01 Eylül 2014 Pazartesi

Page 1

Mardin’de Zafer Bayramý coþkusu

M

ardin'de 30 Aðustos Zafer Bayramý törenle kutlandý. Mardin Vali Mustafa Taþkesen, 70. Mekanize Piyade Tugay Komutaný Tuðgeneral

Celalettin Çoban ve Büyükþehir Belediye Baþkanvekili Mustafa Ýmlak ile çok sayýda vatandaþýn katýldýðý tören, resmi geçidin ardýndan sona erdi.

» Sayfa 2’de

Çiftçilerin desteði borca gidecek

B

1 Eylül 2014 Pazartesi

www.mardiniletisimgazetesi.com.tr

Yýl : 11 Sayý : 3040 Fiyat : 25 Kr

akanlar Kurulu, tarýmsal sulama elektrik borcu olan çiftçilerin bu borç ödeninceye kadar tarýmsal destekleme ödemelerinin elektrik borcuna mahsup edilmesine karar verdi. Bakanlar Kurulu’nun “2014 Yýlýnda Tarýmsal Sulamaya Ýliþkin Elektrik Borcu Bulunan Çiftçilere Bu Borçlarý Ödeninceye Kadar Destekleme Ödemesi Yapýlmamasýna Ýliþkin Kararda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Karar” Resmi Gazetede yayýmlandý. » Sayfa 3’te

Çiftçilerin zararý büyük Çiftçiler ile DEDAÞ arasýndan yaþanan elektrik kesintileri gerginliði nedeniyle bölgede ekili bulunan yüz binlerce dönüm arazi zarar büyük gördü...

G ‘Kaymakamlýða saldýrý üzücü’

K

ýzýltepe ilçesinde çiftçilerin elektrik kesintilerini protesto ettikleri sýrada bir grubun kaymakamlýk binasýný ve makam aracýný tahrip etmesi tepki gördü. Kýzýltepe Sivil Toplum Kuruluþlarý Platformu, protesto eylemleri ile ilgili yaparak elektrik konusunda Kaymakam Erdoðan Turan Ermiþ’in her türlü çabayý gösterdiðini belirti. » Sayfa 8’de

üneydoðu’da, Dicle Elektrik Daðýtým AÞ 'nin (DEDAÞ) özelleþtirilmesinin ardýndan çiftçiler ile DEDAÞ arasýndan yaþanan elektrik kesintileri gerginliði nedeniyle bölgede ekili bulunan yüz binlerce dönüm arazi zarar büyük gördü. Son bir ayda sadece Mardin’de yaþanan elektrik kesintileri nedeniyle Mezopotamya Ovasý'nda ekili bulunan 750 bin dönüm mýsýr, 100 bin dönüm pamuk heba oldu. » Sayfa 3’te

‘Çiftçiyle ilgisi yok’

Güneydoðu'nun kanayan yarasý:

"Kaçak elektrik''

G

üneydoðu Anadolu Bölgesi'nde kaçak kullaným sorunu nedeniyle yaþanan elektrik kesintileri adeta bölgenin "kanayan yarasý" haline geldi. Bölge halký, bir dönem yaþanan þiddet olaylarý nedeniyle faturanýn ulaþmamasý ve yoksulluk gibi gerekçelerle elektrik borcunu ödeyemedi. » Sayfa 7’de

Kutsal Kitaplarýn Dili ncelikle Mushaf Reþ ve Kitab-ý Cilve'nin dili Kürtçedir ve Kürtçenin geniþ bir topluluk tarafýndan konuþulmasý ve de

Ö

bulunduklarý her coðrafyada diðer dillerle etkileþmiþ olmalarý bu eserlerde kullanýlan lehçeyi ortaya çýkarmayý zorlaþtýran bir unsur. » Sayfa 6’da

K

ýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ, "Kýzýltepe'de elektrik kesintisi protestosu sona erdi. Olaylarda yer alan 9 kiþi gözaltýna alýndý" dedi. Kýzýltepe'de bir grup sivil toplum kuruluþu temsilcisi dün çýkan olaylar sýrasýnda kaymakamlýk binasýnýn taþlanmasý nedeniyle Kaymakam Ermiþ'i ziyaret ederek, geçmiþ olsun dileðinde bulundu. 0 106311 220141 » Sayfa 8’de


1 Eylül 2014 Pazartesi

2

Göz Tansiyonuna dikkat! Halk arasýnda göz tansiyonu olarak bilinen glokom hastalýðýnýn, 40 yaþ üzerindeki insanlarýn dikkat etmesi gerektiði belirtildi...

H

alk arasýnda göz tansiyonu olarak bilinen glokom hastalýðýnýn, 40 yaþ üzerindeki insanlarý tehdit ettiði belirtildi. Mardin Park Hastanesi Göz Hastalýklarý Doktoru Op.Dr.Kemran Gök, glokomun göz tansiyonunun yükselmesi ve buna baðlý olarak geliþen görme kaybý olduðunu belirtti. Bu hastalýðýn göz sinirinde hasar yaparak kalýcý görme kaybýna da neden olabileceðini söyledi. Glokomun genellikle 40 yaþ üzerinde görüldüðünü belirten Op.Dr. Gök, þu bilgileri verdi: “Göz içi basýncý, gözün ön bölümünde üretilen ve özel kanallarla gözü terk eden aköz hümör adlý sývý tarafýndan oluþturulur. Glokomda göz sývýsýnýn yapýmýndaki artýþa veya dýþarý atýlýmýndaki azalmaya baðlý olarak göz içi basýncý artar. Yükselen göz içi basýncý, görme sinirlerinde hasara neden olarak glokom oluþturur. Bu hastalýkta risk altýnda olan kiþiler 40 yaþ üzerindekiler, aile hikâyesi olanlar, göz yaralanmasý geçirenler, miyoplar ve diðer hastalýklarý bulunanlardýr.” Glokomun sessiz ve sinsi bir hastalýk olduðunu ifade eden Gök, þöyle devam etti: “Birçok hastada hastalýðýn son evresine

Mardin’de Zafer Bayramý coþkusu

kadar, göz çevresinde zaman zaman oluþan aðrýlar dýþýnda fark edilebilir bir belirtisi yoktur. Hastalýk genel olarak görme alanýnda yavaþ yavaþ ilerleyen daralma seyreder. Bu sebeple erken taný problemi olan bir hastalýktýr. Glokom ancak göz saðlýðý ve hastalýklarý uzmaný tarafýndan yapýlan düzenli göz tansiyonu seviyesi kontrolü ve görme alaný testi ölçümüyle saptanýr.” Glokomun tedavi

edilmediði takdirde geri dönüþümü olmayan görme kaybý ve körlüðe neden olduðunun altýný çizen Gök, tedavi hakkýnda þunlarý söyledi: “Tedaviye öncelikle damla tedavisi ile baþlanýr. Yeterli olmadýðý takdirde lazer ve cerrahi tedavi uygulanýr. Aile hikâyesi ve risk faktörü olanlarda kýrk yaþýna kadar 2 yýlda bir kez düzenli göz tansiyonu kontrolü yapýlmalýdýr.” » Ali Edis

Dika yönetimi Þýrnak'ta toplandý

D

icle Kalkýnma Ajansý(DÝKA) 2014 Yýlý Temmuz - Aðustos aylarý Yönetim Kurulu toplantýsý 29 Aðustos 2014 Cuma günü Þýrnak Þehr-i Nuh Otel’de Yönetim Kurulu Baþkaný Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz baþkanlýðýnda gerçekleþtirildi. Toplantýya Siirt Valisi’nin yanýsýra Mardin Valisi Mustafa Tutulmaz, Batman Valisi Azmi Çelik, Þýrnak Valisi Hasan Ýpek ile dört ilin belediye baþkanlarý, il genel meclis baþkanlarý ile Ticaret Ve Sanayi Odasý baþkanlarý katýldý. Toplantýda görüþülen gündem maddeleri arasýnda

Ajans’ýn 2014 yýlý ilk altý aylýk bütçe uygulama sonuçlarý dikkate alýnarak kaynaklarýn etkin kullanýlmasý amacýyla Ajans 2014 Yýlý Çalýþma Programý ve Bütçesi’nin revize edilmesi hususu görüþüldü. Genel Sekreterlikçe hazýrlanan 2015 yýlý Çalýþma Programý ve Bütçe Taslaðý hakkýnda Yönetim Kurulu Üyeleri’ne bilgi verildi. Ajans destekleri olan Mali destek, faizsiz kredi desteði, faiz desteði, teknik destek ve doðrudan finansman destekleri olan doðrudan faaliyet desteði, güdümlü proje desteði ile proje teklif çaðrýsý yöntemi hakkýnda Kurul’a sunum yapýldý.

2013 Yýlý Mali Destek Programlarý ile 2013 Yýlý Doðrudan Faaliyet Desteði’ne Ýliþkin Mayýs - Haziran 2014 dönemine ait Program Ýlerleme Raporlarý hakkýnda Genel Sekreter tarafýndan Kurul’a bilgi verildi. Genel Sekreterlikçe hazýrlanan 2014 Ocak Haziran dönemine ait altý aylýk birim faaliyet raporlarý ve ayný döneme ait olan Ajans Faaliyet Raporu Kurul’a sunuldu. Ajans personelinin Ocak - Haziran 2014 dönemi bireysel performans deðerlendirme sonuçlarý hakkýnda Kurul Üyeleri bilgilendirildikten sonra toplantý sona erdi. » CÝHAN

M

ardin'de 30 Aðustos Zafer Bayramý törenle

kutlandý Mardin Valiliði bahçesinde düzenlenen törende, Atatürk Anýtý'na çelenk býrakýlmasý, saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýyla baþladý. Vali Mustafa Taþkesen, 70. Mekanize Piyade Tugay Komutaný Tuðgeneral Celalettin Çoban ve Büyükþehir Belediye Baþkanvekili Mustafa Ýmlak ile çok sayýda vatandaþýn katýldýðý tören, resmi geçidin ardýndan sona erdi. Kýzýltepe'de Zafer Bayramý törenle kutlandý 30 Aðustos Zafer Bayramý, Kýzýltepe'de törenle kutlandý. Kaymakamlýk binasý bahçesindeki tören, Atatürk Anýtý'na çelenk býrakýlmasý, saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýyla baþladý. Günün anlam ve önemini belirten konuþmayý yapan Kýzýltepe Mezopotamya Ortaokulu Müdürü Mehmet

Emin Abay, 30 Aðustos Zafer Bayramýnýn 92. yýl dönümünü onur ve kývanç içerisinde kutladýklarýný söyledi. Törene, Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ, Kýzýltepe Ýlçe Emniyet Müdürü Abdullah Ergen, 4. Hudut Alay Komutaný Kurmay Albay Mehmet Uður Þenol ile kurum müdürleri katýldý. Zafer Bayramý, Midyat'ta törenle kutlandý 30 Aðustos Zafer Bayramý, Midyat'ta törenle kutlandý. Midyat Hükümet Konaðý'ndaki törende, Atatürk Anýtý'na çelenk býrakýlmasý, saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýyla baþladý. Günün anlam ve önemini belirten konuþmalarýn ardýndan, askeri birliklerin geçiti ile sona eren törene Midyat Kaymakamý Oðuzhan Bingöl, Garnizon Komutaný Kurmay Albay Tevfik Kurnaz, Belediye Baþkan Yardýmcýsý Tevfik Baysal ile çok sayýda vatandaþ da katýldý. » (AA)


3

1 Eylül 2014 Pazartesi

Çiftçilerin zararý büyük Çiftçiler ile DEDAÞ arasýndan yaþanan elektrik kesintileri gerginliði nedeniyle bölgede ekili bulunan yüz binlerce dönüm arazi zarar büyük gördü...

G

üneydoðu’da, Dicle Elektrik Daðýtým AÞ 'nin (DEDAÞ) özelleþtirilmesinin ardýndan çiftçiler ile DEDAÞ arasýndan yaþanan elektrik kesintileri gerginliði nedeniyle bölgede ekili bulunan yüz binlerce dönüm arazi zarar büyük gördü. Son bir ayda sadece Mardin’de yaþanan elektrik kesintileri nedeniyle Mezopotamya Ovasý'nda ekili bulunan 750 bin dönüm mýsýr, 100 bin dönüm pamuk heba oldu. Mýsýr ve pamukta þu ana kadar zarar 1 milyar 200 milyona ulaþtý. Bölgede bulunan 900 bin adet küçük ve büyük baþ hayvan ise susuzluktan etkilendi. Ovada yaþayan yaklaþýk 250 bin insanda elektrik kesintileri nedeniyle zor günler yaþýyor. Köylerde elektrik kesintileri bazen 30 saati aþýyor. Sýcaklýðýn 50 dereceye kadar yükseldiði Mezopotamya Ovasý'nda yaþayan halk kesintilere artýk isyan ediyor. Mardin Ziraat Odasý Baþkaný Malik Özkan, Mardin’de Mezopotamya Ovasý'nda 900 bin dekara yakýn ekili arazinin elektrik kesintilerinden kuruduðunu söyledi. Kesintilerden dolayý verim kaybýnýn yüzde 40-50 aralýðýnda gerçekleþtiðini anlatan Özkan, elektrik kesintileri yüzünden Mardin’de

çiftçinin zararýnýn 1 milyar TL’ye ulaþtýðýný vurguladý. Özkan," Sadece Mardin Ovasý'nda 750 bin dekar mýsýr, 100 bin dekar pamuk ile 900 bin küçük ve büyük baþ hayvan elektrik kesintileri yüzünden telafisi mümkün olmayan büyük zarar gördü. Þu ana kadar yaklaþýk 800 ile 1 milyar 200 milyon TL arasýnda maddi zarar var. Kuruyan ekinler yüzde 50 oranýnda zarar gördü. 1 tonun altýnda alýnan mýsýr çiftçi için büyük zarardýr. Elektrik dalgalanmalarý yüzünden çiftçilerin dalgýçlar yanýyor. Her bir dalgýç 4 bin TL arasýnda fiyatý var. Biz DEDAÞ ile anlaþmak istiyoruz. Uzlaþmak istiyoruz. Devlet çiftçi ve DEDAÞ’ uzlaþtýrsýn. Biz 2013 yýlýnýn borcunu peþin ödemek istiyoruz. 2014 yýlýnda ise DEDAÞ bizi destekleme primimizden kessin, diyoruz. Fakat DEDAÞ buna yanaþmýyor. Çiftçi ile anlaþmak istemiyor. DEDAÞ kesintiyi artýrmakla beraber, topyekûn bölgesel elektrik kesintilerini devreye sokmuþtur. Bu bölgede yaþayan yüz binlerce insanýn en temel kamu hakký olan elektrik enerjisinden mahrum býrakýlýyor. Tahýl ambarý olan Mezopotamya Ovasý'nda ekili bulunan araziler kurudu. Milli servet bir inat uðruna heba oluyor. Bu gidiþle seneye hiçbir çiftçi tarlasýna ekin ekmeyecektir." dedi "7 bin lira borcum 52 bin lira yapýldý" Geçtiðimiz günlerde Nusaybin yolunda elektrik kesintilerini protesto ettiði için jandarmaya ifade veren Sulak köyü eski muhtarý Þehmus Atay ise, bölgede yaþanan elektrik kesintileri yüzünden 100 dönüm mýsýr ekili tarlasýnýn kuruduðunu söyledi. Atay, "300 bin TL borcum var. Bundan sonra gücümüz yetmediði için seneye tarlamýzý ekmeyeceðiz. Þu anda 100 dönüm arazim kurudu. 11 tane çocuðum var. 6

çocuðum okuyor. Ama artýk bunlarý okula gönderemeyeceðim. Ülkemi, vatanýmý, bayraðýmý seven bir insaným. Bölge halkýný devlete küstürmek istiyorlar. Benim 2013 yýlýnda DEDAÞ’a 7 bin TL borcum var. Fakat DEDAÞ bana 52 bin TL fatura çýkarýyor. Kuyusu olmayan çiftçiye bile fatura çýkarýyor. Çiftçi devletten aldýðý tarým destekleme primine DEDAÞ el koydu." dedi "Þuan milletin caný, kaný tohum olup yere atýlmýþ ve her geçen gün kurudu" Sevimli Köyü Muhtarý Mikail Sevimli ise bölgede bilerek çiftçiye yönelik bir baský kurulduðunu ifade etti. Kendi imkânlarý ile sondaj kuyusu kazarak sulama yapan çiftçilerin büyük maðduriyet yaþadýðýný anlatan Sevimli þunlarý söyledi:” Çiftçinin sorunlarýna çözüm üretilmiyor. Dünyanýn birçok yerinin sesini duyduklarýný söyleyenler bizim sesimizi niye duymazlýktan geliyorlar? Bizim sesimiz bilerek duyulmak istenmiyor. Çiftçi yalnýz býrakýlýyor. Þuan milletin caný, kaný tohum olup yere atýlmýþ ve her geçen gün kuruyor. 2 günden bu yana 100 köyden fazla yerleþim yerine hiç elektrik verilmedi. Bu bir zulümdür. Benim yerdeki ekmeðim, mýsýrým kuruduktan sonra elektriði bana bedava verseler ne yapacaðým? Köyümde 10 bin dönüm ekili mýsýr ve pamuk var.” Köyde 4 bin dönüm ekili arazi kuruyor Haznedar Köyü Muhtarý Tarýk Aydýn da, Türkiye’nin tahýl ambarý olan Mezopotamya ovasýnda binlerce dönüm arazi elektrik kesintileri nedeniyle kurumaya yüz tuttuðunu söyledi. Aydýn, "Köyümde 4 bin dönüm ekili mýsýr alaný var. Elektrik kesintilerinden dolayý sulama yapýlamýyor. Ekinlerin çok büyük bölümü zarar gördü.

Çiftinin hasadý yerde kaldý. Artýk çiftçiyi durduramýyoruz. Halk galeyana geldi. Bu ekinler sadece çiftini deðil ayný zamanda devletindir. Ekinlerimiz, tarým alanlarýmýz devletin de malýdýr. Biz buna bekçilik yapýyoruz. Buna devletin bir el atmasý lazým. Çiftçilere 15-20 gün bir süre tanýnmasýný istiyoruz. Hiç olmazsa bu ekinleri kurtaralým. Yazýktýr bu milli servettir. Ekinler için çok önemli olan bu günlerde sulama yapalým. Daha sonra devlette iþi içine girerek

bir çözüm yolu bulunmalý.100 dönüm arazime 55 bin lira elektrik faturasý gelmiþ. Tarlayý satmam lazým. Bu nasýl bir zihniyettir?” þeklinde tepkisini gösterdi. » Ali Edis

Elektrik borcu olan çiftçinin desteði borca verilecek

B

akanlar Kurulu, tarýmsal sulama elektrik borcu olan çiftçilerin bu borç ödeninceye kadar tarýmsal destekleme ödemelerinin elektrik borcuna mahsup edilmesine karar verdi. Bakanlar Kurulu’nun “2014 Yýlýnda Tarýmsal Sulamaya Ýliþkin Elektrik Borcu Bulunan Çiftçilere Bu Borçlarý Ödeninceye Kadar Destekleme Ödemesi Yapýlmamasýna Ýliþkin Kararda Deðiþiklik Yapýlmasýna Dair Karar” Resmi Gazetede yayýmlandý. Yayýmlanan kararda, “Söz konusu elektrik borcu bulunan çiftçilerin bu borçlarýný 15/09/2014 tarihine kadar ödememeleri durumunda, 2014 yýlýnda bu çiftçilere yapýlmasý gereken tarýmsal destekleme ödemeleri, bu elektrik borçlarýna mahsup edilebilir. Mahsup iþleminden sonra, çiftçilerin bakiye bir destekleme ödemesi alacaðý kalýr ise, bu bakiye tutar çiftçiye ödenir.” denildi. Resmi Gazetede yayýmlanan Bakanlar Kurulu kararý uygulama tebliðinde ise tarýmsal

desteklemenin elektrik þirketine nasýl aktarýlacaðý yer aldý. Tebliðde, “Þirkete borçlu çiftçilerin, söz konusu borçlarýný 15/9/2014 tarihine kadar ödememeleri veya bu tarihe kadar 'Belge' ibraz edememeleri durumunda, þirketin bankadan yapacaðý yazýlý talep üzerine, 2014 yýlýnda bu çiftçilere yapýlmasý gereken tarýmsal destekleme ödemelerinden, þirketin alacaklý olduðu tutara karþýlýk gelen kýsým þirket alacaðýna karþýlýk mahsup edilir. Banka, þirketin yazýlý olarak bildirdiði tutarý þirketin alacaðýna mahsuben þirket hesabýna aktarýr. Mahsup iþleminden sonra, çiftçilerin bakiye bir destekleme ödemesi alacaðý kaldýðý takdirde, bu bakiye tutar çiftçilere ödenir. Mahsup iþlemine raðmen, þirketin, alacaðýnýn tamamýný alamamasý durumunda, þirketin bakiye alacaðý, 2014 yýlý içerisinde yapýlacak diðer destekleme ödemelerinden de ayný usulle mahsup edilebilir.” ifadeleri yer aldý. » CÝHAN


mardin

iletiþim

1 Eylül 2014 Pazartesi

4

‘Savaþa karþý barýþýn barikatýný kuracaðýz’ BES Þube Baþkaný ve KESK Mardin Dönem Sözcüsü Mustafa Benli, 54 milyon insanýn öldüðü II. Dünya Savaþýnýn ardýndan Hitler ordularýnýn Polonya’yý iþgal ederek savaþý baþlattýðý gün olan 1 Eylül Dünya Barýþ Günü olarak ilan edildiðini belirtti...

K

ESK, DÝSK, TMMOB ve TTB Mardin Þubelerinin katýlýmýyla 1 Eylül Dünya Barýþýnda Nusaybin sýnýrýnda barýþ zinciri oluþturacak. Platform adýna basýn açýklamasý yapan BES Þube Baþkaný ve KESK Mardin Dönem Sözcüsü Mustafa Benli, 54 milyon insanýn öldüðü II. Dünya Savaþýnýn ardýndan Hitler ordularýnýn Polonya’yý iþgal ederek savaþý baþlattýðý gün olan 1 Eylül Dünya Barýþ Günü olarak ilan edildiðini belirtti. Benli açýklamasýna þöyle devam etti “54 milyon insanýn öldüðü II. Dünya Savaþý’nýn ardýndan Hitler ordularýnýn Polonya’yý iþgal ederek savaþý baþlattýðý gün olan 1 Eylül, Dünya Barýþ Günü olarak ilan edilmiþti. Bugün, o savaþýn üzerinden neredeyse 70 yýl geçti. Biz dünya halklarý, emekçiler olarak barýþ gününü kutlarken dünyayý yöneten güçler savaþtan, kan dökmekten, barbarlýktan vazgeçmedi. Baþta bölgemiz olmak üzere tüm dünyada silahlar konuþtukça kadýnlar, gençler, çocuklar ve yoksullar baþta olmak üzere bütün insanlýk aðýr bedeller ödüyor. Emperyalizmin bölgemizdeki hegemonya projeleri insanlýðýn üzerine çöküyor. Etnik ve dini farklýlýklarýn, bir zenginlik deðil bir çatýþma nedeni haline getirilmesi üzerine kurulu emperyalist hegemonya projelerinin sonucu olarak, halklarýn bugünleri, gelecekleri ve bir arada yaþama umutlarý yok ediliyor. Filistin’de, Suriye’de, Irak’ta, Rojava’da, Þengal’de, tüm Ortadoðu’da insanlýk kitlesel biçimlerde katledilirken, bizlerin kanýn

kýrmýzýsýný gördüðü yerde, birileri petrolün siyahýný, dolarýn yeþilini görüyor. Bölge halklarýnýn insan onuruna yakýþýr biçimde yaþatabilecek kaynaklar insanlarýn kanýný oluk oluk akýtmak için harcanýyor. Emperyalist güç odaklarýnýn emellerini hayata geçirmek için kullandýklarý iþbirlikçileri, kukla çeteleri, önce Suriye’de, sonra Irak ve Rojava’da ve en son Þengal’de eþit, özgür ve kardeþçe bir geleceðin önüne savaþtan kalýn bir duvar örmeyi hedefliyor. Ezidilerin kutsal topraklarýnda, Þengal’de kanlý katliamlar, özellikle de kadýn kýrýmý yapýlýyor. IÞÝD çetesi tarafýndan “savaþ ganimeti” olarak görülen kadýnlar, Ortaçað gericiliði ve zulmü ile karþý karþýya kalýyor. Þiddetin en aðýr biçimlerine maruz kalýyor, pazarlarda satýlan kölelere dönüþtürülüyor. Yerinden yurdundan edilerek göçe zorlanan yüz binler adeta soykýrýmla yok edilmek isteniyor. Bugün ülkemizi yöneten AKP iktidarý ise tercihini savaþtan, çatýþmadan yana koymaya devam ediyor. Akan gözyaþý ve kana raðmen, Türkiye’de ve Ortadoðu’da ýrkçý/ayrýmcý/tekçi/mezhepçi bir siyasette ýsrar ediyor. Halklarý birbirine düþman eden, en azýndan birbirinden uzaklaþtýran bu siyaset ile seçim kazanmak, iktidar için akan kandan, ölen insanlýktan önemli görülüyor. AKP iktidarý, Kürt Sorununda özellikle son dönemde çözüm, barýþ ve müzakere sürecine iliþkin yoðun mesaj ve temennilere raðmen çatýþmacý dilini, barýþ karþýtý tutumunu sürdürüyor. Sorunu diyalog ve saðduyu ile

CHP heyeti Kýzýltepe’de incelemelerde bulundu

C

HP milletvekillerinden oluþan heyet, Kýzýltepe ilçesinde yaþanan elektrik kesintileriyle ilgili incelemelerde bulundu. CHP Ýstanbul Milletvekili Aydýn Ayaydýn, Muðla Milletvekili Ömer Suha Aldan ve Ordu Milletvekili Ýdris Yýldýz'dan oluþan heyet, Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Ermiþ'i ziyaret ettikten sonra partilerinin ilçe baþkanlýðý binasýnda basýn açýklamasý

düzenledi. Heyet adýna konuþan Ayaydýn, bölgeye gelmeden elektrik kesintileri ve yaþanan protestolarý yakýndan takip ettiklerini belirterek, vali ve kaymakamla sürekli diyalog halinde olduklarýný söyledi. Kente gelerek vatandaþlarla da görüþtüklerini belirten Ayaydýn, "Dicle Elektrik Daðýtým A.Þ'nin (DEDAÞ) elektriði kesmesini, yöre halkýna büyük bir zulüm olarak gördük.

çözmek yerine “terör ve güvenlik” eksenindeki yaklaþýmýnda inat ediyor. Oyalama taktikleri ile demokratik bir çözümü, adil bir barýþý istemediðini gösteriyor. AKP iktidarý, sürecin dinamitlenmesine yol açabilecek provokasyonlarýn altýna imza atmaktan geri durmuyor. Ülkedeki siyasi geliþmeler de barýþ için daha fazla mücadele etmemiz gerektiðine iþaret ediyor: IÞÝD adý verilen kanlý çeteyi “hoþnutsuzluktan kaynaklanan reaksiyon” olarak adlandýran Dýþiþleri Bakaný bu ülkenin Baþbakan’ý oluyor. Ne var ki “Tecavüz, çocuk istismarý, kadýnlarýn köleleþtirilmesi, kesilen kelleler”, Türkiye’yi yönetenlerce uzun süre desteklendiði ortada olan bu çetenin hoþnutsuzluðunu bir türlü gidermiyor. 15 yaþýndaki Berkin Elvan’ý öldürüp “terörist” ilan edenler, konsolosluk çalýþanlarýný rehin almasýna raðmen bu barbarlara bir kere bile hak ettiði sýfatla hitap edemiyor. Filistin’de, Gazze’de her gün insanlýk ölürken Türkiye’nin Ýsrail ile askeri/siyasi/ticari iliþkilerine bile son verilmiyor. Aksine son yýllarda Türkiye, askeri DEDAÞ, elbetteki bir ticari þirkettir. Elektrik enerjisi satýyor ve çiftçiler de aboneler de bunu kullanýyor. Bunun ücretini ödemek durumundadýrlar. Ama ödenecek olan ücretin hem hukuki, olmasý lazým hem de vicdani olmasý lazým" dedi. Devletin yýllardýr bölge insanýndan elektrik bedellerini almadýðýný ve vatandaþýn bu þekilde alýþtýrýldýðýný savunan Ayaydýn, þöyle konuþtu: "Þimdi diyorsunuz 'biz enerjiyi özelleþtirdik'. Özel bir þirket size enerji verecek. Siz de bunun ücretini vereceksiniz.' Ben bu bölgenin insanýyým. Ne Derikli ne Kýzýltepeli ne de

malzeme de dahil olmak üzere Ýsrail’in en önemli ticari partnerlerinden biri haline gelmiþtir. Gazzeli çocuklarýn üzerine atýlan her Ýsrail bombasýnda bu topraklardan bir kuruþ katkýnýn olmasýný önlemek, anlaþýlan o dur ki bu hükümetin harcý deðildir. Ýsrail’den hesap sormak, yüreði Ortadoðu halklarý ile atan biz iþçilerin, emekçilerin, zalim ile akçeli iþleri olmayanlarýn görevidir. Bizler hiçbir zaman, hiçbir yerde katledilenin kimliðine, inancýna, diline, milliyetine, derisinin rengine bakmayanlar olarak bu barbarlýða meydan okuyoruz. Bizim için Filistin Rojava’dýr. Rojava Gazze’dir. Gazze Þengal’dir. Hepsinin acýsý topraklarýndan sürülüp gelen Ezidilerin, Türkmenlerin, Araplarýn, Alevilerin, Þiilerin, Hýristiyanlarýn gözlerindeki acýdýr. O acýya pasaport soranlar bizden deðildir! Çünkü biz öldürülüyoruz, sürgün ediliyoruz, iþkenceden geçiriliyoruz, tecavüze uðruyoruz. Çünkü biz savaþlarda bedel ödeyenleriz. Biz Ortadoðu’nun yoksul, emekçi halklarý olarak ýrkçý/mezhepçi savaþlarda ölüme yazgýlý olmadýðýmýzý, savaþlarda bedel ödeyenler olarak halklarýn kardeþçe

yaþayacaðý, geleceðini özgürce belirleyeceði bir ülke, bir coðrafya, hatta bir dünya yaratabileceðimizi biliyoruz. Biz iþçiler, biz emekçiler, biz bu coðrafyada yakýp yýkýlan tüm deðerleri yaratýrken savaþta ve barýþta ölenler/öldürülenler olarak, iktidardan ve sermayeden barýþ, özgürlük, eþitlik beklenmeyeceðinin farkýndayýz. Tüm halklarýn eþit, özgür, insanca ve kardeþçe yaþayacaðý bir dünyayý kendi ellerimizle kuracaðýz! DÝSKKESK-TMMOB ve TTB olarak 1 Eylül Dünya Barýþ gününde barýþý da, özgürlükleri de, haklarýmýzý da söke söke almak için ülkenin dört bir yanýnda düzenlenecek mitinglerde, yürüyüþlerde buluþacaðýz. Silopi’den Yayladaðý’na kadar sýnýr kentlerinde (Þýrnak, Mardin, Urfa, Antep, Kilis, Hatay) barýþ zincirleri kurarak savaþ çetelerine, savaþ tüccarlarýna, savaþ kýþkýrtýcýlarýna meydan okuyacaðýz! Yurdun her yerinde savaþa karþý barýþýn barikatýný kuracaðýz! Gelin insanlýk büyük bir sýnavdan geçerken barýþ için, kardeþlik için, özgürlük için, eþitlik için ele ele verelim!” » M. Sait Çakar

Mardinli hiçbir zaman 'ben kullandýðým elektriðin parasýný ödemiyorum' demez, hýrsýzlýk da yapmaz ve kullandýðý elektriðin parasýný da öder. Ancak bunun hukuki bir yapýsý ve vicdani, ahlaki bir yapýsý olmasý lazým. Çiftçi kayýt sistemlerinin özel þirkete verilmesi tamamen hukuksuz bir uygulamadýr. Þirketin yetkilileri, Mardin Valisi, Derik ile Kýzýltepe Kaymakamlarý, ziraat oda baþkanlarý, çiftçilerle Ayaydýn bölgedeki ve halkýmýzla görüþtük. izlenimlerini Ankara’ya Halkýmýz durup dururken bu döndükten sonra rapor haline eylemi yapmamýþlardýr, artýk onlarý isyan noktasýna getiren bir getireceklerini sözlerine ekledi. » (AA) durum vardýr."


5

1 Eylül 2014 Pazartesi

Öðretmenlere çevre eðitimi verilecek Çevre Kuruluþlarý Dayanýþma Derneði Mardin Temsilcisi Sait Az, Milli Eðitim Bakanlýðý ve ÇEKÜD iþ birliðiyle 2-5 Eylül tarihlerinde 81 ilde, öðretmenlere yönelik "Çevre Konulu Hizmet Ýçi Eðitim" kursu düzenleneceðini söyledi...

Farklý kültürlerin ortak çalgýsý "arbane"

D

M

ardin'de öðretmenlere çevre eðitimi verilecek.

Çevre Kuruluþlarý Dayanýþma Derneði (ÇEKÜD) Mardin Temsilcisi Sait Az yaptýðý açýklamada, Milli Eðitim Bakanlýðý ve ÇEKÜD iþ birliðiyle 2-5 Eylül tarihlerinde 81 ilde, öðretmenlere yönelik "Çevre Konulu Hizmet Ýçi Eðitim" kursu düzenleneceðini söyledi. Çevre bilinci konusunda öðrencilerin bilgilendirilmesinin hedeflendiðini kaydeden Az, þöyle konuþtu: “Çevre Konulu Hizmetiçi Eðitimde; teknolojik ürünlerin, aþýrý tüketim alýþkanlýklarýnýn, israf ve gösteriþe dayalý ben merkezli yaþam felsefesinin, endüstriyel kirlenme ile baþlayan çevre sorunlarýný son derece geniþlettiði göz önünde bulundurularak halkýmýzý biilinçllendirmede öðretmenöðrenci arasýndaki etkili eðitimöðretim yöntemi araç olarak kullanýlacaktýr. Çevre bilinci ve sorunlarý hakkýnda donanýmlý hale getirilecek öðretmenlerin bilgi birikimlerini öðrencilere aktarmasý ile çevrenin korunmasý ve geliþtirilmesi, çevre sorunlarýnýn

çözümlenmesi konularýnda örgün ve yaygýn eðitim kurumlarýnýn katýlýmlarý ile geniþ bir fayda saðlamak amaçlanmaktadýr. Bu program çerçevesinde; Çevre ve Ahlak, Ormanlarýn Önemi, Ormanlarýn Faydalarý, Türkiye'nin Orman Alanlarý, Doða Koruma ve Biyolojik Çeþitlilik, Ekoloji, Çevre Kirliliði ve Etkileri, Çevre Kirliliðini Önlemek Ýçin Alýnacak

Önlemler, Küresel Isýnma, Ýklim Deðiþikliði, Atýklar ve Geri Dönüþüm, Yenilenemez Enerji Kaynaklarý, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarý, Enerji Kirliliði, Enerji Verimliliði gibi çevre konularý öðretmenlere özlü biçimde aktarýlacak, eðitimin son gününde ise yerel çevre sorunlarý ile ilgili atölye çalýþmasý yapýlacaktýr." » Ýsmail Erkar

oðu ve Güneydoðu Anadolu bölgelerinde yaygýn olarak kullanýlan müzik aletlerinden arbane, usta ellerde üretilmeye devam ediyor. Yuvarlak bir tahta kasnaða deriden bir örtü geçirilerek yapýlan ve parmak vuruþlarýyla çalýnan arbene, Doðu ve Güneydoðu bölgesinde Kürtler arasýnda yaygýn bir müzik enstrümaný olarak kullanýlýyor. Arbanenin iç kýsmýnda bulunan metal halkalarýn deriye veya tahta kasnaða deðmesiyle ortaya çýkan ses ile oluþturulan ritim arbaneye farklý bir renk katýyor. Müslümanlar baþta olmak üzere Ermeni, Yezidi, Süryani gibi farklý dini gruplarýn düðünlerinde ve özel günlerinde de kullanýlan arbene, kulaktan gönüllere unutulmaz bir seda býrakýyor. Diyarbakýr'da arbane üretimini tarihi Sur ilçesindeki küçük dükkanýnda devam ettiren Zülfi Yoldaþ (68), yaptýðý

arbanelere yurt içinin yaný sýra çok sayýda ülkeye de gönderiyor. Medine halkýnýn Hz. Muhammed'i karþýlarken kullandýðýna inanýlan bu müzik aletinin Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgelerinde de yaygýn olduðunu ifade eden Yoldaþ, þöyle konuþtu: "Arbane, gürgen, söðüt ve kavak aðacýndan oluþan çembere suda bekletilen derinin çekilmesiyle yapýlýyor. Daha sonra bir süre güneþte bekletiliyor. Koyun, keçi, kuzu ve oðlak derilerinden olmak üzere 4 çeþit arbane yapýlýyor." Ürettiði arbanelere yurt içinin yaný sýra çok sayýda ülkeden de talep geldiðini vurgulayan Yoldaþ, þunlarý kaydetti: “Diyarbakýr’da bu iþi benden baþka yapan yok. Hollanda, Ýsveç, Almanya, Irak, Arabistan gibi birçok ülkeye ürettiðim arbaneler gidiyor. Hatta Çin'e bile gönderildi. Orta boy arbaneleri 35, büyük boy arbaneleri ise 50 liraya satýyorum." » (AA)

7 ayda bin 943 kiþi trafik kazasýnda hayatýný kaybetti

T

ürkiye Þoförler ve Otomobilciler Federasyonu (TÞOF) Baþkaný Fevzi Apaydýn, 2014 yýlýnýn ilk 7 ayýnda Türkiye geneli meydana gelen trafik kazalarýnda bin 943 kiþinin hayatýný kaybettiðini söyledi. Ülkemizin en önemli sorunlarýndan bir tanesi olan ve uzun tatil dönemlerinde artan trafik kazalarýnýn yaþanmamasý için sürücülerin daha dikkatli olmasý gerektiðinin altýný çizen TÞOF Baþkaný Fevzi Apaydýn, Baþkent Ankara’nýn trafik kazalarýnda da baþý çektiðini söyledi. Kazalarýn artmasýnda en büyük sebebin aþýrý hýz, dikkatsizlik ve hatalý sollama olduðunun altýný çizen Apaydýn, “Trafik cezalarý ne kadar artýrýlýrsa artýrýlsýn, kazalarýn önüne geçilmiyor. Kazalarýn önüne ancak eðitim ve denetimlerin artýrýlmasý ile geçilmesi mümkün olur” dedi. 2014 yýlýnýn ilk 7 ayýnda Türkiye geneli meydana gelen trafik kazalarý 2013 yýlýnýn ayný dönemine

göre arttý. Baþkan Fevzi Apaydýn, “2013 yýlýnýn ilk 7 ayýnda 206 bin 913 kaza meydana gelirken, 2014 yýlýnýn ilk 7 ayýnda bu sayý 208 bin 355’e çýktý. 2013 yýlýnýn ilk 7 ayýnda meydana gelen trafik kazalarýnda bin 957 kiþi hayatýný kaybederken, 147 bin 361 kiþi yaralandý. 2014 yýlýnýn ilk 7 ayýnda trafik kazalarýnda ölenlerin sayýsý bir önceki döneme göre 14 kiþi azalarak bin 943 kiþi olarak gerçekleþti. Yaralý sayýsý ise bir önceki döneme göre 2014 yýlýnýn ilk 7 ayýnda meydana gelen trafik kazalarýnda yaralananlarýn sayýsý ise bir önceki yýla göre 7 bin 856 artýþla 155 bin 227 olarak gerçekleþti” diye konuþtu. “Kazalarda en büyük hata sürücülere ait" Kazalarýn oluþumunda en büyük unsurun sürücü kusurlarý olduðunu kaydeden Fevzi Apaydýn, “Trafik kazalarýndaki sürücü kusurlarý her yýl artarak devam ediyor. 2013 yýlýnýn ilk 7 ayýnda 88 bin

530 olan sürücü kusuru 2014 yýlýnýn ayný döneminde 3 bin 571 artýþla 92 bin 104 olarak gerçekleþti. Kazalarýn meydana gelmesinde ikinci kusur ise yayalara ait. 2013 yýlýnýn ilk 7 ayýnda 8 bin 455 yaya kazaya sebep olurken 2014 yýlýnýn ilk 7 ayýnda ise 10 bin 078 yaya trafik kazasýna sebep oldu” þeklinde konuþtu. “Kazalarda Ankara lider” Ülke genelindeki nüfus oranlamasýna göre kazalarýn oluþum sýralamasýna bakýldýðýnda Baþkent Ankara’nýn nüfusunun Ýstanbul’un üçte birine sahip olmasýna raðmen meydana gelen trafik kazalarýnda bu oran tersine döndüðünü anlatan Apaydýn, “Nüfus oranýna göre Ýstanbul’dan daha az meydana gelmesi gereken kazalar Ýstanbul ile baþa baþ durumda. 2013 yýlýnýn ilk 7 ayýnda Ýstanbul’da 8 bin 403 ölümlü yaralamalý, 21 bin 411 maddi hasarlý kaza, meydana gelmiþ ve bu kazalarda 143 kiþi hayatýný

kaybederken, 12 bin 169 kiþi yaralandý. Ankara’da ise 2013 yýlýnýn ilk 7 ayýnda 6 bin 183 ölümlü, yaralamalý, 19 bin 583 maddi hasarlý kaza meydana gelmiþ ve 78 kiþi hayatýný kaybederken 9 bin 632 kiþi yaralanmýþtýr. Yine 2014 yýlýnda Ýstanbul’da 8 bin 533 ölümlü yaralamalý, 20 bin 168 ise maddi hasarlý trafik kazasý meydana gelmiþ ve bu kazalarda 120 kiþi hayatýný kaybederken 12 bin 294 kiþi de yaralanmýþ. Ankara’ya bakýldýðýnda ise 6 bin 196

ölümlü yaralamalý, 19 bin 192 maddi hasarlý kazalarda 72 kiþi hayatýný kaybetmiþ, 9 bin 906 kiþi yaralanmýþ. 2013 -2014 yýlýnýn ilk 7 ayýnda en az trafik kazasý ise en az nüfusa sahip olan Bayburt’ta gerçekleþmiþtir. Bayburt’ta 2013 yýlýnda 60 ölümlü yaralamalý, 68 maddi hasarlý trafik kazalarýnda sadece 111 kiþi yaralanýrken, 2014 yýlýnda ise 95 ölümlü yaralamalý, 68 maddi hasarlý kazada 3 kiþi hayatýný kaybederken 190 kiþi yaralanmýþtýr” þeklinde konuþtu. » CÝHAN


1 Eylül 2014 Pazartesi

6

Kutsal Kitaplarýn Dili Öncelikle Mushaf Reþ ve Kitab-ý Cilve'nin dili Kürtçedir ve Kürtçenin geniþ bir topluluk tarafýndan konuþulmasý ve de bulunduklarý her coðrafyada diðer dillerle etkileþmiþ olmalarý bu eserlerde kullanýlan lehçeyi ortaya çýkarmayý zorlaþtýran bir unsurdur... Kürtçeye vâkýf olmadýðýndan Kitab-ý Türkçeye tercüme etmiþ ve ardýndan Cilve ve Mushaf Reþ'in çevirisinde tetkik etmiþ olan M.Þerefeddin Bey birçok noktayý göz ardý etti. Bilhassa aþaðýdaki bilgileri aktarýyor; Anthropos dergisinde yayýnladýðý “Yezidîlerin Þeyh Adî'ye çevirisinde Arapça yazýlý nüshayý nispet ettikleri bu kitap bizce bir ncelikle Mushaf Reþ ve Kitabesas almýþ olmasý onun bazý Arap tarafýndan yazýlmamýþ olduðu ý Cilve'nin dili Kürtçedir ve incelikleri ya da ancak Kürtçe gibi zamanen de pek yakýndýr. Sarf Kürtçenin geniþ bir topluluk nüshada anlaþýlýr olan bazý ayrýntýlarý ve nahiv kavaidi itibariyla pek çok tarafýndan konuþulmasý ve de çevirememesine neden olmuþtur. olan yanlýþlýklarýný nazarý itibara bulunduklarý her coðrafyada diðer Kýsa bir süre sonra M. Bittner almýyoruz. Esasen halis Arap olan dillerle etkileþmiþ olmalarý bu tarafýndan yapýlan inceleme her ne Adî bin Müsafir'in bu fahiþ hatalarý eserlerde kullanýlan lehçeyi ortaya kadar daha ayrýntýlý olmuþsa da yapmayacaðý malum ise de elden çýkarmayý zorlaþtýran bir unsur. Kürtçenin kendisi için bir yabancý ele dolaþarak ve bin kimsenin Kürtçede bulunan ve Ýranî olmayan dilden öteye olmamasý onun da bazý kaleminden geçerek bu sarf ve kelimeleri ayýrt etmek zor olmasa da incelikleri fark edememesine neden nahiv hatalarýný bu kitabýn sonradan kendisi gibi ayný kökene sahip diðer oldu. toplamýþ olmasý ihtimal varit Ýranî kelimelerini bu dilin içerinde Kitab-ý Cilve daha çok soyut olduðundan yalnýz ilfazýnýn ayýrt etmek epey zor olmakta. Tarihî konularý ele almasýna raðmen sarih müfredatýna ait hatalardan dolayý bu baðlar Kürtçenin civar Ýranî dillerle bir dile ve konu bütünlüðüne kitabýn Þeyh Adî'ye adem-i kaynaþmasýyla ayrýlmaz bir kelime kelimesi kulaða Türkçe gibi aks sahiptir. Bu da yanlýþ anlaþýlmalarý mensubiyetini iddia pek kuvvetli hazinesi oluþturdu. etmektedir. Börülceden bahsedilmesi ortadan kaldýrmaktadýr. Kürtçe olmaz. Kürtçenin geliþimine dahi kitabýnýn yeniliðine ayrý bir nüshanýn mukaddimesinde geçen Bizce bu kitabýn bir Arap bakýldýðýnda Yeni Ýran dilinin bir delildir. Çünkü zann-ý acizaneme ð ³ í Ákelimesi ‘Ëí Ž Ï Ë ± í Á í Ž tarafýndan hususuyla Þeyh Adî lehçesi olmaktan çýkýp baþlý baþýna göre bunun þarkýmýzda tanýnmasý kelimesinin bozulmuþ halidir. tarafýndan yazýlmamýþ olduðu bir dil halini almasý ancak 14. yy.'a pek yakýndýr.” Tavusun kulu, kölesi gibi anlamlara muhteviyatýndaki hirafýndan baþka tekabül etmektedir. Bu dönemin M.Þerefeddin Beyin bu gelmektedir. Daha ilginç olan bir her cümlesindeki teþkilatýn Arap dýþýnda farklý tarihlerde Kürtçe çalýþmasýndan ayrý olarak bir baþka baþka nokta Kitab-ý Cilve'nin Kürtçe zihniyeti lisanýyla kabil-i tevfik yazýlmýþ diðer eserlerle nüshasýnýn 1.faslýnýn 1.ayetinde olmamasýndan bellidir. Zamanen pek Samî dilleri ve Orta Doðu konusunda karþýlaþtýrýldýðýnda bu dil þu uzman biri bu Yezidîlere atfedilen bu geçen kelimesinin durumudur, bu yeni olmasýna gelince bir vechi atî sonuçlarý vermektedir; Arapça metinlerinin aslýnda kelime Arapça nüshalarda Õ ü§ ß ‹ birkaç misal ile izah olunabiliyor: 17. yy.'da divan þairi Melle Süryanîce ifade þekillerini içinde þeklinde geçiyor, oysaki bu iki kelime Mukaddimenin üçüncü cümlesinde Cezerî Kürtçe kaleme aldýðý barýndýrdýðýný ve bunlarýn sanki benzer olmadýðý gibi birbirinin “Ve bu iþin iptidasý þifahen kelâm-ý divanýnda kullandýðý dil ile Feke Süryanî aðzýyla Arapça kaleme zýttýdýr. Kürtçe Nüshasýnda geçen teslim ile olup sonra bu kitabýn Tayra lakaplý bir baþka þairle alýndýðýný ifade etti. Alphonse kelime etken ortaç iken vasýtasýyla ile oldu” yaptýklarý atýþmalarýndaki dil Arapçalarýnda edilgen ortaç ( á › Ž ñ ë ó÷ Ž Ô · á ü Û ß á ó à³ — ‘ å ŽÛ Ù ß« Ý í ƒí Mingana'nýn vermiþ olduðu bu incelendiðinde Kitab-ý Cive ve malumatý esas alarak bir baþka doðu kullanýlmýþ. Fail ile mef'ul arasýnda Ž— Û ß ë ” Á« ³ ) deniliyor ‘ í ki “þifahen Mushaf Reþ'te kullanýlan dilden büyük farkýn sehven yapýlmýþ olmasý kelâm-ý teslim ile” ( Ž ñ ó÷ ëŽ Ô · áü Û ß á ó à ) — ‘ ³ bilimci Yezidîlerin kutsal dilbilimsel olarak çok daha geliþmiþ metinlerinin Arapça nüshalarýnýn ihtimal dahilinde görünse de metnin yerinde bin tarihinden evvelki olduðu görülüyor. Ayný þekilde Süryanîce benzeþtiði yerlerin diðer kýsmýnda bu kelime iki kez Arapçada “tekellümle” ( ê ã ó 0 )— à ‘ Ahmed-e Khanî'nin 'Mem-u Zin' adlý ekseriyetinin Eski ve Yeni daha Arapça nüshalarýndaki Õ ü§ ß ‹ denildiði gibi hiçbir mahalde eseri 18. yy. öncesi Kürtçesine örnek Antlaþmadan yapýlan yorumlardan kelimesinin eþ anlamlýsý olarak “þifahen” teþkil etmekte. Bu son iki eserde kaynaklandýðýný tespit etti. kullanýlmaktadýr. Daha iyi ( Ž ñ ë Ž Ô · ÷ ó ) kullanýlmaz. “Bu kullanýlan dil her ne kadar ayný Kutsal Metinlerin Çevirisi bakýldýðýnda hangi çevirmenin hata kitabýn vasýtasýyla” ( Ž— Û ß ë ” Á« ³ ) ‘ í kökene sahip kültür dili olan Farsça Kutsal metinlerin çevirisinde yaptýðý önem kazanmaktadýr. yerine de “bu kitabýn indiriliþiyle” ( Ž ‘ kokuyorsa da artýk kendi telaffuzuna Kürtçe metin esas alýndý, ama Arapçadan Kürtçeye çevrilmiþse bu Ž — Û ß ë Ý « ) veya ç ¯ yalnýz “bu kitapla” ve çekimine sahip. Ama Kitab-ý Cilve çevirilerin karþýlaþtýrýlabilmesi için çevirmen yaratan ve yaratýlan gibi iki ( Ž— Û ß )ì ve ‘ « saire gibi için aynýsýný söylemek imkansýz bu bu metinlerin Arapça olan hem kelimeyi karýþtýrmasý beklenemez. tabirler istimal edilir. Birinci faslýn kitap daha bir bütünsellik arz ediyor. Ama Kürtçeden Arapçaya yapýlmýþ yedinci cümlesindeki “Diðer Allahlar Musul hem de Sincar nüshalarý da A.Marie'nin gizli bir ek olarak verildi. Bu nüshalarda bir çeviride büyük olasýlýkla baþka benim iþime karýþamazlar” alfabeyle yayýnladýðý her iki kitabýn yalnýzca Musul nüshasýnýn Mushaf yaratýcýlarýn olma ihtimalini ( ò à · ‘ ” Ð à ã § á ì © ß ± ó ß ï ­ § ÷ ” ì ß ) õ Kürtçe nüshasýndaki imla hatalarý Reþ adlý kitabý Türkçeye çevrildi, düþünmeyen çevirmen orada bir ibaresi dahi yeni olmakla beraber metnin önce Arap alfabeyle çünkü bu nüshada Yezidîlerin dini düzeltme yapmayý tercih etmiþ Arapçaya nazaran hiçbir Arap'ýn yazýldýðýný ve ardýndan bu simgelere yaþantýlarýna ve geleneklerine dair olabilir. aðzýndan çýkmayacak derecede dönüþtürüldüðü görülebilir. Örneðin açýklamalar mevcut. Sincar nüshasý Kürtçe Nüshasýnýn 1. asaletsizdir. Ýkinci faslýn yedinci Arap alfabesindeki birbirine benzer faslýnýn 2. ayetinde geçen kavramý iþ cümlesindeki “zerafete göre” ( £ ³ise Kürtçeye nüshaya olan olan 'be, te, se, nun ve ye ( • ™ å ñ benzerliðinden ve de Kürtçe esnasýnda ve iþinde gibi anlamlara Ñ ) ­ Å tabiri ß í de eski Arapçada )' harfleri bu yeni bitiþmeyen ünsüz nüshadan pek farklý olmayýþýndan gelmektedir. Ama Musul Nüshasýnda yokdur. Bu tabir Mýsýr matbuatýnda alfabesine dönüþtürülürken hatalara dolayý çevrilmedi. ”Ÿ £ •Žþeklinde ×íß ve Sincar Fransýzlarýn Mýsýr'ý istilalarýndan neden olunmuþtur. Bu da metnin Kürtçeden Türkçeye yapýlan Nüshasýnda da ”Ÿ £ åŽþeklinde ó £ß sonra istimal edilmeðe baþlanmýþtýr. Arap alfabesine geri çeviri de biçim esaslý bir çeviri amaç geçiyor. Son iki nüshadaki sýrasýyla 'zarefe, zuruf'un eski Arapçada dönüþtürülürken yanlýþ okunmalara edinilmiþse de bu iki dilin ihtiyaç zamanýnda ve ihtiyaç anýnda 'kap'dan baþka manasý yoktur. neden olmakta. Örneðin ð ³ í Á ‘Ëí Ž birbirinden epey farklý oluþu ve de anlamlarýnda. Her ikisinin anlamý Halbuki burada 'muhiti ictimaî' kelimesi ̧ Ë ± í o Álarak í Ž kullanýlan kimi ortak kelimelerin birbirine yakýn olmasýna raðmen mahalinde kullanýlmýþtýr.” geçmekte. Gerçi tersi de söz konusu Kürtçesinde geçen kavramla eþ baðlamda ve de ayrýntýda farklý oluþu M.Þerefeddin Bey ayný örneðin simgelenmiþ metinde geçen deðiller. Kürtçeye dýþardan girmiþ bir çalýþmasýnda Mushaf Reþ'nin Arapça biçimselliðinden az da olsa f ve m sesine sýrasýyla tekabül eden kelime olan (iþ) Türkçedir ve (dem) olan Sincar nüshasýnýn diline dair de uzaklaþýlmak zorunda kalýndý. Bu ve harfleri kolay karýþtýrýlmakta. Bu yüzden arzu edenlerin bu metni kelimesi de Farsçadýr. Ayný kelime 1. aþaðýdaki bilgileri veriyor; da çevirinin hangi dilden yapýldýðýný faslýn 4. ve 10 ayetlerinde de “Bu mushaf hakkýnda Kitab- orijinal dilden okuyabilmeleri için daha da muðlak bir hale sokmakta. geçmektedir. ý Cilve kadar kýdem iddia olunmayýp hem orijinal metin hem de bu metnin Kitab-ý Cilve'nin Arapça Adý Kara Kitap olan ikinci Þeyh Adî'den iki yüz sene sonra yani Kürtlerin yabancý olmadýklarý ve bu nüshalarýndaki birçok girift ve güne kadar kullana geldikleri Arap kitap ilkinden daha sarih bir sekizinci asr-ý hicriyede yazýlmýþ muðlâk manalar Kürtçe nüshasýnda anlatýma sahip olmamasýna raðmen olduðu rivayet oluyorsa da bu kitabýn pek az görülmekte. Daha sarih olan yine de Arapça nüshalarýný anlamak dahi bu tarihten çok müteahhar bu kitapçýk diðer nüshalarý anlamaya için elzemdir. µ Ñ £(Mushaf »­ ã Reþ) olduðu keþf etmek güç deðildir. Bu yardýmcý olmakta. Ama bu Mushaf ya da Araplar arasýnda ©í ³ ÷ Ž Û(el ß — kitabýn yirmi dördüncü cümlesindeki Reþ için söylenemez, bilhassa bu Kitab-l'esvet) olarak bilinen bu kitap 'def-i hacet edilen yer' manasýna kitabýn 24. ayetinde marul yemenin Yezidîlerin kainatý tasavvur biçimini kullanýlmýþ olan 'edephane' ( ” ç § )‘ Ž © yasak oluþu hakkýnda gösterilen ve yaratýlýþý anlatmaktadýr. Bunun kelimesi dünkü Osmanlýlarýn neden bu Kürtçe nüshanýn Arapça yanýnda helal ve haramlarla ilgili duyduðumuz kelimelerinden biridir. nüshalarýndan pek baðýmsýz bilgi verdiði gibi ruhban sýnýfý ve bu On yedinci cümledeki “cebrail'e olmadýðýný gösteriyor. Ýsim sýnýflarýn durumu hakkýnda da bilgi dünyanýn dört bir yanýndan toprak benzerliðinin neden olarak vermekte. Mushaf Reþ'te gecen getirmesini emretti.” ( à Ÿ Ý ó ­ ‘‹ ­ Ÿã ƒí gösterilen 'Khasya' adýndaki melek adlarý bu inancýn diðer Ž ó ç © ß Ž ó ¯ Ê í ‘ ­ ƒ å ã ) ibaresinde — ­ peygamberin adý ancak Arapçadaki mevcut ve sabýk inançlarla olan tamamýyla bir Osmanlý zihniyeti 'marul' kelimesiyle bir ses benzerliði iliþkisini ve tarihî izlerini lisaniyesi hakimdir. Bu ibare de pek göstermektedir, çünkü ayný ayetin vermektedir yakýn bir Türkçemizin, þu sözü adeti baþýnda marul için Kürtçe olan Kutsal Kitaplarýn Arapça Türkeçe olarak okunmaktadýr. 'kahu' kelimesi kullanýlmýþtýr. Nüshalarýnýn Diline Dair “Oturduðu yerde elbise giymek” Père Anastase Marie Kitab-ý Cilve'nin Arapça ( © í Ì×ñ ± Ž‘ à ± )ß ‘ß) sûretiyle í söylenen çalýþmasýný yayýnlarken diðer Arapça olan Sincar nüshasýnýn diline dair Türkçe cümlenin aynýdýr. Yine bu nüshalardan bîhaber olduðundan ve 20. asrýn ilk çeyreðinde bunu cümlede kullanýlan 'ihtiramen'

Yorum-Analiz M. Sait Çakar

Ö

alfabesine çevrilerek kitaba eklendi. Böylece gerektiðinde üç dilli karþýlaþtýrma da yapýlabilir. Ayrýca metin transkript edilirken bu metni þifreleyenin hatalarý da dipnotta verildi. Kutsal Kitaplarýn orijinal metinlerinden Kitab-ý Cilve 11 ve Mushaf Reþ de 16 satýrlýk sayfalar halinde önce A.Marie ve M.Bittner tarafýndan yayýnlandý. Bu yüzden bu çalýþmada da arzulayanlarýn metinleri karþýlaþtýrabilmesi için transkiript edilen Kürtçe metnin orijinal metnin bulunduðu yerdeki sayfa ve satýr numaralarý verildi ve bu göndermenin baþýndaki 'K' harfi Kitab-ý Cilve'in ve 'M' harfi de Mushaf Reþ'in kýsaltmasý. Örneðin (K-1-2) þeklindeki göndermenin anlamý Kitab-ý Cilve'nin 1. sayfasýnýn 2. satýrýdýr. Ayrýca Orijinal metinde kullanýlan alfabedeki harfler yarý birleþen harfler olduðundan satýr sonunda biten kelimenin devamý satýr baþýnda ayrý bir iþaretle gösterilmiþtir. Bu þekilde bölünmüþ kelimeler de ayrýca Kürtçe metnin çevirisinde gösterildi. Orijinal metinlerde kullanýlan alfabe Arap alfabesi taklit edilerek elde edildiðinden ve aynen Arap alfabesindeki gibi birbirine birden fazla yakýn sesin olmasý onun Türkçe çeviri yazý alfabesini oluþturulmasýný zor kýlýyor. Ayrýca Türkçenin kullandýðý Latin alfabesin ses bakýmýndan fakir olmasý uluslar arasý çeviri yazý alfabesini gerekli kýlýyor ve bu çeviri yazý alfabesiyle metin okumayý zorlaþtýracaðýndan çeviri yazý alfabesi olarak Arap alfabesi tercih edildi. Zaten uluslar arasý çeviri yazý alfabesi için harcanacak emeðin daha azýyla Arap alfabesiyle okumak mümkündür. Yine de orijinal metinde kullanýlan özel alfabeyle çeviri yazýda kullanýlan Arap alfabesi Türkçede kullanýlan Latin alfabesiyle karþýlaþtýrýlabilmesi için aþaðýda tablo halinde verildi. Devam Edecek


7

1 Eylül 2014 Pazartesi

Güneydoðu'nun kanayan yarasý:

"Kaçak elektrik'' G

üneydoðu Anadolu Bölgesi'nde kaçak kullaným sorunu nedeniyle yaþanan elektrik kesintileri adeta bölgenin "kanayan yarasý" haline geldi. Bölge halký, bir dönem yaþanan þiddet olaylarý nedeniyle faturanýn ulaþmamasý ve yoksulluk gibi gerekçelerle elektrik borcunu ödeyemedi. Bir kýsým insanýn ise dönem içerisinde kaçak kullanýma baþvurmasý ve denetimlerin yetersizliði ise bu alýþkanlýðýn yayýlmasýna neden oldu.

1990'lý yýllarda artan destekleme ödemeleri nedeniyle sulu tarýma geçen bölge çiftçisi, tarým ürünlerinin verimini artýrabilmek için kuyu açtý. Su ihtiyacýný kuyulardan dinamo aracýlýðýyla temin eden çiftçilerin elektrik tüketimi her geçen gün arttý ve kaçak kullaným oraný yüzde 80'leri aþtý. Bölgede kaçak kullanýmýn önüne geçilmesine yönelik yürütülen kampanya ve projeler ise bir türlü olumlu sonuç vermedi. Özelleþtirme sonrasý bölgenin

elektrik daðýtým iþini üstlenen firma, çiftçinin borç faizini sildi ancak af uygulamalarý sýkýntýlarýn önüne geçmeye yetmedi. Firmanýn asgari oranda talep ettiði ödemeleri gerçekleþtiremeyen çiftçilerin destekleme paralarýna ise zaman zaman bloke edildi. Daðýtýþ þirketinin kaçak kullaným konusunda uyguladýðý sýký tedbir ve bundan kaynaklý elektrik kesintileri bölge çiftçisinin tepkisine neden oldu. Elektrik kesintileri nedeniyle kuyularýndan su

temin edemeyen üreticiler, baþta Þanlýurfa ve Mardin olmak üzere bölgenin diðer illerinde protesto eylemleri düzenledi. "Bölge halký borcuna sadýk" Þanlýurfa Valisi Ýzzettin Küçük, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, bölgedeki protestolar nedeniyle sýk sýk çiftçi ve elektrik daðýtým þirketinin temsilcileriyle görüþtüklerini söyledi. Konunun kendilerinin ilgi alanýnda olmadýðýna dikkat çeken Küçük, meselenin ciddi boyutlara ulaþmasý nedeniyle çözüm arayýþýna girdiklerini belirtti. Çiftçilerin adaptasyon sorunu yaþadýðýný vurgulayan Küçük, "Yoksa borcunu ödememe þeklinde bir tavýr yok, sadece yeni sisteme bir uyum problemi var. Tek sorun ödeme günüyle çiftçinin hasat döneminin farklý olmasýdýr. Buradaki uyuþmazlýðý gidermeye çalýþýyoruz. Bölge halký borcuna sadýktýr" diye konuþtu. Þanlýurfa Ticaret Borsasý Yönetim Kurulu Baþkaný Mehmet Kaya ise elektrik sorununu "bölgenin kanayan yarasý" olarak nitelendirdi.

Kesintilerden çiftçilerin yaný sýra bölgedeki sanayicilerinin de zarar gördüðünü dile getiren Kaya, her platformda gündeme alýnan problemin bir türlü çözüme kavuþturulamadýðýný aktardý. "Devletten güçlü kimse olamaz" Kaya, konuya hükümetin çözüm üretmesini beklediklerini ifade etti. Tahsilat, þebeke ve daðýtýmda sýkýntýlar olduðunu savunan Kaya, þöyle konuþtu: "Aslýnda sorun tamamýyla tahsilattan kaynaklanmýyor. Devletten güçlü kimse olamaz. Dolayýsýyla ivedilikle buna çözüm bulunup çiftçilerin maðduriyetinin giderilmesini bekliyoruz. Yaþla kuru bir arada deðerlendirilmemeli. Tahsilatla ilgili sýkýntý varsa ona bir çözüm getirilmelidir. Devletimiz doðru ve hakkaniyet ölçüsünde çözüm bulmalýdýr." Daðýtým firmasý DEDAÞ yetkilileri ise bölgedeki kayýp kaçak oranýnýn yüzde 80'lere ulaþtýðýný, tarýmsal sulama dönemindeki kullanýmýn artmasý nedeniyle zaman zaman kesinti yapýldýðýný kaydetti. » (AA)

Güneydoðu demir aðlarla örme çalýþmalarý aralýksýz devam ediyor

T

ürkiye'nin önemli pazarlarýndan Ortadoðu'ya ihracatý artýrmak amacýyla karayolu taþýmacýlýðýna göre daha güvenli ve ekonomik olduðu için aðýrlýk verilen demiryolu taþýmacýlýðý, bölgedeki iç savaþ ve karýþýklýk nedeniyle durma noktasýna geldi. Türkiye'nin bölgeye açýlan kapýsý Güneydoðu Anadolu'yu demir aðlarla örmek için yürütülen çalýþmalar ise aralýksýz devam ediyor. AA muhabirinin, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarý (TCDD) Genel Müdürlüðünden aldýðý bilgiye göre, Türkiye'den 2009'da baþlayan tren seferleri, Gaziantep Ýslahiye, Kilis Çobanbey ve Mardin Nusaybin'deki sýnýr kapýlarýndan Suriye, Ýran ve Irak'a yönelik sevkýyatta iþ adamlarýna rahat nefes aldýrdý. Son dönemde söz konusu ülkelerdeki iç savaþ

ve siyasi karýþýklýktan dolayý trenle taþýnan yük miktarý da kademe kademe azaldý. Irak ve Suriye'ye 2 yýldýr hiç yük götüremeyen trenler, Ýran'a yük taþýmaya devam ediyor. Bu arada, yurt içindeki deðiþik hatlardan gümrüksüz olarak Mardin Nusaybin istasyonuna getirilen yükler, varýþ noktasýnda TCDD yetkililerinden teslim alýndýktan sonra karayolu araçlarýna yüklenip, Habur Sýnýr Kapýsý'ndan Zaho ve Erbil'e gönderilirken, özellikle son aylarda bu tür taþýmacýlýðýn da durma aþamasýna geldiði bildirildi.

Rakamlarla ülkeler 2009'da 410 bin 945 tonla en çok yük taþýmacýlýðýnýn yapýldýðý Suriye'ye, 2010'da 222 bin 865, 2011'de 181 bin 428, 2012'de ise 14 bin 713 ton mal sevkýyatý gerçekleþti. Suriye gibi son 2 yýlda artan iç karýþýklýk nedeniyle sevkýyatýn yapýlamadýðý Irak'a

ise 2009 yýlýnda baþlayan seferlerle yýllara göre sýrayla 445, 15 bin 304, 32 bin 625, 32 bin 261 ton mal gönderimi saðlandý. Halen sýnýrlý sayýda da olsa sevkýyatýn gerçekleþtiði Ýran'da ise 2009 yýlýnda 29 bin 59 tonla baþlayan demiryolu taþýmacýlýðýyla 2010 yýlýnda 19 bin 29, 2011'de 35 bin 765, 2012'de 65 bin 32, 2013'te 51

bin 602 ton ihracat yapýlýrken, 2014'ün 8 ayýnda 36 bin tonluk taþýma yapýldý. Yatýrýmlar devam ediyor TCDD, bölgedeki karýþýklýk ve iç savaþtan olumsuz etkilenen demiryolu taþýmacýlýðýnýn, siyasi istikrarýn kýsmen de olsa saðlanýp ticaret alt yapýsýnýn tesisi sonrasýnda oluþacak talebi karþýlayabilmesi için

çalýþmalarýna ve yatýrýmlarýna devam ediyor. Bu kapsamda Gaziantep, Þanlýurfa ve Þýrnak ile Mardin'de devam eden ve 2 milyar 282 milyon 558 bin lira keþif ve proje bedeli biçilen çalýþmalar sürüyor. 2015-2017 arasýnda bitirilmesi planlanan projeler kapsamýnda bugüne kadar 51 milyon 253 bin lira harcandý. » (AA)


1 Eylül 2014 Pazartesi

‘Çiftçiyle ilgisi yok’ Kýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ, "Çiftçiyle alakasý olmayan 100 kiþilik bir grup kaymakamlýk binasýný taþladý. Bu provokasyonu belli bir grup yaptý. Çiftçiyle ilgisi yok"dedi...

K

ýzýltepe Kaymakamý Erdoðan Turan Ermiþ, "Kýzýltepe'de elektrik kesintisi protestosu sona erdi. Olaylarda yer alan 9 kiþi gözaltýna alýndý" dedi. Kýzýltepe'de bir grup sivil toplum kuruluþu temsilcisi dün çýkan olaylar sýrasýnda kaymakamlýk binasýnýn taþlanmasý nedeniyle Kaymakam Ermiþ'i ziyaret ederek, geçmiþ olsun dileðinde bulundu. Ermiþ yaptýðý konuþmada, 3 gündür elektrik kesintilerini protesto amaçlý yol kapatma eylemlerinin gerçekleþtirdiði anýmsattý. "Genelde þiddete baþvurulmadan bu eylemler son buldu" diyen Ermiþ, þöyle konuþtu: "Çiftçiyle alakasý olmayan 100 kiþilik bir grup kaymakamlýk binasýný taþladý.

Kimsenin canýna birþey olmamasý sevindiricidir. Oluþan maddi hasar telafi edildi. Kýzýltepe'de elektrik kesintisi protestosu sona erdi.

Olaylarda yer alan 9 kiþi gözaltýna alýndý. Bu provokasyonu belli bir grup yaptý. Çiftçiyle ilgisi yok." » (AA)

‘Kaymakamlýða yapýlan saldýrý üzücü’ K ýzýltepe ilçesinde çiftçilerin elektrik kesintilerini protesto ettikleri sýrada bir grubun kaymakamlýk binasýný ve makam aracýný tahrip etmesi tepki gördü. Kýzýltepe Sivil Toplum Kuruluþlarý Platformu, protesto eylemleri ile ilgili yaparak elektrik konusunda Kaymakam Erdoðan Turan Ermiþ’in her türlü çabayý gösterdiðini belirti. Platform, kaymakamlýk binasýna ve makam aracýna yapýlan saldýrýnýn üzücü olduðunu, Kaymakam Ermiþ’in her zaman halkýn yanýnda olduðunu dile getiren yazýlý bir açýklama yaptý. Platform adýna açýklama yapan baþkaný Mehmet Þerif Öter, uzun süredir tarýmsal alanda kullanýlan elektrik sorunuyla ilgili yapýlan giriþimler sonuçsuz kaldýðýný hatýrlattý. Platform olarak elektrik sorunu ile ilgili 2011 yýlýnda ilk eylemlerini yatýklarýný kaydeden Öter, "Elektrik Daðýtým Þirketi DEDAÞ’ýn sulamalarda kullanýlan elektriði 3 gün kesinti yapmasý üzerine çiftçiler seslerini duyurmak ve tepkilerini ortaya koymak amacýyla karayollarý trafiðe kapattý. STK Platformu olarak elektrik sorunun çözümü konusunda her zaman çiftçimizle beraber olduk bu sorunla yakýndan ilgilendik. Bundan sonrada sorunun çözüme kavuþmasý için maddi

ve manevi olarak çiftçilerimizin yanýnda olacaðýz. Ama hak ararken baþka insanlarýn haklarýný ihlal etmek, çevreye zarar vermek doðru deðildir. Sorunun çözümü noktasýnda bu güne kadar kaymakam Erdoðan Turan Ermiþ, Kýzýltepe halkýn yanýnda olmuþ ve her türlü desteði vermiþtir. Belki de Türkiye’de ilk kez bir kaymakam halkýn demokratik eylemine katýlarak destek vermiþ. Ama ne yazýk ki yaþanan son olayda kaymakamlýk binasý ve aracý hedef alýnarak tahrip edilmeye çalýþýlmýþtýr. Emektar duyarlý çiftçilerimizin halkýyla her konuda dayanýþma içinde olan

Kaymakam Ermiþ’in makamýna ve aracýna saldýrýda bulunacaklarýný asla düþünmüyor ve inanmýyoruz." ifadelerini kullandý. » CÝHAN

Hýrsýzlýk yaptýðý öne sürülen 2 kiþi tutuklandý

K

ýzýltepe ilçesinde bir iþ yerinde gümüþ çaldýðý iddiasýyla yakalanan 3 kiþiden 2'si tutuklandý. Mardin Emniyet Müdürlüðü'nden yapýlan açýklamada, Kýzýltepe'de bir kuyumcudan 45 bin dolar deðerinde yaklaþýk 40 kilogram aðýrlýðýnda iþlemeli gümüþün çalýndýðý ihbarý üzerine çalýþma baþlatýldýðý belirtildi. Olayla ilgili gözaltýna alýnan M.B.D (16), Ý.Ö. (16) ve Z.C'nin (16)

çalýndýðý tespit edilen eþyalarla yakalandýðý belirtilen açýklamada, M.B.D. ve Ý.Ö'nün tutuklandýðý belirtildi. » (AA)

8

BASINDAN

H

‘Düþene vurma’ komedyasý

ayrünnisaGül’ün, “Daha yeni 7 tablo astým, Köþk’e zarar verirlerse karþýlarýnda beni bulurlar” ifadesi üzerine yaptýðým “açýk” ve “þeffaf ” eleþtiriler nedeniyle yazýmýn çýktýðý günü, tebrikleri kabul günü olarak geçirmek durumunda kaldým. Yine de bir grup zevat, yakaladýklarý taciz fýrsatýný“Güçlüyken övün, inerken vurun tabii, iktidar yalakasý yandaþlar” tezviratýna bandýrýp üzerime fýrlatmakta gecikmedi. Bir zamanlar “Çankaya’ya çýkmasýnlar” diye dertlere gark olanlar, zaman içinde nasýl da Gül neferi olmuþlar onu da bu vesileyle öðrenmiþ olduk. Yazýyý Güller’in siyasi geleceklerinin tümüyle bitmiþ olduðunu düþünerek filan kaleme almýþ deðildim. Zira senaryolardan haberdarým, bu eleþtirileri yapanlarýn yatýrým yaptýklarý senaryolardan. Dolayýsýyla þu “Düþene vurulmaz, ama siz vurdunuz” demeye getiren yazýlarý ciddiye almadýðýmý belirteyim. Adamý güldürmeyin: Çankaya Köþkü’nde pekâlâ iyi bir dönem geçirmiþ bir ailenin þimdi görev süresi dolduðu için Köþk’ten ayrýlma zamanýnýn gelmiþ olmasýnda ne gibi bir “zulüm”, ne gibi bir trajedi vardýr da veda seremonisinde yapýlan açýklamalarý eleþtirmek, “düþene vurmak” gibi ucuz bir edebiyata konu olmaktadýr? Erdoðan’la uyum içinde Köþk’e çýkan aile, iyi bir Çankaya dönemi geçirmiþ, þimdi de devir teslim zamaný gelmiþtir, bunun neresi acýklýdýr? Zulüm bunun neresindedir? Çok mu arabesk dinliyorsunuz veya bir siyasi ikbal olasýlýðý görünce feodal damarýnýzýn kabarmasýna engel mi olamýyorsunuz? Ayrýca ben þahsen, bugüne kadar Hayrünnisa Haným’ýn þahsýna methiyeler düzdüðümü hiç hatýrlamýyorum. “Dün öv öv, bugün güçten düþünce vur” ithamýnýn iraptaki mahalli ben deðilim, baþka adrese bakacaksýnýz.

Bugüne kadar kimse için “Getir ayaðýnýn suyunu içeyim” yazýsý yazmýþ deðilim ki, Hayrünnisa Gül için yazmýþ olayým. Açýklamalarýný eleþtirmemi “çark etme” harekâtý gibi görenlerin yaptýðýný beyhude mesai olarak görüyorum. Kaldý ki pek beðendiðim biri olabilirdi, yine de o açýklamalar garip bulunabilir, üzerine yazý yazýlabilirdi. Bunun neresi sorun? Ama bakýn Hayrünnisa Haným’ýn engelliler için, eðitim ve kitap okuma alýþkanlýðý kazandýrmak için yaptýðý giriþimler vardý ve hiçbirini görmezden gelmedim. Asýl sakil olan, onun yaptýðý iyi iþlere tek satýr bile ayýrmayanlarýn bugün kendi çevresini topa tutmasýný övgüye deðer buluþudur. Ah, ama çok açýk, amacýnýz Hayrünnisa Haným’ýn iyiliði hoþluðu deðil, Hayrünnisa Haným’ýn dövdüðü baðcýnýn etrafa saçýlan üzümlerinden týrtýklama hevesi. Enteresandýr, bugün “Vay demek Bayan Gül’ü eleþtirirsin ha!” diye üzerimize gelip Hayrünnisa Gül sevdalýsý kesilenler, vaktiyle Hayrünnisa Haným’ýn Çankaya’ya çýkmasýný engelleme amaçlý Cumhuriyet mitinglerine mahcup ya da açýk destek vermiþ kimseler. Askerin, bilumum ulusalcýnýn, Cumhuriyet bekçisinin topunu tankýný, pankartýný gösterip Çankaya’da bir baþörtülüye tahammül edilmeyeceðine dair pozisyon almasý karþýsýnda ses çýkarmamýþ, bazen onaylamýþ kalem erbabý bunlar. Malum 28 Nisan e-muhtýrasýný “kabul edilebilir” bulmalarýyla ünlü kiþiler... Sözün özü, “karakter” kelimesini kullanýrken dikkatli olsunlar. Nihal Bengisu KaracaHabertürk


9

1 Eylül 2014 Pazartesi

Kitap Köþesi Ýranda Moder Olmak nsan bilgisini, biri sosyal ve beþeri disiplinleri ima eden edebi, felsefi kültür, diðeri doða bilimlerini (ya da pozitif bilimleri) ima eden bilim kültürü diye ayýran "iki kültür" tabiri, C. P. Snow tarafýndan 1959'da icat edilmiþtir. Ortada iki kültür olduðu fikri, bütün bir insanlýk tarihi düþünüldüðünde çok yeni sayýlýr. Üstelik 1960'tan bu yana hem kavram hem de kavramýn iþaret ettiði olgularla ilgili þikâyet ve sorgulamalar giderek artmýþtýr. Akademi ve üniversitelerin örgütlenme biçimini, ders programlarýný, eðitimin yol yordamýný, ama bilgiyle iliþkimizin gündelik veçhelerini de çok yakýndan ilgilendiren bir ayrýmdýr bu. Araþtýrmalarýn ve eðitimin birbirinden çok farklý önkabullerle yapýlmasý ve kullanýmý yararlý ve doðru görülen yöntem ve ilkelerin iki farklý, hatta karþýt gruba toplanmasý demektir. Ýki Kültürü Aþmak bu ayrýmýn tarihselliðini araþtýrýyor. Kitabýn temel tezi, modern dünya sistemini önceleyen insan yaþamýnda böyle iki farklý bilgi biçiminin varolmadýðý, bugün "disiplin" diye adlandýrdýðýmýz kutucuklarýn, asýl olarak

» Sayfa 8’de

Ý

Vizyona Giren Filmler Derleyen: M. Sait Çakar

Bizi Kötüden Koru Filmin Adý: Bizi Kötüden Koru Filmin Türü: Korku Filmin Süresi: 1s 59dk Filmin Özeti: Eser Adý Yazar Adý Çeviren Orijinal Adý Sayfa Sayýsý Yayýnevi

: Ýran'da Modern Olmak : Fariba Adelkhah : Ýsmail Yerguz : Etre moderne en Iran : 224 : Metis Yayýnlarý

on dokuzuncu yüzyýlda yaratýldýklarýdýr. Dikkatli okurlarýmýz bu temayý Sosyal Bilimleri Açýn raporundan hatýrlayacaklar: Orada bir problem olarak tarif edilen ve sorgulanan konu, bir araþtýrma projesine dönüþtürülmüþ ve birçok yazarýn katkýlarýyla kapsamlý ve zevkle okunacak, eleþtirel bir bilim tarihi çýkmýþ ortaya.

Özel okul teþvikine 180 bin 637 baþvuru yapýldý

New York þehrinin çeþitli bölgelerinde eski Latince yazýlar ve gizemli simgelerle birlikte bir dizi esrarengiz durum ortaya çýkmaya baþlamýþtýr. Evlerin bodrumlarýndan gelen tuhaf sesler çoðu ailenin kabusu olurken New York Polis Departmaný'nda çalýþan Çavuþ Ralph Sarchie bölgenin en karýþýk yerlerinden biri olan 46. bölgeye atanýr. Ralph Saarchie karþýlaþtýðý olaylar sonrasýnda baþta kendi ailesiyle arasýndaki iliþkinin bozulmasýna, sonrasýndaysa kendi psikolojisinin çökmeye baþlamasýna tanýk olur. Sarchie, ortaðý Butler ile birlikte tuhaf bir davayý çözmesi için görevlendirilir. Ancak bu karanlýk cinayetler serisi bildiði yöntemlerle çözebileceði türden deðildir. Araþtýrma safhasýnda Mendoza isimli bir rakiple

karþýlaþmasý ise soruþturmanýn tüm akýþýný deðiþtirir. Kötülük tüm diriliðiyle karþýsýnda dikilmektedir; davayý çözebilmesiyse Mendoza ile yapacaðý iþbirliðinden geçmektedir. En son 'Sinister' filmiyle izleyici karþýsýna çýkan Scott Derrickson'ýn yönetmenliðini üstlendiði filmin baþrollerini Eric Bana, Édgar Ramírez ve Olivia Munn paylaþýyor.

Belalý Rehine Filmin Adý: Belalý Rehine Filmin Türü: Komedi Filmin Süresi: 1s 34dk Filmin Özeti: zel okullarda öðrenim göreceklere verilecek eðitim öðretim desteði için 180 bin 637 öðrenci ve 4 bin 361 kurum baþvuruda bulundu. Milli Eðitim Bakanlýðýndan alýnan bilgiye göre, okul öncesinde 24 bin 342, ilkokulda 54 bin 220, ortaokulda 61 bin 339, ortaöðretimde 40 bin 736 öðrenci için baþvuru yapýldý. Eðitim ve öðretim desteði almaya hak kazanan özel okullarýn ve öðrencilerin isimleri Özel Öðretim Kurumlarý Genel Müdürlüðünün internet sayfasýnda 1 Eylül Pazartesi günü yayýmlanacak. 5-9 Eylül'de eðitim ve öðretim desteði almaya hak kazanan öðrencilerin tercih iþlemleri yapýlacak. 10 Eylül'de özel okullara yerleþen öðrenciler ilan edilecek olup, 1018 Eylül'de öðrencilerin özel okullara kesin kayýt iþlemleri gerçekleþtirilecek. 2014-2015 eðitim öðretim yýlýnda okul öncesi ve ilkokullarda 50'þer bin, ortaokul ve liselerde 75'er bin olmak üzere 250 bin öðrenci eðitim öðretim desteðinden yararlanacak. Okul öncesi kurumlarýna gidecek öðrencilere 2 bin 500, özel ilkokullara gidecek öðrencilere 3 bin, özel ortaokul ve liselere gideceklere yýllýk 3 bin 500, temel liselere ise 3 bin lira olarak verilecek eðitim öðretim desteði için 8 Aðustos'ta baþlayan baþvuru süresi dün sona ermiþti. » (AA)

Ö

Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü & Ýnternet Editörü

M.M. Sait SaitÇakar Çakar

Hýrsýzlýktan hapis cezasýna çarptýrýlan iki arkadaþ olan Ordell ve Louis, cezalarý bitip dýþarý çýktýklarýnda yeni bir plan için kollarý sývarlar. Plana göre yüksek miktarda fidye koparmak için bölgenin en zengin iþ adamlarýndan Frank Dawnson'ýn eþini kaçýracaklardýr. Netice Mickey Dawson'ý kaçýrýp rehin alýrlar, ancak planlarý bu andan itibaren bekledikleri gibi ilerlemez. Karýsýnýn kaçýrýlmasý Frank Dawson'ýn bir nevi iþine gelmiþtir, zira Dawson, nicedir metresiyle birlikte olabilmek için karýsýndan kurtulmanýn yollarýný aramaktadýr! Þimdi sýra Mickey'dedir ve kocasýndan intikam almak için onu kaçýranlarla iþbirliði yapmaya

karar verir. Bu kararsa iþleri daha da karmaþýk bir noktaya sürükler. Suç ve komedi türlerini keyifli biçimde buluþturan filmin yönetmen koltuðunda Daniel Schechter bulunurken oyuncu kadrosunda Isla Fisher, Jennifer Aniston, Tim Robbins ve John Hawkes gibi yýldýz isimler yer alýyor.


1 Eylül 2014 Pazartesi

10

Elektrikte bakým kesintisine son Türkiye Elektrik Ýletim Anonim Þirketi, iletim tesislerine yönelik olarak enerji kesilmeden ilk canlý bakýmý yaptý...

T

ürkiye Elektrik Ýletim Anonim Þirketi, iletim tesislerine yönelik olarak enerji kesilmeden ilk canlý bakýmý Ankara'da gerçekleþtirdi. Avrupa Birliði Katýlým Öncesi Mali Yardýmlarý kapsamýnda TEÝAÞ’ýn Yapýsýnýn ve Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi'nin "Canlý Bakým Sisteminin Kurulmasý ve Uygulanmasý Aktivitesi" kapsamýnda Fransýz RTE firmasýyla eðitim sözleþmesi imzalanarak, iletim hatlarýnýn canlý bakýmýna yönelik faaliyetlere baþlandý. Projede, geçen yýl trafo merkezi ve enerji iletim hattý canlý bakým ekiplerinin oluþturulmasý için çalýþmalar yürütüldü. Sýnav ve mülakatlar sonucu, gönüllüler arasýndan projede görev

almaya uygun kiþiler belirlendi. Mayýs ayýnda Gölbaþý Test Laboratuvarý'nda kurulacak canlý bakým teçhizatý için gereken malzemeler temin edildi. Projede görev alan personel de yürütülen eðitim çalýþmalarýyla canlý bakým yapabilecek düzeye eriþti. Elektrik iletim hattý canlý bakým ekipleri, tespit edilen trafo merkezi ve elektrik iletim hatlarýnda ilk canlý bakým faaliyetlerine Ankara'da baþladý. Elektrik iletim hattý canlý bakým ekibi 380 kV iletim hattýnda ilk defa potansiyele girme ve iletkene dokunma çalýþmasý yaptý. Ekip ayrýca 380 ve 154 kV iletim hattýnda izolatör deðiþimi, canlý bakým sandalyesi ve merdiven kullanarak canlý bakým yapma faaliyetleri gerçekleþtirdi.

Kurumun üst düzey yetkilileri de çalýþmalarýn yapýldýðý 380 kV SincanÇayýrhan ve 154 kV SincanKazan elektrik iletim hattýnda tetkik ve gözlemlerde bulundu. Türkiye'de ilk kez gerçekleþtirilen canlý bakým projesi kapsamýnda ekip sayýlarý, yapýlacak eðitimler ve çalýþmalarla önümüzdeki yýllarda artýrýlacak. TEÝAÞ, 2015-2019 Stratejik Planý kapsamýnda 5 yýllýk dönemde ekip sayýsýný 5 hat ve 5 trafo ekibi olmak üzere 10'a çýkartmayý planlýyor. Ýletim hattý havadan da takip ediliyor Öte yandan, Elektrik Ýletim Hatlarýnýn Havadan Denetlenmesi Projesi kapsamýnda 51 bin kilometreye ulaþan 380 kV ve 154 kV enerji iletim hatlarý, helikopterlere monte edilen video kamera, termal kamera, korona kamera ve fotoðraf kamerasýndan oluþan elektro-optik ekipmanlarla havadan kontrol ediliyor. Bu yolla, hatlarýn arýzalý veya arýza olabilecek yerleri tespit edilip kayýt altýna alýnýyor, belirli formatta ve periyotta raporlanýyor. Arýza durumunda ise bölgeye personel ve malzeme nakli yapýlýyor. Böylece olasý arýzalarýn önüne geçilirken, oluþan arýzalarýn da en kýsa sürede giderilmesi saðlanýyor. » (AA)

Midyat’tan bir baþarý daha

M

idyat’ta kurulduðu günden buyana baþarýlý çalýþmalara imza atan Sur&Anafen dershanesi bir rekora daha imza attý. TEOG sýnavýnda 27 öðrenci Fen lisesine yerleþti.

Kurulduðu günden bugüne dek sürekli üstüne koyarak ilerleyen Sur&Anafen dershanesi bu yýl da geleneði bozmadý. Temel Eðitimden Ortaöðretime Geçiþ yerleþtirmede 27 fen lisesi kazandýrarak, tüm

zamanlarýn rekorunu kýrmayý baþardý. Dershane Müdürü Haydar Sencar yaptýðý açýklamada; “Bizim Amacýmýz sadece bir ve tek baþarý elde etmek deðildir. Eðitimde baþarýnýn sürekli ve kitlesel olmasý gerektiðin düþünüyoruz. Midyat Sur&Anafen olarak da ilk günden bugüne kadar hep bu esaslarý gözeterek zirvede kaldýk, bundan sonrada hep kalmayý düþünüyoruz inþallah. Emeði geçen tüm dershane öðretmenlerine, öðrenci velilerimiz ile öðrencilerimize tek tek teþekkür ediyorum.” ifadelerini kullandý. » Tayfur Demir/Midyat

ZAYÝ B Sýnýfý Sürücü Belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. Yakup AKSOY T.C. No: 40681856794

Mardin’de Eczane açýðý bulunuyor

S

aðlýk Bakanlýðýnýn yeni eczane açýlmasý için nüfus kriteri getirmesinin ardýndan yapýlan ilk yerleþtirmede, baþvuru yapan eczacýlarýn tümü yine büyük þehirleri tercih etti. Kuraya baþvuran eczacýlardan 6'sý Ankara, 5'i Ýstanbul, 4'ü Bursa'ya yerleþtirilirken Þanlýurfa, Ýzmir, Van, Adana ve Adýyaman'da da birer yeni eczane açýlmasýna izin çýktý. 31 Mayýs 2012'de yürürlüðe giren kanun, yeni açýlacak eczane sayýlarýnýn, ilçe sýnýrlarý içindeki nüfusa göre en az 3 bin 500 kiþiye bir eczane olacak þekilde düzenlenmesini öngörüyor. Saðlýk Bakanlýðý, bu düzenleme çerçevesinde ilk kez nüfusa göre planlama yaparak yeni eczane açýlabilecek ilçeleri belirlemiþ ve planlamaya tabi olup yeni iþyeri açmak isteyen eczacýlarýn bu yerler için baþvurabileceðini duyurmuþtu. Saðlýk Bakanlýðý, baþvuru yapan 20 eczacý için ilk yerleþtirmeyi Eczacý Yerleþtirme Sistemi (EYS) üzerinden yaptý. Kuraya baþvuran eczacýlarýn tümü ilk tercihlerine yerleþtirildi. Eczacýlardan 6'sý Ankara, 5'i Ýstanbul, 4'ü Bursa'ya yerleþtirilirken Þanlýurfa, Ýzmir, Van, Adana ve Adýyaman'da da birer yeni eczane açýlmasýna izin çýktý. Büyük þehirlerde fazlalýk var Saðlýk Bakanlýðý Türkiye Ýlaç ve Týbbi Cihaz Kurumunun hazýrladýðý listeye göre, büyük þehirlerin geliþmiþ ilçelerinde eczane fazlalýðý olduðu ortaya çýkmýþtý. Ýstanbul, Ankara, Ýzmir, Antalya, Bursa, Denizli ve Kayseri gibi illerin büyük ilçelerinde eczane fazlasý bulunduðu için yeni kontenjan

tanýnmamýþtý. Bu þehirlerin geliþmiþlik düzeyi daha düþük ilçeleri için kontenjanlar açýlmýþtý. Nüfusa göre en fazla eczaneye ihtiyaç duyulan illerin Doðu ve Güneydoðu'da olduðu görülürken Aðrý, Bitlis, Diyarbakýr, Gaziantep, Gümüþhane, Hakkari, Kars, Mardin, Muþ, Siirt, Van, Þýrnak ve Iðdýr'ýn tüm ilçelerinde eczane açýðý bulunduðu için yeni kontenjanlar tanýnmýþtý. Ama Bakanlýðýn EYS üzerinden yaptýðý yerleþtirmede bu illerin hiç biri tercih edilmedi. Ýl genelinde eczane açýðý bulunmamakla birlikte ilçe bazýnda en fazla eczane açýðý tespit edilen Ýstanbul Esenyurt'a 63, Sultanbeyli'ye 46 yeni kontenjan verilmiþti. Yasanýn kapsamý Eczacýlar ve eczanelerle ilgili kanunun yürürlüðe girdiði 31 Mayýs 2012 tarihinde eczacýlýk yapma hakkýna sahip eczacýlarla eczacýlýk fakültelerinde okuyanlar ve fakülteyi yeni kazananlar bir defaya mahsus bu sýnýrlamaya tabi tutulmadý. Ayný tarih itibarýyla eczanesi bulunanlara da bir defaya mahsus herhangi bir kýsýtlamaya tabi olmaksýzýn eczanesini ilçe dýþýna nakledebilme ve devredebilme hakký tanýndý. Bu çerçevede eczanelerle ilgili kanunun yürürlüðe girdiði 31 Mayýs 2012 sonrasýnda eczanesini kapatan ancak yeniden iþ yeri açmak ya da eczanesini baþka bir ilçeye nakledip tekrar ilçe deðiþtirmek isteyenler nüfusa göre planlamaya tabi oldu. Bu kiþilerden eczane açmak isteyenler, Kurum tarafýndan ilan edilen yerler için baþvurmuþ, bu baþvurularda en fazla yirmi beþ tercih yapýlabilmiþti. » (AA)


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.