Mechanic 19. Sayı

Page 1

19

SAYI

MECHANIC DERGİSİ

TEMMUZ 2015

GELENEKLERE BAĞLI YENİLİKLERE AÇIK BAŞMÜHENDİS

www.mechanic.com.tr

MUSTAFA ÖKSÜZ

ASHRAE TURKISH CHAPTER

GENÇLERLE BULUŞTU

İDEALİZM, ÜRETKENLİK VE İHRACATTA ÜSTÜN BAŞARI Temmuz 2015 • Sayı: 19

İNKA

BEŞİ BİR DENİZDE

YUNANİSTAN

EĞLENCELİ ZEKA SORULARI





başyazı

Başyazı

Değerli okuyucularımız,

M

echanic ailesi olarak, öncelikle Ramazan bayramınızı kutluyor, sevdiklerinizle şeker tadında bir bayram geçirmenizi diliyoruz.

Mekanik tesisat sektörüne yön verenlerde, Tanrıöver Mühendislik’te binin üzerinde projenin yapımında bulunan başmühendis Mustafa Öksüz ile söyleşi gerçekleştirdik. Değerli meslektaşıma, meslek hayatı ve tecrübelerini dergimizde paylaştığı ve bize değerli zamanını ayırdığı için teşekkür ediyorum. Temmuz sayımızda yine önemli makalelere yer verdik. Bryan Orchard tarafından yazılan ve Tuğba Şen tarafından çevrilen ıslak dengeleme ile Grundfos S-tube çarklarda oluşan titreşimde % 70 azalma ile Norm Teknik’ten temiz gazlı söndürme sistemleri üzerine genel bakış isimli makalelerimize göz atmanızı öneririm. Bu ay, üniversite sınavının puanlarının açıklanmasıyla sınava giren öğrenci ve ailelerini tatlı bir telaş aldı. Gençlerin puanlarına göre okul seçimleri, kariyer yollarını çizmelerinde büyük rol oynuyor. Bu sayımızda mikro düzeyde üniversite tercihleri ve bu karar anının ailelerine yansımalarını inceledik. Bu önemli karar anınızı kolaylaştırmayı planladık. Temmuz sayımızda da yine dernek haberleri, fuar haberleri, sektördeki gelişmeler, firma haberleri, yeni ürünler, değerli sektör uzmanlarından makaleler ile dopdolu bir sayı hazırladık. Sektör ve yeni ürün haberlerine göz atarken bunalmaya başladığınız anda Yunan Adalarına doğru yolculuğa çıkabilir, mağara sporu ile derine derine daha derine inebilir, havaların iyice ısınmasıyla kanımızın kaynadığı bu günlerde dışarı çıkmak istediğinizde size yol gösterecek hayata dair sayfalarımızda konser, sinema, kitap etkinliklerine göz atabilir, eğlenceli zeka soruları ile tebessüm edebilirsiniz. Sizin için hazırladığımız sayımızı keyifle okumanızı diliyor, dergimizde emeği geçen herkese ve tüm okurlarımıza teşekkür ediyor, bir daha ki sayımızda tekrar görüşmeyi diliyoruz.

Genel Yayın Yönetmeni Makina Mühendisi evren@dekomedya.com

3


içindekiler

MECHANIC Yıl: 2 Sayı: 19 DEKOMEDYA A.Ş ADINA İmtiyaz Sahibi

EVREN DEMİRCİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Genel Yayın Yönetmeni EVREN DEMİRCİ Teknik Danışmanlar CEVAT TANRIÖVER, ZÜHTÜ FERAH Yayın Danışmanı EMİNE BANKOĞLU Yeşil Bina Danışmanı CEMİL YAMAN Leed Faculty, Breeam Assesor

10

Genel Koordinatör ÖZGÜR PARLAK Yayın Koordinatörü ASUMAN DEMİRCİ

24

Geleneklere bağlı- yeniliklere açık: Mustafa Öksüz

30

BSH Ev Aletleri Grubu Selimpaşa Deposu’nda Arı Yangın’ı tercih etti

32

ABB ilk global endüstriyel robot üreticisi olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde sanayi robotu üretecek

34

Kodsan Caleffi Bursa eğitim semineri düzenledi

36

FORM Park Dedeman Levent’e dört mevsim yaşatıyor

38

Armacell Yalıtım’ın EPA ile yeni işbirliği anlaşması

40

Oventrop Akademi programları başladı

42

ISIDEM Yalıtım yeni yatırımlarıyla ihracatta büyüyor

44

Aquatherm borular jeotermal hatlarda tercih ediliyor

46 48

Prestijli pojelerin tercihi ista

Yayın ve Web Editörü HAKAN ARSLAN hakan@dekomedya.com Görsel Yönetmen ÖZGÜ URAL Reklam Müdürü SELÇUK BENLİ selcuk@dekomedya.com

24

Müşteri İlişkileri İREM KALENDER irem@dekomedya.com Katkıda Bulunanlar SELCEN PARLAK, GENCAY TATLIDAMAK, EVREN UYGUR, ONUR ŞAHİN, EMRE ÖZMEN, SMMM HASAN KARAGÖZ, AV.MURAT BİLİR, SERDAR AYDIN, ÖZLEM YASMUT

6

Mekanik sistemlerin doğru kurgulanması insan hayatı kadar önemli

8

Kombi seçerken dikkat edilmesi gerekenler

10

Systemair HSK’ya 4 yıl üst üste ihracatta başarı ödülü

12

Yüksekdağ Mekanik sektörün makine mühendisleri ile Pazar kahvaltısında buluştu

Yönetim Yeri Deko Medya A.Ş. Vişnezade Mah. Prof. Dr. Alaattin Yavaşça Sok. Efe Apt. No:6 D:4 Akaretler 34353 Beşiktaş / İSTANBUL

Tel: (0212) 327 50 40 Faks:(0212) 327 50 20 www.mechanic.com.tr info@mechanic.com.tr

Yayın Türü Yaygın Süreli

14

Baskı - Cilt Fabrika Basım Tic. Ltd. Şti. İnönü Cd. No:74/A Mahmutbey-Bağcılar-İstanbul Tel: 0212 294 38 00

Dağıtım Etkin Dağıtım ve Nak. Oto Kir. Hiz. Paz. Tic. Ltd. Şti Eski Büyükdere cd. Yamaç sk. No.1 4. Levent – İstanbul Tel: 0212 282 40 04 Mechanic Dergisi aylık olarak yayımlanan bedelsiz süreli bir yayın organıdır. Mechanic Dergisi, basın-meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar kaynak gösterilerek kullanılabilir.

4

TANAP Projesi büyük bir hız ve titizlikle devam ediyor

16

ASHRAE Turkish Chapter gençlerle buluştu

18

Daikin’den yazı karşılama kampanyası

50

Alarko Carrier Çanakkale Tarım Fuarı’na katıldı

20

AFS Akademi eğitimlerinin 3.serisi tamamlandı

52

Termo Teknik’ten sofralara ramazan hediyesi

22

Ege Bölgesi Form’un İzmir seminerinde bir araya geldi

54

İdealizm, üretkenlik ve ihracatta üstün başarı: inka

İmbat Polonya’da distribütörlük anlaşması imzaladı


58 60 62 64 66 68 70 72 74 76

ALP POMPA - ETNA

47

ALIZE

71

ARI YANGIN

39

ARMACELL YALITIM

77

ATC

67

BAHÇIVAN MOTOR

TED Üniversitesi de Buderus’u tercih etti

A.K. BAŞAK YAPI

İMBAT roof top klimada Dünya’daki Eurovent sertifikasına sahip 7. Firma oldu

68-70-74-76 CVS AIR

Klimada yüksek performans, düşük fatura

79

60

CİVA

21

DAF ENERJİ

61

DAIKIN

63

DARHAN

31

DEKOGROUP

57

DEVİNİM MAKİNA

2

DUYAR VANA

11

EBITT

73

FETAŞ

REMEHA gas 310-610 ECO PRO yer tipi yoğuşmalı kazan

85

FORM

19

FRÄNKISCHE

E.C.A. Titiz ile temizliğe açık olun

43

GELİŞİM TEKNİK

Japon klima devi General’den mucizevi klima

69

GETİ

49

GIACOMINI - UNIVAL

REMEHA duvar tipi yoğuşmalı kazanlar Doğalgaz kazanlarında kazancın yeni adı yoğuşmalı ekonomizer

Grundfos CME hidrofor

REKLAM DİZİNİ

32

7

A.K.İ. IŞIK ENDÜSTRİYEL-FRESE

94

IMI HYDRONICS

35

KODSAN CALEFFI

37

KLİMATEKNİK

Dünya Çevre Günü’nde yeşil binalar ve ötesi konuşuldu

51

LOWARA

89

LÖSEV

Daikin Türkiye’nin yeşil bina uzman kadrosu genişliyor

23

MAS-DAF

58

META MÜHENDİSLİK

82

Vaillant enerji danışmanları ile yeşil hamle yaptı

59

MITSUBISHI ELECTRIC

33

NİBA

84

Islak dengeleme ile Grundfos S-tube çarklarda oluşan titreşimde %70 azalma

1

NORM TEKNİK

13

ÖZTÜRK YAPI

53

PA-FLEX

45

PREIS - AYDIN GROUP

87

PROKONTROL

78 80

Danfoss HVAC sektörünün geleceğini değiştirecek yeni ürününü tanıttı

98

REKLAM DIZINI

9

88

Norm Teknik’ten temiz gazla söndürme sistemleri üzerine genel bakış

93

Beşiktaş Vodafone Arena’da Profit tercih edildi

83

SANCAK ENDÜSTRİ

94 96 98

41

SYSTEMAIR HSK

Beşi bir denizde

17

TERMOTRANS

Derine derine daha derine

81

UNOPOMP

15

ÜNTES

65

VENTAS

75

YEKATEK

Karar anı: Mikro düzeyde üniversite tercihleri ve ailelerimize yansıyanlar

100 Hayata dair

Ö.K.İ RES ENERJİ

100

5


Haberler

Mekanik sistemlerin doğru kurgulanması

insan hayatı kadar önemli Elektrik taahhüt hizmetinin yanısıra, 2009 yılından bu yana, büyük projelere mekanik taahhüt hizmeti de sunan Anel Grup, entegre hizmet sunma alanındaki tecrübesini ve başarısını, yurtiçinde ve yurt dışında gerçekleştirdiği projelerinde ortaya koyuyor. Binalardaki ısıtma, soğutma, sıhhi tesisat, havalandırma gibi sistemleri kullanım amaçlarına göre bütünsel olarak belirleyen ve işlevsel hale getiren mekanik çalışmalar, yapıların olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Bir binada sistemlerin bütünsel ve işlevsel olarak birbiri ile uyumlu çalışmasını sağlayan mekanik sistemlerin, tesis tiplerine ve kullanım amaçlarına göre belirlenmiş olması gerekir. Mekanik sistemler, doğru kurgulanmadığı ve yapılmadığı sürece insan hayatı ve sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle binalarda kullanılan mekanik sistemler, insan hayatı ve sağlığı için büyük önem taşır. Anel Grup, elektrik mekanik hizmetlerinin yanısıra, büyük projelere, sıhhi tesisat ve altyapı borulama çalışmasından, yangınla mücadeleye kadar, çeşitli mekanik alanlarda da katkı sağlayan çözümler gerçekleştiriyor. Grup, Azerbaycan’da Ganjlik Mall ve Bakü Olimpiyat Stadyumu’na, Katar’da Araştırma Geliştirme Merkezi ve Hamad Uluslararası Havalimanı projelerinde verdiği mekanik taahhüt hizmetiyle Türkiye’deki başarısını yurt dışına da taşıdı.

‘’Hedefimiz Anel Grup’u Daha Geniş Coğrafyalara Taşımak’’ Mekanik taahhüt hizmeti, AVM, stadyum ve havalimanı ve benzeri büyük yapılarda özellikle dikkat edilmesi gereken bir konu. Anel Grup, 30 yıllık tecrübesiyle uluslararası projelerde gerçekleştirdiği mekanik taahhüt hizmetiyle tercih edilen elektromekanik firmaların başında geliyor.

Anel Grup Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Batukan konuyla ilgili şunları söylüyor: “Anel Grup olarak kaliteli, hızlı ve etkin yönetim ile

6

Türkiye’de gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmaları yurt dışında da devam ettiriyoruz. Türkiye’de St. Regis Oteli, 42 Maslak, İş GYO Tuzla Ticaret Merkezi ve İzmir Mavibahçe Alışveriş Merkezi gibi projelerde verdiğimiz mekanik taahhüt hizmetini Azerbaycan ve Katar’a da taşıdık. Azerbaycan’da Ganjlik Mall ve Bakü Olimpiyat Stadyumu projelerinde, Katar’da ise Araştırma Geliştirme Merkezi ve Hamad Uluslararası Havalimanı projelerinde yer aldık. Anel Grup olarak, Bakü şehrinin en büyük alışveriş merkezi olacak Ganjlik Mall’a ısıtma-soğutma, havalandırma, sıhhi tesisat, yangından korunma, gazlı söndürme gibi bir alışveriş merkezinde olması gereken tüm mekanik sistemleri uyguladık. 68 bin seyirci kapasiteli Bakü Olimpiyat Stadyumu’nda ise mevcut mekanik sistemlere ek olarak çim sulama ve dış saha altyapı sistemleri tesisatlarını kullandık. Katar Araştırma Geliştirme Merkezi projesinde de mekanik tesisat iş paketlerine ilaveten laboratuvar gaz sistemleri de olduğu için farklı kontrol sistemlerini uyguladık. Hedefimiz bundan sonra da yaptığımız başarılı hizmetlerle Anel Grup’un kaliteli hizmet anlayışını daha geniş coğrafyalara taşımak.”

“İşimiz İnsan Hayatı Kadar Önemli” Bir binada sistemlerin bütünsel ve işlevsel olarak birbiri ile uyumlu çalışmasını sağlayan mekanik sistemlerin, tesis tiplerine ve kullanım amaçlarına göre belirlenmiş olması gerekiyor. Mekanik sistemler, doğru yapılmadığı sürece insan hayatı ve sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle binalarda kullanılan mekanik sistemler, insan hayatı ve sağlığı için büyük önem taşıyor. Mekanik taahhüt sistemlerinin insan hayatına ve sağlığına etkisiyle ilgili Anel Grup Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Batukan şunları söylüyor; “Doğru kurulmamış sistemlerin gereksiz enerji maliyetlerini yatırımcılar çoğu zaman önceden tahmin edemiyor. Tecrübeli ve uzun süre birlikte çalışmış insanların yaptıkları işlerin sonuçları her zaman daha iyi sonuç veriyor. Bizim yaptığımız tesisler çok uzun yıllar yaşıyor. İçindeki çalışanlar ve ziyaretçileri ile tesisin hizmet şekline göre binlerce, hatta bazı tesislerde milyonlarca kişiye hizmet sunuluyor. Yaptığımız işin önemi o tesislerden yararlanan insanların hayatı ve sağlıkları ile ilgili. Bu nedenle işimiz insan hayatı ve sağlığı kadar önemli.”



Haberler

Kombi seçerken dikkat edilmesi gerekenler Uzun, soğuk kış günlerinin ardından güneş yüzünü gösterdi, havalar ısındı. Şimdi tatil, deniz ve seyahat planlarınızın yanı sıra, ısıtma sisteminizi gözden geçirmek ve gerekiyorsa kombinizi değiştirmek için en iyi dönem. Yeni kombi alınırken en çok ‘Hangi kombiyi almalıyım?’ sorusu gündeme geliyor. Isıtma sistemleri üreticisi Termo Teknik yetkilileri, gelecek kış daha az harcayıp daha iyi ısınmak ve daha bol sıcak su elde etmek için seçilmesi gereken kombi özelliklerini ve yapılması gerekenleri sıraladı.

Hangi Kombi? Türkiye’de doğalgaz kullanımının artışına bağlı olarak kombi kullanımı da yayılıyor. Bireysel ısıtma sistemlerinde kullanılan kombilerin kalitesi uluslararası standartlarca verimlilik değerlerine göre sınıflandırııyor. Verimlilik, bir kombinin yaktığı birim doğalgaz başına verdiği ısı miktarını ifade ediyor. Bu anlamda premix yoğuşmalı kombiler, en yüksek verim değerlerine sahiptir. Ortalama bir premix yoğuşmalı kombi ile yoğuşmasız kombi arasındaki verim farkı yaklaşık (ortalama) yüzde 20’dir. Avrupa’da birçok ülkede yüksek verim değerlerinden dolayı yıllardır premix yoğuşmalı kombiler tercih edilmektedir ve son regülasyonlar ile birlikte konvansiyonel kombi kullanımı durdurulmuştur. Premix yoğuşmalı kombiler yoğuşmasız kombilere kıyasla aşağıdaki özelliklere sahiptir: • Yüksek verim (Daha geniş modülasyon aralığı) • Çevreci (Daha düşük atık gaz emisyonu) • Daha sessiz çalışma • Daha fazla sıcak su kullanım kapasitesi • En son yanma teknolojisi ile tasarım Kombi satın alırken fiyatı ile birlikte bütün bu değerleri ve teknik özellikleri hesaba katmak kombi kullanıcıları için oldukça önemlidir. İngiltere merkezli Ideal Stelrad

8

Group’un (ISG) Kraliçe Ödül’lü (Queen’s Award) Ideal Heating fabrikasında üretilen, Termo Teknik tarafından Türkiye’ye sunulan LOGIC Premix yoğuşmalı Kombi yüzde 109’ a varan enerji verimliliğine sahiptir. LOGIC özellikle çift banyolu geniş konutlarda önemli avantaj sağlar. Bir konutta iki muslukta kesintisiz sıcak su sunabilen LOGIC, sadece 70 cm yüksekliğe, 39.5 cm genişliğe ve 27.8 derinliğe sahiptir; bu yönüyle mutfak gibi dar alanlarda kurulum ve kullanım için emsallerine oranla çok daha pratiktir.

Olmazsa olmaz: Yalıtım Kombinizin kapasitesi ve verimi ne kadar iyi olursa olsun; kombinizin verdiği ısının evde tutulmasını engelleyen yalıtımsız / hatalı yalıtımlı yapılar ısınmada en büyük sorunu oluşturur. Doğru bir yalıtım ile çok daha iyi ısınmak ve daha düşük enerji sarfiyatı yapmak ekonomik ısınmada asla atlanmaması gereken unsurlardan. Yalıtımı doğru yapılmamış yapılarda istenilen sıcaklık değerlerine ulaşılması ısı kaçakları sebebiyle, çok daha fazla enerji tüketimine, dolayısı ile verimsiz enerji kullanımına sebep olur.

Yeterli Panel Radyatör Uzunluğu Panel radyatörler, kombinizin ürettikleri ısıyı evinize yayarak ısıtma sisteminizi tamamlarlar. Bu anlamda kombinizin

yeterli ve verimli ısıtmasının yanında, evinizin metrekaresine doğru oranlanmış bir toplam panel radyatör uzunluğuna sahip olmak şarttır. Aksi halde kombiniz ne kadar verimli ısıtırsa ısıtsın, kombinizin ürettiği ısı evinize eksik hesaplanmış radyatörler nedeniyle yeterince yayılamaz; yeterli sıcaklığa ulaşılamadığından kombinizi daha fazla çalıştırmanıza ve daha fazla enerji sarf etmenize neden olur.

Kombi Bakımı Kombiler, farklı bölümlerden oluşan, birden fazla sisteme sahip, evdeki ısıtma tesisatı ile bağlantısı bulunan cihazlardır. Bu nedenle, tesisattaki ısı üretimini sağlayan kombilerin verimliliğinin sürekli kılınması için yıllık bakımları atlanmamalıdır. Kombi bakımı birden fazla aşamadan oluşur. Bakım esnasında genellikle cihazın genel durumu yetkili servis tarafından gözden geçirilir; olası yıpranmalar gözlemlenir ve verimliliği etkileyebilecek etmenler değerlendirilir. Eğer dikkat çekici ve arızaya sebep olabilecek veya verimli çalışmayı engelleyebilecek bir durum var ise yetkili servisler kullanıcıyı uyarır. Çoğu zaman, yerinde küçük müdahaleler ile ileride oluşabilecek birçok önemli problem engellenebilir. Bakım sırasında yapılan temizleme ve yanma kontrolleri enerji kayıplarını en aza indirecektir. İhtiyaçlarına uygun doğru kombi seçenler, yalıtımlarını en iyi şekilde yaptıranlar ve yıllık bakımlarını yapanlar önümüzdeki kışı daha az enerji harcaması yapıp, daha iyi ısınarak geçirecek. Isıtma sisteminizi bu dönemde kontrol ettirmek; gelecek kışı konforla karşılamanızı sağlar.



Haberler

Systemair HSK’ya

4 yıl üst üste ihracatta başarı ödülü İklimlendirme sektörünün global oyuncularından Systemair HSK, 2014 yılı boyunca gerçekleştirdiği ihracat performansıyla İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) tarafından verilen “İhracatta Başarı Ödülü”nü bu yıl dördüncü kez almaya hak kazandı. İSİB’in ihracat için büyük çabalar sarfeden üye firmalarının başarılarını taçlandırmak amacıyla düzenlediği İhracatta Başarı Ödülleri Töreni, 29 Nisan Çarşamba günü Ankara’da gerçekleştirildi. Ödül töreninde İSİB üyesi firmalara 21 kategoride toplam 59 ödül verildi. Systemair HSK, “klima santralleri” kategorisinde, 2014 yılının en fazla ihracat yapan üçüncü firması olarak ödüle layık

görüldü. Ödülü, Systemair HSK adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vural Eroğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve İSİB Başkanı Zeki Poyraz’dan aldı.

Armacell Yalıtım, Kiev AquaTherm Fuarı’ndan memnun Armacell Yalıtım, Oneflex markalı ürünleri ile, 2013 yılından itibaren Kiev AquaTherm fuarına üst üste 3. kez katılarak, devamlılığını ve Ukrayna pazarına olan inancını gösterdi. Aqua-Therm Kiev 2015 fuarı, 12-15 Mayıs 2015 tarihlerinde gerçekleşti. Ukrayna’nın Isıtma, Havalandırma, Tesisat ve Yalıtım sektörünün en büyük ve en başarılı fuarı olduğunu bir kez daha ispatlayan Fuar’a toplamda 27 farklı ülkeden 416 firma katıldı. Türkiye’den katılım yapan 14 firmadan biri olan Armacell Yalıtım, Oneflex markalı ürünlerini sergiledi ve Fuar’dan memnun ayrıldı. Fuarda HVAC yalıtımı konusundaki tek katılımcı olan Armacell Yalıtım, ülkemizi başarı ile temsil etmiş, Fuar süresince 300’ün üzerinde sektör temsilcisini ağırlamıştır. Katılımcılar ve ziyaretçiler, Ukrayna’nın şu günlerde yaşadığı zorlu sürece rağmen, ülkenin teknik ve kaliteli malzeme konusundaki talebini göstermiştir. Armacell Yalıtım, ülkemizin 2023 yılı ihracat hedefleri doğrultusunda, 25 ülkeye ihracat yaparak katkı koyuyor. Ekipman yalıtım piyasasında esnek yalıtım köpüklerinde dünya lideri ve ayrıca tasarımı yapılmış köpüklerde önde gelen tedarikçilerinden olan Armacell, 2015 yılının ilk aylarında Das Yalıtım A.Ş. firmasını bünyesine alarak ülkemize yaptığı yatırım ile Ortadoğu, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Türki Cumhuriyetleri ve ülkemiz pazarında kalite algısını artıracak şekilde çalışmalarını geliştirmeyi hedefliyor.

10



Haberler

Yüksekdağ Mekanik sektörün makine mühendisleri

ile Pazar kahvaltısında buluştu

Mekanik tesisat sektörüne LOWARA ürünleri İstanbul Avrupa Bölge Bayiliği ile güçlü ve kararlı bir giriş yapan Yüksekdağ Mekanik Malzemeleri A.Ş. konusunda uzman Makine Mühendisleri ile bir Pazar kahvaltısında buluştu. Tanışma organizasyonu olarak düzenlenen davet, Makine

Mühendisleri Semih Çalapkulu, Evren Demirci, Tevfik Çakar, Faruk Güvensoy ve Yılmaz Sevinç’in katılımlarıyla Beykoz sırtlarındaki Mihrabat Korusunda gerçekleşti. Aileleriyle hoşça vakit geçiren katılımcılar, organizasyondan memnun kaldıklarını belirttiler Yüksekdağ Gayrimenkul ve BTC İnşaat

firmalarıyla inşaat sektöründe de birçok çalışmaya imza atan firma sahipleri Celal YÜKSEKDAĞ ve Cemil YÜKSEKDAĞ, bu tür organizasyonların, aynı sektörden insanların tanışmasına vesile olduğu için ayrıca sevindirici olduğunu belirttiler. Firma FRANKE İstanbul Avrupa Bölge Bayisi olarak da faaliyet gösteriyor.

LINK ekibi gücünü bu kez Dragon Bot Yarışı’nda gösterdi Mekanik tesisatta askı ve destek sektörünün kurucusu olan LINK, yüzlerce kurumu aynı yerde toplayan; onları hem yarıştıran hem de eğlendirerek heyecan dolu, keyifli bir zaman geçirmelerine yardımcı olan Dragon Festivali’ne katıldı. Boru askı destek ve hava kanalı bağlantı sistemlerinin önde gelen ismi LINK, yeteneklerini bu kez keyifli bir kurumsal aktivitede gösterdi. Dünyanın 3 büyük festivalinden biri olan Dragon Festivali’ne katılan LINK çalışanları ekip olarak katıldıkları bot yarışmasında heyecanlı ve keyifli anlara imza attı. Dünya markalarını bir araya getiren bu platform, eğlencenin maksimuma ulaştığı, katılımcılara iş hayatının stresinden uzak, herkesin eşit olduğu, kıyasıya mücadele edilen keyifli anlar yaşatıyor. Kurum içinde iç iletişim çalışmalarına

12

da büyük önem veren ve bu kapsamında her yıl çeşitli aktiviteler düzenleyen LINK, bu yıl ilk kez yer aldığı Dragon Festivali’ne Satış ve Pazarlama, Lojistik, Teknik ve İş Geliştirme, Mali ve İdari İşler departmanlarından 16 kişiden oluşan bir ekiple katıldı. Ekip zorlu ve bir o kadar da heyecanlı geçen Bot Yarışması’nı 1 dakika 23 saniye gibi iyi bir dereceyle tamamladı. Çalışma hayatlarında hissettikleri takım ruhunu bu kez eğlenceli bir aktivitede gösteren ekip, hem yarışmanın hem de çalışma arkadaşlarıyla coşkulu anlar geçirmenin keyfini yaşadı.



Haberler

Habaş Aliağa’da pompa bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi

Türkiye’nin en büyük demir çelik üreticilerinden Habaş’ın Aliağa tesislerinde teknik personelinin katılımıyla pompa bilgilendirme toplantısı yapıldı. Katılımın yüksek olduğu toplantı iki bölüm olarak gerçekleştirildi. Birinci

bölümde İş Geliştirme Müdürü Ahmet Yılmaz “Genel kullanım pompa sistemleri ve pompalarda maksimum enerji verimliliği” konularında bilgi aktarımında bulundu. Kahve molasından sonra devam eden ikinci bölümde Teknik Servis Müdürü

TANAP Projesi büyük bir hız ve titizlikle devam ediyor Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ndeki Şah Deniz-2 Gaz Sahası ve Hazar Denizi’nin güneyindeki diğer sahalarda üretilen doğal gazın Türkiye’ye ve Avrupa’ya taşınmasını amaçlayan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Projesi’nin çalışmaları takvime uygun şekilde ilerliyor. 19 kilometresi Marmara Denizi geçişi olmak üzere toplam 1850 kilometrelik bir hat boyunca Türkiye’yi boydan boya geçecek projenin Gürcistan sınırından Eskişehir’e kadar uzanan 56 inç’lik bölümünde üst toprak sıyırma çalışmaları tamamlanarak diğer süreçler için çalışmalar büyük bir hız ve titizlikle devam ediyor. Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP) ve Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile birlikte Güney Gaz Koridorunu oluşturan TANAP Projesi’nin temel atma töreni Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Cumhurbaşkanlarının katılımlarıyla 17 Mart 2015’te Kars’ın Selim ilçesinde gerçekleşmişti.

14

Hüseyin Takmaz’ın sunumuyla “Pompa montajındaki incelikler ve sahada bakım sırasında karşılaşılan problemler” konularından bahsedildi. Katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaşılan toplantı soru-cevap ardından sona erdi.



Haberler

ASHRAE Turkish Chapter gençlerle buluştu ASHRAE Turkish Chapter, 27-29 Nisan tarihlerinde İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde düzenlenen Makine ve Teknoloji Günleri etkinliğinde gençlerle buluştu. İstanbul Üniversitesi Makine Mühendisliği Teknolojileri Kulübü (MMTK) tarafından organize edilen ve 3 gün süren etkinlik çerçevesinde, ASHRAE Turkish Chapter’ın genel yapısı ve öğrenci faaliyetleri konusunda bilgiler verildi. Etkinlikte ASHRAE Turkish Chapter Saymanı Bahadırhan Tari ve ASHRAE Turkish Chapter Öğrenci Faaliyetleri Komitesi Sorumlusu Kadir İsa sunum yaptı. ASHRAE Turkish Chapter Saymanı Bahadırhan Tari, iklimlendirme sektörünün geniş ve büyük bir sektör olduğunu söyledi. İklimlendirme sektöründe istihdam oranının çok yüksek olduğuna dikkat çeken Tari, iklimlendirme sektöründe istihdam edilen makine mühendisi oranının da çok yüksek olduğunu öğrencilere bildirdi. ASHRAE faaliyetlerinden söz eden ASHRAE Turkish Chapter Öğrenci Faaliyetleri Komitesi Sorumlusu Kadir İsa, “ASHRAE ile ilk temaslarımız yaklaşık

iki yıl önce section başlığı altında başladı. Section olduktan sonra kısa bir sürede üye sayısını artırıp chapter olduk. Tüm dünyada section’dan chapter’a en hızlı yükselen üyeyiz. ASHRAE’nin Geniş Bölge Konferansı RAL CRC’yi 2-4 Ekim’de İstanbul’da yapmaya hak kazandık. Öğrenci komiteleri oluşturmaya başladık. İlk ASHRAE student branch’ini İstanbul Üniversitesi’nde oluşturduk. Diğer üniversitelerde de kuruyoruz. En kısa sürede öğrenci şubelerini oluşturan Chapter olma hedefiyle çalışmalarımızı

sürdürüyoruz. “ dedi. Etkinliğin ilk panel konuşmacıları ASHRAE Turkish Chapter Saymanı Bahadırhan Tari ve ASHRAE Turkish Chapter Öğrenci Faaliyetleri Komitesi Sorumlusu Kadir İsa’ya sunumlarının ardından plaket takdim edildi. ASHRAE Turkish Chapter, gençleri iklimlendirme sektörüne kazandırmaya ve gençlerin kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamaya önem veriyor. Bu doğrultuda üniversite, sektör birlikleri ve vakıflarla ortak çalışmalarını sürdürüyor.

Darhan, Sikla markası ile Medine Hızlı Tren İstasyonu Projesi’nde Mekke ve Medine şehirleri arasında hacı adaylarını taşıması için planlanan yüksek hızlı tren projesi kapsamında yer alan ve Yapı Merkezi’nin müteahhitliğini yapmış olduğu Medine Hızlı Tren İstasyonu projesinde elektromekanik tesisat sistemlerinin askılanmasında Sikla ürünleri tercih edildi. Sikla Türkiye Distribütörü Darhan tarafından koordine edilen tedarik süreci çerçevesinde askı destek çözümleri ile ilgili detay dinamik ve statik hesaplar da yine Sikla tarafından sağlandı. Modüler askı destek sistemlerinin Türkiye’de öncülüğünü yapan Darhan mekanik tesisatın askılanması konusunda işçilikten kazanç sağlayan, maliyet etkin ve yüksek kaliteli askılama çözümleri sunmaya devam ediyor.

16



Haberler

Daikin’den yazı karşılama kampanyası İklimlendirmenin lider markası Daikin, bu yazı serin serin karşılamak isteyenleri mutlu edecek bir kampanya başlattı. Daikin’in üstün teknolojili ve enerji tasarruflu klimalarını tüketici ile buluşturmak amacıyla düzenlenen kampanya, 15 Temmuz’a kadar yüzde 25’e varan indirimler sunuyor. Gelişmiş teknolojisi ve sektörün en üst segmentinde yer alan klima modelleri ile kullanıcılarına enerji verimliliği yüksek, konforlu bir iklimlendirme sunan Daikin, yeni sezona indirimle başlıyor. “Daikin’de yüzde yüz serinlik yüzde 25’e varan indirimle” sloganıyla yeni sezonun açılışını yapan Daikin, yazı serin serin karşılamak isteyenlere indirim fırsatı sunuyor. İklimlendirme konforu yaşamak isteyen herkesi klima sahibi yapmak isteyen Daikin, 15 Temmuz 2015 tarihine kadar sürecek olan kampanya ile en

beğenilen modellerinden Tegora, Shira ve yeni Emura II split klima modellerinde yüzde 25’e varan indirim uyguluyor. Bu kampanya ayrıca, yaz hazırlığına başlayan Garanti Bonus Card sahiplerine hem indirim hem de taksit olanağı sunuyor. Garanti Bonus Card sahipleri 15 Temmuz 2015 tarihine kadar Daikin Tegora, Shira ve yeni Emura II split klimalarına peşin fiyatına 9 taksit ile sahip olabiliyor. Kampanya kapsamında yüksek konfor ve yüksek verimlilik değerleri ile öne

çıkan Tegora Seasonal Serisi klimalardan biri ile serinlemek isteyenler, ihtiyaçları olan kapasiteye (Btu/h) göre 495 TL ile 1.181 TL arasında daha az ödüyor. Gerek enerji tasarrufu gerekse kullanıcı konforunu artıran özellikleri ile öne çıkan Shira, 15 Temmuz’a kadar 798 TL ile 2.135 TL arasında indirim avantajıyla alınabiliyor. Ödüllü şık tasarımı ile teknolojiyi birleştiren Emura II ile yazı karşılamak isteyenler ise 920 TL ile 1.656 TL arasında indirim avantajından yararlanabiliyor.

Armacell Yalıtım, Oneflex yalıtım ürünleri

ile Ataşehir Rönesans Tower’da Birçok ilkin uygunlandığı Ataşehir Rönesans Tower’da, Armacell Yalıtım A.Ş.’nin Oneflex marka yalıtım ürünleri kullanıldı. Rönesans Tower, Türkiye’nin Leed Platin Sertifikası almaya hak kazanan ilk yüksek yapısı olma özelliğini taşıyor. Türkiye’de ilk olarak uygulanan, yerden deplasmanlı havalandırmaya sahip. Rönesans Gayrimenkul Yatırım tarafından İstanbul Ataşehir’de konumlandırılan bina, Oneflex elastomerik kauçuk köpüğü yalıtım ürünlerini tercih etti. Sofistike bir cepheye ve her iki katta bir sekiz metre yüksekliğinde kat bahçelerine sahip bulunan, kat bahçelerindeki iklimlendirmenin de kontrol edildiği, binanın tüm alanlarına yüzde yüz temiz hava sağlanırken toplam

18

enerjiyi oldukça verimli kullanabilen bir proje. Günümüzün en önemli konusu enerji verimliliği olmasının yanı sıra kullanılan yalıtım malzemelerinin insan sağlığına uygun, montaj sırasında kolay uygulanabilir, iş gücünden ve süresinden tasarruf edilebilen, yangına dayanımı yüksek, uluslararası standartlara sahip özellikler ile üretilmiş olması ayrı önem taşımakta. Yüksek ısı yalıtım değerine sahip olan Oneflex elastomerik kauçuk köpükler suya ve buhara karşı dirençli olmalarının yanı sıra, UV (Ultra Violet-Mor Ötesi) ışınlarına, zorlu hava koşullarına, yağlara karşı da direnç özelliği taşıyor. Yüksek buhar difüzyon değerine sahip olan elastomerik kauçuk köpük malzemeler, tesisatlarda iyi bir ısı

yalıtımı ve yoğuşma kontrolü sağlıyor. Bu şartlara uygun elastomerik kauçuk köpüğü yalıtım ürün çeşitleriyle talepleri karşılayacak ürün gamına sahip olan Oneflex elastomerik kauçuk köpüğü yalıtım ürünleri, marka projeler dahil olmak üzere yurt içi ve dışında binlerce tesiste tercih ediliyor. Konfor, sağlık ve hijyen şartlarına uygun ürünler, Armacell Yalıtım A.Ş. tarafından Bursa fabrikasında üretiliyor. Armacell’in yüksek teknolojili teknik malzemeleri, mühendislik ürünleri mevcut. Armacell Yalıtım A.Ş. ülkemiz hem de yakın coğrafyalarda ki ülkeler için, üstün teknoloji ve ürün çeşitliliği ile iklimlendirme, inşaat, enerji, ulaşım, beyaz eşya gibi çok çeşitli sektörlere hizmet veriyor.



Haberler

AFS Akademi eğitimlerinin 3.serisi tamamlandı AFS, bünyesinde kurduğu ve 21 Ocak 2015’te açılışını gerçekleştirdiği AFS Akademi eğitimlerinin 3. serisini 27 Mayıs’ta tamamladı. İlk serisi 21 0cak 2015 ila 18 Şubat 2015, 2. serisi 25 Şubat 2015 ila 25 Mart 2015 tarihlerinde tamamlanan AFS Akademi eğitimlerinin 3.serisi 1 Nisan 2015- 27 Mayıs 2015 tarihleri arasında yapıldı. Havalandırma alanında standartları yükseltmeyi hedefleyen AFS Akademi; iklimlendirme sektöründe bilgi seviyesini, buna bağlı olarak iş kalitesini ve verimini artırmayı amaçlıyor. İnsana yatırıma ve eğitime önem veren bir anlayışla iki haftada bir Çarşamba günü 09.30-16.30 saatleri arasında farklı konu başlıkları ile eğitimlerini sürdürüyor. AFS Akademi eğitimleri toplam 40 saat olmak üzere 5 hafta sürüyor. Programda; havalandırma, hava miktarı

ve hava kanalı hesapları, fanlar, fanlı cihazlar, fan seçimi ve kanunları, fanlarda debi kontrolü, patlama güvenliğinin temel ilkeleri ve ex-proof fanlar, bükülebilir hava kanalları, ihtiyaç kontrollü havalandırma, sistem etkisi, motorlarda verim ve motor koruma sınıfları, ErP ve EC motorlu fanlar, havalandırma sistemlerinde ses, gürültü ve titreşim konu başlıkları ele alınıyor. Eğitimlerin sonunda yapılan sınavlarda 70 ve üzeri puan alanlar, başarı sertifikasına hak kazanıyor. Sektörün katılımına açık ve ücretsiz verilen AFS Akademi eğitimlerine katılmak isteyenler http://www. afsakademi.com adresi üzerinden başvuruda bulunabiliyor.

Showroom ’da yer alan birbirinden farklı 240 çeşit çalışabilir durumda fanlar, flexible hava kanalları, ısı geri kazanım cihazları, anemostadlar ve menfezler ile teorik bilginin pratikle bütünleşmesi sağlanıyor. AFS Akademi Atölyesi ise makine mühendisliği bölümü öğrencilerinden sektör profesyonellerine kadar teknik bilgi birikimine sahip olmak isteyen birçok kişiyi hedef alıyor. İki haftada bir Çarşamba günü eğitimlerin sürdürüldüğü ve grup katılımlarına bağlı olarak özel seansların da yapılabildiği AFS Akademi, iklimlendirme sektörünün bilgi kaynağı olan, sektörü geliştiren ve sektöre yön veren eğitimlerin yapıldığı bir merkez olma yolunda ilerliyor.

Grundfos pompa eğitimlerine devam ediyor Üstün kaliteli, yüksek verimli ve çevre dostu ürünleriyle pompa sektörünün saygın markalarından olan Grundfos Pompa, tesisat sektörüne hizmet sağlayan çeşitli birimler için eğitim programını ara vermeksizin sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde, bu program kapsamında Grundfos Kuzey Marmara Bölge Müdürü Murat Emir tarafından ANKA Proje ve Danışmanlık çalışanlarına pompa teoremi eğitimi verildi. Grundfos düzenlediği tüm eğitimlerde genel pompa teoremi eğitiminin dışında sistem analizleri, tesisatlarda yanlış pompa seçiminin doğuracağı sonuçlar, sistem verimliliği ve yönetmelikler uyarınca pompa seçimi hakkında

20

katılımcılarına en ilgili ve güncel bilgilendirmeyi yapmayı kendine ilke edinmiştir. Murat Emir, Türkiye’nin önemli proje firmalarından olan Anka Proje’ye verdiği eğitimde de aynı tutumu benimseyerek, pompa teoremi bilgilerine ek olarak sistem analizleri ve sisteme uygun pompa seçimi gibi konular üzerinde durdu. Ayrıca, pompalarını EuP

(Enerji Kullanan Ürünler) Yönetmeliği’ne göre tasarlayıp üreten, yasalara saygılı Gundfos Pompa’nın temsilcisi olarak Anka Proje ekibine yasaların belirlediği standartları karşılayan pompa seçimi ile ilgili detayları anlatarak, bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlamıştır. Anka Proje ise eğitime tüm mühendis ve teknik ressamlarıyla katılarak, ilgili konulara verdiği önemi göstermiştir. Bir mekanik tesisatın kalbi kabul edilen pompaların sistem ihtiyaçlarına uygun seçildiğinde, sistem verimliliğini ve konforunu önemli ölçüde artırıp enerji tüketimini azalttığı vurgulandıktan sonra, eğitim karşılıklı soru cevaplarla başarılı bir şekilde tamamlanmıştır.



Haberler

Ege Bölgesi, Form’un İzmir seminerinde biraraya geldi

Bu yıl 50. Kuruluş yıldönümü kutlayan Form Şirketler Grubu, İzmir’de Mitsubishi Heavy VRF klima sistemlerindeki yenilikçi ve verimli ürünlerini tanıtan bir seminer düzenledi. İzmir başta olmak üzere Ege Bölgesi’ndeki sektörün öncü oyuncularını bir araya getirdi. 29 Nisan Çarşamba günü Swissotel İzmir’de gerçekleştirilen seminerde en verimli yeni nesil Mitsubishi Heavy VRF klima sistemleri KXZ serisi tanıtıldı. Etkinliğe çeşitli firmalardan sektör temsilcisi 110 kişi katıldı. Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun’un genel bir sunumla açtığı seminerde, Form VRF Sistemleri İzmir Bölge Müdürü Engin Akçay, Form VRF Sistemleri Satış Koordinatörü Zafer Sarı ve Form VRF Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Selahhattin Telatar konuşma yaptı. Açılış konuşmasını yapan Form Şirketler Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Tunç Korun, FORM’un 50 yıllık geçmişinden önemli notlar paylaşırken, Form Şirketler Grubu’nun, 200’e yakın çalışanı ile Türkiye’nin ikinci büyük ticari

22

klima firması olduğunun altını çizdi. Form VRF Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Selahhattin Telatar’ın sunumuyla devam eden seminerde Selahattin Telatar, Türkiye’nin Avrupa’da en hızlı büyüyen VRF pazarı olduğunu, enerjinin doğru yönetimi ve kontrolü felsefesi ile üretilen ve yüksek enerji verimliliği sunan Mitsubishi Heavy yeni KXZ serisi ile de sektörde önemli projelere imza atacaklarını ifade etti. Sözlerine devam eden Telatar, Form VRF Sistemleri firmasının Aralık 2014’te Tayland’da düzenlenen Mitsubishi Heavy Industries toplantısında VRF kategorisinde Avrupa’da “Yılın En İyi Distribütörü” (Excellent Sales of the Year) seçildiğini belirtti. Seminerde tanıtımı yapılan Mitsubishi Heavy Industries yeni KXZ

Serisi, yüksek enerji verimliliği sunmakla birlikte enerjinin doğru yönetimi ve kontrolü felsefesi ile üretilen bir ürün olarak katılımcılardan yoğun ilgi gördü. KXZ Serisinin, değişken üfleme sıcaklığı kontrolü ile %34’e varan enerji tasarrufu sağlarken optimize edilmiş kompresör motor dizaynı sayesinde yüksek verim sağladığı belirtildi. Ayrıca LEED sertifikası almak isteyen binalar için de VRF sistemler tercih edildiğinde puan kazandırdığı bilgisi paylaşıldı. Mitsubishi Heavy Industries VRF Klima sistemleri Tema İstanbul, Richmond Otelleri, Bahçeşehir Koleji, Eclipse Maslak, Ant Teras Konutları ve Başakşehir Stadyumu gibi birçok büyük projede kullanılıyor.



Sรถyleล i

24


Geleneklere bağlı-yeniliklere açık:

Mustafa Öksüz Bu sayımızda Tanrıöver Mühendislik’te binin üzerinde projenin yapımında bulunan başmühendis Mustafa Öksüz ile geçmişten günümüze bir yolculuğa çık k. Keyifle okumanızı dileriz.

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1965 Giresun-Espiye doğumluyum. Evli ve iki çocuk babasıyım. 1989’da İTÜ’den mezun oldum, Cevat Bey’in (Cevat Tanrıöver) yanında meslek hayatıma adım attım. O günden beri Tanrıöver Mühendislik’te binin üzerinde projenin yapımında bulundum. İki kişilik bir büro iken, Allah’ın lütfu ile bugün kırktan fazla personelin çalıştığı, ülkenin hatırı sayılır proje firmalarından biri haline geldik. En küçük binadan, milyon metrekare çapında dev yapılara kadar her boyutta ve fonksiyonda proje yaptık. Bugün Cevat Bey’in liderliğinde, benim başmühendisliğimde, bize destek olan çok değerli ve vefakâr arkadaşlarımızla birlikte, kendi çapımızda uyumlu bir proje ekibi olduğumuzu düşünüyorum. Sizi tanımlayacak özellikleriniz nelerdir? Ben pehlivan tefrikaları okuyarak büyümüş, geleneklere bağlı ama yeniliklere de açık bir insanım. Elektroniğe, bilgisayara, yeni yazılımlara meraklıyımdır. İmkân olduğunca okurum, araştırmacı bir kişiliğe sahibim dersem hata etmiş olmam. Masa tenisini çok severim ama nadiren oynama fırsatı bulabiliyorum. Projeci olmanın doğal sonucu olarak çok çalışıyorum, dinî bayramlar dışında pek tatil

yapamıyorum. Fakat, güzel projeler yaptıkça mutlu oluyoruz, hayatımızın diğer eksik yanlarını bu başarıların verdiği mutluluk kapatıyor. Türk Tesisat sektörünü nasıl görüyorsunuz? Tesisat sektörünün, proje ile at başı gittiğini ve paralel olarak geliştiğini düşünüyorum. Tesisat sektörünü malzeme, imalat, uygulama ve proje olmak üzere 4 ana başlıkta değerlendirmek mümkün. Malzeme tarafında; gelişen bilgi seviyesi, ülkenin genel maddi seviyesi ve standartların yükselmesine bağlı olarak ciddî değişim gözleniyor. Yurtdışında gördüğümüz neredeyse bütün malzemeler bizde de kısa bir faz farkıyla piyasaya giriyor. Her yeni giren malzeme, beraberinde belli bir bilgi birikimini de getiriyor. Bu durumun sektöre önemli katkısı olduğu kanaatindeyim. İmalat tarafına baktığımızda özellikle havalandırma ürünlerinde dünya kalitesinde işler çıkartıyoruz. Radyatör imalatının önemli miktarda ihracat yapılacak kadar geliştiği ortada. Menfez vb. ileri bilgi ve teknoloji gerektirmeyen havalandırma ürünlerinde ithal malzeme neredeyse tamamen devreden çıkmış durumda. Uygulama tarafında ise iş hacminin korkunç derecede artmış olmasına rağmen, kâr marjının iyice düşmüş olmasından dolayı müteahhit

firmaların mühendislik altyapılarının önemli oranda zayıfladığına şahit oluyoruz. Eskiden sayıları az olmakla birlikte çok sayıda mühendis ve proje personeli çalıştıran müteahhit firmalar (Tokar, Demta, Tesa vb) varken, şu anda shop-drawing yapabilen ve detay çözebilen firmaları parmakla gösterebilecek durumdayız. Proje ayağında ise devasa büyüklükte projelere imza atabilen proje bürolarına sahibiz. Henüz ortak bir proje lisanı geliştirememekle birlikte, proje hizmeti verdiğimiz her ülkenin standartlarına uygun iş çıkartılabiliyor. Yurtiçindeki binaların standartlarının yükselmesi, işverenlerin her konuda danışmanlık hizmetleri alarak tesisat projelerinin önünü açması doğal olarak projelerin kalitesini de arttırıyor. Diğer taraftan BIM programlarının yavaş yavaş devreye girdiğini de gözlemliyoruz. Kentsel dönüşümün devam edeceğini düşünürsek tesisat sektörünün önüne büyüyen bir iş hacmi ve şimdikinden daha iyi bir gelecek görüyorum. Tüm projelerde mimari, statik, mekanik ve elektrik disiplinleri şu anda birlikte çalışıyorlar sizce istenilen yerde miyiz? İstenilen yerde olmak için, birlikte çalışma disiplininin yerleşmiş olması gerekir. Şu anda her bir proje

25


Söyleşi disiplininin kendi içinde bile yeterli koordinasyonu sağlayamadığını kabul etmemiz lazım. Bu durumu daha iyiye götürmek için proje firmalarındaki vasıflı ve tecrübeli elemanların sayıları maalesef yeterli değil. Projelere tanınan sürelerin yetersizliği de bu konuda başka bir sıkıntılı başlığı oluşturuyor. Ancak işveren tarafındaki proje yönetimini üstlenen ekibin aktif organizasyon yeteneği, proje disiplinleri arasındaki koordinasyonu üst seviyelere çıkartabiliyor. İşin takibini iyi yapan, zamanlamaları dikkatle izleyip gerektiğinde müellifleri arayarak hatırlatmalar yapan, hatta tabiri caizse başımızın etini yiyerek istediklerini almayı becerebilen proje yöneticileri de tanıyoruz. Bu durumun özetini şöylece listeleyebiliriz; 1. Müelliflerin becerisi ve tecrübesi, 2. İşverenin proje yöneticilerinin sıkı takipçiliği, 3. Mimarî müellifin projeye gösterdiği hassasiyet, birlikte çalışmanın sonuç vermesini sağlayacak ana faktörlerdir. Bunu daha ileri taşıyacak olan, Revit gibi BIM destekli programların yaygınlaşarak, bütün müelliflerin ortak bir BIM platformunda ve aynı server ortamında çalışmalarını paylaşmalarıdır. Bize prestijli bir projeniz hakkında bilgiler verebilir misiniz sistemleri nasıl çözdünüz? Çok yeni bir projemizden bahsetmek istiyorum. Buna prestijli bir proje demek için henüz erken. Ayrıca

26

prestij sahibi olmak için biraz fazlaca küçük sayılır ama ben yine de bahsetmek isterim. Çünkü burada çok sayıda yeni ve farklı şeyi bir arada kullandık. Mimarî olarak son derece iddialı ve farklı bir yapı. İBBB’ye ait, Tuncer Çakmaklı tarafından tasarlanan bir sosyal tesis olan bu binanın tüm ana taşıyıcısı ahşaptan yapılmış, tüm çevresi cam. Ancak yaz aylarında camlardan gelecek solar enerjiyi azaltmak üzere çatı çıkmaları, kış aylarında yatık gelen güneş enerjisini toplayıp depolayacak koyu renk kalın taş döşemeleri, bina çevresinde enerji depolama amaçlı taş havuzu bandı olan çok özel bir yapı. Ayrıca özel bir double faccade sistemi de var. Orman içinde yapılacak olduğundan dolayı, doğalgaz yok. Bu sebeple sistemi hava kaynaklı ısı geri kazanımlı ısı pompası ile çözdük. Taze havayı 50 m. uzunluğunda, 60 cm. çapında toprağa gömülü 4 ayrı kanal sistemi ile ormandan aldık, kanal boyunca dış havanın topraktan ısı çekmesini veya toprağa ısı vermesini sağladık. Bu taze hava ile yazın gece boyunca bina çevresindeki taş havuzunu soğutarak gündüz bu enerjiyi kullandık. Egzost edilen havanın enerjisinden faydalanmak üzere, sorbtion tip rotorlu eşanjörü olan taze hava santralleri tercih ettik. . Isıtma soğutma sistemini nasıl çözdünüz? Isı pompası kullanmanın gereği olarak binada düşük sıcaklıklı ısıtma sistemi tercih etmek lazımdı. Buna en uygun sistem, döşemeden ısıtmadır. Bütün binada döşemeden ısıtma sistemi yaptık. Ayrıca tüm cam önlerine, camdan gelen soğuk radyasyonu müşterileri rahatsız etmesin diye trench heater’lar koyduk.


Camların arasında ısı emen veya yansıtan özel jaluzi sistemi kullanılarak, kışın taze havanın camlar arasında ısınarak mekana dağıtılmasını sağlayacak bir sistem geliştirdik. Güneşli günlerde güneşten mümkün mertebede fazla enerji kazanabilmek üzere döşemeler koyu renkli özel taşlardan seçildi, ısı absorbe eden bir yüzey teşkil edildi. Bu sayede güneşli günlerde ısı pompası sistemi bu absorber yüzeyle desteklendi. Döşemeden ısıtma sistemi aynı zamanda serinletme amacına da hizmet ediyor. Ancak bu şekilde sadece duyulur ısı alınabildiği ve alınabilecek soğutma enerjisi de sınırlı olduğu için trench heater’lar ısıtma ve soğutma yapabilir özellikte seçildi. Böylece ilave fancoil kullanımına gerek kalmadan soğutma sistemi de çözülmüş oldu. Soğutma yapılırken ısı pompası aynı anda sıcak su da ürettiği için, yaz sezonunda sıcak su temini neredeyse tamamen bedavaya gelmiş oldu. Bunlarla pencereler arasında ikinci bir sıra konvektör grubu daha konuldu ki bu gurubun amacı, taze havayı çift cam sisteminin ara boşluğuna vermek veya bu boşluktan almaktır. Havalandırma sistemini nasıl çözdünüz? Isı geri kazanımlı taze hava santralleri kullandık. Eşanjörleri sorbtion tip seçtik. Ancak burada farklı iki şey daha yaptık; 1. Dış havayı toprağa gömülü uzun kanallarla getirdik. Bu kanallarla havanın sıcaklığını kışın yaklaşık 10ºC yükseltmek, yazın 8-10ºC kadar düşürmek mümkün olabiliyor. 2. Yazın bu dış havanın gece boyunca olan serinletme etkisini depolayıp gündüz kullanmak için binanın çevresinde 3 m.

genişlik ve 6 m. derinlikte bir taş havuzu yaptık. Bu taş havuzu iri boyutlu ve havanın geçişinde çok önemli bir direnç oluşturmayacak taşlardan meydana gelecek. HRV cihazları havayı buradan alarak kullanacak ve çevredeki çift yönlü fanlarla donatılmış konvektörler üzerinden cephe camlarının içinden ve ahşap kolon kirişlerin boşluğundan mahalle dağıtacak. Otopark mevcut mu? Duman kontrolünü nasıl yaptınız? Kapalı bir otopark olmadığı için, otopark ve duman tahliye sistemi kurulması gerekmedi. Yenilenebilir enerji mesela gri su veya yağmur sistemi toplaması veya ısı geri kazanımlı cihazlar kullandınız mı? Mümkün olan her türlü yenilenebilir enerji bu projede kullanıldı. Hava kaynaklı ısı pompası cihazı ısı geri kazanımlı tipte seçildi, bu sayede soğutma yapılırken kullanma sıcak suyu bedava elde edilebildi. Taze hava sistemlerinde hem gizli hem de duyulur ısı geri kazanabilir özellikte yüksek verimli taze hava santralleri tercih edildi. Taze havanın alınması toprağa gömülü kanallarla yapılarak, topraktan ısı kazanımı yapıldı. Geceleri hem pasif soğutma yapıldı, hem de gece boyunca alınan taze hava taş havuzu üzerinden geçirilerek termal depolama yapıldı. Bu enerji gündüz taze havayı soğutmak için kullanıldı. Yer problemleri dolayısıyla gri su veya yağmur suyu depolaması yapılmadı. Enerji verimliliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Binalardaki enerji kullanımı yalnız mekanik tesisata bağlı değil. Özellikle mimarî yapı, enerji sarfiyatında başlıca belirleyici faktördür. Gerek yapının izolasyon kalınlıkları, gerek camlı yüzeylerin

toplam dış kabuk alanına oranı, gerek kullanılacak camların ısı iletim katsayısı ve gölgeleme faktörleri, hem mekanik tesisatın büyüklüğünü, hem de binanın ısınma ve soğuma hallerindeki enerji tüketimlerini tayin eder. TS 825 ve Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği bu alanda önemli kriterler getirmiş olmakla beraber, yine de yeterli olmadığını düşünüyorum. Çünkü ülkemizde ilk yatırım maliyeti daima işletme maliyetlerinden daha önemli kabul edilmiştir. Bu sebeple çoğu yatırımcı hesaplanan minimum izolasyon kalınlıklarını kullanmayı seçmektedir. Bunun bir çok örneğini projelerimizde canlı olarak yaşamaktayız. Projenin başında çok iyi özelliklerde cam kullanmayı kabul eden bir çok işverenimiz, camın satın alma aşamasına geldiğinde yüksek maliyetler çıkınca daha kötü ısı iletim katsayısı ve gölgeleme faktörü olan camlara dönmekte, projenin buna göre revize edilmesi gereği ortaya çıkmaktadır. Bunun tesisat tarafına bakınca yapılabilecek bir çok şey bulunmaktadır. Bunlar; 1. Değişken devirli pompalar kullanılması, 2- Değişken devirli fanlar kullanılması, 3. Taze havada ısı geri kazanımı kullanılması, 4. Hem duyulur hem de gizli ısı geri kazanabilen ısı geri kazanım eşanjörlerinin kullanılması, 5. Düşük sıcaklıklı ısıtma sistemleri tercih edilmesi, 6. Yüksek soğutma suyu sıcaklıklı soğutma sistemleri tercih edilmesi, 7. Free-cooling yapabilen sistemlerin mümkün olduğu kadar kullanılması 8. Boru sistemlerinde düşük su hızları ile çalışılması, 9. Kanal sistemlerinde düşük hava hızları tercih edilmesi,

27


Söyleşi 10. Dış hava ve egzost panjurlarında düşük hava hızları kullanılması, 11. Taze havada ısı geri kazanımı yaparken, düşük sıcaklık farkları halinde eşanjörün by-pass edilebilmesi, 12. Suyun bedava olduğu yerlerde su soğutmalı sistemlerin kullanılması, 13. Suyun şehir şebekesinden satın alınması gereken yerlerde hava soğutmalı sistemlerin tercih edilmesi, 14. Boru ve kanallarda izolasyon kalınlıklarının doğru seçilmesi, 15. SFP değeri mümkün olduğunca düşük fanların kullanılması, 16. Isıtma sistemlerinde dış hava kompanzasyonu yapılması, 17. Yaz mevsiminde düşük gece sıcaklığında %100 taze hava alınarak bina kütlesinin gece boyunca serinletilmesi, 19. Hava kanallarında kaçağın minimize edilmesi, 18. Teknolojik tesisatlarda özellikle flaş buharın değerlendirilmesi ve buhar kaçaklarının önlenmesi… Bunlara eklenebilecek bir çok şey daha bulunabilir. Şu anda ağırlıklı olarak konfor tesisatlarına ait projeler yapıldığı için son maddenin dışındakiler bizim açımızdan daha çok kullanım alanı bulmaktadır. Proje sektöründe en büyük şehir efsanesi su soğutmalı sistemlerin daha yüksek verimlere sahip olduğu yönündeki yaygın inanıştır. Ankara’da bazı vesilelerle bir çok binayı gezmek fırsatını bulmuştum, burada binaların %60’dan fazlasında su soğutmalı sistem tercih edildiğine şahit oldum. Ankara’daki su fiyatını dikkate alarak soğutma sisteminin işletme giderlerine baktığım zaman hava soğutmalı sisteme göre %62 daha fazla olacağını görmüştüm. Burada projeciyi aldatan şey, tek başına chiller verimlerinin

28

karşılaştırılması olmaktadır. Tabii ki su soğutmalı bir chillerin verimi hava soğutmalı chillerden daha yüksektir. Ancak; kulenin elektrik ve su tüketimlerini, ilave pompaların elektrik giderlerini, su şartlandırmanın giderlerini hesaba katınca su soğutmalı sistemlerin, hava soğutmalı sistemlere göre daha yüksek işletme maliyeti olduğu kolayca görülebilmektedir. İşletme zorluğunu da ayrıca hesaba katmak gerekir. Yeni yatırımların önemli bir kısmında Leed veya Bream gibi uluslararası sertifikalar talep edilmeye başlandı. Ancak bu sertifikaların gerekleri olan şartlar, projelerde dikkate alınsa bile inşaat kısmında pek dikkate alınmıyor. Yatırımcı projeye sertifika almış olmayı genel olarak yeterli buluyor. Bu haliyle projelere Leed veya Bream sertifikası almış olmak aslında bir çeşit avuntu ve kandırmacadan ibaret kalıyor. Bunu Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği hayaline benzetiyorum. Biz Arupa Birliği’nin standartlarını günlük hayatımıza soksak, Birlik üyeliğine kabul edilmesek bile çok önemli kazanımlarımız olacaktır. Aynı şekilde bu sertifikaların gereklerini yapılarımızda uygulasak, sertifikayı almış olmaktan çok daha fazla yarar sağlayacağımız açıktır. Ümidim, ilerleyen dönemlerde yatırımcıları daha ucuz değil ama daha az enerji harcayan ve yıllık işletme giderleri daha düşük olan binaları yapmaya yönlendirebilmektir. Akıllı binalar hakkında neler düşünüyorsunuz? Benim kanaatimce, binanın akıllısı yerine, daha basiti ve daha az akılla işletilebileni doğrudur. Akıllı bina elbette yapılabilir, ancak ülkemizde bu konuda zorluklar olduğunu düşünüyorum. Gördüğüm uygulamalarda otomasyon sistemlerinin tam olarak devreye

girebilmesi en az 2 yıl sürüyor. Hatta 5 yıldan beri çalışan, ancak otomasyon sisteminin ancak %60 kadarı devreye sokulabilen binalar biliyoruz. Enerji verimliliği hakkındaki konuda anlattığımız başlıklarının hayata geçirilebilmesi için, bina otomasyon sisteminin işlerliğinin sağlanması elzemdir. Geceleri pasif soğutma yapabilmek üzere dış hava ve egzost damperlerine kumanda edilmesi, bunların hangi saatlerde ve hangi şartlarda devreye gireceğinin kontrolü, benzer şekilde free-cooling işletmesine geçilmesi, ortam iklim şartlarının kontrolü vb. daha nice konu, akıllı binaların içerdiği fonksiyon tanımlarının kapsamındadır. Ancak ne kadar çok noktadan bilgi alır ve ne kadar çok noktaya kumanda ederseniz, yatırım ve bakım maliyetleriniz de o kadar artacaktır. Diğer taraftan kullanıcıların karmaşık kumandaları kullanmakta sıkıntı çektikleri bir gerçektir. Bunu daha ziyade KNX tipi tüm fonksiyonların bir araya toplandığı touch panel kullanan sistemlerde müşahade ediyoruz. Profesyonel bina işletmelerinin olduğu yerlerde akıllı binaya evet, son kullanıcının alanına girildiğine en basit sistem en iyi sistemdir derim. . Sektör derneklerinin çalışmaları hakkında düşünceleriniz nelerdir, özellikle anlatmak istediğiniz bir çalışma hakkında bilgi verir misiniz? TTMD, MTMD, İSKİD, İZODER vb. sektör dernekleri kendi alanlarında bir takım faaliyetler göstermeye çalışıyorlar. Dernek çalışmalarının başarısı, yönetimdeki kişilerin bu işe ayırabildikleri zamanla doğru orantılıdır. Yönetimler değiştikçe derneklerin aktiviteleri de değişiyor. Ben TTMD dergilerinin ekinde verilen konulu fasiküllerin çok iyi bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Carrier HAP programı


eğitimlerinin de proje tarafında önemli bir bilgilendirme çalışması olduğu kanaatindeyim. Ancak bu derneklerin sektörde iz bırakacak çalışmalar yapma zamanı da geldi, geçiyor. Mesela TTMD’nin bu ülkenin ASHRAE’si olması gerekir. Gerek sponsorlar bularak, gerek üye yelpazesini büyüterek, mekanik tesisat sektörüne standartlar getirmesi, eksiği duyulan konularda görülen açıkları kapatması, kamu kuruluşlarının teknik personellerine yol ve yön göstermesi lazım. TTMD’nin yayınlarına bakarsanız toplam 6 adet kitap çalışması görebiliyorsunuz. Oysa burada bütün mekanik tesisat konularına ait profesyonellere yönelik yayınlar bulunmalı değil miydi? Yangın sektöründe bir aralık hızlı adımlar atılmasına rağmen son dönemde yine bir durgunluk dönemine girildi. Yangın yönetmeliği, görülen bütün eksiklerine rağmen 2009’dan sonra yenilenmedi. Proje sektöründe, bir dil birliği sağlanması konusunda adım atılamadı. Mekanik tesisat projelerinde kullanılmak üzere bir Layer (çizim katmanı) standardı oluşturulması ve bunun bütün ülkede zorunlu hale getirilmesi gerekiyor. Aynı durum çizim sembolleri için de geçerli. Her büro kendi ürettiği sembolleri kullanılıyor. Oysa projelerde tek bir lisan kullanılması daha doğrudur. Derneklerimizin; ASHRAE, ASPE, ASME gibi ağırlığı olan kurumlar haline gelmesini diliyorum.

Üniversite sanayi işbirliği konusunda alınan yol ve tavsiye edeceğiniz neler olabilir? Üniversite ve sanayi işbirliğinde güncel durumun ne olduğunu çok iyi bilmiyorum. Ancak iyi bir seviyede olunsa herkesin göğsünü gere gere anlatacağı şeyler olurdu ki bunları duymuyoruz. Demek ki iyi bir seviyeye gelinmiş denilemez. Üniversitelerde, yaz dönemlerinde öğrencilere staj zorunluluğu var. Ancak bu stajların ne kadar ciddiyetsiz ve formaliteden ibaret olduğunu kendi öğrencilik hayatımızdan biliyoruz. Stajların yaz aylarına konulmasından vazgeçilip okul dönemine yayılması, öğrencilerin belirlenen tesislere haftada iki gün pratik çalışma için gönderilmesi daha faydalı olacaktır. Okuldan mezun olduğunda meslekî bilgisi olmayan mühendislerin yerine, hem teorik hem de pratik bilgisi olan mühendisler yetişmelidir. Hayatın gerçeklerini okul aşamasında gören, pembe tablolarla ve parlak gelecek hayaliyle kendini kandırmayan, yükselmek için alın teri dökmek gerektiğini, fedakarca çalışmak gerektiğini öğrenmiş mezunlara ihtiyacımız var. Bunun için; her üniversite öğrencilerine part-time iş verecek veya staj imkânı sunacak yeterli sayıda sanayi kuruluşu ile anlaşma yapmalıdır. Üniversitelerde, belli aralıklarla sanayiden gelen önemli kişiler misafir öğretmen olarak ders vermeli ve pratik bilgiler aktarmalıdır. Üniversitelerde her türlü ürünün test edilip,

belgelendirilebileceği laboratuarlar kurulmalı, bu vasıta ile sanayiciüniversite bağı kuvvetlendirilmelidir. Meslekte, elinizde bir sihirli bir güç olsa gerçekleştirmek istediğiniz nedir? Üç şey yapmak isterdim; mükemmel proje mühendisleri yetiştirmek, sahada bire bir ve değişiklik görmeden uygulanabilecek projeler yapmak, son olarak da revizyon olmadan bir defada proje yapıp bitirebilmek… Mechanic Dergisi olarak çalışmalarınızda başarılar dilerken bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz, değerli çalışmalarınızı uzun yıllar sürdürmenizi dileriz.

29 29


Haberler

BSH Ev Aletleri Grubu Selimpaşa Deposu’nda Arı Yangın’ı tercih etti Dünyanın üçüncü büyük beyaz eşya üreticisi ve Avrupa’da beyaz eşya pazarı lideri olan BSH Ev Aletleri Grubu, bundan önce Çerkezköy yerleşkesinde mevcut Buzdolabı Fabrikası, Plastikhane, LO1 Lojistik depo ve 2012 tarihinde faaliyete geçen yeni Küçük Ev Aletleri Fabrikası’nda olduğu gibi, Selimpaşa’daki beyaz eşya ve yedek parça deposunda da, Arı Yangın’ı tercih etti. Arı Yangın’ın, Yangın Söndürme Sistemleri konusunda dünya çapında en iyi firmalar ile yaptığı mümessillik anlaşmaları sayesinde müşterilerine en kaliteli ürünler ve hizmetler sunması, BSH Grubu tarafından birkez daha tercih edilmesini sağladı. BSH Bulky Selimpaşa deposunda 13,5 mt yüksekliğindeki depo bölgesinde temsilcisi olduğumuz “Reliable” markasının K faktörü 320 olan Pendent ESFR (Early Suppression Fast Response) tip söndürme modlu depo sprinklerleri kullanılmıştır. Bu tavan yüksekliğinde ki bir depoda beyaz eşya ve bunlara ait yedek parçalar yer alacak olup, raflı depolama şekli ile depolanacak bu malzemeler için yükseklik ise 12,2 mt olacaktır. Söndürme modlu olan bu sprinklerler ile raf arasına sprinkler konulmadan en optimum ve kullanışlı çözüm de böylece üretilmiştir. Böyle bir depolama şekli ve yüksekliği için NFPA 13 Tablo 17.3.3.1 ESFR Protection of Rack Storage Without solid Shelves of Plastic Commodities Stored Over 7,6 mt in Height tablosundan yararlanılmış ve sprinkler ucunda minimum 2,8 bar basınç istenmiştir. Buna göre sistem dizaynı grid (ızgara) sistem olarak tasarlanmış ve sprinklerleri besleyecek branşman çapları DN65, bu branşmanlara suyu sağlayacak cross main hatlar DN 150 ve ana besleme hattı DN150 olarak çözülmüştür. Sistem tarafında basınçlı suyu her daim hazır tutacak, bu arada sprinkler patlaması durumunda, su akışı ile birlikte hem mekanik olarak alarm gong’un çalmasını, hem de su basıncı değişiminden dolayı elektriksel kontak

30

almayı da sağlayacak Reliable marka Model E Islak alarm vana grupları kullanılmıştır. Sprinkler sistemi ve pompa dairesi ekipmanları da dahil olmak üzere yardımcı elemanların tamamı UL listeli ve FM onaylı olarak Reliable markasından ve Reliable firmasının tedarikçi konumunda bulunduğu güvenilir kaynaklarından sağlanmıştır. Hidrolik hesapları da ARI Yangın firması tarafından bu proje kapsamında yapılan hesaplar neticesinde NFPA 13’e göre bir branşmanda 4 adet sprinklerden, 3 branşman açılarak toplam 12 adet K320 ESFR açılması ve uçlarında minimum 2,8 bar basınç istenmesi durumunda toplam debi ihtiyacı olarak da 6814 litre/dakika bulunmuştur. Gene NFPA 13’e göre sprinkler için gerekli olacak bu debiye 946 litre/ dakika hortumlar için debi eklenmesi gerekmekte olup, sistem toplam debi ihtiyacı 7760 litre/dakika olarak bulunmuştur. Depo sprinkler ihtiyacı dışında ayrıca dış saha hidrant ve hidrant dolapları da konulmuştur. Hidrant hattı için HDPE DN160 hidrant boru tesisatı üzerine 80 mt ‘de bir hidrantlar yerleştirilmiş ve olası bir durumda itfaiyenin dışarıdan müdahalesi için de uygun ortam hazırlanmıştır. Hidrolik hesaplar sonucu bulanan değerlere göre sistem ihtiyacını karşılamak üzere Arı Yangın’ın, temsilcisi olduğu Pentair grubuna ait Amerikan menşeli, UL listeli & FM onaylı “Fairbanks Nijhuis” marka 2000 GPM 140 PSI 2 adet yatay tip bölünebilir gövdeli dizel yangın pompası seçilmiştir. Dizel pompa sürücüsü olarak 1760

RPM 252 HP gücünde Cummins model sürücüler kullanılmıştır. Ana pompaların ufak kaçaklar karşısında çalışmasının önüne geçmek adına 20 GPM 150 PSI değerinde kaçak giderme pompası da sisteme entegre edilmiştir. Yangın Pompa grupları 6” basınç rahatlatma vanaları ve 6” x 10” taşma konisi, 360 galonluk yakıt tankları ile birlikte, sistem debisini belirli periyotlarda test etmek adına 8” akış ölçeri de dahil komple olarak Fairbanks Nijhuis firmasından temin edilmiştir. BSH BULKY Selimpaşa Beyaz Eşya ve Yedek Parça Deposundaki Yangın Söndürme Sisteminin devreye alınması, mühendislik ve süpervizörlük hizmetleri Arı Yangın’ın tecrübeli ve güvenilir teknik ekibi tarafından bütün projelerde olduğu gibi bu projede de büyük bir özveri ve titizlik ile yerine getirilmektedir.



Haberler

ABB, ilk global endüstriyel robot üreticisi olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde sanayi robotu üretecek Lokal robot üretimine başlanması, ABB’nin Kuzey Amerika’daki müşterilerine bağlılığını perçinliyor. Baden, İsviçre, 16Ekim 2012 – Dünyanın önde gelen güç ve otomasyon gruplarından ABB, Medcem tarafından Türkiye’de yeni tesis olarak başlatılan çimento fabrikası projesine elektrifikasyon, otomasyon ve sürücü çözümleri teminiişini Temmuz 2012’de imzaladığı sözleşme ile üstlendi. Dünyanın önde gelen güç ve otomasyon teknolojileri grubu ABB bugün yaptığı açıklamada Amerika Birleşik Devletleri’nde robot üretmeye başlayacağını duyurdu. Böylelikle ABB, Kuzey Amerika’da robot teknolojileri üretim tesis kurmak için yatırım yapan ilk küresel robot üreticisi konumuna geldi. Açıklama firmanın 500 kalifiye elemanının çalıştığı Auburn Hills, Michigan’daki tesisinde yeni robot fabrikasının açılışı sırasında yapıldı. Üretim en kısa süre içerisinde başlayacak. Yeni tesis ABB’nin Şangay (Çin), ve Västerås’tan (İsveç) sonra üçüncü robot üretim tesisi olacak ve Kuzey Amerika Pazarı için ABB robotları ile yan ürünlerinin üretimini yapacak. ABD yıllık 7.5 milyar dolarlık satış hacmiyle ABB’nin en büyük pazarı konumunda bulunuyor. Firma 2010 yılından bu yana yerel Ar-Ge faaliyetleri, sermaye harcamaları ve şirket satın almalar için 10 milyar dolar üzerinde yatırım yaptı, yerel personel sayısını

322

11.500’den 26.300’e çıkardı. Kuzey Amerika değer zincirindeki üretim alanlarına yatırımın sürekliliği, ABB’nin büyüme planlarının önemli bir kısmını oluşturuyor ve firmanın Next Level Stratejisini yansıtıyor. ABB CEO’su Ulrich Spiesshofer yeni tesis hakkındaki görüşlerini şöyle dile getirdi: “Bugün Auburn Hills’deki yeni robot üretim tesisimizin açılışını kutlarken, Kuzey Amerika’da büyüme konusundaki kararlılığımızı da bir kez daha vurgulamış oluyoruz. ABB Kuzey Amerika’da robot üretimi yapacak olan ilk global otomasyon firmasıdır. Robotik, artan rekabet dünyasında Kuzey Amerika’nın endüstriyel büyümesini bir üst seviyeye taşıyacak temel unsurlardan biridir. Bu konudaki kararlılığımız ve verdiğimiz yatırım desteğini arkasına alan yerel ekiplerimiz, Amerika’daki müşterilerimizi Amerika’da üretilmiş robot çözümleri ile desteklemek üzere iyi bir noktaya gelmiştir. Web tabanlı, ortak çalışma temelli ve güvenli robotlarımız iş güvenliği ve üretimin kalitesi üzerinde çok olumlu etki yapacaktır.” ABB Robotics Genel Müdürü Per Vegard Nerseth ise görüşlerini şu sözlerle ifade etti: “ Kuzey Amerika’da üretime başlayarak ABD, Meksika ve Kanada’da bulunan robotik müşterilerimize sunduğumuz ürün ve servis yelpazemizi bir üst seviyeye çıkartmak, Kuzey Amerika’da bu alanda en iyi teslimat sürelerini ve

teknik desteği sunmamızı sağlayacaktır. Bu genişleme, robot teknolojilerinin büyüdüğü kilit pazarlarda yerelleşerek öncü teknolojilerimizi müşterilerimize sunma stratejimizle uyumludur. Güçlü robotik pazarı sayesinde, eminim fazla uzak olmayan bir gelecekte buradaki çalışanlarımızı 1,000 nitelikli bir işgücüne çıkaracağız.” Yeni tesiste üretilecek ürün yelpazesi kademeler halinde genişletilerek, ABD, Kanada ve Meksika’da en yoğun kullanılan robotların ve robot kontrolörlerinin Auburn Hills tesisinde üretilmesi amacına hizmet edecektir. Yerel üretim teslimat sürecini kolaylaştırarak müşteriye teslim sürelerini önemli derece azaltmaktadır.

ABB Hakkında ABB (www.abb.com) kamu, sanayi, ulaşım ve altyapı alanındaki müşterilerinin performansını artırırken, çevre etkilerini azaltmalarını mümkün kılan güç ve otomasyon teknolojileri lideridir. ABB Grup şirketleri 100 civarında ülkede yaklaşık 140.000 çalışanı ile faaliyet göstermektedir.

ABB Robot Teknolojileri ABB Robotik İş Birimi (www.abb.com/ robotics), dünyanın önde gelen endüstriyel robot tedarikçisi olup aynı zamanda robot yazılımı, çevre ekipmanları, modüler üretim hücreleri ve kaynak, taşıma, montaj, boya ve cilalama, kaldırma, paketleme, paletleme ve makine besleme gibi alanlarda hizmet vermektedir. Otomotiv, plastik, metal işleme, dökümhane, elektronik, takım tezgahları, ilaç sanayi ile gıda ve içecek sanayileri kilit pazarlarıdır. Güçlü ve çözüm odaklı yaklaşımı, imalatçıların verimliliğini, ürün kalitesini ve çalışan güvenliğini artırmasına yardımcı olur. ABB’nin dünya genelinde 250.000’in üzerinde kurulu robotu bulunmaktadır.



Haberler

Kodsan Caleffi, Bursa eğitim semineri düzenledi Kodsan Caleffi, 6 Haziran’da Ayrıntı Yapı’nın ev sahipliğini yaptığı bir eğitim semineri düzenledi. Bursa’da gerçekleşen seminerde, sektörden birçok firma yer aldı. Yaklaşık 14 firmadan, 25 kişinin katıldığı seminerde; merkezi ısıtma sistem ürünleri, balans vanaları, basınç düşürücüler ve termostatik karışım vanaları anlatıldı. Sadece Ankara’da değil, Türkiye’nin farklı bölgelerinde de eğitim veren Kodsan Caleffi, müşterilerinin sorularını cevaplayarak, ihtiyaçlarına uygun çözümler aradılar. Başarısını; ürün kalitesine ve müşteri memnuniyetine bağlayan Kodsan Caleffi,

müşterilerinden aldığı olumlu geri dönüşlerle başarısını tekrar kanıtlamış oldu.

Flexiduct ürünleri iç ortam hava kalitesini garanti ediyor ISIDEM Flexiduct ürünleri, Greenguard Çevre Enstitüsü (GEI) tarafından UL 2818 standartlarına göre, UL laboratuvarlarında yapılan testleri başarı ile tamamlayarak, Greenguard ve Greenguard Gold sertifikalarını almaya hak kazandı. ISIDEM Flexiduct ürünleri en kapsamlı sürdürülebilir bina programları ve kanunları tarafından tanınmış ve dünya çapında kabul edilmiş Greenguard ve Greenguard Gold sertifikalarını alarak, iç mekân hava kalitesini bozmayan çevreci ürünler ürettiğini kanıtlamış oldu.

İç mekân hava kirliliği astım hastalarını, çocukları ve yaşlıları tehdit ediyor Hava kirliliğinin dış mekânlara oranla, iç mekânlarda 2 – 3 kat daha fazla olduğunu dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu şunları söyledi “İnsanlar en yüksek uçucu organik madde miktarına evlerde maruz kalırken, iç mekân hava kirliliği çocukları, yaşlıları ve özellikle astım hastalarını tehdit

34

ediyor. Yaşam kalitemizi yükseltmek için kapalı alanların havasını devamlı temiz tutmamız gerekiyor. Evlerden ticari işletmelere, okullardan hastanelere kadar birçok alanda kullanılabilen Greenguard sertifikalı ISIDEM Flexiduct esnek hava kanalları ile iç mekân hava kalitesini sürekli taze tutmak mümkün.” ISIDEM Yalıtım, UL Greenguard Environmental Institute – Indoor Air Quality (IAQ) ve – Children & School kriterlerine uygun ürettiği esnek hava kanalı ürünleriyle iç mekân hava kalitesini garanti ediyor.

Greenguard sertifikasyonu ne demektir? Greenguard iç hava kalitesi sertifikasyonu da olarak bilinen Greenguard Sertifikasyon Programı iç mekanlarda kullanılmak için dizayn edilen ürünlerin, çok daha sağlıklı iç alanlar yaratmak için belirlenmiş kimyasal emisyon kriterlerine uyduğunu garanti eder. Greenguard sertifikasyonu üreticinin sürdürülebilirlik iddialarını, tarafsız bir organizasyonca yapılan bilimsel deneylerle destekler.

Greenguard gold sertifikasyonu ne demektir? Greenguard Çocuklar & Okul Sertifikasyonu olarak da bilinen Greenguard Gold Sertifikasyonu, hassas bireyler ( yaşlılar ve çocuklar gibi) için güvenlik faktörlerini göze alan tavizsiz sertifikasyon kriterleri sunar ve ürünün okul ve sağlık kuruluşları için kullanılabilir bir ürün olduğunu garanti eder. Greenguard Gold Sertifikasyonu “The Collaborative for high School (CHPS)” ve “Leadership in Energy Environmental Design (Leed) Building Rating System” organizasyonları tarafından tavsiye edilir.



Haberler

FORM, Park Dedeman Levent’e dört mevsim yaşatıyor FORM Şirketler Grubu, başarılı bir projeye daha imza attı. İstanbul’un iş ve alışveriş yaşamının kalbinin attığı Levent’te konumlanan Park Dedeman Levent Hotel’in soğutma ihtiyacının tamamı FORM’un Dunham-Bush Soğutma Grubu ve Decsa Soğutma Kulesi ürünleri ile sağlanıyor.

Oteller için yüksek verimli ve uzun ömürlü çözüm FORM, oteller gibi büyük yapılarda merkezi iklimlendirme sistemi sağlanırken enerjinin en etkin ve verimli kullanıldığı sistemlerin uygulanması bilinciyle hareket ediyor. Otellerde soğutma ve/veya ısıtma için tercih edilen Dunham-Bush, ürünleriyle ısı pompası, ısı geri kazanımı, deniz suyu ile çalışabilme gibi farklı uygulama imkanlarına sahip, yüksek verimli soğutma imkanı sağlanıyor. Park Dedeman Levent’in ısıtma-soğutma ihtiyacı, toplam soğutma kapasitesi 1.500 kW olan 2 adet DUNHAM BUSH Dik Tip Vidalı Kompresörlü Su Soğutmalı Grup ve toplam soğutma kapasitesi 2.500 kW olan 2 adet

36

DECSA Kapalı Tip Aksiyel Fanlı Soğutma Kulesi (REF-A) ile sağlanıyor. Dunham-Bush Su Soğutmalı Vidalı Soğutma Grupları, dik tip vidalı kompresör teknolojisiyle yüksek performans sağlayacak şekilde dizayn ediliyor. Dik vidalı kompresör teknolojisinin sağladığı düzenli gaz akışı ve dengeli bir tork üretimiyle, cihazda tamamen titreşimsiz bir çalışma ve sessizlik sağlanıyor. Çoklu kompresör teknolojisi ile hem kapasitede yedekleme hem de kısmi yüklerde yüksek verime ulaşılıyor. Dunham-Bush, hava ve su soğutmalı soğutma gruplarının imalatı konusunda, en güvenilir denetleme kuruluşlarından biri olan Amerikan AHRI (The Air-Conditioning, Heating and Refrigeration Institute) Performans Sertifikalama kuruluşundan “3 yıl boyunca tüm testlerinde %100 performans gösterme” sertifikası aldı. Bu, AHRI tarafından test edilen ünitelerin, katalog değerleri ile aynen uyumlu olduğu ve beyan ettiği kapasitelerin güvenilirliğinin, 3 yıl boyunca sürekli olarak teyit edildiği anlamına geliyor.

DECSA Kapalı Tip Soğutma Kulesi modellerinde işletme anında yüksek enerji tasarrufu sağlayabilen kuru soğutma ( free-cooling ) teknolojisi bulunuyor. Bu teknoloji sayesinde özellikle kış aylarında ihtiyaç duyulan kapasitenin tamamı kuru soğutma çalışma moduyla

sağlanabiliyor. DECSA Kapalı Tip Soğutma Kulelerinde bulunan Z-725 ( 725 gr çinko / m² ) paneller ve havuz sayesinde korozyona karşı rakiplerine göre daha dayanıklıdır. Ayrıca cihazın kolay çalışma ve bakım özelliği de işletmelere kullanımda kolaylık sağlıyor.



Haberler

Armacell Yalıtım’ın EPA ile yeni işbirliği anlaşması Armacell Yalıtım A.Ş.’nin yeni iş ortağı ve bayisi, EPA Makina İnşaat Taahhüt ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. oldu. Oneflex elastomerik kauçuk yalıtım ürünleri ve Armacell’in Türkiye yatırımı sonrasında yeni teknik ürünlerinin bayiliği ve sektöre kazandırılmasında etkin rol oynayacak EPA, 1998 yılından bu yana yalıtım sektöründe faaliyet gösteriyor. Bu süre zarfında İstanbul, Zeytinburnu, Demirciler Sitesi’ndeki merkezinde ısı, su, ses ve yangın yalıtım malzemelerinin bayilik bazında temini ve uygulamaları konularında hizmet veriyor. Stok hacmi yaklaşık 1,200 m³ olan merkezin önemli bölümü kauçuk ve polietilen malzemeden mekanik tesisat yalıtımına yönelik hizmet veriyor. EPA Makina İnşaat Taahhüt ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. şirketi ortağı Çetin Yılmaz; “Demirciler Sitesi’ndeki stok hacmimiz yaklaşık 1,200 m³ olup bunun önemli bölümü kauçuk ve polietilen malzemeden mekanik tesisat yalıtımına yöneliktir. Mekanik tesisat ekiplerinin ihtiyacına eksiksiz cevap verebilmek için hemen her çap ve kalınlıkta boru yalıtım malzemesi ve bunun yanı sıra tüm kalınlıklarda levha yalıtım malzemesini stoklarımızda yer almaktadır. Kauçuk yalıtım

malzemelerinin depomuzdan satışında halen desteğini almakta olduğumuz Oneflex’in, sektörün öncülerinden Armacell ile birleşmesi beraberinde rekabetçi teknolojileri getirecektir. Bu avantajların özellikle proje satışlarında firmamıza ivme kazandıracağı inancındayız” dedi. Armacell Yalıtım A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Koray Sarı ise, “ Yeni iş ortağımız EPA ile verimli

bir çalışma yapacağımızdan kuşkumuz yok, değerli ve tecrübeli

Agon Mekanik yeni adresinde Sahrayıcedit Mahallesi Dere Sokak Büşra Apartmanı No:5/A 34734 Kadıköy İstanbul

38

mühendisler Çetin Yılmaz ve Ferhat Direk uzun yıllar mekanik tesisat, ses yalıtımı, akustik ve gürültü kontrolünde uygulama ve satış hizmeti veriyorlar. Yeni iş ortağımız ile çalışmaktan mutlu olacağız” dedi. Elastomerik kauçuk köpükleri ile talepleri karşılayacak ürün gamına sahip olan Oneflex elastomerik kauçuk köpüğü yalıtım ürünleri, marka projeler dahil olmak üzere yurt içi ve yurt dışında binlerce tesiste tercih ediliyor. Konfor, sağlık ve hijyen şartlarına uygun ürünler, Armacell Yalıtım A.Ş. tarafından Bursa fabrikasında üretilmektedir. Üstün teknolojiye sahip teknik ürünleri ve mühendislik köpükleriyle Armacell Y Yalıtım A.Ş. ülkemiz ve yakın coğrafyalardaki ülkeler için ürün çeşitliliği ile iklimlendirme, inşaat, enerji, ulaşım, marin, beyaz eşya gibi çok çeşitli sektörlere hizmet vermektedir.



Haberler

Oventrop Akademi programları başladı Dev Alman firması Oventrop “Oventrop Akademi” adı ile başladığı, 2015 yılı vizyonu ve ürünlerinin tanıtıldığı seminerleri; 12 Haziran Antalya The Marmara Otel, 16 Haziran İstanbul Dedeman Otel ve 26 Haziran Ankara Holiday Inn Otel’de gerçekleştirildi. Sektördeki proje firmaları ve mekanik taahhüt firmalarının misafir edildiği organizasyonlarda Oventrop Türkiye ekibi katılımcıları ağırladı. Oventrop Türkiye Ofisi Teknik Müdürü Fikri Akyurt tarafından gerçekleştirilen sunumlar ile birlikte Oventrop Türkiye Ofisi Genel Müdürü Osman Doğru, Ankara Bölge Satış Mühendisi Veli Özbek ve Satış Mühendisi Oğuzhan Mandacı’da tüm eğitimlerde konuklarla bizzat ilgilendi. Yemek programları ile süren toplantılarda, katılımcılara farklı konular ve tekniklerle ilgili bilgiler verildi. Kontrol ve reglaj, ısıtma ve soğutma sistemlerinde “termostatik balanslama”, ısıtma ve soğutma sistemlerinde “ dinamik ve statik hidrolik balanslama”, alan

iklimlendirme sistemleri (yerden ısıtma ), kat istasyonları (substation ), kullanım suyu sistemleri, güneş enerjisi sistemleri akademi programında üzerinde durulan konu başlıkları oldu. Oventrop markasının tarihçesi ile başlayan sunumlarda Oventrop’a ait tüm ürün gruplarının tanıtımı da yapıldı. Hidrolik dengelemenin önemi ve yapılmadığı durumlarda karşılaşılan sorunların anlatılmasından sonra hidrolik dengenin “Termostatik vanalar ve balans vanaları” ile nasıl sağlanabileceği örnekler ile gösterildi. Oventrop termostatik vanaların tanıtımı ile hidrolik dengeleme konusunun yanı sıra “yerden ısıtma sistemleri” konusunda katılımcılarla karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu.

Son yıllarda toplu konutlarda kullanılmaya başlanan “ kat istasyonları “ konusunda Oventrop ürünlerinin yapısı, teknik özellikleri, kullanıldığı yerlerde sağlayacağı üstünlükler katılımcılar ile paylaşıldı. Oventrop “Yerden ısıtma tasarım ve Vana seçim” programlarının anlatıldığı son bölümde, kullanıcı dostu ara yüzü ile yerden ısıtma tasarımlarında kullanabilecekleri “OV Plan” programı ve vana seçimini kolaylıkla yapabilecekleri “OV Select” ile basit güneş enerjisi destekli ısıtma ve kullanım suyu sistemi tasarımı yapabilecekleri “OV Slim” programları tanıtıldı. Oventrop Akademi programı farklı şehirlerde yapılacak yeni organizasyonlarla devam edecek.

Bakü’nün en büyük alışveriş merkezi Systemair’i tercih etti Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de inşa edilen Ganjlik Mall’un jet fan ve yangın güvenliği sistemlerinde Systemair tercih edildi. Bakü’nün en büyük alışveriş merkezi olma özelliği taşıyan Ganjlik Mall’un jet fan ve yangın güvenliği sistemlerinin satışı Systemair HSK tarafından yapıldı. 120. 000 m² alan üzerine inşa edilen projede 7 adet sinema salonu, bowling salonu gibi eğlence alanlarının yanı sıra açık ve kapalı alanlarda çok sayıda restoran seçenekleri yer alıyor. Birçok farklı proje için de ilham kaynağı olması beklenen Ganjlik Mall projesinde; 50 adet jet fan, 237 adet duman damperi, 268 adet yangın damperi ve 82 adet kanal ve duvar tipi fan ile aksiyal fan kullanıldı.

40



Haberler

yalıtım yeni yatırımıyla ihracatta büyüyor Yeni üretim tesisi için 30 milyon TL’lik yatırımını tamamlayan ISIDEM Yalıtım, mevcut dağıtım kanallarına yenilerini ekleyerek büyümeye devam ediyor. 2014 yılında Elastomerik Kauçuk köpüğü üretimi için Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’ne 30 milyon TL’lik yatırım yapan ISIDEM Yalıtım, üretim hattını 2015 yılı ilk çeyreğinde devreye aldı. En ileri teknoloji ile üretilen Coolflex elastomerik kauçuk köpüğü, kısa sürede pazarda önemli bir yere geldi. Geçmişte Flexiduct (Esnek Hava Kanalı) ve Duct Connect (Kanal Birleştirme Parçaları) markalı ürünler ile yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda yer alan ISIDEM Yalıtım, yeni ürünü Coolflex markası ile de dağıtım kanallarının sayısını arttırıyor. Yatırımın tamamlanması açısından 2014 yılını çok verimli geçirdiklerini dile getiren ISIDEM Yalıtım Genel Müdürü Murat Erenoğlu “12 ay gibi kısa bir sürede yatırımımızın tamamlanmasıyla üretimine başladığımız Coolflex markalı ürünümüz, kalitesiyle pazarda fark yaratmaya başladı. Hali hazırda 20’den fazla ülkeye ihracatını gerçekleştirdiğimiz Coolflex markalı ürünlerimiz ile ilgili, müşterilerimizden olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bu geri dönüşler, yatırım öncesinde ne kadar doğru kararlar aldığımızın en önemli kanıtıdır. Önümüzdeki süreçlerde ürün/hizmet kalitemizi arttırıp, ürün gamımızı daha da genişleterek, sürdürülebilir bir büyüme hedefliyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.

ISIDEM Yalıtım “kaliteli – rekabetçi ürün ve hızlı servis için doğru adres” ilkesiyle çıktığı yola emin adımlarla devam ediyor.

ISIDEM Yalıtım Ürünleri 1. ISIDEM Coolflex Coolflex Levha ISIDEM Coolflex Elastomerik Kauçuk Köpüğü, farklı kalınlıklarda ve genişliklerde düz levha olarak üretilmektedir. Düşük ısı iletkenliği, yüksek su buharı difüzyon direnci ve test edilerek onaylanmış B-s3-d0 yangın performans sınıfıyla mekanik tesisatlarda en çok tercih edilen yalıtım malzemesidir. Standart malzemenin yanı sıra UV ışınlarına ve mekanik darbelere dayanımı arttırmak amacıyla Alüminyum Folyo ve PVC/Alüminyum Folyo kaplamalı ü ürün seçenekleri de bulunmaktadır. Ayrıca uygulama kolaylığı ve z zamandan tasarruf sağlanması amacıyla kendinden yapışkanlı olarak da üretilmektedir.

2. Coolflex Boru ISIDEM Coolflex Elastomerik Kauçuk Köpüğü

42

boruları verimli ve doğru montaj yapılması amacıyla çeşitli çaplarda ve kalınlıklarda üretilmektedir. BL – s2 - d0 yangın performans sınıfıyla havalandırma ve klima tesisatlarının yalıtımında kullanılır.

2. ISIDEM Flexiduct ISIDEM Flexiduct Esnek Hava Kanalları orta ve düşük basınçlı ortamlarda ısıtma, soğutma, havalandırma, iklimlendirme ve atık gaz geçiş hatlarında kullanılmak üzere dizayn edilmiştir. Flexiduct Esnek Hava Kanalları kullanım alanlarına göre çeşitlilik gösterirler. Alüminyum, PVC ve Polyester malzemelerden yalıtımlı (düşük emisyonlu mineral yün) ve yalıtımsız olarak üretilmektedir.

3. ISIDEM Duct Connect ISIDEM Yalıtım, Duct Connect markası adı altında hava kanalı bağlantı elemanları (kanal flanşı, köşe parçaları ve klipsleri), taşıyıcı profiller, kelepçeler ve muhtelif montaj malzemelerini ISO 9001 standartlarına uygun olarak üretmektedir.



Haberler

Aquatherm borular jeotermal hatlarda tercih ediliyor Gelişim Teknik şirketi aracılığıyla Türkiye’ye getirilen Aquatherm borular doğa dostu jeotermal hat döşemelerinde de tercih ediliyor. Çevreye duyarlılık konusunda kazanılan bilinç, enerji kaynakları tercihlerini de etkilemeye başladı. Şimdilerde; meydana gelişlerinden dolayı yenilenmeleri çok uzun zaman alan karbon bazlı petrol, kömür, doğalgaz gibi klasik enerji kaynakları yerine, doğada sürekli var olan faktörlere dayanan, yenilenebilir ve doğaya zarar vermeyen kaynaklar olan güneş, hidroelektrik ve jeotermal kaynaklar tercih ediliyor. Jeotermal kaynaklar; yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal kaynaklardan ve bunların oluşturduğu enerjiden, doğrudan veya dolaylı yollardan faydalanarak jeotermal enerji elde edilmektedir. Jeotermal enerji; yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmez, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türüdür. Jeotermal enerjiden, yer yüzeyine çıkan sıcak sular aracılığıyla yararlanılır. Örneğin; en eski çağlardan bu yana kullanılan kaplıcalar, jeotermal enerjinin ilk kullanım alanlarıdır. Jeotermal enerji, kaynağın sıcaklığına bağlı olarak; merkezi ısıtma, merkezi soğutma, sera ısıtması vb. ısıtma uygulamalarında kullanılabilir ya da bu enerjiden elektrik üretiminde yararlanılır.

Doğa dostu jeotermal enerji ile Aquatherm boruları işbirliği Bu doğa dostu enerji bakımından zengin olan ülkemizde, kaplıca ve şehir ısıtma sistemlerinde Aquatherm’in jeotermal hatlar için özel olarak geliştirdiği borular, jeotermal enerjiden en verimli biçimde faydanılmasını sağlamaktadır. Almanya merkezli Aquatherm GmbH firmasının 35 yıllık tecrübesi sonucunda geliştirdiği patentli hammaddesi fusiolen® den

44

üretilen bu özel boruların sürtünme kayıpları çok düşüktür. Korozyona kesinlikle uğramayan bu borular; metal deaktivatörlüdür ve uzama katsayıları 0,035 mm/mK’dir. Jeotermal hatlar için özel olarak üretilen aquatherm boruların alüminyum, çelik gibi maddelerle kıyaslandığında ısı iletim katsayısı çok düşüktür. Isı iletim katsayıları bakır için 380,00 W/ kM, alüminyum için 200,00 W/mK, çelik için 60,00 W/mK iken, bu rakam Aquatherm’de 0,15 W/mK’dir. Sıcaklık dayanımı -20°C ile 90°C aralığında olan Aquatherm boruların ısı kaybıda çok düşüktür. Boruların pürüzsüz iç yüzeyi sayesinde işletim (enerji) maliyetlerinde de yaklaşık %10 tasarruf sağlanır. Plastik-Elyaf borularda (CTP) yaşanan ısı kaybı ve yine bu borularda zamanla meydana gelen çatlak ve patlaklardan dolayı ısı aktarımında karşılaşılan kesintiler aquatherm borularda söz konusu değildir. aquatherm borular darbelere ve taşınmadan kaynaklanan strese karşı dayanıklıdır. Ve Zürih sigorta şirketince 15.000.000 Euro sigortayla 10 seneliğine garanti altına alınmıştır.

Türkiye’de jeotermal enerji kullanımı örnekleri Gelişim Teknik Şirketi aracılığıyla

Türkiye’de dağıtımı yapılan aquatherm borular birçok jeotermal hat projesinde ve yine jeotermal kaynakların kullanıldığı termal tesislerde kullanılmıştır. Bu örneklerin arasında; Oruçoğlu Termal TesisleriAfyon, Afjet-Afyon jeotermal su ile şehir ısıtma projesi, İzmir Dikili ve Yozgat-Sorgun jeotermal su ile şehir ısıtma projesi, Barbaros Yapı Kooperatifi-Afyon, Umut Termal Otel-Denizli, Korel Thermal Otel-Afyon vb termal tesisler bulunmaktadır.

Türkiye’de jeotermal enerji kullanımının geleceği Türkiye’nin sahip olduğu bu zenginlikten ne kadar faydalandığını sorduğumuzda, Aquatherm boruların Türkiye distribütörü Gelişim Teknik Şirketi Kurucusu Ali Bıdı durumun çok daha iyi olabileceğini belirtiyor. Bıdı, “Bazı illerimiz jeotermal kaynak açısından zengin olsalar da hala daha pahalı ve yenilenemeyen bir enerji türü olan doğalgaz kullanmaktadır.” diyor. Ancak Ali Bıdı yine de gelecekten umutlu. Başarılı jeotermal projelerin de katkılarıyla Türkiye’nin geleceğinin jeotermal enerji devri olacağına inandığını vurguluyor.



Haberler

Prestijli projelerin tercihi ista

Türk inşaat sektörünün devleri enerji verimliliği için ista’yı tercih ediyor. Folkart Towers, Artaş İnşaat Eclipse Maslak, Bay İnşaat Maslak 42, Babacan Yapı Crown Deluxe başta olmak üzere birçok prestijli proje, ısı sayaçları(kalorimetre) ve su sayaçları seçiminde, enerji verimliliğinde dünya devi Alman markası ista ürünlerini ve kalitesini tercih etti. ista Türkiye Satış Koordinatörü

Mustafa Bekir Akdoğan, Türkiye’nin en prestijli projelerinde ista olarak aranılan marka haline geldiklerini belirtti ve ‘’Türkiye’nin birçok ofis, alışveriş merkezi ve rezidans projeleri, yakıt ve su giderlerinin paylaştırılmasında ista ürünlerini tercih ediyor. ista ölçüm teknolojisinin en gelişmiş cihazlarına, bilgi ve tecrübeye sahip. Ürünlerimiz çift yönlü iletişimli, manipülasyonlara

izin vermeyen güvenlik teknolojisine, uzun ömürlü ve teknolojik gelişmelere uyarlanabilen modüler yapıya sahip. Bu teknoloji ile ista olarak ülke çapındaki yaygın portföyümüze kolaylıkla ve sorunsuz bir şekilde hizmet verebiliyoruz. En prestijli markaların enerji verimliliği için markamızı tercih etmesinin sebebi bu. 2015’te de birçok projede işbirliklerimiz sürecek” dedi.

DemirDöküm’den güneş enerjisi destekli hibrit merkezi ısıtma ve soğutma sistemleri uygulamalı sertifika programı Isıtma, su ısıtma ve iklimlendirme sektörlerinin köklü ve yenilikçi markalarından biri olan DemirDöküm, geleceğin enerji kaynakları ile ilgili eğitim çalışmalarını sürdürüyor. DemirDöküm, Türkiye için de güçlü bir alternatif olan güneş enerjisi ve güneş enerjili sistemlerle ilgili önemli bir eğitim programı başlattı. DemirDöküm’ün İzmir’de Katip Çelebi Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi işbirliğiyle yürüteceği Güneş Enerjisi Destekli Hibrit Merkezi Isıtma ve Soğutma Sistemleri Uygulamalı

46

Sertifika Programı, sektörle ilgili olan herkese teorik ve uygulamalı gelecekçi bir vizyon kazandırmayı hedefliyor. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Yaşar Üniversitesi akademisyenleri tarafından Selçuk Yaşar Kampüsü Bornova’da gerçekleştirilecek uygulamalı sertifika programı 6 gün sürecek ve toplam 48 saatte tamamlanacak. Programa; akademisyenlerden mühendislere; mimar ve teknikerlerden ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğrencilerine kadar farklı alanlardan

başvuru kabul edilecek. Eğitimlerin teorik bölümü; güneş enerjili su ısıtma sistemleri, doğalgazlı yoğuşmalı cihazlar ve kaskad sistemler, kojenarasyon/trijenrasyon, ısı pompası ve simülasyon eğitimlerini kapsayacak. Uygulama bölümünde ise Yaşar üniversitesi laboratuvarındaki mevcut deney sistemleri kullanılırken, DemirDöküm’ün aynı üniversitede kurduğu yoğuşmalı enerji sistemleri üzerinde demontaj ve uygulama eğitimleri yapılabilecek.



Haberler

Yazın en sıcak kampanyası “DemirDöküm’den tabii ki” Türkiye’nin öncü markalarından DemirDöküm, “DemirDöküm olan her ev, Türkiye’nin en sıcak yeridir” sloganı ile bu yazın en içten en sıcak kampanyalarından birini başlattı. 61 yıldır Türkiye’deki ailelerin en sıcak üyesi olmayı başaran DemirDöküm, bu kez ülkenin dört bir yanından çocuklarla birlikte “DemirDöküm Tabii ki” diye sesleniyor. 61 yıldır evleri sıcak birer yuvaya dönüştüren Türkiye’nin en köklü markalarından biri olan DemirDöküm, yeni reklam kampanyasında “Türkiye’nin kombisi DemirDöküm tabii ki” sloganını çocukların kalbinden geçenlerle birleştiriyor ve onların dilinden sesleniyor. Türkiye’nin dört bir yanından çocukların, “Türkiye’nin en sıcak yeri neresi?” sorusuna verdikleri şaşırtıcı ve samimi cevaplar kampanyanın ana sloganında birleşiyor. DemirDöküm bu kampanya ile birlikte hem çocukların hem

ailelerin kalbine dokunmayı hedeflerken; sıcak, samimi, dinamik ve yenilikçi yüzünü tüketicisi ile yeniden buluşturuyor. Yönetmenliğini Özer Feyzioğlu’nun yaptığı reklam filmi 2 günde tamamlandı. Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerini temsilen farklı şehirlerden 20 çocuk ile 15 ayrı sette çekimler gerçekleştirildi. Çocuklar, “Türkiye’nin en sıcak yeri neresi” sorusuna hem kendi yörelerini hem de DemirDöküm sıcaklığını öne çıkaran yanıtlar verdi. Çocuklar oyunlarını oynarken doğal kareler yakalanmaya

özen gösterildi, yorulmadan, sıkılmadan eğlenceli bir şekilde çekimleri tamamlamaları sağlandı. Filmin dış sesi ve şarkısı ise pop müziğinin usta ve sıcak sesi Yaşar tarafından seslendirildi.

İmbat Polonya’ da distribütörlük anlaşması imzaladı İMBAT ulusal olduğu kadar uluslararası pazarda da etkinliğini sürdürüyor. 2014 yılında üretiminin %67 sini yurtdışına gönderen İMBAT distribütörlükler oluşturmaya ve ilişkilerini daha üst düzeye taşıma çabalarına devam ediyor. Bu çerçevede Polonya’nın dinamik firması SCROL ile yapılan görüşmelerin sonunda firmaya İMBAT ürünleri ile ilgili olarak distribütörlük yetkisi veren anlaşma imzalamıştır. Konu ile ilgili olarak TESKON 2015 sırasında görüştüğümüz İMBAT ihracat sorumlusu Özgen Gümrükcüler şunları söyledi: Bir süredir ilişkilerimizin devam ettiği SCROL yetkilileri ile iş birliğimizin bir üst boyuta taşınması için süren görüşmelerimizde anlaşma sağladık. Anlaşmanın Polonya’da imzalanması isteklerini kabul edip onlara misafir olduk. Polonyalı dostlarımızla Varşova’da fuara katılıp, dostlarımızı kendi yerlerinde ziyaret ettik. İMBAT ekibi olarak Baltık Denizi

4 48

kıyılarında bayrağımızın dalgalandığını görmekten çok mutlu olduk. Dünya’nın her yerindeki işlerimizle ülkemizi temsil ettiğimizi biliyoruz ve AR&GE takımımızdan satışa kadar tüm ekip olarak bu sorumluluğumuzun bilincindeyiz. İMBAT ‘ın ardından bu ülkelere girmek isteyecek firmalar için bizim oluşturacağımız Türk ürünü imajının önemini bildiğimizden, kalitemizi Avrupa’ya tanıtmaya kararlıyız. Distribütörlük anlaşmaları ile tek bölgeye sürekli hale gelen satışlarda hem İmbat’ın hem de Türk malının iyi bir şekilde tanınması amacını üstlendik ve stratejimizi bu yönde belirledik. Avrupa standartlarında Eurovent sertifikalı Dünya’da 7. marka olarak bu markette

rekabetçiliğimizi zaman içinde kanıtlayarak büyük bir yer edinmek önceliklerimizden biri. Dünya’nın birçok ülkesine ihraç edilen İMBAT ürünleri ile beraber Türk bayrağını daha başka ülkelerde de sürekli ve kaliteli satışlar ile dalgalandırmak ben ve arkadaşlarıma gurur verecektir.



Haberler

Alarko Carrier Çanakkale Tarım Fuarı’na katıldı Alarko Carrier, Çanakkale zaferinin 100. Yılında 47.000 m2 açık alanda 14-18 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen, Expotroia 100. Yıl Gıda ve Tarım Fuarı’na yetkili satıcısı As Elektrik ile birlikte katıldı. Alarko Carrier yetkilileri, 160 m2 stand alanında 4” ve 6” dalgıç pompalarını sergileyerek, ziyaretçilere pompalar ve sulama sistemleri ile ilgili kapsamlı bilgi verdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı M.Mehdi Eker tarafından açılışı yapılan fuara ulusal ve uluslararası 156 firma katıldı. Fuarı yurtiçinden ve yurtdışından 40.000’nin üzerinde çiftçi, bayi, distribütör ve firma sahibi ziyaret etti.

Alarko Carrier, Lüleburgaz tarım fuarına katıldı. İklimlendirme sektörünün öncü firması Alarko Carrier, Lüleburgaz’da 27-30 Mayıs tarihleri arasında yapılan “4. Trakya Tarım, Hayvancılık, Süt Ürünleri ve Tohum Fuarı”nda yerini aldı. 400 bin m2’lik alanda gerçekleştirilen fuara yetkili satıcısı Hür Sondaj ile katılan Alarko Carrier, 60 m2’lik standında 4” ve 6” dalgıç pompalarını sergiledi. Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak tarafından açılan fuara, 110’a yakın firma katıldı. Fuar; yurtiçi ve yurtdışından 30 binin üzerinde, tarımla bire bir ilgili çiftçi, bayi, distribütör ve firma sahibine ev sahipliği yaptı.

İnka, Polonya Lojistik Derneği’ni ağırladı

Polonya Lojistik Derneği (Polish Logistics Association) yönetim kurulu ve üyeleri 21 Nisan’da İnka’yı ziyaret etti. Türkiye’deki

50

lojistik faaliyetler hakkında bilgi edinmek amaçlı gerçekleştirilen gezide İnka tarafından ilk olarak şirket sunumu

yapıldı. Sonrasında fabrika, üretim bantları ve depo turu ile dernek üyeleri bilgilendirildi.



Haberler

Termo Teknik’ten sofralara Ramazan hediyesi ‘Ramazan hediyesi’ Kampanyası çerçevesine 31 Temmuz’a kadar Termo Teknik LOGIC Yoğuşmalı Kombi, 6 kişilik Güral Porselen yemek seti hediyeli. İngiliz iş dünyasının prestijli “Kraliçe Ödülü-The Queen’s Award” sahibi LOGIC Premix Yoğuşmalı Kombi’yi Türkiye’ye sunan Termo Teknik, Ramazan ayına yeni bir kampanya ile giriyor. Kampanya süresince LOGIC Premix Yoğusmalı Kombi satın alan her tüketiciye, Güral Porselen’den 6 kişilik porselen yemek takımı hediye ediliyor. Termo Teknik kampanyası 31 Temmuz 2015’e kadar devam edecek. LOGIC Kombi’yi ve üstün kapasitesinden faydalanmayı tercih eden tüketiciler, sofralarında da Güral Porselen şıklığına sahip oluyor.

örneğini görmek isteyen tüketiciler; Termo Teknik yetkili bayilerinde LOGIC’in yanında görebiliyor.

Avrupa’nın sevilen kombisi Termo Teknik’in de bağlı bulunduğu Ideal Stelrad Group’un (ISG) bünyesinde faaliyet gösteren Ideal Heating tarafından

Kolay teslim Termo Teknik yetkili bayileri, hiçbir ek işlem gerektirmeksizin yemek takımını da kombi ile birlikte teslim ediyor. Hediyenin

Vaillant Tüketici Club üyeleri kazanmaya devam ediyor Vaillant Türkiye’nin hayata geçirdiği Vaillant Tüketici Club Batman üyeleri tavsiyeleri sonucu kazandıkları hediyelerini Tüzün Doğalgaz’da yapılan bir törenle teslim aldılar. Törene, Vaillant Güney ve Doğu Bölgeler Müdürü Fatih Tuna ve Tüzün Doğalgaz yetkilileri ve Tüketici Club üyeleri katıldı. Törende bir konuşma yapan Fatih Tuna; “Tüketici Club üyelerimizin ürünleri kullandıktan sonra tavsiye etmeleri hem ürünlerimizden hem de satış sonrası hizmetlerimizden memnun kaldıklarının bir göstergesidir. Tüm tüketicilerimize Vaillant Ailesinin daha da genişlemesine sağladıkları katkıdan ötürü teşekkür ederiz.” dedi.

52

Tüketici Club üyeleri yaptıkları tavsiyeler sonucunda kazandıkları hediyeleri yetkililerden alırken, Vaillant gibi bir markayı tercih ettikleri için çok memnun olduklarını dile getirdiler. Vaillant Türkiye’nin yüzde yüz tüketici memnuniyetini sağlamak amacıyla 1994 yılında hayata geçirdiği Vaillant Tüketici Club’e tüm Vaillant kullanıcıları ücretsiz olarak üye olabiliyor. Türkiye’ye özgü olan Vaillant Tüketici Club’ünün Türkiye genelinde 350 bini aşkın üyesi bulunuyor. Vaillant Tüketici Club üyeleri, Vaillant ürünlerini tavsiye ederek yeni müşteri kazanılmasını sağladıklarında puan kazanıyor ve bu puanlarıyla çeşitli armağanlara sahip oluyorlar.

İngiltere’de üretilen 26/35 ve 31/35 kW kapasiteli LOGIC Premix Yoğuşmalı Kombiler, sınıfının en yüksek enerji verimliliğine ve en küçük boyutlarına sahip kombileri olarak biliniyor. İngiltere ve Avrupa Birliği ülkelerinde yıllardır çok sevilen; Türkiye’de de 2011 yılında piyasaya sunulan ve Türk tüketicisinin kısa zamanda beğenisini kazanan LOGIC Premix Yoğuşmalı Kombi, aynı anda iki banyoda sıcak su sağlayabilen yüksek kapasiteli ve performanslı, tasarruflu ve az yer kaplayan tasarımı ile dikkat çekiyor.



Söyleşi

İdealizm, üretkenlik ve ihracatta üstün başarı:

İnka Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1955 yılında doğdum. Babamın memur olması sebebi ile Anadolu’nun çeşitli yerlerinde öğrenim gördüm. Son olarak da İstanbul Teknik Üniversitesi’nden, Makine Mühendisi olarak mezun oldum.1986 yılına kadar profesyonel olarak iş hayatındaydım, sonrasında da İnka’yı kurdum.

aluk Arıcan H ü r ü d ü M l İnka Gene size da tutmak n la p n ö ı n “İnsa a rekabetçi h a d e v li daha verim .” aratacaktır bir ortam y

54

Bu mesleği seçmenizdeki en büyük etken nedir? Makine mühendisliği benim hep hayalimdi. Bir şeyleri yapmak, bozmak, yeniden yapmak, tasarlamak gibi heveslerim vardı. Aslında üretmek ile ilgili heyecanım vardı da denilebilir. Kuruluş hikâyenizden bahseder misiniz? Okul bittikten sonra küçük ölçekli firmalarda çalıştım. Fakat bu tür firmalarda insan bildiklerini ya da gördüklerini hayata geçirmekte zorlanıyor. Daha sonrasında büyük bir otomotiv firmasında, kendimi geliştirebilmek ve yeni bir şeyler öğrenebilmek adına işe başladım. Fakat oradaki yapının da aslında

çok farklı olmadığını gördüm. Bu deneyimlerim sonrasında insanların daha ön planda olduğu, kendini geliştirebildikleri ortamlarda daha verimli ve daha rekabetçi çalıştıklarını gözlemledim. Türkiye’de gelişmiş ülkelerdeki sistem ve organizasyon kabiliyetinin yeteri kadar olmayışı eksiklik yaratıyor. Bu sistemler sağlandığında çok daha iyi sonuçlar çıkabileceğine inandığım için dekendi firmamı kurdum. Firmanızın üretim sahaları ve ürünlerinin mevcut durumu hakkında bilgiler verebilir misiniz? Üretim sahamız yakın zamana kadar yapı bağlantı elemanları üzerine idi, fakat son dönemde üretim kabiliyetimiz daha da geliştiği için bunu diğer sektörlere de yaymaya çalışıyoruz. Boru destek sistemlerinde MSS standartlarına uygun üretim yapıyoruz. Bu ürünler kesinlikle sertifika gerektiren ve az sayıda üretici tarafından üretilen ürünlerdir. Biz de son dönemlerde rekabetçiliğimizi koruyabilmek için katma değeri daha yüksek ürünler


tarafına ağırlık veriyoruz. Ortadoğu’da bir pazar haline getirdiğimiz bu ürünleri başka pazarlara da tanıtmak istiyoruz Yangın sektöründe de varız. İnka markalı kaplinlerin satışına başladık. Bu sektörde de ürün gamımızı genişletmek istiyoruz. Atık su sistemlerinde kullanılan Avrupa menşeli, yanmaz, ses izolasyon kabiliyeti yüksek olan PAM döküm borunun 10 yıldan beri Türkiye deki tek yetkili satıcısıyız. Toplamda 12bin metrekare kapalı alanımızın 10bin metrekaresi üretim, kalan kısım ise idari departmanlar olarak kullanılmaktadır. Üretim tarafında aynı zamanda hem ürün dizayn edip, hem de ürün geliştirme yapıyoruz. Bu konuda beraber çalıştığımız gelişmiş ülkelerde teknik olarak destek aldığımız mühendislik firmaları var.

hem de müşterilerimizin karşılaştığı problemler ile ilgili sorunları çözerek ürün iyileştirmesi yapıyoruz. Aynı zamanda sahada uygulama sırasında yaşanan sorunlara çözüm üretiyoruz. Aslında İNKA’da iki türlü çalışma var; müşteriler belli bir talep ile geliyorlar. Biz talebin hesaplanması, dizayn edilmesi, geliştirilmesi ve düzeltilmesi sırasında yaşanan çözümleri üreten bütün bu süreci yönetiyoruz. Ayrıca, bu süreç içerisinde yalnızca mühendislik tarafıdeğil, aynı zamanda ürünün üretilmesi ile ilgili gerekli olan kalıplar, aparatlar, makinelerin üretimi de yer alıyor. Dolayısı ile bize bir ürün talebi ile gelen firmanın sadece ne istediğini söylemesi yeterli oluyor. Sonrasında şantiyede ürün gerekli noktaya ulaşıncaya kadar her şeyden biz sorumlu oluyoruz.

Müşterilerinize sunduğunuz hizmetler nelerdir? İNKA olarak hem ürün geliştiriyoruz

Bundan sonraki süreçte sektörde ne gibi işlere imza atmayı hedefliyorsunuz?

Şahsi fikrim Türkiye’nin teknik anlamda daha iyi olabileceği yönünde. Bizim gelişmiş ve ileri teknolojiye sahip olan ülkelerden öğrenmemiz ve hayata geçirmemiz gereken uzun bir yolumuz var. Bu gelişme potansiyeli, mekanik tesisat sektörü için de geçerli. Faaliyet gösterdiğiniz alanlarda dünden bugüne yapılan değişiklikleri ve kaydedilen ilerlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Başlangıçta batılı ülkeler tarafından önceden yapılmış ürünleri kopya ederek çalışmaya başladık. Bence bu doğal bir süreç, ama en azından kopyalamaya çalıştığınız şeyin ne olduğunu anlamaya başladığınızda temel dinamikleri öğrenerek ona bir şeyler katmaya başlıyorsunuz. Türkiye, şu anda bu süreci yaşıyor vedaha çok emek vermemiz gerekiyor. Yurtdışında bireyler, ortak bir şeyler nasıl üretilebilir kısmına odaklanıyorlar, maalesef biz ortak bir

55


Söyleşi

şeyi nasıl üretiriz diye sorgulamıyoruz; bireysel başarıya odaklanıyoruz. Bu durumlar aşıldığında daha hızlı ve daha verimli sonuç alabileceğimizi, ilerleme kaydedebileceğimizi düşünüyorum. Referans proje olarak neleri söyleyebilirsiniz? İNKA olarak yurtiçinde ve yurtdışında birçok projeyi tamamladık, bazıları da hala devam etmekte. King Abdul Aziz International AirportCidde (KAIA), New Doha International Airport-Doha (NDIA), Cairo International Airport-Kahire, El FatehUniversity-Tripoli, Amerikan Embassy-Erbil, King Faisal Medical City-Riyad, Sofia AirportSofya, Jumeirah Villages-Dubai yurtdışı projelerimizden bazıları. Yurtiçinden de bazı örnekler vermek gerekirse; Marmaray Tüp Geçit, İstanbul

56

Metrosu, Tekno Park, Bolu Göynük Termik Santrali, Roche İlaç Fabrikası, Pirelli Kocaeli Fabrikası, Sabiha Gökçen Havalimanı, Türk Telekom Arena, Garanti Bankası Teknoloji Merkezi gibi birçok örnekleme yapabiliriz. Askeri üs, AVM, depo, fabrika, hastane, havaalanı, iş merkezi, konut, otel, raylı sistemler, resmi bina, stadyum, üniversite, iş merkezi-konut-otel-AVM kompleksi bugüne kadar içinde yer almış olduğumuz projelerin ana başlıklarını oluşturmaktadır. Firmanızın şuanda geldiği noktayı ve gelişim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz, bulunduğunuz nokta sizi memnun ediyor mu? Ülkedeki olanakları ve neler

yapılabileceğini gördükçe insan daha fazla şeyler yapmak istiyor. İnka’nın şu anda bulunduğu nokta memnuniyet verici. Şöyle ki, Türkiye’deki birçok firma dünyada marka olmaya çalışırken, biz dünyamarkası olma yolunda Rusya’da, Ortadoğu’da ve Batı Avrupa’da markayız. Bunun sebebi ise İnka’nın 20 yıllık bir ihracat geçmişinin olmasıdır. Türkiye için İnka değerli bir marka. Sevindirici olan ise kuruluşundan bugüne 29 yılda ülkemizin yaşadığı tüm krizlere rağmen ayakta kalabilmiş olmasıdır. Hem iç hem de dış piyasada kalitesi teslim edilmiş ve fiyatlarının da oldukça rekabetçi bir pozisyonda olması kendi adıma mutluluk verici bir durum. Daha çok ürünle markayı genişletmek ve pazarda daha büyük bir pay sahibi olmak önceliklerimiz arasındadır.



Ürün

TED Üniversitesi de Buderus’u tercih etti Avrupa’nın önde gelen termoteknoloji markası Buderus, Ankara’daki TED Üniversitesi genişleme projesinin ısıtma ve soğutma sistemleri için tercih edildi. Toplam 6 bloktan oluşan 30.500 m2 inşaat alanına sahip yenileme projesinde ısıtma sistemi için 5 adet Buderus Logano Plus GB402-620, soğutma sistemi içinse 18 adet LG Multi V IV dış ünite kullanıldı. Isıtma- soğutma sistemleri sektörünün lider markalardan Buderus, Türkiye’deki birçok otel, toplu konut, üniversite gibi büyük yapı projelerinde enerji verimli ısıtma sistemleriyle tercih ediliyor. Ankara’da yapımı süren TED Üniversitesi genişleme projesi de Buderus’un enerji verimli ısıtma sistemleri ve çözümlerini tercih eden büyük yapı projeleri arasında yer alıyor. Buderus Ankara Platin Bayisi Aktif Mühendislik Grup şirketi Bac Enerji, TED Üniversitesi genişleme projesinin tüm mekanik taahhüdünü üstleniyor. Proje kapsamında verimli, kaliteli ve ekonomik çözümler önerilirken ürünlerin çevre dostu olmasına da dikkat ediliyor. Hali hazırda kullanılmakta olan tesisler ile birlikte 5000’e yakın öğrenci, 200 akademisyen ve 80 idari personele mekan sağlayacak olan TED Üniversitesi genişleme projesi kapsamında, ilk ve orta okul binalarından oluşan tesiste yer alan ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiş G, B ve H blok korunarak, diğer binalar yıkılacak. Yıkılan binaların yerine avlunun törensel karakterini koruyan ve yanı sıra günün gerektirdiği unsurları da barındıran yeni yapılar inşa edilecek. Bununla birlikte diğer bloklarda olimpik yüzme havuzu, basketbol

58

(antrenman) sahası ve açık tenis kortu gibi spor kompleksleri inşa edilecek. Bloklardan bir bölümü ise amfiler, akademisyen ofisleri ve mimarlık bölümü stüdyoları ve kütüphane için kullanılacak. 2014 Mart ayında başlayan projede şu ana kadar toplam ısı kapasitesi 3.100KW olan 5 adet Buderus Logano Plus GB402620 kW kullanıldı. Soğutma sistemlerinde toplam dış ünite kapasitesi 210 HP (590 KW) olan 18 adet LG Multi V IV dış ünite tercih edildi. Proje kapsamında duvar tipi, kaset tipi ve gizli tavan tipi olmak üzere üç farklı iç ünitelerden toplam 148 adet kullanıldı.

ısıtma sistemi Toplam Isıtma Kapasitesi: 3.100KW Kullanılan cihaz: LOGANO PLUS GB402-620 kW - 5 AD.

soğutma sistemi LG MULTI V IV Toplam VRF Dış Ünite Kapasitesi: 210 HP (590 KW) Toplam Dış Ünite Sayısı: 18 Ad. ( Multi V IV) Toplam VRF İç Ünite Sayısı: 148 Ad. (duvar tipi, kaset tipi, gizli tavan tipi)



Ürün

İMBAT ROOFTOP klimada Dünya’daki Eurovent sertifikasına sahip 7. firma oldu Dünya markası olma yolunda her geçen gün daha fazla yol alan ve Türkiye’nin birçok ilkini gerçekleştiren İmbat; dizaynı, ismi ve üretimi ile tamamen Türk malı olarak ürettiği ROOFTOP klima cihazlarında Eurovent sertifikasının sahibi oldu. Eurovent sertifikası firmaların ürettiği klima cihazları için soğutma kapasitesi, ısıtma kapasitesi, EER, COP, enerji sınıfı, dış ses seviyesi, iç ses seviyesi testlerinin EN 14511 ve EN 12102 Avrupa standartlarına göre, akredite ve bağımsız kuruluşlar tarafından yapılması ve doğruluğunun onaylanması anlamına gelmektedir. Eurovent sertifikalı İMBAT ROOFTOP klima özellikleri Türk mühendisliği, Ar-ge si ve Türk işçisinin emekleri sonucu ortaya çıkan İMBAT ROOFTOP klima cihazlarında dikkat çeken standart ve opsiyonel özelliklerinden bazıları; ● 20-370 Kw arasında kapasite aralığı ● Termodinamik ısı geri kazanımı ● Asimetrik kompresör uygulaması ile kısmi yüklerde yüksek verim ● Kompresörde inverter uygulaması

60

● Çift cidarlı, taş yünü dış izolasyon • Doğalgazlı ısıtma • % 100 e kadar taze hava oranında çalışabilme • Her model için üç farklı hava debisi • Entalpik veya termal freecooling ● Paket cihaz kurulum kolaylığı ● Sıcaklık, nem ve iç hava kalitesi kontrolü ● Taze hava oranını otomatik olarak ayarlayabilme, ● Termodinamik, tamburlu ve plakalı ısı geri kazanımlı modeller ● Plug fanlı modeller ile değişken hava debisi ve düşük enerji sarfiyatı ● Elektronik expansion valfi modeller • Günlük, haftalık programlama imkanı sağlayan, cihazın tam otomatik çalışmasını temin eden gelişmiş elektronik kontrol paneli, • Uzaktan kumanda ve kontrol ile bina yönetim sistemine bağlanabilme özellikleri ● Çevre dostu, R410 A soğutucu akışkanlı ● Sıcak sulu, heat-pump veya elektrikli ısıtma ● 3 kademe filtrasyon imkanı (G4+F7+F9) ● Su soğutmalı kondenserli modeller ● Özel projelere uygun dizayn ve imalatta esneklik • ISO 9001:2008 ve ISO 14000

kalite yönetim sistemi, TSEK kalite belgesi ve CE ve Eurovent sertifikası ile üretilmektedir.

Uluslararası pazarda İMBAT ROOFTOP klimaları İMBAT ROOFTOP klima pazarının ülkemizde olduğu kadar uluslararası alanda da yükselen markası durumuna gelmiştir. İmbat ROOFTOP klima cihazları Türkiye dışında, İngiltere, Almanya, Rusya, Polonya, Romanya, Yunanistan, Somali gibi Dünya’nın her iklim bölgesindeki ülkelerde de kullanılmaktadır.

İMBAT, MBT marka ROOFTOP klima cihazları ile esnek, ekonomik ve enerji verimli çözümler sunuyor Her geçen gün enerji verimliliğinin öneminin arttığı çağımızda, iklimlendirme sistemlerinin sadece ilk yatırım maliyeti değil, kullanım şartlarına uygun esnek çözümler ve işletme maliyeti de büyük önem arz etmektedir. Faaliyet gösterdiği alanda pazarın ve müşterilerinin ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılamayı ilke edinen İMBAT ağırlıklı olarak ithal cihazların hakim olduğu paket klima cihazı pazarında yine ilklerden biri olarak yerli üretim klima cihazları ile sektörüne hizmet vererek imalat sanayinin gelişmesine ve ülke ekonomisine katkı sağlıyor. İMBAT tarafından MBT markası ile imalatı yapılan ROOFTOP klima cihazları enerji verimliliği, ilk yatırım maliyeti, ekipman ve işçilik kalitesi, projeye uygun esnek çözüm alternatifleri ve özgün dizaynı ile dikkatleri üzerine çekiyor. Gerek konforal uygulamalarda gerekse özel proses uygulamalarında referansları hızla artmakta olan MBT klima cihazları uygun teslim süreleri ile de tercih sebebi durumda



Ürün

Klimada yüksek performans, düşük fatura Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç, klima sezonuna girdiğimiz bu dönemde doğru klima seçimi ve kullanımının önemine dikkat çekti.

Günümüzde lüks olmaktan çıkıp hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen klimaların seçiminde tüketiciler, eksik bilgi ve uygulamalar nedeniyle hatalı klima seçimi yaparak düşük performans ve yüksek faturalarla karşılaşabiliyor. Mekâna uygun olarak seçilmiş, doğru yere montajı yapılmış, düzenli olarak bakımı yapılan, enerji verimliliği yüksek klimalar ise yaz-kış rahat ve konforlu bir ortam sağlayarak yaşam kalitesini yükseltiyor. Klima seçiminin ciddi bir iş olduğunu belirten Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç, doğru klima seçimi ve kullanımı ile ilgili konulara dikkat çekiyor. Altaç, klimanın mekanın soğutma ve ısıtma ihtiyacına uygun olması, enerji tasarruflu ve düşük ses seviyesine sahip olması, mekana uygun kapasite belirlenerek montajının uzmanlar tarafından yapılması ve sağlıklı ortamlar için doğru filtreye dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor. Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri tarafından geliştirilen “Keşfetteam” hizmetine de değinen Altaç, uzman Keşfetteam ekiplerinin, en son teknoloji ekipmanlarla termal görüntüleme yaparak, keşif yapılan ortamdaki yalıtım sorunlarını, ısı köprülerini, dış duvarlardaki ve kapılardaki ısı kaçak noktalarını tespit ettiğini ve ayrıca kullanıcıları yaşanabilecek konforsuz koşullar, daha az tüketim ve seçilen klimalardan tam verim alabilmek gibi konularda yönlendirdiğini belirtiyor. Keşfetteam, mekâna uygun klimanın yanı sıra seçilen klimanın konumlanması gereken ideal yeri de belirliyor. Gerçek

62

dünya ile dijital dünya arasında bağlantı sağlayan ve yeni bir yazılım teknolojisi olan Artırılmış Gerçeklik uygulaması (Augmented Reality) sayesinde müşteriler, keşif sırasında ihtiyaçlarına uygun olan klimaların mekânlarında nasıl görüneceğini deneyimleyebiliyor.

“Yeni nesil” klimalara talep artıyor Klima seçiminde önem kazanan sezonsal verimlilik ve yeni ölçüm kriterleri konusunda da bilgi veren Yenal Altaç, pazarda en üst enerji sınıfında yer alan mevcut bir ürün ile yeni sistemin en üst sınıfı A+++ kategorisine giren bir ürün arasında enerji tüketimi ve dolayısıyla kullanıcının masrafları açısından büyük farklar oluşabildiğini belirtiyor. Yenal

Altaç açıklamalarına şöyle devam ediyor: “Ayrıca yeni sınıflandırma sistemine göre örneğin Antalya için A sınıfı olan bir klima İstanbul için A sınıfı olmayabilir. Bu nedenle tüketiciler klima alırken bulundukları bölgenin iklim şartlarına uygun özellikteki klimaları tercih ettikleri zaman hem maksimum verim elde ediyor hem de enerji tasarrufu sağlıyor.” Mitsubishi Electric Türkiye Klima Sistemleri Genel Müdürü Yenal Altaç, yeni düzenlemeler çerçevesinde inverter klimalara olan talebin arttığını da belirterek, nedenini şöyle açıklıyor: “Geleneksel (on/off ya da sabit hızlı) klimalarda, ortam sıcaklığı ayarlanan sıcaklığa geldiğinde klima çalışmasını durduruyor. Ortam sıcaklığında, ayar sıcaklığından sapmalar meydana geldiğinde ise klima yeniden çalışmaya başlıyor. Klimaların ilk çalışması sırasında tükettikleri enerji, sürekli çalışmaları sırasında tükettikleri enerjiden çok daha fazla. Durma-çalışma (on/off) sayısı arttıkça, klimanın enerji tüketimi de artıyor. Inverter klimalar, ortam sıcaklığı ayar sıcaklığına yaklaştıkça kapasitesini otomatik olarak kısmaya başlıyor, tam tersi durumda yani ayar sıcaklığından uzaklaştıkça ise kapasitesini artırıyor. Dolayısıyla aşırı ısıtma ve soğutmanın önüne geçilebilmesi, sürekli çalışma sırasındaki enerji tüketimlerinin daha az olması ve durma-çalışma sayısını minimuma indirebilmesinden dolayı inverter klimalar, geleneksel on/off klimalara göre çok daha tasarruflu.” Yenal Altaç, inverter bir klima alırken, sezonsal verimlilik değerlerinin yüksek, yıllık enerji tüketimi değerlerinin düşük olmasına dikkat etmek gerektiğini ifade ediyor.



Ürün

REMEHA duvar tipi yoğuşmalı kazanlar Avrupa’nın en büyük ve en köklü kazan-kombi üreticilerinden olan REMEHA, 2011 yılından itibaren Türkiye’de mekanik tesisat sektöründe Res Enerji Sistemleri tecrübesi, bilgisi ve güvenilirliğiyle pazardaki yerini almıştır. Res Enerji’nin teknik bilgisi, doğru ve verimli uygulama konusundaki uzmanlığı ile, kısa zamanda Tema İstanbul, BJK Vodafone Arena, Sinpaş Egeboyu gibi prestijli projelerde tercih edilmiştir. Önümüzdeki dönemde REMEHA kazanlar, bugüne kadar tercih edildiği yüzlerce proje dışında, Türkiye’nin 81 ilinde de konforlu ve verimli şekilde, ısıtma ve sıcak kullanım suyu sağlama görevlerini başarıyla yerine getiriyor olacaklardır. REMEHA duvar tipi yoğuşmalı kazanlar, üretiminin ilk aşamasından son vidası takılıncaya kadar, son teknoloji ile geliştirilmiştir. Al-Si-Mg alaşımlı yekpare döküm eşanjörü ile, uzun yıllar sızdırmazlık sorunu yaşatmaz, 30 Bar basınç altında test edilen bu cihazlar, 6 Bar çalışma basıncı ile yüksek binalarda ilave eşanjör ve sirkülasyon pompası kullanımına gerek kalmadan uygulama imkanı verir. REMEHA kazanların özel geliştirilen hava emiş borusu ile son derece sessiz bir çalışma diyagramına ulaşması sağlanmıştır. REMEHA kazanlar premix-entegre brülörü sayesinde “alev şeklinde yanma” yerine “akkor” halinde yanmayı sağlar. Bu teknoloji, “yanma” olgusunun bilimsel verileri detaylı olarak toplanıp izlenerek, daha kontrollü ve verimli gerçekleşmesini sağlar. Bu uzmanlık gerektiren çalışmanın sonucunda, piyasadaki en yüksek yoğuşma verimine sahip duvar tipi kazanlar geliştirilmiştir. (%111.3; DIN 4702-8 Normuna göre, 40 C/30 C norm sıcaklıklarında, kısmi yükte G20 gazı ile

64

test sonuçlarıdır.) Burada öne çıkan detay, kazanların tüm kullanımı boyunca yoğuşma sıcaklıklarında ne kadar süre çalıştığıdır. Bu noktada devreye, RES Enerji Sistemleri’nin TÜBİTAK ile ortaklaşa geliştirdiği merkezi sistem ısıtma otomasyon paneli, “RESCON” girmektedir. 60’a kadar kaskad kazan bağlama imkanı, 30 ayrı 3 yollu karışım vanalı ısıtma zonu kontrolü becerisi ile, alanında en önde yer almaktadır.Tüm kazanlara eş yaşlandırma yapabilme özelliği, aynı anda 1’den fazla boyler devresi kontrol edebilme, bu devreler için gerekirse haftanın her günü bağımsız termik dezenfeksiyon programı yapabilme, 4 ayrı günlük kullanım ve haftalık programlama modu, tesisat su basıncı izleme ve gerektiğinde otomatik su dolumu sağlama, ve belki de en önemlisi, RES Enerji Mühendisleri’nin geliştirdiği düşük-yüksek sıcaklık zon ayrımı sayesinde, işletme süresince, ulaşılabilecek maksimum sürelerde kazanların yoğuşma sıcaklıklarında çalışması başlıca özellikleridir. Bütün bu üstün teknolojik özelliklerin yanında, 75 x 50 x 50 ölçüleri ile muadilleri arasında en küçük ölçülere sahip olmaları, karanlık kazan

dairelerinde, servis kolaylığı için kendi içerisindeki aydınlatması, 2 kişi ile rahatça yerine monte edilebilecek sadece 68 kg’lık ağırlığı, benzersiz şık tasarımı ile eksiksiz, konforlu ve olabilecek en verimli ısıtma sistemlerinde kullanılmak üzere RES Enerji Sistemleri Mühendisliği ile sektörün hizmetindedir.



Ürün

Doğalgaz kazanlarında kazancın

yeni adı yoğuşmalı ekonomizer Enerji tasarruflu ürünleri ile ön plana çıkan MİMSAN, mevcut modellerine ilave olarak; gaz yakıtlı kazanlara uygun yüksek verimli ve çevre dostu paslanmaz yoğuşmalı ekonomizer modellerini ürün gamına eklemiştir. MİMSAN GRUP şirketlerinden olan ISI TEKNOLOJİSİ A.Ş. MİMSAN markası ile ısı cihazları üretiminde Türkiye pazarında yerli sermaye ile üretim yapan en büyük firma konumundadır. MİMSAN ISI TEKNOLOJİSİ, deneyimli kadrosu, ürün kalitesi, müşteri odaklı tasarım anlayışı ve satış sonrası servis hizmetleri ile sektörün önde gelen firmaları arasında yer almaktadır. Müşterilerin talep ve beklentilerini eksiksiz karşılamak için çalışan MİMSAN, her ihtiyaca ve bütçeye uygun çözümler bulmakta; müşterilerine farklı özellikte geniş ürün seçenekleri sunmaktadır. MİMSAN ISI TEKNOLOJİSİ A.Ş.; Katı, Sıvı ve Gaz yakıt ile çalışabilen merkezi sistem sıcak su kazanları, Gaz yakıtlı yüksek verimli yer tipi yoğuşmalı kazanlar, katı yakıtla çalışabilen bireysel sıcak su kazanları, üretimi yapılan cihazlara uygun ekonomi ve kontrol panelleri, sıcak su hazırlama ve depolama için boylerler, panel radyatör ve havlupanlar, brülör, kapalı ve açık genleşme, kontrol vanaları gibi ısıtma sistemlerinde ihtiyaç duyulan ürünlerin üretim ve pazarlamasını yapmaktadır. Sektörde yaşanan yenilikleri ve gelişmeleri üretimine anında yansıtan ISI TEKNOLOJİSİ A.Ş. TSE, Bureau Veritas, TÜV, BSI, Türk Loydu gibi ulusal ve uluslararası kalite kuruluşlarından almış olduğu ISO, TSE ve CE sertifikaları ile

66

kalitesini tescillemektedir. MİMSAN Ar-Ge birimi tarafından projesi geliştirilen, doğalgaz kazanları ile uyumlu yoğuşmalı paslanmaz baca gazı ekonomizerlerinin üretimine başlanmıştır. Yakıt tüketimini ortalama %15 civarında azaltan cihazlar, titanyum alaşımlı malzemesi ve korozyon oluşturmayacak yoğuşma suyu tahliyesi sayesinde uzun kullanım ömrünün yanında her marka kazanda rahatlıkla kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Enerji maliyetlerinin önem kazandığı günümüz rekabet koşullarında, tüketiciler enerjiyi hem verimli hem de ekonomik şekilde kullanmanın yollarını aramaktadırlar. Bu arayış, enerji ekonomisini bir ihtiyaç ve zorunluluk haline getirmektedir. Ekonomizerler, akışkanların ön ısıtılmasında kullanılan ve enerji tüketimini azaltarak, enerji tasarrufu sağlayan sistemlere verilen genel addır. Ekonomizer sisteme eklendiğinde, üretilen birim ısı enerjisi başına düşen yatırım tutarı azalacaktır. Ekonomizer, Baca gazı sıcaklığını düşürdüğü için, baca gazında gereksiz yere bulunan fazla hava da soğutularak dışarı atılır. Bu şekilde hava fazlalık katsayısının artışından kaynaklanan verim kaybı önemli miktarda telafi edilir. Bu sistemler sayesinde, ekonomizerli kazanlar, enerji tasarrufu ile ileriki dönemlerde, kendi kendini amorti edebilen yararlı bir yatırım olarak tercih edilmektedir. Kazan besleme suyu, kazanın asıl ısıtma yüzeylerine girmeden önce ekonomizer adı verilen cihazın içerisinde duman gazları ile ısıtılmaktadır. Bu şekilde kazana gönderilen su ile, ısınmakta olan su arasındaki sıcaklık farkı küçüldüğünden, su içindeki gazların çıkışı kolaylaşır ve kazanın ısıl verimi artar. Özellikle yakıt olarak doğal gaz kullanıldığında tavsiye edilen bu sistem

aynı zamanda çevreci bir üründür. Mimsan markası ile üretilen yoğuşmalı ekonomizerler; 200.000 Kcal/h ile 3.000.000 Kcal/h kapasite aralığında yer alan tüm gaz yakıtlı kazan modellerinde, kazan üzerine montajlı (dahili) veya kazan baca çıkışına dışardan bağlanabilen (harici) modellerde üretilebilmektedir. Kullanılan sistemlerde ortalama %15 yakıt tasarrufu sağlar. Dahili modellerde tesisat giriş çıkış bağlantıları üretim tesislerimizde gerçekleştirilirken, harici modellerde tesisat bağlantısı tüketici tarafından yapılabilmektedir. Harici model yoğuşmalı ekonomizerler tüm kazan markaları için uygun olarak üretilmiştir. Harici modellerde, izolasyon maddesi olarak taş yünü üzeri alüminyum gofrajlı sac kaplaması yapılarak ısı kayıpları en aza indirilmiştir. Korozyona maruz kalan tüm yüzeylerde 316 Tİ alaşımlı paslanmaz çelik malzeme kullanılmıştır. Atık ısı enerjisinden en verimli şekilde faydalanabilmesi için ekonomizer içerisinde finli boru adı verilen kanatçıklı boru kullanılarak yüksek verim elde edilmiştir. Ürün dizaynı yapılırken, korozyon oluşturacak zararlı yoğuşma sularının cihaz içerisinde birikme ve bekleme yapmadan dışarı atılmasını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Avrupa ve ulusal kalite standartlarına uygun malzeme ve üretim teknikleri ile üretilen cihazlarda tamamen yerli malzeme ve işçilik kullanılmıştır.



Ürün

REMEHA gas 310-610 ECO PRO Yer tipi yoğuşmalı kazan Kendisi “küçük” performansı büyük yüksek verimli yer tipi yoğuşmalı REMEHA kazanlar, 285 kW-1300 kW arası kapasite aralığında, RES ENERJİ SİSTEMLERİ tarafından TÜBİTAK projesi olarak üretilen RESCON otomasyon ve kumanda panelleri ile 60’a kadar kaskad kazan ve 30 tane 3 yollu karışım vanalı ısıtma zonu kontrol imkanıyla tam anlamıyla rakipsiz bir performans sunmaktadır. Taşıma tekerlekleri sayesinde rahatlıkla uygulama yerine taşınabilen, ambalajlı haliyle 80 cm genişliğinde olup çatı kazan dairelerine vinç kullanmadan, rahatlıkla asansörle çıkarılabilen, ambalajsız 72 cm genişliği ile Standard kapılardan zorlanmadan dönebilen, gerektiğinde kazan gövdesi üzerinde sadece eşanjör ve yoğuşma tavası kalacak şekilde parçalanabilen kompakt, kullanışlı, özenli bir yer tipi kazan olan REMEHA GAS ECO PRO kazanlarda, %20-100 arasında modülasyon yapılabiliniyor olup, premix entregre brülör ile, mevcut yanma teknolojilerinin aksine alev ile değil, akkor halde yanma teknolojisi kullanılmıştır. Buda “yanma” sürecinin çok daha kontrollü ve verimli şekilde gerçekleşmesini ve, maksimum yakıt verimi, minimum yakıt tüketimi sağlar. GAS ECO PRO Kazanların baca kolektörü sabit değildir, bu sayede hem yatay hem dikey baca uygulaması yapılmasına imkan vermektedir. REMEHA Yer Tipi yoğuşmalı kazanlarda, yüksek yoğuşma verimini sağlamak için, düşük sıcaklık ve yüksek sıcaklık hatlarından ayrı ayrı dönüş suyu alabilecek şekilde giriş ağızları bırakılmıştır. Kısmi yükte çalıştırıldığında % 109,6 gibi muazzam bir verime ulaşan GAS ECO PRO Kazanlar, Al-Si-Mg alaşım, uzun kullanımda sızdırma sorunları çıkaran klasik eşanjörler yerine yekpare döküm eşanjörü ile uzun yıllar sorunsuz kullanım imkanı sunar.

68

Isıtma ve sıcak kullanım suyu hazırlamada, pratik, güvenilir, teknolojisinin uzmanlığını simgeleyen REMEHA GAS ECO PRO Yer Tipi Yoğuşmalı Kazanlar, RES ENERJİ SİSTEMLERİ A.Ş.’nin 35 yılı aşkın tesisat sektörü tecrübesi ve mühendislik bilgi ve deneyimleri ile, güvenle kullanmanız için sektörün ilgisine sunulmuş olup, Tema İstanbul, Sinpaş Egeboyu, Bursa Alman Hastanesi, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Ankara Ankapark Dijital Oyun Çadırı, Vadi İstanbul ve BJK Vodafone Arena gibi prestijli projelerde tercih edilmiştir.



Ürün

E.C.A. Titiz ile temizliğe açık olun E.C.A., teknoloji ve estetiği buluşturduğu panel radyatörlerinde yeni satışa sunduğu ‘Titiz’ teknolojisi ile fark yaratıyor. Panel radyatörlerde standart bir özellik olarak sunulan E.C.A. Titiz’in kolay açılıp kapanabilen kapağı sayesinde radyatör içlerinin temizliği artık sorun olmaktan çıkıyor. Toz tutmayı zorlaştıran yapısı ise daha iyi hava akışı sağlayarak hijyenik ve sağlıklı bir ortam oluşmasını sağlıyor. Elginkan Topluluğu çatısı altında 30 yılı aşkın süredir ısıtma sistemleri sektöründe faaliyet gösteren E.C.A., panel radyatörlerini Titiz teknolojisi ile yeniledi. Kolayca takılıp çıkarılabilen kapağı sayesinde radyatör temizliği derdine son verecek olan E.C.A.’nın yeni Titiz teknolojisi damla şeklindeki ızgara formu sayesinde ısı transferlerini arttırarak enerji maliyetlerinde maksimum tasarruf sağlıyor. Dayanıklı yapısı ile uzun ömürlü bir kullanım sunan E.C.A. Titiz, optimum kanat dizaynı sayesinde de düzgün hava akışı sağlanmasına yardımcı oluyor. E.C.A. Titiz’in dairesel fin formu ve kolay açılabilen yapısı ise sağlıklı ve hijyenik bir ortam sunuyor. Temizlenemeyen radyatörlerin içerisinde biriken toz tabakası ısı kaybının yanı sıra tozlarla birlikte bulunan bakterilerin havaya yayılmasına neden oluyor. Mevcut radyatörlerin bir uzman tarafından sökülerek temizlenebiliyor olması ve bunun da radyatörü deformasyona uğratması göz önüne alınarak tasarlanan E.C.A. Titiz, E.C.A.’nın tüm panel radyatörlerinde standart olarak yer alıyor. Panel radyatör pazarının lider oyuncusu E.C.A., 1 yıl süren hazırlık aşamasının ardından üretime başladığı E.C.A. Titiz ile pazar araştırmalarında sıklıkla karşılaşılan radyatör temizliği derdine son veriyor.

70



Ürün

Japon klima devi General’den mucize klima General’in yeni klima serisi ince tasarımı, enerji tasarruflu çalışma performansı ve sessiz çalışma prensibi ile göz dolduruyor. Japon klima devi General imzalı yeni klimalar, modern dizaynı, zarafeti ve üstün performansı ile dikkat çekiyor. “Neredeyse sessiz” çalışma performansı, haftalık ya da günlük program ayarı, insan sensörü gibi yenilikçi ve kullanıcı dostu özellikleriyle diğer klimalardan ayrılıyor.

İnsan sensörü ile kullanıcı dostu General’in duvar tipi split klimadaki yeni serisi LTCA, insan hareketlerini algılama özelliğiyle, odadan çıkıldığında 20 dakika boyunca herhangi bir hareket algılamaz ise enerji tasarruf fonksiyonlu çalışma moduna geçiyor. Odaya girildiğinde ise otomatik olarak bir önceki çalışma moduna geri dönen yeni seri, kullanıcının ihtiyaçlarına göre şekillenen çalışma prensibi ile fark yaratıyor.

Neredeyse sessiz İnsan kulağının neredeyse algılayamadığı yaprak hışırtısına eşdeğer (21 desibel) bir ses seviyesi ile yıl boyunca ideal iklimlendirme sağlayan General Klimalar; işyerleri ile evlerde özellikle bebek ve yatak odalarında sakin ve huzurlu ortamlar sunuyor.

Toz ve kokulara elveda General’in yeni seri klimalarının diğer bir üstün özelliği ise Apple-Catechin Filtre teknolojisi. Havadaki ince tanecikleri ve tozu temizlemek için statik elektrik kullanan Apple-Catechin Filtre, ultra ince partiküllü seramik tarafından oluşturulan iyonlarla emilen kokuları, güçlü şekilde ayrıştırarak gideriyor. Filtre temizleme zamanı göstergesi ile kullanıcılarını düşünen yeni klimalar, hava temizleme etkisi ile ortamın konfor seviyesini daha da yükseltiyor.

Ödüllü zarif tasarım, performans ve tasarruf bir arada İnce ve zarif tasarımı ile öne çıkan General’in yeni klima serisi; “IF (International Forum Design - Tasarım Oscar’ı), GOOD DESIGN (Japon asıllı, kapsamlı tasarım değerlendirme ve takdir sistemi) ve REDDOT (Almanya Tasarım Merkezi Nordrhein Westfalen tarafından verilen uluslararası bir ürün tasarım ödülü) ödüllerinin sahibi. Yeni seri aynı zamanda düşük enerji tüketimi ile yüksek ısıtma ve soğutma performansını da bir araya getiriyor.

NH Armaflex

72

Oda sıcaklığını sabit tutma özelliği ve maksimum hava akımı/maksimum kompresör hızı ile 20 dakika yüksek kapasitede çalışarak, odanızı çabucak konforlu hale getiriyor.

Frekans değiştirme ayarı Ekonomik çalışma modu ile daha fazla enerji tasarrufu yapan yeni klima serisi, geniş kapasite seçenekleri ile tüm kullanıcı taleplerine cevap veriyor. Aynı oda içinde birden fazla klima olması durumunda kullanılabilen frekans değiştirme ayarı ile de dikkat çeken seri, geçici bir güç kesintisi durumunda da otomatik olarak daha önce olduğu gibi aynı çalışma modunda yeniden başlıyor.

Haftalık ya da günlük ısı programı yapmak mümkün General’in yeni seri klimalarında uzaktan kumanda ile haftalık program yapmak da mümkün. Kullanıcılar bir dokunuşla 1 günde 4 farklı program yapabiliyor. Toplamda haftada 28 farklı program ile farklı saat ve sıcaklıklarda çalışma ayarı yapabildiği gibi, uyku zamanlayıcısı da istenilen saatte kapanmaya göre ayarlanabiliyor.

Dünyanın lider elastomerik kauçuk köpüğü üreticisi Armacell GMBH tarafından üretilen NH Armaflex ürünü, halojen içermeyen, kapalı gözenekli elastomerik kauçuk köpüğüdür. Yüksek ısı yalıtımı ve yoğuşma önleme performansının yanı sıra, halojensiz yapısı sayesinde asit içeren gazlara karşın etkin koruma gerektiren alanlarda tercih edilen NH Armaflex, özellikle marin

grubu tesisat yalıtımlarında, vagon havalandırmalarının yalıtımlarında, nükleer santrallerde ve halojen veya klora içermeyen malzeme kullanımı gereken alanlarda tercih edilmektedir. DNV, FM Approval, Bureau Veritas gibi özel sertifikalara sahip olan NH Armaflex kullanıcıya sağladığı güven ile rakiplerinden ayrılıyor.



Ürün

Grundfos CME hidrofor Grundfos tarafından üretilen CME hidroforlar, domestik uygulamalara su temin etmek için kullanılan kompakt tasarımlı çözümlerdir. CME hidroforların kurulumu oldukça kolaydır: Hidroforu boru hattına bağladıktan sonra, fişi prize takmanız sistemin çalışır duruma gelmesi için yeterlidir. CME Hidrofor aşağıdaki parçalardan oluşur: · Entegre frekans konvertörlü CME pompa · Çek valf bulunduran 5’li bağlantı parçası · Diyafram tank · Basınç ölçer · Basınç sensörü Grundfos CME Hidroforun başlıca kullanım alanları dairelerin, apartmanların, okulların, küçük otellerin/misafirhanelerin ve ofis binalarının su temini ya da hidrofor sistemleridir.

Başlıca özellikler · · · · ·

74

Entegre hız kontrolörü sayesinde sabit basınç Kompakt tasarım Uzun ömürlü ve paslanmaz çelikten malzemeler Kolay kurulum Kuru çalışmaya karşı koruma · Düşük seste çalışma (55 dBA) · Su tüketimindeki değişimleri takip edip hız kontrolörüne sinyal veren basınç sensörü · Yavaş aşırı yüklemeye ve blokaja karşı entegre termik koruma · Elle çalıştırma ve kontrol seçenekleri sunan kontrol panosu



Ürün

Danfoss, HVAC sektörünün geleceğini değiştirecek yeni ürünü NovoCon™S’i tanıttı Danfoss Türkiye, HVAC sektöründe çığır açacak yepyeni ürünü ‘NovoCon™ S Danfoss Dijital Aktüatör’ü, Ankara Crown Plaza’da düzenlediği bir lansmanla tanıttı. Danfoss A/S Global İş Geliştirme Müdürü Tamas Szekely ve Danfoss Türkiye Isıtma Segmenti İş Geliştirme Müdürü Recep Burak Kolsuk’un yanı sıra; Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD) önceki dönem başkanları Abdullah Bilgin ve Bahri Türkmen’in de katıldığı etkinlik sektörün önde gelenlerinin de ilgi odağı oldu. Danfoss, yeni ürünü NovoCon™ S’in tanıtımında Ankara ve çevre illerden 100’e yakın mekanik tesisat profesyonelini ağırladı. Sektörde ilklerin ve yeniliklerin öncüsü olan Danfoss, tanıtımını yaptığı Novocon Dijital Aktüatör ile konfor ve tasarrufta, zirveye ulaşmanın tek yolu olduğunu bir kez daha gösterdi. NovoCon™ S, bugüne kadar yapılamayanı gerçekleştirerek, sistem entegratörleri, mühendisler ve bina yöneticilerinin, ticari bir binanın ısıtma ve soğutma sistemini bina otomasyon sistemleri üzerinden kontrol etmelerini mümkün kılıyor.

Dördü bir arada çözüm Hydronik ve Bina Otomasyon Sistemlerini birleştiren NovoCon™ S, vanaya bağlanarak profesyonellerin ticari binalarda hidronik balansı kontrol etme şeklini değiştiriyor. Aynı zamanda dijital aktüatör, bus communication device, akış göstergesi ve veri kaydedici görevi de gören NovoCon™ S, kullanıcılarına “dördü bir arada çözüm” sunuyor. Dijital aktüatör, binanın ısıtma ve soğutma sistemini Fielbus üzerinden Bina Otomasyon Sistemlerine bağlayarak, yeni hidronik balans ve kontrol seviyeleri ekleme özelliğine sahip bulunuyor.

76

Yüzlerce vana tek tık’la boşaltılabiliyor Isıtma ve soğutma sisteminin bilgisayardan uzaktan kumanda edilmesini sağlayan NovoCon™ S, “tek tık”la yüzlerce vananın boşaltılmasını da sağlıyor. Kurulumu ve devreye alma süreci son derece basit olan NovoCon™ S Danfoss Dijital Aktüatör’ü, kullanıcılarının bakım amacıyla yeni veri türlerine erişimini de mümkün kılıyor.

Imtech, üstün performanstan memnun Otomasyon, elektronik ve mekanik çözümler konusunda lider olan Avrupalı teknik servis sağlayıcısı Imtech’in de test ettiği NovoCon™ S Danfoss Dijital Aktüatör’ü, HVAC sektörünün geleceğini değiştirecek bir buluş olarak nitelendiriliyor. Imtech’in test sonuçlarına göre NovoCon™ S; kabloda sorun çıktığında görsel olarak uyarı verme özelliği ile olağanüstü zaman tasarrufu sağlıyor. Çünkü kurulumun hemen sonrasında NovoCon™ S, tavanı kapatarak ince ayar ve düzeltmelerin bilgisayardan yapılmasına olanak tanıyor. Sistemde esnek değişiklikler yapabilme imkanı da sunan NovoCon™ S, Imtech’in test sonuçlarına göre üstün performanslı bir ürün olarak da tanımlandı. Sistemden kiri uzaklaştırırken vananın yüzde 120 oranında açılmasını sağlayan NovoCon™ S sayesinde doldurma ve boşaltma, daha önce olmadığı kadar kolay ve hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Bir çok seviyede iyileştirme sağlayan dijital aktüatörün kullanılmasıyla artık tavanın açılmasına gerek kalmadığı için, odanın kullanımında değişiklik olduğunda bina sakinlerini rahatsız etmeden, akışı kolay bir şekilde değiştirmeye izin veriyor.



Sürdürülebilir Enerji

Dünya Çevre Günü’nde “Yeşil binalar ve ötesi” konuşuldu

Mimarlık ve yapı sektörünün profesyonelleri Dünya Çevre Günü’nde “Yeşil Binalar ve Ötesi Konferansı”nda buluştu. Ekoyapı Dergisi tarafından VitrA ana sponsorluğunda, ‘yeşil binalar konusunda farkındalığı artırmak’ amacıyla düzenlenen etkinlikte, sürdürülebilir mimari ve kentsel tasarımın dünyadaki en önemli örneklerine imza atan mimar ve planlamacılar, yeşil bina, kent ve mimarlıkta sürdürülebilirlik, yeşil altyapı planlamaları ve ekolojik yaşam alanları konularını tartıştı. Mimarlık ve yapı sektörünün profesyonelleri tüm dünyada Çevre Günü olarak kutlanan 5 Haziran 2015 tarihinde, sürdürülebilir mimari ve kentsel tasarımı konuşmak üzere “Yeşil Binalar ve Ötesi Konferansı”nda bir araya geldi. Ekoyapı Dergisi tarafından VitrA ana sponsorluğunda düzenlenen ve ‘yeşil binalar konusunda farkındalığı artırmak’ hedefiyle yola çıkan etkinlik, İstanbul Lazzoni Hotel’de gerçekleştirildi. Dörken Sistem, Trakya Cam, Forbo Flooring ve Nurus’un “Platin Sponsor” olarak yer aldığı etkinliğe, Kilsan “Altın Sponsor” olarak, AKG Gazbeton, Sapa Group ve EAE Aydınlatma firmaları ise “Gümüş Sponsor” olarak destek verdi. Yeşil binalar konusunda farkındalığı artırma hedefiyle düzenlenen konferansta, Studio Libeskind Başkanı Mimar Yama Karim sürdürülebilir kentsel tasarım pratikleri hakkında deneyimlerini aktardı. “Ortak Şehir: Mimari ve Sosyal Alanlar” başlığını taşıyan sunumunda halka açık alanlara, mimariye ve gelecek vadeden, sürdürülebilir şehir planlama yöntemlerine yoğunlaşan Yama Karim, Dünya Ticaret Merkezi’nin master planından, Milano’nun tarihi fuar alanlarının yeniden düzenlemesi

78

ve Singapur’un tarihi limanlarının planlanmasına kadar önemli projelerinden kesitler sundu.

“Mimari tasarımın gelişimini belirleyen yönler ve kriterler...” RIBA Ödülü başta olmak üzere çok sayıda ödüle layık görülen Behnisch Architekten kurucusu Mimar Stefan Behnisch sürdürülebilirlik merkezli mimari projeleriyle “Yeşil Binalar ve Ötesi” konferansının konuğu oldu. Behnisch, konferans izleyicileriyle, daha sürdürülebilir bir dilde inşa edilmiş yapılı çevre için başarılı tasarım çözümleri arayışını aktararak, bunun için kültürel, politik, coğrafi ve iklimsel yönlerin ele alınması gerektiğini savundu. Konferansında “Geçtiğimiz yüzyılın politik, sanatsal, sosyal ve mimari ideolojileri bize çevremizi kontrol edebileceğimizi düşündürüyordu, durumu, çevresi ve kültüründen etkilenmeden heryerde aynı görüntüye ve teknik çözümlere sahip binalar yapabileceğimizi düşünüyorduk. Bunu yapabilmek içinde mimari konuda geri kaldığımız yönleri ucuz enerji kullanımını arttırarak kapatıyorduk” diyen Stefan Behnisch “Kendi yarattığımız bu problemleri çözebilmemiz için nasıl

alternatifler üretebiliriz? Etkisini azaltıp inşaat sektöründe yarattığı sorunları nasıl yok edebiliriz?” sorularına cevap aradı. Ekolojik yaşam alanı oluşturma ve restorasyonu ile yeşil altyapı planlaması, saha tasarımı ve yönetimi üzerine 30 yıllık bir deneyime sahip olan dünyaca ünlü Ekolojist Gary Grant ise “Yeşil Binalar ve Ötesi” konferansında yeşil çatılar ve yaşayan duvarlar ile ilgili güncel uygulamaları izleyicilerle paylaştı. Sunumunda dünyanın her yerinden yeşil çatı, yaşayan duvar ve yetiştirilmiş bahçe örnekleri kullanarak, kent ısı adası, sel, hava ve su kalitesi problemleriyle başa çıkmaya yardımcı olmak için şehirlere nasıl daha fazla toprak, su ve bitki örtüsü getirileceğine ve şehirlerde nasıl yiyecek yetişebileceğine, doğal yaşamın nasıl korunacağı ve şehirlerin iklim değişimlerine karşı nasıl daha dayanıklı hale getirileceğine dair düşüncelerini aktaran Gary Grant “Öncelikle bütün bitkilerin yeşil olmadığını hatırlamakta fayda var. Kuraklık toleransını ve yerel bitki örtüsünü iyi yönde kullanabiliriz. İkinci olarak, farklı bir şekilde değerlendirilmesi mümkün olmayan atık sular toplanıp sulamada kullanılabilir. Yağmur suyu biriktirilip, depolanıp, tekrar



Sürdürülebilir Enerji kullanılabilir. Güvenilir bir kaynak olan gri-su (duş ve banyolarda kullanılan sular), kolayca temizlenip sulama için tekrar kullanılabilir. Bu nedenlerle de yeşil olmayan bir şehirde yeşil bir bina yapmak mümkündür ve ben bu konuda oldukça olumlu düşünüyorum” dedi.

Yeşil olmayan bir kentte binalar yeşil olabilir mi? Yama Karim, Stefan Behnisch ve Gary Grant, sürdürülebilir yapı ve yerleşimler hakkındaki birikimlerini proje ve uygulamaları üzerinden paylaştıkları konuşmalarının ardından, Gökhan Avcıoğlu, Bahadır Kul ve Bünyamin Derman gibi Türk mimarlığının yerel ve uluslararası başarılara sahip isimleri ve panel sponsoru Forbo Flooring’in Sürdürülebilirlik Şefi, aynı zamanda ASTM ve ISO Sürdürülebilirlik

Komiteleri Üyesi olan Tim Cole ile “Yeşil Olmayan Bir Kentte Binalar Yeşil Olabilir mi? Yeşil Kalabilir mi?” başlıklı panelde, Yeşil Bina Danışmanı Cemil Yaman’ın moderatörlüğünde bir araya geldi. Son yıllarda dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yaygınlaşan yeşil binaların plansız büyüyen, ormanları ve su havzaları yapılaşmaya açılan, altyapı sorunlarının yaşandığı, çevresel ve kültürel koşulların göz ardı edildiği kent kurgusundaki yalnızlığının tartışıldığı panelde sürdürülebilir kentlerin gerekliliği ve önemi üzerinde duruldu.

Yeşil Rapido Sponsorlu LEED eğitimleri hakkında Sürdürülebilir mimari konusunda farkındalığı artırmak, yeşil yapı üretiminde ihtiyaç duyulan ve sertifikalama sürecine

katkı sağlayan malzeme ve uygulamaları tanıtmak amacını taşıyan Yeşil Rapido LEED Eğitimleri, sektöre daha fazla ‘yeşil’ düşünen mimar ve mühendis kazandırmaya yardımcı oluyor. İlk kez 2013 yılında gerçekleştirilen Yeşil Rapido etkinlikleri kapsamında malzeme ve bina üreticilerinin desteğiyle ücretsiz olarak verilen bu eğitimler sayesinde iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde bina üretiminde aktif görev alan 500 yapı sektörü profesyoneli LEED Eğitimi sertifikasına sahip oldu. Yeşil Rapido LEED Eğitimleri’ne mimar, mühendis, peyzaj mimarı, iç mimar, şehir plancısı gibi mesleki disiplinlerden profesyoneller katılabiliyor. Başvuruların mesleki kriterlere göre değerlendirilerek seçim yapıldığı organizasyonda, yeşil bina projelerinde görev alan ya da alacak olan kişilere öncelik tanınıyor.

Daikin Türkiye’nin “yeşil bina uzman kadrosu” genişliyor Daikin, başta Avrupa olmak üzere tüm dünyada yatırımcı ve müteahhitlerin giderek artan “Yeşil Bina Sertifikasyonu” taleplerine yanıt verebilmek için kadrosunu genişletmeye devam ediyor. Bu çalışmalara destek veren Daikin Türkiye’nin uzman kadrosu da büyüyor. Building Research Establishment (BRE) İngiltere’de iki aşamalı olarak yapılan BREEAM AP (Accredited Professional) sınavını başarıyla tamamlayan Dr. Andaç Yakut, Daikin Europe’un BREEAM Yetkili Uzmanları kadrosuna katılmaya hak kazandı. Böylece, Dr. Andaç Yakut, BREEAM Yeşil Bina Projelerinin Sertifikasyon sürecinde Daikin’in Sürdürülebilir HVAC-R Çözümleri ile birlikte danışmanlık hizmeti verebilecek. Daikin’in genişleyen Yeşil Bina Uzman kadrosuna katılan Dr. Andaç Yakut, Avrupa’daki yeni bina projelerinin büyük bir bölümünün 2015 yılından itibaren yeşil bina projesi olmasının beklendiğine işaret ederek, “Yatırımcı ve müteahhitlerin yüzde 93’ü yeşil sertifikasyonun önemli olduğunu düşünüyor” dedi. Yakut, bu konuda şu bilgileri verdi: “BREEAM (BRE Environmental Assessment Method),

80

binalar için dünyada en çok kullanılan çevresel değerlendirme metodudur. BREEAM, bir binanın çevreye olan etkilerini basit ve ekonomik bir şekilde değerlendirebilmek ve bu etkileri azaltabilmek amacıyla 1990 yılında

İngiltere’de oluşturuldu. BREEAM ile öncelikle binaların çevreye olan etkilerinin azaltılması hedefleniyor. Ayrıca binaların çevresel yararlarına göre tanınması, binalar için güvenilir, çevresel bir etiket sağlanması ve sürdürülebilir binalar için talebi teşvik edilmesi öngörülüyor.” Daikin’in, Avrupa ve Türkiye’de müşterine yardımcı olmak amacıyla birçok BREEAM Yetkili Uzman’a (BREEAM AP) sahip olduğuna dikkat çeken Dr. Andaç Yakut, şunları söyledi: “Bu uzmanlar BREEAM sertifikası alınması sürecinde yeşil bina projelerinin sürdürülebilir HVAC-R çözümleri için danışmanlık hizmeti sağlayarak ilgili kategorilerden kredi kazanılmasını sağlıyorlar. Ayrıca Daikin Uzmanları, istenilen BREEAM sertifikasının elde edilmesi için en uygun maliyetli tasarımın seçilmesine de yardımcı oluyor.”



Sürdürülebilir Enerji

enerji danışmanları ile “yeşil hamle” yaptı Isıtma ve havalandırma sektörünün öncü kuruluşu Vaillant, enerji tasarrufunu teşvik etmek için tüketicilerine enerji danışmanlığı sunacak. Bina enerji performansları ölçülerek komple sistem çözümleriyle enerji tasarrufu sağlanacak. Isıtma ve havalandırma teknolojisi sektörünün öncü firmalarından olan Vaillant; değişen enerji verimliliği yasaları doğrultusunda, tüketicilerine daha iyi hizmet vermek amacıyla “Enerji Danışmanlığı” konseptini hayata geçirdi. İlk Enerji Danışman Bayisinin açılışı İstanbul HES Mühendislik’te yapıldı. Türkiye’de yapılan bu ilk uygulamayla Vaillant, 2017 yılına kadar bu konsept için özel olarak hazırlanan bayilerinin tamamını sisteme geçirecek ve tüketicilerine “Enerji Danışmanı” kimliği ile çözüm sunacak. Vaillant Group Türkiye CEO’su Dr. Axel Busch açılışta yaptığı konuşmada “Enerji Bayisi” konseptinin detaylarını açıkladı: “Bina Enerji Performans Yönetmeliği kapsamında, 2017’den itibaren binalara enerji kimlik belgesi alma zorunluluğu getiriliyor. Enerji kimliği ile birlikte binanın enerji modellemesinin yapılması, izolasyon dahil verimli sistemler konusunda tüketici danışmanlığını öne çıkarıyor. Biz de, yeşile giden yeni yolumuzu; değişen tüketici beklentilerine yönelik çözüm üreten, kanun ve mevzuatlara göre yetkilendirilmiş, geniş ürün gamı ile doğru ve farklı hizmetler sunan bir konseptte hazırladık. Sektörde ilk olacak Enerji Bayiliği konseptimiz ile tüketicilerimize sadece cihaz satışı değil aynı zamanda konutlarının ihtiyaç ve tüketim yapılarına göre enerji modellemesi yaparak, izolasyon ve geri dönüş finans modeli dahil, komple sistem çözümü sağlayacağız.” Temel hedeflerinin; enerji verimliliği danışmanı kimliğinde, sürdürülebilir ilişki ile tüketicilerin komple sistem çözümünde ilk tercihi olmak ve bunu da uzman bir bayi alt yapısı ile başarmak olduğunun da altını çizen Busch, şu bilgileri de

82

verdi: “ErP kanununun Avrupa’da devreye girmesi ile enerji verimli cihazlara bir yöneliş oldu. Enerji modellemesi dahil komple sistem çözümünde kritik başarı faktörleri; ürün gamı, uzmanlık ve tecrübedir. Vaillant olarak yeni direktif normlarına sahip (ErP) enerji verimliliğine yönelik geniş ürün gamına sahibiz. Özellikle yüksek verimli yoğuşmalı ısıtma sistemleri ve bu sistemlere tek akıllı kontrol sistemi ile entegre olabilen güneş enerjisi, ısı pompaları ve mikro kojanerasyon sistemleri ile (hibrit sistemler) tüketicilerimize farklı ve özel çözümler sunuyoruz. Ayrıca bu konseptle birlikte Enerji Verimliliği Danışmanlık Şirketi (EVD) yetkimizi paylaştığımız uzman bayilerimiz ile tüketicilerimize enerji verimliliğini artırmak üzere, enerji etüdü, verimlilik arttırıcı proje (VAP) hazırlama, enerji kimlik belgesi hazırlama, proje uygulama ve danışmanlık hizmetleri vermeye başlıyoruz.”

Yeşil tasarım uygulaması yapılıyor Sürdürülebilirlik ilkesi ile hareket edilen bu konseptte, tüketicilere ilk temastan satış sonrası hizmetlere kadar farklı bir anlayışla hizmet verilmesi için showroomlarda yeşil konsept tasarımı da uygulanıyor. Standartları Almanya’daki merkez tarafından belirlenen yeşil tasarımda; enerji modellemesi bilgilendirme panoları, yeni ürün standları, sistem çözümü tanıtım bölümü, enerji kimlik belgesi simülasyon alanı, izolasyon ve finansal partner iş ortaklarının bilgilendirme alanları, müşteri ağırlama ve görüşme alanları yer alıyor. VIP Müşteri temsilcisi programı, bu konseptin tüketiciye ve bayiye sunulan farklı hizmetleri arasında bulunuyor.



Teknik Yazı

Islak dengeleme ile Grundfos S-tube® çarklarda oluşan titreşimde %70 azalma Yazan: Bryan Orchard - Çeviren: Tuğba Şen

Islak dengeleme çözümü Kapalı çarklar uzun yıllardır atık su uygulamalarında kullanılsa da bugüne dek titreşim, tıkanma ve düşük verimlilik gibi sorunlara neden oluyorlardı. Bu nedenle, Grundfos mühendisleri S-tube çarkı tasarlarken üç ana konuya odaklandılar: • verimlilik • tıkanma • titreşim. Grundfos Holding A/S Akışkanlar Mekaniği Başkanı Flemming Lykholt-Ustrup, Grundfos mühendislerinin öncelik arz eden iki zorluğu yenerek tasarlama aşamasına başladıklarını belirtiyor. Buna göre, Grundfos S-tube çarklar taviz vermeyen, serbest partikül geçirgenliği özelliğinin yanı sıra geleneksel kanal çarklarla karşılaştırıldığında % 20 daha fazla verimlilik sağlıyor.

Geriye kalan son zorluk: titreşim

84

Flemming Lykholt-Ustrup, “Çok kanatlı çarklarda sıvı ve basınç çarkın bütün çemberi etrafında eşit bir şekilde dağıtılırken, tek kanallı çarkta basınç dağıtımı asimetriktir,“ diye açıklıyor. Yaygın olarak bilinen, geleneksel tek kanallı çarklar yüksek hidrolik verimliliği sunar ancak titreşim problemi mevcuttur. ŞEKİL 1: Grundfos SL1 15 kW atık su pompasında S-tube® performansı. Pompa debi aralığının yarısından fazlası % 75’in üzerinde hidrolik verimlilik sağlar. Kaynak: Grundfos

Titreşim sıkıntısına çözüm bulmak Titreşim, çarklarda her zaman probleme neden olmuştur. Bu durum, Grundfos S-tube® çarklar için de başta sıkıntı yaratmıştı. Yapılan ilk testlerde çark verimli ve dayanıklıydı, ancak titreşim yapıyordu. Titreşim, parçaların zamanından önce aşınmasına, mekanik salmastraların ve sargıların zarar görmesine, güç kaybına hatta pompanın



Teknik Yazı

Flemming Lykholt-Ustrup, “Grundfos, bu standartları değiştirmeye ve titreşim seviyelerini çok kanallı çarklarla çalışan atık su pompalarında görülen titreşim seviyelerinden daha aşağı çekmeye karar verdi” diyor.

Islak dengeleme titreşim probleminin çözümüdür Titreşim tiplerinden biri dengesizliktir, diğer bir ifadeyle dönen parçaların neden olduğu bir titreşim türü vardır. Rulman ve mil gibi önemli parçaların ömrünü uzatmak için titreşim ve ses seviyesini minimuma indirmek, Grundfos S-tube çarkın ana görevlerinden biridir. Flemming Lykholt-Ustrup, “Geleneksel yaklaşım, dengesizliği azaltmak ve motoru sorunsuz şekilde çalıştırmak için dönen aksamdaki dengesizliği en aza indirerek titreşimi engellemeyi öngörür. Ancak, bu yaklaşım kararsız basınç kuvvetlerinden dolayı yeterince işe yaramıyor.” bozulmasına neden olur. Grundfos, “ıslak dengeleme” yöntemi ile pompalardaki Pompa çarkları için kabul edilebilir titreşim seviyeleri dengesizliği azaltmak için farklı bir yaklaşım sergilemektedir. 3-7 mm/s arasında değişkenlik gösterir. Bu standartlar çok “Islak dengeleme, arabamızdaki lastiklerin dengelenmesi kanatlı çarklar ve temiz su basan pompalar için geçerlidir. için uyguladığımız yönteme benzeyen statik ve dinamik bir Tek kanallı çarkların kullanıldığı atık su pompaları için dengeleme metodudur. Aradaki tek fark, ıslak dengelemede, herhangi bir standart yoktur ve atık su pompalarında yüksek pompa gövdesi ve çarkı su içerisine daldırıldığında çarkın miktarda titreşim görülmektedir. Bunun nedeni, tek kanallı mükemmel bir şekilde dengelenebilmesidir. Su içerisinde pompaların hidrodinamik karakteristiği, basılan atık suyun optimum çalışma koşulları sağlanmıştır. Bazı durumlarda katı partikül ve hava içeriği ve gelen debinin değişkenlik standart norm motorlardan daha düşük seviyede titreşim göstermesi ile açıklanır. seviyesine ulaşılmıştır,” diyen Lykholt-Ustrup ekliyor: “Pompa endüstrisinde daha önce ıslak dengelemeye benzer yöntemler denendi ancak başarıya ulaşılamadı.” Islak dengelemede, pompa içerisindeki basınç dalgalanmalarından kaynaklanan kararsız dinamik kuvvetlere karşı kasıtlı mekanik dengesizlik mevcuttur. Grundfos, pompadaki uyarıyı azaltmak için dengeyi oluşturan kararsız hidrolik güçlerle ıslak dengelemeden gelen mekanik güçleri birleştirmiştir. Bu sayede, denge durumu sağlanmıştır. Flemming Lykholt-Ustrup, “Pompalama sırasında çark üzerindeki güçleri (direk kuvveti ve torku) hesaplıyoruz. Bunlar, pompa içerisinden geçen debiye bağlı olarak değişiyor. Bütün bu kuvvetleri sıfırlayamayız, bir şekilde dengelememiz gerekiyor. Yapılan testler, titreşimde azalma olduğunu gösteriyor. Tek kanallı S-tube ® çarklardaki ıslak dengeleme ile titreşim seviyeleri %50-70 seviyesinde azaltılabilmektedir,” diyor. Ardından ekliyor: “Pompa sisteminde fonksiyonelliği ve güvenilirliği arttırmak için çarkın ve rotorun dinamik dengelenmesi ihtiyacı dikkate alındığında, elde edilen sonuçlar Grundfos pompalarının daha dayanıklı ve Video: Grundfos S-tube® çarklardaki hidrolik kuvvetlerin ve güvenilir olduğunu göstermektedir.” torkun optimizasyonu

86



Teknik Yazı

Norm Teknik’ten temiz gazlı söndürme sistemleri üzerine genel bakış Bu yazının amacı EN 15004 (ISO14520:2006 sürümünün revize edilmiş halidir) seri standardında yer alan “sabit yangınla mücadele sistemleri-gaz püskürten sistemler-tasarım montaj ve bakım “ baz alınarak, temiz gazlı söndürme sistemlerinin toplam hacimsel koruma yöntemine göre işlevi, kullanım alanları, gerekli çerçevede tasarımı ve kurulumu ile insan sağlığı üzerine etkileri hakkında bilgiler vermektir. CO2 sistemi, diğer ISO standartları tarafından ayrıca ele alındığı için bu kapsamda yer almamaktadır. EN 15004 standardında, çok sayıda söndürücü gaz tanımlı olmasına rağmen, bu yazıda, iki adedi kimyasal ve iki adedi inert gaz özelliğinde olmak üzere, toplam dört adet söndürücü gaz tipi ele alınarak incelenmiştir. Kimyasal özellikte olan gazlardan birincisi, kullanımı en yaygın olan HFC227ea (Heptaflorpropan-CF3CHFCF3) gazıdır. Bu gazı genel kullanımdaki adıyla “FM200” olarak da tanımaktayız. Diğer kimyasal özellikteki gaz ise HFC125(PentafloretanCHF2CF3) gazıdır. Her iki gaz da laboratuar ortamında üretilmekte olup doğada doğal halde bulunmamaktadır. HFC125 gazı, Montreal Protokolü’nde imzalanan ve belli bazı Halon türevi gazların üretimini kısıtlayan anlaşmanın sonucu olarak Halon türevi gaz sistemlerinin değişiminde kullanılan alternatif gazlara örnek olarak seçilmiştir. HFC125 gazı; yapılacak hidrolik hesaplamalara dayalı olarak, Halon 1301 sistemine ait borulama tesisatında değişiklik yapılmaksızın, sistem değişikliğine olanak sağlayan en uyumlu alternatif gazdır. Temiz gazlar içinde yer alan inert gazlara örnek olarak, yaygın kullanımı nedeniyle IG-01(Argon) ve IG-541(Inergen) alınmıştır. Gazlı söndürme sistemleri, yeni teknolojik gelişmeler paralelinde sürekli geliştirilen ve alternatif düzenlemelere olanak sağlayan sistemlerdir. Bu yazıda ele alınan gazların dışındaki teknik özellikleri ve güvenlik seviyeleri yetkili kuruluşlarca onaylanmış söndürücü maddeler ve bu maddeleri kullanan sistemler bulunmasına rağmen bu bölümde yer verilmemiştir. Literatürde yer alan bazı terimlerin anlamlarına bakmak gerekirse; Temiz gaz: Elektriksel iletkenliği olmayan, buharlaştıktan sonra atık bırakmayan, uçucu sıvı veya gaz halindeki söndürücü maddedir.

88

Halokarbon gazı: İçeriğinde flor, klor, brom veya iyot elementlerinden bir veya daha fazlasının oluşturduğu organik bileşikler bulunan söndürücü maddedir. Inert gaz: İçeriğinde helyum, neon, argon, nitrojen veya karbon dioksit gibi gazlar bulunan söndürücü maddedir. Konsantrasyon: Gazın içinde bulunduğu hacimdeki yüzde olarak oranı. Söndürme konsantrasyonu: Herhangi bir güvenlik faktörü ihtiva etmeyen, tanımlanan deney şartları altında, özel yakıt yangınını söndürmek için gerekli söndürme maddesinin en düşük konsantrasyonu. Tasarım konsantrasyonu: Sistem tasarım amaçları için gerekli bir emniyet faktörü içeren, söndürme maddesinin konsantrasyonu. EN 15004’e göre, tasarım konsantrasyonu, her bir söndürücü gaz için yangın sınıfına göre belirlenmiş deneylerle ispatlanmış söndürme konsantrasyonuna 1.3’lük güvenlik faktörü ilave edilerek belirlenmelidir. En yüksek konsantrasyon: Korunmuş alanda, en yüksek çevre sıcaklığında gerçek söndürme maddesi miktarında meydana gelen söndürme maddesinin konsantrasyonu. Mühendislik tasarımlı sistem: Söndürme maddesi merkezi bir depodan beslenen ve boru sistemi ve nozullarla boşaltma yapan, her bir boru parçası ve nozulun kesit ölçüsünün ilgili standarda göre hesaplandığı sistem. Ön mühendislik tasarımlı sistemler: İzin verilen en yüksek tasarıma kadar, dengelenmiş bir nozul dösenmesi ile boru tesisatına bağlı, belirli kapasitede yangın söndürme maddesi kaynağına sahip sistem. Toplam hacimsel koruma sistemi: Kapalı bir alan içerisinde, uygun tasarım konsantrasyonunu elde etmek üzere, söndürme maddesini boşaltmak için düzenlenmiş sistem. Dolum Yoğunluğu: Söndürücü gazın bulunduğu kabın birim hacmi başına, söndürücü gazın (kg/m3) cinsinden kütlesidir. Boşalma Süresi: 20ºC sıcaklıkta, 1.3’lük güvenlik faktörü içeren tasarım konsantrasyonunun %95’ine erişmek için gerekli süre. Halokarbon türevi gazların boşaltılması, ayrışma ürünlerinin oluşumunu sınırlamak ve yangını bastırmak için mümkün olduğu kadar çabuk tamamlanmalı ve hiçbir durumda



Teknik Yazı

10 saniyeyi geçmemelidir; İnert gazlar için bu süre 60 saniyedir. Ters etki gözlenen en düşük seviye(LOAEL): Zehirlilik veya fizyolojik olarak ters etki gösteren en düşük konsantrasyon. Ters etki gözlenmeyen seviye(NOAEL): Zehirlilik veya fizyolojik olarak hiç bir ters etki göstermeyen en yüksek konsantrasyon.

Yasal gereklilikler; Gazlı sabit söndürme sistemleri, tesisin nitelik ve ihtiyaçlarına bağlı olarak uygun, güncel, sertifikalı ve ilgili TSE standartlarına göre tasarlanmalıdır. Uyulması zorunlu olan TS EN 15004 Standardı “Sabit Yangınla Mücadele Sistemleri-Gaz Püskürten SistemlerTasarım Montaj Ve Bakım“, genel başlığı altında yer alan aşağıdaki bölümleri kapsar: • TS EN 15004-1: Tasarim ,montaj ve bakım • TS EN 15004-2:FK-5-1-12 söndürme maddesi için tasarım ve fiziksel özellikler • TS EN 15004-3:HFC Karışım A söndürme maddesi için tasarım ve fiziksel özellikler • TS EN 15004-4:HFC227ea söndürme maddesi için tasarım ve fiziksel özellikler • TS EN 15004-5:HFC125 söndürme maddesi için tasarım ve fiziksel özellikler • TS EN 15004-6:HFC23 söndürme maddesi için tasarım ve fiziksel özellikler • TS EN 15004-7:IG01 söndürme maddesi için tasarım ve fiziksel özellikler • TS EN 15004-8:IG100 söndürme maddesi için tasarım ve fiziksel özellikler • TS EN 15004-9:IG55 söndürme maddesi için tasarım ve fiziksel özellikler • TS EN 15004-10:IG541 söndürme maddesi için tasarım ve fiziksel özellikler Özel söndürme sistemleri, suyun söndürme etkisinin yeterli görülmediği veya su ile reaksiyona girebilecek maddelerin bulunduğu, depolandığı ve üretildiği hacimlerde uygun tipte söndürme sistemi tesis edilir. Halon alternatifi gazlar ile tasarımı yapılmış gazlı yangın söndürme sistemlerinde kullanılan söndürücü gazın, yerel ve uluslararası yönetmelik ve standartlarla belgelenmiş uzun süreli kullanım geçerliliği olmalıdır. Her türlü gazlı söndürme sistemleri kurulurken, otomatik gaz boşaltımı esnasında veya sistemin aktive olduğunu işletici ve mahalde çalışan personele bildiren ve kişilerin söndürme mahalini tahliye etmesini sağlayacak sesli ve ışıklı uyarılar temin ve tesis edilmek zorundadır. AB mevzuatında 97/23/EC sayılı PED direktifi ve 99/36/EC sayılı TPED direktifine karşılık gelen Türk mevzuatına göre, 97/23/AT sayılı “ Basınçlı Ekipmanlar Yönetmeliği” ve 99/36/AT “Taşınabilir Basınçlı Ekipmanlar Yönetmeliği ” gereği, gazlı söndürme sistemlerinde kullanılan silindirlerin üzerinde PED* ve TPED* direktiflerine uygunluk işareti bulunmalıdır. Kazınmış “Π” işareti, silindirlerin PED ve TPED direktiflerine uygunluğunu belirler. Aynı zamanda 97/23/AT sayılı “ Basınçlı Ekipmanlar Yönetmeliği” gereği

90

silindirlerin “CE” işareti taşıması zorunludur. CE ve Π markalama süreci ile sadece temel emniyet gereklerini tanımlayan bu yönetmeliklerin gerekliliklerinin karşılanması değil, aynı zamanda CE veya PI işareti taşıyan bir ürün; can ve mal emniyeti, insan sağlığı, çevre koruması ile enerji tasarrufunu öngörmektedir. Söndürücü gazın, açıklıklardan bitişikteki tehlikeli alanlara veya çalışma alanlarına kaçmasını önlemek için, bu açıklıklar kalıcı olarak sızdırmaz biçimde kapatılmalı veya otomatik kapatma tertibatlarına sahip olmalıdır. Söndürücü gazı belli hacimde tutmak uygulamada mümkün değilse, koruma bitişik tehlikeli bağlantıları kapsayacak şekilde geliştirilmelidir. Ortam basıncının, standart deniz seviyesi basıncına göre %11 oranında farklılık gösterdiği durumlarda, basınç farkını telafi etmek üzere “atmosferik düzeltme faktörleri” kullanılarak söndürücü gaz tasarım miktarında yükseklik ayarlaması yapılması gerekmektedir. Atmosferik düzeltme faktörünün TS EN 15004 deki tablosu aşağıda verilmiştir. Atmosferik düzeltme faktörleri Eşdeğer Yükseklik (m)

Düzeltme Faktörü (ideal gazlar için)

-1000

1,130

0

1,000

1000

0,885

1500

0,830

2000

0,785

2500

0,735

3000

0,690

3500

0,650

4000

0,610

4500

0,565

Söndürücü temiz gazların boşaltılması ile insanlar üzerinde oluşabilecek herhangi bir tehlike, sistem tasarımında göz önüne alınmalıdır. Gazlı söndürme sistemleri, toplam hacim koruması ile kapalı hacimlerdeki yangın tehlikesine karşı koruma sağlamak üzere genellikle aşağıda belirtilen mahallerde kullanılır: • 24 Saat esasına göre çalışması gerekli mahaller:(Banka Bilgi İşlem Merkezleri, Radar İzleme Mahalleri, Kesintisiz ve yüksek riskli proses, data vb. endüstriyel odalar,Hava Kontrol Merkezleri) • Ekipman hasarının yangın ve/veya su uygulaması karşısında önem kazandığı mahaller: (Telefon Santralleri Enerji Üretim Merkezleri Kontrol Odaları, Server vb. Network Sistem Odaları, Banka Kasa Daireleri) • Yerine konulamayacak değerlerin muhafaza edildiği alanlar :(El Yazması Eserlerin muhafaza edildiği alanlar, Tarihi Eser Saklama Mahalleri; El Yazmaları, Osmanlı Eserleri, Yüksek güvenlikli ve muhafaza edilmesi gereken değerlerin saklandığı mahaller)


• Geçmişe veya günümüze ait orijinal değerli evrakın saklandığı mahaller: (Mukaddes Emanetler, MGK Kayıtları, TBMM’nin kapalı oturum ve/veya ülke güvenliğini ve/veya politikasını belirleyen tutanaklarının muhafaza edildiği kayıt odaları, Kripto odaları vb. Kıymetli Arşiv odaları) • Alevlenebilir ve yanabilir sıvılar ve gazların bulunduğu mahaller

-

-

Söndürücü gaz tipi seçim kriterleri Inert gazlar ve halokarbon türevi gazlar, aynı standartta yer alan ve otoritelerin çoğu tarafından aynı standart kapsamında temiz gaz olarak birlikte değerlendirilir. Söndürücü gaz tipi; insana ve çevreye olan etkilerin yanısıra, korunacak hacim özelliklerine bağlı olarak ilk yatırım ve işletme maliyet faktörleri dikkate alınarak seçilir. Söndürücü gaz tipleri için karakteristikler, aşağıda verilmiştir.

-

-

Halokarbon türevi gazların seçiminde aşağıdaki konular dikkate alınmalıdır:

-

- Halokarbon türevi gazlar, hem fiziksel hem de kimyasal olarak yangını söndürür. - Halokarbon türevi gazlar daha düşük basınçlarda (25-42 bar)

-

sıvı halde depolanır. Tesisatlarda, sistem basıncına göre düşük et kalınlıklı boru kullanılabilir. Halokarbon gazların boşaltma süresi 10sn’dir. Bu sürenin sağlanabilmesi için silindirlerin, korunan mahale mümkün olan en yakın yere, tercihen mahalin dışında yerleştirilmelidir. Halokarbon sistemlerde stoklama basıncının düşük olması ve daha az sayıda silindir gerektirmesi nedeniyle işletme ve bakım maliyetleri düşüktür. Normalde insan bulunan mahallerde kullanımına, ancak tasarım konsantrasyonunun insana zarar verebilecek en düşük seviyenin (LOAEL) altında olduğu yerlerde izin verilir. Söndürücü gaz için öngörülen maksimum güvenli maruz kalma süresi 5 dk.’dır. Söndürücü gaza bu süreden daha uzun süre maruz kalınması durumunda fiziksel veya toksik etkiler olabilir. 5dk’dan daha düşük bir maksimum güvenli maruz kalma süresi gerektiren tasarım konsantrasyonları ile tasarlanan sistemler insanlı mahallerde kullanılamaz. Yangın esnasında ortama boşaldıklarında, yapılarındaki özelliklerden dolayı yangınla ya da sıcak yüzeylerle girdikleri kimyasal reaksiyonlardan sonra bozunma ürünleri oluşabilir. Halokarbon gazlar ozona zarar vermezler. Halokarbon

Söndürücü Gazların Karakteristikleri Söndürücü Gazlar

HFC-227ea

HFC-125

IG-01

IG-541

CF3CHFCF3

CF3CHF2

Ar

N2 / Ar / CO2

Özellikleri Kimyasal Formülü Kimyasal Adı

Heptaflorpropan

Pentafloretan

Argon

%52N2+%40Ar+%8CO2

Renk

Renksiz

Renksiz

Renksiz

Renksiz

Koku

Hemen hemen kokusuz

Hemen hemen kokusuz

Kokusuz

Kokusuz

Elektrik iletkenliği

Yok

Yok

Yok

Yok

Molekül Kütlesi

170

120,02

39,9

34

Kaynama Noktası (1,013barda)

-16,4 ºC

-48,09 ºC

-185,9 ºC

-196 ºC

Donma Noktası

-131,1 ºC

-101 ºC

-189,4 ºC

-78,5ºC

Silindir Basıncı

25 / 42 bar

25 / 42 bar

200 / 300 bar

200 / 300bar

Maks. Doldurma yoğunluğu

1150kg/m3

929 / 880 kg/m3

Basınç/Sıcaklık grafiklerine uygun

50ºC’de maks.çalışma basıncı

34bar / 53 bar

40bar / 63bar

235 / 362bar

Yaklaşık ölümcül konsantrasyon

> %80

> %70

12%(O2)

NOAEL

9,00%

7,50%

43%

LOAEL

10,50%

10%

52%

Ozon tabakasına zarar

0

0

0

Sera etkisi potansiyeli (100 yıl)

2050

2800

0

Depolama Bilgileri

235 / 360bar

İnsana ve Çevreye Etkileri

91


Teknik Yazı

gazların sera etkisi potansiyeli yüksektir ancak sadece yangın sırasında veya kazara boşalan sistemlerin yarattığı CO2 salınımı, dünyadaki sera etkisi yapan günlük CO2 salınımıyla bile kıyaslanamayacak kadar az olmaktadır.

Inert gazların seçiminde aşağıdaki konular dikkate alınmalıdır - Inert gazlar ortamdaki oksijen oranını yanma sınırının altına düşürerek düşürerek, yangını söndürür. - Inert gazlı sistemler, gaz fazında depolandığından, daha fazla silindir ve buna bağlı olarak silindir yerleşimi için daha fazla alan gerektirir. - Inert gazlar, yüksek basınçlarda(200-300bar) gaz fazında depolanabilir. Inert gazların sistem basıncı manifolddan (yada son piyasaya çıkan sistemlerden sonra direkt olarak vana başlığında) itibaren 60 bar’a düşürülür. Inert gazların kullanıldığı sistemlerde aşırı basınç probleminden dolayı relief damper kullanılması zorunlu olabilir. - Inert gazlarda boşaltma süresi 60sn’dir. Boşaltma süresi ve sistem basıncının yüksek olması, silindir odasına uzak mesafede borulama gerektiren mahallerde kullanılmasına olanak sağlar. - Inert gazlar, her zaman her yerde rahatlıkla bulunabilen ve dolumu çok ucuz bir gazdır. Boşalan sistemlerin yeniden dolumu ve sistemin yeniden işletmeye alınması işletmeciye ciddi bir mali yük getirmeden mümkün olabilmektedir. - Normalde insan bulunan mahallerde kullanımına, ancak tasarım konsantrasyonunun insana zarar verebilecek en düşük seviyenin (LOAEL) altında olduğu yerlerde izin verilir. Normalde insan bulunan yerlerde kullanımında, sistem üretici tasarım manuelinde verilen tasarım konsantrasyonlarının üzerinde tasarım yapılmamasına dikkat edilmelidir. - Inert sistemlerde, bir merkezden görece daha uzakta bulunan korunması istenen hacimlere, aynı anda birden fazla noktada yangın riski olmayacaği kabulü yapilarak, seçici yönlendirme vanaları kullanımı ile koruma sağlanabilmektedir. Bu uygulamada en büyük hacim için sistem kapasitesi belirlenir ve diğer odalar aynı merkezden koruma sağlanır. - Inert gazlar ile yapılan yangın söndürmede ölçülebilir bir bozunma ürünü oluşmaz. Bununla beraber yangının kendisinden kaynaklanan bozunma ürünleri önemli miktarlarda olabilir ve insanların bulunması için uygun olmayan ortam oluşturabileceği unutulmamalıdır. - Atmosferde doğal olarak bulunurlar. Ozona zarar vermeyen ve sera etkisi potansiyeli olmayan gazlardır.

Mahalde bulunan yanıcı maddenin türü ve yangın sınıfı belirlenmelidir (a) A sınıfı yüzey yangın: A sınıfı yangınlar, yanıcı katı

92

maddeler yangınıdır. Odun, kağıt, kumaş, plastikler gibi madde yangınları bu sınıfa girer. (b) A sınıfı yüksek tehlike yangın: A sınıfı yangınlarda aşağıdaki durumlardan herhangi birinin bulunması halinde A sınıfı yüksek tehlike olarak tanımlanır. - Çapı 100mm’den fazla olan kablo demetleri - Dolum yoğunluğu kesitinin %20’sinden fazla olan kablo kanalları - Yatay veya dikey kablo kanalı rafları ( 250 mm’den daha yakın) - Söndürme süresince enerji sağlanan ekipmanlar, güç tüketiminin 5kW’ın üzerinde olduğu durumda (c) B sınıfı yangın: Yanıcı sıvı maddeler yangınıdır. Benzin, benzol, makine yağları, laklar, yağlı boyalar, katran, asfalt gibi madde yangınları bu sınıfa girer. Koruma süresi, Söndürücü gaz konsantrasyonunun elde edilmesi yeterli değildir.Bu konsantrasyonun mahalde acil faaliyetlere olanak verecek sürede muhafaza edilmesi gereklidir.Bu durum tüm yangın sınıflarında eşit öneme sahiptir.Korunan hacimde söndürücü gazın konsantrasyonunun ne kadar süre ile muhafaza edileceği tespit edilmelidir. Bu süreye tutma süresi denir. Tahmini tutma süresi kapı fan testi yapılarak veya aşağıdaki kriterleri sağlamak üzere tam boşaltma testi yapılarak doğrulanmalıdır. (a) Tutma süresi başlangıcında, korunan hacmin her yerindeki konsantrasyonu, tasarım konsantrasyonu olmalıdır. (b) Tutma süresi sonunda, korunan hacmin içinde tehlikeye maruz en yüksek noktada söndürücü gaz konsantrasyonu, söndürme konsantrasyonundan az olmamalıdır. (c) Tutma süresi yetkili kuruluşlarca farklı tanımlanmadıkça 10dk’dan az olmamalıdır. Sızdırmazlık ,Söndürücü gazın, açıklıklardan bitişikteki tehlikeli alanlara veya çalışma alanlarına kaçmasını önlemek için, bu açıklıklar kalıcı olarak sızdırmaz biçimde kapatılmalı veya otomatik kapatma tertibatlarına sahip olmalıdır.Söndürücü gazı belli hacimde tutmak uygulamada mümkün değilse, koruma bitişik tehlikeli bağlantıları kapsayacak şekilde geliştirilmelidir. Cebri çekişli havalandırma sistemleri gaz boşalmadan önce, otomatik olarak kapatılmalıdır. Korunan alan sınırları içinde söndürme sisteminin performansını etkileyici olası tüm tesisatlar(örneğin; yakıt ve güç beslemeleri) uygulama öncesi veya boşalma ile eş zamanlı olarak kapatılmalıdır.


ODE Yalıtım, 30. Yılında EUCEB sertifikası almanın gururunu yaşıyor 30. yılını kutlayan yalıtım sektörünün en önemli oyuncularından ODE Yalıtım, Ode Starflex Camyünü ürünü için 2014 yılında başlanan sertifikalandırma sürecini tamamlayarak, EUCEB Belgesi’nin sahibi oldu. Detaylı AR-GE çalışmaları sonucu elde ettiği ürün segmentasyonlarını geçtiğimiz günlerde katıldığı 38. Yapı Fuarı ile ziyaretçileri buluşturan ve ODE Starflex camyününde gerçekleştirilen Multipack paketleme sistemi büyük ilgi gören ODE, bu yıl 30. yılını kutlamanın gururuna EUCEB sertifikası almanın mutluluğunu da ekledi. ODE, insan sağlığına zararlı olmadığı ispatlanmış ODE Starflex camyünü ürünlerini; EUCEB Belgeli olarak kullanıcılarının hizmetine sunmaya başladı ve camyününde pazarda pazardaki dinamikleri değiştirecek birçok yeniliği hayata geçirdi. EUCEB Belgeli Camyünü, kanserojen olmadığı kesin olarak ispat edilmiş elyaflar anlamına geliyor. EUCEB (Mineral Yünler İçin Avrupa Sertifikasyon Kurulu), camyünü ve taşyünü ürünlerin 1272/2008 EC Yönergesi Note Q kriterlerine uygunluğunu, bu kriterleri sürekli olarak sağladığını, bağımsız, nitelikli uzmanlar ve kurumlar tarafından gerçekleştirilen örnekleme ve analiz sonuçları ile izliyor.

“Geleceği Yalıtır” sloganı ile Türkiye’yi geleceğe taşıyoruz AR-GE stratejilerinde müşterilerinin talepleri kadar çevreyi ve geleceği de ön plana alarak hareket ettiklerini belirten ODE Genel Müdürü Ali Türker, “ODE, tedarikçi üretici olmanın çok ötesinde sürdürülebilir bir gelecek için son yıllarda özellikle “Verimlilik” konusuna ağırlık vermekte ve bunu üretimindeki yeniliklerle de desteklemeye devam etmektedir. ODE olarak, üretimimizde yaptığımız yenilikler sayesinde pazara dünya kalitesinde ürünler sunmanın yanı sıra doğanın korunmasına da maksimum katkı sağlamış olacağız. Ürünlerimizin insan sağlığına zararlı olmadığının ispatlanmış ve sürekli kontrolünün sağlanmış olması kullanıcılarımız için çok önemli.” dedi.

ODE, sürdürülebilirlik ve tasarruf alanında öncü bir şirket Türkiye’nin birçok alanda tasarrufa ihtiyacı olduğunun altını

çizen Türker, ODE olarak kamuoyunda yalıtım ve enerji verimliliği alanında gönüllü öncülük yapmaktan dolayı mutlu olduklarını da sözlerine ekledi. Tüm ürünlerine yönelik olarak segmentasyon ve sertifikalandırma süreçlerinin devam edeceğinin de bilgisini veren Türker; “Geçen yıl camyününde elyaflama yatırımını gerçekleştirdik. Bu yıl içinde de, Çorlu’daki fabrikamızda multipack paketleme alanında yatırım gerçekleştireceğiz. Bu yatırım, cam yününde lojistik olarak aynı hacme %33 daha fazla yükleme, paletle indirme bindirme, dışarıda stoklama ve minimum stok maliyeti imkanı gibi birçok fayda sağlayacak. Ayrıca cam yünü ürününde fırın yenileme sistemi ile kapasite artışı hedefliyoruz.” dedi.

Beşiktaş Vodafone Arena’da Profit tercih edildi Yapımı devam etmekte olan BJK Vodafone Arena Yangın Sprinkler Sistemi’nde Profit markalı yivli boru bağlantı elemanları tercih edildi. Profit yivli boru bağlantı elemanları Türkiye Distribütörü Darhan’ın tedarik etmiş olduğu Profit markalı ürünler maksimum kalite, optimum fiyat seviyesi ile son yıllarda Türkiye pazarında geniş kullanım alanı buluyor. Darhan Türkiye ve Belçika stoklarından hızlı malzeme tedariğinin yanısıra mühendislik çözümleri ile de müşterileri ile stratejik ortak olarak hareket ediyor.

93


gezgin

Sağlık

Beşi bir denizde 230’unun üzerinde yaşam olan toplam 1400 adası ile Ege ve Akdeniz’deki en yakın komşumuz olan Yunanistan birbirinden güzel ve keşfedilesi adaya sahip. Her birinde mimari, mutfak kültürü ve müzik bir bütünlük sergilese de her adanın kendine özgü bir yapısı ve sunduğu görsel şöleni var. Diğerlerine göre daha az bilinen beş adayı biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?

Caretta Carettalarıyla ünlü Zakynthos Ion adaları arasında en güneyde yer alan Zakynthos caretta-caretta kaplumbağaları nedeniyle ayrı bir üne sahip. Adanın bir tarafındaki kıyı kesimi yüksek kayalık, bu bölgede foklar yaşıyor. Diğer kısmı ise kumsal deniz kaplumbağalarının yumurtlama bölgesi. Zakynthos’un önemli özelliği kartpostallık Navagio Koyu’na ve karanlık mağaralara girip denizin dibine baktığınızda bembeyaz kayalar sayesinde dipten fışkıran mavi ışık karşısında hayrete düşeceğiniz Blue Caves’e sahip oluşu. Adada bir havaalanı mevcut ve adanın merkezi sayılan Zante’ye Atina’dan otobüsle ulaşabilirsiniz. Kefallonia’nın Pessada kasabasından binilen feribot ile adanın kuzeyinde yer alan Agios Nikolaos’a ulaşılıyor. Tüm koy boyunca uzanan tekne turlarından birini seçerek Navagio Koyu ve Blue Caves’e gidebilirsiniz. Navagio

94

Koyu’nun diğer bir adı Shipwreck Koyu. Bunun nedeni de 1981 senesinde kıyıya vuran bir korsan gemisinin halen enkaz olarak koyda bulunması.

Kaçırmayın Blue Caves Shipwreck Koyu Laganas’taki plaj partileri

Püf noktası Laganas sahilinden ve Limni Keri bölgesinden kalkan turlarla gidebileceğiniz, kaplumbağa adası olarak bilinen, küçük bir ada olan Marathonissi’de caretta carettalarla yüzüp, scuba diving yapabilirsiniz.

Karşıtlıklar Adası: Naksos Kikladlar’ın en büyük, en sakin ve en çekici adası olan Naksos, Batı yakasındaki sapsarı kumsallara sahip özgün plajlarıyla

meşhur. Tarihe de meraklıysanız adada gezip görülecek tarihi mekan çok fazla. Bunların en popülerleri ise; Venedik döneminden kalma kaleler, arkeoloji müzesi, çok eski tarihlerden kalma katedraller, manastırlar, Apollon tapınağından günümüze kadar gelmiş olan Portara, Kastro ve Bourgos bölgeleri. Tam bir karşıtlıklar cenneti olan ada, doğal ürünleri ve mandıralarıyla köy hayatının hasretini çekenleri de kendine bağlıyor. Yerleşim de buna paralel olarak küçük köylerden oluşuyor. Feribotların yanaştığı Chora’dan uzaklaşır uzaklaşmaz kendinizi köy yaşamının içinde buluyorsunuz. Her birinde kendine özgü fırın, pastane ve kafe bulunan dağların eteklerinde konumlanmış 46 köye yılan gibi kıvrılarak uzanan ve tüm odayı çaprazlayarak ilerleyen dağ yollarından ilerleyerek ulaşıyorsunuz.


Kaçırmayın

Kaçırmayın

Kastro Bölgesi Apollanas Heykeli Agia Anna ve Agios Prokopios plajları

Kelebekler Vadisi (Petaloudes) Panagia Ekatontapiliani Kilisesi (100 Kapılı Kilise) Antiparos

Püf noktası Bir yanıyla Santorini ya da Mikonos kadar eğlenceli bir gece hayatına sahip olan Naksos aslında daha çok doğal köy hayatını özleyenlerin tercihi. Hemen her tavernada sunulan ıstakozlu makarna ve ahtapot köftesini denemeden dönmeyin.

EN iyi kite ve windsurf merkezi: Paros Paros’un merkezi olan Parikia aynı zamanda adanın limanı. Yüksek sezonda çok işlek olmasına rağmen bir Yunan kasabası havasını korumuş. Limanın ilerisindeki bir dar sokaklar ağı 13’ncü yüzyıla tarihlenen ve adadaki Yunan ve Roma tapınaklarının mermerlerle yeniden inşa edilen kastronun, yani kalenin kalıntılarını gizliyor. Eğer Peros’a temmuz ya da ağustos aylarında bir seyahat planlıyorsanız Parikia’nın güneyindeki “Petaloudes”i yani “Kelebekler Vadisi”ni mutlaka ziyaret edin. Dev kaplan kelebeklerinin üreme alanı olan vadide ağaçlara konan kaplan kelebeklerini, bazen büyük gruplar halinde görebiliyorsunuz. Yaklaşık 300 yıldır, her yaz rengarenk milyonlarca kelebeğin çiftleşme mevsiminde akın ettiği vadiye Parikia’dan eşeklerle tur düzenleniyor. Adanın iç kesimlerinde pek çok ilgi çekici nokta var. Adanın en yüksek köyü olan “Lefkes” köyünün, dar sokaklarında bir gezintiye çıkmanızı öneriyoruz. Bu gezintide bir zamanlar Lefkes köyünü vadinin aşağısındaki Karampoli köyüne bağlayan mermer kaplı Bizans yolunun kalıntılarını görebilirsiniz. Adanın doğu kıyısı boyunca geniş ve sığ koylarda, mükemmel rüzgar sörfü olanaklarıyla, güzel kumsallar bulunuyor. Paros’un en ünlü plajı olan Khrysi Akti (Altın Kumsal), bir kilometre uzunluğunda ve 1983 yılından bu yana, her yıl Dünya Yelken Kupası Şampiyonluğu’na ev sahipliği yapıyor. Ayrıca su kayağı, rüzgar ve kite sörfü yapmaya çok uygun.

Püf noktası Limanın solunda “Yüz Kapılı Kilise” olarak bilinen “Panagia Ekatontapiliani” var. Tüm Yunanistan’da, 1700 yıldır kullanıma açık olan tek kilise olduğu için özel bir konuma sahip. Adı 100 kapılı kilise anlamına gelen katedralin, bugüne dek 99 kapısı bulunmuş.

En romantik kaçış rotası: Folegandros Aşk kuşlarının tatil için seçtiği Yunan adasının Santorini olduğunu düşünenler yanılıyor. Bizce bu tanımı yine bir Kiklad adası olan ve Sikinos ile Milos arasında konumlanan Folegandros hak ediyor. Yunan adaları arasında en dağlık ve ağaçlık ada olan Folegandros, bir ada dolusu turistin kahrını çekmeyeceğiniz ve sevgilinizle baş başa kalacağınız ender adalardan biri. Adanın başkenti Chora’da mavi pencere pervazları ve kapılarıyla bembeyaz minik evler sizi selamlayacak. Batısında Santorini’nin yer aldığı huzur dolu Folegandros adası, Kiklad adalarında bulunan en güzel plajlardan bazıları ile çevrili. Falez ve kayalık oluşumlarıyla adanın etkileyici manzarası hoş bir ortam oluşturuyor ve bu arada Ege Denizi’nin kristal sularını da unutmamak gerekir. Bu plajların en ünlüleri ise Agali, Agios Georgios ve Ambeli’dir.

Kaçırmayın Angali Livadi Karavostasis plajları

Püf noktası Chora’nın, iki taraflı beyaz tek katlı evlerin sıralandığı beyaz, dar sokaklarında gezintiye çıkmayı unutmayın. Adada bir kısmı özel mülk olan irili ufaklı pek çok kilise de ziyaretinizi bekliyor.

Yeşille mavinin buluşması: Taşoz (Thassos) Taşoz adası, Kavala’dan ve Kavala yakınında yer alan küçük bir Yunan kasabası olan Keramoti’den kalkan feribotla 45 dakikada ulaşabileceğiniz bir ada. Adanın başkenti Limenas’ta pek çok tarihi kalıntı ziyaretinizi bekliyor. Hemen her Yunan adasında olduğu gibi burada da en revaçta olan yemekler deniz ürünleri. Özellikle kızarmış midye, ahtapot ızgara, kızartma, ızgara veya dolması... Taşoz ayrıca bir et cenneti. Özellikle dağ köyleri oğlak ya da kuzu çevirmeleri ve kokoreçleri ile meşhur. Panagia, Mikro Kazaviti ve Theologos en revaçta olanları. Yunan adalarının en yeşillerinden biri olarak tanımlanan Taşoz’un her yanında denize girebileceğiniz sahiller ve beachler var. Çok sayıda turiste ev sahipliği yapmasına karşın ada, sakin bir tatili ve huzuru da beraberinde sunuyor. Golden Beach dalgalı deniziyle sörf severlerin gözdesi. Ayrıca Livadi Koyu’ndan güneye doğru inerken, yol üzerinde kayalar arasında denizin oluşturduğu doğal bir havuz olan Giola ve yakınlarındaki mermer madeni dolayısıyla beyaz mermer tozuyla kaplı bir plaj olan Marble Beach muhakkak gitmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Kumun renginden dolayı kendinizi tropik bir adaya gelmiş gibi hissedeceksiniz.

Kaçırmayın Giola Marble Beach Kazaviti Köyü

Püf noktası Kayalar arasında denizin oluşturduğu doğal bir havuz olan Giola görülmeye değer çok ilginç bir oluşum. Efsaneye göre havuzu tanrı Zeus yaratmış ve üzerinde Afrodit yüzüyormuş. Dolayısıyla “Afrodit’in gözyaşları” olarak da biliniyor. Başka bir efsaneye göre ise havuz Zeus’un gözünü oluşturuyor. Zeus o gözle metresini izliyormuş. İster doğanın ister tanrıların hediyesi olsun, Giola doğal havuzunu kesinlikle ziyaret etmelisiniz.

95


Spor

, e n i r e d , e n i Der

. . . e n i r e d d a ha

Türkiye’deki mağaralar Yaklaşık 40 bin mağaranın bulunduğu Türkiye’de profesyonellerin ilgi gösterdiği iki mağara Isparta’daki Pınargözü ve Mersin’deki Peynirlikönü. Ekipmanlı profesyoneller ayrıca Antalya’da Altınbeşik, Karaman’da Gürleyik, Konya’da Sakaltıtan, Susuz Güvercinlik ve Pınarbaşı ile Zonguldak Kızıl Elma Mağarası’nda yeni keşiflerin heyecanını yaşıyor. Ekipmanlı normal ziyaretçilerle rehber eşliğinde gezilebilen mağaralar arasında ise Antalya’da Yer Köprü, Bursa’da Oylat ve Ayvaini, İçel’de Gilindire, İstanbul’da İkigöz, Karaman’da İncesu, Kastamonu’da Ilgazini, Konya’da Baltaini, Körükini ve Suluin, Kırklareli’de Yanasu ve Zonguldak’ta Çayırköy sayılabilir.

96


Mağaracılık, sporla bilimin iç içe olduğu tek doğa sporu olarak dikkat çekiyor. Bu spor, yürüyüş, kampçılık ve ip inişi gibi birçok sportif alanı; ölçüm, haritalama gibi uzmanlık alanlarını; jeoloji, hidrojeoloji, biyoloji gibi bilim dallarını içinde barındırıyor. Yeni görsel hazlar yaşamak için derinlere inmeye hazır mısınız? Mağaracılık, öncelikle, mağaraların araştırılması ve haritalanması amacıyla yapılan bir doğa sporu. Tüm doğa sporlarında olması gerektiği gibi, amaç doğayla yarışmak değil, doğayla uyumlu bir yaşam ve spor pratiğinin sağlanması. Sportif amaçlarla mağara araştırmaları yapanlara “caver” (mağaracı), bu spor dalına ise “caving” (mağaracılık) deniyor. Mağaralar, yapılarına göre, yatay ve dikey olmak üzere iki şekilde sınıflandırılabilir. Yatay mağaraları araştırmak için “Temel Mağaracılık Eğitimi” almış olmak, uygun kıyafetlere ve bir ışık kaynağına sahip olmak yeterli. Dikey mağaraları araştırmak için ise, bunlara ek olarak “Tek İp Tekniği” (SRT- Single Rope Techniques) eğitimi almak ve özel ipler ve teknik malzemelere sahip olmak gerekiyor. Mağaracılık organize bir ekip çalışmasını ve yeterli eğitimi gerektirir. Bazı doğa sporlarında olduğu gibi “solo” -tek başına mağaracılık- düşünülemez. Mağaracılığın diğer doğa sporlarından belki de en büyük farkı, gün ışığından uzak, çoğunlukla karanlık ve ıslak bir ortamda yapılması. Bu yüzden son derece dikkat ve konsantrasyon gerektirir. Bu sporu yapmanın bazı kuralları var. Mağarada acıkmayı beklemeden yemek yenmeli, susamayı beklemeden de su içilmeli. Kaslar soğuduğunda zedelenme riski de artar. Bunun için genelde kuru incir, kuru kayısı gibi çabuk yenen yiyecekler tercih edilmeli. Mağaralar dönüşte farklı görünür. Bu nedenle giderken etrafınıza dikkat etmeli, bazı belirgin işaretleri (oluşumlar, değişik şekilde kayalar) aklınızda tutmalı, gerektiğinde birkaç taşı üst üste koyarak siz bir işaret bırakmalısınız. Mağarada yaşanabilecek tehlikelerin başında, sel basması, kaya düşmesi, düşmeler, sıkışma, kaybolma, ışık yetersizliğinden kaynaklanan problemler ve hipotermi yer alıyor. Ancak, yeterli eğitim ve uygun malzeme ile yapıldığında mağaracılık, diğer doğa sporlarından çok daha az riskli. Türkiye, mağaralar açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biri ve yaklaşık 40 bin mağaraya sahip. Bunların çoğu, Orta ve Doğu Toroslar ile Batı Karadeniz bölgesinde yer alıyor. Türkiye’de profesyonellerin ilgi gösterdiği iki mağara, 16 kilometreyi aşan uzunluğuyla en uzun mağaramız olan Isparta’daki Pınargözü ve 1453 metre derinliğiyle en derin mağaramız olan Mersin’deki Peynirlikönü. Dünyanın en büyük mağaraları arasında Macaristan’daki en büyük sarkıtlara sahip Aggtelek, İspanya Santander’deki Altamira, İtalya’nın Capri adasındaki su altında yer alan ve mavi ışıklarıyla bilinen Blue Grotto, ABD’deki çapı 16 kilometreyi ve içindeki geçitlerin uzunluğu 482 kilometreyi bulan Mammoth ve İngiltere’deki bir dağın içine yaklaşık 685 metre giren ve yüzeyin 182 metre altına inen Peak Mağarası sayılabilir.

Gerekli malzemeler: Mağarada hiçbir zaman çıkarılmaması gereken kask, karpit taşıyla, üzerine damlayan suyun reaksiyona girmesi sonucu ortaya çıkan asetilen gazının kaskın üzerindeki manyetolu çakmakla yakılmasıyla çalışan karpit lambası, çakı, yedek ışık kaynağı, iç giysi (Mağaraya girerken kesinlikle pamuklu giyilmez. Pamuklu giysiler ıslandıklarında ısı kaybını artırır. Bunun yerine yünlü çamaşırlar ya da polar giysiler tercih edilmeli), su geçirmez ya da suya dayanıklı mağara tulumu içleri kumaşsız plastik çizme, poko (Bir paket içinde bulunan ve açıldığında 24 saat boyunca ısı veren bir ürün. Acil durumlarda deriye temas ettirmeden ve efektif çalışabilmesi için ıslatılmadan kullanılmalı), alüminyum folyo (Işıma yoluyla ısı kaybedilmesini engeller)

97


Sağlık

Karar anı Mikro düzeyde üniversite tercihleri ve ailelerimize yansıyanlar Ruhsal problemler yaşayarak kliniğimize gelen bireylere bir takım tanıma soruları sorduktan sonra, onu danışma ortamına ge ren sebebi bilmek isteriz. Sizi bugün buraya ge ren ‘şey’ ne ve bu problemin iş yaşamı, aile yaşamı ve özel yaşam üzerindeki etkileri neler? der ve bu serüvenin nasıl sürdüğünü can kulağı ile dinleriz. Çoğu psikolojik problem, bireyin zamanının büyük bir bölümünü ayırmış olduğu iş yaşamını etkilemekte veya problem iş yaşamından ve bu yaşamın yarattığı mutsuzluktan kaynaklanmaktadır. Hayatımız içinde önemli bir süre kaplayan meslek yaşamımızın yaratmış olduğu bu olumsuz duygu durumuna, doğru ruhsal ve gelişimsel müdahalelerle karşılık verilmezse, bireyi yıllar boyunca mutsuz, enerjisiz, amaçsız görebiliriz. Yıllarca ofis ortamında çalışıp, bel ve baş ağrıları çeken, hayattaki mutsuzluğundan yakın danışanlarım oldu. Yaşamlarındaki seyri değiştirmeyi başardıklarında ise çevresindeki insanların ona, ‘sana bişey olmuş’, ‘bir enerji gelmiş’ dediklerine de tanık olabildim. Ruhsal sağlıklılık açısından bu dönemli önemli konudur meslek seçimi. Gençlerimizin ve ebeveynlerinin yoğun

98

emekleriyle üniversite giriş sınavlarını haziran ayında geride bırakmış olduk. Adaylar ve aileleri şimdi çok daha zorlu bir sınavla karşı karşıya. Bu sınavın adı ise üniversite ve meslek belirleme. Bu yazıyı okuyor olduğunuzda muhtemelen tercih döneminin ilk haftasının içinde olacaksınız. Bu dönemde çocuğunuzla nasıl bir ilişkide olmanız gerektiğini aktarmanın sizler için faydalı olacağını düşünmekteyiz. Öncelikle bilmeniz gerekir ki evladınızın mesleğini seçiyor olması sizin onun adına karar vermenizi gerektirmez. Bu bir nevi seyahat hayat boyunca sürecek, onun kararlarını dinlemeden sebebini anlamadan ona yön vermeye çalışmayın. Önünde veya gerisinde kalmayın. Bu dönemde çok belli etmese de sizinle birlikte yürümeye ihtiyacı var.


çıktığı eğitim yolunda, kararının tekrar Onunla birlikte çıkacağın bu değişebileceğini aklında bulundurmalıdır. seyahatte kendi deneyimlerinizi Hayatımızdaki hangi kararımız yaşamımızın çocuğunuza aktarabilirsiniz. sonuna kadar bizimle gelebilmekte? Kararlar Fakat bunu onu etkilemek veya içinde verildiği zaman ve durumu bağlar. kararını değiştirmek odaklı bir Bir süre sonra gence daha doğru gelen bir konuşma olmasın. Onu izlediğinizi alternatif, kararının değişmesine neden ve önemsediğinizi uygun bir olabilir. Bu çok normal bir durumdur. dille aktarabilirsiniz. Bu noktada çocuğumuzu olumlu anlamda övmemiz Kendini çok iyi tanıyarak, aktif olunması de çok önemlidir. gereken bir sürece girildiği hep akılda Sizlerin hayatlarında önemli kişiler kalmalıdır. Bu süreçte en dolu bilgi tabi vardır. Sizin tanıdığınız kişileri kaynak ki adayda olmalıdır. Çünkü adayın yerine kişi olarak kullanmasını çocuğunuza kimse son kararı verme sorumluluğunu aktarabilirsiniz. Bir işte uzman olan alamamaktadır. Dolayısıyla kendi donanımını arkadaşınızdan, işini çocuğunuza olabilecek en yüksek seviyeye çıkararak, aktarmasını dileyebilirsiniz. karar verme sorumluluğunu eline alması Hatırlayın belki sizde bu dönemlerde gerekmektedir. Bir ergen için büyümek ve benzer sıkıntıları yaşadınız. Fakat olgunlaşmak tam olarak budur. anne –baba rolünün dışında onun Meslek seçilse dahi, daha eskiden olduğu Uzman Psikolog için kahraman rolüne soyunmayın. gibi tek tip meslekler artık bulunmamakta, Ramazan KURUÇAY çocuğunuz bunun bilincinde olmalıdır. Nasıl Çocuğunuz da hata yapabilir. info@ramazankurucay.com mı? Örneğin diş hekimliği ile ilgili düşünüyor Öngörünüz var ise bunu onunla olalım. Diş ile ilgili birçok bölüm bir çırpıda paylaşabilirsiniz. Hata yaptığında sayılabilir. İşte gelişen ülkemiz, lisans eğitimi içindeki alanlar arkasında ona destek olmanız şarttır. üzerinde uzmanlaşma ortamı sağlamıştır. Her zaman verilen çabanın ardından başarının Üniversite adayı olarak yapılması gereken en önemli gelmeyebileceğini aktarıp onu kötü senaryoların varlığı konusunda haberdar edebilirsiniz. Başarı konusunda esnek şeylerden biri de b planı oluşturmaktır. Esnek düşünebilmenin düşünüp, çocuğunuza da bunu öğretebilirseniz, beklentileri belirli sınırları zorlanmalıdır. Kişiliğinizi iyi analiz ettiğinizi varsayarsak, oranlarda gerçekleştiğinde dahi eğitimine daha sıkı sarılacaktır. bu kişiliğe ve değerlerine uygun meslekleri listeleyin. A planının Eğitimine daha sıkı sarılması ise meslek hayatında başarı elde dışında hangi meslek planı sizi mutlu eder. Bu başlıkların da etme anlamına gelebilir. belirlenmesi sizleri daha da rahatlatacaktır. Ulaşmak istediğin Esnekliğe değinmişken artık iş yaşamına bir meslekle hayat standartlarını düşün sana bu standartları hangi meslekler başlayıp aynı meslekle emekli olmak gibi bir kavramın günümüz sunabilir? Vb. sorularla hedefe kolaylıkla yönlenilebilinir. için değişmekte olan bir kavram olduğunu belirtebiliriz. Aday bu dönemde aile ile sıkı bir bağ kurmalı ve onlara nasıl Bugünün iş yaşamında belirli dönemlerde yeni kariyer planları bir gelecek istediğini açık yüreklilikle söyleyebilmelidir. Hata yapmaktan korkmadan özgürce karar alabilmeli ve kararın yapılmaktadır. sorumluluğu olduğunu ve bu sorumluluğu nasıl taşıyacağına dair Bugün onu yönlendirdiğiniz mesleklerin bir kısmının, yarın planlamaları yapması gerekmektedir. iş dünyasının ihtiyaçlarını gidermede yetersiz kalabileceği gerçeğini bilerek hareket etmenizde fayda var. Kısaca belirtmek gerekirse; onu kabul edin, eleştirmeyin, İstatistikler bizlere bu yıl üniversite tercihler dinleyin, tecrübelerinizi aktarın, imkânlarınızdan faydalandırın hakkında neler söylüyor? ve bu süreçte hep destek olan tarafta olun. Uzun vadede Her yıl hatırlanması gereken çok önemli bir detay var. O da her kaybetmeyeceğinizi, aksine çocuğunuzu daha iyi tanıyacağınızı yıl 500000 den fazla adayın herhangi bir programa girmesinden ve gözünde daha iyi bir rol model olacağınızı düşünüyoruz. sonra memnun kalmayıp tekrar sınava girdiği gerçeğidir. Bu çok önemli bir detay olmasıyla dikkatinizi çekmelidir. Doğru Anne ve baba olarak neler yapabileceğimizi bu maddelerden planlanmamış bir tercih, sizleri de 500000 aday içine alıp bir kabaca öğrenmiş olduk. sonraki sene anne, baba ve aday olarak maddi-manevi külfetler içine sokmaktadır. Bu noktada tercih maratonunda bol bol Ya gençlerimiz; onları tercih döneminde neler okumalı, araştırmalısınız. Bu konuda online ve yüzyüze destek bekliyor? Onlar ne yapabilirler? verebilecek www.tercihdanismanim.com adlı siteden de destek Meslek ve üniversite seçiminin tercih içindeki birkaç gün alabilirsiniz. içine sıkışmaması, önceki haftalardan başlayan bir çabayla Ülkemiz, siz aileler ve genç adaylarımız için başarılı ve düşünülmesi, araştırılması, tartışılması gereken bir konu dilediğiniz alanlara yerleşebileceğiniz bir tercih dönemi diliyoruz. olduğunun bilinmesi gerekir. Yeni sayımızda görüşene dek hoşça kalın. Üniversite adayı, uzun bir uğraşla, kendini tanıyarak

99


hayata dair

Elect onica Festival Çeşme Tarih: 17 Temmuz 2015 17.00 Yer: Fly-Inn Beach, Çeşme, İzmir Geçtiğimiz sene Çeşme’de 5000 müziksevere olağanüstü bir deneyim yaşatan Electronica Festival, 2015 yılında daha geniş spektrumlu bir sanatçı kadrosuyla, daha geniş bir alanda, daha uzun süren ve daha uzun süre unutulmayacak bir festival deneyimi için Altınkum mevkindeki Fly-Inn Beach’te.

Sezen’le 40 yıllık yolculuk Tarih: 14 Temmuz 2015 21:15 Yer: Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul Son kırk yıldır hayatımızın fonunda hep onun sesi ve müziği vardı. Olağanüstü sesi, unutulmaz besteleri, şarkılarında insanın iç dünyasındaki serüvenine dair gözlemleri, dünyanın baş döndürücü hızına yetişme çabası, Türkiye’nin siyasi ve kültürel iklimin değişiminin birinci elden tanıklığının da yer aldığı 40 yıla damga vuran o müthiş şarkıları benzersiz bir ekibin işbirliği ile hayat buluyor.

AZOT Doğaçlama Tarih: 24 Temmuz 2015 19.45 Yer: BKM Mutfak Sahne, İstanbul AZOT, geleneksel Türk Tiyatrosu’nun önemli yapı taşlarından biri olan doğaçlamanın devamlılığını sağlamak amacıyla 2007 yılında , kurulmuştur. Doğaçlama Tiyatro alanında yaratıcı drama, hızlı düşünme İngilizce ve Türkçe n kapsaya lerini egzersiz zihin vücut dilini kullanma ve atölye eğitimlerinin yanı sıra şirketlere özel, çalışan performansını ve motivasyonunu artırıcı mini atölyeler ve oyunlar düzenlemektedir.

100


Sean Paul İstanbul’u sallamaya geliyor Tarih: 25 Temmuz 2015 21:00 Yer: Maslak Arena İstanbul’da Bir neslin şarkılarıyla büyüdüğü ve hala yeni çıkan parçalarıyla müzikseverlerin kalbini fetheden Sean Paul, 25 Temmuz’da İstanbul’u sallamaya geliyor. 20 kişilik kadrosuyla muhteşem sahne şovları ve olağanüstü performansları ile Rapsody Travel & Events farkıyla 2015 yazının unutulmaz gecelerinden biri gerçekleşecek.

Tim’ de Fransız şarkıcı En beğenilen Blues Brothers Zaz Ankara’ dagecesi Tarih: 30 Temmuz 2015 19:00 Yer: ODTÜ MD Vişnelik, Ankara Buğulu sesi ve sıra dışı duruşuyla “En Beğenilen Fransız Şarkıcı” unvanının sahibi genç müzisyen Zaz, 30 Temmuz akşamı ODTÜ Vişnelik Çim Amfi’de sahne alacak.

Fire of Gy sy Bo Sahne’de Tarih: 31 Temmuz 20 15 21:00 Yer: Bo Sahne, İstanbu l Hindistan’dan Balkanlar’a oradan Sulukule’ye uzanan Çingene Ateşi sahnede... Bakın ne diyorlar; “Eğlenceliyizdir ve güler yüzlü... Şarkı söyleyip dan s ederken bir kartal gibi şahlanırız. Konuşurke n bülbül gibi şakırız. Derdim iz bile dans eder müziğimizde. Biz Çingen eyiz, ateşlidir ruhumuz. Eğl eni rken eğlendirir, mutlulukla yok ederiz acı ları!”

101


hayata dair

Bir zamanlar New York Vizyon tarihi: 17 Temmuz 2015 Oyuncular: Marion Cotillard, Jeremy Renner, Joaquin Phoenix, Dagmara Dominczyk, Angela Sarafyan 1920’lerde, Ewa Cybulski ve kardeşi Magda doğdukları ülke Polonya’yı terk ederek New York’un yolunu tutarlar. Ellis Ada’sına geldiklerinde Magda verem hastalığına yakalanır ve karantinaya alınır. Ewa yalnız ve kaybolmuş bir şekilde Bruno’nun ağına düşer, Bruno kadın ticareti yapmaktadır ve başarılı olmayı da kafasına koymuştur. Kız kardeşini kurtarmak için Ewa bütün fedakarlıklara hazırdır ve fahişelik yapmaya başlar. Bruno’nun kuzeni Orlando’nun gelişiyle birlikte, Ewa kendine güvenini geri kazanır fakat Bruno’nun kıskançlığı onları ölümcül bir deliliğe sürükler. Two Lovers, We Own the Night gibi filmleriyle bilinen James Gray’in yönettiği filmde Jeremy Renner, Marion Cotillard ve Joaquin Phoenix başrollerde.

de MetegolTim’ (3D)

Blues Brothers gecesi

Vizyon tarihi:17 Temmuz 2015 Seslendirenler: Pablo Rago, Diego Ramos, Juan José Campanella, Axel Kuschevatzky , David Masajnik Zamanını langırt oynayarak geçiren Amadeo, bir gün futbolda çok başarılı olan Ace ile maç yapar. Ace maçı kaybedince bunu hırs haline getirir. Aradan seneler geçer ve Ace kasabasına ünlü bir futbolcu olarak geri döner. Yaptığı maçın intikamını almak için bütün kasabayı bir stadyuma çevirecektir. İşe Amadeo’nun langırt oynadığı bardan başlar. O anda küçük langırt oyuncuları sihirli bir şekilde hayata bulurlar ve Amadeo’ya Ace ile kasabayı kurtarmak için yapacağı hayatının maçında yardım etmeye çalışırlar

Görevimiz Tehlike 5 uz 2015 Vizyon tarihi: 31 Temm c Baldwin, , Jeremy Renner, Ale Oyuncular: Tom Cruise ames Simon Pegg, Ving Rh giriştikleri en zorlu ) ve ekibi, şimdiye kadar Ethan Hunt (Tom Cruise çökertme görevine bir dolandırıcılık çetesini göreve, Syndicate adında amaçlarına ulaşmadan yonunu hedef alan çeteyi atılacaklar. IMF organizas rlar. önce durdurmak zorundadı

102


GELECEĞİ KURGULAMAK Yazar: Noam Chomsky Dünyada var olan düzeni kim kurguluyor? Yükselen yeni güçler kimler? Güç dengeleri bozulunca dünyada neler olacak? Biz daha bu soruları sorarken, cevapları kimler önceden belirledi? Buzdağının ardında saklanan gerçekler neler ve bu gerçekler nelere gebe? Sayısız sıfatının yanı sıra dünyanın önde gelen siyasi eleştirmenlerinden olan Noam Chomsky kitabında; 2007’den 2011’e kadar, Brezilya’dan Kore’ye, Ortadoğu’dan Afrika’ya, dünyanın dört bir köşesinde gelişen olayların ardında yatan gerçekleri irdeliyor ve dünyanın hâkimi olan süper güç Amerika Birleşik Devletleri’nin, bu sıfatını koruyabilmek adına uyguladığı çifte standartları gözler önüne seriyor.

MUTLULUĞUN SAKINCALARI

HAYAT SİL BAŞTAN Yazar: Kate Atkinson Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Ursula Todd, 1910 yılının soğuk ve karlı bir gecesinde, varlıklı bir İngiliz bankacı ile karısının üçüncü çocuğu olarak doğdu. Bu dünyada daha ilk soluklarını alamamıştı ki, ölüverdi. Aynı soğuk ve karlı gecede, gürbüz ve kanlı canlı bir bebek olarak Ursula Todd doğdu ve en hafif deyimiyle sıra dışı bir yaşama adımını attı. Ursula yıllar içinde, tıpkı doğduğunda olduğu gibi, farklı şekillerde yaşayıp ölmeye başladı. İçinde bulunduğu dünya ise bir kıyameti yaşıyordu: Tarihteki en büyük iki savaşın tarifsiz korkunçluğu... Kate Atkinson’ın bu ilginç romanını bitirdiğinizde başa dönüp yeniden okuma isteği duyacaksınız. Hayat Sil Baştan, çılgın, gülünç ve şaşırtıcı derecede dokunaklı...

YETERSİZ BAKİYE Yazar: Karin Karakaşlı Yayınevi: Can Yayınları

Bugüne kadar yazdıklarıyla gerek insanlar gerekse ülkeler, toplumlar arasına çekilen sınırların en netameli bölgelerinde cesurca gezinen Karin Karakaşlı, “Yetersiz Bakiye”de 2002 ile 2014 yılları arasında yazdığı 12 öyküyü bir araya getiriyor. Aşk ve erk mücadelelerinden kitlesel cinayetlere, ruhsuzlaştırılan kentlerden yok edilen toplumsal değerlere geniş bir güzergâhta yol alırken kendi elleriyle, bile isteye küçülttüğü dünyasına sıkışan insanlığın dramını anlatıyor. Yetersiz Bakiye, kimlikleri sınırlayan çizgilerin, farklı açılardan bakıldığında bazen ne kadar zavallıca görünebildiğini fark ettiren bir eser.

Yazar: Elizabeth Farrelly Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları Mutluluğun Sakıncaları’nda doyumsuz bir tüketim toplumuyla karşı karşıyayız… Aynı zamanda göz alabildiğine uzanan beton yığınlarının, asfaltların ve reklam panolarının arasına serpiştirilmiş, mantar gibi bitiveren muazzam ve şaşaalı alışveriş merkezlerinin, geniş arabalarla süslü kocaman evlerin diyarındayız. İnsanların gitgide daha da miskinleşip televizyon karşısında pineklediği bir dünya burası... Estetikten etiğe, siyasetten tasarıma kadar birçok konuya yakınlığı nedeniyle “Rönesans kadını” olarak tanımlanan ödüllü eleştirmen Elizabeth Farrelly, bu kitabında dünya üzerinde bıraktığımız devasa ayak izlerimizi inceleyerek, sayısız hasara yol açan alışkanlıklarımızdan niçin kopamadığımızı, neden küçük ölçekli, insani boyutlarda mekânlar yaratamadığımızı ve doğaya saldırmaktan vazgeçemediğimizi sorguluyor.

103


(

ı r a l u r o s a k e z i l e c n e l g E eği

1. Nilüfer Çiç

ği r nilüfer çiçe ortasında bi m n ta n zu zu vu vu ha ki ha n sonra Daire şeklinde yüyor. 20 gü bü t nı ka sı i rı ik ya rgün vuzun var. Nilüfer he or. Acaba ha çiçeği kaplıy r fe lü ni ı ın tamam tır. nde kaplamış nilüfer kaç gü

3. Asansör her sabah 10.katta oturan bir adam işe gidiyor. ve asansörle 1. Kata iniyor rlu bir mu yağ Akşamları geldiğinde insanlar ka baş rde günse ya da asansö r. ıyo çık ına kat varsa direk kendi r ve üç kat Eğer değilse 7.kata çıkıyo ına ulaşıyor. kat di ken k ara çık merdiven ını açıklar Adamın niçin böyle yaptığ mısınız?

2. 4 eşkenar Aşağıdaki dizinin kuralı sizce nedir? Boşlukları doldurunuz. 1, 1, 2, 3, 5, 8 …., 21, 34, ….

4. Bilyeler Torbada 5 mavi bilye, 2 sarı bilye, 4 kırmızı bilye ve 3 yeşil bilye var. Bakmadan bilyeleri çekecek ve masanın üzerine koyacaksın. Eğer şanslıysan ilk iki çekmede aynı renk iki bilye bulabilirsin. Fakat bu olasılık düşük. Aynı renk iki bilyeyi kesin olarak bulmak için kaç bilye çekmelisin.

1. 19 2. Bu dizide bir sonraki sayıyı bulmak için son iki sayıyı topluyoruz. 0+1=1 1+1=2 1+2=3 2+3=5 3+5=8

3. Adamın boyu kısa bu nedenle asansördeki üst butonlara ulaşamıyor. Asansörde başkası varsa 5+8=13 8+13=21 13+21=34 21+34=55

Cevaplar

4. İlk dört bilye farklı renklerde olsa bile 5.si muhakkak daha önce çekilen renklerden biri olacak. onlardan butona basmalarını isteyebiliyor. Yağmurlu bir günde ise şemsiyesini kullanıyor.



19

SAYI

MECHANIC DERGİSİ

TEMMUZ 2015

GELENEKLERE BAĞLI YENİLİKLERE AÇIK BAŞMÜHENDİS

www.mechanic.com.tr

MUSTAFA ÖKSÜZ

ASHRAE TURKISH CHAPTER

GENÇLERLE BULUŞTU

İDEALİZM, ÜRETKENLİK VE İHRACATTA ÜSTÜN BAŞARI Temmuz 2015 • Sayı: 19

İNKA

BEŞİ BİR DENİZDE

YUNANİSTAN

EĞLENCELİ ZEKA SORULARI


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.