Partizan Sayı 85

Page 33

Partizan/32

kendilerine yöneleceği kaygısıdır. Devrimci çalışmalardan bundan dolayı rahatsızdırlar. Aslında devrimciler olmasa devletle kardeş kardeş yaşayacaklardır! Bundan dolayı tüm eleştiri oklarını “Marksist jargon”la devrimcilere yöneltirler. Devrimciliğin nasıl olması gerektiği üzerine devrimcilere akıl vermeyi de hiç ihmal etmezler. Hele yenilgi dönemlerinde “biz demiştik” söylemiyle akıl hocası kesilirler. Devlet şiddetine laf söyleme cesareti bile gösteremeyenler, devrimcilerin, kapitalizmin simgeleri haline gelmiş bankaları, AVM’leri tahrip etmesi ya da devlet kurumlarına yönelen devrimci eylemleri karşısında devrimcilere saldırıya geçerler. Bunların saldırılarını görenler, nerdeyse esas düşmanın devrimciler olduğu yanılgısına kapılır. Devrimci şiddetleri günlerce kınamakla kalmazlar, burjuva kalemşörlerle aynı dili de utanmazca kullanırlar. Gezi İsyanı bir kez daha bazı reformist çevrelerin gerçek yüzlerinin açığa çıkmasına vesile oldu. Verilmesi gereken mesajın verildiğini, bununla yetinilmesi gerektiğini tüm toplantılarda bıktırıcı tarzda söylemekle birlikte, devrimci şiddetten de uzak durmuşlar, ancak halkın ve devrimcilerin kararlı tavırları karşısında geri adım atmak zorunda kalmışlardır. Reformizmin karakteristik özelliği, halkın kendiliğinden gelişen isyanını, eylemlerini geriye çekmektedir. Bu konuda devrimcilerin karakteristik özelliği ise; bu gelişen hareketi genelleştirip, ona öncülük ederek daha ileri taşımaktır. Reformizmin argümanı; kendiliğinden gelişen bir hareket baştan yenilgiye mahkumdur; örgütsel hazırlık yoktur vs. bahanelerdir. Ayaklanma-isyan-eylem sönümlendiğinde ise bu şahsiyetler, “bastırılacağını söylemiştik” böbürlenmesi ile devrimcilere ve halka ne kadar bilgili, öngörülü olduklarını göstermek isterler! Burada bir parantezle Kürt Ulusal Hareketi’nin girmiş olduğu reformist hatla birlikte estirilen toplumsal barış söylemine değinmek konumuz bağlamında anlamlı olacaktır. Ulusal hareketin kendi dinamikleri ve niteliğinden kaynaklı bazı politik yönelim ve söylemlerini doğru bulmamakla birlikte “anlarız”. Bazı devrimci çevrelerin ve kendilerini ML ilan edenlerin bu argümanları kullanmalarını, hatta Ulusal Hareket’ten daha iddialı ve ısrarlı bir şekilde kullanmalarını doğru bulmadığımız gibi “anlama”yız da! Elbette ki anladığımız bir nokta vardır: bu reformizmin söylemidir, reformist politikalardır! Bu sözlerin ML ve devrimcilik iddiası ile söylenmesi bu gerçekliği değiştirmez. Marksizm’le az çok ilişkisi olan bilir ki; Marksistler toplumsal barıştan söz etmez. “Marksist toplumsal barış değil, sınıf savaşımı üzerinde durur. …Marksizmin görüş açısından bu savaşı ahlaki yönden herhangi bir


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.