EkonomikNoktaDergisi-288

Page 1

Sayfa 53

Sayfa 32

Sayfa 19

Sayfa 18

Sayfa 53

NOKTA

WORLD MEDIA 2 6 1 0 1 2

7 7 1 3 0 7

9

ISSN 1307-2617

Ekonomik

Aktüel Siyasi Ekonomi Dergisi 01

- 31

Temmuz 2020

Yıl 15

Sayı : 288 Fiyatı: 10 TL

Bahçıvan: “Covid 19 Sonrası Toparlanma Uzun Sürecek”

Sayfa 50

ROBERT BOSCH GMBH YÖNETİM KURULUNDA DEĞİŞİKLİK

güç dengesİnİ Kurmak Sayfa 28

Sayfa 44

EGEnİn En Büyüklerİ Bellİ OldU Sayfa 60

Sayfa16

Dünya Raflarında Türk Balı Sayfa 36



Yayın Türü Yaygın Süreli

EDİTÖR

Editör - Künye

Yayıncı Dünya Medya Basın Yayın Reklam Tanıtım Hizmetleri

Covid - 19 Üretimi

İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İlker Kaplan 0 505 400 94 34

Vurdu. Üretimde

İdari İşler Müdürü Hatice Karabay 0 505 400 94 33

Büyük Düşüş

Reklam Müdürü Zafer Altın 0 546 675 59 49

İlker Kaplan

Muhasebe Müdürleri Sevda Öncü Düzgün Turgut 0 542 292 83 85

T

Halkla İlişkiler Müdürü Ayşe Savranoğlu

ÜİK sanayi üretimi verilerini açıkladı, Sanayi üretim endeksi, nisanda geçen yılın ( 2019’un) aynı ayına göre yüzde 31,4 azaldı. Bu oranın önümüzdeki aylarda genel anlamıyla ekonomiye özelde ise istihdama yansıması bekleniyor. Üretimde yaşanan bu üçte bir oranındaki düşüşün önümüzdeki aylarda istihdama ve genel sanayinin alt sektörlerine de yansıyacağı kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Şu an itibariyle Genel işsizlik oranlarının, yüzde 13,8 genç işsizlik oranlarının da yüzde 24,5 olduğunu TÜİK verilerinden öğreniyoruz. Bu rakamların güvenli olduğunu kabul etsek bile son derece olumsuz bir tablo olduğunu görüyoruz. Ayrıca işten çıkarmaların 3 ay daha yasaklandığı, yetersiz donelerle oluşturulmuş bir ortamda alınan bu verilerin gerçeği yansıtma oranlarının da oldukça düşük seviyede olduğu bir gerçek. Sanayi Üretiminde Üçte Bir Oranında Düşüş Arındırılmış sanayi üretimi nisanda bir önceki aya kıyasla yüzde 30,4 azaldı. Söz konusu ayda, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 32,5, madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi yüzde 13 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 12,4 düşüş kaydetti. Sanayi Üretimi Beklenti Anketi’nde ekonomistler, arındırılmamış sanayi üretim endeksinin nisanda 2019’un aynı dönemine göre yüzde 25,4 azalmasını bekliyordu. Bu beklentilerin üzerinde bir düşüş olduğunu ve yüzde 5 oranında fazladan bir düşüş yaşandığını gösteriyor. Bu yüzde beş farkın, “Covid 19 Pandemisi” sebebiyle ortaya çıkma olasılığının yüksek olduğunu düşünüyoruz. Bu rakamların Ekonomiye Yansımaları Yaz aylarında yaşanacak rutin durağanlık ve düşüşler azalarak sürebilir. Ancak eylül ayı başında piyasada ve genel olarak ekonomik verilerde önemli bir daralma ortaya çıkabilir. Üretimdeki daralmanın; kaçınılmaz sonucu olarak istihdamda düşüş yaşanacağını söylemek “kehanet” olmaz. Aynı şekilde ana sanayide yaşanan üretimdeki daralmanın, yan sektörlerde ve bağlantılı sektörlerde faaliyet yürüten bir dizi firmanın zorluklar yaşamasına sebep olacağını söylemek de gerekiyor. Firma kapatmaların yaşanacağını bunun da kırılgan ekonomik dengeleri daha da sarsacağını, herkesin gördüğünü düşünüyorum. Tüm bu veriler ışığında; yetkililerin acil önlemler almaları ve kağıt üzerinde kalacak paketler yerine; “reel üretim ve ekonominin” so runlarını çözücü yönde, çaba sarfetmeleri gerekiyor. Bizi izlemeye ve okumaya devam edin...

Yazı İşleri Simgenur Savranoğlu Grafik Tasarım Ezgi Kamburoğlu Abone Sorumlusu Defne Deniz Kaplan Beste Kamburoğlu Fotoğraf Editörleri Murat Çapkın Sinan Temur İnsan Kaynakları Müdürü Sibel Şanlı İletişim Danışmanı Alper Tuna Bilişim Sorumlusu Kerem Mercan Bölge Temsilcileri Çetin Sülün (Ankara) Mesut Karabay (İzmir) Umut Yıldız (Bursa) Avrupa -Almanya - Temsilcisi Pınar Açıkgöz Sosyal Medya Fatma Kurşun Dağıtım Ali Savranoğlu Zafer Kamburoğlu Genel Koordinatör Süleyman Kaplan Hüsniye Kaplan Katkıda Bulunanlar Meryem Savranoğlu Fatma Kaplan Selda Kamburoğlu Dağıtımcı Aras Kurye - PTT - Yurtiçi Kargo Yönetim Yeri Akşemsettin Mah. Güneş Sokak No: 48 D :10 Eyüp / İstanbul Tel:0 850 532 94 68 Fax : 0 212 427 00 15 www.ekonomiknokta.com www.endustri40dergisizirvesi.com www.kesicitakimlardergisi.com www.worldmediagroupe.com www.makineotomasyondergisi.com www.elektrikpanodergisi.com www.autotuningworlddergisi.com makineotomasyondergisi@gmail.com worldmediareklam@gmail.com Endüstri 4.0 Dergisi Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. İçeriğindeki yazınsal ve görsel malzemeler, izin alınmaksızın; yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medyada kullanılamaz. Reklamların hukuki sorumluluğu reklamveren firmaya aittir. Ekonomik Nokta Dergisi -Sayı 288 2020

3


İÇİNDE İçindekiler

3

İÇİNDEKİLER

Üretİmde Büyük Düşüş

16

ROBERT BOSCH GMBH YÖNETİM KURULUNDA DEĞİŞİKLİK

Prof. Dr. Erİnç Yeldan: “Enflasyon Ve Dövİzde Yüksek Artışa Hazır Olun”

18

Dünya raflarından Türk çam balı damlıyor

4 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

36


EKİLER

İçindekiler

44

Güç Dengesİnİ Yenİden Düşünmek

50

İSO Başkanı Bahçıvan: “Covid 19 Sonrası Toparlanma Uzun Sürecek”

Ege’nİn En Büyüklerİ Açıklandı

60

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

5


İhracat

Türkİye, Çİn’e alternatİf küresel üretİm gücü olma yolunda

Egeli İhracatçılar Kuzey Avrupa Pazarından Umutlu Türkiye-AB İlişkileri

Türkiye-AB Arasındaki İş Birliği Genişliyor...

İvme Kazanıyor Türkiye İçin Kuzey Avrupa’da Yeni Fırsatlar Kapıda

P

andemi sonrası tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi, yeni bölgesel hatların oluşturulması gündemde. Kuzey Avrupa ülkeleri, üretim ve tedarikte Uzak Doğu bağımlılığının azaltılması için orta ve uzun vadede adımlar atmayı düşünüyor. Ege İhracatçı Birlikleri’nin düzenlediği “Koronavirüs’ün hedef pazarlarımızdaki seyri” webinar serisinin yedinci ayağında Brüksel Ticaret Başmüşaviri İsmail Gencay Oğuz ve Kopenhag Ticaret Müşaviri Çağrı Alpgiray Kale pandemi sonrası Belçika ve Danimarka’nın dış ticaretindeki gelişmelerle ilgili sunum yaptı, ihracatçıların sorularını yanıtladı. Mart, Nisan ve Mayıs aylarında kısıtlamalar nedeniyle gerileyen ihracatın kademeli normalleşme adımlarıyla toparlanmaya başladığını söyleyen Ege İhracatçı

6 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ana ihracat pazarı Avrupa’ya yoğunlaştıklarını söyledi. “Türkiye, Avrupa Birliği, G20 ve OECD ülkeleri arasında 2020’nin ilk çeyreğinde en güçlü büyüme performansı gösteren ülke oldu. Gümrük kapılarının uluslararası yük taşımacılığına kontrollü bir şekilde yeniden açılması ve seyahat kısıtlamalarının sonra ermesi ihracatımızı yeniden atağa kaldıracak. Koronavirüs sürecini temassız ihracat, sanal fuar, sanal ticaret heyetleri gibi atılımlarla başarıyla yöneten Türkiye’nin hem coğrafi konumu hem üretim gücüyle dünyada önemli bir pazar alternatifi olacağı ifade ediliyor. Bu başta AB ülkeleri olmak üzere uluslararası arenada Türkiye ile ikili ticaret ve yatırım ilişkilerinin artırılması yönünde çok güçlü bir mesaj.

Önümüzdeki dönemde küresel tedarik zincirinde Türkiye’nin kendini çok güçlü bir şekilde konumlandırabileceğini, yeni normalin küresel pozisyonuna pozitif yansımalar getireceğini düşünüyoruz. Komşu ülkelere, ihracat yaptığımız hinterlanda ve hedef pazarlarımıza dönük planlarımızı hızla devreye alacağız. Son dönemde yaşananlar ve değişen dünya düzeni gösterdi ki Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı konumunda olan AB ile 24 yıllık Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve kapsamının genişletilmesi artık kaçınılmaz. İhracatımızın yüzde 50’sini Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Kuzey Avrupa bölgesi başta olmak üzere çok daha fazla sayıda ülkeyle gümrük vergisi ödemeden ihracat yapmaya devam etmek istiyoruz. Serbest Ticaret Anlaşmaları Türkiye için büyük önem arz ediyor.”


Belçika ve Danimarka’ya ihracatı değerlendiren Eskinazi, “Belçika ile 7 milyar dolara yakın bir ticaret hacmimiz var. 3,5 milyar dolarlık da ihracatımız var. Otomotiv, çinko, mücevher, tekstil, hazır giyim en çok ihraç edilen sektörler. İlk 5 aylık verilere göre Türkiye genelinde yüzde 11’lik düşüş var. Ocak-Mayıs döneminde ihracatımız 1,3 milyar dolar civarında. EİB olarak yüzde 10’luk bir paya sahibiz. Kimya ürünleri hazır giyim gıda mamulleri ihracatı en çok yapılanlar arasında. Danimarka’yla ise 1 milyar dolarlık ihracatımız var. İthalatımız ise 800-850 milyon dolar arasında. İhracatımızda taşıt araçları, elektrikli cihazlar, makinalar, hazır giyim ürünleri öne çıkanlar. Pandemi süresince Danimarka’yla olan ihracatımız yüzde 16 gerilemiş. Yılın ilk 5 aylık döneminde 330 milyon dolarlık ihracatımız olmuş. EİB üyeleri bu ihracatın yüzde 9’luk kısmını yapıyor. En çok üyelerimizin hazır giyim gıda mamulleri, klimalar havalandırma sektöründe ihracatı var.” dedi.

Belçika pazarı için tavsiyeler şu şekilde; •

Önlemlerin 4 Mayıs tarihinden itibaren üç aşamada kaldırılmasına karar verildi. 11 Mayıs’tan itibaren mağazalar açıldı. 8 Haziran’dan itibaren restoran ve kafeler de açıldı. Festival ve toplu etkinlikler 31 Ağustos’a kadar yasak. 15 Haziran itibariyle tek taraflı olarak Avrupa Birliği ve İngiltere 4 Schengen ülkesine uçuş yasağı kaldırdı. Belçika’da 250 bine varan Türk nüfus var. Mağdur olunmaması için Türkiye’den Belçika’ya Belçika’dan Türkiye’ye karşılıklı uçuşlar başlatıldı ama vatandaşlık ve oturma izni şartı var. 125 milyar euroluk ekonomik tedbir paketi açıklandı. Gayri safi yurtiçi hasıla birinci çeyrekte yüzde 2,4 daraldı. Asıl etkinin ikinci çeyrekte görülmesi bekleniyor. Sanayi üretiminde yüzde 24 düşüş var. İnşaat üretiminde ise yüzde 39’luk düşüş var. İşsizlik oranları yüzde 5,6’ya yükseldi. Enflasyonda gerileme devam ediyor. İhracat yüzde 24 oranında, ithalat ise yüzde 28,8 oranında geriledi. Parakende ticaret hacminde 17 puanlık önemli gerileme var tüketici güveniyle bağlantılı. İş dünyası güveninde şimdiye kadarki en büyük rakam görüldü, 25 puanlık düşüş oldu. E-ticarette Mart’ta yüzde 30 Nisan’da yüzde 50 artış var.

Belçika, 473 milyar euroluk milli geliriyle Avrupa’nın en açık ekonomilerinden biri, rekabetçi bir ülke. Hizmet sektörü GSYİH’nin yüzde 75’ini oluşturuyor. İmalat sanayinin toplam ekonomi içindeki payı yüzde 21 seviyelerinde, ürettiği katma değer ve ihracattaki ağırlığını koruyor. Belçika sanayisinin güçlü sektörleri kimya eczacılık, gıda içecek. Metal ve metal ürünleri imalat sanayii katma değerinin yüzde 60’ını oluşturuyor. 2020 ve sonrası tahminlere göre yüzde -6 yüzde -11 daralma öngörülüyor. Ortak düşüncelerden biri de 2021’deki toparlanma 2019 sonu seviyesinde olmayacağı yönünde. OECD’nin raporu da bunu doğruluyor. Belçika 2019 son çeyrekteki büyümenin değerine ikinci bir dalga olmasa bile 2021 sonlarına kadar ulaşılması gözükmüyor. Almanya Fransa Hollanda ana ticaret partnerleri o ülkelerdeki gelişmelere de bağlı olarak 2020’de ihracatta 11,9 ithalatta ise yüzde 11,5’luk gerileme öngörülüyor. Belçika dış ticarete oldukça bağımlı. Mal ve hizmet ihracatı GSYH’nin önemli bir kısmını oluşturuyor. 2019’da 800 milyar euroluk ticaret hacmine sahip. 16,7 milyar euroluk dış ticaret fazlası verdi. 397,7 milyar euroluk ihracatı, 381 milyar euroluk ithalatı var. Diğer AB ülkelerine yönelik transit ticaret ve dağıtım merkezi olma özelliğini de taşıyor. Motorlu kara taşıtları, eczacılık ürünleri, mineral yakıtlar, makine, organik kimyasallar toplam ihracatın yüzde 47’sini, ithalatın yüzde 51’ini oluşturuyor. İhracatında tedavi amaçlı ilaçlar, binek otomobil, bağışıklık ürünleri, aşılar, petrol yağları, elmaslar, oto aksam ve parçalar, medikal alet ve cihazlar, çelik, spor ayakkabı, traktör gibi ürünler var. Ham petrol ithalatı önem arz ediyor. Dış ticareti AB üyesi ülkelere yoğunlaşmış. Komşu ülkeleri Almanya Fransa ve Hollanda toplam ticaretinin yüzde 40’ını oluşturuyor. Türkiye-Belçika dış ticareti son yıllarda 100 milyon doların üzerinde fazla verdik. İhracatta motorlu taşıtlar yüzde 30’unu oluşturuyor. İkincisi çinko, cevher ve konsantreleri de fazla ihraç ettiğimiz ürünler arasında. İplikler, petrol yağları, örme giyim eşyaları, plastik

İhracat

ve çelik diğer ilk 10’daki ürünler. İthalatımızda demir çelik hurdası tedariğinde Türkiye için en önemli ülkelerden bir tanesi Belçika. Geri dönüşüm konusunda gelişmişliği ve Avrupa’nın hurdasını toplama sayesinde en büyük ithalat kalemimiz hurda çelik. İşlenmemiş altın ithalatı farklılık gösteriyor. Sentetik elyaf üretiminde kullanılan ürünler, temizleme müstahzarları, aşı ve serumlar, petrol yağları, ilaçlar diğer ürünler. İhracatımız ilk iki ayda artıştaydı. Nisan döneminde yüzde 50’ye yakın gerileme oldu. En fazla gerileyenler motorlu taşıtlar, yassı çelik(sıcak hadde), petrol yağları, oto aksam ve parça, iplik, örme giyim eşyası ihracatı gerilerken, PTA, dokuma makinaları, yassı çelik (soğuk hadde) traktör ve kimyasal gübre ithalatı arttı. Ara mal ve yatırım malları yatırımında artış var. 2020 yılında Türkiye’deki sanayideki toparlanmayla beraber artış bu kalemlerle görülmekte. Mayıs ayındaki gerileme yüzde 16’lar seviyesine gerilemiş. Haziran ayı geçen sene bayrama denk geldiği için takvim etkisi bulunmakla beraber bir ivmelenme görülüyor. Belçika ekonomisi Belçikalı firmalar Türkiye’deki iş yapma kültürüne hakimler ve takip ediyorlar. Türkiye’deki doğrudan yatırımların 2002-2019 yılları arasında 8,7 milyar dolar. 680 Belçikalı firmanın yatırımı var ülkemizde faaliyetlerini sürdürüyor. Belçika’daki Türk nüfus 250 bine yakın. Türkiye’den Belçika’ya ihracat yapmak isteyen firmalarımız başta Belçika olmak üzere yerleşik Türk vatandaşları hedef alıyorlar. Orta ve uzun vadede Avrupa pazarını hedeflemeleri gerek. Almanya Hollanda ve Belçika arasında da Türk nüfusları arasında önemli bir ticaret hacmi var. AB’nin önemli bir gümrük kapısı Anvers limanı. Hem AB içi transit ticarette hem de üçüncü ülkelerle AB’nin ticaretinde önemli bir nokta. Avrupa’nın en büyük ikinci en önemli limanı. Sadece Belçika pazarı değil Avrupa pazarı olarak düşünüp, Avrupa’nın üçüncü ülkelerle ticareti kapsamında da değerlendirmek, potansiyeline bu açıdan bakmakta fayda var.

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

7


İhracat

İş birliği alanları kimya, eczacılık sektörü, bilgi teknolojileri, 3. Ülkelerle müteahhitlik projeleri. Pandemi sonrası tedarik zincirinin çeşitlendirilmesi yeni bölgesel hatların oluşturulması gündemde. Üretim ve tedarikte Uzakdoğu bağımlılığının azaltılması orta ve uzun vadede adımlar atılabilir. Türkiye AB ekonomi ve ticaretine entegre yapısı, üretim kabiliyetleri ile potansiyel arz ediyor. Belçikalılar her zamankinden daha çok çevrimiçi. E-ticarette önemli bir artış var. Bu durum geleceğe de yansıyacak. Önceden küçük ve daha az önemli ürünler tercih edilirken. Ev bahçe ürünleri, daha yüksek meblalı ürünler alınmaya başladı.

Bu 1983 yılından sonra en yüksek bütçe açığı olacak.

Küçük detaylara önem veriyorlar; ürünün boyası, paketi vs..

Danimarka pazarı için tavsiyeler şu şekilde; •

GYSİH 350 milyar dolar civarında. Yaklaşık 110 milyar dolarlık ihracatı 100 milyar dolarlık ithalatı oluyor. Ülkenin ekonomisi pandemi döneminde yüzde 2,1 daralmış. Danimarka diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığı zaman az etkilendi. İhraç ürünleri eczacılık gibi ürünler olduğu için daralma yaşamadı. Uçuşlar başladı ama turistik ziyaretler 31 Ağustos’a kadar yasak. Belgelemek şartıyla iş görüşmesi için gidilmesi mümkün. 12 milyar euro tutarında nakdi yardım ve 40 milyar euronun üzerinde vergi ertelemesi, kredi genişlemesi, vb unsurları içeren ekonomik destek sunuldu. 50 bin kişinin işini kaybettiği düşünülüyor. Ev tadilatlarına, ev eşyalarına yönelik alışverişlerde artış olmuştu. En çok etkilenen sektörler giyim, ayakkabı çanta, takı. Artık düzeliyor canlılık var. Kozmetik ve mobilyada harcamaları da artış gösterdi. Ulaşım, eğlence, turizm haricinde hizmetler sektöründe de normalleşme eğilimi var. 2019’da turizm gideri 7 milyar dolar olmuş. Türkiye’nin payı yüzde 5’ti. IMF’nin tahminine göre 2020 yılında ülke ekonomisinin yüzde 6,5, Danimarka Finans Bakanlığı’na göre ise yüzde -5 daralması tahmin ediliyor. 2021’de ise yüzde 6’lık bir genişleme bekleniyor. Bu olsa bile 2018’deki durumuna dönmüş olacak. Bu sene bütçenin yüzde 7 civarında açık vermesi bekleniyor.

8 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

İhracatında eczacılık, makine ve aksamları, elektrikli makine ve cihazlar, mineral yakıtlar, optik cihazlar, etler ve sakatatlar, kara taşıtları ve aksamları, mobilyalar, balıklar ve deniz kabukluları, süt ürünleri öne çıkanlar. İthalatı ise makine ve aksamları, elektrikli makine ve cihazlar, kara taşıtları ve aksamları, mineral yakıtlar, eczacılık ürünleri, plastik ve mamulleri, optik cihazlar, demir ve çelikten eşyalar, örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarları, mobilyadan oluşuyor. İhracatta ve ithalatta ilk 5’i kendi coğrafyasına yakın ülkeler Almanya, İsveç, Norveç, İngiltere, Hollanda. Sadece kendi hinterlandı dışındaki ülke Çin ithalatta dördüncü sırada. Türkiye ve Danimarka’nın dengeli bir ticareti var. 1 milyar dolarlık ihracat, 800 milyar dolarlık da ithalatımız söz konusu. İthalatımızda artış olmuştu gemi konusunda. Bu sene normalleşti. İlk 4 ay ithalatta yüzde 30 düşüş var. İhracatta da yüzde 6 civarında düşüş var. İhracatta güçlü olduğumuz ürünler giyim eşyaları ve kara ulaşım araçları ihracatın yüzde 60’ını oluşturuyor. İlk 4 ayda giyim eşyalarında düşüş var. İthalatımızda Belçika’da olduğu gibi hurdalar ve eczacılık öne çıkıyor. Enerji üçüncü sırada. Zayıf yönleri nüfus az ve nüfus artış hızı yavaş, dinamik bir pazar değil, iç vergilerin yüksek olması diğer İskandinav ülkelerinde olduğu gibi, iş yapma kültürü ağır pratik değiller. Yerleşik ve Danimarka vatandaşı olan 100 binin üzerinde Türk var. Tüketim alışkanlıkları Türklere benzeyen insanlar da hesaba katıldığında 200 bin gibi bir potansiyeli var nüfusun yüzde 5’ine yakını potansiyel arz ediyor. 2020’nin ikinci yarısındaki talep artışı fırsat olarak görülebilir. Danimarka için referans olacak ülkelere iş yaptılarsa Danimarkalı müşteri üzerinde etkileyici olabilir. Tasarım önemli. hazır giyim sektörü çok iyi biliyor. Doğal ürünler, ekolojik, çevreci ürünler, renksiz kokusuz sabunlar ekolojik gıdalar doğada çözülen paketler nihai tüketiciyi etkiliyor.

Yakın coğrafyada fiziksel olarak bulunmak, ulaşım kolaylığı, yüz yüze temas, depolar kurmak güven oluşturma anlamında önemli. İki büyük süpermarket var piyasanın yüzde 90’nından fazlasına hakim. Marketlerin ürün gamı çok geniş. Spordan kozmetiğe her şey satılıyor. E- ticaret siteleri de var. Birçok marketi bünyelerinde bulunduruyorlar ve her ekonomik gruba yönelik market zincirleri var ellerinde. 2019 yılında iki grubun 15 milyar dolarlık cirosu oldu. Bu marketlere erişim olursa lansman açısından faydalı olur. Doğal taş sektörü için ev mobilyasında kullanılan doğal taşta potansiyel bir pazar var. Tasarımla ilgili beklentisi sağlanırsa mermer süslemeli ürünler satılıyor. Danimarka’da vaka sayısı normal düzeyde seyrettiği için maske kullanımı olmadı. Dolayısıyla tıbbi malzemelere yönelik bir talep oluşmadı. Danimarka’da son birkaç yıldır dolandırıcılık faaliyetleri oluyor. Firmaları taklit edenler dolandırıcılar var. İthalat yapan firmaların Ticaret Müşavirlikleriyle irtibat kurması firma güvenliği açısından sağlıklı olacaktır. E-ticaret hacmi 2019’da 20 milyar euro, bu sene 25 milyar euro ya yaklaşması öngörülüyor. Yüzde 37si normal ürünler, yüzde 60ı hizmetler, yüzde 3 ise internet dizi, film, ve müzik platformları. Online satışta öne çıkan ürünler elektronik, hazır giyim, ayakkabı, spor ekipmanları, beyaz eşya, yapı malzemeleri, kozmetik ürünler ve kıymetsiz takılar, ev aksesuarları, sağlık ve hijyen ürünleri, mobilya, oyun ve oyuncak grubu öne çıkıyor. Danimarka’ya Avrupa Birliği ülkelerinden yapılan online satışlar gümrük vergisiyle birlikte KDV’den muaf olmakla birlikte, AB dışından yapılacak 80 Danimarka Kronu üzerindeki satışlarda KDV; 1, 50 DKK üzerindeki satışlarda ise KDV ile birlikte gümrük vergisi tahsilatı yapılıyor. Danimarka’da KDV yüzde 25 olarak uygulanıyor.


Hükümet Kıdemİ Demlİyor

İş Dünyası

Hükümet, kıdem tazminatı değişikliğini, işçi ve işveren temsilcilerinin itirazı üzerine

H

ükümet, “istihdam kalkanı paketi” olarak adlandırılan “torba yasa önerisini” bu hafta TBMM’ye sunacak. Daha önce paketin içerisinde kıdem tazminatı değişikliği de vardı. Ancak işçi ve işveren örgütlerinin itirazları üzerine kıdem düzenlemesinin “torba öneriden” çıkarıldığı öğrenildi. Bu konuda işçi ve işveren örgütleri arasında uzlaşma yok. Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, hükümet, işçi ve işveren örgütlerinden kendi aralarında değerlendirme yapmalarını ve önerilerini sunmalarını istedi. Cumhurbaşkanlığı’nda son yapılan toplantıda hükümet kıdem tazminatı değişikliği konusunda kararlılığını dile getirdi. Meclis’in temmuzda tatile girmesi bekleniyor. Bu nedenle kıdem tazminatı değişikliğinin ekim ayında, Meclis açıldıktan sonra, yeniden gündeme getirileceği dile getiriliyor. Hükümet, “istihdam kalkanı paketi” olarak adlandırılan “torba yasa önerisini” bu hafta TBMM’ye sunacak.

“torba yasa Daha önce paketin içerisinde kıdem tazminatı değişikliği de vardı. Ancak işçi ve işveren örgütlerinin itirazları üzerine kıdem düzenlemesinin “torba öneriden” çıkarıldığı öğrenildi. Bu konuda işçi ve işveren örgütleri arasında uzlaşma yok. Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, hükümet, işçi ve işveren örgütlerinden kendi aralarında değerlendirme yapmalarını ve önerilerini sunmalarını istedi. Cumhurbaşkanlığı’nda son yapılan toplantıda hükümet kıdem tazminatı değişikliği konusunda kararlılığını dile getirdi. Meclis’in temmuzda tatile girmesi bekleniyor. Bu nedenle kıdem tazminatı değişikliğinin ekim ayında, Meclis açıldıktan sonra, yeniden gündeme getirileceği dile getiriliyor. 25 Yaş altı 50 Yaş Üstü İçin “Kıdem Tazminatı” Kritik Hükümet, kıdem tazminatını fona dönüştürerek Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin bir parçası yapma hazırlığını erteledi ancak bu hafta Meclis’e gelecek pakette 25 yaş altı ile 50 yaş

üstü çalışanlar için düzenleme olması bekleniyor. önerisi”nden Hükümet 25 yaş altı ile 50 yaş üstüne esnek, kısmi zamanlı çalışma getiriyor. Aile, Çalışmaşimdilik çıkardı. ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bu gruplarda parttime, kısmi zamanlı çalışmayı Ancak 25 yaş teşvik edeceklerini söylemişti. Esnek çalıştırılan personel için altı ile 50 yaş işverenlere destek verilmesi bekleniyor. Ancak burada çalışanların kıdem tazminatına üstünü kıdemden hak kazanıp kazanmayacakları konusunda ciddi sıkıntı var. İşçinin kıdem tazminatı hakkını uzaklaştıracak elde edebilmesi için yasada bazı şartlar aranıyor. esnek çalışma “Belirli süreli iş sözleşmesi”nin kararlaştırılan sürenin dolmasıyla kendiliğinden sonadüzenlemesinin ermesi hali, kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren haller arasında sayılmıyor. Bu nedenle pakette yer de kıdem tazminatı ödenmiyor. Yargıda da bu yönde alınmış alacağı belirtiliyor. kararlar bulunuyor. Hükümetin getireceği paket ile 25 yaş altı ve 50 yaş üzeri için “belirli süreli iş sözleşmesi” öngörülmesi halinde bu yaş gruplarında kıdem tazminatı zora giriyor. Böyle bir durumda bu işçilerin kıdem tazminatı alamayacakları vurgulanıyor. Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

9


Bilişim

E-Tİcaret hacmİ 2019’da yüzde 39 büyüyerek 83,1 mİlyar TL’ye ulaştı

Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) yıllık “Türkiye’de e-Ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre, e-Ticaret sektörü 2019 yılında, Türk lirası bazında yüzde 39 büyüme ile 83,1 milyar liralık hacme ulaştı. Sektör dolar bazında yüzde 18 büyürken, 2015-2019 yılları arasında sektörün ortalama yıllık büyüme hızı yüzde 35 oldu. 10 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020


Bilişim

B ilişim (TÜBİSAD)

Sanayicileri Derneği tarafından Deloitte Türkiye’nin proje ortaklığı ve SimilarWeb ile İnveon’un işbirliğiyle hazırlanan, Türkiye’de e-ticaret pazarındaki gelişmeleri uluslararası standartlara göre ölçümleyen “Türkiye e-Ticaret 2019 Pazar Büyüklüğü” raporunun bulguları online ortamda düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı. Rapora göre, Türkiye’de e-Ticaret sektörü 2019 yılında büyümesini sürdürerek yüzde 39 oranında artışla 83,1 milyar TL’lik hacme ulaştı. Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca’nın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, raporun sunumunu Deloitte Türkiye Ortağı Hakan Göl ve TÜBİSAD eTicaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş gerçekleştirdi. Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, şöyle konuştu: “Hepimizin yakından takip ettiği üzere, dijital ekonomiye dönüşüm süreci COVID-19 salgını ile birlikte muazzam bir hız kazandı. Tüm dünya bu önemli krizi yönetirken, siyasal, sosyal ve ekonomik faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için ilk adres olarak teknolojik araçlara başvurdu.

Bu teknoloji devrimini yakalayabilen sektörler ve şirketler açısından günümüz koşullarında sergilenen performans hiç şaşırtıcı değil. Bugün, krizin ilk günlerinden bu yana dönüşümün kalbinde yer alan eticaret sektörümüzün nabzını tutan bir çalışmayla karşınızdayız. Bu yıl yedincisini hazırladığımız “Türkiye eTicaret Pazar Büyüklüğü” raporu hiç kuşkusuz, apayrı bir öneme sahip. Zira tarihin bu önemli dönüm noktasında tüm toplumların, dijital sektörlerinin sağladığı çarpan etkisiyle büyüyeceğini ve gelişeceğini düşünüyoruz. Ülkemizde e-ticaret, 2018’de olduğu gibi 2019 yılında da büyümesini sürdürdü. Tüm dünyada ticaret savaşlarının ve küresel siyasal konjonktürde nice belirsizlik doğuran gelişmelerin yaşandığı 2019 yılında yüzde 39’luk bir büyüme ile 83,1 milyar TL’lik bir hacim büyüklüğüne ulaşılmasını olumlu bir gelişim olarak değerlendirebiliriz. Yaşadığımız bu olağanüstü dönemde, tüketiciye hızlı teslimat tecrübesi yaratarak çok hızlı büyüme gösteren yeni kategorilere ve e-ticareti hiç kullanmayan kesimin de kullanıcıya dönüşmesine tanık olduk. Mobil telefonların kullanımının artması ve gerek mobil internet gerekse mobil uygulamaların e-ticaret içinde payının artmasıyla birlikte 2020 yılı için daha iyi büyüme rakamları açıklamayı ümit ediyoruz.” Deloitte Türkiye Ortağı Hakan

Göl “E-ticaret sektörü kuvvetli bir büyüme ile perakende sektörü içinde %6,2’lik bir paya ulaştı, fakat bu oranın ülkemizin potansiyeline göre düşük olduğunu düşünüyoruz. COVID-19 salgını da gösterdi ki eticaret artık alternatif bir kanal değil. Sektör büyüklüğü 80 milyar lirayı aştı ve büyümenin güçlenerek devam etmesini bekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda dijital dönüşüme ve eticarete odaklanmış firmaların sadece ülkemizde değil küresel pazarlarda da öne çıkacağına inanıyoruz” dedi. TÜBİSAD e-Ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş ise rapor sunumunda, raporda öne çıkan bulguları paylaştı: 83,1 milyar TL büyüklüğüne ulaşan eticaret pazarında Online Perakende yüzde 43’lük büyüme ile 44,9 milyar TL, Online Tatil ve Seyahat yüzde 32 büyüme ile 30,2 milyar TL büyüklüğüne ulaştı. Online Perakende kategorisinde Sadece Online Perakende (30,8 Milyar TL) yüzde 48 ile en fazla büyüme gösteren alan oldu. Burada yüzde 50’lik büyüme ile Pazaryerlerinin etkisi büyük oldu. Pazaryerlerinin hacmi 29,3 milyar TL ye ulaştı. Çok Kanallı Online Perakende kategorisinde en yüksek büyüme oranı yüzde 40 ile Giyim ve Ayakkabıda görüldü, pazar büyüklüğü böylece 3,5 milyar TL’ye ulaştı. Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

11


Bilişim

Yüzde 33’lük büyümelerle Ev ve Dekorasyon (1,7 milyar TL,) ve Eğlence ve Kültür (0,7 milyar TL) Giyim ve Ayakkabıyı takip etti. Elektronik ise yüzde 18’lik büyüme ile 4,0 milyar TL oldu. Online Tatil ve Seyahat kategorisinde ise Sadece Online Tatil & Seyahat (4,3 milyar TL) yüzde 47 ile Çok Kanallı Tatil & Seyahatten (25,9 milyar TL) daha hızlı büyüdü (yüzde30). “Türkiye e-ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre 2015 ile 2019 yılları arasında en yüksek oranda yıllık büyüme gösteren e-ticaret kategorilerinde ilk sırayı yüzde 38 ile Sadece Online Perakende alırken, söz konusu beş yıllık dönemde Tatil ve Seyahat yıllık yüzde 36, Online Yasal Bahis yıllık yüzde 33, Çok Kanallı Perakende yüzde 31 oranında büyüdüler. 2019 yılında 83,1 milyar TL’lik büyüklüğe ulaşan e-ticaret pazarında 306 site ile Sadece Online Perakende toplam sektörde yüzde 37’lik paya sahip olurken, 77 site ile Tatil& Seyahat yüzde 36’lık, 371 site ile Çok Kanallı Perakende yüzde 17’lik, 6 site ile Online Yasal Bahis yüzde 10’luk paya sahip oldu. Geçen yıla göre Sadece Online Perakende sitelerinde bir artış görülürken Tatil & Seyahat sitelerinde de azalma görüldü. Mobil telefonların internette kullanımının artması ile beraber eticarette de yıllar içerisinde mobil ticaretin payı görünür şekilde arttı. 12 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

Rapora bu yıl, mobil internet ve mobil uygulamalar üzerinden yapılan e-ticaret verileri de eklendi. E-ticaret ciroları içerisinde mobil payı yaklaşık yüzde 60’a kadar çıktı. Kullanıcıların mobil deneyimlerinin artması ve firmaların bu alanlara yatırımlarının devam etmesiyle yüzde 60’lık ciro payının her sene yüzde 5 ila 10 bandında artması bekleniyor. Rapora göre 2018 yılında Türkiye’de yüzde 5,3 olarak ölçülen online perakendenin toplam perakende içindeki payı 2019 yılında a yüzde 6,2’ye yükseldi. Aralarında Polonya, Hindistan, Brezilya ve Rusya’nın da bulunduğu gelişmekte olan ülkeler için online perakendenin toplam perakende içindeki pay ortalaması yüzde 6,7 iken gelişmiş ülkeler ortalaması yüzde 12,3 olarak ölçüldü. Raporda öne çıkan gözlemler şöyle: - Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de e-ticaret, ölçek rekabetinin olduğu bir sektördür, bu nedenle büyümenin büyük bir kısmı lider şirketlerden gelmektedir. Çalışma kapsamındaki ilk 10 şirketin payı yıllar içerisinde yüzde 40’lar seviyesinden artarak yüzde 55’e gelmiştir. Yabancı oyuncuların pazara girmesi ve yerli oyuncuların yatırımları ile artan bu trendin gelecek yıllarda da devam etmesini öngörülüyor.

- Çalışmanın başladığı ilk yıllarda özel alışveriş ve çok kategorili gibi iş modellerine sahip firmaların birçoğu yıllar içerisinde pazaryerlerine dönüştüler. Artık iş modellerinin farklılaştığı, silolar halinde rekabetin olduğu bir pazar yapısından birçok oyuncunun benzer iş modelleri ile aynı müşteriye daha fazlasını sunmaya çalıştığı bir rekabet ortamına girildi. İş modellerinin bu yakınsamasını rapora yansıtmak adına farklı kategoriler “Pazaryerleri” adı altında birleştirildi. Rapor tanıtımının ardından Inveon Kurucusu ve CEO’su Yomi Kastro’nun moderatörlüğünde düzenlenen “Türkiye’de E-Ticaret’in Gelişimi” başlıklı panele TÜBİSAD e-Ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş, TOBB e-Ticaret Sektör Meclisi Başkanı Öget Kantarcı, ETİD Başkanı Emre Ekmekçi, Modanisa Genel Müdürü Sami Güzel ve BiTaksi ve Getir Kurucusu Nazım Salur konuşmacı olarak katıldı. Panelde e-ticaret büyümesinin diğer pazarlara kıyasla değerlendirilmesi, 2020 yılında COVID-19 salgınının sektörel büyümeye etkileri, bu dönemde şirketlerin adaptasyonu, satışlarında artış olan ürün kategorileri, salgın döneminde başarılı olan uygulamaların gelecek dönem planları, COVID-19 sonrası dönemde e-ihracat ve hızlı tüketim ürünlerinin sektöre etkisi gibi konular tartışıldı.


Endüstri

Ixxat CAN@net NT ve CANbridge serİlerİne, Akıllı LUA komut İşleme, çİft yönlü MQTT mesajlaşma ve yenİ donanımlar eklendİ Yeni Service Pack 2 ile HMS Networks, Ixxat® CAN @ net NT ve CANbridge NT serilerinin işlevlerini genişletti. Kullanıcılar artık bulut uygulamalarına akıllı, olay kontrollü ağ eylemleri, çok amaçlı ve çift yönlü MQTT mesajlaşma ekleyebiliyorlar. Yeni donanım CAN @ net NT 100 ise CAN @ net NT serisini yeni ağ bağlantısı ile tamamlıyor.

I

xxat® CAN@net NT ve CANbridge NT ürün aileleri, yerinde, uzaktan, akıllı ve kesintisiz CAN tabanlı ağ oluşturmayı mümkün kılıyor. CANbridge NT, dört adede kadar CAN ve CAN-FD ağının filtre ve çeviri kuralları kullanılarak kolayca bağlanmasını sağlıyor. Ağ kabloları ağaç ve yıldız topolojileri ile basitleştirilebiliyor ve elektrikle izole edilmiş veri yolu arabirimleri sayesinde bağlı tüm segmentler korunuyor. Tüm CAN@net NT ürünleri, Ethernet kullanarak dört adede kadar CAN@net NT cihazını eşleştirerek çoklu dağıtılmış ağlara izin veren ek bir Ethernet arayüzü ile birlikte sunuluyor. CAN@net NT ürünleri, Ethernet ve PC üzerinden CAN ve CANFD ağlarına uzaktan erişime de olanak tanıyor.

Yeni SP2 işlevi CAN@net NT ve CANbridge serilerini güçlendiriyor Yeni Service Pack 2, tüm CAN@ net NT ve CANbridge ürünleri için olayların ve eylemlerin esnek bir şekilde tanımlanması ve yürütülmesi için geliştirilmiş “Eylem Kuralları” programlaması sunuyor. LUA komut işlemeye dayalı olarak, bu kullanıcı tanımlı eylemler önceden tanımlanmış mesaj içeriği veya durum bilgisi ile tetiklenebilir. CAN@net NT serisinin Ethernet arayüzü, uygulanan MQTT protokolü üzerinden doğrudan bulut bağlantısı sağlıyor. SP2 ile artık çift yönlü MQTT mesajlaşma özelliği de geliyor.

Mobil cihazlara alarm ve durum bilgisi gibi veri iletimlerine ek olarak, mesajlar artık LUA komut bazlı on işleme, güvenilirlik kontrolü ve CAN bus’a bağlantı sağlamak için için buluttan da alınabiliyorlar. CAN@net NT 100 – Yeni bir bağlantı HMS ayrıca CAN / CAN-FD ağ bağlantısı için D-Sub 9 ağ konnektörü sağlayan ve her ikisi de vida terminalleri sunan mevcut CAN@net NT 200 ve 420 ürünlerini tamamlayan yeni donanım CAN@net NT 100’ü de piyasaya sunuyor. CAN@net NT 100, eski CAN @ net II’nin doğrudan halefidir, yani mevcut müşteriler, CANnet 100 NT ile mevcut sistemlerde kurulu CAN@ net II ünitelerini değiştirebilir ve SP2’de sağlanan tüm yeni işlevlerden faydalanabilir. Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

13


Robotik

Beş yıl boyunca kolaboratİf robotlar İçİn yenİ standartları ABB’nİn çığır açan YuMİ® robotu belİrledİ ABB kolaboratif çift kollu robotu YuMi®’nin, bu yıl beşinci doğum gününe ulaşmasıyla, küçük robotunun büyük hikayesini kutluyor..

2 015 yılında, başlangıçta hafif montaj görevlerinde

çalışanlara yardımcı olmak için tasarlanan ABB’nin kolaboratif robotu YuMi, çeşitli uygulamalar ve endüstrilerde yeni fırsatlar oluşturan bir patlamaya yol açtı. Artık insanların robotik otomasyon ile neler elde edilebileceğine dair hayal güçlerini ateşlemesine yardımcı oluyor. Ergonomik tasarımı ve sıkışma noktalarını önlemek için yumuşak dolgulu hafif magnezyum alaşımlı kol-ları, çarpışma algılamalı gelişmiş hareket kontrolü, insanların yanında iş istasyonlarına monte edilmek üzere tasarlanmış ve insanlarla birlikte çalışmaya uygun esnekliği artıran bir dizi güvenlik özellikleri sayesinde, artık robotlar daha önce güvenlik bariyerleri veya kafesleri gerektiren işler üzerinde birlikte çalışabilecekler. YuMi, robotlar ve çalışanların yan yana çalışması gereken kolaboratif uygulamalarda

14 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

güvenlik standardını belirlemiştir. El becerileri ve çift kollu 14 eksenli tasarımı ile YuMi, elektronik ve elektrik komponentlerinin montajından, şekerleme fabrikalarındaki şekerlerin ayrıştırılmasına kadar dünya çapındaki bir çok üretim hattında verimliliği ve kaliteyi artırmada önemli bir rol oynamıştır. Kafes veya güvenlik bariyeri gibi hantal ve pahalı güvenlik önlemlerine olan ihtiyacı ortadan kaldırarak, YuMi insanları robotlardan ayıran hem fiziksel hem de psikolojik engellerin kaldırılmasına yardımcı oldu. YuMi’nin popülerliğinin anahtarı, bir operatörün boyutunu ve hareketlerini taklit eden dost tasarımı ve diğer kobotlardan daha hızlı hareket etmesini sağlayan ultra düşük yumuşak dolgulu kollarıdır. ABB’nin Robotik ve İmalat Otomasyonu Bölümü Başkanı Sami Atiya “Beş yıl önce YuMi için vizyonumuz, işbirlikçi robotlar için yeni bir

standart oluşturmak, daha fazla koruyucu önlem veya engel olmadan insan-larla el ele çalışabilen, kullanıcı kabulünü en üst düzeye çıkarabilmek için kurulumu ve kullanımı kolay olacak hassas bir robot çözümü oluşturmaktı. ” ve “YuMi, küçük kolaboratif robotlar için yeni bir kate-goriler oluştururken, malzeme taşımadan, montaj ve muayeneye, üretimden ,sağlık hizmetlerine ve daha ötesine kadar geniş bir uygulama yelpazesinde kolaboratif robotların kullanım cazibesini genişletti. ‘’ YuMi, lansmanından bu yana ABB Robotik ve İmalat Otomasyonu bölümünün kolaboratif otomasyon çözümleri portföyünde bir köşe taşı haline gelmiştir. ABB’nin Hollanda’daki fabrikasında elektrik prizlerinin üretilmesinden, İsviçre merkezli ödeme yazılımları sağlayıcısı Abrantix AG için, ATM makinelerinin güvenliğinin, güvenilirliğinin ve dayanıklılığının test edilmesine kadar her şeyi sonuçlandıran etkileyici bir istihdam tarihine ulaştı.. Sağlık sektörünün verimliliği artırmanın yollarını aramasıyla YuMi, laboratuvar-larda ve tıbbi tesislerdeki görevlere yardımcı olarak sağlık ve ilaç uygulamalarına da yönelmiştir.


Robotik

Örneğin ABD’deki Copan Diagnostics, dokuları, kemik ve steril sıvı örneklerini yönetmek ve aynı zamanda gele-neksel çubukları ve kan kültürlerini taşımak için YuMi tabanlı HEPA filtreli biyo-güvenlik iş istasyonlarını kullanıyor. YuMi’nin atölyeler dışında da büyük bir etkisi oldu. YuMi’nin hayatındaki kilometre taşları arasında 2015 yılında Hannover Fuarı’nda dünya liderleri Angela Merkel, Barack Obama ve Naresh Modi ile buluşması, Andrea Bocelli ile bir orkestra yönetmesi ve Londra’daki halka açık ünlü Selfridges ve New York’ta Bloomingdales mağazalarında misafirlere ve müşterilere kahve ikram etmesi. Sami Atiya, “YuMi kesinlikle halkın dikkatini çekti ve müzik videolarından popüler TV şovlarına kadar her etkinlikte yer aldı ve kağıt uçaklardan kart hileleri yapmaya kadar her şeyi yapmak için kullanıldığını gösterdi” dedi. “Tüm bu eğlenceli uygulamalar sayesinde YuMi gibi robotların, robotik otomasyona karşı tu-tumları değiştirmeye yardımcı olma konusunda ciddi bir mesaj var. İnsanların robotlarla ilgili endişelerini gidermeye yardımcı olarak YuMi, robotların dünya çapında işyerlerinde ve fabrikalarda daha kolay kabul edilmesini sağlıyor. ”

YuMi’nin piyasaya sürülmesiyle başlayan devrime devam etmek için ABB, 2017 yılında tek kollu YuMi robo-tunu tanıttı. ABB’nin en çevik ve kompakt yedi eksenli işbirliği robotu masaüstüne, duvara veya tavanlara monte edilebilir ve geniş bir uygulama yelpazesinde küçük, çevik kolaboratif robotları kullanma çekicili-ğini genişletmek için tasarlanmıştır. ABB Robotik Kolaboratif Robotlar Global Ürün Yöneticisi Andie Zhang “Geçtiğimiz beş yılda, hem çift kollu hem de tek kollu YuMi robotlarımız, sağlayacakları çeşitli faydaları hem farklı süreç türlerini kullanma ve mümkün olan uygulamaları kolaylaştırarak hem de göstererek, robotların benimsenmesini geleneksel olarak engelleyen yanılgıların üstesinden gelinmesine yardımcı oldu. ”dedi. “Müşterilerimiz bize YuMi ile ilgili en önemli şeyin, insanların onu korkutucu bulmadıkları olduğunu söylüyor. İnsan ben-zeri özelliklere sahip olduğu için, insanlar bir YuMi robotunun yanında kendilerini rahat hissediyorlar. Ayrıca, YuMi’nin manuel üretim hatlarına dahil edildiğinde sıkıcı ve tekrarlayan görevler için kullanılmaya meyilli olduğu için hızlı bir şekilde takımın

bir parçası olarak kabul edildiğini ve operatörlerin daha çeşitli ve ilginç işler yapmasını sağladığını tespit ettik. ” YuMi, piyasanın en iyi kolu hareket ettirerek öğretme şeklinde programlayabilme işlevine sahiptir ve bu sayede herkesin robot kollarını uygulamaları için gerekli pozisyonlara hareket ettirebilmesini kolaylaştırır. Ek olarak, ABB’nin yeni kolay programlama sihirbazı yazılımı, herkesin özel eğitim almadan kullanabile-ceği sezgisel, grafiksel, sürükle ve bırak arabirimi sunarak bir robot programı oluşturma sürecini daha da kolaylaştırmaya yardımcı olur. “YuMi ile kullanıcılar, en hızlı ve en kolay otomasyon görevlerini üstlenerek küçük işlerle başlayabilir ve daha sonra kazandıkları bu deneyim ve güveni, operasyonlarının diğer bölümlerine uygulamak ve farklı yol ile yöntemler bulmak için kullanabilirler. Bazı müşterilerimiz herhangi belirli bir uygulama düşünmeden bile bir tane satın aldı ”diye ekledi Andie Zhang. “Sadece kendi üretim ekipleriyle kolaboratif otomasyonla neyin mümkün olduğunu keşfetmek istiyorlardı.”

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

15


İş Dünyası

ROBERT BOSCH GMBH YÖNETİM KURULUNDA DEĞİŞİKLİK

Filiz Albrecht

Christoph Kübel ve Peter Tyroller, 31 Aralık 2020 tarihinde Robert Bosch GmbH yönetim kurulundan emekliye ayrılacak. Filiz Albrecht, 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren geçerli yönetim kurulu üyesi olacak. Endüstri ilişkileri müdürü olarak; insan kaynakları ve sosyal refahtan sorumlu olacak. Bu şekilde Asya Pasifik’teki operasyon sorumluluğu ve eşgüdümün yönetim kuruluna yeniden dağıtılması sağlandı. Bosch Denetim kurulu ve hissedarları uzun yıllar süren iyi hizmetlerinden dolayı Christoph Kübel ve Peter Tyroller’e teşekkürlerini sundu. 16 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020


3 1 Aralık 2020 tarihinden geçerli olmak üzere, Christoph Kübel (60)

Robert Bosch GmbH yönetim kurulundan çekilecek. Daha sonra kendinin şirketle ilgili açılanacak diğer faaliyetlere adayacak. Kübel, 30 yılı aşkın kariyerine; 1986 yılında Bosch’ta ticari stajyer olarak başladı. 2012 yılından beri yönetim kurulu üyesi ve endüstriyel ilişkiler direktörlüğü görevini yürütüyordu. Üst düzey yöneticiler de dahil olmak üzere insan kaynakları ve sosyal refah yanı sıra bir dizi diğer kurumsal fonksiyondan da sorumluydu.

Christoph Kübel Christoph Kübel’in yerini Filiz Albrecht alacak (48). Robert Bosch GmbH yönetim kuruluna 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren, yeni bir üye olarak katılacak ve endüstriyel ilişkiler direktörü olarak görev alacak. Albrecht şu anda Bosch’taki İnsan Kaynakları kurumsal departmanının başında ve üst düzey yöneticiler, yetenek yönetimi ve organizasyonel gelişimden sorumlu. İşletme hukuku ve MBA derecesi bulunuyor. Kariyerine otomotiv tedarik endüstrisinde başladı ve Ekim 2017’de Bosch Grubu’na katıldı.

için başkan yardımcısı ve daha sonra başkan olarak- döndü. Tyroller, 2013’ten bu yana; Avustralya, Çin, Hindistan, Japonya, ASEAN ve Güney Kore dahil Asya Pasifik’teki operasyonları koordine etmektedir. 1 Ocak 2021 tarihinden, Volkmar Denner, Çin operasyonları için sorumluluk üstlenecek. Markus Heyn gelecekte Japonya ve Güney Kore’deki işlerden, Uwe Raschke ise Güneydoğu Asya’dan (ASEAN) ve Avustralya’dan sorumlu olacak. Denetim kurulu ve hissedarları uzun yıllar süren iyi hizmetlerinden dolayı Christoph Kübel ve Peter Tyroller’e teşekkürlerini sundular. Robert Bosch’un yönetim kurulu başkanı Dr. Volkmar Denner konuyla ilgili şunları söyledi: “Dijitalleşme çağında endüstriyel ilişkiler direktörü olarak Christoph Kübel, şirketin modern çalışma ve liderlik kültürünü tanıttı. Fırsat eşitliği ve çeşitliliğinin yanı sıra yeterlilik ve mesleki gelişim konularını da başarıyla savundu. Üretim ve yerel mühendislik merkezlerinin kurulmasına yönelik yatırımlarla Peter Tyroller, şirketin büyümesinin anahtarı olan bölgelerde pazar ve inovasyon potansiyeli yarattı ve Asya Pasifik’teki işimizi başarıyla genişletti. Bu şekilde Bosch Grubu’nun Asya Pasifik’teki olumlu gelişmesine belirleyici bir katkıda bulundu ” dedi.

İş Dünyası

Peter Tyroller Robert Bosch Industrietreuhand KG’nin yönetici ortağı ve Robert Bosch GmbH denetleme kurulu başkanı Franz Fehrenbach’da şunları ekledi: “Hem Christoph Kübel hem de Peter Tyroller kendi sorumluluk alanlarında önemli stratejik kararlar aldı. Büyük özveriyle, Bosch Grubunun başarılı gelişimine önemli katkılarda bulundular ve şirket içinde ve dışında büyük saygı gördüler. Denetleme kurulu ve hissedarlar ikisine de teşekkür borçlu. ”

2006 yılından bu yana Robert Bosch GmbH yönetim kurulu üyesi olan Peter Tyroller (62) yıl sonunda emekli olacak. 31 Aralık 2020’ye kadar Asya Pasifik’teki operasyonların koordinasyonundan sorumlu olmaya devam edecek. Tyroller, 1992-1994 yılları arasında Bosch için çalıştı. 2000 yılında şirketin Benzin Sistemleri bölümüne - başlangıçta satışlar Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

17


Döviz

Prof. Dr. Erinç

Prof. Dr. Erİnç Yeldan: “Enflasyon Ve Dövİzde Yüksek Artışa Hazır Olun”

Yeldan: Krize karşı ulusal ekonominin sadece daha bol kredi ve hanehalklarını daha da yoğun borçlandırmaya dayalı tüketim üzerinden canlandırılabileceği düşüncesi tehlikeli bir yanılsamadır.

B

ilkent Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan ile Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ebru Voyvoda’ya göre, Türkiye koronavirüs krizinde en fazla etkilenen ülkelerden biri. Önlem alınmazsa ekonomi yüzde 27 küçülecek ve işsizlik oranı yüzde 34’e fırlayacak.

Voyvoda da, krizin çok boyutlu olduğunu, sadece makroekonomik değil toplumun hemen her alanına, bölgesel, etnik, cinsiyet, bazında gelir eşitsizliği ve sosyal parçalanma

olarak yansımasının da olacağını vurguladı. Covid-19 Salgınının Türkiye Ekonomisi Üzerine Etkileri ve Politika Alternatiflerinin Makroekonomik Genel Denge Analizi’ne imza atan Yeldan, Türkiye ekonomisinin Prof. Yeldan ve Prof. Voyvoda sorunlarının sadece dövize araştırmalarının sonucunda indirgenemeyecek kadar derin ve koronavirüsün Türkiye ekonomisine karmaşık olduğunu vurgulayarak, “Bu olumsuz etkilerinin olacağını dile da swap ya da benzeri gelip geçici, getirdiler. kısa vadeli yapay müdahalelerle çözülemeyecektir” dedi.

18 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı -288 - 2020


İnşaat

Konut Kredİlerİ Kısıtlanmamalı

Kaynak : BDDK, Bankacılık Sektör Verileri, Konut Kredilerin Hacmi Tablosu

5

-12 Haziran tarihleri arasında kullandırılan konut kredisi 4 milyar 193 milyon oldu. Lakin, normalleşme sürecinde kullandırılan avantajlı konut kredilerinde şartlar her geçen gün zorlaştırılıyor, kredilendirmenin önüne ek engeller koyuluyor. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı “Kredilerin daha kolay verilmesini beklerken her geçen gün bankalar tarafından kısıtlayıcı şartlarla karşılaşıyoruz. 01.01.2019 tarihi ve sonrasında satış görmüş taşınmazlar ile refinansman ve borç transferleri yapılan taşınmazlar bu kampanyadan zaten faydalanamıyorlardı. Şimdi de kısa çalışma uygulamasından yararlananlar kısıtlama görüyorlar ve eksik günleri nedeni ile kredi talepleri onaylanmıyor. Doktor, öğretmen ve mühendis gibi meslekler dışında şu anda ya birçok kredi talebimiz ret ediliyor, ya da çok düşük oranda krediler onaylanıyor. Bankalar kısıtlama yapmak yerine sürece daha çok destek olmaya çalışmalılar” dedi.

Bankalar Kredilendirme Oranı Düşürülüyorlar Gene bazı bankalar tarafından yeni yöntemler ile kredilendirme oranlarında düşüşler yapıldığını da belirten Özelmacıklı “Örneğin bazı bankalar şimdi de binalara ait enerji performansı sınıflarına göre kredilendirme yapmaya başladı. Örneğin bina enerji sınıfı A olan konutlarda ekspertiz değerinin %90’ı finanse edilebilirken, C ve altında %80’i finanse edilmeye başlandı. Halbuki, BDDK’nın 19.03.2020 tarihli 8949 sayılı kararına göre, enerji kimlik belgesi bulunan ve enerji performansı B sınıfı olan konutlar da dahil olmak üzere, değeri beş yüz bin Türk Lirası ve altında olan konutlar için finansman oranı yüzde doksana çıkarılmasına karar verilmişti. Ticari ya da değer artış kazancı vergisi nedeni ile çekilecek kredilerde satıcılarında ek kısıtlamaları da maalesef devam ediyor” dedi. İşlem Süreleri Uzadı Pazarlama sürelerin kısaldığını lakin satış işlem sürelerinin uzadığını belirten Altın Emlak Genel Müdürü “Müşterilerimiz bu dönemde daha

hızlı karar veriyorlar. Hatta bazı bölgelerde doğru değerden pazara çıkan ürünler bir hafta gibi kısa sürelerde alıcı buluyor. Lakin bu sefer de yoğunluk neden ile işlem süreleri uzadı. Örneğin krediler için ekspertiz raporlarının hazırlanması 4 iş gününü bulabiliyor. Banka onaylarının da geç gelmesinin yanında, web tapu sistemi dışında tapudan randevu alınamıyor. Yoğun tapu dairelerinde en erken randevu 2 hafta sonraya veriliyor” dedi. Kredi İçin Ön Onayı Almadan, Ev Araya Çıkmayın Emlak işletmelerinde tarihi yoğunluk olduğunu fakat kısıtlamalar nedeniyle her müşterilerini ev sahibi yapamadıklarını belirten Altın Emlak Genel Müdürü “Müşterilerimize öncelikle konut kredisi kapsamında kredi ön onayı almalarını tavsiye ediyoruz. Bu şekilde kendilerine yaklaşık ne kadarlık bir kredi çıkabileceği belirlenmiş olacak. Kredi ön onayı neticesinde başvuru sahibine bir sonraki değerlendirme için ya olumlu yanıt veriyor ya da bu başvuru reddediliyor. Bu şekilde gereksiz zaman ve para kaybının önüne geçilebilir” dedi. Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

19


Medikal

Yenİ broşür: Korona zorluğuna karşı uzmanlaşmak

Havalandırma sistemleri, kişisel koruyucu donanımın bir parçası olarak solunum koruması

(PAPR), laboratuvar otomasyonu, bakım noktasında analiz sistemleri veya kızılötesi termometri: üreticiler hayati tıbbi teknoloji uygulamalarında FAULHABER’a Sağlık, medikal & laboratuvar ekipmanları için tahrik sistemleri © güveniyor. FAULHABER “Sağlık, Medikal Ancak, hastanede havalandırma sistemleri, ve Laboratuvar oronavirüs ve hastaların yaşamları kişisel koruma (PAPR), Cihazları için Tahrik neden olduğu hastalık için savaşan insanların laboratuar otomasyonu,

K

COVID-19,

dünyayı

Sistemleri” adlı kıskacında oynatmaya devam ediyor. Hastalığa yeni yayınımız, yakalanan ve test sonucu uygulamalar ve ilgili pozitif olan insan sayısı optimum tahrik artmaya devam ediyor. Pandeminin yayılmasını ve aksesuarları yavaşlatmak için bazı çok hakkında sizlere sert önlemler de dünya çapında alınmaya devam bilgi sunuyor. ediyor. Bununla birlikte,

testlerin daha hızlı analiz edilmesini sağlamak ve panzehirler ve aşılar üzerinde araştırma yapmak için laboratuvar ve analiz kapasiteleri oluşturulmakta ve genişletilmekte.

20 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288- 2020

korunması da sorunsuz olmalı ve hastalara sunulan ventilatörler kadar güvenilir bir şekilde işlev görmelidir. Bu önemli ve bazı durumlarda yaşam süresini arttıran sistemler için FAULHABER, tahrik sistemleri ile önemli bileşenler geliştiriyor ve sunuyor. “Odak COVID-10 – FAULHABER Pazar Çözümleri – Sağlık, Medikal ve Laboratuar Ekipmanları için Tahrik Sistemleri” başlıklı yeni yayında,

bakım noktası analizi (POC) ve kızılötesi termometre alanlarındaki medikal teknoloji uygulamaları için hangi tahrik sistemlerinin en uygun olduğunu, FAULHABER’in sizlere uygulamalarınız için hangi avantajları sunduğunu ve hangi seçeneklerin mümkün olduğunu öğrenebilirsiniz.


İlgili makaleye elektronik formatta (PDF) FAULHABER’in sitesi üzerinden ücretsiz bir şekilde ulaşabilirsiniz: https://www.faulhaber.com/ covid19/en. İlgili kaynakta koronavirüs ve sonuçları ile de ilgili ek bilgiye ulaşabilirsiniz. EN ISO 9001 ve 14001’in yüksek standartlarına ek olarak, FAULHABER ayrıca tıbbi ürünler için EN ISO 13485’e göre özel olarak sertifikalandırılmıştır. FAULHABER tahrik sistemleri Rakipsiz güvenilirlik ve hassasiyet ile teknik olarak uygulanabilirliğin limitlerinde tahrik çözümleri üretiyoruz – işte FAULHABER’in temsil ettiği nokta budur. Tahrik sistemleri uzmanı olarak Almanya’nın en yenilikçi şirketlerinden biri olan FAULHABER, tek bir kaynaktan dünyanın en kapsamlı minyatür ve mikro tahrik sistemi teknolojileri portföyüne sahiptir. Kendinden destekli, çekirdeksiz, ‘skew-wound’ tasarımın mucidi olan FAULHABER, yüksek teknoloji ürünü bir endüstri kurmuş olup bugün yüksek hassasiyetli minyatür ve mikro tahrik sistemleri alanında lider tedarikçilerden biridir. Dünyanın tek bir kaynaktan elde edilebilen en kapsamlı portföyü, güçlü DC motorlar, fırçasız DC motorlar, step ve lineer motorlar ile piezo motorları içerir. Buna ek olarak, sürücü uzmanı, komple sistemlerin inşası için uygun hassas redüktörler, lineer bileşenler, enkoderler ve sürücü elektroniği tertibatları sunar. Ana uygulama alanları arasında üretim otomasyonu ve robotik, tıbbi ve laboratuvar teknolojisi, optik sistemler, havacılık, hassas izleme ve ölçüm teknolojisi ile diğer yenilikçi endüstriler bulunmaktadır. FAULHABER, mühendislik alanındaki kapsamlı başarıları ve teknolojik bilgi birikimi ile - teknik olarak mümkün olanın sınırlarında

- yeni olasılıklar yaratan kilit bir yenilikçidir. Şirket, 1’e kadar küçük miktarlarda müşteriye özel sürücü çözümlerinin geliştirilmesine ve üretilmesine öncülük etmektedir. Müşteriler, kapsamlı uygulama uzmanlığıyla desteklenen çeşitli kombinasyon olanaklarından en ideal ve eksiksiz tahrik sistemlerini oluşturabilmektedirler. Ayrıca FAULHABER, saha ile senkronize bir üretim yönteminin yanı sıra araştırma ve geliştirmeye, süreç ve üretim teknolojilerine hedeflenen bir yatırıma sahiptir. Yenilikçi ürünlerle şirket, yeni standartlar belirlemede defalarca başarılı olmuştur.

Medikal

Birden fazla kazanılan TOP100 Yenilikçi, En İyi Yenilikçi ve “Olağanüstü küçük-seri üretim” kategorisinde 2018 Yılın Fabrikası ödülleri, bu aile şirketinin başarılı ve sürdürülebilir inovasyon yönetimini gözler önüne seriyor. Almanya’nın Baden-Württemberg eyaletindeki Schönaich’de konuşlanmış genel merkeze ek olarak, uluslararası FAULHABER Grubu İsviçre, ABD, Romanya ve Macaristan’da da daha fazla geliştirme ve üretim yeri işletmekte ve 30’dan fazla ülkede kendi satış iştirakleri ve ortakları tarafından temsil edilmektedir. 2.000 çalışanın yaklaşık 1.600’ü Sürüş Sistemleri alanında ve 400’ü de Mikro Hassas Sistemler alanında çalışmaktadır.

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

21


Üretim

SEKTÖR LİDERİ DYO ‘‘COVID-19 GÜVENLİ ÜRETİM BELGESİ’’NE SAHİP İLK BOYA FİRMASI OLDU

DYO’NUN ÜRETİM

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın önderliği ile TSE tarafından yayınlanan kılavuza göre belirlenen kriterleri yerine getiren

TESİSİ’NE

DYO, yapılan denetimler sonucu ‘’TSE Covid 19 Güvenli Üretim

TSE’DEN TAM

Belgesi’’ni alan ilk boya markası oldu. Kılavuzu”

NOT…

doğrultusunda,

“Covid-19 Güvenli Üretim Belgelendirme” denetimi, 17.06.2020’de Çiğli Üretim Tesisi’nde,

18.06.2020

tarihinde Dilovası Üretim Tesisi’nde

DYO, BOYA

SEKTÖRÜNDE

gerçekleşti.

Kurulduğu günden bu yana

S

anayi

ve

Bakanlığı

önderliğinde,

kılavuza göre belirlenen yerine

GURURU… firmalar Denetlemeler

getiren

denetleniyor. sonucu

kriterlere uygun güvenli üretim yaptığı belirlenen şirketler ‘’Covid 19 Güvenli Üretim Belgesi’’ne sahip oluyor.

22 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

çalışanların temel haklarını,

ADRESİ DYO…

sağlık ve güvenliklerini her

Teknoloji

TÜRKİYE’NİN TSE tarafından yayınlanan kriterleri

GÜVENLİ ÜRETİMİN

zaman ön planda tutan DYO, Geçtiğimiz hafta denetime

pandemiye karşı hayata

giren

geçirdiği

Türkiye’nin

köklü boya

en

firması DYO,

denetimleri

Çiğli ve Dilovası Üretim

ile

Tesisleri’nde “TSE Covid-19

tamamladı. TSE tarafından

Güvenli Üretim Belgesi”ni

hazırlanan,

sanayi

almaya hak kazandı.

işletmelerinin

Covid-

DYO, Çiğli ve Dilovası Üretim

mücadelesine

Tesisleri, Türkiye genelinde

19

başarı

uygulamalarıyla

ile

rehberlik eden 19

Hijyen,

Önleme

ve

“Covid-

boya sektöründe bu belgeyi

Enfeksiyon

almaya hak kazanan ilk

Kontrol

firma oldu.


Küresel Piyasa

KÜRESEL PİYASALAR TEDİRGİN

Kaynak : BDDK, Bankacılık Sektör Verileri, Konut Kredilerin Hacmi Tablosu

K

üresel piyasalarda, son dönemde artan koronavirüs vakalarının yarattığı endişeyle birlikte tedirgin bir görünüm yaşanıyor. ABD vadelileri ekside seyrederken, Asya’da Japonya dışında sınırlı da olsa yükselişler yaşanıyor. ABD borsalarının artıda kapanmasının etkisiyle Asya piyasalarında işlemler, Japonya hariç primli gerçekleştiriliyor. Japonya dışındaki Asya-Pasifik borsalarını izleyen MSCI endeksi yüzde 0.4 artarken, Japonya’nın Nikkei endeksi ise yüzde 0.2 geriledi. ABD vadelileri ise ekside. Yurt içinde ise açığa satış yasağının kaldırılması kararının hisse senedi piyasası üzerindeki etkileri yakından takip ediliyor. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, açılışta 117 bin puanın üzerine çıktı. Dolar/TL 6,85’te kurduğu dengeyi bugün de sürdürüyor. Euro/TL 7,69’un altında değerleniyor. ABD’de zirve yapan vaka sayısı endişeleri artırıyor

ABD borsalarında ikinci çeyrek performansı son 10 yılın en iyi çeyreğine işaret ediyor olasa da yeni koronavirüs vakalarındaki artış devam etti. ABD’de dün 47 bin koronavirüs vakası tespit edildi. Bu sayı, pandeminin başladığı tarihten beri tek günde en fazla yeni vakanın tespit edildiğini gösterdi. Altın fiyatları 1.800 dolara koşuyor Dünyanın koronavirüs salgınını kontrol altına almakta zorlanmaya devam etmesi başta altın olmak üzer değerli metal fiyatlarını yükseltti. ABD, Brezilya, Rusya, Hindistan gibi ülkelerde yüksek sayıda yeni koroanavirüs vakası tespit edilmeye devam edilmesinin etkisi ile spot altın fiyatı bu sabah pandeminin başından bu yana görülen en yüksek seviye olan 1.784 dolar/ons seviyesine kadar çıktı. Japonya’da ekonomiye güven 11 yılın dibinde Japonya’nın büyük imalatçılarının ekonomiye güvenleri 11 yılın en düşük seviyesine indi. BOJ’un çeyrek dönemlerle yaptığı

Tankan, büyük imalatçılar güven endeksi, araştırması, büyük imalatçıların Japon ekonomisine yönelik kötümserliklerinin Haziran’da sona eren 3 ayda daha da derinleştiğini ortaya koydu. Tankan anketine göre büyük imalatçılar güven endeksi Haziran’da 11 yılın en düşük seviyesi olan -34 puana geriledi. Mart’ta açıklanan son Tankan anketinde endeks -8 olmuştu. Ekonomistler, Haziran sonu Tankan endeksinin -31 olmasını bekliyorlardı. Anket, endeksin gelecek 3 ayda -27 seviyesine toparlanmasının beklendiğini de gösterdi. Tankan’a göre büyük şirketlerin Mart 2021’de sona erecek mali yılda sermaye harcamalarında yapmayı planladıkları artış ise, ekonomistylerin yüzde 2,1 olan medyan beklentilerinin üzerinde yüzde 3,2 seviyesinde gerçekleşti. Çin’de Caixin PMI son 6 ayın en hızlı büyümesini gösterdi, ancak ihracat zayıf ve istihdam kayıpları arttı. Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

23


Su Ürünleri

Balıklar oltaya değİl, objektİflere takıldı Balığın

Balığın en güzel halini fotoğraflarıyla ölümsüzleştirenlere online ödül töreni düzenlendi.

En Güzel

Halini

Fotoğraflayanlar

Ödüle

Kavuştu..

B

alığın en güzel halini fotoğrafladılar ödüllerin sahibi oldular. Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği tarafından, Türkiye Fotoğraf Federasyonu işbirliğinde bu yıl ilk kez

pandemi nedeniyle online düzenlendi. Türkiye’ye 2019 yılında 1 milyar 38 milyon dolar döviz kazandırdıklarını belirten Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör

düzenlenen Fotoğraf Kurulu Yarışması’nın ödül töreni 24 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

Başkanı

Sinan

Kızıltan, Türkiye’nin geç yatırım yaptığı su ürünleri sektöründe hem ihracatı arttırmayı hedeflediklerini, hem de Türk insanının balık tüketimini yıllık 8 kg’dan 15 kg’a çıkarmayı amaçladıklarını kaydetti.


Su Ürünleri

Türkiye’nin su ürünleri ihracatının starları konumundaki alabalık, levrek ve çipuranın popülerliğini arttırmak için fotoğraf yarışması düzenlediklerini dile getiren Kızıltan, “Türkiye’de üç tarafımız denizlerle çevrili, denizlerimizin binde birinde su ürünleri üretimi yapıyoruz. Su ürünleri üretiminde geç kalmışız. Bu açığı kapatmak için çalışmalar yürütüyoruz. Yeni türler üretmek için Ar-Ge çalışmaları yapıyoruz. Türk somon balığı ürettik, Karadeniz suyunun yapısı nedeniyle Norveç somonundan daha kaliteli somon balığı üretir hale geldik. Bugün 80’in üzerinde ülkeye ihracat yapar konuma geldik.

Fotoğraf Yarışmasıyla balıklarımızı satansal ortama taşıyacağız” diye konuştu. Türk balıkçılığının tanıtılmasına ve gelişmesine katkı sağlamak istediklerinin altını çizen Kızıltan, yarışmaya 364 kişinin levrek, çipura ve alabalık türlerinin yetiştirilmesinden tüketicinin sofrasına ulaşıncaya kadar ki tüm süreçlerini kapsayan 1.153 fotoğrafla katıldıklarını, dereceye giren fotoğrafların Ege İhracatçı Birlikleri’nde sergileneceğini, Türk balıkları için yapılacak tanıtım çalışmalarında bu görsellere yer verileceğini, amaçlarının yarışmayı önümüzdeki yıllarda da düzenlemek olduğunu sözlerine ekledi.

Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Fotoğraf Yarışması’nda, Birinciliği su altı fotoğrafıyla Antalya’dan Adnan Büyük kazanırken, ikincilik ödülünün sahibi İzmir’den drone ile balık çiftliğini görüntüleyen Mahmut Serdar Alakuş oldu. Aydın’dan Berkant Akbacak üçüncülüğü elde etti. Şeref ödülüne ise İstanbul’dan Münevver Ulusoy layık görüldü. 16 fotoğraf ise sergilenmeye değer bulundu. Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu işbirliğiyle düzenlenen fotoğraf yarışmasının birincisi 5 bin TL, ikincisi 3 bin TL, üçüncü yarışmacı ise 2 bin TL’lik hediye çeki kazandı. Şeref ödülünün sahibi ise 1.000 TL’lik hediye çekinin sahibi oldu. Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

25




Otomotiv

Hyundai Assan Yenİ i10 N Line’ın Üretİmİne Başladı • • •

Hyundai, i10 modelinin sportif versiyonu N Line’ın üretimine İzmit’teki tesislerinde başladı. A segmentine dinamizm getiren araç, 1.0 litrelik Turbo GDi motor ile 100 beygir güç üretiyor. Yeni i10 N Line, kısa süre içerisinde Avrupa’da satışa sunulacak. üzeri kırmızı şeritli difüzör ve çift çıkışlı son susturucu bulunuyor. Sportif otomobilin dış görünüşünü zirveye taşıyan bir diğer unsur ise 16 inç’lik alüminyum alaşımlı jantları. İçerideyse N logolu direksiyon simidi, vites topuzu, kırmızı havalandırma ızgaraları ve metal pedallar kabine daha sportif bir his veriyor. Kısacası i10 N Line, sportif gövde parçalarıyla yumuşak yüzeyler ve keskin çizgiler arasında üstün bir kontrast sunuyor.

S

anayi Hyundai, A segmentindeki başarılı modeli i10’a yepyeni bir versiyon daha ekledi. İlk kez 2019 Frankfurt Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkan i10 N Line, İzmit’teki Hyundai Assan fabrikasında üretilmeye başlandı. A segmentine farklı bir bakış açısı getirecek olan i10 N line, standart versiyonu gibi 40’tan fazla ülkeye ihraç edilerek “Made in Turkey” imzasını gururla taşıyacak. Yeni i10 N Line, dinamik N Line donanım seviyesiyle donatılmış dördüncü Hyundai modeli olarak dikkat çekiyor. Hyundai’nin yüksek performanslı N otomobillerinden ilham alan N Line versiyonları, sportif dış ve iç tasarım özellikleriyle marka kimliğine katkıda bulunuyor. Hyundai i10 N Line’ın ön ve arka tamponlarında yer alan tasarım değişiklikleri ilk bakışta farkediliyor. Yatay şekilde konumlandırılan LED gündüz sürüş farları, parlak siyah ön ızgara, kırmızı tampon şeritleri ve N Line amblemi ön kısımdaki sportif öğeler. Arka tamponda ise 28 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288- 2020

Yeni i10 N Line, sadece gövde kiti ve sportif iç mekanıyla değil aynı zamanda 100 beygir gücündeki 1.0 litrelik Turbo benzinli motoruyla da oldukça ilgi çekici. Boyutlarına ve ağırlığına göre sürüşü daha da eğlenceli hale getiren turbo beslemeli motorun yanı sıra 84 bg’lik 1.2 MPi atmosferik üniteye de yer veriliyor. Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, Yeni i10 N Line ile ilgili olarak; “i10 N Line, turbo motoru ve sportif görüntüsüyle genç kullanıcıların ilgi alanına girerek tüm beklentileri rahatlıkla karşılayacak. Ayrıca, yeni versiyonla beraber özellikle Avrupa pazarındaki iddiasını da artıracak. Türkiye’de ise normalleşme süreciyle beraber otomotiv sektöründe işler yavaş yavaş toparlanmaya başladı. Biz de A segmentindeki başarılı oyuncumuz Yeni i10’a karşı artan talep doğrultusunda satış hedeflerimizi yukarı yönlü tekrar revize ettik. Ayrıca, Yeni N Line versiyonun Türkiye’de satışıyla ilgili çalışmalarımız da sürüyor” dedi.


Endüstri

FAULHABER, flat motorlar İçİn entegre

Tam

Hız Kontrolörünü

Entegre Hız

pazara entegre edİyor

İçin 7

Kontrolörü Milimetreden Daha Az u Uzunluk

Kısa tasarıma sahip fırçasız DC servo motorlardan

K

ısa tasarıma sahip fırçasız DC servo motorlardan oluşan BXT motor ailesi, çap uyumlu ve entegre Hız Kontrolörü ile tüm boyutlarda genişletildi. Sadece 6,2 mm ek montaj uzunluğuna sahip Motor / Hız Kontrolörü kombinasyonları, IEF3-4096 (L) entegre enkoderlere sahip ürünlerle aynı kurulum alanına sahip. Enkoder varyantları ile birlikte sinerji etkilerinin kullanılmasıyla, Hız Kontrolörü de sağlam motor gövdesine tam olarak entegre edilmiş hale geliyor. Kanıtlanmış FAULHABER SC teknolojisine sahip motorlar, aşina olduğumuz Motion Manager (sürüm 6.6’dan

oluşan BXT itibaren) ile hızlı, kolay ve rahat bir şekilde çalıştırılabiliyor. Hız Kontrolörü, uygulamaya altı kutuplu düz bir kablo ile bağlanabileceği gibi, isteğe bağlı olarak da uygun konektörler sunuluyor. Hız Kontrol Cihazı, 2214… BXT H, 3216… BXT H ve 4221… BXT H yuvalı BXT motorlarıyla kombine edilebiliyor. Tam entegrasyonla bile, sağlam Hız Kontrolörü, karşılık gelen ana motorların neredeyse tüm güç ve hız aralığının kullanımını garanti ediyor. İyi tasarlanmış soğutma konsepti ise, termal kayıpları en aza indiriyor. Hızların en küçük alanlarda tam olarak kontrol edilmesi ve ilaveten yüksek torklara ihtiyaç duyuluyorsa, BXT

H motorların entegre Hız Kontrolörü ile kombinasyonu en ideal çözüm. Tipik uygulamaların arasında pompalar, el cihazları (örneğin dövme endüstrisi için), ekipman imalatı ve laboratuvar ve endüstriyel otomasyon yer alıyor.

motor ailesi, çap uyumlu ve entegre Speed Controller (Hız

Bir bakışta avantajları: • Tam entegrasyon ile kompakt tasarım • 92 mNm’ye kadar yüksek tork, 60W’a kadar kesintisiz çıkış • 200 – 100,00 min-1 arası stabil ve hassas mekanik hız kontrolü • 32 ve 42 mm boyutlarında değişen ikincil mil uçları

Kontrolörü) ile tüm boyutlarda genişletildi.

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020 29


Sigorta

Generalİ Sİgorta’dan 3 Kez Araç Yıkama Hİzmetİ Ücretsİz Generali Sigorta’dan “Benim Kaskom” kasko sigortası alan araç sahipleri standart araç içi ve dışı yıkama hizmetinden ücretsiz faydalanacak. Araç sahiplerine yıkama hizmetinin yanı sıra kasko fiyatını kendi belirleme fırsatı Generali Sigorta’nın kasko sigortası

ürünü

Benim

Kaskom,

“Fiyatını

Kendin

Belirle” opsiyonu ile, her bütçeye özel kasko poliçesi oluşturabilme

1

50

yılı

aşkın

geçmişiyle ilk

Türkiye’nin

sigorta

unvanına Sigorta,

köklü

şirketi sahip

araç

olma

Generali sahiplerini

poliçe süresinde 3 defa olmak üzere standart araç içi ve dışı yıkama hizmetiyle buluşturuyor.

Generali

Sigorta’nın kasko sigortası ürünü alan

Benim araç

Kaskom’u sahiplerinin

yararlanabileceği

yıkama

hizmeti anlaşmalı Otovınn servislerinde geçerli olacak. Araç sahiplerinin hizmetten faydalanabilmeleri için, 30 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288- 2020

imkanının

Otovınn hizmet noktalarında

yanı sıra hızlı, zahmetsiz

bulunan

ve yepyeni bir sigortacılık

akıllı

cihazlara

plaka bilgisini, şifre kısmına

deneyimi

vaat

ise

Otomobil

ve

poliçe

girmeleri Ayrıca

numaralarını

yeterli araç

olacak. sahipleri

tipi

araçlar

ediyor. kamyonet

için

poliçe

düzenleyebilme imkânı sunan

Otovınn mobil uygulamasına

Benim

giriş yaparak ve Otovınn

yapısı ile araç sahibinin kendi

anlaşmalı

kasko teminat paketlerini

noktalarında

Kaskom;

modüler

QR kodu oluşturarak da

oluşturmasına

hizmetten yararlanabilecek.

tanırken, ihtiyaç dahilinde

Otovınn servisleri üzerinden

olmayan teminatlara ekstra

poliçe

kez

prim ödeme zorunluluğunu

kullanılabilecek

Standart

da ortadan kaldırıyor. Benim

Araç

Hizmeti,

Kaskom, Generali Sigorta

otomobil tipi araçlar için

acentelerinden, web sitesi

geçerli olacak.

ve çağrı merkezinden satın

süresince Yıkama

3

alınabiliyor.

olanak


Sigorta

GeneralI’den Ücretsİz Lastİk Muhafaza Hİzmetİ

G

hizmetinden ücretsiz enerali Sigorta, faydalanma olanağı “mini onarım paketi” sunuyor. Lastiklerin alan her müşterisine sökülüp takılmasının lastiklerin sökülüp da dahil olduğu hizmet takılmasının da dahil kapsamında araç olduğu lastik muhafaza sahipleri kış lastiklerini hizmetini ücretsiz yaz aylarında, yaz sunuyor. lastiklerini ise kış 150 yılı aşkın köklü aylarında uygun koşullar geçmişiyle Türkiye’nin ve özel ortamda saklama ilk sigorta şirketi imkanına sahip oluyor. olma unvanına sahip Hizmetten faydalanma Generali Sigorta, “mini kararı alan tüm onarım paketi” alan müşteriler ekonomik her müşterisine yaz- özel indirimli fiyatlardan kış lastik muhafaza da yararlanıyor.

İndirimli lastik temini olanağı Generali Sigorta, hizmetten yararlanan tüm müşterilerinin uygun fiyata Bridgestone ve Lassa marka lastik temin etmesini de sağlıyor. Hizmet kapsamında binek araç lastiklerinde kampanyalar dahil %15 indirim imkanı da söz konusu.

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288- 2020

31


Sektör

Konfeksİyon sektöründe sürdürülebİlİr üretİm yapanlar sürdürülebİlİrlİk vergİsİnden kurtulacak Moda endüstrisinde sürdürülebilirliğin formülü geri dönüşümü arttırmaktan geçiyor...

C ovid-19 sonrasında ihracatı eriyen Hazırgiyim ve Konfeksiyon Sektörü, eski parlak günlerine dönmek için pandemi sonrasında sürdürülebilirlik eksenli bir yol haritasını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Konfeksiyon ihracatçıları, dünyanın sürdürülebilirlik lideri İsveç modelini radarına aldı. Dünya’nın sürdürülebilirlik 32 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288- 2020

lideri İsveç, Moda endüstrisinde sürdürülebilirliği sağlamak için konfeksiyon ürünlerinde kimyasal kullanımına 2021 yılından itibaren vergi getirmeye hazırlanırken, geri dönüşümü teşvik ediyor. Sürdürülebilir üretim yapanlar tedarikçiler vergiden kurtulacak. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve Business Sweden işbirliğinde düzenlenen

“SUSTAINEIBILITY TALKS: Covid-19 sonrası İsveç Moda Markalarının Sürdürülebilir Üreticilerle Çalışma Stratejileri” konulu online toplantıda konuşan İsveç Tekstil ve Konfeksiyon Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri Cecillia Tall, konfeksiyon ürünleri kimyasal içeriyorsa 2021 yılından itibaren vergiye tabi olacağı uyarısında bulundu.


Gelecek yıl uygulanmaya başlanacak olan kimyasal vergisindeki amacın çevreyi korumak ve sürdürülebilirliği sağlamak olduğunun altını çizen Tall, “İsveç şirketleri için üretim yapıyorsanız onlar sizin kullanmamanız gereken içeriklerin listesini verecekler. Tekstil sanayi çok fazla miktarda karbondioksite neden oluyor. Sektör olarak kötü bir ismimiz var. Yeni sisteme hazırlanın, adapte olmakta zorlanmayın. 2025 yılına kadar tekstil atıkları ile ilgili Avrupa Birliği’nin yeni bir mevzuatı olacak” şeklinde konuştu. Sertbaş: “Tedarik zincirimizi yeniden düzenlememiz gerekiyor” “Konfeksiyon sektörü olarak pandemi sonrasında sürdürülebilir bir yapıya kavuşabilmek için tedarik zincirimizi yeniden düzenlememiz gerekiyor” diyen Sertbaş, “Bu noktada modada sürdürülebilir üretim tekrar gündeme geliyor. Tekstil ve konfeksiyon sektörünün bilinen algısı petrolden sonra dünyamızı en çok kirleten sanayii olduğu yönünde. Bu olumsuz algıyı değiştirmek için 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etmiştik. Sürdürülebilirlikle ilgili URGE projesi, Global Compact Üyeliği, Moda Devrimi Sergisi gibi birçok organizasyon ve proje düzenledik, hatta bu sene 15.sini planladığımız ancak pandemi nedeniyle ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldığımız EİB Moda Tasarım Yarışmamızın temasını da sürdürülebilirlik çerçevesinde oluşturduk. “SUSTAINEIBILITY TALKS: Covid-19 sonrası İsveç Moda Markalarının Sürdürülebilir Üreticilerle Çalışma Stratejileri” temalı bu webinarın sektörümüzün pandemi sonrasında sürdürülebilirlik arayışlarına ışık tutacağına inanıyorum. Sürdürülebilirlik denince akla ilk gelen ülkelerden olan İsveç’in bu konuyu ele alış biçimini ve moda markalarının konuya yaklaşımlarını görme olanağı bulacağız” şeklinde konuştu. Covid-19 salgınının 2.Dünya Savaşından bu yana, dünya ekonomisini en çok sarsan gelişme

olduğunu dile getiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Hazır giyim sektörünün doğası gereği bu pandemiden en fazla etkilenen sektörlerden biri olduğunu, Covid19’un, konfeksiyon sektöründeki tedarik zincirindeki tüm aksaklıkları ortaya çıkardığını ifade etti. Konfeksiyon sektörünün pandemi sonrası sürdürülebilir bir yapıya sahip olmayı hedefliyorsa hazır giyim sektörü tedarik zincirinin kendini yeniden düzenlemesi gerektiğine vurgu yapan Sertbaş, “İşte bu noktada modada sürdürülebilir üretim tekrar gündeme geliyor. Tekstil ve hazırgiyim sektörünün petrolden sonra dünyamızı en çok kirleten sanayii olduğu yönündeki olumsuz algıyı değiştirmek için pandemi öncesinde çalışmalarımıza başladık ve 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan ettik. Bu dönemde sürdürülebilirlikle ilgili URGE projesi, Moda Devrimi Sergisi gibi birçok organizasyon ve proje yaptık. Birleşmiş Milletler destekli dünyanın en büyük sürdürülebilirlik platformu olan Global Compact’a üye olan ilk İhracatçı Birliğiyiz. Bu sene 15.sini düzenlemeyi planladığımız ancak pandeminin yayılmasının engellenmesi kapsamında alınan tedbirler nedeniyle ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldığımız EİB Moda Tasarım Yarışmamızın temasını da sürdürülebilirlik çerçevesinde oluşturduk” dedi. İsveç’in dünya devi moda markası H&M Avrupa Sürdürülebilirlik Müdürü Hülya Sevindik Özyiğit, kaynakları optimum kullanıp atığı aza indirmeyi hedeflediklerini, bunun tekstil üretiminde tasarımla başlayan bir süreç olduğunu kaydetti. Yeni tedarikçi seçiminde sürdürülebilirlik hedefi olması önemli H&M olarak yeni tedarikçilerle çalışmaya başlarken sürdürülebilirlik hedefi olan firmaları tercih ettiklerine dikkati çeken Özyiğit, inovasyon çalışmalarını, yeni ürün üreten ve şeffaf olan tedarikçileri ödüllendirdiklerine değindi.

Sektör Tekstil sektöründe geri dönüşümlü materyaller kullanmak için çaba gösterdiklerini anlatan Özyiğit, “2030 hedefimiz tüm materyallerin geri dönüştürülmüş ve sürdürülebilir olması. Tüm ürünlerimizin yüzde 60’ı sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmiş materyallerden oluşuyor. Denim ürünlerinde her yıl artan şekilde geri dönüştürülmüş ipliklerle kumaşları kullanıyoruz. En fazla geri dönüşümlü pamuk kullanan markayız. 2013 yılından beri H&M mağazalarında kullanılmış ürünleri topluyoruz. Yıllar bazında set ettiğimiz hedeflerimiz var. 2030 yılında yüzde 100 yenilenebilir elektrik kaynaklarıyla ürünlerimizi elde etmek istiyoruz. 2030 yılında yüzde 100 toxic free (kimyasal yasaklı ürün olmaması) olmasını hedefliyoruz. Müşterilerimizin yüzde 16’sı çevreye duyarlı ürünleri özellikle satın almak istiyor. Firmaların sürdürülebilirlik ajandası olması gerekiyor” dedi. İsveç Türkiye Ticaret ve Yatırım Ataşesi Edin Erkocevic, İsveç olarak Sürdürülebilir bir moda sanayi yaratmak istediklerini, döngüsel üretime geçmeyi hedeflediklerini bunun için geri dönüşümün önemli olduğunun altını çizdi. Dijitalleşme ve sürdürülebilirliğin öne çıkan kavramlar olduğunu vurgulayan Erkoçeviç sözlerini şöyle sürdürdü: “Moda endüstrisinin geleceğini garanti altına almanın yolu sürdürülebilirlikten geçiyor. İsveç ve Türk giyim ve tekstili çok uzun süredir birlikte çalışıyor. İsveç’te iş insanları Türk tekstil sanayinin güçlü olduğunu biliyor. Çok büyük fırsatlar olduğunu biliyoruz. İş birliğini daha da artırmak istiyoruz. B2B toplantıları hazırlamak istiyoruz. Türk tekstil ve hazır giyim sanayi ne kadar sürdürülebilir olursa İsveç ve Türk şirketleri arasında o kadar iş birliği olacaktır” dedi. Ekonomik Nokta Dergisi -Sayı 288- 2020

33


İş Güvenlik

TOS+H EXPO’nun Yenİ Tarİhlerİ: 14 – 17 Mayıs 2022

T

OS+H EXPO’nun koronavirüs Covid-19 nedeniyle ertelenmesinin ardından Messe Düsseldorf ve yerel ortağı Tezulaş Fuar yeni fuar tarihini belirledi. Türk İş Güvenliği ve Sağlığı alanında öncü ihtisas fuarının dördüncüsü 14 – 17 Mayıs 2022 tarihleri arasında yapılacak.

34 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

“Bu kararı, T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve ilgili tüm ortaklarımızla ayrıntılı görüşmeler neticesinde aldık,” diyor Messe Düsseldorf GmbH CEO’su Werner M. Dornscheidt. T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen 10. Uluslararası İş Sağlığı ve Kongresi de aynı tarihlere ertelenecek.

TOS+H EXPO, korona salgını ile ilgili dinamik gelişmeler sonucunda ertelenmek zorunda kaldı. Messe Düsseldorf, Türk hükümetinin tüm etkinlikleri erteleme kararını ve T.C. Sağlık Bakanlığı’nın kriz yönetim ekibinin yanısıra önemli etkinliklerin risk değerlendirmesini yapan Robert Koch Enstitüsü’nün prensiplerini dikkate alan Alman Federal Hükümeti’nin tavsiyelerini takip etmiştir. Fuar ve kongre, iş sağlığı ve iş güvenliği alanında Türk pazarına 360 derecelik bir toplu bakış imkanı sunuyor. Bu etkinlikler, hem Türkiye’de hem de komşu ülkelerde ortak iş güvenliği standartlarının daha da ileriye götürülebilmesi için anahtar itici güç oluşturuyor.


Dünya

Abd’de İşsİzlİk Beklentİnİn Üzerİnde

A

BD Çalışma Bakanlığı, haftalık işsizlik maaşı başvurularına ilişkin verileri açıkladı. Buna göre, ülkede ilk kez işsizlik maaşı talebinde bulunanların sayısı, 20 Haziran ile biten haftada önceki haftaya kıyasla 60 bin azalarak 1 milyon 480 bine düştü. Ekonomik faaliyetin normalleşmeye başlamasıyla önceki haftalara göre düşüşünü sürdüren veriye ilişkin piyasa beklentisi, 1 milyon 300 bin olması yönündeydi. İşsizlik maaşı başvurularının sayısına ilişkin önceki haftanın verisi ise 1 milyon 508 binden 1 milyon 540 bine revize edildi.

ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 20 Haziran ile Böylece ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, Kovid19 salgınının iş gücü piyasasını etkilemeye başladığı 14 Mart ile biten haftadan bu yana toplam 47 milyon 514 bin olarak hesaplandı.

Geçen hafta itibarıyla 4 haftalık ortalama işsizlik maaşı başvuruları da bir önceki haftaya göre 160 bin 750 kişi azalarak 1 milyon 620 bin 750’ye düştü. Bu arada, süregelen işsizlik başvuruları, 13 Haziran ile biten haftada bir önceki haftaya göre 767 bin kişi azalarak 19 milyon 522 bin oldu.

biten haftada 1 milyon 480 bine gerilemesine karşın piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

37


İhracat

Dünya raflarından Çam Balı

Türk çam balı

İhracatı 8

damlıyor

Yılda 5’e

Çam balı ihracatı ambalajlı yapılsın çağrısı...

Katlandı Bal İhracatçıları Ambalajlı İhracatta Teşvik İstiyor Türk Çam Balı Dünya Markası Olacak

Dünyada çam balı üretiminin yüzde 90’ı Türkiye’den...

T

ürüne katma değer sağlar, güvenilir gıda ürkiye’de 500 ambalajlı gıdadır.” milyon dolarlık hacme diyerek 100 milyon sahip bal ve arı ürünleri dolarlık hedeflerine pazarının 200 milyon ambalajlı bal ihracatı dolarını ambalajlı bal yaparak ulaşmak istiyor. pazarı oluşturuyor. Ege Su Ürünleri ve Son 8 senede ihracatını Hayvansal Mamuller 5 kat artıran bal İhracatçıları Birliği ihracatçıları “Ambalaj

36 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 1 - 2020

Yönetim Kurulu Üyesi Nedim Kalpaklıoğlu, Türkiye’nin kovan varlığında dünya üçüncüsü, bal üretiminde ise Çin’den sonra ikinci sırada olduğunu söyledi.


İhracat

“Ülkemizde 83 bin arıcılık işletmesi bulunuyor. Bal üretimi ise ortalama 70-80 bin ton civarında. Bunun 20-25 bin tonunu çam balı oluşturuyor. Dünyada çam balı üretiminin yüzde 90’ı ülkemizde yapılıyor. Türkiye´nin çam balı üretiminin yüzde 80’lik bölümü de Muğla’dan karşılanıyor.

Türkiye dünyadaki en kaliteli bala sahip. Biz çam balını dünyaya tanıtmak istiyoruz. Botanik zenginliğiyle eşi benzeri görülmeyen bu coğrafyadaki hakiki çam balının dünyadaki hak ettiği değeri bulabilmesi için Ar-Ge çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Ege İhracatçı Birlikleri olarak

Türk çam balının faydalarını anlatan bir film hazırlıyoruz. Çam balı ihracatının katma değerini gıda güvenliği ve hijyenini merkeze alarak dünyanın talep ettiği kalitede artırmamız gerek. Avrupa’ya yaptığımız süzme bal ihracatımızın yüzde 90’nını çam balı oluşturuyor.” Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 1 - 2020

37


İhracat

Arılar olmazsa insanoğlu yalnızca dört yıl yaşayabilir

yaşamaları, beslenmeleri, En fazla ihracat dünyanın en doğal süreçlerinde bal büyük bal ithalatçıları olan üretmeleri için en büyük görev Almanya ve ABD’ye yapıldı.” Kalpaklıoğlu, Avrupa pazarına üreticilere düşüyor.” ve hedef pazarlara Türk Her gün bir kaşık bin bir çam balını katma değerli İlk 5 ayda bal ihracatı artış derde deva bir şekilde ticarileştirilerek gösteriyor gönderilmesinin ambalajlı Balın bağışıklık sistemini bir şekilde ihraç edilerek Nedim Kalpaklıoğlu’na göre kuvvetlendirdiğini, antiviral sağlanacağı görüşünde. çam balında arıcıların arı özelliğiyle en güçlü doğal “Ambalaj bir ürünün markasını hastalıklarına karşı kullandığı antibiyotiklerden biri olduğunu ve kalitesini anlatır. Ambalajlı antibiyotik ilaçlarının söyleyen Nedim Kalpaklıoğlu bal ihracatı çam balımızın veteriner tarafından reçeteye şöyle konuştu: marka değerini artırarak bağlanması ve kullanımının “Karaciğer ve akciğeri yeniliyor, dünyada önemli bir üretici kontrol altına alınması yaraları iyileştiriyor, mikropları konumunda olan Türkiye’nin gerekiyor. öldürüyor. Damar sertliğinden ihracat ayağında da önemli “Bu bal ihracatındaki artışın kansere kadar bir çok hastalığa bir oyuncu hatta söz sahibi önüne geçen en büyük karşı bizi koruyor. Pandemi olmasını sağlayacaktır. engeldir. Tarım ve Orman bize kendine kendine yetebilen 2011’de 5 milyon dolar olan Bakanlığı denetimlerini sıkı bir ülke olmanın ne kadar ihracatını 2019’da 25 milyon bir şekilde yapıyor. Arıcılara önemli olduğunu gösterdi. dolara ulaştıran Türkiye verimli bilgilendirmenin doğru Ekosistemimizi daha fazla florasıyla her geçen gün yapılması adına eğitimlerin koruma altına alma eğiliminde kendini arıcılıkta geliştiriyor. sıklaştırılması, denetimlerin olmalıyız. Bakanlıklarımız ve İklim değişikliği, tarım ilaçları, artması, bal analizlerinin Orman Genel Müdürlüklerince çevre kirliliği yüzünden düzenli yapılması gerekiyor. bal ormanlarının artırılmasına dünyanın birçok bölgesinde Geçen sene 5 bin 548 ton yönelik bir çok proje başarıyla toplu arı ölümlerine şahit balı 45 ülkeye gönderdik. devam ediyor. Bal Ormanı oluyoruz. Ünlü fizikçi ve bilim Balın yanı sıra polen, arı sütü, Eylem Planı bunun en güzel insanı Albert Einstein arıların propolis, arı ekmeği gibi katma örneği. Şu an 533 adet bal ekosistem için önemini 1949’da değerli arı ürünleri üretiminin ormanımız var. Bal ormanı şu sözlerle özetlemişti: “Arılar artırılmasını da amaçlıyoruz. tesislerinin 2023’e kadar 720’ye yeryüzünden silinip giderse, İlk 5 ayda bal ihracatı yüzde çıkarılması hedefleniyor. Aynı insanoğlu yalnızca dört yıl 2,5 artarak 10 milyon 725 bin zamanda proje ile 70 bin yaşayabilir. Arılar olmazsa dolara ulaştı. Ege Bölgesi’nden 795 hektarlık alan arıcıların döllenme olmaz, hiçbir bitki, ise bal ihracatı geçen yılın aynı kullanımına açıldı.” hiçbir hayvan, hiçbir insan dönemine göre yüzde 2 artarak olmaz.” Dünya döngüsü için 5 milyon 778 bin dolar olarak hayati öneme sahip arıların gerçekleşti. 38 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020


Enerji

Enerjİ İsrafını Önleme

E

lektrik enerjisi tüketimini gösteren aylık faturada REAKTİF/KAPASİTİF tüketim bedeli talebi varsa, yani 1000 TL aktif tüketim bedeli, 200300 TL gibi reaktif/kapasitif bedeli söz konusu ise mutlaka önlem alınız. Kompanzasyon tesisatı doğru çalışmaz ise elektrik dağıtım şirketi sizden yüzde 20-40 fazla para talep eder. Yapılması gerekenler: - Kompanzasyon panosundaki röleye bakınız. Cosinüs (faz farkı) değerleri 3 faz içinde 0,95-0,98 arası olmalıdır. Bu değerler görülmüyorsa sistem ayarsız / yanlış demektir. Uzman bir elektrik teknisyenine başvurunuz.

- Tüketimi azaltmak için tüm lambaları 3-5-7-8-910-12 Watt’lık led ampül ile değiştiriniz. Bu lambalar 5-12 TL arası bedelle sunulmaktadır. Çok pahalı led panellere yönelmeyiniz. 18 Watt’lık kare ya da yuvarlak led paneller makul olup 13-25 TL arası fiyata sunulmaktadır. 50 Watt’lık, 60x60 cm’lik büyük led paneller pahalı, çok sarfiyatlı ve kaba görünümlüdür. - Bahçe (dış) aydınlatmada kullanılan sodyum buharlı, cıva buharlı, metal halide, halojen tipi tüm lambaları çöpe atıp yerine led ampuller takınız. - Koridor, WC gibi yerlerin lambalarını sensörlü tip yapınız. Kendinden sensörlü ampuller 20-30 TL, sensörlü tavan aplikleri 35-50 TL arasıdır.

- İnternet erişimini sağlayan panoyu mesai bitiminde kapatınız. - UPS (KGK) cihazlarını mümkünse iptal ediniz ya da az kullanınız. Bunların pek faydası yoktur. 3 Kuruş fayda elde etmek için günde 20-30 TL masraf etmeyiniz. Çok kaliteli UPS’ler az enerji tüketir. Ancak maalesef ülkemizde satılan UPS’lerin büyük bölümü düşük kaliteli olup özgüç (disipasyon) tüketimleri aşırı yüksektir. - Bahçeye ya da çatıya güneş pili panelleri kurmaya başlayınız. Gelecek bunu bize zorunlu kılacaktır. Bu konuda bilgi toplayınız. Bunları yaparsanız elektrik gideriniz yarıya düşer.

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

39


Piyasa

S&P’den Türkİye’ye Krİtİk Uyarı Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P) Türkiye ekonomisinin geçen yıl girdiği resesyon ve Türk lirasının değer kaybı nedeniyle, Türkiye bankalarındaki sorunlu kredi oranının 2021’de yüzde 20’yi aşacağı tahmininde bulundu.

R

euters’ta yer alan habere göre, mayıs sonu itibariyle bildirilen batık kredi oranının yüzde 4,6 gibi düşük bir düzeyde olmasına rağmen, Türkiye’deki bankaların, diğer gelişmekte olan piyasalara kıyasla yüksek şirket borçları gibi sorunlarla karşı karşıya olduğu belirtildi. S&P, “Kredi Garanti Fonu ile artan borçlanma ve dövizle borçlanma oranının yüksek olması gibi özgün nedenlerle risklerin arttığını” kaydetti. Dövizle borçlanmanın toplam borçlara oranının yüzde 37’ye yaklaştığı belirtildi. S&P, “2021’de batık kredi oranının yüzde 11-12’ye ulaşmasını, Eylül 2019’da 40 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

yüzde 10 düzeyinde olan sorunlu kredilerin (batık krediler ve yeniden yapılandırılmış krediler) ise yüzde 20’yi aşmasını bekliyoruz” dedi. Reuters, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın salı günü yaptığı bir konuşmada, bankalara kredi borçlarının yeniden yapılandırılmasını hızlandırma çağrısına da yer verdi. Albayrak, “Sizlerden ricamız, yeniden yapılandırmaları hızlandırmanız lazım. Sorunları ötelemek yerine müşterinizin ödeme gücüne uygun yapılandırma planları oluşturmanız gerekiyor. Sorunlu şirketlere ait kredilerin aktarıldığı ve tek

elden rehabilite veya tasfiye edildiği, tüm bankaların ortak olacağı bir Varlık Yönetim Şirketi çalışması yürüttüğünüzü biliyorum” demişti. S&P, Türk kurumsal sisteminde denge ve denetlemenin zayıf olduğunu, bunun ise düzenlemelerin niteliği ve denetleyici kuruluşların ve merkez bankasının bağımsızlığı algısı konusunda sorunlar yarattığını ifade etti. S&P, Türkiye’nin bankacılık sektörünü Azerbaycan, Mısır, Kazakistan, Yunanistan, Bangladeş ve Arjantin ile aynı grupta değerlendirdiğini belirtti.


TMMOB İnşaat Mühendİslerİ Odası İstanbul Şubesİ Uyardı İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından son günlerde meydana gelen depremlerle ilgili 26 Haziran 2020

S

on dönemde gerçekleşen depremlerin uyarı niteliği taşıdığının vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer veriliyor : “Türkiye alarm veriyor. Son günlerde Bingöl ve Van’da bir dizi deprem meydana geldi. Bugün de Manisa 5,5 büyüklüğünde bir depremle sallandı. Öncelikle deprem bölgelerinde yaşayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bilinen ancak görmezden gelinen gerçekleri bu vesile ile bir kez daha hatırlatmak istiyoruz. Türkiye bir deprem ülkesidir. Topraklarının büyük bölümü deprem kuşakları üzerindedir. Son yüzyılda değişik büyüklükte depremler görmüş, on binlerce insan yaşamını yitirmiştir. Yapı stokumuz güvenli değildir; büyük bölümü güçlendirilmeli ya da yıkılıp yeniden yapılmalıdır. Yapı stokumuzu içler acısı halini anlamak için İstanbul’da depreme maruz kalmadan yıkılan binalara bakılabilir. Ülke gerçekleri bunlarla sınırlı değildir. Deprem toplanma alanları, deprem sonrası ulaşım güzergâhları, iletişim altyapısı ya yoktur ya yetersizdir. Afete hazırlık konusu başlı başına sorunlu bir alandır ve ne yazık ki bu sorun deprem sonrası yardım ve müdahale hizmetlerinin gerçekleştirilememesi

Yapılan açıklamada;

tarihinde bir açıklama yapıldı. sonucunu doğuracaktır.” Yapılan açıklamada geçmiş depremlerden dersler çıkarılmadığı ve yeterli önlemler alınmadığının altı çiziliyor: “1999 depremleri sonrası “artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” vaadiyle başlayan süreçte ne yazık ki kayda değer mesafe alınmamış, güvenli yaşam kurulamamıştır. Siyasi iktidarın deprem önlemleri başlığı altında attığı adım kentsel dönüşüm projeleri olmuştur. Kentsel dönüşüm projelerinin ise güvenli ve sağlıklı barınma hakkı bağlamında değil rant yaratma hedefiyle hayata geçirildiği ise sır değildir. Olası bir İstanbul depreminin ülkemiz açısından telafi edilemeyecek sonuçlara yol açacağı bilinmektedir. Bu zaman zarfında bilim insanlarının, üniversitelerin, ilgili meslek örgütlerinin bütün uyarıları görmezden gelinmiştir; gelinmeye devam etmektedir. Diğer alanlarda olduğu gibi siyasi iktidar şeffaflığı ve katılımcılığı devre dışı bırakarak yol almaya çalışmaktadır. Yol alamadığı ise ortadadır. Türkiye kaderine razı bir durumda depremi beklemektedir. Son bir haftadır peş peşe meydana gelen depremler doğanın bir uyarısıdır. Uyarı açık ve nettir: Deprem bir doğa olayıdır; binalarınızı depreme karşı güvenli hale getirin. Kentlerinizi depreme ve afet sonrası yapılması gereken

İnşaat

çalışmalara göre düzenleyin.” Merkezi ve yerel yönetimlerin acil önlemler alması gerektiğinin vurgulandığı açıklama şu şekilde sonuçlanıyor: “Başta İstanbul olmak üzere deprem kuşağı üzerinde kurulu bütün kentlerimiz için ivedilikle seferberlik ilan edilmelidir. Kamunun olanakları deprem önlemleri için kullanılmalıdır. Olası İstanbul depremine dair geliştirilen en iyimser senaryoda bile on binlerce vatandaşımızın hayatını kaybedeceği öngörülmektedir. Ekonomik yıkım ve toplumsal travma ise sonrasında açığa çıkacak olumsuzluklardır. Merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin artık şu gerçeğin farkına varması gerekmektedir: İnsan hayatına değer vermediğinizin, kentleri betonlaştırarak oradan doğacak rantı önemsediğinizin farkındayız. Ancak şunu bilmenizi isteriz ki, bugün bütçe olanaklarının deprem önlemleri için kullanılmasının ekonomiye getireceği yük, olası bir İstanbul depreminin ortaya çıkaracağı ekonomik yıkımın yanında yok hükmünde kalacaktır. Umuyoruz ki bu “para” gerçeği sizleri harekete geçirecek etki yaratacaktır.”

“bir deprem anında ve sonrasında yaşanacak acıların vebali önlem almayanların omzundadır” denildi.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020 41


Teknoloji

Robotİk Teknolojİnİn Kalbİ Yİne Japonya’da atacak Japonya’nın en büyük fuar organizatörü Reed Exhibitions Japan Ltd. tarafından 20 - 22 Ocak 2021’de Tokyo / Big Sight Japonya’da düzenlenecek olan Robot Teknolojileri Fuarı yine yoğun ilgi görüyor.

R

eed Exhibitions Japan Firması Yetkililerinden alınan bilgiye göre; “Japonya’nın önde gelen robot teknolojisi fuarı RoboDEX’i önümüzdeki yıl dünyanın her yerinden t 300 firnanın ziyaret etmesini bekliyoruz. Bu 300 firmanın , 2.950 kişiyle fuarda bulunacağını tahmin ediyoruz. Japonya içinden ise 27.000 kişinin firmalardan katılacağı ve 138.000 sektör profesyonelinin fuarı ziyaret etmesini öngörüyoruz” Şu anda çevrimiçi toplantılarla tanıtımı yapılan fuarın tanıtım toplantılarında işlenen konular ise şu şekilde; 42 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

1) RoboDEX 2021’in sağlayacağı faydalar

Firmanıza

2) Maliyet, mevcut stand yerleri, reklam fırsatları 3) Fuar sonuçlarını nasıl en üst düzeye çıkarabiliriz 2020 yılında COVID-19’un neden olduğu zararı gidermek için satış ve pazarlama fırsatlarınızdan biri olarak, RoboDEX 2021 ihtiyaçlarınıza yanıt üretebilir.


Teknoloji

Tüpraş’tan Çevre Projesİ

Ortaklar arasında Tüpraş’ın yer aldığı “MOF4AIR” isimli ArGe projesi Ufuk 2020 programının “İleri

P

roje, Ufuk 2020 programının “İleri Karbondioksit Yakalama Teknolojileri” çağrısı kapsamında desteklenen iki projeden biri olma başarısını gösterdi. Tüpraş, değişen dünya trendleri ve iklim değişikliği ile ilgili uyum çalışmalarının artırılmasına yönelik geliştirilen Ar-Ge projelerinde yer almaya devam ediyor. Ortakları arasında yer aldığı MOF4AIR ArGe projesi ile Tüpraş, Avrupa’nın en kapsamlı ArGe ve İnovasyon Programı olan Ufuk 2020’de yüzde 100 hibe desteği almaya hak kazandı.

Bu proje ile Tüpraş, endüstriyel süreçlerden çıkan karbondioksit gazının verimli şekilde yakalanmasını ve karbondioksit salınımının azaltılmasını sağlayacak teknolojik bir yöntem geliştirilmesine destek olarak çevreye katkıda bulunmayı hedefliyor. Baca gazlarındaki atık karbondioksitin yakalanmasına yönelik çalışmalar yürütecek olan Tüpraş, geliştirilecek teknolojiyi rafineri sahasında test etme imkânı bulacak. Proje kapsamında geliştirilen teknolojinin ve sistemin; enerji santralleri, rafineriler, çimento, demir ve çelik gibi çeşitli enerji ve karbondioksit yoğunluğu

bulunan endüstrilere açılımı hedefleniyor. Koordinatörlüğünü Belçika’nın Mons Üniversitesi’nin üstlendiği MOF4AIR (Metal Organic Frameworks for carbon dioxide Adsorption processes in power production and energy Intensive industRies) projesi; Belçika, Norveç, Fransa, İtalya, Yunanistan, Birleşik Krallık, Güney Kore ve Türkiye’den 14 kuruluşun ortaklığıyla gerçekleştiriliyor. Toplamda 11 milyon Avro bütçeye sahip MOF4AIR projesi kapsamında, Tüpraş’ın yüzde 100’ü Avrupa Birliği tarafından destekli olmak üzere 902 bin 500 Avro bütçesi bulunuyor.

Karbondioksit Yakalama Teknolojileri” çağrısı kapsamında yüzde 100 desteklenmeye hak kazandı.

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288- 2020 43


Enerji

Güç Dengesİnİ Yenİden Düşünmek

Janne Paananen, Eaton EMEA Teknoloji Müdürü 44 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020


Enerji

İ

Aydınlanma anı

şletmeler ve tüketiciler, “her

zaman açık” dijital altyapıya, giderek artan bir şekilde 7/24 güveniyor. Sonuç olarak, veri merkezleri bu dijital yaşam tarzını sağlamak için gerekli olan veri işlemedeki

artışın

üstesinden

gelecek şekilde inşa ediliyor. Veri

İlk başta bu istek için en doğal

Mühendislikte, yaşamın diğer birçok alanında olduğu gibi, en büyük yaratıcı çözümler baskı altında

şekillenir.

Bu,

2013

yılında, kariyerimdeki en heyecan verici

ilerlemelerden

birinin

gerçekleştiği durumdu.

görünen

enerji

depolama

çözümünü düşünmekten hızla uzaklaştık. Bunun yerine, bir UPS’in (kesintisiz güç kaynağı) bunu nasıl yönetebileceğini ve müşteriye nasıl daha fazla değer sağlayabileceğini

düşündük.

Sonunda, bu fikir bizi EnergyAware UPS çözümüne götürdü.

merkezleri uzun süredir karbon

Bir müşteri, güç beslemesinde

emisyonları ve tarihsel olarak

pikler ve düşüşler yaşıyordu

yüksek enerji tüketimi nedeniyle

ve bu değişken yük mevcut

çevresel problem kaynağı olarak

kablolarını baskı altına alıyordu.

Yenilenebilir enerji kaynakları

görülüyor. Ancak bir anda gelen

Şebekesinin bir kısmını yeniden

şu anda dünyadaki elektriğin

farkındalıkla, veri merkezlerini

kablolamamak

müşteri

%26’sını sağlıyor ve bu oran

bir

yardıma

enerjiyi tamponlamak için bir

sürekli artıyor. Bu nedenle güç

dönüştürmek için bir yöntem

yol arıyordu. Bu, yüksek yük

sistemleri ve pazarlar, şebekeye

oluşturuldu.

anlarında gücü tutmaya çalışmak

daha fazla yenilenebilir enerji

ve etkiyi daha eşit bir şekilde

ilave edilmesinin neden olduğu

yaymak anlamına geliyordu.

fazla dalgalanmayı telafi etmek

engelden

bir

için,

Güç Şebekemizi Dönüştürmek

için daha esnek hale gelmeli. Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 2020

45


Enerji

EnergyAware UPS çözümümüz,

Büyük UPS kullanıcıları, kritik

Dijitalleşme

veri

yüklerden

çalışma

merkezlerinin

ve

enerji

ödün

vermeden

yaşam

şeklimizi,

şeklimizi,

seyahat

tedarikçilerinin birlikte çalışarak

elektrik kesintilerinde şebekeye

şekillerimizi ve daha fazlasını

sürdürülebilir enerji taleplerini

yardımcı olan güç tüketimindeki

değiştirmeye

dengelemelerine yardımcı oluyor.

anlık ayarlamalar için finansal

daha temiz bir enerji karması için

Potansiyel olarak hasar veren güç

olarak telafi edilebilir.

güç dengelemenin arkasındaki

anormallikleri esnasında kritik bir koruma görevi görüyor, şebekeyi

Güç dengelemesini anlamak

dengelemeye ve şebeke frekansını

Enerji üretim sektöründeki yılların

tutmaya yardımcı oluyor.

deneyimi ve uzun bir uygulamaya

Şebekeyi

stabilize

ederek

yenilenebilir enerji kaynaklarının artışına ötesinde,

katkıda

bulunmanın

bu

EnergyAware

çözümü değer yaratan bir çözüm olabilir. 46 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

dayanan mühendislik geçmişi, güç dengelemenin temellerini anlamaya yardımcı olur.

devam

ettikçe

mekaniği anlamak sektörümüzün ilerlemesi için anahtar olacaktır. Fosil

yakıtlardan

uzaklaşıp

daha temiz bir geleceğe uygun bir zemin oluştururken, yeni nesillerin

gelmesine

yardımcı

olacak gerçekten yenilikçi bir çözüm geliştirmede rol oynadığım için gurur duyuyorum.


Bankacılık

Bankacılıkta Yenİ Yasal Düzenleme ! 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren hayata geçecek yasal

Y

asal düzenlemenin getireceği değişiklik ile birlikte; Müşteri İletişim Merkezi’ni arayan müşterilerin, müşteri temsilcisine bağlanırken kart şifresi veya müşteri İletişim Merkezi şifrelerine ek olarak, mobil bildirim onayı veya SMS ile gönderilecek tek kullanımlık şifreyi girmeleri gerekecek. İşlemler sırasında sesli yanıt sistemi sizi adım adım yönlendirecek.

1 Temmuz 2020 itibarıyla Müşteri İletişim Merkezlerini aradığınızda;

düzenlemeyle Yapmak istediğiniz işlemi sesli yanıt sistemine söyledikten sonra kart numaranız ile kart şifrenizi ya da müşteri numaranız ile Müşteri İletişim Merkezi şifrenizi tuşlamanız gerekecek. Mobil kullanıyorsanız, müşteri temsilcisine aktarıldıktan sonra; sesle doğrulama yapılarak ya da sesle doğrulama yapılamıyorsa, Mobil üzerinden gönderilen bildirim ile doğrulama yaparak işleminize devam edebilirsiniz. Mobil uygulamadan doğrulama bildirimini alabilmeniz için, te l efo n u n u z u n ayarlarından Mobil bildirim tercihlerinizin açık olması gerekiyor.

Mobil kullanmıyorsanız; kayıtlı cep telefonu numaranıza SMS ile gönderilen tek kullanımlık şifreyi tuşladıktan sonra müşteri temsilcisine aktarılacaksınız. Cep telefonu numaranız güncel değilse ATM’lerimizden veya şubelerimizden numaranızı güncelleyebilirsiniz. Kart şifresi oluşturma işleminizi sesli yanıt sistemi üzerinden mevcut şekilde yapmaya devam edebilirsiniz. Ayrıca, kayıp veya çalıntı kart ve şüpheli işlem bildiriminiz için mobil onay veya SMS ile tek şifre doğrulamasına gerek olmadan müşteri temsilcilerinden destek alabilirsiniz.

birlikte Müşteri İletişim Merkeziler’n de yeni çalışma sistemi başlayacak.

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2019

47


Araştırma

Babalar Günü harcamaları 3 kat arttı Pandemi nedeniyle online alışverişlerde yükseliş sürerken, bu yıl Babalar Günü’nde de hediyelerimizi internetten aldık. Geliştirdiği ürün ve teknolojilerle müşterilerinin ve tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıran ödeme şirketi PayTR’nin açıkladığı verilere göre Babalar Günü haftasında yapılan harcamalar geçen yıla kıyasla yüzde 192 artarken, en çok harcama artışının yaşandığı ürün kategorisi ise teknoloji oldu.

B

DDK tarafından 2016’da yetkilendirilen, Türk mühendisler tarafından geliştirilen ödeme kuruluşu PayTR, Babalar Günü haftasında yapılan harcamalara ilişkin verileri açıkladı. Açıklanan verilere göre Babalar Günü haftasında internetten alışveriş hacmi geçen yılın aynı dönemine kıyasla 3 kat arttı. 2019’un aynı dönemiyle karşılaştırıldığında online alışverişlerde adet bazında yüzde 94, tutar bazında ise yüzde 192 yükseliş gerçekleşirken, en yoğun alışveriş yapılan saat dilimi ise 17:00-18:00 arası oldu. Bir başka deyişle mesai bitmeden alışverişler tamamlandı. 48 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

Ortalama harcama tutarı 234 TL arttı Verilere göre en çok harcama yapılan kategori “teknoloji” oldu. Geçen yıla göre bu kategoride yüzde 550 artış yaşandı. İkinci sırada yüzde 176’lık artışla “giyim”, üçüncü sırada ise yüzde 191 artışla “kozmetik” kategorileri yer aldı. En dikkat çeken artış ise “otomotiv aksesuarları”nda oldu. Yüzde 321’lik oranda bir artış gerçekleşen bu kategori, dördüncü sıraya yükseldi. Ortalama harcama tutarı ise geçen yıla göre 234 TL artarak 864 TL olurken, en çok harcama yapılan şehirler sırasıyla İstanbul, İzmir ve Ankara oldu.

Bursa ve Antalya’da ise geçtiğimiz yıla göre ortalama yüzde 25’lik bir artış gerçekleşti. “Teknoloji ürünlerinde talep artış oranı yüzde 550” PayTR Genel Müdürü Tarık Tombul, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Bu yıl Babalar Günü haftasında geçen yıla kıyasla önemli artışlar gözlemledik. Tüm veriler, pandemi sürecinde tüketicilerin internetten alışverişe yöneldiğini gösteriyor. Teknoloji ürünlerinde yaşanan yüzde 550’lik artış, özellikle bu süreçte hayatımızın pek çok alanının dijital ortama kaydığını gösteriyor.”


Pfizer Türkİye’den COVID-19

İlaç

mücadelesİne destek Ar-Ge kapasitesinin tamamının yanı sıra bilgi ve birikimini açık bir platform üzerinden araştırmacılarla paylaşan Pfizer, ilaç geliştirme yetkinliğini biyoteknoloji şirketleri ile paylaşıyor ve üretim kapasitesini bu alanda bulunacak yeni aşı ve tedavilere göre planlıyor. Pfizer, gelecekte ortaya çıkabilecek salgınlara yönelik olarak toplumun uzun vadeli sağlığı için hemen harekete geçebilecek sektörler arası bir müdahale ekibi de kuruyor. COVID-19 mücadelesi kapsamında küresel çapta tıbbi ve yardım amaçlı 40 milyon dolarlık nakdi bağış kararını açıklayan Pfizer, Türkiye için ise 2 milyon TL’nin üzerinde kaynak ayırdı.

P fizer, COVID-19’un neden olduğu global sağlık krizine

karşı büyük ilaç şirketlerinden biyoteknoloji şirketlerine, devlet kurumlarından akademik kurumlara kadar uzanan bir ekosistemle iş birliği yapıyor. Pfizer güncel COVID-19 pandemisine yol açan SARSCoV-2’yi tedavi edecek bir antiviral ajan ile enfeksiyonu önleyecek bir aşıyı geliştirmek için çalışıyor. Pfizer ile BioNTech, ABD ve Avrupa’da ortak COVID-19 aşısı geliştirmeyi ve bu aşının başarısına bağlı olarak üretimi artırıp global tedarik de sağlamayı hedefliyorlar. Ayrıca, Pfizer ve BionTech, birlikte geliştirdikleri bu aşının insanlarda yapılan klinik çalışmalarının Almanya ve ABD’de Nisan ayında başladığını duyurdular.

Pfizer, bu hedef doğrultusunda aşı alanında önde gelen klinik araştırma ve geliştirme, ruhsatlandırma, üretim ve dağıtım altyapısıyla küresel çaptaki tüm olanaklarını kullanacak. İnsan üzerindeki testlere onay alınması ve başlamasının ardından, geliştirme programının teknik başarısına ve düzenleyici kurumların onayına bağlı olarak, Pfizer’in 2020 sonunda milyonlarca doz aşı sağlama ve ardından üretim kapasitesini artırarak 2021’de yüz milyonlarca doz aşı üretme potansiyeli bulunuyor. Pfizer aşının gelişmesi için virolog, biyolog, kimyager, aşı uzmanları gibi tüm insan kaynakları ile birlikte çalışıyor. Pfizer ayrıca bu dönemde tüm Ar-Ge kapasitesini, mevcut bilgi ve becerisini açık bir platformda araştırmacılarla paylaşırken, ilaç geliştirme yetkinliğini daha küçük biyoteknoloji şirketleri ile paylaşıyor ve üretim kapasitesini bu alanda bulunacak yeni aşı ve tedavilere göre planlıyor. Toplumun uzun vadeli sağlığı için gelecekteki salgınlar ortaya çıktığında

hemen harekete geçebilecek sektörler arası bir müdahale ekibi de kuruyor. Pfizer Türkiye’nin COVID-19 ile mücadele planı COVID-19 ile mücadele kapsamında bir dizi plan oluşturan Pfizer Türkiye, bu dönemde ilaç & aşı üretim ve tedarik sürecini kesintisiz sürdürüyor. Pfizer Türkiye T. C. Sağlık Bakanlığı COVID19 Tedavi Protokolü’nde yer alan bir ilacını da bakanlığa bağışladı ve bu ilacın üretimini önceliklendirerek artırdı. Pfizer Türkiye ayrıca TÜSEB bünyesinde 2 yeni COVID-19 test merkezinin kurulması için gerekli ekipman ve malzeme desteği sağladı. İlaç, koruyucu malzeme ve nakdi bağış gibi çeşitli yardımların çoğunluğunu T.C. Sağlık Bakanlığı kurumlarına hızlı bir biçimde ulaştıran ve bu süreçle mücadeleye 2 milyon TL’nin üzerinde bir kaynak ayıran Pfizer Türkiye, ayrıca, AIFD’nin de koordinasyonuyla, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, TÜSEB, TİTCK gibi kurumlarla görüşerek olası destek ve ortaklık alanlarını belirlemek için adımlar atıyor. Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 2020

49


İstanbul Sanayi Odası

İSO Başkanı Bahçıvan: “Covid 19 Sonrası Toparlanma Uzun Sürecek”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, küresel Covid-19 salgınında işin ve istihdamın korunması için uygulanan kısa çalışma ödeneğinin önemli katkıda bulunduğunu belirtti.

Online

yapılan İSO Meclisi toplantısında konuşan Bahçıvan, birçok sektör için gerçek anlamda toparlanmanın uzun süre gerçekleşmeyeceği dikkate alındığında, istihdamın korunması için kısa çalışma ödeneğinin en az üç ay ve hatta yıl sonuna kadar uzatılmasını zorunlu gördüklerini de söyledi. 50 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

Online yapılan ve “Sanayiye Dayalı Kalkınmada Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankasının Vizyonu ve Hedeflerinin Sanayimizin Geleceği Açısından Önemi” ana gündemli İSO Meclisi toplantısında konuşan Bahçıvan, ayrıca yatırım kredileriyle ilgili teminat sistemine dikkat çekerek şöyle devam etti:

“Genellikle nakdi teminat istendiği için şirketlerimiz teminat bulmak için yüksek maliyetlere katlanıyor. Artık nitelikli yatırımların tapuya, gayrimenkule bağlı bu tür eski tip teminat alışkanlıklarından kurtarılması gerekiyor. Bunun yerine proje bazlı bir bakış açısıyla, yatırımın sonunda ortaya çıkacak değer teminat olarak kabul edilmelidir.”


Sermaye Piyasaları

Kamera Elİnde Geleceğİn Cebİnde

Türkiye Sermaye

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından düzenlenen “Kamera Elinde Geleceğin Cebinde” kısa film yarışmasının sonuçları

Piyasaları Birliği

online töreni ile açıklandı. (TSPB) tarafından düzenlenen “Kamera Elinde

T

ürkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından bu yıl altıncısı düzenlenen “Kamera Elinde Geleceğin Cebinde” kısa film yarışmasında ödüller sahiplerini buldu. Ödül töreni Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Bora Oruç, TSPB Başkanı Dr. Alp Keler ve TSPB Genel Sekreteri İlkay Arıkan’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Yarışmada birinci olan yarışmacı 12 bin 500 TL, ikinci 10 bin TL, üçüncü 7 bin 500 TL değerinde yatırım fonu kazandı. Dördüncü olan yarışmacı ise, Cüneyt Cebenoyan Özel Ödülü kapsamında 5 bin TL değerindeki yatırım fonunun sahibi oldu. Bu yıl ilk defa açılan Halk Özel Ödülü kategorisinde jüri üyeleri tarafından belirlenen

ilk 10 film halk oylamasına sunuldu. Halk oylamasında birinci seçilen film 5 bin TL değerindeki yatırım fonunun sahibi oldu. Türkiye’nin her bölgesinden katılımın olduğu yarışmanın başvuruları, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Alp Birol, Sinema SE7EN Mecmua Genel Yayın Yönetmeni ve Sinema Yazarı Murat Özer, Sinema Yazarı ve Haber Editörü Selin Gürel, Hürriyet Gazetesi Sinema Yazarı Uğur Vardan ve TSPB Genel Sekreteri İlkay Arıkan’dan oluşan jüri tarafından değerlendirildi. Düzenli para biriktirme, tasarruf etme ve planlı harcama temasına uygun olarak hazırlanan filmler arasından sıyrılarak ilk ona giren filmlerin ve yönetmenlerin isimleri:

1. Hakan Sümer – Kumbaradaki Cin, 12 bin 500 TL* 2. Yener Akbaba – Koyunlarım, 10 bin TL* 3. Ramazan Aytekin – Garson, 7 bin 500 TL* 4. Emre Başar Yılmaz – Bir Adım Daha, 5 bin TL* (Cüneyt Cebenoyan Özel Ödülü) 5. Özge Gezer – Dört Ayak Üstüne, 5 bin TL* (Halk Özel Ödülü) 6. Fahri Mert Merden – Xenon 7. Kubilay Aksun – Usta 8. İbrahim Zeybek – İşten Artmaz Dişten Artar 9. Yalçın Eren – Teknik Direktör 10. Nuri Can Uymaz – Koca Bir Gülümseme *TL değerinde yatırım fonu

Geleceğin Cebinde” kısa film yarışmasının sonuçları online töreni ile açıklandı.

Ayrıca en başarılı 10 filmin sahibi, 1 yıl süreli İKSV Kırmızı Lale Kart Üyeliği kazandı. Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

53


Güven Endeksi

Almanya’da TüketİCİ Güven Endeksİ Açıklandı

Almanya’da mayısta eksi 18,6 puan olarak ölçülen Tüketici Güven Endeksi, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yayılmasını durdurmak için alınan önlemlerin hafifletilmesiyle iyileşme göstererek eksi 9,6’ya yükseldi.

M

erkezi Almanya’da bu-

GFK,

açıklamasında,

GfK Araştırmacısı Rolf Buerkl,

lunan pazar araştırma şirketi

“Almanya’daki

tüketiciler,

geçen ay görünen tünelin

GfK, gelecek aya yönelik

ülkede ekonomik ve sosyal

sonundaki hafif ışığın bu ay

Tüketici

Endeksi

faaliyetlerin yeniden hızlıca

biraz daha belirginleştiğini

Haziran 2020 sonuçlarını

başlaması sayesinde korona-

belirterek, “Katma değer

açıkladı.

virüs şokundan kurtuluyor.

vergisi oranının düşürülmesi

Buna göre, mayısta revize

Tüketicilerin ekonomik ve

gibi ekonomik teşvik pak-

olarak eksi 18,6 puan olarak

gelir beklentileri ve hem de

etlerinin sağladığı destek

ölçülen

Güven

satın alma eğilimleri artıyor.”

kesinlikle katkıda bulunuy-

Endeksi, haziran ayında 9

değerlendirmesinde bulu-

or.” ifadesini kullandı.

puan artış kaydederek eksi

nuldu.

Güven

Tüketici

9,6 puana yükseldi.

52 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 2020


EKONOMİK NOKTA

ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONUDUR...

TEKNOLOJİ

01 - 15 Nisan 2020

Endüstri 4.0 Zirvemizin bu yıl dördüncüsü gerçekleştiriliyor. Geçtiğimiz yıl sektörün lokomotifi; 10 sponsor, 50 katılımcı firma ve 560 sektör profesyoneli ziyaret etti.

www.worldmediagroupe.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz / internet televizyonumuz. (Yıllık 361 bin görüntüleme)

www.ekonomiknokta.com

Ekonomi Nokta; Finans, Sanayi, Otomotiv, tekstil, inşaat, teknoloji, sektörlerini tek çatı altında toplayan haftalık ekonomi gazetemiz ... (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 10.000 adet e-gazete 50.000 adet)

www.makineotomasyondergisi.com

Makine - Otomasyon - Robotik dergimiz. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.kesicitakimlardergisi.com

Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.endustri40dergisizirvesi.com Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

www.elektrikpanodergisi.com

Türkiye’nin ilk Elektrik ve Pano dergisi. (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 Adet / e-dergi 30.000 adet)

www.autotuningworlddergisi.com

Onbeş Yıldır kesintisiz yayınlanan tek otomobil tuning Dergisi (Tiraj - baskı : Aylık baskı: 5.000 adet / e-dergi 30.000 adet)

WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim İlker Kaplan WORLD MEDIA GROUP Genel Yayın Yönetmeni 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Hatice Karabay WORLD MEDIA GROUP Reklam Koordinatörü 0 505 400 94 33 makineotomasyondergisi@gmail.com

Reklam İletişim Zafer Alkan WORLD MEDIA GROUP Reklam Müdürü 0 546 675 59 49 worldmediareklam@gmail.com

Muhasebe İletişim Düzgün Turgut - Sevda Öncü WORLD MEDIA GROUP Muhasebe Müdürü 0 542 292 83 85 worldmediamuhasebe@gmail.com

Grafik Tasarım İletişim Simge Savranoğlu - Mete Şahin WORLD MEDIA GROUP Grafik Tasarım 0 212 427 00 15 worldmediareklam@gmail.com


Araştırma

Koronavİrüs sürecİnde de toplum şİrketlere “gözüm üzerİnİzde” dİyor

K

üresel danışmanlık ve iletişim şirketi Porter Novelli’nin Türkiye ofisi Marjinal Porter Novelli, COVID-19 döneminde marka ve toplum algısını araştırdı. Araştırma, CURIOCITY Araştırma ve Danışmanlık Şirketi ve iş ortağı Diyalog Araştırma ile birlikte yürütüldü. “Normalleşme” sürecinin başlaması, aynı zamanda insanların salgın döneminde değişen algılarını da yeni sürece taşıyor. Peki, Türkiye COVID-19 sürecinde şirketlere nasıl bakıyor? İletişimde en çok hangi mecraya güveniyor? COVID-19 sürecinde ve sonrasında iş dünyasından ne bekliyor? Curiocity, normalleşmenin merak sorusunun cevabını 29-30 Mayıs’ta yaptığı araştırma ile aradı. 15 yaş ve üzeri bireylerin kapsandığı Türkiye genelini yansıtan araştırmada 700 görüşme tamamlandı. Veri toplama, kantitatif tekniklerden mobilde anket tekniği ile operasyon iş ortağı Diyalog 54 Ekonomik Nokta Dergisi- Sayı 288 - 2020

Araştırma tarafından yapıldı. Türkiye’nin öncelikli gündemi Gündemde en yoğun takip edilen konu COVID-19’un yayılma durumu. Diğer yakın ilgilenilen konu ise, pandeminin de etkisi ile, güvenli yiyecekler. İki konu için, kadınlar ve 35 yaşın üzerindekiler arasında yakından takip daha yoğun. Ekonomi ile ilgi, geçmiş dönem araştırmalarındaki ilk sıra konumunu bu dönem COVID19’a bıraktı. Toplamda yüzde 57 olan ekonomi gündemine ilgi oranı, erkekler arasında ve 35 yaşın üzerindeki bireylerde yüzde 65 ve üzerine çıkıyor. Koronavirüsle mücadele çabalarına destek için zaman veya para yardımında toplumun önceliklendirdiği konular «açlık» ve «işsizlik» için fon ve hizmet yaratma üzerine çalışmalar. Özellikle gelir seviyesi ortanın üzerinde olan AB Sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında bu iki alanın önceliklendirmesi yüzde 55 seviyesine ulaşıyor.

15-24 yaşındaki gençleri bireysel desteğe teşvik edecek konu ise «çocuklara yardım», yüzde 38 ile öne çıkıyor. Pandemide şirketler Türk toplumuna göre ülkede COVID-19 ile mücadeleyi en iyi destekleyen sektör açık ara «sağlık sektörü». Salgın ile mücadeleyi en çok destekleyen ilk 3 sektörü belirtmeleri istendiğinde, toplum, sağlık sektörünü diğer tüm sektörlerden ayrıştırıyor ve zirveye konumlandırıyor. Mücadelede etkin olduğu düşünülen diğer sektörler yiyecek hizmetleri (marketler, yemek siparişleri), taşımacılık ve medya. Markalardan, odaklandığı işin yanı sıra çalışanına/ topluma/çevreye de faydalı bir amaç taşıması da bekleniyor Pandemi ile birlikte firmaların saygınlığını «çalışanına ve paydaşlarına fayda yaratma», «amaç güdümlü» olma belirli-


yor. Toplumun yüzde 68’i şirketlerin ticari çıkar yerine çalışanların yararını önceliklendirerek karar almalarını doğru buluyor. Bu düşünce, kadınlar, AB ve C1 sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında yüzde 80’e dayanıyor. Her dört bireyden üçü de yüzde 72 ile çalışanını destekleyen şirketlerin daha çok tanınacağı ve hatırlanacağı görüşünde. Bu görüş de AB sosyoekonomik sınıftakiler arasında daha çok kabul görüyor (yüzde 74). Pandemi ile yeni bir dönem başladı; katılımcıların yüzde 55’i firmaların paydaşlarının ihtiyaçlarını çözmesini bekliyor. Toplumun yüzde 58’i, virüsle mücadelede aktif şirketlerin alanlarında hızlı ilerleyeceğine inanıyor. Toplum ve çevre için «amaç güdümlü» şirketlerin kabulü bugünden yüzde 56 seviyesinde. İnsanların şirketlerle ilgili algısı COVID-19 döneminde nasıl hareket ettiği ile şekilleniyor. “Bir şirketin bugün nasıl hareket ettiği, gelecekte benim o şirketle ilgili algımı etkileyecek” diyenlerin oranının yüzde 67 olduğu görülüyor. Toplumun beklentisi şirketlerin toplum yararına hemen karar alması yönünde (yüzde 77). Çünkü şirketlerin bugünkü davranışları yarınki algılarını belirleyici olacak. Bu görüş 45 yaş ve üzeri bireylerde ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında yüzde 80’e yaklaşıyor. Ya «takdir ile» ya da «kınama ile» Şirketlerin pandemi sırasındaki uygulamaları toplumun yakın takibinde. Araştırmada şirketlerin COVID-19 dönemindeki tutum ve davranışları ile mutlaka hatırlanacağı görülüyor. Bu dönemde «kötü» kararlar ve uygulamaları olan şirketleri unutmayacağını belirtenler yüzde 79. Etik olmayan şirketlerin müşterisi olmayı bırakma netliği ise toplumun yüzde 81’nde oluşmuş durumda. Bu tepkiler, 35-55 yaşlarında ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında yüzde 85’i aşıyor. Olumsuzu görme ve tepki gösterme kadar, olumluyu da fark etme ve takdir etme bilinci de yükseliyor. Pandemide virüsle mücadelede yer alan şirketler, (yüzde 69) ve iş liderleri (yüzde 78) toplumunda aklında ve gönlünde yerini sağlamlaştıracaklar. Olumsuzu görme ve tepki gösterme kadar, olumluyu da fark etme ve takdir etme bilinci de yükseliyor. Kurumsal yönetimde «kolektif amaç» belirleme ve odaklanma, pandemi ile birlikte kurumsal itibarın yeni belirleyicisi: “Koronavirüsle mücadeleye destek sağlayan şirketlere güvenme

ihtimalim daha yüksek”, “Koronavirüsle mücadeleye destek sağlayan şirketleri destekleme/onlara sadık olma ihtimalim daha yüksek” ve Koronavirüsle mücadeleye destek sağlayan şirketler için çalışmayı isteme olasılığım daha yüksek” diyen katılımcıların oranı her üç yorum için de yüzde 72. Pandemide iletişim: Markalardan samimi olmaları bekleniyor Araştırmaya göre insanlar, şirketlerin COVID-19 ile mücadelede desteklerinin samimi olması ve görünür kılınması gerektiğine inanıyor. Bir diğer deyişle, şirketlerin pandemi ile mücadelede etkin olmalarını bekleyen toplum, aynı zamanda bu desteklerin kamuoyuna da açıklanmasından yana (yüzde75). Kamuoyu ile paylaşımın üçüncü taraf kaynaklarca yapılması, inandırıcılığın yüksek olması için mutlak değil (yüzde 50). Önemli olan mücadeleye dahil olan firmaların çabalarının samimi ve özgün olması (yüzde 67). Destek sağlamayan firmaların ürün/ hizmet odaklı iletişimleri ise ilgisizlik olarak tanımlanıyor (yüzde 65). Bu görüşler, 35 yaş ve üzerindeki bireylerde ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında güçleniyor. Şirketler COVID-19 ile mücadele etmeli ancak diğer toplumsal ve çevre sorunları için çalışmalar da devam etmeli. COVID-19, hemen mücadele gerektiren ana konu, ancak toplumun çoğunluğu (yüzde 78), topluma ve dünyaya etki eden diğer sosyal ve çevresel konuların da kesintisiz sürdürülmesinden yana. Şirketlerin mücadeledeki destekleri en çok sosyal medya ve medya haberleri, söyleşiler ile topluma ulaşıyor. Sosyal medya ve söyleşiler, haberler şirketlerin salgın sürecinde yaptıklarını topluma aktaran, en yaygın kullanılan iletişim kanalları. Sosyal medya aracılığıyla şirketlerin faaliyetlerinden haberdar olanlar AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında yüzde 73’e yükseliyor. Medyadaki haberler ve söyleşiler ise kadınlar arasında yüzde 67’ye yükseliyor. Bu iki güçlü kanalı takip eden iletişim aracı reklamlar. Genelde yüzde 40’ın bilgi kaynağı olan reklamlar 15-24 yaşındaki gençler ve 35-44 yaşındaki yetişkinler arasında yüzde 47’ye ulaşıyor. Toplumdaki bilinirliği yüksek kişiler, şirketlerin kendi siteleri ve ürün üzerinde yapılan iletişimler, toplumun haberdar edilmesinde üçüncü grubu oluşturuyorlar. Ünlüler, sosyal medya fenomenleri kadınlarda daha etkili. COVID-19 ile mücadelenin öne

Araştırma çıkan şirketleri toplumun olumlu değerlendirmesini alıyor (yüzde 77). Salgından sonra yeni normalin ne olacağı, şirketlerin neler yapacağı bireylerin merak alanında (yüzde 73) ve yüzde 62 normalleşme çalışmalarını konuşmanın şimdi zamanı görüşünde. Bu görüşler, 35 yaş ve üzerindekiler ve AB sosyo-ekonomik sınıftakilerde yoğunlaşıyor. COVID-19 ile ilgili bilgiye güvenle ulaşılan kaynaklar merkezi yönetim tanımı ile Sağlık Bakanı ve Bilim Kurulu COVID-19 ile ilgili bilgi ararken güvenilir kaynakların en başında tüm demografik alt gruplarda merkezi hükümet, bakanlar ve bilim kurulu geliyor. Medya, yüzde 41 ile, COVID-19 sürecinde bilgiye ulaşmada güven duyulan ikinci önemli kaynak. Kadınlar, 15-34 yaşlarındaki orta yaş ve altındakiler arasında medyaya güven yüzde 45 ve üzerine çıkıyor. Sosyal medya da her üç bireyden birinin güvenerek bilgiye ulaştığı üçüncü kaynak. Her 4 bireyden 1’i için büyükşehir belediyeleri güvenli bilgiye ulaşma adresi, özellikle İstanbul’da yüzde 30 ve Ankara’da yüzde 35’e ulaşması dikkat çekiyor. COVID-19 ile mücadelede aktif şirketler «çalışan markası» kriterlerinde de ilerliyorlar. “Şirketimin koronavirüsle mücadeleye destek vermek için bir şey yaptığını duyarsam, beni şirketime daha sadık hissettirir” ve “Şirketimin koronavirüsle mücadeleye destek vermek için bir şey yaptığını duyarsam, ben de dahil olmak isterim” diyenlerin oranı her iki ifade için de yüzde 78. Şirketler COVID-19 sürecinde öncelikle çalışanlarının sağlığını, güvenliğini ve finansal güvencelerini sağlamalılar COVID-19 sürecinde çalışanlar şirketlerin yapabileceklerini geniş bir yelpazede tanımlıyorlar. Öncelikle kendi çalışanlarının sağlık, güvenlik ve finansal güvencesini sağlamaları bekleniyor (yüzde 57). Kadınlar ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında bu beklenti yüzde 60’ın üzerine çıkıyor. Ürün ve hizmet bağışları, hizmete erişimde ücret ya da diğer karşılıkları geçici olarak ortadan kaldırma gibi destekler de yüzde 40 ve üzerinde arzu ediliyor. Bu iki destek türü de yine kadınlar ve AB sosyo-ekonomik sınıftakiler arasında daha fazla söyleniyor. 15-24 arasındaki gençlerin de para, ürün veya hizmet bağışlarını genelden daha fazla istediği dikkat çekiyor. Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

55


Tarım

Tarım sektöründe büyük İşbİrlİğİnİn temellerİ atıldı

İ

zmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Ege İhracatçı Birlikleri, kaliteli tarım üretimini ve katma değerli ihracatını arttırmak için güçlerini birleştirme kararı aldı. Yıllık 5 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatı 56 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

gerçekleştiren Ege İhracatçı Birlikleri’yle, İzmir’deki 146 bin çiftçinin üretim ve verimliliğini arttırmak için çaba gösteren İzmir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, İzmir’in tarım ürünleri üretim ve ihracatını arttırmak için güçbirliği yapacak.

İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Özen, İzmir’de tarımsal üretimde problem olmadığını, pazarlama sorunu olduğunu, bu sorunu aşmak için kamu ve özel sektör konunun taraflarının işbirliği yapması gerektiğini dile getirdi.


Tarım

Ege İhracatçı Birlikleri’ni ziyaret eden Özen, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve Birlik Başkanlarıyla bir araya geldi. Özen, İzmir’de 146 bin çiftçi ailesinin üretimine devam etmesi için çalıştıklarını dile getirdi. Özen, “Çiftçilerimiz olmazsa üretime devam etmezse aç kalırız. Kiraz’ın en uç mahallesindeki çiftçi Tarım İl Müdürlüğünü bilmiyorsa, ya da giden hizmeti bilmiyorsa eksiklik var demektir. En uçtaki çiftçiye kadar ulaşmamız ve sorunlarına çözüm geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

İzmir’in 30 ilçesinde üretimi geliştirmek için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Özen sözlerini şöyle sürdürdü: “Her ilçenin dominant olduğu ürünler var. Bu ürünleri yetiştikleri noktalarda geliştirmek istiyoruz. Herşeyi heryere taşımaktan vazgeçmeliyiz. O ekolojide olan ürünleri geliştirmeliyiz taşıyınca olmuyor. Kestane, Kiraz’da en iyi yetişiyorsa orada geliştirmek istiyoruz. Damla sakızını Çeşme ve Urla’da yapacağız. Selçuk’ta muz, Seferihisar’da ejder meyvesi üretimi için çalışmalar yapıyoruz. Bu bölgelerde örnek seralar oluşturacağız.”

Çiftçilerin ektiği ürünün katma değerli pazarlanmasının yolunun sözleşmeli üretimden geçtiğinin altını çizen Eskinazi, “Sürdürülebilir üretim için sözleşmeli üretim çok önemli. Sözleşmeli üretim yapıldığında üretici ürünü ekerken kazanacağı parayı bildiği gibi, firmalarımızın ziraat mühendisleri gözetiminde kontrollü üretim olacağı için ürün kalitesi de ihracatçı firmalarımızın beklentileri doğrultusunda gerçekleşir. Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzün çiftçilerimize bu konularda eğitim vermesi faydalı

Göreve geldikten sonra İzmir’in tarım alanında bir fotoğrafını çektiğini ifade eden Özen, “Belediyeler, Odalar, Borsalar, Birlikler tarım ile ilgili çalışmalar yapıyor.

İzmir Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Özen, pandemi döneminde Ege İhracatçı Birlikleri’nin İzmirli tarım işçilerine 100 bin adet maske desteği içinde de

olacaktır. Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzle tarım üretimimi ve kalitesini arttırmak için her türlü işbirliğine hazırız” diye konuştu. İzmir Tarım ve Orman İl

Ancak bu çalışmalarda bir bütünlük olmadığını gördüm. Bu bütünlüğü sağlayacak bir projeyi hayata geçirmek için çalışıyoruz, yakın zamanda projenin detaylarını kamuoyu ile paylaşacak noktaya geleceğiz” dedi.

teşekkür etti.

Müdürü Mustafa Özen’in, Ege İhracatçı Birlikleri ziyaretinde; Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep, Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er ve Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri İ. Cumhur İşbırakmaz yer aldı.

Ürün nerede yetişiyorsa orada geliştirmeliyiz

Eskinazi; “Sözleşmeli üretim sorunların ilacı” Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege Bölgesi’nin tarımsal üretimde büyük bir potansiyele sahip olduğunu, pandemi ile birlikte gıda üretiminin öneminin daha iyi anlaşıldığını kaydetti.

Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288-2020 57


Piyasa

Altın Rekora Koşuyor Uzun vadeli yatırım olarak bilinen ve piyasasındaki son durum günün takip edilen konuları arasında yer alan altın fiyatları son 8 yılın en yüksek seviyesine ulaştı.

U

yanında corona virüsünde

1.750

ikinci dalga endişelerinin

yerleştiğine vurgu yapıldı.

2012’den bu yana altının

altına

Teknik olarak önemli se-

ons fiyatı bin 780 doları

etiğini belirten ekonomis-

viyelerin

görerek son 8 yılın en yüksek

tler, ABD’de yeni teşvik

ardından momentum ka-

seviyesine ulaştı. Dünyada

paketi konuşulurken, tah-

zanan altının ons fiyatının,

pandemi olarak ilan edilen

vil

yukarı

korona virüs salgını nedeni

görülüyor. ABD ve Çin’de

koruduğu belirtilen notta,

ile ve salgına bağlı önlem-

Covid 19 etkisinin yinelen-

“Bu noktada 1.750 doların

lerin tahmin edilenden uzun

mesi bu durumu tetikliyor.

üzerinde kalındıkça 1.770

süreceğine ilişkin beklen-

Genel olarak gelişmeleri

doların sonraki hedef seviye

tilerin

ve

politikalarını

olduğuna vurgu yapmıştık.

altın fiyatları son 8 yılın en

değerlendirdiğimizde 2021

Kaldı ki corona virüsünde ik-

yüksek seviyesine ulaştı.

yılında Ons altının 2.300

inci dalga endişelerinin tam

dolar, gram altının ise 500

olarak ortadan kalkmaması

lirayı göreceği belirtiliyor.

ve ABD-Çin ilişkilerine dair

luslararası piyasalarda

güç

kazanmasıyla

Yükselişte birkaç parame-

yaramaya

getirilerinde

para

devam

düşüş

tre etkili Bol

58 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

likidite

ortamının

doların

üzerine

kırılmasının

yönlü

eğilimini

soru işaretleri de ons altına Ünlü & Co’mment bilgi

yönelimi destekler nitelik-

notunda da ons altının

te.” ifadelerine yer verildi.


Alışveriş

Tüm yazlık ev İhtİyaçlarınız Morhipo.com’da

H

em yeni sezon ürünleri hem de çok avantajlı kampanyalarıyla moda dünyasına yön veren Morhipo.com ile sadece kombinler değil, evler de değişiyor. Rengarenk yaz sofraları Bu yaz sofralar çok renkli. Cıvıl cıvıl servis tabakları, rengarenk masa örtüleri, renkli bardaklar ve peçetelerle sofralarınıza yaz havasını taşıyın. Hazırlayacağınız muhteşem lezzetler için hem uygun fiyatlı hem de kaliteli tencere setlerini

Morhipo.com’da bulabilirsiniz. Sabah rutininiz kahveyi de ihmal etmeyin. French Press ile filtre kahvenizi kolayca hazırlayabilirsiniz. Rahat uykular Yaz tatillerinin tatlı uykusu hiçbir şeye değişilmez. Yazlık pike ve keten nevresim takımlarıyla rahat bir uyku çekip, her yeni güne enerjik başlayabilirsiniz. Bol bol havlu Yaz demek sudan çıkmamak demek. Modanın e-ticaretteki adresinde uygun

fiyatlı çeşit çeşit havlularla yazlık evinizin havlu ihtiyacını karşılayabilirsiniz. Banyo için bambu, deniz kenarı için peştamal tercih edebilirsiniz. Senin evin senin tarzın Geçici bir süreliğine gidiyor olsak da, kendi tarzımızı taşıdığımız mekanlarda daha rahat ve huzurlu olduğumuz bir gerçek. Küçük dekorasyon ürünleri ile yazlık evinize kendi tarzınızı yansıtabilirsiniz. Balkon için fenerler, hasır sepetler ve boy boy saksılar dekorasyonda size yardımcı olabilir. Ekonomik Nokta Dergisi -Sayı 288 - 2020 59


İhracat

Ege’nİn En Büyüklerİ Açıklandı Ege Bölgesi Sanayi Odası, bölgenin en büyük sanayi kuruluşlarını açıkladı. Tüpraş’ın her yıl olduğu gibi birinciliğini sürdürdüğü listede, ikinciliği Petkim, üçüncülüğü Philsa aldı. kat çeken Yorgancılar, gıda sektöründeki firmaların listedeki konumunu güçlendirdiğini söyledi. “Üreten bir sanayi haline gelmemiz gerekiyor”

E

ge Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), “üretimden satışlar” kriterine göre bölgenin 100 büyük firmasını açıkladı. Ege’nin en büyüğü geçtiğimiz yıllardaki gibi Tüpraş olurken, onu Petkim ve Philsa takip etti. BMC ve İDÇ ilk 5’te yer alan sanayi kuruluşları olurken; JTI, Abalıoğlu Yem, Pınar Süt, Abalıoğlu Yağ ve Kocaer Haddecilik ilk 10’daki diğer firmaları oluşturdu. 60 Ekonomik Nokta Dergisi - Sayı 288 - 2020

COVID -19 pandemisi nedeniyle sosyal mesafe kurallarına uygun bir şekilde EBSO Meclis Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2019’un sıkıntılı bir yıl olduğunu belirterek, 100 büyük listesine de bu durumun yansıdığını dile getirdi. Demir- çelikten çimentoya inşaat sektörüne endeksli sektörlerdeki düşüşe dik-

Yaşanan sorunların, pandemi süreci dolayısıyla 2020 verilerine daha net yansıyacağını vurgulayan Yorgancılar, “Bundan sonra Türkiye sanayisinin üreten bir sanayi haline gelmesi gerekiyor. Koca koca kuleler boş. Şehir içinde kalan fabrikalar taşınırken, kent içindeki alanların ticari rantı dikkate alınarak inşaatlar yapıldı. Bir- iki derken ihtiyaçtan fazlası yapıldı. O nedenle üretim şart. Üretim yoksa kalkınmak hayal” diye konuştu. 2010’da yüzde 10.1 dolayındaki işsizlik oranının 2019’da yüzde 13.8’e çıktığını ifade eden Yorgancılar, “Yani istihdamda yaklaşık yüzde 40 civarında bir düşüş yaşanmış. Bizim büyüme ve üre-


İhracat

tim şeklimiz maalesef istihdam yaratmıyor. İstihdam yaratmayan bir büyüme modeli ile yola devam etmemiz mümkün değil. Türkiye’nin her yıl yüzde 5 ve üzeri büyümesi lazım ki işsizlik sorununu çözelim” dedi. “Büyümede karamsar değilim” Yorgancılar, pandeminin neden olduğu sıkıntılara rağmen 2020’de artı büyüme öngördüğünü belirterek, “2020’yi eksi büyüme ile bitirmeyiz. IMF, DB’nin yüzde 0.5, yüzde 1 gibi büyüme değerlendirmeleri var. Tahminim, bunların biraz daha yukarısında büyüme oranı gerçekleşecek. Bugünkü süreçte bu son derece başarılı. Çarklar dönmeye başladıktan sonra üretim kapasitesi, sinerjisi yüksek olan bir ülkeyiz. Tek sıkıntı ihracat yönündeki taleplerin henüz istenen seviyede olmaması. Ancak onların da açılacağını tahmin ediyorum” diye konuştu.

“Gelecek tarım ve ihracatta” Pandemi sürecinde yatırım ve üretim kartlarının baştan karıldığını söyleyen Yorgancılar, küresel ticaretin yavaşladığını, Türkiye’de yatırımların bir önceki yıla göre yüzde 12.4 oranında gerilediğini belirtti. Yorgancılar, “Toplam borçların özkaynaklar büyüklüğünün 3 katına ulaşması, bugün tüm dünyanın sorunu olan borçlanma riskini, firmalarımızın da nasıl taşıdığını çarpıcı biçimde gösteriyor. EBSO 100 Büyük Firma’da oran yüzde 299,8 oldu. Geçen sene İSO 500’de yüzde 203’tü. Yavaş büyüme, artan kur ve maliyetler ile azalan karlılık, artışı tetikliyor. İhracatçılar ise kur artışlarından kaynaklı avantaj nedeniyle bu krizden en az hasarla çıktı” diye konuştu.

Üretim ve ihracatın Türkiye’nin geleceği olduğunu açıklayan Yorgancılar, “2019 yılında, küresel ve ulusal makro koşullar nedeniyle reel sektör, oldukça zorlandı. Bu da 100 büyük sanayi kuruluşunun durumuna yansıdı. 100 firmadan 83’ü kâr beyan ederken 17 firma zarar ettiğini açıkladı. kimya ve kimyasal ürünler, gıda ile demir çelik sektörlerinin üretimden satışa oranlarının toplamı ise yüzde 78’lik bir payı oluşturuyor” ifadelerini kullandı. Firmaların brüt kâr oranlarında yüzde 27 oranında düşüş olduğunu ArGe yatırımlarının ise hâlâ binde 35 civarında gerçekleşmesini üzüntü ile takip ettiğini söyleyen Yorgancılar, “Ar- Ge’ye yatırım oranlarına baktığımızda yüksek katma değerli üretim için daha çok yol almamız gerektiği ortaya çıkıyor” dedi.

Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

61


Teknoloji

Ios 14 İle Bİrlİkte Tanıtılan Tüm Yenİlİkler WWDC 2020 kapsamında tanıtılan yeniliklerden biri de tahmin edildiği üzere

T

ürkiye İş Bankası’nın katkılarıyla takip ettiğimiz Apple’ın mobil etkinlikle ilgili tüm içerikleri WWDC 2020 etiketimizden takip edebilirsiniz. işletim sistemi iOS 14 ile birlikte gelen “App Library” özelliği ile uygulamalarınız otomatik olarak düzenlenecek. App iOS’in yeni Library ile uygulamalar kategorilerine göre App versiyonu olan düzenleniyor. Library’de öneriler ve son indirilen uygulamalar kısmı iOS 14 oldu. yer alacak. iOS 14 ile uzun zamandır beklenen gelişmiş Widgets desteği sunuldu Widget’lar farkı boyutlarda gelecek ve kullanıcılar boyutlara karar verebilecek. Widgetların sayfalar içinde istediğiniz noktada kullanılabileceğini de ekleyelim. iOS 14 ile gelen özelliklerden bir diğeri de Picture in Picture modu oldu. Bu özellik sayesinde ana ekrana dönseniz bile oynattığınız video 62 Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020

oynamaya devam ediyor. Apple’ın yapay zeka destekli asistanı olan Siri de tasarım anlamında önemli değişiklikler yaşadı. Siri, iOS 14 ile birlikte uygulamaların üstünde çıkaracağı kartlar ile bilgi verebilecek. Siri ile sesli mesajlar gönderilebileceğini de ekleyelim. Apple, iOS 14 ile birlikte 11 dil için gelişmiş bir çeviri hizmeti sunacak. Messages uygulaması da iOS 14 ile birlikte yeni özellikler kazandı. Messages uygulaması için pinleme, grup konuşmalarında belli bir mesaja cevap verme ve mention özellikleri geldi. Memojiler için yeni tasarım çeşitleri ve maske özelliğinin geldiğini de ekleyelim. Bunların dışında Apple Haritalar ve CarPlay uygulamaları da çeşitli özellikler kazandı. iOS 14 ile birlikte varsayılan eposta ve internet tarayıcısı uygulamalarını değiştirme

desteğinin geldiğini de ekleyelim. iOS 14 ile birlikte gelen en önemli özelliklerden biri ise iPhone’unuzu dijital bir otomobil anahtarı gibi kullanma özelliği oldu. Söz konusu özellik şu an için sadece BMW markasının belli bir modeli ile çalışıyor. Dijital otomobil anahtarı özelliğinin NFC teknolojisi ile birlikte çalıştığının ve iOS 13 için kullanıma sunulacağını da ekleyelim. App Clips özelliği de iOS 14 ile birlikte tanıtıldı. Bu özellik ile birlikte uygulamaları yüklemeden erişmek mümkün olacak. Hızlı bir şekilde uygulamalara erişmenize odaklanan App Clips, Apple Pay desteğine de sahip durumda. Geliştiriciler paylaşılacak olan SDK ile birlike kendi App Clips’lerini oluşturabilecekler.


Pano

TEM 34 Esenyurt Projesİ GPANO’yu Tercİh Ettİ

G

Pano Tesislerinin de yer aldığı, 200 bin m2 inşaat alanı bulunan TEM 34 ESENYURT Projesinin ikinci etabında Elektrik Panoları GPANO markası taşıyor. TEM 34 ESENYURT Projesi; tüm işyerlerine tırların yanaşabildiği yeni konsept bir proje. Ayrıca kullanılan malzeme de kalitesi ile dikkat çekiyor. Elektrik taahhüdünü KEBAN ELEKTRİK firmasının yaptığı projede, Elektrik Panolarında EAE ürünleri ile ABB Şalt ekipmanları kullanıldı.

Ekonomik Nokta Dergisi-Sayı 288 - 2020 63


ENDÜSTRİ 4. 0 ZİRVESİ ENDÜSTRİ 4. 0 DERGİSİ

WORLD MEDIA GROUP ORGANİZASYONLARIDIR ...

Sponsorluk ve Reklam için temas kurabilirsiniz : 0 505 400 94 34 - 0 505 400 94 33 - 0 546 675 59 49 www.endustri40dergisizirvesi.com - makineotomasyondergisi@gmail.com - worldmediareklam@gmail.com

www.worldmediagroupe.com www.ekonomiknokta.com

Ekonomi, Sanayi, Otomotiv sektörünü; dergilerimizi ve internet sitelerimizi tek çatı altında toplayan web adresimiz .

www.makineotomasyondergisi.com Makine - Otomasyon - Robotik dergimizin internet sitesi..e

www.kesicitakimlardergisi.com Kesici Takımlar ve Tutucular sektörünün ilk ve tek dergisinin internet sitesi.

www.endustri40dergisizirvesi.com

Türkiye’nin ilk Endüstri 4.0 zirvesi ve dergisinin internet sitesi.

www.elektrikpanodergisi.com Elektrik ve Pano dergilerimizin internet sitesi.

www.autotuningworldddergisi.com Auto Tuning World dergilerimizin internet sitesi.



WORLD MEDIA BÜNYESİNDE YAYINLANAN DERGİLER Haber İletişim Reklam İletişim Reklam İletişim İlker Kaplan Hatice Karabay Zafer Alkan WORLD MEDIA GROUP WORLD MEDIA GROUP WORLD MEDIA GROUP Genel Yayın Yönetmeni Reklam Koordinatörü Reklam Müdürü 0 505 400 94 34 0 505 400 94 33 0 546 675 59 49 makineotomasyondergisi@gmail.com makineotomasyondergisi@gmail.com worldmediareklam@gmail.com Dergilerimizde yerinizi ayırtın, hedef kitlenizi ulaşın!...

www.endustri40dergisizirvesi.com www.worldmediagroupe.com www.makineotomasyondergisi.com

www.autotuningworlddergisi.com www.elektrikpanodergisi.com www.kesicitakimlardergisi.com

www.ekonomiknokta.com

World Media Bünyesinde yayınlanan Dergilere abone olmak için aşağıdaki hesap numaralarına istediğiniz dergilerin Yıllık abone ücretlerini yatırabirsiniz. İsim soyisim ve adresinizi dekont fotokopisiyle birlikte makineotomasyondergisi@gmail.com adresine mail ya da 0 212 427 00 15 numaraya faks’a gönderebilirsiniz. Ayrıca Aboneliğinizi mail order sistemiyle kredi kartınızdan ödeyerekte yapabilirsiniz.

*Kredi kartınızın ön yüzündeki 16 rakam: .......................................................................... *Kredi kartınızın son kullanma tarihini ay / yıl : ................................................................. *Kredi kartınızın arka yüzündeki üç haneli güvenlik numarası: ..........................................

ABONE FORMU Ad

:...............................................................................................

Soyad

:...............................................................................................

Adres

:...............................................................................................

ABONE FORMU

...............................................................................................

İlçe

:...............................................................................................

Şehir

:...............................................................................................

Posta Kodu

:...............................................................................................

Telefon

:...............................................................................................

Faks

:...............................................................................................

e-mail

:...............................................................................................

Tarih

İmza

Dergi

İsmi

-

Yıllık Abone Ücreti

Makine & Otomasyon: Auto Tuning World: Kesici Takımlar Tutucular : Rulman & Lİneer: Endüstriyel Borulama: Cad / Cam / Cae / Plm : Endüstri 4.0 : Elektrik & Pano :

120 120 120 120 120 120 120 120

TL TL TL TL TL TL TL TL

+ + + + + + + +

KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV KDV




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.