
1 minute read
BiR GENCiN PENCERESiNDEN HOCAEFENDi
from YANKI | HAZİRAN-2023
by grfsociety
Hocaefendi’ninöğrencilikyıllarınıvebazıhatıralarınıanlatmayaçalışacağım:
Elif Sude Ay
Advertisement
Kendisi, ilk hocasının validesi Refia Hanım olduğunu ve Kur’an’ı 4 yaşlarında hatmettiğini söyler. O sıralarda köylerinde ilkokul yoktur ve mevcud olan caminin bitişiğindeki medrese sınıf olarak kullanılıyordu.Gündüzleriçocuklara,gecelerideyaşlıerkekvekadınlaraoradaokumayazmaöğretiliyordu.
Hocaefendi, küçük bir çocukken; o yaşlı başlı insanların okuma-yazma sırasındaki bazı hallerini pencereden seyreder ve bazı öğrenme zorlanmalarına gülerdi. İki veya üç sene okula gitti. Öğretmenlerden birisi aşırı dindüşmanıydı.Hocaefendi’ninteneffüslerdedahinamazkılmasınıhazmedemezdi.Ancak,oyinebirsıranın üstüneçıkarvenamazlarınıkılardı.HattaHocaefendi’ninadınımollakoymuştu.
Hocaefendi namaza dört yaşında başlamıştır. Sonra bir kısmını yanlış kılmış olabileceğini düşünerek kaza etmistir Öğretmeninbaskılarınaveistihzaetmesinerağmen,odevrededenamazlarınıhepkılmıştı
Okulda bir de Belma Öğretmen vardı. Hocaefendi’ye iltifat eder bazen sınıfta, ona bakar ve “Birgün Galata Köprüsündegençbirteğmendolaşacakvebenonuşimdidenseyrediyorum"derdi.
Hocaefendi, İki buçuk sene kadar okuduktan sonra okuldan ayrıldı. Babası, İmam olarak Alvar'a gittiği için ailece oraya taşındılar. Bir daha da okula gitmedi ve ilkokulu daha sonra, Erzurum'da dıştan imtihanla bitirdi. Babası yeniden Kur'an takviye ettirdi. Boş vakitlerini kitap okuyarak geçiriyordu ve kendisini bildi bileli Osmanlıca’yı iyi okurdu. Babasındaki sahabi hayranlığı ona da geçmiş ve onlara ait hayat hikayelerini işteoyaşlardaadetaezberlemişti.
İlk Arapça hocası, babasıdır. İki-üç çocukla beraber O’nu da hafızlığa başlattı. Ev işlerinden ve hayvanları gütmekten vakit bulabildiği ölçüde ezber yapabiliyordu, iyi çalıştığı günler yarım cüz kadar ezberliyordu. Alvar İmamı, babası Ramiz Efendi’ye, "Bunu mutlaka okutalım" demiş ve Alvar İmamı'nın torunu Sadi Efendi'nin yanına verilmiştir. Sadi Efendi’nin yanında 2,5 ay içinde Emsile, Binâ ve Merah'ı metin ezberleyerekokumuştur.Dahasonraİzhar'ıbitirmiştir.
OsenelerdeHocaefendi’yisarsanhadiselerdenbirimedresedearkadaşlarının,ondangizlemeyeçalıştıklarıve aralarında konuşurken muttali olduğu acı iki haber, dedesi ve ninesinin vefatıdır. Dersi okuduktan sonra yola çıkmıştır ancak cenazelerine yetişememiştir. Günlerce ağlamış ve gece gündüz "Ya Rabbi! Ne olur beni de öldür, dedeme nineme kavuşayım." diye dua etmiştir ve yine çocukluğunda bir kardeşi vefat ettiğinde senelerce onun kabrinin başında gözyaşı dökmüştür. O küçücük ellerini kaldırıp, "Allahım ne olur beni de öldür;kardeşimigöreyim."diyenicedefalaryanayakıladuaettiğinianlatır.
Sarsıntılı günler bitip Erzuruma geri döndüğünde derslerine intizamlı çalışır, çok az uyur, gecelerini ders çalışarak geçirirdi. Hoca, o farkında olmadan, gelir geceleri kontrol edermiş. Onu hep böyle ders başında gördüğünden de memnun olurmuş. Aile olarak Alvar İmamı ve onun oğlu Seyfeddin Efendi onu çok severlerdi Alvar İmamı babasına "Evladım" ona da "Talebem" derdi Tabii ki, Alvar İmamı’ndan gördükleri builtifat,onanekadaryakınkabuledildiğiniveO’ndanetkilendiğinideortayakoyuyordu.