TurkMSIC-Hacettepe (MEDISEP) Bülten

Page 1

TurkMSIC-Hacettepe (MEDISEP) Bülten Turkish Medical Students’ International Committee (TurkMSIC)/Medical Students Exchange and Project (MEDISEP)

Sevgili okurlarımız, (MEDISEP) gönüllüleri;

Benim manevi mirasım, akıl ve bilimdir… M.K. Atatürk

TurkMSIC-Hacettepe

-

Uzun bir aradan sonra yepyeni bir bültenle karşınızda olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Fakültemiz öğrencilerinin dünyaya açılan kapısı olan MEDISEP’in, sizlere açılan penceresi bültenimizde birbirinden renkli haberlere ve etkinliklere yer veriyor, sizlere MEDISEP ailesini daha yakından tanıma

fırsatı sunuyoruz. Unutmayın ki aramıza katılmak, MEDISEP içinde aktif olarak yer almak için hiçbir zaman geç değil. “Harekete geçmek isteyenlerin topluluğu MEDISEP” ile nice başarılara birlikte imza atmak dilekleri ile, bir sonraki sayımızda görüşene kadar hoşça kalın ;)

Ahmet AŞCI Editör

Prof. Dr. ▪ Geçtiğimiz yıl 11 Aralık’ta düzenlenen TurkMSIC değişim sınavına en çok öğrenci sokarak, en yüksek değişim kontenjanını elde ettik! Tüm değişim ekibini kutlar, başarılarının devamını dileriz !! ▪ 18-19 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da düzenlenen Bağırsak Kanseri Eğitici Eğitimine 4 katılımcı göndererek, Hacettepe olarak farkımızı bir kez daha belli ettik. Yeni eğitmen arkadaşlarımızı ve tüm TurkMSIC ailesini kutlarız.

3. TurkMSIC Eğitici Eğitimi TurkMSIC-Hacettepe ev sahipliğinde gerçekleşti. TEE sayfa 3’te...

“Nothing else matters” dedik; Beypazarı’na gittik -> MeTaLiKa, sayfa 3’te...

İbrahim Güllü ile “Yaşam ve meslek” temalı çok özel röportaj sayfa 4’te!

Onlar proje becerilerini geliştirmek için hafta sonlarını harcadılar: Proje Kampı sayfa 2’de...

TurMSIC ilk kez Sempozyum düzenledi. Performanstan, sağlık hukukuna değişen sistem hakkında öğrenciler konuştu -> Sayfa 3’te-> TurkMSIC-Hacettepe rekora imza attı: Değişim Sınavı, sayfa 2’de..

MEDISEP Nasıl Bir Şey? Sayfa 4’te...

Ağ sayfası: http://www.turkmsic.net/turkmsic -hacettepe


SAYF A

2

Her yıl ekim ve nisan aylarında olmak üzere 2 kez TurkMSIC Genel Kurulu düzenlenir. Ancak sanırım Hacettepe’yi ve Hacettepe öğrenBir resim düşünün, 200 cilerini diğer yerel kurullardan kadar insan aynı ortamda, ayıran bir durum var bu toplantıya katılımda. Bu toplantılara en yüksabahlara kadar süren sek katılımcı ile giden, hemen her toplantılar, sabahlara oturumda fikir olarak ağırlığını kadar tartışan insanlar, bir koyan, genel kuruldan en az bir ulusal koordinatör çıkaran ve tüm köşede uyuyanlar. bunları bir gelenek şeklinde her yıl tekrarlayan bir grup TurkMSICHacettepe. Bu ekimde de 25 kişiyle

YEE’den bir kare :)

Organ Bağışı

Kayseri GK

Bu sene Halk Sağlığı alt kolu olarak ilk etkinliğimiz Organ Bağışı etkinliğiydi. Organ Bağışı etkinliğimiz 3 aşamada gerçekleşti. İlk olarak Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Organ Bağışı Koordinatörü, Ankamall’de ve Hacettepe Hastanesinde kuracağımız stantta yer alacak arkadaşlarımız için 80 kişinin katıldığı bir eğitim düzenledi. Organ bağışı standında gelebilecek sorular için ön hazırlık niteliğinde ufak taktikler verildi. Eğitimden 2 gün sonra 6 Kasım’da Ankamall’de tüm gün boyunca yaklaşık 600 kişinin (geçen sene 289) organ bağışı kartını doldurmasını ve onun birkaç katı insanın organ bağışı konusunda farkındalık kazanmasını sağladık. Etkinliğimiz son yılların en geniş katılımlı ve en başarılı etkinliğiydi. Bu etkinlikte emeği geçen herkese buradan da teşekkürlerimi sunuyorum. Cem Çöteli Bizi izlemeye devam edin… TurkMSIC-Hacettepe (MEDISEP)2010/2011 Başkan Berk HAZIR Halk Sağlığı Çalışma Kolu Sorumlusu

(genel kuruldaki en yüksek katılımcı sayısı ile) düştük Kayseri yollarına. Ne mi oldu ilk oturumda? 1 divan başkan yardımcısı, 1 tüzük denetleme üyesi, 2 salon görevlisi genel oturum salonunda Hacettepe t-shirtleri ile yerlerini aldı :) Tabii ki bir ulusal sorumlu çıkarttık: Hülya ŞAHİN. TurkMSIC Proje Destek Birimi Koordinatörlüğüne seçilen Hülya ŞAHİN’i bir kez daha tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

Değişim Sınavı

YEE, 3’de TURKMSIC-Hacettepe’nin, en çok bilinen ve da biz olduk. Sınav sonuçlarına göre 385 kişilik Türkiye kontenjanının

Organ

Bağışı

heyecanla beklenen etkinliği 12 Aralık’ta gerçekleşti. Ankara’nın güzelliği mi azizliği mi bilinmez, bembeyaz bir gündü. İstanbul’dan dönerken yolda kalanlar, Ankara’nın tepelerinden şehre (Sıhhiye diyelim) inemeyenler, canı Pazar uykusu çekenler falan derken diğer 289 Hacettepeli, TurKMSIC tarihince sayıca bir rekora imza atarak fakültede buluştuk. TURKMSIC Değişim Sınavı, TURKMSIC’a bağlı yerel kurulların pek çoğunun katılımıyla eş zamanlı olarak yapıldı ve Türkiye genelinde toplamda 2200 öğrenci sayısına ulaşıldı. Elbette sınava en çok öğrenci ile katılan yerel olarak yurtdışına en çok öğrenci gönderen yerel kurul

40’ına Hacettepe öğrencileri yerleşti. Tabi ki değişim hakkı kazanan öğrencilerle birlikte katıldığımız İstanbul’daki T4PE ve katılacağımız Antalya’daki PET kongre de işin keyifli kısımları arasında. Seneye daha da çok katılımla dünyaya daha da açılmak dileğiyle. İyi kalın.

Enise İ. İncesoy Bilimsel Araştırma Değişimi Sorumlusu

Temel Proje Becerileri Eğitimi İstanbul gezimizden bir kare :)

MEDISEP UÇUYOR! 4’de

MEDISEP

BÜLTEN

TurkMSIC-Hacettepe Proje Destek Birimi olarak 25-26 Aralık 2010 tarihlerinde düzenlediğimiz Temel Proje Becerileri Eğitimi 30 katılımcı ile gerçekleşti. Katılımcılara kendilerini geliştirme fırsat sunduğumuz eğitimler süresince eğitmenlerimiz Burçak Aydın ve Ozan Ünlü'nün canlı ve eğlenceli eğitmenlikleri sayesinde keyifli iki gün geçirdik. Eğitim süresince proje kavramı, konuları, amaçları, hedefleri, bütçe hazırlanması, proje sunulması üzerine eğitimleri de aldıktan sonra bu aşamaları uygulayan katılımcılarımıza son gün bir sürprizimiz oldu. Odalarda kendi proje konularına uygun, onların sunumlarını bekleyen yöneticiler veya kurum başkanları onları bekliyorlardı, bu sayede ilk günden gerçekçi ve farklı birer proje sunumu deneyimi yaşadılar. Eğitimlerin kazandırdığı deneyim, bilgi ve ilham sonucu ortaya çıkan “Sigarasız Hacettepe” projesi , şu anda Rıza Berker Özbek’in koordinatör-

lüğünde, Halk Sağlığı Anabilim Dalından Sn. Nazmi bilir hocamızın desteği ile devam ediyor. TurkMSIC İç Anadolu bölge toplantısında sözlü, TurkMSIC Sempozyumunda poster olarak sunulan proje, Sağlık Bakanlığından alınan 1500 anket ve 18 ilaç desteği ile beraber başarıyı hedefliyor. Yaprak Özüm ÜNSAL Proje Destek Birimi Sorumlusu


MEDISEP

SAYF A

BÜLTEN

3

3. YEE-Yeni Eğitici Eğitimi 3. Kuşak TurkMSIC Eğitmenleri 8-12 Şubat 2011 tarihlerinde, fakültemizin ev sahipliğiyle Ankara’da gerçekleştirilen 3. TEE sonucunda belirlendi. Bu eğitim sonucunda; Tıp öğrencilerine vizyon kazandırmakla beraber onları “sadece bir tıp öğrencisi olmaktan” daha fazlası yapma amacı taşıyan TurkMSIC eğitimlerini verecek, 16

farklı tıp fakültesinden 16 eğitmen yetişmiş bulunmaktadır. Yerel Kurulumuzdan Mert ATMACA da bu eğitime katıldı. 1.TurkMSIC sempozyumunda onun verdiği ilk eğitime katılma şansına eriştim ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki fakültemiz ger-

Ona (mert atmaca) eğitmenlik hayatında bol “hakalı” günler diliyorum.

1. TurkMSIC Sempozyumu 1. TurkMSIC Sempozyumu 12-13 Şubat tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi. Programda ilk olarak ödül töreni vardı. 5000’den fazla tıp fakültesi öğrencisinin oyları ile seçilen bir çok ünlü isim bizleri onurlandırarak ödüllerini teslim aldılar. Programın devamında ise sağlık hukuku, sağlıkta dönüşüm, performans, zorunlu meslek sigortası gibi güncel konuların alanında uzman isimler tarafından irdelenmesi vardı. Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipleri Birliği, Ankara Barosu ve medya kuruluşlarının temsilcilerinin bir arada bulunduğu toplantıda geleceğimizi ilgilendiren böylesine önemli

çekten çok iyi bir eğitmen kazanmış bulunuyor. Ona eğitmenlik hayatında bol “hakalı” günler diliyorum. Son olarak bu eğitimlerin organizasyon aşamasına büyük katkıları bulunan başta başkanımız Cem ÇÖTELİ olmak üzere ve tatillerinden vazgeçerek büyük bir özveriyle çalışan Esra CAN, Fatmagül DİRİCAN, İzel Deniz PEHLİVAN ve Barış ALTEN arkadaşlarımız kocaman bir alkışı hak ediyorlar. Soner DEMİR Eğitim Destek Birimi

bir konuda yapılan bu tartışmalar eminim ki katılımcıların hepsine çok şey kazandırdı. Sempozyumun en önemli anı ise küçük grup çıktılarıyla yazılan bilgirgenin hazırlanıp, onaylanmasıydı. Bu sayede bizler sadece edilgen dinleyiciler olmakla yetinmedik, tıp fakültesi öğrencileri olarak sesimizi duyurmak adına bir adım atmış olduk. Bildirge hazırlanmasında görevli olan arkadaşlarımız Cem Çöteli, Burçak Aydın, Volkan Tümer ve Rıza Berker Özbek seçilen 8 kişiden 4üydü. Burada da üstünlüğümüzü konuşturduk. Kısacası biz bu sempozyumda TurkMSIC Hacettepe (MEDISEP) olarak hem çok eğlendik, hem de kendimizi bir çok yönden geliştirirken TurkMSIC içindeki farkımızı koruduk.

Tuğçe ÜNALAN Genel Sekreter, Yerel Değişim Sorumlusu

MeTaLiKa MEDISEP üyelerinin kendilerini liderlik ve takım çalışması alanında geliştirebilmek bununla birlikte topluluk içi samimiyet, iletişim ve paylaşımını artırabilmek amacıyla 3-4 Nisan 2010’da Beypazarı’nda bir kamp düzenledik. Topluluğun geleceğine yön verecek MEDISEP üyelerinin; hayatlarına nasıl yön vereceklerini düşünmelerini sağlayarak, yeni düşünceler ve projelere imza atmalarını sağlamanın yanında eski-yeni üyeler arasındaki paylaşımı artırmakta önemli hedeflerdendi. Bu gaye ile aynı zamanda topluluğumuzun eski üyelerinden olan deneyimli eğitmenlerimiz Elshad Hasanov ile Oğuzhan Altıparmak da bizlere eşlik etti. MeTaLiKa’nın bundan sonraki yıllarda eski ve yeni üyeleri bir araya getiren, paylaşımın ve eğlencenin doruk noktasına ulaşacağı bir “başlangıç” olduğunu düşünüyoruz.…


S A Y F A

4

Prof. Dr. İbrahim H. Güllü İle “Yaşam ve Meslek”

Değerli hocamız Prof Dr. İbrahim H. Güllü ile önceki yıllarda yapılmış çok özel bir röportaj elimize ulaştı. Okuyucularımızın beğenisine sunuyoruz; Öncelikle “doktor olmaya nasıl karar verdiniz” sorusunu sorsak ne cevap verirdiniz? Tüm ailem ticaretle uğraşıyor. Tam beş kuşaktır devam ediyor bizim aile firması, 180 yıllık resmi kaydı, trilyonlarca liralık isim hakkı var. Biz altı kardeşiz ve bir sürü amca çocukları var, hepsi de bu işlerle uğraşıyor… Nasıl böyle bir yola girdim ben de merak ediyorum… Genlerimde bir mutasyon mu oldu bilemiyorum. Zaman zaman babam söylerdi, “bu çocuk para saymasını bile bilmiyor, okuyacak galiba” diye… Aslında bir göz doktoru sebep oldu benim doktor olmama. İlkokulu yeni bitirmiştim, gözüm iyi görmüyordu ve babama söyleyince çok kızıyordu, çocukların gözü mü bozulurmuş diyor aldırmıyordu… Bir gün, bir kağıda harfler yazmış bana “oku bakayım şu kağıttakileri” dedi, ben “hangi kağıttakileri” diye sorunca da panikleyip hemen doktora götürdü. Doktorun muayenehanesinde oturuyoruz, uzaktan ufak tefek bir adam geldi, erkek sekreter vardı ayağa kalktı, topuk selamı verdi asker gibi, “doktor geliyor” dedi. O salondaki herkes ayağa kalktı, babam meşhur ve havalı biri olduğu için herkesin ayakta karşıladığı bir adam ya, tabi babam herkesten daha saygılı ayağa kalkıp önünü ilikleyince, ben şok oldum. Sıra bize geldi odaya geçtik, doktor gösteriyor bir şeyler, ben göremiyorum. Babama bağırdı doktor, “Niye daha önce getirmediniz” diye. Ben dedim şimdi

babam adamı tokatlayacak, ama tam tersi ben babamı hiç bu kadar suskun ve saygılı görmemiştim. Muayenenin sonunda bir gözlük reçetesi ile çok karmaşık duygularla dışarı çıkarken babama sordum: Baba doktora neden kızmadın? Babamın hayatımı değiştiren cevabı: “Oğlum o insan çok okumuş adam, o insan bir DOKTOR. Böyle insanlara saygımız sonsuz ve bunu söylerken yüzündeki hürmet ve samimiyet inanılmaz. Ve o an karar verdim… “BEN DOKTOR OLACAĞIM” Hayatım değişti 11 yaşındayken…

Hacettepe’deki Hocalığınızın ününü duyduk, en sevilen hoca seçiliyormuş ve makale saatleriniz amfi dersi gibiymiş… Öğrenciler sizi neden bu kadar çok seviyor? Öğrencileri ve asistanları kendi kardeşlerim gibi görüyorum ve başarılı olmaları için kötü davranmak gerektiğine inanmıyorum. Bir Anadolu kasabasında eski bir medrese hocasının gerçekten yaşanmış bir öyküsü vardır. Yatılı iki talebe okuldan kaçıyorlar, talebeleri istasyonda yakalıyorlar ve ancak iki gün sonra tekrar kaçıyorlar, tekrar yakalıyorlar ve hoca iki sopa bulup çocukları mahzene indirmesini istiyor yardımcısından… Çocuklar korkudan titreyerek iniyorlar

MEDISEP Nasıl Bir Şey? Kurak bir Anadolu yazıydı. Nasıl bir gaflet içerisinde olduğumun farkında olmadan tercih formuma tıp fakültesi yazıp bir rüyaya adım attım. Uyandığımda etrafımda, geceleri turuncu is içerisinde kaybolan Yurt Sokağı, pH=1 çözeltiyi ağızla pipetlediğim Biyokimya Lab’ı ve fotokopicilerin, kendi adlarını etiketlemedikleri yerlerden okuyarak anlamaya çalıştığım ders notları vardı. İşte böyle bir günde, yeşil amfinin karşısındaki lavaboya, affedersiniz ihtiyaç gidermek üzere girmiş bulundum. Sonra içerde, en özel anımda bir sesle irkildim. Bir grup insan koridora ara vermek üzere çıkmış, itinalı bir çalışmaya ara vermiş görüntüsü sergiliyordu. “Ne itici tipler, şunlara bak ya!” dedim. MEDISEP dedikleri hıp-tırt şey için koşturanlar bunlar olmalı… Elimi yıkadım güzelce, şuraya bir uğrayım dedim. Kafamı içeri uzattım, duvarlara kağıtlar yapıştırılmış, üstüne yazmalar çizmeler, renkli renkli kağıt yapıştırmalar. Ne iş abi dedim birine, cevap verdi; Talha uzun boylu, yakışıklı, kumral saçlı bir delikanlıydı. Üzerinde takım elbisesi vardı. Ben ise ortama yabancılık çekiyordum, yanıma geldi. O sıralar ben de orta boylu, siyah sa… öhöm… Neyse konu anı yazısına kaymadan devam edeyim. İşte dedi; alt kollarımız var, biz aktif tıp öğrencisiyiz, burada her istediğini

İLE

T

M İŞİ

ve beklemeye başlıyorlar panik bir şekilde. Hoca bir müddet sonra mahzene geliyor ve yardımcısına sesleniyor, “gel bakalım Mehmet Efendi sen de otur ve sırtını aç benimle birlikte”… sopaları da çocuklara veriyor, “haydi vurun sırtımıza bakalım, cezamız neyse çekelim” diyor,” “aman hocam olur mu” diyor talebeler. “Vurun, vurun çocuklar biz iyi hocalar olsaydık siz bu okuldan kaçmazdınız. Hak ettik bu dayağı!”… İşte bu hikaye beni çok etkiler, yani hocalık felsefem bu diyebiliriz. Özgeçmişinizi okuduk, eğitim hayatınız çok başarılı, hep dereceyle mezun olmuşsunuz, ödül almışsınız. Ulusal Kanser Kurulu Başkanlığı gibi büyük sorumluluklarınız var, peki hedeflediğiniz noktada mısınız ? HAYIR. Ben ailemi, imkanlarımı İstanbul’da bırakıp Hacettepe’ye gelirken çok farklı bir bilimsel yaşam hayal etmiştim. Hazırlık sınıfının yazından başlayıp tüm sınıfların yazlarında çalıştım. Hep hayalim iyi bir dahiliyeci, onkolog, ama çok iyi bir araştırmacı olmaktı. Bu araştırmacı kısmında hedefe ulaşamadığım ve sadece klinisyen kaldığım için çok üzülüyorum. Hastalarla yaşadığınız anılardan örnekler? Doktorlarda anı boldur. Bir ikisini anlatayım. Karadenizli bir hastam göğsüyle ilgili tüm şikayetlerini saklayıp göğsüyle ilgili olmayan şikayetleri söyleyip kız ve oğlu uyarınca “doktorun iyi olduğunu nasıl anlayacağım dedi” ve şaşırtmaya çalıştığını söyledi. Şok olmuştum. Bu hastaya gelecek kontrole ultrasonla geleceksin demiştik. Yok ben Ulusoy’dan şaşmam demişti Bir de acı anı anlatayım. Genç bir kadın hastamın tedavisi bitip her şey yolunda giderken karaciğer metastazını saptayınca inanılmaz üzülmüştüm. Yeni doğum yapmış kadına o kadar çok empati yapmışım ki yarım saat sonra giderek artan, şiddetli göğüs ağrılarıyla hastanenin koroner servisinde buldum kendimi. Hocamıza bu röportaj için çok teşekkür ediyoruz :)

bulabilirsin. Yok artık dedim. Valla dedi, kanar gibi yaptım. Sonra ben de projelerde yer almaya başladım. İnsanlar, o Anadolu insanıydı işte, yarım kilo buğday hasatının öğününü, ekmeğini kırıp veren Hatice Teyzenin yüz ifadesi, elindeki toprağı üstüne silen Hasan Amcanın alnındaki buruşukluk, ağaçtan düşen Mehmet’in dizindeki yaraydılar. O zaman anladım ki MEDISEP kağıt üstüne yazı yazılan bir yer değil. Bir kere herkes “varım!” diyebiliyor. Bugün iddia ediyorum beş liran var mı desen, yok diyen adamın çıkmayacağı tek topluluk burasıdır. Kamplar, projeler, stantlar gerçekten güzel tecrübeler. Geçen sene bir eğitim kampı anımdan bahsetmek istiyorum. Beypazarı’na bir minibüs insan gittik. Tüm pansiyonu kapattık eğitim yapıyo-

ruz. Tutturduk mangala gidelim. Koyun taşınan bir kamyonetle piknik yapmaya, darbuka çalarak gittik. Hatta o zaman bir arkadaşımızın doğum günüydü. Şu an bu yazıyı okusaydı, tebessüm ederdi, beni izlediğini biliyorum… Bütün üstümüz kokmasına rağmen çok iyi darbuka çaldık o gece. Sonra değişimler var. Zaten herkesin net fikir sahibi olduğu bir konu bu. Fakat işin içinde olunca rengi biraz değişiyor. Yazın Türkiye’de karşılayan olabilme imkânınız var. Siz gitmeyin, dünya size gelsin olayı, bir nevi çanak anten kıvamında bir uygulama. Aslında vatani bir görev bence, neden? Dünyada çizilen Türkiye profilinin dışındayız aslında bunu gelenlerden anlıyorsunuz. Önceleri bizden uzak duran öğrenciler, dört hafta sonunda kımız içip, kaşık çalıyorlardı. Hala da arar sorarlar. MEDISEP demek, tecrübe, eğitim, fırsat, eğlence, gezi, müzik, sanat, heykeltıraşlık, fotoğraf, resim, bale, opera ve sayamadıklarım demek. Neden siz de bize katılmayasınız. Siz de ben gibi önce kanmış gibi yapın. Sonra bir bakarsınız aslında oluyormuş. Zeki Müren de sizi görebiliyormuş. Neyse ne diyeyim bilemedim. Hele çekinme bir gel demekten başka ne kaldı? Mert Köroğlu Sosyal Program ve İletişim Destek Birimi

Mail grubu: medisep@gmail.com’a ad, soyad ve döneminizi içeren bir mail atmanız, üyelik için yeterli! Facebook: TurkMSIC - Hacettepe (MEDISEP)

Editör: Ahmet AŞCI


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.