
24 minute read
Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata: “5G ile farklı sektörlerin dönüşümünü destekleyeceğiz”
Dijitalleşme, enerji ve e-Dönüşüm alanlarında kapsamlı çözüm ve hizmetler sunan Turkcell, kamu ve özel sektörü yeni nesil teknolojilerle buluşturuyor. Turkcell Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ceyhun Özata ile Turkcell’in projelerini, hedeflerini ve 5G’nin hayatı nasıl etkileyeceğini konuştuk.
Advertisement
Turkcell için 2019 yılı nasıl geçti? Odağımıza müşterimizi alarak hayata geçirdiğimiz stratejimiz sonucunda yatırım ve büyüme hedeflerimizi gerçekleştirdik. 2019’un üçüncü çeyreğinde 500 binden fazla yeni müşteri kazandık. Türkiye’deki toplam abone sayımız ise 37 milyon 300 bine ulaştı. Yine 2019’un üçüncü çeyreğindeki kârımız geçen yıla göre üç katın üzerine çıktı ve 801 milyon TL oldu. İlk dokuz ayda Turkcell Grubu olarak yüzde 17,8 büyüdük ve 18 milyar 500 milyon TL ciroya ulaştık. Faiz amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) marjımız yüzde 17,2 artışla 7 milyar 700 milyon TL oldu. Aynı dönemde 2 milyar 491 milyon TL net kâr ettik. Mobil şebeke üzerinden fiber hızında internet sağlayarak kullanıcılarını memnun eden Superbox’ın kullanıcı sayısı büyük bir yükselme göstererek 217 bine ulaştı. Sabit genişbant müşteri sayımız ise 29 bin yükselerek 2 milyon 200 bine çıktı. Ayrıca “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı” diyerek veri merkezi yatırımlarımıza devam ettik. Özetle 2019 yılı hem operasyonel hem de finansal anlamda büyük başarılara imza attığımız bir yıl oldu.
2020 yılında Turkcell’in gündeminde neler olacak? Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olarak, daha iyi bir gelecek için çalışmaya devam edeceğiz. Başta yapay zekâ olmak üzere robotik teknolojiler, Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, büyük veri, akıllı teknolojiler, siber güvenlik ve bulut teknolojileri konularında çalışmalarımız bütün hızıyla sürecek. Turkcell olarak bu yıl Techfin, Dijital İş Çözümleri ve Dijital Servisler olarak kendimize üç ana odak alanı çıkardık. İlk olarak Techfin markalarımızdan Paycell’i yeni entegrasyonlarla büyütmeyi hedefliyoruz. Financell ile KOBİ ve ticari müşterilere finansman desteği sağlayarak teknolojik ürün ve hizmetlerimizle şirketlerin yanında olacağız. Bununla birlikte Dijital İş Çözümleri şirketimizle kurumsal müşterilerimize, erişim hizmetinden veri güvenliğine, veri depolamadan analitik çözümlere kadar dijital hayata uyumlarını sağlayacak yenilikçi yaklaşımlar sunacağız. Dijital uygulamalarımıza yatırım yapmaya, yerli ve milli uygulamalarımızı tüm dünyada yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.
Uzun vadeli hedeflerinizi paylaşır mısınız? Önümüzdeki üç yıl için en önemli hedefimiz, müşteri sayımızı her yıl 1 milyon artırmak. Küresel olarak dijital hizmetlerimizle büyürken, bu üç yılın sonunda dijital ödeme sistemleri ve dijital iş servislerimizle de Türkiye’de pazar lideri olmayı öngörüyoruz. Bu dönemdeki gelir büyüme hedefimizi yıllık yüzde 13 ile 16 aralığında belirledik. FAVÖK hedefimizi ise yüzde 39-42 aralığına çıkardık. Faiz vergi öncesi kâr (FVÖK) planlamamızı ise yüzde 18-21 aralığında öngörüyoruz. Bu yıl, hiç şüphesiz fiber altyapı da en çok konuşulan konuların başında gelecek. Bu nedenle fiber altyapı, teknolojide öncü olmamız için olmazsa olmazlarımızdan biri. Kaynaklarımızı verimli kullandığımız takdirde fiberi ülkenin her yerine götürebiliriz. Bunun için de başından beri fiber altyapının ortak yapılması gerektiğini vurguluyoruz. Zaman ve maliyet avantajı açısından da bunu destekliyoruz.
Turkcell olarak 5G’ye yaptığınız yatırımlardan bahseder misiniz? 5G alanındaki çalışmalarımıza uzun süredir hız kesmeden devam ediyoruz. Bugüne kadar iş ortaklarımızla birçok ilke imza attık. Samsung ile Kasım 2018’de Türkiye’nin ilk canlı 5G deneyimini yaşattık. Ericsson ile 3.5 GHz bandı üzerinden uçtan uca uluslararası 3GPP standartları ile uyumlu ilk 5G bağlantısını gerçekleştirdik. 5G ile sektörlerin dönüşümü, kuşkusuz yaşam biçimlerimize de yansıyacak. Bunun bir örneğini geçtiğimiz günlerde iş ortaklarımızdan Ericsson ve Medical Park ile birlikte gerçekleştirdik. Sağlık sektöründe bir ilke daha imza atarak 5G teknolojisiyle donatılan bir ambulansa bağlanıp uzaktan ultrason taraması yapılmasına imkan tandık.
Turkcell Enerjim ile şirketlerimize yüzde 15 tasarruf imkanı sunmayı hedefliyoruz. Kararlılıkla uyguladığımız sürdürülebilirlik programımız sayesinde sadece enerjide geçtiğimiz yıl 94 milyon kilovat saati aşan enerji ile 60 milyon TL’lik tasarruf sağladık. 2030 yılında elektrik tüketimini tamamen yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyoruz.
5G önümüzdeki dönemlerde faaliyetlerinizi nasıl şekillendirecek? Önümüzdeki günlerde, 5G’nin hayata geçmesiyle birlikte hem kurumlara hem de belediyelere yeni teknolojiler sunarak, onların dijitalleşme süreçlerine katkı sağlayacağız. 5G ile sağlanacak düşük gecikme süreleri ile neredeyse gerçek zamanlı işlemlerin gerçekleştirileceği uzaktan cerrahi, sağlık, savunma ve ulaşım gibi sektörlerdeki değişimlere hep birlikte tanıklık edeceğiz. Bununla birlikte 5G ile sunacağımız çok daha yüksek hızlara bağlı olarak, sanal gerçeklik uygulamalarıyla eğitim ve turizm gibi sektörlerde de dönüşüme destek olacağız. Turkcell olarak bu alanda da şirketleri yönlendirip danışmanlık görevini üstleneceğiz.
Turkcell Dijital İş Çözümleri’nin sunduğu çözümlerin kurumlar için ne gibi avantajları var? Turkcell Dijital İş Çözümleri şirketimizle şirketlere ve kamu kurumlarına uçtan uca sektörel çözümler sunuyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz ürün ve servislerimizle bir yandan kendi dönüşümlerini tamamlamalarını, diğer yandan küresel rekabette öne geçmelerini hedefliyoruz. Şirketlerin ihtiyaçlarına özel güvenlik, veri merkezi, bulut platformları, nesnelerin interneti, akıllı ulaşım ve endüstri çözümlerimizi sunarak onları yeni nesil teknolojilerle buluşturuyoruz. Böylece kamu ve özel sektörün dijital dönüşümüne katkı sağlayarak dijital ekonomimizin gelişimine destek oluyoruz.
Bu şirketinizle sektörde ne kadarlık pazar payına sahipsiniz? Bu alanda pazar payımız hızla artıyor. IDC Türkiye BT Servisleri Pazarı 20192023 Tahminleri ve 2018 Analizleri Raporu’na göre; 2017 yılında onuncu sırada yer alırken, 2018’de yüzde 128.4 büyümeyle üçüncü sıraya yükseldik. Üç yılda pazar liderliğini hedeflediğimiz bu alanda hız kesmeden çalışıyoruz.
Peki dijitalleşme yolculuğundaki KOBİ’lere neler önerirsiniz? Dijitalleşme yolculuğu süresince işin verimli yönetilmesi büyük önem taşıyor. Zaman ve maliyetten tasarruf ederek yönettiğiniz işin büyümesi ve gelişmesi için dijitalleşmenin de desteği ile şartların daha hızlı olgunlaştığını görüyoruz. Bugün işlerin büyütülmesi noktasında en büyük desteği bulut teknolojileri sağlıyor. Dijitalleşen veriye erişim daha hızlı ve kolay. Verilerin fiziksel güvenliği bulut teknolojisi ile sağlanırken, siber güvenlik hizmetleri ile dijital veri güvenliği sağlanıyor. Sektörlere özel çözümlerle sunulan yepyeni iş modelleri ile bir yandan maliyetleri azaltıp diğer yandan gelir artışını hedeflemek gerekiyor. Müşteriden çalışana, yasal zorunluluklardan yönetimsel işlere kadar uçtan uca her süreçte ihtiyaca yönelik çözüm sunan, işinde uzman, güvenilir şirketler ile çalışılmasını tavsiye ediyoruz. Turkcell olarak KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuklarında yanındayız.
Siber güvenliği sağlamak için Turkcell olarak yaptığınız yatırımları anlatır mısınız? Dünya standartlarında hizmet veren siber güvenlik ve operasyon merkezlerimizde şirketlere sıfır yatırım maliyetiyle uçtan uca üst düzey siber güvenlik hizmeti sunuyoruz. Burada 7 gün 24 saat esasına göre çalışan özel uzman ekibimiz; kurumların yaşayacağı siber saldırılara karşı izleme yaparak, olası siber ataklar öncesinde önlem alınmasını sağlıyor. Bu sayede şirketlerin olası kayıplarının önüne geçiyor ve maddi zararları da engelliyoruz. Merkezimiz, bu alanda en prestijli sertifikalardan olan FIRST (Forum of Incident Response Security Teams) sertifikası ile de başarısını tescilledi. Turkcell Siber Güvenlik Operasyon Merkezi’ni kurumsal şirketlerin yanı sıra kamu kurumları için de güvenlik çözümleri üretilebilecek bir altyapıyla dizayn ettik. Biraz da Turkcell Enerjim’den bahseder misiniz? Turkcell olarak, çözümlerimizle şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlıyoruz. Bu anlamda kullanıma sunduğumuz Turkcell Enerjim, işletmelerin enerji tüketimlerini anlık olarak takip edebilecekleri ve enerji verimliliğine katkı sağlayarak enerji maliyetini azaltmayı sağlayan önemli bir servisimiz. Kurumlar bu servisimiz sayesinde analizler, raporlar, bildirimler ve ihtiyaca özel teknik çözümlerle enerjilerini verimli kullanabiliyorlar. Turkcell Enerjim ile şirketlerimize yüzde 15 tasarruf imkanı sunmayı hedefliyoruz. Kararlılıkla uyguladığımız sürdürülebilirlik programımız sayesinde sadece enerjide geçtiğimiz yıl 94 milyon kilovat saati aşan enerji ile 60 milyon TL’lik tasarruf sağladık. 2030 yılında elektrik tüketimini tamamen yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin enerji ihtiyacına özel çözümler üretmeye devam edeceğiz.
Peki e-Şirket platformunuz ile hangi hizmetleri sunuyorsunuz? e-Şirket platformumuz, kurumların e-dönüşüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Platform sayesinde işletme sahipleri hem zamandan hem de maliyetlerden tasarruf ederek şirketlerini daha verimli şekilde yönetebiliyor. Bu platform; Muhasebe, e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura, Akıllı Faks ve e-Posta ürünlerinden oluşuyor. e-Fatura ve e-Arşive Fatura ile faturalar elektronik ortamdan gönderiliyor, alınıyor ve saklanıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı’na gerekli raporlamalar otomatik yapılıyor ve saklanıyor. e-Şirket’le hesap yönetimi, cari hareket yönetimi, alış-satış yönetimi, fatura-çek-senet yönetimi, stok yönetimi gibi işlemler yapılabiliyor; mizan, bilanço ve gelir tablosu raporlarına erişilebiliyor. Turkcell’in bu hizmetini tüm işletmeler bir ay boyunca ücretsiz deneyebiliyor.
Telekom sektörünün ve şirketinizin bugünkü konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Geride bıraktığımız beş yıl, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de telekom alanında son derece hızlı bir kabuk değişimine sahne oldu. Her şeyden önce 4.5G’nin hayatımıza girişini dönüm noktası olarak kabul edersek, o zamandan bugüne tüm sektörlerde dijitalleşme süreci hız kazandı. Turkcell olarak değişime ivedilikle adapte olarak sektörlere öncülük ettik. Ulaşımdan finansa, sağlıktan eğitim ve lojistiğe, üretimden perakende ve enerjiye kadar çok çeşitli sektörlere hizmet sunarken en önemli noktanın uçtan uca tüm ihtiyaçların karşılanması olduğunu fark ettik. Dijital entegratör kimliğimizle sadece lider olduğumuz alanlarda değil, teknolojinin dokunduğu her alanda şirketlerin daha hızlı karar almalarını, daha verimli çalışmalarını sağlayacak projeler üretir hâle geldik.






TAM FAKTORİNG HIZ KESMEDEN BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR
2019 yılını alacak büyüklüğünde yüzde 38 büyüme ile kapatan Tam Faktoring, bu yıl yüzde 50 büyüme hedefliyor. Şirketin bu yılki planları arasında beş şube daha açarak çalışan sayısını 750’ye çıkarmak da var.
Türkiye’nin önde gelen faktoring şirketlerinden Tam Faktoring; mikro KOBİ’ler, küçük işletmeler, esnaf ve serbest meslek sahiplerine odaklı hizmetler sunuyor. Tam Faktoring olarak, tümüyle küçük işletmeleri hedef alan ve bir çeşit mikro kredi denilebilecek bir iş modeline sahip olduklarını belirten Tam Faktoring CEO’su Hakan Karamanlı, firmanın ortalama işlem büyüklüğünün 25 bin TL olduğu bilgisini veriyor. Tam Faktoring’in müşteri profiline bakıldığında, yüzde 40’ını son iki yılda kurulmuş genç işletmelerin oluşturduğunu ifade eden Karamanlı; yüzde 60’ının genel finansal kurumlarca makbul kredi notuna sahip olmadığını ve yüzde 36’sının finansal probleminin olduğunu aktarıyor. Karamanlı, “Ticaret yaparken bize ihtiyaç duyan çok fazla sayıda işletme var. Onlara ulaşıp yardımcı olmamız gerekiyor. Sektörün önde gelen şirketlerinden biri olarak, mikro KOBİ’lerin ve yolun başındaki genç firmaların, startupların ticaretine sağladığımız finansman desteği ile ekonominin belkemiği KOBİ’lerin iş yaparken ellerini güçlendiriyoruz” ifadelerinde bulunuyor.
2 Milyar 600 Milyon TL Finansman
Sağladı 2019 yılının, Tam Faktoring açısından büyüme hızının tekrar arttığı bir yıl olduğunu dile getiren Karamanlı, alacak büyüklüğünde yüzde 38 büyüme gerçekleştirdiklerini ve KOBİ’lere 2 milyar 600 milyon TL finansman sağladıklarını kaydediyor. Karamanlı, “Yakaladığımız ivmeyi devam ettireceğimizi öngörerek, 2020 yılı için de yüzde 50 büyüme oranı hedefliyoruz. Tam Faktoring’in 2020 yılı büyüme hedefleri arasında, beş şube daha açarak 150 kişi daha istihdam etmek var. Bu rakamlarla birlikte şube sayımız 41’e, çalışan sayımız da 750’ye varmış olacak. Böylece ülkemizin istihdamına katkı sağlamaya devam edeceğiz” diyor.

Teknoloji Altyapısı Güçlü Olmalı Karamanlı, faktoring şirketinin teknoloji altyapısının güçlü olmasının, doğrudan hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyetinde belirleyici olduğunu dile getiriyor. “Faktoring şirketleri arasında bizi diğerlerinden ayıran ve hizmet kalitemizi artıran en önemli öğlerden bir diğeri de teknoloji yatırımlarımız. Ar-Ge merkezimiz sayesinde yapay zekâ ve analitik teknolojilerini etkin şekilde kullanıyoruz. Ar-Ge merkezini kurmaktaki amacımız, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanarak, esnaf ve KOBİ’lerin risklerini daha iyi yönetebilmelerini sağlayacak ve kısa vadeli finansman ihtiyaçlarına yardım edecek çözümler geliştirmek” diyen Karamanlı; Ar-Ge’yi şirketi daha akıllı hale getirebilmek için kullandıklarını belirtiyor. En önemli işlerinin kredi kalitesini doğru yönetebilmek olduğunu vurgulayan Karamanlı, sözlerini şöyle noktalıyor: “Bunu sağlamak için ilk iş olarak Ar-Ge merkezimizde veri analitiği ve yapay zekâ teknolojilerini kullanarak risk değerlendirme altyapısı için çözüm geliştirdik. Dört yıldır sürekli yenilenerek çalışan bu kredi değerlendirme uygulamamız sayesinde, hem müşterilerimize saniyeler içerisinde çözüm sunabiliyoruz hem de kredi kalitemizi doğru yönetebiliyoruz.”Hakan Karamanlı

VAKIF FAKTORİNG’DEN İŞLETMELERE HIZLI FİNANSMAN DESTEĞİ
KOBİ’lere ve girişimcilere finansmana ulaşmalarında hızlı çözümler sunan Vakıf Faktoring, geniş muhabir ağıyla alacakları garanti ettirerek fon kullanımı yapılmasını sağlıyor. 2020 yılında müşteri sayısını ve finansal ürün çeşitliliğini arttırmayı amaçlayan şirket, 2019’a paralel bir büyüme yakalamayı hedefliyor.
İşletmelerin finansmana ulaşmalarında hızlıca çözüm sunan Vakıf Faktoring, KOBİ’leri ve girişimcileri öncelikle alıcı güvenliğini sağlamak konusunda destekliyor. Geniş muhabir ağıyla yurt dışındaki alıcıya ödeme garantisi aldıklarını ifade eden Vakıf Faktoring Genel Müdürü Aynur Eke, “Dünyanın neresinde olursa olsun muhabirlerimize bu alacakları garanti ettirebiliyoruz. Müşterimiz de güvenle malını müşterisine açık hesap gönderebiliyor. Bu pazarları güncel olarak takip ediyoruz. Eskiden sadece yurt dışı için söylenirdi ama şimdi yurt içinde de yakın tarihli ödeme performansı bilgisi için faktoring şirketleri satıcılara tahsilat ve alıcı ödeme performansı desteği veriyorlar. Ayrıca yurt içinde de aynı şekilde bilançosundan çıkarmak istediği alacaklarını devretme imkanına sahipler” diyor. Vakıf Faktoring olarak, süreçlerinin bir bankaya göre oldukça hızlı olduğunu ve çoğu müşterinin aynı gün alacaklarını devredip fon kullanımı yapabildiğini aktaran Eke; onlar adına alacak takibini çok daha disiplinli yapıp, bedellerin gecikmeksizin hesaplarına gelmesini sağladıklarını açıklıyor.
Finansal Ürün Çeşitliliğini Artırmayı Hedefliyor Eke, sektörün üzerinde büyümeyi, aktif kaliteyi korumayı ve kaliteli aktif sayesinde de karlılığı arttırmayı başarmış bir şirket olarak 2020’ye girdiklerini açıklıyor. Eke, bu yılla ilgili hedefleri konusunda şunları söylüyor: “İç kaynaklarımızı da sermayeye ekleyerek 2020 için hazırlıklarımızı yaptık. Sektörde ilk üç içerisindeki yerimizi korumak, müşteri sayımızı ve finansal ürün çeşitliliğimizi arttırmak, kamunun bankacılık tarafında üstlendiği misyonu ve ekonomik inisiyatifi biz de faktoring sektöründe üstlenmek istiyoruz. 2020’den gerek sektör gerekse Vakıf Faktoring olarak beklentilerimiz oldukça yüksek. 2019’a paralel bir büyüme gerçekleştirmeyi ve pazar payımızı yüzde 8 civarında korumayı hedefliyoruz.”
Fonlama İmkanları Artıyor Sektörün 2018 ve 2019’da işlem hacmini arttırmaktan çok, riskini yönetme konusuna konsantre olduğuna işaret eden Eke; sektörün 2018 yılında yaşadığı yüzde 24’lük daralmayı 2019’da durdurduğunu, yılın ikinci yarısında ise büyümenin yeniden yukarı yönlü olduğunu söylüyor. Sektörün her geçen gün derinlik kazandığına işaret eden Eke, fonlama imkanlarını ekonomi yönetiminin de katkılarıyla ve kaynak yaratan kurumların da desteğiyle her geçen gün artırdıklarını açıklıyor. Eke, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Faktoringin dünya uygulamalarını ülkemize de getirmek için çok ciddi bir sektörel destek ve istek var. Bayi kanalında Ticaret Zinciri Finansman Sistemi, tedarikçi tarafında Tedarik Zinciri Finansman Sistemi, yaygın bir şekilde tanıtım atağına geçti. Bu atılım girişimci KOBİ’leri çok olumlu etkileyecek. Faktoring sektörünün ana sanayi ile tedarikçileri arasındaki ilişkiyi çok daha sistematik, barışçıl ve kazan kazan metoduna taşıması misyonunu üstleneceğini, daha büyük ölçeklerle banka dışı finansal sektörde ülkemiz ekonomisine değer katacağımızı düşünüyoruz.” Aynur Eke

Bugün 30 binden fazla e-ticaret sitesinin ödeme altyapısını sağlayan iyzico, farklı ürünlerle e-ticaretin değerini artırmaya ve KOBİ’lere katkı sağlamaya devam ediyor. iyzico Genel Müdür Yardımcısı Orkun Saitoğlu, 2020’ye “iyzico ile Öde” ürünü ile giriş yapan iyzico’nun bu ürü-nünün öne çıkan özelliklerini ve avantajlarını anlatıyor.

iyzico, 2020’de hangi teknolojik yenilikleri sunacak? Kurulduğumuz günden bu yana, e-ticaret ekosistemine teknolojik altyapımızla değer katmak adına çalışmalarımıza tüm hızımızla devam ediyoruz. Bu noktada hem e-ticaret dünyasının hem de tüketicile-rin beklentilerini daha iyi anlayarak, bu ihtiyaçlara yönelik hizmetler ve ürünler geliştirmek, her zaman önceliğimiz oluyor. İhtiyaçların tümünü analiz ettikten sonra 2020’ye iyzico ile Öde ürünümüzle giriş yaptık. Bu ürünün, sektörde yaşanan birçok probleme çözüm getireceğine inanıyoruz.

iyzico ile Öde’yi daha detaylı olarak anlatabilir misiniz? Bir e-ticaret sitesinin sayfa ziyaretlerini başarılı satışa dönüştürmesinde, sunduğu ödeme seçenekleri fazlasıyla önemli. iyzico ile Öde; iyzico bakiye ile ödeme, bilgileri saklanmış olan kart ile ödeme ve Korumalı Havale/EFT ile ödeme seçenekleri sunan kullanıcı dostu bir ödeme yöntemi. iyzico ile Öde; satıcıların, müşterilerinin istedikleri ödeme yöntemiyle alışveriş yapmasını sağlamasına ve müşterilerin tek adımda tamamlanan bir ödeme deneyimiyle sayfadan memnun şekilde ayrılmasına imkan veriyor.
iyzico ile Öde’nin hedef kitlesi kimler? iyzico ile Öde, tüketici bazında hesabında yeterli bakiye bulunmayanları, kart ile ödeme yöntemi tercih etmeyenleri ve nüfusun önemli bölümünü kapsayan bankacılık hizmeti kullanmayan kitleyi hedefliyor. KOBİ’ler özelindeki hedefimiz de alternatif ödeme yöntemleri ile müşteri memnuniyetini artırmak isteyen kesim.
Bu çözümünüz, KOBİ’lere ve tüketicilere ne gibi avantajlar sağlıyor? Tüketicilerin yüzde 27’si uzun ve zorlu ödeme sayfaları sebebiyle ödemeyi tamamlamadan sayfayı terk ediyor ve bir ödeme deneyimi sırasında kullanıcıların ortalama 120 karakter girmesi gerekiyor. Bu durumda beklentisi kolaylık ve zamandan tasarruf olan kullanıcılar kaybediliyor. İşte tam da bu noktada devreye giren iyzico ile Öde, müşterilerin ödemelerini tek adımda ve minimum eforla yapmasını sağlıyor ve satış dönüşüm oranını yükselterek e-ticaret sitelerinin kazancını artırıyor. iyzico ile Öde, müşterilere saklı kart ile kartsız olarak kısa sürede tamamlanan ödeme deneyimi sunduğu gibi iyzico bakiyesi ile ödeme seçeneği de sunuyor. Bu sayede kartında yeterli limit bulunmayanlara ve hiçbir banka hesabı bulunmayan 22 milyon “bankasız” insana ulaşabilmek mümkün oluyor. iyzico ile Öde’nin bir diğer avantajı ise iade işlemlerinde müşterilere büyük kolaylık sunarak satıcıların müşteri memnuniyetini artırmalarına olanak tanıması. Banka kartı ile ödeme yapan müşteri 7-14 gün, kredi kartı ile ödeme yapan müşteri 1-3 gün, iyzico bakiyesi ile ödeme yapan müşteri ise anında iade alabiliyor.

SODEXO’DAN YEMEK KARTINDA AVANTAJLI ÇÖZÜMLER
Türkiye’de yemek kartı alanında en bilinen markalardan olan Sodexo, sunduğu çözüm ve hizmetlerle hem kurumlara hem de çalışanlara birçok kolaylık sağlıyor. Sodexo Plus platformu ile şirket, online yemek siparişinde yemek kartıyla online ödeme kolaylığı sağlıyor.
Sodexo, 26 yıldır Türkiye’deki faaliyetleriyle yemek kartı alanında sektörün en çok bilinen markalarından biri. Şirket, başta hedef kitlesi olan çalışanların Sodexo deneyimini benzersiz kılma vizyonu doğrultusunda ayrıcalıklı ürün ve hizmetlerle müşterilerinin ve üye iş yerlerinin hayatını kolaylaştıracak özel avantajlar sunuyor. Bugün 20 binden fazla müşteriye, 45 binden fazla üye iş yerine ve 1 milyondan fazla kullanıcıya dokunduklarını dile getiren Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Eda Uluca Özcan, “Restaurant Pass ile ana iş alanımız olan yemek kartı hizmeti sunarak, firmalara yüzde yüz vergi avantajı kazandırırken, çalışanlara da 45 binden fazla restoran arasında seçme özgürlüğü kazandırıyoruz. Ayrıca şirket araçlarının akaryakıt giderlerinin yönetilmesi için Fuel Pass, teşvik ve ödüllendirme için Gift Pass çekleri ile temsil ve ağırlama yemek giderleri için Business Pass Kart hizmetleri sağlıyoruz” diyor.
Birkaç Dakikada Sodexo’lu Olunabilir Bu ürünlerin yanı sıra öncelikli hedef kitleleri olan çalışanların mükemmel bir deneyim yaşaması için çeşitli dijital çözümler de sunduklarını aktaran Özcan, “Şu an sadece Sodexo’da olan Mobil Kart hizmetimizle şirketler fiziki yemek kartının üretim ve dağıtım süreçleri ile vakit kaybetmeden, yemek kartı numarasını kullanıcının cep telefonuna SMS olarak göndererek kullanıcının anında harcama yapmasını sağlıyor. Online Sözleşme Platformu ile firmalar, sadece birkaç dakika içinde Sodexo müşterisi olabiliyor. Sodexo Online ile müşterilerimiz güvenli bir şekilde online sipariş verebiliyor, takibini yapabiliyor; kart ve güncel kullanıcı işlemlerini gerçekleştirip, faturalarına ilişkin raporlama yapabiliyor” şeklinde açıklamada bulunuyor.

Kartsız Ödeme Kolaylığı Özcan’ın aktardığı bilgilere göre; Sodexo’nun Misket uygulaması ile çalışanlar harcarken kazanıyor. Seçkin Misket üyesi restoranlardaki harcamalarından yüzde 15’e varan Misket kazanan çalışanlar, kartlarında biriken misketleri istedikleri zaman tekrar üye iş yerlerinde harcama fırsatı elde ediyorlar. Mobil Ödeme ile Restaurant Pass kullanıcıları Sodexo Mobil Uygulaması üzerinden yemek kartları yanlarında olmasa dahi kolayca kartsız ödeme yapabiliyor. Böylece ödeme süreci tamamen dijitalleşiyor. Sodexo mobil uygulaması ile kullanıcılar güncel kart bakiyesini görüntülüyor, en yakın Sodexo üye iş yerini listeleyebiliyor, kayıp/çalıntı bildiriminde bulunmak dahil birçok işlemi kolayca yapabiliyor. Sodexo Plus sayesinde ise online siparişte yemek kartları ile kapıda ödeme devri sona eriyor. Sodexo Plus’ta yer alan 4 bin 500 üye iş yerinden online yemek siparişi vererek online ödeme yapan çalışanlar, zamandan tasarruf ediyor. Sodexo, bu platform üzerinde üye iş yerlerine de görünürlük sağlıyor.
Yüzde Yüz Dijital Ve Kartsız Bir Dünya 2020 yılında, Sodexo olarak Türkiye’de geçtiğimiz yıllarda gösterdikleri istikrarlı büyümeyi devam ettirerek çift haneli büyüme öngördüklerini aktaran Özcan, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Önümüzdeki sene içerisinde, başlıca hedeflerimiz arasında yemek kartı kullanmayan firmaların ve çalışanlarının da bu sistemin faydalarından yararlanmasını sağlayarak, yeni ürün ve deneyimlerle Sodexo kullanıcılarının memnuniyetini en üst düzeye taşımak yer alıyor. Bu doğrultuda amacımız, yüzde yüz dijital ve kartsız bir dünya yaratarak uçtan uca çözüm sunan ürün çeşitliliği ile hizmet vermek.” Eda Uluca Özcan
iPARA’DAN HIZLI VE TEK TIKLA ÖDEME ALMA KOLAYLIĞI
AXESS MOBİL İLE İSTANBULKART’TA YETERSİZ BAKİYE DÖNEMİ BİTİYOR

E-ticaret sektörü Türkiye’nin hızla büyüyen, gelişen en dinamik sektörleri arasında yer alıyor. Bu sektör için online ödeme hizmeti sağlayan iPara’nın Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tarık Onat, “iPara ile üye iş yerleri, sanal POS hizmeti için her banka ile ayrı ayrı tamamlaması gereken teknik, hukuki ve diğer süreçlerini, tek bir entegrasyon yaparak çözebiliyor; tüm banka kredi kartları için, tek çekim ve taksitli alışverişlerde tek bir komisyon oranıyla çalışabiliyor. Tüm sipariş işlemlerini gelişmiş kullanıcı dostu arayüzler ile 7 gün 24 saat takip edilebiliyor ve raporlayabiliyor” diyor. Onat, iPara Linkten Ödeme’nin, kurumsal satıcıların
PTT ESNAF KART İLE TİCARETTE YENİ DÖNEM
PTT’nin hayata geçirdiği PTT Esnaf Kart sayesinde ePttAVM üzerinden ürünler indirimli olarak satılabilecek ve yeni pazarlar oluşturulacak. PTT AŞ Genel Müdürü Hakan Gülten, “PTT Esnaf Kart sahipleri, ePttAVM web sitesinde ücretsiz mağaza açma, tanıtım desteği alma, ürün listelemelerinde ön plana çıkma gibi avantajlara sahip. PTT Esnaf Kart, esnaf ve sanatkârlara farklı PTT hizmetlerinde de kolaylıklar sunuyor” dedi. işleme özel oluşturduğu linki, tüm dijital mecralarda paylaşarak, ödemeyi hızlı ve tek tıkla almasına imkan sağladığını açıklıyor. 2020 yılında, linkle ödeme ve kart saklama hizmetlerini geliştireceklerini dile getiren Onat, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Entegratör firmalar ve pazar yerleriyle daha yoğun iş birlikleri yapmaya hazırlanan şirketimiz, ininal ile 1 milyon kullanıcıyı iş yerlerine yönlendirme imkanını öne çıkaracak. iPara olarak 2019 Aralık’ı yaklaşık 100 milyon TL ciro ile kapattık. 2020’de toplam 1 buçuk milyar TL ciroyu aşmayı hedefliyoruz. Hizmet verdiğimiz iş yeri sayısını da 12 binden 15 bin seviyesine çıkarmayı planlıyoruz” diyor. Tarık Onat
Kullanıcılarının harcama alışkanlıklarına özel kampanyalar sunan ödeme sistemleri uygulaması Axess Mobil’in yeni özelliği sayesinde, Akbank müşterileri artık İstanbulkartlarına istediklerinde kolayca bakiye yükleyebiliyor. Ayrıca kartlarının bakiyesi belirli bir tutarın altına düştüğünde otomatik bakiye yüklemek için talimat vererek her işlemde yükledikleri tutarın yüzde 10’u kadar, toplamda 90 TL’ye varan kaybolmayan chip-para kazanabiliyorlar. Axess Mobil ile ödeme dünyasında fark yaratan yeniliklere devam edeceklerini belirten Akbank Strateji, Dijital Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, “En son yeniliğimiz ile artık Akbank müşterileri Axess Mobil uygulaması üzerinden İstanbulkartlarının bakiyesini kolayca yönetebiliyor. NFC teknolojisini destekleyen Android telefon sahiplerinin kartlarına para yüklemek için tek yapmaları gereken İstanbulkartlarını telefonlarının arkasına dokundurmak. iOS işletim sistemine sahip telefon sahipleri ise kartlarını dolum noktalarına dokundurduklarında belirledikleri tutar anında kartlarına yükleniyor” diyor.
MULTINET UP 2019 VERİLERİNİ AÇIKLADI
Faaliyetlerine 1999’da yemek kartı sektöründe başlayan Multinet Up, bugün yeni nesil bir finansal teknoloji şirketi olarak kapsamlı çözümler sunuyor. Multinet Up’ın CEO’su Demirhan Şener, 20’nci yılını tamamlayan şirketin son dönem yatırımlarına ve 2020 hedeflerine yönelik açıklamalarda bulunuyor.
Dijital ekosisteminde 200 binin üzerinde kuruma dokunan yeni nesil finansal teknoloji şirketi Multinet Up, faaliyet gösterdiği tüm sektörlerde teknoloji tabanlı ürün ve servisleri ile paydaşlarının dijitalleşmesine katkı sunmaya devam ediyor. Şirketin son dönem yatırımları, iş birlikleri ve 2020 hedefleri ile ilgili açıklamalarda bulunan Multinet Up CEO’su Demirhan Şener, Türkiye fintech ekosistemi ve yemek kartı sektörü özelinde değerlendirmelerde bulunuyor. 1999’da yemek kartı sektöründe faaliyete başlayan Multinet Up’ın 2012’den itibaren teknoloji yatırımlarına ve dijitalleşmeye odaklanmasının bir sonucu olarak bugün yeni nesil bir finansal teknoloji şirketine dönüştüğünü ifade eden Şener, “Yemek kartı, akaryakıt, esnek yan haklar, ödüllendirme, seyahat ve konaklama, araç kiralama çözümleri ve finansal servisler hizmetleri ile Multinet Up’ın herhangi bir sektör tarafından tanımlanmamış veya sınırlandırılmamış bir ekosistemi var. İştiraklerimiz ininal, ipara, GastroClub, Yesclub ve teknoloji şirketimiz inventiv ile Türkiye’nin en büyük fintech grubuyuz. Kurduğumuz iş birliklerine 2019’da yenilerini ekledik. Mayıs ayında dünya devi AliPay, Türkiye’de ilk fintech ortağı olarak ininal ve Multinet Up’ı tercih etti” diye açıklamada bulunuyor.
Ar-Ge’ye 10 Milyon TL’nin Üzerinde Yatırım Yaptı Yapay zekâ alanındaki yatırımlarına 2019’da da devam ettiklerini aktaran Şener; 2019 bitmeden, müşterilerin yolladıkları e-postalardan tansiyonlarını ölçen, bu ölçüme göre önceliklendirme yapan çözümü devreye aldıklarını belirtiyor. 2020 başında, süreçlerin otomasyon seviyesini artırarak, şirketin RPA alanındaki çalışmalarının ilk meyvelerini almayı planladıklarını dile getiren Şener, robotları hayata geçirdikleri ve 2019 yılında 10 milyon TL üzerinde ArGe yatırımı yaptıkları bilgisini veriyor.

Temassız Ve Karekodla Ödemeye Yoğun İlgi Ödeme sistemleri alanındaki yatırımlarına 2020’de de devam
Demirhan Şener
edeceklerini ifade eden Şener, “2019 finansal teknolojilerin gelişiminde önemli bir sene oldu. Multinet Up olarak, teknoloji şirketimiz inventiv ile yürüttüğümüz Ar-Ge faaliyetlerimizi 2020’de de hız kesmeden sürdüreceğiz. Özellikle kartlı ve kartsız ödeme yöntemleri, m-POS ile ödeme kabul etme çözümleri ve siber güvenlik alanlarında hem yurt içindeki müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel projeler gerçekleştirmeye hem de yurt dışına teknoloji altyapısı ihraç etmeye 2020’de de devam edeceğiz” diyor. Müşterilerine operasyonel kolaylık, vergi avantajı, kontrol yetkinliği, güvenilir ve kolay tahsilat ve harcama gibi birçok farklı alanda fayda sunduklarını dile getiren Şener, şu bilgileri paylaşıyor: “2019’da 170 milyon işlem gerçekleşti. Kullanıcılarımıza en iyi ödeme deneyimini sunmak için geliştirdiğimiz mobil cüzdan uygulamamız MultiPay sadece 2019’da 300 bin kez indirilerek 1,2 milyon indirme sayısına ulaştı. Kullanıcılarımız, MultiPay üzerinden temassız ve karekodla ödemeye ilgi gösterdi. 10 ödemenin 7’si bu alternatiflerle yapıldı.”
EDENRED TICKET RESTAURANT TASARRUF SAĞLAYAN ÇÖZÜMLERİNİ GENİŞLETİYOR
Edenred, Türkiye’de 25 binin üzerindeki kurumsal müşterisinin 1 milyon 500 bini aşkın çalışanına yaklaşık 45 bin anlaşmalı restoran ve kafede hizmet veriyor. 2020’de dijitalleşme ve yeni nesil mobil ödeme sistemlerine yatırımlarını artırmayı planlayan şirket, tasarruf sağlayan çözümleriyle KOBİ’leri daha da güçlendirmeyi hedefliyor.
Eric de Ladoucette
Gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda şirketlerin beklentilerine uygun, inovatif çözümler üreten Edenred Türkiye, Türkiye’de 27 yıldır faaliyet gösteriyor. Edenred Türkiye olarak, 2019 yılında da çift haneli büyümeyi sürdürdüklerini dile getiren Edenred Türkiye Genel Müdürü Eric de Ladoucette; Türkiye’nin en yaygın ve en çok kullanıcı sayısına sahip yemek kartı olan Ticket Restaurant’la başlayan yolculuklarında artık kendilerini bir fintech şirketi olarak konumlamak istediklerini söylüyor. Ladoucette, yemek kartlarının dijitalleşmesine, NFC teknolojisine ve alternatif ödeme yöntemlerine yaptıkları yatırımları 2020 yılında artıracaklarını açıklıyor. Çalışanların ve işletmelerin hayatını kolaylaştıracak temassız ödeme ve mobil ödeme yöntemleri yaygınlaştıkça pazarın daha fazla büyüyeceğini belirten Ladoucette, AB ülkelerinde yüzde 30’u bulan yemek kartı kullanımını Türkiye’de de artırmayı hedeflediklerini aktarıyor.
Kurumsal Harcama Yönetiminde Tasarruf Sağlıyor Hızla değişen teknolojiye paralel olarak sürekli entegre, yenilikçi, fark yaratan ürün ve çözümler geliştirdiklerini söyleyen Ladoucette, en çok bilinen markalarının Ticket Restaurant Yemek Kartı olduğunu; ancak şirketlerin sadece öğle yemeği hizmetini değil, genel olarak tüm kurumsal harcamalarını yönetmede önemli bir tasarruf ortağı olduklarını ifade ediyor. Ladoucette 2019 yılında sundukları yenilikleri şöyle sıralıyor: “Akaryakıt tarafında iş ortaklarımızın arasına Petrol Ofisi’nin yanı sıra BP ve Total’in de katılmasıyla 2019 yılında hizmet ağımızı genişlettik. Ticket Car Akaryakıt Çözümleri ile maliyetleri kontrol edebilme fırsatı sunarak, şirketlere yüzde 15’e varan oranlarda tasarruf sağlıyoruz.”

Yeni Nesil Ödeme Sistemi Geliyor Ladoucette, “Yemek kartlarını, mobil uygulamamız MyEdenred sayesinde cep telefonlarına taşıyarak dijitalleştirdik. Kartla temassız ödemenin yanı sıra MyEdenred uygulaması, sahip olduğu QR kod ile ödeme gibi kolaylıklarla çalışanların memnuniyetini ve motivasyonunu da artırıyor. Ayrıca, işletmelerin ödemeyi kabul etmek için yeni bir cihaz satın almalarını gerektirmeyen ve sadece cep telefonlarına bir uygulama indirerek ödeme alabilecekleri yeni Soft POS çözümüne ek olarak NFC teknolojisine dayanan yeni nesil ödeme sistemimizi de yakında duyuracağız” diyor.
KOBİ’lere Güç Katacak Çözümler Sunuyor Edenred Türkiye, değişen teknolojiye entegre, yenilikçi ve fark yaratan ürünler geliştirmeye devam ediyor. Özellikle KOBİ’lerin dijital dönüşüme ayak uydurabilmesi, maliyetlerini düşürerek kaynaklarını daha verimli kullanabilmesi için avantajlı çözüm ve hizmetler sunduklarını söyleyen Ladoucette, “Ticket Restaurant Yemek Kartı’nın sunduğu yüzde 100’e varan vergi avantajından KOBİ’lerin de faydalanmasını istiyoruz. En büyük hedeflerimizden biri, KOBİ’lerin dijital dönüşüm sürecinde çözüm ortağı olarak, yenilikçi çözümlerimizin sağlayacağı fırsat ve avantajlardan faydalanmaları” diye konuşuyor. Yeni bir Satın Alma Platformu’na yatırım yaptıklarını ve çok yakında duyuracaklarını da sözlerine ekleyen Ladoucette; şirketlere kağıt kalemden kahveye, ofisleri için gerekli tüm ihtiyaçlarını hızlı ve pratik bir şekilde oldukça avantajlı satın alabilecekleri bir platform kurduklarını ifade ediyor.
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİNDE SOSYAL MEDYANIN ROLÜ
Doç. Dr. Pelin Vardarlıer
İstanbul Medipol Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Bölüm Başkanı Profesyonel Koç (ICF)
İnsan Kaynakları departmanı için sosyal medya kaçınılmaz bir cazibe merkezi oluyor. Sosyal medya yoluyla, bir pozisyon için en iyi adayı bulma olasılıklarını arttırarak, daha geniş bir aday havuzuna ulaşılabiliyor.
Teknolojinin her geçen gün gelişmesi, iletişim kanallarının ve bilgiye erişimin kolaylaşması, buna bağlı olarak da sosyal medya kullanıcıları ile kullanım alanlarının genişlemesi sebebiyle, sosyal medya İnsan Kaynakları alanı için kaçınılmaz bir cazibe merkezi oluyor. Günümüzde iş arayan insanların çoğu, sosyal medyayı iş fırsatları bulmak için bir araç olarak kullanıyor. Sosyal medya yoluyla, bir pozisyon için en iyi adayı bulma olasılıklarınızı arttırarak daha geniş bir aday havuzuna ulaşmanız mümkün. Sosyal medyada söylentiler çok çabuk yayılır; arkadaşı için ideal bir pozisyonu gören biri bunu arkadaşına iletecektir. Sosyal medya yalnızca potansiyel çalışanlara ulaşmak için değil, aynı zamanda mevcut çalışanlara ulaşmak için de çok iyi bir yoldur. Sosyal medyanın günümüz dünyasındaki yeri, İnsan Kaynakları bakışını da içine almış ve kaçınılmaz bir sonuç olarak işletmelerin stratejik politikalarına yön vermeye başlamıştır. Her ne kadar bireyler açısından mahremiyet alanı olarak görülse de sosyal medya, bir işletme aracıdır. Satış kanalları oluşturmadan reklam ve pazarlamaya, İnsan Kaynakları’ndan satın almaya kadar her alanda önemini giderek arttırıyor ve vazgeçilmez bir hale geliyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri ise bu platformların bireyler açısından alışkanlık halini almaya başlamasıdır.
Büyük Potansiyele Sahip İnsan Kaynakları departmanına göre, bu yeni medya olgusu özellikle fiziksel olarak zaman ve mekân kavramları bakımından birbirinden ayrı insanların iş birliği yapma yöntemlerini, iletişimlerini, işlerini organize etme şekillerini, fikirlerini ve beklentilerini seslendirme yöntemlerini değiştirmek konusunda çok büyük bir potansiyele sahiptir. Eşit derecede önemli başka bir konu da organizasyonlara bu teknolojilerle yetişmiş sanal nesilden çalışanlarla iletişime geçme ve onlardan öğrenme fırsatı sağlamasıdır. Bahsi geçen özellikler sayesinde İnsan Kaynakları departmanlarının eline, İnsan Kaynakları “iş modeli” denen olguyu şirketlerinin stratejik ve itibar hedeflerine uygun, paydaşların değerine değer katmanın yeni yollarını keşfederek ve çağdaş bir organizasyonel mimariye sahip olma şansıyla değiştirme fırsatı geçmiştir. Aynı şekilde geçtiğimiz on yıl içerisinde işe alma ve özgeçmiş oluşturma süreçleri önemli ölçüde değişmiştir. Özellikle çalışanlar interneti ve sosyal medya araçlarını iş arama süreçlerinde kullanmaya başlamışlardır.
Doğru Bir Köprü Kurmak İçin En Uygun Alan Tüm bu fırsatlara ve sosyal medyanın hayatlarımıza bu derecede nüfuz etmesine karşın, birçok işletme bunu kendi süreçlerinde kullanma konusunda karasızdır. İşletmelerin insan yönetimi alanındaki tecrübeleri ve sosyal medyanın mevcut iş süreçlerinde daha fazla yer almasıyla birlikte bu alanın denetiminin arttırılması ve sıkılaştırılması yönündedir. Bunun genel sebebi ise hâlâ X teorisine yatkın yönetim anlayışıdır. Çalışana olan bu bakış özellikle verimliliğin düşeceği ve çalışanın buradaki egemenliğini kendi lehine kullanabileceği dolayısıyla işletmelerde sosyal medyayı kısıtlama arzusu doğurmaktadır; ancak bu inanca rağmen stratejik olarak insanlara müşterilere ulaşmanın en kolay ve ucuz yolu artık sosyal medyadır. Müşterilerle birlikte bu çalışmanın tamamında konu edildiği üzere, müşteriler kadar önemli olan çalışan ve çalışan adaylarına ulaşmak ve doğru bir köprü kurmak için de en uygun alan burasıdır. Bu nedenle, işletmeler artık sosyal medyada olup olmamaktan ziyade, bu kaynağı en doğru nasıl kazanca çevireceklerini ve bu alanı kendi lehlerine kullanabileceklerini tartışıyorlar.