Toplum hizmeti proje tanıtım kitapçığı

Page 1


2


3


Değerli Okurlar; 2013-2014 Eğitim-Öğretim yılında başlayan projemiz 2014-2015 eğitim-öğretim yılında da tüm hızıyla devam etmekte. Maltepe Anadolu Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri azimle, şevkle çalışmaya devam ediyorlar. Projemizin “2015 İstanbul İyi Örnekler Konferansında” Değerler Eğitimi dalında “İyi Örnek” seçildiğini belirtmekten onur duyarım. Maltepe Anadolu Lisesi öğrenci ve öğretmenlerinin bu başarısı beni gururlandırıyor. Toplum içi etkileşimin artması, bireylerin eksik oldukları alanlarda birbirlerine yardımda bulunmaları projemizin temel faydalarındandır. Lise düzeyindeki öğrencilerimizin toplum yararına faaliyette bulunmaları elbette gelecekte sorumlu, toplumsal farkındalık bilinci gelişmiş bireyler olmalarına büyük fayda sağlamaktadır. Biz Maltepe Anadolu Lisesi olarak öğrencilerimizin bu bilince varmalarını önemsiyor, bu yolda faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. Maltepe Anadolu Lisesi Okul Müdürü olarak öğrenci ve öğretmenlerimizin bu çalışmalarını takdir ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Selami Aksakallı Okul Müdürü

4


Değerli İdarecilerim, Saygıdeğer Öğretmen Arkadaşlarım, Sevgili Öğrenciler; Bir Maltepe Anadolu Lisesi yerel projesi olan “Toplum Hizmeti Projesi” “2015 İstanbul İyi Örnekler Konferansında Değerler Eğitimi” dalında “İyi Örnek” seçildi. Danışmanlarından olduğum bu projenin böyle bir başarı kazanmış olması bana gurur veriyor. Öğrencilerimizin toplum içinde sağlıklı, yer edinmiş bireyler olmalarına katkıda bulunmak amacıyla çıktığımız bu yolda 1. Dönem sonunda öğrencilerimiz 1250 toplum hizmeti yaptılar. 2. Dönem sonunda da 1250 saati tamamlayacak öğrencilerimiz toplam 6 ay gibi bir sürede etkinlik yönergelerine uygun olarak 2500 saat toplum hizmeti yapmıştır. Her öğrenci Toplum Hizmeti Projesi Öğrenci Kontratını kendisi ve velisine onaylatmıştır ve bu onaylanan kontratlar arşivlenmiştir. Bütün bu çalışmalarımız sonucunda Maltepe Anadolu Lisesi öğrencilerinin toplum içinde sağlam, belli bir yer edinmiş,sorumlu bireyler haline gelmelerini hedefliyoruz. Bu çalışmamızda bize destek olan öğrenci, öğretmen ve idarecilerimize teşekkürlerimi iletiyorum.

Hülya Tekin Proje Koordinatörü

5


Sayın

İdarecilerim,

Değerli

Meslektaşlarım,

Sevgili

Öğrencilerim;

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği “Eğitimde İyi Örnekler” çalışmasında her sene olduğu gibi bu sene de örnek okul olduğu gibi bu sene de örnek okul olarak yer aldık. 2014-2015 eğitim-öğretim yılı boyunca projelerini dört dörtlük olarak oluşturarak uygulayan değerli arkadaşlarıma, öğrencilerime teşekkür ediyorum. Her zaman olduğu gibi Maltepe Anadolu Lisesi öğrencileri tüm hızıyla çalışmalarını sürdürüyorlar. Toplumsal yardımlaşma ve paylaşım temelinde oluşturulmuş “Toplum Hizmeti” projemizin böyle başarılar yakaladığını görmek beni gururlandırmakta. Ayrıca çalışmalarımız boyunca etkin katılım gösteren öğrencilerimiz Maltepe Anadolu Lisesini çok iyi bir şekilde temsil ediyorlar. Maltepe Anadolu Lisesi olarak bizim en büyük temennimiz projelerimizin okulla sınırlı kalmak yerine daha büyük kitlelere ulaşmasını sağlamaktır. Projemiz boyunca tam kapasite çalışmalarını sürdüren öğrencilerime, her zaman bize destek olan öğretmen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Ömer Faruk Gürses Proje Koordinatörü

6


Saygıdeğer İdarecilerim, Değerli Öğretmenlerim ve Sevgili Öğrenci Arkadaşlarım; Maltepe Anadolu Lisesinde yürütmekte olduğumuz yerel projemiz “Toplum Hizmeti Projesi” tam gaz yoluna devam ediyor. Öğrencilere toplumsal farkındalık ve toplumsal dayanışma bilinci kazandırmayı kendimize esas alarak yol çıktığımız projemiz, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında “2015 İstanbul İyi Örnekler Konferansında Değerler Eğitimi” dalında poster sunumu yapmaya hak kazandı. Projemiz temelinde Danışman öğretmenlerimizin biz öğrencileri bilgilendirip yönlendirmesiyle öğrencilerin toplum yararına faaliyette bulunmaları ile işler. Ayrıca projemizin yararlılığını test etmek amacıyla öğrencilerimize on iki açık uçlu sorudan oluşan testler yapılmakta. Bizler, Maltepe Anadolu Lisesi öğrencileri olarak toplum içinde sorumlu bireyler olma yolunda danışman öğretmenlerimizin yönlendirmeleriyle son hızda ilerliyoruz. Umarım kitapçığımızı okurken projemiz hakkında gerekli bilgilere ulaşırsınız. Proje ekibimizi “İyi Örnek” başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Bu yolda bize sonuna kadar destek olan danışman öğretmenlerimize ayrıca teşekkür ediyorum. Muhammed Şamil Karaman Editör

7


Projemizin Gerekçesi

9

Projemiz Hakkında

10

Çalışma: Aylin Elmas

11

Çalışma: Aleyna Karataş

18

Çalışma: Irmak Eskiar

22

Çalışma: Nisa Darcan

29

Çalışma: Oğuz Taşkıran

35

Çalışma: Serap Hanoğlu

40

Çalışma: Şebnem Biçer

48

Çalışma: Grup

55

Çalışma: Merve Avcı

59

8


PROJEMİZİN GEREKÇESİ Milli Egitim Bakanligi Ilkögretim ve Orta Ögretim Kurumlari Sosyal Etkinlikler Yönetmeligi, Üçüncü Bölüm, Toplum Hizmeti ve Çalisma Esaslari (madde 12) projemizin gerekçesidir.Ögrencilerin; kendilerine, ailelerine, çevrelerine ve topluma duyarli, gönüllü çalisma bilincine sahip sorun çözen ve çözüm üreten, resmî, özel kurum ve kuruluslar ile sivil toplum kuruluslariyla is birligi içinde çalisma becerilerini gelistirmis bireyler olarak yetismeleri için toplum hizmeti çalismalarina yer verilir. Toplum hizmeti çalismalari, ögrencilerin yas ve bilgi seviyelerine uygun ögrenci kulübü çalismalari kapsaminda, ayri olarak veya bireysel olarak ya da grupla hazirlanacak çalisma planlarina ve projelere göre yaptirilir. Toplum hizmeti pek çok etkinlikleri kapsar. Ayrica ABD'de birçok okulda, ögrencilerin bir diploma almak için 200 saat toplum hizmeti yapmasi gerekir. Pek çok is kurumu is basvurusu yapan toplum hizmeti deneyimi olmayan 4.0 not ortalamasi bir çok ögrenciyi reddetti. Bu baglamda toplum hizmeti çok önemlidir. Toplum Hizmeti, ögrencilerin, yas ve bilgi seviyesine uygun olarak her türlü toplum ve çevre sorunlarinin çözümüne katki saglamak amaciyla yapacaklari çalismalaridir. Özellikle gençlerden olusan yaygin birimler yoluyla toplum hizmeti üretilmesi oldukça önemlidir. Bir imece biçiminde yapilacak gönüllü hizmetler, okul onarimi, saglik yardimi, çevre koruma gibi üretici ve kalici eylemlere dönüstürülebilir ve pek çok sorunun çözümüne katkida bulunabilir. Toplumsal hayati olusturan, insanlari birbirine baglayan, gelismeyi, mutlulugu ve huzuru saglayan, risk ve tehditlerden koruyan ahlaki, insani, sosyal, manevi degerlerimizin tüm bireylere kazandirilmasinda en önemli etken egitimdir. Bu kazanimlarin ögrencilere verilmesi amaci ile projemiz uygulanmaktadir. Maltepe Anadolu Lisesi Toplum Hizmeti Projesi ile toplum hizmetleri çalismalarini, egitimin ayrilmaz bir parçasi olarak degerlendiriyor, ögrencilerimizi sahip olduklari enerjiyi toplum yararina kullanabilen bireyler olarak gelecege hazirliyoruz.

9


PROJEMİZİN HAKKINDA Amaç Madde 1 — (Değişik:2.3.2008/26804 RG) Bu Yönetmeliğin amacı; resmî, özel ilköğretim ve ortaöğretim okul, kurumlarında ders programlarının yanında öğrencide güven ve sorumluluk duygusu geliştirmeye, yeni ilgi alanları oluşturmaya ve beceriler kazandırmaya yönelik bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda öğrenci kulübü ile toplum hizmeti çalışmalarının usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam Madde 2 — (Değişik:2.3.2008/26804 RG) Bu Yönetmelik; resmî, özel ilköğretim ve ortaöğretim okul, kurumlarında; bilimsel, sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif alanlarda yapılacak etkinlikler ile törenler ve diğer çalışmaların düzenlenip yürütülmesiyle ilgili esasları kapsar. Dayanak Madde 3 — (Değişik:2.3.2008/26804 RG) Bu Yönetmelik, 14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 62 nci maddesi, 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 nci maddesi, 5/6/1961 tarihli ve 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununun 11 inci maddesi, 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununun 11 inci maddesi ile 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 11 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

10


Öğrencinin adı: Aylin Elmas Sınıf/Şube: 11-A / 448 Proje: Maltepe Anadolu Lisesi

11/A sınıfı öğrencisi ben Aylin Elmas

“Toplum Hizmeti Projesi” programı çerçevesinde 2013-2014

eğitim-

öğretim döneminde; haftanın Cumartesi-Pazar günlerinde, 10.00-13.00 saatleri arasında evde çalışmayı planladım. Projenin Amacı: Maltepe Anadolu Lisesi 10/A sınıfı öğrencisi ben Aylin Elmas “Toplum Hizmeti Projesi” programı çerçevesinde 2013-2014 eğitimöğretim döneminde; haftanın Cumartesi-Pazar günlerinde, 10.00-13.00 saatleri arasında evde çalışmayı planladım.Bu Toplum Hizmeti projesinde amacım: İhtiyacı olan ve ders alamayacak durumdaki 9.sınıf öğrencisi Buket Özcan’a Matematik,Biyoloji,İngilizce ve gitar dersleri vermektir.

11


Fotoğraf.9: Bileşikleri anlatıyorum.

Fotoğraf.20: Gitar çalıyorum.

Fotoğraf.16: Müzik dinliyoruz.

Fotoğraf.19: Endülüs Emevi Devleti’ni anlatıyorum.

12


Öğretirken Öğrenmek Aylin Elmas Toplum Hizmeti Projesi kapsamında, ders alamayacak durumdaki 9.sınıf öğrencisi Buket Özcan’a ders verdim.Toplamda 50 saatlik ders verme hizmetinin, bana ve Buket’e çok şey kattığını düşünüyorum.Kendi açımdan baktığımda, toplum hizmetinin kişisel gelişimimde büyük rol oynadığını görüyorum.Öncelikle, yardım etmenin ve paylaşmanın ne kadar önemli olduğunun farkına vararak, bir şeyleri anlatabilmenin verdiği mutluluğu bizzat yaşadım.Anladım ki; bu işte ne kadar yorulsam da, çabalarımın işe yaradığını görmek, yorgunluğu unutturuyor. Toplum Hizmeti Projesi çerçevesinde, Buket’in neleri yapamadığını,hangi konularda zorluk çektiğini tespit ettim.Sonra da bu eksiklikler için çalışmalara başladım. Buket’in ders çalışma konusunda büyük sıkıntıları vardı, bu nedenle onun için en uygun anlatım şeklinin hangisi olduğunu bulmak istedim.Görsel algısının gelişmiş olduğunu görünce de ders anlatımına destek olarak slaytları kullandım.Buket’e fizik,kimya,biyoloji,dil ve anlatım,tarih,coğrafya ve bazen matematik dersini anlatıp soru çözdüm, daha sonra da ona konuyla ilgili testler çözdürdüm.Bunları yaparken onu asla sıkmamaya, özellikle sözel dersleri eğlenceli hale getirmeye çalıştım.Bir yandan da gitar dersleri verdim ve ona birçok şarkı öğrettim.Yemek yedik,sohbet ettik,oyun oynadık.Bütün bunlar onun çok hoşuna gitti ve ders çalışma konusunda büyük bir ilerleme kaydetti.Artık daha istekli bir şekilde programlı olarak çalışıyor ve sınav notlarında ortalama on beşer puanlık artış var. Özellikle ilk zamanlarda, Buket’in aşırı kaygı, heyecan ve sınav stresi gibi sorunları vardı. Bu gibi nedenlerle sürekli bir gerginlik, uykusuz kaldığı için yorgunluk durumu söz konusuydu. Sonra getirdiğim çözüm önerilerimle bunları çözdük. İkinci dönemden itibaren gerçekten bu problemlerden eser kalmadığını gördüm.Artık Buket daha şevkle derslerine sarılıp onlara odaklanmaya başlamıştı.

13


Buket’teki bu gelişme inanılmaz bir hızla ilerliyordu.Birinci dönemde anlattıklarıma çok çalışıp, ikinci dönemki derslere hazırlıklı gelmeye başlamasından bunu görebiliyordum.Notlarında onar, on beşer puanlık artışlar da başarısının bir göstergesiydi.Hem sözel, hem de sayısal dersleri sevmeye başlamıştı, ben de anlatma şeklimin işe yaradığını anlamıştım. Onun birçok derste temeli sağlam değildi, bunun için bazen çok çaba sarfettim; fakat sonuçlarını gördüm ve gerçekten mutlu oldum. Daha önce bahsettiğim gibi, sözel derslerle arası pek iyi değildi. Örneğin; tarih dersinin konularını ezberleyemediğini, mantığına oturtamadığını söylüyordu. Bunun üzerine bu tür dersleri onun için daha eğlenceli, şekilli, görsel hale getirdim ve kısa ama öz bilgilerle anlattım.Gerçekten işe yaramıştı! Buket, özellikle ikinci dönemden itibaren sözel dersleri bile sevip, onları artık bir ders olarak görmeyip hikayeleştirerek aklında tutmaya başlamıştı. İşte, Toplum Hizmeti Projesi çerçevesinde yaşadığım bütün olaylar ve gördüğüm her şey, bana öğretmenliğin ne kadar özveri ve sabır isteyen, zor bir meslek olduğunu öğretti; elbette aynı zamanda bu mesleğin insanları sevme, şefkat, yardım etme, onların iyiliği için çabalama gibi güzel özellikler kattığını fark ettim. Bu proje,kişisel gelişimimde büyük rol oynadı. Bir insana yardım edebilmenin, onunla bilgilerimi paylaşabilmenin mutluluğunu yaşadım. Bakış açımı genişlettiğimin, kendimi karşımdakinin yerine koyarak onun nasıl hissedebildiğini anlamanın; yani empati yapabilmenin önemini çok iyi anladım. Bir insanın “insan” olma yolunun bu tür küçük iyiliklerden,yardımlaşmalardan geçtiğinin farkına vardım ve görüyorum ki; çabalarım boşa gitmiyor ve yardım ettiğim kişi de benim gibi gelişip mutlu oluyor.Yani bu proje Buket için de gerçekten çok yararlı oldu. Elbette bazen güçlüklerle karşılaştım; ama bir insanı güçlü kılan, yaşadığı zorluklar değil midir zaten? Örnek verecek olursam; Buket ilk başlarda çok sıkıntılıydı ve birçok problemi vardı.Anladığım kadarıyla bu sorunlar onun okul hayatından kaynaklanıyordu ve bu konuda Buket’le konuşup, sorunlarını birlikte çözebileceğimizi söyledim. O da buna sevindi ve benim dediklerimi dinledi. Böylece bunların üstesinden geldik ve artık sınav haftalarında uykusuzluk çekmiyor, daha sağlıklı ve daha büyük bir istekle derslerine çalışıp hedeflerine ulaşmak için kendinden emin adımlarla ilerliyor.

14


Bu elli saatlik süreçte, güçlü yönlerimden birinin anlatma kabiliyetim olduğunu fark ettim. Buket anlatma şeklimi sevdiğini dile getiriyordu. Bütün bunların sonucunda, amaçladığım şeyleri elde ettiğimi düşünüyorum: Buket artık tam olması gerektiği gibi derslerine düzenli çalışan, bir sorunu olduğunda asla umutsuzluğa kapılmayan ve kendi kendini motive ederek engelleri aşabilecek pozisyonda bir insan. Yazımı yine Sophokles’in sözüyle bitirmek istiyorum: “Başkasına yararı dokunan insan,

en kusursuz insandır.” Ne doğru bir söz! Toplum Hizmeti Projesinin bana

katkılarının özeti de, öğretirken öğrenebilmek ve iyiliğin bir insanlık sanatı olduğunu anlayabilmektir.

15


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ ÖĞRENCİ GERİ BİLDİRİMİ AYLİN ELMAS 11/A – 448 Toplum hizmeti projesi kapsamında, ders alamayacak durumda olan 9.sınıf öğrencisi Buket Özcan’a ders verdim. Bu 25 saatlik hizmet sürecinde, çok şey öğrendiğimi fark ettim . İşin aslı, bu projeden elde ettiğim kazanç, beklentilerimin üstündeydi. Toplum Hizmeti Projesi çerçevesinde, Buket’in hangi konularda zorlandığını, sorunlarını tespit ettim ve bunlara yönelik anlatma yöntemi belirledim. İlk bakışta Buket’in neleri anlamadığını belirlemek zor oluyordu, bunun nedeniyse içe dönüklüğüydü. Aslında Buket, dersi dinlemeyi iyi biliyordu; fakat kavrama sürecinde sıkıntı çekiyordu. Bana kalırsa bu da sürekli başka şeyler düşünmesinden kaynaklanıyordu. Bu yüzden yapılabilecek en iyi şeyin, dersi ilginç hale getirmek olduğuna karar verdim. Örneğin; tarih dersiyle ilgili sorun yaşadığını bana söyledi ; çünkü konular ona sıkıcı geliyor ve hiçbir şeyi aklında tutamıyormuş. Ben de ezber derslerini önemli noktalarıyla, somut bir şekilde anlatmaya başladım ve notlarından da anlaşılacağı üzere, bu yöntemim gerçekten işe yaramıştı. Ders dışında onunla sohbet edip yemek yiyorduk. Boş zamanlarda ona gitar çalmayı da öğretiyordum, doğrusu bu işe pek hevesliydi. Anladım ki bu proje hem bana,hem de Buket’in gelişiminde büyük rol oynadı.Ders verirken öğretmenliğin ne kadar zor, özen ve emek gerektiren bir meslek olduğunu anladım. Gerçekten başkalarına yardım etmenin verdiği mutluluğu, deneyimlerinizle görüp hissediyorsunuz; bu projenin hissettirdiği şeylerden biri de buydu. Zaten başkalarına yardım ettiğimiz, onların yerine kendimizi koyabildiğimiz kadar insan değil miyiz? Proje kapsamında öğrendiğimiz ve deneyimlediğimiz her şey için, Toplum Hizmeti Projesi danışman öğretmenimiz olan Ömer Faruk Gürses’e çok teşekkür ediyorum.

16


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ VELİ GERİ BİLDİRİMİ NURAY ELMAS Ben, 10/A sınıfı öğrencisi 448 no’lu Aylin Elmas’ın annesi olarak, kızımın Toplum Hizmeti Projesi kapsamında yaptığı ders verme hizmetinden ve bu görevin ona kazandırdıklarından çok memnunum. Aylin insanlara yardım etmeyi hep sevmiştir, bu proje sayesinde Buket adında ders alamayan;fakat ihtiyacı olan bir 9.sınıf öğrencisine ders verdi ve ona yardım etmek de çok hoşuna gitti. Buket, bizim evimize geldi ve çoğunlukla Aylin’in odasında çalıştılar. Buket, gördüğüm ve anladığım kadarıyla çekingen ve içine kapanık bir kızdı; fakat gerçekten iyi kalpliydi. Aylin de ona ders verirken, Buket’e göre bir anlatma yöntemi buldu ve ailesi de bu sayede notlarının yükselmesine çok sevindi. Buket’i Aylin kadar ben de sevmiştim, bu yüzden onun rahat etmesi ve sıkılmaması için elimden geleni yapıyordum. Ders çalışırken ikisine yiyecek-içecek götürüyordum ve bu proje bitse de ne zaman ihtiyacı olursa evimize gelebileceğini söylüyordum.Buket de bu duruma çok sevinmişti. Toplum Hizmeti Projesi sayesinde, hem Aylin’in yardım etmesini, Buket’in anlaması için elinden geleni yapmasını,çabalamasını görüp memnun oldum, hem de proje kapsamında dostluğunu da artırmış olduğunu gördüm.Tüm bu kazançları elde etmesini sağladığı için, Toplum Hizmeti Projesi danışman öğretmeni olan Ömer Faruk Gürses ve Hülya Tekin’e teşekkür ediyorum.

17


Öğrencinin adı: Aleyna Karataş Sınıf/Şube: 11-A / 356 Proje:Maltepe Anadolu Lisesi 11/A sınıfı öğrencisi ben Aleyna Karataş “Toplum Hizmeti Projesi” programı çerçevesinde 2013-2014 eğitimöğretim döneminde; haftanın Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma günlerinde, 16.00-17.00 saatler arasında İkbaliye Ortaokulu kuruluşunda çalışmayı planladım. Projenin Amacı: Çalışmanın zorlukları anlamak ve bu bilinci kavramak ayrıca toplumuma yararlı bir birey olmaktır.

18


Fotoğraf.19:Oyun hamuru oynarken.

Fotoğraf.21:Çocuklara masal kitabı okuma.

Fotoğraf.11:Çocuklarla şarkı

Fotoğraf.19:Oyun hamuru oynarken.

söylerken.

19


TOPLUM HİZMETİ PROJEM ALEYNA KARATAŞ Yazıma öncelikle bizi toplum hizmeti konusunda yönlendiren öğretmenimiz Ömer Faruk GÜRSES ve Hülya TEKİN’ e teşekkür ederek başlamak istiyorum. Toplum hizmeti projesi ilk bahsedildiğinde hangi alanda çalışabileceğim konusunda çok kararsız kaldım. Daha sonra çocuklara olan ilgim ve sevgim aynı zamanda bu mesleğe olan merakımdan dolayı anaokulunda çalışma fikri bana daha sıcak geldi. Bunun üzerine İkbaliye Ortaokulu’nun anaokulu ile gerekli görüşmeleri yaptım. Bu konuda bana çok yardımcı oldular ve toplum hizmeti projemi burada gerçekleştirebileceğimi söylediler. 21.10.2013 tarihinde görevime başladım ve 23.12.2013 tarihinde yirmi beş saatlik toplum hizmetini tamamlayarak sonlandırdım. İlk başta çocukların bana alışamayacağını düşünerek endişelendim fakat daha sonra bu endişelerimin yersiz olduğunu anladım. Çünkü kısa bir süre içinde birkaç çocuk hariç hepsiyle gayet iyi anlaşmaya başladık. Aramızın iyi olmadığı çocuklarla da sorunlarımızı gidererek gayet iyi ilişkilerde bulunduk. Bunun dışında hiç sorun yaşamamız beni sevindirdi. Toplum hizmeti projesindeki görevimi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştım. Toplum hizmeti projesini yaptığım dönemde çocuklarla yaptığım aktiviteler arasında masal kitabı okumak, oyun hamuru oynamak, şarkı söylemek, oyunlar oynamak, el işi çalışmalarına yardım etmek, çocukların ilkokulla ilgili sorularını cevaplamak, müzik saatlerinde onlarla beraber olmak, film izlemek vardı. Bunları yaparken çocukların mutlu olması ve eğlenmesi beni gerçekten çok mutlu etti. Çünkü onları küçücük bir nedenden olsa bile mutlu edip gülümsetebilmek benim için çok önemli. Toplum hizmeti projesini de bu alanda yapmamın nedenlerinden biri budur.

20


Toplum hizmeti projesinin bana gerçekten çok yararlı olduğu kanısındayım. Beni pek çok alanda geliştirdiğine inanıyorum. Çocuklarla bulunduğum ilişkilerde onların hepsinin çok farklı karakterler olduğunu, hepsi hakkında bilgim olmadan kesinlikle doğru bir ilişki kuramayacağımı ve sorunların çözülmesinde onları tanımam gerektiğinin farkına vardım. Sorunları çözmede her geçen gün ve her geçen hafta kendimi geliştirmeye ve ilerletmeye özen gösterdim. Çocukların çok özel olduğunu ve onları bizim için çok ufak olan bir olayın bile mutlu ettiğini anladım. Onlar hakkında daha çok bilgi sahibi oldum ve bu durumun bana çok yararlı olacağından eminim. Öğretmenliğin zor ama güzel bir meslek olduğunu anladım. Bu meslekle ilgili pek çok bilgi öğrendim. Öğrendiğim en önemli şeyler arasında öğretmenliğin zor ama güzel bir meslek olduğu fakat bu mesleği yapmak için öncelikle sabırlı olunması gerektiği bulunuyor. Sabırlı değilsek ve bu mesleği gönülden sevmiyorsak kesinlikle bu alanda ilerleyemeyeceğimizin farkına vardım. Anaokulu alanında ise kendimizi geliştirmek istiyorsak en önemli şeyin çocukları sevmek ve onlarla iletişim kurabilmek olduğunu anladım.

Çocukları

sevdiğim

ve onlarla iletişim kurabildiğim içinde bu alanda pek sıkıntı çekmediğimi düşünüyorum. Bu projede sabır konusunda eksiklerim olduğunu fark ettim ve bu konuda kendimi geliştirmeye çalıştım. Projenin kendimi geliştirmemde bana çok katkısı oldu. Ayrıca üniversiteye hazırlık sürecinde yeni bir meslek hakkında bilgi edinmemi sağladı. Artık öğretmenlik ileride düşünebileceğim meslekler arasında yer alıyor. Toplum hizmeti projesi kapsamında öğrenci velilerinden, çocuklardan, sınıf öğretmeninden, okul

yönetiminden ve çevremden aldığım olumlu tepkiler beni mutlu

ederken aynı zamanda gururlandırdı. Defalarca kendi kendime iyi ki toplum hizmeti projesinin bir parçasıyım dedirtti. Proje kapsamında ilgi ve yeteneklerimi keşfettim ve meslek seçimimde ve tüm hayatım boyunca bana çokça katkısının olacağına inanıyorum. Çalışmanın zorluklarını bir kez daha fark etmiş oldum. Yeni insanlarla tanıştım. Herkesin toplum hizmeti deneyimini yaşaması kanısındayım. Çünkü bu proje bize bir anlamda gerçek hayatın zorluklarını ve çalışma hayatını anlatıyor. Son olarak söylemek istediklerim hayatla ilgili biraz bilginiz olmasını ve kendinizi geliştirmek istiyorsanız kesinlikle bu projenin bir parçası olmalısınız.

21


Öğrencinin adı: Irmak Eskiar Sınıf/Şube: 9C / 1215 Proje: Maltepe Anadolu Lisesi 9C sınıfı öğrencisi ben IRMAK ESKİAR “Toplum Hizmeti Projesi” programı çerçevesinde 2014-2015 eğitimöğretim döneminde; haftanın iş günlerinde, 09:00 – 18:00 / 16:00 18:30 saatleri arasında İlkgelişim Anaokulu kuruluşunda ve 08:30 – 15:30 saatleri arasında Erasmus Plus SAFE ENERGY AND ENERGY FOR FUTURE – GELECEK İÇİN TEMİZ, GÜVENLİ ENERJİ projesinde çalışmayı planladım. Projenin Amacı: Bu Toplum Hizmeti projesinde amacım: Gönüllü olarak bir yapının içinde yer almak ve yardım etmek için çalışmak.

22


23


UFAK BİR YARDIMLA DOKUNMAK Irmak Eskiar Yaşamımızı devam ettirirken, toplum içinde kendimizi tekmişiz gibi düşünüp hareket edemeyiz. Hayatlarımıza değen insanların sayısı arttıkça, kendimize yetemeyecek hale geliriz ve bu durum insanların birbirlerine ihtiyaç duymalarına sebep oldu. Bu ihtiyaç, insanların birbirlerine bağlanmalarını da tetikler. İnsanların birbirlerine ihtiyaç duymaları ve bağlanmaları toplum hizmetinin ve gönüllülük hareketlerinin başlamasını da sağlar. Toplum hizmeti ya da gönüllülük dediğimizde sosyal bir eylem aklımıza gelir. İnsanların bağlı oldukları toplumlarda diğer insanlara, kurumlara ya da hareketlere herhangi bir fayda gözetmeksizin, zorunlu hissetmeden, “yardım etmek’’ niyetiyle katılmaları, çalışmaları toplum hizmetinin ve gönüllülük eyleminin sosyal bir eylem kabul edilmesindeki en önemli etkendir. Kurumlar ve insanların bu katılımlardaki rolleri çok çeşitlidir. Toplum hizmetinin ya da gönüllülük faaliyetinin içinde olmak kişiye ve bağlı olduğu topluma olumlu yönde etkileri olduğunu belirtmek gerekir. Ben, bu yıl ilk defa toplum hizmeti çalışması ile tanıştım. Çalışmamı yapabilmek için pek çok yer araştırdım, pek çok yetkili ile gerek telefonda gerekse yüzyüze görüştüm. Amacımı ve beklentimi anlattım, onları dinledim. Düşündüğüm “yardım” içeriğinden daha farklısı ve daha fazlası ile karşılaştım. Bir tür “iş başvurusu’’ nu deneyimledim. Talebimi kabul eden ya da geri çeviren kişiler, kurumlar oldu.

24


İhtiyaç sahipleriyle bizzat karşılaştım, o güne kadar sadece gazetelerde ve haberlerde gördüklerim o an yanıbaşımdaydı; farkına vardım.Toplum hizmetine gönül veren, bu yola ömrünü veren insanları dinlerken duygulandım; bu kadar duyarlı olmayışıma hayıflandım. “Yardım etmek zorunda kalınmayacak bir dünya yaratabilsek” diye çok düşündüm. Toplum hizmeti kapsamında

MEB’e bağlı İlkgelişim Anaokulu’nda rol alma fırsatı

buldum. İki anaokulu öğretmeni ve dört – beş yaş grubundan yirmi iki çocuğun yeraldığı bir sınıfta iki hafta boyunca hem eğlendim hem öğrendim. Çocukları çok sevmem ve onları eğlenceli bulmam burada görev almamı daha da zevkli ve renkli kıldı. Beni başta yabancıladılar, onlara kendimi ısındırmaya, kabul ettirmeye çalıştım. Benden sorumlu olan öğretmenlere kendimi tanıttım, beni yönlendirmelerini bekledim, onlardan işi öğrenmek için yardım istedim, onlara işlerinde yardım etmeye çalıştım. Küçük küçük insanlara giyinirken, oyun oynarken, etkinlik yaparken, yemek yerken , tuvalete giderken yardım ettim. Onların hareketleriyle, konuşmalarıyla , tepkileriyle şaşırdım, çok güldüm, düşündüm. Hayatımda ilk defa birilerinin bana ihtiyacı olduğunu hissettim. Bu ihtiyaca cevap veriyor olmak bana büyük bir zevk verdi, mutlu oldum. Ve yine hayatımda ilk defa birisine, çalıştığım yerdeki müdüre hanıma, tıpkı iş hayatındaki gibi “ Sibel Hanım” diye hitap ettim. Sabah “işe gidiyorum” diye evden çıktım, gelince “iş yerinde bunlar bunlar “oldu diye anlattım, çevremdekilere bir işte çalıştığımı söyledim. Tüm bunlar bana kendimi tam bir yetişkin gibi hissettirdi. Anaokulundaki çocuklara, görev alabileceğim yerleri araştırırken tanıştığım bir yardım derneğinin yürüttüğü kampanyaları tanıttım. Bu tanıtım için sunum, afiş, stiker , kumbara gibi şeyler hazırladım, hazırlanmasını sağladım. Yaratıcılığımı bir yardım için kullandım. Çocukların geri dönüşleri ile kampanya kumbaralarının dolması beni çok mutlu etti. Bir amacın ve bir sürecin parçası olmak kendimi işe yarar hissettirdi. Ben bu sene toplum hizmeti ödevimle bir anlayışla tanışmış oldum ve “ufak bir yardımla dokunmak” anlayışının hayatımın geri kalanında sürdürmeyi çok istiyorum. Yardım etmenin verdiği mutluluğu hayatımda çoğaltmak istiyorum.

25


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ ÖĞRENCİ GERİ BİLDİRİMİ IRMAK ESKİAR 9C-1215 Toplum hizmeti projesi kapsamında, gönüllülük esası ile bir kurumda rol almayı ve bir derneğin çabasına katılmayı deneyimleme fırsatı buldum. Bu ödevim için görev alabileceğim yerleri araştırırken düşündüğüm “yardım” içeriğinden daha farklısı ve daha fazlası ile karşılaştım. Toplum hizmetine gönül vermiş, bu yola ömrünü veren insanları dinlerken duygulandım; bu kadar duyarlı olmayışıma da hayıflandım. Anaokulunda dört - beş yaş grubunda yirmiki çocukla tanıştım, onlar için çalıştım. Bir işte gönüllü olarak da olsa çalışmak bana kendimi yetişkin gibi hissettirdi. Benden küçük çocukların duygu durumlarına, söylediklerine ve davranışlarına tanık olmak, bunlara odaklanmak değişik bir tecrübeydi. Daha büyük yaş gruplarındaki insanların hayatlarındaki davranış modellerinin ( rekabet, kıskançlık, sevgi, arkadaşlık, ilgiye muhtaç olma, beğenilme ve takdir görme isteği vb. ) çok benzerinin çocukların dünyasında da olduğunu farkettim. Sadece dinleyici ve gözlemci olduğum etkinliklerde çoğu kez çocukların söyledikleri, yaptıkları beni hem şaşırttı hem güldürdü.

26


Çocuklarla, araştırma yaparken tanıştığım bir yardım derneğinin kampanyasını buluşturdum. Böylece inandığım bir amaca hizmet etme fırsatını da yakalamış oldum. Kendi emeğimi ve yaratıcılığımı bunun için kullandım. Çocukların bu konudaki desteği ve geri dönüşleri beni mutlu etti, çünkü onlara ulaşabildim. Çalıştığımı ve bir kampanya yürüttüğümü etrafımdakilere anlatırken kendimle gurur duyduğumu, yaptıklarım için heyecanlı olduğumu farkettim. Önceliklerim değişti, algım içinde bulunduğum konularla farklılaştı. Neler yapabileceğimin farkına vardım. Yeni bir sosyal çevreyi deneyimlediğim anaokulundaki çocukların , anaokulda benden sorumlu olan Özlem öğretmenin benimle ilgili görüşleri ve geribildirimleri beni mutlu etti. Özlem öğretmene destek vermem, ona rutin işlerinde biraz da olsa rahatlık sağladı. Yaşlarına nispeten daha yakın olan “ben” ile iletişim kurmak, çocuklar için de farklıydı. Bir süreliğine yabancıladıkları “ben” , bir süre sonra öğretmenlerinden önce yardım istemek, oyunlarına eşlik ettirmek , soru sormak için başvurdukları “Irmak öğretmen” e dönüştü. Yaptıklarımın faydaya dönüştüğünü hissetmek tarifsiz bir duygu. Emeğimin , zamanımın , düşüncelerimin , harçlığımın bir amaca hizmet ettiğini görmek önemli bir his. Gönüllü olarak toplum hizmetinde görev almaya bundan sonraki hayatımda da yervermeyi çok istiyorum. Proje kapsamında öğrenme ve deneyimleme fırsatı bulduğum şeyler için , Toplum Hizmeti Projesi danışman öğretmenimiz olan Ömer Faruk Gürses ve Hülya Tekin’e teşekkürlerimi sunarım.

27


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ VELİ GERİ BİLDİRİMİ ASLI ESKİAR Ben, 9/C sınıfı öğrencisi 1215 no’lu Irmak Eskiar’ın annesi olarak, kızımın Toplum Hizmeti Projesi kapsamında üstlendiği sorumluluklardan , bu görevin katkılarından dolayı mutluyum. Irmak ailemizin tek çocuğu . Evde ve sokakta beslediği hayvanlarla ilgilenmenin dışında başka varlıklara yardım etmeyi ; okul , dershane , akraba ortamı dışında başka bir sosyal çevreyi deneyimlemeyi daha önce yaşamamıştı. Toplum Hizmeti Projesi sayesinde bir işte çalışmayı deneyimledi; küçük çocuklarla ilgilenmenin, onlara yardım etmenin ne demek olduğunu anladı; bir yardım kuruluşunun kampanyasına dahil oldu, neleri yaratabileceği, önemseyebileceği , neler için çaba harcayabileceği gözle görünür bir hal aldı. Tanıştığı dernekle yaşadığı toplumda yardıma ihtiyacı olan insanların hayat mücadelesini gözlemledi. Kızımın sahip olduklarına bir kere daha şükrettiğini , elinden geleni paylaşmayı istediğini hissettim. Irmak, karşılığı sadece bir teşekkür ve ya yüzlerde gülümseme olan sıcak geri dönüşlerle ruhunu doyurmayı keşfetti. Onunla bu deneyimindeki tutumuyla, yaklaşımıyla , hissettikleriyle gurur duydum. Toplum Hizmeti Projesi’nde rol alarak Irmak’ın yardım etmesine olanak verdiği için, Toplum Hizmeti Projesi danışman öğretmeni olan Ömer Faruk Gürses ve Hülya Tekin’e çok teşekkürler.

28


Öğrencinin adı: Nisa Daracan Sınıf/Şube: 9 / C 1301 Proje:Maltepe Anadolu Lisesi 9C sınıfı öğrencisi ben Nisa DARACAN “Toplum Hizmeti Projesi” programı çerçevesinde 2014-2015 eğitimöğretim döneminde; haftanın tüm günlerinde, 10:00-16:00 saatleri arasında Küçükyalı Sevgi Evleri Çocuk Yuvası kuruluşunda ve ayrıca 13.03.2015 tarihinde 15:00-17:00 saatleri arasında Kartal Anadolu Huzurevi’nde çalışmayı planladım. Projenin Amacı: Kendi isteğimle, gönüllü olarak kimsesiz çocuklarla vakit geçirmek ve onlara olabildiğimce bir abla gibi yardımcı olmak, emektar büyüklerimizi ziyaret edip hal hatırlarını sormaktır.

29


Fotoğraf.7: Alican’a yarı yıl ödevi olan

Fotoğraf.1: Küçükyalı Sevgi Evleri Çocuk Yuvası 27/01/2015

matematik soru bankasının çözümünde yardım ederken.

29/01/2015

Fotoğraf.10: Çocuklarla birlikte sandalye kapmaca oynarken. 30/01/2015 30

Fotoğraf.16: Serap çocukların oyunlarını izlerken ve onlara


SADECE BAŞLAMAK Nisa DARACAN Ben ilk defa böyle bir projede yer alıyorum. Daha önce de bu tür yerleri ziyaret etmek istemiş fakat aradan çıkıp gitmişti. Bu proje sayesinde bu isteğimi de yerine getirmiş oldum. Çocuk yuvasındaki çalıştığım gruba girdiğim ilk andan çıktığım ana kadar olan vakit bana benliğimi kazanmamda çok büyük etki yarattı. Yuvadaki çocukların sıcakkanlılığı, sevecenliği, rahatlığı ve gerçekten oldukları gibi davranmaları beni onlara daha da çok yakınlaştırdı. Yuvadaki çocukların hayatları bana her insanın farklı hayatları olduğunu hatırlattı. Kimisi iyi, kimisi kötü. Bizler için çok küçük , basit ve erişebilir olan şeyler onlar için büyük, zor erişilebilir veya hiç erişilmeyecek şeyler. Çocukların ayaklarına giyecekleri bir çift ayakkabıyı bulmaları bizlere bağlı. Çünkü onlar orada aslında bizlerin yardımıyla yaşıyor. Yuvaya ilk gittiğimde çocukların bana ve Serap’a içtenlikle abla demeleri, başka bir gruptan olan Emir’in müzik dinlemeyi teklif ederken bana “ Dinlemezsen küserim abla.” Demesi beni gerçekten çok duygulandırdı. Hepimiz hayatta sadece kendimiz varmış gibi yaşıyoruz. Hangimiz istediğimiz basit bir şey olmayınca üzülüp isyan etmiyoruz.

31


İşte ben buradaki çocukları ve yuvaya yeni bir ayakkabı alınınca çocukların gözündeki mutluluğu gördükten sonra artık böyle bir gereksizce üzülmeyi hayatıma bir daha sokmamak istiyorum Çalışmam sırasında yeni arkadaşlıklar kurdum. Kendime bir sürü kardeş edindim. Çok güzel anılarım oldu. Çocukları bir keresinde kavga etmesi beni arada bıraktı. Birine haksızsın demek ya da diğerine haklısın demek gibi bir şey yaşadım. Arada kaldım. Onları nasıl ayıracağımı bilemedim. Ben de “Anne” dedikleri ablayı çağırdım. O an kendimi onların yerine koydum. Kendi öz anneleri dururken, hayattayken sadece parasızlığın sonucunda burada hiçbir bağları olmayan kişilere anne diyorlardı. Ne kadar zor bir durum her gün farklı bir kişiye anne diye seslenmek. Çocukların her gün biri telefon edecek, biri gelecek diye beklemeleri fakat bu umutlarının gerçekleşmediğini görmek dayanılmayacak kadar kötü oluyor. Yazının başlarında değindiğim Emir’in bana “Küserim abla.” Demesi yuvadaki çocukların tek ihtiyacı olan şeyin ufak bir ilgi, ufak bir sevgi olduğunu gösterdi. Onlar için bir ziyaret hayat boyu unutulmayacak bir anı oluyor. Çocuk yuvasındaki çalışma hayatımı devam ettirirken bir de büyüklerimiz,yol göstericilerimiz olan yaşlıları ziyaret ettim. Gittiğim andan itibaren bana tıpkı kendi evlatları, torunları gibi davrandılar. Bana sanki onlar beni ziyarete gelmiş gibi bir duygu hissettirdiler. Anılarını paylaşırlarken ben de onların tecrübelerini örnek aldım. Hayatlarından kesitleri o an için zihnimde canlandırdım ve zihnime kazıdım. Başta Madam olmak üzere hepsinin tavsiyesi “Çok oku evladım. Üniversite oku” sözüydü. Bu tavsiyeleri duymak, yaşatılarla desteklenmiş örnekler bana daha da çalışma hırsı verdi. Okumak ve başarmak. Huzur evindeki çalışmam kısaydı fakat çok şey öğreticiydi. İnsanların bazıları yaşlandıklarında anne-babasına bakmıyor ve bu evlere yerleştiriyordu. Tamam,hak veriyorum. Maddi durumu veya manevi durumu yerinde olamayan insanları anlıyorum. Faakt maddi ve manevi durumu yerinde olan, bakabilecek halde olan kişiler nasıl olur da onları tüm zorluklara göğüs gererek büyüten anne-babalarını bırakıyorlar. Kendileri de böyle durumda olmak isterler miydi? Çocukları tarafından bırakılmak ? Toplum Hizmeti Projesi benim hayatıma çok şey kattı. Birliktelik, empati, memnun olma, küçük şeylerin getirdiği büyük mutlulukların daha çok farkına varma ve en önemlisi de sevmenin,sevilmenin ve hatırlamanın insan hayatındaki büyük önemi. Bu proje içerisinde geçirdiğim saatlerde yaşadığım hayatın gerçekten mükemmel bir hayat olduğu farkına vardım. Bundan sonra yapmam gereken şey ise hiç şüphesiz sadece küçük bir adım. Tek gerekli olan “BAŞLAMAK” .

32


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ ÖĞRENCİ GERİ DÖNÜTÜ Nisa DARACAN 9C 1301 Toplum Hizmeti Projesi’nde görev almaktan mutluluk duydum. Daha önce gitmeyi düşündüğüm ama bir türlü gidemediğim Küçükyalı Sevgi Evleri Çocuk Yuvası’na aldığım proje sayesinde gitme fırsatı buldum. Sevgi Yuvası anne ya da babası olan veya olmayan, maddi sıkıntıları bulunan ailelerin çocukları için oluşturulmuş kurumdu. Burada bulunan çocuklar ve öğretmenimiz ile çocukların derslerine yardımcı olduk ve onlarla oyunlar oynadık. Gözlemlediğim birkaç olay sonucunda bazen sıkılıp kenara attığımız ayakkabılarımızın aslında daha çok giyilebileceğini,her gün ailemle birlikte olduğum için ne kadar şanslı olduğumu, anne ve babamın değerini bilmem gerektiğini gördüm.Çocukların anne ve babalarını özlediklerinde telefonla konuşmalarına imkan veriliyor, ben ise her gün onlarla birlikteyim. Projeyi tamamladım diyorum ama hiçbir zaman bitirmemeye çalışacağım. İmkanlarım neticesinde bütün kurumlarda hem gönüllü hem de şu an için ailemin desteğiyle katkı sağlamaya çalışacağım. Bu proje ile hayatımdaki ilk “sorumluluğumu” üstlendim.Böyle bir projede yer almamı sağlayan Ömer Faruk GÜRSES ve Hülya TEKİN’e sonsuz teşekkür ederim.

33


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ VELİ GERİ DÖNÜTÜ Birsen DARACAN Gelir dağılımı dengesizliği, demokratik hakların eksikliği, eğitim olanaklarının azlığı gibi birçok sorunun sürdüğü gelişmekte olan ülkede yaşamaktayız. Hiç kimse eşit olanaklara sahip olmadığı gibi, eşit bir hayatı da paylaşamaz. Ama bu yaşam felsefemizi değiştirerek kendi mutluluğumuzu başkalarıyla da paylaşabilmeliyiz, yani toplumun bir parçası olabilmeliyiz. Kızım Nisa, ailemizin tek çocuğu, aile olarak da kalabalık bir aile değiliz. Ancak küçük bir aile olsak da birbirimize değer verdiğimiz büyük dostlarımız, arkadaşlarımız var. Hayatımızda maddi olarak ölçülmeyen tek şey sevgi, bu proje sayesinde kızım kendisinin kolaylıkla elde ettiği şeylere başka çocukların sahip olmak için nasıl çabaladığını gördü. Bana bir gün sevgi yuvasında bulunan Emir’in kulaklığının tekini ona uzatarak “Abla beraber müzik dinleyelim mi?” diye sorduğunu söylemişti. Ona abla demesi ve kendisiyle bir şeyleri paylaşmak istemesi çok hoşuna gitmiş, beraber müzik listelerinden şarkılar seçip dinlemişler. Yarı yıl tatilini her gün aynı heyecanla giderek Küçükyalı Sevgi Yuvası’nda geçirdi. Mümkün olduğu zamanlarda da tekrar ziyaret etmek istediğini söylüyor. Projenin ikinci ziyareti hayat tecrübesi bulunan kendilerine ait altın kızlar ve madam lakaplı büyüklerimizin bulunduğu Kartal Anadolu Huzurevi’ne oldu. Huzurevindeki iki saatlik zamanın nasıl geçtiğini anlamadığını söyledi, geçmişte yaşadıkları, anıları, çocuklarının onlara bakmak istemediğinden değil, onlara yük olmamak için burada bulunduklarını, çok güzel bir ortamlarının olduğunu anlatmışlar. İstedikleri mesleğe ulaşmak için derslerine önem vermeleri, çok çalışmaları gerektiği hakkında da nasihatler vermişler. Yaşlarının ilerlemiş olmasına rağmen neşeli tavırları çok hoşuna gitmiş. Toplum Hizmetleri projeleri öğrencilerin yürüttükleri projeler doğrultusunda yaşadıkları hayatın dışında başka hayatların da olduğuna dair farkındalık kazanmalarını sağlıyor. Bununla birlikte toplumda fark yatarak bu duyarlılıklarını geliştirmelerine yardımcı oluyor. Projeye duyarlılık göstermesi, tanıştığı kişilere nasıl yardımcı olabileceği hakkında kendini sorgulamasından dolayı kızımla gurur duydum. Bu güzel projede görev almasındaki katkılarından dolayı Toplum Hizmeti Projesi Danışmanı Sn. Ömer Faruk GÜRSES ve Hülya TEKİN’e teşekkür ederim.

34


Öğrencinin adı: Oğuz Taşkıran Sınıf/Şube: 9 / C 1314 Proje:Maltepe Anadolu Lisesi 9/C sınıfı öğrencisi ben Oğuz Taşkıran “Toplum Hizmeti Projesi” programı çerçevesinde 2014-2015 eğitimöğretim döneminde; haftanın Cuma günlerinde, 08:30 – 17:00 saatler arasında Maltepe Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü kuruluşunda çalışmayı planladım. Projenin Amacı: Bilgi ve yaşıma göre sorumluluk duygusunun arttırılması , toplumsal duyarlılığı kavramaktır. Bu projede sorumluluk almayı üstleniyor ve bu doğrultuda bu yıl en az 50 saati tamamlamaya, projenin bitimini takip eden iki hafta içinde günlükleri ve tezi teslim etmek.

35


Fotoğraf.5: Müdürlüklere gidecek evrakların hazırlanması.

Fotoğraf.1: Ofiste evrakların bulunduğu yer ve çalışma grubum

Fotoğraf.4: Bilgisayardan evrakların bulunulması öğrenildi ve uygulandı.

Fotoğraf.6: Evraklar müdürlüklere götürüldü.

36


HAYATIMIN EN GÜZEL PROJESİ Oğuz TAŞKIRAN İnsan kaynakları; bir işletme veya kurumun ürün ve hizmet yaratmak amaçlı kullandığı kaynaklardan biridir. İnsan kaynakları ürün ve hizmetlerin insanlar ile ilişkisini kurabilmek için pazarlama yetisini; organizasyona ait bilgiyi, deneyimi, becerileri, karar vermeyi ve yaratıcılığı; bu yeteneklerin örgütlendirilmesini, yapılandırılmasını ve ödüllendirilmesini içerir. Daha önceki eğitim ve öğretim hayatımda Toplum Hizmeti yapmadığım için bu konu hakkında bilgisiz ve deneyimsizdim. Nereye gideceğimi ne yapacağımı bilememiştim. Çevre civarlardaki Çocuk Esirgeme Kurumu , Huzurevi vb. toplum kuruluşlarına gittim fakat hiçbirine katılamadım. Maltepe Belediyesi’ne gidip orada şansımı denedim. Bir haftalık bir bekleyişten sonra kabul edildiğimi öğrendim ve o haftadaki Cuma işime başladım. İlk gün benim için oldukça değişik duygular içeriyordu. Öncelikle o gün nerede çalışacağım , nasıl bir mekan içinde bulunacağım ve ne yapacağımı bilmiyordum. Belediye binasına ilk girdiğim andan itibaren anlatılamaz bir duygu yaşadım. Ne yapacağımı nereye gideceğimi bilmiyordum. Benim isteğimi kabul eden İnsan Kaynakları Müdürlüğü’ne gittim. Bana orada çalışacağımı söylediler. Heyecandan ne yapacağımı bilemedim. Beş dakikaya yakın ayakta hiçbir şey yapmadan öylece durdum. Dalgın dalgın ayakta beklerken biri gel şu bilgisayarın başına otur deyince kendime gelebildim. Oradaki danışman ve diğer stajyerlerle teker teker tanıştım.

37


Alışma ve tanışma süresi benim için hiçte zor olmadı. Danışmanlarım ve stajyer arkadaşlarım benle ilgilendi. Son haftalara doğru hepsiyle ilişkilerim arttı ve hepsi benim için birer abi birer abla oldular. Belediyede stajyer adı altında çalışıyordum ve yaptığım gözlemlere göre yaşı en küçük stajyer bendim. Hatta belediyede stajyer olduğumu anlamak çok zordu. Müdürlükleri dolaşırken elimde evraklar olmasa stajyer olarak sanılacağımı sanmıyorum. Belediye binasının içinde bir yukarı bir aşağı gitmekten kimi zaman yorulduğum oldu. Bazen müdürlüklerin ismini unuttum geri geldim, tekrar gittim. Fakat bunları git gide ezberledim. Hangi müdürlük kaçıncı katta, hangi müdürlük ne iş yapıyor? Gibi soruların cevabı artık aklımda. Belediyedeki günlerim benim için yeni bir deneyim oldu. Aslında çok sıkıcı geçmesini beklediğim bu günler diğer stajyerlerle birlikte oldukça eğlenceli ve keyifli geçti. Bazen yoğun iş temposundan kurtulmak için bina çevresini gezdik bazen binanın bitişiğindeki alışveriş merkezine gittik. Kafamızı dağıtıp çalıştığımız yere geldik. Bazı günler gerçekten çok yorulduk bazı günler ise diğer günlere göre daha az işle karşılaştık. Her yoğun geçen günde deneyimlerime deneyim kattım. Oldukça sıkıcı geçmesini beklediğim stajyerlik günlerim benim için oldukça eğlenceli geçmişti. Alışma problemi en korktuğum konulardan biriydi ve bu problemle hiçbir zaman karşılaşmadım. Öğlen yemeklerinde olsun, dışarı çıkmakta olsun her zaman birlikteydik. Masa başı işi yapan insanların her zaman sıkıcı olduğunu düşünmüştüm. Belediyeye giderken bu ön yargım vardı. Fakat haftalar geçtikçe ön yargım kırıldı şimdi ise hiç kalmadı. Çok espritüel ve yaşam sevinci yüksek insanların arasında gerçekten mutlu oldum. Bu proje benim ilerideki hayatım için önemli olduğunu düşünüyorum. İleride karşıma artı olarak çıkacağından adım gibi eminim. Bu projeyi yaparken bir kere bile sıkılmadım aksine eğlendim. Sınıftaki arkadaşlarımdan da yardım aldım. Cevabını bulamadığım sorunları öğretmenim Ömer Faruk Gürses’e danıştım. Kendisi bana her konuda yardımcı oldu. Stajyerlik deneyimim boyunca aksi bir durumla karşılaşmadım. Bu projeyi bizlere verdiği için öğretmenim Ömer Faruk Gürses’e çok teşekkür ediyorum. Ayrıca Maltepe Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’nde bana yardımcı olan ve Maltepe Belediyesi’ndeki diğer müdürlüklerdeki müdür , danışmanlar ve stajyerlere de teşekkür ediyorum.

38


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ ÖĞRENCİ GERİ DÖNÜTÜ Oğuz Taşkıran 9 / C 1314

İlk önce nerede çalışacağımı belirlemek üzere birkaç yerle görüştüm. İlk olarak annemle birlikte evimizin yakınında bulunan Küçükyalı Çocuk Esirgeme Kurumu’na gittik. Fakat müdürle görüştüğümde beni alabileceklerini fakat yaş seviyesinin bana yakın olmasından dolayı bu işi yaparken çok zorluk çekeceğimi söyledi. Bizde oradan ayrılıp Maltepe Huzurevi’ne gittik. Maltepe Huzurevi’nde bu işlerle görevli kişilerle konuştuk yaşımın bir yaşlıya bakabilmek için küçük olduğunu lise seviyesinden öğrenci seçmediklerini seçseler bile 12. Sınıf seçeceklerini söylediler. Belediyeden toplum hizmeti ile ilgili izin istendiğini söylediler bize. Bizde Maltepe Belediyesi’ne gittik. 6. Kattaki İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü’ne çıkıp dilekçe verdik. Bir haftalık bir bekleyişten sonra verdiğim dilekçe kabul oldu ve belediyede göreve başladım. Maddi olarak bir şey harcamadım. Yanımda sürekli para bulunmasına rağmen harcamamı gerektirecek bir durum olmadı. El becerilerimi oldukça geliştirdim. Eskiden bir kağıdı bile dümdüz kesemeyen ben bunu başarmış , üstüne farklı deneyimlerde kazanmıştım. Ayrıca boş zamanlarımda gereksiz kağıtlardan gemi , uçak vb. şeyler yapmayı da öğrendim. Belediyede insanların yaşantısının oldukça zor olduğunu anladım çünkü toplum bazı durumlarda bencil düşünüp olaya tek taraflı bakıyordu. Sanki gözüne at gözlüğü takmış kişiler de geldi karşımıza bağırıp giden de oldu anlayışla karşılayıp bekleyende. Bu dönemde danışmanlarımız bana ve diğer stajyerlere yardımcı oldu. Hepsine çok teşekkür ediyorum.

39


Öğrencinin adı: Serap Hanoğlu Sınıf/Şube: 9-C / 1256 Proje:Maltepe Anadolu Lisesi 9/C sınıfı öğrencisi ben SERAP HANOĞLU “Toplum Hizmeti Projesi” programı çerçevesinde 2014-2015 eğitimöğretim döneminde; haftanın iş günlerinde ve hafta sonu, 10:00 – 16:00 / 12:00 – 14:00 saatler arasında Küçükyalı Sevgi Evleri Çocuk Yuvası’nda kuruluşunda, haftanın iş günlerinde, 08:30 – 15:35 saatleri arasında Erasmus Plus SAFE ENERGY AND ENERGY FOR FUTURE GELECEK İÇİN TEMİZ, GÜVENLİ ENERJİ projesinde çalışmayı ayrıca 14.03.2015 tarihinde Kartal Anadolu Huzurevi’ne 15:00 – 17:00 arasında gitmeyi planladım. Projenin Amacı: Kendi isteğimle, gönüllü olarak kimsesiz çocuklarla vakit geçirmek ve onların hayatını öğrenmektir.

40


Fotoğraf.9: Nisa ile birlikte çocuklarla Katil Kim? Adlı oyunu oynarken. 30/01/2015

Fotoğraf.6: Yap-boz çalışmamızdan bir yap-boz çalışmasından bir kare. 28/01/2015

Fotoğraf.13: Çocukların oyun alanlarından bir kare.

Fotoğraf.12 : Çocukların daha önceden bahçede yapmış olduğu çalışma.

41


İNSAN YAŞAMINDAKİ ZORLUKLAR Serap Hanoğlu Yaşamımız boyunca insanlar birbirine ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaç da insanların birbirlerine bağlanmalarını sağlar. Toplumda insanların birbirine ihtiyaç duyması da toplum hizmetinin ve gönüllülük hareketlerinin başlamasını sağlar. Toplum hizmeti ve gönüllülük hareketleri, hiçbir karşılık beklemeden ve gönüllü olarak yapmaktır. Toplumdaki her bireyin zorunlu olmasa bile toplum hizmeti yapması gereklidir. Çünkü toplumun içindeki insanlar bir etkileşim halindeyse birbirlerine yardım etmeli ve yaşadıkları çevreyi koruyup, güzelleştirmelidir. Toplum hizmetinin ve gönüllülük hareketlerinin gelişmiş olduğu toplumlar gelişmiş toplumlardır. Ben, liseye başladığım ilk yılımda toplum hizmeti projesiyle tanıştım. Toplum hizmetinin ne olduğunu ayrıntılı bir şekilde araştırdım. Toplum hizmetinin ne olduğunu tam olarak kavradıktan sonra da toplum hizmetini nerede gerçekleştireceğimi araştırdım. Araştırmalarımın sonucunda çocuk yuvasının ve huzurevinin bana uygun olduğuna karar verdim. Keşke bu hayatta herkes mutlu bir şekilde yaşasa. Ama bu maalesef imkansız. Birilerimiz gülerken, birilerimiz ise ağlıyor. Bu da hayatın ta kendisi. Onların belki dertleri vardı, çocukları bırakıp gitmişti. Ama hayatlarından bir yandan da memnundular. Orada onlara çok iyi bakılıyordu. Birbirlerine arkadaşlık ediyorlardı. ‘’Yaşamımızda dertlerimiz olsa bile hayattan zevk almasını bilmeliyiz’’ diyerek şükredip, mutlu olmaya çalışıyorlardı. Onları gerçekten çok sevmiştim. Tekrar onların ziyaretine gitmeyi çok isterim.

42


Çocuk yuvasında ve huzurevinde geçirdiğim zamanlarda çok şey öğrendim. En önemlisi de hayatta dertlerimiz olsa bile mutlu olmaya çalışmaktı ve önüne ne çıkarsa çıksın hayallerinden vazgeçmemekti. Nisa arkadaşımla önce çocuk yuvasına gittik. Oradaki çocuklarla sekiz gün boyunca vakit geçirdik, sohbet ettik, oyunlar oynadık ve eksik oldukları derslerde onlara yardımcı olduk. Yuvadaki çocuklarla sohbet ederken onların ailesizliği aklıma geldi ve halime şükrettim. Hayat herkese eşit davranmadığı için insanlar da eşit bir hayat yaşayamıyorlar. Onların o yaşta ailesiz kalması çok kötü bir şey. Proje kapsamında onların yanına her gittiğim gün bunları hatırladım ve hatırladıkça insanlara olan bakış açı, duygularım, davranışlarım değişti. Toplum hizmeti sayesinde olumlu insani duygularım ( acıma, empati kurma, halinden memnunluk, merhamet, minnet, sabır, şefkat ) arttı ve gelişti. Onların yerinde olmak istemezdim. Çünkü ailesizlik çok farklı bir şey. Ailesizliğin yerini hiçbir şey dolduramaz. Bir anne sevgisi, derdini babanla paylaşman ya da birisi seni korkutmaya geldiğinde abinin seni koruması… Bunları istediğimiz kadar çoğaltabiliriz. Düştüğünde seni kaldıran, doğru bir şey yaptığında arkanda duran, yanlış yaptığında seni uyaran, her zaman senin iyiliğini isteyen bir ailenin olması. Aile olmak böyle bir şeydir. İşte yuvadaki çocuklar bunlardan yoksunlar. Çünkü kimisinin annesi, babası onu bırakıp gitti ve bir daha dönmedi, kimisi de ( ki onlar daha iyi bir durumda) ekonomik sıkıntıdan dolayı yuvaya gelmek zorunda kaldı. Bu nedenlerden dolayı şuanda ailesizler. Belki de birisine koruyucu aile bakmak isteyecek. Ama onlar asla anne ve babanın yani ailenin yerini tutamaz. İşte yuvadaki çocuklar hayatın zor, dolambaçlı, sıkıntılı tarafındalar. Onlar hayatın sıkıntılı tarafındaydılar. Ama yine de mutlu olmak için, hayallerine ulaşmak için çabalıyorlardı. Mesela yuvadaki Bekir, futbolcu olmayı çok istiyor. Bunun içinde futbolda kendini geliştiriyor. Aslında bir yandan da bunun imkansız olduğunu düşünüyor. Bunu sohbet ederken bana anlatmıştı. Nedeni de ona destek olacak birilerinin olmamasıydı. Yani aslında bir yandan da ailesizliğin hayallerine ulaşmasında bir engel olduğunu düşünüyordu.

43


Bende bu konuda ona, önüne hangi engel çıkarsa çıksın hayallerinden vazgeçmemesi gerektiğini, hayatta insanların bir hayali, bir amacı olduğunda hayata daha sıkı bağlandığını ve hayalinin gerçekleşmemesindeki engelin aslında ta kendisi olduğunu söyledim. Çünkü insan gerçekten bir şey istiyorsa o hayalinin peşinden sonuna kadar gider, dedim. Söylediklerimden sonra biraz düşündü ve bana hak verdi. ‘’ Asla hayallerimden vazgeçmeyeceğim, hayallerime engel oluşturmayacağım ’’, dedi. Bunu duyduktan sonra Bekir adına çok sevindim. Bekir ile ve çocuklarla geçirdiğim zamanlarda sanki çocukluğuma dönüyordum. Onlarla vakit geçirmek, oyun oynamak ( özellikle futbol ) çok eğlenceliydi. Hayatın zor yanlarını unutup eğlenmekti hepimiz için. Onları mutlu görmek ve bunun içinde benim de katkımın olduğunu görmek beni çok mutlu etti ve gururlandım. İnsanlara yardım edebildiğimi görmek büyüdüğümü hissettirdi. Toplum hizmetinin bir diğer kısmında ise huzurevini ziyarete gittik. Orada ilk olarak ‘’Madam’’ ile tanıştım. Madam 93 yaşındaydı ve 12 yaşındayken Atatürk’ü görmüştü. Bana birçok konuda öğüt verdi. Özellikle de benden okuyacağıma dair söz aldı. Madamla olan sohbetimiz sayesinde hayatta nelere değer vermemiz gerektiğini öğrendim. Daha sonra ‘’Altın Kızlar’’ ile tanıştım. Orada da hayatla ilgili dersler çıkardım. Onların da hayat hikayeleri farklıydı. Kimisinin çocuğu onu istemediği için huzurevine bırakıp gitmişti, kimisi de çocuğuna yük olmamak için kendisi huzurevine gelmişti. Kimisinin çocuğu her gün ziyaretine gelirken, kimisinin ki kapısını bile çalmamıştı. Onlar buraya neden geldiklerini anlatırken çok duygulandım. Hayat neden herkese eşit davranmıyordu ki?

44


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ ÖĞRENCİ GERİ BİLDİRİMİ SERAP HANOĞLU 9/C 1256 Bu proje ödevim için görev alabileceğim yerleri araştırırken ‘’yardım’’ kelimesinin benim bildiğimden çok daha fazla olduğunu ve buna yıllarını, hayatlarını adamış insanların olduğunu öğrendim. Toplum hizmeti için yıllarını vermiş insanların yaptıkları şeyleri okudukça çok duygulandım ve benim bu konularda eksik kaldığımı fark ettim. Aslında toplum hizmetinin her bireyin yapması gereken bir şey olduğunun farkına vardım. Toplum hizmeti projesi için bir çocuk yuvası ve huzurevini seçtim. Çocuk yuvasını seçmemdeki nedenlerden biri çocukların yuvada nasıl bir şekilde yaşadığını merak etmemdi, bir diğeri ise onların hayatlarını görerek onları anlamayı, onların hissettiği duyguları hissetmekti. Çocuk yuvasında on – on dört yaş grubunda dokuz çocukla tanıştım. Onlarla sohbet ederken onların aslında ne kadar zor bir hayatları olduğunu fark ettim. Çünkü bir insanın ailesinin küçük yaşta ölmesi ya da ailenin seni bırakıp gitmesi gerçekten çok kötü bir şey. Biz belki onların durumuna üzülüyoruz. Ama onların yaşadıklarını biz yaşamadığımız sürece onları net bir şekilde anlayamayız. Yuvaya gittiğim sürede kendi hayatımı ve onların yaşadığı hayatı hep kendi içimde kıyasladım. Kıyaslama sonucumda hep benim hayatım üstün çıktı her konuda. Belki onların da benim de kıyafetim vardı, onlarda okula gidiyordu. Ama bir anne, bir baba sevgisi bunların binlerce katı kadar önemli. Çünkü aile sevgisi hiçbir şeye değişilmez. Onların şuan yaşadıkları hayatı düşünüp Allah’a şükrediyorum. Onlara giderken çikolata vs. götürdüğümde onların mutluluğu beni daha çok mutlu etti. Onların mutlu olduğunu görünce proje ödevimin amacına ulaştığını hissediyordum. Bu proje sayesinde çok farklı hayatlar tanıdım. Haberlerde ya da yoldan geçerken kimsesiz bir çocuk görmek gibi değildi. Çünkü kıs bir süre bile olsa o hayatın içinde olduğumu hissettim. İşte o duyguyu hissettiğim an projemin tamamlandığının farkına vardım.

45


Onlarla ilk tanıştığımda bir yabancıyken, bir süre sonra onların ‘’Serap Abla’’ diye seslendikleri, futbol oynadıkları birisi oldum. Onlarla vakit geçirmek çok güzeldi. Onlardan ayrılırken onlar da ben de üzülmüştük. Biz üzülürken benim ödevim tam anlamıyla amacına ulaşmış oldu. Topluma fayda sağlamak için çalışacak olan bir birey meydana getirdi. Bu proje benim kişilik özelliği olarak olumlu yönde gelişmeme katkı sağladı. Çocuklarla yaptığım şeylerin, onları mutlu ettiğini görmek, yaptıklarımın faydaya dönüştüğünü hissetmek tarif edilmez bir duyguydu. Zamanımı çok güzel bir projeye harcadığım için kendimle gurur duyuyorum. Projemin bir diğer kısmında ise huzurevini ziyarette bulundum. Burada ise Madam ile tanıştım. Madam’ın 93 yaşında olmasına rağmen tek başına yürüyebilmesi, rahat bir şekilde konuşabilmesi beni oldukça şaşırtmıştı. Madam bana hayatla ilgili birçok şeyi fark ettirdi. Bana okumanın ne kadar önemli olduğunu, okumam gerektiğini söyledi ve bana birçok konuda öğüt verdi. Madam bana yaşadığı anılardan bahsettiğinde çok mutlu olmuştum. Onunla olan sohbetim hayatımın biraz daha farklı olmasını sağladı diyebilirim. Daha sonra ‘’Altın Kızlar’’ ile tanışmak da çok güzel bir duyguydu. Onların da yuvadaki çocuklar gibi kendilerine göre dertleri vardı. Kimisinin çocuğu onu huzurevine bırakıp gitmişti, kimisi ise çocuğuna yük olmamak için kendisi huzurevine gelmişti. Onlar yaşadıklarını anlatırken bu hayatın her köşesinde farklı yaşamların ve sıkıntıların olduğunu gördüm. Bu toplum hizmeti bana hayatla ilgili birçok şey öğretti. Toplum hizmetinde gönüllü olarak görev almaya hayatım boyunca devam edeceğim. Bu projeyi gerçekleştirmemi sağlayan ve bana proje esnasında her zaman destek olan, Toplum Hizmeti Projesi danışman öğretmenim Ömer Faruk Gürses ve Hülya Tekin’e çok teşekkür ederim.

46


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ VELİ GERİ BİLDİRİMİ ŞAHAP HANOĞLU Ben 9/C sınıfı öğrencisi 1256 no’lu Serap Hanoğlu’nun babası olarak, kızımın Toplum Hizmeti Projesi’ne katılmasından, bu proje kapsamında üstlendiği sorumlulukları yerine getirmesinden ve bu görevin ona sağladığı katkılardan dolayı çok mutluyum. Serap, hiç böyle bir projede görev almamıştı. Bu projeye başlarken çok heyecanlıydı bir yandan da böyle bir proje aldığı içinde çok mutluydu. Kızımın, Toplum Hizmeti Projesi sayesinde sahip olduklarının değerini bir kez daha anladığını ve şükrettiğini gördüm. Bu proje sayesinde kişilik özelliklerinde gözle görülür derecede olumlu gelişmeler gördüm. Kızımın hayatta değer verdiği şeyler, hayata bakış açısı, hayattan beklentileri değişti. Toplum Hizmeti Projesi sayesinde insanlara karşılıksız yardım etmenin önemini bir kez daha anladı. Hayattaki zorlukların ne derece olduğunu gördü, yuvadaki çocuklara bu sıkıntılı hayatlarında onları mutlu etmeye çalıştı. Huzurevindeki yaşlıların hayatlarını dinledikten sonra onların ne hissettiklerini hissetmeye çalıştı. Onunla bu projedeki tutumuyla, davranışlarıyla, hissettikleriyle gurur duydum. Kızımın yine böyle bir projede görev almasını çok isterim. Ayrıca Toplum Hizmeti Projesi’nde Serap’a bu proje esnasında her zaman destek verdiği için, Toplum Hizmeti Projesi danışman öğretmeni olan Ömer Faruk Gürses ve Hülya Tekin’e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

47


Öğrencinin adı: Şebnem Biçer Sınıf/Şube: 11C / 266 Projenin Amacı: organik atıkların geri dönüştürülmesinde farklı bir seçenek olan vermikompost yönteminin kullanılmasındaki yararları gösteren “Girişimci Solucanlar” adlı projede yer almaktır.

48


Girişimci Solucanlar Ekibi

Sıvı Gübre Alırken

Erasmus Plus Sunum Günü

Erasmus Plus Projesi

49


Girişimci Solucan Ruhu Şebnem Biçer Dünyada çevre kirliliğindeki katı atık payı gün geçtikçe artmaktadır. Günümüzde insanlar organik ürünleri aramaktadır ve organik ürünleri kullanmaya eğilim göstermektedir çünkü onlar da anlamışlardır ki organik olmayan her şey aslında insana zararlıdır. Vermikompost yöntemiyle kızıl Kaliforniya türü solucandan organik gübre elde etmeyi ve bu gübreyi de öncelikle okul bahçesini güzelleştirmede kullanmayı, daha sonra ise bu gübreyi satarak okula katkıda bulunmayı amaçlayan Girişimci Solucanlar projesine dâhil oldum. Bu projeyi henüz başlamadan önce duyduğumda ön yargılı davrandığımı itiraf etmeliyim. Okulda solucan yetiştirmek en başta gerçekleştirilemez bir fikir olarak gözükmüştü. Fakat zaman geçtikçe ve bu proje için bir şeyler yapmaya başlayınca bu ön yargıların çok gereksiz olduğunun farkına vardım. Girişimcilikle ilgili okul dışında katıldığım etkinliklerin hepsinde bir işi başarmak için önce risk almak gerektiğini söylemişlerdi. Bu proje için bireysel olarak bir risk aldığımı söyleyemem ama ben risk almakla önyargıları bir kenara koymayı birbirleriyle bağlantılı iki eylem olarak görüyorum. Girişimci Solucanlar projesinden öğrendiğim ilk şey bu oldu: önyargıları bir kenara bırakmak. Önyargılardan kurtulduktan sonra projenin geri kalan aşamalarına geldik. Sanırım en zor kısım projeye maddi olarak bir destek bulmaktı. Öncelikle sınıfça yaptığımız çeşitli yiyecekleri okulda sattık. Bu etkinlikten bir miktar para kazandıktan sonra bültenler yaparak okulda projemizi duyurduk. Artık herkes bize “Girişimci Solucanlar” diyordu. Sponsor olarak Maltepe Belediyesi’ni bulmamız da bence bizim için büyük bir başarıydı.

50


Solucan kompostları geldiğinde o kadar heyecanlanmıştım ki. Gerçekten bir şeyler başardığımızı ilk o zaman hissettim. Çünkü artık elimizde solucan kompostu vardı, solucanlar vardı. Artık projeye tamamen başlamıştık. Solucan kompostları kuruldu ancak kullanım kılavuzu İngilizceydi. İnternetten araştırdığımızda bu model solucan kompostunun Türkçe kullanım kılavuzunu bulamadık. Bize düşen ise bunu İngilizceden Türkçeye çevirmekti. Bu çeviri süresince arkadaşım Dilara’yla çeşitli sıkıntılar yaşadık. Tarımla ilgili olan terimleri tam olarak anlayamadık, bunları araştırmamız gerekti. Kılavuzdaki cümlelerin yapılarının basit olması işimizi epey kolaylaştırmıştı. Bu çeviri sayesinde İngilizcemin daha geliştiğini söyleyebilirim. Artık İngilizce cümleleri Türkçe cümlelere daha kolay çevirebiliyordum. Bunun yanında İngilizceyi öğrenmenin önemini bir kez daha kavramış oldum. Eskiden İngilizce bilmek bir artıydı ancak günümüzde İngilizce bilmek bir zorunluluk. Kullanım kılavuzunu Türkçeye çevirdikten sonra bir güzel okuduk. Kompostlar gelmeden önce solucanlar bir çuvalın içinde duruyordu. Üstelik solucanlara patates vermiştik. Bu da etrafa kötü kokuların yayılmasına neden olmuştu. Kullanım kılavuzunu okuduktan sonra patates vermememiz gerektiğini öğrendik. Bir yiyecek listesi oluşturup proje odasına astık. Bu liste solucanlara verebileceğimiz ve veremeyeceğimiz yiyecekleri içeriyordu. Solucanları kompostlarına yerleştirdikten sonra ilk haftalarda kompostlarda ağır bir koku vardı ve kapağını her açtığımızda küçük meyve sinekleri dışarı çıkıyordu. Bunun nedenini araştırdık ve solucanları çok beslediğimizden kaynaklandığını öğrendik. Solucanlara daha az yemek vermeye başlayınca sinekler ve koku ortadan kayboldu. Solucanlarımıza bakmayı böyle öğrendik. Bir sorun çıkınca araştırıyorduk ve bu sorunu hallediyorduk. Sıvı gübreleri biriktirirken başımıza sık sık kötü kazalar geliyordu. Musluklardan akan sıvı gübre etrafa sıçrayıp dökülebiliyordu. Bu durumlarla da başa çıkmayı öğrendik. Belki de çoğu kız için iğrenç gelen bu şeyler bana öyle gelmiyordu. Aksine solucanları kendi evcil hayvanlarım gibi benimsedim. Bu nedenle de onlarla ilgili yaptığım her şeyden zevk aldım.

51


Okuldaki Erasmus Plus projesi kapsamında yurt dışından gelen öğrenciler ve öğretmenlere yapılacak olan sunumda karşımıza yine İngilizce çıktı. Dilara’yla tanıtım metnini yarı yarıya bölüşüp İngilizceye çevirdik. Türkçeden İngilizceye çevirmek benim için daha zor bir eylemdi ama araştırarak, yapamadığımda sorarak bunun da üstesinden gelebileceğimi anladım. Projeye şöyle bir baktığımda hiçbir olumsuz düşünce aklımdan geçmiyor. Proje için yaptıklarımız, bunları yaparken geçirdiğimiz zaman, yaptıklarımız sonucunda oluşan deneyimler, beraber yaşadığımız anılar… Bunların hepsi çok güzel geliyor. Projeyi yaptığım için çok mutluyum ve bu proje lise hayatıma kesinlikle bir heyecan kattı. Projede kazandığım deneyimleri de gelecekte kullanacağıma kesinlikle inanıyorum. Tam anlamıyla bir girişimci solucan gibi hissediyorum ve bu ruhu da okuldaki bizden küçük sınıflara aktarmayı hedefliyorum.

52


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ ÖĞRENCİ GERİ BİLDİRİMİ ŞEBNEM BİÇER 11C-266

Toplum hizmeti projesi kapsamında, okulumdaki “Girişimci Solucanlar” projesinde görev almayı seçtim. Girişimci Solucanlar çevre dostu bir projedir. Bu proje sayesinde okulumuzdaki yemekhaneden artan yeşillikler, solucanlara yiyecek olarak veriliyor ve bu sayede bunların ziyan edilmesinin önüne geçiliyor. Organik gübrelerin en verimlilerinden biri olan solucan gübresini üretiyoruz. Bu projenin bana kattıklarını kelimelerle ifade etmek çok zor. Önyargılardan vazgeçmem gerektiğini, zorlukların üstesinden nasıl geleceğimi bu proje bana öğretti. Projenin tanıtımı için sunumlar yaptığımda bunun bana yararı çok oldu. Eskiden sunumlarda daha çok heyecanlanırken projede yaptığım sunumlardan sonra bunun değiştiğini fark ettim. Okul dışında katıldığım girişimcilik etkinliklerinde girişimcilik hakkında dinlediğim şeyleri aslında okulda bu projeyle bire bir deneyimleyerek öğrendiğimi fark ettim. En güzel öğrenme şekli de budur zaten. Proje için fedakârlıklar yaptım, zorlukları atlattım. Bunları yapmamın sebebi projeye olan sevgimdi. Hasta olduğumda bile sunum için okula geldim. Böylelikle sorumluluklarımı yerine getirmenin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş oldum. Girişimci Solucanlar projesine katılmış olmaktan dolayı çok mutluyum. Öğretmenlerim Ömer Faruk GÜRSES ve Hülya Tekinn’e bana bu imkanı sağladığı için çok teşekkür ederim.

53


TOPLUM HİZMETİ PROJESİ VELİ GERİ BİLDİRİMİ TÜLAY ORTABAĞ Ben, 11/C sınıfı öğrencisi 266 numaralı Şebnem Biçer’in annesi olarak, kızımın Toplum Hizmeti Projesi kapsamında üstlendiği sorumluluklardan, bu görevin ona sağladığı katkılardan dolayı mutluyum. Şebnem ilkokuldayken çevreye ve doğaya karşı pek ilgili değildi. Lisedeyse bu durum bu projeyle değişti. Projeyi gelip bana heyecanla anlattığı günü anımsıyorum. O kadar hevesli ve istekli görünmesine doğrusu şaşırmıştım. Projedeki ilerlemeleri bana anlattıkça onunla gurur duydum. Bu proje sayesinde Şebnem’in çevreye olan ilgisi arttı. Daha duyarlı bir kişiye dönüştü. Girişimciliğe olan ilgisi epey arttı ve İstanbul’da düzenlenen girişimcilik etkinliklerine katılmaya başladı. Projenin Şebnem’i sosyal açıdan da etkilediğini söyleyebilirim. Toplum Hizmeti Projesi danışman öğretmenleri Ömer Faruk GÜRSES ve Hülya Tekin’e bu güzel projeye Şebnem’i kattığı ve onu sürekli desteklediği için teşekkür ederim.

54


Öğrencilerin adı: Ezgi Yaren AYDOĞAN Ekin SARICA Zeynep GÜLDOĞAN İlayda ALTIN Proje: Maltepe Anadolu Lisesi 9/C sınıfı öğrencisi ben İlayda ALTIN “Toplum Hizmeti Projesi” programı çerçevesinde 2014-2015 eğitimöğretim döneminde; haftanın Pazartesi Çarşamba ve Cuma günlerinde, 08:00-16:30 saatleri arasında Kartal Belediyesi Yeni Mahalle Çocuk Gelişim Merkezi kuruluşunda çalışmayı planladım. Projenin Amacı: Yaş ve bilgi seviyemize uygun olarak toplumsal duyarlılık, farkındalık ve iş birliğini kavramaktır.

55


Fotoğraf: Ekibimiz

Fotoğraf.3:İskeletimizin bölümlerini öğrendik

Fotoğraf.1: Tiyatro etkinliği

56


ÇOCUK, GELECEKTİR Zeynep GÜLDOĞAN Çocuk gelişimi, bireysel ve toplumsal gelişimin ilk adımıdır. İnsan, doğduğu andan itibaren çeşitli bilgiler edinmeye başlar. Bu bilgilerin doğruluğu gelişim düzeyinde bir hayli etkili olmaktadır. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu kavrayabilmeli ve bunları doğru zamanda kullanmalıyız. Bir çocukla nasıl iletişim kurulabileceğini öğrenme görevi bize düşüyor. Her istediğini vermekle sorunun ortadan kalktığını düşünmek çok yanlıştır. Bu gibi davranışlar çocuğun gelişiminde olumsuz bir etkiye neden olabilir. Yapmış olduğum bu toplum hizmetinde, birçok yanlışımı düzeltme imkânı buldum. Öncesinde çocuk gelişimi ile ilgili makaleler okudum. Çalışırken de bunları göz önünde tutarak çalıştım. Yardımdan ziyade daha çok sorumluluğumu gerçekleştirdiğimi düşünüyorum. Kreşteki ilk günümde çocuklarla tanışma fırsatı buldum. Kişiliklerini kavrayabilmem, ne istediklerini, onlara karşı nasıl bir tutum içinde olmam gerektiğini anlamamda bana kolaylık sağladı diyebilirim. Genel olarak çocuklarla aramın iyi olduğunu söyleyemem. Bu kurumda çalışmamın asıl nedeni önyargılarımı yenmek, yaşça küçük bireylere daha sevecen davranmaya kendimi alıştırmaktı. Zaman geçtikçe önyargılarımın kalktığını çok kolay gözlemledim. 5 yaş grubuyla çalışıyordum. En büyük grup benim grubumdu. Bu yaştaki çocuklar genelde paylaşma ve benzeri konularda sıkıntı çekiyorlar. İlk işim bu sorunu çözmek oldu. Elimden geldiği kadarıyla rehber öğretmenime ve çocuklara bu konu üzerinde yardımcı olmaya çalıştım. Bunun sonucunda olumlu yanıt almak motivasyonumu daha da yükseltmişti ve işimde daha başarılı olabileceğim düşüncesindeydim.

57


Çocuklarla aram iyi olduğu gibi rehber öğretmenlerim ve müdire hanımla da iyi anlaşıyorduk. Bana yapmam gerekenleri söylüyor, yardımcı oluyorlardı. Kendimi stajyer öğretmen gibi hissediyordum. Aslında bir bakıma öyleydim. Bana “Zeynep Öğretmen” diyorlardı. Onlara doğruyu yanlışı öğretebiliyordum. Beraber oyunlar oynayıp kitap okuyorduk. Farklı etkinlikler yaparak güne renk katıyorduk. Güzel zamanlar geçirmelerini sağlamak bana ayrı bir mutluluk veriyordu. Aynı zamanda bir kardeşim var. Kreşte öğrendiklerimi evde kardeşimle uygulamaya başladık. Hem kardeşimin, hem de kreşteki öğrencilerin gelişiminde yardımcı olabilmem, sorumluluğumu yerine getirdiğimi anlamama yetiyordu. Kreşe gittiğim günün akşamı, bir sonraki gidişim için daha değişik oyunlar ve çeşitli etkinlikler araştırdım. Bunları çocuklarla paylaştım. İki haftalık görevimin bana kazandırdıkları kolayca anlaşılıyor. Önceden çocuklara karşı pek ilgili olmamama rağmen, şimdi bu toplum hizmeti projesinden sonra çocuklara karşı ilgimin ve sevgimin arttığını gözlemledim. Beraber zorlukların üstünden geldik, doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmeyi öğrendik, çeşitli oyunlarla gelişime zevk kattık. İlk geldiğimden bu yana birbirleriyle daha iyi anlaşmaya başladıklarını gözlemledik. Paylaşma duygusunu aşılamak bunda etkili oldu. Kendi fikrime göre, yaş farklarımızın az olmasından dolayı rehber öğretmenlere oranla, çocuklarla daha iyi anlaştık ve daha etkili bir biçimde onlara yardımcı olduk. Hayatımda ilk defa yapmama rağmen işimde başarılı olduğumu düşünüyorum. Eskisine oranla yaptığım işin farkındalığındayım. Toplumun gelişimine katkıda bulunmak benim için büyük bir başarı. İleride bir çocuk sahibi olduğumda bu projede edindiğim bilgilerle çocuğumun gelişimine artı katabileceğim.

58


Öğrencinin adı: Merve Avcı Sınıf/Şube: 11-C / 500 Proje:Maltepe Anadolu Lisesi 11/C sınıfı öğrencisi ben Merve Avcı “Toplum Hizmeti Projesi” programı çerçevesinde 2014-2015 eğitimöğretim döneminde haftanın; Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma günlerinde; 16:00-18:00 saatleri arasında Özel Ev-Okul Anaokulu kuruluşunda çalışmayı planladım. Projenin Amacı: Yaş ve bilgi seviyeme uygun toplum hizmeti yapmak; toplum hizmeti üretmek; toplum ile çalışırken elde ettiğim bilgileri ileride kullanmak; toplumsal duyarlılık, farkındalık, işbirliği, dayanışma, etkili iletişim ve öz değerlendirme bilinci kazanmaktır.

59


Fotoğraf.5: GERİ DÖNÜŞÜM ETKİNLİĞİ

Fotoğraf.2: LEGO SAATİ

Fotoğraf.4: İNGİLİZCE SAATİ

Fotoğraf.6:MASAL CANLANDIRMA SAATİ

60


İÇİMDEKİ ÇOCUĞUN UYANIŞI MERVE AVCI Toplum Hizmeti Projesinde elli saati tamamladım. Bu proje benim bazı sorunlarımı çözmeme, değerlerimi geliştirmeme, kendime zaman ayırmama çok yardımcı oldu. Benim genel bir çekingenliğim, özgüven eksikliğim vardı. Bu projede yaptığım çalışmalar bu eksikliklerimi tamamlamamı sağladı. Çocuklara hikayeler okumam toplum önünde söz almakta ve bir metni sesli okumakta kendime güvenimi arttırdı. Çocukların ve öğretmenlerin sorularını cevaplarken biraz çekindim fakat zaman geçtikçe ön hazırlıksız konuşmalarda da başarılı olabildiğimi gördüm. Bu projede öğretmenler, yöneticiler ve çocuklarla kurduğum iletişimler hayatımın bazı bölümlerimde kuracağım iletişimlerin provası niteliğindeydi. Özellikle müdüriyet görevlileriyle resmi bir havada geçen konuşmalarımın iş hayatında da karşıma çıkacağını düşünmekteyim. Bu projede öğrencilerle vakit geçirsem de öğretmenlerle koordineli olmak zorundaydım. Öğretmenler ile yaptığımız planlar, öğrencilerle birlikte yaptığımız çalışmalar farklı nitelikteki kitlelerle grup çalışması yapmama neden oldu. Bu aşamada ufak sorunlar yaşadım. Örneğin bazı şeyleri çocuklara anlatmak çok zor oldu. Bu gibi zamanlarda öğretmenlerden yardım aldım ve neler yapmam gerektiğini öğrendim. Bu iş hayatımda yapacağım grup çalışmalarında sorun yaşamamı önleyecektir. Bu projede düzenli ilerlemek ve anasınıfında ki düzeni bozmamak için derslerime ve anasınıına uygun bir saat planlaması yaptık. Belirlenen saatlerde anasınıfında bulunmak zorundaydım. Bu zamanımı daha planlı kullanmama ve daha disiplinli olmama neden oldu. Örneğin bazı günler ödevlerimi yetiştiremeyeceğim endişesiyle boşa geçirdiğim öğle yemeklerinde ders yapmayı denedim. Çok faydalı oldu. Bundan sonra fazladan bir saatim var. Tüm bunlar sayesinde yapmam gereken işleri ve yaşayabileceğim trafik gibi olumsuzlukları daha çok düşündüm. Ve her şey için b planı yapmaya karar verdim. Şimdi kendime daha çok vakit ayırabiliyorum.Aynı şekilde planlı çalışak çok yoğun bir programın bile altından kalkabileceğimi biliyorum.

61


Bu projede karşılıksız olarak toplum yararına elli saat geçirdim. Toplum yararına emek ve zaman harcamak kendimi gerçekten toplumun bir parçası olarak hissetmeme neden oldu. Sosyal yardımlaşma bilincin arttığını düşünüyorum. Bu projeden sonra çevremdeki sorunlara karşı daha duyarlı davranıyorum. ‘Bu tür yardımlaşmalara zaman ayırırsam günlük hayatımı olumsuz etkiler mi ? ‘ diye düşünmüyorum. İleride de sosyal sorumluluk projeleri gibi projelerde yer almak istiyorum. Bu proje için anasınıfında bulunduğum zaman içerisinde 2-6 yaş grubu çocuklarla vakit geçirdim. Çocukların hayata bakışları hep pozitifti. Her zaman mutlulardı. Mutlulukları çevrelerine yayılıyordu.onların yanında mutlu olmamak mümkün değildi. Onlarla oyun oynamak ve konuşmak da çok eğlenceliydi. Onlarlayken kendi çocukluğuma dair bir çok anımı hatırladım. Bu proje içimdeki çocuğu uyandırmamı sağladı. Onlarlayken günlük hayatıma dair olumsuzlukları düşünmedim. Bu hayatın yoğum temposundan sıyrılmamı sağladı. Beni dinlerdirdi. Bu sürede hayata farklı bir pencereden baktım.Hayatımı değerlendirdim ve günlük bazı sorunları çözdüm. Bu proje hayata pozitif bakmama yardımcı oldu. Bu projede bazen öğretmenlerin görevlerini yaptım. Öğrencilerin anasınıfından ayrılma saatlerine dikkat ederek velilerin mesleklerinde iş saatlerini gözlemledim. Bu meslek seçimimde bazı meslekleri elememe ve yelpazeyi daraltmama neden oldu. Bu sayede ilgilendiğim mesleklere daha iyi yoğunlaşabiliyorum. Bu üniversite seçimi için kalan bir senemde çok işime yarayacaktır. Bu proje hayatımın geri kalanı hakkında soru işaretlerime cevap oldu. Hangi mesleği seçersem seçeğim sorumluluk üstlenmede, grup çalışmasında, zamanımı iyi planlamada iletişimde başarılı olmam gerektiğini biliyorum. Bu projede tüm bunlar ile ilgili kendimi denedim. Eksik olduğum yönlerimi görerek tamamlamaya çalıştım. Projemin sonunda eksikliklerimi büyük ölçüde kapatabildiğimi görüyorum. Bu projede zamanımı iyi değerlendirip kısa sürede fazla iş yapmayı öğrendim. Bu içinde bulunduğum üniversite hazırlık döneminde çok işime yarayacaktır. Meslekler ile ilgili seçimimde çok işime yarayacaktır. Üniversite hayatımı aktif geçirmek için Toplum Hizmeti gibi sosyal toplum projelerinde görev almak istiyorum. İş hayatımda provasını bu projede yapmış oldum. Ayrıca çocuk psikolojisi hakkında da bilgi edindim.

62



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.