İlhan tekeli türkiyede ve yaşamda ve yazında konut sorununun gelişimi

Page 94

göre katlardan ya da dairelerden biri üzerinde münhasır istifade hakkı veren bir şahsi irti­ fak tesis ediliyordu. Yine Medeni Kanunun 627'nci maddesine göre oluşturulan müşterek m ülkiyette şuyuun idamesi sağlanmaya yani diğer ortakların şufa hakkı önlenmeye çalışılıyordu. Bunun güvence altına alınması için irtifak tesisine ilişkin sözleşmenin yapılıp kaydedilm esi gerekiyordu. Daha önceki tasanda bu işlemin yapılmasında Noterler yetkili kılınm ışu. Oysa 6217 sayılı yasada "Medeni Kanunun 753'üncü maddesi hükümlerine göre irtifak hakkı tesisine veya tesisi vadine mütedair resmi senetler tapu sicil muhafızları veya memurları tarafından tanzim edilir" hükmü getiriliyordu. Bu irtifak vaitİcri resen tapu siciline yazılacaktı. Bunun yanı sıra Noterlere de açık bir kapı bırakılıyordu. Yasada "Noterlik Kanununun 44'üncü maddesinin B bendi m ucibince noterler tarafından tanzim edilen gayri menkul satış vadi sözleşmeleri de taraflardan biri isterse gayri menkul siciline şerh verilir. Şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmaz veya irtifak hakkı tesis ve tapuya tescil edilm ezse işbu şerh tapu sicil muhafızı veya memuru tarafından resen terkin olunur" deniliyordu. 6217 sayılı yasayla bulunan çözüm daire sahiplerini izale-i şuyu davalarından ancak on yıl süreyle koruyabiliyordu.223 Bu durum da yeni bir kat kanunu gereksinmesi doğdu. Adalet Bakanlığında Hıfsı V eldet Vclidedcoğlu başkanlığında bir komisyon Kat M ülkiyeti Kanu­ nu tasarısını 1959 yılında hazırladı. Bu tasan 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi dolayısıyla yasallaşamadı. 1962 Aralığında Adalet Bakanlığında yine Velidedcoğlu başkanlığında ku­ rulan komisyon daha önceki tasarıyı geliştirerek 1963 yılı Ocak ayında çalışm alannı ta­ mamladı. Büyük Millet M eclisine sunulan tasarı 23 Haziran 1965'de kabul edilen 634 sayılı "Kat M ülkiyeti Kanunu" 2 Ocak 1966'da yürürlüğe girdi.224 Kanun tasarısının hazırlanmasında iki görüş yarışmıştır. Bunlardan birincisi Velidedeoğlu’nun savunduğu görüş "başlı başına kullanılmaya elverişli kat, daire, depo gibi bağımsız bölümlerin müstakil mülkiyete konu olması, kat mülkiyeti kütüğünde her bağımsız bölüme ayrı bir sahife açılm ası ve arsa payının bağımsız bölüme bağlanm asıdır. Karşı olan ve İsviçre tasarısının da benimsemiş olduğu görüş "kat mülkiyetinin, müşterek mülkiyet paylarının, her paydaşa, binanın kat, daire gibi bağımsız bölümü üzerinde münhasır istifade hakkı verecek şekilde tesis edilmesiyle kurulması; bu suretle kat mülkiyeline çevrilmiş her müşterek m ülkiyet payına, kat mülkiyeli kütüğünde ayrı bir sa­ hife açılması; bu sahifelerde, arsa payının kanuni muhtevasını (kapsamını) teşkil eden münhasır istifade hakkına konu olan bölümlerin gösterilmcsi"dir.22S İsviçre tasarısındaki görüşün değil Velidedeoğiu'nun görüşünün kabul edilmesinin başlıca yararları; a) Her kat malikinin ayrı bir tapu senedi alacak olmasının ona güven duygusu vermesi, b) kat maliklerinin müstakil mülkiyete sahip olması, her kat malikine, Medeni Kanunun bütün maliklere tanıdığı (mülkiyete özgü istihkak vc müdahalenin önlenmesi) davaları açma olanağı sağlayarak, tek başına yararlanabileceği hukuki bir güvence sağlaması, c) her kat sahibinin katından iktisadi olarak istediği gibi yararlanabilmesi, d) so­ runu medeni kanunda hiç bir yeni düzenleme yapmadan ayrı bir kanunla çözm eye olanak vermesi sayılabilir.226 Yasa yalnız Medeni Kanun açısından tutarlılık sorunlarını değil aynı zamanda da bazı pra­ tik sorunları çözmek durumundadır. Sorunlardan biri ortaya çıkacak çok sahipli binanın

85


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.