ONİKİNCİ BÖLÜM Yabancı Bilim Adamları ve Ermeni Vatandaşlarımız Ne Diyor? BİR: Sayın Av. KEGAM KARABETYAN'ı Dinleyelim. ""'
" . . . , Ankara'dan gelen değerli konuklarımıza ve siz sayın değerli meslekıaşlarıma, misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Yeni yılınızı kurluyorum. Yeni yılın ülkemize ve aziz Türk Millerine ve dünya uluslarına barışa vesile olmasını diliyorum ... Ben Kasramonu'da doğdum. İlkokulu, Ortaokulu ve liseyi burada okudum. inanın Ermeni olduğumu hiçbir gün anlamadım. Türk Milleri çok hoşgörülü bir miller. 1 000 seneye yakın birlikre yaşamışız. Bizim paskalyamız veya yılbaşımız olduğu zaman bir Km. aşağıdaki Müslüman köyünden hemşerilerimiz kalkar bize gelirler. Hava iyi ise kiiy meydanına sofra kurarız, birlikce yemek yeriz. Ramazan ve Kurban Bayramlarında da Müslümanlar gibi bayramlıklarımızı giyer, büyüklerimiz önde biz arkada ailece Müs lüman hemşerilerimizin köyüne gideriz. Bayramını kurlarrz. Biz birbirimizin ekmeğini yemiş, suyunu içmiş iki kardeş mil/eriz. Ben böyle güzellikler içinde büyüdüm. Bu ülkede yaşamakcan gurur duyuyorum. Dev/erime yürekren bağlı bir Türk vatandaşıyım. Türkiye Ermenisiyim. Anayasamızın 66. maddesine göre de bir Türküm. Bunu ifade etmekıen de gurur ve mutluluk duyuyorum " dedikten sonra Sayın Karabetyan Enneniler kimdir, nereden gelmiştir aynntılı bilgi veri yor. Osmanlı Devleti içinde Ennenilerin her mevki ve makamda bulunduğunu ve hiçbir ayrıcalıkla karşılaşmadan bin yıl huzur içinde yaşadığını anlatıyor. Tehcir olayına gelin ce olayı şöyle özetliyor.
"Şimdi tehcir yasasına geliyorum. Maalesefdevletin iç ve dış güvenliğinin zorlaştığı bir dönemde dış güçlerin de etkisiyle, doğuda Ruslar, Güneyde Fransızlar, tsıanbul 'da İngilizler, Osmanlı İmp. ğunu parçalamak için bazı bölgelerde Ermenileri ikna eıme_vi başarmışlardır. Doğuda Ruslar Ermenilere Rus asker elbisesi giydirmiş, güneyde Fran sızlar Ermenilere Fransız asker elbisesi giydirmiş ve Ermenileri maşa olarak, basamak olarak kullanmışlar ve üzülerek ifade etmek isriyorum, Osmanlı İmparatorluğunu par çalamaya muvaffak olmuşlardır. Ancak biz 1000 senedir beraber yaşıyoruz, ebediyete kadar da beraber yaşayacağız. Bunu kimse aklından çıkarmasın. Bu, bizim bu vatana ve bu bayrağa olan bağlılığımızdır. Bu tehcir yasası, 27 Mayıs 1915 de kabul edilen üç maddelik bir yasadır. Şimdi ben bir hukukçuyum. Doğruyu söylemek görevim. Bir devletin iç ve dış güvenliği tehlikeye düşüğü zaman, meclisinde bazı tedbir kanunlan çıkarabilir ve uygulayabilir. Bu onun en doğal hakkı ve görevidir. Şimdi bu yasanın uygulaması ile yollarda çocuklar ölmüş, "'Celal ÜLGEN/Coşkun ONGUN- Enneni İddialan ve Tarihi Gerçekler - İstanbul Barosu Yayınlar Panel Notlan-2009-
1
113