Mechanic Dergi 1. Sayı

Page 1

SAYI

TECRÜBE KONUŞUYOR

S.CEVAT TANRIÖVER VİZYON: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, HEDEF: İNSAN KONFORU, SONUÇ: “0” ENERJİ SPRINKLER NFPA VE EN ANALİZİ

UNUTAMADIKLARIMIZ DR. ÜZEYİR GARİH GALAPAGOS ADALARI KAYAK ZAMANI





başyazı

Başyazı

Merhabalar,

2

014’ün ilk aylarında; genç, yenilikçi ve güçlü bir dergiyle sektörel yayıncılıkta sizlerin karşısında olmaktan gurur duyduğumuzu belirterek sözlerime başlamak istiyorum.

Sektör ile iç içe olmanın verdiği avantaj ile tesisat sektörünün liderlerinin ve profesyonel yayıncılık hayatının önde gelen isimlerinin bilgi ve tecrübelerini harmanlayarak dinamik, güncel, hedef odaklı ve teknolojiyi takip eden düşünce altyapısıyla sektöre yeni bir soluk getirecek “Mechanic Dergisi”ni tasarlayıp yayın hayatına “Merhaba” diyoruz. Bu ilk sayımızda, mümkün olduğu kadar faydalı bilgiler, teknik yazılar ve okurken eğlenebileceğiniz özel sayfalarımızla mekanik tesisata farklı ve eğlenceli bir gözle bakmanızı sağlamaya çalıştık. Bir taraftan mekanik tesisatında dahil olduğu, yapı ve inşaat sektöründeki tüm disiplinler için büyük değişim, gelişim ve farklılık yaratan Building Information Modeling (BIM)-Yapı Bilgi Modellemesi hakkında sizlere bilgi verirken, diğer yandan Galapagos Adaları’nda belgesel kıvamında bir gezintiye çıkarmak istedik. Tüm dünyanın duyarlı olduğu küresel ısınmaya karşı temiz enerjili, sürdürülebilir, ekolojik, çevre dostu ve doğayla uyumlu yapılara yani “0 Enerji”ye yaklaşanları sizlere sunarken diğer taraftan eğlenceli zeka sorularımızla sizlere keyifli dakikalar yaşatmaya çalıştık. Evet sanırım bu kadar tüyo yeter! Dergimizi okumaktan umarım keyif alırsınız. Dergimizde emeği geçen herkese ve dergimizi okuyan tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, birlikte güzel ve kaliteli bir oluşuma imza attığımızı düşünüyorum. Bir dahaki sayımızda görüşmek dileğiyle…

Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi

3


DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi EVREN DEMİRCİ

Sorumlu YazI İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışman CEVAT TANRIÖVER Yayın Danışmanı EMINE BANKOĞLU

içindekiler

MECHANIC Yıl: 1 Sayı: 1

Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK

08

14

Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMIRCI Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL Reklam Servisi ESAT KAYGISIZ

22 28 30 36 38 40

Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, RÜMEYSA GÖNENÇ, GÖKTEN TUT, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHIN, EMRE ÖZMEN, HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BILIR

42

Yönetim Yeri Deko Medya A.Ş.

44

Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sokak Efe Apt. No:6 D:4

Yivli mekanik boru birleştirme Danfoss 80 yaşında Vizyon: Sürdürülebilirlik, Hedef: İnsan konforu, Sonuç: “0“ enerji Yeşil Binalar Zirvesi Beyniniz ne kadar yeşil Otomatik sprinkler söndürme sistemleri- NFPA ve EN analizi Yüksek performans maksimum tasarruf “Zehnder Stratos” Wilo geleceğe yelken açtı

Akaretler 34353 Beşiktaş/İSTANBUL Tel: (0212) 236 53 30 Faks:(0212) 236 53 31 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr

Yayın Türü Yaygın Süreli

Baskı - Cilt Dünya Yayıncılık A.Ş. Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24

06 08 10

Dağıtım Dünya Süper Dağıtım A.Ş Globus Dünya Basınevi 100.yıl mh. 34204 Bağcılar / İstanbul 0212 440 24 24

12 14

Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.

4

18 20

Unutamadıklarımız / Dr. Üzeyir Garih arih Eyüp Belediyesi FormSolar’ı tercih etti Ariston Thermo’nun yeni CEO’su Leonardo Senni Mitsubishi Electric ile yüklü faturalara dur deyin S.Cevat Tanrıöver “Mall of İstanbul Mekanik Tesisat Projesi” KSB pompaları nefes alıyor Rotronic Hygroflex7 serisi

38


AIRONN

25

ALTHERM

A.K.İ. ARI YANGIN

46 48 49 50 52 54 56

Demirdöküm infomobil aracı Türkiye’yi dolaşıyor Oneflex’ten Enerji Verimliliği Bülteni Camda doğru tercihin önemi Mekanik sistemlerde yeni çağ Su soğutma cihazlarında enerji verimliliği Galapagos Adaları: Kapatmadan izlemek istediğimiz bir belgesel Sebze ve meyveler sağlıklı ve uzun yaşamanın anahtarı

44

54

22

58 60 62

Kayak zamanı Hayata dair Eğlenceli zekâ soruları

ATLAS

35

CİVA MÜH.

17

DEKOGROUP

64

DUYAR

Ö.K.İ. EBİT A.K. FORM A.Ş. 21

FRESE

29

GETİ

43

GRUNDFOS

21

IŞIK END.

19

INVENTTR

7

KLİMA PLUS

2

LOWARA

40

MEPRO

45

MERTES

29

NORM

13

ONEFLEX

37

PROKONTROL

11

REHAU

1

RES ENERJİ

9

ÜNTES

23

VENTAS

22

VICTAULIC

47

WİLO

REKLAM DIZINI

30

27

REKLAM DİZİNİ

63

5


Haberler

Unutamadıklarımız (Dr. Üzeyir Garih 1929-2001) 1929’DA İSTANBUL’DA DOĞDU. 1951 yılında İ.T.Ü.’den Makina Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. 1954 yılına kadar Carrier Corp. Türkiye Şubesi’nde Tesisat Mühendisliği görevini sürdürdü. 1954 yılında Alarko Kollektif Şirketi’nin eş ortağı olarak faaliyete başladı. Alarko Şirketler Topluluğu’nda İshak Alaton’la birlikte Başkanlık görevini aralıksız olarak sürdürdü. Kendi deyimiyle; “Geçmiş 70 yılı aşkın yaşamımın 40’a yakın yılı mühendisik ve yönetimle, son 45 yılı ise sevgili ağabeyim ve ortağım İshak Alaton ile birlikte Alarko Topluluğu’nun başında geçti” . Alarko’daki görevlerinin dışında Üzeyir Garih TÜSİAD, DEİK, MESS, Loyd Vakfı, Sisav, Rotary, Lions, Propeller, İstanbul Sanayi Odası Meclisi, Turizm Yatırımcıları Derneği, AIESEC ve benzeri yerli yabancı birçok vakıf ve derneklerin yönetim ve danışma kurullarında faal bir rol oynadı ve Türk Belçika DEİK ile TOKYAD (Toplu Konut Yapımcıları) Derneği’nin

ve ayrıca Babıali Dergisinde aylık, Doğal Gaz Dergisinde iki aylık periyotlarla yayınlandı. Üzeyir Garih’in önde gelen hobisi, gençlerin eğitimi ile uğraşmaktı. Deneyimlerim adlı 5 cilt, İş Hayatımdan Kesitler adlı 1 cilt ve ayrıca Hayat Yayınlarının yayınladığı 8 cilt kitabın yazarıdır. 1984 yılında İ.T.Ü.’den Fahri Doktor ünvanı ile taltif edilmiş ve 1990 yılında Filipinler Cumhuriyeti İstanbul Fahri Başkonsolosu görevini yüklenmiştir. Türk İklimlendirme Sektörü’nün değerli bir Duayeniydi. 25 Ağustos 2001 tarihinde elim vefatı derin üzüntü yarattı.

Dr. Üzeyir Garih

başkanlığını yürüttü. Özellikle yönetim ve organizasyon ve ekonomi ile ilgili yazıları Turkish Daily News ve Akşam gazetelerinde haftalık

Mutluluk Pastası Tarifi: Malzeme: 4 fincan sevgi, 2 fincan sadakat, 1 fincan arkadaşlık,1 fincan saygı,2 kaşık ümit,2 kaşık şefkat,1 kaşık inanç,1 fıçı neşe. Yapılışı: Sevgi ile Sadakat’i, İnanç ve Şefkatle, Anlayışla karıştırın. Ümit ve Arkadaşlığı katıp Neşe ile fıçıda sallayın. Güneşte pişirip, her gün cömertçe saygı ile yakınlarınıza servis yapın. “Dr.Üzeyir Garih.

Doğayla iç içe olan Bademlik Termal Otel & SPA’ da doğa dostu ileri teknoloji Lowara ürünler kullanıldı ESKİŞEHİR’in en yüksek yerlerinden birinde bulunan konumuyla şehri ayaklar altına alan Odun Pazarı bölgesinde, ağaçlık bir arazi içerisine doğaya zarar vermeden ve ağaç konumları dikkate alınarak yerleştirilen, Odun pazarının yöresel mimarisi ve tarihi dokunuşunun çağdaş bir yorumu olan Bademlik Termal Otel & SPA projesinin tümünde Lowara pompa sistemleri tercih edildi. Doğa ile uyum içerisinde hareket ederek arazinin jeotermal özelliklerinden en iyi şekilde faydalanmak amacıyla toprağın içine gömülü olarak planlanan ve çatısında havuz ve güneşlenme terası bulunan spa ve wellness merkezi, teras üzerine yerleştirilmiş kubbelerden doğal ışık almaktadır.

6

Eskişehir’in tüm manzarasına hâkim olan 25.619 m2 kapalı alanı olan eşsiz projenin tüm HVAC pompaları, derin kuyu pompaları, frekans kontrollü özel kullanım suyu hidrofor sistemleri, atıksu pompaları ve yangın pompalarında tercihi Lowara’

nın yüksek enerji verimliliği sağlayan, bakım ve onarım gerektirmeyen pompalarından yana oldu. Lowara pompaların tümü, ticari bina sistemleri projelerinde üretim hatalarına karşı 5 yıl garanti ile işletmelere sunulmaktadır.



Haberler

Eyüp Belediyesi Hizmet Binası elektrik üretimi için FormSolar’ı tercih etti İnşaatı devam eden Eyüp Belediyesi Hizmet Binası’nın elektrik ihtiyacının bir bölümü FormSolar tarafından projelendirilen güneş enerjisi sistemiyle sağlanacak. NİŞANCA Mahallesi Eyüp Sultan Bulvarı üzerinde inşa edilen yeni bina sahip olduğu özelliklerle İstanbul’un örnek yapılarından biri olacak. Binanın enerji ihtiyacının bir kısmı güneşten elektrik üreten fotovoltaik güneş panelleri ile temin edilecek. Toplam kurulu gücü 38 kW olan projenin Ocak ayı içerisinde bitirilmesi planlanıyor. Projeyle ilgili bir değerlendirme yapan FormSolar Genel Müdür Enis Behar, “Firma olarak müşterilerimizin yeşil bina yatırımları için ürünleri en uygun koşullarda elde etmelerini amaç edindik. Müşterilerimize kaliteli ürünler sunarak Türkiye’nin en verimli güneş enerjisi sistemlerini kurma fırsatını elde ediyoruz. Yeşil bina konusunda “anahtar teslim” güneş enerjisi projeleri kazandırmaya devam edeceğiz.“ dedi. FormSolar ve çözüm ortakları,

Türkiye’nin her bölgesinde güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren sistemleri anahtar teslim projelendirerek, ürün temini ve uygulama hizmeti veriyor.

Leasing, Turseff, Kalkınma Bankası ve diğer kredilendirme opsiyonları ile halen Türkiye’nin en geniş alternatif ödeme seçeneklerini müşterilerine sunuyor.

Bosch Rexroth’a Ekonominin Oscar’larından ikincilik ödülü BOSCH Rexroth, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından bu sene 40.’sı düzenlenen “Ekonomiye Değer Katanlar-2013” ödüllerinde, en fazla yatırım öngören şirketler kategorisinde 2.’lik ödülüne layık görüldü. Ödülü, Bosch Rexroth Genel Müdürü Servet Akkaynak aldı. Bursa ekonomisinin büyümesine katkı sağlayan şirketleri onurlandırmak adına, 40 yıldır Bursa Ticaret ve Sanayi Odası tarafından verilen ve Ekonominin Oscar’ları olarak bilinen “Ekonomiye Değer Katanlar–2013” ödülleri, BTSO hizmet binasında gerçekleştirilen bir törenle sahiplerini buldu. “Gelir Vergisi”, “Kurumlar Vergisi”, “İhracat”, “Yatırım” ve “İnovasyon” kategorilerinde verilen ödüllerde, Bosch Rexroth yatırım kategorisinde, Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den sonra ikinci oldu. Bosch Rexroth’un ödüle layık görülmesinde 2012 yılında T.C. Ekonomi Bakanlığı’nca düzenlenen yatırım teşvik belgelerinde en fazla yatırım öngören şirketler arasında yer alması etkili oldu.

8

Soldan sağa: BTSO Meclis Başkanı Remzi Topuk, Bosch Rexroth Genel Müdürü Servet Akkaynak, BTSO Başkanı İbrahim Burkay ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe

Ödülü BTSO Başkanı İbrahim Burkay ve BTSO Meclis Başkanı Remzi Topuk’un elinden alan Bosch Rexroth Genel Müdürü Servet Akkaynak “Bosch Rexroth olarak, Türkiye sanayisinin nabzını tutan şehirlerin başında gelen Bursa’ya yaptığımız yatırımları, bundan sonra da artırarak devam ettireceğiz” dedi.



Haberler

Ödüllü Batışehir Projesi “Aironn”u tercih etti. EGE YAPI Group’a ait, TEM Otoyolu’na cepheli Avrupa’nın en büyük karma inşaat projesi Batı Şehir’de 14 farklı tipte toplam 3 bin 266 adet konut ve rezidans, bir şehir oteli, ofisler, eğitim kompleksi, açık hava çarşısı, spor salonları bulunuyor. Emlak GYO bünyesinde The International Property Awards ödülü sahibi Batı Şehir projesinde tüm cihaz ve sistem seçimlerinde enerji verimliliği ve çevresel etki kriterleri gözetildi.

818 bin metrekare alana kurulan ve yapımı hızla devam eden projenin 2. Etap Otoparklarında enerji tasarrufu, satış sonrası hizmet, zamanında teslim kriterleri dikkate alınarak AIRONN markalı ürünler tercih edildi. AIRONN, Batı Şehir projesinde de yoğun bir çalışma programı ile müşteri talep ve beklentilerini en üst seviyede karşılamaya çalışarak üretim ve kalite kontrol süreçlerini üç haftada tamamladı, cihazların teslimini gerçekleştirdi.

Ariston Thermo’nun yeni CEO’su Leonardo Senni İtalya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı (MISE) Enerji Bölümü Başkanlığı’ndan gelen Leonardo Senni, Ariston Thermo’nun CEO’su oldu. Senni’ nin profesyonel iş hayatı deneyimleri arasında McKinsey, P&G gibi büyük ve önemli şirketler bulunmaktadır.

I

SITMA ve kullanım suyu sistemlerinin üretim ve pazarlamasında lider olan Ariston Thermo, CEO´luk görevi için Mr. Leonardo Senni’yi seçti. Senni yeni görevine 1 Ocak 2014 günü itibarıyla başladı. 1967 yılında doğan Leonardo Senni, İtalyan milli enerji stratejisinin belirlenmesi ve uygulanması noktasında önemli çalışmalarda bulunduğu İtalya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı’nın enerji bölümünde 2 yıl süreyle başkanlık yaptı. Fransa INSEAD’dan makine mühendisliği alanında lisans derecesi ve sonrasında işletme alanında yüksek lisans derecesi alan Senni, McKinsey & Company ve Procter & Gamble’da da görev aldı. Ariston Thermo Group Başkanı Paolo Merloni, Leonardo Senni’nin CEO’luğa getirilmesiyle ilgili yaptığı açıklamada “Leonardo Senni’nin CEO’luğa atanması

10

Ariston Thermo’nun yönetiminin gelecekte daha da güçleneceği ve grubumuzun mükemmel kaynaklara yönelmesi noktasındaki taahhüdümüzün tescil edilmesi anlamına gelmektedir. Aynı zamanda grup bünyesindeki çalışanların sürekli gelişim içinde olması, grubun büyüme yolunda devam etmesi açısından da kilit öneme sahip” dedi. Merloni sözlerini “Leonardo Senni, enerji ve sanayi sektörlerindeki derin bilgi birikimine, uzun süreli uluslararası iş deneyimine ve yüksek düzeydeki mesleki beceriye sahiptir. Bu önemli karma, ürünlerimizin enerji verimliliği, müşterilerimize sunduğumuz hizmet kalitesi ve uluslararası pazardaki varlığımız ile birleşerek Ariston Thermo’nun termik konfor sektöründeki global büyümesini destekleyecektir” diyerek bitirdi.



Haberler

“Bu kış, Mitsubishi Electric klimalar ile ısınırken yüklü faturalara da dur deyin” Soğukların kendini hissettirmesiyle KlimaPlus kışı konforlu geçirmek isteyenlere, cazip fırsatlar sunuyor. KLİMAPLUS, 1 Ocak 2014 tarihinde yürürlüğe girecek sezonsal verimlilik kriteleri ile uyumlu Mitsubishi Electric Klimalar ile bu kış da ısınmak isteyenler için alternatif bir çözüm sunuyor. Üstelik gerçek konforu ve tasarrufu herkes yaşayabilsin diye, Mitsubishi Electric klimalar KDV ve ÖTV indirimli özel kampanyasıyla tüm KlimaPlus bayi ve satış noktalarında müşterileriyle tanışmayı bekliyor. Soğukların kendini hissettirmesiyle KlimaPlus kışı konforlu geçirmek isteyenlere, cazip fırsatlar sunuyor. Kış ayları boyunca sürecek ısınma giderlerinizi, enerjiyi verimli kullanan, tasarruflu Mitsubishi Electric klimalarla minimuma indirebilirsiniz. Üstelik şimdi yeni nesil Mitsubishi Electric klimalar, KDV ve ÖTV indirimi, kredi kartlarına çok özel taksit ve taksit erteleme imkanlarıyla satışa sunuluyor. Mitsubishi Electric Klima konforunu herkes yaşayabilsin diye, yeni nesil Mitsubishi Electric Comfort Inverter serisi klimalar ayda 60TL’den başlayan taksitlerle tüm KlimaPlus bayi ve satış noktalarında müşterileriyle tanışmayı bekliyor. Kampanya ile ilgili detaylı bilgilere www.klimaplus.com.tr adresinden ulaşılabilir. 01 Ekim-27 Aralık 2013 tarihleri arasında alacağınız tüm Kirigamine Zen Inverter, Comfort Inverter ve Deluxe Power Inverter Duvar Tipi Split klimalar kışa özel fiyatlarla KlimaPlus bayilerinde satışa sunuldu.

“Türkiye enerji verimliliği standartlarını yükseltiyor” Klimalarda enerji tüketimini en aza indirmeyi hedefleyen Avrupa Birliği standartları, 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren ülkemizde de zorunlu hale geliyor. Enerji sınıfları “Sezonsal Verimlilik” olarak adlandırılan yeni kriterlere göre A+, A++, A+++ olmak üzere 3 yeni sınıfı daha içerecek şekilde genişletiliyor. Klimaların enerji sınıflarını mevsimsel çalışma performanslarına göre belirleyen ve yeni bir yöntem olan Sezonsal Verimlilik, çevreye ve insan sağlığına duyarlı, maksimum tasarruflu klimalar geliştirilmesini amaçlıyor. Mitsubishi Electric’in, yeni enerji yönetmeliğine uygun olarak üretilen klimaları geleceğe şimdiden hazır. Yeni nesil tüm Mitsubishi Electric klimalar Sezonsal Verimlilik kriterlerine göre A, A+, A++ ve A+++ enerji sınıfında yer alıyor.

“Bu A’ler bildiğiniz A’lar değil” Şu anda pazarda A sınıfında yer alan bir klima yeni Sezonsal Verimlilik kriterlerine göre değerlendirildiğinde daha alt bir enerji sınıfına düşebilecek. Eskiden tek bir çalışma noktasındaki hava sıcaklığı göz önüne alınarak geliştirilen klimalar şimdi yeni Sezonsal Verimlilik kriterlerine göre farklı hava sıcaklıklarında da tasarruflu ve performanslı çalışacak şekilde teknolojik özelliklerle donatılarak geliştirildi.

12

Ferroli Türkiye, iletişimde engelleri kaldırıyor FERROLİ, Engelli vatandaşların hayatlarını kolaylaştırmak için Türk Telekom işbirliğinde “İletişimde Engelleri Kaldırıyoruz” uygulamasına başlıyor

Ferroli Türkiye’nin ‘İletişimde Engelleri Kaldırıyoruz’ projesi engelli vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için hazırlanan bir mesaj uygulaması. Evinde herhangi bir Ferroli cihazı kullanan işitme engelli vatandaşlar artık evlerinden ya da cep telefonundan Ferroli’ ye SMS ile sorunlarını iletebilecekler.Ferroli Türkiye, İstanbul’da İtalyan İzi kitabı, sinema ve tiyatro sponsorlukları ile kültür sanat alanında, meslek liseleri ve yüksekokullarda ise mesleki eğitim alanında yaptığı katkılara devam ederken son olarak İletişimde Engelleri Kaldırıyoruz projesine destek veriyor. Ferroli Türkiye Genel Müdürü Çetin Çakmakçı, ‘İletişimde Engelleri Kaldırıyoruz Projesi’ne dahil olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, “Bugüne kadar birçok sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdik. Ferroli olarak böyle bir projede yer almak bizim için çok önemli. Gündelik yaşamlarında birçok zorlukla karşılaşan işitme engelli vatandaşların sorunlarına küçük de olsa bir katkıda bulunup, hayatlarını kolaylaştırabilirsek bu bizi çok mutlu edecek ” dedi.

Engelsiz mesaj ile Ferroli servisi kapınızda ‘Engelsiz Mesaj’ hizmetiyle, artık işitme engelli bir kişi, ev veya cep telefonundan Ferroli’nin Müşteri Hizmetleri Hattı numarası 444 4 001 numaralı telefona talebini ya da sorununu kimlik bilgileri ile atarak iletebilecek. Mesaj alındıktan sonra Ferroli tarafından en kısa zamanda mesaj bırakan kişiye ulaşılarak sorunun çözülmesi ya da talebin karşılanması sağlanacak. Ferroli söz konusu proje kapsamında tüm Türkiye’de yer alan yetkili satıcı ve servislerinin vitrinlerine “İletişimde Engelleri Kaldırıyoruz” logosunu yerleştirerek, sosyal medya ve internet sitesi üzerinden ve ulusal mecralarla bilgilendirme çalışmaları gerçekleştiriyor olacak.



Söyleşi

Mall of İstanbul mekanik tesisat projesi

T

ürkiye’nin en büyük karma kullanım projelerinden biri olarak nitelendirilen Mall of İstanbul; rezidans, AVM, ofis ve otelden meydana geliyor. Geleceğin projesi ödülünü de alan Mall of İstanbul’ un mekanik tesisatı hakkında mekanik tesisat proje tasarımını yapan Tanrıöver Yönetim Kurulu Başkanı Mak.Yük. Müh.S.Cevat Tanrıöver ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Mak. Yük. Mühendisi S. Cevat Tanrıöver Tanrıöver Mühendislik Yön. Krl. Başkanı

14

Mall Of İstanbul’ un Mekanik Tesisat Projesi hakkında bilgi verir misiniz? Projemizin , altta AVM üstte Rezidans ve Ofis katlarından oluşmaktadır. Ofis Bloğunu VRV ile ısıtıp soğutuyoruz. Böyle yapmakla o binada kazan dairesinden kurtuluyoruz. Ofislerde, sıcak su teminini ise tezgah altı termosifonlar ile çözüyoruz. 25 ‘C ye ısıttığımız suyu insanları üşütmeden el yıkamaları için kullanıyoruz. Bu şekilde maliyeti düşürüyoruz. Rezidanslarda radyatörlü ortam ısıtması yapıyoruz. Tepede bir kazan dairesi var, yoğuşmalı kazanda ürettiğimiz enerjiyi katlara yolluyoruz. Substationlarımız var, özelliği çift eşanjörlü olması. Faydası, kat bazında su kaçağı söz konusu olursa, dairenin içinde dolaşan üç kova su çıkıyor, bu konuyu böyle çözerek ileride çıkacak sorunları minimize ettik. Dış hava duyar elemanıyla radyatöre giden suyun sıcaklığını ayarladık. Dolayısıyla ciddi bir enerji tasarrufu sağladık. Binamız bloğunun tepesinde bir yoğuşmalı kazanlardan oluşan kazan dairemiz, oradan aşağıya inen kalorifer hatlarımız var, subsitationlara ulaşıyor, oradan da sıcak suyumuzu ve radyatörlerimizin ısıtma suyunu elde ediyoruz. Çift eşanjörlü olmasından dolayı ileride çıkacak problemleri minimize ediyoruz. İlk yatırımımız biraz yüksek maliyetli oluyor ancak bir dairenin uğrayacağı hasar ile tüm dairelerin zararı ziyanı


dikkate alınırsa yüksek özellikli rezidanslarda önemli problemler önlenmiş oluyor. AVM kısımlarını da su kaynaklı ısı pompası ile çözüyoruz. Bir şey daha uyguladık burada. Rooftop koyabileceğimiz her yere rooftop koyduk. Kalan yerlere su soğutmalı ısı pompası koyduk. Rooftop iki cins kullanıldı. Su soğutmalı ve hava soğutmalı. Nedeni hava soğutmalı ısı pompası kullandığımızda ne kazandan hat çekiyorum ne kuleden. İstanbul’ un ikliminin şansını kullanıyoruz. Ankara’da olsa bu çözümü kullanmayabiliriz. Belki doğal gazlı uygulamalar yapmak durumunda kalabiliriz, ancak İstanbul’da buna gerek kalmıyor. AVM nin ortak mekanlarının soğutmasını nasıl sağlıyorsunuz? AVM nin ortak mekanlarını hava soğutmalı rooftoplar ile ısıtıp soğutabiliyoruz. En önemlisi bu mekanlarda soğutma ihtiyacı senenin en az sekiz ayı gerekiyor. 4 ay da free cooling ile geçirebilme durumuna sahibiz. Rooftoplarda bunu yapabiliyor. Doğalgaz kullanmadan gerçekleştirebiliyoruz. İstanbul koşullarında en soğuk ayda bile hava 8-10 derece. Rooftopların COP si 3 ün üstünde. Bu durumda doğalgaz kullanmaktan daha avantajlı oluyoruz. İç mekanda ise su soğutmalı rooftop ile geçiriyoruz. Burada bir yeni uygulamamız oldu. Kazan dairesinden suyu pompa ile bir kata basıyoruz, pompadan çıkıp gidiş ve dönüş hattını ring attık. İsteyenlerin istediği noktadan istediği miktarda su çekmesini sağladık. Tek şaft kullandık. Yuvarlak bir kollektör düşünün. Bu çözümün boru maliyeti oluyor. Mal sahibi ile görüştük. Çözümün getirdiği esneklik olumlu karşılandı. Sonucunu aldığımız zaman buraya ilave cihaz koyduğumuzda yeter mi yetmez mi söz konusu olmayacak.

AVM lerde koyabiliyorsak hava soğutmalı, koyamıyorsak su soğutmalı rooftopları kullandık. İç mekanlarda (mağazalarda) soğutmayı nasıl sağlıyorsunuz? Mekanların içindeyse mağazalarda su kaynaklı ısı pompaları kullandık. Yanı sıra iç ünitelerin arkasına ekonomizer taktık. İç hava ve dış hava sıcaklığını ölçüyoruz. Free Cooling yapabiliyoruz. Dış hava iç havadan soğuk ise dış havayı alıyor, içeri giren artı hava koridora, koridordan Atrium’ a buradan da binanın tepesinden çıkıp gidiyor. Hem mağazayı hem koridoru soğutuyor, hem de az para harcanıyor. Bu uygulamayı Torium Alışveriş Merkezi’nde mimarisinin müsait olması nedeniyle uyguladık. Torium Alış Veriş Merkezi’nde ön ve yan cephelerine, Atrium tepesine açılabilir camlar koyduk. Yağmur yok ise gece camlar açılıyor, sabaha kadar bina soğuyor, öğle saatlerine kadar soğutma ihtiyacımız olmadan binanın içerisindeki serinlikle yazın idare edebiliyorsunuz. Mall Of İstanbul’un mimarisi bu sisteme izin vermedi. Yatırımcıya şunu söylüyorum. Mimarı seçtiğinizde bizimle irtibata geçin. Geçen gün İstanbul’da bir otel projesi için otelin mimarı ile görüştük. Burada en güzel çözüm şekli üç borulu VRV’dir dedik. Buna göre yaparsak istediğiniz katı çalıştırırsınız, kimini ısıtır, kimini soğutursunuz dedik. Üç borulu olmasıyla en ekonomik çözüme ulaştığını belirttik. Böylece COP si üçe katlanıyor. Kat bazında çözüm için mimar bize yer ayırdı. Mükemmel bir çözüm oldu. Herkes memnun. Bu nedenle üniversitelerde mimar ile makina mühendisi (iklimlendirme konusunda) birlikte eğitim aldıkları dersler olmalı düşüncesindeyim. Bir mimar projesine başlarken ısıtma ve

HAYAL ETTİKLERİM ) Yükseltilmiş döşemeye monte edilebilen yer konvektörü var ya, bunların VRV iç ünitesinin olanını hayal ediyorum. Kapasitesi, özellikleri test edilmiş, onaylanmış kataloğu olan VRV yer konvektörü istiyorum. ) Klima iç ünitelerinin termostatları, 26 dereceden üste çıkabilmeli, 21 derecenin de altına inebilmeli. Ancak özel bir fonksiyon ile artırılabilsin veya eksiltilebilsin, bunu bilmeyen kullanamasın. ) Küçük borulu bir pislik tutucu düşünüyordum, bunu yaptılar Duyar Vana bunu yaptı, adı da CVT modelidir. Bildiniz benim adımın baş harfleri, hayalimizi anlattık, ürettiler. Hatta İstanbul Ticaret Odası’nın inovasyon üçüncülük ödülünü aldı. Bu çalışmanın geliştirilmesini istiyorum. Şu şekilde: 4 parmağı 3 parmağa takacaklar, daha küçük delikli süzgeçten geçirme şansı olacak. Bu sayede 27 palet ile gönderilecek malı 1,5 palet ile gönderebilecekler. Buna sanırım çalışıyorlar. ) VRV’cilerden döşeme tipi iç üniteleri ısıtma modunda fanı devreye girmeden çalışabilmeli. Eğer doğal sirkülasyon ile içeriyi ısıtabiliyorsa, 15 dakika izlenir- içeride ısınma yükseliyorsa fanı devreye sokmasın. Hem radyatör hem iç üniteye ihtiyaç kalmıyor, tek tesisat ile işi bitirebiliriz. Bu konuda beklentim var. ) Elektrikli, kalorifer serpantinli sıcak su boyleri dairelere konabilir. Evin ihtiyacına göre, 80-120 litrelik 2 tip cihaz yapıldı. Kışın kalorifer yanarken bu su kalorifer hattını ısıtacak, evin hattını kesecek, 15-30 dakika sonra evi ısıtmaya devam edecek. yazın ise, elektrikli ısıtıcı ile ısınıyor, kullanmayan para ödemiyor. Şaban Durmaz Viessmann bunu geliştirdi. İnşallah bir projemizde kullanacağız. ) Gelecekte 2 konu var. • Rüzgardan elektrik üretmek • Güneşten elektrik üretmek ) LED armatürler düşük voltaj ile çalıştıkları için rüzgar ile direk bağlantılı şehre getirilecek, ev bazında kullanılacak. Her villanın tepesinde 5-10 kilovatlık rüzgar gülü olursa, evin büyük oranda enerjisi karşılanır. Rüzgar enerjisinin yaygınlaşacağına inanıyorum. Gündüz devlete satıp gece devletten alsa, hatta bunu dünyaya uygulasa, tüm dünyanın entegre olması lazım. Güneş ve rüzgar enerji sistemlerinde Dünya’nın entegre olması gerek. Bir taraf gece bir taraf gündüz, bundan yararlanmalı. LED lerin gelmesi bunu doğuracak. LED ler doğru akım ile çalışıyor, yani ürettiğiniz akımı alternatif akıma çevirmeden direk kullanacaksın. Bunun gerçekleşeceğine inanıyorum.

15


Söyleşi soğutmada ekonomi ve avantajlar sağlayacak sistemleri göz önüne alırsa ülkemize faydalı bir proje oluşturabilir. AVM otoparklarında duman kontrollerini nasıl sağladınız? AVM otoparklarında hava akımını kontrol etmek, yönlendirmek ve tahliye etmek için jet fanları (itici kuvvet fanları) kullanıyoruz. Kiriş boşluğu varsa jet fanı bir miktar gömerek yükseklikten ciddi bir avantaj yakalıyoruz. Eğer yoksa bile jet fanların olmadığı bölgelerde bir ferahlık elde ediliyor. Kanallar kullanıldığında ise araçların çarpması söz konusu olabiliyor. Jet fanların fiyatları eskisinden daha makul. Mall of İstanbul’ da gri su arıtmasını nasıl yaptınız? Böyle sistemlerde önerimiz, yağmur suyunu rezervuarlarda kullanmaktır. Gri su sistemi henüz çok şart görünmüyor. Biz yağmur suyunu iki rögarda topluyoruz. Birinin dolmasıyla su taşarak diğer rögara geçiyor, çamurunu ve pisliğini bırakıyor, dalgıç pompa ile alabildiğimiz kadarını alıp aşağıdaki bir depoya taşıyoruz. Bu uygulamayı Torium Tower’da yaptık. Mall Of İstanbul’da ise gri su arıtmasını şöyle yaptık. Konutların gri suyunu aldık arıttık, AVM nin tuvaletlerinde kullandık. Drenajlar ile topladık. Konutlardan gelen gri suyu arıtıp konutlara vermem zor, nedeni üç zonum var, elektrik harcaması gerekli olacak. Üst katlardaki konutlardan AVM ye aktarmak daha verimli. Filtre giderini AVM verecek, menfaatini de AVM sağlayacak. Bu sistemde genellikle ben yağmur suyunu tuvaletlerde kullanmayı öneriyorum. Bir kum filtresinden geçirip filtre edebiliyoruz. 12 ayın 6

16

ayında tasarruf edebiliyoruz. Nerede biriktiriyoruz? Yukarıdaki bir pompa ile aşağıdaki bir depoya aktarıyoruz. Depoyu üç gözlü yapıyorum. Birincisi küçük göz, tortu orada birikiyor. İkincisi depoda kum filtresi var, birinci depodan ikinci depoya geçen su kum filtresinden geçip üçüncü depoya aktarılıyor. Oradan da hidrofor rezervuarlara basıyor. İki veya üç emniyet koyuyoruz. Akıllı binalarda enerji verimliliği nasıl artar? Akıllı Binalarda oturmak ilk yatırım maliyeti hariç ucuza gelebilir. Buradaki önemli faktör işletmedir. İşletmedeki mühendislerimiz son derece bilgili. Son yirmi yıldır çok tecrübe kazandık. Ancak işletme müdürü genelde mühendis değil. Burada ücret faktörü işin içine giriyor. Tecrübeli bir mühendis işletmede yoksa bir kaç yüz milyon harcanan tesisat bilgisiz ellerde yeterince verimli çalışamıyor. Dışarıdan hizmet almak da olamaz. Her gün her an mühendisin takibinde olması gereken bir sistemden bahsediyoruz. Ben hesap yaparken cihazlarda emniyet için %10 fazla kapasite seçsem maliyet %5 artar. Tam hesap ile doğru sistem yapalım, maliyetleri artırmayalım. Ben burada işletmenin çok akıllıca yapılması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Bir

derece düşük veya yüksek ısıtıp soğutulsa %10 ekonomi sağlayabilirsiniz. Kollektör hakkında bilgi verir misiniz? Mall Of İstanbul’da kollektör 2 metre çapında 65 metre boyunda kuruldu. Tüm sistemden gelen su bir ucundan giriyor öbür ucundan pompalar ile her kata basılıyor. Kollektördeki suyun sıcaklığı ölçülüyor. Eğer suyun sıcaklığı 30 derecenin üzerine çıkmaya başlamışsa birinci kulenin pompası devreye giriyor, eğer hala yükseliyorsa iki, üç, dört ve onuncu pompa devreye giriyor. Isıyı 30 derece tutmak üzere. Su soğutmalı ısı pompası için, kışında suyun sıcaklığı 25 derecenin altına inmeye başlamışsa birinci kazanın pompası devreye giriyor, 2,3,4,5, kazan devreye giriyor, 30 dereceye çıkartıp bırakıyor. Dolayısı ile bizim kazan su sıcaklığımız 25-30 derecede çalışıyor. Yoğuşmanın maksimumunu elde ediyoruz, en yüksek verimle de kazandan faydalanıyoruz. Otomasyonu nasıl sağladınız? Tüm otomasyonu pompalar ile sağladık. Sistem son derece pratik. Kollektörü kazan dairesine koyuyorum. Sıfır izolasyon. AVM leri ısıtıp soğutuyoruz.Son derece verimli oldu.



Ürün

KSB Pompaları nefes alıyor TOPLAM inşaat alanı 75.000m2 olan, Avusturya-Türk ortak işbirliği ile uluslararası tecrübesiyle Nissa İnşaat tarafından Bahçeşehir’de hayata geçirilen Nissa O2 Residence projesi, konforlu bir hayat ve modern bir mimari sunmaktadır. İstanbul’u geleceğe taşıyan bu projenin hemen hemen her safhasında KSB Pompalar ve hidrofor sistemleri kullanılmıştır. Çift cephe teknolojisi ile nefes alan bina özelliği taşıyan Nissa O2 Residence, 18.255m2 alan üzerinde 32 katlı, tavandan yere kadar komple cam cephesi olan, birbiri ile tek blok halinde yaşayan 4 blok ve 16 cepheden oluşmaktadır. Bu proje, Nissa İnşaat ve Gayrimenkul Geliştirme’nin Türkiye’deki ilk yatırmı olma özelliğini taşımaktadır.

Nissa O2 Residence’ın ısıtma, soğutma, havalandırma ve su temininde tercih edilen KSB Pompaları, bu projeye enerji verimliliğinde yeni bir boyut kazandırmıştır. Nissa O2 Residence’ın ısıtma sistemi için 63 adet KSB in-line santrifüj pompası (Betaline – Etaline ve 18 adet ıslak rotorlu Rio – Rio Eco), su temini için 3 adet KSB hidrofor seti KHFb, ve pojenin atıksu drenaj sistemi için ise KSB’nin atıksu dalgıç pompası olan 2 adet Ama Porter kullanılmıştır. KSB’nin In-line santrifüj pompaları olan Betaline ve Etaline serileri yüksek verimli motorlar ile üretilmiş olup PN16 basınç sınıfındadır. Tüm ısıtma soğutma ve havalandırma uygulamalarında kullanılması dışında ayrıca endüstriyel

proseslerde de kullanılabilmektedir. KHFb serisi hidroforlar KSB’nin yüksek verimli dikey çok kademeli pompaları olan Movitec serisi pompalardan oluşmaktadır. Yenilenen Movitec serisinin su temaslı tüm ekipmanları paslanmaz çelikten olup uzun ömür ve düşük enerji tüketimi sunmaktadır. Ayrıca bu hidroforların panolarında KSB’nin pompalar için dizayn ettiği özel yazılımı ile enerji tüketimi optimum değerlerde tutulabilmektedir. Genel olarak, Nissa O2 Projesi’nde KSB’nin tercih edilmesindeki en önemli etkenler; pompaların yüksek verimli motorlar ile donatılmış olmaları, çevre dostu teknoloji kullanılması, az enerji tüketmeleri, bakım maliyetlerinin düşük olması ve tecrübeli servis ekibi olmuştur.

Ayvaz Bıçaklı Vana ve Çift Plakalı Çekvalf AYVAZ Bıçaklı Vanalar, düşük maliyetli ürünler olduğu için muadilleri arasında en çok tercih edilen vana türüdür. Bu ürünler, çamur ve aşındırıcı uygulamalar için geliştirilmiş; özellikle aşındırıcı partiküller içeren akışkanlarda kullanılmaktadır. El ile volanlı kullanım dışında elektrik aktuatörlü, zincirli, tek ve çift etkili pnömatik pistonlu olarak da kullanılmaktadır.

18

Tercih edilen kullanım şekli genel olarak manuel ve pnömatik pistonlu olanıdır. Kontrol ve temizliği kolayca yapılan bir ürün olan bıçaklı vanaların montaj ve demontajı da gayet basittir. DN50 DN600 arası standart, DN600 ve üzeri çaplar içinse özel olarak üretilen Ayvaz Bıçaklı Vanalar; kağıt sanayii, çimento fabrikaları, madenler ve atık su arıtma tesislerinde öne çıkmaktadır. Ayvaz Çift Plakalı Çekvalfler ise minimum akış sınırlaması ile çalışmaya uygun olarak dizayn edilmişlerdir. Çift yaylı yarım disklerin boru hattında çalışma şekli; kauçuk sitli disk herhangi bir geri akışa karşı pozitif bir kapama sağlar ve esnek sit ses oluşumunu önlemektedir. Ayvaz Çift Plakalı Çekvalfler hafiftir ve daha

fazla esneklik sağlar. Klasik çalpara çekvalflere göre montajı daha kolaydır ve flanşlar arası mesafesi daha kısadır. Uluslararası flanş standartlarına (DIN, ANSI, JIS & BS) uygun olarak üretilirler. DN50 - DN600 arası standart, DN600 ve üzeri çaplar içinse özel olarak üretilen bu ürünler; kompakt dizayn, kolay montaj, iyi bir akış özelliği, düşük basınç kaybı ve dikey ve yatay montaj imkanı gibi özelliklere sahiptir. Ayvaz Çift Plakalı Çekvalfler; atık su hatlarında, ısıtma, soğutma ve iklimlendirme sistemlerinde, yangın söndürme ve sulama sistemlerinde, gemi mekanik ve soğutma sistemlerinde, demir, çelik, maden endüstrisinde ve kağıt endüstrisinde de güvenle kullanılabilmektedir.



Ürün

Rotronic HygroFlex7 serisi Zorlu çalışma koşulları için nem, sıcaklık transmitteri/ dijital airchip teknolojisi YENİ HygroFlex7 serisi nem ve sıcaklık transmitteri, zorlu endüstriyel ortamlar için sağlam metal kasa ve paslanmaz çelik problara sahiptir. AirChip3000 teknolojisi sayesinde, yüksek seviyede doğruluk değerinde ölçüm yapabilmektedir. Sabit değer çıkışlarıyla simülatör olarak da kullanılabilir. Bu özellik, sistem kurulumu ve validasyonu için büyük avantaj sağlar. HygroFlex7 transmitter, modele bağlı olarak -100...+200°C sıcaklık aralığında uygulama alanına sahiptir. Sahip olduğu yangın dayanım sınıfı sayesinde, endüstriyel (gıda, ilaç, petro-kimya vs.) uygulamalar için son derece uygundur.

Metro ve tünel inşaat sektöründe güvenle kullanabileceğiniz bir üründür.

Nem ve sıcaklık ölçümünde yenilikçi yaklaşım • Bağıl nem ve sıcaklık ölçümü, çiğ nokta ve diğer psikrometrik hesaplamalar • Rakipsiz doğruluk ve tekrarlanabilirlik • Hygromer IN-1 Nem Sensörü • Auto-diagnostics ve otomatik düzeltme fonksiyonları • Zorlu şartlara dayanıklı metal kasa ve paslanmaz çelik prob • Serbestçe ayarlanabilir analog çıkışlar

Rotronic HygroFlex5 serisi /dijital airchip teknolojisi Akıllı nem, sıcaklık transmitteri /d RO ROTRONIC HygroFlex5 serisi, nem ve ssıcaklığın hassas ölçümü gereken tüm uygulamalar için idealdir. Başlıca uyg uygulama alanları: gıda ve ilaç endüstrisi, kağ kağıt ve baskı endüstrisi, meteoroloji, tarı tarım sektörü, arkeoloji ve HVAC. HygroFlex5 serisi, bağıl nem, sıcaklık ve ççiğ nokta ölçümü için geliştirilmiş en güncel HVAC transmitterleridir. Diji Dijital haberleşme yeteneğine de sahip ola olabilen HygroFlex5, serbestçe seçilip, aya ayarlanabilen analog çıkışlarıyla oldukça gen geniş uygulama alanına hitap eder. Bu seri, yüksek seviye tekrarlanabilirlik yet yeteneği ve < 0.8 %RH, 0.1 K doğruluk değ değerleriyle ön plana çıkmaktadır. Hyg HygroFlex5 transmitterler, AirChip 3000 tek teknolojisine sahip HygroClip 2 sıcaklık ve nnem ölçüm probu kullanmaktadırlar. Bu problar, sıcaklık ve nem değerlerini 30. 30.000’i aşkın referans değer üzerinde kom kompanze edebilmekte, 2000 adet ver veri setini (sıcaklık, nem) hafızasında bar barındırabilmekte ve anlık çiğ nokta

20

değerini hesaplayabilmektedir. Prob içindeki mikro işlemcinin auto-diagnostic fonksiyonu düzenli sistem kontrolü yapmakta, hissedicinin durumunu kaydetmekte, gerekli durumlarda da alarm üretmektedir.

Nem ve sıcaklık ölçümünde yenilikçi yaklaşım • Bağıl nem ve sıcaklık ölçümü • Çiğ nokta ve diğer psikrometrik hesaplamalar • Rakipsiz doğruluk ve tekrarlanabilirlik • Kolay bakım için değiştirilebilir prob yapısı • Her türlü uygulama için geniş prob seçenekleri • Auto-diagnostics ve otomatik düzeltme fonksiyonları • Mümkün olan en yüksek ölçüm doğruluğu • AC/DC, 24-220 V besleme opsiyonları • Serbestçe ayarlanabilir analog çıkışlar • Dijital çıkış yeteneği



Teknik yazı

Yivli (oluklu) mekanik boru birleştirme: Yiv (oluk) açıklamaları Yivli (oluklu) mekanik boru bağlantısı, boru uçlarında oluk oluşturulması veya kesilmesinin ardından bu olukların bir sızdırmaz conta çevresindeki cıvatalı muhafazalar ile birleştirilmesini içeren kaynaksız bir boru bağlantısı tekniğidir. Yazanlar: Özgür Özoğul / Victaulic Sales Engineer Onur Şahin HVAC, Satış Mühendisi

B

İRİNCİ Dünya Savaşı sırasında cephedeki birliklere kaynak ulaştırmak için hızlı ve güvenilir bir yol olarak geliştirilmiş olan bu yöntem, günümüzde Victaulic olarak tanınan şirket tarafından keşfedilmiştir. 1919 yılında piyasaya sürüldüğünde, kaynaklama, vida açma ve kenar kıvırma ile karşılaştırıldığında birçok boru tesisatı uygulaması için tercih edilen bağlantı yöntemi haline gelmiştir. Bir mekanik bağlantı dört öğeden meydana gelir: yivli (oluklu) boru, bir conta, kaplin muhafazaları ve somun ve cıvata çifti. Boru oluğu soğuk biçimlendirme veya işleme yoluyla boru ucuna bir oluk açılması ile gerçekleştirilir. Kaplin muhafazalarının anahtar kesitiyle açılan oluk birbirine bağlanır ve ilgili somun ve cıvatalar bir lokma anahtarı veya darbeli anahtar kullanılarak sıkıştırılır, böylece muhafazanın ayrılmaması sağlanır. Kaplin muhafazaları oluk içerisine boru çevresine yerleştirilir ve contanın üzerini örter. Bunu takiben, basınç karşılama özelliği olan bir conta, sisteme basınç verildiğinde genişleyen sızdırmazlık elemanı ile birleştirilmiş bir bağlantı meydana getirir. Yivli (oluklu) sistem 90 yıllık tarihinde

22

“Victaulic tarafından orta ila geniş çaplı borulara yönelik olarak geliştirilmiş olan Gelişmiş Yiv Sistemi (AGS) daha fazla dayanıklılık ve güvenilirlik sağlar.”

geniş çaplı bir kullanım alanı edinmiştir, ancak bu sisteme yönelik halen birçok efsane ve yanlış anlama mevcuttur. Mühendisler açısından, yivli (oluklu) sistemin birçok avantajı bulunmaktadır: Bağlantı tasarımının çok yönlülük özelliği, sistem genelinde, ihtiyaç duyulduğunda sertlik ve esneklik ya da ikisinin birleşimini ortaya koyabilir, bir mekanik bağlantı susturma, titreşim azaltma ve sismik destek sağlar ayrıca ısıl genişleme ve büzülme ile uyumludur. Bu avantajlara ilave olarak, sistemde her bağlantı üzerinde, sistem bakımını ve genişlemesini kolaylaştırmak için bir kaplin bulunmaktadır. Belki mühendisler için her zaman en önemli soru, Mekanik bağlantının sağlam olup olmadığı, olacaktır. Bu makalede yivli (oluklu) boru bağlantısı ile ilişkili bazı yanlış anlamalar ele alınacak ve yivli (oluklu) bağlantıların boruları zayıflatarak zamansız arızalara neden olması veya akış kaybına katkıda

bulunması ile ilişkili tüm yanlış yorumlar giderilecektir.

Talaş kaldırılarak veya ezme yöntemi ile yiv (oluk) açmanın esasları Boru hazırlama ile ilişkili olarak genellikle boru içerisinde bir yivin (oluğun) nasıl oluşturulduğu ve bunun farklı uygulamalarda borunun performansını nasıl etkilediği ile ilişkili sorular sorulur. Bir boruda yiv (oluk) açmanın iki yolu vardır: Talaş kaldırma ve ezme yöntemi ile yiv (oluk) açma. Talaş kaldırılarak yiv (oluk) açma genellikle standart veya daha yüksek düzeyde duvar kalınlığına sahip borular için ve materyallerin herhangi bir yere takılmadan geçmesine olanak sağlamak için, boru duvarının iç kısmının mümkün olduğunda pürüzsüz olmasını gerektiren aşındırıcı uygulamalarda kullanılır. Talaş kaldırılarak yiv (oluk) açma kaplin



Teknik yazı

“Kaplin muhafazaları yivi (oluğu) bağlar ve yalıtım ile birleştirilmiş bir bağlantı meydana getiren basınca tepkili bir contayı kaplar.”

muhafazalarının bağlantısı için gerekli olan contayı sağlamak amacıyla boru malzemesinin küçük bir bölümünün çıkarılmasını içerir. Talaş kaldırılarak, vida açma ile olduğundan daha az düzeyde metal, daha düşük derinlikte çıkarılır böylece borunun bütünlüğünün korunması sağlanır. Talaş kaldırılarak yiv (oluk) açma el ile veya motorlu bir alet ile yapılabilir. Talaş kaldırılarak yiv (oluk) açma genellikle plastik kaplı veya çimento kaplamalı bir boru söz konusu olduğunda tercih edilir, çünkü bu borularda ezme yönteminin kullanılması iç kaplamaların veya astarların hasar görmesine neden olabilir. Ezme yöntemi, en sık kullanılan yiv (oluk) açma yöntemidir, 1950’li yıllarda Victaulic tarafından icat edilmiştir ve günümüzde yiv (oluk) açma uygulamalarının yüzde 90’ınında kullanılmaktadır. Ezme yöntemi ilk olarak, Talaş kaldırılarak yiv (oluk) açma için yetersiz duvar kalınlığına sahip olan hafif veya ince duvar borusu üzerinde kullanılmıştır. Günümüzde ezme yöntemi çok çeşitli boru büyüklükleri ve standart duvar kalınlığı için kullanılmaktadır, çünkü hızlı ve temiz bir tekniktir. Yiv (oluk) açmak için, boru materyali, bir makine tarafından radyal olarak çıkarılır. Bir boru üzerinde yiv (oluk) açılırken, boru tesisatçıları borunun ucunu bir silindir seti üzerine yerleştirir ve silindir seti bastırılır ve döndürülürken, borunun çapı çevresinde bir yiv (oluk) açılır, içeriden çıkıntılı dışarıdan girintilidir.

24

Ezme yöntemi karbon çelik, paslanmaz çelik, bakır ve alüminyum borular veya boru sistemleri ile PVC borular üzerinde kullanılabilir. Çoğu kaplin üreticisi müşterinin gereksinimlerine dayalı olarak uygun ezme ekipmanını tedarik eder. Yiv (oluk) açma teknolojisindeki en yeni gelişme 350mm ve 1524mm arasındaki orta ve geniş çaplı borulara yöneliktir. Victaulic tarafından geliştirilmiş olan Gelişmiş Yiv Sistemi (AGS) daha güçlü bir kaplin muhafazası ve daha derin ve geniş olan patentli kama biçimli ezme birimi aracılığıyla artırılmış güç ve güvenilirlik sağlamak için tasarlanmıştır. AGS tasarımı önceki bağlantı yöntemleri ile karşılaştırıldığında yüzde 40 daha fazla uçtan yüklemeli taşıma kapasitesi ortaya koymaktadır.

Yiv (oluk) açma boru ucunun zayıflamasına neden oluyor mu? Yiv (oluk) açılmış bir bağlantının, yiv (oluk) gerilim altındayken ne kadar güvenilir olduğuna yönelik olarak sıklıkla sorulan bir sorudur. İç basınç ve tipik «aşırı gerilim» hasar alma modu nedeniyle borular üzerinde meydana gelen gerilim incelenirken, talaşla kaldırılarak yiv (oluk) açmanın en zayıf halka olmadığı görülmüştür. Basınç altında, iki temel gerilim meydana gelir: uzunlamasına ve halka gerilim. Uzunlamasına gerilim genellikle malzeme üzerinde meydana gelen “çekme” gerilimi, boruyu aksiyal yönde ayıracak şekilde baskı yapan güç, olarak ifade edilir. Uzunlamasına gerilimden kaynaklanan bir bozulma boru çevresinde çevresel bir çatlak oluşmasına neden olur. Halka gerilimi boru çapının radyal biçimde şişmesi veya genişlemesi olarak ifade edilir. Halka geriliminden kaynaklanan bir bozulma borunun ekseni boyunca boylamasına ayrılmasına neden olur.

Matematiksel olarak, uzunlamasına ve halka gerilimler aşağıda gösterilmiştir: Halka Gerilimi = (Basınç x Dış Çap) ÷ (2 x Duvar Kalınlığı)

Uzunlamasına Gerilim = (Basınç x Dış Çap) ÷ (4 x Duvar Kalınlığı) Bu nedenle, herhangi bir boru çapı veya basıncı için, halka gerilimi uzunlamansa gerilimin iki katıdır. Analitik olarak, bu aşırı gerilimden kaynaklanan boru bozulmalarının, boru uzunluğu boyunca, kaynak dikişi bozulmaları gibi, çatlaklar olarak kendini gösterir. Deneysel veya gerçek hayat verileri durumun bu şekilde olduğunu doğrulamaktadır. Talaş kaldırılarak yiv (oluk) açma materyalin dış yüzeyi üzerinden dar çevresel bir şerit sökerek boru duvarının kalınlığını azaltır. Yiv (oluk) oldukça dar olduğundan halka gerilimi yaklaşık olarak aynı kalır ve yivin (oluğun) iki yanındaki boru duvarı kalınlığının tamamı tarafından güçlendirilir. Yiv (oluk) aynı zamanda, çap boyunca genişlemeyi önleyen, yiv (oluk) içine geçirilen kaplin anahtarı ile de güçlendirilir. Ancak, uzunlamasına gerilim duvar kalınlığındaki düşüle orantılı olarak artacaktır. Bu nedenle, orijinal duvar kalınlığının yarısının kalması durumunda, uzunlamasına gerilim ikiye katlanacak veya yaklaşık olarak halka gerilimine eşit olacaktır. Standart duvar kalınlığına sahip boruda talaş kaldırılarak yiv (oluk) açma yalnızca orijinal borunun kalınlığının üçte biri kadar olduğundan, halka gerilimi uzunlamasına gerilimden daha geniş kalacaktır. Herhangi bir “aşırı gerilim” bozulması yivde (olukta) değil borunun uzunluğu boyunca meydana gelmeye devam edecektir, bu da yiv (oluk) alanının borunun uzunlamasına silindirinden daha zayıf olmadığını göstermektedir. Talaş kaldırılarak yiv (oluk) açma vida dişlerinin tepesinde veya dibindeki dişli bağlantılar üzerinde meydana gelen gerilim besleyicilerine neden olmaz. Ezme yöntemiyle yiv (oluk) açılmış olan boruda, boru sertliğinde meydana gelen herhangi bir olası artış, çekme gücünde azalma veya genişlemede azalma bağlantının bütünlüğü üzerinde etkili değildir ve boru materyali değişiklikleri herhangi bir diğer soğuk şekillendirme üretim uygulaması ile karşılaştırılabilir.



Teknik yazı Akış dinamikleri Bir ezme yivinin (oluğunun) iç çıkıntısı veya şişkinliği girişinde ve çıkışında küçük ve pürüzsüzdür ve akış ve/veya hat basıncı üzerinde önemsiz bir etkiye sahip olduğu ispatlanmıştır. Yayınlanan oranlar, yivi (oluğu) göz önünde bulundurur, bir bağlantının performansının test edilmesi yoluyla, üçe bir güvenlik faktörüne sahip basınç oranları değerlendirilir. Bununla birlikte, bazı sistem tasarımcıları ve mühendisler halen küçük girintilerin sistem akışının dinamikleri üzerinde olumsuz bir etkisi olacağından endişe etmektedir. Bununla birlikte, yayınlanan oranlar yivi (oluğu) ve bağlantıların belirlenmiş basınç oranlarında ve güvenlik faktörlerindeki test performansını göz önünde bulundurmaktadır. En son akış testleri Victaulic Vic-Easy ezme yöntemiyle yiv (oluk) açma araçları ile yiv 8oluk) açılmış olan bağlantılar üzerinde gerçekleştirilmiştir ve bu testler system basınç kaybına olan önemsiz bir katkı ile, olağanüstü akış karakteristikleri ortaya koymuştur. Aslen, miktar, boru sürtünmesi, valfler, kıvrımlar ve kollar gibi daha fazla ortak akış kaybı noktasıyla kıyaslandığında önemsizdir. Victaulic tarafından 104.8mm “K” Tipi bakır boru hattı ve 50mm ve 200mm Çizelge 10 ve Çizelge 40 karbon çelik boru testere ile yivli (oluklu) ve düz uçlu borular üzerinde gerçekleştirilen kurum içi testlerde basınç düşüşleri ortam su sıcaklığında saniyede 4-20 metre arasındaki hızlarda ölçülmüştür. Sonuçlar basınç kaybının önemsiz olduğunu ortaya koymuştur. Bu bulgu aynı zamanda Factory Mutual Research Corporation tarafından gerçekleştirilen titiz bağımsız testler aracılığıyla da desteklenmektedir, bu da yivli (oluklu) bağlantıların düşük akış kaybı karakteristiğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu yayınlanan nitelikler genel olarak kabul edilmiştir ve yivli (oluklu) boru sistemlerinin akış kaybı karakteristiklerinin ilave operasyonel enerji maliyetine neden olmayacağını desteklemektedir.

İspatlanmış güvenilirlik Sistemlerin spesifikasyonu söz konusu

26

“Talaş kaldırılarak vida açma ile olduğundan daha az düzeyde metal, daha düşük derinlikte çıkarılır böylece borunun bütünlüğünün korunması sağlanır.”

“Yivli (oluklu) sistemlerde her bağlantı üzerinde, sistem bakımını kolaylaştırmak için bir rakor bulunmaktadır.”

olduğunda, yukarıda belirtildiği üzere, genellikle her mühendisin nihai sorusu güvenilirlik ile ilgilidir. Mekanik olarak yiv (oluk) açılmış olan boru bağlantısı araştırma, test ve yoğun değerlendirmeler sonucunda ispatlanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Hoover Dam , Fransa’daki Arche de La Defence, Mısır’daki Alexandria Library, Orta Doğu’daki Burj Al Arab Otel ve Taipei Finans Merkezi dahil son yüzyılın en etkileyici mühendislik başarılarından bazılarıyla birlikte popülerliğini korumayı başarmıştır. Ayrıca, mekanik birleştirme veri merkezleri, yanıcı kimyasal temizleme uygulamaları, Kanada’nın Katranlı Kumların’da gerçekleştirilen yüksek basınçlı uygulamalar için gerekli olan

hassas sistemler, madenler, güç uygulamaları, hayat güvenliği sistemleri, tünel kazma ve hidrolik asansörler gibi vazgeçilmez uygulamalarda güvenilir ve dayanıklı bir bileşen olmuştur. Yiv (oluk) açmanın avantajları Bureau Veritas (BV), Det Norske Veritas (DNV), Deutsche Vereingung des Gas-und Wasserfaches e.V. (DVGW), Factory Mutual Approvals (FM), Lloyd’s Register of Shipping, Loss Prevention Certification Board Ltd. (LPCB), (Kayıp Önleme Sertifikasyon Kurumu, Ltd.) Underwriters Laboratories, Inc. (UL) (Underwriters Laboratuarları), Verband der Schandenverhütung (VdS), Vereinigung Kantonaler Feuerversicherungen (VKF), American Society of Mechanical Engineers (ASME) (Amerikan Makine Mühendisleri Odası) ve daha fazlası dahil, dünya çapında birçok bağımsız onay kuruluşu tarafından doğrulanmıştır. Bunlar kaynaklanmış, flanşlı ve dişli sistemleri de tanıyan ve uymaları gereken bağlayıcı gereklilikleri düzenleyen kuruluşlardır. Victaulic uygun şekilde kullanıldıkları ve yerleştirildikleri sürece ürünlerinin güvenliği konusundaki ününü her gün desteklemektedir ve neredeyse her boy boru ve boru tesisatı uygulaması ile uyumlu bir ürünü mevcuttur. Şirketin yivli (oluklu) mekanik boru tesisatı sistemlerine olan güveni ve ürünlerini destekleme yeteneği 90 yılı aşkın araştırma ve tasarımdan, eksiksiz saha gözlemlerinden, yoğun bağımsız ve kurum içi testlerden ve son olarak müşterilerine sunduğu ürünlerin kalitesi ile duyduğu gururdan kaynaklanmaktadır.

Sonuç Mühendisler yivli (oluklu) teknolojinin laboratuar ortamında ve sahada, sürekli olarak ürünün gücünü ve güvenilirliğini ortaya koymak amacıyla, Araştırma ve Geliştirme Mühendisleri tarafından güçlü bir şekilde test edildiğine güven duyabilir. Yiv (oluk) açma işlemine, yivli (oluklu) borunun gücüne ve akış karakteristiklerine ilişkin ayrıntılar bağımsız kuruluşların ve Victaulic gibi üreticilerin yayınladığı raporlarda açıklanmıştır.



Haberler

Dünya devi Danfoss 80 yaşında

M

ADS CLAUSEN tarafından Danimarka’da tek kişilik bir girişim olarak kurulan Danfoss, bugün 24 bin personeli ve 100’den fazla ülkede satış ve üretim faaliyetiyle, enerji verimliliği ve yenilikçi çözümler alanında, dünya çapında lider tedarikçi şirketlerden birine dönüştü. Şirketin Başkanı ve CEO’su Niels B. Christiansen, “Daha kimse küreselleşmeden bahsetmezken, Küresel Pazar Danfoss için bir dönüm noktası oldu ve bu süreç bize gurur duyabileceğimiz uluslararası bir pozisyon sağladı. Gelişmekte olan geniş pazarlarda ilk yer alanlardan biriydik ve gerek müşterilerimiz gerekse iş ortaklarımız ile iyi ilişkiler tesis etmek için hedef odaklı çalıştık. İleriye dönük olarak ana pazarlarımıza ve BRIC ülkelerine odaklanmaya devam edecek, diğer taraftan halihazırda deneyim kazanmış olduğumuz Türkiye ve Endonezya gibi yeni büyüyen pazarlarda daha fazla çaba sarf edeceğiz” diye konuştu. Kurulduğu günden bu yana kendini müşterinin ihtiyaçlarını karşılayan yenilikçi ürünler geliştirmeye adayan Danfoss, ilk kurulduğu dönemde buzdolabı sistemlerini regüle etmek için geliştirilen bir genleşme valfıyla üretim serüvenine başladı. Ardından dünyanın ilk radyatör termostatları ile dünyanın ilk seri üretimli frekans dönüştürücüleriyle devam etti. Bugün Danfoss, 50’ye yakın farklı ürün serisine sahip ve net satış gelirinin yaklaşık %4’ünü, dünyada çok miktarda enerji tasarrufu sağlayabilen yeni ve yenilikçi ürünleri geliştirmek için kullanıyor.

28

Danfoss’un 80 yılında önemli kilometre taşları 1933: Mads Clausen şirket faaliyetlerine “Dansk Køleautomatikog Apparat-Fabrik” adı altında başladı ve buzdolabı sistemleri için ilk genleşme valfını üretti. 1939: İlk distribütörlük sözleşmesi Hollandalı firma Itho ile imzalandı. 1943: Radyatör termostatının icadı, oda sıcaklıklarının artık gereksiz enerji tüketimi olmadan düzenlenebileceği anlamına geliyordu. 1946: Şirket adını Danfoss olarak değiştirdi; “Dan” ifadesi şirketin Danimarkalı kökenini ve “foss” ise valflar boyunca akan ve düzenlenen akışkanı temsil ediyordu. 1949: Tümüyle Danfoss’a ait olan ilk satış şirketi, Arjantin’in Buenos Aires şehrinde kuruldu. 1958: Danfoss ABD ve Almanya’da satış şirketlerini kurdu. 1968: VLT® frekans dönüştürücü geliştirildi ve Danfoss bu teknolojide seri üretime geçen ilk şirket oldu. Birkaç yıl sonra frekans dönüştürücü AUDI taşıyıcı bandının hızını düzenlemek için kullanıldı. 1993: Danfoss, Rusya’nın Moskova şehrinde bir fabrika kurdu. 1996: Danfoss, Çin’de bir fabrika kurdu. 2003: Danfoss, %100 yabancı sermaye yatırımı olarak, Danfoss Türkiye’yi kurdu.



Makale

Prof. Dr. Gerhard Hausladen

Yüksek Mimar Gencay Tatlıdamak

gencay.tatlidamak@ ibhausladen.de

“0” Enerji IB Hausladen Ofis Binası Restorasyonu Fotoğraf: Yüksek Mühendis Florian Hausladen Grafikler: florian.hausladen@ibhausladen.de

Yeni bir projenin fikir oluşumunda vizyonun ve hedefin dikkatli belirlenebilmesi, sonucunun ne kadar başarılı olabileceğini belirler. Günümüzde yeşil, sürdürülebilir, enerji etkin/verimli, akıllı vb. gibi birçok klişe ile başlatılan projelerde vizyon ve hedef fikirlerinin altı doğru doldurulmadığından sonuçları, hiç de düşünüldüğü gibi olmamaktadır. Örnek: Vizyon, sürdürülebilir -inşa edildiği süreçten yıkımına kadar çevreye daha duyarlı- bir bina yapmak ise, hedef, o binayı o süreçte kullanacak insan olmalıdır. Bu iki kavramın altı gerekli doneler ile doldurulduğunda ekolojik, ekonomik ve geleceğe dönük yapılar inşa edebilirsiniz.

INTERDISIPLINER bir çalışma, projenin başarıyla gerçekleştirilebilmesi için anahtar sözcüktür. Prof. Gerhard Hausladen´in görüşü bu şekildedir ve Hausladen Mühendislik Bürosu (IB Hausladen GmbH) bu konsept ile çalışmaktadır. Dünyanın gözünü enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik kavramlarına çevirmesi ile yoğunlaşan projeleri ve çalışma arkadaşları için eski büroları yetersiz gelmeye başlamıştır. 40´a yakın çalışanı için Münih ve çevresinde yeni bir büro araştırmalarını başlatmışlardır. 2006 yılında oğlu Florian Hausladen kendisinin de master tezine yön verecek olan Münih yakınlarındaki Heimstätten kasabasında bu çiftlik ambarı ile tesadüfi bir şekilde karşılaşmıştır. 13 metreye 37 metre olan açıklığı ve yeterli iç mekan yüksekliği gibi yapısal özelliklerinin dışında toplu taşıma araçlarına olan yakınlığı gibi konumsal ve finansal uygunluk özellikleri, bu ambarın çatı katının modern bir büroya dönüşüm sürecinin başlatılmasına sebep olmuştur.

Planlama hedefleri Mülk sahibi ile yapılan görüşmelerde sadece

30

depo amaçlı kullanılan bu mekanın, bir yaşama ve çalışma imkanına mahal verecek, aynı zamanda da az teknik, düşük enerjiyle yüksek konfor sağlayabilecek bir yapıya dönüştürülmesi kararı alınmıştır. Yapılan ilk detaylı incelemenin ardından ambar olarak kullanılan çatı katı restorasyonunun, projenin çıkış noktasını oluşturacağı görülmüştür. Ayrıca binanın dış kabuğunun yöresel çiftlik yapısı ve avlu „hof“ karakterlerine uygun olması da zorunluydu. Bunların dışında çatı katının çalışanlar için fleksibl çalışma ortamı sağlaması, görsel ve termal konfor ile çalışma gücünü desteklemesi gerekmekteydi. Belirtilen ihtiyaç programı ve fonksiyonlar gerçekleştirilirken de mümkün olan en az teknik ekipmanlar kullanılacak, enerji tasarufu sağlayıp yeterli konfor düzeyi oluşabilecekti. Bu çözümler finansal ve enerji açısından tasarruf sağlarken, yeni oluşturulan büronun çevreye daha duyarlı bir yapı konumuna getirilmesi sağlanabilecekti. Ayrıca ileride burada yüksek tempoda çalışacak olan mimarlar, mühendisler ve fizikçiler için mükemmel bir çalışma ortamı sağlanması gerekmekteydi.


Planlamanın ilk sürecinde kesin olarak hedef alınan kararlar aşağıda sıralanmıştır: • Ekolojik yapı malzemelerinin kullanılması • Mevcut yapı hatlarının korunması • Taşıyıcı sistemin güçlendirilmesi • Enerji optimizasyonlu cephe iyileştirilmesi • Sıcak mevsim dönemlerinde ve güneşli havalarda güneş enerjisininden yararlanmak • Doğal havalandırma konseptinin uygulanması, mekanik havalandırma sistemlerden kaçınma • Maksimum doğal aydınlarma konsepti ile yapay aydınlatma ekipmanlarının azaltılması • Yapay aydınlatma ekipmanlarının gün ışığına duyarlı sensörler ile desteklenmesi • İç mekan ve çalışma alanı akustik optimizasyonu • Yüzeyden ısıtma ve soğutma sisteminin kurulumu • Isıtma ve soğutma işlemlerinde ısının geri kullanımı • Akıllı bina kontrol sistemi ile yapının bütün fonksiyonları ile iletişim

31


Makale

2

1

6

3

7

4

9

8

10

Yaklaşık 2 yıllık bir süre içinde koordineli bir interdisipliner çalışma ile Hausladen mühendislik bürosu yapıyı hem mal sahibine teslim etmiş hem de kendi şirketlerinin yeşil imajı olarak ofislerini bu „çatı katına“ taşımışlardır.

5 14

13 12

11

9

17

15

20

16

18

19

Hausladen Mühendislik Bürosu Kat Planları Açıklamaları 1. Kuzey-Batı Galeri Katı 2. Galeri Boşluğu 3. Güney-Batı galeri Katı 4. Balkon 5. Giriş – Sekreterya 6. Toplantı Odası 7. Açık Ofisler

8. Kapalı Ofisler 9. Yönetim Odaları 10. Acil Çıkış Balkonu 11. Printer Odası 12. Depo 13. Lavabolar 14. Ortak Mutfak

15. İçecek Marketi 16. İçecek Marketi Depo 17. İçecek Marketi Lavabo 18. Server-IT Odası 19. İçecek Marketi Büro 20. Teknik Oda

Enerji konsepti Doğal iklimlendirme, havalandırma ve aydınlatma enerji konspetinin ana hatlarını oluşturmaktadır. Yapı kabuğu ve teknik ekipmanlar birbirleri ile koordineli bir şekilde iklimsel şartlara göre çalışmaktadır. Düşük ısı iletkenlik katsayasına (U) sahip yapı malzemeleri ile güneş ve parlamaya karşı korumalı cam-pencere üniteleri iç mekanda doğal bir klima oluşmasını sağlarken, gerekli konfor sıcaklığına ulaşabilmek için gerekli tekniği de düşük seviyelerde tutmaktadır. Örneğin yapılan hesaplama ve simulasyonlarda mekan içinde oluşan ısı kazanımları (çalışanlar insanların ve elektronik cihazların ısı salınımları) ile kış aylarında dahi uygun bir iç mekan iklimi oluşabilirken, sert kış döneminde gerekli ekstra ısı, yer altı su kaynağı ile çalışan ısı pompası ile karşılanıp, yerden ısıtma sistemi ile iç mekana iletilebilmektedir. Yerden ısıtma sistemi seçiminin en büyük yararı ise yaz sıcaklarında yer altı kaynak suyunun yerden ısıtma sistemine

32

herhangi bir soğutma ihtiyacı olmadan verilmesi, mekanın yerden ısıtma sistemi ile soğutulmasını sağlamasıdır. Yer altı kaynak suyu kullanımı hem geri dönüştürülüp toprağa yeniden salınırken, hem de bize sınırsız ve yenilenebilir enerji kaynağı sağlamaktadir. Planlama aşamasında yapılan doğal aydınlatma ve havalandırma simulasyonları sonrasında gerekli aydınlık


ihtiyacı için 46 adet çatı penceresinin eklenmesi gerektiğini ve

havalandırılması gerçekleştirilmekte ve mekanda çalışanlar

gerekli havalandırma için bu pencerelerin otomatik açılır kapanır

için her daim temiz havanın bulunması sağlanmıştır. Ayrıca yaz

bir şekilde tasarlanması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. 13

dönemlerinde kullanım saatleri dışında çatı camları tam açılıp

metre genişliğinde 37 metre uzunluğundaki bu mekanın özellikle

doğal yol içi gece soğutma işlemi de gerçekleştirilmektedir.

güneşli havalarda gün boyunca ıslak hacimler de dahil gün

Doğru planlanmış ve uygulanmış bu enerji konsepti ve

ışığından yararlanması sağlanmış, yapay aydınlatma ise kapalı

uygulaması ile öncelikle ısıtma için doğal gaz gibi bir fosil enerji

havalarda mekan içindeki aydınlatma kalitesini sabit tutabilmek

kaynağına olan bağlılık ortadan kaldırılmış. Yapının ısıtma,

için sensörler ile desteklenerek büyük tasarruf sağlanmıştır.

soğutma ve aydınlatma enerji ihtiyaçları doğru bir planlama ile

Cephe ve çatı pencerelerinin gerektiği dönemlerde açılması ve kapanması ile 3000m3 hacimli mekanın doğal

minumuma indirilmiştir, böylelikle enerji giderleri minimuma düşürülmüştür. Teknik ekipmanın sadece elektrik enerjisine

33


Makale ihtiyacı olduğundan, planlamada ileride gerçekleştirilecek olan PV panelllerin desteği ile bahsettiğimiz düşük enerji ihtiyacı bu panellerden karşılanıp “0 enerji büro“ konumuna getirilecektir.

Rakamlar ile enerji Yapılan simulasyonlar ve operasyon süresi elde edilen rakamlar neticesinde 640 m2 net kullanım alanı olan çatı katı ve asma kat için gerek duyulan ısı gereksinimi 30kWh/m2 olarak çıkmıştır. Verimliliği yüksek bir yeraltı suyu ısı pompası (COP 6) ile bu gereksinimi karşılamak için 5 kWh/m2, aydınlatma için ise 9 kWh/m2 ayrıca elektrik itiyacı gerekmektedir. Toplamdaki elektrik enerjisi ise 76 m2 PV panel ile karşılanarak, bütün bir yıl içerisindeki enerji kazanım/ harcama bilançosunda 0 enerjiye ulaşılmaktadır.

Doğru planlama yüksek verimlilik Türkiye´de daha yeni olan enerji verimli yüksek performans binalar için iyi bir örnek teşkil edebilecek bu yapıda da görüldüğü üzere, minimuma indirilmiş elektrik enerjisi ihtiyacı ve yapımız içinde ki minimum teknik ile büyük tasarruflar elde edebilmemiz ve çevremize daha duyarlı yapılar tasarlayabilmemiz mümkündür. Unutulmaması gereken, geleceğin başarılı yapıları için geçmişimizi çok iyi irdelememiz gerektiğidir.

34



Sürdürülebilir Dünya

3. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi Yapı sektörünün yeşil dönüşümüne liderlik etmek amacıyla bu yıl üçüncü kez düzenlenecek olan “Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi”, 20-21 Şubat 2014 tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek.

Y

eşil Binalar Zirvesi Türkiye’de ve Dünya’ da sürdürülebilir/yeşil bina sektörünün önde gelen paydaşlarını, gayrimenkul ve inşaat şirketlerinin üst düzey yöneticilerini ve konusundaki en uzman kişileri konferans, panel ve seminerlerde bir araya getirecek, yapı sektöründe bilgi paylaşımı için nitelikli bir tartışma ortamı oluşturacak. Zirvede yenilenebilir enerji teknolojileri, sürdürülebilirlik, yeşil finansman, yerel yönetimler, STK ve meslek odaları, yeşil bina değerlendirme sistemleri, malzeme-inovasyon, yapıda kurallar, teşvikler, yönetmelikler, sürdürülebilir kentler ve toplumlar gibi konulara değinilecek; Türkiye’den ve Dünya’ dan güncel sürdürülebilir projeler paylaşılacak. Sektörde sürdürülebilirliği teşvik edecek ‘Yapıda Sürdürülebilirlik Ödülleri’’nin lansmanı da bu yıl 3. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi’nde yapılacak.

36

Yeşil Binalar Zirvesini TÜSİAD , TSE, TMB, İNDER , İMSAD , İTÜ, TTDM ve ISKAV gibi önemli birlik, dernek ve eğitim kurumları da destekliyor.

Bu yıl ki zirvenin ana teması “Sürdürülebilirlik-Sınırları Aşmak” Yapı sektörü, son yıllarda “sürdürülebilir/yeşil bina” ve “sürdürülebilir/yeşil kent” kavramlarıyla gerek ulusal gerekse uluslararası alanda performansının sınırlarını aşan örneklerle karşımıza çıkıyor Bu çerçevede konferansın temel amacı, 21. yüzyılın başında Türkiye’de en iyinin yapılmasını teşvik etmek için ulusal ve uluslararası alanda en iyileri bir araya getirmek; tasarımda sınırları aşan projelerin, yenilikçi fikir ve modellerin zirve katılımcılarına ilham vermesini sağlamak.



Sürdürülebilir Dünya

Beyniniz Ne Kadar Yeşil? ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu’nun düzenlediği “Yılın Yeşil Beyni” Yarışmasının üçüncüsü için başvurular başladı.

ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu, bu yıl üçüncüsünü düzenlediği lise ve üniversite öğrencilerine yönelik Uluslararası Proje Yarışmalarıyla 2014’ün “Yeşil Beyinleri” ni arıyor. Ortadoğu coğrafyasında özel ve lider konumda olan ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu Sürdürülebilir Çevre ve Enerji Sistemleri Yüksek Lisans Programı tarafından yaşamsal üçlü olarak nitelendirilen çevre, enerji ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği konularında farkındalığı artırmak ve geliştirmek amacıyla düzenlenen yarışmanın son başvuru tarihi 1 Mayıs 2014. 2012 yılından bu yana gerçekleştirilen yarışmaya iki yıldır batıda Kolombiya’dan doğuda Sri Lanka’ya kadar geniş ve uluslararası

38

öğrenci kitlesinden başvurular yapıldı. Geçtiğimiz öğretim yılında 19 farklı ülkeden 250’ye yakın farklı takımın katıldığı yarışmada, bu yıl da katılım için öğrencilerin iki kişilik takımlar oluşturması gerekiyor. Takımlar yarışmaya, çevre, enerji ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği konularında geliştirdikleri özgün projeler ile katılabilecekler. Yarışmanın birincisi, Eylül 2014’te, finale kalan beş takımın projelerini ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu’nda sunmasının ardından uluslararası jüri tarafından belirlenecek.

Yarışmaya başvuru internetten Üniversite öğrencilerine yönelik Uluslararası Proje Yarışması’na

(IPC) katılmak isteyen takımlar, çevre, enerji ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği konularında özgün projelerini 2 bin kelimeyi aşmayacak ve 3-6 şekil ile destekleyerek İngilizce olarak hazırlayacaklar. Projelerde sürdürülebilirlikle ilişki, özgünlük, yapılabilirlik, etkinlik, fizibilite analizi ve yazım/çizim kalitesi kriterleri aranıyor. (http://www.sees.ncc. metu.edu.tr/yonetim_ipc/ipc_insert. php) adresinden başvuru yapılan yarışma sonunda ilk beşe giren takımı oluşturan öğrenciler, bireysel olarak ödüllendirilecek. Birinci olan takımın üyeleri 1.000’er Euro, ikinci takımın üyeleri 750’şer Euro, üçüncü takımın üyeleri ise 500’er Euro ile ödüllendirilecek.


Tüm finalistleri KKTC gezisi bekliyor Lise öğrencilerine yönelik Uluslararası Kavram Proje Yarışmasının (ICPC) konusu da yine yaşamsal üçlünün sürdürülebilirliği. İki lise öğrencisinden oluşturulan takımlar, 1-3 şekille destekleyeceği 1.000 kelimeden oluşan özgün projelerini Türkçe ya da İngilizce olarak hazırlayabilecekler. (http:// www.sees.ncc.metu.edu.tr/yonetim/ icpc_insert.php) adresinden başvuru yapılan yarışmanın birincisi, yine finale kalan beş takımın Eylül ayında ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu’nda yapacağı sunumun ardından belirlenecek. Yarışmada birinci olan takım 1.000 Euro, ikinci 750 Euro, üçüncü 500 Euro ve KKTC gezisi ile ödüllendirilecek.

Geçen yıl pek çok proje katılmıştı Geçtiğimiz yıl lise öğrencilerine yönelik Uluslararası Kavram Proje Yarışması’nda (ICPC) Adana Seyhan İlhan Atış Anadolu Lisesi’nden Semih Açıkgöz ve Oğuzhan Acarca, “Çoraklaşmış Tarım Topraklarının

Islahında ve Çoraklaşmanın Önlenmesinde Biyolojik Çözüm Önerisi” adlı proje ile birinci, Tahran Allame Helli High School’dan Shahab Zarghami ve Hamidreza Gorbanian Gohroodi “Gümüş Oksit Saat Pillerindeki Değerli Metallerin Kazanımı, Kirletici Metallerin Emisyon Kontrolüne Odaklanma” adlı proje ile ikinci olurken, Kocaeli Özel Enka Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nden Muhammet Tat ve Sadettin Ecevit’ten oluşan takım ise “Atık Pili Getir Hem Doğa Kazansın Hem de Sen” adlı projeleri ile üçüncülük ödülüne layık görülmüştü. Üniversite öğrencilerine yönelik Uluslararası Proje Yarışması’nda (IPC) ise Kopenhag Aalborg Üniversitesi’nden Anna Burniol Figols ve Katarzyna Cenian, “Kahve Artıklarından Biyolojik Enerji Üretimi” adlı projeleri ile birinci olurken,

yine Aalborg Üniversitesi’nden Ionela Florentina Grigoras ve Iulia Maria Daraban “Geleceğin Yeşil Petrol Kuyusu” isimli proje ile ikinci, Hollanda The Hague Leiden Üniversitesi’nden Andrej Fedorovskij ve Thom Hersbach ise “Kapalı Döngü Atık Paylaşım Sistemleri Aracılığıyla Sürdürülebilir Bahçecilik, Deniz Ürünü Yetiştirimi ve Atık Su Yönetim Sistemi” adlı proje ile üçüncü olmuştu.

39


Evren UYGUR

Makine Mühendisi Firma Sahibi

Yangın

G

Otomatik Sprinkler söndürme sistemleri dizayn ve montaj gereklilikleri NFPA ve EN standartları arasındaki teknik farklılıklar ve ortak noktalar

enel yangın güvenliği konusundaki çalışmaları Dünya üzerinde en yaygın şekilde tanınan, kabul gören ve uygulanan Amerikan Ulusal Yangın Korunum Birliği’nin ( NFPA ) standartları ve kodları, ülkemizde de, yangın güvenliği konusundaki detaylı çalışmaların başlangıcından beri ve uzun senelerdir kullanılmakta ve uygulanmaktadır. Birçok revizyon ve düzenleme ile kapsamlı bir bütün haline gelen yerel yönetmeliğimiz “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” de birçok NFPA standardı gereksinimleri ile kesişmektedir. Bunun yanında, özellikle son yıllarda yapılan yönetmeliğimiz üzerindeki düzenlemeler ve konu teknik kapsamlarının genişlemesi, NFPA gerekliliklerinin haricinde Avrupa Normları ( EN ) ile ortak noktaların artmasına neden olmuştur. Binaların genel yangın korunumu kapsamında aktif söndürme uygulaması amacı ile kullanılan en etkin yöntemin otomatik sprinkler sistemleri olması tartışılmaz bir gerçektir. Ülkemizde de, genel yangın güvenliği konusunun öneminin artması, yetkili resmi veya özel merci kontrolleri ve yaptırımlarının daha kapsamlı olması ve uygulanması ile tüm kullanıcı ve uygulayıcılar tarafından daha iyi anlaşılması ve önemsenmesi bu tip otomatik sistemlere yönelmeyi de dolayısıyla yaygınlaştırmaktadır. Bu sistemlerin dizayn ve montajı gibi konularda, NFPA organizasyonunda Standart 13 , EN normlarında ise Standart 12845 tanımlanmıştır. Her iki standardın da ulusal yönetmeliğimiz içerisinde belli noktalarda ve konularda kesişmesi, aralarındaki belirgin farklılıkların ve benzerliklerin iyi analiz edilerek gerekli şartlar, koşullar, gereksinimler ve zorunluluklara göre projelerdeki tekniktasarım ve sahadaki montaj uygulama detaylarının net ve doğru olarak belirlenmesi gerekliliğini doğurmaktadır. Projeler kapsamındaki mekanik dizayn ve uygulamaya katılacak veya bu konulardan sorumlu olacak tüm taraf ve yetkililerin, özellikle norm-standart belirlenmesi ve sonrasında uygulanması ve kontrolünde doğru yolu izleyebilmeleri için kesişen ve farklılık gösteren noktaları iyi analiz edebilmeleri gerekmektedir. Bu analizler sonucu ve belirlenen standart veya normlar üzerinden yapılacak dizayn çalışmaları; malzemeekipman-cihaz adetleri, ölçüleri, kapasiteleri ve diğer teknik içerikleri gibi birçok detayı da etkileyecektir. Bu taraftan da bakıldığında, yukarıda belirtilen analiz, seçim

40

ve nihai bilgiler büyük önem yaratmaktadır. Tam tersi tarafından bakıldığında , kullanılacak malzeme, ekipman ve cihazların kullanılan ve uygulanan standarda veya norma uygunluğu da üzerinde durulması gereken bir diğer önemli konudur. Aşağıdaki sprinkler sistemleri gereklilikleri ile ilgili karşılaştırmalar, temel farklılık ve ortak noktaları belirtmektedir. Seçilecek standarda göre genel tüm tasarım ve montaj gereklilikleri öngörülmeli ve uygulanmalıdır.

Tablodaki karşılaştırmalar içerisinde belirtilen temel farklılıklar haricinde önemli birkaç konu da aşağıda belirtilmiştir. Projenin; seçilen ve uygulanan standart veya norm üzerinden, değinilen tüm bu detaylar ve belirtilmeyen diğerleri için detaylıca incelenmesi ve buna göre nihai tasarım ve uygulama çalışmalarının tamamlanması gerekmektedir : • Mahal kullanım amacına göre tehlike sınıfının belirlenmesinde ilgili standardın bu konu ile ilgili tablo, sınıflandırma vb. bilgileri kullanılacaktır. Birçok aynı amaçla kullanılan mahal, bina veya yapı , NFPA ve EN normları içerisinde farklı tehlike sınıflarında tanımlanmıştır. Aynı sınıfta tanımlanan mahaller de bulunmaktadır. • NFPA, depolamalarda uygulanacak sprinkler sistemleri için daha üst limitlerde bilgi ( depolama yüksekliği, çatı/tavan yüksekliği, vb. ) verebilmektedir. EN normları bu konuda NFPA e göre sınırlı standarda sahiptir. Ayrıca; her iki standart arasında da depolama yüksekliği üst limitleri, depolanan malzeme sınıfları, mahal tavan/çatı yüksekliği üst limitleri, söndürme sistemi dizayn kriterleri ve gereklilikleri ve benzeri konularda bir çok farklılık bulunmaktadır. NFPA, depolama sprinkler söndürme sistemleri konusunda çok daha ayrıntılı ve geniş kapsamda bilgi verebilmektedir. Kaynaklar : 1- NFPA-13_Standart_for_the_Installation_of_Sprinkler_Systems 2- BS/EN-12845_Fixed_FireFighting_Systems/Automatic_ Sprinkler_Systems–Design,Installation_and_Maintenance 3- Binaların_Yangından_Korunması_Hakkında_Yönetmelik


KONU

NFPA 13

EN-12845

41


Ürün

Yüksek performans ve maksimum tasarruf modern bir tasarıma dönüştü “Zehnder Stratos” YÜKSEK kalitede ürettiği iklimlendirme sistemleriyle yaşam alanlarını daha yaşanabilir ve daha fonksiyonel kılan Zehnder Group, klasik konvektör modeli Zehnder Stratos ile fark yaratmaya hazırlanıyor. Sade ve şık tasarımı ile ön plana çıkan Zehnder Stratos, yüksek ısı performansı ve enerji tasarrufu özellikleriyle diğer modellerden ayrılıyor. Gelişmiş ısıtma teknolojileri ve çözümleri ile fark yaratan ve Türkiye pazarına ilkleri sunan Zehnder Group, bu seferde klasik konvektör ürünü Zehnder Stratos’u piyasaya sundu. Şık ve modern tasarımıyla göze hitap eden Zehnder Stratos, gelişmiş fonksiyonel özellikleriyle de ruha dokunuyor. Üretimi Zehnder Group’un Fransa’daki fabrikasında gerçekleştirilen konvektör, duvar ve zemin olarak iki farklı alana uygulanabiliyor. Kullanım alanı cam önü olarak konumlandırılan Zehnder Stratos, villa ve ofisler için tasarlandı. Isı verimliliği yüksek olan ürün, 6 farklı derinlik, 4 farklı

yükseklik ve 4 metre uzunluğa kadar seçeneği ile beğeniye sunuluyor. Fiyat ve performans ilişkisinde mükemmel bir uyum gösteren Zehnder Stratos’u Zehnder renk kartelasında mevcut 700

renk tonunda bulmak mümkün. Yüksek ısı performansı, enerji tasarrufu ve fonksiyonel özellikleriyle ön plana çıkan ürün; şık, sade ve modern tasarımıyla yaşam alanlarınızı farklı ve özel kılıyor.

Grundfos Akademi, eğitimlerine devam ediyor POMPA sektöründe bir ilki gerçekleştirerek, 12 Ekim 2009 tarihinde müşterilerine kapılarını açan Grundfos Akademi’de, bugüne kadar yaklaşık 3000’in üzerinde teknisyen, mühendis ve öğrenciye pompalar ve pompa sistemleri konusunda eğitim verildi. Uzman eğitmenleri ve doyurucu içeriği ile katılımcıların yüksek memnuniyetini sağlayan Grundfos Akademi, öğrencilere de her eğitimde %10 kontenjan ayırarak ücretsiz eğitim imkanı sunuyor.

Dozaj & Dezenfeksiyon Endüstriyel Ürünler ve Uygulamalar Atık Su Arıtma Sistemleri Servis Eğitimleri

Grundfos Akademi’de verilen başlıca eğitimler:

Kişisel gelişim eğitimleri

Pompa Teorisi Pompa Sistemlerinde Enerji Tasarrufu Yangın Söndürme Sistemleri

2014 yılında eğitimler 15 Ocak itibari ile başlıyor. Akademi’nin yeni eğitimleri hakkında detaylı bilgi ve ön rezervasyon için fyildirim@grundfos.com mail adresine yazabilirsiniz.

42



Haberler

WILO geleceğe yelken açtı Alman pompa sistemleri devi WILO, Türkiye’nin dört bir yanından gelen yetkili satıcıları ile 2014 Hedef Paylaşım Toplantısı’nda Kıbrıs’ta buluştu. WILO Türkiye Genel Müdürü Ercüment Yalçın toplantıda yaptığı konuşmada “2014 yılında rotamızı ‘gelecek’ olarak belirledik. WILO Türkiye olarak geleceğe yelken açtık” dedi. Yalçın, 2013 yılında sektörün 2.5 katı oranında hızlı bir büyüme başarısı yakaladıklarını söyledi. WILO Türkiye Genel Müdürü Ercüment Yalçın, toplantıda yaptığı açılış konuşmasında 2013 yılında %11 oranında büyüme gerçekleştirdiklerini ifade ederek “WILO Türkiye olarak 2013 yılında sektörün 2,5 katı oranında hızlı bir büyüme başarısı yakalamış durumdayız. Satış operasyonumuzla beraber servislerimizle de müşterilerimizin hayatını kolaylaştırdık. 5000 kişi ile yaptığımız gizli müşteri araştırmasında %98 oranında müşteri memnuniyeti yakalamış olmaktan çok mutluyuz. 2014 yılında en önemli hedefimiz; %2 oranında

44

olan memnuniyetsizliğin nedenlerini anlayarak servis hizmetlerimizi %100 memnuniyete çıkarmak.” dedi. Teknolojik gelişmelerle birlikte insan kaynağına da yatırım yapmayı sürdürdüklerini belirten Ercüment Yalçın, konuşmasına şöyle devam etti “Teknolojik gelişmelere rağmen insandan değerli hiçbir şey yok. Biz de insana yatırım yaptık. Yetkili satıcılarımızı, servislerimizi, iş ortaklarımızı dinledik. Birlikte yeni projeler kurguladık. Birlikte yarattığımız bu sinerji ile 1 yılda; çeşitli projelerde yüksek oranda enerji tasarrufu sağladık.

Pazarlama ve tanıtıma önem verdik. Rotamızı “gelecek” olarak belirledik, geleceğe yelken açtık. Geleceğe bakışın temelinde aslında bugüne bakış, özveri yatıyor. ‘Ben’ce değil, ‘Biz’ce yatıyor. WILO, tüm paydaşlarıyla ‘Biz’ olmayı başardı. Rotamız öncülük. WILO Türkiye attığı her adımla sektörün öncüsü oldu.” dedi. WILO Hedef Paylaşım Toplantısı’nın bir de sürpriz konuşmacısı vardı. Türk mizahının en önemli isimlerinden yazar-yönetmen Gani Müjde, yaptığı konuşmayla toplantıya renk kattı. Senaristlik ve yönetmenliğinin yanı sıra yelkene olan tutkusu ile de bilinen Müjde’nin konuşması, katılımcılar tarafından ilgiyle dinlendi. Toplantı, başarılı Yetkili Satıcıların ödüllerinin verildiği gala yemeği ile son buldu. Kıbrıs’ta düzenlediği Hedef Paylaşım Toplantısı ile 2014 yılına hızlı bir başlangıç yapan WILO, önümüzdeki dönemlerde de etkinliklerine devam edecek.

LG Inverter klimalar kışın da tasarruflu ısıtıyor LG Inverter klimalar, üstün performansları sayesinde kışın da enerji tasarrufu yaparak ısınmayı sağlıyor. Gerçek yeni nesil klimalar olarak gösterilen LG klimalar, soğutma ve ısıtmayı ortam sıcaklığına bağlı olarak uygun bir şekilde kontrol edebilen özgün teknolojik yeniliklerden faydalanıyor. Böylece, daha yüksek performans seviyelerine ulaşırken, aynı zamanda elektrik tüketiminde tasarruf da ediyor.

Diğer klimalardan 4 kat daha hızlı ısıtma Sıcak ve ferah bir ortam yaratmak için kısa sürede geniş bir alanı ısıtabilecek niteliklere sahip LG klimalar, dört yöne hava salınım özelliğiyle mekanlarda homojen bir ısı dağılımı sağlıyor. Inverter teknolojili klimalar kolay kullanımı ve hızlı çalışmasıyla, istenen hava sıcaklığına hızla ulaşmayı mümkün kılıyor. Sahip olduğu teknik özelliklerle diğer klimalardan 4 kat daha hızlı şekilde ısıtma yapabiliyor.

Sıradışı düşük hava sıcaklıklarında bile etkili ve verimli ısınma Akıllı teknolojinin en büyük örneklerinden olan LG klimalar, Prestige Inverter modeliyle oda sıcaklığını güvenilir bir şekilde ve sadece 5-6 dakikada 5°C değiştirebiliyor. Düşük dış hava sıcaklıklarında (-15°C) da güçlü ısıtma performansıyla kullanıcılara kısa sürede konforlu bir ortam sunuyor.



Haberler

Sürdürülebilir ve yenilikçi çözümlerle enerji tasarrufu Kışın soğuk günlerinin yaşandığı bugünlerde doğalgaz faturasını düşünüp dertlenmenize gerek yok. ista ısı pay ölçer sistemi kullananlar bu kışı hem daha sıcak hem de yüksek fatura tasasından uzak geçiriyor.

Zafer Yavuztürk Alman ista Türkiye Genel Müdürü

ENERJİ verimliliği alanında faaliyet gösteren Alman ista, 110 yıllık köklü bir geçmişe sahip, Türkiye’de ise 2008 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. ista; enerji, su ve diğer tabi kaynakların kullanım maliyetlerinin, tüketim temelli faturalama sektöründe hizmet veriyor. Emlak yöneticileri, ev sahipleri ve kamu enerji dairelerine sunulan hizmetlerin arasında sayaç tedariki ve kurulumu ile ölçüm ve tüketim temelli faturalama yer alıyor. Havaların iyice soğuduğu şu günlerde birçok evde, kışın yakıt için ayrılacak bütçe konuşuluyor. Çünkü doğalgaz faturaları ailelerin bütçelerinde büyük bir pay alıyor. Merkezi sistemle ısınan binalarda, radyatör peteklerine takılacak cihazla her daire, ısındığı kadar ödeyerek %40’a varan ısı tasarrufu elde edebiliyor. 2008 yılında Türkiye pazarına giren, dünyanın enerji verimliliği alanındaki lider şirketi Alman ista’nın Türkiye Genel Müdürü Zafer Yavuztürk, “Geçen yaz, ista ısı pay ölçer cihazı taktıran aileler, bu kışı gülerek karşılıyor. Hem istedikleri kadar ısınıyorlar hem de ısındıkları kadar ödüyorlar” diyor. ista’ nın cihazlarını taktıran apartmanlardaki yakıt gideri

karşılaştırmaları ise tasarruf oranlarının ne derece yüz güldürdüğünü gösteriyor. ista’nın cihazlarından taktırarak ısınma giderlerinde yüzde 40’a varan ısı tasarrufu ile siz de bu konforu yaşayabilirsiniz.

ista Hakkında Dünyanın enerji verimliliği alanındaki lider şirketi Alman ista, 110 yıllık köklü bir geçmişe sahip. Türkiye’de ise 2008 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. ista; enerji, su ve diğer tabi kaynakların kullanım maliyetlerinin, tüketim temelli faturalama sektöründe hizmet veriyor. Emlak yöneticileri, ev sahipleri ve kamu enerji dairelerine sunulan hizmetlerin arasında sayaç tedariki ve kurulumu ile ölçüm ve tüketim temelli faturalama yer alıyor.

Enver Kanunu: Türkiye’de 2007 yılında çıkan Enerji Verimliliği Kanunu (ENVER) ve bu kanuna istinaden yayımlanan yönetmelikte ısı pay ölçer kullanımı zorunluluk haline geldi. Eski binalara tanınan geçiş süresi ise geçen mayıs ayında tamamlandı. Buna göre, tüm merkezi ısıtmalı binaların bu sisteme geçmesi gerekiyor.

Demirdöküm infomobil aracı, Türkiye’yi dolaşıyor SEKTÖRÜN lider markası Demirdöküm’ün infomobil aracı, yıl boyunca Türkiye’nin çeşitli illerini gezerek, ısıtma ve soğutma için kullanılan cihazlar hakkında müşterileri bilgilendiriyor Demirdöküm’ün özel dizayn edilen infomobil aracı ile eğitimli uzman personeli, yıl içinde hem doğal gaz

46

kullanan hem de doğal gazla yeni tanışan 38 farklı il ve ilçeye giderek tanıtım ve bilinçlendirme çalışmaları yürüttü. Araca monte edilen kombi, panel radyatör, şofben, klima ve güneş enerjisi ürünlerinin çalışma prensipleri ve kullanım talimatları ziyaretçilere anlatıldı. Ayrıca bilgilendirici materyal ve kitapçıklar da

dağıtıldı. Demirdöküm infomobil aracı, yıl içinde yaklaşık 10.000 kişiye ulaştı. 59 yıllık tecrübesiyle ısıtma sistemleri ve doğal gaz kullanımı konusunda toplumu bilinçlendirme çalışmalarını sürdüren Demirdöküm, 2013 yılı sonunda 35.000 km yol kat etmeyi hedefliyor.



Haberler

Oneflex’ten iklimlendirme sektöründe ”Enerji Verimliliği” bülteni ONEFLEX, 2013 yılı sosyal sorumluluk etkinlikleri kapsamında gerçekleştirdiği “İklimlendirme Sektöründe Enerji Verimliliği” konulu bülteninde proje firmaları yetkilileri ile gerçekleştirdiği söyleşileri yayınladı. İklimlendirme sektörüne, Bursa fabrikasında ürettiği elastomerik kauçuk köpüğü ısı yalıtım ürünleri ile hizmet sunan Das Kauçuk, enerji verimliliğine dikkat çekmek ve özellikle üniversite öğrencilerine sektörün güncel soruları ve yanıtlarını aktarabilmek, genç mühendislere tecrübeleri yansıtabilmek amacıyla bir bülten çalışması planladı. Projecilerinin değerli görüş ve önerilerini, referans bilgilerini bu bültende yayınladı. Bültende, iklimlendirme projelerinde doğru sistem seçimi, projelerde yüksek verim, iklimin etkisi, mimari alt yapının etkisi, ısı yalıtım uygulamaları cihaz verimlerinin önemi, binalarda ekonomik işletmenin temini, yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı ve farklı yaklaşımlar, üniversite sanayi işbirliği, yapı bilgi modellemeleri gibi çeşitli konulara açıklık getirildi. Gazanfer Köroğlu- Setta Mühendislik, Sabit Cevat Tanrıöver-Tanrıöver Mühendislik, Baycan Sunaç-Genel Mühendislik, Salim Evyapan-Besa Mekanik, Zühtü Ferah-Dinamik Proje, M.Kenan Dokumacı-MKD Mühendislik, Ercüment Şevle-Delta Mühendislik, Evren DemirciDeko Group, Şinasi ÜzülmezKİ-EM Mekanik bültende görüşleri ile yer aldılar.

48

Gaziantep Enerji Zirvesi ikinci yılında Sürdürülebilir kalkınmada bölge lideri Gaziantep’te Büyükşehir Belediyesi ve Sürdürülebilirlik Akademisi işbirliği ile 21 Şubat 2014’te gerçekleştirilecek olan Enerji Zirvesi’nde tüm taraflar ikinci kez biraraya geliyor

İŞ DÜNYASI için yeni yol haritaları belirleniyor. Ayrıca “Sanayide Enerji Verimliliği Ödülleri” de ilk kez bu zirvede sahiplerini buluyor. Kalkınmada lider şehir Gaziantep’te Büyükşehir Belediyesi ve Sürdürülebilirlik Akademisi işbirliği ile ilki geçtiğimiz yıl T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın katılımıyla gerçekleştirilen Enerji Zirvesi, bu yıl Şubat ayında ikinci defa Şehit Kamil Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenleniyor. Dünyanın en hızlı büyüyen ilk 10 şehri arasında yer alan ve Türkiye’nin ilk İklim Değişikliği Eylem Planı, Pasif Ev ve Ekolojik Kent gibi projeleriyle sürdürülebilirlik alanında birçok başarıya imza atan bölgenin güçlü şehri Gaziantep, 2. Enerji Zirvesi ile iş dünyasını buluşturuyor.

Zirvede neler konuşulacak Zirve enerji konusunda başarılı bir üs olarak, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda bölgede yaratılmakta olan katma değerin milli ekonomimize büyük katkı sağlamasına destek vermeyi hedefliyor. Bölgenin enerji alanındaki bu en büyük organizasyonu karar vericileri ve kanaat önderlerini buluşturarak enerji yol haritasını çiziyor. Enerji verimliliği politikaları, sanayide enerji yönetimi, bölgedeki güneş ve rüzgar enerjisi yatırımları ve bu yatırımların geleceği, temiz enerji teknolojileri, lisanssız enerji üretiminde yeni dönem, enerji

hukukunda yeni düzenlemeler Zirvenin öne çıkan konuları arasında yer alıyor. Geçen seneki başarısından güç alan Zirve’de bu yıl Ana Oturumların yanında interaktif olarak gerçekleştirilecek Paralel Oturumlarda da önemli konular tartışılıyor.

Sanayide Enerji Verimliliği Ödülleri ile Gaziantep bir ilke imza atıyor Her yıl tekrarlanan bölgenin enerji alanındaki en büyük organizasyonunda bir ilk yaşanarak Sanayide Enerji Verimliliği Ödülleri de veriliyor. Ödüller, yeni yatırımlar için önemli bir potansiyel oluşturan Gaziantep’in Sanayi Odası, Ticaret Odası ve Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü gibi kurumların destekleriyle gerçekleştiriliyor ve Enerji Zirvesi’nde sahiplerine takdim ediliyor. Sanayide Enerji Verimliliği Ödülleri, enerji politikaları ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda bölgenin gerçekleştirdiği ve gerçekleştirmeyi planladığı çok sayıdaki başarılı uygulamayı paylaşmak ve diğer projelerin geliştirilmesini teşvik etmek amacıyla düzenleniyor.

Zirve ve ödül töreninin karbon ayak izi siliniyor 2. Enerji Zirvesi “karbon nötr” olarak düzenleniyor. Zirve ve ödül töreni süresince ortaya çıkan CO2 emisyonları üniversite öğrencileri tarafından hesaplanarak Zirve’nin karbon ayak izi siliniyor.


Camda doğru tercihin önemi Avrupa’da 4’üncü, dünyada 6’ncı büyük düzcam üreticisi olan Trakya Cam, Türkiye’de bireysel tasarrufu toplumsal kazanca dönüştürmek amacıyla başlattığı çalışmalarına ‘Trakya Cam Akademisi’ ile ivme kazandırıyor.

B

AŞTA enerji tasarrufu sağlayan ürünler olmak üzere Ar-Ge faaliyetlerine ve yeni ürün geliştirme çalışmalarına büyük önem veren Trakya Cam, tasarrufun önemini toplumun her kesimine anlatmak amacıyla çeşitli kentlerde etkinlikler düzenliyor. Bu amaçla, Trakya Cam ilk olarak 22 Ocak 2014 tarihinde Antalya Rixos Downtown Otel’de turizm ve inşaat sektörü temsilcileriyle bir araya geldi. Çok sayıda otel işletmecisi, satın alma temsilcileri, mimar ve mühendislerin katıldığı Trakya Cam Akademisi buluşmasında; yapılarda cam seçiminin önemi, ürün çeşitliliği ve farklı fonksiyonlarıyla projelerde sağlanacak imkanlar ve camda doğru tercihlerle elde edinebilecek kazanımlar hakkında bilgiler paylaşıldı. Toplantıda ayrıca, konut ve işyerlerinde can ve mal güvenliği açısından “Güvenlikte Cam”, sessiz alanların yaratılmasında “Gürültü Kontrolünde Cam”, buzlu, ayna, boyalı, ‘extra clear’ ürünleriyle “Dekorasyonda Cam” konuları hakkında bilgi verildi. Trakya Cam’ın geniş ürün yelpazesi ve ürünlerin fonksiyonları hakkında bilgi veren Trakya Cam Pazarlama Grup Müdürü Ebru Şapoğlu, camın sadece dış yapı kabuğu olarak değil, aynı zamanda önemli bir iç dekorasyon malzemesi olarak kullanılabileceği alanlara da dikkat çekti.

En ucuz enerji, tasarruf edilen enerjidir Enerji tasarrufunun sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın en önemli gündem maddeleri arasında yer aldığına dikkat çeken Ebru Şapoğlu, giderek artan enerji ihtiyacının karşılanmasının ancak mevcut enerji kaynaklarının daha verimli kullanımıyla mümkün olabileceğine vurgu yaparak, “En ucuz enerji, tasarruf edilen enerjidir” dedi.

Ebru Şapoğlu Trakya Cam Pazarlama Grup Müdürü

Yılda 5 milyar TL havaya uçuyor Trakya Cam olarak binalarda cam ile yalıtım ve enerji tasarrufu sağlanması konusunda toplumsal bilinci artırmayı amaçladıklarını belirten Ebru Şapoğlu, şöyle konuştu: “İhtiyacı olan enerjinin yüzde 74’ünü ithal eden Türkiye’de, kullanılan toplam enerjinin üçte biri binalarda tüketiliyor. Binalardaki ısı kayıplarının yüzde 30’u ise pencerelerden kaynaklanıyor. Bu durum enerji tasarrufu açısından camın önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Enerji tasarrufu sağlamayan camlar nedeniyle meydana gelen enerji kaybıyla her yıl 900 okul, 300 hastane, 550 yurt veya 75 bin konut yaptırabileceğimiz 5 milyar TL havaya uçuyor.”

Doğru cam seçimiyle iklimlendirme giderleri de düşüyor Sezon itibarıyla Ege ve Akdeniz

bölgelerinde özellikle turizmde renovasyonların gündemde olduğunu ifade eden Ebru Şapoğlu, “Doğru cam seçimleriyle sadece ısınma değil, iklimlendirme giderlerinde de önemli tasarruf sağlanıyor. Bu yolla, işletme giderlerinde önemli tasarruf sağlanırken, karbon salımı azaltılarak daha temiz bir dünya yaratılmasına ciddi katkı sağlanmış oluyor” diye konuştu. Organizasyona ayrıca, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) desteğiyle Türkiye’de uygulanmakta olan Türkiye Sürdürülebilir Enerji Finansman Programı (TurSEFF) temsilcileri ve programda yer alan İş Bankası yetkilileri de katıldı. TurSEFF yetkilileri yaptıkları sunumla enerji kayıplarını önleyerek maliyetleri azaltan ve enerji verimliliği sağlayan yatırımlara yönelik özel kredi imkanları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

49


Evren DEMİRCİ

Makine Mühendisi (MBA)

Görüş

Proje özeti Deko Proje Danışmanlık Mühendislik, 2009 yılında faaliyetlerine başlayan, genç bir şirket olmasına rağmen, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile KOSGEB tarafından 2012 yılında ilk defa gerçekleştirilen “Türkiye Girişimcileri” organizasyonunda yılın genç girişimcisi kategorisinde finale kalmayı başararak başbakanımız tarafından başarı sertifikasıyla ödüllendirilmiş ve mekanik tesisat tasarımı üzerine uzmanlaşmış bir şirket. Deko Mühendislik, genç ve deneyimli ekibiyle, her yıl önemli sayıda, büyük ve ciddi yapı projesinin mekanik sistemlerini tasarlıyor. Verimlilik ve hatasızlık ilkesinden hareket ederek, en iyi fiyat/performans aralığında hizmet sunmayı ve yeni nesil mühendisliğe öncülük etmeyi hedefleyen şirket, bu hedefine ulaşmada teknoloji kullanımına büyük önem veriyor. Firmanın kurucu ortaklarından Makine Mühendisi Evren Demirci, 2011 yılına kadar, iki boyutlu bir tasarım platformu olarak AutoCAD kullandıklarını, 2011 yılından bu yana ise günümüzde bir zorunluluk olduğuna inandıkları, BIM (Building Information Modeling) anlayışıyla geliştirilen üç boyutlu tasarım platformu Autodesk® Building Design Suite içerisinde yer alan Autodesk® Revit® MEP’i tercih ettiklerini vurguluyor.

Hedef Bir binanın tasarımında, mimari tasarım, statik, mekanik ve elektrik olmak üzere dört ana kol olduğunu belirten Evren Demirci, mekanik sistemlerin bina kalitesindeki belirleyici rolü ve şirket olarak ulaşmayı hedefledikleri kalite hakkında şu bilgileri veriyor:

50

Mekanik sistemlerde yeni çağ Binaların mekanik projelerini Autodesk® Revit® MEP ile tasarlayan Deko Mühendislik, yüksek kalite standartlarına maksimum verimlilikle ulaşıyor.

“Havalandırma, ısıtma, soğutma, yangın, temiz ve atık su vb. sistemleri kapsayan mekanik, binaların içinde yaşayanlara konfor sağlayan ve bu nedenle binanın kalitesini belirleyen önemli etkenlerden biri. Diğer özellikler ne kadar iyi olursa olsun, mekanik sitemlerde sorun varsa, diğer olumlu faktörler görünmez olabiliyor. Günümüzde yeşil bina konseptinin de yaygınlaşmasıyla, mekanik daha da önemli bir hale geldi. Çünkü mekanik sistemler, yeşil binaların kalbini oluşturuyor. Dolayısıyla, mimari tasarım şirketleriyle uyum içinde, sürdürülebilir bir konfor sağlayan, yeşil bina konseptine uygun, yüksek standartlarda, hatasız ve verimlilik esaslarına uygun mekanik sistemler tasarlamak bizim yola çıkış hedefimiz. Bu nedenle, bizi bu hedefe ulaştıracak teknolojileri öğrenmemiz ve verimli bir şekilde kullanmamız gerektiğine inanıyoruz.”

Çözüm Deko Mühendislik kurucu ortaklarından Makine Mühendisi Evren Demirci, kalite ve verimlilik hedeflerinde kendilerine

destek olan en önemli yardımcılarının, 2011 yılından bu yana kullanmakta oldukları mekanik tasarım yazılımı Autodesk® Revit® MEP olduğunu belirtiyor. Revit’in, yeşil binaları tescilleyen LEED Sertifikası’nı alabilmek için tasarım sürecinde yol gösteren özellikler içerdiğini de hatırlatan Demirci, konuyu şu sözlerle açıklıyor: “Yeşil binalarla ilgili çalışmalarda bazı puanlar elde etmek gerekiyor. Örneğin suyun geri kazanılması, kanal tasarımı, ısı yalıtımı, güneş enerjisinin kullanımı gibi konulardaki yaklaşımınızla puan alıyorsunuz. Bu süreçlerde önemli bir yeri olan enerji modellemesinde Autodesk® Revit® MEP çok faydalı. Amerikan Ashrae Standartları’na göre hazırlanan Revit® MEP, LEED Sertifikası alırken büyük kolaylık sağlıyor.”


Bütünleşik bakış açısı Demirci, 2011 yılı başında Autodesk® Revit® MEP kullanmaya karar vermelerinin ardından, geçiş sürecinde ürünü yakından tanıdıklarını ve kütüphane oluşturmaya önemli bir zaman ve emek harcadıklarını, çünkü bu süreci doğru bir şekilde geçirmenin büyük bir hız ve verimlilik olarak kendilerine getiri sağlayacağını bildiklerini söylüyor. 2011 sonundan itibaren tamamen Autodesk® Revit® MEP kullanmaya başladıklarını dile getiren Demirci, programın sağladığı kolaylıkları şu sözlerle anlatıyor: “Autodesk® Revit® MEP, Yapı Bilgi Modellemesi (Building Information Modeling-BIM) olarak bilinen sistemin bir parçası. Bu sistem, aynı bina üzerinde tüm disiplinlerin aynı anda çalışmasına izin veriyor. Örneğin plan üzerinde herhangi bir değişiklik yapıldığında bunu diğer disiplinlerde çalışan kişiler de görebiliyor, çakışma kontrolü son derece rahat gerçekleştirilebiliyor. En önemlisi, bina yapılmadan önce tüm hesaplamalar, basınç kayıpları, gerçeğe yakın bir şekilde modelleniyor.” Autodesk® Revit® MEP’in iki boyutlu çalışma sistemlerine göre çok ciddi zaman ve işgücü tasarrufu sağladığını da ifade eden Demirci, eskiden keşifler ve izometrik şemalar için günler bazen haftalar alan boyutta zaman harcadıklarını, artık proje biter bitmez otomatik olarak bu iki konuda da verileri hızla elde ettiklerini belirtiyor.

Akıllı modellemeler Autodesk® Revit® MEP’in içinde akıllı modellemeler olduğunu ve projede boruların içinden su mu, gaz mı geçtiğini veya kullanılan cihazın bir fan mı yoksa bir santral mi olduğunu program tanıyabiliyor. Projenin bu ve bunun gibi bir çok parametreye göre tasarlandığını ifade eden Demirci, bu bilgi doğrultusunda, sürtünme katsayıları, basınç kayıpları, elektrik güçleri veya bağlantı çapları gibi önemli verilerin, seçilen malzemeye göre yazılım tarafından hesaplandığını vurguluyor.

kullanıcıların öne çıktığını sözlerine ekleyen Demirci sözlerine şöyle devam ediyor: “İlk defa ürünlerin, belli verilerin yer aldığı kütüphaneyi tanımladıktan sonra işiniz son derece kolaylaşıyor, hız kazanıyorsunuz. Autodesk® Revit® MEP’in en iyi taraflarından biri, programa ne verirseniz onu en doğru şekilde geri alabilmeniz. Örneğin 50 bin metrekarelik bir Rezidans AVM projesini, Autodesk® Revit® MEP kullanmaya başlamadan önce yaklaşık üç-üç buçuk ayda tamamlayabiliyorken, bugün zamandan yarı yarıya tasarruf edebiliyoruz. Bundan daha da önemli bir nokta ise AutoCAD ile çizim yaptığımız dönemlerde revizyonları girmek saatler, hatta günler alırken şimdi birkaç dakika içerisinde revizyonları tamamlayabiliyor olmamız.”

BIM teknolojilerinin farkı Demirci, BIM anlayışıyla geliştirilen programların sahip olduğu özellikler sayesinde bir yatırımcının, henüz bir çivi bile çakılmadan, binanın maliyetini tüm kalemleriyle görme şansına sahip olduğunu ve bunun çok önemli bir avantaj olduğunu söylüyor. Demirci, Autodesk® Revit® Architecture kullanan mimarlık bürolarının mutlaka Deko Mühendislik gibi Revit kullanıcısı olan şirketlerle çalışmayı tercih ettiklerini, bunun da büyük bir artı olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Yazılımın bir diğer önemli avantajı da, örneğin bir alışveriş merkezinin mekanik sistemlerini tasarladıysanız, ikinci bir alışveriş merkezi işi aldığınızda, Autodesk® Revit® MEP sayesinde elinizde pek çok bilginin hazır olmasıdır.”

“Autodesk® Revit® MEP, insan kaynağının verimli kullanımı açısından çok ciddi avantaj sağlıyor. Üç boyutlu tasarıma olanak veren Autodesk® Revit® MEP ile bir kişi, iki boyutlu sistemde çok daha fazla kişinin yaptığı işi gerçeğe daha yakın bir şekilde yapabiliyor. Başlangıçta zaman yatırımı yapmanız ve emek vermeniz gereken Autodesk® Revit® MEP, ilerleyen zamanda karşılığını çok daha fazlasıyla geri veriyor. Mekanik projelerde yüksek standartlara ulaşmak ve insan kaynağını verimli kullanmak isteyen kuruluşlara Autodesk® Revit® MEP öneriyorum.” Sonuç Autodesk® Revit® MEP’e geçiş sürecini doğru bir şekilde kurgulayan Deko Mühendislik, bugün mekanik projelerini hatasız, hızlı ve en yüksek kalitede modellemelerle gerçekleştirebiliyor. Autodesk® Revit® MEP hakkında daha detaylı bilgi edinmek için: www.autodesk.com.tr/revit

Zaman ve işgücü tasarrufu Autodesk® Revit® MEP’in kullanıcısına hayatı son derece kolaylaştırıcı ve akıllı bir altyapı sunduğunu ve bu altyapıyı değerlendirmeyi beceren

51


Üntes Proje Yöneticisi

Bekir CANSEVDİ

Makale

Su Soğutma cihazlarında Enerji Verimliliği Enerji ihtiyacı gün geçtikçe bütün dünyada büyük bir hızla artmaya devam etmektedir. Soğutma sistemlerinde enerji ihtiyacına paralel olarak da yüksek performanslı cihazların etkinliğini artıran ve birim maliyetlerini azaltan uygulamalar sunulmaktadır. Katkıda bulunanlar: Erhan Budak, Ali Güngör

GİRİŞ Fosil yakıtların rezervlerinin azalmaya başladığı bu dönemde fosil yakıtlara ihtiyaç da her geçen gün hızla artmaktadır. Bundan dolayı birim enerji maliyetleri de son 25 yıldır sürekli artan bir evre geçirmektedir. Enerjinin önemi her geçen gün, her alanda olduğu gibi su soğutma sistemlerinde de hızla artmaktadır. Bu çalışmamızda soğutma sistemlerinde enerji verimliliği nedir. Ve nasıl değerlendirilmesi gerektiği hakkında bilgi sunulacaktır.

Soğutma sistemlerinde performans katsayıları Soğutma sistemleri enerji verimliğinde kavramlar birkaç kez değişmiş olsa da temel mantık aynıdır. Bu kavramların tanımı yapılıp konunun devamında EUROVENT standartları referans alınacaktır. EER (Energy Efficiency Ratio=Enerji etkinlik oranı) (ARI normuna göre): Bir ünitenin ürettiği soğutma kapasitesinin harcanan enerjiye oranıdır.

Soğutmanın ilk döneminden yakın zamana kadar ARI normuna göre kullanılan COP (Coefficient

52

Of Performance=performans katsayısı) da Amerika’da yaygın kullanılan bir birimdir.

Bu kavramlara göre EER = 3.412 COP dir. Isı pompası ( heat pump ) teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak bu cihazlarda da enerji verimliliği uzun yıllar EER kavramı ile belirtilmesine rağmen EUROVENT tarafından kullanıma alınan bir tanımlama ile bu kavram kargaşası ortadan kaldırılmıştır. COP ( ısı pompası ısıtma modu için EER = Enerji etkinlik oranı): Bir ünitenin ürettiği ısıtma kapasitesinin harcadığı enerjiye oranıdır.

Bu kavramlar cihazın %100 kapasitede cihazın çalıştığı durumlarda geçerlidir. Ancak uygulamada soğutma cihazlarının %100 kapasitede çalıştıkları süre çok azdır. Aşağıdaki tabloda kuzey yarım küredeki ve Akdeniz iklim bandındaki soğutma cihazının farklı kapasitelerdeki çalışma sürelerinin toplam çalışma

zamanına oranları verilmiştir. Şekil 1.’de görüldüğü üzere soğutma sistemi çalışma ömrünün çok büyük bir bölümünü kapasitenin %20 – 70 arasında değerde soğutma yaparak geçirmektedir. Soğutma cihazlarında yapılan tasarım özelliklerine bağlı olarak bu kısmi yüklerdeki performanslar çok değişiklik arz etmektedir. Bu durumda aynı elemanlar ile yapılmış kumanda ve tasarımlar farklı cihazlarda farklı performanslar ortaya çıkmaktadır. Bu durumda cihazların çalışmalarının önemli bölümünü geçirdikleri kısmi yüklerdeki performanslarının değerlendirilmesi önem arz etmektedir. ESEER (European Seasonal Energy Efficiency Ratio= avrupa mevsimsel enerji etkinlik oranı) : Bir ünitenin kısmi yüklerdeki meydana getirdiği soğutma kapasitelerinin bu kapasitelerdeki harcanan enerjilere orantılarının bileşkesidir. Bu bileşke dış hava sıcaklığı ve kullanım alışkanlıklarına yapılaşma özelliklerine bağlı olarak değişen katsayı ile hesaplanması sonucu elde edilen bir bileşke değerdir.[4] Yukarıdaki formülde belirtilen ESER değerleri hesaplamasında


kullanılacak dış hava sıcaklıklarına bağlı katsayılar aşağıdaki Tablo 1.’de verilmiştir.

Örnek: 1 Şekil 1.Soğutma Yükü Dağılımı 30

Çalışma zaman oranı (%)

27,6

25

21,6

20 14,4

15

9,1 6,7 3,5

5

2,3

0,23

1,1 91-100

81-90

71-80

61-70

51-60

41-50

31-40

21-30

11-20

0

Çalışma yük oranı (%)

Tablo 1. ESEER Parametreleri Kısmi yük değeri

eseer parametreleri Dış hava sıcaklığı ºc

ağırlıklı katsayı

35 30 25 20

A=%3 B=%33 C=%41 D=%23

% 100 %75 % 50 % 25

Tablo 2.Cihaz Yapısına Göre ESEER Değişimi Cihaz özelliği

Çift Kompresör

Çift Kompresör

Farklı Bir Serpantin

Kontrol

Farklı Kontrol

Devrelemesi

3.85

4.25

4.26

ESEER değeri

Tablo 3. Soğutma Sistemlerinde Cihaz Tipine Göre Yaklaşık Verim Değerleri Kompresör

Sonuç ve değerlendirmeler Soğutma cihazı seçiminde yüksek EER ve ESEER değeri olan cihazlar tercih edilmelidir. ESEER değeri yüksekliği EER değeri yüksekliğinden daha önemlidir. ESEER değeri yüksekliğinden dolayı bir bedel ödenecek ise bu bedelin geri dönüşümü 0~5 yıl arasında olmalıdır.

13,6

10

0-10

Aynı komponentler (kompresör, serpantin, kondenser fanı, eşanjör, expansion valf) kullanılan gazı ve devrelemesi aynı olan su soğutma cihazında çift kompresör olması durumunda, iki farklı kontrol durumunda ve farklı serpantin devrelemesi durumunda ESEER değerleri irdelenmiş ve sonuçları aşağıdaki Tablo 2’de verilmiştir. Yukarıda tanımlanan her üç tipteki cihazların hepsinde EER değerleri 2.8 dir.Bu açıklamalardan görüleceği üzere EER değeri kısmen komponentlere bağlı bir tasarım (cihazın kompresör, serpantin büyüklüğü, v.b.) parametreleri sonucu iken ESEER değeri farklı mühendislik ve uzmanlık gerektiren tasarım özellikleri sonucudur. Yukarıdaki tanımlamalardan da anlaşılacağı üzere enerji etkinlik oranı ve cihazın kullanımı esnasında harcanan enerji giderini EER değeri, değil ESEER değeri belirlemektedir. ESEER değerinin ARI normlarında karşılığı ise IPLV değeridir. Su soğutma cihazlarındaki EER ve ESEER değerlerinin cihaz tipine ve kompresör tipine göre yaklaşık değerleri aşağıdaki Tablo 3.’deki gibidir. Tablo3.’den su soğutmalı cihazların verimleri, hava soğutmalı cihazlara göre daha yüksektir. Yine tablodan vidalı ve santrifüj kompresörlü cihazların verimlilikleri diğer scroll ve piston kompresörlere göre çok fazladır. Hava soğutmalı kondenserli cihazların kolay işletim ve bakımları düşük verimliliklerine rağmen küçük ve orta ölçekli sistemlerde tercihlerine neden olmaktadır. Büyük soğutma kapasitelerinin ihtiyaç gösterdiği tesislerin vidalı ve santrifüj kompresörlü cihazlar olması ve bunların su soğutmalı kondenserli cihazlar olması önemli verimlilik avantajı yaratabilir. Ancak su soğutmalı kondenserli cihazın işletme maliyetlerine kule enerji giderleri ve kondenser sirkülasyon pompası enerji giderlerinin de dahil edilmesi gerekir.

Su Soğutmalı Kondenser EER

Scroll ve Pistonlu Vidalı Santrifüj Klasik Santrifüj Manyetik Yataklı

min 3,00 3,50 4,00 4,00

Hava Soğutmalı Kondenser

ESEER max 4,00 4,50 5,00 5,50

min 3,50 4,00 4,50 6,00

EER max 5,50 6,00 7,00 10,00

min 2,00 2,50 3,50 3,50

max 3,00 3,50 4,00 4,50

ESEER min 3,50 4,00 4,00 4,00

max 5,50 5.50 6,00 6.50

53


Yazan: RUMEYSA GÖNENÇ Fotoğraflar : GÖKTEN TUT

www.orabura.org

O R A BUR A

Galapagos Adaları kapatmadan izlemek istediğimiz bir belgesel Bu yazıyı yazmak gerçekten çok zor olacak. Çünkü Galapagos adaları hakkında söylenecek çok şey var.

K

üçükken hayvanat bahçelerinde garip bir rahatsızlık duyardım. Sebebi canlıların habitatlarından alınıp belirli bir yere kapatılmalarından duyduğum rahatsızlıkmış. Bu rahatsızlığın sebebini özgür, canlı ve korkusuz canlıları gözlemleyince daha iyi anlayabildim. Buradaki hayvanlar insana gerçekten huzur veriyorlar. Çünkü özgürler ve korkusuzlar. Galapagos Adaları Ekvador ülkesine bağlı bir grup takımadaları olup, Büyük Okyanus’un Doğusunda yer almaktadır. Bir yandan kendisine en yakın toprak parçası olan Güney Amerika Kıtasına ise 1000 km uzaklıktadır. Adaların bu şekilde izole olmaları onların daha iyi korunmalarını sağlamış. Zaten birçok doğa örgütü burada hem çalışma yürütmüş hem de korunması için halkı bilinçlendirmiş. Burada başka hiçbir yerde bulunmayan bazı bitki türleri ve canlılar yaşamlarını sürdürüyor. Hem ziyaretçiler hem de halk canlıların rahat ve özgürce yaşamlarını sürdürebilmeleri için onları rahatsız etmiyor ve çevreyi büyük bir titizlikle koruyorlar. Bu canlıları hiç kimse korkutmadığından, fazlaca yaklaşmadığından ya da yaklaşsa bile sakince izlediğinden buradaki canlılar çok nadir korku tepkileri veriyorlar. İnanılmaz huzurlular ve bizlere ‘ah yine mi bizi izlemeye geldiniz, pek sevindik buyurun bugünkü pozumuz’ dercesine barış içinde günlük rutinlerine devam ediyorlar. Bize de onlarla yüzmek, pozlarını izlemek veya onlarla uzanmak düştü. Ve bu anların her biri bizi belgesellerin tam içine soktu. Bu adalar yüzyıllar önce okyanusun

54

yaklaşık 4000 metre derinindeki volkanik hareketlerle oluşmuşlar. Bu sebeple burası sadece üstünde yaşadığı canlılarla değil, aynı zamanda oluşumların yapısal ve süreçsel farklılığı ile de insanı büyülüyor: örneğin simsiyah kalıplaşmış lavların ardından bembeyaz kumlara sahip küçük sahillere ulaşıyorsunuz ve bu sahilciklerde sakinlik sebebiyle bir sürü canlı yaşamını sürdürüyor. Siz sadece kumsala uzanıp hayvanları izliyorsunuz. Buradaki duyguları tarif etmek gerçekten çok zor. 17 gün boyunca kapatmadan izlemek istediğimiz bir belgeselin içindeydik diyoruz kendi kendimize. Gördüğümüz en etkileyici doğa harikasıydı da diyebiliriz. Deniz kaplumbağalarıyla yüzdük, köpekbalıklarını takip ettik, denizaslanlarıyla oynadık ve iguanalarla koşturduk. Her biri bizim için yaşamlarımıza daha da özgür devam edebilmemizde ilham kaynağı oldu. Her birini çok sevdik ve hiç unutmayacağız.

Cristobal’ adasındaki ‘Puerto Baquerizo Moreno’ da bulunmaktadır. • Lav akıntılarından oluşmuş adalarda halen aktif volkanik hareket gösteren yanardağlar bulunmaktadır. • Bu adalarda kendine özgü birçok biyolojik tür bulunmaktadır, bu canlılar Charles Darwin’in, evrim kuramı çalışmasına esin kaynağı olmuştur.

Galapagos Adalarındaki özel canlılar

Galapagos Adaları hakkındaki teknik bilgiler ve alıntılar

Galapagos denizaslanı (Galapagos sea lion) Fok balığı (Fur seal) Galapagos pengueni (Galapagos penguin) Mavi ayaklı sümsük kuşu (Blue-footed booby) Kırmızı ayaklı sümsük kuşu (Red-footed booby) Dev kaplumbağalar (The Galapagos tortoise) Su kaplumbağası (The marine turtle) Deniz iguanası (Marine iguana) Kara iguanası (Land iguana) Lava kertenkelesi (Lava lizard) Çekiç kafalı köpekbalığı (Hammerhead shark) Albatros (Waved albatross) Karabatak Kuşu (The cormorant) Fregat kuşu (Frigatebird)

• Ekvador’a bağlı bu adalar grubu volkanik hareketler ve patlamalar sonucu oluşmuştur. • En yakın toprak parçasından fazlasıyla izole olan adalar grubu 14 büyük ada (Isabela, Santa Cruz, San Salvador, (Santiago, James), Fernandina, San Cristobal, Floreana, (Santa Maria), Marchena, Espanola, Pinta, Santa Fe, Genovesa, Pinzon, Darwin ve Wolf), 8 daha küçük ada ve 40 minik adacıktan oluşur. Adalarda, yaklaşık 25.000 kişi yaşar. • Genel yaşam alanları Santa Cruz adasındaki ‘Puerto Ayora’ ve ‘San

Galapagos Adalarına ucuza nasıl gidilir? Galapagos Takımadalarının en yakın kara parçasından fazlaca uzakta olmaları ve özel bir yapıya sahip olmaları sebebiyle ucuz yollarla Galapagos’u ziyaret etmek gerçekten çok zor. Detaylandırmak gerekirse, hem bu bölgeye uçuşlar pahalı hem de konaklama ve yiyecek olanakları kısıtlı. Bu yüzden ziyaretçiler pahalı seçeneklere bağımlı kalıyorlar. Bunun da yanı sıra, adalara erişim günlük kapasitelerle sınırlı ve adaların birçok bölgesi sadece tekne ile ziyaret


GGezgin ezgin

edilebiliyor. Bu da demek oluyor ki mutlaka tur şirketlerine bağımlı olmak zorundasınız. Adalara ziyaretler için iki seçenek bulunuyor: karada konaklayıp günlük turlar almak ya da lüks teknelerde birkaç günlük turlar alarak teknede konaklamak. Günlük tur alıp karada kalmanın avantajı karada konaklayıp deniz hastalığına yakalanmamak (land-based Galapagos Tours). Ancak günlük turların izin verilmediği bölgelere sadece tekne turları girebiliyor. Bu da demek oluyor ki adaların gerçekten bakir yerlerine erişmek istiyorsanız mutlaka 3-4 günlük orta derecede bir tekne turu satın almak zorundasınız. Bizim tercihimiz tekne turu ile karada konaklama seçeneklerini birleştirmek oldu: 3 gece 4 günlük uygun fiyatlı bir tekne turu alarak kendimiz gidemeyeceğimiz yerleri gördük ve karada konaklayıp bakir kumsallarda uzun zaman vakit geçirerek Galapagos ruhunu daha fazla yaşadık. Orabura ekibi olarak ucuza ziyaret için detaylı önerilerimiz Adalara Quito veya Guayaquil kentleri üzerinden TAME ve Aerogal uçuş firmaları günde birkaç defa olmak üzere uçuş düzenliyorlar. Quito uçuşları Guayaquil üzerinden aktarmalı olarak gerçekleştiğinden Guayaquil biletleri daha uygun fiyatlı oluyor. Adalarda iki havalimanı var: San Cristóbal ve Baltra. Baltra havalimanı turistik amaçlı kullanıma yeni açıldığından Baltra uçuşları daha uygun. Bu sebeple Guayaquil-Baltra kombinasyonu her zaman daha ucuz bir uçuş seçeneği olacaktır. (gidiş-dönüş bilet 450 ile 550 dolar arasında) Adalarda yiyecek fiyatları bizim gibi sırt çantalı gezginler için gerçekten çok yüksek (bir öğün turistik bir restoranda yaklaşık 25 dolardı).Konaklamak için

mutfak kullanımı mevcut olan hosteller tercih edebilirsiniz. Genelde marketten alabileceğiniz ton balığı, yoğurt, ekmek gibi günlük besinler de çok işe yarıyor. Hem yemek yemek için restoranlarda zaman kaybetmiyor, canlıları izlerken sokakta atıştırabiliyorsunuz hem de ucuza yemek yemiş oluyorsunuz. Bunun yanı sıra lokal lokantalarda öğlen menüleri de daha uygun fiyatlı oluyor. Tortuga Bay kumsalına (Santa Cruz Adası) Puerto Ayora ‘dan yürüyerek yaklaşık 35 dakikada gidebilirsiniz (2.5 km). Böylece ulaşım masraflarını düşürmüş olursunuz. Las Grietas (Santa Cruz Adası) isimli tepelerin arasına sıkışmış masmavi suya girmek için de tabanvay yöntemini kullanmanız gerekiyor başka yol yok. (yaklaşık 1 saat). Deniz üzerindeki ulaşımlarınızı da su taksisi yerine su dolmuşlarını (water-colectivos) kullanarak yürütebilirsiniz. Günlük turlar için lokal acenteler kullanılabilir : ‘Sharksky’ ve ‘Moonrise Travel’ iki uygun seçenek. Tekne turları içinse ‘Shine Galapagos’ gerçekten ilgili bir acente (Quito Mariscal Bölgesinde ofisleri var). Günlük turlar Floreana, San Cristobal, Isabela (sadece bazı bölgelerine), North Seymour , Santa Fe ve Bartolome adalarına mevcut. Eğer Espanola, Genovesa, Fernandina, Pinta ve Santiago (San Salvador) gibi daha uzak, daha izole ve bu sebeple de daha değişik canlı türlerini barındıran adaları ziyaret etmek de istiyorsanız mutlaka tekne turu almanız gerekiyor. Galapagos adaları her ne kadar bizim gibi sırt çantalı gezginler için pahalı bir bölge olsa da, gördüklerimizi hatırladığımız zaman ‘iyi ki de gitmişiz’ diyeceğimiz bir yer olacak. Çünkü her şeyinden çok etkilendik, ve elimizden geldiğince bunları görüntülemeye

çalıştık. Fotoğraflarda ve websitemizdeki videolarda gördüğümüz bütün ilginç canlıları görebilirsiniz. Umuyoruz ki siz gezmeyi sevenler de bir gün bu harika yeri görebilirsiniz. Önümüzdeki sayımızda bir başka etkileyici yer var: ‘Machu Picchu’ bakalım orası nasıl olacak?

55


Sağlık

r le e v y e m e Sebze v n u z u e v lı k lı sağ ı r a t h a n a ın yaşaman

BESLENME uzmanlarına göre bazı sebze ve meyveleri çiğ olarak ve taze iken tüketmek gerekiyor. Çünkü ancak o zaman bu sebze ve meyveler sağlığımız üzerinde olumlu etki sağlıyor. Bu sebze ve meyvelere daha yakından bakmaya ne dersiniz?

Ispanak: Demir yönünden zengin, koyu yeşil yapraklı ve güzel bir tadı olan ıspanak, diğer yapraklı sebzelere nazaran daha çok protein içeriyor. Salatada yenilen çiğ ıspanak, harika bir lif kaynağı. Ispanak suyu, bol C vitamini ile soğuk algınlıklarına karşı dayanıklılık veriyor, ayrıca, kemiklerin ve dişlerin sağlamlığını sağlıyor. Ispanak suyu, kalp adalelerini de kuvvetlendiriyor.

Fasulye: Uzmanlar, taze fasulyenin, pankreas bezesini, böbrekleri, karaciğeri ve kalbi kuvvetlendirdiğini, albümin ve şeker hastalığına iyi geldiğini belirtiyor.

Bezelye: Kansızlığı gideren ve pekliği geçiren taze bezelye, kan kanserine karşı koruyucu etkiye sahip ve gıda değeri bakımından fasulyeden daha üstün.

Sivri biber: Uzmanlar, biberlerde, bol beta karoten, C, P ve K vitaminleriyle bazı alkaloidler bulunduğunu kaydederek, bunların, mideyi kuvvetlendirdiğini, iştah açtığını ve mide tembelliğini giderdiğini söylüyor.

Patlıcan: Patlıcan, A vitamini, fosfor ve kendine has bazı özelliklere sahip u, bunlarla sinirleri yatıştırıyor ve kalp çarpıntısını gideriyor. Uzmanlara göre, patlıcan, kül veya ocakta pişirilip kabukları soyulmalı ve ince kıyılarak yenmeli.

Lahana: Bol miktarda B, C ve E vitaminleri ve potasyum içeren lahananın, şeker ve romatizma hastaları için de çok faydalı olduğu belirtiliyor. Kansızlığı gideriyor ve kansere karşı etkili.

Karnabahar: Fosfat ve potasyum ihtiva eden ve içeriğinde, kadınları göğüs kanserine karşı koruyan “indol-3” karbonal

56

bulunan karnabaharın, çiçek olduğu için cinsiyet hormonu, bol E vitamini ve protein içerdiği belirtiliyor.

Brokoli: Uzmanlar, brokolide, havuçtakinden daha fazla beta karoten bulunduğunu söyleyerek, bu sebeple yenilebilecek, suyu içilebilecek en iyi besinlerden olduğunu kaydediyor. Suyunun havuç veya elma suyu ile karıştırılarak içilmesinin de faydalı olduğunu belirtiyorlar.

Pırasa: Pırasa çorbası, böbrekleri çalıştırarak bol idrar söktürüyor ve vücutta birikmiş üre asidi ve ürat tuzlarını dışarı atıyor.

Enginar: Karaciğer ve kalbin en iyi dostu olan enginarın kanı temizlediğini ve yorgunluğu giderdiğini vurgulayan uzmanlar, diğer zehirli maddeleri ve yorgunluk maddelerini idrarla dışarı atarak vücuda dinçlik verip dinlendirdiğini söylüyor. Kereviz: Kerevizin yaprak ve sapları çok faydalı. Mideyi kuvvetlendiriyor ve iştah açıyor. Uzmanlar, kerevizin, iç salgı bezlerini ve özellikle vücutta çok çeşitli vazifesi olan böbrek üstü bezlerini çalıştırdığını, sinir yorgunluğunu da önlediğini ifade ediyor.


Semizotu: Semizotu, kanama hastalıklarında ve peklikte çok faydalı. Kanı temizliyor, bol idrar söktürüyor, kanı, üre ve benzeri pisliklerinden temizliyor. Semizotunun, şeker hastalarının susuzluğunu azalttığını, şişmanlara kilo verdirdiğini belirten uzmanlar, semizotu, yeşil salata olarak yenirse faydasının fazla olduğunu ifade ediyor.

Patates: Patatesin besleyici maddelerinin çoğunluğunun, kabuğunun hemen altında olduğunu belirten uzmanlar, bu sebeple patatesin, kül veya buharda pişirildikten sonra soyulması gerektiğini vurguluyor. Patatesin mutlaka salata veya soğanla yenilmesi gerektiğini ifade eden uzmanlar, patates, yağda kızarmış olarak yenmezse kilo aldırmadığını, şişmanlar ve şeker hastaları için iyi bir gıda olduğunu bildiriyor.

Domates: Domatesin damarları yumuşattığı, kanı durulttuğu, üre miktarını düşürdüğü, vücudu gençleştirdiği belirtiliyor, ayrıca kalp, karaciğer, böbrek bozuklukları için çok faydalı.

Soğan: Soğanda bol miktarda A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler, antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım arttırıcı fermentler bulunuyor. Kalp ve prostat bozukluğu, romatizma, cilt hastalıkları gibi hastalıklara iyi geldiği belirtiliyor. Sarımsak: Uzmanlara göre, bu keskin kokulu yumruda, her türlü harika özellik mevcut. Sarımsağın tansiyon düşürdüğü, kan pıhtılaşmasını azalttığı, kötü “LDL kolesterolünü” düşürdüğü, bazı mide kanserlerini önlediği, bağışıklık sistemini güçlendirdiğinin ispatlandığı belirtiliyor.

Havuç: Kansızlık halinde, sabah, öğle, akşam taze çıkarılmış 1 çay bardağı havuç suyu içilmesi, suyu çıkarılamazsa ince rendelenmesi ve iyice çiğnenerek yenilmesi öneriliyor. Havucun çiğ veya pişmiş olarak yenilirken asla soyulmaması gerektiği, sadece temiz yıkamanın yeterli olduğu kaydediliyor. Salatalık: Salatalığın veya suyunun, cildi bir tonik kadar temizlediğini söyleyen uzmanlar, et yemeklerinin verdiği susuzluğu kestiğini kaydediyor. Salatalığın, sıcak bir havada iç ısısının dış ısıdan 20 derece daha düşük olduğu ve bu sebeple serinletici olarak yendiği bildiriliyor.

Turp: Turpun bağırsakları dezenfekte edip pekliği giderdiği, akşam yenilen turp veya içilen bir bardak turp suyunun çok iyi uyku verdiği belirtiliyor.

Maydanoz: Genellikle taze yenen maydanozda, kalsiyum, potasyum, kükürt ve A vitamini bulunuyor. Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılıyor.

Marul: Uzmanlar, marul suyunun yüze sürülmesi halinde ergenlik sivilcelerini giderdiğini, cilde tazelik ve pembelik verdiğini kaydediyor.

Roka: Yeşil salata şeklinde yenen rokanın, tadı ve asitleri ile mideyi çalıştırdığı, hazmı arttırdığı, iştahı açtığı, böbrekleri çalıştırdığı, idrar söktürdüğü ve karında toplanan suyu boşalttığı belirtiliyor.

Tere: Uzmanlar, terenin sinirleri dinlendirdiğini belirterek, çiğ olarak, az miktarlarda yenilmesini tavsiye ediyor ve fazlasının zarar verdiği uyarısında bulunmayı da ihmal etmiyor. Şalgam: Şalgamın taş ve kum döktüğünü, bronşları boşalttığını, bol idrar söktürdüğünü ve pekliği giderdiğini söyleyen uzmanlar, şeker hastalarının da şalgam yiyebileceğini vurguluyor ve şalgamın ne kadar çiğ yenirse o kadar faydalı olduğunu hatırlatıyor.

57


Spor

Kayak zamanı Kayak severler için kayma mevsimi geldi. Sizler için dünyanın en ünlü kayak merkezlerini tanıtan bir yazı hazırladık. Bu merkezlerden birini seçmeye ne dersiniz?

Aspen-Colorado, ABD Zengin ve ünlü insanlarla kaymak istiyorsanız, Aspen sizin için biçilmiş kaftan. Aspen, sarp kayalıkları ve birbirine bağlı olmayan dört dağıyla bilinir. Colorado’daki bu kayak merkezi, her seviyedeki kayakçı için özelliklere sahip olmasıyla herkese uygun bir ortam sağlıyor. Sarp kayalıklar ve engebelerle dolu Aspen Dağı, bakımlı orta düzey koşuları içi uygun. Ayrıca bu dağ, arka sırtındaki kayak pistleriyle uzman seviyede kayakçılar için de iyi bir seçim. Bu şehir, genellikle durumu “gayet iyi” olanların seçtiği kayak merkezleriyle dolu olduğundan fiyatı biraz yüksek olabilir.

Cortina, İtalya Belki de burası Alberto “La Bomba” Tomba’nın bu işe başladığı yerdir. Cortina’nın kayak merkezleri Alpler’deki herhangi bir merkeze denktir ve ayrıca bu şehirde 1956 Kış Olimpiyatları

58

düzenlendi. Zermatt, İsviçre gibi Cortina’da da hayat trafik olmayan sokaklarda geçer. Dünyanın ilk kayak merkezi ne sahipşehirleri arasında ilk sıralarda olan Cortina, ayrıca İtalya’nın en tarz sahibi yerlerinden biri olarak da dikkat çekiyor.

Chamonix-Mont-Blanc, Fransa 1924’te dünyanın ilk kış olimpiyatlarının yapıldığı Chamonix, Dünyanın En Ünlü Kayak Merkezleri sıralamasında birinci gelebilecek bir merkezdir. Mont-Blanc’ın eteklerinde bulunur ki burası Alpler’in en yüksek, Avrupa’nın da 2. en yüksek tepesi. Chamonix-Mont-Blanc’ın ve dünyanın en uzun parkurlarından birine sahip olmasıyla ünlü. Kesinlikle gitmeniz gereken merkezler: Auberge du Bois Prin, La Valle Blanche.

Vail-Colorado, ABD Efsanevi Vail, piyasada “Amerika’nın favori


kayak merkezi” olarak tanınır ve dünyanın en iyi 5 kayak merkezinden biri olmayı hak eder. ABD’deki en büyük tekil kayak alanlarından birine sahip olan Vail ortalama 5 bin 300 dönüm kayılabilir araziye sahip. Ayrıca dağların birindeki en hızlı ileri teknoloji ürünü teleferikleri de unutmamalıyız. Vail birkaç sanat galerisi, müzeler, balon, kızak, buz kayağı, hokey, kar araçları ve daha fazlasını da müşterilerine sunar. Kesinlikle kalınması gereken merkezleri: Lion Square Lodge, Vail Cascade Resort & Spa.

Zermatt, İsviçre Komşularından Gstaad’ın 3 adet 5 yıldızlı otelle en iyi kayak yerleşkelerinden birine sahip olması ve St. Moritz’in daha popüler olmasına rağmen, çoğu kişi İsviçre’nin en iyi kayak merkezi olarak Zermatt’ı gösterir. Aşırı derecede huzurlu ve kaçış yeri olarak, arabasız ortamı köyde

huzur vadediyor. Muhteşem manzarasıyla, Zermatt dünyanın en büyük 2. teleferikli dikey parkurunu içerir ve yüksekliği dolayısıyla büyük ölçülerle kar yağışı alır. (ve düşük eğimlerde kar makinelerinden yardım alınır) Kesinlikle gitmeniz gereken merkezleri: Riffelalp Resort, Grand Hotel Zermatterhoff.

Avusturya Tirollerindeki en popüler kayak merkezlerinden biridir. Bu 700 yıllık köy tüm özellikleriyle çekiciliğini konuklarına sunar. Buradaki kayak aktiviteleri 1892 kışında başlamıştır. Kesinlikle gitmeniz gereken merkezleri: Apartmen-Hotel Almhof, Best Western Premier Kaiserhof

Courchevel, Fransa Kitzbühel, Avusturya St. Anton “Avrupa’nın En Canlı Kayak Merkezi” unvanını elinde bulundursa da, Innsbruck da Avrupa’nın en canlı ve en güzel şehirlerinden birine ev sahibi olsa da (Uluslararası Olimpiyat Komitesi de böyle düşünmüş olacak ki, 1964 ve 1976 kış olimpiyatları burada gerçekleştirildi), Kitzbühel “Alplerin İncisi” olarak görülür ve

Courchevel, 600 kilometrelik dünyanın en uzun ve en geniş pistleri, ufak, sıcak aile otelleri, şaleleri ve restoranlarıyla “apres-ski” yaşamdan bıkmış, kayak sonrası şıklık yapmayan, kürklerinden gına gelmiş, rahatlık arayan ve çocuklu kayakçıların yeridir daha çok. Suni kar makineleriyle devamlı kar bulunsa da, geceleri ışıklar şıkırdasa da, nefis dağ manzarası olsa da Courchevel her tür kayakçının her kar sporunu yapacağı şekilde organize edilmiş yapay bir merkezdir.

59


hayata dair

Tim’ de Blues Brothers gecesi Tarih: 05.03.2014 Yer: Türker İnanoğlu Show Center, İstanbul Blues Brothers (Cazcı Kardeşler) filmlerinin unutulmaz şarkıları “Sweet Home Chicago”, “Do You Love Me?”, “Peter Gunn”, “Dragnet” ve “Rawhide” gibi belleklere kazınmış daha pek çok nostaljik şarkı başarılı İngiliz yapımıyla 5-9 Mart’ta TİM Show Center’da sevenleriyle buluşuyor.

300: Bir imparatorluğ n y kselişi Vizyon Tarihi: 7 Mart 2014 Film, Persler ile Atinalılar’ın karşı karşıya geldiği Artemis Savaşı’na sahne olacak. Yeni filmin kahramanları ise Pers Kralı Xerxes ile Atinalı savaşçı Themistocles. Filmin yönetmenliğini Noam Murro yapıyor. Başrollerini ise Sullivan Stapleton, Rodrigo Santoro ve Eva Green paylaşıyor.

Tolga Çevik, dükkanı açıyor Tarih: 13 Mart 2014 rkezi, İstanbul Yer: Beşiktaş Kültür Me lenmedik anki gibi sıra dışı ve bek Komedi Dükkanı, her zam r. liyo ge sürpriz ekleyerek hikâyelere bu kez bir de da olup başlarken, “Tekrar bir ara ona sez . Tolga Çevik, 10 kadaşım . Eğer siz de hazırsanız, ‘Ar gülüp eğlenmeye hazırız Hoş Geldin…’” diyor.

60


JUSTİNE Yazar: Lawrence Durrell Yayınevi: Can Yayınları

SESSİZ EV Yazar: Orhan Pamuk Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Sessiz Ev’de yazar dağılmakta olan bir ailenin hikâyesi üzerinden Cumhuriyet ve modernleşme tarihimizin barındırdığı gizli çatışmaları ve şiddeti araştırıyor. Biri tarihçi, biri devrimci, biri de zengin olmayı aklına koymuş üç torun İstanbul yakınlarındaki Cennethisar kasabasındaki evinde babaannelerini ziyaret ederler. Dedelerinin yetmiş yıl önce siyasi sürgün olarak kasabaya geldiğinde yaptırdığı bu evde bir hafta kalırlar. Bu sürede, babaannelerinin doksan yıllık anılarla yüklü geçmişi ağır ağır aralanırken, dedenin Doğu ile Batı arasındaki uçurumu bir çırpıda kapatacağını sandığı büyük bir ansiklopediyi yazışı hatırlanır. Evde sessiz gözlemleriyle kuşaklar arasında köprü kuran tanıklar, bahçe duvarlarının ötesinde ise aile ile ilgilenen tutkulu gençlerin hareketleri vardır. Orhan Pamuk’un ikinci romanı olan Sessiz Ev, yayımlandığında büyük heyecanla karşılanmış, pek çok dile çevrilmiş ve ödüller almıştır.

ÇOCUKLAR İNSANDIR Yazar: Yaşar Kemal Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları 1975’te, İstanbul’ un sokak çocuklarını anlatan, Cumhuriyet gazetesinde Ara Güler’in fotoğrafları ve Turhan Selçuk’un çizimleriyle yayımlanan ve 1978’de Allahın Askerleri adıyla kitaplaşan bu röportaj dizisi, şimdi gazetedeki özgün sunumuyla basılıyor. Yapı Kredi Yayınları’nın 4000. başlık kitabı olma özelliğini de taşıyan Çocuklar İnsandır, savaş, açlık ve yoksullukla yoğrulmuş dünyamızda acılarla büyüyen küçük insanları ve onların küçük omuzlarındaki büyük yükleri anlatıyor.

Justine, ünlü İngiliz yazarı Lawrence Durrell’in dört ayrı romandan oluşan İskenderiye Dörtlüsü’nün ilki. Justine (1957), Balthazar (1958), Mountolive (1958) ve Clea (1960) adlı bu büyük dörtlü, 1960’lı yıllarda İngiliz romancılığında büyük yankılar uyandırmıştı. Önce yadırganan, ama büyük bir ilgiyle karşılanan, dünyanın dört bir yanında okunup tartışılan bu ünlü dörtlünün amacı, Lawrence Durrell, “çağdaş sevginin irdelenmesi” olarak açıklar. Yazar, sevgi ilişkilerini yalnızca erkek-dişi ilişkisi olarak almaz. Dörtlünün ilki olan Justine’de, Sade’ın, sevişmenin hiçbir türlüsünü suç saymayan görünüşünü de benimser. Çağdaş İngiliz romanına yepyeni bir soluk getiren Lawrence Durrell, Justine’de, yaşam dolu, tutkularıyla kabına sığmayan, İskenderiye’li bir Yahudi güzelini anlatır. Sevmeye de sevilmeye de doymayan, kocasıyla olan ilişkileri oldukça karışık, evlilik dışı kaçamakları hiç eksik olmayan Justine, sevgi yoluyla gerçek benliğini ararken, cinselliğin değişik olanaklarını da yansıtır.

KIZIL DARI TARLALARI Yazar: Mo Yan Yayınevi: Can Yayınları Çin’in Nobel ödüllü yazarı Mo Yan’ın Kızıl Darı Tarlaları, Shandong ailesinden üç kuşağın, 1923-1976 yılları arasındaki öyküsünü aktarıyor. Yazar, bir mücevher güzelliğindeki doğa manzaraları fonuna yerleştirdiği ve kronolojik sıra gütmeden kurguladığı romanda, Japon istilasına karşı verilen Direniş Savaşı, Çinlilerin birbirleriyle çatışmaları, Komünist Devrim, Kültür Devrimi gibi Çin tarihindeki önemli halk hareketlerini ve bütün bu yıllar içindeki tutkulu aşkları anlatıyor.

61


ı r a l u r o s a k e z i l e c n e l g E

Eğlenceli zeka

1.Hangisini yakmalı? Mehmet Bey cebinde her zaman bir çakmak bulundurur. Mehmet Bey bir gün bodruma iner. Bodrumda kandil, mum ve gaz lambası bulunmaktadır. Sizce Mehmet Bey ilk önce hangisini yakmalı?

3. Bir dolu bir boş

2. Bir şişe su liyor. Şişenin Bir şişe su 20 kg ge ası için şişeye ağırlığının 15 kg olm ne eklemelisin?

6 bardak yan yana dizilmiş. Bardaklardan ilk üçü süt ile dolu, diğer üç bardak ise boş. Sadece bir bardağın yerini değiştirerek bardakları bir dolu bir boş olarak sıralayabilir misiniz?

kolata

5. Çocuk ve çi

elinde Bir bayram günü n dayım le çikolatalarla ge tı. ış şaşkına uğram r çikalata Çocuklara bire rdan üç tane verse, çikolatala çocuğa ikişer artıyordu. Her bir çocuk çikolata verse ordu. çikolatasız kalıy de kaç Acaba bizim ev rdı? va ta çocuk ve çikola

4. Ali’ nin kalemleri Ali’ nin mavi hariç 2, sarı hariç 2, kırmızı hariç 2 kalemi vardır. Ali’ nin toplam kaç kalemi vardır.

1. Çakmağı 2. Bir delik 3. 2. Bardaktaki sütü 5 bardağa dökerek 4. 5 çocuk, 8 çikolata 5. 3 kalem

Cevaplar:

62





SAYI

TECRÜBE KONUŞUYOR

S.CEVAT TANRIÖVER VİZYON: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, HEDEF: İNSAN KONFORU, SONUÇ: “0” ENERJİ SPRINKLER NFPA VE EN ANALİZİ

UNUTAMADIKLARIMIZ DR. ÜZEYİR GARİH GALAPAGOS ADALARI KAYAK ZAMANI


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.