Merhaba juni 2015

ALMANYA YENÛ KÛMLÛÌÛNÛ ARIYOR: „ORTAK KÛMLÛK ORTAK SORUMLULUK DEMEK“ merhababerlin

DEUTSCH-TÜRKISCHES STADTMAGAZIN • HAZÛRAN/JUNI 2015 • JAHRGANG 18 • AUSGABE 236

FARKLI DERGÛ

IDN: 1065353715

Berlin’de 43.431 oy kullan⁄ld⁄ Uyum Görevlisi Dr. Monika Lüke görevini b⁄rakt⁄

Hördur Zwischen den Welten Kinostart 13. August

Derya Sar⁄ca’dan Mamanne Aile Platformu

BENEFIZKONZERT IN DER GEDÄCHTNISKIRCHE BERLIN FÜR PROJEKTE VON CAP ANAMUR IN SIERRA LEONE Federal Almanya E©itim Bakanı Prof. Wanka BWK’yı ziyaret etti

Uyum Görevlisi Dr. Monika Lüke’ye TBB’de veda töreni

Büyükelçi Karsl⁄o©lu sand⁄©a e‚i Gamze han⁄m ile birilkte geldi

CDU Milletvekili Cemile Giousouf ile „Alman olmak“ tart⁄‚⁄ld⁄

GmbH

&

Groß- & Einzelhandel

RIESEN-AUSWAHL an SPITZEN-MÖBELN TOP-ANGEBOTE & SUPER-PREISE Beratung / Finanzierung / Lieferservice / Entsorgung Maßanfertigung möglich

RIESEN-AUSWAHL an SPITZEN-MÖBELN TOP-ANGEBOTE & SUPER-PREISE Beratung / Finanzierung / Lieferservice / Entsorgung Maßanfertigung möglich

American Dinerbank

Kendimiz üretiyoruz

Aus eigener Herstellung für Gastronomie und Privat.

Alle Farben, Farbkombinationen und Maße lieferbar!

Spandau Päwesiner Weg 27 13581 Berlin 030 - 33 50 70 41 Mo-Fr 9.30-20.30 Sa 9.30-18.00 Schöneberg Hauptstraße 146 10827 Berlin 030 - 95 59 99 81 Wedding Müllerstraße 133 B 13347 Berlin 030 - 95 59 41 35

Ausgabe: 236 IDN: 1065353715

Ûçindekiler Es ist nicht alles Gold, was glänzt...

Berlinli seçmenlerin sadece %30,9’u oy kulland⁄

7

E©itim Bakan⁄ Prof. Dr. Wanka, BWK’y⁄ ziyaret etti

10

Big Game

Mehmet ZAĞLI

Genel Yayın Yönetmeni

M

erhaba’n⁄n Haziran say⁄s⁄n⁄n dizgi ve grafik çal⁄‚mas⁄ nihayet biraz önce bitti. Ûnan⁄n sadece bu sat⁄r⁄ yazabilmek için son dört günden beri u©ra‚⁄yoruz. Bilgisayardaki halen çözemedi©imiz bir sorun nedeniyle hiçbir ‚ey istedi©imiz gibi olmuyor. Haydi hay⁄rl⁄s⁄...

Derya Sar⁄ca’n⁄n „mamanne“ aile platformu online

27

Hay⁄rl⁄s⁄ derken; sand⁄k ba‚⁄na giderek oy kullanan 41 bin 431 vatanda‚⁄m⁄za da hay⁄rl⁄ olsun diyelim. Berlin’de 140 bin kay⁄tl⁄ seçmen var ama sadece %30’u sand⁄©a gidiyorsa sözüm art⁄k meclisten d⁄‚ar⁄...

50 küsur y⁄ldan beri „ne orada ne burada seçme ve seçilme hakk⁄m⁄z yok“ diye feryat edenlerin aya©⁄na kadar gelen sand⁄k bile, san⁄yorum „nerede bu yüzbin ki‚i?“ diye dü‚ünüyordur.

Almila Ba©r⁄aç⁄k Hördur filminde ba‚rol oynuyor

31

Hördur, 13 A©ustos’ta sinemalarda Kazas⁄z belas⁄z atlat⁄lan seçimlerden sonra bizler de Berlin’in güncel ya‚am ko‚ullar⁄ aras⁄nda haber pe‚inde ko‚tuk. Sosyal, siyasal, sanatsal olaylardan baz⁄lar⁄n⁄, yeti‚ebildi©imiz kadar⁄yla sayfalar⁄m⁄za ta‚⁄maya çal⁄‚t⁄k. Bana göre en ilginç haber, kapa©⁄m⁄zdan iletti©imiz mamanne.de aile platformu haberi. Tabiki Almila Ba©r⁄aç⁄k’in ba‚rolde oynad⁄©⁄ Hördur adl⁄ filmi haberi de ilginç. Mehmet Kurtulu‚‘un Samuel L. Jackson ile rol ald⁄©⁄ Big Game filminin bas⁄n gösterimini izleme f⁄rsat⁄m⁄z oldu.

Action sevenler „Big Game“ filmini mutlaka izlemeli...

Big Game mit Mehmet Kurtulu‚ ab 18. Juni im Kino

39

Wilmersdorf Korosu 12 Haziran’da Tiyatrom’da

51

TBB’de veda töreni Uyum Görevlisi Dr. Monika Lüke görevinden ayr⁄ld⁄. Daha önce de Piening istifa ederek görevini b⁄rakm⁄‚t⁄. Berlin’in bir uyum sorunu olmasa gerek. Ya da uyum görevlileri mi uyum sa©layam⁄yorlar acaba. Bu konuda gerçekten bir bilene sormak gerekiyor...

Ho‚geldin Ramazan-⁄ Íerif 18 Haziran’da onbir ay⁄n sultan⁄ Mübarek Ramazan Ay⁄ ba‚l⁄yor. Üç Aylar'ın sonuncusu Ramazan ayı 18 Haziran 2015 Per‚embe günü tutulacak olan ilk oruçla ba‚layacak ve 16 Temmuz 2015 Per‚embe günü tutulacak son oruçla sona erecek. Hay⁄rl⁄ Ramazanlar.

Ho‚ça ve dostça kal⁄n...

JUNI 2015 MERHABA

3

Merhaba Berlin

Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve eşi Gamze Karslıoǧlu da oylarını kullandılar Oy verme işlemlerinin başladığı gün sandık başına gelen Büyükelçi Karslıoğlu’nu Başkonsolos Ahmet Başar Şen ile Basın Müşaviri Refik Soğukoğlu karşıladılar.

Büyükelçi Karslıoğlu, Seçim Komisyonu üyelerinden çalışmalar hakkında bilgi aldı.

O

y kullandıktan sonra Merhaba Dergisi’ne açıklama yapan T.C. Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, „Allah‘a şükür, demokrasiyi 1950‘den beri yaşıyoruz. Bunun yurtdışında yapılması büyük bir imkan. Buna katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum.

Görüldüǧü gibi başkonsolosluǧumuzun bahçesinde bulunan 8 ayrı sandık-

4

MERHABA JUNI 2015

ta oy kullanılmış. Ben hepsine baktım, her birinde 30 küsur oy kullanılmış bu 240 - 250 oy yapar. Yani sandıklarda şu an 300’e yakın oy var.

Daha birkaç saat oldu oy verme süreci başlayalı ve önümüzde 24 gün var. İnsanlar şimdi çalışıyorlar şu anda.

Dolayısıyla işlerini bırakıp gelemezler. İnsanlarımız sorumluklarını ve hem haklarını kullanmalı hem de böy-

le büyük bir imkandan yararlanmalı.

Dileǧim Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın seçim bölgelerinde mutlaka oylarını kullanmaları. Bir oy bir oydur, bu şekilde insanlar demokrasiye de katkıda bulunuyorlar“ şeklinde konuştu.

HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK

Merhaba Berlin

Almanyalı Türkler de sandıklara koşarak oy kullandı

A

lmanya‘da yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’de 7 Haziran’da yapılacak olan genel seçimler için 13 kentte bulunan başkonsoloslukların görev alanlarında oylarını kullandılar. Berlin, Hamburg, Hannover, Frankfurt, Düsseldorf, Münih, Münster, Köln, Essen, Stuttgart, Karlsruhe, Nürnberg ve Mainz Başkonsolosluklarına bağlı görev bölgelerinde oy kullanma işlemi 8 Mayıs Cuma günü saat 10.00‘da başladı.

Yurt dışında 24 gün süren oy kullanma süreci 31 Mayıs akşamı sona erdi.

Yaklaşık 140 bin seçmenin bulunduǧu Almanya‘nın Başkenti Berlin‘de vatandaşlar oy kullanmak için Berlin Başkonsolosluğu’nun önüne erken saatlerde gelmeye başladı.

Başkonsolos Ahmet Başar Şen ve eşi Birgit Şen sandığa birlikte geldiler Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen, vatandaşların oy verme süreci başlamadan hemen önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Berlin Başkonsolosluğu görev bölgesinde yaklaşık 140 bin civarında seçmenin 8-31 Mayıs tarihleri arasında hergün saat 10.00 - 19.00 arasında oy kullanabileceğini söyledi. Ahmet Başar Şen, vatandaşların cumartesi ve pazar günleri ile tatil günleri de dahil olmak üzere 24 gün süreyle sandık başına gelerek oylarını kullanabileceklerini belirtti.

var. Diǧer görevli 3’er kişi ise siyasi partilerin temsilcileri. Bunlar en son seçimlerde en çok oyu alan 3 siyasi partinin birer temsilcisi. Sandık kurulunda görev yapan bu arkadaşlarımızın isimleri bize Ankara’dan Yüksek Seçim Kurulu’ndan bildirildi“ şeklinde açıklama yaparak; oy verme işlemini siyasi partilerin görevlilerinin de takip edeceğini belirtti.

Başkonsolosluğun bahçesinde kurulan konteynerlerde 8 sandık bulunduğunu kaydeden Şen, bir sandığın da engelli vatandaşlar için ayrıldığını söyledi.

Başkonsolos Şen, „Sandık kurullarında 2’şer devlet görevlisi arkadaşımız

Almanya’da bo‚anma karar⁄n⁄n Türkiye’de tan⁄ma ve tenfizi yap⁄l⁄r.

JUNI 2015 MERHABA

5

Merhaba Berlin

Ûlk kez oy kullanman⁄n sevinci vard⁄ Ba‚konsoloslu©un bahçesi ilk günden itibaren doldu ta‚t⁄.

Olimpiyat Stadyumu’nda yap⁄lan Cumhurba‚kanl⁄©⁄ seçimlerinde sansasyon arayan Avrupa bas⁄n⁄ bu kez ortada yoktu. Sadece çocuklar gibi ‚en sand⁄©a ko‚an vatanda‚lar ve komisyon görevlileri vard⁄...

B

erlin’de ya‚ayan Türkiyeliler sand⁄k ba‚⁄na ko‚tular. Tabiki Türkiye Cumhuriyeti vatanda‚⁄ olarak oy hakk⁄ olanlar büyük bir gururla sanki bayrama gider gibi, hatta davul zurna e‚li©inde halay çekerek oylar⁄n⁄ kulland⁄lar.

Hayat⁄nda ilk kez Türkiye için oy kullananlar⁄n sevinçleri ise bir ba‚kayd⁄.

6

MERHABA JUNI 2015

MEHMET ZAÌLI

Yar⁄m yüzy⁄ldan beri içinde ya‚ad⁄klar⁄ Almanya’da seçme ve seçilme hakk⁄ olmayanlar, bu sevinci ya‚arken foto©raflar çekerek bu an⁄ ölümsüzle‚tirdiler. Oylar⁄n kime gitti©i önemli de©il, vatanda‚lar⁄n ilk kez oy kullanarak „vatanda‚„ oldu©unu hissetmesi anlat⁄lmaz güzellikte bir duyguydu. Ûlk gün, ba‚konsoloslu©un bahçesi adeta bir panay⁄r alan⁄ gibiydi. Ko-

misyon görevlileri her‚eyin dört dörtlük olmas⁄ için büyük bir gayret içersindeydiler. Komisyon Ba‚kan⁄ Ba‚konsolos Ahmet Ba‚ar Íen, sanki tüm vatanda‚lar⁄ ev sahibi anlay⁄‚⁄ ile kap⁄da kar‚⁄l⁄yor, hal hat⁄r soruyordu.

Y⁄llardan beri Berlin’de ya‚ayan, hayat⁄nda Ba‚konsolos bile görmeyen vatanda‚lar, el s⁄k⁄‚⁄p tokala‚⁄rken büyük bir huzur içindeydiler...

Merhaba Berlin

Berlin’de 43 bin 431 ki‚i oy kulland⁄

B

erlin’de 8-31 May⁄s tarihleri aras⁄nda aç⁄lan sand⁄©a giden 43 bin 431 vatanda‚⁄m⁄z oy kulland⁄. Oy kullanma 31 Mayıs 2015 Pazar günü sona erdi. Son gün beklenen yoğunluk yaşanmazken sadece

2.772 seçmen oy vermek için konsolosluk bahçesine geldi. Berlin’de kayıtlı 140.416 Türk seçmenin sadece yüzde 30,9’u oy kullanmış oldu. 140 bin seçmenin oldu©u belirtilen Berlin Eyaleti’nde sand⁄©a gidenlerin say⁄s⁄

beklenenin çok alt⁄nda kal⁄rken, yetkililerin ve seçim komisyonunun hafta sonu da dahil olmak üzere hergün saat 10’dan ak‚am 19’a kadar seçim alan⁄nda canla ba‚la görev yapt⁄klar⁄ gözlendi.

Flüge in die Türkei und die ganze Welt.

Pauschal Reisen Western Union Finanzierung Mietwagen Sales Agent Hotel info@bizimtur.de KREUZBERG

SCHÖNEBERG

WEDDING

Skalitzer Str. 106 · 10997 Berlin (U-Bhf.: Görlitzer Bahnhof) Tel.: 612 40 10 · 611 26 19 Fax. 611 43 86

Hauptstr. 9 · 10827 Berlin (U-Bhf.: Kleistpark) Tel.: 215 92 26 · 216 92 34 Mobil: 0177 536 66 32 Fax. 215 48 02

Müllerstr. 160 · 13353 Berlin (U-Bhf.: Wedding) Tel.: 46 90 500 · 0163 365 50 72 Fax. 46 90 50 10

emre-1978@hotmail.de

ahmetbizimtur@gmail.com

sebahattingokcen1973@hotmail.de

JUNI 2015 MERHABA

7

Merhaba Berlin

TBB’den Tiyatrom’da seçim toplantısı

Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleşecek olan Türkiye genel seçimleri öncesinde TBMM’de grubu bulunan partilerin temsilcileri ile Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarının sorunlarına odaklı bir seçim toplantısı düzenledi.

T

BB sözcüsü Ayşe Demir’in açılış konuşmasını yaptıǧı toplantının moderasyonu Mustafa Doǧanay yaptı. Davete raǧmen AKP ve MHP temsilcisinin katılmadıǧı toplantıya, CHP Berlin Birliǧi Başkanı Sonay Ataç ve HDP Berlin Temsilcisi Erkin Erdoğan ile 80 kadar vatandaş katıldı.

Mustafa Doǧanay’ın ön sorusunu Ataç ve Erdoǧan partilerinin seçim öncesi programları ile vaadlerini ve seçimden sonra yapacaklarını anlatarak cevapladılar. Her iki parti temsilcisi de Almanya’da yaşayan vatan-

daşlarla ilgili güncel konulardan, bedelli askerlik, Türkiye’deki ikinci emeklilik sorunları, uluslararası mahkeme kararlarının her iki ülkede tanınması, pasaport harçlarının pahalılıǧı ve eǧitim sorunlarını en kısa zamanda çözeceklerini söyleyerek yanıtladılar.

HDP Temsilcisi Erkin Erdoǧan, Türkiye’de seçimlere güvence içinde gidilemediǧini, kendilerinin hiçbir şekilde seçimi izleme ve denetleme şanslarının olmadıǧını söylediǧi konuşmasında, „Türkiye’de seçimler adaletsiz bir şekilde yapılmaktadır.

Zira iktidar partisi 500 milyon liranın üzerinde bir seçim yardımı alırken bize bir kuruş yardım yapılmadı. Biz seçime kendi aramızda imece usulü topladıǧımız maddi ve manevi yardımlarla katılıyoruz“ dedi.

CHP Temsilcisi Sonay Ataç ise seçim öncesi Yüksek Seçim Kurulu’na yaptıkları müracaat sonrası seçimde gözlemci bulundurabilmek için belgelerinin ancak geldiǧini ve seçimler boyunca Berlin Türk Konsolosluǧu’nda bir gözlemcilerinin devamlı olacaǧını söyledi. Ataç; “Başkonsolos, istersek seçim konteynerlerinin önüne yatak sererek 24 saat bile izleme yapabileceǧimizi ifade ederek devlete güvenmiyor musunuz dedi“ şeklinde konuştu.

Sonay Ataç, „Seçime hile karıştırılmaması için elimizden geleni yapacaǧız. Ancak oyların burada toplandıktan sonra sayılmak üzere Türkiye’ye gitmesini bir türlü anlayamıyoruz. Oyların YSK kararı gereǧi bir hakim nezdinde ve siyasi parti temsilcilerinin önünde sayılması gerekiyormuş. O halde YSK neden Almanya’daki seçim bölgelerine birer hakim göndermez bunu anlamak mümkün deǧil“ dedi.

8

MERHABA JUNI 2015

Merhaba Berlin Auswertung der TAVAK Untersuchung über die Wahlergebnisse

In Deutschland erreicht die HDP gleiche Wahlergebnisse wie die CHP. Die AKP verliert an Stimmen und die Quoten der MHP bleiben konstant.

D

ie zweite Untersuchung welche zwischen dem 15. Und 23. Mai von der TAVAK Stiftung mit 1.346 türkischen Wählern in den Städten Köln, Berlin, Düsseldorf, Stuttgart, Frankfurt, Hannover, München und Dortmund durch die CATI Methode durchgeführt wurde, hat ergeben, dass die AKP 49,7, CHP 16,8, MHP 13,4 und die HDP 15,3 Prozent der Stimmen bekam.

Die Quote der sonstigen Parteien lag bei erstaunlichen 4,8%.

Das Interessante der Untersuchung stellt die erhöhte Stimmenanzahl der HDP in knapp einem Monat mit 1,3% dar. Außerdem ist festzuhalten, dass

obwohl Parteichef der AKP Ahmet Davutoğlu und Staatschef Tayyip Erdoğan gemeinsam in Deutschland appellierten, die Stimmen für ihre Partei 3,3% gesunken sind. Die Ergebnisse für die MHP bleiben weiterhin gleich. Somit wird von einer höheren Wahlbeteiligung der 3.900.000 Mio türkischstämmigen Migranten ausgegangen.

49% der Befragten waren Frauen und 51% Männer.

Der wesentliche Unterschied zur ersten Studie vom 26 März – 12 April ist die Tatsache, dass bis zum Datum der zweiten Studie alle Parteichefs ihre Ansprachen in Deutschland hielten.

Prof. Dr. Faruk Şen Quelle:

Da die türkische Bevölkerung in Deutschland schon lange das Wahlrecht besitzt, wird es eine Teilnahme von 50-55% geben meint Prof. Dr. Faruk Şen, Leiter der Stiftung TAVAK.

JUNI 2015 MERHABA

9

Merhaba Berlin

Eǧitim Bakanı Prof. Wanka BWK’yı ziyaret etti BWK’da eğitim çalışma grubu toplantısına da katılan Prof. Dr. Johanna Wanka, “Wilkommen Kultur - Hoş Geldiniz kültürü konusunda eksiklerimiz devam ediyor, bu konuda daha yapılacak çok işimiz var ancak yine de iyi yoldayız” mesajı verdi.

F

ederal Almanya Hıristiyan Demokrat Parti CDU Milletvekili ve partisinin Meclis Uyum Sözcüsü Cemile Giousouf, CDU Berlin Uyum İletişim Ağı Sözcüsü Gonca Türkeli-Dehnert ile bazı milletvekillerinin de eşlik ettiği

10

MERHABA JUNI 2015

ziyaret esnasında göç ve eğitimle ilgili bir toplantının açılış konuşmasını yapan Federal Bilim, Eğitim ve Araştırma Bakanı Prof. Dr. Johanna Wanka, kısaca BWK olarak bilinen Kreuzberg Eğitim Merkezi’nin çalışmalarını överek Meslek Okulu’nun

Genel Müdürü Nihat Sorgeç’i kutladı.

Prof. Wanka, BWK’nın özellikle yurt dışından gelecek öğrencilere yönelik “kompakt” bir hizmet verecek olan yeni projesi “öǧrenci apartmanı” ve “Almanca dil okulu” projesi hakkında Sorgeç’ten bilgi aldı.

Merhaba Berlin Federal Almanya Bilim, Eğitim ve Araştırma Bakanı Prof. Dr. Johanna Wanka, Başkent Berlin’de 27 yıldır faaliyet gösteren Kreuzberg Meslek Eǧitim Merkezi BWK‘yı ziyaret etti. BWK’nın Müdürü Nihat Sorgeç’in evsahipliǧi ile okulu gezen ve yeni projeleri yerinde inceleyen Prof. Wanka geniş bilgi aldı.

“Daha yapılacak çok işimiz var” BWK Genel Müdürü Nihat Sorgeç rehberliğinde okulu gezen ve burada araba tamirciliği, yaşlı bakıcılığı, terzilik ve berberlik mesleklerinde eğitim gören gençlerle ayaküstü sohbetler yapan CDU’lu bakan, gençlere eǧitimlerinde başarılar dileyerek onlarla birlikte toplu resim de çektirdi.

Basına kapalı toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Prof. Wanka, Almanya’da „Hoşgeldiniz Kültürü“nü geliştirmek için önemli adımlar atıldığını ancak atılan adımların yeterli olmadığını söyledi ve

“Daha yapılacak çok işimiz var” dedi.

Bir soru üzerine; Almanya’ya gelen ve en az üç ay ikamet izni alan mülteci ve sığınmacı gençlere meslek eğitim imkânları sunulduğunu söyleyen Federal Bilim, Eğitim ve Araştırma Bakanı Prof. Dr. Johanna Wanka, çoğunun muhtemelen ülkelerine geri dönmeyeceğine dikkat çekerek, onların eğitimine imkân vererek hem kendilerinin hem de Almanya’nın kazançlı çıkacağını söyledi.

Bakan Wanka mülteci ve göçmenlere yönelik kamuoyunda sanıldığından

daha fazla çalışma yaptıklarını da belirtti. Bu alanda göçmenlere 4 farklı proje uyguladıklarının altını çizen Prof. Dr. Wanka; “Almanya’nın kamuoyundaki imajı gerçekte olandan daha kötü” yorumunda bulundu.

Bir başka soru üzerine Prof. Wanka, Almanya’da göçmenlerle ortak bir “biz” duygusu ve kimliğinin, ancak iki tarafın da isteği ve çabasıyla olabileceğini belirtti.

HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK

JUNI 2015 MERHABA

11

Merhaba Berlin

CDU „Yeni Alman“ı tartıştı: „Ortak kimlik ortak sorumluluk demek..“

F

manın tanımı nedir - Göçmenlerle birlikte ortak bir Alman kimliği inşaasının yolları nelerdir” başlıklı tartışma forumu düzenledi.

CDU/CSU Meclis Grup Başkanlığı Salonu’da “Biz kimiz - Alman ol-

Forum'a CDU Genel Sekreteri ve Federal Milletvekili Dr. Peter Tauber ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Dr. Günter Krings de katıldı. Forum'da konuşan CDU Genel Sekreteri Peter Tauber, toplantıya katılan dernek ve inisiyatif temsilcilerine seslenerek, “Hep birlikte bizi ayıran değil bizi

ederal Hükümet'in büyük ortağı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) göçmenlere yönelik çalışamlarına bir yenisini ekledi.

Parti'nin Federal Milletvekili Cemile Giousouf'un inisiyatifinde düzenlenen bir forumda “Alman olmayı nasıl anlıyoruz” başlığı altında göçmenlerin de içinde olduğu yeni Alman kimliğinin nasıl olması gerektiği tartışıldı.

Toplantıya çok sayıda göçmenin de bulunduğu kalabalık bir katılım gerçekleşti.

12

MERHABA JUNI 2015

birlikteliğe götüren yolu nasıl inşaa edebiliriz” sorusunu gündeme getirdi.

Tauber, önemli olanın toplumsal katılım meselesi olduğunu söylediği konuşmasında, kimlik konusuna farklı tarihsel dönemlerde farklı yaklaşımlar olduğunu anımsattı. Tauber, birlikte konuşmanın, geleceği birlikte inşaa etmenin ve ortak sorumluluk kültürü geliştirmenin önemine dikkati çekerek “Almanya bundan kazançlı çıkar” dedi.

Toplantıda kimlik üzerine bir konuşma yapan CDU'lu Federal milletvekili Martin Patzelt de kimliklerin tekçil olmadığını, insan kimliğinin çok katmanlı olduğunu söyledi. Tekçil kimliklerin ancak ilkel insanda olabileceğine vurgu yapan Patzelt, Doğu Almanya'da bu tür yalın (tekçil) kimlik çabalarının başarılı olmadığını örnek gösterdi. Kimlik olgusunun dinamik bir süreç olduğunu öne çıkaran Patzelt, kimliğin birden çok alt kimlikten oluştuğuna vurgu yaptı. Patzelt kişiye hangi kimliği (Idendität) seçeceğinin üçüncü kişiler tarafından dayatılamayacağını belirtti.

Merhaba Berlin

Almanya yeni kimliğini arıyor

Martin Patzelt konuşmasında diğer yandan ortak bir kimliğe de ihtiyaç duyulduğunu, bunun gelişmesi için çalışmaya devam etmek gerektiğini de vurguladı. Almanya'da kendi ihtiyaç ve amaçlarına göre organize olmuş göçmen temsilcilerinin temsil

edildiği tartışmalı bölümde ise daha çok insanı tanımlayan kavramlar ile göçmenlerin yeni Alman kimliğine bakışı konuşuldu. Geleceği birlikte inşaa etmenin ortak sorumluluk almaktan geçtiği vurgulanan konuşmalarda, daha çok “uyum” ve “yabancı kö-

kenli” gibi birçok kavramlaştırmanın artık göçmenleri temsil etmediğini dile getirdiler.

Toplantıya çok sayıda göçmenin de bulunduğu kalabalık bir katılım gerçekleşti.

i À>Ì i ÊvØÀÊviÃÌ V iÊ BÃÃiÊEÊ Ûi Ì À}> Ã>Ì

/i °\ÊäÎäÊÉÊxΣÊxxäÊ ÈÊÊUÊÊ >Ý\ÊäÎäÊÉÊxΣÊxxäÊ n L \Êä£ÇÇÊÉÊnÓÎÊÇÈÊ{xÊÊUÊÊä£ÇnÊÉÊ{ £Ê ÓÊ È Charlottenstr. 2 · 10969 Berlin | www.ballon-fantasia.de | info@ballon-fantasia.de

JUNI 2015 MERHABA

13

Merhaba Berlin

Uyum Görevlisi Dr. Monika Lüke’ye TBB’de veda töreni

Berlin Senatosu Uyum Görevlisi Dr. Monika Lüke, Mayıs ayı sonunda görevinden kendi arzusu ile ayrıldı

B

yönelik bir açıklama yapılmadı. Ancak, bu istifa SPD’li Dilek Kolat’ın Uyum Senatörlüğü döneminde ikinci istifa olarak kayıtlara geçti.

Berlin Senatosu, yeni uyum görevlisi alımı için gerekli çağrıyı yaptı. Yeni uyum görevlisinin en geç temmuz ayı içinde atanması bekleniyor.

Dr. Lüke’nin 2,5 yıl gibi kısa bir süreden sonra görevini neden bıraktığına

Yaklaşık on yıl bu görevi yürütmüş olan Günther Piening, Dilek Kolat’ın göreve başlamasından kısa bir süre sonra 2012 yılı başında istifa etmişti.

Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) Dr. Monika Lüke için bir veda töreni düzenledi.

erlin Senatosu Uyum Görevlisi Dr. Monika Lüke görevinden kendi arzusu ile ayrılıyor ve Almanya Uluslararası İşbirliği Kurumu’nun Güney Doğu Asya temsilcisi olarak Bangladeş’e gidiyor.

14

MERHABA JUNI 2015

Merhaba Berlin

Uyum Görevlisi Dr. Lüke Bangladeş’e uğurlandı Veda törenine TBB sözcülerinin yanısıra Eyalet Meclisi Milletvekili, Sol Parti Parlamento Uyum Sözcüsü Hakan Taş, Korsanlar Partisi Parlamento Uyum Sözcüsü Fabio Reinhardt, Berlin Cem Evi Başkanı Halit Büyükgöl, Merhaba Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Zağlı da katıldılar.

tılım politikalarına önemli katkılarda bulunduǧunu ve göçmen kuruluşları ile ilgili başarılı işlere imza attıǧını kaydederek, özellikle göçmen kökenlilerle ilgili konulara yeni bir dinamik getirdiğini, İslam Forumu’nu canlandırdığını belirtti ve politik sığınmacılara verdiği desteğin altını çizerek kendisine teşekkür etti.

TBB Sözcüsü Ayşe Demir, toplantının açılış konuşmasında konukları selamlayarak, Monika Lüke’nin yaklaşık 2,5 yıllık görev süresi boyunca ka-

Monika Lüke ise konuşmasında göreve başladığından beri göçmen kuruluşları ile işbirliğine verdiği önemi anlattı ve bu bağlamda TBB’nin bir

motor rolü üstlenmiş olduğunu belirtti. Konuşmalardan sonra Ayşe Demir, Monika Lüke’ye bir buket çiçek ile „Türk Kahvesi“ takımı hediye etti.

Geleneksel Türk Kahvesi’nin yapımı için özel tarif ise TGD Genel Başkanı Safter Çınar’dan geldi. Safter Çınar, Lüke’den Bangladeş’te Türk Kahvesi içerek kendilerini 40 yıl anmasını istedi. Daha sonra ise büfe açılarak konuklara Türk mutfaǧının güzel yemekleri sunuldu.

HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK

Deutsch lernen!

ĞƌĂƚƵŶŐƐƐƉƌĞĐŚƐƚƵŶĚĞŶ

Berufsabschlüsse nachholen!

^ƉƌĂĐŚĞ Dienstag, 9.30 bis 13.00 Uhr >ƺƚnjŽǁƐƚƌ͘ ϭϬϲ͕ ϭϬϳϴϱ ĞƌůŝŶ Ϯ͘ K'͕ ZĂƵŵ ϮϬϵ͕ dĞů͗͘ ϬϯϬͬϳϴ ϴϵ Ϭϭ ϵϯϬ

• als Umschulung ͻ ĂůƐ ŵŽĚƵůĂƌĞ EĂĐŚƋƵĂůŝĮnjŝĞƌƵŶŐ (mit und ohne Bildungsgutschein) ͻ ϮϬ ĞƌƵĨĞ njƵƌ ƵƐǁĂŚů

sĞƌŵŝƩůƵŶŐ ŝŶ ƌďĞŝƚ ƵŶĚ ƵƐďŝůĚƵŶŐ

ĞƌƵĨƐĂďƐĐŚůƺƐƐĞͬsĞƌŵŝƩůƵŶŐ DŽŶƚĂŐ͕ ϭϰ͘ϬϬ ďŝƐ ϭϲ͘ϬϬ hŚƌ dĞů͗͘ ϬϯϬͬϲϭ ϳϳ ϲϰ ϱϵϬ ^ĐŚƵůĂďƐĐŚůƺƐƐĞͬŽīĞŶĞ ĞƌĂƚƵŶŐ DŽŶƚĂŐ͕ ϭϰ͘ϬϬ ďŝƐ ϭϲ͘ϬϬ hŚƌ ϯ͘ K'͕ ZĂƵŵ ϯϭϳ dĞů͗͘ ϬϯϬͬϲϭ ϳϳ ϲϰͲϴϯϬ ŽĚĞƌ ͲϴϳϬ

ϭϬϬ й &ƂƌĚĞƌƵŶŐ ŵƂŐůŝĐŚ͊ ǁǁǁ͘Őĩŵ͘ĚĞ JUNI 2015 MERHABA

15

Merhaba Berlin

Sefire Gamze Karslıoǧlu’ndan Berlin Büyükelçiliǧimizde yardım etkinliǧi

D

own Sendromlu çocuklar ve aileleri yararına T.C. Berlin Büyükelçiliǧi’nin balo salonunda düzenlenen ve evsahipliǧini Gamze Karslıoǧlu’nun yaptıǧı yardım etkinliǧine Avrasya Grubu’nun üyeleri Azerbeycan, Bosna-Hersek, Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Türkiye’den çok sayıda büyükelçilik ve konsolosluk mensubu katıldı.

Berlin Başkonsolosumuz Ahmet Ba-

16

MERHABA JUNI 2015

şar Şen’in eşi Birgit Şen’in de konuklar arasında bulunduǧu yardım amaçlı etkinliǧin açılış konuşmasını Gamze Karslıoǧlu yaptı.

Gamze Karslıoǧlu etkinliǧe ülkelerinin mutfaklarından güzel yemeklerle katkı sunan büyükelçi eşlerine ve konuklara teşekkür etti.

Konuşmalardan sonra „Theater Thikwa Derneǧi“nin öǧrencileri salonu ta-

mamen dolduran konuklara mini bir tiyatro performansı sergilediler. Gösteri sonrası; konukların salona girerken kapıda yaptıǧı baǧışlarla toplanan 2270 Euro iki ayrı derneǧin yöneticilerine teslim edildi.

Etkinliǧin, hem „Down Sendromlu“ çocuklar ve ailelerine yardım amacı taşıdıǧını hem de başkentteki diplomatik misyon ile büyükelçi eşlerini biraraya getirmeyi hedeflediklerini

Merhaba Berlin

Başkent Berlin’de görev yapan büyükelçiler ve diplomatik görevli eşlerinin üye olduğu „Willkommen in Berlin“ Kulübü Avrasya Grubu’nun koordinatörlüǧünü yapan T.C. Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoǧlu’nun eşi Gamze Karslıoǧlu’nun himayesinde „The Charrity Coffee Morning“ başlıklı bir yardım etkinliǧi düzenlendi. söyleyen Sefire Gamze Karslıoǧlu, “Bu tür etkinliklerde elde ettiǧimiz gelirle Berlin veya Almanya’da bulunan bir derneǧe maddi katkıda bulunuyoruz. Bu kez yardım için Down Sendromlu çocukları tercih ettik. Bu günkü yardım etkinliǧine gördüǧünüz

gibi Avrasya Grubu’nun 8 ülkesi hem kendileri gelerek, hem de kendilerine ülkelerinin mutfaklarından yemekler sunarak katkıda bulundular. Katkı sunan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Euro Sefire Gamze Karslıoǧlu tarafından, 1135’er Euro olarak `Arbeitskreis Down-Syndrom Derneǧi´ ile `Theater Thikwa Derneǧi´ yetkililerine teslim edildi.

Yardım etkinliǧi’nde toplanan 2270

HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK

Immobilienrecht Gayrimenkul alım ve satım Handelsrecht – Ticaret Hukuku, Íirket Hukuku Arbeitsrecht – Û‚ Hukuku

Oktay Atas Rechtsanwalt

Nürnberger Str.9-11 • 10787 Berlin Tel.: 030/236 200 90 • Fax: 030/236 200 95 info@atas-law.net • www.atas-law.net

JUNI 2015 MERHABA

17

Merhaba Berlin

Saǧlık Bakanı Müezzinoǧlu Berlin’deydi Türk-Alman Sağlık Sempozyumu düzenlenmesi nedeniyle Başkent Berlin’e gelen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoǧlu, ilk önce Robert Koch Enstitüsü‘nü ziyaret etti.

Daha sonra MÜSİAD Berlin‘i ziyaret eden bakan, burada dernek yöneticileri ve işveren temsilcileri ile biraraya geldi.

M

ÜSİAD Berlin‘de dernek başkanı Veli Karakaya ve yöneticiler tarafından karşılanan bakan Müezzinoğlu‘na dernek çalışmaları hakkında bilgiler verildi.

Burada bir konuşma yapan Sağlık Bakanı Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde sağlık merkezi kurmayı hedeflediklerini, önümüzdeki dönemde devlet yatırımları dışında özel sektörle işbirliği yaparak 16 şehir hastanesi kurulacağının da altını çizdi. Bakan Müezzinoğlu konuşmasında önümüzdeki dönemde toplamda 90 ile 100 civarında hastahane kurulacaǧını ve ortaya çıkacak ciddi büyüklükteki yatırımlar için MÜSİAD’lı ve Almanya‘daki işverenlere de yatırım ve işbirliği imkanları doğacağını belirti.

Sağlık Bakanı Müsiad görüşmesinin ardından Federal Sağlık Bakanlığı‘na giderek orada Alman

18

MERHABA JUNI 2015

Sağlık Bakanı Hermann Gröhe ile ortak bir protokole imza attı.

Berlin Büyükelçiliǧi’nde resepsiyon düzenlendi.

Başkent Berlin’de 6 Mayıs’ta Almanya Federal Saǧlık Bakanlıǧı’nın ev sahipliǧinde gerçekleştirilen TürkAlman Sağlık Sempozyumu’na her iki saǧlık bakanı dışında Almanya ve Türkiye’den birçok üst düzey yetkili katıldı. Sempozyum sırasında, sağlık hizmetleri, bakım hizmetleri, göçmenlik geçmişi olan kişilere sunulan sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesi, gibi konu başlıkları ele alındı. Bu çalışmalar ışığında Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile Almanya Federal Sağlık Bakanı Herman Gröhe sağlık alanında işbirliğini geliştirmek üzere her iki ülke Dışişleri Bakanlıkları‘nın da onayını alan Ortak Niyet Bildirisi imzaladılar. Bakan Müezzinoğlu daha sonra Berlin Büyükelçiliği‘nde onuruna verilen bir resepsiyona katıldı.

Berlin Büyükelçiliği’nde düzenlenen ve çok sayıda davetli ile vatandaşın katıldığı resepsiyonda konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ağırlıklı olarak 7 Haziran seçimlerine değindi.

Yurtdışında yaşayan vatandaşları sandığa gitmeye çağıran Sağlık Bakanı, Türklerin yurt dışında yaşadıkları yerlerde seçimlere ağırlığını koymasının hem Türkiye’ye hem de yaşadıkları ülkeye mesaj niteliğinde olacağını ve bunun siyasi bir ağırlığı olacağını söyledi.

Resepsiyonun selamlama konuşmasını Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu yaptı. Karslıoğlu, Almanya’nın artık buradaki Türklerin de vatanı olduğuna işaret ederek iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da yoğunlaştığına dikkat çekti.

Merhaba Berlin Türkiye, gerek devlet kurumları gerekse de STK’ları aracılığıyla 7,8 büyüklüğündeki depremle sarsılan Nepal’de ihtiyaç sahibi halkın yardımına koştu...

Son 80 yılın en şiddetli depremini yaşayan Nepal halkının yanında olan Türkiye, arama kurtarma çalışmalarından gıdaya, ilaç ve hijyen malzemesine kadar birçok alanda, Nepal’e yardım elini uzattı...

N

epal'i sarsan 7,8 büyüklüğündeki deprem sonrası, 24 saat içinde ülkeye ulaşan AFAD ve AFAD koordinasyonundaki Sağlık Bakanlığı UMKE ve sivil arama kurtarma ekipleri, çalışmalarına Katmandu Havaalanına iner inmez, yol üzerindeki enkazlarda başladı. Ekipler, daha sonra Katmandu yakınlarında bulunan Pukhulachhi’de çalışmalarına devam etti.

TÜRKİYE NEPAL HALKININ YARALARINI SARDI Arama kurtarma çalışmalarına AFAD ve Sağlık Bakanlığı UMKE 38, Türk Kızılayı 4, GEA Arama Kurtarma 15, IHH Arama Kurtarma 13, Yeryüzü Doktorları 3, AKUT 20 ve SAR 8 kişilik ekipleriyle katıldı.

AFAD ekipleri tarafından gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmaları sonucunda 3 kişi ölü olarak enkazdan çıkarılırken, GEA tarafından Sitapalia

bölgesinde 11 enkazda yürütülen arama ve kurtarma çalışmalarında 1 kişi yaralı olarak kurtarıldı.

Deprem sonrası Nepal'de arama kurtarma çalışmalarına katılan 22 ülkeden biri olan Türkiye, eşzamanlı olarak insani yardım çalışmalarını da yürüttü.

Başbakanlık AFAD, ilk etapta acil yardıma ihtiyaç duyan Nepal halkına 16 ton insani yardım ulaştırdı.

TÜRKÛYE’DEN EMEKLÛLÛK • Yurt d⁄‚⁄ borçlanmas⁄ nas⁄l yap⁄l⁄r, nelere dikkat edilmelidir?

• Mavi Kart ile borçlanma ve emeklilik mümkün mü?

• Avrupa’daki ilk i‚e giri‚ Türkiye’den emeklili©e etkili olur mu?

• Ev han⁄mlar⁄ ve Türkiye’de çal⁄‚mas⁄ olmayanlar, emeklilik müracaat⁄ yapabilir mi?

• Yurt d⁄‚⁄ borçlanmas⁄ ile ilgili bilmek istedi©iniz bir çok sorunun cevab⁄n⁄ bizde bulabilirsiniz.

• Ücretsiz dan⁄‚ma için lütfen randevu al⁄n⁄z.

SSK

BAÌKUR

EMEKLÛ SANDIÌI

BORÇLANMA ve MAAÍ BAÌLATMA ÛÍLEMLERÛNÛZ SÜRATLE SONUÇLANDIRILIR

Tel.: 030.21 00 21 61 Fax: 030.92 25 94 90

Avukat Yüksel CAN Heerstr. 31 • 14052 Berlin

info@canhukukburosu.de www.canhukukburosu.de

Büromuz Ba‚konsolosluk binas⁄n⁄n yan⁄ndad⁄r. (150m)

JUNI 2015 MERHABA

19

Merhaba Berlin

„Bist du auch eine Terroristin?!“ Yasemin Gürsel GEH DEINEN WEG-Stipendiatin

E

in kurzer Rückblick auf eine Begebenheit, die ich nicht vergessen kann: Es ist der 12.

September 2001. Der Tag nach dem Anschlag auf das New Yorker World Trade Center.

Damals erlebte ich als Siebtklässlerin einen prägenden ersten Unterrichtstag an einer neuen Schule, der sich wie folg zugetragen hat: Ich komme aus der Hauptschule und an meine neue Schule, eine Realschule und sitze voller Hoffnung in meiner neuen Klasse. Als 13-jähriges Mädchen warte ich ganz aufgeregt auf meinen neuen Mathelehrer. Als er die Klasse betritt, begrüßt er uns und setzt sich ans Pult. Da ich voll motiviert in der ersten Reihe meinen Platz eingenommen habe, sitze ich meinem Lehrer direkt gegenüber. Nach seiner Begrüßung geht er auf das 9/11 Thema ein und meint, wir würden ja wissen, was gestern passiert sei. Er klagt über den Terroranschlag und schimpft und wertet die Täter ab. Schön und gut, wenn das alles bei den Tätern bleiben würde.

Anschließend schaut er mich mit böser Miene an und ist für einen Moment still. Wir schauen uns in die Augen. Es geht los.

Er zu mir: „Bist du Türkin?“ Ich: „Ja!“ Er: „Bist du auch Muslimin?“ Ich: „Ja!“ Es ist wieder still und er wirft mir herabwertende Blicke zu. Dann er: „Bist du auch eine TERRORISTIN!?“ Stopp! Was hat er mich gerade gefragt?

Ob ich eine Terroristin bin? Wie bitte?

Dieser Moment war ein Schock für mich. Ich wusste nicht wie ich auf seine Frage reagieren sollte. Bevor ich ihm eine Antwort geben konnte musste ich erst meine Gedanken ordnen und diese verarbeiten. Aber nein, das ging nicht. Ich konnte nur ein „Nein“ antworten.

Mittlerweile sind knapp 14 Jahre vergangen und ich muss immer wieder ernüchternd feststellen, dass sich teilweise fast nichts geändert hat. „Wieso!?“ – frage ich. Für mich gibt es keine Erklärung, dass in einem Land wo Vielfalt eine Selbstverständlichkeit ist, immer noch Diskriminierung herrscht. Es wird besser, ja! Aber sind knappe 14 Jahre nicht schon genug?

Hätte das nicht schon längst ein Ende nehmen müssen? Wieso werden Menschen diskriminiert? Sind wir nicht alle gleich!?

Naja, vielleicht sieht die Welt in fünf Jahren anders aus. Auf dass alle Menschen aller Religionszugehörigkeit, aller Nationen und Rassen sich ganz dolle lieb haben!

20

MERHABA JUNI 2015

13 Haziran’da Passionskirche’de

H

alk Müzi©i'nin iki güzide sanatçısı Cengiz Özkan ve Nida Ate‚ 13 Haziran ak‚am⁄ saat 19´dan itibaren Passionskirche’de güzel bir dinleti sunacaklar. Anadolu'nun çe‚itli bölgelerinin ya‚amlarından ve duygularından türkülerle konseri tatlandıracaklar.

Ayrıca Berlin'de ya‚ayan Íehriban Özdemir de (Lillith Müzik Grubu) güzel sesi ve yorumu ile geceye renk katacak. Konseri düzenleyenler ise Ali Haydar Arduç ve Ahmet Beyazkaya. Biletler: 20/25 Euro

Merhaba Berlin

Vatan Partisi Genel Başkanı Doǧu Perinçek Berlin’deydi 7 Haziran’da yapılacak Türkiye genel seçimleri nedeniyle yurt içi ve yurt dışı seçim gezileri düzenleyen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Berlin’de de yurttaşlarla buluştu.

7

Haziran’da yapılacak Türkiye genel seçimleri nedeniyle yurt içi ve yurt dışı seçim gezileri düzenleyen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek beraberindeki heyetle Başkent Berlin’de de yurttaşlarla buluştu. Almanya’daki Türkleri buluşturan toplantı ve sonrasındaki yemekte konuşan Perinçek, yurt dışında dahi vatan mücadelesini en ön saflar-

„Yurtta Barış Dünyada Barış“ da sürdürenlerle bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Toplantı ve yemeǧe Perinçek’in yanısıra Federal Almanya Parlamentosu Sol Parti eski Milletvekili Prof. Dr. Hakkı Keskin, Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcıları Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı Yaşar Okuyan ile İstanbul ve İzmir eski

Valisi Erol Çakır ile Kayseri Milletvekili Adayı Beyhan Yıldırım katılarak birer konuşma yaptılar. Perinçek konuşmasında 25 Nisan’da Berlin’de soykırım yalanına karşı gerçekleştirilen yürüyüşe değinerek “Ermeni soykırımı yalanına karşı tüm dünyayı ayağa kaldırdık, Berlin’de yaşayan kardeşlerimizin çok büyük payı var.

Hepinizi yürekten kutluyorum” dedi.

HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK

JUNI 2015 MERHABA

21

Merhaba Berlin Geçlerimiz için büyük fırsat – Berlin Türkevi’nde şölen gibi meslek fuarı gerçekleştirildi

Berlin Türk Evi’nde

Meslek Eǧitimi Tanıtım Fuarı

B

erlin Başkonsolosluğu’nun inisiyatifiyle bu yıl ilk kez `1.

Meslek Eğitim Borsası´ adıyla bir meslek fuarı düzenlendi.

Fuarın açılışını Başkonsolos Ahmet Başar Şen ve Çalışma Senatörü Dilek Kolat birlikte yaptılar. Muavin konsoloslar Esra Öner ve Süleyman Güzel’in de hazır bulunduǧu açılışa sanatçı Rafet El Roman da konuk olarak katılarak meslek konusunda gençleri motive etti. Fuara ayrıca çok sayıda öǧrenci ve ailesi katıldı.

Sunumunu Metropol FM’den Ebru Okatan’ın yaptıǧı fuarın koordinasyon çalışmalarını Berlin Başkonsolosluǧu

22

MERHABA JUNI 2015

Çalışma ve Sosyal İşler Ataşesi A. Ethem Zeybek, organizasyonunu ise Türk Evi Müdüresi Çiǧdem Gündüzoǧlu ile Başkonsolosluk sekreterya görevlisi Selen Oruç yürüttüler.

Konuşmasına “Meslek Altın Bileziktir” diyerek başlayan Başkonsolos Şen, “Gençlerin toplumda yer alabilmeleri için, temel şartlardan biri yeterli meslek eğitimidir. Bizim temennimiz mesleki eğitim imkânlarına daha fazla rağbet gösterilmesidir. Başkonsolosluk olarak Meslek Eğitimi Borsası düzenlemekteki amacımız, gençler ve ailelerine, deǧişik eğitim alternatifleri hakkında bilgi vermek ve motive etmektir.” dedi.

Berlin Eyaleti Çalışma Senatörü Dilek Kolat ise „Bu salona girerken acaba içeride kaç kişi göreceǧim diye merak içindeydim. Ama böylesine büyük bir kalabalıǧı görünce gelecek için ümitlerim daha da bir arttı. Benim de ailem Almanya’ya sizler gibi işçi olarak geldiler. Ben de bir işçi ailesi çocuǧuyum. Kendinize beni örnek alın.

Almanya’daki bu dual eǧitim sistemiyle ulaşamayacaǧınız başarı yoktur.

Malesef böyle bir eǧitim sistemi henüz Türkiye’de yok. İyi bir meslek ve iyi bir eǧitim geleceǧinizin güvencesidir. Gelecek için hepinize başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

Merhaba Berlin

Avukat Ahmet Toptan yeni bürosuna taşındı

Daha iyi hizmet için çok elverişli Ankara Barosu avukatlarından Ahmet Toptan, Berlin bürosunu Lietzenburger Str. 83’e taşıdı.

HABER: HÜSEYÛN ÛÍLEK

G

eçtiǧimiz yıl Federal Meclis Sol Parti Milletvekili Azize Tank, amcaoğlu eski Milli Eǧitim Bakanlarından ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlarından Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan ve Başkonsolos Ahmet Başar Şen’in katılımıyla açtıǧı bürosunu taşıyan Ahmet Toptan’ı yeni bürosunda ziyaret ettik.

Ankara Barosuna kayıtlı 35 yıllık avukat olan Toptan, “Ben devamlı Berlin’de kalamıyorum. Davalarım gereǧi sık sık Ankara - Berlin arası gidip geliyorum. Eski yerim oldukça büyüktü ve istediǧim anlamda kullanıma elverişli deǧildi. Bu yeni büro oraya göre biraz daha küçük ama çok kullanışlı. Burada Berlinli vatandaşlarımıza daha iyi hizmet vereceǧime

inandıǧım için bu yeni adrese geçtim“ dedi. Bilindiǧi gibi Avukat Ahmet Toptan Berlinlilerin Türkiye’de sıkıntı çektikleri emeklilik, boşanma ve miras gibi pek çok konudaki dertlerine çözüm bulmaya çalışıyor.

Ziyaretimiz sırasında Berlin’e gelmeye karar vermenin kolay olmadıǧını anımsatan Avukat Ahmet Toptan, daha önce araştırmalar yapmak üzere

Berlin’e geldiǧini belirterek „Burada yaptığım araştırmalarda vatandaşlarımızın Türkiye ile Almanya’da yaşadıǧı hukuksal sorunlara şahit oldum.

Türkiye’deki 35 yıllık tecrübemle Berlinlilere hukuki konularda yardım etmeye çalışacağım. Aslında benim oğlum İhsan Serdar Toptan da Ankara Barosu avukatlarından, o da zaman zaman Berlin‘deki büroda bulunacak“ şeklinde konuştu.

AVUKAT AVUKAT .

AHMET TOPTAN I. SERDAR TOPTAN Av. Ahmet Toptan - 1980 yılından beri Ankara Barosuna, 2013 yılından beri de Berlin Barosuna kayıtlı çalışmaktadır.

Av. İhsan Serdar Toptan 2006 yılından bu yana Ankara Barosu üyesi Avukattır.

Aşağıdaki alanlarda faaliyet göstermektedirler X Aile Hukuku (boşanma, tenfiz, velayet) X Medeni Hukuk (Miras, Şahsi Hak Davaları) X Ceza Hukuku X İş Hukuku (Emeklilik, Tazminat, İşe İade vb.)

Cinnah Cad. Farabi Sok. No: 32/5 Çankaya/ANKARA Tel: + 90 312 427 51 27 Fax: + 90 312 427 53 88 Cep: + 90 532 294 88 21

X Ticaret Hukuku X Gayrimenkul Hukuku (Arsa, Tescil, Kamulaştırma) X Bankacılık Hukuku X Sigorta Hukuku

Lietzenburger Str. 83 - 10719 Berlin Tel.: + 30 257 40 307 Fax: +30 548 78 076 Funk : +49 152 217 966 05

Cinnah Cad. Farabi Sok. No: 32/6 Çankaya/ANKARA Tel: + 90 312 466 76 44 Fax: + 90 312 466 76 44 Cep: + 90 533 813 57 99

JUNI 2015 MERHABA

23

Merhaba Berlin Vom 22. bis 25. Mai fand der 20. Karneval der Kulturen statt. Eröffnet wurde der Umzug von Berlins Integrationssenatorin Dilek Kolat (SPD) mit einem Sprung durch einen Reifen. Der Senat zahlt jedes Jahr rund 270.000 Euro an die Veranstalter. Das ist etwa ein Drittel der Gesamtkosten. Der Rest kommt aus Standvermietungen und von Sponsoren.

Die Akteure beklagten unter anderem, dass sie selbst jedoch gar nicht verdienten, sondern nur hohe Ausgaben hätten.

Deshalb richtete die Senatsverwaltung für Integration nach einigem Hin und Her in diesem Jahr erstmals einen Fonds in Höhe von 70.000 Euro ein.

Karneval der Kulturen 2015

FOTOS: ÇÛÌDEM HIZKAN

1,5 Millionen Menschen haben die Vielfalt Berlins gefeiert!

Spandau Jugendtheaterwerkstatt salonunda halka aç⁄k „Do©açlama Tiyatro“ sergilendi.

Do©açlama Tiyatro

Genellikle Alman oyuncu ve Alman seyircilerin ilgi gösterdi©i etkinlikte yer alan tek Türkiye kökenli ise Ûsrafil Y⁄ld⁄zkan oldu.

Do©açlama (Improvisation) tiyatro oyununda kulland⁄klar⁄ çe‚itli kelime oyunlar⁄ ile yarat⁄c⁄l⁄klar⁄n⁄ sergileyen tiyatrocular, ürettikleri spontane senaryolar ile dikkat çektiler ve bol alk⁄‚ ald⁄lar.

HABER: NERGÛZ KARAKUÍ

D

o©açlama tiyatroyu sevenler, veya ilgi duyanlar, yaratac⁄l⁄©⁄na güvenenler, sahnede oyuncu olarak da çal⁄‚malara kat⁄labilirler. Do©açlama Tiyatro Grubu, her per‚embe ak‚am⁄, Jugendtheaterwerkstatt - Spandau Gençlik Tiyatro Atölyesi’nde bulu‚uyor.

24

MERHABA JUNI 2015

Improtheater in Spandau

Merhaba Berlin

10. Allgäu-Orient Rally’nin son üç yılda olduğu gibi sembolik startını T.C. Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu verdi.

B

u yıl 10 -28 Mayıs 2015 tarihleri arasında düzenlenen Allgäu Orient Ralli'sinin sembolik start töreni Berlin Büyükelçiliği’nde yapıldı. Törene Allgäu Orient Rallisi II. Başkanı Nadir Serin ve eşi Semiye Serin ile birlikte katıldı.

Büyükelçilik Milli Takımında bu yıl Birinci Müsteşar Nuray İnöntepe ve eşi Serpil İnöntepe de yer aldılar.

Bu yıl yaklaşık 240 araç 600 kadar iştirakçiyle gerçekleşen ralli kapsamında Türkiye’nin önemli doğal güzellikleri ve tarihi mekanlarını içeren geniş bir tur yapılarak ülkemizin tanıtımına katkı da sağlandı.

13. OpenAirGallery 2015 auf der Oberbaumbrücke Auch in diesem Jahr findet die OpenAirGallery, zum nun 13. Mal, auf der Oberbaumbrücke statt. Zu diesem Anlass haben wir im Vorfeld ein Gespräch mit Käthe Bauer und Ümit Bayam, zwei der Hauptverantwortlichen des Veranstaltungsteams, geführt.

Frau Bauer, Sie übernehmen in diesem Jahr die Leitung der Künstlerbetreuung und sind neu im Team der OpenAirGallery. Was hat Sie bewogen, sich für diesen Posten zu bewerben?

Käthe Bauer: Ich bin selbst Künstlerin und schon lange begeisterte Besucherin der Galerie. Ich finde es sehr wichtig, dass Berlin solche Plattformen für Kunstschaffende bietet. Die Atmosphäre des Austauschs und die ungemeine Pluralität der ausgestellten Arbeiten auf der Brücke bieten meiner Meinung nach ein einzigartiges Forum, das ich in dieser Art noch nirgendwo anders gesehen habe.

Sie wissen in ihrer Funktion am besten Bescheid welche Künstler und Kunstwerke in diesem Jahr zu sehen sein werden.

Geben Sie uns einen kleinen Einblick.

Käthe Bauer: Auch in diesem Jahr sind die Bewerbungen für die Teilnahme an der 13.OpenAirGallery gestiegen, und gehen weit über die Plätze hinaus, die wir vergeben können. Unsere Jury hat wie immer großen Wert auf eine Vielfältigkeit der Kunstrichtungen und Stile gelegt und das Spektrum der ausgestellten Kunstwerke wird somit wieder sehr abwechslungsreich sein. Die oft internationalen Teilnehmer_innen sind zum Teil in der Kunstwelt etabliert. Das Besondere an der OpenAirGallery ist aber, dass auch unbekannte Künstler_innen ihren Platz auf der Brücke finden, wenn sie die Jury mit der handwerklichen Qualität ihrer Arbeiten überzeugen können.

Ümit Bayam: Ich denke, dass die Open Air Gallery einen wichtigen Beitrag zur kulturellen Vielfalt Berlins leistet. Im Laufe der letzten 13 Jahre hat sie sich zu einer kulturellen Institution entwickelt, die in Berlin nicht mehr fehlen darf. Wir ermöglichen an diesen zwei Sonntagen im Jahr eine Kunstausstellung, die die Möglichkeiten von den traditionellen Galerien und Veranstaltungshäusern um ein Vielfaches übertrifft. Mit der konsequenten Durchführung dieser Veranstaltung in den vergangenen Jahren und einer jährlich wachsenden Besucherzahl zeigen wir deutlich, dass Kunst im öffentlichen Raum erwünscht und auch nötig ist – schließlich hat sich die OpenAirGallery auch als außergewöhnliche Begegnungsstätte für die Bewohner dieser Stadt, ihrer Besucher und ihrer Künstler, etabliert.

Herr Bayam, sie sind Initiator der OpenAirGallery und von Anfang an dabei. 13 Jahre sind eine lange Zeit, welchen Herausforderungen sehen Sie sich als Veranstalter eines solch wichtigen Events in Berlin gegenübergestellt?

JUNI 2015 MERHABA

25

Merhaba Berlin

"Güldür Güldür Show" Berlin'deydi...

FOTO: BURAK KARAHAN

Ekranların sevilen komedi programı Güldür Güldür Show Avrupa turnesi çerçevesinde Berlin'deydi...

T

ürkiye'de izlenme rekorları kıran „Güldür Güldür Show“ ekibi, 1 Mayıs'ta ba‚lattı©ı Avrupa Turnesini onbinlerce izleyici ile bulu‚turarak 17 Mayıs'ta Almanya'nın Stuttgart ‚ehrinde sonlandırdı.

Turne boyunca Frankfurt, Mannheim, Paris, Hamburg, Münih, Bochum, Köln ve Amsterdam gibi Almanya ve Avrupa'nın önemli ‚ehirlerinde gösteriler sunan ekip, 7 Mayıs tarihinde ise Tempodrom'da Berlinli izleyicileri ile birlikteydi. En az 2000 izleyicinin katılımi ile Tempodrom salonunu tamamen doldurdu©u gözlenen Güldür Güldür Show birbirinden e©lenceli

skeçleri ve sürprizleriyle izleyenlere unutulmaz bir ak‚am ya‚att⁄.

Günlük hayat⁄n s⁄radan konular⁄na farkl⁄ bir bakı‚ aç⁄s⁄ ile yakla‚an Güldür Güldür Show, aileden a‚ka, ‚öhretten teknolojiye, futboldan arkada‚l⁄©a, birçok konuya yine kendi mizah anlay⁄‚⁄ ile yeni yakla‚⁄mlar ve

çözümlerle ele alarak izleyicilerden yo©un alk⁄‚ ald⁄. Özellikle Ali Sunal’in izleyicileri de oyunun içine katan diyaloglar⁄ ve sorular⁄ ile gösteriye farkl⁄ bir renk katan Güldür Güldür ekibi Berlinli tiyatroseverlere oldukça e©lenceli bir gece ya‚att⁄.

HABER/FOTO: TANER BÖLÜK

BKM ve Kaplan Organizasyon'un Berlin Tempodrom’da birlikte organize etti©i Güldür Güldür'e 2000'i a‚kın Berlin'li katıldı.

26

MERHABA JUNI 2015

Merhaba Berlin

MAMANNE

AİLE PLATFORMU FEZ-Interkültürel Aile Merkezi’nde Proje Yönetmeni olarak görev yapan Derya Sar⁄ca, iki y⁄l önce anne olunca, genç annelere yönelik çok kültürlü bir aile platformu haz⁄rlamaya ba‚lam⁄‚. Çocuklar, anneler ve aileler için önemli ne kadar bilgi varsa bu platformda bulmak mümkün...

Adres ve telefon gibi, arad⁄©⁄n⁄z ne varsa hepsini mamanne.de sayfas⁄nda bulabilirsiniz...

F

EZ-Aile Merkezi’nin Proje Yönetmeni Derya Sar⁄ca, iki y⁄l önce anne olunca bu konuyu oldukça bir irdelemi‚. Genç anneler, arad⁄klar⁄n⁄ hemen bulabilsinler diye oturmu‚ güzel bir proje geli‚tirmi‚.

Derya’n⁄n anne olan bir kaç arkada‚⁄ da hemen destek vermi‚, blogçu olarak sorunlar⁄ tart⁄‚abilecekleri platformu geli‚tirmeye ba‚lam⁄‚lar.

mamaanne.de Evet, bu platformda neler var, neler yok. Öncelikle aile ve çocukla ilgili tüm bilgiler, dernek ve kurulu‚lar⁄n adresleri, kültür ve sanat duyurular⁄, bu kurum ve kurulu‚lar⁄n örne©in kurslar⁄ hakk⁄nda detayl⁄ bilgiler, derneklerin sitelerine yönlendirme gibi ilginç bir site plan⁄ var.

Reklam ve Halkla Ûli‚kiler konusunda y⁄llard⁄r çal⁄‚malar⁄n⁄ yak⁄ndan bildi©imiz Derya Sar⁄ca, mamanne adl⁄ platform hakk⁄nda ‚öyle bilgi veriyor: „Örne©in, dördüncü nesil çocuklar⁄n da, bir zamanlar bizlerin ya‚ad⁄©⁄ gibi bayram duygusunu ya‚amalar⁄n⁄ isti-

Die erste TürkischDeutsche Eltern-Plattform ist endlich online! yorum. Dil ve kültürlerini ö©rensinler istiyorum. Amac⁄m kimseye yol göstermek de©il. Çocuklar⁄m⁄z iki dilde yeti‚iyorlar, bu nedenle çok daha ‚ansl⁄lar. Çocuklar⁄m⁄z⁄n bu ‚ans⁄ bir avantaj, bir art⁄ olarak kullanmalar⁄ için onlar⁄n iki dilde e©itimine önem vermek isteyen anne babalar için, iki dilli yuvalar⁄n ve okullar⁄n adresleri, iki dilde çocuk masallar⁄ gibi her‚eyi toparlamaya çal⁄‚t⁄k. Hatta blogçu annelerimizin bile sayfalar⁄ var. Bu konular⁄ tart⁄‚⁄p fikirlerini yazabiliyorlar.

Söyledi©im gibi; kendim anne olunca di©er annelerin de bu bilgilere ihtiyac⁄ olabilir diye dü‚ündüm. Tüm annelerin soru ve sorunlar⁄ konusunda ba‚vurabilecekleri bir platform oldu.

Büyük bir özenle haz⁄rlanm⁄‚ bu platformu 1 Nisan’da ilk kez açt⁄k.

Merhaba arac⁄l⁄©⁄ ile de tüm anne babalara sayfam⁄z⁄ duyurmak istiyoruz.

Faydal⁄ bilgilerden yararlanabilsinler, soru ve sorunlar⁄na çare bulabilsinler.“

„Bizim çocuklar⁄m⁄z da bayram duygusunu ya‚as⁄nlar istiyorum...“ Berlin’de do©up büyüyen çocuklar⁄n 23 Nisan, 19 May⁄s, Ramazan ve Kurban gibi dini ve ulusal bayramlar⁄ da ö©renmelerini istedi©ini belirten Derya Sar⁄ca’n⁄n haz⁄rlad⁄©⁄ platformda önem verdi©i bir di©er konu da masallar⁄m⁄z. Örne©in Nasrettin Hoca, Karagöz ve Hacivat, Kelo©lan gibi masal kitaplar⁄m⁄z⁄ tan⁄t⁄rken, çocuk ‚ark⁄lar⁄n⁄ da unutmam⁄‚.

Die erste TürkischDeutsche Eltern-Plattform ist endlich online!

Hier findet ihr alles rund um türkische Märchenfiguren, bilinguale Bücher, wichtige Adressen und die schönsten Veranstaltungstipps!

Ein Redakteurinnen und Bloggerinnen-Team gewährt euch Einblick in ihren interkulturellen Alltag und gibt euch Tipps zu Themen wie z.B. Mehrsprachigkeit oder die besten Orte für Familien.

JUNI 2015 MERHABA

27

Merhaba Berlin „In Deutschland leben 750.000 Italiener.

Einer davon ist Türke“

Drehzeitraum Sommer 2015 in Berlin

Romantic Comedy Ein junger deutsch-türkischer Schauspieler gibt sich als Italiener aus, um ein deutsches Mädchen zu erobern, dass Türken hasst. Im Laufe dessen, erhält er als falscher Italiener, seine erste Rolle als Türke, in einem Action-Kinofilm.

Murat Ünal: „Ich suche gerade noch mein Team und hoffe im zwischen Juni und spätestens September zu drehen...“

M

urat Ünal: „Bisher mache ich alles No-Budget. Das heisst die Leute arbeiten für eine Gewinnbeteiligung über 100% der Tarifgage, falls der Film erfolgreich ausgewertet wird. Ich suche noch diverse türkische Schauspieler von 20-60. Also gerne bei mir bewerben. Dazu suche ich noch interessierte Investoren die den Film unterstützen wollen und dazu auch gerne Firmen, die gegen Geld ein Product-Placement im Film haben wollen. Auch Locationgeber wie Dönerläden oder italienische Restaurants werden gesucht. Ich suche auch noch Musiker, die Beats machen können. Produktionserfahren Filmschaffende aus den Bereichen Produktion, Kamera, Ton, Schnitt, Motion Grafix, Szenenbild, Licht, Maske, Praktikanten etc. Für Cast und Crew: Gerne kann man sich bei Interesse mit einer Bewerbung mit Bild per Mail bei mir melden unter: murat@desire-media.de“

28

MERHABA JUNI 2015

Z

DFneo program⁄nda „Super Tiger Show“ adl⁄ dizinin senaryosunu haz⁄rlayan ve yöneten Murat Ünal, daha sonra çekti©i „Tiger - der Serie“ filmi ile Boddinale 2015’de jüri özel ödülü olan „Special Mention“u alm⁄‚t⁄.

Oriental A‚k Filmi - Invisible Me adl⁄ bir de k⁄sa filmi olan Murat Ünal, bu kez yine bir sinema filmine haz⁄rlan⁄yor. Henüz bir yap⁄m bütçesi olmayan filmin haz⁄rl⁄k a‚amalar⁄ ise sürüyor. Haziran-Eylül aras⁄nda çekimleri yap⁄lacak olan film için halen gönüllü elemanlar aran⁄yor.

BERLÛN TÜRK ÛÍ REHBERÛ

www.reehber.de RE 20 JAH ES SCH TÜRKI HENC BRAN BUCH

Merhaba Berlin

„Glück und Erlösung“ mit Atılım Ürgün

Leitung: Christian Lindhorst, Leonie Arnhold. Mit: Clara Bidemar, Max Dahlinger, Marlene Götze, Adrian Haase, Georg Jenner, Alma Schnee, Konstantin Spieß, Atılım Ürgün, Niklas Wagner, Benjamin Wohlrab und Jugendchor der Deutschen Oper Berlin

M

acht Reichtum glücklich?

Wieviel brauchen wir zum Leben? Und wie sähe unser Leben ganz ohne Geld aus? Um diese und andere Fragen kreist seit Oktober die Arbeit des „Jugendclub on stage“. Die erste intensive Phase der Recherche hat bereits stattgefunden. Bis Mitte Mai wurde weiter diskutiert, experimentiert, entwickelt und geprobt. Die Ergebnisse präsentierten die jugendlichen Teilnehmer zwischen 13 und 18 Jahren in ihrem gemeinsam entwickelten Musiktheaterstück „Glück und Erlösung“ in der Tischlerei und beim KlubszeneFestival der Berliner Jugendclubs an Theatern im Podewil.

„Sahnede Gençlik Kulübü“

Güç, zenginlik mutlu eder mi?

Yaşamak için ne kadar gerekiyor?

Peki parasız hayatımız ne olurdu?

"Sahnede Gençlik Kulübü" Ekim ayından Mayıs ayına kadar çalışmalarını sürdürerek, bu ve diğer sorulara cevap aradı. Mayıs ayı ortalarında ise ele alınan konu, geliştirilen dans ve oyun ile çalışıldı, provalar yapıldı.

Sonuçlar, 13-18 yaşlarındaki gençlerin ortaklaşa geliştirdikleri müzikli tiyatro oyununa yansıdı. „Mutluluk ve Kurtuluş“ adlı oyun, Berlin Gençlik Kulüpleri Festivali programı çerçevesinde 21 ve 22 Mayıs tarihlerinde sahnelendi.

At⁄l⁄m Ürgün 1999 Berlin do©umlu.

Kant Gymnasium 10. s⁄n⁄f ö©rencisi.

4 ya‚⁄nda Musikschule’ye ba‚lad⁄.

2008’de kurulan çocuk korosunun s⁄navlar⁄na kat⁄ld⁄ ve elemeleri kazanarak çocuk korusuna dahil oldu.

Oynad⁄©⁄ oyunlardan baz⁄lar⁄: Carmen, Turandot, Camina Burana, Tosca, La Bohèm, Falstaff, Hänsel und Gretel, Johanna, Das Märchen von der Zauberflöte, Otello...

14 ya‚⁄ndan beri Gençlik Korosu’nda çal⁄‚malar⁄na devam ediyor. 8 senedir piyano ve gitar e©itimi al⁄yor.

At⁄l⁄m Ürgün: „12 senedir beni kurslar⁄ma götürüp kap⁄larda bekleyen, herzaman destekleyen, sevdi©im, mutlu oldu©um ‚eyi yapmam⁄ ve hayallerimin, istedi©imde gerçekle‚ebilce©ine beni inand⁄ran aileme çok te‚ekkür ediyorum.“ diyor.

MEHMET DEDEOÌLU

JUNI 2015 MERHABA

29

Merhaba Berlin

Almanca-Ûngilizce e©itim veren çocuk yuvas⁄ „Lilolei“ 10. ya‚⁄n⁄ kutlad⁄ ÜÇÜNCÜ KUŞAKTAN BAŞARILI BİR İŞ KADINI:

TÜLAY AKIN RÖPORTAJ: SEMRA ISPARTA

K

arşımda kırkının baharında bir kadın oturuyor. Yaşam kırkından sonra başlar, sen bu konuda ne düşünüyorsun dediğimde, yaşından hiç şikayetçi olmadığını hatta memnun olduğunu söylüyor. Başlıyoruz Tülay Akın ile işinden, çocuklarından, yaşama bakış açısından, başarı ve başarısızlıklarından söz etmeye.

Tülay, Berlin’de üçüncü kuşaktan. İki çocuğu var. Kızı sekiz, oğlu onaltı yaşında. İki çocuğunu da kendi büyütmüş. Berlin’in başarılı iş kadınlarından biri Tülay. Beş yıl pedagoji okumuş. O arada yaşamını sürdürebilmek için bir çok yerde çalışmış. Okul bitince gençlik evlerinde ve gençlik hapishanelerinde hizmet vermiş.

Annesini çok genç yaşındayken yitirmiş. Ondan aldığı özgürlük anlayışına, doğa ve insan sevgisini de katmış. Yaşam sevinci gözlerinden okunuyor Tülay’ın. Çocuklarına ve çevresine de özgürlük, sevgi aşılayacağından hiç kuşkum yok.

Bu genç kadının ilkokul birinci sınıftayken bir anısı var: Tülay sessizce bir

30

MERHABA JUNI 2015

köşede oturmuş düşünürken öğretmeni sormuş: “Ne yapıyorsun Tülay?..“ „Hayal kuruyorum“ diye yanıt vermiş. „Neyin hayali?“ sorusuna ise „Çiçeklerin“ diye karşılık vermiş...

Tülay 2005 yılında LİLOLEİ adı altında Almanca-İngilizce çocuk yuvasını türlü zorluklarla kendi uğraşısı ile kurmuş. Özel bir yuva olan LİLOLEİ’ı 2007 yılında dernek (e.V.) haline getirmiş. Bununla amacı maddi olanakları kısıtlı olan ailelerin çocuklarına da hizmet vermek olmuş.

Tülay, geçtiğimiz ay LİLOLEİ’ın 10. yılını dost ve arkadaşlarıyla birlikte neşe içinde kutladı.

LİLOLEİ’da çocuklara verilen hizmeti şöyle sıralayabiliriz: Küçük yaşta müzik eğitimi, sanatsal olaylara yönlendirme, yüzme, yoga ve spor ile çocukları zevkli, hareketli bir yaşama hazırlamak.

Berlin’de ilk çocuk yuvasını açan bir kadın olarak Tülay, bu başarılı çalışmalarını taçlandıran ödüller de almış. 2014 yılında “Externe Evaluation“un beş yıldızından 4’üne layık görülmüş.

Yaşama dört elle sarılan Tülay’ın çalışmaları bununla da bitmiyor. O her yıl bir kez evsiz barksızlara dayanışma için sosyal yardım kampanyaları açıyor. Bir de Suriye’de bir kız çocuğuna ve onun yaşadığı köye yardım ediyor. Manevi evlat olarak eğitim masraflarını karşılıyor. Neden erkek değil de kız seçtiğini şöyle anlatıyor: „Suriye’de kız ve kadınları toplumda ikinci sınıftan sayıyorlar. Ama o kıza yurt dışından bir destek gelirse toplum ona daha bir saygın davranıyor. O nedenle kız çocuğunu tercih ettim.“ Tülay iyimser yaklaşımı ile toplumdaki önyargılı bakışa da karşı duruyor. Bu konuda çok duyarlı olduğunu dile getiriyor. Berlin Wilmersdorf semtinde Pfalzburgerstr. 62 numaradaki çocuk yuvası LİLOLEİ’da verilen eğitim ile çocuklar mutlu, aileleri mutlu, Tülay daha da mutlu. İşini seviyor, doğa ve insan sevgisinin bilincinde olmanın gururu ile ileriye dönük ve güvenle bakıyor. İşte yaşından memnun çocukluk ruhunu halen yitirmemiş özgürlüğüne düşkün bu başarılı iş kadınının “Externe Evaluation“un beş yıldızına da sahip olacağından hiç kuşkum yok.

Merhaba Berlin

Almila Ba©r⁄aç⁄k

B

aşrolünü Aylin karakteriyle Almila Bağrıaçık’ın üstlendiği, Ekrem Ergün’ün yönetmenliğinde çekilen Hördur; Dünyalar Arasında filminin basın gösterimi gerçekleştirdi. Filmin oyuncu kadrosu Alman sinemasının başarılı isimlerinden; at çiftliği sahibi rolünde Felicitas Woll (Iris), baba karakterinde Hilmi Sözer (Hasan) ve Aylin’in kardeşi Emre’yi başarıyla canlandıran 7 yaşındaki Noe’den oluşuyor.

Filmin konusu ise; Umutsuz bir genç kız olan Aylin, okulda arkadaşları tarafından da dışlanmaktadır. Evde ise ilgilenmek zorunda olduğu bir küçük kardeşi ve ailenin geçim sıkıntısının ağırlığı altında yalnız kalmış bir babanın gelgitlerle dolu ruh halini çözmeye çalışmaktadır.

Bir gün okulunda kendini şiddete karşı korumak zorunda kalan Aylin, sonunda kaçamayacağı başka bir ça-

resizliğin içine düşer ve mahkeme tarafından toplum yararına çalışacağı bir işle cezalandırılır. Ev ile okul arasında geçen hayatına, bambaşka bir ortam daha eklenmiş ve yalnız başına mücadele veren Iris’in at çiftliğinde çalışmak zorunda kalmıştır.

Oradaki her şeye kendini yabancı hisseden Aylin, çiftliğin vahşi atı Hördur’un büyüsü bir şekilde onu kendine çeker. Bu sıradışı dostluğun başlangıcı, hem Aylin’in hem de ailesinin hayatını değiştirebilecek midir?

Hazırlıklarına geçtiğimiz yıl Temmuz ayında başlanan, başrol oyuncusu Almila Bağrıaçık’ın yaklaşık 3 ay süren binicilik derslerini tamamlamasının ardından Ekim ayında çekimleri gerçekleşen „Hördur, Dünyalar Arasında“ filmi 13 Ağustos tarihinde Berlin Galasını yapacak.

ÇÛÌDEM HIZKAN

Kinostart: 13. August 2015 Hördur - Zwischen den Welten Die 16-jährige Aylin hat einen immer wiederkehrenden Traum: Ein langer Pfad führt sie durch Äste und Laub immer schneller durch klare Waldluft hindurch. Doch bevor sie sehen kann, wohin der Weg sie führt, erwacht Aylin.

Die junge Deutschtürkin wünscht sich nichts sehnlicher, als diesen Traum weiterträumen zu dürfen.

Nach großem Ärger in der Schule, bekommt Aylin noch eine zweite Chance: Sie wird zu Sozialstunden auf dem Pferdehof verdonnert. Zunächst scheint sie verloren zwischen Misthaufen, Schubkarre und der strengen PferdehofBesitzerin Iris, aber dann macht sie die Bekanntschaft mit dem Islandpferd Hördur. Aylin fühlt sich magisch angezogen und entdeckt dabei gegen alle Widerstände ihre wahre Leidenschaft und ganz besondere Gabe: das Reiten.

Auf dem Rücken des Pferdes gewinnt Aylin wieder Selbstbewusstsein – ihren Mitschülern und ihrem Vater gegenüber, die sie nun endlich so sehen, wie sie wirklich ist. Endlich hat Aylin keine Angst mehr aus ihrem Traum zu erwachen.

HÖRDUR ist ein Film über die Magie des Reitens und begleitet die rebellische Aylin auf ihrem Weg zu einem selbstbewussten und selbstbestimmten Leben.

HÖRDUR ist das Spielfilmdebüt des Regisseurs Ekrem Ergün. Ekrem Ergün ist Kind türkischer Gastarbeiter und von Hause aus gelernter Schauspieler.

JUNI 2015 MERHABA

31

Merhaba Berlin

Prof. Dr. Maria Böhmer’e „Fahri Hemşehri Ünvanı“ Antikes Antiochia e. V. Derneği’nin Başkanı Nihat Sorgeç’in girişimleri ile gelişen dostluk köprüsü, „Fahri Hemşehrilik Ünvanı“ ile perçinlendi.

MEHMET ZAÌLI

Hatay Büyükşehir Belediyesi, Almanya Federal Cumhuriyeti Devlet Bakanı Maria Böhmer’e Hatay İl Kültür Merkezi’nde düzenlediği törenle ‘Fahri Hemşehrilik Beratı’ verdi. Düzenlenen törene Bakan Böhmer’in yanı sıra Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş ile eşi Doç. Dr. Nazan Savaş, Hatay Valisi Ercan Topaca ve eşi Sevim Topaca, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, Antakya Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Ali Kuseyri katıldı.

M

üslümanların, Hristiyanların ve Musevilerin yüzyıllardan beri dostça birarada yaşadığı Antakya’yı 6 yıl önce Bakan Böhmer’e anlatarak, onu davet eden Dernek Başkanı Nihat Sorgeç, „Gelin, uyum içinde yaşayan insanları bizzat yerinde görün“ demişti. 2009 yılında Antakya’ya ilk kez giden Bakan Böhmer, dünyanın üçüncü büyük mozaik müzesini gezmiş, 70 kişiden oluşan, Arapça, Türkçe, Ermenice, Süryanice, Kürtçe şarkılar söyleyen Medeniyetler Korosu’nu da dinlemişti. Kardeşçe yaşayan bölge insanlarını tanıyan Böhmer, Medeniyetler Korosu’nu Berlin’e davet etmiş ve Berlin’de iki konser vermelerini sağlamıştı.

Bu kez bölgedeki bir mülteci kampını da ziyaret eden Böhmer’e Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı tarafın-

32

MERHABA JUNI 2015

dan „Fahri Hemşehrilik Beratı“ da verildi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Nihat Sorgeç; „Bilindiği gibi derneğimiz "Antikes Antochia e.V." 2004 yılından itibaren Antakyamızı kültürel, sosyal ve ekonomik yönden tüm Almanya çapında yaptığı çalışmaları ile hem temsil, hem de desteklemektedir. Yurt dışına göç etmiş hemşehrilerimizi bir araya toplayıp, geldikleri yöreyi ve köklerini unutmamaları açısından, onlarla derneğimiz kapsamı çalışmalarında beraber olmaktayız.

Bu çalışmalırımızın dışında, özellikle yurt dıșında yaşamakta olan Antakya kökenli başarılı ve topluma örnek olan gençlerimize ödüller vererek motive edip, onları sosyal çalışmalara ve sorumluluk almaya yönlendirmekteyiz. Antakya ve Hatay yöresinden

maddi yönden zayıf olan gençlerimize her yıl ortalama 1000'er Euro bağış yaparak, okul ve üniversite yaşamlarına katkıda bulunmaktayız.

Devlet Bakanı Prof. Dr. Maria Böhmer’in bu ziyaretinde düzenlenen bir törenle gençlerimize çeklerini de teslim ettik. Prof. Dr. Maria Böhmer, son Federal Almanya seçimlerinden sonra Uyum ve Göçten Sorumlu Bakanlıktan ayrılıp, şu an Dışişleri Bakanlığına dahil olan yurtdışı kültür çalışmaları ile sorumlu Devlet Bakanlığı görevini yürütüyor, ayrıca Paris'te bulunan UNESCO Dünya Mirasları Komite Başkanlığını da sürdürüyor. „ Devlet Bakanı Prof. Dr. Maria Böhmer, törende sahne alan Medeniyetler Korosu’nu bir kez daha büyük bir keyifle izledi.

Sizleri Meslek Sahibi Yap⁄yoruz!

Dünya’nın her yerinde geçerli diplomalı Meslek E©itim Kurslarımız ba‚lamı‚tır. E©itimin ya‚ı yoktur. Ya‚ınız 30, 40, 50 ne olursa olsun: Ücretsiz e©itim ve danı‚ma için kampanyamız devam ediyor.

Katılım ‚artları: Berlin JobCenter’ler ve Û‚ Ajansından Bildungsgutschein, yeterli almanca bilgisi.

ALTENPFLEGER/IN

Staatlich anerkannt

ANLAGENMECHANIKER/IN (HWK) FAHRRADMONTEUR/IN (IHK) FLORIST/IN (IHK) FRISEUR/IN (HWK) HOTELFACHMANN/-FRAU (IHK) JOURNALIST/IN KAUFMANN/-FRAU IM EINZELHANDEL (IHK) KOCH /IN (IHK) MODESCHNEIDER/IN (IHK) RESTAURANTFACHMANN/-FRAU (IHK)

Cuvrystraße 34 • 10997 Berlin E-Mail: kontakt@bwk-berlin.de facebook.com/bwkberlin www.bwk-berlin.de

Tel.: 030.617929-0 Fax: 030.617929-37

Merhaba Berlin 2009'da katıldığı Pop Star Alaturka yarışmasında hem jürinin hem de halkın büyük beğenisini kazanarak popüler olan Adana'lı sanatçı Özlem Ceylan yeni albümünün klip çekimleri için Berlin'e geldi...

Ses sanatçısı Özlem Ceylan Berlin’de klip çekti:

„Hakkımızda Hayırlısı...“ Türkan Şoray’a benzerliğiyle dikkat çeken, Pop Star Alaturka yarışmasında Bülent Ersoy, Orhan Gencebay, Ebru Gündeş ve Armağan Ceylan’dan oluşan jüri karşısında her seferinde ter döken ancak özellikle Bülent Ersoy’un en beğendiği isimlerden biri olan Özlem Ceylan halkın da büyük beğenisini kazanmıştı.

Klip çekimleri için Berlin’e gelen sempatik sanatçı Özlem Ceylan, Merhaba’ya konuk oldu.

Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Aile kökenim İran ve Suriye'ye dayanıyor, annem ve babam Hatay'lı. Ben Adana'da büyüdüm ve bu yüzden kendimi Adana'lı olarak tanımlıyorum. Ve 13 yıldır şarkı söylüyorum.

"Hakkımızda Hayırlısı" sanırım ilk albümünüz, dinleyicilerinizin tepkisi nasıl?

Evet, ilk albümüm. 6 ay önce yayınladık ve dinleyicilerden olumlu tepkiler aldık. Sanırım bu konuda başarılı olduk.

Özlem Ceylan’ın yeni klibinin çekimleri Berlin’in değişik mekanlarının yanısıra Mio Restauran’ta yapıldı 34

MERHABA JUNI 2015

Klip çekimi için Berlin'i seçmenizin özel bir sebebi var mı?

Aslında bu ikinci klibimiz. İlk klibimizi Türkiye'de "Gönlümsün" adlı parçamıza çekmiştik. İkinci klibim "Hakkımızda Hayırlısı" için Berlin'i seçmemin sebepleri; Çocukluğumun bir kısmının abimin Berlin'de yaşıyor olmasından dolayı burada geçmesi ve Berlin'i çok sevmem. Ve sık sık burayı ziyaret ediyorum. Klibin tanıtım galası da en yakın zamanda Berlin'de yapılacak.

Merhaba Berlin

Özlem Ceylan Merhaba’ya konuk oldu Klibin yönetmenliğini Berlinli Yüksel Mutlu arkadaşımız yapmış...

Klibimizi tamamen kendi imkanlarımızla çektik. Yönetmenliğini Berlinli arkadaşımız Yüksel Mutlu üstlendi. Ayrıca buraya, yani Berlin'e geldiğimden beri hep yanımda olan, beni yalnız bırakmayan asistanım ve Berlinli dostum Nurdal Aksoy'a da teşekkürlerimi bir borç bilirim.

Albümünüzün içeriğinden bahseder misiniz? Kimlerin emeği geçti ve ne tür eserlere yer verdiniz?

Albümümün aranjörlüğünü Selim Çalışkan ve Suat Aydoğan yaptılar. Albümde Aşkın Tuna, Ayla Çelik, Adnan Fırat ve Serkan Kaya gibi önemli bestecilerin şarkıları da yer alıyor.

Tabi ki burada adını sayamayacağım kadar çok müzisyenin emeği de var albümde.

Katıldığınız yarışmada jüri de olan Bülent Ersoy ve Orhan Gencebay gibi önemli müzisyenlerin beğenisini kazanmak nasıl bir duygu?

Ve müzik konusunda örnek aldığınız isimler var mı?

Tabi ki bu isimlerin beni beğenmesi çok heyecan verici ve motive ediciydi. Müzik konusunda ise kendime istikrarlı çizgilerinden dolayı Bülent Ersoy ve Sibel Can'ı örnek alıyorum.

Geçmişte Sibel Can'ın vokalliğini de yaptım. O'nun iş disiplinini beğeni-

yorum. Ama kimsenin tahtında da gözüm yok. Sadece kendimle yarışıyorum ve kendimi daha fazla geliştirmek istiyorum.

Sanırım Bülent Ersoy'la da sahne aldınız...

Evet, İstanbul’un tek gazinosu ve en elit eğlence mekanı Günay Restaurant’ta sahne aldık. Sağolsun beni layık görmüş ve kadrosuna dahil etmişti. Bir gece öncesinde heyecandan uyuyamamıştım.

Size başarılar diler söyleşi için teşekkür ederiz...

Ben teşekkür ederim...

FOTO/RÖPORTAJ: TANER BÖLÜK

JUNI 2015 MERHABA

35

Merhaba Berlin

Birgit Şen, InterAktiv Derneǧi’ne Onursal Üye oldu

InterAktiv Derneǧi, engelli çocuklar ve aileleri yararına `1. Yaz Şenliǧi´ düzenledi

T

egel semtinde işadamı Eyüp Korkmaz’a ait „Terassen am See“ adlı bahçeli kafeterya ve restoranda düzenlenen eǧlenceye başta Berlin Başkonsolosumuz Ahmet Başar Şen’in eşi Birgit Şen ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Berlin Temsilcisi Mustafa Kemal Gökeri ile eşi olmak üzere çok sayıda konuk katıldı.

Geceye katkısı olan herkese birer plaketin verildiǧi 1. Yaz Şenliǧi’nde InterAktiv Derneǧi’ne Onursal Üye olarak seçilen Birgit Şen, kısa bir ko-

36

MERHABA JUNI 2015

nuşma yaparak kendisine verilen „Onursal Üyelik“ ve plaket için teşekkür etti. Birgit Şen konuşmasında; „Berlin’e geldiǧimizden beri çeşitli dernekler ve sivil toplum kuruluşlarının yaptıkları her türlü etkinliǧe katılmak ve yardımda bulunmak için elimden geleni yaptım, bundan sonra da yapmaya devam edeceǧim. Ancak InterAktiv Derneǧi’nin bende özel bir yeri var. Çok küçük imkanlarla yola çıkan Sevgi Bozdaǧ hanım ve arkadaşlarını bu girişim için özellikle yürekten kutluyorum. Sevgi hanım,

küçücük bir sandalla yola çıktıǧı bu denizde artık kocaman bir gemiyle okyanusa açıldı ve yoluna devam ediyor. Engelli dalgalarla uǧraştıǧı yolculuǧunda engelli çocuklar ve aileleri için büyük işler başardı ve başarmaya devam ediyor. Ben de Berlin’de olduǧum sürece bu derneǧe her türlü desteǧi vereceǧim“ dedi.

Yaz şenliǧine maddi manevi katkısı olan yaklaşık 20 kadar kişi veya kuruluşa InterAktiv Derneǧi Başkanı Sevgi Bozdaǧ ve Kuzey Kıbrıs Türk

Merhaba Berlin

Ihr Türkei-Spezialist www.kayareisen.de

Her gün Berlin’den Türkiye ’ye direkt uçuşlar İstanbul 75,- İzmir 75,- Ankara 85,Antalya 95,- Adana 105,- Gaziantep 110,-

Cumhuriyeti Berlin Temsilcisi Mustafa Kemal Gökeri tarafından plaket verildiǧi gecede Sevgi Bozdaǧ, 1. Yaz Şenliǧi’ne katılan tüm konuklara teşekkür ederken şöyle dedi: „Gecemiz amacına ulaşmıştır. Bu gece için yola çıkarken anneleri ile çocuklarından oluşan 40 kişilik bir grubu Antalya - Side’de bir haftalık tatile götürmeyi hedeflemiştik. Bu amacımıza ulaştık. Geceden elde edilen gelir ve sponsorlarımızın katkılarıyla sonbaharda yapmayı düşündüǧümüz gezinin tüm maddi imkanları temin edilmiş oldu.

Evlerinde hazırladıkları güzel yemekler ile derneǧimizin üyelerine, bize restoranını açan işadamı Eyüp Korkmaz‘a, güzel sesiyle gecemize renk katan deǧerli sanatçı Volkan Arslan ve arkadaşlarına, başta Möbelland’ın sahibi işadamı Veli Tüfekçi ve deǧerli eşi Şirin Tüfekçi olmak üzere bu geceye katkısı olan herkese teşekkür ederim.“

Wir fliegen jeden Tag mit Türkish Airlines. Alle türkischen Flughäfen mit einer Zwischenlandung in Istanbul, nach Erzurum, Kars, Malatya, Van, Diyarbakir, Trabzon, Samsun usw.

Hergün Türk Havayolları ile İstanbul bağlantılı Türkiye’nin her şehrine uçuşlarımız mevcuttur.Erzurum, Kars, Malatya, Van, Diyarbakır, Trabzon, Samsun v.s.

Notruf: 0172-531 56 23

ONUR HAVAYOLLARI ile hergün TEGEL - İstanbul Atatürk Havaalanı SCHÖNEFELD - TAHRAN direkt uçuşlar TEGEL- BAKÜ direkt uçuşlar

BU YAZ KIBRIS’TAYIZ!

KAMPANYA AN IZD FİYATLARIM NIN LA A D FAY

TATİLİNİZ FARKLI OLSUN! KIBRIS’TA UNUTULMAZ GÜNLER GEÇİRİN 35 otel ve birçok uçuş bağlantıları ile en geniş Kıbrıs programı ile hizmetinizdeyiz.

Salamis Bay KIBRIS’IN EN TANINMIŞ TATİL KÖYÜ 1 hafta tam pansiyon: 586,-€ Uçuş + transfer dahil

1 hafta ı alt oda/kahv

€

497,başlayan

fiyatlar

Oscar Resort GIRNE’NİN EN SEVİLEN OTELİ 1 hafta yarım pansiyon: 460,-€ Uçuş + transfer dahil

1 hafta ı alt oda/kahv

416,başlayan

fiyatlar

KAYA REISEN TOURISTIK GmbH

HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK

Schulstr. 38 · 13347 Berlin Tel.: 030-461 80 76 · Fax: 030-461 82 61 www.kayareisen.de E-Mail: kontakt@kayareisen.de JUNI 2015 MERHABA

37

Merhaba Berlin

Mehmet Kurtulu‚’un da rol ald⁄©⁄ „Big Game“ filmi 18 Haziran’da vizyona giriyor

mit Samuel L. Jackson, Onni Tommila, Jim Broadbent, Ray Stevenson, Mehmet Kurtuluş u.a. Regie: Jalmari Helander

Der mächtigste Mann der Welt alleine in der finnischen Wildnis und seine einzige Hoffnung ist ein Junge, der seinen Mut erst noch finden muss – nicht gerade ideale Voraussetzungen für eine Rettung, dafür umso mehr für ein spannendes Abenteuer mit Nervenkitzel, überzeugenden Darstellern und jeder Menge Action.

D

dem Spiel und nicht einmal sein eigener Vater glaubt, dass er es schaffen kann.

er schüchterne 13-jährige Oskari (Onni Tommila) steht vor einer großen Aufgabe: Er muss, wie es die Tradition verlangt, eine Nacht alleine und nur mit Pfeil und Bogen bewaffnet in den finnischen Bergen verbringen. Dort ist es seine Aufgabe, ein Tier zu erlegen.

Kehrt er am nächsten Tag mit seiner Beute zurück, hat er bewiesen, dass er nun ein ganzer Mann ist. Keine leichte Aufgabe für den ängstlichen Oskari, denn die Familienehre steht auf

Während sich der Junge also mit großen Versagensängsten auf den Weg macht, wird direkt über ihm die Air Force One Ziel eines Terroranschlags. Mit an Bord: der Präsident der Vereinigten Staaten (Samuel L. Jackson). In letzter Minute gelingt es einem der Leibwächter, diesen in eine Rettungskapsel zu verfrachten, die

aus dem Flugzeug geschossen wird.

Oskari findet den angeschlagenen Präsidenten, zeigt sich aber wenig beeindruckt. Schließlich ist er entschlossen, seine Mission zu erfüllen. Dem mächtigsten Mann der Welt bleibt also keine Wahl, er muss den Jungen auf seiner Jagd begleiten. Noch ahnen die beiden nicht, dass sie selbst die Beute sind. Denn die Attentäter sind ihnen auf den Fersen und zu allem bereit. Die Jagd ist eröffnet…

Kinostart: 18. Juni 2015 Onni Tommila ist knapp 14 Jahre alt

© 2015 Ascot Elite Filmverleih GmbH 38

MERHABA JUNI 2015

Merhaba Berlin Interview mit Mehmet Kurtuluş (Hazar)

Hazars Motiv ist der „Kampf gegen den Terror“ Wie unterscheidet sich Ihre Rolle des Jordaniers Hazar von den teilweise recht stereotypen Terroristen in Actionfilmen?

Im Showdown erfahren wir schließlich von Hazar selbst einiges über seine wahre Identität und Absicht. Auf die Frage des US-Präsidenten: „Was für ein Terrorist sind sie eigentlich?“, antwortet er, dass sie beide denselben Arbeitgeber haben - den amerikanischen Staat. Hazar gehört zur CIA, die diesen Komplott gegen den US Präsidenten geschmiedet hat. Alles was also über Hazar gesagt wird können und müssen wir in Frage stellen, denn die Entführung ist komplett inszeniert Vielleicht ist Hazar auch nur sein Deckname unter dem ihn sein ehemaliger Chef, gespielt von Jim Broadbent, seit 15 Jahren geführt hat. Wer weiß das schon!

Welches Motiv treibt Hazar an, Jagd auf den US-Präsidenten zu machen?

Hazars Motiv ist der „Kampf gegen den Terror“, den er dem Präsidenten am Ende seiner missglückten Mission offenbart. Mit dieser Operation beabsichtigte die CIA die Welt zu schocken, um so weitere Maßnahmen finanziert zu bekommen und gar Budgets zu erhöhen.

Den US Präsidenten ausstopfen zu lassen war nur gelogen.

schen Leistung unseres Teams als auch von den Alpen als weitere 'Hauptrolle' im Film sehr beeindruckt. Alles musste dort hochgeschafft werden und auch den Wetterverhältnissen standhalten. Am Set zu stehen und den Blick über die Alpen schweifen zu lassen - und unmittelbar an diesem Bergmassiv emporzuschauen an dem die Begegnung mit dem Präsidenten gedreht wurde, hat mir sehr viel Kraft gegeben.

Welche vermeintlich typisch finnischen Eigenschaften hat Regisseur Jalmari Helander und wie haben sich diese auf die Dreharbeiten ausgewirkt?

Ich habe Jalmari als ein Visionär kennengelernt, der über eine wahnsinnig visuelle Vorstellungskraft verfügt - ein in sich ruhendes Gemüt, das Vertrauen und Sicherheit ausstrahlt.

Bei unserem ersten Treffen zeigte er mir sofort einige Storyboards, die er später eins zu eins im fertigen Film umgesetzt hat.

Onni Tommila ist knapp 14 Jahre alt, der Neffe des Regisseurs und kein gelernter Schauspieler. Wie war die Arbeit mit ihm? Und: Kann er einen Actionfilm tragen?

Onni hatte schon in 'Rare Exports' sein Talent unter Beweis gestellt, wo ich großen Spaß hatte, ihm zuzuschauen.

Mit Hilfe des Vertrauens zu seinem Onkel Jalmari hat er auch in BIG GAME eine tolle schauspielerische Leistung abgeliefert und macht 'selbst' neben Samuel L. Jackson eine sehr gute Figur.

Vor der Kamera waren Onni und ich Feinde – hinter der Kamera umso dickere Freunde.

Wie war die Zusammenarbeit mit Samuel L. Jackson? Gab es auch nach Drehschluss Kontakt, zumal München ja die eine oder andere Möglichkeit zum Ausgehen bietet?

Wir hatten ‘ne Menge Spaß am Set – vor allem beim Showdown. Dazu waren unsere Begegnungen in den Drehpausen immer sehr herzlich und persönlich.

Zum Ausgehen fehlte uns leider die Zeit.

Der Film spielt in Finnland, wurde aber in Bayern gedreht. Wie abgelegen waren die Drehorte und wie hat diese naturnahe Erfahrung die Dreharbeiten beeinflusst?

Die Dreharbeiten haben teilweise in 2500 m Höhe nahe der Zuspitze stattgefunden. Ich war sowohl von der logistiJUNI 2015 MERHABA

39

ADD, BKM ve TGB 8 Mart'ı kutladı...

Merhaba Berlin

Simit geleneği Spandau’da yaşatılıyor...

B

erlin'deki simitevlerini gördüğümde çocukluğuma bir yolculuk yapıyorum. Sohbetlerimizde gözlerimizden bir film şeridi gibi geçen anılarımızda, sokak sokak gezen, başlarının üzerinde simit tepsisi taşıyan çocuklarla tanımıştık simidi. "Simitçi geldi..!" diye bağırırlardı. Simidin mis ve taze kokusu sokaklara yayılırdı. Bu çocuklar akşama kadar simitlerini satmaya uğraşırlardı.

Okul harçlıkları ve ailelerine maddi destek sağlamak içindi çabaları ve ayrıca simidi bize sevdirirlerdi. Aslında Türkiye'nin simgelerinden birisidir simit. Çocukluk dönemlerinde birçok kişi belki simit satarak aile bütçesine katkıda bulunmuşlardır. Günümüzde vatandaşlarımız birçok ülkede simit evleri açmaktadır.

cumartesi, ve pazar günleri taze lahmacun günleri ile simidin yanısıra birçok mutfak kültürümüze de sahip çıkmaktadır. İşletmeciliğini Hasan Bey'in yaptığı Diyar Simitevi, Samsun'lu genç simit ustası Fikri ile Spandau Altstadt'da hizmet veriyor.

Diyar Simitevi’nin duvarları da Anadolu simit motifleri ile süslü.

Duvarlardaki simit satan simitçilerin çizimleri ile bütünleşen keyifli bir mekanda gün içinde bol seçenekli, lezzetli yemekleri, simit ve börek çeşitleri ile kahvaltıhane tarzında bu geleneği yaşayabilirsiniz.

"Diyar Simitevi"

Hayatın zorluğunu öğretme aracı olan simidimize birçok yurttaşımız Berlin'de de sahip çıkmaktadır. Bunlardan biri de Spandau semtindeki ilk simitevi ünvanını alan "Diyar Simitevi"dir. Güleryüzlü çalışanları ile sıcak bir ortamda müşterilerine simit geleneğini yansıtmanın yanısıra, günlük taze ev yemekleri ile ayrıca cuma, 40

MERHABA JUNI 2015

Simit geleneği simidin halkaları gibi Berlin'de de çoğalıyor...

Diyar Simitevi Spandau'da oturan vatandaşlarımızın uğrak yeri olmuş.

Hanımlar günlerini burada buluşarak nezih bir ortamda yapıyorlar.

Siz de Spandau'nun eşsiz doğasını ve tarihi yerlerini tanımanın yanısıra Diyar Simitevi'nde simit geleneğini yaşamak, kahvaltı ve özel günlerinizde arkadaşlarınızla buluşarak nefis ev yemeklerinden tatmak istiyorsanız uğramanızı tavsiye ederiz.

HABER: NERGÛZ KARAKUÍ

Merhaba Berlin

Spandau’da Waffel denince Beverly Hills akla geliyor

G

öçmenlerin sadece döner satmadığını, yemek anlamında simitevlerinden waffelciliğe, kafelerden kahvaltı salonlarına kadar birçok alanda girişimci olduklarını kanıtlamak için Spandau turumuza devam ettik.

Arkadaşımızın Amerikan tarzı bir Waffel/Kahvaltı yeri olduğunu söylemesiyle merakla bu yeri görmek istedik. Arkadaş tavsiyesi olmasa dışarıdan bu işletmenin sahiplerinin Türkiyeli olduğundan ve iki yıldan beri Spandau'nun Altstad'a Havelstr.

14'te "Beverly Hills Waffel" adıyla hizmet verdiklerinden haberdar olmayacaktık.

Güleryüzle bizleri karşılayan işletme sahipleri Ayşe-Mehmet Güler çifti bize kapılarını açtılar. Ayşe hanım bu Waffel ve kahvaltı tarzı kafeyi açma hayalini yıllar önce bu tarza yakın

alanlarda çalışarak edindiği tecrübelerle kendi işyerini açmayı hedefleyerek gerçekleştirmiş.

Amerika ve İngiltere'de kahvaltıların vazgeçilmezi olan Waffel'i kahvaltı menüleriyle birleştirmenin haricinde, dondurmayla ve birçok meyveleri de kullanarak çok çeşitlilik kazandırmışlar.

Caféde Waffel'in haricinde Bubble Tea, dondurma, kahvaltı (Breakfast Snack), kahve çeşitleri ve Pan Cake de bulunuyor.

Klasik kahvaltı salonunun dışında Amerikan stili dekoruyla cafeye farklı bir tarz katmışlar. İlgimizi çeken çocukların oyun köşesinden hariç bir de müşterilerin yorum köşesi idi.

Beverly Hills'de yedikleri Waffel çeşitleri hakkındaki yorumları ve beğenilerini kendi dillerinde müşteri-

ler renkli ve küçük not kağıtlarına yazarak bir ayna duvarına yapıştırıyorlar. Ayşe hanım ve eşi Mehmet bey bu yorum kağıtlarını hiç atmıyor, bir köşede sergiliyorlar. İşyerlerinin ismi ise ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Los Angeles County'nin batı kısmındaki şehirden geliyor. Bu işe gönül veren Ayşe hanımın lezzetli Waffelleri bizim de çok hoşumuza gitti. Siz de bu çok çeşitli tadları almak istiyorsanız uğramanızı tavsiye ederiz.

HABER: NERGÛZ KARAKUÍ

JUNI 2015 MERHABA

41 41

Merhaba Berlin

Ein Istanbuler Jazz-Trio

Interview von Gözde Böcü

M

ÖE, das sind ein Istanbuler Jazz Trio bestehend aus den Musikern Sarp Maden, Volkan Öktem und Alp Ersönmez. Zusammen waren sie im vergangenen Monat auf einer Mini-Europa-Tour von Berlin über Prag nach Posen und haben ihre neue Gruppe MÖE dem europäischem Jazz-Publikum vorgestellt.

Ihre Musik ist spontan, öfters improvisiert und wenn sie auf der Bühne sind, wird es sicher nicht langweilig, denn sie bedienen sich einem Repertoire aus Jazz, Rock, Drum’n Bass, Noise und elektronischer Musik. Vor ihrem Konzert im Berliner Bi Nuu hatten wir die Möglichkeit mit den drei Musikern über ihre vergangenen Projekte, MÖE und die Zukunft des Jazz in der Türkei zu sprechen.

Fotos: Gözde Böcü 42

MERHABA JUNI 2015

Willkommen in Berlin!

Seid ihr das erste mal hier?

Nein, nein. Wir sind alle seit Jahren im Musikgeschäft und waren vorher mit anderen Musikern aus der Türkei in Deutschland und sind durch Europa getourt. Auch mit unseren früheren Jazz-Bands Trio Mrio oder Quartet Muartet waren wir schon hier und kennen die Stimmung dieser Stadt. Es ist immer toll in Berlin zu spielen, denn Berlin heißt immer gute UndergroundMusik. Wir freuen uns jedesmal auf Berlin, denn hier findet man eine Stimmung und ein Publikum, welches wir sonst nur aus New York kennen.

Als MÖE sind wir aber das erste Mal hier und werden dann auch in Prag (Tschechische Republik) und Posen (Polen) spielen.

Ihr seid seit über 20 Jahren mit den berühmtesten Stars der Türkei auf der Bühne gewesen und habt schon vorher in den Projekten Trio Mrio und Quartet Muartet zusammengespielt. Warum gibt es jetzt MÖE? Richtig, wir hatten schon vorher andere Bands, aber als einige Bandmitglieder etwas anderes machen wollten, war es dann mit diesen vorbei. Wir wollten aber immer noch weitermachen und haben dann beschlossen MÖE zu gründen. Natürlich hat jeder von uns andere Projekte, aber MÖE ist etwas Besonderes.

Was unterscheidet MOE von Trio Mrio und Quartet Muartet?

Im Grunde sind einige Songs, die wir bei MÖE performen nicht neu. Viele Songs haben wir in der Zeit von Quartet Muartet geschrieben, allerdings interpretieren wir diese bei MÖE nochmal neu. Herausgekommen ist etwas komplett Neues. Unsere neuen Songs unterscheiden sich sehr von dem, was wir früher gemacht haben.

Bei MÖE gibt es mehr Punk, Rock und Elektronik und das macht den Unterschied zu unseren vorherigen Jazz-Bands aus.

Improvisiert ihr auf der Bühne auch?

Ja, spontane Interaktion und Improvisation sind grundlegende Bestandteile von Jazz-Musik. Auf der Bühne entsteht jedes Mal etwas Neues und das ist auch das, was uns Gänsehaut bereitet. Man weiß nie, was auf der Bühne passieren wird. Manchmal wundern wir uns nach dem Konzert und wissen überhaupt nicht mehr, wie wir von A nach B gekommen sind. Das ist auch das Spannende an MÖE. Das macht es natürlich schwer eure Musik jemanden zu erklären, oder?

An sich möchten wir das auch nicht, aber wenn man das versucht wird es natürlich sehr schwer. Es ist eine Musik, die in keine Schublade passt, aber dennoch eine bestimmte Form hat. Wir empfehlen den interessierten

Merhaba Berlin

Maden Öktem Ersönmez Menschen uns auf Facebook oder Youtube anzuhören und dann vielleicht zu einem unserer Konzerte zu kommen. Dann können sie sich selber ein Bild davon machen.

Ein türkischer Pop-Fan würde sich also bei euch vielleicht langweilen?

Naja, so einfach ist das nicht. Es stimmt, dass wir keine typische türkische Musik machen. Wir haben aber Jahrzehnte lang mit Pop-Musikern aus der Türkei zusammengearbeitet. Aber die Musik, die wir jetzt machen ist international und kann für jeden ansprechend sein.

Langeweile - kommt die bei euch auch mal auf, insbesondere weil ihr euch ja nun so lange kennt?

Nein, eigentlich nie. Wir haben uns gefunden. In der Istanbuler Jazz-Szene kennt man sich untereinander. Und wenn es Leute gibt, mit denen man sich richtig gut versteht, dann langweilt man sich auch nicht. Das ist wie, wenn du jemanden kennenlernst.

Entweder versteht ihr euch gut und es funktioniert zwischen euch oder jeder geht seinen eigenen Weg. Wir sind miteinander auf persönlicher und musikalischer Ebene mehr als zufrieden.

So zufrieden, dass wir uns als Band nach unseren eigenen Nachnamen benannt haben.

MÖE, das ist die Abkürzung eurer Nachnamen, wie habt ihr euch dafür entschieden?

Namen waren nie wirklich ausschlaggebend für die Musik, die wir machen.

Der Name Trio Mrio beispielsweise ist durch Zufall entstanden: Wir sollten unseren ersten Auftritt in einem Istanbuler Jazz-Schuppen haben und grübelten an einem Namen für unser Trio.

Daraufhin meinte der Besitzer des Ladens, der auch ein guter Freund von uns ist: “Macht doch einfach sowas wie Trio Mrio, ist doch egal!”. Das war für uns okey. So nannten wir uns an diesem Abend so. Als wir eine Woche später nochmal dort auftreten sollten, stand dann der Name Trio Mrio an der Tür und so kam es dazu.

Uns jedoch MÖE zu nennen war eine bewusste Entscheidung, denn in der Türkei kennt man uns als Musiker und nicht unter irgendwelchen Bandnamen. Uns nach unseren Nachnamen zu nennen erschien für uns daher natürlich und praktischer.

Gibt es bald ein Album und wie wollt ihr es nennen?

Ja, nach unserer Tour werden wir ein Album in Istanbul aufnehmen und freuen uns schon sehr. Einen Namen haben wir noch nicht, aber wahrscheinlich werden wir schnell etwas finden (lacht).

Gibt es einen großen Markt für Jazz in der Türkei?

In Musikerkreisen ist unsere Musik sehr beliebt. Jazz ist generell eine Musikrichtung, die besonders ansprechend für Künstlerkreise ist. Für die breite Masse ist das Interesse am Jazz In den letzten Jahren etwas zurückgegangen und das haben auch wir bemerkt und haben überlegt, was man machen kann.

Mit MÖE machen wir eine Art von Jazz, die viele Facetten hat und stoßen auf gute Reaktion. Insbesondere die junge Generation in der Türkei entwickelt so langsam mehr Interesse am Jazz. Bei unserem Konzert in Berlin haben wir uns auch über die türkischstämmigen Deutschen gefreut, die da waren und freuen uns auf weitere Konzerte in Berlin. Ihr seid alle herzlich eingeladen!

JUNI 2015 MERHABA

43

Merhaba Berlin

Kultursensible medizinische Versorgung: Die gesundheitliche Situation und die medizinische Versorgung von Migrantinnen und Migranten gewinnen zunehmend an öffentliches Interesse. Die kultursensible Versorgung, der Einsatz von Kultur- und Sprachmittlern wird in Zukunft weiter ausgebaut und findet zunehmend in medizinische Einrichtungen einen Platz.

D

eutschland ist ein Zuwanderungsland geworden, das stellte auch wenn etwas verspätet die unabhängige Kommission “Zuwanderung“ im Jahr 2001 fest [Süssmuth-Kommission]. Die Zuwanderung von ausländischen Staatsangehörigen setzte bereits Mitte der 1950er-Jahre mit dem ersten Anwerbeabkommen für „Gastarbeiter“ ein.

Im Jahr 2005 hatte fast ein Fünftel (19 %) der in Deutschland ansässigen Menschen einen Migrationshintergrund. Diese Menschen sind entweder selbst zugewandert oder sie sind Kinder bzw. Enkel von zugewanderten Personen und selbst nicht migriert [Statistisches Bundesamt].

Gerade für mich als ein Arzt mit einem Migrationshintergrund, der mittlerweile in dritter Generation in Deutschland/ Berlin lebt ist es wichtig die medizinische Versorgung für diese Bevölkerungsgruppe zur verbessern.

Denn nicht selten musste ich feststellen, dass ein Migrationshintergrund die Chance beeinträchtigt, eine adäquate Therapie zu erhalten (etwa, wenn Probleme mit der deutschen Sprache bestehen). Denn Kultur- und sprachbedingte Barrieren können die

gesundheitliche Versorgung im Krankenhaus beeinträchtigen. Menschen mit einer Migrationsgeschichte haben aber Anspruch darauf, genauso gut versorgt zu werden, wie Patientinnen und Patienten ohne ausländische Wurzeln.

Aufgrund dieser Unkenntnis oder mangelhaften Kenntnis der Sprache und der oft nicht bedachten kulturellen Unterschiede fühlen sich diese Menschen in Deutschland fremd, so dass die Angehörigen dieser Gruppe sich oft in ihren Rechten gegenüber deutschstämmigen Patienten benachteiligt fühlen. Genau hier müssen Ansätze geschaffen werden, um die Bedürfnisse dieser Menschen gerecht zur werden und um die Diskrepanzen und Differenzen zwischen den Patienten und dem Personal im Gesundheitssektor zur überwinden.

Ein sicherlich sinnvolles Entgegenkommen ist, dass diejenigen Angestellte, die mit dieser Kultur und Sprache vertraut sind als innerbetriebliche „Vermittler“ oder auch als sogenannte „Integrationsbeauftragte“ einzusetzen. So könnten Missverständnisse im Klinikalltag verringert, Fehldiagnosen und Mehrfachuntersu-

berlin türk i‚ rehberi

Dr. med. Murat Gördük Oberarzt Klinik für Urologie und Uroonkologie Vivantes - Klinik am Urban

chungen vermieden, Gesundheitsleistungen optimiert, die Behandlungszufriedenheit der Patientinnen und Patienten verbessert und ggf. auch Kosten gesenkt werden können.

Eine interkulturelle Öffnung der Krankenhäuser ist deswegen anzustreben. An dieser Stelle passt der Zitat von Frau Zarah Mohammadzadeh“ Integration muss ein Vorgang in beide Richtungen sein und nicht nur einfach darin bestehen, das „fremde“ Individuum in die „Vertraute“ Struktur anzupassen. Und es muss verstanden werden, dass beide Seiten „Strukturen“ darstellen – das Gesundheitssystem einerseits, der Migrant mit all seinen persönlichen, sozialen,kulturellen und psychosozialen Faktoren andererseits – und dass wir Wege finden müssen, um die Distanz zwischen beiden Seiten zu überbrücken.“ murat.goerduek@vivantes.de Telefon: 030-130226363

• www.reehber.de RE 20 JAH ES C S H TÜRKI HENC BRAN BUCH

44

MERHABA JUNI 2015

Merhaba Berlin

Tıp’da Yenilikler Dr. med. Ûsmail Nevzat TUNCAY T⁄p.Dr./Univ. Istanbul Facharzt für Allgemeinmedizin Facharzt für Chirurgie

Salgın Hastalıklarla Dolu Bir Kış Geçirdik

Ö

ncelikle „Influenza“ adını verdiğimiz grip salgını uzun süre Berlin’de etkisini gösterdi. Virüs kökenli bu salgın için, yeterince aşılarla tedbir almaya çalışmıştık sezon öncesi. Bilindiği gibi grip aşısı sonbaharda ve kış başında özellikle yapılır. Buna rağmen salgın önlenemedi... Şiddetli üşüme, titreme, ateş belirtileri gösteren hastalar haftalarca etkisi altında kaldı bu virüsün. Özellikle tedaviye cevap vermeyen inatçı bir öksürük ile uğraştık.

Aşılı hastalarımız bile hafif de olsa gribe yakalandılar. Aşılar her sene bir sene önceki salgınlara karşı hazırlanıyor... Bu sene de öyle oldu... Ancak

virüs de bir canlı... O da genel yapısını değiştirdi ve aşılar bu sebeple tam etkili olamadı.

za gidin ve eksik aşılarınızı kontrol ettirin ve tamamlatın...

Sağlıklı günler dilerim.

İkinci sıkıntımız Berlin’de meydana gelen kızamık salgını ile ilgili.

Okullarda salgın süratle yayıldı... Burada sebep daha çok aşı disiplinine uyulmamasından kaynaklandı... Belli çevreler çocuklarına aşı yapılmasından yana değiller. Bu sebeple geniş bir kitle de Berlin’de aşısız yakalandı.

Kızamık da bir virüs hastalığı. Ateşderi döküntüleri ve ağızda meydana gelen lekelerle gözüküyor. Bebeklerde ve yaşlı düşkün insanlarda hastalık ölümcül olabiliyor...

Burada aşıların önemine tekrar değinmekte fayda var... Lütfen doktorlarını-

MVZ Ärztehaus (CALLA) KOZMETÛK C E R R A H Û M E R K E Z Û

Skalitzerstr. 15 • 10999 Berlin Am Kottbusser Tor / Ärztehaus Tel.: 695 64 063 (Sparkasse 2. Kat) Mobil: 0157 713 344 97

BOTOKS DOLGU • Alın ve göz etrafındaki çizgiler

Operasyonlar

Ya© çekme Karın germe Göz Kapak Op.

• Yüzdeki çizgiler • Dudak hattı

Û©neler

Dolgu Botoks

Lazerle

Ûstenmeyen tüyler Damar tedavisi Leke tedavisi

www.calla-berlin.de JUNI 2015 MERHABA

45

Merhaba Berlin

Piyanoda Birgit Şen Başkent Berlin’de görev yapan büyükelçiler ve diplomatik görevli eşlerinin üye olduğu „Willkommen in Berlin“ kulübü bünyesinde 2 yıl önce kurulan Berlin Diplomatik Korosu (The Diplomatic Choir of Berlin) Afrika’da son günlerde giderek artan ve bir türlü önlemi alınamayan „Ebola Virüsü“ maǧdurları için yardım konseri düzenledi.

C

ap Anamur (Deutsche Not-Ärzte e.V.) Derneǧi’ne yardım amacıyla düzenlenen konsere Berlin’deki diplomatik misyon görevlileri, eşleri ve yardımseverler katıldı. Ücretsiz ve herkese açık olarak Kaiser-Wilhelm-Gedächtniskirche’de düzenlenen konsere T.C. Berlin Büyükelçimizin eşi Gamze Karslıoǧlu, Başkonsolos Ahmet Başar Şen ve büyükelçilik ile başkonsolosluk görevlileri de katıldı.

2013 yılında Barbara Leifer tarafından kurulan ve yaklaşık 40 kişiden oluşan koroda Filipinler, Japonya, Amerika, Estonya, Litvanya, Sri Lanka ve Türkiye’den müziksever diplomatlar ve eşleri var. Koronun iki eǧitimli profesyonel müzisyeninden birisi koroyu kuran grubun şefi Barbara Leifer (Mezzosopran), diǧeri ise Türkiye Cumhuriyeti Berlin Başkonsolosu’nun eşi Birgit Şen (Piyanist). Stuttgart Müzik Yüksek Okulu mezunu olan Birgit Şen ile Barbara Leifer, birlikte inisiyatifi ele alarak adeta bu koroya can ve hayat vermişler.

46

MERHABA JUNI 2015

Konuk müzisyenler ile Birgit Şen çaldıǧı piyano ile yaklaşık 1,5 saat süren konserde profesyonellere taş çıkartan bir performans sergilerdiler. Mozart ile başlayan konser daha sonra Brahms, Fauré, Aguiar ve Duruflé eserleri ile devam etti. Afrika’dan gelen konuk iki sanatçı çaldıkları davullar ve icra ettikleri gizemli dinsel/tinsel müzikle koroyu coşturdular. Ku’damm’daki tarihi yıkık kilisenin yanındaki salonu dolduran müziksever konuklar da oturdukları yerlerde çoştular ve konser sonrası koroyu ayakta alkışladılar.

Konser sonrası Birgit Şen ile konseri ve yardım için Ebola’nın neden seçildiǧini konuştuk. Şen, “Bu koro iki yıl önce kuruldu.

Filipin Büyükelçiliǧi bize her konuda, özellikle prova yapacaǧımız salon konusunda çok yardımcı oldu. Niye Ebola? Evet son zamanlarda dünyamızda birçok deprem veya benzeri doǧal afetler oluyor. Ancak, Afrika’nın hatta dünyanın en önemli sorunlarından biri olan Ebola medyada artık yer

almaz oldu. Televizyonlarda, haberlerde de konu olmuyor artık. Ancak sorun giderek büyüyor. „Ebola Virüsü“ne karşı önlem bir türlü alınamıyor. Bu soruna dikkat çekmek istedik. Cap Anamur Derneǧi Başkanı Dr. Werner Strahl, sorunun giderek yayıldıǧını ve bu virüsten ölenlerin arttıǧını ama en önemlisi Ebola’dan annesi ve babası ölen çocukların ortalıkta kaldıǧını ve bakıma muhtaç olduklarını söyledi. Ebola’yı seçmemizin nedeni budur” dedi.

Daha önce de koroyla mini konserler verdiklerini ancak böyle büyük çapta bir konsere ilk defa çıktıklarını söyleyen Birgit Şen, konserde piyano ile çaldıǧı eserlerin arasında en çok beǧendiǧinin ve keyifle çaldıǧının ise Brahms’ın „Liebes Lieder Walzer“inden bir bölüm olduǧunu söyledi.

Konser sonrası konuklara kapıda Cap Anamur Derneǧi için açılan sepetlerle maddi yardım toplandı.

HABER/FOTOÌRAFLAR: HÜSEYÛN ÛÍLEK

Merhaba Berlin

Benefizkonzert in der Gedächtniskirche Berlin The Diplomatic Choir of Berlin spielte Werke von Brahms, Fauré, Aguiar, Duruflé, Spirituals und Lieder aus Afrika

The Diplomatic Choir of Berlin ist einer der jüngsten Zuwächse in der Berliner Chor-Szene. Gegründet im November 2013 von Mitgliedern des diplomatischen Korps, hat er sich zu einem vielfältigen Ensemble von Menschen aus der ganzen Welt entwickelt.

Nach mehreren Auftritten auf Veranstaltungen in Berlin war das Konzert in der Gedächtniskirche der erste große öffentliche Auftritt des Chors.

Es soll dazu beitragen, die Folgen der EbolaEpidemie in Westafrika zu bewältigen.

Partner ist Cap Anamur. Eine Spendensammlung wird verschiedenen Cap-Anamur-Projekten in Sierra Leone zugute kommen.

beyond ebola Benefizkonzert für Projekte von Cap Anamur in Sierra Leone JUNI 2015 MERHABA

47

Bir Gazetecinin Not Defterinden göçüyorlar giysilerini onarmışlar akşamdan bir kavgadan bir kavgaya sedir ağaçları altından göçüyorlar sırt çantaları kavga yüklü umutla ayıklanmış gözlerinde çekincesiz ağlayış göçüyorlar ayrılık dizilmiş iki yana dimdik ayakta bir ülke gibi geçiyorlar aradan güle güle arkadaş kanarya mı saka mı kafesindeki kuş ölüm değil ya ayrılık nere gitsen bir ağaç gölge ve kuş

Cüneyt Çakır

(Nevzat Çelik)

B

üyük Ankara Oteli’nde dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik ile yaptığım röportaj sırasında tanıdım Haluk Ulusoy'u. Zaman içinde dostluğumuz gelişti. Yıllar sonra yanında getirdiği genç bir adamla Berlin'de Türk Evi'nde bir kez daha buluştuk. Genç adam, zayıf güler yüzlü ve kibar, hatta biraz utangaçtı. Çok yakın dostlarım olan ağa babalarından, hatta yakından tanıdığım babasından bile çok farklıydı. Genç adamın önce Şenez, sonra da Haluk ağabey hep arkasındaydı. Hatta bir Hollandalı Jaap Uilenberg de yanı başındaydı... Öyle bir an geldi ki otuz yıl sonra Türkiye'nin adı onunla dünya kupasında yaşadı. Hatta o kadar ileri gitti ki 9 Temmuz 2014'te oynanan Hollanda - Arjantin yarı finalinde de düdük çaldı. Bu zayıf, güler yüzlü, hatta utangaç adam, çok mu oldu nedir. Bugünler de tekrar Berlin'deydi.

Hem de dünya futbolunun kulüpler

48

MERHABA JUNI 2015

düzeyindeki en önemli organizasyonu, Şampiyonlar Ligi’nin Barcelona ile Juventus arasındaki final maçında görev aldı. 1992’de Barcelona, 1998 ve 99’da Juventus ile çok özel teşviki mesaim olmuştu. Hala da, iki takıma da çok özel sempatim var. Bunca yıl, spor yazarlığı da yaptım.

da yurt dışında herhangi bir ülkede ikamet eden gurbetçi Türkiye’ye taşıtını getirdiğinde en fazla altı ay süreyle kalabiliyor, emeklilerde ise bu süre en fazla 1 yıla kadar uzatılabiliyor. Yeni uygulamada bu süre emeklide 2 yıl, çalışanda ise 1 yıla çıkarılıyor.' Ne büyük müjde değil mi...

Kanımca Naim Süleymanoğlu'ndan sonra Türk sporundaki, en büyük bireysel başarısı bu oldu. Berlin Olimpiyat Stadı'nın çimlerine çıkan ve o sahanın tek hakimi olan, hakem Cüneyt Çakır. Yolun açık olsun Cüneyt Çakır... Yolun açık, başarıların daim olsun ve diyorum ki darısı futbol takımlarımızın başına olsun...

Oysa en büyük müjde (Cumhurbaşkanlığı seçimi hariç) yarım asırdan fazla bir sürede, ilk kez kendini vatandaş gibi, bir yere aitmiş gibi hissederek, kendi vekilini TBMM'ye yollamasındaki OY olmalıydı...

Mayıs ayında da, Avrupalı Türkler bir ilk yaşadı. 50 yılı aşan bir sürede doğduğu ve doyduğu ülkeleri vatan bilen insanımız ilk kez genel seçimlerde oy kullandı. Liderler geldi. Hatta dev salonlardaki mitinglerde, çeşitli vaatlerde bile bulunuldu... Öyle ki benim uzak kuzen Başbakan Prof. Ahmet Davutoğlu, Avrupalı Türklere müjde bile verdi. Haber aynen şöyle başlıyordu; 'Yurt dışında yaşayan milyonlarca gurbetçiye taşıt müjdesi. Gurbetçi vatandaşların araçlarının Türkiye’de kalış süreleri uzatıldı. Mevcut uygulama-

İlk kez Avrupa ülkelerinde bulunan, Türkiye topraklarında kurulan, sandıklarda oylar kullanıldı. Sandık başında sahtekarlıklar olsa da organizasyon bence başarıydı. Bu satırlar yazılırken Almanya genelinde 350 bin oy telafuz edildi. Bu rakam belki biraz daha artar, ama oy kullanımı düşük kaldı.

Güdük kaldı. Yıllarca onca yazıldı, çizildi. Onca lider, geldi gitti. Geçtiğimiz günlerde dünyanın en pahalı pasaportu için T.C. Berlin Başkonsolosluğunun önünde karşıdan karşıya geçerken, kucağında çocuğuyla oyunu kullanmaya gelen kadıncağızın 'bir oy, bir oydur' sözü herkes için esas olmalıydı. Olmadı... Olamadı..

Merhaba Berlin

Nihayet oy kullandık Bazı Alman partileri, yada politikacıları da, doğrudan bu seçimlere kendi partilerine oy istermiş gibi angaje oldu. Hatta parti ismi bile dillendirildi... Akılları sıra, burada yaşayan Türkiye seçmenine, şu partiye oy verin şeklinde işaret buyruldu. Sanki bizlerin aklı yokmuş gibi. Yanlış yapıldı...

Yanlış. Tabi bence. Onların asli görevi Almanya olmalı... Olmalı ki 50 yıldan fazla bir zamandır, bu ülkeye ömrünü veren insanlara, hiç olmazsa yerel seçimlerde oy hakkı tanınmasına katkıda bulunulmalıydı. Ama burunlarını başka işlere sokmaya devam ettiler.

Bu arada belki de Almanya'nın, hatta Avrupa'nın da değil, dünyanın çok kültürlülük adına en önde gelen yerlerinden birisi olan bizim Kreuzberg’de, bir Kültürler Karnavalı’nı daha hayırlısıyla idrak ettik. Berlin ve Kreuzberg, bu karnaval sayesinde, dünya kültürlerinin çok önemli bir uğrak yeri, hatta bu kültürlerin yaşandığı bir ortamı hayatımızın içine soktu. Hem de dostluk ve barış içinde, ge-

leneksel bir toplumsal paylaşım oldu.

Kültürler Karnavalı’nı başlatanlara ve bugünlere kadar yaşatanlara, toplum adına teşekkür etmek gerekir. Hele 23 Nisan çocuk şenliğinin manidar bulunup yasaklandığı bir kentte..

Oysa benim ülkem öyle mi. Kendi egolarını tatmin etmekten hiç bir zaman bıkmayan ve usanmayan siyasi erkler, son derece barışçıl, son derece çevreci ve son derece duyarlı bir eylem olan 'Gezi Parkı'nı toplumsal bir kaos haline nasıl soktuklarını, dünya ile birlikte günlerce izledik. Etkileri, tartışmaları, siyasi rant sağlama çabaları, bugün bile devam ediyor. O eylemleri, o muhalif çığlığı, siyasi iradenin emriyle zor kullanıp, kan dökerek, cana kastederek bastıran güvenlik güçlerinin şeflerinin, aynı siyasi, iradenin, bilmem ne menem suçlamalarıyla, mapus damında olması da manidar değil mi.

Aslında üç beş kitap okuyup, gençliğinde bir şekilde muhalif olmuş, so-

MÜNÛR BAÌRIAÇ

IK

berlinmunir@gm

ail.com

ran, sorgulayan bizim kuşağın apolitik diye nitelendirdiği gençliğim, üç beş ağaç için nasıl bir uyanış ve direniş sergilediğini ve dahi baskıcı, dediğim dedik, her şeyi ben bilirim, ben ne dersem o olur zihniyetine, siyasal bir başkaldırının nasıl çığ gibi büyüdüğünü hep beraber gördük... Bu günlerde o günlerin yıl dönümü. Demokrasiyi sadece sandık zanneden, yüzde bilmem kaçı ile diğer kaçı tehdit eden, bizim ülkemiz gibi zavallı demokratların ülkesine iyi bir dersti. Ama orada kaldı.

O nedenle de bugün başkaları, şuraya yada buraya oy verin diyebiliyor...

Yazık..

Bu arada Bayern Münih Bundesliga’da, 3 yönetim, iki teknik adam değiştiren Galatasaray da Süper Ligde mutlu sona ulaştı. Ama bir Fenerbahçeli olarak gönüllerin şampiyonu kim derseniz, bu sezonu hep deplasmanda geçiren Beşiktaş derim. Tabi hayatta her şeye karşı bir sözü olan, düşünen, soran, sorgulayan Çarşı’yı da unutmamak lazım...

CimBom Karneval der Kulturen JUNI 2015 MERHABA

49

Merhaba Berlin

„Cihan Yand⁄ Kanl⁄ Nigar“ Sad⁄k Íendil’in yazd⁄©⁄ ve Yekta Arman’⁄n yönetti©i „Cihan Yand⁄ Kanl⁄ Nigar“, „Tiyatrom Oyuncular⁄“ taraf⁄ndan ba‚ar⁄yla sahnelenmeye devam ediliyor.

G

eleneksel Türk Tiyatrosunun orta oyunu tarz⁄ndaki en güzel örneklerinden biri olan „Cihan Yand⁄ Kanl⁄ Nigar“, Tiyatrom Oyuncular⁄’n⁄n muhte‚em performans⁄ ile haziran ay⁄nda da sahnelenmeye devam ediliyor.

Koreografi ve dans bölümünü U©ur Erba‚’⁄n üstlendi©i oyunun yönetmenli©ini ise Yekta Arman yap⁄yor.

Tayfun Akçay, Dilara Ayd⁄n, Kemal Ûlkan Ayd⁄n, Merve Büyükçak⁄ro©lu, Mehtap Karakay⁄‚, Funda Karao©lan, Hakan Ohri, Ali Haydar Özel, Serdar Íerbetç⁄, Bar⁄‚ Íim‚ek ve Ye‚im Türün’ün rol ald⁄©⁄ „Kanl⁄ Nigar“, kendi çabalar⁄ ile ya‚amaya çal⁄‚an, hiçbir kurum ve kurulu‚tan yard⁄m alamayan Tiyatrom’da Türkçe olarak sahnelenen güzel oyunlardan sadece bir tanesi. Tiyatro sevdal⁄s⁄ gençlerimize ve Tiyatrom’a destek olmak ise sizlerin elinizde. Sadece 8 Euro’luk bir bilet alarak bu oyunu izlemekle bu görevi yerine getirebilirsiniz.

MEHMET ZAÌLI 50

MERHABA MÄRZ 2015

Tiyatrom Oyuncular⁄’n⁄n sahneledi©i „Kanl⁄ Nigar“⁄ büyük bir keyifle ileyeceksiniz.

„Cihan Yand⁄ Kanl⁄ Nigar“ oyununu 7 Haziran’da saat 18´de, 19 ve 26 Haziran’da da saat 20´de Tiyatrom’da izleyebilirsiniz.

Merhaba Berlin

Wilmersdorf Korosu’ndan 12 Haziran’da Tiyatrom’da Türk Sanat Müzi©i Konseri

W

ilmersdorf Korosu, ilk konserini 12 Haziran’da Tiyatrom’da verecek.

Konuyla ilgili bir aç⁄klama yapan Koro Ba‚kan⁄ Birsen Steinhäuser ‚öyle dedi: „Geçti©imiz y⁄l Íubat ay⁄nda kurdu©umuz koromuz 12 Haziran’da ilk konserini verecek. Çe‚itli makamlardan olu‚an koro ve solo eserlerimizi sizlerle payla‚mak istiyoruz. Koromuz hem müzik alan⁄nda hem de sosyal alanda faaliyetlerini sürdürüyor.

Tüm müzikseverleri konsere davet eden Wilmersdorf Korosu 2. Ba‚kan⁄ Mukaddes Çakmak ise; „Çal⁄‚malar⁄m⁄z tam bir aile ortam⁄nda gerçekle‚iyor. Kermeslere kat⁄l⁄yoruz, huzur evlerinde ya‚l⁄lara mini konserler veriyoruz, geziler düzenliyoruz.

12 Haziran’da ise Berlinli müzikseverlere en güzel ‚ark⁄lar⁄m⁄z⁄ sunaca©⁄z. Tiyatrom’da saat 20’de ba‚layacak olan bu nacizane konserimizde tüm dostlar⁄m⁄z⁄ yan⁄m⁄zda görmek bizleri sevindirecektir.“ diyor.

JUNI 2015 MERHABA

51

Merhaba Berlin

Masamdaki Kitaplar Bundan önceki sayımızda sizlerle 100 yaşına basan; hiç yaşlanmayan bir kültür insanımız HALDUN TANER'i anmıştık. Ve bazı kişilerin arkalarında bıraktıkları eserleriyle sonsuza dek yaşadığını; ölümün bu tür kişileri unutturamadığını belirtmiştim.

adem_dursun@web.de

Klasik eserlere bir bakın; yazılalı yüz yıl, iki yüz yıl, üç yüz yıl, hatta dört yüz yılı geçen ve hala en çok okunan listelerde sırayı kimseye bırakmayan MONTAIGNE'in DENEMELERİ bunlara en güzel örnektir.

Daha da öncelere gidersek: Ege'li bir ozan olan Homeros'un İsa'dan önce dokuzuncu yüzyılda yarattığı iki büyük destan olan İLYADA ve ODYSSEİA, dünyada hala en çok okunan eserler arasındadır.

Daha fazla örneklerin arasına dalıp, ipin ucunu kaçırmadan, sizlerle bu sayımızda anacağımız, eserleriyle klasikleşmiş bir Türk yazarımıza geçmek istiyorum.

ADEM DURSUN

Toplumcu-gerçekçi edebiyatımızın yüzaklarından bir yazı işçisi

Orhan Kemal O da Haldun Taner gibi yüz yaşına basan bir yazarımız.

Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan yazarımız, 15 Eylül 1914'te Adana'nın Ceyhan ilçesinde doğmuş. Geçtiğimiz yıl (Eylül 2014) 100. yaşı Foça'da bir panelle kutlandı. Yurt genelinde de çeşitli edebiyat etkinlikleriyle anıldı. Çukurova 7.

Kitap Fuarı'nda da yapılan söyleşi ve sempozyomlarda anıldı.

Türk edebiyatında gerek romanları gerek hikayeleriyle önemli bir yer edinmiş, Anadolu insanını gerçekçi bir bakışla ele alarak anlatmış usta yazarlarımızdan biridir Orhan Kemal.

1970 yılında gezi amacıyla gittiği Sofya'da ölen Orhan Kemal'in doğumunun üzerinden bir asır geçmesine rağmen yazdığı eserler hala güncel52

MERHABA JUNI 2015

liğini yitirmedi. Yapıtları çeşitli dillere çevrilmiş; öyküleri, romanları filme alınmış, televizyonlarda dizi olarak çekilmiş, oyunları gerek özel tiyatrolarda ve gerekse şehir ve devlet tiyatrolarında birçok kez oynanmıştır.

Romanlarında kimi zaman Adana'nın kavruk sıcağı altında emeği sömürülen pamuk işçilerinin,trajedisini anlatır, kimi zaman da İstanbul'un gecekondu bölgelerinde yaşayan yoksul kesimin, fabrika işçilerinin, kimsesiz sokak çocuklarının ekmek kavgasını dile getirir. Baba Evi, Avare Yıllar, Murtaza, Cemile, Bereketli Topraklar Üzerinde, Devlet Kuşu, Hanımın Çiftliği, Eskici ve Oğulları, Gurbet Kuşları başta olmak üzere romanlarıyla toplumun sosyal ve ekonomik durumuna ayna tutmuş,

Merhaba Berlin

Bereketli Topraklar Üzerinde yaşamı boyunca kalemini emekçi halkın çıkarları doğrultusunda kullanmış toplumsal – gerçekçi bir yazın ustasıdır ORHAN KEMAL. Orhan Kemal öykü ve romanlarında emeğiyle geçinmeye çalışan yoksul insanları anlatmıştır. Çünkü kendisi de bir “yazı işçisi”dir.

Büyük kentin yoksul mahallerinin insanları, fabrika işçileri, Anadolu'dan büyük kente göçmek zorunda kalan “gurbet kuşları”, gecekondulular Orhan Kemal'in öykü ve romanlarının baş kişileridir. “... Bir çağ edebiyatının en ilginç, gerçekten ölmez tiplerinden biridir MURTAZA, Orhan Kemal'i ölümsüzleştirdi. Canlı, içtenlikli, saf kişiliğiyle Murtaza'yı, yüzyılımızın bir Don Kişot'u olarak yaratmıştır Orhan Kemal...” Yaşar Kemal.

Orhan Kemal

(asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü) doğumu 15 Eylül 1914 ölümü 2 Haziran 1970 ÖYKÜLERİ Duygu (1948) Menevşe (1948) Ekmek Kavgası (1949) Pezevenkler (1950) Sarhoşlar (1951) Çamaşırcının Kızı (1952) 72. Koğuş (1954) Grev (1954) Arka Sokak (1956) Kardeş Payı (1957) Babil Kulesi (1957) Dünya'da Harp Vardı (1963) Mahalle Kavgası (1963) İşsiz (1966) Önce Ekmek (1968) Küçükler ve Büyükler (1971- ö.s).

Yağmur Yüklü Bulutlar (1974) Kırmızı Küpeler (1974) Oyuncu Kadın (1975) Grev (1975) Serseri Milyoner/İki Damla Gözyaşı (1976) Arslan Tomson (1976- ö.s) İnci’nin Maceraları (1979 - ö.s)

ROMANLARI Baba Evi (1949) Avare Yıllar (1950) Murtaza (1952) Cemile (1952) Bereketli Topraklar Üzerinde (1954) Suçlu (1957) Devlet Kuşu (1958) Vukuat Var (1958) Dünya Evi (1958) Gavurun Kızı (1959) Küçücük(1960) El Kızı (1960) Hanımın Çiftliği (1961) Eskici ve Oğulları (1962) Gurbet Kuşları (1962) Sokakların Çocuğu (1963) Kanlı Topraklar (1963) Bir Filiz Vardı (1965) Müfettişler Müfettişi (1966) Yalancı Dünya (1966) Evlerden Biri (1966) Arkadaş Islıkları (1968) Sokaklardan Bir Kız (1968) Üç Kağıtçı (1969) Kötü Yol (1969) Kaçak (1970-ö.s.)

Tersine Dünya (1986-ö.s) Dünya Dönüyor (1953) Neden Böyle (1956) Uçurum (2014)

JUNI 2015 MERHABA

53

Merhaba Berlin

Anaokullar⁄nda entegrasyonun i‚levi Entegrasyonun çocuk yuvalar⁄nda ve anaokullar⁄ndaki anlam⁄; dil, din, ⁄rk, renk ay⁄r⁄m⁄ yapmaks⁄z⁄n, engelli ve engelsiz tüm çocuklar⁄n bu çat⁄ alt⁄nda hiçbir ay⁄r⁄m yapmadan demokrasi çerçevesinde, beraberce, e‚it ya‚am ko‚ullar⁄ alt⁄nda, e©itim, ö©retim ve bak⁄mlar⁄n⁄n sa©lanmas⁄d⁄r.

Entegrasyonun (Kindergarten) anaokullar⁄ndaki aç⁄l⁄m⁄ ise, farkl⁄ kültürlerden gelen karma çocuk gruplar⁄n⁄n hiçbir ay⁄r⁄m yap⁄lmaks⁄z⁄n birbirleriyle kayna‚mas⁄n⁄ sa©lamakt⁄r. Hiçbir çocu©un rengi, ⁄rk⁄, inanc⁄ ve geli‚im durumu nedeni ile d⁄‚lanmas⁄na yada onurlar⁄n⁄n rendice edilmesine müsaade edilmez.

A

lmanya’da yabanc⁄ kökenli bir çocuk olmayan hiçbir çocuk yuvas⁄ adeta yoktur. Bir kelime Almanca bilmeden yuvaya ba‚layan çocuklar⁄n bile, en k⁄sa zamanda di©er çocuklarla inan⁄lmaz bir ‚ekilde birbirlerini anlay⁄p ve çok çabuk kayna‚t⁄klar⁄ görülmü‚tür. Çocuklar farkl⁄ dilleri konu‚malar⁄na ra©men; yuvalarda sadece dilleri de©il; farkl⁄ kültürleri de tan⁄ma imkan⁄ buluyorlar.

ne ve yeniliklere aç⁄k olmal⁄lar ki, entegrasyon kar‚⁄l⁄kl⁄ olsun. Çok farkl⁄ halklar⁄n bir arada ya‚amas⁄, çok kültürlülük, asl⁄nda büyük bir ‚anst⁄r.

Ortak ya‚amda halklar⁄n birbirlerini kar‚⁄l⁄kl⁄ kabullenmesi ve uyuma katk⁄da bulunmas⁄; ayn⁄ zamanda dünya bar⁄‚⁄ ad⁄na da önemlidir. Ba‚ka bir halk⁄n varl⁄©⁄n⁄ kabullenmek ve farkl⁄ kültürleri beraber ya‚amak asl⁄nda iki taraf için büyük bir kazançt⁄r.

E©itmenlere de bu konuda görevler dü‚mektedir. Örne©in; kendilerini di©er kültürlerin ya‚am tarzlar⁄ ve gelenekleri hakk⁄nda bilgilendirme gibi. Ayr⁄ca göçmen ebeveyenler de Alman kültürü-

Entegrasyon için çocuk yuvalar⁄nda farkl⁄ kültürler ve yabanc⁄ kökenli aileler için çal⁄‚malar yap⁄lmaktad⁄r. Bu çocuk yuvalar⁄n⁄n ba‚ka kültürlere kap⁄lar⁄n⁄ açmas⁄ çal⁄‚malar⁄na da canl⁄l⁄k

Nergiz Karakuş Staatlich Anerkannte Erzieherin Sprachfacherzieherin

getirmektedir. Örne©in göçmen kökenli bir ebeveyn, kendi dilinde çocuklara kitaplar, ‚ark⁄lar, yöresel çocuk oyunlar⁄n⁄ tan⁄tarak yada yöresel yemek yaparak çal⁄‚malara ve uyuma destek verebilir. Yuvalardaki yaz ‚enliklerinin de konular⁄ çok kültürlülük olabiliyor.

Pedagoglar da anaokullar⁄nda daha fazla f⁄rsat e‚itli©ini sa©lama çabas⁄n⁄ vermektedirler, pedagojik çal⁄‚malar⁄n⁄ da uyum/kayna‚maya yönelik yapmaktad⁄rlar. Integratif/bütünle‚tirici anaokullar⁄ ve çocuk yuvalar⁄ da konseptlerini farkl⁄ halklara, kültürlere ve engelli/engelsiz çocuklar⁄n kayna‚ma programlar⁄na yönelik olu‚turuyorlar. Bu çocuk yuvalar⁄n⁄ tercih eden ebeveyenler asl⁄nda ‚ansl⁄lar, çocuklar⁄n⁄n sosyal, dil, zihinsel/bedensel geli‚imlerine te‚vikte destek vermi‚ oluyorlar. „Farkl⁄ olmak“ kavram⁄n⁄ kabullenmek, ancak entegrasyon a©⁄rl⁄kl⁄ e©itim sisteminde mümkündür.

„Farkl⁄ olmak“ kavram⁄n⁄ kabullenmek, ancak entegrasyon a©⁄rl⁄kl⁄ e©itim sisteminde mümkündür...

54

MERHABA JUNI 2015

Okul öncesi çocuklar önyarg⁄lardan bu ya‚larda uzakt⁄rlar. Küçük ya‚larda çocuklar d⁄‚ dünyan⁄n olumsuz etkilerinden habersizlerdir. Oyun esnas⁄nda ve oyun ça©⁄ndaki çocuklar tereddütsüz ba‚ka renkteki, ba‚ka dili konu‚an çocu©u ve de bedensel/zihinsel engelli arkada‚lar⁄n⁄ yarg⁄lamadan kabullenip

Merhaba Berlin

Çocuklar yuvalarda sadece farkl⁄ dilleri de©il, farkl⁄ kültürleri de tan⁄ma imkan⁄ buluyorlar... beraberce oynarlar ve birbirlerine korkusuzca dokunurlar. Farkl⁄ olman⁄n kavram⁄n⁄ bilmezler, onlara biz yeti‚kinler bu ay⁄r⁄mc⁄l⁄©⁄ ve farkl⁄l⁄©⁄ a‚⁄lar⁄z. Baz⁄ aileler çocuklar⁄n⁄ ba‚ka çocuklar⁄n dini, dili, rengi, farkl⁄ kültüründen ve geli‚im engellerinden dolay⁄ önyarg⁄lar⁄yla çocuklar⁄na onlarla oynamalar⁄n⁄ yasaklamaya çal⁄‚⁄rlar.

San⁄rlar ki çocuklar⁄, o çocuklarla oynad⁄klar⁄nda ba‚ka kültürü ö©renecek yada ba‚ka bir dili ö©renebilme ihtimallerinden kendi kültürlerini ve dillerini bu ‚ekilde koruyabileceklerini dü‚ünürler. Önyarg⁄lar⁄ ve yanl⁄‚ bak⁄‚ aç⁄lar⁄ndan dolay⁄, geli‚imlerinde aksakl⁄k olan çocuklarla da oynamay⁄ en-

gelleme çabas⁄n⁄ da verirler. San⁄rlar ki normal geli‚im gösteren çocuklar⁄ bu çocuklarla oynarlarsa, kendi çocuklar⁄n⁄n da bir engele tak⁄larak normal geli‚im evresini tamamlayamayacaklar⁄ kayg⁄s⁄yla bu oyun arkada‚l⁄©⁄n⁄ k⁄s⁄tlamaya çal⁄‚⁄rlar. Oysa ki bu do©ru bir bak⁄‚ aç⁄s⁄ de©ildir entegrasyon ve uyum için. Çocuklar karma gruplarda birbirlerinden çok ‚ey ö©renirler, kendi dil ve kültürlerini kaybetmeden, ba‚ka dilleri ve farkl⁄ dillerin ses tonlar⁄n⁄ tan⁄rlar. Farkl⁄ kültürleri ya‚aman⁄n ve farkl⁄ dilleri duyman⁄n ve ögrenmenin beraber yasam dünyas⁄nda iki taraf içinde bir zenginlik oldu©unu görmeliyiz. Engelli ve engelsiz çocuklar⁄n da birbirlerinden ö©renecekleri çok ‚ey vard⁄r.

Geli‚iminde engel olan bir çocuk normal geli‚im gösteren karma çocuk grublar⁄nda mucize bir geli‚im sa©layarak normal bir geli‚im gösterebilir.

Normal geli‚en çocuklar ise, kendilerinden farkl⁄ insanlar⁄n var oldu©unun

bilincine var⁄rlar ve onlarla toplumda ya‚amas⁄n⁄, onlar⁄ kabullenmeyi ve beraberce e‚it ‚ekilde yard⁄mla‚arak birbirlerine destek sa©layarak ya‚amak gerekti©ini ö©renirler. Duyarl⁄ ve bar⁄‚ç⁄l bir toplum için entegrasyona kar‚⁄l⁄kl⁄ destek vermemiz gerekti©inin bilincinde olmal⁄y⁄z. Bedensel ve zihinsel engellerinden dolay⁄ bu anaokullar⁄nda entegrasyon arac⁄l⁄©⁄yla d⁄‚lanmadan normal ya‚ama beraber kat⁄lma imkan⁄ sa©lar⁄z.

Küçük çocuklar⁄n bu ya‚larda ba‚ka çocuklara farkl⁄l⁄klar⁄ndan dolay⁄ dokunma korkular⁄ yoktur. Bu sebeple engelli ve engelsiz çocuklar sorunsuzca beraber anaokulunda günlerini ya‚arlar.

Entegrasyon a©⁄rl⁄kl⁄ anaokullar⁄ bu konuda karma ya‚ gruplar⁄n⁄ olu‚tururlar. Her çocu©un bireysel ihtiyaçlar⁄ ön planda tutularak ve geli‚im evrelerine sa©l⁄kl⁄ bir ortam sa©layarak ve ayr⁄ca „Biz“ duygusunun geli‚tirmektir as⁄l amaç.

JUNI 2015 MERHABA

55

BTMK'nin kurucusu ud virtüözü Nuri Karademirli'nin öğrencisi iken şimdilerde BTMK'de klavye ve keman öğretmeni...

Lorenz Masé özel bir müzisyen

İtalya'nın Bozen şehrinde "Claudio Monteverdi" konservatuarında 10 yıl keman eğitimi almış. Çeşitli müzik gruplarında keman çaldıktan sonra kendi deyimiyle "Bakalım hayat ne gösterecek?" diyerek Berlin'e gelmiş.

Yolu biraz da tesadüflerle Berlin Türk Müziği Konservatuarı'na çıkmış.

Dergimiz Merhaba'yı ziyaret eden Lorenz Masé ile kısa bir söyleşi yaptık...

Klasik Türk Müziği çalmaya nasıl başladın?

Bu biraz kader ve tesadüf oldu. Altı yıl önce bir arkadaşımla hakkında hiçbir bilgimin olmadığı Berlin'e geldim. Sadece müzik yapmak ve kendime yeni ufuklar açmak istiyordum. İnternette yaptığım aramalar sonucunda "Berlin Türk Müziği Konservatuarı"nı buldum ve oraya gittim.

Orada dinlediğim Türk müziği beni büyüledi. Bu müziği öğrenmek istedim, konservatuara kaydoldum ve öğrendikçe de bu kültürü hissetmeye başladım.

Türk müziğinde ilgini çekenler nelerdi?

Türk müziğinde, Avrupa müziğinde

olmayan farklı ara sesler ve makamlar var. Bir de insanın ruhuna ve kalbine dokunan incelikli sesler...

Türk müziği çalmanın Avrupa müziği çalmaktan farkı ne?

Türk müziği tamamen farklı bir tür.

Başka bir çalma tekniği öğrenmeyi gerektiriyor.

Sen bu tekniği nasıl öğrendin?

Daha çok dinleyerek öğrendim. Başlangıçta herşey bana ters geliyordu.

Tonlara yabancıydım. Kemanda bunları aramaya başladım. Ayrıca keman çalan birçok Türk müzisyenini izledim ve onların çaldıklarını tekrarladım. Nasıl çaldıklarını anlamaya çalıştım.

Konservatorium für türkische Musik Berlin 56

MERHABA JUNI 2015

Bir İtalyan olarak Klasik Türk müziği çalarken neler hissettiğini anlatabilir misin?

Tamamen farklı tonlamalar ve makamlar var. Her makam ayrı bir baharat gibi ve farklı tatlara sahip. Ve bazen hüzünlü, bazen de mutluluk verici duygular...

Avrupa müziğinde belirli gamlar varken Türk müziğinde yaklaşık 600 makam var. Eğer 20 veya 30 makam çalabiliyorsan bu iyi bir başarı sayılabilir. Ben çalarken aynı zamanda hem acı hem de mutluluğu hissedebiliyorum.

Bu duygular müziğini nasıl geliştirdi? Öğretmenim Nuri Karademirli her zaman "Makam ve tonlar insanlar gibidir, birbirlerini andırırlar ama farklı karakterleri vardır" derdi. Ben ondan makam sanatını, “Taksim” sanatını, çok yönlü çalabilme imkanlarını ve muazzam geniş Türk müziği repertuarını öğrendim.

Bir Türk müziği orkestrası ile Avrupa müziği orkestrasında çalmayı kıyaslayabilir misin?

Avrupa müziğinde aynı zamanda farklı armoniler çalınıyor. Türk müziğinde ise melodi sabit ve süzülüyor.

Orkestradaki herkes aynı zamanda

Merhaba Berlin

Her makam ayrı bir baharat gibi ve farklı tatlara sahip... eksiksiz, uyum içinde ve temiz çalmak zorunda. Şu anda Klasik Türk Müziği sanatçısı Meral Cihan'ın orkestrasında da çalıyorum.

Türk müziği ile Avrupa müziğinin ortak noktaları var mı?

Pek ortak noktaları yok. Ama Türk müziği ile Güney İtalya folk müziğinde küçük benzerlikler var diyebilirim. Bazı melodilerde Osmanlı müziğine benzerlikler var.

Müzik konusunda gelecek için planların neler?

Türk müziği beni çok etkiledi ve müzik duygularımı geliştirdi. Ama benim ruhumdaki tınılar daha çok elektronik müzik yönünde. Gelecekte bu tarza birşeyler yapmak istiyorum.

RÖPORTAJ: TANER BÖLÜK

Wer ist Lorenz Masé

I

ch bin in Südtirol (Italien) geboren und aufgewachsen. Bereits ab dem 5. Lebensjahr habe ich 8 Jahre lang Blockflötenunterricht genommen.

Schnell habe ich auch das Interesse am Instrument Geige entdeckt und konnte 10 Jahre lang am Konservatorium "Claudio Monteverdi" in Bozen bei Prof. Octavia Kostner, Violinunterricht nehmen.

Ich spielte in einigen Ensembles und Gruppen und war Mitglied von "mia loto" (lounge-jazz), "eugénie" (indie-rock), "italo-zigano-duo", "the moray club" (folk), "antisonic" (improvisierte elektronische Musik).

Darüber hinaus habe ich mich als Violinschüler 2 Jahre lang bei Frau Irene Troi (Geigerin des Concentus Musicus Wien) ausbilden lassen.

Am Konservatorium für türkische Musik Berlin unterrichte ich selbst europäische klassische Musik seit 2009.

(Fotos: BTMK-Archiv)

JUNI 2015 MERHABA

57

Merhaba Berlin

Berlin Martial Arts Group e.V. Dövü‚ sanatlar⁄na gönül veren Malatya’l⁄ Selim Bu©ur, art⁄k Neukölln’de yeni kurulan Berlin Martial Arts Group e.V. kulübünde ö©renci yeti‚tirmeye ba‚lad⁄.

Almanya ve Türkiye’nin çe‚itli kentlerinde düzenlenen seminerlerde yüzlerce ö©renci yeti‚tiren Selim Bu©ur, Berlin Hür Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni ba‚ar⁄yla bitirdikten sonra, Jeet Kune Do sporunda da ba‚ar⁄l⁄ çal⁄‚malar⁄n⁄ sürdürüyor.

Sifu Selim Bu©ur’u, yeni kurdu©u Berlin Martial Arts Group adl⁄ kulübünde ziyaret ederek çal⁄‚malar⁄ hakk⁄nda bilgi ald⁄k.

Almanya ve Türkiye’nin çe‚itli kentlerinde verdi©in seminerlerde de y⁄llardan beri ö©renciler yeti‚tirdin. Íimdi ise çal⁄‚malar⁄n⁄ kendi kulübünde sürdürüyorsun. Hem de Neukölln semtinde. Çal⁄‚malar⁄n hakk⁄nda biraz bilgi verir misin? Íu an haftada iki kere, Sal⁄ ve Per‚embe günleri olmak üzere toplam 5 antrenman sunuyoruz. Bunlar Jeet Kune Do, Brazilian Jiu Jitsu ve Filipin Dövü‚ Sanatlar⁄. Amac⁄m⁄z iyi bir hizmet vermek. Kat⁄l⁄mc⁄lar oldukça profesyonel çal⁄‚⁄yorlar, çünkü iyi ö©renciler yeti‚tirmeyi hedefliyoruz. Ayr⁄ca bu spor dallar⁄n⁄ gençlerimize sevdirmeye kararl⁄y⁄z. Ticari dü‚ünmüyoruz. Dolay⁄s⁄yla y⁄ll⁄k anla‚ma ‚art⁄ „Jahresvertrag“ yok. Ç⁄k⁄‚ verdi©iniz takdirde iki ay sonra kulüpten ayr⁄labilirsiniz.

58

MERHABA JUNI 2015

Bize bu spor dallar⁄ hakk⁄nda bilgi verir misin?

Jeet Kune Do, Bruce Lee taraf⁄ndan geli‚tirilmi‚ bir savunma sanat⁄d⁄r.

Hedef, kar‚⁄m⁄zdaki rakibin sald⁄r⁄s⁄n⁄ en k⁄sa zamanda ve en h⁄zl⁄ bir ‚ekilde durdurmakt⁄r.

Brazilian Jiu Jitsu ise rakibi yakalama ve yerde mücadeleye odaklanan bir sava‚ sanat⁄d⁄r. Eklem yerlerine kilitleyerek veya bo©ma tekni©i uygulayarak rakibi ma©lup edersiniz. Narin bir sanat olarak bilinen Brazilian Jiu Jitsu ile, kendinizden daha a©⁄r bir rakibe do©ru teknik ile üstünlük sa©layabilirsiniz.

Filipin Dövü‚ Sanatlar⁄’n⁄ kimileri Kali, kimileri Escrima ve kimileri de Arnis olarak biliyorlar. Kullan⁄lan te-

rimler Filipinler’de bölgeden bölgeye de©i‚iyor. Sava‚tan gelen bir sanatt⁄r.

Dolay⁄s⁄yla çe‚itli silahlar⁄ kullanabilme bilgisini içerir. Örne©in tek sopaya, çift sopaya veya b⁄ça©a kar‚⁄ savunma teknikleri ö©retilir.

Neden bu kadar farkl⁄ spor dallar⁄?

Hepsini seviyorum. Hepsinin ayr⁄ bir özelli©i var ve antrenmanlar⁄mda hepsinden ayr⁄ zevk al⁄yorum.

Peki bu kadar farkl⁄ spor dal⁄n⁄ ayn⁄ anda nas⁄l ö©renebildin?

Azim, disiplin ve sistematik bir ‚ekilde çal⁄‚makla. Neyi isteyip, istemedi©imi ve neyin ne kadar önemli oldu©unu iyi biliyorum. Ailemden sonra en çok sevdi©im aktivite bu. Dolay⁄s⁄yla insan bir i‚i severse, vakitte bulur ve her‚eyi çabukta ö©renir.

Merhaba Berlin

„Her spor dal⁄, görünü‚te farkl⁄ olsa da hepsi bir noktada bulu‚uyor. O noktan⁄n ad⁄ da kendini savunmak ve sa©l⁄kl⁄ kalmak...“ Çok de©il mi hepsi?

Hepsini ö©renmek mümkün mü?

Kesinlikle hay⁄r. Amerika´ya bak⁄n diyorum. Millet orada bir sürü spor dallar⁄ ile e‚ zamanda u©ra‚⁄yor.

U©ra‚⁄yor derken, öyle ‚akas⁄na gidip gelmiyorlar. Profesyonel bir ‚ekilde antrenman yap⁄yorlar. Dünya ‚ampiyonu olma gibi bir gayeleri de yok herkesin. Ama seviyorlar i‚te.

Orada dövü‚ sanatlar⁄ bir ya‚am felsefesi olmu‚. Bizim burada millet bir spor disiplinine haftada iki kere gidiyorsa ondan iyisi yok diyoruz. Ama kesinlikle yanl⁄‚ ve desteklemiyorum bu dü‚ünceyi. Hele ki iki disiplini ayn⁄ anda ö©renmek mümkün de©il ve çok zor diyenlere sesleniyorum: Abitur yaparken s⁄rf bir dersten s⁄nava kimse girmedi.

Üniversiteye giden karde‚lerimiz bir bölüm okurken bir sürü derslere ve s⁄navlara giriyorlar. Örne©in hukuk bölümü okuyorsunuz. Bu bölümde ceza hukuku, kamu hukuku ve medeni hukuk vard⁄r. Hepsinin de konusu farkl⁄, ama temelinde hukuk ve adalet yat⁄yor. Her bölümün yasalar⁄ ve mahkeme usülleri farkl⁄. Ama yine de hepsi bir noktada bulu‚uyorlar. O nokta da hukuk.

Örne©in; benim ö©rencilerimin ço©u birden fazla disiplin çal⁄‚⁄yor. Yani insan isterse oluyor.

Ayn⁄s⁄ bizim yapt⁄©⁄m⁄z için de geçerli. Bizler dövü‚ sanatlar⁄ ile u©ra‚⁄yoruz.

Sal⁄ ve Per‚embe günleri antrenmanlar⁄m⁄za herkesi, 7’den 77’ye herkesi bekliyorum. Gelip görsünler, aram⁄za kat⁄lan her arkada‚⁄m⁄z⁄ kucakl⁄yoruz.

Her spor dal⁄, görünü‚te farkl⁄ olsa da hepsinin bir noktada bulu‚tu©unu dü‚ünüyorum. O noktan⁄n ad⁄ da savunmak ve sa©l⁄kl⁄ kalmak.

Son olarak okurlar⁄m⁄za iletmek istedi©in bir mesaj⁄n var m⁄?

Merhaba dergisi tam 18 y⁄ldan beri Berlinlilere büyük hizmet veriyor.

Ben de bu say⁄da sizin arac⁄l⁄©⁄n⁄z ile Berlinlilere seslenebildi©imden dolay⁄ te‚ekkür ediyorum.

Gerekli bilgileri www.jkdgroup.de sayfam⁄zda bulabilirler.

KEMAL DÛRÛN

JUNI 2015 MERHABA

59

Merhaba Berlin

Rechtsanwältin Fatma Güccük

HUKUK KÖÍESÛ Avukat Fatma Güccük info@gueccuek.de

Û‚ten ayr⁄lan i‚çi, i‚verenin verdi©i ikramiyeyi geri ödemek zorunda m⁄?

Ç

o©u i‚ sözle‚melerinde i‚verenin i‚çilerine y⁄lba‚⁄nda y⁄lba‚⁄ paras⁄ (Weihnachtsgeld) veya bir ayl⁄k maa‚ ikramiye (13. Monatsgehalt) ödeyece©ini öngörür.

Maksim Kaz⁄m hayata veda etti

8

0 yaşında hayatını kaybeden Berlin’in en renkli simalarından “Kel Kazım” namıyla tanınan emekli öğretmen Kazım İsmailçebi, Şehitlik Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.

Berlin’in en renkli simalarından “Kel Kazım” namıyla tanınan, Hermannplatz’daki içinde dansöz kıyafetinden bağlamaya, çeşitli müzik aletlerinin, 5000’den fazla video kasetinden tesbihe kadar herşeyin bulunduğu küçük dükkanı Maksim’i 40 seneden fazla ayakta tutmaya çalışan, Başbakan Merkel’e ve Cumhurbaşkanına yazdığı mektuplara rağmen “benim hayatım” dediği dükkanını 17 Haziran 2013’te boşaltmak zorunda kalan, emekli öğretmen Kazım İsmailçebi 80 yaşında hayatını kaybetti.

Ayn⁄ i‚ sözle‚melerinde i‚çinin bu özel ödemeleri alabilmesi ve geri ödememesi için belirli bir tarihte, halen ayn⁄ i‚verende çal⁄‚⁄yor olmas⁄ ‚art⁄n⁄ ön görür ve i‚çi bu tarihten önce veya ondan sonra i‚ten ayr⁄l⁄yor ise, o zaman i‚çi bu al⁄nan y⁄lba‚⁄ paras⁄n⁄ veya ikramiyeyi i‚verene geri ödemek zorunda oldu©unu öngörür.

Ancak i‚ sözle‚melerindeki bu tür anla‚malar art⁄k geçerli de©ildir. Yüksek Eyalet Û‚ Mahkemesi bundan k⁄sa bir süre önce di©er kararlar⁄n⁄n z⁄dd⁄na böyle bir anla‚man⁄n i‚ sözle‚mesinde yer almas⁄ halinde geçersiz oldu©una karar verdi. Çünkü i‚veren genelde böyle bir özel ödemeyle i‚çiye çal⁄‚t⁄©⁄ süre içerisindeki eme©ine bir kar‚⁄l⁄k vermek ister ve bu da genellikle bu ‚ekilde olur.

Ancak Yüksek Eyalet Û‚ Mahkemesi, i‚çinin, sadece gelecekte çal⁄‚aca©⁄ y⁄llar için de©il de, geçmi‚te çal⁄‚⁄lm⁄‚ aylar veya y⁄llar için de bir emek sarfetti©i gözönünde bulundurulmas⁄ gerekti©ini ve bunun için de geriye dönük bak⁄ld⁄©⁄ zaman i‚çinin ‚imdiye kadar çal⁄‚t⁄©⁄ süre içinde bir te‚ekkürü hak ettigini dile getiriyor.

Bundan dolay⁄ da mahkeme, i‚verenin i‚çiye „bu ödemeyi hak etmek ve geri ödememek için halen bende çal⁄‚⁄yor olman gerekiyor“ diyemeyece©ini vurguluyor. Çünkü böyle bir anla‚ma i‚çinin ki‚ilik ve özgürlük haklar⁄n⁄ ihlal ediyor ve k⁄s⁄tl⁄yor. Asl⁄nda i‚çi, hak etti©i bir meblay⁄, yani ek ödemeyi veya y⁄lba‚⁄ paras⁄n⁄, geri ödemek zorunda oluyor ve bu da ciddi bir haks⁄zl⁄k demektir.

Bu yüzden Yüksek Eyalet Û‚ Mahkemesi i‚ sözle‚melerinde yer alan anla‚malar⁄n i‚çinin belirli bir tarihte veya tarihe kadar halen ayn⁄ i‚verende çal⁄‚⁄yor ve gelecekte bir tarihe kadar i‚ sözle‚mesinin geçerli olmas⁄n⁄ ve ç⁄k⁄‚ al⁄nmamas⁄n⁄ öngörüyor olmas⁄n⁄ kesinlikle geçersiz k⁄lm⁄‚t⁄r. Bu, ‚u demektir;

Foto©raflar: AYPA TV

60

MERHABA JUNI 2015

Û‚çi ne zaman i‚ten ayr⁄l⁄rsa ayr⁄ls⁄n veya ödemenin tarihine az bir süre kala i‚yerinden ç⁄km⁄‚ olsa bile, yine de bu ek ödemeyi talep etmeye hakk⁄ vard⁄r.

Verildi©i taktirde de, i‚çi kesinlikle i‚verene geri ödemek zorunda de©ildir. Bu karar i‚çiler için çok önemli ve sevindirici bir karard⁄r.

Merhaba Berlin

Almanya Karate Íampiyonas⁄ yap⁄ld⁄

Ricardo Giegler ve Duygu Bu©ur, 13. ve 14.06 2015 tarihlerinde Bakü’de yap⁄lacak olan Avrupa Oyunlar⁄’nda Almanya’y⁄ temsil edecekler.

2

015 Almanya Karate Şampiyonası Aschaffenburg kentinde yapıldı. Şampiyonaya Almanya’nın tüm eyaletlerinden seçilmiş toplam 166 kulüpten 514 sporcu katıldı.

Berlin’e madalya kazandıran bu sene de yine Banzai Spor Kulübü oldu.

Banzai, turnuvaya 8 sporcu ile katıldı.

Tohan Öztürk ise, ilk kez büyüklerde finale kaldı. Final maçını 5-1 kazanan Berlinli Tohan Öztürk, Ferdi Büyüklerde Almanya Karate Şampiyonu oldu.

Geçen senenin Almanya Şampiyonları Duygu Buğur ve Mehmet Bolat’ın sa-

katlık nedeniyle katılmadıkları şampiyonada eksiklikleri hissedilirken, antrenör Veysel Buğur sakatlıklar olmasaydı turnuvadan üç veya dört madalya daha alabileceklerini ama yine de öğrencilerinin elde ettikleri sonuçtan memnun olduğunu dile getirdi.

55 kiloda yarışan Meltem Ataklı, bronz madalya maçında Bavyera’dan Lütfiye Özçelik’i 5-0 yenerek Almanya üçüncüsü oldu.

67 kiloda ise, geçen senenin Almanya Şampiyonu Ricardo Giegler ve genç milli sporcu Tohan Öztürk olmak üzere Banzai’dan iki sporcu yarıştı.

Ricardo Giegler yarı finale kadar iyi performans göstererek rakiplerini yendi. Yarı finalde rakibine karşı 4-2 öndeyken, son saniyede kılpayı minder dışına çıkmasından dolayı diskalifye oldu ve bronz madalya ile teselli buldu.

Tohan Öztürk Almanya Íampiyonu JUNI 2015 MERHABA

61

Impressum

Merhaba Berlin

Süt Karde‚ler Haziran/Juni 2015 05 06 07 12

13 14 19 20 21 25 26 27 28

Freitag

Ah Íu Gençler/Prömiyer

20.00 Uhr

Interkulturelle Jugendtheater

Samstag

Süt Karde‚ler/Prömiyer

18.00 Uhr

Berlin Oyuncular⁄

Sonntag

Cihan Yand⁄ Kanl⁄ Nigar

18.00 Uhr

Tiyatrom Oyuncular⁄

Freitag

Wilmersdorf Korosu

20.00 Uhr

Konser

Samstag

Süt Karde‚ler

20.00 Uhr

Berlin Oyuncular⁄

Sonntag

Zwischen den Welten in Xberg

16.00 Uhr

KMA e.V. - Statthaus Böcklerpark

Freitag

Cihan Yand⁄ Kanl⁄ Nigar

20.00 Uhr

Tiyatrom Oyuncular⁄

Samstag

Ah Íu Gençler

20.00 Uhr

Interkulturelle Jugendtheater

Sonntag

Süt Karde‚ler

18.00 Uhr

Berlin Oyuncular⁄

Donnerstag

Felsefe ve Edebiyat Ak‚am⁄

19.30 Uhr

Gastveranstaltung - 7

Freitag

Cihan Yand⁄ Kanl⁄ Nigar

20.00 Uhr

Tiyatrom Oyuncular⁄

Samstag

Yekdane Dans Toplulu©u

20.00 Uhr

Dans Festivali/Tanzveranstaltung

Sonntag

Tiyatrom Kinderabteilung

12.00 Uhr

Tiyatrom Çocuk Bölümü

13.00 Uhr

Klasse 1A - Tiyatroms Bauernhof

14.30 Uhr

Klasse 1B - Der kleine Nasrettin

16.00 Uhr

Klasse 2 - Ah Íu Gençler

18.00 Uhr

Klasse 3 - Zürück Bleben Bitte!

S

eyirlik komedi oyunlar⁄n⁄n ba‚⁄nda gelen „Gemilerde Talim Var“ adl⁄ oyundan derlenen ve adeta bir kahkaha bombard⁄man⁄ olan „Süt Karde‚ler“, iki bahriyeli arkada‚⁄n ba‚⁄ndan geçen olaylar⁄ anlat⁄yor.

En iyi arkada‚⁄n⁄n izin belgesini alarak, süt karde‚ gibi kona©a gelen Íemsi, konakta geminin komutan⁄ Hakkattin Denizkurdu ile kar‚⁄la‚⁄nca tekrar kimlik de©i‚tirmek zorunda kal⁄r. Gerçek süt karde‚ Ya‚ar’⁄n kona©a gelmesiyle ortaya ç⁄kan kimlik karma‚as⁄ s⁄rad⁄‚⁄ bir komediyle seyircileri kahkahaya bo©uyor.

Oynayanlar: Turabi Mali, Murat Karagöz, Hakk⁄ K⁄rant, Y⁄ld⁄z Metin, Rukie Nedzihibova, Hakan Ohri, Yeliz Sanar, Yüksel Ye‚ilkayal⁄.

Tel.: 615 20 20 oder 61 65 97 05

62

MERHABA JUNI 2015

Herausgeber: Concept Medien & Druck GmbH Geschäftsführer: E. Sakallı Amtsgericht Charlottenburg • HRB 153673B

Genel Yayın Yönetmeni : Mehmet Zağlı Chefredakteur/ViSdP Bu sayıda : Hüseyin İşlek, Münir Bağrıaçık, emeği geçenler Çiğdem Hızkan, Adem Dursun, Mit freundlicher Nergiz Karakuş, Taner Bölük, Unterstützung Kemal Dirin, Ünal Meşeci, Istvan Sulyok, Gözde Böcü, Av. Fatma Güccük, Şahin Yücel,

Yazan: Û. Galip Arcan Derleyen ve Yöneten: Yekta Arman

Selim Buğur, Dr. İ. Nevzat Tuncay, Dr. Murat Gördük, Hayati Boyacıoğlu, Mehmet Dedeoğlu, M. Zeki Abur, Semra Isparta,

Ah... Íu Gençler

T

ürk tiyatrosunun usta yazarlar⁄ndan Turgut Özakman’⁄n kaleme ald⁄©⁄, dansl⁄, müzikli, kabare türünden bir oyun olan „Ah Íu Gençler“, temas⁄ aç⁄s⁄ndan gençlik ve sorunlar⁄nda bütünle‚iyor. Oyunun ilk bölümünde, gençlerin gözünde; anne, baba toplumun en küçük kurumu olan aile ile e©itim sistemi, ö©retmenler, televizyon ve gençlerin çevreleri ile olan ili‚kileri irdeleniyor. Ûkinci bölümde ise; ilk bölümde ele‚tirdi©i anne, baba, aile, okul, çevre ve televizyon ayn⁄ gençleri ele alarak kendi bak⁄‚ aç⁄s⁄ndan sahneye getiriyor.

Oynayanlar: Yunus Akdeniz, Bensu Akku‚, Kübra Arslan, Íeycan Bayku‚, Melisa Ay‚e Budak, Hüseyin Can Cank⁄r, Gizem Çetin, Zaur Dibirov, Zeynep Elyakut, Tolga Gökta‚, Yunus Emre Kaç⁄r, Peruza Karakaya, Murad Ramadan, Bü‚ra Íahin, Aytaç Turan.

Tiyatrom - Türkisches Theater Berlin

Alte Jakobstr. 12 - 10969 Berlin

Bülowstr. 56-57 • D-10783 Berlin Tel.: 030/627 33 75 16 Fax: 030/627 33 75 19 merhaba@zagli.eu IDN: 1065353715

Yazan: Turgut Özakman Yöneten: Yekta Arman

Yasemin Gürsel Tüm hakları saklıdır : Ohne ausdrückliche schriftliche Alle Rechte vorbehalten Genehmigung ist es nicht gestattet, Texte und Fotos zu kopieren oder zu vervielfältigen.

Baskı sayısı : Monatlich / 10.000 Exemplare.

Auflage Artikel, die mit Namen gekennzeichnet sind, entsprechen nicht immer der Meinung der Redaktion, sondern des Autors.

Keine Gewähr für unverlangt eingesandte Fotos und Manuskripte.

Druckfehler vorbehalten.

Bei allen Verlosungsaktionen ist der Rechtsweg ausgeschlossen.

facebook.com/merhababerlin

Tasse und Kaffeebohnen dienen nur Dekorationszwecken

Mokka-Kaffeemaschinen

99,- €

199,- €

79,- €

179,- €

Patentierte Technologie

Patentierte Technologie

Automatische Zubereitung

Automatische Zubereitung

2 Tassen

2x2 Tassen

Beko BKK 2113 M

Beko BKK 2113

Der Mokka-Maschine kocht Ihnen einen original, türkischen Mokka in nur 1,5 bis 2 Minuten. Mit der patentierten Technologie und dem kompakten Design verwöhnt die Maschine nicht nur Ihren Gaumen, sondern ist auch ein Hingucker in Ihrer Küche.

Genießen Sie türkischen Mokka in Perfektion. Die patentierte Technologie des BKK 2113 kocht Ihnen den Mokka in kürzester Zeit, egal ob eine Tasse oder zwei. Mit dem kompakten Design wird die Maschine zum Blickfang in Ihrer Küche. Genießen Sie für absoluten Kaffeegenuß

Mokka-Kaffeemaschinen

Siltem Shop Berlin Kottbusser Str. 9 10999 Berlin U-Bahn Kottbusser Tor www.siltem.de service@siltem.de

Mokka-Kaffeemaschinen

Tel.: +49 (0)30 695 330 -17 oder 18 Mo. - Fr. 1000-1900 Uhr Sa. 1000-1700 Uhr

*Unverbindliche Preisempfehlung des Herstellers. Artikel ohne Dekoration. Keine Mitnahmegarantie, sofern nicht vorhanden gleich bestellen. Alle Preise Abholpreise. Irrtümer und Preisänderungen vorbehalten. Für Druckfehler übernehmen wir keine Haftung. 0% Finanzierung ist gültig bis auf Widerruf. Barpreis = Nettodarlehensbetrag sowie Gesamtbetrag; gebundener Sollzins p.a. und effektiver Jahreszins 0,00%. Bonität vorausgesetzt. Ein Angebot der Commerz Finanz GmbH, Schwanthalerstraße 31, D-80336 München. Weitere Informationen im Shop..