TÜRK TIP ÖĞRENCİLERİ BİRLİĞİ GÖNÜLLÜLERİNE DUYURULUR: Bilindiği üzere kurulduğundan bu yana, Türk Tıp Öğrencileri Birliği(TurkMSIC), ülkemizdeki tüm tıp öğrencilerini temsil etme amacını taşımaktadır. Bu amaçla beraber, toplumsal düzende kilit rol oynayan hekimlerin, öğrencilik yıllarında toplum bazında verimli çalışmalar yapmasını ve yaptıkları bu çalışmaların geliştirilmesi yönünde çaba göstermesinin de yine birliğimizin bir amacı olduğunu düşünmekteyiz. İşte bu toplumsal çalışmaların bizce en önemlisi, bir hekimin sahip olmaması gereken en önemli olgulardan biri olan “önyargı” kavramını gerek toplumsal bazda gerekse ileride aynı mesleği icra edeceğimiz hekim adaylarının nezdinde yıkmaktır. Kuruluşu, dünyada artış gösteren HIV/AIDS vakalarına karşı bilinç uyandırma ve dikkat çekmek olan Üreme Sağlığı Çalışma Kolu(SCORA), günümüzde diğer Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyonlar(CYBE) ve Üreme Sistemi Sağlığı ile de ilgilenmektedir. Aradan geçen ortalama 20 yıllık süreç içinde çalışma kolumuz bu önemli konular üzerine, ensest-‐çocuk istismarı, kadın sağlığı, kadın hakları, kadına şiddet, anne çocuk sağlığı, LGBT bireylere ve HIV/AIDS başta olmak üzere CYBE’ye sahip bireylere uygulanan ayrımcılıklar, meme kanseri, kürtaj, doğum kontrol yöntemleri, toplumsal cinsiyet ve üreme sistemi kanserleri ile ilgili çalışmalar yürüteceğini mevcut iç tüzüğü ile belirtmiştir. Bütün bunların ışığında, yapılması düşünülen bu kadar çalışmanın “bütünsel anlamda” ne kadar verimli yapıldığının tartışılabilir bir olgu haline geldiğini de üzülerek sizlere bildirmek isteriz. Bu anlarda bizlere düşen sorumluluk bu nedenleri bulmak, bunlara karşı çözüm önerileri üretmek ve “bunları benimsemek ile kalmayıp gelecek dönem SCORA gönüllülerinin de bunları benimsemesine yardımcı olmaktır.” Bu nedenle, sorunlarımızı ortaya koyduğumuz, çözümlerini ve idealimizdekileri belirlediğimiz, hatta bunu yaratmak için sözleşeceğimiz bu metni hazırlamak, bizler için zaruri bir haldedir. Bu vizyonu belirlemek, buna yönelik adımlar atmak da bizlerin en öncelikli vazifelerinden biridir; Öyleyse bizlerin önerileri ve de inşa edeceğimiz SCORA’nın temelleri şu şekilde sıralanabilir; I.
TurkMSIC SCORA her türlü bireysellikten uzak olmalıdır. Kişilerin mevcut durumda sahip olduğu duyguların, işleyişin önüne geçmesi bizler için kabul edilemez bir Sayfa 1 / 5
durumdur. Bu nedenle çalışmak isteyen gönüllüler, en altta bulunandan en üstte bulunana kadar, fevri davranışlardan uzak olmalıdır. Bu durumu aşmak için SCORA toplantılarında takım uyumu ve iletişim eğitimlerinin verilmesi bizler için önemlidir. Gönüllülerimizin bu eğitimler dahilinde iletişimlerini her daim güncel tutması ya da geliştirmesi beklenmektedir. II.
Çalışma kolumuzun birliğimizin en renkli çalışma kolu olduğu için haliyle de en eğlenceli çalışma kolu olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda bizler için geçmiş yıllardan kalan en önemli sorunumuz-‐yine bütünsel anlamda bakacak olursak-‐iş ve eğlence anlayışımızın gereğinden fazla iç içe geçmiş olmasıdır. Bu durumun işleyişe yaptığı negatif etkinin yanı sıra samimiyet suistimal edilip dedikodu boyutu kişilere zarar verecek seviyeye ve şekle taşınabilmektedir. İdealimizdeki SCORA, kişilerin fevri hareketlerinden uzak olduğu gibi, kurumsal değerimizi azaltacak olan bu tutumları da barındırmamaktadır. Bu durum ile ilgili yapılabilecek en iyi şey, kişilere birbirlerine bu tarz zarar vermesi ya da verebilecek yolları istemeden de olsa seçmesi hususuna karşın, günümüz dünyasının getirdiği medeniyet ile bireysel şekilde çözmeye çalışmasının sağlanmasıdır. Sonuçsuz kaldığı takdirde de kurumsal değerlere zarar vermeden ilgili kişilere ulaşılabileceğinin açıklanması ve bu bilincin oturtulmasının sağlanmasıdır. İş~Eğlence dengesinin ise iki türlü sağlanabileceğini düşünmekteyiz; a. Yerel yöneticilerin seçilirken gereken iş disiplinine sahip kişilerin seçilmesi, b. Ulusal koordinasyon ile görevli kişilerin, iç ilişkileri arttırarak aynı zamanda SCORA kültürünün getirdiği ve getireceği eğlenceyi, TurkMSIC ismine zarar vermeden idare etmesine özen göstermesi.
III.
Geniş bir konu yelpazesine sahip bir çalışma kolu olsak da bu durumun avantajlarını son zamanlara kadar çok da iyi değerlendiremediğimiz kanısındayız. Neler yapılabilir-‐yapılmalıdır sorusunun cevabı olarak; a. 2013 senesinde açılan “Üreme Sistemi Kanserleri(ÜSK)” küçük çalışma grubu, bizlerin ilerideki ortalama 7 yıllık planlarında önemli yer tutacaktır. Hatta mart, nisan ve eylül aylarında yerel bazlı bilgilendirme etkinlikleri de bizlerin sahip olduğu konu yelpazesinde yeni ve önemli bir çalışmanın aktif olarak hayata geçmesini sağlayabilir. Bunlarla beraber, bahsettiğimiz bu süre zarfında içerisinde İlk Jinekolojik Muayene kavramının da olduğu bir bilimsel kongre düzenleyerek, gerek TurkMSIC gönüllüsü öğrencilerin gerekse de bizleri dışarıdan izleyen arkadaşlarımızın bilgi seviyesi Sayfa 2 / 5
arttırılabilir, güncellenebilir. Bu şekilde de genel anlamda bir TurkMSIC eleştirisi olan “bilimsellikten uzaklık” kavramını en azından kendi çapımızda egale edebilecek olmamızın yanı sıra, TurkMSIC dışındaki insanlar için farklı bir algı oluşturabiliriz.
b. Bir diğer husus ise yeni uygulamaya konulan İlk Jinekolojik Muayene(İJM)çalışma grubudur. Tabuların üzerine giden bir çalışma kolu olarak, daha detaylı bir şekilde bu konu üzerine eğilmemiz gerekmektedir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında önemli bir husus olan bu konu hakkında bilgilendirme çalışmaları yapılabilir. Bununla beraber yukarıda belirttiğimiz üzere ÜSK Kongresinin içine de enjekte edilerek geniş kapsamda bir çalışma da yapılabilir. c. CYBE alanında sadece Dünya AIDS Günü(DAG) etkinlikleri ile sınırlı kalınması bizler için önemli bir sorundur. Bizler her ne kadar kendi içimizde “Sadece DAG yapmıyoruz.” diyebilecek olsak da bugün halen dışarıdan bakan kişilerin bu algısı tam anlamıyla kırılamamıştır. Bizler hem gereken bilinci uyandırmak hem de bu algıyı kırmak adına, DAG yapılacak her yerel kurulda, DAG esnasında verilecek eğitimlerde ya da mümkünse DAG öncesi verilebilecek ikinci bir eğitim ile başta yeni tıp öğrencileri olmak üzere herkese verilebilir. Hatta bu konuda mevcut 7 sene içinde SCORA kendi CYBE Kongresini yapabilmelidir. Bu şekilde tıpkı ÜSK kongresinde olduğu gibi genel anlamda bir TurkMSIC eleştirisi olan “bilimsellikten uzaklık” kavramını en azından kendi çapımızda egale edebilecek olmamızın yanı sıra, TurkMSIC dışındaki insanlar için farklı bir algı oluşturabiliriz. d. Yaklaşık 2 senedir tam anlamı ile entegre olamadığımız, Ensest Çocuk İstismarı konuları üzerinde giriş artık 2014 yılı bitmeden tamamlanmalıdır. Yapılan taramalar sonucunda yerel birliklere kapsamlı bir kılavuz bırakılmalıdır. Bu konu için diğer STK’ların yaptığı paneller takip edilerek TurkMSIC temsiliyeti sağlanmalıdır. Hatta mevcut 7 sene içinde, TurkMSIC gerek kendi üyeleri, gerekse de diğer STK’ların olacağı ulusal çapta bir panel düzenleyerek bu konuda gereken kamuoyunu oluşturmaya çalışmalıdır. e. Mevcut 2 kongre ve 1 panel, 6 seneye sığdırılabileceği gibi, bu süre sonunda; yeniden güncelleyerek tekrar edilebilir, bu şekilde TurkMSIC içindeki gelen farklı insanlar gönüllülük süreleri boyunca bilgilenebilirler. Gerek TurkMSIC için gerekse de SCORA için, bilimselliğimiz ve görünürlüğümüz bu husus içinde artacaktır. f. SCORA’nın can damarı olan Akran Eğitmen Eğitimi bir an önce verilerek, eğitmen taleplerinde yerellerin dış kuruluşlara değil, ihtiyacını yine kendi içinden gidermeye çalışması sağlanmalıdır. Ayrıca gelecek eğitmenler, 2 senelik olmalı ve bu süre içinde Sayfa 3 / 5
NORA’nın kararlaştırdığı sayı ve nitelikte etkinlikleri yaparak üzerlerine aldıkları sorumlulukları yerine getirmelidir. Öte yandan eğitmen eğitimleri iki senede bir tekrarlanmalıdır.
g. LGBT konusunda son zamanlarda yapılan çalışmalar tatmin edicidir. Ancak bu hususta bizler için en önemli sıkıntı, izin sorunu yaşayan yerellerdir. Bu yerellerin sıkıntılarının, ulusal yöneticiler tarafından dinlenerek çözüm aşamasında onlara yardımcı olunmasının yanı sıra alternatif öneriler sunulabilmesi ve de yerel bazda daha da yaygınlaşmasının sağlanması önemli ve gereklidir. Öte yandan SCORA kendi LGBTİ eğitmenlerine sahip olma yolunda çalışmalar güdebilir. h. Uzun zamandır değindiğimiz “Kadın” konusu için artık amacımız savunuculuğunu daha iyi yapmak ile beraber, tıbbi alanlara daha olumlu sonuçlar verecek şekilde yönelmektir. Bu hususta hak ve toplumsal anlamda savunuculukların yanı sıra, mart ayı bizler için kadın hususunda etkinliklerin yapıldığı bir zaman dilimi olmalıdır. Örnek olarak ÜSK kapsamına giren bir konuyu, iJM’yi, meme kanserini 8 mart etkinliklerinden sonra her hafta bir konunun incelenmesi ve bilgilendirilmesi şablonu izlenerek gereken farklılık yaratılabilir.
i. Üreme Sağlığı Çalışma Kolu olarak ismimizin manasını tam anlamı ile karşılamamız gerekmektedir. Bu manada SCORA, yukarıda geçen sekonder konuların yeterliliği olsa bile, primer konu hakkında ne yazık ki zayıf kalmaktadır. Bu manada SCORA, yeterliliği olması gereken konular üzerinde daha çok çalışmalıdır. Bu kapsamda İnfertilite, Cinsel Yaşam Sorunları, Erkek ve Kadın Üreme Sistemi Kalıtımsal Sorunları gibi meselelerin de üzerine eğilmelidir. Zira ülkemizin tabusal alanlarının merkezinde olan bu konular üzerinde çalışan çok az kurum-‐kuruluş bulunmaktadır. Öyleyse TurkMSIC-‐SCORA bu alanda öncü bir kuruluş haline gelebilir. Bununla beraber Sağlık Bakanlığı ile UNFPA ile ortaklaşa projeler düzenlenerek hem alanında öncü olabilir, hem de fonlar aracılığı ile daha büyük işlere imza atabilir.
IV.
Bizler, TurkMSIC SCORA gönüllüleri olarak bir diğer sorunumuzu “reklam azlığı” olarak görmekteyiz. Yaptığımız çalışmalarda sadece yerel raporlandırmaların sonucu ile yetinmemeliyiz. Bu raporlar toplanarak bir “etkinlik sonu raporu” oluşturulmalı ve neler yaptığımız hususunda daha şeffaf olmalıyız. Ayrıca bu raporu gerek resmi sitemizde, gerek diğer STK’lar ile, gerek basınla, gerekse de ilgili devlet mercileri ile paylaşarak iş-‐dış görünürlüğümüzü arttırmamız gerekmektedir. Reklam hususundaki en önemli sıkıntı ise, kendi elimizle ve bilmeyerek yarattığımız ancak bizleri olumsuz etkileyen TurkMSIC içi reklamımızdır. SCORA en basit hali ile özgür ortamından dolayı cinsellik ve cinsellikle ilgili her konunun rahatlıkla Sayfa 4 / 5
konuşulabildiği bir yerdir. Ancak mevcut durumda dışarıdan algılanan algoritma ne yazık ki “Sadece cinsellik konuşuluyor.” olabilmektedir. İşte bu algının, bazı kişiler tarafından TurkMSIC-‐SCORA’yı elzem konular hakkında faal çalışma göstermeyi amaçlayan bir çalışma kolu olarak değil, kişilerin cinsel dürtülerini tatmin etme yeri olarak görmesine neden olduğunu üzülerek tüm dürüstlüğümüz ve samimiyetimizle bildiririz. Zira daha önce yaşanmış olayların, gerek içimizden olan bazı gönüllülerin, gerekse diğer gönüllülerimizin “dışarıya çok daha farklı şekilde anlatılması” bizlerin imajını farklı bir şekilde etkilemektedir. Kişilerin cinselliğini özgürce yaşamasını ve de cinsel hayatın bir hak olduğunu savunan kişiler olsak da durumun bu hale gelmesi-‐getirilmesi ne yazık ki görünürlüğümüzü olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, cinsellik yaşasın ya da yaşamasın, gönüllülerimizin kişisel rahatlık ve özgürlük kavramları ile kurumsal imaj kavramları arasındaki ince dengeyi koruyarak ve de bu dengeyi diğer çalışma kollarındaki gönüllülerimize anlatarak, hiç değilse, bundan sonrasında bu tarz algoritmaların oluşmasında kendi payımızın olmasının önüne geçebiliriz ve aynı zamanda TurkMSIC içinde ama SCORA dışında kendimizi daha net ifade edebiliriz. V.
SCORA ilerleyişi, bizler için topluca ve beraber yapılması gereken bir işleyiştir. Yani genel anlamda seviye farklılıkları doğal olsa da bu durum ilerleyişin önünde bir engeldir. Bu tarz anlarda, ulusal yöneticilerin ağırlığını ortaya koyması ve SCORA samimiyeti ile beraber-‐elbette ki suistimal edilmediği sürece-‐kişilerin eksikliklerini gidermesine, motivasyonunun korunmasına yardımcı olması gerekmekte ve elbette örnek bir rol-‐model olması gerekmektedir.
Değerli Gönüllülerimiz, Hepimizin isteyerek çıktığı, gönüllü olduğu bu yolda, içinde bulunduğumuz çalışma kolu ile ilgili görüşlerimiz bu şekildedir. SCORA, aradaki kopuklukları aşarak, birlik ve beraberliğin olduğu, burada yazılan çalışmaların ve ilkelerin bir arada hayata geçirildiği ortalama 6 senelik bir dönemin içine girecektir. Hedefimiz, işte bu ilkeler hususunda çalışarak daha canlı, daha dinamik ve kendini güncellemiş bir SCORA yaratmak ve yaratılmasına yardım etmektir.
Sayfa 5 / 5