Düşün 28. Sayı

Page 32

MİLLİ MÜCADELE’NİN FELSEFESİ: MİLLİ İRADEYİ HAKİM KILMAK Lemi Atalay ODTÜ ADT 2007 Mezunu; Arş. Gör., Ankara Üniversitesi DTCF Tarih Bölümü

Giriş Vatan topraklarının emperyalist ülkelerin işgalinden kurtarılmasını sağlayan Milli Mücadele’nin 100. yılını kutladığımız bu zamanlarda, Milli Mücadele’nin sadece bir askeri başarı anlamına gelmediğinin, aynı zamanda siyasal ve yönetimsel anlamda da önemli değişikliklerin başlangıcına karşılık geldiğinin hatırlanmasında büyük yarar vardır. Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde verilmiş olan Milli Mücadele bu yönüyle sadece yabancı işgalcilere karşı verilmemiş, aynı zamanda uzun yıllar boyunca egemenliğin sahibi olup, izlediği olumsuz politikalar sonucu çağa ayak uyduramayıp, Türk milletinin geri kalıp, işgale uğramasına sebep olan saltanat yönetimi anlayışına da karşı verilmişti. Dolayısıyla bunun bilincinde olan Mustafa Kemal, Milli Mücadele’nin daha ilk dönemlerinden başlayarak ülkenin bağımsızlığının ancak milletin iradesinin hakim kılınmasıyla mümkün olacağını vurgulamıştı. Bu doğrultuda Milli Mücadele, milli iradenin yansımasını bulduğu bir millet meclisi aracılığıyla verilmiş ve millet egemenliği anlayışı savaş sonrası kurulan Cumhuriyet yönetimi ile taçlandırılmıştı. Hem Milli Mücadele dönemi hem de Cumhuriyet için bu derece önemli olan milli irade anlayışını incelemeyi ve değerlendirmeyi amaçlayan bu araştırmada, öncelikli olarak milli irade kavramının düşünce tarihindeki karşılığına bakılacak ve bu bağlamda ortaya koyduğu genel irade yaklaşımıyla, halk egemenliği anlayışının fikir babalarından olan Jean Jacques Rousseau’nun

3 2 düşün 28

o d t u a d t . c o m

görüşleri incelenecektir. Rousseua’nun fikirleri incelendikten sonraysa, bu görüşlerin Mustafa Kemal’in fikirlerine nasıl yansıdığı ortaya konmaya çalışılacaktır. Bu bakımdan özellikle Milli Mücadele dönemindeki söylemlerinden yararlanılarak Mustafa Kemal’in, Rousseau’nun genel irade kavramının hangi niteliklerini benimseyip, milli irade anlayışına yansıttığı anlaşılmış olacaktır. Rousseau ve Halkın Egemenliğini Mümkün Kılan Genel İrade Anlayışı Aydınlanma döneminin özgün fikirleriyle bilinen düşünürü Jean Jacques Rousseau ortaya attığı fikirlerle sadece Fransız Devrimi’nin oluşum sürecine katkıda bulunmamış, farklı zamanlarda farklı ülkelere yansıyacak geniş bir etki bırakmıştı. Rousseau’nun “halk egemenliği” ve “genel irade” kavramlarına dayanan düşüncesinin izlerini Milli Mücadele’den Cumhuriyet’e uzanan süreçte Türkiye’de ve Mustafa Kemal Atatürk üzerinde de görmek mümkündü. Mustafa Kemal Paşa’nın Milli Mücadele’nin felsefesi olarak belirlediği “milli irade” anlayışında karşılığı bulunan düşüncelerini daha iyi algılayabilmek için öncelikle Rousseau’nun düşünce sistemini ve genel irade anlayışını yakından incelemek yararlı olacaktır. İnsanoğlunun en önemli sorunu olarak özgürlük sorununu gören Rousseau, bir


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.