1985 10

Page 1


20

bet覺

boyl am

TORK HAVAYOLlARI TURKISH AIRLINES K

D

50

5覺oo

u

e

e

ll

z

y


G r;r

ı::

"'

"

AIRBUS

OC-10/10

OASH • 7

F-28

OC-9

19.958 kg.

24.483 kg.

48.989 kg .

86.409

142.000 kg .

195.048 kg.

4536 kg.

7620 kg.

11.180 kg.

24.688

43 .450 kg .

66.138 kg.

(Englne Thrust)

1120 s hp

9850 lb.

14.500 lb.

15.500 lb.

50.000 lb.

39.000 lb.

Azami Menzil (Maximum Range)

2220 km.

1887 km.

2405 km.

3518 km.

5580 kg .

5550 km.

Azami Uçu' Tavanı (Ma•imum CeUing)

25.000 " ·

35.000 " ·

35.000 " ·

42000 " ·

440 km/h

825 km/h

870 km/h

900 km/h

929 kmlh

980 km/h

370 km/h

630 km/h

796 km/h

862 km/h

662 km/h

875 km/h

so

65

11111 15

167

210

345

A..J10

Azıımi Kalkı, Al)~ıl)

(Marlmum Take of Welghl)

~

Yakıt

Kapasitesi

(Fuel CapacHy) Motor GOcQ

41 .000 " ·

42000 ll.

Azami SUrat

(Maximum Speed) Normal Seyir SUrall

(Nonnal Cruise Speed) Kolluk Adedi (Saallng Capaclly)

Not: Flloda

-

ayrıca

2 adet B - 707 - 320 Kargo

uçeOı vardır.

TARIFELI UÇUŞLAR (Scheduled Flights) ÖZEL INDIRIMLllşçi SEFERLERI (Charter Flights)

2000 rı

' r n

4070

N ••04 -~

zıı.o

i


Mari~ oro tOO 's


İÇİNDEKİLERICONTENTS

Ekim/October'85 Yıl: 3 Sayı: 30

Türk Hava Yol/art Adma Sahibi (Publisher) Yılmaz Oral Yaz1 Işleri Müdürü (Managing Editor) Uçal Dalgıç Genel Yaym Damşmam (Consultant Editar in Chief) Koray Güney · Yaym Kurulu (Publishing Board) Emre Betln, Engin Öktemer. Çetin Özbey, Tuncer Gürsel Yurtiçi Haberler (News From Home) Türk Haberler Ajansı, A.A YurtdiŞI Haberler (News From Ajansı, Camera Press,

Abroad)

ABC

Med/a Press, Image Press, Shotting Star Foto{Jraf (Photography) Nihat Gömleksiz, Sedat Tuna, Şemsi Güner THY Reklam Müdürlüğü Arşiv/ Grafik (Graphists) Genajans 1 Ilgi A.Ş. 1 Duygu Tamer Yap1m (Edited By) ilgi Tanıtım ve Çevre Ilişkileri A.Ş.!Istanbul Tel: 143 80 85- 86 Reklam Yönetmenli{Ji (Advertising Representative) Cengiz Yalvaç Cenajans Reklamcılık A .Ş. Sok. 19, Taksim/Turkey Tel: 145 07 66 - 145 46 90 0/zgi (Type Setting) Genajans Reklamcılık

Osmanlı

A.Ş.

Renk Ayrtml, Filmler ve Bask1 (Colour Seperation, Filmed and Printed by) Cem Ofset Matbaacılık San. A.Ş. Istanbul- Turkey Tel: 579 43 13 Yönetim Yeri (Head Office). Türk Hava Yolları Halkla Ilişkiler Başkanlığı

Cumhuriyet Caddesi 199 - 201

Elmadağ 1 /st. 1 Turkey Tel: 140 21 59

Ayın

Haberleri ............................................................................2 THY'den Haberler ......................................................................4 News From THY ........................................................................6 istanbul The First Time Ever ..................................................... 8 Cumhuriyet Bayram;. .............................................................9-1 O Alexanders Sarcophagus ......................................................... 13 Edirne ... .. ............................ ...... ..................................... 15-16-17 Osmanlı Devrinde Türk Kültür ve Mim;:ırisi......... ............. 18 Geleneksel Yapı Sanatımız ................................................. 19-20 Ayasofya'daki Dünkü istanbul. ................................................. 22 Food Fit For Gourmets. . ................................................ 24-25-26 Mançıallar ....................................................................... ... .. 30-31 Kütahya Cinileri.......... ........................ .... .... ... .............. 32-33 Turkish Braziers .................................................................. 34-35 Hotels in Turkey ....... ............. ....... ....... .. ..... ... ............. .... .... .. ... 37 ~m asya Kap u Ağası Medresesi .................. ............................ 38 l.~hakpaşa Sarayı. .................. ................... ... ... ...... ... ............ 40-41 O ncü Türk Resminden Kesit.. .................................................. 42 Flashdance' in Golge Dansçısı ................................................. .44 Uçma Tutkusu................................................................. 45 · Alacadoğanları Kurtarma Operasyonu ................................ .46-4 7 Uçak mı, Motosiklet mi Kullanıyor? ......................................... .48 Kadın .................................................................................. ..... 50 Hikaye ..................................................................................... 52 Eğlencelik ................................................................................ 53 THY Büro ve Acenteleri ..............................................,.. ........... 55


2

AYlN HABERLERI!NEWS OF THE MONTH

Türkiye iş Bankasa Çocuk Sinemasa Baslada ... ' ürkiye i ş Bankası Çocuk Sineması bu ay baş lad ı. Çocuk Si n eması , Ankara , Istanbul, izmir ilieri başta olmak üzere Anadolu 'nun il ve ilçe leri nde gösterilecek. Türkiye iş Ba n kas ı , bu yı l Çocuk Sinemas ı' n da gösterilmek üzere, yurt dış ı ndan her biri , 1 .5 saatlik , iki konulu çizgi film getirtti. Filmierin dublaj ı yapılırken şarkı l ar da özel olarak türkçeleşt i rildi. " Kahraman Şövalye Rob in Hood " isiml i film , 15. yüzyılda ingiltere 'de yaşamış bir halk kahramanını konu a lı yo r. Walt Disney masallarından olan " Cesur P re n s-T aşa Sapianan Kılıç " filmi ise Ortaçağ ingiltere 'sindeki Kral Arthur efsanesini an l atıyor . Türkiye 'de ilk gösterime girecek bu fil mlerle birl ikte geçen yıl gösterilen , " Sihirli Lamba" ve " Tenten " filmlerinin gösteri mine de devam edilecek . · Türkiye i ş Bankası ' nın "Çocuk Sineması " ndan başka , çocuklar için her ay yayın l a ­ d ı ğ ı " Kumbara Dergisi " de büyük ilgi görüyor.

T

Kültür ve Turizm Bakanliğı Uluslararası

Asya Avrupa Sanat Bienali Düzenleniyor

Kahraman ~~"''e 'Robin H~c:ı,~ K

Turkish Ministry of Culture and Tourism Organises an International Europe and Asia Biennial Art Exhibition

The

objective of the planned Biennial Art Exhibition is to illu strate im portant trends in the plastic arts , by providing an opport un ity for the joint exhibition of the works of artists in man y countries who have made a con tribution to the development of modern art. Besides allording an opportunity to compare th e work of dillere nt artists from dillereni nations, m inistry ollicials said that the unifying language of art would co ntribute to th e creation of an env ironment wh ich fostered the princip les of friendshi p and peace between world cou ntries. Scheduled to be held from 2 May to 30 June 1986 the first Bienn ial Art Exhibition will consist of tour sections devoted to painti ngs, sculptu re , original printing and ceramics respectively . The expiry date for applications from participatnts is 15 February 1986. Several awards will be given to selected works in each of the tour sections . These are the Atatü rk Art Award , granted by the Presidential Office, the Friendship and and Peace Award granted by the Prime Minister's Office, the As ia and Europe Art Award granted by the M in istry of Culture and Tourism , and the Osman Hamdi Art Award granted by th e Ankara Museum of Art and Sculpture. The winning exhibits will be selected by an international jury of members from the participating countries.

ilk Kez Yunanlllann Değil, Türklerin Uçtuğunu Dünyaya Kanatlamak istiyor Almanya'da halen 15 dolay ı nda Türk vaurbetçi işç i Şirzat Özder, dünyaya ilk ' tandaşın ı n dauçma meraklısı olduğunu , bu uçan insan ı n Yunanlılar değ i l , Türk olgurbetçileri bir araya toplayarak , ülkemizdu ğ unu kanı tla m ak için, her ay Avrupa sede, uluslararası bir yarışma düzenlemek ism alarınd a ay yı Id ızlı uçurtmas ı y l a çeşitli yarışm alara katılıyor . tediğini kaydeden Özder, " Avrupa'da kulAvrupa'da halen ilk uçan insanın bir Yulanılan bu uçurtmalar yakında bize gelecekna nlı olarak ta n ıt ı lmak istend i ğini söyleyen tir . Bu sporun Türk vatandaşlarına sevdiril· gu rbetçi Şirzat Özder, Avrupalllara ilk uçan mesi ve benimsetilmesi gerekir. Ulu önder i n sa nı n Tü rk Hazerten Ahmet Çelebi olduAtatü rk (istikbal göklerdedir) demiş . Öndeğ u nu kabul ettirmek için uğraş verdiğini rimizin sözünü unutmamalıyız " dedi. bildird i. Gurbetçi Şirzat Özder, izn ini geçirmek U lu slarara s ı uç u ş sertifikası da bulunan için her yıl geldiği ülkemizde, çeşitli bölgegurbetçi Şirzat Ozder, uçurtmasına ay yı l ­ lerde uçarak bu sporun yapılacağını anlatdı z i! bayrak takarak Avrupa'daki tüm yarış­ maya çalışıyor . malara katı lıyo r .

G

.

ültü r ve Turizm Bakanlığ ı' nca , uluslararası Asya Avrupa Sanat Bienali düzenleniyor. Iki y ı ld a bir yapılması kararlaştırılan bienal 'in am a cı , plastik sanatlar alanındaki önemli eğilimleri çağdaş sanatın ge l işme ­ sine k atk ıd a bulunan ülkeler ve sanatçıla ­ rın eserlerini birarada sergile me, karşı l aş­ tırma olanağı sağlamak , sanatın birleştiric i

diliyle de dünya ülkeleri arasındaki dostluk ve barış ilkelerine bağlı bir ortam oluşt u r m ak olarak açıkla n dı. 2 Mayı s ve 30 Haziran 1986 tarihleri arasında gerçekleşt i rilecek bienal , resim, heyke l, özgün baskı ve seramik olmak üzere dört böl ümden o l uş uy or . Son başvuru tarihi 15 Şubat olarak belirlenen bienal, sonu nda her.dalda Cumhurbaş k anlığı " Atatürk Sanat Od ülü " Baş b akanl ı k " Dostluk ve Barış Ödülü " Kültür ye Turizm Bakan l ığı " As ya Avrupa Sanat Odülü " Ankara Resim ve ljeykel Müzesi " Osman Harndi Sanat Odülü " verilecek . Ödülleri bienal 'e kat ı laca k ülkelerin üyelerinden oluşan u l uslararas ı bir seçici kurul belirleyecek .

A Turkish Hang - Gliding Enthusiast guest worker in Germany, SirA Turk.ish zat Ozder, participates in various hang gliding contests in Europe with a glider em blazoned with the Turkish star and crescent sym~oi.As he soars thourgh European skies , Ozder is not only sati sfying a personal enthusiasm but at the same time promoting his claim that the first man to fly was a Turk . " 1endeavour to convince Europeans that the first successful flight by man was that of Hazerefen Ahmet Celebi ," declares Özder, who adds that there are about fifteen Turk ish

hang - g liding

enthusiasts

in

Germany. Halder of an international hang - gliding certificate , it is Ozder's arnbitian to organise an international hang - gliding cantest in Turkey with the help of other Turkish enthusiasts. " 1 hope that these kites will soan be introduced into Turkey. The sport of hang-g liding should be fostered in our country. We must not forget the words of our great leader Atatürk that 'The future lies in the skies '." Every _year, during his annual holiday in Turkey, Ozder gives hang - gliding demonstrations in various regions of the country to arause interest in the sport. He has called upon all Turkish hang - gliders living abroad to get in touch with him in connection with the first international hang-gliding competition to be organised in Turkey.


~----YURT DlŞlNDA----____,

~

t~i ..

olarak

._, .., - ....,.,, ~= ,

~

, - ,,. ; "' -

~-

• r...

yaptığınız çalışmalardan sağladığınız tasarrufları

-

~

t-ı.,,.~

,

BANKAMIZ nezdinde

açtıracağınız

"Kredi Mektuplu

Döviz Tevdiat Hesabında''

döviz olarak biriktirebilirsiniz --...ıl!!!~--- Bu hesaplar size-- - - - -vergi ve masraf en yüksek gelirini, alınmaksızın

ıstediğiniz

anda

hesabınızdan

döviı;

döviz çekebilmenizi,

hesabın açılışı , işleyişi ve sa~ l adı~ ı yararlar h akk ında daha geniş bilgiler aşağ ıdak i adreslerden

Bu

temin edilebilir. TEMSILCILIKLERIMIZ ALMANYA !SVIÇRE FRAN KF URT TEMSILC ILl GI Baseler Sir . 37/V II 6000

F ra nk furt /Maın

DElJTSCHLAND Tel. 1069 ı 23 90 91 · 99 1069 1 23 91 00

INGILTERE

ZCR IH TEMSILCILlG I Clariden Sır So 36 8002 Zurich SU ISSE Tel 202 83 45

AME RIKA

HOLLANDA

LONDRA TEMSILCILlGI

ROTTF.RDAM TDISILC I!.IGI

Rep resı· nı aıı.-e Of!ıt·ı· 42145 :'lı•w . H r oad Sır

Sı ·hiedanısı• \'ı•st 521 B 301 ı lx· Hotlı'rdam

London EC 2 M INJ Ei\GLA:\Il Tl'l 1011 628 31 95 101 1 628 :1196 ıo ı 1 628 08 96

BOROLARlMlZ

II OLLA:>ill 10101 14 64 88 10101 14 62 79

Tı•l

Tı•lı•x

Ronırr - :\L- 2414 :1

'it:WYORK TD1SILCILIGI 821 ı · nıtı>d :\aııons Plaza :\e11 York:\ Y 10017 CS.-\ Tı· l

12121 682 87 li 12121 682 87 IR

BERLI N

Dü SSELDORF

STUTTGART

Europa Center 16 o G ıooo &•rlin :ıo DErTSCHLAND Tı•l tOJOI 261 11 93

Graf·Adolf·Strasse 45 -1000 Düsseldo rf 1 DErTSCHLAND Tl'l ~ltlll ı 38 20 61

Sı: hu l Strasse 12 A 7000 Stuttgarı ı

HAMBURG Sıeındamm

49 2000 Hamburg ı DEl 'TSC HLA:'\D Tı~ 10401 24 03 84 10401 24 57 65

DECTSCHLAND ıo1ııı 29 sı ı5

Tı· ı

HANNOVER

MUNCHEN

Luisrn Str 4 3000 Hanno.-er ı DErTSCHLANil Tel ıo5ı ı 1 :12 61 05 1051 ı 1 3261 06

Karl Strasse 43 Laden 1005 8000 M!Ine·hen 2 DErTSCHLAND Tel 10891 59 84 58 10891 59 84 59


4

THY'DEN HABERLER

1985 1 1986 KI Ş TARiFESi Yollarının 27 Eki m 1985- 29 aras ı nda geçerli olaKı şTar i fesi bel irlendi.Bu konuda bir açık l ama yapan Gene l Müdür Ticari Ya rdımc ı sı Osman Ural, şunları söyledi: - 1985 Yaz döneminde Airbus uçağı tahsis edilen Londra ve Cidde sektörlerinde baş­ l atı l an First Class uygulaması 1985 1 1986 K ı ş Tarifes inde de sürdürülmekted ir.

ürk Hava T Mart 1986 tarihleri cak1985 /1986

Birçok hatta sefer aded i art ı rılan ve yeni sektö rl er ihdas ed il en 1985 1 1986 kış tarifesin in bir önceki kış dönemine göre fark l ı­ l ı kları aşağ ı da şek i lde dir :

TARiFELi iÇ HATLAR: - Istanbul - Dalaman ve istanbu l -·Kayseri aras ı nda doğ r udan seferler planlanmış , - Ankara- izmir ve Ankara - Adana arasın­ da hafta içi gün lerinde yeni seferler ihdas edi l miş ,

- istanbul - Adana seferleri haftada 8'den 13'e, Adana- istanbul 8'den 12'ye - istanbul - Antalya - istanbul hergün uygulanmak üzere 4'den ?'ye - Samsun seferleri 4'den 5'e ç ı karı lmış , - istanbul - Ankara aras ı nda hergün 8- 1O adet sefer istanbul - izmir arasında ise hergün 4 -5 adetseferp l an l an ı rken saat ve kapasiteleri muhafaza edilmişt i r .

Kaptan Pilot Enver Türker Emekli Oldu

TARiFELi DIŞ HATLAR: - istanbul - Amman , Istanbul - Dahran , izmir- Köln , An kara- Bağdat arasında yeni hatlar ihdas edilmiş , - istanbul- Londra sefer adedi 4'den 5'e, Am man , Dahran 1 'den 2 ' ye istanbul Roma 4'den 5'e, istanbul - Atina 4' den 5'e, istanbul - Paris 3'den 4'e , istanbu l Tahran 1'den 2'ye, istanbul -Trablus 5'den 6' ya çıkar ı lmıştır . ·

Yolları ' nın kıdemli kaptan pi lotlarından Enver Türker, Yeşilköy Pilot-

ürk Hava

T lar Gerniyeti'nde düzenlenen bir törenle

emekliye ayrıldı. Törende , kaptan pilot Tü rker'e bir şilt veren Türk Hava Yolları Genel Müdürü Yılmaz Oral, daha sonra yaptığı konuşmada, THY 'na ve rdiğ i hizmetlerden dolayı Enver Türker'e teşekkür etti.

iŞÇi ÇARTER SEFERLERi:

UÇAK içi MÜZiK VAYINI iLGi TOPLUYOR ürk Hava T Airbus maya

Yolları ,

bu yıl setere koyduğu müzik yayını yap-

uçakları nda ,

başladı.

THY AL TlN PLAKET ALDI

.

Ticaret Odası 'nda düzenlenen bir tören1stanbul le 1984 vergi mükelleflerine al-

y ılını n başarılı tın . gümüş ve bronz plaketler verildi . Maliye ve Gümrük Ba kanı Ku rtcebe Alp Timucın · ın de bulunduğu ödül töreninde . Türk Hava Yolları 5. 068.359.598 TL. kurumlar verg ı sı ıle altın pıaket a ld ı. THY 'nin ödü lü Genel Müdür Yıl­

maz Oral 'a verild i.

Yedi kanaldan batı ve Türk müziği olarak yapılan uçak içi müzik yayını bQ.Yük ilgi topladı. Mü zikleri Sezen Cumhur ünal tarafın­ dan hazırlanan uçak içi yayının , önümüzdeki aylarda diğer uçaklarda da uygulanacağı belirtild i. üstte, Sezen Cumhur Önal , geçenlerde istanbul 'a gelen E. Kitt ile birlikte görülüyor.

Federal Almanya ' n ı n Düsse ldorf, Stuttgart, Hannaver ve Nürnberg şehirlerine yap ıl an işçi vatandaşlarımı zın seyahatine yöneli k özel i şçi seferlerine 1985 1 1986 kış döneminde de devam edilirken Ankara Stuttgart seferleri pe rşe mbe ' den cuma gününe alınmış , Cuma günleri Hannaver Ankara doğrudan sefer planlanmış t ır . . Bu arada tarifeli dış hat statüsüne geçilen Köln ve Hamburg seferlerine işç i vatandaşlarımızın özel i şç i seferlerinde olduğu gibi her zamanki koşu ll arda seyahatleri mümkündür. Diğer taraftan Kuzey Kı brıs Türk Cumhuriyeti 'ne Türk Hava Yolları ve K ı brıs Türk Hava Yollarınca yapılan seferlerd e art ı ş­ lar sağlanmıştır . 40 ton kargo kapasiteli B - 707 kargo uçakları ile Frankfurt ve Cidde 'ye uygulanmakta olan tarife li karg o seferlerine 1985 1 1986 kış döneminde de devam edilecektir.


EGE (Aegean) is in our name. When money is on the agenda, think Aegean. That's where money was invented by the Lydians 2500 years ago. Lydian keen sense of trade changed the way people did business. This fıne tradition is now cherished

in Turkey by Egebank, established in 1927 in Aegean. Represented throughout the world by 279 distinguished banks, Egebank serves just the way one would expect from an experienced bank

S EGEBANK

GJill mi11tacl dwiııg tlll' period of CI1X'St ıs, KiııK oj Lydia. Furtpı ırıs of /imı lmll/ıllnısım ı.

and

8.20 Km.

Eg•bartlı A. Ş.

HetKI Olffc• Ind

lnt.,.,.tlorıal

DWislon:

Cumhı.mret Bulvarı

67_ /zmrr , Turkey

Ptıone

( 51 • 75039C

ıo

lw<Js }f51 ) 146239 T&le" 52"20 (aegbm tr)-52807 (begbm tr}

Branctıeı Delllltf1 In International B•nlrlng: • Um•r Mam Br ane lı Cumhurıyet But_.a, 67 lzm" TıHitey Ptıone (51 J 253950 (5 lmes} Tetıu 52669 (egbl<ı tr } • ıstallbul Brancfı Cumrıurıyet Cad 30. Harbıye Istanbul_ Turlıty Pho,. (1 J !484136 Teler 22782 (egbn tr} • 8iJhÇei al)f Btanct, Istanbul Vat.ıl Han Solıalı. 10. Emınonu Istanbul. Turluty PhoM l l J 5206050 Tete• 23662 / ebOiı tr) • Arılıara Branch SSK Rarır Testslerı. Z rya Golı.alp Cad ı Çarşı 17 9 K ı zılay An lı ara Tur lı ey Phone ( 41 J 334178·334179 Te/e r 43136 (egoa /r J • Mersm Brancrı Ur ay Caddesı 15 Mersın. Turkey Phone 1741 ) 21580 Te/N 67188 rebgm Ir ) • Adana Br ane rı Kuru Kopru Mah Zıya Paşa Bul Adana Tur~< ey Phone ( 7II J 10714 10716 Teleır 62328 tebad tr J

Oth•r

• Bursa Brancrı lnonu Caddası 117. Bursa Turlı:oy Phone ( 241 J 27924 · 21836 l;nm Antalya Banaırma Denır/ı D • y<trb,ılw fiatı() Gat ıantep Karşıyaka

(l,.nctı. a: A.lıflrsat A laşehrr Alsaııca~

Teleıı

37768 / egbu If/

ıurm Kayserı

Konya

Manısa Narıırı. Odemış Salırı/ı

Turgutlu


6

NEWS FROM THY

1985 1 1986 Winter Timetable urkish Airlines winter timetable, which T will be valid from 27 October 1985 to 29 March 1986 is now finalised. Assistant General Manager for Trade , Osman Ural , issued the fallawing statement on the subject ; "The first class service introduced on Airbus flights on the London and Jiddah routes in the 1985 summer season will be continuedin the 19851 1986 winter schedule ." The new winter timetabi e includes increased frequency of flights on many routes , as well as same entirely new rouies . lnnovations in the winter timetable are as follows : SCHEDULED DOMESTIC ROUTES - Direct flights on the Istanbul - Dalaman and Istanbul - Kayseri routes . - New week- day flights between Ankara and 覺zmir and Ankara and Adana . - Weekly Istanbul - Adana flights have been increased from 8 to 13, and Adana -

Istanbul flights from 8 to 12. - Daily return flights between Istanbul and Antalya have been increased from 4 to 7. - Flights, to Samsun have been increased from 4 to 5. - There will be 8 - 1O flights daily between Istanbul and Ankara, and 4 - 5 flig hts daily between Istanbul and 覺zmir. Flight times and passenger capacity re main constant. SCHEDULED INTERNATIONAL FLIGHTS - New flights have been introduced on the fa llawing routes: Istanbul - Amman , Istanbul - Dahran , 覺zmir- Cologne , and Ankara - Baghdad . - Istanbul - London fliqhts have been increased from 4 to 5,Amman and Da h ran flights from 1 to 2, Istanbul -Rame from 4 - 5 Istanbul -Athens from 4 to 5,1stanbul - Paris from 3 to 4, Istanbul - Tahran from 1 to 2, and Istanbul - Tripali from 5 to 6.

CHARTER FLIGHTS FOR WORKERS Special charter flights for Turkish workers in Germany are slightly changed in the winter timetable . Ankara- Stuttgart flights are now scheduled for Fridays instead of Thursdays, and there is a new direct flight between Ankara and Hannaver on Fridays. Otherwise flights to Dusseldorf, Stuttgart, Hannaver and Nurnberg remain as they are at present. Meanwhile flights to Cologne and Hamburg have become scheduled international flights, although workers may stili use them at the same reduced rates. Capacity increases have been made on fl ights to the Turkish Republic of Northern Cyprus by both Turkish Airlines and Cypri ot Turkish Airlines . Scheduled cargo flights by 40- ton capacity B - 707 air freighters to Frankf~rt and Jiddah will continue throughout the winter.


ııve ın

ceylankent

-the paradise of yalovaand feel the terrific beauty and spirit of venice

We are bu1ld1ng a vacat1on vlllage, 1n wh1ch, poss1ble to get the sun and the sea together • Luxurious villas, apartınents • Swiınıning pools • Tennis courts • Shopping centers • Cafeteria • Restaurant • Closed system video and game rooıns • Autoınatical telephone system • We are building a vacation paradise just !ike in your dreams! We offer gondol tours in the canals within the city, that you could feci the incredible beauty of VENICE! For a vacation which you desire!

ceylankent- parad1se 1n the world fıırther information Ya lova- Karamürse l Highway IR kııısı Tel: ( 1931) 4033-4034 4035

For


. By: Petra Kom

To

say that I fell in love with Istanbul would be too bana!, too srnooth a cliche, and alsa it would not deseribe properly my relationship with that arnazing metropolis, as it developedover the ten enchanted days I spent there. lt all started at the beginning, as indeed most things do. Our departure from Cologne was delayed, due to the Iate arrival of the inearning aircraft. Who cares? A pale German sun was unsucoessfully fighting for a glimpse through those grey clouds which had been hiding the sky ever since we arrived, or so at least it seemed. Then we were off, into the bright blue yonder. We, that is the group from "Westfalisches Landestheater", the regional theatre for North Rhine Westfalia , were Herberi Hauck the director - general, Martin Burkert the dramalk advisor and script editor, and Ruth Kopatı the wardrobe supervisor. The producer Rüdiger Kuhlbrodt would lly to Istanbul from Rome, and the light and sound man Horst Wohlbauer would arrive by car from his Greek holiday. And I. a freelance joumalist, went along to teli the tale. The theatre had been invited to show their play "Sevdican' · in the Turkish and the German version at the f estival in july. W ith Turkish Airlines we enjoyed a pleasant llight, with good food, exeelieni service by the charming stewardesses and friendly dıa ts with Turkish fellow passengers who were mostly going home on holiday. At long last there were no clouds and beneath us the . Marmara Sea shimmering in the evening sunshine with Istanbul· appearing on the horizon "You think that is bea utifi.ıl." said the young Turk in fron t of me excitedly. "Can you imagine what we feel when we see that?" Istanbul showed itself open and friendly and immediately displayed some of its beauty during the drive from the airport across Atatürk Bridge to the splendid Hotel -Etap Istanbul in Beyoglu. which_presented us with an unforgettable view of the Golden Hom and far across to the Marmara Sea. This is one point which makes Istanbul so special. its unique location, surraunded by three seas, offering the visitor on foot. riding in a car, or in a boat out on the Bosporus the mo5t diverse views of itself: not always pretty bul farever interesting, at all times of day or night. And what struck me in particular, was that the real Istanbul. many - faceted and many - coloured. was so much more impressive and also lovable than any photo or film could have conveyed.

ISTANBUL THE fiRST TIME

EVE

This experience did not only apply to landscape and architectural sights. As an orderly German I did, of course, read my guide - book before Iraveliing abroad, bul when I finally went to the Bazaar, entering through the gate which leads directly to the jewellers shops, I stood there riveted and thought, "this is out of this world, it cannot the true." And the blinding splendour of the gold jewellery displayed simply had to defy any description. Apar! from that, not exactly prejudices, bul certain qualms were happily discarded. The Bazaar is dean, there are no nasty smells, nobody actually hassles you terribly, grabs you by the arın , drags you into his shop and hits you over the head with a carpet until you buy it. That is the kind of image you vaguely remember from some film or other. And there are quite a few preconceived ideas one is well - advised to gel rid of fast. Besides sightseeing and enjoying the Istanbul scenery and atmesphere the performance of the play "Sevdican", five times in Turkish. and on two subsequent . evenings in German, was the most important part of our stay and added a further dimension. The play written by Nezihe Meric, tells the story of six Turkish women whose lives have been shaped by the recruitment of Turkish labour for West German industry. The play goes far beyond being a mere show - piece of "Gastarbeiter" problems and related questions. ]ts all embracing humani Iy touches you at the very heart and soul. And so it sparked off discussions about how we li ve here and you over there and vi ce versa, and how living together could be improved. And in addition to , the play these talks with colleagues from the theatre, film and television, with people from the audience, and with representatives of the press did contribute to a belter understanding of each other, and that was great.

Dilek Türken in "Sevdican" in the Studio Theatre of the Atatürk Kültür Merkezi in İstanbul

There is so much more which left a powerful imprint on the mind. The proverbial Turkish hospitality , friendliness and politeness, advertised in all the guide books, were far surpassed by reality. The delidous food. defined by special freshness of fruit and vegetables, as well as imaginative diversity. The fact that the brilliant summer sunshine, which we cherish so much. cannot make up for the great economic problems of Turkey , for instance. And, of course, I know that Istanbul is not Turkey. Bul it is the gateway to Turkey, and for us, we hope, the beginning of a beautiful friendship.



.

Türk Hava

Yolları'nın Değerli Yolcuları, y ıl dönümünün

umhuriyetimizin 62. C bugünlerde siz lere , sorumlu ve haberkullanacağı bulunduğum ulaştırma leşme faaliyetlerimiz, sektörün

daha iyi ve güzel hizmeti verebilmesini ve geliş­ mesini sağlamak amacıyla aldığımız tedbirler hakkında bilgi vermek istiyorum. Biz herşeyden önce ulaştırma ve haberleşm e hizmetlerinde can ve mal güvenliğinin sağlanmasını, en düşük maliyetle en iyi ve kusursuz hizmetin çok daha iyi hizmetlere layık olduğuna yürekten inandığımız milletimize götürülmesini, ülkemiz için çok büyük ve önemli yatırımları gerektiren ilgili sektörlerimiz için yatırım kaynaklarının sağlanmasını ve döviz kazandırıcı faaliyetlere ağırlık verilmesini hizmetin gerçekleşmesi açısından temel prensip olarak kabul ediyoruz. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, son yıllarda bütün dünyada görülen sosyo-ekonomik, politik ve ticari gelişme­ ler ulaştırma ve hab erleşme ihtiyacını artırmış , dünya kamuoyunca hissedilen bu ihtiyaç dolayısıyla teknolojide gelişme ve bir takım yeni buluş ve uygulamalara neden olmuş , böylece daha yaygın , süratli konforlu elverişli ve güvenli ulaştırma ve haberleşme

imk anlarının

doğmasını

sağlamıştır.

Ancak, bu sahadaki gelişmelerle yeni ve üstün teknolojinin ülkemize getirilmesi ve kullanılması geciktirilmiştir. Biz aldı­ ğımız tedbir ve kararlarla bu gecikmeden doğan kaybı telafi için "ı 985 - ı 989 V. Beş Yıllık Kalkınma Planı " hedefleri doğrultusunda hizmet alanlanmızda baş­ Iattığımız hızlandırılmış bir proğram ve planın uygulanmasını devam ettirmek azmi ve heyecanı içinde bulunuyoruz. Sevgili THY Yolcuları , Şimdi kısaca Bakanlığım ve ilgili kuruluşlanmda son birkaç y ılda meydana getirdiğimiz gelişmeler üzerinde duracağım. Belki de şu anda THY A.O . filosuna ait herhangi bir uçakla yurtiçi veya yurtdışı bir hatta uçuyorsunuz. Bu itibarla önce hava ulaştırmasından söz etmek istiyorum. Teknolojinin her geçen gün daha da modemleştiği dünyamızda , yüksek hız ve güvenliği nedeniyle orta ve uzun- mesafe taşımacılığında hava ulaşımının büyük önem kazandığını dikkate aldığımızda , hava ulaşım filomuzu modern uçaklarla geliştirmek , genişletmek ve hizmetin kalitesini ~rtırmak zorundayız. Bu amaçla günümüzde güvenli ve rahat bir yolculuk için geliştirilmiş uçakların en moderni olarak tanınan Airbus A-3ıO tipi uçaklar-

. .

.

CUMHURIYETIMIZIN 62. YILINDA ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME . . . FAALIYETLERIMIZ "Ulaştırma Bakanı "

Veysel ATASOY

.,

il 1

ll ~'.

1 ıi

:

,.

'•

1 ı:

'

/~

:

[:.

1

! ...

.\

:el( \h' ıı. 4~. '"~:'

; >.'

'

~

..

"

,:r .

1

1'

l

®

dan dört tane satın alarak THY filomuzu terminal ve hizmet binalanı mı yap ımına takviye ettik. ı 986 yılı içinde yine bu devam edilmektedir. Ulu Önder ATAuçaklardan üç tane daha alacağız. Böy- TÜRK'ün isminin birçok alanda olduğu lece THY filosu ile dünyanın her yerine gibi Sivil Havacılık alanında da yaşatılma­ uçabilme imkanını sağlayan hava köprü- sı için Yeşilköy Havalimanının ismini sü kurulup, iç ve dış hat seferlerinin fre- ATATÜRK Havalimanı olarak değiştirmiş kans ve kapasiteleri artırılacaktır. Bugün ve 2. dış hatlar bölümünün yakında yapılmaya başlanmasını teminen yoğun bir alınan tedbirlerle hava taşıma kapasitemiz ı 986 yılı başında % 30 oranında ar- çalışma içine girmiş bulunuyoruz. Hava tml m ış olacaktır. Bu düne nazaran bu ulaştırması ile ilgili bütün sektörlerimizi sektörde büyük ve müsbet bir gelişmenin uluslararası, özellikle Avrupa ülkeleri ile rekabet edebilecek bir seviyeye getirmek bulunduğunun açık göstergesidir. Kamu, özel sektör işbirliği ile yurdun için hiç bir fedakarlıktan kaçınmayacağı­ her kesimine , özellikle turizm merkezie- mızı belirtmek isterim. rimize havayolu taşımacılığı hizmetini; tu- 'ı rizm sektörü, yurt ekonomisi ve ihracat Güzel yurdumuzun her bölgesine haseferberliğinin gerçekleşmesinde ve dö- · va ulaşımını getirmek arzusundayız. Bu viz darboğazının aşılmasında önemli bir amaçla başlatılan Cumaovası, Çarşamba , rol oynayacağına inandığımız için getir- Kars ve Erzincan Havaalanlarının inşaat­ mek istiyoruz. Bu itibarta THY A.O.'nın ları h ızla sürdürülmektedir. yanında özel uçak şirketlerine hava taşı­ Modern cihaz ve teçhizatla donatılma­ macılığı yapabilme imkanını sağlamış busına çalışılan havaalanlarımız yanında lunuyoruz. İstanbul-Bursa hattında özel memleketimizin hava sahasının kontrosektör hava taşımcılığı yapmaya başlamış lünü sağlayacak olan ve ihaleye ç ıkarıl­ bulunmaktadır. Ayrıca ça lı şma ruhsalı mış bulunan Radar Kaplama Projesi 1988 alan ve faaliyetine başlayan dört ticari ha- yılında gerçekleştiritmiş olacaktır. vayolu ile çalışma ön izni alan altı şirket THY hosteslerinin sizlere daha iyi hizvardır. met verebilmelerini sağlamak için yurtiı 984 y ılı başından itibaren yurt içinde çi ve yurtdışı hizmetiçi kurslara ç_ıönderi­ Sivas, yurtdışında; Sofya, Belgrad, Mad- lerek eğitilmelerine önem verilmektedir. rit , Şam hatları açılmıştır. Malezya, Tu- Ayrıca Airbus uçaklarında fırst-class sernus, Bahreyn, Singapur gibi uzakdoğu ül- vise de başlanılmıştır . keleri ile New York dahil diğer yeni dış Şimdi diğer sektörlerimizden bahsethatların açılması planlanmış ve bu dış mek istiyorum. hatların a·çılab ilm esi için pazar araştırma Telsiz işleri ile ilgili duyulan ihtiyacın ça lışm alarına hız verilmiştir. Böylece hekarşıtanmasını teminen ı 984 yılında fıi­ deflediğimiz dünya hava köprüsünü yalen faaliyete başlayan Telsiz İşleri Genel kında gerçekleştirmiş olacağız. Dahili havayolu taşımacılığı yanında, Müdürlüğü vasıtasıyla bu sahada önemli gelişmeler kaydedilmiş ve yatlara, gem idış hat trafiğinin artabilmesi modern halere, kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel vaalanlannın say ısının arımlmasına bağ­ kuruluş ve kişilere verilen on beş bini aşlıdır . Havaalanlarının gen işletilm es ine ,


kın telsizle sağlanmıştır.

haberleşme

imkanı

Hükümetimiz, uluslararası taşımacılık büyük paylar alabilmek icin her türlü tedbiri almış, bu tedbirlerin yanın­ da gerektiği anda da ek tedbirleri almaya devam edecektir. Kara ulaştırması sektörü, yılda yaklaşık 750 milyon dolar döviz girdisi sağla­ yan önemli bir sektör ve Avrupa ile Ortadoğu arasında köprü görevi gören güçlü bir filo haline gelmiştir. Aldığımız tedbirlerle iç ve dış ticaretteki gelişmeye ve transit nakliyattan daha fazla pay almaya başladığımızı gösteren istatistiklere paralel olarak, ı 983 yılı sonunda ı 24 bin ton olan karayolu tşşıma kapasitemiz bugün yaklaşık olarak 200 bin ton taşıma kapasitesine ulaşmıştır. Halen uluslararası yolcu taşımacılığı yapan firmalarımız­ Ia Avrupa ve Asya ülkelerinden bir çoğu­ na düzenli yolcu taşımacılı ğ ı yapıl­ alanında

maktadır.

THY'nin Değerli Yolcuları, Yurt dısındaki vatandaşlarımızın anavatana geliş ve gidişlerinde rahatlık sağla­ mak amacıyla mevcuda ek olarak Türkiye-İtalya hattında 306 kişilik modem bir feribot daha hizmete verilmiştir . Türkiye-İtalya limanlan arasında feribot ile yolcu ve araç taşımacılığının geliştiril­ mesi çalışmalan halen devam etmektedir. Ayrıca Romanya'nın Köstence limanından İstanbul ve Trabzon'a başiattığı­ mız Ro Ro taşımacılığının beklenenden daha kısa zamanda müsbet sonuçlar verdiğini belirtmek isterim. Limanlarımızın

modernleştirilmesi

amacıyla Dünya Bankası ile ı34.5 milyon dolarlık bir anlaşma yaptık ve uygulama-

başladık. Çok yakında önemli limanlanmız uluslararas ı standartiara ·getirilmiş

ya

olacaktır.

Bugüne kadar önemli bir ihmale uğra­ bulunan mevcut demiryolu ağımızın Hükümetimizin aldığı tedbirlerle fiziki ve geometrik standartlarının yükseltilmesini, hatlanmızın telekomünikasyon, elektrifikasyon, sinyalizasyon sistemleri ile modemize edilmesine, dünyanın en ileri teknolojisi ile üretilen çeken ve çekilen mış

araçların demiryollarımıza katılmasına çalışmakta olduğumuzu , bu çalışmaları­ mızda büyük bir oranda başanya ulaştı­ ğımızı müjdelemek isterim. Böylece geçmiş dönemlerde demiryolu ulaştırması­ na gerekli önem verilmediği için doğan şikayet konulannın yok olması, asgariye

indirilmesi için azami gayreti gösteriyoruz. Nitekim aldığımız tedbirlerle demiryolu ulaştırması daha hızlı, güvenli ve modem olmaya başlatılmış , yolcu ve yük taşımaları artmış , tehirler azalmıstır. Bir örnekle demiryolu ulaştırmamızda iki yıl içinde iki kata yaklaşan bir başarı içinde olduğumuzu gösterebilirim. ı983 yılında 208 km yol yenilernesi yapılmısken bu miktar ı984 ' te 25ı km olmuş olup ı985 ' te de 409 km yol yenilenecektir. ı 986 hedefi 500 km yol yenilemesidir. Bu çalışmanın ülkemiz şartlan içinde büyük ve önemli bir gelişme olduğunu takdir e deceğinize inanıyorum . İlgili kuruluşlanyla ülkemizin en büyük işletmeler topluluğu olan Ulaştırma Bakanlığı camiası ; kara, demiryolu, deniz, hava ulaştırması ile habe rleşme hizmetlerinde en iyi ve en güzel hizmeti verebilmek gayreti içindedir. Ülkemiz için önemli bir sanayi kolu

Bu yıl Yeşilköy'ün adı "Atatürk Hava Limanı" ol~_rak değiştirildi. Resimde (soldan itibaren) Ulaş­ tırma Bakanı Veysel Atasoy, Başbakan Turgut Ozal ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren o gündüzenlenen tören sırasında görülüyorlar.

olan Gemi Sanayii, yan sanayii de beraberinde getiren itici bir sektördür. Bu yıl 26.300 DWT'luk gemi inşaasına Pendik Tersanesinde başlanılmış , aynı tonajda sekiz adet gemi yapımı için de anlaşma yapılmıştır. İki adet 75 bin DWT'luk gemi yapımı için Polanya ile anlaşma sağ­ lanmış olup, önümüzdeki günlerde bu gemilerin yapımına aynı tersanede başlana­ caktır. Ayrıca tersanelerimiz artık ı 40 bin DWT büyüklüğünde gemi yapabilecek imkana yakın gelecekte kavuşturula­ caktı~ .

Böylece ülkemiz üç yıl içerisinde dP.niz ticareti filosunu güçlendirdiği gibi, gemi ithal eden değil gemi ihraç eden, sanayileşmiş bir ülke olma yoluna girmiş bulunmaktadır. Aldığımız tedbir ve çalışmalanmızla ı 983 yılında 4,3 milyon DWT olan gemi ticaret filomuz , ı984 yılında 5,2 milyon DWT'a, V. Beş Yılık Kalkınma Planı sonunda ulaşılması pUinlanan 6,2 milyon DWT'luk hedefi ı 985 yılı Eylül ayı itibariyle 6,3 milyon DWT'la aşmıs bulunmaktadır.

THY ile Seyahat Eden Değerli Yolcular, Haberleşme sektörüne gelince; haberleşmenin ülkelerin sosyo-ekonomik geliş­ mesinde en önemli alt yapılardan biri ve günlük hayatımızda çok önemli bir yeri olduğunu hepimiz biliyoruz. Posta ve telekomünikasyon hizmetleri konusunda yapılan çalısmalanmız hizmetin yaygınlaştıolması süratlendirilmesi, mekanizasyona gidilmesi, yeni teknolojinin kullanılması yönlerinde olmaktadır. İl , ilçe, köy ve özellikle turistik bölgelerimizin ihtiyaçlarına tümüyle cevap vermek, pek yakın bir gelecekte gerçekleş­ miş ve haberleşme problemi tamamen ortadan kalkmış olacaktır. Yurtiçi ve yurtdışı telefon haberleşme­ sinde otomatikleşmeye hız verilmiştir. Bu yıl yapılan teleks santral tevsiatı ile ülkemizde teleks problemi halledilmiş , teleks bekleme sıralan kalkmıştır . Mevcut genteks servisi yanında yeni kurulan teleks santralleri ile yurtiçi ve yurtdışı data nakli ve teleteks servisi imkanları geliştirilmiş ve hizmet verilmeye başlanmıştır. Sevgili THY Yolcuları, Takriben ı 5 yıl önce telekomünikasyon cihaz ve malzemelerinin tamamı yurtdı­ şından getirilirken bugün her cins cihaz ve malzeme en modem ve ileri teknoloji kulla nıla rak yurdumuzda imal edilebilmektedir. Cumhuriyetimizin 62 . yıldönümünde Büyük ATATÜRK'ün gösterdiği hedefler doğrultusunda çalışmalarımızı artan hız, aynı şevk ve inancia sürdüreceğimi­ zi bir kere daha belirtir, hayırlı yolculuklar dileğiyle saygılar sunarım .


Yeşilköy

Esenboğa

Karaköy Alsancak

Çiğli

Çeşme

Dalaman Adana Antalya

Kuşadası Bodruın

Mannaris Antalya Mersin

Habur Cilvegözü Öncüpınar

Kordiplomatik

ve Nato Sahşlar•

(Diplomatic Corps and Nato Sa~) İstanbul

..

- Ankara - İzmir


HISTORY

13

A lodestone for admirers from all over the world:

of the leading world museums , O fierstanbul Archaeological Museum contains many ancient masterpieces, but without doubt the most famous is the sarcophagus of Alexander the Great, da覺ing from the fourth century BC. This lidded white marble sarcophagus is 2.1 2 m in height, 3.18 m long and 1.67 m wide. The sarcophagus is not named after Alexander because it ever contained his mortal remains, but because its high reliefs depict this great conqueror's battles against the Persians. The relief on the left side of the front face shows Alexander wearing on his head the lion skin which was the symbol of Heracles. On either si de is the horn symbol of the Egyptian god Amon,andbetween the legsof Alexander's

horse is the body of a Persian warrior. An arrow is imbedded in the horse's chest. Bearing a spear in his hand, Alexander is pursuing anather Persian. On the right hand side of the same face of the sarcophagus, a

Macedonian cavalryman is killing a Persian cavalryman whose left leg has been pierced by an arrow. Between these two groups is depicted the struggle between a Persian archer and cavalryman and a Macedonian cavalryman and infantryman. The relief on the opposite fa ce depicts a lion and deer hunt. A large wounded lion in the centre is mauling the breas覺 of a Persian cavalryman. From either side his companions are running to his aid. Alexander stands to the left of the lion. To the right of this scene is anather depicting a deer hunt. On the end faces of the sarcophagus are depicted a bat覺le scene and a leopard hunt. The sarcophagus resembles a fourth century temple in form , and it was once beautifully painted.


Şimdi, yeni

TAT DOMATES KOKTEYL'i kokteyl ustaları öneriyor. Dostluk için, sağlık için TAT Domates Kokteyl için.

& Türkiye' de ilk defa kolay açılır (easy open) kutularda ..

"Adı

gibi tadı var"


TOURISM

E

dirne is the western - most of Turkey's Thracian provinces, and borders on Greece to the West and Bulgaria to the North . To the south is the Gulf of Saros and the Gallipoli peninsular, and to the east the provinces of Tekirdağ and Kırklareli.

History of Edirne The city of Edirne, known formerly as Adrianople , has played an important histarical role over the centuries. lt was founded in ancient times by the Thracians , a people which migrated from Central Asia. Alexander the Great conquered the region , which became part of his vast empire. Later these lands came under Roman domination, and when the Roman Empire was divided in 395 AD Edirne came under Byzantine rule. The city was virtually rebuilt in entirety by the Roman Emperor Hadrianus ll and was named Hadrianopolis alter him. In 586 the Avar Turks besieged the city but failed to capture it. In 914 the Bulgarian Turks succeeded in conquering the city, but it was later recaptured by the Byzantines. ı n 1050 and 1078 it was twice mo re besieged by the Pechenek Turks, but it was notuntil 1362 that Sultan Murat ll finally brought the city under Turkish rule . Edirne was proclaimed the capital of the Ottoman Empire and remained so for 91 years, until the conquest of !stanbul in 1453. These years were the most magnificent in the city's history. Throughout Ottoman times Edirne retained a special status. During the military campaigns to Europe it served as an important base for the sultan and his armies, and many Ottoman sultan s spent months of the year living here. So me of the sultans actually preferred Edirne to Istanbul , and established their courts in Edirne Palace, as in the case of Sultan Mehmet IV (1648- 1703). This removal from Istanbul fell foul of the interesis of many, and led to unrest. Sultan Mustafa ll was deposed in the Edirne Inciden! of 1703 and replaced by his younger brother Ahmed lll. Sultans Mehmet IV. Suleyman ll and Ahmet ll died in Edirne and were embalmed in this city before being brought to Istanbul for burial. The kadi or judge of Edirne ranked second alter the kadi of Istanbul, and Ed irne was als_ o the university city and centre of learning Jf the em pire. In the seventeenth century Edirne was one of the largesi cities in the world, but from the eighteenth century onwards it went into decline. Two great fires , in 1745 and 1751 , decimated the city, leaving very little trace of its former splendour. Or, 22 August 1829 the Russians occupied the city for a period of several months, and again in 1878 for thirteen months. The Bulgarians occu pied Ed irne for four months in 1913, and the Greeks for two years in 1920. Subsequently for many years Ed irne remained a shadow of its former self, relegated to the state of an unkempt border town. However. the architectural masterpieces which adorn the city lend witness to Edirne's pası glory . Historic Buildings of Edirne The major works of architecture in the city are briefly deseribed below: Defterdar.Mos9ue : One of the most beautiful of Architect Sinan s works, built at the height of this great master's career . Eski (Old) Mosque: Built by the architect Hacı Alaeddin of Konya for Sultan Mehmet 1 in 1413 4. lt is roofed by nine domes resting on four pillars , and is renowned for the beauty of its inscriptions . Bayezid ll Mosque: Built on the banks of the Tunca river for Bayezit ii in 1484 - 88 , it is noted for its dome resting on four walls . The marble

15


niche or mihrap displays superb craftsmanship . This mosque has an adjoıning Kulliye, or complex, cansisiing of a printing house , a hospital , theological college and a soup kitchen . Muradlye Moşque: Built in 1435- 6 by Murad ll on a hill overlocking the palace, its tiled mihrap is extraordinarily beautiful. The soup kitchen and baths beside it date from the thirteenth century. Selimiye Mosque: The great Ottoman architect Sinan referred to this mosque as his masterpiece. lt can only be deseribed as an architectural wonder. Sinan was 84 years old when he .built this splendid memorial for Sultan Selim ll. Construction began in 1569 and was com pleted in 1575. Araund the central dome are tour identical minarets. 70.89 m in height, they are the highest minarets in Turkey. The menumental dome is 31 .28 m in diameter, 4.5 m more than the dome of Aya Sophia, which for centuries held the record of being the world 's largest. The mihrap is adorned with lovely Izni k and Nimotoka tiles. The slender, delicately proportioned minarets each have three balconies, reached by staircases of 254 steps. A fascinating feature of the two minarets next to the harem gate of the palace is that three enlirely separate staircases

spiral up to the three balconies, maKing masterly use of so confined a space. The- madrasah, or college beside the mosque today houses the Edirne Museum , while the Dar-ul Kurra, or Koran reading school , houses the Ethnographic Museum . Many visitors come to Edirne solely in order to visit the Selimiye mosque. Oç Şerefeli (Three Mlnaret) Mosque: Anather of the city's famous sights, this mosque was bui lt in 1438- 48 for Murat ll by Haci Alaeddin of Konya. lt has one large and tour smail domes . The area reserved for women has a marble floor, and in the centre is a beautiful shadirvan for ablutions . The three minarets are highly decorative , with a variety of motifs, and have one, two and three balconies respectively. The use of coloured bricks for the minarets is in Seljuk architectural tradition . With a heighl of over 67 m, the three balcony minaret is one of the highest in the world . Each balcony is reached by three separate staircases, a technique borrowed by Architect Sinan for the Selimiye Mosque, which he built over a century later. The main entrance is in marble with stalactite decoration . Timurtas Pasha supervised the building of the mosque , which cost seven thousand purses of QOid .

Yıldırım (Thunderbolt) Mosque: This fourteenth century building was originally a church. lt was here that the first lslamic prayers were held in Edirne, and as such is of considerable spiritual importance. The niche added after its canversion to a mosque is situated in the side wall . Bazaars: Besides several other Ottoman mosques, Edirne boasts three historic bazaars, all of which are in use today: Arasta: Daling from the reign of Murad lll. Allpaşa Çarşısı: One of the finest of Architect Sinan 's works in Edirne. lt has six gates. Bedesten: Built for Chelebi Sultan Mehmet, it has nineteen domes and tour gates.

Brldges There are a number of historic bridges over the Maritza, Arda and Tunca rivers in the provirıce of Edirne. They irıclude a single- arched bridge , smail bul superb, built by Architect Sinan; the Byzantine Gazimahal Bridge,restored during the reigrı of Sultan Suleyman the Magnificent; the Saray (Palace) Bridge connecting the palace to the city; and the ten- arched Saraçhane Bridge, one of the largesi in Edirne, built during the reign of Murat ll. Caravanserals Situated on a major trade route , many caravanserais are stili to be seen in Edirne. The two most famous are the Eklmekçioğlu Ahmed Pasha Caravanserai , and the Rüstempaşa Caravanserai. The latter was built by Architect Sinan during the reign of Süleyman the Magnificent. Edirne Castle: Built by the Roman Emperor Hadrianus , only one of the tour towers which once stood at its comers remains today. lmperlal Palace: Once the largesi Ottoman palace second to Topkapı , it was largely destroyed during the enemy occupations of the nineteenth and twentieth centuries. Like Topkapı, Edirne Palace consisted of a diversity of smail and large buildings, added by the many sultans who resided here . The oldesi part of.the palace was built for Sultan Murad ll in the fifteenth century. Ten thousand people lived in this palace in the seventeenth century, yet only a handful of the kasirs and kiosks have survived to the preseni day. Hospltal: This hospital is one of the earliest known Ottoman iunatic asylums, and forms part of the complex of the mosque built for Bayezid ll. Ata time when the mentally- ili in Europe were burned alive in the belief that they were passessed by the devil , here in this hospital they were treated with the help of music and flowers . Once a week the medications produced by the hospital pharmacists were distributed to the poor free of charge . To deter misuse of this service, these words of Sultan Bayazid were inscribed above the door: " May anyone who , without being sick or in need , receives these medicines free of charge with inteni to reseli !hem be crippled and impoverished ." The threat of this curse is supposed to have been effective . Other Places to Vlslt Saraylçl: This tiny isiand between two arms of the Tunca river iscovered with shady woods and emerald meadows . The Byzantine princes used to come here to hunt , and today, once a year , it is the site of the famous Kırkpınar Grease Wresti inQ Contest. Gölbaba: Bathing in the mud of this marsh is said to afford rel ief for rheumatism , sciatica, and back pains. Mercan Deresi: The water of this spring has curative properties for illnesses of the stoniach.



18 K0LT0R

''Osmanlı

Devrinde Türk Kültür ve Sanatı Sergisi'' Almanya'da Sürüyor

osmanlı Devrinde Türk Kültür ve Sanatı" sergisi Federal Almanya'nın Essen kentinde büyük

U

bir ilgi ile izlenerek sürüyor. Dünyanın büyük müzelerinden toplanan 500 kadar eser arasında, ''Topkapı Sarayı Müzesi"nden yirmiiki "Türk ve İslam Eserleri Müzesi"nden ise onyedi değerli parça yer alıyor . Paris, Londra, Viyana, Amsterdam, Varşova, Budapeşte ve Cleveland sergiye eserleriyle katılan diğer müzeler .. "Yüzyıllar boyunca ~ ile Batı aleminin sahip oldu~ kültür mirasının Türkiye'de olageldi~i ve kaynaklandı~ı" gerçeğini amaç edinen sergi Türk kültür ve sanatını tüm ayrıntılan ile kapsıyor. Topkapı Sarayı Müzesi'nden sergiye gönderilen eserler arasında IV. Murat'ın tahtı , Kuran kapları , kaftanlar, sorguç, Necef taşından yapılmış bir matara, Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nden ise rahle, leğen-ibrik , 16. yüzyıla ait elyazması , şamdan, halılar bulunuyor. Sergilenen eserlerin renkli fotoğraflan ile sanat ve toplumsal yazıların yer aldığı sergi kataloğu ise önemli bir belge niteliğini taşıyor.

Almanya'daki sergide yeralan eserlerden ikisi...


Geleneksel Yapı Sanatımız Genç Kuşağın Ellerinde

Yıl d ız Üniversitesinde açılan

Restorasyon Meslek Yüksek Okulu'nda geleneksel yapı sanatımızın uygulamalı eğitimi yapılıyor. yapı sanatımızın son ustalanykarışması artık sözkonusu değil. Çünkü yıllardır sözü edilen bir "Restorasyon Okulu" kurulması . bu okulda ustaları tarafından genç kuşaklara yapı sanatımı­ z ın inceliklerinin aktanlması ve böylece, dün

G eiP.neksel la birlikte tarihe


hi yapılarla çevrili bulunan Yıldız Üniversitesi kompleksi içinde bazı yapıların restorasyonunda bizzat görev alarak, hem ö~renim hem uygulama yapıyorlar. Bu yapılardan biri de, "Şehzade Köşkü" veya "Hareket Köşkü" denen, 1840 yıllanndan kalan bir yapı. Türk - Arnpir üslubundaki yapı, şehzadelerin zaman zaman saray dışına çıkarak, ba~ımsız bir yaşam sürdürebilmeleri amacıyla yapılmış. Ayrıca ahşap- ba~dadi yapım özelli~inden ötürü depreme dayanıklı oluşu, bir deprem oldu~nda kendisine sı~ı­ nıldı~ından "Hareket Köşkü" de denirmiş . Yıl­ dız Universilesi icindeki tarihi yapıların restorasyonuçerçevesinde onarılmaktaolanbuya­ pının özellikle temizlik işlemleri, "Restorasyon Meslek Yüksek Okulu" ö~rencileri tarafından gerçekleştiriliyor.

Okul Müdürü Lemi Merey, mezunların iş bulmakta hiç güçlük çekmiyeceklerini, bu piyasada büyük bir eleman açı~ı oldu~nu belirtirken, ö~rencilerin, çalışkan, azimli ve tarihi de~erlerimize sahip çıkmanın bilincinde kişiler oldu~ndan duydu~ memnunlu~u

belirtiyor.

bugün yarın ba~lantısının sa~lanması clüşü, Yıldız Universitesi'nde atı lan adım la gerçekleşiyor. Evet, lise mezuniyetinden sonra iki yıl­ lık bir "ön lisans" e~itimi niteli~indeki "Restorasyon Meslek Yüksek Okulu" ilk mezunlarını önümüzdeki yıl verecek. Okul Müdürü Y.Mimar Lemi Merey'in verdi~i bilgiye göre, şu anda okulda 35 ö~renci e~itim görüyor. Mühendis ve mimarlarla, ustatar arasında. "ara-eleman" yetiştirmeyi amaçlayan e~itim programında, Restorasyon TeknoloJisi, Mimarlık Tarihi, Çevre Koruma, Sanat Tarihi, Teknik Resim, İnşaat Malzemeleri, Keşif gibi derslerin yanısıra , sosyal bilgiler ve yabancı dil de yer alıyor. Bir yandan uygulamaya dönük aleiyeler kuruluyor. Öme~in; marangozluk aleiyesinde "Kündekari" denen, çivisiz, tutkalsız ahşap geçme yönteminin incelikleri ö~retiliyor. Bu arada, ö~renciler tari-


İZDASproduces and exports • household textHes such as towels, bathropes,be -sheets,b~ and others... • ready ma garments; such as shirts (100 °/o bi~.~~ fancy style) Tmodels of shorts and others... j

rioi \

.>;:

iZDAS iZMiR DIŞ TICARET AŞ

Offices in Turkey Head Office 1379 sakale 59tlİzınir Thl: [51) 148334·250380 Tlx: 53 611 izd lr·53 595 izda tr-53 174 izdt tr Fax: [51) 25338 Ankara Office Atatürk Bulvan 199/A-20 Kavaklıdere-Ankara tel:[41) 266028-280966-28ill01 Tlx: 46 088 i.zan tr Fax: [41) 268202 İstanbul Office Cumhuriyet Caddesi Merkez Apt. 1631! Haıbiye-lstanbul Thl (1) 1416456-1416457 Tlx: 30 481 izbu tr Fax: (1) 1482579 Denizli Office Ikinci Ticari Yol. no. 4812 denizli Tel: [621) 20436 Mersin Office Sakarya Cad. Eski Develi Garajı Y.aışısı Meryem Tatlıcı Apt. no. 14i6 Mersin Thl (741) 33179-33180

Offices Abroad

Algeria Office : 53, Boulevard Mohamed V. Algiers Thl: [2131 618683 Tlx: 52 234 izdaş rlz. Office : Feldstrasse 54, D-40000 Düsselilorf 30 Thl (211) 492004 Tlx. 8588744 Stex d.

W.Gemıany


-

AYASOFYA'DAKI •• •• • DUNKUISTANBUL Taş

kaplama zemini, gaz lambaları , cumbalı evleri ile " Soğuk Çeşme Sokağı"

Türk turizminin hizmetine girecek. ..

Restore edilere k turizm hizmetine aç ılacak olan Soğukçe şme Sokağı' nın

bugünkü

görünüşü

•• lkemizde son yıllarda görülen tarihi U ve tarihi çevrenin önemini bir kez daha ön yapıların korunması çabaları, yaşanan

çıkartmıştır. Doğanın korunmasından başlayarak,

plana

insanların korunması ve insanların oluşturduğu tarihi çevrenin mümkün olduğunca bozulmadan yaşatılması bilinci ile çalışmalarını sürdüren çeşitli kurumların yanısıra , Turing Kurumu yen i bir onarımın daha eşiğinde ; İstanbul Sokağ ı ... Ayasofya'nın arkasından uzanan Soğukçeşme Sokağı üstünde, harabeye dönmüş, enkaz halindeki bir dizi ev Kurum tarafından satın alınarak yeni baştan yaptınlmaya ve tarihi bir stile kavuşturulmaya başlandı. 30 yıl öncesine kadar özelliğini koruyan kentimiz çok sayıda eski ve değerli yapıya sahipti. Ne var ki; bir inşaat krizi ile bunların yerini özelliksiz eskiyi yaşatması gerektiğini düşünen Turing bu harabe sokağı onararak, kültürün ve turizmin hizmetine

sunmayı amaçlıyor. Ayasofya'daki Soğukçeşme Sokağı'nda , taş kaplama zemini, gaz lambaları, cumbalı evleri, elişi dantel perdeleri ile

dünkü İstanbul'dan bir tablo yaşatılacak. kahve, şekerci , kitapçı dükkaniarı olarak , üstleri ise pansiyonlar dizisi halinde açılması hazırlıkları devam eden bu İstanbul evleri kısa bir süre sonra Sultanahmet Konak Oteli'ni tamamlayan işletmeler olarak hizmete girecek. 40 milyon liralık bir harcama ile birinci binayı bitiren Kurum, bu binayı atsanın sahibi olan Vakıflar idaresine armağan etti.

Altları


Turkey, an emergent industrial nation, has a lot to offer to the world. From wheat to oranges, from textile to cement, to iron and steel. Meptaş has an outstanding part to play in manufacturing and marketing of the increasing output of Turkish lndustry.

Meptaş

alone exports more than 50

quality products to 20 countries all over the world. When you need to do business with Turkey, contact us. We'll deliver the best Turkey has. And Turkey has it better.

ME PTAS•

• MANISALI UNIVERSAL MARKETING & TRADING CO . INC.

iZMIR/ Central Office: 1378 Sokak. No.: 4/1 Kaı: 2/201 . Kordon iş Hanı . Alsancak. Phorıe : 220689. 220690. 219280. 219284. Cable : Meptaş-lzmi r. Telex: 52693 MPTS TR Fax: 210601 iSTANBUUBnnctı Office: Ortaklar Caddesi Orıur iş Hanı . No.: 2/5 Mecidiyeköy. Phorıe : 1673010. 1673011 . Telex: 26 189 OTIM TR. . Fax: 1732242 ANKARAfUllSOn Office: Atatüı1< Caddesi . Phorıe : 341210. 341211 . Telex: 43 259 MTAL TR .• Fax: 341210

No.: 85/9.



image of an overweight marnma The Turkish delight sums up the common misconception about Turkish food scoffıng

and eating habits. In fact Turkey tums out to be a haven for the epicure, with a sophisticated cuisine that certainly ranks with the world's finest. The core of the Turkish cuisine has its origins in the Turkish homeland of Central Asia , and is a legacy of the nomadic lifestyle. It was from here that Marco Polo brought back the recipes for the pastas and pizzas which are today the most famous elements of the !talian cuisine. Turkish villagers stili make their own pasta in the form of flat strips known as erişte; and manti, similar to ravioli but with yo·gurt sauce is a popular feature of home cooking. In Ankara there are restaurants specialising in manti. Eating is a serious business, as the Turks have always realised. This race of gourmets concentrate on !heir food with a deep appreciation of the harmony of flavour between ingredients. Generally only one or two spices or herbs are employed in any one dish to enhance the flavour of the basic ingredient; for example, dill complements broad beans, somak enhances roast kebab and so on. Hot spicy food is rare, and fats and oils are used in moderation by any self-respecting, Turkish cook. Olive oil is however used plentifully in the preparation of cold cooked vegetables which are an important feature of the Turkish table. These delicious dishes are eaten in

by the Turks to be discourteous ahd bad for the health. Most Turkish men know how to cook a few dishes, and a surprising number enjoy an aftemoon spent cooking complex dishes and even jams or sweet pastries. Many Turkish dishes have become firm favourites in other countries of the world. Anyone who reads Elizabeth David's "French Provincial Cooking" will be surprised to find a recipe for the famous Turkish imam bayildi, demonstrating that the best cuisines are those which are not afraid to borrow, adopt and adapt. A cuisine is characterised not so much by its ingredients and individual dishes as by its technology, or cooking techniques. Imam bayildi means "the imam fainted", the story of its origin being that the wife of an imam (Islamic prnyer leader)) invented it, and that it was so delicious that he fainted from pleasure! Made from aubergines, tomatoes and onions, it is indeed delicious. Another Turkish dish about which an interesting story is told is asure, a sweet pudding made of dried beans, chickpeas, wheat grains, rice, and dried fruit. It is said that when food stocks ran low on the Ark, Noah ordered the cooks to mix everything that was left together. In the pası the Turkish caravanserais provided food and accommodation for travellers. They were usually charitable institutions for which only nominal or no charge was made. They provided nourishing but plain food . In

The Turkish enisine is considered by many to rank with the French and Chinese as one of the three greatest world cuisines. small quantities as appetisers with plenty of fresh, crisp bread. Traditionally the Turks eat in moderation but in wide variety, with many different dishes following one another in succession, and the table spread with appetisers known as mezes. These include salads, cold vegetable dishes, cheeses, pasıirma (preserved meat), cheese-filled pastry rolls, pickles, yogurt garnished with mint and cucumber, and many others. After nibbling slowly at these, interspersed with sips of aniseed raki or wine, the main course arrives - perhaps one of the many varieties of kebab or meatballs, with rice or cracked wheat pilaf. This is followed by fresh fruit or one of the many Turkish sweet pastries, and fınally by a smail cup of aromatic Turkish coffee to aid the digestion and disperse the soporific effect of the long, relaxed meal. Heated dispute during a meal is considered

1554, Ogier Ghiselin de Busbecq, an Austrian nobleman, was ıraveliing to Istanbul to take up the post of ambassador, and stayed at a caravanserai in Thrace. He was brought a tray of cracked wheat pilaf with meat, bread and honeycomb. "I made an exeuse and refused it", relates Busbecq in his diary, "But they were offended and told me ·ıhat even pashas ate the food they prepared ... At !heir insistence I accepted it so as not to be accused of discourtesy. It tasted much better than I had expected and I enjoyed my meal." In Ottoman times guests were invariably served with either coffee or sherbet, a sweetened fruit drink flavoured with musk, ambergris or aloes , and cooled in hot weather with ice or snow brought from the mountains. Although women were strictly isolated from men in Ottoman society -to the extent that a man could not eyen stop and talk to his wife

Food Fit for Gourmets


in the street if he met her- the desire of the~ sexes to communicate founcl an ingenious ou tlet in the form of symbolic meanings atta checl to foocl , flowers anel smail obj ects. Thus a rcfreshment servecl to a lovecl one, or a box of items le fı in his path coulcl convey seeret messages. Here are some examples: Clove: I have long lovecl you without your knowledge Pea r: Give mc some hopc

Cinnamon: My fo rttın e is yours Grape: My dearest Pepper: My heart is burnin~ı Yoqurt: Forqet me Broad beans: Take mc to your tm~as t Chic:kpea: I adore you Celeriac: What more awaits us? Bn~acl: Wh:; have you abanclorıecl ıııe? Apple: urı not torment mc A stay in Turkey will unclouhteclly rejuve-

na te th e most jadecl palate. Firs t-time visitors to Turkey are aciviseei to enquire for the acid resses of goocl quality Turkish restauran ts. Many of th e hest. particularly in the provirı ­ ces. att ach no iıııportance to decor so do not judge by appearances . If you are aher a cheap hut ta sty lunc:htime snack. inquire for a pi deci. se liing fiat breari toppc~cl with chc~cse. ıneat or spinach . or try döner kehah accnnıpa­ nied by a refreshin~ı çı l ass of ayraıı.

by Priscilla Mary

Işın


The largest collection of top quality Turkish carpets

.

'

,,~

~,,

~··cı_

54

Nuruosmaniye Cad. No.: 54 Cağaloğlu- Istanbul- Turkey Phones: 520 ll 27 - 520 80 80 - 8 I Telex: 23 264 acı tr Retail and wholesale export showrooms open 7 days a week from 9 a.m. to 7 p.m. "While in Istanbul, you might give us a call and we'll be pleased to send you a car for your visit to Bazaar 54"

BAZAAR 54 BELONGS TO NET GROUP OF COMPANtES




Dünün 1sınma aracı, bugünün ev dekoru

MANGALLAR bir tabla konur. Mangalda pişirilen kahvenin nefis bir tadı ve bol köpügü olur. Bugün Güney Oogu Anadolu'nun meşhur mirra kahvesi hala manşalın üzerinde pişirilir. Mangal. sadece evlere mahsus olmayıp, kahveler. berberler gibi yerlerde kahve, çay veya ıhlamur hazırlamak, su kaynalmak için de kullanılır.

En

nadide ve güzel örnekleri müzelerimizde sergilenen, yüzyıllar boyunca yemek pişirınek ve evleri ısılmak için kullanılan mangallar, günümüzde ev dekorasyonunun önemli bir süs unsuru olmuşlardır. Anadolu'da yapılan kazılarda eski çaglarda evlerin şömineli olduklan tespit edilmiştir. Bu nedenle mangalın ancak odun kömürünün bulunuşund a n sonra ortaya çıktıgı sanılıyor. Orta çagdan başlayarak yaygınlaşan mangallar, pirinç ve bakırdan yapılırdı. Sonralan ısıyı ddha iyi tuttugu için,

bakır

ve çinko alaşımı olan pirinç. manga! tercih edildi.

yapımında bakıra

Türk mangailarının günümüzdeki en eski örnekleri Anadolu yapımı ise de, en güzel ve gösterişlileri Istanbul işidir. 19. yüzyıldan itibaren çini sobaların kullanımı yaygınlaşınca, mangaHar yavaş yavaş sönmeye başladılar. Şehzadeligi sırasında çarşıda gezen Sullan Abdülhamit, bu yeni sobaları görmüş ve mangailardan daha iyi ısıttıklannı duyunca bir tane ısmarlay ıp. kendi dairesine monte etlirınişli . fakat , Daimabahçe Sarayı ' nın koca odalarını mangaila iyi ısıtmak mümkün olmamasına ragmen Sullan Abdülaziz bu soba nın tehlikeli olduguna kanaat getirip, saray hizmetçilerine söktürmüştü. Buna ragmen, evlerine soba kuranlar bile, sobadan alınan korları mangallara koyup. evin diger odalarını ısıtm ak için kullanırlardı.

Bugün Anadolu'nun bazı yörelerinde manga! hala kullanılmaktadır. Yakın zamana kadar da gelinierin çeyizleri arasında bir veya iki manga! mutlak bulunurdu . MangaHar genellikle dört ayrı parçadan meydana gelir; En alttaki tabla, bakır veya pirinçle kaplanmış tahtadan yapılıp. ateşten sıçrayan kıvılcımların et ra fı yakmamaları içindir. Sonra gövde gelir. Gövdenin üst kısmına a teş ça nagı yerleşt irilir. Bu iki kulplu çanak. istendiginde mangaldan çıkarılabilir. Son kısım ateş çanagının üzerindeki kapaktır. Daha çok konik biçimindeki kapakla delikli desenler olur ve tutacak olarak süslü bir tepeligi vardıı. Her mangalın kendi maşası olup, gövdenin çıkıniılı kenarında durur. Su ısılmak için, kahve veya yemek pişirın ek için, ateşin üzerine üç ayaklı

Manşaliann

şekilleri vardır.

Şimdi

birçok degişik bunlara kısa bir göz

atalım:

Yüksek Manga! gibi yüksek olan manga! süslü olurdu. Konaklann antrelerinde bulundugu için, buna bazen "Orta Manga! " da denirdi. En yaygın tip olan bu manga!, Romanya, Macaristan, Yugoslavya ve Bulgaristan'da da çok kullanılırdt. Gövdenin üst Adı

tarafındaki 15-16 cm'lik kenara , m aşa, cezve şeyler konulur, hatta !abak ve ki!Seler burada ısıtılabilirdi.

gibi

Süleymaniye Mangalı Osmanlı devrinde Süleymaniye Cami'nin etrafında her türlü metal eşya yapılan demirci ocakları ve aleiyeler vardı. ÜSJ11anlı lmparatorlugunun her köşesine ihraç edilen Süleymaniye ustalarının mangailan , en kaliteli olanları idi. Bu tip mangalın adı "Süleymaniye Mangalı" oldu . Selanik Mangalı En çok Selanik ve Trakya ' nın manastı rlarında kullandıkları için bu ad verilen mansalların degişik bir şekli vardı. Altta içi boş olan bir ayaklı tabla vardı. Bu tabla, diger manşaliann alt tabla, gövde ve çanak yuvasının görevlerini bir arada görürdü. Selanik mangailan genellikle kapaksız olup, kapaklı olanlan pek nadirdir. Trabwn Mansalı Bu mangalın gövdesi aynı zamanda a teş ça nagı olarak kullanılırdı. En çok Trabron ve Karadeniz Bölgesinde kullanılan bu mangalın. bazı ustaları lstanbul'a gelerek. bu şeh irde sanatlarını sürdürdü ler. Bu nedenle İstanbul' da çok sayıda kullanılırdı. Bugün hala yapılmakla beraber. artık basınçlı kalıpla yapıldıgı için daha ucuz fakat daha az dayanıklı oluyorlar.


Paşa Mangalı

l3u yuvarlak gövdeli üç aya klı mansal birbirine perçinl enmiş a ltı veya daha fazla parçadan meydana gelirdi. Perçin yerleri kabartma palmet motifleri ile kapa tılm ış ve a ra l a rın da süs alilrak yaprak motifleri va rdı. Bu tip mansallar Güney Doğu Anadolu·nun zengin evlerinde bu l undukl a rı ve süslü o ldukla rı için · 'Paşa Mangalı" denirdi.

Bursa Mangalı l3u dövme pirinç mangal. kapaksız ve çana ksızdı r. Gövdcsi dört uzun ince ayak üstünde t aşını r. Hem evde. hem de aç ı k havada et ve ba lı k kıza rtmak için ku ll a nılır.


32 SANAT

••

ancak bereket versin, onu tam bir ölüme

KUTAHYA'NIN • • • ÇINILERI emeği eseri çiniler Kütahya 'nın iftihar kaynağıdır. Toprağa şekil verilmesinden, sırlanıncaya kadar her safhası, çiniciliğin güç bir sanat olduğunu ortaya koyuyor.

Göz n uru, el

Vücük imalathanelere karşı sessiz, fakat 1 ~mansız bir savaş açan yirminci yüzyıl teknolojisi, ata yadigan sanatlan birer birer tarihin sayfalanna gömüyor. Mamul maddeler fabrikalardan sandık sandık yüklenirken, "göz nuru, el emel:)i'' ile yaratılan eserlerin rekabet şansı kendilil:)inden yokoluyor. Bu badireden çinicilik sanatımız da yakasım kurtaramadı. Nitekim, geçmiş yüzyıllardan kalma çini sanatı ömekleriyle, bugünün eserleri arasında karşılaştırma yapanlar, kalite, teknik ve sanat yönünden bir hayli gerileme oldul:)unu kabulleniyorlar. Kısacası, teknoloji rüzgarı , Kütahya çinicilil:)i üzerinde tahribat yapmış ,

götürernemiştir.

Dünyanın hiç bir yerinde rakibi bulunmayan bu mahalli sanatımızı ihya etmek, eski seviyesine çıkartmak, iç ve dış pazarlarda tanıtmak üzere son yıllarda bazı teşebbüsler yapıldı. Bir yandan da işin teknil:)ini geliştirecek , motifler çeşitlendirilecek , kalite düzeltilecekti. Ancak bütün bu çabalardan dol:)an sonuçlar, sadece inceleme raporlarını kaleme almak ve birtakım tavsiyelerde bulunmak noktasından öteye gidememişti.

NASIL YAPlLlYOR?

"Kütahya" denilince, yediden yetm işe, herkesin aklına emicilik gelir. Ama, çinicilil:)in bir sanayi dalı olmadıl:)ını, hele porselen ve seramik süs eşyaları yapımıyla karıştınlmaması gerektil:)ini çok kişi bilmez. Bunu öl:)renmek için bir imalathaneden içeri girelim ve anlatılanlan dinleyelim: Kütahya'nın · yakınında bulunan Kunduk Vinan Köyü ile Vinandal:) bölgelerinden getirilen toprak ana malzemedir. Bu toprak, tebeşir, kum, kaolin ve kille belirli oranlarda kanştırıldıktan sonra eteklerden geçirilir, havuzlara süzülür ve bir süre bekletilir. Alçı kalıpların içine konulan çamur yavaş yavaş suyunu çeker ve katılaşır. Artık şekil verme zamanı gelmiştir. Çarkçılar ,

ellerine aldıklan çamuru vazo, sürahi, !abak vesaire şekline sokarlar. Bunlar birgün bekletilir. Sonra tesviye edilir ve havalandırma suretiyle kurutulur. Kal:)ıt zımparalarla iyice ovularak pürüzleri giderilir. Bundan sonra fırınlama faslı gelir. Mamullerin pişirildil:)i fırının her yanı kapalıdır. 12 saat süreyle içeriye 800-850 derece sıcaklık verilir. Bunlar olduklan yerde sol:)umaya bırakılır, s ıcaklık 30 - 35 dereceye indil:)i zaman dışarı alınırlar ve silinip kurutulurlar. USTA GENÇ KIZLAR ... Sıra genç kızların motif çizmelerindedir. Motifler, ya el ustalıl:)ı ile veya şablonla mamulün üzerine geçirilir. Bu işleme "tahrir" adı verilmektedir. İkinci işlem ise boyamadır .

Boyamadan sonra mamuller

sırça

kabının içine batırılıp, çıkarılır ve yeniden fırına gönderilir. Fırında birbirine del:)meyecek şekilde yerleştirilirler. Bir delikten pişme durumu gözetlenir ve pariayıp kıvama geldikleri anlaşıldıl:)ında fırın söndürülür. Dört günlük bir sol:)uma devresinden sonra, artık mallar satışa hazır

hale gelmiştir. Çini imalatçılan, küçük yaşta alınan bir işçinin, ancak dört yıl sonra verimli olmaya başladıl:)ını söylüyorlar ve devlet destel:)i ile mimarların ilgisini bekliyorlar. Şu anda, iç piyasanın dört misli üstünde bir dış talep hacmi var. Evliya Çelebi, Kütahya'nın eskiden "müzeyyen" oldul:)unu, 1612 yılındaki Celali isyanlan sırasında tahrip edildil:)ini


kaydeder. Bu yüzden şimdi iki türbe ve bir camiin dışında, şehrin hiçbir yerinde eski çini bulunmamaktadır. Bazı hafriyatlarda eski fırınlara rastlanmış, ancak çini parçası bulunamamıştır . Yalnız Kütahya ve civanndaki araştırmalarda, Bursa 'daki tarihi yapı ları süsleyen çinilere benzer kalıntılar ele geçirilmiştir. Germiyano~lu Yakup Bey'in 1427'de vefatından sonra, vasiyeti üzerine yapılan türbesi ile Cemalettin İshak Fakih Camii (yapım tarihi 1433) ve türbesinde bulunan çiniler, aradan beş yüz yıldan fazla zaman geçti~i halde hala parlaklıklannı korumaktadırlar. Yine Hisarbey Camii çinilerinde, sırlann temizli~i ve çatlak olmayışı dikkati çekmektedir. Kütahya çinilerinin di~er örnekleri Konya'da, Kayseri 'de ve İstanbul 'daki camilerde bulunmaktadır. Son on beş yıl içinde Ankara'da Maltepe, Bahçelievler, İçeebeci Camileri, Washington Camii, Kudüs 'te restore edilen Kubbetül Sahratül Meşerrefebetül Müşerrefe Camii iç çinileri ile, Konya Mevlana türbesindeki Kubbe-i Harda'nın dış cephesine konulan çiniler, benzersiz örnekler olarak hayranlık uyandırmaktadır. Aynca Hilton, Çınar ve Tarabya otellerinde iç dekorasyon olarak Kütahya çinileri kullanılmıştır.

'lt

.

'

-

-


Heating and Cooking with Elegance

TURKIS FO

"f.'1Centuries b raziers were a traditional l. means of heating and cooking among the Turks, and are stili in widespread use today for picnic cooking outdoors, or even as a source of heating in some villages. Although the Turkish brazier, known as a mangal, is of Arab origin, it was Turkish craftsmen who developed their beautiful and decorative forms. Antique Turkish braziers are works of art, the finest of which grace museums not only in Turkey, but in the Balkans and other countries which were once part of the Ottoman Empire. They also decorate many modern homes in Turkey today. Their widespread use dates from Mediaeval times and possible developed in paraUel with the technique of charcoal burning. The finest braziers were those made by Istanbul craftsmen, and were most commonly made of brass, which retains heat for tonger than copper.

The decline of the brazier began in the nineteenth century with the introduction of tile stoves. However, most families continued to use their b raziers in other parts of the house, filling them with red-hot embers from the stove. In his youth, white stili heir to the throne, Sultan Abd端lhamit (1842-1918) noticed these new stoves being sold in Istanbul, and ordered one for his apartments. The braziers were quite inadequate to heat the huge dra-


B RAZIERS ughty room.s of Dolmabahçe Palace, and he was delighted to have found a more efficient altemative. However, upon hearing abou t Abdülhamit's acquisition. Sultan Abdülaziz, convinced that this new-fangled stove was dangerous, seni the servants to elismanıle it. Sultan Abdülhamit had the stove reinstalled in his ozo mansion , and thenceforth spent the winters there instead of the palace. Most braziers consist of a large brass tray on which it stands: a main body. in th e Ilaring top of which the pan in which the fire is lit rests: and a decorative pierced cover through which the fire can draw air. and with a decorative knob at the top to hold it by. As well as warming the room these b raziers were used to brew coffee, heat water and cook pans of food , which were set on a tripod over the coals. The smaller. less elaborate versions inteneleel for outdoor use could be used as barbecues to grill nıeat and fish. Braziers were not only used in homes. but also in coffee houses for brewing tea and coffec and in barher shops for heating shaving water. The decorative pasha braziers. so called because they werc popular among wealthy families in Anatolia. hadnotray or licl. They were set on three graceful tapering legs and the

tiered wooden baze with feet, and a circular hole in the centre into which the fire pan is placed: and domed covers embellished with omate piercing. The name 'monastery brazier' derives from !heir popularity in the monasteries of Thrace.

body was adomed with palmette and leaf moSüleymaniye braziers were those made in tifs. The fire pan resteel inside this. the district around the Süleymaniye Mosque The monastery b raziers were of a very dis- in Istanbul, where large numbers of metalstinctive and unusuat desing. consisting of c , miths worked.


~Türkiye'de

açılır

ilk defa kolay (eosy open) kutularda .

Hemen

açın,

hemen için.


HOTELS IN TURKEY

ADANA • Büyük SOrmeli Oteli, Özler Cad. Kuruköprü, Tel.: 21944 (5 hat) 1lx: 62282 • Divan Oteli, lnönO Cad. Kuruköprü Tel: 2270ı (4 hat) Tix: 62330

ANKARA • Büyük Ankara Oteli Atatürk Bulvar 183 Tel.: 34 49 20/ 20 hat 1lx.: 42398 GTEL-TR • Dedeman Oteli Büklüm Sok. ı Tel. : 34 49 80-5 hat 1lx.: 42408 DEDE-TR • Kent Oteli Mithatpaşa Cad. 4 Tel. : 3ı2111 (8 hat) 1lx.: 42424 KENT-TR • Bulvar PalasOteli Atatürk Bulvan 141 Tel.: 34 21 80-891lx.: 42613 BLVD-TR • Etap Mola Oteli lzmlr Cad. 27 / 1 Tel. : 33 90 65 (4 hat) • Stad Oteli Surathane Mey. Ulus Tel.: 124220 Tlx.: 42248 HOS-TR • Tunalı Oteli Tunalı Hilmi Cad. 119 Tel.: 278100-1 / 2 274082-272505 1lx. : 42142 YEL-TR. Büyük SOrmeli Oteli, Cihan Sokak Sıhhiye Tel.: 305240 (10 hat) Tix: 44110

ELMADAG • Turhan Elmadag Dagevi Yakupabdal Köyü Tel. : 34 44 20

KIZILCAHAMAM • Çam Oteli Milli Park Içi Tel.: 1065-1158

ANTALYA • Talya Oteli Fevzi Çakmak Cad. Tel.: 15600 (9 hat) Tix.: 56111 TATA-TR • Büyük Otel Cumhuriyet Cad. 57 Tel.: 11499- 12543 • Tatoglu Oteli Kazım Gökalp Cad. 91 Tel.: 12119 - 12798 • Turhan Adalya Oteli Kaleiçi Yat Umanı Tel. : ı8066 /671lx : 56241 TBA-TR • Motel Antalya Lara Yolu 84 Tel. : 14609 Tlx: 56231

ALANYA

lnönO Cad. 38-42 Taksim Tel. : ı43 55 27 / 29 • Plaza Oteli Sıraselviler Cad. Arslan Yatagı 19 Tel. : 145 32 73/ 4 • Santral Oteli Sıraselvller.Cad. Billurcu Sok. 26 Tel. : 145 4ı 20 (4 hat) Tix.: 24625 SANT- TR . Suadiye Oteli Plaj Yolu Sok. 5ı Suadiye Tel.: 358 l l 20/7 Tix.: 23150 MUSA - TR . • Bebek Oteli Cevdetpaşa Cad. Bebek Tel. : ı63 30 OO / ı -2 Tix: 22577 • Hilton Oteli Harbiye Tel. : ı46 70 50 1lx.: 22379 ISHI- TR . • Etap Istanbul Oteli Meşrutiyet Cad. 35 Tel: ı 44 80 80 (9 hat) Tlx.: 24345 • Maçka Oteli Eytem Cad. 35 Tel. : ı40 ıo 53-ı40 31 03 Tix. : 23114 MAKO-TR • Harem Oteli Selimiye/ Üsküdar Tel: 333 20 25-29 1lx.: 22482 ·HRM-TR. • Büyük SOrmeli Oteli Gayrettepe Tel. : 172 l l 60-172 05 ıs Tlx.: 26655 Surt-tr.

ATAKÖY • Otel Demirköy Ataköy Tel.: 5729580 • Ataköy C Moteli Sahil Yolu tel.: 572 08 02-3 572 49 56

BÜYÜKADA • Splendid Oteli 23 Nisan Cad. 7ı Tel. : 35ı 67 75 - 351 69 50 • Villa Rıfat Pansiyon Yılmaztürk Cad. 80 Tel. : 351 60 68

KARTAL

KiLYOS • Turhan Kilyos Moteli Kilyos Tel. : ı42 02 88 Tlx .: 23770

ALANYA/iNCEKUM

SiLivRi

• Aspendos Moteli Incekum Avsallar Tel. : 04-9ı-92 • Incekum Moteli Incekum Tel. :7-149-120• Yalı. han Moteli Incekum Tel. : ı0-162

S iDE • !ilde Cennet Motel Athena Side Tel.: ı7 - ı67 • Turtel Moteli Selimiye köyü Tel.: 22 25. 931lx.: 56ı98 TIL - TR..

iSTANBUL • Büyük Tarabya Oteli Kefeliköy Cad. Tel.: 162 10 00 - 162 07 10 Tlx.: 26203 HTRB-TR • Çınar Oteli Yeşilköy Tel. : 573 29 10 Tlx. : 22208 ÇIN-TRN • Divan Oteli Cumhuriyet Cad. 2 E. dag Tel. : 146 40 20 (1 0 hat) Tlx : 22402 DVAN -TR • Etap Marmara Oteli Taksim Meydanı Tel.: 144 88 50 Tlx .: 24137 ETMA-TR. • Sheraton Oteli Taksim Parkı Taksim Tel.: 1489000 Tlx .: 22729 SHER - TR . • Pera Palas Oteli Meşrutiyet Cad. 98 / ıOO Tel. : ı45 22 30 (10 hat) 1lx.: 24ı52 PERA - TR . • Istanbul Dedeman Oteli Yıldız Posta Cad. No: 50 Esentepe Tel. : ı 72 88 00 (20 hat) Tix: 22238 MKD -TR • Turhan Cariton Oteli Yeniköy Tel.: ı62 10 20-25 Tix.: 22660 CARL-TR. • Dilson Oteli Sıra­ selviler Cad. 49 Taksim Tel.: 143 30 321lx.: 244ı5 VD • Kalyon Oteli Sahil Yolu Sultanahmet Tel. : 526 62 50/ 5ı 1lx.: 23364 KLYN- TR . • Keban Oteli Sıra Selviler 5ı Taksim Tel.: 143 33 ıo (4 hat) • Olcay Oteli MUiet Cad. 187 Topkapı Tel. 585 32 20/ 34 Tix: 23209 OLGA-TR. • T.M .T. Oteli Gayrettepe Tel. : 1673334 • Kenndey Oteli Sıraselviler Cad. 70 Taksim Tel.: ı43 40 90 / 92 • Opera Oteli

• Marin Oteli Silivri Yolu 6 km. Tel. : 102

1lx.: 52268

DiKiLi • Antur Motel Isınetpaşa Mah. Tel.: ı05-269

GÜMÜLDÜR • Denizaltı Motel Tel. : Gümüldür 19-366 Sultan Motel Özdere Köyü Tel.: GümOldOr ı40

UHLA Nebioglu Tatil Köyü Tel. : Urla / lskele 20 Tel.: lzmir ı49ı05

BO DRUM • BODRUM BarazOteli Cumhuriyet Cad. 58 Tel.: Halikamas Motel Kumbahçe Mah . Cumhuriyet Cad. Tel. : 1073 T.M.T. Moteli Akçebuk P.K. 63 Tel.: 423-440 KaktOs Motel Ortakent Tel. : 10 Aktemis Pansiyon Cumhuriyet Cad. Tel.: 53 • Datça Dorya Motel Esenada-Iskele Tel. : 35-36

TURGUTREiS FETHIVE • Ukya Oteli Karagözler Mah . Tel.: 1169-ı690 Tlx.: 530ı8 LKYA-TR. • Meri Motel Ölüdeniz Tel.:

K.ÇEKMECE Anbarlı- Avcılar

ı240-ı

• TURGUTREIS Kortan Oteli Tel.: 50

KUMDURGAZ

• Baler Moteli

• Turhan Çeşme Oteli Ilıca Tel.: OTLE-TR . AltJnyunu• Tatli Köyü Boyahk Mevkll Tel: 1250 Tlx: 52830 TR

57 -7ı4

• Dr. Erdim Tesisleri Ankara Cad. 156 Tel.: 3537887-88

• Alantur Oteli Çamyolu Köyü Tel.: 1224- 1924 Tix. 56ı43 ATUR-TR • Alanya Büyük Oteli Goller Pınan Mah. Tel.: 1138- 2ı12 • BananaMoteli Cikcikli Köyü Tel.: ı548- 3595 • Turtaş Moteli Ser ap-. ~ ~~ Mevkii Konaklı Kövü Tel.: Konaklı ı • Panorama Moteli GOller Pınarı Mah. 52 Tel.: 118ı - ı252 • Yeni Modelinternational Keykubat Cad. Tel.: 1195

ÇEŞME

ı

Tel.: 573 86 33

MARMARiS

• DeAirmen Oteli Hacıkasım Mah. Plaj Yolu 24 Tel. : 48 - ı48 Kumbaba Obeıj Şile Tel. : 38

• Atiantik Oteli AtatOrk Cad. 34 Tel.: 1218-ı236 • Lidya Oteli Siteler Mah . 130 Tel. : ıoı6-1026-1355 Tlx.: 52540 • Marmaris Oteli Atatürk Cad. 30 Tel. : ı380-1173 • Poseiden Motel Kemeraltı Mah . Dergah Mevkii Tel. : Tel. : 1840-ı84ı /421 • Martı Tatil Köyü Içmeler Köyü Tel.: 1930/321lx.: 52969 MAMA-TR. Tlx. : 52573 MlAK-TR • Turban Marmaris Tatil Köyü Tel.: 1843 (4 hat) 1lx.: 52529 TKÖY-TR.

YEŞiLKÖY

MERSlN

• Yeşilköy Motell Havan Sok. 4/ 6 Tel.: 573 29 95 - 97 Tix.: 22820 MYMO - TR.

• Otel Addta• l.tıkıaı Cadd. .ı No: 168 Tel: (741) 2415S (5 hat)

• Solu Moteli Semiz Kumlar Mevkü Tel. : Silivri 03

Ş iLE

iZMiR Büyük Efes Oteli Cumhuriyet Mey. Tel. : ı44300 flx. : 52341 EFES -TR. • Etap lzmir Oteli Cumhuriyet Bul. 138 Tel. : ı44290-99 Tlx.: 52463 ANEH-TR • Kısmet Oteli ı37 Sok. 9 Tel. : 217050-52 • Anba Oteli Cumhuriyet Bulvan ı24 Tel. : 144380-4 Tlx.: 52449 ATAS-TR . • lzmir Palas Oteli VasıfÇınar Bul. Tel.:2155 831lx.: 52631 KIZ-TR. • Karaca Oteli ı379 Sok. ı;12 . A Tel. : ı44426-144445-ı3ı4981lx . : 52459 • Atacan Moteli Şakran Köyü Aliaga Tei. : Şakran 30 • Balçova Oteli Tel.: 155413

BERGAMA • Tusan Bergama Moteli Bergama-Izmir Yolu KavBergama 1173

şaAı . Tel.:


15.

Yüzyıl Osmanlı

Mimarisinden eşsiz bir örnek

YA KAPU '\J

AG

--=--~D RESESI larında görülen sekizgen plan şeması fonksiyon itibariyle ilk defa bu medresede tatbik edilmiştir. İç mekanda her kenarda üçer kemerli, tonoz örtülü revaklann gerisinde bulunan kubbeli hücrelerle mimarinin ana kütlesi meydana gelmiş ancak sekizgenin güney kenarı­ nı daha büyük ve yüksek kubbe örtülü mekana yarım kubbelerle bağ lanmış ters T plan şemalı dershane teşkil eder. Bu plan tipi Türk mimarisinde istisna teşkil ede r. Bundan 62 yıl sonra Mimar Sinan tarafından yalnızca 1550 tarihli İstanbul Rüstem Paşa Medresesinde dıştan kare biçim li olarak uygulanmıştır.

Uzun yıllar harap halde iken 1978 yılında tamamlanan restorasyonu ile Türk mimarisine yeniden kazandırılan Medrese Amasya'da en yüksek derecede eğitim ve öğre tim yapan bir kurum olarak hizmet vermiştir. Sultan II. Bayezid tarafından Trabzon 'da bulunan oğ lu şehzade Selim (Yavuz)'in hocalı­ ğına tayin edilen, Tefsir, Hadis, Fıkıh usul u ve edebi ilimlerde otorite olarak bilinen Taşköp ­ rülüzade Mustafa Muslihiddin Efendinin bu medresede uzun yıllar Müderrislikle meşgul olduğu kayıtlarda sabittir.

"' nşeması bakımından klasik SelPıa çuklu Kümbetleri, fonksiyon iti-

bariyle tipik Osmanlı Medreseleri karakterinde müstesna bir örnek olan Kapu Ağası Medresesi il me rkezinde, Amasya-Samsun karayolunun tarihi Künç Köprü ç ıkışındadır.

Medrese-i Hüseyiniye ve Büyük Ağa Medresesi adları ile de anılan bu medrese ki tabesine göre Sultan II. Bayezid'in Saray Kapu Ağa­ lanndan Hüseyin Ağa tarafından (H.894) 1488 yılında yaptırılm ı ştır. Genelde Ön Asya ve Selçuklu Mezar Anıt -


Adana Divan

İnönü Cad. No:

151 ADA

Tel: 22 701 (4 hat) Telex: 62 330 sutu-tr

NA

Ya k ında açıtıyo r Operıirıg so orı

yoo

We •oulQ. be bappy ıo oft'er tiR.MELt HOSPITALITY" wJth our taet'diılly fur;:_a nisbed aircontioned room& and uits with ~ built-in bath tub, telep}ıone ; 8- channel ~ piped in ınusic, color TV and video set·

Jt

restaurant& where selected disbes of , . both Turld h and international cuisines are served; night clubs, baR. room and

6'

..\... . . ~,, s~ı:utı:::s.~=-ıninlar:!.:

· ~~.~

~- ;-:. BUYUk SURMELi . -·· ~~~--~----------

Dmf

· ming pools, saunas and TurkiSh baths,

gaming rooms, and our selected ~el wlio

ADANAJANKARAlİSTANBUL

_,ce anxmd tb· clock.


40

TARI H

;,·

Doğubeyazıt'ın •

IS HAK

PAŞA

nadolu yanmadasının yalnız diger yörelerinde degil, d<Jgusunda da gücünü ve kuwetini korumak, halka hissetiirmek isteyen Osmanlı İmparatorlugu, bu bölgede sayısız eserler meydana getirmiş, muhteşem yapılar kurmuştur. Bugün Türkiye'nin Ooiu Anadolu Bölse:;inde yerli ve yabancı çok turistin ilgisini çeken "Jshak Paşa Sarayı''da Osmanlı mimarisinin en önemli

A

Nazar

.

·

Boneuğu

SARAYI

örneklerinden biridir. Geri planda Agn dagının heybetli görünüşü, saraya ayn bir güzellik kazandım. Diger yanda,n, Agn iline baglı Oogubeyazıt , A~n dagı kadar "Jshak Paşa Sarayı " ile de turistlerin ugrak yeridir. Ve önemli ölçüdeki turizm gelirini bu yolla elde eder. . Yapımı 1784 yılında biten İshak Paşa Sarayı ve Camisinin çevresinde Urarlu ve Selçuklulardan

kalan eserler de vardır. Kayalıklar üzerinde, 7fiXJ m2 '1ik bjr alanı kaplayan sarayın yapımına 1985 yılında lshak Paşa'nın babası Çolak Apti Paşa tarafından başlanmış, oglu İshak Paşa zamanında tamamlanmıştır.

İshak Paşa Sarayı planlanırken diger Osmanlı eserlerinin yapılış özellikleri dikkate alınmıştır. Buna göre, saray kümeler şeklinde iç içe iki avlunun çevresinde toplanmışbr. Birinci avlu ile ikinci avlu tonozlu bir geçitle birbirine baglanmıştır. Yapıntın sag tarafında sarayın magbeyni ile selamlık ·bölümleri, bir cami ve bir türbe yer almıştır. Sarayın önemli olan başka bir yanı da som çelikten altin kaplama kapısıdır. Ki, bu kapı 1917 Rus işgalisırasında sökülüp, Moskova'ya taşınmıştır. Halen Moskova müzesindedir.



42

SANAT

öncü Türk Resminden Bir Kesit Uluslararası istanbul • Festivali yoğun bir trafik ile sürerken bu arada açılan sergiler de büyük ilgi görüyor. Bunlardan biri de Daimabahçe sarayı şanat Galerisi'nde süren "Oncü Türk Resminden Bir Kesit" sergisi... Milli saraylar koleksiyonundan oluşan sergide bugüne değin pek bilinmeyen ya da hiç sergilenmemiş olan resimler ver alıyor; Türk resminin tarihsel çizgisini de ortava koyarak ... 19.yy sonu ile 20. vv başını kapsavan sergide Türkiye'de batı anlamında ilk yağlıboya resim çalışmaları yapan ressamların eserleri bulunuyor. Kırkbeş eserin ver aldığı sergide Avni Lifij, Şeker Ahmet Paşa, Halil Paşa, osman Hamdi, Hikmet Onat, Ahmet Şekur, Şevket Dağ'ın eserleri var.

13



44

RÖPORTAJ

FLASHDANCE'IN GÖLGE DANSÇISI IŞIGA ÇIKTI ••

zelllkle gençlerin büyük ilgiyle izleÜ dikleri "Flashdance" filmi, an dahi ilk günkü etkisini sürdürür. Diskoşu

tekler flashdance yapanlarla dolup taşar­ k en, bir iddia ve ardından bir gerçek, çok kişinin dünyasını yıktı. Ve yeni bir yıldız ortaya çıkardı. Evet "Flashdance" filminin yıldızı jennüer Beals, iddiaya göre, bu filmdeki dans sahnelerinde kendi değil, Fransız asıllı Marinejahan'ı oynatmıştı. Yani, filmdeki gölge danslarda hepjahan vardı. Olay, önce bir iddia olarak ortaya konuldu. Ardın­ dan gazeteciler yapımcı Paramount film

Bir tesadüf sonucu Fransız asıllı Marine j ah an dans dünyasının önde gelen yıldızlarından biri oldu.

şirketini sıkıştınnca, iddianın gerçekliği anlaşıldı. Böylece, Fransız dansçı Ma-

rinejahan bir anda günün konusu ve yıl­ dızı oldu. Bir tesadüflin hayatının akışını değiştir­ diği Marine Jahan, kendi adıyla ilk filmini geçenlerde çevirdi. "Ateş Sokaklan" adlı filmde, yeni danslardan örnekler veren Jahan, bu konuda şunlan söylüyor: -Flashdance'ın danslan o kadar güçtü ki, bunu tilmin yıldızıjennüer'in yapması imkansızdı. O yüzden beni oynattılar. Bu da bana sinema yolunu açtı. Artık, fırsatla­ rı değerlendireceğim.


Dr. Suphl AYVAZ aha uçak icadedilmeden D çok sevinçli "mutluluktan uçmak" ifadesini sanların

.

önce in-

oldukları anlar için kullandıkla­ yazılmış eserlerden an-

rını, o dönemlerde lıyoruz . Bu bize göstermektedir ki uçma tutkusunun çok eski bir geçmişi vardır.

Hangimiz çocukluğumuzda kurduğumuz salıncaklarda sallanırken arkadaşına " be-

ni daha fazla uçur" dememiş olsun . Özlem üstüne, sevgi üstüne bestelenen hangi şar­ kıda, yakılan hangi türküde uçmak yoktur ki? "Kuş olup uçsam sevgilimin yanına" dt;ırken de aynı özlem dile gelmiş olmuyor mu?

Artık yanlarından geçen hiçbir kara nakil aracı, oynayan çocukların dikkatini çekmiyor . Buna karşılık alçaktan uçan bir uçağa kim hayranl ı kla , coşkuyla bakmaz ki? Yalnız çocuklar değil , hepimizin ilgisini çeken bir olaydır bu.

Küçüklüğümde Türk Hava Kurumu 'nun iki kişilik uçakları geçerken hepbir ağızdan "tayyareci bilet at, tayyareci bilet at " diye bağırırdık. Hele bir sonbahar günü, Bursa banliyölerinden Sırameşeler'e bir helikopter konmuştu. O zamanlar Bur~a alabildiği -

ne yeşil (gerçi bugün de öyledir) ve alabildiğine geniş ova bomboştu . Herkesin işini , gücünü, oyununu , misafirliğini bırakıp helikopterin yanına gidişi , yalnızca bir merakın değil , aynı zamanda havacılık tutkumuzun da ifadesiydi. Mahallemizin büyüklerinden kaç kez, bir olayı anlatırken " helikopterin mahalleye indiği yıl" , "helikopterin inişinden iki .Yıl sonra" dediklerine tanık olmuşumdur . likokula giden kızıma , benden sınıf geçmesine ne armağan istediğini sorduğumda tereddüt etmeden " uçağa bin mek istiyorum babacığım" diyor ve koşulunu da ekliyor: " gidişimizde başka , dönüşümüzde başka

uçak tipi olsun " . Havacılık artık yaşamımızia içiçe girmiş bir kavramdır. Çağın gerektirdiği bu kavrama hepimiz sahip çıktığımızda , havacılığın eski yöneticilerinden birinin dediği gibi Milli Havayolumuzu, Milli Takımlarımızı desteklercesine desteklediğimizde, hiç şüphesiz başlatılan atılımlar hedeflerine tam ve vaktinden önce varacaklardır. Büyük Atatürk 'ün " milli ülküsü" de böylece gerçekleşmiş olacaktır .


46 FOTO HABER

Nesli Tükenmek Üzere Olan Kuşlar İçin Kampanya Açıldı ~

ALACA DOGANLARI KURTARMA OPERASYONU laca Doğan'ın görkemli uçuşunu seyreden herkes , umarız ki, bu yırtıcı kuşun yok olup gitmesine razı olamaz. Kuş bilimcilere göre, dünya kuşlan arasında en marifetli uçuş yeteneğine sahip bu tür Doğanlardır. Amerika'da Alaca Doğanların nesillerinin tükenme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaları , ta-

A rım

ilaçları

kullanımının

y oğunlaştığı

1940'lara dayanıyor. 1970 yılına kadar ABD'nin doğu eyaJetlerinde hiç kalmayan Alaca Doğan ların , az sayıda Kalifomiya'da yaşa_dıkları görüldü. Bunun üzerine, Kalifomiya Universitesi zoologlan "Yırtıcı Kuş Araştırma Gurubu"nu kurup, önce mevcut Alaca Doğan yuvalarını tespit ettiler.

Şimdi yumurtlama mevsiminde yuvalarda nöbet tutup, zarar vermek isteyenlerden koruyorlar, hem de tanm ilaçlan yüzünden kabukları yeterince kalın olamayan yumurtaları tespit edip, bunları alıyor yerine suni yumurta koyuyorlar. Alınan yumu rtaları uçakla Kalifomiya Üniversitesi kampüsünde bulunan ahşap bir kulübeye götürüp, kuluçka makinesine yerleştiriyorlar. Civcivler yumurtadan çıkın­ ca , bir hafta bakılıp yuva l arı n a geri götürülüyorlar. Doğanların

en büyük düşmanı DDT' dir. On fazla bu tehlikeli tarım ilacı Kuzey Amerika'da yasaklanmış olmasına rağmen, Güney Amerika'da halen kullanılıyor. Bu yüzden Güney Amerika'dan gelen diğer kuşla r, Doğan­ lara yem olduklarında , bunları yiyen Doğan­ ların yumurta kabuklan dayanıksız oluyor. Doğan yavrulannın insan yardımı ile büyütülmeleri porgramının , Güney Amerika'da DDT kullanımı durduruluncaya kadar ve doğadaki birikimi tükenineeye kadar devam etmesi öngörülüyor. yıldan

Sadece Dol)anlara değil , tüm hayvanlar ve insanlarda vücutta tehlikeli kimyasal maddelerin birikmesine neden olan DDT'nin yasaklanması "Sessiz Bahar" adlı kitabın yayımy­ la gerçekleşti . Büyük satışlar yapan bu kitap, kamuoyunda geniş yankılar uyandırdı ve halkın baskısı sonucu 1972'de DDT yasaklandı. Diğer yandan seyretmeye doyum olmayan bu güzel kuşların 20. yüzyıl şartlarına ayak uydurmalan için, birkaç çift Alaca Doğan Amerika ' nın gökdelenlerle dolu şehirlerine götürülüp, serbest bırakıldı. Burada, tahminierin üstünde bir uyum gösterip, şehirlerde bol olan serçe ve güvercin gibi kuşlan avlayıp, gökdelenterin tepelerinde yuva kurdular.

Aynı zamanda dağlardaki doğal yerlerine serbest bırakılan ve başarılı bir şekilde üreyen Doğaniann sayısının gittikçe arttığı da görüldü.


Doğan yavrulan, yumurtadan çıktıktan sonra üniversitede özel olarak besleniyor (yanda) , ardından

Alaca

dağlardaki bırakılıyor.

yavrular

yuvalanna


48

FOTO RÖPORTAJ

uçak m1,Motosiklet mi Kullaniyor? Amerikali motosiklet cambazi Robbie, baba mesleğini seçip şöhrete kavuştuktan

sonra, ölüme de meydan okuyor.

mesleğini seçmek ve bunda başarılı olmak. çok çocuğun hayalidir. Kimi babası gibi ünlü bir doktor, bir mühendis. bir mimar olmak ister ... Ama hayatın her anı tehlikelerle dolu bir motosiklet cambazının oğlu gibi, baba mesleğini seçene de pek az rastlanır .

Ba ba

işte , Amerikalı 19 yaşı~d.aki Rob~ie Knievel, bu çılgınlardan bırı ... Motosık­ let üzerinde ölüme meydan okuyan Evel Knievel ' ın yaptığı gösteriler yıllar­ ca sevredenlerin yüreklerini ağzına getirmiştir . Baba Evel, yaşlanıp i~i bı­ rakınca , yerini , şimdi oglu Robbıe aldı. Anne ve babasının tüm karşı koymasına rağmen, lise tahsilini yarıda bı ­ rakıp , motosiklet cambazlığına başla­ yan Robbie şunları söylüyor:

- Lise birinci sınıftayken babamdan daha iyi motosiklet kullanmaya başla­ dım . Bence şöhrete kavuşmanın tek yolu, babamın bugüne kadar yaptık­ larından daha iyisini yapmaktır. Bir zamanlar roket motorlu motosikletiyle dağdan aşağı atlayan, meslek hayatında tam 422 kez kemikleri kırı­ lan akrobat babanın oğlu Robbie, ondan aşağı kalmıyor. o da vanyana dizilmiş 15 otomobil ve iki kamvonun üzerinden, yine 129 km. hızla pistte giden bir uçağın üzerinden motosikletiyle atlayabiliyor. Bir bakıma motosikletini, uçak gibi kullanıyor!


su

küçügün •• soz ...

E.C.A:n1n. Türk mühendislerinin yaratıcılığı, Türk işçisinin el emeği, göz nuru, Batı'nın ileri teknoloi.isirıi daha da geliştirdi. Yepyeni, E.C.A' LWlit::( sıhhi te'sisat armatürlerini üretti. Bugün, teknolojisiyle, kalitesiyle, "Türk Malı" damgasına dünya pazarlarında itibar kazandıran, yurtta , dünyada söz sahibi marka E.C.A . 'dır.


50 KADlN

• Mankenin hiç makyajı yoktur. Cilt önce hafıf bir tonikle temizleniyor, sonra Mikael nemlendirici bir krem sürüp cildin bunu emmesini bekliyor.

• Şimdi sıra , çok açık renk fondatene geldi. Mikael bunu süngede sürüyor. Parmakla sürmüyor. Parmaklardan cilde mikroplar bulaşabilir.

Makyajın Püf Noktaları

• Göz kapa!)ına renkli far sürün. Burada pembe kullanılmı ş . En son siyah rimeli sürün.

• Rujunuzdan bir ton koyu olan bir dudak kale mi ile dudaklarınızın konturunu çizin.

• Pudrayı toz halinde ve bol bol sürün. Birkaç saniye bekledikten sonra yumuşak bir fırçayla fazlasını alın .

•• nlü makyaj uzmanı Mikael Nilsson U makyaj konusunda ip veriyor ve püf

bazı

u çları

kadın lan uyarırken nokta larını

açıklıyor :

• Yüzünüzde herhangi bir krem Kendi cildinize uygun oranda nemlendirici içereneni seçin . kullanmayın.

• Gündüz asla koyu allık kullanmayın. Çünkü , kendi ten renginizin olmadığ ı farkedilecektir. • Kirpiklerinizin çarp ı cı olması için , kirpik şek illendiren bir alet sa tın alın. Bir kaç saniye süren bu i ş lemi , kirpiklerinize rime! sürmeden önce, yapın. • Beyaz konturtarla dudaklannız daha çekici bir görünüm alacaktır. Uçuk pembe veya beyaz kalemle 1 1 mm dışından dudak konturunuzu çizin. İçini gül pembe rujla doldurun . • Aynı beyaz kalem , gözlerinizi olduklarından büyük gösterecektir. Alt kirpiklerinizin dibine, gözün iç kenarına sürün. Kızarmış gözler için de bu güzel bir görünüm kazandırır. • Far tatbik ederken hep fırça kullanmaya dikkat edin. Kirpikiere yakın, daha parlak bir renk için , krem far kullanın. • Etkileyici bir gece makyajı için Mikael bir meslek sırrını açıkladı. Bir çift yapma kirpik alıp ikisini iki-üç parçaya kesin. Gözlerinizin dış köşesine en uygun diye seçtiğiniz parçayı yapıştırın . Bunun görünüşü hakikalEm şahanedir, üstelik takma kirpik kullandığınızdan kimse şüphelenmez .


venedik güzelliğini, yalova cenneti'nde, yaşayacaksınız

Güneş

ve denizi içiçe yaşayan bir kent kuruyoruz ...

• Lux villalar, daireler • yüzme havuzları, e tenis kortları • alışveriş merkezi • kafeterya, • restaurant, • kapalı devre video yayınlarıyla oyun sa l on l arı, • oto matik siste m telefon santralı • Yençelik cennetini yaşatan şehir içi kanalları n da sandal gezintile ri ilc riiya gibi bir tatil cenneti kunıyonız. üziemini duyduğunuz bir tati l iç in ....

ceylankent-yaşanan cennet

e

Bi lgi i çi n : Ya lova - Karamürsel Yolu (8.Kın.) Tel: (193 1)4033

4034-4035


52

HiKAYE

Yüzümü, tüyü dökülmüş bir tırçay l a sabunlarken: " Nerde o eski traş fırçaları beyim" dedi. " Ne tı rçalard ı onlar, k ıl deği l ,sam u rdandı sanki..Sonra beyim, o traş sabunıarı ... " " Ş i m di elektrikli traş makinaları çıktı " dedim. " Ne fırçaya minnet, ne sabuna! " " Sen boş ver sabunlamadan traşa. Diri diri tavuk yolm aya benzer. Sabunlad ın mı , hem deri besleni r, hem kıllar y u muşar, hem de usturaya . iş düş m ez!"

Sabunlama işi, bazılarının kasıla kasıla verdikleri böyle ipe sapa gelmez nutuklar gibi sona erdi . S ıra geldi ustu ran ı n kayışa tutulmasına: " Nerde beyim , o eski kay ı ş l ar " dedi. " Usturayı iki kere çekt im mi zehir gibi ol urdu ustura! Bel kemeri gibi kay ı şlar, sürttükçe ekmek bıçağına dönüyor. Değil sakal , nerdeyse suyu tokmakla kesecek! " U sturayı başparmağının tırnağında denerken : "Nerde beyim o eski usturalar! " dedi. " Benim bir çifte cambaz usturam vardı. Yüzü kıl gibi kalı nc aya kadar kulla ndı m. Al man malı. Ust ura dedim de beyim ... Geçenlerde bir ustura aldım . Bilerken düşmez mi elimden . Sırça mısın mübarek! Sapı tuzlan buz oldu . Usturanın demiri kaldı dım­ dızlık elimde. Tam otuz iki sene kullandığım çifre çambazın sapını aldım doğru Tahtakale 'ye .. . Göste r mediğim dükkan ka l madı. Biri çıkıp da: '"Ben yapa rı m!" diyemedi. Döndüm eve, a l d ı m çekici elime. N alı n çivisini koydum usturan ı n perçi n d eliğine ... Tık .. Tık .. Tık ... Perçinledim taş gibi. Nah! Tanıyabilecek misin , işte şu elimdeki ustura!" Usturayı tam burnumun ucuna dayadı : " Bu sapa, başka usturanın nası l diyebil irsin? " "Nas ı l derim! Usturayı dayadın burnumaı· · ded im . " Her iş gelir elimden" dedi keyifli keyifli güldü . " Geçen gün , söylemesi ayıp , yemekten kalktım . Tam elimi yıkayacağım . Musluğu bir çevirdim olduğu gibi boşanıvermez mi! Nerde eski mus l u kları. .. Beyim, bir haftada yepyeni musluk yalama olur mu? Tam akşam üzeri musluk tamircisini nerde bulacaksın? S ı vad ı m ko ll arı .. . Dayan dedim berber ismail! Musluk tamiri deyip de geçme Beyim! Aşağıdan suyu kesmeden köseleyi kim değiştirebilir? Sen olsan musluğu söktün mü , göle çevirirsin mutfağı. Bir havlu attın mı musluğun üstüne tamamdır. Elinin üstü bile ı slanmaz! B eş dakikada taktım köseleyi. Karı şaşt ı kaldı! Ya, Beyim, her iş geli r elimden! " U sturayı bir kere daha kay ı şa tuttu. Sonra kul ağımın memesinden kezliyerek yapıştırdı yüzüme. Tam saç bitimi çizgisinden çekti aşağı doğ­ ru . Kırmızı bir çizgi de, cetvelle çizilmiş gibi usturanın peşinden çekiliverdi. Usturayı öfkeyle kapattıkt an sonra: " Hay aksi şeytan! " dedi. Çekmeceyi çekt i, tebeş i r gibi bir şey çıkardı . Kanlı çizgiye sürüştürmeye başladı. Kan , sürttükçe artıyordu : "Nerde Beyim o eski kan taşları! " dedi. " Bir sürdün mü bıÇak gibi keserdi! " " Yani ustura gibi " diye düzelttim . O hiç bozma dı :

"Evet, bir sürdü mü ustura gibi keserdi , nerde o eski kan taşları! " " Sakın taşlar değil de , kanlarbozulmuş olmasın! " dedim . " Et yok, peynir yok, yani protein dedikleri ... Kanlar sulanmasın da ne yapsın! Nerdeyse beyinler sulanacak " Bu gö r üş , çok hoşuna gitmişt i: " Kan da süt gibi bir maddedir. Sütler sulan ı r da kanlar neden sulanmaz!" diye beni doğrula­ dı. Kapağı kırık bir kavanozdan bir tutarn pamuk çekti , yapıştırdı kanlı çizginin üzerine. Sonra usturayı açtı , yeniden kayışa tuttu: " Eski kayışlar da ka l madı beyim! " dedi. " Us-

NEREDE . O ESKI

UST URALAR Rıfat

llgaz

turanın ağzındaki kılağıyı

bile almıyor! " " Yoo! " dedim . " Şimdiki kayışiara bir şey diyemezsin. Eskilere taş çıkartıyorlar. Yaptığım ucuz espriye boş verdi: " Herif radyoda skeç dinlemiş! " dedim içimden . " Nerde o eski kay ı ş l ar " diye sözün ü tazeledi. " Çarka tutacağına kayışa tut usturayı, Tükürüp de iki kere sürdü n mü , adamı değil , domuzu traş et! " Hafiften tımağına bastırıp denedikten sonra besmeleyi çekti. Pamuk bölgesinin altından dayadı usturayı. Bast ı rdı. Sakalla beraber, deriyi aldı götürdü . Olan olmuştu, ben k ı l ı m ı bile kıpırdatmadım:

" Fazla biledin usturayı! " dedim, " Sakalı değil , deriyi bile götürüyor! " Sanki onun yüzü kesilmiş gibi ters ters baktı bana: " Eski sabunlar'da yok ki ... " dedi , " Pamuk gibi ederdi sakalı. Eskiden bu sabunu, değil traş ­ ta, bulaşıkta bi le kullanmazdık! " Önce kan taşını sürdü , sonra bir tutarn da pamuk yapıştırdı.Traşa yeni başlarmış gibi ,besmeleyi çekti, asıldı usturaya. Çenenin ucuna kadar kaydırdı. Bu sefer bir kaza olmamıştı. Ama o, bu başarısına inanamadı , bir usturanın ağzı­ na baktı, bir de sural ı mın derisine. Hayır , kan taşına iş düşmem işt i. Daha cesaretle başladı suratımı kazımaya ... Bu , tam tabakhane işi bir kazımaydı. Ben yüzümü usturadan kaçırdıkça, öbür eliyle sıkıca yakalıyan , işini zor kullanarak sürdürüyordu. Biraz da dikkatimi dağıtmak için başla­ dı bıraktığı yerden : " Dedim ya Beyim, her iş gelir elimden. Geçen gün yengen iz küpten su alırken bakır maşrabayı vurmuş küpün kenarına ... Küp ikiye bölünmez mi?" " Bölünmez! " diye kestim. " Hiç koskoca küp bir maşrapa dokunmasıyla ikiye ayrılır mı? " " Ayrıldı işte! " diye diretmeye başladı.

''Ay rıl maz! " dedim . "Mutlaka çarp ı p devirmiş­ lerdi r!" Heritin ak l ı yatar gibi ol m uştu : " Diyelim ki , karı devirdi , neticede küp kırı l dı ya! Beni~ a.~ıatacağım şey , küpün yapıştınlması meselesı. .. " Yapıştırdın demek! " Sigara sarıs ı uzun dişlerini göstere göstere güld ü: "Hem de nas ı l! A l d ı m çimentoyu . Nerden buldun çimentoyu böyle günde , diyeceksin ... " " Demem , demem , anlat sen!. .. ". " Aldım bir avuç çimentoyu ... Temiz bir sulandırdım . Üstten sıvaya sıvaya, yedire yedire ... Sürte sürte .. . " Sanki küp , benim surat ı mdı. Sıvaz l ayıp duruyordu. Küpü ye niden· yapsa bu kadar uzun sü rmezdi. "Kayınpeder gördü de şaştı kaldı , sen olsan Beyim , atardın küpü, işe yaramaz diye .. . Bu devirde her şeye para verirsen başa mı çıkar? Her işi gelir bereket versin elimden! " Ustura tam çe nemin kıvrım ı na ge lm iş, dayanmı$tı. Kolaylık olsun diye dilim le ka b artay ı m dedim. O, bu yard ı mımdan a lı ndı. Zanaatına bir dil uzatma saydı bunu : " Çek dilini!" dedi. Usturayı çene çizgisinden ters bir şekilde kaydırdı. Kayd ı rmas ı y l a canımın yanması bir ol du : " Hay aksi şeyta n ! Ustura d eğil, tırnak çakısı. .. Bun unla hı yar bile soy'ulm az be! Ah , nerd e o eski usturalar!" " Neden soyulmasın" dedim . " Bal gibi soyuluyor işte! " Herifin , benim espriterime hiç kulak astığı yoktu : . ·:Be~~m. seninki de çene değil ki ... Çene dedığın ... . " Doğ ru .. . " dedim . " Çene ded i ğ i n, seni nki gibi olmalı! " Gene kan taşı çıktı , pamuk ekledi. Olanı biteni unutturmak için başladı hünerlerini döktürmeye: " Geçen gün asma saat zınk diye durdu . Hemen a l d ı m eli me tornaviday ı. Saatç ı ya götürsem anasının n ika h ı nı istiyecek .. . Saat tamirine de mi para vereceğ iz. Her iş gelir elimden . Saat tam iri , radyo tamiri , ütü tamiri. .. " Kilit tamirinde traş bitmişti. Doğrulduğumu görünce: " Perdah? " diye sordu: " Yaptım ya! " dedim . Kesitmedik yerlerime ko lonya sürdü . Kolonyasının alkolü düşük olduğu halde yüzüm şaplan ­ mış gibi yanıyordu . Kafarrıı bir güzel ıslattı. Aldı tarağı eline: . Nerde o eski taraklar!" dedi. " Iki kat olur gene kırılmazdı. Bak şu tarağa . Ağzımın içine döndü , dişleri döküle döküle!. .. Nerde o ti l dişi taraklar ... " Beni idam mahkumuna çeviren beyaz örtüyü boynurndan çözdü. " Serbestsin! " der gibilerden : " Sıhhatlar olsun Beyim !" dedi.

" Sağol! "

Dört yanına bakındı , birin i arar gibi . " Ah Beyim " dedi, " Nerde o eski ç ı raklar . Buluyorum mahalleden bir çocuk, bir gün duruyor. pırrr! Gözleri oyunda. Meslek ölüyor Beyim . Geriden çırak yetişmezse ... Kalfa yetişmezse , usta nasıl yetişir! " · " Bak!" dedim , " Bunda yerden göğe kadar haklısın! "

Biraz daha dalına basmak için: " Ahhh! " dedim , " Nerde o eski berberler ... Yen ileri musluk tamir etmekten , kırık küpleri yapış­ tırmaktan, bozuk saatleri onarmaktan berberlik etmeğe zaman bularnıyer ki. .. Şimdikiler usturanın yarığına jilet takıp da traşa geçiyor. Oldü berberlik! Nerde o eski berberler!. .. "


E~LENCELIK

~=-· __ '-=-...

/"MüZiK·ı ı

53

1

AKADEMiSi

_....,-_....,-

{) 0

BULMACA o

••

o

o

o

• HEDiYE Adam, dükkana girmiş, hediye alacak , tezgahtura danışıyor, O da soruyor: - Pahalı birşey mi olsun? Yoksa karınız için mi?

• YUMURTA Yeni zengin çevresine duyurmadan, garsona soruyor: - Listede yazılı havyar nedir? - Balık yumurtasıdır efendim .. . - O halde bana sahanda iki adet yaptır ...

• CENNET Adam trafik kazası geçirmiş. Hastanede birkaç gün komada kaldıktan sonra, gözlerini aralamış ve mırıldanmış :

- Cennette miyim? Başucundaki

SOLDAN SAGA: 1- Dokunarak insanın tenini kabartmak ya da kaşındırmak ·Gemileri bağlamaya yarayankalın hala!. 2- Türlü şeyler ve en çoğu ufak tefek şeyler - Kamufle etme. 3- Eğlendirici oyunlardan fıer biri - Tayin etmek . 4- Dince aziz tanınan bazı kadınlara verilen saygı unvanı- Yayvan madeni kap- Tarihte bir devlet. 5- Molibdenin simgesi- Kimi başlıkların üzerine sarılan sargı- ilaç , çare . 6- Sodyumun simgesi - Aşağısama, onur kırma- Işaret. 7- Canlılarda ve bitkilerde dağala aykırı , hastalık niteliğinde yumru -Aralık hale getirme- Bir nota. 8- Kuruşun kısaltılması -Yok etme , giderme- Kara Kuwetleri' mizin kısaltması. 9Dört halifeden sonuncusu - Kör- Bir şeyin arkadan gelen kısmı. 10- Lekesi olan- Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkan gibi mülk . 11- Balık aviarnada ya da odun taşımakta kullanılan büyük kayık - Alevde tüylerini ya da kabuğunu yakıp giderme. 12Haşarı , huysuz - Eski Bektaşi tarikatının bir adı. · YUKARIDAN AŞAGIYA : 1- Devre - Sn simgesiyle , gösterilen maden . 2- Koz, asu - Haysiyet- Bir göz rengi . 3- Parıltı (Eski dilden)- Utanma duygusu - Sürekli gelir sağlayan mülk. 4- Karadeniz 'de turistik bir kasaba- Bilginler. 5- Otlak - Bir ünlem - Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığın ı gösteren resmi belge. 6- Mesafe - Bulaşı k, bulaşkan geçici - Kap sahan , tencere (Eski dilden) 7- Bir baği aç- Başakakma-Çoğu n karıştı. 8- Parçalama. 9- Ayak (Eski dilden) ·Bir emir- Şöhret 1O- Karışık renkli- Büyük sıçan- Cet , ana- baba. 11- Dar ve kalınca tahta - Tanıalın simgesi- Mecazi anlamda bön , görgüsüz ve yeteneksiz kimse . 12- Gönül bağı-Uzatma (Eski dilden). 13- Çocuk dilinden yemek, yiyecek- lridyumun simgesi- Pir, ermiş . 14- Bir bağlaç- Uzun ve özenli çalışma- Bir tembih sözü . 15- Kot - Çiçekleri mavi renkte ve beş taçya~raklı , lifleri dokumac ı lık bakımın­ dan çok önemli olan bir bitki

karısı

cevap vermiş: - Hayır ben yanında­ yım

KOLSUZ Anne ile küçük kızı Milo Venüsü 'nü seyrediyorlardı.

Kız

sordu : - Anne bu Venüs 'ün niye kolları yok? Anne fırsatı kaçırma­ dı:

- Tabii olmaz ya ... Tır­ naklarını yersen sen de öyle olursun ...


internat ional Sigaralar

20.- DM. 20.- DM. 16.- DM. 12.- DM. 20.- DM.

Gümrük Hatt1 D1ş1 Eşya Sat1ş Mağazalan Yurd umuza ya pa ca ğı nız gi r iş ve ç ı k ı ş l ardaki al ı şve rişierin izde tüm ihtiyaç l arı nızı kar şıl aya bi lmek içi n 24 saat hizmetinizdedir.

Litre lik Viskiler 75 Cl. Viski ler

17.- DM. 13.- DM.

Tür/isan Turizm

Ame rikan Sigarala rı ingiliz S igaraları Alman Siga raları F ran s ı z Sigar a l a rı

• • • • •

Çeşitli içki ve sigaralar Her çeşit elektronik aletler Partümeri ve kozmetik mamulleri Oyuncaklar Hediyelik ve zati eşya çeşitleri

Türksan'a uQray1n

Duty Free Shops are at your service for your entrance and exit to Turkey, during 24 hours. Atatürk Havaalan ı giriş Karaköy Limanı giriş - çıkış

Kuşada sı Limanı giriş -ç ıkış

Kapıkule giriş -çık ış-gar - tır

Esenboğa Havaalanı giriş- ç ıkış

Dereköy giriş-ç ı kış ipsala g i ri ş-çı kı ş

Antalya

Dalaman

Havaal anı giriş -ç ıkış

Havcıaıanı giriş - ç ı kış

Çiğlı Havaalanı gıor ı ş - ç ıkış


GUIDE

Türk Hava

,-

ABUDABI: GSA. Sultan Bin Yousul and Sons Sheikh Handan St. Tel : (9712) 33 87 61 - 32 62 60/49 Satış Tel : (9712) 33 87 61 ADANA: Stadyum Cad. No: 1 Tel: (711) 431 43 - 372 47 AMMAN: GSA. Skyways T.T.T. Sait/King Husein Str Tel: (06) 63 70 75- 219 04 . AMSTERDAM : Leidsesıraaı 61017/PA Tel: (020) 22 79 84/85/86/87 ANKARA: Hipodrom Cad . Gar Yanı , Tel: 12 49 00/43 12 49 33 - 12 49 10 12 62 00/8 ANKARA: Kavaklıdere , Atatürk Bulvarı 167/A Tel : (41) 25 52 58 33 76 27-12 49 00/69 ANTALYA: Hastane Cad . No: 66, Tel: (311) 128 30 234 32 ATINA : Philellion Str. 19. · Athens 118 Tel : (01) 322 10 35- 322 25 69 324 60 24 - 324 59 75 EIA~DAT : Hameed Hasan A -Obaidi Travel Office Saadoun Sır . No: 11 ıskender Stephan Building Tel: (01) 888 13 83 -888 21 68 - 887 50 92

Yolları,

Müracaat ve Rezervasyon-Turkish Airlines, Information and Aeservations

BELGRAD: TRG Marksa 1 Engelsa 8/IV. 11000 Tel : (011) 33 25 61 - 33 32 77 BERLIN : Budapester Sır 18 B 1000 Berlin 30 Tel: (030) 262 40 33 262 40 34 BRÜKSEL: 51 Canıersı ee n 1000 Bruxelles Tel : 512 67 81 512 61 ~2 - 511 76 76 BURSA : Cemal Nadir Cad . Kocagit Apt . Tel: 218 66-111 67-128 38 CENEVRE: Rue Chantepoulet No. 1 - 3, 1201 Geneva Tel: (022) 31 61 20 - 31 61 29 CIDDE: C/0 ABC. Travel Agency, King Abdulaziz St. Bahomdein Bldg. Tel: 644 72 74 644 43 ao - 642 59 10 DAHRAN: GSA ABC . Travel Ageney King Abdulaziz St, Al Khodari Bldg. Al Khobar Dhahran Tel: (03) 895 00 44 - 895 49 04 894 79 17 DALAMAN : Dalaman Havaalan ı, Mu(jla Tel: 1801- 244 DiYARBAKlR: izzetpaşa Cad. Demir Otı:ü-aftı

Tel : (831) 123 14 116 74 - 10101 DOHA- KATAR: AI-Rayan Travel Ageney GSA. Tel : 8219 10 321226 - 412909 DUBAI : Sweedan. Trading Company GSA . 63 b. Sheikh Rashid Bldg. Almaktoom Street Tel: 22 60 38 DUBLIN : GSA. Aer Lingus - Upper O 'Connel Str. 40 Dublin Tel: 37 77 33 DUSSELDORF: Graf Adolf Str. 41 4000 Dusseldorf 1 Tel : (0211) 37 47 99 37 40 80 - 37 40 89 ELAZI.G: Rızaiye Mah . Şehit Ithanlar Cad . No: 26 Tel : (811) 115 76 - 123 00 ERZURUM : Hastaneler Cad . 38 Evler. No: 26/B Tel : (011) 119 04 134 09 - 185 30 FRANKFURT : Baseler Str. 35 - 37 . 6000 Frankfurt Main

Tel : (069) 25 30 31/32/33 GAZIANTEP: Atatürk Bulvarı No: 381C , Tel : (851) 154 35 - 203 82 HAMBURG: Adenauer Allee 10 2000 , Hamburg 1 Tel : (040) 24 14 72 22 14 73 HANNOVER: 3000 Hannaver Lange Laube Str. 19 Tel; (0511) 3.2 60 87188 iSTANBUL: Istanbul Satış Müdürlüğü Abidei Hürriyet Cad . Vakıf i ş Hanı . Kat. 2 . Şişli Tel : 146 40 17 146 38 48 Rezervasyon - Yer Ayırtma Tel: 573 35 25 (15 hat) Hilton Satıs Bürosu Tel : 147 01 21 147 01 80 Taksim Satı ş Bürosu Tel : 145 24 82 Aksaray Satış Bürosu Tel : 586 75 14 586 77 93 Kadıköy Satış

Bürosu

Tel : 337 18 76 337 18 91 Şişhane Satış Bürosu

Tel : 145 42 08 145 42 38

~urkisn

Int!·1AJrt'nes - ' 9ht

list for s ~fice and fob Plrits · a.ccos

THY Uçaklarında

Uygulanan Gümrüksüz içki ve Sigara Fiyatları

7.-DM Yeni Rakı ıExp) 70 Cl Whisky 37,5 cı 8.-DM Whisky 100 Cl 17.-DM (White Label, White Horse, 100 Pipers, JohnyWalker, JB, Haig, Black White, Ballantines , Long John) Samsun EXP 13.-DM Marlboro 100'8 20.-DM 1OO'S 20.-DM Parliament 1OO' S 20.-DM Palimali Kent 100'8 20.-DM Benson K.S 20.-DM Rothmans K.S 20.-DM Dunhill K.S 20.-DM Camel Filter 20.-DM Winston K.S 20.-DM HB K.S 16.-DM K.S 16.-DM Lord K.S 16.-DM Lux Yukandak i fiyatla r de rgimizin basrm tarihi itibariyle geçerlid ir. Tlıese prices are valid with elfeel from the prin ~ng date of this magazine.

Sirkeci Satıs Bürosu Tel : 522 88 88 528 48 09 - 528 48 02 iZMiR : Büyük Efes Oteli altı Tel : (51) 14 12 20 25.82 8011 , 2, 3 , 4 , 5 KAHiRE : GSA. lmperlal Travel Center, Mahmoud Bassiouny Str. No: 26 Tel: 7617 69 76 oO 71 - 75 89 39 73 34 00 KARAÇi : PAKTÜRK Travel Agencies 12 Avenue Gentre Stracher Rd . T el : 52 74 71 72 - 52 32 49 KAYSERi : Serçe Önü Mah . Yıldırım Cad . No:1 Tel : (351) 139 47 - 110 01 KONYA: Mevlana Cad . Belediye Sarayı , No: 3g Tel: (9311 120 32 - 100 00 KOPENHAG: Ved vasterport 6 1612 Tel: (01) 14 44 99 14 51 90 KÖLN: Trankgasse 7 - 9 5000 Köln- 1 Tel: (0221) 13 40 71/73- 13 44 43 KUVEYT: Alkazami Travel Agencies "Aiabrar" Salem Str. Tel : 41 29 07 45 26 20 /1 . 2 , 3 LEFKOŞE: Cengiz Han Sokak No: 5 Köşklü Çiftlik Tel : (520) 710 61 - 713 82 LONDRA: 11- 12 Hanover Str. WIR 9 HF Tel : (01) 499 92 47 499 92 48 MADRiD: Plaza de Espana Torre de Madrid Planla 4 OHicina No: 20 Tel: 463 23 12 463 23 51

MALATYA: Dörtyol Halep Cad. No: 1, Satış Bürosu Tel: 119 22-140 53 MERSiN: Mersin Belediyesi Ulu Çarşı No: 22/24 Tel : (741) 152 32 MiLANO: Via Albricci 3 ; 20122 Tel: (02) 86 63 50 805 62 33 - 805 39 76 MÜNiH: 2 Bayern Str. 43-45/1 8 , München Tel : (089) 53 94 15 53 94 17/18/19 NÜRNBERG: 8500 Nürnberg Am . Plarrer 80 Tel : (0911) 26 53 01 26 53 02 PARiS: 34 Avenu e de L 'Opera 75002 et 11 Tel : (1) 742 60 85 265 17 10 RiYAD: GSA ABC . Travel Ageney Al Arbaean Str . Tel : 477 90 03 477 90 55 RiZE: Belediye karşı sı Tel: (054) 110 07 ROMA: Piazza della , Republica 55-00185 Tel : (06) 475 11 49 475 95 35 ROTERDAM: Weena 140 3012 Cr. Tel : 33 21 77-3324 65 Ratterdam SAMSUN: Kazımpaşa Cad . No: 111A Tel: (361) 134 55- 182 60 S iV AS: Belediye Sitesi 11. Blok No: 7 Tel : (477) 111 47 - 136 87 SOFYA: Ruskı Bldg . No: 27 Tel : 44 17 32 STOKHOLM : Vasagatan 7; 10120 Stockholm Tel : (08) 21 85 34/35 STUTTGART: Lautenschlager Str . 20 .7000 Stuttgart 1· Tel: (0711) 22 14 44 22 14 45 ŞAM: GSA. AI -Faradees Travel and Tourism Ageney P.O . Box 6132 Maysaloun St. Dar el Mouhandeseen , Damascus-Syria Tel : 22 72 66 23 21 90 (10 hat) TAHRAN: 4000 Avenue Hafez 3 rd . floor No. 7 College-Crassing Tehran Tel: 66 90 26 66 46 09 TRABZON: Kemerkaya Mah . Meydan Parkı karşısı

Tel : (031) 116 80 - 134 46 TRiPOLi: Muhammed Megarif Str. Cezayir Sq. Tel : 382 36 - 487 98 TOKYO: GSA JAL. Daini Building Merunouchi Tokyo Tel : 74 35 51 11 AN : Enver Parihanoğlu Iş Merkezi Cumhuriyet Cad . 196, Tel : (0611) 1241 -1768 ViYANA : Operngasse 3 , 1010 W ien Tel : (0222) 56 37 96 56 37 68 ZÜRiH: Tal Str. 58. 8001 Zurich Tel : (01) 211 85 67 211 10 70171


Kaleterasit hazır sıva'larınır~ 26 degişik rengi ve 5 değişik tipi vardır. Her türlü hava şartlarına karşı dayanıklıdır. Tatbikatı çok kolaydır. Kaleterasit'i merdane ya da mala kullanarak kolayca tatbik edebilirsiniz. Binalarınızın dış cephelerini güzelleştirmek için yapacağınız en uygun seçim Kaleterasit'tir.

11Im0m7erasil"akıllı secim"

SlVA SANAYi A.Ş. ~ .. .,,.;ı,..,. Reşit Paşa Cad. No: 125, Avcılar- istanbul Tel: 573 48 87



.. ··

A

/(

D N

i

·· .. .... ····

o

M o- (

o

M

o

[" s I

R

~

~

:~··.ı.

··J

{.li

•!<, )

\ ... \. ··.....

L

····..

\

\ ·......

. ....."':.(


UU.L.LJ.OOU.L\.1 OA.L.L""- ..L..L.LUV..L ..L.U...UU..L'U'..ı..u...u..ı.

..L.A.V.., "" 'U'.A. .......

~J ~""""

...........

bO

DC- 9

,----_ ........ -......... ___ _

? 1

De ş t i

. . . . . . __ . .". . "'

1

J __

.... - - - - - - - ,

A

j

1. --··-

'

1

1:(/~-ı~

\i

't:J.ad

-----:~~f>------

- ,,

11

Htlt•crso

J)

ı ;-- ':<$-;i

"'

..···

40


o. 7'), Maçka, Istanbul Tel: (ı) 133 03 60 Tlx: 24RI4 ısfo ır Tlx: H9'i l 'i43 ııhank g Frankfurt/ Main Kaisersırasse 3, 0·6000 Frankfurt Main 1 Tel: (069) 29 90 10 Tlx: -ı ! H93H'i ısch d W. Berlin Admir:ılstı-.ısse 3'. D-1000 W. Berlin 36 Tel : (030) 614 3034 Tlx: IHI 4H I ıschb d Branches in the Turkish Republic of Northem Cyprus: Lefkoşe llx: 'i"" 123 ıısh tk Magosa nx: 57179 ısbm tk Girne Tlx: 'i7233 ı sh tk Ercan Airpori Tlx: 'i7123 tısb tk Representative Offices: W. Germany Fı-.ınkfı.ırt Main Tlx: 414 143 ısch d Holland The Hague llx: 342'i9 ıshan ni Bureaus in W. Germany: Cologne llx: HHH6<":ı09 ısch d Hamburg Tlx : 217397'i ı shh Cı Munkh Tlx: S2H347 ısmu e d Sıungan Tlx: 722746 ısch d

Head Office: .Ankara, Turkey Head Office-Foreign Department: Ahdi lpe kçi Cad. Branches abroad: London 21 Aldemıanhuıy. London EC2V 7HA Td: (Ol) 606 7 I'i ı


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.