roltolmagazine

SAYI: 1 TEMMUZ 2020

RÖPORTAJ Arda KALAYCI

EVREN& İNSAN

TUTANKHAMUN’UN HANÇERİ

GÜNDEM

HEP DEĞİL HİÇ

GENEL YAYIN YÖNETMENİ Kamil Can SAATÇI

EDİTÖRDEN Kamil Can SAATÇI

KAPAK TASARIMI Kamil Can SAATÇI

YAYINA HAZIRLAYAN Kamil Can SAATÇI

REKLAM REZERVASYON 0536 544 50 11 reklam.roltol@mail.com.tr

@kamilcansaatci kamil.roltol@mail.com.tr Şirin POLAT @sirin_plt12 sirin.roltol@mail.com.tr

YÖNETİM YERİ Gazipaşa mahallesi Anafartalar caddesi Ülkü sokak No:17 Antakya/HATAY

Berna ÜVER @bernaaa.21 berna.roltol@mail.com.tr

YAYIN HAKKI SAHİBİ Kamil Can SAATÇI

roltolmagazine © 2020

Yasin ORDU @_ssmyn2_ yasin.roltol@mail.com.tr

İÇİNDEKİLER KAPAKTAKİLER RÖPORTAJ: ARDA KALAYCI

4

EVREN VE İNSAN: TUTANKHAMUN’UN HANÇERİ

8

GÜNDEM: HEP DEĞİL HİÇ

10

9

YEMEK: ABUGANNUÇ

11

YEMEK: ÇÖKELEK SALATASI

12

DOĞA: NEDEN AĞAÇLARI KESMEMELİYİZ

RÖPORTAJ

Arda KALAYCI

- Öncelikle, sizi yakından tanıyabilmemiz için kısaca kendinizden bahseder misiniz?

- Arda kalaycı ben. 14 yaşındayım. Oyunculuk yaparken büründüğüm her karakter bana heyecan ve mutluluk veriyor.

- Nasıl bir kişiliğe sahipsiniz?

- Öncelikle maceracı bir kişiliğe sahip olduğumu düşünüyorum, risk almayım seven biriyim.

- Hayat felsefeniz nedir?

- Sahip olmadıklarına üzülme, sahip olduklarına sevin.

- Nerede yaşıyorsunuz?

- İstanbul bahçeşehir.

- Hangi okulda okuyorsunuz?

- Bahçeşehir mektebim koleji mezunuyum.

- Size göre ideal bir eğitimci nasıl olmalıdır?

- Bence; mutlu bir eğitimci sevgi dolu, saygılı bir nesil yetiştirir.

- Edebiyat ile aranız nasıl?

- Edebiyat ile aram iyi diyebilirim

- Hangi televizyon ve sinema projelerinde yer aldınız - Öncelikle oyunculuğa 5 yaşında tek başımıza dizisinde mesut karakteri ile adım attım ardından ülker reklamları yunus emre ve kutül amare dizileriyle devam ettim daha sonra güldüy güldüy tiyatrosuna katıldım ve devamında sinema filmim aşk bu mu ve iki tv filmim olan bir kahramanın rüyası ve olmaz böyle şeyi çektik mucize doktor ve yeni oyunumuz peterpan ile devam ediyorum.

- Oyunculuğun zor yanları var mı?

- Iyi ve eğlenceli yanları olduğu gibi tabii ki de zor yanlarıda var mesela çok kısa bir sahne defalarca çekilebiliyor bazen geç saatlere kadar sürüyor ama ben oyunculuğu çok sevdiğim için bunlardan etkilenmiyorum - Işiniz okulunuzu etkiliyor mu?

- Hayır etkilemiyor okulum ve öğretmenlerim bana bu konuda destek oluyor.

- Boş bir gününüzde ne yaparsınız?

- Okul set veya tiyatro provam yoksa gezmeyi tercih ediyorum fakat şu karantina zamanında gerçekten çok boş zamanımız var dizi izliyorum oyun oynuyorum soru çözüyorum video izliyorum - En sevdiğiniz yazar ve kitabı hangisi - Yakın zamanlarda okuduğum stefan zweigin kaleme aldığı satranç adlı kitap diyebilirim gerçekten çok etkileyiciydi - Teknoloji ile aranız nasıl - Teknoloji ile aram çok iyi diyebilirim özellikle bu karantina döneminde elimizde olmazsa olmaz ama normal zamanda fazlası zarar

- Önünüzde boş bir kağıt ve kalem olsa ne yazardınız?

- Aksiyonlu ve mutlu bir senaryo yazardım - Yemek için yaşamak mı yoksa yaşamak için yemek mi?

- Şimdi iki taraftan da bakarsak şuan biz yemek için yaşamak seçeneğinde aktifiz yaşam için yemek zorunda kalmış bir duruma benziyor o yüzden yemek için yaşamak diyebilirim.

- Asla para vermem dediğiniz bir şey var mı?

- Şimdi açıkçası neye para vermem diye bilemedim ama farklı yerler görüp farklı kültürler görmek için para verebilirim - Benim için 23 nisan projenizden bahseder misiniz - Tabii ki öncelikle bu zor dönemden geçerken hepimiz için iyi bir uygulama oldu diye düşünüyorum 23 nisanda biz çocuklar olarak harekete geçmemiz gerektiğini düşündüm ardından bir site kurdum bu sitede istediğiniz düşünceleri istediğiniz duyguları aktarabilir ve de bu uygulama bununla kalmayıp içlerinden belli sayıda yazılar seçilip bir anı kitabı haline dönüşüyor düşünsenize en çok yazarı olan kitap harika değil mi?

- Tabii ki Son olarak gelecek nesillere bir öğüt verebilir misiniz?

- Doğaya ve özellikle hayvanlara saygı duyun dünyamızı kirletmeyin mutlu olup mutlu nesiller yetiştirin - Bana vakit ayırdığınız için teşekkürler - Rica ederim.

KAMİL CAN SAATÇI

EVREN& İNSAN

TUTANKHAMUN’UN HANÇERİ

Antik medeniyetlerden biri olan Mısır’daki gizemler saymakla bitmez. Bugün M.Ö. 1341-1323 yılları arasında yaşamış 18 yaşında sebebi bilinmeyen bir şekilde ölen Tutankhamun'un dünya dışından gelen hançerine değineceğim. Öncelikle bu yazdıklarım ütopik bir şey değil aksine bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bir grup bilim insanı yaptıkları araştırmaların sonucunu Meteoritics and Planetary Science dergisinde yayınladı.

Her şey Tutankhamun'un mezarının bulunmasından 3 yıl sonra bulunan hançer ile başladı. Hala Kahire Müzesinde sergilenen bu hançer, paslanmayan homojen bir metale ve özel işlenmiş altın bir sapa sahip.

Araştırmacılar günümüz teknolojisinde hançere zarar vermeden içeriğini inceleyebiliyor. Araştırma sonucunda hançerin bir meteor'un işlenmesiyle yapıldığı sonucuna varıldı.

Dünya bölge bölge Demir Çağına geçiş yaparken böylesine imkansıza yakın bir işçilikle yapılan hançerin dünyada yapılıp yapılmadığı da bir muamma...

Bunu biraz açacak olursak o zamanlarda iletişim günümüzdeki gibi olmadığından; mesela Asyada ki topluluklar Bakır Çağında iken Mezopotamyada ki topluluklar Demir Çağında olabilir. Bu şey gibi günümüzde hala keşfedilmemiş bir ada olsa dünya ile iletişimi olmadığından teknolojiden eksik ilkel hallerde yaşamını sürdürürken bizimle aralarında fazlasıyla fark olacaktır.

Mısır da çölde bulunması ile dünyadan çok izole bir yer iken demir işlemeyi ve daha da üst bir şekilde düşen meteorda ki demir oranıyla bir hançer yapması dünya dışından bir yardımla mı yoksa zaten gelişmiş bir topluluk halindelerken olası bir kıyamet senaryosu ile birlikte her şeye tekrar mı başlanıldı. bilemiyoruz!

Mısır, Sümer, Aztek, İnka, Maya vb. toplumlar 20. yüzyıl teknolojisi ile anca keşfedebildiğimiz astronomik bilgilere sahip olmaları ve bu toplumların birbirlerine çok uzak olmalarına rağmen (Sümerler Mezopotamyada, Mayalar Amerikada) benzer konuları ele alması ve yazıtlarda birbirlerinden haberleri olmamasına rağmen gökten inen elliler şeklinde bir yazı ve bir motifi kullanmaları dünya dışından alınan yardımı kanıtlayacak nitelikte olmasa da yinede düşündürüyor.

YASİN ORDU

YEMEK

ABUGANNUÇ

MALZEMELER 1 Patlıcan 1 Domates 1 Biber Zeytin yağı Tuz YAPILIŞI Patlıcanın, domatesin ve biberin üzerinde bıçakla küçük delikler açtıktan sonra ocakta ateşin üstünde 4-5 dakika boyunca pişirin. Pişirdiğiniz sebzelerin kabuklarını soyup bir zırh yardımı ile iyice doüğrayın. Doğradığınız sebzeleri bir kaba aldıktan sonra içine tuz ve zeytin yağını ilave edebilirsiniz.

GÜNDEM HEP DEĞİL HİÇ

Mücadele verdiğimiz Corona Virüsüyle denk ilerleyen pandemi süreci dünyada verilen ölümler,bitmek bilmeyen vaka artışlarıyla günler geçmekte. Lakin günler aylara, aylar mevsimlere dönüşürken, birde tükenmeyen sessiz çığlıklar var evlerde. Şu olguda hemfikiriz ki; bu ülkede kadın doğmak, büyümek ve yaşam savaşı vermek oldukça güç. Kadın ölmekse her geçen gün kolaylaşmakta ve hatta son haberlere bakarsak eğer, bir can isteğe bağlı olarak rahatlıkla alınabiliyor. Şu zamana kadar çoğu başarılar kadının mevki,güç ve en önemlisi de eşit haklara sahip olmasıyla beraber paha biçilmez bir ilerleme katettiğimizi göstermekte. Fakat öyle kırılma noktaları var ki gündemlere baktığımızda bir arpa boyu yol alamadığımızı sorgulattırdı bizlere.

Hiç istifini bozmadan bir kız çocuğunun veya bir kadının yaşam hakkı rahatlıkla elinden alınabiliyor.

Yemek pişirme,çamaşır,bulaşık,ütü birde üstüne çocuklar vb. bir döngü var kadının odak merkezinde. Erkek ise işe gelip gitmekle yükümlü.

Erkeğin de belli bir sorumluluğu varken kadınınkine sorumluluklar silsilesi demek pek de yanlış olmaz herhalde.

Eminim ki şu an gözlerinizin önünde robotlaştırılmış bir varlık vardır ki bu varlığın da biz kadınlar olduğu kaçınılmaz.Kendimizi bildik bileli yeryüzünün yarısını kadınlar oluşturmakta.

Peki sayıca üstün olmakla ters orantılı olan neden bu denli fazla fiziksel,cinsel ve duygusal istismarla karşı karşıya yaşam sürdüren bir millet olduk?

Hele ki birde o savunmasız çocukların istismarı dahil olunca bulunduğumuz çağdan kendimizi soyutlamak mümkün.

O minik ve taze bedenler toprağa gömüldükçe bu adaletsizliğe karşı vicdanımız ve duruşumuzla yeniden yüzleşmemiz gerek.

Artık o sesi olmayan çığlıkları sesi olmaya cürret etmemiz bir nebze olsun içindee nefessiz kaldığımız çağı daha yaşanılası bir hale getirebilir.

BERNA ÜVER

YEMEK

ÇÖKELEK SALATASI MALZEMELER 1 Kalıp çökelek (sürk) 1 Domates 1 Küçük baş soğan 1 Yesil biber Zeytin yağı YAPILIŞI Çökeleği bir kaba doğrayın eğr çökelek yumuşak ise bir çatal yardımı ile ezin. Üzerine domates, biber ve soğanı ilave edip karıştırın Son olarak üzerine zeytin yağı ekleyip servis yapabilirsiniz AFİYET OLSUN

DOĞA

AĞAÇLARI NEDEN KESMEMELİYİZ Ağaçlar karbondioksit diye tâbir ettiğimiz zararlı havayı süzüp oksijen diye tâbir ettiğimiz temiz havayı üretir.

Ağaçlar kesilirse karbondioksiti süzüp oksijen üretemez. İnsanlar karbondioksit solursa hastalanır. Ömrü kısa olur.

Karbondioksit kuraklık yapar.

Kuraklık olursa toprak elverişsiz olur.

Karbondioksit buzulları eritir.

Buzullar erirse; penguenler, kutup ayıları vb. Yayvanlar ölür ve nesli tükenir.

Ağaçlar toprak kaymasını engeller.

Ağaçlar kesilirse toprak kayar ve heyelan olur.

Heyelan altında kalan insanlar ölür.

Evler ve arabalar zarar görür.

Ağaçlar su kaynaklarımızı korur.

Ağaçlar tükettikleri suyu toprak altına yeraltı suyu olarak geri gönderir.

Ağaçlar olmazsa su kaynaklarımız azalır.

Suzuz kalırsak ölürüz.

Daha yaşanılır bir dünya için fidan dikin.

KAMİL CAN SAATÇI

hatayhediyelik.com