New Göktürk Dergisi 10.Sayı

Page 1

Mutlu Yıllar Ocak 2016 Sayı: 10

Aylık Haber Kültür ve Yaşam Dergisi

Ücreti 5

İstanbul Geceleri Hakan Kanburoğlu Yılın Müzikleri

Hasdal Hayvan Barınağına Zİyaret

Kendi ”Müzik’te yeni bir soluk Funkarabesk“

Göktürk’te

2015’te neler yaşandı

Özlem ABACI

‘Sanatın ve Operanın Hayatımızdaki Yeri’


İSKELE BALIK YENİ YERİNDE

2005 yılından beri Göktürk'te büyük talep gören ve sevilen İskele Balık şimdi yeni yerinde misafirlerini karşılıyor. Uğur Uzuner ve Füsun Uzuner'in işletmeciliğini yaptığı İskele Balık, yeni konsepti ile eşsiz balık lezzetini ve kendin pişir kendin ye zevkini sizlere tattırmak için bekliyor. Her çeşit balık, günlük taze olarak gelenlere özel bir sunumla sergileniyor.

İskele Balık Restaurant'ta vale sistemi ve paket servisi de mevcut. Paket Servis :11:00- 22:00 arası hizmet veriliyor. Adres: Mithatpaşa Mah. Selanik Bulvarı Pirinççi yol kavşağı Telefon: 0212 360 16 46 – 0212 360 16 32


Önsöz

NEW GÖKTÜRK AYLIK HABER KÜLTÜR VE YAŞAM DERGİSİ İmtiyaz Sahibi: Kenan YILMAZ Genel Müdür: Ümit ÖNER Haber Editörü: Ceyda AYMAN Magazin: Özlem KARADAĞ Moda: Begüm MERT Sanat Yönetmeni: Selin BORONKAY Spor Editörü: Nihan SÜZEN Müzik: Hakan KAMBUROĞLU Fotoğraf: Emirhan TETİK Hukuk Danışmanı: Av. Erdal AVCI Halkla İlişkiler: Müge ALPMAN Yayın Grubu Mali Müşaviri: Onur KAYA KATKIDA BULUNANLAR Aslıhan GEDİK Banu VARDAR Çağrı GENÇ Diş Hekimi Selen ERDOĞAN Dr. Psikolog Meltem ÖZKANDAN Ece KURT Gülşah Altuntecim ÇAĞATAY Gürhan ÖZTÜRK Güven AÇIK Hakan OKAY İlker DOĞULAR Müge ALPMAN Neriman ÇETİN OP. DR. Nurhan TAKAR Sezen ÇETİNKAYA Uzm. Dr. Demet ELVAN Reklam ve Abone 0212 322 64 07 / 0506 909 15 07 / 0541 271 24 48

Sevgili New Göktürk okurları;

Yepyeni sayımızla tekrar karşınızdayız. Bu yılı bitirirken yeni insanlar, yeni mekanlar tanıdık, güzel anılar yaşadık, hep birlikte kocaman bir aile olduk. Yeni yıl yeni başlangıçlar demektir. Yeni yıl, yeni umutları da beraberinde getirsin istiyoruz. Bizlerin en büyük umudu, sizlerin desteği ve güveniyle yeni yılda da başarılarımıza başarı katarak, daha iyi sayılarla karşınızda olmak. Dergimizin yeni sayısında, Hasdal Hayvan Barınağı Ziyaretini, aramızdan ayrılanları, 2015’te Göktürk’te neler yaşandığını, Özlem Abacı, Evren Sezgin ve Can Tosun ile röportajına, Hakan Kanburoğlu ile yılın müzik enlerini ve Hentbol’da yarı finale kalan Kemerburgaz Halis Kutmangil Lisesi kız hentbol takımına, İstanbul’da eğlence mekânlarına yer verdik. Yeni yılda sevdiklerinizle birlikte mutlu huzurlu bir yıla başlangıç yapmanızı ve tüm yılınızın aynı güzellikte geçmesini diliyoruz. Gelecek yıllar varlığımızı zenginleştirecek…

Ümit Öner

Grafik Tasarım: KalemAD / 0212.322 3420 Yayın Türü: Yerel süreli yayın, ücret 5 TL’dir. Baskı Tarihi 04. 01. 2016 Yıl: 2 Sayı: 10 Yönetim Yeri Taşçı Sok No: 7/A Göktürk Eyüp / İSTANBUL info@newgokturk.com www.newgokturk.com Baskı (ADA OFSET ) Bu Dergi Basın Yayın İlkelerine Uymayı Taahhüt Eder. Dergide yayınlanan yazı, fotoğraf ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. Yazıların sorumluluğu yazarlara, yayınlanan ilanların sorumluğu ise sahiplerine aittir.

İÇİNDEKİLER S.8 S.15 S.18 S.24 S.26 S.28 S.33 S.37 S.41

Kemerburgaz'da tapulu araziler orman vasfına alındı Can Tosun Göktürk'te 2015'te neler yaşandı Sinema Kendi”Müzik’te yeni bir soluk Funkarabesk“ Sanatın ve Operanın Hayatımızdaki yeri Lösemili Çocuklarda Ağız ve Diş Sağlığı Gebelik Döneminde Pilates Mahallemizin Barı Cool Bar

3


Veteriner Hekim

Tanju Anlaş

Animal Life Veteriner Kliniği

Hayvan sahiplenmeden önce nelere dikkat etmeliyiz ? Toplumsal huzur, doğayı ve insanları sevmekle başlar. Doğa sevgisi ise en başta hayvanları sevmekten geçer. Hayvan sevgisinin kazanılabileceği en iyi yer şüphesiz ki ailedir. Bu sebepten sağlıksal ve korku gibi problemleri olmayan ailelerin evlerini bir hayvan ile paylaşmaları bu hedefte çok doğru bir adım olacaktır.

Evde hayvan beslemek için önce istemek gerekir. Ancak sadece istemekde kafi gelmez. Bu işin sorumluluğunun ve ciddiyetinin farkında olunmalıdır. Evi paylaşacağımız hayvanı seçerken, sarfedebileceğimiz emeği ve zamanı çok iyi düşünmeliyiz. Örneğin günün büyük bir kısmını çalışarak geçiren aileler evlerinde çok az zaman geçirebilmektedir. Bu gibi bir durumda, böyle bir ailenin özellikle evini bir köpekle paylaşması hiç uygun olmayacaktır. Zira köpekler, zamanının çoğunu iletişim ve oyunla geçirirler, tek başına oynamayı kediler kadar başaramayacakları için bir insana ihtiyaç duyarlar. Bahsettiğimiz düzende bir ailede sahiplenilen köpek mutsuz olacaktır. Bunun yanında evde yaşayan köpeklerimiz belli bir disiplin içinde yaşarlar; yemek saatleri, dışarı çıkma saatleri vardır ve dışarıda geçireceği belli bir zamana ihtiyaç duyarlar. Kediler, köpeklerden farklı olarak kendilerini eğlendirebilirler. Kendi başlarına herhangi bir eşyayla oyun üretebilirler. Zamanlarının çoğunuda uykuda geçirirler. O yüzden yoğun olan ailelerin köpekten ziyade paylaşımda bulunabilecekleri hayvan türü kedi veya kafes kuşları gibi hayvanlar olmalıdır. Bunların yanında hayvan bakmanın bazı sorumluluklarıda vardır. Sağlıklı olmaları için mutlaka aşılamaları sağlanmalıdır. Düzgün beslenme ve sağlıklı bir yaşam insanlar için olduğu kadar hayvanlar için de esastır ve bir hayvanın sorumluluğu alınıyorsa her türlü ihitacıda sağlanmalıdır. Üzülerek şahit olduğumuz bir hadise; bir hayvanda yaşamı boyunca bazı desteklere ihtiyaç bırakacak bir hastalık çıktığında, insanlar o hayvandan kurtulmanın yollarını arıyorlar. Bu tabiiki herkes için geçerli bir şey değil ancak sıkça şahit olduğumuz bir durum. Bu yüzden hayvan alırken bu faktörlerin hepsi düşünülerek, tartılarak hayvan seçilmeli ve alınmalıdır. Bir küçük tavsiyemizde, hayvan almaya karar veren ailelerin belli başlı tedarikçilerden önce hayvan barınaklarını ziyaret etmeleridir. Orada kurtarılmayı bekleyen, ilgi ve sevgiye aç birçok dost olduğunu düşünmelidirler. 4


Bölgeden Haberler

New Göktürk Ailesi olarak Hasdal Hayvan Barınağı'nı ziyaret ettik

Soğuk kış şartları insanları olduğu kadar hayvanlarını da etkiliyor. Sokak hayvanları havaların soğuması ile birlikte su ve yiyecek bulmakta çok zorlanıyorlar. Bizde New Göktürk ailesi olarak Hasdal Hayvan Barınağı dışında kalan köpeklere yemek yardımında bulunurken, onları severek mutlu etmeye çalıştık. Sizde artan yemeklerinizi biriktirerek kış şartlarında sokakta aç ve susuz kalan sokak hayvanlarının yemek ihtiyaçlarını karşılayabilirsiniz. Bunun yanı sıra yaşadığımız bölgede pek çok sokak hayvanı bulunmakta. Önümüzdeki günlerde gelecek olan karlı hava, onların su ve yemek ihtiyaçlarını karşılamalarını olumsuz etkileyecek. Bu yüzden kış aylarında kapınızın önüne koyduğunuz suyun içerisine damlatabileceğiniz bir damla zeytinyağı suyun donmasını önleyecek ve sokak hayvanlarının susuz kalmasına engel olacaktır. Sokakta zor durumda olan bir hayvan gördüğünüzde 153'ü arayarak ona yardım edebilirsiniz. Bu soğuk kış aylarında sokakta yaşamak zorunda olan canlıları unutmayalım. Hasdal Hayvan Barınağı Adres: Kemerburgaz- Göktürk E-6 Karayolu üzeri

5




Bölgeden Haberler

KEMERBURGAZ'DA TAPULU ARAZİLER ORMAN VASFINA ALINDI Kemerburgaz da tapulu arazilerin orman vasfına alınması halkı mağdur etti.

8

Kemerburgaz Mithat Paşa Mahallesi Muhtarı Gürkan Yılmaz

Kemerburgaz Mithat Paşa Mahallesi Muhtarı Gürkan Yılmaz ''Türkiyenin her yerinde 2B adı altında işgal edilen araziler hiçbir hakkı olmayan işgalcilerine satılırken, 1920 li yıllarda mübadele göçmeni olan bizlere iskanen verilen ve tamamı tapulu veya iskan tapulu olan yerlerin elimizden alınması bizleri mağdur etmektedir. Bizler bizim olmayan, elinde tapumuz olmayan hiç bir yeri sahiplenmedik. Tam tersi çevremizdeki ormanları koruyup kolladık. Kimsenin de işgal etmesine müsade etmedik. Gönüllü olarak devletimizin ormanlarını koruyup kolladık. Fakat birileri 1940’lı yıllarda geldi yok kardeşim burası orman deyip ormana dahil ettiler. Vatandaşın haberi olmadı diye itiraz edemediler. Buraları bizden önce Rum vatandaşlarımızın yaşadığı dönemlerde de bahçeydi, mandıraydı v.b. Şimdi orman ve kadastro çalışma yaparken belki düzeltilir diye umutlandık fakat sonuç ortada tam tersi orman genişledi. Kemerburgaz halkının suçu ormanları koruyup kollaması mı?'' dedi Durum öyle bir hale geldi ki kendi arazisine tarım yapan Kemerburgaz halkı, orman arazisini kullandıkları gerekçesiyle cezaya bile çarptırıldı. Muhtara ve mahalli bilirkişilere sorulmadan yapılan çalışmayı onaylamaları istenince, Kemerburgaz Mithat Paşa Mahallesi Muhtarı Gürkan Yılmaz ve Mahalli Bilirkişi heyeti şerh koydular. Kemerburgaz Mithat Paşa Mahallesi Muhtarı Gürkan Yılmaz 'Muhtar ve bilirkişiler olarak yapılan bu çalışmaya itiraz ederek muhalefet şerhi koyduk. Bu çalışmaya itiraz edecek hak sahiplerinin 23/12/2015 ile 21/01/2016 tarihleri arasında İstanbul Kadastro mahkemesine dava

açıp ve dava açtıklarına dair mahkemeden alınacak belgenin İstanbul il kadastro müdürlüğüne ibraz edilmesi gerekmektedir' dedi. Yaklaşık olarak 800 dönümlük arazinin orman vasfına girmesine tepki gösteren Gürkan Yılmaz; "Orman idaresi ile Tapu Kadastro İdaresi tarafından müştereken yapılan ve her ne kadar daha önce bilirkişi olarak seçilmiş isekte, 17.12.2015 tarihinde sonuçlandığı tarafımıza bildirilen 'Orman Kadastro Haritalarındaki Teknik Hataları Tespit ve Düzeltme Raporu' kapsamı çalışmalarına bizler katılmadık. Bu çalışmanın zeminde yapılan tespitlerinin ne şekilde yapıldığının bilgisi geçmiş zamanda tarafımıza bildirilmedi, bu rapor içeriğinden bugün itibari ile haberdar olduk. Bu çalışma yapılırken tarafımızdan bilgi alınmadığından bu çalışma kapsamı raporu ve içeriğindeki vatandaşların mülkiyet hakları aleyhine olan tespitleri kabul etmiyoruz. Orman alanında kaldığı tespit edilen tapulu, iskan tapulu v.b. mülkiyet hakları göz önünde bulundurarak vatandaşların 90 yıllık mülkiyet haklarına çözüm getirilmesine katkısı olmadığından, fiilen orman olmayan alanlar orman sınırlarına alındığından, mülkiyet hakkına konu olan yerler orman sınırları içinde kaldığından bu tapulu yerler değerlendirilmediğinden vatandaşların aleyhine olan hususları kabul etmeyerek, itirazı kayıt ve muhalefet şerhi ile imzalıyoruz diye raporlara şerh düştük.'' dedi Orman Kadastro haritalarındaki teknik hataları düzeltme haritaları askıya çıktı. 1 ay süre ile askıda kalacak olan, orman sınırlarında kalan tapulu, iskanen tapulu v.b. yerleriniz için bu süre zarfında itirazda bulunabilir ve dava açabilirsiniz.


Eğitim

ÖZEL DERS VE SORULARINIZ İÇİN Neriman Çetin

Matematik Öğretmeni / Uzman Eğitimci Gsm: 0535 362 85 90 Mail: neriman.cetin24@hotmail.com

Sevgili Teog Kahramanları Neriman ÇETİN kimdir?

1978 yılında matematik öğretmenliğine başlayan Neriman Çetin çeşitli kademelerde uzun yıllar görev yapmıştır. Son 10 yılda Fen Bilimleri Dershanesi'nde Matematik Öğretmenliği, Matematik Bölüm Başkanlığı ve Yayın Kurulu Üyeliği yapmıştır. 4 yıl eğitim ve öğretim veren Tarabya Fen Bilimleri Şubesi'nin kurucu ortağı olan Neriman Çetin aynı zamanda Şube Müdürlüğü görevini de yürütmüştür. 2014-2015 Eğitim ve Öğretim Yılı’nda ise Beşiktaş Fen Bilimleri Şubesi’nin müdürlüğünü yapmıştır. Deneyimli dershane öğretmenliğini okul müfredatıyla harmanlayıp, hem sınavlara hazırlık hem de okuldaki matematik derslerine destek olmak üzere, yeni sisteme göre şekillendirilmiş bir eğitim programı hazırlamıştır. Göktürk’te oturan Neriman Öğretmen, halen İELEV'de (İstanbul Erkek Liseliler Vakfı) Matematik Öğretmenliği yapmaya devam etmektedir. 4. sınıfdan başlayarak TEOG, YGS, LYS’de dahil olmak üzere tüm kademelerde öğrenci yetiştirmektedir.

I. Teog sınavı sona erdi. Maratonun ilk etabını bitirdik. Hepinizi tebrik ederim. Ama durmak yok. Çalışmaya devam. Birinci dönemimiz Ocak ayı sonunda bitecek. Okul sınavlarımız var. Bundan sonra konular daha hızlı işlenecek. Bu yüzden günlük tekrarlar eskisinden çok daha önemli. 27-28 Nisan 2016 tarihlerinde II. Teog sınavı yapılacak. Sınav o tarihe kadar işlenecek tüm konuları içerecek. Bu nedenle ilk konuları unutmayalım ve onları da tekrarlayalım. Günlük çalışmalarımızda okul ödevlerimizi yaptıktan sonra ek çalışmalar planlayalım. Bu çalışma tekrar ve soru çözümleri şeklinde olmalı. Farklı soru tipi görmek ve çözmek başarımıza katkıda bulunacaktır. Soruların dili ve sorma biçimi farklı olabilir. Benzerlerini önceden görürsek sınavda zorlanmayız. Bazen kendimizi yorulmuş ve bıkmış hissedebiliriz. Çok sıkıldığımız dönemlerde bir - iki günü dinlenmeye ayırabiliriz. Ama abartmayalım tabi. Sınav süreci yaşam gibi devamlılık ister. Örneğin; piyano çalmak isteyen öğrenci birkaç ders aldıktan sonra bırakırsa piyano çalabilmesi mümkün değildir. Bir basketbol maçında oyuncular oynamayı bırakırlarsa maçı kazanamazlar. Piyano çalabilmek ve maç kazanabilmek için sürekli düzenli bir şekilde çalışmak gerekir.

İşte sınav süreci de bunlara benzer. Dinlenme sürecini uzatırsak arada oluşan kopukluğu telafi etmek için daha fazla çalışmak zorunda kalırız. Düzenli ve sistemli bir çalışma planı oluşturursak, hem başarılı oluruz hem de kendimize ayıracak zaman buluruz. Bu zamanları da sevdiğimiz etkinliklere ayırarak stresimizi gidermiş oluruz. Özel okulda okuyan ve kendi okulunda liseye devam etmek isteyen öğrencilerin Teog sınavı beni ilgilendirmiyor gibi bir yaklaşımda olmaları doğru değil. Çünkü okuldaki sınavların her dönemde bir tanesini Teog sonuçları oluşturuyor. Bu nedenle tekrar kartları, soru çözümleri ve hata defteri ile ilgili önerilerim, sadece Teog sınavları için değil öğrencilik hayatı boyunca yararlanabileceğiniz ve uygulayabileceğiniz yöntemler. Başarılı olabilmek için düzenli çalışmak gerektiğini unutmayalım. Hepinize başarılar dilerim. 9


10


Reinabi, Apple teknik servis hizmetiyle Göktürk'te hizmet vermeye devam ediyor Reinabi apple teknik servisi, sağladığı hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti ile çalışmalarına devam ediyor. Donanımsal ve yazılımsal destek veren Reianbi'de, Apple ürünlerin ve aksesuarlarının satış hizmetide bulunmakta. En kısa sürede tüm mekanik ve yazılımsal sorunlarının çözümünü sağlayan Reinabi, Göktürk'te güvenilir bir adres.

Göktürk Şube Adres: Göktürk Merkez Mh. Çam Güzeli Sk. Reinabi Eyüp/İstanbul Tel: 0(212) 322 59 51 Email: info@reinabi.com


12



‘Başarılı ve Mutlu İnsan Yetiştirme Sanatı’ kitabının yazarı Gülşah Altuntecim Çağatay Gülşah Altuntecim Çağatay Kimdir? Yabancı Diller Öğretmeni, Öğrenci Koçu ve Yazar olarak çeşitli branşlarda ve farklı renklerde öğrencilere en son yöntem ve kuramlarla eğitimler vermemin yanı sıra, ebeveynlere de ‘Koçluk’ çalışmaları yapmaktayım. Özel Saint-Joseph Fransız Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden mezun oldum. SCU’da Sosyal Psikoloji üzerine yüksek lisans yapmaktayım. Uluslararası bir çok organizasyonda görev aldım. Simultane ve ardıl tercüme faaliyetlerinde bulundum. Özel şirketlere bu bağlamda çevirmen olarak çalıştım. Son yıllarda Eğitim Danışmanlığı alanında uzmanlaştım. Avrupa ve dünyada onlarca ülkede kültürel mozaik araştırmalarıyla kendimi yenileyerek uluslararası koçluk belgesini aldım. Eğitim, danışmanlık, koçluk, kişisel gelişim çalışmalarım ve makalelerim ile on binlerce gence ilham vermekteyim. Saygın eğitim firmalarının çatısı altında, Türkiye’nin en başarılı ve tanınmış seminer konuşmacıları, kıdemli danışmanları ve marka eğitimcilerin işbirliği ile, okul ve üniversitelerde gençlerle bir araya gelmekte ve eğitim organizasyonlarına destek vermekteyim. Süper Beyin, Genç Gelişim, Psikolojim, NewGöktürk ve CountryLife gibi sürekli dergilerde yazılar yazıyorum. Göktürk ve çevresindeki öğrencilere fransızca ve ingilizce yabancı dil koçluğunun yanısıra ilköğretim çocuklarının da eğitimin ilk adımı olan ilköğretim kısmında yardımcı oluyorum. Kitabınızın ilham kaynağı kim ya da ne oldu? Sevgili abim ve editörüm Emrah Altuntecim’in yayınlanmış 4 Türkçe ve 1adet İngilizce kitabı var ve kendisi benim içimde yaşattığım Gülşah’ın topluma fayfalı birşey yapmak istediğini biliyordu. 14

Bu hayalimin ve düşüncelerimin bir kitabın köprü olacağı yol ile mümkün olduğu fikrini bana kazandırdı. Ağabeyimden gelen olumlu yönlendirme sonucunda şu anda “Başarılı ve Mutlu İnsan Yetiştirme Sanatı” tüm kitapçılarda özellikle internet üzerinden satışları ile topluma hizmet etmeye ve on binlerce insana ulaşmaya devam ediyor.

lığım ve kitabım için bana vermiş olduğu manevi destek röportajlarımı yaparken kendisinden pek çok yönden bana olumlu bir etki sağladı. Eşim ve kitabı kaleme alırken doğumunu beklediğim dünyadaki en değerli varlığım kızım ve daimi gücüm, yaşam koçum annem ve babam da bu kitabın oluşum basamaklarının en başında yer almaktadır. Kısaca yazılarınızdan ve röportajlarınızdan bahseder misiniz? Her yazının çocuk eğitimi ile ilgili bir başka konuda teması var. Örneğin; Sevgili Sunay Akın ile “Oyuncak Seçimi ve Çocuk”, Nasuh Mahruki ile “Doğa ve Çocuk”, Hidayet Türkoğlu ile “Spor ve Çocuk”, Tansatürk ile “Bale ve Çocuk”, Ufuk Tarhan ile “Geleceğin Meslek ve Çocuklarını” konuştuk. Kendi yazılarımı ve röportajlarımı da harmanlayarak bu değerli eseri ortaya koyduğuma inanıyorum.

Peki hedef kitlenizden bize söz eder misiniz? Kitap sırasıyla ebeveynlere, anne-baba adaylarına, öğretmenlere, psikolog ve pedagoglara, üniversiteden yeni mezun olacak gençlere çocuk gelişiminin inceliklerini anlatmak amaçlı yazıldı. Kitabınızı kızınız doğmadan ona ithafen yazdınız ve kitap kapağınızda Ayşe Arman’ın sizin için yazdığı cümleler göze çarpıyor. Kitap yazmaya başladığım dönemde kızı Alya’ya eğitim verdiğim Sevgili Ayşe Arman’a olan hayran-

Gelecek projeleriniz neler? İleriye dönük pek çok projeye açığım. Özellikle Tv kanallarından birinde eğitim programı sunmak ve geniş kitlelere ulaşmak arzusundayım. Okullarda verdiğim eğitim ve seminerleri de arttıracağım. İkinci bir kitap yazma idealim de var.


Can TOSUN

urt Röportaj: Ece K

Can Tosun aranjör kimliği ile birçok başarılı projeye imza atan, çektiği vine videoları ile fenomen olan bir müzisyen. Yeni teklisi ''Gönüllü'' sözleri, bestesi ve video klibi ile müzik sevenlerden tam not alan Can Tosun’la keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Klip ve vine fenomenliği’nin geri dönüşlerini görünce neler hissediyorsunuz? Tabi ki çok mutlu oluyorum çünkü beklediğimizden de çok pozitif yorumlar ve eleştiriler alıyoruz, herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Vine, kariyerim açısından çok etkili bir araç oldu. İsmimi ve müzikalitemi daha büyük kitlelere ulaştırabildim. Birçok ünlü sanatçı kendi profillerin de videolarımı paylaştılar. Bu paylaşımlar milyonlarca kez tıklandı. Aslında insanları müziğin eğlenceli tarafıyla tanıştırma fırsatını yakalamış oldum. Çok keyifliydi gerçekten. Ardından DMC etiketiyle sözü ve müziği bana ait, aranjelerde Mehmet Andiçen, Erol Temizel, Emre Aşkın ve Gökhan Kılıç (Gokosoul) gibi değerli müzisyenlerin imzaları olan 'Gönüllü'yü çıkardık ve Teoman Topcu imzalı kliple birlikte müzikseverlerle buluşturduk. Şarkı da klip de çok sevildi ve kısa sürede herkesin diline pelesenk oldu. Çıkışımız henüz çok yeni olmasına rağmen tüm bu olumlu geri dönüşlerin yüksek enerjisiyle yeni yıldan itibaren bir sonraki projemize start veriyoruz. Single çıkartma düşünceniz nasıl oluştu? Single veya maxisingle albüme daha sıcak bakıyorum. Çünkü eskiden olsa 10 şarkılık albüm yapan bir sanatçı 2 sene boyunca tüm şarkılarını kliplendirerek o albümü değerlendirebiliyordu. Ama artık yeni nesil dinleyiciler olarak bence o kadar sabırlı değiliz. Tüketim çok hızlı . O sebeple 1 albümde 10 şarkı toplamak yerine, zamana yayarak 10 tane tekli çıkarmak şu dönemde daha mantıklı bir strateji. Gönüllü; remiksleri, karaoke ve akapella versiyonlarıyla birlikte dolu dolu bir albüm aslında. Toplam 7 track. Çıkış noktası ise tamamen kurgusal. Yani ölümcül bir aşk acısı çekip de yazdığım bir şarkı değil :) Müzik piyasasını

dikkatle takip ederek edindiğim 'doğru şarkı yazma ve besteleme' bilinciyle ürettiğim şarkılarımdan biri. Asıl mesleğinizin aranjörlük olduğunu biliyoruz hangi sanatçı ve sirketlerle calisma firsati buldunuz? Eurovision 1.si Ruslana, Alihan Samedov, Betül Demir, Berksan, Tuğba Özerk, Faruk K gibi birçok ünlü sanatçıya aranjörlük yaptım. NTV (tv ve radyo), NTV Spor Radyo, Star Tv ve TRT Müzik gibi büyük tv kanallarının ve radyoların jingle'larını besteleyip düzenledim. Halen aynı markalarla birlikte çalışmaya devam ediyoruz.

2016 yilindaki projelerinizden bahseder misiniz? 2016 için hedeflediğim iki projem var, biri bahara doğru yeni bir tekli, diğeri de yaz döneminde maxisingle bir albüm. Bir taraftan da yeni şarkılar besteleyip, yeni soundlar üretmeye devam ediyorum. Baya bir star beste birikti, 2 proje dışında ayrıca 10-12 şarkılık bir albüm repertuarı da hazırlamış oldum, belki de çılgınlık yapıp sonbahara doğru çok şarkılı bir albüm çıkarabilirim. Şu an

karar vermek için çok erken tabi, sanırım en iyisi zamanın akışına bırakmak :) Sahne aldığınız bir yer var mı? Sahne çalışmalarımıza yeni yıldan itibaren start veriyoruz. İstanbul içi ve dışı birçok klüpten teklif aldık, hepsini değerlendirip tarihlendiriyoruz. Yakın zamanda sosyal medya hesaplarımdan paylaşacağım. Bu aralar sizi en çok ne heyecanlandırıyor? Geçmişe dair özlemini çektiğiniz bir şey var mi ? 'Gönüllü' benim için ciddi bir dönüm noktası oldu. Elektronik-pop tarzından ani ve riskli bir manevrayla alaturka-pop tarzına dönüş yaptım ve bunun heyecanını şu ara her gün yaşıyorum. Sosyal medyada insanların birbirinden güzel mesajları ve paylaşımları, radyolarda övgüyle bahsedilip çalınması, tv'deki müzik kanallarında klibimin peş peşe yayınlanması vs. bir müzisyen için bunlardan daha büyük bir heyecan ve mutluluk olamaz. Ama dürüstçe söylemeliyim ki 90'ları dibine kadar yaşamış biri olarak şu zamanda değil, kesinlikle o dönemde popüler olmayı isterdim.

15




18


19


Erdem Kıramer mesleğe 1959 yılında başlamış, 1968 yılında Nişantaşı’nda ilk salonunu açmıştır. 1987 yılında kuaför salonlarının kurumsallaşması adına önemli bir adım atarak Türkiye’de ilk defa şubeleşmeyi ve şirketleşmeyi hayata geçirmiştir.

Göktürk’te 9 yıldır hizmet veren Erdem Kıramer’in yönetimini Yücel Demiryürek, Orhan Işık, Tahsin Tırşo yapmaktadır. Bir Erdem Kıramer markası ve kalitesi ile Göktürk halkına hizmet vermektedir. Ekip By Erdem Kıramer

Göktürk Mah. 2. Etap Belediye Cad. Kemerlife Çarşısı D: 221-222 Göktürk, Eyüp, İstanbul Tel: 0212 322 55 96 - 0212 322 55 97

www.erdemkiramer.com



7’den 70’e herkese dokunabilen bir mekan “Big Chefs’’

Röportaj: ÖZLEM KARADAĞ

Big Chefs’i işletmenin zor yanları nelerdir? Kısaca bahseder misiniz? Hizmet sektörü elbette güzel tarafları kadar zorlukları da olan bir alan… Hele ki içinde bulunduğunuz sektör yemek ve insanların anlarına keyif katmak ise bu kaçınılmaz. Nihayetinde her insan farklı, istekleri, talepleri, beklentileri, zevkleri… Açıkçası Big Chefs kurulurken, markanın doğuşu sırasında tüm bunları ön görerek 7’den 70’e herkese dokunabileceğimiz, herkesin keyifli zaman geçirebileceği, her damak tadına yönelik lezzetlerin yer aldığı bir konsept belirledik. Bunun yanı sıra ambiyansımızı da herkesin mutlu, huzurlu hissedeceği ev sıcaklığında kurguladık. Bu anlamda da dünden bugüne var olduğumuz her yerde misafirlerimizi keyifle ağırlıyor, güzel anlar ve deneyimler edinmeleri için titizlikle çalışıyoruz. İnsanlar artık yeme – içme konusunda da oldukça bilinçlendiler; beklentileri de bu anlamda daha da yükseldi. Bu konuda ise kendimizi geliştirmeye önem veriyoruz. Dünyayı, trendleri takip ederek her zaman kendimizi güncel tutuyor ve kendimizi yeniliyoruz. Tüm bu yaklaşımımız, operasyonel tarafımız ve ekibimiz sayesinde de kolaylıkla zorlukların üstesinden geliyor, çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirerek, en iyi servisi ve kaliteli hizmet anlayışını sunmaya devam ediyoruz. Her işletmenin bir hikayesi elbette vardır. Big Chefs’in hikayesi nedir? Big Chefs 2007 yılında Gamze Cizreli tarafından Ankara’da kuruldu. Gamze Cizreli’nin daha önce Ankara’da yarattığı Cafemiz, Quick China, Kuki 22

Röportaj yapılan: BIG CHEFS Genel Müdür Tolga Terzi

markalarında edindiği birikim ve tecrübelerle yarattığı Big Chefs kendi alanında, yeme – içme dünyasında birçok ilke imza attı. O zamana kadar Ankara’da ve Türkiye’de günün her saatine uygun lezzetler sunan, ev sıcaklığında, açık mutfaklı, “all day casual” yaklaşımında alternatif yoktu. Bütün bu öne çıkan özellikleri ve lezzetlerinde doğu – batı sentezi sunan menüsüyle kısa zamanda Ankara’da büyük ilgi gören Big Chefs, 2009 yılında Saruhan Tan’ın ortaklığı ile İstanbul’a geldi. İstanbul’da da büyük ilgiyle karşılanan Big Chefs, önce İstanbul’da, ardından da Türkiye’de büyümeye başladı ve günümüzde yurt dışına da açılarak Türkiye’nin bayrağını gururla temsil eden önemli bir marka olarak yeme – içme dünyasında çok özel bir konuma geldi. Big Chefs tamamen özel bir yer; mönülerinden mekan tasarımına kadar… İnsanların sizi tercih etmelerinin nedenleri nelerdir? Öncelikle sektörde farklılık yaratmak adına benimsediğimiz yenilikçi yaklaşımın bizi ayrıştırdığını söyleyebiliriz. Big Chefs açık mutfak anlayışı, ev sıcaklığındaki dekorasyonu ve yöresel lezzetleri farklı bakış açılarıyla sunması açısından ilgi görüyor. Marka stratejimizi belirlerlerken menü sunumlarındaki detaylarımızla müşterilerimizin bizi algılayış biçimi ve onlara nasıl hissettirdiğimizle ilgili fark yaratıyoruz. Ayrıca bu stratejimizi güçlendirecek pazarlama kurguları oluşturduk. Bunu hem konvansiyonel hem de dijital mecralarda efektif bir şekilde kullanıyoruz. Kısaca bir yandan hizmet ve

üretimin, bir yandan da pazarlama konularının bir bütün olarak verimli olacağı şekilde, ekipçe özenle çalışıyoruz. Yöresel mutfakları öne çıkarıyor, Anadolu lezzetlerine batılı dokunuşlar getiriyoruz. Bu lezzetlerle yurt dışındaki şubelerimizde de müşterilerimize ulaşıyor; bir anlamda gastronomi elçisi oluyoruz. Tüm bu faktörler Big Chefs olarak dünden bugüne içinde bulunduğumuz lezzet yolcuğumuzda insanların ilgisini çeken en önemli faktörler diyebiliriz. Big Chefs olarak yeni planlarınız var mı? Yeni konseptle farklı bir mekan açmayı düşünüyor musunuz? Big Chefs’e kardeş, yepyeni bir marka daha yaratıyoruz; fine fast food diyebileceğimiz bu markanın adı Dorom.co . Aslında bu bir dürümcü markası… Bambaşka bir lezzet harmanıyla ama yine oldukça özgün bir konseptle sektörde yeni bir kulvar açmak için geri sayıyoruz. Bunun dışında Türkiye’de ve yurt dışında hızla büyümeye devam ediyor, yeni şehirlerde ve ülkelerde kapılarımızı açıyoruz. Müşteri ile etkileşimiz nasıl? Olumsuz eleştirileri değerlendirip değişime gittiğiniz oldu mu hiç? Türkiye’de ve yurt dışında gördüğümüz ilgiden oldukça memnunuz. Aldığımız yorumlar bizi daha iyi işlere imza atmak için motive ediyor. Olumlu ve olumsuz her türlü eleştiriye açık bir yapımız var; bu konuda da her paylaşımı, yorumu yakından takip ediyor, buna göre çözümler üreterek geri


dönüşler yapıyoruz. Big Chefs’in mönüsü bir hayli özel, tatlıları da öyle tabi… Big Chefs mönüsünün olmazsa olmazları nelerdir? Big Chefs’in menüsünde olmazsa olmazımız doğu – batı sentezi… Her sezon menümüze mevsime uygun lezzetlerden seçtiğimiz yeni tatları ekliyoruz. Çeşitlilik ve yeni tatlarla insanlara dokunmak olmazsa olmazlarımızdan… Bunu örneklendirmemiz gerekirse tatlılarımızdan mozzarellalı blueberry künefemiz ve banana split en çok ilgi gören, olmazsa olmazlarımızdan…

misafirlerimiz var. Hafta sonu ise bölgenin sosyalleşme adresi olduğumuzu söyleyebiliriz. Sabahları ailecek kahvaltı yapmaya gelen misafirlerimiz kadar, akşam yemekleri ve daha sonrasında da eğlenmek için gelenler oluyor. Gördüğümüz bu ilgiden çok memnunuz ve insanların anlarına keyifle dokunmak adına titizlikle çalışmaya devam ediyoruz.

Göktük’te mekan açmanıza hangi koşullar neden oldu? Göktürk’ten böyle bir talep geldi, biz de bunun üzerine değerlendirmeleri yaparak çalışmalarımızı hayata geçirdik. Bölgede bu konseptle hizmet veren alternatif olmadığını, insanların günün her saati sosyalleşebilecekleri ve her damak tadına hitap eden lezzetler bulabileceği bir yere ihtiyaçları olduğunu gördük. Açıldığımız günden beri de büyük ilgi görüyoruz. Göktürk’ün müşteri profili hakkında kısaca ne söylemek istersiniz? Göktürk hem ailelerin, hem de iş hayatında yoğun çalışan profesyonellerin yaşadığı bir bölge. Hafta içi işe gitmeden önce kahvaltı yapan, öğle saatlerinde keyifli molalar vermek isteyen, iş çıkışı da sevdikleriyle bir şeyler yemek, içmek için gelen

23


Kültür Sanat

GöktürkCineportOcak

İFTARLIK GAZOZ 29 Ocak 2016 Tür: Komedi Oyuncular: Cem Yılmaz , Okan Avcı, Berat Efe Parlar Konusu: 1970’ler Türkiye’sinin barış ve huzur dolu Ege kasabalarından birinde ailesi ile beraber yaşayan Adem, zeki ve çalışkan bir öğrencidir. 5.sınıfı yeni bitiren Adem, yaz tatilini boş geçirmek istemez ve ailesine Gazozcu Cibar Kemal Usta ile çalışmak istediğini

söyler. Zor da olsa ailesinden izni koparan Adem gazozcu çırağı olarak çalışmaya başlar. Ramazan ayının başıdır ve Adem camide imamın oruç ile anlattıklarını üzerine alınır, üstelik Berna da oruç tutacaktır. Küçük olduğu için oruç tutmasına izin vermeyen ailesinden gizli oruç tutmaya başlar fakat Ege’nin yaz sıcağında, bir yandan da gazoz satarken oruç tutmak

hiç de kolay değildir. Hele de bozmanın kefareti 61 gün iken ve Berna’nın aslında direk orucu tuttuğunu öğrenmişken! Susuzluk ve açlık onu çok yormuştur, seraplar görmeye başlar. Adem’in yaşadığı bu zorluklar, onu bir maceranın içine sürükler. Bitmek bilmeyen bu uzun gün, Gazozcu Ustası Cibar Kemal ve Adem için nasıl tamamlanacaktır?

HERŞEY AŞKTAN 29 Ocak 2016

KOCAN KADAR KONUŞ 2: DİRİLİŞ 1 Ocak 2016

Tür: Romantik, Dram Oyuncular: Hande Doğandemir, Şükrü Özyıldız, Mithat Can Özer Konusu: Pelin hayatının aşkı İlker tarafından evlilik hazırlığındayken aldatılır. Bir anda Pelin’in dünyası başına yıkılır. Pelin’e yaşadığı hayal kırıklıkları ve intikam dolu serüveninde, yakışıklı bir rock davulcusu olan Burak eşlik edecektir ve hayatını değiştirecektir.

Tür: Komedi Oyuncular: Ezgi Mola, Murat Yıldırım, Hümeyra, Baran Erdoğan Konusu: Kocan Kadar Konuş’un bu devam filminde, geleneksel Türk kızı kalıplarına ve nesiller boyu devam eden “ne derler korkusuna” meydan okuyan Efsun, hayatının aşkı Sinan’a evlenme teklif eder ve düğün süreci başlar. Ancak, her genç kızın kabusu, Efsun ve Sinan’ın hikayesine de aileler gölge eder.

DEDEMİN FİŞİ 22 Ocak 2016 Tür: Komedi Oyuncular: Ali Sunal, Alper Kul, Doğa Rutkay Konusu: Televizyon ekranlarının sevilen programı Güldür Güldür ekibini biraraya getiren Dedemin Fişi filminin hikayesi Yılmaz Erdoğan'a, yönetmenliği ise Meltem Bozoflu'ya ait.

Ceyda AYMAN Kültür Sanat Editörü

KARDEŞİM BENİM 15 Ocak 2016

Tür: Dram, komedi Oyuncular: Burak Özçivit, Murat Boz, Aslı Enver

24

ALVİN VE SİNCAPLAR: YOL MACERASI 1 Ocak 2016

İYİ BİR DİNOZOR 15 Ocak 2016


Evren SEZGİN İstanbul'un üç farklı yerinde üç farklı konseptte sergi açan Görsel Sanatlar öğretmeni ve aynı zamanda ressam olan Evren Sezgin'i ziyaret ettik. Keyifli bir röportaj oldu. Öncelikle Evren SEZGİN’i daha yakından tanıyabilir miyiz? Sanata olan ilginiz ve eğiliminiz nereden geliyor? Samsun doğumluyum. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Grafik Bölümü mezunuyum. Aslına bakarsanız, resme olan yeteneğimi ortaokulda resim öğretmenim keşfetmişti. Onun bana verdiği motivasyon ile kendimi her fırsatta resim yapar buldum. Ancak itiraf etmeliyim ki bu alanı profesyonel kariyer olarak seçmek hiç aklımda yoktu. O yaşlarda resim yapmanın sadece bir hobi olabileceğini zannediyordum. Hayvanları çok sevdiğim için veteriner olmayı istiyordum. Hayatta her şey çok da planladığınız gibi olmayabiliyor. Babamın akademisyen olması, meslek seçimimi benzer yönde yapmama vesile oldu. İyi ki de öyle olmuş. Üniversite sınavına girdikten sonra yetenek sınavına girdim ve kazandım. Üniversitenin birinci sınıfından itibaren herşeyi kısa sürede öğrenme açlığıyla hem gündüz hem gece atölyeden atölyeye dolaştım durdum. Üçüncü sınıftan itibaren yaptığım resimlerle sergilerde yer almaya başladım. Hatta, ilk kişisel sergimi mezun olduğum sene açtım. Ve serüvenim böylece başladı...

İstanbul’un üç farklı yerinde üç farklı konsep te sergi açtınız. Bize biraz sergilerinizden bahsedebilir misiniz? Bu sene biri kişisel sergi, diğerleri karma olmak üzere üç sergide yer aldım. Bunlardan kişisel sergim “PARTS”, 12 Eylül-12 Aralık tarihleri arasında Ortaköy’de tarih ve doğanın buluştuğu nefis manzaraya sahip Banyan Restoran’da

gerçekleşti. Buradaki tablolarımda ağırlıklı olarak beni çok etkileyen Japon kültürü öğelerine yer verdim. Bu, Türkiye’deki Asya füzyon mutfağının öncülerinden Banyan’ın konsepti ile de güzel bir harmoni oluşturdu. Her tabloya ithaf ettiğim bir dizelik şiirler yazdım. Amaç sanat ile edebiyatı buluşturmak... Sergiyi ziyaret edenlerin tablolarım kadar şiirlerime de ilgi göstermeleri beni hem şaşırttı hem de sevindirdi. İkinci sergi, benim dışında dört sanatçının eserlerinin de yer aldığı karma bir sergi... ”Beklenmedik Hikayeler” isimli bu sergi, 17 Eylül-17 Aralık tarihleri arasında Kuruçeşme Soul Room-Kydonia’da gerçekleşti. Sergideki eserlerimde daha çok İstanbul’un simgesi haline gelmiş mimari değerleri kendi bakış açımla yorumladım. Kız Kulesi, Ortaköy Camii, Galata Kulesi bunlardan yalnızca birkaçı... Üçüncü sergim için ise TBMM Milli Saraylar Beylerbeyi Sarayı Tünel Sanat Galerisi’ni mekan olarak seçtik. “Galiba Hepimiz Kaybolduk” isimli bu sergide benim dışımda yirmi yedi farklı sanatçının eserleri 8-14 Aralık tarihlerinde sanatseverlerle buluştu. Bu sergide, kaybolmuşluğumuza ve taktığımız ruhsal maskelere göndermelerde bulundum. Aslında, eserlerimde daha çok canlı renkleri kullanmayı tercih ediyorum. Bu sefer daha agresif betimlemelere yer verdim. Birçok sanatçının en etkileyici eserlerini, geçirdikleri en zor zamanlarında ortaya koydukları doğrudur. Sıradaki hedefleriniz neler? On beş senedir profesyonel olarak sanatın içindeyim. Ama kendimi hala yolun çok başında görüyorum. Başarmak istediğim o kadar çok şey var ki... Eserlerimi dünyanın her yerinde görmeyi arzu ediyorum. Dünyaca ünlü ressamlara bakarsanız çoğunluğun erkek olduğunu görürsünüz. Bundan “erkekler daha yetenekli” sonucunu çıkarmak doğru olmaz. Kadın ressamların sanat camiasında var olabilmek için erkeklerden iki kat fazla çaba sarf etmeleri gerekiyor. Bu bir gerçek. Maalesef erkek egemen bir ülkenin hatta dünyanın çocuklarıyız. Her alanda erkekler ve kadınlar arasında anlamsız bir “en iyi olma yarışı” var. Sadece erkekler ya da sadece kadınlar varolsaydı hayat gerçekten çok sıkıcı olurdu. Zengin bir dünyada yaşıyoruz. Başarıyı paylaşmanın ve birlikte yaratmanın kimseye bir zararı olmaz.

Kar Röportaj: Özlem

adağ

25


Röportaj: Ceyda Ayman

Kendi”Müzik’te yeni bir soluk

Funkarabesk“

7 yıldır müzik kariyerini başarıyla sürdüren ünlü şarkıcı Kendi, yaz sezonunu konserlerle geçirdi. Kendi ile 7 yıllık kariyerini, müzik sektörünün bugünkü durumunu, yeni projelerini ve kozmetik işini konuştuk. Kozmetik sektöründe de başarılı işlere imza atan Kendi ile ofisinde bir röportaj gerçekleştirdik. Keyifli geçen sohbetimizde merak ettiğimiz bütün soruları içtenlikle cevaplayan Kendi, yeni yıla özel "Funk arabesk" projesini ilk olarak New Göktürk ailesi ile paylaştı ve sürpriz bir single çalışmasının müjdesini verdi.

26


Röportaj

2015 yılı sizin için nasıl geçti? 2015 yılı çalışarak geçirdim. Hem müzik hem kozmetik markam için yoğun bir yıl oldu. Kendi ismi nereden geliyor? Kendi ismi ünlü radyocu Zeki Kayhan Coşkun’un fikri esasen. Çok şahsına münhasır bir insan olduğumu düşünüp bana Kendi ismini uygun gördü, ekip olarak çok alıştık. Şarkılarınızı ilk kime dinletirsiniz? İlham kaynağınız var mı? Şarkılarımı önce aranjörüm Cem İyibardakçı’ya dinletiyorum, ilham kaynağım var tabi ama o şarkıların melodi ve besteleri ile gelişiyor. Kendi besteleriniz var mi? Albümlerinizde değerlendirmeyi düşünüyor musunuz? Yazdığım pek çok şarkı var, zaman zaman stüdyoda dinleyip küçük demolar olarak kaydediyoruz. Yazdığım şarkıların dinleyici kitleme duyurmayı gerçekten çok istiyorum.

oldu fakat içime sinecek ve kendimden bir şeyler katabileceğim bir proje olmasını istediğim için değerlendirmede çok titiz davranıyorum, güzel bir proje ile insanların karşısına çıkmak isterim. Kozmetik işine başlama kararını nasıl aldınız? Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde çok dikkatli, seçici ve bilinçli tüketiciyimdir. ‘’Kendi’’ markasına yakışır, tüketicinin güvenle kullanabileceği kalitede ürünler çıkartmak Kendi kozmetik markamı oluşturmak her zaman aklımda olan bir meslek dalıydı. Ürünlerimi diğer bir yeteneğim özel ve tasarım kokular ile birleştirdim. Markamın her noktasına müdahale ediyorum, tüketicilerimizden gelen güzel geri dönüşler almak beni çok mutlu ediyor. Yeni yılda bizleri bekleyen bir single çalışmanız var mı? Çok yakında…

Sahnede her zaman dinamik, yaratıcı ve yetenekli bir pop şarkıcısı Kendi görüyoruz,sahne için hazırladığınız yeni bir proje var mı? Yepyeni bir projem var! Bunu da ilk kez New Göktürk dergisi ile paylaşayım o halde. Funk/arabesk adında yepyeni bir projem var ve yaklaşık 6 aydır repertuar, orkestrasyon için yoğun bir şekilde çalıştık. Proje arabesk şarkıları jazz formunda söylenmesi. Bambaşka bir sahne tasarımı ortaya koymaya hazırlanıyoruz. Sahnede pop değil arabesk okuyorum bunu maalesef belirli bir kitleye duyurabilmiştik. Funkarabesk projemiz ile sahnede yorumcu kişiliği ile ön plana çıkan kendi'yi sevenlerime tanıtmak istiyorum. Geçmişinizde oyunculuk yaptınız. Önümüzdeki zamanlarda da oyunculuk yapmak gibi bir düşünceniz var mı? Bu sezon gelen ve değerlendirdiğim pek çok proje

Göktürk'te zamanınızı nerelerde geçirirsiniz? Göktürk’te genelikle göl kenarında köpeklerimle koşuya çıkarım, geri kalan zamanlarda ofisimde oluyorum. Hayvanseverliğinizlede bilinen bir sanatçısınız. Göktürk'te sokak hayvanları ile ilgili sizce neler yapılabilir? Bence Göktürk Hayvanseverler Derneği çok titiz çalışıyor. Gerekli maddi ve manevi desteği sağlayacak gönüllüler bulunur ise Göktürk bölgesinde yaşayan sokak hayvanları için tüm eksikleri tamamlayacaklarını düşünüyorum. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı? Çok keyifli bir röportaj oldu, markam ve benim ile ilgili gelişmeleri takip etmek isterler ise www.kendiland.com ve www.kendicosmetics.com adreslerinden sitemizi ziyaret edebilirler. 27


Röportaj: Özlem Karadağ

Özlem Abac0 SANATIN VE OPERANIN HAYATIMIZDAKİ YERİ

Sanata ve operaya yıllarını vermiş bir sanatçı Özlem Abacı ile Göktürk Genç Kulis’te keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bize sahne hayatından,ailesinden Göktürk’te yapmak istediği projelere kadar her şeyi anlattı... Öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz? İstanbul’da doğdum. İlk, orta okul ve liseyi yine aynı şehirde bitirdim. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Ana Sanat dalı mezunuyum. 1991 yılından bu yana İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde opera sanatçısıyım. İnce kadın sesi olarak adlandırılan “soprano”’yum. Okul yıllarında evlendim. Okul, iş ve evlilik birarada yürüdü. Çalışarak dinlenebilen insanlardanım. Bu yüzden dublaja başladım. Yaklaşık 15 yıldır profesyonel dublaj sanatçısıyım. 2008 yılından beri de “sesler hazinesi” müzik topluluğunun üyesiyim. Operayı tanıtma amacıyla başladığımız yolculuk, temalı konserlerle yurt içi ve yurt dışında devam etmekte. Halen yurt dışında eğitim gören Elif (20) ve Balkız (10)’ın annesiyim. Tekstil sektöründe olan Mehmet Abacı ile 26 yıldır süren bir evliliğimiz var.

Müziğe olan ilginiz ne zaman ortaya çıktı, ailede müzikle ilgilenen var mı? Babam 50 yılını sahneye adamış opera sanatçısı İlhami Uyanık. 1 yaşından beri şarkı söylüyorum. Babamın sesi,radyodan yayılan müzik hala kulaklarımda. 6 yaşından beri opera dinleyicisi ve izleyicisiyim. Kulis ziyaretleri de buna dahil. Bu yüzden meslek olarak seçmek benim için sürpriz olmadı. Operayı daha çok sevdirebilmek ve yaygınlaştırabilmek için neler yapılabilir? Şimdiki çocuklar inanılmaz yetenekli ve araştırmacı. 4-5 yaşında bile opera sanatçısı olmak is28

tiyorum diyebiliyorlar. Sanata önyargısız yaklaşılmalı fikrindeyim. O mesleği yapmıyor olsa da konu hakkında bilgisi olan nesiller yetişmeli. Bu konuda biz velilere ve sanatçılara çok iş düşüyor. Sahnede olmak ne kadar özen gerektiriyorsa seyirci olmak da dikkat ve hassasiyet gerektiriyor. Sanattan anlayan ve ilgili seyirciden gelen alkış bizlere tarifsiz bir haz veriyor.

Göktürkte vakit geçirdiğiniz ve favori mekanlarınız var mı? “Genç Kulis” severek geldiğim bir yer. Sevgili Şentürk burda butik ve kaliteli bir hizmet veriyor. 8 yıldır Göktürk Kemer Country’de oturuyorum. Burası başlı başına huzurlu bir yer. Arcadium Balıkçı, Motto Bar, Gezi pastanesi, Starbucks, Tezgah, Olivo ve Zanziyi seviyorum. Göktürk’te yapmak istediğiniz projeleriniz var mı? Göktürk’te sanat eğitim kurumlarının varlığı beni çok mutlu ediyor. Rahatça dans edebileceğimiz bir yer yok. Konser mekanı da barlarla sınırlı. Temalı konser yapmak istediğim bir projem var. Dilerim Göktürk ‘te bunu gerçekleştirebilirim.

Harici zamanlar da neler yapıyorsunuz? 15 yıldır Dublaj sanatçısıyım. Görüntüye can vermek, sesinle bunu hissettirmek tarifsiz güzellikte. Toys Story ile başladığım meslek, belgeseller, çocuk kanalları, vizyon filmleri ve reklam seslendirme ile devam etti. Harry Potter “Dolores”, Shrek”peri Anne”, Madagaskar”professor”, deniz kızı”marina del rey” ilk aklıma gelenler. 2 yıl Doğuş Üniversitesi’nde eğitim vermeye devam ettim. Halen bir eğitim danışmanlığı bünyesinde nefes, diksiyon ve beden dili eğitimi vermeye devam etmekteyim. Yaklaşık 20 yıldır çok severek kayak yapıyorum. Dalış seviyorum. Edebiyat ve şiir zaten her daim ilgi alanımda. Flamenco ve Tango’dan hoşlanıyorum. Sahnede olmadığım zamanlarda tiyatro ve konserleri takip etmeye çalışıyorum. Yeni ülkeleri ve şehirleri keşfetmek, sokaklarında kaybolmak, fotoğraf çekmek, yazmak, müze gezmek ve her gün 6-8 km yürümek, aileme vakit ayırmak hayatımın olmazsa olmazları. ”Anlatmak için yaşamak” demiş Marquez. Bu yüzden sevdiğim insanlarla vakit geçirmeyi de ihmal etmiyorum..

Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı? Ben hayatı aktif olarak yaşama taraftarıyım. Evlere tıkılıp kalmayalım. Göktürk bana geçmişte yitirdiğimiz birşeyleri ve köy hayatını temsil ediyor. İnsanlar şehir hayatından kaçıp geliyorlar. Bir köy meydanımız olabilmeli. Park sorunu had safhada ve bazan yayılan çöp kokusu. En fazla başıboş hayvan olan semt olduğunu öğrendim Göktürk’ün. Bu çok üzücü. Bu güzel sohbet için size ve ekibinize çok teşekkür ediyorum..


Zanzi Kitchen’0n k0ş menüsü Zanzi Kitchen’ın kış menüsünde el yapımı makarna çeşitleri ve Konya da özel olarak ürettikleri taş değirmen ürünü integral unla yaptıkları ‘’La Schrochiarella’’ adlı spesiyaliteye yer veriliyor.

Bu spesiyalite çıtır çıtır bir hamur içerisinde mozzarella, bresaola gibi dolgu ile paylaşılacak bir başlangıç, Nutella dolgulu şekli ile yine paylaşılacak enfes bir tatlı.

444 89 69 Arcadium AVM, Göktürk Merkez Mahallesi, İstanbul Caddesi, No 26, Eyüp, İstanbul

Diğer lezzetli çeşitler yine menüde yer almaya devam ediyor. 29


Bilgi

Hakan Okay hakanokay@hakanokay.com

İNOVASYON - YENİLEŞİM Şirketlerin son yıllarda odaklandıkları konuların başında “İnovasyon” gelmektedir. Herkes inovasyonu kendine göre tanımlamaktadır. Türk Dil Kurumu, aslı İngilizce’de “Innovation” olan sözcüğü, Türkçe’mize “Yenileşim” olarak kazandırmıştır. Ancak bu kavram pazarlama biliminde ve piyasada sürekli olarak “İnovasyon” olarak kullanıldığından, yazımda bu şekilde kullanmayı tercih ettim. Bir taraftan da bu sözcük, Türkçe’mize yerleşti, aynı “Promosyon” veya “Reyting” sözcüklerinde olduğu gibi… Son yıllardaki ağır rekabet koşullarında, önemli rekabet araçlarından olan inovasyonla yenilikçi ve yaratıcı düşüncelerini ürün veya hizmete dönüştüren işletmeler, satışlarını arttırmakta, pazar payı ve dolayısıyla kâr elde ederek hayatta kalmayı başarmaktadırlar. İnovasyonla ilgili yapılan tanımlamalardan yola çıkarak, kapsamlı bir tarif yapacak olursak; “Bir fikri pazarlanabilir bir ürün ya da hizmete, yeni ya da geliştirilmiş bir üretim, ya da dağıtım yöntemine, ya da yeni bir toplumsal hizmete dönüştürme sürecidir” diyebiliriz. Sanılanın aksine “İnovasyon” yeni bir kavram değil. “İnovasyon” sözcüğü ilk kez 1911 yılında Avusturya’lı iktisatçı ve siyaset bilimci Joseph Alois Schumpeter (d.1883 – ö.1950) tarafından kullanılmış ve “Kalkınmanın itici gücü” olarak tanımlanmıştır. Schumpeter, inovasyonu “Müşterilerin henüz bilmediği bir ürünün veya var olan bir ürünün yeni bir niteliğinin pazara sürülmesi; yeni bir üretim yönteminin uygulanmaya başlanması; yeni bir pazarın açılması; hammaddelerin veya yarı mamullerin tedariği konusunda yeni bir kaynağın bulunması; bir sanayinin yeni organizasyona sahip olması” olarak tanımlamıştır. Ayrıca, girişimcilerin inovasyoncu rolleriyle pazarda dengeyi bozduklarının ve ekonomide sürekli dinamizm yarattıklarının altını çizmiştir (1). İnovasyonun tarihsel boyutuna baktığımızda, 30

bilgisayar, internet, cep telefonlarındaki inovasyonlar ilk aklımıza gelenler. Bununla birlikte IKEA, 3M, Facebook gibi markaların inovatif yaklaşımlarını da listemize alabiliriz. Ama aslında düşünebilen insanın, hayatı kolaylaştırabilmek için çeşitli araç-gereçler yapıp kullandığından yola çıkarsak inovasyonun insanlık tarihiyle birlikte başladığını söylemek de çok yanlış olmaz. Peki; inovasyon sadece son teknoloji veya uzun süren Ar-Ge çalışmalarının sonucu mudur? İnovasyon yüksek maliyetler ve yeni yatırımların gerekliliği anlamına mı gelir? Değişimin konusu ve algılanma düzeyi bakımından inovasyonun çeşitlerine baktığımızda ürün ve süreç inovasyonu ile radikal ve kademeli inovasyonu görüyoruz(2). Bilgisayarın icad edilmesiyle daktilonun ortadan kalkması radikal inovasyon iken, cep telefonunun icadından sonraki dönemlerde sürekli geliştirilmesi kademeli inovasyona örnektir. Küçük işletmeler, kademeli inovasyonun daha az masraflı olmasından dolayı bu yolu tercih ederek rekabet edebilirliklerini arttırabilirler. Ya da ürün ve süreç inovasyonu ile bir otobüs firmasının, müşterilerine biletlerini internet ortamından satın alma imkanı sağlaması, ya da otobüsün içine priz yerleştirmesi kadar da basit, ama etkili inovatif fikirleri de ortaya çıkarabilirler. Yüksek fiyat ve görkemli olmak yerine uygun fiyatlarla, sürdürülebilirliği hedefleyen ve yaptığımız ödemenin karşılığını veren, inovatif ürün veya hizmetler olamaz mı? Elbette olabilir, olmalıdır da. İnovasyonla ilgili geleneksel ya da geçmiş deneylerden kaynaklanan “inovasyon lükstür” algısının yıkılması gerekiyor. Her konuda ve her alanda inovasyon yapılabilir. Örneğin kahvenin çekirdek halinde değil de, toz haline getirilerek tüketiciye sunulması, ekmeğe sürülebilen çikolata gibi ürünler, ülkemizde ise Balparmak’ın 2004 yılındaki çıt kapak ambalajı ile 2013 yılındaki “Katla balla” isimli ürünlerle

yapmış olduğu inovasyonları sayabiliriz (*1). Keza, temalı çocuk mobilyaları üreten Çilek Mobilya (*2), Biletix, Yemek Sepeti gibi şirketlerin de inovatif çalışmaları dikkat çekmektedir. Görüldüğü gibi, inovasyon, piyasaya girdikten sonra sert etkiler bırakan ve piyasalarda devrim etkisi yaratan radikal değişiklikler yapmak zorunda değildir. “İnovasyon devrimsel nitelikte olmalıdır, dahice bir buluş olarak ortaya çıkmalıdır, büyük yatırımlar gerektirmektedir, uzun dönemde getiri sağlayabilmelidir” gibi düşüncelerin yerine, sürekli geliştirmenin önemi fark edilmeli, inovasyonun bir sürecin sonucu olduğu, çok düşük maliyetlerle de gerçekleşebileceği veya çok hızlı getiriler elde edilebileceği unutulmamalıdır (3). Belki de asıl önemlisi, kurum içerisinde örgütlenmede de inovatif olmanın gerekliliğidir. Yani, yönetim modelinden, kişisel iş yapış biçimine; iletişimden, bilgi yönetimine kadar her konuda inovatif yaklaşımlar sergilenebilir. Geleceğin başarılı işletmeleri, sadece iyi iş çıkartan veya pazara mükemmel ürünler sunan işletmeler değil, en çok inovasyon gerçekleştiren işletmeler olacaktır. Kaynakça (1) Schumpeter, J. (1934) Ekonomik Gelişme Teorisi, Oxford University Press (2) Cosh, A. v.d. (2012). Organization Structure and Innovation Performance in Different Environments, Small Bus Econ, No:39 (3) Akınsal, C. (2011) Kurumsal Bilişim Notları, İstanbul Video ve görseller için lütfen linkleri inceleyiniz: (*1) Balparmak Katla Balla http://i.hizliresim.com/pglgEa.jpg (*2) Çilek Mobilya İnovatif Tasarımlar http://i.hizliresim.com/LamaZZ.jpg


ANNE & ÇOCUK OYUN GRUPLARI İNGİLİZCE & TÜRKÇE Anne ve çocukların kaliteli zaman geçirmesinin ne kadar değerli olduğunun farkındayız. Sosyalleşme ve öğrenme sürecinin beraber işlediği oyun gruplarında amaç, sosyalleşme sürecinde çocuğu oyalamak yerine ona yeni beceriler ve deneyimler kazandırmaktır. Çocuğunuzu bir oyun grubuna dahil etmek için ideal zaman ise hareketlenmeye başladığı, Etrafındaki değişiklikleri algılamaya ve bu değişikliklere tepki vermeye başladığı zamandır.

Çocuğunuz ile kaliteli zaman geçirebileceğiniz uygun anneli oyun gruplarını sizler için hazırladık. HEDEFİMİZ Çocuklara kaliteli, eğitici zaman geçirmelerini sağlarken sosyalleşmeyi, paylaşmayı, grup içinde hareket etmeyi aşılarken eğlenmelerini ve aynı zamanda dil gelişimini (İngilizce ya da Türkçe) sağlamaktır. Küçük yaştan yuva ortamına gelen çocuklar bir sonraki dönemlerinde annesiz yuvaya gitmenin ilk alışkanlığını da kazanmış olurlar. İÇERİK Ders sırasında rutin şarkı, jimnastik zamanı, çocuğun her seferinde yeni bir yeti ya da bilgi kazanabileceği sanat faaliyetleri, el becerileri, vücut ve algı gelişimine yönelik oyunlarla dolu dolu 1.5 saat geçirmesini sağlıyoruz. NOT: gruplarımız 8 çocuk ile sınırlıdır

BİLGİ VE REZERVASYON Şeli De Eskinazis 0532-7071283 skutlar@gmail.com Özlem ERİKLİLİ 0542-8941895 info@kidscountrypreschool.com


Polikistik over hastalığı Sevgili New Göktürk okuyucuları; Polikistik over hastalığı ultrason görüntüsündeki yumurtalıkta izlenen küçük ve çok sayıda kistik yapıdan dolayı bu ismi almıştır. Gün içerisinde yaptığımız muayenelerde; adet düzensizliği, kilo artışı, aknelenme, vücut orta hat (çene, boyun, göğüs arası, göbek çevresi, bacak iç yan kısımları vs.) bölgelerinde kıllanma artışı,kısırlık gibi şikayetlerle gelen hastalara polikistik over tanısı koymaktayız. Hastalarda bahsettiğimiz şikayetlerin bazen birkaçı bazen de tümü görülebilir. Fizik muayene ve ultrasonla saptadığımız bulgular dışında hormonal bir takım problemlerde bir arada bulunur.Polikistik over hastaları geciken adet dönemleri nedeniyle genellikle gergindir ve içinde geçen kist sözcüğünden dolayı endişelidir. Uygulanan tedavilerle (doğum kontrol hapları, progesteronlar vs) düzenli adet görmeleri sağlanan hastalar tedavi bitiminde şikayetlerinin devam etmesinden yakınır ve kesin bir çözüm arayışında olurlar.Ancak polikistik over genetik geçişliliği de olan bir yapıdır ve zaman içerisinde değişmez. Örneğin göz rengimizin hiçbir zaman değişmeyeceği gibi.Tabi ki bu yapının getirdiği; kilo artışı, kıllanma artışı, kısırlık gibi olumsuzluklarla ancak polikistik overle yaşamayı öğrenerek baş edilebilir.

32

Op. Dr. Nurhan TAKAR

Çok sayıda yumurtanın olması;her ay adet görmeyi veya gebe kalmayı sağlayan ovulasyona (yumurtlamaya) engel olur. Bu nedenle günümüz kısırlık nedenlerinin çoğunda polikistik overli hastalar oluşturur. Bu durum kadında var olan kadınlık hormonu salgılatıcı FSH (Folikülstumülan hormon) ve erkeklik hormonu salgılatıcı LH (Lüteinizan hormon) arasındaki FSH lehine olan dengeyi tersi yönünde değiştirir.Vücutta oluşan bu hormonal değişiklik kadınlarda bel bölgesinde kalınlaşma,

yağ dokusunda artış, kıllanmada artış, erkek tipi saç dökülmesi gibi erkeksi değişimlere yol açar.Yağ dokusu arttıkça hormonal denge LH artışı yönünde daha da bozulur. İnsülin direncinin oluşması hastalarda kilo kontrolünü güçleştirir. Bütün bu kısır döngüyü bir yerde kırmak ve bunun için hormonal dönüşümün gerçekleştiği yağ dokusunu azaltmak gerekir.Yani öncelikle hastaların kilo vermesi istenir.Ancak insüline karşı direncinde gelişmesi ile bunun gerçekleşmesi biraz güç olur.İnsülin direncini düşürmek için hastalara metformin içerikli ilaçları kullanmasını ve diyet uygulamasını, spor yapmasını öneriyoruz. Yaşamını bu şekilde düzenleyebilen hastalar için polikistik overe sahip olmak bir sorun olmaktan çıkar, adet siklusları düzene girer, LH’ın azalmasıyla birlikte tüylenme azalır, gebelik oranları artar. Hekim olarak bizler hastalıkların tedavileri dışında hastaları gelecekte bekleyen bir takım risklerden de korumayı hedefliyoruz. Polikistik over hastalarında uyguladığımız tedavilerle düzenli adet siklusları oluşturarak rahim içinde her ay kalınlaşıp dökülen tabakanın uzun süre dökülememesi nedeni ile oluşan endometrial hiperplazi ve rahim kanseri riskini önlemeye ayrıca insülin direncini düşürüp kilo artışını kontrol altına alarak gelecekteki diabet riskini azaltmaya çalışıyoruz. Sağlıkla ve sevgiyle kalın.


Sağlık

Lösemili Çocuklarda Ağız ve Diş Sağlığı Merhabalar, Öncelikle, sizlerle buluştuğum için çok mutluyum...

Bana ayrılan bu sayfayı, benim için çok önemli olan bir konuya ayırdım. Bu ay lösemiyle savaşan minik savaşçılarımızın tedavileri sırasında karşılaştıkları ağız ve diş sağlığı ile ilgili durumları ele alacağız! Kanserler çocuk hastalıkları arasında düşük bir orana sahip olmasına rağmen, baş boyun bölgesinde görülen kötü huylu tümörler, ne yazık ki çocukluk dönemi tümörlerinin neredeyse yarısını oluşturur. Öncül kanser odağı ağız dışında olsa bile onkolojik tedavinin sistemik yan etkileri ağız ve yüz bölgesinde birtakım komplikasyonlara yol açarak çocuğun yaşam kalitesini düşüren sağlık sorunlarına sebep olabilir. Lösemide ağız bulguları hastalığın kendisine veya tedaviye bağlı olarak ortaya çıkar ve bu bulgular aileleri öncelikle diş hekimlerine yöneltir. Hastalık nedeniyle ortaya çıkan ağız bulgularını şöyle sıralayabiliriz; -Dişetlerinde kanama (trombosit 20.000hücre/mm3 ten fazla olduğunda) -Dişeti büyümesi -Anemi sebebi ile dişetleri ve ağız içi yumuşak dokuların soluk görülmesi -Nötropeniye bağlı ağız içi yaralar Kemoterapi tedavisi sırasında görülen ve diş hekimlerini yakından ilgilendiren ağız bulguları ise; mukozitis (ağız içi dokularda yaralar), fırsatçı enfeksiyonlar (bakteri, virüs gibi..), xerostomia (ağız kuruluğu), diş boyut ve yapılarında görülen değişiklikler ve çene yüz yapılarında görülen değişikliklerdir. Mukozitis, radyoterapi ve kemoterapiye bağlı en sık karşılaşılan komplikasyonlardandır. Ağız içi yumuşak dokuların enflamasyonu olarak tanımlanır. Mukozitis kemoterapide; hastaya

ilaç uygulanmasını takip eden hafta içerisinde mukozal yanma hissiyle başlar ve daha sonra ağrılı ağız içi yaralar oluşturur. Bu yaralar, yaklaşık 14 günde kendiliğinden iyileşir. Radyoterapide ise; belirtiler genellikle ikinci haftada başlar ve tedavi bittikten birkaç hafta sonrasına kadar devam edebilir. Hastalar erken dönemde yanma ve karıncılanma hissinden bahseder. Kemotera-pinin yan etkileri daha kısa süreli ve geçicidir; ancak, radyoterapi daha uzun süreli ve kalıcı yan etkilere sahiptir. Kanser tedavisinin başlamasından önce ağız hijyeni iyi olan hastalarda mukozitis ve enflamasyon gelişme riski oral hijyeni kötü olan hastalardan daha düşüktür. Bu da bize göstermektedir ki, tedaviden önce eğer vaktimiz varsa hastaların oral hijyenini en üst seviyeye çıkartmak, onların tedavi sürecini daha rahat geçirmelerini sağlayacaktır. Yapılan çalışmalarda, klorheksidin içerikli gargaralar ile ağızın çalkalanmasının mukozitis oluşumunu 11 kata kadar azalttığı gösterilmiştir. Aynı zamanda hastaların immün sistemi baskılandığı için fırsatçı enfeksiyonların görülme riskide oldukça artmaktadır. En yaygın görülen fırsatçı enfeksiyonlar viral kaynaklıdır. Bu enfeksiyonların ağız dokularında oluşturduğu derin ödem; ağrı ve yutkunma güçlüğü çocukların beslenmesini zorlaştırır. Ağız kuruluğuna gelirsek; baş-boyun bölgesine uygulanan kemoterapi ve radyote-rapi sonucunda, tükürük bezlerinin olumsuz etkilemesiyle tükürük içeriğinin ve miktarının değişimidir. Bu değişim pH dengesinin asit yönüne kaymasından dolayı radyasyon çürüklerine sebep olur. Radyasyon çürükleri; radyasyonun direkt etkisiyle değil, ağız kuruluğu ve floradaki değişim sonucunda gelişmektedir.

Normal çürükten farkı ise; dişlerin dişetine yakın bölgesinden başlaması ve hızla yayılmasıdır. Hastalığın erken teşhisinde önemli bir role sahip olan diş hekimlerinin, tedavi sürecinde çocukların beslenmesini güçleştiren ağız içi yaraları azaltmak için önereceği tedavilerin düzenli uygulanması gerekmektedir. Ailelere oral hijyen eğitimi verilerek çocukların bu süreçte yaşayabileceği sıkıntıları en aza indirgemek büyük önem taşır. Tedavi öncesinde, sırasında ve sonrasında çocuklar mutlaka düzenli olarak diş hekimlerine götürülmelidir.

Selen Erdoğan

Sorularınız için: dtselenerdogan@gmail.com 33


Pirgos

Kuaför Salonu

Yurtdışı eğitimleri ile birlikte 18 yıldır bu sektörde olan Ferdi Turuşkan, Göktürk’te bulunan salonun da profesyonel kadrosu ile harikalar yaratmaya devam ediyor. Loreal Matrix ve Chi markaları ile çalışan Pirgos Saç Tasarım değişim ve yenilik için sizleri salonuna bekliyor.

Pirgos Saç Tasarım Ferdi Turuşkan Adres: Göktürk Merkez Mahallesi Göktürk Caddesi Kaban Sok. No:2/B Telefon: 0212 322 31 19 Gsm: 0553 425 91 76


butik

YEST BUTİK YENİ YILA ÖZEL %50 İNDİRİM FIRSATI İLE SİZLERİ BEKLİYOR

Yest Butik birbirinden şık kıyafet ve aksesurları ile sizleri özel hissettirmek için yeni yıl indirimine davet ediyor. 34-52 arası her bedene hitap eden Yest Butik, görmekten sıkıldığınız kıyafetler yerine farklı ürünleri ile her bedende şık olunabiliceğinin kanıtı nitelikte. Başka kimsenin üzerinde göremeyeceğiniz kaliteli ürünlerden sadece birer adet bulunuyor. Fırsatı kaçırmayın...

YEST BUTİK Adres: Belediye Cad. Açelya Sk No:6 Göktürk

Telefon: 0212 322 48 59 instagram: Yest Butik


Ritmik Cimnastiğin Rolü

7 yaşında başlayan spor hayatına halen aktif bir şekilde devam eden bütün eğitimlerini tamamlayan Nihan Süzen Trakya Üniversitesi spor akademisi mezunu. Çocuklarla ilgili birçok seminerlere katıldı ve eğitimlerini aldı. Fiziksel, psikolojik, bedenini tanıma, sporcu sakatlanmaları ve engelli çocuklarla iletişim bunlardan bir kaçının konu başlığı.

Bunun yanı sıra profesyonel olarak bale ve dans eğitimleri alan Nihan Süzen ileride Göktürk’te cimnastik okulu açmayı düşünüyor ve çocuklara her dalda eğitimler vermek istiyor. Daha önce birçok kez Türkiye birinciliği ve Balkan üçüncülüğü olan eski Milli Takım sporcusu, başarılı cimnastikçiler yetiştirmek için Göktürk'te ders vermeye başladı. Daha önce Luxemburg ve Saraybosna'da dereceye giren öğrencileri olan Nihan Süzen bu sefer çocuklara hobi, esneklik, zarafet kazandırmak için derslerine davet ediyor. Ritmik cimnastik eğitimi alacak olan 4-12 yaş arası kız öğrenciler kayıtlarını yaptırarak eğitime başlayabilirler.

36

İletişim: 0541 237 98 85 İnstagram: NİHANSUZEN Gmail: nian_gym@hotmail.com


Gebelik Döneminde

Pilates

Şüphesiz hamilelik büyüleyici ve mucizevi bir durumdur. Fakat bu büyüleyici durum değişen hormonal yapı yüzünden gebelik boyunca annede fiziksel ve psikolojik bir sürü değişime neden olur.

i Pilates Eğitmen ç n e G rı Çağ Etiler Merkez Apt. Zeytinoğlu Cad. Hitit A Blok D: 2 Akatlar- İstanbul 0212 352 29 29 Göktürk Şube İstanbul cad. Gökofis İş Merkezi No:20 Kat: 4 Göktürk- İstanbul 0212 322 53 59

Bebek gelişimini anneden aldığı vitaminler ve besinler ile sağlarken iskelet ve kas sistemine de zarar verebilir. Anne gebelik boyunca yapacağı pilates egzersizleri ile sırt ve bel kaslarını güçlendirmelidir. İlerleyen aylarda bebeğin artan ağırlığının rahime yaptığı baskı ile pelvik tabanı yaklaşık 2-3 cm aşağıya çöker. Pelvik taban kasları aynı zamanda bebeği tutan, taşıyan kaslardır. Bu dönemde gevşeyen bağ dokusu ve rahimdeki çökme ile birlikte anne adaylarında idrar kaçırma ve erken doğum gibi sıkıntılar yaşanabilir. Eğitimli kişiler tarafından

gözetim altında yapılan, pilates egzersizleri ile bu kasları güvenli ve doğru biçimde güçlendirip, bunlar gibi sıkıntılarında önüne geçebilirsiniz. *Hamilelik döneminde pilates yapan annelerin bebeklerinin otonom sinir sistemi fonksiyonlarının (nefes alma organları, iç organları, kalp atışı) daha iyi çalıştığı tıbben kanıtlanmıştır. Doktorunuz izin verdiği sürece, pilatesi,3-4.aydan itibaren doğuma kadar haftada 2 veya 3 kez yapabilirsiniz.

SEVGİ İLE BÜYÜYEN SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN HAYATINIZIN HER DÖNEMİNDE OLDUĞU GİBİ HAMİLELİK DÖNEMİNDEDE EGZERSİZ YAPMAYI İHMAL ETMEYİN.

37


38


39


40


41


Spor

Kemerburgaz Halis Kutmangil Lisesi kız hentbol takımı yarı finalde

10 ayrı ilden gelen birincilerin katıldığı Liseler arası Hentbol Türkiye Şampiyonası Bartın ilinin ev sahipliğinde düzenlendi. İstanbul’u temsil eden Beldemiz okullarından Kemerburgaz Halis Kutmangil Çok Programlı Anadolu Lisesi bulunduğu grupta tüm rakiplerini yenerek yarı finallere katılma vizesi aldı. Oynadığı maçlarda Düzce’yi 45-3, Sinop’u 50-4 ve Sakarya temsilcisini 34-16 yenerek şampiyon oldu. Takımımızı ve onları çalıştıran değerli hocalarımız Emre Murat Karabulut ve Hasan Aytekin hocamızı tebrik ederiz. Ayrıca okulda spor faaliyetlerine çok büyük destek olan okul müdürümüz Sayın Aykut Nazlı’yı da vermiş olduğu desteklerinden dolayı kutlarız. Şimdi hedef finaller haydi çocuklar sizden derece bekliyoruz…

42


Laydbug Boutique

yeni yıla ö %40’a var zel a n Göktürk Merkez Mah. Çeşmebaşı Cad. i n d i ri m No:41 Dükkan:4 Eyüp/İstanbul Telefon: 0212 322 33 15






Rehber

CAFE & BAR BİZZ PUB / 0212 322 48 22 COOL BAR / 0212 322 75 35 STARBUCKS / 0212 322 45 98 VERANDA CAFE / 0212 322 73 73 ZİNDE CAFE / 0212 322 66 50 MOTTO BAR / 0212 322 50 52 PASTA, FIRIN & DONDURMA ANNA’S BAKERY / 0212 322 78 32 ASLI BÖREK / 0212 322 02 02 BOLULU HASAN USTA / 0212 322 22 88 CEVİZ / 0212 322 26 64 FIRIN İSTANBUL / 0212 322 54 05 Karabacak Pastaneleri / 0212 322 91 52 KAHVE DÜNYASI / 0212 360 07 98 KARAFIRIN / 0212 322 43 34 42 LA BAKERY / 0212 322 55 16 MADO / 0212 322 88 80 ÖZSÜT /0212 322 73 43 PÖTİ'NİN ATÖLYESİ / 0538 314 17 17 PASTA EVİM TORTE / 0850 644 54 98 PELİT PASTANESİ / 0212 322 56 11 YAPRAK PASTANESİ / 0212 322 91 71 VENÜS / 0212 322 05 55 FAST FOOD ETİLER MARMARİS / 0212 322 17 98 KFC / 444 3 555 MC DONALDS / 444 62 62

RESTORAN & CATERİNG İSKELE BALIK / 360 16 46- 360 16 32 GEZİ İSTANBUL / 0212 322 45 40 KAŞIBEYAZ / 444 10 40 LOKANTA 18 / 0212 322 80 41 SUDA KEBAP / 0212 322 17 33 SUSHICO / 0212 322 31 81 WAGAMAMA/ 0212 322 15 87-88 ZANZİ KİTCHEN / 444 89 69 DÜRÜMLİFE / 0212 322 53 34 İZMİR PİDE LAHMACUN / 0212 322 40 49 KFC / 444 35 55 KONYALIM ETLİ EKMEK / 0212 322 34 77 KOEFTEQUE / 0212 322 40 48 KÖFTECİ ŞABAN USTA / 0212 322 16 11 PAPA JOHNS PİZZA / 0212 322 22 58 PINARBAŞI KEBAP LAHMACUN / 0212 322 01 25 UZUNLAR KEBAP / 0212 322 04 63 PİERRE ANTAKYA CUISINE / 0212 322 34 33 BİGCHEFS / 0212 322 68 00 CUNDALI CEMİL / 0212 322 04 62 DARDENİA / 0212 500 14 38 DİRONİ CAFE & RESTAURANT / 0212 322 01 17 18 EATERS İSTANBUL / 0212 322 42 44 EGG & BURGER / 0212 322 2200 KEMERALTI KAHVALTI / 0532 272 76 80 KEMER CAFE EV YEMEKLERİ / 0212 322 01 71 LOKANTA18 / 0212 322 80 41 İŞKEMBAHÇE / 0212 360 12 09 0532 272 09 45 KARDEŞLER LOKANTASI / 0212 360 13 85 WESTSİDE / 0545 328 93 78 VİNCOTTO / 0212 322 27 62 48

Doğadan Ekmek'ten sofranıza gelen lezzetler

Eski zamanlarda taş fırınlarda yapılan, tadına doyum olmayan ve şimdilerde hasret kaldığımız o ekmekler Kemerburgaz'da halen yapılmakta. Doğadan Ekmek, farklı ve yöresel ekmek çeşitleri ile her damak zevkine hitap ediyor. Temiz, katkısız, sıcacık, göze hitap eden lezzetleri bize sunan Doğadan Ekmek; yılbaşı,ruşeymli, zetinli, yulaflı, arpalı, İtalyan domatesli ekmekleri ve köy, Rus, Alman çavdarı ile 05:00- 02:00 saatleri arasında hizmet vermekte.

Adres: Doğadan Ekmek Mithatpaşa Mah. İstanbul Cad. No: 104 Kemerburgaz Eyüp/İstanbul

Telefon: 0212 360 26 91


Rehber

HASTANE, POLİKLİNİK & LABORATUAR ACIBADEM GÖKTÜRK / 0212 322 56 60 BİRUNİ LABORATUVARI / 0212 322 68 22 EYÜP DEVLET HASTANESİ / 0212 417 29 00 FLORENCE NİGHTİNGALE / 0212 322 63 22 ÖZEL BEGÜM SAĞLIK KABİNİ / 0212 322 48 25 0544 334 25 80 ÖZEL EYÜP HALİÇ HOSPİTAL / 0212 627 10 80 Uzm. Doktor Demet Elvan / 0212 322 91 78

Göktürk Parke

evlerinizi güzelleştiriyor

Bakımı ve temizliği en kolay zemin yüzeyleri olan parkeler, bilinçli ve doğru adımlarla ilk günkü görünümlerini yıllarca koruyabilirler. Göktürk Parke'nin geniş usta kadrosu hem görüntü hem de sağlık açısından birçok insanın tercih ettiği dayanaklı parkeler ile en iyi sonucu sizlere sunuyor. 3 yıldır Göktürk'te hizmet vermekte olan Göktürk Parke, kaliteli işçilik ve malzeme ile evlerinizi yeniliyor. Göktürk Parke "tozsuz sistre (zımpara)" tekniği ile eski parkelerinizi yenilerken evinizi kirletmiyor.

GİYİM KOTON / 0212 322 88 55 MİNİ MİDİ MODA / 0850 677 84 71 MAVİ JEANS / 0212 322 76 70 NOX BOUTİQUE / 0542 380 50 80 KUAFÖR & GÜZELLİK SALONLARI ANJELIQUE / 0212 322 66 24 BİR BERBER/ 0212 322 50 48 EBİL SAÇ TASARIM/ 0212 322 37 22 ERDEM KIRAMER/ 0212 322 55 96 EN İSTANBUL/ 0212 322 88 77 GENÇ KULİS / 0212 322 77 99 KAIZEN/ 0212 322 62 00 LA MECHE/ 0212 322 82 90 PİRGOS SAÇ TASRARIM/ 0212 322 31 19 PRETTY WOMAN/ 0212 322 36 65 RETİ MARİ / 0212 322 67 55 TÜRKAN SARAÇ/ 0535 523 93 94 ESTETİK &GÜZELLİK MERKEZİ BİANCA / 0212 322 54 55 ANJELIQUE / 0212 322 66 24 DALYA SPA / 0212 322 35 12 ESTEMIA/ 0212 322 91 85 ESTETHICA/ 0212 322 82 60 KEPT WOMAN / 0212 322 88 83 TERZİ & KURU TEMİZLEME İMAJ TERZİ / 0212 322 40 70 TERZİ HİKMET / 0212 322 58 48 Terzi Olcay : 0533 138 15 77 KASAP, ŞARKÜTERİ & MARKET ABANT ÇİFTLİĞİ / 0212 322 48 48 CARREFOURSA / 0212 322 32 07 CİTY FARM / 0212 322 41 21 ÇAMLIK MARKET / 0212 322 50 71 İSKENDER KASAP / 0212 322 09 50 MAKRO CENTER / 0212 322 91 27

Göktürk Parke Adres: Göktürk Cad. Yeshill sitesi. No:48 Göktürk

Telefon: 0212 322 87 07

MİGROS / 0212 322 84 27 MAHALLENİN KASABI / 0212 322 07 41 42 NİGHT DAY / 0212 322 66 55 ONUR ET GALERİSİ / 0212 322 27 90 SÜTÇÜ / 444 5 788

49


Rehber

SPOR

PİNK LİFE / 0212 322 36 58 UNIQUE SPORTS CLUB / 0212 322 23 25 STUDIO PILATES ÇAĞRI GENÇ / 0212 322 53 59

BİLGİSAYAR REİNABİ APPLE TEKNİK SERVİS / 0212 322 59 51 Çağlar Bilgisayar : 0212 322 33 70

Demir

By

ELEKTRİK GÖKNUR ELEKTRİK / 322 52 47 WEB TASARIM Kenalp Web Tasarım/ 0212 322 64 07 KÜLTÜR SANAT Göktürk Kültür Merkezi/ 0212 322 11 12 Göktürk Cineport Sinema/ 0212 322 31 04 Ragıp Savaş Sanat Akademisi/ 0212 322 80 80 Tan Sağtürk Akademi Göktürk/ 0212 322 03 22 ÖZEL EĞİTİM KURUMLARI AMERİKAN KÜLTÜR DİL OKULLARI / 0212 322 82 83 YES ENGLİSH / 0212 322 22 14 HELEN DORON / 0212 360 085 78 KIDS COUNTRY PRESCHOOL/ 0 212 227 64 25 TAKSİ Göktürk Merkez Taksi / 0212 268 34 34 Kemerburgaz Taksi/ 0212 360 15 15 TEKNİK SERVİS GÖKTÜRK MERKEZ SERVİS / 0212 322 11 81 AKYÜZ TEKNİK / 0212 322 0560 GÖKTÜRK BOYA – GÖKHAN ACIMIK / 0531 740 15 00 METE TESİSAT - GAZİ USTA/ 0532 645 55 97 ÇİÇEKÇİLER Arelia Çiçek by Hüseyin Avni Özkan / 0212 322 18 80 ÇİÇEKÇE Kazım Elibüyük / 0212 322 85 15 BELGRAS ÇİÇEK EVİ / 0212 360 08 91 ESOSH BUTİK ÇİÇEK / 0212 322 02 00 50

By Demir anahtar ve çilingir 7/24 çilingir hizmeti sunuyor. *Çelik Kasa Açımı *Oto Kapısı Açımı *Oto Anahtar Kopyalama *Çelik Kapı Açımı *Çilingir Hizmeti *Bariyer Ve Garaj Kumandası *İmmobilizer Oto Anahtar Kod ADRES: Göktürk Caddesi 15 -1/A Göktürk/Eyüp Telefon: 0212 322 20 52 Gsm: 0536 635 28 00




Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.