marketing europe & anatolia Sayı: 064

Page 1

marketing europe & anatolia Tarih: Haziran 2017 Sayı: 64

retorik

Sen de bir mum yak...

kelebiğin fırtınası

Ramazan Medyası...

satır ayracı

Resilient Olmak... zı ) ı n ı z: r a l ru n a İl kliyo be



İçindekiler

marketing europe & anatolia Sayı: 64 Tarih: Haziran 2017 İmtiyaz Sahibi Eksantrik Film Prodüksiyon P.K.: 112 34725 Fenerbahçe- İstanbul - Tr. Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşler Müdürü Elvin Ekşioğlu e-mail: elvineksioglu@gmail.com Haber ve Fotoğraflar Agency Europe & Anatolia aeanews@aeanews.com.tr aeanews@gmail.com Katkıda Bulunanlar Nurgül Eryıldır Günay Ali Erdem Ekşioğlu Seval Duban Kübra Nebioğlu Yusuf Yener Günay Danışman Abdullah Ekşioğlu

Kısa Kısa

04 - 07

Teknoloji

10 - 11

retorik

13

Medya Dünyası

14 - 15

Röportaj

16 - 18

kelebeğin fırtanası

21

Reklam dünyası

22 - 23

Röportaj

24 - 26

İlan Rezervasyon Gözde Öztürk Yayın Türü Süreli Yayın Yönetim Yeri Agency Europe & Anatolia e-mail: meadergi@gmail.com marketing europe & anatolia Agency Europe & Anatolia tarafından Süreli yayınlanan bir e-dergidir. Bu yayının tüm hakları Eksantrik Film Prodüksiyon’a aittir. Tamamı ya da bir bölümü yayıncısının izni olmaksızın çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. Tüm ilanların sorumluluğu firmalara, makalelerdeki görüşler ve hukuki sorumluluk yazarlara aittir. Bu derginin yayınlanma sürecinde hiçbir ağaç zarar görmemiştir. http://www.meadergi.com mobil: http://m.meadergi.com http://www.facebook.com/meadergi instagram: meadergi https://twitter.com/meadergi

satır ayracı

29

Kampanyalar

31 - 37

Gezi

38 - 43

Game On

44 - 47

Kültür Sanat

48 - 49

Bir Ekşioğlu Medya Grup kuruluşudur.

marketing europe & anatolia / 1



Köşe Elvin Ekşioğlu / elvin@eksantrik.com

( editörden)

İlanlarınızı bekliyoruz :)... Merhaba Hoş geldin ramazan. marketing europe & anatolia, beş yıl boyunca hiçbir güç odağına bağımlı olmadan, kalemini satmak bir yana kiraya dahi vermeden, bağımsız, tarafsız, korkusuz, doğrudan yana bir yayın politikasını sürdürdü. Birçok sermaye grubu tarafından desteklenen yayın organlarının bağımsızlığını koruyamadığı, hatta yayın hayatını sürdüremediği ülkemizde tamamen kendi imkanlarımızla dimdik durmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Yapılması gereken, yapılabilecek daha çok şey olduğunu biliyoruz. Fırsat buldukça süreklilik sağlayabileceğimize inandığımız yenilikleri yapmaya devam ediyoruz. Ancak bunların hepsi maliyetleri olan çalışmalar. İlanlarla bizi desteklerseniz daha çok yenilikler yapmak istiyoruz. Medya planlarınıza bizim dergimizi de dahil edip, temsilcisi olduğunuz müşterilerinizin ilanlarıyla bizi bu yürüyüşümüzde desteklemenizi, dergimizi bizim dergimiz olarak değil kendi derginiz olarak paylaşmanızı, yaygınlaştırmanızı diliyorum. marketing europe & anatolia, hiçbir cemaate, partiye hizmet etmeyen, sektörün tam bağımsız tek dergisidir. Sizin için buradayız, bizi okuduğunuz için teşekkürler. Sevgiyle kalın...

marketing europe & anatolia / 3


Kısa Kısa

Voltas Beko...

Arçelik A.Ş., Hindistan’ın en büyük şirketler grubu Tata’nın ana hissedarı olduğu Voltas ile ortaklık anlaşması imzaladı. 100 milyon ABD doları sermaye ile kurulacak yeni şirkette Arçelik’in bağlı ortaklığı Ardutch B.V.’nin ve Voltas’ın %49 oranında eşit payları bulunacak. Koç Holding ve Tata Investment Corporation Ltd. ise %1’er hisse ile ortaklıkta yer alacak. Arçelik’in üretim teknolojisi alanındaki yetkinliği ile Voltas’ın Hindistan pazarındaki tecrübesini ve güçlü dağıtım ağını bir araya getirecek olan şirket, ürünlerini 1,3 milyar nüfuslu ülkede tüketicilere sunmaya hazırlanıyor. Ortaklık anlaşması, 23 Mayıs’ta Voltas’ın merkezinin de

bulunduğu Bombay’da Koç Holding, Arçelik A.Ş., Tata ve Voltas’ın üst yönetimlerinin katıldığı imza töreniyle duyuruldu. Bu ortaklık anlaşması kapsamında, Hindistan’da kurulacak fabrikada buzdolabı üretimi gerçekleştirilecek. Ortak şirket, Arçelik fabrikalarında üretilen ana beyaz eşya ürünlerinin satışını da yapacak. Fatih Kemal Ebiçlioğlu: “Hindistan pazarına güçlü bir ortakla güçlü bir şekilde giriyoruz.” Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu: “Son yıllarda ekonomik güç merkezi Asya’ya kayarken, bölgenin yeni yatırımlar için cazibe merkezi olduğunu yakından izliyoruz. Gerek demografik gerekse ekonomik potansiyeli ile Hindistan, bu bölgenin en önemli pazarı ve ülkenin uluslararası projeksiyonlarda 2050 yılına kadar dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olacağı öngörülüyor. Görüyoruz ki 1,3 milyar nüfusuyla Hindistan, beyaz eşya pazarı açısından da büyük bir potansiyel sunuyor” dedi.

Herkes için Teknoloji...

Sabancı Holding iştiraklerinden, Türkiye teknoloji perakendeciliğinin lider markası TeknoSA, “Herkes için Teknoloji” felsefesiyle 2007 yılında başlattığı Kadın için Teknoloji projesinin 10’uncu yılını kutluyor. 10 yılda 16 bin kadına ücretsiz teknoloji eğitimi vererek toplumun gelişimine katkı sağlayan TeknoSA, projeye devam ederek 2023 yılına kadar toplam 25 bin kadını teknoloji okur yazarı yapmayı hedefliyor. Kadınların teknoloji ve bilgiye ulaşabilmesi için verdikleri emeğin 10 yılda 65 ilde 16 bin kadının ‘teknoloji okuryazarı’ olmasını sağladığını belirten Bülent Gürcan, “Bil4 / marketing europe & anatolia

gi ile buluşabilen kadınlar, kendini, çevresini, yaşadığı toplumu geliştiriyor. Proje ile ilgili yapılan araştırmada, eğitim alan kadınlarımız, kendilerini daha eşit ve bağımsız hissettiklerini, günümüz çağını yakaladıklarını ve daha sosyal olduklarını söylemişler. Teknoloji ile tanışmak, kadınlarımızın sadece ekonomik değil sosyal hayatları ve aile ilişkilerinde de olumlu değişime neden oluyor. Sosyal medyayı keşfediyorlar. Facebook, Instagram hesaplarını kullanarak kendileri için hem ekonomik hem sosyal fırsatlar yaratıyorlar. Çocuklarını daha iyi anlamaya başlıyorlar. Hepsinden önemlisi de özgüvenleri artıyor. Dolayısıyla, projemize bugün yeni bir hedef koyuyoruz. 2023 yılına kadar Kadın için Teknoloji projesiyle 25 bin kadını teknoloji ile tanıştırmayı hedefliyoruz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023’te arzu ettiğimiz sosyal ve ekonomik düzeye ulaşabilmemizde eşit şans ve imkan verdiğimiz kadınlarımızın katkısının büyük olacağına inanıyoruz” dedi.


Kısa Kısa

ClimateLaunchpad yarışması...

Avrupa Birliği İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü tarafından organize edilen,dünyanın en geniş katılımlı çevreci fikir yarışması bu yil yeniden ClimateTurkey ekibi liderliginde Turkiyede . Dünya finalinde ilk 10’a girecek iş fikirleri 95.000 Avro yatırım fırsatı ve 18 aylik girisim kampina katilma hakki kazanacak. 33ulkeyi kapsayan yarışmaya son başvuru tarihi ise 18 Haziran 2017. Avrupa Birliği tarafından fonlanan, Avrupa Birliği İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü ve Horizon 2020 ile koordineli

çalışan Climate-KIC tarafından organize edilen ve dünyada 2015 yılından bu yana düzenlenen Climate Launchpad Yarışması, dördüncü yılında kapılarını yeniden Türkiye’yi temsil edecek iş fikri başvurularına da açıyor.Dünya finalinin kazananlarına 10.000 Euro, 5.000 Avro ve 2.500 Avro nakit ödül ve aynı zamanda finalde ilk 10’a giren tüm iş fikirlerine, Climate KIC Accelerator Programı’na girerek 95.000 Avro yatırım fırsatına erişme imkanı sunuluyor. Avrupa Birliği tarafından toplamda 950.000 Avro fon ayrılan yarışma, 33 ayrı ülkeden girişimci katılımcıların bir araya geldiği ve buluştuğu bir platform olarak uluslararası bir deneyim fırsatı olarak tanımlanıyor. ClimateLaunchpad organizasyonunun Türkiye ayağını geçen seneden bu yana ClimateTurkey ekibi üstleniyor. Geçen yıl Türkiye’nin ilk kez katılmış olduğu ve Talin’de 30 ülkeden 90 iş fikri sahibinin ülkelerini temsil ederek yarıştığı finalde, Türkiye finalisiti `Sponge` ekibi hem `Seyirici Özel Ödülü hem de 2.likle yurda döndü. Bu yıl Sabancı Üniverisitesinden SuCool ile de işbirliği içinde olan ClimateTurkey yeni ve çevreci iş fikirlerini arıyor. 1 www.climateturkey.com yada www.climatelaunchpad. org adreslerinden başvurmak mümkün.

TVCON TV Festivali... Daha önce Türkiye’de benzerine rastlanmamış bir festival için geri sayım başladı; TVCON. Sevilen filmlerin, yönetmenlerini, senaristlerini, oyuncularını izleyicileriyle bir araya getirerek ekranın ötesine geçmelerini sağlayacak olan TVCON, medya dünyasında büyük ses getirebilmek için hazırlıklarına durmaksızın devam ediyor. Türkiye’deki ekrana dair her şeyi tek bir platformda buluşturacak olan TVCON TV FESTİVALİ, 28 Eylül – 01 Ekim 2017 tarihlerinde gerçekleşecek. İnteraktif seminerler, fenomen isimlerin konuşmaları, eğlenceli söyleşiler, yeni sezon dizi tanıtımları, set makyajları, starların modacıları ve ekranların en sevilen yüzleri TVCONile meraklılarıyla buluşacak. İzleyiciler, severek takip ettikleri youtuber, vlogger, dizi ve sinema oyuncularının farklı yönlerini keşfetme imkanı yakalarken fenomen bloggerları yakından tanıma fırsatı yakalayabilecek. Oyunculuk, yaratıcı yazarlık, set makyajı, dizilerde stil ve moda, dizi müzikleri gibi ekranın tüm detayları hakkında bilgilerin de verileceği, Türkiye’nin en ünlü cast/oyuncu ajanslarının, menajerlerinin de yer alacağı TVCON

başvuruları hala devam ediyor. Yepyeni yüzlerin, gelecek vaat eden yeteneklerin, reyting rekorları kıracak yeni yapımların keşfedileceği, Türkiye’nin ekranıyla dünya çapında ses getireceği TVCON ile artık her şey daha farklı olacak ve ekranın ötesine geçilecek! TVCON’a katılmak isteyen herkes için biletler çok yakında satışa çıkarılacak.

marketing europe & anatolia / 5


Kısa Kısa

Acıbadem City Clinic’e ortak... ve City Clinic Grup’u satın alarak ülkenin en büyük özel sağlık hizmetleri sağlayıcısı olmuştu.

Dünya Bankası Grubu kuruluşu IFC, Acıbadem Sağlık Grubu’nun Bulgaristan’daki yatırımı Acıbadem City Clinic’e 15 Milyon Euro tutarında hisse yatırımı gerçekleştirdi. Yatırımın Acıbadem Sağlık Grubu’nun Orta Doğu ve Balkanlar’da büyüme stratejisini desteklemesi ve Bulgaristan’daki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine katıkıda bulunması öngörülüyor. Acıbadem Sağlık Grubu bir süre önce yurtdışındaki üçüncü yatırımını gerçekleştirmiş ve Bulgaristan’da Tokuda Grup

Atama...

Turkuaz Petrol Genel Müdürü Çağdaş Demirağ, Türkiye PetrolleriPetrol Dağıtım A.Ş.’nin Turkuaz Petrol tarafından Özelleştirme kapsamında satın alınmasının ardından Türkiye Petrolleri Genel Müdürlüğü görevini de üstlendi. Demirağ, aynı zamanda Türkiye Petrolleri Yönetim Kurulu’nda da yer alıyor. Akaryakıt dağıtım sektöründe uzun yıllara dayanan deneyime sahip Çağdaş Demirağ, Petrol Ofisi ve BP Türkiye’de görev aldı. 2011 yılında Kadoil’de Genel Müdür Yardımcılığı yapan Demirağ, 2014 yılı itibariyle Genel Müdürlük görevine getirildi. 2016 yılında Turkuaz Petrol’ün yönetimini üstlenen Demirağ, TED Ankara Koleji ve Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezundur.Evli ve bir çocuk babasıdır. 6 / marketing europe & anatolia

Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, konuyla ilgili; “IFC’nin Acıbadem City Clinic’e ortak olarak Acıbadem Sağlık Grubu’nun Avrupa’daki büyüme hedefini desteklemesinden memnuniyet duyuyoruz. Bu, grubumuza duyulan güvenin bir göstergesidir. Bu yatırımlarımızla Bulgaristan’da ve bölgede özel sağlık hizmetlerinin daha modern ve erişilebilir hale gelmesini, ve hastaların yüksek kalitede sağlık hizmetlerine kavuşmasını hedefliyoruz” dedi. Acıbadem Sağlık Grubu Bulgaristan’daki faaliyetlerini Acıbadem City Clinic markası adı altında birleştirerek Sofya’da 84 yataklı bir kardiyovasküler hastanesi, 80 yataklı bir onkoloji hastanesi, Sofya’da iki, Burgaz’da ve Varna’da birer olmak üzere toplam dört tıp merkezi, Burgaz’da 31 yataklı bir kardiyoloji hastanesi ve yine Sofya’da 560 yatak kapasiteli bir hastanenin yönetim ve işletmesini sürdürüyor.

Atama... Perakende bankacılık, kurumsal bankacılık, yatırım bankacılığı ve özel bankacılık alanlarında faaliyet gösteren Aktif Bank’ın Perakende Bankacılık Krediler Grubu Genel Müdür Yardımcılığı’na 17 yıllık bankacılık sektörü deneyimine sahip Serhat Yılmaz atandı. Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olan Serhat Yılmaz, kariyer hayatına 2000 yılında Garanti Bankası’ndadenetçi olarak başladı. Çalışma hayatında pazarlama, iş geliştirme ve inovasyon alanlarında çeşitli görevlerde bulunan Yılmaz, Aktif Bank ailesine katılmadan önce ise Finansbank bünyesinde KOBİ bankacılığı Direktörü olarak görev yaptı. Bankacılık sektörünün deneyimli ismi Serhat Yılmaz, Mayıs ayı itibari ile kariyerineAktif Bank’ta Perakende Bankacılık Krediler Grubu Genel Müdür Yardımcısı olarak devam edecek.


Kısa Kısa

Değer Katan Marka Ödülü...

Cam sektörünün globaloyuncusu Şişecam Topluluğu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)Türkiye Markasına Değer Katanlar Ödüllerinde‘B2B Marka Ödülü’nün sahibi oldu.Düzenlenen törende ödülü, Şişecam Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve TİM

“B2B Marka” ödülünü almaya hak kazandı. Marka Türkiye Konferansı kapsamında düzenlenen ödül töreninde, Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, ödülü Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden aldı.

Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin elinden aldı. Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında yer alan Şişecam Topluluğu, Ekonomi Bakanlığı tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) ev sahipliğinde düzenlenen ‘Türkiye Markasına Değer Katanlar Ödülleri’nde

13 ülkedeki 44 tesisiyle düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve kimyasallar olmak üzere camın tüm temel alanlarında küresel bir oyuncu olan Şişecam Topluluğu bu ödülle beraber başarı hanesine bir yenisini daha eklemiş oldu.

AXA Sigorta’nın PR ajansı Sobraz oldu...

AXA Sigorta, PR alanında iş ortağı olarak Sobraz ile ilerleme kararı aldı.Pazarlama iletişimine ve etkili marka hikayelerine odaklanan Sobraz, bu alandaki uzmanlığınısigorta sektörünün köklü oyuncusu AXA Sigorta’nın kategoriye ilişkin entegre iletişim gücü ve tecrübesiyle buluşturacak.Soydan Canbaz tarafından 2013 yılında kurulan Sobraz halen AÇEV, Unilever markaları arasında yer alan Domestos, OMO,Rinso ileUnilever İnsan Kaynakları, Fox Networks Group bünyesindeki NationalGeographic, NatGeo Wild, NatGeo People, Foxlife, FX, Foxcrime, 24Kitchen ve Uludağ İçecek ile işbirliğini sürdürüyor.

Brandworks’e iki yeni marka... Dinamik ve deneyimli kadrosunu, sağlam finansman kaynaklarıyla birleştirerek Türkiye inşaat sektöründe adından söz ettiren Ceylan İnşaat ve Türkiye’nin önde gelen etkinlik ve organizasyon firması Event Across Turkey’in stratejik kurumsal iletişim ve medya ilişkileri yönetimini Brandworks üstlendi. Brandworks İletişim Danışmanlığı ise ulusal ve uluslararası şirketlerin yer aldığı geniş ve itibarlı müşteri portföyüne, kurumsal ve pazarlama iletişimi alanında stratejik danışmanlık hizmeti sunuyor.

marketing europe & anatolia / 7




Teknoloji

Xperia XA1 Ultra Türkiye’de... taşıyan Xperia XA1 Ultra’yı satışa sunduğunu duyurdu. Xperia XA1 Ultra’da 23MP yüksek çözünürlüklü mobil sensör için 1/2.3” Exmor™RS, parlak F2.0 lens ile düşük ışık koşullarında bile muhteşem fotoğraflar elde etmenizi sağlayan kamera uzmanlığı, Sony’nin dijital fotoğraf makinesi bölümünden alındı. Hareket halindeki nesneleri dahi düşük ışık koşullarında net ve gerçek renkleriyle yansıtan Xperia XA1 Ultra’nın ana kamerası deklanşöre basıldığında 0,6 saniye1 de açılıp süper hızlı fotoğraf çekebiliyor. Optik görüntü sabitleme ve geniş açılı akıllı selfie flaşlı 16 MP ön kamerası ile grup selfie’leri için mükemmel bir seçim olan Xperia XA1 Ultra, her selfie’yi net bir şekilde çekmenizi sağlıyor. Cihazda yer alan “El Deklanşörü” kamera özelliği sayesinde tek bir el hareketi ile mükemmel kareyi yakalamanız artık çok kolay. Xperia XA1 Ultra uçtan uca 6 inç göz alıcı full HD ekranı ile

Sony Mobile, hayatı daha geniş yaşamanız için tasarlanan ve üstün kamera kalitesini süper orta sınıf yelpazesine

elinize mükemmel bir şekilde uyum sağlarken size sürükleyici bir görüntüleme deneyimi yaşatıyor. Üst ve alt kısımlardaki elmas kesimli yüzeyde Sony işçiliği net şekilde görülürken, alüminyum kenarlarda kullanılan materyal elde zengin bir his yaratıyor.

Yeni Lenovo Legion Y520... Lenovo, Legion markası altında yenilediği Y520 ile tüm oyuncuların en büyük yardımcısı olacak. Oyun dünyasındaki iddiasını bir adım daha ileriye taşımak üzere, en yeni oyunlarla uyum sağlaması için tasarlanan Y520, bir oyun bilgisayarında aranan özelliklerin daha da fazlasını vadediyor ve sizi, rakiplerinizi gölgede bırakmaya davet ediyor. Hızlı tempoya sahip oyunlar için 7. Nesil Intel® Core™ i7 işlemci, NVIDIA® GeForce® GTX 1050 Ti grafik ve hibrid depolama özellikleri ile gelen ürün, yüksek ses kalitesi için de Dolby Audio™ Premium ile 2 x 2W Harman™ hoparlörlerle donatıldı. Kazanmahedefiyle oynamanın sırrının en ince detayları görebilmekte gizli olduğunu bilen Lenovo, alttan kırmızı aydınlatmalı klavye ile donattığı yeni modeli sayesinde, oyun keyfini gece saatlerinde yaşayan oyuncuların da en büyük destekçisi olacak ve onları rakiplerinin bir adım önüne geçirecek. Yalnızca 2,5 kg’lık alüminyum gövdesi ve 2,58 mm’lik tasarımıyla hem ince, hem de hafif bir oyun bilgisayarı olarak rahatça taşınabilen Legion Y520, siz istediğiniz yerde oyununuzu oynarken, stratejik olarak tasarlanmış fan ve havalandırma kanallarıyla ısı ile savaşmak için tasarlandı. Grafik kartı ve işlemcilerin yakınında bulunan bu fan siste10 / marketing europe & anatolia

mi sıcak havayı iterken, termik havalandırma panoları da sıcaklığı dışarı atıp ortadan kaldırıyor. Ayrıca ek soğutma gerektiren oyunlarınız için Lenovo’nun özel olarak geliştirdiği Extreme Cooling özelliğini kullanabilir, saatler boyu süren oyunlarda bile ısınma sorunu yaşamadan oyunun tadını çıkarabilirsiniz.


Teknoloji

Motorola, Moto Z Ürünleri... Motorola’nın yeni Moto Z ailesi ve çığır açan özellikleri, teknoloji severlerin hayatını kolaylaştıran özellikler sunuyor.Insta-Share Projektör modu ile bir projeksiyon cihazına, JBL® SoundBoostmodu ile müzik setine, batarya modu ile enerji deposuna veya Hasselblad True Zoom ile profesyonel bir fotoğraf makinesine dönüşebilen Moto Z ve ailenin diğer üyesi Moto Z Play şimdi de MotoActions özelliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. MotoActions özelliği sayesinde hareketlere yanıt veren Moto Z ürünleri ile teknoloji severler akıllı telefonlarını tek bir hareketle kontrol edebiliyor. Bu sayede telefonunuzun arka kamerasını kolayca açmak için bileğinizi sağa sola çevirmeniz, el fenerini açmak isterseniz de telefonunuzu sadece aşağıya doğru iki kere sallamanız yeterli. Ayrıca anlık çağrılar ve bildirimlerden uzak kalmak istediğiniz zaman telefonunuzu ön yüzü aşağı bakacak şekilde masaya koyduğunuzda “Rahatsız etmeyin” modunu etkinleştirebilirsiniz. Tek bir hareket ve komutla size kolaylık sağlayan Moto Z serisi, teknoloji severlerin gözdesi olmaya devam ediyor.

Sony yeni televizyonlarını tanıttı... yeteneğini genişletiyor. BRAVIA OLED TV’de dünyada ilk kez ses sistemi ile görüntü sistemi birleşiyor. Yepyeni bir deneyim yaşatan Acoustic Surface™ (Akustik Yüzey) teknolojisi ile çoğu TV hoparlörünün aksine, ses ekranın tamamından geliyor. Sonuç olarak, ortaya dikkati görüntüden dağıtmayan eşsiz ve bir standsız bir tasarım çıkıyor. BRAVIA OLED’in inovasyonları, olağanüstü görüntü

Sony BRAVIA OLED TV ve tanıtılan diğer yeni 4K HDR TV modelleri, Sony’nin çerçevesiz ve standsız tasarımıyla, derin siyah ve doğal renklerle daha önce görülmemiş gerçeklikte görüntüler sunan Sony BRAVIA OLED TV, televizyonun geleceğine ışık tutuyor. OLED’deki 8 milyonu aşkın kendiliğinden aydınlanan piksel sayesinde A1E serisi, eşi görülmemiş siyahlar, özgün renkler, hiçbir bulanıklığın görülmediği resim ve geniş izleme açısı ile önemli şekilde zenginleştirilmiş bir görsel deneyim sunuyor. X1 Extreme, çok büyük sayıda pikseli kesin şekilde kontrol ederek OLED’in muhteşem 4K HDR resim sunma

performansıyla da sınırlı değil. A1E serisi, dünyanın ekran üzerinden etkileyici kalitede ses sunabilen ilk büyük ekranlı TV’si olma özelliğini taşıyor1. Sony, OLED’de arkadan aydınlatmanın bulunmamasından yararlanarak, sesi doğrudan ekrandan yayabilecek yeni Acoustic Surface™ teknolojisini geliştirdi. Bu teknoloji, görüntünün ve sesin geleneksel TV’lerde elde edilemeyecek şekilde kusursuz bileşimine imkân tanıyor. Bu, aynı zamanda kenarlarda bile geniş bir ses ve görüntü senkronizasyonu üretiyor. OLED’in sıra dışı genişlikteki izleme açısıyla birlikte, A1E serisi izleme pozisyonundan bağımsız olarak benzersiz deneyim yaşatıyor.

marketing europe & anatolia / 11



Köşe Abdullah Ekşioğlu / eksioglu70@gmail.com

( retorik)

Sen de bir mum yak... Bugünlerde hem islam dininde hem de geleneklerimizde önemli bir yer kaplayan ramazan ayını idrak ediyoruz. Ramazan ayı dini vecibelerinin yanı sıra toplumda, yardımlaşma, empati ve hoşgörünün yaygınlaşması için de pek çok güzel gelenek ve hassasiyeti içerisinde barındırdığından inanan ya da inanmayan bir çok kişi için ayrı bir önem, ayrı bir anlam taşıyor. Ben de yazıma bu nedenle inansın ya da inanmasın tüm insanlığın ramazan ayını kutlayarak başlamak istiyorum. Ramazan ayı denince bir çok kişinin aklına, belki aç kalınarak yapılan bir ibadetin takvimini oluşturduğu, belki iftar ve sahur sofralarında normal günlerden daha fazla paylaşım ve misafirperverlik içerdiği için, yemek ve sofralar geliyor. Bu çağrışımdan yola çıkan TV kanallarımız da bu ramazan ayında ekranlarını yemek tarifi programları ile doldurup, gastronominin her çeşidinden zenginlikle süslemişler. Süslemişler süslemesine de her nedense yemek programları, iftar saatinin tam da öncesinde ekrana geliyor. Yani insanların açlığa tahammüllerinin, iftara kalan son dakikalara karşı güçsüzleştiği, bir hedefe varmakla vara kalmak arasındaki yüksek gerilimli saatlerde. İnsanın her gördüğünü canı istediği, ekranda gördüğü yemeklerin kokusunu algılayabildiği saatlerde. Oysa ki eski yıllarda bu programlar iftarla sahur arasında yayınlanırdı. Eski Türk filmlerinde çok çok kötü adamların bağladıkları esirin karşısında suyu yere döküp gülmeleri gibi bir eziyete dönüşen bu programların bu yıl oruç saatlerinde yayınlanıyor olmasının ise hepimizce malum olan ama dillendirmekten imtina ettiğimiz çok belirgin bir sebebi var; Cehalet. Yıllarca ucuz iş gücü, politik baskılar ve cehalet sarmalının kendi iç dinamikleri gereği, medyadan uzaklaştırılan yetkin kadrolar, yerlerini aslında hiç bir şey bilmeyen, yayıncılık tecrübesi hasbel kader öğrendiği tek bir yabancı dil sayesinde yurt dışından kopya çekmekten ileri gidemeyen kerametleri kendilerinden menkul

cahiller sürüsüne terk ettiği için bugün bir medyadan, geleneklerinden, etiğinden, bağımsızlığından hatta varlığından bahsetmemiz mümkün olamıyor. Bu kerametleri kendilerinden menkul kadrolar, ramazan ayını, yiyecek reklamlarının, mütedeyyin üreticilerin reklamlarının alınacağı, islamı anlatmanın mahzun bir duygu sömürüsü, dinlemenin mahçup bir eziklik olduğunu zanneden bazı kişilerin programlarının reyting yarışları yapacağı, ay sonunda gelecek bayramın da tüketim çılgınlığıyla taçlandırılacağı bir fırsat olarak görüyor. Herhangi bir dini, kültürel ya da hayata dair birikimleri, bilgileri ya da görüşleri olmadığından başka bir anlayışı bu kişilerden beklemek en basit tabirle naif bir tutum olabilir. Peki her konuda fikri olan RTÜK bu duruma ne diyor. Asıl amacı frekans tahsisini gerçekleştirmek olmasına karşın, kısa sürede bir sansür mekanizmasına dönüşen, üyelerinin atanma şekli ve doğası gereği, objektif olmaktan uzaklaşarak siyasi bir yapıya bürünen RTÜK, zannederim ekranları ve dolayısıyla toplumu muhafazakarlaştırmak adına bir tehlike hissetmiyor ki bu konuda herhangi bir girişimde bulunmuş değil. Böyle olunca güzel ülkem, güzel bir geleneğini daha cehalete, ucuz din tüccarlarına kurban vermiş görünüyor. Yine de geç kalmış sayılmayız, hala geri dönülebilecekken cehaleti ödüllendirmeyi bırakıp, ilmi, irfanı kendimize rehber edinir, bir kaç kişinin istikbal endişesini, istiklal davamızın önüne koymaz, geleneklerimizde, hangi dine inanıyor olursak olalım dinimizdeki güzellikleri yüceltir, hatalarımızı kabullenmekten korkmazsak ve en önemlisi, hayatı anlayıp insanı onurlandırırsak belki son çıkıştan önce yine rotamızı aydınlık bir ufka çevirebiliriz. Unutmayın en keskin karanlığı bile aydınlatmak için bir mum yakmak yeter.

marketing europe & anatolia / 13


Medya Dünyası

Görev değişiklikleri...

Yazılı Basında Görev Değişiklikleri • Türkiye Gazetesi Yıldıray Oğur ile yollarını ayırdı. • Kapanan Yeni Yüzyıl gazetesin hafta sonu eklerini çıkaran Sercan Meriç,sozcu.com.tr’de kültür sanat editörü olarak göreve başladı. • Milliyet Gazetesi Haber Merkezi kadrosuna Ferit Zengin atandı. • Fatih Altaylı Gazete Habertürk’te “Teke Tek” isimli köşesinde yeniden yazmaya başladı. • Ebebek dergisinde Editör Ege Ebcin dergi ile yollarını ayıracağını açıkladı. • Türkiye Gazetesi’nde Ankara Haber Müdürlüğü görevine Çetiner Çetin getirildi. • Gazeteci Erol Işık, Biamedya bünyesinde yer alan Habertam.com sitesinin yazar kadrosuna katıldı. • Posta Gazetesi’nde, hafta sonu eki ‘Cumartesi Postası’ndan sonra ‘Pazar Postası’nın da Genel Yayın Yönetmeni görevine Işıl Cinmen getirildi. • Gazeteci Salih Tuna Yeni Şafak ile yollarını ayırma kararı aldı. • Habertürk Hafta Sonu Ekler Muhabiri Mehmet Emin Demirezen, 6 Haziran 2017 itibarıyla Akşam Gazetesi Hafta Sonu Ekleri’nde Editör-Muhabir olarak göreve başlayacak. Görsel Basında Görev Değişiklikleri • Kanal D Haber’de anchormanlik görevini Ahmet Hakan’a devreden ve hafta sonu haberlerini sunan Serdar Cebe’nin, Haziran ayından itibaren Doğan TV Washington Temsilciliği görevine başlayacağı belirtildi. • TRT’de yayınlanan “Bir Yastıkta Kocayalım” programının sunucusu Zafer Akıncı’nın yerine, Aile Danışmanı Dr. Mehmet Tekneci getirildi. • CNN Türk kanalında yayınlanan “Başka Bir Dünya Mümkün” adlı yeni bir belgesel programının sunucusu Cem Seymen oldu. • Tolga Çevik ve Salih Kalyon ikilisiyle beğeni toplayan ve uzun süre ekranda kalan Komedi Dükkanı, talk show programı olarak ekranlara dönmeye hazırlanıyor. • Fox TV’den ayrılan gazeteci Murat Güloğlu, hurriyet. com.tr’de yazmaya başladı. • TGRT Haber’in Genel Yayın Yönetmenliği görevinden ayrılan Yücel Koç, aynı gruba bağlı Türkiye Gazetesi’nin Yayın Koordinatörlüğü görevine getirildi. • Halk TV’de yeni yapılan düzenleme ile Semra Topçu, Rahmi Aygün, İsmail Tükel, Tuba Emlek ve Cüneyt Akman yayın kurulunu yönetecek. • Show TV ekranlarının yeni yarışma programı “Herkes Kazanır”ın sunucusu ünlü oyuncu Hakan Bilgin’in sunumuyla Mayıs ayı içinde Show TV’de başlıyor. 14 / marketing europe & anatolia

• Show TV’de yayınlanmaya hazırlanan “Kalp Atışları” isimli yeni dizinin başrollerini Öykü Karayel ve Gökhan Alkan canlandıracak. • Ünlü oyuncu Şinasi Yurtsever, FOX TV ekranlarının yeni şaka programını sunmak için hazırlanıyor. • İhlas Medya Grubu bünyesinde faaliyet gösteren TGRT Haber kanalında haber koordinatörlüğü görevine Bülent Çöltekin getirildi. • TRT Genel Müdürü Şenol Göka, kurum ile yollarını ayırdı. • Show TV Kurumsal İletişim Yönetmeni olarak görev yapan Tuğba Kısa, kurum ile yollarını ayırdı. • Lütfiye Pekcan’ın hazırlayıp sunacağı ‘Yaşamdan Hikayeler’ programı, hafta için her gün TV8’de gündüz kuşağında yayınlanacak. • Karga Seven Pictures, çok yakında FOX ekranlarında yayınlanacak olan “Gönder Gitsin” programıyla izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Programın sunucusu ise Timur Acar oldu. • Esra Harmanda “Sağlıcakla Kal” adlı programıyla TGRT Haber’de izleyici ile buluşuyor. • Diyanet TV’den sorumlu Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Özafşar görevinden alındı. • Kanal D’nin iç yapımlarını gerçekleştiren D Yapım’ın yeni Genel Müdürü Lale Eren oldu. • TRT Genel Müdürlüğü görevine İbrahim Eren getirildi. • Fatih Savaş, ramazan ayı boyunca ‘’Fatih Savaş ile Sahur Sohbetleri’’ programıyla Fox ekranlarında izleyiciyle buluşacak. • “Pınar Altuğ ile Ramazan Lezzetleri” isimli program, Pınar Altuğ’un sunumuyla FOX TV ekranlarında izleyici ile buluşacak. • “Fatih Çıtlak’la Ramazan Bereketi” programı Fatih Çıtlak’ın sunumuyla ramazan boyunca her gece Star TV ekranlarında izleyiciyle buluşacak. • Kanal D’de yayınlanan “Renkli Sayfalar” ve “Magazin D”nin haber müdürlüğünü yapan Mert Doğan ayrılık kararı aldı. • TGRT Haber’de Program Müdürlüğü ile Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevine Sait İnanç getirildi. • Endemol Shine Türkiye Dramalar Direktörü Cengiz Deveci görevinden istifa etti. • 5 Haziran’dan itibaren CNN Türk sabah haberlerini Gülay Özdem sunacak. Medya Dünyasından Diğer Haberler • “Ntv.com.tr “ Haber Müdürü Kürşat Özmen, görevinden ayrılacağını açıkladı. • Ali İhsan Varol’un sunduğu yarışma programı Kelime Oyunu, teve2 kanalında izleyiciyle buluşacak. • Ece Pirim, Volkan Güngör ve Evren Turhan’ın sunumuyla ekrana gelecek olan “Tekno Haller” TV8,5 ekranlarında başlıyor. • Show TV’nin yeni programı için son hazırlıklar yapılıyor. Bülent Ersoy, Banu Alkan, Burcu Esmersoy ve Safiye Soyman’ı bir araya getiren programın adı “Dünya Güzelleri” oldu. • Fox TV ekranlarında dört sezondur devam eden “O Hayat Benim” dizisi 131’inci bölümüyle final yapacağını bildirdi. Kaynak: MTM Medya Takip Merkezi


Medya DĂźnyasÄą

marketing europe & anatolia / 15


Röportaj

Sadakat Cesaret S SCS Grup Başkanı Okan Genç

SCS Grup 1993 yılından bu yana bünyesinde bulunan SCS Güvenlik Hizmetleri, SCS Elektronik Servisi ve PAK-LINE Temizlik Hizmetleri ile ‘Sadakat Cesaret Süreklilik’ felsefesini benimseyerek müşterilerinin ihtiyaçlarına çözümler getirmektedir. Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com - Bize şirketinizden bahseder misiniz? SCS Grup 1993 yılından bu yana bünyesinde bulunan SCS Güvenlik Hizmetleri, SCS Elektronik Servisi ve PAKLINE Temizlik Hizmetleri ile ‘Sadakat Cesaret Süreklilik’ felsefesini benimseyerek müşterilerinin ihtiyaçlarına çözümler getirmektedir. Merkezi İstanbul’da olmak üzere Ankara İzmir ve Antalya bölge müdürlüklerimiz 18 ilde özel güvenlik ihtiyaçlarınıza hızlı ve etkin çözümler getirmektedir. - Bulunduğunuz sektörlerde tüketici güveni ve sadakatini sürdürülebilir bir şekilde sağlayabilmek için nelere önem gösteriyorsunuz? SCS, ismi Sadakat Cesaret Süreklilik kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır. Yani bizim sektörümüzün 3 temel unsurunu isminde toplamaktadır. Bizim asli işimiz olan güvenlikte, güveni ve sadakati sürdürülebilir kılmak için, yapılması gereken en önemli şey çalı16 / marketing europe & anatolia

şan personelin doğru seçimi, ve onlara aidiyet duygusu kazandırılmasıdır. Bir de sıkı bir denetim ve eğitim sistemi kurarsanız başarı kaçınılmaz olmaktadır. Müşterinin beklediği, minimum sirkülasyonu sağlamak içinde personelin özlük haklarına önem vermeniz, aidiyet duygusunu artırmak için, tabiri caizse düğününde halayında, cenazesinde tabutunun altında olmanız yani işini ve şirketini sevdirmek için personelin yanında olmanız da büyük önem taşımaktadır. - Sektörünüzde yaşanan sıkıntıları ve bu sıkıntılara yönelik çözüm önerileriniz nelerdir? Karşılaşılan en ciddi sorun, kaliteli personel bulamamak ve neredeyse sıfır kârla alınan ihaleler hem sektördeki işletmeleri hem de sektörde çalışan özel güvenlik görevlilerini mağdur etmektedir. Özel güvenlik görevlileri düşük ücretler nedeniyle mesleklerinde kendilerini kalıcı olarak görmemekte


SĂźreklilik...


Röportaj ründe adını hiç değiştirmeden bugünlere gelmiş, yerli bir firmayız. Bunu neden söylüyorum. Çünkü sektörümüzde çeşitli nedenlerle, usulsüzlüklerle adları değişmiş, farklı isimler ile tekrar hizmet vermeye devam eden pek çok firma bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye’deki pastayı gören yabancı şirketler, ülkemize girmiş ve kısa zamanda şirket satın almaları ile büyüyerek sektörde yer edinmişlerdir. SCS, %100 yerli bir firma olarak, 24 yıldır ismini değiştirmeden, sgk ve vergi borcu olmadan bugünlere gelmiş olması gerçek bir başarı öyküsüdür. Bundan sonra da büyümeye devam ederek, başarılarına yenilerini ekleyecektir. Bu sebeple işine yatırım yapan bir yönetim anlayışı, işinde uz-

ve yaptıkları işle aralarındaki aidiyet bağını kuramadıklarından gerekli bilgi ve tecrübeyi kazanamamaktadırlar. Bu durum özel güvenlik sektörünün nitelikli ve kalıcı personel temin etmesini güçleştirmektedir. Ayrıca bu mesleğin geçiş mesleği olarak görülmesi, kariyer imkânının bulunmaması gibi sorunları da sıralayabiliriz. Özel güvenlik sektörü karşılaştıkları sorunlarla ilgili olarak üniversitelerin ilgili bölümleri ile işbirliği yaparak çözüm yolları aramalıdır. Bilimsel araştırma, tez ve makale çalışmaları sektör tarafından desteklenmelidir. Çağımızın gelişen teknolojisini yakalamış ve gelecekte oluşabilecek güvenlik tehditlerine karşı donanımlı özel güvenlik personeli yetiştirmek, ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamaya yönelik programlar açılması yönündeki çalışmalar sektöre katkı sağlayacaktır. Özel güvenlik personel maaşlarının belli bir standarta kavuşturulması da önemli bir çözüm olacaktır. - Markanızın kurumsal başarıyı yakalamak için yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz? Biz SCS GRUP olarak, 24 yıldır sektö18 / marketing europe & anatolia

Biz SCS GRUP olarak, 24 yıldır sektöründe adını hiç değiştirmeden bugünlere gelmiş, yerli bir firmayız.

man kadrolar bu başarıları daha da artıracaktır. - Markanızın 2017 yılı için hedefleri nelerdir? SCS Grup, 2017 yılında, özellikle AVM, OTEL, PLAZA, EĞİTİM KURUMU, STAD projelerinde yeni müşterileri referanslarına katmayı, Türkiye geneli 18 ilde sürdürdüğü hizmet ağını daha da geliştirmeyi hedeflemektedir.




Köşe Nurgül Eryıldır Günay / nurguleryildir@gmail.com

Ramazan Medyası... Ramazan geldi, hoşgeldi. Ramazan diyince benim aklıma iftar sofraları gelir. Çocukluğumdan beri annemin özenle hazırladığı iftar sofraları hep bir şölen havasında olmuştur. Beyaz masa örtüsü serilir, misafirler için kullanılan tabaklar, bardaklar ortaya çıkarılır ve misss gibi sıcacık pideyle top patlaması beklenirdi. Ramazanın ikinci haftasından itibaren, komşular, dostlar, akrabalar iftara davet edilir, bebaber açılan oruçlarla sanki bağlar daha da güçlenirdi. Yıllar geçti ben büyüdüm, oğlum bile büyüdü, ama annemin evindeki bu gelenek hiç bozulmadı. Hala annemin iftar sofraları misafirleri, bereketiyle devam ediyor. Allah anneme sağlıklı, uzun ömür versin, bu gelenek de hiç bozulmasın inşallah. Ramazan reklamları da ayrı bir alemdir. Soğuk içecek reklamlarının konusu nerdeyse hep aynı. İlk senaryo tek başına yaşlı biri, ya da yaşlı bir çift hüzünlü bir şekilde tam iftar açacakken, hoooppp bütün mahalle etrafına doluşur ve cola, ice tea, didi Allah ne verdiyse kana kana içilir. İkinci senaryo, 7'den 70'e bütün aile mükellef bir sofraya oturur. O sırada evin en küçüğü elinde kocaman içecek şişesiyle bakkaldan koşarak eve girer. Gülüşmeler, neşeler falan içecekler bardaklara konulur, afiyetle içilir. Benim anlamadığım oruç zeytin ya da hurma eşliğinde suyla açılır, masada herkes hemencecik su içer. Durum böyleyken su firmaları neden iftar sofrası reklamı yapmaz anlaşılır gibi değil.

( kelebeğin fırtınası) kanalda değilsiniz. Kadın maşallah reklamdan reklama koşuyor. Yok efendim çok estetik yaptırmış, yok efendim aslında esmermiş, sonradan sarışın olmuş. Bence bunların hepsi fasa fiso. Doğruya doğru, kadın güzel, kadın havalı. Ama oyunculuğu için aynı şeyi söylemek zor. Oynadığı reklam ve televizyon programlarına dikkat ettiyseniz hepsinde aynı tavırları sergiliyor. Konuşmaya başlıyor, sonra başını sağa sola eğip göz kırpıyor, sağ omuzunu, sol omuzunu kaldırıyor, ardından kalçasını sağa sola sallıyor ve son. Şimdi yayında olan ETS Tur reklamlarına bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız :) Halkbank 79. yılını kutluyormuş. Tam da kendine yakışan bir reklam yapmış. Şahan Gökbakar kocaman bir gövdeyle gelin olmuş, yanında sinek gibi minnacık bir damat, tam düğün sırasında düğün salonunun parasını ödeyemedikleri için bankaya gidip kredi alıyorlar. Komik desen değil, eğlenceli desen değil, duygusal desen hiç değil. İtici mi, itici. Ooooffff offf yani.

Bir zamanlar magazin programlarının vazgeçilmezi bir Hülya Avşar vardı. Gak dese haber, guk dese haber olurdu. Yediği, içtiği, giydiği, gezdiğiyle her gün ekranlarda boy gösterirdi. Saçmalamanın dibine vurduğu zamanlarda bile izleyeni çoktu. Şöyle abuk subuk halleri bile olmuştu: Kaya Çilingiroğlu'ndan boşandıktan sonra kızları Zehra'nın psikolojisi bozulmasın diye (!) beraber tatillere çıkmışlar, dönüşte kucağında bir oyuncak maymunla uçaktan inmişti. Magazincilerin pervasızca sorduğu hamile misiniz sorusuna Kaya'yla çocuğumuz oldu diye maymunu göstermiş, kendince eski eşinin yeni karısını Her sene aynı aynı derken bu yıl Didi bir sürpriz yaptı. kıskandırmaya çalışmıştı. Bence bu halleri artık inişe Uzaylı Mustafa Topaloğlu ve Pascal Nouma'lı yeni reklam geçttiğinin habercisiydi. Medyanın parlattığı yıldız ne serisine başladı. Bence şimdiye kadarki en başarılı yazık ki sönmeye başladı. Şimdilerde yeniden parlamak kampanya olmuş. Soğuk çay, soğuk espiriler konsepti için çabalasa da bu artık mümkün görünmüyor. Bir yatak süper. Mustafa Topaloğlu'nun donuk ifadesi Pascal'ın sımsıcak gülümsemesiyle reklamı izlenir kılmış. Hangi an, firmasını reklamında görünce bütün bu geçmişi gözümün önüne geldi. Nereden nereye... Bu reklam sizce tutarmı? RamazAN esprisi de zorlama ama zamana uygunluğu ve farklı olmasıyla diğerlerinin arasından sıyrılıyor. Bravo Didi! Bence tutmaz. Neden mi? Birincisi Hülya Avşar artık yaşlandı.İkincisi de güzellik gidince başka bir meziyeti olmadığından artık eskisi gibi reyting almıyor. hal böyle Bir televizyon kanalının ulusal kanal olup olmadığını olunca da yatağın üstünde istediği kadar vakit geçirsin, anlamak için reklamlarına bakmanız yeterli. Reklam kuşağında Burcu Esmersoy'a rastlamazsanız bilin ki ulusal bence satışlara olumlu bir etkisi olmaz...

marketing europe & anatolia / 21


Reklam Dünyası

Seni asla yarı yolda bırakmaz... Rexona, A Milli Erkek Basketbol Takımı’nın Ana Sponsoru oldu. “Seni asla yarı yolda bırakmaz” sloganıyla basketbola destek veren Rexona, A Milli Erkek Basketbol takımlarına sponsor olan ilk kişisel bakım markası. Rexona, taraftarı harekete geçirerek milli takımı desteklemeye davet ediyor. Rexona mottosu olan hareketi ve sponsorluk anlaşmasını duyurmak üzere milli takım oyuncularının yer aldığı bir reklam filmi çekti. A Milli Erkek Basketbol Takımı oyuncularından Doğuş Balbay, Semih Erden ve Sinan Güler’in yer aldığı reklam filminde, tüm Türkiye’nin ve Rexona’nın A Milli Erkek Basketbol Takımı’na desteği eğlenceli bir dille anlatılıyor. Takım oyuncularının sahaya anons edilmesi ardından temizlik görevlisi Eren, muhasebeci Ezgi, İzmir Efe’si Zafer, güvenlik Hüseyin, turşucu Mahmut, simitçi İhsan, Ada ve Ege sahaya davet edilerek taraftarın da takımın önemli birer parçası ve Rexona’nınher gün her hareketimizin arkasında olduğu vurgulanıyor.

#insangormekistediginigorur... Volkswagen Binek Araç’ın, 1998 yılında ‘En İyi Basın Kampanyası’ kategorisinde ulusal ve uluslararası birçok ödül aldığı “İnsan görmek istediğini görür” kampanyasından yola çıkarak geçtiğimiz sene düzenlediği fotoğraf yarışmasının ikincisi 19 Mayıs’ta başladı. Katılımcılar, doğada ve yaşamın içinde Volkswagen’e dair gördüklerini fotoğraf karelerine aktarıp #insangormekistediginigorur hashtagiyle Instagram üzerinden paylaşarak yarışmaya başvurabiliyor. Çevrelerinde yakaladıkları Volkswagen amblemini andıran doğal şekilleri fotoğraflayarak, #insangormekistediginigorur kampanya hashtagiyle paylaşan Instagram kullanıcıları, insangormekistediğinigorur.vw.com.tr mikro sitesine Instagram hesaplarıyla erişim sağladıktan sonra, fotoğraflarını siteye yükleyecek ve yarışmaya katılabilecekler. Başvuru için son tarih 31 Temmuz. Yarışmada birinci Leica T 18-56 mm, ikinci GoPro HERO5 Black ve üçüncü de DJI Osmo Mobile ile ödüllendirilecek. Ayrıca ilk üçe giren tüm katılımcılar, Almanya’da bulunan Volkswagen’in kalbi AutoStadt’ı ziyaret etme şansını da yakalayacaklar, ilk ona giren tüm katılımcılar ile ise Leica eğitmenleri eşliğinde sokak fotoğrafçılığı turu gerçekleştirilecek. 22/ marketing europe & anatolia


Reklam Dünyası

Dijitale Gittim Dönü(ş)cem... IAB Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından Dijital Pazarlama İletişimi sektörüne nitelikli eleman girişinin desteklenmesi, gençlerin dijital dünyaya kazandırılması ve bu alandaki önemli kariyer imkanlarının anlatılması amacıyla düzenlenen UniChallenge+ Dijital Öğrenci İşleri Eğitim Kampı; Dijitale Gittim Dönü(ş) cem mottosu ile bu yıl üçüncü kez gerçekleştirilecek. Üniversitelerin 3 ve 4. sınıf öğrencileriyle, yeni mezunları dijital sektöre ısıtmak üzere tasarlanmış bir oryantasyon programı olan UniChallenge+ 12-23 Haziran tarihleri arasında Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleşecek. KKontenjanı 50 kişiyle sınırlı olan eğitime, şehir dışından gelen katılımcılar için Boğaziçi Üniversitesi yurtlarında konaklama imkanı da sağlanacak. Geçtiğimiz yıl 49 üniversiteden 208 başvuru alan kampta başvuruların 136’sı İstanbul dışından gerçekleşmişti. 2 hafta sürecek kampta, öğrenciler hem sektörün önde gelen isimlerinden dersler dinleyecek, hem de üretecekleri projelerle öğrendiklerini pekiştirme fırsatı bulacak. Ders dışı birçok aktiviteyle desteklenen programda ilk 3’e giren ekip üyeleri IAB Türkiye üyesi firmalarda staj hakkı elde edecek. Etkinlik ile ilgili ayrıntılı bilgi için: www.unichallenge.net

Türkiye’de reklam pazarı... uzun yıllar tüm bütçedeki büyük payını koruyacağına inanıyorum. Gerek Türk toplumunun mecra tüketim alışkanlıklarına baktığımızda gerekse güven endeksine baktığımızda hala TV’nin güven sıralamasında en üstlerde olduğunu görüyoruz. Son 5 yıldaki mecra kullanımlarındaki değişime baktığımızda tek yükselen mecranın da dijital olduğu görülse de TV de bütçedeki büyük payını korumaya devam ediyor ve önümüzdeki yıllarda da korumaya devam

Türkiye’de TV izlemeyi bir eğlence aracı olarak gören 68 milyon insan yaşıyor ve ülkemizdeki reklam pastasında en büyük dilimi yüzde 51’lik oranla TV kanalları alıyor. Aslında önceki yıla göre ülkemizde yüzde 11 oranında büyüme gösteren reklam sektörü, dünyayı hala geriden takip ediyor. Ve bu oran, dünyada en çok TV izleyen ülkelerin başında gelen Türkiye için düşük bir rakam olarak değerlendiriliyor. TV reklamlarının her dönemde olduğu gibi yüzde 51 oranla pastadaki en güçlü mecra olarak karşımıza çıktığını belirtenUnion İstanbul Ajans Başkanı Mehmet Erkmen, ”TV’nin

edecek gibi görünüyor” dedi. Reklamların bir markanın, ürün ve hizmetlerinin tercih edilmesi noktasında hala en önemli itici güç olduğunu aktaran Mehmet Erkmen, “Reklam toplum içerisinde, üretilen mal ve hizmete yönelik bir ihtiyacın olmaması halinde bile, ihtiyacı yaratmakta ve tüketicilerin zihinlerinde, satın almaya ve kullanmaya yönelik eğilimleri oluşturmakta. Reklam, ürün ve hizmet özelliklerini, tüketicilerin beğenileri ve istekleri doğrultusunda hazırlayıp onlara sunmaktadır.Reklam, marka ile tüketici arasındaki iletişimi sağlayarak, her iki tarafın beklentilerine ve özlemlerine ulaşmalarını sağlamakta, aradaki diyaloğu yönlendirmektedir. Türkiye gibi büyük bir gücün daha fazla reklam yatırımı olmalı ve firmalar reklamın gücüne daha çok inanmalı.” marketing europe & anatolia /23



Röportaj

E-koruma.net... E-koruma.net Kurumsal İletişim Yöneticisi Esra Topal Dijital dünyada geniş kitlelere ulaşmanın hızlı ve kolay olması büyük avantaj. Ancak asılsız ve olumsuz haberler de doğru bilgiler kadar hızlı yayılarak bilgi kirliliğine, kişi ve kurumların itibarının zedelenmesine ve istenmeyen durumların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Elvin Ekşioğlu / elvineksioglu@gmail.com - Kendinizden ve şirketinizden biraz bahseder misiniz? - Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduktan sonra eğitim hayatıma Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Stratejik Marka Yönetimi Yüksek Lisans Programı ile devam ettim. İş hayatıma Satış ve Pazarlama alanında başladım. Geleneksel kanalların dışında özellikle dijital pazarlama kanallarında çalıştım. Pazarlama ve dijital iletişim kanallarını konusunda çeşitli seminer ve eğitimlere katıldım. İş hayatına E-koruma. Net’te kurumsal iletişim yöneticisi olarak devam ediyorum. E-koruma.net, internette kişi veya kurumların hakkında izinsiz olarak çıkan her türlü içerik, haber ve görsellere hukuk ve bilişim alt yapısıyla kaldırılmasını sağlayan bir şirkettir.Dijital alanlarda ve İnternetteki koruyucunuz da diyebiliriz.İnternetin popülaritesinin artması ile birlikte arama motorlarında kişiler ve kurumlar hakkında birçok haberlere rastlayabiliyoruz. Bu haberler hem kişilere hem de kurumlara maddi ve mane-

vi olarak zararlar verebiliyor. Biz e-koruma.net olarak hakkınızda kaldırılmasını istediğiniz haksız içerik, görsel ve haberlerinizin tamamının dijital ortamdan kaldırılmasını sağlıyoruz. E-koruma artık o kadar önemli hale geldi ki kişiler haklarında çıkmış olan olumsuz haberlerden dolayı kariyer fırsatlarını bile kaçırabiliyor. Arama motoruna isminizi yazdığında hakkınızda yayınlanmış olumsuz bir haber var ise her yerde karışınıza çıkabiliyor. Belki de şirketiniz için yıllarca itibarınıza yatırım yapıyorsunuz oysaki hakkınızda çıkmış olan haberler geçmişinizi bir kalemde silebiliyor. Asılsız haberler şirketleri maddi anlamda zarara uğratarak satışlarında düşüş yaşatabiliyor. Bunun dışında özellikle dijital pazarlama ve marka ajansları tarafından gelen işbirlikleri ile markalar hakkında karalayıcı haber ve kampanyaların kaldırılmasındaki tüm süreçleri A’dan Z’ye yönetiyoruz. Özellikle popüler kişilerin geçmişlerinde yayınlanmış olan haber, görsel ve içerikler yeni bir hayat düzenine geçildik marketing europe & anatolia /25


Röportaj ten sonra rahatsız edici bir durum haline gelebiliyor. Bu tarz örneklerde de bilişim ve hukuki alt yapımız ile içeriklerin kalıcı olarak silinmesini sağlıyoruz. Dijital dünyada geniş kitlelere ulaşmanın hızlı ve kolay olması büyük avantaj. Ancak asılsız ve olumsuz haberler de doğru bilgiler kadar hızlı yayılarak bilgi kirliliğine, kişi ve kurumların itibarının zedelenmesine ve istenmeyen durumların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Kişi ve kurumlar dijital ortamda yayınlanmış asılsız haberler veya yanlış bilgilerin kaldırılması için çoğunlukla tek tek haber kaynaklarına ulaşmak zorunda kalıyor. Dijital hukuk alanında yaşanan gelişmeler bu sorunların çözümünü de kolaylaştırıyor. “E-koruma. net”, dünyanın önde gelen arama motorları, sosyal ağlar ve dosya paylaşım sitelerinde yer alan istenmeyen içeriklerin kaldırılmasında yüzde 100’e yakın bir başarı sağlıyor. Özellikle göz önünde olan kişiler, büyük şirketler ve ünlü isimler zaman zaman internet ortamında yıllarca emek vererek oluşturdukları itibarlarını, çalışma hayatlarını, iş ilişkilerini olumsuz yönde etkileyecek içeriklerle karşılaşabiliyor. -Son zamanlarda sıkça rastlamış olduğumuz bu kavramın gerçek yöneticilerini biliyor musunuz? İstenmeyen içeriklerin kaldırılması konusunda sosyal medya ajansları, dijital pazarlama ve marka ajanlarının yetersiz kalıyor ‘’Örneğin geçtiğimiz dönemlerde büyük bir içecek firmasına yapılmış olan karalama kampanyası gerçeği yansıtmamasına rağmen haksız rekabet oluşturarak hedef kitlesini yanıltıcı ve itibar zedeleyici imaj çizmişti. İnternette hakkınızda çıkmış olan bu tür haberlerin tespit, takip ve dava süreçleri uzman kişi ve kurumlar tarafından yapılmalıdır. Hukuki ve bilişim alt yapısı olmayan kurumlar bu işlemleri gerçekleştiremez. Yaptıracağınız hiçbir işlemin yüzde 100 bir sonucu yoktur. 26 / marketing europe & anatolia

Kişiler bize daha çok internet sitemizi ziyaret ettikten sonra ulaşıyorlar. Yapılacak işlemin kaldırılma süreçleri içeriğin boyutuna göre değişkenlik göstermektedir.’’ diyerek vurguluyor. ‘’Bu davaların hızlı bir şekilde çözüme kavuşması için uzman kişilerden destek almanızda fayda var.’’ diyor. - Kişiler size nasıl ulaşıyorlar ve nasıl bir prosedür izliyorsunuz? Kişiler bize daha çok internet sitemizi ziyaret ettikten sonra ulaşıyorlar. Şu an bize ulaşan kişileri ayırt edecek olursak sanırım sıralamanın başında mankenler ve ajanslar yer alıyor. Yeni hayat düzenine geçmiş olan ünlü kişilerle geçmişini temizletmek için sık sık görüşmeler yapıyoruz. Kaldırılması istenen her türlü haberin sadece haksız bir durum teşkil etmesi gerekmiyor. Kişiler daha önceki yaşantılarında farklı fikir ve düşünce

yapısındayken hayatlarının değişmesiyle birlikte eski haberlerini görmek istemeyebilirler. Bizde bu süreçte haber değeri olmamasına dikkat ediyoruz. İzlediğimiz prosedürlerin en başında kişilerin başvurdukları konu ile alakalı tespitlerin yapılması gerekiyor. Tespitlerin sonucunda işlemlere ne şekilde devam edeceğimizi belirliyor ve hem bilişim hem de hukuki olarak neler yapacağımızı ortaya çıkarıyoruz. - İstenmeyen içerikler nasıl kaldırılıyor? E-koruma.net’te bilişim uzmanı, hukukçu ve gazetecilerden oluşan uzman bir ekip, istenmeyen içeriklerin kaldırılmasında yüzde 100’e yakın bir başarı elde ediyor. Yapılan işlemlerin tespiti ile tarafınıza bir yol haritası çiziliyor. Ulaştırılan içeriklerin, haber değeri, iftira ve karalama veya telif ihlali olması hukuk ekipleri tarafından tespit edildikten sonra çıkan sonuca göre farklı yollar izleniyor.




Köşe Kübra Nebioglu / nebioglukubra@gmail.com

( satır ) ayracı

Resilient Olmak...

Resilient son dönemlerin en gözde kelimelerinden biri. Türkçe’de tam bir karşılığı olmayan bu kelime için “zorluklar karşısında tekrar ayağa kalkma kapasitesi, sağlamlık” ve “herhangi bir objenin ilk verildiği şekle dönme becerisi, elastiklik” tanımlamaları yapılmakta. Özetle “sağlam, dayanıklı ve aynı zamanda esnek olabilmek” diyebiliriz. Özellikle günümüzün zorlu ve belirsiz ortamlarında yaşanabilecek potansiyel tuzaklar ile her durumda karşılaşabilirsiniz. En dirençli kişiler bile bu belizsizlik ortamlarında ve yaşadıkları olumsuzluklar karşısında gerilmekte ve stres ile karşı karşıya kalmaktadır. Resilient olabilme yetkinliğine sahip kişiler ile bu ortama dayanamayan ve gardını düşüren kişiler arasındaki en önemli fark karşılaşılabilecek tuzakların ve stresin öngörülebilmesidir. Bu kişiler hayatlarının günlük akışı içerisinde pozitif olmaya çalışıyorlar ve göremeseler bile önlerinde bir yol olduğuna inanıyorlar, bu sayede hızlı toparlanabiliyor ve ilerlemeye devam ediyorlar. Aynı anda hem çok dayanıklı olmak hem de esnek olabilmek kolay mı? Değil tabiki. Unutulmamalıdır ki stres ile başa çıkabilmek cesaret ve azim gerektirir. Ne kadar esnek olursanız, baskı altında o kadar sakin kalabilir ve zor durumlar ile o kadar rahat baş edebilirsiniz. Baş edilemeyen durumlarda ise stres yönetemeyeceğiniz seviyelere çıkıp performansınızı ve verimliliğinizi düşürecektir.

Sakinliğimizi ve sukunetimizi kaybettiğimiz zamanlar, mantığımızın filtereleme yapamadığı zamanlardır. Stres ve baskı altında beyin limpik sistemi uyararak kalp atışını hızlandırır, yüzümüz kızarır, avuç içlerimiz terler. Limpik sistem beynin en ilkel sistemidir ve her türlü tehdidi tahmin etmek ve tehlikeden kaçmak için tasarlanmıştır. Günümüzde limpik sistemimizin tehdit olarak algıladığı şeyler nelerdir sizce? Adaletsizlik, belirsizlik, saygısızlık vb. Şöyle bir bakınca işimiz şimdiden çok zor gibi sanki. Peki beynimiz bir tehdit algıladığında neler oluyor? Amigdalamız (duygusal tepki merkezi) etkinleştirildikten sonra, mantıklı düşünmekten sorumlu olan prefrontal korteks (PFC) engelleniyor. Bu durum sebebiyle zihnimiz kontrolü tekrar kazanmak ve tehdidi ortadan kaldırmak için ayrıntıları kaçırmaya, hatalı sonuçlar çıkarmaya ve düşüncesiz hareket etmeye başlıyor. Bu yetkinliğinizi geliştirmenizin pek çok yolu var, bu konuda pek çok eğitim organizasyonu da var fakat tüm hepsini şu şekilde özetleyebiliriz diye düşünüyorum; size baskı yaratacak, sizi strese sokacak herhangi birşey ile karşılaştığınızda durun, yavaşça nefes alın, direncinizi neyin kırmaya çalıştığını ve sizi neyin üzdüğünü anlamaya çalışın. Kendinize neden tehdit altında hissettiğinizi sorun ve bence en önemlisi çevrenizi dinleyin ve anlamaya çalışın. Sevgiler.

marketing europe & anatolia / 29



Kampanyalar

Daima genç, daima yeni...

Bien’in yeni reklam filminin içeriği “yeni nesil seramik” anlayışı. “Daima genç, daima yeni” sloganının lansmanı niteliğindeki yeni reklam filmi, Bien’in 2017 koleksiyonlarından ürünler içeriyor. Bengal Kaplanı ile seramik ve vitrifiye ürünlerinin özellikleri simgeleştiriliyor. Bien koleksiyonu insan-kaplan-ürün ilişkisi üzerinden anlatılıyor. Kampanya Künyesi Reklam veren: Bien Seramik Reklam veren Temsilcisi: Ebru Şener, Ali Naci Ülkü Reklam Ajansı: Tezahürad Yaratıcı Yönetmen: Mustafa Ordaş Yönetmen: Mahir Birav Görüntü Yönetmeni: Olcay Oğuz Cast: Sophie Lord Müzik: Rahman Altın Kullanılan Mecralar: Tv – Radyo – Basın – Outdoor İnternet

marketing europe & anatolia / 31


Kampanyalar

Hayat aldıklarından fazlasıdır... Mart itibariyle tasarımı, konumlandırması ve sloganı değişen CardFinans, pozitif duygulara odaklanan ‘Hayat aldıklarından fazlasıdır’ sloganıyla iletişimine devam ediyor. Satın alma işlemin den çok, satın alınan ürünün kart sahiplerinin hayatında yarattığı anlamlı deneyimleri, aldıkları küçücük bir şeyin nasıl kocaman bir mutluluğa dönüştüğünü konu alan filmlerde, izleyen herkesin kendinden bir şeyler bulacağı günlük hikayeler işlenmeye devam ediliyor. Kampanya Künyesi Yaratıcı Ekip: Pemra Ataç Açıktan, Murat Yaylagül, Elif Özüdoğru, Ebru Karaman, Rıza Çankaya, Özgür Güven, Harun Sevinç Müşteri İlişkileri: Pelin Önal, Murat Yaz, Özde Gırgırlar Müşteri: Armağan Engel, Banu Akyıl Akıncı, Merve Kılınç Candar Strateji: Oğuz Savaşan Prodüksiyon: Duygu Demirkoparan Yapım Evi: Ozan Yalabık / 25 Film Mecra: TV, internet, radyo

Tamek Kahverengi Şişe...

Gamze Kuru, Neslihan Ersoy, Perihan Karain Reklam Ajansı: Boosters Strateji Direktörü :Ersu Ablak Ajans Direktörü: Barış Güner Sanat Yönetmeni: Serkan Demir Prodüksiyon Amiri:Ülgen Demir Prodüksiyon Şirketi: Anigraph Yönetmen: Yüksel Torun Kullanılan Mecralar: Dijital

Meyvelerin en saf ve doğal halinden meyve suyu üreten Tamek, özlenen yoğun kıvamlı meşhur kahverengi şişeleri yeniden pazara sundu. Tamek, kahverengi şişelerin başrolde oynadığı, eski Türk filmi tadındaki viralleriyle de dijital kampanyasını başlattı. Kampanya Künyesi Reklamveren:Tamek Reklamveren Marka Ekibi: Yekdağ Çatma,

32 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Kazananlar MediaMarkt’ta... MediaMarkt,Anneler Günü kampanyası özelinde hazırladığıyeni reklam filmini yayınladı. Yeni reklam filminde, son teknolojiyi yakından takip eden annelere özel hediye seçenekleri için MediaMarkt’a gelen gençlerin hediye alma süreçleri izleyiciye aktarılıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: MediaMarkt Türkiye Reklamveren Yetkilileri: Çağanur Atay Uçtu, Sinem Öztürk, Gözde Yalçın, Sermin Akyıldız, Neslihan Yurt Reklam Ajansı: Wanda Digital Kreatif Direktör: Enis Baruh Kreatif Grup Head: Armağan Ükünç, Fırat Yıldız Yaratıcı Ekip: Cihat Er Marka Yöneticisi: Yeşim Gürsel, Erdem İşsever, Nuran Rona Yapım Şirketi: 2012 Yönetmen: Oğuz Uydu Görüntü Yönetmeni : Tolga Kutlar Post Prodüksiyon Şirketi : ABT Medya ajansı: Starcom Türkiye

Gazoz Olma, Efsane Ol...

kimleri İstanbul’da gerçekleştirilen reklam filminin yönetmenliğini ise serinin son reklam filminde olduğu gibi Kıvanç Barıönü üstleniyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Uludağ İçecek Reklamveren Yetkilisi: Murat Zengin, Utku Erdem, Gözde Oktaş Reklam Ajansı: Güzel Sanatlar Yaratıcı Yönetmen:Tolga Suna Reklam Yazarı: Metehan Örnek Sanat Yönetmeni: Kemal Hayit, Mertcan Karpınar Ajans Prodüktörleri: Neslihan Ateş, İpek Savaş Stratejik Planlama: Handan Titiz, Ceyda Kılınç Müşteri Grubu: Su Olgaç, Tuğçe Genç Yapım Şirketi: Böcek Yönetmen: Kıvanç Baruönü

Görüntü Yönetmeni: Jean Paul Seresin Medya Planlama:Tıme “Gazoz Olma, Efsane Ol” kampanyasının yeni filminde yine Mecra: Tvc, Radyo, Basın, Outdoor ilk filmlerden tanıdığımız Efsane Adam başrolde yer alıyor. Farklı ülkelerden 70 kişilik bir ekibi bir araya getiren ve çemarketing europe & anatolia / 33


Kampanyalar

Dünyanın En İyi Sigortası... MAPFRE Sigorta’nın, Anneler Günü’ne özel hazırladığı eğlenceli reklam filmi Sigortanne, anneler ve çocukları arasındaki ilişkiyi eğlenceli bir yaklaşımla ele alıyor ve annelerimizi “Dünyanın En İyi Sigortası” olarak konumlandırıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: MAPFRE Sigorta Reklamveren Yetkilisi: İlker Sırtıkırmızı, Berkay Saraçoğlu, Işıl Güngör, Zeynep Aktekin Reklam Ajansı: Krombera Yaratıcı Grup Başkanı: Aybars Bengi Müşteri Direktörü: Elif Erman Proje Direktörü: Cansu Türkmen Reklam Yazarı: Emre Çakmak Sanat Yönetmeni: Volkan Büyükaltay Proje Ekibi: İbrahim Yeler, Tuncay Kınalı Medya Satın Alma: Esma Bayrak Prodüksiyon: Retro Production Yönetmen: Gökhan Gök

Sen Yeter ki Hayal Et... şıyor. Azmi ve annesinin desteği ile hayallerini gerçekleştiren Filiznur,aralarında jimnastik dalında 2012-2016 Türkiye birinciliklerinin de yer aldığı toplam 32 madalyaya sahip.

Türk Telekom’un ‘Sen Yeter ki Hayal Et’ sloganıyla hayata geçirdiği yeni iletişim stratejisi kapsamında, Anneler Günü’ne yönelik hazırlanan yeni reklam filmi yayınlandı. Duygulara hitap eden reklam filminde, engelli milli sporcu Filiznur İmer ve onun hayal etmekten asla vazgeçmeyen, başarısı ile ilham veren annesi Süreyya İmer başrolü payla-

34 / marketing europe & anatolia

Kampanya Künyesi Reklamveren: Türk Telekom Reklamveren Ekibi: Hakan Dursun, Gelincik Onan, İrem Kaya, Göksu Karaman Reklam Ajansı: TBWA\ISTANBUL CCO: İlkay Gürpınar ECD: Volkan Karakaşoğlu Yaratıcı Ekip: Eser Yazıcı, Gamze İçhedef, Ülkünur Arslan Marka Ekibi: Ömer Üstündağ, İrem Altuğ, İrem Kara CSO: Toygun Yılmazer Genel Müdür Yardımcısı,Stratejik Planlama: Tuğyan Çelik Stratejik Planlama Ekibi: Can Çalışkan, Kerim Yeğin Prodüksiyon Ekibi: Erman Karahisarlı, Eren Bakırcı Prodüksiyon Şirketi: Vana Film Yönetmen: Eli Kasavi Post Prodüksiyon: Sinefekt


Kampanyalar

Uludağ Meyvelim... Uludağ Meyvelim, ilk reklam filmiyle tüketicilerin karşısına çıkıyor. “Akıp Giden Lezzet” sloganıyla ekranlara gelen ve yeni lezzetlerinin tanıtıldığı Uludağ Meyvelim reklam filminde ünlü şarkıcı Gökçe rol alıyor. Çekimleri 75 kişilik bir ekiple İstanbul’da ve Antalya’da gerçekleştirilen iki ayrı reklam filminin yönetmenliğini Ali Taner Baltacı üstleniyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Uludağ İçecek Reklamveren Yetkilisi: Murat Zengin, Utku Erdem, Aslı Bahadır, Göksu Balmuk Reklam Ajansı: Güzel Sanatlar Sanat Yönetmeni: Kemal Hayıt, Mertcan Karpınar Ajans Prodüktörleri: Neslihan Ateş, İpek Savaş Yaratıcı Yönetmen: Tolga Suna Reklam Yazarı: Metehan Örnek, Tolga Suna Stratejik Planlama: Handan Titiz, Ceyda Kılınç Müşteri Grubu: Ceren Su Olgaç, Neslişah Topaçoğlu Yapım Şirketi: Böcek Yapım Yönetmen: Ali Taner Baltacı

Doğru hava uzmanı...

Daikin, yeni reklam filminde klimaların tek işlevinin soğutma olmadığınınvurgusunu yapıyor. Yeni reklam kampanyasında “Her klima serinletir, Daikin doğru hava verir” sloganı ile bir klimadan daha fazlasının beklenmesi gerektiğini vurguluyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Daikin Türkiye Reklam Ajansı: Gode Yönetici Yaratıcı Yönetmen:Tarkan Barlas Yaratıcı Yönetmen: Evren Aşık Yaratıcı Ekip:Tuğrul Üçyiğit, Burak Gündüz, Eylül Dalgalı Reklamveren Yetkilileri:Murat Kurt, Roza Sarı Grafiker:Hakan Büyükyazıcı, Özgür Akgül Müşteri Direktörü:Eda Altaras Atay Müşteri Süpervizörü: Sinem Göçer Şahin Prodüksiyon Şirketi: Kala Film Yönetmen: Turgut Akaçık Fotoğraf Çekimi:Asitane Fotoğrafçı: Tamer Yılmaz Medya Ajansı:Speed Medya

marketing europe & anatolia / 35


Kampanyalar

Yenilik İsteyene... AGT, yeni reklam kampanyasıyla Concept Parke koleksiyonunu tanıtıyor. “Yenilik İsteyene” sloganıyla hazırlanan reklam filmi, modern renkleriyle öne çıkan 10 mm Concept Parke serisinin çizilmeye karşı dayanıklılığı ve kolay temizlenebilme özelliğini vurguluyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: AGT Reklamveren Yetkilileri: Şirzat Subaşı, Özge Sipahioğlu, Burak Görpe, Tolga Dumrul, Elif Özlü, Efe Suyek Reklam Ajansı: Muhabbet Kreatif Direktörler: Emrah Karpuzcu, Kenan Ünsal Yaratıcı Ekip: Burak Kunduracıoğlu, Selin Uğur, Roksan Sarıoğlu, Ahmet Faruk Kaval Stratejik Planlama: Sedcan Altundal Ajans Prodüktörü: Levent Köstepen Müşteri İlişkileri: Türkü Yaka Prodüksiyon Şirketi: Tesla Film Yönetmen: Kenan Ünsal Müzik: Gaip’ten Sesler

Evlatlarınız Bize Emanet...

Ford Otosan’ın ağır ticari araç markası Ford Trucks, yeni dijital kampanyası “Evlatlarınız Bize Emanet” filmindeuzun yol şoförleri ve annelerininbilinmeyen hikayesinikonu alıyor. Aynı zamanda hem duygulandıran hem de güldürenfilm, hayatta her yükü çeken annelerin evlatlarına olan sonsuz sevgisini etkileyici bir biçimde ekranlara taşıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Ford Otosan Ford Trucks Reklamveren Yetkilileri: Armağan Hazar, Hande Şengül, Banu Tepe Sayan, Pınar Sevil, Önder Olcay, Gonca Sofuoğlu Temiz. Reklam Ajansı: TickTockBoom Ajans Başkanı: Tevfik Bülent Öngün Kreatif Direktör: Gürkan Gürel Proje Ekibi: İbrahim Özay, Salim Çobanoğlu, Ali Eren Bilgin, Jülide Türkay, Nursel Düzgün, Ceren Şensoy, Eren Yılmaz, Ersin Neyişçi, Oktay Erdoğan. Ajans Prodüktörü: Gökhan Göktaş Görüntü Yönetmeni: Alp Korfalı Prodüksiyon Şirketi: Pre Prodüksiyon

36 / marketing europe & anatolia


Kampanyalar

Yataş Hikayeleri...

Yataş, yeni reklam serisi “Yataş Hikayeleri” ile izleyiciye sunuyor. Happy People Project tarafından hayata geçirilen reklam filmi, Yataş kullanıcılarının Yataş yatak almadan önceki ve aldıktan sonraki hikâyeleri üzerinden anlatılıyor. Kampanya Künyesi Reklamveren: Yataş Reklamveren Temsilcisi: Selmin Gündoğdu, Dilek Toyga, Melis Bahçıvan, Can Arıkan, Meltem Zengin Reklam Ajansı: Happy People Project Yaratıcı Ekip: Yaşar Akbaş, İdil Akoğlu Ergülen, Atilla Karabay, Yavuzhan Gel, Alper Tunga Şen, Cem Koç, Murat Şentürk, Osman Özdilek, Caner Tuncel Stratejik Planlama: Emel Göker, Mert Soyal, Özlem Akbaş, Maral Karagöz Prodüksiyon: Begüm Baran, Ezgi Soysal Müşteri İlişkileri: Orçun Onural, Pelin Börklüoğlu, Özge Özkandemir, Duygu Gedik Prodüksiyon Firması: Norr Yönetmen: Arda Birkiye Müzik: Ses Sanayi

Huysuz Virjin, Maylo Reklamında...

M.A.R.K.A. Ajans ve FilmEvi işbirliğiyle hazırlanan reklam kampanyası, tamamıyla Dursunoğlu’nun doğaçlama esprileri ve eğlenceli görüntülerinden oluşuyor.

Kampanya Künyesi Reklamveren: Lila Kağıt // Maylo Reklamveren Temsilcisi: İlke Tuncay, Behiye Arlı, Ece Aktaş Reklam Ajansı : M.A.R.K.A. Ajans Başkanı ve Yaratıcı Bölüm Başkanı: Hulusi Derici Yaratıcı Ekip: Ece Berktav, Senem Özyürek, Sergen Bayram, Burcu Şahinyavuz, Bektaş Erdoğan Müşteri İlişkileri: İlkay Ünlü, Beril Mardin, Ayşenur Baş Müzik: Ömer Ahunbay - Jingle House Prodüksiyon Firması: FilmEvi Yönetmen: Şener Sonuşen Uzun zamandır ekranlarda olmayan Seyfi Dursunoğlu, öz- Medya Ajansı : M.A.R.K.A. lenen karakteri ‘Huysuz Virjin’ ile bu sene de Maylo’nun Medya Direktörü: Nehire Demirhan reklam filmi için kamera karşısına geçti. Çekimler sırasın- Medya Planlamacısı: Banu Çalışkan, Ece Tekin da, Huysuz Virgin’in hazırcevap yorumları ve çekim ekibi ile tatlı atışmaları ile keyifli anlar yaşandı.

marketing europe & anatolia / 37


Velinin


Gezi

Karnesi Nasıl ?... Bu ay gezi yazısı değil de daha fantastik bir şey yazacağım :) Minicik bir çocukken başlayan otomobil sevgim beni bir çok kez otomobil sporlarıyla kar karşıya getirdi. Karting, rally, Formula1 ve sonunda off road. Bu işin mutfağına kadar girdim, sevgiden sebep. Napiiim, seviyorum :)

Fotoğraflar ve yazı Seval Duban / seval@sevalduban.com Bu ay gezi yazısı değil de daha fantastik bir şey yazacağım :) Minicik bir çocukken başlayan otomobil sevgim beni bir çok kez otomobil sporlarıyla kar karşıya getirdi. Karting, rally, Formula1 ve sonunda off road. Bu işin mutfağına kadar girdim, sevgiden sebep. Napiiim, seviyorum :) TOSFED’ in eğitim seminerinde, Türk Otomobil Sporlarında Kadın (T.O.S.K.) grubuyla tanıştım. Seminer sırasında onlara ayrılan vakitte kendilerini tanıttılar. Amaçları; Türkiye’de kadınların otomobil sporlarına, hem yarışmacı ve görevli, hem de destek ekibi olarak aktif katılımını sağlamak. Bu alanda daha çocukluktan başlayarak kadınların ufkunu genişletmek, seçeneklerini arttırmak, önlerindeki engelleri aşmak

T.O.S.K. haricinde bir de TOSFED Akademi var. Sunumlar sırasında Eğitim Kurulu’ nda bulunan Kaan Özşenler de Akademi hakkında bilgi vermişti. Sonra bu iki grup bir araya gelip çok şahane bir şey yapmışlar. Velinin Karnesi Nasıl ? Velinin Karnesi Nasıl ? sloganıyla yola çıkarak 6 tane okulun öğrencilerine trafik eğitimi vermişler. Eğitime katılan okulların 2 tanesi Bursa’ da, 4 tanesi de İstanbul’ da yer alıyor. Bu 6 okuldan toplamda 3000 tane çocuk trafik eğitimine katılmış. Eğitimler sırasında çocuklara trafik kuralları anlatılmış. Teorik eğitim haricinde okullara yarış arabaları götürülmüş ve rally yarışçıları da eğitimlere katılmış. Çocuklara yarış virüsü de verilmeye çalışılmış galiba biraz :) Çok da güzel

için projeler geliştirmek. Otomobil sporlarında her alanda yer alan kadınların hayatlarını kolaylaştırıcı uygulamaları yaygınlaştırmak. Genelde erkek sporcular ve görevliler baz alınarak yapılan uygulamaların kadınların gereksinimleri doğrultusunda geliştirilmesini sağlamak. Bilinçli otomobil kullanan bir genç nesil için önce bilinçli otomobil kullanan annelerin var olması gerekliliğinin altını çizmek. Bu konuya dikkat çekici projeler yaratmak, kadınların bu alanda eğitim almalarını özendirmek ve kolaylaştırmak.

yapılmış. Otomobil sporları bence çok keyifli, heyecanlı. Bunu doğru yerde, yani pistte yapmak da en güzeli. O yüzden çocuklara bu virüsün kaçırılması çok şahane :) Virüs demişken, minik bir bilgi de paylaşayım. TOSFED’ de bu virüsü destekliyor ve bu kapsamda da bir proje başlattı. “TOSFED YILDIZINI ARIYOR”. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED), FIAT sponsorluğunda gerçekleştirilen ‘TOSFED Yıldızını Arıyor’ projesi ile, 18-25 yaş arası genç sürücülere yarışma imkanı sunuyor.http:// marketing europe & anatolia / 39


Gezi

www.tosfedyildiziniariyor.com/ adresinden kayıt yaptırıyorsunuz. Projeye başvuran sürücüler arasında, TOSFED Körfez Yarış Pisti’ nde yapılacak elemeler sonunda, 10 erkek ve 2 kadın olmak üzere 12 sürücüye Fiat Egea yarış otomobilleri ile yarışma imkanı tanınacak. Üstelik de hiç bir ücret ödemeden. Bu güzel bilgiyi de paylaştıktan sonra “Velinin Karnesi Nasıl ?” a dönelim. 2015 yılında kurulan T.O.S.K., kuruluşundan itibaren 3000 tane çocuğa eğitim vermiş. Eğitimler sonrasında da çocuklara birer karne verilmiş. Bu karnede annelerinin nasıl araba kullandığına dair sorular var. Annen, kırmızı ışıkta duruyor mu ? Annen, emniyet kemeri takıyor mu ? vs gibi sorular. Bilirsiniz, çocuklar konuşurken, karşı taraf ne hisseder diye düşünmeden dobra dobra konuşurlar. Hal böyle olunca, annelere çok acımasız eleştiriler gelmiş çocuklardan :) Kaç tane anne sınıfta kalmış bilmiyorum ama karnesi iyi olan 20 tane anne seçilmiş. Sonrasında da TOSFED Akademi ve 40 / marketing europe & anatolia

Otomobil sporları bence çok keyifli, heyecanlı. Bunu doğru yerde, yani pistte yapmak da en güzeli.

T.O.S.K., bu 20 anneye harika bir etkinlik düzenlemiş. “Annelere İleri Sürüş Eğitimi” İşte, ben o kısıma dahil oldum :) Velinin Karnesi Nasıl ? projesi kapsamında belirlenen, 20 anne, İleri Sürüş Teknikleri Eğitimi almak için İzmit Körfez Pistine davet edilmiş, çocuklarıyla birlikte. Ben de davet mailini alınca sevinçten havalara uçtum. Benim arabaya oğlum el koyduğu için babamın arabasını alıp İzmit’ e doğru yola çıktım. Heyecanla geçen yolculuğun ardından İzmit Körfez Pistine vardım. Orada gördüğüm manzara cidden çok hoştu. Bir sürü hanım ve bir sürü çocuk. Hanımları da yarış pistlerinde görmek beni çok mutlu ediyor. T.O.S.K. bünyesinde çalışan 7 tane pırıl pırıl hanım var. Hepsinin gözleri ışıl ışıl, belli ki yaptıkları şeyden çok keyif alıyorlar. Karnesi iyi olan değerli anneler ve bıcır bıcır bir sürü çocuk. Program şu şekilde, saat 10:00-13:00 arası teorik eğitim. Sonra yemek molası ardından da pratik eğitim. Anneler teorik eğitim alırken çocuklar sıkılmasın diye iki tane de pedagog getirtmiş T.O.S.K. bünyesindeki hanımlar. İşte


Gezi

bu da kadın farkı :) Bence çok ince bir davranış. Ne varsa kadınlarda var :) İzmit Körfez Pisti’ nin binasında bulunan eğitim salonuna geçtik, tüm anneler. Çocuklar dışarda, pedagoglara emanet. Teorik eğitimi TOSFED Akademi Eğitim Kurulu üyesi Kaan Özşenler veriyor. Adam profesyonel. Rally kategorisinde pilotluk ve co-pilotluk yapmış, yani işin mutfağından geliyor. Kaan Özşenler, bir araçta, güveli sürüş için olmazsa olmazlardan bahsetti önce. Defansif sürüşten, arabanın güvenli seyir etmesi için gerekli olan fiziksel materyallerden vs. Trafik kazalarından. Trafik kazalarında meydana gelen ölümlerden. Hanımlar arasında, bunlardan en çok dikkat çekeni lastikler oldu. Kaan Özşenler, kesilmiş lastik parçaları verdi ve hepimiz bunları inceledik. Az hava olursa ne olur, çok hava olursa ne olur vs. hepsini anlattı. Bence bir otomobilde en önemli şey lastik çünkü tüm bağlantımız o, yüzeyle. Bir çok kişinin de en zayıf noktası. Bir çok arkadaşım arabayı aldığı günden beri aynı lastiği kullanıyor. Çünkü onlara göre lastik eskiyen bir şey değil. Üstelik bunları yapan da erkek sürücüler. Hatta bir anımı anlatayım. Bir

Program şu şekilde, saat 10:00-13:00 arası teorik eğitim. Sonra yemek molası ardından da pratik eğitim. arkadaşımla Yedigöllere gittik, 29 Ekim günü. Kullandığı araba Jeep Cherokee. Baktık Yedigöller’ de her yer dolu safranbolu’ ya gidelim dedik. Giderken de yanlış yola girdik. Hafiften sulu kar yağıyor. Bir ara giderken kaymaya başladık ama o arabanın kaymasına imkan ve ihtimal yok. Ne yapıyorsun, dedim. Ben bişey yapmıyorum, araba kayıyor, dedi. Nasıl yaaa, falan derken. Sen lastikleri ne zaman değiştirdin dedim. Arabayı aldığımda üstünde vardı, dedi. Mutlaka öyledir, dedim. Pekiiii, kaç yıl oldu. 6 yıl. Bu tip lastiklere, kabak lastik diyoruz, dedim. O yüzden de kayması normal. Kabağı buza fırlat o da kayar. Tabii, bana bir kaç tane uyuz uyuz bakış attıktan sonra konu kapandı. Lastik yüzünden bir çok arkadaşımla tartışmışımdır. Hatta kabak lastikler yüzünden kaza yapıp arabası pert olan arkadaşlarım bile var. Neyse. Ohoooo daha neler neler anlatırım da, konumuz bu değil.

Bayanların geri dönüşlerinden anladığım kadarıyla da en çok muzdarip oldukları konu, lastik. Çünkü özellikleri çok bilinmiyor. Bir lastik kaç km yol yapabilir, ömrü ne kadardır, lastiğin tip ne olmalı vs. Eğitim sonrası, bizi hayata bağlayan 4 lastikle ilgili epeyce bilgi sahibi olduk. En can alıcı noktası da, hanımlardan duyduğum “artık lastikçiler bize lastik satarken, kandıramayacaklar” cümlesiydi. Kaan Özşenler, eğitimin içeriğini öyle güzel hazırlamış, görsellerle öyle güzel renklerdirmiş ki, herkes can kulağıyla dinledi ve katıldı, eğitime. Keyifle geçen eğitimin ardından öğle yemeği molası verdik. Yemek sırasında hanımlarla sohbet edip tanıma fırsatı buldum. Çoğunluğu bu tip bir eğitime ilk kez katılmış ve orada olmaktan dolayı oldukça heyecanlı. Yemek molasından sonra sıra geldi pratik eğitime. Pratik eğitimi Yusuf Salman’ dan aldık. Yusuf Salman, Fiat bünyesinde sürüş eğitimleri veriyor. O da bir profesyonel ve öğretme konusunda çok başarılı. Yusuf Salman, hepimizi Fiat araçların başına topladı. Fiat Egea, bu etkinliğe sponsor olmuş. O yüzden kullanacağımarketing europe & anatolia /41


Gezi

mız araçlar Fiat Egea. İlk istasyonda slalom yapacağız. Hepimiz araçlara bindik, koltuk ve ayna ayarlarımızı yaptık sonra da sırayla, önceden dizilmiş kukalarından arasında slalom yaparak geçtik. Tabii herkes korktuğu için yavaş yavaş, uslu uslu kullandı. İkinci turun ardından, Yusuf Salman hepimizi bir aracın başına topladı ve sürüş sırasında nasıl oturmamız gerektiğini, direksiyonu nasıl tutmamız gerektiğini (09:15) vs. anlattı. Hem de yanlış oturursak ne gibi sorunlarla karşılaşacağımızı da göstererek anlattı. Hani trafikte, iki eliyle direksiyon tutan cama yapışacakmış gibi araba kullananlar var ya, işte onlar doğru kullanıyor aslında. Yatar gibi araba kullanan, hımbıl abiler ise yanlış :) Yaptığımız hataları öğrenip tekrar slalom yaptığımızda arada epey fark var42 / marketing europe & anatolia

Fiat Egea, bu etkinliğe sponsor olmuş. O yüzden kullanacağımız araçlar Fiat Egea. dı. Sıra geldi ikinci istasyona. Bu sefer de uzun bir parkura kukalar konulmuş. Bulunduğunuz yerden gazlayarak geliyorsunuz, üzerinde “fren” yazan kukayı geçtikten sonra frene asılıyorsunuz. Farzedin ki önünüze bir şey çıktı ve ani fren yapmak zorundasınız. Hepimiz sırayla denedik. Normal yaşamda bu kadar sert fren yapamadığımız için bu fırsat çok keyifli oldu :) Yusuf Salman yine hepimize teker teker, bıkmadan usanmadan nasıl doğru yapacağımızı anlattı. Düşünsenize bir, adam bunu kadınlara anlatıyor. Eminim hiç birimiz ne eşimizden ne de sevgi-

limizden bu kadar detaylı bir şey öğrenememişizdir. Hatta evli adamlar, eşleri arabasında uzak dursun diye bir sürü numara bile çeviriyor:) Neyse, konuyu dağıtmayayım. Bir sonra ki aşama, hem fren hem de manevra yapmak. Farzedin ki önünüzde aniden beliren bir kütle var ve etrafından geçmek zorundasınız. Ön tarafa da kukalar konulduğu için bir çok kişi çarpmadan korkarak temkinli geldi. Ama 4 – 5 tur attıktan sonra herkes ısındı. Son turlarda herkesin keyfi yerindeydi. Sırada var sürpriz istasyon :) Drift ! Önce bi’ lokmacık, drift’ ten bahsedeyim. Biz Türk insanları, drift’ i ilk olarak Japon filmlerinden öğrendik :) En babası da Fast and Furious Tokyo Drift. Japonya’da ise dağlık ve virajlı yollarından hızla inmeye çalışan kişiler tarafından keşfedilmiş. Drift temelde aracın virajı dönme esnasında oluşan merkezkaç kuvvetine direnemeyip arka kısmının savrulması prensibine dayalı bir olay ve buna verilen isim. Bizim güzel Türkçe’ mize ise “yanlama” olarak geçmiş durumda. Drift genel olarak gösteri amaçlı yapılır ve motorsporları açısından istenmeyen bir durumdur. Çünkü drift, yarışta zaman kaybına yol açar, aracın aktarma organlarına zarar verir ve lastiğin yıpranmasıyla yol tutuşunu azaltır. Drift yapılırken ince yanak lastikler kullanılır ki yanlarken, lastik janttan çıkmasın. Lastik demişken, bizim drift yapacağımız araçta da Easy Drift lastiği var. O yüzden de drift yapmak kolay olacak. Bir çok kişiye parkurda drift izlemek saçma gelebilir çünkü zamanlaması yok. Kimse parkuru bitirmek için acele etmiyor. Sebebi ise puanlamasının farklı olması. Drift yarışlarında puanlama, araçlara takılan drift box cihazı sayesinde yapılıyor. Bunu bir nezi gelişmiş GPS cihazı olarak düşünebilirsi-


Gezi

niz. Drift box araca bağlanıyor ve drift anında otomobilin yolla yaptığı açı, hız ve G kuvvetini hesaplanıyor. Sonrasında da tüm bunların ortalaması alınarak bir skor belirleniyor. Bu skora görede yarışmanın birincisi, ikincisi vs. belirleniyor. Yine bissürü bissürü yazdım. Napiiim, seviyorum arabaları. Sürprizin drift olduğunu öğrenince içimden “yuppppiiieeee” diye bağırdım:) Fren istasyonunda işi biten drift istasyonuna geldi sonra da sırayla etaba çıktık. Önce Kaan Özşenler direksiyona geçip bir tur atıyor o sırada da viraja nasıl girilmeli, ne yapmalı onları anlatıyor. Bir tur bittikten sonra da siz direksiyona geçip, kullanıyorsunuz. İşte o sizin kullandığınız kısım çok eğlenceli. Ama ben bu eğlence hissini size kelimelerle anlatamam onu yaşamak lazım bence:) Slalomdu, frendi, driftti derken eğitimin sonuna geldik. İzmit Körfez Pisti’ nden ayrılırken herkesin keyfi yerindeydi. Ama en önemlisi, herkes T.O.S.K. ‘ un sunduğu bu ayrıcalığın farkındaydı. Düşünsenize bunu sizin için kim yapar? Ben kadınların dünyayı değiştireceğine inanlardanım. Çünkü bir kadın evlat yetiştiriken bir nesile şekil veriyor.

Bizim drift yapacağımız araçta da Easy Drift lastiği var. O yüzden de drift yapmak kolay olacak. O yüzden bilgili anneler bilgili nesiller yetiştirecek. Eminim ki bu hafta sonunu birlikte geçirdiğimiz annelerin çocukları, trafik kurallarına uyan ve emniyeti elden bırakmayan çocuklar olacaklar. Bir şey daha.

Bünyesinde satış elemanı çalıştıran bir çok şirket, personeline, İş Sağlığı ve Güvenliği gereği, Güvenli Sürüş Teknikleri Eğimi verdirmek zorunda. Benim önerim, bu eğitimleri kenar mahalledeki sürücü kursların değil de bu işin federasyonun akademisinden almaları. Bence bu anlamda TOSFED Akademi’ ye çok iş düşüyor. Ben kendi adıma Türk Otomobil Sporlarında Kadın kuruluna çok çok teşekkür ediyorum. Yolunuz açık olsun :)

marketing europe & anatolia /43


Game On

Prey...

Ali Erdem Ekşioğlu

Kendine Özgü Grafikleri Arkane Studios'un tarzı haline gelen göz alıcı bir sanat stili.

Her Köşede Bir Hikaye Ana hikayenin bir parçası olmasa da her köşesinde Prey evreninde hayattan bir parça bulabileceğiniz bir oyun.


GameOn Youtube: http://www.youtube.com/user/meaGameOn

Tekdüze Savaş Mekanikleri Benzer davranış örüntülerine sahip rakiplere karşı klasik silahlarla tekdüze mücadele

Sizi Keşfetmeye İten Bİr Dünya Az kaynaklarla başladığınız bir dünyada sizi keşfetmeye ve yeni kaynaklar bulmaya iten bir oyun.


Gameon

Arkane Studios'un yeni first person shooter macera-aksiyon oyunu 5 Mayıs 2017 oyuncuyla buluştu. Çıkış tarihinde farklı platformlarda oyunu oynamayı zorlaştıran hatalarıyla oyuncuları endişelendirse de Arkane Studios sorunu takip eden ilk haftada her platformda oyun kalitesini güçlendiren güncellemelerle oyuncuların içini rahatlattı. Ürkütücü bir atmosferde inanılmaz sürükleyici bir hikaye anlatan Prey'in dünyasının her köşesi küçük hikayeler ve hayatlarla dolu. Göz alıcı dünyasını dolaşmaya sizi iten oyun keşiflerinize bir amaç da katıyor. Evrak çantalarında, cesetlerde, dolaplarda ve raflarda bulduğunuz işe yaramaz malzemeleri bile geri dönüştürüp başka amaçla kullanabileceğiniz istasyonlar sayesinde üstünüzde sakladığınız her objenin bir amacı oluyor. Prey büyük open-world yan görevleri olmasa da, Arkane Studioıs'un bir başka oyunu Dishonored gibi oyuncuya sunduğu tarz seçimleriyle her oynayışınızda yeni hissi vermese de, düşmanları ve savaş mekanikleri diğer oyunlarla karşılaştırıldığında zayıf gözükse de göz alıcı sanat tarzı 46 / marketing europe & anatolia

Sizin için deneyimleyip montajladığımız review videosunu http://www.youtube.com/user/meaGameOn

adresinden izleyebilirsiniz. ve sürükleyici hikayesiyle kesinlikle tecrübe etmeye değer bir oyun. Fakat bunun yanında Prey zaman zaman karakter gelişimindeki eksikliği, ana hikayesinin yetersizliği, "Kendi tarzınızda oynayın" mottosundaki başarısızlığıyla daha az ilgi çekici bir Bioshock ve yaratıcılıktan yoksun bir Dishonored'ın birleşimi gibi de

hissettirebiliyor. Bazı oyuncular Prey'i göz alıcı sanat stiliyle size binlerce farklı küçük hikaye anlatan ürkütücü bir bilim kurgu olarak görebilirken diğerlerinin yetersiz bir hikayeyle donatılmış, tekrar eden ortamlar ve dövüşlerle dolu eski stil bir oyun olduğunu düşünmesi gayet mümkün. Bu tamamen oyuncunun Prey'den beklentilerine bağlı. Eğer bir yerde Prey'in Bioshock benzeri bir oyun olduğunu okuduysanız ve Bioshock favori oyununuzsa Prey muhtemelen size zayıf gelecektir. Fakat Prey'de aradığınız şey yavaş ilerleyeceğiniz puzzlelar ve küçük hikayelerle dolu çok katmanlı ürkütücü bir evrense bu oyun beklediğiniz her şey.


Gameon

Oyunlarda yaz indirimi geliyor… S e v i l e n oyunlarda%70’e varan indirimlerile yaz tatiliniz şenlenecek. Oyuncuların yüzünü güldürecek her türden oyunda başlayan indirimler, 22 Mayıs – 2 Temmuz 2017 arasında devam edecek. İster aksiyon ister yarış tutkunu olun, ister futbol sevin ister strateji, bu kampanya tam size göre. Tatilde en sevdiğiniz oyunun keyfini çıkarın Oyun dünyasının en sevilen serilerinin son oyunları cazip fiyatları ile sizleri bekliyor. Call of DutyInfinite Warfare, Mafia 3, Street Fighter 5, Dishonored 2, GuitarHero Live, WWE 2K17, Fallout 4, Watch

Dogs 2, Dark Souls 3 ve daha birçok oyunun fiyatları indirimde. Skylanders ve Disney Infinity macerasına katılın 22 Mayıs – 2 Temmuz 2017 tarihleri arasında Skylanders ve Disney Infinity ürünlerinde %80’e varan indirimleri kaçırmayın. Tüm Disney Infinity ve Skylanders Başlangıç Paketi ve figürlerdeki bu muhteşem indirimler ile oyuncuların keyfi ikiye katlanacak. Kampanyada yer alan tüm oyunlar için satış noktalarını ya da aralgame’i ziyaret edebilirsiniz.

PES 2018... futbolcu resimleriyle tamamen yenilenmiş sunum öğeleri sizi bekliyor olacak. PES 2018, oyuncuların büyük ödüller kazanmak için güçlerini birleştirebilecekleri yeni 3’e 3 rekabet modu da dahil olmak üzere çevrimiçi modlarına entegre edilen PES League ile eSpor dünyasını da kucaklıyor. PC versiyonunun da PlayStation®4 versiyonunun kalite standardına çıkarılacak olması da PES 2018’in dikkat çekici yeniliklerinden sadece bir tanesi.

‘Efsanelerin Doğduğu Yer’ slogan yeni özelliklere, modlara ve rakipsiz oyun deneyimine sahip PES’I dönüşünü müjdeliyor. Bu yılki oyun son on yılda ödüllü seri üzerinde yapılan en büyük değişikliklere sahne olacak, futbol oyunları için yeni standardı belirleyecek ve serinin geleceğine dair beklentileri yükseltecek. PES 2018’de dokunulmadık bir kısım kalmadı, böylece yepyeni oynanış yenilikleri, çevrimiçi Co-op, Rasgele Seçim Maçı, gerçekçi futbolcu modelleri, yeni menüler ve gerçek marketing europe & anatolia / 47


Kültür - Sanat

Fahrelnissa Zeid seçkisi... Türkiye modern sanatının öncülerinden ve soyut sanatın ilk temsilcilerinden Fahrelnissa Zeid’in kapsamlı bir koleksiyonuna sahip olan İstanbul Modern, sanatçının yapıtlarından oluşan bir seçkiyi izleyicilerle buluşturuyor. Sergi 30 Mayıs-30 Temmuz 2017 tarihleri arasında görülebilir. 2006 yılında Türkiye modern sanatının öncülerinden Fahrelnissa Zeid ve oğlu Nejad Melih Devrim’in yapıtlarını “Gökkuşağında İki Kuşak” sergisiyle buluşturan İstanbul Modern, Zeid’in yapıtlarını 11 yıl aradan sonra yeniden bir seçkide bir araya getiriyor. Sanatçının ustalaştığı soyut geometrik kompozisyonlar, Bizans - İslam – Batı sanatına referansların yer aldığı ve kendine özgü kullandığı renk paletiyle birleşen dışavurumcu 23 yapıtı, Kısa Süreli Sergiler Salonu’nda yer alacak sergiyle izleyiciyle buluşuyor. Seçkide, sanatçının Türkiye sanat ortamında başladığı 1940’lı yıllardan Amman, Ürdün’e taşındığı 1970’li yıllara kadar, en etkin olduğu dönemden yapıtlar yer alıyor.

Márquez’e Giriş... Gabriel García Márquez’e Giriş, yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından Gabriel García Márquez’in yaşamındaki dönüm noktalarına, kariyerine, eserlerine ve siyasi görüşlerine ışık tutan bir çalışma.Latin Amerika edebiyatının önde gelen eleştirmenlerinden Gerald Martin, Cambridge Üniversitesi yayını olarak basılan Gabriel García Márquez’e Giriş adlı bu kitabında, Márquez’i ve yapıtlarını hem tanıtıyor, analiz ediyor hem yer yer sertçe eleştiriyor. Ama tüm sert eleştirilerine rağmen García Márquez’in usta yazarlığı önünde şapka çıkarmadan da yapamıyor. Gerald Martin, Nobel ödüllü yazarın iktidar ve aşk eksenli edebî eserleriyle yaşam deneyimleri arasında köprüler kurarak samimi bir “Gabo” portresi çiziyor. 48 / marketing europe & anatolia

Aşk Seni Bulur... Başarılı bir ekonomi gazetecisi ve yazar olan Demet Cengiz bugüne dek profesyonel yaşamında önemli röportajlara imza attı. Donald Trump’ı bile sorguya çekmiş bir kadın o. Yaşama dair kalem oynatmışlığı da var ama bu kez kendisi başrolde. Yaptığı iş seyahatlerinden yaşadığı aşka kadar her şeyi tüm samimiyetiyle anlatıyor. “Hangi erkeklerle olmaz”ın uzunca bir listesini yapıyor. Aşkı bulamadınız mı, dert etmeyin!Demet Cengiz yalnızlığın da pek çok iyi yanı olduğunu hatırlatıyor. Misal gece yanınızda horlayan kimse olmaz. Siz horlasanız şikâyet edecek kimse yok. Televizyon kumandasının hâkimi siz olursunuz. Klozetin oturağı kaldırılmış mı, indirilmiş mi sorun olmaz. Kısacası keyfinizin kâhyası olursunuz. Aşk Seni Bulur www.inkilap.com de.


Kültür - Sanat

Gümüşten suretler... Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi, geçmişe ışık tutan bir önemli sergiye daha ev sahipliği yapıyor. Fotoğrafın 1839 yılındaki icadının ardından, dünyanın önde gelen fotoğraf sanatçıları tarafından Osmanlı coğrafyası ile dönemin Doğu Akdeniz metropollerinde çekilmiş ve fotoğraf sanatının ilk örnekleri olarak gösterilennadide eserler “Gümüşten Suretler, Ömer M. Koç Koleksiyonundan Erken Dönem Fotoğraflar 1843-1860” sergisinde ziyaretçilerle buluşuyor. Minyatür tarzda yapılmış 8 adet portre, 46 adet fotoğraf ve 11 adet albüm yanında fotoğraf tarihi ile ilgili 19. yüzyıla ait kitaplar, teknik malzemeler ve Rahmi M. Koç Müzesi koleksiyonuna ait 2 adet fotoğraf makinası da sergide ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Fotoğraf tarihinin en önemli evresi olarak kabul edilen 1843-1860 dönemine ait eserlerin ilk kez bir arada gösterildiği sergi 10 Ekim 2017 tarihine kadar Çarşamba günleri hariç her gün 10:00 - 17:00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak.

9. Kitap günleri...

Kadıköy Belediyesi’nin düzenlediği 9. Kitap Günleri, 3-11 Haziran günlerinde tarihi Haydarpaşa Garı’nda gerçekleştirilecek Geçen yıl ilk kez tarihi Haydarpaşa Garı’nda düzenlenen ve 100 bin okurun ziyaret ettiği Kadıköy Belediyesi Kitap Günleri, bu yıl yine tarihi garın tarihi atmosferinde yapılacak. 3 Haziran Cumartesi günü başlayacak ve tam 9 gün sürecek 9. Kitap Günleri’ne bu yıl 200’e yakın yayınevi katılıyor.

marketing europe & anatolia /49



Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.