Partizan Sayı 79

Page 122

Partizan/121

denilenleri yapacak hiçbir devlet yoktur yeryüzünde. Çünkü sistem kapitalist sistemdir. Yeni yapılan binaların değeri hızlı bir şekilde katlanmaktadır. 21.08.2012 tarihli Radikal gazetesinde; “Küçükçekmece ve Gültepe mahallesinde Ağustos ayı itibariyle bir daire 50 bin lira iken yeni bir dairenin fiyatı 250 bin civarında” şeklindeki haber bunun örneklerindendir. Eski konut sahiplerinin oluşan yeni fiyatı ödeme gücü hiçbir zaman olamayacaktır. Zaten halkımızın ödeme gücüne göre yapılan konutlar olsaydı, o bölgeler değerlenmezdi. Rant yasasına yani kapitalizm gerçeğine aykırı bir durumdur bu. Dünyanın farklı yerlerinde uygulanan kentsel dönüşüm aynı şekilde işlemektedir. Uluslararası sermaye ve ülkedeki işbirlikçileri belirledikleri alanlarda öncelikle kentsel toprak rantını maksimize etme çalışması yapıyorlar. Belirlenen bölge, devlet mekanizması kullanılarak yasal kılıflara uyduruluyor (deprem, heyelan bölgesi vs.). Sonra bu bölge kentsel dönüşüm alanı ilan ediliyor. Devlet zoruyla yıkımlar yaptırılıyor. (Üstelik bu yıkımların bedelini yine mülk sahipleri ödüyor.) Lüks konutlar, AVM’ler, bürolar inşa ediliyor. Belirlenen bölgeye yatırım yapıldıkça yani sermaye geldikçe K. Marks’ın da belirttiği gibi alan daha değerleniyor. Alan değerlendikçe yeni sermayeler akıyor. Bu döngü böyle devam ediyor. Ta ki şişirilen balon son sınırına varıp bir yerden patlayıncaya kadar. Ondan sonra konutlar boş kalmaya, taksitler ödenmemeye başlar. AVM’ler büyük bina yığınları haline gelir. En büyük sermaye grupları zaten bu sürece kadar kazançlarını katlamışlardır. Çoğu zaman da rantın daha fazla artmayacağını belirledikleri noktada, ilk önce kendilerinin çekilmesiyle balon patlamaktadır. Büyük sermaye grupları bu şekilde alandan çekilir ve böylece o bölge kendi tabirleriyle “çöküntü” haline gelir. Konut mezarlığı olur. Devlet-sermaye birlikte, sermayenin kazancını katlaması için, halkın elinden evlerini almakta, onları sefalete sürüklemektedir. İşte Kentsel Dönüşümün özü budur.

TOKİ, Devlet Tekeli Türkiye’de komprador büyük sermayenin önündeki “engeller” 1980 darbesinden sonra hızlı bir şekilde kaldırılmaya başlandı demiştik. Daha risksiz ve daha kârlı olduğu için konut sektörüne yönelimler başlamıştı. Bu sektörde 1984 yılında TOKİ’nin kurulmasıyla başlayan, devletin yasalar yaparak sermayenin önünü açma faaliyeti en son “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun”la sürmüştür. 1984 yılında 2985 sayılı kanunla, genel bütçe dışında, özel fonu ile özerk yapısıyla Başbakanlığa bağlı, Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı ismi ile kurulmuş TOKİ, esas atılımını AKP döneminde yapmıştır. TOKİ’nin güçlendirilmesi için, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı emrindeki


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.