Politika Dergisi Sayi 19

Page 26

Sayfa 26

Politika Dergisi

Yüzyıllar boyunca hanedan kişilerince yönetilmeye alışmış bir milletin cumhuriyeti benimsemesi elbette kolay olmayacaktı. O günün zorlu şartlarında Mustafa Kemal bunu başardı. Fakat bugün görülüyor ki 86 yıldır cumhuriyeti içine sindiremeyenler hâlâ koyun gibi güdülmenin özlemini çekmekteler. gözüyle bakıp, sırf IMF’ye yaranma uğruna her yeri asfaltlayan Turgut Özal’dan; “Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz” diyen Süleyman Demirel’den; Gümrük Birliği ile bizi yeniden kapitülasyona boyun eğdiren Tansu Çiller’den; “Siz ne mutlu Türk’üm diyene derseniz, buradaki de ne mutlu Kürdüm diyene, der” diye ulus bütünlüğünü bozmaya çalışan Necmettin Erbakan’dan; hiçbir hükümetin açmadığı kadar imam-hatip açılmasına göz yuman Bülent Ecevit’ten; meclise girme hakkını kaybetmişken, yeniden milletvekili seçilmesinde büyük rol oynayan Deniz Baykal’dan bir parça taşıyor Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olduğunu iddia eden şahıs. Bu gün vatanın satılmasında, halkın sırtından gemicikler alınmasında, bölünmenin sıradan bir sözmüş gibi telaffuz edilmesinde işte tüm bu saydıklarımızdan parçalar var. Lord Kinnross, Mustafa Kemal’in Anadolu’ya geçişi bu geçişin zamanı ve hazırlıkları ile ilgili olarak şöyle bir yargıya varıyor: (A.Coşkun, Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay, s.418) “Mustafa Kemal, böyle bir kararı aceleyle verecek adam değildi. Tehlikeli bir oyuna girişecekti. Durumu her açıdan, her şeyi tartarak incelemek gerekiyordu. Planını yapmak, arkadaşlarını kendi görüşüne inandırıp kararlarını sağlamlaştırmak ve direnmenin dayanacağı ideolojik temele hem kendi hem de onların kafasında belirli bir biçim vermek için daha zaman gerekiyordu. Hâlâ padişahtan, Đtilâf Devletleri’nden, Tanrı’dan ya da buna benzer başka bir kaynaktan bir şeyler uman kişiler çoktu. Düşmana kuvvetle karşı koymaktan başka çıkar yol olmadığının anlaşılması için olayların ve kafaların daha gelişmesi gerekiyordu.” (Lord Kinross,

s.184) Buradan da anlaşılıyor ki Atatürk’ün bile en yakınındaki kimseler hâlâ özgüvenden yoksun başka kaynaklardan medet uman kimselerdi. Altı asırlık saltanatın doğurduğu “kul olma” zihniyeti yine kendini gösteriyordu. Đşte Atatürk’ün milletine reva görmediği bu durumdan onu kurtarmak için yaptığı bir başka örnek davranışı: “…Ulusal mücadele uğrunda, ulusla birlikte serbestçe çalışmaya resmi ve askerlik sanım artık engel olmaya başladı. Bu kutsal amaç için ulusla birlikte sonuna dek çalışmaya, mukaddesatım adına söz verdiğimden, pek tutkunu bulunduğum ulu askerlik görevimden bu gün istifa ettim. Bundan sonra kutsal milli gayemiz için her türlü özveriyle çalışmak üzere, ulusun bağrında bir savaşçı er gibi bulunmakta olduğumu arz ve ilan ederim.” (“sadeleştirildi” 50 Günlük Günce, U.Kocatürk, s; Z.Sarıhan, s; G.Jaeschke, s; T. Özakman, “kronoloji” s’den özetlenmiştir. A.Coşkun) Çünkü O, milletine güveniyordu. Milletini çamurun içindeki cevher gibi görüyordu. Oradan çıkıp işlendiğinde ise paha biçilmez elmasa dönüşeceğini düşünüyordu. Bu yüzden, zamanı geldiğinde, milletine layık görmediği saltanatı yok sayarak “…Yarın Cumhuriyet’i ilân edeceğiz.” dedi. Bir milleti millet yapan en büyük erdemin kendi kendini yönetebileceği bir sistemde var olması ve sesini duyurması olduğunu savunan Mustafa Kemal’in hâlâ Osmanlı’nın etkisinden kurtulamayan arkadaşları, O’nu davasında yarı yolda bırakmışlardı. Mustafa Kemal Söylev’inde onlar için: “…Ulusal Savaş’a birlikte başlayan yolcuların kimileri, giderek ulusal yaşamın bugünkü cumhuriyet yasalarına dek uzayan gelişmelerinde, kendi düşünce ve ruh yeteneklerinin kavrama sınırı bittikçe bana direnmeye ve karşı olmaya başlamışlardır…” diye bahsetmiştir. (Söylev, Velidedeoğlu, 26.Baskı, s.45) Yüzyıllar boyunca hanedan kişilerince yönetilmeye alışmış bir milletin cumhuriyeti benimsemesi elbette kolay olmayacaktı. O günün zorlu şartlarında Mustafa Kemal bunu başardı. Fakat bugün görülüyor ki 86 yıldır cumhuriyeti içine sindiremeyenler hâlâ koyun gibi güdülmenin özlemini çekmekteler. Hem de cumhuriyetin getirdiklerinden faydalanarak. Milletin yozlaşması için cumhuriyetten ve demokrasiden uzaklaşması yeterli olacaktır. Başka söze gerek var mı?

Selvihan.Cigdem@PolitikaDergisi.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.