Partizan Sayı 85

Page 32

Partizan/31

Sınıf mücadelesine tutuşmuş ordular yenilgiler de alabilir ve belki de zafere kadar çokça yenilgi alınmak zorundadır. Kimse bir savaşa girdiğinde, stratejik ve taktik yenilgi alma olasılığını dışta tutamaz; her ne kadar iradi olarak girilen çarpışmalara yenmek üzere girilmiş bile olsa, bu böyledir. Bazen devrimciler yenileceklerinin güçlü olasılık olduğu çarpışmalara da girerler. Bu ideolojik bir meydan okuma olur. Direnerek yenilenebilir ama teslim olmazlar. İdeolojik olarak bir meydan okuma sonucu alınan yenilgi tekrar ayağa doğrulma dinamiklerini içinde taşırken, teslimiyet ise yıkımın ve dağılmanın tohumlarını her tarafa yayar. Devrimcilik, aynı zamanda ideolojik bir meydan okumadır ve bundan dolayı direnme onun ayrılmaz bir parçasıdır, onsuz devrimcilik düşünülemez. Son yıllarda, reformizmden etkilenen bazı çevreler bu kapsamda olumsuz pratikler sergilemişlerdir. Bu pratiklerin kabul edilmezliği ortadayken; teslim olma olayını burjuvazinin bireyciliği kutsayan hümanizmiyle açıklamaları ve doğru bulmasalar da kabul etmeleri, devrimci değerlerin aşınmasını göstermesi bakımından anlamlıdır. Bu bakış açısının nerede ise teslim olmayı meşrulaştırması bir tarafa, devrimci kamuoyunu bireyi kutsayan, bireyciliğin gelişimini körükleyen hümanizmle zehirlemektedirler. Bu konuda Marksist Leninistlerin referansını Marks’ın şu sözleri oluşturmaktadır: “Eğer savaşıma son derece elverişli şanslarla girilmesi gerekseydi, tarihi yapmak elbette çok kolay olurdu”; “Versailles’daki burjuva itler de iyi biliyorlardı. İşte bu nedenle de Parislileri ya vuruşmayı kabul etme ya da savaşmadan yenik düşme seçeneği karşısında bıraktılar. Son durumda işçi sınıfının göz yılgınlığı, bazı ‘önder’lerin yitirilmesinden çok daha büyük felaket olurdu.” (Marks; 2005:157) Görüldüğü gibi Marks, savaşarak ölmenin gerekliliğini savunmaktadır. Tarihte yaşanmış önemli olayları incelediğimizde; savaşarak yenilmenin tarihsel süreç içinde anlam kazandığı, devam eden sürecin yenenlerin yenilgisini getirdiği çok örnek vardır. Yine; teslim olup da yenilenler dağılıp büyük bir yılgınlık yaşarken direnerek yenilenlerin tekrar ayağa doğrulup yenenleri yendiği çokça örnek vardır. Spartaküs Roma’ya karşı yenildi ama Roma’nın sonu da bu “zafer”den sonra geldi. Denizler idam edildi, Mahirler çatışarak şehit düştü, İbrahim işkencede katledildi. Örgütleri ilk yenilgilerini de aldılar ama idam sehpalarındaki, dağ başlarındaki ve işkencehanelerdeki direnişlerin gücü TDH’ni kısa sürede ayağa doğrultmuş, yeniden yaratmıştır. Bu, devrimci duruşun yaratıcı gücüdür. Reformizmin şiddete karşı olmasının bir nedeni de devlet şiddetinin


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.