11 minute read

Yeni Renault Clio Türkiye’de OTOMOTİV

YENİ RENAULT CLIO TÜRKİYE’DE

Renault Grubu’nun Clio modeli yenileniyor. Yeni Clio, dinamik sürüş becerisi, yol tutuşu, yüksek teknolojileri ve tasarımdan üretime kadar kalitesi ile bugüne kadarki “en iyi Clio“ olarak öne çıkıyor. Clio, yeni neslinde tasarım genetiğini korurken daha kaslı ve dinamik bir görünüme kavuşuyor. Yeni Clio’nun iç mekanında, daha güçlü bir teknolojik donanım ve daha sofistike yepyeni bir tasarım ile yüksek kalite ilk bakışta göze çarpıyor. Model, bünyesinde yüksek teknolojler barındırıyor. 9.3’’ dikey tablet ekran, Multisense Sürüş Deneyim Teknolojisi, Auto-hold fonksiyonlu elektrikli park freni Renault Clio ile birlikte sunulan özellikler arasında yer alıyor. Renault ürün gamında ilk kez Yeni Clio’da kullanılan 360° kuş bakışı kameranın yanı sıra Smart Cockpit, Eller Serbest Park Destek Sistemi, kablosuz şarj, akıllı telefon ekran yansıtma özelliği, 7’’ kişiselleştirilebilir sürücü ekranı ise bir üst segmente ait özellikler olarak dikkat çekiyor. Otomobil, ADAS (Sürüşe Yardımcı Destek Sistemleri) sistemi ile en üst seviyede güvenlik ve konfor sağlıyor. Şerit takip sistemi, aktif acil fren destek sistemi, otomatik uzun/ kısa farlar, trafik işaretlerini tanıma sistemi gibi özellikler sürüş güvenliğini artırıyor. 1.0 SCe, 1.0 TCe ve 1.3 TCe benzinli motorları da ürün gamına ekleyen Yeni Clio, Türkiye’de yeni nesil dört benzinli ve iki dizel olmak üzere zengin bir motor seçeneği ile müşterilerin beğenisine sunuluyor.

Advertisement

YENİ WRANGLER RUBICON SİPARİŞE AÇILDI

Tofaş çatısı altında temsil edilen Jeep; Wrangler Rubicon’un yeni nesil versiyonu için ön sipariş almaya başladı. Wrangler’in yeni modeli Türkiye’de 2.0 litrelik 270 HP’lik benzinli motor ve 8 ileri otomatik şanzıman kombinasyonu, üst düzey 4x4 yeteneği ve kapsamlı güvenlik donanımlarıyla satışa sunulacak. Ocak ayı itibarıyla ön satışına başlanan ve şimdiden beş sipariş alan yeni Jeep Wrangler Rubicon, Mayıs ayından itibaren sahiplerine teslim edilmeye başlanacak. Yeni Wrangler, Jeep mirası ve gücünü daha sofistike ve güncel bir tasarımla birleştirerek çizgisini çağın ötesine taşıyor. Yeni Jeep Wrangler Rubicon; opsiyonel 32” lastikler, daha güçlü aks milleri, daha büyük frenler, 4x4 sistemleri, sağlam çelik karter muhafazaları ve diğer birçok özellikle sürüş keyfini çok daha yukarıya taşıyor. Yeni Wrangler Rubicon, güvenli bir sürüş sağlamaya yardımcı olan ileri özellikleri de kullanıcısına sunuyor. Mayıs 2020’de Türkiye yollarında olacak Wrangler Rubicon arazi kabiliyetini teknoloji ile birleştirirken, kullanıcı dostu bir ara yüz sunan ve akıllı telefonlara uyumlu bilgi-eğlence sistemi Uconnect’in keyifli kullanımını aynı potada sağlıyor.

Dila Selengil Ertemli

Psikoterapist, Aile ve İlişki Danışmanı, Cinsel Terapist, Eğitimci ve Konuşmacı

Günümüzde birçok insan yoğun stres altında. Yaşanan bu stres birçok hastalığın da zeminini oluşturuyor. Yapacağınız spor, meditasyon ve nefes gibi bazı egzersizlerle stresinizi azaltmanız mümkün. Bu egzersizlerin en pratiği ise nefes egzersizleridir.

STRESİN ZARARLI ETKİSİNDEN NEFES EGZERSİZLERİ İLE KORUNUN

Post modern insanın özelliklerinden biri, anksiyete üretmektir. Zamanla olan yarış, sağlıksız yiyeceklerle beslenme, elektromanyetik dalgalar içinde yaşamak zorunda kalma, trafik, doğadan uzak bir yaşam bedenimiz için ciddi strestir. Bunun yanında; ilişkiler içindeki çatışma, yoğun iş temposu stresin artmasındaki önemli etkenlerdendir. Yaşanan bu stres birçok hastalığın da zeminini oluşturuyor. Tamam, bazı şeyleri değiştirme şansımız olmayabilir; ama stresten bedenimizi korumak için kendi kendimize yapabileceğimiz çok pratik egzersizler var. Yürüyüş, spor, meditasyon, yoga, nefes egzersizleri bunlardan sadece birkaçı. Bu egzersizlerden en pratiği ise nefes egzersizleridir; çünkü nefesimiz her an yanımızda ve nefes egzersizlerini her ortamda kolaylıkla uygulayabiliriz.

Nefes Egzersizlerinin Temeli, Diyafram Kasının Hareketidir Diyafram kasının hareketinin önemi, Vagus siniri ile olan iş birliğine dayanır. Bedenimizin en önemli siniri olan Vagus siniri; kafa içerisinden çıkan 12 sinirin en uzunu ve geniş dağılıma sahip olanıdır. Bir örümcek ağı gibi bütün yaşamsal organlarımıza uzanır. Zihin ve beden arasındaki bağlantının ana yoludur. Bedenin dört bir yanından gelen mesajları beyine, beyinden de gelen mesajları organlara iletir. Vagus siniri bizi gevşeten, sakinleştiren, yaralarımızı iyileştiren parasempatik sistemin temel direğidir. Şimdi Dikkat! Vagus siniri, diyafram kasının tam ortasından kası delerek geçiyor. Biz diyafram kasımızı kullanarak, bir süre kontrollü nefes alıp verdiğimizde ne oluyor biliyor musunuz? Diyafram kası, Vagus sinirine masaj yapıyor ve Parasempatik sistem (gevşe, dinlen, sindir, onar) devreye giriyor. “Gevşe, dinlen, sindir” mesajını alan beden enerjiyi depoluyor, koruyor ve yeniliyor. Nefes konusunda uzun araştırmalar yapan ve bu konuda çok kapsamlı bir araştırma kitabı bulunan Dr. Ömer Önder, nefes teknikleri için şöyle diyor: “Stres yönetiminde, otonom sinir sisteminin dengeye gelmesi, yani sempatik (kaç, savaş) ve parasempatik sistemin (dinlen, gevşe, onar, sindir) sistemlerinin denge halinde olması adına; etkili uygulamalar arasında en önemlisi, nefes teknikleri gibi görünüyor. Vagus sinirinin yeterince uyarılmaması durumunda Alzheimer’dan migrene, fibromiyaljiden otizme, kulak çınlamasından obeziteye, spastik kolondan geçirgen bağırsak sendromuna geniş bir bantta hastalıkların zemini oluşabilir.”

Kolay Uygulanabilecek Bir Nefes Tekniği Sizinle en pratik ve en kolay uygulanabilir nefes tekniğini paylaşmak istiyorum. Nefes tekniğine başlamadan önceki hedefimiz, nefes aldığımızda karnımızı bir balon gibi şişirebilmektir. Tıpkı yeni doğmuş bebeklerin karınlarının inip çıkması gibi… Bunun için biraz deneme yapmanız gerekebilir; çünkü bedeniniz sığ nefes almaya alışmışsa, karnınız değil de göğsünüz şişecektir. Amacımız göğüs bölgesini sabit tutmak ve karın bölgesini şişirmektir. Egzersiz esnasında dik oturmak ve ayakları yere sıkıca basmak doğru nefes almanıza yardımcı olacaktır. Nefesi karın bölgesine almayı başardıysanız, bilimsel olarak araştırılmış ve strese en iyi gelen “365” adlı nefes tekniğini uygulayabilirsiniz. Sayıların anlamı şu; günde 3 kez, dakikada 6 nefes, 5 dakika boyunca. Dakikada 6 nefes yapabilmek için; 5’e kadar sayarak nefes alın, sonra tekrar 5’e kadar sayarak nefes alın. Bu nefes egzersizini 365 gün boyunca uygulayın. Amacımız, günde 3 kez kendiniz için 5 dakika bir şey yapmanız. Günde 15 dakika sağlığınız için zaman ayırmanız, zihinsel ve duygusal olarak dengede olmanıza çok büyük fayda sağlayacaktır.

Dr. Serap Erdem

Aile Hekimliği ve Anti-Aging Uzmanı

Dünyada her beş kişiden birisi 7584 yaşları arasında Alzheimer hastalığına yakalanıyor. 85’ten sonra her iki kişiden biri Alzheimer hastası. Korkutucu olan ise sıklıkla konuşma, hareket etme ve düşünme yetisini bozabilen felçlerle beraber görülmesi.

ALZHEİMER HASTALIĞINDAN KORUNMA YOLLARI

Alzheimer hastalığı, henüz nedeni tam aydınlatılamayan şekilde beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olur. Yaşla beraber her kişide beyin hücre ölümü yaşanır; ama Alzheimer hastalığında bu süreç çok hızlı ve erken gerçekleşir. Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş büzüşmeye başlar ve küçülür. Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir. Alzheimer ve bunama tedavisinde, korunma en iyi yoldur. Sizlere beyninizi korumanız için atmanız gereken üç adımdan ve önleme yollarından bahsedeceğim.

Atılması Gereken Üç Adım

Adım 1 Beyninizin ihtiyacı olan güçlü yiyecekleri ona verin. İlk olarak toksinlerden kurtulmasına yardım eden yiyecekleri ve suyu vermelisiniz. Ayrıca bu toksinlerden nasıl korunulacağını da bilmelisiniz. Sadece sizin değil, beyninizin de egzersiz yapması gerekiyor. Bunlar sandığınızdan daha kolay, eğlenceli ve çok etkililer. Fiziksel egzersiz, kalp sağlığınız kadar beyin sağlığınızı da etkiler. Hafızanızı ve beyin sağlığınızı korumak için sık rastlanan tehditlerden kurtulmalısınız. Bunlardan başında kötü ve yetersiz uyku geliyor. Uyku hafıza için temeldir ve çoğu bilişsel problemde uyku bozulmuştur. Uyku probleminiz varsa düzeltmelisiniz.

Adım 2

Adım 3

Alınabilecek Önlemler • Toksik metallerden kaçının. Metaller iki tarafı keskin kılıç gibidir. İnsanlara çok yararlı oldukları gibi zararlı da olabilirler. Vücudun enzimler için bakıra, kan hücreleri için demir ve sinir iletimi için çinkoya, bu üç metale ihtiyacı vardır. Bunları yediğiniz yiyeceklerle alırsınız. Eğer çok fazla olursa beyin hücrelerinize hasar verebilirler. Güvenli miktarla, toksik miktar arasındaki fark çok küçüktür ve problem de budur. Değerleriniz iyiyken kullandığınız multi vitaminlerin içinde dahi fazladan demir, çinko ve bakır olmamasına dikkat edin. Alüminyum Alzheimer hastalarının beyinlerinde bulunan bir diğer metaldir. Kutu içecekler ve alüminyum folyo yiyecekler yoluyla beyine geçer. Alüminyum mutfak eşyaları kullanımdan kalksa da diğer kaynaklara dikkat etmekte yarar var. • Kolesterolünüze dikkat edin. Çalışmalar yüksek kolesterolü olanlarda Alzheimer hastalığına daha sık rastlandığına işaret ediyor. • E vitamini takviyesi önemlidir. Cevizde, susamda, Antep fıstığında, ay çekirdeği, badem, fındık, çam fıstığında bulunuyor. Destek olarak almanıza gerek yok. • Folat (B9), B6, B12 gibi B vitaminleri tüketin. Brokoli, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, tatlı patates, muz, kuruyemişler yiyin ve B12’yi destek olarak kullanın. • Zihin egzersizleri yapın. Entelektüel uyarı ve bazı zihin oyunları beyin hücrelerinin arasında çok sayıda bağlantı kurulmasını sağlayarak yaşamın ileri yıllarında kayıpları telafi etmeye yardımcı olurlar. • Fiziksel egzersize hemen başlamanızı öneririm. Egzersiz bunama riskini yüzde 30, Alzheimer riskini yüzde 50 azaltıyor. Doktorunuzla egzersiz planınızı danışın ve tavsiyelerini dinleyin.

Öğr. Gör. Birsel Erbaş

Doğuş Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Aşçılık Bölümü

Bazı yiyecekler vardır ki bizi gülümsetir, mutlu eder ve enerji verir. Tadıyla ve enfes kokusuyla hemen herkesi cezbeden çikolata da onlardan biri. Sütlüsü ayrı, bitteri ayrı sevilen çikolata, nasıl oldu ve hangi aşamalardan geçti de tutkumuz haline geldi?

ÇİKOLATA ÜZERİNE...

İyi çikolata, iyi kakao çekirdeğinden elde edilir. Yüzyıllar önce Mayalar ve Aztekler tarafından tarımı yapılan kakao çekirdeği, birçok işlemden geçip günümüzdeki çikolata halini almıştır. Latince adıyla “Theobroma cacao L.” ağacının çekirdeklerinden elde edilen kakao, sıvı bir içecek olarak tüketilmiştir. “Tanrıların içeceği” olarak anılan bu kakaolu, acı, sulu karışımı yani sıvı çikolata yüzyıllar boyunca çok değerli görülmüş, krallar ve soylular tarafından tüketilmiştir. Hatta Aztekler tarafından ödeme aracı olarak kullanılmıştır. O dönemlerde, iyi bir kölenin değeri 100 kakao çekirdeğine bedeldi. Keşifler ve fetihlerle kakao çekirdeği zamanla Avrupa’ya yayıldı. Önceleri acı, biberli ve sulu hazırlanan sıvı kakao karışımı, zamanla şekerli, tarçınlı ve vanilyalı tüketilmeye başlandı. İlk İspanyollar tarafından şekerle tatlandırılan kakao; kısa süre içerisinde Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya’da yaygınlaşıp, kakao çekirdeğinin içindeki kakao yağı ayrıştırılarak toz haline getirildi. 1820’de Hollandalı bilim insanı Coenroad Johannes van Hauten tarafından günümüzde tükettiğimiz tablet çikolatanın adımları atıldı. Isviçre, çikolata karışımına süt ve süt tozu ekleme fikrini gündeme getirerek ilk sütlü çikolata sanayisinin temellerini attı. Kakao çekirdeği, çikolata halini aldı ve çok beğenildi.

Çikolatayı Birçok Tatla Buluşturabiliriz Bugün çikolatayı sade olarak tükettiğimiz gibi, birçok tat ile de buluşturabiliriz. Biber, kakule, tarçın, karabiber, anason gibi acı ve keskin tatlarla, çilek, vişne, frambuaz gibi ekşi tatlarla veya gül yağı gibi farklı aromalarla bir araya getirip güzel kombinasyonlar yapabiliriz. Sağlık açısından çok fazla yenmesi uygun görülmemekle birlikte, dozunda tüketilen bitter çikolatanın içeriğindeki yüksek orandaki antioksidanların yüksek kan basıncı üzerine olumlu etkileri olduğu anlaşılmıştır. Yine vücut direncinin geliştirilmesine, kan pıhtılaşması sorununa, kansere, uyku problemlerine iyi geldiği uzmanlar tarafından söylenir. Kakaonun içerdiği besin bileşenleri vücutta seratonin adı verilen mutluluk hormonunun salgılanmasının sağlar, bize enerji verir ve gülümsetir.

İyi Çikolatayı Nasıl Anlarız? Çikolatayı benmari usulünde erittiğimizde, eritme kıvamı pürüzsüzse ve rengi parlaksa; kalıp olarak dondurduğumuzda çikolatanın kırılma sesi sertse iyi bir çikolata işliyoruz demektir. Sadece tatlılarda ve pastalarda değil, et yemeklerinin soslarında da çikolatayı kullanabiliriz. Et ve tavuk yemeklerinde özellikle asit oranı az sıvılarla çikolatayı karıştırıp farklı soslar yapabiliriz. En mutlu ve en mutsuz ânımızda yanımızda olan çikolatayı siz de evinizde yapabilirsiniz. Bunun için sizinle oldukça pratik, sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz bir acı çikolata tarifini paylaşıyorum.

Malzemeler 250 gram bitter çikolata (yüzde 70 kakao) 3 çay kaşığı acı pul biber 1 çay kaşığı deniz tuzu

Yapılışı Bitter çikolatayı benmari usulü eritin. Tamamen eridikten sonra pul biber ve tuz ilave edin ve karıştırın. Bu harcı çikolata kalıplarına paylaştırın. Çikolata sertleştikten sonra kalıptan çıkarıp sevdiklerinize ikram edebilirsiniz.

The Marmara Bodrum’da Romantik Bir Akşam Sevgililer Günü’nü Unutulmaz Kılın

Mimarisi, dekorasyonu ve sunduğu imkanlarla lüksü konforla buluşturan The Marmara Bodrum, hazırladığı özel programla Sevgililer Günü’ne hazır. Bu özel günde, Bodrum manzarasında aşklarını unutulmaz kılmak isteyenlere mekan, müzik ve lezzet dolu romantik bir program sunuyor. 14 Şubat’ta, sevdiğinizle şömine başında canlı müzik eşliğinde, usta şeflerin özel olarak hazırladığı 5 Course gala yemeği ile unutulmaz bir akşam yaşayabilirsiniz.

Aşk Hikayenizi Yeniden Yazın

Hagia Sofia Mansions-Curio Collection by Hilton, Sevgililer Günü’nü masal tadında geçirmek isteyen çiftlere birbirinden romantik kutlama alternatifleri sunuyor. 1500 yıllık bir Bizans Sarnıcı olan Sarnıç Fine Dining Restaurant, çok özel lezzetlerin buluştuğu Sevgililer Günü menüsü ile eşsiz bir yemek deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. G rand Hyatt İstanbul, romantik bir akşam geçirmek isteyen çiftler için müzik ve lezzet dolu bir program hazırladı. Ünlü şef Fabio Brambilla tarafından Sevgililer Günü’ne özel hazırlanan menüye, ünlü piyanist Aslı Güral aşk şarkılarıyla eşlik edecek. Sevgilileri, Grand Hyatt İstanbul’da unutulmaz bir akşam bekliyor.

Ayrıcalıklarla Dolu Sevgililer Günü

Four Seasons Hotels’de Romantik Anlar

Taksim, Tarihi Yarımada ve Haliç gibi İstanbul’un sembol lokasyonlarına yakınlığıyla kısa sürede şehrin cazip buluşma noktası olan Sheraton Istanbul City Center, çiftelere unutmayacakları bir Sevgililer Günü programı hazırladı. Gurme lezzetlerin romantik aşk şarkılarıyla buluşacağı bu özel günde çiftleri, ayrıcalıklı ve sürprizlerle dolu bir 14 Şubat deneyimi bekliyor.

İstanbul Boğazı’na karşı konumlanan benzersiz manzarasıyla Four Seasons Hotel Bosphorus, Aqua Restaurant ve şık iglolarında sunacağı programlarla; Tarihi Yarımada’nın büyüleyici atmosferinde yer alan Four Seasons Hotel Sultanahmet ise unutulmaz aşk şarkılarını hikayeleştirdiği romantik atmosfer ve benzersiz lezzetlerle iz bırakacak bir Sevgililer Günü vadediyor. The Spa ise bu özel günde sevdiklerine Four Seasons Hotel Bosphorus şıklığında bir hediye vermek isteyenler için cezbedici bir alternatif sunuyor.

Ariş Pırlanta İle Aşkınızı Ölümsüzleştirin

Ariş Pırlanta, Sevgililer Günü’nde aşkını benzersiz ışıltılarla anlatmak isteyenlere cazip alternatifler sunuyor. Modern ve şık tasarımlarının yanı sıra kaliteli pırlantalarıyla da dikkat çeken Ariş, aşkla kenetlenmiş kalplerin yolculuğuna tektaş pırlanta yüzüklerle eşlik ediyor. Sevgililer Günü’nde kalbinizin sahibine sunacağınız tektaş pırlanta yüzükle aşkınızı ölümsüzleştirebilirsiniz.

Sevgilinizi Ramsey İle Özel Hissettirin

Erkeklere gündüzden geceye şık ve iddialı bir stil deneyimi vadeden Ramsey, Sevgililer Günü’ne özel cazip hediye alternatifleri sunuyor. Özellikle kaşmir ve kaşmir-yün paltolar, çift taraflı kullanılabilen ya da boyun yastığına dönüşebilen montlar, lüks kumaşlarla tasarlanan gömlekler, trikolar, çok hafif ve fit ceketler ile aksesuarlar markanın şık hediye seçenekleri arasında öne çıkıyor.

Beymen Club’tan Aşk Temalı Hediyeler

Doğadan, etnik zenginliklerden, şehir yaşamından ve sanattan ilham alan casual tarzıyla her sezon güncel kodları yeniden yorumlayan Beymen Club, renkli ve ayrıcalıklı hediye seçenekleri ile Sevgililer Günü coşkunuza ortak oluyor. Beymen Club tasarım ekibi tarafından özel olarak hazırlanan canlı renklerdeki Love, Peace, Happy gibi eğlenceli sloganları ve kalp sembollerinin yer aldığı pop art desenle zenginleşen gömleklerden denim montlara, şifon etek ve elbiselerden triko ve sweatshirtlere uzanan tasarımlar ile sevgilinizin kalbini yeniden fethedebilirsiniz. K işiye özel mücevher tasarımlarıyla özel günlerin gözde markası Lion Diamond, hazırladığı

Sevgililer Günü koleksiyonuyla aşkın en saf halini sunuyor. Marka, Sevgililer Günü’ne özel hazırladığı farklı kesim pırlanta taşlar, yakut, mine ve özel mıhlama teknikleriyle üretilen koleksiyonuyla göz kamaştırıyor. Özel el işçiliğiyle yapılan tasarımlar, Sevgililer

Günü için hediye arayışında olanlar için güzel bir seçenek oluyor.

Sevgililer Günü’nün heyecanını ve tutkusunu görünümüyle de yansıtmak isteyen erkekler, bu özel güne cesur desenlere sahip Cacharel parçalarıyla hazırlanıyor. Doğal taşların özgün desenlerinden ilham alan

Cacharel gömlek ile sevginizin hissettirdiği coşkuyu ona da bulaştırabilirsiniz. Zengin seçenekler sunan Cacharel Sonbahar/Kış Koleksiyonu içerisindeki ekose desenli bir pantolonu, yüzde 100 pamuktan üretilmiş triko kazakla tamamlayabilir, tutku ile eşleştirilen kırmızının çekiciliğini hissettirebilirsiniz.

This article is from: