Partizan Sayı 84

Page 126

Partizan/125

Ama bu, ilişkiye geçilen kapitalizmin ticari kapitalizm olması, daha yeni gelişme evresinde olmasından kaynaklı ve de dünyadaki gelişmelerin belirleyici etkisiyle daha gelişkin bir ilişkiye dönüşmemiştir. Dünyada kapitalist sistemin gelişip güçlenmesi ile birlikte 19. yy. başları ile birlikte yabancı kapitalizm iyiden iyiye Osmanlı ekonomik yapısını etkilemeye başlamıştır. 19. yy.ın başı ile birlikte yabancı kapitalizm Osmanlı İmparatorluğu ekonomisine iyiden iyiye sızmaya başlamış ve bunun doğal sonucu olarak feodal devlet de yavaş yavaş değişmeye başlamıştı. Bu konuda 1938’de İngiltere’ye büyük ticari ayrıcalıklar veren 1938 Ticaret Anlaşması (Baltalimanı Ticaret Anlaşması) ve devamında ilan edilen Tanzimat Fermanı, Osmanlı’ya yabancı kapitalizmin girişi açısından nirengi noktasını oluşturur. Bir tarafta kapitalist ülkelerin metaları Osmanlı pazarını istila ederken diğer taraftan bazı sanayi dallarına yatırım yapmak şeklinde kapitalist sermayenin girdiğini görmekteyiz. Kapitalizmin, 19. yüzyılın sonunda tekelci aşamaya geçmesiyle birlikte Osmanlı da emperyalist ülkelerin sömürgesi, yarı-sömürgesi olmuştur. O dönemden günümüze bu ilişki devam etmektedir. Osmanlı’da işçi sınıfı, ilk olarak devlete ait fabrikaların kurulması ile ortaya çıkar. Devlet yapısının değişmesine paralel, ordunun yapısı da değişmiştir. III. Selim Tophane’yi kurmuş, daha sonra tophane, cephane, fişek sandığı, silahların ahşap aksamını da üstlenmiş ve bu işleri yapan fabrikalar kurulmuştur. II. Mahmut zamanında ordunun ve sarayın ihtiyaçlarını karşılamak için fabrikaların kurulmasına hız verilmiştir. Feshane, çuha ve halı imalathaneleri kurulmuş, kağıthane, deri ve kundura fabrikaları, basmane, kâğıt fabrikası bu dönemde kurulmuştur. Bu dönemde imparatorlukta fabrika tarzı üretim güç kazanmaya başlamış, bu durum, sanayi işçisinin oluşumuna da olanak sağlamıştır. Modern işçi sınıfının embriyonlarını bu kurulan fabrikalardaki işçiler oluşturmaktadır. “Devlet baba” olgusunun oluşumu açısından bu tarz gelişim önemlidir. Osmanlı’da madenler de askerin ihtiyaçları temelinde geliştirilirken, ticari tarım yapılan bazı bölgelerde de tarım işçisi kullanılıyordu. Tahmin edilebileceği gibi maden ocaklarında ve tarım alanında işçilerin çalışma koşulları oldukça kötü olmakla birlikte ücretler oldukça düşük, çalışma süreleri oldukça uzundur. Osmanlı’da ilk işçileşme sürecinin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: * Osmanlı İmparatorluğu’nda devletin -saray ve ordu- ihtiyaçları zanaat ölçeğinden fabrikaya geçişi zorunlu kılmıştır. İlk oluşturulan sanayi


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.