80
Ortadoğu Mitolojisi
ve vadi, uzunluğu altmış mil, bir yay oluşturan eni ise dört yüz mil tutan büyük bir yelpaze gibi yayılır; ve Nil, bu del tayı geçerken sayısız kollara ayrılarak, sularını Akdeniz'e boşaltır. Fransız bilgini Moret " Böylece doğa, bir Akdeniz Mısır'ı ve bir Afrika Mısır'ı yaratmıştır. Mısırlıların koy dukları adla bu "iki Ülke" arasındaki fark, ülkenin mitolo j isinin tarihi üzerine ve insan tarihi üzerine belirgin bir damga basacak kadar büyüktür" 1 demiştir. Mısır mitoloji sini anlatmaya başladığımızda, Yukarı Mısır ülkesi ile Aşa ğı Mısır arasındaki bu farklılığın ne kadar derin olduğunu ve " iki Ülke"yi birleşmiş bir monarşi durumuna getiren güçlerin izlerini, Mısır inanç ve uygulamalarının hemen her yönünde göreceğiz. Nil'in taşkın sularının dağıtımının bir merkezden yapılmasını gerektiren yaşamsal zorunlu luk, Mısır'da birleşmiş bir krallığı, Sümer ve Akad'ın kent devletlerinin, Birinci Amorit Hanedanı yönetiminde bir tür birlik oluşturmaya zorlanmalarından çok önce ortaya çık mış bulunuyordu. Bu yüzden, Mısır'da krallık, Sümer'in ve Akad'ın kent devletlerinde karşılaşılandan çok farklı bir biçim aldı. Sü merliler, Etana mitosunda gördüğümüz gibi, " krallık gök ten yere gönderildi" sözleriyle dile getirilen bir inanca sa hiptiler. Sümer kralları, ve daha sonra Babilonya ve Asur kralları, kendilerini tanrıların seçip atadıklarını ileri sürdü ler. Ritüellerde, tanrıların temsilcileri gibi davrandılar; ve bazı örneklerde, öldükten sonra tanrılaştırıldılar. Ama .l'ylı sır'da kral, tanrının temsilcisi değildi, kendisi tanrı idi. Ya şarken tanrı Horus idi ve öldüğünde, ölüler tanrısı Osiris oluyordu. Dolayısıyla, Mısır mitoslarının önemli bir bölü mü, krallıkla ve Osiris-Horus çemberiyle ilgilidir. Mısırlı nın kafasını, mumyalama ve mumyalamaya eşlik eden mi toslar, ritüeller gibi benzersiz bir gelişmeye yol açan sonuç larıyla, ölüme ve ötedünya yaşamına takmış olması, Osiris kültüyle ve bu kültün mitolojisiyle sımsıkı bağlantılıydı.