde ise, bu mirastan 1.1.2021 tarihinden itibaren, alınan yardımların geri ödenmesini öngörmekte.

sayısı Merkezler Agglomerasyon Kırsal alan

Malulen emekli kişilerin eşlerinin gelirleri Yeni değişiklik, eşlerin gelirinin şimdiye kadar üçte biri yerine %80’nin bütçeye gelir olarak alınmasını öngörüyor.

(aylık)

Mirasçılar tarafından geri ödeme

Pensionskasse’de kalabilme olanağı

58 yaş üzerindekilerin işlerini kaybetme durumunda, daha önceki Pensionskasse’larında kalabilme olanağı da getirilen değişiklikler arasında. Ancak primleri kişinin kendisinin ödemesi kaydı ile.

Üç yıl boyunca en yüksek bütçe

Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte, kanton kurumları (Ausgleichskasse) şimdiye kadar tamamlayıcı yardım alan kişi veya ailenin bütçesini eski ve yeni ya saya göre birer tane bütçe yapıp, geçici olarak, üç yıl boyunca kendilerine daha yüksek bütçeden ödeme yapılır. 2021 yılından itibaren yapılan başvuruların bütçesi yalnızca yeni yasaya göre yapılır.

Yurt dışında kalma süresine sınırlandırma

Tamamlayıcı ödemeler AHV veya IV (ve acizlik yardımı) alan ve İsviçre‘de yaşayan kişiler ödenir. Özellikle göçmen kökenliler açısından en önemli değişikliklerden bir tanesi de şimdiye kadar yurtdışına gidildiğinde, her seferinde en fazla üç ay, yılda altı ayı geçmemek koşulu bulunmaktaydı. Yeni değişiklikte bu süre en fazla üç ay ile sınırlandırılmakta (bir seferinde veya takvim yılında birkaç seferde toplam üç ayı geçmeme kaydı).

Köprü Maaşı

Sosyal sigorta alanında yeni, oldukça yararlı ve 2021’in ikinci yarısında yürürlüğe girecek bir yasa. Köprü maaşı (Überbrückungsrente), Federal hükümet tarafından, 58 yaşında işini kaybedip, işsizlik sigortasından kart basma hakkını tüketen 60 yaş üzerindeki kişilerin, bazı şartları yerine getirmiş olmaları durumunda, emekliliğe kadar sosyal yardıma düşmeden, geçici bir maaş veya gelir sahibi olmaları anlamına geliyor.

Eylül 2020’de oylanan SVP’nin serbest dolaşıma karşı inisiyatifinin havasını almak amacıyla, ileri yaşlardaki insanların işsiz kalması durumunda mağduriyetini engellemek için, bu yeni sigortayı gündeme getirdi.

Köprü maaşından yararlanmanın şartları nedir?

60 yaşını doldurmuş ve işsizlik sigortasından yararlanabilmek için artık kart basma hakkı kalmayan, yani 58 yaşında işsiz kalıp iki yıl kart basmış olan kişiler, eğer 20 yıl boyunca ve bunun 5 yılını 50 yaşından sonra, çalışıp emeklilik sigortasına (AHV) prim ödemişlerse, şartların bir kısmını yerine getirmiş oluyorlar. Çalışılan ve prim ödenen 20 yıl süreçte, en yüksek AHV maaşının %75’i kadar kazanmış olmak gerekiyor. Yani şu andaki en yüksek emeklilik maaşı olan 2.370 Frank’ın 4’te 3ü kadar kazanmış olmak gerekiyor. AHV primleri için sayılan çocuk bakımı ve eğitimi de geçerli oluyor.

Köprü maaşı ne zamana kadar ödeniyor?

Normalde emekliliğe kadar (kadınlar 64, erkekler 65 yaşına kadar). Ancak, eğer bir kişinin emeklilik yaşında tamamlayıcı kasadan (Ergänzungsleistungen) yararlanacağı belli ise, bu kişilerden iki yıl önce emekliye ayrılmaları istenecek.

Köprü maaşı ne kadar?

Tek kişiye en fazla 3.650 Frank, eşlere veya bakmakla yükümlü olduğu küçük yaşlarda çocuk sahibi olan kişiye (genellikle çocuklu yalnız kadınlardır) en fazla 5.470 Frank ödenecek. Ancak, tek kişinin 50 bin Frank’ın, eşlerde 100 bin Frank’ın üzerinde birikmiş paraları varsa, önce bu paraları ile yaşayıp, yukarıdaki meblağa düştükten sonra köprü maaşından yararlanabilecekler. Oturulan ev servete dahil edilmiyor ve göz önünde tutulmuyor.

Yeni yasadan takriben 3.400 kişinin yararlanabileceği ve bu sigortanın ulusal bütçeye 150 milyon Frank’lık bir yük getireceği belirtilmekte.

Emekli (AHV) ve malulen emekli (IV) maaşlarında artış

Hasta çocukların ebeveynlerine ücretli izin hakkı 2021’in ikinci yarısından, yani 01.07.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ağır hastalanan veya kaza geçiren çocuklarının bakımı için ebeveynlere 14 haftalık ücretli izin hakkı doğuyor. Bu 14 haftayı ebeveynler kendi aralarında paylaşabilirler veya tek tek günler halinde 18 ay içerisinde alabilirler. Ödenen ücret, son maaşlarının %80’i kadar ama günde 196 Frank’ı geçmeyecek şekilde. Söz konusu ebeveynlere işveren çıkış veremeyecek ve yıllık izinlerinden kesinti olmayacak.

Bakım için kısa süreli ücretli izin

01.01.2021 tarihinden itibaren sadece hastalanan çocuklar ve evli eşlerin bakımı için değil, aynı zamanda birlikte yaşayan ancak evli olmayan eşlerin, ebeveynlerin, kardeşlerin, kayınvalide ve kayınpederlerin hastalanması veya kaza yapmaları durumunda bakımları için de vaka başına 3 ve yılda en fazla 10 gün ücretli izin hakkı doğuyor.

Bakım süresinin emeklilik sigortasına aktarılması Daha önceleri sadece orta ve ağır çare sizlik yardımı (Hilflosenentschädigung) alan kişilerin bakımından dolayı verilen emeklilik sigortasına (AHV) prim yerine geçen bakım kaydı (Betreuun gsgutschriften), 01.01.2021’den itibaren hafif çaresizlik yardımı alan kişilere yapılan bakım içinde geçerli olacak.

Şimdiye kadar olan en az emekli ve malulen emekli maaşına ayda 10 Frank zam yapılarak 1.195 Frank’a çıkarılıyor. En yüksek maaşa ise 20 Frank artış yapılarak 2.390 Frank’a çıkarılıyor. Eşlerin en yüksek emeklilik maaşları ise 30 Frank’lık bir artışla, 3.585 Frank’a çıkarılıyor. Bu artışlarla, iki yılda bir değerlendirilen emeklilik maaşlarına şimdilik son biçimi verilmiş olunuyor. Elbette, bu artışlar tamamlayıcı öde melere de (Ergänzungsleistungen) yansıyor. Örneğin tek kişiye temel ihtiyaçlar (Lebensbedarf) için ödenen meblağ 19.450 Frank’tan 19.610 Frank’a ve eşler için 29.175 Frank‘tan 29.415 Frank’a yükseltiliyor.

Engelli, hasta ve kaza geçiren kişilerin bakımıyla ilgili

yenilikler

Hasta, engelli ve kaza geçiren yakınların bakımı ile ilgili bir dizi yenilikler 01.01.2021 tarihinden, bir kısmı da 2021’in ikinci yarısından itibaren yürürlüğe giriyor.

Aynı zamanda, beş yıl birlikte yaşayan, ancak evli olmayan eşlere, ebeveyn lere, kayınpeder veya kaynanaya, evli veya evli olmayan eşlerin ilk eşlerinden olan çocuklara ve kardeşlerin çocuk larına yapılacak bakımlarda dolayı da aynı derecede hizmet kaydından yararlanılabilecek.

Hastaneye yatma durumunda çaresizlik yardımı ve yoğun bakım parası

01.01.2021’den itibaren malulen emeklilik sigortasının ödediği çaresizlik yardımı (Hilflosenentschädigung) ve yoğun bakım yardımı (Intensivpflege zuschlag), çocukların bir ay hastanede kalması durumunda kesilmeyecek. Hastanede kalma süresi bir ayı geçerse ve ebeveynlerinde hastanede kalması zorunlu ise, bu iki yardımın ödenmesine devam edilecek.

Şirketlerde eşitlik kotası

Bu yıl, İsviçre’de kadınlara oy ve seçilme hakkının tanınmasının 50. yılı olacak. Paralelinde, 2021’den itibaren borsaya kayıtlı şirketler, yönetim kurullarında %30, üst düzey yönetici kadrosuna %20 civarında kadın bulundurması gerekmekte. Bu kotaları yerine getiremeyen şirketler, yıllık raporlarında gerekçelerini belirtmek zorunda bırakılıyor.

Trafikte Yeni Kurallar

Radyo ve televizyon vergileri 2021’den itibaren hane basına olan 365 Frank’tan 335 Frank’a düşürülüyor. Şirketler ise %93 daha az ödeyecekler. Bilindiği gibi, tamamlayıcı sigortadan (EL) yararlanan emekli ve malulen emekliler, radyo ve televizyon vergilerinden muaf tutulmaktalar.

Babalık İzni

1 Ocak 2021 tarihinden itibaren doğan çocukların babaları, çalışıyorlarsa 6 ay içeresinde iki hafta babalık izni alabilmek için müracaatta bulunabilirler. Yasa, Eylül 2020’de halk oylamasında kabul görmüştü. Çalışan annelere ödenen doğum izni gibi, aynı kasadan (Erwerbsersatzordnung: EO) ödenecek olan ve işveren ve çalışanların maaşından kesilen primlerle karşılanan babalık izni, 230 milyon Frank’a mal olacak. Finansmanı için ücretlerden 2020’de yapılan %0.45 kesinti 2021’den itibaren %0.50 yükseltilecek, yani 1000 Frankta 50 Rappen gibi bir yükselme olacak.

Toplu taşımacılıkta geri ödemeler

2021 yılından itibaren, gerek demiryolları (örneğin SBB), gerekse posta otobüslerinde, varılması gereken hedefe bir saatlik bir gecikme olması durumunda, bilet fiyatının %25’i, iki saatlik bir gecikme olması durumunda ise bilet fiyatının %50’si geri ödenecek.

2021 yılında trafikte de birçok yeni kural devreye giriyor;

Fermuar kuralı Çift şeritlerden birisinin iptal edilmesi veya kazalardan dolayı, şeritlerden birisinin tıkanması durumunda, fermuar kuralı dev reye giriyor. Yani, akıcı şeritte bir kendi şeridinden, bir yandaki şeritten bir taşıtın değişerek geçmesi kuralı getiriliyor.

Radyo ve televizyon vergileri sembolik de olsa düşürülüyor

Kurtarma şeridi

Ayrıca, 2018’den beri geçerli olmasına karşın, fazla önem senmediği için, yeniden cezai durumu da birlikte getirmek kaydı ile otobanlarda kurtarma şeridi oluşturma zorunluluğu getiriliyor. Çift şeritli otoban larda, kurtarma şeridi, iki şerit arası, üç şeritli otobanlarda en soldaki ve ikinci soldaki şerit arasında olması zorunlu. Bu şekli ile kaza yapmış bir taşıta ulaşabilme sağlanmaya çalışılıyor.

Kurtarma şeridinin oluşmasını engelleyenler 100 frank para cezası ile karşı karşıya kala caklar.

17 yaşında sürüş öğrenme hakkı

20 yaşından önce sürüş ehliyeti alan herkes, on iki aylık yeni bir öğrenme aşamasından geçecek. Sürücü sınavının 18 yaşında da tamamlanabilmesi için, 17 yaşından itibaren öğrenme ehliyeti hakkı veriliyor.

Otoyollarda sağdan geçiş

Otoyollarda sağdan geçiş şimdiye kadar yasaktı. Bu durum 2021'de değişecek. Sol şeritte bir tıkanıklık oluşması durumunda, dikkatli olmak kaydı ile sağ şeritten araçların geçilmesine izin verilecek.

Ancak sağdan sollama yapmak yasak. Polis otobanlardaki sağdan sollama durumunda 250 frank ceza kesebilecek.

İsviçre bu şekli ile, Avrupa'da araçların sağ taraftan geçmesine izin veren ilk ülke oldu.

Saatte maksimum 100 km hız

Kamyon veya römork çeken araçlar otoyollarda maksimum saatte 100 km hızla gidebilecekler.

Bisikletlere kırmızı ışıkta da sağa dönme hakkı

2021’den itibaren bisikletlere, işaretler elveriyorsa kırmızı ışıkta sağa dönebilme hakkı veriliyor.

Çocuklara yaya kaldırımında bisiklet sürme hakkı

2021’den itibaren, 12 yaşındaki çocuklara yaya kaldırımında bisiklet sürme hakkı veriliyor.

Yeni düzenlemeye göre, römorkun ağırlığı 3,5 tondan fazla olmamalı ve bu hıza uygun olmalı.

Hızları düşük araçlara izin yok

Moped, hızları düşük motosiklet veya elektrikli bisikletlerin otoyollarda kullanılmaları yasak. Uygulama,4 KW’dan daha az çıktıya sahip tüm motosikletler için geçerli. Otobanlarda belirtilen araçları kullananlara 100 frank ceza verilecek. Bu ceza daha önce 60 franktı.

Motosiklet veya elektrikli bisikletler için ücretli park

Yeni yıl itibari ile motosiklet veya elektrikli bisikletler (45 km/s) ücretli alanlarda park edilebilecek.

CEZA ALMAMANIZ

İÇİN İŞARETLERE

DİKKAT EDİN.

2021’de hangi yasalar ele alınacak?

Kuşkusuz 2021’de birçok sigorta ele alınacak. Önemli ve birçok insanı ilgilendiren iki tanesine değinelim;

Emeklilik Sigortası

Malulen

emeklilik sigortasının geliştirilmesi

Malulen emeklilik sigortası (IVG) 1. Ocak 1960 yılında yürürlüğe girdi ve 2020 yılında 60 yaşındaydı. 2021 yılı malulen emeklilik sigortasının geliştirilmesi yılı olacak deniliyor ve yasada birçok değişikliklere gitme öngörü lüyor. Örneğin şimdiki çeyrek, yarım, dörtte üç ve tam malulen emeklilik maaşı yerine, kademeli yüzdelik maaş bağlanması öngörülüyor. Örneğin %60 engelliliği olan birine bugün ödenen ¾ (dörtte üç) maaş değil de %60 maaş başlanması gibi bir dizi yenilikler içermekte.

Yasanın ele alınması oldukça yol katletmiş görünüyor. Yasanın revizyonu 19.6.2020 tarihinde parlamentodan geçti ve yeni değişikliklerin 1.1.2022’de yürüklüğe girmesi beklenmekte.

2017 yılında öngörülen Emeklilik Sigortası (AHV) değişikliğinin halk oylamasında reddedilmesinden sonra, AHV 21 adı altında yasada yeni düzenlemelere gidil mek istenmekte.

Kadınların bugünkü 64 olan emeklilik ya şını, bazı geçici desteklerle 65’e çıkartma, emeklilik yaşını genel olarak esnekleş tirme (örneğin 1-2 yıl erken emeklilikte kaybı azaltma) ve katma değer vergisinin emeklilik sigortası payını yükseltme gibi birçok tartışmalara yol açacak içeriklere sahip.

Federal Parlamento Gündemine Bakış

Sevgili HaberPodium okuyucuları, 2020’de İsviçre Federal Parlamento su’nun gündeminde ağırlıklı olarak; Yeni Bir Çevre (iklim) Koruma Yasası (CO2-Gesetzt), Cinsiyetler Arasındaki Ayrımcılığı Giderici Önlemler, Avrupa Birliği ile İlgili Uyum Yasaları ve yaslilik sigortalari gibi konular varken, gün dem tamamı ile Korona pandemisi ve pandeminin etkileri oldu.

Kendi adıma, Federal Parlamento'da ilk yılım olmasına rağmen çok da olağan olmayan durumlar yaşadım.

Federal Hükümet’in tüm İsviçre için al dığı tek tip kararlar, işletmelerin faizsiz kredilerden yararlanma imkanları ve toplumun alınan kurallara ciddiyetle uymaları ilk Korona dalgasını olumlu bir atmosferde geçirmemize vesile oldu.

Ancak 2020 Kasım ayının başından bu yana devam eden ikinci Korona

dalgası, toplumun her kesimini daha da fazla zorluklarla karşı karşıya getir di. Parlamento`da adil çözümler için verdiğimiz mücadele, maalesef pande miden etkilenen insanların sıkıntılarını gidermede zayıf kaldı.

Örneğin kapalı olan işletmelere ve çalışamaz durumda olanlara ekonomik yardımlar yapılması gibi konularda, Hükümet’in yardım yapılması yönün deki yasal düzenlemelerine rağmen, kantonlara yapılan başvurulara cevap lar üç ya da altı ay sonra verilebildi. Bu durumda işletmeler ve çalışanlar çok zor durumlarla karşı karşıya kaldı.

2020 Haziran ve Eylül aylarında Parla mento’da kabul ettiğimiz, “Kiracıların kapalı olan dönem için kiralarının sade ce %40’ını ödemeleri“ (%60’ını emlak sahiplerinin ödemesi öngörülmüştü) ile ilgili yasa teklifi maalesef aynı Parlamento tarafından Aralık ayında reddedildi.

Şu anda Federal Parlamento’nun %66`sı sağ partilerden oluşuyor. Bu partilerin içerisinde bulunan büyük emlak şirketi sahiplerinin yürüttüğü kulisler ve lobi çalışmaları sayesinde böyle bir yasanın çıkarılması engel lendi. Sonuç olarak birçok kantonda, gastronomi alanında faaliyet gösteren firmalar kapanma ile yüzyüze bırakıldı.

Basel ve Cenevre gibi kantonlarda, ki raların bina sahipleri, kanton ve kiracılar tarafından 3’e bölünmesini öngören çözümler getirildi. Bu çözümler olumlu olmasına rağmen, bina sahiplerinin kantonlara başvuru yapmamalarından dolayı, kiracılar yeniden tüm kiraları ödeme durumu ile karşı karşıya kaldılar.

Yine, sağlık şartları sağlanmadan birçok mülteci iltica kamplarında tutu lurken, dar gelirli ve göçmen ailelerin çocukları, okullara ara verilmesi ile eğitimde geri kaldı. Küçük bir evde, bilgisayarın veya internet bağlantısının

Mustafa Atıcı Federal Parlamento Basel Milletvekili

olmadığı bir ortamda; digital eğitimde aile için de de gereken desteğe sahip olamayan çocuklar ve gençler eğitim de daha da geriye düştüler.

Komisyon çalışmaları ve

eğitim konusu

2020 yılı benim için çok öğretici bir yıl oldu. Hem Parlamento içinde hem de Parlamento dışında birçok yeni insanı ve kurumu tanıma fırsatım oldu. İçinde bulunduğum Bilim-Eğitim ve Kültür Komisyonu konularından dolayı, politikadaki ağırlık konum olan eğitime daha fazla yoğunlaştım. Bu vesile ile, meslek eğitimi alanında çalışmalarda bulunan değişik eğitim kurumları, sendikalar ve işveren kurumları ile yeni diyaloglara girme imkanım oldu. Bu şekilde, Federal düzeyde eğitim konu sunda neler yapabileceğimi ögrendim ve bu alanda verimli calismalar yürüt mek icin kordinasiyonla kurdum. İlk olarak, meslek eğitimi konusunda “Vizyon 2030“ çerçevesinde çalışmalar yürüten Travail Suisse sendikası ile, mesleğe başlama ve çalışma dönemin de meslek yapılması ile ilgili sıkıntıların giderilmesi için çalışma grupları oluş turdum. Mesleki eğitimde eşit şanslara sahip olmayan ve meslek yeri bul makta zorlanan gençlere yeni projeler hazırlama dahilinde; işverenlerin de bu gençlere imkan sağlamaları doğrultu sunda öneriler geliştirip devletin ilgili kurumlarına sunduk.

Korona döneminde okulların açık tutulup tutulmaması yönünde de ciddi tartışmalar yürüttük. Ayrımcılığın olmaması için, 2020 yılında kapalı olan veya yeterince öğrencisi olmadığı için finans sıkıntısı olan kreşlere devlet yar dımı yapılması, temel eğitimde (9’uncu sınıfa kadar) sınıf geçmeler ve bazı meslek grupları için sınav yapılmaması gibi konular, komisyondaki en önemli başarılarımızdı.

Parlamento`daki ilk yılım olmasına rağmen, her oturumda eğitim, göçmen hakları, zor durumda olan kesimler ve çevre korumacılığı ile ilgili önergeler sundum.

Sunduğum bu önergelerin içeriklerini ve Parlamento’daki çalışmalarımı www. mustafaatici.ch sayfasından da takip edebilirsiniz.

15 senelik bir Basel Kanton parlamen terliğinin verdiği tecrübe, Bern'de hızlı ve aktif olmama katkı sunmasına rağmen Federal düzeyde politika yap mak bambaşka birşey. Özellikle de iki meclisli (Kammer) bir siyasi sistemde politikacı olarak faaliyet yürütmek çok farklı.

Temsilciler Meclisi’nde (Nationalrat) aldığımız birçok karar, bölge-Kanton parlamenterlerinden oluşan Senato Meclisi’nde de (Ständerat) da tartı şılıyor. Yani bütün çalışmalar her iki meclisin komisyonlarında tartışılıyor.

Federal düzeyde politika yapınca, İsviçre`nin dört (Almanca, Fransızca, İtalyanca, Reto-Romanisch) resmi dilinden ikisi olan Almanca’ya ve Fran sızca`ya hakim olmak da çok önemli. 2020 yaz tatil döneminde, zayıf olan Fransızca dilimi geliştirmek için Lozan bölgesinde yoğun bir dil kursu da yapmak zorunda kaldım.

Göçmenler Komisyonu’nun çalışmaları

Kurucusu ve başkanı olduğum SP’nin Göçmenler Komisyonu olarak özellikle pandemi döneminde göçmenlerin İsviçre içinde ve dışında yaşadıkları sorunlara değinip, önergeler sunduk.

15 senelik bir Basel Kanton parlamenterliğinin verdiği tecrübe, Bern'de hızlı ve aktif olmama katkı sunmasına rağ men Federal düzeyde politika yapmak bambaşka birşey.

Farklı dillerde bilgilendirmelerin yapıl ması, yurtdışından dönüşlerin kolaylaş tırılmasına ek olarak, 1 Ocak 2019`dan bu yana yürürlükte olan Yeni Göç menler Yasası’nın olumsuz etkilerini önlemeye yönelik bir çok sanal etkinlik de düzenledik. C kimlik sahiplerinin oturumlarının uzatılmaması, işsizlik veya sosyalden geçinme gibi neden lerle B kimlik sahiplerinin oturumlarının iptal edilmesi gibi sıkıntılar ile ilgili ola rak, partimizin ilgili komisyonlarındaki üyeler ile birlikte önergeler hazırladık. Parlamenter ortamın sağladığı siyasi imkanlar çerçevesinde, başta eğitim olmak üzere, göçmen hakları ve yaşa nılabilir bir sosyal güvenlik sistemi için Parlamento içinde ve dışında birçok kurum ile birlikte, yoğun bir şekilde, büyük bir istek ve zevki ile çalışmaları mı yürütüyorum. Umarım dönem dö nem bunları sizlerle yeniden paylaşma imkanım olur.

Bu yılın yaz aylarına kadar yine yogu nolarak Korona ile mesgul olacağız. Aşıların hızlı ve yaygın yapılması ile birlikte, hemen olamasa da virüsün günlük hayatımız üzerindeki ağırlığı ileriki zamanalarda azalacaktır.

2021 yılında sizlere; aileniz ve sevdikle rinizle birlikte sağlıklı, huzurlu ve keyifli zamanlar geçirmenizi diliyorum Hoşça ve sağlıkla kalın.

Kulis arkasındaki çalışmalar da önemli

Pandemi döneminde çocuklarla ve ergenlerle iletişim

Çocukların Korona’sız bir yeni yıl dilediklerini, tatillerde anneanne, babaanne ve akrabaları ziyaret etmeyi dileklerini sıkça duyuyoruz. Ancak durum bir süre daha böyle gideceği için, sosyal mesafe ve temizlik kurallarına dikkat etmek durumundayız.

Hal böyle iken, çocuklar ve ergenler ile iletişim, onlara anlayışla yak laşım daha hassas olabilir. Onlara bu durumun daha ne kadar devam edeceğini anlatmaya çalışmak, aynı zamanda da bu durumda olası geliştirebilecekleri kaygı ve öfke patlamaları veya onlardan şartların getirdiği stresle başa çıkmalarını beklemek biraz haksızlık olur. Aile olarak eskiye göre çok daha sık birlikte zaman geçirildiği için, onlarla iletişim dilimize daha dikkat etmemiz gerekir.

Dr. Meral Acar Çocuk, Ergen, Aile Psikoloğu ve Danışmanı acarmeral@googlemail.com

Pandemi döneminin getirdiği şartlar dolayısıyla bazı konuların yeniden ele alınması gerekmektedir. Evde konuşulacak kuralların başında ge len en önemli konu, ekran zamanın ne kadar olması gerektiği.

3 yaş altı çocuklara televizyon, tablet veya bilgisayar oyunları pek önermiyoruz. Daha sonraki yaşlar için ise, çocuğun bir oyuna, etkin liğe ayıracağı zaman düşünülerek, ebeveyn tarafından seçilen bir programın belirli bir süre dahilinde izlenmesine müsaade edilebilir. Örneğin çocuk 15- 20 dakika resim yamaya zaman ayırıyorsa, o kadar süre de sevdiği bir program izleye bilir. Saatlerce ekrana maruz kalmak, çocuğu uzun süre hareketsizliğe ittiği için istemediğimiz durumlarla karşılaşabiliriz.

Yapılan araştırmalara göre, uzun süre ekrana maruz kalan çocuklarda hareketsizlikle birlikte; biriken ener jinin yarattığı öfke, stress, huzur suzluk, dikkat bozukluğu, geceleri düzenli ve iyi uyku alamama gibi sorunlar da görülüyior.

Hayatınızda Değişikliler Yapın!

Çocuklarla eskisi gibi sosyal aktivitelere katılamama ve getirilen Korona kısıtlamaları hepimizin alanını daralttığı için, hayatımızda bazı değişikliler yapmak da zorunlu oluyor. Ekran süresini eskiden boş zaman ve eğlence için kullanırken şimdi, online kurslara katılma, birçok programlar aracı ile uzakta olan yakınlarımızla sohbet etme imkanı yakalama şeklinde ekran süresi uzayabiliyor. Özellikle de ergenlerde; dönemin getirdiği özellik olarak sosyal iletişim ihtiyacı, sosyal medya araçlarından WhatsApp kullanımı, oyunlarda buluşma, sosyal medyayı takip etme gibi etkenler, akıllı telefonların hayatlarının önemli bir parçası haline gelimesini kaçınılmaz kılıyor.

Anne-baba olarak yapılabilecek en yapıcı ve olumlu yaklaşım, onlara yaşadığımız durumun normalden farklı olduğunu anlatmak, onları anlamaya çalışmaktır. Her iki tarafın da birbirlerini anladıklarından emin olmaları önemlidir. Anlaşıldığını hisseden çocuk veya ergen, aile içi konulacak yeni düzene, özellikle de telefon, tablet ve tv izleme konusundaki sınırlamayı anlayacaktır. Bu durum, evde sorumluluk alma, mutfakta, temizlikte vs. gibi şeylerle ailece bir “ekip“ olma duygusu geliştirme ve karşılıklı dayanışma sağlama açısından da fayda sağlayacaktır.

Mesela dışarda yemek yemeye bu kısıtlamalardan dolayı çıkılamadığı için, iş bölümü ile sevilen yemeklerin listesi yapılarak, evde sofra kurmayı daha neşeli, ailece sohbetleri daha keyifli hale getirebilirsiniz. Evde yaşamı güzelleştirmek için yapılan herşey hayatımızı daha güzel ve keyifli hale getirecektir. Burada anne- babaların evdeki aktivitelerde yaratıcı olmaları önemli.

Açık havada yürüyüşler de çocuklara ve ergenlere iyi gelecektir. Onlara alan açarak zaman zaman yalnız kalmaları da sağlanabilir. Aynı zamanda bu dönemin geçici olduğu, normal hayata dönüşün yavaş yavaş olacağının hatırlatılması onlara iyi gelecektir.

Onlarla Konuşun!

Okul çağındaki çocuklarda olası kaygı geliştirme davranışına karşı anne-babaların çocuklarları ile konuşabilmeleri, varsa korkuları ve kaygıları ile ilgili konuşup onların rahatlamalarını sağlamaları faydalı olacaktır. Durumun anlaşılır bir kaygı olduğu, dünyada böyle bir durumla her zaman karşılaşılmadığı, şu an itibari ile birçok bilinmezliklerle karşı karşıya olduğumuz ifade edilebilir.

Bunlara ek olarak, Korona’ya karşı bu kısa zamanda geliştirilen aşıların umut olduğu da onlara anlatılmalıdır.

Korona önlemleri dahilinde dayanışma içinde olup, tıptaki bu virüse karşı hızlı gelişmelerle normal hayata dönüşün de hızlı olacağını çocuklara anlatmak, onların geleceğe yönelik olan kaygılarını azaltacaktır.

Herşeyden önce şunu özellikle belirtmek isterim; evde aile bireyleri Korona kısıtlamalarından dolayı daha çok bir aradalar. Dolayısıyla ailedeki huzur ve mutluluk çok önemli. Evde mutlu ve huzurlu bir anne-baba ilişkisinin çocukların ruh sağlığını olumlu etkilediğini biliyoruz. Dolayısıyla ailede duygusal ya da fiziksel şiddetin olmaması son derece önemlidir.

Son olarak, anne- babaların bu farkındalıkla çocuklarına karşı son derece önemli bir sorumluluk taşıdıklarını vurgulamak istiyorum.

Kantonunuzdaki iletişim bilgileri Kantonların Covid 19 aşısı ile ilgili verdiği bilgiler sürekli güncellenmekte ve bu bilgilere yenileri eklenmektedir. Bu nedenle merak ettiklerinizle ilgili olarak kantonuzdaki yetkilileri arayabilir ya da şu internet sayfalarından bilgiler edinebilirsiniz.

Prof. Dr. Med.Cezmi A. Akdiş

ile Koronavirüs ve bağışıklık sistemi üzerine

Prof. Dr. med. Cezmi A. Akdiş kimdir? 1985 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olan Prof. Dr. med. Cezmi A. Akdiş, 1991 yılında aynı üniversitede enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji, 1994 yılında ise immunoloji (bağışıklık sistemi) konula rında uzmanlaştı.

Uzun yıllardır İsviçre'de yaşayan Cezmi A. Akdiş, 2001 yılında Zürich Üniversite si’nde doçent, 2006 yılında Tıp Fakülte sinde Extraordinaryüs, 2014 yılında da Ordinaryüs Profesör oldu.

Pekin ve Wuhan üniversitelerinde Onursal Profesör olan Akdiş, 2006 yılından bu yana Davos'ta bulunan İsviçre Astım ve Alerji Enstitüsü'nün (SIAF) direktörlüğünü, 2014 yılından bu yana da İsviçre Bilim Akademisi Senato Üyeliğini yapıyor.

Avrupa İmmunoloji Derneği Başkanlığı görevinde de bulunan Cezmi A. Akdiş, şu ana kadar 700 den fazla yayına imza attı ve10’dan fazla uluslararası ödül aldı.

Dünyada COVID 19 salgını konusundaki ilk bilimsel makaleyi kaleme alanlardan biri olarak tanınıyor. Prof. Dr. med. Cez mi A. Akdiş, ilkini 19 Şubat’ta yazdığı toplam 26 COVID 19 makalesi kaleme aldı.

Şubat ayından bu yana hayatımızı önemli ölçüde etkileyen Koronavirüsü’e karşı kişisel olarak verilen mücadelenin önemli bir tarafı da bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız.

Bilindiği üzere, virüse yakalanan herkeste aynı etkiler görülmüyor. Kimisinde hiç belirti görülmezken, kimisinde de belirtiler çok ağır seyredebiliyor.

Koronavirüs’e karşı mücadelede bağışıklık sistemimizin rolü ve Korona aşıları ile ilgili olarak, İsviçre Astım ve Allerji Enstitüsü (SIAF) Direktörü Prof. Dr. med. Cezmi A. Akdiş ile görüştük.

Cezmi Akdiş, bağışıklık sistemleri (immunoloji) alanında tıbbi araştırmalara imza atmış önemli isimlerden biri.

Koronavirüse karşı en etkili silah lardan birinin güçlü bağışıklık sistemi olduğu ifade ediliyor. İlk olarak bağışıklık sistemimizle ilgili bilgiler aktarabilir misiniz bizlere? Nedir bağışıklık sistemi ve nasıl çalışır?

Bağışıklık sistemi, enfeksiyon hasta lıklarından korunmadan otoimmun hastalıklara, organ naklinden aler jik hastalıklara, kanserden, sağlıklı gebeliğe kadar birçok sağlıksal alanı kapsıyor.

20’den fazla değişik hücre ve 4 binden fazla molekülün bir denge içinde hareket etmesi ile oluşan bağışıklık sisteminin ilgilenmediği bir hastalık hemen hemen yok gibi.

Bağışıklık sistemlerini üç ana başlıkta ele alabiliriz;

Dış koruyucular: Deri, balgam oluşumu, öksürük, hücrelerin küçük iplikciklerle yabancı cisimleri dışarı atması, dışkı, idrar ve burun akıntısı gibi dışarı doğru vücudun temizlenmesi.

Doğal bağışıklık: Doğumdan başla yarak, dokuların ve hücrelerin hastalık oluşturucu dış etkenlere karşı göster dikleri genel bir bağışıklıktır bu.

Edinsel spesifik bağışıklık: Hücreler arası ilişiler ile antikorların oluşması ve enfeksiyon ajanları ile aşılara karşı gösterilen özgün bağışıklık.

Peki Koronavirüs’e karşı bağışıklık sistemimizi nasıl güçlendirebiliriz? Sağlıklı beslenme, yaşa uygun spor ve ideal kilo, şeker ve yüksek tansiyon gibi hastalıkların iyi tedavi edilmesi ile

bağışıklık sistemimizi güçlendirebiliriz. Ayrıca var olan vitamin eksikliğinin gi derilmesi, düzenli uyku, ruhsal sağlığın iyi olması da çok önemli tabi.

İsviçre’de hızla artan vaka sayısıy la birlikte Koronavirüse karşı bağışık lık kazanılıp kazanılamayacağı sorusu da gündemde. Covid-19'u atlatanlar bağışıklık kazanmış oluyorlar mı? Büyük bir grup bağışık kazanıyor an cak bu bağışıklık “uzun süre kalıcı mı?“ diye merak ediyoruz tabi. Bağışıklık süresi tam olarak bilinmiyor.

COVİD-19 hastalığından kurtul duktan sonra tekrar enfekte olma riski nedir?

Eğer altta yatan bir immun yetmez lik yoksa ve antikor oluştuysa tekrar enfekte olma riski çok düşüktür.

Virüsün mutasyona uğraması ile, edinilmiş bağışıklığın yok olması mümkün mü?

Evet böyle birşey mümkündür. Bunu grip virüsünde görüyoruz örneğin. Grip virüsünde mutasyona uygun bölgeler her üç yılda bir ana mutasyon yaparken, ona uygun aşı geliştirilip piyasaya sürülüyor. Bu virüsteki ana mutasyonları 2002, 2012 ve 2019 yılla rında görmüştük.

SARS, MERS ve COVID-19 bu mu tasyonlar nedeniyle oluştu. İngilte re’de yeni bir mutasyon görüldü. Bu mutasyon ile ilgili şu ana kadar bilinen; virüsün hücre kültürlerini biraz daha hızlı enfekte ettiği.

Bağışıklık sistemi, enfeksiyon hastalıklarından korunmadan alerjik hastalıklara, kanserden sağlıklı gebeliğe kadar birçok sağlıksal alanı kapsıyor

Cezmi A. Akdiş'ın eşi Prof. Mübeccel Akdiş de İsviçre Astım ve Allerji Enstitüsü’nde bölüm başkanı olarak görev yapıyor.

Koronavirüs mutasyonu durumun da Koronavirüs aşıları etkili olabilir mi?

Bu, mutasyonun olduğu bölgeye bağlı dır. Mutasyon durumunda aşıların etkisi konusunda yeterli kanıtlar yok henüz.

İsviçre’de Ocak ayı itibarı ile aşılamalara başlanacak. Aşılamalara dair değerlendirmeleriniz nelerdir? Aşılamalarla birlikte virüs ortadan yok olabilir mi sizce?

Bu tür salgınlardan kurtulmanın tek yolu aşılamadır. Yeterli sayıda aşılama toplum sağlığını korurken, hastalık riskini çok belirgin bir şekilde azaltır. Virüsün çiçek hastalığı gibi tamamen yok edilmesi mümkün. Ancak bu uzun yıllar alacaktır.

Dünyada Korona konusundaki ilk bilimsel makaleleri kaleme alanlardan birisiniz. Kısaca bu makalelerin içeriklerinden bahsedebilir misiniz?

İlk makalemiz 19 Şubat’ta yayınlandı. 10 Ocak’ta Davos’taki enstitümüzde çalışan Wuhan Üniversitesi’nden Göğüs Hastalıkları ve Alerji Profesörü Yadong Gao, bana Wuhan’a acil olarak geri dönmesi gerektiğini, çünkü ciddi bir salgınla savaştıklarını ve bölümleri nin ona ihtiyacı olduğunu söyledi ve 15 Ocak’ta Çin’e döndü. O günden sonra da sıklıkla görüşerek, hasta bakımları ve uygulanabilecek tedaviler hak kında konuştuk. Daha sonra bir grup hasta üzerinden, ağır seyreden ciddi bir salgınla karşı karşıya kaldığımızın farkına vardım ve eldeki verilerin sü ratle yayınlanıp tüm dünyanın bilgilendirilmesi gerektiğini düşündüm. Bu vesile ile ilk vakalar görülen 140 has tayı inceledik. İlk bulgular Wuhan hayvan pazarı ile ilişkileri içeriyordu. Buna ek olarak; virüsün insan dan insana bulaştığını, diyabet, obezite, kanser gibi altta yatan nedenlerle hastalığın ağır seyretti ğini de

gösterdik. Laboratuvar ve bilgisayarlı tomografi bulguları ile, ağır vakaları belirleyen faktörlerin neler olduğunu açıkladık.

Bu şekilde Wuhan grubu ile birlikte 10 ayrı makale yayınladık. Odaklandığımız ana konular ise; hastalığın ishal de da hil olmak üzere değişik klinik seyirleri olduğu, PCR testinin hatalı negatiflik gösterebileceği, çocuk hastalarda genellikle iyi huylu seyrettiği, hastalığın neden ağırlaştığına dair risk faktörleri, ağır ve ağırlaşabilecek hastaların erken tanısı gibi konulardı.

İkinci grup yayınlarımız; Avrupa Alerji ve Klinik İmmunoloji Akademisi ile birlikte, diğer kronik hastalıkları olan hastaların COVİD-19 olduklarında devamlı olarak kronik hastalıkları nedeniyle kullandıkları tedavilerin nasıl devam etmesi gerektiği üzerine oldu. Bu konuda değişik hastalıkları kapsa yan ondan fazla yayınımız oldu.

Üçüncü grup yayınlarımız; enstitü müzden yaptığımız araştırmalardan yola çıkarak, COVİD-19 immunolojisi ve patogenezi ile virüsün bağlandığı reseptörleri gösteren çalışmalarımızla ilgili oldu.

Son olarak ise, Oxford’daki aşılamada çıkan anafilaktik yan etkilerin “polye tilen glikol“ isimli bir maddeye karşı olabileceği konusunda toplumu uyaran bir editöryel makale yayınladık ve bu konuda yine günü gününe toplumu bilgilendirdik.

Bu tür salgınlardan kurtulmanın tek yolu aşılamadır. Yeterli sayıda aşılama hastalık riskini çok belirgin bir şekilde azaltır.

İsviçre’nin Koronavirüs ile ilgili al dığı önlemleri nasıl değerlendiriyor sunuz? Sizce yeterli mi bu önlemler?

Evet, alınan önlemleri oldukça düzenli ve yeterli buluyorum. Bireysel hasta te davisi İsviçre’de mükemmel bir şekilde yapılıyor. Kendi çocuklarımız da dahil olmak üzere hekimlerimiz inanılmaz bir özveri ile çalışıyorlar. Ancak Eylül ayın dan sonra, kapalı alanlarda olguların hızla artacağını ön görmede, toplumu bilinçlendirmede ve her maskenin insanları virüsten korumadığı konusun da İsviçre dahil bütün Avrupa ülkeleri biraz geç kaldı ne yazık ki.

Bundan sonraki süreçte aşıla malarla ilgili daha çok konuşulacak. Aşılamalardan sonraki gidişatı nasıl görüyorsunuz? Buna dair bir öngörü nüz var mı?

Aşılar arasında yan etki ve etki açısın dan çok farklılıklar olmadığını, özellikle de aşılamalarda risk gruplarının önce likli olması gerektiğini düşünüyorum. Aşılara onay veren kurumlardaki yüzlerce uzman, gecelerini gündüz lerine katarak son derece ciddi ve

genel kurallardan hiç ödün vermeden çalışıyorlar. Yapılan çalışmalar bir uçak yapımı kadar ciddi ve bilimsel temelle re dayanıyor.

Siz aşı yaptırmak ister misiniz?

Evet. Ben ve ailem ilk fırsatta aşılarımı zı olacağız.

Son olarak Türkiye’deki bilimsel çalışmalara dair görüşlerinizi soralım size.

Son yirmi yılda enstitümüze Türki ye’den 60 kadar araştırmacı gelip 3 ay ile bir yıl arasında çalıştı. Yüze yakın ortak çalışma yaptık. Hepsi Türkiye’ye geri dönüp laboratuvarlar kurdular ve üniversitelerinin bölümlerini geliştir

diler. Uzmanlık sırasında veya dok tora öğrencisi olarak gelenlerin çoğu profesör, bölüm başkanı hatta enstitü direktörü oldu.

Üst düzey bilimler her zaman iyi finansal desteklere dayanmaktadır. Ne yazık ki Türkiye’de bilimi destekleyecek vakıf kültürünün pek gelişmediğini görüyoruz. Son yıllarda bir sürü özel üniversite açıldı Türkiye’de. Hepsi öğ renci yetiştiriyor ancak asıl gelişmenin bilimi desteklemek olduğu konusunda bir farkındalık yok maalesef. Türkiye’de çok yetenekli ve çok çalışkan bir sürü araştırmacı var. Ancak bilimsel araştır malara ayrılan bütçelerin kısıtlı olması nedeniyle verimliliklerini tam olarak gösteremiyorlar.

Covid-19 aşılarına başlandı.

Birçok kişi kendini ve çevresini Koronavirüs’ten korumak istiyor. Ancak merak edilen birçok şey de var. Koronavirüs ve Covid-19 aşısı ile güncel gelişmelerden haberdar olun.

İsviçre 1 Ocak 2021'den itibaren, İngiltere ile ilişkilerini yeni ikili anlaşmalarla düzenleyecek.

İsviçre daha önce ticaret ve göç gibi önemli alanlarda AB ile ikili anlaşmalar yapmıştı. Bu anlaşmalar İngiltere’nin AB’den çıkmasından sonra geçerliliği yitirdi.

Federal Hükümet bu vesile ile İngiltere ile yeni anlaşmalar imzaladı. Var olan boşlukların doldurulması stratejisiyle yapılan ikili anlaşmalar, yasal boşluklardan kaçınmak ve karşılıklı hak ve yükümlülükleri korumak hedefi güdüyor.

Koordinasyon için bir yönlendirme grubu kurulurken, her iki ülke arasındaki mevcut hukuki ilişkiler büyük ölçüde güvence altına alınmış oldu.

Federal Hükümet, İngiliz Hükümeti ile toplamda yedi anlaşma müzakere etti.

1 Ocak 2021 itibarı ile yürürlüğe giren anlaşmalar ve bu anlaşmalara dair detaylar şöyle;

Havacılık anlaşması

Anlaşma, havacılık için mevcut kuralların sorunsuz bir şekilde devam etmesini ga ranti ederken, havayollarının mevcut trafik hakları güvence altına alınmış oldu.

Karayolu taşımacılığı sözleşmesi

Bu anlaşma ile, yük taşımacılığı için herhangi bir yetkiye gerek olmadığı, yük ve yolcu taşımacılığında karşılıklı erişimin devam edebileceği öngörülüyor.

Sigorta sözleşmesi İsviçreli sigorta şirketlerinin İngiltere'de şubeler kurmasına ve işletmesine doğru dan izin veriliyor. Bu durum İngiltere için de geçerli olacak.

Ticaret anlaşması

Bu anlaşma ile AB döneminde var olan; Serbest Ticaret Anlaşması (1972), Kamu Alımları Anlaşması (1999), Uygunluk Değerlendirmelerinin Karşılıklı Tanınması Anlaşması (1999), Tarım Anlaşması (1999), Dolandırıcılıkla Mücadele Sözleşmesi (2004) gibi anlaşmalar yeniden kabul edilmiş oldu.

Ticaret anlaşması, iki ülkenin “ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirme ve derinleştir me“ konulu müzakerelere başlamasına da vesile oluyor.

Vatandaşların haklarına ilişkin anlaşma

Serbest Dolaşımı Anlaşması'na (FZA) uygun olarak, İngiltere’de ikamet eden İsviçre vatandaşlarının hakları, (ikamet

hakları, sosyal güvenlik hakları ve mesleki niteliklerin tanınması hakları) korunacak. Aynı şey İsviçre'deki İngiliz vatandaşları için de geçerli olacak. İsviçre ile İngiltere arasındaki serbest dolaşım hakkı 31 Aralık 2020 tarihi itibarı ile sona erdi. Bu nedenle işgücü piya sasına giriş, 1 Ocak 2021 itibarı ile ulusal mevzuatlara göre düzenlenecek. İsviçre, İngiltere’den gelecek olanları Yabancılar ve Entegrasyon Yasası (AİG) dahilinde değerlendirecek.

Federal Hükümet 2021 yılı için, İngilte re'den İsviçre’ye çalışmak için gelecek olanlara 3 bin 500 kişilik bir kota oluştur du.

Hizmet sağlayıcıların hareketliliğine ilişkin

anlaşma

Bu anlaşma, gerçek kişiler tarafından sağlanacak olan kısa vadeli sınır ötesi hizmetlerle ilgili. Anlaşma başlangıçta iki yılla sınırlı tutuluyor.

Polis İşbirliği Anlaşması

Bu anlaşma, özellikle de suç ve terörizmle mücadelede İngiliz polis yetkilileriyle işbir liğini güçlendirip derinleştiriyor. Anlaşma ile hedef; her iki ülkenin iç güvenliğini güç lendirmek ve iki ülke arasındaki ilişkileri daha da genişletmek.

Bu yedi anlaşmaya ek olarak, iki ülkenin gelecekteki ilişkilerini yeniden şekillen dirmek üzerinde de çalışılıyor. Örneğin finansal hizmetler ve göç alanlarında daha yakın bir işbirliği yapılacak.

2020 yılında dünyada pandemi ile beraber çok şey değişti. Sağlı ğımıza bakış açımız da ayrıca m-önem kazandı. Yapılan çalış malar Covid-19 virüsü nedeniyle gerçekleşen ölümlerin obezite nedeniyle 3 kat arttırdığını ortaya koydu. Yoğun bakımda tedavi gö ren hastaların dörtte üçü fazla kilo lu sınıfına giriyor. Obez sınıfına giren insanların ayrıca tedavi ve bakım süreçleri de aksıyor. Buna karşılık her geçen gün dünyada obezite prevelansı artıyor. Karantina süreçleri, hareketsiz yaşam, evde sıkıntıdan tüketilen yemekler ise aslında bağışıklığımıza zarar veriyor. 2021 yılının ilk günlerinde tıpta kullanılan ‘önce zarar verme’ ilkesinden yola çıkabiliriz.

ÖNCE KİLO ALMA VE KENDİNE İYİ BAK...

Dyt. Berna Danacı dybtbernadanaci@gmail.com

Peki sağlıklı beslenmeye adım adıp , kilo almamak için neler yapabiliriz?

 Öncelikle kilogram başına 30-35 ml su içmeye özen gösterin. Metabolizma hızınızın artması ve vücut fonksiyonlarının sağlıklı de vam edebilmesi için su şarttır. Ya zın ve aşırı hareketli olduğumuz zamanlarda su ihtiyacımız artar. İdrarınızın rengini kontrol ederek hidrasyon sağlayıp sağlamadı ğınızı kontrol edebilirsiniz. Çay, kahve, bitki çayı gibi besinlerden kısmen su elde edilse de günlük su tüketiminin dışında tutmak faydalı olacaktır. Her yemekten 20 dakika önce 1 bardak su içme yi deneyebilirsiniz.

 Beslenmenizde çeşitliliği sağla yın. Yeterli ve dengeli beslenme nin temel kuralı budur. % 45-50 oranında karbonhidrat, %25-30 yağ ve %15-20 protein olacak şekilde makro besin öğelerini içeren bir beslenme programı ideal olacaktır. Ancak bireysel farklılıklar da söz konusu olabilir. Genel sağlık durumu belirleyici dir. Vitamin – mineral – su gibi mikro besin öğeleri de unutul mamalıdır.

 Karbonhidrat tercihi glisemik indeksi düşük gıdalardan sağlan malıdır. Böylece hem otokont rol sağlanmış olacak, lif alımı artacak ve besin değeri yüksek bir karbonhidrat çeşidi kullanıl mış olacak. Tam tahıllı ekmekler, siyez, ekşi maya ekmek, bulgur, siyah pirinç, kinoa, karabuğday, tahıllı makarna derken glisemik indeksi düşük pek çok besin alternatifi saymak mümkün.

 Probiyotikler her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Ba ğırsaklarımızdaki bu dost bakte rileri asla eksik etmeyin! Fermen te süt ürünleri ile alabileceğimiz probiyotik bakteriler bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor, duygu durumumuzu dengeliyor, insülin direnci gibi pek çok hastalığa da olumlu bir katkı sağlıyor. Bes lenmenize kefir, yoğurt, ayran gibi besinleri dahil edip hem probiyotik hem kalsiyum hem de A vitamini ihtiyacınızı karşılayın.

 Her gün en az 400 gr sebze, 200 gr meyve tüketin! Porsiyon kont rolü ve bireysel ihtiyaçları göz önünde bulundurun. Doğanın rengarenk hazinesini keşfedin. Havuç, pancar, ıspanak, broko li, enginar derken mevsimine uygun her sebzeyi farklı pişirme yöntemleriyle, en sevdiğiniz şekilde beslenme programınıza ekleyin. Meyveler ise hem vita min mineral deposu hem de tatlı isteğine birebir.

 Omega 3 vücutta sentezlene meyen ancak elzem olan bir doymamış yağ asidi. Beyinge lişiminden, kolesterol düşürücü etkisi ve fertiliteye kadar pek çok faydası olan omega 3 yağ asitlerini beslenmenize dahil edin. Balık, keten tohumu, ceviz, semizotu, avokado gibi besinleri vücudunuza hediye edin.

 Dünyada kronik hastalıkların en önemli ve önlenebilir nedeni hareketsizlik. Hipertansiyon, obezite gibi çok yaygın sağlık problemini haftada 3 gün 50 dakikalık bir yürüyüşle engelle yebilirsiniz. Hem bedensel hem de ruhsal tam bir iyilik hali için sevdiğiniz bir egzersiz veya dans çeşidi bulun, oyun uygulamaları nın hareketli seçeneklerini tercih edin, günlük yaşamınızda bir yerlere yürüyerek gitmeyi daha sık deneyin.

 Sirkadiyen ritmin ve uyku denge sinin metabolizmanız üzerindeki etkisini unutmayın. 5 saatten az 9 saatten fazla uyumayın. Gece 23.00-02.00 arasındaki kaliteli uykuyu kaçırmamaya çalışın. Bulunduğunuz ortamda ışık olmamasına dikkat edin. Akşam yemeğinizi uyku saatinizden en az 4 saat önce organize edin. Gece melatonin arttırıcı papatya çayı, melisa çayı, sıcak süt , muz tercih edebilirsiniz. Kaliteli bir uyku için akşam 17.00 ‘den sonra kafeinli içecek tüketmemeye özen gösterin.

Sağlıklı tercihlerle dengeli bir beslenme düzeninin, metabolizma hızınızı arttırdığına ve diyet yapmadan ideal kiloya ulaştığınıza şahit olacaksınız!

DİYET YAPMAYIN, SADECE KENDİNİZE İYİ BAKIN!

Kiralar düşmeye devam edecek mi? İpotekler artıyor mu?

İsviçre’deki emlak piyasası şimdiye kadar Korona krizini sorunsuz atlattı. Ekonomik belirsizliğe rağmen, özellikle de kırsal bölgelerdeki konutlara olan talepler arttı. Kiralık dairelere olan talep oldukça yüksek. Evlerde ofis çalışmalarının artması duru munda eğilim 2021'de de devam edecek. Gayrimenkul, güvenilir bir yatırım aracı olmaya devam ediyor. İsviçre'de son yıllarda birçok yeni bina inşa edildi. Şehirlerdeki araziler, inşa açısından kıt ve pahalı oldukları için, inşaatlar genellikle kimsenin yaşamak istemediği kırsal bölgelerde yapıldı. Sonuç olarak şehirlerdeki kiralar düşmeye başladı. Emlak uzmanları bu eğilimin 2021'de de devam edeceğini belirtirlerken, daire kiralarında düşüşler öngördüklerini dile getiriyorlar.

Yatırım amaçlı gayrimenkullere talep

Yatırım amaçlı gayrimenkullere talep ise devam ediyor. Koronavirüs, ev-daire arayanların isteklerini değiştirdi.

Ekim ayında üç ila altı buçuk odalı daire arayanların oranı, geçen yılın aynı ayıyla karşılaştırıldığında %4,5 oranında arttı.

Bir ila iki buçuk odalı daha küçük olan daire arayanlar da ise %5,1 oranında bir azalma görüldü.

%4,5

%5,1

Gayrimenkul daha pahalı olacak

Kriz yılı olan 2020‘de evler daha da pahalı hale geldi. %5,2

Daha az inşaat

Konutlarda, geçen yılın aynı döneminde göre %5,2’lik bir artış oldu.

Artış durumu 2021 yılında da devam edecek. Korona krizine rağmen ev alım ve satımları canlandı. Önümüzdeki yıllarda ev sahibi olmakla ilgili taleplerde artışlar devam edecek. Şu anda dağlık bölgelerde bulunan evlere çok yüksek bir rağbet var. Zürich, Zuğ ve Schwyz bölgeleri ile Yukarı Engadin ve Gstaad bölgelerindeki lüks mülklere artan oranda talepler olması bekleniyor.

İpotekler

Konut fiyatları gibi, ipotek oranları da artmaya devam etti. Bu etkinin 2021'de de devam etme si bekleniyor. Bu yıl ipotek yaptırmak isteyen lerin uzman kişilerden tavsiyeler alıp teklifleri karşılaştırmalarında fayda var.

Piyasada devlet destekli oldukça fazla likidite olduğu için faiz oranları önümüzdeki yıllarda düşük kalacak. Ancak faiz oranlarının düşük kalmasına rağmen, kısa vadeli dalgalanmalar bekleniyor. 5 yıllık sabit faizli ipotekler için referans faiz oranları Aralık ayında %0,93’tü. Bu oran 10 yıl için ise %1,13 olarak açıklanıyor.

Korona pandemisi, inşaat sektöründe durgunluğa neden oldu. Bu yıl inşaat faaliyetlerinin azalması beklenirken, sektörde gecikmeler de olacak. Federal Ekonomi Araştırma Enstitüsü (BAK Economics), 2021 için yaklaşık 3 bin birimlik bir düşüş öngörüyor.

Kiralar düşmeye devam edecek

Bu yıl itibarı ile, şirketlerin sahip olduğu ofis pazarında değişiklikler olabileceği hesaplanıyor. Şirket bünyesindeki ofislerde çalışma durumu bu yıl da devam edecek. Ancak gelecek yıllar için durum değişecek. Çoğu kişi evlerinde kurdukları ofis düzeneğinde çalışmaya devam edecek.

Credit Suisse (CS) uzmanları, şirket bünyesindeki ofis alanlarının önümüzdeki on yıl içinde yaklaşık %15 oranında azalacağını varsayıyorlar. Ancak şehir merkezlerindeki ofislere yönelik taleplerin artacağı düşünülüyor.

Yıllar içinde meydana gelen yapısal değişikliğin bir sonucu olarak azalan kira durumunun 2021'de de devam etmesi bekleniyor. Beklenen düşüş oranı ise %3 civarında.

Korona krizi sağlık, elektronik, bahçe düzeneği ve otomobil gibi alanlar fayda sağlamıştı. CS uzmanlarına göre, iş piyasası 2021'ın başlarından itibaren beklenmedik bir satış büyümesi yaşayacak.

Gençler Korona’ya rağmen gelecek sene de meslek arayışlarını sürdürecekler. Bu zor zamanlarda tabi ki ne istediğinizi bilmeli, önünüze birçok hedef de koymalısınız. Birçok hedef diyorum diyorum, çünkü bu dönemde tek hedef şansınızı oldukça düşük seviyelerde tutar.

Bunun için yapmanız gereken ilk şey, başvuru yaptığınız her firmaya özel iyi birer dosya hazırlamaktır.

Bunun için şu yöntemleri kullanmakta fayda var;

 CV’nizi, başvuru yaptığınız firmaya ve mesleğe göre uyarlayın. Başvuru mektubunuzun bir bölümünde her zaman firmadan, firma performansından ve kaliteli işlerinden bahsedin. Firmanın hangi yılda kurulmuş olduğu, kaç büro ya da mağazasının olduğu gibi bilgileri de aktarmanızı tavsiye ederim. Bu, başvuru yaptığınız firmaya özel bir ilginizin olduğunu yansıtır. Alman kantonlarında yaşayanlar www.berufsberatung.ch, Fransız kantonların da yaşayanlarsa www. orientation.ch sitelerinden de mes lek arayabilirler.

Staj başvurusu yapın Önerebilecegim bir başka yöntem ise staj olabilir. Başvuru dosyanıza meslek yapmak istediğinizi belirtmeyin. Daha çok staj yapmak istediğinizi belirtin. Çünkü bu Korona döneminde hiçbir firma size bir meslek olanağı

sunmaz. Şirketler bu dönemde işleri azaldığı için kendi işçilerini çıkar mışlardır. Ancak her zaman stajyer alırlar. Staj yaparken, kendinizi ve yeteneklerinizi gösterebilir, dene yimler edinebilirsiniz. Durumlar düzeldikten sonra da, firmada mes lek yeri edinmek için, staj sayesinde şansınız daha yüksek olur.

Çevrenizi haberdar edin

Meslek arayışında bir başka yol ise, meslek aradığınızı tanıdıklarınıza ve çevrenize söylemenizdir.

CV’nizi her zaman günceleyin. Yaptı ğınız stajı, arkadaşlarınızın, ailenizin yanında çalıştığınız zamanları, hafta sonları ya da tatillerde yaptığınız işleri mutlaka CV’nize aktarın.

Unutmayın; meslek ararken işinizi şansa bırakmak yerine, önünüze çıkan fırsatları kullanarak meslek yeri bulabilrsiniz ancak.

Savaş Şengül savas.sengull@outlook.com

• Arabuluculuk

Mahkeme dışı çözüm işlemleri

• Konsolosluk onaylı yeminli tercüme işlemleri

• Türkiye’de emeklilik işlemleri

• Türkiye’de tanıma ve tenfiz davaları takibi

Blue Kreuz Bern-Solothurn-Fre iburg, her yıl lise düzeyindeki okullarda alkol ve tütün ürün lerinin tüketimi ile ilgili anketler düzenliyor.

2020 yılı için yapılan güncel an ketlere göre, gençler arasındaki alkol ve tütün ürünleri tüketimi nin 2019 yılına göre arttığı orta ya konuyor. Bu artışların nedeni ise Covid-19 krizine bağlanıyor. Bağımlılığı önleme atölyelerinin bir parçası olarak, bağımlılık yapan madde tüketimleri ile ilgili yapılan bu anonim anket 12-17 yaş aralığında olan gençlerle ya pıldı. Anket dahilinde 974 ergen, madde kullanımları hakkında geri bildirimde bulundu.

Veriler 2019'da yapılan anketler le karşılaştırıldığında, bağımlılık yapan madde tüketim rakam larının bazı durumlarda keskin

artışlar gösterdiğini ortaya koyuyor. Son analize göre, 2019 yılında %1,7 oranında olan hafta lık alkol tüketimi 2020’de %4,4’e, %5,7 olan aylık alkol tüketimi ise %11,1'e çıkıyor.

Tütün ürünleri ve nargile tüketi minde de artışlar göze çarpıyor. Ankete katılanların %6,6'sı ayda en az bir kez sigara içtiğini belirtiyor. Bu oran 2019 yılı için %3,5’ti.

Blue Kreuz yetkilisi Markus Wildermuth konuyla ilgili olarak; “Covid-19 krizinin çocukları ve gençleri etkilemeden bırakma yacağını varsayıyoruz. Özellikle aile durumu, işsizlik veya güven sizlik beklentileri gibi istikrarsız durumlar zararlı madde tüketim lerini de tetikleyebiliyor.“ diyor.

• İltica ve Yabancılar Hukuku

Genel iltica davaları, Dublin Anlaşması, İnterpol soruşturma

Vize işlemleri

Aile birleşimi Nikâh işlemleri

Çalışma izni

Ülkeye giriş yasağının kaldırılması

Vatandaşlık haklarının kazanılması Ve daha birçok farklı konuda danışmanlıklar.

Bahar Yıldırım Sağlıkçı

Korunma amaçlı takılan maske artık gündelik yaşamımızın bir parçası haline geldi. Alışveriş merkezlerinden tutun da otobüslere kadar her yerde maske takmak zorunlu.

Peki bütün gün maske takmak zorunda olanlar, vücudumuzun en hassas bölgesi olan cildi ne şekilde koruyabilirler?

Covid 19‘dan korunmak amacıyla takılan yüz maskesi ciltte istenmeyen sivilcelenmelere ve kızarıklıklara neden olabilirken, kaşıntı durumları da ortaya çıkabilir. Sivilce oluşumunun nedeni, yağ bezlerinin aşırı çalışmasıdır. Maske kulanımı nedeniyle cilt havasız kalır. Yağ bezeleri çok çabuk çalıştığı için de o bölgede aşırı yağlanmalar başlar. Sonuç olarak da sivilceler çıkar. Çok hassas bir allerjik cildiniz varsa, kuruluk, dermatik gibi problemler de ortaya çıkabilir.

Maskeniz sıkı ama aynı zamanda rahat olsun.

En az iki kat kumaş olan maskeler kullanın.

Cildinize en uygun maske; iç katmanda pamuk gibi yumuşak, doğal ve nefes alabilen kumaşa sahip olandır. Naylon, polyester ve suni ipek gibi sentetik kumaşlardan kaçının. Bunlar cildinizi tahriş edip çatlaklara neden olabilir.

Maske takarken makyaj yapmayın

Maskenin altında makyajın gözenek lerinizi tıkaması ve kırışıklıklara yol açma olasılığı yüksektir. Eğer makjaj yapıyorsanız, makjajınızda kullandığınız ürünlere çok dikkat etmeniz gerekir. Doğal olan ve asit içermeyen ürünler kullanmanızda fayda var.

Cilt temizliği

Cildimizi nasıl koruruz?

Aşırı cilt temizliği cildin yapısını boza rak aknelere ve roza (gül) hastalığının ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu vesile ile, yumuşak ve cildi zedeleme yecek temizleyiciler kullanmaya özen gösterin.

Maske olarak kullanılan ürünün yarı geçirgen olması da çok önemli. Çünkü sentetik, sert, hava almayan maske ler cildin yapısını bozarak egzamlara zemin hazırlayabilir. Bu vesile ile öneri lerimi şöyle sıralayabilirim;

Eğer maskenizi kendiniz diktiyse niz sıklıkla yıkayın. Her 1 ya da 2 satte bir maskenizi çıkarıp temiz hava alın.

Tek bir maskenin sizi koruyacağını düşünmeniz yanlış. Maskeninizi sıklıkla değiştirin. Aksi takdirde maske içinde bakteriler oluşur ve belirtilerini de ilk olarak cildiniz gösterir.

Ortaya çıkan dudak kurulukları için matt balsam kulanın.

Kızarıklık olan yerlere buz ile hafif basınç uygulayın.

Siyah çayı kaynatıp ılık yapın ve sonra da cildinize sürün. Bu, cildiniz üzerinde sakinleştirici bir etki yaratır.

Yüzünüzü sabah ve akşam ılık su ile yıkamaya özen gösterin.

Alkol ve sigara gibi zararlı ürün lerden mümkün olduğunca uzak durun.

Cilt temizliğinin her akşam Ilık su ile yapılmasında fayda var. Bunun için kü çük bir tavsiye; Pamuğu limon suyuna batırarak yüzünüzü temizleyebilirsiniz. Bu sayede yüzünüz canlanıp ferahlar. Bunu cildi hassas olanlara önermiyo rum ama.

Doğal peeling

Doğal peeling ile amaç, ciltteki ölü deriyi atarak, cilde parlak bir görünüm sağlamaktır.Bu vesile ile şu karışımı önerebilirim;

2 tatlı kaşığı toz şekere bir miktar zey tin yağı karıştırıp, elinizle cildinize hafif basınç uygulayarak masaj yapın. Daha sonra da yüzünüzü ılık su ile durulayın. Toz şekeri taneleri cildi canlandırır ken, zeytinyağı da cilde gereken nemi kazandırır.

Bu peeling kuru ciltler için uygun değildir.

Sivilcelere karşı etkili kür

2 tatlı kaşığı bala bir miktar toz tarçın kartın ve sivilceli bölgelere masaj yapa rak sürün. Daha öncesinden yüzünüzü temizlemenizde fayda var. Uygulama dan sonra 10 dakika bekleyip sonra da yüzünüzü ılık su ile yıkayın.

Nemlendirici

Salatalık inanılmaz bir nemlendiricidir. İçindeki vitamin sayesinde cildiniz taze görünürken, yüze gereken nemi kazan dırır. Salatalık suyunu sıkıp pamukla yüzünüze sürdükten sonra yüzünüzün nemlendiğini hisedeceksiniz.

Ayrıca rendelenmiş salatalığı püre halinde de yüzünüze sürebilirsiniz. Sonrasında 10 dakika bekletip yüzünü zü yıkayın.

Derya Tokay-Şahin, Halay Şahin ve Ceren Bingöl tarafından başlatılan bu kampanya ile hedef Türkiye’de SMA hastası olan çocuklara umut ışığı olmak. İnternet üzerinden yürütülen bu bağış kampanyası sayesinde birçok çocuk ilacını edindi. Toplanan bağışlar, her ayın 5’ine kadar, yaşına ve kilosuna göre seçilen 8 çocuğa gönderiliyor.

Kampanya öncülerinden Ceren Bingöl başlattıkları kampanya ile ilgili şunları söylüyor;

“10 Aralık’ta başlattığımız kampanyadan çok iyi geri dönüşler aldık. İsviçre’deki tüm iş insanları ile kontağa geçmeye çalışıyoruz. Bazı iş yerleri gelirlerinin bir miktarını bize bağışlayacağını söylediler. Kimi yerlerde kumbaralarımız da bulunuyor. Umarız böyle destekler sunan iş yerleri artar ve kampanyamızı büyütmeye başarabiliriz.“

SMA hastalığı nedir?

Kısaca SMA olarak adlandırılan spinal Kas atrofisi, yeni doğanlardan yaklaşık 10 bin de bir görülen nadir bir nöromüsküler hastalıktır. Bebeklik döneminde ölümle sonuçlanan en yaygın kalıtsal hastalık ölerek bilinen SMA, çoğunlukla erken çocukluk döneminde teşhis ediliyor. SMA'da, kas hareketlerini kontrol eden sinir hücreleri hasar görür ve bu hücrelerin ilerleyici kaybına neden olur. Bu, SMA'nın ana semptomu olan artan kas güçsüzlüğünün yanı sıra kas atrofisine ve felce neden olur.

Bu hastalık için ne tür tedaviler

uygulanıyor?

İsviçre ilaç firması Novartis birkaç yıl önce Zolgensma isimli bir ilaç üretti. İsviçre'de tedavi ve sağlık alanındaki mevzuatları düzenleyen kurum olan Swissmedic, SMA tedavisi için Eylül 2017’de bu ilacı onayladı. Bu ilaç sayesinde SMA ile ilgili tedavi yöntemleri gelişti ve hastalar için umut ışığı oldu. Çocuklarımızın bu ilaçla hastalıktan kurtulma şansları yüksek. Ancak bu ilacı edinmenin bazı zorlukları var. Zolgensma Türkiye’de tanınmış ve onaylanmış bir ilaç değil. SGK tarafından kabul edilen bu ilaç için kriterler henüz açıklanmadı. Ayrıca devletin bu ilacın masraflarını üstlenip üstlenmeyeceği de belli değil. Bu nedenle aileler bu ilacı kendi imkanlarıyla yurt dışından almak zorundalar.

İlacın fiyatı ise oldukça yüksek. 2,4 milyon Euro gibi bir ücret söz konusu. Bu paraya, çocuğunu yaşatmak isteyen kimsenin gücü yetmez.

''Kampanyaya dahil olun!''

İsviçre’de yaşayan insanlarımızı bu kampanyaya dahil olmaya ve destek sunmaya davet ediyoruz. Az, çok demeden maddi durumunuza göre herkes çocuklarımıza umut ışığı olabilir. Kampanya dahilinde gönderilen paraların dekontlarını her ay düzenli olarak yayınlıyoruz. Yapılan ödemeler, isimleri ile birlikte sayfalarımızdan da paylaşılacaktır.

Birlikten güç doğar! Dünyayı güzel bir yere çevirmek bizim ellerimizde. SMA İsviçre Kampanyası Facebook (Sma İsviçre) ve Instagram (sma.isvicre) sayfalarında da takip edilebilir. Dileyenler sosyal medya hesapları üzerinden kampanya temsilcileri ile doğrudan iletişim de kurabilirler.

Ceren BİNGÖL

ile ilgili merak edilenler

BioNTech-Pfizer aşısı özellikleri neler?

BioNTech-Pfizer ortaklığında geliştiri len ve Comirnaty adı verilen aşı, Hem AB’nin hem de İsviçre’nin onayını aldı.

BioNTech-Pfizer ortaklığında geliş tirilenler aşılar, mRNA teknolojisiyle geliştirildi. Bunlar, resmi makamlar tarafından kullanım için onay almayı başaran ilk aşılar oldu.

Bu aşılarla, insan vücudundaki hücre lerde, virüste yer alan proteine özgü proteinlerin üretilmesi sağlanıyor. Bağışıklık sistemi böylelikle virüsü tanı yor, antikor üretiyor, virüsle mücadele edebiliyor

Bu aşılar, insan vücudundaki hücreler de, virüse ait proteinlerin benzerlerinin üretilmesini sağlıyor. Böylelikle bağışık lık sistemi tepki olarak antikor üretiyor, virüsle mücadeleye geçiyor.

BioNTech-Pfizer aşısının eksi 70 de recede muhafaza edilmesi gerekiyor. Kullanıma hazır hale getirilen bu aşı ayrıca 5 günü geçmeyecek şekilde nor mal bir buzdolabında da saklanabiliyor.

Herkes aşı olabilecek mi?

Dünyada herkesin aşı olabilmesi için yıllara ihtiyaç var. En gelişmiş ülkelerde bile her isteyenin aşı olabilmesi en az 2022 yılını bulacak.

7 milyar 800 milyonluk dünya nüfusuna yetecek kadar aşının üretilmesi zaman alacak. Ancak risk altında olan kişiler ve yaşlıların bir bölümü, 2021 yılının yazına kadar korunabilecek.

Koronavirüs geçirmiş olanlar da aşı yaptırmalı mı?

Planlamalar, bu aşıya en çok ihtiyaç duyanlara gerekli önceliğin sağlana bilmesi hedefiyle yapıldı. BioNTech aşılarının eksi 70 derecede muhafaza edilmesi ve etkisini yitirmeden yapıl ması önem taşıyor. Bu nedenle, aşının aşılama merkezlerinde, mobil ekipler tarafından da yaşlılar ve bakım evlerin den yapılması öngörülüyor. En azından bu aşamada, aşıların ev doktorlarına dağıtımı söz konusu değil.

olunacak?

Aşısının üç hafta arayla iki doz yapılması gerekiyor. İlk doz olarak hangi aşı yapıldıysa, ikinci dozun da aynı aşı olması gerekiyor.

Covid-19’u atlatmış olanlar aşı yaptırabilir ve yaptırmalı da. Çünkü bir kez enfekte olmuş kişilerin ikinci kez bu virüse yakalanıp hasta olmayacaklarının bir garantisi yok, en azından bu konuyla ilgili henüz yeterli düzeyde araştırmalar bulunmuyor.

Aşı hangi durumlarda yapılmamalı?

Koronavirüs hastalığını halen geçirmekte olanlara, grip olanlara ya da ateşli herhangi bir soğuk algınlığı olanlara aşının yapılmaması gerekiyor. Bu durumda bulunan hastalara aşının yapılabilmesi için öncelikle tekrar sağlıklarına kavuşmalarının beklenmesi gerekiyor.

Aynı kural, karantinadaki kişiler için de geçerli. Bu kişilerin öncelikle karantina sürelerini doldurmaları ve aşıyı ancak koronavirüs olmadıklarının anlaşılması üzerine yaptırmaları mümkün.

Ayrıca doktorların, kimi kişilerin aşının yapılmasına engel teşkil edebilecek bir diğer hastalığı olup olmadığını değerlendirmesi gerekiyor. Yine aşıda yer alan bazı maddelere alerjisi olanların da bu aşıları olmaması gerekiyor.

Bu arada bahar alerjisi, saman alerjisi olanlar ile kimi gıda ürünleri ve hay vanlara alerjisi olanların aşı olmasında sıkıntı olmayacağı belirtiliyor. Diyabet hastası, aşırı kilolu ve zayıf bağışıklık sistemi olanların da aşı olması gerekti ğine, koronavirüsün bu grupta yer alan kişilerde çok daha ağır seyrettiğine dikkat çekiliyor.

Aşı neden sadece aşı merkezlerinde ya da mobil ekipler tarafından yapılacak?

Bir kez mi iki kez mi aşı

Çocuklar aşı olabilecek mi?

Bugüne kadar onaylanan aşıların sadece 16 yaşından büyük gençler ve yetişkinlere yapılmasına izin verildi.

Hamileler neye dikkat etmeli?

Uzmanlar mRNA aşılarının hamile kadınlar ve doğma mış çocukları için risk teşkil etmesine ihtimal vermese de, bu konuda hayvanlar üzerinde yapılan testler henüz devam ediyor.

Aşının ne tür yan etkileri olabilir?

Aşı olanların çoğunluğunda hafif ve orta düzeyli, ancak geçici bazı yan et kiler ortaya çıkabiliyor. Bunların, aşının yapıldığı yerde şişme, baş ve eklem ağ rıları, titreme nöbeti, yorgunluk ya da ateş gibi yan etkiler olduğu belirtiliyor. Yan etkilerin, aşı yapıldıktan sonraki üç gün içinde ortaya çıktığı ve iki gün

yor. Pek çok ülkede, bu durumun, onay veren makamlara bildirilmesi gerekiyor.

Korona aşısından sonra, bir başka aşıyı olmak için kaç gün beklemeliyim?

Koronavirüs aşısı olduktan sonra, grip, kabakulak, kızamık ya da tetanoz gibi aşıların yapılması için en az 14 gün beklenmesi gerekiyor. Aynı şey tam tersi için de geçerli. Örneği grip aşısı olduysanız, koronavirüs aşısı için 14 gün beklemeniz gerekiyor. Bu kural tedbir amaçlı uygulanıyor. Doktorlar bu aşıların eşzamanlı yapılmasının sorun yaratmayacağı görüşünde olsa da konuyla ilgili henüz bir bilimsel çalışma yok. Bu nedenle bu tedbire uyulması isteniyor.

Aşı olduktan sonra mesafe kurallarına uymaya devam etmek zorunda mıyım?

Evet. Aşılar virüse karşı %95 oranında koruma sağlasa da, aşı olmuş kişilerin de genel hijyen ve mesafe kurallarına uymaya, maske takmaya devam etme leri gerekiyor. Aşının ne kadar süreyle koruma sağlayabildiği konusunda bir çalışma yok. Ayrıca bu aşıların, virüsün gerçekten de yayılmasını önleyip önle meyeceğini de zaman gösterecek.

Güncel Korona ile ilgili gelişmeleri sitemizden takip edebilirsiniz.

Vücudumuzda en çok bulunan proteinlerden biri olan kolajen; cildimizin, kaslarımızın, damarlarımızın, tendonlarımızın, eklemlerimizin ve hatta korneamızın temel yapı taşıdır. Günümüzde özellikle güzellik ve cilt bakımıyla yakından ilgilenenlerin sıkça duyduğu kolajen; cildimize esneklik kazandırmasının yanı sıra bağ dokunun güçlenmesini sağlayarak eklemleri, organları ve kasları da destekler.

Cildimizi yeniden yapılandırır

Cildimizin temel yapı taşı olan kolajen, cilde esneklik ve nem sağlarken, cilt yapısını da güçlendirir. 25 yaşından sonra vücutta üretilen kolajen miktarı azalmaya başlar ve kuruluk, kırışıklık ve mimik çizgileri gibi zamana bağlı yaşlanma etkileri ortaya çıkabilir. Kolajen cilde sağlıklı bir ışıltı verirken, cildimizi kolajen takviyesi ile desteklemek kuruluk ve kırışıkları önler, yaşlanma belirtilerinin azalmasına yardımcı olur.

Saçlarımızı ve tırnaklarımızı güzelleştirir

Uzamayan saçlar ve çabuk kırılan tırnaklardan şikayetçiyseniz, aradığınız çözüm kolajende saklı olabilir. Tırnakları ve saçları güçlendiren temel yapısal proteinleri içeren kolajenler, tırnakla rınızın ve saçlarınızın kırılmasını önleyerek daha hızlı uzamasını destekliyor.

Kas oluşumunu destekler

Vücudumuzdaki kas dokusunun %1-10’luk kısmı kolajenlerden oluşur. Kolajenler, birçok amino asit gibi kas yapımında görev alır. Egzersiz sonrası kas onarımını destekler. Tendon ve bağlarda dayanıklılığı arttırır. Kas kütlesinin korunmasında görev alır.

Kemiklerimizi korur

Saçlarımıza güzellik, cildimize nem veren kolajen, aynı zamanda kemik dokunun oluşumunda ve güçlü kalmasında da görev alır. Vücudumuzda en çok bulunan kolajenlerden olan Tip 1 kolajen, kemiklerimizi ve kaslarımızı güçlendi rerek iskelet sistemimizi de korur.

Kalp sağlığını destekler

Vücuttaki kolajen miktarının azalması, damarlarımızın zayıflamasına ve has saslaşmasına neden olurken; kolajen takviyesi damarlarımızın güçlenme sinde rol alarak, kalp hastalıklarının önlenmesini de destekler.

Kendinize

“Neden bir muhase beciye ihtiyaç duyuyorum?”

şeklinde bir soru sorduğunuzda, ihtiyaçlarınızı da düşünerek seçim yapmak sizi doğru muhasebeci ile buluşturacaktır. Çünkü bu sayede, ilerde ulaşmak istediğiniz hedefe mu hasebecinizin sunmuş olduğu verilerle erişebilirsiniz.

Zug Kantonu’da bağlı Rotkreuz’da mu hasebe ve müşavirlik hizmetleri sunan Malden Treuhand GmbH, muhasebe konusundaki uzmanlığı ile işletmelere avantajlar sunuyor.

Malden Treuhand GmbH yetkililerinden Gözde İlhan Doğan, muhasebe ile ilgili eğitiminden ve deneyimlerinden şöyle söz ediyor;

Severek yaptığım muhasebe mesleğini Wirtschaftsmittel Schule Luzern’de iyi bir derece ile bitirdikten sonra, birkaç yıl muhasebe ile birlikte avukat asistanı olarak çalıştım ve bu alanda ilk tecrübelerimi edinmeye başladım. İlerleyen yıllarda muhasebe firmala rında mesleğim üzerine derinleşme fırsatı yakaladım. İş hayatıma paralel olarak KV-Luzern’de Treuhandler mit Fachausweis diplomasını aldım. Okul yıllarında almış olduğum bilgisayar eğitimini ilerleterek temel ofis prog ramları dışında dijital ortamda finans ve muhasebe yazılımları hususunda da yetkinleştim. İlerleyen yıllarda vergi eksperliği okuyarak bu alanda kariyer yapma hedefim var.

Malden

Muhasebe dikkat isteyen bir ölçüm aracıdır. Bu sayede yapmakta olduğunuz işin kâr getirip getirmediğini anlayabilir ve işinizi büyütmek, değişikliklere gitmek ya da kapatmak konusunda kararlar alabilirsiniz. Ölçüm aracınızdaki hatalar doğrudan ve dolaylı olarak işlerinize de yansır, verimlilik ve kârınızda ciddi değişikliklere neden olabilir. Bu bağlamda varolan modern muhasebe sistemlerimiz ile iş kurulumu, takibi, hali hazırdaki işlerin geliştirilmesi; finans, mali mevzuat ve bunların uygulamaları

Treuhand GmbH olarak müşterilerinize ne tür avantajlar sunuyorsunuz?

ile ilgili işleri düzenlemek veya bu konularda danışmanlık hizmetinde bulunmak, bütün bunları zahmetsiz ve mümkün mertebe bürokrasinin karmaşıklığını gözden uzak tutarak gerçekleştirmek temel ilkelerimizden bazılarını oluşturmaktadır. Bu hususlar dışında, “networking” olarak betimleyebileceğimiz, tavsiye mahiyetindeki çalışma ortakları ve sosyal bir çevre ile işleri kolaylaştırmak da hedeflerimiz arasında yer alıyor.

Firma sahipleri muhasebe işlemlerinde nelere dikkat etmeliler sizce?

Muhasebe ve müşavirlik işlemlerinin önemli parçalarından bir tanesi de maliyetlerin düşürülmesi hedefidir. Bu nokta, firma sahiplerinin muhasebecilerini seçerken dikkat etmeleri gereken temel hususlardan birini oluşturmaktadır. Sıkı bir çalışma, yeterli innovasyon kapasitesi ve karşılıklı güven temelinde bir iş ilişkisi dikkat edilmesi gereken ilkelerdir.

Firma sahiplerinin ve firmaların işlemlerini nasıl kolaylaştırabilirsiniz?

Günümüz koşullarında işletmeler kazançlarını optimum seviyede yükselterek daha fazla kâr elde etmeyi hedeflemektedirler. Bu yönelimin tamamlayıcı öğelerinden bir tanesi de „outsourcing“ olarak tabir edilen ve işletmenin ana faaliyet sektörüne yönelerek, diğer yardımcı bütün faaliyetlerini profesyonel ellere bırakmasından geçmektedir. Bizim işimiz tam da burada, bir işletmenin finansal işlemlerinde, devlet kurumları ile iletişiminde güvenilir bir arayüz olmaktır. Bunlar arasında günlük basit muhasebe işlemlerinden, yıllık kapanışlara, personel yönetiminden sigorta ve vergi daireleriyle yazışmalara kadar geniş bir yelpazeden bahsetmek gerekmektedir. Müşterilerimiz bu yelpaze içinden kendilerine uygun olan hizmetlerden gereksinimleri kadar seçebilmektedirler.

Korona dönemindeki çalışmala rınızdan bahsedebilir misiniz biraz? İşletmelere ne tür avantajlar sağlıyorsunuz?

2020 yılı bizim açımızdan, müşterile rimize sunmakta olduğumuz hizmet seviyesinin yükseldiği bir yıl oldu. Küresel çaptaki salgın İsviçre özelinde de çetin piyasa koşullarının oluşması ve koşullara hızlı bir biçimde adaptas yonu gerektiriyor. Bu bağlamda henüz salgının ilk aşamalarında devlet tarafın dan yapılan açıklamaları ve önlemleri değerlendirip, hali hazırda elimizdeki somut verilere dayanarak, müşterileri mizden talep beklemeden onlar için bu sürecin mümkün olduğu kadar sancısız bir biçimde geçmesini sağlayabildiğimiz kanaatindeyim. Kısa dönem çalışma başvurularından tutun da, sigorta ve sosyal güvenlik kurumlarıyla yapılan yazışmalara dek, gereken mercilere ya pılmış olan erken başvurularla istikrarlı bir risk yönetimi sağladık ve yaşanabile cek mağduriyetlerin önüne geçtik.

İşletmeler, çalışanlar için kısa süreli çalışma başvurularını sizin üzerinden mi yapıyorlar? Bu süreci anlatabilir misiniz biraz?

Çalışma başvuruları esas itibari ile bizim vasıtamızla sağlanmaktadır. Bundan hareketle işletmeler bize aylık dönemlerde çalışma saatlerini bildirir ler. Biz de bu bilgileri düzenlenmiş bir biçimde işsizlik sigortasına bildirimde bulunuruz.

Bu işlemler kanton bazında farklılıklar gösterebilmektedir. Bazıları çalışma saatlerini günlük olarak isterken, bazıları da toplamda çalışma saatleri nin bildirilmesini yeterli görmektedir. Doğabilecek olan sürtüşmeleri müş terimizi meşgul etmeden, direk olarak işsizlik sigortası ile çözme yoluna gidip, sorunun çözümünden sonra müşteri mizi bilgilendirmekteyiz.

Kısa dönem çalışma başvurusu öncesi ve sonrasında sürekli olarak bilgi alış verişi sağlayarak ödeneklerin müşteri hesaplarına geçirilip geçirilmediğini takip ediyoruz.

İsviçre’nin Almanca ve Fransızca konu şulan tüm kantonlarında hizmet sunan Malden Treuhand GmbH’nin geniş bir yelpazede sunduğu hizmetlerden bazıları şöyle;

Şirket kurulumlarında ticaret odası, vergi dairesi ve sosyal güvenlik kurumları ile olan işlemleri takip etmek,

Kuruluş işlemlerinin yanı sıra, bir leşme, bölünme, devir gibi işlem lerde müşterilere yardımcı olmak,

Mükelleflerin gelir ve gider fatura larını toplayarak elektronik ortama geçirmek,

Ay sonlarında bordro hazırlamak,

Girilen kayıtlara göre bilanço vs. gibi mali tabloları hazırlamak,

İşe giriş, işten çıkış gibi bildirgeleri hazırlamak,

Özel ve tüzel kişiler için vergi be yannamesi doldurmak.

Muhasebe dikkat isteyen bir ölçüm aracıdır.

Gözde İlhan Doğan

Avrupa'nın Merkezinde Modern Görünümlü

Bir Tecrit Kampı

Dışarıdan bakıldığında imrenilecek bir görünüme sahip; lüks ve hijyenik bir kamp. Haftanın beş günü kampta kalmak zorunlu. Aylık 128 frank cep harçlığı veriliyor. Eğer kamp kurallarına uyarsanız! Kurallara uyulmadığı takdirde bu harçlıktan da mahrum bırakılıyorsunuz. Yemekler oldukça kötü. Bazen üç günlük yemek ısıtılarak önümüze konulabiliyor. Kamp dışında bir işe girmek ya da ev kiralamak kanton yönetimince yasaklanmış durumda. Bilet parası olmaması sebebiyle herhangi bir yere gitmek de olanaksız! Sürekli bir bekleme hâli.

Kampta farklı alanlarda faaliyet gösteren işletme tarzı iş alanları var; Terzihane, Marangozhane, Kreş, Mutfak, Kafeterya ve Genel Temizlik Bölümü. Bu iş alanlarından herhangi birinde çalışmak zorundasınız; günlük 4,25 frank karşılığında! Zorla iş sözleşmesi imzalatılması da ayrı bir sorun.

St. Gallen, Amden/Bergruh

İmzalamadığınız zaman üzerinizde psikolojik baskı oluşturularak kamp yönetimi tarafından sorunlu kişi olarak etiketlenirsiniz. Bütün bu baskıları göze alıp işi reddettiğinizde ise iki haftada bir verilen 64 frank cep harçlığından da mahrum bırakılırsınız!

Ailesini geride bırakıp da sığınma tale binde bulunan sığınmacının yükü daha da ağır. Kendisi burada açlıkla terbiye edilip tecrit altında tutulurken, ailesi de ülkesinde binbir güçlükle yaşama tutunmaya çalışır. İki yıldır bekleyip de henüz herhangi bir cevap alamayan kişiler de var. Zaten oturum alma dan kamptan çıkmak/transfer olmak imkansız. Oldukça ağır bir psikoloji. Bu

Hazırlayan: Hêja Mîran

kampta kalıp da intihar olayı üzerine yoğunlaşan birçok kişi var.

Ağır psikolojik sorunlar altından kalka mayıp uzman bir psikologdan psikolo jik destek almak istediğinizde de binbir güçlük çıkarılıyor. Psikolog'a sevk edilebilmeniz için iki üç ay uğraşmanız gerekiyor. Psikiyatrist onayı olmadan antidepresanlar verilebiliniyor! Bu da farklı bir ironi! Ayrıca psikolojik destek almak fikrinden vazgeçirmek için "sen güçlü birisin, sorunları psikolojik destek almadan atlatabirsin" deniliyor.

Entegrasyon dendiğinde akla uyum kelimesi gelir. Buradaki rutin günlük yaşamı tanımak, İsviçre toplumunun bir parçası olmak ve çevreye entegre olabilmek için öncelikle dil öğrenmeniz gerekiyor.

Bu noktada herhangi bir sorun yok. Herkes dil öğrenme noktasında istekli olmasına rağmen kamptaki tecrit durumu pratik yapma olanağı tanıma dığı için dili ilerletmek de pek olanaklı

değildir. Bir de onların entegrasyon adı altında yürüttükleri politika, bireyi çev resinden kopararak köksüzleştirme/ kimliksizleştirme zemininde ilerliyor! Bireyin toplumla olan bağını bilinçli bir şekilde ortadan kaldırmak amaçlan maktadır. Bunu profesyonel bir şekilde yapıyorlar.

Amden/Bergruh kampı onlar için bir labaratuvar! Eğer bu kampta hedef lerine ulaşırlarsa, bu sistemi İsviç re'nin bütün kantonlarında uygulama fikrindeler! Bu sebeple belirli aralıklarla ulusal basından gazeteciler çağrılır, on lara verilen röportajlarla bu kamptaki entegrasyon başarısı gazeteler aracılı ğıyla servis edilir. Bütün bunlar yorum değil, mevcut durumda gözlemlediği miz, yaşadığımız şeylerdir.

Çalışma izninin olmadığı, mültecilerin toplumdan koparılarak izole edildiği, açlıkla terbiye edilip boyun eğdiril meye çalışıldığı böylesi bir yerde akli melekelerin yerinde durması mümkün müdür?

Entegrasyon adı altında tam bir tes limiyet halinin dayatıldığı, kişiliğinizin aşındırıldığı, fikirlerinizin ve kimliğinizin hedefe konduğu bu modern kölelik koşullarında yaşam mümkün müdür?

Bu acımasız politikanın görünürdeki adı entegrasyon olsa da, asıl amaçla nan şey asimilasyondur! İnsan hakları, kişi hak ve hürriyetleri, özgür düşünce ve seyahat hakkı Avrupa'nın merkezin de hiçe sayılıyor. Kendim de bir insan hakları savunucusu olarak bu modern

kölelik koşullarını insan onurunu zede leyici bir unsur olarak buluyorum. Ve bütün insan hakları örgütlerini duyarlı olmaya davet ediyorum. Toplumsal değerleri savunan, toplumla ve emekle bağı olan bütün sivil ya da resmi hareketlerin sesimizi duymasını ümit ediyorum. Amden/Bergruh kampından yükselen çığlığı duyun! Sesimizi duyun!

Bu ağır koşulların değiştirilmesi ya da esnetilmesi bizler açısından son derece önemlidir. Kendimizi güvende hisset memiz, bu ağır psikolojiden kurtula bilmemiz için zaman kaybetmeden şu alanlarda adımlar atılabilir: 

Kamp ortamında dayatılan çalışma zorunluluğu tamamıyla gönüllü hale getirilmeli,  Mevcut durumda iki haftada bir verilen 64 frank tutarındaki cep harçlıklarında arttırmaya gidilerek kabul edilebilir bir tutar belirlen meli, 

Gönüllü olarak kamp ortamında çalışmak isteyenler için saat başı uygun bir ücret belirlenmeli,  Uzun yıllar kampta tecrit koşul larında tutulan sığınmacıların toplumdan izole edilmelerini sağlayan kurallara son verilerek kampta kalma zorunluluğu ortadan kaldırılmalı ya da kamp süreci altı ay ile bir yıl gibi makul bir seviyeye çekilmeli, 

Ev kiralama ve dışarıda işe girebil me hakkı tanınmalı.

Amden/Bergruh kampı onlar için bir labaratuvar! Eğer bu kampta hedeflerine ulaşırlarsa, bu sistemi İsviçre'nin bütün kantonlarında uygulama fikrindeler!

olmak... Bu üçünü aynı anda sağlayabilirseniz moda ikonu olmaya adaysınız demektir.

OVERSIZE KAZAKLAR

Oversize kazaklar ile kışı hem sıcacık geçirmek hem de tarzınızı konuşturmanız mümkün. Oversize kazakları pileli eteklerle ve jean pantolonlarla birlikte kombinle yerek şık bir görüntü yakalayın.

SALAŞ HIRKALAR

Bohem ve cool görünmek isteyenlerin vazgeçemediği moda trendlerinden biri olan salaş hırkalar bu sezon da gözde. Salaş hırkalarınızın beline kemer takarak farklılaştırabilirsiniz.

KÜRKLER

Peluşlar ve kürkler her kış olduğu gibi bu kış da çok revaç ta. Farklı tasarımlarla, iddialı desen ve renklerle karşımıza çıkan kürklerin, nasıl farklılaştığını ve modernize olduğunu rahatlıkla görüyoruz. Zevkinize göre bir tane edinebilirsiniz.

YÜN HIRKALAR

Soğuk havaların kurtarıcılarından biri de yün hırkalar aslında. En soğuk günlerde, en zor zamanlar da imdadımıza yetişen şık ve kon forlu parçalar. Ancak bu parçanın hem cinslerine fark atması için iddialı bir renk ve desen şart!

UZUN ÇİZMELER

Kış sezonunun en çarpıcı trendleri arasında uzun çizmeler yer alıyor. Bacakları sıcak tutan bu çizmeler aynı zamanda iddialı bir görünüm de ortaya koyuyor. Uzun çizmeleri kısa eteklerle kombinleyerek şık ve alımlı görünün.

UZUN ATKILAR

Geçtiğimiz senelerde hayatımıza giren oversize atkılar ile stilinize tarz sahibi bir dokunuş katın. Desenli ve renkli oversize atkılarla kumaş pantolonları kombinle yerek şık bir hava yakalayın.

ŞAPKA VE ELDİVENLERİ PAS GEÇMEYİN

Diğer önemli detay ise, sizi hem sıcak tutacak hem de moda zev kinizi ortaya koyacak aksesuar seçimi… Tahmin edilebileceği üzere burada devreye şapka ve eldivenler giriyor. Üstelik renk ve desen konusunda da özgür bir alan sunarak, kıyafetlerde pek gösterilme yen cesareti bu şekilde ortaya koymak mümkün.

SİYAH BOĞAZLI KAZAK

Sokak stillerinde sıklıkla karşımıza çıkan kat kat giyinme trendi oldukça ilham verici. Kombininiz altına giyeceğiniz siyah boğazlı kazağınız, kombininizi daha dikkat çekici yapar.

Şiyar Doldur, Türkiye’den İsviçre’ye göç eden Aysel&Vakkas çiftinin 4 çocuğundan 3 ’üncüsü.

Mustafa Aktaş Eski Futbolcu

29 Ocak 2000 yılında İtal yan Kantonu Bellizona’da dünyaya gelen Şiyar, daha küçük yaşlarda futbola olan hevesi ve becerisi ile ön plana çıktı. Babası Vak kas Doldur’dan kendisini bir takıma kaydettirmesini isteyecek kadar özgüveni yüksek bir çocuk olan Şi yar, bulundukları bölgede olan Bellinzona takımında futbola başladı. Ancak daha ilk başlangıç aşama sında sorunlar yaşadı.

Seçmelere başvuru yapan babasına, ilgi ve başvurunun fazla olması nedeni ile, Şiyar’ı kulübe alamayacakları söylendi. Bunun üzerine babası kulüp yetkililerine, Şiyar’ın çok istekli olduğunu ve eğer mümkünse çocuğu sahada görüp öyle karar vermelerini istedi. Bunu kabul eden kulüp yetkilileri ilk antren manda Şiyar’daki yeteneği görüp aynı gün lisans işlemleri için babasından gerekli bel geleri en kısa sürede temin etmesini istediler. Böylece küçük Şiyar’ın futbol macerası biraz sancılı da olsa başlamış oldu. Sırası ile, bulundukları kantonun bütün yaş katagorilerinde oynayan, aynı zamanda kendi yaş gurubunda İsviçre Milli Takımı’na da seçilen, ilk milli maçında bir gol bir atışı

yapan Şiyar kariyer merdivenlerini bir bir çıkmaya başlamıştı bile.

Benim Şiyar ile tanışmam 2016 yılında gerçekleşti. O dönem Fatih Terim’in kurduğu Türk milli takımları için Scout’luk yaptığım dönemdi. Onu ilk seyrettiğim maç Fc St.Gal len-Team Ticino U16 müsabakasıydı. O maç sonrası ailesine de söylediğim ve sahada gördüğüm; üst seviyede yetenekleri olan, oyunun iki yönünü de çok iyi oynayan, saha içinde sorumluluk alan, inanılmaz derecede güçlü, dengeli ve pırıl pırıl bir gençti. O za mandan bugüne kadar var olan ilişkimiz hem ailesi ile hem de kendisi ile devam ederken, zaman zaman karşılıklı bilgi alışverişinde de bulunuruz.

Şiyar sırası ile U 18’e kadar Team Ticino’da oynadı. Onun yeteneğini keşfeden Fc Sion kulübü 2018 yılında Şiyar’ı transfer etti. İlk yıl Sion U18 oynadıktan sonra, 2019 yılında Fc Bellinzona kulübüne kiralık olarak geldi ve bir sezon promotion ligde oynandı. Şiyar geçen yıl kiralık olarak Fc Chiasso’da Challenleague oynadı.

Şiyar bu iki yıllık kiralık gittiği süreçte gerekli deneyimi kazanmış oldu. Artık süper lige hazırdı. Bu sezon başı Fc Sion takımının başına teknik direktör olarak gelen İtalyan Fabio Grosso Şiyar’ın yeteneklerini görüp, onu kalabalık bir kadro olmasına rağmen kadroda tuttu ve son 5 maçta da ona görev verip oynatmaya başladı.

Şiyar süper ligde oynadığı ilk maçta Fc Ba sel’e karşı ilk onbirde yer alarak İsviçre süper liginde boy gösterdi.

İlerleyen dönemlerde Şiyar Doldur’un ismini sadece İsviçre’de değil, dünyanın önde gelen liglerinde de göreceğimizi düşünüyorum. Böyle düşünmeme sebep ise Şiyar’daki potansiyel.

Bu öngörümü teknik terimlerle değil de en basit şekli ile anlatayım; Şiyar futbol zekası üst düzeyde olan bir yetenek. Bununla birlikte çok iyi bir tekniği, aynı zamanda da muhteşem bir kuvveti ve hızı var. Bu özellikler bir oyuncuda aynı anda toplandığında o oyuncu yıldız futbolcu olur. İşte bu özelliklerinden dolayı Şiyar Doldur ismini bir köşeye yazın derim.

Futbolunu keyifle seyredeceğiniz, aynı zamanda da gurur duyacağınız bizden biri Şiyar.

Onu keyifle seyredeceğiniz günler yakın...

PEUGEOT

Akıllı teknolojilerle donatılmış olan yeni Peugeot SUV 3008, güncel sürüş destek sistemlerinin yanı sıra yenilenen gösterge paneli, yeni 10 inçlik yüksek çözünürlüklü dokunmatik ekranıyla ve yeni Peugeot i-Cockpit ile birlikte yollara çıkıyor.

Peugeot SUV 3008’in yeni ön tasarımı, özgün ve güçlü bir görünüm sunuyor. Yeni çerçevesiz ön ızgara daha modern bir görünüme kavuşurken, akıcı bir bütünlük içinde tasarımı tamamlıyor. Tasarımcının ifadesiyle, ön ızgara tüm öğeleri bir birine bağlamak için kanatçıklarla farların altına kadar uzanıyor.

Etkileyici

yeni görünümü, zarif tasarım çizgi leri, göz alıcı ön bölümü, Full LED stop lam baları, farklı gövde renkleri ve yeni “Black Pack” seçeneğiyle Peugeot SUV 3008 heyecan verici biçimde güncellendi.

Şarj edilebilir hibrit motor, iki veya dört tekerlek ten çekiş, benzinli ve dizel motor seçenekleriyle sürüş keyfi ve verimliliği kombine eden yeni SUV 3008, zengin bir model çeşitliliğine sahip.

Markanın EMP2 platformu üzerine yükselen her iki versiyonda konfor ve sürüş keyfi arasında mükemmel bir denge kuran çok kollu bir arka süspansiyon bulunuyor. Üstelik tüm bunları kabin içi yaşama alanı ve bagaj zemini üzerindeki bagaj hacminden ödün vermeyi gerektirmiyor.

Yeni SUV 3008 GT ve GT Pack donanım seviyele rinde sunulan Full LED farlar, viraj aydınlatma işlevi (EVS) sayesinde 90 km/s’e kadar hızlarda görüşü optimize ederken gelişmiş bir ışık imzası ve daha teknolojik, daha özgün bir görünüm sunuyor. Sis farlarının yerini alan yeni “Sis Modu” işlevi önemli bir yenilik olarak dikkat çekiyor.

Subaru,

XV modelinde tasarım ve sürüş konforu anlamında iyileştirmeler gerçek leştirildi. Otomobilin ön ızgarası yeniden tasarlanarak sportiflik vurgusu artırılır ken, süspansiyon sistemi de iyileştirilerek sürüş konforu artırıldı.

2020 Haziran ayında direksiyondan kumandalı vites, güçlendirilmiş ön LED farlar, koyu renkli arka stoplar ve ileri seviye güvenlik sağlayan arka çarpışma önleyici frenleme sistemi gibi yeni konfor ve güvenlik özelliklerine kavuşan Subaru XV’de aralık ayı itibarıyla ön tampon tasarımı ve jantlar da yenilendi.

Yenilenen Subaru XV’de ayrıca ön ve arka süs pansiyon sistemi de iyileştirilerek sürüş konforu artırıldı. Yeni Subaru XV’nin yenilenen ve siyah bölümü yukarı doğru öz ızgaraya yaklaşacak şekilde uzatılarak büyütülen yeni tasarım ön tamponunda Gun Metal ön ızgara ve ön kamera bulunuyor.

Subaru XV’nin 17 inch alüminyum jantları da yeni tip daha modern görünümlü sportif jantlarla değiştirildi. Aracın geliştirilen ön ve arka süs pansiyon sistemi ise daha pürüzsüz ve sessiz yol tutuşu ile üst düzey sürüş konforu sunuyor. Simetrik sürekli dört çeker sistemi ve Lineartro nic şanzımana sahip Subaru XV’nin her iki versi yonunda da, EyeSight önleyici güvenlik sistemi nin yanı sıra ön, yan ve perde hava yastıklarına ek olarak sürücü diz hava yastığı, geriye katlanabilir pedal sistemi, X-Mode ve aktif tork yönlendirme standart olarak sunuluyor. Konfor ve teknoloji anlamında da Apple Car Play fonksiyonlu yeni 8.0 inçlik dokunmatik ekran ve 6.3 inçlik gelişmiş bilgi ekranı gibi çok sayıda donanım standart olarak yer alıyor. Arka çarpış ma önleyici frenleme (RAB) sistemiyle Subaru XV’nin güvenlik donanımları en üst seviyeye taşınıyor.

Dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuvarını keşfetmeye ne dersiniz?

Bu ayki gezi rehberimizde sizleri Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’e götürüyoruz.

Burada bulunan Bilim ve İnovasyon Küresi (Le Globe) CERN'in sembollerinden biri. İsviçre'nin Meyrin belediyesinde bulunan bu küresel yapı, CERN'deki ziyaretçi merkezinin bir uzantısı olarak hizmet veriyor.

Rehberi

Ahşaptan yapılmış olan bu yapının sembolik mesajı; ahşabın gezegenimizin geleceği için büyük önem taşıması ve ekolojik değeri en yüksek yapı malzemesi olması şeklinde.

27 m yüksekliğinde ve 40 m çapında olan bu küre yapıda rehberli turlar yapılıyor. Ancak daha önceden randevu almanız şart.

CERN, buraya gelen ziyaretçilerine; bilim, parçacık fiziği, son teknoloji, bu teknolojilerin gündelik yaşamdaki uygulamaları ve en son bulguları sunuyor. Burayı ziyaret edenler, evreni oluşturan “Büyük Patlama“ ile ilgili bilgiler de edinebilirler.

10 ila 13 yaş arasındaki çocuklara heyecan veren bu yerde, çocuklarınızla birlikte siz de birçok şey öğreneceksiniz. Cenevreli mimarlar T. Buchi ve H. Dessimoz tarafından tasarlanan bu Küre, başlangıçta Neuchâtel'de İsviçre ulusal “Expo 02” sergisine ev sahipliği yapmak için inşa ediliyor. Ancak CERN'in 50’nci yıl dönümü münasebetiyle resmi kutlamalara ev sahipliği yapması için, 2004 yılında şu anki yerinde yeniden inşa ediliyor.

Burada bulunan iki sergi, parçacık fiziğini keşfetmeye teşvik ediyor;

Üniverse of Particles (Par çacıkların Evreni) sergisin de, CERN'deki fizikçilerin çözmeye çalıştıkları sorunlar hakkında detaylı bilgiler edinebilirsiniz. Sergisinin amacı; ziyaretçilerin şu anda Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) ve diğer hızlandırıcılar aracılığıyla, CERN tarafından araştırılmakta olan çağdaş fi ziğin sorularına yanıt aramak. Süper iletken mıknatısların nasıl yapıldığı, elektrik alan ile protonların nasıl hızlandı rıldığı, manyetik alan ile de nasıl yön verildiği ve atlas detektörünün nasıl çalıştığı gibi bilgilendirmeler de ilginizi çekecektir.

Evrenin oluşumunu anlatan 3 boyutlu bir sunumdan sonra da, “Microcosmo“ bölümüne geçip burada CERN’in tarih sel gelişimi ile ilgili bilgiler edinebilirsiniz. Bu sergide, CERN'deki fizikçilerin kullan dığı devasa aparatı keşfeder ken, geliştirilen teknolojilerin günlük hayatımızı nasıl etkile diği de ilginizi çekecektir.

Gezmek için hala zamanınız varsa, Büyük Hadron Çarpış tırıcısı (LHC) isimli devasa makineyi yerinde anlamak için "Passport to the Big Bang" isimli bisiklet turuna katı labilirsiniz. Bu turla, LHC’yi keşfedebilirsiniz.

Dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcısı olarak kabul edi len LHC, 27 km'lik bir çember şeklinde, Fransız bölgesi ile Cenevre kırsalının 100 metre altına gömülüdür.

Burayı gezmek için bir gü nünüzü ayırmanızı öneririz. 54 kilometre olan bu bisiklet yolu, her biri CERN'in misyonu ve teknolojileri hakkında açıklamalar aktaran 10 aşa malı sergi platformlarından oluşuyor.

LHC noktası üzerinde bu platformda ailenizle çözmeniz gereken bilmeceler de yer alıyor.

Burayı ziyaret etmeniz için rezervasyon yaptırmanıza gerek yok. Platformlar tüm yıl boyunca halka ücretsiz olarak açık. Rota ile ilgili haritaları Cenevre Kantonu'ndaki tu rizm ofislerinden ve belediye binalarından ya da www. passeport-big-bang.web. cern.ch sitesinden kolayca edinebilirsiniz.

CERN - Globe de la science et de l’innovation

Esplanade des Particules 1 1217 Meyrin www.visit.cern/globe

Parçacık Fiziğini Keşfedin Büyük Hadron Çarpıştırıcısı

Ayhan Demirden Sinema Eleştirmeni a.demirden@gmx.de

Şahsiyet

Onur Saylak’ın yönettiği bu dizi 2018 yılında özel digital bir platform olan Blu Tv’de yayınlandı. Bunca zaman sonra geriye dönerek bu dizi üzerine yazmak ise, geçen ay yazdığımız “Bir Başkadır“ dizisinden bahsederken ister istemez bu dizinin hatırlattık ları ile ilgili.

Hakan Günday Şahsiyet dizisinin senaristi. Onur Saylak ve Hakan Günday önce “Daha“ adlı bir filmde beraber çalışmışlardı. Kinyas ve Kayra, “Piç“ adlı romanlarından tanıdığımız H. Günday daha çok allegoriler ile anlatım dünyasını oluşturuyor.

Şahsiyet adlı diziyi, bence şu ana kadar yapılmış en iyi Türk dizisi diye nitelendirirsek kesinlikle yanlış bir şey söylemiş olmayız. Bunda diyaloglarının gücü, mükemmel oyunculuklarbiliyorsunuz bu dizideki rolüyle Haluk Bilginer 47. Emmy ödüllerinde en iyi erkek oyuncu ödülünü almıştı- harika bir intro, nihayet sahneleri kimi zaman yorumlayan kimi zaman karşı duran kontra bir müzik ve kameraman Feza Çaldıran’ın güzel kareleri ayrı ayrı pay sahibi.

Agah Beyoğlu (Haluk Bilgi ner), emekli bir adliye katibi olarak karısını kaybetmiş olmanın hüznü içerisinde, kedisini ölü bulunca doktora gider. Hayvana kaç gündür su ve yemek vermeyi unut muştur. Kendisine Alzheimer başlangıcı teşhisi konur. “Ama her şeyi yavaş yavaş unutacaksam şahsiyetim ne

olacak?“ diye soran Agah Bey ilk cinayetini işler.

Cinayet bürosunda görevli Nevra (Cansu Dere) aslında hiç memnun olmadığı işinde, kurbanın alnına yapıştırılan bir kağıtta isminin geçtiği ni görünce araştırmalarını yoğunlaştırır.

“Kambura“ adlı bir adalı olan Nevra yaşadığı büyük bir travma sonucu her şeyi unutmuştur. Ada ile ilgili belli bir nefreti olduğu bellidir. Giderek burası ile ilgilendikçe eski yarasının kaşıntısı acısı na galebe gelmeye başlar.

Hakan Günday öyküsünü bir gerçek bir olaydan alıyor. Biliyorsunuz 13 yaşında yaklaşık 28 kişinin cinsel istismarına ve tecavüzüne uğrayan Mardinli N.Ç. kadınların inanılmaz destekleri ve dayanışması sayesinde hukuk fakültesinde okumaya başlamıştı. Dizide ise Reyhan henüz 12 yaşında ve maalesef yaşayamıyor. Bıraktığı günlüğü delil olarak adli katipin eline geçince, Agah kasabada Reyhan’a tecavüz edenlerin listesini hakime iletmekten vazgeçiyor. Zira hakim kendisinden çok küçük yaşta bir kadını kendine eş yapmış biridir.

Evet bazen adalar ütop yaların yeridir ama bazen distopyaların da yeri olabi liyor. Küçük yaşta evlendir melerden Mamak katliamına, Uğur Mumcu’nun arabasıyla birlikte havaya uçurulmasına kadar bir dolu anıştırmanın sergilendiği bu dizi unutma maya ve şahsiyete dair bir güzelleme.

Yönetmen : Onur Saylak

Yapım Yılı : 2018 (12 bölüm)

Ülke : Türkiye

Türü : Gerilim, Suç, Gizem

Oyuncular : Haluk Bilginer, Cansu Dere, Metin Akdülger, Şebnem Bozoklu, Hüseyin Avni Danyal

Fragman

Nurten Avcı (Maharaa) info@maharaa.ch

Astroloji

Ocak ve Şubat aylarında önemli karar lar vermeyin ve Şubat ayının bitmesini bekleyin. Çünkü bu Yeniay, İsviçre’nin para ve değerler evinde gerçekleşecek ve çok sert bir dönem olacak. İsviçre bazı konularda derinden sarsılırken, parayla ilgili önemli yeni başlangıçlar olabilir.

Uranüs ve Mars buluşması İsviçre’nin ay düğümü üzerinden olacak. Bu da İs viçre’nin etkileneceği anlamına geliyor.

Bu dönem altında ani ve aşırı yükseliş lere de şahitlik edecek, dünyanın bazı bölglerinde çok önemli olayların ve hu zursuzlukların olacağını da göreceğiz.

Bu yeniay yiyeceklerde ve içme sularında sorunların başlayacağının da habercisi. Bu etkiyi özellikle de 2022 yılı sonuna doğru daha fazla hissedeceğiz.

28 Ocak 2021 Aslan Burcu‘nda Do lunay

13 Ocak 2021

Oğlak Burcu‘nda Yeniay

Yeniay her zaman bir ay etkili olur. Gelecek bir ay çoğunuz için çok önemli olacak. Bazılarınız için belki de hayatınızın en önemli aylarından biri olarak tarihe geçecek. Sizlere tavsiyem az program yapın, çünkü ne kadar az yoğun olursanız bu Yeniay‘ı o kadar iyi geçirebilirsiniz.

Bu dönemde hiç beklenmedik olay lar ya da durumlarla karşı karşıya geleceksiniz. Özelikle de 17 ile 24 Ocak arasında çok sakin olan günlük programlar yapın ve arabanızı dik katli kullanın.

Dolunay‘ın etkisi her zaman bir aydır. Bu Dolunay‘da çok önemli konuları analiz edecek, bir karar vermek iste yeceksiniz. Bazılarınız kalbinin sesini dinleyecek ve bir konuyu sonuçlandı racak.

Bu Dolunay İsviçre’nin 8 evinde ger çekleşecek. İsviçre’ye yatırım yapan firmalar, iflas noktasına gelebilirler. İsviçre dışında başka ülkelerle yapılan işlerde de zor günler yaşanabilir.

Daha önceki yazılarımda, Güneş tutulmasında sınırların kapanacağını, bu yüzden de yurtdışından kolayca edindiğimiz eşyaları artık edinemeye ceğimizi belirtmiştim.

30 Ocakta 2021 - 21 Şubat 2021 Kova burcunda Merkür retro yapacak

www.maharaa.ch

Bu Dolunay‘da dikkat etmeniz gereken şey şu; hislerinizde yanılmayın. Her duyduğunuz, gördünüz doğru olma yabilir. Bir karar verdiğinizde durum tersine de dönebilir.

Havada aşk kokusu var. Bazılarınız iliş kilerde ciddi kararlar almak isteyecek. Mart ayına kadar biraz bekleyin. Çünkü bu aylar ciddi kararlar almanız gereken zamanlar değil.

Mal ve mülkün el değiştiği zamana gi riş yapıyoruz. Bu ay birçok kişi girişimci olarak adımlar atacak. Mal ve mülke ilgili girişimlerde insanları iyi analiz edin ve ona göre hareket edin.

Sizin haritanızda hangi hanenizde Kova burcu var ise orada, iletişimle ilgili geçmişte verdiniz çaba konusunda bir kere daha düşüneceksiniz.

Kova burcunda yeni bir döngü baş ladığı için, bu retroda bazı konularla yüzleşeceksiniz. Bu zaman diliminde kesinlikle acele kararlar vermeyin ve Merkür retrosunun bitmesini bekleyin. Çünkü vereceğiniz kararlar sizi gelecek 20 veya 30 yıl boyunca etkileyecektir.

Geçmişte kırdığınız insanlarla barışma imkanınız da olacak bu dönemde. Bitirmeyi düşündüğünüz ilişkiler için yeniden düşünecek, yeni kararlar vereceksiniz.

Kova burcunda Merkür retrosu olduğu için bilgisayarınıza, telefonunuza dikkat edin ve önemli bilgilerinizin kaybolma ması için onları iyi koruyun. Bu dönem internetle ilgili sorunlar da yaşayabi lirsiniz.

Kova Burcu İsviçre’nin 3 ve 2 evinde olduğu için, öncelikle eğitim, yol, para, uçak ve turizimle ilgili konular gözden geçirilecek. Geçmişte alınan yanlış ya da yetersiz kararlar yeniden değerlen dirilecek.

NOT: Yıldız haritasında 12 ev vardır. Sizin yıldız haritanızda eviniz hangi gezegende yer alıyorsa konular da ona göre değişir. Yukarıda yazdıklarım geneldir ve herkesin yıldız haritasına uymayabilir.

Köme Çorbası

Malzemeler: 4 yemek kaşığı süzme yoğurt, 1 adet yumurta, 2 yemek kaşığı zeytinyağı, 2 yemek kaşığı un, 5 su bardağı su, 1/2 su bardağı haşlanmış nohut, 1/2 su bardağı haşlanmış buğday, 1/2 su bardağı haşlanmış yeşil mercimek, 1/2 adet patates, 1 adet yeşil biber, 1/2 adet domates, 1/2 adet patlıcan, 1 tatlı kaşığı tuz

Üzeri için: 1 yemek kaşığı tereyağı, 1 çay kaşığı kuru nane Hazırlanışı: Buğday ve nohutu bir gece önceden ıslatıp haşlayın. Yeşil mercimeğin de suyunu değiştirerek siyah suyunu salmasını sağlayarak haşlayın. Bir kabın içinde yoğurt, yumurta, zeytinyağı ve unu karıştırın. Bu karışımı tencerenize alın ve çırpma teliyle karıştırın. Suyu ilave edin ve çırpma teliyle karıştırın. Patlıcanları alacalı soyun ve küp küp doğrayın. Doğradığınız patlıcanları tuzlu suda bekletin. Biberi, patatesi ve domatesi de küp küp doğrayın. Çorbanın içine önce buğday, mercimek ve nohutu ekleyin. Ardından da sebzeleri ve tuzu ilave ederek 25 dakika kısık ateşte pişirin. Tereyağını eritin ve kuru naneyi eriyen yağa ilave edin. Çorbaları kaseye alın ve üzerine erimiş tereyağı dökerek servis edin.

İç Pilavlı Tavuk Dolma

İç pilav için: 1,5 su bardağı pirinç, 2 adet kuru soğan, 1 yemek kaşığı kuş üzümü, 1 yemek kaşığı dolmalık fıstık, 2 su bardağı sıcak su(tavuk suyu da kullanabilirsiniz), 2 yemek kaşığı tereyağı, 1/2 çay kaşığı tarçın, 1 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı karabiber

Hazırlanışı: Patates ve havuçları iri küpler halinde doğrayın. Pırasaları ince ince dilimleyin. Tereyağı bir tencerede kızdırın ve sarımsakla birlikte pırasaları yumuşayana kadar 5 dakika kadar orta ateşte soteleyin. Patates, havuç, tuz, karabiber, defne yaprağı ve suyu tencereye ilave edin. Patates ve havuçlar yumuşayana kadar ara ara karıştırarak 15-20 dakika kadar pişirin. Somonu iri küpler halinde kesin, dereotu ve kremayla birlikte tencereye ekleyip 5 dakika daha pişirin. Defne yaprağını bulup çıkarın ve çorbayı sıcak olarak servis edin.

Tavuk için: 1 adet büyük boy tavuk Üzeri için: 1 yemek kaşığı tereyağı, 1 tatlı kaşığı limon suyu, 1 çay kaşığı toz biber, 1 tutam maydanoz Hazırlanışı: İç pilavı hazırlamak için; kuru soğanları küçük küpler halinde doğrayın. Tereyağını geniş tabanlı bir tencerede eritin. Doğradığınız soğanları renk alana kadar kavurun. Bol suda yıkayıp, fazla suyunu süzdürdüğünüz pirinçleri tavaya aktarın. Tuz ekleyin. Pirinçleri yarı şeffaf bir görünüm kazanana kadar orta ateşte kavurun. Kavrulmakta olan pirinçlere dolmalık fıstık, kuş üzümü, karabiber ve tarçın ekleyin. 2- 3 dakika daha kavurma işlemini sürdürün. Sıcak suyu katın. Pilavı, kapağı kapalı tencerede kısık ateşte 10 dakika kadar pişirin. Demlenmesi için bekletin. Keskin bir bıçak yardımıyla tavuğun tüm kemiklerini eklem yerlerinden kırarak çıkartın. Kemiksiz ve bütün bir halde olan tavuğa, demlenen iç pilavı bir kaşık yardımıyla doldurun. Pişme esnasında açılmaması için; tavuğun bacaklarını çapraz bir şekilde, kalın bir mutfak ipiyle bağlayın. Tereyağı, limon suyu ve toz biberi bir kapta karıştırın. Tavuğu hazırladığınız tereyağlı karışım ile yağlayın. Fırın kabına yerleştirdiğiniz tavuğu önceden ısıtılmış 180 derece fırında 45 dakika pişirdikten sonra porsiyonlayıp, pilavı ile birlikte servis edin. Sevdiklerinizle paylaşın.

Elmalı Rulo Pasta

İçi için: 5 adet orta boy elma, 1 su bardağı toz şeker, 1 çay bardağı ceviz içi (ince çekilmiş), 1 çay kaşığı tarçın, 2-3 adet karanfil, 1 adet portakal kabuğu Pandispanya için: 4 adet yumurta, 1 paket vanilya, 1 paket kabartma tozu, 1 çay kaşığı toz tarçın, 1/3 çay bardağı süt, 1 su bardağı toz şeker, 2 su bardağı un Karameli için: 1 büyük çay bardağı toz şeker, 2 yemek kaşığı tereyağı, 1 paket krema Hazırlanışı: . Yumurta ve toz şekeri güzelce çırpın ve üzerine sütü ekleyerek çırpmaya devam edin. Ardından kabartma tozu, tarçın ve vanilyayı ilave edin. Güzelce karıştırın. Son olarak unu da azar azar ilave ederek akışkan kıvamlı bir kek hamuru elde edin. Bir tavanın içerisine rendelenmiş elmaları alın ve toz şekeri ilave edin. Üzerine portakal kabuğunu ve karanfilleri ilave edin. Kısık ateşte pişirmeye başlayın. Şeker iyice eriyip elmalar suyunu çekince ocaktan alın. Portakal kabuğu ve karanfilleri içerisinden çıkarıp toz tarçın ilave edin. Oda sıcaklığına gelene kadar bekletin. Oda sıcaklığına gelen elmalı harcınızı pişirme kağıdı serili bir fırın tepsisinin üzerine güzelce yayın. Ardından üzerine hazırladığınız kek harcını aktarın. 180 derecede ısıtılmış fırında kekin üzeri hafif pembeleşene kadar yaklaşık 25-30 dakika kadar pişirin. Ardından fırından çıkarın.Oda sıcaklığında 5-10 dakika kadar dinlendirip ilk sıcaklığının çıkmasını sağlayın. Ardından başka bir pişirme kağıdının üzerine ters çevirip koyun. Elmalı harcın üst kısma gelmesini sağlayın. Pastanızı rulo şeklinde dikkatli bir şekilde sarın. Bu işlemi üzerinde yağlı kağıt varken yapın. Ardından oda sıcaklığında bir süre dinlendirin ve dilimleyerek servis edin.

Sevgili okurlarımız, alınan önlemlerdeki gevşemelere rağmen etkinlikler kısa süre öncesinde iptal edilebilir. Bununla birlikte birçok etkinlikte katılımcı sayısı sınırlı tutulmakta ve isimler kayıt altına alınmakta. Herhangi bir etkinliğe gitmeden önce etkinlik hakkında bilgi almanızda fayda var. Kişilerle aranıza 1,5 metre mesafeyi koymayı, ellerinizi düzenli olarak yıkamayı ve toplu taşıma araçlarında maskenizi takmayı unutmayın.

"Üetliberg" kışın sadece yürüyüş yapma yeri değil. 330 metrelik yolda gündüz ve geceleyin kızaklarınızla dağdan aşağıya kayabilirsiniz (sadece karlı olduğunda). Kızağınızı yanınızda getirin. Kızak yolu hakkında bilgi için: Tel. 044 412 14 71. Ücret: "Üetliberg" istasyonuna kadar tren bileti. http://www.utokulm.ch/de/uetliberg/schlitteln

Taş Toplama

Bir seyahatinizde harika bir taş bulup onu hiç sakladınız mı? "focusTerra"nın internet sayfasına en sevdiğiniz taşı yükleyerek onu diğer insanlara da gösterebilirsiniz. Ne kadar çok insan katılırsa, koleksiyon da o kadar büyüyecektir. http://www.focusterra.ethz.ch/ sonderausstellungen/virtuelle-ausstellungen. html

Tropikal Evlere Gezi

Dışarısının soğuk ve yağışlı olduğu zamanlar, Zürich Üniversitesi’nin botanik bahçesindeki tropik evleri ziyaret etmek iyi olabilir. Renkli bitkiler, çiçekler ve egzotik kokular size kışı unutturacaktır. Saat: 09:30-16:45. Giriş ücretsiz.

Yer: Botanischer Garten. Zollikerstrasse 107, http://www.bg.uzh.ch

Evde Fitness

Spor yapmak istiyorsunuz ama dışarısı çok mu soğuk? Siz de oturma odanızda hareket edin! "Nike Training Club" aplikasyonu, evde kolayca yapabileceğiniz, esneklik, dayanıklılık ve güç egzersizleri sunuyor. "Google Play Store"dan aplikasyonu indirin ve çalışmanıza başlayın. Bilgiler 13 dilde sunuluyor.

Çocuklar İçin Çevrimiçi Sergi

Noel’in gelişi için bir süs hazırlamak istiyorsunuz ama nasıl yapacağınızı bilmiyor musunuz? O zaman "GZ Bachwiesen"e uğrayın ve diğer kişilerle birlikte kendi süsünüzü yapın. Temel malzemeler, yapraklar ve çam yaprakları hazır bulunuyor, mumlarınızı ve maskenizi yanınızda getirin. Çr 14:00-18:00. Pr 14:0017:00 ve 18:00-21:00. Malzeme tüketimine bağlı olarak ödeme yapabilirsiniz.

Yer: GZ Bachwiesen. Bachwiesenstr. 40, Zürich http://gz-zh.ch/gz-bachwiesen

Akıllı telefonu nasıl kullanabilirim? Bilgisayarımdan vergi iadesini yapabilirim? "GZ Loogarten"da uzmanlar bu tür konuları çözmenizde size yardımcı oluyorlar. Bilgisayarınızı, akıllı telefon veya diz üstü bilgisayarınızı yanınızda getirin. Aat: S14:00-16:00. Başvuru için: rmy@bluewin.ch veya 078 655 03 30. Giriş ücretsiz. Yer: GZ Loogarten, Standort Badenerstrasse. Badenerstr. 658, Zürich http://www.computeria-zuerich.ch

Konser

Yürüyüş "Züri z'Fuess"

Yaklaşık 24 yürüyüşçü sizi Zürich şehrini tanımaya davet ediyor. Yedi yürüyüş gezisi ile şehir hakkında hikayeler içeren radyo oyunlarını dinleyebilirsiniz. Planlar ve hikayeler internetten indirilebilir. www.stadt-zuerich.ch adresinden ücretsiz olarak temin edilebilir.

Sibylle Aeberli ve Stefanie Grob, istatistikler ve şarkılarla kadın tarihini ve kadınların oy kullanma haklarını ele alıyor. Müzikal-tiyatro gecesi. 17:00. MAPS bürosu bugünkü gösterim için 2×2 çekiliş bileti veriyor. Sadece 044 415 65 89 numaralı telefonu aramanız veya maps@aoz.ch e-posta adresine yazmanız yeterli.

Yer: sogar theater. Josefstr. 106 (im Innenhof), Zürich http://www.sogar.ch

Yaşlılar İçin Teknik Yardım

Üetliberg’de Kızak Kaymak

AVANTAJLARINIZ

• Hedef kitleye doğrudan erişim

• Firma imajı yaratma

• Marka değerini yükseltme özelliği

• Düşük maliyet

• Farklı formatlarda sabit tanıtım

İlanlar için Tel: 076 343 80 74

Firmanıza, HaberPodium sayfalarında yer vermek icin hemen arayın! www.haberpodium.ch info@haberpodium.ch

Prenses ve Ejderha Masalı

prensesine kavuşmuş. Kral ve kraliçe çocuk sahibi oldukları için çok mutlu olmuşlar.

Kral bütün becerileri kızına öğretmiş. Ata binmek, kılıç kullanmak, savaş taktikleri prensesin bildiklerinden sadece birkaçıymış.

Günler gelmiş geçmiş. Prenses çok güzel bir genç kız olurken krallık güçsüzleşmiş ve saldırılara açık hale gelmiş.

Günlerden bir gün habercilerden biri de karşı krallığın onlara saldıracağını söyleyince kral:

-Ne yapacağız? Ben de hastayım, kim bizi savunacak, demiş.

Tüm bunlar olurken ejderha da pren sesi takip ediyormuş. Prensesi yardım etmeye karar vermis ve onu zindandan kurtarıp kötü kalpli kralı zindana atmış. Ejderhanın yardımıyla krallığına dönen güzel prenses tüm askerlerin kaçtığını, sadece cesur komutanın orada kaldığı nı görmüş.

Prenses ve cesur komutan ejderhayla birlikte düşmana karşı ülkelerini korumuşlar ve savaşı kazanmışlar.

Birvarmış bir yokmuş. Evvel za man içinde büyük ve verimli top rakları olan bir ülkenin kralının bir türlü çocuğu olmadığından, kraliçe ile birlikte çocuk özlemi çekerlermiş.

Bir gün yaşlı bir adam kralı ziyaret ederek ona:

-Sayın kralım büyülü ormanda boynuzlu bir at yaşarmış, eğer onu bulabilirseniz o tüm dileklerinizi gerçekleştirebilir.

Kral yaşlı adamın söylediklerine ilk başlarda itimat etmemiş ama sonrada çocuk özlemini gidermek için kraliçeyle o büyülü ormana gitmeye karar ver mişler. Sabah erkenden hazırlanarak yola koyulmuşlar. Ormanda günlerce boynuzlu atı arayıp durmuşlar ve en sonunda bulmuşlar.

Kral:

– Değerli at! Ben bu ülkenin kralıyım, sizden bir ricada bulunmaya geldik. Lütfen bizim bir bebeğimiz olması için bize yardım et!

Boynuzlu at:

– Sizlere mutluluk katacak bir kız çocu ğu için dileğiniz kabul edilecektir. Kral ve kraliçeye yemeleri için bir şeyler verdikten sonra ortadan kaybolmuş at. Kısa bir süre sonra da krallık

Prenses:

-Babacığım bildiğin her şeyi bana öğrettin. İzin ver de kardeş krallıktan yardım istemeye gidip ordularını bizi korumak için yollamalarını söyleyeyim.

Kral, bunu kabul etmiş. Prenses ordularının cesur komutanına anne ve babasını emanet edip yola koyulmuş.

Kılıcı ve kalkanıyla atının üzerinde giderken komşu köyden geçen prensese köylüler ejderhaya dikkat etmesini söylemişler.

Ejderhanın mağarasına yaklaşan prenses ona bir buket çiçek vererek olanları anlatmış ve gece onun mağarasına sığınmak için izin istemiş. Ona iyi davranan ilk insan olduğu için prensesi çok seven ejderha da prensese izin vermiş.

Bir süre sonra kardeş krallığa varıp yardım isteyen prenses, çok büyük bir hayal kırıklığına uğramış. Çünkü bu krallık da onlara düşmanmış. Onu zindana atıp, güçsüz olan krallığa karşı savaşa hazırlanmışlar.

Sonra da cesur komutan ve prenses birbirlerine aşık olup evlenmişler. Ejderhaya da çok güzel ve çiçeklerle dolu bir bahçe yapmışlar.

Altı Kırk Dört

Dalgası

Behiç Ak

Şu Osmanlı da bir tuhaftı doğrusu. Gözlerini kırpmadan cana kıyıyorlar, koskoca sadrazamlarla paşaları baldırı çıplak haydutlar gibi ama “siyaseten” ve sorgusuz sualsiz katlediyorlar, hile yapan esnafa aman vermeyip dükkânlarının tavanlarında sallandırıyorlar, süt emen şehzadelerle küçük kardeşlerini cellada boğdurmakta hiç tereddüt etmiyorlar, ama kuşlara gelince yelkenleri suya indirip soğukta üşümesinler diye duvarlara küçümen köşkler, yuvalar yapıyorlardı.

Nedim Gürsel bu romanında Voltaire’in ünlü kahramanı Saf Oğlan Candide ile birlikte Lale Devri’nde unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor okuru.

Hamam tellağı Patrona Halil eşliğinde isyan günlerinde, III. Ahmet’in kızı Fatıma Sultan ile zifaf gecelerinde dolaştırıyor. Osmanlı hiç bu kadar güzel anlatılmamış, hiç bu kadar hırpalanmamıştı.

Aidiyet: Göçmen ve Toplumsal Çeşitlilik

Mustafa Poyraz

Çağdaş İspanyol edebiyatının en önemli temsilcilerinden Javier Cercas Işığın Hızı’nda, yazar olmak isteyen bir gencin bir teklifi değerlendirerek Amerika’ya gitmesini, Illinois Üniversitesi İspanyolca bölümünde asistanlık bursuyla günlerini geçirirken tanıdığı Rodney Falk’ı ve onun hikâyesiyle adım attığı karanlık yolu anlatıyor.

Vietnam gazisi Rodney Falk, savaşta kaybettiklerinin telafisi olmadığının farkındadır. Kardeşi Bob’u yitirmiştir. Katliamlarda rol oynamış, masumları öldürmüş, kendi de bir otobüs durağında patlayan bombadan kıl payı kurtulmuştur. Falk’ın cezası hayatta kalmak, vicdanıyla mücadele etmektir. Romandaki yazar olmak isteyen gençle dostluğu, Falk’ın içedönük ve bir başına geçirdiği yaşamına yeni bir anlam katar.

Yazar olmak isteyen genç, yükselen edebi şöhreti ve parçalanan aile hayatı ile Rodney Falk’ın kaderinin bağlantılı olduğunu keşfettiği anda roman, gerçeküstü bir boyut kazanıyor: Hızı, pişmanlıklarla altüst olmuş ruhlara usul usul sızıyor.

Geleneksel yapının koruduğu, biçimlendirdiği ve yönlendirdiği bireyler, bu yapının dağılmasıyla birlikte kendilerini "sahipsiz" ve terkedilmiş bir alanda, bir anlam ve aidiyet arayışı içerisinde buldular. Eski sosyal ilişkilerin ve aidiyet bağlarının çözülmesine karşın, yeni ve insanları mobilize eden başka toplumsallık biçimleri hâlâ sürece damgasını vuramadı. Kentselleşmiş ve giderek çeşitlenen bir dünyada, yeni toplumsallıklar ve dayanışma dinamikleri arayışı modern insanın en önemli kavgası olarak önümüzde durmaktadır. Kitabın amacı, küresel ölçekte hızlanan göçün, değişik kültürleri bir araya getiren hareketliliklerin, farklıların etkileşiminden doğan yeni yaşam pratiklerinin, ortaya çıkan yeni toplumsal sorunların ve sınıfsal pozisyonların doğurduğu yeni toplumsallıklar oluşturma eğilimlerini tartışmak.

Kendine bir var olma alanı arayan göçmenlerin, geleneksel, dinsel ve milliyetçi yaklaşımları öne çıkarma eğilimine girmeleri ve bunun yarattığı günlük pratikler tartışma alanlarından birisidir.

Işığın Hızı

Javier Cercas