Mechanic 18. Sayı

Page 1

18

SAYI

MECHANIC DERGİSİ

HAZİRAN 2015

SEKTÖRÜN BİLGİ ÜRETEN VE PAYLAŞAN GÜCÜ www.mechanic.com.tr

PROF. DR. AHMET ARISOY MEKANİK SİSTEMLERİN DOĞRU KURGULANMASI

İNSAN HAYATI KADAR ÖNEMLİ

İMBAT AVRUPA’DAKİ BEKLENTİLERİNİN

ÜSTÜNDE TALEP GÖRÜYOR Haziran 2015 • Sayı: 18

BOKSTA

ASRIN MAÇI

TATİLDE ÇOCUĞUNUZ

TEKNOLOJİNİN TUZAĞINA DÜŞMESİN





başyazı

Başyazı

Değerli okuyucularımız,

İ

slam ailesi için önemli bir yere sahip Ramazan ayının ilk günü miladi takvime göre 18 Haziran’a denk geliyor. Ramazan ayınızı kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Bu ay yine bir usta oyuncuyu kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Türk sineması ve tiyatrosunun ünlü isimlerinden Zeki Alasya’yı kaybettik. Mechanic ailesi olarak, tüm Türkiye’nin başı sağ olsun diyoruz. Soma faciası üzerinden tam bir yıl geçti. 301 işçimizi kaybettiğimiz bu kötü günü unutmuyor ve unutturmayarak da bir daha böyle kazaların yaşanmaması için gerekli önlemlerin hem işçiler hem de işverenler tarafından alınmasını diliyoruz. Mekanik tesisat sektörüne yön verenlerde, mekanik tesisat sektörünün en başından beri içinde, değerli hocamız Prof.Dr.Ahmet Arısoy ile söyleşi gerçekleştirdik. 2017 yılında, yarım asırlık meslek hayatından emekli olmayı planlayan hocamıza, meslek hayatı ve tecrübelerini dergimizde paylaştığı ve bize değerli zamanını ayırdığı için teşekkür ediyorum. Haziran ayında okulların tatil olmasıyla uzun ve yorucu bir eğitsel temponun ardından, gerilen çocuk ve gençlerimizin ruhsal anlamda rahatlamak için sıklıkla internet, bilgisayar, akıllı telefon gibi teknolojik aletleri kullandığını hepimiz gözlemleyebiliyoruz. Bu dönemde çocuklarımızın teknolojinin tuzağına düşmemesi için neler yapmamız gerektiğini sağlık köşemizde inceledik. Haziran sayımızda da yine dernek haberleri, fuar haberleri, sektördeki gelişmeler, firma haberleri, yeni ürünler, değerli sektör uzmanlarından makaleler ile dopdolu bir sayı hazırladık. Sektör ve yeni ürün haberlerine göz atarken bunalmaya başladığınız anda boksta asrın maçına göz atabilir, havaların ısınmasıyla kanımızın kaynadığı bu günlerde dışarı çıkmak istediğinizde size yol gösterecek hayata dair sayfalarımızda konser, sinema, kitap etkinliklerine göz atabilir, eğlenceli zeka soruları ile tebessüm edebilirsiniz. Sizin için hazırladığımız sayımızı keyifle okumanızı diliyor, dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.

Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi evren@dekomedya.com

3


DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi

EVREN DEMİRCİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU Yeşil Bina Danışmanı CEMİL YAMAN Leed Faculty, Breeam Assesor

içindekiler

MECHANIC Yıl: 2 Sayı: 18

6 24

Victaulic 3D ürün modelleri artık MagiCAD’de

26

Grundfos çevreye duyarlı çözümleriyle IFAT Eurosia Fuarı’ndaydı

28

İzmir MMO Enerji Yöneticiliği Eğitimi’ne Grundfos’dan destek

30

Prof.Dr.Ahmet Arısoy: Sektörün en önemli ihtiyacı bilgi üretimi

36 Mekanik sistemlerin doğru kurgulanması insan hayatı kadar önemli

Effie 2015’in dayanıklı eşya kategorisinde ödül alan tek marka Daikin oldu

38

08

Kıbrıs’ın güneşi FormSolar ile artık daha verimli

Klimateknik, Clint ve Jacir-Gohl fabrika gezisi

40

10

Symbol Kocaeli Projesi’ne Arı Yangın imzası

Das Yalıtım Kiev AquaTherm Fuarı’na katıldı

42

12 14

Türk-Alman Üniversitesi’nde Etna imzası

Niba su soğutma kuleleri Şangay’da

44

Teknoklima’nın inovasyon projesi Boreas; Eurovent sertifikası ile performansını onaylattı

İYEM eğitimleri Haziran ayında da devam ediyor

46

16

Kodsan Grup Sodex Ankara Fuarı’na katıldı

Bosch, Türkiye’de büyümeye devam ediyor

48

18

Vaillant Türkiye yıllık aile toplantısı Sri Lanka’da yapıldı

Bosch Isı Sistemleri bayileri “Bosch ile 1 gün” temasıyla İstanbul’da buluştu

20

50

ASHRAE Turkish Chapter, Cleanroom Fuarı’nda RAL CRC 2015’i tanıttı

İmbat Avrupa’da beklentilerin üstünde talep görüyor

22

52

TYCO yangın koruma ürünleri Zettler algılama markası Türkiye pazarında

Qundis GmbH modern enerji yönetimi kaynağı olarak IBM Bulut’u seçti

Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN hakan@dekomedya.com Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL

30

Reklam Müdürü SELÇUK BENLİ selcuk@dekomedya.com Müşteri İlişkileri İREM KALENDER irem@dekomedya.com Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM YASMUT Yönetim Yeri

06

Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sok. Efe Apt. No:6 D:4 Akaretler 34353 Beşiktaş / İSTANBUL

Tel: (0212) 327 50 40 Faks:(0212) 327 50 20 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr

Yayın Türü Yaygın Süreli

Baskı - Cilt Fabrika Basım Tic. Ltd. Şti. İnönü Cd. No:74/A Mahmutbey-Bağcılar-İstanbul Tel: 0212 294 38 00

Dağıtım Etkin Dağıtım ve Nak. Oto Kir. Hiz. Paz. Tic. Ltd. Şti Eski Büyükdere cd. Yamaç sk. No.1 4. Levent – İstanbul Tel: 0212 282 40 04 Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.

4


REKLAM DİZİNİ

56 58 60 62 66 68 70 72 74 76 78 80 84 88 92 94 99 100 102 104

TROX’dan üstün özellikli klima santrali X CUBE Aspen Pompa yeni hi flow serisi ve silent + serisi Prodek’ten Airlane marka Exproof fan serileri Mitsubishi Electric’ten ezber bozan klima: Krigamine Zen Pa-flex elastromerik kauçuk köpüğü yalıtım levhaları SFA SANIHYDRO –WC Öğütücüleri ve pompaları sayesinde WC’leriniz artık istediğiniz yerde Konecranes, SMARTON ağır yük tavan vincine daha ileri teknolojik özellikler ekledi Norm Teknik’ten CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri Grundfos yeni MULTILIFT serisi Vestel’in Plazma Inverter Klima serisi en sağlıklı havayla serinletiyor Daikin’den daha küçük ve daha az elektrik tüketen klimalar Dünya Çevre Günü’nde yeşil binalar ve ötesi konuşulacak Manz AG CIGS ince film güneş panellerinde verimlilik dünya rekorunu kırdı Atık su arıtan boru: Biopipe Debi, basınç ve sıcaklık dengelemesi CamfilCleaner 6000 hava temizleyicisi vaka çalışması Net Pozitif Emme Yüksekliği NPSH Boksta asrın maçı oynandı Tatilde çocuğunuz teknolojinin tuzağına düşmesin Hayata dair Eğlenceli zeka soruları

54 72

100

102

REKLAM DIZINI

44 54

17 ALDAĞ 7 ALP POMPA - ETNA 63 ALIZE 87 ARI YANGIN ARMACELL-ONEFLEX 25 81-83 ATC 77 BAHÇIVAN MOTOR A.K. BOSCH 55 BRENSLER 79 CİVA 11 COŞKUNÖZ 52-54-64-66 CVS AIR 45 DAF ENERJİ 41 DAIKIN 35 DEKOGROUP 2 DUYAR VANA A.K.İ. EBITT 73 EMAS - ECA 67 ENEKO 27 FRÄNKISCHE 65 GIACOMINI - UNIVAL IŞIK ENDÜSTRİYEL-FRESE 91 9 IMI HYDRONICS 57-59 ISIDEM 23 İMAS 75 İNKA 21 KODSAN CALEFFI 61 KLİMATEKNİK 47 LOWARA 19 MAS-DAF 82 META MÜHENDİSLİK 43 MITSUBISHI ELECTRIC 37 NİBA 85 NORM KELEPÇE 1 NORM TEKNİK 13 ÖZTÜRK YAPI 51 PA-FLEX 71 PREIS - AYDIN GROUP 95 PROKONTROL Ö.K.İ RES ENERJİ 29 SFA SANIHYDO 89 THERMAFLEX 15 ÜNTES 49 VENTAS 93 VICTAULIC 69 YEKATEK 53 YILMAZ SOĞUTMA

5


Haberler

Mekanik sistemlerin doğru kurgulanması

insan hayatı kadar önemli Elektrik taahhüt hizmetinin yanısıra, 2009 yılından bu yana, büyük projelere mekanik taahhüt hizmeti de sunan Anel Grup, entegre hizmet sunma alanındaki tecrübesini ve başarısını, yurtiçinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği projelerinde ortaya koyuyor. Binalardaki ısıtma, soğutma, sıhhi tesisat, havalandırma gibi sistemleri kullanım amaçlarına göre bütünsel olarak belirleyen ve işlevsel hale getiren mekanik çalışmalar, yapıların olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Bir binada sistemlerin bütünsel ve işlevsel olarak birbiri ile uyumlu çalışmasını sağlayan mekanik sistemlerin, tesis tiplerine ve kullanım amaçlarına göre belirlenmiş olması gerekir. Mekanik sistemler, doğru kurgulanmadığı ve yapılmadığı sürece insan hayatı ve sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle binalarda kullanılan mekanik sistemler, insan hayatı ve sağlığı için büyük önem taşır. Anel Grup, elektrik mekanik hizmetlerinin yanı sıra, büyük projelere, sıhhi tesisat ve altyapı borulama çalışmasından, yangınla mücadeleye kadar, çeşitli mekanik alanlarda da katkı sağlayan çözümler gerçekleştiriyor. Grup, Azerbaycan’da Ganjlik Mall ve Bakü Olimpiyat Stadyumu’na, Katar’da Araştırma Geliştirme Merkezi ve Hamad Uluslararası Havalimanı projelerinde verdiği mekanik taahhüt hizmetiyle Türkiye’deki başarısını yurt dışına da taşıdı.

‘’Hedefimiz Anel Grup’u daha geniş coğrafyalara taşımak’’ Mekanik taahhüt hizmeti, AVM, stadyum ve havalimanı ve benzeri büyük yapılarda özellikle dikkat edilmesi gereken bir konu.

6

Anel Grup, 30 yıllık tecrübesiyle uluslararası projelerde gerçekleştirdiği mekanik taahhüt hizmetiyle tercih edilen elektromekanik firmaların başında geliyor. Anel Grup Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Batukan konuyla ilgili şunları söyledi: “Anel Grup olarak kaliteli, hızlı ve etkin yönetim ile Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmaları yurt dışında da devam ettiriyoruz. Türkiye’de St. Regis Oteli, 42 Maslak, İş GYO Tuzla Ticaret Merkezi ve İzmir Mavibahçe Alışveriş Merkezi gibi projelerde verdiğimiz mekanik taahhüt hizmetini Azerbaycan ve Katar’a da taşıdık. Azerbaycan’da Ganjlik Mall ve Bakü Olimpiyat Stadyumu projelerinde, Katar’da ise Araştırma Geliştirme Merkezi ve Hamad Uluslararası Havalimanı projelerinde yer aldık. Anel Grup olarak, Bakü şehrinin en büyük alışveriş merkezi olacak Ganjlik Mall’a ısıtma-soğutma, havalandırma, sıhhi tesisat, yangından korunma, gazlı söndürme gibi bir alışveriş merkezinde olması gereken tüm mekanik sistemleri uyguladık. 68 bin seyirci kapasiteli Bakü Olimpiyat Stadyumu’nda ise mevcut mekanik sistemlere ek olarak çim sulama ve dış saha altyapı sistemleri tesisatlarını kullandık. Katar Araştırma Geliştirme Merkezi projesinde de mekanik tesisat iş paketlerine ilaveten laboratuvar gaz sistemleri de olduğu için farklı kontrol sistemlerini uyguladık. Hedefimiz bundan

sonra da yaptığımız başarılı hizmetlerle Anel Grup’un kaliteli hizmet anlayışını daha geniş coğrafyalara taşımak.”

“İşimiz insan hayatı kadar önemli” Bir binada sistemlerin bütünsel ve işlevsel olarak birbiri ile uyumlu çalışmasını sağlayan mekanik sistemlerin, tesis tiplerine ve kullanım amaçlarına göre belirlenmiş olması gerekiyor. Mekanik sistemler, doğru yapılmadığı sürece insan hayatı ve sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle binalarda kullanılan mekanik sistemler, insan hayatı ve sağlığı için büyük önem taşıyor. Mekanik taahhüt sistemlerinin insan hayatına ve sağlığına etkisiyle ilgili Anel Grup Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Batukan şunları söylüyor; “Doğru kurulmamış sistemlerin gereksiz enerji maliyetlerini yatırımcılar çoğu zaman önceden tahmin edemiyor. Tecrübeli ve uzun süre birlikte çalışmış insanların yaptıkları işlerin sonuçları her zaman daha iyi sonuç veriyor. Bizim yaptığımız tesisler çok uzun yıllar yaşıyor. İçindeki çalışanlar ve ziyaretçileri ile tesisin hizmet şekline göre binlerce, hatta bazı tesislerde milyonlarca kişiye hizmet sunuluyor. Yaptığımız işin önemi o tesislerden yararlanan insanların hayatı ve sağlıkları ile ilgili. Bu nedenle işimiz insan hayatı ve sağlığı kadar önemli.”



Haberler

Klimateknik, Clint ve Jacir-Gohl

fabrika gezisi 8-11 Nisan 2015 tarihleri arasında Klimateknik tarafından distribütörü olduğu Clint ve Jacir-Gohl firmalarına teknik gezi düzenlendi. Türkiye’nin yenilikçi ve genç projecilerinin katıldığı gezide Clint’in İtalya, ve Jacir-Gohl’un Fransa’daki fabrikaları ziyaret edildi. Gezinin ilk gününe Clint’in Udine’deki fabrikası ziyaret edildi. Firmanın tarihçesi ve genel ürün gamının tanıtılmasını takiben manyetik yataklı soğutma grupları ve 4 borulu su soğutma grupları hakkında detaylı bilgiler verildi. Sonrasında ise üretim hattı ziyaret edildi ve hattaki soğutma grupları incelendi. Türkiye Perfetti Van Melle fabrikası için ikincisi üretilen 1600 kw kapasitesinde ve 4 kompresörlü manyetik yataklı santrifüj soğutma grubunun testine katılındı. Ziyaretçiler, test edilen manyetik yataklı soğutma grubunun özellikle yüksek verim değerlerini görme ve düşük ses seviyesini dinleme imkânı buldular. Soğutma grubunun kapasitesinin %3’e kadar inebileceği, surge probleminin olmadığı, kompresörlerinin manyetizma içerisinde sürtünmesiz olarak çalıştığı, yağlama ve bakım gerektirmediği ve çok uzun ömürlü olduğu, her bir kompresörün entegre frekans ınvertoru ve harmonik filtreye sahip olduğu, birden çok cihazın yer aldığı uygulamalarda tüm cihazları en verimli noktada çalışmasını sağlayan optimizing yazılımın standart olduğu ve tüm cihazların web monitoring ile fabrikadan izlenebilip müdahale edilebileceği bilgisi katılımcılara aktarıldı. Gezinin ikinci gününde Venedik şehir turu, San Marco ve Palazzo Ducale Müzelerinin ziyareti akabinde Fransaya uçuldu ve gece saatlerinde Normandiya sahilinde Dieppe şehrine ulaşıldı. Üçüncü günde, Jacir-Gohl’un Fransa Dieppe fabrikasında firma ve ürün gamı tanıtımı yapıldı. Her ikiside korozyona karşı 10 yıl garantili olan, Jacir Fransa fabrikasında üretilen kulelerde kullanılan X- steel paslanmaz çelik, ve Gohl Almanya fabrikasında üretilen kulelerde

8

kullanılan Whirl Sintering teknojisiyle ilgili ziyaretçiler bilgilendirildi. Avrupa ülkelerinde soğutma kulelerinde özellikle hijyen ve servis verilebilirlik, ses, su ve enerji tüketimi, su şartlandırma konusundaki hassasiyetler belirtildi ve bu doğrultuda üretilen Jacir-Gohl soğutma kulelerinden; bakım ve hijyen açısından devrim niteligi taşıyan ve tüm kasası açılarak kulenin her tarafından servis verilebilen (sliding-casing) TEC serisi, yer problemlerine son veren ve bina içerisine yerleştirilebilen 1,8 m yukseklıgınde arkadan emis, onden atıs yapabilen (side-stream) SK serisi, Sessizlik, hijyen ve enerji verimliligi acısından yine dünyada tek olan plug fanlı ECOTEC serisi, Aksiyel fan ve motor grubu yanda olup su ve nemli hava ile temas etmeyen, servis verilebilirligi kolay, ve karşı akışlı (counter

flow) KH serisi sogutma kuleleri ve su sogutma kulelerine gore %90 daha az su sarfeden, lejyonel riski olusturmayan ve su şartlandırması gerektirmeyen TOPAZ serisi adyabatic coolerların tanıtımı yapıldı. Daha sonraki aşamada tanıtımı yapılan soğutma kuleleri ve yine Türkiye Parsan firması için üretimi yapılan 9 adet 1000 kw kapasiteli TOPAZ adyabatic coolerlar, katılımcılar tarafından imalat aşamasında incelendi. Üçüncü gün Versailles Sarayı ziyaretiyle noktalanırken, dördüncü ve son günde Paris şehrinin turistik yerleri ziyaret edildi ve Sen nehrindeki keyifli bir bot turu sonrasında ziyaretçiler yurdumuza döndü. Her açıdan olumlu geçen fabrika ziyaretleri, özellikle sogutma grupları ve sogutma kulelerindeki yeni trendlerin daha yakından görülmesi imkanını sağladı.



Haberler

Das Yalıtım Kiev AquaTherm Fuarı’na katıldı Das Yalıtım, Oneflex markalı ürünleri ile, 2013 yılından itibaren Kiev AquaTherm fuarına üst üste 3. kez katılarak, devamlılığını ve Ukrayna pazarına olan inancını gösterdi. Aqua-Therm Kiev 2015 fuarı, 12-15 Mayıs 2015 tarihlerinde gerçekleşti. Ukrayna’nın Isıtma, Havalandırma, Tesisat ve Yalıtım sektörünün en büyük ve en başarılı fuarı olduğunu bir kez daha ispatlayan Fuar’a toplamda 27 farklı ülkeden 416 firma katıldı. Türkiye’den katılım yapan 14 firmadan biri olan Das Yalıtım, Oneflex markalı ürünlerini sergiledi ve Fuar’dan memnun ayrıldı. Fuarda HVAC yalıtımı konusundaki tek katılımcı olan Das Yalıtım, ülkemizi başarı ile temsil etmiş, Fuar süresince 300’ün üzerinde sektör temsilcisini ağırlamıştır. Katılımcılar ve ziyaretçiler, Ukrayna’nın şu günlerde yaşadığı zorlu sürece rağmen, ülkenin teknik ve kaliteli malzeme konusundaki talebini göstermiştir. Das Yalıtım, ülkemizin 2023 yılı ihracat hedefleri doğrultusunda, 25

ülkeye ihracat yaparak katkı koyuyor. Ekipman yalıtım piyasasında esnek yalıtım köpüklerinde dünya lideri ve ayrıca tasarımı yapılmış köpüklerde önde gelen tedarikçilerinden olan Armacell, 2015 yılının ilk aylarında Das Yalıtım

A.Ş. firmasını bünyesine alarak ülkemize yaptığı yatırım ile Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Türki Cumhuriyetleri ve ülkemiz pazarında kalite algısını artıracak şekilde çalışmalarını geliştirmeyi hedefliyor.

Daf Enerji girişimcilik ruhunu gençlerle paylaşıyor DAF Enerji kurucusu Tayfun Başaran Galatasaray Üniversitesini ziyaret etti. Işın Çelebi’nin dersinde 14 Mayıs 2015 Perşembe günü “Girişimcilik Ruhu Nasıl Olur?” konulu söyleşiye davet edilen Başaran, öğrenciler ile girişimcilik hakkında konuştu. Sahip olduğu 25 seneyi aşan iş hayatı deneyimi ve bu yıllar içerisinde edindiği girişimcilik ruhunu anlattığı sunumunda öğrencilerden yoğun ilgi gördü. Konuşması sırasında Genel Müdür olduğu DAF Enerjinin kuruluşundan bu güne yaşadığı başarıyı anlatan Tayfun Başaran, öğrenciler ile karşılaşılan zorluk ve çözümleri samimi bir şekilde paylaştı. Genç girişimcilere, kuşak farkından doğan bakış ve yaklaşımlara da değinerek gelecekte girişimciliğin geçmişten nasıl deneyim ve dersler çıkarabileceğini anlattı.

10

Öğrencilerin fikirlerini dinleyen Tayfun Başaran ayrıca bu fikirlerin nasıl değerlendirileceği, karar verme mekanizmalarını ve beyin planlaması yöntemlerini öğrenciler ile vaka çalışması yaparak değerlendirdi. Bir

girişimcinin sahip olması gereken özellikleri ve bakış açısını örnekleri ile açıklayan Tayfun Başaran öğrencilerin soru ve fikirlerini değerlendirerek keyifli ve samimi bir havada söyleşiyi tamamladılar.



Haberler

Niba su soğutma kuleleri Şangay’da Niba Su soğutma Kuleleri, soğutma sektörünün dünyadaki en büyük fuarlarından China Refrigeration’da büyük ilgiyle karşılandı. Şirket stratejileri doğrultusunda, marka bilinirliğini artırmak ve Uzakdoğu pazarlarına açılmak için Şangay’da düzenlenen, sektörün bütün büyük oyuncularının katıldığı China Refrigeration 2015’te yer alan Niba, başarılı bir fuar geçirdi. CTI ve Eurovent sertifikalı kuleleriyle sadece Uzakdoğu değil, fuarı ziyarete gelen dünyanın dört bir yanından ziyaretçinin ilgisini çeken Niba, su soğutma kulelerinde dünya çapında oyuncu olmak için çalışmalarına devam ediyor.2015 yılında, ABD’de çalışan ilk soğutma kulesini teslim edecek Niba, daha önce bulunmadığı coğrafyalarda kendine yer edinmeye başladı.

Niba Su Soğutma Kuleleri ve kompozit kuleler Nerdeyse hayatın tüm alanlarında tüketicinin karşısına çıkan kompozit malzemeler, birçok avantaj sağlamaktadır. 1993 yılında kurulan Niba Su Soğutma Kuleleri, İstanbul’daki kendi fabrikasında ürettiği kompozit malzemeden su soğutma kuleleri ile müşteri ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Su ve havanın temasta olduğu, korozyon için ideal bir ortam olan su soğutma kulelerinde kompozit malzeme kullanımı birçok avantaj sağlamaktadır. Niba kulelerde kullanılan taşıyıcı ayaklar, havuz, duvar, şapka gibi parçalar; Camelyaf Takviyeli Polyester (CTP) malzemeden üretilmektedir. İngilizce kısaltması olan FRP veya kısaca fiber olarak da bilinen bu kompozit malzeme, yüksek fisikzel ve kimyasal mukavemete sahiptir. Camelyaf ve reçine CTP kulelerde temel maddelerdir. Kullanılan cam elyafı uygulama yerine uygun olarak, değişik kalınlık, şekil ve örgü

12

şeklinde temin edilmektedir. Bu elyafı bir arada tutan reçine malzemesi ise bir çok farklı türde sunulmaktadır ve hepsinin uygulama alanı farklıdır. Polyester reçineyle bir araya getirilmiş cam elyafı için, kolay yanma endişesi tüketiciler arasında paylaşılan bir konu. Oysaki yangın hassasiyetinin yüksek olduğu uygulamalarda, buna uygun olan alev ilerletmeyen (halk arasındaki tabiriyle yanmaz) reçine kullanılarak, yanma tehlikesini bertaraf etmek mümkündür. Niba Soğutma Kuleleri’nin Bayrampaşa Forum AVM’de çalışan alev ilerletmez CTP kuleleri buna en iyi örnektir. Benzer şekilde proses suyu ve ortam her zaman ideal kalitede olmayabilmekte, yüksek konsantrasyonda tuzlar vb. korozif maddeler bulunabilmektedir. Bu tip proseslerde, kimyasallara karşı dirençli özel reçineler (vinilester vb) kullanarak dayanıklı ürünler

imal edilmektedir. Sahile yakın uygulama noktasıyla, rüzgarla taşınan tuzlu deniz suyundan olumsuz etkilenmemesi için Antalya Lara’daki Medical Park hastane projesinde Niba, vinilester reçine tercih etmiştir. Bazı uygulamalarda, proses suyu soğutma kulesine çok yüksek sıcaklıkta gelmektedir. Çok yüksek proses suyu sıcaklığında deforme olmayan özel reçineyle imal edilmiş CTP kuleler bir çok noktada sağlıklı şekilde çalışmaya devam etmektedir. Çok yüksek kesimlerde veya Sibirya gibi yurtdışı bazı uygulamalarda hava sıcaklıkları çok düşük değerleri görebilmektedir. Yine buna uygun olarak doğru reçine seçilip imalat yapıldığında, aşırı soğuklarda zarar görmeyen kompozit kuleler imal etmek mümkündür ve Niba Su Soğutma Kuleleri’nin Rusya’daki bir çok referansı buna iyi bir örnek olmaktadır.



Haberler

Teknoklima’nın inovasyon projesi Boreas; Eurovent sertifikası ile performansını onaylattı İklimlendirme sektöründe ürün güvenilirliğini simgeleyen Eurovent sertifikası ile BOREAS klima santrali için beyan ettiği performans dereceleri belgelemiş oldu. Özellikle ısı köprüsüzlük sınıfı TB1 derecesi ile Boreas Türkiye’de bir ilki başardı. İklimlendirme ve soğutma ürünlerinin Avrupa ve uluslararası standartlara göre performans derecelendirmesini onaylayan Eurovent sertifikası, müşteri güveni açısından büyük önem taşıyor. Mekanik projelerin bir numaralı tercihi olmaya aday Boreas klima santrali, mekanik performans derecelendirmesi ve kapasitelerini sertifikalandırarak sektörünün öncü ve yenilikçi markası olduğunu kanıtladı Eurovent gibi güven tesis eden çalışmalara büyük önem veren Teknoklima, uzun ve detaylı bir çalışma ve süreci tamamlayarak, BOREAS klima santralının EN 1886 standardının her kategorisinde en yüksek derecelere sahip bir ürün olduğunu belgeleyerek yatırımcı, yüklenici, projeci ve kullanıcıların yanında güçlü bir partner olarak yer alacağını ortaya koydu. ISO 9001 kalite yönetim sistemi,

sertifikasına sahip olan Boreas; Beylikdüzü üretim tesislerinde, modern teknoloji imkânlarını kullanan deneyimli kalifiye personel tarafından üretiliyor ve kontrol ediliyor.

Eurovent iklimlendirme sektörü için çok önemli Avrupa’nın bağımsız belgelendirme kurumu Eurovent, iklimlendirme sektörü için büyük bir önem taşıyor. Oldukça detaylı ve bir yıla yakın zaman alan bir sürecin sonunda alınabilen Eurovent sertifikası, ürünün karnesi gibi işlev görüyor. Sertifikada yer alan dereceler ürünün hangi seviyede yer aldığını gösteriyor Bu sertifikayla birlikte firmalar, ürünleri için yayınladıkları teknik bilgilerin ve klima santrali seçim programı ile elde edilen değerlerin doğru olduğunu onaylamış

oluyorlar. Böylelikle Eurovent logosu taşımayı hak ediyorlar.

Almanya TUV laboratuarlarında yapılan testlerde ürünlerin: • • • • • •

Mekanik dayanımı Isıl geçirgenliği Hava sızdırmazlık özellikleri Filtre bypass kaçak sınıfları Panellerin ses yutum seviyeleri Isı köprüsüzlük sınıfları detaylı test edilerek sertifikalandırılıyor. • Soğutma, ısıtma, ısı geri kazanım, hava debisi ve iç dirençleri ölçülerek seçim programı ile doğruluğu belgeleniyor.

Boreas fark yarattı BOREAS klima santrali tüm bu testlerden en üst sınıf değerler alarak geçmiş ve özellikle en zor olan Isı köprüsüzlük sınıfında TB1 değeri almıştır. Bu değer Türkiye’deki imalatçılar arasında ilktir. Avrupalı çok sınırlı sayıdaki özel imalatçının ise ulaşabildiği üst noktadır.

Teknoklima Teskon Sodex -2015 İzmir Fuarı’ndaydı Bu yıl 08-11.04.2015 tarihleri arasında İzmir, Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde gerçekleşen Teskon-Sodex İzmir - Trade Fair for Sanitary and Heating, Ventilating and Air-Conditioning (HVAC) Fuarı iklimlendirme sektörünün buluşma noktası oldu. Teskon-Sodex Fuarı’nda Samsung ürünleri ve Klima santrali Boreas ile yer alan Teknoklima standında, uluslararası katılımcı ve ziyaretçiler ağırlanarak Samsung teknolojisi tanıtıldı ve yeni ürünler hakkında bilgi paylaşımı yapıldı. Marka imajını günden güne zirveye taşıyan Teknoklima; klima santrali Boreas’ın yarattığı ivme sayesinde, ana hedefi olan satış ve satış sonrası hizmetlerde müşteri memnuniyetinde 1 numara olma ve pazar payını artırma hususunda önemli adımlar atmaya devam ediyor.

14



Haberler

Bosch, Türkiye’de büyümeye devam ediyor Geçtiğimiz yıl toplam satışlarını yüzde 10 artırarak cirosunu 1,68 milyar Avro’ya yükselten Bosch Türkiye’nin, ihracat rakamı ise 1 milyar 22 milyon Avro oldu. Bosch bu rakamlarla, Türkiye’nin en fazla ihracat yapan ilk 10 şirketi arasında yer alırken, ülke toplam ihracatının yüzde 1’ini karşılamaya devam ediyor. Türkiye pazarındaki satışlarını da giderek artıran Bosch, iç pazarda 2014 yılında toplam 514 milyon Avro’luk satış hacmine ulaştı. Bu yıl BSH Ev Aletleri şirketinin de yüzde 100 Bosch bünyesine katılmasıyla toplam istihdamı Türkiye’de yaklaşık 15 bin kişiye ulaşan şirket, çalışan sayısı bakımından dünyada Almanya, Çin, Hindistan ve Amerika’dan sonra beşinci, Avrupa’da ise Almanya’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Bosch Türkiye, bu yıl 100’den fazla üniversite mezununa istihdam yaratmayı hedefliyor.

Young: “Türkiye’ye güvenimiz tam ve burada büyüyoruz” Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, “Bosch Grubu olarak Türkiye’ye olan güvenimiz tam; bu ülkenin potansiyeline inanıyor ve burada büyümeye devam ediyoruz. 43 yılda 2 milyar Avro’nun üzerinde yatırım yaptığımız Türkiye’de, geçen yıl 135 milyon Avro yatırım gerçekleştirdik. 2015 yılında da yine 200 milyon Avro’luk bir yatırım planlıyoruz” şeklinde konuştu. Bosch, 200 milyon avro civarındaki yatırımın önemli bir kısmını Bursa’da gerçekleştirmeyi planlıyor. Bunun bir bölümü yüzde 30’a varan yakıt tasarrufu sağlayan Benzinli Sistemler enjektörlerin artan talebe göre üretilmesi ve geliştirilmesi için kullanılacak. Ayrıca bu yeni yatırımla Bosch, Euro 7 normlarını yerine getiren enjektör üretmeye de başlayacak. Formula 1 yarış araçlarında da kullanılan bu enjektörler dünyada en fazla Bursa’da üretiliyor ve dünyaya ihraç ediliyor.

Bosch’tan Türkiye’ye iki yeni ArGe Merkezi Bosch Türkiye, 2014 yılında toplam 77

16

patent başvurusunda bulundu. 2015 yılında da aynı sayıda patent başvurusu yapmayı hedefleyen Bosch Türkiye, 2014 yılında Ar-Ge yatırımlarına 80 milyon Avro civarında bir bütçe ayırdı. 3 ayrı Ar-Ge Merkezinde 390 çalışanıyla Türkiye’nin inovasyon çalışmalarına katkıda bulunan Bosch Türkiye, 22 ülkeye Türkiye’den ArGe ihracatı yapıyor. Bu yıl içinde Bursa’da iki yeni Ar-Ge Merkezi açılmasıyla Bosch Türkiye, Türkiye’deki Ar-Ge Merkezi sayısını 5’e çıkacak. Eylül ayında devreye girecek Benzinli Sistemler ve ATMO Ar-Ge Merkezleri, geleceğin teknolojilerinin geliştirmesinde önemli bir rol üstlenecek. Benzinli Sistemler Ar-Ge merkezi de Dizel Sistemler Ar-Ge merkezi gibi Almanya’dan sonraki alanındaki en büyük Ar-Ge merkezi konumunda olacak. Bunun yanı sıra, Bosch’un Bursa’daki Dizel Sistemler Ar-Ge Merkezi’nde EURO6 normlarını karşılayacak Common Rail Enjektörü, Çin pazarı için geliştiriliyor.

Merkez Ofis’i hayata geçirdiklerini söyledi. Öte yandan Bosch Türkiye, geçtiğimiz Mart ayında Fren Sistemleri Fabrikasını Bursa Organize ve Sanayi Bölgesi’ne taşıyarak, BOSB’deki fabrika sayısını 5’e çıkardı ve üretim kapasitesini yüzde 61 artırdı. Otomotiv sektörünün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ‘amiral’ sektörleri olduğunu vurgulayan Young, Sanayi Teknolojileri alanında yenilikçi çözümler yarattıklarını, Termoteknik alanında Manisa Fabrikası’nın her yıl dünya çapında kombi üretim rekoru kırdığını, Elektrikli El Aletleri ve Ev Aletleri alanında geniş bir ürün portföyünü tüketiciyle buluşturduklarını, Otomotiv Yedek Parçaları alanında kaliteli, güvenilir, yenilikçi teknoloji ve hizmet sunduklarını, Güvenlik Sistemleri iş kolunda ise güvenlik ve iletişim alanında öne çıkan ürünlere imza attıklarını kaydetti.

Bosch, Ortadoğu’yu Türkiye’den yönetiyor

Bosch 2025 vizyonuna göre, tüm dünyada günlük hayatın bir parçası olan nesnelerin birbirleriyle iletişim halinde olmasını ve insanların hayatına kolaylık katmasını amaçlıyor. Otomotiv endüstrisinde sundukları otonom çözümleriyle trafikte hayatı kolaylaştıracaklarını kaydeden Steven Young, “Otoyollarda otomatik pilotun 2020 yılında seri üretimde olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu öyle bir alan ki sadece 2000 mühendis bunun için çalışıyor. Gelecekte, pek çok sürücü, otomatik pilot deneyimini tadacak. Tamamen otonom sürüşe yönelik bu sistemler, kritik durumlarda insanlara oranla çok daha hızlı ve güvenilir bir şekilde reaksiyon göstereceğinden yol güvenliğini daha da artıracak” dedi.

Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, Türkiye’nin başarılı performansı nedeniyle 2015 yılbaşından itibaren Ortadoğu bölgesini yönetme sorumluluğunu aldığını hatırlatarak, “Ocak 2015 itibarıyla, İstanbul’daki merkezimizden, Ortadoğu’daki 16 ülkeyi yönetmeye başladık. Global Bosch yönetimi, Türkiye’de yakaladığımız başarı ve sinerjiyi büyük potansiyel barındırdığına inandığı bir bölge olarak kabul edilen Ortadoğu’ya yayma kapasitesine vakıf olduğumuz inancını taşıyor. Biz de bu yönde üzerimize düşen görevi yerine getirmek için çalışıyoruz” dedi. Young, Küçükyalı’da, Bosch’un tüm iş kollarını aynı çatı altında buluşturan bir

Otomatik pilot yollara hazırlanıyor



Haberler

Vaillant Türkiye yıllık aile toplantısı Sri Lanka’da yapıldı Isıtma-soğutma sektörünün öncü kuruluşlarından Vaillant yetkili satıcılarını Sri Lanka’da ağırladı. Bir yandan yoğun iş temposunun stresini atan konuklar, bir yandan Vaillant için 2014’ün nasıl geçtiğine, 2015 için neler planladığına ilişkin bilgi sahibi oldular. Seyahatte ayrıca “2014 En İyi Performans Ödülleri” ve “2014 Müşteri Memnuniyeti Ödülleri” de sahiplerini buldu. Isıtma sektörünün öncü firmalarından Vaillant Türkiye’nin artık gelenekselleşen yıllık aile toplantısı bu yıl Sri Lanka’nın Colombo şehrinde yapıldı. Seyahate katılan Vaillant’ın Türkiye genelindeki 250 yetkili satıcısı, Güney Asya’nın en güzel kentlerinden ve en önemli deniz limanlarından biri olan Colombo’da tüm seneyi birlikte değerlendirme imkanı buldular. 5 gün süren Sri Lanka seyahatinde şehri ve doğal kültürü deneyimleyen Vaillant Türkiye yetkili satıcıları, yoğun iş hayatının stresini birlikte attılar. Güney Asya'da, Hindistan'ın 31 kilometre güneyinde ve Hint Okyanusu'nda bulunan bir ada ülkesi olan Sri Lanka, Hint Okyanusu’nun incisi kabul ediliyor. Seyahatte ayrıca, yüksek müşteri memnuniyeti, işçilik kalitesi, zamanında ve sorunsuz iş tamamlama, yüksek müşteri kapasitesi ve müşteri tavsiye oranı dikkate alınarak; tüm Vaillant iş ortakları arasından “2014 En İyi Performans Ödülleri” ile tüm bölgeler için “2014 En iyi Tüketici Memnuniyeti Ödülleri” de sahiplerini buldu.

“Oyun başlıyor” Teması “Oyun başlıyor” şeklinde belirlenen toplantıda bir konuşma yapan Vaillant Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Erol Kayaoğlu, “taktiğimiz hazır, oyun yeniden başlıyor” dedi. 2015 hedeflerinin “Vaillant”ı tüm paydaşlar adına kolay hale getirmek olduğunu dile getiren Erol Kayaoğlu, Satış ve Pazarlama Departmanı olarak vizyonlarını; şirket içi ve dışı müşteriler ile olan iş birlikteliğini destekleyen,

18

başarının yüksek motivasyon ve kazanma arzusu ile geleceğine inanan ve başarılı sonuçlarını hep birlikte kutlayan bir ekip ruhunu sahaya yansıtmak, olarak ifade etti. Vaillant Group Türkiye CEO’su Dr. Axel Busch, “VGTR Stratejileri ve 2014’e Bakış” konulu sunumuna, 2014 yılında pazarda neler olduğuna ilişkin bilgiler vererek başladı. Dr. Axel Busch, sunumda 2014’de Vaillant Türkiye’nin de büyümeye devam ettiğine dikkat çekti. Yıllık aile toplantısında ayrıca Vaillant Group CEO’su Dr. Carsten Voigtlander de “2014 Vaillant Group Global Aktiviteleri ve 2015 Senesine Bakış” başlıklı bir sunum yaptı.

2015’in yeni ürünleri tanıtıldı “Hedefin; enerji danışmanlığı misyonu ile tüketici ve kurumsal müşterilerimize komple çözüm garantisi vererek sektörde tek olmak ve fark yaratmak” şeklinde

açıklanan Vaillant’ın yeni iş modeli tüm iş ortaklarına 2015 yılı aksiyon planları ve bu planlara bağlı olarak pazara girecek yeni ürünlerle birlikte tanıtıldı. Yetkili Satıcılar Toplantısının yanında Sri Lanka’da Vaillant iş ortaklarını bir sürpriz daha bekliyordu. Birliktelik, beraber kazanma ve farklı koşullara adaptasyon yetilerinin gelişmesine dayalı Vaillant Plaj Olimpiyatları’nda konuklar outdoor aktiviteleri ile keyifli zaman geçirirken, bu tip adrenali yüksek ortamları yönetmek içinde konunun uzmanı olarak Erman Toroğlu’da baştan sona oyunların içinde ve iş ortakları ile beraber oldu. Tüm bu faaliyetlerin yanında panoramik Colombo şehir turu, ardından Galle turu yapan yetkili satıcılar, kentin turistik ve tarihi bölümlerini gezdiler. Seyahat, Vaillant yetkililerinin ev sahipliğini üstlendiği toplantılar ve genel bilgilendirmeler ile tamamlandı.



Haberler

ASHRAE Turkish Chapter, Cleanroom Fuarı’nda RAL CRC 2015’i tanıttı ASHRAE Turkish Chapter, 16-18 Nisan tarihlerinde düzenlenen Cleanroom Fuarı’nda Ekim 2015’te İstanbul’da gerçekleşecek olan RAL CRC 2015’i ziyaretçilere tanıttı.

Section’dan chapter’a en hızlı geçen üye olan Ashrae Turkish Chapter tarafından Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek olan RAL CRC 2015; Temizoda Teknolojisi, Bakımı ve Donanımları Fuarı Cleanroom katılımcılarına duyuruldu. RAL CRC 2015, 2-4 Ekim 2015 tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak. Ana temasının “Kentsel Dönüşüm ve Enerji Verimliliği” olarak belirlendiği RAL CRC 2015’e yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda katılımcının yer alması bekleniyor. ASHRAE Turkish Chapter, Cleanroom Fuarı’nda “Temiz Oda Sistem Tasarımı” konulu bir panel düzenledi. Panelin moderatörlüğünü ASHRAE Turkish Chapter Başkanı Barış Özerdem yaptı. RAL CRC 2015’den söz eden Özerdem, “ Hindistan, Pakistan, Sri Lanka, Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt, Lübnan, Mısır, Nijerya, Yunanistan, Romanya, Sırbistan, Polonya, Slovenya, Macaristan, Hırvatistan, Makedonya, Portekiz, İspanya, Lüksemburg, Belçika, Hollanda, Güney Kıbrıs ve Türkiye’nin oluşturduğu “Chapter” ve “Section”lar “Region At Large” RAL olarak bilinen Geniş Bölge’yi

20

oluşturmaktadır” şeklinde konuştu. Özerdem, RAL CRC 2015’in tüm katılımcılara “Kentsel Dönüşüm ve Enerji Verimliliği” konusunda ulusal ve uluslararası sektör profesyonellerinin görüşlerini öğrenme ve yeni bakış açıları ile daha inovatif fikirler elde etme fırsatı kazandıracağının altını çizdi. ASHRAE ile ilgili bilgi veren Özerdem, “ASHRAE; 1894’ten bu yana bina tesisat sistemleri, enerji verimliliği, iç hava kalitesi ve sürdürülebilirlik alanlarında çalışan uluslararası bir dernektir. Dernek olmalarına rağmen kendi AR-GE programına sahiptir ve 130’dan fazla ülkede 54 binin üzerinde üyesi bulunmaktadır. Derneğin amacı;

üyelerine teknik bilgi sunmak, sektörün standartlarını ve teknik ilkelerini oluşturmak ve sektör profesyonellerinin eğitimini ve iletişimini sağlamaktır” dedi. ASHRAE ile ilgili görüşlerini dile getiren Özerdem, “Ashrae’nin Türk üyelerinin biraraya gelmesi ile 2 yıl önce Section olarak kurduk. İlk yılın sonunda Chapter statüsüne ulaştık. 2.yılın sonunda ise RAL CRC toplantısını İstanbul’a getirmeyi başardık. Şu an üniversitelerin makine mühendisliği bölümü öğrencilerinden oluşan student branch’leri de aramıza aldık ve her geçen gün Turkish Chapter’a yeni üyeler katarak ilerliyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı



Haberler

TYCO yangın koruma ürünleri Zettler algılama markası Türkiye pazarında ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen fuarda; Zettler tırı içerisinde son teknolojiye sahip Profıle serisi yangın algılama panelleriyle bir yangın durumunda sistemin işlevselliğini ve etkinliğini göstermek için canlı gösterimler yapıldı.

Zettler Profıle Serisi; endüstriyel, ticari, konut ve kamu binaları gibi birçok alanda uygulama için ideal bir çözüm olup büyük esneklik sunan ve yanlış alarm riskini azaltan Tyco’nun kanıtlanmış MZX teknolojisini kullanmaktadır. Tyco Yangın Koruma Ürünleri yangın algılama teknolojisinin firmanın markası olan Zettler adını duyurmak için Türkiye’de Tyco’nun heyecan verici roadshow serilerinden birini gerçekleştirdi. 07-15 Mayıs tarihleri arasında, Zettler tırı yangın algılama sektöründeki belli başlı danışman firmalar ve proje büroları, sistem entegratörleri, taahhüt firmaları, son kullanıcılara en son yenilikleri tanıtmak için Ankara ve İstanbul’u ziyaret etti. Tırın ilk durağı Sodex Ankara 2015 fuarı oldu. Fuarda 07-10 Mayıs tarihleri arasında ısıtma, havalandırma, klima ve soğutma (HVAC) sektöründe en son yenilikleri ve gelişmeler sergilendi. ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen fuarda; Zettler tırımız içerisinde son teknolojiye sahip PROFILE serisi yangın algılama panelleriyle bir

22

yangın durumunda sistemin işlevselliğini ve etkinliğini göstermek için canlı gösterimler yapıldı.

Zettler tırı Ankara’yı takiben İstanbul’a doğru yol aldı. 13 Mayıs tarihinde Çırağan Palace Kempinski Hotel’de eşi benzeri olmayan bir etkinlik için Zettler tırı sergilendi. Tır, tüm katılımcıların ziyaretine açık bir şekilde Zettler ürünlerinin geniş yelpazesini sergileyebilmek adına bina dışında konuşlandı. Konuklar tır içerisinde son derece etkili ve güvenilir yangın algılama tekniklerini sunumlarını ve demolarını gördüler.Tyco ürün yöneticileri ve çalışanları ile de tanışma olanağına sahip oldular. Zettler Profıle Serisi; endüstriyel, ticari, konut ve kamu binaları gibi birçok alanda uygulama için ideal bir çözüm olup büyük esneklik sunan ve yanlış alarm riskini azaltan Tyco’nun kanıtlanmış MZX teknolojisini kullanmaktadır. Geliştirilmiş kurulum, konfigürasyon ve servis imkanları düşünüldüğünde ciddi bir zaman ve

maliyet tasarrufu yaratan Profile; geleneksel panele erişim yöntemleri yerine bir RFID kartı aracılığıyla panele giriş gibi yenilikler sunuyor. Bu kart ile verilen kullanıcılara onlara özel bir kimlik kodu ile özellikle yangın paneli üzerindeki kritik fonksiyon değişikliklerinin gözlenmesi gereken yüksek riskli ortamlarda tüm fonksiyonlar takip edilebilir. Tyco Yangın Koruma Ürünleri Türkiye İstanbul Şube Müdürü Rindan GÖÇMEN “Biz Tyco Türkiye olarak sistem tasarımcılarından, proje mühendislerine, taahhüt firmalarından ve son kullanıcılara kadar tüm müşterilerimizin karşılaştıkları zorlukları anlamak ve tüm bilgi birikimimiz ile sorularına cevap vermek; son teknolojik ürün yelpazemizle yenilikçi kombinasyonlar yaratarak Türkiye’deki tüm müşterilerimize ulaşmak ve projelerinin üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz” dedi.



Haberler

Victaulic 3D ürün modelleri

artık MagiCAD’de Dünyanın önde gelen boru birleştirme sistemleri üreticisi Victaulic tarafından hazırlanan eksiksiz bir ürün veritabanı artık MagiCAD ile kullanılmaya hazır. AutoCAD ve Revit üzerinde inşaat hizmetleri tasarımına yönelik popüler bir tercih olan MagiCAD, hassasiyeti, kaliteyi ve verimliliği artırmak amacıyla yaygın biçimde kullanılmaktadır. Victaulic ürün veritabanının kullanımıyla birlikte artık tasarımcılar, mühendisler, yükleniciler ve müşterilerin yivli boru birleştirme teknolojisinin sunduğu pek çok avantajdan daha kolay yararlanabileceklerdir. Veritabanı, herbir Victaulic ürünü için doğru ebatları ve teknik verileri içermektedir. Bu, MagiCAD ile tasarım yapılırken gerçekleştirilen, basınç düşüşleri ve akış ölçümleri gibi tasarım hesaplamalarının doğru olması ve montaj sorunlarının daha tasarım aşamasındayken ortadan kaldırılabilmesi anlamına gelmektedir. Tasarımcılar yazılımı kullanarak, ısıtma, soğutma, sıhhi tesisat ve sprinkler sistemlerinin tasarımına Victaulic ürünlerini hızlı ve etkin biçimde entegre edebilecek ve böylece proje ortakları için avantajlar sunabileceklerdir. Yükleniciler, tasarımları planlandığı şekilde uygulayabileceklerinden emin olacak ve zamandan tasarruf ederek montaj kalitesini yükseltebileceklerdir. HVAC ve yangından koruma sistemleri için Victaulic ürünlerinin tercih edilmesi proje ekiplerinin mühendislik sorunlarını daha tasarım aşamasında ele alabilmelerini sağlamaktadır. Vistaulic ürünleri tasarım mühendislerinin sistemlerde genişletme ve daraltma yapmak, kauçuk körükler olmaksızın gürültü ve titreşimi azaltmak ve kavisler oluşturmak gibi amaçlara yönelik etkin çözümler bulmalarını sağlamaktadırlar. MagiCAD ile birlikte kullanılabilecek başlıca Victaulic ürünleri arasında; Style 731-D pompa girişleri icin akış düzenleyici özellikli pislik tutucu , montaja hazır

24

kaplinler, Gelişmiş Yiv Sistemi (AGS), FireLockNXT® alarm vanası yelpazesi, kelebek vanalar, çek vanalar ve paslanmaz çelik ürünler sayılabilir. Bunların kullanımı, hızlı montaj, alandan tasarruf ve daha yüksek sistem performansı gibi avantajlar getirmektedir. Victaulic Style 731-D Pompa girişleri icin akış düzenleyici özellikli pislik tutucu, boru hattının pompaya daha yakın bir konumda 90 derecelik bir açıyla bağlanmasına imkan tanımaktadır. Uzun boru hatları, dirsekler ve düşürücüleri ortadan kaldırarak daha küçük bir mekanik oda hacmi ve optimum pompa performansı sağlamaktadır. Victaulic montaja hazır kaplinler, tek parçalı kaplin tasarımına sahiptirler ve yalnızca kaplinin bir boru, fitting, vana veya aksesuarın yivli ucuna takılarak somunlarının sıkılması suretiyle boruların birleştirilebilmesini sağlarlar. Standart yivli kaplinler, kaynaklı bağlantılardan 5 ve flanşlı bağlantılardan 3 kata kadar daha hızlı monte edilirler. Victaulic montaja hazır kaplinleri ise standart

yivli kaplinlerin montajı için gereken sürenin yarısından bile daha az bir sürede monte edilebilmekte ve böylece çalışma takvimlerini daha da kısaltabilmektedirler. (Victaulic Style 107H QuickVic® Rijit Kaplin 51.70 bara ve Style 177 QuickVic® Esnek Kaplin ise 69 bara kadar nominal değere sahiptir.) Öne çıkan bir başka ürün ise, 60”/1525mm’ye kadar olan geniş çaplı boruların birleştirilmesine yönelik olarak piyasada mevcut tek iki parçalı kaplin olan, Victaulic patentli AGS’dir. (Kaplin boyutuna bağlı olarak 24 bara kadar nominal değere sahiptir) Sundukları teknik ve pratik avantajlar nedeniyle Victaulic boru sistemi çözümleri, Burj Khalifa ve Pekin’deki Bird’s Nest Olimpik stadyumu gibi dünyanın en etkileyici ve zorlu mühendislik projelerinden bazılarında kullanılmaktadırlar. Victaulic ürün yelpazesi artık MagiCAD ile birlikte kullanılabildiğinden mühendisler, bu ürünlerin getirdikleri avantajlardan, her geçen gün daha fazla sayıda inşaat hizmetleri projesinde kolayca yararlanabileceklerdir.



Haberler

Grundfos çevreye duyarlı çözümleriyle IFAT Eurasia Fuarı’ndaydı Çevre teknolojileri sektörünün nabzının attığı platform olma hedefi ile düzenlenen IFAT Eurasia Fuarı, 16-18 Nisan günlerinde Congresium Ankara, ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlendi. Grundfos; çevreye karşı sorumlu, sürdürülebilir ve enerji verimli çözümlerin tanıtıldığı fuarın önde gelen katılımcılarından biri olarak Salon 1 Stant A114’te yerini aldı.

Fuar boyunca ziyaretçiler tarafından büyük rağbet gören Grundfos standında başlıca Dozaj-Dezenfeksiyon ve Su Hizmetleri çözümleri tanıtıldı. DozajDezenfeksiyon Çözümleri ekibi, sergilenecek ürünlere karar verirken sektörlerin kendine özgü özellik ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurdu. Sergilenen ürünler arasında Tuzdan Klor Jeneratörü, yoğun ilgi gördü.Atık Su Hizmetleri kısmında sergilenen çalışan Hazır Terfi İstasyonu (PUST) demosu ile ziyaretçiler uygulamayı da görme fırsatını elde ettiler. Tüm Grundfos ekibi, temas kurulmak istenen tüm hedef kitleye ulaştıklarını ve ziyaretçilerin Grundfos standında kendilerine yapılan bilgilendirmelerden son derece memnun kaldıklarını belirtti. Grundfos’un bir diğer vurgusu ise satış sonrası hizmetlere yönelikti. Dünya çapında 7/24 yedek parça teslimatı ve arızaları yerinde giderme politikasını güden Grundfos, sunduğu Satış Sonrası Hizmetler’in amacını, müşterilerine ilk günden itibaren düzgün kurulmuş ve

26

maksimum verimlilikle çalışan sistemler teslim etmek olarak açıklıyor. Grundfos Satış Sonrası Hizmetleri ve Servis Sözleşmeleri ile ilgili daha detaylı bilgiler şirketin web sitesinde bulunabilir. (http://tr.grundfos.com/service-support/ operation.html) Grundfos’un fuar için çizdiği program kapsamında sergilediği Su Hizmetleri çözümleri: Grundfos Atık Su Transfer İstasyonları, SE/SL (9-30 kW) ve SL1/ SLV (1,1-11 kW) yeni nesil S-Tube® tıkanmaz çarklı dalgıç pompalar ve yeni nesil SMG karıştırıcılardan oluştu. Grundfos atık su transfer istasyonları, otomatik kaplin üzerine monte edilen atık su pompaları, çekvalf, ızgara veya öğütücü, emniyet platformu ve havalandırma borusu gibi parçalarla komple çözümler olarak sunuluyor. Tank malzemesinde CTP/HDPE kullanıldığı gibi paslanmaz çelik gövdeli Katı Ayrıştırıcılı sistem opsiyonu da mevcuttur. Yeni nesil dalgıç pompalardan oluşan SE/SL (9-30 kW) ve SL1/SLV (1,1-1 kW) serisinde yüksek verimli IE3 standardına

uygun, H sınıfı yalıtımlı motorlar kullanılıyor. Her iki seri de Grundfos S-Tube® tıkanmaz çark teknolojisiyle donatılarak, büyük parçacıkların geçişinde yaşanan sorunlar ortadan kaldırılmış. Pompalar, çift yalıtımlı termal koruma ve EN-GJL-250/GG25 döküm malzeme varyasyonlarıyla temin edilebiliyor. Grundfos Su Hizmetleri altındaki yeni nesil SMG Karıştırıcılar, 360-4360 N ile yüksek itme gücüne sahip. Entegre aşırı yük koruması ve entegre sızıntı sensörü ile gelen bu karıştırıcılar, Stator sargıları ve rotoru açısından, IEC 60034-30 standardına göre IE3 verimlilik sınıfında yer alıyor. Grundfos, fuar ziyaretçilerine Su hizmetleri dışında dozaj-dezenfeksiyon çözümlerini de tanıttı. Grundfos ALLDOS ailesinden DMH piston tip diyaframlı dozaj pompası ile DMX mekanik diyaframlı dozaj pompası, Vaccuperm VGB-103 klor dozlama sistemi, Oxiperm OCD klordioksit jeneratörü, Selcoperm tuzdan hipoklorit üretim sistemi ve



Haberler Smart Dosing yeni nesil dijital dozaj pompaları sergilenen ürünlerdi. DMH ve DMX pompalar; PP, PVDF, PVC, SS, Hastelloy gibi çok çeşitli malzeme seçenekleriyle sunuluyor. Çift kafalı versiyonla aynı anda iki farklı kimyasalın dozajı mümkün. ATEX ve API onaylı motor seçenekleriyle tasarlanan bu pompaların debi aralığı 2.2 lt/sa ile 3.000 lt/sa arasında değişiyor ve başlıca kontrol seçenekleri arasında manual, analog/pals kontrol ile servomotor geliyor. DMH’de bulunan kalitesi kanıtlanmış hidrolik tahrik sistemi ve aktif membran koruma teknolojisi de dikkat çeken bir özellik. Fuarın bir diğer ürünü Oxiperm OCD ise dört farklı model seçeneğiyle

sunu sunuluyor. Klordioksiti yerinde üreten kom kompakt sistemler olarak bilinen Oxiperm OCD modelleri, lejyonella ve biyofilm taba tabakasına karşı bir çözüm olarak geliş geliştirilmiş. pH’den bağımsız olarak, dah uzun süreli ve etkili dezenfeksiyon daha gerç gerçekleştiriyor. S SELCOPERM tuzdan klor jeneratörü, beş standart model haricinde, büyük kapa kapasite gerektiren uygulamalar için fark seçenekler de sunuyor. İçme suyu farklı ve pproses suyunda başarılı uygulamalara imza atan Selcoperm, DWI yönetmeliğine uygu dezenfeksiyon işlemi yerine uygun geti getiriyor. S Smart dosing çözümünün öne çıkan başl özellikleri arasında gerçek başlıca

debi değerini izlemeye imkân tanıyan dijital ekran, “Auto Flow Adapt” işlevi ve düşük kapasitelerde dahi hassas dozlamayı garantileyen Step Motor teknolojisi geliyor. Smart Dosing dijital dozaj pompası, özellikle zor akışkanların transferinde, soğutma kulelerinde ve arıtma tesisleri ile gıda endüstrisinde kullanılıyor. Grundfos standını gezen ziyaretçiler, bu ürünler hakkında daha kapsamlı bilgi edinme şansı buldu. Grundfos çalışanları ise IFAT Eurasia 2015 Fuarı’nın yararlı fikir alışverişlerinin gerçekleştiği bir sürece dönüştüğünü ve Grundfos teknolojilerine gösterilen ilgiden çok memnun kaldıklarını belirtti.

İzmir MMO Enerji Yöneticiliği Eğitimi’ne

Grundfos’tan destek Ülkemizde enerji tüketimine olan talep, ekonomik büyümenin artış gösterdiği gelişmekte olan diğer ülkelerde de sıkça rastlandığı üzere, düzenli olarak yükselmektedir. Türkiye’nin gittikçe artan enerji tüketimine sürdürülebilir bir politikayla cevap vermek ve TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın 2014 tarihli Türkiye’nin Enerji Görünümü Raporu’nda belirtildiği gibi birincil enerji tüketiminde %70’leri, elektrik üretiminde %55’leri aşan dışa bağımlılık sorununu aşmak için, ulusal ve kamusal çıkarlara dayalı enerji strateji ve programları uygulamak gerekmektedir. Makina Mühendisleri Odası (MMO), söz konusu politika ve stratejiler çerçevesinde “Enerji Yöneticiliği Eğitimi” sertifika programı düzenliyor. MMO, enerji yöneticisini “endüstriyel işletmelerde ve binalarda enerji yönetimi ile ilgili faaliyetleri yerine getirmekle sorumlu ve enerji yöneticisi veya eğitim-etütproje sertifikasına sahip kişi” olarak tanımlamaktadır. Eğitimin içeriği, enerji yöneticisi adaylarına sanayide ve binalarda enerji verimliliğini ve tasarrufunu artırıcı yöntemleri aktarmayı, teorik bilgileri uygulamada göstermeyi amaçlıyor. Enerji verimliliği söz konusu olduğunda, pompaların enerji tüketimini

28

azaltmada büyük bir potansiyel taşıdıkları bilinmektedir. Grundfos Pompa, bu potansiyeli daha etraflıca tartışmak ve sektörel bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşmak için, Enerji Yöneticiliği Eğitimi’ne destek veriyor. İzmir MMO eğitim sorumlusu Sayın Volkan Kazanç’ın koordine ettiği ve Kasım-Aralık 2014’te dört ayrı grubun katıldığı sertifika programında, pompa hidroliği yapısı ve pompalarda enerji verimliliği üzerine Grundfos Ege Bölge Müdürü Ahmet Demir eğitim vermiştir. Ahmet Demir, enerji yöneticisi adaylarına özellikle tesisat yapıları, yeni EUP yasaları ve pompalardan enerji tasarruf etme yollarını aktarmış, Milli savunma Bakanlığı’na bağlı dört farklı gruba enerji verimliliği üzerine faydalı bilgiler vermiştir. Demir’e göre, eğitimde teorik bilgilerin uygulamayla tamamlanması özellikle

önemli. Eğitimi gerçekleştiren Demir, katılımcılara önce ihtiyaç duyulandan daha büyük bir pompanın gereksiz enerji tüketimine sebep olduğunu, ardından aynı pompa üzerinde çeşitli kontrol yöntemleri uygulayarak ve çark çapını küçülterek enerji optimizasyonunun sağlanabildiğini göstermiştir. Dünyanın enerjiye olan gereksinimi önlenemez bir hızla artarken, sürdürülebilir enerji politikalarının benimsenmesi ve yenilenebilir kaynaklardan enerji üretilmesi büyük önem taşıyor. Enerji verimliliğini ön plana çıkaran teknolojileriyle takdir toplayan Grundfos Pompa’nın ve Enerji Yöneticiliği Eğitimi gibi daha birçok başka uygulamaya liderlik eden MMO’nun bu işbirliği, sektörün enerji kaynaklarına olan bilincini artırmak yolunda atılmış önemli bir adım.



Söyleşi

Bu sayımızda 43 yıllık akademisyen, İTÜ Makina Mühendisliği hocamız Prof. Dr. Ahmet Arısoy ile keyifli bir söyleşi gerçekleş rdik. Kendisine verdiği değerli bilgiler için teşekkür ediyoruz.

Prof.Dr. Ahmet Arısoy Sektörün en önemli ihtiyacı

Bize kendinizden bahseder misiniz? Ankara’da doğdum ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun oldum. 1967’de Gümüşsuyu’nda ki bu binaya geldim. 2017 yılında kısmet olursa yaş haddinden emekli olacağım ve 50 yılını tamamlamış olarak dikey vaziyette bu binadan çıkacağım. 1972 yılında Yüksek Mühendis unvanıyla 5 yıl okuduktan sonra buradan mezun oldum. Kısa bir süre endüstride Sungurlar’da çalışma hayatım oldu, aynı yılın sonunda tekrar asistan olarak okula geri döndüm. İlk asistanlık yıllarımda Isı Tekniği Kürsüsü olan burada, ısı ve enerji teknolojisiyle uğraşıyorduk. Bu gün mekanik tesisat dediğimiz ısıtma, soğutma, havalandırma ve klima konuları ile ilgileniyordum. Kürsünün geleneksel ilgi alanıydı. Kemal Onat hocamız, Osman F. Genceli, İhsan Gülferi ile geleneğin devamıydık. Kemal hocadan önce ise Fikret Narter kürsü şefiydi. Bu konular ile başından beri ilgilendim. Doktora sırasında ve sonrasında araştırma konum yanmadır, özellikle kömür yanması. Mekanik tesisat sektörünün ise başından beri içindeyim.

30

Sektörün gelişimiyle ilgili neler söyleyebilirsiniz? 1989 yılında TTMD’nin ilk kuruluşunda projeciler vardı. Halen de projecilerin derneğidir. Burada bireylerin üye olması esastır. Eğitim sektörüyle ilişkili olarak, müteahhitler, projeciler ve üreticilerle birlikte çalıştık, Türkiye birçok farklı noktalardan geçti, teknolojideki gelişmeler, yakıtlarda değişimler oldu. Örneğin klima çok azdı bu zamanlarda. Özellikle klima başlangıcında Amerika gelişmişti, Avrupa ise ısıtmada ilerlemişti. Klimanın Avrupa’da gelişmesi de daha sonradır. Kaynak kitaplarımıza bakacak olursak, Recnagel’de esas ağırlığı ısıtma, sıcak su ve buhar oluşturur. Klima ile ilgili iş yapmak istediğiniz zaman Ashrae’ye dönersiniz. Bu durum biraz da iklim ile bağlantılı. Avrupa’da Rehva’da ağırlık kuzey Avrupa ülkeleriyle ilgili soğuk iklim ile ilgili, iç hava kalitesi, ısıtma, enerji tasarrufu, ısıl izolasyona ağırlık verilir. Neticede birçok şey başlangıçtan itibaren değişti, biz de değiştik bu noktalara geldik. Kendimde de sektörün tarihiyle ilişkili bir gelişim buna paralel bir gelişim oldu.

Bütün dünyada olduğu gibi aslında Türkiye’de de bilim, teknoloji çok hızlı değişiyor. Geçmişte daha yavaş olan gelişmeler şimdi çok hızlı oluyor. Buna ayak uyduramayanlar bir yerde kaldılar. Bu gelişime ayak uydurmalısınız. Bizim sektörü toplumdan koparamazsınız, teknoloji ve bilim düzeyini toplumların sosyal düzeyinden koparamazsınız. Herşey birbiriyle ilişki içindedir. Konfor konusunda neler söylemek istersiniz? Konfor işin temelidir. Isıtma, havalandırma, klima diyecek olursanız temelinde konfor vardır. Klimayı ikiye ayırmamız mümkün, biri endüstriyel klima ve biri de konfor kliması. İnsanların yaşadığı ortamların şartlandırılması, sıcaklığının, neminin diğer parametrelerinin kontrol edilmesi, insanların rahat edecekleri bir ortamın sağlanması konforu oluşturur. Sağlık da bunun içindedir. Diğer konu ise endüstri, endüstrinin kendi konularının içinde, tekstil, elektronik, gıda, ilaç gibi, özel ortamların yaratılması isteniyor. Bu da ısıtma, havalandırma klima gibi mekanik tesisatın konuları içine giriyor. Ama esas konu konfor ve


hijyen birlikte, iç hava kalitesi daha doğrusu iç hava çevresi, içine hijyen, akustik, aydınlatma giriyor. Geçmişten bu güne dünyada sektörün gelişimi için neler söyleyebilirsiniz? Geçmişten bu güne 40 yıl içerisinde herşey çok ciddi biçimde gelişti, değişti, öncelikle 1973’lü yıllarda petrol krizi ile beraber enerji gündeme geldi. Onun öncesinde ulaştığımız teknolojik seviye ile insanların konforunu istenen biçimde sağlayabiliyorduk. Yeterli bir düzeydeydi. Ama petrol krizi ile beraber işin içine enerji boyutu girince önceden sorun olmayan enerji maliyetleri sorun olmaya başladı. Yeni bir anlayış yeni bir yaklaşım her şey değişmeye başladı, bina teknolojisinde de paralel olarak iç hava kalitesi konusunu ortaya getirdi. Enerji tasarrufu yapacağız diye havalandırmada yapılan tasarruflar iç havanın kirlenmesi konusunu ortaya getirdi. Bir adım öncesinde yaşadığımız ikinci problem dış havanın kalitesiydi. Kömür yakmaya başlamakla beraber hava kirlendi. Enerji ekonomisi ile beraber dış hava kalitesi kavramı yaklaşık eş zamanlı ortaya çıktı. Yeni arayışlar ile doğal gazın ortaya çıkması gerçekleşti. Özellikle Avrupa ve ülkemizde doğalgazın kullanılabilir olması ile beraber teknoloji büyük ölçüde değişti, yeni baştan ekipmanlar ve sistemler gelişti. Bu sefer daha başka bir kavram ortaya çıktı. Bu da sürdürülebilirlik kavramıdır. İnsanlar baktılar ki tüm kaynaklarımız bitiyor, çocuklarımız için enerji kaynağı kalmayacak, yaşayabilecekleri iklim kalmayacak. Eskiden kirlilik kaynağı olan kükürtdioksit yerine, karbondioksit önemli bir tehdit haline geldi, zehirli değil ama dünyanın iklimini değiştiriyor. Bu iklimi korumak, enerji kaynaklarını, besin ve su kaynaklarını korumak derdine düştük. Bütün

31


Söyleşi

bu kaynakları bu hızla tüketmeye devam edersek çocuklarımıza bir şey kalmayacak. Bu kavram ile sıfır enerjili binalar, yeşil binalar ortaya çıktı. Fosil yakıt kaynaklı enerjiyi kullanmadan bu konforu bu koşulları sağlayabilmek derdine düştük. Elektronik ile ilişkili gelişmeler, kontrol imkânları, otomasyon, bu gelişmeye ayak uydurabilen yaşamaya devam ediyor, geriye kalan ayrılıp gidiyor.

Bu gelişmeler içinde ülkemiz için neler söyleyebilirsiniz? Türkiye bu kadar hızlı gelişme içinde bu gelişmeyi bir biçimde yakalayabildi. Eskiden güncel teknoloji ile ülkemizdeki teknoloji arasındaki fark fazla iken, günümüzde hızlı gelişen ortamdan geride kalmadık ve güncel teknolojiye yakın olmaya başladık. Konvansiyonel dediğimiz teknolojilere dünya düzeyinde aşağı yukarı sahibiz, özellikle bina teknolojisi ile birlikte önemli gelişmeler oldu. Yüksek bina uygulamaları, ilk defa Mersin’de 50 katlı bina yapıldı. İstanbul’da bir takım uygulamalar içinde, Sabancı binaları, Yapı Kredi binaları örnektir. Gerek projeci, gerek üretici olarak geçmişte her şey o kadar uzaktı ki aklımızdan geçmiyordu, ama bu gün her türlü binayı her türlü uygulamayı gerek proje gerek uygulama olarak karşılayabilecek noktalara ulaştık.

Kendinizi nasıl tanımlarsınız, akademisyen olmanızda ki nedenler hakkında neler söyleyebilirsiniz? Kendi kendimi tanımlamak zor tabi ama belki şunu

322

söyleyebilirim. Mezun olduktan sonra kısa süre endüstride çalışmıştım, o tecrübe benim için önemliydi, kâbus gibi bir tecrübeydi. Üstelik Sungurlar çok önemli bir yerdi. Buhar teknolojisi ağırlıklı Sungurlar’da mühendislik departmanında işe başladım. Sonuçta oradaki hayat çok sıkıcıydı, bir müddet sonra kendisini tekrar etmeye başladı. Belki kapasite olarak farklı olabilir ama benim için bilinmeyen ve üzerinde kafa yoracağım bir tarafı kalmamıştı. Çalışma saatleri de ayrı konuydu. Üniversiteye tekrar geri döndüğümde her iki sorundan da kurtulmuş oldum. Süre ile bağlı olmamak, insiyatifin elimde olması ve ucu açık problemler ile uğraşmak imkânına sahip oldum. Zaman zaman tabi ki bütün Türkiye’nin yaşadığı gibi üniversitede sıkıntılı sürelerimiz geçti, baskı ve imkânsızlık dönemleri oldu. Ama genel olarak geri dönüp baktığımda çalışma ortamı, dinamizmi ve serbestisi benim için önemliydi. Üretebilmek benim için önemlidir. Bir şeyi ortaya koyabilmek bunun getirdiği haz birinci derecede cezbediyor. Para ve ün kazanmak bir başarı ölçüsü olabilir ancak benim için başarı ölçüsü üretebilmektir, benim için tatmin duygusu olabiliyor. Özgür bir alanda olmak, yönlendirme olmadan benim için cazip olan neyse onu yapabilmek önemliydi. Makine mühendisliğinin konularını düşünecek olursanız, bir katı cisimler mekaniği, bir de akışkanlar mekaniği var. Beni cezbeden akışkanlar mekaniği ve ısıdır. Yanma ile ilgili konular en uç noktadadır. Hem akış hem ısı geçişi hem de yanma olayı vardır. Bu alandaki en karmaşık problemi yanma problemi olarak düşünebiliriz. Rekabetçi ve uç bir


nokta olması beni cezbetti. Yaşam ile de çok bağlantısı vardı. Temel bilim konusunda değil, uygulama ile teknoloji ile uğraştım Bir ürüne dönüşebilmesi, bir uygulamanın olması beni daha çok ilgilendiriyor. Bu sektör ile benim ciddi organik bir bağlantım oldu. Gönül bağımız oldu. Sektörümüzde bilginin üretimi ve paylaşılması hakkında gözlemleriniz nedir? Dünyadaki teknoloji ve problemlerin önceliklerinin değişmesi tabi ki Türkiye’nin de bu etkiye ayak uydurmasını getirdi, yanı sıra bizde kendi içimizde geliştik. Bu işin başlangıcında bilgi açlığı bilgi isteği vardı. Avrupa ve Amerika’da bilgi vardı ve uygulanıyordu. Bu bilgilerin Türkiye’ye taşınması konusunda çaba gerekiyordu. Bilgiye sahip olanlar da paylaşmıyorlardı. Bütün bu dernekler, birlikler o dönemdeki çabaların hepsi bilgiye ulaşmak ile ilgiliydi. TTMD’nin kurulması da bu nedenledir. İnsanlar kendi bilgilerini paylaştılar, paylaştıkça daha fazla geliştiklerini farkına vardılar. Yayınlar da buna destek oldu. Dergiler katkı sağladı. Paylaşım başladı. Eğitimde de böyle oldu. Paylaşırsan bir şey kaybetmiyorsun. Bilgiyi üreterek yayılması ile ileriye gidebileceğini fark ettik. Bugün ise bilginin paylaşılması sorunu kalmadı, bilgiyi üretmek önemli oldu. Rekabet edebilmek için artık kendi bilgimizi üretmemiz gerekiyor. Sektör bir değişim içinde. İhtiyacımız bilgi üretimidir. Dernekler, projeciler, üreticiler kendi teknolojisini ve orijinal çözümlerini ortaya koyabilme çabası içinde. Farklılık yaratmak, kendi çözümlerini ortaya koymak rekabeti getirir. Bunun için yeniden yapılanma gerekiyor. Genç kuşakların önündeki sorun bu mu olacak? Üniversite sanayi işbirliği hakkında neler söyleyebilirsiniz? Bizim kuşak bilgiyi getirip yaydı, artık

genç kuşağın ortalamanın üzerine çıkarak kendi orijinal çözümlerini bulmaları gerekiyor. TTMD’nin de problemi budur. Üreticilerin de problemi budur. Üniversite sanayi işbirliği yapacaksanız orijinal üretim yapabilmelisiniz. Bu konuda herkes kendi dağarcığını ortaya koyup birlikte olmalı, sanayide bilgi birikimi var, üretebilme kabiliyeti var, üniversite de temel bilgiyi kullanabilme bunu pratik problemlere adapte edebilme potansiyeli var. Teknoparklar bu işin yürütüldüğü yerlerdir. Üniversitelerin mühendislik fakültelerinin, araştırma kuruluşlarının, Ticaret ve Sanayi kuruluşlarının, sanayi bölgelerinin, serbest bölgelerin Teknoparkları var. Buralarda sanayi ile üniversite bir araya gelip uygun biçimde bilgi üretmeleri gerekiyor. Dernekler bu konuda neler yapabilir? Derneklerin görevi bu paralelde faaliyetleri desteklemeleridir. Bu konudaki hayalimi değişik ortamlarda gündeme getirdim. TTMD örneğin, bilgi üretimini desteklemelidir. Artık kuruluşundaki misyonu tamamladı. Bilgiyi paylaştı, yaygınlaştırdı, artık bilgiyi üretmelidir. Proje geliştirmelidir. Birkaç pilot proje üniversiteler ile yapıldı, ürünü yayın olarak ortaya kondu. Antalya Clima 2010 da Türkiye’den katılım için Dernekler ortak oluşturulan havuzu destekledi. Belli sayıda proje seçildi ve desteklendi. Bu projelerin sonuçları bu kongrede bildiri olarak sunuldu. Ancak akademik bir faaliyet olarak kaldı. Projelerin sonuçları sektöre mal edilemedi, devamı gelmedi. İSİB inovasyon ile ilgili proje yarışması yapıyor. Buradaki projeler de çok ümit verici projeler değil, akademik çerçevede kalıyor. Firmalar bu işin dışında kaldılar. Dernekler bu konuda tek başlarına değil, ortak havuz oluşturmak suretiyle birlikte, tüm sektörün sorunlarını çözecek biçimde çalışmalıdır. Tüm sektöre destek

olacak projelerin gerçekleştirilmesi, sonuçlarının bu sektöre katkı vermesi gerekiyor. Derneklerin bu bilgi üretimi, ürüne yönelik firma ar-ge’sinden farklı olacaktır. Orada ticari kaygılar birinci önceliklidir. Rekabet öndedir. Bu projelerde yurtdışı ilişkiler, ortaklıklar çok önemlidir. Bu bilginin ihraç edilmesi önemlidir. TTMD’nin REHVA ve ASHRAE ile ilişkileri çok önemlidir. TTMD REHVA’nın bir parçasıdır, ancak bu birliktelikte bilgi üretiminde yer almazsanız fazla anlamı kalmaz. Ürünlerimiz gibi bilgimizi de ihraç edebilirsek benim hayalim gerçekleşmiş olur. Sektöre düşen görevler nedir? Sektöre düşen yukarıda da ifade ettiğim gibi, daha çok herkesin yararlanabileceği bilgiler ile ilişkili olmalı. Bunu daha önce yaptık. Standartlarımız batı standartlarının tercümesi ile oluşturuluyor. Örneğin sıcak su üretimi ve tüketimi batı toplumlarında ve Türkiye’de farklıdır. Alışkanlıklar tamamen bize özgü bir bilgi, bu bilginin üretilmesi lazım, bu bir örnektir. Başka örnekler söz konusu olabilir. Avrupa’da sektörü kuzey ülkeleri yönetiyor, iklimleri Avrupa’nın güneyinden çok farklıdır. Yüksek enerji verimli bir bina tanımı yaparken o iklime yönelik bina tipleri ve teknolojileri ortaya konuyor. Avrupa’nın güneyinde ve Türkiye’nin içinde olduğu Akdeniz ülkelerinin başka teknolojileri geliştirmeye ihtiyacı var. Avrupa’nın gündeminde olan, belli bir tarihe kadar önce kamu sonra yeni yapılan binaların sıfır enerjili binalar olmaları konusu var. Şimdi buna yönelik bir teknoloji söz konusu, bunu yapabilmeniz mümkün ama teknolojinin geliştirilmesi lazım. Bunu kuzey ülkeleri geliştiriyor. Çıkan standartlar buna yönelik. Biz onu alıp Türkiye’ye uyguladığımız zaman olmuyor, doğru olmuyor. Duvarlarınızı mesela otuz kırk santim izole edin, Antalya’da ki bir binaya uyguladığınız zaman gereksiz

33


Söyleşi zamanda ürünlerin de sunuşunu destekleyecektir. Bilgi üretimi ürüne dönüşecek bu ürünlerde dünyaya sunulacak. Ana motivasyonumuzu teknoloji veya sanayiden alıyoruz. Bu anlamda bir yapılanma olmalı, kendi dinamiği içinde yapılmalı, ümitliyiz. Uzun süreden beri TTMD içinde yaşanan rahatsızlık bu kabuk değişimidir Genç meslektaşlarımızın başka beklentisi talepleri var. Yeni ihtiyaçlar doğrultusunda dinamik kuşakların yönetimi ele alıp bu ihtiyaçları karşılaması gerekiyor. Bu doğal bir dinamik, böyle olması gerekiyor.

Elinizde sınırsız bir güç olsa neler yapmayı hayal edersiniz?

bir kaynak israfı oluyor. İşte bizim buna göre teknoloji geliştirmemiz lazım. Biz Antalya’da soğutmada tükettiğimiz enerjiyi nasıl mininize etmeliyiz ona bakmalıyız. Sistem, standartlar geliştirebiliriz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması da bu kapsamda önemli bir potansiyele sahip. Dernekler bu yaklaşımları artık benimsemelidir. TTMD’nin burada rolü ve yeni misyonu ne olmalı? 2013 yılında TTMD olarak Climamed Kongresi’ni düzenlemiştik. Üye olan 5 Akdeniz ülkesi var. Burada yukarıda söylediğim endişe herkes tarafından dile getirildi. Rehva içerisinde bir grup oluşturduk. Akdeniz ülkelerinden 6 kişiden oluşuyor. Altında çalışacak

34

insanlar var. Geçtiğimiz hafta Rehva’nın genel kurulunda onaylandı. Task Force’un Koordinatörlüğünü de ben yapıyorum. Hedef bu stratejiyi tanımlayabilecek bir guidebook, bir rehber kitap oluşturmaktır. Bu stratejileri ortaya koyabilecek, bina kabuğunda yapılacak şeyler, gölgelemeler, pencereler, doğal havalandırma, yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma gibi bir çalışma. Geliştirilmesi lazım, bu bir örnek. TTMD’nin aynı zamanda bu tür projelerden yararlanarak Rehva içinde yer alabilmesi lazım, bilgi üretiminin içinde olunursa yer alabilirsiniz. Fikir getireceksiniz, projeleriniz olacak. Önümüzdeki dönemde TTMD’de artık Türk mühendislerinin de kendi bilgilerini dünyaya sunması lazım. Bu aynı

Gönlüm ister ki sektör olarak hayalimdeki şey; bilgiyi üreten, dinamik düşünen pırıl pırıl bir toplum, böyle bir üniversite ve sektör isterdim. En uçlarda gittiğiniz, herkesin sizi takip ettiği bir ortam, keşke böyle bir gücüm olsa hayalim bu olurdu. Bir toplantıya gittiğimde anlatılanları dinlemek değil orda konuşan olmak her kesin sizden bir şeyler kapmak istediği birileri olmayı hem kişisel hem sektör olarak hayal ederim. Özgüvenimizin gelişmesi... Hayallerimden bir tanesi de budur. Türkiye’de savunma sektöründen sonra harcadığı en büyük bütçe enerji sektöründedir. Bu sektörde mühendislik katma değerimiz neredeyse sıfır. Bence bunun en büyük nedeni özgüvenimizin olmayışı, Türk yatırımcının Türk mühendislik gücüne güvenmemesidir. Enerji sektöründe mühendislik katma değerimiz özgüvenimizin olmaması nedeniyle neredeyse yok gibi. Devlet destekleyecek, yatırımcı güvenecek ve biz de mühendisler olarak yapacağız. Neden olmasın? Bakış açımızın değişmesi ve çok çalışmamız gerekiyor.



Haberler

Effie 2015’in dayanıklı eşya kategorisinde

ödül alan tek marka Daikin oldu İklimlendirme sektörünün küresel lideri Daikin, reklam dünyasının en prestijli ödüllerinden olan Effie’de bu yıl, Dayanıklı Eşyalar kategorisinde rakiplerini eleyerek ödül alan tek marka oldu. İlk ödülünü 2012 yılındaki lansman kampanyası ile alan Daikin, bu yıl da ‘uzmanlık’ algısına vurgu yaptığı reklam kampanyası ile ödüle layık görüldü.

Dünya klima sektöründeki 90 yıllık öncülüğünü Türkiye’ye taşıyan Daikin, uzmanlığın önemine dikkat çektiği reklam kampanyası ile Effie ödülünün sahibi oldu. İlk ödülünü 2012 yılındaki lansman kampanyasıyla alan Daikin Türkiye, bu yıl ise uzmanlık algısını perçinlediği kampanya ile bir kez daha ödüle layık görüldü. Daikin Türkiye ödül kazanan reklam kampanyasında klimadaki 4 ayrı uzmanlık alanını, farklı alanlarda uzmanlaşan 4 başarılı ismin onayına sunuyor. Bu yıl 7’nci kez düzenlenen ve 226 projenin finale kaldığı ‘Effie Türkiye Reklam Etkinliği Ödülleri’ne bu yıl beklenenin üzerinde başvuru gerçekleşti. Toplamda 366 başvurudan finale kalan kampanyalar arasından 20 kampanyaya altın, 23 kampanyaya gümüş, 22

36

kampanyaya bronz Effie verildi. Daikin Türkiye ise “Dayanıklı Eşyalar” kategorisinde rakiplerini de eleyerek ödüle layık görülen tek marka oldu. Alametifarika tarafından hazırlanan ödüllü reklam kampanyasında Daikin, klimadaki 4 ayrı uzmanlık alanını farklı alanlarda uzmanlaşan 4 başarılı isimle birlikte kullanıcıların bilgisine sunuyor. İlk kez 1968 yılında Amerika›da reklamların etkinliğini ve başarısını ölçmek ve ödüllendirmek üzere başlatılan Effie›de ödüller, günümüzde 40 ülkede yapılan yarışmada ‘hedeflediği sonuca ulaşan’ en etkili kampanyalara veriliyor. Effie ödülleri reklamdaki yaratıcılığı değil reklamın, harcanan bütçeye göre yarattığı etkiyi, elde edilen rakamsal sonuçlar doğrultusunda reklamın asıl amacına

hizmet edip etmediğini sorguluyor ve jüri seçimini elindeki net veriler doğrultusunda yapıyor. Diğer reklam ödüllerinden ayıran en önemli özelliği sonuç odaklılığı olan Effie Reklam Etkinliği ödüllerinin puanlamasında, Strateji yüzde 23.3, Yaratıcılık ve Büyük Fikir yüzde 23.3, Uygulama ve Hayata Geçirme yüzde 23.3, Sonuçlar da yüzde 30 etkili oluyor. Bir reklamın ya da kampanyanın Effie ödülü alabilmesi için mutlaka söz konusu ürün ya da şirkete katkısı, pazar araştırma şirketleri, sektör raporları, satış rakamları gibi tarafsız kurumların belgelemesi gerekiyor. Effie ödüllerinde ayrıca kampanyaya ortak bir proje gözüyle bakılıyor ve şirket ile reklam ajansı ortak olarak ödüllendiriliyor.



Haberler

Kıbrıs’ın güneşi FormSolar ile artık daha verimli Form Şirketler Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Form Solar, Kıbrıs’ta iddialı bir projeye imza atıyor. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde Kıbrıs’ın en büyük Üniversite Kampüsü Güneş Enerjisi Santrali Projesi’ni hayata geçiriyor. Eylül 2015’te tamamlanması planlanan

projenin toplam yatırım tutarının 1.5 milyon Euro olması bekleniyor. Kıbrıs’ın kampüse kurulu en büyük güneş enerjisi santrallerinden biri olacak projede arazi, çatı, otopark gibi farklı alanlara fotovoltaik güneş panelleri kurulacak.

Üretilen enerji ile 1 yılda 1.500’den fazla ağaç kurtarılmış olacak Proje ile bir yılda yaklaşık 2,000,000 kWh elektrik enerjisi üretilmesi bekleniyor. Böylece 1 yılda doğaya 470 ton karbon salınımı engellenmiş olacak. 25 yıllık süreçte ise doğaya 11,750 ton’luk karbon salınımının engellenmesi hedefleniyor. Bu da doğaya yılda

1.544 ağaç, 25 yılda ise 38.600 ağaç kazandırılmasıyla eşdeğer oluyor.

Projenin toplam kurulum gücü 1,300 kW olacak Projede, pik gücü 310 Wp olan 4,193 adet Yingli Solar marka güneş paneli kullanılacak. Ayrıca güneş enerjisi sisteminde panellerin ürettiği enerjiyi şebeke elektriğine dönüştüren çıkış gücü 25kW olan 53 adet SMA marka inverter da kullanılacak. Toplam kurulum gücü 1,300 kW olacak projenin 20 kW’lık kısmı kampüs dışındaki merkez ofis çatı alanları, 200 kW’lık kısmı ise Levent Grubu’nun fabrikalarındaki çatı alanlarında kullanılacak.

SFA SANIHYDRO Eskişehir ve Mersin’deki sıhhi tesisat ustaları ile buluştu SFA SANIHYDRO’nun, Türkiye’nin farklı bölgelerinde organize ettiği eğitim seminerleri sürüyor. 15 Nisan 2015 tarihinde Eskişehir Anemon Hotel ve 29 Nisan 2015 tarihinde Mersin Othello Hotel’de Tesisat ustalarıyla ve bölgedeki yetkili bayileriyle bir araya geldi. 50 kişilik katılımlarla gerçekleşen seminerlerde, S.S.H. Sorumlusu Erman TÜMÇELİK öncelikle SFA Grubu’nun 55 yıllık tecrübesini ve WC öğütücü pompaların sağladığı çözümleri anlattı. “WC öğütücü ve pompaların doğal akışlı tahliyenin imkânsız olduğu durumlarda, evlerde ve iş yerlerinde herhangi bir yere, ekstra tuvalet, yeni bir banyo veya mutfak kolayca monte etmeyi sağlıyor. İster çatı veya bodrum katına… İster kanalizasyon borusundan uzak veya kot farkı olan yerlerde”…Dikey olarak 11 metreye, yatay olarak 110 metreye kadar 32 mm’lik bir boru çapı ile

38

atıkları pompalayabildiğini, müşterilere hijyenik, ekonomik, pratik ve estetik bir çözüm sağladığı anlatıldı. Ardından, ürünleri iyi anlamanın doğru pompa seçiminde büyük önem taşıdığını vurgulayarak WC öğütücüleri ve pompaları hakkında çalışma prensibinden montajına kadar detaylı

teknik bilgi aktarıldı. Soru-cevap bölümünün ardından SFA SANIHYDRO düzenlediği öğle yemeğinde ustalarla yakından tanışma fırsatı buldu, müşteri memnuniyetini en iyi şekilde sağlamak ve üst seviyede tutmak için, eğitim etkinliklerine önem verdikleri ve çalışmaların devam edeceği belirtildi.


Kodsan Caleffi ailesinin barınak ziyareti Hayvan barınağı ziyaretleri artık büyük şirketlerin gönüllülük projeleri arasına girmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde Kodsan Caleffi çalışanları Mühye Hayvan Barınağı’ndaki sevimli dostlarını ziyaret etti. Belediyeler ve hayvan severlerin işbirliğiyle yaşatılan hayvan barınaklarının gönüllü desteğine ihtiyacı hiçbir zaman bitmiyor. Binlerce köpeğin yaşadığı barınaklarda yemekten temizliğe, ilaçtan battaniyeye birçok ihtiyaç oluyor. Barınaklara toplu yapılan öğrenci ziyaretleri artık birçok okul için gelenek halini almış durumda.

Minik öğrencilerin barınak köpekleriyle yakınlaştığı, onlara yardımda bulunduğu kareleri sevinçle takip ediyoruz. Öğrenciler kadar yoğun olmasa da aynı duyarlılığı göstererek grup halinde barınak ziyareti yapan yetişkin gruplara da rastlanıyor artık. Sahipsiz hayvanlara yardım konusunun, büyük holdinglerin, şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri arasına alınması gerekiyor. Bu anlamda örnek alınacak bir yaklaşım Kodsan Caleffi’den geldi. Kodsan Caleffi çalışanlarından oluşan bir grup gönüllü hayvan dostu, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da aileleriyle birlikte Mühye Hayvan

Barınağı’nı ziyaret ederek barınak hayvanlarıyla ilgilendiler ve onların çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacak yardımlar yaptılar. Mühye Hayvan Barınağı ziyareti, renkli görüntülere sahne oldu.

Uluslararası standartlara uygun, yüksek performans sağlayan

ISIDEM Coolflex tesisat ve havalandırma sektörünün hizmetinde ISIDEM Coolflex Elastomerik Kauçuk Köpüğü, en ileri teknolojiye sahip tesislerde levha ve boru olarak üretilmektedir. Çoğunlukla yüksek yoğuşma riski bulunan yüzeylerde yalıtım amaçlı kullanılan ISIDEM Coolflex, akredite laboratuvarlardan en güncel raporlara sahiptir. Standart malzemenin yanı sıra UV ışınlarına ve mekanik darbelere dayanımı arttırmak amacıyla Alüminyum Folyo ve PVC/ Alüminyum Folyo kaplamalı ürün seçenekleri de bulunan ISIDEM Coolflex, uygulama kolaylığı ve zamandan tasarruf sağlanması amacıyla kendinden yapışkanlı olarak da üretilmektedir.

uluslararası standartlara uygundur. Uygulama kolaylığı; Hızlı ve kolay uygulanması sayesinde konforu en üst seviyeye taşır. 150 cm’lik en geniş levha ISIDEM Coolflex’te ISIDEM Yalıtım, ileri üretim teknolojisi ile pazarın en geniş elastomerik kauçuk levhasını da ürün gamında bulunduruyor. İşin uzmanları, 150 cm genişliğindeki ISIDEM Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü levhaları ile fireleri ve işçilik maliyetlerini en aza indiriyor. ISIDEM Yalıtım, ‘kaliteli-rekabetçi ürün ve hızlı servis için doğru adres’ imajıyla a eminn adımlarla devam ediyor. çıktığı yola

Mükemmel hücre yapısı teknolojisi; Kapalı gözenekli ve homojen dağılımlı hücre yapısı sayesinde HVAC uygulamalarında max. performans sağlar. Güçlendirilmiş yapı, yüksek su buharı difüzyon direnci; Güçlendirilmiş hücre yapısı sayesinde darbe dayanımı arttırılmış, buhar difüzyon direnci geliştirilmiştir. Yangına karşı yüksek direnç; B sınıfı yangın performansıyla

ISIDEM Coolflex SA (kendinden yapışkanlı elastomerik kauçuk köpüğü levhaları)

ISIDEM Coolflex standart levha

ISIDEM Coolflex AF+ (100 Mikron alüminyum folyo kaplamalı elastomerik kauçuk köpüğü levhaları)

ISIDEM Coolflex AC (PVC/Alüminyum folyo kaplamalı elastomerik kauçuk köpüğü levhaları)

39


Haberler

Symbol Kocaeli Projesine Arı Yangın imzası Kavanlar İnşaat tarafından Kocaeli’nin en büyük karma kompleksi olarak hayata geçirilen Symbol Kocaeli Projesi toplam 185.000 metre karelik çok büyük bir alanda yükselmektedir. Bu büyük komplekste, sahip olduğu ürün yelpazesinde birinci sınıf ürünler barındıran Arı Yangın Korunum Sistemleri temsilcisi olduğu Pentair grubuna ait Amerikan menşeli UL listeli & FM onaylı FAIRBANKS NIJHUIS markalı yangın pompa grubu ile yer aldı. FAIRBANKS NIJHUIS markalı pompalar 250 GPM’den 7000 GPM’e kadar uzanan aralıkta, sektördeki en geniş yelpazeye sahip olup, tüm ihtiyaçlara cevap verebilmektedir. Symbol Kocaeli Projesi’nin 43.000 metrekarelik bölümünde inşaa edilen Medicalpark Grubu Medicalpark Kocaeli Hastanesi alanında 1 adet 750 GPM

9 Bar Elektrikli Pompa ile 1 adet 750 GPM 9 Bar Dizel Yangın Pompa Grubu, kompleksin 62.000 metrekarelik önemli bir büyüklüğe sahip alışveriş merkezi alanında ise 1 adet 2000 GPM 9 Bar Elektrikli pompa ile 1 adet 2000 GPM 9 Bar Dizel Pompa ve bu önemli proje içerisindeki, Hampton by Hilton gibi büyük bir markanın yer alacağı 12.000 metrekarelik otel alanı için 1 adet 500 GPM 9 Bar Elektrikli ve 1 adet 500 GPM 9 Bar Dizel Pompa kullanılmıştır. Toplamda 3 set olarak tedariği gerçekleştirilen FAIRBANKS NIJHUIS marka Yangın Pompaları ile donatılan Symbol Kocaeli Projesi’ndeki tüm

pompaların, devreye alınması, mühendislik ve süpervizorlük hizmetleri işleri ise bizzat Arı Yangın’ın tecrübeli ve güvenilir teknik ekibi tarafından yapılmaktadır.

FORM, TEMA İstanbul Projesi’nin sosyal tesis ve kolej binalarını iklimlendiriyor Mesa Şirketler Topluluğu’nun ortak girişimi Tema İstanbul projesinin sosyal tesis, kolej ve yönetim ofislerinin ısıtma-soğutma sistemlerinde FORM tercih edildi. Türkiye’nin en büyük konut projesi olarak adını duyuran Tema İstanbul’da, FORM VRF Sistemleri’nin Türkiye’deki tek yetkili distribütörü olduğu Mitsubishi Heavy Industries VRF klimalar kullanılıyor. Sistem nasıl işliyor?

Kolej, sosyal tesis ve yönetim ofisleri kısımlarında 840 kw’lık ısıtma ve soğutma sistemi için 150 adet kaset tip iç ünite ve 100 adet kanallı tip iç ünite kullanılan projede heat recovery (aynı anda ısıtma ve soğutma) sistemi tercih edildi. Isı geri kazanımlı sistemde, ısıtma ve soğutma ihtiyacı farklı olan

40

çoklu alanlar özel bir kontrol yöntemiyle birleştiriliyor. Heat recovery sistemi farklı yönlere bakan ve binanın cephelerine göre ısı yükleri değişiklik gösteren yapılar için yüksek enerji verimliliği sunuyor. Mitsubishi Heavy Industries VRF klimalar, yüksek verimliliği ve geniş ürün seçenekleriyle tercih ediliyor.

Projede kullanılan Mitsubishi Heavy Industries VRF klima sistemleri; tek dış ünite veya dış ünite grubunun, bir veya birden fazla bağımsız noktaya hitap eden iç ünitelere bağlanmasıyla her alanının birbirinden bağımsız olarak arzu edilen ısıtma, soğutma ve havalandırma konfor şartlarını sağlayacak. Çift inverter teknolojisine sahip dış üniteler ile kısmi kullanımlarda minimum elektrik tüketimiyle istenilen konfor daha hızlı bir şekilde elde edilecek. Fosil yakıtlı ısıtma cihazlarına göre düşük CO2 salınımıyla çevre dostu Mitsubishi Heavy VRF sistemleri ayrıca tüketiciye kolay kullanım imkanı sunuyor.



Haberler

ABB, ICCI 2015 Fuarı’na katıldı ABB, 6 – 8 Mayıs tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezinde gerçekleşen ICCI 2015 Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı’nda, enerji tesislerinde kullanılan ürün, çözüm ve servis alanlarında verimlilik, güvenilirlik, çevre ve standartlara uygunluk sağlayan teknolojilerini müşterileriyle buluşturdu. 6 – 8 Mayıs tarihlerinde İFM 10.Salon, B104 no.lu standında ABB’nin başlıca şu çözümleri yer alıyor. · Symphony™ Plus ile komple tesis otomasyonu · Temiz yakma teknolojileri · Güvenilir ve ucuz güneş enerjisi üretim çözümleri · ABB trafo merkezleriyle güvenilir ve düşük maliyetli çözümler · Rüzgar enerjisinin şebekeye entegrasyonu · Yeni nesil gaz izoleli şalt tesisleri. · Enerji santralları için güvenilirliği, emre amadeliği, ve esnekliği artıran generatör devre kesiciler Fuarda ziyaretçilere sunulan ABB Symphony Plus otomasyon platformu günümüzün enerji üretimi, ve su altyapı tesislerinde en yaygın kullanılan dağıtılmış kontrol sistemlerini (DCS) oluşturuyor. Symphony Plus, tesis ve personelin verimli çalışmasına olanak sağlarken, operasyonel güvenilirliği ve üretimde verimliliği işletmenin hedefleri doğrultusunda dengeleyebiliyor. Platform, su ve enerji endüstrilerinde tesis boyut, fiziksel

lokasyon gibi özelliklere bakılmaksızın enerji verimliliği ve üretkenlik sağlayacak biçimde tasarlanmış. Enerji üretimi alanındaki 125 yıllık teknoloji ve inovasyon deneyimiyle ABB, müşterilerine güvenilir bir partner olarak mühendislik çözümleri sunuyor. Fuarda ön plana çıkan ABB’nin trafo merkezi çözümleri, yenilenebilir enerjinin iletim ve dağıtım şebekelerine entegre edilmesini sağlarken, emisyon içermeyen gücün dünyadaki milyonlarca tüketiciye ulaşmasını sağlıyor. Yeni nesil gaz izoleli (GIS) ELK-3 C şalt sistemi daha yalın, düşük maliyetli, ve

çevreye duyarlı bir çözüm sunuyor. Generatör devre kesicilerinde elli yıldan fazladır yüzün üzerinde ülkeye sekiz binden fazla teslimat yapan ABB, enerji santrallarındaki ana ekipmanın korunmasını sağlarken operasyonları da yalınlaştırıyor. ABB (www.abb.com) kamu hizmetleri, endüstri, ulaşım ve altyapı alanlarında faaliyet gösteren müşterilerinin performansını artırırken, çevre üzerindeki etkilerini azaltmalarını destekleyen güç ve otomasyon teknolojilerinde dünya lideridir. ABB Grubu yaklaşık 100 ülkede, 140.000 çalışanıyla faaliyet göstermektedir.

Türk-Alman Üniversitesi’nde Etna imzası Beykoz – İstanbul’ da yerleşik bulunan Türk-Alman Üniversitesi (TAÜ), yangın pompa sistemlerinde ETNA’ yı tercih etti. Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan anlaşmaya dayalı olarak 2010 yılında kurulan ve devlet üniversitesi statüsünde hizmet veren TAÜ’ nün kuruluş amacı; Türk ve Alman yükseköğretim disiplinleri arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmek ve iki ülke arasındaki bilimsel, iktisadi ve kültürel işbirliğine artırmaktır. Ülkemiz için bir ilk olan projenin 1. etabında bulunan mühendislik fakültesinde; NFPA 20 standartlarına uygun 2 elektrik,

42

1 jokey pompalı yangın pompa sistemi tesis edilmiştir. NFPA20 normuna haiz ETN YN 80/300 2-75/8-14 tip yangın pompasında; pompa gövdesi döküm(GG25), pompa fanı(çark) bronz malzemeden üretilmiş olup, sızdırmazlık 5 sıra yumuşak salmastra ile sağlanmıştır. Yangın pompasında tesis edilen 2 adet ETNA EA 80/32 tip norm pompalar, %150 kapasitede anma basıncının %65 i’ nin altına düşmeyecek karakteristik eğriye sahiptir. Yangın pompasında ETNA EVS

8 serisi 1 adet jokey pompa tesis edilmiş olup, jokey pompada sızdırmazlık mekanik keçe ile sağlanmaktadır.



Haberler

İYEM eğitimleri Haziran ayında da devam ediyor Kurulduğundan bugüne 19 binin üzerinde kişiye eğitim veren İzocam Yalıtım Eğitim Merkezi (İYEM), Haziran ayı eğitim takvimi açıklandı. 17 yılda 43 bin eğitim olanağı sunan İYEM, yılsonuna kadar 20 bin kişiye ulaşmayı hedefliyor. 1998 yılından bu yana farklı eğitim düzeylerine sahip inşaat, yalıtım ve tesisat sektörü temsilcilerine eğitimler veren İYEM, Haziran ayında da eğitimlere devam ediyor. Haziran eğitimlerinin içeriği Yangın Yalıtımı, İş Sürekliliği Yönetimi, Gürültü Denetimi, Takım Çalışması ve Zaman Yönetimi, Öfke Kontrolü ve Empati, ‘Akılcı Çözümler’ Yalıtımlı Alçı Levha Duvar ve Asma Tavan Sistemleri, Akustik ve Titreşim Ölçümleri, Su Yalıtımı, Tesis ve İşletmelerde Yangın Güvenliği Seminer ve Çalıştayı, Türkiye Yangından Korunma Yönetmeliği ve Uygulamaları, Mimari Akustik gibi konulardan oluşuyor. 01 Haziran’da başlayacak eğitimler, 30 Haziran’da sona erecek. Kurulduğu günden bu yana toplam 19 binin üzerinde kişiye eğitim veren İYEM, 17. yılında 20 bin kişiye eğitim vermeyi hedefliyor. İYEM’de tüm eğitimlerin ücretsiz olarak verilmesi çok sayıda kişiye ulaşmayı sağlıyor. Yalıtım sırasında yanlış uygulamalar, duvarların ses geçirgenliği nedeniyle gürültü kirliliğine, olası bir yangın durumunda can ve mal kayıplarına, binalarda yüksek enerji sarfiyatına

01-02 Haziran 2015 - Yangın yalıtımı 03 Haziran 2015 - İş sürekliliği yönetimi 04-05 Haziran 2015 - Gürültü denetimi 08 Haziran 2015 - Takım çalışması ve zaman yönetimi 09 Haziran 2015 - Öfke kontrolü ve empati 10 Haziran 2015 - “Akılcı çözümler” yalıtımlı alçı levha duvar ve asma tavan sistemleri 11-12 Haziran 2015 - Akustik ve titreşim ölçümleri 15-19 Haziran 2015 - Su yalıtımı 22-24 Haziran 2015 - Tesis ve işletmelerde yangın güvenliği seminer ve çalıştayı 25-26 Haziran 2015 - Türkiye yangından korunma yönetmeliği ve uygulamaları 29-30 Haziran 2015 - Mimari akustik 2015 yılı Haziran ayı eğitim programı detayları ve katılım kaydı için: www.iyem.com.tr

neden oluyor. Üretilen malzemelerin uygulama teknikleri birbirine çok yakın olsa da deneme - yanılma yöntemleriyle gerçekleştirilen uygulamalar genellikle başarısızlıkla sonuçlanıyor. Kaliteli ısı, ses, yangın ve su yalıtım uygulamalarında en etkili ve önemli unsur çalışanları sürekli

eğitmekten geçiyor. Doğru, gerekli, uygun ve yeterli eğitimi zamanında gerçekleştirerek, bilgiyi iletmek, paylaşmak, yaymak ve yenilikleri tanıtmak üzere kurulan İYEM, ülkemizde yalıtım, inşaat ve tesisat gibi birçok sektörün gelişimine de hizmet veriyor.

BRENSLER brülörleri lansmanı yapıldı Isıtma ve yakma sektörünün yeni ve hızlı aktörü BRENSLER firması müşterilerine servislerine ve piyasanın aktörlerine BRENSLER brülörlerinin ayrıcalıklı, sağlam ürün ve farklı yaklaşım farklı hizmet anlayışının, insan odaklı piyasa stratejilerinin dünyasının kapılarını araladı. Antalya Side kenti Premium OZ hotels de düzenlenen programda, BRENSLER Ülke Müdürü Volkan Saraç moderatörlüğünde BRENSLER brülörlerinin Türkiye tanıtım lansmanı gerçekleştirildi. Lansmana, Türkiye’nin önemli brülör teknik servis ve ısıtma yakma uzmanları katıldı. Lansmandaki konuşmasında Volkan Saraç, Türkiye’de BRENSLER firması hakkında ve sektöre getirecekleri yeni kan ve hareket konularında bilgi verdi.Alman mühendisliği ile Türkiyede ürettirilen Brensler brülörlerine lansmanda ilgi oldukça yoğundu. Türkiye’nin

4 44

sayılı brülör teknik sevislerinden, yakma ve ısıtma mühendislerinin de fikirleri alınarak, global marka yerel davranış stratejisi ile üretim yapan BRENSLER brülörlerini yerinde inceleme fırsatı bulan ziyaretçiler BRENSLER brülörlerinin sağlamlığı teknolojik altyapısı konusunda bilgilendirildiler. 3 gün süren lansman toplantısınta BRENSLER brülörlerinin tanıtımı, BRENSLER firmasının stratejilerinin yanısıra bolca eğlenildi ve

konukların yoğun bir sezon öncesinde stres atmalarına da olanak sağlandı. Lansman sonrası yenilen yemekte BRENSLER ülke müdürü Volkan Saraç yoğun talepleri kıramayarak ayrıca yeni bir kampanyaya imza atttı. Bu tür organizasyonların her yıl daha fazla davetli ile yapılacağının sözünü veren BRENSLER ülke müdürü Volkan Saraç belirli bir kota tutturma başarısına karşın, bu kotayı tutturanlara VW Amarok araç hediye edileceğini duyurdu.



Haberler

ASHRAE Turkish Chapter, öğrenci üyeleri ile tanışma toplantısı gerçekleştirdi ASHRAE Turkish Chapter, 22 Nisan 2015’te gerçekleşen tanışma toplantısında öğrenci üyeleri ile biraraya geldi. Tanışma toplantısı, ASHRAE Turkish Chapter Saymanı Bahadırhan Tari, ASHRAE Turkish Chapter Öğrenci Faaliyetleri Komitesi Sorumlusu Kadir İsa, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi öğrenci üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Toplantı, İsa’nın ASHRAE’nin genel yapısı ve öğrenci faaliyetleri konusunda yaptığı sunumu ile başladı. ASHRAE Turkish Chapter öğrenci üye faaliyetlerinden söz eden İsa, “ASHRAE Turkish Chapter, kurulduğu andan bugüne başarılı ve emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Şu an İstanbul ve Yıldız Teknik üniversiteleri olmak üzere 2 öğrenci şubemiz var. Marmara Üniversitesi’nde de kurulma aşamasında.” dedi. Ekim 2015’te gerçekleşecek RAL CRC 2015’e hazırlandıklarını belirten İsa,

“Gerek iklimlendirme sektörüne gerekse topluma faydalı olmak misyonuyla ASHRAE Turkish Chapter olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. “ şeklinde konuştu. ASHRAE faaliyetlerinde aktif rol almanın öğrencilerin kişisel ve mesleki gelişimine katkı sağlayacağının altını çizen İsa, ASHRAE Turkish Chapter

öğrenci üyelerine yönelik bilgilendirme toplantılarının periyodik aralıklarla tekrarlanacağını açıkladı. Toplantı, sorucevap ve ikram bölümü ile sona erdi. ASHRAE Turkish Chapter, yeni yeteneklerle buluşma ve onları iklimlendirme sektörüne kazandırmaya önem veriyor ve üniversite, vakıf ve birliklerle ortak çalışmalarını sürdürüyor.

Kodsan Grup Sodex Ankara Fuarı’na katıldı 7-10 Mayıs tarihleri arasında, Ankara ATO Congresium merkezinde gerçekleşen fuar, iklimlendirme, tesisat, ısıtma ve soğutma sektörlerinin nabzını tutan, önemli firmaların ürünlerini sergilendiği bir buluşma noktası olmaya devam etti. Isıtma sektörüne inovatif ürün ve çözümleriyle yön veren, köklü marka Kodsan Grup; bu yıl gerçekleşen SodexAnkara Fuarı’na yeni ortaklarıyla birlikte katıldı. Sektörün lider isimlerinden Kodsan, güçlü bir ortaklıkla ve yeni bir isimle SodexAnkara Fuarı’na “merhaba” dedi. Kodsan Termosar Minol A.Ş. kalitede öncü ve dünya standartlarındaki ürünlerini önemli firmalara tanıttı. Kodsan Termosar Minol A.Ş.’nin de katılmasıyla birlikte ailesini büyüten Kodsan Grup; bu güçlü işbirliğiyle, geleceğe daha emin ve daha güvenli adımlarla yürüyor.

Kodsan Grup’tan Kodsan A.Ş.,

46

Kodsan Caleffi A.Ş. ve Kodsan Termosar Minol A.Ş. fuarda ürünlerini sergiledi Özenle hazırlanan ortak standa, firmalar tarafından büyük ilgi gösterildi. Yeni ürünleriyle ve genç, dinamik çalışma ekibiyle Kodsan Grup, bu yıl da SodexAnkara Fuarı’nda bütün dikkatleri üzerine çekmekten geri duramadı. Marka imajını; tecrübesi, lider kimliği ve müşteri memnuniyetini her zaman ön planda

tutan, tutumuyla günden güne zirveye taşıyan Kodsan, ziyaretçilerin büyük ilgisinden çok memnun kaldı. Sodex 2015 Fuarı boyunca ürünler firmalara tanıtıldı, müşterilerle geleceğe yönelik ziyaret planları yapıldı ve buluşmalar için randevular alındı, öğrencilere ve ilgililere tanıtımlar yapıldı ve kısa eğitim panelleri düzenlendi. Kısacası Kodsan için fuar tam anlamıyla çok verimli geçti ve müşterilerle buluşmanın heyecanı, Kodsan için motivasyon kaynağı oldu.



Haberler

Bosch Isı Sistemleri bayileri

‘Bosch ile 1 Gün’ temasıyla İstanbul’da buluştu Bosch Isı Sistemleri, geleneksel bayi toplantısını, bu yıl 8-9 Nisan tarihlerinde Türkiye genelinden yaklaşık 112 iş ortağının katılımıyla İstanbul’da gerçekleştirdi. Bosch’un Küçükyalı’daki yeni Merkez Binası ve Hilton Kozyatağı Otel’inde ağırlanan bayilere, Bosch yetkilileri tarafından 2014 yılı değerlendirilmesi yapılarak, 2015 yılı ilk çeyrek sonuçları ve 2015 yılına ilişkin planlar ve hedefler aktarıldı. Bu yıl “İstanbul’da Bosch ile 1 Gün” temasıyla gerçekleştirilen toplantıya; Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat, Bosch Isı Sitemleri Türkiye Satış Müdürü Murat Korkmaz ve Türkiye’nin farklı bölgelerinden birçok Bölge Satış Yöneticisi de katıldı.

Korkmaz: “Değişen pazar koşullarına göre çözümler sunacağız”

Polat: “İş ortaklarımıza her türlü desteği vermeye hazırız”

Bosch Isı Sistemleri bayileri moral depoladı

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat, iş ortaklarının kendileri için son derece önemli bir kanal olduğunu vurguladı. Polat, “Güçlü bayi yapısıyla güvene dayalı, karşılıklı kazancı destekleyen kuvvetli bir ilişki kurduğumuz bayilerimizin ihtiyaç duydukları her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.

Toplantıların ardından ‘Ritim Atölyesi’ ekibi katılımcılara kısa bir ritim eğitimi verdi. Burada eğlenceli dakikalar yaşayan ve yaratıcılıklarını ifade etme fırsatı bulan bayiler, daha sonra ünlü oyuncu ve eğitmen Mehmet Auf tarafından ‘Satış Eğlenceli Bir İştir’ başlığıyla düzenlenen interaktif etkinliğe katıldı. Bayi toplantısının gala yemeği ise Kandilli’de bulunan tarihi Adile Sultan Yalısı’nda gerçekleştirildi.

Toplantıda 2014 yılının değerlendirmesini yapan, 2015 yılında iş ortaklarını bekleyen gelişmeleri aktaran Bosch Isı Sitemleri Türkiye Satış Müdürü Murat Korkmaz ise ısı sistemleri sektöründe sürdürülebilirliğin hem şirketler hem de bayiler için önemine vurgu yaptı. Korkmaz, iş ortaklarına, değişen pazar koşullarına karşı yeni dönemde de en uygun çözümleri sunacaklarını söyledi.

Gala yemeğinde sahne alan Grup Aloha şarkılarıyla konuklara eğlenceli bir akşam yaşattı. Etkinliğin ikinci gününde iş ortakları, Bosch’un farklı departmanlarından yapılan sunumlarla endüstriyel gelişmeler hakkında bilgi sahibi olma imkanı yakaladılar.

FORM, verdiği eğitimlerle sektöre katkıda bulunmaya devam ediyor FORM Şirketler Grubu, 50 yıldır sektöre yaptığı önemli katkıları, düzenlediği eğitimler ile devam ettiriyor. Yeşil bina oluşumunu destekleyen Isı pompaları, Fotovoltaik Sistemler, Gün Işığı Aydınlatma, Duman Tahliye ve Havalandırma Sistemleri konularında verilen eğitim 15 Nisan Çarşamba günü FORM Maslak Merkez Ofisi’nde gerçekleşti. Form Şirketler Grubu’ndan İş Geliştirme Müdürü Pınar Gürler, PV Solar Proje Uzmanı Zafer Ceyran

48

ve Form Endüstri Tesisleri İstanbul Bölge Satış Müdürü Sinan Arısoy’un konuşmacı olduğu etkinliğe 14 firmadan 25 kişi katıldı. Ürünlerle ilgili teknik detaylardan, yasal mevzuata ve örnek uygulamalara kadar geniş bir yelpazede verilen eğitime ilgi büyüktü. Eğitimler Mayıs ve Haziran aylarında da devam edecek.



Söyleşi

İmbat Avrupa’da beklentilerin üstünde talep görüyor İmbat Genel Müdürü, Makina Mühendisi Nuriye Gümrükçüler ile TESKON 2015’de bir araya geldik. Kendisine keyifli söyleşi için teşekkür ediyoruz. Nuriye Hanım, TESKON’a katılım nedeninizi anlatır mısınız? Öncelikle TESKON’un kongre içeriği ve ziyaretçi profili ile önemsediğimiz ve başından beri sergi kısmında yer aldığımız için bu senede buradayız. Başarılı bir organizasyon olduğunu belirtmek isterim.

cihazlar sunuyoruz. Doğalgazlı ısıtma opsiyonu, heatpump, sıcak sulu, buharlı veya elektrikli bataryanın yanı sıra tüm modellerimiz için standart olarak mevcuttur. İhracat noktalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Roof top satışlarımız ağırlıklı olarak Avrupa’ya gidiyor. Avrupa’da distribütörlüklerimiz sürüyor. Polonya pazarında markamız bilinir hale geldi. Markamız Avrupa’da beklentimizin ötesinde talep görüyor. İç piyasada ticari projelere yoğun bir şekilde cihaz veriyoruz. Resmi projelerde de pazar payı ve bilinirliğimizi arttırmak hedefindeyiz.

Teskon’da sergilediğiniz ürünleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Bu sene TESKON’da rooftop klima cihazlarımızı, Nuriye Gümrükçüler hassas kontrollü klima cihazlarımızı, chiller İmbat Genel Müdürü, Makina Mühendisi gruplarımızı, hijyenik paket klima cihazlarımızı ve soğuk depo cihazlarımızı sergiledik. Roof top klima cihazlarımızı bu sene Eurovent sertifikalı olarak sergiledik. MBT Bundan sonraki hedefleriniz hakkında neler marka roof top klima cihazlarımız Eurovent sertifikasına sahip söyleyeceksiniz? dünyadaki 7. ve ilk Türk markası durumundadır. Sergilediğimiz roof top klima cihazı en yeni teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmış, TESKON ‘da sergilediğimiz ürünlerimizden hassas kontrollü klima Inverter kompresörlü, EC motorlu sirkülasyon fanları ve kondenser cihazlarımızı 1991 yılından bu yana üretiyoruz, tecrübemiz ve fanları olan, gelişmiş mikroişlemci kontrollü, free-cooling ve birikimimiz yüksek. termodinamik ısı geri kazanımı özellikleri ile yüksek enerji Markamızın tekstil sektörü, test laboratuvarları ve endüstriyel verimliliğine sahip bir modelimizdir. tesislerde bilinirliği ve pazar payı yüksek durumda. Son yıllarda Termodinamik ısı geri kazanımı ve free-cooling tüm çift fanlı sistem odaları ve ticari binalarda ithal markalara alternatif olarak roof top modellerimizde standart olarak mevcuttur. Termodinamik markamız bilinmeye başladı. ısı geri kazanımı ile atılan egzost havası kondenserden geçtiği için Soğuk depo cihazları, chiller grupları, hijyenik paket klima enerjiyi direk olarak soğutma çevriminde kazanarak cihazın enerji cihazları, soğutma kuleleri ve klima santralleri ile de geniş ürün verimliliğini yükseltiyoruz yelpazemiz mevcuttur. Enerji verimliliğini en üst seviyede tutarak, kaliteden ödün vermeden üretiyoruz. Özgün ve enerji verimliliğine Asimetrik kompresör uygulaması birden çok kompresörlü tüm odaklı dizaynlarımız ile geleceğimize, çocuklarımıza iyi bir dünya modellerimizde standart durumunda. Cihazda iki kompresör var bırakmak temel hedefimiz. ise kompresörlerin biri büyük biri küçük. Tek tek çalışmada devreye girip çıkma sayıları daha az, evaporasyon ve kondansasyon değerleri verimli noktalarda olduğu için işletme maliyetini oldukça düşüren ve kompresörlerin ömrünü uzatan bir uygulamamızdır. Roof top klima cihazlarımız çift cidarlı elektrostatik fırın boyalı galvaniz saç ve taş yünü izolasyonludur. Böylece en iyi ısı ve ses izolasyonu, uzun ömür, yangına dayanıklı ve mukavemeti yüksek gövde yapısı sağlanmaktadır. Roof top klima cihazlarımızın soğutma kapasite aralığı 8 kW ile 350 kW arasındadır. Her bir modelimiz kendi içinde 3 ayrı soğutma devresi dizaynına sahip, bu da %0-%100 arasında dış hava oranına en uygun noktalarda seçim yapma imkanı tanıyor. Yani hassas seçim ve proje değerlerine uygun çalışma yapan

50



Ürün

QUNDIS GmbH modern enerji yönetimi kaynağı olarak IBM Bulut’u seçti Avrupa ve dünyanın bir numaralı enerji ölçüm cihazları üreticisi Qundis, gaz, elektrik ve su tüketimi ölçümünde şeffaflık sağlayan IBM Bulut Bilgi İşlem Sistemleri’yle anlaştı. Almanya’da 20 yıldan uzun bir süredir tüketim kayıt sistemlerinin geliştirilmesinde lider olan Qundis GmbH, enerji tüketiminden veri elde etme yöntemi olarak bir ölçüm sistemi geliştirdi. QUNDIS, ısı ve su tüketimini faturalandırmak ve takip etmek için Frankfurt’ta IBM Bulut Bilgi İşlem Merkezi’ni seçti. Enerji tüketim ölçümlerinde şeffaflık sağlayan bu sistem sayesinde ev sahipleri bir portal aracılığıyla mevcut tüketime erişim sağlayabildikleri gibi akıllı cihazlar üzerinden ısınma işlemlerini idare edebiliyorlar. Uygulama sayesinde geçmişte yılda veya ayda sadece bir defa okunan enerji tüketimi uygulamasının aksine, tüketiciler şimdi enerji yönetimlerini sürekli olarak izleyebiliyor, kontrol altında tutabiliyorlar. IBM Bulut müşterilerden veri toplamak için merkezi bir platform görevi görüyor. Böylece, bulut enerji yönetimi için tek bir ağ geçidi hale geliyor. QUNDIS de bu yeni çığır açan buluş sayesinde enerji yönetiminde hem esneklik hem de inovasyon sunuyor. QUNDIS GmbH CEO’su Dieter Berndt, uygulamayla ilgili olarak “Q SMP’miz (Qundis Akıllı Ölçüm platformu ) ile müşterilerimiz, ısınma ve suyla

52

ilgili tüketim verilerini toplamak için tek bir platforma erişim sağlamaktadır. Bu piyasadaki rekabet pasif değil bu yüzden bu tür hizmetlerden faydalanmak için bulut teknolojisi gerekli ve önemli bir süreçtir. Çünkü diğer üreticilerle çalışırken aynı zamanda çözüm geliştirmek için bize esnek şekilde ölçeklenebilen bir BT kaynağı sunar. Frankfurt’taki IBM Softlayer bulutu sadece Alman kanunları uyarınca güvenli bir veri toplama sunmaz, aynı zamanda veri yönetimine mobil erişim gibi ek hizmetler sağlar” diye konuştu. QUNDIS tüketim verilerini toplama ve derlemeye yönelik akıllı sayaçlar ve bulut sayesinde radyo-tabanlı akıllı ev uygulamaları sunarken, IBM’in PaaS Bluemix’i (Hizmete Yönelik Platform) aracılığıyla mobil uygulamalar geliştirmeyi de planlamaktadır. Qundis, gelecekte yüksek kaliteli ölçümleme cihazları geliştirilip satmanın yanı sıra tüketim verileri toplama, kontrol cihazlarını izleme ve danışmanlık gibi birçok çeşitli hizmet sunmayı da hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda gelecekteki ev sahiplerinin ısınma ve su tüketimlerini takip edebilecekleri web tabanlı bir portal açmayı amaçlamaktadır.



Ürün

TROX’dan üstün özellikli klima santrali: X CUBE TROX, hava işleme sanatında eşsiz bir anlayışa sahiptir. TROX, “one stop shop” ilkesi gereğince sistem tedarikçisi felsefesini yenilikçi X CUBE klima santrali ile bütünleştirmektedir. X CUBE klima santralleri kalite, performans, esneklik, güvenilirlik, enerji tasarrufu ve hijyen konularında yüksek standartlara sahiptir.

Tek bir kaynaktan sistem kalitesi TROX’un, akustik, yangın ve duman koruması ve filtre teknolojisi alanlarındaki uzmanlığına X-CUBE klima santrallerini de eklemiştir. TROX müşterilerine koordinasyon kolaylığı ve inovasyonu bir arada sunmaktadır.

Sınırsız yapılandırma seçeneği 2 m/s hava hızı ile üniteler, 1,200 ila 86,000 m³/h (0,3 ila 24 m³/s) arasındaki hava debisi aralığını kapsar ve sınırsız konfigürasyon seçeneği sunar. Tüm klima santrali kombinasyonları için kullanılabilirler. X-CUBE üniteleri, üfleme veya emiş havası üniteleri olarak ayrıca yan yana veya üst üste gövde seçenekleri ile ön montajlı olarak üretilebilir.Yüksek kaliteye sahip standart konstrüksiyon versiyonu yanısıra, DIN 1946/4’e göre tam hijyenik özellikte versiyonu da mevcuttur. X-CUBE standart konstrüksiyon versiyonu da AHU Guideline 01(RLT) ile VDI Guideline’nın tüm şartlarını karşılamaktadır ve teknik performansı Eurovent sertifikalıdır. Her ünite, müşterilere özgü gereksinimlerini karşılamak üzere özelleştirilir. Bileşenlerin hepsi ideal olarak birbirini tamamlar ve müşteriler, TROX’un mükemmel kalitesine sahip olurlar.

TROX ihtiyaçlarınıza en uygun çözümü bulur X-CUBE üniteleri, maksimum esneklik sağlar ve her uygulama durumuna kolaylıkla yapılandırılabilir. TROX tarafından geliştirilmiş özel bir yapılandırma programı, müşterilerin

54

herhangi bir ödün vermesini gerektirmeyecek şekilde sistem tasarımını kolaylaştırır.

Yüksek enerji verimliliği Enerji verimliliği, X-CUBE’ün geliştirilmesine yol gösterici kavramdır. Konstrüksiyon, yalıtımı, sızdırmaz özelliği, ısı geri kazanımı, enerji verimli motorları ve akıllı kontrol teknolojisi ile, geleneksel klima santrali ünitelerine kıyasla iki haneli tasarruflara neden olmuştur.

Benzersiz hijyen Gövdenin özel tasarımı, pürüzsüz yüzeyleri ve kompenentlerin monte edilme şekli ile X-CUBE, VDI 6022’ ye uygundur. Tam hijyenik versiyonu , DIN 1946/4 standardının çok kritik hijyen şartlarını karşılamaktadır. Çok zorlu şartlar için AHU Guideline 01 (RLT) uygun özel bir hijyen ünitesi kullanılabilir.

Montajı ve bakımı kolay Modüler yapısı ve düşük optimize edilmiş kablolama ihtiyacı sayesinde, montaj ve bakım maliyetlerinden tasarruf edilir, bu sayede iş hızlı ve kolay şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

Modern bina yönetim sistemlerine sorunsuz entegrasyon Modüler ve genişletilebilir kontrol sistemi ile X-CUBE, çeşitli bus sistemlerini kullanarak modern bina yönetim sistemlerine entegre edilebilir. Dokunmatik panel kullanarak rahat ve güvenli şekilde çalıştırılabilir. Esas itibariyle bir bakışta tüm durum bilgileri kullanılabilir. Çalışma hataları ortadan kaldırılabilir.



Ürün

Alarko Carrier, CGS2 ve CGS3 serisi sıvı ve gaz yakıtlı çelik kazanları yeniledi. İklimlendirme sektörünün öncü markası Alarko Carrier, CGS2 ve CGS3 serisi sıvı ve gaz yakıtlı çelik kazanlarını yeniledi. NC bükme gibi son teknoloji otomasyon teknikleri öne çıkarken, özel menteşe sistemi sayesinde de kolay montaj ve bakım imkânı sağlanıyor. Alarko Carrier tarafından 5 yıl garanti altında olan kazanlarda, aynı zamanda ısıl genleşme bölgelerinde dengelenmiş tasarımı ve tescilli otomatik kaynak yöntemleri sayesinde uzun ömürlü kullanım fırsatı elde ediliyor.

Bu kapsamda Avrupa ve ulusal normlara uygun malzeme ve tasarım teknikleriyle üretilen kazanlarda, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen malzemeler kullanıldı. Kazanlarda kullanılan CNC punch, CNC plazma, NC kaynak robotları,

Doğal sirkülasyon, maksimum ısı transferi, yüksek verim ve mobil kontrol Büyük hacimli yanma odası ve maksimize edilen ısı transfer yüzeyleriyle kazan verimi ve suya aktarılan enerji, en yüksek seviyelere çıkarılarak yüksek verimlilik sağlanıyor. Kazan dışı koruma saclarıyla,

krozyona ve çevre şartlarına 2 kat daha korunaklı kazanlar elde edilerek, estetik bir görünüm sağlanıyor. Kazan içindeki geniş su galerilerinin dengeli dağılımı sayesinde, mükemmel doğal sirkülasyon ve maksimum ısı transferi yapılıyor. Kazanlardaki alüminyum folyo ve cam yünü ile ısı yalıtımı sağlanarak kazan radyasyon ve bekleme kayıpları minimuma indiriliyor. Ön kapakta kullanılan üstün teknoloji sayesinde içerideki gazın sızması engelleniyor. Kazanlarda yer alan Webpanel sayesinde ise bilgisayar veya cep telefonundan internet aracılığıyla kazanlar kontrol edilebiliyor. Böylece ısıtma sistemindeki olası bir hata cep telefonuna anında uyarı olarak gelirken, telefondan web sayfasına giriş yapılarak tesisata müdahale edilebiliyor.

ASPEN POMPA yeni hi flow serisi ve silent+ serisi Bu yıl ASPEN POMPA yeni iki seri ile karşımızda, aslında bu seriler daha önce olan modellerin teknik anlamda yenilenmiş hali, dilerseniz bu iki yeni seriyi yakından tanıyalım. Hi flow serisi:

Silent+ serisi:

1L ve 2L Kapasite olmak üzere 2 modelden oluşmakta. Bu pompalar tavan, kaset ve salon tipi klimaların drenaj suyunu atmak için dizayn edildi, bilindiği gibi bu tip klimaları daha çok işyerleri tercih etmekte ancak büyük alanlar için klimayı dış yüzeyden uzak yerlere takmak sorun haline geliyordu, çünkü biriken drenaj suyunu atmanın bir yolu bulunmazsa, klimayı takmak imkansız hale geliyordu. İşte Hi flow serisi tam burada devreye giriyor ve sizi bu dertten kurtarıyor, üstelik yenilenmiş Hi flow serisinde montaj işlemi bir klima montaj ustasına gerek duymaksızın sadece birkaç dakika içinde yapılabiliyor. Ayrıca Hi Flow pompalar süpermarket sektöründe sütlük ve reyon dolaplarındaki defrost suyunun atılmasında kullanılır.

Klima drenaj pompaları bugün bir çok yerde kullanılmakta. Bu pompalar sayesinde artık klimalar ister yer altında ya da ister dış yüzeye yakın olmayan ortamlarda kullanılabilir. Klima dış ünitesi ile iç ünitesi arasındaki mesafe problem olmaktan çıktı. Ancak bu pompalar iç ünitelerde kullanıldığı için ister istemez ses üretmekte ve bu sesler kullanıcıları zaman zaman rahatsız etmektedir. Özellikle yüksek konforlu otellerde müşterilerin sessiz bir ortamda uyuması için tasarlanmıştır. ASPEN POMPA silent+ adını verdiği yeni pompa serisi ile bu problemi aşmakta. Mini orange silent+ ve Mini Aqua silent+ modelleri yalnızca 19dB(A) ses üretmekte, Mini Lime silent+ serisi ise 21dB(A) ses üretmekte. İnsan fısıltısının 30dB(A)

56

olduğunu düşünürsek, sonuçların ne kadar inanılmaz olduğunu tahmin edebiliriz. Bilindiği gibi ASPEN POMPA dünyanın en ufak klima drenaj pompasını üretmişti, silent serisi ile bu başarısını bir adım daha iler götürerek dünyanın en sessiz klima drenaj pompasını da üretmiş oldu. En geniş ürün yelpazesine sahip ASPEN POMPA her koşula uygun çözümlemeleri ile drenaj suyunu problem olmaktan çıkarıyor.



Ürün

Prodek’ten Airlane marka Exproof fan serileri Petrol ürünleri, kimya, LPG, doğal gaz, kömür madenleri, şeker fabrikaları, kereste ve mobilya fabrikaları, ekmek fırın ve fabrikaları gibi yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerle uğraşan bir çok sanayi kollarında normal çalışma icabı şartlarında veya arıza ve bakım gibi hallerde (gaz , toz, veya yanıcı madde buharı gibi nedenlerle) patlayıcı ortam oluşmaktadır. Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı nitelikteki gaz, toz veya buharın hava ile karışarak patlayıcı kıvama geldikleri yerlere patlayıcı ortam denir. Patlayıcı ortam oluşması ve tehlike yaratabilmesi için üç unsurun bir araya gelmesi gerekir. Patlayıcı madde; Patlayıcı, parlayıcı ve yanıcı gaz, buhar veya toz. Hava; Oksijen Enerji; Patlamayı ateşleyecek bir kıvılcım veya güç kaynağı. Bu üç unsurdan biri devre dışı edildiğinde patlama tehlikesi oluşmaz. Ayrıca elektrikle çalışan cihazlarda oluşan kıvılcım ve ark bu ortamları tehlikeye düşürmekte ve patlamalara neden olmaktadırlar. Bu nedenlerle bu gibi işyerlerinin patlayıcı ortamlarında kullanılan elektrikli cihazlar farklı olmak zorundadır. İşte bu olaya Exproof ve kullanılan elektrikli cihazlara da Exproof (patlamaya karşı korunmuş ) elektrikli cihazlar adı verilmekte ve ticari piyasada bu isimlerle tanınmaktadırlar. Prodek havalandırma Airlane markası ile 1 yılı aşkın yaptığı Ar-Ge çalışmaları neticesinde bugün sektörün tüm ihtiyacını tek elden karşılama gücüne sahiptir. Havalandırma sistemi uzmanı Airlane TUV, Applus, ve benzer bağımsız kuruluşların testlerinden geçmiş ürünleri ve donanımlı teknik kadrosu ile hem binanızı olası tehlikelerden hem de bütçenizi koruyacaktır.

tekrar çalışır. Çift taraflı montaj flanşları ile yüksek performanslı eksenel fanlar en yaygın boru veya hava , klima , soğutma, ve kuru depolama sektöründe kullanılan makinelerde kanallar için kullanılır . Tasarım ve inşaat ideal gaz patlayıcı ortamları sağlamak için uygun ve Atex kılavuz 94/9/EG ile tamamen uyumludur Atex Kapsam Sınıfı : ATEX II 3G c IIB T3 X Bakım gerektirmeyen rulman, iki tarafı kapalı ve uzun vadeli yağlayıcı ile yağlanmıştır. Uygulanan bağlantı kablosu Atex belgeli Terminal kutusu içinden elektrik bağlantısı yapılmaktadır. Fanlar her pozisyonda monte edilebilir.

AWE serisi aksiyal duvar tipi – ACE serisi aksiyal yatay atışlı çatı tipi Exproof fan

RKEF serisi prizmatik kanal tipi Exproof fan

Ürünün hem duvar hem çatı tipi mevcuttur. Dıştan rotorlu motorlar, koruma sınıfı IP 44 , neme karşı izoleli - izolasyon sınıfı F ‘dir . Kendinden yağlanan rulmana sahiptir. Motor termistör ile korunmuştur. Aşırı ısınma halinde kendini kapatır . soğuyunca

58

HCT serisi kanal tipi aksiyal Exproof fan Aırlane yuvarlak kanal tipi exproof fan uzun kasetli atex belgeli fanlardır. CEE Ex II2G EEx sertifikalı fanlar patlamaya dayanıklı ve CEE Ex II2G EEx d ateşe dayanıklı veya patlayıcı ortamlarda çalışmakla beraber monofaze motor seçeneği de mevcuttur. 315 mm ile 1250 mm cap seçeneği 3.100 m³/h ile 100.000 m³/h debi aralığında çalışma imkanı sağlamaktadır. Motor koruma sınıfı IP55 tir. . Paslanmayı yavaşlatıcı ATEX boyalı antikorozif gövde ve kanatlara sahiptir. Çalışma sıcaklığı -20°C ile +40°C arasındadır. Opsiyonel alev almaz ve çift hız seçeneği mevcuttur. Frekans konventörü ile hız kontrolü yapılabilir.

Dikdörtgen kesitli RKEF serisi fanlar öne eğik kanatlı external rotor motor yapısına sahip ve termik korumalıdır. Motor koruma sınıfı IP54 dür. Kendinden yağlamalı rulmana sahiptir. 200 mm ile 350 mm çap aralığı ve 5.000 m³/h debi ye kadar seçenekler mevcuttur. Çalışma sıcaklığı

-20°C ile +40°C arasındadır. Dikdörtgen kesitli kanal montajına uygundur.

RKEB serisi yuvarlak kanal tipi Exproof fan Yuvarlak kanal tipi RKEB serisi fanlar kesintisiz 40.000 saat çalışma garantisi vardır. Emiş tarafında EN294 ‘ e uygun koruma teli mevcuttur. Aerofil kesitli az kir tutan kanat yapısına sahiptir. Motor koruma sınıfı IP44 tür. 400 V elektrik bağlantısı (1m). External rotor-motor yapısına sahiptir. Zone 2 uygulamaları ve E Tipi koruma sınıfnda, T3 sıcaklık ortam dayanımlıdır.

RCEY serisi dahili motorlu radyal yatay atışlı Exproof çatı tipi fan Çatı tipi Aksiyal RCEY serisi fanlar geriye eğik kanatlı , external rotor motor yapısına sahip termik korumalıdır. Motor koruması IP44 tür. Kendinden yağlamalı rulmanlara sahiptir. Dış ortamda kullanıma uygundur. 30° açı ile gelen yağmur suyunu bina içine girmez. T3-T4 Sıcaklık dayanımı ve Zone 1-2 uygulamalarına uygundur.



Ürün

Mitsubishi Electric’ten ezber bozan klima: Kirigamine Zen Mitsubishi Electric’in “Kirigamine Zen” serisi klimaları, yeni enerji verimliliği (sezonsal verimlilik) kriterlerine uygun olarak geliştirilerek tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de tüketicilerle buluştu. Ürün ve hizmetleriyle müstakil konutlardan rezidanslara, ticari alanlardan her türlü kamu alanlarına iklimlendirme çözümü sunan Mitsubishi Electric’in “Kirigamine Zen” serisi klimaları, yeni enerji verimliliği (sezonsal verimlilik) kriterlerine uygun olarak geliştirildi ve tüm dünya ile aynı anda Türkiye’de tüketicilerle buluştu. Kirigamine Zen serisi klimalar, estetik görünümü ve sezonsal verimlilik kriterlerine göre soğutmada A+++‘a ulaşan enerji verimliliğiyle dikkat çekiyor. Mitsubishi Electric Kirigamine Zen serisindeki üç farklı renk ve beş farklı kapasite seçeneği ile ihtiyaca en uygun seçim yapılabiliyor. Ayrıca bu serideki cihazlar bir iç üniteye bir dış ünite montajı ile mono split olarak veya yer tasarrufu sağlayan ve sekiz iç üniteye kadar bağlantı yapılabilen tek bir dış üniteyle multi sistem olarak kullanılabiliyor.

A+++ soğutma Türkiye’de 24 Aralık 2013 tarihinde yayınlanan yeni tebliğe göre klimalar artık sezonsal performansları ile değerlendiriliyor. Soğutma ve ısıtma modundaki sezonsal verimlilik değerlerine (SEER ve SCOP değerleri), yeni ölçümleme yöntemleri ile ulaşılıyor. Daha önce cihazların enerji sınıfları tek bir çalışma noktası için belirlenirken, şimdi tüm sezonu kapsayacak şekilde birçok çalışma noktası için hesaplamalar yapılıyor. Bu sayede, yeni hesaplanan sezonsal verimlilik değerleri ile ürünün performansı gerçeğe en yakın şekilde belirleniyor. Mitsubishi Electric Kirigamine Zen serisi klimalar, soğutma çalışması için yönetmeliğin belirlediği en verimli sınıf olan A+++ enerji sınıfına ulaşan teknolojiye sahip. Isıtmada da segmentinin en verimli cihazlarından olan Zen serisi, A++ enerji sınıfına kadar ulaşan modeller içeriyor.

Ödüllü tasarım Mitsubishi Electric fabrikalarının doğaya

60

dost, çevreci üretim anlayışıyla, son teknoloji ve yüksek işçilik kalitesinin sinerjisinde üretilen Zen serisinin tasarımı otoritelerin onayı ile taçlandırıldı. Zen serisinin parlak yüzeyi ile ilgi çeken görünümü kolay temizlenebilmesi sayesinde ilk günkü yapısını uzun yıllar koruyabiliyor. Asil ve sade tasarımı cihazların her türlü iç mimari yapıya uyumunu sağlarken sahip olduğu beyaz, gümüş ve siyah renk seçenekleri bu uyumu destekleyen diğer ayrıcalıklı özelliği olarak dikkat çekiyor. Beyaz rengin ferahlığı, siyah rengin sofistike çarpıcılığı ve gümüş rengin asil zarafeti konfor beklentilerini en üst noktada karşılıyor.

Kompakt yapı Cihazlarda kullanılan yüksek verimli kompresör ve ısı değiştiriciler serinin tüm kapasitelerinin kompakt tek bir kasa içerisinde yer almasını sağlıyor. Genişliği sadece 895 mm, derinliği ise 195 mm olan iç ünite ebatları, cihazların montaj yeri alternatiflerini artırıyor, iç mimarinin estetiği içerisinde uyum içinde var olmasını garanti ediyor.

Fonksiyonellik Geliştirilen, Mitsubishi Electric patentli üfleme ağzı, çift kanat tasarımı sayesinde ısıtma veya soğutma çalışmasında havanın en konforlu ve homojen şekilde ortamda sirküle edilmesini sağlıyor. Oluşturulan doğal akış kullanıcıyı rahatsız edebilecek hava çarpmalarını engelleyerek ortamı hızlı ve verimli iklimlendiriyor. Zen serisi klimalar, salınımlı hava akımı yaratarak, konfor kaybı yaşatmadan, kullanıldığı alanı ilave yüzde 20’ye varan enerji tasarrufu ile iklimlendiren “EconoCool” fonksiyonuna sahip. Ayrıca düzenli bakımı yapıldığında filtreleme özelliğini 10 yıla kadar koruyan Nano Platinium Filtresi, hem iç hem de dış ünitedeki düşük ses gücü seviyesi, servis hizmetini hızlandıran arıza

tespit sistemi ile birçok konfor, verim ve iç hava kalitesi teknolojilerini bünyesinde barındırıyor.

Sınırların ötesinde kontrol Günümüz koşullarında planlı yaşantı ihtiyacına cevap verebilecek bir fonksiyon olarak Kirigamine Zen klimalarda bulunan günlük ve haftalık programlama özelliği ile kullanıcılar cihazlarını istedikleri zaman çalışmak üzere ayarlayabiliyor. Açmakapama programlaması sağlayan günlük timer fonksiyonunun yanı sıra her güne dört farklı komut ile toplamda 28 ayrı tanımlama yapılabilen haftalık programlama sistemi cihazların detaylı ve otomatik kontrol edilmesini sağlıyor. Mitsubishi Electric’in klima kontrol özgürlüğü için sunduğu ve opsiyonel olarak kullanabilecek MELCloudTM bağlantısı ile klimaların internet üzerinden bilgisayar, tablet veya akıllı telefon ile her yerden kumanda edilmesi de mümkün. Bu sistem ile kayıtlı birden fazla klimanın, ayrı ayrı açıp kapanması sağlanabiliyor, çalışma fonksiyonu, ayar sıcaklığı, fan hızı ve kanat üfleme açısı değiştirilebiliyor. Zaman içerisinde dış ortam sıcaklığı, ayar sıcaklığı gibi çeşitli raporlar alınıp, klima kullanım alışkanlıkları irdelenebiliyor. Bu sayede daha fazla tasarruf etmek için verimli bir klima yönetim modeli oluşturulabiliyor.

Yeniden kullanılabilir teknoloji Mitsubishi Electric Kirigamine Zen serisi klimalar, var olan klima tesisatına uyum sağlayan bir teknolojiye sahip. Sektörde öncü olan yeniden kullanılabilir boru teknolojisi ile eskiden R22 soğutucu akışkan ile çalışan bir tesisata, R410A soğutucu akışkan ile çalışan klimaları adapte etmek mümkün. Böylece, evin dekorasyonuna önemli ölçüde müdahalede bulunmadan, montaj süresi ve maliyetlerinde avantaj sağlanıyor.



Ürün

Pa-flex elastomerik kauçuk köpüğü yalıtım levhaları Isıtma, soğutma tesisatı, havalandırma sistemlerinde, endüstriyel proseslerde, tüm inşaat ve endüstriyel uygulamalarda elastomerik kauçuk köpüğü levha ve boru izolasyonu kullanılmaktadır. Yüksek ısı yalıtım değerine sahip olan elastomerik kauçuk köpükler suya ve buhara karşı dirençli olmalarının yanı sıra, UV (Ultra Violet-Mor Ötesi) ışınlarına, zorlu hava koşullarına, yağlara karşı da direnç özelliği taşımaktadır. Yüksek esneklik kapasitesiyle kullanım ve montaj kolaylığı sağlayan Elastomerik Kauçuk Köpükler, üzerinde mantar ve küf oluşumuna izin vermez.

• 50-65 kg/m3 bir yoğunluğa sahiptir. • Elastomerik malzemenin ısı iletkenlik katsayısı düşük olduğundan önemli ölçüde ısı transferini azaltır.0,034W/m.K • Akışkan kullanılan tesisat borularında dış koşulların etkisi ile oluşan yoğuşmanın önüne geçebilmek ve ısı kayıplarını minimize edebilmek için kullanılır. Uygulama esnasında izolasyon iç yüzeyi ile tesisat borusu birbirine tam olarak temas etmesi sağlanmalı ve arada boşluk oluşmasına izin verilmemelidir. Uygulama esnasında izolasyonun deforme olması ısı köprüsü oluşturacağından tam bir şekilde izolasyon yapılmalıdır. Açık hava uygulamaları montajdan hemen sonrasında kaplanması gereklidir. • Geniş üretim yelpazesi ile 6 / 9 / 13 / 19 / 25 / 32mm et kalınlığındaki Pa-Flex boru izolasyonları 6mm -114mm çap aralığında üretimi yapılmaktadır.

kauçuk köpüğü levha ve boru izolasyonları

Uygun yoğunluk ve kapalı hücre oranına göre üretilen Pa-flex’in malzeme ve hücresel yapısı, su buharı geçirimine, uzun vadeli ve yalıtım verimliliğini garanti ederek yüksek direnç gösterir. Pa-Flex elastomerik kauçuk köpüğü yangına karşı dirençlidir. Yangın anında alevin yatay ve düşey yönde ilerlemesine izin vermez. Bu özelliği ile yangın emniyeti için öngörülen tüm değerleri karşılamakta olup bina ve tesisatlarınızda güvenle kullanabileceğiniz yalıtım malzemesidir. • Geniş üretim yelpazesi. • Kanal yalıtımı için en uygun ebat olan; 100cm ve 120cm levha genişliğinde, 7 farklı kalınlık aralığında üretim. • Elastik yapısı sayesinde kanallarda oluşan titreşimi sönümlemeye yardımcı olur. • Yuvarlak ve kare kesitli kanallarda bant kullanımını azaltır ve fire oranını düşürür. • Pa-Flex kontak yapıştırıcı; kanal montajında verimli sonuç almaya yardımcı olur. • Fire oranını % 2-3’lere indirir. • Kullanım sıcaklığı -60/+140°C aralığındadır.

62



Ürün Pa-flex Kontakt Yapıştırıcı

• Havalandırma kanalları ve boru tesisatlarına elastomerik kauçuk köpüğü izolasyon yapıştırmak için kullanılır. • Pa-Flex kontakt yapıştırıcı benzeri ürünlere alternatif olarak üretilmiştir. • Şantiye ortamında hava değişikliğinde tutkalın kuruma süresi ve reaksiyonu değişebilir. • Uygulama sonrası yüzeyler hızlı bir şekilde yapıştırılmalıdır. • Mukavemet olarak uygun kuruma süresinde işlem yapıldığında maksimum yapıştırma gücü elde edilir. • Ürünler 15 kg – 3.2 kg – 1 kg’lık ambalajlardadır. • Pa-Flex alüminyum folyo bantlar ile buhar geçirimsiz yalıtım uygulamaları. • Pa-Flex takviyeli kauçuk bantlar ile tam sızdırmazlık, flanşlarda yoğuşmayı önleme.

15 kg

1 kg

Pa-flex Alüminyum Folyo Bant

Ürün Düz Düz Düz Takviyeli Takviyeli Takviyeli

Ürün 5 cm 7.5 cm 10 cm

• Pa-Flex PVC bantlar ile ekonomik montaj.

Ebat 50mm x 30m 75mm x 30m 100mm x 30m 50mm x 30m 75mm x 30m 100mm x 30m Pa-flex Kauçuk Bant

Ebat 3mm x 50mm x 15mt 3mm x 75mm x 15mt 3mm x 100mm x 15mt

Pa-flex PVC Bant

www.pa-flex.com.tr

Ebat 30mmx25m 50mmx25m

64

3.2 kg

“Pa-flex kontak yapıştırıcı ile yüksek yapışma mukavemeti”



Ürün

SFA SANIHYDRO WC Öğütücüleri ve pompaları sayesinde WC’leriniz artık istediğiniz yerde WC Öğütücüleri bodrum katı, çatı katı ve gider borusuna uzak kalan yerlere, tuvalet veya banyo monte etme imkânı sunuyor. Dikey olarak 11 metreye, yatay olarak 110 metreye kadar atıkları pompalayabilen öğütücüler, ekonomik, pratik ve estetik bir çözüm sağlıyor. Atıkların tahliyesi 32 mm çaptaki PVC boru aracılığıyla yapılıyor. SFA öğütücüleri koku yapmıyor ve çok düşük seviyedeki sesle çalışıyor. Basit montaj yöntemi sayesinde, hızlı ve kolay uygulanabilir bir sistem olup, restorasyon ve tadilat işlemlerinde kullanıcılarına esneklik sağlıyor. Pompa grubu ise mutfak veya çamaşırhane gibi alanlarda kullanılıyor, ancak öğütücü özelliğine sahip değildir. Yine kanalizasyona uzak kalınması veya bodrum kat gibi kot farkı olan yerlerde, atık suların tahliyesini sağlıyor. 60-70 ºC sıcaklığındaki akışkanlara ve sabunlu sulara dayanıklı olarak üretildiklerinden, restoran, otel, iş yerleri gibi birçok alanlarda rahatlıkla kullanılabiliyor.

SANICUBIC 2 CLASSIC® WC öğütücü - teknik özellikleri: • Bağlanabilen Üniteler: Maks. 6 klozet, banyo, mutfak ve çamaşırhanenin atık suları • Dikey pompalama: 11 m’ye kadar, • Yatay pompalama: 110 m’ye kadar, • Koruma Sınıfı: IP68 • Hazne hacmi: 45 L • Giriş bağlantısı: 1 x 40/50 mm; 4 x 40/50/100/110 mm

66

• • • • • • • • • •

Maks. debi: 12 m3/saat Deşarj boru çapı: 50 mm, Havalık: 50 mm Maks. sıvı sıcaklığı: 70°C (kısa süreli çalışmada – 5 dk. Maks.), Koruma Sigortası: 25 A, Elektrik Sınıfı: I, Besleme voltajı ve frekans: 220 – 240 V / 50 Hz, Elektrik tüketimi: 2 motor x 1500 W, Net ağırlık: 30 kg, Boyutlar (g x d x y ): 688 x 515 x 440 mm.



Ürün

Konecranes, SMARTON® ağır yük tavan vincine daha ileri teknolojik özellikler ekledi Konecranes SMARTON® güç gerektiren işlemlere, montaj ve onarıma ilişkin kullanımlara yönelik birçok parçadan oluşan bir ağır yük tavan vincidir. SMARTON, tek bir troley ile 250 tona kadar, iki troleyle ise 500 tona kadar yük taşıma kapasitesine sahiptir. Geniş bir hız aralığına sahip olan vincin iş sınıfları M3 ila M8 arasında değişiklik göstermektedir. Konecranes, şimdilerde SMARTON vincini daha da geliştirdi. Yenilenen vinç, kaldırma işlemlerinin mümkün olduğunca güvenli, kolay ve etkin gerçekleştirilmesi adına tasarlandı. Bu en yeni gelişmeler, özellikle vinç operatörleri, müşteri hizmetleri ekipleri ve yönetim için kullanıcı ara yüzünün geliştirilmesine yönelik ayarlandı.

Kullanıcı deneyimi seviye atlıyor Yeni SMARTON, telsize ya da vinç operatörünün kabinine yerleştirilebilen bir tablet içeriyor. Tablet sayesinde, vinç operatörü vinç ve işlemle ilgili bilgileri direkt olarak cihaz üzerinden alabiliyor ve vince yönelik gerekli ayarlamaları yapabiliyor. Böylece tablet, vinç kullanımını daha kolay ve etkin bir hale getiriyor. Yüklemelerin daha güvenli ve etkin gerçekleşmesini sağlayacak bir kamera görüşü de isteğe bağlı olarak mevcut şekilde bulunuyor.

Kolay Onarım Onarım amaçlı olarak SMARTON tablet, vinç kumandasına dair ileri seviyede arıza

Smarton tablet; vinç işletimi ve onarımının geliştirilmesi için tasarlandı tespit ve durum bilgisi sağlıyor. Onarım personeli, artık vinç servis platformuna tırmanmalarına gerek kalmadan vincin durumuna dair gerçek zamanlı bilgiye ulaşabiliyor ve ayrıca mevcut kablosuz işlem, vinç işletimi sırasında dahi esnek bir kullanıma olanak sunuyor. Ürüne ilişkin konuşan Ürün Müdürü Tero Jaakkola, “SMARTON, müşterilerin kaldırma işlemlerinin güvenliğini ve verimliliğini artıracak Akıllı Özelliklere ve TRUCONNECT® Uzaktan Kontrol Servislerine sahiptir. SMARTON, ‘DNA’larının

bir parçası olarak Toplam Mülkiyet Maliyeti yaklaşımına ve güvenliğe sahip olmak isteyen ve ayrıca en yeni teknolojiden faydalanma arzusunda olan müşterilere özel çözümler sunulmasını artık daha da kolaylaştırıyor. Bizler, SMARTON gibi hakim ürünlerle, operasyonlarında ileri teknolojiye ihtiyaç duyan müşterilerin bu isteklerine ulaşmalarını sağlamak istiyoruz” dedi.

Farklı gereksinimlere ve sektörlere uyarlanabilir olma Konecranes, SMARTON vincini, 2009 yılından bu yana aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 48 ülkeye sattı. Vinci kullanan başlıca sektörler arasında kağıt, otomotiv, enerji ve çelik sektörleri yer almakla birlikte genel imalat ve madencilik kollarından da vinci kullanan müşteriler mevcuttur. Müşteri ihtiyaçlarının sektörden sektöre, mekandan mekana önemli ölçüde değişiklik gösterdiği göz önüne alındığında, farklı ihtiyaçlara cevap verebilecek bir ürün ihtiyacı doğuyor.

Modüler ve genişletilebilir SMARTON’un temel formunda, müşterilerin üretim süreçlerine büyük yarar sağlayacak birçok standart özellik yer almaktadır. SMARTON, daha zorlu yük idare şartlarında dahi, yeni Akıllı Özellikler sayesinde vincin anlayışını daha da artırma yönünde bir seçenek sunuyor.

Geniş bir yazılım tabanlı akıllı özellik seçeneğine sahip

68

SMARTON, tek bir troley ile 250 tona kadar yük kaldırabiliyor

Daha akıllı kaldırma işlemi burada başlar Engel Önleme, Kanca Ortalama ve Aktif Sallantı Kontrolü gibi en yeni Akıllı



Ürün Özelliklerin kullanımı, hızın, hassasiyetin ve güvenliğin gelişmesine yardımcı oluyor.

En yeni akıllı özellikler · Aktif sallantı kontrolü, köprü ve troley ivmesini ve yavaşlamasını kontrol ederek yükün sallanmasını sınırlıyor. Sallantı Kontrolü, yük idaresinin daha hızlı gerçekleşmesini sağlamakla birlikte daha net bir yerleştirmeye imkan sunuyor. Bu özellik aynı zamanda yüke, vince ve civar alana zarar gelmesini engelliyor. · Kanca ortalama, köprünün ve troleyin otomatik olarak doğrudan yükün üzerine yerleştirilmesi suretiyle, kaldırma işlemi sırasındaki yana çekme sorununun giderilmesi adına tasarlandı.

Bu özellik, vincinizin parçalarında oluşacak aşınma ve hırpalanmanın daha az olmasını sağlamakla beraber daha hızlı yük değişim devirleri ve kolay işletim anlamına geliyor. · Engel önleme, kancanın, askının ya da yükün kazara bir yere takılması halinde tüm vinç hareketinin durdurulması adına tasarlandı. Bu güvenlik fonksiyonu, yüklerin hareketi esnasında ortaya çıkabilecek tehlikeli durum risklerini azaltıyor ve yüke, vince ve civar alana zarar gelmesinin önüne geçiyor. Konuya ilişkin konuşan Proses Vinçleri Tür Türkiye Satış Müdürü Burhan Yılmaz, “SM “SMARTON, akıllı özellikleri ve hizmetleri ile Kon Konecranes’in vinç sektöründeki teknoloji lide liderliğini gözler önüne seriyor ve bu ürün,

aynı zamanda üretim sürecinizin etkinliğini ve güvenliğini artıracaktır” dedi. Dünyanın önde gelen Lifting Businesses™ grubu olan Konecranes, aralarında imalat ve proses sektörlerinin, tersanelerin, limanların ve terminallerin de bulunduğu geniş bir müşteri yelpazesine hizmet vermektedir. Verimlilik artırıcı kaldırma çözümleri sunan Konecranes, aynı zamanda tüm yapılar için kaldırma ekipmanı ve alet edevatlarına ilişkin hizmetler vermektedir. 2013 yılında Grubun toplam satışı 2.100 milyon Euro olarak gerçekleşti. Grup, 48 ülkede yer alan 600 mekanında 11.800 çalışan istihdam etmektedir. Konecranes, Nasdaq Helsinki’de kote edilmiştir (sembol: KCR1V).

Norm Teknik’ten CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri insanların bulunmadığı, sızdırmazlığı sağlanmış veya kabul edilebilir derecede açıklık bulunan mahallerde uygulanır. Temiz gazların aksine CO2 gazlı söndürme sistemi lokal uygulamalarda kullanılabilmektedir. Dünyada ve ülkemizde, CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri için kullanılan standart ISO – 6183 (2009) ve NFPA 12 (2015)’dir. CO2 gazlı yangın söndürme sistemlerinin kullanım alanları genel olarak, jeneratör odaları, trafo odaları, kablo galerileri, ups odaları, elektrik odaları, egzoz kanalları, türbin motorları, içten yanmalı motorlar ve elektrik motorları ile yağ ve petrol kazanlarıdır. Ekonomik olması, mahalin sızdırmazlık gerekliliğinin olmaması ve lokal olarak uygulanabilmesi CO2 gazlı yangın söndürme sisteminin avantajları olarak sıralanabilir. Avantajlarının yanında, CO2 gazlı yangın söndürme sistemlerinin,

70

insan bulunma ihtimali olan mahallerde kullanılmaması, çok yüksek miktarda ısı soğurduğundan dolayı, elektronik mahallerde su kristalleri oluşturabilmesi gibi dezavantajları bulunmaktadır. CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri, silindir, boşaltım vanası, tetikleme elemanları, kontrol elemanları, kolektör, boşaltım hortumu, çek valf, nozul, restriktör ve gerekli durumlarda seçici vana ekipmanlarından oluşmaktadır. Kullanılacak olan silindirlerin PED (Basınçlı Ekipmanlar Direktifi) ve TPED (Taşınabilir Basınçlı Ekipmanlar Direktifi ) direktiflerine uygunluğu zorunludur. Kazınmış Π işareti, ilgili silindirin PED ve TPED uygunluğunu belirler. Sistem, çapraz zon prensibine göre çalışan dedektörler vasıtasıyla yangının algılanması ve silindirlerin, solenoidler vasıtasıyla aktif hale getirilerek, tüm gazın aynı anda mahale boşalmasıyla çalışmaktadır. CO2 Söndürme Sistemlerin dizayn ve hesaplama kraterlerini belirlemek için Türkiye’de genel olarak NFP12 (2015) standardı kullanılmaktadır. Sistemi tasarlarken, doğru riskin belirlenmesi gerekir. CO2 sistemlerinde risk Yüzey

Yangını ve Derin Yangın olarak ikiye ayrılır. Derin Yangın, kablo, elektrik, mobilya ve kağıt gibi kor ile yanan malzeme yangınlarıdır. Yüzey Yangını ise benzin, alkol ve doğal gaz gibi tutuşabilir akışkanlar yangınlarıdır. Risk sınıfının belirlenmesinden sonra, ilgili standartlarda yer alan dizayndeğerlerine göre gerekli gaz hesaplamaları yapılabilir. CO2 gazlı yangın söndürme sistemleri, tartılı ve tartısız sistemler olarak iki ayrı şekilde dizayn edilebilir. Tartısız Sistemler, tartılı sistemlere göre daha ekonomik sistemlerdir. Tartılı sistemler, mekanik, elektronik ve fotoelektrik tartılı olarak kullanılabilir. CO2 sistemlerinin yangın riski taşıyan hacime total (total flooding) yada lokal (local application) olarak uygulanabilir. Lokal sistemler diğer gazlar gibi sızdırmaz mahallerde kullanılma zorunluluğu yoktur. Bir makineyi veya yağ havuzu gibi yangın riskinin tanımlandığı alanlarda kullanılabilir. Total flooding, yangın riskinin birden fazla olduğu ve tüm mahalin korunması gerektiği risklerde kullanılır. Açıklığın olma durumu ve olmama durumu olarak iki aşamada incelenmelidir.



Ürün

Grundfos yeni MULTILIFT serisi Grundfos MULTILIFT serisi, ticari binalardaki atık suyun transferi için geliştirilmiş çözümlerdir. 44 litreden 1,350 litreye kadar değişen tank kapasiteleriyle, farklı sistem taleplerine cevap verecek şekilde tasarlanmıştır. Grundfos, MULTILIFT ürün serisini geliştirilmiş versiyonlarla genişleterek atık suyun transferinde karşılaşılan sorunların en etkili şekilde üzerinden gelmeyi hedeflemektedir. Yeni MULTILIFT serisi sahip olduğu • seviye detektörü, • akıllı kontrol paneli ve • benzersiz tank tasarımı sayesinde karmaşık sorunlara basit ve etkili çözümler getirir. Seviye detektörü tank seviyesini sürekli gözetim altında tutarken, akıllı kontrol paneli MULTILIFT’in daha kolay kurulmasını, çalıştırılmasını ve bakıma alınmasını sağlar. Benzersiz tank tasarımı tıkanıklık sorununu çözer, böylece tankın eskisi gibi sıklıkla temizlenmesi gerekmez. Grundfos tak-çalıştır tipi pompanın sağladığı kurulum kolaylığı, seriyi cazip kılan bir diğer özelliktir. Binaların yenilenmesinde, bodrum katlarının kullanım alanlarına dönüştürülmesinde veya yeni bir atık su sisteminin kurulmasında tak-çalıştır tipi pompalar büyük pratiklik sağlar.

Özellikler MULTILIFT serisinin sunduğu avantajlardan bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Tank seviyesini sürekli izleme imkânı sunan seviye detektörü. • Kurulumu ve çalıştırmayı kolaylaştıran akıllı kontrol paneli. • Her büyüklükteki ticari binanın talebine karşılık veren farklı tank kapasitesi (44 – 1,350 litre arası). • 5,000 – 11,400 litre arasında atık su transferi. • Tıkanıklık sorununu ortadan kaldıran benzersiz tank tasarımı. • Geri akışa karşı %100 koruma. • Tüm bu özelliklerin sonucu olarak güvenilir çalışma ve asgari servis ihtiyacı.

72



Ürün

Vestel’in Plazma Inverter klima serisi en sağlıklı havayla serinletiyor Vestel’in A++ enerji sınıfı yeni Plazma Inverter klima serisi, ortam havasını 10 kat daha sağlıklı serinletirken 5 yıllık kompresör garantisiyle tüketicilerini yarı yolda bırakmıyor. Plazma Inverter klimalar sıcak yaz günleriyle başa çıkmak için en çok zaman geçirilen ev ve iş yerlerinin ortamını sağlıklı şekilde serinletmek isteyenlerin tercihi oluyor. Turbo soğutma ve ısıtma özelliğine sahip Vestel klimalar ani serinleme ya da ısınma ihtiyacı duyulan zamanlarda ortamı hızlıca istenilen sıcaklığa getiriyor. Plazma Inverter klima serisi uzaktan kumanda sistemine kazandırılan “I Feel”(hissediyorum) özelliği sayesinde ortamın ısı derecesini hissederek kullanıcıların ihtiyacına göre ortam ısısını dengeleyebiliyor.

Vestel klimalar çevreyi ve insan sağlığını düşünüyor Plazma Inverter klima serisi, A++ enerji sınıfında yer almasıyla yüksek oranda enerji tasarrufu sağlıyor. Organik yapısıyla çevre dostu olan aktif karbon kumaş filtresi sayesinde ise kullanıcılarını astım gibi hastalıklara karşı sağlıklı ev ve iş ortamları yaratıyor. Plazma Inverter klimalar çevreci R410A gazı sayesinde ozona zarar vermezken iyonizer filtresi sayesinde negatif elektriği, toz ve bakterileri yakalayarak stresi azaltma etkisine de sahip. Çıkarılıp yıkanabilen ön filtre ortamda bulunan toz ve polen gibi partikülleri yüzeye bağlayıp yok ederken pratik şekilde sökülüp takılması ve yıkanabilme özelliğiyle uzun ömürlü kullanım sağlıyor. Uyku modu özelliği sayesinde

74

ortam sıcaklığını ve hava akımını uyku esnasında rahatsızlık vermeyecek şekilde otomatik olarak ayarlayan Vestel klimalar, ‘yeniden başlatma’ özelliği ile de elektrik kesintilerinin ardından, klimanın son ayarlarıyla çalışmaya başlamasını sağlıyor. 10 kat daha sağlıklı hava sağlayan, 5 yıl kompressor garantili, A++ Vestel Plazma Inverter klimalar Vestel mağazalarında 2.199 TL’den başlayan fiyatlarla tüketicileriyle buluşmayı bekliyor.

Plazma Inverter Serisi Klimaların teknik özellikleri · · · · ·

A ++ enerji sınıfı 10 kat daha etkili aktif filtre R410A çevreci gaz DC Inverter Teknolojisi -15C’de Isıtma

· · · · · · · · · · ·

· · · · · ·

+460C’de Soğutma Sessiz çalışma özelliği “I Feel” özelliği LCD ekran İyonizer Çıkarılıp yıkanabilen ön filtre Otomatik 4 Yönlü Hava Salınımı Otomatik sıcaklık kontrolü Hata teşhis ve otomatik koruma fonksiyonu Kompresörü koruyan 3 dakikalık gecikmeli çalışma Yeniden başlatma özelliği (Elektrik kesintilerinde otomatik yeniden çalışma) Ultre sessiz uyku modu Turbo çalışma Buz çözme özelliği Eco modu Nem alma fonksiyonu Renkli LCD Uzaktan Kumanda



Ürün

Daikin’den daha küçük ve daha az elektrik tüketen klimalar Düşük küresel ısınma potansiyeline sahip soğutucu akışkan R32 ile iklimlendirme sektörü yeniden şekilleniyor. Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de R32 soğutucu akışkanını içeren ilk split klimaları piyasaya sunan Daikin, bu soğutucu akışkanın yaygınlaşması için çalışıyor. Çünkü çevre dostu bu yeni nesil soğutucu akışkan ile daha küçük ve daha az elektrik tüketen klimaların üretilmesi mümkün. Enerji verimliliğini en üst düzeye çıkarmak ve sistemlerin küresel ısınma etkilerini en aza indirmek için önemli bir faktör olan soğutucu akışkan seçimi, iklimlendirme sektörünün geleceğine de yön veriyor. Çevreye olan bağlılığının bir parçası olarak daha düşük çevresel etkiye sahip sistemler geliştirmeyi amaçlayan Daikin, Avrupa’nın ve Türkiye’nin ilk R32 soğutucu akışkanını içeren cihazlarını piyasaya sunarak pek çok alanda olduğu gibi bu alanda da öncülük ediyor. Daikin Yeşil Enerji ve Çevre Bölüm Koordinatörü, Makine Yüksek Mühendisi Dr. Andaç Yakut, sektördeki yeni gelişmeler hakkında bilgi verirken, R32 soğutucu akışkanı sayesinde daha küçük boyutlarda cihazlar üretilmesinin mümkün olacağını söyledi. Daikin’in tüm cihazlarının yüksek enerji verimliliği ile düşük CO2 salınımına sahip olduğunu hatırlatan Dr. Andaç Yakut, Daikin’in R32 soğutucu akışkanının yaygınlaşması yönünde çalışmalar yaptığını da vurguladı. Bunun nedenini ise R32 soğutucu akışkanının şu an split klimalarda kullanılan R410A soğutucu akışkanına göre daha fazla enerji verimliliği sağlaması olarak açıklayan Dr. Yakut, şu bilgileri verdi: “R32’nin küresel ısınma potansiyeli, R410A’nın sahip olduğu küresel ısınma potansiyelinin yaklaşık 3’te birine eşit (GWP=675). Dolayısıyla R32 daha çevre dostu bir soğutucu akışkan. Ayrıca R32 kullanarak daha az miktarda soğutucu akışkan ile daha küçük boyutlarda cihaz elde etmek mümkün.”

Klimalar daha az elektrik tüketecek R32 kullanımı ile birlikte cihazların daha küçük boyutlu ve daha yüksek verimlilik değerlerine sahip olacağını vurgulayan Dr. Andaç, “Ayrıca R32 soğutucu akışkanının

76

özelliğinden dolayı bu cihazlar çevreye daha az zarar verecek” dedi. Şu an 30’dan fazla ülkede kullanılan R32 ile Türkiye’nin, Daikin’in Haziran ayında satışa sunacağı Yeni Ururu Sarara ve Yeni Emura ile tanışacağını belirten Dr. Yakut, bu yeni soğutucu akışkanın son kullanıcı açısından faydalarına da şöyle dikkat çekti: “Daha çevre dostu bir soğutucu akışkan olan R32, şu an split klimalarda kullanılan R410A soğutucu akışkanına göre daha fazla enerji verimliliği sağlıyor. Bu da tüketicinin daha az elektrik faturası ödemesini sağlayacak.” Bireysel olarak yeni alacağımız ürünlerde yüksek enerji verimli ürünleri tercih etmemizin daha az CO2 salınımı ile küresel ısınmanın azaltılmasına katkı sağlayabileceğini vurgulayan Dr. Andaç Yakut, Avrupa Birliği’nin (AB) 2050 hedefleri doğrultusunda son kullanıcılara düşen görevleri ise şöyle sıraladı: “AB’nin 20/20/20 politikasının, küresel ısınmayı sınırlayacak AB düşük karbon yol haritası 2050 hedefini sağlamakta yeterli olmayacağı görüldü. Bu konuda daha sıkı önlemler almak amacıyla 23 Ekim 2014 tarihinde, sera gazı emisyon değerlerini 2030 yılına kadar yüzde 40 oranında azaltma, yenilenebilir enerji kullanımını yüzde 27’ye ve enerji verimliliğini en az yüzde 27’ye çıkarma konusunda bir anlaşmaya varıldı. Buna da ‘AB Yeni 40/27/27 Politikası’ adı verildi. Bu doğrultuda Sera Gazı Emisyon değerlerini azaltmak için F Gaz Yönetmeliği denilen Florlu Sera Gazları Yönetmeliği yayınlandı. Son kullanıcılar da, bu hedeflerin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla daha yüksek enerji verimli ürünleri tercih edebilir ve dolayısıyla daha az CO2 salınımı ile bu hedeflerin gerçekleşmesine katkı sağlayabilir.” Daikin’in, bu konuda da

sektörüne öncülük yaptığına dikkat çeken Yakut, şunları söyledi: “Biliyorsunuz, Daikin hem Avrupa’da hem de Türkiye’de sezonsal verimliliğin öncülüğünü yaparak AB’nin 20/20/20 hedeflerine büyük katkı sağladı. Şimdi de Daikin, cihazlarında düşük küresel ısınma potansiyeline sahip R32 soğutucu akışkanını kullanarak AB’nin Yeni 40/27/27 hedeflerine ulaşılmasına büyük yararı olacaktır. Daikin halen dünya çapında 70’den fazla üretim tesisinde ürün geliştirme ve üretim faaliyetleri yürütüyor. Bugüne kadar Ar-Ge Merkezlerine 300 milyon dolardan fazla yatırım yapan Daikin, yeni nesil soğutucu akışkanlara uygun cihazları geliştiriyor.”

R32 Soğutucu Akışkanı’nın özellikleri • Ozon tabakasına zarar vermez. ODP değeri 0. • GWP değeri (küresel ısınma potansiyeli ) halen klimalarda kullanılan R410A’nın GWP değerinin yalnızca 3’te biri (GWP=675). • R410A’ya göre daha az soğutucu akışkan kullanımı mümkün. • R410A ile kıyaslandığında daha yüksek enerji verimliliği. • Daha kompakt tasarım mümkün. • Tek bileşenli bir akışkan olduğu için geri dönüşümü ve yeniden kullanımı kolay. • Gelişmekte olan ülkeler için daha ekonomik.



Sürdürülebilir Enerji

Dünya Çevre Günü’nde “Yeşil binalar ve ötesi” konuşulacak Mimarlık ve yapı sektörünün profesyonelleri tüm dünyada Çevre Günü olarak kutlanan 5 Haziran 2015 tarihinde, sürdürülebilir mimari ve kentsel tasarımı konuşmak üzere “Yeşil Binalar ve Ötesi Konferansı”nda bir araya gelecek. Ekoyapı tarafından düzenlenen ve ‘yeşil binalar konusunda farkındalık yaratmak’ hedefiyle yola çıkan etkinlik, sürdürülebilir mimari ve kentsel tasarımın dünyadaki en önemli örneklerine imza atan mimar ve planlamacıları ağırlayacak. Ekoyapı-Ekolojik Yapı ve Yerleşimler Dergisi’nin sosyal sorumluluk projesi olan ve bu yıl 5. kez gerçekleştirilecek olan Yeşil Rapido LEED Eğitimleri etkinliği Dünya Çevre Günü’ne özel olarak kapsamını genişletiyor ve ‘sürdürülebilirlik’ kavramının mimari bakış açısıyla masaya yatırılacağı “Yeşil Binalar ve Ötesi” başlıklı bir konferansa ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Yeşil binalar konusunda farkındalık yaratma hedefiyle yola çıkan ve 5 Haziran 2015 tarihinde İstanbul Lazzoni Hotel’de organize edilecek olan etkinlikte, Studio Libeskind Başkanı Mimar Yama Karim, sürdürülebilirlik merkezli mimarlık pratiğiyle RIBA Ödülü başta olmak üzere çok sayıda ödüle layık görülen Behnisch Architekten kurucusu Mimar Stefan Behnish ile ekolojik yaşam alanı oluşturma ve restorasyonu ile yeşil altyapı planlaması, saha tasarımı ve yönetimi üzerine 30 yıllık bir deneyime sahip olan dünyaca ünlü Ekolojist Gary Grant gibi, sürdürülebilir mimari ve kentsel tasarımın dünya çapındaki dev isimlerini ağırlayacak. Yama Karim, Stefan Behnish ve Gary Grant; sürdürülebilir yapı ve yerleşimler hakkındaki birikimlerini, hayata geçirdikleri proje ve uygulamaları üzerinden paylaşacakları konuşmalarının ardından, Gökhan Avcıoğlu, Bahadır Kul ve Bünyamin Derman gibi Türk mimarlığının yerel ve uluslararası başarılara sahip isimleri ile “Yeşil olmayan bir kentte binalar yeşil olabilir mi? Yeşil kalabilir mi?” başlıklı panelde bir araya gelecek. Son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yaygınlaşan yeşil binaların plansız büyüyen, ormanları ve su havzaları yapılaşmaya

78

açılan, altyapı sorunlarının yaşandığı, çevresel ve kültürel koşulların göz ardı edildiği kent kurgusundaki yalnızlığının tartışılacağı panelde sürdürülebilir kentlerin gerekliliği ve önemi üzerinde durulacak. 5 Haziran Cuma günü gerçekleştirilecek olan etkinliğin öğlene kadar devam eden ilk aşaması Türkiye’nin değerli mimarlık, iç mimarlık ve mühendislik ofisleri ile inşaat ve gayrimenkul firmalarından özel davetle katılan 200 mimara verilecek olan LEED Eğitimi’ni kapsayacak. “Yeşil Binalar ve Ötesi” başlığını taşıyan ve dışardan katılımcılara da açık olan 400 kişilik konferans ise öğleden sonra hayata geçecek.

Yeşil Rapido LEED Eğitimleri... Sürdürülebilir mimari konusunda farkındalığı artırmak, yeşil yapı üretiminde ihtiyaç duyulan ve sertifikalama sürecine katkı sağlayan malzeme ve uygulamaları tanıtmak amacını taşıyan Yeşil Rapido

LEED Eğitimleri, sektöre daha fazla ‘yeşil’ düşünen mimar ve mühendis kazandırmaya yardımcı oluyor. İlk kez 2013 yılında gerçekleştirilen Yeşil Rapido etkinlikleri kapsamında malzeme ve bina üreticilerinin desteğiyle ücretsiz olarak verilen bu eğitimler sayesinde iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde bina üretiminde aktif görev alan 500 yapı sektörü profesyoneli LEED Eğitimi sertifikasına sahip oldu. Yeşil Rapido LEED Eğitimleri’ne mimar, mühendis, peyzaj mimarı, iç mimar, şehir plancısı gibi mesleki disiplinlerden profesyoneller katılabiliyor. Başvuruların mesleki kriterlere göre değerlendirilerek seçim yapıldığı organizasyonda, yeşil bina projelerinde görev alan ya da alacak olan kişilere öncelik tanınıyor. Yeşil Rapido LEED Eğitimi ve “Yeşil Binalar ve Ötesi” konferansına katılmak isteyenler www.yesilrapido.com websitesi üzerinden kayıt formunu doldurarak başvurularını gerçekleştirebilecekler.



Sürdürülebilir Enerji

Manz AG CIGS ince film güneş panellerinde

verimlilik dünya rekorunu kırdı Dünyanın önde gelen yüksek teknoloji ekipmanları üreticisi Manz AG, Şangay’da düzenlenen SNEC fuarında CIGS ince film güneş panellerini tanıttı. Merkezi Almanya’nın Reutlingen şehri olan firma yeni bir boyuta imza atarak multi-kritalin teknolojisindeki var olan verimlilik eksikliğini ortadan kaldırmayı ve yüzde 16 verimlilik elde etmeyi başardı. Manz AG CEO’su Dieter Manz yüzde 16’lık dünya rekorunun çok önemli olmakla birlikte CIGS teknolojisinin potansiyelinin geniş olduğunu, kristalin solar hücrelerine göre CIGS teknolojisine yatırımın artmasını beklediklerini söyledi. Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) 2009’dan bu yana yüzde 75’lik bir düşüş kaydettiği Yenilenebilir Enerji Üretim Maliyetleri 2014 raporunda da belirtilen şekilde, Alman firması, laboratuvarda elde ettiği verimliliği seri üretime dönüştürdükçe PV modülü üretim maliyetleri ilginç bir şekilde azalmaya devam ediyor. Böylece, Manz’ın CIGS ince film güneş modülleri, Türkiye’nin en iddialı güneş enerjisi hedeflerini daha iyi karşılar hale geliyor: Ülke, Ulusal Yenilenebilir Enerji Eylem Planı uyarınca 2023 yılında enerji ihtiyacının en az %30’unu yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı amaçlıyor. Bu hedef kapsamında, güneş PV projelerinin en az 3GW’lık bir paya sahip olacağı değerlendiriliyor. Manz MENA Bölgesi Satış Genel Müdür Yardımcısı Mohamed Alammawi, düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: “Bu yılki Intersolar Türkiye Zirvesi’nde görüşülen önemli odak noktalarından biri de önümüzdeki on yıl içinde yerel pazara hakim olacak teknolojilerdi ve özellikle Türkiye’nin güney kesimine ait yerel iklimdeki sürdürülebilirliği sayesinde CIGS ince film üzerine yoğunlaşıldı. Hem verimlilik derecemizi artırmaktan hem de bununla gelen düşük üretim maliyetleri sunmaktan son derece memnunuz. CIGS ince film modülleri, Türkiye’nin güneş enerjisi hedeflerine ulaşmasını sağlamak için artık çok daha güçlü bir pozisyonda bulunuyor.” 2014 sonbaharında Manz’ın özel

80

geliştirme ortağı olan Center for Solar Energy and Hydrogen Research of Baden-Württemberg (ZSW), CIGS teknolojisinin kristalin solar hücrelerine kıyasla üstünlüğünü laboratuvar ortamında, hücre formatında yüzde 21,7’lik bir dünya rekoruyla ortaya koydu. Manz’ın modül boyutundaki yeni dünya rekoruyla birlikte bu üstünlük artık üretimde de etkileyici biçimde hayata geçiyor. Bu sonucun önemi, yüksek teknoloji ekipmanları üreticisinin Schwäbisch Hall’daki tesisinde CIGS teknolojisi için geliştirilmiş yenilikçi toplu üretim hattında dünya rekoru kıran bir modül üretmesiyle daha da artıyor. Önemli performans artışı büyük ölçüde, Manz’ın birlikte buharlaşma olarak adlandırılan proseste bir cam substrata uyguladığı yeni nesil CIGS yarı iletken malzeme sayesinde gerçekleşiyor. Aktif modül yüzeyini artırmaya yönelik



Sürdürülebilir Enerji yeni bir modül tasarımı da ek bir teknolojik yenilik olarak sunuluyor. Bununla birlikte Manz mühendisleri optik kayıpları da sürdürülebilir biçimde azaltmayı başardı. Manz AG kurucusu ve CEO’su Dieter Manz, mühendislerinin CIGS ince film güneş panelleri teknolojisini tutarlı ve sürekli biçimde geliştirmeleri hakkında şunları söyledi: “Performans parametrelerimiz en yüksek seviyede. Kristalin solar hücrelerine kıyasla önemli ölçüde daha düşük üretim maliyetleri olan CIGS teknolojisi, fotovoltaik endüstrisinin yatırım döngüsünde büyük bir rol oynayacak.” Bugün Manz’ın CIGS modülleri, hala yaygın olarak kullanılan kristalin silikon teknolojisine kıyasla zaten en düşük elektrik üretme maliyetlerini sunuyor.

Bir teknoloji lideri olarak Manz, maksimum kârlılık getirecek güvenli bir yatırım seçeneği sunuyor Manz CIGSfab ile Reutlingen ekipman üreticisi bugün için dünyanın tek anahtar teslim CIGS üretim hatları tedarikçisi durumunda olup, yıllık 50 ila 350 Megawatt’lık ölçeklenebilir bir üretim kapasitesine sahip. Yüzde 15’in üzerinde bir iç getiri oranıyla, Manz’ın tam entegre CIGS hatlarına yapılacak bir yatırım tüm enerji sektöründeki en kârlı yatırımlardan biri. Dieter Manz bu durumu şöyle açıklıyor: “Eşsiz bir proses know-how’ına sahip bir yüksek teknoloji ekipmanları üreticisi olarak, bir CIGS üretim hattına yatırım yapma yönünde karşı konulamaz argümanlar sunuyoruz. Kristalin sistemlerine kıyasla daha düşük toplam yatırım, tesis için önemli ölçüde daha kısa uygulama süresi ve rakipsiz düşük üretim maliyetleri sunuyoruz. Manz CIGS teknolojisine yatırım yapanların, gelecekte ve hatta bugün bile (tüm enerji sektöründeki en yüksek marjlarla) mutlak yatırım güvencesine kavuşacakları kesin. CIGS teknolojisinin gelecekteki potansiyeli olağanüstü boyutlarda ve maliyetlerin daha da düşürülmesini sağlayacak.” Manz’ın yüzde 16’lık verimlilik dünya rekoru, Stuttgart Center for Solar Energy and Hydrogen Research of BadenWürttemberg (ZSW) ile uzun vadeli bir geliştirme ortaklığının sonucudur. 2014 sonbaharında CIGS ince film teknolojisinde dünya lideri araştırma enstitüsünün laboratuvar ortamında yüzde 21,7’lik hücre verimliliğine ulaşmasının ardından Manz, bu teknolojinin esaslarını toplu üretime transfer etti. Dieter Manz konuyla ilgili şunları söyledi; “Bu büyük başarı CIGS ince film teknolojisinin gelecekteki potansiyelini gösteriyor ve teknoloji lideri olma iddiamızı güçlendiriyor. ZSW’nin knowhow’ı ve kendi uzmanlarımızla, yakın gelecekte Schwäbisch Hall’daki yenilikçi üretim hattımızda yüzde 17’nin de üzerinde modül verimliliklerine ulaşacağımızı söylemek son derece gerçekçi olacaktır. CIGS kaplamalarının arıtılması gibi gerekli prosesleri laboratuvar ortamında zaten gayet başarılı bir biçimde uygulayabiliyoruz. Ortak çabalarımızın hedefi, tüm dünyada ve tüm iklim koşullarında elektrik maliyetlerini daha da azaltmak.” Manz’ın sahip olduğu yüzde 16 verimlilik dünya rekoru geçen hafta TÜV Rheinland test kuruluşu tarafından belgelendirildi. Manz AG, CIGS üretim sistemlerine yatırım yapacaklara daha yüksek verimlilik artışlarına yönelik uzun vadeli bir yol haritası sunuyor.

82



Teknik Yazı

Atık su arıtan boru:

Biopipe Kendi evinizdeki, apartmanınızdaki, otelinizdeki, köyünüzdeki, şantiyenizdeki veya dünyadaki tüm evsel atık suyun arıtılıp organik tarımda dahi kullanılacak kalitede sulama suyuna dönüştüğünü düşünün… Bu hayal Biopipe Arıtma Sistemi olarak Biopipe firması tarafından gerçekleştiriliyor. Günümüzde evsel atık suların çevreyi kirlettiği ve bu durumun dünyanın başlıca sorunları arasında yer aldığı herkes tarafından bilinmektedir. Yüksek maliyetli ve fonksiyonel gözüken arıtma sistemlerinin suyu arıtırken çevreye verdiği kimyasal zarar ve çamur atığı göz ardı edilmeyecek seviyededir. Bu seviyeyi minimuma indiren ve gün geçtikçe ‘’Temiz Su’’ kavramını az bulanan kaynaklar arasından çıkaracak, Türkiye’de AR-GE’si yıllarca süren bir arıtma sistemi icat edildi: Biopipe. Uluslararası patent ile korunan Biopipe Atık Su Arıtma Sistemi, bir Türk mühendis olan Mehmet Enes Kutluca tarafından icat edildi. Biopipe 2012 yılı itibariyle yurtdışından birçok yatırım alarak, uluslararası yatırımcıların odağı haline geldi. Şirketini ortağı Enver Mısırlı ile birlikte büyüten Enes Kutluca’nın hedefi ise “Bir gün tüm binaların ve evlerin, kendi evsel atık suyunu arıtması ve arıtılan temiz suyun tekrar organik tarım amaçlı kullanılması” ‘dır. Biopipe, geliştirilirken sadece çevreye duyarlı bir sistem değil dünyadaki herkesin bütçesine uygun bir sistem olmasına da özen gösterildi. Sahip olduğu farklı yönleriyle, kısa süre de

84

birçok ülkede yapılandırılan Biopipe, Türkiye ve Amerika’da düzenlenen yarışmalarda ise’’ En İyi Proje ve En Çevreci Proje’’ olarak taçlandırıldı.

Çamur ve koku üretmeyen evsel atık arıtma sistemi Müstakil evler, siteler, oteller, villalar, işçi kampları, belediyeler gibi evsel atık suyun olduğu her yerde kullanılabilecek Biopipe arıtma sistemi, dünyanın ilk atık su arıtan borusu olmasıyla birlikte, en uygun maliyetli ve patentli tasarımı sayesinde de kolay kurulumu ve bakımı olan ilk atık su arıtma sistemidir. Evsel atık suyun içerisindeki kirleticiler, boruların içindeki Biopipe bakterileri tarafından tüketilerek sadece temiz sulama suyuna çevrilir. Biopipe, aktif çamur prensibinde çalışmadığı için de çamur üretmez.Biopipe bakterisi debi değişikliklerine karşı dirençli olduğu için de sistem verimliliği düşmez. Ayrıca tamamen biyolojik bakteriler ile arıtma yapıldığı için arıtma aşamasında kimyasal madde kullanılmaz. Biopipe Sistemindeki donanım bileşeni az olduğu için



Teknik Yazı elektrik maliyeti de oldukça düşüktür. Sistem içerisinde blower kullanılmadığından dolayı Biopipe neredeyse sessiz çalışır. Boru modülleri ile arıtma yapılırken, ihtiyaca göre modül hazırlanabilir, zaman içerisinde kapasitesi arttırılabilir hatta bu modüller taşınabilir. Bu da kurulum kolaylığı ve uygun maliyet avantajını beraberinde getirir. Biopipe modülleri, özellikle yer sıkıntısı olan projelerde istenilen uzunluklarda ve genişliklerde üretilerek projenin içerisine rahatça yerleştirilebilir. Atık suyu arıttıktan sonra sadece temiz sulama suyu ürettiği için bakım maliyetleri ve aralıkları buna bağlı olarak düşer. Bunların yanında diğer arıtma sistemlerinin zamanla verimini kaybetmesine karşılık Biopipe Sistemi ilk günkü verimini her daim korur. Biopipe sisteminin en öne çıkan özelliklerinden bir tanesi de son zamanlarda çok yaygın halde kullanılan gri su arıtma sistemleri yerine de kullanılabilmesi. Ancak Biopipe bunu yaparken projelerde siyah su ile gri suyun ayrılmasına gerek bırakmıyor. Siyah su ile birlikte gelen gri su aynı kalitede arıtılarak tekrar kullanıma veriliyor. Bu avantaj hem projelerdeki mekanik tesisatı hafifletiyor hem de siyah suyun arıtılmasından dolayı LEED, BREAM ve Yeşil Yıldız gibi sertifikasyonlarda daha yüksek puan getirmektedir.

Kiralama seçeneği ile en uygun arıtma sistemi Biopipe sistemini en kısa zamanda bütün dünya ’ya yaymaya kararlı olan biopipe yöneticileri, müteahhitleri de düşünerek kiralama seçeneğini de müşterilerine sunuyorlar. Böylece çok düşük ilk yatırım maliyetiyle kurulan biopipe sisteminin aylık kiralarını ödeyerek atık suyunuzu arıtabilirsiniz. Şebekeden alınan su ücretinden daha düşük bir kira maliyeti belirleyen biopipe bu sayede kullanıcıların da biopipe olmadığı durumda ödemeleri gereken aidat miktarını azaltmış oluyor. Hem son kullanıcıyı hem de proje sahibini ilk yatırım maliyetini düşürerek memnun eden kiralama modeli, kanalizasyona bağlı veya bağlı olmayan ve yeşil alanı olan bütün projelerde çok mantıklı bir yatırım haline geliyor. Türkiye’de atık su arıtma sektöründe kiralama seçeneğini ilk kez sunan biopipe yetkilileri gelen ilgiden oldukça memnun.

Biopipe evsel atık su arıtma sistemi çalışma prensibi Kirletilen bir akarsuyun başlangıç ile bitiş noktasındaki renk farklılığına hiç dikkat ettiniz? Bitiş noktasındaki suyun daha berrak olması, akarsuyun tabanındaki taşlar üzerinde bulunan bakteriler tarafından kirleticilerin tutulması ve suyun

86

arıtılmasındandır. Doğada bu arıtım çamur oluşturmadan gerçekleşir tıpkı Biopipe’ın ve Biopipe bakterilerinin çalışma prensibi gibi. Biopipe arıtma sistemi aşamaları: 1. Evinizde, sitenizde, işçi kamplarında ya da köylerde tüm evsel atıksu nitelikli siyah suyun Biopipe’a kontrollü ulaşması için ön depolama yapılır. 2. Sistem kapasitesine göre hesaplaması yapılan ön depolama haznesinden su, pompalar yardımıyla hem homojen hale getirilir hem de Biopipe borularına ulaştırılır. 3. Otomasyon sistemi sayesinde borularının dolduğunu anlayan biopipe atık su pompasını durdurup devirdaim pompasını çalıştırır. Bu sayede borular içerisinde sirkülasyon başlayarak, biopipe bakterilerinin atık su ile karşılaşması sağlanır. Arıtım bu sirkülasyon aşamasında gerçekleşir. 4. Sirkülasyon aşamasından sonra arıtılan su, sırasıyla kartuş ve UV filtreden geçerek, suyun içerisinde kalan olası tortuların tutulması ve suyun son dezenfeksiyonu sağlanır. 5. Sadece birkaç saat içerisinde gerçekleşen arıtım sayesinde tüm evsel atık su hedeflenen arıtım kalitesine ulaşarak, organik tarımda, bahçede, araba yıkamada veya genel temizlik amaçlı kullanılabilir temiz su haline gelmiş olur. Bu şekilde boşalan Biopipe modülleri artık yeni atık suyu arıtmaya hazırdır.



Makine Mühendisi OVENTROP ARMATÜR VE SİSTEMLERİ

Oğuzhan MANDACI

Teknik Yazı

Debi,

basınç ve sıcaklık dengelemesi

Net Pozitif Emme yüksekliği pompa performans ve ömrünü etkileyen faktörler arasında en yanlış anlaşılanlardandır. Bu White Paper dökümanı ile NPSH değerini etkileyen faktörlere genel bir bakış sağlanıp, pompa seçimindeki karar verme sürecinin iyileştirilerek, hataların minimize edilmesi amaçlanmaktadır. Neden dengeleme? Isıtma ve soğutma sistemlerinde eksik olan hidrolik denge, çoğu zaman, aşağıda belirtilen şikayetlere neden olmaktadır: • Bazı odalarda istenilen oda sıcaklığına nadiren ulaşılıyor veya odalar yeterli olarak soğutulamıyor. Bu problem genellikle yük değişimlerinde ortaya çıkmaktadır. • Düşüm işletiminden ısıtma işletimine geçildiğinde, sistem parçaları ancak gecikmeli olarak yeterince ısınmakta. • Genellikle, sistem kısmi yükte çalıştığında ortaya çıkan değişken oda sıcaklıkları. • Uygun oda sıcaklığı kontrolörleri olduğu halde yüksek enerji tüketimi.

Kütlesel debilerin dağılımı Yukarıda belirtilen şikayetlerin ana nedeni söz konusu devrelere yeterli debi miktarlarının ulaşmamasıdır. Eğer bu böyle ise, kolon ayar vanaları, basınç farkı kontrol vanaları veya debi kontrol vanaları kullanarak, söz konusu kolonlarda buna çözüm getirilebilir. Bir kolondaki basınç dağılımı, bunun neden böyle olduğunu açıkça göstermektedir. Aşağıdaki şemadan, 4 numaralı tüketicinin de yeterli kütlesel debi ile beslenebilmesi için pompanın üreteceği basınç farkının en az ∆ pToplam olması

88

gerektiği görülmektedir. Bunun sonucunda kaçınılmaz olarak, 1 ile 3 arasındaki tüketicilerde çok yüksek bir basınç farkı oluşur. Bu çok yüksek basınç farkı, bu tüketicilerdeki kütlesel debilerin yükselmesine ve böylece enerji tüketiminin de yükselmesine yol açar. Buna karşı etki edebilmek için buralara kolon ayar vanaları takılır. Fazla fark basıncı, kolon ayar vanalarında yok edilir. Arzu edilen debi, kontrol ve ayar edilebilir. Tüketici 4’ü de kontrol edebilmek için, buraya da, kolon ayar vanası konulması tavsiye edilir. Böylece, her tüketicinin, doğru su miktarı ile beslenmesi emniyet altına alınmış olunur.



Teknik Yazı

Termostatik radyatör vanalarda sesin önlenmesi Eğer sistem, iki borulu bir kalorifer sistemi ise, tasarım durumunun yanında kısmi yük durumu da dikkate alınmalıdır. Termostatik vanalardaki fark basıncı yaklaşık 200 mbar ile sınırlandırılmalıdır. Eğer bu değer aşılmaz ise, termostatik vanalar normalde, rahatsız edici sesler (akış veya ıslık) çıkarmazlar. Kolonlarda, fark basıncı ayar vanaları kullanarak bu koşul yerine getirilir. Ayarlanabilir merkezi pompalar kullanarak fark basıncı düşürülebilir, ama tek başına yeterli değildir. Nedeni ise, pompanın, en azından tüm tüketicileri besleyebilecek kadar, basınç üretecek olmasındandır. Bu değer normalde 200 mbar’ın çok üstündedir.

strokunda ulaşılmaktadır. Kontrol devresinin dengesi ve kontrol iyileştirilir. Bundan dolayı armatürler çok dikkatli seçilmelidir. Çok küçük seçilen vanalar istenilen debiye ulaşamazlar, çok büyük seçilen vanalar kötü kontrol sonuçlarına yol açarlar.

Teorik bakış Kolon, debi ve fark basıncı ayar vanalarının, kolonlardaki hidrolik dengelere etkisini açıklayabilmek için, burada bunların çalışma yöntemleri prensip olarak resimlerle açıklanmıştır.

1. Kolon reglaj vanalarının seçimi Debinin mümkün olduğu kadar hassas ayarlanabilmesi için doğru vana seçimi çok önemlidir. Çok düşük ön ayar değerleri büyük debi toleranslarına yol açar. Ayar kalitesi kötüleşir. Enerji tüketimi yükselir. Diyagramda düşük ön ayar değerlerinin büyük toleranslara yol açtığı görülmektedir ve bundan dolayı bunun önlenmesi gerekmektedir.

2. Debi ve basınç farkı kontrol vanalarının seçimi Eğri 1 yanlış seçilmiş bir ayar armatürünü göstermektedir. Burada vana strokunun sadece % 50’sinden yararlanılmaktadır. Buna karşı eğri 2’de mümkün olan en iyi armatür seçilmiştir. İstenilen debiye maksimum vana

90

Enerji tasarrufu Kolonlardaki yanlış debiler, enerji tüketiminin de artmasına yol açarlar. Tüm tüketicileri yeterli derecede besleyebilmek için, bir taraftan, yüksek pompa gücüne ihtiyaç vardır, diğer taraftan, hidrolik konumu uygun olan tüketiciler aşırı beslenirler. Burada sonuç, yüksek oda sıcaklıkları veya soğutma sistemlerinde çok düşük oda sıcaklıklarıdır. Bir binada, ortalama sıcaklığın nominal değerden 1 °C yüksek olması, enerji tüketimini yaklaşık % 6 - 10 artırmaktadır Soğutma için, 1 °C daha düşük sıcaklıklar için, yaklaşık % 15 daha fazla enerji gideri hesaplamak gerekir. Bir sistemin balansı yapılmamış ise, sistem çok önceden düşük sıcaklıktan ısıtmaya geçmelidir ki, tüm odalarda arzu edilen sıcaklığa zamanında ulaşılabilsin. Değişken debili sistemlerde basınç farkı kontrol vanaları da kullanılmalıdır, bu vanaların kullanımı ısıtma veya soğutma sistemlerinden istenilen verimin alınmasında önemlidir. Ayrıca bu vanaların kullanımı termostatik vanalardaki ses sorununu da engelleyecektir. Oventrop ürün yelpazesinde yer alan farklı tip ve çaplardaki balans vanaları ile sistemlerinizden alacağınız verimi arttırabilirsiniz. Statik balans vanaları, dinamik balans vanaları, kombine balans vanaları, fark basınç kontrol balans vanalarından birini sisteminizin ihtiyacına göre seçip kullanabilirsiniz.



Teknik Yazı

CamfilCleaner 6000 hava temizleyicisi

vaka çalışması CamCleaner 6000 hava temizleyicisi kullanılarak, ISO standartlara uygun ve düşük maliyetli steril bölge yaratılması

Konum: Fransa-Hastane Bölge: Ameliyat ekipmanlarının saklandığı hastane eczanesi için steril bölge oluşturulması Amaç: Hastane yönetimi, hastane eczanesi için, daha iyi muayenelere uygun olacak şekilde bir steril bölge yaratmayı hedeflemektedir. Hedeflenen oda sınıfı: ISO 8. Hedeflenen hava değişimi: 17 değişim/saat. Uygulama yapılacak mahali, diğer alanlara göre daha fazla pozitif basınçlandırarak kirliliği önlemek.

Durum: (Çizim 1) • Steril bölgedeki hava, 3000 m3/h lik AHU’den sağlanmaktadır. • ISO 8 Standartları geçerlidir. • Hava değişim sayısı: 8 değişim /saat. • Çevre mahallere göre pozitif basınç olmadığından, steril alan kirlenmeye oldukça müsait durumdadır. Çözüm: (Çizim 2) Camfil, besleme bölgesine CamCleaner 6000 yerleştirerek, steril bölgedeki: • Daha yüksek hava değişim katsayısı ile, • Pozitif basınçlı mahal elde edilmesi hedeflenmektedir.

92

Sonuçlar: CamCleaner 6000, besleme bölgesinden 6000 m3/h lik havayla besleniyor; hava, birisi F5 diğeri ise F6 verimliliğinde olmak üzere 2 ayrı filtreleme sisteminden geçirilmektedir: • Mevcut olan AHU’den geçen 3000m3/h lük havaya ek olarak, 4000m3/h lik hava, steril bölgeye gönderilmektedir. • 2000m3/h lik hava, depolama bölgesine gönderilmektedir. Böylece, Hava değişim sayısı 17 vol/h e yükselmektedir. Steril bölge, yine ISO 8 Standartlarına uygun olmaktadır fakat depolama bölgesi bakımından daha yüksek pozitif basınca ulaşıp, besleme bölgesi bakımından da yüksek pozitif basınca ulaşmış olmaktadır; böylece kirlilik azaltılmış olmaktadır. Avantajları: Hastane şu anda, eski AHU’ini kullanmaya devam ederken, daha düşük maliyetle daha steril bir bölge yaratmış olmaktadır.



Teknik Yazı

Net Pozitif Emme Yüksekliği

NPSH Steve Wilson Çeviri Gamze Kumru

Net Pozitif Emme yüksekliği pompa performans ve ömrünü etkileyen faktörler arasında en yanlış anlaşılanlardandır. Bu White Paper dökümanı ile NPSH değerini etkileyen faktörlere genel bir bakış sağlanıp, pompa seçimindeki karar verme sürecinin iyileştirilerek, hataların minimize edilmesi amaçlanmaktadır. Giriş Pompa içindeki sıvıda kabaracıkların bulunması olarak da bilinen kavitasyon ne yazık ki sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Terimin kendisi akla hemen tahrip olmuş pompa çarklarını, düzgün bir şekilde çalışmayan sistemleri ve çakıl pompalanıyor-muşçasına çıkan sesleri getirir. Kavitasyon bir problemden daha çok bir belirtidir. Kavitasyon iki sebepten dolayı ortaya çıkar ki bu sebepler kabarcıkların oluşumunu doğrudan açıklar. Bu sebeplerden ilki sıvıya havanın karışmasıdır. Bu durum, pompalanan sıvının doğası gereği (içinde hava çözünmüş su) ya da pompanın yer aldığı sistemin doğası (emiş sırasında pompa içerisine hava emilmesi) gereğidir. Hava kaynaklı kavitasyon NPSH ile bağlantılı değildir ve bu makale kapsamı dışındadır. İkinci sebep ise sıvı buharının varlığıdır. Bu buhar sistemin içersinde hiç hava olmadığı hallerde bile bulunabilir/bulunur. Sıvılar doğaları gereği gaz durumuna geçme eğiliminde olduklarından, sıvı formlarını korumak için dış kuvvetlerin uygulanması gerekir. Gerekli olan enerji, sıcaklık ve basıncına (ki bu basınç buhar basıncıdır)göre değişir ve makalenin ilerleyen kısımlarında detaylandırılacaktır. Tüm sıvıların gaz fazına geçmek için doğal bir eğilimlerinin olması sebebi ile izin verildiği takdirde tüm sıvı sistemlerinde buhar ortaya çıkabilir. Bu

94

gazların(sıvı buharlarının) miktarlarının kabul edilebilir seviyeleri aşması halinde problemler ortaya çıkar. Kavitasyonun kaynaklarından biri olan bu durum, NPSH ile doğrudan bağlantılıdır ve bu makalenin kapsamını oluşturur.



Teknik Yazı

Genel bakış NPSH değerini irdelemeden önce, santrifüj pompaların temellerini hatırlamak önemlidir: Pompa, basıncın arttırılması ya da bir boru hattı boyunca iletilmesi amacı ile sıvıya enerji veren makinedir. Santrifüj pompa bunu çarkın hareketi ile sağlar. Sıvının çarka girmesi ile enerji hız formunda akışkana aktarılmış olur. Hemen ardından hız düşürülerek, enerji basınç ya da yüksekliğe dönüştürülür. Bu sebeple pompa, mevcut olmayan bir sıvıya hız kazandıramaz. Gazlara ya da pompanın dışındaki sıvılara efektif bir şekilde enerji aktaramazlar. Enerji transferinin başlayabilmesi için akışkan çark merkezine ulaşmalı ve çark tarafından harekete geçirilmelidir. Santrifüj pompalarda dış koşullar, akışkanın çark girişine hareketini sağlamalı, yani çark girişinde akışkana bunu yaptırabilecek ve sıvı halde kalmasını sağlayacak yeterli enerji bulunmalıdır. Bu tür enerjiye Mevcut Net Pozitif Emme Yüksekliği ya da kısaca NPSH(A) denir. Tasarımı sayesinde her pompa kendine has özelliklere (hem fiziksel hem de hidrolik) sahiptir ve bu özellikler akışkanın çark gözüne iletilmesi, çark boyunca hareketini sağlamak için gerekli enerji miktarını ortaya koyar ve sağlar. Pompa çark girişinin doğası/yapısı, çark kanatlarının yapısı, çark çapı, işletme hızı ve pompanın pompa eğrisi üzerinde çalıştığı nokta tasarım faktörlerinin

96

sadece birkaçıdır. Bir pompanın ihtiyaç duyduğu enerji miktarı Gerekli Net Pozitif Emme Yüksekliği ya da NPSH(R) denir. Mevcut enerji, gerekli enerjiye eşit ya da büyük olmalıdır. Aksi halde pompa görevini düzgün bir şekilde yerine getiremez. En genel NPSH kuralı şu şekilde açıklanabilir: NPSH(A)≥NPSH(R). Bir güvenlik seviyesinin sağlanabilmesi için kuralın şu şe-kilde yazılması daha uygundur: NPSH(A)>NPSH(R). Bu durum makalenin sonraki kısımlarında incelenecektir. Eğer yeterince NPSH(A) ya da enerji yoksa ne olur? Akışkanın hızı çarka girmesiyle artar ve Boyle kanununa göre basınç düşer. Basınçtaki düşüşle birlikte akışkanın bazı molekülleri gaz formuna geçişine izin verilmiş olur ve buhar kabarcıkları (kaviteler, boşluklar) oluşur. Pompa performansı hemen düşer ve kabarcıklar çark boyunca hareket ederken pompa iç basıncı sebebiyle patlamalarına sebep olana kadar büyürler. Patlamanın şiddeti büyük olur ve tipik “çakıl” sesinin ve çarkın aşınmasının sebebidir. Bu olaylar serisi, sıvının buharlaşması ve patlayarak tekrar sıvı faza geçişi, kavitasyon olarak anılır. Kavitasyon sonuç olarak ciddi arızalara sebep olabilir ve sıklıkla da olur. Bu süreç hızlı ya da yavaş gerçekleşebilir. Bu esnada pompa performansında bir kayıp yaşanacak ve bu kayıplar inişli-çıkışlı şekilde yaşanabilecektir.

NPSH(R) Önceden belirtildiği gibi, NPSH(R) pompa tasarımının bir fonksiyonudur, tasarım sonrası bu değerin değiştirilmesi için yapılabilecek çok az şey vardır. İndükleyiciler eklenebilir, çok çarklı pompalarda, ilk çark çapı boyutu büyütülebilir, vb. Anlaşılmalıdır ki sadece ilk çark NPSH problemlerinden etkilenir, devamında gelen seviyelerde ilk çarktan gelen çıktılar girdi verisi olarak görülecektir. Emiş ağzına ve çarka özelleşmiş modifikasyonlar denenebilir fakat hem maliyetli, hem davranışı kestirilemez hem de tipik olarak tüm diğer kavitasyon engelleme metotları kullanılmadan uygulanmaz.

NPSH (A) NPSH(A) sistemin bir fonksiyonudur. Sistem tasarımındaki dört temel etmen NPSH(A) değerini etkileyebilir ki bunların çoğu ya kontrol edilebilir ya da değiştirilebilir. Ayrıca NPSH(A) değerini anlaya-bilmek sistemin tasarımı ya da modifikasyon süre-cinde, montaj sonrası hatalardan kaçınılmasını sağlar. Pompa emiş ağzında sıvıdaki enerji miktarı sıvıya


etkimekte olan pozitif enerjilerin net miktarından negatif enerjilerin çıkartılmasıyla elde edilir. Formül haline getirilmiş hali:

NPSH ( A) = Ha + Hs

H vpa

Hf

Sırasıyla: NPSH (A) = Mevcut Net Pozitif Emme Yüksekliği Ha = Sıvının Mutlak Basıncı Hs = Statik Emme Basıncı Hvpa = Sıvının Buhar Basıncı Hf = Emme Hattındaki Sürtünme Kayıpları

Ha – Sıvının mutlak basıncı Mutlak basınç, sıvı yüzeyine bir dış kaynaktan etkimekte olan basınçtır. Kapalı bir sistemde, bu sistem basıncıdır. Açık bir sistemde ise atmosferik basınçtır. Deniz seviyesinde bu basınç değeri standart olarak 29,92 inHG, 14,969 psi, 1013,325 milibar ya da 33,96 ft yükseklik olarak verilir (verilen değerler soğuk su ile aynı özgül ağırlığa sahip sıvılar için). NPSH(A) değerinin hesabında, tüm hesaplarda olduğu gibi, kullanılan birimlerin hepsinin birbirine eş olmasına dikkat edilmelidir. Unutulmamalıdır ki, yükseklik arttıkça veya atmosferik koşullar değiştikçe Ha değeri de değişecektir (Tablo 1). İşte sıvıyı aşağıya iten bu basınçtır. Hs – Statik Emme Basıncı Yükseklik

Atmosferik Basınç

(Deniz Seviyesinde)

Su Yüksekliği (ftH 2O)

PSIA

0

33.9

14.7

1000

32.8

14.2

2000

31.6

13.7

3000

30.5

13.2

4000

29.4

12.7

5000

28.3

12.3

6000

27.3

11.8

7000

26.2

11.3

8000

25.2

10.9

9000

24.3

10.5

10,000

23.4

10.1

Tablo 1. Atmosferik Basınç - Yükseklik

Statik emme basıncı ya da yüksekliği, pompa emiş ağzının üstünde ya da altında kalan yüksekliktir. Diğer bir deyişle akışkan seviyesi pompa ağzından ne kadar yukarıda ya da aşağıda olduğunun ifadesidir. Hs değeri yatay pompalarda emme ağzının merkezine, düşey pompalarda ise çark çıkışının merkezine göre ölçülür. Eğer sıvı seviyesi pompanın üzerinde ise Hs pozitif bir değer, altında ise negatif bir değer alacaktır. Bu noktada Ha ve Hs değerlerine birlikte bakalım. Örneğin, deniz seviyesinde bir soğutma kulemiz var ve pompa sistemin 10ft. altında yerleştirilmiştir diyelim. Ha ve Hs değerlerinin toplamları 33.9 + 10 = 43.9 ft. olacaktır. Eğer pompa 10 ft. yukarıya yerleştirilmiş olsaydı toplam 33,9 + (-10) = 23,9 ft. olacaktır. Pompanın kapatıldığı anlarda çalışmaya hazır durumunun sağlamasının güvence altına alınması için bir dip vanasına (emiş klapesi) ihtiyaç vardır.

Hvpa – Sıvının buhar basıncı Her akışkanın buhar basıncı sıcaklığa bağlı olarak değişir. Sıcaklık ne kadar yüksekse, buhar basıncı da o kadar yüksektir. Buhar basıncı sıvının gaz formuna geçtiği noktayı tanımladığından basıncı yükseltmek kaynama noktasını yükseltirken, basıncı düşürmek de kaynama noktasını düşürür. Buhar basıncını tanımlamanın bir diğer yolu ise belli bir sıcaklıkta sıvının ve buharının dengede bulunduğu basıncın tanımlanmasıdır. Kaynama esnasında buhar basıncı mutlak basınca eşittir ve birbirlerinin etkisini ortadan kaldırırlar. Pompalanabilen çeşitli sıvıların buhar basıncı tabloları birçok farklı kaynaktan elde edilebilir ve çoğu mühendislik programı içinde mevcuttur. Tablo 2 suyun buhar basıncı değerlerini vermektedir. 212°F sıcaklıktaki buhar basıncına dikkat edin ve yukarıdaki atmosferik basınçla karşılaştırın. Buhar basıncı mutlak basınca eşittir ve sıvı kaynar.


Teknik Yazı

Böylece düşük sıcaklıklarda NPSH(A) denkleminin Hvpa kısmı göreceli olarak düşük (su için), fakat yüksek sıcaklıklarda belirgin olacaktır. Buhar Basıncı

Sıcaklık (Derece)

Su Yük. (ft.)

PSIA

0.2

0.0866

0

32

0.29

0.126

5

41

0.4

0.173

10

50

0.56

0.242

15

59

0.78

0.338

20

68

2.47

1.07

40

104

6.68

2.89

60

140

15.87

6.87

80

176

33.96

14.7

100

212

66.53

28.8

120

248

121.04

52.4

140

284

206.98

89.6

160

320

334.95

145

180

356

519.75

225

200

392

773.85

335

220

428

Tablo 2. Suyun Buhar Basıncı (Mutlak)

Hf – Emme hattında sürtünme kayıpları Emme hattındaki yükseklik kaybı Hazen Williams, D’arcy ya da başka bir metot ile, örneğin tabloya bakmak gibi, uygulanmasıyla hesaplanmalıdır. Tasarım esnasında tasarımcı genellikle mevcut emme basıncı hakkındaki hükümlere dayanır. Bu hükümler tipik olarak boru boyunca ya da vanalarda yaşanan kayıpları nede sokaktan mekanik dairelere pompalama kayıplarını göz önüne almazlar. Bu kayıpların değerlendirilmesi şarttır. Formülün diğer parçalarının aksine emme borusundaki sürtünme kayıpları debiye bağlı olarak değişir. Sürtünme kayıpları, NPSH(R) gibi, debiyle arttığından bu noktaya dikkat edilmelidir. Eğer NPSH(A) tasarım debisinde hesaplanır ve pompa eğrisi üzerinde bulunamazsa, Hf hesaplanandan büyük olacaktır. Bir önceki örneği kullanarak NPSH(A) hesaplamasını bitirelim. Kuledeki su 78°F sıcaklıkta olsun. Online bir program aracılığıyla buhar basıncının 475 PSI (1097 ft.) olduğuna karar verelim. Tablo 2’de bir interpolasyon yapılırsa yakın bir değere ulaşılacağı görülür.

98

Bu durumda pompa soğutma kulesine yakın bir yere konumlandırılmıştır ve kayıplar 1 PSI (2,31 ft.) olarak hesaplanmıştır. İlk örnekteki gibi yerleşmiş bir pompada NPSH(A) değeri: 43.9 - 1.097 - 2.31 = 40.493 ft. İkinci örnekte: 23.9 - 1.097 - 2.31 = 20.493 ft. Eğer sıcak su pompalıyor olsaydık, sonuçlar oldukça farklı olacaktı. Örneğin su sıcaklığı 176°F olsaydı, buhar basıncı 15,87 ft.’e çıkacaktı. Elde edilecek iki sonuç: 43.9 - 15.87 - 2.31 = 25.72 ft. ve 23.9 - 15.87 - 2.31 = 5.72 ft. NPSH(A) değeri ile pompanın NPSH(R) değerinin, kullanılması planlanan pompanın çalışması için yeterli enerjiye sahip olduğundan emin olabilmek için karşılaştırılması gerekmektedir. Eğer seçimler mükemmel yapılmazsa, NPSH(A) etkenleri kullanıma uygun olarak yenilenebilir. Örneğin, pompanın yeri yeniden düzenlenebilir, emme hattında boru çapı büyütülebilir, boru malzemesi değiştirilebilir, vanalama değiştirilebilir, ya da soğuk sudan geçirerek sıcaklık düşürülebilir. Mevcut uygulamalarda NPSH tarafından tetiklenmiş kavitasyona karşı da benzer değişimler yapılabilir. Her iki durumda da düşük NPSH(R) değerlerine sahip farklı pompaların kullanılması en avantajlı çözüm olabilir.

SONUÇ Net Pozitif Emme Yüksekliği eksiklikleri ciddi pompa ve sistem problemlerine ve bozulmaya sebep olur. NPSH(R) değerini etkileyen faktörler göreceli olarak daha sabittir ve pompadan pompaya değişir. Sistemlerin NPSH(A) etmenleri sistemlere bağlı değişir ve modifikasyona pompadan daha açıktır. Montajdaki değişimlere, atmosferik koşullara ve hesaplamalarda kullanılan değerlere göre NPSH(A) değeri her zaman NPSH(R) değerinden büyük olmalıdır.


Spor

Amerikalı Floyd Mayweather, Filipinli rakibi Manny Pacquiao’yu 116-112 mağlup etti.

Boksta asrın maçı oynandı ABD’li Mayweather ile Filipinli Pacquiao arasında yapılan yarı orta sıklet unvan maçının galibi Mayweather oldu. Floyd Mayweather ile Filipinli Manny Pacquiao Las Vegas’ta karşı karşıya geldi. Filipinlinin agresif stiline karşılık Mayweather daha uzaktan dövüştü. 12 raund süren karşılaşmayı hakem kararıyla Mayweather 116-112 kazandı. Amerikalı boksör böylece üst üste 48. galibiyetini aldı ve namağlup ünvanını sürdürdü. Karşılaşmanın ardından Mayweather, “Her maçımı kazanmak istiyorum. Pacquiao gerçek bir şampiyon ve ikimiz de en iyi zamanlarımızı

yaşıyoruz. Onu yeneceğimi biliyordum, akıllıca oynadığımı düşünüyorum” dedi. Pacquiao ise “İyi bir maç oldu ve sonunda kazandığımı düşündüm. Mayweather aslında pek bir şey yapmadı ve ben daha iyi dövüştüm.” ifadelerini kullandı. Beş yıl süren görüşmelerin ardından yapılmasına karar verilen karşılaşmadan, bilet satışları, yayın ücretleri ve sponsorluk anlaşmalarıyla beraber 400 milyon doların üstünde hasılat elde edildiği belirtildi. Para ödülü 300 milyon dolar olan “tarihin en yüksek ödüllü boks maçı”nda

anlaşma gereği ödülün yüzde 60’ını Mayweather’ın, yüzde 40’ını Pacquiao’nun alacağı açıklanmıştı.

99


Sağlık

Tatilde çocuğunuz

teknolojinin tuzağına düşmesin Bu sayımızda ülkemiz gençleri için yaklaşmakta olan Yükseköğre me geçiş ve geride bırak ğımız Temel Eği mden Ortaöğre me Geçiş yani popüler kısaltmalarıyla YGS ve TEOG sınavları öncesi ve sonrasında sıklıkla karşılaşılan bir problem olan performans anksiyetesi konusunu irdeleyeceğiz. bir takım davranışların görülmesi muhtemeldir. Diğer bağımlılık Mayıs sayımızdaki öğrenci odaklı ‘Performans kaygısından türlerinde olduğu gibi teknoloji bağımlılığında da bağlanılan sınav kaygısına’ yazımızın ardından bu sayımıza da, öğrenci durum ortadan kalktığında kişide yoksunluk belirtileri görülebilir. ve gençlerimizin ihtiyaçlarını göz önünde alarak, yaklaşan yaz tatilinde sıklıkla düşülen hatalardan biri olan teknolojinin uygunsuz kullanımına dikkatinizi çekmek istedik. Nedir bu belirtiler? Çocuğumun bağımlılığa doğru Uzun ve yorucu bir eğitsel temponun ardından, gerilen çocuk kaydığını nasıl anlayabilirim? ve gençlerimizin ruhsal anlamda rahatlamak için sıklıkla internet, Eğer çocuğunuz; bilgisayar, akıllı telefon gibi teknolojik aletleri kullandığını hepimiz • Yalnızca birkaç dakika söylemleriyle, farkına varmadan gözlemleyebiliyoruz. saatlerini teknolojik aletler karşısında harcayabiliyorsa, Sınavlar, ödevler, sorumluluklar ve birçok bilişsel faaliyetin sonrasında çevresindekilere ve size ekran karşısında geçirdiği bir arada bulunduğu okul ortamından üç aylık yaz tatili evresine zaman hakkında yalan söylüyorsa, adım atan öğrencilerin bazı davranışlarındaki belirgin artış bizleri • Uzun süre bilgisayar, tablet veya akıllı telefon kullanmaktan bu konuları bir kez daha düşündürmeye sevk etmektedir. dolayı fiziksel sorunlardan şikâyet ediyorsa, • Yakın çevresindeki arkadaşları, komşularınız ve akrabalarınızla Günümüzde her anne babanın zihnini kurcalayan soru ve internet üzerinden konuşmayı yüz yüze konuşmaya tercih sorunlardan biri de teknolojinin sağlıklı olarak nasıl ve ne kadar ediyorsa, kullanılması gerektiğidir. • İnternete girmek veya teknolojik aletle vakit geçirebilmek için Gelin birlikte bilgilerimizi bu konuda güncelleyelim. yemek öğünlerinden, derslerden ya da tatilde yapabileceği Öncelikle teknolojinin bugünkü haliyle hayatımızdan diğer aktivitelerden kolaylıkla ödün verebiliyorsa, çıkarılamayacağı gerçeğini bilmeliyiz. Teknoloji bizlerin hayatlarını • Teknolojik aletler karşısında çok fazla zaman geçirdiği için ciddi ölçülerde kolaylaştırdığından kullanıma devam etmeli suçluluk duyuyorken bir yandan da büyük bir fakat hayatımızı esir almasına izin zevk almaya devam ediyor ve bu iki duygu vermemeliyiz. Otokontrolü henüz sağlıklı arasında kaldığını fark edebiliyorsanız, düzeylere ulaşmamış genç ve çocuklar • Teknolojik aletten uzak kaldığı zaman düşünüldüğünde, yaşamını haz almaya göre düzenleyen çocukların, teknoloji gergin hissediyor ve ebeveynleri ile sarmalına ne kadar kolay kapılacakları bu konuda inatlaşmaya çok rahat her zaman göz önünde bulundurulması girebiliyorsa, gereken bir husustur. Bu sarmala kapılan • Gece geç saatlere kadar teknolojik çocuk ve gençlerin bireysel özellikleri aletlerle meşgul olmak istiyorsa, tablo daha da kötü bir boyuta gitmeden bir incelendiğinde, içe kapanık, kendini ifade dize önlemle birlikte, psikolojik destek edemeyen, dürtülerini tam olarak kontrol almanızın zamanı gelmiş olabilir. edemeyen yapıda oldukları görülebilir. Burada iki önemli nokta üzerinde Diğer taraftan anne babadan bağımlılık odaklanmamız gerekmektedir. Teknoloji modellemesi almış bireylerin ve sosyal bağımlılığı ve teknoloji kötüye kullanımı. anlamda kendini ifade edemeyen, sosyal Bağımlılıktan ziyade kötüye kullanımda, çevresiyle ilişki kuramayan, arkadaş çevresi teknolojik alet kullanımı bireyin hayatında teknoloji bağımlısı olan gençlerin bağımlı olumsuz etkiler edecek düzeyde yer alır. olma riski oldukça fazla bulunmuştur. Bu durumda teknolojik alet kullanımını Özellikle sömestr ve yaz tatili gibi uzun Uzman Psikolog yasaklamak ve çocuğa yaptırımlar süreli tatil süresince, yaşamının büyük Ramazan KURUÇAY uygulamak belirli bir noktaya kadar yarar bir bölümünü teknolojik aletler karşısında info@ramazankurucay.com sağlayabilir fakat, bu konuda önemli husus, geçiren bireylerde, bağımlılığı andıran

100


bireyi kötü kullanıma iten sebepleri ve risk faktörlerini bilmek, ebeveyn olarak ortadan kaldırmaya çalışmaktır. Bu noktada zafer elde edebilmek için uzmanlar iki önemli adımı vurgulamaktadır. Birinci adım; çocuklara ve gençlere doğru bir bilgilendirme ile sağlıklı bir çerçeve çizmektir. Yani, internetin ve teknolojinin sağlıklı ve doğru olarak nasıl kullanılacağıyla ilgili detaylı, doğru ve yeterli bilgi vermek ve bu bilginin alışkanlık haline gelmesini sağlamaktır. İkincisi; teknoloji ve internet bağımlılığına sebep olan risk faktörlerini ortadan kaldırmaktır. Günümüzde şehirleşmenin geldiği son nokta göz önünde bulundurulduğunda, çocukların ve gençlerin yaşam alanlarının oldukça daraldığını görmekteyiz. Bu durum sağlıklı enerji boşalımını, kendilerini ifade edebilmeyi ve sağlıklı bir şekilde sosyalleşebilmeyi zorlaştırmaktadır. Bu noktada en kolay ve ekonomik çözüm olarak internet ve teknolojiyi kullanan çocuk ve gençler, yukarıda bahsettiğimiz alanlarda gelişimlerini sağlayamamaktadırlar. Dolaysıyla internet ve teknoloji bağımlılığını önlemek anlamında izlenecek yol, risk faktörlerini minimuma indirmeye çalışarak çocuklara gerçek hayatta yaşam alanı sağlamak olmalıdır.

Evlerimizde alınabilecek basit önlemler nelerdir? • Çocuğunuzun günlük internet kullanım saatlerini değiştirin. Akşam kullanılan bilgisayar ve internet süresini sabaha kaydırabilirsiniz. • Günlük ve haftalık internet ve teknolojik alet kullanımı çizelgeleri hazırlayıp, çocuğunuzun bu çizelgelere uymasını sağlayın. • Yapmayı isteyip de fırsat bulamadığı faaliyetleri bir deftere yazmasını sağlayıp, internet kullanmak için yoğun istek duyduğunda yazdıklarından birini yapmasını isteyebilirsiniz. • Aile sisteminize daha fazla vakit ayırıp, aile toplantıları düzenleyin. Bu toplantılara herkesin kendi gündemini getirmesi konusunda ailenin diğer üyelerini yüreklendirin. • Teknolojik alet kullanım alanlarının, ortak kullanım alanlarda olmasına azami özen gösterin. Bilgisayarınızı ailece bulunduğunuz bir ortam olan salon veya oturma odasına taşıyın. • Yazımızda belirttiğimiz gibi sorunun büyüdüğünü düşünüyorsanız, psikolojik destek grupları ya da aile terapisi gibi terapi yöntemleri konusunda bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Çocuk ve gençlerde teknolojinin kötüye kullanımına imkan sağlamamak için bilmemiz gerekenler nelerdir? Öncelikle bilmeliyiz ki çocuklar için internet hayati bir ihtiyaç değildir. Bu açıdan bakıldığında 2 yaşından küçük çocukların internet, tv ya da bilgisayarla karşılaşmaması çocuk gelişimi açısından daha olumludur. Okul öncesi yaş grubunda olan çocuklar için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterlidir. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayrılmalıdır. Sonraki yıllarda hafta sonu daha esnek olabilecek şekilde, günde 1 saat kullanım uygundur. Lise çağında günlük 2 saat yeterli bir süredir. Bu süreler aşıldığında çocuğunuzun fiziksel, bilişsel ve ruhsal gelişim alanlarına ekstra yükler yükleyeceğinizi hatırlatmak isteriz.

101


hayata dair

Jurassic World (2015) Vizyon tarihi: 12 Haziran 2015 Oyuncular: Katie McGrath, Bryce Dallas Howard, Omar Sy, Judy Greer, Irfan Khan John Hammond’ın başarısızlıkla sonuçlanan Jurassic Park denemesinin üzerinden tam 22 yıl geçmiştir. Nublar Adası’nda bu kez tam kapasiteyle çalışan, Hammond’ın hayal ettiği gibi bir dinozor tema parkı Jurassic World adıyla kurulmuştur. Ancak kuruluşunun üzerinden 10 yıl geçen parkta müşteri sayısı günden güne azalmaktadır. Parkı işleten şirketin hedeflerini tutturabilmesi için parkta yenilikler yapılır, yeni bir dinozor türü yaratılır. Ne var ki bu yeni tür, adayı ve adadakileri felakete sürükleyebilecek sonuçlar doğuracaktır.

The Transpor er Ref eled Vizyon tarihi: 19 Haziran 2015 Oyuncular: Loan Chabanol, Anatole Taubman, Gabriella Wright, Ray Stevenson, Ed Skrein Frank Martin efsanesini sinemaya kazandıran Transporter/Taşıyıcı serisinin yeni bir çevrimi olan filmde yönetmenliği Camille Delamarre üstlenirken oyuncu kadrosunda Ed Skrein, Loan Chabanol ve Lenn Kudrjawizki gibi isimler yer alıyor.

Ter inatör: Genesis an 2015 e Vizyon tarihi: 26 Hazir rke, J.K. Simmons, Le arzenegger, Emilia Cla hw Sc Oyuncular: Arnold ith Byung-hun, Matt Sm e Reese’i (Jai Courtney) r (Jason Clarke), Çavuş Kyl nno Co n Joh ri lide inin İnsan direniş ence altına alması için koruması ve geleceği güv ) rke Cla an ilia (Em r’ı nno Sarah Co ilde yön değiştirmesi zam yların beklenmedik bir şek ola e ind diğ nda der onu siy gön i ver ger bir 1984’e yeni ve yabancı Şimdi kendisini geçmişin sılık dışı çizgisinde kırılma yaratır. negger) dahil olduğu ola rze wa Sch an’ın da (Arnold latmak” baş n ide yen eği bulan Çavuş Reese, Gardiy beklenmedik “gelec ve rla nla ma düş i yen li ’in 3. filmden sonra müttefiklerle, tehlike 5, Arnold Schwarzenegger r atö min Ter ır. kal a şıy göreviyle karşı kar üstleneceği film olacak. ilk kez Terminatör rolünü

102


Candan Erçetin Adana’da Tarih: 05 Haziran 2015 Yer: Çukurova Üniv. Açıkhava Tiyatrosu, Adana Candan Erçetin, 5 Haziran’da Çukurova Üniversitesi Açıkhava Tiyatrosu’nda sevenlerine unutulmaz bir konser verecek. Dillerden düşmeyen şarkıları, zarafeti ve başarılı sahne performansı ile hayranlarının gönlünde taht kuran Candan Erçetin, sevenlerine yine harika bir gece yaşatacak.

Tim’Festival de One Love 14 Blues Brothers gecesi

Tarih: 13 Haziran 2015 Yer: Life Park İstanbul

Hayat Bu Kapağın Altında desteğiyle One Love Festival 14, 13-14 Haziran’da Life Park’ta! James Blake, Tom Odell, Metronomy, Hot Chip, Julian Casablancas+The Voidz, José Gonzalez, Little Dragon, Fink, Everything Everything, Austra, Slow Hands, Ceylan Ertem, 123, Sattas, The Ringo Jets, Sapan, The Away Days, Kim Ki O, Biz, Norrda, Palmiyeler, Adamlar, Can Güngör, Barış Demirel, Ahmet Şendil, Dayko&Jamiryo, Darren Roach, Cem Salman, Ali Murat Karakuş, Batu Çelik ve Radyo Eksen DJ set One Love Festival’de!

Deutsche Kammer hilhar onie Bremen - Christian Tetzlaff Tarih: 24 Haziran 2015 İstanbul Yer: Aya İrini Müzesi rın en iyi yorumcuları ları ile romantik repertuva tivale, romantik Berrak, detaylı ve renkli icra rphilharmonie Bremen fes me Kam che uts De ilen arasında göster nmış iki konserle konuk Brahms’ın eserlerine ada müziğin yapıtaşları sayılan derin samimiyetle tüm daki duygusal açıklık ve ışın çal isti sol ff. in ser kon oluyor. İlk virtüözü Christian Tetzla etkileyen Alman keman en ind der eri icil ley din a dünyad

103


(

ı r a l u r o s a k e z i l e c n e Eg l koyunlar 1. Çi likteki

yaz, amcanın 4 be Çiftçi Ahmet nu yu ko gi en er kahv 3 siyah ve 1 n da kaçı teki koyunlar vardır. Çiftlik nkte yunla aynı re başka bir ko yleyebilir? olduğunu sö

İki baba ve iki oğul balığa farklı gittiler. Onlardan her biri nan ala Yak dı. bir balık yakala Bu nasıl balıkların toplamı 3’dür. r? bili ola mümkün

adı ncü kızın ü d r ö D . 4

rt kızı asının dö Elif’in bab elma, , n, Selen S li e S : ır rd va adı nedir? ……. 4.kızın

ozz nggo 3. İ aiyeci ve maran oz Bir itfaiyeci ve marangoz r.. rlar liyo bankada sıra bek oğlunun in erin diğ Onlardan biri ? r? bili ola ıl nas babası. Bu

5. 4’ten büyük 7’den küçük 4 ile 7 arasına öyle bir sembol yerleştirin ki, sonuç 4’ten büyük 7’den küçük olsun.

1. Hiçbiri çünkü koyunlar konuşamaz. 2. Balığa giden 3 kişi: Dede, baba ve oğul r ve oğulları 3. İtfaiyeci kadın ve marangoz erkek. Evlile var. 4. Elif 5. 4,7

2. İki baba ve iki oğul



18

SAYI

MECHANIC DERGİSİ

HAZİRAN 2015

SEKTÖRÜN BİLGİ ÜRETEN VE PAYLAŞAN GÜCÜ www.mechanic.com.tr

PROF. DR. AHMET ARISOY MEKANİK SİSTEMLERİN DOĞRU KURGULANMASI

İNSAN HAYATI KADAR ÖNEMLİ

İMBAT AVRUPA’DAKİ BEKLENTİLERİNİN

ÜSTÜNDE TALEP GÖRÜYOR Haziran 2015 • Sayı: 18

BOKSTA

ASRIN MAÇI

TATİLDE ÇOCUĞUNUZ

TEKNOLOJİNİN TUZAĞINA DÜŞMESİN


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.