Türk Tıp Öğrencileri Birliği’nden Kamuoyuna Duyuru
Sağlık çalışanlarına şiddet son yıllarda önemli ölçüde artış göstermiştir. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun Eylül 2013’te; son 1 yılda 44 binden fazla sözlü, 2 binden fazla fiziksel şiddet olayının yaşandığını açıklamıştır. Sağlık çalışanlarına uygulanan bu şiddet içerisinde hekimlere uygulanan şiddet önemli bir bölümünü oluşturmakta ve giderek artmaktadır. Bu olayların yaşanması tabiî ki sorumluların cezalandırılacağı bir adalet arayışını da öncelikli kılmaktadır. Kamuoyunun da haberlerini yakından takip ettiği Op Dr. Ersin Arslan’ın işi başındayken 17 Nisan 2012 günü bir hasta yakını tarafından öldürülmesinin ardından 604 gün geçmiş olmasına rağmen 12 Aralık 2013’teki duruşmanın da bir sonuca varamadan ertelenmiş olduğunu üzüntüyle takip etmekteyiz. Tıp öğrencileri olarak maalesef her gün ayrı bir “hekime şiddet” haberini izlediğimiz, kendi öğrenim hayatımızda da maalesef şiddete maruz kaldığımız bir dönemde insanlara şifa olmanın hayaliyle, idealist düşüncelerle tıp eğitimi almaya çalışıyoruz. Bizler 12 yıllık eğitim hayatımıza 6 yıl daha sürekli, yoğun tempolu ve zorlu bir eğitimle devam edip, sadece insanlara hizmet vermek ve mesleğimizin hakkını yerine getirmek gayesiyle adımlar atıyoruz. Sağlığın bedenen, ruhen ve sosyal olarak tam bir iyilik hali olduğunun bilincinde bir anlayışla hekimlik yolculuğuna insanlığın iyiliğine çalışacağımıza söz vererek çıkıyoruz. Hekime şiddetin artık yadsınamaz hal almasıyla, bizler de idealist hayallerimiz ile hayatın gerçekleri arasında kalmış bulunuyoruz. Gelecekte benzer olaylarla karşılaşma ihtimali ile birlikte geciken adalet nedeniyle hukuk sistemine olan güvenin azalması doğal bir hal almakta ve bu konuda yeterli adımların atılmadığını takip ediyoruz. Bizler bu korkuyla, kaygıyla hekimlik yapmayı reddediyoruz. Yaşam hakkını ortadan kaldıracak boyuta ulaşan şiddet artık hekimler açısından birinci derece mesleki risktir. Farkında olmanın yetmediği ve çözüm için sorunun temel nedenlerinin ortadan kaldırılmasının şart olduğu noktaya gelinmiştir. Tüm kurum ve kişiler bu noktada artık birlikte çaba harcamak zorundadır. Sağlık ortamındaki şiddet yalnızca sağlık çalışanlarının sorunu değil tüm toplumun ortak sorunun haline gelmiştir. Yaşananlar göstermektedir ki hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının şiddete uğraması ile birlikte sağlık hizmetlerinde önemli birçok aksaklıklar, olumsuzluklar ortaya çıkmakta hatta bazen sağlık hizmetini durdurmaktadır. Geleceğin hekimleri olarak hekime şiddetin her geçen gün arttığı, yasaların yetersizliği ve tam olarak uygulanamamasından dolayı mesleğe atılmadan önceki bu dönemde dahi oldukça endişeliyiz. Bu konuda yetkililerin; şiddet olaylarının kesin çözümüne yönelik adımlar atmasını ve başta 14 Ocak 2014’te gerçekleşecek Op. Dr. Ersin Arslan davası olmak üzere tüm davaların adaletle sonuçlandırılmasını beklediğimizi ve sürecin yakından takipçisi olacağımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Türk Tıp Öğrencileri Birliği www.turkmsic.net