match-up mag // issue 4

Page 10

Yani bu konuda bir standart ve sınır koymadık hiç. Bir fotoğrafçıyla bir çekim yapılcaksa; önce o kişinin çalışmalarına bakıyorum ve aralarından projeye en iyi uyabilecek görselleri seçiyorum. O görselleri oluşturduğum “mood board”a koyuyorum ve eski FvF çekimleri ile bir araya getiriyorum. Böylelikle fotoğrafçılara da bir fikir vermiş oluyorum. Fakat dediğim gibi katı kurallar değil sunduklarım; daha çok doğal ışık olsun, portre fotoğrafları da alın, geniş açı bir kare olsun ve detay fotoğrafları olsun gibi ipuçları… Peki FvF’de yer alan tüm bu ev portreleri arasında favorin hangisi? Bugüne kadarki oluşturulmuş porteler içinde şüphesiz favorim: Gwen ve Gawie Fagan’ın Cape Town’daki evi. Ayrıca yakın zamanda çekilen; tasarımcı Jan-Jan van Essche portresi de çok güzel. FvF’nin röportaj bölümü için fotoğraflamak istediğin ev ve stüdyolar var mı? Kafamda bir proje var. Sevdiğim yazarların portre serisi üzerine bir çalışma olacak. Her

5

zaman esinlendiğim; Hemingway ve Joyce’un stüdyolarını, sigara dumanı altında çalışmalarını gözümün önüne getiriyorum. O görseller bana ilham veriyor ve o tarzda bir portre serisi gerçekleştirmek istiyorum. Kelime olarak bakıldığında “ev” herkes için farklı bir anlam ifade eder. Senin için “ev” kavramı nedir? Yıllar önce ilk kez FvF web sitesini gördüğümde, o yıllarda gazeteci olmak istiyordum. İlk baktığım fotoğraflar Brian Ferry’nin çekmiş olduğu Jessica Barensfeld ve Simon Howell çiftinin New York’taki evleriydi. Beni tamamen cezbettiğini söyleyebilirim. Evin karakteri, Brooklyn’de yer alan bu apartmanın dekore edilişi her bir karede, Brian’ın çektiği detaylarla yansımıştı. Ben de ne zaman birilerinin evini veya stüdyosunu çeksem; benzer bir etki yaratmaya çalışıyorum. Bugüne kadar topladıkları parçalar, objeler, dekorasyonun tümü aslında tamamen o kişilerin kişiliklerini yansıtıyor. Bu detaylar benim için “ev”dir, çünkü “kendin”dir. Cereal Magazine’de yazı yazıyor, fotoğraf

çekiyorsun bir yandan da… Bu dergiye nasıl dahil oldun? Bir zamanlar New York’da bir dergide staj yaparken, Cereal Magazine’in editörü Rosa ile tanışmıştım. Geçen yıllar süresince hep irtibatta kaldık. Bir akşam arkadaşlarımla dışarıdayken bir mesaj geldi Rosa’dan (o dönemde Rosa Los Angeles’daydı). O mesajda bana onunla çalışmak ister miyim diye soruyordu. Benim için çok güzel bir fırsattı, kabul ettim. Cereal için gerçekleştirdiğim çalışmalarım, portfolyomun bel kemiğini oluşturuyor diyebilirim. Hepsi çok içime siniyor. Fotoğraf çekmek ve yazı yazmak dışında neler yapmayı seviyorsun? Olabildiğince fazla seyahat etmeye çalışıyorum. Son zamanlarda, doğduğum yer olan İskoçya’nın farklı bölgelerini keşfetmeye başladım. Bir grup yakın arkadaşla, saatlerce baş döndüren vadilerde yürüyoruz, kuzeye ilerliyoruz ve batı kıyıyı keşfediyoruz. Doğayla iç içe olmak muhteşem bir duygu.


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.