Kent - Çözüm Üreten Kentler / Sayı 1

Page 80

Anma

CENGİZ BEKTAŞ ANISINA… “En büyük sistemleri çözerken insan dudağının susamışlığını, unutmayışlarını, bireyi boşlamayışlarını, iyi olan doğru olan, yararlı olan, güzel olan hiçbir şeyi atlamayışlarını sevdim.” S E DA Ö Z E N 7 DAKİK A

D

inşa ettiği eserlerin özgünlüğü ve mimarlığımıza katkılarının yanında en çok önemsediğim, en çok değerini bildiğim husus “yazarlık” yönüydü. Halk Yapı Sanatını gözlemledi, onun üstüne yazdı, Türk evini gözlemledi onun üstüne yazdı. Bauhaus ilkeleri ile yöresel mimarimizin ilkelerinin çelişmediğini söyleyecek kadar özgün ve cesurdu. Halk yapı sanatı Cengiz Bektaş’a göre folklorun içerdiği tarih, antropoloji, sosyoloji, etnoloji, psikoloji gibi konular içinde en önemli yerlerden birini alır.

ünyaca zor günlerden geçtiğimiz bir dönemde kaybettik Cengiz Bektaş’ı. Kaybımız çok yeni, şaşkınız. Cengiz Bektaş’ı, usta mimarımızı yazdıklarıyla, söyledikleriyle, bizlerde bıraktığı izlerde yaşatacağız. Bir arkadaşının bana söylediği gibi; “Cengiz Bektaş; ağaç dallarında meyve, ev bahçelerinde çiçek, köylerin yamaçlarında yelkovan kuşu oldu.” Mimarlık eğitimi; hekimlik gibi, zanaatkârlık gibi usta çırak ilişkisiyle yürütülür. Bize okulda, “Mesleğinizi soranlara mimarım demeyin, mimarlık öğreniyorum diye cevap verin” diye öğütlemişlerdi. Mimarlık, hep öğrenilen, bazen deneye yanıla öğrenilen, bazen dinleyerek, bazen görerek, bazen uygulayarak öğrenilen bir meslek. Cengiz Bektaş; yazarak, çizerek, uygulayarak, anlatarak, hayat boyu süren eğitimimizin bir parçası oldu. Birçok mimarlık öğrencisi ve mimar, Cengiz Bektaş’ın kitaplarını okuyarak ve söyleşilerini takip ederek onun Anadolu’dan ve mimarlık deneyiminden aldıklarından yararlandı. Hüsrev Tayla Hocam; “Mimarlarımız yazmamış” derdi. “Neyi neden yaptıklarını yaz-

mamışlar. Ben yazacağım”. Yazdı da. Geleneksel Türk Mimarisinde Yapı Sistem ve Elemanları gibi bir eser bıraktı. Hüsrev Hoca’nın söylediğini hiç unutmadım, üzerine düşündüm de, Mimar Sinan’ın inşa ettiği eserleri biliriz ancak gerçekten ne sivil mimarlık eserlerinin ne anıt eserlerin hangi felsefe, hangi birikimle üretildiklerini bilmeyiz. Mimari kültürümüzün kesintiye uğramasının sebeplerinden biri de bu olmalıdır, yazılmaması. Ne teknik detayların, ne mimari felsefenin üstüne yazılmaması. Cengiz Bektaş’ın

Yapılacak olanı işverenin yaşamının, kültürünün, isteklerinin, beklentilerinin belirlediğini öğrendik. Binlerce genç mimara ustanın deneyiminin değerini öğretti; altlarını çizerek tekrar tekrar okudular Cengiz Bektaş Hoca’nın yazdıklarını. Usta ile işverenin karşılaşmasını hikayeleştirdi, bu hikayeleri o derlemeseydi çok daha eksik olurduk eminim. Eğrisi doğrusuna denk geldi deriz; bir gün bu topraklarda, işverenler doğadan, insandan, Anadolu’dan alabilecekleri bilgiyi ve uygulanabilecek nitelikli mimariyi keşfedecekler diye umuyorum. O gün geldiğinde genç arkadaşlarımız da Cengiz Bektaş gibi bu toprak-

Binlerce genç mimara ustanın deneyiminin değerini öğretti; altlarını çizerek tekrar tekrar okudular Cengiz Bektaş Hoca’nın yazdıklarını.

001 // Kent // 80


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.