Kimse Yok Mu Derneği 7. Yıl Kataloğu

Page 1



İçindekiler KİMSE YOK MU DERNEĞİ PERİYODİK HABER BÜLTENİ “İYİLİK YOLUNDA 7 YIL” ÖZEL SAYISI

Haiti Açl›ktan Ölüyor Kimse Yok Mu Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Adına İmtiyaz Sahibi:

Mehmet Zeki Özkara Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:

Ülkü Atlamaz

10

Depremden önce zaten yoksul olan ülkenin halkı, depremden sonra daha da zor günler yaşadı. Haiti'de ne olup bittiği haber izlenim bölümünde.

Genel Yayın Yönetmeni:

Halenur Gürbüz Yayın Kurulu:

Sadık Emecen, Mehmet Meraklı, İsmail Kılınç Haber Merkezi:

Ali Hancı, Sema Arslan, Nazlı Hilal Kızılkaya, Ümmühan Doğan Grafik Tasarım:

Elif Sevinçgül Fotoğraflar:

Ozan Köse, Ünal Aslan, Arşiv

Adres:

Kimse Yok Mu Derneği Kısıklı Mah. Aydınoğlu Sok. No: 19 Üsküdar-İstanbul

Söylefli: ‹kbal Gürp›nar

34

Ne Kimse Yok Mu onu unutabildi ne de o Kimse Yok Mu'yu. Programın sunuculuğunu bıraksa da dernekle ilişkilerini gönüllü olarak sürdüren Gürpınar, program sunuculuğu döneminde yaşadıklarını anlattı.

Telefon:

44 44 593 Faks:

(0 216) 520 16 16 E Posta:

info@kimseyokmu.org.tr halenurcalisan@kimseyokmu.org.tr Web:

www.kimseyokmu.org.tr KİMSE YOK MU HABER’İN MALİYETİ SPONSORLARIMIZCA KARŞILANMAKTADIR.

Afet Yard›mlar›

46

Kimi zaman Endonezya'da, kimi zaman Myanmar'da aldılar soluğu. Kim "Kimse yok mu?" dediyse, dil, din, renk ayırmadan imdadına koştular. 2004'ten bugüne Kimse Yok Mu'nun afet yardımları.


Merhaba, “Yeni bir say›yla karfl›n›zday›z” demek, herhalde elinizde tuttu¤unuz dergi say›s›na haks›zl›k olacakt›r. Yaln›zca yeni bir say›yla de¤il, yeni bir bafllang›çla karfl›n›zday›z çünkü. ‹yilik yolunda 7 y›l› geride b›rakt›¤›m›z bu günlerde, nice 7 y›llara do¤ru koflar ad›mlarla ilerlemek için, yeni bir enerjiyle yeniden bafll›yoruz gelecek imar›m›za.

Kaç Feryat S›¤ar Bir Mektuba? Derneğe ulaşan bir yardım başvurusu mektubunun başına neler gelir? Kimlere hangi tür yardımlar yapılır? Mektupları kimler okur, nasıl değerlendirir? Derneğin yardım sistemiyle alakalı merak edilen pek çok sorunun cevabı bu dosyada.

22

Uluslararas› Dernek Statüsü'nü Alma Yolunda

Kimse Yok Mu Ecosoc'a giriyor. Peki Ecosoc nedir, ne işe yarıyor?

40

Anneler Ev Atölyelere Dönüyor Artık her annenin bir mesleği olacak. Kimse Yok Mu'nun benzersiz meslek edindirme projesi, yarınından ümidi kesmiş ihtiyaç sahibi hanımları birer iş kadınına dönüştürüyor.

106

Zengin bir içeri¤e sahip olan bu koleksiyon say›m›zda, sizlere flimdiye kadar yap›lanlar› kahramanlar›yla birlikte tan›tmaya –veya hat›rlatmaya- çal›flt›k. Kapak konumuz olan ‹yilik Yolunda 7 Y›l’›, yedi ayr› alanda kategorize etti¤imiz faaliyetlerimizle tan›tt›k. Bu kategorileri neye göre ve niçin oluflturdu¤umuzu kapak konumuzun takdim yaz›s›nda bulacaks›n›z. Yard›m derne¤i kavram› Türkiye için hem çok köklü, hem de çok yeni bir kavram. Evet, yüzlerce y›ll›k bir vak›f medeniyetine sahibiz. Fakat modern anlamda fluanda bizlerin uygulad›¤› sistemlere dayal› yard›mlaflma biçimi pek çok kifli için genç, yeni ve hatta yabanc›. Bu durum da tabii bir sonuç olarak pek çok soru iflareti getiriyor beraberinde: “Acaba yard›mlar nas›l teslim al›n›yor? Derne¤e yap›lan ba¤›fllar nereye gidiyor? Yard›m yap›lacak aileler nas›l tespit ediliyor? Derne¤e eflya ba¤›fl› yap›labilir mi? Derne¤in yöneticileri kimdir? Kimler çal›fl›r, gönüllü mü çal›fl›rlar maafll› m› çal›fl›rlar? Vs, vs.” Bu sorular›n hepsi bizlerin al›flk›n oldu¤u sorular. Bu say›m›zda, bu sorulara büyük ölçüde cevap verece¤ini umdu¤umuz haber dosyalar›yla kafalardaki soru iflaretlerini gidermek istedik. “Kaç feryat s›¤ar bir mektuba” bafll›kl› dosya, derne¤e yap›lan yard›m baflvurusunun hangi süreçlerden geçerek sonuçland›¤›n› anlat›yor. Geçti¤imiz ay veda etti¤imiz 2. dönem yönetim kurulumuzla ilgili dosya ise hem derne¤in yöneticileri hakk›nda hem de derne¤in yönetilifl biçimi hakk›nda etrafl›ca bilgi veriyor. Ayr›ca, muazzam bir gönüllülük hareketi olan “kumbara” faaliyeti, bu iflin yapan gönüllülerin görüflleri ve hat›ralar›yla daha da ilginç hale geliyor. Dergimize son olarak hem yaz› aralar›nda hem de kapan›fl k›sm›nda derne¤imizde çal›flan personeli ve flubelerimizi tan›t›c› bölümler de ekledik. Böylece Kimse Yok Mu Derne¤i hakk›nda merak etti¤iniz her fleyi iki kapak aras›nda bulabilmenizi murat ettik. Son olarak, henüz 7 y›l› geride b›rakan ve yeni yedi y›llara ümitle, enerjiyle ve heyecanla bakan genç bir kurulufl olarak, bugüne kadar yan›m›zda olan herkese teflekkür etmek istiyoruz. “Kamu Yarar›na Çal›flan Dernek” statüsü ve “TBMM Onu Ödülü” ile taçlanan çal›flmalar›m›z, sizin sayenizde bu baflar›ya ve teveccühe lay›k oldu. fiahs›m ve temsilcisi oldu¤um kurumum ad›na bütün gönüllülerimize, yard›mseverlerimize, sadece kalbiyle bile olsa bizi destekleyenlere ve özverili çal›flanlar›m›za binlerce teflekürler… Nice 7 yafllara!

Mehmet Özkara Genel Baflkan


HABER

AFET, YOKSULLUK ve HASTALIK

BURASI

HAiTi Haiti’nin ad›n› yaflad›¤› deprem felaketiyle ö¤rendik. 17 A¤ustos’u atlatm›fl bir ülke olarak onlar› en iyi anlayan belki de bizdik. Depremin ne demek oldu¤unu iyi bilen Türkler, depremin yeni adresine, Haiti’ye kofltular hemen.


“Haiti” ismi, pek ço¤umuz için yabanc›yd› 12 Ocak gününe kadar. Dominik Cumhuriyeti’yle komflu olarak Atlantik Okyanusu’na s›n›r› bulunan bir adada yer ald›¤›n› bilmiyorduk mesela. Ülkeye en yak›n Amerika eyaletinin Miami oldu¤unu da. Bunlar›n ne önemi var derseniz, izleyen sat›rlar› okumaya devam ediniz. Kimse Yok Mu Derne¤i’ne Haiti’de deprem oldu¤u haberi düflünce, derne¤in uluslararas› iliflkiler ve acil kurtarma birimleri hemen harekete geçtiler. Dernek merkezinde toplanan yetkililer ve gönüllüler afetin büyüklü¤ünü, yaflananlar›n boyutunu anlamak için Miami’deki dernek temsilcisini ve ülkede bulunan büyükelçili¤imizi aramaya bafllad›lar. Bir yandan da bölgeye nas›l gidilece¤i, kimlerin görevlendirilece¤i kararlaflt›r›ld›.

Dernek ad›na ilk ekip Miami’den yola ç›karak felaket bölgesine geçti. Derne¤in Miami’de yaflayan yetkilisi Celal Ferruh Yücel, 13 Ocak 2010 gününden itibaren Dominik Cumhuriyeti’ne ulaflmaya çal›flt›klar›n›, sürekli ertelenen uçufllar nedeniyle ancak 15 Ocak Cuma yerel saatle 18:00’da kalkan uçakla Dominik Cumhuriyeti’ne geçtiklerini bildirdi. Yard›m ekibi Dominik’ten Haiti’ye 400 kilometrelik karayoluyla ulaflt›. Miami’den hareket eden ekibin içerisinde Kimse Yok Mu gönüllüsü ‹brahim

2010 KiMSEYOKMU

5


HABER Varol ile Haitili gönüllü Frantz S. Jean-Louis’nin de bulundu. Di¤er yandan Kimse Yok Mu Derne¤i arama kurtarma ekibi HAD‹’nin baflkan› Cenk Yoleri gönüllü uzman doktor Murat Ünlü’yle birlikte, 16 Ocak 2010 tarihinde Delta Havayollar› ile Miami’ye hareket etti.

‹lk aflamada acil yard›m Zorlukla ulafl›lan deprem bölgesinin hali içler ac›s›yd›. ‹lk hafta içerisinde 50 bin insan›n öldü¤ü söylenen ülke, canl› cenazeye dönüflmüfltü. Cesetlerin enkazlar alt›nda günlerce bekledi¤i, sokaklar›n insan cesetleriyle doldu¤u ve hayatta kalanlar›nsa aç, susuz yaflam›n› sürdürmeye çal›flt›¤› ülke bütün dünyadan yard›m bekliyordu. Bölgede ilk önce insanlar›n kar›nlar›n›n doyurulmas›, temiz su içmelerinin sa¤lanmas› ve tehlikeli salg›n hastal›klar›n önüne geçilmesi gerekiyordu. Yard›m ekipleri ilk günler Dominik Cumhuriyeti üzerinden sa¤lanan g›da ve su ile depremzedelere yard›mc› oldu. Daha son-

ra, g›da yard›mlar›n›n süreklili¤i ve insanlar›n s›cak yemek yiyebilmesi bir fikir geliflti ve hayata geçirildi: Arazide aflevi kurup s›cak yemek da¤›tmak.

Her gün 2000 kifliye s›cak yemek Böylece Haiti’de aflevi kuruldu. S›cak yeme¤in hem piflirme, hem de servis etme anlam›ndaki zorluklar›ndan ötürü di¤er yard›m kurulufllar›n›n çok fazla kullanmad›¤› bu yöntem, her gün 2000 kiflinin yüzünü güldürdü. Bir tabak pilav›, bir kâse çorbay› dünyan›n en büyük zenginli¤i sayan pek çok yoksul depremzede 9 Mart tarihine kadar bu aflevinde karn›n› doyurdu.

Gönüllü doktorlar yaralar› sard› Dernek, Haiti’ye daha sonra da ekipler gönderdi. Yetkililerinden Eyüp Tok, Metin Çetiner ve ‹smail K›l›nç’› birer ayl›k mesailer yapmak üzere bölgeye gönderen Kimse Yok Mu, ayr›ca iki ayr› sa¤l›k ekibini de bölgeye ulaflt›rd›. 17 fiubat’ta Haiti’ye ulaflan gönüllü doktor ve

Felaketin bilançosu Haiti'de bilanço çok a¤›r. 3 milyon insan›n etkilendi¤i depremden sonra insanlar aç, susuz, ilaçs›z ve evsiz kald›. Haiti Hükümeti 12 Ocak'ta meydana gelen 7.0 büyüklü¤ündeki depremin ard›ndan ölü say›s›n›n 230 bin, yaral› say›s›n›n da yaklafl›k 300 bin oldu¤unu duyurdu.

6 KiMSEYOKMU 2010


Kimse Yok Mu Haiti’de ofis açt› Kimse Yok Mu Derne¤i Haiti’de yapaca¤› yard›m çal›flmalar›n› yürütmek ve takip etmek için Baflkent Port-Au-Prince’de bir irtibat ofisi açt›. Bu ofise atanan Kimse Yok Mu Yetkilisi Eyüp Tok Haiti’de yard›m çal›flmalar›n› yürütecek. Ayr›ca bir Türk aile de derne¤in çal›flmalar›na yard›mc› olmak için Haiti’ye yerleflti.


HABER

sa¤l›k personelinden oluflan 10 kiflilik 3. grup sa¤l›k ekibi Haiti'de bin 1400 depremzedeyi sa¤l›k taramas›ndan geçirildi. Yap›lan sa¤l›k taramalar›nda ciddi rahats›zl›¤› olan hastalar tedavi alt›na al›nd›; yoksul halka Türkiye’den götürülen 150 kg a¤›rl›¤›ndaki ilaçlarla ücretsiz ilaç verildi. 20 gün bölgede kalan ekipte uzman befl doktor, bir eczac›, iki sa¤l›k personeli, iki uzman arama kurtarma personeli ve bir inflaat mühendisi yer ald›. Gönüllü sa¤l›k ekibi, depremden yaral› olarak kurtulan, enfeksiyon kapan ve psikolojik rahats›z-

Kimse Yok Mu bir yetimhaneye sahip ç›kt› On binlerce insan›n hayat›n› kaybetti¤i Haiti depremi arkada çok say›da yetim b›rakt›. Depremin Merkez Üssü Baflkent Port-au-Prince'teki Home God Church yetimhanesi anne ve babas›n› kaybetmifl çocuklarla dolup taflarken, yetimhanenin ana binas›n›n da çökmesiyle 73 yetim ortada kalm›flt›. Kimse Yok Mu bu yetimlere sahip ç›kt›. Dernek, yetimlerin her gün g›da ihtiyaçlar›n› karfl›l›yor. Ayr›ca Kimse Yok Mu, gelecek olan yard›mlarla yetimhanenin çöken ana binas›n›n yeniden infla edilmesiyle ilgili çal›flmalar›n› da sürdürüyor.

8 KiMSEYOKMU 2010

l›klar› ortaya ç›kan depremzedelere öncelikli olarak yard›mc› oldu.

Haiti’ye Türk Mahallesi Yard›ma kofltu¤u bütün afet bölgelerinde oldu¤u gibi Haiti’de de “kal›c› yard›m” yapmay› tercih eden Kimse Yok Mu, sokaklarda yaflayan, sa¤l›k hizmetinden mahrum, g›da ve su bulamayan Haitililer için bir yerleflim yeri oluflturma çal›flmalar›na bafllad›. Bu çerçevede Haiti’de Kimse Yok Mu imzal› bir “Türk Mahallesi” kuru-


Kimse Yok Mu, sokaklarda yaflayan, sa¤l›k hizmetinden mahrum, g›da ve su bulamayan Haitililer için bir yerleflim yeri oluflturma çal›flmalar›na bafllad›. lacak. Kurulan mahallede halk›n ihtiyaçlar›n› karfl›layabilecek alt yap› oluflturulaca¤› gibi, mahalle sakinlerinin g›da ihtiyaçlar› da dernek taraf›ndan karfl›lanacak. Kimse Yok Mu gönüllüsü mimarlar taraf›ndan haz›rlanan mahalle projesinin k›sa sürede bitirilip evini kaybeden depremzedelere arma¤an edilmesi planlan›yor. Projenin amac› hem yoksul hem de deprem ma¤duru aileleri s›cak birer yuvaya kavuflturmak.

Haiti “insanl›k nam›na” yard›m bekliyor Kimse Yok Mu, Haiti’de kurdu¤u kal›c› ofisiyle bölgedeki hizmetlerini sürekli hale getirmeyi planl›yor. Dernek burada hem Türk Mahallesi kuracak, hem de g›da, giyim, ilaç gibi yard›mlar› yoksullara ulaflt›rmaya devam edecek. Kimse Yok Mu kanal›yla Haitililere yard›m etmek çok kolay. Siz de afla¤›daki yollardan birini kullanarak Haitili bir afetzedeye yard›m eli uzatabilirsiniz. Onun bu yard›m elini ne kadar büyük hasretle bekledi¤ini ise tahmin bile edemezsiniz…

HAiTi’YE YARDIM ETMEK iÇiN: Banka veya PTT yoluyla ba¤›fl yapabilirsiniz (Lütfen 44 44 593’ü arayarak bilgi al›n›z)

www.kimseyokmu.org.tr

adresini ziyaret ederek online ba¤›fl yapabilirsiniz Turkcell, Avea ve Vodefone kontörlü ve fatural› cep telefonlar›n›zdan

“Haiti” yaz›p 5777’ye SMS atarak 5 TL ba¤›fllayabilirsiniz.

2010 KiMSEYOKMU

9


HABER ‹smail KILINÇ

ismail.kilinc@kimseyokmu.org.tr

HAiTi

AÇLIKTAN

ÖLÜYOR


Haiti’nin 3 dev problemi var: Açl›k, sa¤l›k ve e¤itim. Haiti halk› depremden önce de günde 1 ö¤ün yemek bulabiliyor ve fakirli¤in pençesinde inliyormufl. Deprem, açl›k sorununu Haiti halk›n›n en büyük problemi haline getirmifl. Ortalama insan ömrünün 40-45 y›l oldu¤u ülkede günde kaç bebe¤in, çocu¤un ve yetiflkinin açl›k yüzünden vefat etti¤ini kimse bilmiyor… Baflkentte onlarca çad›r kenti ziyaret ediyoruz ve halkla görüflüyoruz. Halka s›cak yemek da¤›t›yoruz ve sa¤l›k taramas›nda bulunuyoruz. Baz› çad›r kentlerde 3 gündür yemek yemedik diyen insanlar etraf›m›z› kuflat›yor ve bizlere “Çok aç›m, lütfen az da olsa yiyecek bir fleyler verin” diyor. Bizler yemek da¤›tmaya bafllay›nca, insanlar sanki cennetle müjdelenmifl gibi seviniyorlar. Depremin ilk günlerinde yard›m için gelen ülkelerin ço¤u Haiti’nin dünya medyas›n›n gündeminden düflmesiyle Haiti’yi terk etti. BM yetkilileri, Amerika ve Türkiye ülkeye en fazla yard›m getiren ve Hati’yi terk etmeyen ülkeler aras›nda. Gelen yard›mlar›n ekserisi baflkente ve halk›n sadece yüzde 5-10’luk gibi küçük bir oran›na ulafl›yor. Baflkentteki di¤er insanlar ve çevre iller depremin pençesinde inlemeye devam ediyor. Çevre illerden 107 bin insan›n yaflad›¤› Leogan’da evlerin yüzde 95’i depremden a¤›r hasar görmüfl. ‹nsanlar aç ve sa¤l›ks›z.

Haiti Baflbakan› Jean Max Bellerive: “As›l biz size nas›l yard›mc› olabiliriz?” Kimse Yok Mu yetkilileri Haiti Baflbakan› Jean Max Bellerive ile görüfltü. Dernek yetkililerimizin kendisine “Ülkenize nas›l yard›mc› olabiliriz?” diye sormas› üzerine baflbakan flöyle cevap verdi: “Siz fedakârl›k yap›p Türkiye’den buralara kadar gelmiflsiniz. Size teflekkür ve minnet borçluyuz. As›l biz size nas›l yard›mc› olabiliriz?”

Bebek ölümlerinin en fazla oldu¤u ülkelerden biri Baflkent halk›n›n halk›n 3’te ikisi hâlâ sokaklarda yat›yor. Çad›r bulabilenler flansl› say›l›yor. Gündüz s›cakl›k gölgede 40-45 dereceye kadar yükselirken, gece yar›s›ndan sonra hava so¤uyor. Bebekler, çocuklar ve insanlar so¤uktan hastalan›yor. Dünyada bebek ölüm oranlar›n›n en fazla oldu¤u ülkelerden biri de Haiti. Depremden sonra bu oran katlanarak art›yor. Yine depremden önce salg›n hastal›klar›n en fazla oldu¤u ülkelerin biri olan Haiti’de depremden sonra salg›n hastal›klar riski iyice ço¤alm›fl durumda.

2010 KiMSEYOKMU

11


HABER

bereket li toprakları

Baflkent ve çevre illerde depremden sonra neredeyse çöpler hiç kald›r›lm›yor. Baflkentteki her çöplükte bir kamyona yak›n çöp birikmifl durumda. Ülkede temiz su bulmak adeta imkâns›z. ‹nsanlar nerde su bulursa orda banyo yap›yorlar. La¤›m sular›nda banyo yapan, elini yüzünü y›kayan insanlar var. Toplu mezarl›klar geceleri çeflitli hayvanlar taraf›ndan aç›l›yor ve etleri yeniyor. Yeni bulunan cesetler ayn› mezarl›¤a konuluyor. Hala 100 bin insan göçük alt›nda ve ç›kar›lmay› bekliyor. Haiti’de e¤itim paral› oldu¤u için insanlar›n sadece yüzde 10’u okuma yazma biliyor. Haiti halk› nas›l bu kadar cahil b›rak›ld› anlamak zor.

Haiti dünyan›n en güzel ülkelerinden biri Haiti hem da¤› hem ovas› ve hem de okyanus kenar› sahilleriyle dünyan›n en güzel ülkelerinden biri. Amerika’ya yak›n olmas› ülkenin turizm cenneti haline gelmesine de sebep olmufl. Ülke tropikal iklime sahip. Y›lda üç kez mahsul al›nabilecek bereketli topraklar› var. Ülkede muz, ananas, portakal, mandalina, pirinç ve fleker pancar› baflta olmak pek çok k›ymetli ürün yetifliyor. Ülkenin okyanusa s›n›r› bulundu¤u için bal›kç›l›k konusuna da oldukça elveriflli.

12 KiMSEYOKMU 2010

illerinden say›lan meflhur k›y› Haiti, dünyan›n en güzel sah or. ar›y bafl de yi me turist çek lara sahip. Ülke bu yönüyle


hait Haiti’de çocuk olmak Haiti’de çocuk olmak zor. Hatta zaman zaman imkâns›z. Çünkü Haitili bebeklerin üçte biri 10 yafl›na ulaflamadan açl›ktan ve hastal›ktan ölüyor. Depremi yaflayan ve hayatta kalan çocuklar yeni bir okulun, kaybettikleri oyuncaklar› yerine yenisine ulaflman›n veya yeni bir evin hayalini kurmuyor. Onlar›n hayali bambaflka: Bir sonraki ö¤ün ac›kt›klar›nda kar›nlar›n› doyurabilmek. Haiti sokaklar›nda “Ben aç›m. Bana yemek ver. Lütfen karn›m›z› doyuracak bir fleyler verin” diyen çocuklara rastlamak son derece s›radan. Kendisine verilen bir tabak pilav yeme¤ini son pirinç tanesini dahi yemeden b›rakmadan iki yafl›ndaki bir çocuklar› görmek, açl›ktan a¤layan çocuklarla karfl›laflmak o kadar normal ki, bu normallik bize utanç ve hüzün veriyor. Çünkü Haitili her bir çocuk, bir tebessümümüze pervane oluyor…


RÖPORTAJ Sema ARSLAN

sema.arslan@kimseyokmu.org.tr

“HAiTi’Yi

BEKLEDi⁄iMiZDEN DE ZOR DURUMDA BULDUK”

Kimse Yok Mu De Halkla ‹liflkiler Ko rne¤i Uluslararas› ve ordinatörü Meti n Çetiner

Kimse Yok Mu Derne¤i Haiti’ye üst üste ekipler gönderdi. Metin Çetiner de Haiti’ye gidenler aras›ndayd›. Çetiner’le Haiti’yi ve derne¤in Haiti faaliyetlerini konufltuk. Haiti flu anda bütün dünyan›n gözlerinin çevrildi¤i ülke. Herkes Haiti’yi merak ediyor. Siz, Kimse Yok Mu Derne¤i ad›na Haiti’ye ilk gidenler aras›ndas›n›z. Neden siz seçildiniz? ‹ngilizce bildi¤im ve yurtd›fl›nda uzun y›llar yaflam›fl oldu¤um için Haiti’ye gitmekle görevlendirildim. Böylece nasip oldu Haiti’ye gitmek.

Haiti’ye direkt gidifl yok. Nas›l gittiniz? Haiti’ye gitmek için önce Dominik Cumhuriyeti’ne uçtuk. Orada Birleflmifl Milletler ile s›k› bir temas›m›z oldu ve bu temas neticesinde Birleflmifl Milletler uça¤›yla Haiti’ye ulaflt›k. Bu vesileyle de Birleflmifl Milletler’e Kimse Yok Mu Derne¤i’ni tan›tm›fl olduk.

Haiti’yi tüm Türk halk› bu büyük depremle tan›d›. Daha önce ad›n› bile duymad›¤›n›z bir ülkeye gitmeden önce düflünceleriniz nelerdi? Nas›l bir Haiti hayal ettiniz ve nas›l bir Haiti buldunuz? Deprem denince insan›n gözünün önüne belli manzaralar geliyor. Bizi iyi flartlar›n beklemedi¤ini biliyorduk. Gitmeden önce Haiti’yi biraz araflt›rd›k. Haiti bir Afrika ülkesi. Co¤rafi aç›dan çok güzel bir yer, deniz kenar›nda ve üç taraf› denizlerle çevrili bir ada parças›. Fakat yüzy›llar boyunca sahip oldu¤u tüm güzelliklere el konulmufl. Zaten fakir olan bu ülke, depremden sonra tamamen zor bir durumda kalm›fl. Kimse yok Mu Derne¤i olarak daha önce depremle sars›lm›fl birçok ülkeye yard›mlar›m›z olmufltu. Fakat Haiti’ye gitti¤im anda o manzaralar›n en kötülerini gördüm. Yerle bir olmufl evler, yal›nayak ve aç insanlar, annesini babas›n› kaybetmifl çocuklar, her sokakta ölüm sessizli¤i ve her insanda kaybetmiflli¤in hikâyesi… ‹nsanlar tabir-i caizse sefil bir hayat sürüyorlard›.

14 KiMSEYOKMU 2010

Gitti¤inizde yard›m faaliyetlerine nas›l bafllad›n›z? Fakirli¤in getirmifl oldu¤u geliflmemifllik her bölgede kendisini fazlas›yla hissettiriyordu. Yollar›n durumu ve ulafl›m konusundaki s›k›nt›lardan dolay› yard›m faaliyetlerimizi gerçeklefltirmemiz bile baflka güç oldu. Biz de ilk etapta Haiti halk› gibi çad›rlarda yaflad›k.

Biraz çad›r hayat›ndan bahseder misiniz? Neler yediniz, neler içtiniz? Çad›r hayat› gerçekten kamp hayat› gibi. Sabah, ö¤le, akflam konserve… Gaz ya¤›yla ayd›nlatan gaz lambalar› bizim ›fl›¤›m›z oldu. Birbirimizin yüzünü bile zor seçiyorduk. Fakat çad›rda yaflayarak Haiti halk›n›n çekti¤i s›k›nt›lar› daha iyi anlayabildik. Bu da yard›m faaliyetlerini daha ifltiyakla gerçeklefltirebilmek ve onlar›n içinde bulundu¤u durumu insanlara anlatabilmek ad›na vesile oldu. Daha sonra Kimse Yok Mu Derne¤i olarak orada kal›c› faaliyetler gerçeklefltirebilmemiz için bir ofis açt›k. Çad›r hayat›ndan sonra orada yaflad›k. fiu anda orada yedi arkadafl›m›z bulunuyor.

Siz Kimse Yok Mu Derne¤i’nin gitti¤i ikinci gruptayd›n›z. Gitti¤inizde Kimse Yok Mu Derne¤i’nin yapm›fl oldu¤u çal›flmalar nelerdi? Depremin hemen sonras›nda arama kurtarma ekibimiz HADI orada arama kurtarma faaliyetlerine kat›lm›flt›. Gönüllü doktorlar›m›z depremden etkilenmifl ve çad›r kentlerde yaflayan yaklafl›k 1500 depremzedeyi sa¤l›k taramas›ndan geçirip ilaç yard›m› yapm›flt›. Deprem zaman› böyle bir imkân bulmalar› mümkün olmayan Haiti halk› için çok güzel bir hizmet oldu. Doktorlar›m›z orada bulunduklar› her günü en verimli flekilde de¤erlendirdiler. Bir di¤er hizmet de dernek yetkililerimizin bir aflevi ile anlaflarak Haiti halk›na s›cak yemek da¤›t›lmas› için çal›flma bafllatmas› oldu. Günde 1850 kifliye s›cak yemek ç›kmas› sa¤land› ve hala devam ediyor.


S›cak yemek verilecek 1850 kifli neye göre seçildi? Depremzedelerin yaflad›¤› alt› tane çad›r kamp var. Bu say› kamplarda yaflayan insanlar›n adedine göre bu say› belirlendi. Bir kampa 400 yemek, bir di¤erine 250 yemek gibi.

Haiti halk›n›n yemek kültürleri nas›l? Ne çeflit yemekler yiyorlar? Bizde oldu¤u gibi Haiti’de de pilav ve makarna çok yayg›n. Yan›nda bir çeflit etli veya tavuklu sulu bir yemek ve bakliyat tarz›, nohut, fasulye gibi yemekler veriliyor. Su oradaki en büyük ihtiyaç oldu¤u için aflevinde su da da¤›t›l›yor.

Günde kaç ö¤ün s›cak yemek ç›k›yor? Günde tek ö¤ün yemek ç›k›yor. Zaten orada Haiti halk›n›n depremden önce de günde tek ö¤ün yediklerini ö¤rendik. Hem daha fazla kifliye ulaflmak, hem de orada uzun süre kalamama ihtimalimizi göz önünde bulundurarak halk›n beklentilerini yükseltmemek için günde tek ö¤ün yemek ç›karmay› yeterli gördük.

S›cak yemek servisi zor olmad› m›?

m›z mahallede hastane, okul, ö¤renci yurdu, Kimse Yok Mu Ofisi ve bir ilkö¤retim okulu olacak. Burada 107 adet çad›r ihtiyaç sahiplerine da¤›t›lacak. Bunun d›fl›nda yetimhane, sa¤l›k merkezi, market gibi oran›n ihtiyaçlar›na yönelik hizmetlerimizi gerçeklefltirece¤iz. fiu anda yard›mseverlerimizin yapm›fl oldu¤u 350 adet kadar kurban ba¤›fl› var. Bunun için orada bir yetimhane müdürü ile görüflüp bu kurbanlar› kesece¤iz. Bizden sonra gidecek olan arkadafllar›m›z›n ilk ifli bu kurbanlar› kesip, orada bulunan yetimlere da¤›tmak olacak.

Bulundu¤unuz dönem içerisinde sizi derinden sarsan bir olay yaflad›n›z m›? Haiti’de yaklafl›k bir ay kald›k. Bizi gerçekten derinden etkileyen say›s›z olay yaflad›k. Yaflad›¤›m›z bu olaylar az çok tahmin edilebilir fakat beni en derinden etkileyen olaylardan bir tanesi flöyleydi: Dernek yetkililerimizden Eyüp Tok ile gerçeklefltirdi¤imiz yetimhane ziyareti s›ras›nda Eyüp Bey bir yetimin bafl›n› okflad›. Elini çeker çekmez Haitili çocuk a¤lamaya bafllad›. Eyüp Bey çocu¤un bafl›n› tekrar okflamak durumunda kald›. O an hepimizin bildi¤i fakat unuttu¤umuz bir hadis-i flerif akl›ma geldi. “Yetimlerin bafl›n› okflay›n›z.” Bu hadisin önemini beni derin hüzne bo¤an bu olayla idrak etmifl oldum.

Orada Kimse Yok Mu Derne¤i gibi birçok yard›m kuruluflu var. Fakat s›cak yemek da¤›tan tek yard›m kuruluflu Kimse Yok Mu Derne¤i. Çünkü bunun organizasyonu ve sürdürebilmesi hassasiyet isteyen bir fley. BirleflEyüp Bey bir yetimin bafl›n› okflad›. mifl Milletler dâhil hiç kimse Elini çeker çekmez Haitili çocuk a¤laböyle bir organizasyona ad›m atmaya bafllad›. Eyüp Bey çocu¤un bafl›mad›. Konserve tarz› yiyecekleri n› tekrar okflamak durumunda kald›. da¤›tmakla yetindiler. Elbette zor oldu ama üstesinden geldik.

Haiti yüzy›llar boyunca kendisinden al›nmas›na al›flm›fl bir ülke. Halk›n Türkiye’den gelen bir yard›m kuruluflunun karfl›l›ks›z yard›mlar›na bak›fl aç›s› nas›ld›? Kimse Yok Mu Derne¤i’ni ve ülkelerine gelen Türkleri nas›l karfl›lad›lar? Haiti’nin depremden önce Türkiye ile ilgili hiçbir bilgisi yoktu. Deprem vesilesiyle Türkiye’yi ve Türk insan›n› tan›m›fl oldular. Yap›lan yard›mlar›n Türkiye’nin tan›t›m›na çok ciddi kat›lar›n›n oldu¤unu düflünüyorum. Aflevimizde ve ofisimizde Türk bayraklar› dalgalan›yor.

Kimse Yok Mu Derne¤i Haiti’de faaliyetlerine nas›l devam edecek? Derne¤in projelerinden bahseder misiniz? Kimse Yok Mu Derne¤i olarak Haiti’de gerçeklefltirece¤imiz ilk büyük projemiz orada kal›c› bir Türk Mahallesi kurmak. Bunun için belediye baflkan› ile temaslar›m›z oldu. Bize bu proje için 26 dönüm arsa tahsis ettiler. Fakat bizim en az 150 dönüm araziye ihtiyac›m›z var. Kuraca¤›-

Haiti’den sonra hayat›n›zda ne gibi de¤ifliklikler oldu?

Uzun bir süre ailemden ayr› kalm›fl oldum. Fakat insanlara yap›lan yard›mlar› ulaflt›rmaya vesile olman›n verdi¤i manevi bir haz ald›m. Asl›nda sahip oldu¤umuz fakat s›radan gördü¤ümüz fleylerin ne kadar önemli imkânlar oldu¤unu anlad›m. Özellikle çad›rda kald›¤›m›z dönemde elektri¤in ne büyük bir nimet oldu¤unu, suyun akmas›n›n bile ne büyük bir nimet oldu¤unu, bize verilen bu nimetler karfl›s›nda ne kadar az flükretti¤imi anlad›m.

Haiti’de yaflanan ma¤duriyeti birebir görmüfl ve yaflam›fl biri olarak Türk halk›na ne mesaj vermek istersiniz? Biz Kimse Yok Mu Derne¤i olarak insanlar›n yard›m etmek isteyip de ulaflmad›klar› yerlere köprü vazifesi görüyoruz. Yard›m yapman›n en kolay ve ucuz yolu olan 5777’ye mesaj atarak orada yaflayan Haitili bir afetzedenin bir günlük yemek ihtiyac›n› karfl›lam›fl oluyorlar. Yard›m›n büyü¤ü küçü¤ü olmaz. 5777’ye mesajlar›n› göndererek bu büyük zincire dâhil olabilirler.

2010 KiMSEYOKMU

15


HABER Ülkü ATLAMAZ

ulku.atlamaz@kimseyokmu.org.tr

ARZ-I ENDAM Kimse Yok Mu gönüllüleri, dernek yetkilileri ve bas›n mensuplar› önce Hartum’a, sonra Darfur’a gitti. Tan›t›m geceleri özlenen buluflmalara sahne olurken, Darfur’un Orhaniye Kasabas›’na yap›lan ziyaret de bayram havas›nda geçti.

Kimse Yok Mu Derne¤i’nin Sudan kampanyas› h›z kaybetmeden devam ediyor. G›da ve ilaç gibi insani yard›mlar, bayram yard›mlar›, Orhaniye Kasabas› projesi, tar›m projeleri, meslek edindirme kurslar› sürerken, katarakt ameliyatlar› ile gözü aç›lanlar›n say›s› da 3000’e ulaflm›fl durumda. Yard›mlar›n miktar› yard›mseverlerimizin destekleri ile her geçen gün art›yor.

16 KiMSEYOKMU 2010

Hartum’da tan›t›m gecesi 1 – 5 Mart 2010 tarihleri aras›nda derne¤in Sudan’daki çal›flmalar›n› yerinde görmek ve Orhaniye Kasabas›’n› ziyaret etmek için Sudan’a gittik. Hem gerçeklefltirdiklerimizi, hem de yeni projemiz Nyala Türk Kültür ve E¤itim Kompleksi Projesi’ni beraberimizdeki gazete-


cilerle birlikte Sudan devlet yetkilileri ile paylaflt›k. Hartum’daki Afrika Üniversitesi’nde gerçekleflen tan›t›m gecemize Cumhurbaflkan› Müsteflar› Prof. Dr. Ahmet Ali El ‹mam, Türkiye Büyükelçisi Ertu¤rul Kök, Sudanl› bakanlar, di¤er ülkelerin yard›m kurulufllar› baflkanlar›, pek çok devlet yetkilisi ve Türk ifl adamlar›n›n kat›ld›. Afrika Üniveristesi’ne dünyan›n pek çok ülkesinden gelen ö¤renciler de organizasyona büyük ilgi gösterdi. Ö¤renciler, salon d›fl›nda kurulan perdeden tüm program› seyretme f›rsat› buldular. Gecenin sunuculu¤unu doktoras›n› Türkiye’de tamamlayan tarih profesörü Tar›k Bey yapt›. Derne¤in Sudan’da geçirdi¤i 3 y›l›n raporunun sunulmas›yla bafllayan gece, yeni projemiz Nyala Türk Kültür ve E¤itim Kompleksi’nin 3 boyutlu simülasyonun gösterimi ve gösterim s›ras›nda kopan alk›fllarla devam etti. Büyükelçimiz Ertu¤rul Kök, Cumhurbaflkan› Müsteflar› Prof. Dr. Ahmet Ali El ‹mam, devlet yetkililerinin faaliyet ve yard›mlar›m›z-

dan memnuniyetlerini ifade ettikleri ve bizi tebrik ettikleri gece, gurbette Türk melodileri ile sona erdi. fiark›c› Gökmen hem Türklere özledikleri türküleri söyledi hem de bilmedikleri bir dilde Sudanl› kardefllerinin keyifle efllik etmelerine vesile oldu. Fuayede herkesin rahatça anlayabilmesi için hem Türkçe, Arapça ve ‹ngilizce olarak haz›rlanan tan›t›m broflürleri ile hem de Nyala Kültür ve E¤itim Kompleksi hakk›ndaki resimli tan›t›m dokümanlar›yla konuklara bilgi verildi.

2010 KiMSEYOKMU

17


HABER

Hartum’dan Darfur’a yolculuk 3 Mart 2010’da yard›m faaliyetlerimizin as›l merkezi olan Darfur’un baflkenti Nyala’ya uçtuk. Heyetimiz, henüz Nyala Havaliman›’ndayken büyük bir heyecana kap›ld›. Hartum’daki kent görüntüsünün Nyala’da de¤iflti¤ini, burada adeta Anadolu’nun bir kasabas›na geldi¤imizi hissettiklerini söyleyen heyet üyeleri, “Bir an önce bu co¤rafya için bir fleyler yapmal›y›z” hissine kap›ld›klar›n› da belirttiler. Darfur, bekledi¤imizden de s›cak karfl›lad› bizi. T‹KA’n›n yapt›rd›¤› misafirhane ve Kimse Yok Mu’nun misafirhanesi birbirine tam karfl›l›kl› olarak göz k›rp›yordu bize ve biz hem Nyala’da oldu¤umuzu hat›r-

18 KiMSEYOKMU 2010

latan, hem de ülkemizden uzak oldu¤umuzu unutturan bu iki yap›n›n aras›nda kendimizi evimizde gibi hissediyorduk. Di¤er yandan K›z›lay ekibinin s›cak ilgisi, “iyi ki gelmifliz” dedirtti ekibimizde bulunan herkese. Darfur’da vard›¤›m›z›n ertesi günü hep birlikte Nyala’dan 22 km uzaktaki fienci (Orhaniye) Köyü’nü ziyaret ettik. 22 kilometreyi 1 saatte aflmam›za sebebiyet veren kum f›rt›nal›, asker refakatli yolculuk, güzel duygular›n doruk noktalara ulaflmas›na da vesile oluyordu. Köyde, mülteci kamplar›ndan kendi topraklar›na dönen yüzlerce aile yafl›yordu. Ekibimiz, Türkiye’den Su-


dan için yap›lm›fl kurban ba¤›fllar›n› burada kesip köy halk›na da¤›tmak niyetindeydi. Köy halk› için kurbanlar kesilirken heyette bulunanlar›n ücretini ceplerinden ödemek üzere yeni kurban ba¤›fllar› yapt›klar›, “Bir tane de benden ekleyin” dedikleri duyuldu. Köye her zamanki gibi yard›m malzemeleriyle gidilmiflti. Bayram havas›nda geçen ziyaret, han›mlar ve çocuklar için özellikle haz›rlad›¤›m›z ekstra yard›m paketleriyle renklendi. E¤itim hayatlar›nda tahta parçalar›n› kendilerine defter yapan çocuklar için s›rt çantalar›, flekerlemeler ve ayr›ca k›zlar için cicili bicili tokalar bekledi¤imizden de büyük sevinç uyand›rd›.

Ve Darfur’un kad›nlar›… “Kad›n her yerde kad›nd›r” diyerek köyün kad›nlar›na alt›n renkli keselere ifllemeli ayna, sabun ve tafll› tokalar verdik; karfl›l›¤›nda onlar›n yüzlerindeki muzip, sevinçli gülücükleri ald›k. Bir anda bayram yerine döndü her yer. Hediyelerin ard›ndan Orhaniyeliler tüm misafirperverlikleriyle Türk kardefllerini sazdan evlerinde konuk ettiler. Duvarlar› saz parçalar›ndan yap›lm›fl, üç befl kap kaçak, bir iki bez parças› ve bir iki yayg›dan baflka eflyan›n olmad›¤› evlerde tercümanlar eflli¤inde saatlerce sohbetler edildi. O flartlar alt›nda sazdan duvarlar›na difl f›rças› ile macunu s›k›flt›ran Darfurlular’la yap›lan sohbetler o kadar tan›d›kt› ki… Darfurlular bize hiç yabanc› de¤ildi!

2010 KiMSEYOKMU

19


HABER


Nyala’da Kimse Yok Mu tan›t›m gecesi Ayn› gün Nyala Meclis Binas›’nda yap›lan tan›t›m gecesinde valiyi temsilen yard›mc›s› Dr. Ferah Mustafa, Hak Baflkan› Sebil Ahmed Sebil ve Adalet Bakan› Caaddin Cuddala Dekkafl’a söz verildi. Özellikle Nyala Türk Kültür ve E¤itim Kompleksi tan›t›larak, valilik taraf›ndan tahsis edilen ve kompleksin üzerine bina edilece¤i arazi için teflekkür edildi. Karfl›l›kl› teflekkürler ve plaketlerin verilmesi d›fl›nda en çok ak›llarda kalan konuflma Darfurlu ‹dris’in herkesi neredeyse a¤latan dualarla dolu konuflmas› oldu. K›z›lay ekibinin tam kadro gecemize kat›lmas› ise bizi ayr›ca sevindirdi.

Katarakt ameliyatlar› gözleri açmaya devam ediyor 4 Mart 2010 günü ücretsiz katarakt ameliyatlar›n›n yap›ld›¤› klini¤imizi ziyaret ettik. Kap›da kad›nl› erkekli hasta grubunun ellerini havaya kald›rarak tekbir sesleri ile bizleri karfl›lamas› daha en baflta tüylerimizi diken diken etti. ‹lk önce, günlük muayenelerin yap›ld›¤› bölümde, 6 ayl›k süresinin son günü olan Doktor U¤ur Keskin’in izlenimlerini dinledik. Ard›ndan, klini¤e yeni gelen Dr Halil ‹brahim Bey gerçeklefltirdi¤i ameliyat› birebir izleme ve an›nda yap›lan operasyon hakk›nda bilgi sahibi olma flans› yakalad›k. Biraz sonda klini¤e gelen ve iki gözü birden daha 5-6 yafllar›ndayken katarakt olmufl, geç kal›nd›¤› için aç›lma ihtimali olmayan küçük k›z çocu¤u ekipteki herkesi hüzünlendirdi. 100 Dolar’›n, bir çocu¤un dünyay› görebilmesinin büyüklü¤ü yan›nda ne kadar da küçük oldu¤unu düflündük. Gözyafllar›n› birbirinden kaç›rmaya çal›flan ekip, Türkçeyi oldukça iyi konuflan ve tercümanl›k yapan Darfurlu Muhammed’in esprili sohbeti ile biraz gülümseyebildi.

Nyala Türk Kültür ve E¤itim Merkezi için ba¤›fllanan arsaya gidildi, mimar›m›z ve iflin sorumlular› ile görüflüldü, bir yandan da komflu evden gelen çocuklarla kaynafl›ld›. Belki de yap›lacak bu büyük kompleksle hayatlar› bir anda de¤iflecek bu çocuklara umutla bak›ld›.

Darfur gönüllülerine teflekkürler! Yo¤un ve kofluflturmal› geçen dört günün sonunda aylarca orada yaflam›fl hissiyle ve yo¤un duygularla dönen ekibimiz biliyorum ki o günleri asla unutmayacak. Bunu, ekipteki gazeteci arkadafllar›m›z›n döndükten sonra yapt›klar› haberlerle görmek mümkün oldu. Yard›m dairesi küçük desteklerle büyüyor, isteyen herkes bu büyük dairenin içine bir flekilde girebiliyor. Biz de bu seyahate kat›larak yan›m›zda olan, döndü¤ünde gönüllü olarak projeye destek verenlere teflekkürlerimizi bildirmek istiyoruz: Ahmet Özler (AA muhabiri), Bünyamin fien (Burç FM genel Yay›n Koordinatörü), Elvide Demirkol (Yeni fiafak D›fl Haberler Editörü), Habil Tecimen (Bugün Gazetesi D›fl Haberler Müdürü), Hüseyin Öztürk (Vakit Gazetesi Köfle Yazar›), Nursel Tozkoparan (Kanal 7 Program Müdürü ve Haber 7 Yazar›), Mehmet fieker (Yeni fiafak Köfle Yazar›), Salih Baran (AA Muhabiri), Ülkü Özel Akagündüz (Zaman Gazetesi ve Aksiyon Dergisi Yazar›), gönüllümüz Gülsen Ataseven han›mefendi, Fatih Ataseven, gezimizin gönüllü tercüman› Sudanl› difl doktoru dostumuz Ümeyme Abdullah ve Sudan’da bize yard›m› dokunan herkese çok teflekkürler…

2010 KiMSEYOKMU

21


DOSYA Nazl› Hilal KIZILKAYA

kizilkayahilal@gmail.com

KAÇ FERYAT SI⁄AR

BiR MEKTUBA? Bir mektup dökülür ihtiyaç sahibinin kaleminden. O mektup, dernekte kendisini okuyacak gözlere, göz sahiplerinin kalplerine ulafl›r. Ard›ndan mektubu yazan›n evine birinci ziyaret: Sosyal inceleme. Daha sonra yard›m karar›n›n ç›kar›lmas› ve lojistik merkezden mektup sahibinin evine götürülmesi: ‹flte bir mektubun hikâyesi! Elinde kalem, önündeki bofl k⤛da bak›yor. fiimdi arz-› hâlini yazacak. Ama nereden bafllamal›, hangi bir ihtiyac›n› istemeli, halini en iyi nas›l anlatmal›! Önce bombofl mutfa¤›ndan m› bahsetse, çocuklar›n okul ihtiyaçlar›ndan m›? Evin bak›ms›zl›¤›ndan m› dert yansa, k›fl›n ›s›nacak bir torba kömüre muhtaç oluflundan m›? ‹stemek kolay m›, utan›yor derdini anlatmaya. Bugüne kadar kimseye içini dökmemifl, halini anlatamam›fl ki! Kalemi al›p, üç befl kelime karalasa, derdini dökse anlarlar m› hâlini?

“Sevgili Kimse Yok Mu Derne¤i”* diye bafll›yor en sonunda. Evet, bu iyi bir bafllang›ç… Ama yetmez “fakir fukaran›n yard›mc›s›” diye de ekliyor hemen yan›na. Yaz›s› nas›l da bozuk dökülüyor k⤛da. H›zl› yaz›yor, belki biraz da ondan. H›zl› yaz›yor ki, bir an önce gelsin istedikleri. “Çok zor durumday›m. ‹ki çocu¤umla beraber yaflamaya çal›fl›yorum. Çocuklar›n babas›yla bofland›k. Eflimden ayr›l›fl›m benim iki çocukla ortada kal›fl›m oldu. Kendi yolumu kendim bulup da gidemez hale geldim.” ‹ki küçük çocukla öylece kalakald›¤› günler geliyor akl›na.


“O¤lum ilkokula gidiyor, k›z›m yedinci s›n›fta. Onlar› okutabilmek için çok zorlan›yorum. ‹htiyaçlar›n› karfl›layam›yorum, bu yüzden çok üzülüyorum, eziliyorum. O¤lum benden bir fley istedi¤i zaman…” Elleri titriyor birden, t›kan›yor: “Tamam diyorum, param›z olunca alaca¤›m.” Ama paras› hiç olmuyor iflte! “De¤erli Kimse Yok Mu Derne¤i” diye devam ediyor: “fiu anda tek dayana¤›m önce Allah, sonra siz. Sizden maddi-manevi destek bekliyorum ve sizin bize yard›m elinizi uzataca¤›n›z› biliyorum. ‹flte bu yüzden sizden çok zorlanarak almaya çal›flt›¤›m en büyük fleyleri istiyorum.” Sizce ne istemifl olabilir? Almakta zorlan›lan en büyük fleyler? Ev, araba… Bunlar› geçelim. K›z›na bilgisayar, o¤luna bisiklet; kendine belki bir bulafl›k makinesi, hal› y›kama makinesi? Hay›r, onun “en büyük fleyleri” çok farkl›. “Bunlar” diye bafll›yor s›ralamaya; “kahvalt›l›k, ya¤, fleker, flampuan, çamafl›r deterjan› ve et…” Yazd›kça içinde k›p›r k›p›r bir ümit beliriyor. Odan›n içinde gezdiriyor gözlerini. Tavan› akm›fl, rutubetten kararm›fl, s›vas› dökülmüfl duvarlara bak›yor: “Bir de” diye ekliyor sonra; “Sizden badana yapmak için boya istiyorum. Kaç senedir boya yapam›yorum, öyle ki y›llard›r boya kokusuna hasretiz.” Hani o rahats›z bile oldu¤umuz boya kokusundan m› bahsediyor? Bu kokuya hasret kalmak nas›l bir fley!

fiimdi s›ra en büyük iste¤e geliyor, çocuklar›n ihtiyac› için bir miktar da nakit para istemeli. Belki sabah okula u¤urlarken onlar›, ceplerine s›k›flt›rmak için üç befl kuruflu olmal›. “Sizden bir de en önemli maddi konuda yard›m istiyorum, az da olsa elime biraz para geçse çok iyi olur. N’olur bir an önce gelin. Yard›m›n›z› çocuklar›mla birlikte dört gözle bekliyorum.” Son cümlesi bir 盤l›k gibi kopup geliyor içinden: “Bize yard›m edin!” ‹flte bitti. Yüzüne hayli zamand›r özledi¤i bir tebessüm yerlefliyor. Hayali, elinde kolilerle kap›s›n› çalacak dernek gönüllülerinin resmiyle dolu flimdi. Kolilerin içini bir hazine sand›¤›n›, bir hediye paketini açarcas›na heyecanla açacak, içinden ç›kanlara tek tek dokunacak. Onlar› yerlefltirdikten sonra hemen evi boyayacak. Ve o gece uyurken taze boya kokusunu içine çekecek. Belki o¤lunun bir çift k›fll›k ayakkab›s›, k›z›n›n da yeni bir elbisesi olacak. Mektubunu, istedikleri sanki hemen oluverecekmifl gibi büyük bir sevinçle, katlay›p zarfa koyuyor. Postane veznesinden, dolaplardan, koridorlardan geçerek ulaflaca¤› adresi de hiç zorlanmadan yaz›yor zarf›n üzerine: “Kimse Yok Mu Derne¤i, PK: 5000 Üsküdar, ‹stanbul”

2010 KiMSEYOKMU

23


DOSYA

Ve mektup yola ç›kar Bin bir ümitle yaz›lan onlarca mektupla birlikte bu mektup da, daha önce Kimse Yok Mu’nun kap›s›n› çalan binlercesine kar›flmak üzere, derne¤in yolunu tuta-

manla insan yapt›¤› ifli kan›ks›yor, mektuplar da okundukça ayn›laflmaya bafll›yor. Fakat içinden ‘N’olur tez yetiflin’ feryad› yükselen, dokunakl› yaz›lm›fl bir mektup,

‹stanbullu ve Emine sa¤a Selma Efe, Alev n da sol r a pla ktu me zine gelen kiler ve mektup okum Derne¤in genel merke okuma birimleriyle ilifl p ktu r. me yo in tili ne ler yö be fiu an nd unuyor. i de bu birim taraf› Türko¤lu taraf›ndan ok gönüllülerinin iletiflim

cak ve dernek bir kiflinin daha elinden tutarak, onun ac› serencâm›na ortak olacak. Ama öncesinde mektubumuzu dernek içinde küçük bir yolculuk bekliyor. ‹lk dura¤› Mektup Okuma Birimi. Postaneden haftal›k olarak al›nan mektuplar›n hepsi ilk olarak bu odaya geliyor ve üç çift flefkat dolu göz taraf›ndan büyük bir dikkatle okunuyor. Birim çal›flanlar› Alev ‹stanbullu, Emine Türko¤lu ve Selma Efe’nin elinden bugüne kadar binlerce mektup geçmifl. Her biri ac› hikâyelerle, çaresizliklerle, özlemlerle dolu binlerce mektup. “Mektup okumaya ilk bafllad›¤›m zaman, hiçbirini elimden b›rakam›yordum” diye anlat›yor Alev Han›m, “Hepsi birbirinden ac› hikâyelerle doluydu benim için. Bu da çok kötü, bu da çok kötü diyordum. Ancak za-

24 KiMSEYOKMU 2010

insan› her zaman etkiler. Biz de anneyiz, çocuklar›m›z var. Bir çocu¤un nelere ihtiyaç duyabilece¤ini biliyoruz. Kendi çocuklar›m›z için nas›l elimizden geleni yapmaya çal›fl›yorsak, onlar için de yapmaya çal›fl›yoruz.” Derne¤e gelen mektuplar Mektup Okuma Birimi taraf›ndan okunduktan sonra, ikinci ifl baflvuru yapan kiflinin dernekte kayd›n›n olup olmad›¤›n›n araflt›r›lmas›. Kayd› varsa dosya numaras› bulunarak, yeni talebine uygun evrak› dosyas›na iflleniyor. E¤er kayd› yoksa, o kifli için yeni bir kay›t aç›l›yor. Bunun için derne¤in kendisine ait bir veri bankas› mevcut. Okunan mektuptaki bilgiler hem bilgisayara kaydediliyor, hem de baflvuru sahibi hakk›nda düzenlenen talep kay›t formuna geçiriliyor. Mektup Okuma Birimi, bundan sonra baflvuru yapan kiflinin hangi yard›mlara ihtiyaç duydu¤u-


nu belirterek, talep kay›t formunu Sosyal ‹nceleme Bölümüne ulaflt›r›yor. Tabi bunun için ma¤durun, derne¤in istemifl oldu¤u evrak› da mektupla birlikte eksiksiz olarak göndermifl olmas› gerekli. Baflvuru yapan kifli e¤er evi yanm›flsa yang›n raporunu, eflinden ayr›lm›flsa boflanma evrak›n›, efli cezaevindeyse hükümlülük belgesini, burs talep eden bir ö¤renciyse ö¤renci belgesini, sa¤l›k problemleri varsa sa¤l›k raporunu, vukuatl› nüfus kay›t örne¤i ve nüfus cüzdan› fotokopisiyle birlikte derne¤e ulaflt›rmal› ki, verdi¤i bilgilerin do¤rulu¤u teyit edilsin ve bekledi¤i yard›m en k›sa zamanda kendine ulaflt›r›ls›n.

Sosyal inceleme olmadan yard›m yap›lmaz Yard›m baflvurusu için gönderilmifl mektuplar›n ikinci adresi Sosyal ‹nceleme Birimi. Sosyal inceleme yapmaktaki amaç, yap›lacak yard›mlar konusunda en sa¤l›kl› karar›, ihtiyaç sahibini yerinde görerek verebilmek. Oldukça ayr›nt›l› bir flekilde haz›rlanan Sosyal ‹nceleme formunu yan›na alan dernek gönüllüsü, kendisine verilen adrese giderek, mektupta belirtilen bilgilerin do¤rulu¤unu kontrol ediyor ve ihtiyaçlar›n boyutunu belirliyor. Burada önemli olan, kiflinin gerçekten yard›ma ih-

tiyaç duyup duymad›¤›n› tespit edebilmek. Bu da tabi ki hassas ve dikkatli bir çal›flma ve biraz da “uyan›k bir göz” gerektiriyor. Sosyal ‹nceleme Birimi’nin gönüllülerinden Hasan Sezai Ergül iflte bu uyan›k göze sahip. Sosyal incelemeye ç›kmaya bafllayal› daha bir sene bile olmam›fl, ama bugüne kadar ‹stanbul’un alt›n› üstüne getirmifl adeta. O kadar dikkatli ve “kül yutmaz” bir çal›flmas› var ki, ondan bir fley saklamak neredeyse imkâns›z. “Gidece¤im yere önceden haber vermem, çat kap› giderim” diye anlatmaya bafll›yor: “Daha önceden haberleri olursa, evdeki eflyalar› saklayabiliyorlar. Gitti¤im evde her yere bakar›m, bu benim görevim, sorumlulu¤um, gece uyuyamam sonra. Yatak bazalar›n›n alt›na dahi bakar›m, bir fley saklanm›fl m› diye. Kimi zaman bofl bir evi gösterip ‘burada yafl›yorum, bak›n halime’ diyen de ç›k›yor karfl›ma, ‘Kocam yok’ deyip, evde saklayan da. Evinde zeytinin çekirde¤i dahi bulunmayan insanlar gözümün önündeyken, ben bu insanlara yard›m edilsin diye nas›l rapor yazar›m! Hesab› vard›r bu iflin…” Derne¤e yap›lan yard› m baflvurusunun ard ›ndan, dernek gönüllüleri ail eyi evinde ziyaret ed erek durumunu tespit eder.

2010 KiMSEYOKMU

25


DOSYA

Hasan Amca günde befl-alt› eve gidiyor sosyal inceleme için ve gitti¤i yerlerde sadece evi incelemekle kalm›yor, bir dedektif gibi kap› komfluya, çevre esnafa, çocuklar›n okul arkadafllar›na var›ncaya kadar soruflturuyor. “Tüpçüye borcum var, f›r›na borcum var” diyen bir kiflinin kayd›na, o tüpçüye veya f›r›na gidip borcu do¤rulamad›¤› müddetçe “borcu var” diye yazm›yor. Sosyal incelemeye ç›kan dernek gönüllülerini belki de en çok zorlayan fley, kap› kap› sorup adres aramak, ev incelemek ya da sorup soruflturmak de¤il. Gittikleri evlerde karfl›laflt›klar› periflan hayatlar zorluyor onlar›. Ama bu iflin bir yan› hüzünse, di¤er yan› da mutluluk. Çünkü sosyal inceleme, bir ihtiyaç sahibine yard›m ulaflt›r›lmas› için at›lan en önemli ad›mlardan biri. Onlar›n tespitleri olmazsa, yard›m gerçek ma¤dura nas›l ulaflt›r›labilir ki! “Bir eve gitmifltim...” diye anlat›yor Hasan Amca: “Adam iflsizdi. Efli ve bir çocu¤uyla birlikte geçinemedi¤i için babas›n›n evine s›¤›nm›fl. Ama babas› çal›flm›yor diye o¤lunu b›çakla yaralayarak evden kovmufl, eflya nam›na neleri varsa, hepsini de ellerinden alm›fl. Ev bile denemeyecek bir yerde yafl›yorlard›. ‹çeride yiyecek nam›na hiçbir fley yok. O yöredeki bir camide ders veren bir bayan hoca, bu aileye un alm›fl, tüp alm›fl. Ka-

26 KiMSEYOKMU 2010

neli Lojistik merkez perso

Kad›n evde bulafl›k y›kad›¤› le¤enin içinde unla ekmek yap›yordu ben gitti¤imde. Ekmek yap›p çocu¤una yedirecek. Beni görünce toparlanmaya çal›flt›, ‘devam et k›z›m’ dedim, ‘sen ekme¤ini yap.’

d›n evde bulafl›k y›kad›¤› le¤enin içinde unla ekmek yap›yordu ben gitti¤imde. Ekmek yap›p çocu¤una yedirecek. Beni görünce toparlanmaya çal›flt›, ‘devam et k›z›m’ dedim, ‘sen ekme¤ini yap.’ Hemen acil olarak yazd›m, acil olarak yard›m edilmeli!”

‹flin en zor k›sm›: Yard›m karar› Ve flimdi karar vakti. Mektubumuz, hakk›nda verilecek karar› beklemek üzere Yard›m Karar Komisyonu’na geliyor. Baflvuru sahibini gidip yerinde gören, eksi¤ine gedi¤ine bak›p, ihtiyaçlar›n› tespit eden sosyal inceleme gönüllüsünün, yard›m talep formuna “bu kiflinin dedikleri do¤rudur, yard›m yap›labilir” demesi, dosya-


n›n Yard›m Karar Komisyonu’na gönderilmesi için yeterli sebep. Mektubumuz bir kez de komisyon taraf›ndan okunuyor ve sosyal inceleme sonuçlar›yla birlikte de¤erlendiriliyor. Yard›m Karar Komisyonu’ndan da “yard›m edilebilir” karar› ç›karsa, baflvuru, her Cuma günü toplanan yönetim kuruluna sunuluyor. Derne¤in fiubeler ve Yurtiçi Yard›mlar Koordinatörü Kemal Dadaflo¤lu, “Bir ma¤dur için verilecek karar üzerinde uzun uzun düflünüyoruz.” diyor. “Gerçekten neye, ne kadar ihtiyaç duydu¤unu anlamaya çal›fl›p, ölçülü bir karar vermeye çal›fl›yoruz. Az verip ihtiyac› karfl›layamamak, çok verip di¤er ihtiyaç sahiplerinin hakk›na girmemek için, dikkatli ve dengeli olmaya gayret gösteriyoruz.” Mektubumuz biraz yoruldu belki, ama iflin de sonuna geldik say›l›r. Yönetim kurulunun da yap›lacak yard›m› uygun bulmas› halinde, mektup yine okuma birimine gönderiliyor ve karar ma¤durun kay›t dosyas›na iflleniyor. Kalan son ifl ise hakk›nda yard›m karar› ç›km›fl bir kiflinin dosyas›ndaki “onay” tufluna bas›larak bu karar›n onaylanmas›. Bundan sonra nakdi yard›mlar muhasebeye, ayni yard›mlar ise lojisti¤e bildiriliyor. Burada sözü yine Kemal Bey’e b›rakal›m: “‹htiyaç sahibi gerçekten uzun süre durumunu düzeltemeyecek, art niyet tafl›mayan, yard›mlarla geçinmeyi adet edinmifl de¤il de, baflka hiçbir ç›kar yolu olmayan bir kifliyse, dernek olarak o kifliye uzun süre yard›m ediyoruz. Ev kiras›n› karfl›l›yor, evindeki eksik eflyalar› tamamlamaya çal›fl›yor, yakacak, giyim ve g›da yard›m› yap›yoruz. Kimse Yok Mu, kamu yarar›na çal›flan ve gönüllülerin deste¤ini arkas›na alarak ihtiyaç sahiplerinin yard›m›na koflan bir dernek. Bizim için halk›m›z›n deste¤i çok önemli. Sevindirici olan da halk›m›z›n gerçekten çok duyarl› olmas›, gerçek bir ma¤dur görünce harekete geçmesi. Öyle ki elindeki bir tas çorbay› ikiye bölüp, yar›s›n› ihtiyaç sahibine verebilen gönüllülerimiz var.”

YARDIM ETMEK ‹NSANI YORMUYOR fiubeler ve Yurtiçi Yard›mlar birim baflkan› Kemal Dadaflo¤lu, mesa kavram›n›n bazen ortadan kalkt›¤› çal›flma temposunun, onlar› hiç yormad›¤›n› söylüyor: “Yard›m etmek insan› yormuyor. Mesai kavram›n olmadan çal›flsan bile, yorgunluk hissetmiyorsun. Çünkü yard›m etti¤in insan›n yaflayaca¤› bir anl›k mutluluk, yüzünün gülmesi, insan›n üzerindeki bütün yorgunlu¤u al›p götürüyor. Belki siz sadece ihtiyaç sahibiyle yard›m eden aras›nda bir vesilesiniz, ancak ma¤dur yard›m görünce elini aç›p sizin için de dua ediyor.” Sonras›nda yaflad›¤› onlarca hat›radan biri canlan›yor gözlerinin önünde: “Dernekte akflam saatleriydi. Bir arkadafl arayarak ‘bir ihtiyaç sahibi var, yard›mc› olur musunuz?’ diye ricada bulunmufltu. Birkaç saat sonra bir bayan geldi. Çok zay›ft›, adeta bir çocuk gibi. Kocas› kendisine fliddet uygulad›¤› için cezaevine girmifl, kendisi de iki çocu¤uyla ortada kalm›fl. ‘Buyurun, hofl geldiniz’ dedim, çay ikram etmek istedim. ‘Ben bir fley içmek istemiyorum’ dedi. Sebebini sorunca ‘oruçluyum’ cevab›n› verdi; ‘Yiyecek bir fley bulam›yorum. Bu yüzden günlerimi oruçlu olarak geçiriyorum. ‹ki günde, üç günde bir yemek yiyorum.’ O akflam hemen acil ihtiyaçlar›n› vererek, yar›n gelece¤imizi söyledik. Ertesi gün kad›n, çocuklar›n›n psikolojik bir tak›m rahats›zl›klar› oldu¤unu söyledi. Birisi sara hastas›ym›fl. Daha önce doktora gittikleri halde, ilaçlar›n yüzde 20’lik k›sm›n› ödeyemedikleri için ilaçlar› alamam›fllar. Hemen gereken ilaçlar› temin ettik. Akflamüzeri de bir mutfa¤›n ihtiyac› olabilecek her tür g›da malzemesini yan›m›za alarak evin yolunu tuttuk. Dernekte geçen sene düzenlenen bir yar›flmadan kalm›fl tek bir bisiklet vard›, onu da koymufltuk arabaya. Bu, akflam›n sürpriziydi. Eve gidip kap›y› çald›k. Biraz sonra kap›y› açan çocu¤un ilk gördü¤ü fley bisiklet oldu. Kap›da mutluluktan dondu kald› adeta. Sevincinden a¤layacak a¤layam›yor, gülecek gülemiyor. Sonra di¤erleri de geldiler. Kap›n›n önü içi dolu pofletlerle dolu. Nas›l tarifsiz bir mutluluk yaflad›klar›n›, yüzlerindeki o ifadeyi anlatamam çok zor…”

Kemal Dadaflo¤lu

2010 KiMSEYOKMU

27


DOSYA

Lojistik merkezin tav ana kadar uzanan san d›klama sisteminde san d›klara rahatl›kla ula fl›labiliyor.

Sand›k sand›klar içinde Yüksek tavanl›, genifl bir mekânday›z. Buras› Kimse Yok Mu Derne¤i’nin lojistik merkezi, belki de “hangar”› demek daha do¤ru. Bütün yard›m malzemeleri üst üste konularak, tavana kadar yükselmifl tahta sand›klar›n içinde duruyor. Hani o mektup yazanlar›n hayalini kurduklar› malzemelerin hepsi burada: g›da kolileri, temizlik malzemeleri, oyuncaklar, k›yafetler, ilaçlar, ev eflyalar›… Her fley oldukça düzenli ve sistemli… fiimdi gelin burada iflin bafllang›c›na dönelim ve bu koca depoda ifllerin nas›l yürüdü¤üne bir bakal›m. Lojistik depo, derne¤e gönüllüler taraf›ndan ba¤›fllanan her tür malzemenin depoland›¤› bir mekân. Ancak baz› malzemeler çok fazla ihtiyaç duyuldu¤u için h›zl› tükenebiliyor. Eksik malzemeleri tespit ve temin etme görevi tedarik biriminin sorumlulu¤unda. Birim, eksik olan ihtiyaç malzemelerini tespit ettikten sonra, Türkiye’de o malzemeyi üreten firmalarla irtibata geçiyor ve eksikler ya ba¤›fl yoluyla, ya maliyetine sat›n almayla veya da çok cüzî bir kâr ödeme yoluyla giderilmeye çal›fl›l›yor.

28 KiMSEYOKMU 2010

Bundan sonras› kay›t ifllemi. Gelen malzeme her ne olursa olsun, bir buzdolab› veya bir çocuk çorab›, hepsine ayr› barkot numaras› veriliyor. Mesela bir çorap firmas›n›n gönderdi¤i on bin çorab›n her biri tek tek barkodland›ktan sonra sand›klara konuyor. Lojistik depoda bu flekilde kay›t alt›na al›nmam›fl hiçbir malzeme yok. Malzeme depodan ç›karken de barkodu okunarak ç›kar›l›yor. Barkot numaras›, ç›k›fl esnas›nda yard›m yap›lan ihtiyaç sahibinin bilgisayardaki dosyas›na iflleniyor. Bu flekilde, herhangi bir malzemenin derne¤e girifli ve ç›k›fl› ve kime, hangi ihtiyac›ndan dolay› verildi¤i fleffaf bir flekilde takip edilebiliyor. Yard›m yapan bir kurulufl, on sene sonra gelip de “Benim ba¤›fllad›¤›m flu kadar malzemeyi nerelere kulland›n›z?” diye bir soru soracak olursa, dernek hepsinin kayd›n› tek tek ortaya koyabilecek kadar düzenli bir sisteme sahip. Derne¤in Türkiye genelinde bulunan 28 flubesinin her birinde de lojistik depo mevcut. Her flube kendisine yak›n illerden gelen yard›m taleplerini karfl›lamaya çal›fl›yor. Özellikle acil durumlarda, merkezden yard›m gelmesini beklemek yerine en yak›n flubeden yard›m ç›karmak, yard›m›n amac›na ulaflma sürecini gerçekten


de h›zland›r›yor. Bunun önemi son yaflanan Elaz›¤ depreminde de kendini göstermifl. Deprem haberini alan Gaziantep ve Diyarbak›r flubeleri, olaydan dört saat sonra deprem bölgesine ulaflarak, depremzedelerin yard›m›na koflmufl ve bölgede ihtiyaç duyulan su, battaniye, g›da, giyim, temizlik malzemeleri gibi ihtiyaçlar› vakit kaybetmeden temin etmifl.

Burada sat›fl yok, iyilik var Mektubumuzda istenen o “en büyük fleyler” lojistik depo çal›flanlar› taraf›ndan bir yandan haz›rlanmaya bafllans›n, biz deponun çok da uza¤›nda olmayan Baran ‹yilik Merkezi’ne düflürelim yolumuzu. ‹smi “baran” konmufl, çünkü bereketli ve bol iyiliklere kap› olan bir yer olmas› istenmifl.

tiflörtler, gömlekler, pantolonlar, elbiseler, en fiyakal›s›ndan ayakkab›lar (tabanlar› frenli spor ayakkab›lardan bahsediyoruz) p›r›l p›r›l botlar, okul ayakkab›lar›… Hemen zevkine göre bir tanesini seçiyor, “O¤lum çok pahal›” demiyor burada ona hiç kimse. Eline ald›¤›n› b›rakt›r›p, “onu de¤il flunu al” da demiyor… Anne, ask›da duran bir ete¤i al›p üzerine tutuyor; bu nas›l, yoksa flunu mu almal›! Üzerine de flu siyah kazak güzel yak›fl›r. S›rt›ndaki eprimifl mantosunu bir kenara b›rak›p, yenisini giyi-

Dernekten giyim yard›m› alan

aileler, ma¤azaya gelip “gönüllerince” giyiniyor. Ma¤azada bir ailenin ihtiyaç duyaca¤› her fley var.

Buras›n›n asl›nda bir ma¤azadan fark› yok, belki fazlas› bile var. Bir ailenin a’dan z’ye ihtiyaç duyabilece¤i her tür giyim malzemesi var içeride; öyle sezonluk da de¤il, yazl›¤› k›fll›¤› bir arada. Raflar ve ask›lar cicili bicili çocuk k›yafetleriyle, oyuncaklarla, ayakkab›larla; gömlekler, kazaklar, elbiselerle dopdolu... A’dan z’ye dedik ya, gelinlikler, damatl›klar, niflan k›yafetleri bile var. Bu ma¤aza sat›fl de¤il, sadece “iyilik” yap›yor. Peki nas›l? Giyim eflyas›na ihtiyaç duyan ve hakk›nda “giyim yard›m› yap›labilir” karar› ç›kan aileler, önce telefonla aranarak iyilik merkezine davet ediliyor. ‹çeri girdiklerinde yüzlerinde nas›l da bir mutluluk rüzgâr› esebilece¤ini siz tahmin edin! Belki uzun y›llar olmufltu böyle ailecek bir ma¤azaya gitmeyeli, al›flverifl yapmayal›. Belki de hiç olmam›flt› kim bilir! Baflkalar›n›n eskilerinden baflka yeni bir k›yafet giymemifl çocuklar için buras› ›fl›lt›l› bir dünya. Renk renk

yor sonra. fiimdiden ›s›tt› içini. O s›rada baba giyindi¤i tak›m elbiseyle ç›k›yor kabinden, ayaklar›nda da yeni kunduralar›. Yürüyüflü bile de¤iflmifl; o, s›rt›nda dünyan›n yükünü tafl›yormuflças›na bükülü duran bel, do¤rulmufl mu ne! “‹yilik merkezlerini kurmam›z birçok aç›dan gerekliydi” diyor Kemal Dadaflo¤lu; “Daha önce giyim yard›mlar›n› da evlere gönderiyorduk. Ama her ne kadar beden ölçüleri verilse de bize, k›yafetlerin ve ayakkab›lar›n uymad›¤› durumlar oluyordu. Buras› hem o meseleyi ortadan kald›r›yor, hem de ihtiyaç sahiplerinin bir ma¤azadaym›flças›na gezerek kendi zevkine, be¤endi¤i renge ve modele göre k›yafet seçmesini sa¤l›yor. Belki o zamana kadar bu zevki tatmam›fl aileler, burada bu zevki yafl›yorlar. Ailelerin gözlerinden mutluluk okundu¤unu görebiliyoruz. Bu yüzden bu merkezleri Kimse Yok Mu’nun flubesi olan di¤er illerde de kurmaya bafllad›k bile.”

2010 KiMSEYOKMU

29


DOSYA


zi. iye’deki lojistik merke ¤i’nin ‹stanbul Ümran Kimse Yok Mu Derne


DOSYA

ellikle ö¤renciler çal›flmak mümkün. Öz rak ola llü nü gö e zd zevk al›yor. Lojistik merke eflya tasnif etmekten burada gönüllü olarak

Evet, iflin en güzel yan› da bu galiba; ‘ihtiyaç sahibi ne versen giyer’ mant›¤› yok burada, “biz senin için bu rengi ve modeli uygun gördük’ düflüncesi de çoktan ortadan kalkm›fl; Kimse Yok Mu, bunlar›n yerine ‘ihtiyaç sahipleri kendi zevklerine göre giymeli, kendi k›yafetlerini kendileri seçmeli’ anlay›fl›n› getirmifl. Derne¤e yap›lan yard›m baflvurusunun da, o baflvurunun cevab› say›lan yard›m gönderiminin de hikâyesi k›saca böyle. Bu hikâye hiçbir zaman de¤iflmiyor. Yaln›zca her gün, her hafta, her ay yeni kahramanlar›n› bekliyor. Siz de bu yard›msever hikâyenin kahraman› olabilirsiniz, hem de ne zaman isterseniz!

Haftan›n dört gününü gönüllü olarak dernekte geçiriyor Fatih Ataseven, yard›m da¤›t›m iflinde çal›flan bir Kimse Yok Mu gönüllüsü... Baflar›l› bir ifl adam› olan Ataseven, bir gün “Art›k çal›flmaktan yoruldum. Eh iflleri de yoluna koydum. Biraz da baflkalar›na faydal› olmak istiyorum, bana görev verin” diye ç›k›p gelmifl Kimse Yok Mu Derne¤i’ne. Hem de hiçbir karfl›l›k beklemeden. ‹htiyaç sahiplerine ulaflt›r›lmak üzere haz›rlanan kolileri, özel arac›na koyup adreslerine teslim eden Ataseven, “Hayatta üç fleyi çok önemsiyorum” diyor. “Sevmek, sevilmek ve sevindirmek. Benim dernekte yaflad›¤›m bunlar›n üçüncüsü. ‹nsanlar› sevindirmek kifliye gerçekten de mutluluk veren bir duygu. Yard›m etti¤iniz insanlar›n size karfl› olan ba-

32 KiMSEYOKMU 2010

k›fllar›, duygular›, tav›rlar› ve sizi a¤›rlay›fl tav›rlar› sizi fevkalade mutlu ediyor. Çok hay›r dua al›nd›¤›n› düflünüyorum. Hatta hay›r dualar›n her çeflidini duydu¤umu söyleyebilirim. Belki gitti¤imiz yerlerde periflan hayatlarla karfl›lafl›yoruz. Ama onlar›n derdine çare bulma çabas›, götürdü¤ünüz yard›mlarla yüzlerinde gördü¤ünüz mutluluk, size olumsuzluklar› unutturuyor. Kendinizi hem iyi hissediyorsunuz, hem de insanl›k için bir ifle yarad›¤›n›z› düflünüyorsunuz. Çünkü insanlar›n yapt›¤› birçok ifl kendileri için geçerli, Kimse Yok Mu’da yap›lan ifller ise hep baflkalar› için.

Fatih Ataseven

* Bu yaz›daki mektup cümleleri, derne¤e gelen gerçek bir mektuptan al›nm›flt›r.

Derne¤in lojis tik merkezler ine yap›lm›fl karfl›l›¤›nda m her türlü aynî utlaka “Aynî ba¤›fl›n ba¤›fl makbu zu” veriliyor.


Gelen aynî ba¤›fllar önce paketlenip sonra sand›klara tasnif ediliyor .

ydediliyor. rkodlan›p sisteme ka Gelen aynî ba¤›fllar ba

Ba¤›fl olarak gönderilecek ürün merkezden ç›kar›lmadan önce barkodu okutularak sistemden ç›k›fl› yap›l›yor

2010 KiMSEYOKMU

33


iKBAL GÜRPINAR: RÖPORTAJ

K‹MSE YOK MU’YU ÇOK ÖZLÜYORUM

Foto¤raflar: Ozan Köse

O, kap›lar› çalarken “Kimse yok mu?” sorusunu soran ilk kifli. Aradan geçen y›llara ra¤men ne o Kimse Yok Mu’yu unutabildi ne de Kimse Yok Mu onu. “Art›k o ifli yapma flans›m yok” dese de, Kimse Yok Mu’yla dolu günlerini anlat›rken hâlâ gözleri parl›yor.


O kadar uzun zamand›r Kimse Yok Mu’yla birlikte an›l›yorsunuz ki, bu hikâyenin ne zaman bafllad›¤›n› hepimiz unuttuk. Nas›l tan›flt›n›z Kimse Yok Mu’yla, program sunuculu¤u teklifi size nas›l geldi? Ben Samanyolu Televizyonu’nda Yüzük Tafl› program›n› sunuyordum. Kimse Yok Mu’yu Perihan savafl yap›yordu. Perihan han›m›n nas›l olduysa program› b›rakma durumu olmufl. Kanal yöneticileri bana gelip sen yapabilir misin diye sordular. Önce “Dayanabilir miyim?” dedim. Ben daha önce bir kalp hastanesinde çal›flm›flt›m. Orada vefat eden birkaç hastan›n cenazesini y›kam›flt›m. Hastaneye uzaktan gelen yoksul insanlar olurdu, dertlerini paylafl›rd›m. Fakat

kendimi çok kapt›r›yor, yaflad›klar›m› rüyalar›mda görmeye bafll›yordum. Kaçarcas›na ayr›ld›m oradan. ‹flte bu yüzden Kimse Yok Mu’yu sunma teklifi gelinde “Dayanabilir miyim?” diye sordum. “Yapars›n” dediler. Ömer Önder ve Yunus Ayl›dere’nin tavsiyesi ile oldu.

Nas›l göze ald›n›z böyle zor bir program yapmay›? Asl›nda ben TRT’de Gezelim Görelim’i yapan Nuray Y›lmaz’a dünyay› ve Türkiye’yi kar›fl kar›fl geziyor diye hep g›pta etmiflimdir. Ben, Ataol Behramo¤lu’nun fliirindeki gibi, “Heryeri görmeliyim her insan› tan›mal›y›m” fikriyle bakar›m dünyaya. Ancak Türkiye’nin ve dünyan›n her taraf›na gidip görmeniz için paraya ve zamana ihtiyac›n›z var. Bu ifl bana bu imkân› sa¤layacakt›, hofluma gitti. Hem de bu iflin sevab›n› düflündüm. Tabii ki sevab› olup olmad›¤›n› sadece Allah bilir, biz bilemeyiz.

‹lk çekiminizi nerede yapt›n›z? Ankara’da bafllad›k.

Nas›l bir konuydu? Off, aman Allah’›m! Ankara’da gecekondu mahallesinde bir ev… Çok uzun zamand›r yatalak olan bir anne ve kendi gibi yatalak olan k›z›… Onlara bakmaya çal›flan özürlü bir o¤ul…

Sürekli tuvalet ihtiyaçlar›n› evin içine yapt›klar› için korkunç bir koku vard› evde. Büyük ve küçük tuvaletin senelerdir ayn› yere yap›ld›¤› bir evin kokusunu düflünsenize. O kokuya nas›l tahammül ettim hâlâ anlayamam. Allah’›n izniyle oldu. Gittik, sar›ld›k, kucaklaflt›k, temizledik. Onlar› hamama götürdük. Kimse Yok Mu tarihindeki en zor konu oydu diyebilirdim. Evden d›flar› kamyonlarla pislik tafl›nd› o gün. Allah’a flükür temizledik, boyatt›k, yeniledik çiçek gibi yapt›k o evi.

Kaç gün sürüyordu çekimleriniz? Kimse Yok Mu’yu sunarken ayn› zamanda hafta içi TRT’de canl› yay›n yap›yordum. Asl›nda 4-5 güne sarkabilecek bir çekim süreci vard› bizim program›n. Fakat mecburen iki-iki buçuk günde bitiriyorduk. Gece birlere, ikilere kadar çal›fl›p, iflim bitince otobüse atlay›p sabah sekiz buçukta canl› yay›nda oluyordum. ‹ki buçuk sene hiç dinlenmeden yedi gün çal›flt›m.

Ya çekim ekibiniz? Güzel bir ekip oldu¤unuzu biliyoruz… Ola¤anüstü bir ekipti! Hâlâ görüflür, telefonlafl›r›z. Çok güzel günlerdi. Hepsi flimdi evlendi, çoluk çocuklar› oldu. En yafll›lar› bendim, ablalar› pozisyonundayd›m. Çekimler d›fl›ndaki halimizi görmeniz laz›md›. Bende hem bel f›t›¤› hem de damar problemi vard›; bacaklar›m fliflerdi yolculuk-

2010 KiMSEYOKMU

35


RÖPORTAJ

larda. Aya¤›m araban›n tavan›na dayal› olarak dönerdim, çok komikti görüntümüz. Bizi keyiflendiren, çok mutlu eden hikâyelerden dönerken, sevincimizden hep birlikte türkü söylerdik minibüsün içinde.

Özlüyor musunuz Kimse Yok Mu’yu? Çok özlüyorum. Ama flimdi ayn› fleyi yapma flans›m›z yok. Art›k küçük bir çocu¤um var. Bir de o zamanlar gençtim. Aradan seneler geçti. Fakat zaten Kimse Yok Mu’dan ayr›lm›fl de¤ilim; sadece programdan ayr›ld›m. Ayn› flekilde koflturmaya devam ediyorum. Üstelik tek bafl›na bir vak›f gibi oldum flimdi.

d›n›m; kimse beni sevmiyor.” Böyle bir korkuya kap›ld›m. Akrabalar›n›z dahi herkes sizden sürekli bir fley istese nas›l hissedersiniz?

Bu duygudan kurtulabildiniz mi? Kurtuldum. Kendimi çok kötü hissetti¤im o zamanlarda Çorum’a çekime gitmifltik. Çorum Belediye Baflkan› ajandas›n›n ilk sayfas›ndaki hadis-i flerifi gösterdi bana. Diyordu ki sevgili Peygamberimiz (SAV) “Allah, yücelmesini murat etti¤i kullar›n› halk›n hizmetine merci k›lar.” O zaman dedim ki, hep istenilen olmaktan rahats›zl›k duyuyorum, ama ya ben de “isteyen” olsayd›m? ‹flte o zaman flükretmeye bafllad›m.

Yolda biri görüyor, “Aa ‹kbal” diyor kofla kofla gelip sar›l›yor. Sonra

derdini söylüyor: kolu koptu” di“Komflumun geliyor, deyip ‹kbaall baflkas› Bir var. ihtiyac› 5 milyara r. diyo kur” ifl ona etti, iflas am yor. “Can›m ‹kbal” deyip gelen “Bab

Gerçekten tek bafl›na vak›f gibisiniz. Sürekli fikrine baflvurulan, kendisine dert anlat›lan, çözüm üretmek zorundaym›fl gibi görülen insan olmay› nas›l kald›r›yorsunuz? Bu misyon üzerinize Kimse Yok Mu’dan m› kald›? Kimse Yok Mu’dan “yap›flt›” desek daha do¤ru olur! Asl›nda biliyor musunuz, o dönemde psikolojik olarak çok kötü durumdayd›m.

Niçin? ‹nan›lmaz bir sevgi ak›fl› vard›, Allah raz› olsun. Yolda biri görüyor, “Aa ‹kbal” diyor kofla kofla gelip sar›l›yor. Sonra derdini söylüyor: 5 milyara ihtiyac› var. Bir baflkas› ‹kbaall deyip geliyor, “Komflumun kolu koptu” diyor. “Can›m ‹kbal” deyip gelen “Babam iflas etti, ona ifl kur” diyor. Kimse beni ben oldu¤um için sevmiyor diye düflünmeye bafllam›flt›m. “Herkes benden bir fley istiyor; ben bir fley istenilen ka-

36 KiMSEYOKMU 2010

Kimse Yok Mu’nun insana katt›¤› en büyük de¤er flükür, de¤il mi?

Kesinlikle öyle! Ben parasal olarak en kötü dönemimde çal›flt›m Kimse Yok Mu’da. Belki de insanlar› anlay›p gözyafl› döküflüm benim de yak›n geçmiflte ayn› s›k›nt›lar› yaflam›fl olmamdan kaynaklan›yordu. Buna ra¤men ne kadar zengin oldu¤umu fark ettim. Mesela bir defas›nda Ni¤de’de kald›¤›m›z otelde banyo yapmak için suyu açt›m, s›cak su akm›yordu. Üstelik mutlaka dufl almak zorundayd›m çünkü saç›m yap›lacakt›. Birazc›k kötü sözler söyledim, sinirlendim. Mecburen so¤uk suyla yapt›m banyomu. O gün çekim yapmaya gitti¤imiz evde hiç su olmad›¤›n› gördüm. ‹ki tane zihinsel engelli kifli vard›. Kafalar›n› sürekli duvara vuruyorlard›, altlar›na kaç›r›yorlard›. Komflulardan tenekelerle ve bidonlarla su getiriyordu 60’tan daha yafll› bir kad›n. Dedim ki, ben musluktan s›cak su akm›yor diye flikâyet ediyorum. Bu kad›n›n paras› yok, kocas› yok, iki özürlü evlad› var ve bunlar altlar›na kaç›r›yor. Nas›l olur da bu kad›n hâlâ elhamdülillah derken ben flikâyet ederim? Nitekim bizim belediyeyi aray›p o kad›-


Elimizde çok malzeme olmas›na ra¤men, insan-

n›n bahçesine su getirdi¤imiz zaman kad›n mutluluktan uçmufltu. Senin benim için bahçede su olmas› kötü bir fley asl›nda; su benim muslu¤umdan ak›yor, çamafl›r ve bulafl›k makineme ba¤l›. Fakat o kad›n bahçesindeki musluktan alt›n ak›yor gibi sevinmiflti.

Program›n, yard›m misyonunun yan›nda ayn› zamanda bir televizyonculuk baflar›s› oldu¤unu da söyleyebilir miyiz? Prime time dedi¤imiz en çok izlenen dilimde üçüncülü¤e kadar yükselmiflti… Evet, sonradan taklitleri yap›lan bir program oldu bizimkisi. Kardefl aile projesiyle 盤›r açt›k. Yönetmenlerimizden Zeliha’n›n (Ataman) fikriydi kardefl aile. fiimdi pek çok dernek bu sistemi kurdu. Fakat biz bizi taklit etmifller diye k›zm›yoruz, bilakis memnuniyet duyuyoruz. Düflünsenize, o kardefl aileler iyiliklere vesile oldukça Zeliha’n›n amel defterine sevaplar yaz›lacak.

Nas›l baflard›n›z bu kadar fazla reyting almay›? Hiç reyting kayg›s› gütmeyerek baflard›k san›r›m. Hiçbir zaman “Aman program çok izlenilsin” diye bir kayg›m›z olmad›. Biz gitti¤imiz yerlere program çekmeye de¤il yard›m etmeye gidiyorduk, seyirci de bunu görüyordu. Yaflananlar›n sahte de¤il gerçek oldu¤unu rahatl›kla anlayabiliyordu. Üstelik elimizde çok malzeme olmas›na ra¤men, insanlar›n hayat›n› reyting malzemesi olarak kullanmaktan da fliddetle

lar›n hayat›n› reyting malzemesi olarak kullanmaktan da fliddetle kaç›nd›k. Çok ilgi çekici hikâye vard› gitti¤imiz yerlerde, ama hiçbirini ekrana yans›tmad›k.

kaç›nd›k. Tecavüze u¤rayan çocuklardan tutun pek çok ilgi çekici hikâye vard› gitti¤imiz yerlerde, ama hiçbirini ekrana yans›tmad›k.

Çekimlerde esnaftan yard›m almak için hiç dil dökmek durumunda kald›n›z m›? Hay›r, ama iyi cevap verdi¤im birisi oldu. fiehrin birinde çekime bafllarken en zengin beyaz eflyac› kim diye sordum, o adam› gösterdiler. Adam benim hocam›n ad›n› tafl›yordu, ismi Emin’di. “Aaa çok sevdi¤im hocam›n ismi” diyerek gittim. Arkadafllara da ma¤azaya kamerayla girelim dedim. Arkadafllar, “Yapmay›n ‹kbal Han›m” dediler. “Belki bize beyaz eflya vermek istemez, önce soral›m” dediler. “Yok can›m, o kadar zengin adam vermez olur mu” diye tutturdum. Ma¤azaya girdik, hiç unutmuyorum elinde kocaman bir tomar para say›yordu. Merhaba beyefendi dedim, ihtiyaç sahibi kad›n›n durumunu adama anlatt›m. Adam bana “Bana bak” dedi. “Benim hasta ablam var, onun da çamafl›r makinesi yok, ben daha ona çamafl›r makinesi vermedim” dedi.


RÖPORTAJ

Ben de durdum, “Af edersiniz beyefendi” dedim. “Siz bu flehrin en zengin beyaz eflya ma¤azas›n›n sahibisiniz, ablan›z hasta ve ablan›z›n çamafl›r makinesi yoksa ben zaten yanl›fl yere gelmiflim” dedim. Özür diledik ve ç›kt›k. Sonras›nda o makineyi parayla sat›n alabilirdik, ama bu tip fleylerin yafland›¤›n› seyirci bilsin diye ben yay›nda anons ettim bu durumu. Allah’a flükürler olsun 5 tane çamafl›r makinesi gönderilmifl o eve.

Ne güzel… Ailelerin problemi çözüldükten, eksikler tamamland›ktan sonra kendinizi nas›l hissediyordunuz? Tüy kadar hafif hissediyordum kendimi. Muhammed Bozda¤’›n “Çal›flma coflkusunun yak›t› duygudur” sözünü yafl›yorduk. Problemlerin çözülmesi yak›tt› bizim için. Hele aileye gerçekten çok inand›ysak, üzüldüysek, problem çözülünce mutluluktan uçuyorduk.

Fakat ifller her zaman tereya¤›ndan k›l çeker gibi kolay olmuyordur herhalde. Zorluklar yaflam›yor muydunuz? Çekimlerle ilgili çok sorunlar ç›k›yordu, ç›kmaz olur mu? Fakat yanl›fl anlafl›lmas›n, ama ben Allah’›n bizimle birlikte oldu¤una, her problemimizi O’nun çözdü¤üne inan›yorum. Mesela flehre gitmeden evvel aray›p “Gelmeyin çok ya¤mur var, çekimi erteleyin” derlerdi araflt›rmac› arkadafllar. Biz yi-

ne de giderdik. Daha biz flehre girmeden günefl açard›, çekim bitince ya¤mur bafllard›. O kadar sene hiç trafik kazas› yapmad›k elhamdülillah. Her fley gizli bir el taraf›ndan organize ediliyor gibiydi. Hele Tokat Erbaa’da yaflad›¤›m›z olay› hiç unutam›yorum.

Bekir mi? Evet, Bekir! Fakat Bekir’e gidiflimizin de bana göre s›rl› bir hikâyesi vard›: Tokat’ta çekimdeyiz. O gün, ifllerimiz rast gitti, birinci çekimi yar›m günde hallettik. Tam iflimiz bitti, dinlenece¤iz diye sevinirken bana kay›npederimin mide kanamas› geçirdi¤ine ve derhal Bursa’ya gitmemiz gerekti¤ine dair bir haber geldi. Tutturdum ikinci ailenin çekimlerini de bugün yapal›m da ben Bursa’ya döneyim diye. Kameraman arkadafllar›m›z Nevzat’la Mustafa’n›n omuzlar› çökmüfl durumdayd›, yorgunluktan ölüyorlard›. Fakat o kadar ›srar ettim ki beni k›rmad›lar, ikinci çekim için Bekir’in ailesine gittik. Çocuk kanser, 40 derece ateflle bir deri bir kemik kalm›fl flekilde yat›yordu. Solunum cihaz›yla nefes alabilen bir annesi vard›. Ev bodrum katta, toz ve rutubet içindeydi. Çocu¤a ne istedi¤ini sordum, önce su istedi. Bir bardaktan pipetle su içirdim. Sonra en büyük hayalini sordum, ailesinin daha iyi flartlarda yaflamas›n› istedi. Biz de aileyi güzel bir eve


tafl›d›k, yeni eflyalar ald›k. Bekir’in tuttu¤u tak›m›n formalar›n› ald›k hatta… Bekir’i hastaneye götürdük. O gece yeni evinde kald›, ailesinin yeni hayat›n› gördü, içi rahatlad›. Ertesi gün vefat etmifl. O kadar üzüldük ki… Di¤er yandan da çok sevindik, çünkü e¤er biz o gün Bekir’in evine gitmemifl olsayd›k o ertesi gün vefat edecekti. Ailesinin yeni hayat›n› görüp mutlu olamayacakt›. Hatta cenaze iflleri oldu¤u için biz belki de aileye hiç gidemeyecektik.

Bekir’in hikâyesi gerçekten hepimizin içini parçalam›flt›. Fakat dünyada çok Bekirler var. Yard›m kurulufllar› hepsine yetiflmek için çal›fl›rken, bir yandan da büyük bir olumsuz propaganda yürütülüyor. Kimse Yok Mu Derne¤i’nin kurban organizasyonuna da kat›lm›fl biri olarak bu konuda neler düflünüyorsunuz? Haram haramd›r bir kere. Fakat yard›m üzerinden haram iflleyenler çifte kavrulacak diye düflünüyorum. ‹nsanlar›n yard›m etmemesine vesile olduklar› için bu olaylara f›rsat verenlere de çok k›z›yor ve üzülüyorum. Dernek ve vak›flar›n çok dikkatli ve fleffaf olmas› laz›m geliyor.

‹nsanlar gönüllü olsunlar, gidip gözleriyle görsünler. O zaman imza at›lan güzellikler i anlarlar. Dernekler fleffaf olsunlar, ama muhakkak var olsunlar.

mas›nlar. Gönüllü olsunlar, gidip gözleriyle görsünler. O zaman imza at›lan güzellikleri anlarlar. Dernekler fleffaf olsunlar, ama muhakkak var olsunlar. Biz oturdu¤umuz yerden Kamboçya’daki Müslüman kardeflimizin s›k›nt›lar›n› bilemezdik. Kimse Yok Mu’yla gittik, gördük. Bu kadar büyük bir organizasyon olmasa nas›l gidip görebilirdik ki?

Son sorum: Kurban Bayram›’ndaki Kamboçya yard›m program›n›z nas›ld›? Neler yaflad›n›z? Ben her fleyin en kötüsünü gördüm zannediyordum. Periflanl›k oradaym›fl me¤er. Derme çatma tahta kulübelerde t›kl›m t›kl›m yafl›yorlar. Bizim en fakirimiz bile o durumda de¤il çok flükür. Kurban paketlerinin yan›nda g›da kolileri de götürmüfltük. Da¤›t›rken bir bakt›m, annesinin kuca¤›ndaki iki buçuk-üç yafllar›nda bir çocuk makarnay› açm›fl, k›t›r k›t›r ›s›rarak yemeye çal›fl›yor. “Tatl›m” dedim, “bunun piflirilmesi laz›m.” “Biliyorum” dedi kad›n ‹ngilizce olarak. “Ama o kadar aç ki bekleyecek hali yok…” Dayak yemifl gibi oldum. O çocuk için uzaktaki bir markete giderek bir adet onlar›n özel ekme¤inden ve bir koli de süt ald›m. Ben o çocu¤a gidiyorum ya, o kadar çok aç çocuk varm›fl ki… Saç saça kavgaya tutufltular çocuklar. Elimden kapt›lar, o aileye ancak iki kutu süt götürebildim. Bu arada arkadafllar gidip tekrar süt al›p getirdiler tabii. Bir kuru ekmekle iki kutu sütü götürdü¤üm zaman o çocu¤un annesine, kad›n›n gözündeki minnettarl›¤› anlatamam size. “Önce ülkemizi halledelim de sonra baflkalar›na gidelim” diyenler hiç hakl› de¤il bence. Bafl›ma a¤r›lar girdi orada.

Çok üzülmüfl olman›za ra¤men önümüzdeki y›l yine Kurban Bayram›’nda Kimse Yok Mu ile olacak m›s›n›z? Olaca¤›m inflallah, seve seve.

Böyle güvensiz bir ortamda insanlar derneklere nas›l güvenerek ba¤›fl yapabilir peki? ‹flin içine girerek yapabilir. Sadece para yard›m›nda bulun-

Harika! O halde hem vaktinizi ay›rd›¤›n›z için teflekkür ederek, hem de son sözünüzü rica ederek bitirelim sohbetimizi. Son sözüm fludur: Allah kimseye “Kimse yok mu?” dedirtmesin.

Amin.

2010 KiMSEYOKMU

39


‹Y‹ HABERLER Esra TUR

esra.tur@kimseyokmu.org.tr

“ULUSLARARASI “DERNEK” STATÜSÜNÜ ALMA YOLUNDA Kimse Yok Mu Derne¤i, BM’nin STK’lar›n birbirileriyle iliflki kurmalar›na, ortak çal›flmalar yapmalar›na imkan sa¤layan alt birimleriyle iletiflim halinde. Dernek, resmi olarak “Uluslararas› dernek” statüsünü al›p Ecosoc üyeli¤i sürecini sonland›rmak üzere.


Yurtd›fl› yard›mlar› hakk›nda bir toplant›: Yurtd›fl› yard›mlar koordinatörü Celal Türko¤lu (en solda), Uluslararas› ‹liflkiler Sorumlusu Esra Tur ve Emin Çalhano¤lu

Ecosoc, nam-› di¤er Birleflmifl Milletler “Ekonomik ve Sosyal Konseyi,” BM’nin ekonomik, sosyal ve ilgili alanlarda çal›flan di¤er organlar›n› koordine etmek için kurdu¤u birli¤in ismi. Uluslararas› ekonomik ve sosyal meseleler için bir forum görevi gören, üye ülkelere ve BM’ye sosyal politika önerileri oluflturan Ecosoc, ‹kinci Dünya Savafl›’ndan sonra 1945 y›l›nda kurulmufl. Kuruluflun belli baz› departmanlar› bulunuyor. Bu departmanlardan biri ECOSOC’un STK’larla iliflkilerini yürütüp STK’lar›n ECOSOC’a dan›flmanl›k statüsünde akredite olmalar›n› sa¤l›yor. 1946’dan bu yana 3052 STK, genel, özel veya roster (genel veya özel grupta olmayan ama baflvuruda bulunmufl olan STK’lara verilen statü) statülerinde ECOSOC taraf›ndan akredite olmufl durumda.

Ecosoc dan›flmanl›¤› neden gerekli? ECOSOC dan›flmanl›k statüsü, STK’lar›n birbirlerinden haberdar olmalar› ve BM ile yak›n temas halinde çal›flmalar›n› kolaylaflt›rmak için gerekli. Sene boyunca ECOSOC taraf›ndan yap›lan toplant›lar, seminer, sempozyum ve konferanslara kat›l›m› sa¤layan üyelik, özellikle ekonomik ve sosyal kalk›nma alan›nda çal›flan STK’lar için yol gösterici bir yere sahip.

Kimse Yok Mu Ecosoc’a üye oluyor Kimse Yok Mu Derne¤i, Ecosoc’a üyelik için gerekli ad›mlar› att›. Bu ad›mlardan ilki, 2008 y›l›n›n Mart ay›nda yaz›lan niyet mektubunun BM Ecosoc Genel Merkezi’ne gönderilmesiydi. Ayn› y›l›n yaz mevsiminde, dernek genel baflkan› Mehmet Özkara ve genel sekreteri Celal Ferruh Yücel BM Ecosoc Baflkan› ile New York’ta

görüflerek üyelikle ilgili ayr›nt›l› bilgi ald›. Aral›k 2008’de ECOSOC’a baflvurmak için gerekli olan bütün belge ve dosyalar haz›rlanarak baflvuru çevrimiçi olarak gerçeklefltirildi.

Ecosoc’tan dan›flmanl›k statüsü almak, resmi olarak “Uluslararas› dernek” statüsü almak anlam›na geliyor. Yard›mlar›n›n ciddi bir miktar›n› yurt d›fl›na gönderen bir dernek olarak Kimse Yok Mu Derne¤i için uluslararas› arenada söz sahibi olmak çok önemli.

“Uluslararas› dernek” statüsü almak flart Ecosoc’tan dan›flmanl›k statüsü almak, resmi olarak “Uluslararas› dernek” statüsü almak anlam›na geliyor. Yard›mlar›n›n ciddi bir miktar›n› yurt d›fl›na gönderen bir dernek olarak Kimse Yok Mu Derne¤i için uluslararas› arenada söz sahibi olmak çok önemli. Derne¤in uluslararas› iliflkiler birimi BM’nin Ecosoc d›fl›ndaki alt birimleriyle de iletiflim halinde. Bunlardan biri Mülteciler Yüksek Komiserli¤i. Dünya mültecilerinin problemlerini çözmek için kurulmufl bulunan BM Mülteciler Yüksek Komiserli¤i’nin Türkiye’de de temsilcili¤i bulunuyor. Yerinden edilmifl yaklafl›k 20 milyon insan›n korunmas› için çal›flan kuruluflun Türkiye ofisi Ankara’da. Sivillerin ülkelerine geri dönüflleri, s›¤›nma talebinde bulunduklar› ülkelere veya üçüncü bir ülkeye yerlefltirilmeleri gibi konularla ilgilenen BMMYK (Birleflmifl Milletler Mülteciler Yüksek Komiserli¤i), Kimse Yok Mu Derne¤i’nin ortak ça-

2010 KiMSEYOKMU

41


‹Y‹ HABERLER l›flma yürütmek için ad›m att›¤› kurumlardan bir tanesi. Özellikle insanî yard›m muhtaç mültecilerle ilgili yeni projelere imza atmak isteyen dernek BMMYK ifl ortakl›¤›n› çok önemsiyor.

‹nsani Yard›m Organizasyonu Ofisi OCHA BM’nin afet dönemlerinde etkin çal›flan sivil toplum örgütlerini bir araya getiren bir alt birimi daha var: OCHA (‹nsani Yard›m Organizasyonu Ofisi). OCHA ile Haiti yard›mlar› esnas›nda tan›flan Kimse Yok Mu Derne¤i, akreditasyon için Ocak 2010’da baflvurdu. Akreditasyonun gerçekleflmesinin ard›ndan OCHA’dan Kimse Yok Mu Derne¤i’ne ulaflan durum raporlar› ile hem di¤er STK’lar›n felaket bölgelerinde neler yapt›klar›, hem de bölgelerin ihtiyaçlar› ile ilgili do¤ru bilgiler sa¤lanm›fl oldu.

42 KiMSEYOKMU 2010

Kimse Yok Mu 2011 Conrad N. Hilton ‹nsanl›k Ödülü’ne de aday Conrad N. Hilton Vakf› 2011 y›l›nda “‹nsanl›k Ödülü” verecek. “‹nsanl›¤›n s›k›nt›lar›na çare olmak ad›na s›ra d›fl› denecek faaliyetlerde bulunan kurulufllara” y›ll›k olarak verilen ödüller 1996’dan beri da¤›t›l›yor. 1.5 milyon dolarl›k ödül için aday olacak kurulufllar›n bir baflka kurum taraf›ndan aday gösterilmesi gerekiyor. Kimse Yok Mu Derne¤i’ni bu y›l T‹KA aday gösterdi. Kimse Yok Mu Derne¤i, uluslararas› anlamda yeni iflbirlikleri, yeni çözümler ve derne¤i çok daha genifl co¤rafyalara ulaflt›racak yeni at›l›mlar yapmaya devam ediyor. ‹nsanl›¤›n problemlerine insanî yard›mla çözüm sunmaya çal›flan dernek, daha güzel bir dünyan›n inflas›nda uluslararas› etkileflimlerin rolünün büyük oldu¤u kan›s›nda.



“iYi Ki” DO⁄DUN ‹Y‹L‹K YOLUNDA 7 YIL GEÇ‹RD‹N,

Bu maceran›n buralara kadar uzanaca¤› 7 y›l önce kimsenin akl›na gelmezdi belki. Belki de gelirdi. Belki de, derne¤in Samanyolu Televizyonu’nun bünyesinde bir yard›mlaflma merkezi olmaktan ç›k›p tek bafl›na bir sivil toplum kuruluflu hüviyeti kazanmas› için gayret gösterenler “bu kadar›n›” hayal etmiflti. Kim bilir? *** fiimdi geriye dönüp bakt›¤›m›zda, yaln›zca iyilik için sarf edilmifl 7 koca y›l geçiyor gözlerimizin önünden. Kimi zaman Endonezya’ya, tsunaminin yetim b›rakt›¤› bir çocu¤un kederli gözlerine kilitleniyor gözlerimiz. Kiminde A¤r›’y›, Do¤ubeyaz›t halk›na zor günler yaflatan yer sars›nt›s›n› hat›rl›yoruz. Durup, iyice zorluyoruz zihinlerimizi. Küçük bir erkek çocu¤uyla karfl›lafl›yoruz bu defa. Keflmirli. Koyu renk, ince tiflörtünün y›rt›k yakas› omzundan afla¤› do¤ru kaym›fl. Zaman›n h›zla ilerleyiflini seyrediyoruz haf›za sinemas›nda. O Keflmirli çocu¤un kurumufl dudaklar› tebessüm ediveriyor birden. Yeni bir okul, yeni umutlar anlam›na geliyor çünkü deprem co¤rafyas›nda.

44 KiMSEYOKMU 2010

Deprem co¤rafyas› genifl. Yaln›zca Türkiye’yi veya Yaln›zca Pakistan’› vurmuyor yer sars›nt›s›; pek çok meridyene, pek çok paralele ulafl›yor. Bir bak›yoruz ki art›k eskisinden daha usta manevralarla baflka baflka yerlere ulaflm›fl arkadafllar›m›z. Bu iflin do¤rulu¤una inanan yüzlerce kifli gönüllü olmufl. Önce peflimize düflmüfl gönüllüler, sonra, onlar›n h›z›na yetiflebilmek için biz pefllerine düflmek zorunda kalm›fl›z. 12 yafl›nda bir ortaö¤renim ö¤rencisinden 55 yafl›nda emekli bir beyefendiye, yafll› bir teyzeden genç bir ev han›m›na, tek tatil gününü iyili¤e adam›fl bir doktordan kollar›n› s›vam›fl gönüllü olarak proje çizen bir mühendise kadar pek çok insan geçiyor gözümüzün önünden. Nas›l da büyük bir heyecan, nas›l da artan bir coflku! “Evet” diyoruz, “Biz do¤ru bir yol tutturmufluz.” *** Böylesi güzel hislerle dolu bir yedi y›l› geride b›rakt›ktan sonra, istedik ki, gönüllülerimizin ve yard›mseverlerimizin karfl›s›na ç›k›p onlara ne büyük bir iflin içinde olduklar›n›n alametlerini gösterelim. Bunun için, flimdiye dek yapt›klar›m›z› yedi ayr› kategori içerisinde s›n›fland›rarak hat›rlayal›m istedik.


KiMSE YOK MU! Derne¤imiz kuruldu¤unda yapt›¤›m›z ilk ve en önemli ifl önce Endonezya’da, sonra Pakistan’da meydana gelen afetlerin yaralar›n› sarmak için koflmak olmufltu. Ard›ndan baflka co¤rafyalarda baflka afetler oldu ve gönüllülerimiz oralara kofltular. Bu yüzden ilk olarak afet yard›mlar›n› sunaca¤›z dikkatlerinize. E¤itim yard›mlar› bizim için her zaman farkl› bir yerde mühim bir noktada durdu. Okul yap›mlar›, tadilatlar›, ö¤rencilere ve onlar›n ailelerine hayatlar›n› biraz olsun kolaylaflt›rmak için yap›lan her türlü yard›m, yar›na yap›lm›fl yat›r›mlard› asl›nda. Sa¤l›k yard›mlar›n› ayr› bir kategoride ele almam›z›n nedeni, bu yard›mlar›n hem iflleyifl hem de sonuç itibariyle di¤erlerinden çok farkl› olmas›yd›. fiimdiye dek sa¤l›k hem sa¤l›k taramalar› vesilesiyle tan›flt›¤›m›z onlarca insandan hem de tek tek aileler üzerinden yürüttü¤ümüz kampanyalardaki deneyimlerimizden ö¤rendik ki, sa¤l›¤›n› kaybeden bir insan›n kaybedecek daha önemli hiçbir fleyi yoktur. Bu yüzden sa¤l›k yard›mlar›m›z› gönüllü doktorlar›m›z ve sa¤l›k mensuplar›m›z›n deste¤i ile artt›rmaya ve özel bir yerde konumland›rmaya karar verdik. Yukar›da sayd›¤›m›z 3 alan çal›flmas›n›n ard›ndan kardefl aile yard›mlar›n›, bayram yard›mlar›n› ve bireysel yard›m kampanyalar›m›z› s›ralad›k. ‹lk olarak Kim-

se Yok Mu Derne¤i’nin uygulamaya geçirdi¤i “Kardefl Aile Projesi” bizim için ilkti; hâlâ da en öncelikli projemiz olmaya devam ediyor. Yüzlerce ailenin birbirine kardefl olmas›n› sa¤layan bu projeyi rakamlarla, bilgilerle ve foto¤raflarla de¤il, kardefl ailenin ne demek oldu¤unu çok güzel anlatan bir hikâyeyle dile getirmek istedik. Ard›ndan ülkemizdeki bayram gelene¤ine yeni bir soluk getiren, bayram günlerini yard›mlaflma mevsimlerine çeviren bayram yard›mlar›m›z› sunduk dikkatlerinize. Sonras›nda ise bir gün Kimse Yok Mu gönüllüleri taraf›ndan kap›s› çal›nan ve hayatlar› de¤iflen ailelerin hikâyelerini s›ralad›k. Afrika Yard›mlar›’n› en sona saklamam›z›n sebebi, bu bölümün ayn› zamanda bir “bafllang›ç” olmas›ndan kaynaklan›yor. Bu y›l›, Afrika yard›mlar›m›z› canland›racak ve Orhaniye Kasabas› Projesi ile kendi ayaklar› üzerinde durabilen Afrika modelini hayata geçirecek bir y›l olarak tahayyül ediyoruz. Bu rüyan›n gerçekleflmesi için de bütün yard›msever ve gönüllülerimizden destek istiyoruz. fiimdiye kadar onlar›n deste¤i ile bugünlere gelmifl olan büyük yard›m kampanyalar›m›z›n, flimdiden sonra daha da büyük, daha da genifl kitlelere ulaflmas› için bu defa biz “Kimse yok mu?” diyor, “Ben var›m” diyenlerin coflkulu cevaplar›n› bekliyoruz. ‹yi okumalar!

2010 KiMSEYOKMU

45


AFET YARDIMLARI

AFET YARDIMLARI Halenur ÇALIfiAN GÜRBÜZ

halenurcalisan@kimseyokmu.org.tr

Afet Yardımları


AFET YARDIMLARI: YURTDIfiI

ENDONEZYA K‹MSE YOK MU’NUN ‹LK YURT DIfiI SERÜVEN‹

Endonezya yaflad›¤› büyük imtihan› sab›r ve flükürle atlatt›.

Endonezya’da tsunaminin meydana geldi¤i 26 Aral›k 2004 gününden kampanyan›n bafllat›ld›¤› 30 Aral›k gününe kadar yeni kurulan Kimse Yok Mu Derne¤i’nin telefonlar› susmad›. “Oraya gidin, o insanlara yard›m edin, sizi orada görmek istiyoruz” diyordu yard›mseverler. 30 Aral›k günü yap›lan yönetim kurulu toplant›s›yla kampanya bafllat›ld›. Felaketin insanlar›n canlar›na mal oldu¤u; çocuklar›n yetim, annelerin evlats›z kald›¤› ac›l› ülkeye hemen bir yard›m ekibi gönderildi. ‹flte tsunaminin yafland›¤› Bande Açe flehrinde yap›lan yard›m çal›flmalar›: Felaketin hemen ard›ndan kutlanan Kurban Bayra-

m›’nda (Ocak 2005) 497 hisse kurban kesilerek afetzedelere da¤›t›lm›flt›r. Depremzedelerin kald›¤› kamp merkezinin su ihtiyac›n› karfl›lamak amac›yla 60.000 Euro de¤erindeki su ar›tma cihazlar› temin edilmifltir. Ayr›ca 9 bin kifliye flifle su da¤›t›lm›flt›r. Felaketin yaralar› sar›l›ncaya kadar her gün 1500 kiflilik s›cak yemek piflirilmifl, hem bölgedeki afetzedelere da¤›t›lm›fl, hem de çevre bölgelerde gezerek paketler halinde ihtiyaç sahiplerine ulaflt›r›lm›flt›r. Ayr›ca çeflitli kamp merkezlerinde ailelere pirinç, makarna, fleker, çay, sebze gibi g›dalar ulaflt›r›lm›flt›r.

2010 KiMSEYOKMU

47


AFET YARDIMLARI

Endonezya’ya 2009 y›l›ndaki depremden sonra da yard›m götürüldü 30 Eylül 2009 günü Endonezya 7.6 büyüklü¤ündeki depremle sars›ld›. Ayn› tarihlerde Filipinleri de sel felaketi vurdu. Kimse Yok Mu, her iki ülkeye de acil yard›m ekipleri gönderdi. Depremin merkezi olan Padang flehrine gidip Padang Valisi ve milli e¤itimi ile görüflen gönüllülerimizden, ilk aflamada açl›k tehdidiyle yüz yüze gelen depremzedeler için g›da yard›m› istendi. Böylece flehirde günlerce sürecek s›cak yemek servisine baflland›. 8 Ekim 2009 günü bafllanan s›cak yemek servisinden her gün 2 bin kifli yararland›. Kurban bayram›na kadar befl ayr› noktada 1928 kifliye hizmet veren yard›mlar bayramda kurbanlar›n kesilmesine kadar sürdü. Bayram›n ard›ndan bölgede yap›lan sa¤l›k taramalar› ve çocuklara yönelik yard›mlar›n ard›ndan gönüllülerimiz ülkelerine döndü.

PAK‹STAN Z‹NDABAD* Pakistan denince neden akan sular durur? Neden Pakistan’›n bafl›na gelen bir felaket Türkiye’de yaflanm›fl gibi yank› bulur? Bilinmez… Bilinen tek gerçek, Pakistan’›n 2005 y›l›nda bafl›na gelen deprem felaketinin yaralar›n› sarmak için en büyük yard›m› Türklerin yapt›¤›d›r. Gelin o günleri biraz hat›rlayal›m: Deprem 5 Ekim 2005 günü meydana geldi. Daha sonra ilan edilecek rakamlar, 70 bin insan›n hayat›n› kaybetti¤ini söyleyecekti. Ya geride kalanlar? Onlar için hiçbir zaman hiç kimse hiçbir rakam vermedi. Kaç trilyon parayla tamir edilirdi paramparça olmufl hayatlar›? Belki

48 KiMSEYOKMU 2010

parayla de¤il, ama destek olmak ve yard›m etmekle tamir edilebilirdi. Kimse Yok Mu’nun depremin hemen ard›ndan bafllatt›¤› kampanyan›n as›l amac› da buydu: Türkiye halk›n›n kalbinin Pakistanl› kardeflleri için att›¤›n› göstermek… ‹lk yard›m ekibi depremden hemen sonra ulaflt› felaket bölgesine. Bir yandan ‹stanbul’daki genel merkezde yard›m kampanyas› sürdürüldü. Acil yard›m olarak kargo uça¤›yla g›da, çad›r, battaniye, ilaç ve giyim gönderildi. Defalarca gidilen bölgede afetzedelerin hayatlar›n› kolaylaflt›rmak için her defas›nda yeni bir fleyler götürüldü.


Kurbanlar kesildi, g›da paketleri götürüldü, insanlar›n daha rahat etmesi için 25 metrekarelik k›fl tipi çad›rlardan oluflan çad›r kentler kuruldu.

d›. Türkiye’den gazetecilerin, ifl adamlar›n›n ve gönüllülerin kat›l›m›yla gerçeklefltirilen tören sonras›nda yapt›r›lan 10 okul hizmete girdi.

S›ra, Pakistan’da yap›lamayan› yapmaya geldi. Bir flehrin enkaz›n› söküp atmaya, ülkenin gelece¤i olan çocuklar›n yeniden bafllamas› için imkânlar haz›rlamaya geldi. Henüz bir çivi bile çak›lmam›fl kentte okul yap›p Pakistanl› çocuklara arma¤an etmek için kollar› s›vad› Kimse Yok Mu gönüllüleri.

fiimdilerde Türklerin yapt›r›p kendilerine arma¤an etti¤i okullarda okumufl yahut okumakta olan çocuklar var Pakistan’da. Kimse Yok Mu her Ramazan ay›nda ve Kurban Bayram›’nda Pakistan’› ziyaret etmeye devam ediyor. Her vesileyle ülkenin yoksul halk›na yard›mc› olmaya çal›flan Kimse Yok Mu gönüllüleri Pakistanl›lar›n kendilerine olan ilgisinden çok memnun.

2006 y›l›n›n May›s ay›nda okullar›n aç›l›fl› için yap›lan törene afet bölgesi Muzaffarabad’›n bulundu¤u Keflmir eyaletinin baflbakan› Serdar ‹skender Hayathan da kat›l-

* Pakistanl›lar›n slogan olarak kulland›¤› “Yaflas›n Pakistan” ünlemi!

Kimse Yok Mu depremzedeleri “ev tipi” k›fll›k çad›rlara yerlefltirdi. 5000 kifli k›fl flartlar›nda so¤ukta kalmaktan kurtuldu.

Pakistan’da yap›lan yard›mlar Depremin ard›ndan bölgeye ilk ve tek “kargo uça¤›” ulaflt›r›ld›. Uçakta 45 tonluk acil insanî yard›m malzemesi vard›. Uça¤›n ard›ndan bölgeye 29 TIR dolusu insanî yard›m gönderildi. Kurulan 3 büyük k›fll›k çad›r kent ile 5000 kiflinin bar›nma, giyinme ve g›da ihtiyaçlar› karfl›land›. K›fl flartlar›na uygun olan bu “ev tipi” çad›rlar odalar› ve ›s›nma sistemi bulunan çad›rlard›. 4 milyon Dolar de¤erindeki çek, dönemin Pakistan Devlet Baflkan› Pervez Müflerref’e takdim edildi. Pakistan’›n iki ayr› eyaletinde 10 okul yapt›r›larak Pakistan devletine törenle teslim edildi. Okullar Pakis-

tan’›n milli e¤itimine teslim edildi. Okullarda Pakistanl› ö¤retmenler görev ald›.


AFET YARDIMLARI

BANGLADEfi S‹DR KASIRGASI’NIN YARALARINI SARMAK Ç‹N KUfi OLUP UÇTUK

Güney Asya’n›n aln›na yaz›l›d›r do¤al afetler. 15 Kas›m 2007 günü de Bangladefl’te büyük bir felaket meydana geldi. Yoksul ülkenin yoksul kald›r›mlar›, yoksul evleri ve yoksul tarlalar› sular alt›nda kald›. Ad›na Sidr Kas›rgas› denen bu büyük felaket, bütün dünyan›n gözlerini Bangladefl’e çevirdi. Afetzede halk›n yard›m›na koflan Kimse Yok Mu gönüllüleri, öncelikle g›da yard›m› yapt›. Ev eflyas› ve ilaç gibi insanî yard›mlar› da ihtiyaç içerisindeki afetzedelere ulaflt›ran Kimse Yok Mu, bölgedeki yerel yetkilerle temasa geçerek yard›mlar›n bir sonraki aflamas›n› planlad›. El uzatt›¤› yerlerde acil insanî yard›m›n hemen ard›ndan e¤itim yard›mlar›na yönelen Kimse Yok Mu gönüllüleri, Bangladeflli çocuklara yeni bir okul arma¤an etmek için kollar›

50 KiMSEYOKMU 2010

s›vad›. Okul, 2008 y›l›n›n Aral›k ay›nda Türkiye’den milletvekillerinin de kat›l›m›yla e¤itime aç›ld›. Afetzedelere öncelikle psikolojik destek verildi.


Türkiye Bangladefl Büyükelçisi Ferit Ergin “Kimse Yok Mu’nun çal›flmalar› hem bizim elimizi güçlendiriyor, hem de iki ülke aras›ndaki dostluk ba¤lar›n›n sa¤lamlaflmas›na vesile oluyor” dedi.


AFET YARDIMLARI

PERU

PERU’NUN YARES‹NE TÜRKLER ÇARE OLDU

Düflünün bir: Çok uzaktan, kilometrelerce uzaktan bir yerlerde, birileri ac›yla feryat ediyor. Canlar› yanm›fl belli ki, belki de en sevdiklerini kaybetmifller. Sesleri taa oralardan kula¤›n›za kadar geliyor: Kimse yok mu? “Hay›r, kimse yok!” diyebilir misiniz? Böylesi bir ça¤r›y› kulak ard› edebilir misiniz? ‹ster Müslüman olsun, ister Hindu, isterse H›ristiyan. Eli kolu ba¤l› oturabilir misiniz? Elbette hay›r! Kimse Yok Mu gönüllüleri iflte bu yüzden tuttular Peru’nun yolunu. 15 A¤ustos 2007’de meydana gelen depremle yerle bir olan deprem bölgesinde 367 adet prefabrik ev yapt›r›ld›. Yap›lan yard›m›n tutar› (acil insanî yard›mlarla birlikte) 220,201.75 TL olarak kaydedildi.

Hasan Ertürk’ü u¤urlad›k Peru depreminin yaflad›¤› zamanlarda Kimse Yok Mu Derne¤i’nin yurt d›fl› yard›mlar koordinatörü olan Hasan Ertürk, derne¤in Peru’da yapt›¤› yard›m çal›flmalar›n› koordine etmifl, en ince ayr›nt›s›na kadar her aflamas›nda görev alm›flt›. Daha önce derne¤in Filistin yard›mlar›n› da koordine eden Hasan Ertürk, yaflam›n› sürdürdü¤ü Peru’da 1 Ocak 2010 tarihinde hayat›n› kaybetti. Kendisini rahmet ve minnetle an›yoruz.

Yard›mlar diplomatik iliflkileri gelifltirdi Kimse Yok Mu’nun ülkeye alakas› ve yard›mlar›ndan sonra Türklere karfl› sevgi beslemeye bafllayan Peru’da, henüz Türkiye’de büyükelçili¤i bile bulunmad›¤› halde Peru Meclisi taraf›ndan “Peru-Türkiye Dostluk Grubu” kuruldu. Bunun üzerine TBMM de “Türkiye-Peru Dostluk Grubu”nu oluflturdu ve yap›lan yard›mlar diplomatik iliflkilerin geliflmesini sa¤lad›. Hasan Ertürk her yafltan insan›n gönlüne girmeyi baflarm›flt›.

Peru


MYANMAR ULAfiTI⁄IMIZ CO⁄RAFYALAR ARASINDA EN ZOR OLANI: MYANMAR

Buras› çekik gözlü, tombul yanakl›, esmer ve mahcup çocuklar›n ülkesi… Buras›, yaflad›¤› felaketin ard›ndan cesetler flehrine dönmüfl kentin yoksul ülkesi. O büyük felakette Myanmar’da kaç insan öldü bilemiyoruz. Bildi¤imiz, hatta hiç unutamad›¤›m›z gerçekse, ülkede cesetlerin günlerce a¤açlarda as›l› kald›¤›, sokaklar›n gömülmemifl cesetlerle doldu¤u, sular›n üzerinde cans›z bedenlerin haftalarca yüzdü¤ü…

rumu dünyaya göstermesine karfl›yd›. Uzun süre ülkeye girebilmek için mücadele eden Kimse Yok Mu ekibi, ülkede bulunan Türk okulunun yard›m›yla bunu baflard›¤›nda, cesetler hâlâ sokaklardayd›. Afet bölgesine girip yerel yetkililere kendilerini tan›tan gönüllüler onlar› kendilerinin “iyi niyetli” oldu¤una ikna ettikten sonra yard›m malzemelerini köylere ve kasabalara ulaflt›rmaya bafllad›. Ekip sorumlusu Ercan Ülgür’e Tümgeneral Aye Myint efllik etti. Ülgür, Aye Myint’in kendisine çok yard›mc› oldu¤unu, en ücra köylere kadar birlikte gidip gerçek ihtiyaç sahiplerini bulduklar›n› belirtti.

Askerî yönetimle idare edilen Myanmar, 2 May›s 2008 tarihinde yaflad›¤› Nargis Kas›rgas›’n›n ard›ndan ülkesine yard›m kurulufllar›n› almak istemedi. Ülke yönetimi yabanc› bas›n›n ülkenin içinde bulundu¤u du-

Ç‹N

YARDIM EL‹ Ç‹N’E DE UZANDI 12 May›s 2008’de Çin’de yaflanan Sichuan merkezli bir deprem yafland›. Ülke, Olimpiyatlara haz›rland›¤› için yard›m kurulufllar›n› kabul edemedi. Kimse Yok Mu

Derne¤i derne¤e Çin halk› için yap›lan 162 bin TL’lik nakit para yard›m›n› Türkiye’deki Çin Büyükelçili¤i kanal›yla afetzedelere gönderdi.

2010 KiMSEYOKMU

53


AFET YARDIMLARI

TAC‹K‹STAN TAC‹K HALKI K‹MSES‹Z DE⁄‹L

2009 y›l›n›n Haziran ay›nda kardefl ülke Tacikistan’da hayat› felç eden bir sel felaketi yafland›. ‹ki binden fazla ev, yüzlerce sosyal tesis, okul, hastane ve fabrika zarar gördü. Elektrik ve iletiflim hatlar›, su pompalar› ve 150 km sulama kanal› tahrip oldu. On binden fazla insan evsiz kal›rken, yollar ve köprüler de felaketten nasibini ald›. 3000’den fazla felaketzede aileye 300.000 Dolar tutar›nda yard›m götürdü.


AFET YARDIMLARI: YURT‹Ç‹ D‹YARBAKIR, MARD‹N, fiANLIURFA, ‹SKENDERUN, ‹STANBUL, BEYKOZ, fiIRNAK, BATMAN SEL G‹TT‹ KARDEfiL‹K KALDI

Kimse Yok Mu Derne¤i yurt içi afet yard›mlar› Deprem yard›mlar›: 2004 A¤r› Do¤u Beyaz›t Depremi yard›mlar› 2005 Bingöl Karl›ova Depremi yard›mlar›

Yang›n yard›mlar›:

2006 Çank›r› Bayramören Yang›n› yard›mlar› Batman’da yeni evine yerlefltirilen afetzede aile

2006 y›l› Kas›m ay›n›n bafl›ndan itibaren Diyarbak›r, Mardin, fianl›urfa, ‹skenderun, ‹stanbul Beykoz ve fi›rnak’ta sel felaketleri meydana geldi. Dernek felaketin kal›c› zararlar verdi¤i bütün illere acil insanî yard›m götürdü. Batman, felaketin merkezindeydi. 568 evin hasar gördü¤ü flehirde, insanlar sular›n içinden canlar›n› zor kurtard›. Günlerce baflkas›ndan emanet ald›¤› giysilerle dolaflan, baflka hiçbir fleye sahip olmayan pek çok insan, uzanacak yard›m elini bekledi. Aralar›nda henüz befl gün önce evlenen, yeni döfledi¤i evini kaybeden bir çift bile vard›. 16 Kas›m Perflembe günü, Batman’›n Korike bölgesinde felaketin ard›ndan belki de ilk sevinç yafland›. Kimse Yok Mu Derne¤i’nin felaketzedeler için haz›rlama sözü verdi¤i 80 daireden 36 tanesi tamamlanm›fl; anahtarlar da¤›t›lmak üzere bekliyordu. Evlerin eflyalar› döflendi, bir senelik kiralar› ödendi. Bekleyen 80 ailenin aras›ndan çekilen kura ile ilk 36 aile belirlenmifl oldu. Geri kalanlar ise birkaç ay içinde evlerine yerlefltirildi.

2006 Erzurum ‹spir Yang›n› yard›mlar› 2007 Tekirda¤ Yang›n yard›mlar›

Sel yard›mlar›:

2006 Güneydo¤u merkezli sel yard›mlar› 2006 Ordu Ünye sel yard›mlar› 2007 Van sel yard›mlar› 2007 A¤r› sel yard›mlar› 2007 Trakya sel yard›mlar› 2009 Trakya sel yard›mlar›

2010 KiMSEYOKMU

55


AFET YARDIMLARI


SAVAfi SONRASI YARDIMLAR

LÜBNAN F‹L‹ST‹N-LÜBNAN KAMPANYASI

2006 senesinin Temmuz ay›nda ‹srail Filistin sebebiyle Lübnan’a sald›rd›¤›nda, Lübnan büyük bir kaos yaflanm›fl, insanlar günlerce soka¤a ç›kamaz hale gelmifl, Lübnan’da yaflayan Türkler gemilerle Türkiye’ye getirilmiflti. Yaflananlar karfl›s›nda eli kolu ba¤l› kalan Türk halk› çareyi kardefllerine yard›m göndermekte buldu. Kimse Yok Mu Derne¤i’ne yap›lan ba¤›fllarla Lübnan’a 17 TIR’l›k yard›m malzemesi ulaflt›r›ld›. Ayn› zamanda Filistinlileri de kapsayan kampanyan›n bütçesi 2,888,812.16 TL idi.

ÇAD

ÇAD MÜLTEC‹LER‹NE YÖNEL‹K KAMPANYA Dünyan›n en fakir ve politik olarak en karmafl›k ülkelerinden biri olan Orta Afrika ülkesi Çad halk› yaflanan iç savafl yüzünden zor durumda kalm›fl, halk›n bir k›sm› s›n›r beldelere s›¤›nm›flt›. Dernek Çadl› mültecilere g›da ve temizlik malzemesi yard›m›nda bulundu.

OSETYA

GÜNEY OSETYA SAVAfi MA⁄DURLARINA YÖNEL‹K KAMPANYA A¤ustos 2008’de Rusya ile Gürcistan aras›nda patlak veren savafl›n ma¤durlar›, her savaflta oldu¤u gibi, masum halk, kad›n ve çocuklard›. Düzenlenen kampanyayla savafl ma¤durlar›na 398,023.03 TL de¤erinde battaniye ve giyim yard›m› ulaflt›r›ld›.

GAZZE

GAZZE KUfiATMASI YARDIM KAMPANYASI 2008’in son günlerinde Gazze fieridi’ne yönelik bafllat›lm›fl olan bombard›man›n ard›ndan yap›lan kampanya ile Gazze halk› için 10,000,000 TL’ye yak›n yard›m topland›. Bölgeye M›s›r üzerinden yard›m götüren Kimse Yok Mu, ilaç, g›da ve temizlik malzemelerinden oluflan yard›m paketlerini ulaflt›rd›. Kimse Yok Mu’nun Gazze yard›mlar› halen devam etmektedir.


E⁄‹T‹M YARDIMLARI Reyyan DEN‹ZC‹

Eğitim Yardımları

“iYi” DERSLER ÇOCUKLAR! E¤itim denince neden akan sular durur? Büyüyüp harika bir anne, ülkesine faydal› bir ö¤retmen yahut baflar›l› bir bilim insan› olaca¤›n› düflündükçe küçük bir k›z çocu¤unun, insan›n neden kalbi kufl gibi çarpar; e¤itim yard›mlar› neden Türkiye’yi afl›p uzak co¤rafyalara kadar yol bulur?


Elif, sabahlar› evdeki ufakl›klardan erken uyan›rd›; babas›ndan da erken. Uyand›¤›nda annesi kalkm›fl, ona kahvalt› haz›rl›yor olurdu. Babaanne ise namaz›n› henüz bitirmifl, do¤mam›fl sabah› seyrediyor… Bu kadar erken kalk›fl›n› yad›rgamazd› Elif. Al›flm›flt›. Kalkacak, karn›n› doyuracak, üzerini giyinip yola ç›kacak. ‹ki ev ötede Ömer ve Zilan’la buluflacak. Yolda Zeynep, Ali, Murat ve Serhat da onlara kat›lacak. Yürüyecekler. Toprak yol nereden baksan bir saat sürer. Ard›ndan tafll›k arazi bafllar. Allah’tan yolda may›n yok. Yoksa iflleri daha zor. Yürüyecekler. Yolda k›s›m k›s›m asfalt da var; asfalta denk geldi mi rahatlarlar. Bir de flu okul çantas› s›rt›nda iyice a¤›rlaflmasa daha kolay olacak yürümek Elif için! Neyse, en az›ndan anne ve babas› gitmesine izin veriyor, ya Ayflegül’ün ailesi gibi izin vermiyor olsalard›? Elif’in her sabah bunlar› düflünerek yürür 3 kilometrelik yolu. Çocuk ayaklar› a¤r›maya, bacaklar› vücudunu tartmamaya bafllar. Olsun, Elif yine de okulunu aksatmaz. Her sabah erkenden kalkar, giyinir, arkadafllar›yla birlikte komflu köydeki okuluna gider. Çünkü Elif’in köyünde okul yoktur. E, ne yaps›n? Köyünde okul yok diye okumaktan m› vazgeçsin! Hiç olur mu öyle fley? Elif okula gider. Her sabah ve akflam üçer kilometre yol yürümesi gerekse de gider. Sonra bir gün “yabanc›lar” gelir köye. Büyüklerle konuflurlar. Evleri dolafl›rlar. Köyün sokaklar›nda toplanan çocuklara flekerlemeler, çikolatalar da¤›t›rlar; hem de köyün bakkal›nda olmayanlardan. Belli, ‹stanbul’dan gelmifllerdir. Biri Elif’in saçlar›n› okflar, bir de çenesini. Elif sevinir ama çok de¤il. “Nas›l olsa giderler” diye düflünür. Kimse burada uzun süre kalmaz zira. Gerçekten de yabanc›lar giderler. Elif üzülür ama çok de¤il. Fakat bir akflam okuldan döndü¤ünde yorgun gözleri ayn› yabanc›lar› yeniden karfl›s›nda görür. “Allah Allah” der, “Yine mi gelmifller, hayret…” Bu defa ellerinde kutular, koliler, pofletler. Belli ki köydeki yoksul ailelere yard›m getirmifller. Babaannesini ve iflsiz babas›n› düflünüp sevinir. Ama çok de¤il. Çok sevinmemeyi bu yafl›nda ö¤renmifltir.

O gün annesine sorar gelen yabanc›lar›. “‹stanbul’dan, bir dernekten geliyorlarm›fl k›z›m. Yard›m derne¤iymifl, sa¤ olsunlar…” der anne, arkas›na döner, mutfak tezgâh›na se¤irtir. “Ö¤retmen ödev verdi mi k›z›m?” “Verdi de, hiç yapacak halim yok anne.” “Yat uyu biraz k›z›m…” Elif yorgun göz kapaklar›yla örter koca siyah gözlerini. Rüyaya dalar. Arkadafllar› girer rüyas›na bir bir. Bir ara her sabah kendisini okula götürüp getirmek derdine düflmüfl olan dedesi rüyas›na girer, dedesi öleli bir sene olmufltur. “Hayat bilgisinde” ö¤rendikleri Türkiye’nin tarihi yerleri girer nedense rüyas›na, bir de hiç görmedi¤i ‹stanbul. Sonra bir okul görür. Elif rüyas›nda yatt›¤› yataktan kalkar, çoktan do¤mufl günefl eflli¤inde 10 dakikada okuluna gider. Okulda o gün köyde gördü¤ü yabanc›lardan biri onu beklemektedir. Tuhaf rüya… *** Elif annesine koflar. “Anneee, yar›n geliyorlarm›fl. Aç›l›fl yar›nm›fl!” “Biliyorum k›z›m” der anne. “Hadi sen yeme¤ini ye de erken yat. Sabah erken kalk, banyo yapt›ray›m seni. Haz›rlanal›m.” *** Aç›l›fla flehrin valisi, ilçenin kaymakam›, milli e¤itim müdürü, belediye baflkan› kat›l›r. Yeni ö¤retmenler de oradad›r. Okul yap›l›rken geceler boyu köylerinde kalan mühendis amca, sürekli ‹stanbul’dan gelip geri dönen di¤er amcalar ve yeni gördü¤ü baz› ablalar da vard›r okulun önünde. Herkes Elif’i ve arkadafllar›n› öper, tebrik eder. Elif, aylar önce gördü¤ü rüyay› hat›rlar.

Tsunami’den sonra henüz e¤itim bafllamam›flken tamir edilip aç›lan okullar Açe’de yaflanan tsunami felaketinden sonra deprem bölgesindeki iki okulun tamirat› yap›ld›. Felaketin ard›ndan henüz e¤itimin bafllamad›¤› bölgede hizmete sunulan okullarda e¤itim faaliyetleri bafllat›lm›fl oldu. Okullar›n ö¤retmenlerinin maafllar› 6 ay boyunca Kimse Yok Mu taraf›ndan ödendi. Açe’deki e¤itim faaliyetlerinin bütçesi: 18.574 Euro

2010 KiMSEYOKMU

59


E⁄‹T‹M YARDIMLARI

Myanmarl› çocuklar›n yenilenmifl okulu 3 May›s 2008’de Nergis kas›rgas›n›n vurdu¤u Myanmar’da yap›lan insani yard›mlar›n ard›ndan Mynamlarl› çocuklar›n hayata daha sa¤lam tutunmalar› için bölgeye e¤itim yard›m› yap›ld›. Myanmar Sosyal Refah, Yard›m ve Yerleflme Bakanl›¤›’n›n Kawt-hmu Kasabas›’n›n Yangon bölgesi Ah-Pyauk Köyü’ndeki okulun tamirat› ve yeni ek bina ve spor tesislerinin yap›lmas›na karar verildi. (10.04.2009) Kimse Yok Mu’nun onar›m›n› yapt›rd›¤› okulun aç›l›fl›na Türkiye’den milletvekili ‹lknur ‹nceöz ve milletvekili Özlem Müftüo¤lu kat›ld›. Aç›l›flta, Myanmar Savunma Bakan› Tumgeneral Myint Swe, Tuggeneral Thura Aye Myint ve Spor Bakan› Korgeneral Win Myint haz›r bulundu.

Köylerine okul yapan, onlar› her gün alt› kilometre yol yürümekten kurtaran bu insanlara hayretle bakar. ‹lk geldiklerinde “Nas›lsa geri dönerler” diye düflündü¤ünü, herkes gibi onlar›n da kendilerini terk edece¤ini zannetti¤i günleri an›msar. Yan›lm›flt›r. Bu yan›lg› Elif’i çok sevindirir. Annesiyle birlikte gidip yeni ö¤retmeniyle tan›fl›rlar. Genç yafltaki bayan ö¤retmen Elif’i yanaklar›ndan öper. Aç›l›fl töreni bafllar. Korkma, sönmez bu flafaklarda tüten al sancak… *** Hakkâri’nin hep terörler gündeme gelmesine al›flt›¤›m›z ilçesi fiemdinli, fiemdinli’nin Kuzey Irak s›n›r›na s›f›r kilometre mesafedeki flirin köyü “A¤açl›.” A¤açl›’da, Elif’in, Zilan’›n, Ali’nin, Serhat’›n A¤açl›s›nda art›k bir

ilkö¤retim okulu var. “Okula gidebilmek için her gün alt› kilometre yolu yürümek zorunda kalan ö¤rencilerin” hikâyesini duyan Kimse Yok Mu gönüllüleri yapt›rd› bu okulu. Kimse Yok Mu Derne¤i’nin A¤açl› Köyü ‹lkö¤retim Okulu d›fl›nda da pek çok e¤itim yard›m› var elbette. Hepsinin birbirinden dokunakl›, birbirinden özel hikâyeleri var. Çünkü bu okullar›n kimi bir depremin, kimi bir tsunaminin ard›ndan yap›ld›. Hem böyle olmasa bile, tebeflirin koktu¤u, defter k⤛d›n›n h›fl›rdad›¤›, silgi tozlar›na bulanm›fl hangi hikâye dokunakl› de¤ildir ki? Asl›nda “e¤itim yard›m›” kavram›n› sadece “okul yap›m›” olarak alg›lamak yanl›fl olur. Derne¤in her y›l yapt›¤› yüz binlerce lira tutar›ndaki burs yard›mlar›, bir



E⁄‹T‹M YARDIMLARI

Batman ve Mardin’de okul “yeni gibi” oldu o kadar yüklü giyim ve k›rtasiye yard›mlar› ve kardefl okul projeleri e¤itimin desteklenmesi ad›na yap›lanlardan yaln›zca birkaç›. E¤itim denince akan sular duruyor çünkü. Küçük bir k›z çocu¤unun büyüyüp münevver bir kad›n, tahsilli bir anne veya ülkesine hizmet eden bir ö¤retmen olaca¤›n› bilip de, ona yard›m elini uzatmayan kalp mi olur? ‹nsan›n kalbi, küçücük bir çocuk okuyabilmek için boyundan büyük s›k›nt›lara katlan›rken nas›l rahat uyur? Derne¤in Pakistan’da yapt›rd›¤› ve anahtarlar›n› devletin milli e¤itimine teslim etti¤i okullar da bu duygular›n tercüman› asl›nda. Keflmir’de, depremin yaralar› sar›lmak flöyle dursun, henüz tek bir bina bile yeniden yap›lmam›flken, enkazlar kald›r›lmam›flken, k›sacas› tek bir çivi çak›lmam›flken yap›lan p›r›l p›r›l on okul düflünün. Bembeyaz duvarlar› t›pk› çocuklar›n kalpleri gibi tertemiz. Laboratuarlar›ndan dersliklerine, kütüphanelerinden bilgisayarlar›na her fley o kapkara saçl›, kapkara gözlü çocuklar için haz›rlanm›fl çünkü. Sonra bir tören getirin gözünüzün önüne. Muzafferabad’da, 2006 y›l›n›n May›s ay›nda, Pakistan depreminin henüz kald›r›lmam›fl enkaz›n›n ortas›nda… Türkiye’den 200 kifliye yak›n bir heyet kalk›p oralara gitmifl. Baflkent ‹slamabad’la deprem kenti Muzafferabad aras›ndaki dört saatlik da¤l›k ve viraj yollar› minibüslerle kat etmifl, Pakistanl› çocuklarla buluflmak için uzaklar› yak›n etmifller. Pakistanl› ö¤retmenler, çocuk-

62 KiMSEYOKMU 2010

2007 -2008 ö¤renim sezonunda Batman ve Mardin’deki iki ilkö¤retim okulu (Batman Durucak ‹.Ö.O. ve Mardin fiehit Üste¤men Seyhan ‹.Ö.O) onar›ld› ve eksikleri giderildi. Okullar›n aç›l›fl› bölge kaymakamlar› ve valilik kat›l›mlar›yla gerçekleflti. 150 bin TL tutar›ndaki bu yard›mlarla ö¤renciler sa¤lam çat›lar›n alt›nda, yeni s›ralarda, tertemiz koridorlarla e¤itim görmenin keyfini sürüyor.

lar, veliler toplanm›fllar, Türkiye’den gelecek o heyeti bekliyor. Çünkü onlar gelince kurdele kesilecek, kap›lar aç›lacak. Kap›lar aç›l›nca deprem kentinin çocuklar›n›n hayat›nda yeni bir sayfa aç›lacak… Sadece Pakistan m›? Evet, belki “en çok” ve “en h›zl›” Pakistan’da okullar yap›ld›, ama yard›mlar sadece Pakistan’la kalmad›. Bangladefl’te kas›rgan›n ard›ndan okulsuz kalm›fl çocuklar› vard› mesela. Görünmeyen yard›m eli oralara da uzand›. Endonezya’da, tsunaminin yetimlerinin okudu¤u okulun yerle yeksan oldu¤unu görünce yard›mseverler, o okulu da tamir edip aya¤a kald›rd›lar. Hatta, Peru’da bir okulun y›k›lan s›n›f›na kadar uzand› sihirli parmaklar›… fiimdilerde Sudan Darfur’da yeni bir ilkö¤retim okulu yapman›n hayalinde gönüllüler. Bir de, Anadolu’da, da-


Art›k Bangladefl’te de bir okulumuz var! 15 Kas›m 2007’de yaflanan Sidr Kas›rgas› Bangladefllilerin hayat›n› altüst etti. Yard›m çal›flmalar› kapsam›nda Galaçipa bölgesinde 150 ö¤renci kapasiteli ilkö¤retim okulu yap›ld›. Yap›lan okulun bütçesi 67.910,00 $ olarak belirlendi. Okulun aç›l›fl›na Manisa milletvekili Recai Berber, Urfa milletvekili Yahya Ekmen, Samsun milletvekili Binnur fiahino¤lu, Aksaray milletvekili ‹lknur ‹ncesöz ve Adana milletvekili Fatofl Gürkan kat›ld›. Milletvekilleri yap›lan faaliyete yönelik takdir ve tebriklerini ifade ederken, bu faaliyetlerin iki ülke aras›ndaki iliflkilerin geliflmesine katk›s›n›n da alt›n› çizdi.

ha çok okula yard›m götürüp daha çok ö¤renciye ulaflmak hayali var içlerinde. Ne de olsa okul, ülke demektir. Okullardan ç›kar ülkelerin kaderini çizecek insanlar. Çocuk olmaktan kad›n veya erkek olmaya giden yolu okulda yürür bütün çocuklar. Ve bir okul çocu¤una uzanan yard›m eli hiçbir zaman bofl dönmez. T›pk›, Kimse Yok Mu’nun yard›mlar›yla üniversiteye haz›rlanan ve bu Bo¤aziçi Üniversitesi’ni kazanan, halen bu yard›mlarla e¤itimini sürdüren bir genç k›z›n bir yandan da gönüllü olup dernek çal›flanlar›na yard›m etmesi gibi…

Depremzede Pakistan’a 10 okul 8 Ekim 2005’te meydana gelen depremde çok say›da binayla birlikte okullar da kullan›lamaz hale gelmiflti. Kimse Yok Mu Derne¤i felaketin ard›ndan 6’s› Keflmir’de 4’ü Serhat eyaletinde toplam 10 okulu infla edip Pakistan hükümetine teslim etti. Okullar›n her biri 760 metrekare geniflli¤inde, 350 ö¤renci kapasiteli.

E¤itim demiflken, bu yaz› tahtalar›n› hiç gördünüz mü? Bu yaz› tahtalar› Darfurlu çocuklar›n “okul defteri.” Çocuklar ders notlar›n› bu tahtalar›n üzerine yaz›yorlar ve tahta dolunca kaz›yarak silip yeniden kullan›yorlar. Bu tahtalar asl›nda, Darfurlu çocuklar›n e¤itim ald›klar› flartlar hakk›nda oldukça ip ucu veriyor…

2010 KiMSEYOKMU

63


E⁄‹T‹M YARDIMLARI

Sudan’l› çocuklar okumay› çok önemsiyor Kimse Yok Mu, Sudan’›n Darfur bölgesinde bafllatt›¤› yard›m faaliyetleri çerçevesinde e¤itim yard›mlar›n› hiç ihmal etmedi. Orhaniye Kasabas›’nda yaflayan Darfurlu çocuklara talep ettikleri k›rtasiye yard›mlar› ve Kuran-› Kerim Mushaflar›n› götüren dernek, Orhaniye’de bir ilkö¤retim okulu yapmay› planl›yor. Ayr›ca Darfur’un baflkenti Nyala flehir merkezinde içinde “e¤itim kompleksi” bulunacak olan bir kültür merkezi yap›lacak.



SA⁄LIK Nazl› Hilal KIZILKAYA

kizilkayahilal@gmail.com

Sağlık Yardımları

BiR NEFES SIHHAT GiBi! OLMAYA DEVLET C‹HANDA


Beyaz önlüklü bir doktor, küçük bir muayenehaneye dönüfltürülmüfl bir sa¤l›k otobüsünün içinde, aya¤›n› yere bas›nca topra¤a de¤di¤in, uzak bir Anadolu köyünde sa¤l›k taramas› yap›yor. Onunla ayn› saatlerde bir eczac›, önünde y›¤›lm›fl binlerce ilaç kutusunu tek tek elden geçiriyor. Bir baflkas› o anda, kilometrelerce uzak bir yerde, Darfur’da bir katarakt hastas›n›n ameliyattan sonra gördü¤ü ilk kifli oluyor. Bir di¤eri Afganistan’›n yoksul bir köyünde, bir di¤eri Kenya’da, bir baflkas› Endonezya’da yetim bir çocu¤un bafl›n› okfluyor.

Mektuplar okunuyor, kampanyalar bafllat›l›yor, binlerce liral›k tedavi masraflar› için elini vicdan›na koyan herkes yard›ma ça¤r›l›yor…

Bu resim, ilk olarak yedi y›l önce çizilmeye baflland›. Her geçen gün yap›lan her hizmet, gösterilen her fedakârl›k, bu resme kondurulan renkli ve dokunakl› birer f›rça darbesi oldu. Sar›lan her yara, deva bulunan her dert renkleri biraz daha canland›rd›, biraz daha parlak hale getirdi.

Bu f›rçay› tutan eller ise, Kimse Yok Mu Derne¤i Sa¤l›k Birimi ve her biri gerçek bir “gönül insan›” olan sa¤l›k gönüllüleri; yani doktorlar, hemflireler, ebeler; hastanesinin kap›lar›n› ihtiyaç sahiplerine açan, mesaisini onlara ay›ranlar; elinde var olan›, elinde hiçbir fley olmayanlara sarf eden gönlü zengin insanlar… Önlerinde duran bofl k⤛da bâki kalacak güzellikler resmedebilmek için, merhameti sadece bilmekle yetinmeyip, harekete geçenler… Tek bafl›na hiçbir fley yapamay›p da, “çok bafl›na” çok fley yapmak isteyenler…

Bu resim, ilk olarak yedi y›l önce çizilmeye baflland›. Her geçen gün yap›lan her hizmet, gösterilen her fedakârl›k, bu resme kondurulan renkli ve dokunakl› birer f›rça darbesi oldu. “‹nsan›n içinde hiçbir beklenti duymaks›z›n, birilerine yard›m etme hissi bulunabilir” diyor derne¤in en eski sa¤l›k gönüllüsü Dr. Figen Es. “Ancak yard›m etmek isteyen kiflide, gücünün yetmedi¤i, ad›mlar›n›n k›sa kald›¤› noktada, baflka insanlarla temas halinde, bir grup olarak hareket etme ihtiyac› do¤uyor. T›pk› tek bafl›na bir güç ifade etmeyen dört tane 1’in, yan yana gelince 1111 olup güçlenmesi gibi. Birlikte hareket etmek, insan›n kollar›n›n uzamas›, ad›mlar›n›n büyümesi, akl›n›n genifllemesidir. Tek bafl›na bir anlam ifade etmeyen küçük bir zerreyken, bir bütünün parças› haline gelerek, ifllevsel bir yap›ya bürünmektir.”

Gönlünü verecek kimse yok mu? Kimse Yok Mu Derne¤i’nin çat›s› alt›nda toplanan gönüllülerin hepsinin ortak paydas› da bu. Tek bir ak›l

2010 KiMSEYOKMU

67


SA⁄LIK

“Aileden biri gibi kabul edildik” Darfur’daki katarakt projesine kat›lan gönüllü doktorlardan Dr. Gültekin Yeflilova anlat›yor: “Darfur’a ilk gitti¤imizde bize ‘havace’ diye hitap etmifllerdi. Yani, beyaz adam. Topraklar›na gelip, iyilik yapma görüntüsü alt›nda kendilerini y›llarca sömüren beyaz adamlardan fark›m›z yoktu onlar için. Bu yüzden en baflta çok mesafeli yaklaflm›fllard› bize. Müslüman ve Türk oldu¤umuzu ö¤rendiklerindeyse bu önyarg›lar›n›n yavafl yavafl kayboldu¤unu gördük. Kendileri için alt›nda hiçbir sömürme zihniyeti olmaks›z›n yapt›¤›m›z yard›mlar ise, onlar› bize daha çok yaklaflt›rd›. Darfur’da ailelerin içine pek giremezsiniz, çok mesafelilerdir. Oysa zamanla bizi aileden biri olarak kabul etmeye bafllad›lar. Ameliyatlardan sonra bize yemek getiriyorlard›, birlikte foto¤raf çektiriyorduk.”

haline gelmek ve her zaman daha çok insana ulafl›p, daha çok problemi çözme gücü bulmak. Bu güç ise derne¤in Sa¤l›k ve ‹lkyard›m birimi koordinatörü Celal Türko¤lu’nun flu sözlerinde sakl›: “Gayret ve fedakârl›k.” “Bu ikisi, hem dernek için, hem de gönüllüler için vazgeçilmez öneme sahip. Dernek, tükenmez bir gayret içinde çal›flmal› ki, daha çok gönüllüye ulafl›p, daha çok yoksula yard›m edebilsin. Bu sebeple, belirli dönemlerde gönüllülerimizi teflvik etmek için özel yemekler, geziler veya programlar düzenliyor; gönüllü a¤›m›z› geniflletmek için hastane ziyaretleri yap›yoruz.” Hiçbir beklenti içinde olmadan gönlünü ortaya koyanlar› ise, burada gerçek bir fedakârl›k bekliyor. Bu, mesaiyi maddi kazan›mlar için de¤il de, hiçbir beklenti içine girmeksizin - belki bir teflekkür bile duymadan- ihtiyac› olan insanlara sarf etmeyi gerektiriyor. Pazar günü evde oturup televizyon seyretmeyi de¤il de,

68 KiMSEYOKMU 2010

bir otobüsün içinde sa¤l›k taramas› yapmay› seçmeyi; ya da y›ll›k izinde ailecek bir tatil beldesine gitmek yerine, havas›na suyuna bir türlü al›fl›lamayan bir Afrika ülkesine gitmeyi… Peki, insan› hangi insiyak s›cak yata¤›ndan kopar›p, Anadolu yollar›na, deniz afl›r› ülkelere sevk eder? Hangi güçlü duygu, hiç tan›mad›¤› insanlara yard›m etme lezzetini tatt›r›r? Bunun cevab› da “sorumluluk” duygusunda gizli galiba. Pasifli¤in veya dura¤anl›¤›n getirece¤i “vicdan azab›”na düflmeden önce, elini vicdan›na koyup, harekete geçme sorumlulu¤unda. Sa¤l›k gönüllülerini dura¤anl›ktan harekete geçiren de, düz yürüdükleri yoldan kimi zaman tafll› yollara götüren de bu sorumluluk bilinci olmal›. Evet,


onlar bu fluurla yollara koyuldular, hep kendilerini ça¤›ran bir sesin peflinden, inatla ve istekle gittiler. ‹çinde tafl›d›klar› o sonu gelmez umutla, asl›nda birço¤u için umudun ta kendisi oldular. Ad›n› dahi duyma ihtimallerinin olmad›¤› uzak Anadolu köylerine düflürdüler yollar›n›. Hiç görmedikleri yerlere gidip, hiç tan›mad›klar› insanlara ellerini uzatt›lar. Onlara kendilerini buna vakfetme gücünü veren, bütün tükenmifllikler içinde görebilecekleri bir tebessüm, duyacaklar› bir duayd› belki de.

“Derdime bir derman doktor!”

Hizmeti yoksulun aya¤›na götürmek Peki, herkes derdini d›flar› vurabilir mi? Derdini d›flar› vurmak bir yana, derdine çözüm arayabilme gücüne bile sahip olmayan insanlar yok mudur? Bu soruyu kendilerine soran Kimse Yok Mu sa¤l›k gönüllüleri, “vard›r tabii ki” diye cevaplam›fllar. Onlara ulaflamayan, ancak duçar oldu¤u derdi de kendi bafl›na çözemeyen y›¤›nlarca ihtiyaç sahibinin mutlaka var oldu¤unu düflünmüfller. O halde ne yapmal›? Cevap k›sa ve kesin olmufl: “Onlar bize gelemiyorlarsa, biz onlar›n aya¤›na gideriz.” Ama bu cevap da, büyük ad›mlar at›lmas› için tek bafl›na yeterli olmam›fl tabii ki. Ele çanta al›p, bir-iki ev ziyaret etmek bir çözüm, ama nereye kadar? Hem müdahale gerektiren hastal›klara bu flekilde yeterince müdahale edilebilir mi?

Dernek merkezine her gün, ‹stanbul’un çeflitli semtlerinden, Anadolu’nun birçok ilinden onlarca mektup geliyor. Belki utana s›k›la, zorla karalanm›fl onlarca mektup içinden ç›k›p yükselen bir “hastay›m” sesi duyuldu¤unda sa¤l›k gönülleri için “ifl” bafll›yor. Önemli olan en baflta o sese kulak vermek, o sesi duymak ve sonras›nda o sese aks-i seda olmak. Yap›lan bir sosyal incelemeyle, ihtiyaç sahibinin gerçekten ihtiyaç içinde olup olmad›¤›, e¤er ihtiyaç içindeyse ihtiyac›n›n tam olarak ne oldu¤u tespit ediliyor. Bu tespit çok önemli, çünkü yoksula nas›l ve hangi konuda yard›m edilece¤inin çözümü bu tespitte yat›yor. Hiçbir sosyal güvencesi ve yeterli maddi durumu olmayan ihtiyaç sahipleri, anlaflmal› hastanelere veya doktorlara yönlendiriliyor. Gönüllüler bu insanlar› evlerinden al›p bir sa¤l›k kurulufluna kadar göE¤er karfl›lar›nda tedavisinin türüyor, yol-iz ö¤retiyor, bu esnada vâk›f olunan di¤er ihtiyaçlar› da yap›labilmesi için külliyetli karfl›lanmaya çal›fl›l›yor. miktarlara ihtiyaç duyulan bir yoksul varsa, genifl çapl› kampanyalar düzenlenerek, bu miktar tedarik edilmeye çal›fl›l›yor. Derne¤e baflvuranlar›n aras›ndan sosyal güvencesi olup da bunu nas›l kullanaca¤›ndan bihaber olanlar ya da sadece yol paras› bulamad›¤› için hastal›¤›na çözüm arayamayanlar da ç›k›yor. Gönüllüler bu insanlar› evlerinden al›p bir sa¤l›k kurulufluna kadar götürüyor, yol-iz ö¤retiyor, bu esnada vâk›f olunan di¤er ihtiyaçlar› da karfl›lanmaya çal›fl›l›yor. Sözün özü Kimse Yok Mu, “kimine ayak, kimine ak›l, kimine can dostu, kimine doktor” oluyor.

2010 KiMSEYOKMU

69


SA⁄LIK



SA⁄LIK

Hemen kollar s›vanm›fl, ilk ifl olarak oldukça iyi bir flekilde t›bbi donan›ma sahip olmas› gereken böyle bir otobüse nas›l sahip olunaca¤› yönünde kafa yorulmaya bafllanm›fl. Gerekli miktar nas›l temin edilecek, otobüsün içinde hangi poliklinikler olacak? Sonras›nda biletli yemekler, kermesler düzenlenmifl. Gönüllülerin de deste¤iyle sa¤l›k otobüsü fikri bir hayal olmaktan ç›karak, dört bafl› mamur bir flekilde Anadolu yollar›na düflmüfl. ‹çinde bir çocuk klini¤i, bir kulak-burun-bo¤az klini¤i bir de dâhiliye klini¤i; gerekti¤inde kan say›m›, tahlil vb. yapabilecek bir laboratuar ve küçük bir eczanesiyle birlikte tabiki.

Yola düfltü¤ü 2008 y›l› fiubat ay›ndan bu yana binlerce kilometre kat eden otobüs, hiçbir yön ayr›m› yapmadan, Anadolu’nun on yedi iline, kasaba kasaba, köy köy gitmifl. Yola düfltü¤ü 2008 y›l› fiubat ay›ndan bu yana binlerce kilometre kat eden otobüs, hiçbir yön ayr›m› yapmadan, Anadolu’nun on yedi iline, kasaba kasaba, köy köy gitmifl. Bu güne kadar üç yüze yak›n doktor ve hemflire, bu otobüsle birlikte kimi zaman Samsun’un, Mardin’in, kimi zaman Mu¤la’n›n, Adana’n›n ihtiyac›na koflmufl. Sosyal güvencesi olan hastalara reçeteler yaz›lm›fl, olmayanlar›n ilaçlar› ise otobüsün içinde bulunan ve yine gönüllülerin engin gayretleriyle oluflturulan eczaneden temin edilmifl. Sonuçta ortaya ç›kan tablo oldukça ümit verici: fiu ana kadar sa¤l›k taramas›ndan geçirilen kifli say›s› on üç bine yaklaflm›fl bile. Tarama sonras› da¤›t›lan ilaç ise yüz koliyi geçmifl. Bu iflte gönüllü olarak çal›flanlar›n say›s› ise, doktoru, hemfliresi ile birlikte alt› yüze yak›n.

fiimdi s›rada sa¤l›k t›r› var Sa¤l›k otobüsünde poliklini¤e çevrilmifl küçük odac›klar içinde hasta kabul etmek, muayene etmek çok kolay olmasa da, imkânlar dâhilinde ifl görüyor olabilir. Ama karfl›n›zdaki kifli, hastal›¤› biraz daha genifl çapl› müdahale gerektiren bir hastaysa ve onun için daha fazlas›n› yapmak istiyorsan›z, daha fazla imkâna ihtiyac›n›z var demektir.

72 KiMSEYOKMU 2010

Gazze’de fiükür ve Sükunet Pratisyen Hekim ‹brahim Kalabak, ‹srail bombard›man›n›n ard›ndan ilan edilen ateflkesten hemen sonra Gazze’ye giren ilk Kimse Yok Mu gönüllülerinden biri. “Hiçbir fley yapamasam da ülkemin selam›n› götürürüm” diye gitmifl Gazze’ye. fiehre girdi¤inde tafl üstünde tafl b›rakmayan denî bir sald›r›dan arta kalan, harabeye dönmüfl bir flehirle karfl›laflm›fl. “Okullar, camiler, devlet binalar›, hastaneler, evler… Sanki deprem olmufl gibi her yer y›k›lm›flt›.” diyor. Gazze’de hastaneleri, klinikleri gezerek, yaral›lar›n tedavi edilme sürecine yard›m etmifl ve ihtiyaçlar› tespit etmeye çal›flm›fl. Yaflad›klar› felakete ra¤men Gazzelilerin oldukça metanetli oldu¤unu gözlemleyen Kalabak flöyle anlat›yor: “Gazzeliler son derece metanetliler. Allah'a s›¤›nm›fllar. Birbirlerine ve vatanlar›na çok ba¤l›lar. Çok yaral› gördüm, hepsi de Allah'a flükrediyorlard›. Panik yoktu Gazze'de; flükür ve sükûnet vard›. Bizimle sohbet edifllerini, birlikte foto¤raf çektirmelerini görseydiniz… Sanki flehirleri bombalanan insanlar bu insanlar de¤ildi.”

Dr. ‹brahim Kalabak

‹flte sa¤l›k otobüsü fikri bu soru(n)dan do¤mufl. “Öyle bir yol olmal› ki, hem ihtiyaç sahibinin aya¤›na kadar gidelim, hem de gereken basit müdahaleleri yerinde yapabilelim.” Yap›lan iflleri ço¤u zaman ihtiyaçlar›n flekillendirdi¤i gibi, bu ihtiyaç da gezici bir poliklinik fikrini ortaya ç›karm›fl, yani kilometreler kat edecek bir sa¤l›k otobüsü.

Sa¤l›k taramas›na ç›kan gönüllüler, karfl›laflt›klar› daha büyük problemleri de çözümsüz b›rakmamak için “daha fazla ne yapabiliriz”in üzerinde kafa yormufllar. “Tamam, ma¤durlar›n aya¤›na kadar gittik, ama onlar için keflke bundan daha fazlas›n› da yapabilsek” diye düflünüp tafl›n›rken, ortaya “Sa¤l›k t›r›” fikri ç›km›fl. Amaç, sa¤l›k otobüsünün yetmedi¤i alanlarda da hizmet verebilmek. fiu anda hâlâ üzerinde çal›fl›lan ve içinde özellikle en s›k rastlanan problemlere çözüm oluflturacak difl, kad›n-do¤um ve sünnet polikliniklerinin bulunmas› planlanan sa¤l›k t›r› yola ç›k›p da, asfalt çi¤nemeye bafllad›¤› zaman, daha çok insan için çözüm ve umut tafl›may› hedefliyor. Özellikle de gözü yollarda olanlara…


Her gün, her saat nöbetçi eczane! Bu eczane, akflam oldu mu kap›lar› kapanan, kap›s›na “Nöbetçi Eczane Falancad›r” ilan› yap›flt›r›lan ve dahi verilen hizmet için illa ki bir karfl›l›k beklenen eczanelerden de¤il. Buras› Kimse Yok Mu eczanesi veya hali haz›rdaki haliyle bir ecza deposu. Y›l›n her günü, her saati kendisine ihtiyaç duyan yoksullar›n hizmetinde. Kimse kap›da kalm›yor, çünkü kimse kap›ya gelmiyor; bilakis ilaçlar ihtiyaç sahiplerinin kap›s›na kadar gidiyor. Raflar›, gönüllü eczac›lar›n ve doktorlar›n hibe etti¤i ilaçlarla dolu. Kendilerine numune olarak gelen, depolar›nda bekleyen veya hastalar›n›n kullanmad›klar› ilaçlar› toparlayarak, bu büyük eczanenin oluflmas›na ön ayak olmufllar. ‹laç sa¤lama ifli sa¤l›k gönüllülerin en baflat ve asl›nda en hora geçecek hizmetlerinden biri. Çünkü bir doktorun, yapt›¤› bir sa¤l›k taramas›ndan sonra, hiçbir sosyal güvencesi veya gücü bulunmayan bir hastaya, “git bu ilaçlar› al” demesi ne kadar abesle ifltigalse, o ilac› kendi dolab›ndan ç›kar›p vermesi o kadar hizmet ruhuna uygun bir davran›fl. Kimse Yok Mu eczanesinin ilaçlar› sadece Anadolu’ya de¤il, flimdiye kadar dünya üzerinde Kimse Yok Mu’nun ulaflabildi¤i birçok ihtiyaç bölgesine kadar gitmifl: Pakistan’a, Sudan’a, Gazze’ye, Haiti’ye…

Mesela dernek, Gazze felaketi yafland›¤› s›rada Celal Bey’in ifadesiyle “tabiri caizse kamyon kamyon” ilaç göndermifl. Ama bu iflin o kadar kolay olmad›¤›n› belirtiyor Celal Bey: “Elindeki imkânlar› seve seve seferber edebilecek gönüllü eczac› ve doktorlar›n var olmas›yla da bitmedi ifl. Toplanan bütün ilaçlar›n tek tek elden geçirilmesi, son kullan›m tarihlerinin kontrol edilip, ona göre istiflenmesi gerekti. Bütün ilaçlar tarihlerine ve gruplar›na göre tek tek ayr›ld›. Bunu da yine gönüllüler yapt›. Alt› ay süren bir çal›flma sonucu tam bin koli ilaç incelendi, elendi ve kullan›ma haz›r hale getirildi.”

Müflfik eller, esmer gözlerdeki perdeyi kald›r›yor Kimse Yok Mu Derne¤i sa¤l›k ekibi ve gönüllülerinin gerçeklefltirdi¤i en önemli sa¤l›k hizmetlerinden biri de, Afrika’n›n içlerinde, Sudan-Darfur’da yapt›klar› katarakt ameliyatlar›. Dernek, dört y›l süren bir iç savafltan henüz ç›kan Darfur’a ulaflt›¤› zaman, önlerine serilen manzara gerçekten de ac› tablolarla dolu: Savafl binlerce insan›n hayat›na mal olmufl, sa¤ kalanlar› en kötü flartlarda bile olsa mülteci kamplar›na s›¤›nmaya mecbur etmifl, ocaklar sönmüfl, aileler da¤›lm›fl. Her an ölümle burun buruna yaflayan, yokluk ve sefalet içindeki Darfurlular›n, yaflad›klar› onca ac›ya ra¤men mütevekkil ve sab›r-

2010 KiMSEYOKMU

73


SA⁄LIK l› durufllar›, Kimse Yok Mu gönüllülerini de her fleye ra¤men ümitli olmaya ve o topraklar için bir fleyler yapmaya sevk eden en önemli sebepti belki de. Bu yüzden onlar, kendi köylerine, kendi insanlar›n›n yard›m›na koflar gibi gelmifller buraya. ‹fle sa¤l›k taramalar›yla bafllayan doktorlar›n karfl›s›na ç›kan ve kal›c› bir çözüm gerektiren ilk sorun, Afrika’da alt› milyon, Sudan’da ise iki milyon kiflinin gözlerini ›fl›¤a kapayan katarakt hastal›¤›. O günlerde Darfur’da sa¤l›k alan›nda fizibilite çal›flmas› yapan gönüllüleri en çok flafl›rtan fley ise, bu kadar katarakt hastas› bulunmas›na ra¤men, Darfur’da bir tane bile göz doktorunun olmamas›. Sadece bir askeri doktor, o da sadece haftada bir gün hasta kabul edebiliyormufl. Yani katarakt hastas› bir insan, Darfur’da gözlerinin aç›lmas›n› görebilmek için y›llarca beklemek zorunda. Baflkent Hartum bu aç›dan birçok imkana sahip; ancak Darfur’dan Hartum’a gitmesi gereken bir kiflinin 200-300 dolar uçak bileti vermesi gerekiyor. Bir düflünelim, günde bir ö¤ün süpürge tohumu bulamac› yiyen insanlar için bu ne kadar mümkün olabilir ki! Dernek bu ac› tabloyu ortadan kald›rmak için ilk ifl olarak “Kararan gözleri ayd›nlatacak kimse yok mu?” slogan›yla genifl çapl› bir kampanya bafllatm›fl. Amaç,

74 KiMSEYOKMU 2010

ayn› anda iki hastan›n ameliyat edilebilece¤i bir ameliyathane kurmak. Hiçbir menfaat beklemeden, tüm insanlara, dil, din ayr›m› yapmadan hizmet verecek bir ameliyathane. Toplanan yard›mlarla Nyala Devlet Hastanesi’nin göz klini¤i yenilenmifl, gerekli t›bbi donan›m›n da kurulmas›yla ameliyathane katarakt hastalar›n› kabule haz›r hale gelmifl. Ve bu tarihten, yani 20 Kas›m 2008’den, bu yana yirmi alt› gönüllü göz doktoru, toplam iki bin befl yüz Darfurlunun gözlerini ayd›nl›¤a kavuflturmufl. Merak edenler için Darfur’daki katarakt projesinin hâlâ devam etti¤ini ve 100 dolara bir Darfurlunun gözlerinin aç›lmas›na vesile olunabilece¤ini de söylemeden geçmeyelim.

Derne¤in sa¤l›k yard›mlar›n› organize eden At›f Ulusoy (ayakta), gönüllü doktorlarla birlikte bir sonraki ay›n program›n› tart›fl›yor.


Dr. Figen Es

Bir Müslüman›n Yard›m›n› Özlemek

Dr. Figen Es k›demli bir Kimse Yok Mu gönüllüsü. “Bir insan›n gülmesine meftunum” diyerek ç›kt›¤› bu yol, onu Anadolu’nun birçok flehrine, Pakistan’a, Kenya’ya ve Sudan’a kadar götürmüfl. Kenya’ya 2006’y› 2007’ye ba¤layan Kurban Bayram›’nda 10 kiflilik bir ekiple birlikte gitmifl. Mombassa’da kendisine kollar›n› açarak gelen Kenyal› bir kad›n, onun o topraklara ait unutamad›¤› birçok görüntüden biri: “Elleri havada yan›ma kadar geldi. En baflta onun bir fleye k›zm›fl olabilece¤ini düflündüm. Yaklaflt›kça ben de elimi havaya kald›rd›m. Bir-iki defa ellerimizi birbirine vurduk. Ard›ndan h›z›n› alamam›fl gibi ellerini gö¤süne vurmaya bafllad› ve bir fleyler söyleyerek uzaklaflt›. Ne dedi¤ini sonradan ö¤rendim: ‘Gurur duydum, gurur duydum!’ diyormufl. ‘Bugüne kadar kiliseden yard›m almaktan o kadar çok eziliyordum ki, bir Müslüman kardeflimden yard›m ald›¤›m için gurur duydum!’”


KARDEfi A‹LE YARDIMLARI Halenur ÇALIfiAN GÜRBÜZ

halenurcalisan@kimseyokmu.org.tr

Kardeş Aile Yardımları

KARDEfi AiLE PEYGAMBER (SAV) PROJES‹ MODERN ZAMANDA YEN‹DEN HAYATTA:

Bütün servetinizi yard›m için sarf etseniz de, gece atefllenen çocu¤unu hastaneye götürecek imkân› olmayan annenin derdine hemen, “o anda” çare olabilir misiniz? Kardefl Aile projesi iflte bunun için, insanlara “kardefl” olup her an, her durumda yanlar›nda olabilmek için gerçeklefltirildi. fiimdi Türkiye’nin dört bir yan›nda birbirine kardefl olmufl yüzlerce aile var!

Anadolu’nun yollar› zordur. Anadolu’nun hikâyeleri de zordur. Anadolu’yu Anadolu yapan ne varsa, o zorluklar›n üstesinden gelinmesinin hikâyesidir asl›nda. Kardefl Aile Projesinin sergüzeflti de iflte tam olarak bir “üstesinden gelme” hikâyesi. Neden mi? Düflünün bir, Anadolu’nun en uzak, en zor yollar›na ç›km›fls›n›z… ‹htiyaç sahibi ailelere ulaflmaya, eksiklerini tamamlamaya

çal›fl›yorsunuz. Kimine bir buzdolab›yla bir çamafl›r makinesi yeterli olurken, kiminin birikmifl borçlar›, kimininse ödenecek okul masraflar› var. Kiminin yeni bir eve, kimininse çekip giden babalar›n›n yerine koyacak birine ihtiyac› var. “Çekip giden baban›n yerine” geçecek birine…


‹flte, tam o noktada durup düflünmeye bafll›yorsunuz. Ev eflyalar› çevredeki hay›rsever esnaflardan toplan›r. Okul masraf›, borç, ayl›k giderler; bunlar bir flekilde karfl›lan›r… Peki, bayram sabahlar› elini öpecek bir babas› olmayan çocu¤un yaras›na hangi parayla merhem olabilirsiniz? Gece atefllenen çocu¤unu hastaneye götürecek imkân› olmayan annenin derdine, hemen, o anda derman olabilir misiniz? Bu düflüncelerin, bu tereddütlerin sahibi, Samanyolu Televizyonu’nun “Kimse Yok Mu” program›n› çeken televizyon ekibiydi. Sunucu ‹kbal Gürp›nar, yönetmenler Fedai ‹pek, Zeliha Ataman ve kamera arkas›ndaki arkadafllar›… Her hafta iki aileyi ziyaret ediyor, gittikleri ildeki yard›mseverlerin yard›mlar›yla ailenin ihtiyaçlar›n› karfl›l›yorlard›r. Fakat içlerinde hep “sonras›na” dair bir tereddüt kal›yordu. Sonra ne olacak, aileyle kim ilgilenecek, acil çözülmesi gereken bir problemleri olsa kim koflup yetiflecek? “Kardefl Aile” fikri böylece ortaya ç›kt›. Ziyaret edilen yoksul aileleri “emanet edecek” bir varl›kl› aile bulunursa, ekip içi rahat bir flekilde ‹stanbul’a dönebilirdi. T›pk›, bir zamanlar Mekke’den gelen Müslümanlarla Medineli “ev sahibi” Müslümanlar› birbirine kardefl ilan eden, “Ensar-Muhacir kardeflli¤i” destan›n›n yaz›lmas›na vesile olan ‹slam Peygamberi gibi. Üstelik bu iletiflim, varl›kl› aile için de yepyeni bir yard›m modeli anlam›na geliyordu. Zira pek çok yard›mseverden duyar olmufllard›: “Daha ne yapabiliriz, biz nas›l yard›mc› olabiliriz, para yard›m›ndan baflka elimizden ne gelir?” ‹flte çözüm bulunmufltu. Hem ihtiyaç sahibi aileyi, hem de yard›msever aileyi birbirine “kardefl” yapan proje sayesinde, art›k insanlara yard›m etmek daha kolay hale gelmiflti.

KARDEfi A‹LE NED‹R? Kardefl aile, Kimse Yok Mu Derne¤i’ne baflvurarak ihtiyaç sahibi bir ailenin maddi manevi s›k›nt›lar›n› çözmek üzere o aileye sahip ç›kmak anlam›na gelir.

KARDEfi A‹LEN‹N GÖREVLER‹ Kardefl aile ihtiyaç sahibi aileyi belirli periyotlarla ziyaret ederek ailenin durumu hakk›nda bilgi al›r. Ailenin sorunlar› varsa çözmeye çal›fl›r. Kardefl aile mümkünse ihtiyaç sahibi ailenin parasal ihtiyaçlar›n› bizzat karfl›lar, de¤ilse bu ihtiyaçlar›n karfl›lanmas› için çevresinden yard›m al›r. Kardefl ailenin, ihtiyaç sahibi ailenin çocuklar›n›n ihtiyaçlar›yla birebir ilgilenir. Çocuklar›n e¤itim ve sa¤l›k gibi ihtiyaçlar›n›n karfl›lanmas›n›n yan› s›ra çocuklar›n iyi yetifltirilmesinde de rol oynar. ‹htiyaç sahibi ailede anne yoksa kardefl ailenin annesi aileye özellikle yard›mc› olur. Ayn› flekilde ihtiyaç sahibi ailede baba yoksa –ki bu çok s›k rastlanan bir durumdur- kardefl ailenin babas› bu bofllu¤u doldurmaya çal›fl›r. Kardefl aile ihtiyaç sahibi ailenin durumu hakk›nda derne¤i çeflitli aral›klarla bilgilendirmelidir.

NASIL KARDEfi A‹LE OLUNAB‹L‹R? Kimse Yok Mu Derne¤i’ni telefonlar arayarak yahut e posta göndererek kardefl aile olma talebinin belirtilmesi yeterlidir. Dernek yetkilileri bu konuda geri dönüflte bulunacaklard›r.

Proje, beklenenden de büyük bir ilgiyle karfl›land›. “Biz de kardefl aile olmak istiyoruz” diye televizyona baflvuranlar›n say›s› artt›kça artt›. T›pk›, “Bize de bir kardefl aile bulun, bize de yard›mc› olun” diyenlerin say›s› gibi…

Tel: 44 44 593 e posta: info@kimseyokmu.org.tr

Hikâyenin sonras› malum: Her iki taraftan da gelen yo¤un ›srarlar›n neticesinde Kimse Yok Mu bir televizyon program› olmaktan ç›k›p bir sivil toplum kurulufluna dönüfltü. fiuanda Türkiye’nin en büyük insanî yard›m kurulufllar›ndan biri olan derne¤in, binlerce kardefl ailesi bulunuyor. Kardefl ailelerle ihtiyaç sahibi aileler aras›nda etkileyici dostluklar, muhabbetler ve yard›mlaflma örnekleri kitaplar dolduracak kadar çok.

Bizse bu hikâyelerden yaln›zca birini dikkatlerinize sunaca¤›z izleyen sayfalarda. Dernek gönüllülerimizden ünlü öykü yazar› Melek Çe’nin kaleminden gerçek bir öykü… Bu öyküyü okurken, bu öykülerin binlercesinin bu co¤rafyada yafland›¤›n›, sizin de o öykülerden birinin kahraman› olabilece¤inizi hat›r›n›zda tutarak okuman›z temennisiyle…

2010 KiMSEYOKMU

77


Ş Kaleme alan: Melek ÇE

adiye Hanım

Otuz üç yafl›nda ve yedi çocuk annesi. Yaflad›¤› onca zorlu¤a ra¤men gencecik yüzünde umutlar›n ›fl›lt›s› kaybolmam›fl.

daha kolay geliyor. Olmayacak dedim, yürümeyecek bu böyle. Yapars›n, okula devam et, bir meslek sahibi ol, adam ol demedi kimse.”

Çocuklar inci tanesi gibi ak pak ve terbiyeli. Boy boy s›raya girip ellerimizi öpüyorlar. Uslu uslu oturup bizi dinliyorlar. Yanaklar› öpülesi yedi çocu¤un böylesine uysal ve teslimiyetle oturuflu dikkatimi çekiyor. Annelerinin koltukalt›na kolayca s›k›fl›veriyorlar. S›k›ld›klar› zaman sessizce kalk›p di¤er odaya geçiyorlar.

“Gel otur o zaman evde. Ne yapacaks›n okuyup da! Baflka türlü mü olacak sanki!” dediler.

fiadiye Han›m’la karfl›l›kl› oturup konuflmaya bafll›yoruz. Binlerce genç k›z›m›z›n öyküsü dile geliyor sanki onun kelimelerinde. Kelimeler dökülüyor, k›vr›l›p cümlelere dönüflüyor. Bütün kelimelerimiz susmufl onu dinliyoruz. Mufl’ta 11 kardeflten biri olarak dünyaya geldim. Lise birinci s›n›fa kadar okuyabildim ancak. Liseye bafllay›nca a¤›r geldi dersler. Gözlerimin içine bak›yor burada. Onu anlay›p anlamad›¤›m› ölçüyor. Yarg›lar m›y›m, hak etmiflsin der miyim diye endifleleniyor. Gülümsüyorum. Aram›zdaki bu gönül al›flverifli onu rahatlat›yor ve devam ediyor sözlerine. Daha bir samimi havaya bürünüyor konuflmam›z. “Hayalleri oluyor insan›n. San›yorsun ki gerçek olacak hepsi. Buna inanmak istiyorsun. Ama okudu¤un okul bile yar› okul. Yar› anl›yorsun söylenenleri, yar› anlam›yorsun. O zaman da zor geliyor iflte. Eli ifli, ev ifli

78 KiMSEYOKMU 2010

Böylece okul hayat›m bitti. Bir zaman sonra da eflimle tan›flt›m. Fakirdi. Ama olsun. ‹yi birine benziyordu. Ailesi dinine iman›na ba¤l›yd›. Çal›fl›p çabalar, yaflay›p giderdik elbet. Herkes varl›kla do¤muyor ya! Ama anam öyle demedi. Babam öyle demedi. “Bu ifl olmaz k›z›m! Bu adam›n kendine bile bakacak hali yok! Nas›l evlenip de sana baks›n!” dediler. “Sen de onlar gibi s›k›nt› çekeceksin. Görünen köy k›lavuz ister mi? Biz bu evlili¤i istemiyoruz” dediler. Yine de ayak diredim. Biraz gençlik biraz da gönül vard› iflin içinde. “Öyleyse tek bafl›nas›n. ‹lerde bir s›k›nt› yaflarsan bizi arama!” diye kesip att›lar bütün vebali boynuma. E¤dim boynumu, dü¤ün oldu. Gencecik yafl›mda gelin geldim Manisa’ya. Ama bakt›m ki ne od var ne ocak! Bir y›l boyunca kay›nvalidemin yan›nda sesimi bile ç›karmadan evin bütün ifllerini gördüm. Misafirleri a¤›rlad›m. Eflimin sekiz kardefline bakt›m. Her fley daha iyi olacak derken hiçbir fley daha iyi olmam›flt›. Eflimin bütün ailesi üstüme y›¤›lm›fl gibiydi. Gelin oldu¤umu bi-


ve Ailesi le anlamam›flt›m. Eflim de de¤iflmifl, bir tuhaf olmufltu. En küçük bir kusurumda fliddete baflvuruyordu. Bir y›l geçmeden can›mdan bezmifltim. S›k›nt›lar›m› içimde tutuyordum. Anneme, babama hiçbir fley söyleyemiyordum. “Zaten yüzüm de yoktu ya!” diyor fiadiye Han›m sözün buras›nda. Hiç kimse kendi kaderini kendi yazm›yor! Ümit ediyor, hayal ediyor. Fakat hayat, ümitlerin ve hayallerin d›fl›nda ak›yor daima. “Babama derdimi açmad›m. ‹yi mi ettim kötü mü bilmiyorum. Gelen ac› haberle y›k›ld›m. Miraç gecesinde babam namaz esnas›nda ruhunu teslim etmiflti. Cenazeye gitti¤imde ilk bebe¤imi bekliyordum. Halimi az çok tahmin eden annem yan›nda kalmam için ›srar etti. “En az›ndan do¤um yapana kadar!” dedi. Kald›m. Bir k›z›m oldu. Ad›n› Baflak koyduk. Üç gün befl gün derken Baflak’› kuca¤›m al›p döndüm Manisa’ya. Eflimle uzun uzun konufltum. Art›k bir bebe¤imiz vard›. Onu düflünmemiz gerekiyordu. O gece kay›n validemin yan›ndan ayr› bir eve ç›kmaya karar verdik. Eflim bir tesisatç›n›n yan›nda ifle girdi. Böylesi daha iyi olmufltu. Eflimin kazand›¤› yetiyordu. Halimize flükrediyorduk. ‹kinci ve üçüncü çocuklar›m Muhammed ve Cansu bu evde dünyaya geldi. Fakat hiç beklemedi¤imiz bir gün eflim iflten ç›kar›ld›. Sa¤dan soldan borç alarak bir süre idare ettik. Üç tane

çocuk, ev kiras› sürekli akar istiyordu. Borçlar›m›z› ödeyemiyorduk. Alacakl›lar›m›z›n yüzüne bakamaz olmufltuk. Sonunda sab›rlar› bitti ve gelip kap›ya dayand›lar. Tam da o günlerde annem ziyaretimize gelmiflti. Halimizi görünce beni eve götürmek istedi. Bunu duyan eflim küplere bindi. Annemin yüzüne olmad›k tehditler savurdu. “Sen bize kar›flamazs›n,” diye ba¤›rd›. Bu kavgadan sonra annem çok kalmad› bizde. Bir iki gün içinde memlekete geri döndü. Bir fleyler yapmam›z gerekiyordu. Eflimle uzun uzun konufltuktan sonra Bal›kesir’e gitmeye karar verdik.

2010 KiMSEYOKMU

79


Bal›kesir’de kald›¤›m›z sürece ailece mutlu ve rahat günler geçirdik. Eflim yeniden çal›fl›yordu. Çocuklar› da beni de ihmal etmiyordu. Ancak ben çok yaln›z kalm›flt›m. Hiç komflum yoktu. Komflum olmad›¤› gibi aray›p soran, kap›m› çalan kimsem de yoktu. Hiçbir yeri bilmiyordum. Okulun kay›t dönemini geçirmifltik. O y›l çocuklar okula bafllayamad›lar. Eflimle yeniden uzun uzun düflünüp tafl›nd›ktan sonra Bursa’ya tafl›nmaya ve oraya yerleflmeye karar verdik. Osmangazi’ de bir ev bulup tafl›nd›k. Ancak burada eflimin iflleri iyi gitmedi. Uzun süreli bir ifl bulam›yordu. Geçici ifllerle idare ediyorduk. Aylard›r kiray› ödeyememifltik. Ev sahibi sürekli kap›ya gelip gidiyor ve bizi tehdit ediyordu.

Bu dünyada Her fley iyi gidiyor san›yordum. Çok geçmeden yan›ld›¤›m› anlad›m. Me¤er eflim çal›flt›¤› firma sahibinden bir hilti sat›n alm›fl. Borcunu ödeyememifl. Bu durumu benden aylarca gizledi. Bunal›ma girmiflti. Ne yapaca¤›n› bilemiyor, s›k s›k sinirleniyordu.

Firma sahibinin o¤lu kap›ya gelip gitmeye bafllam›flt›. Neler oldu¤unu anlam›yordum. Eflim bir arkadafl›n yüz lira borcu varm›fl onu istiyor diyordu. Fakat adam arkadafl›n›n borcunu neden bizden istiyor anlam›yordum. Yüz lira için bu kadar kap›ya gelip gitmeye de¤er miydi?

Yaşadıklarım beni çok yıpratmıştı. Bir gün borçlar› karfl›l›¤›nda ev eflyalar›m›za el koydu. Art›k bizi kirac› olarak istemiyordu. Çoluk çocu¤u gözünün yafl›na bakmadan bizi kap› d›flar› etti. Geceyi geçirmek için bir otele gittik. Allah iflimizi rast getirdi. Karfl›m›za Kimse Yok Mu Derne¤i fiube Müdürü Sadullah Bey’i ç›kard›. Otel masraflar›m›z› karfl›lad›. Birkaç gün onun himmetiyle otelde kald›k. Bu arada ben de eflimle birlikte har›l har›l ev ar›yordum. Elimizde kalan son param›zla yeni bir ev bulup depozitoyu ödedik. Yaflad›klar›m beni çok y›pratm›flt›. Yeni eve tafl›nd›ktan sonra uzun süre depresyon geçirdim. Durumumuzu aileme açmak istiyordum. Fakat çocuklar›m ortada kalacak diye korkuyordum. Ailemin “Sen gel, ama çocuklar› b›rak!” diyeceklerini biliyordum. Çocuklar›m› istemiyorlard›. Bütün gücümle kendimi toparlamaya çal›flt›m. Yaflad›klar›m› s›r gibi içimde tutmaya devam ettim.

Bir gün eflim evde yokken adam yine geldi. Çok k›zm›flt›m. Neden durmadan kap›ya gelip gitti¤ini sordum. Adam olan› biteni anlatt›. Eflimin borcunu o zaman ö¤rendim. Dünyam y›k›lm›flt›. O gece büyük bir kavga ettik. Aylard›r kira borcunu ödeyemedi¤imizi de o gece ö¤rendim. Eflim de çok kötü bir haldeydi. Öfkesini kontrol edemiyordu. Soban›n üstünde kaynar su dolu bir tencere vard›. Tencereyi tuttu¤u gibi üzerime f›rlatt›. Tencere bana isabet etmedi ancak çarpt›¤› duvarda koca bir iz b›rakm›flt›. Onun bu hali beni çok korkutmufltu.

“Daha ne kadar dayanırız Allah ’ım! ” diyordum.

Çok flükür çok geçmeden eflim yeni bir ifl buldu. Rahat bir nefes ald›k. ‹ki y›l gecikmeli de olsa çocuklar okula bafllad›lar. Eflim bana bir çamafl›r makinesi bile ald›. Bir arkadafl› kefil olmufl taksit yapm›flt›k. Ben de gezip dolafl›p çevreyi tan›maya bafllad›m. S›k›nt›lar›m› unutmufltum. Ailemiz için yeflil kart ç›kard›m. Çocuklar›n e¤itimlerini takip ettim. Veli toplant›lar›na kat›ld›m. Bir ara Kimse Yok mu Derne¤i’nin bir kermesine yolum düfltü. Orada Kader Han›m’la tan›flt›m. Biraz sohbet ettik. ‹yi biriydi.

80 KiMSEYOKMU 2010

Art›k her gün kavga ediyorduk. Çok geçmeden ev sahibi de üç o¤luyla kap›ya dayand›. Eflimi ölümle tehdit ediyorlard›. D›flar› kavga etmeye ça¤›r›yorlard›. Borç isteyebilece¤imiz kimse yoktu. Bütün bunlar yetmezmifl gibi hilti sahibi de yabanc› adamlar› getirip kap›ya dikmiflti. Hepsi de eflimi ölümle tehdit ediyorlard›. Eve girip ç›karken korkmaya bafllam›flt›m. O günlerde yedinci çocu¤uma hamileydim.

Çamafl›r makinesinin borçlar› henüz bitmemiflti. Onu ve televizyonu rehin verip yeni bir ev bulduk. Evdeki di¤er eflyalara da ev sahibi el koydu. Borç ödenmeden eflyay› götüremezsiniz dedi. Güç bela yeni eve tafl›nm›flt›k. Fakat ne eflyam›z ne de param›z vard›. Borç sahipleri peflimizi b›rakmam›flt›. Her gün kavga ediyorduk. Eflim de bunal›ma gir-


iyi insanlar da varmış.. miflti. Sonunda evi terk edip gitti. Ne yapabilirdim. Yedi ayl›k hamileydim. Evde yiyece¤imiz içece¤imiz yoktu.

olan Deniz Han›m dertlerime ortak oldu. Beni dinledi. Yol gösterdi.

On befl gün boyunca çocuklar›m yar› aç yar› tok yaflad›. Bu olanlara dayanmakta güçlük çekiyordum. Üzüntümden kahroluyordum. Bu yüzden yedinci çocu¤um erken dünyaya geldi. Yan›mda çocuklar›mdan baflka kimse yoktu. Göbek ba¤›n› kesmek için Baflak’tan makas› istedim. Getirdi. Henüz on bir yafl›ndayd›.

Sonra eve döndük. Fakat evimiz yaflanacak halde de¤ildi. Sular›m›z kesik oldu¤u için uzun süredir temizlik yapamam›flt›m. Evimizin suyunu elektri¤ini açt›lar. Yetmezmifl gibi Deniz Han›m, annesiyle birlikte evime gelip evi bafltan afla¤› temizledi. Her ne ihtiyac›m›z varsa ald›lar. Çocuklar›m› giydirdiler, yedirdiler. Konufltular. fiakalaflt›lar. Bize Kimse Yok mu Derne¤i ad›na sahip ç›kan bu iyi insanlar bir de kardefl aile buldular. Sa-

Do¤umun ikinci gününde ifl aramaya ç›kt›m. Merdiven silme, temizlik, ne olsa yapard›m. Ama bulamad›m. Valili¤e müracaat ettim. Valilik üç aydan üç aya 250 lira maafl ba¤lad›. Ama yedi çocu¤un hangi birine yetecek. Durmadan dua ediyordum. Evimizin suyu elektri¤i kesilmiflti.

Duygularımı anlatmam mümkün değil.

“Daha ne kadar dayan›r›z Allah’›m!” diyordum. Bu arada bizim amcao¤lu benim ad›ma Kimse Yok mu derne¤ine dilekçe vermifl. Ertesi gün ve daha sonraki gün de ifl aramaya devam ettim. O gün Kimse Yok mu Derne¤inin kermesine rast geldim. Hiç düflünmeden içeri girdim. Kader Han›m oradayd›. Halimi anlatt›m. Sa¤ olsun ilgilendi. “Sadullah Beyle görüflmek istiyorum” deyince derne¤in adresini verdi. Hemen o gün O¤lum Muhammet’i yan›ma al›p Derne¤e baflvurdum. Dilekçe, kimlik fotokopisi ve gerekli evraklar› verdim. “Bir ay sonra ancak cevap verilir!” dediler. Yapacak bir fley yoktu. Kaderimize raz›yd›k ama biz o zamana kadar nas›l dayan›r›z diye de düflünüyordum, için için. Eve dönerken Muhammet yolda aç›m diye a¤lad›. ‹çim kan›yordu. Onu avutacak bir lokma ekme¤im, bir simit alacak param yoktu. A¤layacak gözyafl›m bile kalmam›flt›. Pazar kuruldu¤u günler, akflamlar› pazardan arta kalan sebze meyveleri toplayarak çocuklar› doyurmaya çal›flt›m. Böylece birkaç gün daha geçmiflti ki kap› çald›. Deniz Han›m ve babas› Güngör Bey evimizi ziyarete gelmiflti. Baba k›z Kimse Yok mu Derne¤inin gönüllüsüydüler. Halimizi görünce içleri parçaland›. Hemen bizi al›p kendi evlerine götürdüler. Günlerden, aylardan sonra hepimiz bir aile s›cakl›¤›na kavuflmufltuk. Kardeflçe bir el uzanm›fl elimiz tutmufltu. Orada banyo yapt›k, yemek yedik. Deniz Han›mla sohbet ettik. Bir psikolog

bahattin Bey. Sabahattin Bey Deniz Han›mlardan sonra sorumlulu¤umuzu üzerine ald›. Bize iyi bir çevrede yeni bir ev bulup ihtiyaçlar›m›za göre dayay›p döfledi. Sabahattin Bey halen, kiram›z›, okul masraflar›m›z› ve türlü ev ihtiyac›m›z› karfl›lamaya devam ediyor. Kendisinden Allah raz› olsun. Kimse Yok mu derne¤i bana iki kap› birden açt›. Biri Deniz Han›m ve Güngör Bey, di¤eri Sabahattin Bey. Bu iki flefkat eli bizi iki elimizden tutup uçurdular. Duygular›m› anlatmam mümkün de¤il. Bu dünyada iyi insanlar da varm›fl. Bana yap›lan iyilikleri asla unutmayaca¤›m. Çocuklar›m›n da büyüdükleri zaman onlar gibi iyi insanlar olmalar›n› diliyorum. Bu iki iyi ailenin bana verdikleri huzurun ve güvenin, dostlu¤un kardeflli¤in ve iyiliklerin karfl›l›¤›n› dünyada da ahrette de en güze flekilde almalar›n› diliyorum. Onlar gibi insanlar var oldukça yoksullar›n kimsesizlerin sahibi var demektir. fiadiye Han›mla sohbetimiz sona ermiflti. Konuflmam›z›n birçok an›nda karfl›l›kl› gözlerimiz doldu. O yanaklar› öpülesi yavrucaklar yeniden s›raya dizildiler. Hepsini bir bir gözlerinden öptük. Ziyaret edece¤imiz baflka aileler vard›. Arabaya bindi¤imizde ard›m›zdan uzun süre el sallad›lar. Uzun bir yol vard› önümüzde. Hayat›n yollar› gibi türlü türlü k›vr›mlarla zorluklarla doluydu. Ne güzel ki kimsesizlerin sesine ses olan Kimse Yok mu Derne¤i gönüllüleri gibi hay›rsever yol arkadafllar›m›z vard›.

2010 KiMSEYOKMU

81


BAYRAM YARDIMLARI Reyyan DEN‹ZC‹

Bayram Yardımları

BAYRAMSIZ

KALMASIN ÇOCUKLAR! “Bayram gelmifl neyime?” diyenlere, “Hiç olur mu öyle fley, bayramlar hepimize!..” diye cevap verenler var art›k. Bin y›llar›n bayram gelene¤ini, bir yard›mlaflma modeli haline getirmenin hikayesi bu!


Köy meydan›nda geçen hikâyeler anlat›l›r oldu bayramlara dair. Köy meydanlar›n›, o köyün “yabanc›s›,” insanlar doldurmaya bafllad› henüz bayram günefli yeni do¤muflken. Önceleri flaflk›nl›kla izledi ahali olan› biteni; insan, bayram sabah›, evini bark›n› b›rak›p neden baflkalar›na gitsin ki? Sonra formül çözüldü; bayram, ancak evden uzaktayken bile ayn› tad› verirse bayram olabilirdi! Bir gelenek olufltu, bayram gelene¤i. Bu gelenek, yaln›zca yedi kilo et, üç paket k›yafet, iki kutu oyuncak ve bayram çikolatas› “da¤›t›m›ndan” ibaret de¤ildi. Bu gelenek, “yard›mlaflma bayram›” gelene¤iydi. Ramazan ve kurban bayramlar›n› art›k bu gelenek flekillendirecekti. Öyle de oldu.

Rakamlar çok fley anlat›yor Rakamlar, olan› bitenin yaln›zca gölgesi, fakat yine de öncelikle onlara dan›flmak gerek. Kimse Yok Mu Derne¤i geçti¤imiz Kurban Bayram› kampanyas›n›n tan›t›mlar›n› o rakamlar üzerine bina etmiflti zira. “146 bin 237 aileye kurban yard›m› götürüldü. Yurtd›fl›nda ise 64 bin 948 ihtiyaç sahibi ailenin kap›s› çal›nd›.” Bu cümleler, ayn› güzelli¤in yeniden yaflanmas› için davetiye niteli¤indeydi. Anadolu insan› davete icabet etmekten geri durmad›. 2009 y›l› Kurban Bayram›’nda da 93.766 aileye ulafl›ld›. Çal›nan kap›lar›n efliklerinde kurulan cümleler ayn›yd› belki: “Bayram›n›z mübarek olsun! Biz sizinle bay-

ramlaflmaya geldik! Müsaitseniz misafiriniz olmaya geldik!” Fakat her bayram bu bildik cümleler yeni manalar buluyor, bu cümleler yeni yeni co¤rafyalara ulaflan köprülere dönüflüyordu. ‹flte, böylece ulafl›ld› 93.766 aileye. Parayla, g›da malzemesi ile TIR’larla uçaklarla de¤il, bu cümlelerle ulafl›ld›. Neydi bu cümlelerin sihri? Herhalde, sihir cümlelerde de¤il, cümlelerin kuruldu¤u yerlerdeydi. Düflünsenize, y›llarca ad› bilinmemifl köylere gidildi. Sen falancas›n, sen filan milletensin diyerek d›fllanm›fl kiflilere “Hay›r, hepimiz biriz, sen de o birin parças›s›n” demek için gidildi. Bu ülkede yaflanm›fl bunca ac› ve ayr›l›¤›n üzerine bu cümleleri kurabilmek az fley miydi?

Cumhurbaflkan› Abdullah Gül’ün ça¤r›s›na cevap Cumhurbaflkan› Abdullah Gül 2007 y›l› Kurban Bayram› öncesinde Türk sivil toplum kurulufllar›na “Do¤u ve Güneydo¤u’daki yoksul ailelere yard›m yap›lmas›” yönünde ça¤r›da bulunmufltu. Cumhurbaflkan› bayramda yapt›¤› konuflmada ça¤r›s›n› cevaps›z b›rakmayan Kimse Yok Mu Derne¤i’ne özellikle teflekkür etti.

2010 KiMSEYOKMU

83


BAYRAM YARDIMLARI

2006’DAN BU YANA HER YIL DAHA GÜZEL BAYRAMLARA… Kurban Bayram› 2006 Kimse Yok Mu 2006 y›l›nda sürdürdü¤ü büyük kurban kampanyas›yla bayram sevincini yaflamak isteyen ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldürdü. Türkiye’nin sel felaketi ile sars›lm›fl bölgeleri ve yurtd›fl›nda Kenya, Etiyopya, Nijer, Filistin, Endonezya, Lübnan, Pakistan, Yemen gibi pek çok ülkede hay›rseverlerin kurbanlar› kesildi, önceden belirlenen ihtiyaç sahiplerine da¤›t›ld›. Yap›lan yard›mlar çerçevesinde Türkiye’de 66.000 aileye, yurtd›fl›nda ise toplam 180.000 kifliye kurban eti ulaflt›r›ld›.

Kurban Bayram› 2007 Kimse Yok Mu Derne¤i olarak “Yoksula Yetime Can Kurban” slogan›yla bafllatt›¤›m›z Kurban Bayram› kampanyas› sayesinde, Türkiye ve dünya çap›nda büyük bir organizasyonla binlerce kurban hissesi ihtiyaç sahibi ailelere ulaflt›r›ld›.

Kurban Bayram› 2008 Türkiye’de 46.635 hisse kurban da¤›t›m›, yurt d›fl›nda ise 40.530 hisse kurban da¤›t›m› yap›ld›. Kurban yard›m› götürülen ülkeler flöyle: Bosna, H›rvatistan, Arnavutluk, Pakistan, Bangladefl, Yemen, Sri Lanka, Azarbaycan, Lübnan, Filistin, Afganistan, K›rg›zistan, Nijer, Mozambik, Myanmar, Peru, Kamboçya, Mo¤olistan, Senegal, Gürcistan

Kurban Bayram› 2009 Türkiye’de 12.911 adet kurban hissesi toplam 40.022 aileye götürüldü. Yurtd›fl›nda ise 36 ülkede toplam 14.805 adet kurban hissesi 53.744 aileye ulaflt›r›ld›. Ayr›ca binlerce aileye kurban eti kolisi ile birlikte Kimse Yok Mu gönüllüleri taraf›ndan bayraml›k hediyeler götürüldü.


Sadece Türkiye’de de¤il, Ortado¤u’da, Balkanlar’da, Güney Asya’da da bu cümleleri bekleyenler vard›. Yoksulluk ne ki! Yoksullu¤un içinde zenginleflmeyi ö¤renmifl, tek eksi¤i bir dost selam› olanlar vard›. “Türkiye’den geliyoruz” deyince akan sular›n durdu¤u ülkeler, “Biz de Osmanl› torunuyuz!” diye ünleyen insanlar vard›. Afganistan’dan tutun da Yemen’e kadar. Peru’dan Bangladefl’e, Myanmar’a kadar. Filis-

Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an: “Bugün Kurban›n› evinden uzakta kesenler var. Bu, bir gönüllülük hareketidir. Bu kendili¤inden rastgele olabilecek bir fley de¤ildir.” 2007 y›l› Kurban Bayram›

Bayram co¤rafyas›

tin’in tel örgülü topraklar›ndan Pakistan’›n mahzun s›n›rlar›na kadar… Savafl yetimi Bosna’n›n yüzünü güldürünceye, Gazze’ye girinceye, Amerika’da yaflayan Müslüman’a, Sri Lanka’n›n Budistlerine ulafl›ncaya kadar! Tüm kap›lar ard›na kadar aç›l›ncaya, düflmanl›klar unutulup bayramlar bayram oluncaya kadar gidildi. Sudanl› bir kad›n kendisine verilen kurban etini kurutup bir y›l boyunca yemeklerine çay kafl›¤›yla att›¤›n› söyleyince anlafl›ld› meselenin vahameti. “Evime 6 ayd›r et girmedi, getiren siz de¤il de baflkas› olsayd› yine almazd›m, yine girmezdi” diyen vakur baban›n sözleri anlatt› olan› biteni.

Bu hikâye kurban yard›mlar›n›n sembolü oldu: “5 kg. eti kurutup bütün y›l çay kafl›¤› ile yemeklerine atan kad›n” Hikâye Darfur’da geçiyor; Sudan’›n yaral› bölgesi. ‹lk kurban ba¤›fl›n›n yap›ld›¤› zamandan tam bir sene sonra, bölgeye yeniden kurban ba¤›fl› için gidilir. Ailelere bir önceki seferde 5’er kiloluk et yard›m› yap›lm›flt›r. ‹kinci defa kurban yard›m› yap›l›rken, gönüllülerimizden birinin akl›na gelir ve yard›m verilen Darfurlu kad›nlardan birine, ald›klar› 5 kiloluk eti nas›l kulland›klar›n› sormak ister. “Ablac›¤›m,” der, “geçti¤imiz y›l 5’er kiloluk etler size ne kadar süre yetti, nas›l kulland›n›z?” Darfurlu kad›n›n verdi¤i cevap karfl›s›nda, gönüllümüz ne diyece¤ini bilemez: “Biz sizin verdi¤iniz 5 kiloluk eti bir bez torbaya koyup güneflin alt›nda asarak kurutuyoruz. Kuruyan etleri toz haline getiriyoruz. Daha sonra da, toz halindeki etten bir y›l boyunca yemeklerimizin içine çay kafl›¤› ile at›yoruz.”

2010 KiMSEYOKMU

85


BAYRAM YARDIMLARI

Rahmet ay›, yoksula yard›m ay›d›r Ramazan 2007 Kimse Yok Mu Derne¤i 2007 y›l›nda da dayan›flma ve yard›mlaflma ay› Ramazan’›n manevi dünyas›n› yaflatmak için iftar çad›rlar› ve g›da kolileriyle ülkemizde ve yurtd›fl›nda ihtiyaç sahiplerine ulaflt›. Gönüllüler, Türkiye’nin dört bir yan›nda ve 10 ülkede on binlerce kifli ulaflarak hay›r dualar›n› ald›.

Ramazan 2008 Yurt d›fl›nda Endonezya, Afganistan, Lübnan, Sudan, Güney Afrika, Myanmar, Sri Lanka, Bosna, H›rvatistan, Vietnam, Kongo ve Mo¤olistan’da toplam 11.050 adet kumanya paketi, Türkiye’de ise 31 ilde 793.400 kifliye iftar ve 35.505 kumanya paketi ulaflt›r›ld›.

Ramazan Bayram› 2009 2009 Ramazan ay›nda yurt içinde 16 farkl› noktada kurulan iftar çad›rlar›nda 11.600 kifliye iftar yeme¤i ikram edildi. 16.527 adet Ramazan kumanyas› da¤›t›lm›fl, 7.170 kifliye her gün s›cak yemek ve 3.000 kifliye de iftariyelik da¤›t›m› gerçeklefltirildi. Yurt d›fl›nda ise 33 ülkede 20.000 adet Ramazan kumanyas› ihtiyaç sahiplerine ulaflt›r›l›rken, 4 ülkede kurulan iftar çad›rlar›nda toplam 65.000 kifliye iftar yeme¤i da¤›t›ld›. Ayr›ca yurt içinde 4.000 çocuk, yurt d›fl›nda ise 628 çocuk bayraml›k k›yafetler ve hediyelerle sevindirildi.

86 KiMSEYOKMU 2010


Gelmesini beklemeyip gitmek Mesele, hem anlamakta zorlan›lacak kadar güç, hem de rahatça hissedilebilecek kadar basittir esasen. “Kimsenin gelmesini beklemeden aya¤›na gitmek” anlay›fl›, “Ne olursan ol yine gel” felsefesinin bir ad›m ötesine geçmifl, bu maya bu ülkede s›k› bir hamura dönüflmüfltür. Her geçen y›l bayram yard›mlar› faaliyetlerine kat›lmak isteyen gönüllülerin say›s› artmas› bundand›r herhalde. Zira bafllarda ailesini b›rak›p bayram› uzaklarda geçirmeyi “zor” bulanlar, daha sonra ailelerini de al›p kat›l›r oldu iyilik kervanlar›na. Gittikleri hemen her ev dünyalar›n› de¤ifltirecek an›lar b›rakt› onlara. Çok fley konufluldu¤undan, çok gözyafl› döküldü¤ünden de¤il. Belki odunu azalm›fl bir soba, belki yal›nayak bir çocuk, belki de tülbendinin kenar›yla ihtiyar yüzünü örten bir teyze iz b›rakt› havsalalar›nda. Çocukluklar›nda o renkli kalemlere, flaflaal› oyuncaklara duyduklar› özlemi gördüler gittikleri evin çocuklar›n›n gözlerinde. Yoksullu¤un “uzak” de¤il yak›n, yabanc› de¤il “komflu” oldu¤unu gördüler. Piflman oldular “fiimdiye kadar neden buralara gelmemiflim” diye. Hep korktuklar› co¤rafyalar›n, güvenle yaflad›klar› metropollerden çok daha “emin” oldu¤unu gördüler. Baflta da söylemifltik, köy meydanlar›n› o köyün “yabanc›s›,” insanlar doldurmaya bafllad› art›k bayram sabahlar›. Bu görüntüye al›flt›k, bu al›flkanl›¤› sevdik. Birçok hikâye, pek çok an› biriktirdik o bayram sabahlar›nda. Kendimiz, kendi yapt›klar›m›zla, kendi topraklar›m›zda yeni bir destan yazd›k. Bu ülkenin gelece¤ine arma¤an ettik…

2010 KiMSEYOKMU

87


B‹REYSEL YARDIMLAR Ali HANCI

alihanci@kimseyokmu.org.tr

BiR GÜN KAPI ÇALDI Bireysel Yardımlar

VE...

“Cevahir Anne’nin dayanma gücü yaln›zca dua ve flükürdür mesela. Hatice Nine’ninki biraz daha farkl›: O, bütün benli¤ini katarak bambaflka bir çare gelifltirmifltir derdine. Sinem, küçücük bedeniyle kaçar olmufltur insanlardan; onun da direnme yolu budur.”


Ne kadar bildik hikâyelerimiz oldu¤unu hiç düflündünüz mü? Çal›fl›r para kazan›r›z. Okula gider, e¤itim al›r, mezun oluruz. Çocuk büyütürüz. Borçlan›r›z, hastalan›r›z, s›k›fl›r›z. Gezmeye gider yeni yerler görürüz. Kaza geçirir hastanelik oluruz. Bir yak›n›m›z gelir uzaklardan, seviniriz. Bir yak›n›m›z ölür, üzülürüz. Ne kadar bildik hikâyelerimiz var bizim. On iki çocuk sahibi olup dokuzunun ölüm ac›s›n› yaflamay›z mesela. Böyle ac›lar› televizyonlarda gördü¤ümüz “yoksul, metanetli, fedakâr” insanlara b›rak›r›z. Duydu¤umuzda üzülür, dua ederiz belki. Sonra bildik hikâyelerimize geri döneriz. Ve nedense genellikle do¤uya do¤ru gittikçe ac›lafl›r hikâyeler. Do¤u, ac›ya karfl› gelifltirilmifl dayanma gücünün türlü çeflit tezahürleriyle dolu oldu¤u için belki

de. Cevahir Anne’nin dayanma gücü yaln›zca dua ve flükürdür mesela. Hatice Nine’ninki biraz daha farkl›: O, bütün benli¤ini katarak bambaflka bir çare gelifltirmifltir derdine. Sinem, küçücük bedeniyle kaçar olmufltur insanlardan; onun da direnme yolu budur. Fakat bir gün, bambaflka bir fley olur. Kap› çalar, açarlar. Karfl›lar›nda tan›mad›klar›, fakat niyetlerinin “iyi” oldu¤unu anlad›klar› birilerini bulurlar. Gelenler dertlerini sorar. Dert sahipleri hiç derman bulunmaz zannettikleri ›st›raplar›n›n hikâyesini anlat›r. Sonra beklenmedik fleyler olur. Kimsenin, özellikle dert sahiplerinin beklemedikleri fleyler. ‹zleyen sayfalarda onlar›n hikâyesini bulacaks›n›z. Belki her hikâyede de kendinizden bir fleyler.

2010 KiMSEYOKMU

89


B‹REYSEL YARDIMLAR

Kardefl ailesi elinden tuttu, flimdi kendisi kardefl aile oldu

Bacakyatalak

lar› yaraland›ktan sonra bir barakada halde yaflamaya bafllad›. Kimse Yok Mu gönüllüleri onu 19 kez ameliyat ettirdi. Sa¤l›¤›na kavuflan Y›ld›z’a bir nalbur dükkân› aç›ld›. fiimdi Nejdet Y›ld›z baflka bir ailenin kardefl ailesi…

Y›ld›z ailesi harabe halindeki bir barakada hayatlar›n› sürdürmeye çal›fl›rken bir gün kap› çalar. Karfl›s›nda Samanyolu Televizyonu’nda yay›nlanan Kimse Yok Mu program› ekibini bulunca flafl›r›r. Ekip, yanlar›nda Y›ld›z ailesine kardefl aile olacak olan Turan Pamuk ve ailesini de getirmifltir. Program ekibi Y›ld›z ailesini yeni bir eve ç›kar›r, içini dayay›p döfler. Çocuklar›na burs sa¤lan›r. ‹yileflebilmesi için gerekli ameliyatlar s›ras›yla gerçeklefltirilir. Nejdet Y›ld›z iyileflip aya¤a kalkt›¤›nda tam 19 ameliyat geçirmifltir. Hikâye buraya kadar s›radand›r asl›nda. Zira her geçen gün onlarca kifli Kimse Yok Mu gönüllülerinin yard›mlar›yla sa¤l›¤›na kavufluyor, hayalleri gerçeklefliyor. Nejdet Y›ld›z’›n hikâyesini di¤erlerinden farkl› k›lan nokta onun sa¤l›¤›na kavufltuktan sonra yapt›klar›:

Nejdet Y›ld›z (45) Samsun'da yafl›yor. Onun hikâyesi sokak ortas›nda birilerinin ç›k›p kendisinden haraç istemesiyle bafllar. Haraç vermeyi kabul etmeyince sald›r›ya u¤rayan Y›ld›z, bacaklar›ndan yaralan›r. Nejdet Bey Samsun 19 May›s Üniversitesi Hastanesi’nde 9 kez ameliyat geçirmesine ra¤men yatalak kal›r. ‹flsiz kalan ve ev kiras›n› ödeyemeyen Nejdet Y›ld›z, sonunda oturdu¤u evden at›l›r. Dört çocu¤uyla birlikte flehrin d›fl›nda bir barakaya s›¤›n›r.

90 KiMSEYOKMU 2010

Nejdet Y›ld›z’a kardefl ailenin destekleriyle bir nalbur dükkân› aç›ld›. Y›ld›z, dört çocuklu ailesini geçindirebilecek duruma geldi. Ailesiyle birlikte oturup bir karar ald›lar: Art›k ihtiyaç sahibi de¤illerdi, üstelik rahatl›kla geçinebiliyorlard›. Neden bir baflka aileye de yard›m etmiyorlard›? Böylece Nejdet Y›ld›z ailesi 2009 y›l› Ramazan ay›nda madde ba¤›ml›s› eflinden ayr›lan 3 çocuklu N.D (27)'ye kardefl aile oldu.


9 evlad› vefat etti, onuncusu flehit oldu, o flükretti: Cevahir Anne

Art›kdini kesmiflti. Bir gün kap›s› çald›¤›nda ve

mutluluk verici haberler duymaktan ümi-

p›r›l p›r›l genç insanlar kendisini ziyarete geldi¤inde hiçbir yard›m talep etmedi. Kendi lisan›yla teflekkürler ve dualar etti gelenlere. Zaten bildi¤i tek fley sürekli flükretmekti, asla flikâyet etmek de¤il…

Cizre’de küçücük bir ev… ‹çinde, zor flartlarda yaflad›¤› belli olan yafll› bir kad›n… Cizre sokaklar›nda dolaflan gönüllülerin dikkatini çeken kad›n›n kap›s› çal›n›r. Güçlükle hareket eden yafll› kad›n misafirleri tek göz evine buyur eder. Sohbete bafllan›r. Fakat bir sorun vard›r: Yafll› kad›n Türkçe konuflamamakta, misafirler de Kürtçe konuflamamaktad›r. Sorun, modern dünyan›n “telepati,” ‹slam gelene¤inin ise “rab›ta” dedi¤i yolla afl›l›r. Birbirlerinin gözlerinin içine bakarlar ve konuflmaya bafllarlar. Yafll› kad›n›n sürekli semaya kalkm›fl avuçlar›n› ve flükreden hallerini gören gönüllüler onun yak›nlarda sevindirici bir fleyler yaflad›¤›n› düflünürler. Tahminleri pek de do¤ru de¤ildir. Cevahir Anne yak›n bir geçmiflte onuncu evlad› olan R›dvan’› vatana flehit etmifltir. Daha önceki dokuz evlad› da çeflitli hastal›klar yüzünden vefat etmifl oldu¤u için, flimdi yan›nda 19 yafl›ndaki özürlü k›z› ve 20 yafl›ndaki o¤lu Serdar’dan baflka kimse kalmam›flt›r. Cevahir Akgüç, bu haliyle etti¤i dualar ve bitmez tükenmez flükürlerle gönüllülerin kalbini çalar. Onun

için bir fleyler yap›lmas› gerekti¤ine karar verilir. Fakat hiçbir dünyevî yard›m istemeyen, gözünde mal mülk olmayan bir kad›na ne götürülebilir ki? Gönüllülerden birinin akl›na bir çözüm gelir. Ailenin hikâyesini dinlerken flehit olan R›dvan’›n askere gitmeden önce annesine verdi¤i sözü duyan gönüllü, duyduklar›n› aktar›r arkadafllar›na. R›dvan, askere gitmeden önce, hayat›nda hiç ‹stanbul’u görmemifl olan annesine “Anac›¤›m döndükten sonra seni al›p ‹stanbul’a gezmeye götürece¤im” diye söz vermifltir. Sonunda karar verilir: Cevahir Anne Anneler Günü’nde Y›l›n Annesi seçilecek, ‹stanbul’da misafir edilecektir. Sonra da ailenin hayat›n› kolaylaflt›racak en etkili yard›m yolu ne ise o bulunup gerçeklefltirilecektir. Cevahir Anne Kimse Yok Mu Derne¤i’nin 2008 y›l›nda düzenledi¤i Anneler Günü program›na kat›larak Y›l›n Annesi Ödülünü ald›. Ailenin o zamana dek çekti¤i zorluklar da göz önünde bulundurularak bir ev al›nmas›na karar verildi. www.kimseyokmu.org.tr adresinde yay›nlanan Cevahir Anne kampanyas›na gelen desteklerle 22 Nisan 2009 tarihinde güzel ve ferah bir ev al›nd›. Cevahir Anne flimdi o¤lu Serdar ve gelini ile birlikte yeni evlerinde yafl›yor.

2010 KiMSEYOKMU

91


B‹REYSEL YARDIMLAR

Akülü engelli sandalyesi bozulunca tamirci olup ifl kurdu

Önce yesini tamir etti, sonra bu ifli meslek kendisine verilen akülü engelli sandal-

haline getirdi. Hüseyin Elegelmez, Kimse Yok Mu Derne¤i’ne kay›tl› engellilerin akülü sandalyelerini ücretsiz tamir ediyor!

Hüseyin Elegelmez (35), 17 yafl›ndayken kas erimesi hastal›¤›na yakalanm›fl. 22 yafl›na geldi¤inde tamamen yatalak olmufl. D›flar›ya sadece birilerinin yard›m›yla veya tekerlekli sandalyeyle ç›kabiliyormufl. Geçimini sa¤lamak için tekerlekli sandalyeyle yapabilece¤i iflleri bulmaya çal›flm›fl. Sak›z, k⤛t mendil ve çakmak satm›fl; ayakkab› boyac›l›¤› yapm›fl. Hayat›n› tekerlekli sandalye üzerinde geçiren Elegelmez’in ittirmeli tekerlekli sandalyesi eskiyip kullan›lamaz hale gelince, komflular› yeni bir sandalye için Kimse Yok Mu Derne¤i’ne baflvurmufl. Kimse Yok Mu Derne¤i Hüseyin Elegelmez’e 2008 y›l›nda bir akülü tekerlekli sandalye ulaflt›rd›. Art›k te-

92 KiMSEYOKMU 2010

kerlek çevirmesine veya birilerinin ittirmesine ihtiyac› kalmayan Elegelmez’in heyecan› 2 ay sonra beklenmedik bir hadise ile yar›m kald›. Akülü sandalye bozuldu! Elegelmez, bozulan sandalyesi için Kimse Yok Mu Derne¤i’ni aramak yerine kendi imkânlar›yla tamir etmeyi denedi. Denemesi baflar›l› oldu ve kendi sandalyesini tamir etti. Bir fleyi tamir etmenin çok da zor olmad›¤›n› görünce kendisi gibi engellilerin araçlar›n› da tamir etmeye bafllad›. Elegelmez’in flimdi bir tamir atölyesi var. ‹fllerini büyütünce yan›na 3 tane de personel alan Elegelmez, Kimse Yok Mu Derne¤ine kay›tl› olan engellilerin araçlar›n› hiçbir ücret almadan tamir ediyor.


ca doktor doktor gezmifller. Fakat doktorlardan ald›klar› cevap hep ayn› olmufl: ''Hastal›¤›n çaresi yok.''

“Cam kemik” hastal›¤›n› duyan var m›?

“Cam üç kardeflin vücudundaki kemikler sükemik” ad›ndaki hastal›¤a yakalanan

rekli k›r›l›yor. Onlar› ac›lar içinde k›vrand›ran hastal›¤›n tedavisi yok. Fakat onlar› mutlu etmenin yollar› var. Kimse Yok Mu gönüllüleri, özellikle en büyük kardeflin hayali olan fleyi gerçeklefltirdi. Art›k Aslan Ailesi’nin yeni bir evi var!

Mardin'in Midyat ilçesi'nde yaflayan Ahmet Aslan'›n 5 çocu¤undan 3'ü cam kemik hastas›. Cam kemik hastal›¤›, hastan›n kemiklerinin sürekli k›r›lmas›, vücudunun geliflememesi, yürüyememesi ve kemiklerinin k›r›ld›kça sürekli ac› çekmesi demek. ‹flte bu zorlu imtihan›n muhataplar› olan üç kardeflin ailesi y›llar boyun-

Ailenin Kimse Yok Mu gönüllüleriyle buluflma hikâyesi, baba Ahmet Aslan’›n zor durumda olduklar›n› belirterek 13 Mart 2006'da Kimse Yok Mu Derne¤i'ne müracaat etmesiyle bafllar. Müracaattan sonra ailenin sosyal incelemesini yapan dernek gönüllüleri ailenin çekti¤i s›k›nt›lar› görür. Babalar› bir lastikçide 250 lira maaflla çal›flan Ramazan (16), Emine (23) ve Kutbettin (25) isimli cam kemik hastas› çocuklar›n tek iste¤i bafllar›n› sokabilecekleri ve sürekli tafl›nmak zorunda kalmayacaklar› bir evdir. Çocuklar›n rutubet içindeki evlerinde so¤uk betonun üzerinde yatarken dile getirdikleri ac› hikâyelerini dinleyen dernek gönüllüleri bir fleyler yapmak için kollar› s›var. Ailenin hikâyesini www.kimseyokmu.org.tr’de yay›nlanan Kimse Yok Mu Derne¤i’ne o hafta telefonlar ya¤ar. Yard›mseverlerin katk›lar›yla evin sat›n al›nmas› için gereken 45 bin TL toplan›r. 15 Nisan 2008 tarihinde Aslan Ailesi’ne Mardin Midyat'ta 140 metrekare bir daire sat›n al›n›r. Ev, derne¤in ‹stanbul’daki lojistik merkezinden götürülen ev eflyalar›yla ev dayan›p döflendi¤inde, geriye ailenin büyü¤ü Kutbettin’in sevinç sözlerine kulak vermek kal›r: “Benim hayat›m boyunca kurdu¤um en büyük hayali gerçeklefltirdiniz. Annemi babam› o zor flartlardan kurtard›n›z. Allah bütün yard›mseverlerden raz› olsun.”

2010 KiMSEYOKMU

93


B‹REYSEL YARDIMLAR da henüz 6 yafl›ndayd›. 6 y›l, gece gündüz, a¤r›lar› ve ac›lar› gittikçe artarak yaflad›. Önceleri yaln›zca kemikleri s›zlayan Feride zamanla yürüyemez oldu, sonra zamanla yata¤a ba¤›ml› hale geldi. Ailesinin onu Adana’da götürmedi¤i doktor kalmad›. Fakat Feride, baz› yanl›fl tedavi yöntemleri yüzünden, iyileflece¤ine daha da kötüleflti. Üstelik küçük k›z kulland›¤› ilaçlar yüzünden gittikçe kilo ald›, vücudu fliflti. Feride'nin annesi Selvinaz Sa¤›r, yavrusuna parmak ucuyla bile dokunamad›klar›n›, Feride ile birlikte kendisinin de geceleri uyumad›¤›n›, bir an olsun yavrusunun bafl›ndan ayr›lmad›¤›n› anlat›yordu.

Doktorlardan a¤r›yan ayaklar›n›n kesilmesini isteyen k›z çocu¤u: Feride Sa¤›r

"Babaler art›k, dayanam›yorum. Keserlerse

ayaklar›m çok a¤r›yor. Ne olur kessin-

belki a¤r›lar›m geçer. Gözümden uyku ak›yor ama ben uyuyam›yorum. Ne olur kessinler…" Bu sözler 12 yafl›ndaki Feride Sumru Sa¤›r'a aitti.

Ülkemizde nadiren görülen “Jüvenil Romatoit Artrit” (‹ltihapl› eklem romatizmas›) hastal›¤›na yakaland›¤›n-

94 KiMSEYOKMU 2010

Baba Mehmet Sa¤›r ise içinin kan a¤lad›¤›n›, sürekli dua etti¤ini belirterek, "E¤er elimde olsayd› k›z›m›n çekti¤i ac›lar› ben çekmeye raz›yd›m. Evlad›m›n 'baba yard›m et' diye ac› içinde benden medet ummas› ve benim elimin kolumun ba¤l› kalmas› benim için ölümden daha beter" diyordu.

Feride’nin hikayesi Mehmet Sa¤›r alt› y›l öncesine kadar Adana'da iyi bir geliri olan, ihtiyaç sahiplerine yard›m etmeyi seven bir esnaft›. Sa¤›r ailesi geçim s›k›nt›s› yaflamayan, hastal›k nedir bilmeyen bir aileydi. Tâ ki, Feride’nin “eklemlerinin a¤r›d›¤›n› ve çok yoruldu¤unu” anne babas›na ifade etti¤i güne kadar.


O günden sonra Feride'yi hemen hastaneye götürdüklerini söyleyen anne Selvinaz Sa¤›r, "Doktor bize k›z›m›n nadir görülen iltihapl› eklem romatizmas› hastal›¤›na yakaland›¤›n› söyledi ve k›z›ma kortizon tedavisi uygulanmaya bafllad›. Fakat k›z›ma yetiflkinlere verilen oranda kortizon verildi¤i için çocuk iyi olaca¤› yerde daha da kötü oldu. Her taraf› fliflti, a¤r›lar› artt›. Yataktan kalkamaz oldu. 6 y›l boyunca 1 dakika bile olsun a¤r›s› geçmedi. Ailece ayn› ac›lar› Feride'yle beraber biz de yaflad›k. Can›m›z çok yand›. Öyle doktorlara rastlad›k ki 'Sizin k›z›n›z› iyilefltirece¤im' deyip bizimle s›k› pazarl›klar yapt›lar; bir sürü param›z› ald›lar. Fakat b›rak›n k›z›m› iyilefltirmeyi, ac›s›n› bile azaltamad›lar. Eflim, Feride’nin tedavisi için ifl yerini devretti. Ne kadar birikmifl param›z varsa harcad›k. Tan›d›klar›m›za borçland›k. Maddi olarak darbo¤aza girdik. Evimizin telefonu bile ödeyemedi¤imiz için kesildi. Yapaca¤›m›z hiç bir fley kalmam›flt›. K›z›m› teselli etmek ve dua etmekten baflka elimizden bir fley gelmiyordu" diye anlat›yor o günleri.

Kimse Yok Mu ile tan›flma Çok ac› çekti¤i günlerden birinde, salondaki yata¤›nda televizyon seyreden Feride Kimse Yok Mu program›na denk gelmifl. Annesini yan›na ça¤›r›p “Anne, bu programa baflvural›m, belki bana yard›mc› olurlar” demifl. Annesi Feride'yi umutland›rmamak için k›z›na onlar›n ‹stanbul'da oldu¤unu ve Adana'ya gelemeyeceklerini anlatm›fl. Fakat ertesi günü k›z›n›n durumunu

Adana Valisi'ne anlatmak üzere valili¤e gitmifl. Vali Bey yerinde olmad›¤› için sekreteriyle görüflen anne Selvinaz Sa¤›r, görüfltü¤ü kifliye k›z›n›n durumunu ve önceki gün k›z›n›n Kimse Yok Mu’ya baflvurmakla ilgili iste¤ini anlatm›fl. Vali Bey’in sekreteri Feride’nin annesine Kimse Yok Mu Derne¤i’nin Adana’da bir flubesinin bulundu¤u, flube yetkilisi Ramazan Erkoç’un henüz dün kendisine bir kartvizit b›rakt›¤› müjdesini vermifl. Selvinaz Han›m hemen evine dönerek Ramazan Bey’i telefonla aram›fl ve durumlar›n› görmesi için evine davet etmifl. ‹flte Sa¤›r ailesinin hayat› böylece de¤iflmifl. Kimse Yok Mu Derne¤i taraf›ndan önce Manisa, ‹zmir ard›ndan da ‹stanbul Cerrahpafla T›p Fakültesi'ne götürülen Feride 3 y›l boyunca tedavi edildi. Cerrahpafla'da yap›lan tedavi sonras›nda büyük oranda iyileflen Feride, flimdi yürüyebiliyor, kendi ihtiyaçlar›n› karfl›layabiliyor ve yar›da b›rakt›¤› okuluna devam ediyor. Kimse Yok Mu Derne¤i'ne ba¤›flta bulunan yard›mseverlere teflekkür eden küçük Feride, "Eskiden okuluma gidemiyor, ellerim bükük oldu¤u için kalem tutam›yor, arkadafllar›mla oynayam›yor, a¤r›dan duram›yor, yemek bile yiyemiyordum. Fakat flimdi a¤r›lar›m geçti. Yürüyebiliyorum, okuluma gidebiliyorum, arkadafllar›mla oynuyorum. Kimse Yok Mu'dan ve yard›mseverlerden Allah Raz› Olsun" diyor. Ailesi ise “Dünyalar bizim oldu” diyor. “K›z›m›z›n yüzünü gülerken gördük ya, baflka fley istemeyiz.”

2010 KiMSEYOKMU

95


B‹REYSEL YARDIMLAR

Annesinin çöpten ekmek toplamas›na kim müsaade eder?

Evlat

lar› için her türlü zahmeti çeken Fazilet teyzenin kap›s› bir gün çald›, karfl›s›nda Kimse Yok Mu gönüllülerini buldu. Gönüllüler, onun 14 y›ld›r hiç durmadan etti¤i duan›n cevab›yd›. Beli bükülmüfl, yüzü bembeyaz, halsizlikten dolay› ad›mlar›n› zorlukla atan 68 yafl›ndaki bir kad›n, soka¤›n bafl›ndaki çöp konteyn›r›na yaklafl›yor.

96 KiMSEYOKMU 2010

Konteyn›r›n yan›nda durup, etraf›na bak›yor. Yüzü k›zar›yor. Konteyn›r›n kapa¤›n› açarak içindeki çöpleri kar›flt›rmaya bafll›yor. Çöpten birkaç çeyrek parça tafl gibi ekmek ve birkaç tane de çürümüfl ezik domates buluyor. Cebinden ç›kard›¤› bez parças›na bulduklar›n› sararak evinin yolunu tutuyor. Bu dram, bir film senaryosundan de¤il, tam 14 y›l boyunca ma¤duriyeti iliklerine kadar yaflayan Fazilet Öbek'in yaflam›ndan bir parça. Fazilet Öbek 68 yafl›nda bir anne. Isparta’n›n Yalvaç ilçesinde yafl›yor. Eflini 14 y›l önce kaybeden Fazilet Han›m, “Bir gece uyudu, sabah uyanmad›” diye anlat›yor kalp kriziyle kaybetti¤i eflinin vefat›n›. Baban›n ölümünün ard›ndan Fazilet Öbek, zihinsel engelli o¤lu Yaflar (34) ve k›z› Havva (30) ile bu hayat›n bir köflesine s›¤›nm›fl.


Fazilet Öbek, çocuklar›na bakabilmek için kendi hastal›¤›na ald›rmam›fl. Yapabilece¤i bir ifl de olmay›nca “Çocuklar›m aç kalmas›n” diyerek ço¤u zaman çöpten yiyecek toplam›fl. Fazilet Han›m, hem okuma yazma bilmedi¤i hem de gururu el vermedi¤i için “Bize yard›m edin” diye de kimsenin kap›s›n› çalmam›fl. Aç yatm›fllar, kiralar›n› ödeyememifller, k›fl›n so¤ukta kalm›fllar ve daha birçok zorlu¤a hep birlikte gö¤üs germeye çal›flm›fllar. Ac› ve yoksullukla dolu geçen 14 y›l›n ard›ndan, en büyük amac› gerçek yoksullara ulaflmak olan Kimse Yok Mu Derne¤i t›klatm›fl Öbek ailesinin kap›s›n›. Kimse Yok Mu gönüllülerini kap›s›nda gören Fazilet Öbek'in a¤z›ndan "Sizi Allah m› gönderdi yavrum" sözleri dökülmüfl.

O zamana kadar karfl›s›na iyi insanlar› ç›karmas› için Allah’a dua etti¤ini nakleden Fazilet Han›m’›n duas›n›n kabulüne gönüllüler vesile olmufl. Yalvaçl› yard›mseverlerin, Kimse Yok Mu’nun önderli¤inde aile için seferber olmufllar. Bir yandan bu aileye daha önce el uzatamad›klar›na hay›flanan Yalvaçl›lar, di¤er yandan ailenin ihtiyaçlar›n› tespit etmifl. Fazilet Han›m’›n evinde ihtiyaç duydu¤u her fley tepeden t›rna¤a temin edildi. Kimse Yok Mu Derne¤i,

aileyi yaflad›klar› y›k›k dökük yerden daha güzel bir eve ç›karmak için kiral›k ev ararken, yine karfl›lar›na bir iyiliksever ç›kt›: Fadime Baflaran isimli Yalvaçl› han›m evini Öbek ailesine ba¤›fllad›. Öbek ailesine en büyük iyili¤i yapan Fadime Baflaran, "Buray› evlatlar›m bana hediye etmiflti. Ben de bu ailenin durumunu sizin vesilenizle ö¤renince bundan daha hay›rl› bir ifl olmaz diye düflündüm ve evimi Fazilet Han›m ve çocuklar›na hediye ettim. Fazilet Han›m’a buras› hay›rl› olsun" dedi. Öbek Ailesi yeni ve s›cac›k evlerinde art›k yaln›z de¤il. Onlar›n sürekli yanlar›nda olan Kimse Yok Mu gönüllüsü bir kardefl aileleri var. 'Kardefl Aile' ifladam› Mücahit Özdemir ve efli Özel han›m, Öbek ailesini sürekli ziyaret ederek durumlar›n› ö¤reniyor. Özdemir ailesi, "Öbek ailesi bundan sonra bize emanettir. Bir ihtiyaçlar› oldu¤unda, Rabbim ömür verdi¤i sürece yanlar›nda olaca¤›z" diyor.

Fazilet Teyze y›llarca Allah’a karfl›s›na “iyi” insanlar ç›karmas› için dua edip durmufl. Gönüllüler, onun duas›n›n cevab› olmufl. Yalvaçl› bir gönüllü, Fadime Baflaran çocuklar›n›n kendisine arma¤an etti evi Fazilet Teyze’ye arma¤an etti. Yalvaçl›lara ise evin içini döflemek kald›! 2010 KiMSEYOKMU

97


B‹REYSEL YARDIMLAR

Le¤endeki “Mahzun” Çocuk Art›k Mahzun De¤il Hatice Nine’nin Zaman Gazetesi taraf›ndan ortaya ç›kar›lan hikâyesi flöyleydi: Hatice Nine, belinden alt› tutmayan torunu Mahzun’a bakmaktad›r. Çocu¤un anne ve babas› ailenin yan›nda de¤ildir. Torununu sürekli kuca¤›nda gezdiren, bebek gibi bakan nine, çocuk okul ça¤›na onu okula nas›l gönderece¤ini düflünmeye bafllar. Sonunda bir çözüm bulur: Hatice Nine, ilkokula bafllayan torununu bir le¤enin içerisine oturtup her sabah ve akflam le¤eni iple çekerek Mahzun’u okula götürüp getirir. Kendisi okuma yazma bile bilmeyen yafll› kad›n›n fedakârl›¤› ortaya ç›k›nca okuyanlar ve seyredenler sars›l›r. Hatice Nine’ye Kimse Yok Mu Derne¤i sahip ç›kar.

98 KiMSEYOKMU 2010

Önce, Mahzun’a akülü bir engelli arac› tedarik edilir. Mahzun, le¤enden kurtulur. Ard›ndan, Mahzun’un e¤itimi için gerekli yard›mlar yap›l›r. Hayal etti¤i diz üstü bilgisayar sat›n al›n›r. Fa-


kat bu yard›mlar, Mahzun’un ve Hatice Nine’nin hayat›n›n kolaylaflmas› için yeterli de¤ildir. Çünkü 5. s›n›fta okuyan Mahzun’un okudu¤u okulda 6. s›n›f yoktur; Mahzun’un baflka bir okula geçmesi gerekmektedir. Ayr›ca Hatice Nine’ nin de bir hayali vard›r: Mahzun’a sa¤l›kl› bir flekilde bakabilece¤i, yeni, tertemiz bir ev. Kimse Yok Mu gönüllüleri ve yard›mseverler, Hatice Nine ve ailesi için Erzurum’da yeni bir ev sat›n ald›lar. Daire, Mahzun’un akülü arac›yla rahat rahat girip ç›kabilmesi için apartman›n girifl kat›ndan tutuldu. Ev, Hatice Nine’nin y›llard›r ihtiyaç duydu¤u eflyalarla döflendi. Efli ve di¤er torunlar›yla birlikte mutlu günler yaflamas› için anahtar› kendisine teslim edildi…

Sinem’in karaci¤er nakli gerçekleflti Sinem, vücudundaki kanamalar ve kafl›nt›lar yüzünden bir çocu¤un kald›ramayaca¤› fliddetle ac›lar çekiyordu. Geceleri kafl›nt› yüzünden vücudundan kan gelen Sinem, sabahlar› kan içinde kalm›fl yata¤›nda uyan›yordu. Yaflad›klar› yüzünden insanlarla iliflki kurmaktan kaç›nmaya bafllam›fl, içine kapanm›flt›. Sinem’in anne ve babas› onun iyileflmesi için gereken ameliyat› yapt›rabilecek maddi güce sahip de¤ildi. Ta ki Kimse Yok Mu ile tan›fl›ncaya kadar.

Sinem’i evinde ziyaret edip ailesinden bilgi alan Kimse Yok Mu gönüllüleri, onun iyileflmesi için yard›m kampanyas› bafllatt›. Normalde 60.000 TL olan karaci¤er nakli ameliyat›n› 15.00 liraya yapabilecek bir hastane ile anlafl›ld›. Sinem için gerekli karaci¤er de bulunduktan sonra, minik k›z›n ameliyat› gerçeklefltirildi. Sinem art›k o eski ac›lar› çekmiyor. Okuluna gidiyor, arkadafllar›yla oynuyor, ailesine gülücükler saç›yor. Annesi, babas› ve anneannesi ise k›zlar›n›n iyileflmesine vesile olan yard›mseverlere dua etmekle geçiriyor günlerini…

2010 KiMSEYOKMU

99


ORHANiYE:

AFR‹KA YARDIMLARI

Afrika Yardımları

AFRiKA’YA YÜZDE YÜZ TÜRK PROJES‹ Dünya kamuoyunun Darfur hassasiyetinden sonra yolunu Sudan’a düflüren yard›m gönüllüleri flimdilerde yepyeni bir Afrika hayalinde. “Kendi kendine yeten bir Afrika” inflas›na katk›da bulunmak isteyen Türk gönüllüler “Orhaniye” projesiyle yola ç›kt›lar bile!


“Dünyan›n en uzun boylu Afrikal›lar›” (kabileliler) ile Arap Darfurlular aras›nda yaflanan çat›flma –ki buna birbirlerine karfl› k›flk›rt›lmalar› da denebilir- büyük bir iç savafla neden oldu. 2003-2007 y›llar› aras›ndaki dört sene, Darfurlular için oldukça zor geçti. Sonuç: Afrika’n›n en büyük ülkesi Sudan, en az 200.000 can›n› kaybetti. Olan oldu. Ama Darfur için herfley bitmedi. Aksine, henüz yeni bafllad›. Mülteci kamplar›na y›¤›lm›fl halde hayat›n› sürdüren bu mazlum insanlar›n ilk “tan›d›k” misafiri Türkiye Cumhuriyeti Baflbakan› Recep Tayyip Erdo¤an oldu. Bu ziyaret Türk K›z›lay’›n›n Darfur’da bir sahra hastanesi açmas›na vesile oldu ki, bu ciddi bir ad›md›. Böylece Türkiye’nin gözleri Darfur’a çevrildi. Manzara flöyleydi: ‹ç savafltan dolay› y›k›lm›fl köyler, da¤›lm›fl aileler, mülteci kamplar›na s›¤›nm›fl yüz binlerce insan… Köyler metruk, sokaklarda Birleflmifl Milletler’e ait z›rhl› araçlar, pek çok bofl arazide flehirde kalan son ailelerin çocuklar› top oynuyor…

Orhaniye Kasabas›’n›n proje çizimleri gönüllü mimar ve mühendislerce yap›ld›.

Mülteci kamplar›nda durum nas›ld› peki? Önceleri kamp sakinlerinin g›da ihtiyaçlar› yeterince karfl›land›. Piflirecekleri akdar›, m›s›r ve di¤er yemekler eksik edilmedi. Temiz su da öyle. Fakat zaman geçtikçe “istihkak” azalt›ld›. (fiimdilerde 8 kiflilik bir aileye ayl›k yar›m çuval akdar› düflüyor.) Haz›ra al›flk›n insanlar haz›r› da bulamaz hale gelince bölgeye yap›lacak insan yard›m›n ne kadar önemli oldu¤u ç›kt› ortaya. Ancak yard›m›n gerçekten “insanî” olabilmesi için, bir seferde yap›l›p kaderine terk edilmemesi, bölge halk›n›n yeniden hayata dönmesi için tohumlar at›lmas› gerekliydi. Kimse Yok Mu gönüllüleri bölgeye ilk gidifllerinde durumun vahametinin fark›nda de¤illerdi elbette. Ancak yap›lan yard›m programlar› ve kurulan temaslar meseleyi “kal›c› ve yerleflik yard›m” noktas›na getirecekti.

Darfur’a ilk selam: fiubat 2007 Gönüllülerin Darfur’a yap›lacak yard›mlara temel atmak için yola ç›k›fl›, 2007 y›l›n›n fiubat ay›nda gerçekleflti. Bu seyahat, 21 Mart 2007 y›l›nda bafllayan kampanyan›n da tohumu oldu asl›nda. “Elinden tutacak kimse yok mu?” slogan›yla bafllayan kampanya, 2 ay boyunca ulusal bas›nda yer buldu. Kampanyayla birlikte Türk halk›n›n Darfur’a yard›mlar› da bafllam›fl oldu. Azdan az, çoktan çok verenlerin yard›mlar›yla, Darfur’un baflkenti Nyala’da kurbanlar kesilmeye, kumanyalar da¤›t›lmaya, çocuklar sünnet ettirilmeye ve mülteci kamplar›ndan gelen ailelere yard›m edilmeye baflland›. Ancak, bir yandan bu bitmek bilmeyen ihtiyaçlar›n karfl›lanmas› için çal›fl›rken, di¤er yandan Darfur’un en büyük gerçekli¤i çarp›yordu gönüllülerin yüzüne:

2010 KiMSEYOKMU 101


AFR‹KA YARDIMLARI

Proje Afrika’ya model olabilir Çok fleyler söylendi bu proje üzerine. Duyan herkesin gözlerinde bir ›fl›k belirdi. Fakat en önemlisi, projenin sadece Darfur’a de¤il, bütün Afrika’ya müteveccih bir yan›n›n olmas›yd›. Evet, e¤er gerçekten bu proje önümüzdeki y›llarda Sudan’da meyvelerini verirse, model olarak al›n›p hem Sudan’›n farkl› bölgelerine, hem de Afrika’n›n di¤er ülkelerine rahatl›kla uygulanabilir.

cadele edilmesi gereken fley yoksulluk de¤il, e¤itimsizlik, iflsizlik ve tembelliktir zira. En do¤ru yard›m metodu ancak bu kriterleri içeren bir projeyle bulunabilir.

Örnek kasaba projesi Örnek kasaba projesi iflte bu kayg›larla ortaya ç›kt›. Öyle bir kasaba olmal›yd› ki, insanlar burada hem yaflam›n› sürdürmeli, hem tar›m ve hayvanc›l›k faaliyetlerini yürütmeli, hem e¤itim görmeli, hem meslek edinmeli, hem de sosyal ihtiyaçlar›n› temin edebilmeliydi. Bunun için sunulan projeyi memnuniyetle karfl›layan Darfur Valili¤i, dernek yetkililerine kasaban›n infla edilebilece¤i çeflitli köyleri gösterdi. Su kaynaklar›na yak›nl›¤› ve tar›m arazilerinin bollu¤u nedeniyle fienci Köyü seçildi. fienci Köyü’nde ilk yap›lanlar, bölge halk›yla tan›flmak ve onlar›n en acil g›da ihtiyaçlar›n› karfl›lamak oldu.

Metruk bir köyü yuvaya dönüfltürmek

‹htiyaçlar› peyderpey karfl›lamak pek de verimli bir yol de¤ildi. Kal›c› ve kendi kendini idame ettirebilen bir yard›m metodu gerekliydi.

En do¤ru yard›m metodu nedir? Yard›m etmenin türlü çeflitleri vard›r. Bulundu¤unuz co¤rafyaya, yaflanan s›k›nt›n›n mahiyetine, yard›m edilecek insanlar›n kimliklerine göre de¤iflir yard›m metotlar›. Afrika denince akla ilk “su kuyular›” gelir mesela. Kendini susuz Afrika insan›n›n yerine koyan ve susuzlu¤un ne büyük bir s›k›nt› oldu¤unu tahayyül eden Türk insan› Afrikal›lar› suya kavuflturmak için her zaman ifltiyakl› davran›r. Di¤er yandan dönemsel “yard›m programlar›” uygulan›r pilot bölgelerde. Kurban ve Ramazan yard›mlar› da bat›l›lar›n yard›m program› dedi¤i türün bir çeflidi say›labilir mesela. Hedef bölgeye gidilir, yard›m malzemeleri sistematik bir flekilde kitleye ulaflt›r›l›r. Biraz daha büyük düflünelim hadi: Aflevleri, yoksul bölgede aç›lan temsilcilikler kanal›yla sürekli yard›mlar, evlat edinmeler, büyük çapl› hükümet yard›mlar›… Bunlar›n hepsi elbette faydal› yard›m çeflitleridir. Fakat hepsi bir gün “sona erer.” Çünkü yoksullu¤un köklerini kurutmad›kça hiçbir yard›m metodu kal›c› olamaz. Mü-

102KiMSEYOKMU 2010

fienci’ye yap›lacak yard›mlar›n çerçevesi, gelip giden gönüllülerin fizibilite çal›flmalar› ve yap›lan ufak çapl› faaliyetlerinden al›nan sonuçlar›n de¤erlendirmeleri ile belirlendi. Kasaban›n flartlar›n› iyilefltirmek Kimse Yok Mu Derne¤i’ne, köyünü terk eden halk› evlerine geri ça¤›rmaksa Sudan hükümetine düfltü. Önce, Sudan’da bir kasaban›n kasaba olmas› için gereken üç ana bina; karakol, sa¤l›k oca¤› ve cami yap›ld›. Zamanla kamplar› b›rak›p evlerine dönen halk› kalk›nd›rmak için zirai malzeme yard›mlar› götürüldü, tar›m e¤itimleri verildi. Kasaba halk›n›n topraklar›ndan ald›¤› mahsulü ö¤ütebilmesi için de¤irmen kuruldu. Çocuklar e¤itim yard›mlar›yla sevindirildi.

Orhaniye’de yap›lacaklar ‹smi bölge halk›n›n talebi üzerine Orhaniye olarak de¤ifltirilen kasaban›n ana binalar› haz›r. Tar›m e¤itimleri ve de¤irmen sisteminin ard›ndan topra¤›n ifllenmesine de Orhaniye’nin camisi infla edildi


baflland›. fiimdi s›rada kasaban›n sakinlerini yerleflik düzene geçirmek var. Bunun için her aileye 500 metrekare arsa parsellenecek. Aileler isterlerse daha sonra kasabada kurulacak tu¤la fabrikas›nda tu¤lalar›n› yap›p evlerini duvarla çevirebilecek. Yak›nda aç›lacak olan meslek edindirme kurslar› özellikle han›mlar› bekliyor. Kurs sayesinde meslek edinen han›mlar›n ürünlerini sataca¤› bir pazar da olacak. Kasabada ayr›ca çocuklar için parklar, Kimse Yok Mu’nun ofisi ve belediye binas› da bulunacak. Mahalle fleklinde düzenlenecek olan kasaban›n her mahallesine bir de çeflme yap›lacak. Ve yap›lacaklar›n içinde en önemlisi: Kasaban›n çocuklar›n›n okumas› için bir ilkö¤retim okulu yap›l›p Darfurlu ö¤retmenlerin kontrolünde güzel flehre arma¤an edilecek.

Nyala flehir merkezine “Türk Kültür Merkezi” Kimse Yok Mu Derne¤i en büyük ihtiyac›n›n e¤itim ve bilinçlenme oldu¤unu düflündü¤ü bölge halk› Nyala flehir merkezinde Türk Kültür Merkezi açmaya da karar verdi. Bu merkez içinde okul, hastane, meslek edindirme kursu, spor alanlar›, sosyal faaliyet salonlar› ve pek çok baflka tesis bar›nd›racak. ‹htiyaç sahibi çocuklar›n ücretsiz okutulaca¤› okul niteli¤i ve mimarisiyle flehirde bir ilk olacak. Merkezin di¤er tesisleri ise Darfur’un hep eksikliklerle gündeme getirilmeye al›flk›n halk›na zenginlikler sunmay› hedefliyor.

Sa¤l›k yard›mlar› Dernek gönüllü doktorlar› bölgeye götürmeyi de ihmal etmedi. Yap›lan sa¤l›k taramalar›nda çeflit çeflit rahats›zl›klarla karfl›lafl›ld›. En s›k rastlananlar› difl, göz ve diyaliz gerektiren rahats›zl›klar olan hastal›klar›n tedavisi için ilaç yard›mlar› da yap›l›rken, sa¤l›k alan›nda da kal›c› ve yerleflik bir yard›m metodu bulunmas› gerekti¤i anlafl›ld›. Yap›lan istiflareler ve fluralar sonucunda, Afrika’n›n en yayg›n ve zor hastal›¤› olan katarakt›n tedavisi için kollar s›vand›. “Kararan gözleri ayd›nlatacak kimse yok mu?” diye soruldu Türk insan›na. Cevap malum; böyle bir ça¤r›ya kim hay›r diyebilirdi ki? Gönüllü doktorlar ifl bafl›na geçti. Darfur gönüllüleri Nyala Devlet Hastanesi’yle görüflüp, hastanenin göz klini¤ini yenilemeye karar verdi. Klinik için gerekli cihazlar sponsorlardan sa¤land›. 3500 tonluk malzeme Hartum’dan Darfur’a bir haftal›k bir yolculuk sonunda sevk edildi. Sa¤l›k ekibi Sudan’a uçtu ve sonunda ilk ameliyat gerçekleflti. Tarih: 20 Kas›m 2008. Nyala Devlet Hastanesi’nin göz klini¤indeki ameliyatlar devam ediyor. Di¤er yandan Orhaniye Kasabas›’na da sa¤l›k oca¤› yap›ld› ve hastalar›n hizmetine sunuldu. Bu sa¤l›k oca¤›nda haftada iki gün muayeneler yap›l›yor. Hastal›¤› olanlar dernek gönüllüsü taraf›ndan Nyala’ya götürülüyor ve tedavi ettiriliyor. Ayr›ca ilaçlar› da ücretsiz olarak sa¤lan›yor.

Yard›m etmenin flekli de¤ifliyor Kimse Yok Mu Derne¤i, Darfur’un baflkenti Nyala’da uygulad›¤› yard›m programlar› ile dünyaya örnek olabilecek bir yard›m metodunun temellerini at›yor. “Proje tutarsa…” diye bafllayan cümleler art›k anlam›n› yitirdi, çünkü proje tuttu bile. fiimdi zaman, elimizden gelen her türlü deste¤i vererek projeyi destekleme zaman›. Bir göz açt›rman›n bedeli 100 Dolar, Orhaniye Kasabas›’nda bir mahallenin istifade edece¤i çeflmeyi yapt›rman›n bedeli ise 10 bin Dolar. Projenin tamam›n›n maliyeti flu kadar, bir ailenin çocuklar›n› okutmak ise bu kadar… Ne fark eder ki? Önemli olan yapt›¤›m›z ufac›k bir yard›mla bile olsa birilerinin hayat›na ›fl›k olabilece¤imizi bilmek de¤il mi?

2010 KiMSEYOKMU 103


AFR‹KA YARDIMLARI

DARFUR KÜLTÜR ve E⁄‹T‹M MERKEZ‹ Kimse Yok Mu Derne¤i Darfur Kültür ve E¤itim Merkezi'ni Darfurlular›n hizmetine sunuyor. Yap›lacak komplekste hem ö¤rencilerin hem de yetiflkinlerin kullanabilece¤i pek çok alan olacak. Darufr Kültür ve E¤itim Merkezi, dünyan›n "Daha müreffeh bir Darfur" hayaline Türkiye'nin en büyük arma¤an› olacak!

Al›flverifl Merkezi

Girifller

Kültür Merkezi Binas›

Camii


Okullar

Kimse Yok Mu Derne¤i Misafirhanesi

Kimse Yok Mu Ofisi

Spor Alan›


YOKSULLU⁄U ÖNLEY‹C‹ PROJELER Ülkü ÖZEL AKAGÜNDÜZ

u.akagunduz@zaman.com.tr

“EV ATÖLYELER”E ANNELER

DÖNÜYOR

Kimse Yok Mu Derne¤i, ‘bir çuval kömür, k›fll›k giysi, kuru bakliyat’ tan ibaret san›lan ‘yard›m’ anlay›fl›na farkl› bir boyut kazand›rd›. Evlere paket tafl›mak yerine ma¤durlar› meslek sahibi yapmay› hedefleyen derne¤in yeni kurdu¤u ‘Eve Dönüfl’ atölyesi, imalat yapan bütün atölyelere örnek olabilecek nitelikte. Çocuklar›yla bir bafl›na kalan ya da efli sakat kald›¤› için hayat›n› idame ettiremeyen kad›nlar için aç›lan bu mekânda banyosundan dinlenme odas›na kadar her türlü incelik düflünülmüfl. Evlerini aratmayan bir ortamda, fabrikalar›n kap› önüne y›¤d›¤› ahflap at›klar› birbirinden güzel hediyelik eflyalara dönüfltüren han›mlar üç ay içinde hem makine kullanmay› ö¤renmifl hem de üretime geçmifller. Ama as›l sürpriz geride; han›mlar kurs bitiminde ba¤›fl yoluyla verilen bir ev atölyeye kavuflacak ve böylelikle her biri kendi iflinin patronu olacak.



YOKSULLU⁄U ÖNLEY‹C‹ PROJELER Bir kad›n; Hülya, Emine ya da Fatma… Ad›n›n önemi yok. Efli vefat etmifl veya sakat kalm›fl ya da b›rak›p gitmifl. Kad›n iflsiz… Çocuklar gözlerinin içine bak›yor, ev giderek so¤uyor, ›fl›k azal›yor, dolap boflal›yor. Bir fley yapmal›; ama ne? Böyle bir anda, bir yard›m derne¤i ç›k›yor ortaya, diyor ki “Gelin size bir zanaat ö¤retelim, kolunuza alt›n bilezik takal›m. Üretmenin ve ev geçindirmenin keyfini yaflay›n. Çocuklar›n›z› büyütün, oca¤›n›z› tüttürün.” Hay›r, kad›n rüya görmüyor. Kimse Yok Mu Derne¤i Projeler Müdürü Mehmet Rüfltü Merakl›’y› dinliyor. Çok geçmeden de kendisini ferah, ayd›nl›k, çiçeklerle bezenmifl bir ahflap atölyesinde buluyor. Bir iflli¤in kasvetli ça¤r›fl›mlar›ndan uzak, ev gibi döflenmifl sevimli bir mekân. Her incelik düflünülmüfl; giyinme odas›, banyo, mutfak, dinlenme odas› ve toplant› salonu… “Oras› kurs için uygun bir yer midir acep?” diye denetlemeye gelen ‹fiKUR yetkilisinin hayran

kald›¤›, “Gördü¤üm atölyelerin en iyisi” dedi¤i bu mekânda muazzam ifller oluyor. Hiçbir güvencesi olmayan 12 kad›n birbirinden güzel hediyelik eflyalar üretiyor. El eme¤i organik kolyeler, küpeler, anahtarl›klar, saatler daha cilas› kurumadan sat›l›yor. ‹fl önlüklerini giyinmifl, her biri birer usta kesilmifl kad›nlar›n yüzü gülüyor. Oysa üç ay önce atölye aç›ld›¤›nda, ahflab› iflleyecekleri delici, kesici, yontucu bu makineler nas›l da acayip görünüyordu. Ve hiç kimse han›mlar›n, makineleri bu kadar k›sa bir zaman içinde ö¤renip üretime geçmesini beklemiyordu. Ortada bir azmin oldu¤u muhakkak; hepsi de ev geçindirmek ve çocuklar›na bakmak zorunda çünkü. Kaybedecek vakitleri yok. Üstelik bafllar›na talih kuflu konmufl durumda, el eme¤i göz nuru ifllere meyilli her han›m›n hofllanaca¤› bir ortamda çal›fl›yorlar ve Kimse Yok Mu Derne¤i’nin koruyucu kanatlar› alt›ndalar.


Derne¤in sa¤lad›¤› imkânlar› s›ralayal›m da neden bir talih kuflundan söz etti¤imiz anlafl›ls›n. Kurs müddetince ha-

Kimse Yok Mu Derne¤i’nin iflsiz ve eflsiz kalm›fl kad›nlar için kurdu¤u ahflap atölyesi çocu¤una bakmak ve evinin ihtiyaçlar›n› karfl›lamak isteyen 12 kad›n› hayata ba¤lad›. Kurs bitiminde her kad›na bir ‘ev atölyesi’ ba¤›fllamay› düflünen dernek, bir sonraki atölyede devlet korumas›na b›rak›lan çocuklar› anneleriyle buluflturacak. n›mlar›n yemek ve ulafl›m masraflar› karfl›lan›yor. Evlerinde inceleme yap›larak eflya, g›da ve e¤itim yard›m› yap›l›yor. Çocuklar›n krefl ücreti ödeniyor ve annelere kurs müddetince psikolog ve doktor deste¤i sa¤lan›yor. Peki, sonra ne olacak? Kad›nlar, okyanusun dev dalgalar›yla bo¤uflmaya m› b›rak›lacak? Elbette hay›r, Kimse Yok Mu Derne¤i, Kad›n ve Aileden Sorumlu Devlet Bakan› Aliye Kavaf’›n da kat›laca¤› bir törenle Halk E¤i-

tim Merkezi onayl› sertifikalar verecek han›mlara; ama en önemlisi de kurs bitiminde her kad›n›n evine bir atölye kuracak. Proje sorumlusu Mehmet Rüfltü Merakl›’ya göre, bu kursun di¤er meslek edindirme kurslar›ndan fark› tam da burada gizli; üretim için gereken bütün alet edevat› karfl›l›ks›z vermek ve sonras›nda da e¤itim ve rehberlik deste¤ini sürdürmek. Buna göre kad›nlar evlerine dönseler bile istedikleri zaman atölyeye gelip Adem Usta’dan yeni mo-

2010 KiMSEYOKMU 109


YOKSULLU⁄U ÖNLEY‹C‹ PROJELER 4500 L‹RA B‹R EV‹ DA⁄ILMAKTAN KURTARAB‹L‹R

deller ve teknolojiler hakk›nda bilgi almaya devam edebilecekler. Dernek, üretilen hediyelik eflyalar›n sat›fl› konusunda da deste¤ini sürdürecek. “Ürünlerin en büyük müflterisi biziz” diyen Merakl›, “Anneler, evlerinde çal›flmaya bafllad›klar›nda ciddi siparifllerimiz olacak. Derne¤in yurt içi ve yurt d›fl› ziyaretlerinde verece¤i hediyeleri onlardan sat›n alaca¤›z” diyor. Asl›nda derne¤in “Aile Destek E¤itim Merkezi” kurarak, e¤itim, tasar›m, üretim, sergileme ve pazarlamay› ayn› çat› alt›nda toplamak gibi bir düflüncesi daha var. Atölyelerde e¤itim alanlar›n “Ben sizin çat›n›z›n alt›nda üretime devam etmek istiyorum” diyebilece¤i böyle bir merkezin kurulmas› önemli; ama derne¤in öncelikli hedefi, Türkiye genelinde 10–15 atölye aç›p y›lsonuna kadar en az bin anneyi meslek sahibi yapmak.

110KiMSEYOKMU 2010

Kad›nlar›n ev atölyelere dönebilmesi için hay›rseverlerin kendileri için pek de ehemmiyeti olmayan bir mebla¤› ba¤›fllamak üzere Kimse Yok Mu Derne¤i’ne baflvurmas› gerekiyor. Kursta imalat yapan sekiz kad›n›n her biri için bir sponsorluk dosyas› haz›rlayan Mehmet Rüfltü Merakl›, fiyat› 4500 lira ile 6500 aras›nda de¤iflen mini atölyelerin bir oca¤›n tütmesine yetece¤ini söylüyor. Han›mlar›n bir fabrikada asgari ücretle çal›flmak yerine kendi evlerinde sipariflleri kabul etmelerinin daha kolay olaca¤›n› düflünen Merakl›; atölyeye gelip han›mlar› kendi ifl yerlerinde çal›flt›rmak isteyen ifl adamlar›na da, onlara ürün siparifli vermelerini tavsiye ediyor. Atölyenin ziyaretçileri aras›nda bal kafl›¤› siparifli veren bir bal üreticisi de var “Osmanl› motiflerini iflledi¤iniz her ürünü al›r›m” diyen Amerikal› bir ifl kad›n› da var. Mahir han›mlar›n fabrikalar›n kap› önüne y›¤d›¤› ahflap at›klardan üretti¤i organik tak›lar› ve hediyelik eflyalar› toptan ya da perakende sat›n almak isteyenler dernek arac›l›¤›yla kursa ulaflabilir.


YEN‹ PROJELER YOKSULLU⁄UN ÖNLENMES‹NE KATKI SA⁄LIYOR Kimse Yok Mu Derne¤i Ar-Ge ve Projeler Birimi, yoksullu¤un önlenmesine yard›mc› olacak her türlü proje üzerinde kafa yoruyor. Proje gönüllüleriyle birlikte “Ne yaparsak yeni istihdam alanlar› oluflturabiliriz, hangi giriflimlerle aileleri da¤›lmaktan kurtarabiliriz” diye kafa yoran birimin y›lsonundaki hedefi meslek edindirme kurslar›na farkl› alanlardaki yenilerini eklemek.

Neden meslek edindirme? ‹htiyaç sahibi bir kad›na veya bir erke¤e yap›lacak en önemli yard›m çeflidinin onu bir Derne¤in AR-GE ve Projeler Müdürü Mehmet Merakl› ile proje sorumlusu Davut Koçak yeni projelere birlikte bafllamesle¤e kavuflturarak kendi ayaklar› üzerinde mak için bütün kurum ve kurulufllar› davet ediyor! durur hale getirmek stratejisini izliyor Kimse Yok Mu Derne¤i. ‹lk meslek edindirme merkezi olan ahflap oyma kursu bu sebeple kuruldu. Önceleri sonuçlar›n›n ne olaca¤› tam olarak kestirilemese de, kursa hem ö¤rencilerin hem de yard›mseverlerin ilgisi o kadar büyüdü ki, art›k farkl› alanlarda meslek edindirme projeleri ihtiyaç haline geldi.

Kurs ilk mezunlar›n› verdi bile Ahflap oyma kursu ilk dönem mezunlar›n› verdi. Kurstan mezun olan han›mlar fluanda at›k say›lan ahflap malzemelerle birbirinden güzel süs eflyalar› ve ev gereçleri yapabiliyor. Bu han›mlardan baz›lar›n›n evlerine küçük ahflap atölyeleri de dernek taraf›ndan kuruldu. Dernek ayn› zamanda kursiyerlerle yap›lan süs eflyalar›na talip olan tüccarlar aras›nda vesile olma görevi de görüyor.

Büyük kurumlar, kurumsal sosyal sorumluluk kapsam›nda yeni projelere sponsor olabilirler Kimse Yok Mu Derne¤i, kurumsal sosyal sorumluluk kapsam›nda yeni hayatlara ›fl›k olmak isteyen yard›msever kurum ve kurulufllara yeni projelerde ortakl›k ça¤r›s›nda bulunuyor. Cam fabrikalar›, kumafl sektörü, ahflap ve plastik gibi hammadde üreticileri ve iflleyicilerinden böyle projelere bütçe ay›rarak sponsor olmak isteyen flirketlere kadar her kurum yoksullu¤u önleyici bu projelere destek olabilir.

2010 KiMSEYOKMU 111


DOSYA Halenur GÜRBÜZ

halenurcalisan@kimseyokmu.org.tr

VEDA

YÖNETiM KURULU’NA YEN‹ B‹R YÖNET‹M KURULUNA GEÇERKEN ESK‹

Derne¤in 2. Ola¤an Genel Kurulu’yla seçilmifl yönetim kurulu, geçti¤imiz ay yap›lan 3. Ola¤an Genel Kurul ile de¤iflti. Derne¤in yönetimini 4 sene boyunca üstlenmifl olan emektar yönetim kuruluyla herkesin merak etti¤i konular› konufltuk. Kurul de¤iflikli¤inden önce yap›lan bu haberle onlar› hem daha yak›ndan tan›yacak hem de en stratejik kararlar›n alt›na imza atarken neler hissettiklerinden tutun hayallerindeki “10 y›l sonra Kimse Yok Mu”ya kadar pek çok ilginç bilgiye ulaflacaks›n›z.


Kimse Yok Mu Derne¤i, her y›l binlerce insana ulaflan faaliyetlere imza at›yor. Uygulanacak projeler, gerçeklefltirilecek faaliyetler, harcanan bütçeler gibi stratejik kararlar›n alt›nda ise derne¤in yönetim kurulunun imzas› bulunuyor. Peki onlar derne¤in gelece¤ine yön verirken neleri dikkate al›yor? Omuzlar›nda her geçen büyüyen sorumlulu¤u kald›r›rken zorlan›yorlar m›? ‹fllerini güçlerini b›rak›p bu büyük, çok büyük tafl›n alt›na elini koyan yedi kifli kim? Kimse Yok Mu Derne¤i henüz hayal bile de¤ilken, STV’de yay›nlanmakta olan yard›m program› oldukça ses getirir. Hem yard›ma ihtiyac› olan ailelerin hem de yard›m etmek isteyen hay›rseverlerin ilgisi ve talebi, program›n bir saatlik süresi içerisinde cevap verilemez hale gelir. Televizyon yetkilileri sunucu Perihan Savafl’la bafl bafla verip düflünmeye bafllarlar: Kimse Yok Mu’ya hem ihtiyaç sahiple-

fi

eyh Müslüm Avflaro¤lu

Müslüm Avflaro¤lu fianl›urfal›, 2002’den beri derne¤in kurucu üyelerinden. Bir dernek yöneticisinde bulunmas› gereken en önemli iki özelli¤e sahip: Merhamet ve ifl takipçili¤i. Bu özellikleri onun flimdiye kadar kat›ld›¤› bütün faaliyetlerden derne¤e yeni projeler ve aç›l›mlar sa¤layacak ifltiyakla dönmesine sebep olmufl.

rinin hem de yard›mseverlerin taleplerini karfl›layacak bir kurum hüviyeti kazand›r›labilir mi? Böyle bir ifle kalk›flsalar kendilerine yard›mc› olacak gönüllüler bulunur mu? fieyh Müslüm Avflaro¤lu, iflte o ilk gönüllülerden. 2002 y›l›nda televizyondaki arkadafllar›ndan “Bir yard›m kuruluflu kuruyoruz, yard›ma ihtiyac›m›z var” ça¤r›s›n› duyunca hiç düflünmeden destek olmaya gitmifl. O gün bugündür de “Kimse yok mu?” ça¤r›s›na cevap vermekten hiç vazgeçmemifl. 2002’de kurucu üye olarak bafllad›¤› Kimse Yok Mu serüveni 2006 y›l›nda yönetim kurulu üyeli¤iyle taçlanm›fl. Art›k hayat›n›n önemli bir k›sm› yard›m faaliyetleriyle geçiyor. Mesela haftada en az bir kere sosyal incelemeye gidiyor; ayda birkaç tane sosyal inceleme yapmay› al›flkanl›k haline getirmifl durumda. Ayr›ca derne¤in her türlü faaliyetine bizzat kat›lmaya çal›fl›yor. Kat›ld›¤› faaliyetler aras›nda en çok etkilendi¤i ise Cevahir Anne’ye yap›lan ziyaret olmufl. Cizre’de yaflayan Cevahir Anne’nin dernekle tan›flmas›na vesile olan o ilk ziyareti Avflaro¤lu flöyle anlat›yor: “Ellerini kald›rm›fl sürekli dua ediyordu. Onun o halini görünce kendimden utand›m. Yoksulluk diz boyu, dokuz evlad›n› kaybetmifl, özürlü bir evlad› var fakat sürekli flükrediyor. Üstelik de en ufak bir yard›m istemiyor, sadece kendisini ziyaret etti¤imiz için çok mutlu oldu¤unu söyleyip memnuniyetini ifade ediyor. Üstelik Kürtçe konufltu¤u ve biz Kürtçe bilmedi¤imiz halde ne söyledi¤i rahatl›kla anlafl›labiliyor…” fieyh Müslüm Avflaro¤lu için yönetim kurulunun en yumuflak mizaçl› üyesi demek yanl›fl olmaz. En yumuflak mizaçl› üye Avflaro¤lu ise, “en sert mizaçl› olan› kim acaba” diye gelebilir akl›n›za. “Sert” ifadesi biraz sert oldu galiba, hadi “en muhalif mizaçl›” diyelim ona: ‹brahim Albayrak.

2010 KiMSEYOKMU 113


DOSYA

‹brahim Albayrak, baflkan Mehmet Özkara’dan sonra yönetim kurulunun en yetkili ismi, ayn› zamanda en eskisi. Dernek için bir arsa m› aran›yor? Bir daire ba¤›fllanm›fl da ifllemleri mi yap›lacak? Bir proje ihaleye mi ç›kar›lacak? ‹brahim Albayrak, bu ifllerin hepsinde dernek yöneticilerinin telefon aç›p yard›m istedi¤i “‹brahim Abi”si.

r›laca¤› konusunda çok hassas davrand›klar›n› ifade ediyor. “Ben yönetim kurulu toplant›lar›nda konuflulan ve karara ba¤lanmak üzere olan konulara genelde muhalefet ederim. Muhalefet ederim ki, bir de karfl› aç›dan düflünebilelim. Muhalefet ederim ki ileride duyabilece¤imiz muhalif seslere haz›rl›kl› olal›m.” Peki, muhalefetleri sonucunda kurul toplant›lar›nda sert tart›flmalar da ç›k›yor mu? “Ç›kmaz olur mu,” diyor. “Elbette ç›k›yor. Tart›fl›yoruz, ba¤›r›p ça¤›r›yoruz. Fakat konuyla ilgili karar al›n›r al›nmaz tart›flma sona eriyor. Toplant› bitip kap›dan ç›kt›¤›m›z andan itibaren de o tart›flmay› unutuyoruz, gidiyor.”

Yeni bir yerde bir projeye bafllan›rken fikrine dan›fl›lan kifli o oldu¤u için, Darfur’daki proje için Sudan’a gidip yerel yetkililerle görüflen de o olmufl. “Darfur Valili¤i bizi el üstünde tuttu” diyor yapt›klar› görüflmeyi anlat›rken. “Orhaniye Kasabas› için arsa tahsis ettirmeye çal›fl›yoruz. Bir ara, validen ba¤›ms›z olarak bir bürokrat peyda oldu. ‹fli Albayrak’›n dernekçilikle ilgili y›llar içinde kazand›¤› yokufla sürmeye çal›flt›; farkl› hesaplar› vard›” diye ekliyor. tecrübeler, onu, “Milli E¤itim müfredat›nda dernekçilik Bu kifliyle uzun uzun konuflan, dil döken ama arsa tahsidersi olmal›” diyecek noktaya getirmifl. Dernekçilik konusine ikna edemeyen ‹brahim sunda ilginç aç›l›mlar tasarlaAlbayrak, sonunda sinirlenyan bir baflka yönetim kurulu mifl. Bak›n o sinirle yaflad›klaüyesi daha var: Avukat Mevlüt r›n› nas›l anlat›yor: “En soUysal. nunda dayanamad›m, adam›n Baflbakanl›¤›n deste¤iyle, yakas›na yap›flt›m. Silkeledim. Türkiye’de her mahalleyi ayO gücü nereden buldum biler›nt›l› gösteren bir “yoksulluk miyorum, adam 150 kilo, ben haritas›”n›n haz›rlanmas› ge70 kiloyum. ‘Bak’ dedim, ‘Ben rekti¤ini düflünen Mevlüt UyOsmanl› torunuyum, sizin insal, böylelikle yard›m›n insansan›n›za yard›ma geldim. Ya lar›n aya¤›na götürülebilecebu ifli hemen bugün bitiririz ¤ini savunuyor. “‹nsanlar›n brahim Albayrak ya da ben bu projeyi al›r, aybir k›sm› yard›m istemekten nen baflka Afrika ülkesine göçekiniyor, bir k›sm› ise yartürür, orada uygular›m.’” 1957’de Gümüflhane’nin Kelkit ilçesinde do¤d›m istemeyi al›flkanl›k haline mufl olan ‹brahim Albayrak, müteahhitlik ve ‹brahim Albayrak’›n birbigetirdi” diyen Mevlüt Uysal, kuyumculuk mesleklerini bir arada götürüyor. rinden renkli pek çok maceragerçek ihtiyaç sahiplerinin Mesle¤inin ona sa¤lad›¤› bütün avantajlar› da s› var. Bir o kadar da dokutespiti konusunda devletin derne¤in menfaatleri için kullan›yor. Kendisini nakl›lar› mevcut. Derne¤in STK’larla irtibat içinde olmas› kurulun muhalif üyesi olarak tan›ml›yor. Ona kuruldu¤u ilk günler, kimse gerekti¤ini düflünüyor. derne¤i bilmezken efle dosta göre fikirlerin tart›fl›ld›¤› bir kuruldan daha iyi Avukat Mevlüt Uysal kendisorulan “Çevrenizde ihtiyaç ifller ç›kar›labilmesi için birinin yap›c› muhalesinin yönetim kurulundaki sahibi birileri var m›?” sorulafette bulunmas› gerekiyor. as›l misyonunun meselelerin r›… Yard›m götürülen ama hukuka uygunlu¤unun kon“‹smim duyulur, komflular›m trol ve denetimi oldu¤unu söylüyor. Yönetim kurulu, ö¤renir” diye yard›m› kabul etmek istemeyen insanlar… Mevlüt Bey’in “mevzuata uygundur” onay› vermedi¤i hiçDi¤er yandan dinledi¤i bir yoksulluk hikâyesi üzerine kolundan ç›kard›¤› üç bilezi¤i ba¤›fllayan han›mlar… bir meselenin alt›na imza atam›yor. Kurul toplant›lar›nda al›nan yahut al›nacak olan kararlar›n zaman zaman kendi“Cebe giren para zor ç›kar” diyor ‹brahim Albayrak. Bu sini sabahlara kadar uyutmad›¤›n› ifade eden Uysal, “Att›aç›dan derne¤in bütün yard›mseverlerine büyük sayg› du¤›m›z imza bazan pek çok insan›n hayat›na tesir edebileyuyor. “Kazand›¤›n paray› baflkas›na vermek, hiçbir karfl›cek projelerin karar imzas› niteli¤ini tafl›yor. Düflünüyol›k beklemeden vermek zordur. Hele han›mlar için daha rum, projeyi do¤ru yerde konumland›rd›k m›, do¤ru kiflizordur. Çünkü onu biriktirmifltir, baflka fleylerden artt›ralere hizmet götürüyor muyuz, do¤ru zamanlamayla ç›karak elde etmifltir.” ‹flte bu yüzden derne¤e yap›lan ba¤›fllabildik mi?” r›n nerelerde harcanaca¤›, hangi ihtiyaç sahiplerine ulaflt›-

114 KiMSEYOKMU 2010


M

evlüt Uysal

Avukat Mevlüt Uysal yönetim kurulunun en yafll› ve en tecrübeli üyesi. Dernek çat›s› alt›nda herkesin ona sayg›s› sonsuz. Derne¤in ilk günlerini “Biz o günlerde hafta içi kendi ifllerimizde çal›fl›r, hafta sonu da Sad›k Emecen kardeflimle kap› kap› dolafl›p sosyal inceleme yapard›k” diye anlat›yor. En büyük arzusu derne¤i daha iyi yerlerde, daha çok kifliyi çat›s› alt›nda toplam›fl olarak görmek. “Eskiden birkaç kifliydik, flimdi binlerce kifliyiz. Neden milyonlarca olmayal›m ki?” diyor.

Kimse Yok Mu’da çal›flan herkesin bir adet “10 y›l sonra Kimse Yok Mu…” hayali bulunuyor. Mevlüt Bey’in hayali 10 y›l sonra 10 milyon yard›mseveri olan bir Kimse Yok Mu Derne¤i. “10 milyon tane yard›mseverimiz olursa” diyor, “Türkiye’deki 2 milyon yoksul aileye rahat rahat bakabiliriz.” Mehmet Kumbar’›n gelecekteki Kimse Yok Mu hayali daha baflka. “10 y›l de¤il, ama belki 50 y›l sonra Kimse Yok Mu’ya ve di¤er yard›m kurulufllar›na ihtiyaç kalmas›n istiyorum. Yoksullu¤un sistemli bir çal›flmayla yok edilebilece¤ine ben gerçekten inan›yorum” diyen Mehmet Kumbar, t›pk› di¤er yönetim kurulu üyeleri gibi derne¤in kurucu üyesi. Ona, Kimse Yok Mu Derne¤i’nde yönetim kurulu üyesi olman›n hayat›nda neleri de¤ifltirdi¤ini soruyoruz. “‹nsanlar›n derne¤imize o kadar büyük teveccühü var ki, ben girdi¤im pek çok mecliste mahcubiyetimden dernekteki görevimi söylemiyorum. Hasbelkader ö¤renenlerdense çok güzel sözler duyuyorum. Fakat alt›nda bulundu¤umuz sorumluluk beni gerçekten tedirgin ediyor.”

Genellikle kurulda al›nan kararlara sayg›yla yaklaflmay›, yanl›fl buldu¤u bir nokta olmad›kça müdahale etmemeyi tercih eden Kumbar, yönetim kurulunun en sessiz ve mütevaz› üyelerinden. Herkesin yönetim kurulunda bir misyonunun oldu¤unu aflikâr. “Bütçe” sözü geçti¤i zaman gözlerin çevrildi¤i Vedat Köprücü’nün misyonu da masraflar› azaltmak, do¤ru harcamalar›n do¤ru yap›l›p yap›lmad›¤›n› denetlemek. Köprücü, 2004’ten beri derne¤in yönetim kurulu üyesi. Mesle¤i mali müflavirlik. “300’e yak›n flirketin mali müflavirli¤ini yap›yorum, benim mesle¤im para” diyen Köprücü, derne¤in bütçesinin yönetilmesi konusunda en hassas davranan üye. Her türlü harcamada yönetim kurulu k›l› k›rk yararken, Vedat bey k›rk parçay› birer kere daha k›rka bölerek s›k› bir incelemeden geçiriyor. Kimi zaman derne¤in üretim yapt›rd›¤› firmalar› bizzat ziyaret ediyor, kimi zaman yap›lacak harcamalar için pazarl›k masalar›-

M

ehmet Kumbar

‹stanbul Üsküdar’da tekstil ticaretiyle u¤raflan Mehmet Kumbar da derne¤in kurucu üyelerinden. Kumbar’›n hayalinde kimsenin yard›ma ihtiyac› olmayan, yard›m kurulufllar›n›n yard›m edecek yoksul bulamad›¤› bir dünya var…


DOSYA na oturup karfl› tarafa ter döktürüyor. “Ben bu derne¤i bizzat kendi flirketimmifl gibi yönetmezsem, kendi flirketimi kâra geçirmeye çal›fl›r gibi çabalamazsam sorumluluk alt›nda kal›r›m” diyen Köprücü, “‹flim gücüm bafl›mdan aflk›n, ama bir flekilde zaman oluflturup derne¤in ifllerine kofluflturmaya çal›fl›yorum. Haftal›k mesaimin üçte birini derne¤imizin ifllerine ay›rm›fl durumday›m” diye de ekliyor.

Köprücü, dernek faaliyetleri kapsam›nda Pakistan, Bosna, Filistin ve Bangladefl’te bulunmufl. Bu ülkelerin aras›nda onu en çok etkileyen Bangladefl olmufl. “‹nsanlar›n ortalama ölüm yafl› Bangladefl’te k›rk. Pislik ve hastal›k o kadar yayg›nd› ki, döndü¤ümde birkaç gün kendime gelemedim” diyen Köprücü’nün Pakistan’la ilgili de unutamad›¤› bir an›s› var: “Depremden sonra elimizde et paketiyle bir çad›ra gittik. Çad›rdaki kad›na eti vermek istedik. Almak istemedi. Tercümana bir fleyler söyledi. Me¤er eti piflirecek kab› kaça¤›, oca¤› olmad›¤› için istemiyormufl.” Yönetim kurulu üyelerinin her birinin farkl› farkl› co¤rafyalardan toplay›p getirdikleri tecrübeleri, an›lar› var. Mehmet Özcan en son Nijerya’da bulunmufl. “Gitti¤im

V

edat Köprücü

Vedat Köprücü’nün 48 yafl›nda ve Bayburt do¤umlu. Aktif bir çal›flma hayat› olan Köprücü, “‹steyen herkes ifllerini do¤ru planlarsa yard›m faaliyeti yapacak vakti bulur” görüflünde. Mali müflavir olan Köprücü ‹stanbul Maltepe’deki Pinhan Restoran’›n da ortaklar›ndan.

116 KiMSEYOKMU 2010

M

ehmet Özcan

Mesle¤i reklâmc›l›k ve prodükisyon olan Mehmet Özcan, bulundu¤u her ortam› derne¤in tan›t›m› için de¤erlendirmeye çal›fl›yor. Kurul toplant›lar›nda sessiz kalmamay›, fikirlerini sonuna kadar savunmay› ilke haline getirmifl olan Mehmet Özcan, çal›flt›¤› sektörle ilgili tecrübelerini yaln›zca toplant›larda de¤il, haftan›n her gününde derne¤e tafl›yor.

ülkelerden kendi makinelerimle görüntü al›p biriktiriyorum. Amatör görüntüler daha s›cak oluyor. Sonra bulundu¤um dost meclislerinde bu görüntüleri izletip yaflad›klar›m› anlat›yorum. Bu flekilde derne¤e pek çok gönüllü kazand›rd›k çok flükür” diyen Mehmet Özcan, dernekte en çok “aktif görev alan” yönetim kurulu üyelerinden bir tanesi. Mesle¤i prodüksiyon olan Özcan’›n kurulda edindi¤i misyon reklam kampanyalar›n›n elefltirisi ve yeni tan›t›m enstrümanlar›n›n gelifltirilmesi. Söz gelimi, derne¤in tan›t›m ekibinin kampanyalardan önce yönetim kuruluna yapt›¤› sunumlara genellikle Mehmet Özcan elefltiri getiriyor, Vedat Bey “pahal›” bulurken, ‹brahim Bey “Bir de tam tersi bir kampanya gelifltirmeyi” öneriyor. Önlerine gelen projelerin genellikle stratejik olarak uygunlu¤una dikkat eden Mevlüt Bey’e karfl›n, fieyh Müslüm Avflaro¤lu projenin “gerçeklefltirilebilir” olup olmad›¤›na, takibinin rahat olup olmad›¤›na dikkat ediyor. Mehmet Kumbar ise barda¤›n dolu taraf›ndan bakmak taraftar›, “emek verilmifl her proje, derne¤e faydal› olmak kayd›yla benim kabulümdür” demeyi tercih ediyor.


7

SORUDA YÖNET‹M KURULU

Yönetim Kurulu ne ifl yapar? Yönetim Kurulu, derne¤in ataca¤› stratejik ad›mlara karar verir. Nerelerde hangi projelerin gerçeklefltirilece¤ini kararlaflt›r›r. Derne¤in gelirlerini yönetir. ‹htiyaç sahiplerine yap›lacak her türlü yard›mdan projelerde harcanan yol paralar›na kadar bütün bütçeler yönetim kurulunun imzas›yla oluflturulur.

Genel kurul yönetim kurulu üyelerinin d›fl›nda üç tane “denetçi üye” seçer. Denetçi üyeler kurul kararlar›n› denetler.

Yönetim Kurulu nas›l seçilir?

Dernek sürekli olarak özel bir denetim flirketinden (Aktif Global Uluslararas› Denetim) sürekli olarak hizmet al›r. Böylece ba¤›ms›z denetçiler taraf›ndan haftal›k ve ayl›k denetimleri gerçeklefltirilir.

Yönetim Kurulu, iki y›lda bir toplanan “Genel Kurul” taraf›ndan seçilir. Genel kurul, derne¤e ayl›k olarak aidat ödeyen yüzlerce üyenin aras›ndaki gönüllülerden oluflturulmufltur.

Hay›r. Yönetim Kurulu üyeleri dernekten ücret almad›klar› gibi ayl›k olarak aidat öderler.

Yönetim Kurulu’nda kararlar hangi yöntemle al›n›r? Yönetim Kurulu Baflkan› Mehmet Özkara ile birlikte toplam 7 kifli olan kurulda kararlar oy çoklu¤uyla (En az dörde üç) al›n›r. Bütün üyelerin bir oy hakk› vard›r.

Yönetim Kurulu’nu kim denetler? Yönetim kurulu ve kurulun ald›klar› kararlar dört ayr› koldan denetlenir: Kimse Yok Mu Derne¤i “Kamu Yarar›na Çal›flma Statüsü”ne sahip oldu¤u için iki y›lda bir kez ‹çiflleri Bakanl›¤› Denetçileri taraf›ndan denetlenir. Dernekler dairesi baflkanl›¤› derne¤in yürüttü¤ü her kampanya için (Sudan kampanyas›, Haiti kampanyas› vs.) bir denetçi tayin eder. Denetçi kampanya için toplanan ba¤›fllar› ve ba¤›fllar›n nerelerde kullan›ld›¤›n› denetler.

Yönetim Kurulu üyeleri dernekten ücret al›r m›?

Yönetim Kurulu üyeleri hangi s›kl›kta toplan›r? Toplant›lar ne kadar sürer, nas›l geçer? Yönetim Kurulu mutat olarak haftada bir kez Cuma akflamlar› toplan›r. Toplant›larda bir önceki haftaya dair raporlarla bir sonraki haftaya dair kararlar konuflulur. Toplant›lar saatler sürebilir. Faaliyetlerin yo¤un oldu¤u ve haftal›k toplant›lar›n yeterli olmad›¤› zamanlarda ilave toplant›lar da yap›labilir.

Yönetim Kurulu’nun dernek personeliyle iliflkisi nas›ld›r? Yönetim Kurulu dernek personelinin üzerindedir. Personelin ifl yürütme usullerine gerekmedikçe müdahale etmez. Yönetici konumundaki personelden rapor al›r. Bilgi ve tecrübelerini personeli motive etmek için kullan›r.


DOSYA Ümmühan DO⁄AN

KUMBARACI AMCALAR

ummuhanatak@gmail.com

‹STANBUL KAZAN ONLAR KEPÇE:

Torun torba sahibi amcalar›n, dur durak bilmeden sokak sokak gezmelerinin alt›nda bir “hikmet” olsa gerek. Onlar, Kimse Yok Mu Derne¤i’nin “kumbarac› amcalar›.” Onlar da çocukken babalar›n›n verdi¤i harçl›klar› biriktirip fleker al›yorlard›; bugün ise baflkalar›n›n kumbaralar dolusu para biriktirip, yard›ma muhtaç ailelere ulaflmas›n› sa¤l›yorlar. Dedik ya; dur durak bilmeden, iki nefes soluk almadan…


Kimse Yok Mu Derne¤i çat›s› alt›nda uzun zamand›r yürütülen bir çal›flma: Kumbara! Derne¤in kumbaralar›, Türkiye’nin dört bir yan›ndaki gönüllüler taraf›ndan, Türkiye’nin dört bir yan›na da¤›t›l›yor. Bir müddet sonra “bereketiyle” toplan›p, maddi durumu iyi olmayanlara, tedavi bekleyen hastalara, kimsesizlere, k›sacas› yard›ma muhtaç olanlara birer birer ulaflt›r›l›yor. Bazen bir kutu ilaç olarak, bazen bir tas çorba… Aslolan, sokaktaki vatandafl›n zaman zaman cebinden sa¤a sola savurdu¤u bozuk paralar›n heba olmamas›n› sa¤lamak; hay›rl› bir hizmet için yola ç›kmas›na vesile olmak. Kumbara da¤›tmak için gönüllü olmak, ilk bak›flta kolay gözükebilir; kumbara bir dükkâna teslim edilecek ve sonra gidip al›nacak! Fakat hepsi bu de¤il. Bir kumbaray› daha evvel hiç görmedi¤iniz, tan›flmad›¤›n›z bir esnafa emanet etmek için bile saatler geçebilir. Sizin güvenilirli¤iniz hakk›nda fikir sahibi olmas› için sabretmeniz gerekebilir. Haftalar sonra kumbaray› teslim almaya gitti¤inizde, henüz pek bir fley toplanmad›¤›n› görüp eliniz bofl dönebilirsiniz.

Biz flimdi sizlere, “kumbarac› amcalar”› anlataca¤›z. Yani “yafl›na bafl›na bakmadan,” kar k›fl dinlemeden, gece gündüz fark etmeden koflturan, çabalayan ve nihayetinde yüzü gülen ve yüzleri güldüren amcalar›…

Önce iflin zorluklar›… Kimse Yok Mu çat›s› alt›nda gönüllü olarak hizmet veren kumbara takipçilerinin yafllar› genelde 50’nin üzerinde. Hemen hepsi emekli ve torun torba sahibi. Ortak bir di¤er özellikleri de, “emin” olmalar›. Haftan›n neredeyse alt› günü, tam mesai dernek için çal›fl›yorlar. Fakat onlar›n çal›flmalar›, kapal› bir mekânda, bir masa bafl›nda de¤il. Sokaklarda, çarfl› pazarlarda… Derne¤in kumbaralar›n› çantalar›na koyup, hiç tan›mad›klar› esnafa tek tek da¤›tmak için yola ç›k›yorlar. “Daha evvel iki kelam etmedi¤iniz kiflilere bir kumbara emanet etmek kolay de¤il” diye anlat›yorlar. “Her fleyden önce size güvenmeleri gerekiyor.” Son zamanlarda yard›m kurulufllar›na yönelik yay›nlanan bir tak›m sansasyonel haberler, bunlarla ilgisi olmayan Kim-

2010 KiMSEYOKMU 119


DOSYA

Dernek yetkilisi Yakup Sipahio¤lu: “A¤abeyler hepimizden daha performansl›” Derne¤in kaynak yönetimi biriminde görev alan Yakup Sipahio¤lu, kumbara da¤›t›m›ndan as›l maksatlar›n›n ba¤›fl toplamak de¤il derne¤i tan›tmak oldu¤unu ifade ediyor. Bu çal›flman›n dernekte bir y›ld›r yo¤un olarak yap›ld›¤›n› aktaran Sipahio¤lu, kumbara gönüllüleriyle birlikte oturup ayl›k ve haftal›k plan ç›kard›klar›n›, daha sonra raporlar›n› paylaflt›klar›n› söylüyor. Gönüllülerin kendi bölgelerindeki dükkân ve ma¤azalara referanss›z olarak girdi¤ini, kendilerini ve derne¤i tan›tt›ktan sonra arzu edenlere kumbara b›rakt›klar›n› aktaran Sipahio¤lu, bu iflin bir hat›r gönül ifli oldu¤unu, gönüllülerin zaman zaman s›rf hat›r sormak için kap› kap› gezdiklerini anlat›yor. “Kumbarac› amcalara” hayran oldu¤unu söyleyen Sipahio¤lu flunlar› ekliyor: “Ben 32 yafl›mday›m, kendimi a¤abeylerim kadar performansl› görmüyorum. Günde belki 4-5 kilo bozuk para tafl›yarak ter içinde dönüyorlar derne¤e. Yine de yorulmuyorlar. Bu, ifli Allah r›zas› için yapmalar›ndan kaynaklan›yor.” se Yok Mu Derne¤i’ni de etkiliyor. Fakat esnaf, daha evvel ad› bir skandalla an›lmam›fl Kimse Yok Mu Derne¤i’ne güvenmekte zorluk çekmiyor. Zorluk, daha çok birtak›m “önyarg›lar” üzerine ortaya ç›k›yor genelde. Gönüllü amcalar›m›z ise bu önyarg›lar› ortadan kald›rmak için ellerinden geleni yap›yor. Bunu yaparken, tabii olarak, zaman zaman k›r›c› hadiselerle de yüz yüze gelebiliyorlar.

Bereket, tebessümde

Kumbaraya biriken an›lar Kimse Yok Mu’nun kumbaralar› sadece küçük paralar› biriktirmekle kalm›yor. Gönüllü amcalar, her gün yeni bir mekânda yeni yüzlerle karfl›laflt›klar›nda, heybelerine yeni hat›ralar, yeni tecrübeler de kat›yor. Hiç beklemedikleri bir esnaf›n kumbaray› büyük bir sevinçle kabul etmesi, bir baflkas›n›n eflinin evdeki bozuk paralar› sa¤a sola atmas›ndansa kumbarada biriktirmesi için eve de bir kumbara istemesi, küçük bir çocu¤un “Dede, bu para fakirlere gidecek tamam m›, unutma” diye tembihte bulunmas›…

“ ”

Kalbi iyilik için atan bu yürekler, k›rg›nl›klar›n› dahi tebessümle karfl›l›yor. Telafllanmay›n. Önyarg›lar›n sebep ‹flin bir baflka boyutu da, gönüllülerin ailelerinin veroldu¤u bu k›r›lmalarla her an karfl›laflma ihtimaline ra¤mesi beklenen tepki. Akla ilk önce, “Sürekli d›flar›da men, günleri daha ziyade “bereketle” tamamlan›yor. Esdolafl›yorlarsa, evdekiler sitem ediyordur” demek gelinaf, sevinçle kabul ediyor kumbaray› ve dükkânlar›n›n kap›s›ndan giren müflteriler de bu Esnaf, sevinçle kabul ediyor kumberekete ortak oluyor.

baray› ve dükkânlar›n›n kap›s›ndan

Bazen bir haftada, bazen bir iki giren müflteriler de bu berekete orayda dolan kumbaralar, Kimse tak oluyor. Yok Mu Derne¤i’nin gönüllüleri taraf›ndan teslim al›nmay› bekliyor. Bu, ne yaz›k ki, daha uzun da sürebiliyor. Sadece yor. Fakat iflin asl› öyle de¤il. Gönüllü amcalar, her sakendi mahallenizdeki bakkallar›, marketleri, kasaplar›, bah evlerinden hay›r dualar›yla yolcu ediliyor. Belli ki terzileri, tuhafiyeleri, yufkac›lar› düflünün… Ve bunlar› onlardaki bu mütebessim ifadenin as›l kayna¤›, akflam 20 mahalleyle çarp›n. Bütün bunlar› tekrar tekrar dolaflhuzur dolu bir eve döneceklerini biliyor olmalar›. Biz mak, bazen aylar alabiliyor. Gecikmelere mahal vermeflimdi yaflad›klar›n› onlardan dinleyelim. Kumbara damek için de, gecelerini gündüzlerine kat›yorlar. Sabah›n ¤›tmaya neden ve nas›l bafllam›fllar, güne nas›l uyan›erken saatlerinden, akflam geç saatlere kadar evlerinden yorlar, bütün bir gün boyunca neler yafl›yorlar, neler uzakta dünyay› ad›mlarken, yorulmak yerine daha da hissediyorlar, kendilerinden ö¤renelim: dinç olarak evlerine dönüyorlar.

120 KiMSEYOKMU 2010


En eski kumbarac› amca:

K

ALi BAfiTU⁄

umbara biriminin en eski emekçisi Ali Bafltu¤, derne¤i baflkan Mehmet Özkara vesilesiyle tan›m›fl. Derne¤i tan›d›ktan sonra gönüllü olan, daha sonra da “Bana bir görev verin, kofluflturay›m” demeye bafllayan 60 yafl›ndaki Ali Bey’e uygun görev bulunmufl: Kumbara gönüllülü¤ü. “O günden beri günlerimin çok büyük bir k›sm› derne¤i anlatmakla geçiyor” diyor Ali Bafltu¤. Zaman zaman zorluklarla karfl›laflsa da iflini çok seviyor.

“Gidip derne¤imizi hiç tan›mayan insanlara yepyeni bir mevzudan bahsediyoruz, kendimizi anlatmaya çal›fl›yoruz. Elbette olumsuz tepkilerle karfl›lafl›yoruz” diyen Bafltu¤, ‹stanbul Levent’te yaflad›¤› bir olay› da flöyle anlat›yor: “Bir keresinde Levent’te bir döviz bürosuna kumbara b›rakt›m. Dükkân sahibi, ‘Ben sizin fikirlerinizi tasdik etmiyorum, sizin içinizde de¤ilim. Fakat yapt›klar›n›z›, çal›flmalar›n›z› takdir ediyorum. O yüzden kumbaran›z› masama koyaca¤›m’ dedi. Sonra ben ona ayn› mahallenin muhtar›n›n da ayn› sözlerle kumbaram›z› ald›¤›n› ve masas›na koydu¤unu anlatt›m. fiafl›rd›.”

“Ak sakall› nur yüzlü dede” kumbara da¤›t›yor:

H

HAMiT KARACA

amit Karaca da grubun ihtiyar delikanl›lar›ndan. “Yetiflkin çocuklar›m, torunlar›m var” diyen Hamit Amca, bütün gün kofltururken yorulmad›¤›n›, bilakis “gezdikçe aç›ld›¤›n›” söylüyor.

Sabah 9’da evden ç›k›p akflam 10’a kadar çal›flt›¤›n› söyleyen Hamit Amca, bu iflin kendisine gençli¤ini yeniden yaflatt›¤› görüflünde. “Kap› kap› dolafl›yorum, esnafla muhabbet kuruyorum. Kumbara al›p almamalar› önemli de¤il, insanlara derne¤imizi anlatmak bile yeterli benim için” diye anlat›yor heyecanla. Art›k neredeyse hiç kimsenin iflinde mutlu olamad›¤›, sabahlar› yataktan zorla kalk›p homurdanarak ifle gitti¤i bir dönemde yafl›yoruz. Buna karfl›n Hamit Amca’n›n iflinden memnuniyeti yüzünden okunuyor. Hamit Amca “yüzünün” kendisine sa¤lad›¤› avantajlar› da kullan›yor bu arada. “Beni böyle yafll› bafll›, sakall› görünce kimseye bir zarar›m olmayaca¤›n› anl›yor insanlar. ‘Buyur amca’ deyip içeri al›yorlar, izzet-i ikramda bulunuyorlar. Sa¤ olsunlar” diye anlat›rken, gözlerindeki ›fl›lt› iyice par›ld›yor!

2010 KiMSEYOKMU 121


DOSYA

ALi iPEK:

Kumbara da¤›t›rken yaflad›klar›ma ben bile flafl›r›yorum

7

ay önce Kimse Yok Mu ile tan›flan ve o zamandan bu yana gönüllü olarak kumbara da¤›t›p toplayan Ali ‹pek de di¤er amcalar gibi canla baflla çal›fl›yor. “Kumbarac›” olduktan sonra o da pek çok farkl› deneyim yaflam›fl. Yaflad›klar›ndan en çarp›c› olan›n› ise flöyle anlat›yor: “Bir gün kumbara b›rakmak için Maltepe’de bir berbere gittim. ‘Ben Kimse Yok Mu’dan geliyorum’ der demez müflterilerin içinden genç bir adam bana do¤ru geldi. ‘A¤abey’ dedi, ‘Ben üç ka¤›tç› adam›n tekiyim. Dün sizin kumbaralardan gördüm. Bunlardan al›p doldurtacak, sonra k›r›p harcayacakt›m. Fakat bu gece çok fena bir rüya gördüm. Bugün de sen ç›kt›n karfl›ma. Allah affetsin, az daha çok fena bir ifle kalk›flacakt›m’ dedi. Çok flaflk›nd›. Ben de flafl›rd›m, kald›m.” Ali ‹pek, bunun gibi pek çok de¤iflik olayla karfl›laflt›klar›n› söylüyor. Bir keresinde bir esnafla yaflad›¤› enteresan olay› flöyle anlat›yor: “Adam›n biri bana hiç uzatmadan flöyle dedi: ‘Peflin söyleyeyim, ben sizi sevmem. Karfl›t görüflünüzdenim. Fakat sizi araflt›r›p inceledim. Hakikaten dürüst insanlars›n›z. O yüzden kumbaran›z› dolduraca¤›m. Geçti¤imiz y›l kurban›m› da size verdim zaten’ dedi.”

AZAM HASANBAfi:

“Her yerde bafl üstünde karfl›lanm›yoruz”

K

umbara ekibinin genç gönüllülerinden Azam Hasanbafl, ‹stanbul’un Befliktafl ve Kas›mpafla bölgelerinden sorumlu. Buralar› “zor bölgeler” olarak tan›mlayan Hasanbafl, her fleye ra¤men iflini çok seviyor. “Gitti¤imiz yerlerde pek de hofl karfl›lanmayabiliyoruz. ‘Ooo, iyi ki geldiniz’ demiyor insanlar” diyen Azam Hasanbafl, “Biraz konuflup derdimizi anlat›nca onlar da ikna oluyor. Olmasalar da canlar› sa¤olsun” diyor.

122 KiMSEYOKMU 2010


O, derne¤in “Tevfik Amcas›”

TEVFiK iSTANBULLU

6flad›ktan sonra evlatlar›n›n bulundu¤u ‹stanbul’a tafl›n-

9 yafl›ndaki Tevfik Amca Konyal›. 50 sene ‹zmir’de ya-

m›fl. Birden bire yepyeni bir flehirde yepyeni bir hayata bafllayan Tevfik Amca, geçti¤imiz Kurban Bayram›’nda Kimse Yok Mu gönüllüsü olarak görev alm›fl. O zamana dek kendisine ‹stanbul’da bir u¤rafl arayan fakat bulamayan Tevfik Amca için böylece çare bulunmufl: Kimse Yok Mu çat›s› alt›nda gönüllü olarak çal›flmak! “Haftan›n 6 günü Kimse Yok Mu’nun hizmetindeyim. Bölgem Anadolu yakas›, semtlerim oldukça genifl. Bu ilçeleri daha önce tan›m›yordum, yavafl yavafl ö¤reniyorum. Gezerken s›hhat kazan›yorum” diyen Tevfik amca, bak›n bir günlük “mesaisini” nas›l anlat›yor: “Sabah dokuz buçuk civar›nda evden ç›k›yorum. Esnaf zaten o saatte ac›yor dükkânlar›. Kumbarada bir fley varsa makbuz karfl›l›¤›nda al›yorum, azsa üzerinde durmuyorum. Otobüslerle, minibüslerle mahalle mahalle dolafl›yorum.”

Tevfik Amca’ya bu yafl›nda bilmedi¤i bir flehirde elinde kocaman kumbara kutular›yla otobüslere ve minibüslere binmenin zor olup olmad›¤›n› sormak anlams›z asl›nda, cevab› haz›r: “Zor olur mu hiç? Hizmet bu! Ben severek yap›yorum. Her gün yeni insanlarla karfl›lafl›yorum. Tabii ki zaman zaman olumsuz tepki verenler, kumbara doldurmay› reddedenler oluyor. Olsun, sa¤l›k olsun… Önemli olan onlara ulaflm›fl olmak, kumbara dedi¤in nedir ki!” Tevfik Amca’n›n hem Kimse Yok Mu Derne¤i’nde, hem de dolaflt›klar› mahallelerde seveni çok. Onu sabahlar› derne¤e u¤ray›p çay›n› içerken görenlerin içine enerji doluyor. Gezdi¤i yerlerde de durum ayn›; b›rakmak istemeyenler, akflam yeme¤e kalmas› için ›srar eden esnaflar var. “Biz evlere gitmeyiz asl›nda, ama bir gün bir yard›mseverin ›srar›na dayanamad›m ve evine u¤rad›m” diye anlat›yor bir baflka an›s›n›. “Küçük bir çocuklar› vard›, kumbarayla birlikte yan›ma gelip flöyle dedi: ‘Hofl geldin dede. Bu fakirlere gidecek biliyor musun, sak›n baflka bir yere harcama.’ Makbuzunu bile istedi!”


DOSYA

RECEP KILIÇ:

Bu ifl gönüllülük ifli

Ekip yaln›zca emeklilerden oluflmuyor elbette. Kumbara da¤›tan genç gönüllüler de var!

Kumbara da¤›tmaya bir ay önce bafllayan Recep K›l›ç “Genelde derneklerin birbiriyle kar›flt›r›lmas›ndan dolay› tepkiyle karfl›lafl›yoruz” diye yak›n›yor. “Bir yanda dernek temsilcilerini dükkân›ndan içeri dahi sokmak istemeyen insanlar, di¤er yandan bir tane daha kumbara isteyen, al›p evine götürmek isteyen insanlar… Bu ifl gönüllülük ifli, elbette herkesin yaklafl›m› farkl› olacak” diye düflünüyor.

Siz de kumbara doldurmak yahut kumbara da¤›t›mda gönüllü olarak görev almak isterseniz Kimse Yok Mu Derne¤i’ne ulaflman› yeterli. ‹sminiz, adresiniz ve telefon numaran›z al›nd›ktan sonra kumbaran›z adresinize ulaflt›r›lacakt›r. Kumbaran›z doldu¤u zaman ise derne¤e ulaflarak bildirmeniz gerekiyor. Yetkililerimiz adresinizde sizi ziyaret edecek, kumbaran›z› sizin yan›n›zda aç›p içinden ç›kan para karfl›l›¤›nda size ba¤›fl makbuzu kesecek, boflalan kumbaray› yine size b›rakacakt›r.

SiZ DE KUMBARA DOLDURABiLiRSiNiZ

Kumbara edinmek veya bilgi almak için:..

Telefon: 44 44 593 E posta: yakup.sipahioglu@kimseyokmu.org.tr

124 KiMSEYOKMU 2010



KiMLER ÇALIfiIYOR? K‹MSE YOK MU’DA

7. yafl›n› dolduran Kimse Yok Mu Derne¤i’nin yükünü s›rtlanan, zaman›n› bu kurumu daha iyi yerlere tafl›mak için geçiren birileri var. Bu sayfalarda dernek genel merkezini oluflturan birimlerden baz›lar›n›, izleyen sayfalarda ise flubelerimizin çal›flanlar›, gönüllüleri ve flubeler hakk›ndaki k›sa bilgileri bulacaks›n›z.

Genel Sekreterlik

r ve daha pek Resmi ifllemler, yaz›flmala

çok “ciddi” ifl onlar›n ifli Soldan sa¤a: Meral fienliko¤lu (Yaz› ‹flleri Sorumlusu), Fadime Çopur (Yaz› ‹fl. Sor. Yard›mc›s›), Emin Çalhano¤lu (Özel Kalem Müdürü), Mustafa Kurt (Özel K. Müd. Yard›mc›s›)

Mali ‹fller Koordinatörlü¤ü

Gelen ba¤›fllar›n kabulü, ba¤›fllar›n yard ›m ç›kar›lm›fl ailelere yönlendirilmesi ve bütün kampanyalar›n bütçeleri burada yönetiliyor.

Soldan sa¤a ön s›ra: Tarkan Demir (Muhasebe), Giray Onur (Muhasebe fiefi) , fiaban Sönmez (Mali ‹fller Koordinatörü), Köksal Tak (Finans fiefi) , Gazi Y›ld›r›m (Muhasebe), Yasin Göksel (Muhasebe) Soldan sa¤a arka s›ra: Nuri Y›lmaztürk (Sat›n Alma Müdürü), Yakup Sipahio¤lu (Kaynak Oluflturma), Adem Hasanbafl (Giyim Ma¤azas› Sorumlusu)


Arge ve Marka Yönetimi Koordinatörü Sad›k Emecen

lü¤ü imi Koordinatör et ön Y ¤unuz ka ar M Arge ve anlar, elinizde tuttu m ku do › t›c n› ta , nizasyonlar r›, projeler, orga Reklam kampanyala birimden ç›k›yor. dair her türlü ifl bu a ›n t›m n› ta in e¤ dergi ve dern

Marka yönetimi Soldan sa¤a: Ülkü F›rat Atlamaz (Reklam ve tan›t›m müdürü), Fatih Polat (Grafik tasar›m), Halenur Gürbüz (Dernek yay›nlar› editörü), Kas›m Duman (Organizasyon Sorumlusu Yrd.), Sema Arslan (Çocuk Kulübü Sorumlusu), Mustafa ‹lhan (Organizasyonlar Sorumlusu)


prodüksiyon Bas›n dan›flmanl›¤› ve

›t›m filmleri rmak, belgeseller ve tan yu du a ›nd bas ri iflle an Yap›l yapmak onlar›n ifli.

Ünal Aslan (Kurgu Yönetmeni)

Arfliv

Bütün bilgilerin arflivi onlar›n sorumlulu¤unda!

Soldan sa¤a: Murat Çopur (Medya sorumlusu), ‹smail K›l›nç (Bas›n Dan›flman›), Ali Hanc› (Web editörü ve senarist)

Bilgi ifllem

tem ulur. Onlar durdu mu sis Teknik ifller onlardan sor

Soldan sa¤a: Zeynep Terzio¤lu (Arfliv Sorumlusu Yrd.), Sakine Köse (Arfliv Sorumlusu) Soldan sa¤a: Mustafa Da¤›stanl› (Teknik destek), Ersin Bölükbafl (Bilgi ifllem müdürü), Fatih Tepe (Teknik destek), Cahit Ayd›n (Yaz›l›m)

durur!


‹dari ‹fller Derne¤in idari ifllerini onlar hallediyor. Personel ifllerinden toplant›lara, yurt içi ve yurt d›fl›ndan gelen misafirlerin kabulünden gönüllülerle iliflkiler ve gönüllü e¤itimlerine kadar pek çok yükü onlar s›rtlan›yor.

Soldan sa¤a ön s›ra: Mehmet Bozda¤ (‹dari ‹fller) , Ahmet Terzio¤lu (‹dari ‹fller Müdürü), ‹dris Sert (‹NKA Sorumlusu) Soldan sa¤a arka s›ra: Reflit Y›lmaz (Güvenlik), Nermin Koçal (Gönüllüler Sorumlusu), Nuri Çak›r (Güvenlik)

verenimiz, ne çay içireniOnlar olmasa ne yemek iz olur: miz ne de çekip çevirenim

Soldan sa¤a: Tülay Yal›m, Fatma Altun , Yaflar Özda¤, Özlem Yozgatl›, Zeynep K›l›nç

Onlar telefonlara bak›yo r, genel merkezi arayan herkes önce onlarla görüfl üyor

Soldan sa¤a: Esra Selen, Ça¤lanur Çakmak (Gönüllü), Esra Tekin, fiulenur Da¤›stanl›


fiUBELER

UBES‹ ADANA fi Adana fiubesi Kimse Yok Mu Derne¤i’nin en eski flubelerinden bir tanesi. 2006 y›l›nda kurulan flubenin yönetim kurulu baflkan› Kemal Elibal; flube müdürü ise Adem Sönmez. Göç alan bir il olan Adana’n›n varofl bölgelerinde yard›ma muhtaç pek çok aile bulunuyor. fiube, her ay yüzlerce aileye düzenli yard›m götürüyor. Tel: 0 322 232 30 40 Adres: Mahfezs›¤maz Mah, 79037 Sok, No: 2, Kat: 1, D: 1, 01170 Seyhan, Adana

AFYON fiUBES‹ Özellikle düzenledi¤i büyük çapl› kermeslerle dikkatleri üzerine çeken Afyon fiubesi, Afyonlu ihtiyaç sahiplerinin yüzünü güldüren bir iyilik merkezi durumunda. Celalettin Soner’in yönetim kurulu baflkanl›¤›ndaki flubeyi flube müdürü Mustafa Çobano¤lu yönetiyor. Tel: 0 272 44 44 593 Adres: Dumlup›nar Mah, Yüzbafl› Agâh Cad, Dilar ‹flhan›, Kat: 4, Afyonkarahisar

ANKARA fiUBES‹ Baflkentin kalbinde, Çankaya’da bulunan Ankara fiubesi 2007 y›l›n›n fiubat ay›nda kuruldu. fiuanda yüzlerce gönüllüsü ve irtibatta oldu¤u yard›mseverleri ile en aktif flubelerden biri olan Ankara fiubesi’nin müdürü ‹brahim Sönmez. fiubenin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› ise Mülaz›m Ünal üstleniyor. fiube, derne¤in devlet bürokrasisiyle ilgili ifllerinin takibini, Ankara kulislerindeki tan›t›m›n› da üstlenmifl durumda. Tel: 0 312 44 44 593 Adres: Gazi Mustafa Kemal Bulvar›, No: 24/1416, Demirtepe, Çankaya, Ankara

130KiMSEYOKMU 2010


ANTALYA fiUBES‹ Akdeniz’in s›cak ve yumuflak ikliminde yard›mlaflma atmosferine dönüfltürmeye çabalayan Antalya fiubesi, özellikle yurt d›fl›na yönelik çal›flmalar› ve Antalya’da bulunan yabanc›larla ilgili faaliyetleriyle öne ç›k›yor. Aktif bir flube müdürü olan Tolga Dur’un yönetimindeki flube 2007 y›l›n›n sonunda kurulmufl. fiubenin yönetim kurulu baflkan› ‹brahim fiahin. Tel: 0 242 44 44 593 Adres: Meydan Kava¤› Mah, 1606. Sok, Kara Çöl Apt, No: 10, Kat: 2, D: 12, Antalya

BALIKES‹R fiUBES‹ 2007 y›l›n›n fiubat ay›nda kurulan Bal›kesir fiubesi, Bal›kesirli yard›mseverlerle ihtiyaç sahiplerinin aras›nda köprü vazifesi görüyor. Yönetim kurulu baflkanl›¤›n› ‹brahim Ethem Yavaflça’n›n yapt›¤› flubenin müdürü Ömer K›l›ç. Tel: 0 266 44 44 593 Adres: Hisariçi Mah, Hasan Baba Çarfl›s›, Kat: 3, No: 321, Bal›kesir

BANDIRMA fi UBES‹

Bal›kesir’deki ihtiyaca binaen ayn› ilde kurulan ikinci flube olma özelli¤ini tafl›yan Band›rma fiubesi, 2007 y›l›n›n May›s ay›nda kuruldu. fiubenin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› Bahad›r Akkök, müdürlü¤ünü ise Reflattin Sancar yürütüyor. Tel: 0 266 718 00 00 Adres: Hac› Yusuf Mah, 2. Okul Sok, No: 2/B, Band›rma

2010 KiMSEYOKMU 131


fiUBELER BURSA fiUBE S‹ “Yeflil Bursa’n›n” güzelli¤i, Bursa’n›n yard›mseverlerine ve gönüllülerine de yans›yor. Sadullah Hizan’›n kuruluflundan beri müdürlü¤ünü yürüttü¤ü flube, 2006 y›l›n›n Eylül ay›ndan beri faaliyette. Derne¤in kardefl aile projesinin de pilot bölgesi olan Bursa’da, flubenin önderli¤inde onlarca aile kardefl aile sistemine dâhil edilmifl durumda. fiube ayr›ca düzenli aynî ve nakdî yard›mlarla, kermeslerle, kardefl okul gibi projelerle ve baz› ailelerin problemlerini çözmeye yönelik kiflisel yard›m kampanyalar›yla öne ç›k›yor. Tel: 0 224 44 44 593 Adres: Orhan Bey Mah, Gümüflçeken Cad, No: 9, Kat: 2, Osmangazi, Bursa

DEN‹ZL‹ fiUBES‹

Onlar› kimi zaman ihtiyaç sahiplerinin dertlerine derman bir iyilik ma¤azas›n› açarken, kimi zaman Umut Arma¤anlar›’n›n en iddial› oyuncaklar›n› yapan Denizlili çocuklar› teflvik ederken görmek mümkün. Horoz kentinin cömert yard›mseverlerine rehberlik yapan flubenin müdürlü¤ünü Mahmut Aydo¤an, yönetim kurulu baflkanl›¤›n› ise ‹brahim Sar›kaya yürütüyor. fiubenin çok say›da gönüllüsü de bulunuyor. Tel: 0 258 44 44 593 Adres: ‹stasyon Cad, Köseo¤lu ‹fl Merkezi, No: 61, Kat: 4, Denizli

ELAZI⁄ fiUBES‹

Art›k “Fatih K›saparmak Okuma Salonu” ile tan›nan Elaz›¤ fiubesi, ayn› zamanda derne¤in yurt içinde yapt›¤› kurban yard›m› faaliyetlerinin de merkezi olma görevini üstleniyor. 2007 y›l›n›n Nisan’›nda kurulan flubenin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› Cihat Bulut üstleniyor. fiube, bu y›l yaflanan Elaz›¤ Depremi’nin ma¤durlar›na yard›m götürülmesinde de etkin rol oynad›. Tel: 0424 44 44 593 Adres: R›zaiye mah, Hac› Tevfik Efendi Sok, No: 75, Elaz›¤

132KiMSEYOKMU 2010


D‹YARBAKIR fiUBES‹

“Diyarbak›r’›n ismi art›k yaln›zca kardefllik ve bar›fl haberlerinde geçsin” isteyen Diyarbak›rl›lar’›n kurdu¤u Kimse Yok Mu Derne¤i Diyarbak›r fiubesi, her geçen gün yeni güzelliklere imza at›yor. Diyarbak›rl› ihtiyaç sahibi ailelerin imdad›na koflan, bir kere ilgilenmeye bafllad›¤› aileyi bir daha hiç yaln›z b›rakmayan Diyarbak›r gönüllülerinin adresi olan flubenin müdürü Ayd›n Ayd›n Tafldemir. Yönetim Kurulu Baflkan Yard›mc›s› Abdulmuttalip Ak›nc› ise ayn› zamanda flubenin en aktif gönüllülerinden. Tel: 0 412 44 44 593 Adres: Peyas Mah, Urfa Yolu Üzeri, 206. Sok, Murat 6 Apt, Kayap›nar,Diyarbak›r

BES‹ ERZURUM fiU

Dadafl kentinin aktif flubesi, kermesler, aflure günleri, çocuklarla yürüttükleri yard›m faaliyetleri ve daha pek çoklar›yla biliniyor. Do¤u Anadolu’nun so¤uk iklimini yard›mseverli¤in s›cac›k nefesiyle ›s›tan Erzurum fiubesi’nin müdürlü¤ünü Murat Y›ld›r›m üstleniyor. fiubenin yönetim kurulu baflkan› ise Yunus Polat. Tel: 0 442 44 44 593 Adres: ‹stasyon Cad, Tavlaflo¤lu ‹fl Han›, Kat: 4, Erzurum

GAZ‹ANTEP fi UBES‹ Kurdu¤u fiefkat Ma¤azas›’yla her ay yüzlerce Gaziantepli yoksul aileye yard›m ulaflt›ran Gaziantep fiubesi, yard›m ma¤azac›l›¤›nda derne¤in önde gelen flubeleri aras›nda. Gaziantepli cömert yard›mseverlerin “bir kendine, bir de ihtiyaç sahibine” sat›n ald›klar› k›yafetler, ayakkab›lar, yiyecekler ve envai çeflit yard›m malzemeleri Gaziantep fiubesi arac›l›¤›yla ma¤dur ailelere ulaflt›r›l›yor. fiubenin müdürlü¤ünü Gültekin Büyük, yönetim kurulu baflkanl›¤›n› ise Kenan Ayd›ngüler üstleniyor. Tel: 0 342 44 44 593 Adres: Kolejtepe Mah, Yeflil Cami Cad, Operatör Dr. Hurflit Battal Sok, fiahinbey Nikah Salonu Yan›, fiahinbey, Gaziantep

2010 KiMSEYOKMU 133


fiUBELER ‹STANBUL fiUBES‹

Kimse Yok Mu Derne¤i’nin flüphesiz en aktif flubesi olan ‹stanbul fiubesi, ‹stanbul’un Avrupa yakas›ndaki yard›mseverlerle ihtiyaç sahipleri aras›nda köprü vazifesi görüyor. Onlarca aktif gönüllüsü bulunan flubenin, sürekli yard›m etti¤i yüzlerce ihtiyaç sahibi ailesi bulunuyor. fiube gönüllüleri gelifltirdikleri yeni yard›mlaflma metotlar›yla yoksul ailelere yard›m götürmekle kalm›yor, onlar›n rehabilitasyonlar› için de formüller üretiyor. 2007 y›l›n›n bafl›nda kurulan flubenin müdürü Karani Çelik, yönetim kurulu baflkan› ise Haluk Kurtar.

Tel: 0212 44 44 593 Adres: Çobançeflme Mah, Kalender Sok, No: 5, Yenibosna, ‹stanbul

‹ZM‹R fiUBES‹ Göç alan büyük flehirlerden biri olan ‹zmir’in varofllar›ndaki ihtiyaç sahiplerine ulaflmada büyük rol oynayan ‹zmir fiubesi, ‹zmirli yard›mseverlerin u¤rak adresi. 2008 y›l›n›n May›s ay›nda kurulmufl olan flubenin yönetim kurulu baflkan› Ahmet Türkcan. Tel: 0 (232) 489 83 83 Adres: Gazi Bulvar›, No: 16, Vural ‹fl Merkezi, Kat: 3, D: 4, Konak, ‹zmir

134KiMSEYOKMU 2010


‹ZM‹R SAH‹L fiUBES‹ Ege’nin mavisinin can verdi¤i cömert insanlar flehri ‹zmir’deki ikinci flube ‹zmir Sahil fiubesi. 2007’de kurulan flubenin ‹zmir’de bulunan ihtiyaç sahiplerine yard›m ulaflt›rmak için gönüllüleriyle birlikte canla baflla çal›flan flubenin müdürü ‹brahim Yeflil. fiubenin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› ise Recep Günefl üstleniyor. Tel: 0 (232) 435 96 26 Adres: Adalet Mah, Haydar Aliyev Cad, No: 42, Daire: 1-2, Karfl›yaka, ‹zmir

Kahramanmarafl’›n eskiden yaln›zca dondurmas› meflhurdu. KAHRAM ANMARAfi fiUBES‹ Art›k birbirinden gayretli gönüllüleri ile “Kahramanmarafl’›n yard›mseverleri” de meflhur! 2007 y›l›n›n fiubat ay›nda kurulan Kahramanmarafl fiubesi çat›s› alt›nda buluflan ve her biri birbirinden anlaml› yard›mlara imza atan gönüllüler, “Kimse yok mu?” diye soran Marafll› ihtiyaç sahiplerinin yard›m›na koflmak için haz›r ve naz›r. fiubenin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› Osman Altunköprü, müdürlü¤ünü ise Hasan Bülent Beyli üstleniyor.

KAYSER‹ fiUBES‹

Tel: 0 344 44 44 593 Adres: ‹smetpafla Mah, Azerbaycan Bulvar›, Belman Sitesi, Kat: 1, No: 37, Kahramanmarafl

Orta Anadolu’da sanayinin ve ticaretin nabz›n› tutan Kayserililer, kazand›klar›n› ikiye bölüp yoksulla paylaflmay› ihmal etmiyor. Kayserili yard›mseverlerle flehrin ihtiyaç sahipleri aras›ndaki ba¤lar› kuran Kayseri fiubesi’nin yönetim kurulu baflkan› Abdurrahman HASKARAMAN. Tel: 0 352 44 44 593 Adres: Serçeönü Mah, Saray Cad, Ifl›k Pasaj›, No: 5, Kat: 2, Kocasinan, Kayseri

KOCAEL‹ fiUBES‹ Sanayi kentlerinden bir di¤eri, fabrika flehri Kocaeli’nde de Kimse Yok Mu Derne¤i’nin bir flubesi bulunuyor. Göç alan ve gittikçe kalabal›klaflan bir kent olan Kocaeli’nde birbirinden buruk hikayelere tan›k olan flube gönüllüleri, flehrin ihtiyaç sahiplerinin yaralar›n› sarmak, problemlerine çare olmak için yard›mseverleri harekete geçiriyor. 2007 y›l›nda kurulan flubenin müdürü Vasfi Baflak, yönetim kurulu¤u baflkanl›¤›n› ise Ali Polat üstleniyor. Tel: 0 262 44 44 593 Adres: Karabafl Mahallesi, Karabafl Sok, No: 8/B, Kocaeli

2010 KiMSEYOKMU 135


fiUBELER

KONYA fiUBES‹ Mevlana diyar›n›n bütün yard›mseverlerine “Gel, ne olursan ol yine gel” diyen Konyal› gönüllüler, Konya fiubesi çat›s› alt›nda flehrin asaletine yarafl›r ifllere imza at›yor. Kimi zaman lösemili bir çocu¤un, kimi zamansa Darfurlu bin çocu¤un imdad›na koflabilmek için ç›rp›nan Konyal› gönüllüler, özellikle han›mlar›n gayretleriyle ortaya ç›kan faaliyetleriyle dikkatleri çekiyor. fiube, kentin yoksul köylerini ve varofl mahallerini tek tek ziyaret ederek yard›mseverlerin yard›mlar›n› ulaflt›rmaktan da geri durmuyor. Konya fiubesi’nin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› Hasan K›ratl›, flube müdürlü¤ünü ise Hasan Aflç› üstleniyor. Tel: 0 332 44 44 593 Adres: Fevziçakmak Mah, Babiali Cad, No: 12, Karatay, Konya

MALATYA fiUBES‹ Cömertlikleri ve iyilikseverlikleriyle tan›nan Malatyal›lar› 2008’den beri bir araya toplayan Malatya fiubesi, gönüllüleriyle birlikte her geçen gün yeni ailelere ulafl›yor. Muhammed Nami Güzeler’in yönetim kurulu baflkanl›¤›n› üstlendi¤i Malatya fiubesi’nin müdürü ise ‹lhan ‹lhan. Tel: 0 422 44 44 593 Adres: Niyazi Mah, 4. Sok, S›la Apt, No: 28, Malatya

MAN‹SA fiUBES‹

Manisal› gönüllüleri ve yard›mseverleri oldu¤u kadar Manisal› ilkö¤retim ve lise ö¤rencilerini de hay›r yar›fl›nda harekete geçiren flube, düzenledi¤i kampanyalardan elde edilen gelirlerle Manisal› ihtiyaç sahiplerine yard›m götürüyor. 2007’nin Mart ay›nda kurulan flubenin müdürlü¤ünü Kadir Yüksel, yönetim kurulu baflkanl›¤›n› ise Mustafa Kuyumcu üstleniyor. Tel: 0 236 44 44 593 Adres: Utku Mah, Çimentepe Cad, 37/2, Manisa

136KiMSEYOKMU 2010


MERS‹N fiUBES‹ Akdeniz’in bir di¤er incisi Mersin’de, bu flehirde kimse aç, aç›kta kalmas›n diye har›l har›l çal›flan birileri var! Mersinli gönüllülerin gayretleriyle birbirinden önemli faaliyetlere imza atan Mersin fiubesi 2007 y›l›ndan beri durup dinlenmeksizin çal›fl›yor. fiahin Mirici’nin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› yürüttü¤ü flubenin müdürü ise Arif Bayram Tafl. Tel: 0 324 44 44 593 Adres: Cami fierif Mah, 5240 Sk, No: 16, Mersin

SAKARYA fiUBES‹ ‹stanbul’un kap› komflusu Sakarya’da 600 ihtiyaç sahibi aileye düzenli olarak yard›m götüren Sakarya fiubesi, Sakaryal› gönüllülerin destekleriyle yard›m faaliyetlerini daha da artt›r›yor. fiube, Elaz›¤ Depremi, Haiti felaketi gibi afet kampanyalar›na duyarl›l›klar›yla bilinen Sakarya halk›n›n yard›mlar›n› afet bölgelerine ulaflt›rmakta son derece mahir. 2007 y›l›nda kurulan flubenin müdürlü¤ünü Özcan ‹nan, yönetim kurulu baflkanl›¤›n› ise Vas›f Bayram üstleniyor. Tel: 0 264 44 44 593 Adres: Semerciler Mah, ‹tfaiye Cad, Vatan Hastanesi Yan›, B Blok, Moda Apt, Kat: 1, D: 2, Adapazar›

2010 KiMSEYOKMU 137


fiUBELER

SAMSUN fiUBES‹ Samsun’da yüzü gülmeyen, tebessüm etmeyen hiç kimse kalmas›n diye kap› kap› dolaflan Samsunlu gönüllülerin adresi: Kimse Yok Mu Derne¤i Samsun fiubesi. fiube müdürü Cemil Baflbay’›n önderli¤inde kimi zaman Sri Lanka’ya giden, kimi zaman Haiti için yard›m kampanyalar› düzenleyen, kimi zaman da eviyle birlikte umutlar› da yan›p kül olan bir aileye el uzatan Samsun fiubesi gönüllüleri 2007 y›l›ndan beri faaliyette. fiubenin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› Ayhan Özköro¤lu üstleniyor. Tel: 0 362 44 44 593 Adres: Yenimahalle, Gülsan Sanayi Sitesi, Çarflamba Cad, No: 90, Canik, Samsun

fiANLIURFA fiUBES‹ Do¤u’nun Paris’i fianl›urfa, yard›m faaliyetlerinde de p›r›l p›r›l parl›yor. Yard›msever halk›n›n destekleriyle yüzlerce ihtiyaç sahibine ulaflan fianl›urfa fiubesi, ayr›ca her y›l düzenlenen Halil ‹brahim Buluflmalar›’nda Kimse Yok Mu’yu temsil ederek de ön plana ç›k›yor. Düzenledi¤i kermesler, çocuklara yönelik yard›mlar ve ç›kar yolu kalmam›fl yoksul ailelere yönelik yapt›klar› iyilefltirme çal›flmalar›yla bilinen flubenin müdürü Ahmet Karatafl. fiubenin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› ise Müslüm Halhall› yürütüyor. Tel: 0 414 44 44 593 Adres: Atatürk Bulvar›, 3. Sokak, Çimen Apt, B Blok, Kat: 3, No: 5, fianl›urfa

138KiMSEYOKMU 2010


TRABZON fiUBES‹ Karadeniz’in c›v›l c›v›l enerjisi, Trabzonlu yard›mseverlerin iyilik faaliyetlerine yans›yor. Geçti¤imiz y›l kurulan Trabzon fiubesi, yard›msever Karadenizlilerin cömert yard›mlar›n› Trabzon’da bulunan ihtiyaç sahibi ailelere ulaflt›r›yor. fiubenin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› Erdo¤an Ustaömer yürütüyor. Tel: 0 462 44 44 593 Adres: Kemerkaya mah, Tiyatro Sok, No: 6, Trabzon

UfiAK fiUBES‹ 2007 y›l›nda kurulan Uflak fiubesi, Uflakl› yard›mseverlerin ihtiyaç sahiplerine ulaflmakta baflvurdu¤u ilk adres. fiube, kurmufl oldu¤u ve baflar›yla yürüttü¤ü giyim ma¤azas›yla ön plana ç›k›yor. ‹htiyaç sahiplerinin gönüllerince giydirildi¤i hay›r ma¤azas› Uflakl› yard›mseverlerin, gönüllülerin ve elbette ihtiyaç sahiplerinin göz bebe¤i. fiubenin yönetim kurulu baflkanl›¤›n› ‹lyas Alt›nordu yürütüyor. Tel: 0 276 44 44 593 Adres: Köme Mah, Çapraz Sok, 7/A, Uflak

2010 KiMSEYOKMU 139


7 y›lda çok fley ö¤rendik biz. Hem hayal etmeyi, hem de hayalleri gerçeklefltirmeyi ö¤rendik...

Kimse Yok Mu Derne¤i


Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.