Zg haziran 2015

Page 1

Eski ahşap eşyalar Balat’ta yeniden hayata dönüyor

KENAN KIZILKAYA: “Allah’a kul olduğunuzu gözeterek çalışın” İNSAN HİKAYELERİ: 11’DE

İstanbul Balat’ta sıradışı bir atölye var. Kapısının üstünde ‘Dönüşüm Atölyesi’ yazan bu mekanda, yokluğa terk edilmiş, atılmış, hatıraları unutulmuş ahşap eşyalar gerçekten sıradışı bir dönüşüme uğruyor. Mehmet Sönmez ustanın ellerinde hayata dönen, duman ya da kül olmaktan kurtulup şekilden şekile giren objelerin dolup taştığı atölyeyi sizin için ziyaret ettik. KÜLTÜR: 16’DA Ü

ZABITA R C

YIL: 7 SAYI: 86 HAZİRAN 2015

S T

E İR

D

İZ

ÖNEMLİ NOT: ZABITA VAKFI’NIN ÜCRETSİZ YAYINIDIR. ÜCRET KARŞILIĞI SATIŞ YAPANLARI LÜTFEN 0212 637 51 81 NO’LU TELEFONA BİLDİRİNİZ

E posta: zabitahaber@gmail.com Twitter: @zabitahaber Facebook: www.facebook.com/zabitagazete

MOTORİZE ZABITA EKİPLERİNE EĞİTİM Ankara Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı tarafından, motosikletli zabıta ekiplerine açık alanda pratik eğitim veriliyor. Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Motosiklet temel ve ileri sürüş teknikleri” eğitiminin pratik bölümü Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’nın yanında bulunan açık alanda verildi. Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Abdurrahman Karabudak, “Daha iyi hizmet sunabilmek adına ileri, sürüş teknikleri eğitimi vermeyi planladık ve bunu da ilçe belediyelerimizle beraber yaparak Ankara’ya hizmet etmenin güzelliğini yaşamak istedik.” dedi. İlçe belediye zabıta müdürlüklerinden de motosikletli zabıta ekiplerinin eğitim programına katıldığını belirten Abdurrahman Karabudak, şöyle konuştu: “İlçe belediyelerinden ellerinde motorlu zabıta olan arkadaşları da aldık ve eğitime başladık. Teorik olarak öğrettiğimiz konuları pratiğe döndürmek ve Ankara’ya hizmet bazında daha iyiye götürmek için çalışıyoruz.” GÜNCEL: 3

Görme engelliler Konya’da dağ tırmanışı yaptı

GÜNCEL: 4

Ermenek’te atık pil toplayan okullara ödül GÜNCEL: 5

Çocuk Oyunları Şampiyonası nefes kesti SPOR: 18

Ankara’nın can dostu şefkat evleri GÜNCEL: 7

Zabıtaya saldıranlar müebbet hapisle yargılanacak GÜNCEL: 3

Zabıtanın bugünü ve yarını YORUM: 12

Yeni tüketici kanunu ve uygulamalarıyla neler değişti YORUM: 10


ZABITA

EDİTÖR

2

EDİTÖR: YENİ BİR SAYI VE YENİ BİR HEYECANLA YİNE KARŞINIZDAYIZ YUSUF POLAT eniden merhaba…Elde olmayan bazı sebeplerden dolayı Nisan ve Mayıs aylarındaki sayılarımızı elinize ulaştıramadık. Bundan dolayı mahcubuz ve 86. sayımızla karşınızdayız. Gazetemizde bazı küçük değişiklikler yapma lüzumunu hissettik ve bunun getirdiği gecikmeden dolayı da özür diliyoruz. Bu aydan başlayarak bundan sonraki sayılarımızda daha geniş içerik, özgün konular ve teşkilatımız mensuplarının okumaktan keyif alacağı dosyalarla karşınıza çıkmak istiyoruz. Değişen ve yenilenen mevzuata dair bilgiler, yine teşkilat mensubu arkadaşlarımızdan değerlendirmeler ve güncel haberlerimiz yanında kültür-sanat faaliyetlerini de içeren sayfalarla dopdolu bir gazeteyi hedefliyoruz. Bu hedefimizi gerçekleştirmek için siz değerli zabıta teşkilatı mensuplarından yardım bekliyoruz. Gerek görev yaptığınız teşkilatın faaliyetleri ve gerekse

Y

gazetede yer almasını istediğiniz konulara dair veriler ve özel haberleri ulaştırdığınız takdirde bunları sizin adınıza tüm zabıta teşkilatı mensubu okurlarımıza ulaştırmak görevimiz olacaktır. ÖZELGÜNLERİNİZLE İLGİLİ HABERLERİNİZİ GÖNDERİN YAYINLAYALIM Ayrıca; doğum, evlenme ve vefat gibi sevinçli ve üzüntülü günlerinizi de gazetemizde yer vermeyi istiyoruz. Bu sayımızda, güncel zabıta haberlerimiz yanında insan hikâyeleri başlığı adı altında, teşkilatımızda iz bırakmış değerli ağabeylerimizle yaptığımız röportajlar yayınlamayı düşünüyoruz. Bu sayımızda ilk olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığında uzun yıllar görev yapan ve 23 Mayıs itibariyle Müdür yardımcısı olarak yaş haddiyle emekli olan, teşkilatımız duayenlerinden Kenan Kızılkaya ağabeyimizİ konuk olarak aldık. Biz sorduk, o söyledi. Her sayı bir başka konuk alarak,

hem teşkilatımıza o emektarımızı tanıtmak, hem de bir nebze olsun unutmadığımızı göstermek istiyoruz. Bu yönde önerilerinize açığız. Yine bu sayıda farklı bir konuda ama konusu şehir, insan ve çevre olan bir küçük hikayeyi haberleştirdik. Balat’taki ‘Dönüşüm Atölyesi’… Okuyunca sanırım siz de hak vereceksiniz. Tüketici mevzuatına hakim ve tecrübeli bir misafirimiz var bu sayıda. Mehmet İmrek arkadaşımızın konuyla ilgili yazısını sizlerle paylaşıyoruz. Her sayıda olduğu gibi bu sayımızda da ‘Harman’ köşesinde Sadettin Özyazıcı beyin yazısını zevkle okuyacağınızı umuyoruz. Eksiğimizin çok olduğunun bilincindeyiz. Ama her geçen sayıda daha iyisini yapacağımıza ve siz değerli teşkilat mensubu arkadaşlarımızın yardımlarıyla sesimizin daha gür çıkacağına olan inancımız tamdır. Bir sonraki sayıda buluşmak üzere...

İstanbul’da Ramazan bir başka güzel İ stanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından “İstanbul’da Ramazan” başlığı altında geleneksel olarak düzenlenen zengin kültürel etkinlikler, bu yıl da Yenikapı Sahili, Maltepe Sahili, Beyazıt Meydanı ve Feshane’de gerçekleştirilecek. İstanbul halkının büyük ilgi gösterdiği “Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısı” da, folklorik bir şölen sunan birbirinden renkli stantlarıyla, Ramazan ayı ile birlikte kapılarını İstanbul halkına ve İstanbul ziyaretçilerine açacak. “Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı” da bu Ramazan ayıyla birlikte 34’üncü kez kitapseverleri Beyazıt’ta selâmlayacak.

Zabıtadan anneler için özel seminer

İ

HAZİRAN 2015

stanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı Tüketici Hakları Zabıta Amirliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hayat Boyu Öğrenme Merkezi (İSMEK) Karagümrük Şubesi’nde eğitim gören kadın kursiyerlere seminer verdi. Seminerde konuşan İBB Tüketici Hakları Zabıta Amirliği’nde görevli Zabıta Memuru Emrah Öztaş, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’la ilgili bilgiler vererek; ayıplı mallar, kapıdan satışlar, garanti belgesi ve servis hizmetleri, bankacılık hizmetleri ve abonelik sözleşmeleri hakkındaki konulara dikkat çekti. Seminere katılan tüm annelere birer karanfil ile içinde kırtasiye malzemeleri ve Bilinçli Tüketici Rehberlerinin yer aldığı hediyeler verildi.

ZABITA

YÖNETİM YERİ

ZABITA

Yıl: 7 Sayı: 86 Haziran 2015 Zabıta Vakfı’nın ücretsiz yayınıdır.

KENAN KIZILKAYA İstanbul Belediye Zabıta Vakfı Başkanı İMTİYAZ SAHİBİ: Editörler: MUHAMMED YENİSU Yusuf Polat - M. Enis Aydın İstanbul Belediye Zabıta Vakfı Görsel Yönetmen: İktisadi İşletme Müdürü Elif Mina Erden zabitahaber@gmail.com - www.zabita.com

İstanbul Belediye Zabıta Vakfı İktisadi İşletmesi. Çırpıcı mah. Prof. Dr. Turhan Güneş Cad. No: 113/A Zeytinburnu İstanbul Tel: 0212 6375181/82 Faks: 0212 6377753

Gazetemiz basın meslek ilkelerine uyma sözü vermiştir. Gazetemizde yayınlanan köşe yazılarından, yazarları sorumldur, ayrıca telif hakkı ödenmemektedir.

BASKI

Panograf Ajans Baskı Tasarım ve Ambalaj Davutpaşa Cad. Davutpaşa Emintaş Matbaacılar Sitesi No:101/46 Topkapı 34010- İstanbul


3 GÜNCEL HABER

ZABITA

HAZİRAN 2015

ANKARA ZABITASINA MOTORİZE EĞİTİM

A

nkara Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı tarafından, motosikletli zabıta ekiplerine açık alanda pratik eğitim veriliyor. Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen “Motosiklet temel ve ileri sürüş teknikleri” eğitiminin pratik bölümü Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası’nın yanında bulunan açık alanda verildi. Ankara Sürüş Akademisi

eğitmenleri Mehmet Güngör ve Sinan Çetin tarafından verilen eğitimde, güvenli sürüş eğitimi, ileri sürüş eğitimi, mekanik eğitim, ilk yardım eğitimi, denge kontrol eğitimi ve güvenli viraj eğitimi konularında pratik yapıldı. Seminere, Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı’ndan 15 motosikletli zabıta, 25 ilçeden 41 motosikletli zabıta olmak üzere toplam 56 zabıta katıldı.

Zabıtaya saldıranlar müebbetle yargılanacak

İ

MISIR ÇARŞISI’NDA ETİKET DENETİMİ İ

stanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı Tüketici Hakları Zabıta Amirliği, Mısır Çarşısı’nda faaliyet gösteren dükkanlarda denetimler yaptı. Tüketici haklarını korumak amacıyla yapılan denetimlerde,

zabıta ekipleri Mısır Çarşısı’ndaki dükkanlarda fiyat etiketi kontrolü yaparak, etiket bulundurmayan veya eksik olan iş yeri sahiplerine uyarılarda bulundu. Esnafl, satılan her ürün üzerinde fiyat etiketi olma-

sı gerektiğini anlatan zabıta ekipleri, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hakkında bilgi vererek, fiyat etiketlerinin tüketicilerin görebileceği yerlerde olmasının zorunluluk olduğunu vurguladılar.

ki zabıta memurunu sopalarla darbeden ve hapis cezası alan iki kardeşin davasında verilen kararı bozan Yargıtay, sanıkların “Adam Öldürmeye Teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbetle yargılanacağına hükmetti. Zabıtaya Saldıran Kardeşler Müebbet ile Yargılanacak. İzmir Konak Belediyesinde görevli iki zabıta memurunu, tezgahlarını kaldırmak istedikleri için sopalarla vurup yaraladıkları iddiasıyla biri 3 yıl 4 ay, diğeri 4 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılan iki kardeşin davasında verilen karar Yargıtayca bozuldu. Sanıklar, “Adam Öldürmeye Teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle ağır ceza mahkemesinde yargılanacak.Kemeraltı Baş-

durak Cami önünde 2009 yılının aralık ayında yaşanan olayda, seyyar satıcıların tezgahlarını kaldırmak için uyaran zabıta memurlarından Y.G ile M.H., D.B. ve kardeşi V.B.’in önce sözlü, daha sonra yumruklu ve sopalı saldırısına uğradı. Zabıta memurlarından M.H. başına aldığı sopa darbesiyle yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Polis tarafından yakalanıp adliyeye sevk edilen iki kardeş, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. İki sanık hakkında İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesinde, “Görevi yaptırmamak için direnme”, “Görevli memura hakaret” ve “Darp” suçlarından açılan davada D.B. 3 yıl 4 ay, V.B. 4 yıl 7 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.


4 GÜNCEL HABER

Görme engelliler Gevele Dağı’na tırmandı K

onya Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı’na bağlı zabıtalar, görme engellilerle birlikte halk arasında Takkeli Dağ olarak bilinen Gevele Dağı’na zirve tırmanışı yaptı. Sabah erken saatlerde zabıtalar ve Dağcılık İl Temsilciliği’nden rehber dağcılar eşliğinde 1710 rakımlı Gevele Dağı’na tırmanan görme engelliler, hem farklı bir deneyim yaşadılar, hem de hayatla-

ZABITA

GÖRME ENGELLİLER, KONYA’DA BÜYÜKŞEHİR’İN ETKİNLİĞİNDE İLK KEZ DAĞ TIRMANIŞI YAPMANIN HEYECANINI YAŞADI.

I S A T I B A Z N E R Ö İ Ç E K E Y E L İ I A T Z T İ A S Z EV T ELİNİ U ŞEFKA

HAZİRAN 2015

K

eçiören Belediyesi bu sefer de evsiz bir ailenin imdadına yetişti. Keçiören’in Aktepe Mahallesinde sokakta yaşadığı belirlenen 4 kişilik ailenin yardım sesini duyan Keçiören Belediyesi Zabıta ekipleri yine gönülleri fethetti. Hatay’dan geldiklerini ve iki gündür sokakta yaşadıklarını ifade eden aileye mahallelinin sağduyusu ile barınabilecekleri bir ev temin edilerek gıda ve erzak yardımında bulunuldu. Keçiören Belediyesi Zabıta ekipleri, sokakta yağmur altında yaşam mücadelesi veren çaresiz aileye bir yuva bulmanın verdiği huzurdan mutlu ol-

duklarını belirtirken, böyle yardımsever ve sağduyulu insanların yaşadığı bir mahallede de görev yapmaktan gurur ve mutluluk duyduklarını ifade ettiler. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, uzattıkları şefkat eliyle ilgili şunları söyledi; “Biz zor durumda olan insanlara yardım eli uzatma konusunda daima hassas davrandık. Keçiörenli vatandaşlarımız da bu konuda duyarlı ve örnek bir tutum sergilediler, böylece Hataylı ailemizi sokaktan kurtardık. Mazluma yardım etmek bizim kültürümüzde ve geleneğimizde var. Duyarlı vatandaşlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum.”

rında ilk kez tırmanış yapmanın keyfini yaşadılar. Görmeyenleri Koruma Derneği Konya Şube Başkanı Veli Özağan, zabıtalar, dağcılar ve görme engelliler arasında yeni dostluklar kurulmasına da vesile olan etkinliğin kendileri için son derece önemli olduğunu dile getirdi. Zirve tırmanışı yapan 19 görme engelli, tırmanışın ardından Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ile görüşerek teşekkür ettiler.


5 GÜNCEL HABER

ZABITA

HAZİRAN 2015

Bursa’da özel halk otobüsü şoförlerine eğitim verildi

BURULAŞ VE BURSA ÖZEL HALK OTOBÜSÇÜLERİ ODASI İŞBİRLİĞİYLE BAŞLATILAN ÖZEL HALK OTOBÜSÜ ŞOFÖRLERİNE EĞİTİM ÇALIŞMASI İLE TOPLU ULAŞIM ARAÇLARINDA HİZMET KALİTESİNİN YÜKSELTİLMESİ AMAÇLANIYOR.

B

ursa şehir içi toplu taşımacılığında önemli bir yer tutan özel halk otobüslerinde hizmet kalitesinin arttırılması ve ortak standartların sağlanması için eğitimler haftanın beş günü devam ediyor. Toplu Taşımacılık Eğitim Uzmanı Uğur Koç tarafından verilen eğitimlerde İmaj Yönetimi, Yolcu ile İletişim ve Davranış, Trafikte Öfke ve Stres Yönetimi, Toplu Taşımacılık Kuralları, İş ve Sosyal Hayat Dengesi gibi konular interaktif şekilde işleniyor.

Ermenek’te atık pil toplayan okullara ödül A

tık Pil Toplama Yarışması kapsamında Ermenek’te toplam 363 kilo atık pil toplandı. Ermenek Ana Okulu 108 kilo ile ilçe birincisi, Karaman ikincisi oldu. TAP (Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği) ve Ermenek Belediyesi işbirliği ile okullarda başlatılan Atık Pil Toplama Yarışması’nda Ermenek Ana Okulu il ikincisi oldu. TAP’ın geleneksel hale getirdiği okullar arası pil toplama yarışması, okullar tarafından büyük ilgi gördü. Yarışmanın sona ermesiyle birlikte Ermenek Belediyesi tarafından ilçede bulunan tüm okullar gezilerek toplanan atık piller imza karşılığı teslim alındı. TAP tarafından yapılan değerlendirme sonrasında ise il genelinde 2. olan Ermenek Ana Okuluna TAP tarafından verilen ödülün yanı sıra Ermenek Belediye Başkanı Uğur SÖZKESEN’ de oyun gurubu hediye etti. Emeği geçen öğretmen ve öğrencilere duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederek tek tek bütün öğrencilere de hediyeler verdi.

Eğitimlere Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ve Bursa Trafik İl Müdürlüğü de destek veriyor. Zor şartlar altında çalışan Özel Halk Otobüsü şoförlerinin buna rağmen eğitime açık ve istekli olduklarına dikkat çeken Toplu Taşımacılık Eğitim Uzmanı Uğur Koç, “Farkındalık yaratmak istiyorsanız öncelikle araçlarınızın görünüş ve temizliği, sürücülerinizin ilk intiba ve tutumlarında değişiklik yaratmanız gerekir” dedi.

Bursa Özel Halk Otobüsçüleri Odası Başkanı Sadi Eren eğitime önem verdiklerini ve sürekli eğitim ile yolcu memnuniyetini artırmayı hedeflediklerini vurguladı. BURULAŞ Genel Müdürü Levent Fidansoy da hizmet sunulan her yerde eğitimli çalışanlarla yola çıkmanın önemli olduğunu belirterek, paydaşları olan Özel Halk Otobüsçüleri Odası ile ortak standart eğitimler düzenlemenin bu anlamda önemli olduğuna değindi.


ZABITA

GÜNCEL HABER

6

HERŞEY HUZURLU BİR RAMAZAN İÇİN Ü

sküdar Belediyesi Zabıta ve Ruhsat Müdürlüğü ekipleri Ramazan ayı vesilesiyle ilçedeki lokanta ve gıda imalatı yapan firmalarada denetimi sıklaştırdı. Üsküdar Belediyesi Zabıta ve Ruhsat Müdürlüğü ekipleri, ilçedeki fırınlara yönelik denetimlerini Ramazan ayı için sıklaştırırken, diğer yandan da ruhsatlı olarak yemek üretimi yapan yemekhaneleri denetledi. İlçe sınırları içerisinde 120 fırın 70’e yakın kebapçı ve 6 tane yemekhane üretimi yapılan tesis olduğuna dikkat çeken Ruhsat ve Denetim Müdürü Nagehan

Gurulkan, şu bilgileri verdi: “Başkanımız Hilmi Türkmen’in talimatlarıyla başladığımız denetimlerimizi gıda ve çevre mühendisleri arkadaşlarımızla birlikte aralıksız olarak sürdürüyoruz. İlçemizdeki yemekhanelere yönelik olarak gerçekleştirdiğimiz kontrollerde firmaların, teknik ve sıhhi şartlara sahip, iyi üretim uygulamalarına haiz kalite standartlarına uygun yemek üretimi yaptıklarını tespit ettik.” Denetim ekiplerinin, ‘Risk Analiz Raporu’nda belirlenen 5 ana başlık çerçevesinde mekanları kontrol ettikleri belirtilirken, bu 5 başlık Çevre kir-

liliği, yangın güvenliği, genel güvenlik, imar yönünden sıhhi şartlar ve hijyen kuralları olarak sıralandı. Ruhsatlı olarak üretim yapan firma yetkilileri zabıta ve ruhsat müdürlüğü ekiplerinin denetimlerinden dolayı memnun olduklarını belirtirlerken, ‘Vatandaşların sağlığıyla oynayan ruhsatsız üretim yapan yerlerin tespiti ve bunların piyasandan arındırılması noktasında denetimlerin sürekli şekilde yapılması gerekiyor” diye görüşlerini dile getirdiler. Vatandaşların sağlıklı gıdalar tüketebilmesi için denetimlerin devam edeceğini belirten yetkililer, yemek-

hanelerin yanı sıra ekmek fırınlarına da yapılan denetimlerin Ramazan ayında da devam edeceğini açıkladı. Sağlık şartlarını yerine getirmeyenler hakkında tespit tutanağı hazırlanıyor. Kontroller sırasında sağlıksız üretim yapan, personeli yetersiz olan ve makinelerin temizliğinde eksiklikler tespit edilen fırınlara ceza ve ihtar tutanağı hazırlanıyor. Belediye yetkilileri, fırıncılara eksiklerini gidermek için 3 gün ile 15 gün arası süre tanıyor. Bu zaman zarfında gerekli çalışmaları yapmayanlara kapatma dahil yaptırımlar uygulanıyor.

Topkapı Ticaret Merkezi’ndeki izinsiz tabelalar söküldü HAZİRAN 2015

T

opkapı Ticaret Merkezi üzerinde izinsiz konulduğu tespit edilen tanıtım tabelaları kaldırıldı. Şehir içinde reklam, ilan, tanıtım uygulamaları ve benzerlerini düzenlemek, bu uygulamaların yol açabileceği görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak amacıyla çalışmalarını yürüten İstanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı Avrupa Yakası Reklam - İlan Denetim Zabıta Amirliği ekipleri, Topkapı Ticaret Merkezi’ne (TTM) tertemiz bir görünüm kazandırdı. TTM üzerine izinsiz konulduğu tespit edilen tanıtım tabelalarıyla ilgili harekete geçen İBB Avrupa Yakası Reklam İlan Denetim Zabıta Amirliği ekipleri, işyerleri ilgililerine tanıtım uygulamalarını kaldırmaları için tebligatta bulundu. Zabıta ekipleri, tebligat hitamında yaptıkları kontrolde, izinsiz tanıtım tabelalarının ilgilileri tarafından kaldırıldığını tespit etti.


7 GÜNCEL HABER

ZABITA

HAZİRAN 2015

Ankara’nın ‘Şefkat Evleri’ hastalar için sıcak bir yuva

İ

nsan hayatında “başa gelmeyince bilinmez” diye tanımlanarak anlatılan anlar vardır ya hani. Bazı durumlar bu sözün doğruluğu ve anlamını özetler gibidir. Bir düşünün küçük bir şehir, ilçe veya köyde yaşıyorsunuz. Sağlığınız bozuldu… Yaşadığınız yerde gittiğiniz doktor, teşhis ve tedavi için tam teşekküllü hastanelerin bulunduğu tamamen yabancısı olduğunuz bir şehre gitmeniz gerektiğini söylüyor. Kendiniz, bir yakınınız veya çocuğunuz için bu yeni duruma alışmadan, uzak bir şehre gitmenin maddi ve manevi külfeti ile baş başa kalmak… Gidilecek yerde varsa; eş dost, akraba evinde misafirlik… İmkanınız varsa otel veya kurum misafirhane köşeleri… Bunların hiçbirine sahip değilseniz de hastanelerin acil önleri, bahçe bankları, tren garları ve otobüs terminallerinde sabahlanacak günler, haftalar, aylar ve hatta yıllar… Hele bir de kanser, ilik nakli, kalp, beyin ameliyatları gibi uzun tedavi süreçleri isteyen zorlu ve yıpratıcı hastalıktan muzdaripseniz. Bu yorucu maratonda en başta barınma, ulaşım ve beslenme gibi maliyetlerinden dolayı hiç başlanamayan ya da yarıda bırakılmak zorunda bırakılan tedaviler. Kim bilir kaç kişinin bununla ilgili yürekleri sızlatacak söyleyecek sözü, anlatacak öyküsü vardır... Tam da bu noktada Büyükşehir Belediyesi yurt içi ve yurt dışından tedavi için Başkent’e gelmek zorunda kalan hasta ve yakınlarının barınma ihtiyaçlarına çare olacak “Şefkatevleri”ni teker teker hizmete açtı. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı 12 yıl önce (24 Nisan 2003) “Etlik Şefkatevi” olarak hasta ve hasta yakınlarına kapıları açılan merkezlere, zaman içinde farklı kapasitelere sahip Rüzgarlı, Varlık, Ulus ve Onkoloji Şefkatevleri de eklenerek bu sayı 5’e çıkmış oldu. Hastaların tedavisinin ilk adımı olan barınma, beslenme ve ihtiyaçlarının karşılandığı Şefkatevi merkezlerinde, bunların yanında rehberlik, danışmanlık ve kültürel hizmetlerle de moral desteği veriliyor. “TEDAVİ İÇİN GELENLER MİSAFİRİMİZ” Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, sağlık sorunları nedeniyle Başkent’e gelen geçici konukların en temel ihtiyaçları olan barınma konusunda yardımcı olmanın huzur ve onurunu yaşadıklarını ifade ederek, “Şehrimize tedavi olmak amacıyla gelen hasta ve hasta yakınları bizim misafirlerimizdir. Onların bu zor günlerinde yanlarında olmak bizim insanlık görevimizdir” dedi. Başkan Gökçek, Şefkatevleri ile gidecek yeri olmadığı için hastane bahçelerinde, banklarda, parklarda kalan hasta ve hasta yakınlarına her detayın en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü güvenli, hijyen ve konforlu bir barınma imkanı sağlandığını kaydetti. 118 BİN 635 KİŞİ KONUK OLDU Türkiye’de bir benzeri daha olmayan bu hizmeti Belediye Meclisi’nden aldıkları yetki ile “Allah Rızası” için yaptıklarını kaydeden Başkan Gökçek, “Sosyal güvencesi olmayanlar başta olmak üzere, hiçbir ayrım yapmadan hangi meslekten olursa olsun çocuk, genç, yaşlı, tedavi olmak amacıyla şehir dışından Ankara’ya gelen tüm vatandaşlarımıza kapılarımızı açıyoruz. 5 Şefkatevimizin toplam yatak kapasitesi 450’dir. Bir gün bile boş kalmayan bu evlerimizde bugüne kadar 118 bin 635 kişiyi konuk ederek, küçük de olsa yaralarına deva olduk diye düşünüyorum. Misafirhanelerimizde bugüne kadar kalan vatandaşlarımızın sayısı birçok küçük ilin nüfusundan daha fazladır” diye konuştu.

• ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ŞEFKATEVLERİ’NDE TEDAVİ OLMAK İÇİN YURT İÇİ VE YURT DIŞINDAN BAŞKENT’E GELEN HASTA VE REFAKATÇİLERİ AĞIRLANIYOR. • 12 YILDIR HİZMET VEREN ETLİK, RÜZGARLI, VARLIK, ULUS VE ONKOLOJİ ŞEFKATEVLERİ’NDE HASTA VE HASTA YAKINLARI BARINMA, ULAŞIM, BESLENME İMKANI SAĞLANIYOR. • ŞEFKATEVLERİNDE BUGÜNE KADAR 118 BİN 635 VATANDAŞ KONUK EDİLDİ.

Başkan Gökçek, şefkatevlerinde, konaklaması uygun görülen hasta ve refakatçilerine yatacak ve barınacak yer sağlamanın dışında psikolojik destek ile moral amaçlı aktiviteler, geziler ve geceler de düzenlendiğini belirterek, “Amacımız hasta ve hasta yakınlarının barınmaları ve günlük ihtiyaçlarını karşılarken, hem geldikleri kenti tanımalarını sağlamak hem de hastalıktan dolayı yaşanan moral çöküntüsünü en aza indirmektir.” dedi. HASTALARIN İKİNCİ EVİ “ŞEFKATEVLERİ” İçinde banyosu, tuvaleti ve tek kişilik odaları nedeniyle genellikle ilik nakli olan ya da kemoterapi alan hastalara ev sahipliği yaptıklarını ifade eden Varlık Şefkatevi Müdürü Özlem Kudu, şunları söyledi: “80 yatak kapasiteli merkezde, öncelikli olarak konuklarımıza oldukça hijyenik bir ortam sağlıyoruz. Sabah ve akşam yemeklerini kurum olarak ikram ediyoruz. Ayrıca konuklarımızın sabah hastanelere ulaşımlarını da kurum araçlarıyla sağlıyoruz.” Özlem Kudu, Şefkatevlerinde bulaşıcı hastalığı ve psikolojik rahatsızlığı olanların dışında, sosyal güvencesi olsun veya olmasın koşulları uyan herkese hizmet verdiklerini belirtti. Varlık Şefkatevi’nde,misafir edilen hasta ve hasta yakınlarının düşüncelerini öğrendik. Polatlı İlçesi’nde oturan ancak uzak olduğu için Şefkatevi’ne yerleşen Sabire Gürsoy eşi Sezai Gürsoy’un 1,5 ay boyunca tedavisi için hastaneye gitmesi gerektiğini söyledi. Polatlı’dan Ankara’ya sürekli gidip gelme imkânlarının bulunmadığını ifade eden Gürsoy, “Doktorlar ‘sürekli gelmeniz gerekecek’ deyince kara kara düşünmeye başladık. Sağ olsun oradaki doktorlar, Büyükşehir’in böyle bir hizmeti olduğunu söyledi. Biz de başvurduk. Çok memnunuz Allah herkesten razı olsun” dedi. “ANKARALI OLMAK AYRICALIK” Aslen Ankaralı olan ve Alanya’da yaşayan Nursel Ersen ve oğlu Onur ise kaldıkları Şefkatevi’ndeki hizmetlerden çok memnun olduk-

larını dile getirerek, böyle bir yerin varlığını duyduklarında inanmakta güçlük çektiklerini söylediler. Ersen, “Burada akraba ve dostlarımız var ama hastalık süreci uzun olduğu için sürekli kalamıyorsunuz. Oğlum beyninden ameliyat oldu. O yüzden çok önemli, kaldığı yerde artı bir hijyen gerekiyor. Daha önceden böyle bir hizmetten haberimiz yoktu. Duyduğumuzda şaşırdık ve Ankaralı olmanın ayrıcalık olduğunu düşündük” diye konuştu. “AŞTİ’DE YA DA HASTANE BAHÇELERİNDE UYUYORDUK” Samsun’dan Ankara’ya 13 yıldır tedavi olmak için gelen Fatma Akıncı, verilen hizmet ile ilgili memnuniyetlerini dile getirirken, şunları söyledi: “Bize hizmet eden personelden ve Başkanımız Melih Gökçek’ten Allah razı olsun. Burası gerçekten adı gibi şefkat dolu bir yer. Buradakiler ellerinden geleni değil en iyisini yapıyorlar. Açılmadan önce AŞTİ’ de, hastane bahçelerinde ya da acil servislerde yatıyorduk. Kanser tedavisi sürecinde bizim hijyene, sağlıklı beslenmeye ve en önemlisi de morale ihtiyacımız var. Burada bunlar fazlasıyla var. çalışanların hepsi güler yüzlü ve sıcak artı aile gibiyiz.” Şefkatevinde 4 yıldır kalarak tedavi olduğu hastaneye giden Ayşe Keskin ve eşi Mehmet Ali Keskin, Çorum’dan Ankara’ya geldiklerinde konaklayacak yer olmadığından otellerde ve bazen de AŞTİ’de kaldıklarını belirterek, “Buraya doktorların tavsiyesi ile geldik. Başkanımıza ve burada çalışanlara dualarımızı hiç eksik etmiyoruz. Önceden sokakta kalıp hasta halimizle rezil oluyorduk” dediler. “TEDAVİ ETTİRMEKTE ZORLANIRDIK” Çocukların tedavisi için 2,5 aydır Hatay’dan Ankara’ya gelip giden Bekir Avcı ve ailesi doktorların tavsiyesi üzerine Varlık Şefkatevi’ne geldiklerini belirterek, “Otellerde kalarak bu süreci geçiremezdik. Hem maddi anlamda hem de sağlığa uygunluk anlamında. Tedavi yarıda bile kalabilirdi. Ama burayı öğrenince çok mutlu olduk. Tedavi sürecine katkı sağlayacak bir ortam oluşturulmuş” diye konuştu.


B

üyükçekmece Belediyesi, halk pazarları ve sahillerin güvenliği için Zabıta Timleri oluşturdu. Yaz mevsimin gelmesiyle birlikte olağanüstü nüfus artışı yaşayan Büyükçekmece’de zabıta ekipleri denetimlerini arttırırken yeni kurulan Pazar Zabıta Timi de göreve başladı. Ayrıca sahillerin güvenliği ve huzuru içinde Sahil Zabıta Timi kuruluyor. Periyodik olarak semt pazarlarını denetleyen belediye zabıta timleri vatandaşlardan gelen şikayetleri de değerlendirerek, olumsuzluklara karşı anında

önlem alıyor. Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’ün talimatıyla oluşturulan zabıta pazar timlerinin çalışmalarından memnun olan vatandaşlar, zabıta timleri sayesinde pazardan daha güvenli alış veriş yaptırdıklarını belirterek, Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün’e teşekkür ettiler. Pazar yerlerinin denetimi için oluşturulan Pazar Zabıta Timleri’nin çalışmasına yönelik bilgi veren Başkan Akgün, şöyle konuştu: “Halk pazarları vatandaşlarımızın en yoğun uğrak yerleridir. Hem alışveriş, hem sağlık, hem

de güvenlik açısından pazarların sıkı biçimde denetlenmesi gerekiyor. Bu açıdan pazar yerleri devamlı kontrol ve denetim altında olmalıdır. “Pazar Zabıta Timleri”ni de bu amaçla oluşturduk. Bu timler pazar yerlerinin her türlü güvenliğini sağlamak için gece gündüz görevlerinin başında olacaklar.” Başkan Akgün, “Yaz mevsiminde Büyükçekmece sahilleri İstanbul’un en çok rağbet gören, en kalabalık sahilleri oluyor. Bu timler gece ve gündüz sahillerimizin güvenliğini sağlayacak” dedi.

ZABITA

GÜNCEL HABER

8

Büyükçekmece’de zabıta timleri iş başında

Yalova’da gönüllü zabıtalar göreve başladı

HAZİRAN 2015

3

0 Mart ve 1 TEMMUZ 2014’te iki kez gerçekleşen yerel seçimlerde ‘Birlikte Yöneteceğiz, Sevgiyle Büyüteceğiz’ sloganını her fırsatta vurgulayan Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, 11 gönüllü zabıtaya görev kartlarını dağıtarak bu konudaki kararlılığını gösterdi. Kent merkezinde oluşabilecek eksikleri yerinde görerek, ilgili belediye birimlerine yönlendirecek ve Yalova Belediyesi Zabıta Müdürlüğü çalışmalarına destek verecek ‘gönüllü zabıtalar’ göreve başladı. 11 ‘Gönüllü Zabıta’ya görev kartlarını Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman takdim etti. Zabıta Müdürlüğü’nde düzenlenen törende Gönüllü Zabıtalara hitap eden Yalova Belediye Başkanı Salman; “Kent olma bilinciyle elinizi taşın altına koyarak, Yalova Belediyesi çalışmalarına katkıda bulunacaksınız. Sizlerin tespitleri, çalışmalarımızda bize yol gösterecek. Bizlerin bu konuda gözü kulağı olacaksınız. İleteceğiniz çözüm bekleyen konulara daha hızlı bir şekilde müdahale etmiş olacağız. ‘Birlikte yöneteceğiz, sevgiyle bü-

yüteceğiz’ sloganımızdan kastımız tam olarak da bu tür uygulamalardı. Bugün bu uygulamalardan bir tanesini hayata geçirmiş oluyoruz. Yapacağınız hizmetlerden dolayı sizlere şimdiden teşekkür ediyor, görevinizde başarılar diliyorum.” Gönüllü Zabıtalar, zabıta müdürlüğü ekipleriyle koordinasyon içerisinde çalışacaklar ve sıklıkla şikayet konusu olan; kaldırım iş-

galleri, yol onarımları, ilaçlamalar, seyyar satıcı ve rahatsızlık yaratan dilencilerle ilgili konular başta olmak üzere kent yaşamını olumsuz etkileyen diğer konularda Yalova Belediyesi’ne yardımcı olacaklar.

İskenderun’da Ramazan paketlerini zabıtalar dağıttı İskenderun Belediyesi Ramazan ayı münasebetiyle kent merkezinde ihtiyaç sahibi ailelere gıda paketi dağıttı. İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil Ramazan’da yaklaşık 12 bin aileye gıda paketi dağıtılacağını söyledi. Başkan Seyfi Dingil yaptığı açıklamada Ramazan sebebiyle gerçekleştirecekleri etkinlikler hakkında bilgi verdi. İskenderun Belediyesine başvuruda bulunan ihtiyaç sahibi ailelere gıda paketleri dağıtacaklarını ifade eden Belediye Başkanı Seyfi Dingil, kentte Ramazan ayının huzur içinde yaşanacağını belirtti. Ramazan ayı sebebiyle sahil alanında çeşitli kültür sanat etkinlikleri düzenleneceğini söyleyen Başkan Seyfi Dingil açıklamasında şu görüşlere yer verdi; “Ramazan ayında ihtiyaç sahibi 12 bin aileye içerisinde gıda ürünleri bulunan paketler dağıtacağız. İsim tespitlerinde çok hassas bir çalışma yürüttük. Bilgi işlem merkezinde kişi sorgulaması yanında Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ile işbirliği içerisinde ihtiyaç sahiplerini belirledik. Bu yıl aynı zamanda İskenderun Festivali ile aynı dönemde olması sebebiyle çeşitli Ramazan etkinliklerimiz de olacak. Ramazan ayının huzur içinde geçmesi için tüm tedbirlerimizi aldık. Zabıta ekiplerimiz gıda satışı yapılan yerlerde denetimlerini sıklaştırdı. İnşallah şehrimizde ramazan ayını huzur ve bereket ortamında geçireceğiz.” dedi.


9 GÜNCEL HABER

ZABITA

HAZİRAN 2015

Şehitkamil zabıtası kaçakçılara göz açtırmıyor Ş

ehitkamil Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, bir depoya düzenlediği baskınla, 17 adet 20 kiloluk ve 177 adet 5 kiloluk, ünlü markaların isminin kullanıldığı sahte deterjan ele geçirdi. İş yeri hakkında cezai işlem uygulanırken, sahte deterjan numuneler alınarak incelenmek üzere laboratuvara gönderildi. Onatkutlar Mahallesi’nde bulunan bir depoda sahte deterjan üretildiği bilgisine ulaşan Şehitkamil Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, olay yerine operasyon düzenledi. F. E. isimli şahsa ait olduğu öğrenilen depoya giren Zabıta ekipleri, inceleme başlattı. Yapılan incelemeler sonucu, marka ürünlerin ismi kullanılarak, değişik ürünlerden üretilen 17 adet 20 kilo ile 177 adet 5 kiloluk kaçak deterjan ele geçirdi. Ekiplerin zamanında müdahalesiyle, sırf para kazanmak adına üretilen sahte deterjan birçok yere dağılması da engellenmiş oldu. El konulan sahte deterjandan numuneler alınarak incelenmek üzere laboratuvara gönderilirken, satışa hazır halde olan 17 adet 20 kilo ile 177 adet 5 kiloluk kaçak deterjan ise araçlara konuldu. Öte yandan, iş yeri hakkında ise cezai işlem uygulanarak kapatıldı. Şehitkamil Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, bu tür denetimlerin aralıksız şekilde devam edeceğini belirtti.

Tokatlılar, Sancaktepe’de keşkek şöleninde buluştu Y

aklaşık 5 bin kişinin katıldığı Sancaktepe Tokatlılar Keşkek Şölen’i Ramazan öncesinde coşku içinde geçti. Sancaktepe Kent Meydanı’nda yapılan etkinlikte, Tokat merkez ve 11 ilçesine ait birbirinden zengin kültürel etkinlikler ve yöresel lezzet keşkek tüm Sancaktepelilerin beğenisine sunuldu. Tokatlılar, Sancaktepe’de düzenlenen etkinlik kapsamında birlikte yaşama kültürünün örneğini tüm Sancaktepe ve İstanbullulara sergiledi. Tokatlılar Keşkek Şöleni’ne Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem’in yanı sıra Tokat hemşehri derneklerinin başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Program, yöre sanatçılarının söylediği türklerle devam ederken zaman zaman alanı dolduran 5 bin kişi beraberce uzun kuyruklar oluşturarak yöresel halay Ellik’i oynadı.

ZABITA Haberlerinizi gönderin, Zabıta Gazetesi’nde yayınlayalım... zabitahaber@gmail.com www.zabita.com


YORUM

10

YENİ TÜKETİCİ KANUNU VE UYGULAMALARIYLA NELER DEĞİŞTİ MEHMET İMREK* eğişen ve gelişen günümüz koşulları tüketici hakları konusunda da yeniliklerin getirilmesini kaçınılmaz kılmıştır. Bu kapsamda AB direktiflerine uyum sağlanması çerçevesinde bazı önemli değişiklikler getirildi. Kapıdan satış ve mesafeli satışlarda satıştan cayma süresi 7 günden 14 güne çıkarıldı. İlk defa taksitli satışlarda 7 gün içinde vazgeçme hakkı tanındı. Benzeri değişiklik konut kredilerinde de getirilerek 14 gün içinde bu krediden vazgeçme hakkı getirildi. Özellikle özel sipariş kapsamına giren diş, estetik cerrahisi, emlak komisyonculuğu ve sigortacılık ve benzeri gibi konu başlıklarında yeni haklar getirildi. Bunlar özellikle bankalar tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak kesilen değişik isimler altındaki yaklaşık 60 kaleme yakın ücret kesintileri ve 2012 yılından bu yana gizliliği deşifre edilen elektrik faturalarındaki yaklaşık 6 kalem ücret kesintileridir. Tüm bunlar bir yasal zemin üzerine oturtularak tüketicinin korunması amaçlanmış ve bu doğrultuda tüketici dernekleri ve uzmanların görüşleri alınarak yeni tüketici kanunu taslağı hazırlanmıştı. Yeni kanun taslağı birçok konuda yeni tartışmaları da beraberinde getirmişti. Mesela kredi kartı aidatları, dosya masrafı ve benzeri bankacılık hizmeti kalemlerinden alınacak ücretlerin alınamayacağı algısı oluşturulmuştu. Bankaların tüketicilere aidatsız kredi kartı hizmeti vermesi hüküm altına alınmıştı. Fakat tüm bu söylemlerin uygulamada olamayacağı konusunda geniş bir görüş toplumda hâkimdi. Nitekim yeni tüketici kanunun bu fırtınalı dönemin ardında 7 Kasım 2013 tarihinde Cumhurbaşkanlığı makamının onayına sunulmuştu. Yeni 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun onaylanarak Resmi Gazetenin 28 Kasım 2013 tarih ve 28835 sayı nolu sayısında yayınlanarak 28 Mayıs 2014 tarihinde yürürlüğe girmişti. Aradan geçen kısa bir zaman sonra BDDK tarafından hazırlanan “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 3 Ekim 2014 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikte görüldü ki bankaların aldığı bazı ücret kalemlerinin ismi mutasyona uğrayarak yeni isimler almıştı. Yani kısacası dağ fare doğurmuştu. Zaten bu yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardında hemen kaos başlamıştı. Tüketici Hakem Heyetleri bilgiden yoksun üyelerden oluştuğu için her şey raportörün insafına bırakılmıştı. Artan iş yükünün getirdiği sorunlar bu heyetleri çalışamaz hale getirmiş, çözüm merci olan bu kurullar sorun yaratan kurullara dönüşmüştü. Netice itibariyle tüketici hakem heyetleri çözümsüzlük mercileri olmuştur. Diğer önemli bir husus ise şudur. Meblağı 2015 yılı için 2.200 TL’nin altında olan şikâyetler için ilçe hakem heyetlerine, 2.200 TL’nin üzeri ve 3.300 TL’nin altında olan şikâyetlerde il hakem heyetlerine başvuru yapılmasının zorunlu

HAZİRAN 2015

ZABITA

D

olması. İlk bakışta ne kendisinden beklenevar bunda denilebilir. memesi gerekir. Davacı Buradaki sorun şu; açılacak davanın miktaörneğin bir bankadan rını tam ve kesin olarak diyelim ki 5.000 TL biliyorsa yahut bunu bikredi aldınız ve banlebilecek durumda ise, ka bu krediden dosya belirsiz alacak davası masrafı, işlem masrafı açılamaz. Bu konu üzeve benzeri adlar altınrinde yazmaya devam da kesinti yapmış oledeceğim. Şimdilik kısa sun. Çoğunlukla banbir girizgâh yaparak bu kaların krediye ilişkin konun ne kadar önem belge verme gibi bir arz ettiğini hatırlatalışkanlıkları yoktur. makta yarar gördüğüAlışkanlık diyorum zira mü belirtmek istedim. 5411 sayılı Bankacılık Tüketicilere kısa yol bilmehmet.imrek44@gmail.com Kanunu 76/1. Maddegi vermek için aşağıda si bankaların kredi ve birkaç konu başlığında diğer işlemlere ilişkin soru ve cevaplar ile yön belge verme mecburivermeye çalışacağım. yeti hükmü vardır. Do*** layısıyla bu mecburiyeti yerine getiren BANKA KREDİ KARTI AİDATI VE banka sayısı yok denecek sayıda olduğu KREDİ DOSYA MASRAFI MESELESİ için belge verenler ile vermeyenlerin Dosya masrafının adı “kredi tahsis ücbir alışkanlık oluşturduklarını söylemek reti”, ipotek fek ücreti “taşınır taşınmaz uçuk bir söylem olmasa gerek. Gele- rehin tesisi ücreti” adı olarak değiştirillim sorunun ne olduğuna; tüketicinin miştir. Bankadan aldığımız bir krediye elinde belge olmaması demek yapılan ilişkin belge istemeniz halinde “Arkesinti miktarını belirleyememek de- şiv- Araştırma Ücreti” adı altında ücret mektir. Haliyle yapılan bu kesinti mikta- ödeyeceğiz artık. Mevcut kredi kartıma rının tespiti ve tahsili için yargı merciine banka aidat alıyor, aidatsız kredi kartı başvurmak gerekecek. Şimdi burada talep edebilir miyim? kredi tutarı göz önüne alındığında haHali hazırda kullandığınız kredi karliyle Tüketici Mahkemesine başvurmak tınızı bankanıza müracaat ederek aidatgerekecektir. Başlangıçta dava şartı sız kredi kartı ile değiştirilmesini talep oluştuğu yönünde tensip zaptı taraflara edebilirsiniz. tebliğ olunur. Dosya kesinti miktarlarıBanka müracaatıma rağmen aidatnı belirlemek için bilirkişiye gönderilir.. sız kredi kartı vermezse ne yapmalıyım? Bilirkişi inceleme neticesinde yaklaşık Banka aidatsız kredi kartı vermek olarak 200 ile en fazla 400 TL ara- zorundadır. Kanuna rağmen bankanız sında değişen miktarda bir kesintinin aidatsız kredi kartını vermez ise banyapıldığını tespit ederek mahkemeye kanızı öncelikle BDDK ve Tüketicinin rapor sunar. Buraya dikkat edin şimdi; Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel dava şartı oluşmuş, usul yerine getiril- Müdürlüğüne şikâyet ediniz. miş esasa girilmiş ama o da ne tespit Aldığım kredide banka dosya masedilen kesinti miktarı mahkeme görev rafı, komisyon ücreti vb. gibi değişik sınırı içinde değil. Kısa yoldan karar, isimlerde kesintiler yaptı, bu kesintileri dava şartı yokluğunda talebin reddine geri alabilir miyim? ve kesin olmak üzere tarafların yüzüne Konut kredisi, bireysel kredi ve ihtikarşı okundu şeklinde kesin hüküm. Çık yaç kredisi gibi kredilerden alınan dosçıkabilirsen bu işin içinden… Tüketici ya masrafı ve benzeri isimler altındaki dimyata pirince giderken evindeki bul- kesintileri geri alırsınız. Ancak bu kesingurundan oldu! tileri 3 Ekim 2014 tarihinden önce yaBu karışıklığın giderilmesi şart. Yok- pılmış ise alabilirsiniz. Çünkü BDDK’nın sa daha çok tüketicinin canı yanacaktır. “Finansal Tüketicilerden Alınacak ÜcÇünkü yargı kendi içinde bir tutarsızlık retlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında sergilemektedir. Verilen kararlar tüke- Yönetmeliği” yayınlandıktan sonra banticilerin zihinlerini bulandırmakta, hak kalar verdikleri bazı hizmet kalemlerinarama noktasında ister istemez korkular den ücret alabileceklerdir. oluşmaktadır. Belirsiz olan kesinti miktaKredi kartı hesabımdan “kredi kartı rının tespit edilmesi için 01.10.2011 tari- aidat bedeli” kesilmiş, bunu geri alabihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk lir miyim? Muhakemeleri Kanunu ile düzenlenmiş Kredi kartı hesabınızdan alınan bir dava çeşididir. Kanunumuzda “belir- “kredi kartı aidat bedeli “ adı altındaki siz alacak davası”nı düzenleyen hüküm kesintileri geri alırsınız. Bu kesintiler (m. 107), İsviçre Medenî Usul Kanu¬nuna BDDK’nın 3 Ekim 2014 tarihinde yayınoldukça paraleldir. Bu madde hükmünü lanan “Finansal Tüketicilerden Alınacak şu şekilde açıklamak gerekirse, Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar HakkınBelirsiz alacak davası, hukukî niteli- da Yönetmeliği”nden önce yapılmış ise ği itibariyle bir eda davası¬dır. Belirsiz geri alabilirsiniz. alacak davası açılabilmesi için, davacının Geçmiş 10 yıla ait kredi kartı aidat dava açacağı miktarı ya da değeri, tam bedeli ve dosya masraflarını geri alabive kesin olarak gerçekten belirleyebil- lir miyiz? mesinin imkânsız olması ya da bu¬nun Borçlar Kanunu 146. Maddesi ala-

HAKLAR

MEHMET İMREK

cakların 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu hükme bağlamıştır. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi ve Tüketici Mahkemeleri bu kanun maddesini dayanak alarak kredi kartı aidatı ve dosya masrafı gibi haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kesilen bu alacakların geri alınabileceğini kesin hükme bağlamıştır. Kredi kartı aidat kesintisi ve dosya masrafı vb. gibi kesintileri gösteren belgelerim elimde yok, bunları nasıl temin edebilirim, bu belgeler olmadan da yargı mercilerine başvuru yapabilir miyim? Kredi kartı hesap ekstreleri bankalar tarafından her ay gönderilmektedir. Kredi dosya masrafları ve diğer kesintilerle ilgili belgeler çoğunlukla bankalar tarafından ya verilmez ya da verilen belgelerde hile ile gizlenebilmektedir. Her halükarda bu belgeleri bankadan isteme hakkına sahipsiniz. Zira 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu 76/1. Maddesi belge verilmesini bankaya zorunlu kılmıştır. Dolayısıyla bu kesintileri gösteren belgeler mutlaka olmalıdır. Bankadan belge istedim benden … TL ücret istediler. Belgeyi alabilmek için bu parayı ödemek zorunda mıyım? Ödediğim bu parayı geri alabilir miyim? Bankalardan belge istenmesi karşılığında ücret alındığı tespit edilmiştir. Bu alınan ücretlerin yasal bir dayanağı yoktur. Belge temini için bu parayı ödeyiniz ve makbuzunu saklayınız. Ödediğiniz bu parayı diğer alacaklarınız ile birlikte yargı merciine başvurarak geri alabilirsiniz. Bankanın yaptığı bu kesintilerde faiz alabilir miyim? Bankanın bu kesintilerinin ödeme tarihinden itibaren “avans faizi” ile birlikte talep edilmesi mümkündür. ANKARA 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ 2012/808 E., 04.12.2012 ve 2012/1370 K., HGK. 17/02/2010, 2010/13-93 E., 2010/88 K.; Yargıtay 13. HD. 18/07/2011, 2011/4736 E., 2011/11579 K.; 05/03/2013, 2013/4374 E., 2013/5267 K.) Kredi kartı aidatı, dosya masrafı ve diğer mağduriyetlerimde nereye başvurmalıyım? İlçe Kaymakamlıkları ve İl Valiliklerindeki “Tüketici Hakem Heyetleri” ile Tüketici Mahkemelerine başvurmalısınız. Tüketici Mahkemesi bulunmayan illerde “Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla”, Asliye Hukuk Mahkemesine başvurabilirsiniz. Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemelerinin parasal sınırı ne kadar? İlçe Kaymakamlıklarındaki Tüketici Hakem Heyetlerine 2.200 TL’nin altındaki,İl Valiliklerindeki Tüketici Hakem Heyetlerine 3.300 TL’nin altındaki şikâyetlerde başvurmak zorunludur. *Mehmet İMREK Tüketici Hukuku Akademisi Blog:http://tuketicihukukuakademisi. blogspot.com https://www.facebook.com/tuketicihukukuakademisi.blog


11İNSAN HİKAYELERİ

ZABITA

HAZİRAN 2015

“Allah’a kul olduğunuzu gözeterek çalışın” RÖPORTAJ: YUSUF POLAT enan Bey, kısaca sizi tanıyabilirmiyiz? Adım Kenan Kızılkaya. 1950 İstanbul doğumluyum. Ama MERNİS uygulamalarına göre nüfusta Vakfıkebir doğumlu gözüküyorum. Evli üç erkek çocuk babasıyım. Halen İstanbul/ Beyoğlu’nda ikamet ediyorum. Kasımpaşa Kadı Mehmet İlkokulu, Kasımpaşa Karma Orta Okulu, Pertevniyal Lisesi ve Anadolu Üniversitesi İş İdaresi (2 yıllık) bölümü mezunuyum. 1978 yılında İstanbul Belediyesi Zabıta Müdürlüğü’nde zabıta memuru kadrosunda memuriyete başladım, görevde yükselerek zabıta müdür yardımcısı olarak, İBB.Zabıta Destek Müdürlüğü’nden 23 Mayıs 2015 tarihi itibariyle de emekli oldum. Belediye başkanları ve çalışanları sizi yakından tanıyor, okuyucularımıza kendiniz hakkında neler söylemek istersiniz? Yaşamım boyunca hep ‘ adil’ olmayı şiar edindim. Çalışmak ve mesleğimde liyakat sahibi olmak ve bunu sürdürebilmek hayat düsturum oldu. Hayatımda hiç yalana tenezzül etmedim. İnşaallah böyle de ömrüm devam eder.İnsanlara güvenirim. Çalıştığım arkadaşlarımda da hep uyumlu olmalarını aradım. En iyi dostum kitaplardır. Okumayı severim. Zabıta teşkilatına ne zaman girdiniz ve neden bu teşkilatı tercih ettiniz ? Kasım 1975 yılında askerliğimi bitirdikten sonra tornacı arkadaşımın yanında bir yıla yakın SSK’lı olarak çalıştım. 1976 yılında evlendim, 1978 yılında ilk oğlum oldu ve kalıcı iş aramaya başladım. İstanbul Belediyesinde çalışan bir büyüğüm sayesinde müracaatta bulundum. Tahsilim uygun olması nedeniyle girdiğim yazılı ve mülakat sınavlarından iyi puan alarak İstanbul Belediyesi Zabıta Müdürlüğü zabıta memuru kadrosuna atandım. Mesleğime işsizlikten müracaat ettiğim anlaşılmıştır. Ancak çalışıp teşkilatın işleyişini öğrendikçe, amirlerimizin olumlu tutumuyla birlikte bu mesleği sevdim. Çalışma azmim, sosyal yönüm ve çok önem verdiğim iş ahlakımla üstlerime kendimi kabul ettirmemle kısa süre içinde asaletim tasdik edildi. Daha sonra 1983, 1986 yıllarında zabıta komiser yardımcısı ve komiseri, 1996 yılında da zabıta müdür yardımcısı ünvanlarıyle görevde yükseldim. Zabıta teşkilatında en büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediğiniz projeleriniz neydi? Benim zabıtada yönetici olarak müdür yardımcılığına atanmam ile önce tablonun bütünü üzerinde düşündüğüm ve Belediye Başkanının sınırlarının denetiminde veya uygulamalarımızda onun nasıl düşündüğüne uygun yasal uygulamaları yapmak en doğru icraat olacağını büyüklerimizin öğretilerinden bilmekteyiz. Diğer mutat görevlerde de istikrarlı uygulamalar şarttır. Kısaca şartların uygulamaları ile zabıta teşkilatı daima dik ve dinç görev yapacağı bilinmelidir. Zabıta teşkilatı içinde proje yapmak İBB’nin yetkisi dahilinde-

K

KENAN KIZILKAYA, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI ZABITA MÜDÜRLÜĞÜ BÜNYESİNDE 37 YIL BİLFİİL ÇALIŞMIŞ BİR İSİM. KIZILKAYA İLE SİZİN İÇİN GÖRÜŞTÜK. KASIMPAŞA SEMTİNDE BÜYÜYEN KIZILKAYA, 1994 SONRASI TÜRKİYE’NİN GELİŞİMİNE DAMGA VURAN KADRONUN DA YAKINDAN TANIYIP SEVDİĞİ BİR İSİM.

dir. Ancak Belediye Zabıtası Dayanışma Vakfı’ndan (Bezadav) zabıta çalışanları için çok önemli projeler önerilmiştir. Fakat belediye üst yönetiminin bu projelerimize sıcak bakmadığı söylemleriyle hayata geçirilememiştir.Bunlardan bazıları sosyal dinlenme ve konaklama tesisleri, kırtasiye, gıda ve giyim marketlerinin üyeler yararına çalıştırılması, zabıta personeline yapılan sosyal yardımları İstanbul sınırlarındaki Belediye zabıtalarına da yaymak gibi. Yapmak istediğiniz ama yapamadığınız için pişmanlık duyduğunuz ne var? Yaptıklarımdan hiç pişmanlık duymadım. Pişmanlık duyacağım bir iş yapmamaya çalıştım. Size göre bu teşkilatta iz bırakanlar kimlerdi, hatırlayabildiğiniz isim var mı? Ben 1978 yılında bu teşkilatın Müdürü İsmet SİLAHÇI (Daire Bşk.), Ali ÇOLAK(Daire Bşk.), Naci ERBAY, Edhem Ruhi ÖNEŞ(Daire Bşk.-İlçe Bel. Bşk. Yrd.), Md.Yrdımcılarından Hasan SOHTORİK, Rüstem ANILANMERT,Hasan BOSTAN Zbt Amirlerinden Muammer DAYIR, Orhan KÜLÇE, Şerafettin SELAMET, Ahmet TEK, Güzin Abla, Naciye BAYRAKTAR,ölenleri rahmetle anıyorum.İsimlerini şu anda aklıma getiremediğim için anmadığım rütbeli, rütbesiz büyüklerim beni affetsin. Teşkilat mensubu arkadaşlara neler tavsiye edersiniz ? Sabırla çalışmalarını, görev anında birbirlrini kollamalarını, yanlışlıkları birebir yüzlerine söylemelerini, liyakatta söz sahibi olmalarını, yasa kurallarını adaletle uygulamalarını, sosyal etkinlerini arttırmalarını, zamanın çabucak geçtiğini bilmelerini tavsiye ederim. Zabıta teşkilatında çalışmamış olsaydınız ne iş yapmak isterdiniz? Öğretmen olmayı isterdim. Sizi en çok ne kızdırıyor? Bu kızgınlıkla baş edebiliyor musunuz? Edemiyorsanız, neden? Yalan söylemler, riyakarlık. Uzak durursam iyiyim. Uzak duramadığım takdirde yaratılış itibariyle bu durum benim ve karşıdakinin sorunu haline geliyor! Yöneticilerimizden biri ile sohbet etme imkanın olsaydı bu kim olurdu? Bu 1994 yılında o dönem yeni seçilen RecepTayyip Erdoğan beye söylediğim şu sözleri aklıma getiriyor. Başkanlığa yeni gelmişlerdi. Görüşmemizde kendisine, “İBB’deki yapılanma size rağmen çok kötü gidiyor başkanım.” dedim. Cevaben, “İkinci beş yılda tamamen düzelteceğiz.” diye cevap verdi. Ben de eskiye dair dostluğumuza dayanak, “Başkanım, ayrıldığınız yerde en az kendi yarınız kadar, hatta ondabiriniz kadar yetişmiş adam bırakmanız icap ediyor.” dedim. Cevap yanındakilerden gelmiş, o günkü danışmanı Kadir Topbaş beyi işaret etmişlerdi. Siz emekli oldunuz ve teşkilatta uzun yıllar görev yaptınız. Ne söylemek istersiniz halen çalışan arkadaşlarımıza..? Allah’a kul olduğunuzu gözeterek görev yapınız. Hakka girmekten kaçınınız.


HAZİRAN 2015

ZABITA

YORUM

12

BELEDİYE ZABITASININ BUGÜNÜ VE YARINI H

epimizin bildiği üzere ülkemizde kamu hizmetlerinin vatandaşlarımıza ulaştırılması noktasında önemli bir görevi bulunan yerel yönetimler “5393 sayılı Belediye Kanunu” ve “5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu” çerçevesinde hizmetlerini yerine getirmektedirler. Bu mevzuatlar aynı zamanda bir beldede belediye kurulabilmesi için gerekli şartları ve o belediyenin yapılanması için bünyesinde bulundurması gerekli unsurları tarif etmektedir. Belediyeler, ihtiyaç duydukları birimlerini 22/2/2007 tarihli ve 26442 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan “Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik” hükümlerine göre oluşturmaktadırlar. Bu birimlere personel görevlendirilmesinin de sınırları 5393 sayılı Belediye Kanununun 49 uncu maddesinde ile hüküm altına alınmıştır. Aynı zamanda 5393 sayılı Belediye Kanununun 48 inci maddesi bir belediye kurulurken o belediyenin olmazsa olmaz birimlerini saymış ve devamında da ihtiyaca göre diğer personel yapılanmasının nasıl olması gerektiğini tarif etmiştir. İşte belediyelerde olmazsa olmaz birimlerden bir tanesi de “belediye zabıtası” birimidir. Yine 5393 sayılı “Belediye Kanunu”nun “Zabıtanın görev ve yetkileri” başlıklı 51 inci maddesinin birinci fıkrasında “belediye zabıtası”nın yapılanması ayrıca tarif edilmiştir. Bugün yerel yönetimlerin personel politikasını belirleyen “norm kadro” uygulaması aslında belediyelerde personel savurganlığının önüne geçmesi bakımından olumlu bir düzenlemedir. Ancak iş yoğunluğunun agresif değişkenlik gösterdiği bazı belediyelerde bu uygulama, özellikle belediye zabıta personelinin üzerine aşırı yük binmesine sebep olmakta ve olumsuzluklara anında müdahaleyi güçleştirmektedir. Norm kadro yönetmeliğinde beldedeki nüfus, ticaret ve turizm yoğunluğu dikkate alınarak personel istihdamının sayısal olarak belirlenmesi ve belediyelerin personel savurganlığının önüne geçmesi amaçlanmıştır. Belediye Kanununda bir belediyenin olmazsa olmaz dört biriminden bir tanesinin belediye zabıtası olduğu hüküm altına alınmışken, şehrin değişkenlik gösteren nüfus yoğunluğu maalesef göz ardı edilmiştir. Durumu belediye zabıtası açısından ele aldığımızda; insanoğlunun doğumundan ölümüne kadar hayatın her kademesinde görev yapan bir teşkilatın zaman zaman bu görevlerini yaparken sayısal üstünlüğe ihtiyaç duyacağının da hesaplanması gerekmekteydi. Bu gün yüzellinin üzerinde kanun ve bir o kadarda yönetmelik ile belediye zabıtasına bir takım görevler yüklenmiştir. Böyle bakıldığında, belediye zabıtaları bir nevi belediyelerin pratisyen hekimleridir. İnşaattan imara, seyyardan dilenciye, sağlıktan çevreye, yardıma muhtaçlardan eşi hapiste olanlara, hayvan sağlığından gıda satış yerleri kontrolüne, turizmden ticarete, denizler, göller, nehirler ve hava kirliliğinin önlenmesine, tüketici haklarına ve daha sayamayacağımız birçok alanda belediye zabıtasına görevler atfedilmiştir. Bir belediyede işin içinden çıkılamadığı durumlarda o iş mutlaka belediye zabıtasının katkısı ile sonlandırılmaktadır çoğu zaman. Belediye Kanununun 51 inci maddesinde “Belediye zabıtası, beldede esenlik, huzur, sağlık ve düzenin sağlanmasıyla görevli olup bu amaçla, belediye mecli-

si tarafından alınan ve belediye zabıtası nın da bir üniformamı yoksa iş elbisesi tarafından yerine getirilmesi gereken mi olduğu da ayrı bir tartışma konusu emir ve yasaklarla bunlara uymayanlar oluşturmaktadır. Birçok belediye zabıtası hakkında mevzuatta öngörülen ceza ve çalışanı “biz kolluk kuvvetiyiz, dolayısı ile diğer yaptırımları uygular.” şeklinde ta- giydiğimiz kıyafetimizde bir üniformadır” nımlanmış ve görevli kılınmıştır. diyeceklerdir, ancak belediye zabıtalarıGörüldüğü üzere çok geniş bir gö- nın fiilen yaptıkları işe ve giydikleri kıyarev alanı ve bir o kadarda sorumluluğu fetlere bakarak durumdan vazife çıkarbulunmasına rağmen, belediye zabıta maya devam edildiği sürece, bu düşünce memurluğu 657 sayılı Devlet Memur- belediye zabıtasının yapılanmasına katkı luğu Kanununda “Genel İdare Hizmet- değil, tam tersine, keyfi uygulamalaleri Sınıfı” başlığı altında sayılmış ve bir rın ortaya çıkmasına sebep olacak ve büro memurundan farklı sorunların daha da büözlük haklarına sahip yümesine zemin hazırdeğildir. Belediye zabılamış olacaktır. Kaldı ki talarını büro memurlabugün gelinen noktada rından ayıran tek fark bu sorunlar gayet net bir üniformalı olmasıdır. şekilde ortaya çıkmakta, Aslında belediye zabıtamahkemelerde kolluk sının kıyafetine üniforma sıfatı göz önünde bulundiyebilmemiz için diğer durulmamakta, üstüne üniformalı teşkilatların üstlük her belediye, zabımevzuatlarına iyi bakta birimini kendi kolluğu mak lazımdır. Bu mevgibi değerlendirip kendizuatlar incelendiğinde lerince üniforma! modeli üniformalı teşkilatların geliştirmektedir. Böyle hepsinin bir teşkilat kaolunca da “teşkilat” nunu bulunduğunu göolma çabası içerisindeki receğiz. Oysa belediye hakimhakim@mynet.com belediye zabıtası ciddiye zabıtalarının bir teşkilat alınmamaktadır. kanunu bulunmadığı Yaşanan bu olumgibi giydiği üniformasuzluklar yetmezmiş

HARMAN

SADETTİN ÖZYAZICI

gibi, norm kadro uygulaması ile diğer kadrolarda olduğu gibi belediye zabıtalarının da sayılarına sınırlama getirilmesi, mevsimsel ve ekonomik anlamda farklılıklar arz eden beldelerde personel açığı ortaya çıkarmakta ve bu sorunun çözümü için belediye yönetimleri kendilerince bir takım formüller arayarak çeşitli yöntemlere başvurmaktadırlar. Bu uygulamaların başında da “hizmet personeli” uygulaması gelmektedir. Bugün masumane görünen bu formüller zaman içerisinde gerek zorunluluktan gerekse keyfilikten, amacının dışına çıkmış ve hizmet alımı yöntemi ile çalışan personel sanki asıl işi yapan personel konumuna getirilmiş ve hatta zabıta üniforması ile çalıştırılmaya başlanmıştır. Bazı belediyelerde ise bu uygulama o kadar ileri boyutlara taşınmıştır ki bazı belediyeler hizmet personeline rütbe vererek içlerinden yönetici atayan belediyelere bile rastlanmaktadır. Halbuki, belediye zabıta birimlerinde hizmet alımı yöntemi ile personel çalıştırılmasının temel amacı zabıta hizmetlerinin yürütülmesinde, araç kullanma, bakım-onarım, temizlik, yıkım işleri ve taşıma iken bu durum zamanla bu çalışanların “belediye zabıtası” olarak kullanılmaya başlamasına dönüşmüştür. Bunun altında yatan temel sebep ise


13YORUM

belediye zabıta memuru alımlarının önündeki bir takım engellerdir. Ama bu engeller zabıta memuru alımını kesinlikle engelleyen sebepler değildir. Bu engelleri bahane ederek belediye zabıta memuru almak istemeyen belediyeler zabıta hizmetlerini “hizmet alımı” yöntemi ile çözmeyi tercih etmektedirler. Türkiye genelindeki birçok belediye şu anda norm kadrosunun %50’si ile çalışmaktadır. Belediyelerin neden norm kadrolarını doldurmayı denemediğini ve neden hizmet alımı yöntemini benimsediklerini incelediğimizde asıl sebebin zabıta memuru alamamaktan kaynaklanmadığını görebiliriz. Peki, belediyelerin belediye zabıta memuru alımları ile ilgili yaşadıkları sorun nedir ki hizmet alımı yöntemini benimsemektedirler? Bu sorunun cevabı aslında 657 sayılı “Devlet Memurları Kanun”unda memur alımlarının şekli ve yönteminde yatmaktadır. Belediye zabıta memurluğu da bu kanunda “genel idare” hizmetleri sınıfında sayıldığı için, belediye zabıta memuru alımı yaparken herhangi bir özel şart arayamıyorsunuz. Boy, kilo ve yaş gibi. İşte asıl sorun da burada başlıyor zaten. Bir tarafta beldede, insan hayatının her kademesinde görev alması beklenen bir teşkilat yapılanmasından bahsedilmekte, bu teşkilat çalışanlarına çeşitli mevzuatlar ile neredeyse kolluk kuvvetlerinin görevlerini aratmayacak sorumluluklar yüklenmekte, diğer tarafta da personel seçimi noktasında herhangi bir özel şart aranması engellenmektedir. Bu da yetmezmiş gibi norm kadro uygulaması ile de çeşitli dönemlerde personel ihtiyacının hat safhaya ulaştığı durumlarda ilave personel alımı sınırlandırılmaktadır. Öyle şehirlerimiz vardır ki mevcut nüfus durumu dikkate alınarak personel sayıları belirlenmiş, ancak bu şehirlerin günlük insan sirkülasyonları dikkate alınmamıştır. Sadece şehirde ikamet eden insanlar değil, şehirde bulunan her insanın belediye hizmetlerinden istifade ettiği ya da şehir suçu işleme olasılığı bulunduğu göz ardı edilmektedir. Bugün geldiğimiz

ZABITA

“ Belediye Kanununda bir belediyenin olmazsa olmaz dört biriminden bir tanesinin belediye zabıtası olduğu hüküm altına alınmışken, şehrin değişkenlik gösteren nüfus yoğunluğu maalesef göz ardı edilmiştir. Belediye zabıtaları ilgilendikleri çok yönlü ve devasa konular açısından belediyelerin bir nevi pratisyen hekimleridir.

noktada artık şehir suçları çok farklı boyutlara ulaşmış, yasal boşluklardan istifade etmeye çalışan kötü niyetli kişiler bu durumu kullanarak şehirlerde çeşitli olumsuzlukların ortaya çıkmasına sebep olmaktadırlar. Bu durum özellikle dilencilik, seyyar satıcılık ve izinsiz işgallerle sıklıkla karşımıza çıkmaktadır, bunlar ilk akla gelen örneklerdir, bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Şehir suçlarının bu denli değişkenlik göstererek arttığı bir ortamda bu suçların engellenmesine yönelik olarak çözüm üretmesi beklenen belediye zabıtasının, kendi içinde sorunlarının çözülmemiş olması yaman bir çelişkiyi ortaya çıkarmaktadır. Öncelikli olarak belediyelere, belediye zabıta alımı yapılmak istenen personelde belirli kriterler araması, bu adaylar içerisinden de seçim yapma imkanının tanınması ve bu konudaki yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında norm kadro uygulamasında, özellikle belediye zabıtaları açısından bölgenin özelliğine göre bir esnekliğin yerel yönetimlere tanınması noktasında bir çözüm üretilmelidir. İnsanların artık sürekli yer değiştirdiği ve hatta ikamet adresi dışında iş hayatının bulunduğu bir ortamda böyle bir sınırlamanın olması hizmetlerin aksamasına sebep olmaktadır. Ortaya çıkan bütün bu olumsuzluklar neticesinde, bugün belediye zabıtalığının artık tercih edilmeme sebeplerine bakacak olursak şunları sayabiliriz: ZABITA MEMURLUĞU NİÇİN CAZİP DEĞİL - En başta önceleri belediye zabıta memurlarının maktu mesaileri, belediye meclisleri aracılığı ile belirlenmekteyken bu yetki belediyelerden alınmış ve “Bütçe Kanunu” kapsamına dahil edilmiştir. Belediye zabıta memurlarının maktu mesailerinin belirlenmesi, beldenin özelliklerini ve çalışma şartlarını yerinde gözlemleyebilen ve objektif karar alabilmesi mümkün olan belediye meclislerine

HAZİRAN 2015

bırakılmalıdır. Ayrıca ödenen maktu mesailerin emekli maaş hesaplamalarında da dikkate alınması gerekmektedir. - Belediye zabıta memurları günün 24 saati esasına ve haftalık 48 saati geçmeyecek şekilde çalışma prensibine göre görev yapmaktadır. Bazı belediye idarecileri yeni personel almaktan kaçınmakta; ancak buna rağmen personel azlığını bahane ederek haftalık 48 saat çalışmayı günlük 8 saat üzerinden haftanın 6 günü çalıştırma gibi yorumlayarak zaten yoğun iş temposunda sürekli arazide çalışan personelin haftalık iki günlük iznini bir güne indirerek bir hak gaspına gitmektedirler. Kaldı ki istisnalar hariç hiçbir zabıta memuru ortalama günlük 10 saatten az çalışmamaktadır. Aslında mevzuat “belediye zabıta memurlarının çalışma saatleri haftalık 48 saati geçmeyecek şekilde düzenlenir” derken, bu personeli haftanın beş günü içinde esnek çalışma saatleri ile en fazla 48 saate kadar çalıştırabilirsin demektedir. Ayrıca bu 48 saatlik dilim, devlet memurlarının çalışma günü olan beş gün üzerinden olacağı için personelin haftalık iki günlük izin programları bir günü hafta sonuna gelmek üzere Cuma-Cumartesi veya Pazar-Pazartesi şeklinde düzenlenebilmesi de mümkündür. İzin günlerinden birinin hafta sonuna gelmesinin sebebi ise çalışan eşler ve okula giden öğrenciler açısından aile bütünlüğünün bozulmaması ve çalışanların hiç olmazsa haftada bir gün eşleri ve çocukları ile tatil yapabilmesi açısından önemlidir ki bu durum çeşitli mahkeme kararları ile de desteklenmektedir. Belediye zabıtasına yüklenen görevler ile verilen yetkilerin orantılı olması ve zabıta memurlarının görevlerini yaparken karşılaşacakları saldırılara karşı kendisine çeşitli savunma araçları verilmeli, görevden kaynaklanan olası adli durumlarda ise belediye adına belediye zabıtasının savunmasını yapacak avukat görevlendirilebilmesinin önü açılmalıdır.


ZABITA

TARİH

14

Minik zabıtalar, okul servislerini denetledi A

nkara Büyükşehir Belediyesi Zabıtası ile bir araya gelen Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyeleri, okul servislerini denetledi. Geleceğin büyükleri olacak Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi üyeleri toplum yaşamını yakından ilgilendiren konulara hazırlıklı olmak amacıyla bu kez de Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı’nın çalışmalarını yakından gördüler ve denetimlere katıldılar. Çocuk Meclisi üyesi minikler giydikleri zabıta kıyafetleri ile önce Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanı Abdurrahman Karabudak’ı makamında ziyaret ettiler. Zabıtalık mesleği ile ilgili merak ettikleri konularda bilgi alan Çocuk Meclisi üyeleri ile makam koltuğunu paylaşan Karabudak, mesleğe başladığı ilk günde

yaşadığı bir anısını çocuklarla paylaşarak, yaşadıkları zorlukları anlattı. Zabıta’nın görev alanının geniş olduğuna vurgu yapan Karabudak, amaçlarının kente karşı işlenen suçlarla mücadele ederek, vatandaşların huzurlu, sağlıklı bir çevrede ve güven içerisinde yaşamasını sağlamak olduğunu söyledi.

OKUL SERVİSLERİNİ DENETLEDİLER Makam ziyaretleri sırasında zabıta mesleği ile ilgili hazırlanan tanıtım filmini izleyen Çocuk Meclisi üyeleri, ardından Karabudak ve zabıta ekibi ile Sarar İlköğretim Okulu’na geçtiler. Burada okul servisi denetimlerini gerçekleştiren çocuklar, denetimleri sırasındaki titizlikleri ile dikkat çekti.

Okul servis araçlarının uyması gereken kuralları denetleyen minik zabıtalar, sürücülerin belgelerini kontrol ederken, araçların içerisine girerek çeşitli incelemelerde bulundu. Denetimlerin sonunda konuşan Ankara Büyükşehir Belediyesi Çocuk Meclisi Başkanı Ayşe Dila Karakaya, servis sürücülerinin itirazlarına rağmen denetimlerini titizlikle sürdürdüklerini söyledi. Çalışma ruhsatı, araçların yolcu kapasitesi, okul taşıtı yazısı ve dur lambası gibi konularda incelemede bulunduklarını ifade eden Karakaya, “Denetlediğimiz araçların belgelerinde sıkıntılar yoktu. Ancak bir okul servisinde temizliğe dikkat edilmediğinden dolayı ceza yazdık.” dedi.

İBB personelinde sözleşme sevinci İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne hizmet alımı ihalesi kapsamında çalışan 535 personel sözleşme sevinci yaşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde hizmet alımı ihalesi (taşeron) kapsamında görev yapan 395 Zabıta ve 140 İtfaiye Personeli sözleşmeli oldu. Toplam 535 personelin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 49 uncu maddesi hükümlerine göre tam zamanlı sözleşmeli personel olarak atamaları yapıldı.

HAZİRAN 2015

Eminönü’nde seyyar satıcılar zabıtaya palalarla saldırdı

SALI PAZARINDA ETİKET KONTROLÜ İ

stanbul Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı Tüketici Hakları Zabıta Amirliği, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İstanbul Ticaret İl Müdürlüğü yetkilileriyle birlikte Kadıköy’deki Salı Pazarı’nda

fiyat etiketi denetimi yaptı. Tüketici haklarını korumak ve vatandaşların maddi açıdan zarara uğramamaları için gerçekleştirilen denetimde zabıta ekipleri, bütün pazar tezgahlarını tek tek

denetleyerek, fiyat etiketlerini kontrol etti. Fiyat etiketi bulundurmayan pazarcılara uyarılarda bulunan zabıta ekipleri, satılan her ürün üzerinde fiyat etiketi olması gerektiğini dile getirdiler.

Eminönü’nde seyyar satıcılar, zabıta ekiplerine palalarla saldırdı. Adeta bir meydan savaşını andıran görüntüler, kameralara yansıdı. Zabıta ekipleri, saldırıdan kaçarak canlarını zor kurtardı. Pala, döner, bıçağı, süpürge ve taburelerle zabıtaya saldıran seyyar satıcılar adeta terör estirdi. Ellerine geçirdikleri süpürge, tabure ve bıçaklarla zabıtaya saldıran seyyar satcılar, 5 zabıta görevlisini yaraladı. Olayda yaralanan palalı saldırgan ise yine zabıta tarafından hastaneye kaldırıldı. Kaburgaları kırılan ve yüzünden ağır darbe alan bir zabıta görevlisinin durumunun ciddi olduğu belirtildi. Olayda 4 zabıta aracı ise kullanılamaz hale geldi.


15 MİZAH

ZABITA

HAZİRAN 2015


ZABITA

KÜLTÜR SANAT

16

Eski ahşap eşyalar Balat’ta hayata dönüyor

İ

HAZİRAN 2015

RÖPORTAJ: YUSUF POLAT stanbul’un tarihi semtlerinden araçla geçerken etrafı seyretmeye ve yorgun yapılarla tarihin derinliklerinde tefekkür etmeyi oldum olası severim. Geçenlerde yine iş gereği araçla Balat’a doğru giderken surları ve üzerindeki yapıları seyretmeye koyuldum. Bir an gözüme duvar dibinde sıralanmış ahşap ev ürünleri ilişti. Oysa, kaç kez geçtiğimi unuttum bu caddeden. Kadın Eserleri Kütüphanesiyle karşı karşıya olan bir atölyenin yan duvarlarının iki yanına dizilmişlerdi. Tabelasına baktım hemen ‘Dönüşüm Atölyesi’ yazıyordu. İlginç bulduğum bu atölyeyi yakından görmek ve ustası ile sohbet etmeyi kafaya koydum. Bir öğle sonrası geçtim Balat’a.. Kapı önünde büyükçe kablo makaraları ve üzerinde işlem gören ahşap ve taş parçaları vardı. Her halinden atölye çalışanı olduğu belli olan bir genç bir kadınla konuşuyordu. İçeri girdim. Tarihi bir binanın altı. Sanki surlardan birinin içinde bir mahzen gibiydi. Genç biraz sonra yanıma geldi ve nasıl yardım edebileceğini sordu. Ben, atölyenin sahibini veya ustasını sordum. Şu an atölyede olmadığını ve yemeğe gittiğini söyledi. Kendimi tanıttım ve onunla atölye ile alakalı sohbet etmek ve bilgi almak istediğimi söyledim. Birkaç saniyelik bir telefon görüşme-

İstanbul Balat’ta sıradışı bir atölye var. Kapısının üstünde ‘Dönüşüm Atölyesi’ yazan bu mekanda, yokluğa terk edilmiş ahşap eşyalar gerçekten sıradışı bir dönüşüme uğruyor. Mehmet Sönmez ustanın ellerinde hayata dönen ve kül olmaktan kurtulup şekilden şekile giren objelerin dolup taştığı atölyeyi sizin için gezdik.

sinden sonra bana Mehmet ustanın geleceğini ve yolda olduğunu söyledi. İçeriye göz atmaya başladım. Girişte çeşitli ebat ve kalınlıkta değişik ahşap parçaları, solda bir tezgah, boyalar ve dip tarafta dolap vs bazı ahşap ürünler vardı. Ben bakınırken, tulum içinde saçları ve sakalının beyazlığına bakarak 55 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim usta selam vererek içeri girdi. Kendimi tanıttım ve amacımı belirttim. Memnuniyet duyduğunu ifade ederek hemen bir sandalye buldu. Yanıma oturdu. Başladık sohbete.. Ben sordum, o söyledi.. *** Sizi tanıyabilirmiyiz? Adım Mehmet Sönmez. 1958 Malatya doğumluyum. Yaklaşık elli senedir İstanbuldayım. Bir işçi çocuğuyum. Mehmet Usta, burada yaptığınız işin adı ne? Marangozluk desem, değil.. Mobilyacılık desem, değil? Anlatayım.. Bu mekan önceden çay ocağı olarak kullanılırdı. Ben yaklaşık bir seneden beri buradayım. Daha evvel arka tarafta sokak içinde işyerim vardı. Buraya sonradan taşındım. Eski ahşap malzemeleri; ama masif olmak kaydıyle topluyorum ve onlardan gördüğünüz ürünleri yapıyorum. Ben ölmek üzere olan ahşaba can veriyorum adeta ve onları yeniden sanatsever insanların yaşamına ortak ediyorum.

Bu işe ne zaman merak sardınız? Daha evvel ne iş yapıyordunuz ? Valla ben kendi tabirimle ‘Güzel Sanatlar Sokak Akademisi’ mezunuyum. Soranlara böyle söylüyorum (gülüyor..) Liseyi bitirdim ve güzel sanatlara olan merakım yüzünden, taş üzerine resimler çizmeye ve ahşap tasarımlar yapmaya başladım. On beş sene kadar taş üzerine resimler yaptım. Zaman içinde tıkandım ve yeni arayışlara başladım. Zaten yabancı olmadığım ve sevdiğim ahşaba yöneldim. Tasarımdan üretime geçtim. Burada gördüğüm malzemeler hep eski ve adeta hurdalardan oluşuyor. Yeni malzeme göremedim. Neden hurda ahşaplar ve neden yeni hiç yok? Haklısınız.. Zaten benim yeni malzemeyle de işim yok.. Ben eski, yıkılmaya yüz tutmuş binalardan veya yıkıntılardan çıkan, ya çöp olacak ya da yakılacak ahşap parçalarını değerlendiriyorum. Onları hayata yeniden katıyorum. Duman ve kül olmalarını veya çöpe gitmelerini engelliyorum. Bunlar, tarihten günümüze kalan yadigarlar olarak geliyor bana.. Mesela, bakın şu girişte görünen kapıyı ben bir hurdacıdan bir kış günü iki torba kömüre aldım. Bu kapı Molla Aşkî Camii bahçe kapısıydı. Parçalanmış halde aldım, çürüklerini temizleyip yeniden


17 KÜLTÜR SANAT

bakımını yaparak bu hale getirdim. İşte, yeniden hayat bulan bir eser haline geldi. ÇÖP DİYE ATILAN AHŞAP EŞYALARDA KİMBİLİR HANGİ ANILAR GİZLİ Peki, bu işe yönelmenizin sebebi kazançlı olmasından mı, niye bu işi seçtiniz ? Hayır kazanç meselesi değil sadece. Ana nedenlerden birisi çevreye olan sevgim, duyarlılığım ve çevreyi korumaya olan inancımdır. Mesela şu parça (eski, adeta çürümeye yaklaşmış bir tahta parçasını eline alıyor) yanacak ve duman haline gelecekti, ya da çöpe atılacak ve kaybolup gidecekti. Oysa, çöp olarak görülen bu ahşap parçasında ne anılar, hatıralar gizlidir kim bilir? Sesi olmasa da varlığıyla bize çok şey söylemektedir. Şu ahşap hurdalar nasıl oluyor da dışarda gördüğüm antika eserler haline geliyor? Nasıl yapıyorsunuz? -Anlatayım.. Önce eski bina kalıntısı olur, çöpe atılmış malzeme olur fark etmez yeter ki masif ahşap olsun. Topluyorum onları ve getiriyorum atölyeye. Sonra kafamda bu parçalardan ne yapabilirim bir tasarım yapıyorum ve kağıda çiziyorum. Ardından uygulamaya başlıyorum. Tasarladığım ürünü bitirdiğimde ise ürünle alakalı tarihçe etiketi oluşturuyorum ve teşhire koyuyorum. (Etiket adını verdiği bir karton parçasını gösteriyor.) Etiket dediniz ama bildiğim etiketlere benzemiyor. Nedir bu ? Ben yine kullanılmış, atılmış veya çöp olacak bir karton parçası veya bir ahşap parçası üzerine o eserle ilgili hikayeyi yazıyorum ve etiketliyorum bu şekliyle.. Mesela bu etikete bakalım: (Bir yırtık karton parçası alıyor ve okumaya başlıyor)

ZABITA

‘Dönüşüm ürünleri.. Doğada dikey olan nesneler yaşamı, yatay olanlar ölümü simgeler. Ogün bu ölü gerçek ayaklarımın altında boylu boyunca yatıyordu. Yıllar güzelliğini alıp götürmüştü. 19.yy.’ın Rum mimarisi taş bir binanın ahşap yan döşemeleriydi. Çürümüş ayaklar altında ezilmişti. Ya alacaktım ya da hamamda yakılacaktı. Eğilip dokundum. Yağlı çam olmalıydı. Kokusu onun hala canlı olduğunu gösteriyordu. Damarları muhteşemdi. Zımparalanıp temizlendiğinde güzelliği tablo gibi ortaya çıkardı. Duygularımı hissetmiş olacak ki kulağıma bir şeyler fısıldadı: ‘Kurtar beni, yük olmam! Beni hayata dönüştürürsen siz kârlı çıkarsınız! İnsanları bir nebze de olsa ağaç kesme fikrinden uzaklaştırmış olursunuz. Unutma, bir ağaç elli metreküp su üreterek kuraklığı önler.’ Ağacın öyküsü bende “acı çeken ve gülen” konulu tuvalet masası ve sandalyesi fikrîni oluşturdu. Yeşilden gelip kararan ve tekrar yeşile dönen ağacın hikâyesi kadınları güzelleştirerek yaşamına devam edecek’. Sipariş çalışıyor musunuz, mesela bir müşteri gelip ‘ben özel bir tasarım istiyorum’ derse bunu karşılıyor musunuz? Tabii ki.. İnsanların kendi isteklerine has tasarımlarla sipariş çalışıyoruz. Ama ben bir marangoz değilim, özellikle bunu vurgulamak istiyorum. İsteyenler elindeki eski bir ahşap eşyayı getiriyor ve onların istediği şekle dönüştürüyorum. Bu nedenle atölyemizin adı dönüşüm atölyesi. Dışarda bir mutfak dolabı var mesela. Ben onu çöpten terek (eskiden mutfaklarda kullanılan raf şeklinde ahşap tabaklık) olarak aldım ve gördüğünüz hale, dolaba dönüştürdüm. Bu işten beklediğiniz kazancı elde

edebiliyor musunuz? -Aslına bakarsak edemiyorum. Beni işe bağlayan şey sanat duygusu ve çevreye olan vefa borcunun en azından kendi payıma düşen kısmını ödeyebilmek. O zaman şu soru aklıma geliyor, geçimini nasıl sağlıyorsun ? Burada kendi yaptığım resimli taşları, magnetleri ve hediyelik ahşap ürünleri (terek, tablo, kavukluk vb.) Ortaköy’de küçük bir tezgâhım var orada satıyorum Çırağınızı görüyorum, yetiştirdiğiniz çıraklarınız var mı, rağbet oluyor mu bu mesleğe ? Evet, yetiştirdiğim çıraklar var. Mesela birisi şu an İzmir’de güzel şeyler üretiyor. Türkiye çapında sizin gibi üretim yapan ahşap meraklısı sanatkâr çok var mı? Gelecekten ne bekliyorsunuz? Çok az var. Ve gittikçe de azalıyoruz. Yeteri kadar destek yok bizlere. Destek bulamamak üzüyor. Bu gidişle tamamen yok olacağımız bir gerçek. Yetkililerden destek bekliyoruz, bu zanaat yaşatılmalı. Sanat eseri bu yaptıklarımız. İnanın iç dinamimizle ayakta duruyoruz. Sahip çıkılsın bize, sahipsiz kalırsa bu tür meslekler ve sanatlar yok olacak. *** Mehmet Sönmez ustaya teşekkür edip, bu tarih kokan mekanında işinin başında bırakarak, birkaç fotoğraf daha çekiyorum. Fotoğraflarda görülen eserler ilk bakışta sanki tamire getirilmiş eski ahşap eşyalar gibi sanabilirsiniz, ben de ilk önce öyle sanmıştım.. Oysa çizimleri ve kullanılan ahşap parçalarını ve nerelerden alındıklarını öğrenince biraz daha şaşırdığımı söyleyebilirim. Bana farkı bir duygu yaşatan atölye ve içinde hayat bulan ahşap ürünlerine veda ederek ayrılıyorum.

HAZİRAN 2015


18

Çorlu’da dostluk kazandı K

ilikadılılar Dernek Başkanı Bilgin İnceoğlu, “Rumeli Balkan Coğrafya insanımızı bir çatı altında toplamak adına bir çalışma içerisine girdik. Bunlardan biri de ‘’ Ülkeler Arası Dostluk Futbol Karşılaşması ‘’dır. Bu turnuvanın Rumeli Balkan Coğrafya insanımızın Tekirdağ’da daha güçlü hale getireceğini birlik ve beraberliğin daha da kuvvetleneceğinin asıl amacının insanlarımızın bir birini

daha çok tanımaları ve güç birliği yapmaları gerektiğini söyledi. Bu tür organizasyonlarla gençleri spora yönlendirmek ve gençlerin spor hayatında başarılı olabilmelerini sağlamak olduğunu’’ sözlerine ekledi. Ülkeler arası dostluk maçında Çorlu Kilikadılılar Derneği ile Bulgaristan “Sokol Zırnevo” takımı eşleşti. Katılımcılar ve seyirciler arasında Almanya, KKTC, Bulgaristan , ABD ve ülkemizden

Yalova, Orhangazi, İstanbul, Sakarya, Ankara, Manisa, İzmir Bursa, Afyonkarahisar bölgelerinden yoğun katılım gerçekleşti. Başkanı Bilgin İnceoğlu, “Bizlere Çorlu Şehir Stadını sağlayan Çorlu Belediyesine teşekkür ediyoruz. Kupayı “Sokol Zırnevo” takımı kazandı. Ödül, Bulgaristan Kilikadı Muhtarı Gülay Bekir’e takdim edildi. Akşam yemeğinde tüm futbolculara teşekkür belgesi sunuldu.

ZABITA

SPOR

TEKİRDAĞ’IN ÇORLU İLÇESİNDE DOSTLUK TURNUVASI DÜZENLENDİ. TURNUVAYA, ALMANYA, KKTC, BULGARİSTAN, ABD VE TÜRKİYE’DEN ÇOK SAYIDA TAKIM KATILDI. FİNAL MÜCADELESİNDE ÇORLU KİLİKADILILAR DERNEK TAKIMINI YENEN BULGARİSTANLI SOKOL ZIRNEVO TAKIMI KUPAYI KAZANDI.

İBB 5. ÇOCUK OYUNLARI ŞAMPİYONASI NEFES KESTİ

HAZİRAN 2015

İ

BB 5. Cocuk Oyunları Türkiye Şampiyonası keyifli ve çekişmeli anlara sahne oldu. Çocuk oyunları ve Spor Kulüpleri Konfederasyonunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Müdürlüğü işbirliğiyle 5. Çocuk Oyunları Türkiye Şampiyonası başarıyla yapıldı. Şampiyona Turkiye’nin ilçelerinde, illerinde ve bölgelerinde yapılan turnuvada başarılı olan takımların katılımıyla gerçekleşti. Türkiye Şampiyonası İstanbul, Denizli, Isparta, Erzurum, Bingöl, Konya, Karabük, Diyarbakır, Balıkesir, Ordu ve Nevşehir illeri bölgelerini temsilen katıldı. Rekabet ve akran eğitiminin kazanımlarını taşıyan şampiyona sonucunda Konya birinci olurken, ikinciliği Balıkesir, üçüncülüğü ise Denizli elde etti. Sporculara, Boğaziçi turu, 1453 İstanbul Panorama ve Minyatürk gezisi yapıldı. Katılımcı oyuncu çocuklar illerine sevgi ikliminde gönderildi.

Görme Engelliler, TESYEV-Osman Şahin Satranç Turnuvasında TESYEV-Osman Şahin Görme Engelliler Satranç Turnuvası’nın beşincisi, 11–13 Haziran 2015 tarihleri arasında düzenleni. Turnuva, genel, bayanlar ve gençler kategorilerinde son yapılan Türkiye Şampiyonası’na katılan, ulusal veya uluslararası kuvvet derecesi bulunan reytingli 98 sporcunun katılımıyla gerçekleştirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Spor A.Ş.’nin sponsorluğunda, Titanic Business Hotel-Bayrampaşa’da gerçekleştirilen turnuvanın ödül töreninde konuşma yapan TESYEV Başkanı Yavuz Kocaömer, turnuvada emeği geçen ve destek olan kuruluşlara ve Aysel Şahin’e teşekkür plaketlerini sundu. 3 gün süren ve çok çekişmeli geçen turnuvanın 1.’si olan Uğur Deniz’e para ödülünü TESYEV Başkanvekili Hayati Babaoğlu, madalyasını Spor A.Ş. Genel Müdürü İsmail Özbayraktar, kupasını ise TESYEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Kocaömer verdi. Turnuvada ikinci Ünal Dönmez, 3. Mümin Aksu, 4. Eyüp Selim Altınok oldu. Başarılı gençlere kupalarını merhum Osman Şahin’in eşi Aysel Şahin verdi.


19 SPOR

ZABITA

Ermenekli gençler özgürlüğe yelken açtı S u sporlarına kabiliyeti olan genç sporcuların tespit edilerek yetiştirilmesi amacıyla Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Türkiye Yelken Federasyonu’nun (TYF) işbirliğiyle oluşturulan “Anadolu’ya Yelken Açıyoruz” projesi kapsamında ilk etapta, Konya Ermenek’te bilgilendirme aktiviteleri gerçekleştirildi. Bu kapsamda 29-31 Mayıs 2015 tarihlerinde Ermenek Belediye Başkanlığı ve Uğur SÖZKESEN’in başkanlığını yaptığı Ermenek Turkuaz Yelken Spor Kulübü Derneğinin de katkılarıyla optimist yelken eğitimleri gerçekleştirildi. Eğitimler sonucunda Belediye Başkanı Uğur SÖZKESEN, eğitime katılan öğrencilere “Katılım Belgesi” takdim etti. Böyle bir projenin kendileri için çok değerli olduğunu ifade ederek yetkililere ve eğitmenlere teşekkür eden Başkan SÖZKESEN, “çocuklar bizim geleceğimiz, onlar için her şeyi yapmaya hazırız.” dedi.

HAZİRAN 2015

Turnuvada Boğaz’ın şampiyonu belli oldu T

urkcell Platinum Bosphorus Cup 2015 yelken yarışları sonuçlandı ve Boğaz’ın şampiyonu belli oldu. Bu yıl 14.üncüsü düzenlenen “Turkcell Platinum Bosphorus Cup 2015” yelken yarışlarında büyük kupayı kucaklayan isim Arkas Flying Box ekibi oldu. 28-31 Mayıs tarihleri arasında tüm dünyada yelken tutkunlarının gözünü İstanbul’a çeviren müsabakanın kupa töreni, Pazar günü gerçekleştirilen Caddebostan yarışlarının hemen ardından Kalamış Marina’da düzenlendi. Arkas Flying Box ekibi, şampiyonluk kupasını Turkcell Pazarlama Direktörü Dilara De mir Kısakürek’in elinden aldı. Bu yıl 67 teknenin katıldığı Turkcell Platinum Bosphorus Cup 2015, , Caddebostan ve Boğaziçi parkurlarında koşulan 5 yarışlık seri sonucunda tamamladı. 28-31 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen uluslararası müsabakada, genel klasmanda şampiyonluğu elde eden ekip Arkas Flying Box oldu. Turkcell Platinum Bosphorus Cup 2015’te farklı sınıflarda yılın kazananlarına ödülleri Kalamış Marina’da düzenlenen ödül töreni ile sunuldu. Renkli görüntülerin yaşandığı tören, ORG Sports kurucusu Orhan Gorbon’un teşekkür konuşmasıyla başladı. Şampiyon Arkas Flying Box ekibi, Bosphorus Cup Döner Trofe Kupası’nı Turkcell Pazarlama Direktörü Dilara Demir Kısakürek’in elinden aldı. Turkcell Platinum Bosphorus Cup 2015; Zekeriyaköy KÖY projesi, TAV Havalimanları, Nespresso ve The Grand Tarabya tarafından da desteklendi. Etkinliğin ana medya partnerliğini NTV Spor, ev sahipliğini İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türkiye Yelken Federasyonu üstlendi. Diğer medya sponsorları arasında ise GQ ile MotorBoat & Yachting bulunuyor.

ZABITA Haberlerinizi gönderin, Zabıta Gazetesi’nde yayınlayalım... zabitahaber@gmail.com www.zabita.com



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.