E bülten sayı 2

Page 13

SİNOP EĞİTİM SEN BÜLTENİ

DOSYA: GÜVENCESİZLİK kabele edebilecek örgütlenme ve mücadele stratejilerini geliştirmektir. Bu yönde atım atan her deneyim çok değerli.

TANIL BORA‘YLA SÖYLEġĠ Birikim Dergisi ve ĠletiĢim Yayınları Editörü Tanıl Bora‘yla yeni çıkan kitabı ―BoĢuna mı Okuduk? Türkiye‘de Beyaz Yakalı ĠĢsizliği‖ üzerinden beyaz yakalı iĢsizliği, güvencesizlik ve prekarizasyon (güvencesizleĢtirme) üzerine konuĢtuk.

Peki bu istihdam biçimleri nasıl bir çalıĢma ve iĢ kültürü oluĢturuyor? En güvenceli alan olarak bilinen kamu sektöründe bu süreç nasıl iĢliyor? Genel olarak, ―herkes kendi başına tanrı herkese karşı‖ havasında bir ―kültür‖den söz edebiliriz! Haşin bir rekabet. Özellikle beyaz yakalılar için geçerli bu. Sosyal ağların dağılması, herkesin kendi CV‘sinden ibaret kalması, ne yapıp ediyorsa o CV‘si için yapar hale gelmesi, kendisine bir ―proje‖ olarak bakarak yabancılaşması… Kamu sektöründe esas mesele istihdamın gitgide daralması ve güvencesizleşmesi. Bununla beraber, farklı istihdam statülerinin bir arada varolmasının yol açtığı adaletsizlikler ve gerilimler önemli. Tabii kamu hizmeti anlayışının yerini (bu ne kadar vardı, elbette ayrı bir tartışma) şirket kültürünün almaya başlaması önemli.

Beyaz yakalılarda artık iĢsizliğin istisnai olmaktan çıktığını, büyük bir güvencesizlikle birlikte değer kaybının da yaĢandığını belirtiyorsunuz. Beyaz yakalıların değiĢen iktisadi konumlarıyla birlikte tüketim alıĢkanlıklarında ve yaĢam standartlarında da bir değiĢimden söz etmek mümkün mü? Mümkün değilse, sizce neden ve ne tür sonuçlar doğuruyor?

Beyaz yakalı işsizliğinin değerlerle veya ―moral‖le ilgili yol açtığı kriz şu: Beyaz yakalı işsizÖğretmenler, beyaz yakalı işçiler (ve işsiz- ‗BoĢuna Mı Okuduk‘ kitabınızler kendilerini elit bir konumda ler) arasında prekarizasyonun herhalde en da TMMOB, Eğitim-Sen raporgörmeye yatkınlar ve bu bekaşikar, kitlesel mağdurları. Öğretmenlerin larına dayanarak mühendislentileriyle ilgili büyük bir hayal çalışma koşullarının prekarizasyonunun, ler, mimarlar ve öğretmenler kırıklığı yaşıyorlar. Orta sınıf doğrudan doğruya öğrencilik deneyiminin için de analizler bulunmakta, kökenli diplomalı işsizler kendide prekarizasyonuna yol açtığını düşünü- ayrıca bankacılık sektöründe lerini zaten doğal olarak elit çalıĢanlar için de ayrı bir yazısayıyorlar, üniversiteyi sınıf atyorum, böyle bir kamusal zarara da yol nız bulunuyor. Bu kesimler lama imkanı olarak gören yokaçtığını düşünüyorum. Mutsuz, motivas- içinde iĢsizlik kaygısı nasıl sul, emekçi ailelerin çocukları yonsuz, tedirgin öğretmenlerin mutsuz, yaĢanıyor ve çalıĢma koĢullada kendilerini elite dahil olmaya motivasyonsuz, tedirgin öğrencileri… rı değerlendirildiğinde önüaday görüyorlar. Uzun süre işsiz müze nasıl bir tablo çıkıyor? kaldıklarında, epey dara düştüklerinde bile tüketim alışkanlıklarını değiştirmemeye çalıştıkları gerçekten gözleniAndığınız üç örnek, üç değişik kategori. Mühendislerinyor, özellikle de orta sınıf ailelerden gelenlerde. Bu, işte o mimarların durumunda dikkat çeken nokta, yakın zamana orta sınıf elit kimliğine tutunma arzusuyla, o kimliği sürkadar (aslında hâlâ) en ‗iş garantili‘ sayılan bu meslek dürme gayretiyle ilgili. Ve kendilerini emekçi saymamalarıalanında da işsizliğin artık ―kariyer beklentisine‖ dahil olnın, aslında saygın bir mesleği olan ama şans kader kısması. Tabii abartmamak gerekir, hâlâ görece ayrıcalıklımet yüzünden bir süreliğine işsiz kalmış elit rolü oynamadırlar ve işsizlik riski branşlara göre çok değişiyor, onu larının (kendilerine karşı oynadıkları bir rol bu!) bir parçaeklemeliyiz. Mühendisler üzerindeki uzmanlaşma baskısı sı. artıyor, içlerindeki hiyerarşi keskinleşiyor. Öğretmenler, beyaz yakalı işçiler (ve işsizler) arasında prekarizasyonun YaĢanan krizlerle de birlikte kapitalizmin yarattığı herhalde en aşikar, kitlesel mağdurları. Öğretmenlerin istihdam biçimleri ne yönde değiĢim gösteriçalışma koşullarının prekarizasyonunun, doğrudan doğruyor? ya öğrencilik deneyiminin de prekarizasyonuna yol açtığını düşünüyorum, böyle bir kamusal zarara da yol açtığını Bizim bu çalışmada çok ilham aldığımız Robert Castel, düşünüyorum. Mutsuz, motivasyonsuz, tedirgin öğretkaotik bir geçiş döneminde olduğumuza dikkat çekiyor. menlerin mutsuz, motivasyonsuz, tedirgin öğrencileri… Neye geçiş, o da tam belli değil. Bir yandan, sosyal reBankacılar ise ―kullan-at‖ istihdamının en belirgin örneği fah devleti ―çağının‖ güvenceli istihdam biçimleri direniolarak dikkat çekiyor. Ayrıca, performans baskısının en yor, kurtarılmış bölgeler yaratabiliyorlar. Diğer yandan bariz mağdurları; kariyer arzuları-hırsları kışkırtılarak gün güvencesiz, esnek, ―kullan-at‖ istihdamı denen çalışma be gün posaları çıkarılıyor. biçimlerinin envai çeşidi gelişiyor. Karmaşa içinde bir mücadele evresi… Bence burada en önemli mesele, esnek istihdam rejimine karşı, ona kendi esnekliğiyle mu13


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.