Talip doğan karlıbel kaçak naziler ve mossad

Page 64

sanların giyimleri çıkarılıyor ve çırılçıplak duş odasına koyulu­ yordu. Zırhlı kapı kapatıldıktan sonra, üç dakika içinde kaynar su veriliyordu. Deliklerden kaynar suyun çıkardığı buhar odayı komple kaplardı. Su verildikten dört dakika sonra bacalardan özel yapılmış borulardan Ziklon-B gazı verilirdi. Bu gaz hava alamayan insancıkları beş dakika içersinde can çekişe çekişe öl­ dürüyordu. Gazın ardından tesirin gitmesi ortalama bir saat sü­ rüyordu. Kapılar açıldıktan sonra da özel erkek Yahudi mah­ kûmları ölen insanların bedenlerini el arabalarına yükleyerek krematoryumlara götürüyorlardı. Burada da ikinci plan devre­ ye giriyordu: insanlar yakıldıktan sonra kalan kemikleri ayrılı­ yor, külleri de kampın dışında yerin on metre altına gömülüyor­ du. İnsanların saçlarından kampta ufak el süpürgeleri veya ayakkabı fırçaları imal ediliyordu. İnsan kemiklerinden de mum veya köpeklerin oynamaları için kemikçikler imal ediliyorlardı. Altın dişli Yahudilerin dişle­ ri duşa girmeden önce sökülüyor ve gene Yahudi mahkûmlar­ dan oluşan kuyumcu bölümünde külçelere dökülüyordu. Bura­ da 1941'den 1944 Aralığına kadar 4-5 ton altın Berlin'deki mer­ kez bankasına götürülmüştür. 1943 yılından itibaren Himmler kamptaki imha kapasitesini iki veya üç katma çıkarmak ister ve sekiz ay içersinde bu kapa­ site 1944 Ocak ayından itibaren günlük dört bine çıkarılır. Artık sırf gündüzleri değil, 24 saat ölüm mekanizması yürümeye baş­ lar. Adolf Hitler ve Himmler bundan çok memnundurlar, hayal­ leri gerçekleşiyordur. Hitler'e göre bir cihan harbini başlatan, 1920'lerin sonunda dünya ekonomisini batıran ve Almanya'nın harbi kaybetmesinin ve 2. Dünya Savaşı'nm başlamasına sebep olan parazit Yahudileri artık sistematik şekilde yok ediliyordu. Her olumsuz şeyde, bunun arkasında Yahudiler var diyordu.

128

ABD'yi de savaşa sürükleyen anlaşma Hitler'in tezine göre kamplarda sağ kalabilenlerdi: ya tıpçılar ya da temizlik işlerini yapanlar, yani ölü temizlikçiler. Onların barakaları genellikle kampın içindeydi. Kampın öbür mahkûmlarıyla diyaloga geçer­ lerse hemen vuruluyorlardı. Onların aldığı yemek bile günde tam ekmek ve çorbadan oluşuyordu. Ölüme mahkûm olanlar da 200 gram ekmek ve çamurlu su alırlardı. Kampa seksen kilo gelen bir kadın, ikinci ayında ortalama kırk kiloya düşüyordu. Bu da tabii insan vücudunda yarattığı etkiden dolayı ani kalp durmalarına ve açlıktan ölmelerine sebep oluyordu. Günde or­ talama beş yüz kişi bu tip vakalardan ölüyordu. Bin beş yüz ki­ şi olan işçi mahkûmların ortalama günün on altı saati ölü yak­ mak, kemikleri ayıklamak ve kül gömmekle geçiyordu. Onlarda bile ani ölümler gerçekleşmeye başlamıştı. Tıp bölümünde ünlü Dr. Josef Mengele vardı. Onun da binlerce insanın ölümü ve öl­ dürülmesine katkısı çoktur. Dışarıya ufak tefek bilgiler sızıyordu ama insanlar bunun bu boyutlarda olduğunu bilmiyorlardı. Ama gerçeği 1944 son­ baharında bütün dünya öğrenecekti. Çünkü Naziler o kadar bü­ yük bir sürprizle karşılaşmışlardı ki, karşılarında Kızılordu'yu gördüklerinde. Çünkü onlara gelen istihbaratta onlara karşı güçlü bir savunma sistemi kurulu olduğunu ve bunu geçmele129


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.