DP_1

Page 44

yeni dalgasal yükseliş dönemine yanıt verecek bir tarihsel inisiyatif ve ataklık, programımızda, örgütlenmemizde, strateji ve taktiğimizde, proletaryanın her savaşçısının bilincinde ve ruhunda -yaşanmış yenilgilerin, durgunlukların ezik, sinik, savunmacı, direnmeci, eleştirellikle, lafazanlıkla sınırlı düşünce ve psikolojisinden kurtulmuş olarak- yer etmelidir. 21. yüzyıl sosyalizmindir, gelecek komünizmindir. Bugünkü çalışmanın sorun ve güçlükleri ne olursa olsun bunun bilinci ve özgüveniyle dolu kapitalizme meydan okuyan komünistler olmalıyız.

zayıflığı proleter sınıf ve devrim savaşının geliştirilmesinin başlı başına nesnel engelidir. Ve bu engel yeni tipte bir parti örgütlenmesiyle, program, strateji, örgütlenme ve politikalar, önderlik ve kadro yapısıyla, koşulu öncekinden devrimci bir kopuş olan köklü bir sıçrama ve dönüşümle aşılmadıkça proletarya mücadelesinin gelişiminden ve bir proletarya devriminden söz edilemez. Çözüm gerektiren bir numaralı sorun budur. Devrimci proletaryanın strateji ve taktiği, reformist kuyrukçu kendiliğindencilikten de, sürekli ve abartılı devrimci durum tespitleri yapan, hareketin gelişim düzeyindeki farklılıkları çözmeye uzak sol kendiliğindencilikten de ayrıdır. Her ikisini de proletaryayı devrimci sınıf olarak örgütlemenin önündeki engeller olarak görür. Sistemdeki gelişim eşitsizlik ve dengesizliklerindeki artış, çok daha büyük ölçekli krizlerin yaratacağı yıkım ve sarsıntılarla, sınıf mücadelerinin gelişimiyle ortaya çıkacak ve bir iki ülkeyle de sınırlı kalmayacak devrimci durumlar, bunlara uygun bir strateji ve taktiği, örgütsel konumlanış ve güç mevzilendirmesini, hazırlanmayı ve en başta da bu yönde bir gelecek bilincini oluşturmayı gerektiriyor. Bu bilinç, proletarya devriminin yeni koşullarına ve proletarya devrimlerinin

Felsefede sıçrama Felsefi düşünüşümüzde de bir sıçrama zorunludur. Burjuvazi, kapitalist küreselleşmeye uygun yeni bir dünya kavrayışı oluşturabilmek için pozitivizmine diyalektik ögeler ekledi. Pragmatizmi post modernizmle birleştirdi. Bunları, siyasetin örgütlenmesinden toplumun örgütlenmesine düşünüş ve hareketinin felsefi temeli haline getirdi. Dinsel idealizmi, tutuculuğu, eklektizmi, belirsizliği yüceltti. Düşünceyi bunlarla yeniden yoğurdu. Komünistler ve bilimsel sosyalizmden etkilenen diğer devrimciler ise, diyalektik materyalizmden olguculuğa ve metafizik yöntem80

lere, maocu basit çelişki kavrayışına doğru gerilediler. Hem diyalektik materyalizmden, hem tarihsel materyalizmden uzaklaşıldı. Siyasal devrimciliğin felsefi dayanağı da, dar deneycilik, olguculuk, basit çelişki kavrayışı, neden sonuç ilişkilerinin etki-tepki darlığı içerisinde kurulması oldu.

birbirleriyle olan etkileşim ve yer değişimleriyle ve gelişme yönünden kavrayacak, sıçrama potansiyellerini görecek bir süreç kavrayışı ve güçleri gerektiğinde hızla bir yönden bir başka yöne, bir durumdan bir başka duruma geçirtebilecek dinamik bir önderliği, dinamik bir kadro yapısını ve yapısal bir örgütsel esnekliğe sahip olmayı gerektirir. Diyalektik ve tarihsel materyalizmde başlattığımız sıçramayı derinleştirmeliyiz.

Bugünü kavramak ve dönüştürmek için diyalektik materyalizmimiz çok daha fazla diyalektik, tarihsel materyalizmimiz çok daha fazla tarihsel olmak zorundadır. Ekonomik olanla siyasal olanın, siyasal olanla toplumsal olanın, toplumsal olanla kültürel olanın, alt yapıyla üst yapının, objektif alanla subjektif alanın, madde ile bilincin, öncü ile kitle ilişkisinin, önderlik kadrolar ilişkisinin, iç siyasetle dış siyasetin, parçayla bütünün, özelle genelin, her birinin diğeriyle daha geçirgen ve içiçe geçişli ve karşılıklı etkiyi içeren ilişkilerinin kavranması, farklı alan ve düzeyler arasındaki ilişkilerin kuruluşu, yeni bir süreç kavrayışına çıkmak, strateji ve taktiğin yeni bir ilişkilendirilişini gerçekleştirmek, sosyalist inşanın sorunlarına yeni bir bakış geliştirebilmek, felsefi alanda da bir sıçramayı, temelinde bunun yer alacağı bir zihniyet dönüşümünü gerektiriyor. Bu; dönem, kesit, an ögelerini ayrı ayrı ve içiçe alabilecek bir zaman kavrayışı, çelişkileri dinamik olarak

Proletarya devriminin derinleşen sosyalist karakteri Proletarya devrimi siyasal sınıfsal bir devrim olduğu gibi ekonomik, toplumsal, kültürel bir devrimdir de. Proletarya sadece siyasal iktidarı devralmakla yetinmeden varolan kapitalist ekonomik, siyasal, toplumsal, kültürel ilişkiler sistemini yıkıp parçalayarak yerine yeni ve daha yüksek bir toplumu, sosyalizmi kuracak ve en baştan içerimine almaya başlayacağı komünist toplumsal ilişkiler sistemine doğru geliştirecektir. Bunun en özlü tanımı, üretim araçlarının kapitalist özel mülkiyet, iş gücünün meta olmaktan çıkması ve genel olarak meta egemenlik sisteminin sona erdirilmesi ve bu sayılanlar üzerinden yükselen ve burjuvazinin sınıf egemenliğinin araçları olan toplumsal, siyasal 81


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.