03 Eylül 2014 Çarşamba

Page 1

Hafýz adaylarýna veda

H

afýzlýk eðitimi gören 48 öðrenci için uðurlama töreni

yapýldý.

Trabzon’un Of ilçesinde Hafýzlýk eðitimi alan 48 erkek öðrenci için Yeþilli’de uðurlama töreni yapýldý. Uðurlama törenine Mardin Ýl Müftüsü

Dursun Ali Coþkun, Ýlçe Müftüsü Selahattin Yýlmaz, Din Görevlileri, öðrenci aileleri ve vatandaþlar katýldý. Uðurlama Töreninde Kýsa bir konuþma yapan Ýl Müftüsü Dursun Ali Coþkun “Hafýzlarýmýz bizim göz bebeðimizdir ” dedi. » Sayfa 3’te

Günlüoðlu’ndan çarpýcý açýklamalar

Z

3 Eylül 2014 Çarþamba

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Yýl : 11 Sayý : 3042 Fiyat : 25 Kr

ararlý alýþkanlýklarla mücadele Konferansýna katýlan Yeþilli Belediye Baþkaný Hayrettin Demir ve Yeþilay Þube Balkaný Lütfü Günlüoðlu çarpýcý açýklamalarda bulundu. Yeþilli Gençlik ve Kültür Derneðinin düzenlediði “zararlý alýþkanlýklarla Mücadele” Konferansýna katýlan Yeþilli Belediye Baþkaný Hayrettin Demir ve Yeþilay Þube Balkaný Lütfü Günlüoðlu çarpýcý açýklamalarda bulundu. » Sayfa 2’de

4 dilde tabela dönemi Mardin’de farklý kültür, din ve dillerin bir arada yaþamasý gözönünde bulundurularak, Mardin Büyükþehir Belediyesi 4 dilde tabela asarak bir ilke imza attý...

Kadýnlardan örnek kampanya

M

idyat’ta, Ak Partili kadýnlar düzenledikleri kampanya ile çocuklarýn silahlarýný alarak, yerine kitap verdiler. Adalet ve Kalkýnma Partisi (AK Parti) Midyat Ýlçe Kadýn Kollarý, çocuklarý silahtan ve þiddetten uzak tutmak amacýyla “Oyuncak Silahýný Getir, Kitabýný Götür” kampanyasý gerçekleþtirdi. » Sayfa 5’te

Artuklu SYDV yönetimi toplandý

A

rtuklu Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý (SYDV) Mütevelli Heyeti ilk toplantýsýný yaptý. » Sayfa 4’te

Kaçak cep telefonu operasyonu

N

usaybin ve Artuklu ilçesinde 404 kaçak cep telefonu ele geçirildi

Mardin Emniyet Müdürlüðü'nden yapýlan açýklamada, Nusaybin ve Artuklu'da oluþturulan uygulama noktasýnda iki araçta yapýlan aramada 404 kaçak cep telefonu ele geçirildði belirtildi. Olayla H.B, C.Y ve M.A.G'nin gözaltýna alýndý. » (AA)

M

ardin Büyükþehir Belediyesinin baþkanlýk binasýna 4 dilde tabela asýldý. Mardin Büyükþehir Belediyesi Baþkaný adýna Februniye Akyol, büyük bir eksikliði tamamlamanýn ilk adýmýný attýklarýný söyledi. Mardin’de farklý kültür, din ve dillerin bir arada yaþamasý gözönünde bulundurularak, Mardin Büyükþehir Belediyesi bir ilke imza attý. Mardin’in tarihi boyunca ilk kez bir belediye 4 dilde hizmet vermeye baþladý. Mardin Büyükþehir Belediyesi 'Çok Dilli Hizmet' projesi kapsamýnda belediye hizmet binasýnýn giriþine 4 dilde tabela astý. » Sayfa 2’de

Eyyuphan Kaya MimRýfat Yavuz Binbay Eyyuphan Kaya Muharrem Aðalday Muharrem Aðalday Eyyuphan Kaya Kaya Tarih Yüzyýl Öncesini Nasýl Yazdýysa Buedin... Gün Allah'a(c.c) tövbe Yaþananlarý Da Yazacaktýr

E

vet, insan unutur gözükse de tarih unutmaz. Yüzyýl önce bu coðrafyada bugün hiç kimsenin sahip çýkmak istemediði insanlýk suçu kapsamýnda birçok olay yaþandý. » Sayfa 4’te

Ýyi misin? Cemil Gündoðan Cemaatleþmenin küresel niteliði

O

rtadoðu'daki bölünme ve çatýþmalarla ilgili Türkiye'deki standart görüþ, bunlarýn yabancý güçlerin komplosu olduðu yolundadýr.» Sayfa 7’de

Eyyuphan Kaya Ara Süreç Böyle Yönetilir

1

2.Cumhurbaþkanýmýzýn 15 Aðustos sonrasýný sabýr, metanet ve olgunlukla; muhalefetin baðýrýp çaðýrmasýna kulak asmadan idare etmesi takdire þayandý. » Sayfa 10’da

Yezidilerin Kitab-ý Cilve’sinin Çevirisi

D

iðerlerin ellerinde bulunan o kitaplar bütünüyle hak

deðiller. Peygamberler onlarý yazmadýlar. » Sayfa 6’da

0 106311 220141


2

3 Eylül 2014 Çarþamba

4 dilde tabela dönemi Mardin’de farklý kültür, din ve dillerin bir arada yaþamasý gözönünde bulundurularak, Mardin Büyükþehir Belediyesi 4 dilde tabela asarak bir ilke imza attý...

M

ardin Büyükþehir Belediyesinin baþkanlýk binasýna 4 dilde tabela asýldý. Mardin Büyükþehir

Belediyesi Baþkaný adýna Februniye Akyol, büyük bir eksikliði tamamlamanýn ilk adýmýný attýklarýný söyledi. Mardin’de farklý kültür, din

ve dillerin bir arada yaþamasý gözönünde bulundurularak, Mardin Büyükþehir Belediyesi bir ilke imza attý.

Mardin’in tarihi boyunca ilk kez bir belediye 4 dilde hizmet vermeye baþladý. Mardin Büyükþehir Belediyesi 'Çok Dilli Hizmet' projesi kapsamýnda belediye hizmet binasýnýn giriþine 4 dilde tabela astý. Belediye binasýnýn giriþ kapýsýnýn hemen üstünde Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Süryanice olarak Mardin Büyükþehir Belediyesini gösteren tabela asýldý. Akyol belediyenin baþkanlýk binasýna asýlan 4 dilli pankart için görüþlerini þöyle dile getirdi: “Mardin’in her sokaðýnda farklý dilde

Zararlý alýþkanlýklarla Mücadele konferansýnda çarpýcý açýklamalar

Z

ararlý alýþkanlýklarla mücadele Konferansýna katýlan Yeþilli Belediye Baþkaný Hayrettin Demir ve Yeþilay Þube Balkaný Lütfü Günlüoðlu çarpýcý açýklamalarda bulundu. Yeþilli Gençlik ve Kültür Derneðinin düzenlediði “zararlý alýþkanlýklarla Mücadele” Konferansýna katýlan Yeþilli Belediye Baþkaný Hayrettin Demir ve Yeþilay Þube Balkaný Lütfü Günlüoðlu çarpýcý açýklamalarda bulundu. Yeþilli’de gerçekleþtirilen konferansta konuþan Yeþilay Þube Baþkaný Günlüoðlu, “Bir kereden bir þey olmaz” diyerek madde kullanan gençleri uyardý. Yeþilli Gençlik ve

Kültür Derneðinin iþbirliði ile düzenlediði “zararlý alýþkanlýklarla Mücadele” konferansýna katýlan Yeþilli Belediye Baþkaný Hayrettin Demir ve Yeþilay Þube Balkaný Lütfü Günlüoðlu çarpýcý açýklamalarda bulunarak gençlerin özellikle baðýmlýlýk yapýcý maddelerden uzak tutulmasý gerektiðini anlattý. Yeþilli Gençlik Merkezi Toplantý salonunda gerçekleþtirilen konferansa Mardin Yeþilay Þube Baþkaný Lütfü Günlüoðlu’nun yaný sýra, Yeþilli Belediye Baþkaný Hayrettin Demir, Ak Parti Yeþilli Ýlçe Baþkaný Þahabettin Þafak, Yeþilli Emniyet Amiri, Yeþilli Ýlçe Müftü vekili Mehmet Salih Eren ve Yeþilli

Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Yýlmaz Tay ve onlarca Yeþillili genç ve vatandaþ katýldý. Konferansa katýlanlara zararlý alýþkanlýklarý anlatan kýsa film gösterildi. Demir: “Zararlý maddelerden gençlerimizi korumak için gayret göstereceðiz” Yeþilli Belediye Baþkaný Hayrettin Demir yaptýðý selamlama konuþmasýnda “Yeþilli ilçesinde az da olsa madde kullanan gençlere rastlandýðýný, Yeþilli için çok kötü bir durumla karþý karþýya kaldýklarýný, bu zararlý alýþkanlýklarýn önlenmesi için Belediye olarak ellerinden gelen her türlü gayreti göstereceklerini, madde kullanan çocuklarýn aileleri ile irtibata geçileceði, ne olursa olsun bu belanýn el birliði yapýlarak defedileceðini ve diðer kurumlarla birlikte hareket edileceðini ve gerekirse sert önlemler alýnacaðýný” belirtti. Okunan Yeþilay þiirinin ardýndan sö zalan Yeþilli Müftü vekili Mehmet Salih Eren de zararlý alýþkanlýklarýn toplumda yaptýklarý tahribatlarý ayet ve hadisler ýþýðýnda anlattý, iþin baþýnda iken önlenmesi ve gerekli tedbirlerin alýnmasý

seslerini duyarsýnýz; Kürtçe, Arapça, Süryanice, Türkçe. Çan sesleri ezan seslerine karýþýr. Yeni bir ahenk oluþturur. Kültürler, inançlar ve diller bir aradadýr. Tüm bu farklýlýklar zenginlik olarak kabul edilir. Birlikteliðin kýymeti bilinir. Bugüne kadar yerel seçimlerin hizmet yürüttüðü belediyede bu güzelliðin, zenginliðin yansýtýlmamýþ olmasý büyük bir eksiklikti. Biz þu anda gururla bu eksikliði tamamlamanýn ilk adýmýný attýk. Mardin halklarýna hayýrlý olsun.” þeklinde konuþtu. » M. Sait Çakar

» Vehap Erdoðan

gerektiðini söyledi. Bonzai kýsa sürede beyinde tahribata yol açar ve öldürür Mardin Yeþilay Þube Baþkaný Lütfü Günlüoðlu ise yaptýðý konuþmada özetle þunlarý söyledi: “Zararlý alýþkanlýklarýn önlenmesinde devletin anayasal bir görevi bulunmaktadýr. Ama ne yazýk ki, devlet bu konuda yeteri kadar önlem alamýyor. Her geçen gün madde kullanýmý artýþ göstermektedir. Caydýrýcý tedbirlerin alýnmamasý halinde bu felaket bütün yurdumuzu saracaktýr. Yeþilli ilçesinde az da olsa rastlanan madde kullanýmý gerçekten üzücü bir durum. Yeþilli gençliðinin bu durumdan kurtulmasý için bütün kurumlarýn baþta Belediye ve Kaymakamlýk olmak üzere iþbirliði yapmak zorundadýrlar. Özellikle son

yýllarda yurdumuzda kullanýmýna baþlanan Bonzai maddesi hepsinden daha tehlikelidir. Tamamen sentetik uyuþturucudan oluþan bonzai ‘bire kereden bir þey olmaz’ diyen gençleri pençesi altýna alýr ve hemen baðýmlý hale getirir. Bonzai eroin dahil her türlü uyuþturucudan daha tehlikelidir. Kýsa süre içinde beyinde tahribatlara yol açar, kýsa sürede ölüme götürür. Hatta tek kullanýmda dahi öldürebiliyor. Diðer uyuþturuculardan farký da kolay bulunabilir ve bedeli de zaman zaman 2 liraya kadar düþmektedir. Bu nedenle bütün gençlere buradan sesleniyorum. ‘sakýn denemeye kalkýlmayýn’. Katýlýmcýlara birer broþür, not defteri ve Yeþilay dergisi verilerek konferansa son verildi. » Sedat Aslanaçier


3

3 Eylül 2014 Çarþamba

Hafýz adaylarýna veda töreni Trabzon’un Of ilçesinde Hafýzlýk eðitimi alan 48 erkek öðrenci için Yeþilli’de uðurlama töreni yapýldý.

H

afýzlýk eðitimi gören 48 öðrenci için uðurlama töreni yapýldý. Trabzon’un Of ilçesinde Hafýzlýk eðitimi alan 48 erkek öðrenci için Yeþilli’de uðurlama töreni yapýldý. Uðurlama törenine Mardin Ýl Müftüsü Dursun Ali Coþkun, Ýlçe Müftüsü Selahattin Yýlmaz, Din Görevlileri, öðrenci aileleri ve vatandaþlar katýldý. Uðurlama Töreninde Kýsa bir konuþma yapan Ýl Müftüsü Dursun Ali Coþkun “Hafýzlarýmýz bizim göz bebeðimizdir. Yüce Kitabýmýz Kur’an-ý Kerim çaðlarý aþarak büyük bir özen ile günümüze kadar muhafaza

edilen büyük bir mucizedir. Kur’an-ý Yüce Allah indirdi, onu koruyacak olan da O' dur. “Muhakkak ki Zikr-i biz indirdik, onu muhafaza edecek olan da biziz”. ayeti de Yüce Kitabýmýzýn ilahî koruma altýnda olduðunu ifade buyurmaktadýr. Yüce Kitabýmýzýn korunmasý, ezber ve yazma ile olmuþtur. Bu korumayý saðlayan en önemli unsur Kur’an-ý hýfz ederek muhafaza eden hafýzlar olmuþtur. Biliyorsunuz Peygamber efendimiz (SAV) bir hadis-i þeriflerinde "Kim Kur’aný okur ve onunla gereði gibi amel ederse, kýyamet günü anne ve babasýna ýþýðý güneþ

aydýnlýðýndan daha parlak bir taç giydirilir ve yine onun anne ve babasýna deðeri dünyalara deðiþilmez iki elbise giydirilir. Onlar: Bunlar bize niçin giydirildi? Diye sorduklarýnda; kendilerine: Çocuðunuzun Kur’an ezberlemesi ve öðrenmesinden dolayý diye cevap verilir. buyurmaktadýr. Sizleri, hocalarýnýzý ve anne babalarýnýzý tebrik ediyorum. Hafýzlýk sadece Kur’an-ý ezberlemek deðil onu sinelere nakþedip yaþamaktýr ayný zamanda. Kýsacasý sizler yürüyen, konuþan birer Kur’an’sýnýz bu büyük nimetin kadrini biliniz.” þeklinde konuþtu. Daha sonra öðrenciler defler, tekbirler ve ilahiler eþliðinde otobüse bindirilerek, yolcu edildi. Öðrenci aileleri, bir gün hafýz olarak memleketlerine dönecek olan evlatlarýnýn huzuruyla çocuklarýný Kur’an yolculuðuna gözyaþlarý içinde uðurladý. » Ýsmail Erkar

Mardin Ýl Müftüsü Coþkun Gökçe Medresesini ziyaret etti

M

ardin Ýl Müftüsü Dursun Ali Coþkun, Bölgenin tanýnmýþ âlimlerinden Molla Rýdvan’ý Medresesinde ziyaret etti. Gökçe mahallesinde bulunan medreseye yapýlan ziyarete Mardin Ýl Müftüsüne

Yeþilli Ýlçe Müftüsü Selahattin Yýlmaz’da eþlik etti. Mardin’in eski Medreselerinde biri olan Gökçe Medresesinde Müderris olarak görev yapan Molla Rýdvan Ýl Müftüsü Dursun Ali Coþkun ve Yeþilli Ýlçe Müftüsü

ile kýsa bir görüþme yaptýlar. Karþýlýklý fikir teatisi þeklinde geçen görüþmede Müftü Coþkun’a, öðrencilerin durumu ve Medrese hakkýnda çeþitli bilgiler verildi. » Ýsmail Erkar

Zergan Deresinde temizlik sürüyor

K

ýzýltepe Belediyesi Temizlik Ýþleri Müdürlüðü Zergan Deresi'inde temizlik çalýþmalarýna baþladý. Belediye temizlik birimi tarafýndan Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan iki dere yataðýnýn temizlik çalýþmalarýna baþlandý. Temizlik Ýþleri Müdürü Abdurrahim Aslan; "2014 yýlýnda Zergan Deresi'nde temizlik çalýþmalarýnýn dördüncüsü olarak belediye imkanlarý ile temizlik çalýþmalarý yapýlmaktadýr. Temizlik Ýþleri Müdürlüðü olarak dere temizliði kepçe ve personellerin desteði ile dere temizliði yapýlýyor. Derede toplanan çöp, toprak ve molozlar kepçe ve kamyonlarla alýnmaktadýr. Temizlik personellerin çalýþmalarý kürek ve fýrçalarla dere içindeki beton alanýn temizliði yapýlmaktadýr" dedi. Aslan, yapýlan temizliðin ancak vatandaþlarýmýzýn

duyarlý olmasý ile mümkün olacaðýný belirterek "2014 yýlýnýn baþýndan bu yana yürüttüðümüz dere temizliði çalýþmalarý kapsamýnda her ne kadar önlem alsak bile vatandaþlarýmýz çöplerini dereye atmaktadýrlar. Bu durum vatandaþlarýmýzýn saðlýklarý için büyük bir tehlike yarattýðý gibi ayný zaman da ilçemizin de görünümü açýsýndan görsel bir sorun teþkil etmektedir. Umut ediyoruz ki vatandaþlarýmýz bundan böyle çöp ve molozlarýný dereye atmama konusunda daha duyarlý davranýrlar" þeklinde konuþtu. » Sedat Aslanaçier


mardin

iletiþim Mim Yavuz Binbay Tarih Yüzyýl Öncesini Nasýl Yazdýysa Bu Gün Yaþananlarý Da Yazacaktýr

E

4

3 Eylül 2014 Çarþamba

vet, insan unutur gözükse de tarih unutmaz. Yüzyýl önce bu coðrafyada bugün hiç kimsenin sahip çýkmak istemediði insanlýk suçu kapsamýnda birçok olay yaþandý. Bizim kuþaðýmýz ve önceki kuþaklar bunlarý yazamadý, tartýþamadý en cesurumuz ancak kulaktan kulaða söyleyebildi. Oysa bugünkü kuþaðýn yazýlardan okuduklarý o insanlýk suçlarý sadece yazýlarda, fotoðraflarda deðildi gerçek yaþamda bugün yaþananlar gibi birebir yaþanmýþtý. O günün faillerinin ortak bahaneleri; var olma mücadelesiydi, önce onlar saldýrdý, Kandýrýldýk! Neden ve ne için kandýrýldýnýz? Kim vaadetmiþti? Ne vaat edilmiþti? Hiçbir þeyin arkasýna devekuþu misali gizlenmeden tanýmlamak lazým, vaatler karþýlýðýnda her söylenen, kurgulanan insanlýk suçlarý dâhil her uygulamayý bu vaatler karþýlýðýnda yaptýnýz. Sonra efendilerinizin emirleri doðrultusunda efendilerinize yaranmak adýna kendi halkýnýza karþý ayný suçlarý iþlediniz. Ýþte o dönemdeki devletlerin ve halklarýn politikacýlarýnýn durumu bu. Bu konuyu Senaryolarda Figüran Olmak” adlý yazýmda deðinmiþtim. O dönemde ne olduysa bugün olanlarda o dönemde olanlarýn bugünkü versiyonundan farklý olmayacaktýr. Gene vaatler, bahaneler, kandýrýlmalar ve ortada kalan insanlýk suçlarý! Yüzyýl önceki aktörleri tarih ve toplumsal dinamikler yargýladý ve yargýlamaya devam ediyor ve failler hak ettikleri cezalarý alýncaya, maðdurlarýn vicdanlarý rahatlatýlýncaya kadar da devam edecek. Bugünün aktörlerine Büyük Ýskender'in Zülkürnayn'êl Evvel'in mezarýný bulmasý hikâyesini ve mezar taþý levhasýnda yazýlanlarý hatýrlatmak istiyorum. Ýskender ab-ý hayatý aramak için yola çýkar. Yolda aðaç kabuðundan elbiseler giyen ve sadece sebze yiyen bir halkla karþýlaþýr. Kendisinden yaklaþýk dört bin yýl evvel yaþamýþ olan Zülkarneyn'êl Evvel'in mezarýna rastlar. Mezardaki levhaya Zülkarneyn'êl Evvel þöyle yazdýrmýþtýr: “Ey Ýskender, ben de senin gibi dünyayý hükmüm altýna aldým, ab-ý hayatý aramaya çýktým, ancak ona ulaþamadým, hayatýn ardýndan insana mutlaka memat eriþir. Benim halim akýllý bir insan için ibret olarak yeter.”. Ýskender-i Zülkarneyn. Evet, bu coðrafyadan ne anlý þanlý devlet ve imparatorluklar geçti Akad, Assur, Babil, Pers, Med, Roma, Abbasi, Emevi, Selçuklu, Artuklu, Osmanlý gibi bugün hangisi kaldý yaptýklarýndan baþka? O dönemin iþbirlikçileri nerede ve ne durumda? Yarýn bugünden ne

kalacak yapýlanlardan baþka? Bugünün iþbirlikçileri yarýn nerede ve ne durumda olacak? Günlük yaþamýmýza yansýyan çok önemli bir konuya daha deðinmek istiyorum. Son günlerde bir yerlerden düðmeye basýlarak özellikle ülkelerindeki katliamcýlarýn katliamýndan kurtulabilmek için gelip vicdanlarýmýza sýðýnan Suriyeli Mültecilere kadýn çocuk yaþlý demeden baþta Ay'ntap (Gaziantep) ve Ýstanbul olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinde baþlatýlan linç kampanyalarýný gözlemlemekteyiz. Bir yerden düðmeye basýldý diyorum çünkü olaylar organize bir biçimde baþladý ve devam etti. Söz konusu güruhlar ayný sloganlarý kullanýyordu ve olaylar bir birini takip eden ayný zaman diliminde gerçekleþti. Organize olmadan ülkenin farklý yerlerinde halk durup dururken ayný anda sokaða dökülmez. Bunu yakýn tarihimizden 14-17 Nisan 1909, 1914-15, 6-7 Eylül 1955 olaylarýyla biliyoruz. Gaziantep'te, son 2 aylýk süreçte özellikle sosyal medya kanallarýnda kurulan gruplarda Suriyelilere protesto çaðrýlarý yapýldý. Havanýn kararmasý ile kentin farklý mahallelerinde ellerinde sopa, býçak ve pala ile sokaða çýkan güruhlar, 'Suriyelileri istemiyoruz' sloganlarý atarak yürümeye baþladý. Olaylar sýrasýnda 4'ü býçakla 9'u ise dövülerek yaralanan 13 Suriyeli ambulanslarla kentteki çeþitli hastanelere götürüldü. Öfkeli güruh yol üzerinde park halinde olan Suriye plakalý araçlarýn camlarýný kýrýp tahrip etti, iþyerlerini yaðmaladý. Bu olaylarý Ýstanbul'daki ve diðer þehirlerdeki olaylar takip etti ve hala birçok ilimizde devam ediyor. On yýl veya yirmi yýl sonra bu güruhlar, kýþkýrtýcýlarý ve çocuklarý ve torunlarý iþlenen bu nefret suçuna sahip çýkabilecekler mi? Yoksa onlarda öncekiler gibi bahanelerin arkasýna mý sýðýnacaklar? Ama ne yaparlarsa yapsýnlar öncekilerde olduðu gibi toplumun vicdanýndan kurtulamayacaklar ve nefretle anýlacaklardýr. Gene bu dönemde birileri görevlendirilmiþçesine bazý bahaneler arkasýna sýðýnarak özellikle bir etnisiteyi veya bir din mensubunu hedef alan nefret söylemleri geliþtiriyor. Bazý politikacýlar uluslararasý bir katliam ordusu olan IÞID'i bir Arap veya Müslüman örgütü algýsý oluþtururcasýna propaganda yapýyor. Müzik gibi insanlarý

birleþtiren bir olgunun icraatçýsý bir hanýmefendi önce hacca gitmekle ilgili bir açýklamasýnda Araplarý hedef aldý. Bu konuda Arap halkýndan gelen tepkilere raðmen akýl hocalarýnýn yönlendirmesiyle özür dileme yerine bu sefer Araplarý görmek istemediðini söyleyerek nefret suçuna kararlýlýkla devam ediyor ve ekliyor herkes beni demokrat olarak bilir diye de buyuruyor. Hanýmefendiye nefret suçu iþlediði halkýn bir bireyi ve 1.400 yýldýr bu topraklarda yaþayan bir aileden gelen bir birey olarak hatýrlatmak istiyorum demokratlýk bir yerlerden birilerine bahþedilmez insan yaptýklarýyla demokrat olur. Hanýmefendi buyurmuþ o zengin Araplarý görmek istemiyormuþ! Buna diyecek tek söz var “Hadi Oradan sizin ne zenginlere resital verdiðinizi biliyoruz”. Hanýmefendiye sormak istiyorum acaba Türkiye'den Sayýn Koç, Sabancý vb. ailelerini de veya Rus, Amerikalý, Fransýz zenginleri de görmek istemiyor mu? Leman Sam hanýmefendi bir demokrat mütevazýlýðýyla Arap halkýndan özür dilemediðiniz müddetçe Türkiye'de yaþayan ArapArami halklarý olarak nefret suçu iþlediðinizi kabul edeceðiz. Sizi protesto edeceðiz. Dava edeceðiz. Bunlara paralel olarak son dönemde Yahudi yurttaþlarýmýza yönelik çeþitli kesimler tarafýndan sistematik bir þekilde yaygýnlaþtýrýlan ýrkçý nefret anti-semitist propagandasýný endiþeyle izliyoruz. Bu tür saldýrýlar, yaþam hakký, ayrýmcýlýk yasaðý ve inanç özgürlüðü baþta olmak üzere, temel insan haklarýný ihlale davetiye çýkarmak anlamýna gelmektedir. Bu sistematik saldýrýlarýn ifade özgürlüðünün sýnýrlarýný aþan ýrkçý nefret suçlarýna dönüþtüðü açýktýr ve sonuçlarý ortadadýr. Ýnsanlarý baþta etnik köken ve inançlarý olmak üzere farklýlýklarýndan dolayý hedef gösteren ve ötekileþtiren söylemlerin arttýðý bugünlerde, her kurum ve kiþiyi yaptýklarý açýklama ve eylemlerde dikkatli olmaya davet ediyorum. Ýnsan olmanýn gereði olarak, Þiddet çaðrýsý ve nefret içerikli ýrkçý propaganda ve kampanyalar derhal sona erdirilmelidir. Not: Sayýn Alp Allovi, Cem Behar, Karel Bensusan, Sandy Ýpeker Çaðlýyor, Melih Geron, Metin Damar, Metin Dekohen, Lara Fresko, Ýlker Geron, Melih Geron, Avi Haligua, Eli Haligua, Roni Margulies, Soli Özel, Ýrvin Cemil Schick, Reyan Tuvi'in yayýnladýklarý açýklamaya hem Sami halk topluluklarýndan bir birey hem de bir insan olarak destekliyorum ve imzamý koyuyorum.

araskem@gmail.com

Artuklu SYDV yönetimi toplandý A rtuklu Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý (SYDV) Mütevelli Heyeti ilk toplantýsýný yaptý. Artklu Kaymakamlýk binasýnda Kaymakam Soner Karataþoðlu baþkanlýðýnda yapýlan toplantýya Artuklu Belediye Baþkan Vekili Hüseyin Doðan, Ýlçe Milli Eðitim Müdürü Þeyhmus Sümer, kurum temsilcileri, muhtarlar ve hayýrsever vatandaþlar katýldý. Toplantýda konuþan Kaymakam Karataþoðlu, Mardin’in Büyükþehir olmasýnýn ardýndan Artuklu merkez ilçesinin kurulduðunu ve SYDV'nin kuruluþunun tamamlanmasýyla ilk toplantýsýný gerçekleþtirdiklerini söyledi. 13 Personel ile vatandaþlara hizmet verileceðini kaydeden

Karataþoðlu, þöyle konuþtu: “Vakfýmýz yardýma muhtaç vatandaþlara destek sunan çok fonksiyonlu bir yardým vakfýdýr. Kiþiler sosyal yardýma ihtiyaç hissettiði anda bizi yanlarýnda görürlerse ve bu ihtiyacýn giderilmesine bizler vesile olabilirsek çok güzel hizmetlerde bulunmuþ olacaðýz. Dinini, mezhebini ve etnik kimliðini sormadan ihtiyaçlarýný gidermeliyiz.” » (AA)

Kaçak sigara ele geçirildi

M

ardin'de 58 bin 90 paket kaçak sigara ele

geçirildi. Mardin Emniyet Müdürlüðü'nden yapýlan açýklamada, Nusaybin ve Artuklu ilçelerinde

durumundan þüphelenilen araçlarda yapýlan aramalarda 58 bin 90 paket kaçak sigara ele geçirildiði kaydedildi. Olaylarla ilgili M.Þ.E, A.E, Þ.Ö, H.A, M.K, E.Ö, E.A ve M.O'nun gözaltýna alýndý. » (AA)


5

3 Eylül 2014 Çarþamba

4 KALEM MEYVE SEBZE (40000 KG ARMUT, 85000 KG, ELMA, 30000 KG AYVA.80000 KG HAVUÇ)

70 MKNZ.P.TUG.K. MÝLLÝ SAVUNMA BAKANLIÐI GENEL KURMAY BAÞKANLIÐI BAÐLILARI VE MÜSTEÞARLIK 4 kalem meyve sebze (40000 kg Armut, 85000 kg, Elma, 30000 kg Ayva,80000 kg Havuç) alýmý 4734 sayýlý Kamu Ýhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açýk ihale usulü ile ihale edilecektir. Ýhaleye iliþkin ayrýntýlý bilgiler aþaðýda yer almaktadýr Ýhale Kayýt Numarasý : 2014/101936 1-Ýdarenin a) Adresi : ÝSTASYON MAHALLESÝ 1 NCI CAD. 1 47066 MARDÝN MERKEZ/MARDÝN b) Telefon ve faks numarasý : 4822151955-4822152832 c) Elektronik Posta Adresi : Tug70mknzp@hotmail.com ç) Ýhale dokümanýnýn görülebileceði internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2 -Ýhale konusu malýn a) Niteliði, türü ve miktarý : 40.000 kg. Armut, 85.000 kg.Elma, 30.000 kg. Ayva, 80.000 kg. Havuç Ayrýntýlý bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümaný içinde bulunan idari þartnameden ulaþýlabilir. b) Teslim yerleri : Alým konusu mallar 70 inci Mknz.P.Tug.K.lýðý (Mardin); a.LYM. A.liði depolarý/MARDÝN b. 4 üncü Hd.A.K.Iýðý/ KIZILTEPE c. 3 üncü Hd.Tb.K.lýgý / ÞENYURT (Kýzýltepe-Þenyurt ayný araçla taþýnabilir.) d. 2 nci Hd.Tb.K.lýgý/ NUSAYBÝN olmak üzere yüklenici tarafýndan kapalý kasa araçlar ile teslim edilecektir. Yüklenici getirdiði mallarý, muayenesinin LYM.A.liði depolarýnda yapýlmasýný müteakip dökümü yapýlan yerlere, birliklerin Mut.Nöb.Astsb. veya Ýaþe Ýkm.Astsb.larý refakatinde götürecektir. c) Teslim tarihi : Armut; sözleþmenin imzalanmasýný müteakip 01 EKÝM 201431 MART 2015 tarihleri arasýnda, Elma ; sözleþmenin imzalanmasýný müteakip 01 EKÝM 2014 -31 MAYIS 2015 tarihleri arasýnda, Ayva ; sözleþmenin imzalanmasýný müteakip 01 KASIM 2014 -31 MART 2015 tarihleri arasýnda, Havuç ; sözleþmenin imzalanmasýný müteakip 01 EKÝM 2014 -31 MAYIS 2015 tarihleri arasýnda tebligat esaslarýna göre günlük ihtiyaçlar nispetinde teslim edilecektir (Sözleþmenin imzalanmasý bu tarihten sonra olduðu taktirde, sözleþmenin imzalanmasýný takip eden ilk iþ günü baþlama tarihi kabul edilecektir.) 10.3.2.Yüklenicinin teslim programý: Taahhüt konusu mal günlük (Birliðin bir iki, üç günlük, bir haftalýk veya daha uzun sürelik ihtiyaçlarý için, birlik tarafýndan belirlenecek aylýk tebligat programýna göre) ihtiyaçlar nispetinde Tþn. (Tük.) 206 Mal Saymanlýðý depolarýna her gün 11:00 e kadar teslim edilecektir. 3- Ýhalenin a) Yapýlacaðý yer : 70 inci Mknz.P.Tug.Ýha.Koms.Bþk.lýðý/MARDÝN b)Tarihi ye saati : 25.09.2014 -10:00 4.Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. Ýhaleye katýlma þartlarý ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatý gereði kayýtlý olduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasý ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasý belgesi: 4.1.1.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sana Odasýna ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasýna kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgili mevzuatý gereði kayýtlý bulunduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, tüzel kiþiliðin odaya kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgisine göre tüzel kiþiliðin ortaklarý, üyeleri veya kurucularý ile tüzel kiþiliðin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamýnýn bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmamasý halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususlarý gösteren belgeler ile tüzel kiþiliðin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Þekli ve içeriði idari Þartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Sekli ve içeriði idari Þartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 ihale konusu alýmýn tamamý veya bir kýsmý alt yüklenicilere yaptýrýlamaz. 4.1.6 Tüzel kiþi tarafýndan iþ deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kiþiliðin yarýsýndan fazla hissesine sahip ortaðýna ait olmasý halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði veya yeminli mali müþavir ya da serbest muhasebeci mali müþavir veya noter tarafýndan Ýlk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiði tarihten geriye doðru son bir yýldýr kesintisiz olarak bu þartýn korunduðunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliðe Ýliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: Ýdare tarafýndan ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin kriter belirtilmemiþtir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler: 4.3.1. iþ deneyimini gösteren belgeler: Son beþ yýl içinde bedel içeren bir sözleþme kapsamýnda kesin kabul iþlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 20 oranýndan az olmamak üzere ihale konusu iþ veya benzer iþlere iliþkin iþ deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.4. Bu ihalede benzer iþ olarak kabul edilecek iþler: 4.4.1. Benzer iþ olarak tüm gýda maddeleri alým ihaleleri kabul edilecektir. 5.Ekonomik açýdan en avantajlý teklif sadece fiyat esasýna göre belirlenecektir. 6. Ýhaleye sadece yerli istekliler katýlabilecektir. 7. Ýhale dokümanýnýn görülmesi ve satýn alýnmasý: 7.1. Ýhale dokümaný, idarenin adresinde görülebilir ve 10 TRY (Türk Lirasý) karþýlýðý 70 inci Mknz.P.Tug.Ýha.Koms.Bþk.lýðý/MARDjN adresinden satýn alýnabilir. 7.2. Ýhaleye teklif verecek olanlarýn ihale dokümanýný satýn almalarý veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar 70 inci Mknz.P.Tug.Ýha.Koms.Bþk.lýðý/MARDÝN adresine elden teslim edilebileceði gibi ayný adrese iadeli taahhütlü posta vasýtasýyla da gönderilebilir. 9. Ýstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. Ýhale sonucu, üzerine ihale yapýlan istekliyle her bir mal kalemi miktarý ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatlarýn çarpýmý sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleþme imzalanacaktýr. Bu ihalede, kýsmý teklif verilebilir. 10. Ýstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basýn No : 364

www.bik.gov.tr

Resmi Ýlanlar www.ilan.gov.tr’de

Oyuncak silahlarý toplayýp kitap daðýttýlar

Kadýnlardan örnek kampanya M

idyat’ta, Ak Partili kadýnlar düzenledikleri kampanya ile çocuklarýn silahlarýný alarak, yerine kitap verdiler. Adalet ve Kalkýnma Partisi (AK Parti) Midyat Ýlçe Kadýn Kollarý, çocuklarý silahtan ve þiddetten uzak tutmak amacýyla “Oyuncak Silahýný Getir, Kitabýný Götür” kampanyasý gerçekleþtirdi. AK Parti Midyat Ýlçe Kadýn Kollarý tarafýndan hayata gerçekleþtirilen “Silahla oyun olmaz, silahýn oyuncaðý olmaz. Oyuncak silahýný getir bir kitabýn olsun” kampanyasý çerçevesinde oyuncak silah toplandý, kitap daðýtýldý. AK Parti Midyat Ýlçe Kadýn Kollarý Baþkaný Neþe Ergen yaptýðý açýklamada, kampanyanýn baþarýyla uygulandýðýný belirterek, 1 Eylül Dünya Barýþ Günü

sebebiyle düzenledikleri kampanya kapsamýnda oyuncak silah toplayarak imha ettiklerini söyledi. Bilinçsiz silahlanmaya dikkat çekmek, ayrýca çocuklarý silahtan uzak tutmak amacýyla kampanya düzenlediklerini ifade eden Ergen, “Projeye çocuklar büyük ilgi gösterdi. 1 günlük kampanyamýzda çocuklar oyuncak silahýný býrakarak kitap aldý. Þiddet aracý olan silahýn çocuklarýn geliþiminde olumsuz etkileri olduðu bilincinin yaygýnlaþmasýný istiyoruz. Bu konuda ailelere de büyük görev düþüyor. Çocuklarý silahlarla deðil, fikirlerle büyütmeliyiz. Faydalý olduðunu düþündüðümüz bu kampanyayý uzun vadede sürdürmeyi ve çocuklarý kitaba yönlendirmek istiyoruz. Bu þekilde eðitime katký sunma çabasýndayýz” dedi. » Ali Edis

1 Eylül Dünya Barýþ Gününde Nusaybin’de olaylar çýktý

N

usaybin ilçesinde izinsiz gösteri düzenleyerek polise taþ ve molotof kokteyli atan gruba tazyikli su ve biber gazýyla müdahale edildi. 1 Eylül Dünya Barýþ Günü nedeniyle Þirin Bulvarý'nda yürüyüþ yapan grupta bulunan bazý kiþiler Çað Çað, Lozan ve Iþýk Önder caddeleri ile Þirin Bulvarý'nda barikat kurarak, yolu trafiðe kapattý.

Sloganlar atan gruptakiler polise taþ, molotof kokteyli ve havai fiþek attý. Polisin biber gazý ve tazyikli su kullanarak müdahale ettiði gruptakiler, ara sokaklara kaçtý. Atýlan bir molotof kokteyli olaylarý takip eden gazetecilerin arasýna düþtü. Yanmaktan son anda kurtulan gazeteciler, çevredeki vatandaþlarýn yardýmýyla bölgeden » (AA) uzaklaþtýrýldý.


3 Eylül 2014 Çarþamba

6

Yezidilerin Kitab-ý Cilve’sinin Çevirisi Diðerlerin ellerinde bulunan o kitaplar bütünüyle hak deðiller. Peygamberler onlarý yazmadýlar. Onlara isyan ettiler ve onlarý deðiþtirdiler. Bu kitaplardan her biri bir diðerini ortadan kaldýrýr ve iptal eder.... Yorum-Analiz M. Sait Çakar


7

3 Eylül 2014 Çarþamba

Cemil Gündoðan Ortadoðu'nun Ufalanma Süreci-5

Cemaatleþmenin küresel niteliði

U

lus-üstü düzeyde entegrasyon, ulus-altý düzeyde ayrýþma olarak tanýmlanabilecek olan tarihselsosyolojik eðilimin tek tek ülkelerde cemaatleþme anlamýna geldiðini ve ulusun sosyalleþmeye çerçeve sunan iþlevindeki gerilemeyle paralel biçimde ilerlediðini belirtmiþtim. Bu süreç, Türkiye'ye veya Ortadoðu'ya mahsus bir þey olmayýp, küresel bir nitelik taþýmaktadýr. Ortadoðu'daki bölünme ve çatýþmalarla ilgili Türkiye'deki standart görüþ, bunlarýn yabancý güçlerin komplosu olduðu yolundadýr. Yabancý güçlerle kastedilen ise -nefret sýrasýna göre sýralarsak- Ýsrail, Amerika ve Ýngiltere'dir. Dolayýsýyla, cemaatleþmeye dayalý bölünmelerin sadece dýþ komplolarla ilgili bir þey olmadýðýný göstermenin en uygun yolu, belki de bu komplolarý tezgâhladýðý söylenen devletlerin de cemaatleþme sürecine tabi olduklarýný göstermektir. Ýsrail'den baþlayalým. Komplo teorisyenlerine bakýlýrsa, Ortadoðu'daki bütün bölünme ve ufalanmalar ya doðrudan Mossad'ýn marifetidir ya da onun katkýsýyla gerçekleþmiþtir. Fakat bu kadar mahir ve muktedir olduðu varsayýlan Mossad, nasýlsa, Ýsrail'deki cemaatleþmeleri engelleyememektedir. Çünkü orada da Türkiye'dekinden veya Ýran'dakinden aþaðý kalmayan cemaatleþmeler ve bunlar arasýnda çekiþmeler var. Bir baþka yazýda daha geniþçe özetlemiþtim(*), kýsaltarak aktarýrsam, bugün Ýsrail'de birbirlerinden sosyal, siyasi, kültürel ve ýrksal özelliklerle ayrýlan en az üç tane cemaat vardýr: Eþkanazi, Mizrahim ve Falaþa. Eþkenaz, Yahudilerin kabaca Almanya-Polonya bölgesine denk gelen topraklara verdikleri addýr ve Ýsrail'e Batý Avrupa ülkelerinden göç eden Yahudileri tanýmlayan bir sýfata dönüþmüþtür. Eþkenazlýkla karakterize olan Ýsrailliler, bizdeki Avrupai Türklere benzerler. Bir tür Beyaz Yahudi olarak kendilerini devletin gerçek sahibi ve modernizmin taþýyýcýsý sayarlar. Ýleri gelenleri Ýsrail toplumunun tepe noktalarýný tutmuþtur. Eþkenaz olmayan Yahudileri bir çeþit Arap gibi görürler. Mizrahi “Doðulu” demektir. Ortadoðu ülkelerinden Ýsrail'e göç etmiþ olan Yahudilere “Doðulular” anlamýnda Mizrahim denir. Mizrahim, Ýsrail'de ikinci sýnýf vatandaþtýr. Dini hassasiyetleri aðýr basar. Tevrat'ý katý biçimde yorumlarlar. Örneðin kaþar ilkesine sýkýca uyarlar, yani haram sayýlan yiyecekleri yemezler. Bu nedenle mekanlarýný (örneðin kreþlerini) ayýrma eðilimi taþýrlar. Bazýlarý Tevrat'a dayanarak devlete vergi bile vermez. Tutucudurlar ve son elli yýlda gerçekleþtirdikleri sosyal, politik ve kültürel örgütlenmelerle Eþkenaz iktidarý sarsmýþlardýr. Bütün bu özellikleriyle bizdeki AKP liderliðindeki Asyatik Türkleri hatýrlatýrlar. Falaþa ise Etopya'dan göç eden Yahudilere verilen addýr (kendileri bu adý sevmez). Falaþalarýn Ýsrail'deki statüsü Mizrahimden de aþaðýdýr. Mizrahilere Musa'nýn üvey evlatlarý dersek, Falaþalar da Musa'nýn bahçesindeki kulübede yaþayan hizmetçiye denk düþerler. Yahudi olup olamayacaklarý bile uzun süre tartýþýlmýþtýr. Bazý yüksek din adamlarýnýn itirazlarýnýn kilitlediði konu, Falaþalarýn Ýsrail vatandaþý kabul edilmesiyle

aþýlmýþtýr. Fakat zorla ihsan edilen bu vatandaþlýk Falaþalarý en altta yer alan bir cemaat olmaktan çýkarmamýþtýr. Kýsacasý, neredeyse bütün Ortadoðu ülkelerini din, mezhep ve etnik ayrýlýklarla bölüp parçaladýðý söylenen Mossad, nedense kendi ülkesindeki etnik ve dini yorum farklarýný izleyen cemaatleþmelerin önüne geçememiþtir. O kadar ki, Ýsrail'in FKÖ, Hizbullah ve Hamas gibi “dýþ güçler”le savaþmasý bile içerideki cemaatleþmeyi ve buna dayalý çeliþkilerin derinleþmesini durduramamýþtýr. Bu durum, Ortadoðu'da cemaatleþme meselesine sadece dýþ komplolar penceresinden bakmanýn doðru olmadýðýný gösterir. Ulus/devlet altý düzeyde cemaatlere ayrýþmak, Ýsrail'i de etkileyen daha genel bir eðilimdir. Nefret skalasýnda ikinci, fakat komplo yapma kabiliyeti bakýmýndan birinci sýrada yer alan Amerika'nýn durumu da Ýsrail'inkinden farklý deðildir. CÝA ve Pentagon, dünyanýn her tarafýnda komplo üstüne komplo tezgâhlarken kendi ülkesindeki cemaatleþmeleri ve ayrýlma eðilimlerini engelleyememektedirler. Örneðin halkýn yaklaþýk üçte birinin Ýspanyolca konuþtuðu Texas baþta olmak üzere ülkenin hemen her yerinde bazý gruplar Ýngilizcenin resmi dil olmamasý için faaliyet yürütmektedir (Amerika'da, Ýngilizcenin yasayla resmi dil kabul edilmediði eyaletler vardýr). Georgia Eyaleti, 2009'da, eðer Washington yönetimi anayasada yazýlý olan alanlar dýþýnda kendilerine danýþmadan bir kanun çýkarýrsa bunu yok hükmünde sayacaklarýný ve birlikle baðlarýný çözeceklerini ilan eden bir yasa tasarýsýný geçirmiþtir. Kuzeyde Alaska'dan batýda Kaliforniya'ya, güneyde Texas'tan kuzeybatýda Vermont'a kadar uzanan koca kýtada, merkezi yapýya karþý (bu Washington olabileceði gibi bir eyalet merkezi de olabilir) yeni bir kimlik iddiasýnda bulunmak veya buna denk düþen bazý talepler ileri sürmek, olaðan dýþý bir durum deðildir. Bu tür iddia ve taleplerin bir kýsmý iþi referanduma götürecek kadar taraftar da toplayabilmektedir. Þimdiye kadar bu referandumlarý kazanamamýþ olmalarý, söz konusu yönde bir eðilim bulunduðu gerçeðini ortadan kaldýrmýyor. Türkiye'den bakýldýðýnda, Amerika gibi bir ülkeden ayrýlmayý istemek, hatta bunu düþünmek bile saçma görünebilir. Ama emin olunuz ki bunlar kafayý yemiþ insanlar deðildir. Amerika federal bir ülkedir. Dolayýsýyla ulus-altý ölçeklerde farklý kimliklerin oluþumunu kolaylaþtýran ademi merkeziyetçi atmosfer ve örgütlenmeler, bu ülkenin kuruluþundan beri vardýr. Nitekim güney eyaletlerindeki bazý ayrýlýkçýlar, kendilerine KuzeyGüney Savaþý'na kadar giden bir tarih yazabilmektedir. Bu tarihsel mirasa günümüzde ulus-altý ölçekte ayrýþma eðilimi de eklenince koþullar daha da olgunlaþmaktadýr. Özetle, Amerikan örneði de ulus-altý ölçeklerde ayrýþma ve cemaatleþme türü oluþumlarý dýþ komplolarla izah etmenin yetersizliðine kanýt oluþturur. Bizdeki Dýþiþleri-MÝT-Ordu üçlüsünün her taþýn altýnda aramaya bayýldýðý Ýngilizlerin

durumu da bu açýdan pek parlak görünmüyor. Çünkü orada da merkezden kopma eðilimleri ve ayrýþma gözle görülür bir süreç olarak iþliyor. Ýskoçya örneði söz konusu eðilimi anlamamýza yardýmcý olabilir. Ýskoçya kendi parlamentosu olan eski bir birimdir. Ama bu özerk yapýsýna raðmen merkezden uzaklaþma eðilimleri giderek artmaktadýr. Bu eðilimleri frenlemek için, son yirmi yýl içinde, vergi alma ve dýþardan borçlanma gibi konular da içinde olmak üzere Londra'nýn bazý ekonomik ve siyasi yetkilerini kýsýtlayýp bunlarý Ýskoç yönetimine devreden birkaç sözleþme yürürlüðe girdi. Fakat bu tedbirler, Ýskoçlarýn kendi kaderini tayin etme konusundaki taleplerini yatýþtýrmadý. Sonucu kestirmek zor, ancak Ýskoçya'nýn görülebilir bir süre içinde Ýngiltere'den ayrýlmasý, kimseye sürpriz gelmeyecektir. Bir diðer deyiþle, komplo teorisyenlerinin Ortadoðu ülkelerini kýtýr kýtýr doðradýðýna inandýðý Ýngiliz gizli servisi MI6 da kendi ülkesindeki ayrýþmalarýn derinleþmesine bir çare bulamamaktadýr. En þaibeli üç devletin durumu kýsaca böyle. Ama onlar bu iþte yalnýz deðiller. Kuzeyin hali vakti yerinde diðer ülkeleri de benzer eðilimlerden mustaripler. Ýþte birkaç örnek. Örnek deyince akla ilkin Kanada geliyor. Muhtemelen üzerinde çok araþtýrma ve tartýþma yapýlmýþ olduðu için. Kanada'nýn, Quebeck adlý eyaletinde ayrýlma yanlýsý güçlü bir hareket var. Kanada nüfusunun yaklaþýk dörtte birini oluþturan bu eyalette Fransýzca konuþanlar çoðunluktadýr ve bunlarýn en az yarýsý Ýngilizce konuþan Kanada'dan ayrýlmak istemektedir. 1980'de konuyla ilgili bir halk oylamasý yapýldý ve ayrýlýk yanlýlarý %40 oy aldýlar. 1995'teki ikinci referandumda ise oylarý %49,42'ye çýktý. Doðal olarak tartýþmalar devam ediyor. Tahmin edileceði üzere, Kanada'da kimlik davasý gütmek Quebeck'le sýnýrlý bir olay deðildir. Yerel kimlik savunucularýnýn seçimlerde hatýrý sayýlýr bir oy oranýna ulaþtýðý Alberta Eyaleti gibi baþka örnekler de var… Amerika ve Kanada, yüzölçümleri itibarýyla çok büyük devletler olduklarý için ayrýþmaya eðilimli kimlik oluþumlarýnýn büyüklükle ilgili olduðu düþünülebilir. Bunda bir gerçeklik payý olmakla birlikte, sorunu yüzölçümüne indirgemek doðru olmaz. Hem küçük hem de zengin bir ülke olan Belçika'da yaþanan ayrýþmalar, küçük devletlerin de ayný eðilimden etkilendiklerini gösteriyor. Küçücük Belçika'da daha þimdiden 2,5 tane fiili devlet vardýr: Kuzeydeki Flanderlerin Belçikasý, güneydeki, Valonlarýn Belçikasý ve ikisinin arasýnda yer alan buçuk devlet Bürüksel. Afrika'daki bir ülkede bu kalibrede bölünmeler görseniz aklýnýza ilkin kabileler arasý bölünmeler gelir. Ama burasý Avrupa'nýn göbeði olduðu için, onlara kabilesel bölünme demek kimsenin aklýna gelmez. Bu ayrýþmalardan Mossad'ý veya CÝA'yý sorumlu tutan da çýkmaz. Ýspanya, ayný zenginler kulübüne mensup bir diðer örneði oluþturur. Bu ülkede iki yüz yýldan fazladýr baðýmsýzlýk davasý güden Basklýlarý duymuþ olmalýsýnýz. Çok bedel ödediler, ama sonunda bir noktaya ulaþtýlar. Bask dili artýk Bask Ülkesi'nde eðitim dilidir. Madrid'den ayrýlmak için on yýllar boyu silahlý mücadele yürüten ETA militanlarý kendi aralarýnda Ýspanyolca konuþup halka Ýspanyolca propaganda yaparlardý. Þimdiki gençler ise her geçen yýl daha da artan oranda Baskça konuþuyor. Franko'nun asimilasyon politikasýnýn Baskçayý bitireceðine inanýlýrken, son yýllarda Ýspanyolca Bask Ülkesi'nde zemin kaybetmeye baþladý. Köylü dili olduðu gerekçesiyle

aþaðýlanmýþ Galiçya dili de canlanan diller arasýnda. Geçmiþte Basklýlar kadar aktif bir ulusal dava gütmemiþ olan Galiçyalýlar, âdeta gecikmeden doðan farký kapatmak istiyor gibiler. Kültürel haklarýný talep ediyorlar ve kendilerini dün olduðundan daha az Ýspanyol hissediyorlar. General Franko'nun entegrist politikalarý, burada da pek rahmetle anýlmýyor. Fakat asýl görkemli kalkýþma, Ýspanya Ýç Savaþý'ndan sonra Madrid'le çatýþmamaya azami dikkat göstermiþ olan Katalanlardan geldi. Katalanlar, kültürel haklarýný talep etmek amacýyla düzenledikleri milyonluk gösterilerle Basklýlarý bile gölgelediler. Dünyanýn ikinci en büyük dili olan Ýspanyolca için: “Ýstemez, size kaslýn; o bizim için sadece Kastilyanca'dýr” diyorlar (“Bölücülük” yapmanýn zararlarýný Türkçenin geliþmiþ, buna karþýlýk Kürtçenin ilkel bir dil olduðu iddiasýna dayandýran ve böyle yapmakla karþý durulmasý imkânsýz bir “bilimsel” tez ileri sürmüþ olduðunu zanneden Kemalistler için kötü haber. Demek ki, bir halkýn kendini ayrý ifade etme ihtiyacý belirdiðinde, o halk için geride ne kadar geliþmiþ bir dil býrakacaðýnýn bir önemi kalmýyormuþ). Özetlersek, Franko faþizminin yýkýlarak yerine demokrasinin inþa edilmesinin Ýspanya'daki ulusal sorunlarý bitireceði ve Ýspanya'nýn giderek bütünleþeceði varsayýlýyordu; ama öyle olmadý. Ýspanya'da da cemaatlere ayrýþma süreci ilerleyip derinleþiyor. Kemalistler buradan “Bask modeli”nin yanlýþlýðýna dair sonuçlar çýkarabilirler. Ama bu sadece kendini kandýrmak olur. Çünkü sorun demokrasiyle veya “Bask modeli”yle deðil, baþka etkenlerin yaný sýra ulusaltý düzeyde ayrýþma eðilimiyle ilgilidir. Dolayýsýyla bunlardan vaz geçmek bir þeyi halletmez; yapýlmasý gereken bunlarý günün tarihsel-sosyolojik eðilimlerini içerecek þekilde geliþtirmektir. Ýngiltere'den girmiþtik, Belçika üzeri Ýspanya'ya ulaþtýk. Avrupa çevresinde bir tur atmýþ olmak için oradan Ýtalya'ya geçelim. Ýtalya'da da Ýspanya'dakine benzer bir sorun var. Kýsaca “Kuzey Birliði” diye anýlan Lega Nord per l'Indipendenza della Padania (Padania'nýn Baðýmsýzlýðý için Kuzey Birliði) adlý örgüt, yoksul Güney Ýtalya'dan ayrýlmak istiyor. Ayný zamanda bir lehçe farkýna da denk gelen kuzeydeki Pandia bölgesi için baðýmsýzlýk, o olmazsa özerklik talep ediyor. Kýsacasý, yönünü ayrýlýða çevirmiþ cemaatler Ýtalya'da da güncel bir sorun. Avrupa turunun güneydeki son duraðý Balkan devletleridir. Fakat buraya girmeye hiç gerek yok. Çünkü bizzat Balkan kelimesinin kendisi, küçük ölçekli etnik ve dini gruplar arasý ayrýþma ve çatýþmalarý anlatan Balkanizasyon kavramýnýn kaynaðýný oluþturuyor. Daha ötesine gitmeye gerek yok. Bu yüzden orayý býrakýp henüz istikrara kavuþmamýþ olan Doðu Avrupa'yý da atlayarak istikrar adasý gibi görünen Ýskandinavya'ya geçelim. Ýskandinav ülkelerini tanýmayanlar, bu ülkelerin her yönüyle yekpare toplumlar olduðunu sanýrlar. Ama gerçek durum böyle deðildir. Çok kültürlülüðe karþý toleransýyla meþhur Ýsveç'te bile hâlâ bir Skåne lafýdýr gidiyor mesela. Skåne (Skoone diye okunur), standart Stockholm Ýsveççesinden farklý bir lehçenin konuþulduðu Ýsveç'in Danimarka'ya yakýn bölgesinin adýdýr. Bu bölge, 1600'lerin sonlarýndan itibaren, zaman zaman þiddet de içeren bir asimilasyon politikasýna maruz kalmýþtýr. Sorunun aradan geçen yüzyýllar içinde ortadan kalkacaðý umulurken, böyle olmamýþ, bazý kalýntýlarý bugüne kadar ulaþmýþtýr. Bugün Ýsveç'te Skåne davasýný güden küçük bir legal partinin bulunmasý bunun bir ifadesidir. Fakat bu yazý dizisinde anlatýlan tarihsel-sosyolojik eðilimin etkilerinin hissedildiði dönemde Skåne sorununa bakýþ da deðiþmeye baþlamýþtýr. Örneðin son birkaç on yýldýr radyoda ve televizyonda Skåne lehçesinde konuþan spiker istihdam

edilebilmektedir. Halbuki entegrizmin yükseliþte olduðu geçen yüzyýlýn büyük bölümünde böyle bir istihdam çok olaðandýþý bir durum olurdu. Buradaki çakýþma dikkat çekicidir. Bu çakýþmaya bir diðer örnek, Ýsveç'in kuzeyinde yaþayan ve Ýsveççeyle hiçbir iliþkisi olmayan bir dil konuþan seksen bin nüfuslu Sam (Lap) halkýdýr. Samlar da yüz yýllar süren asimilasyon uygulamalarýnýn ardýndan sözü edilen tarihsel eðilimle çakýþacak þekilde 1993 yýlýnda bir tür yerel meclis iþlevi gören Sametinge adlý idari bir organa kavuþmuþlardýr. Sam halký, Ýsveç dýþýnda Norveç, Finlandiya ve Rusya'da da yaþamaktadýr. Samlar, bu ülkelerde de yaklaþýk olarak ayný dönemde (sýrasýyla 1989, 1996 ve 2010) temsili organlarýna kavuþmuþlardýr Yukarýdaki kýsa Avrupa turundan çýkan tablo, zengin dünyadaki ulusaltý düzeyde gözlenen ayrýþma hareketlerinin geçici veya tek tek ülkelere mahsus fenomenler olmadýðýný, belli bir zaman diliminden beri bütün geliþmiþ ülkelerde giderek artan biçimde gözlenebildiðini gösteriyor. Eminim ki bu yazýda anýlan ve anýlmayan Avrupa ülkelerinde yaþayan okurlar, kendi bulunduklarý ülkelerde bu eðilimle uyumlu çok daha ayrýntýlý ve çok daha ilginç örnekler sunabilecek durumdadýrlar. *** Dünyanýn yoksul ve yarý yoksul ülkelerine gelince, oralardaki durum da zengin ülkelerdekinden çok farklý deðildir. Bunu bütün ülkeleri tek tek incelediðim için söylüyor deðilim. Böyle bir iþ tek tek kiþilerin boyunu aþar. Fakat böyle olmasý, tek tek kiþilerin bazý genel eðilimleri gözleyebilmesinin önünde engel oluþturmuyor. Nitekim, isteyen herkes Tibet'ten Hýrvatistan'a kadar uzanan ve büyük bölümü Sovyetler Birliðinin nüfuz alanýna denk gelen bölgenin son yirmi yýldýr mezhep ve etnik çatýþmalarla kýrýlýp döküldüðünü rahatlýkla gözleyebilir. Her gün yeni kimlikler ve cemaatler belirmekte veya eskiler kendi içinde bölünmektedirler. Keza, daha güneydeki þeritte yer alan, Pakistan'dan baþlayarak Ýran ve Türkiye üzerinden Fas'a kadar uzanan bölgedeki (Büyük Ortadoðu) ayrýþma ve cemaatleþmeleri izlemek de zor deðildir. T.C.nin yeni-Osmanlýcý dýþ politikasýnýn da katkýsýyla günlük olarak izliyoruz; kýrýlýp dökülmeyen devlet kalmadý gibi. Daha güneydeki Afrika'da ise ayrýþma ve çatýþmalar artýk kabile düzeyine inmiþ durumda. Kýsacasý, zenginiyle, yoksuluyla dünyanýn bütün ülkelerinde ulus/devlet altý düzeyde belli bir ayrýþma ve cemaatleþme eðilimi gözleniyor. Bu, etkilerini kabaca son yarým yüzyýldan beridir giderek daha açýk biçimde hissettiðimiz küresel bir eðilimdir. Dolayýsýyla, kendileri de ayný eðilimin etkisindeki zengin ülkelere ait gizli servislerin komplolarýyla izah edilemez. Bir önceki yazýda göstermeye çalýþtýðým gibi, sosyalleþmenin çerçevesindeki deðiþmelerle ilgili sosyolojik ve tarihsel bir süreçtir. Bunu, içinde bulunduðumuz dönemin tarihselsosyolojik eðilimi olarak tanýmlamak yanlýþ olmayacaktýr. *** Bu tür dip akýntýlarýnýn siyasete etkisi bire bir ve doðrudan olmaz. Çoðunlukla dolaylý, bazen de fark edilemeyecek ölçüde küçük biçimlerde gerçekleþir. Söz konusu eðilimin Kürdistan'a ve Türkiye'ye olan etkileri de bu niteliktedir. Hem fark edilmeleri zordur hem de politik stratejiye yerleþtirilmeleri bilinçli bir çaba gerektirir. Gelecek yazýda buna iliþkin birkaç tespit yaparak konuyu noktalamaya çalýþacaðým. ------------------------------------------(*) Bkz. “Muhacirlikten Etnik Gruba mý? Ýsrail Örneði”, Dönemeç Yazýlarý, Vate Yayýnlarý, Ýstanbul, 2011 içinde ss. 163-169

cemil_gundogan@yahoo.se


3 Eylül 2014 Çarþamba

Güneydoðulu iþ adamlarý alternatif pazara yöneldi Güneydoðulu iþ adamlarý, bölgesel bazlý ihracat sýkýntýsýný çözmek için alternatif pazarlara yöneliyor.

D

ünyanýn 185 ülkesine ihracat yapan Güneydoðulu iþ adamlarý, bölgesel bazlý ihracat sýkýntýsýný çözmek için alternatif pazarlara yöneliyor. Güneydoðu Anadolu Ýhracatçý Birlikleri'nden (GAÝB) derlediði bilgiye göre, 2004'ü 1 milyar 843 milyon 774 bin dolarla kapatan bölge ihracatçýsý, bu yýldan sonra dýþ satýmýný artýrdý. Sanayiciler, 10 yýl içinde kaliteli ürünlerle dünyanýn tüm noktalarýna ulaþtý. Ortadoðu'daki karýþýklýk nedeniyle alternatif pazar arayýþýna giren iþ adamlarý, olasý kaybý dünyanýn farklý ülkelerine ulaþarak telafi etmek istiyor. GAÝB Yönetim Kurulu Baþkaný Abdülkadir Çýkmaz, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, bölgenin en önemli ticari partneri durumundaki Ortadoðu'da iç karýþýklýk nedeniyle ihracatta dönem dönem düþüþ yaþandýðýný söyledi. Bölgedeki sorunlara raðmen sanayicilerin ihracatý artýrmaya çalýþtýðýna dikkati çeken Çýkmaz, son yýllarda Almanya, Fransa, Ýtalya ve Afrika ülkeleriyle ticaretin geliþtiðini ifade etti. Dünyanýn 185 ülkesine ürün gönderdiklerini anýmsatan Çýkmaz, "Sanayicilerimiz kaliteli ürünlerle isimlerini dünyaya duyurdu. Bu baþarýyý kalýcý kýlmak için çalýþýyoruz. Bunun yanýnda bölgesel sorunlar nedeniyle ihracatta düþüþ yaþamamak için farklý pazarlara giriyoruz. Bu anlamda baþta Afrika olmak üzere Avrupa ve Amerika kýtasýna yönelik ciddi çalýþmalarýmýz var" dedi. "Türk ürünleri Irak'ta talep görüyor" Gaziantep Ticaret Odasý (GTO) Yönetim Kurulu Baþkaný Eyüp Bartýk ise bölge ihracatýndaki düþüþün geçici olduðunu belirtti. Güneydoðu ihracatýnýn yaklaþýk yarýsýný Irak'a gerçekleþtirildiðini vurgulayan Bartýk, "Þuanda Irak'ýn tek kapýsý biziz ve bu ülkedeki Türk ürünleri büyük talep görüyor. Ýnsanlarýn ihtiyacý bitmeyeceði için ihracatýmýz tekrar artacak.

Irak'ta istikrarýn saðlanmasý halinde hem Türkiye hem de bölge ihracatý çok daha iyi yerlerde olacaktýr" diye konuþtu. Bartýk, Avrupa'da krizin aþýldýðýný ve bu bölgeye olan ihracatýn her geçen yýl arttýðýna dikkati çekti. Irak'taki deneyimi Avrupa'da kullandýklarýný anýmsatan Bartýk, "Bu kýtada daha iyi yerlerde olacaðýmýza inanýyorum. ABD'ye ihracatýmýz her ay artýyor. Ayrýca iþ adamlarýmýz dünyayý adeta fellik fellik gezerek ürünlerini satmaya çalýþýyor. Bugün her ülkede bir Güneydoðlu sanayiciyi görebilirsiniz. Dolayýsýyla son birkaç aydýr ihracatta yaþanan düþüþün bu ay dengeleneceðini öngörüyoruz" þeklinde konuþtu. Gaziantep Sanayi Odasý (GSO) Yönetim Kurulu Baþkaný Adil Konukoðlu da Güneydoðu'nun, ekonomik kalkýnmayý saðlayacak potansiyele sahip olduðunu dile getirdi. Huzur ve barýþ ortamý Bölge þehirlerinin ülke ihracatý içerisindeki payýnýn arttýðýna iþaret eden Konukoðlu, þöyle konuþtu: "GAÝB'in Türkiye ihracatýnda aldýðý pay 2004'te yüzde 2,2 iken, bu rakam geçen yýl yüzde 6,5'e yükseldi. Bu ivmenin yakalanmasýnda Güneydoðu Anadolu Projesi sayesinde elde edilen kazaným ve son dönemde verilen teþvik sayesinde yatýrým ortamýnýn iyileþtirilmesinin büyük etkisi var. Birçok organize sanayi bölgesi faaliyete geçti ve böylece özel sektör yatýrýmlarý arttý. Diðer yandan hükümetin baþlattýðý barýþ süreci ekonomik anlamda bölgeyi olumlu etkiledi. Saðlanan huzur ve güven ortamý yeni yatýrýmlarý bölgeye çekti." Konukoðlu, Ortadoðu'daki iç karýþýklýðýn son dönemde ihracatý olumsuz etkilediðini vurguladý. Bölgeden 185 ülkeye ihracat gerçekleþtirdiðini anýmsatan Konukoðlu, "Ýhracat kaybýný farklý pazarlara girerek telafi etmeye çalýþýyoruz. Ortadoðu'daki durum iyileþince, ihracatýmýzýn tekrar artýþ sürecine gireceðine hiç þüphemiz yok" ifadelerini kullandý. » (AA)

8

BASINDAN Tarih ve kültür hazinemiz Mardin

T

arih ve kültür hazinemiz Mardin haberi 18 Aðustos 2014 Pazartesi, 02:02 Araþtýrdýðýnýzda birçok belgenin onun hakkýnda “þiirsel” tanýmlamasýný yaptýðýný görüyorsunuz. Tarih ve kültür hazinemiz Mardin Sokaklarýnda gezerken elinizi dokunduðunuz her taþ eser azametiyle kendinizi küçük hissetmenize neden oluyor. Baþýnýzýn dönüp nefesinizin kesilmesi çok normal. Mardin dünyanýn kadim þehirlerinden biri ve her gelene anlatacak hikâyesi, kulaklara fýsýldayacak sýrlarý var. Yeter ki dinlemesini bilin. Ýnsanlýk tarihinin baþladýðý yerlerden birinde, bir Mezopotamya þehrindesiniz. Tarihi milattan binlerce yýl öncesine gidiyor. Ancak klasik anlamda yerleþim için araþtýrmacýlar M.Ö. 4500 yýlýný iþaret ediyorlar. Kuranlarýn kim olduðu tartýþmalý olsa da büyük çoðunluk Subariler’in adýný telaffuz ediyor. Daha sonra Sümer, Akad, Babil, Asur, Pers, Bizans derken 640 yýlýnda Araplar’ýn egemenliðine girmiþ. 11. yüzyýlýn sonlarýnda Selçuklu yönetmeye baþlamýþ þehri. Osmanlýlar ise 16. yüzyýlýn ilk çeyreðinde, Yavuz Sultan Selim döneminde girmiþler Mardin’in tarih sahnesine. KARTAL YUVASI Yerini ve duruþunu gördüðünüzde Mardin Kalesi ‘ne neden “Kartal yuvasý” adýnýn da verildiðini anlýyorsunuz. 10. yüzyýlda inþa edilen kaleyi gelmiþ geçmiþ tüm medeniyetler kullanmýþ. Gece ýþýklarýyla birlikte kaçýrýlmamasý gereken bir güzelliðe bürünüyor. ÇARÞILARINI KEÞFEDÝN Daracýk sokaklarý var. Öyle ki bazý sokaklara araç giremeyince yardýma insanoðlunun en sadýk dostlarýndan olan eþekler koþmuþ. Bazý yerlerde çöpleri onlar taþýyor. Geleneksel Mardin evleri yüksek duvarlarla ayrýlmýþ dýþ dünyadan. Büyük avlularýna girerken çalacaðýnýz kapý tokmaklarýna dikkat edin. Zarif ve süslü olup da ince ses çýkarandan gelen misafirin kadýn olduðu anlaþýlýrmýþ. Daha kalýn olan çalýnýnca gelenin erkek olduðu bilinir, kapýyý açmaya evin beyi gidermiþ. UNESCO ADAYLIÐI? Firdevs Köþkü bu evlerin en güzel örneklerinden biri. Sivil mimari ve yaþam alanlarý büyük ölçüde özgün haliyle kalmýþ Mardin’de. Bu nedenle güzeli savunup tarihe sahip çýktýklarý için þehrin tümünü sit alaný ilan edenler ve Mardin’in UNESCO’nun dünya mirasý listesine alýnmasý için çalýþanlara þapka çýkartmak gerek. Devam edin sokaklarýnda gezmeye ve Mardin’in büyülü çarþýlarýyla tanýþýn. Hepsinin insana içinde bulunduðu zamaný ve gerçek dünyayý unutturacak kadar güçlü bir atmosferi var. Zamanýn durmasýný sadece özgün mimarilerine baðlamayýn, yerel el sanatlarýný yapan ustalarýn etkisi de yadsýnamaz. Bedesten sözcüðü “bez satýlan yer” anlamýndaki “bezestan” kelimesinden girmiþ hayatýmýza. Mardin Bedesteni ya da diðer adýyla Kayseriye Çarþýsý, Bakýrcýlar Çarþýsý ve Revaklý Çarþý ilk akla gelenler.

TAÞA ÝÞLENEN DANTEL Dünyadaki birkaç “SÝT Kenti”nden biri Mardin. M.S. 1. yüzyýlda Antakya'da kurulan Süryani inanýþý için de çok önemli. Zaten adýnýn da Hz. Ýsa'nýn konuþtuðu dile en yakýn lisan olan Süryanice'de “kaleler” anlamýndaki “Merdin”den geldiði düþünülüyor. Þehirdeki Deyrülzefaran Manastýrý 600 yýldan fazla Süryani cemaatinin de merkezi olmuþ. 4. yüzyýla ait olmakla birlikte bugünkü görüntüsüne 18. yüzyýla kadar yapýlan eklemeler sonucu kavuþmuþ. Görenleri þaþýrtansa yapýmýnýn bu kadar geniþ bir zaman dilimine yayýlmasýna karþýn bölümler arasýnda en ufak bir tarz farký görülmemesi ve bütünlüðün bozulmamýþ olmasý. Milattan önceki dönemlerin güneþ tapýnaðý ile Romalýlar döneminde inþa edilmiþ bir kalenin zaman içinde manastýra dönüþtürülmesi oluþturmuþ bu devasa eserin çekirdeðini. Taþa dantel iþlemenin de mümkün olduðunu ispatlayan yapýlar bütünü tam da bu yüzden taþ iþçiliði için önemli eserlerden biri olarak kabul ediliyor. SABANCI MÜZESÝ’NÝ MUTLAKA GÖRÜN Mardin Müzesi’ne 19. yüzyýlda yaptýrýlan Süryani Patrikhanesi ev sahipliði yapýyor. Ýçerideki eserlerin çekiciliðine kapýlmadan evvel binayý ve taþ iþçiliðini incelemenizi öneririm. Arkeoloji bölümünde tüm bölgenin tarihinde yolculuk yapacak, etnoðrafya bölümünde ise Mardin ve çevresinin günlük yaþamýna katýlacaksýnýz.Restore edilmiþ tarihi bir binada kurulan Sabancý Müzesi’nin ise þehre katkýlarý tartýþýlmaz. ÞEHRÝN SÝLÜETÝNDE ÝZÝ VAR Bir baþyapýt olan Mor Benham Kilisesi’ne gidin. 5. yüzyýldan beri ayakta olmasý bile yeteri kadar etkileyiciyken taþ iþçiliðindeki ustalýk gözleri daha bir üzerine kilitliyor. Kýrklar Kilisesi olarak da adlandýrýlmasýný 12. yüzyýlýn sonunda buraya gömülen 40 þehidin hikâyesine baðlayanlar var. Ulu Cami þehrin silüetine damgasýný vurmuþ bir diðer eser. Devasa kubbesi sanki sadece ana

mekâný deðil, sizi ve tüm kenti de kaplýyor. Mardin’in en eski camisini 11. yüzyýlda Selçuklular inþa etmiþ. Bazý deðiþiklikler geçirmiþ olmasý orijinal mimarisini yitirdiði anlamýna gelmiyor. Üstelik Artuklular’ýn 1176’da inþa ettiði minaresi hâlâ ayakta. 16. yüzyýlda inþa edilen Reyhaniye Camii ve 14. yüzyýla ait Latifiye Camii’ni de listenize alýn. MUHTEÞEM MEDRESELER Þehrin þaheserlerinden olan Zinciriye Medresesi 1385’te yapýlmýþ. “Sultan Ýsa Medresesi” diye de biliniyor. Konumu itibariyle rasathane görevini de üstlenen yapý bir dönem de müze olarak hizmet vermiþ. 12. yüzyýl baþýndan 15. yüzyýl baþýna kadar bölgede hüküm sürmüþ Artuklular. Her ne kadar 15. yüzyýlýn sonlarýnda Akkoyunlular tarafýndan tamamlanmýþ olsa da, Kasýmiye Medresesi Artuklu mimarisini günümüze taþýyan muhteþem bir yapý. Cami ve türbenin de dâhil olduðu külliyenin üyesi olan medrese döneminin bilim merkeziymiþ. HAYATI YANSITAN HAVUZ Bazý astronomi ve týp simgelerini bugün bile duvarlarýnda görmek mümkün. Adýný burada öldürülen Kasým Paþa’dan aldýðý anlatýlan medresenin havuzuna dikkat edin. Doðumu, çocukluk ve gençlik dönemlerinden ölüme kadar tüm yaþamý temsil ettiði söylenegelir yüzyýllardýr. Bir açýdan baktýðýnýzda duraðan görünmesi ve aktýðýný hiç belli etmemesiyle, öte yandan hiç beklemediðiniz anda üzerinde sürpriz misali yansýmalarýn ortaya çýkmasýyla havuz gerçekten de hayatý temsil ediyor. Alýþveriþ Tabii ki gümüþ telkâri takýlar. Mardin sadece taþ ustalarý ile deðil, taký ustalarýyla da ünlü. Her zevke ve keseye hitap edenler var. Tek sorun çeþidin bol, hepsinin de güzel olmasý, insan seçmekte zorlanýyor. El emeði göz nuru tespihler de aklýnýzda olsun. Tamamen doðal olarak üretilen býttým sabunu alýnabilecek en güzel hediyeliklerden. Baharatlar, þifalý otlar, badem ve ceviz sucuklarý midesine düþkün dostlarý mutlu ediyor. Mýrra servisi yapabileceðiniz kahve takýmlarý ile þallar ve puþiler de yöreyi hatýrlatan hoþ hediyelikler arasýnda. Zahide BÝLSAY -BUGÜN


9

3 Eylül 2014 Çarþamba

Kitap Köþesi Tarihin Sorumluluðunu » Sayfa Almak

8’de

Derleyen: M. Sait Çakar

Þimdiki Zaman

T

arihin Sorumluluðunu Almak, Jean-Paul Sartre'ýn geç dönem eserlerini tartýþan yazýlarý bir araya getiriyor. Ülkemizde de neredeyse yarým yüzyýl boyunca büyük bir ilgiyle okunmuþ modern bir filozof üstüne, özgün bir felsefi inceleme. Hazýrlayanlar derlemenin baþlýðýný ve amacýný þöyle açýklýyor: "Bu kitaba Tarihin Sorumluluðunu Almak adýný verdik, çünkü Sartre tekil öznelerin Tarih'in doðrudan failleri olduðunu her fýrsatta vurgular. Ýkinci dönem düþüncesinde, bireysel sorumluluk ve toplumsal sorumluluk arasýndaki organik baða iþaret ederek, Sartre'ýn etiðe ve siyasete bakan bir düþünür olduðunu okura hissettirmek istedik. Bu amaçla kitapta hem Sartre'ýn Tarih anlayýþýný ortaya koyan ve bu

Filmin Adý: Þimdiki Zaman Filmin Türü: Dram Filmin Süresi: 1s 50dk Filmin Özeti: Eser Adý Yazar Adý Çeviren Sayfa Sayýsý Yayýnevi

: Tarihin Sorumluluðunu Almak : Jean-Paul Sartre : Gaye Çankaya : 192 : Metis Yayýnlarý

anlayýþýn temellerine dönen metinlere, hem ikinci dönem düþüncesini felsefe tarihinin baþka figürleriyle karþýlaþtýrmalý olarak inceleyen metinlere, hem de filozofun Tarih'i ele alýþýný belli açýlardan eleþtiren metinlere yer verdik."

Özel okullara teþvik sonuçlarý açýklandý 2

Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü & Ýnternet Editörü

M.M. Sait SaitÇakar Çakar

Vizyona Giren Filmler

014-2015 eðitim-öðretim yýlýnda, özel okullarda okuyacak ve eðitim öðretim desteði almaya hak kazanan öðrencilerin isimleri "www.meb.gov.tr" internet adresinden açýklandý. Milli Eðitim Bakanlýðý yetkililerinden alýnan bilgiye göre, baþvuru yapan öðrencilerin tamamý destekten yararlandýrýlacak. Buna göre, okul öncesine 24 bin 342, ilkokula 54 bin 220, ortaokula 61 bin 339, ortaöðretim kurumlarýna 40 bin 736 öðrenci olmak üzere baþvuruda bulunan 180 bin 637 öðrencinin tümü eðitim öðretim desteði alacak. Öte yandan, eðitim öðretim desteðinden yararlanmak için baþvuru yapan 4 bin 361 kurumdan 4 bin 1'inin destek alacaðý belirtildi. Okul öncesi özel kurumlara gidecek öðrencilere 2 bin 500, özel ilkokullara gidecek öðrencilere 3 bin, özel ortaokul ve liselere gideceklere yýllýk 3 bin 500, temel liselere ise 3 bin lira eðitim öðretim desteði verilecek. Bundan sonraki süreç Eðitim öðretim desteði almaya hak kazanan öðrencilerin tercih iþlemleri 5-9 Eylül'de yapýlacak. 10 Eylül'de özel okullara yerleþen öðrenciler ilan edilecek, 1018 Eylül'de öðrencilerin özel okullara kesin kayýt iþlemleri gerçekleþtirilecek. 2014-2015 eðitim öðretim yýlýnda okul öncesi ve ilkokullarda elliþer bin, ortaokul ve liselerde yetmiþ beþer bin olmak üzere 250 bin öðrenci için eðitim öðretim desteði kontenjaný verilmiþti. Eðitim öðretim desteði için 180 bin 637 öðrenci ve 4 bin 361 kurum baþvurmuþtu. » (AA)

Mina yaþadýðý ülke ile baðlarýný kopartmaya karar veren fakat iþsiz ve parasýz bir kadýndýr. Amerika'ya gidip yeni bir hayata baþlamanýn planlarýný yaparken para biriktirmek için bir kafede meraklýlarýna kahve falý bakmaya baþlar. Bir yandan insanlara kaderleriyle ilgili umut daðýtýrken, diðer yandan kendi þimdisini ve geleceðini sorgular. Öte yandan da kafenin diðer falcýsý Fazi kendisine hem arkadaþ, hem de yeni bir iþ kurmak için ortak bulduðuna inanmaktadýr. Kafenin sorumluluðunu mecburen üstlenen Tayfun ise aradýðý sevgiyi Mina'da bulmayý umar. Fakat Mina'ya göre onlarýn planlarýnda bu genç kadýnýn yeri yoktur. Mina

þimdiki zamaný olduðu yerde býrakýp, geleceðe kaçmak ister. Belgeselleri ve kýsa filmleriyle tanýnan Belmin Söylemez'in ilk uzun metrajlý film çalýþmasý olan yapým, Filmbüfe Film Prodüksiyon yapýmcýlýðýnda kotarýlmýþ. Ýnsanlar arasýndaki kader ve dostluk iliþkilerine eðilen film, festivallerde beðeni toplayan bir yapým.

Samsara Filmin Adý: Samsara Filmin Türü: Belgesel Filmin Süresi: 1s 42dk Filmin Özeti: "Samsara" Sankrit kelimesinden gelir ve hayatýn sürekli dönen, sonsuz çemberi anlamýnda kullanýlýr. Bu kelime, yönetmenlerin hayatlarýmýzý belirleyen sýradýþý ve güçlü baðlantýlar zincirini belirtme konusunda ilham kaynaðý olmuþtur. Samsara filmi, dört yýllýk bir süreç boyunca dünya üzerindeki 25 farklý ülkede ve 100 farklý yerleþim yerinde çekildi. Dünyanýn en uzak köþelerinde kameraya alýnan görüntüler, insanlýðýn sonsuzlukla kurulu iliþkisini gözler önüne seriyor. Filmin yönetmeni Ron Fricke, kutsal mekanlar, endüstriyel bölgeler, doða harikalarý ve

felakete uðramýþ yerleþim yerlerini ziyaret edip bu farklý yerlerden olaðandýþý görüntüler elde ediyor; bu manzaralarý kiþisel yorumlarýný eklemeksizin doðanýn kendi yorumuna býrakýyor. Ortaya çýkan iþ ise görüntü ve modern müziðin birleþtiði, eþsiz bir doða ve insanlýk belgeseli oluyor.


3 Eylül 2014 Çarþamba

10

Artuklu belediyesinin yol yapým çalýþmalarý sürüyor Eyyuphan Kaya

Artuklu Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü, yol yapým çalýþmalarýný sürdürmeye devam ediyor...

A

rtuklu Belediyesi Gül Mahallesi’nde 2200 metrekare kilitli parke taþý döþeme çalýþmalarýna baþladý. Artuklu Belediyesi Fen Ýþleri Müdürlüðü, yol yapým çalýþmalarýný sürdürmeye devam ediyor. Artuklu ilçesinde bulunan Gül Mahallesinde, bulunan caddede kilitli parke çalýþmasýna baþlandý. Belediye ekipleri 2200 metrekare alaný kapsayacak olan caddede kilitli parke taþý döþemeleri öncesinde, caddede iþ makineleri ile çalýþma yaptý. Yapýlacak olan çalýþmalardan sonra mahalle kilitli parke taþýna kavuþmuþ olacak. Artuklu Belediyesi ekiplerinin çalýþmalarýný yerinde denetledi. Mahalleli kadýnlar mahallede

1

yaþadýklarý sorunlara iliþkin talep ve isteklerini belediyeye iletti. Mahalleli kadýnlar, caddelerinin yaný sýra ara sokaklarda da çalýþmalarýn yapýlmasýný istedi. Belediye ekipleri mahalledeki kadýnlarýn talepleri doðrultusunda ara

sokaklarý da gündemlerine alarak, hizmet getireceklerini aktardý. Belediye ekipleri daha sonra mahalle statüsüne kavuþan Eski Kale (Kal’ýt Mara) köyünde yapýlacak olan yol çalýþmalarý öncesinde denetimlerde bulundu. » M. Sait Çakar

Sýnýrda ‘Barýþ zinciri’ oluþturdu

K

ESK, DÝSK, TMMOB ve TTB Mardin Þubeleri ortaklýðýnda 1 Eylül Dünya Barýþ Günü münasebetiyle Mardin’in Nusaybin-Qamýþlo sýnýr hattýnda "Barýþ zinciri" oluþturdu. Barýþ Zincirine

Ara Süreç Böyle Yönetilir

katýlan DBP Mardin Ýl Eþ Baþkanlarý ve ilçe yöneticileri, KESK Genel Sekreteri Hasan Toprak ile KESK Mardin Dönem Sözcüsü Mustafa Benli katýldý. KESK Mardin

GÜNÜN OKURU

Ethem AKSAN - Esnaf

Mardin birinci cadde de kaldýrým üzerinde park edilen araçlar biz esnaflarý zor durumda býrakýyor. Yetkililerden buna bir çözüm bulmasýný istiyorum. Gazete çalýþanlarýnýza baþarýlar dilerim. Allah yardýmcýnýz olsun.

Dönem Sözcüsü Mustafa Benli yaptýðý basýn açýklamasýnda þunlara yer verdi “54 milyon insanýn öldüðü II. Dünya Savaþý’nýn ardýndan Hitler ordularýnýn Polonya’yý iþgal ederek savaþý baþlattýðý gün olan 1 Eylül, Düny a Barýþ Günü olarak ilan edilmiþti. Bugün, o savaþýn üzerinden neredeyse 70 yýl geçti. Biz dünya halklarý, emekçiler olarak barýþ gününü kutlarken dünyayý yöneten güçler savaþtan, kan dökmekten, barbarlýktan vazgeçmedi. Baþta bölgemiz olmak üzere tüm dünyada silahlar konuþtukça kadýnlar, gençler, çocuklar ve yoksullar baþta olmak üzere bütün insanlýk aðýr bedeller ödüyor. Emperyalizmin bölgemizdeki hegemonya projeleri insanlýðýn üzerine çöküyor. Etnik ve dini farklýlýklarýn, bir zenginlik deðil bir çatýþma nedeni haline getirilmesi üzerine kurulu emperyalist hegemonya projelerinin sonucu olarak, halklarýn bugünleri, gelecekleri ve bir arada yaþama umutlarý yok ediliyor. Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Rojava’da, Þengal’de, tüm Ortadoðu’da insanlýk kitlesel biçimlerde katledilirken, bizlerin kanýn kýrmýzýsýný gördüðü yerde, birileri petrolün siyahýný, dolarýn yeþilini görüyor. Bölge halklarýnýn insan onuruna yakýþýr biçimde yaþatabilecek kaynaklar insanlarýn kanýný oluk oluk akýtmak için harcanýyor”. » M. Sait Çakar

2.Cumhurbaþkanýmýzýn 15 Aðustos sonrasýný sabýr, metanet ve olgunlukla; muhalefetin baðýrýp çaðýrmasýna kulak asmadan idare etmesi takdire þayandý. Hele en son Kongrede AK Parti paydaþlarýna tarihi bir ders niteliðinde geleceðin vizyonunu ortaya koymasý medarý iftihar bir liderlik örneðiydi. Bu kadar manidar bir konuþmayý bir yazýya sýðdýrmak kolay deðildir, ama birkaç paragrafla analiz etmeye çalýþacaðým. Kökü mazide olan atiyiz;AK Parti 1400 yýl önce Peygamberi ziþana inen vahyin özünden ilham alarak, Sultan Alparslan dan, Selahattin-i Eyyubiden, Fatih Sultan Mehmet'ten… Koca Ahmet Yesevi, Mevlana, Yunus Emre, Ahmedi Xani ve Melayi Cezeri'lerin yolunda yürüyoruz. Bu davada istikamet ve istiþare var; Ýlahi emir gereði “dosdoðru olmayý” hatýrlatan Cumhurbaþkaný ayrýca iþlerimizin devamlý istiþare ile olasý gerektiðine vurgu yaparak, bu güne kadar böyle geldik bu günden sonra da böyle olmalýyýz ifadelerini kullandý. Ýþte en doðru yönetim tarzý da bu olsa gerek. Bu dava “ben” kavramý üzerinde yürümez; Bu dava ben ve benlik kavramý üzerinde yürümez “ben yoksam dava da yoktur”, “ben olmazsam bu dava yürümez” diyenler yanýlýyorlar. AK parti bir misyon ve vizyon hareketidir. Bu partide isimler önemli deðil, her gelen bu kutlu yürüyüþü bir adým öne çýkarýr, bu partinin içinde bu bayraðý ileriye taþýyacak yüzlerce lider kapasitesinde insan da olduðuna inanýyorum. Bu dava yüzyýllardýr yapýlan bir mücadelenin eseridir; Bu dava hak ve batýl davasýdýr. Hz.Adem'den günümüze milyarlarca insanlar geldi geçti ancak hak ve batýl davasý hep yaþadý. Bu ayný zamanda insanlýðýn davasýdýr. Ülkemizin yakýn tarihinde; Gazi Mustafa Kemal'in hayalleri, Adnan Menderesin özgürlük sevdasý, Turgut Özal'ýn hür teþebbüs ruhu, Erbakan Hocanýn aðýr sanayi hamlesi ve Adil düzen mücadelesi vardýr. Birinci meclisin açýlýþýnda hikmet ve ibret var; 23 Nisan 1920 bir Cuma günü Hacý Bayram-ý Veli camisinde Cuma namazý kýlýndýktan sonra TBMM dualarla açýlmýþtýr. Orada birlik beraberlik, hoþ görü vardý, huzurlu bir yaþam hedef edinmiþti, ne yazýk ki o mübarek hedeften sapýldý red ve inkar baþladý, devlet milletinin yakasýna yapýþtý, bin bir türlü zulüm meydana geldi ve bu güzelim ülke hep kan kaybetti. Tek tip bir millet oluþturma uðruna toplum mühendisliði uðruna sýkýntýlar yaþandý. Halbuki bu sünetüllaha aykýrýydý, insanýn fýtratýna ters düþen bir durumdu,

baþarýya ulaþýlamadýðý gibi Anadolu insanýna da çok þey kaybettirdi. Yeni Türkiye artýk bu tür yanlýþlarýn yapýlmayacaðý, her vatandaþýn birinci sýnýf olduðu vurgusunda bulundu. Paralel yapý ve bürokratik sýkýntýnýn peþini býrakmayacaðýz; Hizmet hareketi deyip Milli istihbarata çelme atmak istediler, Hükümete darbe yapmak istediler.Bunun ark niyetle dolu uðraþlar olduðuna inanýyorum,hizmet hareketinin tabaný kedileri düþünsünler birilerinin lafýna bakmaktan çok olup biten hadiselere kendi aklýný kullanarak düþünsünler hakký hakikati fark edeceklerine inanýyorum. 12.Cumhurbaþkanýmýzýn AK Parti kongresindeki son konuþmasý oluþu itibariyle çok manidar ve bu partinin tüm fertleri tarafýndan paragraf paragraf incelesi ve kendine düþen dersi ondan çýkarmalýdýr. AK Parti hafif saða bakan cývýk siyaset özlemini taþýyan kimselerin ya ezberlerini bozmalarý lazým ya da bu tür gafletin içinde olan kimselerin bu partiden uzak durmalarý lazýmdýr kanaatimi taþýyorum. Ülke siyasetinde çare, AK Partiyi daðýtarak yeni partiler oluþturmak deðil, program ve kadrolarýyla AK Partiden bir adým önde olacak þekilde bir muhalefet gerekir. Muhalefetin bu alanda kendini yenilemesini istemek bizim hakkýmýzdýr. Eski muhalefet tarzý meclisin dýþýnda kalmakla baþ baþa bir duruma gelmiþtir. Bu partiler ya kendini yenileyecekler ya da tarihin sayfalarý arasýnda kaybolacaklar. HDP'nin siyaset argümanlarýný deðiþtirip oylarýný nasýl da bir milyon arttýrdýðý ortadadýr. Ýyi çalýþýrsa gelecek seçimlerde Ana Muhalefet partisi olabilir. Diðer partilerin kulaðýna küpe olsun. Özellikle Cumhurbaþkanlýðý devir teslim töreninde Sayýn Erdoðan'ýn; Adalet, Barýþ, Dayanýþma ve Refaha vurgu yapmasý fevkelade bir hatýrlatmaydý. Birilerinin istediði gibi 15 aðustosta görevini býrakýp kaçmaktansa kongresini yapýp, geleceðin Baþbakaný da belirleyip 28'inde TBMM'inde yemin etmesi siyasi olgunluðunun bir iþareti olarak tarihe not etmeye deðer diye düþünüyorum. Liderlik böyle ara süreçlerde belli olur. Bu kapasiteye sahip bir zatýn Çankaya'ya çýkmasý saðduyulu bir vatandaþ olarak bizi memnun etti/etmeli. Gözlemim budur, ne mutlu hep bir adým ileri mantýðýyla hayata katký verene. Selam ve saygýlarýmla

diyarbakirkmm21@gmail.com


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.