Nebevi Hayat Dergisi 2. sayı (2013)

Page 14

Ey davetçi kardeşim! Eğer sen de hem kendi nefsinde sâlih ve hem de başkalarını ıslah edici olmak istiyorsan, bütün işlerin ihlâs üzere olmalıdır. Şayet iki dünyada da aziz olmak ve bütün işlerinin düzgün bir şekilde yürümesini diliyorsan, hayatının tek gayesi olarak sünnet’i seniyye dairesinde ilâhi rızayı kazanmaya çalışmalısın. Bu konuda, hayatının her ânını mevlâsı için yaşayan Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e kulak verelim: “Kimin derdi ahiret olursa, Allah onun kalbini/gönlünü zengin kılar, onun dağınık işlerini bir araya toplar/düzene sokar ve zorla da olsa dünya ona gelir. Kimin de derdi dünya olursa, Allah Teâlâ onun fakirliğini iki gözünün arasına yerleştirir, onun toplu ve düzgün olan işlerini darmadağın eder ve dünyadan da ona takdir edilenden başkası gelmez.” ladı. Sonra şöyle dedi: “Beni ihya ettiğin gibi Allah da seni ihya etsin.” Selefimizde bunun gibi vakıalar pek çoktur. Allah Teâlâ bizleri ibret alanlardan eylesin.

NEBEVÎ HAYAT

İşte selefimizin bütün işleri bu şekilde ihlâs üzere olduğundan ve onların hayat gayeleri ilâhi rızayı kazanmak olduğundan, Allah Teâlâ onları aziz kılmıştı. Onları bu dünyanın da ahiretin de efendileri yapmış, milletleri ve ülkeleri onların elleriyle ıslah etmiş ve nurunu onlar vesilesiyle tamamlamıştı

12

Ey davetçi kardeşim! Eğer sen de hem kendi nefsinde sâlih ve hem de başkalarını ıslah edici olmak istiyorsan, bütün işlerin ihlâs üzere olmalıdır. Şayet iki dünyada da aziz olmak ve bütün işlerinin düzgün bir şekilde yürümesini diliyorsan, hayatının tek gayesi olarak sünnet’i seniyye dairesinde ilâhi rızayı kazanmaya çalışmalısın. Bu konuda, hayatının her ânını mevlâsı için yaşayan Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e kulak verelim: “Kimin derdi ahiret olursa, Allah onun kalbini/gönlünü zengin kılar, onun dağınık işlerini bir araya toplar/düzene sokar ve zorla da olsa dünya ona gelir. Kimin de derdi dünya olursa, Allah Teâlâ onun fakirliğini iki gözünün arasına yerleştirir, onun toplu ve düzgün olan işlerini darmadağın eder ve dünyadan da ona takdir edilenden başkası gelmez.” Değerli kardeşim! Bütün izzet ve yücelik Allah Teâlâ ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e itaat etmekte ve hayatın gayesi olarak yüce yaratıcımızın rızasını elde ederek ahirette felaha kavuşmak için çalışmaktadır. Nitekim Yüce MevOCAK’13

lâ şöyle buyurmaktadır: “Kim izzet istiyorsa, bilsin ki, izzet tamamıyla Allah’ındır. Güzel sözler ancak O’na yükselir. Güzel sözleri de, salih amel yükseltir…’’ (Fâtır; 10), “… Oysa şeref/üstünlük Allah’a, peygamberine ve mü’minlere aittir…’’ (Münâfikûn; 8) İmanda öyle bir izzet vardır ki, dünyadaki bütün kuvvetlere galip gelir. Evet, hakiki iman eden bir zât, bütün dünyaya meydan okuyabilir. Ey davetçi kardeşim! Allah için bu büyük gayeyi gerçekleştirebilmen ve şu hayatı yüce Mevlâ’nın rızası çerçevesinde yaşayabilmen için şu sıfatlara sahip olman gerekir: İlim: Bilmelisin ki şu dünya çölünde rehberimiz ilimdir. Rehbersiz çöle girenin selâmetle kurtulması pek nâdirdir. Bu dünya çölündeki şehvet ve şüphe canavarlarına, görünen ve görünmeyen türlü türlü düşmanlara karşı en sağlam sığınak ilimdir. İşte bundan dolayıdır ki tevhid de dâhil bütün sözlü ve fiili amellerden önce ilim olması gerekir. Yüce Mevla şöyle buyurmaktadır: “Bil ki, Allah’tan başka ilah yoktur.” (Muhammed;19) Amel ve İbadet: İlim rehber ise, onunla amel etmek azıktır. İlimden asıl maksat onunla amel etmektir. Selefimizin sürekli devam ettikleri nafile ibadetleri vardı. Bizim de bu konuda salih selefimize uymamız gerekir. Özellikle gece namazı, nafile oruç, sadaka/infak ve zikirden hissedar olmamız lazımdır. Bu ve benzeri nafilelerden az da olsa sürekli devam ettiğimiz bir virdimizin olması gerekir. Çünkü Allah’ın en çok sevdiği amel, az da olsa devamlı olan ameldir. Davet ve Tebliğ: Bilinsin ki fert ve ümmet


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.