Partizan Sayı 70

Page 42

Dünyanın kırlarına rehber olmayı sürdürüyor

PARTİZAN 70 sizm-Leninizm’i zenginleştirip geliştiren katkılarını salt bu sorunla sınırlandıramayız. Onun devrimci Marksizm tablosudaki katkıları içinde bu tabloda öne çıkan fevkalade önemli bir katkısı da hiç şüphe yok ki, uzun süreli ve dağınık halk gerilla savaşında teorik planda aldığı mesafedir. Onun sömürge ve yarı-sömürge ülke devrimleri için gerçek bir standart oluşturan ve tüm bir 20. yüzyıl devrim pratiklerinde sınavdan geçen uzun süreli savaş stratejisi tezleri bugün de, 21. yüzyılda da dünyanın kırları için gerçek bir anahtar olmayı sürdürüyor. Pek tabii ki, Marksizm’in üç bileşeni çizgisinde Marksist felsefi yazına yaptığı katkılar parlaklığından hiçbir şey yitirmeden teorik bir anlayış açıklığına kavuşmanın en etkili silahı olarak kalmaya devam ediyor. Özellikle, zıtların birliği yasasını zenginleştirmede halkın anlayacağı bir dille yaptığı açılımlar ve ayrıntılı tahliller; baş çelişme, temel çelişme, çelişmede uzlaşmaz karşıtlığın yeri, özdeşlik vb. noktalardaki çözümlemeleri bu yasaya daha bir derinlik kazandırmış ve felsefi yazını zenginleştirmiştir. Dahası: Lenin ve Stalin’in sömürge ve yarı-sömürge devrim tezleri Mao’nun elinde daha da ileri bir noktaya çıkmış ve Çin devrim pratiği imbiğinden süzülen yeni ve canlı bir teori üzerinden bu tezleri daha üst seviyede olgunlaştırmıştır. Marksist ekonomi politik konusunda da Çin devrim pratiği üzerinden yeni tezler geliştirmiştir. Özellikle “iki katılım” ve “üç bileşim” ilkesi, yoğun önderlikle kitle hareketinin harmanlanan bileşimi ve yönetim ilişkilerinde sürekli değişen kurumsal pratikler ve sürekli değişen mantıksız kurallar gibi açılımlar tüm halkım mülkiyetindeki teşebbüsler için benimsenen yeni yöntemler olarak yalnızca Çin Devriminde değil, diğer sömürge ve yarı-sömürge ülke devrimlerinde de benimsenmesi gereken kurallar dizisi olarak Marksizm’de önemli bir ilerleme noktasıydı. Bu ilkeler içinde, yönetimin üretken emeğe, işçilerin yöne-

time katılması biçimindeki iki katılım ilkesi ve de kadro, işçi ve teknisyenlerin çabalarının bileşimi biçimindeki üç bileşim ilkesi bürokratizmi alt etmede, kitlelerle bütünleşmede ve de sosyalist inşa sürecini ilerletmede önemli kilometre taşlarıydı. Şüphe yok ki, Mao’nun devrimci Marksizm’e tüm katkıları bunlardan ibaret değildir. Ve biz, ancak belli başlı katkılarını saymakla yetindik. Ne var ki, Mao’nun adına bağlı olarak anılan Maoizm, Marksizm-Leninizm’in gelişmenin ve sınıf mücadelesinin yeni koşullarının ulaştığı yeni mecrada yeni ve özel olanı açıklamaktır. Maoizm bu haliyle Marksizm’in ulaştığı düzeyi işaret eder; onun vardığı en son aşama olarak tarihte yerini alır. Dolayısıyla Maoizm, günümüzdeki devrim ve sosyalizm sorunlarını açıklamanın teorisidir; işçi sınıfının çıkarlarını ifade eden ideolojinin kendisidir. Fakat şu da bir gerçek ki, bugün Marks, Engels, Lenin ve Stalin’in teorik temeline dayanarak ortaya çıkan ama Marksizm-Leninizm’in ortak hazinesine yeni ve özgün silahlar katan Maoizm de eski büyü ve çekiciliğinde değil. Devrim ve sosyalizm kendisinden beklenen yankıyı uyandıramıyor. Üst üste alınan yenilgiler, düşüncelerde yaşanan tahribatlar, toplumu sarıp sarmalayan “liberalizm salgını”, işçi sınıfının etine kanına sinen burjuva saygınlığı, devrim ve sosyalizmi sığ sulara sürüklemiş durumda. Ama ne ki, her şeye karşın devrim ve sosyalizm ihtiyaçtır. Dünyanın içinde geçmekte olduğu ağır küresel ekonomik ve mali kriz devrim ve sosyalizme olan ihtiyacı daha da sahne ışıklarının önüne çıkarmış bulunuyor. 21. yüzyıl, ancak Marksist-Leninist-Maoist bilimin yol göstericiliğinde kazanılabilir.

Devrim ve sosyalizm ihtiyaçtır

40

Tarih, tarihte ilerleyen sınıflara her zaman ideal ve uygun koşullar sunmaz demişti Marksizm’in klasikleri. Ve eklemişlerdi: Eğer mücadeleye ancak son derece


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.