Kıvılcımlı’nm Mirasının Güncel Anlamı Üzerine Değinmeler aşağıdaki örnekte görmek mümkündür. 1967 yılında kaleme alman Uyarmak İçin Uyan malı broşürünün giriş kısmında TİP progra mım eleştirirken “Türk işçisi” tabirinin kullanılmasını şovenizm olarak değerlendi rir: “ ‘Türkiye’de’ nüfus kâğıdına rağmen kendisine ‘Türk’ten başka ad veren yığınlar var. Programa göre öncü sınıf ‘Türk işçi sınıfı’dır. Bilerek mi bu şovenizme düşülüyor, bilmeyerek mi? Hepsi bir.”( 10) * * *
Kıvılcımlı’nm mirası kuşkusuz onun ki taplarından ibaret değildir. Bütün devrimci önderler gibi değeri, düşünce ve davranışla rının bütününden kaynaklanmaktadır. 50 yıllık mücadele hayatı boyunca sürdürdüğü azmi, direngenliği, cesareti, inadı onun düşiinsel-politik mirasının ayrılmaz bir parça sıdır. Henri Barbüs’ün ardından söylemiş olduğu sözü Kıvılcımlı’nm kendisi için söy leyecek olursak o, “parlak bir kitap değil, savaşçı bir hayattır”. Kıvılcımlı’nın tüm hayatına yön veren ça bayı ve tüm yaşamına hâkim olan duyguyu iyi anlatan bir pasajı Legaliteyi İstismar broşüründen aktararak bitirelim: “Burjuvazi bizi gizli yargılamak istedik çe, biz cezaevinden çıkışımızdan, yolda ge lişimizden, mahkeme koridorlarından geçişimizden, mahkemenin ilk duruşma, son karar celselerinden, kapı altlarında bekleyişi mizden, cezaevi içindeki yaşayışımızdan, özetle her yerden ve her şeyden yararlanarak, olanak bulursak yüksek sesle, bulamazsak fı sıldayarak; ağzımızı dikerlerse kaşımızı gö zümüzü oynatarak yüzümüzle; yüzümüze maske geçirirler, peçe takarlarsa, başımız, elimiz, kolumuz, ayağımızla; elimize kelepçe, boynumuza lâle, kolumuza zincir, ayağımıza pranga takarlarsa, duruşumuz, oturuşumuz, hatta giyinişimizle; öldürülürsek geberme
mizle, gömülsek mezarımızla, yakılarak du manımız havaya savmlsa heyulamızla, hatı ramızla... her neyle olursa olsun, ajitasyonumuzu yapacağız! Burjuvazi bizi is tediği kadar ezsin, sıksın, kapasın, biz bir de lik bulup kızıl soluğumuzu halka duyuracağız!”
(1) Hikmet Kıvılcımlı, Strateji Bahsi, s. 9’dan akt. Mehmet Yılmazer, “Türkiye’de Proletarya Hareketi ve Dr. Hikmet Kıvılcımlı”, Dr. Hikmet Kıvılcımlı ve Devrimci Hareketin Genel Otokritiği içinde, Alaz Yay., İstanbul 1994, s. 61 (2) Kıvılcımlı, 27 Mayıs Yön’ün Yönü Devletçili ğimiz, Bibliotek. İstanbul 1989, s. 54 (3) Bu konuda sistematik bir değerlendirme 1995 yılında Ekrem Demirci tarafından yapılmıştır. Bkz. “Alevi Tarihsel Devrimciliğinin Kökleri”, Direniş, Kasım 1995, S.31; “Alevi Tarihsel Devrimciliğinin Günümüze Uzanışı”, Direniş, Aralık 1995, S.32; “Leninist Öncü Siyaset ve Aleviler”, Direniş, Ocak 1996, S.33 (4) Kıvılcımlı, Yol Anıları, Derteniş Yayınları, İs tanbul 1988, s. 188-192 (5) Kıvılcımlı, Üç Seminer, Derleniş Yayınları, İs tanbul 2000, s. 159-160 (6) “İlkel sosyalist" gelenekleri sürdüren bir başka kesim olduğu belirtilen Alevi ve Türkmenlere dair analizde böyle bir sorun söz konusu değildir. İktidarın uzağında ve görece erişilemez bölgelerde yaşayan bu kesimlerin yaşayışında eşitlikçi geleneklerin sürme olanağı iktidarın merkezinde olanlara nazaran çok daha fazladır. (7) Kıvılcımlı, Durum Yargılaması, Derleniş Ya yınları, İstanbul 1999, s. 124-129 (8) A.g.e., s. 125 (9) Kıvılcımlı, Yol Anıları, s. 67 (10) Kıvılcımlı, Uyarmak İçin Uyanmalı Uyan mak İçin Uyarmalı, Derleniş Yayınları, Ankara 1980, s. 18 *
*Daha önce Teori ve Politika dergisinde 2006 kış sayısı no:40' da yayınlandı.