ototurkiye

Page 1

MOTORLU AR

SYONU RA DE

CI SATI LARI FE AÇ

ili “Türkiye’nin Otomob 2010

SAYI: 1 - HAZİRAN - 2012

Burada”

- 10 TL - AYLIK OTOMOBİL

DERGİSİ

OTO TÜRKİYE, MOTORLU ARAÇ SATICILARI FEDERASYONU YAYINIDIR.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı

Nihat ERGÜN ile

Otomotiv üzerine

MASFED Yönetim Kurulu Başkanı

Ekrem ŞİMŞEK ile İKİNCİ EL OTOMOTİV SEKTÖRÜ HAKKINDA

masfed oto haber

YERLİ MARKA İÇİN YENI MEGANE KOLLAR SIVANDI

TEST SÜRÜŞÜ

Hedef 2023’te yıllık 4 milyon araç üretimi

otomobil

röportaj

2. el

modifiye

TÜRKİYE EKONOMİSİ İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELER

karşılaştırma



1


ŞİMŞEK İLE 2. EL OTO HAKKINDA 4 EKREM 7 MASFED MHP ZİYARETİ

13 MASFED EKONOMİ

8 NİHAT ERGÜN İLE OTOMOTİV ÜZERİNE

17 2. ELDE ÖRGÜTLENME İÇİN İLK ADIM 25 PETROL BORSASI KURULUYOR

31 İKİNCİ EL PAZARINDA NELER OLUYOR 60 42 İKİ ALMANIN KAPIŞMASI 2

OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ “MARKALAŞMANIN GÜCÜ”

65

BAKAN ERGÜN: OTOMOTİV TEST MERKEZİ MANİSA’YA KURULABİLİR


mobili Burada”

“Türkiye’nin Oto

İmtiyaz Sahibi Masfed Adına Atm Medya

Editör

’den

Genel Yayın Yönetmeni Akın Peker akin@atmmedya.com

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Serkan Derebaşı serkan@atmmedya.com

Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED)’in üstün emekleri, ekibimizin eşsiz gayreti ve ortaya çıkan yeni bir ses, yeni bir nefes… “OTO TÜRKİYE” Öyle eşsiz bir enerji ve öyle eşsiz bir tat ki bu süreç. Türkiye’de 850 bin birinci el aracın satıldığı bir takvimde, 4,5 milyon aracın el değiştirdiği canlı ve aktif bir Pazar 2. El araçlar. Tam da bu noktada yoğun uğraşlarla ortaya çıkan MASFED, Türkiye’nin ilk ikinci el yapılanması haline geliyor. Yönetiminden sekretaryasına kadar tüm birimlerin sorumluluklarını fark ettiği, daha iyi, sürdürülebilir ve kurumsallaşmış bir 2.el satış ağı umudu ve bu umut için aynı çatı altında toplanan binlerce insanın eşsiz çabaları. Bizler, Oto Türkiye ekibi olarak, sizlere ilk sayımızı sunmanın keyfi, yeni sayılarımızda önünüze çıkacak onlarca yeni ve farklı uygulamanın heyecanı ile şu an elinizde tuttuğunuz yayını kazandırdık sizlere. İçerisinde ikinci el otomobil ile ilgili onlarca ve yüzlerce bilginin yer alacağı, ilk sayısı itibari ile il il “galerici” esnafa ulaşacak ve her seferinde oto galerilerin kurumsallaşması ve daha iyiye doğru yön bulması için çaba sarf edecek bir yayınla karşınızdayız. Sürecin bütün basamaklarında, bizlerden desteğini eksik etmeyen MASFED Başkanı, değerli büyüğümüz Ekrem Şimşek ve MASFED Yönetim kurulu üyelerimize bu oluşum için verdikleri destekten dolayı teşekkürü bir borç biliriz. OTO TÜRKİYE Yayın Ekibi

Reklam Grup Başkanı Hülya Sarıkaya hulya@atmmedya.com

Reklam Koordinatörleri Pınar Güneş pinar@atmmedya.com

Müge Öztürk

muge@atmmedya.com

Ali Sinan

ali@atmmedya.com

Görsel Hazırlık Sercan Melik Aslan sercan@atmmedya.com

İçerik Danışmanı Mustafa Metin Katkıda Bulunanlar Volkan Kalkan İlker Önal Lojistik Uğur Yıldızhan Reklam İrtibat Atm İstanbul Kuştepe Mah. Tomurcuk Sok. İzmen Sitesi A2 Blok Kat: 11 / 49 Mecidiyeköy Şişli / İSTANBUL T : 0 212 272 41 19 F : 0 212 272 41 28 Atm Kayseri Fevzi Çakmak Mah. Bozantı Cad. Atılım Apt. No: 96/D Kocasinan KAYSERİ T : 0 352 221 0 555 F : 0 352 232 19 29 Masfed İrtibat Beştepe Mahallesi Meriç Sokak 5A/30 Yenimahalle / ANKARA T : 0 312 215 31 30-29 F : 0312 215 31 28

www.ototurkiye.com.tr info@ototurkiye.com.tr

3


Güncel

MASFED Yönetim Kurulu Başkanı

Ekrem ŞİMŞEK ile İKİNCİ EL OTOMOTİV SEKTÖRÜ HAKKINDA

Ekrem ŞİMŞEK Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Yönetim Kurulu Başkanı

4


İKİNCİ EL ARAÇ SATICILARI MUTLAKA BİR YASAL DÜZENLEMEYE KAVUŞTURULMALIDIR. Otomotiv sektörü ile ilgili kısa bilgi Türkiye ekonomisinde önemli bir ağırlığa ulaşmış olan otomotiv sektörü, istihdamda, üretimde ve ihracatta kendisini kanıtlamış ve ihracatında birinci sıraya oturmuştur. Sektörde ana sanayiciler, yan sanayiciler, yetkili satıcılar, distribütörler, ihracatçılar ve ikinci el ticaret yapanlar bir bütünün parçası olarak değerlendirilmekte ve hep beraber ülkemizin kalkınmasına ve gelişmesine hizmet etmektedir. Otomotiv sektörü 15 ana sanayici, yaklaşık 1200 yan sanayici, 1300 yetkili satıcı, 35 distribütör ve yaklaşık 45.000 ikinci el ticareti yapan sektör mensupları ile özellikle son yıllarda önemli başarılar sağlamış ve hem ülkemizin ekonomik canlanmasına önemli katkılarda bulunmuş, hem de uluslararası alanda önemli bir rekabet gücüne ulaşmıştır.

İkinci el araç sektörü

Tüm dünyada lokomotif sektör olarak kabul edilen ve ülkemizde de lokomotif sektör haline gelen ve özellikle ihracatımız içinde birinci olan otomotiv sektörünün tamamlayıcı ve en önemli unsurlarından birisi de ikinci el araç sektörüdür. Ülke genelinde kayıtlı olarak yaklaşık 45.000 kişinin ticaret yaptığı kullanılmış araç sektöründe, kayıtlı girişimcilerin yanında, belirtilen sayının 2 veya 3 katına yakın bir sayıya ulaşan kayıt dışı girişimciler de bu alanda faaliyet yapmaktadır. Bu nedenle kullanılmış araç satıcıları sektörü hakkında, mevcut yasal düzenlemelere ilave olarak, yeni mevzuat düzenlemelerinin yapılması kaçınılmaz olmuştur. Diğer meslekler ile ilgili olarak yasal düzenlemeler olmasına rağmen ikinci el araç satıcılarının özel bir düzenlemesi bulunmamaktadır. Sektör ile ilgili yapılacak düzenlemelerin hem devlet bütçesine, hem bu iş ile ilgili girişimcilerimize ve hem de tüketicilere önemli yararları olacaktır. Bu düzenlemeler ile girişimcilerimiz kullanılmış oto-

mobilleri alıp satarken belli bir yasal ve yapısal kimliğe kavuşacak ve bu bakımdan işlerini yaparken her hangi bir suçlama ile karşılaşmayacaklar ve bütün işlerini kayıt içinde gerçekleştireceklerdir. Sektördeki tüm iş ve işlemlerinin kayıt altına alınması ile kamunun vergi gelirlerinde önemli artışlar olacak ve tüketiciler için de aldıkları araçlar hakkında sağlam ve kanıtlanabilir işlemler yapılacaktır. Sektörün mali açıdan kayıt altına alınması ile kamu gelirlerinde artışların yanında, toplum çıkarları açısından bakıldığında da bu işten geçimini temin eden 100.000 e yakın işveren, personel ve ailelerinden oluşan toplum kesimi haksız rekabetten korunacaktır. Kullanılmış otomobil satıcıları olarak bu taleplerimizdeki en önemli amacımız, bu ticari işlemleri yapan girişimcilerin hem kanunlar önünde, hem de kamuoyu önünde hak ettiği saygınlığı kazanmasıdır. Ülkemizde ve diğer ülkelerde herhangi bir işle ilgili ticaretin yapılabilmesi için önemli ve kesin kurallar bulunmasına rağmen, özellikle kullanılmış otomobil alım ve satımı alanındaki işlemler, gerek denetim yetersizliği ve gerekse yasal düzenlemelerdeki boşluklardan dolayı ülkemizde herkes tarafından çok rahat ve rastgele yapılabilmektedir. Örneğin; bir kişi bir takvim yılında bir defaya mahsus olmak şartıyla otomobil alıp satabilmektedir. Bu alım satımı bir defadan fazla yapınca, bu işlem ticaret sayılmaktadır. Oysa, farklı meslek gruplarından kişiler bu alım ve satımı belgesiz ve kayıtsız bir biçimde rahatlıkla yapabilmektedir. Bu kayıtsız işlemler, toplumun can ve mal güvenliğini tehdit etmekte ve işlerini kayıt altında yapan girişimcileri ciddi manada haksız rekabet ile karşı karşıya getirmektedir. Vergisini veren, yatırım yapan ve istihdam sağlayan, yani maddi ve manevi bir takım bedeller ödeyerek kullanılmış otomobil alan ve satan girişimciler, kötü niyetli kişilerin hatalarından olumsuz etkilenmekte ve maddi ve manevi zararlar görmektedir. Kullanılmış otomobil ticareti ile ilgili girişimciler, yukarıda sözü edilen ve daha pek çok sorunlarının çözüme kavuşturulması için sektörün kendi içinde örgütlenip tüzel kişiliğe kavuşturulması amacıyla çalışmalar yapmışlardır.

Ülkemizde ikinci el otomobil alıp satan galericilerin şimdiye kadar her hangi bir meslek örgütü bulunmamaktaydı. Bu nedenle galericiler çalışmalarını yaparken, kimsenin kimseden haberini olmadığını, herkesin kendi derdi ile uğraştığını, bu mesleği kayıt dışı olarak yapanların yanlış uygulamaları nedeniyle müşterilerinin gözünde önemli bir saygınlık kaybına uğradığını, uzun yıllardan beri gözledik ve bu sorunun mutlaka bir çözüme kavuşturulmasının gereğine inandık. Bu nedenle Ülkemiz genelindeki ikinci el araç satıcılarının her ilimizde dernek kurarak örgütlenmesini önerdik. İllerde bulunan ikinci el araç satıcıları kardeşlerimiz de bu örgütlenmeyi kısa sürede gerçekleştirdiler. Bu çalışmaların başında, Kayseri Galericiler Sitesi’nin düzenlediği ve o zamanki adıyla Sanayi ve Ticaret Bakanı (yeni adı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı) Sayın Nihat Ergün’ün katıldığı 23 Şubat 2010 günü Kayseri’de yapılan koordinasyon toplantısında, galericiler ile ilgili derneklerimizin bir federasyon çatısı altında toplanmasına karar verdik. Bu düşünceden hareketle, Samsun Otomotivciler Derneği, İstanbul Otomobilciler ve Galericiler Derneği, Başkent Otomotivciler Derneği, Kayseri 2. El Oto Alım Satımcılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve Malatya Galericiler Sitesi Derneği’nin İçişleri Bakanlığı, İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü’ne yapmış oldukları müracaat sonucunda MOTORLU ARAÇ SATICILARI FEDERASYONU”nun (MASFED) 05/08/2010 tarihinde kuruluşu uygun görülmüştür. Bu örgütlenme ile yıllardır tüm ilgili kesimler tarafından bilinen, ancak sadece sorunlarından bahsedilen bu sektörün çözüm üreten tarafı olmayı amaçlamaktayız. Bu kapsamda, kamu kesimi temsilcileri ile işbirliği içerisinde, devlet ve millet bütünlüğüne saygılı, sağlıklı projeler üretmek ve meslekteki saygınlığımızı devam ettirmek için sorunlarımızı, çözüm önerilerimizi ilgili mercilere anlatmaya ve bu sorunlarımızı çözmeye çalışmaktayız. Bu görevimizi yaparken kavgayı değil, işbirliğini, sen ben tartışmasını değil, biz anlayışını, sorun ve bahane üretmeyi değil çözüm ve başarı üretmeyi ve tüm bunların ötesinde güvenilir olmayı öne çıkarmak istiyoruz. 5


Otomotiv sektörünün Ülkemiz ekonomisinde oluşturduğu katma değerin artarak sürdürülebilmesi ve uluslararası alanda üretim rekabet gücümüzün artması ve devamlılığının sağlanması için aşağıda sıralanan önlemlerin alınmasını gerekli görmekteyiz:

Geliştirilecek bu sistem ile araçları alanlar ve satanlar birbirlerini tanıyacaklar ve sivil bir güven ortamı kurulmuş olacaktır. Dernekler ve Federasyon tarafından satıcılara verilecek üyelik ve yetki belgeleri, bu ticari ilişkilerin sağlıklı bir güven ortamında yapılmasını sağlayacak bir garanti belgesi anlamını taşıması amacına yönelik hazırlanmalıdır.

altına alınan her iş yeri devlete ödeyeceği vergi ve sağlayacağı istihdamla ülkemize önemli katkılar sağlayacaktır. Ayrıca bu gelişmeler ile tüketicilerin önem-

İKİNCİ EL ARAÇ SATICILARI SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ Kullanılmış otomobil ticaretinin OLARAK YAPILMASI (galericiliğin) yapılabilmesi ile ilgili ÖN GÖRÜLEN DÜZEN- kuralların belirlenmesi. LEMELER

li ölçüde zarar gördüğü pert, hırsızlık vb.

Mali işlemlerin ve evrakların eksiksiz olması sağlanmalıdır.

Bu belge ile ilgili kanun, genelge, karar-

-Otomotiv Sanayi Strateji Belgesi ve eylem planları ile ilgili çalışmaların her aşamasına Federasyonumuzun temsilcileri davet edilmelidir. Bu çalışmalara Federasyonumuzca gerekli katkıları vermeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz. -Kullanılmış araç ticaretinin ( galericiliğin) tanımının yapılması ve bu tanıma uygun olarak gerekli yasal düzenlemelerin hazırlanması. -İkinci el motorlu taşıt araçları ticareti ile ilgili meslek tanımı yapılmalı ve sektöre kimlik kazandırılmalıdır. -Sektörün mali kurallarının belirlenmesi gereklidir: Ticaretin vergilendirme usulleri, sektör temsilcilerinin görüşleri alınarak belirlenmelidir.

a)-

belirlenmelidir. Dernek üye kayıt belgesi geliştirilmelidir. Kullanılmış araç alan tüketicilerin haklarının korunması ve satıcıların da kamuoyu gözünde oluşmuş olan kötü imajının düzeltilmesi bakımından, bu ticareti yapan girişimcilerin ilgili Derneklere, ilgili Derneklerin de Federasyona üyeliklerini sağlayacak bir sistem geliştirilmelidir. 6

geçilecek, toplum ve kamu yararına önemli katkılar sağlanacak, aynı zamanda sektör hak ettiği saygınlığı yakalayacaktır. Böylece belgesiz, internet satıcılığı, sokak aralarında, parklarda, bina altlarında rasgele yapılan ticaretlerin önüne geçilecektir. name, tebliğ, Bakanlar Kurulu Kararı düzen-

b)- Kullanılmış araç satıcıları komisyoncu

olarak değil tacir statüsüne kavuşturulmalıdır.

c)-

Kullanılmış araç satıcılarının bilanço esasına tabi olması sağlanmalıdır.

d)-

İşyerinin fiziki yeterliliği için kurallar belirlenmelidir. Kullanılmış araç satış işyerlerine fiziki standartlar getirilmelidir. İşyerleri metrekare olarak, sektör mensuplarının katılımları ile tip projeler hazırlanarak belirlenmelidir.

e)-

Sattıkları ürünlerinin teknik özelliklerinin belirtildiği standart kimlik bilgileri araçların üzerinde olmalı ve satış esnasında tüketiciye verilmelidir. (tüketici haklarının korunması bakımından önemli ve gerekli bir uygulamadır.) Bu uygulama ile hem tüketicinin hakları korunacak, hem de satıcının uğradığı haksız suçlamalar ortadan kalkacaktır.

Yürürlükteki vergi sisteminin Avrupa Birliği ülkelerinde yapılan uygulamalara paralel hale getirilmesi sağlanmalıdır. f)- İkinci el oto ticareti yapılabilme yetki Türkiye’de otomobil alımlarında uygula- belgesi düzenlemesi getirilmelidir. nan verginin yüksekliği Avrupa Birliği g)- Kullanılmış araç alım satımı ile ilgili ülkeleri ile yapılan karşılaştırmalarda tüm işyerleri aynı şartlarla çalışmalıdır. açıkça görülmektedir. İşyeri açma ruhsatı hakkında çağın ve mesleğin ihtiyaçlarına uygun olarak kurallar

hukuka ve ahlaka aykırı işlemlerin önüne

h)-

Oto pazarlarının işletilmesi ve yönetimi, il merkezlerinde bulunan ilgili Derneklere verilmelidir. Sektörümüz için, 3.maddenin f) şıkkını oluşturan yetki belgesi çok önemlidir. Bu belgenin uygulamaya konulması ile sektörün mali, hukuki ve sosyal açıdan birçok sorunlarının çözümlenmesi sağlanacaktır. Ülkemiz ekonomisinin en önemli sorunlarından birisi olan kayıt dışı işlemler sektörümüzde en aza indirilecektir. Böylece, kayıt dışı işlemlerin neden olduğu haksız rekabetten sektör kurtulacak ve kayıt

lemesi yapıldığında yukarıda bahsedilen sektör

sorunları

çözümlenecektir.

Bah-

sedilen yasal düzenlemeler vergi ve istihdam açısından devletimize, gerekli düzen ve disiplin açısından otomobil ticareti ile uğraşan girişimcilerimize ve haklarının korunması açıcından da tüketicilerimize ciddi fayda ve katkılar sağlayacaktır. Federasyon

olarak,

yasal

düzenlemeler

sürecinde sektörle ilgili bilgi ve birikimlerimizi paylaşmaya, maddi ve manevi katkı sağlamaya hazırız.


M MASFED’in

MHP ZİYARETİ

HP Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ Federasyonumuzun görüşme talebini kabul etmiştir. Bu görüşmeye Federasyon Başkanı Sayın Ekrem Şimşek, Başkan Yardımcısı Sayın Aydın Erkoç, Genel Koordinatör Sayın Erdoğan Bayrak, Genel Sekreter Sayın Osman Deli ve Ekonomi Danışmanı Sayın Mustafa Metin katılmışlardır. Görüşmede, Federasyonumuzun tanıtımı yapılmış ve MHP’li Belediye Başkanlarının bulunduğu illerde üyelerimizin çalışmalarının engellenmemesi için yardımcı olmaları istenmiştir. Ayrıca ikinci el araç satıcıları ile ilgili mevzuat çalışmalarımıza destek olunması talep edilmiş ve Sayın Bahçeli tarafından bu taleplerimiz olumlu bulunmuş ve Federasyonumuza her zaman kapılarının açık olduğunu belirtmiştir.

7


BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANI

SN. NİHAT ERGÜN İLE OTOMOTİV ÜZERİNE

Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelerin yanında yaşanan krizlerden de payına düşeni alıp, iniş ve çıkışlar yaşayarak seyreden Otomotiv Sektörü hakkında merak edilen soruları Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sn. Nihat Ergün, OtoTürkiye için cevapladı.

Nihat ERGÜN

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı

8


2008 yılında tüm dünyada ortaya çıkan ve 2011 yılında da Avrupa Birliği’ nde etkileri halen süren ekonomik krizi değerlendirerek 2012 yılında ülkemizi ne gibi ekonomik gelişmelerin beklediği hakkında görüşlerinizi aktarır mısınız? Krizler, aslında dünya ekonomisinde nelerin yanlış yapıldığı ve nelerin yapılması gerektiği konusunda önemli dersler veriyor. Dünyanın son birkaç yıllık tecrübesine baktığımızda, üretim yerine tüketime dayalı ekonomilerin, finans sisteminden çarpıklıkların, yüksek borç oranları ve bütçe açıklarının ekonomileri olumsuz etkilediği çok net bir şekilde anlaşılmıştır. Türkiye, 2001 krizinden gerekli dersleri çıkardığı için, son yaşanan gelişmelerden en az etkilenen ülkelerden biri olmuştur. Ülkemizin kamu maliyesi, krizlere rağmen güçlenmeye devam etmektedir. Reel sektörün rekabet gücü artmakta, yerli ve yabancı yatırımcıların ülkemize olan ilgisi büyümektedir. 2010 yılında yüzde 9 oranında büyüyen ekonominin, 2012 yılında yüzde 8.3 oranında büyümesini bekliyoruz. Bunlar birçok gelişmiş ekonominin dahi hayal edemeyeceği rakamlardır. Son aylarda, ekonomide aşırı ısınma ihtimaline karşı bazı tedbirler aldık. 2012 yılında, özellikle Avrupa kaynaklı yaşanacak gelişmeler, talep açısından sıkıntılar oluşturabilir. Ancak ben orta vadeli programdaki yüzde 4 büyüme hedefini yine rahatlıkla yakalayacağımızı düşünüyorum. Zira sanayicilerimizin performansı, hedeflenen büyümeyi yakalamak için yeterlidir. Avrupa ekonomisi toparlandıkça da Türkiye tekrar yüksek büyüme rakamlarına ulaşacaktır.

Türkiye ekonomisi içerisinde önemli bir ağırlığı olan ve ihracat şampiyonluğunu elinde bulunduran otomotiv sektörümüz ile ilgili görüş ve değerlendirmelerinizi aktarır mısınız? Otomotiv sektörü, tüm gelişmiş ülkelerde ve dünyada olduğu gibi sağladığı katma değer, yarattığı istihdam ve etkileşim içinde olduğu diğer sanayi kollarıyla ülkemizde de lokomotif ve öncü sektörlerden birisidir. Otomotiv sanayi, demir-çelik, petro-kimya gibi temel sanayi dallarının başlıca alıcısı ve bu sanayilerdeki teknolojik gelişme ve derinleşmenin de sürükleyicisidir. Otomotiv sektörü, 2011 yılında gerçekleştirdiği 20 milyar dolar ihracat ile toplam ihracat içinde yüzde 15 paya sahip olmuş ve 2006 yılından bu yana olduğu gibi yine sektörler bazında ihracat şampiyonu olmuştur. 2012 yılında ise, otomotiv sektöründe yeni yatırımların artacağına ve mevcut fabrikaların kapasitelerini artırmak üzere tevsi yatırımları yapacaklarını öngörüyoruz. Bu gelişmeler ile birlikte, küresel entegras-

yonu tamamlamak ve sürdürülebilir küresel rekabeti elde etmek adına önemli sonuçlar alınacağını düşünüyoruz.

ifade etmek isterim; sektör temsilcilerimiz belgenin hazırlık aşamasında bize büyük destek verdiler. Aynı desteği, bize uygulama aşamasında da vermelerini istiyoruz.

Strateji Belgeleri ile ilgili çalışmalarınızın amacı, bu belgelerden beklentileriniz ve özellikle Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ile ilgili bilgiler verir misiniz?

2011 yılı sonuçlarına göre ortaya çıkan ekonomik gelişmeler, 2012 yılında otomotiv sektörünü nasıl etkileyecek?

Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023 yılında ülkemiz vizyonu içerisindeki Bakanlığımızın rolü; Türk sanayisinin rekabet gücünü ve verimliliğini artırarak, dünya ihracatından daha fazla pay alan, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojiye dayalı ürünlerin üretildiği, istihdam sorununu çözmüş, nitelikli işgücüne sahip, top-

luma ve çevreye duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümü hızlandırmaktır. Bu çerçevede, gerek ülkemiz sanayisinin genelini kapsayan gerekse de otomotiv sektörünün özelinde yol haritaları çizdik, kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirledik. 2023 hedeflerine ulaşmak için reel sektörün rekabet gücünü artıracak mikro reformlara ihtiyacımız var ve strateji belgeleri bu mikro reformların bütünlük, uyum ve bir plan dâhilinde uygulanmasını sağlayacak. Otomotiv sektörüne yönelik strateji çalışmalarına “Bölgede Üretim ve Ar-Ge Merkezi Olmak” vizyonuyla yola çıktık. Geçen sene uygulamaya başladığımız bu belgenin genel amacı ‘otomotiv sektörünün sürdürülebilir küresel rekabet gücünü artırmak ve ileri teknoloji kullanımının ağırlıklı olduğu katma değeri yüksek bir yapıya dönüşümünü sağlamaktır’. Bu amaca ulaşmak üzere beş ana hedef altında 27 eylem hazırladık. Bu eylemlerin hayata geçmesi için yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Belgedeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu noktada şunu

Ülkemiz otomotiv sanayi, 2011 yılında 640 bini binek otomobili olmak üzere toplamda, yaklaşık 1,2 milyon motorlu araç üretmiştir. Ürettiği araçların yüzde 66’sını ihraç eden otomotiv ana sanayisinin yanı sıra otomotiv yan sanayisi de önemli oranda ihracat gerçekleştirmiş ve TİM verilerine göre, 2011 yılından otomotiv sanayisinin toplam ihracatı, 2008 yılının ardından, tekrar 20 milyar dolar

sınırını aşmıştır. 2012 yılında ise, otomotiv sanayisinin bu başarısını ve büyümesini devam ettireceğine inanıyorum. 2012 yılında özellikle Avrupa pazarından kaynaklanan bazı sıkıntılar olabilir. Ancak bu tür gelişmelere her zaman hazır olmak gerekir. Mühim olan orta ve uzun vadeli hedef, plan ve projeleri korumaktır. Orta vadede yüksek hedefleri ve gelişme potansiyeli bulunan Türk otomotiv sektörünün önünde çok önemli fırsatlar var. Bunlar; son dönemlerde ülkemizde siyasi istikrar ve güven ortamının bulunması, mali disiplinin devamı ve uygun vergi politikalarının uygulanması, yatırımların artması, talep istikrarının sağlanması, iyi yetişmiş insan gücümüzün varlığı, güçlü yabancı ortaklarımızın bulunması, en son teknolojiyi uygulayan üretim tesislerimizin mevcudiyeti, Ar-Ge’ye önem verilmesi, küreselleşme, rekabet gücünün gelişmesi ve ihracatta sürekliliktir.

9


Türk otomotiv sektörünün gelişmesini hızlandıran en önemli unsur nedir? Buna yönelik ne tür çalışmalar yapılıyor? Türk otomotiv sektörü, ithal ikamesi amaçlı traktör ve ticari araç montajı yapımına başladığı 1960’lı yıllardan bu yana çok aşama kat etmiştir. Yarım asırlık bu süreçte, ülkemiz küresel otomotiv markalarının bölgedeki üretim üssü haline gelmiş, hatta bazı firmalar tasarım ve Ar-Ge birimlerinin bir bölümünü ülkemize konuşlandırılmıştır. Aynı zamanda teknik ve ticari beceri düzeyi yüksek, güçlü ve rekabetçi bir yan sanayi oluşmuştur. Sadece ana sanayi değil otomotiv yan sanayi de önemli miktarda ihracat gerçekleştirerek küresel pazarlarda kabul gören, kaliteli bir üretim anlayışına sahip olduklarını göstermişlerdir. Sektör için en önemli gelişmelerden birisi iç talepte yaşanan büyük artıştır. 2002 yılında sadece 91 bin otomobil satılan ülkemizde, geçen yıl 600 bine yakın otomobil satılmıştır. Aynı şekilde, ekonomik faaliyetlerdeki canlılık ticari araçlara olan talebi de artırmıştır. 2006 yılından bu yana tüm sektörler içerisinde en fazla ihracat gerçekleştiren sektör olan otomotiv sektörünün ihracatındaki yan sanayi oranı yaklaşık yüzde 35 seviyelerindedir. Bu oran yan sanayinin ülkemiz otomotiv sektörü için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Çoğu KOBİ niteliğindeki işletmeler olan otomotiv yan sanayisinin geldiği bu noktayı daha ileriye götürmeyi hedefliyoruz. Bakanlığımız gerek Ar-Ge merkezi, rekabet öncesi işbirliği ve SAN-TEZ gibi destekleri ile gerekse de KOSGEB tarafından sunulan çeşitli teşvik imkânları ile otomotiv yan sanayinin üretim ve tasarım becerilerini geliştirmek ve aynı zamanda Ar-Ge yatırımlarına önem vermesini sağlamayı amaçlamaktadır.

Sayın Bakanım, otomotiv sektöründe ikinci el ticareti yapan sektör temsilcileri, herhangi bir örgütleri olmadan dağınık ve düzensiz bir şekilde çalışmalarını yürütmekteydi. Bizler bu noksanlığı görerek tüm ikinci el taşıt ticareti yapan mensuplarımızın bir örgüt içinde çalışmalarını yürütmesi için faaliyetlerimize 2010 yılında Kayseri’ de sizin de katıldığınız Türkiye Sektör Temsilcileri 1. İstişare Toplantısı ile başladık. Bu itibarla sektörümüze yaptığınız değerli destekleriniz ve himayeleriniz için sizlere teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Bu çalışmalarımız sonucunda her ilde kurmuş olduğumuz sektör derneklerimizi MASFED (Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu)’de birleştirdik. Çalışmalarımızın her 10

aşamasından sizlere bilgi arz etmekteyiz. Federasyonumuzun Türkiye’ de şu anda 20 ilde temsilciliği bulunmaktadır. MASFED olarak yapmakta olduğumuz çalışmalarımız hakkında görüş ve önerilerinizi alabilir miyim? Açıkçası hangi alanda çalışılırsa çalışılsın, belirli sektör temsilcilerinin birlik içinde hareket etmeleri çok önemlidir. Bu tür birliktelikler, bizim sizlerin sorunlarınızı daha iyi anlamamız ve sorunlara çözüm üretmemiz açısından büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, MASFED’in 2 yıl içinde kaydettiği bu aşama, takdire şayandır. Biz de Bakanlık olarak, sizlere her türlü desteği sağlamaya hazırız. Zira otomotiv sektörünü tüm unsurlarıyla bir bütün halinde değerlendiriyoruz. Yan sanayi ve ana sanayi nasıl önemliyse, bu işin satım, dağıtım ve hatta tamir ve bakım işi de aynı şekilde önemlidir. İkinci el araç piyasası da bu sektörün çok kilit bir parçasını teşkil etmektedir. Bir zincirin her halkası güçlü olmalıdır. Bu nedenle, MASFED’in önümüzdeki yıllarda çok daha önemli işlere imza atacağına ve daha önemli ve fonksiyonel bir sivil toplum kuruluşu olacağına inanıyorum.

İkinci el araç ticareti yapan galericilerin komisyonculuktan tüccarlığa dönüşümünü sağlamak ve alıcıların galericilere güveninin artırılması için neler yapılmalıdır? Görüşlerinizi alabilir miyim? Ben bu tür sorulara öncelikle ahilik çerçevesinden cevap veriyorum. Bir iki kişinin yaptığı kötü iş, bütün bir sektörü etkiler. Bu nedenle, öncelikle kendi aranızda bir denetim mekanizmanız gerektiğini düşünüyorum. Herkes bu işi yapmasın, bu işi yapanlar belgelendirilsin, bir sertifika programına tabi olsun, gerekirse sivil toplum kuruluşları da bu konuda inisiyatif kullansın istiyoruz. Bunu sağlayabilirsek, alıcıların galericilere olan güveninin artmasını ve piyasanın daha fazla hareket kazanmasını sağlayabiliriz. Bugün nasıl canı isteyen berber veya terzi olamıyorsa, aynı şekilde galerici olunması noktasında da bazı kıstaslar getirilmesi düşünülebilir. Bu noktada, halk eğitim kurumlarından sertifika alma zorunluluğu, ticaret odalarına ve esnaf odalarına kayıt şartı getirilmesi, asgari sermaye kriterleri oluşturulması, işyerleri ile ilgili fiziki koşulların belirlenmesi gibi standartlar oluşturulabilir. Ülkemizde ikinci el araç piyasasında, kayıt dışılığın en önemli sorunların başında geldiğini görüyoruz. Bu işle uğraşanların yasal statülerinin düzeltme ve ticareti kayıt altına alma yönünde yapılacak çalışmalar, hem vergi kaybının önüne geçecek hem de sektörün imaj sorunlarını aşmasına yardımcı olacaktır. Bir başka önemli sıkıntı da, galerilerin faaliyetlerini şehir dışında, kendilerine ayrılmış bölgelerde sürdürmesi

konusudur. Uzun yıllar boyunca iş yapılan yerden ayrılmak istenmemesini anlayışla karşılıyoruz, ancak sektörün sıhhatli bir şekilde işlemesi için, bu gibi düzenlemeleri hayata geçirmek zorunlu hale geldi. Özellikle büyük şehirlerde bu gibi düzenlemeler, hem şehirlerimizi rahatlatacak, hem de rekabetin daha iyi işlemesine imkân sağlayarak, sektörün güçlenmesini mümkün hale getirecektir.

Yerli otomobil üretimi ile ilgili görüşlerinizi basından takip ediyoruz. Bu görüşlerinizi bir defa da dergimize değerlendirir misiniz? Öncelikle şunu söylemem gerekiyor. Bu konuda duygusal değil ekonomik bir yaklaşım içindeyiz. Yarım asırdan fazla bir süredir bu sektörde faaliyet yapıyoruz. Ancak üretim ve montajda oluşan katma değer son derece sınırlıdır. Esas katma değer ar-ge ve tasarım aşamasındadır. Bu nedenle, kendimize özgü marka ve tasarımlar oluşturmalıyız. Türkiye’de çok ciddi bir talep artışı var. Aynı şekilde, bölge ülkelerinin bize olan büyük bir ilgisi var. Bu konjonktürü değerlendirmek gerekir. Mesela geçen yıl, sektördeki ithalatımız ihracatımızı geçti. Bir başka önemli husus ise otomotiv sektörünün her zaman canlı olacak ve önemini koruyacak sektörlerin başında gelmesidir. Bütün bu nedenleri alt alta koyduğumuzda, yerli bir otomobil markası oluşturmak çok önemli hale geliyor. Bu konuda, OSD tarafından çok detaylı bir rapor hazırlandı. Bu raporda; ülkemizin yerli bir otomobil üretmesine yönelik çalışmaların nasıl yürütülmesi gerektiği, bu üretimin maliyetinin ne olabileceği gibi hususlar yanında konunun teknik detayları da yer almaktadır. Halen Bakanlığımızca söz konusu rapor değerlendirilmektedir. Diğer taraftan, bu konuda kamuoyuna ve sektöre yapılan çağrılar olumlu karşılanmış, çok sayıda kişi ve kuruluş Bakanlığımıza başvurarak yerli bir otomobilin üretimi konusunda destek ve taleplerini dile getirmişlerdir. Sözü edilen istekli kişi ve kuruluşlarla konu hakkında görüşmeler halen devam etmektedir. Ayrıca, Türkiye’de yerli bir otomobilin üretilmesi için ne gibi destek mekanizmalarının oluşturulması gerektiği yönünde Bakanlığımızda kapsamlı çalışmalar yürütülmektedir. Bakanlığımızca bu konunun özel sektör öncülüğünde bir “ulusal odak projesi” olarak değerlendirilmesi gerektiği, mevcut teşvik ve destek mekanizmalarına ilave olarak bazı ek destek mekanizmaların da oluşturulması gerektiği düşünülmektedir. Bütün bu çalışmalar, Bakanlığımız koordinasyonunda yoğun bir şekilde devam ettirilmektedir. Yeni teşvik paketinin açıklanmasıyla birlikte, bu konuda daha ciddi ve somut adımlar atılacağına inanıyorum.


MASFED HABER Faaliyetleri ile ilgili Bilgi Notu 2 MART 2012 DE

Federasyon Merkezinde yemekli Basın toplantısı yapılmıştır. Basın Toplantısına, Federasyon Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ekrem Şimşek ve Başkan Yardımcıları Sayın Aydın Erkoç ve Sayın Numan Patla, basın mensuplarından ise Zaman Gazetesi, Türkiye Gazetesi, Anadolu Ajansı, İhlas Haber Ajansı, Cihan Haber Ajansı ve Kon TV mensupları katılmışlardır. MASFED Yönetim Kurulu Toplantısı yapılmıştır.

6 MART 2012 DE

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İç Ticaret Genel Müdürlüğünden Organize, Perakende ve Ticaret Dairesi Başkanı Sayın Adem Başar, Şube Müdürü Sayın Hakan Yalçın ve Uzman Yardımcısı Sayın Fatih Okay ile görüşülmüştür. Görüşmede, Kanun Tasarı Taslağı ile ilgili yaptığımız hazırlıklarımızın inceleneceği ve bize bilgi verileceği belirtilmiştir. Konu takip edilmektedir.

7 MART 2012 DE

TV NET Haberde Sayın Mesut Bıyık’ın canlı yayın programına Ekrem Şimşek, Erdoğan Bayrak katılmıştır. Canlı yayında sektör sorunları ve çözüm önerileri anlatılmıştır.

8 MART 2012 DE

Görüşme için Maliye Bakanı Sayın Mehmet ŞİMŞEK, Maliye Bakanlığı Gelir İdare Başkanı Sayın Mehmet KİLCİ, Maliye Bakanlığı Gelir Politikaları Genel Müdürü Sayın Ünal TAYYAN ‘a faks gönderilmiştir

21 MART 2012 DE

Maliye Bakanlığı Gelir Politikaları Genel Müdürü Sayın Ünal TAYYAN ile görüşme yapılmıştır. Görüşmeye Federasyon Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Fahri Yandık, Genel Sekreteri Sayın Osman Deli ve Ekonomi Danışmanı Sayın Mustafa Metin katılmıştır. Toplantıda Federasyonumuz ile ilgili yazılı ve sözlü bilgiler verilmiş, yapılacak olan vergi düzenlemeleri hakkında önceden bizim de görüşlerimizin alınması istenmiştir.

29 MART 2012 DE

Gelir İdaresi Başkanı Sayın Mehmet Kilci ile Saat: 15.30 – 17.00 arasında görüşme yapılmıştır. Bu görüşmeye Federasyonumuzdan Başkan Sayın Ekrem Şimşek, Başkan Yardımcısı Sayın Aydın Erkoç, Genel Sekreter Sayın Osman Deli, Mali Müşavir Sayın Mustafa Macar ve Ekonomi Danışmanı Sayın Mustafa Metin katılmıştır. Toplantıda vergi uygulamaları ile ilgili taleplerimiz şu şekilde anlatılmıştır.

MOTORLU ARAÇ ALIM-SATIMI FAALİYETİNDE BULUNAN FEDERASYONUMUZ ÜYESİ TÜCCARLAR AÇISINDAN:

Haksız ve hatalı uygulamanın giderilmesi için; ilgili 30/b maddesinin tekrar gözden geçirilerek, binek otomobillerinin alış KDV sinin tüm mükelleflerce indirimi mümkün hale getirilmelidir. Vergi Mükellefi olanlardan Faturalı olarak alınan Araçlar için Ödenen KDV, ilgili ayda indirim konusu yapılıp, satıldığında AYNI ORANDA HESAPLANAN KDV olarak Beyan edilebilmelidir. Vergi Mükellefi olmayan şahıslardan alınan Araçlar için SATIŞ BEDELİ’nden ALIŞ BEDELİ’nin düşülmesi sonucu bulunacak GELİR MATRAHI üzerinden KDV HESAPLANIP beyan edilebilmeli yada en azından bu tür Ticari araçların satışında %18 olan KDV %1’e indirilmelidir. Söz konusu nedenler ile bugüne kadar bu tür aracı Firması adına alamayıp da şahsı adına alan üyelerimize geriye dönük uygulanmakta olan cezalar kaldırılmalıdır. Kayıt dışılığı önlemek adına; Yıl içerisinde Gerek İnternet ve gerekse başka yollarla; 1.Derece eş,çocuk,hısım-akrabası dahil 3 Araçtan fazla Alım-Satım yapanlara Resen Gelir Vergisi ve KDV Tahakkukları yapılmalıdır. Yine Kayıt dışılığın caydırıcılığı için Oto Pazarlarına Vergi Deneticilerini gönderilerek alım-satım yapanların Araç sahibi değiller ise vergisel açıdan takibi ve kontrolleri sağlanmalıdır. Araçların Kilometrelerinde oynanılmasının önlenebilmesi için Noter satışlarına Kilometre yazılması zorunluluğu getirilmeli ve bu bilgiler G.İ.Başkanlığının ARAÇ SORGULAMA sayfasında görülebilmelidir.

Bu taleplerimiz yerinde görülmüş ve bu sorunlarımızın çözümlenmesi için gerekli çalışmaların yapılacağı bildirilmiştir. Yapılacak çalışmaları takiben siyasi iradeye de gerektiğinde konunun birlikte anlatılması üzerinde mutabık kalınmıştır. Ayrıca Başkanlık tarafından yapılacak mevzuat çalışmalarında Federasyonumuzun da görüşlerinin alınması istenmiş ve bu talebimiz memnuniyetle karşılanmıştır.

13 MART 2012 DE

TSE’ye TSF-12047 Standardı konusu ile ilgili faks gönderilmiştir. Ayrıca ilgililerle görüşme yapılmıştır.

16 MART 2012 DE

Ankara’da TOBB merkezinde yapılan ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Sayın Hayati Yazıcı ve TOBB Başkanı Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katıldığı, Türk Ticaret Kanunu ile ilgili toplantıya, Federasyon Başkanı Sayın Ekrem Şimşek, Başkan Yardımcısı Sayın Aydın Erkoç, Genel Koordinatör Sayın Erdoğan Bayrak, Genel Sekreter Sayın Osman Deli iştirak etmiştir.

19 MART 2012 DE

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet BAHÇELİ Federasyonumuzun görüşme talebini kabul etmiştir. Bu görüşmeye Federasyon Başkanı Sayın Ekrem Şimşek, Başkan Yardımcısı Sayın Aydın Erkoç, Genel Koordinatör Sayın Erdoğan Bayrak, Genel Sekreter Sayın Osman Deli ve Ekonomi Danışmanı Sayın Mustafa Metin katılmışlardır. Görüşmede, Federasyonumuzun tanıtımı yapılmış ve MHP’li Belediye Başkanlarının bulunduğu illerde üyelerimizin çalışmalarının engellenmemesi için yardımcı olmaları istenmiştir. Ayrıca ikinci el araç satıcıları ile ilgili mevzuat çalışmalarımıza destek olunması talep edilmiş ve Sayın Bahçeli tarafından bu taleplerimiz olumlu bulunmuş ve Federasyonumuza her zaman kapılarının açık olduğunu belirtmiştir.

22 MART 2012 DE, SAAT 12.15 DE

NTV canlı yayın haber programına Sayın Ahmet ERGÜN’ün konuğu olarak Fed11


erasyon Başkanımız Sayın Ekrem ŞİMŞEK katılmıştır. Canlı yayında ikinci el araç satın almak isteyen tüketicilerin araçlarını mutlaka dernek üyesi ikinci el araç satıcılarından almaları ve federasyonumuzun çalışmaları hakkında özet bilgiler verilmiştir.

28 MART 2012 DE

Sanayi Genel Müdürü Sayın Süfyan Emiroğlu ile saat:18.30 da görüşülmüştür. Bu görüşmede TSE’ye TSF-12047 Standardı konusu ile ilgili konular müzakere edilmiştir. Ayrıca, gerek tüketici haklarının korunması, gerekse otomobil ithalatının düzgün ve haklarının korunabilmesi için Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu’na bağlı Dernekler tarafından ithalat izin belgesi verilebilmesi için bir uygulama başlatılması talep edilmiştir. Bu konu ile ilgili olarak 5 Nisan 2012 de bir çalışma toplantısının yapılmasına karar verilmiştir.

30 MART 2012 DE

1. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın Sedat Kadıoğlu ile bir görüşme yapılmıştır. Bu görüşmeye Federasyon Genel Sekreteri Sayın Osman Deli ve Ekonomi Danışmanı Sayın Mustafa Metin katılmıştır. Görüşmede Federasyonumuz tanıtılmış, derneklerimizin üyeleri olan ikinci el araç satıcılarının, yerleşim alanları dışında yeni iş yerleri yapımının tamamlanmasına kadar çalışmalarına engel olunmaması talep edilmiş ve bu talebimiz uygun görülmüştür. Bu konunun Sayın Bakana arz edileceği ve bu konuda üyelerimize gereken desteğin verileceği söylenmiştir. 2. İstanbul Valisi Sayın Hüseyin Avni Mutlu ile 30 Mart 2012 günü, saat 16.30 da görüşülmüştür. Görüşmeye Federasyon Başkanı Sayın Ekrem Şimşek, Başkan Yardımcısı Sayın Aydın Erkoç, Genel Koordinatör Sayın Erdoğan Bayrak ve İstanbul Derneğinden iki temsilci katılmıştır. İkinci el araç satıcısı üyelerimize uygulanan cezai yaptırımların önlenmesi ve yerleşim alanı dışında yapılacak işyerlerimizin tamamlanmasına kadar üyelerimizin çalışmalarının engellenmemesi talep edilmiştir. Bu talebimiz Sayın Vali tarafından uygun görülmüş ve gerekli her türlü yardımın yapılacağı belirtilmiştir. 3. “www.arabam.com” internet sitesinin ilgilileri ile görüşmeler yapılmıştır.

NİSAN 2012 FAALİYETLERİ

Kanal A Genel yayın yönetmeni Sayın Alper Tan, Federasyon Başkan Yardımcısı Sayın Aydın Erkoç ve Federasyon Ekonomi Danışmanı Sayın Mustafa Metin ile birlikte 12

ziyaret edilmiş ve Federasyon tanıtılmıştır. Star Gazetesi ve Kanal 24 Ankara temsilcisi Sayın Mustafa Kartoğlu ziyaret edilmiş ve Federasyonumuz tanıtılmıştır.

17 NISAN 2012

İkinci el araç satışı ve alımlarında karşılaşılan sorunlar ve öneriler ile ilgili olarak 17 Nisan 2012 günü, 1. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Daire Başkanı Sayın Dr. Yüksel ÇELİK ile saat 11.00’de görüşülmüştür. 2. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Sayın Dr. Ahmet GENÇ ile saat 14.30’da görüşülmüştür. 3. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Sayın Prof. Dr. Ersan ASLAN ile saat 17.30’da görüşülmüştür. Bu görüşmelere, Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Aydın Erkoç, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Otomotiv Ticaret Meclisi Başkan Yardımcısı Sayın Mustafa Karayılan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Türkiye Otomotiv Ticaret Meclisi Üyesi Sayın Enver TAÇBAŞ, Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu (MASFED) Ekonomi Danışmanı Sayın Mustafa METİN ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Uzman Yardımcısı Sayın Ezgi Soğancı katılmışlardır. Bu toplantılarda MASFED ile ilgili bilgilerin bulunduğu dosya, görüştüğümüz kişilere sunulmuş ve sözlü olarak da bilgiler verilmiştir. Bu görüşmeler ile ilgili bilgiler aşağıda özetlenmiştir:

1. İÇIŞLERI BAKANLIĞI EMNIYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TRAFIK UYGULAMA VE DENETLEME DAIRE BAŞKANI SAYIN DR. YÜKSEL ÇELİK ILE YAPILAN GÖRÜŞME ILE ILGILI BILGILER:

Hatalı evraklar ile yapılan işlemler nedeniyle ikinci el araç satıcılarının suçlanmalarının önlenmesi, Ruhsatlarda binek araçlarda 5 koltuk yazıyor. Muayenede 4 koltuk yazmaktadır. Bu işlemlerde uyumun sağlanması, ASBİS konusunda Maliye Bakanlığı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ortak çalışmalar yapmaktadır. Bankaların araçlar üzerine koymuş oldukları rehinler ile ilgili müzakereler yapılmıştır. Ruhsatların tek parça olması ile ilgili müzakereler yapılmıştır. Bu konuda çalışmaların devam ettiği belirtilmiştir. Ruhsatlardan motor numarasının kaldırılıp şasi numarası ile yetinilmesi müzakere edilmiştir. Mevzuatta pertin tanımının yapılması konusu müzakere edilmiştir. Sigorta siste-

minde kullanılabilecek ve kullanılamayacak araçların tanımındaki sıkıntıların giderilmesi için çalışmaların yapıldığı belirtilmiştir. yeterli olması konuları müzakere edilmiştir. Böyle bir uygulamada bayi geçici tescil belgesini 30 gün süreyle verebilecektir. Galerilere vekalet vermiş ve akibeti belli olmayan satışlarda sorunlar vardır. Bu nedenle noterde satışı yapılmayıp, el senediyle satılan araçlarda sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle noter satışı olmalı ve takip edilmelidir. Geçici plaka konusunda yapılacak çalışmalara Emniyet Genel Müdürlüğü olarak destek verilecektir. Site yöneticilerinin araç alımları ile ilgili olarak, tüzel kişilik olmaları gereklidir. Konu araştırılacaktır. Bunun için Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na gidilmelidir. İthal araçlar için teknik belgenin kaybedilmesi durumunda zayiinden belgesinin düzenlenebilmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılması kararlaştırıldı. % 5 tüm değerli kağıtlardaki hatalar konusu Maliye Bakanlığı tarafından belirlenmiştir. Kurum tarafından yapılan hatalar için % 5 alınmaz. Bunu kurum kendisi çözer. Model yılı ile ilgili olarak Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından bir tebliğ yayınlanmıştır. Bu konudaki talepler hakkında bu bakanlık ile görüşülmesi gereklidir.

2. HAZINE MÜSTEŞARLIĞI SIGORTACILIK GENEL MÜDÜRÜ SAYIN DR. AHMET GENÇ ILE YAPILAN GÖRÜŞME YAPILAN GÖRÜŞME ILE ILGILI BILGILER:

Sigorta primleri plakaya göre değil, alıcının adresine göre takip edilmesi konusu görüşüldü. Ayrıca satışlarda sigorta primlerinin iade edilmesi, sigorta poliçesine km. yazılması konuları müzakere edilmiştir. İkinci el araç satışlarında güvenin sağlanması konusu çok önemli. Bu yapıldığı takdirde önemli mesafe alınır. İkinci el araçların mesleki faaliyetleri için sigorta yapılması konusunda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından kanun veya Bakanlar Kurulu Kararı çalışması yapılması görüşüldü. Pert araçların TRAMER kayıtlarına girmesi halinde pert olarak kabul edilmesi gibi bir karar alınmalıdır. Aracın üretim bilgileri ile tescil bilgileri aynı olmalıdır.

3. BILIM, SANAYI VE TEKNOLOJI BAKANLIĞI MÜSTEŞARI SAYIN PROF. DR. ERSAN ASLAN ILE YAPILAN GÖRÜŞME ILE ILGILI BILGILER:

Sektör ile ilgili genel durum, sorunlar ve önerile müzakere edilmiş ve ithal araçlar ile ilgili taleplerimiz aktarılmıştır.


MASFED EKONOMİ TÜRKİYE EKONOMİSİ İLE İLGİLİ GENEL DEĞERLENDİRME VERİLERİ IMF, Türkiye’nin 2012 yılında %2,3 oranında büyüyeceğini tahmin etmektedir. 2011 yılında Türkiye ekonomisi %8,5 oranında büyümüştür. DTÖ tahminine göre, dünya toplam mal ve hizmet ticareti hacmi 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla %3,7 ve %5,6 oranında artacaktır. IMF tahminine göre Dünya ticaret hacmi 2012 yılında %3,8 oranında artacaktır. 2011 yılında Türkiye Ekonomisi IMF’in %7,5’lik tahmininin ötesinde %8,5 oranında büyümüştür.

2012* 2013* 2014* GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla) Kişi Başına Milli Gelir (GSYH, $) GSYH Büyümesi (1) İşsizlik Oranı (%) Turizm Gelirleri (Milyar $) Cari İşlemler Dengesi (Milyar $) Cari İşlemler Dengesi / GSYH (%)

822 10.973 4,0 10,4 26 -65,4 -8,0

888 11.716 5,0 10,2 29 -67 -7,5

952 12.412 5,0 9,9 31 -67,1 -7,0

Hepimizi çok memnun eden bu gelişmelerin dahi dünyada sözü geçecek bir ülkeye, dünyanın 16 ncı büyük ekonomik gücü olan Türkiye’ye yetmeyeceğini hemen söylemeliyim. Türkiye’nin 2011 yılı büyüme rakamından hepimiz memnun olduk. Bu büyümenin ve kişi başına gelirin tüm ülkemizde yaşayan insanlara aynı etkiyi yapabilmesi için gelir dağılımında dengenin sağlanması için çalışmalarımızı yoğunlaştırmamız gereklidir. Kamu harcamalarında azami ölçüde tasarruf sağlanmalı ve sosyal güvenlik alanında gerekli önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Ülkemiz ihracatının Mart ayında da yükselişine devam ettiği memnuniyetle gözlenmiştir. İhracatımız Mart ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.1 artışla 12.6 milyar dolar oldu. Yılın ilk üç ayında da yüzde 10.5 artışla 34.7 milyar doları aşan ihracat son 12 aylık dönemde ise 138.2 milyar dolara ulaştı. İhracat artışında oynadı. Türkiye, küresel ekonomik krizden en hızlı çıkan ve son dönemlerdeki küresel ekonomik belirsizlikten en az etkilenen ülkelerden

biridir. Avrupa’nın en hızlı büyüyen ekonomisi durumundadır. 20022011 döneminde ortalama büyüme oranı %6 olmuştur. 2011 yılında Türkiye ekonomisi %8,5 oranında büyümüştür. Kişi başına düşen gelir, son 10 yılda 3 katına çıkmış, 3.492 dolardan 10,444 dolara yükselmiştir. Satın alma gücü paritesine (PPP) göre ise, kişi başına gelir, 16 bin dolara yaklaşmıştır. 2012 Nisan ayında kapasite kullanım oranı %74,7 olarak gerçekleşmiştir. 2012 Nisan ayında, önceki yılın aynı ayına göre, TÜFE’de %11,1 oranında, ÜFE’de ise %7,7 oranında artış gerçekleşmiştir. 2012 yılının Nisan ayında, 2011 yılının aynı ayına göre, TL reel olarak TÜFE bazlı endekse göre %2,2 ve ÜFE bazlı endekse göre %4,9 oranında değer kaybetmiştir. Toplam krediler, Mart ayında bir önceki aya kıyasla %3 artarak 709 milyar TL’ye ulaşmıştır. Tüketici kredileri ise 172 milyar TL olmuştur. Tüketici kredilerindeki aylık artış %1,5 iken, diğer krediler %3,5 artmıştır. 13


Türkiye’nin AB tanımlı bütçe açığının GSYH’ye oranı 2011 Başlıca İhraç Ürünleri: yılında %2,6 olarak 18 AB ülkesinden daha iyi konumda İHRACAT İTHALAT DENGE Milyon Dolar DEĞ. % gerçekleşmiş ve %3 olan Maastricht kriterini gerçekleştirmiştir. Sıra Fasıl Dönemsel (Ocak-Mart) 2011 2012 2011 2012 2011 2012 2011/2012 1 87 Motorlu kara taşıtları; aksam, parçaları 3.892 4.023 3.955 2.945 -63 1.078 3,4 2011 yılında merkezi bütçe açığının GSYH’ya oranı %1,3 olmuş 2.621 2.898 4.806 4.838 -2.185 -1.940 10,6 2 72 Demir ve çelik ve 23 AB ülkesinden daha iyi gerçekleşmiştir. 3 84 Elektriksiz makinalar 2.590 2.862 5.899 6.062 -3.309 -3.200 10,5 2012 yılı Ocak-Mart döneminde merkezi yönetim bütçe açığı 4 85 Elektrikli makina ve cihazlar 1.970 2.360 3.940 3.988 -1.970 -1.628 19,8 5 61 Örme giyim eşyası ve aksesuarı 2.090 2.061 275 200 1.815 1.861 -1,4 %55,9 artarak 6,4 milyar TL olmuştur. 6 27 Mineral yakıt ve yağlar 1.448 2.017 11.725 14.635 -10.277 -12.618 39,3 Türkiye’nin borç oranı, 2011 yılı itibariyle, Maastricht kriteri 1.952 1.253 930 -438 1.022 139,5 7 71 İnciler, altınlar, kıymetli veya yarı kıymetli taşlar 815 8 73 Demir veya çelikten eşya 1.343 1.465 592 526 751 939 9,0 olan %60’ın oldukça altında, %39,4 düzeyinde ve 21 AB Ülke9 62 Örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı 1.291 1.404 461 382 829 1.023 8,8 sinden daha düşüktür. (Kamu Borcu / GSYH (%) 10 39 Plastikler ve mamulleri 1.013 1.128 3.158 3.124 -2.144 -1.996 11,3 LİSTE TOPLAMI 19.072 22.168 36.064 37.629 -16.992 -15.461 16,2 İşsizlik oranları, kriz öncesi seviyesine dönmüştür. TOPLAM 31.421 35.367 56.068 55.691 -24.647 -20.324 12,6 2012 Ocak döneminde işsizlik %10,2 olmuştur. Mevsim etkile rinden arındırıldığında %8,9 düzeyinde gerçekleşmiştir. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı, 2012 Mart ayında Başlıca İthal Ürünleri: Milyon Dolar DEĞ. % İTHALAT İHRACAT DENGE Avro Bölgesi’nde %10,9 ve AB(27) ülkelerinde %10,2 olarak Sıra Fasıl Dönemsel (Ocak-Mart) 2011 2012 2011 2012 2011 2012 2011/2012 gerçekleşmiştir. 1 27 Mineral yakıt ve yağlar 11.725 14.635 1.448 2.017 -10.277 -12.618 24,8 2 84 Elektriksiz makinalar 5.899 6.062 2.590 2.862 -3.309 -3.200 2,8 Türkiye, Avrupa’daki 5. büyük işgücüne sahip ülkedir. (2009, 3 72 Demir ve çelik 4.806 4.838 2.621 2.898 -2.185 -1.940 0,7 Dünya Bankası) 4 85 Elektrikli makina ve cihazlar 3.940 3.988 1.970 2.360 -1.970 -1.628 1,2 5 39 Plastikler ve mamulleri 3.158 3.124 1.013 1.128 -2.144 -1.996 -25,5 Türkiye’de nüfus 74,7 milyon kişi olup, bunun yarısı 29,7 yaşının 6 87 Motorlu kara taşıtları; aksam, parçaları 3.955 2.945 3.892 4.023 -63 1.078 -1,1 altındadır. 7 29 Organik kimyasal ürünler 1.370 1.215 148 151 -1.222 -1.065 -7,5 8 88 Hava taşıtları 1.125 1.041 78 94 -1.048 -947 -11,3 Nüfus artış hızı; Türkiye’de %1,36, AB Ülkelerinde ortalama Eczacılık ürünleri 1.128 962 138 140 -990 -822 -25,8 %0,28 ve Almanya’da negatif %0,24’tür. (Türkiye verisi 2011 109 30 90 Optik, fotoğraf, sinema, tıbbi, vs. alet ve cihazlar 953 941 92 127 -861 -813 -14,7 yılına aittir.) 38.059 39.750 13.989 15.798 -24.069 -23.952 3,6 LİSTE TOPLAMI 56.068 55.691 31.421 35.367 -24.647 -20.324 -0,7 TOPLAM Pazar Hareketleri •Hanelerde cep telefonu bulunma oranı: %91,9 •İnternete erişim imkanı olan hane oranı: %42,9 • 2012 yılının ilk çeyreğinde 4,2 milyon turistin •İnternete erişim imkanı olan girişimler: %90,9 çıkışı kaydedilmiş, turist başına 664 $ gelir elde edilmiştir. •Hanelerde masaüstü bilgisayar bulunma oranı: %34,3 •Hanelerde taşınabilir bilgisayar bulunma oranı: %22,6 •Hanelerde dijital kamera/fotoğraf makinesi bulunma oranı: • Dünyanın en büyük 225 müteahhitlik şirketinden %27,8 •Hanelerde yazıcı bulunma oranı: %14,0 • Türkiye, bu bakımdan Çin’den sonra 2. sırada yer •Taşıt sahipliği oranı %21,5’tir. (2011)

(Milyar Dolar) 2010* 2011* 2012** 2013** 2014** İhracat 114 135 148,5 165,7 185,1 İthalat 185,5 240,8 248,7 272,5 295,9 D.T. Hacmi 299,5 375,8 397,2 438,2 481 D.T. Dengesi -71,6 -106 -100,2 -106,8 -110,8 İhracat/İthalat (%) 61,4 56,1 59,7 60,8 62,6 •Türkiye’nin dünya mal ihracatındaki payı binde 7,4 düzeyinde dir. Türkiye’nin dış ticaret hacminin GSYH’ye oranı 2011 yılında % 48,7 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye, uluslararası ticarette dünya ile entegrasyonu büyük ölçüde sağlamıştır. 2012 yılının Ocak-Mart döneminde, 2011’in aynı dönemine kıyasla; •İhracat %12,6 artış, ithalat ise %0,7 oranında düşüş kaydetmiştir. • Dış ticaret açığı % 17,5’lik azalışla 20,3 milyar dolara gerilemiştir. 2012 Mart ayında, 2011 Mart ayına göre, ihracat %12,2 oranında artarak 13,3 milyar dolar, ithalat ise %4,8 oranında azalarak 20,6 milyar dolar olmuştur. Üretimde kaliteye, marka ve patente, Ar – Ge’ye ve bilişime önem verilmelidir. Çünkü üretimde belli bir düzeye ulaşamazsak, yakın gelecekte uluslar arası rekabette yenik düşeriz ve hemen her ihtiyacımızı ithal etmek zorunda kalırız. Üretim olmazsa çok büyük kayıplar yaşarız. Ancak Türkiye artık bu tehlikeleri atlatmış ve üretimde, bilişimde, terli bulmayalım, daha çok çalışalım, daha kaliteli üretelim, daha çok ihraç edelim.

14

almaktadır.

• Avrupa’nın en büyük kamyon (45 bin adet kamyon ve 1.420 şirket) • 2011 yılında yaklaşık 1 milyon uçuş • (Taşınan 2,3 milyon ton yük ve 117 milyon kişi) • Dünyadaki 25. büyük deniz • 45 havaalanı ve 51 liman • Bölünmüş yolların toplam uzunluğu 15 bin km’ye çıkarılacaktır. • Hızlı Tren Projeleri süratle devam etmektedir. Türkiye, enerji üreticisi ve tüketicisi bölgeler arasında önemli bir enerji üssüdür. TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPMAK İÇİN 10 SEBEP 1- BAŞARILI EKONOMİ 6- MERKEZİ KONUM 7- AVRUPA'NIN ENERJİ 2- NÜFUS KORİDORU VE TERMİNALİ 3- NİTELİKLİ VE REKABETÇİ 8- DÜŞÜK VERGİLER VE İŞ GÜCÜ TEŞVİK OLANAKLARI 4- LİBERAL VE YENİLİKLERE 9- AB İLE 1996'DAN BU YANA AÇIK BİR YATIRIM ORTAMI GÜMRÜK BİRLİĞİ 5- ALTYAPI 10- BÜYÜK İÇ PAZAR


Bir işletme açma süresi, Türkiye’de sadece 6 gün sürmektedir. Yabancı Firmaların Sektörlere göre Dağılımı

(Milyon $) TARIM SEKTÖRÜ SINAÎ SEKTÖRLER Madencilik ve Taşocakçılığı İmalat Elektrik, Gaz, Buhar ve Sıcak Su Üretimi ve Hizmetler Sektörü TOPLAM

Bu güzel gelişmelerin devam edebilmesi için ekonomi yönetimi ile iş adamları meslek kuruluşlarının yöneticileri işbirliği içerisinde devamlı bir çalışma programı yapmalı ve yeni düzenle meleri de yine işbirliği içerisinde gerçekleştirmelidir. Bu zamana kadar yapılan değerli çalışmalar sonucunda üretimde, ihracatta, sosyal güvenlik alanında, istihdamda çok olumlu gelişmeler sağlanmıştır. Üretimde yurt içinde ve yurt dışında rekabete uygun üretim yöntemlerinin teşvik edilmesi, Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanayi Sitelerinin teşvik edilmesi, Ekonomi Bakanımız tarafından yeni şekliyle başlatılan özel Ekonomi Bölgelerinin bir-

2010 82 2.861 139 905 1.817 3.295 6.238

2011 2011* 2012* 31 2 9 7.770 450 446 148 5 22 3.363 178 352 4.259 267 72 8.085 664 825 15.886 1.116 1.280

an önce kurulması ve geliştirilmesi, mevcut serbest bölgelerimizin desteklenmesi ve teşvik edilmesi, teknoparkların desteklenerek Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi, Yazılım ve bilişim alanında çağın gereklerine uygun desteklerin verilmesi gereklidir. Ayrıca, enerji alanındaki ihtiyaçlarımızın bir an önce istikrarlı kaynaklardan ve pazarlardan temin edilmesi için gerekli çalışmaları yapmalıyız. Enerji için en uygun olanı kendi kaynaklarımızın hizmete alınmasıdır. Ancak dünyada hiçbir ülke her ihtiyacını kendi kaynaklarından sağlayamaz. Bu nedenle enerji ihtiyacımızın istikrarlı bir şekilde istikrarlı pazarlardan sağlanması gereklidir.

15


2. Elde Örgütlenme için İlk adım Türkiye sektör temsilcileri 1. İstişare toplantısı ile Kayseri’de hayat bulan MASFED, 2. El sektörünün tek bir çatı altında birleşmesi, ideal bir güç birliği ve etkin bir örgütlenme için 2010 yılında, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün de katılım ve destekleri ile hayata geçti. 010 yılının Şubat ayında Kayseri’de yapılan toplantı ile

2

başlayan serüven, bu güne gelindiğinde 23 ilin katıldığı, bin-

lerce Galerici esnafın bir araya geldiği bir örgütü oluşturdu. 2010 yılında Kayseri Hilton Otel’de yapılan 1. İstişare toplantısı ile, sektörün tüm temsilcilerinin bir araya gelerek çıktığı yol bugüne kadar Galerici esnafın sorunlarının çözülebilmesi ve onlara daha etkin ticaret alanları sağlayabilmek için yüzlerce bürokratik görüşme, teklifler ve hazırlıklar yapılarak geçildi. Bu sayede ortaya kanun teklifleri ve yürütme hazırlıkları, galericilerimizin belirli bir çatı altında toplanmasını sağlayan yerel düzenlemeler ve belki de ilk kez galericilerimiz adına açıklama yapabilen, yapılan doğru ve yanlışları düzeltebilen ve bununla alakalı fikir beyan eden bir güç birliği kazanılmış oldu.

16

Toplantıya

Katılan

Sanayi

ve

Ticaret

Bakanı

Nihat

Ergün,Toplantıya katılan 45 ilin temsilcilerine seslenerek; “İkinci el piyasasında en önemli sorun kayıt dışılıktır. Her şey kayıt altına alınırsa, piyasanın imajı da düzelecektir. Sektör temsilcileri komisyoncu gibi değil, esnaf ve tacir gibi olmalı. Belgelendirme yapılmalı. Her işin bir kuralı olduğu gibi bu piyasada da belli kurallar olmalı. Bunlar sağlanırsa alıcının da güveni kazanılmış olur. Galerici olmanın bir kriteri olmalı” görüşünü dile getirdi.


17


ANTALYA OTOMOBİL VE GALERİ İŞLETMELERİ DERNEĞİ 18


Antalya Otomobil ve Galeri işletmecileri Derneğinin olağan genel kurulu ve 4.kuruluş yıldönümü etkinlikleri 30.05.2012 de Kepez Galericiler sitesi başkanlık merkezinde yapıldı. Oldukça çekişmeli geçen genel kurulda eski başkan Numan Rahmi PALTA yeniden başkan seçildi. Genel kurula 81 üyenin 49 katılımı ile adaylardan Mustafa Serhat YILMAZ 10 oy, Mevcut başkan Numan Rahmi PALTA 35 oy ve 3 te çekimser olmak üzere mevcut başkan ve yönetimi yeniden seçilerek güven tazeledi. Açık havada yapılan Genel Kurula, ilgi büyüktü. MASFED(Motorlu Araç

Satıcıları

Federasyonu)

Başkanı Ekrem ŞİMŞEK, Antalya Kepez Belediye Bşk. Av. Hakan TÜTÜNCÜ, Antalya AK Parti İl Bşk. Av. Mustafa KÖSE, MHP Antalya İl Bşk. Osman ÇETİN, CHP konyaaltı ilçe Bşk. Ömer DALBUDAK, MHP İl Bşk. Yrd. Süleyman KILINÇ, Ankara Dernek Bşk. Aydın ERKOÇ, İstanbul Anadolu yakası Der. Bşk. Erdoğan BAYRAK, Aydın Der.Bşk. Hasan YOĞURTÇU, Çorum Der.Bşk. Fahri YANDIK, Konya Der.Bşk. Mehmet KAŞIKÇI, Van Der.Bşk. İsmet İNAN, Isparta Der.Bşk. Uğur MADAN, MASFED Gen.Sek.Osman DELİ ve Nazilli Der.Bşk. ve yönetimi katılımlarıyla Güven tazeleyen mevcut Başkan Numan Rahmi PALTA ‘nın yönetimi Şu şekilde oluştu. Başkan Numan Rahmi PALTA Başkan YRD.

Mahmut KOÇAK

Genel Sek.

Mehmet YILMAZ

SAYMAN ÜYE Tuncay YILMAZ ÜYE

Ramazan KAPLAN

Ayrıca 4.kuruluş yılı dönümü dolayısıyla misafir ve üyelere verilen yemekte bir araya gelerek muhteşem bir gece geçirildi.

19


Teknoloji

Avrupa’da elektrikli otomobile en fazla ilgi Türkiye’de T

ürkiye’de yaklaşık 1,3 milyon otomobil müşterisine kredi sağlayan TEB Cetelem’in Genel Müdürü Paul Milcent, Avrupa çapında elektrikli araçlara en büyük ilgiyi Türklerin gösterdiğini söyledi.

Şirketin Avrupa’nın otomobil pazarında önde gelen 10 ülkesinden 6 bin kişiye direkt olarak ulaşarak yaptığı ‘Elektrikli Otomobiller’ anketinde elektrikli otomobillerin tüketiciler tarafından ilgiyle takip edildiği ortaya çıktı. İngiltere, Rusya, Almanya, Belçika, İspanya, Fransa, İtalya, Polonya ve Portekizli tüketiciler arasında en yüksek oranla Türk tüketicilerin yüzde 93’ü elektrikli araçlarla ilgili olduğunu açıklarken yüzde 82’sinin de bu araçları satın almaya hazır olduğu belirlendi. Türkiye’den ankete katılanların yüzde 67’si elektrikli araçların petrolle çalışan araçlardan daha ekonomik olduğunu düşünüyor. Avrupalıların yüzde 30’u şimdilik elektrikli araç ile ilgilenmediklerini beyan etti. Anketten elde edilen bilgilere göre, tüketicilerin elektrikli araçlara yönelmesinin nedeni, Türkiye’de tamamen ekonomik gerekçelere dayanıyor. Avrupalılar ise elektrikli otomobil alma ihtimallerinin nedeni olarak, bu otomo20

billerin çevreye karşı duyarlı araçlar olmasını gösterdi. Türkiye’den dolayı içten yanmalı motorlara alternatif olabileceğini belirtti. Kriz ortamında, Avrupalılar için alım gücü önemli bir kaygı olmaya devam ediyor. Bundan ötürü de otomobil ailelerin ihtiyaç sıralamasında ön sıralarda yer almıyor. Krizin etkisindeki Avrupalılar bu dönemde otomobili genellikle ‘yersiz bir lüks’ olarak değerlendirme hipler. Anketten çıkan sonuç raporuna görüşleriyle katkıda bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, “Özellikle şarj ve menzil sorunlarının çözülmesiyle birlikte, bu araçlar daha fazla talep edilecek. O talep oluştuğunda, biz altyapımızı hazırlamış olacağız.” dedi.


BİNEK Mİ TİCARİ Mİ DERKEN YATIRIM KAÇTI ! Türkiye’de üretimine başlanan Toyota Verso’nun ticari versiyonuna ÖTV vizesi vermemesi, 250 milyon Euro’luk dev bir yatırımın kaçmasını sebep oldu. Toyota, Türkiye’ye milyar dolarlık ihracat sağlayacak yeni ticari araç modelini üretmekten vazgeçti. Hükümet, yeni teşvik paketiyle her alanda yeni yatırımları çekmeye çalışırken, son dönemde alınan bazı stratejik kararlar dev yatırımların kaçmasına sebep oluyor. Adapazarı fabrikasında 150 milyon Euro’luk yatırımla yıl sonunda yeniden Corolla üretimine başlayacak Japon Toyota, bir başka büyük projeden ise bürokratik kararlar yüzünden vazgeçmiş. 2008 yılından bu yana Türkiye’yi hafif ticari araç üretimi için yatırım radarına alan Toyota’nın planları Maliye Bakanlığı’na takılmış. Maliye Bakanlığı, Türkiye’de üretilen, Avrupa ve Sanayi Bakanlığı’ndan her türlü onayı alan Verso’nun ticari versiyonu Verso Active’yi ÖTV’de ticari sınıfa sokmayınca, hem 250 milyon Euro’luk yepyeni bir ticari araç projesinden vazgeçilmiş hem de Türkiye milyar dolarlık ihracat gelirinden olmuş. Hürriyet gazetesinin haberine göre, Toyota Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt, kendilerinin de bastırmasıyla birlikte Toyota’nın Fiat Doblo ve Ford Transit Connect sınıfında yer alacak bir model üretimi için ekip kurduğunu ve çalışmalara başladığını hatırlatarak, “Ancak Maliye Bakanlığı’nın aldığı iki karar sonrasında

proje rafa kalktı” dedi. Bozkurt, Japonları hafif ticari araç üretimi için zor ikna ettiklerini belirterek, yaşanan gelişmeler sonrasında gelinen noktayı ‘fırsatı kaçırdık’ sözleriyle anlattı. Hafif ticari araçların Türkiye dışında da, Avrupa’da 900 bin adeti bulan büyük bir pazarı olduğunu söyleyen Bozkurt, bunun yanı sıra ABD’de de potansiyeli bulunduğundan söz etti. Bozkurt, Türkiye’nin hem büyük bir yatırımdan, hem de Türkiye’ye döviz kazandıracak, yeni istihdam yaratacak bir projeyi kaybettiğini ifade etti. Bozkurt, yaşananları şöyle anlattı: “Geçen yıl Avrupa’dan ve Türkiye’de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan tüm tip onay belgeleri alındıktan sonra, Verso’nun ticari araç versiyonunun Adapazarı’nda üretimine başlandı. Ancak, Maliye, ‘Ticariye benzemiyor. Binek versiyonu ile aynı dış görüntüye sahip’ diyerek, Türkiye’de ticari olarak satışına izin vermedi. Üretilen 1000 araç elde kaldı. Bu Toyota’nın üst yönetiminde büyük hayal kırıklığı yarattı. Japonlara alınan kararları izah etmekte zorlandık. Sonrasında ise ÖTV artışı geldi. Bu durum Toyota yönetiminde yatırım için tereddütlerin doğmasına neden oldu.” Zoru başardıklarını Toyota’yı ikna edip kararı aldırdıklarını hatırlatan Bozkurt, “Ama sonra fırsatı kaçırdık. Toyota, hafif ticari araç projesi için ağırlıklı olarak mühendislerden oluşturulan ekibi dağıttı. Bu ekip tarafından geliştirilerek, Adapazarı’nda üretilmesi planlanan ticari araç projesi askıya alındı” dedi.

21


Çek Alırken Dikkat! Sicil Kâğıdı İsteyin Yasal düzenleme ile hapis cezasının kalktığı karşılıksız çekte yeni dönem pazartesi başlıyor. Pazartesinden itibaren çek hamilleri keşideciden ödeme sicilini gösteren banka raporunu isteyerek mal satmaya başlayacaklar. Yeni sistemde hapis cezası yok. Çeki kabul eden hamilin üstlendiği borcun sadece 1000 TL’sini bankalar garanti ediyor. Borcun tamamı banka garantisinde değil. Çek karşılıksız çıkarsa keşideciye uygulanan ceza 10 yıl süre ile çek sahibi olamamakla sınırlı. Merkez Bankası’ndan Türkiye Bankalar Birliği (TBB) sistemine geçen Risk Santralizasyonun yeni yönetiminde TBB’nin üyesi olan bankaların yer aldığı bir anonim şirket olan Kredi Kayıt Bürosu (KKB) rol alıyor. ‘Büyük bir boşluk dolacak’ Mal satan esnaf, çek sahibinden çek ödeme sicilini gösteren rapor istediğinde, çeki getiren keşideci bankasının şubesinden belli bir

KREDİ KARTI İLE ARAÇ MUAYENE Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, sadece peşin ödeme seçeneğinin olduğu araç muayene istasyonlarında kredi kartıyla hizmet verilmesi için çalışma yapıldığını açıkladı. Akşam’ın haberine göre, CHP Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu’nun araç muayene istasyonlarındaki yoğunluğun nedenlerine ilişkin yazılı soru önergesini yanıtlayan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, 193 sabit ve 73 seyyar araç muayene istasyonu olduğunu kaydetti. Yıldırım, ‘Sabit istasyon bulunmayan yerlerde seyyar araç istasyonları ile hizmet verilmekte ve bu istasyonlarda 1940 teknik personel görev yapmakta olup, gerekli görülen istasyonlara personel takviyesi yapılmaktadır’ bilgisini verdi. Araç muayene istasyonlarında peşin ödemeyle işlem yapıldığını hatırlatan Yıldırım, otobüs ve kamyonlar için 199,42 TL otomobil, minibüs ve kamyonetler için 148,68 TL olan araç muayene ücretlerinin kredi kartı ile ödenmesi için de çalışma yaptıklarını açıkladı. 22

bedel karşılığında sicil raporunu alacak. KKB, bankalardan her sorgulama için 1 lira alacak. Bankaların sicil raporlarından alacakları karşılığın alt ve üst sınırları belirlenmedi. Ancak rekabet kuralları gereği serbestçe belirlenmesi gereken karşılıkları bankalar web sayfalarında duyurmak zorundalar. KKB kurduğu, Çek Rapor Sunum Sistemi’nde satış karşılığı çek alanlar, keşidecinin geçmiş çek ödeme bilgilerini görerek, çeki kabul edip etmeme kararını verebilecekler. Bankalar aracılığı ile temin edilebilecek olan rapor, hesap sahibinin bankacılık sistemindeki 2007 sonrası pozitif, 2009 sonrası negatif tüm çek bilgilerini içerecek. Sistem hakkında bilgi veren Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz, yeni sistemin ticari hayatta büyük bir boşluğu dolduracağını ve çek ile yapılan ticareti daha güvenli hale getireceğini söyledi.


ÇİNLİ CHERY YATIRIMA GELİYOR Ç

inli otomotiv grubu Chery’nin Türkiye’ye yapılması planlanan yatırımı 3 kademeli olarak 5 yıl içinde 500 milyon doları bulacak.

Çinli otomotiv grubu Chery’nin Türkiye distribütörü Mermerler Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Mermer, Türkiye’ye yapılması planlanan yatırımın 3 kademeli olarak 5 yıl içinde 500 milyon doları bulacağını bildirdi. Çinli otomotiv grubu Chery firması Genel Müdürü Wang Ke ve bölge sorumlusu Yankun He ile Mermer, Balıkesir’de bazı incelemeler ve görüşmelerde bulundu. Burada Chery bayisini ziyaret eden heyet adına AA muhabirine yaptığı açıklamada bulunan Mermer, Chery’nin Avrupa’ya açılmak üzere kurmayı planladığı yatırımla ilgili başlatılan fizibilite çalışmalarında son aşamaya gelindiğini ve yeni teşvik sisteminin Türkiye’yi en şanslı ülke haline getirdiğini bildirdi. Uzun süredir çalışmaları sürdürülen fabrika konusunda, yeni açıklanan teşvik sistemiyle birlikte önemli yol alındığını belirten Mermer, şöyle konuştu: ‘’Yeni teşvik sistemi, Çinli ortağımızın son derece ilgisini çekti. Çin’den gelen iki arkadaşımızla Marmara bölgesindeki bayilerimizin durumu yanında fizibilite çalışmalarında bulunduk. Chery firmasından gelen Wang Ke ile Yankun He, hazırlayacakları raporu Çin’deki üst yönetime sunacak. Bunun olumlu olacağını düşünüyorum. Çünkü, yüzde 90 yol kat ettik. Daha önce teşvik yasasında bazı şeyler eksikti. Şu anda her şey yerine oturdu. Yeni teşvik sistemi, yatırım için Türkiye’yi en avantajlı ülke haline getirdi.’’ Mermer, yurt dışı pazarlarda en yüksek araç satışıyla birinci sırada yer alan ilk Çinli otomobil firması Chery’in, Avrupa’nın yanı sıra İran başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerine açılmayı hedeflediğini vurguladı. Türkiye’deki lojistik imkanların, Çinli otomotiv devi tarafından dikkate alındığını anlatan Mermer, Çorlu’da dizel motor ve Karasu’da ise montaj fabrikasının kurulmasının planlandığını dile getirdi. Alman firması motor fabrikası kuracak Yatırımın 3 kademesinin bulunduğunu belirten Mermer, şöyle devam etti: ‘’3 kademeli olarak 5 yıl içerisinde yapılacak yatırım 500 milyon doları bulacak. İlk etapta 120 milyon dolar civarında tutan bir

yatırım var. İki aşaması var bu yatırımın. Çorlu ve Karasu bölgesindeki çalışmalar sürüyor. Türkiye’de yapılacak motorun plan ve projesi var. Çin’de benzin ucuz olduğu için, dizel motor üretimi söz konusu değil. Otomobil motor ve şanzımanlarını geliştiren Alman FEV şirketi, Çinli Chery ve bizim ortaklığımızda Çorlu’da motor fabrikası kurulacak. Daha sonra Karasu’da montaj da başlayacak. 5. yılın sonunda tamamen, boyasından, her türlü presine kadar olan kısmı gelişmiş bir fabrika olarak tamamlanacak.’’ Otomotiv sektörünün temsilcilerinin buluşmasına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘’Yerli bir otomobil Türkiye’de yapılsın’’ diye ışık yaktığını ve ‘’Babayiğit arıyoruz’’ dediğini vurgulayan Mermer, Türk, Çin ve Alman ortaklığıyla yapılacak yatırımlarla Türk otomobili yapma imkanı doğacağını anlattı. Sağlayacakları ortaklıkla Türk malı motor üretileceğini belirten Mermer, ‘’Bu ortaklığın, Türk otomobilinin yolunu açacağına kesinlikle inanıyoruz. Son teşvik yasasının olumlu sonuçlarından yararlanıp üçlü ortaklıkla yerli otomobili üretmeyi hedefliyoruz’’ dedi. Almanların teknolojide, Çinliler’in ise sektördeki konumuna dikkati çeken Mermer, Türkiye’nin ise teknik eleman noktasında yetenekli insan gücüne sahip olduğunu söyledi. 2 bin 700 kişiye istihdam Chery Türkiye Üretim Tesisi’nin 5 yıllık yatırım süreci sonucunda 2 bin 700 kişiye istihdam sağlayacağını açıklayan Mermer, yan sanayi ile bu rakamın 10 bine ulaşacağını bildirdi. Türkiye için çok ciddi bir yatırım olacağını dile getiren Mermer, Avrupa ve dünyada yaşanan krizlere dikkati çekerek iki yılı bulacak hazırlık sürecinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Mermer, ‘’hemen otomobilin üretilmesinin kolay olmadığını’’ ifade ederek, ‘’Bir motoru bile tasarlamak yaklaşık 26 ay sürüyor. Bunlar çok önemli süreçler, teknik olayları var, testleri var. Bence Türkiye bunu yapabilir. Türk ortak olarak kendi üzerimize düşeni yapacağız. Sektörde 70. yıla giriyoruz. Yerli otomobil düşümüzü de gerçekleştirmek istiyoruz. Bunun için de iyi bir aday olduğumuzu düşünüyorum’’ diye konuştu.

23


Elektrikli otomobil Türkiye’ye 123 yıl önce geldi Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, otomotiv sektörünün geleceğine yön verecek elektrikli otomobillerin 123 yıl önce Yıldız Sarayı’nda kullanıldığını söyledi. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) 26’ncı Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Yazıcı, Yazıcı, şunları söyledi: “Deniz yoluyla İstanbul’a getirilen aracın ilk deneme sürüşünü de dönemin Maliye Bakanı yaptı. Abdülhamid Han da aracı Yıldız Sarayı’nda bizzat kendisi denedi. Sultan’ın elektrikli araçla küçük bir kaza yaptığı da rivayetler arasındadır.”

1000 kişiye 141 araç 2002 yılında 1000 kişiye 65 araç düşerken 2011 sonunda bin kişiye 141 araç düştüğünü anlatan Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “10 yılda yüzde 100’ün üzerinde bir artış gerçekleşti. Türkiye’de otomotiv sektörünün sürdürülebilir küresel rekabet gücünü artırmak ve ileri teknoloji kullanımının ağırlıklı olduğu katma değeri yüksek bir yapıya dönüşümünü sağlamak, ihracatında ve dış ticaretinde en büyük paya sahip sektörlerin başında yer alıyor. 2009-2011 yılları arasında üretilen araçların yaklaşık yüzde 70’i ihraç edildi. Sektör, 2011 yılında toplam ihracatın yaklaşık yüzde 14’ünü gerçekleştirdi. Otomotiv sektörünün Avrupa ülkelerine olan bağımlılığını azaltması ve yeni ve Amerika kıtası ülkelerine yapılan ihracatın artırılması için girişimlerde bulunmak sektörün dünya pazarlarına açılmasını ve büyümesini sağlayacak.”

6 milyon hurda yoldan çekilsin OTOMOTİV distribütörlerini tek bir şemsiye altında toplayan Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) 26’ncı Genel Kurulu’nda vergi sisteminin yeniden düzenlenmesi gerektiğine dikkat çekti. 2011 sonu itibariyle 12 milyon adetlik araç parkının yüzde 50’sinin 12 yaş, yüzde 34’ünün ise 16 yaş üstü araçlardan oluştuğunun altını çizen ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, “Çevre etkisi bir yana, neredeyse köhne diyebileceğimiz araç parkının, kamu sağlığı ve milli kaynak gençleştirmeye ve yenileştirmeye hizmet edecek politikaların geliştirilmesi artık kaçınılmaz oldu” dedi

24


Petrol borsası kuruluyor

Dünyanın en büyük petrol kavşaklarından biri olan Türkiye, kendi petrol borsasını kurmak için harekete geçti. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB), Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ve akaryakıt sektörünün başlattığı çalışma sonuçlandığında Türkiye kendi petrol borsasına sahip olacak. Günlük 85 milyon varillik işlem gören dünya petrol piyasasında söz sahibi olacak. Petrol Piyasası Kanunu’na göre akaryakıt fiyat karşılaştırmalarında Türkiye en yakın erişilebilir piyasayı esas alınıyor. Türkiye’de İtalya Genova piyasasını esas alıyor. Bu da uygulamada da akaryakıt fiyatlarında 10-15 kuruşluk şişkinliğe sebep oluyor. Türkiye kendi borsasını kurma çalışmalarını gerçekleştirdiğinde akaryakıt fiyatlarını İtalya Genova’ya endekslemekten kurtulacak. Ceyhan’a Katkı Ceyhan enerji merkezi kurmak ve Irak, Hazar petrolünü Türkiye üzerinden dünyaya pazarlamak isteyen Türkiye böylelikle petrol piyasalarında pazar olmayı hedefliyor. İstanbul’da düzenlenen petrol çalıştayında konuşan EPDK Petrol Daire Başkanı Taner Mutlu, Türkiye akaryakıt sektörü büyüklüğünün 80 milyar TL’yi aştığını belirterek, ham petrol fiyatlarındaki beklenmedik değişimler piyasaya risk oluşturduğunu söyledi. “Bu nedenle petrol borsasını önemsiyoruz” dedi. Türkiye İçin Zorunlu Dünya genelinde petrole dayalı vadeli işlem sözleşmeleri sunan ABD NYMEX, İngiltere’deki ICE olmak üzere, Dubai, Rusya, Hindistan, Tayland ve Singapur’da 2 adet borsanın bulunduğunu anlatan Mutlu, “Bakü-Tiflis-Ceyhan, Irak petrolü ile yıllık yaklaşık 400 milyon varil petrol Türkiye’ye geliyor. Yapılması planlanan Samsun-Ceyhan Boru hattı ile 70 milyon tonluk ticaret hedefleniyor. Bu ciddi bir pazar” dedi.

25


Toyota 3,5 milyar dolar kar açıkladı T

oyota Mart 2012’de sona eren mali yılda 3,5 milyar dolar kar etti. Şirket, Mart 2013’de sona erecek mali yılda ise 9,5 milyar dolar kar etmeyi bekliyor.

Toyota, Mart 2012’de sona eren mali yılda karının önceki mali yıla göre yüzde 30 azalarak 3,5 milyar dolar olduğunu açıkladı. Şirket önceki mali yılda 5,1 milyar dolar kar etmişti. Geçen yıl mart ayında meydana gelen deprem ve tsunami felaketinin şirketin tedarik zincirini ve küresel üretimini olumsuz etkilemesinin yanı sıra yenin değerinin yüksek olması Toyota’nın karının düşmesinde rol oynadı. Şirketin ocak-mart döneminde karı ise geçen yıl aynı döneme göre dört kattan fazla artarak 318,2 milyon dolardan 1,5 milyar dolara yükseldi. Açıklamada, şirketin Mart 2013’te sona erecek mali yılda ise 9,5 milyar dolar kar etmeyi beklediği belirtildi. Toyota Başkanı Akio Toyoda, geçen mali yılın Japonya ve Tayland’daki doğal felaketlerin yanı sıra yenin değerinin yüksek olması yüzünden ziyadesiyle zorlu geçtiğini kaydetti. Toyota, ”Bizim vizyonumuz, her tür zorlu iş ortamında karlılığı garanti edecek güçlü iktisadi faaliyet temeli oluşturmak. Tahmin edilenden daha hızlı üretimimizi ve satışlarımızı düzeltebildik ve güçlü sonuç elde ettik. Çalışanlarımıza, tedarikçilerimize ve bayilerimize gösterdikleri çabalardan ötürü teşekkür ederim” dedi. Toyota’nın Mart 2012’de sona eren mali yılda araç satışları önceki mali yıla göre 44 bin artarak 7,4 milyona çıktı. Şirket, Mart 2013’de sona erecek mali yılda ise satışlarının Mart 2012’de sona eren mali yıla göre 1,3 milyon artarak 8,7 milyona ulaşacağını tahmin ediyor.

26


BABACAN: YENİ TTK’NIN 1 TEMMUZ’DA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ ZOR Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girmesi planlanan yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 40-50 maddesi üzerinde değişiklik yapmak amacıyla çalışmaların yürütüldüğünü belirterek, “Kanunun değişikliklerle beraber 1 Temmuz’da yürürlüğe girmesi gerekiyor. Ama değişikler yetiştirilemezse, o zaman 1 Temmuz tarihinin koşulsuz ötelenmesi gerekecek. Çünkü mevcut haliyle yürürlüğe girmesinin çok sakıncaları var. Bizim şu andaki hedefimiz 1 Temmuz’a yetiştirmek. Onun için yoğun çalışıyoruz. Ama mutabakat sağlanmazsa, diyelim ki kurumlar bazı maddelerde anlaşamadı, olmadı, o zaman bunun ertelenmesi gündeme gelir” dedi. Babacan, TTK’nın yürürlüğe girmesinin ertelenmesi durumunda yeni tarihle ilgili ise, “Değişiklik için makul süre gerekir. Şimdiden değerlendirmek zor” diye konuştu. Türkiye Bankalar Birliği’nin 55’inci Olağan Genel Kurulu’na katılan Babacan, TTK’da hangi maddelerin değişeceğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: “Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda TTK ile ilgili saatlerce çalışıldı. Çünkü bunlar çok önemli kararlar, önemli adımlar. Bu işin felsefesi önemli. Serbest ticaret ve serbest piyasa ekonomisi Türkiye’nin bu noktaya gelmesinin arkasındaki en

önemli faktörlerden biri. Yani girişimcinin, iş dünyasının, ticaretin önünü açmak, kolaylaştırmak, işin temel felsefesi olmalı. Bu yasayla tek tek işletmelerimizi, şirketlerimizi, iş adamlarımızı, iş kadınımızı dürüst varsayacağız.” Ticari hayatı boğar Yanlışlık içerisinde olanın, hata yapanın ya da kasıtlı olarak yanlış yola girenlere de ceza vereceklerini anlatan Babacan, şunları kaydetti: “Baştan, ‘Nasıl olsa herkes dürüst değil, herkes yanlışlık içerisinde, dolayısıyla herkesin başına birini koyalım, öyle şeyler yapalım ki baştan bu tür şeyleri önleyelim’ gibi bir yaklaşım ticari hayatı boğar. ‘Herkes aldatandır, herkes yanıltandır’ diye mi başlayacağız, Biz ‘Herkes dürüsttür’den başlamak istiyoruz. Hata içinde olanın da yakalandığında cezalandırılmasını istiyoruz.” Yasanın hazırlanmasında başta Adalet Bakanlığı olmak üzere geniş bir kesimin çok büyük emekleri olduğunu söyleyen Babacan, “Emeklerine saygımız sonsuz. Ama hiçbir süzgeçten geçmemiş. Uygulamaya adapte edilmesi için bazı maddelerin değiştirilmesi gayet doğal.”

TÜRKİYE ASYALILARIN OTOMOTİVDE FAVORİ ÜRETİM ÜSSÜ Türkiye, yüzde 81’lik oranla tüm dünyadan 200 önemli otomotiv yöneticisinin “favori üretim üssü” durumunda. KPMG’nin gerçekleştirdiği “2012 Küresel Otomotiv Yönetici Araştırması”na göre Türkiye, yüzde 81’lik oranla tüm dünyadan 200 önemli otomotiv yöneticisinin “favori üretim üssü” durumunda Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık firması KPMG’nin her yıl dünya çapında gerçekleştirdiği “Küresel Otomotiv Yönetici Araştırması”nın sonuncusu, özellikle Asya kökenli otomotiv firmalarının, gelişmiş pazarlara girebilmek için Türkiye’yi “en popüler üs” olarak gördüğünü ortayla koydu. KPMG’nin 2012

araştırmasına katılan dünya çapında 200 önemli otomotiv yöneticisi, 2016’ya kadar küresel otomotiv pazarının büyüyeceğini öngörürken, bu büyümede Avrupa ve Asyalı üreticilerin önemli rol oynayacağını belirtti. Türkiye’den de 6 yöneticinin katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre Asyalı otomotiv üreticileri, Avrupa pazarlarında büyümeyi ve bölgeye yakın yerlerde üretim merkezleri kurmayı hedeflerken üs olarak Türkiye’yi “favori” gördü.

POPÜLARİTESİ YÜZDE 81 Türkiye, araştırmaya katılan otomotiv yöneticilerinin yüzde 81’i tarafından “en popüler üretim üssü” seçilerek ön plana çıkarken, Mısır yüzde 11’le ikinci oldu. Araştırmada İran yüzde 4, Fransız firmalarının son dönemdeki gözdesi olan Fas ise yüzde 2’lik bir yüzdeyle dördüncü sırada. Araştırmanın sonuç bölümünde Türkiye’nin, Japonya’nın ardından Avrupa pazarına en çok otomotiv ihracatı yapan ikinci ülke olduğuna dikkat çekilirken, yılda üretilen 1.1 milyon aracın yüzde 80’inin ihraç edildiği kaydedildi. Türkiye’nin Avrupa’yla arasındaki Gümrük Birliği’nin yanı sıra lojistik konumunun, Hindistan ve Çinli üreticilere çekici geldiği vurgulanan araştırmada, Çinli Chery, Dongfeng ve FAW Haima’nın yanı sıra Hintli Tata’nın fabrika kurma yönündeki planları hatırlatıldı.

27


Dünyada yakıt tasarrufu Türkiye’de güvenlik öne çıkacak KPMG, yöneticilere, gelecek 5 yılda otomotiv sektöründe hangi ürün ve trendlerin ön plana çıkacağını sorduğunda yüzde 46 ile “yakıt tasarrufu” birinci sırada yer almış. Ekonomik ve konforlu araçlar yüzde 45’lik orana sahip olurken, yöneticilerin yüzde 40’ı “çevre dostu araçlar”ın önem kazanacağını söylemiş. Aynı araştırmada Türk yöneticilerin yüzde 33’ü, genel eğilimin aksine konforlu ve ekonomik araçların popüler olacağını, yüzde 17’si yakıt tasarrufu ve yüzde 17’si de çevreci araçların öne çıkacağını belirtmiş. Tüm yöneticilere 2030 yılında mega kentlerin merkezlerinde trafikten doğan kirliliğin önlenmesi amacıyla insan ve taşıt trafiğinin nasıl şekilleneceği sorulmuş. Türkiye’den katılan yöneticilerin yüzde 67’si “herhangi bir değişiklik olmayacak” derken, diğer ülkelerdeki yöneticilerin yüzde 60’ı yayalar, toplu taşıma ve özel araçlar arasında paylaştırılmış “özel bir trafik” alanı olacağını öngörmüş.

Türkler şirket avında Türkiye son 1,5 yıldır yerli otomobil üretimini konuşurken, yan sanayi şirketleri dünya çapındaki başarılı adımlarını sürdürüyor. Türk otomotiv sanayinin en önemli ayaklarından biri olan yan sanayi şirketleri yurt dışı yatırım atağına davam ediyor. Volkswagen, BMW, Mercedes gibi dünya otomotiv devleriyle çalışan Türk şirketlerin yurt dışındaki üretim faaliyetleri küresel krizle birlikte hızlandı. Geçen yıl Türkiye’de toplamda 1 milyar düzeyinde yatırıma imza atan yan sanayi şirketlerinin yabancı ülkelerdeki yatırımları hatırı sayılır bir portföye ulaştı. Birçoğu Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) üyesi olan Türk şirketler tarafından Çin, Rusya, Brezilya, Hindistan gibi yabancı ülkelerde kurulan tesislerin sayısı 50’ye yaklaştı. Yurt dışı yatırımlar arasında önemli satın almalar da yer alırken, ağırlıklı yöntem ise doğrudan fabrika yatırımları olarak öne çıkıyor. Yurt dışı yatırım trafiği açısından Türk otomotiv tarihinin zirve yaptığı bir dönem yaşandığı belirtilirken, doğrudan yatırımların en yüksek olduğu dönem olarak kabul ediliyor. 28

Çin’den Brezilya’ya kadar TAYSAD Genel Sekreteri Özlem Gülşen, yan sanayi şirketlerinin yatırım için seçtiği yerlerin gelişme olan bölgeler olduğuna dikkat çekti. Gülşen “Buralarda hacim ve seri üretim imkanı yüksek. Yan sanayi mevcut müşterisinin küresel yatırımlarda da destekçisi olmak için bu bölgelere yatırım yapıyor. Tabii ki gelişmekte olan bölgelerde sunulan yatırım teşvikleri de önemli bir etken” dedi. Gülşen, söz konusu yatırımların Türkiye’deki yatırım ortamına bir alternatif olmadığına, bunu destekler nitelikte olduğuna işaret etti. Yurt dışı yatırımların önümüzdeki dönemde de artmasını beklediklerini ifade eden Gülşen “Yatırımlar artacaktır. Özellikle müşteri portföyü ve üretilen araç gamları benzer olan bölgelere Türk otomotiv yan sanayisinin yatırımları artacak” diye konuştu.


BÜTÜN DÜNYAYA YAYILDILAR Yaklaşık 1200 firmadan oluşan sahip oldukları türk st. Yan. San. Üretim , kalite ve fiyat ve deneyimli işçileriyle elde ettikleri rekabet üstünlüğü nedeniyle bütün dünyada aranır ve sorulur ürünleriyle dütün dünyaya yayıldılar.

FARBA OTOMOTİV

(Bayraktarlar Holding): En büyük yatırımı geçen yıl otomotiv aydınlatma ürünleri tedarikçisi Alman Odelo Group’u satın almak oldu. Odelo’nun satın alınmasıyla Bayraktarlar, işlerini uluslararası ölçekte genişleterek Avrupa’daki otomotiv yan sanayindeki pazar konumunu güçlendirdi.

ORHAN HOLDİNG

Yurt dışı yatırımlar konusunda en aktif şirketlerden biri. 600 milyon Euro’ya yaklaşan cirosuyla Türkiye’nin en büyük otomotiv yan sanayi gruplarından biri. 2007’de ABD’li otomobil ve kamyon parça üreticisi Dana Corporation’un akışkan iletim hatları şirket hisselerini alan şirket, bu yıl Ocak ayında da Çinli Fuzhou Rocket’in yüzde 51’ini satın aldı. Grubun ayrıca Meksika, İngiltere, İspanya, Slovakya, Fransa ve Romanya, Macaristan ve Güney Kore gibi ülkelerde çeşitli faaliyetleri bulunuyor. Orhan Holding 13 ülkede faaliyette.

AKTAŞ HOLDİNG Son dönemde yurt dışı atağıyla

dikkat çekiyor. Bağımsız yedek pa rça grubunda geniş ürün gamına sahip olan Aktaş, hava süspansiyon körüğü alanında dünyanın iddialı şirketlerinden. Türkiye’nin yanı sıra Brezilya, Bulgaristan, Çin, ABD, Almanya gibi ülkelerde üretimi ve lojistik merkezleri bulunuyor. Grubun Rusya yatırımı da proje aşamasında.

FARPLAS En önemli yurt dışı yatırımı Hindistan’daki otomotiv yedek parça fabrikasi. Farplas bu yatırımıyla Hindistan pazarını hedefliyor. Şirketin İran’da da faaliyetleri bulunuyor.

NURSAN ELEKTRİK

Türkiye’deki tesisinin yanı sıra Bulgaristan’da da üretim yapıyor. Şirket, binek, ticari ve kamyon gibi taşıt araçlarının elektrik donanımları ve akü kablolarını üretiyor.

STANDART PROFİL

Bulgaristan, Güney Afrika, Çin, Fransa, İtalya’da faaliyetleri bulunan Standart Profil, otomotiv sektöründe sızdırmazlık profil sistemleri üretimi yapıyor.

TEKLAS KAUÇUK

Bulgaristan ve Tataristan’da faaliyette.

İNCİ AKÜ

Ukrayna tesisi yıllık 300 bin adetlik akü üretim kapasitesine sahip. Tesiste yaklaşık 50 kişi çalışıyor.

KALE OTO RADYATÖR Fransa’da faaliyetleri bulunuyor.

MURAT TİCARET

Çin fabrikası 3 yıl önce kuruldu.

TIRSAN KARDAN

Şirketin yurt dışında yatırım yapmak amacıyla seçtiği bölge Tataristan oldu.

TRAKYA OTOCAM

Şişe Cam Grubu’na bağlı olan Trakya Otocam’ın Bulgaristan’da 25 milyon dolar yatırımla kurduğu oto cam fabrikası üretime geçti. Şirket Balkanlar’da yaklaşık 400 milyon dolarlık ek yatırım planlıyor. Ayrıca Saint-Gobain Sekurit ile hayata geçirilen 250 milyon dolarlık Tataristan fabrikasının 2013 yılında devreye alınması hedefleniyor. Fabrikada yılda 800 bin araç-set (ön cam, yan cam ve arka cam) üretim yapacak.

YİĞİT AKÜ

Alanının global oyuncularından biri haline geldi. 2006 yılında İtalya’da Scaini fabrikasını aldı. Almanya, Fransa, Brezilya ve Ukrayna gibi ülkelerde ofis yatırımlarının yanı sıra İran ve Azerbaycan’da fabrikaları açıldı Yiğit Akü, know-how sözleşmesiyle de Mısır Akü fabrikasıyla işbirliği başlattı.

29


İKİNCİ EL OTO

PAZARINDA

NELER OLUYOR? 2012 yılında Sıfır araçlarda toplam pazarda düşüş gözlenirken, ikinci el araç talebi, sıfır araçlara kıyasla daha canlı seyrediyor. Yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde ikinci el arabada canlılığın daha da artış göstermesi bekleniyor.

30

yılının ikinci çeyreğini oluşturan Mart Nisan ve Mayıs aylarında sıfır araç pazarında bir düşüş yaşanırken, aynı dönemde 2. El pazarında canlılık devam ediyor. 2012 yılının ikinci çeyreğinde binek ve hafif ticari araçlarda bir önceki yıla göre gözle görülür düşüş gerçekleşti. Aynı dönemde, 2011 yılı son ayında, özellikle sıfır araçlardaki kampanyalar ve iki kere vergi ödemek istemeyen alıcıların talebini 2012 Ocak ayına bırakması, yavaşlayan ikinci el araç pazarının yılın ikinci çeyreğinde sıfır araçlara kıyasla daha canlı geçmesini sağladı. İkinci el araç stokları hala yüksek seviye de olmasına rağmen, araç alımına yönelik talepler de daha iyi seviyelerde. 2012 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın ikinci çeyreğine göre büyüme sağladı.

2012

İkinci el araba pazarının ikinci çeyrekteki durumunu değerlendirdiğimiz zaman. Bu araştırmalarımız binek araçlar açısından baktığımızda fiyatlarda artış görülmektedir. İkinci el fiyatlarında büyük bir artış yaşanmamıştır. Buda tüketiciyi doğrudan etkilemiş ikinci el piyasa hareketlenmeye devam etmektedir.


2012 yılının genel değerlendirmesini ise firmaların hedeflerini yakalayabilmek adına, kurun mevcut değişken olmayan konumundan da yararlanarak çok ciddi kampanyalar düzenlediklerini ve bu durumun talebi canlandırdığını belirterek, özellikle sert geçen kış koşulları sebebiyle ötelenmiş talebin gelecek aylarda karşılanması sayesinde güçlü bir pazar adedi ile karşılaşılabileceğini görülüyor.

DİZEL ARAÇLARA TALEP ARTIYOR Son

yıllarda akaryakıt fiyatlarındaki artışa paralel olarak süren dizel araç eğiliminin geçen yılın tümünü kıyasla ilk çeyrekte oldukça yükseldiği gözlemlendi.2011 yılının aynı aylarına göre veriler 2012 yılında çok yükseklerde seyrediyor. Aynı dönemde, otomatik şanzıman seçeneğinde de artış yaşandı. 2011 yılının genelinde yüzde 25 olan otomatik şanzımanlı araçların oranı, 2012 ikinci çeyreğinde dikkat çekici artış yaşandı. Maliyet açısından daha ekonomik araçlara yönelimin bazı lüks araç üreticilerinin de piyasa koşullarına daha uygun ve ekonomik araç üretmesine neden olur, doğaya daha az karbondioksit salınımı yapan daha çevreci ve daha az yakıt tüketen araçların üretiminin de giderek yaygınlaşmaktadır Vatandaşların da çevreci ve yakıt açısından az maliyetli araçları büyük oranda tercih edilmektedir

İKİNCİ EL PAZARINDAKİ 5 GÖZDE OTOMOBİL FIAT ALBEA Şubat 2012 Fiyatı: 19,000 TL iken Haziran 2012 Fiyatı: 19,000 TL OPEL ASTRA Şubat 2012 Fiyatı: 24,000 TL iken Haziran 2012 Fiyatı: 25,000 TL RENAULT MEGANE 2 Şubat 2012 Fiyatı: 23,000 TL Haziran 2012 Fiyatı: 25,000 TL FORD FOCUS Şubat 2012 Fiyatı: 29,000TL Haziran 2012 Fiyatı: 31,000 TL KİA SORENTO Şubat 2012 Fiyatı: 34,500 TL Haziran 2012 Fiyatı: 38,000 TL

31


YERLİ MARKA İÇİN

KOLLAR SIVANDI HEDEF 2023’TE O YILLIK 4 MİLYON ARAÇ ÜRETİMİ

tomotiv sanayi, Türkiye’de lokomotif sektörlerden biri olarak görülse de, 2011 yılı verilerine bakıldığında ihracattan daha fazla ithalat gerçekleştirdi. özellikle binek otomobil satışlarında büyük bir artışın görüldüğü Türkiye’de bu artış önemli ölçüde ithal araçlardan karşılanıyor. İç pazardaki satışların yüzde 60’tan fazlasını ithalat oluşturuyor.

Türkiye’de son dönemde yerli marka ve yüzde 100 yerli üretim için stratejik planlara sahne olan otomotiv sektöründe, iç pazardaki büyümenin yerli üretimle karşılanması amaçlanıyor. Bu doğrultuda yerli marka otomobilde dört yıl içinde 200 bin adetlik üretim hedefleniyor. Sektördeki bir diğer önemli hedef ise, 2023’te yıllık 4 milyon araçlık üretime imza atmak. 32

Türkiye, 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedeflerken, öte yandan cari açığı da azaltma arayışı içinde. Otomotiv sektörü de bu sıkıntıya çare olmak için son dönemlere yerli marka ve yüzde 1OO yerli üretim için kolları sıvamış durumda. Türkiye’de sektörün İç pazarı büyürken, bu büyümenin yerli üretimle karşılanması hedefleniyor. Dolayısıyla hem sektör kuruluşları hem de kamu nezdinde yerli otomobil markası oluşturmak için çalışmalar hız kazandı. 2012 yılının yerli otomobil markası oluşturma konusunda somut adımların atılacağı bir yıl olması bekleniyor. Bu doğrultuda B ve C segmentinde üretilecek yeril otomobil araç sayısının dört yıl içinde 200 bin adet olması planlanıyor. Sektördeki bir diğer önemli hedef ise 2023’te yıllık 4 milyon araç üretimi yapar duruma gelmek.

Yerli markasının geliştirilmesi konusunda yerli firmalar, tedarik zinciri çapında araştırmalarını sürüyor. Bu amaçla tasarım ve üretim ile ilgili önemli dene-yimlerin kazanıldığını ifade eden sektör aktörleri, Türkiye otomotiv sanayiinin mevcut potansiyelinin önemli bir temel hareket noktası oluşturduğunu dile ge-tirirken, markanın oluşturulmasının ise pazarın vereceği bir karar olduğunu belirtiyor. İç pazarda da tüketici tercihlerinin oluşturduğu yoğun bir rekabet bulunduğunu vurgulayan sektör temsilcileri, “Satış, pazarlama ve servis süreçlerinin gücü otomobil ürününde çok önemlidir. Pazara sürülen yeni bir markanın müşteri güveni, beğenisi ve neticede yeterli talebi kazanması, konunun en önemli ayağını oluşturur” fikrinde birleşiyor. Yetkililer, ayrıca sektörde bu çerçevede 2023 hedefleri doğrultusunda, uygun teşviklerle projelerin desteklenmesi gereğinin de altını çiziyor. Büyük ölçekli projelere destek gelecek Öte yandan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı nisan ayında açıklanan yeni teşvik sisteminin sektör İçin çok önemli destekler getirdiğini belirtiyor. Buna göre yerli marka için otomotiv


YENİ TEŞVİK SİSTEMİ UMUT VERİYOR

Sektör kuruluşları yerli marka otomobil üretimi için atılan adımları desteklerken, yeni teşvik sisteminin de gerek Türkiye gerekse otomotiv sektörü açısından önemli açılımlar sağlayacağı düşüncesinde olduklarını açıklıyor. Sektör aktörleri, yeni teşvik sisteminin cari açığın azaltılması, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi ve teknolojik dönüşümün sağlanması noktalarında önemli katkılar sağlayacağı inancında olduklarını dile geliriyor.

TÜRKİYE, HAFİF TİCARİ ARAÇ ÜRETİMİNDE AB ÜLKELERİ ARASINDA

BİRİNCİ

Türkiye’nin otomotiv sanayi özellikle ticari araçlar- üretirinde önemli kazançlar sağlıyor. Türkiye gelinen noktada AB’ye üye 27 ülke arasında hafif ticari araç üretiminde birinci, otobüs üretiminde ikinci sırada yer alıyor. 2011 yılı İtibarıyla, ticari araçlar, toplam otomotiv İhracatı içinde yüzde 44 pay aldı. Otomotiv sanayi büyük oranda AB ülkeleri ile küresel ortaklığı bulunan firmalardan oluşuyor. Toplam üretimin önemi bir oranını gerçekleştiren bu firmalar, birçok modelin Avrupa’ya ihracatını, üretim üssü olarak gerçekleştiriyor.

sektöründe yapılacak 200 milyon TL üstündeki yatırımlar ile yan sanayide yapılacak 50 milyon TL üstündeki yatı-ranlar desteklenecek. Bakanlık, gerekli kriterleri yakalaması durumunda, motor ve aktarma organları gibi bazı önemli parçalarla ilgili yapılacak yatırımları da stratejik yatırımlar kapsamında desteklemenin mümkün olacağını açıkladı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, stratejik yatırımlar kapsamında bir örnek vererek 50 milyon TL’lik yatırım değeri olan ve 100 kişilik istihdam oluşturacak olan bir yatırıma, devletin sağlayacağı desteğin 33 milyon TL’ye ulaşacağını belirtti. Otomotiv sektöründe üretim kadar Ar-Ge ve tasarım boyutunun da desteklerden yararlanacağı açıklanıyor. 2023’ e kadar üretim yapısı İçindeki yüksek teknolojili ürünlerin payının yüzde 25 seviyesine ve Ar- Ge harcamalarının milli gelir İçindeki payının da yüzde 3 seviyesine çıkarılması planlanıyor. Türkiye’nin üretilecek aracın elektronik parçaları dışında yüzde 70-80’lik bölümünü tedarik edebilecek bir yan sanayiye sahip olduğu belirtiliyor. Dolayısıyla yerli marka otomobil üretimi İçin gerekil olan altyapı ve tedarik konusunda hiçbir sorun olmadığı dile getiriliyor.

33


2012= KRİZ Mİ?

ODD VERİLERİ %21 LİK DARALMAYI İŞARET ETTİ

Otomotiv sektörü son dönemlerde yaşadığı en sarsıntılı dönemi 2012 yılı ile karşısında buldu. Gerek yurt içi rakamlar, gerekse ihracat rakamlarında yaşanan daralma, sektörün bu yıl için olan umutlarını da azalttı. Bu süreçte Dünya genelinde ki bazı markaların karlılık oranlarını arttırdığını açıklaması bir miktar umut verse de, bir çok etken bir araya geldiğinde Otomotiv sektörünün beklenti ve sonuçları tüm ekonomik verilerin dengelerini alt üst ediyor.

34

ODD tarafından açıklanan verilere göre Ocak – Mayıs döneminde otomobil ve hafif ticari araç satışları %20 ,79 azalma gösterdi. Otomobil segmentinde geçtiğimiz yılın aynı dönemlerine göre %16,9 azalma yaşanarak 193 bin 641 adet otomobil satılırken, hafif ticari grubunda ise %29,22’lik bir azalma görülerek 75 bin 924 araç satılabildi. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nden yapılan açıklamada, 2012 yılında otomotiv sektöründe toplam pazarının 775 bin-825 bin adetler aralığında gerçekleşmesinin beklendiği ifade edildi.

Türkiye’de otomobil satışlarının kısa ve orta vadede artacağına inanıyoruz. Dönemsel daralmalar olacaktır. 70’li yıllarla bugünü kıyasladığımızda çok daha fazla araç satıldığını söyleyebiliriz. Geçen sene rekor kırılmıştı. Bu sene o rakamın bir miktar altındayız. Satışlarda yüzde 10 azalma bekliyoruz. O beklenti paralelinde pazar seyrini devam ettiriyor” şeklinde konuştu.

----------------------

BAYRAKTAR DARALMAYI İŞARET ETTİ

Bayraktar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, Türkiye’de otomotiv sektörünün Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında daha yolun başında olduğunu vurguladı. Bayraktar, “Araç sahipliği olarak bakıldığında Avrupa ortalamasının dörtte biri diyebiliriz. Gelişen ve büyümekte olan nüfusu ile

Mustafa Bayraktar

Bayraktar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı


OTOMOTİV İHRACAT RAKAMLARI DENGEDE

AB ülkelerine yapılan otomotiv ihracatı %18 oranında gerilerken, Türk Cumhuriyetlere yapılan ihracat %130 oranında arttı. AB ülkelerinde var olan daralmayı yan sanayi ve diğer ülkelerde ki artış bir miktar dengeledi.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) nisan ayı ihracat raporuna göre, yılın ilk dört ayında otomotiv endüstrisi yüzde 1’lik daralma ile 6 milyar 778 milyon dolarlık ihracata imza attı. OİB tarafından hazırlanan nisan ayı otomotiv endüstrisi ihracat raporununa göre, otomotiv ihracatında genel bir gerileme olmasına rağmen yan sanayi geçtiğimiz dönemlerdeki gibi nisan ayında da artışla birlikte endüstrinin en fazla ihracat yapan ürün grubu oldu. Otomotiv yan sanayi, geçtiğimiz ay bir önceki yılın aynı dönemine göre dış satışlarını yüzde 1 artırarak 700 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

AB ÜLKELERİNDE Kİ KRİZ ETKİLİYOR

AB ülkelerinde ki kriz, Türkiye ve Türk Otomotiv sektörünü oldukça etkiliyor. Yanı başımızda ki Yunanistan ve akabinde ki diğer “krize yakın” Avrupa ülkeleri, ekonomik canlılıkları ve gelir dengeleri değiştiği için daralma ve daha az tüketime yöneliyor. Bu ise diğer tüm Avrupa Ülkelerini ve Türkiye’yi “daha temkinli” davranmaya zorluyor. Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, AB ülkelerinde yaşanan finansal sıkıntıların derinleşmesi durumunda otomotiv endüstrisinin özellikle orta ve uzun vadede ciddi sıkıntılarla karşılaşabileceğini söylüyor. Sabuncu, “Otomotiv ihracatının yüzde 72’si Avrupa Birliğine (AB) gidiyor. Bu çok çok büyük bir oran, rakam. Oradaki bir daralmaya karşılık, kalan yüzde 30’daki artışın çok daha fazla olması lazım. Onu dengelemesi yönünde bir miktar olumlu katkısı var, ama o eksiyi artıya çevirebilecek bir durumda değil diğer pazarlar” dedi.

HÜKÜMET ETKİSİ İÇ PAZARI FRENLİYOR Hükümetin geçtiğimiz yıl hafif ticari araçlar ve 1,600 cc üzeri araçlar için ÖTV artışları getirmesinin ardından bu segmentlerde satışlarda azalmalar gözleniyor. Bunun yanı sıra, ekonomi yönetiminin bankaların kredi büyümesini frenlemek ve cari açığı azaltmaya yönelik aldığı tedbirler özellikle otomobil satışları üzerinde etkili olmaya devam ediyor.

BENZİN TÜKETİMİ BİLE AZALDI

Petrol Sanayi Derneği (PETDER) akaryakıt tüketimine ilişkin ilk çeyrek sonuçlarını açıkladı. Yılın ilk üç ayında benzin satışları yüzde 9.1, oto gaz satışları yüzde 1.8 azaldı, motorin satışları yüzde 6.2 arttı. Benzin tüketiminin azalmasında ilk üç ayda pompa fiyatının 5 liraya kadar yaklaşması etkili oldu. Toplam otomotiv yakıtları tüketimi ilk çeyrekte yüzde 2.9 artarak 5.16 milyon metreküp oldu.

KOÇ’TAN TEDBİR TALEBİ

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, Dünya Ekonomik Forumu’nda CNBC-e’nin sorularını yanıtladı. Koç şunları söyledi: “Avrupa’nın dağılması çok vahim olur. Yunanistan’ın durumuna bakıyoruz, en önemli sorun bir araya gelip karar alınamaması. Bu böyle oldukça her şeyi Almanya’nın sırtına yüklemek doğru bir yaklaşım değil. Bu siyasi krize doğru gidebilir. Her ne kadar ekonomimiz iyi gidiyorsa da, Avrupa’yla çok entegre olduğumuz için kriz derinleşirse bundan etkilenmememiz söz konusu olamaz. Türkiye’nin ek tedbir almaması lazım ama çok temkinli olması lazım.”

TEDBİRLİ DAVRANMAK ARTIK MECBURİYET

Otomotiv sektörünün özellikle 2. El bölümünde de, bu sürecin yaşandığı gözle görülür oranlarda hissediliyor. Bu ise, 2. El araç satan galerici esnafın özellikle bu dönemde daha tedbirli olması gerekliliğini de ortaya koyuyor. Konu ile ilgili açıklama yapan MASFED Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Şimşek, galerici esnafın özellikle bu dönemde daha tedbirli satın almalar yapması gerektiğinin altını çizerken, tüketimin azalabileceği ve otomotiv sektörüne farklı yansımalar vereceği düşünülen süreçte, sermayeleri dahilinde araç satın alması yapacak galerici esnafın gelir – gider dengelerini doğru kontrol etmelerini, özellikle riskler alınarak yapılabilecek satınalma ve satışlara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

35


oto yardım

Yılın ilk çeyreğinde sahibinden.com’da kaç adet ilan verildi? Bu ilanların ne kadarı otomobil kategorisindeydi? En çok ilan veren şehirler hangileri? 2012 yılının birinci çeyreğinde sahibinden.com’a 7 milyona yakın ilan verildi. Bu ilanların yüzde 12’si otomobil kategorisine ait. İlanların yüzde 57’si İstanbul’dan verildi. İstanbul’u sırasıyla Ankara, İzmir ve Antalya takip etti.

İlk çeyrekte sahibinden. com aracılığıyla satılan ya da kiralanan vasıta sayısı ne kadar oldu? İlk çeyrekte, yaklaşık 300 bin adet vasıta sahibinden.com aracılığıyla satıldı ya da kiralandı. Günde 3 bin 249, saatte 135 vasıta satılıp ya da kiralanırken; günde bin 906, saatte 79 otomobil satıldı veya kiralandı.

En çok tercih edilen markalar hangileri oldu? Markalar bazında, ilan giriş tarihinden bağımsız olarak, ilk çeyrekte en çok tercih edilen marka Renault oldu. Renault’u sırasıyla Fiat, Opel ve Ford izledi.

Emre Erşahin sahibinden.com Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı sahibinden.com’a 01.01.2012 – 31.03.2012 tarihleri arasında toplam 1 milyon 494 bin 460 adet vasıta ilanı girildi

İlk çeyrekte en çok satılan modeller ve ortalama fiyatları nasıl şekillendi? İlan giriş tarihinden bağımsız olarak 01.01.2012 – 31.03.2012 tarihleri arasında satılan otomobillerde: -En çok satılan model olan Renault Megane, ortalama 23 bin 500 TL fiyattan satıldı. -Ford Focus ortalama 27 bin 500 TL fiyattan, -Opel Astra ortalama 22 bin 750 TL fiyattan, -Toyota Corolla ortalama 19 bin 200 TL fiyattan satışı gerçekleşen modeller oldu.

Yılın ilk çeyreğinde En hızlı satılan markalar sahibinden.com’da kaç hangileri oldu? adet vasıta ilanı verildi? İlan

36

giriş

tarihinden

bağımsız

olarak,

01.01.2012 – 31.03.2012 tarihleri arasında en çok satılan 10 marka otomobilde, satışı en hızlı gerçekleşen marka ortalama Renault oldu. Renault’u Hyundai, Fiat ile Opel takip etti. İlk çeyrekte sahibinden.com aracılığıyla satılan otomobillerin renk, yakıt, model, vites ve kasa tiplerine göre en çok tercih edilenlerini belirtebilir misiniz? İlan giriş tarihinden bağımsız olarak, 01.01.2012 – 31.03.2012 tarihleri arasında sahibinden.com aracılığıyla satılan otomobillerde, en çok tercih edilen renkler yüzde 22 ile beyaz, yüzde 20 ile gümüş gri ve yüzde 11 ile gri oldu. En az tercih edilen renkler ise pembe, turuncu ve mor olarak şekillendi. Yüzde 38,5 oranla en çok benzin & LPG’li modeller tercih edilirken, benzinli modeller yüzde 35,4 ve dizel modeller yüzde 26,1 oranında tercih edildi. En çok 2008, 2006 ve 2004 model otomobiller tercih edildi. Manuel vites otomobiller, otomatik vites


edildi. Yüzde 56,7 ile en çok sedan kasa otomobiller tercih edilirken, yüzde %0,4 ile en az cabrio kasalar tercih edildi.

Benzin zamlarının yakıt türüne göre araç satışlarına etkisini değerlendirir misiniz? 2011 Mart ayında gerçekleşen benzin zammından sonra benzin & LPG’li araçların ilan sayılarında yüzde 1’lik bir artış görülürken, 2012 Mart ayında yapılan zamdan sonra yüzde 5’lik bir artış yaşandı. 2011 Mart ayında gerçekleşen benzin zammından sonra benzinli araçların ilan sayısında bir değişiklik olmazken, 2012 Mart ayındaki zamdan sonra yüzde 3’lük bir artış yaşandı. 2011 Mart ayında gerçekleşen benzin zammından sonra dizel araçların ilan sayısında yüzde 2’lik bir düşüş görülürken, 2012 Mart ayındaki zamdan sonra ilan sayısında herhangi bir değişiklik olmadı. Yine aynı dönemlere baktığımızda, 2011 yılında gerçekleşen zamdan sonra sahibinden.com’da satılan benzin & LPG’li otomobillerin adetlerinde yüzde 13’lük bir artış söz konusu. 2012’de ise artış adetleri yüzde 6 olarak karşımıza çıkıyor. Benzinli araçlarda ise 2011’de yüzde 16 olan satış adedinin 2012’de yüzde 5 olduğunu söyleyebiliriz. Dizel araçlara 2011’deki ilginin daha fazla olduğunu ekleyebiliriz. 2011’de aynı tarihlerde yüzde 16 olan satış adedi, 2012’de yüzde 2 olarak karşımıza çıkıyor.

sahibinden.com kullanıcıları vasıtalarını satarken oldukça yaratıcı ilanlar veriyorlar. Öyle ki bu ilanlarda kullanılan tanımlamalar internette fenomen oldu

bile diyebiliriz. Bu tanımlardan en çok kullanılanları örneklendirebilir misiniz? Sattıkları

vasıtalara

dikkat

çekmek

isteyen

sahibinden.com

kullanıcıları tarafından tercih edilen ve en çok dikkat çeken tanımlamaların başında az hasarlı araçlar için kullanılan “çıtır hasarlı” ve “tatlı kazalı” geliyor. “Bel altı çiziklerden dolayı boyalı”, “keyfekeder boyalı”, “kılcal çizik” ikinci el araç ilanlarının büyük çoğunluğunda kullanılan en ilginç tanımlamalar olarak öne çıkıyor. Pert kaydı bulunan araçları tanımlamak için kullanılan “tatlı pert”in yanında, motosiklet ilanlarında, motorun performansının yüksek olduğunu anlatmak için “ciğeri sağlam” tercih ediliyor.

araçlar için kullanılan “yer uçağı” tanımının yanında, aracın kilometresinin neden düşük olduğunu açıklamak ve az kullanıldığını belirtmek isteyenler ise “garaj arabası”, “sadece hafta sonları kullanıldı” gibi tanımlamaları tercih ediyor. latmak için “full + full”, “daha dolusu yok”, “kuruş masrafı yok” gibi tanımlamalar kullanılıyor.

37


KADINLAR EN ÇOK HANGİ ARABALARI TERCİH EDİYOR

Türkiye’de sürücü belgesi sahibi kadınların sayısı gün geçtikçe artıyor. Peki, kadınlar araba seçiminde nasıl hareket ediyor?

O

nlar için arabalarının kaç beygir gücünde olduğu ya da motorunun hiç önemi yok. Arabanın nasıl göründüğü, rengi, iç döşemesinin şıklığı önemli. Favori renkleri de siyah, kırmızı ve beyaz…

Kadınların hayatta ki seçimlerinde olduğu gibi araba tercihlerinde de güvenliğe önem veriyor. Kadınlar araba ararken en çok SUV(Sport Utility Vehicles- Sportif Amaçlı Araç-) tipi araçları tercih ediyorlar. Araştırmalar gösteriyor ki SUV tipi araçlar listenin başını çekerken sıralamanın devamında hatchback modeller, sedan modeller, spor(coupe) ,üstü açık modeller (cabriolet) sıralanıyor. SUV tipi araçlar ortalama bir otomobilden daha büyük ama klasik bir arazi aracından daha küçük olan, böylece hem bir arazi aracı gibi görkemli, hem de küçük bir araba kadar kullanımı kolay araçlar. Kadınlar bu arabalar sayesinde hem güvenliği hem de rahatlığı ön planda tutuyor. SUV tipi araçların tercih edilme nedenleri ise şöyle sıralayabiliriz: Kadın sürücüler trafikte karşılaştıkları rahatsız edici durumlar için SUV tipi araçlar seçiliyor. Bu tür araçlarda güvenlik ön planda. Kadınlar kendilerini, yakınlarını kazalardan koruyacak araçlar seçiyor. Bu tip araçlar geniş iç hacmiyle farklı rollere uygun olmaları. SUV tipi araçlar seyahatlerde, çocuklu ailelerin gezilerinde ve birçok yönde kullanılabilir. Kısacası kadınlara rahat ve aktif bir yaşam tarzı sunmakta bu araçlar. Kadınların bu yüzden en çok tercih ettiği araçlar SUV tipi araçlar.

38


Kadınların arabada en çok tercih ettiği renkler Kadınların arabada en çok tercih ettiği renk siyah. Siyahtan sonra tercih edilen renkler beyaz, kırmızı, gümüş ile diğer renkler sıralanıyor. Dünyada en çok tercih edilen renk ise beyaz.

En çok tercih edilen renk beyaz iken kadınlar neden siyah araçları tercih ediyor?

Renkler, dalga boyları ve titreşimlerine göre insan psikolojisini derinden etkiliyor. Siyah ise renk dünyasının dışında yer alıyor. Çünkü siyah tüm renklerin kaybolduğu bir alan renk değil. Siyahın önemli bir özelliği de kamufle etme, bir şeylerin üzerini kapama özelliğidir. Kadınlar trafikte sürekli tacize maruz kalıyor. Kadınlarda kendilerini korumak için erkek egemen toplumun kurallarına göre oynama gereği hissediyor. Kadınlar trafikte belki de kendilerini böyle anlatmayı tercih ediyorlar. Otomobil sürücüleri içerisinde bayanların apayrı bir yeri vardır. Çünkü onların kendilerine özgü araba sürüş stilleri, kendilerine özgü araba marka ve modelleri vardır. Son yıllarda erkek sürücülerin, kazaların daha çok kadın sürücülerden kaynaklandığı şeklinde şikâyeti ve kadın sürücü sayısının iyice artması sonucu otomobil üreticisi

Kadın sürücülerin satın alacakları otomobilden beklentileri erkeklerden farklı. Mesela erkekler, öncelikle markaya karar veriyor. Çünkü seçeceği markanın kimliği olacağını düşünüyor. Sonra motor gücüne, ne kadar benzin yaktığına, fiyatına ve dayanıklılığına en son da rengine ve iç mekânının tasarımına bakıyor.

Otomobil almaya niyetlenen Türk kadınları ise öncelikle tercihi otomatik vites olup olmadığını Küçük yani kolay park edilebilecek modelleri tercih ediyorlar. Sedan modelleri zorda kalmadıkları sürece almıyorlar. Küçük otomobil istiyorlar ama bagajlarının geniş olmasına dikkat ediyorlar. Her kadın sürücü için bagaj aynı zamanda gardırop demek. Bagajda mutlaka yedek ayakkabılar ve kıyafetler vardır. Otomobilin görüntüsü kadınlar için çok önemli. Ferah ve iç açıcı olmalı. Koyu renk otomobilleri pek beğenmiyorlar. Son yıllarda beyaz en gözde renkleri. Artık mavi ve uçuk kahverengi tonları da talep görüyor

olan firmalar, kadınsürücülerin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak birbirinden farklı ve güzel araba modelleri üretmeye başladılar.

İşte kadın sürücülerin en çok tercih ettiği otomobiller;

Bayanlar için arabalarının kaç beygir gücünde olduğu, markası ve motoru değil, nasıl göründüğü, rengi, iç döşemesinin ne kadar şık olduğu önemli. Mesela koyu renk arabaları pek sevmiyorlar. En gözde renkleri beyaz.Erkekler otomobiller hakkında konuşmaya başlayınca ortamı terk eden, eşinin kullandığı otomobilde sağ koltuğa kurulan kadınlar artık kendi arabasını kullanıyor.

Otomobil sahibi kadınlar içinde ilk grubu, otomobillerini babaları alan öğrenciler ve 25 yaş altı sürücülerin oluşturduğunu söylüyor. Üniversite ortamında araba kullanan bu tipler eğlenceli ve renkli modelleri tercih ediyor. En çok Nissan Micra, MINI Cooper, Audi A3, Peugeot 107 kullanıyorlar. 39


1)Sizi yakından tanıyabilir miyiz ?

Genel olarak ikimizde tekerleği ,paletleri olan her türlü aracı tasarlıyoruz. Yapmış olduğumuz işler içerisinde otomobil , ticari araçlar, iş makinesi, askeri araç tasarımları mevcut, ayrıca karsanın New tork taksi projesinde tasarımcı olarak çalıştık. Şu an üzerinde çalıştığımız bir kaç adet proje var. Freelance olarak çalışmaya devam etmekteyiz.

2) Otomotiv’e ilgi duymanıza neler sebep oldu?

Biz küçük yaşlardayken bizim ailede araba yoktu biz de hevesimizi kara şimşek izleyerek,otomobil dergileri alarak ve araba resimleri çizerek gidermeye çalıştık.

İki kardeş tasarımcı Evrim Özgün ve Evren Özgün, yerli otomobilin tasarımının da yerli olmasını istedikleri için 2 farklı tasarım yaparak üretim için destek aramaya başladı. Geliştirdikleri ‘Atmaca’ isimli süper spor otomobilin üretimi için de yurtdışı bağlantılı bir firmayla sözleşme imzaladılar.Türkiye’de otomotiv tasarımı hakkında merak edilen soruları Oto Türkiye için cevapladır. 40

3) İki kardeş otomotiv tasarımına nasıl başladınız ?

Aradan yıllar geçtikçe bu heves, profesyonel bir yöne doğru ilerledi.Yıllarca karakalem çizimi ve yağlı boya ile elimizi alıştırdık ve sürekli gözlem yaparak tasarım bilgimizi arttırdık.Hacettepe Üniversitesinde iç mimarlık ve çevre tasarım bölümünü bitirmemizle de tasarımın genel,temel disiplinini pekiştirmede yardımcı bir unsur oldu.2007 yılında da İtalya da düzenlenen ve dünya çapında sadece 12 tasarımcının davet edildiği bir yarışmaya ( Berman)davet edildik ve yarışmada özel sertifika aldık.

4) Geliştirdiğiniz ‘Atmaca’ süper spor otomobili anlatır mısınız?

Atmaca süper spor segment aracın kısaca hikayesi şöyle.Aslında bu araç,bir tepki den doğan bir tasarım oldu.Yıllardır bu millete İtalyanların külüstürlerini kakalayıp durmuşlar hem de yerli adı altında,birde güzel kuş isimleri takmışlar. Bu araçların yerli malı olduğuna da inandırmışlar.Bu durum,bizi içten içe yıllardır kemirmiştir. Bizde dedik ki öyle bir otomobil tasarlayalım ki hem İtalyanların ünlü Ferrari’sine, Lamborghini’sine tasarım olarak rakip olabilsin,aynı zamanda da alıştığımız kuş serisinin bir devamı olsun.


5)Bu araçları geliştirirken destek gördünüz mü?

Araçların dış ve iç tasarımların kendimiz yapıyoruz herhangi bir destek almıyoruz.Fakat üretim safhasına gelindiğinde projenin mühendislik ve üretimiyle ilgili her türlü maliyeti çok pahalı bir süreç olduğundan tabi ki de büyük yatırımcıların,firmaların,iş adamlarının desteğine ihtiyacımız var.

6) Türkiye’de otomotiv tasarımını konusunda neler yapılıyor? Sizce yapılanlar yeterli mi?

Türkiye de otomobil tasarımı ile ilgili çok önemli bir gelişme olmuyor çünkü Türkiye’nin henüz bir otomobili yok.Türkiye şu an sadece yabancıların taşeronluğunu yapıyor yani örnek olarak bir yabancı markanın Türkiye’de üretimi yapılıyor ,parçaları birleştiriliyor v.s. fakat bütün bu araçlar yurt dışına ait olduğu için işin tasarım,imaj,prestij,gerçek kazanç kısmı marka sahibi ülkeye gidiyor,bize bunun ameleliğini yapmak kalıyor. Bizce bir otomobil,bir ülkenin kartvizitidir.Dikkat edin büyük ülke başkanlarının çoğu kendi ülkelerinin markalarını makam aracı yaparlar.Bizimkiler de durum malum, kartvizit yok.

7) İki kardeş olarak araba tasarımı yaparken zorluk çektiniz mi?

Tabi ki zorluk çektik çünkü otomobili olmayan ve birkaç tane ticari araca yönelik tasarım stüdyosu olan bir ülkede otomobil tasarımcısı olmaya karar vermek bir hayli cesaret isteyen bir durum.

8) Yerli tasarımcı olarak ileriye yönelik projeleriniz nelerdir?

İleri dönük en büyük hedefimiz yerli otomobil tasarımı ve ayrıca atmacanın bir adet olsa bile bir prototipini ürettirmek, bu tip prototip üretimler kimi firma tanıtımlarında oldukça ses getirir diye düşünüyoruz. Firmasını ülkeye tanıtmak isteyen olursa Atamaca bu konuda çok dikkat çekici bir ürün, malum reklam stratejileri. Bunun dışında elektrikli araçlarla ilgili olumlu gelişmeler var ve bununla ilgili bir projede tasarım yapmayı da isteriz.

9)Türkiye’de sizin gibi genç tasarımcılar yetişmesi için genç arkadaşlara tavsiyeleriniz nelerdir ?

Genç arkadaşlara tavsiyemiz şu olur;otomobil tasarımı,dünyada mühendislik mimarlık gibi oturmuş bir meslek çünkü kendi markaları var tasarımlarını yapıyorlar. Türkiye’de şimdilik böyle bir durum yok. Bu yüzden normalden daha fazla çalışmalarını tavsiye ederiz tabi ki yurt dışına gitmeyeceklerse.

2007 İtalya yılında da nen ve da düzenle adece ında s dünya çap t cının dave ım r a s ta 2 1 er ışmaya (B r a y ir b i iğ edild dildik ve e t e v a d ) n ma el sertiz ö a d a m yarış fika aldık.

10) Geliştirdiğiniz iki araç tasarımı için yurt dışından firmayla sözleşme imzaladınız bu konuda neler söylemek istersiniz ?

Geliştirdiğimiz iki adet sedan “c” segmentinde ki tescilli binek otomobilin tasarımını Türkiye’de satmayı düşünüyoruz. Çünkü bu araçlar, yerli otomobil projesi için tasarlanmış otomobiller. Yurt dışı bağlantılı sözleşme ise Atmaca spor otomobil için yapılmış bir sözleşmedir.Özel koşulları olan bir sözleşme olduğu için Türkiye’den gelebilecek bir talep önceliklidir.Çünkü Türkiye’de üretilmesi daha öncelikli tercihimizdir.

41


İKİ ALMANIN MERCEDES E63 Amg Vagon

Almanların iki muhteşem otomotivi BMW M5 ve Mercedes E63 AMG teknik özellikleri, iç ve dış mekân tasarımları karşı karşıya geliyor. ercedes, hız arayıp station vagon’dan vazgeçemeyenler için bu isteği fazlaca karşılayacak olan modeli olan 2012 Mercedes e63 amg wagon‘u sunuyor. 2012 Mercedes E63 AMG wagon station, wagon otomobil olmasına karşın teknolojik özellikleri, yol tutuşu ve son derece güçlü motoru ile wagon otomobil kavramının dışına çıkıyor. Bu aracın gücü için söyleyeceğim tek kelime şu ki wagon olmasına karşın 2012 BMW m5 ile aynı hızlanma değerlerine sahipler.2012 Mercedes E63 AMG wagon teknik özellikleri 5,5 litrelik V8 motor çift turbo ile görev yapıyor.

M

Bu motor Mercedes e63 amg wagon‘a 518 beygir güç ve 516 nm tork sağlıyor. Fakat amg performans paketini alacak olursanız 2012 Mercedes e63 amg wagon size 550 beygir güç ve 590 nm tork ile sunuluyor.7 ileri otomatik şanzımana sahip olan Mercedes E63 AMG Wagon 1942 kg ağırlığa sahip.0-100 hızlanmasını sadece 4,3 saniyede tamamlayan otomobil maksimum olarak 250 km hıza çıkıyor. Tabi bu elektronik olarak sınırlandırılmış motorun değeridir. 2012 Mercedes E63 AMG Wagon 19 inçlik jantlarla satışa sunuluyor. Bu jantlar önlerde 255/35R19 arkalarda ise 285/30R-19 ebadındaki lastiklerle satışa sunuluyor. Ayarlanabilir süspansiyonları sayesinde kaya gibi sert süspansiyon sistemine sahip olabilen E63, gerekli ayarlar yapıldıktan sonra konforlu bir uzun yol arabasına dönüşebiliyor. 42

550 beygir güç ve 590 nm tork


KAPIŞMASI BMW M5 SEDAN

4,7 saniyede 100 km/s hız ükemmellik ve güzellik bir arada. Dış tasarımında iki dünyanın en iyisinin birleşimi; klasik şıklık ve meydan okuyan bir performans. En yüksek standartları sadece bir kıstas olarak kullanan bir otomobil tasarımı. BMW M5 Sedan’ın iç tasarımı, önce şaşırtan ardından heyecanlandıran şık bir sedan tarzına sahip bir spor otomobili çağrıştırıyor. BMW M5 Sedan’ın iç tasarımına, bir sedana göre heyecan verici bir kontrast oluşturan sportif bir atmosfer hâkimdir. Her şey, sürücü odaklıdır. Ön gövde V10 yüksek devirli motor. Opsiyon el spoyler sadece bagajı kontrol etmenize yardımcı olmuyor, arka difüzör, çamurluk ile birlikte rüzgâr direncinin etkilerini azaltıyor. Motor ve yürüyen aksam: V10 yüksek devirli motor. Motorun sunacağı gücü “M” harfini gördükten sonra tahmin etmek zor değil. 507 bg, 5 litre hacim, 6.100 dev/dk da 520 Nm azami tork V10 yüksek devir motorun gaz pedalına basılmasına karşı tek bir cevabı var: güç üretimi.

M

Akıl almaz bir itmeyle BMW M5 4,7 saniye gibi az bir sürede 100 km/s hıza ulaşır. Adaptif Farlar. Virajlı yollarda gece sürüşü mü? Opsiyon el olarak sunulan BMW M5 Adaptif Farlar ile güvenliği dikkate değer oranda arttırıyor. Motor ve yürüyen aksam: V10 yüksek devirli motor. Motorun sunacağı gücü “M” harfini gördükten sonra tahmin etmek zor değil. 507 bg, 5 litre hacim, 6.100 dev/dak da 520 Nm azami tork V10 yüksek devir motorun gaz pedalına basılmasına karşı tek bir cevabı var: güç üretimi. Akıl almaz bir itmeyle BMW M5 4,7 saniye gibi az bir sürede 100 km/s hıza ulaşır akıllı güvenlik. 43


7G-Tronic Şanzıman comfort, sport, sport+ ve manuel modları Test aracımızdaki dinamik olarak şişen ön koltuklar, virajın sizi yatıracağı tarafı şişirerek koltuğun dışına savrulmanızı engellerken bir yandan da masaj yapma kabiliyetine sahipler. Sessiz iç mekân, gaz pedalına sert dokunuşlarınızda çıkan V8 homurtuları ve eşsiz egzoz sesi ile bozuluyor. Bu kadar hızlı araçlarda alışık olmadığımız şekilde 5 kişilik geniş bir yaşam alanı sunulması, bu aracı tam bir aile sporcusu haline getiriyor. Park moduna ufak bir düğme yardımıyla geçen 7G-Tronic şanzımanın comfort, sport, sport+ ve manüel modları bulunuyor. Vites kolunun yanındaki 3 butonun üstündeki çevirmeli kumanda sayesinde bu ayarlardan istediğinizi seçebiliyorsunuz. Bu kumandanın altında E63 AMG’yi dizginlemeye yarayan ESP butonu yer alıyor. En gelişmiş ESP sistemi olan ESP Premium’u kullanan otomobilde sistem tamamen kapatılabiliyorken, ESP Sport modu sayesinde ufak kaymalar da yaşayabilirsiniz. Bunun altındaki buton ise AMG’nin özel tasarladığı süspansiyon sisteminin sertliğini iki kademeli olarak kontrol etmeye yarıyor. En altta bulunan AMG logolu buton, bütün bu ayarları yapmaya uğraşmadan sportif bir sürüş için gerekenleri hızlı bir şekilde yapmayı sağlıyor. 320 km/s kadranı ve vites kolunun konumunu saymazsak, E serisinden bir farkı olmayan aracın yaşam alanı çok ferah. Arka kısımda geniş bir diz mesafesi sunan E63 AMG’nin bagaj hacmi tam 540 litre.

ir Ayarlanabil sinde onları saye süspansiy iyon rt süspans 3, e s i ib g a y ka ilen E6 sahip olab sonra sistemine yapıldıktan r a rl a y a li ına gerek yol arabas n u z u ir b konforlu or. dönüşebiliy

SONUÇ L MÜKEMME

44


M çok işlevli direksiyon simidi mekânı özel kılıyor. Her şey sportif sürüş tarzı ve yolcu konforunu aynı anda sunabilmek için. Sportif sürüş ayrıcalıklı güvenlik gerektirir. M5 in güvenlik paketinde sürücü, ön yolcu, yan ve baş hava yastıkları bulunur. Tüm hava yastıkları mükemmel bir şekilde ayarlanmış güvenlik elektronik sistemleri tarafından yönetilir ve her yastığın doğru açıda ve etkiyi en aza indirecek şekilde açılmasını sağlar. Bu sistem aynı zamanda emniyet kemeri gergilerini aktive eder. Yüksek. Performanslı frenler ve lastikler. BMW M5 in motor gücü, olağanüstü frenlerinin performansıyla mükemmel biçimde tamamlanır: BMW M5 in gücünü park halindeyken bile hissedebilirsiniz Sonuç ise konfordan ödün vermeyen sportif sürüş keyfi. Araca binişiniz ile birlikte duyularınız harekete geçiyor. Özel bir şeffaflık ile kırmızı oklu göstergeler devamlı beyaz ışıklandırılıyor üstün kaliteli deri döşeme Merino ve özenle döşenmiş iç kaplamalar..

45


Home

Profile

SOS YAL med ya Çok az marka yada çok az ürün vardır ki istemeden bile olsa kendisini sürekli reklam etsin. Sosyal medya, bunun en yeni ve en büyük örneği. Her ne kadar Avrupa sathında bazı ülkelerde basın yayın aracılığı ile facebook ve twitter duyurumları yasaklanmış olsa da, halen ülkemizde bir çok haber bülteninde, magazin programında bu isimleri sık sık duyuyoruz.

Friends

Wall

Inbox

Info

Photos

Video

Sosyal Medya Nedir? İçeriğini üretenlerin aynı zamanda tükettiği, halka açık medya platformunun adıdır “sosyal medya”. Bir habercinin haber yapması yerinde milyonlarca kişinin farklı kaynaklardan haber üretmesi, ve yine bunu takip eden milyonlarca kişinin haber yada paylaşımın etkisi ile bir yöne ilerleyebilmesidir sosyal medya. Bu güne dek takip ettiğiniz tüm medya birimlerinin, tv’lerin, radyoların, gazetelerin, dergilerin ve daha nicelerinin aksine.. Her isteyenin katkı sağladığı ortak bir alandır “sosyal medya”.

Büyük olan kendileri mi, etkileri mi? O kadar büyükler ki, artık anlatmak için sınırlar ve tanımlamalar yetişmiyor. Bir garajda yazılımına başlanan facebook, şu an dünyanın en değerli şirketleri arasında. Etkileri ise maliyetinden ve şirket değerinden daha büyük. Twitter ise daha medeni, daha “sosyal medya” tanımına yakın. Van depreminin hemen ardından #Van 393.617 adet twitle dünyaya duyuruldu. Biz bile henüz olayın şokundayken, twitter da Van mesajları yağıyordu. Birkaç gün sonra ise, Ahmet Tezcan’ın #evimevimdirvan mesajı ile tam bir patlama yaşandı ve sosyal medyada başlayan kampanya ekranlara taşarak gerçek bir sosyal sorumluluk kampanyasına dönüştü. Sonuç ise daha ilginç. Depremde zarar görenlerin bir yıl boyunca evinde kalması için bir gün içerisinde sadece İstanbul’dan başvuranların sayısı “17.000” kişi…

Türk usulü Sosyal Medya! Dünyanın bir çok yerinde aynı zamanda kurumsal iletişim içinde kullanılan sosyal medya, ülkemizde ise, önce hane halkının eğlencesi, evin erkek çocuğunun kız, kız çocuğunun erkek arkadaş bulma servisi haline geliverdi. Hayallerden oluşan kişilik şablonları ile önce fake(sahte) resimler ve bilgiler, sonralarında ise mecburiyetten gerçekleri profillerde ve bilgilerde yer almaya başladı. Belli bir yaş gurubu için facebook halen “çapkınlık yeri” olarak yaşantısına devam ediyor. Bir kısmı ise, lise çağlarında yaşadığı aşklarını bulmak için halen arama yapıyor.

46


Settings

Logout

Arama

Artık daha mı sosyaliz? Kimilerine göre kapitalizmin bitişi “sosyal medya”. Birilerinin dikte ettiklerini, sadece parası olanların bilgilerini değil, herkesin benimsediği kaynakları bulmak anlamına geliyor sosyal medya. Bu sayede ise insanlar çok daha özgürlükçü bir yaşam la karşı karşıya. İstediği bilgiye istediği kaynağa özgün derleyiciler sayesinde ulaşabilen, daha atak, bilgiyi daha etkin kullanabilen bir sosyo siber nesil! İnternetin ve bilgisayar ekranlarının aileleri ve çocukları asosyalleştirdiğini ve toplumdan koparttığını düşünenler bu günlerde sessiz. Nitekim, yaşanan bunca sosyal paylaşım ve birliktelik, bir anne bana için oğlunun listesinde ki yüzü aşkın tanıdık.. Hepsi alt alta toplanınca yeni gerçeğimiz daha açık. Artık daha sosyaliz.

Zararlarından nasıl kurtuluruz? •Yeni yetme çağında yer alan çocuklarınız için ne yazık ki yapılabilecek pek bişey yok. Onlar interneti kullanırken bile sizden farklı bir dünyaya yol açıyorlar zaten. En azından artık leyleklere inanmıyorlar. Ama yinede tavsiyedir ki, onları bilgisayarlardan ve yeni sosyal hayatından engellemektense, onlara doğru ve motive edici örnekler göstererek, iyi bir sosyal medya üyesi olmasını sağlayabilirsiniz. •Eşinizin, bu tür alanlarda çok fazla bulunduğunu düşünüyorsanız, ona da bilgisayarı yasaklamak ya da sürekli gürültü çıkartarak dikkatini dağıtmak yerine, aynı sosyal ağın içerisinde yer almaya çalışın. Bu sayede neler yaptığını da daha rahat görebilir, belki bu sayede sizde biraz sosyalleşebilirsiniz. •Kendiniz için ise; •İş yerinizde patronun gözünün içine baka baka sosyalleşmeye çalışmanız sizi sosyal bir işsiz yapabilir. Ama bunun yerine çalıştığınız kurumun sosyal medya temsilcisi olmayı deneyebilir ve bu sayede tam bir sosyal medya uzmanı olabilirsiniz. Böyle iş mi olur diye düşünmeyin çünkü, Türkiye İş Kurumunun Türk Meslekler sözlüğünde ”2432.06” numaralı kod ile “Sosyal Medya Uzmanlığı” diye bir meslek var artık •Sosyal medyayı kendinize yeni arkadaşlar edinmek için kullanabilirsiniz, ama bunun anlamı herkesin arkadaşınız olabileceği değildir. Flört durumlarını bir kenara koyup, bilgisayarınızı daha verimli işler için kullanın. Düşündüğünüz verimli iş ise asla oyun oynamak olmasın.

Türkiye İş Kurumunun Türk Meslekler Sözlüğüne ”2432.06” meslek koduyla alınan ”Sosyal Medya Uzmanı”nın Meslek Ana Grubu ”Profesyonel Meslek Mensupları”, meslek alt ana grubu da ”İş ve yönetim ile ilgili profesyonel meslek mensupları” olarak belirlendi. Sözlükte, meslek grubu ‘’satış, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili profesyonel meslek mensupları”, meslek birim grubu ”Halkla ilişkiler ile ilgili profesyonel meslek mensupları”, gereken minimum eğitim düzeyi de ”Lisans” olarak belirlenen ”Sosyal Medya Uzmanı”nın meslek tanımı işe şöyle: ”Sosyal medya ağlarında marka ve firma ya da şahıs hakkında konuşmaları takip eden ve sosyal ağlarda firma ve marka hakkında neler yazıldığını takip ederek buna uygun iletişim stratejisi belirleyen ve uygulayan kişidir.”

•Sosyal medya sitelerine, haber sitelerine baktığınız kadar vakit ayırırsanız bir süre sonra sıkıldığınızı sizde fark eder, buna göre daha uygun zamanlarda daha gerekli hallerde bu alanları kullanmış olursunuz.

47


YAZ BAKIMI YAPTIRMADAN TATİLE ÇIKMAYIN

SORUNSUZ BİR YOLCULUK İÇİN BAKIM ŞART

M

akine Mühendisi Güngör Kaya, özel aracı ile yaz tatili yolculuğuna çıkacakların araçlarına yaz bakımı yaptırmaları konusunda uyararak, ‘Yaptırılacak bakımlar ve alınacak tedbirler hem mala hem de cana gelecek zararları ortadan kaldıracağı gibi ayrıca zamandan ve akaryakıttan tasarrufu sağlayacaktır’ dedi.

48

Yaz tatili için aracıyla seyahate çıkacaklara bazı tavsiyelerde bulunarak araç sahiplerinin gerekli bakım ve kontrolleri ihmal etmemesi gerektiğine dikkat çeken Makine Mühendisi Güngör Kaya, ‘Araçları ile tatil yolculuğuna çıkacak sürücülerin sorunsuz, huzurlu bir yolculuk ve tatil geçirmek için, tatile çıkmadan önce gerekli bakım ve kontrollerini mutlaka yaptırmalıdırlar. Yolculuk öncesi yapılacak bakımlar seyahat esnasında hem cana hem de araca gelebilecek zararları ortadan kaldıracağı gibi ayrıca maddi olarakta tasarrufu sağlayacaktır’ dedi.

BAKIM VE KONTROLLER UZMAN KİŞİLER TARAFINDAN YAPILMALIDIR Makine Mühendisi Güngör Kaya, ‘Düzenli bir bakım arızasız, yakıt tasarruflu ve çevre dostu aracın sağlamlığını koruması için şarttır. Bunun için en uygun yöntem aracınıza gerekli bakımları zamanında yapmak olacaktır. Tatile giderken ve tatil sırasında uzun süre sıcak asfaltta ve bozuk yollarda kullanılan araçlar bu şartlardan dolayı belirli ölçülerde olumsuz yönde etkilenmektir. Araçlarımızın olumsuz yönde etkilenmesini ve de arızalanmasını engellemek için bakım ve kontrollerin zamanda uzman kişiler tarafından yapılmasına dikkat etmemiz gerekir’ ifadelerini kullandı.


SORUNSUZ BİR TATİL İÇİN BU TEDBİRLER ŞART

Makine Mühendisi Güngör Kaya, otomobil ile mutlu bir tatil yolculuğunun yapabilmesi için yolculuk öncesi ve yolculuk esnasında alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı; Uzun yola çıkmadan önce ilk olarak yolla aracımızın tek bağlantısı olan lastiklerinizi kontrol etmelisiniz. Lastiklerin havası ve diş derinliğinin kontrolünden sonra aracın rot balans kontrolü yaptırılmalıdır. Rot balans ayarı düzgün olmayan otomobil hem büyük tehlikelere kapı açar hem de sürücüyü daha fazla yorar. Bu nedenle hareket aksamları ile ilgili bakım-kontroller detaylı yapılmalı ve varsa sorunlar giderilmelidir. Araçta kartel kapağı bölgesi ve motor bloğu üzeri başta olmak üzere herhangi bir yağ veya su kaçağı olup olmadığı kontrol edilmeli varsa bu sorun giderilmelidir.

Frenlerin eşit tuttuğunda emin olunuz. Fren yapılması anında aracın bir tarafa çekmesi tehlikeli sonuçlara sebep olabilir. Bu nedenle araç fren sistemi tüm detayları ile uzman kişilerce kontrol edilmeli ve bakımları yapılmalıdır.

Motor aksamındaki kayışlar kontrol edilmeli kullanım ömrünü tamamlamak üzere olan kayışlar değiştirilerek yerlerine araç modeline uygun özel fiber materyallerden üretilen yüksek ısı direncine sahip bu kayışlar takılmalıdır. Yaz tatili yolculuğunuzun daha rahat geçmesi için klima sistemi yola çıkılmadan önce mutlaka test edilmelidir.

SOĞUTMA SIVISININ SEVIYESİ

urumu ve konsantrasyonunu kontrol edilmeli ve eksilmişse ilave edilmelidir. Termostatın çalışıp çalışmadığını, kayışların, kelepçelerin ve hortumların sıkılık ve durumlarını kontrol ediniz veya ettiriniz. Cam sileceklerinizin verimli şekilde çalışmasını mutlaka sağlayınız. Aracınızın tüm cam ve aynalarının kullanmaya elverişli ve temiz olmasına özen gösteriniz. Aşınmış, sertleşmiş

cam sileceklerinizi değiştiriniz. Cam sileceği sıvısı deposunun dolu olmasına özen gösteriniz.

AYDINLATMA SİSTEMİNDE YER ALAN TÜM LAMBALARI KONTROL EDİNİZ VE UZUN YOLDA ARACINIZIN DAHA VERİMLİ OLMASI ÇALIŞTIKLARINDAN EMİN OLUNUZ. Farların ve diğer uyarıcı lambaların üzerini kaplayan yol kirleri ile vb. kirleri ıslak bir bezle temizleyiniz. Yanınıza yedek far amVE MOTORUN SAĞLIKLI ÇALIŞABİLMESİ İÇİN pulü almayı ihmal etmeyin. Motor yağının istenilen özelliklere sahip ve yeterli miktarda olması gerekir. Aracınızın mutlak suretle motor yağı kontrolünü yapınızyaptırınız. Ayrıca motor yağının veya yağ filtresinin değişim zamanı gelmiş ise değiştiriniz. Eğer yağ değişim zamanına daha vakit varsa aracınızın yağ seviyesini kontrol ediniz. Eğer eksikse araç üreticinizin belirttiği motor yağını motora ilave edin.

Hava filtresini uzun yolculuklardan önce kontrol etmek hem performans hem de tasarruf açısından önemlidir. Hava filtresi genelde 10 bin km’de bir değiştirilir. Ancak hava filtresinin durumuna göre bunu daha erkene çekilebilir.

Kaçaklara karşı egzoz sisteminizi kontrol ediniz, ettiriniz. Egzoz kaçağı motorun verimini düşüreceği gibi seyahat esnasında hem sessiz ve rahat bir sürüş ortamını yok edebilir hem de sağlık problemleri yaratabilir.

AYRICA SEYAHAT GÜVENLİĞİNİZ AÇISINDAN

Taşıtınızda cep telefonu, ilk yardım çantası, uyarı araçları (ışıldak, reflektör gibi), alet kutusu, akü şarj kablosu, çekme halatı, takoz, yedek hidrolik, yedek yağ, yedek su ve el feneri başta olmak üzere olumsuz durumlarda kullanabileceğiniz yardımcı araç ve gereçleri mutlaka bulundurunuz.

49


Bilal Özdemir

Utikar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı

%100 YERLİ

OTOBÜS ÜRETİLDİ Yerli araç üretimi için, harekete geçen Bursalı firma, yüzde 100 yerli otobüs üretti. Çocukluk döneminde topraktan yaptığı otobüslerin gerçeğini yapan Utikar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Özdemir, Avrupa pazarlarına açılmayı hedeflediklerini söyledi.

50

5

yıl önce otobüs üstyapıları projelerini hayata geçiren ve bugüne kadar 6, 7,5, 8, 9 ve 11 metrelik otobüsler imal eden Bursalı Utikar Otomotiv, Kayapa Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında Ashok Leyland şaselere üstyapı uygulaması yapıyor. Bugüne kadar başta Hindistan olmak üzere, İngiltere, İtalya, Polonya, Fransa, Azerbaycan, Mısır, Tunus, Cezayir, Dubai, Suudi Arabistan gibi ülkelere toplu taşıma araçları ihraç eden firma, şimdi de Ashok Leyland’ın Avrupa’ya göndereceği araçların üretim üssü olmayı planlıyor. Geçtiğimiz günlerde katıldığı “Bus World 2012 Fuarı”nda dikkat çeken firma, üst yapısı tamamen Nilüfer’de üretilen şehir içi ve lüks modeldeki araçlarıyla dünya pazarında yer almak istiyor. Utikar Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Özdemir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli araç teşvikinden sonra daha da istekli olarak üretimlerini geliştirdiklerini belirterek, “babayiğit” olmaya aday olduklarını ifade etti. “Yüzde 100 yerli, yüzde 100 Nilüferli” sloganı ile üretim yaptıklarını kaydeden Özdemir, “Otobüslerin üstyapısında kullanılan 3 bin 170 adet parçanın tamamını Bursa Nilüfer’den tedarik ediyoruz. Hedefimiz Bursa ismini dünya vitrinine taşımak. Biz inşallah yakın gelecekte de altyapısı da yerli olan araçları üretmek istiyoruz. Hedefimiz müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre özel dizayn edilmiş kaliteli, kabul edilen ürünler üretmek” şeklinde konuştu.


AVRUPA’YA BURSA OTOBÜSÜ

H

indistan’ın en büyük gruplarından biri olan Hinduja Group’a bağlı Ashok Leyland; Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türki Cumhuriyetlerin yanı sıra Avrupa ülkeleri için üretilecek olan şehir içi ve yakın mesafe otobüslerinin üstyapılarını Bursalı firmaya yaptırma kararı aldı. Ashok Leyland CEO’su PG Nilsson, Türkiye’de yolcu taşımacılığı grubunda 8 metre otobüs üretimi için Utikar Otomotiv ile anlaştıklarını belirtirken, Bursa Utikar Otomotiv’in 6 metre, 7,5 metre, 8 metre ve 11 metre şehir içi ve yakın mesafe otobüslerin üretim üssü olacağını söyledi.

ÇOCUKKEN TOPRAKTAN YAPTIĞI OTOBÜSLERİN GERÇEĞİNİ ÜRETİYOR

Otobüsü oluşturmak için 3 bin 170 parçayı bir araya getirdiklerini belirten Özdemir, yerli otobüs üretme hayalinin çocukluk dönemine dayandığını söyledi. Özdemir, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bu otobüs üretme hayali eskilere dayanıyor. Biz çocukken topraktan otobüsler yapardık. Allah’a şükür şimdi metalden yapıyoruz. Çocukluğumuzun hayalini gerçekleştirmek ve ülkemize yararlı olmak için bizim severek yaptığımız bir iş. Başbakanımızın da babayiğit aradığı bir dönemde biz de buna aday olduk. Önümüzdeki eylül ayında Hannover Fuarı var. Euro 5 motorlu 7,6 metre araçla bu fuara katılacağız. Bu fuarın ardından Afrika, Orta Doğu ve Avrupa pazarlarına daha çok açılacağız. Biz bir hayali gerçekleştirdik. Bunun arkasından koşuyoruz.” “Başbakanın ismi biie yetiiyor” Yaptıkları otobüslerin Mısır, Tunus, Cezayir, Azerbaycan gibi ülkelere ihraç ettiklerini kaydeden Özdemir, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan unsurunun ihracatta önemli bir etken olduğunu sözlerine ekledi. Özdemir, “Böyle bir Başbakanımız olduğu için mutluyuz. Daha önce sanayiciliğe, esnaflığa, girişime kapalı idik. Şimdi önümüz açık. Yurt dışına gittiğimizde Başbakanımızın ismi bile yetiyor” dedi.

51


Orhan SABUNCU Uludağ OİB Başkanı

Otomotiv endüstrisi, Nisan ayında ihracatta yüzde 8 oranında gerileyerek 1 milyar 636 milyon dolar olarak gerçekleşti. Daralma, Avrupa Birliği ülkelerindeki ekonomik sıkıntıdan kaynaklanırken, bölgeye ihracat yüzde 18 geriledi. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, bölgesel kayıplar için pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu söyledi.

52

A

OTOMOBİL İHRACATI GERİLEDİ

vrupa’da devam eden ekonomik sıkıntılar Türkiye ihracatında 25 ay aradan sonra ilk kez Nisan ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 3 gerilemeye neden olurken, otomotiv endüstrisi de bundan nasibini aldı. Türkiye’nin Nisan ayında genel ihracatı 11.4 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomotiv endüstrisi de bu dönemde yüzde 8 daralarak 1 milyar 636 milyon dolarlık dış satışa imza attı. Otomotiv endüstrisi sektörel bazda toplam ihracat içinde yüzde 14 pay alırken, yine en fazla dış satış yapan sektör oldu. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB), Nisan ayı otomotiv endüstrisi ihracat raporunu hazırladı. Rapora göre en çok ihracat yapılan ilk 5 ülkenin 4’ünde gerileme olması dikkat çekti. Bu ülkelerin AB’de yer aldığına dikkat çeken OİB Başkanı Orhan Sabuncu, bu bölgeye yönelik ihracatın da Nisan ayında yüzde 18 ile son yıllardaki en sert düşüşlerden birisini yaşadığını vurguladı. AB ülkelerinin otomotiv ihracatındaki payının bu durumda yüzde 66 seviyesine gerilediğini kaydeden Sabuncu, “Nisan ayında özellikle en çok ihracat

yapılan üçüncü mal grubu konumundaki eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının yüzde 31 oranında düşmesi, endüstrimize olumsuz etki yapmıştır” diye konuştu.

“PAZAR ÇEŞİTLİLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ” Sabuncu, ihracatın tek pazar odaklı olmaması gerektiğini belirterek, “Pazar çeşitliliği için farklı ülke ve bölgelerle temaslar kuruyoruz. Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar birçok bölgede alternatif pazarlara ulaşıp buralarda ihracatımızı artırmaya çalışıyoruz. Ancak AB’deki kayıplar da dış satışlarımızı sıkıntıya sokuyor. Hedefimiz yılın ikinci yarısında AB’deki kayıpların da önüne geçerek bu yıl 20 milyar dolarlık ihracat öngörümüzü gerçekleştirmek” diye konuştu. Otomotiv ihracatında genel bir gerileme olmasına rağmen yan sanayi geçtiğimiz dönemlerdeki gibi Nisan ayında da artışla birlikte endüstrinin en fazla ihracat yapan


ürün grubu oldu. Otomotiv yan sanayi geçtiğimiz ay, bir önceki yıl aynı döneme göre dış satışlarını yüzde 1 artırarak 700 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bunu yüzde 7 azalarak 541 milyon dolarlık ihracat yapan binek otomobiller, yüzde 31 daralarak 265 milyon dolarla eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar, yüzde 12 artış ve 102 milyon dolarla otobüsmidibüs-minibüs ve yüzde 35 artış ve 27 milyon dolarla diğer başlığı altındaki ürün grupları izledi. Rapora göre yılın ilk dört ayında ise otomotiv endüstrisi yüzde 1’lik daralma ile 6 milyar 778 milyon dolarlık ihracata imza attı. Bu dönemde de yan sanayi yüzde 5 artış ve 2 milyar 870 milyon dolarlık dış satış gerçekleştirdi. Aynı dönemde yan sanayiyi yine yüzde 8 gerileme ile 2 milyar 184 milyon dolarla binek otomobiller, yüzde 10 daralma ve bir milyar 245 milyon dolarla eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar, yüzde 16 artış ve 364 milyon dolarla otobüs-midibüs-minibüs, yüzde 60 artış ve 115 milyon dolarlık ihracatla da diğer başlığı altındaki ürün grupları takip etti.

TÜRK CUMHURİYETLERİNE

YÜZDE 130 ARTIŞ

Bölgesel bazda ihracat rakamları ele alındığında ise AB bölgesi yüzde 66 pay ile dikkat çekerken, nisan ayı ihracatında yüzde 18 geriledi ve 1 milyar 84 milyon dolarlık dış satış gerçekleşti. AB dışındaki tüm bölgelere ihracatta artış gerçekleşirken, Türk Cumhuriyetlerine yüzde 130 artışla 33 milyon, Afrika’ya yüzde 42 artışla 111 milyon, Ortadoğu’ya yüzde 26 artışla 108 milyon, Eski Doğu Bloku’na yüzde 22 artışla 123 milyon, Amerika’ya ise yüzde 7 artışla 116 milyon dolarlık ihracat yapıldı.

Rapora göre, bölgeler incelendiğinde; ocak-nisan döneminde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre AB bölgesine yüzde 6 gerilemeyle 4 milyar 680 milyon dolarlık dış satış gerçekleşti. Aynı dönemde Türk Cumhuriyetlerine yüzde 90 artış ile 100 milyon dolar, Afrika ülkelerine yüzde 23 artış ile 369 milyon dolar, Eski Doğu Bloğu ülkelerine yüzde 7 artış ve 505 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi.

T

ürkiye’nin Nisan ayında genel ihracatı 11.4 milyar dolar olarak gerçekleşirken, otomotiv endüstrisi de bu dönemde yüzde 8 daralarak 1 milyar 636 milyon dolarlık dış satışa imza attı. Otomotiv endüstrisi sektörel bazda toplam ihracat içinde yüzde 14 pay alırken, yine en fazla dış satış yapan sektör oldu.

53


ÇOCUKLUK HAYALLERİNİ YENİLİYOR

Bursa’da, bir otomotiv firması sahibi, çocukluğunda hep satın almak istediği antika araçları toplayarak ilk günkü haline getiriyor. Antika araç meraklıları, yıllar önce popüler olan ve herkesi kendine hayran bırakan eski araçları geleceğe taşıyor. Son teknolojili araçlardaki konforu antika araçlarında bulan meraklılar, 80-90 yıl önce üretilen araçların parçalarını tek tek toplayarak eski haline getiriyor. Bursa’da bir otomotiv firması sahibi olan Bilal Özdemir, çocukluk döneminde hayran kaldığı antika araç tutkusunu hiç yitirmedi. Çocukken yıllarca peşinde koştuğu antika araçların aynısını yapmayı başaran Özdemir, 80-90 yıllık zamanının popüler araçlarından 5’ini kendi fabrikasına getirerek bakımını yapıyor. Çocukluk döneminden gelen merakını iş adamı olunca da devam ettiren Özdemir, antika araçlara gözü gibi bakıyor. Araçların parçalarının orijinallerini arayıp bularak araca monte eden Özdemir, Mercedes’ten, Cadillac’a kadar farklı modelleri bir 54

ler araçlarından k zamanının popü llı yı 0 -9 80 ir, m Özde kımını yapıyor. asına getirerek ba ik br fa i nd ke ni 5’i araya getirdiğini söyledi. Çocukluk döneminde peşinden koştuğu klasik otomobillerin artık sahibi olduğunu anlatan Özdemir, şöyle konuştu: “Bu merak çocukluğumuzdan geliyor. Küçükken böyle antika araçların peşinden koşardık arkalarına takılırdık. Şimdi bu araçların kıyıda köşede kalanlarını topluyorum. Otomotiv sektöründe olduğumuz için bu araçları değerlendiriyoruz. Eski araçların parçalarına ulaşabildiklerimize ulaşıyoruz. Bu parçaları bulmak zor. Araçları çalışır hale sokuyoruz. Bu işler emek ister. Bu işleri yaparken başka işlere zaman ayıramıyoruz. Yaptığımız araçlarla gezmeyi tercih ediyoruz. Biz bunları artık koleksiyon haline getiriyoruz.”

HER PARÇANIN ORİJİNALİNİ TOPLUYORUZ

Arkadaşlarına ait klasik otomobillerin bakımını yaptığını söyleyen Özdemir, şunları söyledi: “Klasik otomobil meraklıları ile hep temas halindeyiz. Sık sık görüşerek onlarla bu araçlar üzerinde konuşuyoruz. Otomotiv sektöründe olduğum için bazı arkadaşlar araçlarını bana getiriyor. Biz de her şeyin orijinalini toplama taraftarıyız. Mesela o tarihte araçta hangi boya varsa o boyayı uyguluyoruz. Hangi tekerlek takıldıysa biz de onu bulup değiştiriyoruz. Üzerindeki açılır kapanır tavanı bile o tarihteki tavandır. Bu merakımı ömrüm yettiği kadar sürdüreceğim.”


Şahin, “Petrol ve gazın kısa bir zaman sonra tükeneceğini tüm dünya biliyor. Bu nedenle bu yakıtlara alternatif enerji kaynakları araştırılıyor.

Kayseri Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri öğretmenleriyle birlikte 4 saat şarj ile 200 km yol kat eden elektrikli otomobil ürettiler. Kayserinin gençleri 200 TL ye hurdadan aldıkları otomobili elektrikli araca dönüştürmeyi başardılar

Elektrikte bunlarda birisi. Ürettiğimiz elektrikli araçla hem ucuz hem de daha sağlıklı araçlar yapılabileceğini gösterdik.” diye konuştu. 10 yıl sonra sokaklarda elektrikli araçların çoğalacağına inanıyoruz, azalan enerji kaynakları insanları alternatif enerjiye yönlendirecektir. Maliyeti düşük kullanımı kolay olan bu araçları çok yakında kullanabiliriz. dedi. Kayseri Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri 5 aylık bir çalışma sonucunda araçlarını tamamladılar. Yaklaşık 8 bin TL’ye mal olan araç 4 saatlik şarj edilmesi halinde 200

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘yerli araç üretin’ sözünden sonra harekete geçen elektrik elektronik bölümü öğrencileri, yaklaşık 8 bin TL’ye mal olan aracı 4 saatlik şarj edilmesi halinde 200 kilometre yol kat edebilecek hale getirdiler Öğrencilerinin başarısına dikkat çeken danışman öğretmenler Mehmet Şahin ve Mustafa İçöz; Aracın yapım aşamasında okul müdürü Durmuş Bayas’ın desteğiyle aracın fikir aşaması tamamlanmış oldu. Yapılan bu aracın bu kadar ses getireceğini tahmin etmedik Okulumuzun atölyesinde gecemizi gündüzümüze katarak çalışmalarımıza devam ettik. Böylelikle hurda araç üzerinde, yapmak istediğimiz çalışmalara başlayabilirdik. Aracımızda son sürücü sistemlerini kullandık ve buna uygun motor bulmamız hiçte kolay olmadı. Aracımızda kullandığımız motor 4 beygirlik çorap dokuma makinesinin motoru, şarj kablosunu da elektrikli süpürgesinin parçalarını birleştirerek oluşturduk. aracımızın gaz pedalını dikiş makinesinin pedalıyla yaptık. Araç asenkron motorlar sayesinde kendi kendine şarj edebiliyor. Motora paralel bağlı 84 akü de güç dengesini sağladık. Aracımız 4 saat şarjla 200 kilometre yol kat edebilir. Mehmet Şahin ve Mustafa İçöz; Endüstri Meslek Lisesi olarak Şu anda halk otobüsleri üzerinde çalışmalarımız var. Önümüzdeki dönemlerde elektrikle çalışan halk otobüsleri görebilirsiniz bunları maliyeti daha düşük ve çevre duyarlı araçlar olarak yapmaya çalışacağız. Yüzde yüz Kayseri malı olan elektrikli otomobil Aracımız tamamen çevreye duyarlı bir araç. Bu araçla gaz, yağ atığı, eksoz emisyonu gibi zararlı maddelerin doğaya bırakmaz. Aracın benzin kapağını şarj yeri olarak kullandık ve 220 voltluk ev elektriğiyle şarj edilebiliriz.

kilometre yol kat edebiliyor. Şahin ‘‘Bu kadar kısa bir sürede aracı yetiştiremeyeceğimizi düşünüyorduk’’ son ana kadar aracın boyası kurumamıştı. Mesleki ve Teknik Eğitim Fuarı(METEF) deneme turları yaptıklarını ve sanayiye gittiklerini, fuar alanına da aracı sürerek getirdiklerini söyleyen Ünal İncegön ‘‘yolda kendilerini polisin bile çevirdiğini, ancak ceza yazmadığını söyledi.’’ Okul Müdürü Mustafa Payas: ‘‘Endüstri Meslek okullarımız teknoloji üretmek zorundadırlar, biz bir dönem sanayinin bel kemiğiydik daha sonra sanayinin tozuna bile yaklaşamadık’’. Ben yıllardır okullarda idarecilik yapıyorum eğer bir şeyler üretmek istiyorsanız, beraber çalışabileceğiniz bir ekip oluşturmalısınız yani kafa yapısınının değişimini sağlamanız gerekiyor ondan sonra proje vb konularda öne çıkarsınız. Bu döneme gelindiğinde tekrardan sanayi bizden teknoloji almaya başladı bizde onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yeter ki bize inansınlar bize güvensinler bu ülkede her şeyin üstesinden geliriz yapamayacağımız hiçbir şey yok. Şu anda hazırda bekleyen birçok projemiz var. Bunlardan bir kaçı. Sarımsaklı ve Elbistan barajlarında elektrik üretimiyle ilgili projelerimiz var. Soğuk havalar geliyor bu dönemde kömür zehirlenmesi karşı yeni bir boru sistemi geliştirdik. Bütün halkımızı ilgilendiren elektrikli otobüs projemiz var.”dedi 55


otomobil

Volkswagen’lerin Savaştan Barışa Uzanan Macerası V

olkswagen tutkusu eski yıllarına dayanan ve bu tutkuyu işe dönüştüren artık üretilmeyen ama yolları şenlendiren bu emektar otomobil artık sadece tutkunları tarafından ilgi görüyor. Uzun yıllardır üretilmemesine rağmen hâlâ yollarda olan bu otomobilin sağlamlığının yanı sıra basit tasarımı da hayranlık uyandırıyor Vosvos tutkusunu yaşatabilmek için Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış sevimli Kaplumbağaları vosvos tutkunları yollara kazandırıyor. Görsel olarak büyük rağbet gören bu araçlar halk tarafından çok seviliyor. Ve 7’den yetmişe bir döneme damga vurmuş bu araçlar büyük bir keyifle izleniyor.

Vosvos almanın kuralları?

altın

Araç ana hatlarının tasarımı Adolf hitlerin emriyle 1938 yılında Ferdinand Porsche tarafından tasarlandı yani aracın Volkswagen Beetle ( Kaplumbağa ) Almancada böcek anlamına şık ve sevimli görüntüsü ile herkesin gözünde tosba İnternette ve gazetelerde çok sayıda Vosvos ilanı var. Ama temiz bir Vosvos almanın şartları şu şekilde; ama bir Vosvos almadan önce mutlaka bu otomobillerden anlayan bir ustanın bakması şart. Ayrıca, Vosvos’ların sadece benzine değil, sevgiye de ihtiyacı olduğunu unutmamak gerekir ...” Bu arada kaplumbağa sevgisinin insanları nasıl derinden etkilediğini gören Volkswagen firması, bu sevimli otomobili 1998’de New Beetle adıyla bir kez daha üretti. Kaplumbağa tutkunları tarafından pek sevilmeyen New Beetle’lar 40 – 49 bin YTL fiyatla piyasaya sürüldü. Eski modellerine oranla epeyce pahalı olan New Beetle’ların alıcı profili de fiyatıyla bağlantılı olarak bir hayli değişti. En kötü hava koşullarında bile sürücüsünü yolda bırakmayan emektar Vosvos’lar ise sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında otomobil severler için ayrı bir yere sahip. Dünyadaki diğer tutkunlar gibi her yıl geleneksel buluşmalar düzenleyen Türkiye’deki Vosvos sahipleri toplantılarına sponsor bulamamaktan şikayet ediyor. Dünyadaki yapılan bu tip etkinlikler büyük gösterilere sahne

56

olurken, maddi sorunlar nedeniyle Türkiye’de sadece piknik havasında gerçekleşiyor. Vosvos bir tutkudur bu yüzden bu tutkunun sponsorlar tarafından desteklenmesi ve herkese sevdirilmesi lazım. Çünkü onlar bizim çocukluğumuzun sevimli bir parçası.

Vosvos’un özellikleri

Fiyatları 2.500 - 7.000 YTL değişiyor Az yakıyor diye bilinir. Fakat Volkswagen az yakmaz, hatta şimdiki teknolojiye göre çok yakmaktadır. En büyük kusuru sağ lastiğinin yarım santim dışarıda olmasıdır. Bu tamamen fabrika hatasıdır. Hemen hemen hepsinde benzin göstergesi çalışmaz Her vosvosun kendine özel egzos sesi vardır. Vosvos sesini duyduğumuzda kafamızı çeviririz direk Bir Kaplumbağa alırken en çok dikkat edilmesi gereken şeyler kaportası ve motorudur. İnsana küser. Vosvos bir tutkudur parası olanda biner olmayanda her ne kadar şimdilerde vosvosa benzer modeller üretilse de eski zevki ve hazzı vermez Vosvos sahipleri arabalarına bir isim takar onlara bir isimle hitap ederler. Porsche motoru takılabilir. Orijinal tekerlekleri diğer araçlara nazaran daha incedir. Volkswagen şirketi, müzesinde tüm serilerini klasik haliyle sergilemektedir.


r ın V o s v o s ’ la ine benz sadece e de iy g v e s değil, tuğunu unu ld o ı c a y ti ih rekir ...” mamak ge

57


Sosyal yaşam

TÜRKİYE’NİN İLK DRİFT YARIŞMASI TARSUS’TA YAPILDI

D

ünyada, Japonya’da 1980’li yıllarda yaygınlaşan drift yarışı Türkiye’de ilk defa Mersin’in Tarsus ilçesinde yapıldı.

Tarsus’taki Eshab-ı Kehf dağının eteklerinde kurulan pistte yapılan yarışmaya 6’sı yabancı olmak üzere toplam 8 drift tutkunu katıldı. Türkiye’ye drifti getirme amaçlarının sokaklarda amatörce ve kontrolsüzce drift yapmaya çalışan insanları kontrol altına almak, onları caddelerden pistlere getirmek olduğunu ifade eden Türkiye Otomobil Sporları Mersin İl Temsilci yardımcısı Ömer Şen, etkinliğe ilginin olmasından dolayı memnun olduklarını söyledi. Şen, “Tarsus Otomobil ve Motor Sporları Yarış ve Eğitim kompleksimizde Türkiye’de ilk kez drift şampiyonasının ilk ayağı yapıldı. Bu yarışa dünyanın değişik ülkelerinde Almanya, Macaristan ve Yunanistan’dan araçlar katılıyor. Tabi Türk sporcularımızda var. Bundan sonra Türkiye’de dört yarış yapılacak bunlar İstanbul, Ankara, İzmir ve Sakarya olacak. Amacımız, drfiti Türkiye’de yaymak buna ilgi gösteren bir çok genç var. Onları caddelerden alıp bu sporu profesyonel bir şekilde yapmalarını sağlamak. Bugün burada yapılan yarış Türkiye’nin ilk dirift yarışı oldu” dedi. Ömer Şen, drift sporunun 2011 yılında yasal kabul edildiğini belirterek, “Drift sporu dünyada uzun yıllardır yapılan fakat yasal olarak ilk kez 2011 yılında Avrupa’da derneği kurulan bir spor. Drifitte yüksek beygirli güçlü araçlar belirlenen parkur üzerinde yan giderek parkuru tamamlıyorlar. Buda oldukça adrenalin salgılayan hem sürücü hem izleyen açısından çok heyecan verici bir spor. Tarsus’ta da biz birkaç yıldır değişik otomobil spor dallarını tanıtmak ve yaymak için oldukça yoğun çaba sarf ediyoruz. Bundan sonrada çabalarımız daha da büyüyerek devam edecek. Bir kaç yıldır mahalli organizasyonlar yapıyorduk ancak geçen yıl ve bu yıl uluslararası organizasyonlar için gerekli girişimlerde bulunduk, bunlar için hemen hemen alt yapımız hazır sayılır. Tabi bölgede faaliyet göstere kurumların ve otomotivle faaliyet gösterenlerin buna destek vermesi gerekiyor. Bugün ki dirift yarışımız Tarsus’ta ilk olacak. Daha sonra Türkiye’nin değişik yerlerinde İstanbul, Ankara, İzmir ve safari olmak üzere 2012 yılında beş yarış yapılacak” şeklinde konuştu. 8 arabanın katıldığı yarışlar sonunda KKTC’den katılan İbrahim Yücebaş birinci, Yunanistan’dan katılan Triantatulou Georgios ikinci, Tsaka Petros ise üçüncü oldu.

58


YTÜ’DEN GÜNEŞ ENERJİLİ ARAÇ

T

ürkiye’nin ilk “Solar Prototip Güneş Arabası”na imza atan Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinden kurulu Ae2Project Ekibi, güneş enerjili ikinci aracını da tamamladı. Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde 2 yıldır alternatif enerjili sistemler üzerine projeler tasarlayan Ae2Project ekibi, ikinci aracını üretti. Yıldızlı genç mucitler, çevre kirliliğine karşı sosyal sorumluluk bilinciyle alternatif enerji sistemlerini otomotiv sektöründe daha etkin kullanmak amacıyla geliştirdikleri projeyle, 14-19 Mayıs 2012 tarihlerinde Hollanda’da düzenlenecek “Shell Eco Marathon Europe 2012”ye, “Electric Vehicle - Solar Prototype” kategorisinden katılacak. Yarışma şartları gereği FAZ-1 başvurularında ekibin yeterliliği, FAZ-2 başvurularında ise aracın teknik yeterliliklerinin ölçüldüğü yarışmaya, Avrupa’dan 23 ülkeden çeşitli kategorilerde yaklaşık olarak 300 proje ekibi

Avrupa’dan çeşitli 23 ülkeden e yaklaşık kategorilerd kibi davet proje e eler olarak 300 eğerlendirm jed n a ıl p a Y pro edildi. ject ekibinin ’nın ro P 2 e A u c a sonu inde Avrup s ri o g te a k biri si, kendi rojesinden p t s li a n fi 10 liğe davet olarak etkin aldı.

davet edildi. Yapılan değerlendirmeler sonucu Ae2Project ekibinin projesi, kendi kategorisinde Avrupa’nın 10 finalist projesinden biri olarak etkinliğe davet aldı. Türkiye’nin ilk “Solar Prototip Güneş Arabası”na imza atan ve geçen sene elde ettiği tecrübeler ışığında yeni bir güneş enerjili araç üreten genç ekip adına açıklamada bulunan Nezih Darçın, “Global bir bilim arenasında ülkemizi başarı ile temsil etmek en temel hedefimizdir” dedi ve projelerini anlattı. Darçın, “Rektörümüz Prof. Dr. İsmail Yüksek’in teşvik ve katkılarıyla tasarladığımız aracımız, alışılagelmiş şekilde yüksek hız üzerine yarışan bir güneş arabası değil, “Minumum Enerji ile Maksimum Mesafe” ilkesi üzerine yapılmıştır. 1 metrekare yüzde 20’lik verime sahip güneş panelleri, çift motorlu tahrik sistemi, akıllı sürüş sistemi ve karbon fiber teknolojisine sahip hafifletilmiş araç gövde ve şasisi en temel yeniliklerimizdir” dedi.

59


Hazırlayan: Mustafa METİN

MASFED Ekonomi Danışmanı

OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ “MARKALAŞMANIN GÜCÜ” TEMALI OTOMOTİV YETKİLİ SATICILARI DERNEĞİ’NİN

(OYDER) KONGRESİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 60

26 Nisan 2012 günü İstanbul’da Haliç Kongre Merkezinde yapılan kongreye katıldım ve baştan sona izledim. Böyle bir kongrenin Ülkemizde yapılmasından son derece memnuniyet duydum, sevindim. Bu kongrenin zamanlaması, düzenlenmesindeki nizam ve intizam, konukların karşılanması ve ağırlanması, konuşmacıların ve konuşma konularının seçilmesi nedeniyle Sayın Şükrü Ilısal Başkanımı ve tüm ekibini gönülden kutluyorum.


Kongreye katılan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın duyarlılığı nedeniyle kendisine sektörde çalışmış bir kişi olarak şükranlarımızı arz ediyorum. Sayın Bakanımız otomotiv sektörüne olan yakınlığını, Otomotiv Sektörü Stratejik Planı hazırlanması ile de göstermiş ve stratejik plan çalışmalarını bizzat takip etmiştir. OYDER Başkanı Sayın Şükrü Ilısal da derneğin sektör faaliyetlerine aktif olarak katılımını hızlandırmış, senede bir defa da kongrelerde sektör ile ilgili çalışmaların geniş katılımlı olarak tüm sektör temsilcileri ile birlikte değerlendirilmesini gelenek haline getirmiştir. Bu çalışmalarda çıkan sonuçları ilgili sektör temsilcilerine aktarmakta ve yapılması gerekli çalışmalara yol gösterici girişimler yapılmaktadır. Bu kongrede tespit ettiğim bazı önemli notlarımı siz değerli okurlarıma aktarmak istiyorum:

OYDER Başkanı Şükrü Ilısal’ın konuşmasından alınan özet notlar:

Bu kongre bir gelenek olmuştur. Kongreyi düzenlerken, 2023 vizyonu ve Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi’nden ilham aldık. Otomotiv sektöründe Türkiye ilk on ülke arasında bulunmaktadır. Marka oluşturmalıyız ve iç pazarda istikrar sağlamalıyız.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün konuşmasından alınan özet notlar:

Kongremizin bu yılki konusu markalaşma olmuştur. Almanya’nın 7 nci Başbakanı Sayın Gerhard SCHROEDER aramızda bulunmaktadır. 10 milyar liranın üzerindeki yatırımları ve toplam 20 milyar liralık ekonomik varlığı ile OYDER’in sektör içerisinde önemli bir ağırlığı bulunmaktadır. OYDER olarak bizim temsil ettiğimiz güç önemli bir boyuta ulaşmıştır. Yetkili satıcıların her birisi neredeyse çeyrek asırdır çalışmaktadır. Bu bakımdan yetkili satıcılar otomotiv sektörünün hafızasıdır.

Dünya piyasalarında her geçen gün güçlenen bir ekonomik yapıya sahip olduk. Yerli marka için bir babayiğit aranmaktadır. Sektördeki tehditler: Satışlarımızda karsızlık olduğu için sektörden çıkış hızlanmaktadır. Uzun vadede hizmet kalitesinde sıkıntı olacaktır. Bu nedenle mesleğimiz KOBİ kapsamına alınmalıdır. Vergiler: Kayıt dışı işlemlerin azaltılması için sigorta, ikinci el ve benzeri konularda bazı düzenlemeler yapılmalıdır. İkinci elde swot analizi yapılmalıdır. Sektörde olduğum için heyecan ve memnuniyet duymaktayım.

Sektörde üretim kapasitesi, ihracat ve istihdam kapasitesi ve geniş yan sanayi bakımından önemli bir yere gelinmiştir. Önemli çalışmalara öncülük ediyoruz. Son iki yılda dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduk. 2002’den bu yana en yüksek istihdam düzeyine ulaştık. 2009’da yaşanan büyük krizin etkisinden kurtulduk. 1 milyon 200 bin araç ürettik. İhracatta 20 milyar doları aştık. 2011 de sektörde ithalat, ihracatı geçti. AB’de 1000 kişiye 600 araç düşüyor. Türkiye’de 1000 kişiye 140 araç düşüyor. Bu karşılaştırma ile Türkiye’de ne kadar yapılacak iş olduğunu gösteriyor. Türkiye’de sektör teşvik edilmelidir. 61


2012 yılı otomotiv sektörümüz için hamle yılı olmalıdır. Özellikle elektrikli otomobiller için en kısa zamanda bir sonuç alınmalıdır. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olmayı hedefleyen bir ülke olan Türkiye’nin yerli marka otomobilinin olmaması kabul edilemez bir durumdur. 90 lı yıllarda markalaşma terkedilmiştir. Ancak halen vakit geçmiş değildir. 2023 vizyonu ile markalaşma konusuna önem vermeliyiz. Ancak markalaşma başvurusu yapmak yetmez. Markanın içini doldurmalıyız. Markalar dolapta değil, pazarda olmalıdır. Marka oluşturmak, para kazanmaktan daha değerlidir. Bunun için idealist sanayiciler olmalıdır.

2023 yılındaki ihracatın 75 milyar doları otomobil sektörü tarafından yapılacak. 2023 yılında en az 10 tane markamız olmalı. Bunun da en azından bir tanesi de otomotiv sektöründe olmalıdır. Yeni nesil, çevre dostu araçların üretilmesi için kafa yormalıyız. Üretim batıdan doğuya kayıyor. Bu nedenle yeni nesil, çevre dostu araçlar önem kazanıyor.

Almanya Eski Başbakanı Gerhard SCHROEDER’in konuşmasından özet notlar:

Almanya’da sektörde 700 binden fazla insan çalışıyor. 100 milyar Euro yatırım yapıldı. Almanya otomotivde dünyanın çekim merkezi oldu. Geleceğe yönelik teknolojilerde de önde olmak için çalışmaktayız. Gelecekte gaz ve dizel motorların optimizasyonu önemlidir. İnavasyon, eğitim ve Ar – Ge’ye yatırım yapıldı. Sektörde çalışanların durumlarının iyileştirilmesi için de çalışmalar yapıldı. Emeklilik yaşını 67 ye çıkardık. İstihdam oranları arttı. İhracat % 50 arttı. İşsizlik önemli oranda düştü. Bu çalışmalarımız ile Avrupa’nın hasta adamından, Avrupa’nın motoru doğdu. Almanya’nın ihracatının yarısı diğer Avrupa ülkelerine yapılıyor. Ülkede para ve maliye politikaları isabetli uygulanmalıdır. Birliktelik için Avrupa Federasyonuna ihtiyaç var. Avrupa tek bir hükümet ile idare edilmelidir. Ancak Avrupa şimdilik buna hazır değil. Avrupa entegrasyonunun artması bizi siyasi birliğe götürecektir. Sadece birleşik bir Avrupa’nın yaşama şansı var. ABD, Asya’ya odaklanıyor. Avrupa Birliği’nin küresel bir güç olması için çalışmaktayız.

Verimlilik, Ar – Ge ve kalite yönetimi rekabette öne çıkmayı belirleyen unsurlardır. Tasarım, teknoloji ve pazarlama önemlidir.

Avrupa’nın önemli partnerlere ihtiyacı var. Bunun için Türkiye önemli bir partnerdir. Türkiye AB’ye yaklaştıkça Bundan 20 yıl sonra otomotiv sektörü çok farklı olacaktır. büyüme oranı artacak. Daha sıkı finansal reformlar Bu nedenle “Otomotiv Sektörü Stratejisi”ni hazırladık. Bu uygulanıyor. Almanya’da 2,5 milyon Türk kökenli kişi ve benzeri çalışmalarımızda sektör temsilcileri ile yakın yaşamaktadır. Türkiye ile özellikle ulaştırma ve enerji sektörleri ile işbirliğinin yapılması yararlı olur. işbirliği yapmaktayız. Test ve Ar – Ge merkezi ile ilgili önemli çalışmalar yapmaktayız. ODTÜ’de bir çarpışma laboratuarı var. Ancak etkin olarak kullanılamıyor. Zira yabancı ortaklıklar karar vermede söz sahibidir. Eski araçların tasfiyesi için de çalışmalar yapıyoruz. Dünya hurda ithalatının % 20’sini gerçekleştiriyoruz. Otomotiv sektöründe çevreyi az kirletenden az, çok kirletenden çok vergi alınmalıdır. Bunun için çalışmalar yapmaktayız. 62

Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili süre uzadı. Reform süreci devam edecek. Türkiye’de özgürlük, demokrasi daha iyi hayat şartları sağlanacak. Bu nedenle politik ve ekonomik reformlara ihtiyaç vardır. Alman otomotiv endüstrisinin 125 yıllık başarısının nedenleri yenilikçi, ve Ar – Ge’ye sahip sektörün işçilerle ve sendikalarla arasındaki önemli bir işbirliğidir. Alman otomotiv endüstrisine bazı devlet yardımları ve sübvansiyon-


lar da sağlanmaktadır. Teknik tasarımlarda önemli düzenlemeler var. AB belli standartlar koyuyor. Teknoloji politika olarak dayatılmalıdır. Eğitim ile ilgili sorunlarımız var. Almanya’da teorik eğitim, uygulamalı yapılıyor. Sektörde yeni eleman yetiştirilmesi önemli.

Türkiye’de otomotiv sanayinin önemli avantajları var. Çok iyi bir yan sanayisi ve eğitilmiş işgücü var. Türkiye için yeni bir markaya odaklanmaktansa elinde bulunan yan sanayiyi kullanmak daha yararlı olur. Bir kullanıcı olarak bir otomobilde çevreci motor ve güvenlik bulunmasını isterim.

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu’nun konuşmasından özet notlar:

2023 yılı için Ülkemizin ihracat hedefi 500 milyar dolar. Şu anda dünyada 50 milyon araç üretiliyor. 2023 yılında 110 – 120 milyon araç üretimi hedeflenmektedir. Otomotiv sektöründe iç pazarın güçlendirilmesi lazım ki yeni yatırımlar yapılsın. En az 4 tane yeni yatırım Türkiye’ye gelmelidir. Bunun için araçlar üzerindeki vergilerin yeniden düzenlenmesi gereklidir.

kararlılığı var. Karbondioksitin % 20 si karayolu taşıtlarından gelmektedir. Kyoto Protokolü uluslar arası hedef kriterler koyuyor. Bu konuda ana ve yan sanayi teşvik edilmelidir. Çevre bakımından en başarılı ve en yaygın teknoloji hibrit. Hibrit ile karbondioksit salınımını azalttık. Otomotiv sektöründe önemli bir amaç da değişimin yönetilmesidir. 2013 e kadar karbondioksit salınımının % 10 azaltılması amaçlanıyor. Ülkemizde ulusal tasarruf yetersizliği var. Kişi başına gelir düşük. İç pazarın cazibesi, büyüklüğü, istikrarı ve vergiler önemli etkileri vardır. Bu konular, yabancı yatırımların gelmesi için önemli. Doğrudan yabancı yatırımlar önemli. Sektörde ihracat için özel imkanlar sağlanmalıdır. Bu kadar güzel bir kongreyi hazırlayan OYDER’in değerli Başkanına ve değerli çalışma arkadaşlarına bir defa daha teşekkür ediyor, daha güzel ve daha başarılı kongrelerde görüşmeyi diliyorum.

Mermerler Şirketler Grubu Başkanı Yüksel Mermer’in konuşmasından özet notlar:

Şu andaki ürettiğimiz bazı ürünlerin % 70 i Türkiye’de üretiliyor. Bir gelişmiş firmadan destek almamız gerekir. Fazla sayıda üretim yapmazsanız üretim devamlı olmaz. Para gücü önemli. % 100 üretimi dünyada üreten firma çok azdır. Test alanımız yok. Mevzuat olarak gerekli işleri tamamladık. 1970 yılında 16 bin üreten Türkiye, 1 milyon 200 bin araç üretir duruma gelmiştir. 700 bin aracı yut dışına sattık. 2023 için bunlar yetmeyecek. Şu andaki otomotiv sektörümüzün önü pek açık değil. ÖTV çıktı. İthal araçlar lehine gelişmeler oldu. 1,5 milyon araç üretim kapasitemiz var.

Diğer değerlendirmeler: Sektörün güçlü yanları: Çok önemli üretim yetkinliğimiz var. Kalitemiz iyi. Maliyette rekabetçiliğimiz yeterli. Teknik mevzuata uyumda önemli adımlar attık. İşçimiz sadık, yeniliğe açık, geleceğe taşıyor. Sektörün zayıf yönleri: Girdi maliyetlerimiz artıyor. Lojistiği kendi lehimize rekabet avantajına çevirmemiz gerekiyor. Vergiler konusunda dünya ile paralel çalışmalar yapmalıyız. Test pistleri, rüzgar tüneli ve çarpma testi yok. Tehditler: Avrupa pazarına bağımlıyız. AB krizinden olumsuz etkileniyoruz. AB’de kapasite fazlası var. BRİC’te otomotiv sektörü iyi analiz edilmelidir. Sırbistan çalışmaları incelenmelidir. Fırsatlar: Ar – Ge’miz çok iyi. Yan sanayimiz çok iyi. Yan sanayi ana sanayi ile yakın çalışıyor. Türkiye yavaş yavaş alternatif enerjiye geçiyor. İç pazarımız büyüyor ve durumu gayet elverişlidir. Doğuda ve Kuzey Afrika’da önemli fırsatlar var. Hükümetin 63


Teknoloji

TÜRKİYE İLE BELÇİKA ARASINDA ELEKTRİKLİ OTOMOBİLDE İŞBİRLİĞİ B

elçika Flaman Bölgesi Hükümeti Başbakan Yardımcısı ve İnovasyon, Kamu Yatırımları, Medya ve Yoksullukla Mücadele Bakanı Ingrid Lieten, Bursa Valiliği’ni ziyaret etti. Belçikalı Bakan Ingrid Lieten, beraberindeki Kabine Başkanı Koen Pelleriaux, Belçika Ankara Büyükelçisi Pol De Witte, Flaman Meclisi Senatörü Fatma Pehlivan, Belçika Konsolosluğu 1. Sekreteri Ivan Feys, Basın Müşaviri Yeter Memırci ve Güler Turan ile birlikte Bursa Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta’yı ziyaret etti. Ziyaret öncesi Bakan Ingrid Lieten, valilik şeref defterini imzaladı. Samimi bir havada gerçekleşen ziyarette ikili ilişkilerin geliştirilmesine vurgu yapıldı. Belçika’nın gelişiminde en önemli konularından birinin inovasyon ve katma değer sanayi geçmişi olduğunu belirten Vali Yardımcısı Usta, “Belçika için dünya ve Avrupa’da büyük bir farkındalık oluşturuyor. Belçika AB’nin merkezi, birçok ülkeden insanlar yaşıyor. Türkiye’den de bir çok vatandaşımız Belçika’da yaşıyor” dedi.

“BELÇİKA’YI İLK DEFA 1837 YILINDA TANIDIK”

Türkiye ile Belçika arasında ilişkilerin 1837’lere dayandığını anlatan Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta, “Belçika’yı ilk defa biz bu tarihte tanıdık ve o tarihten bu yana ilişkilerimiz devam ediyor. Bu süreçte AB sürecinde de Belçika Türkiye’ye de destek verdi. Belçika ile Türkiye arasında 6,5 milyar dolarlık bir ticaret ilişkisi var. 2.7 milyar dolarlık ihracat, 3.5 milyar dolarlık ise ithalat var. Bursa’dan Belçika’ya 2011 yılında 315 milyon dolarlık ihracat yapılmış. 2012 yılının ilk 4 ayında ise Bursa’dan Belçika’ya ihracat 110 milyon dolar civarında” dedi. Gelişmenin en önemli parametrelerinden birinin de inovasyon olduğunu belirten Ahmet Hamdi Usta, Türkiye-Belçika ve Bursa ile Belçika arasında da bu konuda ilişkilerin geliştirilebileceğine dikkat çekti.

“TEKSTİL VE OTOMOTİV ALANINDA İŞ BİRLİĞİ İÇİN TÜRKİYE’DEYİZ”

Belçikalı Bakan Ingrid Lieten, “Bir hafta Türkiye’de kalıp Türkiye ile Belçika arasında inovasyon konusundaki münasebetleri geliştirmek istiyoruz. Ankara’dan İstanbul’a geçerken Bursa’yı çok önemsediğimiz için ziyaret ettik” dedi. Belçika olarak Türkiye ile ticari münasebetleri geliştirmek istediklerini anlatan Bakan Ingrid Lieten, “Çünkü Türkiye’nin şu an 64

hem ekonomisi çok gelişti, hem de ülke olarak geleceğe yatırım yapılmakta, inovasyona önem vermekte. Ayrıca eğitime de çok önem vermekte. Şu an ekonomik büyümenin etkisi altındayım. Bu bütün Avrupa için örnek olacak” şeklinde devam etti. Tekstil ve otomotivde iş birliği imkanlarını geliştirmek istediklerini anlatan Belçikalı Bakan Lieten, “Bursa’da tekstil ve otomotiv endüstrisini gelişmiş olması bizim dikkatimizi çekti. Türkiye’de olduğu gibi tekstil yatırımları Belçika’da ve bizim bölgemizde de çok önemli. Bizim Gent Üniversitesi’nde yeni kumaşlar üzerinde çalışmalar yapılıyor. Ateş almayan, ıslaklığı almayan, buruşukluğu gideren yeni ürünlerle meşguller. Bursa ile bu alanda iş birliği yapmak istiyoruz.” dedi. Ayrıca otomotiv alanında da iş birliği yapmak istediklerini dile getiren Belçikalı Bakan Ingrid Lieten, “Bunun yanında bizim elektrikli otomobile geçme hayalimiz var. Hem doğamızı kirletmeyelim, hem de çocuklarımıza temiz bir ülke bırakalım diye. Flamen bölgesinde elektrikli aracı geliştirmek için bir araştırmamız var. Türkiye’de de böyle bir istek ve çalışma olduğunu biliyoruz. Bu alanda görüşmeler yapacağız. Otomotiv sektörünü ziyaret edeceğiz.” dedi. Belçikalı Bakan Ingrid Lieten, ayrıca TÜBİTAK ile yaptıkları inovasyon anlaşmasını ülkelerine götüreceklerini sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Vali Yardımcısı Ahmet Hamdi Usta, Lieten’e İznik çinisi hediye etti. Bakan Ingrid Lieten da Usta’ya bir hediye takdim etti.


Sosyal yaşam

BAKAN ERGÜN: “OTOMOTİV TEST MERKEZİ MANİSA’YA KURULABİLİR” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, kurulacak otomotiv test merkezi ile ilgili alternatif illerin her birinin değerlendirildiğini belirterek, “Manisa’nın da potansiyeli var. Popülizm yapacak değiliz. Rasyonel olan neyse onu yapacağız” dedi. Manisa Valiliği’ni ziyaret eden Bakan Ergün, Hükümet Konağı önünde Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, AK Parti İl Başkanı Murat Baybatur, daire müdürleri ve partililer tarafından karşılandı. Merasim mangasını selamladıktan sonra Valilik makamına çıkan Bakan Ergün, Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı. Amaçlarının şehirleri ve ülkeyi zenginleştirmek olduğunu belirten Ergün, “Potansiyeli olan iller bunu daha hızlı gerçekleştirebilir” dedi. Bakan Ergün, Manisa’nın şehzadeler şehri olarak tarihte çok önemli bir yere sahip olduğunu, çok önemli şahsiyetler yetiştiren bu kentin geleceğe de güvenle bakması gerektiğini ifade etti. Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin büyük önem taşıdığını, Turgutlu, Salihli ve Akhisar’daki organize sanayi bölgelerinin eksiklerinin giderilmesi için de çalıştıklarını anlatan Ergün, “Amacımız, şehirlerin ve ülkenin zenginleşmesi. Potansiyeli olan iller bunu daha hızlı gerçekleştirebilir” dedi.

Manisa’da otomotiv test merkezi kurulması talebine ilişkin değerlendirmede de bulunan Bakan Ergün, “Alternatif illerin her biri değerlendiriliyor. Manisa’nın da potansiyeli var. Popülizm yapacak değiliz. Rasyonel olan neyse onu yapacağız” diye konuştu. Vali Daşöz ise, bakanlığın bölgedeki organize sanayi bölgelerine verdiği destekten dolayı Ergün’e teşekkür etti. Daşöz, Bakan Ergün’e Manisa’nın yöresel ürünlerinden oluşan çeşitli hediyeler verdi.

65


Otomobil

EN EKONOMİK YARIŞTA YENİ REKORLAR VAR

28. SHELL ECO’DA TÜRK TAKIMLARIN BÜYÜK BAŞARISI Gençlerin kendi tasarlayıp ürettikleri araçlar ile 1 litre yakıtla en uzun mesafeyi katetmek için mücadele ettiği Shell Eco-marathon üç yeni rekora sahne oldu. Türkiye’den 11 takım heyecana ortak olurken, Sakarya Üniversitesi ve Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi önemli başarılara imza attı. Shell’in, gençleri geleceğin yakıt alternatifleriyle çalışan araçları geliştirmeye teşvik

etmek amacıyla 28’incisini düzenlediği ve bu yıl 17-19 Mayıs tarihlerinde ilk kez Rotterdam’daki sokak parkurunda gerçekleştirilen Shell Eco-marathon, yeni rekorlarla sona erdi. Yarışmada 21 ülkeden lise ve üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 192 ekip mücadele etti. Ahoy Arena çevresindeki sokak parkuru, çok sayıda viraja sahip olmasına rağmen ekiplerin büyük başarılara

imza atmasıyla ikisi şehir konsepti, biri prototip kategorisinde olmak üzere üç yeni rekor kırıldı. Şehir Konsepti kategorisinde, Fransa’dan Electricar Solution Takımı, akü beslemeli elektrik yakıtı sınıfında kWh başına 262,6 km mesafe kat ederek yeni bir rekor kırarken (kWh başına 29,6 km’lik bir artış), Danimarka Teknik Üniversitesi’nden DTU Roadrun-

Türkiye’den katılan takımlar arasından Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi elde ettiği 105.6 km/l’lik sonuç ile Şehir Konsepti GTL kategorisinde ikinciliği elde ederken, Sakarya Üniversitesi SAİTEM takımı 145 km/kWh ile Şehir Konsepti akü beslemeli elektrik yakıtı sınıfında 7. oldu. Sabancı RT takım kaptanı Josef Karaburun, başarılarından dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Önümüze çıkan bütün sorunlara rağmen öncelikle pes etmeyen ekibime, yardımlarını asla esirgemeyen başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere tüm Türk ekiplerine ve sponsorlarımıza teşekkür ediyorum. 19 Mayıs gibi anlamlı bir günde

ülkemize ve okulumuza böyle bir başarı kazandıran ekibimle gurur duyuyorum” dedi. SAİTEM Başkanı Volkan Çetin ise “Yaklaşık iki yıllık bir çalışmanın sonunda ortaya çıkan ve tamamını SAİTEM ekibinin tasarlayıp ürettiği Evrim ile katıldığımız Shell Eco Marathon yarışında Avrupa’nın dört bir yanından insanlarla karşılıklı bilgi alışverişi yapma şansımız oldu. Önümüzdeki yıl Avrupa’nın en verimli aracını üreterek birinci olmak için çalışmalarımızı daha da hız vererek sürdüreceğiz” diye konuştu.

Çetin ; yıl eki “Önümüzd n verimli e ın ’n a Avrup rek birinci te re ü ı ın c ara ızı lışmalarım a ç in iç k k olma hız verere a d a h da iz” sürdüreceğ

ners geçen seneki rekorlarını litre başına 102,1 km artırarak 611,1 km’ye ulaştı. Prototip kategorisinde, Hollanda’nın MAC Eco Takımı GTL teknolojisi ile çalışan araçlarıyla 2011 yılına ait litre başına 138 km’lik eski rekoru, 416,3 km’ye geliştirerek açık bir farkla geride bıraktı. Geçtiğimiz yıllarda da yarışta büyük başarı elde eden Fransız Microjoule-La Joliverie takımı, prototip benzin kategorisindeki 2,832.8 km/l’lik sonuçları ile bu sınıfın birincisi oldular. Prototip akü beslemeli elektrik yakıt kategorisinin kazananı ise 732.3 km/ kWh ile Almanya’dan Hochschule Lausitz oldu. 66


11 Türk takımı Shell Eco-marathon heyecanını yaşarken, Türkiye en güçlü katılım sağlayan ülkelerden biri oldu. Yarışmaya Türkiye’den Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi ve Sakarya Üniversitesi’nin yanı sıra Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Celal Bayar Üniversitesi, Gediz Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Terakki Vakfı Özel Şişli Terakki Lisesi ve Erciyes Üniversitesi takımları katıldı. Takımların araçlarının Türkiye ile Hollanda arasındaki transferleri Alışan Group’un lojistik desteğiyle gerçekleştirildi. Rotterdam’daki etkinliğe katılıp ekiplere destek veren Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, Shell Eco-marathon organizasyonuna ilişkin olarak şunları söyledi:

“Shell Eco-marathon yarışması problem çözme, inovasyon, akıllı mobilite, gençlerin yeteneklerine ve rekabete odaklı. Yarışma aynı zamanda, enerji kaynaklarımızın akılcı kullanımı için genç ve yenilikçi bir bakış açısı sunuyor. Bununla birlikte gençlerin yaratıcılığını da teşvik ederek, Türk otomotiv endüstrisini ileriye taşıyacak genç mühendislerin desteklenmesini ve kendilerini geliştirmelerini sağlıyor. Shell Eco-marathon ile yakıt tasarrufuna dikkat çekiyoruz ve gençlerimizi de bu hedefin parçası olmaları için destekliyoruz”. Bir litre yakıtla en uzak mesafeyi katetmek için mücadele eden ekipler yarışa, “Prototip” ve “Şehir Konsepti” (Urban Concept) adlı iki kategori altında katılıyor. Geleceğin otomobillerini yansıtan prototipler, fütüristik

tasarıma sahip araçlardan oluşuyor. Şehir Konsepti otomobilleri ise geleneksel taşıtlardan ilham alınarak tasarlanıyor ve dış görünüş olarak günlük yaşantımızda kullandığımız otomobil modellerine benziyor. Yarışlarda; araçlara güç vermek için ya dizel, benzin ya likit petrol gaz (LPG) gibi konvansiyonel yakıtlar, ya da hidrojen, biyoyakıtlar, Gas-ToLiquid (GTL), güneş enerjisi veya etanol gibi alternatif enerji kaynakları kullanılabiliyor. Organizasyon, Shell’in inovasyon ve sürdürülebilir gelişme ilkelerini, gençlerin yaratıcılıklarını ortaya koyduğu bu platformda en iyi şekilde örnekliyor. Shell Eco-marathon öncesi Rotterdam’da 500’ü aşkın iş dünyası, kamu ve STK temsilcisinin katılımı ile gerçekleştirilen ‘Gelişime Birlikte

Güç Vermek’ İş Forumunda ise önümüzdeki yıllarda; artan nüfus, yükselen refah düzeyi ve hızlı kentleşmenin dünya kaynakları üzerinde oluşturacağı baskı ve buna bağlı olarak, su ve gıda kaynaklarına ilişkin doğacak sıkıntılar interaktif paneller ile ele alındığımız Shell Eco Maraı. Royal Dutch Shell CEOsu Peter Voser ve Rotterdam Belediye Başkanı Ahmed Aboutaleb’in ev sahipliğinde gerçekleşen forumda; enerji, su ve gıda üçleminin çözümü için sivil toplum, devlet ve özel sektör işbirliğinin taşıdığı önemin altı çizildi. 2012’de ilk defa, Shell Eco-Marathon Avrupa organizasyonu kapsamında ziyarete açılan Laboratuvar (The Lab), 40.000’i aşkın ziyaretçiyi enerjinin geleceği, teknoloji ve sürdürülebilir ulaşım gibi konularda hazırlanan farklı uygulamalar ile ilginç ve öğretici bir yolculuğa çıkardı. 67


Güncel

OTOKOÇ ALANYA’DA

O

tomotiv perakendecisi ve araç kiralama şirketi Otokoç Otomotiv, Antalya’nın Alanya ilçesinde yeni Ford tesisi açtı. Showroom ve servis bölümlerinden oluşan 2 bin metrekarelik kapalı alanda satış, bakım ve onarımı, 2’nci el araç alış ve satış hizmetleri verilecek. Otokoç Otomotiv’in Alanya’daki yeni Ford tesisinin açılışına katılan Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Cenk Çimen, Otokoç Otomotiv’in bu yıl 34 bini Ford markalı olmak üzere 66 bin adet araç satışı gerçekleştirmeyi hedeflediğini söyledi. Otokoç Otomotiv’in müşteri odaklı anlayışıyla çalışarak potansiyel gördüğü yerlerde yeni tesis yatırımlarına devam etiğini belirten Çimen, “Cirosu 10 milyar TL’nin üzerinde olan Otosan, 10 yıldır art arda Türkiye Otomotiv pazarının lideridir. Böyle bir rekora ulaşmak bundan sonra kolay kolay kimseye nasip olmaz” dedi.

68

Alanya’da trafiğe kayıtlı 77 bin araç olduğunu belirten Çimen, “Alanya’da bin kişiye 329 araç düşüyor. Bu Türkiye ortalamasının neredeyse 2.5 katı. Otokoç’a da böyle bir ilçede uygun yatırım yapmak düşerdi. Onun için bu tesisin yatırımını da hızlı bir şekilde gerçekleştirdiler. Alanya gibi il ve ilçelerimiz geliştikçe otomotiv sektörünün de hızlı bir şekilde büyüyeceğini düşünüyoruz” diye konuştu. Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir ise, şunları kaydetti: “Otokoç Alanya, bundan 16 yıl önce bir binanın altında 200 metrekarelik satış

noktasıyla başlamış, 2004 yılında servis hizmetlerini de eklediği 500 metrekarelik tesisinde bugüne kadar devam etmiştir. Bu yeni tesisimizde 400 metrekarelik showroom, bin 655 metrekarelik servis operasyonları ve diğer birimleriyle toplam 2 bin metrekare kapalı alanda faaliyet göstereceğiz.” Otokoç Otomotiv Genel Müdürü Görgün Özdemir’e, Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Cenk Çimen tarafından şirketin bereketini temsil eden ‘Bereket Kasesi’, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün tarafından da plaket verildi. Açılış, kurdele kesilmesiyle sona erdi.


otomobil

Scania

TÜRKİYE’DE FABRİKA KURACAK İsveçli ağır ticari araç üreticisi Scania, Türkiye’de hedef büyüttü. Geçen yıl tüm dünyada 80 bin araç satan firma, yedinci büyük pazar konumundaki Türkiye’de ise 3 bin âdeti aştı. Ülkenin gerek pazar payı gerekse bölgede taşıdığı büyük potansiyel nedeniyle üst yönetimi memnun ettiğine dikkat çeken Scania Global Satış ve Pazarlama İcra Kurulu Başkan Vekili Martin Lundstedt bir de yatırım sözü verdi. Lundstedt, “Global satışların yüzde 10’u Türkiye’den yapıldığında fabrika kuracağız” dedi. Hedef İlk Üçe Girmek 100’den fazla ülkede pazarlanan Scania markalı ağır vasıta, otobüs, endüstriyel ve deniz motorlarının küresel krizin etkisiyle 2009’da yıllık 40 binlerin altına indiğini söyleyen Lundstedt, 10 yılda bir ticari araç sektöründe buna benzer düşüşler yaşanmasının normal olduğunu belirtti. Lundstedt, “Satışlarımız son iki yıldır yeniden yükselme eğiliminde. Önümüzdeki 5-6 yıl içinde yılda 150 bin ağır ticari araç satmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Scania’nin Türkiye’deki stratejik ortağı Doğuş Otomotiv’in Genel Müdürü Tolga Şenyücel de krizin ardından iki yıldır artan talepleri esnek üretim modeli kullanarak sorunsuz bir şekilde karşıladıklarını ifade etti. Senyücel 2012’nin ağır ticari araç pazarıyla ilgili beklentileri karşıladığını söyleyerek, “Türkiye’de yılsonuna kadar 16 ton ve üzerindeki toplam araç satışlarının 25 bin adet seviyesinde gerçekleşmesini tahmin ediyoruz. Scania olarak yüzde 8-9’luk pazar payı ve yaklaşık 2 bin - 2 bin 200 adet civarında araç satışı ile pazarda üçüncülüğü hedefliyoruz” dedi. Çekici araç satışında Türkiye lideri olduklarını vurgulayan Şenyücel satışı gerçekleştiren ikinci marka olduğu bilgisini veren Şenyücel, şirketin Türkiye hedefleri Türkiye’nin Avrupa’nın en büyük dört ağır ticari araç pazarından biri olmayı sürdüreceğini ifade etti. Şirket ayrıca bu yıl pazara 13 litrelik motor seçenekleri sunmayı planlıyor.

69


SIRALI OTOGAZ SİSTEMLERİ

O

tomobil üreticileri 1996 yılından sonra ürettikleri araçlarda yakıt sistemini sıralı olarak üretmişlerdir. Bunun açıklaması şöyle yapılabilir. Enjeksiyonlu araçlarda yakıt sistemini kontrol ünitesi yani ECU (halk arasında beyin) aracın yakıt verilerini alır, silindirlerdeki yanmayı sağlar. Buda enjektörün ne zaman ve ne aralıklarla

70

açılıp kapanacağının sinyallerini vererek yapar. 1996 yılından önce enjeksiyonlu araçların enjektörleri hepsi birden yakıt püskürtmesi yapmakta idi. Günümüzde ise enjektörler ihtiyaç oranında ECU’den aldığı sinyaller doğrultusunda tek tek açarak yanma hücresini doldurur ve tam yanmayı sağlar. Tek tek olan sistemlere sıralı denir.


SIRALI OTOGAZ SİSTEMLERİNİN FAYDALARI Benzinli araçlarda motor yağı takriben 20003000 km. bir değişirken LPG’li araçlarda 10.000-12.000 km. çıkmaktadır. Araçlarda yağ değişimi motorun yıpranması ile doğru orantılı olduğu için, LPG’li araçlarda motor ömrü uzar. Dolayısı ile motor bakım maliyeti düşer.

Benzine oranla yaklaşık yüzde 65 tasarruf sağlayan sistemi tercih edenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Türkiye’de güncel verilere göre 2 milyon civarında LPG’li araç bulunuyor. Bu araçlar arasında lüks sınıfına girenler de var. Sıralı otogaz sistemlerinin fiyatı 880 ile 1500 TL arasında değişiyor. Ortalama 4 saat içinde monte edilen sistem, 1600 cc’lik bir araca takıldığında en fazla 10 bin kilometrede kendini amorti ediyor. Sistem şu anda dizel araçlar ile kamyonlara uygulanamıyor. LPG Temiz Yakıttır: LPG saf olduğundan kar ter yağını sulandırmaz ve motor yağının değiştirilme süresini uzatır. Motor karterini ya da motorun yanma odalarını kirletmez. LPG pistonların, segmanların, valflerin ve bujilerin aşınmasından meydana gelecek kurşun, vernik ya da karbon atığı çıkartmaz. Motoru temiz tutar, karbon ve kurum oluşturmaz, dolayısıyla motorun ömrünü uzatır. Tamir için harcanan parayı ve zamanı azaltır. Gaz, benzin gibi solvent olmadığı için yağı eritmez ve kalitesini bozmaz

iyi yanma sağlar. LPG ateşleme bujisinin ömrünü uzatır: Yanma odalarında ya da ateşleme bujilerinde tortu oluşmaz, zira LPG’ nin farklı karışımlardaki kuvvetlendiricilere ihtiyacı bulunmamaktadır. Ateşleme bujileri, diğer yakıtlardan özellikle kurşunlu benzin kullanan araç motorlarındaki bujilere nazaran daha uzun ömürlüdür. Yüksek oktan numarası motorun yüksek sıkıştırma oranları ile herhangi bir vuruntu olmadan çalışabilmesinde faydalıdır. Böylece bir motordan daha yüksek bir güç, dolayısıyla yakıt ekonomisi sağlanır. Gaz yakıtların standart atmosfer şartları altında tutuşması için gerekli enerjide benzine nazaran daha az olmaktadır. LPG “nin oktan sayısı benzinden yüksek olduğundan, motorlarda daha yüksek kompresyon oranı ile kullanılabilir. Sağlıklı yanması sayesinde motor parçalarında sızıntı ve aşınma benzinli motorlara oranla çok daha az olur. Ekonomiktir. Benzine göre şehir içi trafiğinde %40-50, uzun yolda % 65 oranında daha ekonomiktir. Çalışan motorlarda yakıt pompası gerekmez: LPG kendinden tazyikli olduğu için, benzinli motorlarda olduğu gibi yakıt pompasına ihtiyaç yoktur. Bu durum tamirat veya değişimden doğacak masrafları da azaltır.

SIRALI OTOGAZ SİSTEMLERİNİN ZARARLARI

Ucuzdur ama motorun LPG kurşun ve karbon ömrünü azda olsa kısaltır içermediğinden karbüratördeki ömrünü uzatmak için kullanılan aşınma daha az olur. Kurşun, Motorum katkı maddeleri yağlar ek masraf oluşturur. kükürt ve aromatikler gibi katkılar Üretici firmalarının sayısının henüz istenilen içermediğinden çevre dostu bir seviyeye ulaşmaması, rekabetin de yeterli seviyede olmaması yüksek paralara daha az yakıttır. kaliteli ürün alımına neden olur. LPG’ li araçta karbüratör masrafı azalır: LPG yakıtlı motorlardaki karbüratör birkaç hareketi, parça ve kirliliği engelleyecek havalandırmasız basit bir mekanizma olup, karbüratör servisi ve tamiri yok denecek kadar azdır. LPG benzine nazaran daha düşük sıcaklıklarda buharlaştığı havayla kolayca karışır. Böylece kurum oluşturmayan tam yanma sağlanır. LPG yüksek termodinamik özelliklere sahip olduğundan daha kolay ve

Otogazlar aracın çabuk hızlanmasını engeller 100 km ye 9 sn de erişen bir otomobil otogaz kullanarak 100 km hıza 11 sn de ulaşmasına neden olur buda zamandan çalıyor demektir. Otogaz sistemlerinin yararlarının yanında bu saydığımız bu küçük zararlar söz konusu bile değildir.

71


MARKALAŞMAK

YAZI DİZİSİ - I

S

izlere markalaşmayı anlatabilmek için bir çok bilimsel terimi ve bilinmeyen onlarca cümleyi bir araya koyabilir, ama sonuç olarak insanların “hmm evet” diyerek, sonradan unutacağı bilgileri bu cümlelerin arasına sığdırabiliriz. Ama bizim için asıl olan, sizlerin dilinizle ve sizlerin mantığınızla size markalaşmak ve kurumsallaşmayı anlatabilmek. Bundan sonraki süreçte, düzenli olarak sizlere markalaşmanın ve kurumsallaşmanın nasıl olabileceğini açık deyimler ve sözlerle açıklamaya çalışacağız. Mustafa BAYRAM

72

MaRKa

Ü

zerinizde yıllarca aynı kıyafeti taşısaydınız, sizi herkes kıyafetinizle tanıyabilirdi. Yada bir başka bakış açısı ile, her dönem kirli bir sakal ama üzerinde bıyığınız olmadan bir hayat sürseydiniz, insanlar sizi her yerde tanır ve bilirlerdi. Bu örnekleri çoğaltır ve sonra toplarsak, aslında sizin de kendinize özgü bir marka olduğunuzu ortaya koyabiliriz. Marka, sizi, ürünlerinizi ya da hizmetlerinizi diğerlerinden ayırmaya çalışan şeydir aslında. Bir oto galerici olduğunuzu ve bir sitenin içerisinde yüzlerce komşunuzun olduğunu düşünün. Sizin ne kadar farklı olabileceğiniz, sattığını ürünün niteliğinden, müşteriye olan yaklaşımınızdan tutun da işyerinizin tabelasına göre farklılık gösterir. Yüzlerce rakibiniz arasında sizi farklı kılacak özellikleriniz var ise o zaman siz daha “marka”sınız demektir. Bu güne dek bir çok müşterimize ve dostumuza markalaşmayı anlatmaya çalıştık. Tabi ki onlar bazen bu işe çok meraklı halde dediklerimizi can kulağı ile dinledi. Bazıları ise belki de umursamadı. Peki sonuç derseniz, bu işi ve hassasiyeti ısrarla yapanlar markalaşmak için önemli adımlar atarken, ısrarcı olmayan ya da markalaşmak için konsantre olmayanlar bu süreci ne yazık ki aksattı ve başarıya ulaşamadı.

Neden Markalaşmak

-Bu belki de yola çıkacağımız en önemli soru. Neden markalaşmak isteyelim ki. Ne katacak bize markalaşmak. -Ürün yada hizmetlerinizin sürekliliğini ve bilinirliğini sağlar -Daha fazla satış yapabilmenizi sağlar -Rakiplerinize göre daha karlı alımlar yada satışlar yapabilmenizin önünü açar -Bir gün siz o işin başında olmaz yada markanızla birlikte işlerinizi devretmeyi düşünürseniz, markanız “para” edecektir Bu örnekleri anlatırken, imkansız gibi görünecek şeylerin ne kadar mümkün olduğunu anlatmanızı isterim. Anadolu’nun bağrında, bundan yaklaşık 5 yıl önce bir giyim mağazası için markalaşma ve reklam kampanyaları düzenledik. Yaklaşık 8 ay boyunca yoğun ve titiz çalışmalarımız devam etti. O dönem itibari ile firmanın genel anlamda işleri de çok yoğun ve karlı devam etti. Tam da bu süreçte ortaklar arasında yaşanan bir anlaşmazlık şirketin satışını gerekli kıldı. Biz bu 8 aylık dönemde birçok kampanya ile yaklaşık 80 bin lira gibi bir rakam harcamıştık. İşte tam da bu sırada akıllı yatırımcı ve ortaklar firmanın satışı esnasında yaklaşık 500 bin lira gibi bir marka değeri belirlediler. Haricen ürün ve hava parası da vardı tabi işin içerisinde.


Bu bir ticaret midir? Evet. Bu imkansız mıdır? Hayır

Bu örneği özellikle Anadolu’nun merkezinden vermek istedim. Aslında işin o kadar da ulaşılmaz olmadığını göstermek adına. Adınızın ve firmanızın ne kadar farklı olduğu bence bizler için en önemli ipucu.

Yine bir galerici örneği verelim. Düşünün ki sizin galeriniz, gelen her müşteri için uçuk fiyatlar veriyor. Oda yetmezmiş gibi, içeride satışta olan araçların her birisi kötü üne sahip araçlar. Peki bu durumda satış yapabilme şansınız olabilir mi? Normal şartlar altında tabi ki olamaz. Ama bu sizin marka olmanıza engel olmaz. Satış yapamasanız da insanlar sizin ne kadar fahiş fiyatlarla kötü araç sattığınızı dilden dile söyler dururlar. Sonra da siz ne işe yaradığı belli olmayan yeni marka değerinizle piyasada anılır ve anlatılırsınız. Size satış ve para olarak hiçbir şey dönmeyeceği kesin. Ama hiç takmayın kafanıza öyle yada böyle artık “marka”sınız.

Doğru Teşhis

Markalaşmanın akıllıca yapılabilmesi için en önemli değer empati, yani karşınızda ki gibi düşünebilmektir. Biz reklamcıların da en önemli bilgisi, sosyal ve bireysel empatiyi kurabilmekten geçer. Önce müşteri olmayı deneyin. Bir işyerine gittiğinizde, bir ürünü alırken yada kullanırken neler isterdiniz. Bunların cevabını kendinize vermeye çalışın. Ama bunu yaparken de lütfen dengeleri kurun.

Hedef Kim?

Sattığınız, ürettiğiniz ya da hizmet verdiğiniz şeylerin kimler tarafından alınabileceğini öncelikle tespit etmelisiniz. Son model bir Mercedes satmak için şehrin en varoşlarından nasıl ki müşteri beklemezseniz, aynı şekilde 1980 model bir Renault satmak içinde çok zengin bir müşteri bekleyemezsiniz. Ne bahane bulursak bulalım, her ürünün kendine göre belki dar belki geniş yelpazeli bir müşteri beklentisi var. İşte bu noktada empati yapmak için de kendinize doğru hedefler belirlemeli, karşınızda ki insanlar 60 yaş üstü emekliler ise onlar gibi düşünmeli, 15 yaşında ki gençler ise onlar gibi düşünmeli ve onlara uygun hareketler geliştirmelisiniz.

Şimdi kendinizi hedefinizde ki müşteri yerine koyun. Uzun uzun, yada kısa kısa düşünün. Siz onun yerinde olsaydınız ne isterdiniz yada neye ihtiyaç duyardınız. Nasıl karşılanmalı yada o insanlara nasıl ulaşılmalı. Bu sayede aynayı karşınıza almanızı sağlayarak ilk “markalaşma” dersimizin de sonuna geldik. Etkin çözümler için Yunus olmak gerek. “Bir ben var bende benden içeri” 73


Otomobil

SON TREND

E Y İ F İ D MO

M

odifiye günümüzde bir trend oluşturmakla birlikte özellikle gençler arasında fazlasıyla ilgi odağı haline geldi. Modifiye sevdası şu günlerde Araba tutkunlarının hobisi durumundadır. Tabi ki modifiye yaparken dikkat edilmesi gereken bir takım hususları da gözden kaçırmamak gerekir.

74


çinde bulunduğumuz ve dur durak bilmeden gelişme halinde olan teknoloji çağını profesyonel ve amatör motorlu spor tutkunları da çok yakından takip ediyor. Nedeni ise belli: Orijinal İngilizce adı Turing olan Türkçe de ise alternatif terim olarak kullanılan ModiArtık yollarda her gün sıkça, orijinal halindeğil, yaşam tarzıdır!´ilkesiyle kişisel istek ve zevkine göre tasarlanan araçlara rastlamak mümkün. Bu araçlar, gelişen teknoloji ve geniş ürün seçenekleri sayesinde fabrika çıkışı halinden çok daha üstün performans sergileyebilecek şekle getirilebiliniyor. Motor, turbo, NOS, şanzıman, diferansiyel, er, yürüme aksamları, göz alıcı spor fren diskleri, plaketler, geniş jantlar, kalın ve ince spor lastikler, sparco koltuklar, spor direksiyon, vs. saymakla bitmez. Aracınızın beygir gücünü yükseltme artık sadece istek ve maddi imkâna dayalı bir unsur haline geldi. göstermeniz gerekmektedir unutmayınız ki araçlarımızla hız tutkusunu yaşamak istiyorsak ilgili kurumlarca düzenlenen ve gerekli güvenlik tedbirleri alınmış yasal yarışlara katılabilir ya da özel yarış pistlerinde yollara egzoz sistemlerinin güçlendirilerek aracın performansını artırmak olarak bilinse de,

gösterişli bir otomobil gelse de aslında bu sektör oldukça geniş ve yaşı ne olursa olsun tüm araçlara ve sürücülerine hitap ediyor. Fabrika çıkışı halinden daha üstün performans sergileyen bir motor gücü elbette sürücüsüne daha çok sürüş zevki verir. illa ki performansını artırmak zorunda da değilsiniz.

araç üzerinde yapılan her türlü değişiklik gelmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle

yapmaya kalkarak bu güzel hobimizi insanlar için bir tehdit haline getirmemeliyiz. Tamponlar, lastikler, jantlar, farlar, koyu camlar, müzik sistemi gibi kişiselleştireceğiniz birkaç parça sayesinde aracınız tamamen

keşfedilmektedir.

sınır yok, bütçenize ve ihtiyacınıza göre

araçları tercih eden sanatçılar, siyasiler, ün-

aracınıza DVD, TV, oyun konsolu, bluetooth hatta buzdolabı bile ilave ettirebilirsiniz.

lüler ve iş adamları. Kullanım alanları genellikle profesyonel olan Mercedes-Benz Vito, Sprinter, Volkswagen Transporter, Renault

hız tutkunu gençlerin ilgi alanına girerken artık her kesimden sürücülerin ilgi odağı

Soft Modifiye : yesi, Dereceli egzantrik, Silindir Kapağı İşlenmesi, Nitrox Sistemi

Hard Modifiye :

( Temel değişiklikler üzerine yapılan işlemler ) Throttle Body, Süper ve Turbo Charger, Tutkunları için vazgeçilmez bir sevda olan araçlar kullanılırken dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır. Öncelikle modiilen belgeli ürünlerden oluşmalıdır. Modikişilere yaptırılmalı kişisel olarak kendi

ilerini paylaşmakta, araçlarını sergilemektedirler

ve zor bulunan ürünler olması nedeniyle mutlaka gerekli kalite belgesine sahip ürünler kullanmanız hem maddi açıdan hem de güvenlik açısından sizin faydanıza olacaktır.

kaporta ve tamponlara özel kaplama, motor ve eksozlara yapılan özel bakımlar ile araçların ses ve görüntüleri karşısında görenler heyecanlı anlar yaşamaktadır

çıkışı satın alındıktan sonra, iç donanımı isteğe göre tamamen değiştiriliyor. Zırhlı şasi, camlar ve lastikler, masaj yapabilme fonksiyonu olan yatar koltuklar, büyük ekran uydu anteni entegre televizyonlar, navigasyon, internet erişimi, oyun konsolu, buzdolabı hatta mikrodalga fırın sayesinde araç, yürüyen bir büro ya da VIP bir salon haline getiriliyor. 75


Teknoloji

Karşınızda Canon 650D

Giriş seviyesindeki rekabeti artıracak yeni dijital SLR modeli 650D, 18 Megapiksel çözünürlüğe sahip. Döndürülebilir 3 inçlik 1 milyon piksel renk desteğine sahip dokunmatik bir ekranı olan 650D, 25600’e kadar ISO desteği sunuyor. Full HD video kayıt edebilen ürün bu kayıt sırasında otomatik netlik de yapabiliyor. 650D video sırasında netlik yapabilen Canon olma özelliğini taşıyor. 9 noktalı netlik sistemine sahip olan fotoğraf makinesi saniyede 5 kare sürekli çekim özelliğini barındırıyor. APS-C boyutunda sensör kullanan fotoğraf makinesi önceki model olan 600D’de olduğu gibi mikrofon girişine sahip. Ürünün ABD fiyatı sadece gövde olarak 849, 18-55 mm objektifle 949 dolar olarak açıklandı. Yeni modelle birlikte EF 40mm f/2.8 STM ve EF-S 18-135mm f/3.5-5.6 IS STM olmak üzere iki yeni objektif de tanıtıldı. Özellikle video için tasarlanan yeni objektifler ABD’de sırasıyla 199 ve 549 dolar fiyat etiketiyle satılacaklar.

Blackberry sıfır çekti ! Tablet bilgisayar savaşına PlayBook’u ile ben de varım diyen Blackberry’nin mimarı RIM, hedeflediği satış rakamına ulaşamadığı gibi, PlayBook’lardan şu ana kadar kasasına da hiç para akmadı. Genel olarak satışlarının düşmesiyle birlikte şirket, 2 bin çalışanıyla da yollarını ayırmaya karar verdi. Diğer birçok teknoloji devi gibi geç de olsa kendi tablet bilgisayarı, PlayBook’u, kullanıcılarına sunan RIM, ilk etapta bir milyondan fazla PlayBook satışını öngörüyordu. Bu bağlamda şirket, operatörlere ilk 500 bin PlayBook’u indirimli fiyat etiketiyle verdi. Ancak yılın son çeyreğinde de bu rakamı eritemeyen RIM, BGR’ın yayınladığı rapora göre indirim yapmasına rağmen 500 binin çok altında PlayBook satışı gerçekleştirdi. İndirimli fiyattan operatörlere PlayBook yollayan RIM’in kasasına da dolayısıyla hiç para girmedi.

Yeni Samsung Galaxy s III Galaxy s3 satışlarına başladı..Samsung firmasının büyük beklentilerle piyasaya sürdüğü GALAXY S3 modeli Samsungun ciddi satış rakamları beklediği bir model. Cihazın satış rakamları şimdiden otoriteler tarafından merak konusu olmuş durumda. Bazı İnternet sayfalarındaki satış fiyatı 2.000 TL olarak piyasaya giren galaxy s3 modeli Samsung firmasına ait “S” serisi telefonlarının üçüncü nesil üretimi.

76


41 MP’lik NOKIA İspanya ‘nın Barselona kentinde düzenlenmekte olan Dünya Mobil Telefon Kongresi’nde, Nokia’nın tanıttığı 41 megapixel kameralı cep telefonu 808 PureView, mobil telefon teknolojisindeki ilerlemenin boyutlarını gözler önüne serdi.

Nokia’nın daha sonra çıkaracağı aşırı yüksek megapixel kameralı telefonlarda kullanacağı PureView teknolojisiyle üretilen 808 PureView, ayrıca “çok canlı, temiz ve 140 desibele kadar ses kaydetmeye” olanak sağlayan Rich Recording adlı bir özelliğe sahip bulunuyor.

Teknoloji sitesi “mashable.com”da yer alan habere göre, hayalkırıklığı yaratan “Symbian” işletim sisteminin amiral gemisi niteliğindeki cihaz, Carl Zeiss optik lensleri ve Nokia’nın geliştirdiği “over-sampling” teknolojisini bir araya getiriyor.

Tek çekirdekli 1,3 GHz işlemciye sahip 4 inç genişliğinde 360x640 pixel ekrana, 512 MB RAM ve 16 GB hafızaya sahip cihaz, Mayıs’ta piyasaya çıkacak ve 450 avroya satılacak.

Hem karada hem de suda giden araç! Çinli bir mucit, asfalt, kum, buz üzerinde çalışacak bir araba için inanılmaz bir tasarım çizdi. Hatta bu araç suda da gidebiliyor. Çinli tasarımcı Yuhan Zhang, (21), muhteşem bir araba hazırladı. Volkswagen Aqua adı verilen otomobil, Alman üreticisi tarafından desteklendi. Araç çok şık bir tasarıma sahip ve içerdiği konforla geleceğin otomobili olmaya aday gibi görünüyor. Dailmail.co.uk’un haberine göre; Yuhan Zhang araba hakkında şunları söyledi: “Toprak, buz ve su üzerinde eşit derecede iyi sürüş ve konfor sağlayabilen bir araç.” ‘Aqua’nın günlük kullanım için ideal bir ‘supercar’ otomobili olacağı düşünülüyor. Yuhan Zhang araba hakkında şunları söyledi: ‘Toprak, buz ve su üzerinde eşit derecede iyi sürüş ve konfor vardır. Hava yastığıda mevcuttur... ‘Aqua günlük kullanım için ideal br ‘supercar’ otomobil olacaktır....

Müziği hissetmeye hazır mısın? HP Pavilion dm 4 Beats Edition

HP’nin Pavilion ailesinde konumlandırdığı dm4 Beats Edition gerçekten sıra dışı bir taşınabilir bilgisayar. Ürün, beraberinde günümüzün en popüler kulaklık üreticilerinden biri olan Beats’in Solo HD kulaklığı ile beraber geliyor. Kulaklığın kalitesi tartışmasız düzeyde yüksek ve günümüzün en iyilerinden biri. Tasarımında siyah ve kırmızı renklerin tercih edildiği taşınabilir bilgisayarda ise Beats fanatiklerine yönelik detaylar ön planda. Klavye aydınlatması kırmızı renkte ve ses kalitesi sıradan bir taşınabilir bilgisayara göre şaşırtıcı düzeyde yüksek. Ayrıca kapakta Beats’in kırmızı renkteki dikkat çekici logosu bulunuyor. HP Pavilion dm4 Beats Edition donanım olarak da oldukça zengin. sunuyor. Olması gerektiği gibi USB arabirimlerinden iki tanesi 3.0 standardında transfer gerçekleştirebiliyor.

77


MOTORLU ARAÇ SATICILARI FEDERASYONU DERNEK ÜYE LİTESİ

78

NO

İLLER

KURULUŞ

TEMSİLCİ

1

ANKARA

Başkent Otomotivcileri Derneği

Aydın Erkoç

2

İSTANBUL

İstanbul Otomobilciler ve Galericiler Derneği

Mustafa Karayılan

3

KAYSERİ

2.El Oto Alım Satımcıları Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği

Ekrem Şimşek

4

SAMSUN

Samsun İkinci El Otomotivciler Derneği

Hasan Kahyaoğlu

5

MALATYA

Malatya Galericiler Derneği

Ö.Sezai Altaş

6

ANTALYA

Antalya Otomobil Ve Galeri İşletmecileri Derneği

Numan Rahmi Palta

7

BALIKESİR

Balıkesir İli Oto Galericiler Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği

Nuri Özdemir

8

HATAY(ANTAKYA)

Hatay Oto Alşım Satım Ve Komisyoncuları Derneği

Şükrü Kanatlı

9

K.MARAŞ

K.Maraş Galericileri Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği

Mehmet Demir

10

GİRESUN

Giresun Oto Galericiler Derneği

Muzaffer Toslu

11

ERZURUM

Erzurum Oto Galericiler Sitesini Yaşatma Ve Dayanışma Derneği

Ömer Faruk Bentoğlu

12

GAZİANTEP

Gaziantep Otomobil Alım Satım Komisyoncuları Derneği

Doğan Aslan

13

VAN

Van Otomobil Ve Galeri İşletmecileri Derneği

İsmet İnan

14

AYDIN

Aydın 2.El Oto Alım Satımcıları Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği

Hasan Yoğurtçu

15

ISPARTA

Isparta Oto Galericileri Ve Otomotivcileri Derneği

Uğur Madan

16

ÇORUM

Çorum İli Oto Galericileri Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği

Fahri Yandık

17

DÜZCE

Düzce Otomobil Satıcıları Derneği

Yalçın Bayramoğlu

18

İSTANBUL

İstanbul Anadolu Yakası Oto Galericiler Derneği

Erdoğan Bayrak

19

MERSİN

Mersin Otomotivciler Ve Org Galericiler Derneği

Hasib Akfırat

20

KOCAELİ

Kocaeli Otomobilciler ve Galericiler Derneği

Serkan Karakadılar

21

MERSİN

Mersin Oto Galericileri Derneği

Bekir Selvi


MASFED YÖNETİM KURULU

Ekrem ŞİMŞEK Başkan

Aydın ERKOÇ Başkan Yard.

Osman DELİ Genel Sekreter

Numan R. PALTA Başkan Yard.

Fahri YANDIK Genel Sekreter Yard.

Hasan YOĞURTÇU Üye

Yalçın BAYRAMOĞLU Üye

Erdoğan BAYRAK Genel Kordinatör

İsmet İNAN Üye

79


80




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.