Merhaba April 2017

IDN: 1065353715

BERLÛN’ÛN EN UZUN SOLUKLU TÜRKÇE YEREL HABER DERGÛSÛ MERHABA 20 YAÍINDA

DEUTSCH-TÜRKISCHES STADTMAGAZIN • NÛSAN/APRIL 2017 • JAHRGANG 20 • AUSGABE 256

TBB yeni yöneticilerini seçti Türkiyemspor yeni sponsoru ile ikinci yar⁄ya 5-0 galip ba‚lad⁄ Yunus Emre Oratoryosu 26 May⁄s’ta Konzerthaus’da

AF-MEDIA’DAN MUHTEÍEM BÛR GALA DAHA

TATLIM TATLIM REFERANDUM ÛÇÛN 9 NÛSAN’A KADAR BERLÛN BAÍKONSOLOSLUÌU’NDA OY KULLANABÛLÛRSÛNÛZ Ünal Silver: „Türkiye’de mesle©imi zevkle yap⁄yorum“

Mozaik’in Mahrem Íaraplar⁄ Berlin Hotel Adlon’da tan⁄t⁄ld⁄

Senatör Dilek Kolat’tan, Urban Hastahanesi’ne ücretsiz Wlan

Esra Ronabar Falay ve Bar⁄‚ Falay Berlin’e konuk oldular

3 Jahre Garantie

A++ No Frost Nutzinhalt 406 Liter

799,-*

GDN 17825X

599,-

Kühlschrank

oder

No Frost, Edelstahl,Eierablage, Abstellflächen, Kühlschrankgriff, Abtauautomatik, Urlaubsschaltung, 0-Grad-Zone, mit Gefrierfach, Energieeffizienzklasse A++ ,geschätzter Jahresverbrauch Strom 287 kWh/Jahr ,Nutzinhalt Gesamt 406 Liter ,Geräuschentwicklung 43 dB ,Hersteller-Besonderheiten SuperFresh ,Lagerzeit bei Störung 15 h ,Gefrierklasse 4 Sterne , (HxBxT): 70cmx185cmx64cm

Siltem.de Siltem.de

10 x mtl. 59,90 *

Tel.: +49 (0)30 695 330 -17 oder 18 Kottbusser Kottbusser Str. 9Str. 9 *Kaufpreis entspricht dem Nettodarlehensbetrag, Gebundener Sollzinssatz(jährl.) und eff. Jahreszins 10999 Berlin 0,00%, Finanzierungsangebot ist gültig bis 31.04.2017. Bonität vorausgesetzt. Kreditgeber ist die Com10999 Berlin merzFinanz, Schwanthalerstr.31,80336 München, für die wir nicht ausschließlich vermittelnd tätig sind.

U-Bahn Kottbusser Tor Tor U-Bahn Kottbusser Keine Mitnahmegarantie. Alle Preise Abholpreise. Für Druckfehler übernehmen wir keine Haftung. Artikel ohne Dekoration. Unverbindliche Preisempfehlung des Herstellers. service@siltem.de

Inhalt

Ausgabe: 256 IDN: 1065353715 merhaba@zagli.eu

İçindekiler

Tatlım Tatlım filminin Berlin Galası yapıldı

4

Senatör Dilek Kolat’tan ücretsiz Wlan projesi

9

“Gözlerimizin değil, acılarımızın uykuya ihtiyacı var.”

Dile kolay! Tam 20 y⁄l oldu...

Mehmet ZAĞLI Genel Yayın Yönetmeni

1 Nisan 1997 tarihinde yay⁄nlanan ilk say⁄m⁄zda, „Merhaba Berlin“ derken, „dil, din, ⁄rk, renk, cinsiyet ay⁄r⁄m⁄ yapmayan bir avuç gazetecinin“ biraraya geldi©ini duyurmu‚tuk. O günden bugüne 20 y⁄l geçti. Çok ‚eyler de©i‚ti...

Bu süreç içerisinde yorulanlar, bu fani dünyadan göçüp gidenler oldu. Ünal Sakall⁄, Süleyman Karan, H⁄d⁄r Ali Bingöl ve Ayhan Ayd⁄n gibi sevdi©imiz arkada‚lar⁄m⁄z⁄, dostlar⁄m⁄z⁄ kaybetmenin üzüntüsünü ya‚ad⁄k...

Mozaik Şarapları Hotel Adlon’da tanıtıldı

14

Referandumda sandığa büyük bir ilgi var

20

Arif Saƒ’dan UdK’da unutulmaz bir konser

32

Sevilen sanatçı Barış Falay Berlin’deydi

42

Bugün 256. say⁄m⁄z ile, 20. ya‚⁄m⁄z⁄ kutlarken ba‚⁄m⁄z dik, aln⁄m⁄z aç⁄k... Onurluyuz, gururluyuz.

20 y⁄l önce de dedi©imiz gibi, hep ama hep güzelliklerin haberini yapmaya özen gösterdik. Yani güzel haberlerde bulu‚al⁄m dedik. Reklamlar⁄ ile bize destek olan, maddi olanak sa©layan i‚adamlar⁄na, sponsorlara ve tabiki bizleri hiçbir zaman yaln⁄z b⁄rakmayan de©erli okurlar⁄m⁄za te‚ekkürler...

Dil, din, ⁄rk, renk ve cinsiyet ay⁄r⁄m⁄ yap⁄lmayan bu dergiye emek verenler aras⁄nda Alman, Türk, Kürt, Ermeni, Arap ve Çerkez arkada‚lar⁄m⁄z var.

Hristiyan, Müslüman, Alevi, Sünni ve hatta Ateist olanlar var. Sa© görü‚lü olan var, sol görü‚lü olan var. Ama ne dinimiz, ne mezhebimiz ne de siyasi görü‚ümüz dostlu©umuza gölge dü‚ürmedi. Amac⁄m⁄z her zaman kaliteli bir haber dergisi yaratmak ve ya‚atmak oldu. Kimseye dil uzatmad⁄k, kimsenin ekmek paras⁄yla oynamad⁄k. Ozan Hasan Hüseyin Korkmazgil’in güzel ‚iiri „Ac⁄y⁄ Bal Eyledik“de dedi©i gibi; „Hor baktık mı karıncaya/kırdık mı kanadını serçenin/vurduk mu karacanın yavrusunu/ya nasıl kıyarız insana...“ Te‚ekkürler Berlin!

Bir avuç gazeteci ve bize destek veren dostlar⁄m⁄zla yolumuza halen devam ediyoruz. Berlin’de ve Türkiye’de, uzun y⁄llar Tercüman, Hürriyet, Milliyet ve Günayd⁄n gibi ulusal yay⁄n organlar⁄na emek veren medya emekçilerinin biraraya geldi©i Merhaba dergisi 20. y⁄l⁄n⁄ onurla, gururla kutluyor.

Güvenilir ve sayg⁄n bir haber dergisi olmak için öyle çok büyük bir özen göstermiyoruz. Sadece kendimiz oluyoruz. Yalans⁄z, dolans⁄z ama samimi ve dürüst kal⁄yoruz. „Ya oldu©un gibi görün ya da göründü©ün gibi ol“ diyen Mevlana’n⁄n sözleri Merhaba dergisinin ba‚ar⁄s⁄n⁄n tek formülü...

Ho‚ça ve dostça kal⁄n.

APRIL 2017 MERHABA

3

Merhaba Berlin FOTOÌRAFLAR: MEHMET DEDEOÌLU

Berlin’de tatlı gala C

ineplex Alhambra’da gösterime giren Tatlım Tatlım filminin Berlin galasında seyirciler sanatçılarla birlikte seyrettikleri filmde neşeli dakikalar geçirdiler.

Yılmaz Erdoğan’ın Haybeden Gerçeküstü Aşk’tan uyarladığı ve yönetmenliğini üstlendiği Tatlım Tatlım’ın konusu şöyle: „Dört ayrı çift aynı partide tanışır ve arala4

MERHABA APRIL 2017

rında tatlım-tatlım bir ilişki başlar ise.. Ve bu haybeden gerçeküstü bir aşk ise… İlişkinin her evresi bir durum komedisi iken, bir an hoşlaşılıp ardından hemen didişilir ise…

Akla şöyle bir soru gelebilir mi: Ey sevgili sevgililer sizin aşka işiniz yok mu?“

Filmin başrollerini Aylin Kontende, Büşra Pekin, Gupse Özay, Şebnem Bozoklu, Bülent Emrah Parlak, Çağlar Çorumlu, Fatih Arman ve Serkan Keskin'in paylaştığı, Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği Tatlım Tatlım filmi Berlin’de seyircisiyle buluşarak büyük ilgi gördü.

Individuelle Polsterarbeiten Produktion von Schränken Liefer- und Montageservice 0% Finanzierung GroĂ&#x;e Auswahl an MarkenmĂśbeln

GastronomiemĂśbel nach MaĂ&#x; 0|EHOODQG PXWIDJĂ–QĂ–]Ă– LVWHGLJLQL] |Oo OHUGH SOkQOD\Ă–S \HQLOL\RU Ăš Ăš

Filiale Spandau Päwesiner Weg 27 Tel.: +49 (030) 33 50 70 41 13581 Berlin Fax: +49 (030) 33 50 70 43 Filiale Wedding MĂźllerstraĂ&#x;e 133B Tel.: +49 (030) 955 941 35 13347 Berlin Fax: +49 (030) 955 941 36

www.moebelland24.de

Merhaba Berlin Emin Alper'e Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nden büyük sanat ödülü

Emin Alper’e Berlin Büyük Sanat Ödülü Berlin Güzel Sanatlar Akademisi (Akademie der Künste), Büyük Sanat Ödülü’nü (Kunstpreis Berlin 2017) bu yıl yönetmen ve senarist Emin Alper’e verdi.

T

epenin Ardı (Beyond the Hill) ve Abluka filmleri ile tanıdığımız genç yönetmen ve senarist Emin Alper’e Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’nin Büyük Sanat Ödülü, Berlin'de düzenlenen ödül töreninde Belediye Başkan Yardımcısı, Kültür ve Avrupa Senatörü Klaus Lederer (Die Linke) tarafından takdim edildi.

Berlin Güzel Sanatlar Akademisi Emin Alper’i Tepenin Ardı ve Abluka filmlerinden dolayı Büyük Sanat Ödülü’ne layık gördü. Emin Alper’in her iki filmini olağanüstü bir sinema diliyle perdeye yansıttığını belirten

6

MERHABA APRIL 2017

jüri heyeti, kahramanlarının iç dünyalarından yola çıkarak, görüş ayrılıklarının hakim olduğu Türk toplumunda yaşanan günlük şiddet ortamında Emin Alper’in derin anlamı olan bir tablo oluşturmayı başardığını belirtti.

Emin Alper’in ilk uzun metrajlı filmi Tepenin Ardı, 62. Uluslararası Berlin Film Festivali’nde de ödül almıştı.

Emin Alper, Berlinale’de genç sinemacılara ve yenilikçi yapıtlara ayrılan Forum bölümünün en prestijli ödülü sayılan Caligari Ödülü’ne layık görülmüştü. Emin Alper’in senaryosunu da

yazdığı bu film Berlinale’de ayrıca „En İyi İlk Film Özel Mansiyon Ödülü“nü de kazanmıştı.

Berlin Güzel Sanatlar Akademisi’ndeki ödül törenine katılan konuklara, „Taner Akyol & Trio“ muhteşem bir dinleti de sundu. Ödülünü Berlin Eyalet Hükümeti’nin Kültür ve Avrupa Senatörü Klaus Lederer’den teslim alan Emin Alper bir teşekkür konuşması da yaptı.

MEHMET ZAÌLI • MERHABA

Merhaba Berlin

TBB yeni yöneticilerini seçti Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB), IG Metall salonunda gerçekleşen Olağan Genel Kurulu’nda yeni yöneticilerini seçti...

T

oplantının başında yapılan „NSU Monologe“ adlı sunum katılanları etkiledi. TBB sözcüsü Ayşe Demir açılış konuşmasında toplumun giderek halkın orta kesimlerine kayan ırkçılığa dikkat çekti.

Demir’in selamlama konuşmasından sonra Berlin Parlamentosu’nda yer alan siyasi parti temsilcileri birer konuşma yaptılar. SPD Uyum Politikaları Sözcüsü Karin Korte, Sol Parti Katılım Politikaları Sözcüsü Hakan Taş ve Yeşiller Grup Başkanı Antje Kappek yaptıkları selamlama konuş-

malarında TBB’nin geride bıraktığı 25 yılda bir çıkar örgütünden insan hakları kurumluğuna dönüştüğünü belirttiler. Yeni Berlin Hükümetini oluşturan partilerin temsilcileri koalisyon programında TBB’nin seçim istemlerinin de yer aldığının altını çizdiler.

Safter Çınar’ın yönettiği Genel Kurul sonunda yeni TBB Yönetim Kurulu şu kişilerden oluştu: Ayşe Demir, İlker Duyan, Zülfukar Çetin, Remzi Uyguner, Celal Altun, Derya Arayan, Fatma Çelik.

Denetim Kurulu’na ise Gülçin Yorgun, Mehmet Koç ve Güngör Demirci seçildiler.

Yeni Yönetim Kurulu’nun seçimlerden birgün sonra gerçekleştirilen ilk toplantısında görev dağılımı yapıldı.

Görev dağılımından sonra yeni Yönetim Kurulu’nun sözcüleri Ayşe Demir, Zülfukar Çetin ve İlker Duyan oldular. Remzi Uyguner sayman ve Fatma Çelik de sayman yardımcısı olarak görev aldılar.

HÜSEYÛN ÛÍLEK • MERHABA

APRIL 2017 MERHABA

7

Merhaba Berlin

Kostenfreies WLAN in Krankenhäusern – Senatorin Dilek Kolat und Vivantes-Chefin Dr. Andrea Grebe starten Pilotprojekt im Vivantes Klinikum Am Urban

MERHABA BERLIN

B

erlins Senatorin für Gesundheit, Pflege und Gleichstellung Dilek Kolat und die Vorsitzende der Geschäftsführung von Vivantes Dr. Andrea Grebe haben im Vivantes Klinikum Am Urban kostenfreies WLAN für alle Patientinnen und Patienten in Betrieb genommen und damit einen wichtigen Punkt aus dem 100-Tage-Programm des Senats erfüllt.

Dilek Kolat, Senatorin für Gesundheit, Pflege und Gleichstellung: „In Krankenhäusern ist kostenfreies WLAN oft noch eine Seltenheit oder den Privatversicherten vorbehalten.

Lange Aufenthaltszeiten in Krankenhäusern sind für Patientinnen und Patienten und Angehörige belastend.

Mit kostenfreiem WLAN möchte ich dazu beitragen, dass sich die Aufenthaltsqualität im Krankenhaus für alle verbessert! Ich freue mich, dass wir jetzt mit Vivantes starten und hoffe, dass bald sehr viele Krankenhäuser dabei sind. Dazu hat der Senat zunächst zwei Millionen Euro bereitgestellt“ Das Vivantes Klinikum Am Urban ist das erste Krankenhaus in Berlin, das von den geplanten Landesfördermitteln für WLAN-Zugänge profitieren 8

MERHABA APRIL 2017

wird. Demnächst werden allen Berliner Plan-Krankenhäusern Investitionszuschüsse aus dem Sondervermögen Infrastruktur der Wachsenden Stadt und Nachhaltigkeitsfonds (SIWANA) zur Verfügung stehen.

Für die technische Aufrüstung, die für ein freies WLAN notwendig ist, wurden am Klinikum Am Urban rund 300.000 Euro aufgewendet. Die Kapazität der Datenübertragung konnte damit von vorher 6 Mbit auf jetzt 100 Mbit aufgestockt werden.

Dr. Andrea Grebe, Vorsitzende der Geschäftsführung von Vivantes: „Das Thema Digitalisierung - digitale Transformation ist bei Vivantes eines der strategischen Handlungsfelder. Der freie WLAN Zugang für unsere Patientinnen und Patienten im Klinikum am Urban als Pilothaus stellt in diesem Rahmen eine zusätzliche Serviceleistung dar.

Die Ausweitung des freien WLAN Zugangs auf weitere Vivantes Kliniken ist abhängig von zukünftigen Fördermitteln.“

Das Vivantes Klinikum Am Urban ist das erste Krankenhaus in Berlin, das von den geplanten Landesfördermitteln für WLAN-Zugänge profitieren wird.

Merhaba Berlin

Saǧlık Senatörü Dilek Kolat: „Bu benim 100 günlük programım çerçevesinde başlattığım bir projedir.“

Sağlık Senatörü Dilek Kolat Berlin hastahanelerinde ücretsiz internet ağını başlattı

Berlin Eyalet Hükümeti’nin Saǧlık, Bakım ve Eșitlik Senatörü Dilek Kolat ve Vivantes Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Andrea Greber, 27 Mart’tan itibaren Berlin Vivantes hastahanelerinde ücretsiz wlan haberleşme ağına birlikte start verdiler.

HÜSEYÛN ÛÍLEK • MERHABA

K

onuyla ilgili bir açıklama yapan Senatör Dilek Kolat, „Gördüğünüz gibi bugün Urban Hastahanesi’nde bir ilki yaşıyoruz. Buradaki hastalar ve onların aileleri için interneti ücretsiz olarak başlattık.

İstiyorum ki bu güzel bir başlangıç olsun ve Berlin’deki bütün hastahanelerde internete ulaşım ücretsiz olsun. Çünkü bu sorunları ben kendim de bizzat yaşadım. Siz hastahaneye yatınca genelde çok uzun zaman geçirmek zorunda kalıyorsunuz. İnsanların sağlıkla ilgili sorunları varsa, morali de iyi olmuyor. Neden hastahaneye girince bütün dünya ile bağlantımız kopsun. Ben bu işlemi vatandaşa hizmet anlamında başlattım. Bütçemizden bu iş için 2 milyon Euro ayırdık.

Bundan sonraki hedef, bu para ile Berlin’deki diğer hastahanelere de aynı hizmeti götürmek. Onlar da bize bu konuda başvurabilecekler.

Kreuzberg Urban Hastahanesi bilhassa Türkler’in de yoğun olduğu bölgede, bu sebeple projeyi Vivantes Urban Hastahanesi’den başlatttık. Bu hastahanede çok değerli doktorlarımız var. Çok değerli hemşerilerimiz var. Bizim insanlarımız, Türk kökenli değerli doktorlar bizim insanımıza hizmet veriyor. Ben daha önce de bu hastahaneye geldim ve çalışmalarını yerinde gördüm, hizmetlerini de kendim biz-

zat izleyerek yaşadım. Bu hizmetler Berlinli vatandaşlarımız için gerçekten çok önemli. Bu projeyi Urban Hastahanesi’nde başlatmamız gerçekten çok önemli. Ben de biliyorum ki bizim Türk kökenli vatandaşlarımız artık tüm işlerini intenette hallediyor.

Bundan sonra hastahanelerdeki internet ulaşımından da ücretsiz olarak faydalabilecekler“ dedi.

APRIL 2017 MERHABA

9

Merhaba Berlin

Ba‚konsolos M. Mustafa Çelik, yerel medya mensuplar⁄ ile tan⁄‚ma kahvalt⁄s⁄nda bulu‚tu

B

erlin’e yeni atanan Ba‚konsolos Mustafa Çelik, Ba‚kent’te görev yapan yerel ve ulusal medya çal⁄‚anlar⁄n⁄ yak⁄ndan tan⁄mak

10

MERHABA APRIL 2017

amac⁄ ile T.C. Ba‚konsolosluk Rezidans⁄’nda kahvalt⁄ya davet etti. Ba‚ta TRT, Anadolu Ajans⁄, Hürriyet ve CNN Türk olmak üzere „Merhaba“

dergisini temsilen de Genel Yay⁄n Yönetmenimiz Mehmet Za©l⁄ ve Hüseyin Û‚lek arkada‚⁄m⁄z tan⁄‚ma kahvalt⁄s⁄na kat⁄ld⁄lar.

Merhaba Berlin

Yunus Emre Oratoryosu 26 Mayıs’ta Konzerthaus’da

„Dem Licht entgegen“ 2

6 Mayıs’da Konzerthaus’da verece©i „Yunus Emre Oratoryosu“na haz⁄rlanan Berliner Capella’n⁄n çal⁄‚malar⁄n⁄ yerinde izlemek için Hüseyin Û‚lek ile birlikte provalara konuk olduk. Berliner Capella’n⁄n Yönetim Kurulu üyesi Berkan Zerafet koro üyelerine bizleri ve Merhaba dergisini tan⁄t⁄rken bol alk⁄‚ ald⁄k. Türkçe yay⁄nlanan bir derginin kendilerine destek vermesinden büyük bir keyif ald⁄klar⁄na tan⁄k olduk.

Berliner Capella’n⁄n Yönetim Kurulu üyesi Berkan Zerafet, „Şu anda içinde bulunduğumuz çağ, karşılıklı hoşgörünün, sevginin ve barışın daha da güçlenmesini önemli kılıyor. Umarım ve umarız ki, bu konserimiz ile bizim de güzel ve yaşanabilir bir dünya yolunda küçük bir katkımız olacaktır“

derken, koro hakk⁄nda da ‚u bilgileri verdi: „Berliner Cappella 1965'ten bu yana faaliyet gösteren, Philharmonie ve Konzerthaus Berlin gibi büyük salonlarda konserler vermektedir. Kalitesi dolayısıyla Berlin Kültür Senatörlüğü tarafından desteklenen bir korodur.

Konserimize Kammersymphonie Berlin’in yanısıra dört profesyonel solist eşlik edecekler. Bu dört solistten bir tanesi de, geçen sene Türkiye'de 9. Siemens Opera Yarışmasını kazanarak, Karlsruhe'de burslu okuma hakkı kazanan İlkin Alpay olacak.

Aynı zamanda Ahmed Adnan Saygun ve Yunus Emre Oratoryosu eseri hakkında, konser öncesi bir tanıtıcı etkinlik de gerçekleştireceğiz. Bu etkinlikte de uzun yıllardır İngiltere'de yaşa-

yan ve Saygun hakkında derin araştırmaları olan Dr. Emre Aracı'nın sunumunu yaşayacağız. Konserimizde ayrıca Fulda'daki bir korodan 40 korist sahnede bize destek verecek.

Konserimize, Türkiye'deki dost korolardan da mutlaka gelecek konuklarımız olacak.“

Berliner Capella, 26 Mayıs 2017 Cuma akşamı saat 20:00'de Konzerthaus’da Ahmed Adnan Saygun'un Yunus Emre Oratoryosu’nu sahneleyecek.

Dem Licht entgegen Freitag, 26. Mai 2017, 20 Uhr Konzerthaus Gendarmenmarkt, 10117 Berlin MEHMET ZAÌLI • MERHABA

APRIL 2017 MERHABA

11

Merhaba Berlin

Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü:

„Irkçılık hepimizin sorunudur“

Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB), uluslararası ırkçılıkla mücadele günü ve Burak Bektaş cinayetinin 5. yılı nedeniyle „Burak Bektaş Cinayetini Aydınlatma Girişimi“ ve „Heinrich-Böll Vakfı Berlin Eğitim Kurumu“ ile birlikte ortaklaşa „Irkçılık hepimizin sorunudur! Hatırlıyor musun?“ başlıklı bir toplantı düzenledi.

T

BB Sözcüsü Ayşe Demir burada yaptığı konuşmada ırkçılığın bir düşünce değil, bir suç olduğunu söyledi. Demir bu bağlamda Thilo Sarrazin’in ırkçı söylemlerini ve TBB’nin buna ilişkin olarak Birleşmiş Milletler Irkçılıkla Mücadele

Komisyonuna (CERD) yapmış olduğu şikâyeti anımsattı. Ayşe Demir konuşmasında NSU cinayetlerine ve TBB’nin bu kapsamdaki ırkçılıkla mücadele istemlerine de değindi.

Ayşe Demir konuşmasının sonunda

Federal Almanya Başbakanı Angela Merkel’in NSU cinayetlerini „Almanya için utanç verici“ olarak nitelemiş olduğunu anımsattı ve bu cinayetlerin arka planının yeterince açıklığa kavuşturulmamış olmasının Almanya için ek bir utanç vesilesi olduğunu 7belirtti.

Burak Bektaş için anıt yapılacak „Burak Bektaş Cinayetini Aydınlatma Girişimi“ adına söz alan Julia Stegman yaptıkları çalışmaları ve Rudower Straße ile Laubsängerweg köşesinde yapılması düşünülen anıt hakkında bilgi verdi. Toplantının son bölümünde ise bir açık oturum geçekleştirildi. TBB Sözcüsü İlker Duyan Burak Bektaş olayının NSU cinayetlerinin oluşturduğu güvensizlik ortamını arttırmış olduğunu belirtti.

12

MERHABA APRIL 2017

Merhaba Berlin

InterAktiv Derneği’nde bilgilendirme toplantıları 2012 yılında kurulan InterAktiv Derneği’nde düzenli olarak sunulan “Mehr Wissen – Mehr Teilhabe – Mehr Gesundheit“ (daha çok bilgi, daha çok katılım ve daha çok sağlık) projesi kapsamındaki bilgilendirme toplantıları devam ediyor.

B

u yılın ilk toplantısının konusu; 2017 yılı başından itibaren hasta bakımı kanununda yapılan yeni düzenlemeler oldu. Konuyla ilgili bilgilendirme toplantısının konuğu Thomas Niehuss, (Pflegeberater und Kinderbeauftragter im Pflegestützpunkt Berlin Mitte) katılanlara hasta bakımı kanununda yapılan değişiklerle ilgili yeni bilgileri aktardı.

InterAktiv Derneği’nde düzenlenen bilgilendirme toplantıları, ailesinde bakıma muhtaç olan herkese açık olarak yapılıyor. Ayrıca konuya ilgi duyanlar da bu toplantılara katılabiliyor.

Projeyle ve toplantı günleri ile ilgili bilgi almak için Proje Başkanı Maria Victoria Trümper’a aşağıdaki iletişim bilgilerini kullanarak ulaşabilirsiniz. Bu proje AOK Nordost tarafından da destekleniyor. (Tel.: 030 49088494) E-Mail: m.truemper@interaktiv-berlin.de

APRIL 2017 MERHABA

13

Merhaba Berlin

Adlon’da Wine & Dine Mozaik & REA Şarap Degüstasyonu

2

1 Mart 2017 tarihinde Ahmet Tosun Rea-Weinhandel (Şarap Evi Sahibi) ve Melis Kurtel Emin Mozaik Şarapcılık tarihi Adlon Oteli’nde ev sahipliği yaptılar.

rafından Almanca ve İngilizce sunuldu. Adlon Şef Sommelier´i Shahab Jalali, şaraplara uygun hazırladığı mönüyü misafirlerin beğenisine sunuldu.

Urla’dan Mozaik Şarapçılık’ın Mahrem marka şarapları Berlin’de seçkin davetlilerin ve şarap severlerin tadımına sunuldu. Gecedeki Mozaik Şarapçılık Degüstasyonu ünlü Sommelier Ahmet Tosun ve Shahab Jalali ta-

Muhteşem ve görkemli olan tarihi Adlon Oteli’nin balo salonunda gerçekleşen Türk şarap tadım akşamında „Mahrem“ şaraplarının altı çeşidi şarap severlerle degüste edildi. Petit Verdot-Rebo şarabı öncelike aperitif

olarak sunuldu, ara soğuk ile Corinto tadıldı, ardından çorbanın yanında Ekigaïna şarabı ile devam ederken ana yemekte Syrah ve tatlının yanında Marselan ve gecenin kapanış şarabı olarak Tannat tadıldı.

Almanya’nın önde gelen ünlü Sommelier’i Ahmet Tosun’un mekan konusundaki seçiminin ayrıcalığının olduğunu ve Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917 yılında, yani 100 yıl önce, Almanya gezisi sırasında Adlon Oteli’nde konakladığını vurguladı.

Bu sebeple tarihi bir mekanda ilk kez bir Türk Sommelier’i ve ilk kez Türk şaraplarını takdim etme gururunu ve heyecanını yaşadığını belirtirken aynı gurur ve sevinci yaşayan Melis Kurtel Emin’in de heyecanı görülmekteydi.

(Fotoğraflar: Mehmet Dedeoğlu/Hüseyin İşlek) 14

MERHABA APRIL 2017

Özellikle temsilciliği kendisine bir görev edindiğini belirten ve Türk şaraplarının dünya standartlarında yarışması için büyük çabalar sarf eden Ahmet Tosun, Mozaik „Mahrem“ Türk şaraplarının önceki hafta Monaco’da

Merhaba Berlin

Prens Albert Vakfı’na tanıtıldığını belirtti. Bu şaraplar Monaco’da Fairmont otelinde menüye alındı.

Şarap eleştirmenleri bu şaraba kör tadımda 94 puan vererek Almaya’da birincilik ödülünü verdiler.

Büyük beğeni kazanan Mozaik şaraplarının Adlon Oteli’nin mönüsüne de girmesinin çalışmalarının yapılmakta olduğunu ifade etti.

Bu ödülün alınmasında yine ünlü Degüstatör Ahmet Tosun, kendi inisiyatifini kullanarak jüri üyelerine bu şarapların yarışmaya alınması konusunda etkisini gösterdi.

Ayrıca beş yıldız statüsünde olan otellerde personel eğitimi vermekte olan Ahmet Tosun Mozaik Türk şaraplarını Türkiye’de de özel otellerin beğenisine sunmak istediğini vurguladı.

Almanya’nın ilk Türk Degüstatörü Ahmet Tosun, Mozaik Şarapçılık’ın sahibesi Melis Kurtel Emin’e güzel bir sürpriz yaparak Almanya’nın „Berliner Weinführer“ Uluslararası ünlü şarap eleşitirmenleri tarafından Urla topraklarında yetişen Mahrem „Petit Verdot-Rebo“ kupajı birincilik ödülünü (Weltklasse) aldığının haberini verdi.

Ödülü ünlü Degüstatörün yanında Sommelier eğitimi alan Sevda Polat, Melis Kurtel Emin’e takdim etti.

Petit Verdot – Rebo kupajında kullanılan Rebo cinsi, Merlot ve Teroldego cinslerinin eşleşmesinden ortaya çıkan yeni bir çeşit üzümdür ve Urla’da alıştığından farklı bir iklimde değişik dengeler yaratarak Petit Verdot ile mükemmel karışım yaratmıştır.

Mozaik Şarapçılık’tan Melis Kurtel Emin mutluluğunu ifade ederken sözlerine „benim için unutulmaz bir gece oldu“ ile devam etti.

Mozaik Şarapçılık’a 2006 yılında başladıklarını ve özenle seçtikleri kırmızı üzüm cinslerini kendi elleriyle diktiklerini söyledi Melis Kurtel Emin.

Melis Kurtel Emin, 2010 yılından beri şarap ürettiklerini ve kaliteye büyük önem verdiklerini ifade etti.

150 dönümlük bağlara sahip olan Melis Kurtel Emin yılda ortalama 50.000 şişe kırmızı şarap ürettiklerini ve amaçlarının hasatı azaltarak kaliteyi çoğaltmak olduğunu ekledi.

REA ve Mozaik Şarapçılık’ın „Şarap Tadım Gecesi“nde davetlilerin büyük beğenisini alan şaraplara uygun mönünün yanında Taner Akyol Trio geceye muhteşem bir müzik eşliğinde harmoni verdi.

Misafirler vedalaşırken organizasyonun çok başarılı bir şarap tanıtımı olduğunu ve bu konudaki beğenilerini ifade ettiler.

APRIL 2017 MERHABA

15

Merhaba Berlin

© Tobias Koch

Hristiyan Demokratik Parti Federal Milletvekili, Birlik Partileri Meclis Grubu Uyum Sorumlusu Cemile Giousouf Almanya’ya yönelik son günlerde gündemden düşmeyen ithamlar hakkında açıklamada bulundu:

Kalbimiz hem Türkiye hem Almanya için atıyor

S

on günlerde Almanya’ya yönelik ithamlar bizleri derinden yaralıyor. Kalbimiz hem Türkiye hem de Almanya için atıyor ve her iki ülkeyi de seviyoruz.

Milyonlarca Türk için Almanya artık ikinci bir vatan.

İlk günden bu yana, Türk siyasetçilerin Almanya’da konuşma özgürlüğünü demokratik bir hak olarak savundum. Aynı şekilde hükümetimiz de sürekli bu yönde görüş bildirdi ve tavrından, anayasa değişikliğine dair endişelerine rağmen ödün vermedi.

Başbakan Merkel sadece toplantılarda mevzuata uyulması gerektiğinin altını çizdi. Hükümetin anlayışlı tavrına ise Türk hükümeti Nazi suçlamalarıyla karşılık verdi. Başbakan Merkel, gerginliği dozunu arttıran yeni açıklamalara rağmen soğukkanlılığını koruyor.

Sergilenen tutum hem üzücü hem de Avrupa‘da yaşayan Türklerin itibarını zedelemekte.

16

MERHABA APRIL 2017

Toplumsal yaşamda buradaki Türkiyelilerin karşılaştıkları sıkıntılar yok değil. Mesela iş ararken ismi Türkçe ismi olanların dezavantajlı konumunun farkındayız, hepimizi derinden sarsan NSU-cinayetlerinin utancını da yaşadık ve gerekli dersleri çıkardık.

Bu sıkıntılar yaşansa da, hiçbiri Almanya’ya Nazi damgasını meşru kılamaz.

Bugün Almanya Avrupa’nın en gelişmiş ekonomisine, eğitim ve istihdam imkanlarına sahip. Hükümet her alanda önemli başarılar elde ediyor.

Eğitim bakanlığı bütçesinden dil bilgisi, meslek eğitimi, yüksek öğrenimde Müslüman öğrenciler için burs programı gibi göçmenlere fayda sağlayan bir çok program var. Öte yandan misafir işçi diye anılan büyüklerimizin evlatları olarak devletin ve toplumsal hayatın önemli kademelere geliyoruz. Türkiye’ye dönenler olduğu gibi zamanında Türkiye’ye giden ama şimdi geri dönen Türkler de var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve diğer bakanların ifadeleri buradaki barışçıl yaşamımıza zarar veriyor. Oysa ben de Almanya’daki birçok kişi gibi bir zamanlar Erdoğan’ın ilk dönemlerindeki demokratikleşme sürecinden ümitliydim. Bugün gelinen nokta ise kaygı verici.

Biz, Almanya’da yaşayan Türkler, Almanya’nın tarihinin sorumluluğunun farkındayız.

Almanya’nın tarihi hakaret konusu olarak kullanılmamalı. Bu yersiz benzetmeler Nazi rejiminin kurbanlarının yaşadıklarını küçümsemektedir ve bu nedenle de kabul edilemez.

Almanya ve Türkiye dost ülkelerdir, dostluğumuzun akibetini Türk siyasetçilerin ithamları belirleyemez.

Bizler, her iki ülkeyi de sevenler olarak bu dostluğa sahip çıkarak bozulmasına izin vermeyelim!

Merhaba Berlin

Japon Profesör Dr. Masanori Naito: „Liberal ve aşırı sağ düşmanlık yapıyor“ Japonya’nın Kyoto kentindeki Doshisha Universitesi’nden gelen doktora öğrencileri Berlin’deki mültecilere ve yardım kuruluşlarına ziyarette bulundular.

Ziyaret kapsamında özel açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Masanori Naito, liberallerin ve aşırı sağcıların Müslüman karşıtlığına da dikkat çekti.

K

yoto Üniversitesi’nde doktora öğrenimi gören 12 üniversite öğrencisi, mültecilerin şartlarını görmek, sorunlarını anlamak ve ilgili kuruluşları ziyaret etmek amacıyla Berlin’e geldi.

Federal Meclis ve Berlin Parlamentosu’nu da ziyaret eden Japon ekip, daha sonra mültecilere yardım çalışmaları yapan WEFA adlı İslami yardım organizasyonunu da ziyaret etti.

Ziyaret kapsamında özel açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Masanori Naito, Japon Eğitim Bakanlığı’nın desteklediği bir programla Berlin’de olduklalarını söyledi. Programın amacının “Şimdiki dünyada en çok zor durumda olan insnaların yaşadıkları yerlere gidip şartlarını yerinde incelemek, onları anlamak ve çözüm için neler yapılabilir ortaya koymak” olduğunu söyledi. Yaklaşık üç yıl önce Kilis’e de gittiklerini söyleyen Prof. Naito

18

MERHABA APRIL 2017

“Mültecilik sorunu çok ciddi bir sorundur. Bunu Müslümanlar hariç kimse kendi başına çözemez” dedi.

Prof. Dr. Masanori Naito “Ben dini ayrımcılık yapmıyorum. Sizin ruhsal ve kültürel temelinizde mutlaka inanç vardır. İnançsız metdoloji uygulamak mültecilere uymayacaktır. Bu konuda Avrupalılar da Müslümanlardan yardım almak zorunda” dedi.

Prof. Dr. Naito sözlerini söyle sürdürdü: “Avrupa’da liberaller Müslümanlara karşı düşmanlık ediyor. Çünkü onların çoğunluğu da dinsizdir. Dola-

yısı ile onlar İslam dinini yanlış anladığı için Müslümanlığı sanki suç gibi gösteriyorlar. Yani Avrupa kendi kendine problemleri derinleştiriyor.”

Ziyaretle ilgili konuşan WEFA Berlin Temsilciliği Müdürü İsmet Mısırlıoğlu da uzun süredir insani yardımların yanı sıra mültecilerle ilgili çok yönlü yardım ve destek çalışması yaptıklarını belirtti. Bu nedenle Japonya’dan akademik bir grubun kendilerini ziyaret ettiğini söylerken, „çalışmaları ve sorunları paylaştık, ilerde de ilişkilerimiz sürecek“ dedi.

Merhaba Berlin

Dosteli Bakım Servisi Rudow’da yeni bir Yaşam Evi daha açtı Weddind ve Spandau semtlerinden sonra, Rudow’da da yeni bir Yaşam Evi açan Dosteli Hasta Bakım Servisi, hizmet ağını her geçen gün daha da genişletiyor.

Dosteli Rudow Yaşam Evi 12355 Berlin, Korbmacher Weg 28

W

edding ve Spandau’dan sonra 3. Birlikte Ya‚am Evi’ni Rudow semtinde geçti©imiz ay görkemli bir aç⁄l⁄‚ ile hizmete sunan Dosteli’nin sahibesi

Güvenilir dostun eli şimdi de Rodow’daki hastalara uzandı Serpil Ergünden: „Birlikte ya‚am evlerinde hastalar⁄m⁄za 7 gün 24 saat bak⁄m hizmeti sunuyoruz. Bu evlerde özellikle demans hastalar⁄n⁄n bak⁄mlar⁄ çok geni‚ kapsaml⁄ ve titizlikle

yap⁄l⁄yor. Ya‚am evlerimizde hastalar⁄m⁄za, kendi al⁄‚t⁄klar⁄ gibi ya‚ama ortam⁄ sa©l⁄yoruz. Türk yemekleri, Türkçe TV ve Türkçe konu‚an personelimiz ile hizmet veriliyor“ dedi.

Güvenilir dostun eli

HÛZMETLERÛMÛZ

Dosteli Hasta Bak⁄m Servisi, bak⁄ma muhtaç olan insanlar⁄m⁄z⁄n ihtiyaçlar⁄n⁄ kar‚⁄lamak için hizmet sunmaktad⁄r.

• Genel ihtiyaçlar⁄n⁄z (temizlik, yemek yapmak, al⁄‚-veri‚, çama‚⁄r y⁄kamak) • Temel bak⁄m (du‚/banyo yapt⁄rmak, tra‚ etmek) • 24 saat hasta bak⁄m⁄ (a©⁄r hastal⁄klarda) • Doktor ziyaretlerinde refakat • §45 SGB XI do©rultusunda sosyal aktiviteler • Sa©l⁄k melzemelerinin temini • Bak⁄m dan⁄‚manl⁄©⁄, bilgilendirme (§37 SGB XI)

Kulturspezifische Pflege

• AMBULANTER PFLEGEDIENST • SENIOREN CAFÉ • DEMENZ WG Emdener Str. 1 10551 Berlin U-Bhf. Turmstraße Tel.: 030/30 20 87 88 info@dosteli.de www.dosteli.de

APRIL 2017 MERHABA

19

Merhaba Berlin Berlin Başkonsolosu Mustafa Çelik, seçmenlerin oylarını rahat kullanabilmeleri için gerekli önlemleri aldıklarını belirtti.

Referandumda sandığa ilgi büyük Berlinliler referandum için oylarını Berlin Başkonsolosluğu’nda kullanmaya başladılar...

Seçmenler yaşadıkları ülkelerde 9 Nisan’a kadar her gün sabah 09.00 ile 21.00 saatleri arasında oylarını kullanabilecekler.

Gümrük kapılarında ise 16 Nisan Pazar günü saat 17.00’ye kadar sandıklar açık kalacak.

20

MERHABA APRIL 2017

T

ürkiye’de 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumu için Almanya’da yaşayan Türkler Berlin, Stuttgart, Frankfurt, Düsseldorf, Köln, Essen, Münih, Münster, Hannover, Karlsruhe, Hamburg, Nürnberg ve Mainz kentlerinde 27 Mart’tan itibaren oylarını kullanmaya başladılar.

Oy verme işlemleri Federal Almanya dışında Belçika, Fransa, Avusturya, Danimarka ve İsviçre ile birlikte 31 gümrük bölgesinin kapısında kurulan sandıklarda 27 Mart’tan itibaren yapılıyor. Yurt dışında yaşayan yaklaşık

3 milyon, Almanya’da ise 1,5 milyon Türk vatandaşı, 27 Mart - 9 Nisan tarihleri arasında 14 gün süresince oy kullanacak.

Berlin’de oy verilmeye başlamasının ilk gününde sandığa ilgi oldukça yüksekti.

Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın ve eşi Berna Aydın, referandum oylamasının ilk günü Başkonsolosluğa saat 09.30’da gelerek oylarını kullandılar. Büyükelçi Aydın, daha sonra basın mensuplarına açıklamada bulundu. Büyükelçi Aydın, kendisinin

Merhaba Berlin

Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın ve eşi Berna Aydın, referandum oylamasının ilk günü oylarını kullandılar... yurt dışında ilk kez oy kullandığını belirterek „Oy kullanma hakkı bulunan vatandaşlarımız da oylarını kullansınlar“ dedi. Özellikle hafta sonu yığılmalar olabileceğine dikkat çeken Büyükelçi, vatandaşların mümkünse hafta içinde oylarını kullanmalarını önerdi.

Büyükelçi Aydın, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) bu seçimlerde konsolos bölge zorunluluğunu kaldırdığına işaret ederek „Seçmenler bağlı olduğu konsolosluk bölgesi dışında da oylarını kullanabilir. 9 Nisan’‘a kadar sandıklar açık kalacak. Alman makamlarına sandıkların kurulmasında gösterdikleri yakın işbirliğinden dolayı da

teşekkür ederim” ifadesini kullandı.

Berlin Başkonsolosu Mustafa Çelik ise seçmenlerin oylarını rahat kullanabilmeleri için gerekli tüm önlemleri aldıklarını belirterek “Engelli vatandaşlarımızın oylarını rahat kullanmalarını sağlamak için rampa da oluşturduk. Hafta içi sekiz, hafta sonu da dokuz sandık kuruyoruz” dedi.

APRIL 2017 MERHABA

21

Merhaba Berlin

Berlin Göçmen Kadınlar Birliği 10 yaşında

Berlin Göçmen Kadınlar Birli©i, „8 Mart Dünya Kadınlarının Mücadele Günü“ ile kurulu‚unun 10. yılını, WdK Kültürler Atölyesi salonunda düzenledi©i görkemli bir ‚ölen ile kutlad⁄.

Y

o©un bir ilgi gören etkinlik, ‘E‚itlik için ayırımcılı©a kar‚ı birlikte mücadele’ sloganı alt⁄nda yap⁄ld⁄. Büyük bir katılım⁄n oldu©u ve co‚kulu bir program⁄n yer ald⁄©⁄ etkinlik, önce konu‚mac⁄lar⁄n 8 Mart hakk⁄ndaki sunumlar⁄ ve daha

22

MERHABA APRIL 2017

sonra da kültürel bölümün payla‚⁄m⁄ ile sürdü. Etkinli©in sunumunu yapan Duygu ve Hüsniye ise hem Türkçe hem de Almanca olarak konuklara seslendiler. E‚leri ile gelerek kad⁄nlar⁄n mücadelesine destek veren erkek konuklar da e‚itlik için seslerini yükselttiler. Íiddet sonucu hayatını kaybeden kadınlar anısına bir dakikalık saygı duru‚u ile ba‚layan etkinlik, Göçmen Kad⁄nlar Birli©i Almanya Ba‚kan⁄ Sidar Çarman'⁄n konu‚mas⁄ ile sürerken, kad⁄nlarla ilgili bir belgesel film de izlendi. Berlin Göçmen Kadınlar Birli©i yöneticilerinden Özlem ve Ûkbal, daha sonra da IG Metall Sendi-

kası'ndan Regina Katerndahl ile Neukölln Belediyesi E‚it Haklar Görevlisi Sylvia Edler de konuklara seslendiler.

Konu‚mac⁄lardan sonra sahneyi Berlin Göçmen Kadınlar Birli©i'nin Halit Çelik yönetimindeki Kadınlar Korosu ‘Grub Su’ aldı. 30 kad⁄ndan olu‚an ve ilk kez sahneye ç⁄kan Grup Su, ba‚arılı performansı ile konuklardan büyük alkı‚ aldı.

Hakan Vreskala & Band Daha sonra sahneye gelen dans grubu "One Billion Rising Strike Dance" konukları co‚turdu. Hakan Vreskala & Band ise bu güzel etkinlikte e©lencenin ad⁄n⁄ büyük harflerle yazd⁄.

Berlin Göçmen Kadınlar Birliği, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü ve kuruluşunun 10. yılını WdK salonunda düzenlediği bir şölen ile kutladı

Birbirinden güzel sevilen ‚ark⁄lar⁄ kendilerine özgü tarzlar⁄ ile seslendiren Hakan Vreskala ve Grubu, konukların geç saatlere kadar halayda, horonda el ele, kol kola e©lenmelerini de sa©lad⁄. Konuklar, etkinli©in sonunda ise DJ Ûpek ile co‚tular.

Etkinlikte sergi açıl⁄‚ı da yapıldı Berlin Göçmen Kadınlar Birli©i'nin "Kadınsı Sözler" (Weibliche Wörter) ABC adlı sergisinde ise A'dan Z'ye ilginç bir sözlük yer aldı.

Sergide aynı zamanda birli©in çal⁄‚malar⁄ndan foto©raflar da sergilendi.

Kendi üretimleri olan, el eme©i göz nuru takı tasarımlarını ve ev yemeklerini de konuklara sunan Berlin Göçmen Kadınlar Birli©i, dernek kasasına gelir sa©lad⁄. Üye olalım destek verelim ça©rısı yapıldı E‚it haklar için birlikte mücadele edelim diyerek yeni üye katılım ça©rısı

yapan Berlin Göçmen Kadınlar Birli©i'ne destek olmak amacıyla ben de üye oldum.

"Birlikten güç do©ar ve dayanı‚maya destek olmak“ adına sizler de Berlin Göçmen Kadınlar Birli©i'ne üye olabilir, çal⁄‚malarına katılabilirsiniz.

Göçmen Kad⁄nlar Birli©i Berlin im Familienzentrum Schillerkiez Karlsgartenstr. 6, 12049 Berlin NERGÛZ KARAKUÍ • MERHABA

APRIL 2017 MERHABA

23

Merhaba Berlin

Çalışma Ataşesi Atilla Ethem Zeybek „Emeklilik Toplantıları“na devam ediyor

B

erlin Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşesi Atilla Ethem Zeybek camiler, dernekler ve sivil toplum kuruluşlarındaki bilgilendirme toplantılarına devam ediyor. Görev süresi 3 ay sonra sona ererek Ankara’ya geri döneceğini söyleyen Atilla Zeybek, “Berlin’de edindiğim bilgileri, tecrübeleri ve dilekleri bakanlık yetkililerine aktaracağım ve sizlere oradan da yardımcı olmaya devam edeceğim” dedi.

Zeybek, engelli insanlar ve ailelerine yönelik çalıșmalar yapan Mina Derneǧi’nde gerçekleştirdiği toplantıda Türk-Alman Sosyal Güvenlik Anlaşması ve Türkiye-AB arası anlaşma ve mahkeme kararlarının vatandaşlarımıza sağladığı haklar, 3201 sayılı Yurtdışı Borçlanma Kanunu ve iki ülkede sağlık sigortasından faydalanma,

emeklilik türleri gibi konularda ayrıntılı bilgi vererek katılımcıların sorularını da cevaplandırdı.

Ataşelikteki danışmalar ücretsi Atilla Zeybek, bilgilendirme toplantısında, emeklilik şartlarının kişiye göre değişebileceğini, Çalışma Ataşeliklerinin vatandaşlarımıza ücretsiz danışmanlık sağladığını ve başvurularında vatandaşlara yardımcı olduğunu belirterek; bunun için aracı kurumlara yüksek bedel ödenmesine gerek olmadığını söyledi.

Ataşe Zeybek, konuşmasında genel olarak yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçen çalışma, serbest çalışma, bir yıla kadarki işsizlik süreleri ile ev hanımlığı sürelerinin borçlanılabileceğini, bu yolla emekli olanların maaş alabilmeleri için yurtdışında çalışma-

larının ve sosyal yardım almalarının kanunen yasak olduğunu da (bu maddenin önümüzdeki dönemde değişmesi halinde ataşelik tarafından bunun duyurulacağını) ifade etti.

Bioenergetisches & Geistiges Heilen

Bioenerji & Ruhsal Terapi Körper, Geist und Seele sind eine Einheit

Şükret Baldede Simyacı/Alchemist

Negatif Enerjilerden Arındırma Ruhsal, Zihinsel, Fiziksel Íifaland⁄rma Çakralar⁄/Meridyenleri Açma Hacamat (Dr. med. Dilek Íahin) 12-24-36 Sarmall⁄ DNA Aktivasyonu Access Bars/MTVSS Terapisi Üçüncü Gözü Açma Frekans Art⁄rma

Gierkezeile 39 • 10585 Berlin • Tel.: 030 540 38 618 • Mobil: 0163 18 13 849 • Email: suekret@baldede.de 24

MERHABA APRIL 2017

Merhaba Berlin

Bahar Konseri Solistler Geçidi

TGB Kad⁄nlar Birli©i Korosu’nun Bahar Konseri 7 Nisan Cuma ak‚amı saat 19.30, Otto-Braun-Saal’de

B

ahar Konseri 2017 - Solistler Geçidi adı altında düzenlediği konserle kuruluşunun 15. yılını kutlayacak olan koroyu yine kanun sanatçısı Alâeddin Demirliler yönetecek.

Sunumunu Selda İşlek’in üstlendiği konserle ilgili olarak Merhaba Dergisi’ne konuşan Alâeddin Demirliler, „Eylül ayından bu yana yaklaşık 40 kişi haftada en az 2 kez prova yaptık.

Türk Sanat Müziği’nin en güzel eserlerini sizlerle paylaşmak için Berlinli tüm müzikseverleri konserimize bekliyoruz.“ dedi.

Dernek ve Koro Başkanı Fatma Akarsu ise, „14 yılda Berlinli müzikseverlere Türk müziğinin en güzel eserlerini sunmak için hep en güzelini yapmaya çalıştık.

Bunda ne kadar başarılı olduk bilemem, bu bizi seven ve takip eden müzikseverlerin takdiri olacak“ diyor ve ekliyor; „15. kuruluş yılımızı şimdiye kadar bizi yalnız bırakmayan ve alkışları ile bizlere destek olan Berlinli müzikseverler ile birlikte kutlayacağız. Tüm müzikseverleri konserimize bekliyoruz. Her yıl WdK’da verdiğimiz konserlerde zaman zaman seven-

lerimiz yer darlığı nedeniyle kapıdan dönmek zorunda kaldı. Bizleri de üzen bu sebeple, bu konserimizi OttoBraun Saal’de düzenledik. Gelin yine hep birlikte olalım ve güzel bir konser akşamı yaşayalım.“ HÜSEYÛN ÛÍLEK • MERHABA

APRIL 2017 MERHABA

25

Merhaba Berlin

„Onlar engel tan⁄m⁄yorlar“

TBMM’ye konuk oldular InterAktiv Derneği, bu yıl ikincisini düzenlediği Türkiye gezisinde Antalya, Ankara ve Konya’yı ziyaret etti...

2012 yılından bu yana çalıṣmalarını sürdüren InterAktiv Derneği, bu yıl Türkiye’ye ikincisini düzenlediği tatil gezisini üç farklı ṣehre yaydı: Antalya, Ankara ve Konya’yı gezen InterAktiv Derneği, tatilin keyfini de Akdeniz’in mavi sularında, denizin ortasında köpük banyosu ile çıkardı.

MERHABA BERLÛN

26

MERHABA APRIL 2017

Kültür Gezisi ve Deniz Tatili Engelli çocuklar ve aileleri için bu yıl iki ayrı grup halinde bilgilendirici ve eğlendirici geziler düzenleyen InterAktiv Derneği ilk grupla geniş kapsamlı bir kültür turu yaparak Ankara’da Anıtkabir, Merkez Camii, Mehmet Akif Ersoy Müze Evi, TBMM gibi yerleri gezdikten sonra hareket

ettiği Konya’da Mevlana Müzesi’ni, Sille Köyü’nü ve Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’ni de gezerek Antalya’da ikinci grupla buluştu ve burada denizin, güneşin, eğlencenin tadını çıkardı.

Büyük Aile Inter Aktiv Derneği Altmış kişilik bir grupla tatil yapan

Merhaba Berlin

Mevlana’yı ziyaret ettiler Ankara’da Büyük Millet Meclisi, Konya’da Mevlana ziyaret edildikten sonra „ver elini Antalya“ dediler...

InterAktiv Derneği, gücünü engelli çocukların gülümsemelerinden ve destekçilerinden alıyor.

Büyük bir aile olarak gerçekleşen tatilde bazı aileler ve gençler ilk defa deniz ile tanıştılar. Gençler, çocuklar ve aileler gündüz otelde denizin, güneşin tadını çıkarırken akşam da dans, karaoke gibi eğlencelere katıldılar.

Denizin ortasında köpük partisi Antalya tatilini sadece otele bağlı olarak geçirmek istemeyen InterAktiv Derneği, bu güzel tatili yat turu ile süsleyerek, Akdeniz’in maviliğinde düzenlenen köpük partisiyle gençlerin mutluluğunu pekiştirdi.

Engelli çocuklar ve aileleri Manavgat Şelalesi civarında demir atıp denizin tadını çıkardılar. Daha sonraki günler-

de Aspendos ve Expo gezisiyle kültür turunu Antalya’ya taşıyan InterAktiv; bilim fuarlarını, sergileri, çocuk adasını gezerek tatile ayrı bir renk kattı.

Tekerlekli sandalyedeki gençler ve çocuklar için özel araç tahsis eden dernek yöneticileri ve Başkan Sevgi Bozdağ ile tüm engelleri doğru adımlarla birer birer aşarak engelliler ve aileleri ile daha büyük bir aile olmayı başardılar.

APRIL 2017 MERHABA

27

ALKIÍLAR DEFNE WILMERSDORF K T⁄kl⁄m t⁄kl⁄m dolu olan Otto-Braun-Saal yine muhte‚em bir konsere ev sahipli©i yaparken, salonu inleten alk⁄‚lar Defne Wilmersdorf Türk Sanat Müzi©i Korosu’nun üstün performans⁄ içindi.

3. konserinde de büyük bir ba‚ar⁄ elde eden koronun, seyircisi ile bütünle‚mesi, müzikseverleri co‚turmas⁄ ve yine haketti©i alk⁄‚lar⁄ almas⁄ dikkat çekti...

MEHMET ZAÌLI • MERHABA

B

erlin’de say⁄lar⁄ her geçen gün biraz daha artan Türk Sanat Müzi©i Korolar⁄’na örnek olacak ‚ekilde samimi, amatör ruhla ama profesyonelce çal⁄‚an, her konseri bir öncekinden daha co‚kulu olan Defne Wilmersdorf Korosu yine muhte‚em bir konsere imza att⁄.

28

MERHABA APRIL 2017

AMATÖR RUHLA PROFESYONE

Otto-Braun-Saal adeta t⁄ka basa dolmu‚, oturacak bo‚ tek bir koltuk bile kalmam⁄‚t⁄. Konuklar aras⁄nda Berlin Ba‚konsolosu Mustafa Çelik de vard⁄.

Ba‚kent Berlin’deki görevine yeni ba‚layan Çelik, bu güzel koroyu desteklemek için gelmi‚ti. Konser sonras⁄

„Çok büyük keyif ald⁄m. Güzel bir konser ya‚att⁄lar, eme©i geçen herkesi kutluyorum“ diyen Ba‚konsolos’un yan⁄s⁄ra Berlin Türk Musikisi Konservatuar⁄’n⁄n Müdiresi Halime Karademirli de, „hem koro, hem de müzikseverler muhte‚emdiler. Güzel bir konser ak‚am⁄ ya‚att⁄lar“ dedi.

KOROSU’NA

NEL PERFORMANS FOTOÌRAFLAR: MEHMET DEDEOÌLU/TANER BÖLÜK

Bu güzel konsere imza atanlar; Koro Íefi Mustafa Û‚men, koristler Filiz Ba©c⁄, Selda Dizman, Mukaddes Çakmak, Canan Avc⁄, Hülya Azak, Zuhal Girgin, Sadegül Bayrak, Kadriye Íim‚ekcan, Nurgül Y⁄ld⁄z, Ûbrahim K⁄l⁄çaslan, Engin Dizman, Osman Y⁄ld⁄r⁄m, Sardar Avc⁄, Ûmdat Azak, Ceylan Girgin, Zeynel Bayrak, müzisyenler Ça©lar Ta‚ç⁄ (çello), Önder K⁄ran (kanun), Evren Can (ud), Ömer Ûçme (ney), Servet Dolu (darbuka/bendir), Mahmoud Fayoumi (tef) ve Sabine Aurin (bendir) ve moderasyon P⁄nar Can oldular.

Berlin Ba‚konsolosu Mustafa Çelik Ûkinci yar⁄da segah makam⁄ndaki „Kapat Gözlerini Kimse Görmesin“ eserini düet olarak seslendiren Sadegül Bayrak ile Zeynel Bayrak, konserin en çok alk⁄‚ alan solistleri oldular.

adl⁄ eserleri seslendirirken, koro ‚efi Mustafa Û‚men de bir Sadettin P⁄nar eseri olan hüzzam makam⁄ndaki „Gecenin Matemi“ni salondaki müzikseverlerin be©enisine sundu.

Di©er solistlerden Nurgül Y⁄ld⁄z „Sorma Ne Haldeyim“, Canan Avc⁄ „Niçin Bakt⁄n Bana Öyle“, Hülya Azak „Söyleyemedim“, Ceylan Girgin „Gamzedeyim Deva Bulmam“, Zuhal Girgin „Çanakkale Türküsü“, Mukaddes Çakmak „Rüzgar Susmu‚ Ses Vemiyor“, Selda Dizman „K⁄skan⁄r⁄m Seni Ben“

Konserin son bölümümde sunulan birbirinden güzel potpuri eserler ise salondaki tüm seyirciler ile birlikte adeta dev bir koro halinde co‚kuyla söylendi.

Dakikalarca salonu inleten o duygu yüklü alk⁄‚lar hiç ‚üphesiz Defne Wilmersdorf Korosu içindi...

APRIL 2017 MERHABA

29

Merhaba Berlin

Konservatuvarın gençleri bir harika

„Meşk“ - BTMK Türkische Klassische Musik

Berlin Türk Musikisi Konservatuvarı’nın „Klangfarben - Veranstaltungsreihe 2017“ programları çerçevesinde düzenlediği yılın ilk konseri Berlinli müzikseverlerin büyük beğenisini kazandı...

R

ahmetle andığımız ud virtüözü bestekâr Nuri Karademirli’nin eşi Halime hanımın çabalarıyla yoluna başarılı bir şekilde devam eden konservatuvar ekibi bu yıl da yine güzel konserlere imza atmaya devam ediyor Başkent Berlin’in yeni Başkonsolosu M. Mustafa Çelik

30

MERHABA APRIL 2017

ile Muavin Konsolos Bülent Kılıç’ın da izlediği konsere Berlinli müzikseverler de büyük ilgi gösterdi.

Konser, yönetmenliği ve hocalığını üstad udi Enver Mete Aslan ve öğrencilerinin sunduğu „Meşk“ adlı Klasik Türk Müziği bölümüyle başladı.

Bu bölümde solistler Hülya Bayram, Şebnem Lenz, Meltem Ece Poyraz, Ahmet Tunga ve Hakan Erkaraman’ın seslendirdiği, `Koklasam saçlarını bu gece tâ fecre kadar, Güzel bir göz beni attı bu derin sevdaya, Kalplerden dudaklara yükselen sesi dinle, Ey ipek kanatlı seher rüzgarı, Gönlümle

Merhaba Berlin

Canan Uzerli & Band

„İçten Gelen Ses - Die Stimme aus dem inneren“

oturdum da hüzünlendim o yerde, Kadıköylü ve Yemeni bağlamış telli başına´ adlı eserlere, Enver Mete Aslan, Elif Manas, Muhammed Cengizhan Özmen, Ömer Kaan Özdağ, Çağlar Taşçı, Lorenz Mase, Enes Nasuhoğlu, İrem Elif Kaya ve Bedia Cam sazlarıyla eşlik ettiler.

Konserin ikinci bölümünün konuk sanatçısı Canan Uzerli’ydi...

Konserin ikinci bölümü son yıllarda başarılı performansıyla büyük beğeni kazanan, Hamburglu konuk ses sanatçısı Canan Uzerli’ye ayrılmıştı.

Canan Uzerli’ye Henrik Kolenda (gitar), Oliver Carstens (kontrabass), Yogi Jockusch (perküsyon) ve akordiyonuyla besteci Ulrich Kodjo Wendt’ten oluşan özel orkestrası eşlik etti. Bu bölümde konservatuvarın Türk Halk Müziği hocası Haydar Kutluer de sanatçı Canan Uzerli’ye lavta ve bağlamasıyla eşlik etti.

Canan Uzerli, yaklaşık bir saatlik program boyunca seslendirdiği `Güneşim, Sen Olmadan, Ah Bu Sevda, Zaman, Dünya, Uzak, Ağla, İçten Gelen Ses, Hep Seni Beklerim,

Mutlu, Uçarım Sana ve En Değerli Hazine´ adlı eserlerle müzikseverlerden büyük alkış aldı. „Uzak“ adlı eserin girişinde Konservatuvarın Türk Halk Müziği hocası Haydar Kutluer’in lavta ile yaptığı muhteşem giriş taksimi de büyük beğeni kazandı. Ünlü sinema sanatçısı Meryem Uzerli, Dubai’de olduğu için ilk kez kardeşi Canan Uzerli’nin konserine katılamadı.

HÜSEYÛN ÛÍLEK • MERHABA

APRIL 2017 MERHABA

31

Merhaba Berlin © Sedat Mehder (4)

Und nun hatte es Taner Akyol geschafft...

Arif Sağ war in Berlin!

Prof. Joël Betton

M

ein erster Kontakt mit der Bağlama war im Jahre 2000, als ich im Büro der Musikschule Charlottenburg mit Prof.

Christian Hoeppner und Dr. Martin Greve überlegten, wie wir ermöglichen könnten den zahlreichen jungen Bağlama Spieler aus Berlin, die Teilnahme an dem Wettbewerb Jugend musiziert ermöglichen könnten. Ich war sofort von dem magischen klang des Instruments überwältigt und nach und nach tauchte ich immer tiefer in der Bağlama Kultur. Wir redeten vom Vielfalt, vom regionalen Stilen, vom Interpretation und immer wurde der Name Arif Sağ gesprochen.

Gesprochen? Eigentlich könnte man fast sagen zelebriert und vom tiefen Respekt umhüllt.

Und nun hatte es Taner Akyol geschafft. Arif Sağ war in Berlin!

Mein erster Kontakt früh morgens vor 32

MERHABA APRIL 2017

Arif Sa© i der Hochschule war sehr beeindruckend. Der großer Meister saß da und redete ungezwungen mit den jungen Teilnehmerin und Teilnehmer des Masterkurses der Udk. Es gibt Meister, die so viel wissen und so weit entfernte Regionen der Kunst erreicht haben, dass sie nicht nötig haben, erhaben zu sein. Diese fast väterliche Offenheit des Meisters der Jugend gegenüber konnte ich während des fünftägiges Lehrhanges stets beobachten.

Wenn er zwischen den Übungen das Wort ergriff, herrschte es eine fast religiöse Atmosphäre im Raum.

Ich selbst, obwohl der Türkischen Sprache nicht mächtig, könnte durch die Intensität seiner Körpersprache und die Melodik seiner Stimme seine Ideen spüren.

Der Höhepunkt dieser Begegnung war aber das Konzert am Freitag den 3. März 2017 in Joachim Konzertsaal der UdK Berlin.

Schon weit im Voraus war es ausverkauft. Die Gesichter waren voll Erwartungen denn für vielen Zuhörer, war es das erste Mal, daß sie den Meister live erleben würden.

Der erste Teil des Konzertes bestritt das Bağlama Ensemble von Taner Akyol. Es war sehr beeindruckend, denn Taner Akyol sucht als Komponist die Möglichkeit, den Klang der Bağlama mit der hiesigen und heutigen Musik zu verschmelzen. Er entwickelt eine Sprache, die nicht mehr geographisch zu orten ist. Die komplexen Rhythmen sind in der Polyphonie verborgen und plötzlich erklingen Harmonien, die man aus der „Neuen Musik“ kennt. Seine Kunst ist dennoch, daß das tänzerische

Merhaba Berlin

Arif Sağ begrüßte warmherzlich das Publikum und dann erklang seine Stimme.

in Berlin Elemente der Lieder immer präsent bleibt. Die Realisierung dieser Komplexität war an dem Abend aber nur möglich durch die exakte Einstudierung der Stücken. Taner Akyol hat es an dem Abend geschafft, der magische Klang der Bağlama weiter zu entwickeln, ohne die kulturelle Wurzel des Instruments zu vernachlässigen.

Und dann kam für alle Zuhörer das ersehnte Moment. Der Meister betrat die Bühne und wurde von einem tosenden langhaltigen Beifall empfan-

gen. Er nahm Platz neben Taner Akyol, der an dem Abend als Duo Partner auftrat. Die intime seelige Verwandtschaft dieser Interpreten leiteten dem Vortrag ein Hauch magischen Komplizenschaft, was der Intensität der Musik noch mehr Tiefe leitete.

Arif Sağ begrüßte warmherzlich das Publikum und dann erklang seine Stimme.

Da wurde es mir klar, weshalb dieser Meister so verehrt ist. Der Klang und die Intensität seiner Lieder umhüllten den Saal und entführten das Publikum

Taner Akyol, Can Kalaycıoğlu, Prof. Joël Betton und der Meister Arif Sağ...

© İmam Yıldırım (3)

in einem eigenen Universum.

Bewusst begleitete er sparsam aber alle Noten waren an der richtigen Stelle. Er kommunizierte mit seinem Instrument und nahm uns auf einer sinnlichen Reise. Zwischen den Stücken sprach er mit „seinem Publikum“. Mal mit vollem Humor, mal mitnachdenklichen Ernst und verkündete stets eine Botschaft voller Frieden. Zum Schluss spielten die Teilnehmer des Meisterkurses mit dem Meister zusammen und das Publikum bedankte sich mit langhaltenden Standing Ovation.

APRIL 2017 MERHABA

33

Merhaba Berlin

Autobiografische Texte und Gedichte von Ertekin Özcan

D

er Mensch ist ein bio-psycho-soziales Wesen.

Und die ihn umgebenden sozialen, wirtschaftlichen, politischen, kulturellen, kurz gesellschaftlichen Verhältnisse prägen sein Leben. Verlässt ein Mensch sein Geburtsland (Mutterland), werden die Einflüsse seines neuen Aufenthaltslandes allmählich immer prägender.

Im günstigsten Fall wird es zum Vaterland, im schrecklichsten Fall zum lebenslangen, wurzellosen Exil. Immer bleibt wohl, dass die Kultur des Mutterlandes die Nabelschnur in die neue Heimat bleibt, zumindest in der ersten Generation der Ein- oder Auswanderer (je nachdem, von welcher Seite man es betrachtet). Und schön, wenn die alte Kultur des Mutterlandes und die des werdenden neuen Vaterlandes den Menschen gemeinsam bereichern.

Dann kann das Gefühl entstehen, das Leben sei zwei-, manchmal vielleicht sogar dreigeteilt.

Mit diesem Blick schaut Ertekin Özcan auf sein eigenes Leben. Seine autobiografischen Texte und Gedichte, denen er zwangsläufig den Titel „geteiltes leben“ voranstellt, reflektieren sein persönliches und politisches Leben im Gefolge seiner Migration nach Deutschland.

Auf jeder Seite dieses Buches begegnet man interessanten Menschen, die sein Leben berührt, beeinflusst und/oder länger begleitet haben. In jedem seiner Verse zeigt sich Emphatie für diese Welt, drückt sich seine politische Verortung weit links von der Mitte aus, zeigen sich Intentionen, Hoffnungen, Sehnsüchte und natürlich auch Entäuschungen, die sein Engagement über Jahrzehnte begleiteten. Das Berührende: er muss sich nicht zwingen, „Kunst“ zu machen. Die Muse hat ihn geküsst – vielleicht Euterpe, oder Erato, oder Kalliope – sie kamen und kom-

men zu ihm und er benutzt ihre Gabe, den Wahrheiten des Lebens nachzuspüren und sie weiterzugeben:

deine wurzel ist dort / deine äste sind hier / du selbst bist hier / dein kopf ist dort //…. damit du verstehst – / eine hälfte von dir ist hier / die andere ist dort.

Ertekin Özcan Geteiltes Leben. Autobiografische Texte und Gedichte Zahlreiche Gedichte, Abbildungen und Fotos des Autors ISBN 978-3-96465-070-3, 265 Seiten, 16,80 EUR

i À>Ì i ÊvØÀÊviÃÌ V iÊ BÃÃiÊEÊ Ûi Ì À}> Ã>Ì

/i °\ÊäÎäÊÉÊxΣÊxxäÊ ÈÊÊUÊÊ >Ý\ÊäÎäÊÉÊxΣÊxxäÊ n L \Êä£ÇÇÊÉÊnÓÎÊÇÈÊ{xÊÊUÊÊä£ÇnÊÉÊ{ £Ê ÓÊ È Charlottenstr. 2 · 10969 Berlin | www.ballon-fantasia.de | info@ballon-fantasia.de

34

MERHABA APRIL 2017

Merhaba Berlin

Ûki Ülkemiz Arasındaki Gerginlikler Son günlerde ve haftalarda Türkiye ile Hollanda ve Almanya arasında Türkiye’de 16 Nisan’da (Almanya’da oylama 27 Mart - 9 Nisan arasında) yapılacak anayasa referandumu çerçevesinde yeni gerginliklerin ortaya çıktı©ını görüyoruz.

Bu gerginliklerin burada ya‚ayan insanlarımıza onarımı çok zor olacak zararlar açaca©ını burada bir kez daha dile getirmekte zorunluluk görüyorum.

KENAN KOLAT

E

vet Türk, Türkiye ve İslam düşmanlığına karşı birlikte duralım, Almanya’daki yapısal ve kurumsal ırkçılıkla mücadele edelim.

Ama bunları yaparken Türkiye’deki yetkili ve etkili kişilerin bizim buradaki konumumuzu hiçe sayacak yaklaşımlarını da eleştirelim. Ülke ilişkileri bağırıp-çağırma ve tehditlerle götürülemez. Kaldı ki bu konuda daha bundan birkaç ay ve yıl önce Suriye, İsrail ve Rusya ile yaşananları unutmamak gerekir. Bir referandum uğruna Avrupa’da yaşayan Türklerin konumlarını tehlikeye atmak, ileride çok büyük sorunların habercisi olacaktır.

Almanya’daki bazı politikacıların doğumla kazanılan çifte vatandaşlığın, yani verilen hakların geri alınmasını istemesi dahi ilerideki gelişmelerin nasıl olacağına ilişkin verileri ortaya koymaktadır.

Eylül ayında yapılacak Almanya seçimlerinde sağ ve popülist partilerin yanı sıra merkezin solundaki partilerde de göçmenlerin özelde Türklerin hakların kısıtlandırılmasına yönelik girişimleri artacaktır. 1 milyonu aşkın mültecilerle ilgilenmek ve onların sorunlarına çözüm bulmak zorunda olan Almanya bir de çok daha büyük kitle olan Türkiye kökenlilerle de sorun yaşamak istemez, ama seçim faktörü popülist söylemlerin artmasına yol açacaktır.

Almanya’da ve Avrupa’da yaşayan insanlarımızın içinde yaşadıkları demokratik toplumlardaki durumlarını Türkiye bağlantılı olarak da gözden geçirmelidirler. Geçtiğimiz günlerde Hollanda’da Türk bakana yapılan yanlış davranış sonrasında tepkilerini dile getirmek üzere sokağa çıkan insanlarımıza polisin sert müdahelesi gerçekleşmişti. Sosyal medyaya da düşen videoda bir kişi “kaç kaç polis seni tutuklayacak” şeklinde bağırırken diğeri “burası Türkiye değil” diye yanıt veriyordu. Bu örnek bile Türkiye destekçisi insanlarımızın Türkiye’deki durumun bilinç altlarına nasıl yerleştiğini gösteriyor.

Başbakanlığa davet ederek onlarla konuşmasını, onları dinlemesini, onları ciddiye almasını beklerdim. Onlara verilen hakların geri alınmasının söz konusu olmayacağını, onların toplumsal katılımlarının önündeki varolan tüm engellerin kaldırılacağını iletmesini, onlarla düzenli aralıklarla biraraya geleceğini söylemesini beklerdim.

Evet, Almanya’da ırkçılık var, Türk ve Türkiye düşmanlığı da var. Bunun karşısında duran partiler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, kiliseler gibi kurumlar da var. Basının önemli bir bölümü var. Tüm ülkeyi suçlayarak, yani Alman ve Almanya düşmanlığı yaparak da diğer yanlışı ortadan kaldıramyız. Türk ve Türkiye düşmanlığının karşılığı Alman ve Almanya düşmanlığı olamaz, olmamalıdır.

Diyalog çağın gereğidir. Kamuoyu üzerinden yapılan tartışmalar bir balon gibi bir süre sonra söner.

İşte bu nedenlerle herkes kendini sorgulamalı ve konumunu yeniden değerlendirmelidir.

Bu olaylar geliştiğinde ben Alman Hükümeti tarafından birçok adımın atılabileceğini düşünmüştüm. Dile de getirdim. Başbakan Merkel’in hangi görüşten olursa olsun Almanyalı Türklerin tüm örgüt yöneticilerini

Bizler de kendisine NSU konusunda verdiği sözü niye yerine getirmediğini, Türkiye ve İslam karşıtlığı konusunda neler düşündüğünü, buradaki Türkleri niye yeterince dikkate almadığını sorabilirdik.

Gerek insan ilişkileri, gerekse devlet ilişkileri karşılıklı saygı ve kabul esasına göre çalışır. Her iki ülkenin yetklililerin de bu temel yaklaşım çerçevesinde hareket etmeleri sanırım birçoğumuzun dileğidir.

Kalın sağlıcakla.

APRIL 2017 MERHABA

35

Merhaba Berlin

Murat Mamara‚’⁄ ziyaret ettik Berlin Engelli Ûnsanlar Ûçin Çal⁄‚ma Atölyesi BWB’de Aç⁄k Kap⁄ Günü

B

erlin’in güzel kalpli genç sanatç⁄s⁄ Murat Mamara‚’⁄n uzun y⁄llardan beri çal⁄‚t⁄©⁄ i‚ yeri Engelli Ûnsanlar Çal⁄‚ma Atölyesi BWB’nin (Berliner Werkstätten für Menschen mit Behinderung) aç⁄k kap⁄ günü düzenledi©ini ö©renince Hüseyin Û‚lek arkada‚⁄m⁄z ile hemen gittik. Murat Mamara‚’a sürpriz yapt⁄k.

Murat ise bizi görünce çok sevindi.

36

MERHABA APRIL 2017

Çal⁄‚ma atölyelerini gezen insanlar, Malatyal⁄ Murat’⁄ görünce tan⁄y⁄p hemen yan⁄na ko‚uyor, hal hat⁄r soruyorlard⁄. Murat ve i‚ arkada‚lar⁄ Ayd⁄nl⁄ Gözde ve hem‚erisi Ferhat, bir parfüm firmas⁄n⁄n kutular⁄na etiket yap⁄‚t⁄r⁄yorlard⁄.

Samsunlu Fatih, Gümü‚haneli Özer ve Erzincanl⁄ Özgür ise di©er atölye-

de marangozluk bölümünde görev yap⁄yorlard⁄. BWB’de engelli insanlar⁄ topluma ve i‚ hayat⁄na kazand⁄rmak için meslek e©itimi de yap⁄l⁄yor.

Uyum ve Almanca kurslar⁄ bile sunan BWB Atölyeleri hakk⁄nda geni‚ bilgi almak isteyenler için internet adresi ise ‚öyle: www.bwv-gmbh.de MEHMET ZAÌLI • MERHABA

Merhaba Berlin

„Tükenmişlik Sendromu“

Berlin Türk Sağlık Elemanları Derneği (BGTM) ve Berlin Türk-Alman Kadınlar Birliği BETAK „14 Mart Tıp Bayramı“ münasebetiyle Aile Çay Bahçesi’nde „Tükenmişlik Sendromu“ konulu ortaklaşa bir bilgilendirme toplantısı düzenledi.

K

reuzberg Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen toplantının açılış konuşmasını BGTM Başkanı Dr. Emine Yüksel yaptı. Dr. Yüksel’in konuşmasından sonra etkinliğe konuk olarak davet edilen Berlin Eyaleti’nin eski Sağlık Müsteşarı, yeni meclisin Eğitim, Aile ve Gençlik Komisyonu Başkanı Emine Demirbüken 60 civarında konuğu selamlayarak, tükenmişlik sendromu ile ilgili kısa bir konuşma yaptı.

Konuşmasında, „Tükenmişlik Sendromu“na ilişkin dünya çapında bir araştırma yapıldığını anımsatan Demirbüken, „Uzmanlık literatüründe tükenmişlik sendromu bedensel, duygusal ve zihinsel çöküş olarak tarif

ediliyor, bu çöküşün kişinin işgücünü düşürdüğü, kendine olan özgüven duygusunu ve sorunlarını çözme yeteneğini azalttığı belirtiliyor ve nihayetinde kişinin kendini toplumsal hayattan geri çektiği anlatılıyor“ dedi. „Tükenmişlik Sendromu“ ile mücadele için, „birincisi, stresinizi azaltın, ikincisi, iş ve özel hayatınız arasına sınırlar koyun, üçüncüsü, enerji toplamak için kendinize zaman ayırın, dördüncüsü kendinize güvendiğiniz insanlardan oluşan bir ağ kurun ve sonuncusu doktor veya danışmanlardan mutlaka yardım almaktan çekinmeyin“ diyerek 5 başlıkta topladığı çözüm yolunu gösteren Demirbüken, „Bu 5 çözüm yolu ile sözü uzman

kişiye bırakıyorum“ şeklinde sözlerini bitirdi. Daha sonra konunun uzmanı Dr. med. Dilek Şahin „Tükenmişlik Sendromu“ ile ilgili bilgiler ve çözüm yollarını anlattı. „Tükenmişlik Sendromu“na örnek olarak ünlü sinema ve televizyon oyuncusu Meryem Uzerli ile 2015 yılında Fransa’daki uçak kazasında 150 kişinin ölümüne sebep olan Alman pilotu gösteren Dr. med. Dilek Şahin, bu sendromun duygusal tükenmeye ve duyarsızlaşmaya sebep olduğunu örnekleriyle anlattıktan sonra konuklardan gelen soruları da yanıtladı.

HÜSEYÛN ÛÍLEK • MERHABA

APRIL 2017 MERHABA

37

Merhaba Berlin

Ünal Silver’i Merhaba’da konuk ettik „Art⁄k Berlin’e yerle‚me vakti geldi“ diyen, Türk ve Alman Sinemas⁄’n⁄n sevilen aktörü Ünal Silver, Berlin’de aya©⁄n⁄n tozu ile Merhaba’ya konuk oldu.

RÖPORTAJ: SEMRA GÜZEL-KADER

Türkiye’de mesle©imi yaparken „genießen“ yapabiliyorum...

Ünal Bey, Almanya’dan Türkiye’ye gideli kaç sene oldu?

Türkiye’ye döneli tam 11 sene oldu. Ama art⁄k Berlin’e yerle‚me zaman⁄ geldi diye dü‚ünüyorum.

oynad⁄m, küçük rollerde de oynad⁄m. Örne©in Tatort’ta büyük rolde oynad⁄m, Bremen Devlet Tiyatrosu’nda oynad⁄m.

Ayn⁄ oyunla Naw York’ta sahneye ç⁄kt⁄m oynad⁄m.

Türkiye’deki film çal⁄‚malar⁄n⁄z devam ediyor. Sürekli Almanya Türkiye aras⁄nda gidip geliyorsunuz.

Almanya’dan hiç kopmad⁄n⁄z.

Oynad⁄©⁄n⁄z rollerde iki ülke aras⁄ndaki farkl⁄l⁄k nedir sizce?

Benim için, oyuncu olarak fark sinema ve tiyatro. Ben burada ya‚arken hem tiyatro yap⁄yordum hem de filmlerde oynuyordum. Ama burada hiç bir zaman istedi©im rolleri ve çe‚itlilikleri oynayam⁄yordum. „Alibi Türken“ denilen rolleri bize veriyorlard⁄. Ben büyük rollerde de

Ama Türkiye’de tabiki dizi oynuyorsun.

Maalesef bir kere tiyatro yapabildim ve bir kaç tane de sinema filmi yapt⁄m. Çe‚itli rolleri oynad⁄m. Hatta komedi tarz⁄ndaki filmlerde de oynad⁄m. Daha önce yapamayaca©⁄m⁄ dü‚ündü©üm halde, Murat Íeker’in yönetti©i „Çakallarla Dans“ filminde oynad⁄m ve çok e©lendim. Tekrar oynamak da isterim.

38

MERHABA APRIL 2017

Türkiye’de televizyon oyuncusu oldum, daha çok dizi oyuncusu oldum. Orada imkanlar öyle, çok çe‚itli roller oynayabi-

liyorum. Almanya’da olmayan bir ‚ey.

Bunlar beni çok tatmin etti. Yani ben orada kötü adam da oynuyorum, komik adam da oynuyorum, iyi adam da oynuyorum. Anlatabiliyor muyum? Doktor da oynuyorum. Burada bir virgül koyup, k⁄saca bir an⁄m⁄ anlatay⁄m. Almanya’da bir doktor rolü için ça©r⁄lm⁄‚t⁄m.

Yönetmen, „efendim sizi ça©⁄rd⁄k, çünkü bir Türk doktoru oynaman⁄z⁄ istiyorum“ dedi. Benim babam doktor dedim. Türk doktoru nas⁄l oluyor? Siz benden kötü bir doktor, h⁄rç⁄n bir doktor, zay⁄f karakterli bir doktor, doland⁄r⁄c⁄ bir doktor oynamam⁄ isteyebilirsiniz ama Türk doktoru nas⁄l oluyor? Ben öyle bir özellik bilmiyorum dedim ve rolü redetmi‚tim, çok iyi hat⁄rl⁄yorum. Sonra arkada‚lardan biri oynad⁄, neyse isim vermeyeyim...

Merhaba Berlin 2016 Deliormanlı 2015 Çarşı Pazar 2014 Çakallarla Dans 3 2013 Romantik Komedi 2 2012-2013 Benim İçin Üzülme 2011 Zenne 2011-2012 Kuzey Güney 2011 Dedemin İnsanları 2011 Beni Unutma 2010 Gönülçelen 2010 Deli Saraylı 2009 Bir Bulut Olsam 2008 Gölge 2007 Sessiz Fırtına 2006 Yalancı Yarim 2006 Mavi Kuş 2006 Hokkabaz 2005 Üçe Karşı Truva 2002 Alles getürkt!

Ünal Silver

„Türkiye’de mesle©imi yaparken zevk al⁄yorum“ Ciddi söylüyorum, bana bunu sordu©unda sinir oldum ve oynamad⁄m. Türk doktoru ne demek, böyle bir rol kavram⁄ olur mu?

Yani fark ‚u! Ben orada, daha yorucu olmas⁄na ra©men, daha çok karakter oynayabiliyorum. Ben yapt⁄©⁄m i‚ten acayip keyif ald⁄©⁄m için, yemek saatlerini bile unutan bir oyuncu oldu©um için bana pek koymad⁄ ama bir çok ki‚iye koyuyor.

Ben burada sendikal⁄ bir oyuncuydum.

Orada sendika beni pek ilgilendirmiyor.

Ben 18 saat çal⁄‚⁄yorum ve bir de ayakta duruyorum. Ben, enerjim dü‚mesin diye film setlerinde hep ayakta dola‚⁄r⁄m. Çünkü çal⁄‚maya geliyorum, o rolü iyi yapabileyim diye enerjimi korurum. Öyle bir duru‚um var.

Türkiye’deki fark⁄ pozitif de©erlendiriyorum. Türkiye’de mesle©imi yaparken hakikaten, bunu mutlaka Almanca söyleyeyim „ genießen“ yapabiliyorum, yani mesle©imi zevkle yapabiliyorum ve çe‚itli roller oynayabiliyorum. Burada öyle de©ildi. Almanya’da boyuna bilmem ne Türk’ü oynuyordum. Íans⁄ma biraz beyaz tenliyim diye, bana Yugoslav karatkterini bile oynatt⁄lar.

Film festivalleri hakk⁄nda neler dü‚ünüyorsunuz?

Ben eskiden Almanya’da bu sektörde 10 y⁄l da yap⁄mc⁄ olarak da çal⁄‚t⁄m. Bu nedenle Berlinale, Cannes, Venedik gibi film festivalleri benim için normal bir trafikti. Bana göre, festivaller bizim mesle©imizin fuar⁄d⁄r, yani sineman⁄n, filmcili©in fuar⁄. Festivale gidince kendimi

fuara gelmi‚ gibi hissediyorum. Ben 3-4 sene önce gencecik bir Vietnaml⁄ asistan ile tan⁄‚m⁄‚t⁄m, sonra onun ilk çekti©i filmi izlemeye gitti©imde kar‚⁄la‚m⁄‚t⁄k.

Bir zamanlar bir rejisörün yan⁄nda dola‚⁄yordu, ‚imdi kendi filmini yap⁄yor.

Yani bunlar fuarlar⁄n keyif veren taraf⁄. Ûnsanlarla kar‚⁄la‚mak, yeni i‚lere aç⁄k olmak, yap⁄lan sohbetler...

Bir de ben gençlerin enerjilerini de be©eniyorum, yeni fikirler ç⁄kar⁄yorlar.

Benim dü‚ünemedi©im ‚eyleri gördü©üm zaman bay⁄l⁄yorum.

Magazin haberi sormuyor musun?

Mesela Türkiye’de en son 309 adl⁄ dizide oynuyordum, Amerika’ya gittim, belki dönece©im ama kesin bilmiyorum?

APRIL 2017 MERHABA

39

Merhaba Berlin

Türk Sinemas⁄’n⁄n ba‚ar⁄l⁄ yönetmeni, senaristi, yap⁄mc⁄s⁄

Murat Íeker, Merhaba’ya konuk oldu...

RÖPORTAJ: SEMRA GÜZEL-KADER

Íeker gibi filmlerin ba‚ar⁄l⁄ yönetmeni...

Koyu ama sa©l⁄kl⁄ bir Fenerbahçe taraftar⁄...

Yönettiği filmler:

2016 Çakallarla Dans 4 2016 Deliormanlı 2014 Çakallarla Dans 3 2013 Arkadaşım Max 2013 Hayat Sana Güzel 2012 Çakallarla Dans 2 2011 İzmir Çetesi 2010 Çakallarla Dans 2009 Aşk Geliyorum Demez 2008 Aşk Tutulması 2008 Türk Gibi Başla Alman Gibi Bitir 2007 Plajda 2006 2 Süper Film Birden (senarist)

40

MERHABA APRIL 2017

Çakallarla Dans 4 filminin sonucundan memnun musunuz?

Tabiki memnunum. Türkiye’de çekilen on filmden, en çok izlenen filmden biri oldu.

Cast’⁄n⁄z hep ayn⁄...

Ayn⁄, ama eklemeler oluyor. Çakallarla Dans 3’de Ünal Silver, Derya Baykal, Derya Íensoy vard⁄. Çakallarla Dans 4’de Tim Seyfi, Hande Katipo©lu var. Ana kadro hep ayn⁄ ama yan kadroda yeni isimler oluyor. Çakallarla Dans 5’i yaparsak (Zagor Ûbrahim) Ünal Silver geri gelebilir. Çakallarla Dans’⁄ Avrupa’n⁄n bir ülkesinde ve farkl⁄ bir dilde çekmeyi dü‚ünebiliyor musunuz?

Evet öyle ‚eyler (dü‚ünceler) var. Çünkü iddiam⁄z ‚u yönde, bizim çok orijinal, özgün, kendine has bir se-

naryomuz var. Bunu adapdasyon yap⁄p Almanca ve Ûngilizce de çeksek olabilir. Aç⁄kcas⁄ bilunguel uzman görü‚ü alaca©⁄m. Komedi lokal bir ‚ey oldu©u için sadece konuyu de©il diyaloglar⁄ da uygulamak gerekiyor.

Bir de Almanlar⁄n espri anlay⁄‚⁄ zay⁄f ve farkl⁄ oldu©u için, öyle de©il mi?

Her y⁄l Berlin Film Festivalini takip ediyorsunuz. Berlinale’deki filmler hakk⁄nda ne dü‚ünüyorsunuz? Siz de bir filmle kat⁄lma heyecan⁄ ya‚⁄yor musunuz?

Genel olarak bakt⁄©⁄mda Berlinale yar⁄‚ma filmleri zay⁄f, dolay⁄s⁄yla yar⁄‚ma filmlerinden hariç merak etti©im ba‚ka filmler var. Mesale bizim Tim Seyfi’nin de oynad⁄©⁄ bir Alman filmini izledim. Ayr⁄ca T2 Trainspotting var onu merak ediyorum. Uzak do©u filmlerini izliyorum.

Merhaba Berlin

„Çakallarla Dans“ filmlerinin yönetmeni Ama yar⁄‚ma filmlerinden ilgimi çeken olmuyor. Zaten film piyasas⁄nda genel olarak Berlinale’nin yar⁄‚ma bölümününün Venedik Film Festivali’nin biraz geri plan⁄nda kald⁄©⁄, yak⁄n gelecekte iyi bir yönetmenin ve yap⁄mc⁄lar⁄n pek de kat⁄lmak istemedi©i bir noktaya gitmesi gibi bir durum ve s⁄k⁄nt⁄ var. Film Marketi’nde dola‚t⁄©⁄mda kula©⁄m⁄za gelen durum böyle, yani bir mutsuzluk var.

Yönetmen olmadan önce idolleriniz var m⁄yd⁄ ? Ûdol manas⁄nda yok ama daha halen takip etti©im ve sevdi©im tabiki var.

Türk sinemas⁄nda benim okulda hocalar⁄m Metin Erksan, Memduh Ün, Lütfü Akat ve sette çal⁄‚t⁄©⁄m Osman Seden. O benim en büyük ‚ans⁄m.

Dünya sinemas⁄nda ise gerçekten sevdigim David Lynch var, bana çok ilham verir. Eskilerden Orson Welles, Andrei Tarkowski ilham verir.

Yapt⁄©⁄m sinemayla alakas⁄ olmasa da, Tarkowski çok önemli yönetmen.

Güncel olarak Spielberg, son y⁄llarda takip etti©im Amerikal⁄ yönetmen David O. Russell var. Filmlerini s⁄k⁄ takip ediyorum, neler yapt⁄©⁄n⁄ merak ediyorum. Ûngiliz senarist ve yönetmen Guy Ritchie’yi severim.

Guy Ritchie’yi „Snatch“ filminden tan⁄rs⁄n⁄z. Son filmi ise Codename U.N.C.L.E. Ûngilizlerin gurur duydu©u bir yönetmen. Tan⁄yamad⁄n⁄z de©il mi? Madonna’n⁄n kocas⁄ desem bilirsiniz ama...

Çakalları Yöneten Adam Murat Şeker, 1991’de İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girmiş ve 3 yıl burada eğitim gördükten sonra Mimar Sinan Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’ne geçmiştir.

1992’den itibaren belgesel ve dizi filmlerde prodüksiyon sorumlusu olarak çalışmaya başlamış‚ Osman Seden, Yusuf Kurçenli ve Hüseyin Karakaş gibi yönetmenlerle çalışmıştır. İlk kısa filmi olan -1'i 1996’da çekmiştir.

Murat Şeker, Andrey Tarkovski’nin „İz Sürücü“ filmini izledikten sonra yönetmen olmaya karar vermiştir.

APRIL 2017 MERHABA

41

Merhaba Berlin

Bar⁄‚ Falay, BACT Academy’de „Alyazmal⁄m“ filminin „Cem‚id“i, „Ezel“in „Kerpeten Ali“si, „Paramparça“ dizisinin „Harun“u...

Bar⁄‚ Falay e‚i Esra Ronabar Falay ve o©lu Mavi Rüzgar ile Berlin’deydi

Al Yazmal⁄m

T

iyatro ve sinema sanatç⁄s⁄ Bar⁄‚ Falay, e‚i Esra Ronabar Falay ve o©lu Mavi Rüzgar ile Berlin’deydi.

Berlin’e üçüncü kez geldi©ini söyleyen Bar⁄‚ Falay, „ilk geldi©imde Berlin Duvar⁄ yeni y⁄k⁄lm⁄‚t⁄. Bir tiyatro oyunu sahnelemi‚tik. K⁄sa bir süre

Uçurum 42

MERHABA APRIL 2017

Ezel önce de Mustafa Alt⁄oklar yönetimindeki BACT Academy’de ders vermeye gelmi‚tim. Bu kez de ailece gezmeye geldik. Berlin güzel bir ‚ehir, yabanc⁄l⁄k da hissetmiyoruz“ dedi.

2012 y⁄l⁄nda izlenme rekorlar⁄ k⁄ran „Uçurum“ dizisinde Nur Sertaç karakterini canland⁄ran tiyatro ve sine-

Paramparça ma sanatç⁄s⁄ Esra Ronabar Falay, 2015 y⁄l⁄nda geçirdi©i bir trafik kazas⁄ sonras⁄nda ölümden dönmü‚ ve film setlerine ara vermi‚ti. E‚i Bar⁄‚ Falay ve o©lu Mavi Rüzgar ile Berlin’e gezmeye gelen ödüllü sanatç⁄ Esra Ronabar’⁄n sa©l⁄©⁄na kavu‚mu‚ olmas⁄ bizleri de oldukça sevindirdi.

Tekrar geçmi‚ olsun diyoruz...

Merhaba Berlin

Esra Ronabar ve Bar⁄‚ Falay Sevilen iki tiyatro ve sinema sanatç⁄m⁄z Esra Ronabar Falay ve e‚i Bar⁄‚ Falay Berlin’e konuk oldular...

B

arış Falay Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirmiştir. Çeşitli özel tiyatrolarda ve Ankara Devlet Tiyatrosu’ nda 2 yıl çalıştıktan sonra, 1997 yılında kuruluş sınavıyla beraber İzmit Şehir Tiyatrosu sanatçısı oldu.

“Hamlet” ile başlayan bu serüven, “Üç Kuruşluk Opera”, “Misafir”, “Kamyon”, “Roberto Zucco”, “Kırmızı Yorgunları”, “Azizname”, “Barış”, “Bahar Noktası”, “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”, “Karar Kimin” ve daha birçok oyunda oynayarak sürdü.

“Deniz Kızı Masalı”, ve “Bir Yaz Gecesi Rüyası” adlı oyunları yönetti.

Tiyatronun bünyesindeki Tiyatro Okulunda eğitmenlik yaptı.

2015 Aralık ayında Kocaeli şehir tiyatrolarındaki görevinden ayrıldı.

2007 yılında oyuncu Esra Ronabar ile evlendi.

Tatlı Hayat, Yarım Elma, Dadı gibi sitkomlarda canlandırdığı başarılı karakterler ile dizi kariyerine atılan Barış Falay ilk yükselişini Aliye adlı dizide canlandırdığı Mücahit (Müco) karakteri ile yaptı.

2009'dan 2011'e kadar süren Ezel dizisinde Kerpeten -Ali Kırgız rolünü canlandırdı. Bu rol ile birçok kişinin beğenisini kazanan Barış Falay, Magazinciler Derneği tarafından „En İyi Erkek Oyuncu“ seçildi.

Oyuncu Barış Falay, Eylül 2011'de yayınlanan Al Yazmalım dizisinde Cemşid rolünü oynadı. 2013'den 2015'e kadar süren Medcezir dizinde Selim Serez rolünü, en son ise Paramparça dizisinde Harun'u canlandırdı.

MEHMET ZAÌLI • MERHABA

APRIL 2017 MERHABA

43

Merhaba Berlin Ressam Nur Özalp Tem Sanat Galerisi’nde 2016 yılında Kıbrıs ve İspanya’da açtığı 50 ve 51. sergilerden sonra ürettiği yapıtları 9 Mart - 22 Nisan tarihleri arasında İstanbul’da sergileyen Mimar Sinan Üniversitesi Resim Bölümü mezunu Berlinli sanatçı Nur Özalp yaşamını Berlin ve İstanbul arasında sürdürüyor.

A

lmanya’dan gelen dostları sanatçı Nur Özalp’ı İstanbul’da yine yalnız bırakmadılar. Özalp’ın yakın dostları Dr. İsmail Nevzat Tuncay, Banu Bredermann Yalkut, Gülsün Sarıboğa ile arkadaşları sergi için Berlin’den İstanbul’a gelirlerken, meslek hayatına İstanbul’da devam eden Berlinli Seçil İşlek ile Ömer Atalay konuklar arasındaydı.

Resmi kuran paralelleri seven sanatçı son sergisinde orta boy tuvallerin yanı sıra büyük boyutlu işler de sergiliyor.

Son eserlerinde bulutların, gölün ve denizin dünyasını bir iki sembolle dünyanın gerçekliğine bağlamayı deneyen Özalp’ın yeryüzü tasviri kimi resimlerde beyaza bürünüp yağmur oluyor, kimi resimlerde uzakta bir göl ya da sis’de yolunu kaybetmiş bulutlarda şekilleniyor.

Bazılarını ise içindeki “Hai ku” duygusuyla yaptığını söylüyor sanatçı.

Baktığı, gördüğü insanın, onun içten sadeleşerek bir defada çıkması...

44

MERHABA APRIL 2017

Ressam Nur Özalp 52. kişisel resim sergisini Tem Sanat Galerisi’nde açtı Büyük boyutlu eserleri elbette uzun soluklu yapılabilecek çalışmalar, renkleri bitiştirirken bazen klasik bir eda, ancak anındalık içeren tuşları, sıçratmaları, boya akıtmalarını da unutmuyor. Özalp, tuvalde heyecanlı bir varlık alanı kuruluyor. Sağlam kompozisyonlar oluşturuyor sanatçı, bu ilişkiler ağında ilginç kurgular görünüyor; bazı işleri masalar, sandalyeler, gün batımlarına gönderme; bazen mekanlar, şehirler, insanlar düşlüyor, onların öyküleri, çok gizlide, rengin arkasında, dokunun kıvrımında, eserin adında gizli.

Sanatçı Özalp, “Tuvalde yer alanların kendi içindeki serüvenidir bu, şeylerle şeylerin dengesi... Karelerin, yuvarlakların, paralellerin, çaprazların alanı ve de bunların boyayla, malzemeyle üretilmesi. Ressamın işi bu estetik kurgu ve ayrıca yaşananlardan geçen algıyla biçimlenen rüyalar toplamı” diyor eserleri için. İşte böyle temellenen estetik alanda Nur Özalp “Gezi”yi. “Hedef Kim”i, “Sunak”ı ve “Yol Ayrımı”nı boyamış bir yıl boyunca.

Peyzajları ki bir çok resminde doğaya göndermeler var, genellikle birbirine paralel akan boya alanlarıyle kurulu, geçişleri yumuşak, duru anlamlar içeriyor. Bir tür meditasyon düşüncesi, arınma anı, doğaya baktığımızda içimizdeki his, o an, işte oralarda dolaşıyor sanatçı eserlerinde ve bu anlardan geçen, bu anların biriktirildiği resimler ruha dokunuyor ince ince.

Düşüncenin gücüne inanmayan toplumların eksikliği, kıyıcılığı vahşiliğin ta kendisi. Buna karşı duran sade bir yaşam Nur Özalp’in yaşamı, sanatla içiçe, düşüncenin gücüne ve büyüsüne kaptırılmış bir hayat...

HÜSEYÛN ÛÍLEK • MERHABA

Merhaba Berlin

Tıp’da Yenilikler Dr. med. İsmail Nevzat TUNCAY T⁄p.Dr./Univ. Istanbul Facharzt für Allgemeinmedizin Facharzt für Chirurgie

Almanya’da AİDS...

Son durum nedir?

A

İDS diye bir hastalığın varlığı 1 Aralık 1981 senesinde bulundu. İsmi bulaşıcı bağışıklık sisteminde bozukluk yapan anlamında... (Acguired immunodeficiency syndrom) (Erworbenes immundeffektsyndrom).

Hastalığın ilk yıllarında, vücutta bağışıklığı bozan bir şey olduğu biliniyordu ancak sebep tam olarak ortaya çıkmamıştı. Bu hastalığın H.İ.V. adında bir virüsle bulaştığı bulundu ve özellikle seksüel yolla veya kan yolu ile bulaştığı ortaya çıkarıldı. İnsanlık 20. yüzyılın en tehlikeli salgını ile karşı karşıya kalmıştı. Vücut direnci azalan hastalar, sık sık ateşli boğaz ve akciğer enfeksiyonlarına yakalanıyor ve iç

organlarda kolayca mantar oluşuyordu. Kaybolmak üzere olan eski enfeksiyon hastalıkları tüberküloz gibi tekrar aktüel olmuştu.

Etkili ilaçlar bulunana kadar 35 milyon insan bu hastalıklardan hayatını kaybetti. Özellikle Afrika bu salgından çok etkilendi. Günümüzde 2015 senesi verilerine göre 36 milyon insan bu virüsü taşıyor ve her sene 2.1 milyon kişi bu hastalıklardan hayatını kaybediyor.

Etkili ilaçlar ve koruyucu tedbirler sayesinde Orta Avrupa ve Almanya’da infekte olanların sayısı süratle azalıyor. Buna rağmen 83.400 kişiye H.İ.V. virüsü bulaşmış vaziyette.

Bunlardan 70.000’i tedavi altında.

Yeni bulaşmış kişilerin çoğu kez doktora gitmeyişleri, özellikle toplumdan

dışlanacakları korkusu, tedavinin gecikmesine sebep oluyor. Şu anda elimizde çok etkili en aşağı 6 tane kuvvetli virüs ilacı var. Tedavi olanların, virüsü başka birilerine bulaştırma ihtimali de çok azalmış durumda.

Tavsiyemiz... Özellikle sık sık hasta olanların, ağız - boğaz yollarında mantar enfeksiyonu olanların, zona ve diğer bazı deri hastalıklarına tekrar tekrar yakalananların, inatçı ve tedaviye cevap vermeyen ishallerin, seksüel yolla geçen hastalıklara yakalananların H.İ.V. testi yaptırmaları doğru olur.

Son söz...

Bulunan ilaçlarla artık AİDS ölümcül bir hastalık olmaktan çıkmıştır.

Tedavisi mümkündür...

APRIL 2017 MERHABA

45

Merhaba Berlin

Mercan Ayran’ları Eurogıda’da tanıtılıyor

M

ercan Ayran’larının tanıtımı Berlin’in en büyük marketler zinciri Eurogıda’da başladı. Müllerstr.’deki Eurogıda’daki tanıtımı Mercan Ayran’larının sahibesi Mercan hanım başlattı.

Mercan Ayran’larının kuruluş hikayesi Berlin’de bulunan ve çocuklara hizmet veren bir kurumun, bir etkinlik için Mercan hanımın kapısını çalması üzerine başladı. Berlin’deki Birlik Döner imalathanesinin de sahibi olan

46

MERHABA APRIL 2017

Mercan hanım burada çocuklara güzel bir döner ziyafeti hazırladı. Sonrasını Mercan hanım şöyle anlatıyor: „Miniklerden biri yanıma yaklaşıp teşekkür etti ve kızarmış yanakları ile utanarak usulca `abla ben sizin dönerinizi çok sevdim ama ayranı da çok seviyorum. Ayran yok mu?´ diye sordu. Maalesef biz ayran imal etmiyorduk. Bu soruyu kendimize de sorduk.

Neden yok? dedik ve yola koyulduk.“ Daha sonra ekibi ile çalışmalara başlayan Mercan hanım bir ayran imalat-

hanesi kurdu ve bu ayrana da kendi ismini verdi. Uzun ve titiz bir çalışma sonucunda nihayet Mercan Ayran Mart 2017’den itibaren Berlin başta olmak üzere Almanya ve hatta Avrupa genelinde gastronomi piyasasına girmeye başladı.

Mercan Ayranlarını artık Berlin’de Eurogıda başta olmak üzere tüm marketlerde bulabilirsiniz.

HÜSEYÛN ÛÍLEK • MERHABA

Merhaba Berlin

BERLÛN’DE HALK OYLAMASI DEVAM EDÛYOR

REFERANDUM Berlin’de 9 Nisan’a kadar oy kullanabilirsiniz!

Sand⁄klar cumartesi ve pazar dahil olmak üzere hergün saat 9.00 - 21.00 aras⁄ aç⁄k OY KULLANABÛLECEÌÛNÛZ SANDIKLAR T.C. BERLÛN BAÍKONSOLOSLUÌU’NDA Heerstr. 21 14052 Berlin

Foto©raf: Nergiz Karaku‚

Defne Wilmersdorf Korosu

K

uruldu©u günden beri medya partneri olarak destek olmaya çal⁄‚t⁄©⁄m⁄z Wilmersdorf Defne Türk Sanat Müzi©i Korosu, Berlinli müzikseverlere geçti©imiz ay Otto-Braun-Saal’de yine muhte‚em bir konser sundu.

Konser sonras⁄ Merhaba dergisini ziyaret eden Defne Kulturwerkstatt e.V. yöneticileri ve koro elamanlar⁄

Berlin’den Íiir Esintileri adl⁄ antoloji çal⁄‚mas⁄ için biraraya geldiler

ile son konserin de©erlendirmesini de yapt⁄k. Amatör ruhla profesyonelce yap⁄lan çal⁄‚malar⁄n bir dahaki sefere daha da iyi olmas⁄ gerekti©i yönünde yap⁄c⁄ ele‚tirilerle ba‚ta dernek ba‚kan⁄ Mukaddes Çakmak ve Koro Íefi Mustafa Û‚men olmak üzere konuklar⁄m⁄zla sohbet ettik. Ziyaret için ayr⁄ca te‚ekkür ederken, provalar⁄n devam etti©ini, çal⁄‚malar⁄n sürdü©ünü de ö©rendik.

D

r. Ertekin Özcan’⁄n daveti üzerine Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu TBB’de biraraya gelen Berlinli ‚airler, önce Ekim veya Kas⁄m ay⁄nda Tiyatrom’da yap⁄lacak olan Müzikli Íiir Ak‚am⁄’n⁄ sonra da 20 ‚airin kat⁄l⁄m⁄ ile haz⁄rlanacak olan „Berlin’den Íiir Esintileri“ adl⁄ antolojinin teknik sorunlar⁄n⁄ konu‚tular.

TBB’de yap⁄lan toplant⁄ya Mehmet Özata, Nimet Eri‚en, Semra Isparta, Azize Karagülle, Nergiz Karaku‚, Cengiz Gömüsay, Kemal B. Cemgil, Ali Kemal Aksoy, Hac⁄ C⁄r⁄k (Fezali), Ûsmail Hakk⁄ Ünsal ve Acem Özler kat⁄ld⁄lar.

APRIL 2017 MERHABA

47

Merhaba Berlin

Bir Gazetecinin Not Defterinden Münir Ba©r⁄aç⁄k berlinmunir@gmail.com

Bu satırlar yazılırken başka, dergi çıktığında başka, siz okurken başka koşulların içinde olabilirsiniz...

V

ar olan koşullar üzerinde siz ne kadar belirleyiciyseniz, yaşamınızı bir o kadar anlamlı kılabilirsiniz. Aksi durumda size dayatılan, sorulmayan, öngörülen, biçilen, tayin edilen hayatları yaşamaya devam edebilirsiniz.

Size devletin bekası denir, istikrar denir, yeniden inşa denir, değişim denir, dönüşüm denir, falan filan denir ve millet, milletle aldatılırsınız. Bazı aklı evvel dostların aralarında olduğu 'Okumuyorlar, okuduklarını anlamıyorlar, yalan söylüyorlar' lafları da üzerlerinde çok sakil duruyor. Ömrü uzun olsun Türkçemizin güzel adamı, değerli Emin Özdemir Hocamın lafını da çaldılar.

Hocamın İLEF'te 21 yıl sonra verdiği derste, öğrencileri kendisine şöyle seslenir “Hani hep derdin ya ‘Boş çuval

dik durmaz, okuyun’ diye... Bu çuval senin katkılarınla doldu, artık hiç eğilip bükülmez hocam. Yeter ki, sen hep anlat; biz dinleyelim”. İşte bizler böyle bir kuşağız, tabi anlarsanız...

Devletin bekası tehdit altında derken, amaç 1923 darbesi dedikleri cumhuriyetle hesaplaşmaydı. Yandaşlar, Akkurtlar, şunlar bunlara kabul ettirildi.

Onun dışında kimseye danışılmadan, sorulmadan, ben yaptım oldu mantığı ile bir metin hazırlandı. Geçmişin hafızası yok edilen bir süreç yaşandı. Şimdi son nokta konuyor.

Aslında Cumhuriyetle hesaplaşma sürecinin startı çok önce verildi. Yavaş yavaş, alıştıra alıştıra bir yerlere gelindi. Rejimin değişmesi ve Türkiye'nin dönüşümü projesi hayata geçirildi.

Hedef 2023, ardından siyasal İslam ve hilafet gelecek. Başkanlık sisteminin ABD emperyalizminin oyunu olduğunu kendileri söyledi. Aradan 10 yıl kadar geçti yine kendileri 'Büyük Orta Doğu Projesinin' eş başkanıyım dedi. Bu arada ABD'nin Irak'a müdahalesine TBMM 'dur' dedi. İşte o zaman düğmeye basıldı ve proje hızlandırıldı.

Bugün kendine, kendisiyle yabancılaşan insanlar haline getirildi. Biat edenler kendinden, diğerleri hain ilan edildi. İnsanlar ayrıştırıldı. Sonunda iç ve dış işbirlikçilerle yanına alınarak 'Alaca karanlık kuşağında' ben yaptım oldu mantığıyla, hareket edildi. Ve maalesef dönüşü olmayan bir noktaya gelindi.

'Hem de Olağanüstü Hal' ortamında,

48

MERHABA APRIL 2017

sizden sadece evet yada hayır denmeniz istendi. Her şey ama her şey bu kadar basitti.

Yıllardır olduğu gibi devletin her tülü imkanı kullanıldı. Hayır ve hayırcılar baskı altına alındı. Öyle ki korku geleceği çaldı. İnsanlar sindi. Meydanlara, salonlara sokulmadı. Onlar Almanya, Hollanda ya da İsviçre'yi tehdit ederken, içerde hayırcılar sonu gelmez bir baskı yaşadı. TV'ler, gazeteler onlara çalıştı. Öyle ki, evetçiler 450 saat, hayırcılar 45 saat TV'lerde görüşlerini aktardı. Neyse ki soranlar, sorgulayanlar da vardı. Onlara hain, terörist denildi.

Ama sosyal medya ve sokaklar vardı.

Arızalarına, aksaklıklarına, hatta yanlışlarına rağmen, Cumhuriyet sevdalıları imece yöntemiyle hayır için çalıştı.

Hiç bir aklı selimin kabul etmediği, ama yüzde 92 ile kabul edilen 12 Eylül Anayasası hep tartışıldı. Peki 12 Eylül gibi ortak akıl ürünü olamayan bu anayasa nasıl meşru olacak. Burada amaç rejimi şahsileştirmek, ya da şahsı rejim haline getirmek. Oysa şöyle bakalım Kuzey Kore'den Libya'ya, Irak'dan, Suriye'ye kadar şahıs rejimlerinin haline. Sıfır sorunla çıkılan yolda, kavgasız ve meydan okunan ülke kalmadı. Başta İsrail, Mısır, ABD ve Rusya olmak üzere Irak ve Suriye'de durum malum, Yunanistan, Bulgaristan, Fransa, Avusturya, Almanya, Hollanda, İsviçre sıraya girdi. TC'nin bir bakanına yapılanların her koşulda kabul edilemez olsa da, kaçak bir yolcu gibi ülkeye girmeye kalktı. TC kanunlarına göre yasak olmasına rağmen hayır kampanyası yurt

Merhaba Berlin dışına taşındı. Bir bakan, ya da bir kadın veya bir ülke, bu kadar itibar kaybetmedi. Dünyanın en barışçıl ülkelerinden Hollanda faşist, Almanya nazi, İsviçre şu, 60. yılını kutlayan AB haçlı ilan edildi. Oysa, o haçlı Papa’sının heykelinin önünde büyük bir keyifle imzayı atan kendisiydi. Bütün Avrupa’ya eğer bu tutumunuz devam ederse, siz kendi ülkenizde sokakta rahat gezemezsiniz dedi. Şimdi de kendinden o kadar emin ki 16 Nisan'dan itibaren yeni sürprizler beklediğini açıkladı. Öyle bir noktaya gelindi ki, Avrupa'da yaşayan yurttaşımız 5 çocuk yapın baskısı altına alındı. Oysa Avrupalı bizlerin idealleri, hepimizin AKP'li olması değildi.

Yıllar önce rahmetli Rauf Denktaş'ın, bugünlerde 20 kadar Türk kökenli Bulgar milletvekilinin Türkiye'ye girişi ve propaganda yapması yasakken, yine bilinçli olarak dış politika, iç politika malzemesi yapıldı.

Altını bir kez daha çizelim, Hollanda'da yaşananlar, bizim gibi yurdunu seven insanlar için hiç hoş ve kabul edilebilir değildi. Ancak Almanya ve Hollanda, hatta İsviçre bilerek ve isteyerek mağduriyet yaratma çabasına hizmet etti. Yani taammüden Türkiye'nin yön değiştirmesini istedi. Hani şu metrobüslerin alındığı, bebek mamasından sabuna, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden bankalarına, 200 kadar dev firmanın ticaret yaptığı, ya da şu bizim kendini feda eden Binali Başbakanın ve oğlunun 32 şirketinin olduğu Hollanda, seçim öncesi olduğu için Reis'in restini gördü. Gelelim Almanya ve bize. Hani Reis'in 'Almanya da kim oluyor ya?' 'Bizim 3. havalimanımızı kıskanıyorlar' dediği Almanya'ya... 3. havalimanının körüklerine kadar bir çok işini yapan Almanya'ya...

Yanı sıra 6 bin şirketin Türkiye'de iş yaptığı, ülkenin en çok Ticari - Kalkınma - Eğitim - Savunma anlaşması olduğu Almanya'ya... Ülkesinde yaşayan 2 milyondan fazla insanımızı huzursuz etmemek adına, Başbakan Merkel sessiz kaldı. Halkın ve siyasetin neredeyse tamamının onayını alan Cumhurbaşkanı Steinmeier 'Bunca zaman inşa ettiklerini, şimdi yıkıyor' diyebildi...

Devletin bekası tehlikedeyse neden 2019 bekleniyor. Niye şimdiden önlem alınamıyor. Terör dedikleri olgu neden 15 yılda bitmedi. Hatta terör ve teröristler tarafından ülke kuşatma altına alındı. Anayasa değişikliği ile her şey, her yer güllük gülistanlık mı olacak?

Ekonomi hani problem değildi. Hep teğet geçmişti. Başkanlık olunca kişi başına gelirler rekor mu kıracak?

Enflasyon sıfır mı olacak? 18 yaş seçme ve seçilme hali de ortada. Acaba kimler için neler vaad edildi?

Referandumda 7,5 milyon genç oy kullanacak. Bu gençlerin yüzde 24'ü, yani dört gençten biri işsiz. Başkanlık olunca bu sorun da mı sıfırlanacak. O gençlerin, o insanların yaşam hakkı, yaşam

alanı mı korunacak. 15 yıl çevresindeki herkes biat etti. Etmeyen ya içeri atıldı, ya işsiz kaldı, ya da teröristlikle yaftalandı. O da hep kandırıldı. Hep aldatıldı. Hep kullanıldı. 'Allah ve milletim beni affetsin' dedi ve işin içinde sıyrıldı. Velev ki halk evet dedi: Bu kadar yetkiyi kullanacak kişi bu gün belli, peki yarın kim? Yine soruyorum ve diyorum ki, bizim Reis çok başarılı.

Peki ondan sonra ne olacak? Kim bu yetkileri kullanacak? Nasıl kullanacak?

Yarın onun yerine gelen de aldatıldı. İşte o zaman ülke yandı. Biliyorum bu gidişatta insanlar yoruldu. İnsanlar bunaldı. Ama çare yine biziz. Niye evet niye hayır iyi düşünmeliyiz.

Yazı tura atmıyoruz. Geleceğin oylandığını bilmeliyiz. Söz de, karar da halkın. Rahmetli Ecevit'in dediği gibi Hayırlı Başarılar..

Yurdum gibi yaralıyım Ne eksik, ne fazla Derin bir uçurumum Bütün haritalarda Geceleri çığlıklar Giriyor düşlerime Dirlik nedir bilmedim Yalan yanlış tarihimde Yurdum gibi yaralıyım Dünyaya karşı ben Yıllar değil yıllar, umudumdur Sessizce küllenen…

(Ahmet Erhan) APRIL 2017 MERHABA

49

Merhaba Berlin

Gökmen ve Gömüsay ile „Saz - Söz - Şiir Akşamı...

Gökkuşağı Kitabevi’nin konuğu bu kez Ercan Kesal’dı

G

ökkuşağı Kitabevi’nin, Wilhelm-Liebknecht Kütüphanesi’nde düzenlediği okuma akşamında son 2 kitabından bölümler okuyan Ercan Kesal daha sonra sohbet ederek soruları yanıtladı ve kitaplarını imzaladı.

Yazar, senarist ve sinema oyuncusu Ercan Kesal, Gökkuşağı Kitabevi’nin düzenlediği okuma akşamında son iki kitabından bölümler okudu.

Son kitabı „Cin Aynası“ ve „Peri Gazozu“ adlı bir önceki kitabından bölümler okuyan Ercan Kesal, okumaya başlamadan önce konuklara kendisini tanıttı.

Tıp eğitimi aldığı Ege Üniversitesi’nden mezun olduğu 1984 yılından sonra bir süre Keskin Devlet Hastanesi, Bala ve köylerinde Sağlık Ocağı hekimliği yaptığını söyleyen Kesal daha sonra özel hastane sektörüne girmiş. Psikoloji ve Antropoloji eğitimleri de alan Ercan Kesal, Nuri Bilge Ceylan’ın Uzak filmiyle oyunculuğa adım attığını bir süre Radikal ile BirGün gazetesinde yazılar kaleme aldığını kaydetti.

50

MERHABA APRIL 2017

Berlin Halkçı Devrimci Birliği HDB’nin düzenlediği „Saz - Söz - Şiir Akşamı“nda 40 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan İsmail Gökmen’in yaptığı çalışmalar anlatıldı ve Gökmen’in kısa bir süre önce yayımlanan „İnsanlar“ isimli şiir kitabı tanıtıldı.

A

kşamın açılış konuşmasını yapan HDB Başkanı Ahmet İyidirli, İsmail Gökmen’in Almanya’daki sosyal demokrat harekete katkılarını ve HDF çalışmalarını belirttikten sonra onun eğitim ve mücadele insanı olarak çalışmalarından örnekler sundu.

Geceye katılan ve İsmail Gökmen’in 1981 yılından beri hep yanında olan, kendisi gibi eğitmenlikten emekli Cengiz Gömüsay, sazıyla İsmail Gökmen’in okuduğu şiirlere eşlik etti. İkili tüm gece boyu Yunus Emre’den,

Karacaoğlan’dan ve yurdun değişik yörelerinden halk müziğinden örnekler sundular, hem çalıp hem de söylediler.

Berlin’de birçok ilklere imza atan İsmail Gökmen, Berlin Türk Sosyal Demokratları Derneği’ni (TSD) ve Atatürk Çocuk Yuvası’nı kuran ekibin içinde yer aldı. Defalarca TürkAlman Festivali düzenledi. Türkiye’deki köy öğretmenliği hayatından sonra Berlin’e gelen İsmail Gökmen Charlottenburg ilçesindeki Nehring Grundschule’de 25 yıl boyunca öğretmenlik yaptı.

Merhaba Berlin

Smyrna Kuruyemiş 4. şubesini de açtı

H

akan Küçük ve Koraz Ceylan Berlin’de bir ilki gerçekleştirerek 2001 yılında ilk kuruyemiş dükkânını açtı.

Cevizi Kahramanmaraş'tan, inciri Aydın'dan, kabak çekirdeğini Nevşehir'den, kısaca her ürünü Türkiye'de en iyi üretildiği bölgeden getirmeyi prensip edinerek hizmet sunan Smyrna Kuruyemiş artık Başkent Berlin'in bir vazgeçilmezi oldu.

Kısa süre önce 4. şubesini Kreuzberg Schlesischestr. 6, 10997 Berlin’de açan Smyrna Kuruyemiş'in sahibi Hakan Küçük, titiz çalışmalar sonucu sıra dışı bir başarı hikâyesi yakaladı.

Smyrna Kuruyemi‚ art⁄k dört dörtlük

Ein Besuch in Berlin ohne Smyrna geht einfach nicht...

kommt heißen und leckeren türkischen Tee aus dem Samowar. Dazu gibt es etliche Nüsse, Kichererbsen, Sonneblumenkerne - alles frsich und warm, weil frisch geröstet.

O

b im Sommer oder Winter einfach gemütlich! “Das Smyrna ist einfach total bequem und alle Knabbereien schmecken unheimlich gut.” Eine große Auswahl an süßen Leckereien. Mann be-

“Dazu gibt es etliche Nüsse, Kichererbsen, Sonneblumenkerne - alles frsich und warm, weil frisch geröstet.”

Man bestellt seinen Tee und seine Knabbereien an der Theke und setzt sich dann an seinen Tisch und kann dann loslegen mit der Knabberei.

Smyrna bietet viele verschiedene Kichererbsensorten, sowie ein breites Angebot an Blüten- und Blättertees und den im Haus geröstete Mokka.

Man wird leicht zum 'Smyrnaholic'.

Auch weil es so ein tolles Gefühl ist, die Kerne aus der knackig raschelnden Tüte zu stöbern. ÜNAL MEÍECÛ • MERHABA

APRIL 2017 MERHABA

51

Merhaba Berlin

Ayten Yüksel 80. yaş gününü dostları, çocukları ve torunlarıyla kutladı

1

968 yılında Berlin’e işçi olarak gelen eşi Zikrican Yüksel’in yanına 1970 yılında gelmiş Ayten hanım, Rize’nin Fındıklı İlçesi Sümle köyünden. 4 çocuk yetiştirmiş. „Ömrüm çalışmakla ve çocuklarımın iyi bir eğitim alması için uğraşıp didinmekle geçti“ diyor Ayten Yüksel.

yaptılar. Annem 1972 yılından itibaren Schrippenkirche’nin huzur ve engelliler evininin mutfağında asistan olarak başladı, daha sonra aşçı yardımcısı olarak çalıştı. Bizler de hayatımızda hep ona layık evlat olmak için çaba verdik. Kardeşler olarak ona 80. yaş gününde görkemli bir tören hazırladık“ dedi.

En büyükleri Dr. Emine Yüksel, kadın doktoru, Berlin Türk-Alman Sağlık Elemanları Derneği Başkanı. Dr. Emine Yüksel, „Babamı 2011’de kaybettik.

Babam ve annem bizim iyi bir eğitim almamız için yapılması gereken herşeyi

Ayten hanımın 80. yaş gününe çocukları, torunları, yakın aile dostları, eski komşuları ve o yıllardan iş arkadaşları katıldılar. Eski Sağlık Müsteşarı ve yeni meclisin Eğitim, Aile ve Gençlik Komisyonu Başkanı Emine Demirbü-

52

MERHABA APRIL 2017

ken-Wegner ve eşi Prof. Dr. Michael Wegner ile kızları Serafina ve Cherubina’nın da katıldığı yaş gününün diğer bir konuğu da dünyaca ünlü kalp uzmanı Prof. Dr. Hüseyin İnce ile eşi ve çocuklarıydı.

Yaş gününün konukları arasında Dr. Emine Yüksel’in çocukluk ve mahalle arkadaşı Özkan Kaya’da vardı.

Kaya ve CDU’lu Milletvekili Emine Demirbüken-Wegner’in düeti „Gönül Penceresinden Ansızın Gelip Geçtin“ Ayten hanımı oldukça duygulandırdı.

Merhaba Berlin

AF-Media’ Azerbaycan’dan sonra ‚imdi de Avustralya’da

BAÍ SAÌLIÌI DÛLÛYORUZ Arkada‚⁄m⁄z Hüseyin Û‚lek’in sevgili annesi

Nadide Û‚lek’in vefat haberini derin bir üzüntü ile ö©rendik.

Merhumeye Tanr⁄’dan rahmet, Û‚lek Ailesi’ne ve dostlar⁄na ba‚ sa©l⁄©⁄ ve sab⁄r dileriz.

Türk filmlerine yeni bir kıta daha ekleniyor...

B

erlin’den AF Media GmbH, Greenpine Entertainment iş ortaklığı ile şimdi de Avustralya’ya açılıyor. Yıllardır Türk filmlerini Avrupa ve Azerbaycan’da başarılı bir şekilde izleyici ile buluşturan AF Media GmbH, dağıtım ağına Kazakistan’dan sonra Avusturalya’yı da ekledi.

Mart ayından itibaren Türk sinemasının seçkin örneklerini Avustralya izlecisi ile buluşturmanın heyacınını yaşayan Berlinli kuruluş AF Media, Craigieburn, Indooroopill, Narellan ve Rockingham şehirlerinde Özcan Deniz ve Nurgül Yeşilçay’ın başrollerini paylaştığı „İkinci Şans“ filmi ile Avustralya’da da vizyona girdi. Filme duyulan yoğun talep üzerine vizyon tarihi uzatılarak yeni salonlar da filme açıldı. Bundan böyle yeni Türk filmleri, Avrupa ile aynı anda Avustralya’da da vizyona girecek.

CANHUKUK

$98.$7/,. 9( '$1,ù0$1/,.

SSK

BAĞKUR

(Merhaba Dergisi ve Concept Medienhaus çal⁄‚anlar⁄)

Avukat Yüksel Can - Türk Hukuku Avukatı Heerstraße 31 Tel: +49 (30) 21 00 21 61 info@canhukuk.de 14052 Berlin Fax: +49 (30) 92 25 94 90 www.canhukuk.de Büromuz Başkonsolosluk binasının yanındadır. (150 m)

EMEKLİ SANDIĞI

EMEKLİLİK

GÜVENİLİR

-

HIZLI

EKONOMİK

AVUKATLIK

Yurt dışı borçlanması nasıl yapılır, nelere dikkat edilmelidir?

Mavi Kart ile borçlanma ve emeklilik mümkün mü?

Avrupa'daki ilk işe giriş Türkiye'den emekliliğe etkili olur mu?

Ev hanımları ve Türkiye'de çalışması olmayanlar, emeklilik müracaat⁄ yapabilir mi?

Yurt dışı borçlanması ile ilgili bilmek istediğiniz bir çok sorunun cevabını bizde bulabilirsiniz. Ücretsiz danışma için lütfen randevu alınız.

Boşanma ve boşanma kararlarının Türkiye'de tanıtılması, tenfiz davaları Miras, vasiyetname, veraset ve mal paylaşımı davaları, Gayrimenkul, alım-satım, kiralama, kamulaştırma, tapu iptal ve tescil davaları Ad ve soyad değiştirme, doğum tarihi, nüfus kaydı düzeltme davaları İcra ve iflas takibi, trafik kazası tazminat davaları, ceza davaları, savcılık şikayet takibi Türkiye'deki tüm dava ve hukuki problemleriniz için

SGK, SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı Borçlanma ve tahsis İşlemleriniz süratle sonuçlandırılır.

Berlin, İzmir, Ankara, İstanbul, Antalya, Samsun, Adana ve Türkiye'nin birçok şehrinde dava ve iş takibi yapılır.

APRIL 2017 MERHABA

53

Merhaba Berlin

Hukuk Kö‚esi Avukat Fatma Güccük

Çanakkale Zaferi’nin 102. yıl dönümü törenle kutlandı

info@gueccuek.de

E‚lerden birine miras kald⁄©⁄nda, bu miras Türk ve Alman huku©una göre mal payla‚⁄m⁄nda hesaplamaya girer mi?

E

‚ler anla‚amad⁄klar⁄ takdirde bo‚anmaya karar verdiklerinde, e‚ler aras⁄ndaki edinilen mallar payla‚⁄ma girer ve e‚ler aras⁄nda mal payla‚⁄m⁄ yap⁄l⁄r. Alman huku©una göre e‚lerden birine miras kalan mallar, mesela bir daire, genel olarak mal payla‚⁄m⁄na dahil edilmez, çünkü miras kalan ki‚inin ne kendi ne de e‚inin sayesinde elde etti©i bir mal olmamas⁄d⁄r. Ona sadece miras kalm⁄‚t⁄r. Sadece istisnai olarak, miras kalan mal hesaplamada göz önünde bulundurulur. Íöyleki: Ancak evlilik içerisinde bu daire de©er kazanm⁄‚ olursa, o zaman dairenin kendi de©er bedeli de©il de, sadece miras kald⁄©⁄ tarihten itibaren var olan de©erinden de©er kazand⁄©⁄ takdirde, sadece o orant⁄da hesaplamaya girer. Örnek; dairenin de©eri miras kald⁄©⁄nda 100.000,- EUR diyelim. Ancak bo‚anma dilekçesi kar‚⁄ tarafa intikal etti©inde 150.000,- EUR de©erindeyse, o zaman 50.000,- EUR de©er kazanm⁄‚ olur. Yani yükselen de©erin bedeli 50.000,- EUR oldu©undan sadece bu mebla hesaplamada dikkate al⁄n⁄r. Hangi e‚in di©erine bir ödeme yapmas⁄ gerekti©i detayl⁄ olarak yap⁄lmas⁄ gereken mal payla‚⁄m⁄ hesaplamas⁄nda ortaya ç⁄kar. Bu hesaplamada e‚lerin nikahland⁄klar⁄ndaki ve bo‚anma dilekçesinin kar‚⁄ tarafa iletildi©i tarihe kadar tüm edinilen mallar⁄ ve maddi durumlar⁄ kar‚⁄la‚t⁄r⁄l⁄r ve buna göre kimin mal⁄ nikahland⁄ktan sonra daha fazlala‚m⁄‚ ve de©er kazanm⁄‚ ise, o di©erine pay⁄ kadar ödeme yapmak zorunda kal⁄r.

Türk huku©una göre de yukar⁄da belirtti©im genel kural geçerlidir. Buna göre e‚lerden birine aileden veya üçüncü bir ki‚iden kalan miras, ki‚isel mal sayılmaktadır. Yani anneden, babadan ve dedelerden miras kalan mallar, mal payla‚⁄m⁄na genelde girmez. Bu nedenle e‚lerin hangi mal rejimine tabi olduklarına bakmaksızın, miras ki‚isel mal oldu©u için, payla‚ıma konu olmaz ve dikkate al⁄nmaz.

Ancak Türk huku©unda da bir istisna var ve o zaman dolayl⁄ yoldan payla‚⁄ma girebilir. Nedeni ise, ki‚isel malların gelirleri evlilik içerisinde ortak mal olarak kabul edilmektedir. Yani miras kalan ki‚inin bu mirastan elde edece©i gelir, bo‚anmada mal payla‚ımı yapılırken ortak mal olarak kabul edilir ve e‚lerin mal rejimine göre payla‚ıma konu olup olmayaca©ı ortaya çıkar.

Mesela aileden miras kalan bir dairenin kiraya verilmesiyle elde edilen kira bedeli ise evlilikte ortak mal kapsamına girdi©inden dolay⁄, bu kira bedelleri ile alınan bir araba ya da ba‚ka bir mal, ortak mal olmakta ve mal rejimine ba©lı olarak e‚ler hak sahibi olmaktadır. Yani mal payla‚⁄m⁄na bu ‚ekilde girmi‚ olur.

Bu yüzden böyle bir durumda her iki huku©u iyi bilen bir avukata dan⁄‚man⁄zda fayda var.

54

MERHABA APRIL 2017

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü dolayısıyla Berlin Başkonsolosluğu’nda anma töreni düzenlendi.

E

ğitim Ataşeliği personelinin, eğitim ataşeliğinde görevli Türkçe ve Türk Kültürü öğretmenlerinin katkılarıyla düzenlenen anma programına Başkonsolos Mustafa Çelik, Berlin Büyükelçiliği Müsteşarı Ergin Bozdemir, Silahlı Kuvvetler Ataşesi Hava Kurmay Albay Bayram Yazdıran, Berlin Büyükelçiliği Eğitim Müşaviri Prof. Dr. Cemal Yıldız, Muavin Konsolos Bülent Kılıç, Berlin Başkonsolosluğu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ataşesi A. Ethem Zeybek, Berlin Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Ahmet Fuat Candar, büyükelçilik ve başkonsolosluk mensupları ile öğrenciler, aileleri ve vatandaşlardan oluşan yaklaşık 150 kişi katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende, açılış konuşmasını Başkonsolos M. Mustafa Çelik yaptı.

Merhaba Berlin

Teknik bir sayfa

„Mühendisler de©i‚ik insanlard⁄r...“ Haz⁄rlayan: Dipl. -Ing. Halis Uzun

Elektronik kahve fal⁄ sözlü©ü: „Kahve fal⁄n⁄ okumak p Prototi artık çok kolayla‚t⁄“ Û‚in püf noktas⁄ Kahve fal⁄n⁄ okumak farkl⁄, inand⁄r⁄c⁄ olmak farkl⁄d⁄r. Teknik olarak kahve fal⁄n⁄ okumak kolayd⁄r ama inand⁄r⁄c⁄ olmak için positif ve ho‚görülü yorumlar yapmak gerekiyor. Ûyilik ve iyi niyetlilik her zaman do©rudur, sadece yorumlamaya dikkat.

Sistem nas⁄l çal⁄‚⁄yor?

Kahve fal⁄n⁄ bir Web-App olarak yaz⁄yoruz. Bu örnekte sadece sembollerin ismini ve yan⁄na anlam⁄n⁄ HTML yaz⁄l⁄m⁄ olarak geçiyoruz.

Sonuçta bir tablo olu‚turup alfabetik olarak 80 sembolü sözlük gibi s⁄raland⁄r⁄yoruz. Yaz⁄l⁄m⁄ haz⁄rlad⁄ktan sonra Raspi bilgisayar⁄na yükleyip, marketten ald⁄©⁄m "Türk Kahvesi" kutusunun içine yerle‚tirdim. D⁄‚ar⁄ ç⁄kan kablolar sadece cereyan, monitör ve USB içindir.

5 paral⁄k bilgisayar Raspberry Pi (k⁄sacas⁄: Raspi) minik bir bilgisayard⁄r ve yakla‚⁄k 5 Dolar'dan itibaren sat⁄l⁄yor. Prototip çal⁄‚mas⁄ Raspi sistemine çok kolayca uygulanabiliyor.

Nerede görebilirim?

Bu çal⁄‚mam sadece bir prototipdir.

Merak edip görmek isteyenler, Siltem Shop'a u©rayabilirler: Siltem Shop Berlin, Kottbusser Str. 9, 10999 Berlin, www.siltem.de

Siltem Shop Berlin, Kottbusser Str. 9, 10999 Berlin, www.siltem.de APRIL 2017 MERHABA

55

Merhaba Berlin Berlin Eyaleti Sa©l⁄k Senatörü Dilek Kolat, CHP’li Ercan Karaka‚ ile kad⁄nlara gül da©⁄tt⁄

B

erlin Eyalet Hükümeti’nin SPD’li Sa©l⁄k Senatörü Dilek Kolat, SPD’li Sevim Ayd⁄n ve Martina Hartleib, Kreuzberg semtinin merkezi olan Kottbusser Tor meydan⁄nda kad⁄nlara gül da©⁄tarak 8 Mart Dünya Kad⁄nlar Günü’nü kutlad⁄lar. Bir konferans için Berlin’de bulunan CHP Genel Ba‚kan Yard⁄mc⁄s⁄ Ercan Karaka‚ da sosyal demokrat kad⁄nlara destek vedi.

Almanya’da e©itim gördü©ü y⁄llarda 10 y⁄l SPD saflar⁄nda çal⁄‚an Ercan Karaka‚, ayn⁄ zamanda Avrupa Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu'nda (HDF) dört dönem genel başkanlık görevinde de bulunmu‚tu.

56

MERHABA APRIL 2017

„Biraz Uçuk Biraz Kaçık“ Serpil Beylik’in yazıp yönettiği „Biraz Uçuk Biraz Kaçık“ adlı oyun Tiyatro28’de 29 ve 30 Nisan’da yeniden sahnelenecek

S

erpil Beylik’in yazıp yönettiği, Funda Rosenland ve Stefan Onur Seddig’in birlikte oynadığı „Biraz Uçuk Biraz Kaçık“ adlı 2 perdelik trajikomik oyun, Berlinli tiyatroseverlerin yoğun isteği üzerine 29 ve 30 Nisan akşamı Tiyatro28’de yeniden seyircisiyle buluşuyor.

da kilitli olduğunu fark eder. Doktorun ve çalışanların kendilerini klinikte unutup, üzerlerine kapıyı kilitleyip gittiklerini öğrenen Sumru telaşlanır. İnternette tanıştığı, o akşam ilk defa görüşeceği Martin’e gitmek ya da Savaş’la kalıp kozlarını paylaşmak arasında kararsız kalır.

Yıllar önce yaşadıkları problemleri konuşmak yerine şiddetli geçimsizliği öne sürüp sessiz sedasız boşanan Sumru ve Savaş’ın yolları, yıllar sonra bir psikiyatri kliniğinde yeniden kesişir. Doktorla görüşmek için bekledikleri odada, tesisat işlerini yapan Tarık’ın başına dolap düşer.

Yıllar önce nedenini söylemeden kendisini evden kovan Sumru’yu yeniden elde etmek isteyen Savaş, kilitli kalmayı kendisi için avantaj olarak görür. Çıkış yolu aramak istemez. Tarık, Sumru ve Savaş’tan kurtulmak isterken, en önemlisi kan kaybından da ölmek istemez. Çıkış kapısı bulmak için çaresizce her yolu dener.

Sumru ve Savaş bu olay üzerine hiç tanımadıkları yaralı Tarık’ın yardımına koşmak yerine, kendi geçmişlerini eşelemeyi ve eteklerindeki taşları dökmeyi tercih ederler. Yarasına bakılmazsa öleceğini anlayan Tarık, klinik çalışanlarından yardım istemek için onların çalıştığı bölüme gider. O an klinikte kendilerinden başka kimsenin kalmamış olduğunu ve çıkış kapısının

Serpil Beylik’in trajikomik tarzda kaleme aldığı oyun ilk denemesinde Berlinli tiyatroseverlerden güzel eleştiriler almış. „Biraz Uçuk Biraz Kaçık“ adlı oyun, Berlinli tiyatroseverlerin isteği üzerine 29 ve 30 Nisan akşamı Tiyatro28’de yeniden seyircisiyle buluşuyor.

Merhaba Berlin

NÛSAN/APRIL 2017 01 02 07 08 13 14 15 16 17 21 22 23 28 29 30

Samstag

Bahar Esintileri - Konser

20.00 Uhr

Emin Türkarslan Korosu

Sonntag

Tersine Dünya

18.00 Uhr

Berlin Oyuncular⁄

Freitag

Kad⁄nl⁄k Bizde Kals⁄n

20.00 Uhr

Interkulturelle Jugendtheatergruppe

Samstag

Uçurtman⁄n Kuyru©u

20.00 Uhr

Tiyatro Grubu MEZA

Donnerstag

Liseliler

19.00 Uhr

Interkulturelle Jugendtheatergruppe

Freitag

Ah Íu Gençler

20.00 Uhr

Interkulturelle Jugendtheatergruppe

Samstag

Ganari

20.00 Uhr

Iranisches Theater

Sonntag

Kad⁄nl⁄k Bizde Kals⁄n

18.00 Uhr

Interkulturelle Jugendtheatergruppe

Montag

Black Out

18.00 Uhr

Theatergruppe The Company

Freitag

Felsefe Ak‚amlar⁄ - 65

19.30 Uhr

Gastveranstaltung

Samstag

Ortaya Kar⁄‚⁄k 3 - Prömiyer

20.00 Uhr

Ya‚amdan Kesitler/Tiyatro Yüzyüze

Sonntag

Ortaya Kar⁄‚⁄k 3

18.00 Uhr

Ya‚amdan Kesitler/Tiyatro Yüzyüze

Freitag

Panel

19.00 Uhr

Gastveranstaltung

Samstag

Tersine Dünya

20.00 Uhr

Berlin Oyuncular⁄

Sonntag

Berlin Me‚k Ediyor

18.00 Uhr

Konser/Berlin Sazendeleri Grubu

Uçurtman⁄n Kuyru©u 8 Nisan Cumartesi, saat 20’de

„Azizim“ 3 Mayıs 2017 Saat 20.00 Tiyatrom

A oyunu.

zizim, Tiyatro Kumpanyası’nın Aziz Nesin’in 100. yaşına armağan ettiği yeni

Aziz Nesin’in öykü, şiir ve yazılarından Kemal Kocatürk’ün uyarladığı, yönettiği, oynadığı “Azizim”in müziklerini Ayça Kocatürk, dekor ve kostümünü Sırrı Topraktepe, ışığını ise Ozan Sevin gerçekleştiriyor.

Oyun, memleketimiz insanının türlü hallerini Aziz Nesin’in gözünden kah üzülerek, kah düşünerek, kah hüzünlenerek ama daha çok gülerek ve güldürerek göstermeyi amaçlıyor.

Akıl ermez şu feleğin işine Ağa olmak paşa olmak boşuna Gelir bir taş değer bigün başına İnsanoğlu baki değil devrilir Bütün devrilmişlere bütün devrileceklere Selam.

AZİZ NESİN

Alte Jakobstr. 12, 10969 Berlin

Tel.: 030/615 20 20 APRIL 2017 MERHABA

57

Merhaba Berlin

„demans ve kültür“

„Unutmabeni – Vergissmeinnicht“

F

arklı kültürlerden demans hastaları, yakınları ve konuya ilgi duyan oyunculardan oluşan 17 kişilik „Unutmabeni – Vergissmeinnicht“ tiyatro grubu 10 Mart’ta Nachbarschaftshaus Schöneberg’te prömiyerini yaptı.

Kapalı gişe oynanan oyunu seyirciler kah hüzünlenerek, kah gülerek izledi.

Konuklar Almanca, Türkçe, Farsça, Fransızca şarkılarla coştu.

Yönetmen ve tiyatro pedagoğu Hülya Karcı „Unutmabeni – Vergissmeinnicht“ tiyatro çalışmasını NBH Schöneberg’e bağlı „Theater der Erfahrungen“da (Deneyimlilerin Tiyatrosu) geçen yıl başlatmıştı. Geçtiğimiz yıllarda da demans hastalarıyla bir tiyatro çalışması yapmış olan kurum bu kez farklı kültürel kökenlerden gelen katılımcılara odaklandı.

58

MERHABA APRIL 2017

NBH Schöneberg’in hastalar ve yaşlılar için „gönüllü evden alma servisi“ oyuncuların bazılarını evden alıp provaya getiriyor. Projeye en büyük katkıyı ise „Aliacare Ortak Yaşamevi“ nin sahibesi Selviye Spriewald yapıyor. Selviye Spriewald’ın sanata ve sanatçıya duyduğu inanç, hasta ve yaşlı bakımında kültürel faaliyetlerin yararı konusundaki bilinçli yaklaşımıyla tiyatro projesi kadrosunu renklendirdi.

rini sahneye taşıyabildikleri, görünür kılabildikleri ve hala topluma katkıda bulunabilecekleri kanıtlanmış oldu. „Unutmabeni – Vergissmeinnicht“ grubu provalarını yeni oyunu „Rock for Ever“i 11 Mayıs’ta UFA-Fabrik’te sahneleyecek.

Tiyatronun sınır tanımayan metotlarıyla, bedensel, zihinsel engele sahip olmak, yaşlı olmak ya da hakim dili bilmemek gibi handikapların aşılabileceği bu projeyle gözler önüne serilmiş oldu. „Unutmak ve tiyatro“ birbirine karşıt iki sözcük gibi görünmekle birlikte, tiyatronun sihirli gücüyle, demans hastalarının sahip oldukları yetenekle-

FOTOÌRAFLAR: METÛN YILMAZ

Merhaba Berlin

Aziz Nesin Ûlkokulu’nun k⁄zlar⁄ 3-1 galip

Türkçe ve Almanca e©itim veren Aziz Nesin Avrupa Ûlkokulu’nun Kız Futbol Takımı 2017’ye galibiyetle ba‚ladı

A

ziz Nesin Ûlkokulu kız futbol takımı kendi sahas⁄nda kar‚⁄la‚t⁄©⁄ Bürgermeister Herz Ûlkokulu’nu 3-1 yendi. Ûlk yarısı 0-0 biten maç⁄n gollerini Íenay, Elisa ve Dilan kaydettiler. Antrenör Hasan Çil „yeni bir ekip olu‚turduk. Bu nedenle sezona mutlaka bir galibiyet alarak ba‚lamay⁄ çok arzu ettik. Çünkü kız-

lar⁄m⁄z⁄n motivasyonu aç⁄s⁄ndan çok önemliydi. Okullar aras⁄nda düzenlenen Avrupa Íampiyonası’nda iyi derece almak istiyoruz“ dedi. Aziz Nesin Kız Futbol Takımı’nın kadrosu ise ‚öyle: Kalede Sude, Elisa, Gül‚ah, Elif, Ûlayda, Dilan, Elif, Berfin, Suay, Lara, Dila, Mina, Zeynep, Saliha ve Süheyla.

Başarılı işadamı Hakan Kınacı değişik etkinliklere sponsor olmaya devam ediyor

S

ahibi olduğu ttack GmbH, ttact Service GmbH ve Androm Personel Service GmbH şirketleriyle her yıl tiyatro gruplarına, spor kulüpleri ve çeşitli kuruluşlara sponsor olan ve ilkokul çağındaki çocukların eğitimine destek veren başarılı işadamı Hakan Kınacı bu kez D-Gençler futbol takımlarının futbol turnuvasına sponsor oldu.

7 takımın katıldığı D-Gençler `Ttact Salon Futbol Turnuvası´nda, BAK Rot birinci, BAK Weiss ikinci olurken, FC Lübars Weiss üçüncü oldular. Diğer takımlar ise sırasıyla şöyle: WfB Hermsdorf, FC Lübars Grün, Füchse Weiss ve Füchse Grün.

Kınacı’nın destek verdiği FC Lübars takımının hocalığını gençliğinde Hertha BSC genç takımlarında ve

Yeşilyurtspor’da futbol oynamış olan C Lisanlı Servet Ertaş yapıyor.

Turnuva sonrası gençler kupalarını alırken işadamı Hakan Kınacı’ya da bir onur ödülü verildi.

APRIL 2017 MERHABA

59

Merhaba Berlin

E©itimci Gözüyle Ali Uzun E©itimci - Yazar

aliuzun43@hotmail.com

Çocuklara kitap okuma sevgisinin kazandırılması

Genç libero Hakan Gümüş BAK’n⁄n B-Genç tak⁄m⁄nda oynayan 16 ya‚⁄ndaki Hakan Gümü‚, 1,83’lük boyu ile defanstan kimseyi geçirmiyor...

Sevgili Merhaba Okuyucuları ve sevgili Veliler!

D

erginiz Merhaba’nın daha önceki sayılarında, „Okuma alışkanlığı ile ilgili düşünceler“ ve „Okuma alışkanlığı ve çağdaşlaşma üzerine“ iki makelem yayınlanmış, bu konulardaki görüşlerimi ve tecrübelerimi sizlerle paylaşmıştım. Bugünkü sohbetimizde ise, önemini göz önünde tutarak, „Çocuklara kitap okuma sevgisinin kazandırılmasını“ ele almak istiyorum: Geçen yaz tatilinde, sahillerimizde, Almanya’dan ve Avrupa’nın diğer ülkelerinden gelmiş olan bizim insanlarımızla ve onların birlikte tatil yaptıkları yabancı turistlerle karşılaştım. Çoğunlukla yabancıların, güneşlenirken, kitap okuduklarına şahit oldum. Ne yazık ki, onların yanında bulunan bizimkilerin ya ellerinde akıllı telefonlarla meşgul olduklarını veya boş gözlerle etrafa baktıklarını gözlemledim. Bir vesile ile Hannover’de yaşayan ve Çeşme’de tatilde olan bir gencimizle sohbet etme fırsatı buldum: „Alman turistlerle diğer yabancıların hemen hepsi kitap okuyor. Sen neden okumuyorsun ve sürekli olarak cep telefonunla meşgulsun?“ diye sordum.

Genç önce biraz şaşırdı ve sonra bana şu itirafta bulundu: „Bu gördüğünüz yabancıların evlerinde binlerce kitap vardır. Onlar daha çocukken okuma alışkanlığını elde ediyorlar. Çünkü anneleri ve babaları da kitap okuyorlar.

Benim ise böyle bir şansım yoktu. Bizde kitap okunmazdı ki.“ İşte böyle sevgili veliler, sık sık vurguladığımız üzere, çocuklar modelle öğrenir. Anne ve baba kitap okursa ve çocuğunu buna teşvik ederse, çocuk da kitap okumaya karşı ilgi gelişir ve bu ilgi zamanla alışkanlık haline gelir. Bunun dışında, kitap okuma sevgisinin kazandırılabilmesi için, özetle aşağıda belirtilen hususların yapılmasının yararlı olabileceğini düşünüyorum: 1. Küçük yaşlardan itibaren çocuklara resimli kitaplardan, seviyelerine uygun öykü ve masallar okunmalıdır.

2. Anneler ve babalar, çocuklarla birlikte, düzenli olarak okuma saatleri organize edebilirler.

3. Hafta sonlarında ve tatillerde, ailece okumaya zaman ayırabilirler.

4. Anneler ve babalar, çocuklarıyla birlikte kitapçılara ve kütüphanelere gidebilirler, çocuklarının kitap seçimine yardımcı olabilirler.

5. Çocukların yatak ve oyun odalarına küçük birer kütüphane kurmakla, onları okumaya teşvik etmiş olurlar.

Büyük küçük, herkesin yararlı kitaplar okuyarak, boş zamanlarını anlamlı bir biçimde değerlendirmelerini, ufuklarını genişletmelerini ve ruhlarını zenginleştirmelerini diliyorum.

Selam ve sevgilerimle…

60

MERHABA APRIL 2017

B

aba Erol Gümü‚’ün 5 çocu©undan en küçü©ü olan 16 ya‚⁄ndaki Hakan Gümü‚, Hilalspor’un D ve C Genç tak⁄mlar⁄nda oynad⁄ktan sonra BAK’ya transfer olmu‚.

Regionalliga’da mücadele eden BAK B-Genç’in antrenörü Michael Wolff, liberosu Hakan Gümü‚’e güveniyor. Çünkü Hakan, 1,83’lük boyu ile defanstan kimseyi geçirmiyor.

OSZ Banken’de Abitur’unu ba‚ar⁄ ile tamamlamak için u©ra‚an 11. s⁄n⁄f ö©rencisi Hakan Gümü‚ ile baba Erol Gümü‚, Merhaba’y⁄ ziyaret ettiler ve çal⁄‚malar⁄m⁄z hakk⁄nda bilgi ald⁄lar.

Merhaba Berlin

Berlin Türkiyemspor’un yeni sponsoru EP:ellica Durmuş Ali Matur başkanlığındaki yeni yönetim, Berlin’in tanınmış elektronik firması EP:ellica ile sponsorluk konusunda anlaştı.

Türkiyemspor EP:ellica forması ile sahaya çıktığı sezonun ikinci yarısının ilk maçında deplamandan 5-0 galip ayrıldı.

T

ürkiyemspor’lu oyuncular göğüslerinde EP:-ellica logosuyla çıktıkları ilk maçtan 5-0 galip ayrıldılar. Deplasman maçında Südwest takımını 5-0 yenen Mavi Beyazlı ekibin gollerini Beyazıt, Ümit, Naif, Ali ve Onur kaydetti.

Eski golcü milli futbolcumuz Ümit Karan’dan Türkiyemspor’a moral Türkiyemspor’un yetiştirdiği emektar futbolcularından Ümit Karan, birkaç günlüğüne geldiği Berlin’de eski takımını unutmadı. Galatasaray’ın ve milli takımın eski golcü futbolcusu Türkiyemspor ile antrenmana çıktı.

MEHMET ZAÌLI • MERHABA

„Türkiyemsporlu Ümit Karan“ APRIL 2017 MERHABA

61

Impressum

Merhaba Berlin

Klangfarben Veranstaltungsreihe 2017 Bülowstr. 56-57 • D-10783 Berlin Tel.: 030/627 33 75 16 Fax: 030/627 33 75 19

merhaba@zagli.eu IDN: 1065353715 facebook.com/merhabamagazin Herausgeber: Concept Medien & Druck GmbH Geschäftsführer: E. Sakallı Amtsgericht Charlottenburg • HRB 153673B

Genel Yayın Yönetmeni : Mehmet Zağlı Chefredakteur/ViSdP Yazı İşleri Müdürü : Temren Elmasoğlu Redaktionleiter

BTMK türkische Volksmusik Chor & Ensemble Leitung: Haydar Kutluer BEM Folk Dance Ensemble Samstag, 29. April 2017 • 20 Uhr (Einlass 19.30) Werkstatt der Kulturen • Wissmannstr. 32 • 12049 Berlin 15,00 /10,00 (erm.)/5,00 (Berlinpass)

KONSERVATORIUM FÜR TÜRKISCHE MUSIK BERLIN

62

MERHABA APRIL 2017

Bu sayıda : Münir Bağrıaçık, Hüseyin İşlek, emeği geçenler Kemal Dirin, Sinan Şenyurt, Mit freundlicher Taner Bölük, Nergiz Karakuş, Unterstützung Kenan Kolat, Istvan Sulyok, Av. Fatma Güccük, Arif Özserin, Dr. Nevzat Tuncay, Halis Uzun, Dr. Murat Gördük, Ünal Meşeci, Mehmet Dedeoğlu, Hayati Boyacıoğlu, Semra Güzel-Kader, Ali Uzun, Prof. Joel Betton

Tüm hakları saklıdır : Ohne ausdrückliche schriftliche Alle Rechte vorbehalten Genehmigung ist es nicht gestattet, Texte und Fotos zu kopieren oder zu vervielfältigen.

Monatlich / 10.000 Exemplare.

Baskı sayısı : Artikel, die mit Namen Auflage gekennzeichnet sind, entsprechen nicht immer der Meinung der Redaktion, sondern des Autors.

Keine Gewähr für unverlangt eingesandte Fotos und Manuskripte.

Druckfehler vorbehalten.

Bei allen Verlosungsaktionen ist der Rechtsweg ausgeschlossen.

Haushaltsgeräte

*

UVP:1299.-

GRUNDIG VCC 4950 C

999,-

Beko DFL 1441

Beko WML 5106MNE

Beko RCSA 210K20W

A+, 4 Programme,Watersafe,Energieverbrauch: 1,02kWh/290kWh pro Jahr,Wasserverbrauch: 14L,3920L pro jahr,Geräuschemission: 54dB(A),(BxHxT)=85x60x60cm

A+, 15 Programme,Watersafe,Energieverbrauch: 0,741 kWh/168kWh pro Jahr,Wasserverbrauch: 45L,9900L pro Jahr,Geräuschemission: 61/77dB(A),(BxHxT)=85x60x60cm

A+,Automatische Abtauung im Kühlteil,Nutzinhalt: 132 L, Mini Forst,Energieverbrauch: 224kWh pro Jahr,Lagerzeit bei Störung : 18 h, Gefrierteil: 65 L, (BxHxT) = 135,8x54x60cm

Staubsauger

4 Ürün Tek Fiyat* 0% Taksit İmkanı** 2 Sene Garanti

Geschirrspüler

Waschmaschine

Siltem.de Siltem.de

Kühl-Gefrier-Kombination

Tel.: +49 (0)30 695 330 -17 oder 18 *Unverbindliche Preisempfehlung des Herstellers. Artikel ohne Dekoration. Keine Mitnahmegarantie.

Kottbusser Kottbusser Str. 9 Str. 9 Irrtümer und Preisänderung vorbehalten . Für Druckfehler übernehmen wir keine Haftung. Finanzie10999 Berlin 10999 Berlin rungsangebot ist gültig bis 31.05.2017. Bonität vorausgesetzt.Gebundene Sollzinssatz(jährl.) und eff.

Jahreszins 0,00% bei einer Laufzeit von 10 Monaten; Kaufpreis entspricht dem Nettodarlehensbetrag; U-Bahn U-Bahn Kottbusser Tor Kottbusser Tor Angaben zugleich repräsentatives Beispiel i. S. d. § 6a Abs. PAngV. Vermittlung erfolgt ausschließlich für service@siltem.de die Commerz Finanz GmbH, Schwanthalerstr. 31, D-80336 München.